ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ GÖSTEREN ÇOCUKLAR Albert Einstein - George C. Scoot - Cher - George Bernard Shaw - F. Scott Fitzgerald - Thomas Edison - Tom Smothers - Gen. Westmorleland - Robin Williams - Gen. George Patton - Suzanne Somers - Charles Schwab Hans ChristianAnderson - Louis Pasteur - John F. Kennedy - Danny Glover - Galilo - Werner von Braun - Bruce Janner - Magic Johnson - John Lennon - Mozart - Dwight D. Einsenhower - Edie Rickenbacker - Carl Lewis Greg Louganis - Leonardo da Vinci - Lindsay Wagner - Hary Belafonte - Nelson Rockefeller - Winston Chruchill - Hoppi Goldber - Alexander Graham Bell- Walt Disney - Sylvester Stallone - Henry Ford - Tom Cruise Woodrow Wilson - Steve McQueen - Wright Kardeşler - Robert Kennedy - Henry Winkler - Wrigley Bu ünlü kişilere resmen öğrenme güçlüğü, dikkat bozukluğu ve hiperaktivite tanısı konulmamakla birlikte davranış olarak bu özellikleri sergilemektedirler. Öykü 1 Okul öncesi yıllarında öğretmeni Suat’ın ince devimsel gelişiminin olağan, öz bakım becerileriyle ilgili sorunu olmadığı gibi, yeni şeyleri deneme isteğinde olduğunu belirtmiştir. Uyumsal davranış testlerinde sosyal ve öz bakım becerilerinde olağan ve alıcı dilinin geliştiği ama sözlü ifade etme becerilerinin sınırlılıkları olduğu belirtilmiştir. İlköğretime başladıktan sonraki sınıf öğretmeni Suat’ın yardım istemekte zorlanan, çekingen, matematikte somut işlemlerle ilgili olarak başarılı, öğrenme güçlüğü olan çocukların öğretmenlerinin anlattıkları ama ne zaman ki kavramlarla çıkarsamaları gerektiren matematik işlemleriyle güçlükler yaşadığını gözlediğini belirtmiştir. Öncelikle sorunu da okumada yaşadığı güçlükler olduğunu belirtmiştir. Öykü 2 Aylin Öğretmen, Mahmut’un kararlı olmayan okul başarısından dolayı şaşırır. Mahmut değişik konularda pek çok şeyi bilir. Bildiklerini arkadaşlarıyla paylaşır. İşittiklerini, nasıl yapıldığı açıklanan olay ve durumları kolayca anlar. Hayat Bilgisi dersindeki etkinlikleri ve deneyleri çok sevdiği gözlenir. Zeki olmakla birlikte matematik ve okumadaki başarısı düşüktür. Sözlü anlatımı oldukça gelişmiş olmasına rağmen, yazılı ödevlerle sorunlar yaşadığı gözlenmiştir. Öykü 3 Gündüz, arkadaşlarıyla konuşmaya, fıkralar anlatmaya bayılan ama bunu uzattığından dolayı arkadaşlarını sıkan bir çocuktur. Sınıfta, tamir işleri söz konusu olduğunda üstüne yoktur. Çevrede bisiklet ve oyuncakları tamirde ünlüdür. Annesi ve babası onu akıllı ve yapabildiklerinden daha iyisini yapabileceğini düşünmektedir. Öğretmeni Gündüz’ü sevmekte, ancak bir türlü okuma ve matematikte ona yardım edemediğinden dolayı da sıkıntıdadır. Bu nedenle Gündüz’ü Rehberlik ve Araştırma Merkezine incelenmek için yollar. Öğrenme Güçlüğü Yaşayan Bir Çocuğun Anlattıkları Okuldan nefret ediyorum. Özel sınıfta ya da normal sınıfta olmak çok kötü. Derste anlatılanlar arasında kayboluyorum. Bazen sınıftaki çocuklar benimle dalga geçti. Benden sesli okumam istenmesi en kötüsüydü. Sesli okumamak için hastaymış gibi davranıyorum ya da tuvalete kaçıyordum. Arkadaşlarımın önünde sesli okumamak için her şeyi yapardım. Öğretmenler biraz daha fazla zaman ayırsa, daha fazla öğrenebilirdim. Ama zamanları olmadı. Ayrıca, diğer çocukların önünde yardım edilmek çok kötü. Herhalde kimse istemez. TANIM Zekâ bölümü puanı ya da görme keskinliği kaybının düzeyi gibi sayısal sembollerin kullanılmaması ve bu kategoriye giren çocukların birbirinden çok farklı olması nedeniyle, öğrenme güçlüğü kavramını birkaç cümleyle açıklamak mümkün olamamaktadır. Öğrenme güçlüklerinin değişik tanımları yapılmaktadır. Bu tanımlarda ortak olan özellikler şöyledir: Akademik Gerilik: Akademik geriliğin anlamı; kişinin standartlaştırılmış bağıl zeka testleriyle ölçülen potansiyelinin uygun düzeyde başarıyı ya da performansı gösterememesidir. Genellikle akademik gerilikle; yaş ve zeka düzeyine göre bulunması gereken sınıf düzeyinden bazı derslerde iki yıl geri olması: Dördüncü sınıfta bulunan bir çocuğun; bazı derslerde ikinci sınıf düzeyinde olmasının anlamı; bu çocuğun öğrenme güçlüğü gösterdiği şeklinde yorumlanmaktadır. Disiplin Alanlarındaki Gelişme Örüntülerinde Dengesizlik: Tanımların pek çoğunda ortak olarak görülen özelliklerden birisi de, çocukların disiplin alanlarında yetersizlikleri ve yeterlilikleri bakımından çok farklı özellik göstermesidir. Standartlaştırılmış bağıl başarı testlerinin okuma; aritmetik ve diğer alt testlerinde alınan puanlar arasında önemli ölçüde dengesizliklerin olduğu; öğrenme güçlüğünün tanımlarında ortak olarak yer almaktadır. Merkezi Sinir Sisteminin Hatalı İşleyişi: Öğrenme Güçlüğü ile ilgili olarak beyin zedelenmesinin oldukça çok tartışılmasına karşın, öğrenme güçlüğü gösteren çocuklarda beynin zedelenmiş olduğuna ilişkin nörolojik bulgular çok sınırlıdır: Ancak, alanda çalışanlardan bazıları, öğrenme güçlüğü gösteren çocukların davranışsal özelliklerine bakarak, beyinlerinin zedelenmiş olduklarını söyleyebilmektedir. Nörolojik bulgular, beyin zedelenmesini işaret etmedikçe, zedelenmenin olduğunu düşünmek doğru olmamaktadır. Son yıllarda, sözü edilen nedenden dolayı, beynin hatalı işleyişi zedelenme teriminin yerini almaya başlamıştır. Çevresel Yoksunluk: Tanımlardan pek çoğunda öğrenme güçlüğü olan çocuklar arasına, kültürel yoksunluğu olan çocukların alınmamasına dikkat edilmiştir. Ancak, son zamanlarda, beyin zedelenmesinin kesinlik kazanmadığının anlaşılması, çevresel yoksunluğun önemli bir faktör olarak yer almasını kaçınılmaz kılmıştır. Zihinsel Yetersizlik ve Davranış Bozuklukları: Öğrenme Güçlüğü gösteren çocukların davranışsal özellikleri, zihinsel yetersizliği ve davranış bozukluğu olan çocukların özellikleriyle benzerlik göstermekte ve uygulanan öğretim süreçlerinde de paralellik görülmektedir. Bu nedenle, tanımların çoğunda, zihinsel yetersizlik ve davranış bozukluğu gösteren çocuklardan öğrenme güçlüğü gösteren çocukları ayırmaya özen gösterilmiştir ( Hallahan, 82; Lerner,85) Yaygın olarak kabul edilen özel öğrenme güçlüğü tanımına göre: Öğrenme güçlüğü gösteren çocuklar bilişsel süreçlerden birinde ya da birkaçında yetersizliğin varlığı nedeniyle dinleme, düşünme, konuşma, okuma, yazma ya da matematik problemlerini çözme, anlama ya da yazılı ve sözlü dili kullanmada güçlüğü olan çocuklardır. Özel Öğrenme Güçlüğü terimi algısal güçlükleri, beyin zedelenmesinden etkilenmiş olanları , disleksiya ve gelişimsel afazyayı da içermektedir. Ancak öğrenme güçlüğü tanımı; ekonomik, kültürel; çevresel yoksunlukları, davranış bozukluklarını, zihinsel, bedensel, görme ya da işitme yetersizliklerinin sonucunda oluşan öğrenme güçlüklerini kapsamaktadır. (Hallahan, 82; Gearhart, 84; Kirk, 83). Yaygın olarak kabul edilen tanımdan ve değişik tanımların ortak özelliklerinden anlaşılacağı gibi öğrenme güçlüğü; açık olmayan bilişsel ve nörolojik etmenler sonucu çocuğun, disiplin alanlarında sözlü ve yazılı anlatımda ve düşünmenin normal gelişinin önemli bozulması durumudur. TANILAMA Öğrenme güçlüklerinin tanı ve değerlendirilmesi için çok değişik ölçme araçları kullanılmaktadır. Kullanılan ölçme araçlarından bazıları öğrenme güçlüğünün olup olmadığını belirleme ya da tanılama, eğitsel kararlarının alınması ve bilgi alma süreçlerinin ya da bilişsel süreçlerin işleyişini belirleme amacıyla kullanılmaktadır. A-Tanılayıcı Testler B- Eğitsel Karar Testleri C- Bilişsel Süreçlerin Ölçülmesi YAYGINLIK Öğrenme güçlüğünün yaygınlığına ilişkin kestirimler çok değişiklik göstermektedir. Okunulan kaynağa göre %1 ile %30 arasında değişmektedir. Ancak kestirimlerden çoğu %2 ile 3 arasında değişmektedir. NEDENLER Öğrenme güçlüğüne yol açan nedenler, çoğu zaman bilinmemektedir. Ancak çocuğun öğrenmesine ket vuran bir takım etmenler belirlenmiştir: Bunlar beynin hatalı işleyişi, biyokimyasal, kalıtsal ve çevresel etmenlerdir. ÖZELLİKLERİ Öğrenme güçlüğü gösteren çocuklar özellikleri bakımından biri birinden çok farklıdır. Her bir öğrenme güçlüğü gösteren çocuğun kendine özgü davranış örüntüleri bulunmaktadır. Her ne kadar, iki çocuk aynı değilse de, öğrenme güçlüğü gösteren çocukların çoğunda ortak olarak gözlenen özelliklerden biri çalışma becerilerini kullanma yeteneğindeki sınırlılıklardır. Yaygın olarak sözü edilen, ancak bazı öğrenme güçlüğü gösteren çocuklarda gözlenen bilişsel ve davranış özellikleri de şöyle sıralanabilir; algısal, algısaldevimsel ve eşgüdüm problemleri; dikkat bozuklukları ve aşırı hareketlilik; düşünme ve bellek problemleri. Çalışma Becerilerini Kullanma Yetersizliği Algısal Bozukluklar Algısal-Devimsel ve Genel Eşgüdüm Problemleri Dikkat Bozuklukları ve Aşırı Hareketlilik Düşünme ve Bellek Problemleri Sosyal Uyum EĞİTİMLERİ Öğrenme güçlüğü gösteren çocukların birbirlerinden çok farklı özellikler gösterdiklerine değinilmiştir. Öğrenme güçlüğü gösteren çocuklar için desenlenmiş olan öğretim yaklaşım ve stratejileri de birbirinden çok farklı özellikler göstermektedir. Öğrenme güçlüğü olan çocuklar için izlenen eğitim yaklaşımları psikolojik süreçlerin öğretimi, çok duyuya dayalı öğretim; yapılandırma ve uyaranların azaltılmasına dayalı öğretim; bilişsel davranış değiştirme ve davranış değiştirmedir. Öğrenme güçlüğü gösteren çocuklar özellikleri bakımından biri birinden çok farklı olmaları nedeniyle, belli bir yöntem ve yönetsel düzenlemeye göre eğitilmeleri mümkün değildir. Bu nedenle değişik özellikleri olan öğrencilerin bu özelliklerine uygun değişik eğitsel ve örgütsel düzenlemelere yer verilmektedir. Genel olarak normal sınıflarda eğitimlerini sürdüren bu çocuklar için tanılamanın yapılabileceği yerler Rehberlik Araştırma Merkezleri ve üniversitelerin psikoloji ve özel eğitim bölüm ve anabilim dalları olabilir. Tanılamanın yapıldığı bu yerlerde okullarda alınan eğitime ek olarak, düzeltici ek eğitim de sağlanabilir. Öğrenme güçlüğü gösteren çocukların ana-babalarının çocuklarının yeterli ve etkili eğitimi normal sınıflarda alamadığını gözleyince; çocuklar için özel ders ve dershanelere başvurdukları gözlenen durumdur. Ancak, bu tür ek olanakların çocukların eğitim gereksinimlerini karşıladığı konusunda şüphe duymamak elde değildir. Bu nedenle öğrencilere ek eğitim hizmetlerinin sağlandığı kurum ve kuruluşların ailelere ve var olan eğitim otoritelerine, öğrenciye sağladıkları öğretimin niteliği konusunda sorumlu tutulmaları ve işbirliği yapmaları istenmelidir. Normal Sınıfta Öğrenme Güçlüğü Gösteren Çocuğun Yönetimi İyi olarak bilinen öğretmenler farklı programa ve eğitim süreçlerine açıkça gereksinimi olan öğrencilerden bazıları için, yıllardır farklı program ve öğretim süreçlerini uygulamaktadırlar. Dolayısıyla, öğrenme güçlüğü gösterebileceği tahmin edilen öğrencilerin başarılı olması, onların öğrenme gereksinimlerine göre ve gerektiği durumlarda ek yardımlarda bulunan öğretmenlere sahip olmalarındandır. O halde öğrencinin öğrenme güçlüğü gösterip, göstermediğine bakılmaksızın, öğrenmeleri olağandan farklı olan öğrenciler için öğretmenin tüm öğretim becerilerini uygulamaya koyması zorunluluktur. Bu ise öğretmenin değişik öğretim yaklaşımlarını bilmesi ve kullanmasına bağlıdır. Ancak, özel öğrenme güçlüğü gösteren öğrencilerin, bu tür düzenlemelerden yararlanmaları yeterli olmamaktadır. Bu öğrencilerin daha özelleşmiş ek eğitim hizmetlerine gereksinimleri vardır. Bir ya da birkaç disiplin alanında yetersizlik gösteren öğrencilerin bire bir eğitime gereksinimleri vardır. Ancak, bu bireyselleşmiş eğitimle, sınıfta yürütülen eğitim arasında eşgüdümün sağlanması gerekmektedir. Ancak bu durum her zaman gerçekleşememektedir. Öğrenme güçlüğü olan çocuğun normal zeka düzeyine sahip olması nedeniyle ve öğretmenin ek bir yardım almadan bu çocuklara eğitim sağlaması gerekebileceğinden aşağıdaki hususlara dikkat edebilir: Öğrencinin düzeyine göre eğitim Yönergelere açıkça yer verme Öğrencinin sınıfa yerleştirilmesi ÖNLEME Öğrenme güçlüğüne yol açan nedenler, kişilerin biyolojik yapılarında farklılıklara neden olabilen zedelenmeler ya da beynin işleyişini farklılaştıran biyokimyasal dengesizliklerdir. Dolayısıyla kalıtsal, çevresel ya da beslenme yetersizliklerinden daha iyi anlaşılmasıyla öğrenme güçlüğüne yol açan nedenler kontrol edilerek öğrenme güçlüklerinin ortaya çıkışları önlenebilir. Öğrenme güçlüğünün nedenlerinin üstesinden gelme ise, hekimin alacağı önlemlerle mümkün olabilir. Öğrenme güçlüğünün ortaya çıkmasını kolaylaştırıcı yeterli olmayan psikolojik ya da gelişimsel durumlar ise uygun öğretimle geliştirilebilir. Yine dil bozuklukları ve3 dikkat problemleri çocuğun akademik alanlarda geri kalomasındaki etmenler olup; uygun özel eğitim önlemlerine yer verilerek bu etmenler önlenebilir. Yine bazı sosyal uyum problemleri öğrenme güçlüğünün etmenleri arasındadır. Bunlar uygun eğitim önlemleriyle kontrol edilebilir. Öğrenme güçlüğüne yol açan nedenlerle etmenler arasında önemli farklar vardır. Öğrenme güçlüğüne yol açan nedenlerle etmenler arasında önemli farklar vardır. Öğrenme güçlüğüne yol açan nedenlerin araştırılması ya da ortaya çıkarılması zedeleyici durumun önlenmesi içindir: Öğrenme güçlüğünün ortaya çıkmasında önemli olan etmenlerin araştırılması ise, öğrenme güçlüklerinin düzeltilmesine yöneliktir: Öğrenme güçlüğünün düzeltilmesi işi ise, desenlenen öğretim program ve yaklaşımlarıyla sağlanabilmektedir. Öğretimin niteliğinin artmasına; öğretmenin özelliklerine; ödüllendirici ve öğrencilerin güçlükleri düzeltilebilir.