Yüzyılın En Büyük Kalp Cerrahı, Hastasının Verdiği Kutuyu Hiç Unutmadı Türkiye’nin yetiştirdiği en büyük kalp cerrahları biri olan Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos, çocuk hastalarından biriyle ilgili unutamadığı anekdotu anlattı. O belki de yüzyılın en büyük kalp cerrahı! Dünyada ‘kalbin dâhi çocuğu’ olarak ün yapan Türk asıllı Rum kalp cerrahı Ordinaryüs Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos’tan bahsediyoruz. Kalangos, Türkiye’de de açılan, dünyada birkaç ülkede hizmet veren Kalangos Vakfı’nın kurucusu ve başkanı. Cenevre Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp – Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı ve Kardiyovasküler Departmanı Direktörü. Dünya onu kalp hastası çocuklar için ‘Son Umut’ olarak biliniyor. Günde 4 saat uyuyor, 20 saat çalışıyor. Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos, bir yandan cumhurbaşkanlarını, bakanları, dünyaca ünlü sanatçıları ameliyat ederken diğer taraftan 15 yıl önce kurduğu “Hearts For All” adlı dernek ile Eritre’den Madagaskar’a, Kamerun’dan Azerbaycan’a az gelişmiş ülkelerde kalp kapak ameliyatı bekleyen çocukların operasyonlarını ücretsiz yapıyor. Bugüne kadar 20 binin üstünde ameliyat gerçekleştirdi ve bu ameliyatların yüzde 80’inin üstünü bedelsiz yaptı. Onlardan biri de 2000 yılında Gürcistan’da 8 yaşındayken ameliyat ettiği Elga’ydı. Hiçbir şey çocuk hastasının hediyesi eski bir tahta kutunun yerini tutamadı. Haberler.com ‘gezgin cerrah’la sizin için buluştu… İşte yüzyılın en büyük kalp cerrahı Kalangos hakkında merak ettikleriniz: Kalp cerrahı Ord. Prof. Dr. Afksendiyos Kalangos kimdir? Büyük dedelerim Alexandr Kara Teodori Paşa (Osmanlı İmparatorluğunun hariciye bakanı), Ksenofon Zografos Paşa (Abdulaziz döneminde saray başhekimi) Miralay Romilos (Abdulhamid’in koruma birliğinin komutanı) gibi Osmanlı imparator’luğuna büyük hizmetlerde bulunmuşlardır. Babam Kostantin Kalangos, İtalyan Hastanesi’nde başhekimlik yaptıktan sonra ölümüne kadar iç hastalıkları uzmanı olarak senelerce Yeşilköy ve İstanbul halkına aralıksız hizmet vermiştir. İhtiyaç sahibi hastalara yardımseverliği ile tanınan babam Dr. Kostantin Kalangos’un adına Bakırköy Belediyesi Yeşilköy’de bir sokağı tahsis etmiştir.Babamın isminin bir sokağa verilmesi benim için ömür boyu taşıyacağım büyük bir onurdur. Ben 11.9.1960 tarihinde Yeşilköy’de doğdum. Orta okul ve lise eğitimimi Fransız Saint Benoit Kolejinde tamamladıktan sonra, 1984 senesinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesini birincilikle bitirerek doktor oldum. Mecburi hizmetimi Giresun’da adli hekim ve cezaevi hekimi olarak 1984 ve 1986 yılları arasında yaptım. 1986 yılında uzmanlık eğitimimi Prof. Siyami Ersek Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi merkezinde başladım. 1991 senesinde Kalp ve damar Cerrahisi uzmanlık eğitimimi bitirerek Londra ve daha sonra Paris’e üst uzmanlık eğitimim için gittim. 1993 senesinde Cenevre Tıp Fakültesi Hastanesinde kalp ve damar cerrahı olarak görevime başladım. 1998 senesinde Kalp ve Damar Cerrahisi Servisinin kürsü başkan yardımcılığına, 2001 senesinde kürsü Başkanlığına ve 2011 senesinde Kardiovaskuler Merkez’in direktörlüğüne atandım. 1995 senesinde Türkiye’de doçent oldum ve 2006 senesinde Cenevre üniversitesinde “Ordinaryüs Profesör” oldum. 2015 senesinde Atina Mitera Hastanesinde Kalp ve Damar Cerrahisi Direktörü olarak görevime başladım. 300’u aşkın makalem var. Ayrıca 800’e yakın konferansta davetli konuşmacı olarak yer aldım. Ord. Prof. Dr. Kalangos ismiyle 1998 senesinde kalp alanında ihtiyaç sahibi çocuklara gelişmekte olan 25 ülkede hizmet veren yardımsever “Herkes için kalp” derneğini Cenevre’de kurdum. 2000 yılında İsviÇre’de “Kalangos vakfını” ve 2015 senesinde ise Türkiye’de “Kalangos Vakfını” kurdum. 2012 senesinde Amerika’da “Global Heart Network” vakfını kurarak kalp alanındaki yardımseverlik hizmetlerimi tüm gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaç sahibi bebek ve çocuklarına sunmaya başladım. Birkaç ülkeden liyakat madalyası aldım. İstanbul’da kurulacak olan yeni bir üniversite projesini de vakfımız aracılığıyla hayata geçirdim. BEBEKLERE VE ÇOCUKLARA ÖZEL KALP HASTANESİ KURMAYI PLANLIYOR Sizi cerrah olmaya iten sebep ne oldu peki? Kariyerinizin ilk kararını nasıl aldınız? Kalp cerrahı olma kararımı henüz yedi yaşımda 1 aralık 1967 gününde aldım. Her sabah babamın gazetelerini bahçe kapısından alıp okurdum. 1 aralık 1967 gününde Prof. Barnard’in gerçekleştirdiği ilk kalp naklini manşetlerde okuduktan sonra traş olmakta olan babamın yanına gidip kendisine kalp cerrahı olma kararını aldığımı beyan ettim. Kalp cerrahı olmak için doktor oldum ve kalp cerrahisi olduktan sonra, kalp hastalığından muzdarip olan bebek ve çocukları tedavi edebileceğim bir çocuk kalp hastanesi kurmayı hep hayal etmeye başladım. Bu safhada edindiğim tecrübe ile hayalim olan bebek ve çocuklara özel kalp hastanesini İstanbul’da kurmayı planlıyorum. Peki siz kendinize dışarıdan baktığınız zaman hayallerinizin ne kadarını gerçekleştirdiniz ve hala yapmak istedikleriniz neler? Benim için yaşam var oldukça ümit ve hayaller bitmez, tükenmez! Ümit ve hayal insanda yaşamla birlikte ölen duygulardır. İki defa Nobel ödülü adaylığım, kalp cerrahisinde geliştirdiğim onlarca ameliyat tekniği özellikle biyoemilir kapak halkasının bebek ve çocuklara sunduğu yeni kapak tamir imkanları, 20.000’i aşan ameliyat sayısı ile edindiğim teknik tecrübe hep hayallerimi ve özellikle hasta bebek ve çocuklara sunmak istediğim hizmetlerin ümidini sürekli kamçılamaktadır. KALANGOS’U GÖZYAŞLARINA BOĞAN HASTA 20 bin üstü ameliyat tecrübesi yüksek bir rakam! Peki bunlar içerisinde sizin unutamadığınız bir hastanız var mı? Unutamadığım ve beni etkileyen bir çok hastam var. Fakat bunların içinde Gürcistan’dan ‘Elga’ isimli kızın hikayesi gerçekten hayatıma anlam kazandırması açısından çok etkileyicidir! Gürcistan Tiflis’te kalp cerrahisine 1998 senesinde başladım. Ekibimle her gidişimizde 20 ila 30 arasında bebek/çocuk ameliyat ediyordum. Bu misyonların birinde bana Elga isimli 9 yaşındaki güzeller güzeli kızı getirdiler. Kalbinde bir tümör mevcuttu. Aile Gürcistan’ın taşra bölgesinde yaşayan ihtiyaç sahibi bir aileydi. Ellerindeki her şeyi satıp Tiflis’e İsviçre’den gelen cerrahtan kızları için şifa şansı aramak için gelmişlerdi. Bunu duyduğum zaman çok üzülmüştüm, bizim orada olmamızın sebebi para değildi, ihtiyaç sahibi bebek ve çocuklara kalp tedavisi imkanı sunmaktı. Ekibimle birlikte Elga’ya riski yüksek bir ameliyat olmasına rağmen bu şansı tanıdık. Elga umduğumuzdan da hızlı bir şekilde iyileşti. Hastaneden ayrılacağımız gün, Elga bir tercüman ile yanıma geldi ve bana kendisini sağlığına kavuşturduğumuz için teşekkür etti. Bana çok büyük ve güzel bir hediye vermeyi arzuladığını, fakat kendine ait hiç parasının olmadığından bunun imkânsız olduğunu ifade etti. Elindeki tahta kutuyu bana uzatıp elime yerleştirdi. Tek oyuncağı olan bu boş kutuyu doldurmak için içine binlerce öpücük koyduğunu söyleyince, gözlerim yaşlarla doldu. Bu kutu o günden sonra hayatımın bir parçası oldu. Hala büromun en görünür yerinde duruyor. Bu kutuya her baktığımda mesleğimi neden icra ettiğimi daha iyi idrak ediyorum. ÜNİVERSİTE PROJESİ Peki Kalangos vakfı neler yapmayı planlıyor? Kalangos Vakfı 2000 senesinden itibaren İsviçre’de faaliyet gösteriyor. Amacı gelişmekte olan ülkelerde kalp enstitüleri kurup, o ülkelerin sağlık personelini kalp alanında verdiği burslar ile Cenevre’ye getirip eğitimlerini sağlamak. Bu kalp hastanelerinde ihtiyaç sahibi bebek ve çocukları ameliyat etmek, her yıl Global Humanitarian Forum’u düzenleyip uluslararası platformda bu ülkelere sağladığımız yardımı düzenlemek gibi önemli misyonları var. Şimdiye kadar 5 kalp enstitüsü kurduk ve 100’e yakın kalp cerrahı, kardiyolog, anestezi uzmanı ve hemşireye burs verip eğitimlerini tamamlamalarını sağladık. Herkes için Kalp Derneği ile işbirliği içinde 16.000 üzerinde çocuğu tedavi ettik. Bu sene İstanbul’da kurduğumuz “Kalangos vakfı” ile dünyada kalp hastalığından muzdarip 9 ile 10 milyon ihtiyaç sahibi bebek ve çocuğa bir Humanitarian hastanede tedavi şansı tanımak için yola koyulduk. Bu hastaneyi İstanbul’da inşa etmeyi düşünüyoruz. Ayrıca bu hastanede, ülkemiz ve gelişmekte olan ülkelerin de sağlık personeline eğitim hizmetleri sunmayı amaçladık. Kuracağımız “telemedicine programı” ile tedavi ettiğimiz bebek ve çocukları ülkelerinde takip etmeyi ve sağlık personellerinin eğitiminin devamlılığını da planlıyoruz. Ayrıca vakfımız aracılığıyla Tıp Fakültesi, Hukuk, Psikoloji, Mimarlık, Siyasal bilimler, bilişim teknolojileri gibi fakültelerden oluşmuş bir üniversite kurma projemiz var. Avrupa’da ki birçok üniversite ile işbirliği içinde çalışacak olan bu üniversite’de yalnız ülkemizin değil, diğer yöre ülkelerinin gençlerini de eğitmeyi amaçlıyoruz. Böylece Türkiye’nin geleneksel misafirperverliği içinde ağırlayacağımız bu gençlere Türkiye’yi tanıtarak, o ülkeler ile dostluk bağlarımızı daha da pekiştirmek istiyoruz. Yeni doğan bebeklerde Türkiye ve dünyada kalp rahatsızlığı oranı nedir? Doğan her 1.000 çocuktan 8 ile 12’si kalp hastalığı ile doğmakta ve bu doğan çocukların yarısı ilk yaşsam yıllarında tedavi eksikliği nedeniyle hayatlarını kaybetmektedirler. Dünyada şu anda 9 ile 10 milyon kalp hastalığından muzdarip bebek ve çocuk, ameliyat ile şifa olma şansı beklemektedirler. Bu sayıya her yıl 500.000 ile 1.500.000 bebek ve çocuk eklenmektedir. Bir çözüm bulunmazsa durumun ciddiyeti daha da ağırlaşacaktır.Bu sorunun çözümünün İstanbul’da inşa edeceğimiz “humanitarian” hastanesinde yattığını düşünüyorum. Bu çocukların ailelerinin ameliyat için başvuruda bulunacakları “Global Humanitarian Network” platformunu da 2012 senesinde faaliyete geçirdik. Bine yakın bebek ve çocuğu bu platform aracılığıyla global network ile işbirliği içinde bulunan 10’a yakın hastanede tedavi ettik. Artık bu sayıyı daha üst bir düzeye çekebilmek için İstanbul’da ki bu hastaneye ihtiyacımız var. Yeni doğan bebekler neden kalp hastası olarak doğuyor ve bu neden artarak devam ediyor? Bebeklerin neden kalp hastalığı ile doğdukları tam olarak bilinmiyor. Genetik, metabolik ve bazen gebelik esnasındaki viral sebepler önemli rol oynayabiliyor. Özellikle cevre kirliliğinin annede metabolik değişikliklere sebebiyet vererek bu riski arttırması doğuştan kalp hastalıklarının insidansini arttırdığı düşünülüyor. Özellikle kurulacak üniversitenin tıp fakültesi araştırma ağırlıklı çalışacağı için bu konuda yeni bir araştırma sektörü geliştirmeyi ve bazı sorulara cevap aramayı planlıyoruz. Amacımız bazı dünyaca ünlü genetik ve metabolizma uzmanlarını bu araştırma sektörüne dahil edip, doğuştan kalp hastalıklarının risk faktörlerini ortaya çıkaracak testler geliştirmek olacaktır. TEKNOPARK DA DÜŞÜNÜYOR Üniversite ve hastanenin başka ortak çalışmaları olacak mı? Genel olarak neler yapmayı planlıyorsunuz? Kuracağımız insani kalp hastanesi üniversitenin tıp fakültesine bağlı olacak. İlk amaç kaliteli sağlık hizmetlerini Türkiye’nin ve gelişmekte olan tüm ülkelerin hasta çocuklarına sunabilmek. Bu hizmetlerin yanı sıra eğitime ve araştırmaya da çok önem veriyorum. Mezun olan araştırmacı hekimlerimiz içinde araştırma yapabilecekleri ve projelerini gerçekleştirebilecekleri bir teknopark da düşünüyorum. Peki böyle bir kompleks dünyada var mı? Varsa neler yapıyorlar? Böyle bir kompleks şimdiye kadar dünyada gerçekleştirilmiş değil. İsviçre’deki vakfıma büyük mali katkıda bulunan dünyaca tanınmış politikacılar ve kraliyet ailesi mensupları bu projenin ülkelerinde yapılması yönünde tarafıma ısrarcı olmasına rağmen, bu projeyi ülkem Türkiye’de hayata geçirmeye karar verdim. Bu projenin, Türkiye halkının doğal misafirperverlik ve yardımseverlik duygularına uluslararası arenada çok müspet bir görüntü vereceği kanaatindeyim. Babam yıllarca Yeşilköy’de hekim olarak yıllarca bu duygularla hastalarına ve özellikle ihtiyaç sahibi hastalara sağlık hizmeti vermiştir. Bir sokağa adı Bakırköy belediyesi tarafından bu hizmetlere bir vefa borcu olarak verilmiştir. Şimdi bende babamın adını taşıyan bu beldede yaşamımı sürdürerek, babamın yolunda hizmet zincirini sürdürmeyi amaçlıyorum. “HERKESİN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR” Son olarak eklemek istedikleriniz? Böyle bir projenin hayata geçirilmesi içinde hepinizin desteğine ve katkısına ihtiyacımız var. Yalnız benim değil, Türkiye’nin hasta bebek ve çocuklarının ve tüm ihtiyaç sahibi ülkelerin çocuklarının da sizin desteğinize ve katkınıza ihtiyacı var. Gelin hep birlikte ülkemizin ve bebek ve çocukların yararlanabileceği, emsali başka bir yerde olmayan bu projeye birlikte imza atalım. Bunu gerçekleştirelim ve Türkiye’yi dünya üstündeki en iyi bebek ve çocuk kalp sağlığı merkezi haline getirelim. [status draft] [nogallery] [geotag on] [publicize off|twitter|facebook] [category araştırma] [tags SAĞLIK DOSYASI, Kalp Cerrahı, Hasta]