fark tagıt sanayimizin göründüğünden de fazla ithalata dayandığını kanıtlıyor. Yabancı sermayeli firmaların satışlarının f/o 30 ve daha fazlasını denetledikleri sanayi kollarının toplam ithalat içindeki payı İ0751n ilk yarısında %! 30'a varırken, ihracat iğinde bu pay ancak % 6 olmuştur, Türkiyelin en büyük ithalatçılarının sanayiciler olduğuna daha önce de değinmiştik. Konuya dış ticaret hadleri ağısından da bakmak yararlı olacaktır» 1967 yılında 100 olan dış ticaret hadleri 1975'in ilk yarısında 75'e düşmüştür, 1987'de 100 birim ithalat yapabümek için ihraç ettiğimiz mal karşılığı bugün 3/4 oranında daha az ithalat yapabiliyoruz, îhraç ve ithal ürünlerinin, dolayısıyla sanayimizin yapısı dış ticaret hadlerindeki kötüye gidişin, dış ticaret açığımızın artmasının temel nedeni, ithal ettiğimk malların, dünya piyasasında fiyatları hızla artarken, ihraç ürünlerimİEİn karakteri, fiyat artışları bakımından bu ürünlerin, aynı şekilde esneklik göstermesine engel oluyor, fiyatları daha az artıyor, Sanayimizin yapısı değişmedikçe dış ticaret açığımız da artacaktır, işçi dövizlerine geçici bîr süre için güvenilebileceği, devalüasyonun hiçbir tedbir olmayacağı bütün ilericiler, demokratlar tarafından defalarca söylenen leylerdir. TÜRKİYE VE DÜNYA SÄMAYM Türkiye'deki sanayiin niteliğini daha iyi anlayabilmek için, «Sanayimizin dünya sanayii içindeki yeri nedir?» sorusuna kısaca cevap ver« inek gerekiyor. Ancak bunu yapabilmek için eldeki veriler sınırlı. Varolan verilerin bazıları sağlıklı değil Bazıları-da eski. Bununla beraber bu konuda yapılmış bazı araştırmalar gozönünde tutularak bir özetleme yapmak olanaklı olabilir* (l) Sanayide dünya ölçüsünde yaratılan katma değerin miktarı, bunun çeşitli ülkelerce hangi oranlarda yaratıldığı sanayileşme düzeyimi« ze ilişkin bîr fikir verebilecektir. Tablo C azgelişmiş ülkelerin toplam sanayii içindeki paylarının ancak ;%• 9,2 olduğunu gösteriyor. Buna karşılık gelişmiş emperyalist - kapitalist ülkelerin (ileri pazar ülkeleri) payı j% 61,9, sosyalist ülkelerinse (Merkezi plan ülkeleri) % 28,9. Türkiye'nin toplam sanayii üretimi içindeki payı ancak binde 2'yi buluyor. Bu oran gıda, içki, tütün ve tekstil sanayiinde artıyor* Yatırım malları üretimi sözkonusu olunca binden bire kadar düşüyor. Oysaki gelişmiş kapitalist ülkelerde gıda, içki, tütün gibi geleneksel tüketim maddeleri (1) Türkiye Sanayisinin Dünya İçindeki Yeri Üzerine Bazı Sayısal Bilgiler, Orhan Silier, Mimarlık Sayı 11, Kasım 1072 39 üretimi, tekstil sanayii, madencilikten sonra en düşük rakamları oluşturmaktadır. Sosyalist ülkelerde ise ağırlığın ağır sanayiye verilmiş olduğu hemen göze çarpacaktır. Tablo C tek bağına yeterli bir gösterge değildir. Söz konusu ülkelerin nüfuslarının da göz önünde tutulması gerekmektedir. Sanayide yaratılan kişi basma katma değer bu konuda bütünleyici bir gösterge olacaktır. Çeşitli ülkelerdeki kîşd başına sanayi katma değerleri Tablo D'de verilmiştir, TABLOID KtŞt BAŞINA SANAYİ KATMA DEÖERÎ (1983) (ABD DOLARI) Dünya Sanayide Geri Pazar Ülkeleri Mısır Yunanistan tran Hindistan Brezilya Sanayide Heri Pazar Ülkeleri ABD AET Ülkeleri İngiltere Merkezi Plan Ülkeleri SSCB Bulgaristan Romanya Türkiye Toplam Sanayi İmalat Sanayi 202 233 35 27 32 30 91 78 64 29 14 12 62 59 571 504 935 830 435 385 549 471 471 408 481 422 305 351 311 259 38 33 Bu tablodan Türkiye'nin geri kalmış ülkelerin ortalamasının çok az üzerinde olduğu anlaşılıyor. Ve gene aynı tablodan geri kalmış ülkeler ile gelişmiş kapitalist - emperyalist ülkeler ve sosyalist ülkeler arasında korkunç bir uçurum olduğu ortaya çıkıyor, Sözkonusu araştırma geri kalmış ülkelerde kişi basma imalat sanayii katma değerinin, gelişmiş kapitalist ülkelerden 18 kat, sosyalist ülkelerdense 15 kat aşağı olduğunu belirtiyor. Türkiye'nin durumu ise şöyle açıklanıyor : «125 dolarlık üst sınırın altında kalıp ta Türkiye'den daha üst düzeylerde kişi basma sanayi üretimi yapan 3 Afrika 10 Örtave Latin Amerika, 4 Asya ve 2 Avrupa (Yunanistan ve Portekiz) ülkesi bulunmaktadır.» 42 öte yandan sanayide çalışanların toplam nüfus işindeki payları sanayileşme düzeyi konusunda başvurulabilecek bir başka gösterge olmaktadır. Gelişmiş kapitalist ülkelerde her bin kişi bapna 123, sosyalist ülkelerde ise 111 kişi sanayi kesiminde çalışmaktadır. Bu rakam m gelişmiş ülkelerde 35>dir ve Türkiye 36 kişi ile m gelişmiş ülkeler ortalamasının girişindedir. Dünyadaki toplam sanayi üretiminin binde 2Jsini yaratan ülkemiz, toplam istihdam içindeki payı fazladır ve binde 6fyi bulmaktadır. Bu oran teknoloji açısından ne ölçüde geri olduğumuzu göstermektedir* Sanayimiz çok insan ile az i| yapabilir durumdadır« Sanayimizin dünya ölçüsündeki geriliğini göstermek için kullanacağımız, bir başka göstergede Tablo 21 olacaktır. Bu tablo yoruma gerek bırakmaksızın^ seçilmiş bazı ülkeler ile, özellikle 1980 yılında yetişeceğimiz Öne sürülen İtalya ile, aramızdaki uçurumun ne denli büyük olduğunu göstermektedir. Gene aynı şekilde kişi basma düşen milli gelir bakımından Türkiye'nin çeşitli ülkelerle kıyaslamasını yapan 22, Tablo hiçbir yoruma gerek bırakmamaktadır. Sanayileşme bakımından geri kalmış ülkeler arasında olan Türkiye gelişmiş ülkelere nasıl yetişecektir? Bugünkü gelişme hızı nasıldır? Bu soruların da cevaplandırılması ve Türkiye'nin sanayi üreti« mi artış hızı bakımından çeşitli ülkeler ile karşılaştırılması sorununa açıklık getirecektir, Ancak gene Birleşmiş Milletler tarafından yapılan hesaplara göre 1960 - 69 donemi boyunca, az gelişmiş ülkeler için imalat sanayi üretiminin artış hm, |% 8,4'tür. Aynı oran gelişmiş kapitalist ülkeler için ı%! 6,0 ve sosyalist ülkeler için |% 8,6'dır, Gene aynı yıllar arasında, Türkiye'de söz, konusu oran % 8,6 olmuştur. Türkiye'nin az gelişmiş ülkeler 'ortalamasının üzerinde olduğu hemen göze çarpmaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından 1960 ve 1968 dönemi için yapılan hesaplara göre Bz gelişmiş ülkelerde kişi başına imalat sanayii üretimi artış hızı |%' 3?6, gelişmiş kapitalist ülkelerde |% 5,2 ve sosyalist ülkelerde % 7,4'dür, Türkiye'de 1981 -67 arasında imalat sanayii gelirinin kişi basma düıen miktarının artış hızı |%: 6,0'dn% Görülmektedir ki Türkiye az gelişmiş ülkeler ortalamasının merinde bir artig hızına sahiptir* (Artış hızları % 1,4'e varan geri kaJmıg bazı Afrika ülkelerinin bu oranı düşürdükleri gözönünde tutulmak zorundadır,) Türkiye'nin gelişmiş kapitalist ülkeler ile arasındaki farkı kapatmak için binde sekizlik bir hız, farkı vardır. Bu hız farkıyla bu ülkelere ne kadar zaman sonra yetişileeeği, aradaki uçurumun ne denli büyük olduğu ortadadır. 43 45