KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞ HASTALIĞI VE KENELER Derleyen: Yusuf AKBABA KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞ HASTALIĞI ¾ Hastalık ilk defa 1944 yılında Kırım’da görülmüş ve Kırım Kanamalı Ateşi olarak tanımlanmıştır. ¾ Daha sonra 1956 yılında Kongo’da görülen hastalığın, 1969 yılında l d Kırım Kanamalı l A Ateşii ile il aynı olduğunun ld ğ farkına varılmış ve hastalık bu tarihten itibaren bu günkü bili bilinen ismiyle i i l anılmaya l b l başlamıştır. t ¾ Türkiye Türkiye’ de ise 2002 yılında ilk kez Tokat ilinde görülmüştür. Hastalığın Belirtileri ¾At ¾Ateş ¾Ani baş ağrısı ¾Kırıklık ¾Halsizlik ¾Belirgin iştahsızlıkla başlar, başlar ¾Bulantı ¾Kusma ¾Karın ağrısı ¾İshal gibi şikayetler ile devam eder. Hastalığın Görüldüğü Yerler ¾Türkiye’ ¾Tü ki ’ de d önce ö Karadeniz K d i Bölgesi’nde Böl i’ d insanlarda i l d görülen bu hastalık, daha sonra ¾İç Anadolu (Tokat, Yozgat, Sivas,…) ¾Güneydoğu Anadolu ve bugünlerde ¾Marmara Bölgesinde rastlanmıştır. ¾Bugüne kadar 600’e yakın insan vakasından yaklaşık 30’u kaybedilmiştir. KKKA’da Risk Grubu ¾Sahada Çalışan Yerbilimciler ¾ ¾Tarım Çalışanları l l ¾Hayvancılık Yapanlar ¾Çiftlik Çalışanları Ç l l ¾Çobanlar ¾Mezbaha Çalışanları ¾Kasaplar ¾Veteriner Hekimler ¾Endemik Bölgelerde Görev Yapan Sağlık Personeli ¾Hasta Hayvan y ile Teması Olanlar ¾Askerler ¾Kamp Yapanlar ¾Deri Fabrikası Çalışanları KENELER ¾İnsanların ve hayvanların kanını emerek yaşamlarını sürdüren bir parazittir. ¾Rengi, kahverenginden kızılımsı kahverengine kadar değişen tonlardadır. ¾Boyları, 1 mm.’ den 1.5 cm.’ e kadar değişmektedir. cm. ¾Ağırlığının ğ ğ 100 katı kadar kan emebilmektedir. ¾Ayaklarının gerisinde soluma organelleri vardır ve çok iyi koku alabilmektedirler. ¾Yumurtlayarak y ççoğalırlar ğ ve bir kerede 3000 tane yumurta bırakabilmektedirler. ¾Yumurtalarını çayıra, toprağa ya da ahırlardaki duvar çatlaklarına bırakırlar. ¾Yumurtadan 1ay sonra çıkan keneler, gelişimlerini l larva, nimf i f ve erişkin i ki olmak l k üzere ü ü evrede üç d tamamlamaktadırlar. Kenelerin gelişim evreleri ¾Henüz ergin olmamış keneler (nimf), küçük omurgalılardan l l d kan k emerken k virüsleri i ü l i alır, l ¾Gelişme evrelerinde e relerinde muhafaza m hafa a eder, eder ¾Erginliğe eriştiklerinde, eriştiklerinde insan veya hayvanlardan kan emerken virüsleri de bulaştırırlar. ¾Eğer kene bir kere virüs kapmışsa DNA‘ ları nedeniyle hastalığı yavrularına da aktarır. Yani yumurtadan çıkan her bir kene hastalık virüsünü taşımaktadır. ¾Bugün dünyada 3 ailede 20 cinse bağlı 850 kene türü mevcuttur. tt ¾Ülkemizde ise 2 ailede 10 cinse bağlı 32 kene türü saptanmıştır. ¾Şu an dünya da 30 kene türünün hastalık etkenini taşıyabildiği tespit edilmiştir. ¾Özellikle bu kenelerden Hyalomma y cinsine ait olanlar önemli role sahiptir. Hyalomma cinsine ait keneler Kenelerin gelişim evreleri ve konakları HASTALIKTAN KORUNMA YOLLARI Öncesinde Yapılması Gerekenler ¾Beyaz veya açık renkli, uzun kollu, sık dokumalı giysiler giyilmelidir. ¾Çizme veya bot gibi ayakkabılar mümkünse tercih edilmeli, çorapsız ve çıplak ayakla asla dolaşılmamalıdır. ¾Pantolonun p paçaları, çorapların p içerisine konmalı veya bir lastik bandajla sıkıca tutturulmalıdır. ¾Böcek kovucular kullanılmalıdır. ¾Belirli ¾B li li aralıklarla l kl l tepeden d tırnağa ğ vücut ü (özelliklede (ö llikl d koltuk altı, kasık ve kulak memesi) titizlikle kontrol edilmelidir. edilmelidir Sonrasında Yapılması Gerekenler ¾Bu hastalıktan korunmak amacıyla, hali hazırda insanlar ve hayvanlar için geliştirilmiş bir aşı yoktur. Bu nedenle hastalıktan korunma tedbirleri büyük y önem taşımaktadır. ¾Kene ısıracağı vücut bölgesine önce lokal anastezik bir madde salgıladığından salgıladığından, kişi ilk 24 – 48 saat içinde ısırığı görmezse hissedemeyecektir. ¾Hastalık ısırıldıktan 16 – 24 saat sonra bulaşmakta ve ısırmanın 3 – 5 5‘ inci günlerinde bulaştırıcılık en yüksek dereceye çıkmaktadır. Bu nedenle kene ısırma süresi hayati önem taşımaktadır taşımaktadır. ¾En kısa sürede kene vücuttan uzaklaştırılmalıdır. ¾Vücuda ¾Vü d yapışmamış olanlar l l dikkatlice dikk tli toplanıp t l öldürülmeli, yapışan keneler ise kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan (bir pensle sağa sola oynatılarak çivi çıkarır gibi veya battığı yöne dik, ani ve tek bir hamle ile) alınmalıdır. alınmalıdır ¾Kene uzaklaştırılması mutlaka doktor kontrolünde y p yapılmalıdır. ¾Kene ezilmemeli, ¾Çıkarılırken başı kopartılmamalı, ¾Keneyi uzaklaştırmak için ısı uygulanmamalıdır. ¾Kenenin ayakları üzerine alkollü pamuk ile bastırarak solunumu l engellenmemelidir. ll lidi Çünkü Çü kü bu b durumda d d enfeksiyon riski artacaktır. ¾Özellikle vakalardan elde edilen kenelerin çıkarılıp atılmaması tür teşhislerinin laboratuarlarda yapılması atılmaması, hastalığın hızlı ve ayırıcı tanısında son derece önemlidir. ¾Diğer taraftan insanlar her kene türünün bu hastalığı t taşıyamadığını d ğ bilmelidirler. bil lidi l