Olgu Sunumu / Case Report İstanbul Med J 2015; 16: 42-4 DOI: 10.5152/2015.91886 Komplikasyonsuz Katarakt Ameliyatından Sonra Gelişen Fibrin Membran Pupiller Blok Glokomunun İntrakamaral tPA İle Tedavisi: Olgu Sunumu Fibrin Membrane Pupillary-Block Glaucoma After Uneventful Cataract Surgery Treated with Intracameral Tissue Plasminogen Activator: A Case Report Özet / Abstract Tülay Alpar Akçetin, Kadir Eltutar, Nurhan Dinçer, Fatma Esin Özdemir Amaç: Fibrine bağlı pupiller blok glokomunun (PBG) tanı ve tedavi yöntemlerini değerlendirmek. Objective: To evaluate the diagnostic and therapeutic methods of fibrindependent pupillary-block glaucoma (PBG). Yöntem: 79 yaşında hipertansiyon öyküsü olan erkek hasta sorunsuz bir katarakt cerrahisinden 6 gün sonra kızarıklık ve ağrı şikayeti ile müracaat etti. Methods: A 79-year-old male patient with hypertension was admitted to hospital with symptoms of pain and redness 6 days after an uneventful cataract surgery. Bulgular: Hastanın göziçi basıncı (GİB) yüksekti ve sığ bir ön kamara mevcuttu. Şiddetli korneal ödem nedeniyle ön kamarada ayrıntı seçilemiyordu. Sistemik ve topikal anti glokom tedavi ile korneal ödem azaldığında biomikroskobik muayene ile pupil alanını tamamen örten fibrin membran gözlendi. Ultrasonik biomikroskopi (UBM) ile pupillar alanı örten fibrin membran, ön kamarada daralma ve derin bir arka kamara tespit edildi. İris ile GİL arasında geniş saydam bir boşluk mevcuttu ve İOL daha geride yerleşmişti. Topikal ve subkonjonktival kortikosteroid tedavisi ve Nd: YAG laser membranotomiye rağmen fibrin membran çözülmedi. Ön kamaraya 25 µgr doku plazminojen aktivatörü (tPA) enjekte edildi, fibrin membran tamamen çözüldü ve pupillar blok düzeldi. Results: He had acute elevation of intraocular pressure with a shallow anterior chamber. Because of severe corneal edema, the anterior chamber details could not be distinguished. After systemic and topical antiglaucoma treatment, corneal edema was reduced and a complete fibrin membrane was observed across the pupil on slit lamp examination. Sonuç: Ön segment görüntüleme yöntemleri, özellikle UBM, akut açı kapanması glokom mekanizmasının ayırımında önemli bir tanısal tetkiktir. Fibrine bağlı PBG, intra kamaral tPA enjeksiyonu ile başarılı bir şekilde tedavi edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Fibrin membran, pupiller blok glokom, katarakt cerrahisi, ultrason biomikroskobi, doku plazminojen aktivatör A complete fibrin membrane across the pupillary space, shallow anterior chamber, and deep posterior chamber was confirmed by ultrasonic biomicroscopy (UBM). The intraocular lens (IOL) was actually displaced posteriorly, with a large clear space between the IOL and iris. Despite topical and subconjunctival corticosteroid therapy as well as Nd:YAG laser membranotomy, the fibrin membrane was not resolved. Tissue plasminogen activator (tPA) (25 μg) was injected intracamerally and the fibrin membrane was completely dissolved, improving the pupillar block. Conclusion: Anterior segment imaging techniques, especially UBM, are a powerful diagnostic technique for differentiating the technique for the analysis of the mechanisms underlying acute angle-closure glaucoma mechanism. Fibrin-dependent PBG was successfully treated with an intracameral injection of tPA Keywords: Fibrin membrane, pupillary block glaucoma, cataract surgery, ultrasound biomicroscopy, tissue plasminogen activator Giriş Fibrin membranına bağlı gelişen pupiller blok glokomu (PBG) sorunsuz fakoemulsifikasyon katarakt ameliyatından sonra nadir görülen bir komplikasyondur (1, 2). Pupiller boşluğun fibrin membranı ile tümüyle kaplanması nedeniyle periferik açı kapanması ve göz içi basıncı (GİB) artışı ile seyreden tablo fibrine bağlı PBG olarak adlandırılır (2). GİB artışı nedeniyle gelişen şiddetli kornea ödemi biomikroskopik muayeneyi engeller ve erken tanıyı zorlaştırır. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Kliniği, İstanbul, Türkiye Yazışma Adresi Address for Correspondence: Tülay Alpar Akçetin, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Kliniği, İstanbul, Türkiye Tel.: +90 536 619 36 15 E-posta: talparakcetin@yahoo.com.tr Geliş Tarihi/Received: 25.02.2013 Kabul Tarihi/Accepted: 30.12.2014 © Copyright 2015 by Available online at www.istanbulmedicaljournal.org © Telif Hakkı 2015 Makale metnine www.istanbultipdergisi.org web sayfasından ulaşılabilir. Tedavisi hala tartışmalıdır: Nd: YAG laser membranektomiden sonra membran tekrar oluşabilir ya da göz içi basınç yüksekliğine bağlı kornea ödemi nedeniyle laser periferik iridotomi yapıldığında endotel harabiyeti gelişebilir (1). Burada fibrin membranı nedeniyle PBG gelişmiş bir olguda tanıya yardımcı ön segment görüntüleme ve intrakamaral doku plazminojen aktivatörü (tPA) enjeksiyonu ile fibrin membranın tedavisi sunulmaktadır. Olgu Sunumu 79 yaşında hipertansiyon tedavisi gören erkek hastanın sağ görme keskinliği (GK) 0,8, sol GK 0,1, sağ-sol GİB 15 mmHg, her iki gözde kornealar saydam, ön kamara derinliği normaldi. Sağ göz psödofak, sol gözde nükleer kataraktı mevcuttu. Sorunsuz fakoemülsifikasyon katarakt ameliyatından sonra kapsül içi hidrofobik akrilik göz içi lensi (GİL)-( Acriva-VSY) yerleştirildi. Ameliyattan sonra birinci gün yapılan muayenede sol göz GK 0,8, GİB 14 mmHg idi. Ön kamara derinliği normaldi ve ön kamarada hafif bir inflamasyon (1+ hücre reaksiyonu) vardı. Topikal Akçetin ve ark. Pupiller Blok Glokomunun İntrakamaral Tpa İle Tedavisi: Olgu Sunumu lomefloxacin (Okacin-Novartis) 5 x 1, topikal prednizolon asetat (Pred Forte %1- Allergan) ilk 2 gün saat başı, daha sonra 5 x 1/ gün verildi. Ameliyattan sonra 3. gün muayenesi normaldi. Altıncı günde opere olan gözde ani başlayan ağrı, kızarıklık ve görme azalması ile kliniğimize gelen hastanın sol GK 0,05, GİB 48 mmHg idi. Konjonktivada konjesyon vardı. Yoğun korneal ödem nedeniyle çok net değerlendirilememekle birlikte ön kamara derinliği çok azalmıştı. Hastaya 200 cc. Mannitol %20 intravenöz, sistemik asetazolamid 4 x 1/gün, topikal dorzolamid- timolol maleat 2 x 1 (Cosopt-Merck Sharp ve Dohme) , topikal tropikamid (Tropamid %0,05- Bilim) başlandı. Anti glokom tedavi ile GİB düştüğünde (25 mmHg) korneal ödem de azaldığından pupiller alanda fibrin membran olduğu görüldü (Resim 1). UBM (Sonomed Planar CLI 1500) kullanılarak pupiller alanı kaplayan fibrin membran ile birlikte ön kamaranın sığ (Resim 2) ve arka kamaranın derin olduğu tespit edildi (Resim 3). UBM görüntüsü sayesinde pupil blok glokomunun kapsül blok glokomu ve diğer akut glokom nedenleri ile ayırıcı tanısı yapılmıştır. Topikal ve subkonjonktival kortikosteroid ve midriatik tedavi ile fibrin membran temporalde bir miktar açıldı ve ön kamara o bölgede hafif derinleşti ancak tam çözülme olmadı. Üçüncü gün Nd: YAG Laser ile pupiller kenardan membranotomi yapıldı. Membran pupiller kenardan tamamen serbestleşti, ancak ertesi gün tekrar oluştu. Bu kez intrakamaral 25 µgr tPA enjeksiyonu yapıldı. Bir saat içinde fibrin membranolizis gelişti ve ön kamara derinliği normale döndü (Resim 4). Sistemik antiglokom tedavi kesildi. Topikal kortikosteroid ve antiglokom tedavi ile bir hafta sonraki muayenesinde GİB 16 mmHg ve GK 0,5 idi. Tartışma Katarakt cerrahisinden sonra GİB artışı ve daralmış ön kamara; fibrin membrana bağlı pupiller blok, Soemmering’s halkası posterior sineşi, kapsüler blok sendromu ve malign glokomabağlı olarak gelişebilir (1, 2). Fibrin membrana bağlı PBG, pars plana vitrektomiden (PPV) sonra sık görülmesine karşın katarakt cerrahisinden sonra gelişmesiyle ilgili yayın sayısı azdır (3). GİB artışına bağlı yoğun korneal ödem nedeniyle ince bir fibrin membranın tespit edilmesi oldukça güçtür ve tanının gecikmesine neden olur. UBM, ekografik özelliği nedeniyle ön segmentin görülebilmesini sağlar. Bu sayede akut GİB artışında hızlı tanı konması ve erken tedaviye başlanması mümkün olmaktadır. Ön segment optik koherens tomografi akut açı kapanması glokomunda (OKT) faydalı bir yöntem olmasına karşın korneal bulanıklık olduğunda sınırlı bilgi sağlayabilir. Ayrıca ön segment OKT’nin penetrasyon derinliği UBM’e göre daha az olduğundan malign glokom tanısı için değerlendirilmesi gerekli olan silyer cismin muayenesi zor olmaktadır (2). Bu olguda ön segment OKT göz içi lensin arka kamaadaki lokalizasyonunu değerlendirmede yetersiz kaldı. UBM, akut açı kapanması glokomunda güçlü bir tanısal yardımcıdır (4). Arka kamara GİL ve iris arasındaki ayrılmanın tespit edilmesi ile pupiller blok glokomunun malign glokom, kapsül blok sendromu ve intravitreal gaz ekspansiyonu ile ayırıcı tanısı yapılabilmektedir. UBM’de 360 derece periferik iridokorneal temas, arka kamara GİL ve iris arasında saydam boşluk, GİL’in iris ve fibrin Resim 3. UBM ile derin arka kamara ve GİL’in daha geride yerleşimi Resim 1. Pupiller alanı kaplayan fibrin membranın görüntüsü Resim 2. Pupiller alanda fibrin membran (UBM görüntüsü) Resim 4. İntrakamaral tPA enjeksiyonundan sonra 43 İstanbul Med J 2015; 16: 42-4 membrandan uzak konumlanması tespit edildiğinde tanı desteklenir (2). Khor ve ark. (2) fakoemulsifikasyondan sonra fibrine bağlı PBG’nu gözledikleri 4 olguluk çalışmalarında ön segment OKT ve UBM’nin fibrin blok glokomunun diğer postoperatif akut glokom nedenlerinden ayırt etmedeki rolü tanımlanmıştır (2). Bu özel durumda pupillayı tümüyle kaplayan fibrin membran nedeniyle aköz arka kamarada birikir. Bu 4 olgudan 3’ünün diabetes mellitus (DM) hastası oldukları rapor edilmiştir (2). Önceki raporlar da DM’u olan hastalarda katarakt ameliyatından sonra fibrin reaksiyon gelişmesinin kan-aköz bariyerinde bozulma ile ilişkili olduğunu düşündürmektedir (5). Katarakt ameliyatından sonra fibrin oluşumu genel popülasyonda %2-%8 arasındadır (2). Üveit ve psödoeksfoliasyon sendromu gibi göz olaylarında , HT ve DM gibi sistemik olaylarda bu oran artmaktadır (1, 2, 5, 6). Geniş seri bir çalışmada EKKE den sonra fibrin gelişimi DM olan hastalarda daha sık gözlenmiş ancak bir hastada fibrine bağlı PBG geliştiği rapor edilmiştir (5). GİB yükselmesi fibrin oluşumunun bir sonucu olarak görülmektedir ve çok yaygın değildir. Altı olguluk bir seride fibrin membran gelişen olguların sadece ikisinde GİB yüksek bulunmuştur (7). Küçük pupillalı hastalarda cerrahi sırasında iris manüplasyonu ya da travma kan-aköz bariyerinin bozulmasına, inflamasyon ve fibrin oluşumuna yol açar. Ayrıca küçük pupilla fibrin membranı ile daha kolay kapanabilir. Bu nedenle küçük pupillalı olgular midriatik ajanlar açısından değerlendirilmeli (2). Fibrine bağlı PBG’nun tedavisi henüz tam olarak belirlenememiştir (1). PPV’den sonra gelişen olgular da sıklıkla laser periferal iridotomi (8) ya da intraokuler tPA (9) ile tedavi edilmektedir. Bir olgu serisinde katarakt cerrahisinden sonra gelişen fibrin PBG’u Nd: YAG Laser periferal iridotomi ile başarılı bir şekilde tedavi edilmiştir (1). İki olguya Nd: YAG Laser fibrin membranotomi yapılmış ancak birinde membran tekrar gelişmiştir. Bizim olgumuzda da Nd: YAG Laser fibrin membranotomi yapıldıktan sonra ertesi gün membran tekrar oluştu. Nd: YAG Laser iridotomi fibrine bağlı PBG’unda geçerli bir tedavi yöntemidir. Ancak yoğun korneal ödem ve iridokorneal temas varsa hem uygulama zordur hem de endotel hasarı riski vardır (1). Randomize prospektif bir çalışmada katarakt cerrahisinden sonra ön kamarada fibrin reaksiyon gelişen hastalarda ön kamaraya tek doz 10 µgr tPA nın enjeksiyonunun fibrin oluşma insidansını ve miktarını herhangi bir yan etki oluşmadan azalttığı rapor edilmiştir (10). Ön kamaranın zor değerlendirilebildiği olgularda UBM kullanılarak dikkatli bir ultrason muayenesi sonucu ön kamaraya tPA enjeksiyonu güvenle uygulanabilir (1). Sonuç 44 Katarakt cerrahisinden sonra dar ön kamara gelişen olgularda fibrin membran PBG ayırıcı tanısı dikkatle yapılmalıdır. Yoğun korneal ödem olan olgularda UBM önemli bir tanısal araçtır. Olgumuzda fibrin membrana bağlı pupiller blok intrakamaral tPA enjeksiyonu ile başarılı bir şekilde tedavi edilmiştir. Hasta Onamı: Yazılı hasta onamı bu çalışmaya katılan hastadan alınmıştır. Hakem değerlendirmesi: Dış bağımsız. Yazar Katkıları / Author Contributions: Fikir - A.A.; Tasarım - T.A.A., N.D.; Denetleme - N.D., K.E.; Kaynaklar - T.A.A.; Malzemeler - T.A.A.; Veri toplanması ve/veya işlemesi - T.A.A., F.Ö.; Analiz ve/veya yorum - T.A.A., N.D.; Literatür taraması - T.A.A., K.E.; Yazıyı yazan - T.A.A.; Eleştirel İnceleme N.D., K.E. Çıkar Çatışması: Yazarlar çıkar çatışması bildirmemişlerdir. Finansal Destek: Yazarlar bu çalışma için finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir. Informed Consent: Written informed consent was obtained from patients who participated in this study. Peer-review: Externally peer-reviewed. Author Contributions: Concept - A.A.; Design - T.A.A., N.D.; Supervision - N.D., K.E.; Funding - T.A.A.; Materials - T.A.A.; Data Collection and/or Processing - T.A.A., F.Ö.; Analysis and/or Interpretation - T.A.A., N.D.; Literature Review - T.A.A., K.E.; Writer - T.A.A.; Critical Review - N.D., K.E. Conflict of Interest: No conflict of interest was declared by the authors. Financial Disclosure: The authors declared that this study has received no financial support. Kaynaklar 1. Yoshino H, Seki M, Ueda J, Yoshino T, Fukuchi T, Abe H. Fibrin membrane pupillary-block glaucoma after uneventful cataract surgery treated with intracameral tissue plasminogen activator: a case report. BMC Ophthalmol 2012; 12: 3 [CrossRef] 2. Khor WB, Perera S, Jap A, Ho CL, Hoh ST. Anterior segment imaging in the management of postoperative fibrin pupillary-block glaucoma. J Cataract Refract Surg 2009; 35: 1307-12. [CrossRef] 3. Jaffe GJ, Lewis H, Han DP, Williams GA, Abrams GW. Treatment of postvitrectomy fibrin pupillary block with tissue plasminogen activator. Am J Ophthalmol 1989; 108: 170-5. [CrossRef] 4. Mansouri K, Sommerhalder J, Shaarawy T. Prospective comparison of ultrasound biomicroscopy and anterior segment optical coherence tomography for evaluation of anterior chamber dimensions in European eyes with primary angle closure. Eye 2010; 24: 233-9. [CrossRef] 5. Krupsky S, Zalish M, Oliver M, Pollack A. Anterior segment complications in diabetic patients following extracapsular cataract extraction and posterior chamber intraocular lens implantation. Ophthalmic Surg 1991; 22: 526-30. 6. Ozveren F, Eltutar K. Therapeutic application of tissue plasminogen activator for fibrin reaction after cataract surgery. J Cataract Refract Surg 2004; 30: 1727-31. [CrossRef] 7. Norris JW, Chirls IA, Santry JG, Norris JW III. Severe fibrinous reaction after cataract and intraocular lens implantation surgery requiring neodymium: YAG laser therapy. J Cataract Refract Surg 1990; 16: 637-9. [CrossRef] 8. Lewis H, Han D, Williams GA: Management of fibrin pupillary-block glaucoma after pars plana vitrectomy with intravitreal gas injection. Am J Ophthalmol 1987; 103: 180-2. [CrossRef] 9. Jaffe GJ, Lewis H, Han DP, Williams GA, Abrams GW. Treatment of postvitrectomy fibrin pupillary block with tissue plasminogen activator. Am J Ophthalmol 1989; 108: 170-5. [CrossRef] 10. Heiligenhaus A, Steinmetz B, Lapuente R, Krallmann P, Althaus C, Steinkamp WK, et al. Recombinant tissue plasminogen activator in cases with fibrin formation after cataract surgery: a prospective randomized multicentre study. Br J Ophthalmol 1998, 82: 810-5.[CrossRef]