Ses Kısıklığı Sesin oluşumunda temel olarak üç sistem rol oynamaktadır. Bu sistemlerden birincisi jeneratör sistemdir. Jeneratör sistem basınçlı hava çıkışını sağlayan akciğerler tarafından oluşturulur. İkincisi vibratuar (titreşen) sistemdir ve bu görevi gırtlak üstlenir. Son olarak da oluşturulan sesin anlaşılabilir bir konuşma şeklinde ifade edilmesini sağlayan rezonatör sistem görev alır. Bu sistemi de farinks, dil, damak, dudaklar, burun ve paranazal sinüsler oluşturmaktadır. Jeneratör sistemin oluşturduğu basınçlı hava, ses tellerinin orta hatta birleşip titreşmesine ve sesin oluşumuna neden olmaktadır. Oluşan sesin şiddetini ses telleri altında akciğerler tarafından oluşturulan (subglottik) basıncın büyüklüğü belirlemektedir. Bu basınç ne kadar yüksek ise sesin şiddeti de o kadar büyük olur. Ses tellerinin gerginliği ve boyu arttıkça sesin saniyedeki titreşim sayısı (frekansı) artar, böylelikle ses incelir. Ses kısıklığı, hastaların sıkça ses kalitelerindeki değişimi tanımlamada kullandıkları bir terimdir. Aslında bu terim vokal trakt boyunca olabilecek herhangi bir patolojiyi tanımlıyorsa da, esas olarak ses tellerindeki patolojik titreşim sonucu oluşan bir gırtlağın fonksiyon bozukluğudur. Nedenleri: Ses kısıklığı temel olarak iki ayrı kategoriye ayrılabilir. Bunlardan birincisi akut (ani gelişen), diğeri ise kronik (müzminleşmiş) ses kısıklığıdır. Akut ses kısıklıkları genelikle gırtlaktaki bölgesel enflamasyonlar (örneğin akut larenjit) sonucunda oluşurlar. Etken çoğunlukla virüsler, sesin hatalı veya aşırı kullanımı ve sigara kullanımıdır. Kronik ses kısıklıkları ise ses teli polibi, ses teli nodülü, gırtlağın kötü hastalıkları, 1/5 Ses Kısıklığı nörolojik bozukluklar, sigara kullanımına bağlı kronik irritasyon, mideden gelen asit kaçağı veya herhangi bir patolojik durum olmaksızın fonksiyonel nedenlerle olabilir. Ses kısıklığının bir başka sınıflandırma şekli ise organik bir patolojinin bulunup bulunmamasına göre yapılır. Bu durumu kısaca organik ve fonksiyonel ses kısıklığı nedenleri diye de ayırabiliriz. 1 - Organik Ses Kısıklığı Nedenleri İnfeksiyöz Enflamatuar: Akut viral larenjit Bakteriyel trakeit/larenjit Larengotrakeobronşit Non-infeksiyöz Enflamatuar: Larengofarengeal reflü Sigara irritasyonu Kronik öksürük Travma (dıştan gırtlağa gelen travma) Tümörler (İyi huylu olanlar (kistler, ses teli polipleri, papillomlar, kondromlar, lipom, hemanjioma, nörofibrom) Kötü huylu olanlar (kanserler)) Sistemik: Hormonal bozukluklar (hipotiroidi, virulizasyon) Hastalıklar (romatoid artrit, sistemik lupus eritematosus, sarkoidoz, Wegener granülomatozu, tüberküloz, sifiliz, amiloidoz, pemfigus) Nörolojik: Santral lezyonlar (kanamalar, kafa travması, multiple skleroz, nöral tümörler, Guillain Barre Sendromu) Periferik lezyonlar (tümörler, cerrahi; özellikle tiroid ve kardiyovasküler cerrahi, kardiyak ve nöromüsküler 2/5 Ses Kısıklığı hastalıklar; aort anevrizması, myastenia gravis, spastik disfoni) 2 - Fonksiyonel Ses Kısıklığı Nedenleri Psikojenik Disfoni (histerik afonisi) Habitüel Disfoni Ventriküler Disfoni Fonksiyonel ses kısıklığı, gırtlakta organik bir patoloji olmadan ses kısıklığını ifade eder. Fonksiyonel ses kısıklığı, emosyonel durum veya kişilik özellikleri ile ilgili olarak ortaya çıkabilir. Değişik şekillerde görülebilir. Bunlardan Psikojenik Disfoni psişik nedenlerle veya kandırma amacı ile ortaya çıkan ses bozukluğudur. Organik bir neden yoktur. Genellikle kadınlarda görülen bu durum sıklıkla akut bir psişik travmayı izler. Hasta ani gelişen ses kaybından şikayetçidir. Fısıltı ile konuşma yetenekleri genellikle korunur. Gırtlak muayenesi normaldir. Öksürürken çıkan ses tamamen normaldir. Tedavide hastanın psişik durumunun düzeltilmesine çalışılır. Ses kısıklığının bir hastalığa bağlı olmadığı ve psikolojik olduğu söylenmelidir. 3/5 Ses Kısıklığı Habitüel disfoninin psikojenik disfoniden farkı ani olarak ortaya çıkmaması ve psişik travmadan çok hastanın kişilik özelliklerinden ve alışkanlıklarından dolayı olmasıdır. Hiperkinetik ve hipokinetik alt tipleri vardır. Hiperkinetikte gırtlak muayenesinde aşırı kasılmalar vardır. Konuşma sırasında boyun venlerinde genişleme ve boyun kaslarında kasılmalar izlenir. Tedavide davranış ve ses eğitimi yapılmalıdır. Tedavinin başarısında hasta motivasyonu çok önemlidir. Hipokinetikte gırtlak hareketleri konuşma için yeterli değildir. Genellikle sıkılgan, utangaç ve gelişmemiş kişilikli insanlarda görülür. Ses alçak ve güçsüzdür. Gırtlak muayenesinde ses tellerinin tam olarak kapanmadığı görülür. Tedavide ses eğitimi ve psikoterapi uygulanır. Ancak başarı oranı hiperkinetik disfoniye oranla daha düşüktür. Ventriküler disfoni ise konuşmanın gerçek ses telleri yerine yalancı ses tellerinin titreşimi sonucu 4/5 Ses Kısıklığı oluşmasıdır. Daha çok ses tellerinin, geçirilmiş bir ses teli felci, ışın tedavisi sonrası veya psikojenik sebeplerle yetersiz çalışması sonucunda ortaya çıkar. Tedavi konuşma terapisi ile yapılır. Bazı vakalarda tedavi amacı ile yalancı ses tellerinin lazer ile eksizyonu yapılabilmektedir. Kulak burun boğaz uzmanına ne zaman gitmeliyim? Ses kısıklığı iki haftadan uzun sürmüşse, ses kısıklığı ile birlikte, grip veya soğuk algınlığı dışında bir ağrı, kanlı öksürük, yutma güçlüğü, boğazda kitle hissi, birkaç günden fazla süren tam ses kaybı veya seste ciddi değişiklik olduğu durumlarda derhal kulak burun boğaz uzmanına gitmelisiniz. 5/5