Robotik Cerrahide Eğitim ve Bilim Merkezi Haline

advertisement
r ö p o rt a j
YBÜ Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı, Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Atatürk EAH
Üroloji Kliniğinden Doç. Dr. Abdullah Erdem Canda:
“Robotik Cerrahide Eğitim ve Bilim Merkezi Haline Geldik”
2009 yılında Da Vinci robotu ile Ankara’da ilk robotik ameliyatı yaptıkları günden bu
yana 600’den fazla robotik ameliyat gerçekleştirdiklerini ifade eden Doç. Dr. Abdullah
Erdem Canda, Türkiye’de en fazla robotik cerrahi yapan kliniklerden biri olduklarını
söyledi. Yetişmiş ve deneyimli ekipleriyle çok tercih edilen bir klinik haline geldiklerini
belirten Canda, yurt dışından bile hasta kabul ettiklerini ifade ederek “Türkiye’nin her
yerinden hatta yurt dışından, Balkan ülkelerinden, Orta Asya’dan gelen hastalarımız
oluyor. Bilimsel olarak uluslararası standartlarda bu işi yapıyoruz. Oldukça çok
sayıda uluslararası bilimsel yayın yaptık ve bu sayede tanınır hale geldik. Ben ve diğer
arkadaşlarım robotik üroloji konusunda birçok kongreye konuşma ve sunum yapmak
üzere davet ediliyoruz. Robotik cerrahi konusunda yeni meslektaşlarımızın yetiştirildiği,
öğrencilere, asistanlara eğitim verilen, aynı zaman da bilimsel olarak çalışmalar yapılan
bir merkez haline gelmiş durumdayız.” dedi.
YBÜ Tıp Fakültesi Üroloji Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Atatürk
EAH Üroloji Kliniğinden Doç. Dr.
Abdullah Erdem Canda kliniklerinde yapılan robotik cerrahi girişimleri hakkında Sağlık dergisine bilgiler
verdi. Prof. Dr. Derya Balbay önderliğinde başlattıkları robotik cerrahi
girişimlerin 600’ü aştığını belirten
Canda, Türkiye’de en fazla robotla
ameliyat yapan kliniklerden birisi haline geldiklerini söyledi.
“ABD’de Prostat Kanseri
Ameliyatlarının Yüzde 80’den
Fazlası Robotik Cerrahi İle
Yapılıyor”
Robotik cerrahinin dünyada hızla yaygınlaştığını belirten Doç. Dr.
Abdullah Erdem Canda, geçen yıl
ABD’de prostat kanseri tanısı almış
hastaların ameliyatlarını yaklaşık
yüzde 80’den fazlasının robotik cerrahi ile gerçekleştiğini belirterek,
“Avrupa’nın birçok gelişmiş ülkesinde
de bu oran benzer şekilde. Buradan şu
sonuç çıkıyor; prostat kanseri ameli-
36
Ağustos- 2014
yatları konusunda artık gelişmiş ülkelerde, oturmuş ve kabul edilmiş en
sık uygulanan ameliyat yöntemi robotik cerrahi.” dedi.
“Kliniğimiz Robotik Cerrahi
Konusunda Eğitim Misyonunu da
Üstlenmiş Durumda”
Robotik ameliyatları tıp fakültesi öğrencileri ve asistanların da izleyebildiğini, kliniklerinin bu yönüyle
eğitim vazifesi de gördüğünü belirten
Canda, “Biliyorsunuz tıp fakültesinde
klinik anatomi eğitimi çok önemlidir.
Robotik cerrahi ameliyathanemizde
3 büyük boyutlu görüntü sunan dev
bir monitörümüz var. Bu monitör tamamen eğitim amacıyla kullanılıyor.
Zaman zaman tıp fakültesi öğrencilerimiz, zaman zaman da bu işe meraklı başka hastanelerden gelen arkadaşlarımız oluyor. 3 boyutlu gözlük
takarak bu monitör sayesinde onlar
da sinemada 3 boyutlu film seyreder
gibi takip edebiliyorlar. Cerrah, ameliyat yaparken baştan sona ameliyatı
onlar da izliyor. Salonda öğrenci var-
sa ameliyatın detaylarını, anatomik
yapılarını anlatıyoruz. Öğrenci ve
asistan eğitimi açısından böyle olumlu bir faydası var.” dedi.
“Türkiye’nin ilk İngilizce Robotik
Üroloji Kitabını Çıkardık”
Robotik cerrahi konusunda yeni meslektaşların yetiştirildiği, öğrencilere,
asistanlara eğitim verilen aynı zaman
da bilimsel olarak çalışmalar yapılan
r ö p o rt a j
merkez haline geldiklerini belirten
Canda, “İngilizce olarak da biz bunları yapıyoruz. Örneğin uluslararası iki
toplantı ve ulusal bir kurs düzenledik,
yurt dışından davet ettiğimiz dünyaca meşhur robotik cerrahlar gelip kliniğimizde robotik ameliyat yaptılar.
Örneğin; Amerika, Kanada, Almanya
ve İsveç’ten meslektaşlarımız geldi.
Kendi tekniklerini bizlerle ve katılımcı meslektaşlarımızla paylaştılar. Yine
geçen yıl Türkiye’nin ilk İngilizce
robotik üroloji kitabını benim editörlüğümde çıkardık. İngilizce olarak
uluslararası platformda tüm dünyaya,
özellikle komşu ülkelere eğitim verecek bir duruma gelmiş durumdayız. Ayrıca Avrupa Üroloji Derneği,
dünyanın belki de en büyük üroloji
derneği olarak hizmet vermekte. Biz
de bu derneğin aktif olarak üyeliğini
yapmaktayız. Derneğin robotik üroloji ile ilgili bir çalışma grubu var,
genç ürologlar alt grubunun robotik
üroloji çalışma grubuna ülkemizden
ilk kez seçildim ve 3 yıl süreyle bu
görevi devam ettireceğim.” şeklinde
konuştu.
“Robotik Cerrahinin Avantajları
Çok Fazla”
Özellikle ürolojide robotik cerrahiye
yönelimin birçok nedeni olduğunu
belirten Doç. Dr. Abdullah Erdem
Canda, robotik cerrahinin avantajları hakkında şunları söyledi: “Robotik
cerrahide büyük bir kesi yapmak yerine robot kollarının uçlarını karın
içine, genelde göbek üzerinden açılan,
boyutları 8 ile 12 mm arasında değişen küçük deliklerden ilerletilmesiyle
bu ameliyatları yapıyoruz. Kesi miktarı küçük oluyor. Kesi miktarı küçük
olunca ameliyattan sonra ağrı miktarı
daha az, yara yeri küçük olduğu için
yara yerine bağlı sorunlar, enfeksiyon
gibi problemler daha az görülüyor.
İyileşme daha hızlı oluyor. Dolayısıyla
taburculuk daha hızlı, hastanede yatış
süresi daha kısa oluyor. İnsanların işlerine dönme süreleri kısalıyor.
“Riskleri Minimuma Düşürüyor”
Hekim yönünden avantajları da oldukça fazla. Robotik cerrahide kullandığımız 3 boyutlu bir kamera var.
Diğer kapalı ameliyat yöntemlerinden
farklı olarak bu kamera dokuları yaklaşık 15 kat büyütebiliyor, çıplak gözle
fark edilemeyen unsurları çok net bir
şekilde görebiliyoruz. HD dediğimiz
yüksek çözünürlükteki görüntüler
ameliyatı yapan ekibin önüne sunuluyor. Küçük damarları, küçük sinirleri
daha net gördüğümüz için gözümüzün görmekte, elimizin ulaşmasında
zorlandığı alanlara daha rahat girip
küçük damlar ve sinirleri daha iyi koruyoruz.”
“Bağırsaktan Mesane Yapma
Konusunda Ün Yapmış Bir
Merkeziz”
Özellikle prostat kanseri ameliyatlarında, prostatın çevresinde prostata
çok yakın seyreden sinirlerin korunmasının ameliyat sonrası idrar kaçırma ve erkeklik işlevinde problem
görünmesinin daha az oranda yaşandığını belirten Canda, “Sinirleri
büyüterek gördüğümüz için daha iyi
koruyoruz. Ameliyattan sonra idrar
kaçırma problemi robotik cerrahide
açık cerrahiye göre daha az ve idrarı
tutmak için gereken iyileşme süresi
daha kısa oluyor. Yine bu sinirler daha
iyi korunduğu için erkeklik problemin de robotik cerrahi sonrası daha
az olması bekleniyor. Mesane kanserlerinde de aynı avantajlar geçerli.
Mesaneyi aldığımız zaman yeni bir
mesane yapmamız gerekiyor, bunu
da ince bağırsak kullanarak yapabiliyoruz. Ameliyat sonrası bağırsak
iyileşmesi konusunda da komplikasyonun daha az olduğu, iyileşmenin
daha hızlı olduğu çeşitli yayınlarda
gösterilmeye başlandı. Bizim hastanemizde mesane alınması sonrası
bağırsaktan mesane yapılması ile ilgili hocamız Prof. Dr. Derya Balbay
sayesinde ün yapmış merkez haline
geldi.” dedi.
“Tedavi Başarı Oranlarını
Artırıyor”
Günümüzde basit bir ultrason kontrolü ile tespit edilebilen böbrek tümörleri ve böbrek üstü bezi tümörlerinde de
robotik cerrahinin etkili bir yöntem
olduğun belirten Doç. Dr. Abdullah
Erdem Canda, “Eskiden böyle değildi, insanlar sağlıkları konusunda bu
kadar titiz davranmadığı ve check-up
yöntemleri olmadığı için örneğin ağrı
ve kanama oluşturduğunda doktora
gidiyordu ve o zaman böbrek tümörleri büyük, neredeyse böbreği tamamen kaplamış şekilde saptanıyordu
ve o dönemlerde böbrek tümörlerinin
hepsini böbrekle beraber almamız
gerekiyordu. Günümüzde bu durum
da tamamen değişti. Erken tanı nedeniyle tümörler henüz bir şikayet oluşturmadan küçük boyutta saptanıyor.
Böylece bütün böbreği almak yerine
biz sadece tümörü alarak böbrek kanserinden hastayı kurtarma şansına
sahip oluyoruz. Bu küçük tümörleri
de robotik cerrahi ile oldukça başarılı
bir şekilde çıkarıyoruz. Açık ameliyatla yaptığımızda, bazı hastalarda
tümöre daha rahat ulaşabilmek için,
hastanın kaburgalardan bir tanesini
de çıkarmamız gerekiyordu. Robotik
cerrahide kaburga çıkarmaya gerek
kalmıyor. Hastanın ameliyat sonrası kanaması ve ağrısı az oluyor, daha
çabuk iyileşiyor. Bir de böbrek üstü
bezleri var. Adrenalin dediğimiz hormonları ve vücudun su-tuz dengesi
ile ilgili hormonları bu bezler salgılar. Bazen bu bezlerin de tümörleri
oluyor. Bunlar da semptom verebilir.
Örneğin hastada ilaçlarla tedavi olmayan tansiyon var. Araştırılıyor bakılıyor ki böbrek üstünde tümör var.
Bu tümörden salgılanan hormondan
ötürü tansiyon yükseliyor ve ilaca
cevap vermiyor. Bu durumda kalıcı
tedavi için tümör içeren böbrek üstü
bezini ameliyatla çıkarmamız gerekiyor. Bu böbrek üstü bezin tümörlerinde de biz robotik cerrahiyi aktif olarak uyguluyoruz.” şeklinde konuştu.
Ağustos - 2014
37
Download