mıdcab

advertisement
T.C.
Salık Bakanlıı
Prof. Dr. Siyami Ersek
Göüs Kalp ve Damar Cerrahisi
Eitim ve Aratırma Hastanesi stanbul
Bahekim: Prof.Dr. brahim Yekeler
Klinik efi: Doç.Dr.Murat Demirta
KRTK LAD LEZYONU OLAN HASTALARDA MNMAL NVAZF
DREKT KORONER ARTER BYPAS (MIDCAB) LE STERNOTOMYLE
ATAN KALPTE (OPCAB) KORONER BYPAS SONUÇLARININ
KAR
ILA
TIRILMASI
Uzmanlık Tezi
Dr. Osman Eren Karpuzolu
stanbul, 2007
TEEKKÜR
Bahekimimiz Prof. Dr. brahim Yekeler ve onun ahsında geçmite hastanemizde görev
yapmı tüm bahekimlerimize,
Uzmanlık eitimim boyunca bilgi ve deneyimlerini büyük bir özveriyle bana aktaran,
mesleki becerilerinin yanısıra insani deerlerini de örnek aldıım Doç. Dr. Murat Demirta’a,
Eitimimde herbirinin yeri ayrı olan klinik eflerimiz Doç. Dr. Ergin Eren, Doç. Dr. Azmi
Özler, Doç. Dr. Sabri Dasalı, Doç. Dr. Fuat Bilgen, Doç. Dr. Serap Aykut Aka, Prof. Dr.
Mehmet Salih Bilal ve Op. Dr. Ilgaz Dousoy’a,
Kliniimizin ef muavinleri Op. Dr. Remzi Tosun, Op. Dr. Murat Akçar, Op. Dr. Fikri
Yapıcı ve Op. Dr. Tamer Okay’a,
Eitimimin ve tez çalımamın her aamasında beni destekleyen, hiçbir zaman
yardımlarını esirgemeyen Op. Dr. Serdar Çimen, Op. Dr. Rafet Günay, Op.Dr. Bülend Ketenci,
Op.Dr. Batuhan Özay, Op.Dr. Sibel Sarı ve onların ahsında birlikte çalıtıım tüm baasistan ve
uzmanlarıma,
Hastanemizden ayrılmı olmalarına ramen eitim sürecimde emeklerini esirgememi,
desteklerini herzaman hissettiren Doç.Dr. Hakan Gerçekolu bata olmak üzere Op.Dr. Tufan
ener, Op.Dr. Naz Bige Aydın, Op.Dr. lknur K. Kehlibar, Op.Dr. Tansel Türkolu’na,
Birlikte çalımaktan mutluluk duyduum, dostluu meslektalıının önünde yeralan Dr.
Timuçin Aksu’ya,
Ekibimizde birlikte çalıtıımız Dr. Ahmet Elibol, Dr. Mehmet Biçer ve onların ahsında
birlikte çalıtıım tüm asistan arkadalarıma,
Bata Uzm. Dr. Sevim Canik ve Prof. Dr. Zuhal Aykaç olmak üzere Anestezi ve
Reanimasyon Klinii’nde görev yapan tüm ef muavini, baasistan, uzman ve asistanlara,
Kardiyoloji Klinii ef, ef muavini, baasistan, uzman ve asistanlarına,
Hastanemizde hizmet veren tüm salık personeline,
Çalımamın istatistiksel analizinde büyük katkısı olan, eski hocam ve aabeyim
.Ü.stanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalından Doç.Dr.Nadir Arıcan’a,
Yaamım boyunca hep yanımda olan, sevgilerini ve desteklerini esirgemeyen aileme,
Her zaman olduu gibi tez çalımam döneminde de beni yalnız bırakmayan ve hem
uzmanlık eitimimin hem de tez çalımamın bütün zorluunu benimle birlikte paylaan sevgili
eim Dr. Hande Karpuzolu’na
TE
EKKÜR EDERM.
Dr. Eren Karpuzolu
2
ÇNDEKLER
TEEKKÜR ........................................................................................................ 2
ÇNDEKLER ................................................................................................... 3
KISALTMALAR ................................................................................................ 4
GR VE AMAÇ ............................................................................................... 6
GENEL BLGLER ............................................................................................ 8
1. TARHÇE.................................................................................................... 8
2. KORONER ARTER BYPAS CERRAHS ............................................... 10
2.1 KARDYOPULMONER BYPAS LE KORONER ARTER CERRAHS.. 10
2.2 ATAN KALPTE KORONER ARTER CERRAHS.................................. 11
2.3 MNMAL NVAZF KORONER ARTER CERRAHS .......................... 11
2.4 MNTORAKOTOM ............................................................................ 12
2.5 MNSTERNOTOM.............................................................................. 12
2.6 PARASTERNAL NSZYONLAR ........................................................... 13
2.7 KSFOD ve SUBKSFOD NSZYONLAR........................................... 13
2.8 ROBOTK ve ENDOSKOPK CERRAH ............................................. 16
GEREÇ VE YÖNTEM ..................................................................................... 19
I. Anestezi .............................................................................................. 19
II. Cerrahi Teknik ................................................................................... 20
i. Grup I Minimal nvazif .................................................................... 20
ii. Grup II Tam Sternotomi .................................................................. 21
III. statistik............................................................................................. 22
BULGULAR...................................................................................................... 23
TARTIMA....................................................................................................... 29
KAYNAKLAR .................................................................................................. 33
3
KISALTMALAR
ACT
Aktiflenmi pıhtılama zamanı
AF
Atriyal fibrilasyon
BMI
Vücut kütle indeksi
CCS
Canadian Cardiovascular Society
CK-MB
Kreatin kinaz myokard bandı
DM
Diabetes mellitus
% EF
Ejeksiyon fraksiyonu
Endo-ACAB
Endoskopik atravmatik koroner arter bypas
GS
Gastrointestinal sistem
HT
Hipertansiyon
Htc
Hematokrit
IABP
ntra aortik balon pompası
KA
nterkostal aralık
MA
nternal mammarian arter
KABG
Koroner arter bypas greft
KBY
Kronik böbrek yetmezli
KOAH
Kronik obstrüktif akcier hastalıı
KPB
Kardiyopulmoner bypas
LAD
Sol ön inen koroner arter
LAST
Sol anterior mini torakotomi
LMA
Sol internal mammarian arter
MI
Myokard enfarktüsü
MIDCAB
Minimal invazif direkt koroner arter bypas
NS
statistiksel olarak anlamlı deil
OPCAB
Atan kalpte koroner arter bypas
PAH
Periferik arter hastalıı
RAVECAB
Robotik yardımlı video destekli koroner arter bypas
4
SVO
Serebrovasküler olay
TDP
Taze donmu plazma
TECAB
Total endoskopik koroner arter bypas
TOPS
Total endoskopik atan kalpte cerrahi
YBÜ
Youn bakım ünitesi
YYE
Yara yeri enfeksiyonu
5
GR ve AMAÇ
Kalp cerrahisi tüm dünyada ve ülkemizde en sık uygulanan cerrahi
giriimlerden biridir. Amerika Birleik Devletlerinde 2000 yılında yaklaık
400.000 koroner arter bypas cerrahisi ameliyatı gerçekletirilmitir. Türkiye’de ise
bu sayının 20.000 civarında olduu tahmin edilmektedir.1
Revaskülarizasyon amacıyla sol internal mammarian arterin (LMA), sol ön
inen dala (LAD) anastomozu uzun dönem açıklık oranları ve hastaların sürvisine
olan katkılarından dolayı öncelikle tercih edilmektedir.2,3
zole LAD hastalıklarında stent kullanımının yaygınlamasına ramen
komplikasyon riskinin arttıı yüksek dereceli koroner arter lezyonlarda minimal
invazif bypas cerrahisi kabul gören bir alternatif yöntemdir.4 Günümüzde minimal
invazif giriimler giderek yaygınlamaktadır. zole LAD lezyonlarında, MIDCAB
(Minimal Invasive Direct Coronary Artery Bypass – Minimal nvazif Direkt
Koroner Arter Bypass) veya LAST (Left Anterior Mini Thoracotomy – Sol
Anterior Mini Torakotomi) diye adlandırılan, sol anterior mini torakotomi ile atan
kalpte LAD-LMA anastomozu en bilinen minimal invazif koroner arter bypass
cerrahisi yöntemidir.5
Minimal invazif giriimler iyi kozmetik sonuçlarının ötesinde insizyonun
küçüklüü nedeniyle daha az yara enfeksiyonuna rastlanması, daha az post
operatif kanama ve dolayısıyla daha az kan ve kan ürünü ihtiyacı ile daha kısa
youn bakım ve hastane yatı süreleri nedeniyle tercih edilmektedir.6
Minimal invazif direkt koroner arter bypas cerrahisi (MIDCAB) teknik
olarak zorlayıcı bir yöntem olsa da seçilmi hastalarda güvenle kullanılabileceine
dair çalımalar mevcuttur.7 Literatürde birçok çalımada stentlerle MIDCAB
sonuçlarının karılatırıldıı görülmektedir. Bu çalımaların sonuçlarındaki ortak
nokta cerrahi giriimlerin daha uzun açıklık süreleri vermesi ve tekrarlayan
koroner giriim ihtiyacının azlııdır.8,9
6
Bu çalıma, hastanemizde gerçekletirilen ilk minimal invazif koroner arter
cerrahisi olgularını, aynı zaman aralıında, aynı cerrahi ekip tarafından atan kalpte
tam sternotomiyle yapılan tek damar koroner bypas olgularıyla karılatırarak bu
yöntemin erken dönem sonuçlarını göstermektedir.
7
GENEL BLGLER
1. TARHÇE
zole bir organın perfüzyonunun salanması ve bu perfüzyonun
oksijenlenmi kanla yapılabilmesi amacıyla 1900’lerden beri çeitli çalımalar
gerçekletirilmitir. lk “yapay sirkülasyon” 1812’de Le Gallois tarafından
tavanda karotis arterlerden beyin kanlanması salanılarak baarıldı. lk “kan
pompası”nı 1885’de Von Frey ve Gruber gelitirmi olup, kanın içi bo bir silindir
içinde oksijene maruz bırakılmasıyla oksijen baloncukları ile arteriyelize
edilmesini salamılardır. 1895’de Jacobi izole hayvan akcierini oksijenatör
olarak kullanmıtır.10
Heparin bulunana dek kanın pıhtılamasını önlemek amacıyla kan,
defibrine olana dek çalkalanmak zorundaydı ve kanın pıhtılaması tüm çalımaları
etkiliyordu. Bu tarihten sonra ise hızlı gelimeler meydana gelmi ve birçok bilim
adamı ekstrakorporeal sirkülasyon konusunda önemli adımlar atmıtır. Alexis
Carrel ve Charles Lindbergh, 1935 yılında 18 gün boyunca bir kedinin tiroid
bezini perfüze edebildikleri bir cihaz gelitirdiler. Daha sonraki yıllarda da birçok
organı bu cihazla perfüze etmeyi baardılar.10
John Gibbon 1937 yılında üç hayvan üzerinde yeterli kardiyo-respiratuar
fonksiyonları kısa bir süre için bile olsa salayabildii cihaz ile ilk baarılı
demonstrasyonu gerçekletirdi. Gibbon, 6 Mayıs 1953’de genç bir bayan hastada
atrial septal defekt onarımını KPB ile baarılı bir ekilde gerçekletirerek KPB’ın
klinik kullanımına öncülük etmitir. Aynı tarihlerde C. Walton Lillehei ve ark.
Minnesota Üniversitesi’nde “kontrollü kros-sirkülasyon” adıyla bir teknik
gelitirdiler ve 26 Mart 1954’de ventriküler septal defekti olan bir çocuk ve babası
arasında kurdukları bu teknikle defekti baarılı bir ekilde onardılar. Kirklin,
1955’de Gibbon tarafından uygulanan teknie benzer bir teknikle intrakardiyak
8
defekti olan 8 hastayı opere etmitir. DeWall ve Lillehei’ın 1956’da gelitirdikleri
bubble oksijenatör Texas Heart Institute’de ilk olarak kullanılmıtır.10
Bu gelimeler sayesinde konjenital kalp cerrahisi ve kapak cerrahisinde
önemli gelimeler kaydedilirken 1962 yılında Cleveland Clinic’de Dr. Sones ve
Dr. Shirey
tarafından ilk koroner anjiyografinin baarılı bir ekilde
gerçekletirilmesi ile koroner arter hastalıının tanınmasında
ve bu anlamda
koroner arter cerrahisinin geliimininde çok önemli bir adım atılmı oldu.10,11
Arthur Vineberg, 1946 yılında internal mammarian arteri (MA) bir tünel
eklinde iskemik miyokarda yönlendirerek kanlanmasını salamayı amaçlamıtır.
Bu yöntem iskemik miyokardın perfüzyonunu artırmaya yönelik ilk giriim olarak
kabul edilmektedir.12 Vladimir Demikhov, 1952’de MA ile koroner arter
arasındaki ilk baarılı anastomozu köpeklerde gerçekletirmitir. William
Longmire, 1958’de sa koroner artere endarterektomi uygularken
arterin
yırtılması üzerine internal mammarian arteri ilk kez bir koroner artere anastomoze
etti. Otojen safen ven grefti ile ilk baarılı koroner arter bypas greft (KABG)
operasyonu 1964’de
W. Dudley Johnson tarafından gerçekletirildi. V. I.
Kolessov, 1967’de sol torakotomi ile sol ön inen koroner arter (LAD) - sol internal
mammarian arter (LMA) anastomozu yaparak revaskülarize ettii 6 olguyu
bildirmitir.13 Bu olgular preoperatif koroner anjiyografi yapılmadan ve KPB’a
girmeden opere edilmitir. Sonraki yıllarda Bailey, Hirose ve Green ayrı ayrı
koroner arterler için MA kullandıkları olguları bildirmilerdir.10
Dünyada bu gelimeler yaanırken ülkemizde de 1950’li yıllarda kardiyovasküler cerrahi alanında önemli gelimeler kaydedilmi ve 1959 yılında Dr.
Mehmet Tekdoan ülkemizde ilk kez açık kalp cerrahisini uygulamaya
balamıtır. Dr. Aydın Aytaç, 1962 yılında konjenital kalp cerrahisi ve 1965
yılında Dr. Yüksel Bozer erikin kalp cerrahisi alanında ülkemizde ilkleri
gerçekletirmilerdir. Dr. Siyami Ersek tarafından 1962 yılında kurulan ve
stanbul Göüs Cerrahisi Merkezi adını alan, 1993 yılında ölümüyle adı Dr.
Siyami Ersek Göüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eitim ve Aratırma Hastanesi olan
9
hastanemizde ilk açık kalp operasyonu 15 Nisan 1963 tarihinde kendisi tarafından
atrial septal defekti ve pulmoner stenozu olan bir hastaya uygulanmıtır. 23 Kasım
1972’de hastanemizde ilk kez otojen safen ven grefti ile bir hastaya koroner arter
bypas operasyonu uygulanmıtır.14,15
2. KORONER ARTER BYPAS CERRAHS
2.1
KARDYOPULMONER
BYPAS
LE
KORONER
ARTER
CERRAHS
Açık kalp cerrahisinde kardiyopulmoner bypasın amacı öncelikle sistemik
homeostazisi salamaktır. Bunu da sistemik perfüzyonu, kanın oksijenlenmesini
ve aynı zamanda da karbondioksidin elimine edilmesini salayarak gerçekletirir.
Ekstrakorporeal sirkülasyon sistemi bu fonksiyonları gerçekletirmek üzere u
bölümlerden oluur: pompa (yapay kalp), oksijenatör (yapay akcierler),
rezervuar, ısı deitirici, filtre, kanüller ve balantı tüpleri. KPB esnasında bu
bölümlerden ve tüplerden kan akımı, gaz deiimi, kanın içinde dolatıı nonendotelyal yüzey ile etkileimi ve bunun sonucunda retiküloendotelyal sistem
fonksiyonlarında meydana getirdii etkiler sebebiyle kısmen ya da tamamen
normal insan fizyolojisinde deiikliklere sebep olan bir takım yan etkiler görülür.
Klinik uygulamada ise bu deiikliklere balı olarak bata nörolojik, renal,
hematolojik, gastrointestinal sistem (GIS) fonksiyonları olmak üzere birçok sistem
ve organ bu ilemden etkilenir. 16
Kardiyopulmoner bypasın rutin pratie girmesiyle aorto-koroner venöz
bypas ve internal mammarian arter-koroner arter anastomozları 1960’ların sonu,
1970’lerin baından itibaren giderek popülarite kazanmı olup, günümüzde en çok
sayıda yapılan büyük ameliyatlardan biri olmutur.17
10
2.2
ATAN KALPTE KORONER ARTER CERRAHS
Kardiyopulmoner bypasın rutin kullanıma geçmesinden önceki ilk koroner
arter cerrahisi giriimleri atan kalpte gerçekletirilmiti.18 Safen ven greftinin sa
koroner artere atan kalpte anastomozu ilk defa Sabiston tarafından 1962 yılında
bildirilmitir.19 Garrett ise 1964’te atan kalpte LAD’ye safen ven grefti kullandıı
olguları yayınlamıtı. Kolessov ise sol torakotomi ile atan kalpte LAD-LMA
anastomozu yaptıı olguları 1967 yılında yayınladı.13,18,20
Kalp akcier makinasının rutin kullanıma geçmesinden sonraki dönemde
atan kalpte yapılan operasyonlar bazı istisnalar haricinde neredeyse tamamen
unutulmutu.21,22
Atan kalpte koroner arter cerrahisi Benetti ve ark ile Buffalo ve
arkadalarının yayınlarından sonra 1990’larda tekrar popülarite kazanmaya
baladı.23,24, 25
Teknolojik ilerlemelere paralel olarak daha etkili stabilizatörlerin
gelitirilmesi ve kalbin posterioruna ulamak için yeni manevraların bulunması
atan kalpte koroner arter cerrahisinin uygulanabilirliini arttırmıtır.26
Puskas ve arkadalarının yakın tarihli meta analizinde, atan kalpte koroner
arter cerrahisinin konvansiyonel kardiyopulmoner bypasa güvenilir bir alternatif
olduu ve hatta peroperatif morbiditeyi azalttıı gösterilmitir.27
2.3
MNMAL NVAZF KORONER ARTER CERRAHS
Minimal invazif kalp cerrahisinin birden çok tanımı vardır. Bazı yazarlara
göre sadece kardiyopulmoner bypas kullanılmaması yeterli görülürken, kimileri
atan kalpte medyan sternotomi dıındaki bir insizyonla yapılan koroner
revaskülarizasyonları minimal invazif olarak adlandırmıtır.28
Minimal invazif kalp cerrahisinde temel düünce; küçük cilt insizyonu
yapıldıında hastaların daha az doku hasarına maruz kalacakları, daha arısız ve
11
daha hızlı bir iyileme süreci sonucunda daha erken taburcu olabilecei üzerine
kuruludur.
Minimal invazif kalp cerrahisinde insizyon 8 – 10 cmdir. nsizyon kalp
boyutlarından küçük olduu için planlanan giriime göre uygun pozisyon ve
insizyon bölgesinin seçimi çok önemlidir. Dier önemli noktalar; yeterli cerrahi
görü alanının salanması, komplikasyon riskinin az olması, yara iyilemesinin
kolay olmasıdır.29
2.4
MNTORAKOTOM
Ulaılmak istenen hedef damara göre sol anterior mini torakotomi, sa
anterior minitorakotomi, sol lateral minitorakotomi ve sol posterolateral
minitorakotomi yapılabilir. Genellikle kot veya kıkırdak doku çıkartılmasına gerek
kalmaz. En çok tercih edilen insizyon LAD ve diagonal dala ulaımın kolay
olduu sol anterior minitorakotomidir. Toraksa ve mediastene sol 4. veya 5.
interkostal aralıktan girilir. nsizyon 8-10 cm’i geçmemelidir.29
2.5
MNSTERNOTOM
Küçük bir cilt insizyonu ile yapılan parsiyel sternotomidir. Cilt insizyonu
yaklaık 10 cmdir ve planlanan prosedüre göre yerleimi deiir. Transvers, sa,
sol parsiyel, alt ve üst parsiyel sternotomi yapılabilir. Koroner arter cerrahisi için
en uygun olanı sol parsiyel sternotomidir. Transvers sternotomi komplikasyon
oranı çok yüksek olduu için günümüzde kullanılmamaktadır.29
12
2.6
PARASTERNAL NSZYONLAR
Sa koroner arterin gövdesi ve LAD sternum kenarlarına paralel seyrettii
için parasternal yaklaımla bu koroner arterlerin hemen üzerine düülmektedir.
Ayrıca bu ekilde her iki MAnın çıkartılması torakotomiden kolaydır. Bu
yöntemin en büyük dezavantajı zayıf ve kasları iyi gelimemi hastalarda
parasternal hat boyunca kronik paradoksal hareket geliebilmesidir.29
2.7
KSFOD ve SUBKSFOD NSZYONLAR
Ksifoid üzerine gelecek ekilde yaklaık 6-8 cmlik bir insizyon yapılır,
ksifoid ikiye ayrılır ve gerekli olduunda insizyon sternum alt ucunda bir veya iki
interkostal aralık boyunca uzatılabilir. Postoperatif arının torakotomiden daha az
oluu, distal LAD ve distal LMAnın anatomik yakınlıı bu insizyonun
avantajlarıdır.28
Subksifoid yaklaımla sa koroner arter distaline ulamak ve greftlemek
mümkündür.29
13
Resim 1. Tam sternotomi insizyon hattı
Resim 2. Sol anterior minitorakotomi insizyon hattı
14
Resim 3. Ministernotomi insizyon hattı (sol üst)
Resim 4. Ksifoid insizyon hattı
15
2.8
ROBOTK ve ENDOSKOPK CERRAH
Özellikli bir cerrahinin, portlar aracılıı ile uzaktan ve sınırlı bir çalıma
alanı içinde yüksek teknoloji yardımı ile uygulanması için yaygın olarak
kullanılan “Robotik Cerrahi”
teriminin gerçek karılıı “Telemanüplasyon
Cerrahisi”dir. Özel olarak hazırlanmı bu sistem, cerrahın elinin uzantısı gibi
davranarak, cerrahın yaptıı manüplasyonları çok eklemli aletlerin ucuna ileterek
uygular. Tüm bunlar üç boyutlu görüntü salayan endoskopik cihazlar yardımıyla
gerçekletirilir.17
Robotik cerrahide; Aesop Hermes-Ready (Aesop-Computer Motion Inc)
Zeus (Computer Motion Inc.) ve Da Vinci (Intuitive Surgical, Inc., Sunnyvale,
CA, ABD) sistemleri kullanılır. 17
Gelitirilmi MIDCAB (Advanced MIDCAB), Endo-ACAB (Endoscopic
Atraumatic Coronary Artery Bypass - Endoskopik Atravmatik Koroner Arter
Bypas), RAVECAB (Robotic Assisted Video Enhanced Coronary Artery Bypass Robot Yardımlı Video Destekli Koroner Arter Bypas), TECAB (Totally
Endoscopic Coronary Artery Bypass – Total Endoskopik Koroner Arter Bypas),
TOPS (Totally Endoscopic Off-Pump Surgery – Total Endoskopik Atan Kalpte
Cerrahi) gibi yöntemler kullanılmaktadır.17
Bu giriimlerin bir kısmında kardiyopulmoner bypasa girilebilir. Bunun
için Delik Ulaımlı (Heart Port – Port Access) kardiyopulmoner bypas cihazları
kullanılır.
Bu yöntemde endovasküler yerletirilmi kardiyopulmoner bypas ve
kardiyoplejik sistemle mini bir insizyondan ameliyat yapılır. Femoral arter ve
venden kanülasyon yapılır, arteryel kanül aynı zamanda endovasküler klamp
görevini üstlenir. MA torakoskopi yardımı ile hazırlanır. Bu yöntemin sonuçları
klasik yöntemlere yaklamaktadır ancak bazı kontrendikasyonları mevcuttur.17,31
16
Kombine giriim gerektiren olgular (birden çok kapak hastalıı,
kapak+koroner, üç veya daha fazla damar hastalıı olanlar), periferik arter
hastalıı, kronik böbrek yetmezlii ve aterosklerotik aortası olanlar delik ulaımlı
koroner arter cerrahisi için uygun adaylar deildir.29
17
Resim 5. Robotik cerrahi sisteminin ematik görünümü
Resim 6. Delik ulaımlı (Port Access) kalp cerrahisinde kullanılan malzemelerin
ematik görünümü
18
GEREÇ ve YÖNTEM
Çalımaya hastanemizde Temmuz 2003 ile Haziran 2006 tarihleri arasında aynı
cerrahi ekip tarafından tek damar hastalıı nedeniyle opere edilen 54 hasta dahil
edildi. Koroner lezyonları haricinde ek giriim gerektiren kardiyak patolojileri
(kapak hastalıı, karotis stenozu, periferik arter hastalıı vb.) bulunan hastalar
çalımaya alınmadı. Grup I’de 27 hastaya minimal invazif koroner bypas, Grup
II’deki 27 hastaya ise tam sternotomiyle atan kalpte koroner bypas uygulandı.
Hastaların hangi gruba dahil edilecei kararı genel durum, anatomik özellikler,
lezyonun yeri ve tipi, ko-morbiditelerin varlıı ve hastaların tercihleri gözönüne
alınarak belirlendi. Hastalar ameliyat sonrası 1. hafta ve 1. ayda poliklinik
kontrolleriyle takip edildi. Hastaların demografik özellikleri, preoperatif verileri,
peroperatif ve postoperatif verileri prospektif olarak toplandı.
I. Anestezi
Tüm hastaların operasyondan bir gün önce preoperatif tetkikleri yapıldı,
tetkiklerinde ameliyat yönünden sakınca oluturabilecek anormallikleri olanların
operasyonları ertelendi. Cilt ve barsak temizlii operasyondan önceki gece
tamamlandı. Hastalara premedikasyon olarak 5 mg midazolam (Dormicum, Roche
Müstahzarları San A
, stanbul, Türkiye) ve 0,5 mg atropin im olarak yapıldı.
Cerrahi proflakside intravenöz 1 gr sefazolin sodyum (Cefamezin, Eczacıbaı laç
San ve Tic A
, stanbul, Türkiye) kullanıldı. ndüksiyonda 2 mg/kg propofol
(Diprivan, AstraZeneca Türkiye laç San Ve Tic Ltd ti., stanbul, Türkiye), 50
mcg/kg fentanil (Abbott Laboratuvarları, stanbul, Türkiye), 0,15 mg/kg
pankuronyum (Pavulon) kullanıldı. damede 6 mcg/kg/s fentanil, 2 mg/kg/s
propofol ve 0,3 mg/kg/s pankuronyum ile dengeli anestezi uygulandı. Gerekli
durumlarda anestezi derinliini arttırmak için inhalasyon anestetii sevofloran
(Sevorane Likid, Abdi brahim laç San. ve Tic A.
., stanbul, Türkiye) kullanıldı.
19
Tüm hastalar ameliyat boyunca ve youn bakım takipleri süresince iki kanallı
elektrokardiyografi ile ST segment deiiklii ve ritim bozuklukları açısından
takip edildi. Grup I’deki hastaların hepsi çift lümenli endotrakeal tüp kullanılarak
ventilatöre balandı ve cerrahi ilem boyunca sol akcierin solunuma katılması
engellendi. Grup II’deki hastalar standart endotrakeal tüp ile entübe edildi.
Hastaların hepsine internal juguler venden santral venöz kateter yerletirildi,
ejeksiyon fraksiyonu %40’ın altında olanlar Swan-Ganz kateteri ile takip edildi.
Her iki gruptaki hastalar ACT (Activated clotting time- aktiflenmi pıhtılama
zamanı) 250 saniyenin üzerine çıkacak ekilde heparinize (Heparin Sodyum,
Nevparin, Mustafa Nevzat laç San. A
, stanbul, Türkiye) edildi. Anastomozların
tamamlanmasından sonra heparin etkisi yarı doz protamin (Protamin ICN, Onko
Ecz San ve Tic Ltd ti., stanbul, Türkiye) ile nötralize edildi. Vücut ısısı hasta
altlarında bulunan sıcak su yatakları yardımıyla korundu. Ameliyatın bitmesini
takiben Grup I’deki hastaların endotrakeal tüpleri standart tüplerle deitirildi.
II. Cerrahi Teknik
i. Grup I Minimal nvazif
Hastalar supin pozisyonda, sol toraks yukarda kalarak horizontal düzlemle 45
derece açı oluturacak biçimde sırtı desteklenerek yatırıldı. Sol anterolateral
minitorakotomi (sternumun yaklaık 2-3 cm lateralinden balatılarak 8 ila 10 cm
boyunda) uygulandı. Yara iyilemesinin daha iyi olması ve kozmetik nedenlerle
cilt insizyonu meme çizgisinin hemen altına (5. KA üzerine) gelecek ekilde
yapıldı, ciltaltı serbestletirilerek 4. KAtan toraksa girildi. LMA, insizyonun
hemen medial köesinden serbestletirilmeye balanarak direkt olarak çıkartıldı.
LMA standart elektrokoter ile pediküllü greft eklinde hazırlandı. Proksimalde 1.
interkostal artere ulaılıp klipslendi, distalde muskulofrenik ve süperior epigastrik
arter bifurkasyonundan önce balanıp ayrıldı. Seyreltilmi, sıcak papaverin ile
muamele edildi.
20
Perikard açılarak, ipek sütürlerle asıldı. Kalbin altına sıcak ıslak gazlı bezler
konularak kalbe pozisyon verildi. LAD belirlendikten sonra 4/0 polipropilen ile
proksimale askı dikii konuldu. Preconditioning uygulanmadı. Hastaların 13’ünde
(% 48) Octopus Vakumlu stabilizatörü (Octopus III veya IV, Medtronic Inc,
Minneapolis, MN, ABD), 12’sinde (% 44) Estech Vakumlu stabilizatörü (Estech
OPVAC Synergy II Stabilizer, Estech Inc, San Ramon, CA, ABD) ile hedef bölge
stabilize edildi. Kalan 2 (% 7) hastada sadece askı dikileri ile yeterli stabilizasyon
salandı. Anastomoz 7/0 veya 8/0 polipropilen ile çift sütür kullanılarak yapıldı.
Hava/serum fizyolojik üfleme ile kansız bir operasyon sahası salandı. Retrograd
kanamanın anastomozu ileri derecede zorlatırdıı az sayıda olguda LAD distaline
de 4/0 polipropilen ile askı dikii kondu. Anastomoz sonrası LMA 7/0
poliproplen sütürlerle epikardiuma tespit edildi. Tek toraks dreni (36F)
yerletirildikten sonra torakotomi standart ekilde kapatıldı.
ii. Grup II Tam Sternotomi
Hastalar operasyon masasına supin pozisyonda yatırıldı. Tüm hastalara standart
median sternotomi uygulandı. LMA, asimetrik sternum ekartörü ile, elektrokoter
kullanılarak pediküllü greft eklinde hazırlandı. Perikard açılarak, ipek sütürlerle
asıldı. Kalbin altına sıcak ıslak gazlı bezler konularak kalbe pozisyon verildi. LAD
belirlendikten sonra 4/0 polipropilen ile proksimale askı dikii konuldu.
Preconditioning uygulanmadı. Vakumlu stabilizatör (Estech OPVAC Synergy II
Stabilizer, Estech Inc, San Ramon, CA, ABD) ile hedef bölgenin stabilizasyonu
salandı. Anastomoz 8/0 polipropilen ile çift sütür teknii kullanılarak yapıldı.
Hava/serum fizyolojik üfleme ile kansız bir operasyon sahası salandı. Retrograd
kanamanın anastomozu ileri derecede zorlatırdıı az sayıda olguda LAD distaline
de 4/0 polipropilen ile askı dikii kondu. Safen ven grefti kullanılan olgularda
proksimal anastomoz distal anastomozdan önce, lateral klamp kullanılarak yapıldı.
21
Biri toraksa (plevranın açıldıı olgularda), dieri mediastene iki adet 36F dren
yerletirildikten sonra sternotomi standart ekilde kapatıldı.
III. statistik
Veriler ortalama ± standart sapma olarak verilmitir. Gruplar arasındaki
farklılıın istatistiksel anlamlılıı veri daılımına uygun olarak Student t test,
Mann Whitney-U test, Ki kare veya Fischer’s exact test ile deerlendirilmitir.
p<0,05 deeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmitir.
22
BULGULAR
Grup I (MIDCAB) ve Grup II’deki (Tam Sternotomi) hastaların tanımlayıcı
özellikleri Tablo I’de verilmitir. MIDCAB grubunda 5’i (%18,5) kadın 27 hasta
ve tam sternotomi uygulananlarda 6’sı (%22,2) kadın 27 hasta olmak üzere toplam
54 hasta çalımaya dahil edilmitir. Ya, cinsiyet, diabetes mellitus, KOAH,
hipertansiyon, kronik böbrek yetmezlii, hiperlipidemi, periferik arter hastalıı,
ortalama ejeksiyon fraksiyonu, son 3 ay içinde MI, obezite (BMI> 30) ve CCS
Klas (Canadian Cardiovascular Society Anjina Sınıflandırması) açısından her iki
grup arasında istatiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı. Son üç ay içerisinde
MI geçiren hastaların oranı tam sternotomi grubunda daha yüksek bulunmasına
ramen istatistiksel olarak anlamlı deildi (Grup I: n=9 (%33,3), Grup II: n=15
(%55,6), p>0,05).
ki grupta da operasyon sırasında mortalite bulunmamaktadır. Acil ameliyat
gerektiren sadece bir hasta olup o da tam sternotomi grubundadır. Çeitli
nedenlerden dolayı (LMA distalinde yaralanma, LMA boyunun yetersiz kalması
gibi) MIDCAB grubunda 4 (%14,8), tam sternotomi uygulananlarda 1 (%3,7)
hastada LMAya safen ven greftinin ucuca anastomoz edilmesi gerekti. MIDCAB
grubunda operasyon sırasında sternotomiye geçi gerekmedi. Her iki grupta
kardiyopulmoner bypasa girilmesini gerektiren bir durum (kardiyak arrest,
önlenemeyen ventriküler fibrilasyon, vb) yaanmadı. ntraoperatif veriler Tablo
2’de verilmitir.
23
MIDCAB
STERNOTOM
(n=27)
(n=27)
5 / 22
6 / 21
(%18,5 / 81,5)
(%22,2 / 77,8)
Ya (ort), yıl
56,07 ± 11,2
54,59 ± 8,3
NS
DM
4 (%14,8)
4 (%14,8)
NS
KOAH
2 (%7,4)
2 (%7,4)
NS
HT
13 (%48,1)
9 (%33,3)
NS
KBY
0
1 (%3,7)
NS
PAH
0
2 (%7,4)
NS
% EF
47,9 ± 4,6
45,1 ± 7,5
NS
Hiperlipidemi
10 (%37)
13 (%48,1)
NS
MI
9 (%33,3)
16 (%59,3)
NS
Obezite (BMI>30)
5 (%18,5)
8 (%29,6)
NS
CCS Klas I
0
0
CCS Klas II
13 (%48,1)
15 (%55,6)
NS
CCS Klas III
13 (%48,1)
11 (%40,7)
NS
CCS Klas IV
1 (3,7)
1 (3,7)
NS
PREOP
Kadın / Erkek
P
NS
Tablo 1. Hastaların demografik özellikleri ve ko-morbiditeleri
NS:statistiksel olarak anlamlı deil
OPERASYON
MIDCAB
STERNOTOM
(n=27)
(n=27)
Mortalite
0
0
Acil
0
1 (%3,7)
KPB
0
0
Safen eklenmesi
4 (%14,8)
1 (%3,7)
P
NS
NS
Tablo 2. ntraoperatif veriler
24
Postoperatif veriler Tablo 3’te verilmitir. ki grupta da erken mortalite
bulunmamaktadır. Mekanik ventilasyon süresi Grup I’de (6,8 ± 3,0 s), Grup
II’dekine oranla kısa (8,3 ± 1,6 s) (p=0,03) olup istatistiksel olarak anlamlı
bulundu. Youn bakım ünitesinde kalı süresi MIDCAB grubunda (21,56 ± 2,37 s)
ve tam sternotomililerde (23,11 ± 1,62 s) (p=0,07) olup, farklılık anlamlı deilken,
toplam hastane yatı süreleri sırasıyla 4,5 ± 0,7 g ve 5,2 ± 1,4 g bulundu, farklılık
anlamlı olarak deerlendirildi (p=0,03).
Toplam drenaj miktarı Grup I’de 547 ± 391 mL ve Grup II’de 696 ± 198
mL (p>0,05), kan kullanımı sırasıyla 0,9 ± 1,2 Ü ve 0,7 ± 0,9 Ü (p>0,05), taze
donmu plazma (TDP) sırasıyla 1,6 ± 1,1 Ü ve 1,4 ± 0,7 (p>0,05) olarak tespit
edildi, anlamlı farklılık bulunamadı. MIDCAB grubunda 3 hasta (%11,1) postop
dönemde kanama nedeniyle revizyona alınırken, tam sternotomi yapılanlarda hiç
kanama revizyonu gerekmedi (p>0,05), ancak farklılık istatistiksel olarak anlamlı
bulunmadı. Postop 1. gün hematokrit (Htc) kontrollerinde Grup I’in ortalaması
%34,1 ± 4,3 ve Grup II’nin %31,9 ± 3,9 bulundu (p>0,05).
ki grupta da postop erken myokard enfarktüsü (MI) görülmedi, hiçbir
hastanın hemodinamik stabilizasyonu için intraaortik balon pompası ihtiyacı
olmadı. Tam sternotomi yapılan grupta sadece 1 hastaya (%3,7) erken dönemde
pozitif inotrop destei kullanıldı (p>0,05).
Gastrointestinal (GIS) kanama, serebrovasküler olay (SVO) ve yeni
balamı böbrek yetmezliine iki grupta da rastlanmadı. Postop 1. gün kontrol
kreatin kinaz-myokard bandı (CK-MB) düzeyleri Grup I için ortalama 32,9 ± 16,0
U/L, Grup II için 36,3 ± 27,6 U/L olarak ölçüldü (p>0,05), anlamlı bulunmadı.
Postop dönemde, MIDCAB ve tam sternotomi gruplarında 2’er (%7,4)
hastada atriyal fibrilasyon (AF) geliti (p>0,05), medikal tedaviyle sinüs ritmine
dönü salandı.
Minimal invazif giriim yapılan hastaların 2’sinde (%7,4) yara yeri
enfeksiyonu (YYE) görülürken tam sternotomili olgularda YYE rastlanılmadı
25
(p>0,05). statistiksel anlamlılık görülmedi. Uygun antibiyoterapi ve sık
pansumanlarla tedavi uygulandı, hiçbir hastada yara yeri revizyonu gerekmedi.
MIDCAB
STERNOTOM
(n=27)
(n=27)
0
0
6,8 ± 3,0
8,3 ± 1,6
0,028
21,56 ± 2,37
23,11 ± 1,62
NS
4,5 ± 0,7
5,2 ± 1,4
0,03
0
0
32,9 ± 16,0
36,30 ± 27,6
IABP
0
0
notrop ihtiyacı
0
1 (%3,7)
NS
Drenaj (mL)
547 ± 391
696 ± 198
NS
Revizyon
3 (%11,1)
0 (%0)
NS
Kan kullanımı (Ü)
0,9 ± 1,2
0,74 ± 0,9
NS
TDP kullanımı (Ü)
1,6 ± 1,1
1,4 ± 0,7
NS
Postop 1. Hct
34,1 ± 4,3
31,9 ± 3,9
NS
GIS kanama
0
0
AF
2 (%7,4)
2 (%7,4)
SVO
0
0
YYE
2 (%7,4)
0 (%0)
POSTOP
Mortalite
P
Mekanik
ventilasyon süresi
(saat)
YBÜ kalı (saat)
Toplam Hastane
Yatıı (gün)
MI
Postop 1. CK-MB
U/L
NS
NS
NS
Tablo 3. Postoperatif veriler
26
Kanama revizyonuna alınan hastalar çıkartılarak, istatistiksel ölçümler
tekrarlandıında MIDCAB grubunda anlamlı olarak daha kısa çıkan mekanik
ventilasyon, youn bakım ünitesi kalı ve toplam hastanede yatı süreleri
belirginleirken, daha önce farklı bulunmayan toplam drenaj miktarı da anlamlı
olarak az bulundu. Bu veriler Tablo 4’te özetlendi.
POSTOP
MIDCAB
STERNOTOM
P
(Revizyonlar hariç)
(n=24)
(n=27)
Mekanik
6,3 ± 2,5
8,3 ± 1,6
0,002
Drenaj (mL)
469 ± 264
696 ± 198
0,001
Kan kullanımı (Ü)
0,6 ± 0,8
0,7 ± 0,9
NS
YBÜ kalı (s)
21,2 ± 2,3
23,1 ± 1,6
0,001
ventilasyon süresi
(s)
Tablo 4. Kanama revizyonu olan olgular çıkartıldıktan sonra yapılan
hesaplamalar. (YBÜ: Youn bakım ünitesi)
27
Resim 7. MIDCAB prosedürü uygulanan hastanın postop 10. gününde cerrahi
insizyonun görünümü.
LMA
LAD
Resim 8. Aynı hastanın operasyon sonrası kontrol anjiografi görüntüsü.
28
TARTIMA
Koroner arter hastalıklarının hala en sık ölüm nedeni olarak karımıza
çıkması, koroner revaskülarizasyonun önemini göstermektedir. Günümüzde en
çok sayıda uygulanan cerrahi prosedürlerden biri koroner arter bypas
cerrahisidir.17
Gelien teknolojnin de desteiyle perkütan koroner giriimlerin giderek
yaygınlaması sonucunda koroner revaskülarizasyonların sadece %26’sı cerrahi
olarak yapılmaktadır.32
Bütün cerrahi branlarda olduu gibi kalp cerrahisinde de minimal invazif
teknikler giderek ön plana çıkmaktadır. Bu durumun koroner arter cerrahisine
yansıması kardiyopulmoner bypas olmaksızın - atan kalpte - OPCAB (Off-Pump
Coronary Artery Bypass) yapılan giriimlerdir. Buffalo ve ark. ile Benetti ve
arkadalarının sundukları serilerin ardından atan kalpte koroner arter bypas
cerrahisi uygulamalarında artı gözlendi.23,33 Amerika Birleik Devletlerinde,
HCA Ulusal Hastane Sistemine balı 76 hastanede izole koroner arter bypas
operasyonlarının %21,6’sı atan kalpte gerçekletirilmitir.32,34
Olgu sayısının artmasıyla birlikte bu konu üzerine yapılan çalımalarda
artmı ve kardiyopulmoner bypastan kaçınmanın post operatif komplikasyon
oranlarında, toplam hastane yatı sürelerinde ve maliyetlerde iyileme saladıı
gösterilmitir.35,36
Çalımamızda, artık standart olarak kabul gören tam sternotomiyle atan
kalpte koroner arter bypas cerrahisiyle, göreceli olarak yeni bir teknik olan
minimal invazif direkt koroner arter bypas (MIDCAB) olgularımızın erken dönem
sonuçlarını karılatırdık.
Hastaların demografik özellikleri her iki grup arasında benzerdi. Hastalarda
mevcut olan ko-morbiditeler deerlendirildiinde, gruplar arasında anlamlı bir
farklılıa rastlanmadı. Yakın dönemde geçirilmi miyokard enfarktüsü, ejeksiyon
fraksiyonu yüzdesi ve Canadian Cardiovascular Society sınıfı gibi özellikler
29
arasında da farklılık olmaması çalımaya dahil ettiimiz grupların benzer
karakteristikleri olduunu göstermektedir.
Hiçbir operasyonda kardiopulmoner bypas ihtiyacı olmamasının yanısıra,
MIDCAB grubunda sternotomiye dönü bulunmamaktadır. Bizim sonuçlarımızın
literatürdeki benzer çalımalardan daha iyi olması olgu sayımızın düüklüüne
balı olabilir. Örnein Holzhey ve arkadaları 1347 MIDCAB olgusunu
inceledikleri çalımalarında, operasyonların %1,7’sinde (n=23) kardiopulmoner
bypas, sternotomiye dönü veya her ikisinin birden gerektiini bildirmitir.37
Detter ve arkadaları ise 111 MIDCAB operasyonunun 4’ünde (%3,6)
kardiopulmoner bypas (KPB), 1’inde (%0,9) sternotomi ve 3’ünde (%2,7) port
access; 229 OPCAB operasyonunun ise 10’unda (%4,4) KPB’ye dönmek zorunda
kaldıklarını bildirmitir.7
Mekanik ventilasyon süresi MIDCAB grubunda anlamlı olarak kısa
bulunmutur. Bu sonuçta insizyonun küçük olmasının yanısıra etkin arı
kontrolünün de rolü vardır. Literatürde bu konuda farklı görüler mevcuttur.
Gersbach ve arkadalarının çalımasında erken ekstubasyon oranı MIDCAB
olgularında daha yüksek bulunurken, Vicol ve arkadaları MIDCAB sonrası
ventilasyon ve youn bakım yatı sürelerinin daha uzun olmaya eilimli olduunu
göstermitir.38, 39
Tüm hastaların dahil edildii ilk istatistiksel hesaplamalarda toplam drenaj
miktarı, kan ve taze donmu plazma (TDP) kullanımı, revizyon gereklilii ve
youn bakım ünitesinde (YBÜ) kalı süreleri arasında anlamlı farklılık bulunmadı.
MIDCAB grubunda 3 olgunun kanama nedeniyle revizyona alınmasına karın
OPCAB grubunda revizyon olmaması olgu sayısının düüklüüyle açıklanabilir.
Çeitli serilerde OPCAB olgularında %1 ila %2,3 arasında deien oranlarda
kanama
revizyonu
olduu
bildirilmitir.7,39,40
Hastanemizdeki
OPCAB
operasyonlarındaki revizyon oranı da literatürle uyumludur. Revizyon yapılmayan
olgularda genel olarak drenaj miktarının az olduunu göz önüne alarak bu
hastaları çıkarttıktan sonra istatistiksel hesaplamaları tekrarladık. Bu durumda
30
önceden de anlamlı farklılık bulunan mekanik ventilasyon süresindeki azalma
daha belirginleti. Önceden istatistiksel olarak farklılık bulunmayan toplam drenaj
miktarı ve YBU kalı süresi MIDCAB lehine anlamlı olarak düük bulunurken,
toplam kan kullanımında farklılık görülmedi. Bu veriler Tablo 4’te özetlendi.
Postop dönemde hiçbir hastada myokard enfarktüsü (MI), intraaortik balon
pompası (IABP) gereksinimi olmadı. OPCAB grubunda 1 hastada (%3,7) pozitif
inotropik ilaç ihtiyacı oldu. Postop MI oranları farklı serilerde MIDCAB için
%0,6-5, OPCAB içinse %1,3-2,6 arasında bildirilmitir.7,37,39,40 Hernandez ve
arkadalarının yaklaık 8000 hasta dahil ettikleri
çalımalarında; OPCAB
hastalarında daha az IABP kullanıldıı vurgulanmıtır.36
Gastrointestinal (GIS) kanama ve perioperatif serebrovasküler olay (SVO)
görülmedi. Kardiyopulmoner bypasa girmeyen hastalarda SVO sıklıının düük
olduu Cleveland ve arkadalarının yaptıı, yaklaık 120000 hastanın dahil
edildii çok merkezli bir çalımayla da gösterilmitir.41
MIDCAB ve OPCAB gruplarında 2’er hastada (%7,4) postoperatif yeni
balayan atriyal fibrilasyon (AF) görüldü. Koroner bypas cerrahisi sonrasında AF
sıklıı yaklaık %30 olup en çok postop 2. ila 3. günde görülür.42,43,44,45,46 Minimal
invazif ve atan kalpte KPB olmaksızın yapılan cerrahi giriimlerin postoperatif AF
riskini azaltıına dair yayınlar bulunmaktadır.36,47,48 Bizim çalımamızda
MIDCAB ve OPCAB operasyonlarının ardından AF gelime sıklıı benzer
bulundu, bu Lancey ve arkadalarının bulgularıyla örtütü.49
Minitorakotomi uygulanan 2 hastada (%7,4) yüzeyel yara yeri enfeksiyonu
tespit edildi. Derin dokuların etkilenmedii bu hastalar uygun antibiyoterapi ve
pansumanla tedavi edildi, cerrahi debridman veya yara yeri revizyonu gerekmedi.
Genel olarak atan kalpte cerrahinin yara yeri enfeksiyonu ve mediastiniti azalttıı
görülmektedir.50 Ancak minimal invazif giriimlerle ilgili literatürde birbirinden
farklı sonuçlar bulunmaktadır. Toraks ekartörünün cilt ve ciltaltı dokulara
uyguladıı gerilim neticesindeki iskemi ve ardından nekroz enfeksiyona
predispozisyon oluturmaktadır. Vicol ve arkadalarının çalımalarında da
31
OPCAB grubunda YYE görülmezken, MIDCAB grubunda %5 oranında YYE
bulunmutur. Her iki çalımada gruplar arasında YYE gelimesi farkı istatistiksel
olarak anlamsız bulunmutur.39
Toplam hastane yatı süreleri MIDCAB grubunda anlamlı olarak daha
kısadır. Literatürde yeralan birçok farklı çalımada atan kalpte koroner cerrahi
uygulanan hastaların kardiyopulmoner bypasa girilenlerden daha erken taburcu
edildii bildirilmitir.36, 49
Anjioplasti ve stent uygulaması tekniklerindeki hızlı ilerlemelere ramen
kalbin ön duvarının revaskülarizasyonunda LMA-LAD anastomozu hala altın
standarttır.39 Perkutan koroner anjioplasti giriimleri yüksek restenoz oranları
nedeniyle daha fazla ek revaskülarizasyon prosedürleri gerektirirler.51 Cerrahi
revaskülarizasyon sonuçları ise erken, orta ve uzun dönemde çok daha
iyidir.2,3,52,53,54 MIDCAB prosedürü, bir taraftan cerrahi travmayı azaltırken dier
taraftan da LMA-LAD anastomozunun mükemmellii kanıtlanmı uzun dönem
sonuçlarını verebilmektedir.55
Teknolojik yeniliklerin cerrahiye adaptasyonu ile daha iyi stabilizasyon ve
eksposure imkanları, bu tip ameliyatların tekrarlanabilir sonuçlarla farklı
merkezlerde yapılabilmesine olanak salamıtır.
Daha küçük insizyonlardan çalımayı gerektiren MIDCAB cerrahisi, daha
zor bir teknik olmakla birlikte postop dönemde hasta konforunda belirgin artı
salamaktadır. Bunların yanı sıra, konvansiyonel yöntemlere göre daha az kan ve
kan ürünü transfüzyonu gerektirmekte, cerrahi alan enfeksiyonlarında azalma,
youn bakım ve toplam yatı süresinde kısalma sonucunda maliyetlerde anlamlı
düüe neden olmaktadır.
Sonuç olarak, izole LAD stenoz ve oklüzyonlarında MIDCAB cerrahisi,
perkütan
koroner
giriimlerin
yüksek
riskli
olduu
hastalarda
güvenle
uygulanabilir. Literatürdeki benzer çalımalarla uyumlu gelen sonuçlarımız
minimal invazif giriimlerin gelecekte daha da önem kazanıp yaygınlaacaını
düündürmektedir.
32
KAYNAKLAR
1. Çobanolu A, sbir S. Koroner Arter Bypass Cerrahisi. Paç M, Akçevin A,
Aka SA, Büket S, Sarıolu T; Kalp ve Damar Cerrahisi, MN Medikal &
Nobel, 2004:657-666.
2. Loop FD, Lytle BW, Cosgrove DM, Stewart RW, Goormastic M, Williams
GW, et al. Influence of the internal-mammary-artery graft on 10-year survival
and other cardiac events. N Engl J Med, 1986;314:1-6.
3. Cameron A, Davis KB, Green G, Schaff HV. Coronary bypass surgery with
internal-thoracic-artery grafts — effects on survival over a 15-year period. N
Engl J Med, 1996;334:216-9.
4. Boodhwani M, Ruel M, Mesana TG, Rubens FD. Minimally invasive direct
coronary artery bypass for the treatment of isolated disease of the left anterior
descending coronary artery Can J Surg, 2005;48: 307-10.
5. Niinami
H,
Ogasawara
H,
Suda
Y,
Takeuchi
Y.
Single-Vessel
Revascularization With Minimally Invasive Direct Coronary Artery Bypass:
Minithoracotomy or Ministernotomy? Chest, 2005;127: 47-52.
6. ener T, Gerçekolu H, Evrenkaya S, et al. Comparison of Minithoracotomy
With Conventional Sternotomy Methods in Valve Surgery. The Heart Surgery
Forum, 2001;4 (1):26–30.
7. Detter C, Reichenspurner H, Boehm DH, et al. Minimally Invasive Direct
Coronary Artery Bypass Grafting (MIDCAB) and Off-Pump Coronary Artery
33
Bypass Grafting (OPCAB): Two Techniques for Beating Heart Surgery. The
Heart Surgery Forum, 2002;5 (2):157–162.
8. Diegeler A, Spyrantis N, Matin M et al. The revival of surgical treatment for
isolated proximal high grade LAD lesions by minimally invasive coronary
artery bypass grafting. Eur J Cardio-thorac Surg, 2000;17: 501-504.
9. Cisowski M, Morawski W, Drzewiecki J, et al. Primary Stenting Versus
MIDCAB:
Preliminary
Report–Comparision
of
Two
Methods
of
Revascularization in Single Left Anterior Descending Coronary Artery
Stenosis. Ann Thorac Surg, 2002;74:1334 –9.
10. Stephenson LW. History of cardiac surgery. In: Edmunds LH Jr, Cohn LH ed.
Cardiac surgery in the adult. New York, McGraw-Hill Companies, 2003:3-29.
11. Sones FM Jr, Shirey EK. Cine coronary arteriography. Mod Concepts
Cardiovasc Dis 1962;31:735-738.
12. Vineberg AM. Development of anastomosis between coronary vessels and
transplanted mammary artery. Med Assoc J 1954; 71:594.
13. Kolessov VI. Mammary artery-coronary anastomosis as method of treatment
for angina pectoris. J Thorac Cardiovasc Surg 1967;54:535-544.
14. Demirta MM, Siyami Ersek Göüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eitim ve
Aratırma Hastanesi ariv kayıtları.
15. Kehlibar
K.
Kardiyopulmoner
bypass
kullanılarak
ve
atan
kalpte
kardiyopulmoner bypass kullanılmadan koroner arter revaskülarizasyonu
34
yapılan hastalarda histamin düzeylerinin karılatırılması, Uzmanlık Tezi,
2003.
16. Edmunds LH Jr, Hessel EA, Colman RW, Menasche P, Hammon JW Jr.
Extracorporeal circulation. Edmunds LH Jr, Cohn LH ed. Cardiac surgery in
the adult. New York, McGraw-Hill Companies, 2003:315-87.
17. Sönmez B, Arbatlı H, Demirsoy E ve ark. Koroner arter hastalıının cerrahi
tedavisi. Duran E, Kalp ve Damar Cerrahisi Çapa Tıp Kitabevi, stanbul
2004:1343-1400.
18. Buffolo E, Gerola LR. The evolution of coronary artery grafting on the beating
heart. In: Salerno TA, Ricci M, Karamanoukian HL, D’Ancona G, Bergsland J
ed. Beating heart coronary artery surgery. New York, Futura Publishing
Company, 2001:3-8.
19. Sabiston DC. The coronary circulation. John Hopkins Med J 1974:314.
20. Ener S. Çalıan kalpte koroner cerrahisi. Paç M, Akçevin A, Aka SA, Büket S,
Sarıolu T; Kalp ve Damar Cerrahisi, MN Medikal & Nobel, 2004:713-736.
21. Favoloro RG, et al. Direct myocardial revascularization by saphenous vein
graft. Present operative
technique and indications. Ann Thorac Surg
1970;10:97-111.
22. Ankeney JL. To use or not to use the pump oxygenator in coronary bypass
operations. Ann Thorac Surg 1975;19:108-9.
35
23. Benetti FJ, Naselli G, Wood M, Geffner L. Direct myocardial revascularization
without extracorporeal circulation. Experience in 700 patients. Chest
1991;100:312-6.
24. Buffalo E, Andrade JCS, Branco JNR, et al. Coronary artery bypass grafting
without cardiopulmonary bypass. Ann Thorac Surg 1996;61:63-66.
25. Ascione R, Caputo M, Angelini GD. Off-pump coronary artery bypass
grafting: Not a flash in the pan Ann Thorac Surg 2003;75:306-13.
26. Duran E. Çalıan kalpte bypass Duran E, Kalp ve Damar Cerrahisi Çapa Tıp
Kitabevi, stanbul 2004:1447-1456.
27. Puskas J, Cheng D, Knight J et al. Off-pump versus conventional coronary
artery bypass grafting: a meta-analysis and consensus statement from The 2004
ISMICS Consensus Conference. Innovations 2005;1:3-27.
28. Dullum MKC, Pfister AJ. The MIDCAB operation. Goldstein DJ, Öz MC;
Minimally Invasive Cardiac Surgery. 2nd Edition. Humana Press, 2004:113127.
29. Yılmaz AT, ener E, Kuralay E ve ark. Minimal invazif kalp cerrahisi. Paç M,
Akçevin A, Aka SA, Büket S, Sarıolu T; Kalp ve Damar Cerrahisi, MN
Medikal & Nobel, 2004:681-712.
30. Reitz BA, Stevens JH, Burdon TA, et al, Port-access coronary artery bypass
grafting. Lessons learned in a phase I clnical trial(abstract). Circulation 1996;
94 (suppl I): I-52.
36
31. Ribakove GH, Galloway AC, Grossi EA, et al. Port-access coronary artery
bypass grafting. Semin Thorac Cardiovasc Surg 1997; 9:312-9
32. Dewey TM, Mack MJ. Myocardial revascularization without cardiopulmonary
bypass, Edmunds LH Jr, Cohn LH ed. Cardiac surgery in the adult. New York,
McGraw-Hill Companies, 2003:609-25.
33. Buffalo E, Andrade JCS, Branco JNR, et al. Myocardial revascularization
without extracorporeal circulation: seven-year experience in 592 cases. Eur J
Cardiothorac Surg 1990; 4:504-9.
34. HCA Case Mix Database, HCA Hospital Company, Nashville, TN.
35. Arom KV, Emery RW, Flavin TF, Petersen RJ. Cost-effectiveness of
minimally invasive coronary artery bypass surgery, Ann Thorac Surg, 1999;
64:928-9.
36. Hernandez F, Cohn WE, Baribeau YR, et al. for the Northern New England
Cardiovascular Disease Study Group. In-hospital outcomes of off-pump versus
on-pump coronary artery bypass procedures: a multicenter experience. Ann
Thorac Surg 2001;72:1528-33.
37. Holzhey DM, Jacobs S, Mochalski M, et al. Seven-Year Follow-up After
Minimally Invasive Direct Coronary Artery Bypass: Experience With More
Than 1300 Patients Ann Thorac Surg 2007;83:108-114.
38. Gersbach P, Imsand C, von Segesser LK, et al. Beating heart coronary artery
surgery: is sternotomy a suitable alternative to minimal invasive technique?
Eur J Cardiothorac Surg 2001;20:760-4.
37
39. Vicol C, Nollert G, Mair H, et al. Midterm results of beating heart surgery in 1vessel disease: minimally invasive direct coronary artery bypass versus offpump coronary artery bypass with full sternotomy. Heart Surg Forum
2003;6:341– 4.
40. Fukui T, Takanashi S, Hosada Y, Suehiro S. Early and midterm results of offpump coronary artery bypass grafting. Ann Thorac Surg 2007;83:115-9.
41. Cleveland JC, Shroyer AL, Chen AY, Peterson E, Grover FL. Off pump
coronary artery bypass grafting decreases risk-adjusted mortality and
morbidity. Ann Thorac Surg 2001;72:1282-8.
42. Eagle KA, Guyton RA, Davidoff R, Edwards FH, Ewy GA, Gardner TJ, Hart
JC, Herrmann HC, Hillis LD, Hutter AM Jr, Lytle BW, Marlow RA, Nugent
WC, Orszulak TA. ACC/AHA 2004 guideline update for coronary artery
bypass
graft
surgery:
a
report
of
the
American
College
of
Cardiology/American Heart Association Task Force on Practice Guidelines
(Committee to Update the 1999 Guidelines for Coronary Artery Bypass Graft
Surgery). American College of Cardiology Web Site. Available at:
http://www.acc.org/clinical/guidelines/cabg/cabg.pdf
43. Fuller JA, Adams GG, Buxton B. Atrial fibrillation after coronary artery
bypass grafting: is it a disorder of the elderly? J Thorac Cardiovasc Surg
1989;97:821-5.179.
44. Cox JL. A perspective of postoperative atrial fibrillation in cardiac operations.
Ann Thorac Surg 1993;56:405-9.
38
45. Rubin DA, Nieminski KE, Reed GE, Herman MV. Predictors, prevention, and
long-term prognosis of atrial fibrillation after coronary artery bypass graft
operations. J Thorac Cardiovasc Surg 1987;94:331-5.
46. Frost L, Mølgaard H, Christiansen EH, Hjortholm K, Paulsen PK, Thomsen
PE. Atrial fibrillation and flutter after coronary artery bypass surgery:
epidemiology, risk factors and preventive trials. Int J Cardiol 1992;36:253-61.
47. Chauhan VS, Woodend KA, Tang AS. Lower incidence of atrial fibrillation
after minimally invasive direct coronary artery bypass surgery than bypass
surgery. Circulation 1997;96(suppl I):I-263.
48. Ascione R, Caputo M, Calori G, Lloyd CT, Underwood MJ, Angelini GD.
Predictors of atrial fibrillation after conventional and beating heart coronary
surgery: a prospective, randomized study. Circulation 2000;102:1530-5.
49. Lancey RA, Soller BR, Vander Salm TJ. Off-pump versus on-pump coronary
artery bypass surgery: A case-matched comparison of clinical outcomes and
costs. Heart Surg Forum #2000-2110 2000;3(4):277-281.
50. Ascione R, Lloyd CT, Underwood MJ et al. Economic outcome of off-pump
coronary artery bypass surgery: a prospective randomized study. Ann Thorac
Surg 1999; 68:2237-42.
51. Fischman DL, Leon MB, Baim DS, et al. Randomized comparison of
coronary-stent placement and balloon angioplasty in the treatment of coronary
artery disease. N Eng J Med 1994;331:496-501.
39
52. Mack MJ, Osborne JA, Shennib H.. Arterial graft patency in coronary artery
bypass grafting: what do we really know? Ann Thorac Surg 1998;66:1055-9.
53. Guyton RA. Coronary Artery Bypass is Superior to Drug-Eluting Stents in
Multivessel Coronary Artery Disease. Ann Thorac Surg 2006;81:1949-57.
54. Fraund S, Herrmann G, Witzke A, et al. Midterm Follow-Up After Minimally
Invasive Direct Coronary Artery Bypass Grafting Versus Percutaneous
Coronary Intervention Techniques. Ann Thorac Surg 2005;79:1225-31.
55. Calafiore AM, DiGiammarco G, Teodori G, et al. Midterm results after
minimally invasive coronary surgery (LAST-Operation). J Thorac Cardiovasc
Surg. 1998;115:763-771.
40
Download