HUKUKUNDA MEHİR İSLAM HUKUKUNDA MEHİR Doç. Dr. Hüseyin Tekin GÖKMENOGLU SÜ. ilahiyat Fak. Öğretim Üyesi e slam huk.llkunda nikah akdi, kan ve koca araher biri dini birer veeibe olan karşılıklı bir takım hak ve vazifeleri de beraberinde getirmektedir. Kur'an-ı Kerim'deki bu duruma işaret eden ayet-i keriınede şöyle buyrulınaktadır: "Erkeklerin kadmlar üzerindeki hakları gibi, kadınlarm da (aynı şekilde) erkekler üzerinde iyilikle eda edilmesi gereken hakları vardır." 1 Ayet-i keriınede öngöıülen bu hak ve vazifelerden bazılan milli ve ayıll nitelikte, diğer bazıları ise kan ve kocanın davranış tarzlanna iliş­ kindir. Burada sözkonusu edilen hak ve vazife durumundaki davranış tarzlannın başında, karşılıklı sadakat ve saygı ile iyi ınuanıele gelmektedir. Mali ve ayıll nitelikteki haklara gelince, burada meseleye ilişkin nasslan ve bu nassların İslam aliın­ lerince yapılmış yorum ve açıklamalarını ihtiva eden tefsir, fıkıh ve hadis şerhleri türünden eserleri in~lediğiınizde karşımıza çıkan en önendi neticeleri şöylece özetleyebiliriz: Kocanın karısı üzerinde, yukarıda işaret ettiğimiz tutıını ve davranışlar haricinde, para ve eşyaya iliş­ kin herhangi bir talepte bulunma hakkı yoktur. 2 Kadının, kocasına göre dalıa zengin olsa bile aile hayatının devam ettirilebilmesi için zaruri olan harcaınaları karşılama veya ona iştirak . etme hususunda herhangi bir yükiinılülüğü yol..i:ur. Kadın isterse böyle bir şeyi ancak tamamen kendi arzu ve iradesiyle yapar. Kannın kocası üzerinde bu açıdan mali nitelikte üç ayrı hakkı vardır. Bunlar: 1- Mehir 2-Nafaka 3-Mesken? Her biri ınüstakil ve araştırma konusu olabilecek bu haklardan biz sadece makalemizin başlığında da I ifade sında, ettiğimiz gibi "ınehir hakkı" üzerinde du- racağız. Mehir Nedir? Melıir, erkeğin evienirken kadına verdiği veya vermeyi taalıhüt ettiği para veya ınal cinsinden ıneb­ lağdır. Aynı anlamda olmak üzere hadis, tefsir ve fıkıh kitaplarınıızda "sadak", "nıhle", "fariza" gibi kelimeler de l..llllanılır. Şer'an alınıp satılınası ve kendisinden faydalarıılınası caiz olan her emtia ınehir olabilir. Mehir, nikah akdinin asli unsurlarından veya şartlarından biri deği1,4 akdin ortaya çıkardığı neticelerdendir. Mehirden akit esnasında hiç söz edilınese veya o sırada gündeme gelmek ve hatta mik'tan tespit edilmese ya da hatta mehir verilmeyeceği erkek tarafından şart koşulsa bile, kadın belli ölçülere göre buna hak kazanır. Melıir tamamen evlenen kadının hakkıdır. Evlenen kadın onda meşru ölçüler içinde istediği gibi tasarruf eder. Nikah akdi tamamlandıktan sonra, şayet arzu ederse bir kısnıım veya tamamını kocasına bağışlayabilir. Mehir miktarının en azının ne kadar olması gerektiği hakkında mezhepler farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Haneiılere göre bu miktar on dirhem (10 x 2. 979= 29. 79 gr.) gümüştür. Ancak o zamanlar bu paraya iki tane l..'llrban olınaya elverişli koyun satın alınabiliyordu. Millikilere göre ınehir, üç dirhem gümüşten az olamaz. Şafii ve Hanbeli ekallerinde ise bu konuda tespit edilmiş bir miktar yol..i:ur. Onların asgari bir miktar belirlememelerinin temelinde Hz. Peygamber'in fazla bir değeri olmayan "demir bir yüzüğü" ve "ezberdeki Kur'an-ı Kerim'i" bile.mehir olarak tespit ettiğine5 dair haberler yatınaktac4f. Hanefi ve Millikiler ise bu tasarruf ve uygulaınaların Hz. Peygaınber'e mahsus olduğu kanaatiyle olsa gerektir ki, bu meseleye fonksiyonel açıdan yaklaşıp 23 HUKUKUNDA MEHİR neticeye varmışlardır. Osmanlı Huk'llk-ı Aile Kararnamesi'nde de melırin alt sınırı konusunda bir düzenleme getirilmemiştir. şart ve sınırlandırma yoktur. Nikah akdinden sonra tarafların karşılaşmaları muhtemel bir takım huk"llki hallere ve fıili durumlara Mehir ınil'1armın en azı hususunda zikrettiğimiz şekilde farklı görüşler ileri sürülmüş olmasına rağ­ men, bu konuda herhangi bir üst sınırın bulunmadığı hususunda bütlin müctehidlerin görüş birliği vardır. Nitekim bu hususa delalet eden ayet-i kerimede göre kadın, ya mehrin tamamına, ya da yarısına müstehak olur. Bazı durumlarda ise kadın mehirden hiç bir şeyi hak edemez. Kadının mehrin tirnamını hakettiği üç durum sözkonusudur. - bir eşi bırakmak durumunda olur, onun yerine başka bir eş alırsamz, bıraktığımz eşierden birine yükler dolusu mehri vermiş olsanız dahi ondan hiçbir şey almayınız! ... 116 buyrulmaktadır. Hz. Ömer, ha11 Eğer 1. Zifaf, 2. Halvet-i sahiha, 3- Eşierden birinin ölümü. Zifaf, sahih evlilik8 sebebiyle olmuşsa mehir "müsemma" ise ona, değilse "misil"inin tamamına hak kazanır. Ancak fasit bir nikah9 sebebiyle olmuşsa, önceden tespit edilmiş bir mehir (müsemma) varsa, bu durumda müsemma ve misil olan mehirlerden hangisi daha az ise, onu hakeder. Eğer müsemma mehir yoksa, misile hak kazanmış olur. lifeliği döneminde bu konuda 12 Ukiyye, yani 12 x 40 480 dirhem gümüş olarak bir üst sınır belirlemek teşebbüsünde bulunmuş, ancak az önce kaydettiğimiz ayet-i kerime kendisine bir kadın tarafından hatırlatılınca bundan vazgeçmiş tir. 7 Mehir, miktarının belirlenmiş usulü ve şekline = göre mehr-i müsemma- mehr-i misil olarak, mehirin peşin ve sonradan ödenecek durumda olmasına göre demehr-i muaccel, mehr-i müeccel olarak kısınılara aynlır. Tarafların kendi iradeleriyle Dikalıtan önce veya sonra bizzat kendilerinin üzerinde anlaşarak tespit et- . tikleri mehir miktarına, melır-i müsemma denir. Eğer taraflar nikah akdini tamamlamış olmalarına rağmen bu evlilikle ilgili bir mehir tespit edememişler, daha sonra buna fırsat kalmadan taraflardan biri ölmüş veya boşanma sözkonusu olmuşsa yahut evlilik devam etmekle birlikte mildar üzerinde anlaşmazık Halvet başbaşa kalmak demektir. Mehire hak ka11 11 zanılmasına sebeb olan Sahih halvet ise geçerli bir nikah akdinden sonra eşierin yanlarına izinsiz hiç kimsenin giremiyeceği, aralarında alacaklara muttali olamayacağı bir ortamda başbaşa kalmaları demektir. Ancak buna ilave olarak, tarafların cima ına 11 11 mani olan ihram, hayız vs. gibi şen bir özürlerinin de o anda mevcut olmaması gerekir. Halvet-i sahiha sebebiyle kadının mehrin tamamını kazanması için sahih bir evliliğin bulunması gerekir. Fasit bir Dikaha dayanılarak halvet-i salıilıa sözkonusu olmuş da bo- -~~ şanılmışsa bu durumda kadın iddet beklerneyeceği 10 sözkonusu ise, bu durumda mehir, kadının baba tarafından objektif ölçülere göre benzer şartları haiz olan kadınlara ödenmiş olan mehir dikkate alına;'ak gibi mehire de hak kazanamaz. Sahih bir nikah akdi gerçekleştikten soııra zifaf veya halvet gerçekleşmemiş de olsa, eşierden biri tespit edilir ki, bu usulle tespit edilen mehire melır-i misil denir. Eğer yukanda da işaret ettiğimiz gibi Dikalıtan önce mehir verilmeyeceği şart koşulmuşsa yahut k"llrallara göre taraflarca mehir olmaya elverişli olmayan herhangi bir şey olarak belirlenmişse, bu du- ölürse kadın mehrin tamamına hak kazanır. Eğer koca ölmüşse kadın kocasının terekesinden yani geride bıraktığı mirasından önceden mehrini muaccel rumlarda kadın yine mehr-i misile hak kazanır. Nikah akdi sırasında ödenen peşin mehre me/ır-i muaccel (acele mehir), ödenmesi daha sonraya bı­ rakılan mehre ise melır-i müeccel (tecil edilmiş, ertelenmiş mehir) denir. Mehrin tamarnı muaccel veya müeccel olabileceği gibi, bir kısmı muaccel~ bir varisieri arasında mirasçılık nispetlerine göre taksim edilir. Tabii burada m ehir borçlusu olan koca da va- kısmı müeccel de olabilir. Bu hususta herhangi bir semma olan mehr'in yarıs1111 alır. Eğer mehir 11mü- olarak almarnışsa duruma göre müsemma veya misil olan mehrini alır. Ayrıca varis de olur. Ama kadın vefat etıniş ise, kadının hak ettiği tam mehir, onun risler arasındadır. Bu nedenle koca kendi hakkına düşen miras oranında mehirden tenkis yapar. Koca 11zifaf 11 ve 11halvet-i sahiha11dan önce evliliği sona erdiren bir fıil işlediği durumlarda kadın, mü- 24 Tekin GÖKMENOGLU/İSLAM HUKUKUNDA MEHİR seııımft" şeklinde değilse, kadına sadece müt'a denilen elbise, yiyecek vs. gibi bir mal, hediye olarak hediye kabilinden verilir. Eğer evliliği sona erdiren fiil kadın tarafından iş­ .lenirse; mehir müsemma olsun, misil olsun hiçbir şeye hak kavınamaz. Yine fasit bir nikahtan sonra zifaf gerçekleşmeden koca, veya yetkisi olanlar ''Mehir, kendisine tanınmış talak yani boşanma yetkisini kötüye kllllanan kocaya karşı kadına tanınmış bir silah ve caydıncı bir imkan, yine boşama ve kocasının ölümü gibi sebeplerle evlilik birliğinin sona ermesi durumunda kadının ekonomik geleceğini bir ölçüde garantiye almak amacına matuf, ayni ve nakdi bir vasıta, ayın zamanda evlenme ak- (hakim gibi) evliliği sona erdirirlerse kadın mebirden bir hak iddia edemez. Mehirin tamamen kadının hakkı olduğuna yukanda işaret etmiştik. Kadın kendisine ödenmiş veya ödenecek mehir karşılığında yukanda belirttiğimiz mükellefiyetieri dışında -ki bunların hiçbiri mali nitelikli değildir- gelin gittiği eve cihaz veya çeyiz denilen birtakım eşyaları götürme borcu yoktur. Bunlar ancak tamamen isteğe bağlı olarak kadın veya babası, derlesi vs. tarafından aradaki ilifet ve muhabbetin güçlenmesi ve aile birliğinin demirbaş ilı­ tiyaçlarının giderilmesi ·bakımından tavsiye edilen müstehab derecesinde bir davranış tır. Bu nedenlerle "mehir"in Anadolu'nun muhtelif yerlerinde "başlık" ·veya "kalın" tabirleriyle ifade edilen, şer'i hiçbir mesnedi bulunmayan çeşitli gerekçelerle kızın ailesine ödenen meblağtarla sosyal, huk"11ki ve iktisadi bir bağlantısı ve benzerliği bu- dinin gerçekleştirildiğini gösteren ve ona aleniyet sağlayan bir şekil şartıdır." 11 DiPNOTLAR: ı Bakara, 21228. 2 İslam Aile Hukuku, ınal aynlıj!ı rejimini öngörmüştür. 3 İlk devirlerdeki fıkıh kitaplarunız, mesken hakkını yani "kannın orada ikamet edecej!i, içindeki gerekli eşyalanyla birlikte saj!Iıklı bir hayat slirdilımeye elverişli kalacak bir yerin saglanması" hakkını "nafaka" hakkı içinde mütlUaa etmişlerdir. Osmanlı Devleti zaın555555555anında ı917'de kanwı olarak yürürlüj!e giren Hukuk-ı Aile Karamarnesi'nde bu hak ayn bir maddede öngörülmüştür. Bkz. Mezkur kararname madde 70. Yine bu kararnamenin 72. maddesine göre kan ve koca bu evde birbirlerinin nzası olmadıkça (kadının gayn mümeyyiz çocuj!u hariç) başka eşten olma çocuklarını ve akrabalarını isklin edemez. 4 es-Serahs1, Şemsu1-Eimme Ebu Bekr Muhammed b. Eb1 Selıl, eiMebsOt, Kalıire 1324-31, V/62. Malltd mezhebinde ise melıir nikJlh akdinin sıhhat şartlarından biridir. Bkz. İbn Rüşd, Muhammelı ei-Kurtub1, Bidftyetu1-Müctelıid ve Nihftyetu1-Muktesid, Dfuu'I-Ma'rife, Beyrut 1986, ru1s. 5 eş-Ş"ır§zl, Ebu İshak İbralıiın b. Ali, el-Mühezzeb bi Fıkhi Mezhebi1-İınaıTıi'ş-Şafı1, Daru1-Fikir, Beyrut 1994, W78. 6 Ahkllmi'I-Kııı'an, Dfuu1-Kütübi1-lırniyye, Beyrut 1988, V/66. . 8 Bir nikJlh akdinin salıih olmasının üç şartı vardır. 1. Gelin ve damat adaylan arasında, birbirlerine lıaramlıj!ı gerekıiren akrabalık, kadının iddet bekler halde olması, daha önce damat adayının bu kadını üç talakla boşamış olması vb. gibi sürekli veya geçici nitelikte evlenme manilerinin bulwımarnasL 2. Tam ehliyetli, yani reşit olmuş ve aklı başında müslüman en az iki eıkek veya bir eıkek iki kadın şahidin ııikJlh akdi sırasında hazır bulwımasL (Bu şahıslar şahitliklerini kendi namlanna dej!il, kamu adına yapmaktadırlar. Kendilerine bu hususta resml veya gayri resm1 müracaat edildij!inde her ne surette olursa olsun, bildiklerini gizleme hakkına sahip dej!illerdir.) 3. Adayların evlenme iradelerini serbestçe, yani herhangi bir baskı ve cebir olmadan ortaya koymuş olmalan. 9 Mesela şahitler hazır olmadan akdedilmiş bir nikJlh. 10 Kllsfuı1, Alauddin Ebi Bekr b. Mes'ud (587 h.), Bedfti'u's-Saııfti f1 Tert1bi'ş-Şeıili, Dfuu1-Kitabi1-Arab1, Beynıt 1982, II/335. ll Akgündüz, Ahmet; Türk Hukuk Tarihi (Özel Hukuk), Konya 1989,W84. lunmamal"tadır. Kaydetmiş olduğunıuz şer'i sebebler dışında sosyal ve ik"tisadi fonksiyonu bakımından mehir hakkında yapılmış ı. şu değerlendirmeye Nisa, 4120. 7 Kurtub1, Ebu Abdiilah Muhammed b. Ahmed, el-Cllmi li katıldığımızı ifade edelim. • MOBiLYA LTD• S:fome Coffeotlon TOPTAN [J'jf'j)Q[f[J'jf'j)Q[f'Q YATAKLARI ve EV TEKSTiLi Fabrika Shovvroom Merkez Fabrika Shovvroom Merkez & PERAKENDE kOÇ KANEPE VE OTURMA GRUPLARI : 0.332. 249 81 69 : 0.332. 251 58 53 : 0.332. 251 14 25 : Mobilyacılar Sanayi : Mobilyacılar Sanayi : Mobilyacılar Sanayi HERTÜRLÜ MOBiLYA ve AKSESUARLARI Fax: 0.332. 251 14 25 Fax: 0.332. 251 58 53 Fax: 0.332. 249 81 69 Osmanlı Sk. No: 31 KONYA Cihanpınar Sk. No: 35 KONYA Osmanlı Sk. No: 32 KONYA 25