SAĞLIK Anal Fissür, Hemorroid, Perianal Fistül teşhis ve tedavisinde çağdaş bir yaklaşım; ANOREKTAL MANOMETRİ Prof. Dr. EDİZ ALTINLI Florence Nightingale Kadıköy Hastanesi Kolon ve Rektum Cerrahi Ünitesi Tıp alanındaki gelişmeler, hastanelerin branşlaştığı süreçte hastalara birçok alternatifler sunulmasını da beraberinde getirdi. Florance Nightingale Kadıköy Hastanesi; çoğu zaman hastaların büyük acılar çektiği ancak, tedavisini hastalığın son aşamasına bırakmayı tercih ettiği dışkı yolu sorunlarına yönelik modern çağın gerekleri ile çözüm yolu sunuyor. Hastalığın ‘anal’ bölgelerde olması sağlık sorununun ilk evrelerinde, kimi zaman hastaların utangaçlığı ya da korkuları nedeniyle tedaviyi öteleme istemini de beraberinde getirebiliyor. Bu yanlış, hastalığın son aşamasında hem tedavi süresini uzatabiliyor, hem de kişi, gereksiz yere günlerce acı çektiği gerçeği ile yüzyüze kalabiliyor. Florance Nightingale Kadıköy Hastanesi, toplumun önemli kesimini tehdit eden sağlık sorununa yönelik tedavi olanaklarını, modern tıbbın imkânlarıyla sağlıyor. İnsanların tuvalet ihtiyaçlarını gidermesi; hava alması ve yemek yemesi kadar doğal ve zorunlu bir gereksinim… Ancak bu ihtiyaç, toplum arasında ‘basur’ olarak bilinen hemoroid gibi adeta işkenceyi andıran bir hastalığa da dönüşebiliyor. Florence Nightingale Kadıköy Hastanesi Kolon ve Rektum Cerrahi Ünitesi’nden Prof. Dr. Ediz ALTINLI, konuyla ilgili dergimize açıklamalarda bulundu: 90 : KadikoyLife.com Mart&Nisan 2013 Anal fissür, anal mukozada oluşan küçük yüzeysel bir yırtıktır. Böylesine küçük bir lezyonun insan vücudunu ciddi derecede SAĞLIK rahatsız edecek belirtiler üretebilmesi şaşırtıcıdır. Fissürlerin büyük çoğunluğu arka orta hatta, saat 6 hizasında oluşur. Kadınlarda yüzde 10’u ön orta hattadır. Diğer yerleşimler ise genellikle Crohn hastalığı, tüberküloz ve geçirilmiş cerrahi girişimler ile ilişkilidir. Son on yılda, fissür etiyolojisi lokal sepsis ve kostik irritasyondan çok yüksek sfinkter istirahat basınçları ve anodermal kan akımındaki düşme ile açıklanmıştır. Bu yeni etiyolojik kavramlar sonucunda, topikal nitrogliserin, diltizem, botulinum A toksini ve lokal enjeksiyonlar gibi yeni medikal tedaviler geliştirilmiştir. Ayrıca cerrahide de açık ve kapalı sfinkterotomiler, kontrollü arka sfinkterotomi ya da flep kaydırarak yapılan anoplastiler ve kontrollü anal dilatasyon gibi öneriler ortaya çıkmıştır . İşlemden önce lavman yapılarak rektum boşaltılır. Bu işlemi hasta isterse evinde kendisi yapıp da ünitemize gelebilir. Birçok çalışmada anal fissürün iskemik orijinli olduğu, cerrahi veya kimyasal olarak anal sfinkter basıncının düşürülmesi ile anal fissürün iyileşeceği iddia edilmiştir. Kronik Anal fissürlerin tedavisi esas olarak cerrahidir. Cerrahi tedavide günümüze kadar çok sayıda yöntem uygulanmıştır. Bunların bir kısmı, halen uygulanmakta olup, bir kısmı ise artık günümüzde kullanılmamaktadır. Cerrahi metodlardan lateral internal sfinkterotominin (LİS) diğer metodlara üstünlüğü ispatlanmıştır. KİMLERE YAPILMALIDIR? Hemoroidal doku, damar yumağı (anjiyo kavernöz) yapısında olan ve anüsün çıkışında yastıkçık görevi gören bir dokudur. İç hemoroid ve dış hemoroid olarak ikiye ayrılır. Hemoroidal dokunun sarkması, çoğu kez kalın bağırsak dokusunun anüs dışına sarkması ile birlikte görülür. Anatomik yapısı bozulan, aşağıya doğru sarkma ile içinde kan göllenmesi olan ve büyüyen bu doku, hemoroidal hastalığa neden olur. Hemoroidal hastalık 4 evrede incelenir. İlk evrede hemoroidal doku büyümüştür. Özellikle sert dışkı sonrası kanama görülür. Dördüncü evre de ise tamamen dışarıda, ağrılı ve kanamalı kitleler mevcuttur. Perianal fistül, makata 1-10 cm mesafede ciltle kalın bağırsağın son kısmı olan rektum arasında iki ucu açık boru şeklinde bir kanalın oluşması durumudur. Bağırsak son kısmındaki dışkıyla kanalın iç deliği kirlenir, bu da dış delikten sürekli iltihap akmasına neden olur. Büyük çoğunluğu perianal abselere ikincil gelişirken fistüller,inflamatuvar bağırsak hastalıkları y ada travmaya da bağlı oluşabilmektedir. Peri anal fistüller makat kaslarıyla olan ilişkisine göre basit ve karmaşık olarak sınıflandırılır.Yüzde 80 oranında basit tiptedir ve tedavi şansı yüzde 100’e yakındır. Uygun cerrahi yaklaşımla dışkı tutamama ihtimali yok denecek kadar azdır. Karmaşık tipinse farklı çeşitleri mevcut olup, tekrarlama ya da iyileşmeme ihtimali yüzde 50’ye kadar çıkabilmektedir. Karmaşık, yani dışkı ve gaz kontrolünü sağlayan kasların arkasından geçen fistüllerin uygun şekilde tedavi edilmemesi, zaman içinde gaz ve dışkı kaçağına sebep olabilmektedir. Anorektal manometri; büyük abdest kaçırma, gaz tutamama ya da dışkılama güçlüğünün teşhis ve tedavisinde kullanılan en önemli ve güncel metoddur. Kolorektal cerrahın sadece parmakla muayenesi, yani rektal tuşe ile anal bölgenin değerlendirilmesi yeterli olmamaktadır. Anorektal manometri yaparak anal sfinkterlerin fizyolojik durumu değerlendirilip, bölgenin hastalıklarında yapılması ya da yapılmaması gereken işlemler ve girişimlere karar verilir. NASIL YAPILIR? NEYE YARAR? Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi Kolorektal Cerrahi Ünitesi’nde Memfis bioMedica Sistemlerince üretilen, teknojik olarak ülkemizde mevcut en ileri anorektal manometri sistemi kullanılmaktadır. Anorektal manometri, 8 kanallı su perfüzyon sistemi ile çalışmaktadır. Hastanın geçmişi sorgulanır ve Wexner skorlama sistemi ile hastalar değerlendirilir. Anal manometri sırasında hastalar ağrı duymadığı için herhangi bir sedasyon uygulanmamaktadır. Yaklaşık 20 dk süren işlem sonrası, hastalar günlük yaşamlarına dönmektedir. İşlem sırasında gaz-gaita kontinansına, yani büyük abdest tutmasını sağlayan internal ve eksternal sfinkterlerin hareketleri ve fonksiyonları değerlendirilir. Hastanın nörolojik bir nedenle büyük abdestini ve gazını tutup tutamadığı anlaşılabilinir. Kadınlarda doğuma bağlı travma veya yaşa bağlı pelvik taban kas hastalıkları, daha önce geçirilmiş kolorektal cerrahiye bağlı rektum hacminin azalıp azalmadığı, kolostomi ya da ileostomisi (karında torba olması) olan hastaların torbalarının (stomalarının) kapatılmadan önce anal sfinkterlerinin yeterince çalışıp çalışmadığı değerlendirilir. Böylece torbanın iptaline ya da devamına cerrah rahatlıkla karar verir. Kronik anal fissürü olan hastalarda lateral internal sfinkterotomi uygulamadan önce anal sfinkter fonksiyonları değerlendirilip, sonraki dönemlerde kaçak riskini azaltmak amacıyla yapılan tailored yöntemin şekli belirlenir. Perianal fistül tedavisinde yapılacak olan fistülotomi ya da seton uygulaması öncesi anal bölge fonksiyonları hakkında cerraha detaylı bilgi sunulmaktadır. Hemoroidal hastalık tedavisi ya da komplikasyonları sonucunda gelişen dışkılama bozuklukları detaylı değerlendirilmektedir. Her toplumun birbirlerinden farklı anal bölge değerleri mevcuttur. Manometri ünitesinin kendi sonuçlarını ve ortalama değerlerini göz önünde bulundurarak sonuca gitmesi gerekmektedir. Bu da belirli bir tecrübe ve birikimle olmaktadır. Anal manometri Referans aralığı Maksimum istirahat basıncı Maksimum sıkma basıncı 30-70 mm Hg 80-210 mm Hg Rektal duyum İlk duyum 40-80 ml Büyük abdest hissi Maksimum tolere edilen hacim 80-200 ml 300-450 ml KİM YAPMAKTADIR? Anal manometri, FNK Hastanesi Kolon-Rektum Cerrahi Ünitesi’nde doktor, hemşire ve teknikerden oluşan bir ekipçe yapılmaktadır. Ekibi Pisa Üniversitesi Tıp Fakültesi, İtalya, Gastrointestinal Sistem Motilite Ünitesi’nde eğitim almış olan Prof. Dr. Ediz Altınlı koordine etmekte ve tüm testleri kendisi uygulamaktadır. Öncesinde yapılması gerekli ise kolonoskopi ve rektosigmoidoskopiyi de aynı ekip gerçekleştirmektedir. Yapılan manometri sonucuna göre hastalar ameliyata yönlendirilmekte ya da yönlendirilmemektedir. Mart&Nisan 2013 KadikoyLife.com : 91