Türkiye Büyük Millet Meclisi ARAŞTIRMA MERKEZİ Ocak 2015 MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİ Bu çalışmada mevsimlik tarım işçiliğinin Türk hukuk sistemindeki durumuna değinildikten sonra mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve yaşam koşulları ele alınacak ve son olarak çözüm önerilerine yer verilecektir. Fatih Topsak Sosyal Politika Bölümü fatih.topsak@tbmm.gov.tr 420 80 16 Bilgi Notu SON ÇALIŞMALAR • • • • • • • • • • • • • Avrupa Parlamentolarında Araştırma Komisyonu Raporlarının Sonucu ve Takibi (Güncelleme) Avrupa Ülkelerinde Polis Teşkilatının Denetimi Tarım Göstergeleri 2014 İnsani Gelişme Raporu 2014 Sosyal Göstergeler (Ekim 2014) 26 Ekim 2014 Tunus Genel Seçimleri Temel Ekonomik Göstergeler (Ekim 2014) İskoçya Bağımsızlık Referandumu Transatlantik Eğilimler 2014 Araştırması Türk Hukukunda Cumhurbaşkanının Sorumluluğu İngiltere Parlamentosunda Oylama Yöntemleri Türkiye'de ve Dünyada Maden Güvenliği Türkiye'de ve Dünyada Gelir Dağılımı İkinci Okuma: Cengiz Çukur Tufan Büyükcan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı Araştırma Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Yönetmeliğe göre; • Araştırma Merkezi ürünlerinde yer alan bilgiler kaynak gösterilerek kullanılabilir. • Araştırma Merkezi ürünleri TBMM Başkanlığının görüşlerini yansıtmaz. Mevsimlik Tarım İşçileri YÖNETİCİ ÖZETİ • • • • • • • Türkiye’de tarımda istihdam edilen 5 milyon 815 bin kişiden yaklaşık 2 milyonunun mevsimlik tarım işçisi olduğu tahmin edilmektedir. Türk hukuk sistemi içerisinde mevsimlik tarım işçilerine özgü bir kanun bulunmamaktadır. Bununla birlikte pek çok mevsimlik tarım işçisi İş Kanunu kapsamındaki haklardan da yararlanamamaktadır. Mevsimlik tarım işçileri temel insani ihtiyaçları karşılamaktan uzak uygunsuz yaşam koşullarında yaşamaktadırlar. Genellikle tek geçim kaynakları mevsimlik tarım işçiliği olan bu insanlar düşük ücretlerle günlük 12 saati aşan sürelerle çalışmaktadırlar. Mevsimlik tarım işçilerinin başlıca sorunları; uzun çalışma saatleri, düşük ücretler, sağlıksız barınaklar, temiz içme-kullanma suyunun olmayışı, sağlık ve eğitim hizmetlerine erişememe, sağlıklı banyo-tuvalet olmayışı, gıda yetersizliği, çocukların bakım sorunu, iş kazası ve yaralanmalar ile çalıştıkları bölgelerde dışlanmaya maruz kalmaktır. Mevsimlik tarım işçilerine dair sorunların çözümü için literatürde, öncelikle bu işçilerin kayıtdışılıktan kurtarılarak İş Kanunu kapsamına alınması akabinde dağınık şekilde yer alan hukuki düzenlemelerin bir araya getirildiği açık düzenlemeler yapılması gerektiği dile getirilmektedir. Sorunların çözümü için literatürde dile getirilen bir diğer öneri; barınmadan sağlığa, eğitimden toplumsal bütünleşmeyi sağlayacak tedbirlere kadar pek çok bileşeni olan yöntem ve politikaların, toplum katılımı ve sektörler arası işbirliği temelinde geliştirilmesi ve uygulanması yönündedir. ARMER TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı i Mevsimlik Tarım İşçileri İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ ................................................................................................................... i İÇİNDEKİLER......................................................................................................................... ii KISALTMALAR ..................................................................................................................... iii 1. GİRİŞ..................................................................................................................................... 1 2. TANIM .................................................................................................................................. 1 3. MEVCUT DURUM .............................................................................................................. 1 4. YASAL ÇERÇEVE .............................................................................................................. 3 5. ÇALIŞMA KOŞULLARI .................................................................................................... 6 6. YAŞAM KOŞULLARI ........................................................................................................ 8 7. SONUÇ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ................................................................................. 11 ARMER ii TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı Mevsimlik Tarım İşçileri KISALTMALAR ILO : Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organization) MEB : Milli Eğitim Bakanlığı TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu UNFPA : Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (United Nations Population Fund) ARMER TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı iii Mevsimlik Tarım İşçileri 1. GİRİŞ Bu çalışmada ilk olarak mevsimlik iş ve mevsimlik tarım işçiliği kavramları tanımlandıktan sonra mevcut duruma değinilecek ve sonrasında Türk hukuk sisteminde mevsimlik tarım işçiliğini düzenleyen kanun, yönetmelik ve genelgeler incelenecektir. Çalışmanın sonraki bölümlerinde mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve yaşam koşulları ele alınacak ve son olarak literatürde yer alan bazı çözüm önerilerine yer verilecektir. 2. TANIM Mevsimlik işler; çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde sürdüğü ya da tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işlerdir. 1 Diğer bir tanıma göre, mevsimlik iş; yılın belirli bir döneminde tam çalışıp diğer dönemlerde işçi sayısının düşürüldüğü veya işin tamamen durdurulduğu her zaman aynı sayıda işçi çalıştırılmayıp her yıl belirli dönemlerde işçilerin yoğun olarak çalıştırıldığı, çalışılmayan dönemlerde ise iş sözleşmesinin askıya alındığı iş olarak tanımlanmaktadır. 2 Yargıtay’ın yaptığı tanıma göre ise mevsimlik işler; çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işlerdir. Bu tanıma göre; söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olamayan ve işyerinde yürütülen faaliyete göre işçilerin her yıl belirli sürelerle yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmesine ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilmektedir. 3 Mevsimlik iş tanımından hareketle mevsimlik tarım işçiliğini de şu şekilde tanımlamak mümkündür: Tarım sezonunda, tarımsal üretimin yapıldığı yöre dışından gelerek, ücret karşılığında, sözleşmeyle veya sözleşme olmaksızın, tarımsal üretimin herhangi bir aşamasında çalışan gerçek kişilere mevsimlik tarım işçisi denir. 4 3. MEVCUT DURUM Türkiye’de tarımda mevsimlik çalışmanın tarihsel kökeni 1950’li yıllara dayanmaktadır. 1950’li yıllar Türkiye’de sanayinin hızla gelişmeye başladığı ve tarımda makineleşmenin ortaya çıktığı yıllardır. Kırsal kesimdeki hızlı nüfus artışıyla beraber tarım alanlarının yetersiz kalması, iş imkânlarının artan nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamaması ve gelişen ulaşım ağının da kolaylaştırmasıyla insanlar aileleri ile birlikte sürekli ya da mevsimlik olarak göç etmeye başlamışlardır. 5 Sarper Süzek, İş Hukuku (İstanbul: Beta Yayınları, 2009), s. 231. Hamdi Mollamahmutoğlu, İş Hukuku (Ankara: Turhan Kitabevi, 2002), s. 279. 3 Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin Kararı, E. 2008/35528, K. 2010/28674, KT. 12.10.2010. 4 İbrahim Görücü ve Nihat Akbıyık, “Türkiye’de Mevsimlik Tarım İşçiliği: Sorunları ve Çözüm Önerileri,” Hikmet Yurdu Düşünce-Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi, Cilt 3, Sayı 5 (Ocak-Haziran 2010), s. 192. 5 Cihan Selek Öz ve Enver Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” Çalışma Dünyası Dergisi, Cilt 1, Sayı 1 (Temmuz-Eylül 2013), s. 95. 1 2 ARMER TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 1 Mevsimlik Tarım İşçileri Mevsimlik göç, kırsal kesimde yaşayan insanların büyük şehirlere, daha çok da tarımın yoğun olarak yapıldığı ya da turizmin geliştiği yerlere bir süreliğine çalışmak üzere göç etmeleri ile gerçekleşmektedir. Tarımsal kökenli mevsimlik göçte ise genelde Doğu, Güneydoğu ve Orta Anadolu Bölgelerinde yaşayan insanların çoğunlukla aileleri ile birlikte, yılda birkaç aylığına, pamuk, fındık, tütün, çay, üzüm, havuç ve şekerpancarı tarımının yoğun olarak yapıldığı Çukurova, Karadeniz, Ege, Marmara ve İç Anadolu Bölgelerine; ekim, dikim, çapa, sulama ve hasat dönemlerinde göç ettikleri görülmektedir. 6 Dünya genelinde tarımda çalışan işçi sayısının 1,3 milyar olduğu tahmin edilmektedir. Sanayileşmiş ülkelerin işgücünün %10’undan azı tarımda çalışırken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran %60’ı bulabilmektedir. Tarımda çalışanların çoğu hassas gruplar olup, topraksız gündelik çalışanlar, geçici ve gezici işçilerdir. Geçici çalışma nedeniyle güvencesiz ve sosyal haklardan yoksun çalışmaktadırlar. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 102 sayılı Sözleşmesinde belirtilen sosyal güvenlik standartlarından bir veya daha fazlasına sahip tarım işçisi oranı yine ILO tahminlerine göre %20’den azdır. Bu nedenle tarım işçilerinde görülen iş kazası ve meslek hastalıklarının büyük bir kısmı da bildirilmemektedir.7 Türkiye’ye bakıldığında ise -TÜİK’in Hanehalkı İşgücü İstatistikleri Ağustos 2014’e göreistihdam içinde tarımın payı %22,1’dir (5 milyon 815 bin kişi). Bu rakamın ne kadarının mevsimlik tarım işçisi olduğu yönünde kesin bir veri olmamakla birlikte bu rakamın yaklaşık %40 veya %50’sinin mevsimlik tarım işçisi olduğu yönünde bir genel kabul vardır. 8 Bu da kadın-çocuk-yaşlı-genç olmak üzere mevsimlik gezici ve geçici tarım işçilerinin sayısının 2 milyonun üzerinde olduğunu göstermektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün -temel haklara ilişkin 8 sözleşmesinden birisi olan- 17 Haziran 1999 tarihinde kabul ettiği ve Türkiye’nin de 25 Ocak 2001’de onayladığı 182 No’lu Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi’nin 3. maddesinde en kötü biçimlerdeki çocuk işçiliği tanımlanırken; “doğası veya gerçekleştirildiği koşullar itibariyle çocukların sağlık, güvenlik veya ahlaki gelişimleri açısından zararlı olan işler” de bu kapsamda sayılmıştır. 9 Bu bağlamda tarım sektöründeki çocuk işçiliği, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinden birisi olarak değerlendirilmektedir. TÜİK Çocuk İşgücü Araştırması 2012’ye göre Türkiye’de 6-17 yaş nüfusun %5,9’u (893 bin çocuk) çalışmaktadır. Çalışan çocukların %44,7’si (399 bin çocuk) ise tarım sektöründe çalışmaktadır. 10 Bu oran 2006 yılı için %36,6’dır (326 bin çocuk). Dolayısıyla bu süre zarfında çocuk işçiliğinde tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 8,1 puan, tarım sektöründe çalışan çocuk sayısı da 73 bin kişi artış göstermiştir. Öz ve Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” s. 95. Çiğdem Çağlayan, “Tarım Politikalarındaki Değişimin Sağlık Üzerine Etkileri,” Türk Tabipleri Birliği Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi, Sayı 38 (Ekim-Kasım-Aralık 2010), s. 15. 8 Öz ve Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” s. 95. 9 Uluslararası Çalışma Örgütü, 182 No’lu Kötü Şartlardaki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Önlemler Sözleşmesi, 17 Haziran 1999. 10 “Çocuk İşgücü Anketi Sonuçları 2012”, Türkiye İstatistik Kurumu İnternet Sitesi, (2 Nisan 2013), http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=13659, Erişim: 30.11.2014. 6 7 ARMER 2 TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı Mevsimlik Tarım İşçileri Genellikle işleyecek toprağı bulunmayan veya yetersiz toprağa sahip olan aileler işgücü talebi yoğun olan yerlere giderek tarım işçiliği yapmaktadır. Yaşam koşullarının uygunsuzluğu (sağlıksız barınaklar, temiz içme-kullanma suyunun olmayışı, yaşam alanında biriken atıklar, sağlıksız tuvalet, gıda yetersizliği vb.), işin niteliğine bağlı olarak maruz kaldıkları riskler (uzun çalışma saatleri, tarım ilacı, tozlar, güneş, gürültü, ısı etkisi vb.) ve sağlık sorunları “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Bitmeyen Çilesi”, (kazalar ve yaralanmalar, böcek sokmaları, http://www.emekdunyasi.net/ed/toplum-yasam/21749mevsimlik-tarim-iscilerinin-bitmeyen-cilesi, 01.08.2013. güneş çarpması vb.) ile temel insan hakkı olan hizmetlere (sağlık, eğitim ve sosyal hizmetler) de ulaşamama nedeniyle göçebe mevsimlik tarım işçiliği tarım işçiliğinin en zor biçimlerinden birisidir. 11 4. YASAL ÇERÇEVE Türk hukuk sistemi içerisinde mevsimlik tarım işçilerine yönelik özel bir kanun bulunmamaktadır. Sadece İş Kanunu’nun bazı maddelerinde ve diğer bazı kanunlarda mevsimlik işlere değinilmiştir. Bu yüzden uygulamada karşılaşılan sorunlar Yargıtay içtihatlarıyla çözümlenmeye çalışılmaktadır. 12 Yasal olarak mevsimlik işlere ilişkin ilk düzenleme ilk İş Kanunumuz olan 1936 tarih ve 3008 sayılı İş Kanunu’nun 25.01.1950 tarih ve 5518 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesiyle getirilmiştir. Kanunun uygulama alanına ilişkin olan bu maddede “...yılın herhangi bir devresinde tam veya fazla faaliyette bulunup öteki devrede büsbütün faaliyetin dışında kalan veyahut faaliyetini azaltan işyerleri...” mevsimlik işyeri olarak tanımlanmıştır. Yine aynı kanunun işçi temsilcilerinin seçimine ilişkin 78/2. maddesinde “...yılın herhangi bir devresinde üç aydan aşağı süre ile çalışan işyerleri...” ifadesiyle mevsimlik olarak çalışılan işyerlerine 13 değinilmektedir. 14 Yürürlükte bulunan mevzuatımızda ise mevsimlik işlere ilişkin hükümler 4857 sayılı İş Kanunu’nun toplu işçi çıkarmayı düzenleyen 29. ve yıllık ücretli izin hakkı ve izin sürelerini düzenleyen 53. maddelerinde; bahsi geçen kanunun 60. maddesine dayanılarak çıkarılan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nin 12. maddesinde, 394 sayılı Hafta Tatili Hakkında Kanun’un 4. maddesinde ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 35. maddesinde yer almaktadır. Bununla birlikte 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık İbrahim Koruk, “İhmal Edilen Bir Grup: Göçebe Mevsimlik Tarım İşçileri,” Türk Tabipleri Birliği Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi, Sayı 38 (Ekim-Kasım-Aralık 2010), s. 18. 12 Öz ve Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” s. 94. 13 Mevsim veya kampanya işi terimi, mevzuatımıza ilk defa 11.04.1960 tarih ve 7467 sayılı Yıllık Ücretli İzin Kanunu’nun 3. maddesi ile girmiştir. Bu maddeye göre, “mahiyeti itibariyle bir yıldan az süren mevsim veya kampanya işlerinde çalışanlar bu kanunla derpiş olunan yıllık izinlerden faydalanamazlar.” Bu madde bugünkü (4857 sayılı) İş Kanunumuza da aynen aktarılmıştır. (Sevil Büyüktarakçı, “İş Hukukunda Mevsimlik İşler ve Kampanya İşleri” (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, 2009), s. 4-5). 14 Öz ve Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” s. 99. 11 ARMER TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 3 Mevsimlik Tarım İşçileri Sigortası Kanunu’nun ek 5. maddesi, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 2. maddesi, Tarımda İş Aracılığı Yönetmeliği, Başbakanlığın 2010/6 sayılı Genelgesi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın Mevsimlik Gezici Tarım İşçisi Çocuklarının Eğitimi Genelgesi de mevsimlik işçilerle ilgili doğrudan ya da dolaylı düzenlemeler içermektedir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun “Toplu İşçi Çıkarma” başlığını taşıyan 29/7. maddesi “mevsim ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları hakkında, işten çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa, toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümler uygulanmaz” hükmüne yer vermiştir. Yine 4857 sayılı İş Kanunu’nun 53/3. maddesinde “niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik ya da kampanya işlerinde çalışanlara bu kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz” hükmü yer almaktadır. 4857 sayılı Kanunun 60. maddesine dayanılarak çıkartılan Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nin 12. maddesinde “İş Kanunu’nun 53. maddesinin üçüncü fıkrasında sözü geçen ve nitelikleri yönünden bir yıldan az süren mevsim ve kampanya işlerinin yürütüldüğü işyerlerinde devamlı olarak çalışan işçilerin yıllık ücretli izinleri hakkında bu Yönetmelik hükümleri uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir. 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu’nun 4/F. maddesinde hafta tatilinin uygulanmayacağı işyerleri sayılırken, “yapıcılık, tuğlacılık gibi işlerle, tütün, incir, üzüm, meyankökü, zeytin, ağaç palamudu, susam, fındık, pancar ilh… gibi zirai ve sınai mahsulatın işlenmesi ve maniplasyonu gibi açık havada ve senenin bir kısmında yürütülen veya faaliyeti mevsime tabi olan işler veya bu işlerin yürütüldüğü müesseseler” hükmüne yer verilerek mevsimlik işler ve kampanya işlerinin kanun kapsamı dışında tutulacağı hükme bağlanmaktadır. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 35/3. maddesinde ise “faaliyetleri bir yıldan az süren işlerde uygulanmak üzere yapılan toplu iş sözleşmelerinin süresi bir yıldan az olabilir. İşin bitmemesi hâlinde bu sözleşmeler bir yılın sonuna kadar uygulanır” hükmüne yer verilmiştir. 6111 sayılı Kanunla tarımda hizmet akdi ile süreksiz çalışanlar yani mevsimlik tarım işçileri 01.03.2011 tarihinden itibaren sosyal güvenlik kapsamına alınmışlardır. 6111 sayılı Kanunun 51. maddesiyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na 01.03.2011 tarihinden itibaren ek 5. madde ilave edilmiştir. Söz konusu madde ile kamu idarelerinde tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar hariç olmak üzere tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar, örneği Sosyal Güvenlik Kurumunca hazırlanan ve Kurumca belirlenen ilgili muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe tarım müdürlükleri tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip onaylanmış belgeleri ile talepte bulundukları tarihten itibaren 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmıştır. 15 ARMER 4 Ancak bu ek maddede, mevsimlik tarım işçilerinin kendi adlarına prim ödemelerinin öngörülmüş olması ise düzenlemenin olumlu etkisini azaltıcı niteliktedir. Birçoğu yoksulluk ve açlık sınırının altında yaşayan mevsimlik tarım işçilerinin sosyal güvenlik primine kaynak ayıramayacağı ve sigortasız kalmaya devam edeceği düşünülmektedir. (Kalkınma Atölyesi, Mevsimlik Tarım İşçiliği ve Çocuklar - Sorun Analizi ve Politika Önerileri (Ankara: Kalkınma Atölyesi Yayınları, 2013), s. 17). 15 TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı Mevsimlik Tarım İşçileri Haziran 2012’de kanunlaşan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun amacı; işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemektir (madde 1). Kanunda; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacağı (madde 2/1) hükme bağlanmış ve bazı faaliyetler ile kişiler kapsam dışında bırakılmıştır. Sıralanan bu faaliyetler ve kişiler arasında tarım işleri ya da tarım işçileri yer almamaktadır. Bu nedenle, mevsimsel olarak göç eden tarım işçilerinin çalışma alanları ve onları çalıştıran işverenler, bu kanun kapsamında değerlendirilebilecektir. 16 Mevsimlik tarım işçilerinin yaşam ve çalışma koşullarının düzenlenmesi amacıyla Başbakanlık tarafından 24.03.2010 tarihinde 2010/6 sayılı mevsimlik gezici tarım işçilerinin çalışma ve sosyal hayatlarının iyileştirilmesi hakkında bir genelge de yayımlamıştır. 17 Ayrıca bu genelgeye istinaden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanmış, Başbakanlık genelgesinin ve eylem planının uygulanmasını takip ve koordinasyonun sağlanması amacıyla Bakanlık bünyesinde Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri İzleme Kurulu oluşturulmuştur. Bununla birlikte 2010/6 sayılı Başbakanlık Genelgesi ilgi tutularak Milli Eğitim Bakanlığı tarafından mevsimlik gezici tarım işçisi çocuklarının eğitime erişim ve devamlarının sağlanması amacı Mevsimlik Gezici Tarım İşçisi Çocuklarının Eğitimi Genelgesi de çıkarılmıştır. 18 Yukarıda bahsedilen düzenlemelere ek olarak 27.05.2010 tarihinde Tarımda İş Aracılığı Yönetmeliği yayınlanmıştır. Bu Yönetmeliğin amacı, tarım aracılığı için izin verilmesi ve bunların çalışma ve denetimi ile tarım aracısı, mevsimlik gezici tarım işçileri ile bunları çalıştıran tarım işverenleri arasındaki ilişkinin düzenlenmesi hakkında usul ve esasları belirlemektir (madde 1). Yönetmelikte, Türkiye İş Kurumu’ndan aracılık belgesi almayan kimselerin aracılık yapamayacağı ve aracıların hizmetlerinin karşılığını yalnız işverenlerden isteyecekleri düzenlenmiştir. 19 Ancak, kanuni mevzuatın uygulanmasında sorunlu alanlardan biri olan tarım işyerlerinde, özellikle ağırlıklı olarak göç eden işçiler tarafından yürütülen mevsimlik tarım işlerinde söz konusu kanuni düzenlemeyle -genel olarak sanayi üretimine yönelik olarak kurgulandığı da hesaba katıldığında- sağlık ve güvenlik önlemlerinin sürdürülebilir bir şekilde alınmaya başlamasını beklemek yakın gelecekte zor görünmektedir. (Öz ve Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” s. 104). 17 Ancak Genelgede on dokuz madde olarak sıralanan yapılması gereken faaliyetlerin, uygulamada çoğunlukla yerine getirilmediği yönünde eleştiriler vardır. (Öz ve Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” s. 94). 18 Ancak çocukların eğitime erişim ve devam sorunlarıyla ilgili müdahale ihtiyacının devam ettiğine işaret eden araştırmalar mevcuttur. Ayrıca MEB’in bahsedilen genelgesinde okul çağının altındaki çocuklarla ilgili herhangi bir uygulama öngörülmemiş olması da bir eksikliktir. (Kalkınma Atölyesi, Mevsimlik Tarım İşçiliği ve Çocuklar - Sorun Analizi ve Politika Önerileri, s. 24-30). 19 Ancak uygulamada aracıların çoğunun izin belgesine sahip olmadığı ve işçilerden de ücret aldıkları bilinmektedir. Bu konuda Türkiye İş Kurumu’nun denetim yetkisini etkin bir şekilde kullanması gerekmektedir. (Öz ve Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” s. 110). 16 ARMER TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 5 Mevsimlik Tarım İşçileri Görüldüğü üzere mevsimlik işçilere ilişkin uygulamada karşılaşılan pek çok sorunun çözümünü sağlayabilecek özgün kanuni düzenlemeler mevzuatımızda yer almamaktadır. Düzenleme olan noktalar ise genellikle çeşitli hukuki metinlerde iş hukukuna özgü temel kurumlardan ayrıldığı noktaların belirtilmesi şeklinde olmaktadır. Sadece 51 ve daha fazla işçi çalıştıran tarım işyerlerinde çalışanlar İş Kanunu hükümlerinden yararlanabilmektedir. Ancak mevsimlik tarım işçileri geçici sürelerle farklı işlerde çalıştıklarından genelde kayıtdışı olmakta ve mevsimlik tarım işçisi-işveren ilişkisi yürürlükteki İş Kanunu kapsamına girmemektedir. Dolayısıyla bu ilişki, amacı işçiyi korumak olmayan Borçlar Kanunu’na devredilmektedir. Ancak, gerek Borçlar Kanunu gerek İş Kanunu mevsimlik tarım işçilerine özgü sorunlara yönelik düzenlemeler içermemektedir. 20 Mevsimlik işçilere dair sorunların çözümü, işçilerin hak kayıplarına uğramaması ve istismarın önlenmesi için öncelikle bu kanuni boşlukların doldurulması ve dağınık şekilde yer alan düzenlemelerin bir araya getirildiği açık düzenlemeler yapılması gerekmektedir. 21 5. ÇALIŞMA KOŞULLARI Mevsimlik tarım işçilerinin geleneksel olarak çalışma ilişkilerini biçimlendiren, yörelere göre ‘dayıbaşı, elçi, çavuş’ gibi değişik biçimlerde adlandırılan tarım aracıları bulunmaktadır. İşçilerin kendi emekleri üzerindeki denetimi devrettikleri aracılar ile ilişkileri; güven, karşılıklı bağımlılık, sadakat ve dayanışma gibi olgulara dayanmaktadır. İşçiler ile aracılar arasındaki bağımlılığı güçlendiren ve aynı zamanda da işçiler üzerinde aracının nüfuzunu da artıran önemli bir etken, aracı ile işçi arasındaki borçlanma ilişkisidir. Borçlanma, aracıların yoksul işçilere özellikle çalışmadıkları kış aylarında ve henüz ücret almadıkları çalışma dönemlerinden sonra ücretlerinden kesmek üzere borç vermeleri ile kurulmaktadır. Bu durum işçinin hâlihazırda çalıştığı aracıdan başka bir aracı ile çalışamaz duruma gelmesine neden olmaktadır. 22 Mevsimlik tarım işçisi ailelerin büyük çoğunluğuna aracılar iş bulmakta, işveren ile ücret pazarlığı yapmakta, ulaşımı düzenlemekte ve ücretlerinden komisyon almaktadır. İşsizlik, mevsimlik tarım işçileri için en sık karşılaşılan sorunlardan birisidir. Nitekim işçilerle yapılan gazete röportajları ve araştırmalar, onların yaşadığı yerlerdeki işsizliği en büyük problemleri olarak tanımladığını göstermiştir. Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadıkları yoğun işsizlik ve bazı durumlarda çalıştıkları birkaç ayın geliriyle bütün yıl geçinmek zorunda olmaları ailelerin çocuk ve yaşlı üyelerinin de mevsimlik tarım işçisi olarak çalışmalarına neden olmaktadır. Örneğin Harran Üniversitesi ve UNFPA’nın mevsimlik tarım işçisi aileler üzerine yaptıkları bir araştırma 23 mevsimlik tarım işçisi her iki kişiden birinin doğduğundan beri tarım işçisi olduğunu ortaya koymaktadır. Zaten çocukların okul eğitiminden koparılıp ailelerin beraberlerinde getirilmeleri, gezici işçi olma dışında başka meslek edinmelerini Sidar Çınar, “Türkiye’de Mevsimlik Tarım İşçilerine Dair Kısa Bir Değerlendirme,” Heinrich Böll Stiftung Derneği İnternet Sitesi, http://tr.boell.org/tr/2014/06/16/tuerkiyede-mevsimlik-tarim-iscilerine-dair-kisa-birdegerlendirme, Erişim: 01.12.2014. 21 Büyüktarakçı, “İş Hukukunda Mevsimlik İşler ve Kampanya İşleri”, s. 5. 22 Sidar Çınar ve Kuvvet Lordoğlu, “Mevsimlik Tarım İşçiliğinde Tekil Bir Analiz: Karasu Fındık Toplama İşçileri,” Türk Tabipleri Birliği Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi, Sayı 38 (Ekim-Kasım-Aralık 2010), s. 27. 23 Harran Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Araştırması 2011 (Şanlıurfa: Elif Matbaası, 2012), s. 18. 20 ARMER 6 TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı Mevsimlik Tarım İşçileri zorlaştırmakta ve hatta olanaksızlaştırmaktadır. Mevsimlik tarım işçilerinin yaşadıkları işsizlik sadece çalışmadıkları aylarla sınırlı değildir. Çalışmak için gittikleri yerlerde şayet aracıları yoksa iş bulamamaları da olasıdır. Bu durum işçiler için karşılarına çıkabilecek en kötü ihtimallerden birisidir. Çünkü bazı işçiler gelmeden önce yaşadıkları yerlerde çalıştıkları dönemde tüketmek üzere borçlanarak gıda maddeleri alırlar. Bu harcamaları da döndüklerinde kazandıkları ücretlerinden öderler. Ayrıca çalışmadıkları aylarda yine tek gelirleri birkaç ayda kazandıkları paradır. Dolayısıyla çalışma ve yaşama koşulları ne kadar kötü olursa olsun bu süreyi mutlaka çalışarak geçirmek zorundadırlar. Çalışma ilişkilerindeki korunmasızlıkları ve işsizlik tehdidi bir arada düşünüldüğünde ücretlerinin düşük olması da şaşırtıcı değildir. 24 Çalışma koşulları açısından oldukça zor şartlar altında olan mevsimlik tarım işçileri ücret, izin, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal güvenlik gibi temel haklar bakımından toplumun çok gerisinde bulunmaktadır. Her türlü sosyal imkândan yoksun olan bu ailelerin ekonomik durumlarının da ülke ortalamasının çok altında olduğu ve genellikle tek geçim kaynaklarının mevsimlik tarım işçiliği olduğu bilinmektedir. Çalışma şartları ve ücretlendirmelerde herhangi bir standardın olmaması yapılacak işin ya da üretilecek emeğin belli zamanlarla sınırlı olması bazen çalışma saatlerini 16 saate kadar çıkartabilmektedir. 25 Harran Üniversitesi ve UNFPA’nın ortaklaşa yaptığı araştırmaya göre de mevsimlik tarım işçisi ailelere çalıştıkları yerlerde hangi sorunlarla karşılaştıkları sorulduğunda her on aileden dokuzu ‘uzun ve yorucu çalışmayı’ bildirmişlerdir. Mevsimlik tarım işçilerinin bu uzun çalışma saatleri güneş çarpması, böcek sokmaları, yanıklar, tarım ilacı zehirlenmesi gibi kaza ve yaralanmaları da beraberinde getirmektedir. Tarımda kullanılan kimyasalların özellikle anne karnındaki bebeği olumsuz etkilediği, ölü doğum, kendiliğinden düşük, engelli bebek doğumu gibi bebeğe olumsuz etkilerinin yanı sıra kansızlık, kısırlık ve kanserle ilişkisi de bilinmektedir. 26 Çalışma koşullarının ağırlığına rağmen mevsimlik tarım işçilerinin büyük çoğunluğu işleri üzerinden bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı değildirler. Örneğin TÜİK’in Hanehalkı İşgücü İstatistiklerine 27 göre Ağustos 2014’de tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı %83,9’dur. Yani tarımda istihdam edilen 5 milyon 815 bin kişinin 4 milyon 877 bin kişisi kayıtdışı istihdam edilmektedir. Mevsimlik tarım işçilerinin sosyal güvenlik kapsamında olmamaları çalıştıkları süre içinde iş kazası, meslek hastalığı veya ölüm hallerinde herhangi bir kurumsal destek görmemelerine neden olmaktadır. Bu durumda sorunlarını kendi aralarında ya da aracılar yardımıyla çözmek zorunda kalmaktadırlar. 28 Çınar ve Lordoğlu, “Mevsimlik Tarım İşçiliğinde Tekil Bir Analiz: Karasu Fındık Toplama İşçileri,” s. 28. Zeynep Karaman, “Mevsimlik Tarım İşçisi Çocukların Eğitim Hakkına Erişim Durumları ve Sosyal Beceri Yeterliliklerinin Öğretmen Görüşlerine Göre Belirlenmesi” (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi, 2013), s. 17-18. 26 Harran Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Mevsimlik Tarım İşçilerinin ve Ailelerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Araştırması 2011, s. 20-21. 27 “Hanehalkı İşgücü İstatistikleri Ağustos 2014”, Türkiye İstatistik Kurumu İnternet Sitesi, (17 Kasım 2014), http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=13659, Erişim: 30.11.2014. 28 Çınar ve Lordoğlu, “Mevsimlik Tarım İşçiliğinde Tekil Bir Analiz: Karasu Fındık Toplama İşçileri,” s. 29. 24 25 ARMER TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 7 Mevsimlik Tarım İşçileri Mevsimlik tarım işçilerinin sendikalaşmaları konusunda herhangi bir yasak bulunmamakla birlikte sendikal örgütlenme hakkından fiili olarak yararlanamamaktadırlar. Bu konuda tarım iş koluna uygun kanuni düzenlemelerin olmaması, küçük gruplar halinde çalışma, mevsimlik ve kısa süreli üretim ile günlük çalışma sürelerinin çok uzun olması gibi koşullar örgütlenmeyi zorlaştırmaktadır. Mevsimlik tarım işçileri işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından da gerekli olan kişisel koruyucu donanımdan (giysi, ayakkabı, maske, gözlük, eldiven vb.) yararlanamamaktadır. Mevsimlik tarım işçilerinin insan onuruna yakışır ve güvenilir bir şekilde ulaşımı da sağlanmamakta, kaza sonucu yaralanma ve ölümler tarım işçilerinde en fazla görülen “2014'ün 10 Ayında 64’ü Tarım İşçisi 101 Kadın İşçi Yaşamını sorunlardan biri olmaktadır. Kamyonlarla ve Yitirdi”, http://www.baskahaber.org/2014/11/2014un-10-aynda64u-tarm-iscisi-101.html, 04.11.2014. traktörlerle işçi taşınması nedeniyle işçiler ciddi iş kazalarına maruz kalmaktadırlar. 29 Yapılan trafik denetimlerinin sıklaştırılması, sağlıksız ulaşımda kamyonların yerini minibüslerin almasını sağlamış ancak yeterli bir çözüm getirememiştir. 6. YAŞAM KOŞULLARI Mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarının zorluğu çalışma koşullarının zorluğundan daha hafif sayılmaz. Mevsimlik tarım işçileri barınma, sağlık ve eğitim gibi temel ihtiyaçları bakımından da toplumun çok gerisinde bulunmaktadır. Örneğin mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının aşılanma oranlarının 30 genel ortalamanın oldukça altında olduğu bilinmektedir. Mevsimlik tarım işçileri, çoğunlukla tarlalarda, altyapısı olmayan çadır ya da barakalarda elektrik, su, kanalizasyon, çöp toplama imkânları olmadan yaşamaktadırlar. Çadırlar, genelde küçüktür ve toprak zemin üzerinde bulunurlar. Yaşam ve çalışma ortamında atık suların çoğu zaman açığa bırakılması, sağlıklı banyo ve tuvaletlerin olmaması, sivrisinek, fare, yılan, akrep, kırkayak vb. böceklerin yaşam ortamında bulunması, sağlıksız içme ve kullanma suyu, saklanamayan ve korunamayan gıdalar durumun ne kadar sağlıksız olduğunu ortaya koymaktadır. Çadır gruplarının yerleşim yeri olarak seçtiği sulama kanalları ve anayolların civarlarının yarattığı trafik kazaları, boğulma, kanala düşme vb. tehlikeler bu sağlıksız durumun bir başka boyutudur. 31 Mevsimlik tarım işçileri; aile mahremiyetini sağlamaktan uzak uygunsuz konutlarda barınmakta, yeterli ve dengeli beslenememekte, temiz giyinememektedirler. Eğlence ve spor MSG Yayın Kurulu, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Yasal Durumu,” Türk Tabipleri Birliği Mesleki Sağlık ve Güvenlik Dergisi, Sayı 38 (Ekim-Kasım-Aralık 2010), s. 3. 30 2008 yılında Şanlıurfa’da yapılan bir araştırmaya göre ‘Hiç aşısız ya da eksik aşılı çocuk’ oranı %50,7’dir. (Zeynep Şimşek, İbrahim Koruk ve Önder Yaşar, Mevsimlik Tarım İşçisi Kadınların ve Çocuklarının Sağlık Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Projesi, Şanlıurfa, 2008). 31 “Tarımda Mevsimlik İşçi Göçü Türkiye Durum Özeti”, Friedrich-Ebert-Stiftung Derneği İnternet Sitesi, (Mayıs 2012), http://www.fes-tuerkei.org/media/pdf/D%C3%BCnyadan/d%C3%BCnyadan_12%20(1).pdf Erişim: 01.12.2014. 29 ARMER 8 TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı Mevsimlik Tarım İşçileri gibi sosyal etkinliklere zaten katılamamaktadırlar. İletişim hakkından mahrumdurlar. Yılın en az dokuz ayında farklı yerlerde yaşamaları nedeniyle seçme ve seçilme hakkını da kullanamamaktadırlar. Mevsimlik tarım işçiliğinde çocuk emeği sömürüsünün önlenememesi ve okul döneminde iş başında olmaları nedeniyle okul çağındaki çocukları dahi eğitimöğretim hakkından 32 yararlanamamaktadırlar. 33 Yapılan bir araştırmaya 34 göre mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının %94’ü okula düzenli devam edememektedir. Araştırmaya katılan çocukların %96,5’i okul hakkında olumlu ifadeler kullanırken sadece %3,5’i okulu sevmediğini belirtmiştir. Okulun olumsuzluklarıyla ilgili ilginç bir yanıt “okula sürekli gitmediğim için okulda istenmiyorum” olmuştur. Çocukların önemli bir bölümü okula devamsızlık yapmaktadır ve ancak aileler yine de çocuklarının okumalarını istemektedirler. Çocukların %89,5’i ailesinin gelecekte kendisinin okumasını istediğini belirtmiştir. Çocuklara “ne yapıldığı takdirde okula devam edebilirsin?” diye sorulduğunda, “ailelere sürekli yaşadıkları yerlerde iş imkânı yaratılması” en sık yanıt olarak verilmiştir. Maddi yetersizlikler eğitimin önünde önemli bir engel oluşturmaktadır. Yine aynı araştırmaya göre mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının %76,6’sı da tarlada çalışmaktadır. Çalışan çocukların günlük ortalama çalışma süresi 10,1 saat, haftalık ortalama çalışma süresi ise 6,17 gündür. Mevsimlik tarım göçü ve işçiliği sırasında maruz kalınan koşullar çocuğun sadece fiziksel değil, bilişsel gelişimini de olumsuz şekillerde etkilemektedir. Başta yetersiz beslenme, zirai kimyasallara maruz kalma, aşırı stres olmak üzere mevsimlik tarım göçü ve işçiliği çocuğun sinir sistemi ve buna bağlı olarak bilişsel gelişimine zarar veren riskleri artırmaktadır. Çocuğun bilişsel gelişimi de doğrudan eğitim süreçlerine etkin katılımını etkileyebilmektedir. 35 Mevsimlik tarım işçilerinin barınma koşullarının elverişsizliği aynı zamanda onların yerli halkla iletişim kurmalarını engelleyen ve dışlanmalarına sebep olan bir etken olarak da karşımıza çıkmaktadır. Çünkü yerleşimlerin kötü koşulları işçilerin yoksulluklarını daha fazla görünür hale getirmektedir. Bazı işçiler özellikle yaşama koşullarının kötü olması nedeniyle yerli halkın kendilerinden uzak durduklarını düşünmektedirler. Aslında yaşam koşullarının kötü olması kadınları ve çocukları daha fazla etkilemektedir. Kadınlar yorucu tarım işçiliğinin ardından ev ve aile yaşamına ilişkin olarak çadır koşullarında yemek hazırlama ve yemek sonrası temizlik, çocuk bakımı, giyeceklerin “Mevsimlik Tarım İşçileri”, http://www.mevsimliktarimiscileri.com/galeri_fotograf.aspx#, 03.12.2014. Türkiye’nin taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de de vurgulandığı üzere, sağlık hakkı ve temel eğitim hakkı cinsiyet farkı gözetmeksizin her çocuğun eşit olarak yararlanması gereken önemli vatandaşlık haklarıdır. 33 MSG Yayın Kurulu, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Yasal Durumu,” s. 3. 34 Kalkınma Atölyesi, Mevsimlik Tarım Göçünden Etkilenen 6-14 Yaş Grubu Çocuklar İçin Temel Araştırma (Ankara: Kalkınma Atölyesi Yayınları, 2013), s. 43. 35 Kalkınma Atölyesi, Mevsimlik Tarım İşçiliği ve Çocuklar - Sorun Analizi ve Politika Önerileri, s. 23-24. 32 ARMER TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 9 Mevsimlik Tarım İşçileri hazırlanması ve bakımı, yaşam ünitesinin temizliği ve su temini gibi görevleri de yerine getirmektedir. Yaşadıkları yerlerle ilgili bu zorluklar para biriktirme baskısı ile birleşince işçilerin yetersiz beslenmelerine sebep olmaktadır. Dolayısıyla özellikle çocukların bulaşıcı hastalık, gelişim bozuklukları gibi sorunlarla daha fazla karşılaşmaları olasıdır. 36 Kısa dönemde çocuğun sağlık ve eğitim konuları başta olmak üzere maruz kaldığı tüm bu olumsuzluklar uzun dönemde geri döndürülmesi güç sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir. Bireyin çocukken eğitim sürecini erken terk etmiş olması yoksulluk ve yoksunluk hâlinin devam etmesine, yine çocukken mevsimlik göç sırasında maruz kaldığı olumsuz barınma ve çalışma koşulları tüm hayatı boyunca kronik sağlık sorunları yaşamasına yol açabilmektedir. Yine çocukken tarım işçisi olarak çalışmak veya mevsimlik tarım göçüne katılmak çocuğun şiddet, ihmal, istismar ve toplumsal dışlanma açısından kırılganlığını artırabilmekte, buna bağlı olarak duygusal ve toplumsal gelişimini olumsuz şekilde etkileyebilmektedir. 37 Oldukça zor koşullarda yaşayan tarım işçilerinin verdikleri emek, ekonomik yaşamlarında belirli bir refah düzeyini yakalamalarını sağlayamamaktadır. Kendilerine ait bir evden, sürekli çalışılabilir bir işten ve insanca yaşamın gerektirdiği ortamlardan uzak olan tarım işçisi aileler ancak yaşamını karın doyurmaya dayalı bir beslenme ve yaşam biçimi ile sürdürmektedirler. Mevsimlik tarım işçilerinin yukarıda sayılan sorunlara ek olarak, coğrafik ve sosyal izolasyon ile birlikte kültür ve dil farklılıklarının neden olduğu engellerle de karşılaştığı bilinmektedir. Bu çalışmada değinilenlerle sınırlı olmadığı bilinen tüm bu temel yaşam haklarından yoksunluk durumu, sadece belirli bölgelerde çalışan mevsimlik tarım işçilerine özgü değildir. Mevsimlik tarım işçileri Türkiye’nin genelinde benzer problemlerle karşılaşmaktadırlar. ARMER 10 36 37 Çınar ve Lordoğlu, “Mevsimlik Tarım İşçiliğinde Tekil Bir Analiz: Karasu Fındık Toplama İşçileri,” s. 31. Kalkınma Atölyesi, Mevsimlik Tarım İşçiliği ve Çocuklar - Sorun Analizi ve Politika Önerileri, s. 11. TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı Mevsimlik Tarım İşçileri 7. SONUÇ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Mevsimlik tarım işçileri uygunsuz yaşam koşullarında yaşamakta ve zor şartlar altında çalışmaktadırlar. Türk hukuk sistemi içerisinde mevsimlik tarım işçilerine tam bir hukuksal koruma sağlayabilecek özgün bir kanun bulunmadığı için hassas konumları itibariyle de istismara açık hale gelebilmektedirler. Bu sorunun çözümü doğrultusunda, bu çalışmada atıfta bulunulan kaynaklardaki ve literatürdeki bazı öneriler özetle şu şekildedir: • Öncelikle mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine ilişkin ulusal düzeyde sağlıklı bir veri tabanı oluşturulmalıdır. 38 • Mevsimlik tarım işçilerine dair mevzuattaki kanuni boşlukların doldurulması ve dağınık şekilde yer alan düzenlemelerin bir araya getirildiği kapsamlı ve açık düzenlemeler yapılması gerekmektedir. 39 • “Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Genelgesi”ne göre oluşturulan “Mevsimlik Gezici Tarım İşçileri İzleme Kurulu”nun çalışmaları hızlandırılmalı ve söz konusu Kurul daha aktif hale getirilmelidir. 40 • Mevsimlik tarım işçilerinin hem yaşam hem de çalışma şartlarını iyileştirmeye yönelik bakanlıklar, valilikler, kaymakamlıklar ve il-ilçe yerel yönetimleri aracılığıyla birtakım çalışmalar ve düzenlemeler yapılmaktadır. Ancak durumu iyileştirmek için yetersiz kalan tüm bu çalışmalar ve düzenlemeler merkezden koordineli bir şekilde geliştirilmeli ve kurumsal hale getirilmelidir. 41 • Temel sağlık hizmetleri, topluma uyumlu sağlık hizmeti anlayışı ile yeniden düzenlenmelidir. 42 • Gezici sağlık hizmeti, mevsimlik tarım işçilerine hizmet götürmek için en etkin yöntemdir. Ancak araçlar iklime, yaşam koşullarına ve çok yönlü hizmet sunumuna uygun olmalıdır (Klima, tuvalet, mini laboratuvar, mikroskop -özellikle sıtma için-, muayene masası, mini buzdolabı -aşı ve diğer ihtiyaçlar için-, tıbbi malzeme). Belirtilen donanıma sahip araçların, göçebe tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı illere yeterli sayıda alımı yapılmalıdır. 43 • Mevsimlik tarım işçisi kadın ve çocuklara; kişiye yönelik (sağlık eğitimi, aşılama, gebe ve bebek izleme, aile planlaması danışmanlığı, erken tanı ve tedavi, iyotlu tuz kullanımı, güvenli pestisit kullanımı) ve çevreye yönelik (sağlıklı içme ve kullanma suyu sağlama-bireysel klorlama eğitimi-, arazi tipi çukurlu tuvalet yapımı ve kullanımı, çöplerin gömme ve yakma yoluyla zararsızlaştırılması) sağlık hizmetlerinin tarım alanlarına ulaştırılması gerekmektedir. 44 Kalkınma Atölyesi, Mevsimlik Tarım İşçiliği ve Çocuklar - Sorun Analizi ve Politika Önerileri, s. 6. Görücü ve Akbıyık, “Türkiye’de Mevsimlik Tarım İşçiliği: Sorunları ve Çözüm Önerileri,” s. 213-214. 40 Koruk, “İhmal Edilen Bir Grup: Göçebe Mevsimlik Tarım İşçileri,” s. 21. 41 Öz ve Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” s. 110. 42 Koruk, “İhmal Edilen Bir Grup: Göçebe Mevsimlik Tarım İşçileri,” s. 21. 43 Zeynep Şimşek, İbrahim Koruk ve Önder Yaşar, Mevsimlik Tarım İşçisi Kadınların ve Çocuklarının Sağlık Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Projesi, Şanlıurfa, 2008, s. 9. 44 Zeynep Şimşek, İbrahim Koruk ve Önder Yaşar, Mevsimlik Tarım İşçisi Kadınların ve Çocuklarının Sağlık Haklarının Korunması ve Geliştirilmesi Projesi, Şanlıurfa, 2008, s. 5. ARMER TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 11 38 39 Mevsimlik Tarım İşçileri • ‘Dayıbaşı, elçi, çavuş’ gibi değişik biçimlerde adlandırılan tarım aracılarına yönelik Türkiye İş Kurumu’nun denetim yetkisini daha etkin bir şekilde kullanması sağlanmalıdır. 45 • Mevsimlik tarım işçilerinin dolaylı olarak da olsa İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına alınmış olmasının pratik faydasını görebilmek için bu konuda daha etkin bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır. 46 • Sosyal dışlanmaya maruz kalan mevsimlik tarım işçileri için sosyal içerme politikalarının aktif bir şekilde hayata geçirilmesi gerekmekte, bunun için de öncelikle mevsimlik tarım işçilerinin yaşam ve çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik kapsamlı kanuni düzenlemelerin yapılarak, yapılan kanunların etkin ve ivedi bir şekilde uygulanması garanti altına alınmalıdır. 47 • Mevsimlik tarım işçiliğinin temel nedeni, yaşadıkları yerde tutunmalarını sağlayacak yeterli gelirden yoksun olmalarıdır. Bu nedenle mevsimlik tarım işçilerine yönelik istihdam politikalarının geliştirilmesi, onların içinde bulunduğu koşulların iyileştirilmesinin yanı sıra sürekli yaşadıkları yerlerde emek yoğun üretime dayalı işletmelerin daha etkin bir şekilde desteklenerek buralardaki iş imkânlarının artırılması, yerel kalkınmanın güçlendirilmesi gerekmektedir. 48 Gezici tarım işçilerinin mesleki becerilerinin geliştirilmesine yönelik programların ve mikro-kredi olanaklarının yaygınlaştırılması, atıl durumdaki tarım arazilerine erişimi kolaylaştırıcı önlemlerin alınması da bu çerçevede değerlendirilebilir. 49 • Yoksulluk döngüsünün kırılması için mevsimlik tarım işçiliği sorununda çocuk boyutunun özel olarak ele alınması, barınma, eğitim, sağlık gibi temel hizmet alanlarının çocukların ihtiyaçları göz önüne alınarak planlanması gerekmektedir. 50 • Mevsimlik tarım işçiliği sürecindeki çalışma, seyahat ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi için uygulayıcı taşra teşkilatının hem nitelik hem nicelik açısından kapasitesinin artırılması, yapılan çalışmalara genel bütçeden yeterli pay ayrılması, çalışmaların erişim ve etki açısından sistematik bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. 51 • Mevsimlik tarım işçisi ailelerin sorunlarının çözümüne yönelik toplum katılımı ve sektörler arası işbirliği temelinde yöntemler ve politikalar geliştirilmelidir.52 • Devlet, bu sorunlu alana daha fazla müdahil olmalı, hâlihazırdaki düzenlemeleri daha etkin bir şekilde hayata geçirmeli ve denetlemelidir. Sonuç olarak, barınmadan sağlığa, eğitimden toplumsal bütünleşmeyi sağlayacak tedbirlere kadar pek çok sosyal politika önlemi öncelikle devletin görev alanına girmektedir. 53 ARMER Öz ve Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” s. 110. Kalkınma Atölyesi, Mevsimlik Tarım İşçiliği ve Çocuklar - Sorun Analizi ve Politika Önerileri, s. 6. 47 Öz ve Bulut, “Mevsimlik Tarım İşçilerinin Türk Hukuk Sistemi İçerisindeki Yeri,” s. 110-111. 48 Büyüktarakçı, “İş Hukukunda Mevsimlik İşler ve Kampanya İşleri”, s. 118. 49 Kalkınma Atölyesi, Mevsimlik Tarım İşçiliği ve Çocuklar - Sorun Analizi ve Politika Önerileri, s. 28. 50 Karaman, “Mevsimlik Tarım İşçisi Çocukların Eğitim Hakkına Erişim Durumları ve Sosyal Beceri Yeterliliklerinin Öğretmen Görüşlerine Göre Belirlenmesi”, s. 78-81. 51 Kalkınma Atölyesi, Mevsimlik Tarım İşçiliği ve Çocuklar - Sorun Analizi ve Politika Önerileri, s. 6. 52 Koruk, “İhmal Edilen Bir Grup: Göçebe Mevsimlik Tarım İşçileri,” s. 21. 53 Ercan Geçgin, “Türkiye’de Mevsimlik Tarım İşçiliğinin Sosyolojik Analizi: Ankara Polatlı Örneği” (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, 2009), s. 147. 12 TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı 45 46 İLETİŞİM Adres TBMM Araştırma Hizmetleri Başkanlığı, Personel Hizmet Binası, Alt Zemin, 06543 Bakanlıklar-Çankaya/ANKARA İntranet Adresi http://tbmm.intranet/armer E-posta iletisim.armer@tbmm.gov.tr Tel 0 312 420 68 38 Faks 0 312 420 78 00 Bölümler Ekonomi Maliye Hukuk Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Sosyal Politika Uluslararası İlişkiler 420 80 09 420 80 17 420 80 06 420 80 05 420 80 03 em.armer@tbmm.gov.tr hkm.armer@tbmm.gov.tr kysb.armer@tbmm.gov.tr sp.armer@tbmm.gov.tr ui.armer@tbmm.gov.tr Araştırma Merkezi’nin çalışmalarına http://tbmm.intranet/armer adresinden ulaşabilirsiniz. Çalışmalarımızla ilgili geri bildirimi http://tbmm.intranet/armer adresinde yer alan geri bildirim formunu doldurarak yapabilirsiniz.