Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dergisi Cilt 5, Sayı 2, 2002 ALVEOLİT GÖRÜLME SIKLIĞI Dr. Dt. H. Hüseyin KÖŞGER* Yrd. Doç.Dr. Serkan POLAT* Yrd. Doç.Dr. Sinan AY* Dt. Fatih OZAN*, Yrd. Doç.Dr. Hasan YELER* ÖZET Bu çalışmada, alveolit oluşma sıklığının belirlenmesi amacıyla C. Ü. Diş Hekimliği Fakültesi ADÇ. Hastalıkları ve Cerrahisi AD. kliniği hasta kayıtları retrospektif olarak incelenmiştir. 1997-2003 yıllan arasını kapsayan bu çalışmada 20144 d/ş çekiminden sonra 583 vakada %2.89 sıklıkla alveolit oluştuğu belirlendi. Hastaların yaşlarıyla alveolit oluşma oranı arasında anlamlı bir ilişki olduğu, cinsiyet ve çekimin yapıldığı mevsim ile alveolit oluşma oranı arasında ilişki olmadığı, alt çenede ve özellikle büyük azılar bölgesinde daha fazla alveolit meydana geldiği gözlendi. Anahtar kelimeler:Alveolit, dry soket, alveoler osteit, fibrinolitik alveolit. SUMMARY This study was made retrospectively to investigate the incidence of alveolitis by using Oral and Maxillofacial Surgery department's patient records. The study was included years 1997-2003 and it was determined that after 20144 teeth extraction were occured alveolitis in 583 cases (2.89 %). There was significant relation betvveen the incidence of alveolitis and ages of patients, but there wasn't relation between the incidence of alveolitis and gender or season of extraction. İn addition, we determined the much more alveolitis occured in mandibular molar region. Key words : Alveolitis, dry socket, alveolar osteitis, fibrinolytic alveolitis. GİRİŞ Ülkemizde diş çekimi en fazla yapılan diş tedavisidir. Diş çekiminden sonra en sık karşılaşılan problemlerden biri ise alveolittir. Alveolit alt çenede kulağa ve şakak bölgesine, üst çenede alın ve göz çevresine yayılan ağrılara neden olarak; bitkinlik ve huzursuzluğa sebep olan, diş çekiminden 1-3 gün sonra ortaya çıkan, kısmen veya tamamen bozulmuş pıhtı, kötü ağız kokusu ve ağrı kesiciler ile hafifletilemeyen şiddetli ağrıların olduğu bir durumdur3,7. Alveolite halitozis de eşlik edebilir. Hastalar kötü tattan şikayetçi olabilirler. Şiddetine bağlı olarak 7-10 gün sürebilir. Alveoler osteit, fibrinolitik alveolit veya dry soket olarak da bilinen alveolitin insidansının %2-5, 3. molarların çekimini takiben ise %20-35 olduğu gösterilmiştir1,11,5. Alveolitin oluşum mekanizması şöyle gerçekleşir: Çekim yarasının travmatize veya enfekte olması kemik iliği boşluklarında inflamasyona sebep olur. İnflamasyon da hücreleri zarara uğratarak doku aktivatörlerini açığa çıkarır. Bu fibrinolitik aktivite sonucu pıhtıda var olan plazminojen plazmine dönüşür. Plazmin fibrin ağını bozar ve çekim kavitesinde oluşan pıhtı parçalanarak erir. Plazmin aynı zamanda ağrı mediatörü olan kininin açığa çıkmasına, dolayısıyla ağrıya sebep olur10. Etyolojide oral bakteriler (özellikle Treponema denticola), kötü oral hijyen, perikoronitis ve ileri periodontal hastalık gibi önceden lokal enfeksiyon bulunması durumu, çekim zorluğu ve travma, yarada kalan kök ve kemik parçaları, çekimden sonra alveolün aşırı küretajı, pıhtının yerinden oynatılması, oral kontraseptif ve sigara kullanımı üzerinde durulmaktadır3,9. Alveolitin önlenmesi için öncelikle oral hijyen düzeltilmelidir; iyi bir cerrahi planlama ve titiz çalışma gereklidir. Çekim sonrası pıhtı oluştuğundan emin olunmalıdır. Hastadan sigarayı kesmesi veya ilk birkaç gün ara vermesi istenerek, ilk 24 saatte kuvvetli gargara yapmaktan kaçınması önerilir3. Ayrıca sistemik antibiyotikler, antiseptik gargaralar, çekim kavitesine antibiyotik konulması, serum fizyolojik ile gargara, patlar ve işlem zamanlaması gibi birçok yöntem de kullanılabilir2. Birçok yazar, kadınların alveolite biraz fazla eğilimli olduğuna inanmaktadır. Yaş arttıkça riskin arttığı bildirilmiştir. Bazı yazarlar cerrahi zorluk ve deneyimsizliğin en az etkide bulunan faktör olduğuna inanmasına rağmen, bazıları da hekimin yetenek ve deneyimi ile vakanın zorluğunun önemli faktörlerden biri olduğunu ifade etmektedir. Flep dizaynı veya kaldırılması ile sütur atılması ve alveolit arasında az da olsa bir ilişki olduğu belirtilmektedir. Dişte enfeksiyon varlığı ve yüksek alveolit riski arasında pozitif ilişki bulunsa da minör faktör olarak düşünülmektedir1,2,5,6,16. Alveolitin tedavisi semptomatiktir ve 3 aşamadan oluşmaktadır: irrigasyon, pansuman yerleştirilmesi ve analjezik verilmesi. Bu çalışmada alveolitin görülme sıklığının belirlenmesi yanında yaş, cinsiyet, lokalizasyon, mevsim gibi faktörlerin alveolit oluşmasındaki etkilerini belirlemek amaçlanmıştır. MATERYAL ve METOT Bu çalışmada alveolit oluşma sıklığının belirlenmesi amacıyla C.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi ADÇ. Hastalıkları ve Cerrahisi AD. kliniği hasta kayıtları retrospektif olarak incelenmiştir. 1997-2003 yılları arasını kapsayan bu çalışmada; 16017 has- * Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hek. Fak. A.D.Ç. Hastalıkları ve Cerrahisi AD. SİVAS 71 C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2002 tada yapılan 20144 diş çekiminden sonra 583 vakada görülen alveolit vakası hastaların cinsiyeti, yaş grubu, çekimin lokalizasyonu, türü ve çe,kimin yapıldığı mevsime göre analiz edildi. Hastalar 1019, 20-29, 30-39, 40-49, 50-59 ile 60 ve üstü olarak 6 yaş grubuna ayrıldı. Normal çekim veya gömülü diş çekimleri sonrası oluşan vakalar ayrıldı. Mevsimin etkisini belirleyebilmek için çekim yapılan zaman dilimi üçer aylık dört gruba ayrıldı (Aralık-şubat: Kış, mart-mayıs: İlkbahar, haziran-ağustos: Yaz, eylül-kasım: Sonbahar). Alveolit görülen dişler keserler, kaninler, küçük azılar, 1. ve 2. büyük azılar ile 3. büyük azı dişleri olarak gruplandırıldı. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS Ver 8.0 programı kullanılarak bilgisayar ortamında istatistiksel olarak değerlendirildi. BULGULAR Bu çalışmada 2865'i ameliyat ile çekilen gömülü diş, 17279'u klinik şartlarında çekilen dişler olmak üzere; toplam 20144 diş çekiminden sonra yaşları 14-76 arasında değişen 583 vakada %2.89 sıklıkla alveolit oluştuğu belirlendi. Hastaların yaşlarıyla alveolit oluşma oranı arasında anlamlı bir ilişki olduğu (x2:224.79, p<0.05) (şekil 1), alt çenede ve özellikle büyük azılar bölgesinde daha fazla alveolit meydana geldiği (x2:467.17, p<0.05) (şekil 2); fakat cinsiyet (şekil 3), çekim türü ve çekimin yapıldığı mevsim (şekil 4) ile alveolit oluşma oranı arasında ilişki olmadığı belirlendi. 50-59 7 60+ 10 19 " Şekil 1. Alveolit vakalarının yaş gruplarına göre dağılımı Alt çene Üst çene Şekil 2. Alveolit vakalarının diş gruplarına göre dağılımı CİLT: 5, SAYI: 2 Kadın 55% Şekil 3. Alveolit vakalarının cinsiyete göre dağılımı Sonbahar 30% İlkbahar 23% Tablo4. Alveolit vakalarının mevsimlere göre dağılımı TARTIŞMA Diş çekimi sonrası en sık oluşan komplikasyonlardan biri olan alveolitin tedavisi hasta için iş kaybına, hekim için de verimlilik kaybına dolayısıyla toplum için ekonomik kayba yol açmaktadır. . Penarrocha ve ark.12 190 adet gömülü alt 3. molar dişin cerrahi çekiminde, cerrahi öncesi oral hijyen ile postoperatif ağrı, inflamasyon, trismus ve dry soket oluşumu arasındaki ilişkiyi araştırmışlar ve sonuçta kötü oral hijyenin daha fazla ağrı ile ilişkili olduğunu bulmuşlardır. Cheung ve ark.5 normal diş çekimlerinde periapikal patoloji mevcudiyeti veya kök çekimlerinden sonra düşük dry soket gelişme.riski tespit etmişlerdir. Bunların dışındaki periodontal hastalık, çürük vs. çekim endikasyonlarının soket komplikasyonu gelişmesinde etkisinin olmadığını; ayrıca çekimlerin stajyer öğrenci veya cerrah tarafından yapılmasının soket komplikasyonu açısından farkının olmadığını da bildirmişlerdir. Tuncay16 alveolit vakalarının %51.3'ünün çekim nedeninin apikal periodontitis, %15'inin periodontitis, %33.7'sinin ise derin çürüklü dişlerden oluştuğunu belirtmiştir. Poorve ark.13 alveolit insidansının gömüklülüğün tipine göre değiştiğini, oral kontraseptif kullanan hastalarda alveolit insidansında belirgin bir artış olduğunu göstermişlerdir. Bloomer2 da gömüklülük artınca alveolit insidansının arttığını ifade ederken, Svvanson15 ile Delilbaşı ve ark.6 dişin konumu ve alveolit insidansı arasında önemli bir ilişki bulamamışlardır. Alveolit insidansı literatürde çok değişik oranlarda rapor edilmiştir. Alexander1 2720 adet 3. molar çekiminden sonra herhangi bir intraalveoler medikasyon kullanmaksızın %3.12 alveolit oranı bulmuştur. Öğütcen ve Yılmaz11 gömülü alt 3. molar dişlerin çıkarılması sonrasında toplam alveolit insidansını %29 oranında bulmuşlardır. Tuncay16 tüm çekimler için alveolit sıklığını %1.6 olarak bil- C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2002 CİLT: 5, SAYI: 2 dirmiştir. Güngörmüş ve ark.7 4104 normal diş çekiminden sonra %1.3 sıklıkla alveolit oluştuğunu belirlemişlerdir. Bizim çalışmamızda da 20144 diş çekiminden sonra %2.89 sıklıkla alveolit oluştuğu belirlenmiştir. Svvanson15 gömülü alt 3. molar dişlerin çekimi sonrasında alveolit insidansını kaviteye proflaktik olarak tetrasiklin süspansiyonu uygulamasıyla %3.9, plasebo grubunda ise %20.4 olarak tespit etmiştir. Poor ve ark.13 klindamisin emdirilmiş Gelfoam ile alveoler kemik üzerine yerleştirilen SaliCept Patch'i karşılaştırmışlardır. 2095 diş çekiminden sonra Gelfoam uygulanan grupta %8, Patch uygulanan grupta da %1.1'inde alveolit gelişmiştir. Ragno ve Szkutnik14alt 3. molarların cerrahi çekiminden hemen önce ve postoperatif 7 gün boyunca %0.12'lik klorhekzidinle gargaranın alveolit oluşumunu azalttığını göstermişlerdir. Alveolit oranının kontrol grubunda %36, deney grubunda %17.5 oranında olduğunu tespit etmişlerdir. Bloomer2 alt 3. molarların çekiminden hemen sonra Peru balsamı ve öjenol içeren pat konulmasının alveolit oluşma insidansını önemli derecede azalttığını göstermiştir. Alveolit oranı pat yerleştirilmiş çekim bölgelerinde %8, kontrol bölgelerinde %26 olmuştur. Delilbaşı ve ark.6 alveolitin önlenmesinde postoperatif %0.2'lik klorhekzidin gargara (Khz), Khz ve amoksisilin+klavulanik asit ile serum fizyolojiğin etkinliğini karşılaştırdıkları araştırmalarında alveolit insidansını Khz grubunda %20.9, Khz ve amoksisilin+klavulanik asit grubunda %8.9, serum fizyolojik grubunda ise %23.7 bulmuşlardır. Antibiyotik grubunda alveolit oluşma insidansının önemli derecede az olduğunu; alveolitin azaltılmasında klorhekzidinin postoperatif irrigasyon olarak serum fizyolojikten daha etkili olmadığını, beta laktamaz içeren bir antibiyotikle birlikte kullanıldığında daha iyi sonuçlar elde edildiğini rapor etmişlerdir. Güngörmüş ve ark.8 travmatik çekim ve çekilen dişteki lokal enfeksiyon mevcudiyeti ile alveolit oluşması arasında anlamlı ilişki olduğunu; travmatik çekimin alveolit oluşumunu 10 kat, lokal enfeksiyonun ise 2 kat arttırdığını bildirmişlerdir. Anestezi amacıyla kullanılan adrenalin ve octapressin arasında alveolit oluşumu açısından önemli bir fark olmadığını ve bunlarla birlikte ağız hijyeni, sistemik hastalıklar, aynı seansta birden fazla diş çekimi ve mevsim değişikliği ile alveolit oluşumu arasında da anlamlı bir ilişki olmadığını belirlemişlerdir. Öğütcen ve Yılmaz11 da anestezik solüsyon içinde bulunan adrenalin ve noradrenalinin alt 3. molar dişlerin cerrahi olarak çıkarılması sonrasında alveolit oluşumu ile ilgisini önemsiz bulmuşlardır. Cinsiyetin alveolit üzerine etkisinin incelendiği çalışmalarda kadınların alveolite daha eğilimli olduğu görülse de istatistiksel olarak önemli bulunamamıştır. Tuncay16 alveolit sıklığını kadınlarda yapılan çekimler sonrası %1.8, erkeklerde ise %1.4 oranında bulmuştur. Güngörmüş ve ark.7 da cinsiyet ile alveolit arasında önemli ilişki olmadığını bulmuştur. Bizim sonuçlarımıza göre de alveolit sıklığı kadınlarda %56.1, erkeklerde %43.9 bulunmasına rağmen fark istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Alveolit en sık alt molar, alt premolar, üst premolar ve üst molar dişlerde görülmektedir.17 Güngörmüş ve ark.7 alveolitin en fazla alt 1. molar çekiminden sonra ve %65'nin alt çenede oluştuğunu belirlemişlerdir. Tuncay16 üst çenedeki çekimlerden sonra %1.3, alt çenedeki çekimlerden sonra %1.9 oranında alveolit gördüğünü rapor etmiştir. Bizim çalışmamızda alveolit vakaların alt çenede ve molar bölgede daha fazla oluştuğu gözlenmiştir. Alveolit en fazla alt 3. molar dişlerde, takiben alt 1. ve 2. molar dişlerde tespit edilmiştir. Güngörmüş ve ark.7 15 ve altı yaş grubunda alveolite rastlamazlarken, en fazla 16-30 yaşları arasında meydana geldiğini ve bu oranın ileri yaşlarda giderek azaldığını belirtmiştir. Daha genç bireylerde alveolit oluşmamasının bu dönemlerde rejenerasyon faaliyetlerinin daha iyi olması; kemiğin daha vasküler olması yanında alveolit oluşumundan sorumlu tutulan T. denticola'nın bu yaş döneminde ağız florası içinde yer almamasına bağlı olabileceği fikrine katıldıklarını belirtmişlerdir. Tuncay16 ise hastaları 18-25, 26-45, 46 ve üzeri yaşlar olarak grupladığı çalışmasında en çok 26-45 yaş grubunda alveolite rastladığını rapor etmiştir. Tuncay16 18 yaşından küçüklerde alveolite rastlamamıştır. Çalışmamızda yaş ile alveolit arasında önemli ilişki olduğu, en sık 20-40 yaş grubunda oluştuğu tespit edilmiştir. Süt dişi çekimlerinde ise alveolite rastlanılmamıştır. Çalışmamızda çekim yapılan mevsimin alveolite etkisi Güngörmüş ve ark.8'nın da rapor ettiği gibi önemsiz bulunmuştur. Ancak Tuncay16 mevsim değişikliklerinin alveolit oluşmasında etkili olduğunu, kış aylarında daha sık rastlandığını buna da kış aylarında vücut direncinin düşüklüğü ve solunum yolu enfeksiyonlarının sıklığının neden olabileceğini ifade etmiştir. Sonuç olarak, 20-40 yaş grubu hastalarda, alt çenede ve özellikle büyük azılar bölgesindeki çekimlerde daha fazla alveolit oluşmakla birlikte; alveolit oluşumunu engellemek için tüm hasta gruplarında ve tüm çekimlerden önce oral hijyenin düzeltilmesi, işlemler sırasında titiz çalışılması, alveolit ihtimalinin fazla olduğu düşünülen hastalar73 C.Ü. DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ DERGİSİ 2002 CİLT: 5, SAYI: 2 da gargara ve antibiyotik kullanmanın faydalı olduğu kanaatindeyiz. KAYNAKLAR 1. Alexander RE: Dental extraction vvound management: A case against medicating postextraction sockets. J Oral Maxillofac Surg, 58:538-551, 2000 2. Bloomer CR: Alveolar osteitis prevention by immediate placement of medicated packing. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod, 90(3):282-284, 2000 3. Blum İR: Contemporary views on dry socket (alveolar osteitis): a clinical appraisal of standardization, aetiopathogenesis and management: a critical revievv. Int J Oral Maxillofac Surg, 31:309-317, 2002 4. Carvalho PSP, Mariano RC, Okamoto T: Treatment of fibrinolytic alveolitis with rifamycin B diethyamide associated with gelfoam: A histological study. Braz Dent J, 8(1):3-8, 1997 5. Cheung LK, Chow LK, Tsang MH, Tung LK: An evaluation of complications following dental extractions using either sterile or clean gloves. Int J Oral Maxillofac Surg, 30:550-554, 2001 6. Delilbasi C, Saraçoğlu U, Keskin A: Effects of 0.2% chlorhexidine gluconate and amoxicillin plus clavulanic acid on the prevention of alveolar osteitis follovving mandibular third molar extractions. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod, 94(3):301-304, 2002 7. Güngörmüş M, Yıldırım G, Gürbüz G, Ertaş Ü: Alveolitisin görülme sıklığı(Klinik bir araştırma). Atatürk Üniv Diş Hek Fak Derg, 10(2):49-52, 2000 8. Güngörmüş M, Yıldırım G, Gürbüz G: Alveoler osteitisin etyolojisi ile ilişkili klinik parametrelerin risk oranlarının de ğerlendirilmesi. OMÜ Dişhekimliği Fakültesi Dergisi, 2(5):44-47, 2001 9. Kaya B: Alveolitin etyolojisi ve patogenezi hakkında yeni görüşler. D.Ü. Dişhek Fak Der, 2(2-3):154-158, 1991 10. Neville BW, Damm DD, Ailen CM, Bouquot JE: Oral and Maxillofacial Pathology. W.B. Saunders Company, Philadelphia, 1995:119. 11. Öğütcen M, Yılmaz D: Gömülü alt yirmi yaş dişleri nin çıkarılmasında kanama ve lokalize alveolitis oluşumunun değerlendirilmesi. G.Ü. Dişhek Fak Der, 6(1):147-157, 1989 12. Penarrocha M, Sanchis JM, Saez U, Gay C, Bağan JV: Oral hygiene and postoperative pain after mandibular third molar surgery. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol En dod, 92(3):260-264, 2001 13. Poor MR, Hail JE, Poor AS: Reduction in the incidence of alveolar osteitis in patients with the SaliCept Patch, containing Acemannan Hydrogel. J Oral Maxillofac Surg, 60:374-379, 2002 14. Ragno JR, Szkutnik AJ: Evaluation of 0.12% chlorhexidine rinse on the prevention of alveolar osteitis. Oral Surg Oral Med Oral Pathol, 72:524-526, 1991 15. Svvanson AE: A double-blind study on the effectiveness of tetracycline in reducing the incidence of fibrinolytic alve olitis. J Oral Maxillofac Surg, 47:165-167, 1989 16. Tuncay Ü: Alveolitis ve etiolojisi I. Ege DFD, 10(2): 65-72, 1989 17. Vezeau PJ: Dental extraction vvound management: Medicating postextraction sockets. J Oral Maxillofac Surg, 58:531-537,2000 Yazışma Adresi: Dr.Dt. H. Hüseyin KÖŞGER C.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi A.D.Ç. Hastalıkları ve Cerrahisi AD. Kampus / SİVAS e-mail:hkosger@cumhuriyet.edu.tr Tel: 0 346 2191300/2752 Faks: 0 346 2191237 74