VAJ NAL ENFEKS YONLAR

advertisement
2005; Cilt: 2 Sayı: 5 Sayfa: 14-20
VAJNAL ENFEKSYONLAR
Osman BALCI, Metin ÇAPAR
Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doum Anabilim Dalı, Konya
VAJNAL ENFEKSYONLAR
Vajinitlerin geliiminde östrojenin varlıı ya da yokluu
önemlidir. Normal vajinal sekresyonlar; vulvadan gelen
Vajen hastalıkları jinekolojide sık rast-lanılan problemler
arasındadır. Vajina hastalıkları arasında sıklıkla
sebase sekresyonlar, ter, Bartholin ve Skene bezlerinden
gelen sekresyonlar, uterus ve servikste bulunan bezlerin
enfeksiyonları görmekteyiz. Bunlar belirgin semptomlarla kendilerini gösterebildikleri gibi asemptomatik
salgıları, vajen epitelinden sızan sulu, transuda tarzında
sekresyonlar, dökülen servikal ve vajinal hücreler,
olarak, ru-tin muayeneler sırasında da saptanabilirler.
mikroorganizmalar ve onların metabolitlerinden oluur.
Östrojen, vajen epitelininin prolifere olmasını ve epitel
VAJNANIN ANATOM VE FZYOLOJS
hücrelerinde glukojen depolanmasını salamaktadır.
Glukojenin toplanması da laktik asit oluumuyla
Vajina; önde üretra ve mesane, arkada ise rektum ve
sonuçlanmaktadır. Glikojenin enzimatik ve laktobasillerle yıkımı ile ortaya çıkan laktik asit vajen pH’sını
anal kanal arasında uzanan yaklaık 7-9 cm
uzunluunda fibromuskuler yapıda bir tüptür. Vajina,
3.5-4.5’a düürür. Asidik ortam bata laktobasiller
olmak üzere vajen florasının geliimini uyarmaktadır.
mukoza, muskularis ve adventisya tabakalarından
oluur. Mukozayı çok katlı yassı keratinize olmayan
Puberte öncesi ve postmenopozal dönemde öströjen
azlıı nedeniyle vajina epiteli incedir ve pH 6-8
epitel döer. Bunun altında elastik lifler, damar ve
lenfatik aı içeren lamina propria ve onun altında da
arasındadır. Bu da, bu ya gruplarında özellikle
bakteriyel enfeksiyonlara zemin hazırlayıcı bir
muskularis tabakası bulunur. En dıta ba dokusu,
damar ve lenfatiklerden zengin adventisya tabakası
faktördür. Ayrıca postmenopozal dönemde vajen
dokusunda oluan atrofi, vajenin travma ve
bulunur.
Normal vajina florası ortam pH’sı, ya, hormonal
enfeksiyonlara hassas hale gelmesine neden olmakta
ve floradaki laktobasiller yerini patojenik kokların
durum, seksüel aktivite, kontrasepsiyon yöntemi,
kullanılan ilaçlar, antibiyotikler ve cerrahi giriimlerle
baını çektii mikst floraya bı-rakmaktadır. drar ve
gayta inkontinansları da bu ya grubunda vajinitlere
deiiklik gösterir. Normal vajinal flora esas olarak
aerobiktir, bunlardan en sık görüleni hidrojen peroksit
neden olan dier bir faktördür.
üreten Laktobasillerdir. Bunun dıında florayı oluturan
dier mikroorganizmalar; Bakteroides, Peptokoklar,
KLNK DEERLENDRME
S. epidermitis, Korinobakteriler, Peptostreptokoklar,
B ve D grubu streptokoklar, E. koli ve Eubakteriumlar’
Akıntı ikayeti ile bavuran bir hastaya yaklaımda en
dır. Candida albicans ise vajen florasında düük
miktarlarda bulunur. Ayrıca florada Gardnerella
önemli basamak doru tanıdır. Vajinit semptomları
olan bir hastayı deerlendirmek için öncelikle detaylı
vaginalis ve Trichomonas vaginalis de bulunmaktadır.
Vajen florasında Neisseria gonorrhoeae, HSV (Herpes
bir anamnez ve fizik muayene arttır. Hastalar arı,
kaıntı, akıntı ve daha önce geçirilmi enfeksiyonlar
Simplex Virus) ve HPV (Human Papilloma Virus)
bulunmaz.
açısından sorgulanmalı-dır. Seksüel aktivite, hijyen,
kullanılan ilaçlar (antibiyotik, oral kontraseptif),
Yazıma adresi: Osman BALCI. Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doum Anabilim Dalı Akyoku 42080, KONYA
Gsm: 0532 765 47 53
Fax: (0332) 223 61 81
e-mail:drobalci@yahoo.com
Alındıı tarih: 09. 07. 2005, kabul tarihi: 18. 11. 2005
14
Vajinal enfeksiyonlar
sistemik hastalıklar konularında da detaylı bilgi alınması
Tablo I: En önemli 3 ana vajinit etkeni ve ayırıcı tanısı.
gereklidir. Diyabet gibi altta yatan herhangi bir hastalık
vajinal ikayetlere neden olabilir. Sıkı ve terlemeye
Etken
neden olan giysiler de vajinal semptomların iddetini
arttırabilir.
Gardnerella
Koku
Candida
Kaıntı
Semptom Bulgular
Trichomonas Akıntı
Lökore deyimi beyaz akıntı anlamına gelmekte ise de
günümüzde hemen her çeit ve renk akıntı için kullanılmaktadır. Lökorenin en sık nedeni ise enfeksiyonlardır.
Burada da en sık etkenler sırasıyla; Gardnerella
Köpüklü, yeil, sarı akıntı
vajina ve servikste petei
Köpüklü, gri, beyaz, kötü
kokulu akıntı
Koyu kıvamlı, peynirimsi
kokulu beyaz akıntı
SF ile hazırlanan smear
Hareketli Trichomonas
pH: 5-7
Clue cells
pH: 4-6
KOH ile Hif
pH: 4-5
MANTAR VAJNTLER
vaginalis, Candidalar, Trichomonas vaginalis ve
Gonokoklardır. Vajinal irritasyonun genellikle ilk
Erikin kadınların yaklaık %75’i yaamları boyunca
en az bir kez vulvovajinal kandidiyazis ile
semptomu vajinal akıntının neden olduu kaıntıdır.
Menar öncesinde az miktarda ve irritasyona neden
karılamaktadır ve kadınların %45’i her yıl en az iki
enfeksiyon ataı geçirmektedir.
olmayan akıntı normal olarak kabul edilebilir.
Adolesanlarda vajen duvarlarında az miktarda mukoid
Enfeksiyon çou kez gebelikle, sistemik bir has-talıkla
(diyabet, HIV, obesite), ilaç kullanı-mıyla (antibiyotik,
bir akıntı izlenebilir. Bu genellikle vajen epitel hücrelerinin deskuamasyonuna balıdır. Koku varlıı ya da
steroid, oral kontraseptif) birliktelik gösterebilir.
Vakaların yaklaık %85-90’ında neden Candida
yokluu, kaıntı, ve renk deiiklii etyolojiyi
aydınlatmaya yarayan faktörlerdir.
albicanstır. Bu organizma normalde aız, boaz, kolon
ve vajina florasında bulunmaktadır.
Hastalar tarafından çou zaman akıntı miktarında artı,
koku varlıı veya kıvam ve renk deiiklikleri kolayca
Vajinal kandidiyazis iddetli kaıntı, beyaz süt kesii
ya da peynirimsi akıntı ve eritem ile kendini gösterir.
farkedilir. Vajinal akıntıyla oluan vulva irritasyonu
minimal, veya kaıntı ya da disparoni yapacak kadar
Vulva ve vajenin yaygın tutulumunda diyabet gibi
altta yatan sistemik bir hastalık akla gelmelidir.
iddetli olabilir. Hasta mensturasyon dönemi dıında
semptomlar baladıktan sonra deerlendirilmelidir.
Labiumlar eritemli, tahrili ve ödemli olabilir. Sık
tekrarlayan kronik, dirençli enfeksiyonlara neden
Hastalar muayene öncesi vajinal du yapmamaları
konusunda uyarılmalıdır. Ayrıntılı bir anamnez
olabilir ve bu durum seksüel disfonksiyona, psikolojik
sorunlara yol açabilir. Ta-nı, hastalıın klinik özellikleri,
alındıktan sonra vulva, vajen ve serviks dikkatlice
incelenmelidir. Vajinal sekresyonun pH'sı ölçülmeli,
vajen pH'sının normal sınırlarda olması, vajinal
sekresyonların %10'luk KOH tatbikini takiben
ayrıca iki ayrı lam üze-rine bir miktar örnek alınmalı
ve örneklerden birine %10'luk KOH (potasyum
organizmanın pseudohif yapısının gözlen-mesiyle
konulur. Ayrıca kültür de yapılabilir.
hidroksid), dierine ise serum fizyolojik (SF)
uygulanmalıdır. KOH uygulamasını takiben balık
Tedavi, kandidanın gösterildii, semptomu olan hastalara yönelik olmalıdır. Kısa süreli ya da düzensiz tedaviler
kokusu oluması bakteriyel vajinozis için tipiktir. Bu
test "whiff testi" olarak da bilinir. Ayrıca, candida
baarısız olmaktadır. Altta yatan sistemik hastalıkların
kontrolü, antibiyotik kullanımının kesilmesi tedaviye
varlıında KOH ile candidal pseudohifler ve sporlar
kolayca tanınabilir.
yanıtta önemlidir. Ayrıca dar, hava geçirmeyen iç çamaırları kullanılmamalıdır.
SF uygulanmı lam üze-rinde hareketli trichomonaslar
mikroskop altında rahatça görülebilir. Bakteriyel va-
Tedavi nystatin’in (mycostatin), 100.000 Ü'lik tabletleri
2 hafta süreyle, geceleri vajene bir tablet konularak
jinozisde, epitel hücrelerine bakterilerin yapıması
sonucunda "clue cells" denilen görüntü meydana gelir.
salanabilmektedir. Gebelikte ilk trimester dahil
emniyetle kullanılabilir. Clotrimazol %1’lik kremden
Trichomonas, bakteriyel enfeksiyonlar ve kandidiyazis
için selektif kültürler de yapılabilir.
vajene günde 1 aplikatör (5g), 7 ge-ce uygulanması
yeterlidir. Dirençli hastalarda tedavi 2 hafta kadar
verilebilir. Krem, kaıntıyı önlemek için, günde 3-4
kez vulva derisine de uygulanmalıdır. Clotrimazol’ün
100 mg’lık vajinal tabletleri de vardır. Bunlar 7-14
gün süreyle, geceleri 1 tablet veya 2 tablet, 3 gün
15
Osman Balcı, Metin Çapar
süreyle kullanılabilir. 500 mg’lık tek vajinal tablet
azaldıından, anaerobik gram negatif çomaklar
uygulaması da kullanılabilir.
midazollere karı duyarlılık gelien hastalarda borik
(Prevotella, Porphyromonas ve Bakteroides) ve
Peptostreptokoklar artmaktadır. Dier belirgin
asit tuzları kulla-nılabilir. Bu ilaç 14 gün her gün l
tablet vajene konularak uygulanabi-lir. Ayrıca topikal
enfeksiyon nedenleri ara-sında Neisseria gonorrhoeae,
Chlamydia, Mycoplasma hominis ve Ureoplasma
steroidli krem-ler enflamasyonun ve kaıntının
azaltılmasında etkili olabilir. Lokal tedavi protokollerine
urealyticum sayılabilir.
hastaların uyumunda bir takım güçlükler oluabilmektedir. Bu nedenle daha çabuk sonuç alınabilen sistemik
1)Bakteriyel Vajnozis
Bakteriyel vajinozis, normal vajinal floranın deimesi
tedaviler de kullanılabilmektedir. Oral bir antifungal
ajan olan flukonazolun 150 mg tek doz kullanımı
ile hidrojen peroksit üreten laktobasillerin kaybı ve
anaerobik bakterilerin artarak floraya hakim olmasıyla
onaylanmıtır. Hafif-orta kandidiazis tedavisinde topikal
azollere edeer etki göstermektedir.
karakterizedir ABD’de en yaygın vajinit nedenidir.
Vajinada balık kokusuna benzer akıntıyla kendini
Gebelik sırasında kandidiyazisin tedavisi daha zor
olabilmektedir. midazol grubu ilaçların gebeliin 1.
gösterir. Hasta kötü kokulu bir akın-tıdan ikayet eder
ve muayenede gri renkli, homojen, pH'sı 5.0-5.5
trimesterinde etkileri tam olarak bilinmediinden
nystatin ile topikal tedavi uygulanabilecei
arasında olan bir akıntı mevcttur. Vajinal sekresyonlara
1-2 damla %10'luk KOH eklenmesiyle balık yada amin
bildirilmektedir.
Hastaların çou uygun tedavi ile iyileirken yaklaık
gibi koku oluur. Vajinal sekresyonların mikroskopta
incelenmesinde normal vajen florası görülmez,
%5-20’lik bir kısmında ise hastalık tekrarlar. Kronik
ya da rekürren enfeksiyonlar yılda 4 ya da da-ha fazla
laktobasiller yoktur, dier bakteriler ve inflamatuar
hücreler de çok az-dır. Epitel hücreleri üzerine küçük
enfeksiyon ataı olarak tanımlanmaktadır. Rekürren
enfeksiyonların tedavileri oldukça zordur.
gram ne-gatif basillerin yapımaları ile oluan görünüm
"clue cell" olarak adlandırılır ve G. vajinalis tanısı için
Gastrointestinal sistemdeki C. albicansın tedavisi ile
rekürrenslerin azaltılabilecei söylenmise de yapılan
tipik olarak kabul edilir. Gram boyamada ise çok
miktarda gr (-) basil ve laktobasillerin azlıı veya
çalımalarda bu kanıtlanamamitır. Ayrıca yapılan
kontrollü çalı-malarda e tedavisinin rekürrensleri
yokluu izlenir. Gram boyama, tanıda dier yöntemlere
göre daha üstündür. Kültür, G. vajinalisin asemptomatik
önleyemedii gösteril-mitir. Ketokonazol 100 mg/gün,
6 ay süreyle veya flukonazol 150 mg/hafta, 6 ay süreyle,
hastaların normal vajinal florasında da bulunabilmesinden dolayı tanıda kullanılmamaktadır.
ya da Itrakonazol 100 mg/gün, 6 ay süresince
kullanılmasının rekürrens oranlarını %10’lara
Tedavide oral metronidazol ilk seçenektir. Günde 2
kez 500 mg tablet, 7 gün süreyle verilir. Ayrıca topikal
düürdüü belirtilmektedir. Bu tedavilerde karacier
fonksiyon testleri yakından takip edilmelidir.
olarak %0,75’lik metronidazol jel intravajinal olarak
günde bir ya da iki kez uygulanabilir, %2'lik
Tablo II: Sistemik antifungal tedavide kullanılan ajanlar.
clindamycin krem, 7 gün süreyle günde bir kez
uygulanması dier bir tedavi seçeneidir. Alternatif
Ketokonazol
Itrakonazol
Flukonazol
2x200 mg, per oral, 5 gün
2x200 mg, per oral, 1 gün
150 mg, per oral, tek doz
tedavi olarak tek doz 2 g oral metronidazol ya da günde
2 kez 300 mg oral clindamycin, 7 gün süreyle verilebilir.
Gebelerde önerilen tedavi ise günde 3 kez, 7 gün süreyle
metronida-zol 250 mg tablet eklindedir. Alternatif
BAKTERYEL VAJNTLER
olarak clindamy-cin 300 mg tablet, günde 2 kez, 7 gün
süreyle verilebilir. Seksüel geçili bir hastalık ol-
Travma ya da yabancı cisim gibi faktörler, vajinada
mikst bakteriyel bir flora olumasına neden olabilirler.
duundan e tedavisi de önerilmektedir. Ancak e
tedavi-sinin tedavinin baarısını etkilemedii ileri
Spesifik tanı için smear ve kültür gereklidir. Gardnerella
vajinalis veya nonspesifik vajinit olarak da bilinen
sürülmektedir.
Bakteriyel vajinozisi olan gebe kadınlarda erken
bakteriyel vajinozis, reprodüktif dönemdeki kadınlarda
gözlenen en sık bakteriyel enfeksiyondur. Bakteriyel
membran rüptürü, preterm eylem ve doum,
koryoamnionit ve sezaryen sonrası endometrit
vajinoziste normal flora deimekte, laklobasiller
risklerinin arttıı bildirilmektedir. Gebe olmayan
16
Vajinal enfeksiyonlar
kadınlarda ise bakteriyel vajinozisin özellikle
tedavi mutlaka gonokokal enfeksiyona da yönelik
histerektomi sonrası vajinal kaff enfeksiyonu, abortus
sonrası enfeksiyonlar ve pelvik enflamatuvar
olmalıdır. Doxycycline 100 mg oral yolla, 7 gün
süresince veya azithromycin l g tek doz önerilen
hastalıklarla ilikili olduu bildirilmitir.
tedavidir. Alternatif tedavide, 7 gün süreyle oral günde
4 kez eritromisin 500 mg tablet, 7 gün süreyle oral
2)Neisseria Gonorrhoeae Vajiniti
Reprodüktif çada vajen epitelinin kalın olması
günde 2 kez ofloxacin 300 mg tablet veya 7 gün süreyle
günde tek doz levofloxacin 50 mg tablet eklindedir.
nedeniyle gonoreye karı direnç mevcuttur. Çocukluk
çaı ve postmenopozal dönemde gonore enfeksiyona
Doxicyclin, levofloxacin ve ofloxacin gebelik ve
laktasyon dönemlerinde kullanılmamalıdır. Ayrıca
neden olabilir. Pelvik inflamatuvar hastalık olgularının
çounluunun sebebi Neisseria gonorrhoeaedir.
hastaya 7 gün süreyle ilikiden kaçınması söylenmelidir.
LGV için önerilen tedavi ise 21 gün süreyle doxycycline
Enfeksi yo n %8 5 vak ad a a semp t om at ik ti r.
Serviks, üretra, vulva ve perinenin bez yapıları özellikle
100 mg/gündür.
Mycoplasma hominis ve Ureaplasma urealyticum da
etkilenir. Hastada bol miktarda mukopürülan bir akıntı mevcuttur. Tanı, mikroskopta gram negatif kahve
vajinal enfeksiyonlara neden olan bakterilerdir.
Mycoplasma infertiliteye, spontan abortuslara, salpenjite
çekirdei eklindeki gonokokların lökositler içinde
görülmesi ile konulur. Alt genital traktus enfeksiyonu
ve pelvik abselere neden olabilmektedir. Tedavide
doxycycline 100 mg/gün, 10 gün önerilmektedir.
olanların yaklaık %15-20'sinde salpenjit, tuboovaryan
abse ve peritonit enfeksiyonları da geliebilir. Doum
sırasında aktif enfeksiyon mevcutsa, yenidoanda
kontaminasyonla konjonktivit geliebilir. Komplike
TRCHOMONAS VAGNALS VAJNT
olmayan gonokokal enfeksiyonlarda tedavi, tek doz
125 mg M ceftriaxon ile mümkündür. Cefixim 400
Trichomonas vajiniti, cinsel yolla bulaan, kamçılı bir
protozoa olan Trichomonas vaginalis tarafından
mg peroral, ciprofloxacin 500 mg peroral, ofloxacin
400 mg peroral ve levofloxacin 250 mg tek doz dier
oluturulur. Hem erkek hem de kadında enfeksiyon
oluturabilmektedir. Bulama oranı yüksektir. Erkeklerin
tedavi seçenekleridir. Ayrıca gonokokal enfeksiyonu
olan hastalarda chlamydial enfeksiyonlarında beraber
%70’i enfekte bir kadınla ilikiden sonra hastalıı
alabilir. Olguların yaklaık %60’ında bakteriyel
bulunabilecei unutulmamalıdır.
vajinozisde bulunur. Sıklıkla hastalar asemptomatiktir.
Semptomlar özellikle menstürasyon sonrası ve gebelik
3)Chlamydia Trachomatis Vajiniti
C. trachomatis enfeksiyonları mukopürülan servisit,
sırasında kötüleir. Persistan vajinal akıntı ana
semptomdur ve vulvar prurit de gözlenebilir. Akıntı
dizüri ve postkoital kanamalarla kendini gösterebildii
gibi asemptomatikte olabilir. Seksüel aktif olan ka-
bol köpüklü, yeil-sarı renkte ve kötü kokuludur. Vajen
pH'sı genellikle 5’in üzerindedir. Vajen mukozası ve
dınlar rutin olarak taranmalıdır. C. trachomatis tanısı
kültürle, direk fluoresan antikor testi ile, enzim
serviksin muayenesinde çilek tarzı kanamalar olarak
adlandırılan çok sayıda küçük peteiler izlenir. Tanı
immünoassay ile ya da nükleik asid amplifikasyon
testleri ile konulabilmektedir. Tüm bu testlerin
lam üzerinde serum fizyolojikle hazırlanan taze
preparatta hareketli, kamçılı protozoaların görülmesi
spesiviteleri %99'un üzerindedir. Vakaların %20-40'ında
enfeksiyon salpenjite neden olabilmektedir. Üst genital
ile konur. Tanıda kültür altın standarttır.
Trichomonasların metronidazol ile sistemik tedavisi
traktus enfeksiyonlarının %50'sinden fazlası C.
trachomatise balı olarak meydana gelmekte ve bu da
gereklidir. Erkeklerin çou genelde asemptomatiktirler.
E tedavisi de aynı zamanda verilmeli ve tedavi bitene
tubal hasara yol açarak, ektopik gebelikya da infertiliteye yol açabilmektedir. Doum sırasında aktif
kadar iliki yasaklanmalı ya da kondom kullanımı
önerilmelidir. Tedavide, tek doz 2g metronidazol ya
enfeksiyon mevcutsa, yenidoanda konjonktivit geliebilir. C. trachomatis, lymphogranuloma venerum
da metronidazolün 500 mg’lık tabletlerinden 7 gün
süreyle günde 2 kez alınması yaklaık %90-95’e varan
(LGV) olarak bilinen ve vulvar dokuları tutan cinsel
yolla bulaan hastalıın da etkenidir.
oranda kür salamaktadır. Dirençli olgularda ilk
tedaviden sonraki 4-6. haftada oral metronidazol kürü
Tedavi hem hastayı hem de partnerini içermelidir. Bu
tekrarlanabilir. Metronidazola balı yan etki gelien
17
Osman Balcı, Metin Çapar
hastalarda polyoxethylene nonyl phenol, aminacrine,
TOKSK OK SENDROMU
sodyum ededate ve docusate sodyum gibi ajanlar 2
hafta süreyle, haftada iki kez olmak üzere vajinal yolla
Toksik ok sendromu; adet gören ve vajinal tampon
kullanan kadınları etkileyen birden çok organ sistemini
tutan akut bir hastalıktır. Vajinal tamponların uygunsuz
kullanılabilir.
ATROFK VAJNT
kullanımına balı gelien en ciddi komplikasyondur.
Hastaların yaklaık %90’nı 30 yaının altındadır. Bu
Vajinal floranın devamlılıında östrojen önemli rol
sendrom adet sırasında süperabsorban vajinal tampon
kullanan ve bunu da tüm menses boyunca deitirmeyen
oynar. Puberte öncesinde ve postmenapozal dönemde kadınlar östrojenin etkilerinden yoksundurlar. Bu
genç, salıklı kadınlarda ortaya çıkmaktadır. Mortalitesi
%2.5-%13 arasında deimektedir. En sık izole edilen
dönemlerde vajen pH'sı yüksektir. Postmenopozal
dönemde vajenin asidojenik florası mikst flora ile yer
etken Staphylococcus aureus’tur. Hastalarda; 39ºC’nin
üzerinde ate, iddetli ba ve boaz arısı, kusma,
deitirmekte ve artmı pürülan akıntı ile birlikte
görülen iltihabi vajinit geliebilmektedir. Ayrıca mukoza
diyare, hipotansiyon, yaygın myalji, ba dönmesi,
senkop görülebilmektedir. Palmar eritem ve yüzde
incelmekte ve vajinal epitel enfeksiyona ve travmaya
duyarlı hale gelmektedir. Çou postmenapozal ka-dın
güne yanıı benzeri döküntüler tanımlanmıtır. Ciltteki
döküntüler genellikle 24-48 saat içerisinde kaybolurlar.
vajinal kuruluk ya da disparoniden yakınmaktadır.
Muayenede dı genital organlarda atrofi, vajinal mu-
Avuç içi ve ayak tabanındaki yüzeyel deskuamasyonlar
2-3 hafta içerisinde ortaya çıkmaktadır. Kapiller
kozada incelme ve rugalarda silinme ya da tamamen
kaybolma izlenir. Vajen pH’sı 6.0 ile 8.0 arasındadır.
geçirgenlik bozulduu için tedaviye zor yanıt veren
hipotansi-yon geliebilir ve bu durum 48 saat içerisinde
Tedavi, intravajinal östrojen uygulamasını içerir.
Genellikle 1g konjuge östrojenin 1-2 hafta kullanılması
oka ilerleyebilir. Böbrek ve kardiyak disfonksiyonları
da içeren multiple organ yetmezlii geliebilir. Tedavide
semptomları gidermede yeterlidir. Dier bir tedavi de
östrojen içeren tabletlerin 2 hafta süresince günde tek
tampon çıkarılmalı, kültüre yollanmalı, vajen organizma
inokülasyonunu azaltmak için temizlenmelidir. Uygun
tablet, sonrasında 3-6 ay süresince haftada 2 tablet
eklinde vajene uygulanmasıdır. Kontrendikasyon yok
antibiyotik tedavisi salanmalı ve özellikle ß laktamaz
dirençli penisilin ya da vankomisin balanmalıdır.
ise sistemik östrojen tedavisi de uygulanabilir.
Tedaviye en az 10 gün devam edilmelidir. Tedavi edilen
olgular rekürrens için risk altındadırlar. Bu hastalar
DESKUAMATF LTHAB VAJNT
vajenden Staphylococcus aureus eradike edilinceye
kadar tampon kullanımından sakınmalı, ya da
Bu hastalık epitel hücre dökülmesi ve bol pürülan vajinal
absorbsiyon gücü az olan tamponları sık deitirerek
kullanmalıdırlar. Ölüm tedaviye cevapsız hipotansiyon,
akıntı ile karakterize bir klinik sendromdur. Postmenapozal
atrofik vajinitin klinik özelliklerini göstermektedir fakat
solunum yetmezlii ve yaygın intravasküler koagülopati
(DC) nedeniyle olmaktadır. Önemli olan; aır
normal östrojen seviyesine sahip premenopozal olgularda
görülebilmektedir. Etyolojisi bilinmemekle beraber gram
seyredebilen bu sendromun geliimini önlemektir.
boyamada laktobasillerin yokluu ve sıklıkla streptokok
gibi gram (+) kokların varlıı izlenmektedir. Hastalar bol
NONENFEKSYÖZ VAJNT
pürülan vajinal akıntıdan, vajinal yanma ya da disparoniden
ve ara ara lekelenme tarzı kanamalardan yakınmaktadırlar.
rritan ajanlar (spemisitler, hijyenik ürünler, parfüm
Pürülan akıntı herhangi bir vajinal sebebe
balanamamaktadır. Tanı dier nedenler ekarte edilerek
ve sabunlar), allerjenler (lateks, kremler), aırı seksüel
aktivite kaıntı, yanma ve vajinal akıntıya yol
konulmaktadır. Vajinal pH 4.5’ten yüksektir. Tedavi
genellikle tatminkar deildir. Tedavide lokal östrojen ve
açabilmektedir. Kandidiyazis ile karıabilir. Tedavide
irritan ajan ortadan kaldırılmalıdır. Sodyum bikarbonatlı
antibiyotik beraberinde kortikosteroidler uygulanmaktadır.
lk tedavi olarak %2’lik klindamisin krem 5g intravajinal
oturma banyoları ile birlikte kısa süreli steroid te-davisi
uygulanabilir.
günde bir kez l hafta süre ile uygulanır.
18
Vajinal enfeksiyonlar
Tedavide en önemli nokta doru tanıdır.
PARAZTK ENFEKSYONLAR
Enterobius vermikularis ve Entamoeba histolitica ile
Deerlendirmede detaylı bir anamnez ve fizik muayene
arttır. Bakteriyel vajinozis, Chlamydia trachomatis ve
oluan parazitik enfeksiyonlar nadiren vajinite yol
açarlar. Dıkı kontaminasyonu enfeksiyonun kaynaıdır.
Trichomonas vaginalis enfeksiyonlarında tedavide
baarılı olmak için e tedaviside yapılmalıdır. Ciddi
Bu enfeksiyonlar genellikle çocuklarda görülür. Perineal
alan sıklıkla kaıntılı ve hiperemiktir. E. histolitica
komplikasyonlarla mortalitesi yüksek olan toksik ok
sendromunda en önemli nokta bu sendromun geliimini
enfeksiyonu geli-mekte olan ülkelerde sıktır. Tedavi
sistemik antiparazitik ilaçlarladır.
önlemektir.
KAYNAKLAR
YABANCI CSME BALI VAJNT
1.
Yabancı cisimler, özellikle preadölesan kızlarda sıklıkla
vajinal enfeksiyona yol açarlar. Kaıt, pamuk gibi
Atasü T, ahmay S. Jinekoloji (Kadın Hastalıkları), Nobel Tıp
Kitabevleri, 2001;231-241.
2.
maddeler vajen içinde kalarak sekonder enfeksiyona
neden olabilirler. Yabancı cisimler zamanla ülserasyona
Larsen B. Microbiology of the female genital tract. In: Pastorek
J, ed. Obstetrics and Gynecologic Infectious Disease. New York:
Raven Press, 1994;11-26.
yol açabilirler. Erikinlerde unutulmu tampon,
kontraseptif araç ya da pesserler yabancı cisimlerle
3.
oluan vajinitin en sık nedenleridir. Uygunsuz kullanılan
tampon toksik ok sendromuna yol açabilir. Tanı pelvik
4.
Huggins GR, Perti G. Vaginal odors and secretions. Clin Obstet
Gynecol, 1981;24:355-377.
Kunter Y. Vajenin Benign Hastalıkları. Ed: Kiniçi H.A, Gökin
E, Durukan T, Üslay K. Ayhan A, Gürgan T, Önderolu LS.
muayene ile konulur.
Yabancı cisim ile ilikili klinik semptomlar pis kokulu
Temel Kadın Hastalıkları ve Doum Bilgisi Güne Kitabevi,
1996;778-787.
vajinal akıntı ve intermenstrüel kanamadır. Tampon
kullanımına balı oluan ülserler tipik olarak vajinal
5.
fornikslerde, kırmızı granülasyon gösteren zemin ile
karakterize düzensiz sınırlı, yuvarlak lezyonlardır.
6.
Tampon alındıktan sonra lezyonlar spontan iyileirler.
Vajende uzun süre kalan yabancı cisim mesane ya da
7.
rektuma invaze olarak fistüllere yol açabilir.
Tedavi yabancı cismin çıkarılmasıdır. Nadiren vajen ya
8.
Hurley R, De Louvois J. Candida Vaginitis. Postgrad Med J,
1979;55:645-647.
Hurley R. Recurrent Candida nfection. Clin Obstet Gynecol,
1981;8:208-213.
Oriel JD, Waterworth PM. Effect of minocycline and tetracycline
on the vaginal yeast flora. J Clin Pathol, 1975;28:403.
Morton RS, Rashid S. Candidal vaginitis: natural history,
predisposing factors and prevention. Proc R Soc Med 1977;
da vulvadaki ülserler için antibiyotik tedavisi gerekebilir.
70 (Supply 4):3-12.
9.
Odds FC. Candida and candidiasis. Baltimore University Park
Press, 1979:104-110.
AMFZEMATÖZ VAJNT (COLPTS
10.
CYSTCA)
Brammer KW. Treatment of vaginal candidiasis with a single
oral dose of fluconazole. Eur J Clin Microbiol Infect Dis 1988;
7:364-367.
Çok nadir görülen bu durum daha çok gebe kadınlarda
görülür. Vajen submukozal tabakasında karbondioksit
11.
Eschenbach DA, Davick PR, Williams BL et al. Prevalence
of hydrogen peroxide-producing Lactobacillus species in normal
gazı dolu küçük kistcikler ile karakterizedir. Kist oluum
sebebi tam bilinmemektedir. T. vaginalis ve/veya G.
women and women with vaginal vaginosis. J Clin Microbiol
1989;27:251-256.
vaginalisin etken olduu ileri sürülmektedir. Tedavi
asıl etkene yönelik olmalıdır.
12.
Spiegel CA, Amsel R, Eschenbach DA, Schoenknecht F, Holmes
KK. Anaerobic bacteria in nonspecific vaginitis. N Engl J Med
SONUÇ
1980;303:601-607.
13.
Vajinal enfeksiyonlar jinekolojide en sık rastlanılan
problemlerdendir. Bunlar belirli semptomlarla kendini
Kent HL. Epidemiology of vaginitis. Am J Obstet Gynecol,
1991;165:1168-1176.
14.
gösterebilmekle birlikte asemptomatik de olabilirler.
Eschenbach DA, Hillier S, Critchlow C, Stevens C, De Rouen
T, Holmes KK. Diagnosis and clinical manifestations of bacterial
19
Osman Balcı, Metin Çapar
18.
vaginosis. Am J Obstet Gynecol, 1988;158:819-828.
15.
Soper DE, Bump RC, Hurt WG. Bacterial vaginosis and
urban emergrncy department acute salpingitis: treatment with
trichomoniasis vaginitis are risk factors for cuff cellulites after
ofloxacin. Am J Obstet Gynecol, 1992;167:653-660.
19.
abdominal hysterectomy. Am J Obstet Gynecol, 1990;163:
571-576.
Martius J, Eschenbach DA. The role of bacterial vaginosis as
20.
a cause of amnioticfluid infection, chorioamnionitis and prematurity-
17.
Wolner-Hanssen P, Krieger JN, Stevens CE et al. Clinical
manifestations of vaginal trichomoniasis. JAMA 1989;261:
1016-1023.
16.
Soper DE, Brockwell NJ, Dalton HP. Microbial etiology of
Sobel JD. Desquamative inflamatory vaginitis: a new subgroub
a review. Arch Gynecol Obstet 1990;247:1-13.
of purulent vaginitis responsive to topical 2% clindamycin
Watts DH, Krohn MA, Hillier SL, Eschenbach DA. Bacterial
therapy. Am J Obstet Gynecol, 1994;171:1215-1220.
21.
vaginosis as risk factor for postcesarean endometritis. Obstet
DeCherney AH, Nathan L. Current Obstetrics & Gynecologic
Diagnosis & Treatment, 9th Edition. Lange 2003;651-676.
Gynecol, 1990;75:52-58.
20
Download