DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. DİN N SOSYOLOJİS SOSYOLOJ Sİ (İLH2008) KISA ÖZETÖZET-2013 KOLAYAOF İÇİNDEKİLER Ünite 1: Din Sosyolojisinin Doğuşu ve Gelişimi ………………………………………….3 Ünite 2: İslam Dünyasında ve Türkiye’de Din Sosyolojisi……………………………5 Ünite 3: Dinin Sosyolojik Manası ……………………………………………………………….8 Ünite 4: Toplumsal Değişim ve Din ……………………………………………………………11 Ünite 5: Din ve Devlet İlişkileri ………………………………………………………………….13 Ünite 6: Küreselleşme ve Din …………………………………………………………………..15 Ünite 7: Kamusal Alan ve Din …………………………………………………………………...17 Ünite 8: Gündelik Hayatta Din ………………………………………………………………….19 Ünite 9: Yeni Dinî Hareketler …………………………………………………………………..21 Ünite 10: Din ve Terör ………………………………………………………………………………24 2 1-DIN SOSYOLOJISININ DOĞUŞU VE GELIŞIMI Sosyoloji’nin konusu ve özel sosyolojiler; Sosyoloji dilimize önce, “İlm-i İctima” ve “içtimaiyat” olarak çevrilmiştir. Günümüzde “toplumbilim” olarak Türkçeleştirilse de, bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de sosyoloji olarak kullanımı rağbet görmektedir. Eti-molojik anlamıyla Sosyoloji’yi toplumsal olanın bilimi olarak nitelendirebiliriz. Konusu insan toplumları olan sosyoloji, toplum içinde ortaya çıkan sosyal ilişkileri, sosyal olayları, sosyal kurumları, sosyal yapıları ve bu yapıdaki değişmeleri inceler. Toplumsal hayatın karmaşık ve dinamik yapısını anlamaya ve açıklamaya çalışan Sosyoloji, bir takım dallara ayrılmıştır. Bu çerçevede sosyolojiyi, • genel ve • özel sosyoloji olarak iki temel kategoriye ayırmak mümkündür. Din sosyolojisi de, sosyolojinin özel bir dalıdır. DİN SOSYOLOJİSİ Sosyoloji nasıl genç bir bilim ise, din sosyolojisi de onun bir alt dalı olarak daha genç bir bilimdir. ‘Din Sosyolojisi’ terimini ilk defa Emile Durkheim 1899’da bir yazısında kullanmıştır. Din sosyolojisinin 20. yüzyılın başında kurulduğunu söylemek mümkündür. Din sosyolojisinin konusu, bilimler sınıflamasındaki konumu ve özel din sosyolojileri; Din sosyolojisi, adından da anlaşılacağı gibi, din ve toplum sorunsalı ile ilgilenir. Bu çerçevede, • Din ve toplum ilişkileri, • Karşılıklı etkileşimi yani dinin/dini hayatın toplum üzerindeki etkileri ile toplumun/toplumsal hayatın din ve dini hayat üzerindeki etkileri, • Dini gruplaşmalar, dini kurumlar/örgütlenmeler din sosyolojisinin en temel konularıdır. Din sosyolojisinin konumu, insan bilimleri ile din bilimlerini birbirine bağlayan köprüde aranmalıdır. Başka bir deyişle din sosyolojisinin, bir yandan toplumun incelenmesi diğer yandan dinin incelenmesine dayalı iki kanatlı durumu, onun sosyal bilimler ile ilahiyat (teoloji) bilimleri arasında bulunmasını zorunlu kılmaktadır. 3 Sosyolojide olduğu gibi din sosyolojisi de uzmanlaşmış alt dallara ayrılmıştır. Bütün dinlerin sosyolojik incelemesini kendine konu edinen genel din sosyolojisi ile yalnız bir dine ait sosyolojik konuları ele alan özel din sosyolojileri vardır. Din sosyolojisinde yöntem ve teknikler; Yöntem (metot, usul); belli bir amaca, hedefe ulaşabilmek için izlenilmesi gereken yol, süreç, sistem vb. anlamına gelir. Teknik ise; seçilen yönteme bağlı olarak belirlenen /kullanılan veri edinme araçlarıdır. Bu çerçevede, Din Sosyoloji, dinin toplumsal boyutunu ele alıp incelerken Genel Sosyoloji’nin yöntem ve tekniklerinden yararlanır. Dolayısıyla, sosyolojik bir araştırmada, doğal olarak Din sosyolojisi incelemelerinde de kullanılan üç aşamalı uygulamadan söz edilebilir: Gözlemleme, Karşılaştırma ve Açıklama. Din sosyolojisinde kullanılan başlıca araştırma teknikleri ise; Alan araştırması, Monografi, Anket, Mülakattır. Din sosyolojisinin tarihi; Modern bir bilim dalı olarak din sosyolojisi yeni olsa da din ve toplum sorunsalı üzerinde düşünme ve inceleme yeni değildir. Bu çerçevede, ilkçağ Yunan düşünürleri arasında özellikle Eflatun ve Aristo gibi filozoflarla; Hıristiyan ortaçağında Saint Augustin ve Akinaslı Saint Thomas gibi bilginlerin din–toplum ilişkileri üzerine önemli bazı tespitlerde bulundukları görülmektedir. Öte yandan, ortaçağın sonlarından itibaren başlayan coğrafi keşifler, Rönesans, Reform, bilimsel ve teknik buluşlar, Aydınlanma hareketi, Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi gibi bazı değişim hareketlerinin modern sosyoloji ve dolayısıyla din sosyolojisinin doğuşunda önemli etkilere yol açtığı söylenebilir. Bu arada, sosyolojinin isim babası Auguste Comte ve “din sosyolojisi” terimini ilk defa kullanan Emile Durkheim ile Max Weber, Joachim Wach, Gustav Mensching ve 4 Gabriel Le Bras gibi isimlerin modern sosyoloji ve din sosyolojisinin doğuşuna olan katkıları bulunmaktadır. 18. ve 19. yüzyılın bu kurucu düşünürlerinden sonra da gelişimini hızla sürdüren din sosyolojisi, 20. yüzyılda pek çok değerli bilim adamının katkıları ve örneğin Thomas Luckmann, Peter Berger ve Robert Bellah gibi yaşayan din sosyologlarının önemli teorileri ile günümüzde de önemini korumaya devam etmektedir. ÜNITE 2: İSLAM DÜNYASINDA VE TÜRKIYE’DE DIN SOSYOLOJISI İslam dünyasında bilimlerin gelişimi; İslam dünyasında bilimlerin oluşum süreci çok erken bir dönemde başlamıştır. İslam’ın başlangıç yıllarından itibaren gerek Kur’an–ı Kerim’in gerekse Hz. Muhammed’in bilgiyi, öğrenmeyi, aklı ve düşünceyi öven, özendiren açık beyanlarının Müslümanların kısa zamanda bu alanlarda önemli mesafeler kat etmelerinde ve dolayısıyla yeni bilimlerin ortaya çıkmasında itici rol oynadığı belirtilebilir. Bu bağlamda, Emeviler ve Abbasiler döneminde, özellikle de Harun Reşit’le yakalanan gelişme çizgisi Me’mun döneminde ‘Beytü’l–Hikme’lerin kuruluşuyla zirveye çıkmış, İslam bilginleri tarafından eski Yunan düşünürleri başta olmak üzere diğer ülkelerdeki felsefe ve doğa bilimi düşünürlerinin eserleri Arapçaya çevrilmiş, bir tür bilimler akademisi diyebileceğimiz bu kuruluşlar bilginin yaygınlaşması, gelişmesi ve birçok düşünce akımlarının doğuşuna da yol açmıştır. İslam dünyasının ilk formel eğitim kurumları medreselerin de bu dönemde başladığı ve ilerleyen yıllarda gelişerek 11. yüzyılda Büyük Selçuklularda Nüzamülmülk’ün kurduğu Nizamiye Medreseleri ile eğitim öğretim ve bilim faaliyetlerinin en parlak dönemlerini yaşadığı bilinmektedir. İslam bilginlerinin din–toplum ilişkileri konusundaki görüşleri; İslam bilginlerinin eserlerinde din sosyolojisi bakımından çok önemli bilgi ve çözümlemelere rastlamak mümkündür. Onlar din–toplum sorunlarına, dini gruplaşmalara dair görüşlerini klasikleşmiş bilimlerin içinde incelemişlerdir. Bu anlamda tefsir, hadis, fıkıh, felsefe, kelam, tasavvuf gibi bilim dallarında yazılan eserlerde genel ve özel din sosyolojisi konularının işlendiği görülmektedir. Nitekim hemen akla gelen Farabi, İbn Miskeveyh, İbn Sina, İbn Rüşd, Gazali, Maverdi, 5