borsaların yapısı ve işleyişi

advertisement
T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2532
AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1503
BORSALARIN YAPISI VE İŞLEYİŞİ
Yazarlar
Prof.Dr. Nurhan AYDIN (Ünite 1)
Dr. Murad KAYACAN (Ünite 2, 3)
Dr. Özlem SAYILIR (Ünite 4)
Ali Sabri TAYLAN (Ünite 5, 6)
Yrd.Doç.Dr. Aslı AFŞAR (Ünite 7)
Editör
Yrd.Doç.Dr. Murat ERTUĞRUL
ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
i
Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir.
“Uzaktan Öğretim” tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır.
İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt
veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz.
Copyright © 2012 by Anadolu University
All rights reserved
No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted
in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without
permission in writing from the University.
UZAKTAN ÖĞRETİM TASARIM BİRİMİ
Genel Koordinatör
Doç.Dr. Müjgan Bozkaya
Genel Koordinatör Yardımcısı
Doç.Dr. Hasan Çalışkan
Öğretim Tasarımcıları
Yrd.Doç.Dr. Seçil Banar
Öğr.Gör.Dr. Mediha Tezcan
Grafik Tasarım Yönetmenleri
Prof. Tevfik Fikret Uçar
Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız
Öğr.Gör. Nilgün Salur
Kitap Koordinasyon Birimi
Uzm. Nermin Özgür
Kapak Düzeni
Prof. Tevfik Fikret Uçar
Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız
Grafiker
Gülşah Yılmaz
Dizgi
Açıköğretim Fakültesi Dizgi Ekibi
Borsaların Yapısı ve İşleyişi
ISBN
978-975-06-1210-7
1. Baskı
Bu kitap ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Web-Ofset Tesislerinde 1.000 adet basılmıştır.
ESKİŞEHİR,Haziran 2012
ii
İçindekiler
Önsöz
....
1. Borsa, Menkul Kıymet Borsaları ve İMKB
iv
2
2. İMKB Hisse Senetleri Piyasası
30
3. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası
60
4. Kıymetli Madenler Piyasaları ve İstanbul Altın Borsası
82
5. Vadeli İşlem Borsaları
98
6. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası
132
7. Takas ve Operasyon İşlemleri
158
iii
Önsöz
Borsalar açık piyasa ekonomilerinin can damarlarından birisidir. Borsalarda alıcılar ve satıcılar
karşılaşırlar ve alım satıma konu olan her türlü mal, hizmet ve finansal varlığın fiyatı sağlıklı bir ortamda
oluşmuş olur. Modern pazaryerleri olan borsalar bu nedenle günümüz ekonomilerinin vazgeçilmez
unsurlarıdırlar. Finansal ürünlerin alım satıma konu olduğu borsalar fon ihtiyacı olanların bu ihtiyaçlarını
karşıladıkları, fon fazlası olanların ise fonlarını verimli ve riski dağıtarak değerlendirebildikleri
ortamlardır. Borsalar vasıtasıyla ekonomik aktivitelerin ihtiyaç duyduğu finansman sağlanabilmektedir.
Günümüzde kıymetli maden borsaları ve vadeli işlemler borsaları da yerine getirdikleri hayati
fonksiyonlar ile finansal sistem içinde vazgeçilmez role sahiptirler.
Ekonomik sistem içinde bu derece kritik role sahip borsaların yapısı ve işleyişi hakkında
öğrencilerimizi bilgilendirmek amacıyla oluşturulan bu kitap, açık ve uzaktan öğretim sistemi içinde yer
alan diğer tüm kitaplar gibi pek çok kişi ve kurumun değerli emekleri ile ortaya çıkmıştır. Bu cümleden
olmak üzere başta program koordinatörümüz ve yazarlarımız olmak üzere, kitapta emeği geçen herkese
yürekten teşekkürlerimi arz ediyor, kitabın öğrencilerimize faydalı olmasını diliyorum.
Editör
Yrd.Doç.Dr. Murat Ertuğrul
iv
1
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Finansal piyasaları tanımlayabilecek,
Menkul kıymet borsalarının ekonomik işlevlerini ve dünyadaki başlıca menkul kıymet
borsalarının özelliklerini açıklayabilecek,
Ülkemizde borsanın tarihi gelişimini ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın yapısını
açıklayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
Finansal Piyasa
İMKB
Piyasalarda Etkinlik
Gelişmiş Borsalar
Menkul Kıymetler Borsası
Gelişmekte Olan Borsalar
İçindekiler
Giriş
Finansal Piyasalar
Borsalar ve Menkul Kıymet Borsaları
Dünyada Menkul Kıymet Borsalarının Gelişimi
Türkiye’de Menkul Kıymet Borsalarının Gelişimi
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)’nin Organizasyonu
2
Borsa, Menkul Kıymet
Borsaları ve İMKB
GİRİŞ
Piyasa, alıcı ve satıcıların karşılaştığı her türlü ortama verilen addır. Bir ekonomide çok sayıdaki piyasayı
reel piyasalar ve finansal piyasalar olarak iki temel grupta toplamak mümkündür. Reel piyasaları; mal ve
hizmet alım-satımının yapıldığı mal ve hizmet piyasaları ile mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan
üretim araçlarının alınıp satıldığı piyasalar oluşturur. Finansal piyasalar ise, fon açığı veren birimlerle fon
fazlası veren birimlerin karşılaştığı ve fon transferinin gerçekleştiği piyasalardır. Finansal piyasalara fon
sunanların, sundukları fon karşılığında, fon talebinde bulunanlardan aldıkları varlıklara finansal varlık
denir. Finansal piyasalar finansal varlıkların alıp satıldığı piyasalar olarak da tanımlanabilir. Finansal
piyasalara işlerlik kazandıran kurumlarının başında ise borsalar gelmektedir. Borsalar işlem gören varlık
türüne göre adlandırılır. Hisse senedi, bono ve tahviller gibi finansal varlıkların işlem gördüğü piyasalara
menkul kıymetler borsaları; döviz alış-verişinin yapıldığı piyasalara döviz borsaları; mal ticaretinin
yapıldığı piyasalara emtia borsaları; altın, gümüş, platin gibi madenlerin işlem gördüğü piyasalara
kıymetli maden borsaları denir. ‘Borsaların Yapısı ve İşleyişi’ kitabının ilk ünitesi olan bu ünitede
borsalar, menkul kıymetler borsaları ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası(İMKB)konusunda bilgiler
verilecektir.
FİNANSAL PİYASALAR
Bir ekonomide var olan üç temel birim hanehalkı (bireyler), işletmeler ve devlettir. Günümüzde bu
birimlere yabancılar da ilave olmuştur. Finansal piyasaların gittikçe globalleştiği günümüzde diğer ülke
kişi ve kurumlar da her geçen gün artan bir biçimde finansal piyasalarda yer almaktadır.Ekonomik
birimlerin her zaman tasurruflarını yatırıma dönüştürme olanakları yoktur. Tasarrufların yeterli miktarda
olmaması, yeterli fırsatların olmaması, riske karşı tutumların farklı olması ve benzeri nedenlerle tasarruf
sahiplerinin tasarruflarını yatırımlara dönüştürmeleri çoğu zama mümkün olmamaktadır. Günümüz piyasa
ekonomilerinde tasarrufta bulunan birimlerle yatırım yapan birimler farklı birimlerdir. Ekonomik gelişim
ve refah düzeyinin artması için tasarruf eden birimlerle (fon arz eden birimler) yatırım yapacak birimlerin
(fon talep eden birimler) karşılaştırılması, dağınık halde bulunan tasarrufların bir araya getirilerek, yatırım
yapacak birimlere, güven ortamı içinde aktarılması gerekir. Finansal piyasalar ekonomik birimlerin
karşılaştığı ve bu birimler arasında fon akışının gerçekleştirildiği ortamlardır. Dolayısıyla finansal
piyasalar; fon arz edenlerle fon talep edenlere fayda sağlarken diğer taraftan ülke ekonomisine de fayda
sağlayarak refah düzeyinin artmasında anahtar rol oynamaktadır.
Finansal piyasalarda fon arz ve talebinin etkin bir biçimde karşılaşabilmesinde yardımcı aracı
kuruluşlara, finansman ya da yatırım araçlarına ve piyasaların sağlıklı ve güven içinde işleyebilmesi için
çeşitli yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. Bu unsurların tümü bir ülkenin finansal sistemini oluşturur.
Finansal piyasalar farklı açılardan sınıflandırılabilir.
Finansal varlıkların ilk kez alınıp satılmasına göre;
Birincil ve İkincil Piyasalar: Birincil piyasa yeni çıkarılmış tahvil, hisse senedi gibi menkul
kıymetlerin şirketler ya da hükümetler tarafından ilk alıcılara satıldığı finansal piyasadır. İkincil piyasa
ise daha önce çıkarılmış menkul kıymetlerin ikinci elden alınıp satıldığı finansal piyasadır. İkincil
piyasalarda menkul kıymetler, bu menkul kıymetleri ihraç eden şirketlerden bağımsız bir şekilde, şirkete
3
bir fon girişi olmadan alınır ve satılırlar. Chicago Borsası, New York Borsası ve İstanbul Menkul
Kıymetler Borsası gibi borsalar daha önce çıkarılmış menkul kıymetlerin alınıp satıldığı ikincil
piyasalardır.
Menkul kıymetler ikincil piyasada alınıp satıldığında bu menkul kıymetleri ihraç eden şirketlere fon
girişi olmaz; sadece tasarruf sahipleri arasında fon akışı olur. Menkul kıymetler sadece birincil piyasada
işlem gördüğünde ihraççı şirketlere fon girişi olur. İkincil piyasaların şirketlere katkısı; finansal araçların
satışını kolaylaştırmasıdır. İkincil piyasalar ya da ikincil piyasanın kurumları olan borsalar, finansal
araçların daha likit olmasını sağlarlar. Likidite, finansal araçların çabuk, kolay ve değerini kaybetmeden
paraya çevrilebilmesi özelliğini ifade eden bir kavramdır. Likidite sağlamanın yanında ikincil piyasalar
menkul kıymeti ihraç eden firmanın birincil piyasada satacağı menkul kıymetin fiyatını belirler. Birincil
piyasada menkul kıymeti satın alacak firmalar, bu menkul kıymetleri ihraç eden firmalara yalnızca ikincil
piyasada oluşan fiyatı ödemek isteyecektir. İkincil piyasalarda fiyatlar ne kadar yüksekse birincil
piyasada menkul kıymetini satan firma o kadar yüksek fiyatla ihraçta bulunacak, böylece eline geçecek
sermaye miktarı da o kadar fazla olacaktır.
Şirketler neden borsayı izlemek durumundadırlar?
Finansal varlıkların niteliğine göre;
Borç Piyasası ve Öz sermaye Piyasası: Finansal piyasalarda en yaygın kullanılan finansman yöntemi
borçlanmalardır. Borç bankalardan sağlanabileceği gibi, borçlanma araçları ihraç edilerek tasarruf
sahiplerinden de sağlanabilir. Ticari bankacılığın ağırlıkta olduğu ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde
işletmelerin en çok kullandığı finansman şekli banka kredisi olmaktadır. Bunun yanında işletmeler bono
ve tahvil gibi finansal araçlarla da fon sağlayabilirler. Ülkeler geliştikçe, borsalar etkinlik kazandıkça
işletmelerin hisse senetleri, tahviller gibi sermaye piyasası araçlarından faydalanmaları artacaktır.
Tahviller, kurumların uzun vadeli finansman ihtiyaçlarının giderilmesinde kullandıkları borçlanma
araçlarındandır. Tahviller genellikle 5- 10 yıl gibi uzun vadeli olarak çıkarılan, orta ve uzun vadeli
borçlanma araçlarındandır. Ülkemizde özel kurum tahvillerinde vade en az 2 yıl, devlet tahvillerinde ise
bir yıldır. Uzun vadeli fon ihtiyacının karşılanmasında kullanılacak araçlardan bir diğeri hisse senetleridir.
Hisse senetlerinde vade yoktur; bu nedenle çoğu zaman sonsuz vadeli menkul kıymetler olarak
adlandırılır. Hisse senedine yatırım yapan yatırımcılar kuruma ortak olarak, kurumun karı ve varlıkları
üzerinde hakka sahip olmaktadırlar. Hisse senedi ihraç eden kurum ise öz sermaye yoluyla fon sağlamış
olmaktadır.
Dereceleri birbirinden farklı olmakla birlikte, yatırımcılar açısından menkul kıymetlerde geleceğe
yönelik bir belirsizlik vardır. Örneğin tahvillerde vade, yatırılan para ve faiz oranı bilinir. Tahville ilgili
belirsizlik gelecekte faiz oranlarının değişmesi ve tahvili çıkaran firmanın mali durumunun kötüleşmesi
ile ilgilidir. Hisse senetlerinin belirsizliği ise tahvillere göre daha fazladır. Dolayısıyla hisse senedi
yatırımcıları üstlenecekleri daha yüksen risk nedeniyle tahvil getirisinden daha yüksek getiri beklerler.
Menkul kıymetlerin geleceğe dönük olarak taşıdığı belirsizlik, menkul kıymetlerin değerinin düşmesine
veya yükselmesine neden olmaktadır. Bu ise yatırımcıları kar ya da zararla karşı karşıya bırakmaktadır.
Bu nedenle menkul kıymetler piyasası spekülasyon yapılmaya elverişli piyasalardır. Spekülasyon işlemi
küçük fiyat oynamalarından yararlanmaya ve hızlı karar vermeye dayalı olduğundan borsalarda bu tür
yatırımcılara sık rastlanır.
Para en likit finansal değerdir. Hazine bonoları, menkul değerler
içinde likiditesi en yüksek finansal varlıktır. Getiri, bir yatırımdan belirli bir dönem içinde
elde edilen gelirdir. Risk ise yatırımdan beklenen getirinin elde edilememe olasılığıdır. Bir
finansal varlığın riski arttıkça getirisinin de artması gerekir.
4
Piyasanın örgütlenme durumuna göre;
Organize Piyasalar ve Organize Olmayan Piyasalar: Belirli bir fiziki yeri ve çalışma düzeni olan,
hukuki ve yönetsel kuralları saptanmış, ilgili kurum ve kuruluşların denetimi ve gözetimi altında çalışan
piyasalara organize (örgütlenmiş) piyasalar denir. Örneğin hisse senetleri için New York Borsası (NYSE),
Chicago Borsası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) organize piyasalardır. Örgütlenmiş
piyasalarda borsaya kote olmuş şirketlerin menkul kıymetleri belirli kurallar çerçevesinde alınıp satılırlar.
Organize piyasalarda merkezi bir yerde menkul kıymet alıcıları ve satıcıları ya da onların temsilcileri ya
da brokerleri karşılaşır.
Hukuki ve yönetsel kuralları olmayan, fiziki ve resmi belirli bir mekana sahip olmayan, işlemlerini
organize piyasaların dışında gerçekleştiren ve denetim ve gözetimden uzak olan piyasalara organize
olmayan (örgütlenmemiş) ya da tezgah üstü piyasalar denir. Bu piyasalarda menkul kıymet almak ya da
satmak isteyen kişilerle alım satım yapmaya hazır olan ve bir menkul kıymet stoku olanlar faaliyet
gösterir. Örgütlenmemiş, diğer bir ifade ile serbest piyasalarda pek çok finansal kurum telefon, telex, fax
ve bilgisayarlarla birbirleriyle iletişime geçerek, fonların transferi gerçekleşir. Örgütlenmemiş piyasalarda
borsaya kote olmuş ve kote olmamış, genellikle küçük ve yeni kurulan işletmelerin menkul değerleri
alınıp satılmaktadır.
Brokerlar bir komisyon karşılığında fon arz edenlerle talep edenleri
karşılaştıran kurumlardır. Brokerlar kendi nam ve hesabına değil, başkaları nam ve
hesabına işlem yaparlar. Dealerlar başkaları ve kendi nam ve hesabına işlem yapan aracı
kurumlardır. Bu kurumlara pazar yapıcı kurumlar da denir. Onlar piyasada fiyatlar ucuz
iken alış, fiyatlar yüksek olduğunda satış yaparak piyasanın etkin çalışmasında önemli
rol oynarlar.
Finansal varlığın vadesine göre;
Para ve Sermaye Piyasaları: Vadeleri bir yıl veya bir yıldan daha kısa olan menkul kıymetlerin alınıp
satıldığı piyasalar para piyasaları olarak adlandırılmaktadır. Para piyasasının üç özelliği öne çıkmaktadır.
Bunlar; kredilerin geri ödenmeme riski çok azdır, vadeler kısadır, para piyasası araçlarının paraya
dönüştürme maliyetleri düşüktür şeklinde ifade edilebilir. Para piyasalarının temel kurumu bankalardır.
Para piyasasında işlem gören finansal araçlar ise ticari krediler, banka kredileri, alacak senetleri, teminat
ve kefalet mektupları, finansman bonoları, repo ve ters repo, menkul kıymetleştirilmiş finansal araçlar ve
hazine bonolarıdır.
Vadeleri bir yıldan daha uzun süreli fonların karşılaştığı piyasalar ise sermaye piyasaları olarak
adlandırılır. Menkul kıymet borsaları sermaye piyasasının en önemli kurumlarından biridir. Bu piyasanın
diğer temel kurumları; bankalar, aracı kurumlar, yatırım ortaklıkları, gayrimenkul yatırım ortaklıkları,
girişim sermayesi yatırım ortaklıkları, yatırım fonları ve portföy yönetim şirketleri olarak sayılabilir.
Sermaye piyasasının baslıca finansal varlıkları; hisse senetleri, devlet tahvilleri, şirket tahvilleri, hisse
senediyle değiştirilebilir tahvil, katılma intifa senedi, ipotekli borç ve irad senedi, kar ve zarar ortaklığı
senedi ve gelir ortaklığı senetleridir.
Ödemelerin hemen ya da gelecekte yapılmasına göre;
Spot Piyasalar ve Vadeli Piyasalar: Alım satıma ilişkin ödemelerin ve konu olan menkul kıymet veya
malların tesliminin hemen yapıldığı piyasalara spot piyasalar denilmektedir. Öte yandan alım satıma
ilişkin ödemelerin ve konu olan menkul kıymet veya malların tesliminin gelecekte bir tarihte
yapılacağının bir sözleşme ile belirlendiği piyasalara vadeli piyasalar denilmektedir. Gelecekte yerine
getirilmesi gereken sözleşmeler forward, futures, opsiyon ve swap sözleşmelerinden ve bu
sözleşmelerden türetilen diğer sözleşmelerden oluşmaktadır. Bu tür sözleşmelerin vade sonundaki değeri,
sözleşmeye konu olan varlığın fiyatı tarafından belirlendiğinden bu sözleşmelere türev ürünler, bu türev
ürünlerin işlem gördüğü piyasalara da türev piyasalar da denilmektedir. Türev ürünlerden futures ve
opsiyon işlemleri borsalarda(örgütlenmiş piyasalar) işlem görürken, swap ve forward işlemleri
örgütlenmemiş piyasalarda işlem görürler.
5
Piyasalarda fon arz ve talebi doğrudan ya da finansal aracılar vasıtasıyla karşılaşabilir. Finansal
sistemde fonların el değiştirmesi genellikle finansal aracı kuruluşlar tarafından gerçekleştirilir. Finansal
sistem içerisinde aracı kuruluşların sundukları hizmetler ülkeden ülkeye ve zamana bağlı olarak
değişiklikler gösterse de temel işlevleri fon akımını kolaylaştırmaktır.
Finansal varlıkların, araya bir kurum girmeksizin aracısız el değiştirmesi doğrudan finansman,
aracılar vasıtasıyla el değiştirmesi dolaylı finansman denir. Fon fazlası olan birimlerle fon açığı olan
birimlerin doğrudan karşılaşması finansal işlemler içinde oldukça küçük bir yer tutar. Fonlar daha çok
finansal kurumlar olarak da adlandırılan aracı kuruluşlar aracılığı ile el değiştirmektedir. Aracı kuruluşlar
olmaksızın çok sayıda küçük tasarrufların uygun zamanda, uygun fiyatlarla, etkin bir biçimde fon talep
edenlere transfer edilmesi güçtür. Menkul kıymetler borsasındaki işlemler doğrudan finansman özelliği
göstermektedir. Bu piyasada yatırımcılar uygun gördükleri finansal varlıklara fonlarını yatırırlar;
yaptıkları yatırımın riskini kendileri üstlenirler. Doğrudan finansmanda fon arz ve talebi doğrudan
karşılaşsa da bu süreci hızlandırmak ve etkinliği artırmak için bazı kurumların aracılık etmesi söz konusu
olabilmektedir.
Finansal piyasalarda farklı amaçlarla işlem yapan kişi ve kurumları; yatırımcı, spekülatör,
arbitrajcı ve hedger olarak gruplandırılmak mümkündür. Yatırımcılar; belirli bir getiri sağlamak
amacıyla birikimlerini yatırım araçlarına bağlayan birimlerdir. Yatırımcı yaptığı yatırımın maliyetini ve
riskini üstlenir. Yatırımcı elindeki fonlarla satın aldığı menkul kıymetin niteliğine bağlı olarak sermaye
kazancı, karpayı ya da faiz geliri elde edebilir. Piyasadaki faiz oranları, yatırımcının gelir düzeyi,
borçlanabilme olanakları ve yatırımcının sahip olduğu karakter özellikleri yatırımı etkileyen faktörlerdir.
Yatırımcılar bireysel ya da kurumsal yatırımcılar olabilir. Kurumsal yatırımcılar piyasalarda blok
yatırımlar yapan, yatırım fonları, yatırım ortaklıkları, sigorta şirketleri gibi kurumlardır.
Spekülatörler gelecekle ilgili beklentileri doğrultusunda aynı piyasada kısa süreli fiyat
dalgalanmalarından yararlanarak gelir elde etmek amacıyla alım satım yapan birimlerdir. Spekülatörün
yaptığı bu işleme spekülasyon denir. Spekülatör genellikle kısa vadeli fiyat değişimlerinden yararlanarak
belli bir getiri elde etmeyi amaçlar. Spekülatör kısa vadeli fiyat değişimleri tahminine dayanarak
işlemlerde bulunduğundan önemli ölçüde risk üstlenen kişidir. Arbitrajcı aynı ve eşit miktardaki bir
finansal ürünü eş anlı olarak bir piyasadan alıp diğer bir piyasada avantajlı bir fiyattan satarak hiç riske
girmeden fiyat farklılıklarından faydalanarak kar elde etmeyi amaçlayan kişidir. Arbitrajcının yaptığı bu
işe arbitraj denir. Örneğin A ülkesinde bakırın fiyatı üç birimken B ülkesinde dört birim ise, arbitrajcı A
ülkesinden üç birime bakır alacak ve B ülkesinde dört birime satacaktır. Hedger ise gelecekte ortaya
çıkabilecek faiz oranı, döviz kuru ve fiyat hareketlerinden kaynaklanan risklerden korunmak amacıyla
vadeli işlemler piyasasında sözleşme alım satımı yapan kişidir. Hedgerın yaptığı bu işe hedging (finansal
riskten korunma) denilmektedir.
Spekülatörler riske girerken arbitrajcı herhangi bir riske girmemektedir. Yatırımcının amacı belirli bir vadede, belirli bir riske karşı, beliri bir getiri elde
etmektir. Spekülatör kısa vadeli fiyat hareketlerinden, arbitrajcı hiç riske girmeden farklı
piyasalarda oluşan farklı fiyatlardan faydalanmayı, hedger ise gelecekle ilgili finansal
riskleri en aza indirmeyi amaçlar.
Finansal Piyasaların Etkinliği
Finansal piyasaların etkinliği kavramı ilk olarak 1970 yılında ortaya çıkmıştır. Etkin piyasa; çok sayıda
alıcı ve satıcının bulunduğu ve bu alıcı ve satıcıların tek başlarına yaptıkları alım satım işlemlerinin
piyasayı etkileyecek bir paya sahip olmadığı piyasadır. Etkin bir finansal piyasada menkul kıymetlerle
ilgili tüm bilgiler düşük maliyetlerle ve kolaylıkla sağlanabilir. Aynı zamanda ekonomik, politik ve sosyal
yapıdaki değişikler piyasaya derhal yayılır. Etkin piyasalarda alım satımla ilgili maliyetler çok düşük
olup, bu tür piyasaların kurumsal yapısı çok gelişmiştir. Etkin piyasalarda düzenleyici ve denetleyici
düzenlemeler piyasalarının istikrarlı çalışmasını sağlamaktadır. Günümüz ekonomilerinde bu koşulların
sağlandığı bir piyasanın var olduğu söylenemez.
6
Etkin bir piyasada menkul kıymet fiyatları yeni gelen bir bilgiye göre çok kısa sürede ayarlanır ve
fiyatların menkul kıymet hakkındaki bütün bilgileri yansıttığı kabul edilir. Menkul kıymet yatırımcıları
içinde bulundukları piyasanın etkinlik derecesine göre alım satım stratejileri geliştirmektedirler.
Piyasalarda etkinlik arttığı ölçüde menkul kıymet fiyatları da o derecede doğru belirlenecektir.
Rekabete dayalı ekonomilerde finansal piyasaların rolü kıt kaynakların en verimli şekilde
kullanılmasına katkı sağlamaktır. Piyasaların bu katkıyı sağlaması kaynak dağıtımı etkinliği olarak
adlandırılmaktadır. Piyasadaki işlem maliyetlerinin rekabete dayalı olarak belirlenmesi ve aracıların
normal karlar elde etmesi faaliyet etkinliği olarak adlandırılmaktadır. Piyasadaki menkul kıymetlerin
fiyatlarının anında ve tam olarak mevcut bilgileri yansıtması ise bilgisel etkinlik olarak
adlandırılmaktadır. Etkin piyasalar hipotezinde etkinlik kavramı, bilgisel etkinliği ifade etmektedir.
Hipotezin en önemli varsayımlarından biri yatırımcıların herhangi bir bilgiyi kullanarak normalin üstünde
getiri elde edemeyeceğidir. Etkin piyasalar hipotezi sadece hisse senedi piyasaları için değil diğer
piyasalar için de geçerli olduğu kabul edilir. Piyasalarda etkinlik arttıkça normalin üzerinde getiri elde
etme olasılığı azalacaktır.
Piyasa etkinliği; zayıf formda etkinlik, yarı kuvvetli formda etkinlik, kuvvetli formda etkinlik şeklinde
üç düzeyde tanımlanmaktadır.
Zayıf formda etkinlik: Hisse senetlerinin geçmiş fiyat ve miktar verilerinden faydalanarak, basit olarak
“satın al ve tut” yatırım politikasına göre daha fazla getirinin elde edilebileceği piyasalara zayıf formda
etkin piyasalar denir.
Yarı kuvvetli formda etkinlik: Hisse senedi fiyatları, halka açıklanan tüm bilgileri yansıtacak şekilde
oluşuyorsa piyasada yarı kuvvetli formda etkinliğin olduğu kabul edilmektedir. Piyasa yarı kuvvetli
formda etkin olduğunda içeriden bilgi elde edenler, ancak kısa dönemli fiyat hareketlerinden faydalanarak
ortalama getirinin üzerinde getiri elde edebilirler.
Kuvvetli formda etkinlik: Piyasadaki hisse senetleri fiyatları halka açıklanan ve açıklanmayan tüm
bilgileri yansıtıyorsa piyasanın kuvvetli formda etkin olduğu kabul edilmektedir.
Sonuç olarak etkin piyasalar hipotezi, hiçbir yatırımcının piyasada normalin üstünde getiri
sağlayamayacağını ileri sürmektedir. Bu hipotezde kamuya açıklanmış ya da açıklanmamış tüm bilgilerin
çok hızlı bir biçimde, tüm yatırımcılara ulaşacağı, bu nedenle de fiyatların bu bilgiler doğrultusunda
yeniden oluşacağı, dolayısıyla hiç kimsenin normalin üstünde getiri elde etme şansının olamayacağı kabul
edilmektedir. Bu tür piyasalarda fiyatlar zaten tüm bilgileri yansıttığı için herhangi bir yatırımcı herhangi
bir bilgiyi kullanarak normalin üstünde getiri elde etme şansı olamayacaktır.
Ancak yapılan araştırmalarda çeşitli borsalarda yatırımcıların normalin üzerinde getiri elde ettiği
görülmektedir. Çeşitli piyasaların etkinlik düzeyleri farklılık göstermektedir. Piyasaların etkinliğinde
borsada işlem gören menkul kıymetlerle ilgili verileri toplayarak analiz edecek profesyonel yatırımcı
grubunun varlığı önemli olmaktadır. Kurumsal yatırımcıların ağırlıklı olduğu piyasalarda etkinlik düzeyi
yükselecektir.
Piyasalarda etkinlik artığı ölçüde finansal piyasalardan beklenen fayda artacak; etkinlikten
uzaklaşıldıkça kaynakların doğru fiyatlarla, doğru alanlara aktarılması zorlaşacaktır. Etkin piyasalar
gelişmiş piyasalardır.
BORSALAR VE MENKUL KIYMET BORSALARI
Borsa, en geniş anlamıyla, ticaret ya da finansal işlemlerle uğraşan kişilerin bir araya geldikleri kamuya
açık piyasalara verilen addır. Borsa ismi, Belçika’nın başkenti olan Brüksel’de para ticaretiyle uğraşan
Van der Burse ailesinin, cephesi üç kese figürlü arma ile süslenmiş konağından gelmektedir. 15. yüzyılda
çevre kentlerden gelen tacirler alışveriş ve döviz, senet işlemlerinde, “Hotel des Burses” adlı bu konakta
gerçekleşen işlem fiyatlarını referans almışlardır. Bu konağın ün kazanmasıyla, Kıta Avrupa’sının başka
merkezlerinde kurulan benzeri yerlere de “Borsa” adı verilmeye başlanmıştır. Her türlü varlıkla ilgili
borsa oluşturulabilir ve borsalar işlem gören varlık türüne göre adlandırılır. Hisse senedi, bono ve
tahviller gibi finansal varlıkların işlem gördüğü piyasalara menkul kıymetler borsaları; döviz alışverişinin yapıldığı piyasalara döviz borsaları; mal ticaretinin yapıldığı piyasalara emtia borsaları; altın,
gümüş, platin gibi madenlerin işlem gördüğü piyasalara kıymetli maden borsaları denir.
7
Menkul Kıymet Borsalarının Ekonomiye Katkıları
Piyasa ekonomisinin vazgeçilmez kurumlarından biri olan borsaların ekonomiye katkıları aşağıdaki
başlıklar altında ifade edilebilir.
Likidite Sağlama: Borsalar kişi ya da kurumların ellerindeki menkul kıymetlerin en kolay paraya
çevrildiği yerlerdir. İhraçtan veya ikincil piyasadan menkul kıymet satın alan yatırımcılar ellerindeki
menkul kıymetleri satmak istediklerinde satmakta güçlük çekerlerse tekrar menkul kıymet satın almak
istemeyeceklerdir. Daha önemlisi, kısa veya uzun bir süre sonra paraya ihtiyaç olan yatırımcılar fonlarını
menkul kıymetlere yatırmayacaklardır. Borsanın likidite sağlama fonksiyonu piyasaya yeni kaynakların
yöneltilmesini de kolaylaştıracaktır.
Borsanın likidite derecesi üç kriterle ölçülmektedir. Bunlar derinlik, genişlik ve esnekliktir. Piyasa
derinliği; işlem gören menkul kıymet için fiili işlem fiyatının altında ve üzerinde fiyatlarla çok sayıda ve
yeterli miktarda alış ve satış emirlerinin bulunmasıyla ilgilidir. Derinliği olan piyasalar; alım ve satım
işlemlerinin menkul kıymetin gerçek değerine yakın fiyatlara ulaşmasını sağlayarak yatırımcının
kaybetme riskini en aza indirir. Piyasa genişliği; menkul kıymetle ilgili alış ve satış emirlerinin hacmini
ifade eder. Piyasa genişliği piyasanın likiditesini artıran bir faktördür. Hacim ne kadar genişse alım
satımda menkul kıymetin gerçek değerine yakın bir değeri bulması kolaylaşır. Piyasa esnekliği; piyasada
işlem gören menkul değerlere ait emirlerin geçici olarak artıp azalmasına bağlı olarak piyasa dengesinin
bozulması sonucunda piyasaya hızla yeni emirlerin gelmesi ve kısa zamanda piyasayı yeniden dengeye
sokacak bir özelliğin olmasıyla ilgilidir.
Piyasada Tek Fiyat Oluşturma: Borsalar, çok sayıda alıcıyı ve satıcıyı bir araya getirerek tek bir
fiyatın oluşmasını en iyi şekilde sağlayan ortamlardır. Borsa bültenlerinin yayınlanmasıyla da, borsada
oluşan fiyatlar bir ülkenin, hatta dünyanın her yerinde uygulanabilir hale gelmektedir. Menkul kıymet
işlemleri organize olmayan piyasalar da bile olsa, bu işlemlerde fiyatlar borsada oluşan fiyatları baz
alacağı için borsalar doğru fiyatlandırmada önemli rol oynayacaklardır. Böylece, küçük tasarruf
sahiplerinin fiyat konusunda aldatılma olasılığı engellenmiş olmaktadır.
Güven Oluşturma: Menkul kıymet borsalarında bir menkul kıymetin işlem görebilmesi bazı
koşullara bağlıdır. Özellikle yatırımcıların korunması amacıyla borsada işlem görecek menkul
kıymetlerin kotasyon işlemlerinin yapılması gereklidir. Borsa yönetimince belirlenecek kurallar
çerçevesinde, işletmelerin geçmiş dönem faaliyetleri incelenerek, yatırımcıların kandırılması veya zarara
sokulmaları önlenmeye çalışılır. Ayrıca borsada alınan tedbirlerle fiyatlardaki dalgalanmalar ve spekülatif
oyunlar önlenmeye çalışılmaktadır. Bu tür uygulamalar piyasaya olan güveni artırmaktadır.
Ekonomide Barometre Olma: Borsalarda çok sayıda menkul kıymet işlem görmekte ve fiyatlar da
sürekli kamuoyuna duyurulmaktadır. Dolayısıyla borsada işlem gören menkul kıymetleri ihraç eden
kurumlar yakından izlenebilmektedir. Eğer şirket başarılı ise hisse senetlerine olan talep artarak hisse
senedi fiyatı yükselirken; başarılı değilse talep düşerek hisse senedi fiyatı düşecektir. Böylece borsada
oluşan fiyatlar tasarruf sahipleri, şirketler ve iktisatçılar için çok yararlı bir gösterge olabilecektir. Bunun
yanında makro ekonomi açısından da borsalar barometre görevi görürler. Ülkedeki büyüme, enflasyon,
yatırımlar gibi durumların en iyi gözlenebileceği yerler borsalardır. Ayrıca borsa; faiz oranları, döviz
fiyatları gibi faktörlerle yakın ilişki içinde olduğundan bunların da gözlemlenmesi ve yorumlanmasında
yardımcı olur.
Mülkiyeti Tabana Yayma : Borsalar, halka açılmayı ve bu yolla sermayenin tabana yayılmasını
teşvik eder. Etkin ikinci el piyasalarda çok sayıda tasarruf sahibine, küçük miktarlarda satış yapılarak
sermayenin tabana yayılması mümkün olur. Borsalar, halka açılmayı ve pazarlamayı kolaylaştıran aracı
kurumlar olmaktadır. Bu durumda sermaye mülkiyeti topluma yayılmakta ve küçük tasarruflar büyük
teşebbüslere ortak olabilmektedir.
Semayeye Hareketlilik Kazandırma ve Sanayide Yapısal Değişikliği Kolaylaştırma: Şirketlerin
başarı durumları borsadaki hisse senedi fiyatlarına yansıyacaktır. Borsalarda etkinlik arttığı ölçüde
işletme ile işletmenin hisse senetlerinin borsa fiyatları arasında etkileşim artacaktır. Borsada menkul
kıymetlerinin değeri sürekli artan işletmelerin piyasa değerlerinin yükselmesi, diğer yatırımcıların da
8
ilgisini çekerek sermayenin o işletmenin menkul kıymetlerine yönelmesine olanak sağlayacaktır. Piyasa
değeri artan işletmeler ise kolayca fon sağlamanın yanında, düşük maliyetle fon bulma şansına da sahip
olacaklardır.
Borsada değeri düşen işletmeler ise, başarısızlığın nedenlerini araştıracaklar, yeni kadrolar
oluşturacaklar veya birleşme yoluna giderek kuvvetli bir yapıya ulaşmaya çalışacaklardır. Gelişmiş
sermaye piyasalarında değeri düşen menkul kıymetleri borsadan alarak yönetimin değiştiği işletme
örneklerine sıkça rastlanmaktadır. Bu nedenle borsalar bir taraftan sermayeye hareketlilik sağlarken diğer
taraftan kaynakların başarısız firmalardan başarılı olan firmalara yönlenmesine olanak sağlarlar. Bu ise
sanayide yapısal değişeme hizmet edebilmektedir.
Borsanın likidite kazandırma işlevi tasarruf sahipleri açısından neden
önemlidir?
DÜNYADA MENKUL KIYMET BORSALARININ GELİŞİMİ
Borsanın tarihi çok eski devirlere dayanmaktadır. Bu devirlerde çeşitli yerlerde kurulan pazar ve
panayırlarda her çeşit ticari mallar ve kıymetli madenler alınıp satılmakta idi. Pusulanın keşfi ile deniz
aşırı ticaret gelişmiş, İngiltere, İtalya ve Hollanda gibi denizci ülkelerde birçok ticari merkezler
kurulmuştur. Ticari merkezlerin kuruluşu, ticaretin gelişimi, ticari senetlerin ve kredi belgelerinin
kullanımına neden olmuş; bu belgelerin alım ve satımını yapan aracıları ortaya çıkmıştır. Zamanla para
ticareti yapan bu birimler ellerindeki senetleri tasarruf eden birimlere satarak, senetlerin el değiştirme
işlemini başlatmışlardır.
1487 yılında finansal varlıkların el değiştirme işlemlerini disipline etmek, belirli mekanlarda, belirli
kurallara bağlı olarak işlemlerin gerçekleştirilmesini sağlamak üzere Avrupa’nın en eski kentlerinden biri
olan Anvers’te ilk borsa kurulmuştur. 16. yüzyılda Hollanda’nın Amsterdam Borsası bu borsanın yerini
almıştır. Aynı yüzyılın sonlarında ve takip eden yüzyıllarda Avrupa’nın diğer ülkelerinde de borsalar
ortaya çıkmıştır. Menkul kıymet borsalarının yaygınlık kazanmasında en önemli etken ticaretin ve vadeli
satışların artması olmuştur. 16. yüzyılda Paris ve Londra; 17. yüzyılda Berlin, Basel; 18. yüzyılda Viyana,
New York; 19. yüzyılda Brüksel, Roma, Milano, Madrid, İstanbul ve Tokyo borsaları kurulmuştur.
Menkul kıymet borsaları esas olarak 19. yüzyılda yatırım alanı arayan sermayenin çoğalması, anonim
şirketlerin artması, deniz aşırı yatırımların ve deniz ticaretinin gelişmesi sonucunda gelişim göstermiştir.
Ticaretin ve sanayinin gelişmesiyle borsada işlem yapanlar arasında uzmanlaşma ve meslek dayanışması
artmış, birlikler kurulmuş, hile ve dolandırıcılığa açık olan borsa işlemlerinin disiplin altına alınması
amacıyla yasal düzenlemeler ve organize olma gereği doğmuştur. Bugün başta gelişmiş ülkeler olmak
üzere dünyanın pek çok ülkesinde çeşitli yasal statüde, çeşitli büyüklüklerde ve gelişmişlik düzeylerinde
faaliyet gösteren ve ülkelerin ekonomik gelişimde önemli rol üstlenen borsalar oluşmuştur.
Yasal statüleri açısından menkul kıymet borsaları, devlet ve yarı devlet borsaları ve özel borsalar
olarak iki temel grupta toplanabilir. Devlet ve yarı devlet borsaları; genellikle yasayla kurulan, yönetimi
resmi aracıların oluşturduğu, kurullara bağlı olan borsalardır. Bu tür borsalarda aracı kurumların ve
komisyon oranlarının belirlenmesi devlet tarafından olmaktadır. Kıta Avrupa’sındaki menkul kıymet
borsaları bu özelliktedir.
Özel borsalar; üyeleri tarafından anonim şirket şeklinde kurulan borsalardır. Bu borsalar kendi tüzük
ya da sözleşmelerine bağlı olarak faaliyet gösterirler; borsa üyelerinin, kotasyon koşullarının belirlenmesi
gibi konular borsa yönetimi tarafından yerine getirilmektedir. Ancak bu tür borsalar da bir devlet kurumu
tarafından (ABD’de SEC gibi) denetlenmektedir. Anglosakson ülkelerinde ve Anglosakson geleneğine
sahip ülkelerdeki borsalar bu nitelikte borsalardır. 1980’den sonra dünyada hakim olan liberalleşme
faaliyetlerine paralel olarak devlet ve yarı devlet borsalarında liberalleşme eğilimleri artmıştır.
Borsalar ilk ortaya çıkışlarında, genellikle üyeleri tarafından kurulan ve kâr amacı gütmeyen
organizasyonlar şeklindeydi ve yaklaşık üç asır bu yapıyla faaliyet göstermişlerdir. Üyelik sistemi,
ihtiyaçları karşılaması nedeniyle uzun zaman aksamadan bu şekilde devam edebilmiştir. Ancak 20.
9
yüzyılın sonlarına doğru yaşanan teknolojik gelişmeler, küreselleşen piyasalar ve artan rekabet borsaların
yavaş yavaş kâr amacı güden bir yapıya geçmesine neden olmuştur.
Teknoloji alanındaki gelişmeler, hem yatırımcılara dünyanın herhangi bir yerindeki borsalara erişim
olanağı sağlamış, hem de işlem maliyetlerini düşürmüştür. Aynı şekilde işletmeler de farklı piyasalara
kote olabilme olanağına sahip olmuşlardır. Bu durum yerel borsalar arasında olduğu kadar uluslar arası
borsalar arasında da rekabeti artırmıştır.
Borsalar arası artan rekabet, borsa gelirlerinin azalması riskini gündeme getirmektedir. Borsaların
temel gelir kaynakları; kotasyon ve üyelik ücretleri, işlemlerden alınan borsa payları ile veri dağıtım
gelirleri olmak üzere üç başlıkta toplanabilir. Artan rekabet yanında alternatif işlem sistemlerinin
gelişmesi borsaları sürekli olarak teknolojik yatırımlar yapmaya, hız ve güvenlik önlemlerini artırmaya
zorlamaktadır. Bu ise birçok borsayı teknolojik yatırımlarının finansmanı sorunuyla karşı karşıya
bırakmakta, borsaları yavaş yavaş kâr amacı güden bir yapıya geçmeye zorlamaktadır. 1990’lı yıllarda
Stockholm Borsası ile başlayan borsaların şirketleşme ve özelleştirilme eğilimi sonucunda birçok borsa
kâr amaçlı, hatta halka açık bir şirket yapısına geçmiştir.
Menkul kıymet borsalarının şirketleşmesiyle ilgili ayrıntılı bilgiye
“Dünyada Borsa Şirketleşmeleri, Satın Alma ve Birleşmeleri, Türkiye Sermaye Piyasası
Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB).Temmuz 2011” kaynağından ulaşılabilir.
Borsalar büyüklük özellikleri dikkate alınarak sınıflandırılabilir. İşlem hacmi, piyasa değeri gibi
büyüklük özellikleri dikkate alındığında borsalar; süper borsalar, büyük borsalar, orta büyüklükteki
borsalar ve küçük borsalar şeklinde sınıflandırılmaktadır. Diğer bir sınıflandırma da Dünya Bankası
tarafından ülkelerin kişi başı GSMH’sı dikkate alınarak yapılan sınıflandırmadır. Kişi başına geliri
yüksek gelir düzeyinde olan ülkelerin borsaları gelişmiş borsalar, altında olanları da gelişmekte olan
borsalar(emerging stock markets) olarak sınıflandırılmaktadır. 2010 yılı için kişi başı GSMH’sı 12.276
Dolardan fazla olan ülkelerdeki borsalar gelişmiş borsalar olarak gruplandırılmaktadır. Eğer kişi başı
GSMH’sı Dünya Bankası standartlarına göre yüksek gelir düzeyinde değilse o ülkenin borsası gelişmekte
olan borsa ya da gelişen borsa olarak tanımlanmaktadır.
Gelişmiş borsalar sanayileşmiş ülkelerde faaliyet gösteren büyük borsalardır. Dünyanın en büyük
borsası NYSE, ikinci en büyük borsası Nasdaq Borsasıdır. Nasdaq Borsası elektronik bir sistemle çalışan,
organize olmayan bir borsadır. New York’ta kurulmuş olan bu borsada teknoloji ağırlıklı şirketlerin
menkul değerleri işlem görmektedir. Gelişmekte olan borsalar gelişmekte olan ülkelerde faaliyet
gösteren borsalardır. Günümüzde en önemli gelişmekte olan borsalar Güney Amarika’da Arjantin,
Brezilya, Şili Borsaları, Uzak Doğuda Endenozya, Malezya ve Tayland Borsaları, Avrupa’da İMKB,
Ürdün, Rusya Romanya ve Macaristan Borsalarıdır.
1990’lı yıllarda, liberalleşme uygulamalarının etkisiyle gelişmekte olan ülke borsalarına olan ilgi
artmıştır. Özellikle fon açığı yüksek olan gelişmekte olan ülkeler yabancı sermayeyi ülkelerine
çekebilmek için fon akışları önündeki engelleri kaldırırken, fon girişini teşvik edici politikalar
uygulamaya koymuşlardır. Ancak bu ülkelere yönelen yabancı sermaye, doğrudan yatırımlardan daha
çok spekülatif amaçlarla hareket etmesi, bu ülkelerde kırılganlığı artırmıştır. Sıcak para olarak da
adlandırılan bu tür yabancı fon akışlarının artmasında gelişmekte olan borsaların sağladıkları yüksek
getirilerin rolü büyük olmuştur. Bununla birlikte istikrarsızlığın sık yaşandığı gelişmekte olan borsalara
gelen bu fonların, istikrarın bozulması durumda hızla çıkması bu ülkelerde borsalarda dalgalanmaların
boyutunu artırmıştır. Örneğin 1993 yılında İMKB %111 getiri ile dünyada en yüksek getiri sağlayan
borsa olmuştur. İMKB’yi %83 getiri ile Brezilya, %29 ile Endenozya izlemiştir. 1994’de Meksika ve
Ülkemizde görülen kriz, borsalarda %60-80 değer kaybettirmiştir. 1999 yılında İMKB ve Rusya Borsaları
yine en çok kazandıran borsalar olmuştur. 2007 yılında İMKB, dolar bazında %72 kazandırırken, 2008
yılında %63 değer yitirerek en çok kaybettiren borsa olmuştur. 2009 yılında %143 getiri ile Brezilya
Borsası en yüksek getiriyi sağlarken, İMKB %102 getiri sağlamıştır.
10
Gelişmiş borsalara göre gelişmekte olan borsalarda getirilerde yüksek dalgalanmaların yaşandığı
görülmektedir.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları; bir şirketin üretimini ana merkezinin bulunduğu ülke sınırları dışına yayarak yabancı ülkelerde tek ya da ortaklarla
birlikte üretim tesisi kurması, mevcut tesisleri satın alması ya da bu tesislerle
birleşmesine yönelik yatırımlardır. Yabancı sermaye yatırımları finansal varlıklara yatırım
şeklinde ve spekülatif amaçlarla da yapılabilir. Ancak iç piyasada üretime yönelik
yatırıma dönüşmeyen bu fonlar, girdikleri ülkelerde ortaya çıkabilecek en ufak
karışıklıkta, çok hızlı bir biçimde yurt dışına çıkabilmekte, borsalar başta olmak üzere o
ülkenin ekonomik dengelerini bozulabilmektedir.
Borsalar son yıllarda neden kar amaçlı bir yapıya yönelmektedir?
Başlıca Menkul Kıymet Borsaları
Günümüzde başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde çeşitli büyüklüklerde, farklı
gelişmişlik düzeylerinde ve farklı özelliklerde borsalar bulunmaktadır. Bununla birlikte finansal
piyasalarda yaşanan globalleşmeye parallel olarak borsalar arasında benzerlikler de her geçen gün
artmaktadır.
New York Borsası
ABD’de organize olmuş 9 adet menkul kıymet borsası bulunmaktadır. Bunlardan New York Stock
Exchange (NYSE) ve American Stock Exchange(AMEX) ulusal borsa, diğerleri bölgesel borsadır.
ABD’de ayrıca 3 adet vadeli ve opsiyon borsası vardır.
Gönüllü bir dernek şeklinde kurulan New York Borsası’nda yönetim kurulu borsa üyeleri tarafından
seçilmiştir. Yönetim Kurulu bir taraftan üye firmaları temsil ederken diğer taraftan kamuyu temsil
etmektedir. Yönetim kurulu borsaya üye alımına, bütçe tekliflerinin hazırlanmasına, yeni şirketlerin
borsaya kotasyonlarına, borsanın sağlıklı bir şekilde faaliyet göstermesine yönelik kararlar almaktadır.
Borsa üyeleri, Dünyanın en gelişmiş iletişim araçları ile donanmış ofislerinde görev yapmaktadır. New
York Borsası üyeleri; komisyoncular (Brokers), spesiyalistler ve tacirler (Dealers) olmak üzere üç grupta
toplanır. Brokerlar, yatırımcıların işlem emirlerini, bu işlemleri yerine getirmesi için spesiyalistlere veren
ve karşılığında komisyon alan kişilerdir. Spesiyalistler ise, kendilerine verilen hisse senetlerinde piyasa
oluşturmak için kendi hesaplarına alım ve satım yapan ve müşteri emirlerini kendilerine getiren
brokerların, brokerliğini yapan üyelerdir. Dealerler da, kendi nam ve hesaplarına alım-satım yapabilen
üyelerdir. Borsada 2010 yılı verileriyle 2317 şirketin menkul değerleri işlem görmektedir. ABD menkul
kıymet piyasasının %85’i NYSE’de işlem görmektedir.
Menkul kıymetlerini, New York Borsasına kote ettirmek isteyen şirketlerin; önemli derecede aktif
varlığa ve kazanç gücüne sahip olması, faaliyet alanının ulusal çıkarlara uygun olması, faaliyetlerini
sürdürdüğü sektörün genel durumunun ve şirketin ilgili sektördeki durumunun istikrarlı olması, hisse
senetlerinin geniş kitlelere dağıtılabilecek sayıda olması, bilançolarının bağımsız muhasebeciler
tarafından, borsanın saptayacağı şekilde denetlenmiş olması ve her hisse senedi sahibine yönetiminde söz
hakkı tanıyacak biçimde olması gibi işlemleri yapmış olmaları gerekmektedir.
New York Borsasının 2010 tarihi itibariyle kotasyon koşulları;
•
Bir evvelki yıldaki vergi öncesi karın en az 10 milyon Dolar olması,
•
Önceki iki yılda vergi öncesi karın en az 2 milyon Dolar olması,
•
Toplam varlıkların en az 75 milyon Dolar olması,
•
Hisse senetlerinin toplam piyasa değerinin en az 50 milyon Dolar olması,
11
•
Halkın elinde en az 1,1 milyon adet hisse senedi bulunması,
•
100 ve daha fazla hisse senedi olan kişi ve kurumların sayısının 400’den fazla olması gibi
özetlenebilir.
Bu koşulları sağlayamayan şirketler borsa kotundan çıkarılmaktadır. NYSE’de 1366 üye
bulunmaktadır ve bu sayı 1953 yılından beri de değişmemiştir. Üyeler uzmanlık durumlarına göre;
komisyon brokerları, salon brokerları, salon işlemcileri ve uzmanlar olarak isimlendirilirler.
Tokyo Borsası
Tokyo Borsası, Uzak Doğunun en önemli hisse senedi borsası olup, borsada 2010 yılı itibariyle 2293
şirketin hisse senetleri işlem görmektedir. Borsa üyeleri, düzenli üyeler ve “saitori”ler olarak iki grupta
toplanmışlardır. Düzenli üyeler, kendileri ve müşterileri adına alım ve satım yapabilirler. Saitoriler ise,
düzenli aracılar arasındaki işlemlerde bir aracı şeklinde hizmet vermekte ve bir tür brokerın brokerı
olduklarından, bu yönleri ile New York Borsasındaki spesiyalistlere benzemektedirler.
Tokyo Borsasında işlemler sürekli alım-satım tipinde ve tamamen bilgisayarlar desteği ile
yapılmaktadır. Aracı kurumlar, müşterilerin alım ve satım emirlerini alarak, bunları borsa salonundaki
saitorilere iletmektedirler. Saitoriler aracı kurumlara aracılık etmekte ve müşteri emirleri daha sonra
merkezi bilgisayar sistemine geçilmektedir.
Tokyo Borsası, bir şirket olarak faaliyet göstermekte ve organizasyon şeması da bir şirket
organizasyon şeması niteliğindedir. Tokyo Borsası üzerinde kamu otoritesinin sıkı bir denetimi söz
konusu olup, ilgili kararlar maliye bakanlığı tarafından alınmaktadır. Maliye bakanlığına bağlı bir birim
olarak çalışan Menkul Kıymetler Kurulu, doğrudan borsayı, aracı kurumları ve menkul kıymet ihraç eden
şirketleri denetlemektedir.
Menkul kıymetlerin kote edilmesinde sermayenin en az % 20 sinin halka açılması zorunluluğu olup,
bir yıl içinde bu oranın % 30'a çıkarılması istenmektedir.
Londra Borsası
Londra, tarih boyunca Dünyanın finans merkezi olmuş ve bu özelliğini halen sürdürmekte olan bir
şehirdir. Bu özelliği ile Londra Borsası menkul kıymet borsaları arasında en büyük borsalar arasında yer
almaktadır.
Londra Borsası 300 yılın üzerinde bir geçmişe sahiptir. Modern anlamda ilk organize borsa Londra’da
1801 yılınında kurulmuştur. Londra Borsası’nda, dünyanın en büyük borsaları arasındaki yerini koruması
için çok önemli değişiklikler yapılmış, bu girişim ile uluslararası rekabette çok önemli avantajlar
sağlanmıştır. 1986 yılında Büyük Patlama (Big Bang) diye anılan düzenlemeler ile sermaye piyasasına
yönelik önemli değişikliklerle; banka ve diğer finansal kurumlara aracılık yapma fırsatı getirilmiş,
komisyonlar serbest bırakılmış, işlem yapan kurumlara hem brokerlik hem de dealerlık yapma imkânı
sağlanmış, işlemlerin yüz yüze yapılması yerine bilgisayar ve telefonlar aracılığıyla yapılması
sağlanmıştır.
Borsanın yönetiminden sorumlu olan borsa konseyi, yerini 1991 yılında yapılan düzenleme ile
aralarında borsanın yöneticileri ve üyelerinden oluşan bir yönetim kurulu ile değiştirmiş, ticari ünvanını
ise Londra Borsası (London Stock Exchange-LSE) olarak belirlemiştir. 1995’ten sonra borsalar arası
rekabet ve alternatif işlem sistemleri, Londra Borsası’nın yeni bir işlem sistemine geçmesi yönünde
çalışmalara yönlendirmiştir. 2000 yılında Borsa kâr amaçlı bir şirkete dönüştürülmüş, 2001 yılında kendi
Borsasında halka açılması yönünde karar alınmıştır. Artık bir şirket yapısına kavuşan ve halka açık bir
şirket olan Londra Borsası, rakipleri ve diğer yatırımcılar için de yatırım yapılabilir hale gelmiştir. Londra
Borsası, 2007 yılında İtalya Borsası’nı satın almış, ardından oluşan Londra Borsası Grubu büyümesini
devam ettirmektedir.
Londra Borsası’nda, Big Bang ile yapılan düzenlemelerin sonucunda; işlemler, borsadan aracı
kurumların bürolarına taşınmış ve bilgisayarlardan alınan bilgiler üzerine yapılmaya başlanmıştır. Bu
sistemde işlem gören hisse senetleri, Alfa, Beta, Gamma ve Delta olara gruplandırılmıştır. Alfa hisse
12
senetleri, en aktif şekilde işlem gören hisse senetleridir. Beta ve Gamma grubu hisse senetleri, Alfa
grubuna göre daha az aktif senetlerdir. Delta hisse senetleri ise likiditesi en az olan hisse senetleridir.
Londra Borsasında dört pazar vardır. Bunlar Londra Opsiyon Pazarı, Birleşik Krallık Hisse Senetleri,
Uluslararası Hisse Senetleri ve Kamu Menkul Kıymetleri ve sabit faizli menkul kıymetlerdir.
Amerikan Borsası
New York Borsası'nın kurulması yönünde bir grup broker'in 1792 yılında kendi aralarında alım satım
yapmalarını öngören "ButtonwoodTree" anlaşmasının imzalanmasının yanı sıra, diğer bir grup
komisyoncu da New York'un finans merkezinde borsa dışı yeni bir pazar oluşturdular. "KerbBrokers"
olarak nitelendirilen bu komisyoncular, 1921 yılında Amerikan Borsası'nın kurulmasında öncü rol
oynadılar. AMEX veya Amerikan Borsası olarak adlandırılan bu Borsa’da 796 şirketin 950 menkul
kıymeti işlem görmektedir. Amex’te küçük ve yeni kurulmuş işletmelerin menkul kıymetleri işlem
görmektedir. ABD'nin ikinci büyük borsası olan Amerikan Borsası ile New York Borsası, ABD içindeki
toplam menkul kıymet alım satım hacminin % 90'ına sahiptirler.
AMEX’ de müşteri alım-satım emirleri düzenli veya yardımcı üyelere verilmektedir. Ayrıca bankalar
da bu emirleri kabul edebilmektedir. Bankalar borsa üyeleri değillerdir; ancak borsaya üye firmalara bu
emirleri ileterek yatırımcılara yardımcı olmaktadırlar.
Avrupa borsalarının en büyüğü Paris’te yer alan Euronext Borsasıdır. Bu borsa Hollanda, Belçıka,
Fransa ve Portekiz’in bir araya geldiği bir borsadır.
TÜRKİYE’DE MENKUL KIYMET BORSALARININ GELİŞİMİ
Türkiye’deki organize menkul kıymet piyasalarının kökleri 19.yüzyılın ikinci yarısına kadar
uzanmaktadır. İlk menkul kıymetler piyasası Kırım Savaşı’nı takiben 1866 yılında Osmanlı
İmparatorluğu zamanında kurulmuş olan “Der Saadet Tahvilat Borsası”dır. Osmanlı İmparatorluğunca,
Kırım Savaşının getirdiği harcamaları ve savaş sonrası yatırımları finanse etmek üzere önemli miktarlarda
tahviller ihraç edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun ihraç etmiş olduğu tahviller için İstanbul’da kısa
sürede ikincil piyasa oluşmuştur. Bu piyasada genellikle Galata semtinde oturan gayrimüslüm bankerler
tarafından işlemler yürütülmüştür. Bu bankerlerin ve Osmanlı İmparatorluğundan alacaklı olan
devletlerin katkısıyla kurulan Der Saadet Tahvilat Borsası ilk resmi Osmanlı borsasıdır. Borsada
genellikle Alman, Fransız ve İngiliz şirketlerinin hisse senetleri ve tahvilleri işlem görmekteydi ve borsa
20. Yüzyıl başlarında Londra’dan sonra Avrupa’nın en önemli borsası haline gelmişti. Osmanlı
ekonomisinden yüksek getiri sağlamayı amaçlayan Avrupalı yatırımcılar için de bir araç olan bu Borsanın
adı 1906 yılında “Esham ve Tahvilat Borsası” olarak değiştirilmiştir. Avrupa’nın aktif bir piyasası olarak
faaliyet gösteren borsa, İmparatorluğun yıkılmasıyla canlılığını yitirmiş, 1. Dünya Savaşı sırasında da
kapanmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra 1929 yılında çıkarılan 1447 sayılı “Menkul Kıymetler
ve Kambiyo Borsaları Kanunu" ile sermaye piyasalarının, “İstanbul Menkul Kıymetler Borsası” adı
altında organize olması sağlanmıştır. Ancak, 1929 Krizi ve 2.Dünya Savaşı’nın çıkması, henüz
hareketlenmeye başlamakta olan Türk iş dünyasını olumsuz etkilemiş ve borsanın başarısını gölgede
bırakmıştır. 1960’lı yıllara kadar borsanın hem adında bir kaç kez değişlikler yapılmış, hem de
İstanbul’dan Ankara taşınmıştır. Ankara’ya taşınan borsanın faaliyetlerinde herhangi bir gelişme
yaşanmaması nedeniyle 1941 yılında tekrar İstanbul’a taşınmış, ancak borsada bir canlılık görülmemiştir.
Cumhuriyet döneminde kurulan borsalarda hisse senedi ve tahvil yanında döviz alım satım işlemleri
de yapılmakta idi. Ancak 1931 yılından sonra kambiyo kontrollerinin artmasına paralel olarak döviz
işlemleri önemini yitirmiş, 1959’dan sonra da bu tür işlemler tamamıyla kaldırılmıştır.
Ülkemizde sermaye piyasalarının yeniden canlılık kazanması 1960’lı yıllarda başlamıştır. 1950’li
yıllardan itibaren ülkede daha liberal politikaların uygulanması, devletin bazı ödemeleri tasarruf
bonolarıyla yapması sonucunda halkın elinde önemli miktarlarda bonoların birikmesi, bu bonoların
paraya dönüştürülme ihtiyacını artırarak, bu piyasada işlem yapan aracı kişilerin türemesine ve ikinci el
13
piyasanın gelişmesine neden olmuştur. İkincil piyasanın gelişimini, 1970’lerde Almanya’da yaşayan
işçiler tarafından kurulan çok ortaklı şirketlerin, halka kapalı olarak kurulan birçok anonim şirketlerin
halka açılması da desteklemiştir.
Ülkemizde hisse senedi piyasasının gelişiminde Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın katkıları da
unutulmamalıdır. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası bir çok şirketin hisse senetlerini ya da tahvillerini
kuruluş aşamasında alarak onları finanse etmiştir. Banka elindeki hisse senetlerini, şirketler belirli bir
büyüklüğe ulaştıktan sonra halka satarak yeni şirketlerin finansmanında kullanmaktaydı.
Sermaye piyasasının gelişiminde bankerlerin rolü de olmuştur. 1970’li yılların sonlarında yüksek
enflasyon oranlarına karşılık devlet tarafından belirlenen faiz oranlarının çok düşük düzeylerde kalması,
piyasada banker adı verilen tefecilerin artmasına neden olmuştur. Bankaların tahvil ve mevduat
sertifikalarına uygulayacakları faiz oranlarını devletin belirlemesi, bankerlere ise bu tür kısıtlamaların
olmaması piyasaya kısa sürede, çok sayıda bankerin girmesine neden olmuştur. Kısa sürede halktan
yüksek faizlerle toplanan büyük miktarlardaki fonlar uygun şekilde kullanılmadığı için birçok banker geri
ödemede zorluklarla karşılaşmışlardır. Bunun sonucunda birçok banker krize girmiş, birçok tasarruf
sahibi paralarını geri alamamışlardır. Yaşanan kriz sermaye piyasasının düzenlenmesi yönündeki
çalışmaları hızlandırmış;1981 yılında 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu çıkarılmış, bir sene sonra da
menkul kıymetler piyasasının idaresinden, kontrolünden ve mevzuatının düzenlenmesinden sorumlu bir
kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu(SPK) kurulmuş, 3 Ocak 1986 tarihinde hisse senetleri piyasasında
ilk işlem gerçekleştirilmiştir.
* 30.07.1981 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu
* 06.10.1983 91 Sayılı Menkul Kıymet Borsaları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname
* 06.10.1984 Menkul Kıymet Borsalarının Kuruluşu ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik
* 18.12.1985 İMKB Yönetmeliği
* 26. 12. 1985 İMKB faaliyete geçti
* 03.01.1986 İMKB’de ilk hisse senetleri işlemi gerçekleştirildi.
Türkiye’de dört farklı türde borsa faaliyette bulunmaktadır. Bunlar; tarımsal ürünlerin spot olarak
işlem gördüğü ticaret borsaları, menkul kıymetlerin işlem gördüğü İstanbul Menkul Kıymetler Borsası,
kıymetli madenlerin işlem gördüğü İstanbul Altın Borsası (İAB) ile finansal ve tarımsal sözleşmelerin
işlem gördüğü Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’dır (VOB).
İMKB’nın Diğer Borsalarla Karşılaştırılması
İMKB faaliyete başladığı 1986 yılından itibaren hızlı bir gelişim sürecine girmiştir. Bununla birlikte
halen hak ettiği büyüklüğe ulaştığı söylenemez. İMKB’yi daha iyi değerlendirmek için, diğer gelişmekte
ve gelişmiş borsalarla birlikte ele almak yararlı olacaktır. Bu amaçla aşağıda İMKB ve diğer borsalara
yönelik verilerin yer aldığı çeşitli tablolara yer verilmiştir.
Tablolara geçmeden önce borsaların gelişmişlik düzeylerinin ortaya konulmasında kullanılan bazı
ölçütlerden bahsetmek gerekmektedir. Piyasaların gelişmişlik düzeyleri belirlenirken genellikle kullanılan
kriterler şunlardır: piyasa kapitilasyonu, işlem haçmi, piyasada kote olan şirket sayısı, sermaye piyasasına
gelen yurt içi tasarrufların milli hasılaya oranı, yerel ve kurumsal yatırımcı tabanı, yoğunlaşma, yabancıya
açıklık durumu, türev piyasaların varlığı, piyasada işlem gören menkul kıymet çeşitliliği, dışa açıklık
derecesi, yeni ihraç miktarı, ortalama şirket büyüklüğü, teknolojik alt yapı, borsanın kuruluş tarihi gibi
kriterler ele alınmaktadır.
Piyasa Kapitalizasyonu: Bir şirketin piyasa kapitilasyonu, dolaşımdaki hisse senedi sayısı ile hisse
senetlerinin piyasa fiyatlarının çarpılmasıyla hesaplanır. Piyasa kapitilasyonu şirketin piyasa değerini
14
ifade eder. Piyasanın toplam değeri de borsaya kote olmuş şirketlerin piyasa değerlerinin toplamıyla
bulunur. Piyasanın büyüklük ölçüsü olarak piyasa kapitilasyonu değeri kullanılır.
İşlem Hacmi: Borsada belirli bir sürede işlem görmüş hisse senetlerinin toplam değerini ifade eder.
İşlem hacmi piyasanın likidite gücünün ve derinliğinin önemli bir unsurudur. Derinlik piyasada çeşitli
fiyatlardan çok sayıda alıcı ve satıcının olmasını ifade eder.
Piyasada Kote Olan Şirket Sayısı: Kote şirket sayısının yüksek olması o ülkede şirketlerin sermaye
piyasalarından faydalandığının bir göstergesi olabilmektedir. Ancak tek başına yeterli gelmeyebilir. Yeni
ihraçların olması yanında kote olan şirketlerin sermaye artırımlarının olması da şirketlerin sermaye
piyasalarından faydalandıklarının göstergesi olacaktır.
Hisse Senedi Piyasalarının Ülke Ekonomisindeki Yeri: Piyasanın gelişim düzeyini gösteren
kriterlerden biri de sermaye piyasalarının ülke ekonomisindeki taşıdığı öneminin belirlenmesidir. Bunu
ölçmede; işlem hacminin gayri safi milli hasılaya oranı, yeni ihraç tutarının sabit sermaye yatırımlarına
oranı, piyasa çarpanları gibi oranlar kullanılmaktadır. Bu oranların büyümesi şirketlerin finansmanında
borsanın önemini ortaya koymaktadır.
Yoğunlaşma: Piyasada en büyük piyasa değerli ya da işlem hacmi açısından en aktif hisse senetlerinin
piyasa değerinin, piyasa kapitalizasyon oranına oranlanmasıyla piyasanın yoğunluk derecesi ölçülebilir.
Yoğunluk derecesinin artması borsanın az sayıda şirketin etkisi altında olduğunu ifade eder.
Yabancıya Açıklık Oranı: Liberalleşme uygulamalarına paralel olarak gelişmekte olan ülkelerde de
borsalara yabancı yatırımcıların yatırım yapmasını özendiren politikalar uygulaya konulmuştur. Bugün
ülkemizin de içinde yer aldığı gelişen piyasalar kategorisinde olan ülkelerde temettü ve sermaye
kazançlarının yurt dışına transferinde kısıtlamalar bulunmamaktadır.
Tablo 1.1’de İMKB’nın içinde yer aldığı gelişmekte olan ülkelerin makro ekonomik verileriyle
menkul kıymet borsalarına ilişkin verileri görülmektedir. Tablo1.1 incelendiğinde görüleceği üzere
ülkemiz, hem makro ekonomik veriler hem de borsa verileri açısından birçok gelişmekte olan ülkenin
gerisinde kalmaktadır. Ancak 2010 yılı verilerinin 2001-2010 dönemi ortalamalarına göre daha iyi
durumda olduğu görülmektedir. Buradan İMKB’nin bir gelişim içinde olduğu söylenebilir. Tablo 1.1’in
son iki satırında ülkemizle diğer gelişmekte olan ülkelerin on yıllık ortalama değerleri verilmektedir.
İMKB’ye yönelik veriler ele alındığında işlem gören firma sayısı ve piyasa kapitalizasyon oranı açısından
ülkemizin GOÜ ortalamasının gerisinde, işlem haçmi açısından ise daha ilerisinde olduğu görülmektedir.
Bu ise İMKB’nin diğer GOÜ’e göre likiditesinin daha yüksek olduğunu ifade eder.
15
Tablo 1.1: Bazı Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ) İçin Çeşitli Büyüklük ve Oranlar (2010)
Gelişmekte Olan
Ülke (GOÜ)
MAKROEKONOMİK VERİLER
Kişibaşı
GSYH
(dolar)
Büyüme
Hızı (%)
MENKUL KIYMET BORSALARI
Cari
İşlemler
Dengesinin
GSYH'a
Oranı (%)
Tahvil
Stoku* /
GSYH
Şirket
Sayısı
İşlem
Hacmi /
GSYH
Piyasa
Kap. /
GSYH
Arjantin
9,138
9.16
0.89
0.16
0.17
0.01
106
Brezilya
10,816
7.49
-2.27
0.64
0.74
0.43
373
6,334
0.15
-0.79
-
-
-
-
Çek Cumhuriyeti
18,288
2.32
-2.44
-
-
-
-
Estonya
14,836
3.11
3.57
-
-
-
-
7,158
2.78
-2.83
-
-
-
-
12,879
1.21
1.57
0.59
0.21
0.20
52
Malezya
8,423
7.16
11.82
1.01
1.72
0.51
956
Romanya
7,542
-1.27
-4.23
-
-
-
-
10,437
3.96
4.88
-
-
-
-
Venezuela
9,960
-1.91
4.95
-
-
-
-
TÜRKİYE
10,399
8.20
-6.55
0.31
0.41
0.56
339
GOÜ 2010 Yılı
Ortalaması
10,518
3.5
0.7
0.5
0.65
0.34
365
TÜRKİYE 20012010 Ortalaması
7,116.35
3.70
-4.02
0.37
0.29
0.41
309
GOÜ 2001-2010
Yılı Ortalaması
7,246.95
3.69
-0.83
0.47
0.56
0.28
360
Bulgaristan
Güney Afrika
Macaristan
Rusya
Kaynak: BIS, EFAMA, IMF, WFE
Tablo.1.2 İMKB ve bazı büyük borsalarla ilgili olarak; piyasa değerleri, piyasa değeri payları ve
GSYH’nın bir oranı olarak piyasa değerleri verilmektedir. Borsalarla ilgili veriler, İMKB’nın da üyesi
olduğu Dünya Borsalar Federasyonuna (World Federation of Exchanges-WFE) üye 59 ülkenin 54
borsasına aittir.
16
Tablo 1.2: Bazı Gelişmiş Ülke Borsaları ve İMKB’nin Piyasa Değerleri İle İlgili Veriler (2010)
Ülke
Piyasa Değeri
(Milyar $)
Piyasa
Değeri
Payı (%)
Piyasa Değeri /
GSYH
1 New York Borsası
ABD
13.394
24.4
91
2 Nasdaq
ABD
3.889
7.1
27
3 Tokyo Borsası
Japonya
3.828
7.0
70
4 Londra Borsası Grubu
İngiltere, İtalya
3.613
6.6
84
5 Euronext
Hollanda, Belçika,
2.930
5.3
72
Fransa, Portekiz
6 Şanghay Borsası
Çin
2.716
4.9
46
7 Hong Kong Borsası
Hong Kong
2.711
4.9
1205
8 TSX Grubu
Kanada
2.170
4.0
138
9 Bombay Borsası
Hindistan
1.632
3.0
106
10 BM& F BOVESPA
Brezilya
1.546
2.8
74
28. İMKB
Türkiye
308
0.6
42
54.884
100
94
TOPLAM
Kaynak: www.tspakb.org.tr
2010 yılında dünyada toplam piyasa değerinin %70’ini ilk 10 borsa oluşturmuştur. NYSE ile Nasdaq
toplamda 17 trilyon $’lık bir piyasa değerine sahiptir. Avrupa’nın en büyüğü ise 3,6 trilyon $ piyasa
değeri ile toplam piyasa değeri içinde %7 payı bulunan Londra Borsası Grubudur. 2010 yılında piyasa
değeri sıralamasında İMKB 28. olmuştur.
Tablo 1.3’de borsaların hisse senedi işlem hacimleri verilmektedir. Tabloda görüldüğü üzere
ABD’den iki borsanın işlem haçmi %48’dir. Bu iki borsanın toplam işlem hacmi, WFE üyesi diğer
borsaların toplam işlem hacmine çok yakındır. Bu dönem içinde 426 milyar $ olan İMKB sıralamada 19.
Olmuştur.
17
Tablo 1.3: Bazı Gelişmiş Ülke Borsaları ve İMKB’nin İşlem Haçmi İle İlgili Veriler (2010)
Hisse Senedi
Hacmi (Milyar $)
H.S. Hacmi
Payı (%)
H.S. Hacmi /
Piyasa Değeri
1. New York Borsası
17.796
28.2
133
2. Nasdaq
12.659
20.1
325
3. Şanghay Borsası
4.496
7.1
166
4. Tokyo Borsası
3.788
6.0
99
5. Şenzhen Borsası
3.573
5.7
272
6. Londra Borsası
2.741
4.3
76
7. Euronext
2.018
3.2
69
8. Deutsche Börse
1.628
2.6
114
9. Kore Borsası
1.607
2.5
147
10. Hong Kong Borsası
1.496
2.4
55
19. İMKB
426
0.7
138
TOPLAM
63.091
100
115
Kaynak: www.tspakb.org.tr
Tablo 1.4’de borsalarda kote olan firma sayılarıyla ilgili bilgilere yer verilmektedir. Borsalara kote
olan yerli ve yabancı şirket sayısına göre yapılan sıralamada Bombay Borsası, tamamı yerli olan 5.034
şirket ile ilk sırada yer almaktadır. Bombay Borsası, dünya genelinde kote olan şirketlerin %11’ini
oluşturmaktadır. Diğer taraftan Bombay Borsasını sırasıyla 3.741 şirketle Kanadalı TSX Grubu ve 3.345
şirketle BME İspanya Borsası takip etmektedir. Dördüncü sırada Londra Borsası Grubu bulunmaktadır.
Grup, Londra Borsası ile İtalya Borsasından oluşmaktadır. Toplam şirket sayısında İMKB, 338 adet şirket
ile 29. sırada yeralmaktadır.
Tablo1.4: Bazı Gelişmiş Ülke Borsaları ve İMKB’de Kote Olan Şirket Sayıları(2010)
Şirket
Sayısı
Toplamdaki
Payı %
1 Bombay Borsası
5034
11.1
2 TSX Grubu
3741
8.2
3 BME İspanya Borsası
3345
7.3
4 Londra Borsası Grubu
2966
6.5
5 Nasdaq
2778
6.1
6 New York Borsası
2317
5.1
7 Tokyo Borsası
2293
5.0
8 Avustralya Borsası
1999
4.4
9 Kore Borsası
1798
4.0
10 Ulusal Hindistan Borsası
1552
3.4
29 İMKB
338
0.7
TOPLAM
45516
100
Kaynak: www.tspakb.org.tr
18
Uluslararası finans merkezlerinden olan New York ve Londra, yabancı şirketlerin en çok ilgisini
çeken borsalardır. Nasdaq ve New York Borsalarında sırasıyla 2.778 ve 2.317 şirket kote iken, bu
şirketlerin toplamda %16’sı yabancı kökenlidir. Londra Borsası’nda ise 2.966 kote şirketin %20’si, diğer
bir ifadeyle 604 tanesi yabancı merkezlidir. WFE’ye üye toplam şirket sayısında İMKB, 338 adet şirket
ile 29. sırada yer almaktadır ve bir yabancı şirket kote olmuştur.
İMKB’NİN ORGANİZASYONU
İMKB Türkiye’nin tek menkul kıymetler borsasıdır. İMKB; menkul kıymetlerin güven ve istikrar içinde
işlem görmesi için, borsaların açık, düzenli ve dürüst çalışmasını sağlamak üzere, borsada işlem görmesi
mümkün olan kıymetlerin alım ve satımı, fiyatlarının tespit ve ilanı işleriyle ve sermaye piyasasının
ekonomik gelişmede etkin bir rol oynamasını sağlamak amacıyla kurulmuştur.
İMKB’nın Hukuki Yapısı
İMKB, Menkul Kıymetler Borsaları Hakkında 91 sayılı KHK dayalı olarak kurulmuş, yetkilerini kendi
sorumluluğu altında bağımsız olarak kullanan ve SPK’nın gözetim ve denetimi altında olan, tüzel kişiliğe
sahip bir kamu kurumudur. İMKB yetkili olduğu alanlarda kendi yasal düzenlemelerini yapabilmektedir.
Türkiye'de menkul kıymetler borsalarının kuruluş, çalışma, denetlenme ve borsada alım satım esasları ile borsa üyelerinin kuruluş, çalışma ve yükümlülükleri
06/10/1984 tarih ve 18637 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanan "Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik" ile düzenlenmiştir.
İMKB’nın Görev ve Yetkileri
İMKB’nin başlıca görev ve yetkileri aşağıda belirtildiği gibidir:
•
Menkul kıymetlerin Borsa kotuna alınması ile ilgili başvuruları, Kotasyon Yönetmeliği’nde
belirtilen esaslar dahilinde incelemek, ek bilgi ve belgeler istemek, başvuruları değerlendirmek
ve karara bağlamak,
•
Kanuni gerekler yerine getirilerek para, kambiyo ve kıymetli maden ve taşlar ile vadeli
işlemlerle ilgili piyasalar açmak,
•
Borsa’da işlem görebilecek menkul kıymetler için türlerine göre menkul kıymetler pazarları
oluşturmak, bu pazarlarda işlem görecek menkul kıymetleri belirlemek ve Borsa bülteninde
yayınlamak, pazarlara Borsa binasında yer tahsis etmek,
•
Borsa’da pazarların çalışma gün ve saatlerini belirlemek ve Borsa bülteninde ilan etmek,
•
Borsa pazarlarında yapılan işlemler sonucunda oluşan fiyatları ve bu fiyatlardan yapılan toplam
işlem miktarlarını seans bitiminde ilan etmek,
•
Borsada yapılan alım, satım işlemlerini güven ve istikrar içinde serbest rekabet şartları altında
kolayca ve düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak, bu kuralların dışına çıkan Borsa
üyelerine “İMKB Yönetmeliği”nde belirtilen müeyyideleri uygulamak,
•
Borsa’da olağan dışı menfi gelişmelerin meydana gelmesi halinde, mevzuatın verdiği yetkiler
içinde gerekli önlemleri almaktır.
İMKB’nın Organları ve Teşkilatı
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Genel Kurul, Yönetim ve Denetleme Kurulu ile Komiteler ve Borsa
Başkanı ile Borsa Başkanı’ na bağlı Başkanlık Teşkilatından oluşur.
19
Genel Kurul
Genel kurul borsa üyelerinden meydana gelir ve Borsa’nın üst karar organıdır. Genel Kurul’un başlıca
görev ve yetkileri şunlardır:
•
Borsaca hazırlanması gereken ve genel kurulun yetkisinde bulunan yönetmelikleri karara
bağlamak,
•
Yönetim Kurulu’nun mevzuatla verilmiş olan yetkileri saklı kalmak kaydıyla borsa işlerine
ilişkin hususlarda karar almak, yetkili mercilere teklifte bulunmak, mevzuatla kendisine
bırakılmış diğer görevleri yerine getirmek,
•
Yönetim kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporu ile denetçi raporunu inceleyip karara
bağlamak,
•
Borsanın bilançosu ve gelir-gider hesaplarını inceleyerek karara bağlamak, personel kadrosunu
ve kesin hesabı onaylamak,
•
Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerini seçmek ve ibra etmek, İbra edilmeyen yönetim kurulu
üyeleri ile denetçiler hakkında yapılacak işlemleri ve bunların göreve devam edip
etmeyeceklerini karara bağlamak, seçimi genel kurula ait olan diğer komitelerin üyelerini
seçmek ve gerektiğinde görevlerine son vermek,
•
Gündemde yer alan diğer hususları görüşüp karara bağlamak,
•
İMKB Yönetim Kurulu tarafından teklif edilen bütçe ve personel kadrosunun kesinleştirmektir.
Yönetim Kurulu
Yönetim kurulu bir başkan ve 4 üyeden oluşur. Başkan, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ilgili bakan
tarafından imzalanan müşterek kararname ile tayin edilen Borsa Başkanıdır. Başkanlık Teşkilatının başı
ve Borsanın en üst amiridir. Üyeler, genel kurulca seçilirler ve kendi aralarında bir başkan vekili seçerler.
Yönetim Kurulu’nun Mesleki Nitelikli Görevleri;
•
Borsaya ilişkin her türlü iç mevzuatı hazırlamak,
•
Menkul kıymetlerin Borsa’ya Kote edilmesi ile ilgili başvuruları karara bağlamak,
•
Borsa işlerinin mevzuata ve kurallara uygun olarak düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak,
•
Genel Kurul’ca kurulanlar dışında yönetmelikle belirlenmiş veya ihtiyaç duyulabilecek ihtisas
komitelerini kurarak üyelerini seçmek ve çalışma esaslarını düzenlemek,
•
Borsa kotunda yer alan veya almayan menkul kıymetler ile bunların işlem görecekleri Borsa
pazarlarını açmak,
•
Borsa işlemlerinde çıkabilecek uyuşmazlıkları inceleyerek sonuçlandırmak,
•
Borsada düzeni ve dürüstlüğü bozanlar hakkında disiplin cezası vermektir.
Yönetim Kurulunun İdari Nitelikli Görevleri;
•
Kendi çalışma kural ve yöntemlerini saptamak,
•
Ana hizmet birimlerinin yıllık ya da belli süreli çalışma programlarını görüşüp kesinleştirmek,
•
Borsa’nın bütçesini, gelir ve giderlerine ilişkin kesin hesabını ve yıllık raporunu görüşüp karara
bağlamak ve Genel Kurul’a sunmak,
•
Borsa gelirleri kalemlerinin miktar ve oranları ile bunların tahsil zaman ve şekillerini tespit
etmek ve SPK onayına sunmak,
•
Borsa adına imzaya yetkili olacak personelin atama, yükseltme, disiplin cezaları konularında
karar vermek, ücret göstergesi, tazminat, ikramiye ve sosyal yardımlar konularında, personel
20
yönetmeliğinin kendi yetkisine bıraktığı hususları görüşüp karara bağlamak, atama yetkisini
gerektiğinde Borsa Başkanı’na devretmek,
•
Yetkisinde olan satın alma, satma ve kiralama konularındaki dosyaları, sözleşme önerilerini
görüşüp karara bağlamak,
•
Borsanın üçüncü kişilerle olan alacak, hak ve borçları hakkında her türlü işleme, gerektiğinde
sulha, ibraya ve tahkime karar vermek,
•
Borsa’nın çalışmaları hakkında Borsa’nın Başkanı’nından bilgi istemek, çalışma sonuçlarını
değerlendirmek, özel denetim yapılmasını istemek,
•
Mevzuatla verilen sair görevleri yerine getirmek ile görevli ve yetkilidir.
Yönetim Kurulu yürürlükteki mevzuata göre yetki alanına giren konularda tam yetkilidir. Bu yetkiler
Genel Kurul’ca kısıtlanamaz.
Denetleme Kurulu
Borsanın denetleme organı, borsa genel kurulu tarafından, genel kurul üyeleri arasından veya dışardan 2
yıl için seçilen 2 denetçiden oluşur. Denetleme Kurulu İMKB’nin mali hesap ve kayıtlarını denetlemek
üzere oluşturulmuştur. İMKB’nin hesapları bağımsız denetim kuruluşları tarafindan da denetlenmektedir.
Komiteler
Borsada 1 başkan ve 2 üyeden oluşan üç komite bulunur.
Kotasyon Komitesi: Komite, menkul kıymetlerin borsa kotuna alınması için yapılan başvuruları
değerlendirerek raporunu Yönetim Kurulu'na sunar.
Disiplin Komitesi: Borsa’da düzeni bozan ve dürüstlüğe aykırı hareket eden ve Borsa işlerine hile
karıştıran, Borsa işlerinin açık, düzenli ve dürüst yürütülmesi için yapılan düzenlemelere uymayanlarla
ilgili kararlar alarak Yönetim Kurulu’nun onayına sunmakla görevlidir.
Uyuşmazlık Komitesi: Borsa üyelerinin kendi aralarında veya borsa üyesi ile müşterisi olan
yatırımcılar arasında “Borsa İşlemi”nden kaynaklanan uyuşmazlıkların incelenmesinde ve
sonuçlandırılmasında Yönetim Kuruluna yardımcı olur.
Başkanlık Teşkilatı
Başkanlık teşkilatı, Borsa Başkanı ve ona bağlı tüm kişi ve birimlerden oluşur.
Borsa Başkanı: Borsanın en üst amiri olup aynı zamanda Borsa Yönetim Kurulu Başkanıdır. Başkan,
borsanın genel yönetim ve temsiliyle görevlidir. Borsa Başkanı’nın Yüksek öğrenim görmüş, borsa,
bankacılık, iktisat, maliye, veya hukuk alanlarında bilgi ve bu alanlarda en az 15 yıllık tecrübe sahibi,
Türk vatandaşı olması, kamu haklarından yasaklı ve yüz kızartıcı bir fiilden dolayı hükümlü
bulunmaması, iflas etmemiş olması şarttır. Borsa Başkanı SPK'nın teklifi üzerine müşterek kararname ile
5 yıl için atanır. Borsa Başkanı, Borsanın genel yönetiminden ve temsilinden sorumlu olan Başkan’ın bu
sorumluluğu, Borsanın çalışmalarının genel çerçevede düzenlenmesi, denetlenmesi ve gerektiğinde
kamuya yansıtılması görev ve yetkilerini kapsar.
I . Başkan Yardımcısı: Başkan Yardımcısı görev ve yetkilerine ilave olarak, Borsa Başkanının
Borsa’da bulunmadığı zamanlarda Başkanın yürütmeye yönelik görev ve yetkilerini yerine getirir, Başkan
Yardımcıları arasında koordinasyonu sağlar.
Başkan Yardımcısı: Kendi sorumluluğundaki Borsa hizmet birimlerinin Borsa Başkanı adına genel
yönetimi ve temsilinden sorumludur. anışman hizmetlerinden yararlanabilirler.
Danışmanlar: Borsa Başkanına bağlı olarak görev yaparlar. Borsa Başkanı görevlerini yerine
getirmede gerektiği kadar danışman hizmetlerinden faydalanabilir.
21
Hizmet Birimleri
Doğrudan Borsa Başkanına ya da Başkan Yardımcısına bağlı olarak görev yapan hizmet birimleri
aşağıdaki birimlerden oluşur:
•
Teftiş ve Gözetim Kurulu Başkanlığı
•
Bilgi Sistemleri Merkezi
•
Müdürlükler
o
Hisse Senetleri Piyasası Müdürlüğü
o
Tahvil ve Bono Piyasası Müdürlüğü
o
Vadeli İşlemler Piyasası Müdürlüğü
o
Takas ve Saklama Müdürlüğü
o
Kotasyon Müdürlüğü
o
Değerleme ve İstatistik Müdürlüğü
o
Araştırma Müdürlüğü
o
Eğitim ve Yayın Müdürlüğü
o
Dış İlişkiler Müdürlüğü
o
Personel Müdürlüğü
o
Mali İşler Müdürlüğü
o
İdari İşler Müdürlüğü
o
Yapı ve İşletme Müdürlüğü
o
Özel Kalem Müdürlüğü
o
Hukuk İşleri Müdürlüğü
o
Üye İşleri Müdürlüğü
o
Koruma ve Güvenlik Müdürlüğü
o
Uluslararası Pazar Müdürlüğü
Borsa Üyeleri
İMKB faaliyetlerini, kendisinin oluşturduğu yönetmelikler çerçevesinde yürüten ve SPK’nın denetim ve
gözetimi altında bulunan bir kamu kurumudur. Aynı zamanda bir meslek kuruluşu olan İMKB’de ancak
kendi üyeleri işlem yapabilirler. Yapmak istediği faaliyetle ilgili olarak SPK’dan yetki belgesi alarak
borsa üyesi olabilecekler;
•
Yatırım ve kalkınma bankaları,
•
Ticaret (mevduat) bankaları,
•
Aracı kurumlardır.
Bu üyeler arasında bankalar sadece tahvil ve bono piyasasında, repo ve ters repo piyasasında, tahvil ve
bono piyasasında, yabancı yatırım fonları piyasasında ve repo ve ters repo piyasasında işlem yapabilirler.
Aracı kurumlar ise bu piyasalar yanında hisse senedi piyasasında da işlem yapabilirler. Bankalara hisse
senedi piyasasında işlem yapma yetkisinin verilmemesinin temel nedenlerinden biri, bankaların diğer
yatırımcılara göre borsada işlem gören şirketlerle ilgili daha fazla bilgiye sahip olmalarıdır. Mevzuatta,
içeriden öğrenenler (insider trading) ticaretine engel olmak üzere böyle bir kısıtlama getirilmiştir. Diğer
önemli bir neden de hisse senetlerinin riskli yatırım araçları olmaları nedeniyle bankaların riskini
artırmama düşüncesidir. Bununla birlikte hisse senedi piyasasında işlem yapmak isteyen bankalar kendi
iştirakleriyle aracı kurum kurmuşlar ya da mevcut aracı kurumlara iştirak etmişlerdir.
22
Aracı kurumların ticaret ünvanlarında "menkul değerler" ya da "menkul kıymetler" ibarelerinden birinin yer alması gerekmektedir. Alım satım aracılığı, halka
arza aracılık, repo-ters repo, portföy yöneticiliği ve yatırım danışmanlığı yetki belgelerinin
tamamına sahip olan aracı kurumlar ticaret ünvanlarında "yatırım" ibaresini kullanabilirler.
Borsa üyeleri, hem kendi hem de müşterileri nam ve hesabına işlem yapabilirler. Yatırımcıların
doğrudan kendilerinin borsada işlem yapması mümkün değildir. Her üyenin borsada temsilcileri ve
temsilci yardımcıları bulunur ve işlemleri üye adına bunlar gerçekleştirirler. Üye temsilcisi, borsa üyesini
borsa işlemlerinde ve/veya takas ve saklama işlemlerinde temsil edebilen ve kendisine temsil ettiği üye
adına tebligat yapabilen, imza yetkisine sahip kişidir. Pratikte üye temsilcisi “broker” olarak
adlandırılmaktadır. Temsilci yardımcısı ise işlerin yürütülmesinde üye temsilcisine yardımcı olan ancak
imza yetkisine sahip olmayan kişidir.
Borsa üyeleri, müşteri adına yapmış oldukları işlemlerden “kurtaj” adı altında bir komisyon alırlar.
Kurtaj, gerçekleşen işlem hacmi üzerinden hesaplanır. Kurtaj oranı, borsa yönetim kurulu tarafından
belirlenen alt ve üst sınırlar dahilinde üyelerce serbestçe tayin edebilirler. Borsa üyeleri yapmış oldukları
işlemler karşılığında borsaya, “borsa payı” adı altında bir ücret öderler.
Borsa üyeleri, yapacak oldukları işlem dolayısıyla müşterilerine ve borsaya verebilecekleri zarar
karşılığı olarak borsa adına teminat yatırmak zorundadırlar. Yatırılacak olan teminat tutarı, üyenin
borsadaki işlem hacmi de dikkate alınarak SPK tarafından belirlenir.
İMKB üyelerinin yapabileceği sermaye piyasası faaliyetleri;
•
Halka Arza Aracılık
•
Alım Satım Aracılığı
•
Portföy Yöneticiliği
•
Yatırım Danışmanlığı
•
Repo / Ters Repo
Borsa üyelerinin ne tür sermaye piyasası faaliyetlerini yapabileceği Tablo1.5’de gösterilmektedir.
Tablo 1.5: Aracı Kurum ve Bankaların Sermaye Piyasalarında Yapabilecekleri Faaliyetler
Aracı Kurumlar
Borsada
aracılık
hisse
senedi
alım
Ticari Bankalar
satımına
Tahvil alım satımına aracılık
Repo-ters repo
Türev araçların alım satımına aracılık
Halka arza aracılık
Yatırım danışmanlığı
Portföy yöneticiliği
Kaynak: www.imkb.gov.tr
23
Kalkınma/Yatırım Bankaları
İMKB’da faaliyet gösteren aracı kuruluş sayıları Tablo1.6.’da verilmektedir.
Tablo 1.6: İMKB'de Faaliyet Gösteren Aracı Kuruluşlar
Aracı
Kurum
Piyasa Adı
Kalkınma
ve Ticari
Yatırım Bankası Banka
Toplam
Hisse Senetleri Piyasası
101
0
0
101
Gelişen İşletmeler Piyasası
101
0
0
101
Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı
85
11
29
125
Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarı
52
11
28
91
Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı
33
6
21
60
Yabancı Menkul Kıymetler Piyasası Uluslararası
Tahvil Pazarı
85
11
29
125
Kaynak: www.imkb.gov.tr
SPK'nın, aracı kuruluşların işlemlerini geçici veya sürekli olarak durdurma yetkisi bulunmaktadır.
İMKB’nin, SPK’dan Alım-Satıma Aracılık Yetki Belgesi almış olan bir aracı kurumu üyeliğe kabul etme
veya etmeme hakkı saklıdır. Ayrıca İMKB, belirli durumlarda üye aracı kurumların işlemlerini geçici
olarak durdurma veya üyeliklerini sürekli olarak iptal etme yetkisini haizdir.
İçeriden öğrenenler ticareti ne demektir?
Borsaların Denetimi
Borsa Üyelerinin Denetimi : Üyelerin gözetim ve denetimi SPK ve İMKB tarafından yürütülmektedir.
İMKB üyeleri, talep edildiğinde faaliyetlerine ilişkin her türlü bilgiyi SPK ve İMKB’ye iletmekle
yükümlüdür. İMKB, gerekli gördüğü takdirde üyelerin hesap ve kayıtlarını inceleme yetkisine sahiptir.
İMKB üyesi bankalar ayrıca TCMB ve BDDK'nın gözetimi altındadır.
Borsaların Gözetim ve Denetimi: Borsaların işlem ve hesapları SPK tarafından denetlenir. Bakanlık
da gerekli gördüğünde borsalarda denetleme yapabilir.
Borsalarda olağandışı olumsuz gelişmelerin meydana gelmesi halinde ilgili borsa;
•
Borsa Başkanı tarafından 3 güne kadar,
•
Borsa Yönetim Kurulu'nun talebi üzerine SPK tarafından 15 güne kadar,
•
SPK'nın talebi üzerine ilgili bakan tarafından 1 aya kadar geçici olarak kapatılabilir. Daha uzun
sure için Bakanlar Kurulu yetkilidir.
24
Özet
Piyasa, alıcı ve satıcıların karşılaştığı her türlü
ortama verilen addır. Piyasalar reel piyasalar ve
finansal piyasalar olarak iki temel grupta
toplanabilir. Finansal piyasaları, çeşitli kıstaslara
göre şu şekilde sınıflandırmak mümkündür:
Birincil piyasalar - ikincil piyasalar; borç
piyasaları - öz sermaye piyasaları; organize
piyasalar - organize olmamış piyasalar; para
piyasaları - sermaye piyasaları; spot piyasalar vadeli piyasalar.
başına GSMH dikkate alınarak yapılan sınıflandırmadır. Kişi başına geliri yüksek gelir düzeyinde olan ülkelerin sermaye piyasaları gelişmiş
piyasa, altında olanları da gelişmekte olan
piyasalar olarak sınıflandırılmaktadır.
Türkiye’deki organize menkul kıymet piyasalarının başlangıcı 19.yüzyılın ikinci yarısına kadar
dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğunca, Kırım Savaşının getirdiği harcamaları ve savaş
sonrası yatırımları finanse etmek üzere tahviller
ihraç edilmesi ikincil piyasaya ihtiyacı artırmıştır.
İlk menkul kıymetler piyasası “Der Saadet
Tahvilat Borsası”adıyla 1866 yılında kurulmuştur.
Finansal piyasalarda değişik amaçlarla işlem
yapan kişiler ve kurumlar; yatırımcı, spekülatör,
arbitrajcı ve hedger olarak gruplandırılabilir.
Etkin piyasa çok sayıda alıcı ve satıcının
bulunduğu ve bunların tek başlarına piyasayı
etkileyecek bir paya sahip olmadığı piyasadır.
Piyasa etkinliği; zayıf formda etkinlik, yarı
kuvvetli formda etkinlik, kuvvetli formda etkinlik
şeklinde üç düzeyde tanımlanmaktadır.
1929 yılında çıkarılan bir yasayla “İstanbul
Menkul Kıymetler Borsası” adı altında borsa
kurulmuş; ancak borsa 1929 Krizi ve 2. Dünya
Savaşı nedeniyle önemli bir gelişme gösterememiştir.
Borsa, reel ya da finansal varlık alıcı ve
satıcılarının karşılaştığı kamuya açık piyasalara
verilen addır. Menkul kıymetlerin alınıp satıldığı
piyasalara menkul kıymet borsaları denilmektedir.
1950’den itibaren ülkede liberal politikaların
uygulanması, çok ortaklı şirketlerin kurulması,
devletin tasarruf bonoları ihraç etmesi ikincil
piyasaya ihtiyacı artırmıştır. 1970’li yılların
sonlarında faiz oranlarının enflasyonun altında
kalması nedeniyle ortaya çıkan bankerler ve
yaşanan bankerler krizi sermaye piyasasının
düzenlenmesi yönündeki çalışmaları hızlandırmıştır. 1981 yılında çıkarılan 2499 sayılı
Sermaye Piyasası Kanunu ve takip eden
düzenlemelerden sonra 1986 yılında İMKB
faaliyete başlamıştır.
Borsaların başlıca ekonomik işlevleri; likidite
sağlama, piyasada tek fiyat oluşturma, güven
oluşturma, ekonomide barometre olma, mülkiyeti
tabana yayma ve semayeye hareketlilik
kazandırma ve sanayide yapısal değişikliği
kolaylaştırma olarak sayılabilir.
Avrupa’da ilk borsa 1487’de Anvers’te kurulmuştur. 16. yüzyıl içinde Paris ve Londra; 17.
yüzyılda Berlin, Basel; 18. yüzyılda Viyana, New
York; 19. yüzyılda Brüksel, Roma, Milano,
Madrid, İstanbul ve Tokyo borsaları kurulmuştur.
Menkul kıymet borsaları esas olarak 19. yüzyılda
yatırım alanı arayan sermayenin çoğalması,
anonim şirketlerin artması, deniz aşırı yatırımların ve deniz ticaretinin gelişmesi sonucunda
gelişim göstermiştir. Bugün başta gelişmiş
ülkeler olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde
çeşitli yasal statüde, çeşitli büyüklük ve
gelişmişlik düzeyinde faaliyet gösteren ve
ülkelerin ekonomik gelişimde önemli rol oynayan
borsalar oluşmuştur. Borsalar büyüklük
ve
gelişmişlik özellikleri dikkate alınarak farklı
şekillerde sınıflandırılabilir. Örneğin süper
borsalar, büyük borsalar, orta büyüklükteki
borsalar ve küçük borsalar gibi. Diğer bir
sınıflandırma da Dünya Bankası tarafından kişi
İMKB, faaliyete başladığı 1986 yılından itibaren
hızlı bir gelişim sürecine girmiştir. Bununla
birlikte gelişen piyasalar içinde halen hak ettiği
gelişimi gösteremediği görülmektedir. Dünya
Borsalar Federasyonuna üye ülke sıralamasında
İMKB, işlem gören
şirket sayısı dikkate
alındığında 29. sırada, piyasa değeri dikkate
alındığında 28. sırada, işlem hacmi dikkate
alındığında 19. Sıradadır.
İMKB, Menkul Kıymetler Borsaları Hakkında 91
sayılı KHK uyarınca kurulmuş, yetkilerini kendi
sorumluluğu altında bağımsız olarak kullanan ve
Sermaye Piyasası Kurulu’nun gözetim ve
denetimi altında olan, tüzel kişiliğe sahip bir
kamu kurumudur. İMKB; Genel Kurul, Yönetim
ve Denetleme Kurulu ile Komiteler ve Borsa
Başkanı ile Borsa Başkanı’ na bağlı Başkanlık
Teşkilatından oluşur.
25
Kendimizi Sınayalım
6. Avrupa’da ilk borsa 1487’de hangi kentte
kurulmuştur?
1. Finansal piyasalarda birincil piyasa-ikincil
piyasa ayrımı hangi kıstasa göre yapılan bir
ayrımdır?
a. Madrid
a. Finansal varlıkların niteliğine
b. Amsterdam
b. Finansal varlıkların ilk kez alınıp satılmasına
c. İstanbul
c. Piyasanın örgütlenme durumuna
d. Finansal varlığın vadesine
d. Viyana
e. Ödemelerin zamanına
e. Anvers
2. Belirli bir fiziki ve resmi yeri ve çalışma
düzeni olan, hukuki ve yönetsel kuralları
saptanmış, ilgili kurum ve kuruluşların denetimi
ve gözetimi altında çalışan piyasalara ne denir?
7. Dünyanın işlem haçmi açısından en büyük
borsası aşağıdakilerden hangisidir?
a. Organize (örgütlenmiş) piyasalar
b. Nasdaq Borsası
b. Para piyasaları
c. New York Borsası
c. Sermaye piyasaları
d. Euronext Borsası
d. Birincil piyasalar
e. Londra Borsası
a. Tokyo Borsası
e. Tezgahüstü piyasalar
8. Türkiye’deki ilk organize menkul kıymetler
borsası aşağıdakilerden hangisidir?
3. Aşağıdakilerden hangisi finansal piyasalarda
aynı ve eşit miktardaki bir finansal ürünü, eş
zamanlı olarak bir piyasadan alıp diğer bir
piyasada satarak riske girmeden kar elde etmeyi
amaçlayan kişidir?
a. Der Saadet Tahvilat Borsası
b. Esham ve Tahvilat Borsası
c. İstanbul Borsası
a. Yatırımcı
d. Ankara Borsası
b. Spekülatör
e. İstanbul Kambiyo Borsası
c. Arbitrajcı
9. Borsada listelenen şirketlerin toplam piyasa
değerine ne ad verilir?
d. Aracı
e. Hedger
a. İşlem hacmi
4. Hisse senedi fiyatlarının halka açıklanan tüm
bilgileri yansıttığı etkinlik formu hangisidir?
b. Piyasa toplamı
a. Zayıf formda etkinlik
c. Piyasa kapitalizasyonu
b. Kuvvetli formda etkinlik
d. Piyasa fiyatı
c. Orta formda etkinlik
e. Piyasa hacmi
d. Tam formda etkinlik
10. Borsa üyesi bankalar aşağıdakilerden hangisinde aracılık yapamazlar?
e. Yarı kuvvetli formda etkinlik
5. Küçük tasarrufların büyük teşebbüslere ortak
olmasını sağlaması borsaların hangi ekonomik
işlevine işaret eder?
a. Hisse senedi alım satımında
a. Likidite sağlama
c. Repo piyasasında
b. Mülkiyeti tabana yayma
d. Halka arzda
c. Ekonominin barometresi olma
e. Portföy yöneticiliğinde
b.Tahvil ve bono alım satımında
d. Güvence
e. Tek fiyat oluşturma
26
Kendimizi Sınayalım Yanıt
Anahtarı
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı
1. b Yanıtınız yanlış ise “Finansal Piyasalar”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
Şirketler borsayı daha önce ihraç edip birincil
piyasada satmış oldukları menkul kıymetlerin
ikincil piyasadaki likiditesini ve fiyatlarını
izlemek için takip etmek durumundadırlar. İkincil
piyasa menkul kıymetlerin likiditesini belirlemektedir. Menkul kıymetlerin ikincil piyasadaki
fiyatı ve likiditesi birincil piyasadaki fiyatını da
belirleyecektir. Şirketler tekrar menkul kıymet
ihraç etmek istediklerinde borsadaki fiyattan
daha yüksek fiyatla ihraç edemeyeceklerdir.
Sıra Sizde 1
2. a Yanıtınız yanlış ise “Finansal Piyasalar”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
3. c Yanıtınız yanlış ise “Finansal Piyasalar”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
4. e Yanıtınız yanlış ise “Finansal Piyasalar”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
5. b Yanıtınız yanlış ise “Borsalar ve Menkul
Kıymet Borsaları” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
Borsa sadece menkul kıymet ihraç etmiş şirketler
tarafından değil, halka açılmayı, birleşme ya da
satın alma gibi işbirliğini düşünen şirketler
tarafından işletme değerinin belirlenmesinde
faydalı olacaktır.
6. e Yanıtınız yanlış ise “Dünyada Menkul
Kıymet Borsalarının Gelişimi” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
7. c Yanıtınız yanlış ise “Dünyada Menkul
Kıymet Borsalarının Gelişimi” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
Sıra Sizde 2
Yatırımlar gelecekle ilgili olmaları nedeniyle risk
içerirler. Özellikle riski yüksek ortamlarda
menkul kıymetlerin kısa sürede satılabilme
özelliği önemli olmaktadır. Kişi ya da kurumlar
kolaylıkla paraya dönüştürebilecek menkul
kıymetlerle ilgili yatırım kararlarını daha kolay
vereceklerdir. Borsaların en önemli işlevi menkul
kıymetlere devamlı piyasa oluşturarak likidite
kazandırmasıdır.Likidite tasarruf sahiplerine
istedikleri zaman istedikleri pozisyonu alabilme
özgürlüğünü ve rahatlığını sağlamaktadır.
8. a Yanıtınız yanlış ise “Türkiye’de Menkul
Kıymet Borsalarının Gelişimi” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
9. c Yanıtınız yanlış ise “Türkiye’de Menkul
Kıymet Borsalarının Gelişimi” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
10. a Yanıtınız yanlış ise “İMKB’nın
Organizasyonu” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
Sıra Sizde 3
Borsalar arası rekabetin artması, borsa gelirlerinin azalması, alternatif işlem sistemlerinin
gelişmesiyle hız ve güvenlik önlemlerine yönelik
yatırım ihtiyacının artması birçok borsayı kâr
amaçlı, hatta halka açık bir şirket yapısına
geçmeye yönlendirmiştir.
Sıra Sizde 4
Sermaye piyasası araçlarınınn değerini etkileyecek kamuya açıklanmamış bilgileri kullanarak,
piyasada işlem yapan diğer yatırımcılar arasında
fırsat eşitliğini bozarak haksız kazanç sağlama ya
da bir zararı önleme hareketidir.
27
Yararlanılan Kaynaklar
Yararlanılan İnternet Kaynakları
Aydın, Nurhan (Editör). (2008). Sermaye
Piyasaları ve Finansal Kurumlar. T.C. Anadolu
Üniversitesi Yayını No:1846. Eskişehir.
http://www.imkb.gov.tr
Bolak, Mehmet. (2001). Sermaye Piyasası
Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi, Beta
Basım Yayım Dağıtım A.Ş. İstanbul.
http://www.dpt.gov.tr
http://www.iab.gov.tr
http://www.tcmb.gov.tr
http://www.tspakb.org.tr
Fabozzi, J. Frank ve Diğerleri. (1998)
Foundations of Financial Markets and
Institutions
(II.
Baskı)
Prentice-Hall
International Inc. New Jersey.
Fertekligil, Azmi. (2000). Türkiye’de Borsanın
Tarihçesi. İMKB Eğitim ve Yayın Müdürlüğü,
İstanbul.
Karabıyık, Lale ve Adem Anbar.(2010).Sermaye
Piyasası ve Yatırım Analizi.Ekin Basım, Yayın
ve Dağıtım.Bursa.
Karan, Mehmet Baha.(2011). Yatırım Analizi ve
Portföy Yönetimi (III. Baskı), Gazi Kitabevi,
Ankara.
SPK. (2011). Uluslararası Ekonomik ve
Finansal Göstergeler. SPK Araştırma Dairesi.
TÜSİAD
(2005).
Türkiye
Sermaye
Piyasalarının Gelişimine Yönelik Öneriler.
Yayın No: TÜSİAD-T/2005-02/391. İstanbul.
28
2
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Ortaklık payı (hisse senedi) temettü ve rüçhan hakkı kavramlarını ve aralarındaki ilişkileri
tanımlayabilecek,
Hisse Senedi Piyasalarının Temel Kavramlarını ifade edebilecek,
İşlevsel bir hisse senedi piyasasının hangi unsurlardan oluşması gerektiğini tartışabilecek,
Hisse senedi piyasalarını çeşitli alt özellikleri itibariyle sınıflandırabilecek,
Gelişen İşletmeler Piyasasını tanımlayabilecek,
İMKB işlem sistemlerinin gelişimini değerlendirebilecek,
Hisse Senedi Piyasası Endekslerini açıklayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
Menkul Kıymet
Aktif/Pasif/Çapraz emir
Hisse Senedi
Fiyat Önceliği
Sürekli Müzayede
Emir Önceliği
Açılış Seansı
İçindekiler
Giriş
Hisse Senedi Kavramı ve Özellikleri
Hisse Senedi Piyasalarının Temel Kavramları
Hisse Senedi Piyasalarının Tarafları ve İşlevsel Bir Piyasanın Yararları
Hisse Senedi Piyasalarının Sınıflandırılması
İMKB Gelişen İşletmeler Piyasası
İMKB’de Kullanılan İşlem Sistemlerinin Gelişimi
Hisse Senedi Piyasasında Endeksler
30
İMKB Hisse Senetleri Piyasası
GİRİŞ
Sanayi Devrimi ile insanlık tarihine damgasını vuran ve “artık değer” birikimini refahın tek anahtarı
olarak gören kapitalist ekonomik yaklaşımın günümüz demokratik toplumlarında kabul gören mali piyasa
yaklaşımı serbest piyasa ekonomisi’dir.
Kapitalist ekonomilerde öngörülen refah seviyesine ulaşılabilmesi için üretim süreçlerinin işlevsel
olması şart olup bu da özel müteşebbisin varlığını ve desteklenmesini gerektirmektedir. Özel girişimin
gelişmiş ekonomilerde kullanılmakta olan gerek Anglo sakson ve gerekse kıta Avrupası hukuk
altyapılarındaki yansıması olan şirketler, özel girişimin üstlendiği işlevin önemini bir kere daha ortaya
koymaktadır.
Şirketler yoluyla özel girişim, üretim faktörlerini biraraya getirmekte ve riski üstüne alarak mal ve
hizmet üretimini gerçekleştirmektedir. Üretilen her türlü mal ve hizmetin el değiştirdiği şirketlerin satış
ve aracılık yaparak sermayeleri karşılığı kazanç elde etmeye çalıştıkları piyasalar zaman içerisinde çok
çeşitlenmiştir.
Bahsi geçen piyasalardaki değişim aracı olan “para” ve “sermaye”nin de el değiştirdiği finansal
piyasalar da zamanla gelişerek çok çeşitli alt pazar ve ürünler sunmaya başlamışlardır. Bu ürünlerden en
çok bilinenlerinin başında ise hisse senedi piyasaları gelmektedir.
Şekil 2.1: Finansal Piyasanın Unsurları
Çağımızdaki teknolojik altyapının yayın ve iletişim imkânlarını getirdiği son noktada, finans piyasaları
ve bunların örgütlü üstyapıları olan borsaların kamuoyu nezdindeki bilinirliği ve erişim da hızı çok
artmıştır. Bu nedenle sermaye piyasalarının olmazsa olmaz parçası hisse senetleri piyasaları da tüm
dünyada özel bir önem ve bilinirliğe sahip bir hâle gelmiştir.
Belediyeler ve diğer kamu kurumları da finansman ihtiyaçlarını
ortaklık payı ihracı yolu ile giderebilirler mi?
31
HİSSE SENEDİ KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ
Genel olarak mevzuata bakıldığında menkul kıymet başlığı altında incelenen bir sermaye piyasası aracı
olarak hisse senetleri, anonim ortaklıklar tarafından yasal izinlere uygun çıkarılan (ihraç edilen), anonim
ortaklığın sermayesine bir katkıyı ifade eden, yasal şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş, kıymetli
evrak hükmündeki sermaye piyasası araçlarıdır;
Anonim şirketler, faaliyetlerini sürdürebilmek, yatırım harcamaları ve diğer orta ve uzun vadeli
giderlerini karşılamak üzere çok çeşitli şekilde nakit temin edebilirler. Bu yöntemler,
•
Para piyasalarından kredi temini yoluyla borçlanma,
•
Tahvil ve bono gibi menkul kıymet ihracı yoluyla borçlanma,
•
Otofinansman yani temettünün (karpayı) dağıtılmaksızın şirket bünyesinde tutulması,
•
Hisse senedi ihracı yoluyla yeni ortaklık payı dağıtılarak sermayenin artırılması
olarak sayılabilir.
Hisse senedi ihracı yoluyla anonim şirketlerin nakit ihtiyacını giderebilmeleri, sermaye paylarını ifade
eden hisse senetlerini birinci el piyasalarda satmaları ile mümkündür.
Hisse senetleri anonim şirketler ve hukuk açısından ortaklık ilişkisinin göstergesi olmakla beraber
finansal piyasalar açısından da yatırımcıların çeşitli beklentiler altında serbest piyasa kuralları gereği alım
satımını yaptıkları, çok bilinen bir yatırım aracıdır.
Hisse senetlerine ait bazı özellikler de aşağıdadır:
•
Hisse senedi bir mülkiyet senedidir.
•
Hisse senedi sahibi, hisse senedini çıkaran kuruluşun ortağı olup hisse senedi sahibi, şirkete belli
bir oranda sahiptir.
•
Hisse senedi sahibinin kullandırdığı sermaye özsermaye olup hisse senedi satın alarak şirketin
ortağı olan hak sahipleri, kendilerine tanınan tüm ortaklık haklarından yararlanabilirler. Bahsi
geçen ortaklık hakları ise temettü (kâr payı) alma, rüçhan hakkı kullanma, tasfiye bakiyesine
katılma, şirket yönetimine katılma, oy kullanma, bilgi almadır.
•
Hisse senedinde vade olmadığı gibi, hisse senedi sahibi ile şirket arasındaki ilişki süreklidir;
sadece hisse senedinin sahibi değişebilir.
•
Hisse senedinin getirisi, hisse senedi değerinde meydana gelen artış ve şirketin dağıtacağı kâr
payıdır. Senet sahibinin hangi yıl ne kadar gelir elde edeceği, hatta gelir elde edip edemeyeceği
belli değildir,
•
Bir şirketin çıkarabileceği hisse senedi sayısı (halka açık şirketlerde SPK izni hariç) hiçbir kayda
tabi değildir,
•
Hisse senetleri, itibari değerin altında bir fiyatla satılamazlar,
•
Bir tertip hisse senedinden henüz ödenmemiş apeller kalsa bile, ikinci bir tertip hisse senedi
ihraç edilebilir,
•
Birer katılma payını ifade eden hisse senetleri anonim şirketler, anonim şirket statüsündeki
kuruluşlar ve özel kanunlarla kurulan kuruluşlar tarafından ihraç edilebilirler,
•
Hisse senetlerinde prensip itibariyle itfa söz konusu değildir. Ancak isteğe bağlı olarak, hisse
senetlerinin bir bölümü itfa edilebilir ki bunun anlamı sermaye azaltımıdır. Hisse senetlerinin
tamamen itfası ise şirketin tasfiyesi demektir.
Bedelli ve bedelsiz hisse senedi ne demektir?
32
Hisse Senedi Şekil Şartları
Her ülke mevzuatında ulusal mevzuatımızda da belirtildiği gibi herhangi bir hisse senedi üzerinde ihraççı
ve paydaşın hak ve yükümlülüklerini ifade eden temel şekil şartları mevcuttur. Ulusal mevzuatımızda
bunlar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır.
Türk Ticaret Kanununun 413. Madde hükmüne göre nama ve hamiline yazılı hisse senetlerinde
bulunması gerekli hususlar şunlardır:
•
Şirketin Ünvanı,
•
Esas Sermaye Miktarı,
•
Şirketin Tescil Tarihi,
•
Senedin Türü (Nama, Hamiline, Adi kurucu vs.),
•
Senedin İtibari Değeri.
Ancak kanunun önerdiği bu şekil şartlarından başka seçimlik olarak, aşağıdaki bilgiler de hisse
senetlerine eklenebilir:
•
Senedin ihraç tarihi,
•
Esas sözleşmenin bazı önemli ve ilgili maddeleri,
•
Senedin ihtiva ettiği pay adedi,
•
Önceki sermaye artırımına ait bilgiler,
•
Kuponlara ilişkin bilgiler,
•
Kuruluşu veya sermaye artırımını onaylayan mahkame kararının tarih ve numarası,
•
Senetlerin tertip, grup ve serisi.
33
Resim 2.1: Mardin Çimento AŞ’ye ait bir hisse senedinin ön ve arka yüz örneği
Ayrıca Sermaye Piyasası Kurulu, 23.06.1989 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan, Seri I, No: 5 Tebliği
ile halka açık şirketlere geniş kapsamlı bir hisse senedi standardı getirmiş ve kullanılacak kâğıdın niteliği,
baskıda kullanılacak renk ve desenler, boyutlar, kupon boyutları, sayıları ve dizilimi, kuponların
numaralandırılması ve kullanım esasları, hisse senetlerinin içeriği gibi konularda standart düzenleme
yapmış bulunmaktadır. 14.07.1992 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Seri I, No:7 “Hisse Senetlerinin
Şekil Şartlarına İlişkin Tebliğ’e Ek Tebliğ” ile de bazı yeni düzenlemeler getirilmiştir.
Ama yine ulusal sermaye piyasalarımız örneğinde Merkezî Kayıt Kuruluşu AŞ’nin kurulması ile
sadece halka açık şirketler için hisse senetlerinin basımı mecburiyeti ortadan kaldırılmıştır. 28 Kasım
2005 tarihinden itibaren Takasbank AŞ’de saklanmakta olan tüm kıymetli evrak niteliğindeki hisse
34
senetleri iptal edilerek ve hesap kayıtları MKK tarafından devralınarak hisse senetleri kaydi değer olarak
sadece MKK bünyesinde hak sahibi bazında izlenmeye başlanmıştır. Böylece halka açık şirketlerin
ortaklık yapılarına ilişkin hukuki tek geçerli bilgi kaynağı MKK hâline gelmiştir.
Şekil 2.2: Hisse senedi ön yüzü şekil planı
Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi bir hisse senedinin üzerinde şirket ve ihraca ilişkin bilgilerin yer
aldığı ayrıntılı bilgi yanında iki tür kupon da mevcuttur. Bunlardan ilki ileriki yıllarda ihracçı şirketin kâr
etmesi durumunda ibraz edilerek şirketten temmettü tahsil edilmesini sağlayacak kâr payı kuponları
(KPK)dır. İkincisi ise yine ileriki yıllarda ihraççı şirketin sermaye artışı yapması durumunda ortağın artışa
katılmasını sağlayacak yeni pay alım kuponları (YPAK)dır.
Modern menkul kıymet borsalarında İMKB’de olduğu gibi yeni pay alma kuponları da hisse senetleri
gibi piyasada el değiştirebilir. Örneğin İMKB’de yeni pay alım kuponlarının el değiştirdiği pazarın adı
Rüçhan Hakları Kupon Pazarı’dır.
İMKB hisse senetleri piyasasında aynı şirkete ait hisse senetlerinin
farklı tertipleri farklı fiyatlarda el değiştirebilmektedir. Sizce bunun nedeni nedir?
HİSSE SENEDİ PİYASALARININ TEMEL KAVRAMLARI
Hisse senedi piyasalarının etkinlikleri ve işlevleri ülkelerin sermaye piyasalarının gelişmişlik düzeyine
göre değişmekle beraber aşağıdaki temel kavramları ve tamamının işleyişinde de görmek mümkündür.
Bu kavramların anlaşılması hisse senedi piyasalarının çalışma mantığının anlaşılmasına da yardımcı
olacaktır.
İşlem Önceliği Kuralları
Bu üç kural sadece hisse senedi piyasalarına özgü olmayıp tüm serbest rekabetçi mal ve hizmet
piyasalarında geçerlidir.
1.
Fiyat Önceliği:
Alış emirleri arasında en yüksek fiyatlı emir öncelikle gerçekleşir çünkü tüm piyasalarda evrensel
olarak satıcıya en yüksek fiyatı ödeyen alıcı öncelikle satıcı tarafından tercih edilecektir.
Satış emirleri arasında ise en düşük fiyatlı emir alıcılar tarafından tercih edilecektir; çünkü piyasalarda
evrensel olarak en düşük fiyatı kabul eden satıcı en ucuz fiyata razı olan demektir.
O zaman hisse senedi piyasalarında işlem önceliği açısından altın kural: “En iyi alıcı en yüksek fiyatı
veren en iyi satıcı da en düşük fiyatı veren taraftır!”
35
2.
Zaman Önceliği:
Bu kurala göre hisse senedi piyasalarında herhangi bir anda aynı fiyatlı alım ya da satım emirlerinden
hangisinin öncelikle işlem göreceği sorusunun cevabı elektronik sisteme öncelikle girilmiş olan ya da
işlem tahtasına öncelikle yazılmış olan emirler olacaktır.
O zaman hisse senetleri piyasalarında zaman önceliği açısından altın kural: “Önce piyasaya ulaşan
önce işlem görür!”
3.
Müşteri Emirlerinin Önceliği:
Gelişmiş sermaye piyasalarında özellikle dikkate alınan bir kuraldır. Buna göre aracı kurumlardan
hisse senedi piyasası alım satım sistemine gelen emirlerin bazıları kurum portföyü ya da kurum
çalışanlarına da ait olabileceğinden önceliğin müşteri emirlerine verilmesi anlamına gelmektedir.
Böylece aracı şirketler açısıdan öncelik çatışması olmaksızın mesleki ahlaka uygun olarak müşteri
önceliği esası takip edilmiş olmaktadır.
İşlem Seansı
Bir menkul kıymetin, ilgili olduğu pazarda, işlemlerinin başlatıldığı an ile bitirildiği an arasında geçen
süre “seans” olarak adlandırılır. Borsa’da işlem gören menkul kıymetler, her gün belirli saatler arasında
alınıp satılmaktadır. Bu işlem sürecine borsa seansı adı verilmektedir. Aynı pazarda işlem gören tüm
menkul kıymetlerin seansı aynı anda başlar ve biter.
İşlem Miktarı
Bir piyasada, bir seansta ya da belli bir dönemde alınıp satılan (el değiştiren) menkul kıymet adedidir.
İşlem Hacmi
İşlemler sırasında hisse senedinde gerçekleşen her sözleşmedeki hisse senedi miktarı ile işlem
fiyatlarının çarpılması sonucu bulunan miktardır. Uluslararası borsa karşılaştırmalarında işlem hacmi
önemli bir veri ve başarı göstergesi olarak kabul edilmektedir.
İşlem Birimi (lot)
Piyasada işlemleri gerçekleştirirken her bir emrin alabileceği en az miktar ve katlarını ifade eder.
Örneğin, İMKB’de işlem birimi 1 lottur. Bu da 1 adet hisse senedi demek olup 1 ’ye eşittir.
Ağırlıklı Ortalama Fiyat
Bir sonraki hisse senedi alım satım seansında uygulanacak baz fiyatın hesaplanmasına esas teşkil eden,
hisse senedinin miktar ağırlıklı ve küsüratsız fiyatıdır. Hesaplamada fiyatı tescil edilen normal emirler
dikkate alınır, özel emirler dikkate alınmaz.
∑İ=1 (Mİ x Fİ)
İşlem Hacmi
A.O.F. = ————————— = ———————————
∑İ=1 Mİ
İşlem Miktarı
Mİ = Gerçekleşen emrin içerdiği hisse senedi miktarı
Fİ = Gerçekleşen emrin satış fiyatı
36
Fiyat Adımı
Fiyat adımı, her hisse senedi fiyatı için bir defada gerçekleşebilecek en küçük fiyat değişimidir. Hisse
senetlerinin fiyat adımları, baz fiyatlarına göre belirlenir. Emir girilirken bu fiyat adımlarına uymak
zorunludur.
Baz Fiyat
Bir hisse senedinin seans içinde işlem görebileceği üst ve alt fiyat limitlerinin ve fiyat adımlarının
belirlenmesine esas teşkil eden fiyattır. Bu fiyat, menkul kıymetin en son işlem gördüğü seanstaki
ağırlıklı ortalama fiyatının en yakın fiyat adımına yuvarlanması ile elde edilir.
Fiyat Marjları (Değişme Sınırları)
Her hisse senedi için seans içinde işlem görebileceği en düşük (taban) ve en yüksek (tavan) fiyatlar, o
hisse senedi için “fiyat aralığı”nı oluşturur. Bu sınırlar, o seansın baz fiyatı temel alınarak hesaplanır.
Örneğin İMKB Hisse Senetleri Piyasasında lot, özel emir ve küsürat işlemler için fiyat aralıkları, baz
fiyatın % 10 altı ve üstü ile sınırlıdır. Ama rüçhan hakkı kupon pazarında fiyat değişme sınırları %25’tir.
Borsa Payı
Borsa, piyasalarında işlem yapan aracı kurumlardan bir ücret alarak harcamalarını yapar. Borsa payı
olarak ödenecek ücret aracı kurumların müşterileri, yönettikleri fonlar ve kendi portföyleri adına
gerçekleştirdikleri işlemler için işlem hacimleri üzerinden bir orandır.
Uygulamada borsa payı hem alıcı hem de satıcı üyeden alınır.
İkincil piyasa
Daha önce ihraç edilmiş menkul kıymetlerin alım satımının gerçekleştiği piyasadır. Bu sayede ihraç
edilen kıymetlerin paraya çevrilmesine imkân sağlanırken likiditeyi artırmak yoluyla birincil piyasaya
talep de yaratılır.
Resmi müzayede seansı
Mahkemelerin, icra dairelerinin ve diğer resmî dairelerin vefat, boşanma ve miras gibi hukuki sonuç
doğuran gelişmelerden sonra borsada yapılmasını gerekli gördükleri hisse senedi satım işlemlerin
gerçekleştiği seanstır.
Kapanış Fiyatı
Bir hisse seansında gerçekleşen en son işlemin fiyatına verilen isimdir. Borsalar gün sonunda
çıkardıkları bültenlerde işlem görmekte olan her hisse için bu fiyatı diğer bilgilerle beraber kamuoyuna
duyururlar.
Kurtaj
Borsalarda aracılık mesleği ile ilgilenen üyeler, borsada aracı olarak yaptıkları her işlem için
müşterilerinden “kurtaj” adı altında bir komisyon alırlar. Aracı kurumlar, uygulamada kurtaj oranını
serbest olarak belirleyebilmektedir.
Endeks
Endeks, bir veya daha fazla değişkenin hareketlerinden ibaret olan oransal değişimi ölçmeye yarayan
bir göstergedir. Hisse senedi piyasasının genel bir göstergesi olan hisse senedi endeksleri, endeks
kapsamındaki hisse senetlerinin fiyatları baz alınarak “piyasa performansı” hakkında genel bir bilgi verir.
Hisse senedi endeksleri, genellikle piyasanın anlık durumunu yansıtır. Dünyada 1884 yılından beri
kullanılmakta olan hisse senedi endeksleri (stock indexes and averages) genellikle üç ayrı şekilde
hesaplanmaktadır: a) Aritmetik ortalama formülü, b) Geometrik ortalama formülü ile, c) Şirketlerin
piyasa değerlerinin kullanıldığı formüllerle.
37
Resim 2.2: İMKB 100 Endeksi Ekonomiye İlişkin Beklentilere Bağlı olarak dalgalanmaktadır.
Çapraz Emir - İşlem
Bir borsa üyesi tarafından girilen emir yine aynı üyenin pasif (beklemekte olan) emri ile karşılaştığında,
sistem emri çapraz emir dosyasına aktarır ve belirlenen süre kadar beklemeye alır. Bu süre İMKB’de bir
dakika olarak uygulanmaktadır. Belirlenen süre içinde başka bir üyenin aynı fiyat seviyesinde emri
gelmez ise bu sürenin sonunda sistem çapraz işlemi gerçekleştirir ve işlem tescil edilir.
Bekleme süresi dahilinde bir başka üyenin aynı fiyat seviyesinde aktif emri gelir ise;
•
Pasif miktar, üyenin ve diğer üyenin emir toplamlarına eşit ise miktar %50 oranında üyeler
arasında paylaştırılır.
•
Pasif miktar, üyenin ve diğer üyenin emir toplamlarından büyük olduğu takdirde;
•
Üyenin emri diğer üyenin emir miktarından büyük ise diğer üyenin miktarı kadar eşit olarak
eşleşir, kalan kısım beklemeye devam eder.
•
Üyenin emri diğer üyenin emir miktarından küçük ise üyenin emrinin tamamı karşılanır, diğer
üyenin istediği miktar kalan pasif emir miktarı ile eşleştirilir.
•
Pasif miktar, üyenin ve diğer üyenin emir toplamlarından küçük olduğu takdirde;
Her iki üyenin emir miktarları eşit ise pasif emir miktarı %50 oranında üyeler arasında paylaştırılır.
Üyenin emri diğer üyenin emir miktarından büyük ise diğer üyenin miktarı kadar eşit işlem yaptırılır,
kalan miktar için çapraz işlem bekleme süresi devam eder.
Üyenin emri diğer üyenin emir miktarından küçük ise üyenin emrinin tamamı karşılanır, diğer üyenin
istediği miktar kalan pasif emir miktarında kalan miktar kadar eşleştirilir.
Çapraz işlemlerde paylaştırılacak miktar tek sayı ise her zaman bir fazlası aynı üyeyle eşleştirilir.
Çapraz işleme konu olan miktar bir lot ise bekleme süresi içinde gelen diğer bir üyenin aynı fiyat
seviyesindeki emri ile eşleştirilir.
38
Ulusal sermaye piyasalarımızda devlet tahvili ve hazine bonosu
dışında özel sektör borçlanma senedi ihracı gözlenmemesinin nedeni nedir?
HİSSE SENEDİ PİYASALARININ TARAFLARI VE İŞLEVSEL BİR
PİYASANIN YARARLARI
Tüm piyasalarda olduğu gibi hisse senetleri piyasasında da esas taraflar alıcı ve satıcılardır. Tüm dünyada
alıcı ve satıcılar; şirketler gibi tüzel ve bireyler gibi gerçek kişiler olarak ikiye ayrılmaktadır.
Ama yine tüm dünyada işlem sonrası hisse senedi ve karşılığı naktin el değiştirebilmesini
sağlayabilmek ve süreci tam anlamı ile sonlandırabilmek için çeşitli kişi ve kurumlara ihtiyaç da vardır.
Bunlar öncelikle borsalar, aracı kuruluşlar, takas ve saklama kurumları, üye temsilcileri (broker) başta
olmak üzere ülkeden ülkeye farklı isimler altında çeşitlendirilebilir.
Sermaye piyasalarının belli başlı tarafları hakkında ayrıntılı bilgi için
http://www.imkb.gov.tr; www.spk.gov.tr; www.takasbank.com.tr; www.tspakb.org.tr
adreslerine bakınız.
Borsalar: Çeşitli piyasa ve pazarları aracılığı ile önceden belirlenmiş yazılı kurallar ışığında menkul
kıymetlerin aracılar vasıtası ile ve müşteriler adına el değiştirdiği mekânlara verilen isimdir.
Aracı Kuruluşlar: Kamunun ilgili biriminden aldıkları yetki ile gerçek ya da tüzel kişi yatırımcılara
ait alım satım emirlerinin en hızlı yöntemlerle ve doğru olarak menkul kıymet piyasalarına aktarılması,
yatırımcılar adına aracılık yapılması konusunda uzmanlaşmış finansal meslek kuruluşlarıdır. Tüm
dünyada bu kuruluşların arasında özel yapılandırılmış menkul kıymet aracı şirketlerinin yanında bankalar
da yer almaktadır.
Takas ve Saklama Kuruluşları: Menkul kıymet piyasa ve pazarlarında gerçekleşen işlemlerin alıcı
ve satıcısına, sırasıyla menkul kıymet ve paranın aktarılması konusunda aracılık yapan uzmanlaşmış
finans kurumlarına verilen isimdir.
Bu kurumlar takas işlemlerinin yanı sıra fiziken teslim edilen kıymetlerin saklamasını da belli bir ücret
karşılığı yaparlar. Ayrıca hisse senetlerini çıkaran anonim şirketlerin sermaye artışları sırasında rüçhan
kullanımlarını ve kâr ederek temettü (kar payı) dağıtmaya karar anonim şirketlerin dağıtım süreçlerini de
takip ederek ortaklara ayrıca destek veren örnekleri de vardır.
Türkiye örneğine bakılacak olursa İMKB hisse senetleri piyasasında iş akışı ve sürece yardımcı
tarafları aşağıda görsel olarak ifade edilmiştir:
39
Resim 2.3: İMKB hisse senedi piyasası işlem akışı ve yardımcı kuruluşlar
Kaynak: İMKB Eğitim notları
2005 senesinde bir özel hukuk tüzel kişisi olarak kurulmuş olan
Merkezî Kayıt Kuruluşu AŞ’nin görevlerinden bir tanesi “kaydileştirme”dir. Kaydileştirme
süreci ne demektir ve sermaye piyasalarımıza katkısı nedir?
HİSSE SENEDİ PİYASALARININ SINIFLANDIRILMASI
Menkul kıymet piyasacılığı zaman içerisinde teknolojik altyapı imkânlarının hızlı gelişimiyle işlem hacmi
ve ürün çeşitleri itibariyle çok önemli gelişmeler sergilerken hem işlem tekniği hem de erişim yöntemleri
ve hızı itibariyle de önemli değişiklikler göstermiştir. Zaman içerisinde yaşanan bu gelişmelerle beraber
esas itibariyle bir menkul kıymet olan hisse senetlerine ait piyasaların da sınıflandırılması açısından
çeşitli yapısal ayrımlar dikkat çekici hâle gelmiştir. Buna göre bu bölümde aşağıdaki ayrımlar
incelenecektir:
1.
Fiyat / Emir güdümlü,
2.
Tek fiyatlı (Çağrı yöntemli)/ Çok fiyatlı (Sürekli müzayede),
3.
Tahta (salon) / Elektronik esaslı,
4.
Merkezî / Yaygın kotasyonlu,
5.
Saydam / Saydam Olmayan.
1. Alım Satım Fiyatlarının Piyasada Oluşturulma Tarzları İtibariyle:
Bu ayrım fiyat ve emir güdümlü piyasaları içermektedir.
Aslında birer finansal aracı olan piyasa yapıcılar (market makers) tarafından günlük işlem seansları
sırasında menkul kıymeti almak ve satmak isteyen taraf olmadığı anlarda bu görevin üstlenilmesi ile
likiditenin sürekli sağlandığı, alım ve satım fiyat kotasyonlarının bu aracılar tarafından sürekli ilan
edildiği piyasa türlerine fiyat güdümlü piyasa ismi verilmektedir. Bu tür piyasalara en çok bilinen örnek
Newyork Menkul Kıymetler Borsası (NYSE)’dır.
40
Fiyat oluşturulurken tarafların özellikle pazarlık yapabildiği ve likidite olmadığında ya da alıcı ve
satıcı üzerinde işlem yapacağı fiyatlarda anlaşamadığından herhangi bir piyasa yapıcı müdahalesinin
olmadığı piyasalara emir güdümlü piyasa ismi verilmektedir. Bu türde piyasalara örnek Şikago Ticaret
Borsası (CME) ya da Avrupadaki Euronext verilebilir. Öte yandan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
(İMKB) hisse senetleri piyasası da bu türe örnek verilebilir.
2. Fiyat Belirleme Yöntemi İtibariyle:
Bu ayrım tek fiyat/sabitlemeli seans (çağrı yöntemi) ile sürekli müzayede seansını (çok fiyat yöntemi)
içermektedir.
Çağrı yönteminde, müşterilerin verdikleri ve aracı kurumlar vasıtasıyla aktardıkları alış ve satış
emirlerinin toplanması sonrasında en yüksek işlem hacmini sağlayan fiyatın araştırılması öncelikle
yapılır. Yani gelen emirlerin en çok hangi fiyattan geldiği karşılaştırılarak sonrasında bu fiyat tek fiyat
olarak açıklanır.
Belirlenen tek fiyattan olmak üzere,
•
Düşük ya da Eşit Fiyatlı Satış Emirleri ile
•
Yüksek ya da Eşit Fiyatlı Alış Emirleri
karşılaştırılarak işlemler gerçekleştirilir.
Dolayısı ile gün içerisindeki fiyat değişimlerinden kar elde etmeye çalışan “gün içi işlemciler” ve
spekülasyon amaçlı işlemler çağrı yöntemli piyasalarda mevcut değildir. Bu da çok fiyat yöntemi ile
kıyaslandığında daha düşük işlem hacmi anlamına gelmektedir.
Tek fiyat (fixation) uygulamasına örnek olarak Euronextteki gün başı ve sonundaki ve İMKB’de gün
başındaki sabitleme seansları gösterilebilir.
Çok fiyat yönteminde, iletilen emirler önceden belirlenmiş işlem marjı, fiyat adımları, ağırlıklı
ortalama fiyat ve kapanış fiyatı gibi temel kurallara göre karşılaşır. Daha sonra seans süresi boyunca
çeşitli fiyatlardan işlemler gerçekleşir. Gün sonunda her bir piyasa için gerçekleşmiş fiyat ve miktarlar
tüm yatırımcılara duyurulur.
Belli bir taban ve tavan fiyat eşiği arasındaki birçok fiyattan işlem gerçekleşebildiği için gün içi fiyat
oynaklığına rastlamak mümkün olduğundan, “gün içi işlemciler”inde yer aldığı piyasada işlem hacmi tek
fiyat yöntemli piyasalara göre çok daha yüksektir.
Sürekli müzayede uygulamasına örnek olarak da başta İMKB hisse senetleri piyasası olmak üzere
birçok borsa gösterilebilir; çünkü dünya borsaları arasında çok yaygındır.
3. Emir Gönderim ve Eşleştirme Sistemleri İtibariyle:
Bu ayrım tahta (salon) yöntemi ile elektronik alım - satım yöntemini içermektedir.
Tahta (Salon) Yöntemi, alım-satım sürecinin aracı üye temsilcileri (broker) yardımı ile tahtalar üzerine
emirlerin yazılması yoluyla gerçekleştirildiği ve işlem hacminin elektronik alım - satım yöntemine göre
daha düşük gerçekleştiği hisse senetleri piyasası işlem yapısını ifade etmektedir.
İşlem hacminin daha düşük gerçekleşiyor olmasının da sebebi fiziksel kısıtlamalardır. Çünkü belli bir
mekana belirli sayıda üye temsilcisi kabul edilebilmektedir. Bunun yanında emirlerin aktarılması
sırasında tahtalara yazılma hızı ve her tahtanın azami alabileceği emir miktarı da diğer temel fiziksel
kısıtlamalardır.
Maddi bir mekânın gerektiği bu yapılarda daha ziyade insana dayalı bir alım satım yapısı mevcuttur.
CME ve NYSE gibi işlem hacmi ve teknolojisi gelişmiş borsalarda bile hâlâ bir kısım özellikli işlemlerin
yapılabilmesi için insana dayalı benzeri yapılar kısmen de olsa muhafaza edilmektedir.
Elektronik Alım-Satım Yöntemi, alım-satım sürecine ilişkin kuralların algoritmasının bilgisayar da bir
yazılım programı olarak yapılandırılması sonrasında işlemlerin elektronik olarak gerçekleştiği bir hisse
senedi piyasasını işlem yapısını ifade etmektedir.
41
Günümüzde artık borsa ve piyasalar, NASDAQ ve çeşitli gelişmiş borsa örneklerinde görüldüğü gibi
bir merkezî alım satım ortamına (salon) gereksinme duymadan ve bir elektronik alım satım ağ yapısı
olarak da oluşturulabilmektedir. Bu durum işlem hacminin çok arttığı ve birçok ürünü çatısı altında tutan
piyasaların geldikleri bilgi işlem altyapısı açısından gelişme düzeyinin ve ondan da önemlisi artan
rekabetin bir sonucudur.
4. Emirlerin Toplandığı ve İşlem Gördüğü Yerler İtibariyle:
Bu ayrım emirlerin toplandığı ve işlem gördüğü yerler itibariyle merkezî ve dağınık yaygın) kotasyon
özelliği taşıyan piyasaları içermektedir.
Merkezi kotasyon, alım satım öncesi emirlerin yatırımcılardan toplanarak borsalarda, kamuoyunda
özel etki ya da sinerji yaratan işlem salonları gibi merkezlerde eşleşmesidir. Yatırımcıların aracı kurumlar
vasıtasıyla alım satım ortamına ulaşması ancak emirlerinin merkezî alım satım ortamına ulaşması ile
mümkündür.
Dağınık (yaygın) kotasyon, teknolojinin gelişmesi ile emirlerin İnternet üzerindeki aracı kurum
ekranları ve çok çeşitli diğer elektronik ağlardan ana sisteme aktarılması ile de eşleşme ve işlem görme
mümkündür. Günümüzde NASDAQ gibi elektronik işlem platformları vasıtasıyla gittikçe daha dağınık
alım satım yapıları kullanılır olmaktadır.
Borsalar arasında artan rekabet nedeniyle de aynı menkul kıymet birçok borsada işlem görebilmekte
olup çeşitli borsalarda kotasyon şartlarını yerine getiren çeşitli ihraçcılara ait menkul kıymetlerin alım
satımı yoluyla arbitraj da yapılabilmektedir.
5. Geçmiş ve Gerçek Zamanlı Veri ve Bilgi Aktarımı İtibariyle:
Bu ayrım saydam (şeffaf) ve saydam olmayan piyasa tiplerini içermektedir.
Saydam (şeffaf) piyasalarda, işlem seansı boyunca gerçekleşen işlemlerin yanında işlem görmek üzere
alım satım sistemine gelen bekleyen emirler de derinlikli olarak yani öncelik sıralamasına göre miktar ve
fiyat verisi olarak veri dağıtım ekranları aracılığı ile sürekli kamuoyuna duyurulur. Euronext ve Helsinki
Borsaları da buna örnek gösterilebilir.
Derinlikli bilgi verilirken genelde emri veren aracı ya da müşteri gizlenir. Ama tersi uygulamalar da
mevcuttur. Örneğin, Helsinki Borsası’nda bekleyen emirlerin bile tarafları açıkça duyurulur. İşlem
gerçekleştikten sonra ise taraflar, İMKB’de ve Madrid Borsası’nda olduğu gibi duyurulur. Ama
Yunanistan Borsası’nda olduğu gibi seans içerisinde işlem gerçekleştikten sonra bile taraflar
duyurulmayabilir. İMKB’de gerçekleşmiş emirler tamamen ve alım satım tarafları dahil olmak üzere
herkese açıktır.
Saydam olmayan piyasalar, gerçekleşmiş alım satım fiyatları dışında derinlikli fiyat ve miktar
bilgilerinin kamuoyuna duyurulmadığı ya da kısmen duyurulduğu sistemlerdir.
Genelde sabitleme seanslarında şeffaflık yani emirlere ilişkin derinlikli bilgi yoktur. Mesela
Euronextte olduğu gibi “gizli emir” uygulamalarının olduğu borsalar da vardır. Bu uygulamada toplam
miktar büyük olduğundan işlem öncesi tamamen gözükmez bunun yerine işlem gerçekleştikçe emir
miktarı parça parça ekranda gözükür.
Dünya borsaları ve hisse senetleri piyasaları gittikçe artan rekabet nedeniyle çok çeşitli ürün ve sunum
tarzları değişiklikleri yaparak daha fazla yatırımcıyı çekmeye çalışmaktadır. Yukarıda bazıları ele alınmış
özellikler itibariyle çeşitli önemli dünya borsalarına göz atıldığında aşağıdaki özellikleri görmek
mümkündür:
Euronext (hisse senetleri): düzenli, emir güdümlü, sürekli*, elektronik, merkezi, saydam
Newyork Menkul Kıymetler Borsası (NYSE): düzenli, fiyat güdümlü*, sürekli*, Tahta sistemi*,
dağınık, az saydam
London Hisse Senedi Borsası (LSE): düzenli, fiyat güdümlü*, sürekli, elektronik, dağınık, az saydam
Tayvan Borsası: düzenli, emir güdümlü, sürekli*, elektronik, merkezi, saydam * Karma uygulamalar
mevcuttur
42
Borsalar ve piyasalar arası artan rekabet ne gibi sonuçlar doğuruyor
ve rekabette gelinen noktada bundan sonrası için neler öngörülebilir?
İMKB GELİŞEN İŞLETMELER PİYASASI
Gelişme ve büyüme potansiyeline sahip, İMKB kotasyon şartlarını sağlayamayan şirketlerin sermaye
piyasalarından fon sağlamak amacıyla ihraç edecekleri menkul kıymetlerin işlem görebileceği şeffaf ve
düzenli bir ortam yaratmak amacıyla İMKB bünyesinde Gelişen İşletmeler Piyasası (GİP) kurulmuştur.
GİP’in yasal çerçevesinin temelini oluşturan İMKB GİP Yönetmeliği 18 Ağustos 2009 tarihinde, 27323
sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
GİP’te işlem görecek menkul kıymetler HSP Alım Satım Sistemi üzerinde işlem görecektir. GİP’teki
işlemler büyük ölçüde HSP’de uygulanan kurallar çerçevesinde gerçekleşeceğinden “Seans”, “İşlem
Birimi”, “Baz Fiyat”, “Referans Fiyat”, “Açılış Seansı ve Açılış Seansı Fiyatı”, “Seans Kapanış Fiyatı”,
“Fiyat Adımları”, “Fiyat Değişme Sınırı”, “Yayılma Aralığı”, “Kotasyon Vermek”, “Borsa Emirleri” gibi
kavramlar HSP’de tanımlandığı gibidir.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından kayda alınan menkul kıymetler GİP Listesi’ne kabul
edilebilir ve GİP’te işlem görebilir. GİP Listesi’ne kabul işlemi, sadece mevcut ortakların yeni pay alma
haklarının kısmen veya tamamen kısıtlanması suretiyle sermaye artırımı ya da tahsisli sermaye artırımı
sonucunda ihraç edilecek paylar için yapılır.
Bir şirketin mevcut ortaklarının yeni pay alma haklarının kısmen veya tamamen kısıtlanması suretiyle
sermaye artırımı ya da tahsisli sermaye artırımı sonucunda ihraç edilecek payları GİP’te esas olarak aynı
işlem sırasında işlem görür. Ancak, şirketin farklı haklara sahip payları bulunuyor ise, Yönetim
Kurulu’nun kararıyla birden fazla işlem sırası açılabilir.
1.Şirket paylarının GİP Listesi’ne kabul başvurularında;
•
Payların GİP Listesi’ne kabulü için başvuruda bulunan şirketin anonim şirket statüsünde olması,
kuruluş ve faaliyet bakımından hukuki durumu ile paylarının hukuki durumunun tabi olduğu
mevzuata uygun olduğunun belgelenmesi,
•
GİP Listesi’ne kabul başvurusunun, mevcut ortakların yeni pay alma haklarının kısmen veya
tamamen kısıtlanması suretiyle sermaye artırımı ya da tahsisli sermaye artırımı sonucunda ihraç
edilecek paylar için yapılmış olması,
•
İMKB Kotasyon Yönetmeliği’nin 13 üncü maddesinin (b) bendinde yer alan koşul ile (c)
bendinde yer alan alternatif grupların her biri için aynı grup içerisinde yer alan koşulların en az
birinin şirket tarafından sağlanamamış olması,
•
ç) Şirket ana sözleşmesinin işlem görecek payların devir ve tedavülünü kısıtlayıcı veya pay
sahibinin haklarını kullanmasına engel olacak kayıtlar içermemesi,
•
Şirket ile Piyasa Danışmanı Listesi (PDL)’nde yer alan bir piyasa danışmanı arasında başvuru
tarihi itibarı ile en az iki yıl süre ile geçerli bir piyasa danışmanlığı anlaşmasının imzalanmış
olması,
•
Başvuru tarihi itibariyle son yılsonu finansal tablolarının bağımsız denetimden geçmiş olması,
ancak bağımsız denetime esas bilanço tarihinden itibaren dokuz ay geçmesi halinde ayrıca altı
aylık ara dönem finansal tablolarının da bağımsız denetimden geçmesi gerekmektedir.
2- Piyasa danışmanının şirkete ilişkin raporunun olumlu görüş içermesi durumunda, Yönetim
Kurulu söz konusu raporu ve genel şartları dikkate alarak şirket paylarının GİP Listesi’ne kabul
edilip edilmemesine karar verir.
3- GİP Listesi’ne kabul edilecek paylar sadece halka arz yoluyla yapılacak sermaye artırımı veya
tahsisli sermaye artırımı yoluyla ihraç edilecek paylardan oluşur. Şirket payları GİP Listesi’nde
43
bulunduğu sürece bu madde kapsamı dışında kalan ve GİP Listesi’nde bulunmayan paylar için
ortakların yapacağı GİP Listesi’ne kabul başvurusu Borsa tarafından reddedilir.
Şirket payları, en erken GİP Listesi’ne kabul başvurusunun Yönetim Kurulu tarafından onaylanması
kararının Bülten’de ilanını izleyen ikinci işlem gününde ikincil piyasada işlem görmeye başlar.
5
Şekil 2.3: GİP Listesine Kabul ve İşlem Görme
Kaynak: İMKB Temel Bilgiler Kılavuzu
İMKB’DE KULLANILAN İŞLEM SİSTEMLERİNİN GELİŞİMİ
Toplu Açılış Fiyatı Yöntemi veya Tek Fiyat Çok Fiyat Yöntemi (Ocak 1986Kasım 1988)
Tek fiyat yönteminde bir menkul kıymete ait toplam arz ve talebin karşılaştırılarak, alım satımın bu
karşılaştırma sonunda belirlenen değişim fiyatı ile gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Tek fiyat
yönteminde işlem fiyatı, birikimli olarak en çok sayıda menkul kıymetin alınıp satılmasına imkan veren
fiyattır. Bu nitelikte birçok fiyat bulunması hâlinde, bu fiyatlardan arz ve talep miktarları arasındaki farkı
en aza indireni seçilir. Bu şartı da sağlayan birden çok fiyat olduğunda talebin karşılandığı fiyat değişim
fiyatı olarak kabul edilir.
Bu yönteme göre borsa üyelerince, müşterileri ve kendileri için hazırlanmış alım satım emirleri, her
sabah belli bir sürenin sonuna kadar kapalı zarf içinde sandığa atılmaktadır. Borsa görevlileri bu
sandıkları açıp içinden çıkan emirleri tasnif ederek her menkul kıymet için ayrı ayrı hem alım hem satım
talebinde bulunanlar, yalnız alım talepleri ve yalnız satım talepleri olarak sıralamayı sağlayan bordrolara
dökmektedir. Borsa görevlileri Yönetim Kurulu tarafından alınmış kuralların uygulanmasıyla, gerekli
karşılaştırmaları yaparak işlem konusu her hisse senedi için açılış fiyatını tespit etmektedir. Bu fiyatla,
alım ve satım emirlerinin büyük bir kısmı (%60-80’i) karşılık bularak işlemler gerçekleşmektedir.
44
Geriye, sadece karşılık bulamamış olan alım veya satım emirleri kalmasından sonra borsa eksperlerinin
gözetiminde çok fiyat yöntemi uygulamaya konulmaktadır. Çok fiyat yönteminde bir menkul kıymete ait
olarak verilen alım satım emirleri öncelik kurallarına uygun olarak karşılaştırılmakta ve elde edilen
fiyatlarla alım satım gerçekleştirilmektedir. Belirlenen açılış fiyatıyla işlem görmeyen emirler fiyat
düzeylerine göre toplam olarak ilan edilmektedir. Bunlara, seans sırasında yeni gelen alım satım emirleri
de eklenerek öncelik kurallarına göre teker teker karşılaştırılıp alım satım gerçekleştirilmektedir.
Pano Sistemi (Kasım 1987-Kasım 1994)
Aralık 1993-Kasım 1994 arasında bazı hisse senetleri “Pano Sistemi”nde bazı hisse senetleri ise
“Bilgisayarlı Sistem”de işlem görmüştür. Bu sistemde işleyiş, bugün olduğu gibi çok fiyat-sürekli
müzayede esasına göre, tek seans süresi içinde pano sisteminde gerçekleştirilmekteydi. Bu sistem ile
kağıda yazılı borsa emirlerinin eksperler tarafından karşılaştırılması yerine, duvardaki panolara bizzat
aracı kurum temsilcilerinin yazdığı emirlerin yine söz konusu temsilciler tarafından eşleştirilmesi usulü
getirilmiştir.
Pano sisteminde, aracı kuruluş temsilcileri her hisse senedi için ayrılmış işlem tahtalarına,
merkezlerinden telefonla aldıkları emirleri yazmakta ve fiyat olarak uyuşan alım ve satım emirleri borsa
tarafından belirlenen öncelik kurallarına uygun olarak üye temsilcileri tarafından eşleştirilmekteydi. Pano
sisteminde, her işlem tahtasında alış ve satış olarak iki sütun, bu kısımların altında “üye”, “adet” ve
“fiyat” alt başlıkları bulunmaktaydı. Hisse senedi satın almak isteyen üye temsilcisi, alış bölümüne, üye
kodu ile birlikte, almak istediği miktarı ve fiyatı yazarak talebini diğer üye temsilcilerine duyurmaktaydı.
Satış içinse aynı işlem satış bölümüne yazılarak yapılmaktaydı. Böylece, ilgili hisse senedi için alış
talepleri tahtanın solunda, satış teklifleri de sağında alt alta görülmekteydi.
Alış veya satış bölümlerinde yazılı bulunan emirler üzerinde işlem yapmak isteyen temsilciler, öncelik
kurallarına göre emrin üstünü çizerek yanına kendi üye kodunu yazmakta, böylece öneriyi kabul
ettiklerini belirtmekteydi. Emrin üzerini çizen taraf aktif taraf olarak adlandırılmakta ve gerçekleşen
işlemle ilgili sözleşme düzenleyerek borsaya onaylatmaktaydı. İşlemlerin takası ise işlem gününden bir
sonraki gün (T+1) gerçekleştirilmekteydi.
Elektronik alım satım sisteminin tercih edilmesinin düzenli bir hisse
senetleri alım satım pazarına katkısı nelerdir?
Bilgisayarlı Alım Satım (ELİT) Sistemi (Kasım 1994)
Pano sistemi uygulaması Aralık 1993’e kadar tek sistem olarak uygulanmıştır. 3 Aralık 1993’te 50 adet
düşük işlem hacimli hissenin alım satımı ile 176 adet kullanıcı kapasiteli işlem salonunda bilgisayarlı
alım satım uygulamasına adım atılmıştır. Halen uygulanmakta olan bu sistemin işleyişi, bu ve bir sonraki
bölümün konusunu oluşturmaktadır.
14 Temmuz 1994 tarihinden itibaren hisse senetleri piyasası’nda ikincil piyasa seansı birden ikiye,
dolayısıyla günlük işlem süresi de 4 saate çıkarılmış, aynı tarihte takas süresi, işlem gününün iki işgünü
sonrası (T+2) olarak belirlenmiştir. 21 Kasım 1994 tarihinde borsada işlem görmekte olan tüm hisse
senetleri bilgisayarlı alım satım sisteminde işlem görmeye başlamıştır. Bu sisteme geçilmesiyle fiziksel
mekân sorunu giderilmiş ve işlem güvenliği, işlem hızı, şeffaflık, hızlı raporlama ve veri dağıtımı, piyasa
gözetimi, modern ortam, dış dünya ile bütünleşme kolaylığı sağlanmıştır. 1994 yılında bilgisayarlı alım
satım uygulamasının başlaması ile birlikte hızlı bir değişim ve yeniden yapılanma sürecine girilmiştir. Bu
kapsamda, Borsa’da güven ve şeffaflık ortamını sağlamak amacıyla piyasalar ve işleyişleri ile ilgili çeşitli
düzenlemeler yapılmıştır. 1994 yılının sonunda, borsanın kuruluşundan o döneme kadar işlem yapılan
pazarın adı “Ulusal Pazar” olarak belirlenmiş ve sadece borsa kotunda bulunan şirketlerin hisse
senetlerinin bu pazarda işlem görmesine olanak tanınmıştır. 1995 yılının ilk aylarından itibaren kotasyon
şartlarını sağlayamayan şirketler için “Bölgesel Pazar” ve “Yeni Şirketler Pazarı” faaliyete geçirilmiştir.
Bu süreç içerisinde piyasadaki gelişime paralel olarak Toptan Satışlar Pazarı ve Gözaltı Pazarları da
45
kurulmuştur (3 Mart 2003 tarihinden itibaren Bölgesel Pazar’ın ismi İkinci Ulusal Pazar olarak ve Yeni
Şirketler Pazarı’nın ismi ise Yeni Ekonomi Pazarı olarak değiştirilmiştir).
Benzerleri tüm modern dünya borsalarında görülen hisse senetleri alt
pazarlarından Gözaltı Pazarı’nın İMKB’deki işlevi ve bu konudaki diğer uygulamalar
nelerdir?
Şubat 2007’den İtibaren Uygulanan Yöntem
2 Şubat 2007 tarihinden itibaren ise gün başında yapılan açılış seansında “tek fiyat” yöntemi kullanılırken
1. seansın kalan bölümünde ve 2. seansta “çok fiyat - sürekli müzayede” sistemi kullanılmaktadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak tarihsel gelişimi ele alınan İMKB hisse senetleri piyasasının işlem saatleri de
aşağıda yer almaktadır:
Tablo 2.1: Hisse Senetleri Piyasasında İşlem Saatleri
Kaynak: www.imkb.gov.tr
İMKB hisse senetleri piyasasının kuruluşundan beri gelişimi için
bknz. www.imkb.gov.tr/Yayınlar/Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu,
ss.316-318
46
İMKB ENDEKSLERİ
Endeks, bir veya daha fazla değişkenin hareketlerinden ibaret olan, oransal değişimi ölçmeye yarayan bir
göstergedir. Endeksler, karmaşık olayların tek bir rakama indirgenmesini sağlayan, olaylar ve sonuçları
hakkında yaklaşık bilgi verebilen araçlardır. Endeksler kullanılırken kapsamı, temsil yeteneği, hesaplama
yöntemi ve sıklığı, avantajları, dezavantajları ve endeks üzerine yansımayan özelliklerin neler olduğu iyi
bilinmelidir.
Endeksler, zaman içinde bir süreklilik ve dolayısıyla karşılaştırılabilme imkanı sağlarlar. Böylece
endekse konu olan değişken veya değişkenlerin yönü, değişimi veya gidişi belirlenebilir. Bu nedenle
endeksin, incelenmek istenen olayı temsil etmesi gerekmektedir.
"Gösterge" olarak da adlandırılabilecek endeksler, aynı veya farklı zaman dilimi içindeki iki veya daha
fazla değişkeni karşılaştırma imkanı sağlarken, geleceği tahmin aracı olarak da kullanılmaktadır.
Endeksler, ayrıca, aynı veya değişik mekanlardaki (örneğin diğer bir ülkedeki) aynı veya farklı
değişkenlerin (örneğin hisse senedi getirilerinin) karşılaştırılabilmesini sağlarlar. Endeksler, iktisat,
işletme ve sosyal olaylardaki konular arasında bir ilişki (bağıntı) olup olmadığı hakkında fikir de
verebilir.
Endeksler, borsa yatırım fonu, yatırım fonu ve vadeli işlemlere dayanak olarak üzerine ürün çıkarılan
ürünler olarak giderek önem kazanmaktadır.
Bir Endeksin Oluşturulmasında Önemli Kriterler
•
Öncelikle endeksin amacı, yani tam olarak temsil etmesi hedeflenen değişkenler iyi
tanımlanmalıdır.
•
Endekslerden (Özellikle Hisse senedi fiyat endeksleri) zaman içinde süreklilik imkanı sağlaması
beklendiğinden, hesaplamada kullanılacak verilerin sürekliliği ve karşılaştırılabilirliğine özen
gösterilmelidir.
•
Kapsama alınacak örnekler, endeksin amacıyla uyumlu olacak ve değişkenleri hedeflenen
şekilde temsil edecek örnekler olmalıdır.
•
Endeksler serideki değerlerden birini baz alıp, diğerlerinin bu baza göre değişim oranını
gösterdiği için baz dönemin tespiti önemlidir.
•
Endeksi oluşturan değerlere verilmesi gereken ağırlıkların seçimi ve zaman içinde değiştirilmesi
veya sabitliği de önemlidir.
•
Endeksin hesaplanma yöntemi, serideki değişimleri doğru göstermesi bakımından endeksin
başarısını etkiler.
Hisse Senedi Endeksleri
Hisse senedi piyasasının genel bir göstergesi olan hisse senedi endeksleri, endeks kapsamındaki hisse
senetlerinin fiyatları baz alınarak "piyasa performansı" hakkında genel bir bilgi verir. Hisse senedi
endeksleri, genellikle piyasanın anlık durumunu yansıtır. Dünyada 1884 yılından beri kullanılmakta olan
hisse senedi endeksleri (stock indexes and averages) genellikle üç ayrı şekilde hesaplanmaktadır;
1.
Aritmetik ortalama formülü ile: Aritmetik ortalama formülü ile hesaplanan endekslerde, hisse
senedi fiyatlarının ya da herbiri için hesaplanan basit endekslerin aritmetik ortalaması alınır. Bu
tür endekslerde eğer hisse senedi fiyatlarının ortalaması alınıyorsa, endeksteki hisse senetlerine
fiyatları oranında ağırlık verilmiş olur. Böylece fiyatlarında aynı oranda değişim olan iki hisse
senedinden fiyatı daha yüksek olanı endeksi daha fazla etkiler. Diğer yöntemde de bütün hisse
senetlerine eşit ağırlık verilmiş olur.
Aritmetik ortalamaların kullanıldığı endekslere örnek olarak Dow Jones ve Nikkei verilebilir.
Dow Jones Industrial Average (DJIA), New York Borsasında işlem gören, piyasa değeri yüksek
30 sanayi 380 ve Dow Jones Utility Average'ı (DJUA)(sırasıyla "ulaştırma" ve
"hizmetler"ortalamalarını) hesaplayıp yayınlamaktadır. Dow Jones Composite (Bileşik) ise
47
DJIA, DJTA ve DJUA ortalamalarındaki hisse senetlerinin tümünü içerdiği için "65 Stock
Average" olarak adlandırılır. 381
Örneğin endeksteki her bir hisse senedi için belirlenen piyasa değeri 10.000 ve A hisse
senedinin en son fiyatı 20 ise, endeks portföyüne A hisse senedinden 500 adet alınacaktır. Bu
yöntemle tüm hisse senetlerine endekste eşit ağırlık verilmiş olur. AMEX Retail endeksi ile
Morgan Stanley Consumer endeksi bu yöntemle hesaplanan endekslerdendir.
2.
Geometrik ortalama formülü ile: Bu yöntemde endekse dahil herbir hisse senedinin fiyatı bir
önceki günkü fiyatına bölünür, bulunan rakamlar birbiriyle çarpıldıktan sonra hisse senedi sayısı
kadar kökü alınır ve bir gün önceki endeks değeriyle çarpılır. Örnek olarak Value Line
Composite Index verilebilir. Value Line Composite Index, NYSE, AMEX ve tezgahüstü
piyasada işlem gören 1695 hisse senedini içermekte ve geometrik ortalama formülü ile
hesaplanmaktadır.
3.
Şirketlerin piyasa değerlerinin (market capitalization) kullanıldığı formüllerle: Bu tür
endekslerde, piyasayı temsil etmesi için oluşturulan endeks portföyünün değerindeki artış veya
azalışlar endeksteki artış veya azalışları verir. Endeks, toplam piyasa değeri, piyasa değerinin bir
kısmı (halka açık kısım, alım satıma konu olabilecek kısım, endeksin hesaplandığı borsa kotunda
bulunan kısım ve fiili dolaşımdaki kısım vb…) veya eşit ağırlıklı olarak hesaplanabilmektedir.
Piyasa değeri ağırlıklı endekslere örnek olarak S&P 500, Topix, Financial Times (FTSE 100),
NYSE Composite ve İMKB Endeksleri verilebilir. Bunlardan İMKB Endeksleri şirketlerin
toplam piyasa değeri değil, Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) kaydında fiili dolaşımdaki pay
olarak bulunan ve alım-satıma konu olabilecek hisse senetlerinin piyasa değeri ağırlıklı olarak
hesaplanmaktadır. NYSE Composite endeksi ise New York Borsası'nda işlem gören, alım satıma
konu olabilecek hisse senetlerinin piyasa değeri ağırlıklıdır. Hesaplamalara ADR'ları işlem gören
yabancı şirketlerin de toplam piyasa değeri değil, New York Borsası'nda ADR olarak işlem
gören kısmının piyasa değeri dahil edilir.
Standard & Poor's 500 endeksi, NYSE, AMEX ve NASDAQ’da işlem gören 500 şirketin hisse
senetlerini içerir ve toplam piyasa değeri ağırlıklıdır.
Japonya'da ise TOPIX endeksi Tokyo Borsası'nın 1. pazarında işlem gören yaklaşık 1500 şirketi
kapsar. Piyasa değeri ağırlıklı olan bu endeks, her 60 saniyede bir hesaplanıp duyurulmaktadır.
TOPIX endeksinin 33 endüstri grubu için ayrı ayrı hesaplanan alt endeksleri (sub-indices)
dışında, şirketlerin çıkardıkları toplam hisse miktarlarına göre gruplama yapılması sonucu elde
edilen 3 endeks ile Tokyo Borsa'sının 2. pazarında işlem gören hisse senetlerini kapsayan bir
endeks de hesaplanmaktadır.
İMKB Hisse Senedi Endeksleri
İMKB Hisse Senedi Endeksleri, İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin gruplar halinde ortak
performanslarının ölçülmesi amacıyla oluşturulmuştur.
Fiyat endeksleri, endeksin hesaplanmasında ve sürekliliğinin sağlanmasında ödenen temettüyü dikkate
almayan endekslerdir. Bu tür endekslerde sadece hisse senedinin değer kazanmasından doğan kazanç
endekse yansımaktadır.
Getiri endeksleri, endeksin hesaplanmasında ödenen temettüyü de dikkate alan, sürekliliğinin
sağlanmasında ödenen temettülere göre de düzeltme yapılan endekslerdir. Bu tür endekslerde hisse
senedinin değer kazanmasından doğan kazancın yanında temettüden dolayı elde edilen kazanç da endekse
yansımaktadır.
İMKB 100 Endeksi Ulusal Pazar için temel endeks olarak kullanılmaktadır.
İMKB 100 Endeksi: İMKB Hisse Senetleri Piyasası için temel endeks olarak kullanılmaktadır. 1986
yılında 40 şirketin hisse senedi ile başlayan ve zamanla sayısı 100 şirketin hisse senedi ile sınırlanan
Bileşik Endeks’in devamı niteliğindedir. Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerle, Kurumsal Ürünler
Pazarı’nda işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkları
arasından seçilen 100 hisse senedinden oluşmakta olup, İMKB 30 ve İMKB 50 endekslerine dahil hisse
senetlerini de kapsar.
48
İMKB 50 Endeksi: Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerle, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören
gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkları arasından seçilen 50 hisse
senedinden oluşmakta olup, İMKB 30 endeksine dahil hisse senetlerini de kapsar.
İMKB 30 Endeksi: Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerle, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören
gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkları arasından seçilen 30 hisse
senedinden oluşur.
İMKB 10 Banka Endeksi: Ulusal Pazar’da işlem gören bankalar arasından seçilen 10 hisse
senedinden oluşur.
İMKB 100-30 Endeksi: İMKB 100 Endeksine dahil olup, İMKB 30 endeksinde yer almayan 70 hisse
senedinden oluşur.
İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi: İMKB pazarlarında işlem gören ve belirlenmiş asgari kurumsal
yönetim derecelendirme notuna sahip şirketlerin hisse senetlerinden oluşur.
İMKB Tüm Endeksi: Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları hariç olmak üzere, İMKB pazarlarında
işlem gören şirketlerin hisse senetlerinden oluşur.
İMKB Tüm-100 Endeksi: İMKB Tüm endeksine dahil olup, İMKB 100 endeksinde yer almayan
hisse senetlerinden oluşur.
Sektör Endeksleri ve Alt Sektör Endeksleri: Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları hariç olmak üzere,
İMKB pazarlarında işlem gören şirketlerin hisse senetlerinden oluşur.
İMKB Ulusal Endeksi: Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerin hisse senetlerinden oluşur.
İMKB İkinci Ulusal Endeksi: İkinci Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerin hisse senetlerinden
oluşur.
İMKB Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları Endeksi: İMKB pazarlarında işlem gören menkul
kıymet yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden oluşur.
İMKB Şehir Endeksleri: İMKB pazarlarında işlem gören ve ana üretim/hizmet faaliyetlerinin
gerçekleştiği ya da şirket merkezinin bulunduğu şehre göre gruplandırılmış hisse senetlerinden oluşur.
Holdingler hariç mali sektörde faaliyet gösteren şirketler ile perakende ticaret sektöründe faaliyet
gösteren şirketler kapsam dışındadır.
Mevcut endekslerin başlangıç değerleri aşağıdaki tabloda gösterildiği gibidir:
Tablo 2.2: İMKB’de Hesaplanan Endeksler ile Başlangıç Tarih ve Değerleri
ENDEKS
BAŞLANGIÇ DEĞERİ
İMKB 100
Ocak 1986 = 1
İMKB 50
28.12.1999 = 15.208,78
İMKB 30
27.12.1996 = 976
İMKB 10 BANKA
31.12.2009 = 119,536.52
İMKB 100-30
31.12.2008 = 26,864.07
İMKB KURUMSAL YÖNETİM
29.08.2007 = 48.082,17
İMKB TÜM
27.12.1996 = 976
İMKB TÜM-100
31.12.2008 = 26,864.07
İMKB ULUSAL
31.12.2010 = 65,912.91
İMKB SINAİ
31.12.1990 = 32,56
Kaynak: İMKB Temel Bilgiler Kılavuzu
49
Hesaplama Yöntemi
Endekslerin hesaplanmasında tescil edilmiş en son fiyatlar kullanılır. Endeksler, kapsamlarında bulunan
hisse senetlerinin fiili dolaşımdaki paylarının piyasa değerleri ile ağırlıklı olarak hesaplanır.
Endekslerin hesaplanmasında aşağıdaki formül kullanılır:
Et =( ∑ (i=1 n) Fit * Nit * Hit ) / Bt
Et
= Endeksin t zamandaki değeri
n
= Endekse dahil olan hisse (şirket) sayısı
Fit
= “i” nci hisse senedinin t zamandaki fiyatı
Nit
= “i” nci hisse senedinin t zamandaki toplam sayısı
Hit
= “i” nci hisse senedinin t zamandaki fiili dolaşımdaki pay oranı
Bt
= Endeksin t zamandaki bölen değeri
Hisse Senetlerinin Seçim/Endekse Alınma Kriterleri
Hisse senetlerinin endekslere alınabilmesi için değerleme dönemi sonu itibariyle A veya B Listesinde yer
almaları şarttır. C Listesinde yer alan hisse senetleri endekslere dahil edilmez.
İMKB 30, İMKB 50 ve İMKB 100 endekslerinin kompozisyonu Ulusal Pazar’da işlem gören
şirketlerle, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim
sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden, İMKB 10 Banka endeksinin kompozisyonu ise
Ulusal Pazar’da işlem gören bankaların hisse senetlerinden oluşturulur.
Hisse senetlerinin endekslere alınabilmesi için, değerleme dönemleri sonu itibarıyla İMKB’de en az 60
gün süreyle işlem görmesi şarttır. Değerleme dönemi içinde belli bir piyasa değeri büyüklüğü şartını
sağlıyor olması nedeniyle endekslere dahil edilen hisse senetleri için 60 gün süreyle işlem görme şartı
aranmaz.
Birden fazla grup hisse senedi ayrı sıralarda işlem gören şirketlerin, sadece bir grup hisse senedi
endekslere dahil edilir.
Endekslerde yer alacak hisse senetlerinin seçimi aşağıdaki gibi yapılır:
Hisse senetleri, değerleme dönemi sonu itibariyle fiili dolaşımdaki paylarının piyasa değerlerine göre
büyükten küçüğe doğru sıralanır.
Hisse senetleri, değerleme dönemindeki günlük ortalama işlem hacimlerine göre büyükten küçüğe
doğru sıralanır. Günlük ortalama işlem hacimlerinin hesabında sadece özellik kodu “E” (Eski) ve “Y”
(Yeni) olan normal emir işlemleri ile hisse senetlerinin işlem gördüğü gün sayıları esas alınır.
Nihai sıralama aşağıda açıklandığı şekilde yapılır:
Her iki listede; birinci sırada yer alan hisse varsa nihai listede ilk sıraya konur. Her iki listede; birinci
sırada yer alan hisse yoksa, ilk iki sıra içinde yer alan hisse olup olmadığına bakılır. Nihai listede ilk
sırada yer alacak hisse senedi belirleninceye kadar bu işlemler tekrarlanır. Nihai listede ilk sıraya
konulacak hisse senedinin belirlenmesinden sonra yukarıdaki işlem takip eden sıralar için tekrar edilir.
Her iki listede ilk n sıra içinde olma şartını sağlayan iki hisse senedinin bulunması halinde piyasa değeri
büyük olan nihai listede daha üst sıraya konur.
Yapılan nihai sıralamada en üst sırada yer alan hisse senetlerinden başlanarak ve “Dönemsel
Değişiklikler” bölümünde açıklanan endekslere alınmak veya çıkarılmak için gereken üst ve alt sıralar da
gözetilmek suretiyle endekslere seçim yapılır.
50
İMKB Endekslerinin Tarihçesi
Borsanın açılışından 1989 yılı sonuna kadar İMKB Endeksi, endekste yer alan şirketlerin her birinin
kendisine ait basit endeks değerlerinin aritmetik ortalaması alınarak hesaplanmıştır.
Bu yöntemden, endeks hesaplamasında endeks kapsamındaki tüm şirketlere eşit ağırlık vermesi
nedeniyle vazgeçilmiş, 1990 yılı başında endeksteki hisse senetlerine toplam piyasa değerleri oranında
ağırlık veren yeni hesaplama yöntemine geçilmiştir.
İMKB Endeksleri, 1991 yılının başından itibaren de, şirketlerin halka arz edilmiş kısımlarının piyasa
değerleri dikkate alınarak hesaplanmaya başlanmıştır.
İMKB'nin hisse senedi piyasasında hesaplanan endekslerin hepsi aynı geçmişe sahip değildir. En eski
endeks, kapanış fiyatları kullanılarak hesaplanan bileşik endeks (IMKB 100) tir. Bu endeksin "baz
değer"i Ocak 1986 tarihi itibariyle 1'dir. Bu endeks 26 Ekim 1987'den itibaren günlük olarak
hesaplanmaktadır. Bu tarihten önce ise haftalık hesaplama yapılmıştır.
1991 yılı başından 1996 yılı sonuna kadar her işlem günü, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın hisse
senedi piyasasında belli şartları sağlayarak tescil edilen ve endeks kapsamında olan hisse senetlerinin
fiyatları kullanılarak altı ayrı endeks hesaplanmıştır. Bunlar; kapanış fiyatları ve ağırlıklı ortalama
fiyatlarla hesaplanan bileşik endeks, mali sektör ve sınai sektör endeksleridir. 1997 yılı başından itibaren
ağırlıklı ortalama fiyatlara göre endeks hesaplamasından vazgeçilerek, Ulusal Pazar’da işlem gören tüm
hisse senetlerinin yer aldığı İMKB Tüm, Bölgesel ve Yeni Şirketler Pazarı’nda işlem gören hisse
senetlerinin yer aldığı İMKB Bölgesel YŞP, Ulusal Pazar’da işlem gören yatırım ortaklıklarının hisse
senetlerinin yer aldığı İMKB Yatırım Ortaklıkları endeksi, Vadeli İşlemler Piyasası’nda kullanılacak
İMKB 30 ve sınai sektör içinde yer alan hizmetler sektörü şirketleri için ayrı bir İMKB Hizmetler endeksi
ve alt sektör endeksleri hesaplanmaya başlanmıştır. Ayrıca 1996 yılı sonuna kadar sadece fiyat endeksleri
hesaplanmakta iken 1997 yılı başından itibaren hem fiyat hem de getiri endeksleri hesaplanmaya
başlanmıştır.
1996 yılı sonunda yapılan önemli değişikliklerden biri de 1986-1996 tarihleri arasında hesaplanmış
olan İMKB Endekslerinin rakamsal ifadesinin kolaylaştırılabilmesi için daha önce hesaplanmış olan
değerlerin 100’e bölünmesi suretiyle 1986 Ocak = 100 olan İMKB 100 Endeksinin başlangıç değerinin
1986 Ocak = 1 olacak şekilde revize edilmesi ve 1997 yılından itibaren bu şekilde hesaplanarak ilan
edilmeye başlanması ve endeks değerlerinin tam sayı olarak ifade edilmesidir.393
1998 yılı başından itibaren ise tüm endeksler, tamsayıdan sonra iki haneli olarak gösterilmeye ve
aynen saklamada bulunanlar hariç, Takasbank saklamasında bulunan hisse senetlerinin piyasa değeri
ağırlıklı olarak hesaplanmaya başlanmıştır.
2000 yılı başından itibaren, İMKB 30 ve İMKB 100 endeksleri kriterlerine göre İMKB 50 endeksi
hesaplanmaya başlanmıştır. Gayrimenkul yatırım ortaklıkları için “Gayrimenkul Y.O.” adıyla ayrı bir
endeks oluşturulmuş, gayrimenkul yatırım ortaklıklarının Mali ve Tüm endekslerine dahil edilmesi,
kriterlerini sağlaması durumunda İMKB 30, İMKB 50 ve İMKB 100 endekslerine de dahil edilebilmesi
kararlaştırılmıştır. Mevcut Yatırım Ortaklığı Endeksi, daha önce dahil olan gayrimenkul yatırım
ortaklıkları hariç tutularak “Menkul Kıymet Y.O.” adıyla hesaplanmaya devam edilmiştir.
01.07.2000 tarihinden itibaren, İMKB Teknoloji ana sektör endeksi ile Bilişim ve Savunma olmak
üzere 2 alt sektör endeksinin hesaplanmasına başlanmıştır.
25.07.2000 tarihinden itibaren, İMKB Hizmetler ana sektör endeksinin alt sektör endeksi olarak
İletişim Endeksi hesaplanmaya başlanmıştır.
03.03.2003 tarihinden itibaren, geçerli olan yeni pazar yapılanmasına bağlı olarak İMKB Bölgesel,
YŞP Endeksi’nin adı İMKB İkinci Ulusal Pazar Endeksi olarak değiştirilmiş, Yeni Ekonomi Pazarı’nda
işlem gören hisse senetlerinden oluşması öngörülen Yeni Ekonomi Pazarı Endeksinin Pazar’da işlem
görecek ilk hisse senedinin 11’inci işlem gününden itibaren hesaplanması kararlaştırılmıştır.
01.04.2004 tarihinden itibaren, İMKB Hizmetler ana sektör endeksinin alt sektör endeksi olarak Spor
Endeksi hesaplanmaya başlanmıştır.
51
03.09.2004 tarihinden itibaren, Yeni Ekonomi Pazarı’nda işlem gören şirketlerden oluşan Yeni
Ekonomi Endeksi hesaplanmaya başlanmıştır.
31.08.2007 tarihinden itibaren, İMKB pazarlarında (Gözaltı Pazarı hariç) işlem gören ve Sermaye
Piyasası Kurulu'nun (SPK) "Sermaye Piyasasında Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme
Kuruluşlarına İlişkin Esaslar Tebliği" kapsamında kurumsal yönetim ilkelerine uyumuna ilişkin olarak
belirlenmiş derecelendirme notuna sahip şirketlerin performanslarının ölçülmesi amacıyla oluşturulan
İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi hesaplanmaya başlanmıştır.
01.01.2009 tarihinden itibaren, İMKB 100-30 Endeksi, İMKB Tüm-100 Endeksi ve İMKB Adana,
İMKB Ankara, İMKB Antalya, İMKB Bursa, İMKB İstanbul, İMKB İzmir, İMKB Kayseri, İMKB
Kocaeli ve İMKB Tekirdağ Şehir Endeksleri hesaplanmaya başlanmıştır.
01.01.2010 tarihinden itibaren, likiditesi ve piyasa değeri en yüksek olan 10 banka hisse senedinden
oluşan İMKB 10 Banka Endeksi hesaplanmaya başlanmıştır.
01.01.2011 tarihinden itibaren, Yeni Ekonomi Pazarındaki şirketlerin İkinci Ulusal Pazara alınması ve
Yeni Ekonomi Pazarının kapanmasıyla beraber İMKB Yeni Ekonomi Endeksinin ve İMKB Savunma
Endeksinde bir adet şirket bulunmasından ötürü İMKB Savunma Endeksinin hesaplanmasına son
verilmiştir. Sadece Ulusal Pazar hisse senetlerinin dahil edildiği İMKB Tüm ve İMKB Ana ve Alt Sektör
endekslerine İkinci Ulusal Pazar hisse senetleri de dahil edilmiştir. Başlangıç değeri, İMKB Tüm
Endeksinin 31.12.2010 tarihli kapanış değeri olan 65,912.91 olan İMKB Ulusal Endeksinin
hesaplanmasına başlanılmıştır. Endeksler, MKK tarafından ilan edilen en son fiili dolaşımdaki pay
oranları dikkate alınmak suretiyle hesaplanmaya başlanmış, ilk defa işlem görmeye başlayan hisse
senetleri seçimlik endeksler dışındaki tüm endekslere işlem görmeye başladıkları gün itibariyle dahil
edilmeye başlanmıştır.
52
Özet
Ortaklık payı (hisse senedi), anonim ortaklıklar
tarafından yasal izinler sonrasında çıkarılan
(ihraç edilen), anonim ortaklığın sermayesine bir
katkıyı ifade eden, yasal şekil şartlarına uygun
olarak düzenlenmiş, kıymetli evrak hükmündeki
sermaye piyasası araçlarıdır. Hisse senetlerini
çıkaran anonim şirketlerin esas sözleşmesinde
herhangi bir farklı düzenleme öngörülmediyse
tüm ihracı yapılan pay senetleri temettü (karpayı)
ve rüçhan hakkı (yeni pay alma) kuponları taşır.
Hisse senedi sahiplerinin teorik olarak hakları
arasında da sayılan bu iki haktan rüçhan hakkına
ilişkin olarak İMB’de rüçhan hakkı kupon pazarı
mevcuttur. Temettü (kâr payı), eğer şirket bir
sene içerisindeki faaliyetleri sonrasında kar elde
ettiyse şirkete sermaye koyanlara da payları
oranında kârın bir kısmı mevzuata uygun olarak
eğer
ortaklığın
esas
dağıtılır.
Ayrıca
sözleşmesinde bir kısıtlama yoksa rüçhan hakkı
kullanımı ile şirkete sermaye koyarak risk alan
ortaklara sermaye artışı olduğunda toplam
içerisindeki paylarını muhafaza etme imkânı
öncelikle verilir. Böylelikle eski ortak, bir ’si
bir ’den sermaye artışına katılarak birinci el
piyasadaki ihraç fiyatından daha ucuz bir fiyata
pay miktarını artırabilmektedir.
5.
Uzun Vadeli Yatırımların Kısa Vadeli
Tasarruflarla Finansmanı
6.
Menkul Kıymetlerle İlgili Bilgilere Kolay
Ulaşma
7.
Sermayeye Hareketlilik Sağlama
8.
Güvence
9.
Sanayide Yapısal Değişikliği Kolaylaştırma
Günümüz toplumlarında hisse senetlerinin,
öncelikle sermaye piyasaları açısından birçok
menkul kıymet arasında yatırım aracı olarak özel
bir yeri vardır. Ayrıca ekonomik kalkınma
açısından kilit işlevler yüklenmiştir. Serbest
piyasa ekonomilerinin temel üretim döngüsü olan
özel müteşebbis şirketlerin sabit yatırımlarının
finanse edilmesinde orta ve uzun vadeli fon
temini çok önemli olup hisse senetleri piyasaları
bu süreçte önemli görevleri yerine getirmektedir.
Çünkü birer sermaye payını temsil eden hisse
senetleri yardımıyla ufak tasarruflar birikerek can
suyu olarak şirketlere akabilemekte, şirketler de
bu sayede gerekli yatırımları yaparak hem
istihdamı hem de üretimi artırmaktadırlar.
6. Tüm bu unsurları düzenleyecek kamusal
merkezi denetim birimi,
10. Piyasada Tek Fiyat Oluşturma
Etkin ve işlevsel bir hisse senedi piyasası
aşağıdaki unsur ve tarafları içermelidir:
1. Halka arz edilmiş ortaklık payı,
2. Fon fazlalarını sermaye piyasalarında
değerlendirmek isteyen gerçek ve tüzel kişi
yatırımcılar,
3. Tarafların
alım
satım
işlemlerini
gerçekleştirebilecekleri düzenli bir piyasa ve
borsa,
4. Yatırımcıların emirlerini
aracı kurum ve kuruluşlar,
aktarabilecekleri
5. Hisse senetleri borsada gerçekleşen işlemlerin
takas ve saklamasını gerçekleştirecek bir
takas merkezî,
7. Manipülasyon (yapay fiyat) ve içeriden
öğrenenler ticareti gibi suç unsuru teşkil eden
oluşumlara engel olacak caydırıcı mevzuat ve
örgütlü takip,
8. Halka açık şirketlerin bilanço ve kâr zarar
tablolarının takibi ve yatırımcının kötüye
kullanılmaması için bağımsız denetim hukuki
altyapısı ve bağımsız denetim şirketleri
Teknolojinin hızla gelişimi ile menkul kıymet
pazarları hem işlem tekniği hem de erişim hızı
açısından ciddi gelişmeler sergilemiştir. İşlem ve
erişim maliyetleri zaman içerisinde azalmıştır.
Günümüzde dikkat çekmekte olan ayrımlar
aşağıdadır:
Öte yandan hisse senetlerinin el değiştirdiği
piyasa ve borsalar sayesinde ekonomide özetle
aşağıdaki işlevler yerine layikıyla getirilir:
1. Fiyat / Emir güdümlü
1. Likidite Sağlama
2. Ekonomiye Kaynak Yaratma
2. Tek fiyatlı (Çağrı yöntemli) / Çok fiyatlı
(Sürekli müzayede)
3. Sermaye Mülkiyetini Tabana Yayma
3. Tahta (salon) / Elektronik esaslı
4. Ekonominin Göstergesi Olma
4. Merkezî / Yaygın kotasyonlu
5. Saydam / Saydam Olmayan
53
Bahsi geçen bu ayrımlar zaman içerisinde daha
da çeşitlendirilebilecektir. Özellikle menkul
kıymet borsa ve piyasaları arasındaki artan
rekabet ve dolayısıyla yatırımcı ve emirleri
aktaran aracıların tercihlerini etkileyebilmek
adına yukarıda bahsedilen çeşitli özellikleri aynı
anda da sunma çabası gittikçe kendini
göstermektedir.
Ocak 1986-Kasım 1988 tarihleri arasında
uygulanan “Toplu Açılış Fiyatı Yöntemi veya
Tek Fiyat Çok Fiyat Yöntemi”
Kasım 1987-Kasım 1994 arasında uygulanan
“Pano Sistemi”
Kasım 1994’ten İtibaren Uygulanan Bilgisayarlı
Alım Satım Sistemi (ELİT Sistemi)
Şubat 2007’den İtibaren Uygulanan Yöntem
54
Kendimizi Sınayalım
5. Aşağıda sırasıyla Fiyatı (), Miktarı (lot) ve
Sisteme iletilme saati verilen satış emirlerinden
hangisi öncelikle işlem görür?
1. Ortaklık ya da alacaklılık sağlayan, belli bir
meblağı temsil eden ve yatırım aracı olarak
kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte
ve seri hâlinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve
şartları Sermaye Piyasası Kurulu tarafından
belirlenen kıymetli evrak aşağıdakilerden
hangisidir?
a. Hisse senedi
b. Tahvil
c. Kâr zarar ortaklığı belgesi
10 :13
b. 13,00 27
10 :41
c. 13,00 90
10 :49
d. 14,00 120
10 :05
e. 14,00 250
10 :36
6. Her hisse senedi fiyatı için bir defada
gerçekleşebilecek en küçük fiyat değişimine ne
ad verilir?
d. Menkul kıymet
e. Poliçe
a. Baz fiyat
2. Hisse senetlerini halka arz eden şirketler ile
alıcıların doğrudan doğruya karşılaştıkları piyasa
aşağıdakilerden hangisidir?
b. Fiyat adımı
c. Ağırlıklı ortalama fiyat
a. Birincil piyasa
d. Kapanış fiyatı
b. İkincil piyasa
e. Açılış fiyatı
c. Finansal piyasa
7. Menkul kıymetin en son işlem gördüğü
seanstaki ağırlıklı ortalama fiyatın en yakın fiyat
adımına yuvarlanması ile elde edilen fiyat
aşağıdakilerden hangisidir?
d. Para piyasası
e. Reel piyasa
3. Anonim şirketlerin ortaklarından sağladıkları
sermaye ile ana sözleşmelerinde bahsi geçen
faaliyetlerden kâr etmeleri durumunda Genel
Kurul kararıyla payları oranında tüm ortaklara
her sene dağıtabilecekleri meblağa ne ad
verilmektedir?
a. Baz fiyat
b. Fiyat adımı
c. Ağırlıklı ortalama fiyat
d. Kapanış fiyatı
a. Kayıtlı sermaye
e. Açılış fiyatı
b. Rüçhan hakkı
8. Çeşitli piyasa ve pazarları aracılığı ile önceden
belirlenmiş yazılı kurallar ışığında menkul
kıymetlerin aracılar vasıtası ile ve müşteriler
adına el değiştirdiği mekânlara ne ad verilmektedir?
c. Kâr payı
d. Bedelli hisse senedi
e. Yedek akçe
a. Denetim Kurumu
4. Hisse senetleri piyasasında pasifte bekleyen
emirlerin işlem görme sırasının belirlenmesinde
ilk bakılan öncelik hangisidir?
b. Saklama Kurumu
c. Takas Kuruluşu
a. Fiyat önceliği
d. Aracı Kurum
b. Zaman önceliği
e. Borsa
c. Miktar önceliği
d. Müşteri emirlerinin önceliği
e. Emir türü önceliği
55
a. 13,00 20
9. Aşağıdakilerden hangisi İMKB’de hesaplanan
endekslerden birisi değildir?
Kendimizi Sınayalım Yanıt
Anahtarı
a. İMKB 100
1. d Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Kavramı
ve Özellikleri” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
b. İMKB 50
c. İMKB 20
2. a Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Kavramı
ve Özellikleri” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
d. İMKB 10
e. İMKB 10 Banka
10. Aşağıdakilerden hangisi
sınıflamalarından biri değildir?
hisse
3. c Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Kavramı
ve Özellikleri” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
senedi
a. Fiyat / Emir güdümlü
4. a Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalarının Temel Kavramları” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
b. Tek fiyatlı (Çağrı yöntemli) / Çok fiyatlı
(Sürekli müzayede)
5. b Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalarının Temel Kavramları” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
c. Tahta (salon) / Elektronik esaslı
d. Merkezî / Yaygın kotasyonlu
e. Açık / Kapalı
6. b Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalarının Temel Kavramları” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
7. a Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalırının Temel Kavramaları” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
8. e Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalarının Tarafları ve İşlevsel Bir Piyasanın
Yararları” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
9. c Yanıtınız yanlış ise “İMKB Endeksleri”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
10. e Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi
Piyasalarının Sınıflandırılmsı” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
56
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı
Sıra Sizde 1
vs.) sahip olduğu açıkca ifade edilmektedir. İşte
bu yüzden şirket sermayesini oluşturan farklı
tertiplerdeki hisse senetleri İMKB’de ayrı
sıralarda işlem görüp farklı fiyatlardan el
değiştirebilmektedir. (Örneğin, İş Bankası A, B
ve C tertipleri)
Hisse senetleri, zilyetlerine (ellerinde tutanlara)
ortaklık hakkı sağlayan ve halkı arzı
gerçekleştirilmiş olan tüzel kişiliğin yönetiminde
söz sahibi olma hakkı ile elde ettiği senelik
gelirden pay sahibi olma hakkı veren menkul
kıymetler olduğundan söz konusu kamusal
birimler tarafından çıkarılmaları hem uygulama
hem de mevzuat açısından mümkün değildir.
Sıra Sizde 4
Türk sermaye piyasalarının yegane menkul
kıymet borsası olan İMKB’de mevcut
piyasalardan biri olan tahvil ve bono piyasasına
bakıldığında işlem hacminin tamamının kamusal
borçlanma araçlarının alım satımından oluştuğu
görülmektedir.
Ayrıca
İMKB
dışındaki
bankalararası piyasada işlem görmekte olan
borçlanma araçlarına bakıldığında da yine tam bir
kamu ağırlığı ile karşıkarşıya kalınmaktadır. Yani
kamu borçlanma ihtiyacı nedeniyle tasarrufların
dışlanma etkisi şu an Türk finans piyasalarında
temel sorunu olarak kendini göstermektedir. Özel
sektörün
borçlanma
aracı
ihracı
dahi
gerçekleştiremeyerek
devlet
borçlanma
araçlarının bu kadar rakipsiz kalmasının sebebi
ise öncelikle kamu kağıtlarının daha yüksek faiz
önermesi ile söz konusu kıymetlerin stopaj ve
BSMV gibi vergilerden muafiyetinin olmasıdır.
Öte yandan özellikle belediyelerin bağlı ortaklık
olarak kurduğu iktisadi işletmeler (KİK) halka
arz
yoluyla
hisse
senetlerinin
ihracını
yapabilirler.
Ayrıca
doğrudan
doğruya
belediyeler, TC Hazinesinin uygunu ve ödeme
garantisi ile uluslararası piyasalarda borçlanma
aracı ihracı yoluyla harcamaları için gerekli
fonları sağlayabilirler.
Sıra Sizde 2
Yeni taahhüt veya ödeme yolu ile çıkarılan, diğer
bir deyişle bedelli artırıma konu olan hisseler ya
kuruluş aşamasinda çıkarılırlar ya da sermaye
artırımlarında, rüçhan hakki kullanimiyla eski
ortaklar tarafından veya halka arz yoluyla üçüncü
kişiler tarafindan satın alınırlar. Bu hisseler
karşılıgında ortaklık dışı kaynaklardan ortakliğa
ödeme yapılmış olur.
Sıra Sizde 5
Yedek akçe, dagıtılmamış kâr, yeniden
değerleme değer artış fonu, gayrimenkul satış
kazançları veya iştirakler gibi temel muhasebe
kalemlerindeki değer artışlarının sermayeye
eklenmesi nedeniyle çıkarılacak hisse senetleri
için ise ortaklardan yeni bir ödeme veya yeni bir
taahhüde gerek yoktur. Burada aslında mevcut
payların nominal değerleri yükseltilmekte ve
gerçekte
iç
kaynaklardan
bir
ödeme
yapilmaktadir. Bu durumda yeni hisse senetleri
eskisinin bir uzantısı olduğundan, bedelsiz hisse
senetlerini edinme hakki eski ortaklara yani pay
sahiplerine aittir.
Merkezî
Kayıt
Kuruluşu
(MKK)
A.Ş.
dolaşımdaki hisse senetleri ile yatırım fonu
katılma
belgelerinin
fiziki
varlıklarını
sonlandırarak tüm bu belgeleri bir bilgisayar
kaydı haline getirerek, takibi sorumluluğunu
üstlenmiştir. Yani artık halka açık bir şirketin
resmî ve en son ortaklık yapısına ilişkin bilgiler
MKK’den temin edilecektir. Ya da herhangi bir
ortak şirket genel kuruluna katılmak istediğinde
ortak olduğunu belgeleyen evrakı MKK’den
temin etmesi gerekecektir.
Kaydileştirmenin sermaye piyasalarımıza yararı
ise şöyle özetlenebilir:
Sıra Sizde 3
• Halka arz yapacak ihraçcı şirketlerin kağıt,
marbaa ve boya maliyetleri ortadan
kalkmıştır.
Anonim şirketlerin kuruluş aşamasında iştigal
konuları,
ortakların
kimlerden
oluşacağı,
sermayenin nasıl dağılım gösterdiği konularında
temel bilgileri ifade eden esas (ana) sözleşme
ticaret siciline kaydedilerek Ticaret Sicil
Gazetesi’nde yayınlanmaktadır. Esas sözleşme
içerisinde sermayedara verilecek her tertip hisse
senetlerinin hangi haklara (temettü, oy kullanma
• Basımı gerçekleştirilen hisse senetlerinin
saklama ve çalınmaya karşı güvenliğinin
sağlanması maliyetleri ortadan kalkmıştır.
57
Sıra Sizde 8
• Tabiat şartlarına karşı menkul kıymetlerin
kağıt olmasından kaynaklanan zaafiyetler
ortadan kalkmıştır (yangın, taşkın ve deprem
gibi).
Diğer birçok dünya borsasında olduğu gibi
aşağıdaki gelişmelerle karşılaşıldığında yatırımcıların korunması adına İMKB’de işlem
görmekte olan bir şirketin pazarı değiştirilerek
Gözaltı Pazarı’na alınır:
• Şirketlerin ortaklık yapısı anlık olarak
merkezi bir ortamda takip edilerek değişimler
görülebilmekte ve el değiştirmeler çok hızlı
bir şekilde geçerlilik arz etmektedir.
• Olağandışı durumların ortaya çıkması,
• Kamunun zamanında, tam ve sürekli
aydınlatılmasına ve mevcut düzenlemelere
uyum
konusuna
gerekli
özenin
gösterilmemesi,
Sıra Sizde 6
Artan rekabet genelde anonim şirket olarak
yapılanmış dünya borsalarını tüm maliyetleri
kısarak borsaların işlemci üyelere ve dolayısıyla
yatırımcılara
yansıtmakta
olduğu
hizmet
ücretlerini düşürmelerine sebebiyet vermiş. Bir
süre sonra borsalar arası stratejik işbirlikleri,
ortak işlem platformları ve hatta birleşmeler
gündeme gelmektedir. Örneğin 2007 senesinde
NYSE, Euronext’in %97’sini 13 milyar ABD
dolarına satın alarak büyük bir birleşmeye imza
atmıştır. Yine 2007’de Londra Borsası, İtalya
Borsası’nı 1.6 milyar euroya satın almıştır. Diğer
bir çarpıcı gelişme ise yine tüm dünya
borsalarında işlemlere aracı olan finansal
kurumlar daha ucuz maliyetlerle işlem yapmak
adına alternatif işlem ortamları yaratmaktadırlar:
Chi-X Europe, Euro-Millenium, Turquoise gibi.
• Yatırımcıların haklarının korunması ve kamu
yararı gerektirdiği hallerde
Şirketin borsa kotundan veya ilgili pazardan
geçici ya da sürekli çıkarılması sonucunu
doğurabilecek gelişmelerin oluşması nedeniyle
şirketlerin izleme ve inceleme kapsamına
alınması durumlarında sürekli gözetim, denetim
ve izleme ortamında, yatırımcıların devamlı ve
zamanında
bilgilendirilmesini
sağlayacak
önlemler alınması piyasanın etkinliği açısından
şarttır. Öte yandan şirket hisse senetlerinin
tamamen borsa pazar ve kotundan çıkarılması
öncesinde söz konusu şirketin hisse senetlerine
yatırım
yapmış
tasarruf
sahiplerinin
korunabilmesi amacıyla geçici bir süre likidite
sağlanmaktadır.
Dünya
hisse
senetleri
piyasacılığı kültüründe bu yaklaşımdan farklı
olarak kamuoyunun zamanında ve yeterli
aydınlatılması dışında borsa tarafından hiçbir
tedbir almaksızın serbest piyasanın kendi
kendisini düzenleyeceği inancıyla hiçbir pazar
değişikliği yapılmaması yöntemini benimseyen
borsalar mevcuttur.
Sıra Sizde 7
İnsana dayalı alım satım sistemlerinden
elektronik alım satım sistemlerine geçiş ilk anda
ciddi bir kurulum maliyeti yaratacak olmakla
beraber zaman içerisinde bu maliyet karşılanarak
aşağıdaki çarpıcı katkılara erişilmesi söz konusu
olacaktır:
• Piyasa işlemlerinde yapay piyasa oluşumuna
ve haksız kazanca sebebiyet veren fiillere
ilişkin gözetim ve denetimin etkinleşmesi,
• Piyasaya
giriş
yaparak
işlemlerini
gerçekleştirmek isteyenlerin erişim kalite ve
etkinliğinin artması,
• Piyasaya ulaşma ve alım-satım emirlerinin
karşılaşma hızının artması,
• Piyasaya ilişkin fiyat ve hacim bilgilerinin
çok daha hızlı ve etkin olarak tüm piyasa
taraflarıyla paylaşılabilmesi,
• Birim zamanda gerçekleşen işlem hacminin
insan dayalı sistemlere göre çarpıcı olarak
artması,
58
Yararlanılan Kaynaklar
Yararlanılan İnternet Kaynakları
Bolak, Mehmet. (2001). Sermaye Piyasası Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi. İstanbul:
Beta Yayınları.
www.imkb.gov.tr
Borsa Rehberi 1928 (1991) (Çev. M. Ragıp
Batumlu) İstanbul:İMKB Yayınları.
www.takasbank.com.tr
Brigham, Eugene F., Joel F. Houston. (2004).
Fundementals of Financial Management. Ohio:
Thomson South Western.
www.world-exchanges.org
www.spk.gov.tr
www.tspakb.org.tr
Fertekligil Azmi. (2000). Türkiye’de Borsa’nın
Tarihçesi. İstanbul: İMKB Yayınları.
Karslı, Muharrem. (2003). Sermaye Piyasası
Borsa
Menkul
Kıymetler.
İstanbul:Alfa
Yayınları.
Sarıkamış, Cevat. (2000). Sermaye Pazarları.
İstanbul: Alfa Yayınları.
Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler
Kılavuzu. (2008). İstanbul: İMKB Yayınları.
59
3
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Borçlanma aracı, tahvil ve bono gibi kavramlar ile yapısal özelliklerini tanımlayabilecek,
Tahvil ve Bono Piyasalarının Temel Kavramlarısını açıklayabilecek,
Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile tahvil ve bono piyasalarının önemini
değerlendirebilecek,
Tahvil ve bono piyasalarının dünyada ve Türkiye’deki tarihsel gelişimini ifade edebilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
Borçlanma Aracı
Tahvil
Faiz
Bono
Vadeye Kalan Süre
Getiri
İçindekiler
Giriş
Borçlanma Araçları ve Özellikleri
Tahvil ve Bono Piyasalarının Temel Kavramları
Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir Piyasanın Yararları
Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarihsel Gelişimi ile Dünyada ve Ülkemizde Tahvil ve Bono
Piyasacılığı Kültürü
60
İMKB Tahvil ve
Bono Piyasası
GİRİŞ
Dünya finans tarihine bakıldığında ilk finansal faaliyetlerin hep borçlanma üzerine olduğu ve finansman
kültürünün ödünç para verme ve vadesinde anapara ile faizinin ödenmesi üzerine bina edildiği
görülmektedir. İnsanlık tarihinde ‘ticaret’ kadar eski ve önemli olan borçlanma faaliyetleri, öncelikle
devletler arasında gerçekleşirken zaman içerisinde finansal aracılığın gelişmesi ile bankerler ve bankalar
üzerinden tezgâhüstü piyasalar yoluyla gerçekleşir olmuştur. Tarihte ilerledikçe borçlanma ilişkisini
tanımlayarak tekdüzeleştiren menkul kıymetlerin doğması ile borçlanma piyasalarının daha da büyüdüğü
ve düzenli piyasa/borsalar yoluyla para ve fon ticaretinin hızla büyüdüğü gözlemlenmektedir.
Ordularının ve kamu görevlilerinin finansmanı amacıyla irili ufaklı müstakil devletler tarafından sık
sık kullanılan borçlanma piyasaları, özellikle başarısız mali idareleri olan devletlerin bir süre sonra
tamamen bağımlı hale geldikleri piyasalar olmuşlardır. Öyle ki tarihsel akışta, çok borçlu ülkelerin mali
bağımsızlığının elden gitmesi ve hatta iki yakasını biraraya getiremeyen bu devletlerin tarihin
sahnesinden yitip gitmesi olağan hâle gelmiştir. Yakın tarihten örnek vermek gerekirse mesela Osmanlı
İmparatorluğu son yüzyılda ciddi bir kamu harcamalarını finanse edememe sorunu ve mali yetersizlikle
karşılaşarak artan oranda yurt dışından borçlanmıştır. Bu hesapsız borçlanma 1881’de Osmanlı İdaresinin
temel gelir kaynağı olan vergi toplama imtiyazının Düyun-u Umumiye adlı uluslararası alacaklıları
tarafından kurulmuş bir örgüte devri ile son bulmuştur.
Günümüzdeki anlamıyla finansal aracılığın ortaya çıkması da borçlanma piyasaları yardımıyla
olmuştur. Bu sayede ödünç verenin ödünç alanı takibi aracılar sayesinde kolaylaşarak daha maliyetsiz
hâle gelmiştir. Yani geçmişi neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan borçlanma piyasalarında yaşanan
asimetrik bilgi sorununun giderilmesi çabası finansal aracılığın doğmasına ve bir meslek olarak
gelişmesine de yol açmıştır.
Özellikle gelişmiş Batı ülkelerinde borçlanma piyasalarının çok gelişmiş olma nedeni, para
piyasalarına göre fon temininde maliyet unsurunun daha düşük olmasıdır. Tabi sermaye piyasaları
açısından bakıldığında hâlâ pay senedi ihracı ile finansman borçlanmadan da ucuz olarak karşımızda
çıkmaktadır.
Finans piyasalarının tamamında etkisi olan ters seçim ne demektir?
BORÇLANMA ARAÇLARI VE ÖZELLİKLERİ
Sermaye piyasaları yoluyla ihracı yapılarak ikinci el piyasalarda alım satımı yapılan borçlanma araçları,
çeşitlendirilebilir olmakla beraber aşağıda özellikleri sıralanmış olanlar tüm dünyada kullanılagelen temel
ürünlerdir. Bu ürünlerin tamamı ulusal mevzuatımızda sabit getirili menkul kıymet olarak
nitelendirilmektedir.
61
Bono
Vadesi 1 yıldan kısa olan, iskontolu satılan ve çıkaran kurum tarafından öngörülen vade sonunda nominal
bedelin ödenmesinin taahhüt edildiği menkul kıymetlerdir. Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan bir
yıldan kısa vadeli ihraçlar, hazine bonosu adı altında işlem görmektedir. Özel sektör tarafından ihraç
edildiğinde ise finansman bonosu olarak adlandırılmaktadır. Bononun ingilizce karşılığı olan “bond”
ifadesi ise, ABD Hazinesi ihraçları için 10 yıldan uzun vadeli (maksimum 30 yıl) menkul kıymetleri ifade
etmektedir. Benzer şekilde, “note” ifadesi 1-10 yıl arası, “bill” ifadesi ise 1 yıl ve daha kısa vadeli
ihraçlara yönelik olarak kullanılmaktadır.
Tahvil
TTK md. 420’ye göre anonim şirketlerin ödünç para bulmak için itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı
olmak üzere çıkardıkları borç senetlerine “tahvil” denir. Devletin 1 yıl, anonim ortaklıkların ise en az 2
yıl ve daha uzun vadeyle, ödünç para bulmak amacıyla, itibari değerleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere
çıkardıkları borç senetleridir. Tahviller, elinde bulunduran için alacaklılık hakkı doğuran ve düzenli
aralıklarla faiz geliri getiren sabit getirili menkul kıymetlerdir. Hazine Müsteşarlığı’nın bir yıldan uzun
vadeli olarak ihraç ettiği borçlanma senetleri devlet tahvili adı altında işlem görmektedir.
Tahvilin iyice anlaşılabilmesi için hisse senedi ile arasındaki farklar aşağıda maddeler halinde
verilmiştir:
•
Tahvil bir borç senedidir. Hisse senedi ise, bir mülkiyet senedidir,
•
Tahvil sahibi, tahvil çıkaran kuruluşun uzun vadeli alacaklısıdır. Hisse senedi sahibi, hisse
senedini çıkaran kuruluşun ortağıdır,
•
Tahvil sahibinin bir şirkete sağladığı sermaye yabancı sermayedir. Hisse senedi sahibi, şirkete
belli bir oranda sahiptir. Kullandırdığı sermaye özsermayedir,
•
Tahvil sahibi, şirketin aktifi üzerindeki alacağından başka hiçbir hakka sahip değildir. Şirketin
yönetimine katılamaz. Buna karşılık, şirketin brüt kârından, önce tahvil sahiplerine faiz ödenir.
Bundan sonra, bilanço kâr gösterirse hisse senetlerine temettü ödenir. Tahvil sahipleri
alacaklarını aldıktan sonra, şirketin mal varlığı üzerinde hiçbir hak iddia edemezler. Hisse senedi
satın alarak şirketin ortağı olan hak sahipleri, kendilerine tanınan tüm ortaklık haklarından
yararlanabilirler,
•
Tahvilde kesin bir vade vardır, bu vade sonunda tahvil sahibi ile şirket arasındaki hukuki ilişki
sona erer. Hisse senedinde vade olmadığı gibi, hisse senedi sahibi ile şirket arasındaki ilişki
ebedidir, sadece hisse senedinin sahibi değişebilir,
•
Tahvilin getirisi belli ve sabittir (Değişken faizli tahvillerde faiz oranları ancak iktisadi şartlar
değiştiğinde mevzuat değişikliği ile değişebilir.). Hisse senedinin getirisi, hisse senedi değerinde
meydana gelen artış ve şirketin dağıtacağı kar payıdır. Ancak senet sahibinin hangi yıl ne kadar
gelir elde edeceği, hatta gelir elde edip edemeyeceği belli değildir,
•
Tahviller, mevzuatta itibari değerinin altında bir değerle ihraç edilebilir. Hisse senetleri, itibari
değerin altında bir fiyatla satılamazlar,
•
Tahviller, şirketler dışında devlet ve belediyeler gibi tüzel kişiliğe sahip kamu kuruluşları
tarafından da çıkarılabilir. Birer katılma payını ifade eden hisse senetleri anonim şirketler
tarafından ihraç edilebilirler. (Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler de hisse senedi
çıkarabilmekte; ancak bunlar halka arz yoluyla satılamamaktadır.),
•
Tahviller, bir itfa planı dahilinde itfa edilir. Hisse senetlerinde prensip itibariyle itfa söz konusu
değildir. Ancak isteğe bağlı olarak, hisse senetlerinin bir bölümü itfa edilebilir ki, bunun anlamı
sermaye azaltımıdır. Hisse senetlerinin tamamen itfası ise, şirketin tasfiyesi demektir.
62
Tahvilin fiyatlaması diğer menkul kıymetlere göre bazı farklılıklar içerir. Buna göre;
P = Tahvilin piyasa değerini,
C = Tahvilin kupon tutarını (Nominal değer x kupon faiz oranı)
F = Tahvilin nominal değerini,
n = Vadeye kadar olan süreyi,
M = Vade sonunda ödenecek anaparayı,
i = İskonto veya piyasa faiz oranını,
Görüldüğü gibi, tahvilin değeri, her devre elde edilen faiz tutarı ile vade sonundaki anaparanın belli
bir iskonto oranından bugüne indirgenmiş değerlerinin toplamıdır. İskonto oranı, tahvilin nominal faiz
oranına eşitse, tahvilin piyasa fiyatı nominal değerine eşit olur. İskonto oranı ile nominal faiz oranı
arasındaki farklılık, tahvilin piyasa değerini nominal değerinden farklılaştırır. Dönemsel faiz getirileri ve
vade sonunda ödenecek anapara tutan belli olduğuna göre, tahvilin fiyatını belirleyecek olan değişken,
iskonto oranıdır.
Örnek: Vadesine 4 yıl kalmış %30 kupon faizli 100.000 nominal değerli bir tahvilden %28 getiri
beklenirse tahvilin bugünkü değeri ne olur?
Görüldüğü gibi tahvilin değeri, gelecekte sağlayacağı nakit akışlarının tahvilden beklenen getiri oranı
ile bugüne iskontolanmış değerleri toplamıdır. İlk dönem sonunda alınacak 30.000’lik kupon faizinin bir
dönem iskontolanmış değeri 23.438; ikinci dönem sonunda alınacak 30.000’lik kupon faizinin iki
dönem iskontolanmış değeri 18.311’dir. Bu şekilde tüm nakit akışları iskontolanıp toplanarak tahvilin
değeri olan 104.481,94’ye ulaşılır.
Örnekte de görüldüğü gibi yatırımcı tahvili alırken ya basit getirisi ya da fiyatı üzerinden diğer
tahvillere göre durumunu değerlendirebilir.
Getiriyi üç ayrı açıdan da incelemek mümkündür:
Dönemsel Getiri = (Dönem Sonu Fiyatı – Dönem Başı Fiyatı ) / Dönem Başı Fiyatı
63
= 100/92.293-1 = %8.35
Yıllık Basit Getiri
= Dönemsel getiri * (Yıldaki Dönem Sayısı)
= 0.0835*(365/163) = %18.70
Yıllık Bileşik Getiri
= (1+Dönemsel Getiri)(Yıldaki Dönem Sayısı) – 1
= (1+0.835)(365/163) – 1
= % 19.67l
Hazine bonosu ve devlet tahvillerine genel olarak Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) adı verilir.
DİBS’ler, Hazine Müsteşarlığı tarafından yurt içi piyasada ihraç edilen borçlanma senetleridir. DİBS’ler
vadelerine, kuponlu/kuponsuz oluşlarına, faiz türlerine ve ihraç edildikleri para birimlerine göre
sınıflandırılabilmektedir.
Vadesi 1 yıl veya daha uzun olan DİBS’ler devlet tahvili, 1 yıldan kısa olan DİBS’ler ise hazine
bonosu ismini alır. Kuponsuz senetler iskontolu senetler olup senedi vade sonuna kadar elinde tutan
yatırımcının faiz kazancı, senedin vade sonunda ulaşacağı nominal değeri ile satış fiyatı arasındaki farktır.
Kuponsuz senetler sabit getirili menkul kıymetlerdir. Kuponlu senetler ise yatırımcıya belirli dönemlerde
kupon ödemesi (faiz ödemesi) yapan, sabit ya da değişken faizli senetlerdir. DİBS’ler ve döviz
cinsinden veya dövize endeksli olarak ihraç edilebilmektedir. Döviz cinsinden ihraç edilen DİBS’lerin
anapara ve faiz ödemeleri döviz olarak yapılırken dövize endeksli DİBS’lerin ödemeleri belirlenen kur
üzerinden olarak yapılır. Türkiye’de DİBS ihracı Hazine Müsteşarlığı tarafından yürütülmektedir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bu süreçte hazinenin mali ajanı olarak görev almaktadır.
Hazine Müsteşarlığı, borçlanma programı çerçevesinde finansman ihtiyacını karşılarken çeşitli
yöntemlerle devlet tahvili ve borçlanma senedi ihraç etmektedir.
Resim 3.1: Devlet İç Borçlanma Tahvili Örneği – Ön yüz
64
Resim 3.2: Devlet İç Borçlanma Tahvili Örneği – Arka yüz
Resim 3.3: Hazine Bonosu Örneği – Ön yüz
65
Resim 3.4: Hazine Bonosu Örneği – Arka yüz
Özel Sektör Tahvilleri, anonim şirketler tarafından çıkarılan borçlanma senetleridir. Özel sektör
tahvillerinin vadeleri -en az iki yıl olmak üzere- serbestçe belirlenebilmekte, sabit veya değişken faizli
olarak ihraç edilebilmektedir. Kupon ödemeleri yılda 1, 2 ya da 4 kez olabilir.
Anonim şirketler tarafından çıkarılacak tahvillerin aşağıdaki kayıtları içermesi gerekir (TTK m. 425427):
•
Şirket unvanı, konusu, merkezi ve süresi, ticaret sicil numarası,
•
Esas sermaye miktarı,
•
Ana sözleşme tarihi ve bunda değişiklikler yapılmışsa bunların da tarihleriyle tescil ve ilân
edildikleri tarihler,
•
Şirketçe tasdik edilmiş son bilançoya göre şirketin durumu,
•
Evvelce çıkarılmış ve yeni çıkarılacak tahvillerin nominal kıymetlerinin tutarı, yenilerin itfa
şekli, her tahvilin itibari kıymetiyle faiz oranı, nama veya hamiline yazılı olduğu, vadesi,
•
Tahvil çıkarılmasına dair genel kurul kararının tescil ve ilân tarihi,
•
Şirketin menkul ve gayrimenkullerinin, evvelce çıkarılan tahvillerden veya diğer bir sebepten
dolayı rehnedilmiş veya teminat gösterilmiş olup olmadığı,
•
Tahvillerin ana sermaye ve faizlerinin ödeme şartları ve varsa itfa planı,
•
Şirketi temsile yetkili en az iki imza.
Yukarıdaki hususlar tahvil ihracından önce bir “izahname” halinde hazırlanır. Hazırlanan izahname,
ticaret siciline tescil ettirilir ve aynen tahvilin arka yüzündeki tahvil metnine eklenir. Şirketin unvanı,
merkezi, esas sermayesi, sicil numarası, yetkili imzalar ile tahvilin nominal değeri, faiz oranı tahvilin ön
yüzüne aynen yazılır. Tahviller farklı kupürler halinde çıkarılabilir. Ancak her kupürün kıymetinin
yuvarlak ve seri içinde birbirine eşit olması gerekir.
Başlıca Tahvil Türleri
Eurotahvil (Eurobond): İhracı yapan ülkenin veya kuruluşun kendi ulusal para birimi dışındaki bir para
birimi üzerinden ve uluslararası bir konsorsiyum aracılığı ile bir banka ve/veya sendikasyon tarafından
birden fazla ülkede eşanlı olarak ihraç edilen, genellikle hamiline tahvillerdir.
66
Eurotahviller, ABD piyasasında ihraç edilmesi durumunda “yankee”, İngiltere piyasasında ihraç
edilmesi durumunda “bulldog”, Japonya piyasasında ihraç edilmesi durumunda ise “samurai” adını
almaktadır.
Değiştirilebilir Tahviller (DET):Dünya uygulamasında HDT’lerin ihraççı ortaklığın hisse senetlerinin
yanı sıra ihraççı ortaklık dışındaki şirketlerin hisse senetleri ile değiştirilebilmesi söz konusudur. Ülkemiz
mevzuatında HDT’lerin yalnızca ihraççı ortaklığın hisse senetlerine dönüştürülebilmesi düzenlenmiştir.
İlgili tebliğde başka bir şirketin hisse senetleri ile değiştirilebilmesine imkân sağlayan tahviller
Değiştirilebilir Tahviller (DET) olarak tanımlanmış ve ayrıca düzenlenmiştir.
Hisse Senedine Dönüştürülebilir Tahvil (HDT): Ortaklıkların uzun süreli fon sağlamada
kullanabilecekleri araçlardan biri de tasarruf sahiplerine, belirli koşullar altında, tahvili hisse senedine
dönüştürme hakkı sağlayan ve bu çerçevede kısmen sabit getirili menkul kıymet, kısmen hisse senedi
niteliği taşıması nedeniyle finans literatüründe karma menkul kıymetler grubuna dahil edilen sermaye
piyasası araçları olan dönüştürülebilir tahvillerdir. HDT ihracı özellikle, hisse senedi piyasasının sunduğu
yüksek getiri potansiyelinden yararlanmayı amaçlayan, bununla birlikte hisse senedi fiyatlarındaki
değişkenliğin getirdiği riski üstlenmek istemeyen yatırımcılara hitap etmektedir. HDT’nin en temel
özelliği tahvillerin içerdiği anapara güvencesi ile hisse senetlerinin sağladığı sermaye kazancını bir arada
sunmasıdır. HDT ihracı gerçekleştiren şirketler, sabit getiri ile birlikte dönüştürme hakkının da tasarruf
sahiplerine tanınmasının etkisi ile fiyatlamada esneklik kazanmakta ve düşük maliyetle fon temin
edebilmektedir.
Ülkemizde HDT’lere ilişkin düzenleme SPK’nin Seri:II, No:22 sayılı “Borçlanma Araçlarının Kurul
Kaydına Alınması ve Satışına İlişkin Esaslar Hakkında Tebliği”nde yer almaktadır. Hisse senedine
dönüştürülebilir tahvil ihracı yoluyla, şirketlerin borçlanma piyasalarına erişimi kolaylaşmaktadır. Hisse
senedine dönüştürülebilme özelliği nedeniyle, HDT’nin içerdiği faiz oranı tahvillere kıyasla daha düşük
olarak belirlenebilmektedir. Yatırımcıların daha düşük faiz oranına razı olmalarının nedeni, ihraççı
ortaklığın hisse senetlerinin potansiyel değer artışı olup gelecekte beklenen anapara artışı için cari
gelirden vazgeçilmesidir.
KİTAP İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Üye Temsilcisi Eğitim
Programlarında kaynak kitap olarak kullanılan Sermaye Piyasası ve Borsa Kılavuzu
(İMKB Yayınları, İstanbul, ISBN 978-975-6450-22-2, Mayıs 2008) adlı kitapta yukarıda bahsi
geçen ve ulusal sermaye piyasası mevzuatımızda yer alan menkul kıymetlere ilişkin daha
ayrıntılı bilgiler bulabilirsiniz.
Menkul kıymetleştirme ne demektir ve menkul kıymet piyasacılığı
açısından yararları nelerdir?
TAHVİL VE BONO PİYASALARININ TEMEL KAVRAMLARI
Finans piyasaları içerisinde İMKB gibi çarpıcı işlem hacimleri ile kendini gösteren borçlanma amaçlı
menkul kıymetlerin el değiştirdiği piyasaları irdeleyebilmek amacıyla aşağıdaki kavramlara göz atmakta
fayda vardır:
Basit Getiri: Yapılan yatırımdan elde edilen faiz gelirinin vade sonunda tekrar yatırıma
dönüştürülmediği durumdaki yıllık getiriye basit getiri denir.
Bileşik Getiri: Yatırımdan elde edilen faiz gelirinin dönem sonunda aynı oranla tekrar yatırıma
dönüştürüldüğü varsayımı ile hesaplanan getiriye bileşik getiri denir.
Borsa Payı: Borsa üyelerinin, borsada gerçekleştirdiği işlem hacmine göre hesaplanarak borsaya
ödenen tutar olup Borsa Yönetim Kurulunca belirlenir.
67
Borsa Üyeleri: Sermaye Piyasası Kurulundan yetki belgesi ve borsadan üyelik belgesi almış aracı
kuruluşlardır.
Çok Fiyat-Sürekli Müzayede Sistemi: Çok fiyat yöntemi; bir menkul kıymet için verilen alım satım
emirlerinin fiyat ve zaman önceliği kurallarına uygun olarak teker teker karşılaştırılması sonucunda
oluşan fiyatlarla alım satım işleminin gerçekleştirilmesidir.
Devlet İç Borçlanma Senetleri: Devletin cari yıl bütçe kanununa dayanarak bütçe açıklarının
finansmanı amacıyla çıkarmış olduğu borçlanma senetlerinin genel adıdır.
Devlet İç Borçlanma Senetleri Endeksleri: Bu tür menkul kıymetlere yatırım yapanlarının fiyat ve
getirilerdeki gelişmeleri basit ve anlaşılabilir göstergeler yardımıyla izleyebilmelerini sağlamak amacıyla
oluşturulmuşlardır. Ayrıca yatırımcıların sabit getirili menkul kıymetlere yaptıkları yatırımlar ile diğer
yatırım seçenekleri arasında kolay karşılaştırma yapabilmelerini sağlamaktadır.
Hazine Bonosu: Hazine tarafından vadesi bir yıldan kısa süreli olarak çıkarılan ve iskontolu olarak
işlem gören borçlanma senetleridir.
İhraç Değeri: Menkul kıymetin ilk ihraçtaki fiyatıdır. İhraç değeri nominal değerin altında olursa
iskontolu satış, nominal değerin üstünde olursa primli satış, nominal değere eşitse başa baş satış yapılmış
demektir.
İtfa: Sabit getirili menkul kıymetin vade bitiminde anapara ve (varsa) kupon faizinin ihraççı
tarafından sabit getirili menkul kıymetin sahibine ödenmesidir.
İşleme Konu Menkul Kıymetler: İMKB tahvil ve bono piyasası örneğindeki gibi piyasada el
değiştirebilmesi uygun görülen borçlanma araçlarıdır. Devlet ve özel sektör tarafından çıkarılan tahvil ya
da bonolar bu konuda örnek oluşturabilir.
Kalanını İptal Et (KİE): Fiyat ve miktarın girildiği; ancak işlem kısmen veya tamamen
gerçekleşmezse işlem görmeyen kısmın ekranda pasif olarak görünmeyerek sistem tarafından otomatik
olarak iptal edildiği emir türüdür.
Kupon Faizi: Sabit getirili menkul kıymetin üzerinde yazılı olan ve belirli dönemler itibarı ile (6 ay da
bir, yılda bir vs) ödenen faizdir. Tahvillerin üzerinde her bir dönem için ayrı bir kupon bulunur. İlgili
dönemde o döneme ait kupon yatırımcı tarafından kesilerek kupon faizi tahsil edilir.
Likidite: Menkul kıymetin piyasa fiyatından veya bu fiyata çok yakın bir fiyattan en kısa sürede ve
kolayca nakde çevrilebilmesidir.
Limitli Emir: Fiyat ve miktarın girildiği emirlerdir. İşlem kısmen veya tamamen olmazsa
gerçekleşmeyen kısım sistemde pasif olarak görünür.
Nominal Değer: Menkul kıymetin üzerinde yazılı olan ve vade sonunda ödenecek anapara tutarıdır.
Nominal Getiri: Herhangi bir yatırım aracının enflasyon dikkate alınmadığı durumdaki getirisine
nominal getiri denir. Örneğin, 1 yıllık bir devlet tahvilinin ilk ihraçta % 40 yıllık getiri ile alınıp vade
sonuna kadar elde tutulması durumunda bu tahvilin vadeye kadar getirisi nominal % 40 olur.
Piyasa Değeri: Menkul kıymetin, piyasada o gün itibarı ile geçerli olan vadeye kadar getirisine göre
hesaplanan fiyatıdır. Bu değer piyasa şartlarına göre değişiklik gösterebilir. Menkul kıymetin getirisi ile
piyasa değeri birbirleriyle ters orantılıdır. Getiri yükselirse daha önce ihraç edilmiş menkul kıymetin
piyasa değeri düşer, getiri düşerse daha önce ihraç edilmiş menkul kıymetin piyasa değeri yükselir.
Piyasa Emri: Menkul kıymet alım satımında en iyi piyasa fiyatından işlemin gerçekleştirileceği emir
türüdür. Bu tür emrin en büyük avantajı, emrin hemen yerine getirilebilme olanağıdır.
Piyasa Yapıcı: Piyasanın dürüst, düzenli ve etkin çalışmasını sağlamak ve görevli olduğu sermaye
piyasası araçlarında likit ve sürekli bir piyasanın oluşmasını sağlamak için kendi nam ve hesabına çift
taraflı kotasyon vermekle yükümlü olan aracı kuruluştur.
Reel Getiri: Herhangi bir yatırım aracının enflasyondan arındırılmış getirisidir.
68
Repo: Bir menkul kıymetin işlemin başlangıç valöründe satılıp bitiş valöründe geri alınmasıdır Bir
başka ifadeyle menkul kıymetin geri alma vaadiyle satımıdır.
Takas: Borsada gerçekleştirilen işlemler sonucunda oluşan borç ve alacakların karşılıklı olarak tasfiye
edilmesidir.
Temerrüt: Borsada yapılan işlemler sonucunda, taahhütlerin gerektirdiği ödeme veya menkul kıymet
teslimatlarının belirlenen süreler içinde gerçekleştirilmemesi sonucu oluşan durumdur.
Teminat: Borsa üyelerinin, borsa işlemleri dolayısı ile müşterilerine ve/veya borsaya verebilecekleri
zararlara karşılık olmak üzere, Borsa tüzel kişiliği adına yatırdıkları tutara denir.
Ters Repo: Bir menkul kıymetin işlemin başlangıç valöründe alınıp bitiş valöründe geri satılmasıdır.
Bir başka ifadeyle menkul kıymetin geri satım vaadiyle alımıdır.
Tescil: Borsa’da gerçekleştirilen işlemlerin fiyatlarının doğrudan, borsa dışında gerçekleştirilen
işlemlerin fiyatlarının ise bu işlemlerin borsaya bildirimi sonrasında borsa kaydına alınması işlemidir.
Tranş: Tahvil ve bono piyasasında işlem yapabilme limiti içerisindeki her bir kademedir.
Vadeye Kalan Gün: Menkul kıymetin valör tarihinden itfasına kalan gün sayısıdır.
Valör Tarihi: İşleme ait menkul kıymet ve nakit yükümlülüklerinin yerine getirileceği, başka bir
ifadeyle menkul kıymet ve nakit takasının yapılacağı tarih.
Borçlanma aracı piyasalarında getiri ya da faiz oranlarına göre işlem hacmi oluştuğundan diğer
finansal araçların getirileri ya da hazine ihalelerinde oluşan faiz gibi Merkez Bankalarının faiz oranlarına
ilişkin açıklamaları da borçlanma piyasalarını doğrudan etkilemektedir. Söz konusu ilişki aşağıdaki tablo
yardımıyla açıklanmaya çalışılmıştır:
69
Tablo 3.1: Piyasalar Arası Etkileşim
Kaynak: TSPAKB Sermaye Piyasası Faaliyetleri Temel Düzey Lisanslama Eğitim Notu
Tahvil ve bono piyasalarının temel kavramları hakkında ayrıntılı bilgi
için bkz. www.tspakb.org.tr/LisanslamaEğitim Kılavuzları/Temel Düzey/Tahvil ve Bono
Piyasaları
İMKB tahvil ve bono piyasasında işlem aracılığını hangi tüzel kişiler
yapabilir?
70
TAHVİL VE BONO PİYASALARININ TARAFLARI VE İŞLEYİŞİ
İLE ETKİN BİR PİYASANIN YARARLARI
Diğer menkul kıymet piyasalarında olduğu gibi tahvil ve bono piyasasında temel taraflar gerek düzenli ve
gerekse tezgâhüstü piyasalarda aşağıdaki resimde ifadesini bulan akıştaki gibidir:
Resim 3.5: Piyasa Taraflarının Etkileşimine İlişkin Karikatür
Kaynak: İMKB Eğitim Notları
Yani ağırlıklı olarak tüzel kişi olmakla beraber gerçek ve tüzel kişi yatırımcıların emirlerini bu
işlemlerde uzman ve tanınırlığı olan aracı kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla piyasalara aktarması sürecin ilk
evresini oluşturmaktadır. Sonrasında alıcı ve satıcının karşılaştığı organize ya da tezgâhüstü piyasalar
yardımıyla en uygun alım ve satım teklifleri birbirlerini bularak üzerinde anlaşılan fiyatlardan menkul
kıymetler el değiştirir. Böylece satıcı, menkul kıymetini arzu ettiği bedel karşılığı elden çıkarmakta alıcı
da ilgili tutarı ödeyerek arzu ettiği menkul kıymeti temin etmektedir.
Aşağıda tahvil ve bono piyasalarının organize ve tezgâhüstü yapılarda olanlarını daha ayrıntılı olarak
incelenmektedir:
Organize Piyasa
Etkin bir düzenli borçlanma piyasasının akışını algılayabilmek için İMKB tahvil ve bono piyasasının yapı
ve akışını incelemek faydalı olacaktır. Bu piyasa kesin alım-satım ve repo-ters repo pazarları olarak ikiye
ayrılmaktadır. Kesin alım-satım pazarında işlem yapabilmek için Sermaye Piyasası Kurulundan aracılık
yetki belgesi almış olan banka ve aracı kurumlar öncelikle İMKB tahvil ve bono piyasası taahhütnamesini
imzalamak, işlem yapmaya yetkili elemanlarını İMKB’ye bildirmek zorundadır. Bu koşulları yerine
getiren üyeler, türü ve tutarı borsa tarafından belirlenen teminatları tesis ettikten sonra piyasada işlem
yapmaya başlayabilmektedirler. Piyasada işlem yapabilmek için her bir üyeye işlem limiti tesisi gerekli
olup limit tesisinde dikkat edilen hususlar aşağıdaki gibidir:
Üyenin özkaynakları,
•
Kurucusu veya yöneticisi olduğu yatirim fonu ve ortakliklarinin sabit getirili menkul kıymet
portföy büyüklüğü,
•
Geçmiş dönemlerdeki borsa işlem hacmi ve takas yükümlülüğünü yerine getirme performansı.
Bu hususlar ışığında tesis edilecek teminatlara ilişkin temel kurallar da aşağıdadır:
71
•
İşlem yapabilme limitinin üst sınırı banka ve aracı kurumlar için özkaynaklarının 15 katını
aşamaz,
•
Üyelere borsa tarafından belirlenmiş 3 tranştan oluşan “işlem yapabilme limiti” tahsis edilir,
•
İşlem yapabilme limitini aşmamak şartiyla yatırdıkları teminatin 20 katı kadar işlem yapabilirler,
•
Nakit, tahvil ve teminat mektupları işlem limiti karşılığı olarak yatırılabilir.
•
Farklı teminat türlerinin aynı bazda değerlendirilebilmesi için fazla oranda teminat yatırılır,
•
%100 oranında ilave “işlem limiti karşiliği” yatırmak suretiyle işlem yapabilme limitini en fazla
3 katına kadar artırabilirler. Ancak bu şekilde artırılan işlem yapabilme limiti, üst sınırı aşamaz.
Öte yandan repo-ters repo pazarında işlem yapabilmek için ise tahvil ve bono piyasası kesin alımsatim pazarına kabul edilmiş olmak, Sermaye Piyasası Kurulundan repo-ters repo yetki belgesi almış
olmak ve repo-ters repo pazarı için İMKB’nin ek taahhütnamesini imzalamış olmak gereklidir.
İMKB hisse senetleri piyasasından farklı olarak İMKB tahvil ve bono piyasası’nda yukarıda bahsi
geçen işlemci kurumlar dışında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da doğal üye olup piyasa
yapıcılığı sistemi mevcuttur. Ayrıca işlem görecek Hazine ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca ihraç
edilen menkul kıymetler hariç olmak üzere tüm menkul kıymetlerin kote edilmesi gereklidir.
Piyasa yapıcılığında kasıt bazı bankaların İMKB tarafından likidite yaratmak amacıyla özel bir statüye
alınmalıdır. Bu statü için uygun bankalar kamusal borçlanma araçlarını ihraç eden ve borçlanma araçları
piyasada rakipsiz olan T.C. Hazine Müsteşarlığınca öngörülmektedir. Piyasa yapıcılar, İMKB tahvil ve
bono piyasasi’nda mevcut piyasa kuralları çerçevesinde T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen
ölçüt menkul kıymetler için miktar ve ara (spread) olarak belli koşulları sağlayan alım ve satım emirleri
vermektedirler. Sisteme girilen emirler en iyi emirler ise piyasa izleme ekranlarına yansıtılmaktadır.
Ayrıca, mevcut yayın sayfaları dışında bu emirler piyasa yapıcısının kodu ile ilan edilmektedir.
Aşağıda İMKB tahvil ve bono piyasasının günlük piyasa akışı sürecin daha iyi anlaşılması için
mevcuttur:
1.
ADIM:
PİYASANIN AÇILMASI (SAAT 09:30)
2.
ADIM:
EMİRLERİN UZAK ERİŞİM TERMİNALLERİ VEYA TELEFONLA
BORSAYA İLETİLMESİ (PİYASA TELEFON NO: 0 212 298 22 22)
3.
ADIM:
AYNI GÜN VALÖRLÜ İŞLEMLER İÇİN 09:30-14:00, DİĞER VALÖRLÜ
İŞLEMLER İÇİN 09:30-17:00 ARASI (PİYASADA 12:00-13:00 ARASI ÖĞLE TATİLİ
YAPILIR.)EMİR EKRANDA GÖRÜNEN BİR EMRE KARŞILIK İSE AYNI VEYA
DAHA İYİ BİR ORANLI, AYNI TANIMLI VE UYGUN BÜYÜKLÜKTE
İLETİLMELİDİR.
4.
ADIM:
5.
EN İYİ EMRİN EKRANA OTOMATİK OLARAK AKTARILMASI, DİĞER
ADIM:
EMİRLERİN FİYAT VE ZAMAN ÖNCELİĞİNE UYGUN OLARAK SIRAYA
KONMASI
EMRİN PİYASAYA İLETİLMESİ
Piyasa aynı İMKB hisse senetleri piyasasında olduğu gibi çoklu fiyat-sürekli müzayede sistemi ile
çalışmaktadır. Piyasada yetkili aracı kuruluşların temsilcileri emirlerini uzaktan erişim terminalleri
aracılığı ile sisteme göndermektedir. Bu noktada İMKB hisse senetleri piyasasından farklı olarak borsa
binasında aracı kurumların üye temsilcileri (broker) özel ekranlar karşısında görev almamaktadır.
Sistem karşıt emirleri aynı İMKB hisse senetleri piyasasında olduğu gibi fiyat ve zaman önceliklerine
göre eşleştirir. Buna göre, alım emirleri, eşit veya daha düşük fiyatlı satış emirleri ile satış emirleri ise eşit
veya daha yüksek fiyatlı alım emirleri ile otomatik olarak eşleşir. İlgili pazarlarda yer alan emirler
içerisinde bilgisayar tarafından belirlenen alımda en düşük oranlı (repo emirlerinde en yüksek oranlı),
72
satımda en yüksek oranlı (ters repo emirlerinde en düşük oranlı) emirler veri dağıtım firmaları aracılığıyla
anında üyelere iletilir.
6.
ADIM:
EMRİN
GERÇEKLEŞTİRİLMESİ
HÂLİNDE
AKTİF
TARAFA
OTOMATİK OLARAK TEYİT VERİLMESİ VE İKİNCİ DERECEDE İYİ EMİRLERİN
EKRANA AKTARILMASI
7.
ADIM:
PİYASANIN AYNI GÜN VALÖRLÜ İŞLEMLER İÇİN KAPANMASI
(SAAT 14:00) (GERÇEKLEŞMEMİŞ EMİRLER SAAT 14:00’TE OTOMATİK OLARAK
İPTAL EDİLİR.)
8.
ADIM:
O GÜN VALÖRLÜ İŞLEMLER İÇİN İLGİLİ TARAFLARIN
YÜKÜMLÜLÜKLERİNİYERİNE GETİRMESİ (EN GEÇ SAAT 16:30’A KADAR)
9.
ADIM:
PİYASANIN KAPANMASI (SAAT 17:00)
Yukarıdaki akıştan da görüleceği üzere İMKB tahvil ve bono piyasasında işlemler her gün saat 09:30
ile 17:00 arasında yapılmaktadır. Aynı gün valörlü (repo-ters repo pazarında aynı gün başlangıç valörlü)
işlemler saat 09:30-12:00 ile 13:00-14:00 arasında, ileri valörlü (repo-ters repo pazarında ileri başlangıç
valörlü) işlemler ise saat 09:30-12:00 ile 13:00-17:00 arasında yapılmaktadır. Ancak, yatırım fonlarına ait
aynı gün valörlü emirler saat 17:00’ye kadar verilebilmektedir.
Tahvil ve bono alım satımı için organize pazarlarının yanında
tezgâhüstü pazarların da mevcut olmasının yararları nelerdir?
Tezgâhüstü Piyasa
Ulusal sermaye piyasalarımıza bakıldığında borçlanma araçları piyasasının hisse senetleri piyasasından
yapısal olarak ayrıştığı görülmektedir. Bunun nedeni borçlanma araçları için mevcut düzenli bir yapı olan
İMKB tahvil ve bono piyasasından ayrı olarak bir de tezgâhüstü bir bankalararası piyasanın da mevcut
olmasıdır ki hisse senetleri piyasası için benzeri bir tezgâhüstü yapı mevcut değildir. Bankaların kendi
aralarında oluşturdukları ve hazine kağıtlarının el değiştirdiği İMKB dışı piyasa zamanla gelişmiş ve
işlevsel hâle gelmiştir.
Bankalararası Repo Piyasası
Aracı kuruluşlar repo işlemlerini İMKB bünyesindeki Repo-Ters Repo Pazarı’nda yapabildikleri gibi
kendi aralarında özel bir düzenlemeye tabi olmadan da yapabilmektedir. Aracı kuruluşlar repo işlemlerini
daha çok İMKB bünyesindeki Repo-ters repo pazarında yapmalarına rağmen İMKB’nin kendilerine
tanınan limitleri yetersiz geldiğinde işlemleri kendi aralarında yapmayı tercih etmektedir. Tüm ikincil
piyasalarda olduğu gibi bu piyasada da ancak “line”ı olan bankalarla ve “line” limitleri dahilinde işlem
yapılabilmektedir. Bu piyasada işlemler telefonla pazarlık ya da bilgi dağıtım firmalarının dialing
imkanlarından faydalanılarak yapılmaktadır. Piyasada oranlar daha çok İMKB repo-ters repo pazarı’nda
gerçekleşen oranlar baz alınarak tespit edilmektedir.
Bankalararası Tahvil Piyasası
Aracı kuruluşlar tahvil ve bono doğrudan alım ve doğrudan satım işlemlerini İMKB bünyesindeki kesin
alım-satım pazarında yapabildikleri gibi kendi aralarında özel bir düzenlemeye tabi olmadan da
yapabilmektedirler. Aracı kuruluşlar, tahvil doğrudan alım ve doğrudan satım işlemlerini daha çok İMKB
bünyesindeki kesin alım-satım pazarında yapmalarına rağmen İMKB’nin kendilerine tanıdığı limitlerin
yetersiz geldiği durumlarda özellikle ileri valörlü işlemlerini kendi aralarında yapmayı tercih
etmektedirler. Tüm ikincil piyasalarda olduğu gibi bu piyasada da işlemler ancak “line”ı olan bankalarla
ve “line” limitleri dâhilinde yapılabilmektedir. Bu piyasada işlemler telefonla pazarlık ya da bilgi dağıtım
firmalarının dialing imkânlarından faydalanılarak yapılmaktadır. Piyasada oranlar daha çok işlemlerin
büyük bölümünün gerçekleştiği İMKB kesin alım-satım pazarında gerçekleşen oranlar baz alınarak tespit
edilmektedir.
73
Yukarıda bahsi geçen banka ve aracı kurumlar tarafından İMKB’de işlem gören veya İMKB kaydında
olan menkul kıymetler ile ilgili olarak İMKB dışında yapılan alım-satım işlemlerinin İMKB’nin
belirlediği şartlarla İMKB’ye tescil ettirilmesi zorunludur. Kesin alım-satım işlemleri ve repo satışlarında
başlangıç valörü, ters repo satışlarında ise bitiş valöründen itibaren 31 gün içerisinde bildirim yapılmak
zorunludur.
Piyasa yapıcılığı sisteminin İMKB hisse senetleri piyasasından farklı
olarak İMKB tahvil ve bono piyasası’nda mevcut olmasının neden ve yararı nedir?
TAHVİL VE BONO PİYASALARININ TARİHSEL GELİŞİMİ İLE
DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE TAHVİL VE BONO PİYASACILIĞI
KÜLTÜRÜ
Ülkemizde olduğu gibi tüm diğer dünya ülkelerinde de finansal piyasaların yapılandırılması öncelikle
borçlanma araçları üzerinden gerçekleşmiştir. Özellikle devletlerden devletlere borçlar krallıklar ve
imparatorluklar zamanında görülmüş olup ulus devlet tarzına geçiş sürecinde, Sanayi Devrimi ile sermaye
birikiminin bireylerde de yaygınlaşması ile devlet borçlanmaları Londra, Zürih, Frankfurt gibi
uluslararası finansman piyasalarından bankerler vasıtasıyla gerçekleştirilir olmuştur. Söz konusu finans
pazarları zaman içerisinde borçlanma ilişkisinin menkul kıymetleştirilmesi ile yer yer düzenli borsa ve
organize piyasa yapılarına dönerek çok daha büyük işlem hacimlerini ve günümüzün modern finans
pazarlarını oluşturmuşlardır.
Dünyadaki tahvil ve bono piyasalarının yaygınlığını aşağıdaki işlem hacimleri tablosundan da görmek
mümkündür:
Tablo 3.2: Dünya Tahvil ve Bono Piyasaları İşlem Hacimleri
Kaynak: World Federation of Exchanges (WFE)
74
Aynı tabloda Türkiyenin tek düzenli menkul kıymetler borsası olan İMKB bünyesindeki organize
borçlanma piyasasının da ne kadar büyük bir işlem hacmi oluşturduğu görülmektedir. Daha önce de
bahsedildiği gibi bu hacim hazine kâğıtlarının alım satımı nedeniyle oluşuyor olsa da önemli bir piyasa
alışkanlığı ve kültürünün de göstergesidir.
Ülkemizdeki borsacılık tarihi incelendiğinde görülmektedir ki gerek tezgâhüstü ve gerekse düzenli
piyasa oluşumunda öncelikle el değiştiren menkul kıymetler borçlanma araçları olmuş ve sonrasında
diğer menkul kıymetler el değiştirmeye başlamıştır. Yakın tarihimizde bahsi geçen akış aşağıdaki gibidir:
•
1864 HAVYAR HAN’DA BANKERLER ve OSMANLI BORÇLANMA ARAÇLARININ EL
DEĞİŞTİRDİĞİ TEZGÂHÜSTÜ PİYASA,
•
1866 DERSAADET TAHVİLAT BORSASI (İlk düzenli borçlanma aracı piyasası),
•
1873 Borsa Maliye Bakanlığına bağlanıyor (Suistimaller nedeniyle),
•
1881 MUHARREM KARARNAME (Duyun-u umumiye) (Dış borçları ödeyebilmek amacıyla
alacaklılara devlet adına vergi toplama yetkisi verilmesi ve Osmanlı İmparatorluğunun mali
özgürlüğünün sonu),
•
1906 ESHAM VE TAHVİLAT BORSASI (Yeni yatırım araçlarının oluşturulması ile ilk hisse
senedi piyasasının açılışı ve isim değişikliği),
•
1923 EK TÜZÜK (1906 tüzüğüne ek),
•
1927 ESHAM VE TAHVİLAT, KAMBİYO VE NUKUD BORSASI (Hisse senedi ve döviz
piyasalarının açılarak Borsanın işlevlerinin artırılması),
•
1929 MENKUL KIYMETLER VE KAMBİYO BORSALARI KANUNU (Daha kapsamlı bir
kanun),
•
1929 İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI (İsim Değişikliği),
•
1938 KAMBİYO, ESHAM VE TAHVİLAT BORSASI (Hisse senedi ve döviz piyasalarını da
ekleyerek isim değişikliği ve talihsiz Ankara’ya Taşınma),
•
1941 KAMBİYO, ESHAM VE TAHVİLAT BORSASI (Tekrar İstanbul’a Taşınma),
•
1942 II. Dünya Savaşı sırasında yetersiz işlem hacmi ve menkul kıymet stoğu nedeniyle
kayboluş / Bir dönemin sonu,
•
30.07.1981 2499 SAYILI SERMAYE PİYASASI KANUNU,
•
06.10.1983 91 SAYILI MENKUL KIYMETLER BORSALARI HAKKINDA KANUN
HÜKMÜNDE KARARNAME,
•
06.10.1984 MENKUL KIYMETLER BORSALARININ
ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK,
•
18.12.1985 İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI YÖNETMELİĞİ,
•
26.12.1985 İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI FAALİYETE GEÇTİ,
•
03.01.1986 HİSSE SENETLERİ PİYASASINDA İLK İŞLEM,
•
17.06.1991 TAHVİL VE BONO PİYASASI KESİN ALIM SATIM PAZARININ FAALİYETE
GEÇİŞİ,
•
17.02.1993 TAHVİL VE BONO PİYASASI REPO-TERS REPO PAZARININ FAALİYETE
GEÇİŞİ.
KURULUŞ
VE
ÇALIŞMA
İMKB tahvil ve bono piyasası’nın kamu bütçesi açığının kapatılması
amacıyla Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan tahvil ve bonoların satış kabiliyetini
artırdığı iddia edilebilir mi?
Menkul kıymet piyasacılığında organize ve tezgâhüstü piyasaların
uygulamada birbirlerinden farkları nelerdir?
75
Özet
Vadesi 1 yıldan kısa olan, iskontolu satılan ve
çıkaran kurum tarafından öngörülen vade
sonunda nominal bedelin ödenmesinin taahhüt
edildiği
menkul
kıymetler
bono
ismi
vrilmektedir. Hazine Müsteşarlığı tarafından
çıkarılan bir yıldan kısa vadeli ihraçlar, hazine
bonosu adı altında işlem görmektedir. Bononun
İngilizce karşılığı olan “bond” ifadesi ise, ABD
Hazinesi ihraçları için, 10 yıldan uzun vadeli
(maksimum 30 yıl) menkul kıymetleri ifade
etmektedir. Benzer şekilde, “note” ifadesi 1-10
yıl arası, “bill” ifadesi ise 1 yıl ve daha kısa
vadeli ihraçlara yönelik olarak kullanılmaktadır.
kıymetler grubuna dâhil edilen sermaye piyasası
araçları olan dönüştürülebilir (convertible)
tahvillerdir. HDT, sahibine elindeki tahvili
önceden belirlenmiş sayıdaki hisse senedine
dönüştürme hakkı veren sabit getirili menkul
kıymet olarak tanımlanmaktadır. HDT ihracı
özellikle, hisse senedi piyasasının sunduğu
yüksek getiri potansiyelinden yararlanmayı
amaçlayan, bununla birlikte hisse senedi
fiyatlarındaki değişkenliğin getirdiği riski
üstlenmek
istemeyen
yatırımcılara
hitap
etmektedir. HDT’nin en temel özelliği tahvillerin
içerdiği anapara güvencesi ile hisse senetlerinin
sağladığı sermaye kazancını bir arada sunmasıdır.
HDT ihracı gerçekleştiren şirketler, sabit getiri ile
birlikte dönüştürme hakkının da tasarruf
sahiplerine tanınmasının etkisi ile, fiyatlamada
esneklik kazanmakta ve düşük maliyetle fon
temin edebilmektedirler.
TTK md. 420’ye göre anonim şirketlerin ödünç
para bulmak için itibari kıymetleri eşit ve
ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç
senetlerine ise “tahvil” denmektedir. Devletin 1
yıl, anonim ortaklıkların ise en az 2 yıl ve daha
uzun vadeyle, ödünç para bulmak amacıyla,
itibari değerleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere
çıkardıkları borç senetleridir. Tahviller, elinde
bulunduran için alacaklılık hakkı doğuran ve
düzenli aralıklarla faiz geliri getiren sabit getirili
menkul kıymetlerdir. Hazine Müsteşarlığının bir
yıldan uzun vadeli olarak ihraç ettiği borçlanma
senetleri devlet tahvili adı altında işlem
görmektedir.
Değiştirilebilir
Tahviller
(DET):
Dünya
uygulamasında HDT’lerin ihraççı ortaklığın hisse
senetlerinin yanı sıra ihraççı ortaklık dışındaki
şirketlerin hisse senetleri ile değiştirilebilmesi söz
konusudur. Ülkemiz mevzuatında HDT’lerin
yalnızca ihraççı ortaklığın hisse senetlerine
dönüştürülebilmesi
düzenlenmiştir.
İlgili
Tebliğ’de başka bir şirketin hisse senetleri ile
değiştirilebilmesine imkân sağlayan tahviller
değiştirilebilir
tahviller
(DET)
olarak
tanımlanmış ve ayrıca düzenlenmiştir.
Borçlanma amacıyla yapılandırılmış menkul
kıymetler temelde benzer özelliklere sahip
olmakla beraber en çok bilinen ve ulusal sermaye
piyasalarımızda tercih edilen örnekler şunlardır;
Anonim şirketlerin sayısının artması ve üretim
kabiliyetlerini sürdürmeleri ekonomik canlılığın
devamı ve kalkınmanın da anahtarı niteliğindedir.
Bu noktada özel müteşebbis şirketlerin
yatırımlarını en ucuz şekilde finanse ederek
üretimlerine devam edebilmeleri için ya
özkaynaklarını kullanmaları ya da finansmanı
dışardan bulmaları gerekir. Dış finansman ise ya
bankalardan sağlanan kredi ile ya da sermaye
piyasaları yoluyla hisse ve tahvil satışı yaparak
sağlanabilmektedir. Bankalar yani para piyasaları
yoluyla finansman içsel nedenlerle hep sermaye
piyasaları yoluyla finansmana göre daha pahalıya
gelmektedir. Bunun nedeni bankacılık sisteminin
sağladığı kaynağın mevduat temelli olması ve
başta bu mevduat üzerinden TCMB’de
tutulmakta olan zorunlu karşılıklar olmak üzere,
gerek parekendeci bankacılığın şube ağı ve
gerekse de personel sayısından kaynaklanan
maliyetlerin şirketlere aktarılacak fonların
maliyetine eklenmesidir.
Eurotahvil (Eurobond): İhracı yapan ülkenin veya
kuruluşun kendi ulusal para birimi dışındaki bir
para birimi üzerinden ve uluslararası bir
konsorsiyum aracılığı ile bir banka ve/veya
sendikasyon tarafından birden fazla ülkede eşanlı
olarak ihraç edilen, genellikle hamiline kayıtlı
tahvillerdir. Eurotahviller, ABD piyasasında ihraç
edilmesi
durumunda
“yankee”,
İngiltere
piyasasında ihraç edilmesi durumunda “bulldog”,
Japonya piyasasında ihraç edilmesi durumunda
ise “samurai” adını almaktadır.
Hisse Senetlerine Dönüştürülebilir Tahvil:
Ortaklıkların uzun süreli fon sağlamada
kullanabilecekleri araçlardan biri de tasarruf
sahiplerine, belirli koşullar altında, tahvili hisse
senedine dönüştürme hakkı sağlayan ve bu
çerçevede kısmen sabit getirili menkul kıymet,
kısmen hisse senedi niteliği taşıması nedeniyle
finans literatüründe karma (hibrit) menkul
76
Ülkemizin ilk teşkilatlanmış borsası olan
Dersaadet
Tahvilat
Borsası
1866’da
kurulduğunda
özellikle
Osmanlı
İmparatorluğunun borçlanma araçlarının el
değiştirdiği bir piyasa olarak yapılandırılmıştır.
Uzun sürede sadece borçlanma araçlarının el
değiştirdiği bu tekli yapıyı sürdürmüştür.
Cumhuriyet döneminde de II. Dünya Savaşı’na
kadar varlığını sürdüren borsamızda tahvil
piyasası mevcuttur. Sonrasında uzun süre örgütlü
menkul kıymet piyasası bulunmayan sermaye
piyasalarımız 1986 ile beraber tekrar modern
menkul kıymet piyasacılığına başlamıştır.
Başlangıçta
borçlanma
piyasası
mevcut
olmamakla beraber hemen 1991’de tahvil ve
bono piyasası İMKB bünyesinde faaliyete
geçmiştir.
Sermaye piyasaları yoluyla finansmanda ise
ortaklık payı ihracı en düşük maliyetli finansman
yöntemi olmakla beraber şirket yönetimine
müdahalenin de kapılarını açmaktadır. Özellikle
ülkemizde tercih edilen kapalı aile şirket yapısı
için bu pek öncelikli değildir. Bu noktada
devreye borçlanma aracı ihracı yoluyla
finansman gelmektedir; çünkü bu yöntemle
finansmanı sağlayan fon fazlası sahibi gerçek ve
tüzel kişilerin şirketin yönetimine belli istisnalar
dışında müdahalesi mümkün değildir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de finansal
piyasaların yapılandırılması öncelikle borçlanma
araçları üzerinden gerçekleşmiştir. Özellikle
devletlerden devletlere borçlar krallıklar ve
imparatorluklar zamanında görülmüş olup ulus
devletlere geçiş sürecinde, sanayi devrimi ile
sermaye birikiminin bireylerde de yaygınlaşması
ile devlet borçlanmaları Londra, Zürih, Frankfurt
gibi uluslararası finansman piyasalarında ve
bankerler üzerinden gerçekleştirilir olmuştur. Söz
konusu finasman piyasaları zaman içerisinde
borçlanma ilişkisinin menkul kıymetleştirilmesi
ile yer yer düzenli borsa ve düzenli piyasa
yapılarına dönerek çok daha büyük işlem
hacimlerini ve günümüzün modern finansman
merkezlerini oluşturmuşlardır.
77
Kendimizi Sınayalım
5. Repo-ters repo pazarında yer alan emirler
içerisinde alım ve satımda aşağıdakilerden
hangisi öncelikle gerçekleşir?
1. Anonim şireketlerin finansmanı sırasında
aşağıdakilerden hangisi en ucuz yöntemdir?
a. Para piyasası yoluyla kredi temini
a. Alımda en düşük oranlı satımda en yüksek
oranlı
b. Sermaye piyasası yoluyla tahvil ihracı
c. Sermaye piyasası yoluyla pay senedi ihracı
b. Alımda en düşük oranlı satımda en düşük
oranlı
d. Türev piyasalar yardımı ile opsiyon sözleşmesi
yazılması
c. Alımda en yüksek oranlı satımda en düşük
oranlı
e. Para piyasası yoluyla varant ihracı
d. Alımda en yüksek oranlı satımda en yüksek
oranlı
2. Alacaklılık hakkı sağlayan, belirli bir meblağı
temsil eden, dönemsel gelir getiren, misli
nitelikte seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan
ve yatırım aracı olarak kullanılan borçlanma
senedine ne ad verilir?
e. Alım ve satımda aynı oranlı
6. İMKB tahvil ve bono piyasalarında işlem
yapmaya kimler yetkilidir?
a. Sabit getirili menkul kıymet
a. TCMB ve bankalar
b. Menkul kıymet
b. Bankalar ve aracı kurumlar
c. Bono
c. Piyasa yapıcılar, ticari ve yatırım bankaları
d. Tahvil
d. TCMB, bankalar ve aracı kurumlar
e. Hisse senedi
e. İMKB üyeleri
3. İMKB tahvil ve bono piyasalarında hangi
menkul kıymet işlem görmez?
7. İMKB Tahvil ve Bono Piyasasında işlem
gören menkul kıymetlerden hangileri kotasyona
tabi değildir?
a. Devlet tahvili
b. Gelir ortaklığı senetleri
a. İşlem gören tüm menkul kıymetler
c. Hazine bonosu
b. Sadece DİBS
d. Döviz getirili DİBS
c. Sadece özel kesim tahvilleri
e. Banka bonoları
d. Hazine ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca
ihraç edilen menkul kıymetler
4. Kesin alım satım pazarında yer alan emirler
içerisinde alım ve satımda aşağıdakilerden
hangisi öncelikle gerçekleşir?
e. DİBS ve özel kesim tahvilleri
a. Alımda en düşük oranlı satımda en yüksek
oranlı
8. İMKB tahvil ve bono piyasasında banka ve
aracı kurumlar için işlem yapma limitleri üst
sınırı nedir?
b. Alımda en düşük oranlı satımda en düşük
oranlı
a. Öz kaynaklarının 20 katı
b. Öz kaynaklarının 15 katı
c. Alımda en yüksek oranlı satımda en düşük
oranlı
c. Ödenmiş sermayelerinin 20 katı
d. Ödenmiş sermayelerinin 15 katı
d. Alımda en yüksek oranlı satımda en yüksek
oranlı
e. Her biri İMKB tarafından ayrı ayrı belirlenir.
e. Alım ve satımda aynı oranlı
78
Kendimizi Sınayalım Yanıt
Anahtarı
9. Yatırımcının yatırımdan elde ettiği faiz gelirini
yeniden
yatırıma
dönüştürerek
vadenin
tamamlanması sonucunda elde edilen toplam faiz
getirisine ne denir?
1. c Yanıtınız yanlış ise “Giriş” bölümünü
yeniden gözden geçiriniz.
a. Basit faiz
2. a Yanıtınız yanlış ise “Borçlanma Araçları ve
Özellikleri” bölümünü yeniden gözden geçiriniz.
b. Sabit faiz
c. Değişken faiz
3. b Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono
Piyasalarının Temel Kavramları” bölümünü
yeniden gözden geçiriniz.
d. Endeksli faiz
e. Bileşik faiz
4. a Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono
Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir
Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden
geçiriniz.
10. Ülkemizin ilk düzenli tahvil pazarı olan
Dersaadet Tahvilat Borsası’nın faaliyete geçiş
tarihi aşağıdakilerden hangisidir?
a. 1864
5. c Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono
Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir
Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden
geçiriniz.
b. 1866
c. 1878
6. d Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono
Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir
Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden
geçiriniz.
d. 1986
e. 1991
7. d Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono
Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir
Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden
geçiriniz.
8. b Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono
Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir
Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden
geçiriniz.
9. e Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono
Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir
Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden
geçiriniz.
10. c Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono
Piyasalarının Tarihsel Gelişimi ile Dünyada ve
Ülkemizde Tahvil ve Bono Piyasacılığı Kültürü”
bölümünü yeniden gözden geçiriniz.
79
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı
Sıra Sizde 1
Sıra Sizde 4
Bankacılıktaki kredi tayınlanması sürecinde
bankalar ve kredi talep eden potansiyel borçlular
arasında işlem ve ürüne ilişkin olarak bilgi
altyapısındaki simetri bozulunca bankalar kaliteli
borçluyu kalitesiz borçludan ayırt edememekte,
risk primini her iki tarafa da uygulamaktadır.
Bunun sonucu olarak da istekli ve ödeme gücü
olan müşteriye kötü borçlu muamelesi yapılırken
krediyi geri ödeme olasılığı düşük olan gerçek ve
tüzel kişilere yüksek faiz oranları ile krediler
tahsis edilerek kredi portföyünün kalitesinin
bozulması durumu ile karşılaşmaktadırlar. Oluşan
bu durum ters seçim olarak adlandırılır.
Bazı durumlarda likiditenin düzenli piyasalarda
oluşamamasına karşı yedek bir pazarın
tezgâhüstü de olsa yapılandırılmış olması işlemci
taraflar için piyasacılık açısından ciddi katkılar
sağlamaktadır. Düzenli piyasalardan işlem
yapılabilmesi için gereken şartlar şunlardır:
i. İşlemci aracı kurumun gerekli izinleri ilgili
kamusal merciden almış olması,
ii. İlgili piyasanın çatısı altında bulunduğu
borsanın, işlemlere aracılık yapılabilmesi için
aracılardan istediği başvuru şartlarının yerine
getirilmiş olması
iii. Aracı kuruluşun borsa nezdinde bulundurmuş
olduğu teminat miktarının daha fazla işlem
limitine imkân verecek şekilde güncelleniyor
olması,
Sıra Sizde 2
Bir
finansman
terimi
olan
‘menkul
kıymetleştirme’nin menkul kıymet piyasacılığı ile
doğrudan ilgisi bulunmamaktadır. Öte yandan
gelecekte tahsil edilecek alacakların bugünden
iskontolu tahsili için banka ve diğer bazı finansal
aracılar tarafından Sermaye Piyasası Kurulundan
izin alınarak alacakları konu edinen evraklara
dayalı ihracı yapılmak üzere ‘varlığa dayalı’
menkul kıymet yapılandırılma sürecidir. Tabi ki
yapılandırılan söz konusu varlığa dayalı menkul
kıymetler birinci el piyasada halka arz edilerek
piyasa sürecinden geçeceklerdir.
Yukarıdaki şartların sağlanamıyor olması ya da
ilgili aracının statüsü itibariyle düzenli borsada
işlemci üye olamıyor ya da şartları kayıp ettiği
için piyasaya erişemiyor olması durumunda
alternatif bir piyasanın bulunması işlemlerin
gerçekleşmesi
açısından
taraflara
katkı
sağlamaktadır.
Sıra Sizde 5
T.C. Hazine Müsteşarlığının borçlanma stratejisi
çerçevesinde devlet iç borçlanma senedi (dibs)
ihracında ve ikinci el piyasa işlemlerinde etkinliği
arttırmak amacıyla piyasa yapıcılığı sistemine
geçilmiştir. İMKB tahvil ve bono piyasasının
tarihçesine bakıldığı zaman görülmektedir ki
piyasanın ekonomiye ana katkısı hep devletin
borçlanma kapasitesini artırabilme yönünde
olmuştur. Bu nedenle bir ikincil piyasanın
başarısı demek olan her an likidite yaratmak
hedefini gerçekleştirmek üzere piyasa yapıcılığı
sistemi
devreye
sokulmuştur.
Hazine
Müsteşarlığı tarafından seçilen bazı bankalar bu
görevi üstlenmektedir.
Sıra Sizde 3
İMKB tahvil ve bono piyasası kesin alım
pazarında işlem yapabilmek için Sermaye
Piyasası Kurulundan ‘alım satıma aracılık’
belgesi alan banka ve aracı kurumlar İMKB
Yönetim Kuruluna başvururlar. Başvuru olumlu
bulunursa borsa üyeliğine ilişkin süreç gereği
İMKB
tarafından
istenen
teminatları
tamamlayarak tahvil ve bono piyasası üyesi
olurlar.
İMKB tahvil ve bono Piyasası repo ve ters repo
pazarında işlem yapabilmek için ise Sermaye
Piyasası Kurulundan ‘repo ve ters repo’ belgesi
alan banka ve aracı kurumlar İMKB Yönetim
Kuruluna başvururlar. Başvuru olumlu bulunursa
borsa üyeliğine ilişkin süreç gereği İMKB
tarafından istenen teminatları tamamlayarak
tahvil ve bono piyasası üyesi olurlar.
80
Sıra Sizde 6
Yararlanılan Kaynaklar
Tüm menkul kıymet piyasalarındaki altın kural
şudur: ‘İkinci el piyasadır ki birinci el piyasanın
var olarak başarılı olmasına imkan versin’.
Dolayısıyla hazine ihalesinde tahvil almış olan
bir yatırımcının vadeden önce portföyündeki bu
kıymetleri satabileceği bir ikinci el piyasasının
oluşu doğal olarak birinci el piyasaya güveni ve
ilgiyi hat safhada arttırmaktadır.
Bolak, Mehmet. (2001). Sermaye Piyasası Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi. İstanbul:
Beta Yayınları.
Borsa Rehberi 1928 (1991) (Çev. M. Ragıp
Batumlu) İstanbul: İMKB Yayınları
Brigham, Eugene F., Joel F. Houston. (2004).
Fundementals of Financial Management.
Ohio: Thomson South Western.
Gerçekten de İMKB tahvil ve bono piyasası’nın
1991 senesinde faaliyete geçişi ile T.C.
Hazinesi’nin borçlanma kapasitesinin ciddi bir
şekilde arttığı görülmektedir. Bu da ikinci el
piyasanın varlığının birinci el piyasaları nasıl
güçlendirdiğine delil teşkil etmektedir.
Fertekligil Azmi. (2000). Türkiye’de Borsa’nın
Tarihçesi. İstanbul: İMKB Yayınları.
Karslı, Muharrem. (2003). Sermaye Piyasası
Borsa Menkul Kıymetler. İstanbul:Alfa
Yayınları.
Sarıkamış, Cevat. (2000). Sermaye Pazarları.
İstanbul: Alfa Yayınları.
Sıra Sizde 7
Erişim maliyetinin düşüklüğü ve bürokratik
engellerin azlığı açısından tezgâhüstü piyasaların
üstünlüğü varken, alım satım sürecinin güvenliği
ve tarafların herhangi bir sebepten edimini yerine
getirmemesi durumunda takip edilecek süreç ve
tazmin yöntemleri açısından düzenli piyasalar
daha tercihe şayandır.
Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler
Kılavuzu. (2008). İstanbul: İMKB Yayınları.
Yararlanılan İnternet Kaynakları
www.imkb.gov.tr
Öte yandan gerek işlemci tarafların kendi
risklerini kendilerinin belirlemesi ve dolayısıyla
işlem yapacakları tarafları seçme özgürlüklerini
olması tezgahüstü piyasaların ayırıcı bir
özelliğiyken her alıcıya karşı satıcı ve her satıcıya
karşı alıcı rolünü oynayacak bir takas merkezinin
olması ve işlem güvenliği düzenli piyasaların bir
üstünlüğüdür.
www.spk.gov.tr
www.takasbank.com.tr
www.tspakb.org.tr
www.world-exchanges.org
81
4
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Emtia ve Kıymetli Madenler Piyasalarının temel özelliklerini sıralayabilecek ,
Altının ve altın piyasalarının özelliklerini tartışabilecek,
İstanbul Altın Borsası’nda işlem gören piyasalarının işleyişini açıklayabilecek ,
Vadeli altın piyasasının katılımcılarını ve Vadeli İşlem Sözleşmeleri’nin ekonomik faydalarını
sıralayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
Kıymetli Madenler
Tezgahüstü Piyasa
Altın
Emtia
Platin
Altın
Gümüş
Türev Piyasalar
Külçe
Altın Borsası
İçindekiler
Giriş
Emtia ve Kıymetli Maden Piyasaları
Altın Piyasaları
İstanbul Altın Borsası
Vadeli Altın Piyasası
82
Kıymetli Madenler Piyasaları
ve İstanbul Altın Borsası
GİRİŞ
Özellikle son 10 yıldır gerek spot piyasalarda gerek türev piyasalarda emtialara yatırım yapmak
geleneksel tahvil ve hisse senetlerinden oluşan portföylere yatırım yapmanın bir alternatifi olarak ön
plana çıkmaktadır. Kıymetli maden piyasaları ve özellikle bu kapsamda yer alan altın piyasası emtia
piyasalarında önemli bir hacme sahiptir.
EMTİA VE KIYMETLİ MADEN PİYASALARI
Bireysel yatırımcılar ve yatırım fonları gibi kurumsal yatırımcılar açısından, 2000 yılından itibaren hisse
senedi piyasalarında yaşanan düşüşlerle birlikte emtia piyasalarında yaşanan artışlar, emtia piyasalarının
cazibesini arttırmaktadır.
Emtialar temel olarak 4 gruba ayrılmaktadır:
•
Petrol, doğal gaz ve kömür gibi enerji kaynakları
•
Kıymetli madenler ve temel madenler
•
Tahıl gibi tarım ürünleri
•
Koyun, inek gibi çiftlik hayvanları
Serbest ticarete tabi emtiaların ve bu kapsamda kıymetli madenlerin fiyatları büyük oranda arz ve
talebin uzun vadeli dinamiklerinden etkilenmektedir. Fiyatlar jeopolitik krizler, hava durumu
değişiklikleri ve hastalıklar gibi olaylardan kaynaklanan kısa vadeli şoklardan ve aynı zamanda, türev
piyasalardaki pozisyonlardan etkilenmektedir.
Emtia borsaları farklı emtia piyasalarının likiditesini, derinliğini, büyüklüğünü ve sağlığını ölçen
faydalı barometrelerdir. Dünyadaki en büyük emtia borsaları arasında şunlar yer almaktadır:
•
Şikago Ticaret Borsası,
•
Şangay Vadeli İşlemler Borsası
•
Londra Metal Borsası,
•
Tokyo Emtia Borsası,
•
Hindistan Çoklu Emtia Borsası
Kıymetli madenlerin çoğu tekrar kullanılabilmekte veya yeniden üretilmek üzere geri
dönüştürülebilmektedir. Bu özellik enerji, tarım ürünleri ve çiftlik hayvanlarında görülmemektedir. Bu tür
ürünler tüketilmekte ve değişime uğramakta ama nadiren tekrar kullanılabilmektedir. Kıymetli madenler
uzun raf ömrüne sahiptir ve tarım ürünlerine göre olumsuz saklanma koşullarına daha az duyarlıdır.
Kıymetli madenlerin nakliyesi petrol ve doğalgaz gibi özel bir altyapı gerektirmemektedir.
83
ALTIN PİYASALARI
Kıymetli madenler piyasalarında altın piyasaları en büyük piyasa konumundadır. Finansal ve yatırım
amaçlı altın piyasasının büyüklüğünün hesaplanmasında, genellikle özel sektörün ve kamu sektörünün
elindeki külçe altın miktarı dikkate alınmaktadır. Bu iki bileşen toprak üstündeki toplam altın
stoklarının %36’sını oluşturmaktadır ve 60.400 tonu bulmaktadır. 2010 ortalama altın fiyatı olan 1.224,52
Amerikan Doları/ons kullanılarak hesaplandığında, finansal altın yatırımlarının tutarı 2,4 trilyon
Amerikan Doları’na tekabül etmektedir. Gümüş piyasası ise altın piyasasının yaklaşık %2’sinden bile
daha küçüktür. 2009 itibarı ile bakır ve platinin toprak üstündeki stokları sırasıyla 7,6 milyar Amerikan
doları ve 3,5 milyar Amerikan doları olup altına göre oldukça düşük seviyelerdedir.
Altın piyasasının büyüklüğü, derinliği ve likiditesi diğer emtialar arasında ve hatta hisse senetleri gibi
menkul kıymetlerle karşılaştırıldığında bile ön sıralarda yer almaktadır. Mücevher ve teknolojik
uygulamalarla yatırım amacıyla yapılan altın işlemlerinin çoğunluğu külçe şeklinde
gerçekleştirilmektedir.
Resim 4.1: Külçe Altın
Kaynak: http://www.dunya.com/altin-ithalati-ekimde-geriledi-136788h.html
Üretici, tüketici, yatırımcı, tüccar ve resmi kurumların bir araya gelmeleri ile dünyanın en büyük altın
üreticilerince, 1987’de Londra’da Dünya Altın Konseyi (WGC) kurulmuştur. WGC’nin ana amacı,
dünyada tüm kıymetli madenlerin fiyatları ile ticari kural ve kaidelerini belirlemek, alınan stratejik
kararların yanı sıra ekonomik ve siyasi politikaların altın fiyatları üzerindeki etkilerini açıklamaktır.
Altın
Altının en önemli özellikleri arasında şunlar yer almaktadır:
•
Altın en yoğun elementlerden biridir. Bu özelliği sayesinde, altın, bakır gibi diğer metallere göre
daha kolay muhafaza edilebilmektedir.
•
Altın paslanma ve oksitlenmeye dirençli olması ve aynı zamanda dövülerek şekil verilebilir
olması nedeniyle metaller içinde ayrı bir yere sahiptir. Dayanıklılık özelliği sayesinde şimdiye
kadar çıkarılan altın çeşitli formlarda mevcudiyetini korumaktadır.
•
Geri dönüştürülen altın diğer metaller göre daha büyük bir arz oranına sahiptir. Böylece piyasa
üretim şoklarını ve üretim sıkıntılarını daha etkin bir şekilde etkisizleştirebilmektedir.
Altının tarihi eski Mısır uygarlığına kadar gitmektedir. M.Ö. 5000 yıllarında bakırla alaşım halindeki
altını çıkarmaya başlayan Mısırlılar, M.Ö. 3900 yıllarında altını eriterek işlemeye başlamışlardır. M.Ö.
3100 yıllarında altın ödeme aracı olarak kullanılmaya başlamıştır.
Altının dini ve kültürel önemi, altını finansal değerinin de ötesinde talep gören bir kıymetli maden
haline getirmiştir. Altın, bir çok yönüyle lüks ve refahla aynı anlama gelmektedir. Altın, aynı zamanda
84
önemli finansal bir varlıktır ve çoğu insan tarafından tek başına bir para birimi olarak kabul edilmektedir.
Altın, risk çeşitlendirmesinde de önemli bir araçtır.
Altının diğer metallerden farklılaşmasını sağlayan özellikleri şunlardır:
•
Üretim hacminin sınırlı olması
•
Dünyada altın rezervleri sınırlı miktardadır.
•
İnelastik arz yapısı
Maden ocaklarının sınırlı üretim kapasitesine bağlı olarak, altın arzı fiyat değişikliklerine kısa vadede
tepki vermekten ziyade uzun vadede tepki vermektedir.
•
Aynı veya benzer özelliklere sahip başka bir madenin olmayışı
•
Altının fiziksel ve kimyasal özellikleri altını eşsiz kılmaktadır.
•
Rezerv aracı olması
Altın, merkez bankalarının tercih ettiği önemli rezerv araçlarından biridir.
Altın talebinin bileşenleri şöyle özetlenebilir:
•
Lüks tüketim ürünü
Yer üstündeki altın stoklarının yaklaşık yarısı mücevher şeklindedir. Saf altın oranını ifade eden ayar,
bir gram alaşımda bulunan altın miktarıyla belirlenir. Tüketici tercihleri özellikle ayar söz konusu
olduğunda farklılık göstermektedir. Avrupa Birliği pazarında en çok talep edilen altın mücevherat 14 ve
18 ayardır. İngiltere’de 9 ayar, Portekiz’de 19.2 karat (K) tercih edilmektedir. Türkiye’de ise 14, 18 ve 22
ayar altın tercih edilmektedir.
•
Modern teknoloji ürünlerinin üretiminde “gizli” eleman
Teknolojik uygulamalarda, dişçilik ve diğer endüstriyel uygulamalarda kullanılan altın %12
civarındadır.
•
Sermayenin korunmasına ve riskten korunmaya yönelik finansal varlık
Altın arz ve talebindeki bileşenler ve dinamiklerle, çeşitlendirme sayesinde portföyünün toplam
riskinin azalmasına diğer emtialarla karşılaştırıldığında, daha fazla katkıda bulunmaktadır. Altın karşı
taraf ve kredi riskini düşürme kapasitesi sayesinde, ekonomik baskıların ve sistemik piyasa risklerinin
varlığında bile likiditeye katkı sağlayabilmekte, çeşitlendirmeyi arttırabilmekte ve refahın korunmasına
yardımcı olabilmektedir.
•
Dünya çapında kullanılan parasal varlık
Farklı dönemlerde gümüş ve bakır dahil olmak üzere çeşitli metaller para olarak kullanılmakla
birlikte, para piyasalarında altının değer standardı olarak üstlendiği rol çok daha kapsamlı ve yaygındır.
1971’lere kadar yüzyıldan daha uzun bir süre altın çok sayıda para birimine dayanak olarak küresel
ekonomik yapıda önemli rol oynamıştır. Altın, yüzyıllardır nadir bulunan değerli bir varlık olarak kabul
edildiğinden altının para birimlerine çıpa olarak kullanılmsı mantıklı bir seçimdir. Altının gümüşe göre
bile baskın çıkan bu ender rolü mevcut uluslararası sistemde kalıcı bir etki bırakmış ve altının öneminin
devam etmesini sağlamıştır. Nitekim, altın Amerikan doları ve Euro bazlı varlıklardan sonra 3. en büyük
rezerv varlığı konumundadır ve dünyadaki rezervlerin %13’ünü oluşturmaktadır. Ayrıca, altın giderek
daha çok oranda finansal işlemlerde teminat olarak kullanılmaktadır.
Altın standardı dönemine göre altının doğrudan bir rolü kalmamasına
rağmen, merkez bankaları ve devletler neden hala büyük miktarda altın rezervi tutmaya
devam etmektedir?
85
Gelişmiş ülkelerde altın mücevher daha çok süs eşyası olarak talep görmektedir. Gelişmekte olan
ülkelerde ve özellikle Asya ve Orta Doğuda ise altın takılar yüksek ayarlı olup hem süs eşyası hem de
tasarruf ve yatırım aracı işlevi görmektedir. Toplumun her kesimi tarafından satın alınmakla beraber
yoksul kesim ve kırsal kesim için altının belirtilen ikinci işlevi daha da öenmli hale gelmektedir. Zira, bu
kesimler için banka hesaplarına ve gelişmiş bankacılık ürünlerine erişim imkanları kısıtlı olmaktadır.
Altın aynı zamanda çok sayıda kültürde kadınlar için ayrı bir önem taşımaktadır. Altın takılar kadının
özel mal varlığı sayıldığından boşanma veya kötü olaylara karşı güvence görevi görmektedir. Altın
mücevher geleneksel olarak daha çok düğünlerde hediye olarak kadınlara takılmaktadır. Türkiye’de de
önemli bir yer tutan bu tür altın talebi kısa dönemdeki fiyat dalgalanmalarından etkilense bile uzun
dönemde fiyat hareketleri altın satın alma davranışını çok fazla etkilememektedir.
2010 itibarı ile insanlık tarihi boyunca toplam yaklaşık 168,300 ton altının çıkarılmış olduğu tahmin
edilmektedir. Altın üretimi çok eskilere dayanmakla beraber, üretim miktarı özellikle 1800’lerin
ortalarından itibaren hızlı bir şekilde artış göstermiştir. 20. Yüzyılın başlarında toplam üretim yılda 450
tona ulaşmıştır. Yüzyılın sonunda ise üretim yıllık 2500 tonu aşmıştır. Üretimdeki bu artışla şimdiye
kadar çıkarılan altının üçte birinden fazlası, son 30 yılda çıkarılan altınlardan oluşmaktadır.
Dünya altın üretiminin büyük bir bölümü dört sanayileşmiş ülke ABD, Kanada, Avustralya ve Güney
Afrika’da yapılmaktadır. Günümüzde altın üreticisi 50 ülke her yıl ortalama 2500 ton altın üretmektedir.
Dünya altın mücevherat ihracatında birinci sırada yer alan ülke İtalya’dır. Yıllık üretiminin
yaklaşık %80’ini ihraç etmektedir. En büyük ihraç pazarı Amerika Birleşik Devletleri’dir.ABD dünyanın
en büyük altın mücevherat ithalatçısıdır. Dünya değerli mücevherat ithalatının %30’undan fazlasını
gerçekleştirmektedir. Başlıca ithalat yaptığı pazarlar İtalya, Hindistan, Türkiye, Çin ve Tayland’dır.
Altın piyasası, üretim yöntemi ile de diğer piyasalardan ayrılmaktadır. Çoğu aktif olarak alınıp satılan
emtianın üretimi dünyanın belirli bölgelerinde yoğunlaşma eğilimindedir. Örneğin, platinin %80’si
Güney Afrika’da, %11’i Rusya’da üretilmektedir. Gümüş ise temelde Latin Amerika’da çıkarılmaktadır.
Öte yandan, altın üretimi daha düzgün dağılmaktadır. 2009 itibarı ile hiçbir bölgenin üretimi %20’yi
aşmamaktadır. Altın üretiminin coğrafi olarak yaygın olması altın fiyatlarının diğer emtialara göre daha
az oynak olmasını sağlamaktadır. Böylece, altın jeopolitik risklerden ve iklim değişikliği gibi risklerden
daha az etkilenmektedir.
Üretiminin çeşitlendirilmiş olması, işlem hacminin daha fazla ve
piyasasının daha büyük ve derin olması, altının diğer emtialara göre daha az
dalgalanmasını sağlamaktadır.
Altın Piyasaları
Fiziki formda altına yatırım yapmanın çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Finansal sistemleri yeterince
gelişmemiş, bankalara ve devlete olan güvenin düşük olduğu piyasalarda taşınabilir ve kolayca
pazarlanabilir olması nedeniyle altın cazip bir yatırımdır. Siyasi ve finansal sistemin istikrarlı olduğu
ülkelerde altın temelde finansal yatırım aracı olarak diğer finansal varlıklarla düşük veya negatif
korelasyona sahip olması sayesinde, tahvil ve hisse senetleri gibi saf finansal varlıklardan kaçan
yatırımcılar tarafından talep görmektedir. Özel sektör altın yatırımlarının 25.000 tonun biraz altında
olduğu tahmin edilmektedir. Bu rakam yavaş yavaş artmaktadır ve yatırımların lokasyonu zaman içinde
değişmektedir. 30 yıl önce bu yatırımların önemli bir kısmı Batılı yatırımcılara ait olduğu halde,
günümüzde büyük çoğunluğunun dünyanın diğer bölümlerinde olduğu düşünülmektedir.
Altın yatırım aracı olarak tutulduğunda fiziki şekilde tutulmasına gerek yoktur. Yatırımcı altına dayalı
menkul kıymetlere yatırım yapabilmektedir. Altında bu şekilde pozisyon alan yatırımcı fiziki olarak altın
tutmaya göre daha çok getiri elde etme fırsatına sahip olmakta ve saklama maliyetlerinden
kurtulmaktadır. Altın hesaplarına yatırılan fonlar, bankalar tarafından kredi müşterilerine borç verilerek
ekonomiye kazandırılmaktadır. Altın alım satım işlemlerinin büyük çoğunluğu toptan fiziki külçeye
ilişkin tezgah üstü piyasalarda yapılmaktadır. Tezgahüstü piyasalar dünyadaki en derin ve likit piyasalar
olmakla beraber işlem bilgilerine her zaman erişilemeyebilmektedir. Ancak, dünya altın piyasasında
86
gerçekleşen işlem hacminin oldukça yüksek olduğu ve hatta ülke borcu gibi yüksek kaliteli finansal
varlıklara yakın veya onlardan daha fazla olduğu düşünülmektedir.
Londra Külçe Piyasası Birliği’nin kendi üyeleri ile gerçekleştirdiği araştırmaya göre 2010 yılında
hesaplar arası transfer edilen günlük ortalama altın miktarının (2010 altın fiyatlarına göre) 21 milyar dolar
olduğunu tahmin etmektedir. Ancak, bu rakam sadece altının hareketini göstermekte, gerçek alım satım
hacmini yansıtmamaktadır. Çünkü alım satım işlemlerinin büyük çoğunluğu külçe altın satıcıları ile
alıcıların hesaplarının netleştirilmesi ile gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, uygulamada bankalar arasındaki
külçe altın ticaret hacmi daha yüksek miktardadır.
Altın dışındaki emtialar da kurumsal ve bireysel yatırımcılar için portföy çeşitlendirmesinde alternatif
kaynaklardır. Ancak, çoğu emtia ekonominin bir yönünden etkilenmekte ve kendine özgü risklere maruz
kalmaktadır. Gümüş de dahil olmak üzere diğer çoğu metaldeki talebin büyük bir bölümü teknoloji ve
endüstriyel sektörlerden kaynaklanmaktadır. Bu tür metaller iş döngülerine daha fazla maruz kalmaktadır.
Temel bir enerji kaynağı olması sayesinde yüksek likiditeye sahip olan petrol piyasası, petrolün temelde
endüstriyel amaçlarla kullanılması nedeniyle iş döngülerinden altına göre daha fazla etkilenmektedir.
Benzer şekilde petrol üretimi dünyanın belirli bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. Örneğin petrol
rezervlerinin yüzde 59’u şu anda Orta Doğu’da bulunmaktadır. Dahası, yatırımcılar petrol piyasasına
türev sözleşmelerle ulaşma eğilimimde olduğundan petrole dayanan yatırımlarda karşı taraf riski
artmaktadır.
Altının ekonomik baskı dönemlerinde koruma sağlayabilme özelliği, altına yönelik yüksek yatırım
talebine ve karlılığa dönüşmektedir. Uzun vadede riske göre düzeltilmiş getirilere göre, altın diğer
emtialardan daha yüksek getiri sağlama eğilimindedir. Altın her zaman diğer emtialardan daha yüksek
getiri sağlamasa da tutarlı bir şekilde daha düşük oynaklık göstermiştir. Son 20 yıl dikkate alındığında yıl
bazında %15,9 olan altının oynaklığı çiftlik hayvanları dışında diğer emtialardan daha düşüktür.
Altındaki bir pozisyonun belli bir dönemde beklenen zararının maksimum değerini belirli bir güven
derecesi ile ölçen Riske Maruz Değeri, diğer emtialar arasında en düşük olanlardan biridir. Örneğin, son
20 yıldaki tarihi verilere göre bir hafta içinde yatırımcının altın yatırımından beklediği maksimum
zarar %3,5 (%95 güvenle) iken petrolde bu oran %7,5, gümüşte %6’dır. Altının volatilitesi aynı zamanda
yatırımcının portföyündeki tipik varlık grupları ile karşılaştırıldığında da düşüktür. Örneğin, altın sabit
getirili varlıklardan daha fazla oynak olma eğiliminde olduğu halde hisse senetlerinden daha az oynak
olma eğilimindedir.
Altın, iş döngüsü risklerinden daha az etkilenmekte, finansal baskı
dönemlerinde sermayenin korunmasına yardımcı olmaktadır
Altın ve gümüş mücevherat, teknoloji ve yatırım gibi kullanım alanları başta olmak üzere çeşitli ortak
özelliklere sahiptir. Ancak, gümüşün talep yapısı gümüşün ekonomideki daralmalara daha duyarlı
olmasına neden olmaktadır. Örneğin, 2008’de gümüş fiyatları % 30.4 düştüğü halde altın fiyatları % 4.3
artmıştır.
Altın, endüstriyel uygulamalarda talep edilen bakır ve platin gibi metaller de dahil olmak üzere diğer
emtialarla daha az korelasyona (bağıntıya) sahip olmaktadır. Genellikle altının gümüşle korelasyonu iş
döngülerine (ekonomideki genel eğilimlere) paralel hareket etmektedir. Ekonominin genişlediği
dönemlerde korelasyon güçlenirken, daralma dönemlerinde korelasyon zayıflamaktadır.
Sanılanın aksine altın ve petrol fiyatları arasında istikrarlı bir korelasyon yoktur. Bazı dönemlerde bu
iki emtia aynı yönde hareket ettiği halde diğer dönemlerde zıt yönde hareket ederler. Çoğu zaman altın ve
petrol arasında tutarlı bir ilişki yoktur.
Dünya Altın Konseyi’ne göre altınla emtialar ve diğer varlıklar arasındaki korelasyon düşüktür. Bu
korelasyon ekonomik çalkantı dönemlerinde değişmekte ve altın yatırımcısına fayda sağlamaktadır. Altın,
yatırımcısını “kuyruk riskine” karşı koruma eğilimindedir. Kuyruk riski, Gerçekleşme ihtimali düşük olan
ancak gerçekleştiğinde yatırımcının sermayesini önemli derecede negatif olarak etkileyen, bir yatırımın
87
beklenen sınırdan daha yüksek zarar etmesi olasılığıdır. Bu risk altında düşük olarak hesaplanmıştır.
Altına “güvenli liman” denmesinin bir sebebi de budur. Yatırımcıların sistemik risk dönemlerinde
sermayelerini korumak ve zararlarını korumaya yönelik yüksek kaliteli varlık arayışında oldukları
dönemlerde altının performansının bu yönü cazip hale gelmektedir.
Hisse senedi fiyatları iki standart sapmadan fazla düştüğünde, altın diğer emtialar arasındaki
korelasyon önemli ölçüde artarken, altın ve hisse senetleri arasındaki korelasyon negatife dönme
eğilimindedir. Ekonomi düzeldiğinde ve hisse senedi fiyatları hızla arttığında altın ve hisse senetleri
arasındaki korelasyon hafif bir şekilde pozitife dönme eğilimindedir.
Ekonomi düzeldiğinde ve hisse senedi fiyatları hızla arttığında, altın
ve hisse senetleri arasındaki korelasyon hafif bir şekilde pozitife dönme eğilimindedir.
Bunun nedeni ne olabilir?
Dünya Altın Konseyi tarafından gerçekleştirilen araştırmalara göre portföyde % 2 -10 gibi nispeten
küçük oranlarda yer tutan altın yatırımları bile yatırım portföyünün performansını önemli oranda
arttırabilmektedir. Dolayısıyla, altın bir emtia yatırımından çok çeşitlendirilmiş bir portföyün ayrılmaz bir
parçası olarak düşünülmelidir.
Son on yıl boyunca, küresel ekonomik büyümeyle hızlanan talep artışı genellikle emtialara yaramıştır.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki artan rolleri sayesinde, Çin, Hindistan, Rusya
gibi ülkelerle Latin Amerika, Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Güney Doğu Asya, emtia fiyatlarındaki
10 yıllık artış trendinin arkasındaki güçlerdir. Altın fiyatları da bu trendden nasibini almıştır. Ancak,
diğer çoğu emtianın aksine son ekonomik durgunlukta altın fiyatları gerilememiştir.
Dünya altın fiyatları 1900’lü yıllarda 20,67 $/onstan iken 1970’lerden itibaren hızla yükselişe geçmiş
1980 yılında 614,61 $/ons’la en yüksek seviyesine ulaşmış ve 2001 yılında 272,67 $/ons seviyesine kadar
gerilemiş ve 2005 yılında 444,47$/ons olmuştur. 2011 sonu itibariyle altın fiyatları yaklaşık 1600$/ons
seviyelerinde işlem görmüştür.
Türkiye’de Altın Piyasası
Anadolu’nun altın işleme geçmişi MÖ 3000’li yıllara dayanmaktadır. Alacahöyük’te yapılan arkeolojik
kazılarda 5.000 yıllık kuyumcu atölyesi ve el aletleri bulunmuştur. Lidya Kralı Karun, MÖ 630’da altın
madenlerinden elde ettiği altından para basmak amacıyla Ege’de dünyanın ilk rafineri ve darphanesini
kurmuş ve Lidya, yeryüzünde parayı kullanan ilk uygarlık olmuştur. .
Osmanlılarda altın takı üretiminin ivme kazanması, Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u
fethetmesinin ardından kente bu sanatta ustalıklarıyla bilinen Ermenileri yerleştirmesiyle başlamıştır.
İstanbul’da altın takı üretimi 1467 yılında kurulan dünyanın ilk kapalı alışveriş merkezi Kapalıçarşı
etrafında yoğunlaşmıştır.
Türkiye, altın talebinde önde gelen ülkelerden biridir. Yılda ortalama 200-250 ton altın mücevher
yapımında kullanılmakta, üretimin bir kısmı resmi olarak ihraç edilmekte, bir kısmı yabancı turistler
tarafından satın alınmaktadır. Altın üretimin %30-40’ı ihraç edilmekte olup, geri kalanı da yerli
tüketicilere, turistlere ve bavul ticareti yapanlara satılmaktadır. Ortalama olarak Türkiye’ye gelen her dört
turistten biri mücevherat satın almaktadır. Türkiye’nin ihraç ettiği ve turistlere sattığı altın, ithal edilen
altının altında gerçekleşmektedir.
Akdeniz ve Ege sahil yörelerindeki kuyumcular ve İstanbul Kapalıçarşı’da faaliyet gösteren
kuyumcular kuyumculuk sektöründe önemli iş hacmine sahiptir. Türkiye’deki kuyumculuk sektörünün
milli gelirden aldığı pay %2 civarında olup sektörün istihdamdan aldığı pay da yaklaşık %2’dir.
1000 kuyumcunun bulunduğu Kapalı Çarşı aynı zamanda dev bir altın atölyesi.konumundadır ve
Türkiye’nin dünyaya ihraç ettiği altının yüzde 60’ı burada işlenmektedir.
88
Resim 4.2: Kapalı Çarşı-İstanbul
Aşağıdaki Kapalı Çarşı Hatitası’nda sarı ile gösterilen dükkanlar kuyumculardır.
Resim 4.3: Kapalı Çarşı Haritası-Kuyumcular
89
Türkiye’deki altın piyasasında önde gelen kuruluşlar şunlardır:
•
Darphane
Temel olarak, tedavül ve hatıra paraların ve cumhuriyet altınlarının basımı, kıymetli madenlerin
analizi ve ticaretinin düzenlenmesi ve her türlü resmi damga ve mührün, madalya ve nişanın üretimi;
pasaport, nüfus cüzdanı, damga ve harç pulları başta olmak üzere tüm kıymetli kağıt ve güvenlikli
kağıdın imalatıyla uğraşmaktadır.
•
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü
Cumhuriyet Altınlarının tek yasal üreticisidir.2000 yılı üretimi 31.6 ton, 11.4 milyon adet, 2001 yılı
üretimi 28 ton, 8.6 milyon adet, 2002 yılı üretimi 5.5 ton, 990 bin adet, 2003 yılı üretimi 11.2 ton, 1.9
milyon adet, 2004 yılı üretimi 11,5 ton, 1,9 milyon adettir.
•
İstanbul Altın Rafinerisi
İstanbul Altın Rafinerisi 1996 yılında kurulmuş olup Anonim Şirket statüsündedir. 4 milyon YTL
ödenmiş sermayesi bulunan şirket yıllık 90 ton altın üretim kapasitesine sahiptir. Dünyada en yüksek
kalite olarak kabul edilen 99.99% saflıkta üretim yapma teknolojisine sahiptir.
İSTANBUL ALTIN BORSASI (İAB)
26 Temmuz 1995 birlikte faaliyete geçen İstanbul Altın Borsası (İAB), üye kuruluşlar tarafından
yurtdışından ithal edilen altının tam rekabet şartlarında alım satımının yapıldığı organize bir piyasadır.
Yapılan yasal düzenlemeler sonucu gümüş ve platinin 9 Temmuz 1999 tarihinden itibaren Borsa
bünyesinde işlem görmeye başlamasıyla Altın Piyasası fiili olarak kıymetli madenlerin işlem gördüğü bir
piyasa konumuna gelmiştir.
İstanbul Altın Borsası’nın başlıca işlevleri şunlardır:
•
Altın sektörü ile finans sektörü arasında köprü görevi görmek
•
Sektörün uluslararası rekabete açılmasında aktif rol oynamak
•
Kıymetli madenlerin dünya piyasalarına paralel şartlarda işlem görmesini sağlamak
•
Altın sektörünü kurumsallaşmasına katkıda bulunmak
•
Altının önemli ihracat kalemlerinden birisi durumuna gelmesine yardımcı olmak
•
Kıymetli madenlere dayalı finansal ürünlerin oluşturulmasını sağlamak
Günümüzde, “paladyum“ madeninin de ilave olması ile birlikte İstanbul Altın Borsası’nda işlem gören
kıymetli madenler şunlardır:
•
Altın
•
Gümüş
•
Platin
•
Paladyum
90
İstanbul Altın Borsası’nda faaliyet gösteren piyasalar şunlardır:
•
Kıymetli Madenler Piyasası
•
Standart ve standart dışı altın, gümüş ve platin üzerine spot işlemleri yapılır
•
Kıymetli Madenler Ödünç Piyasası
•
Altına dayalı ödünç ve sertifika işlemleri yapılır
•
Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası
İAB’nda gerçekleşen altın işlem miktarı ve Türkiye altın ithalatı aşağıdaki grafiklerden izlenebilir.
Grafik 4.1: İAB’de Gerçekleşen Altın İşlem Miktarı. Kaynak: iab.gov.tr
91
Grafik 4.2: Türkiye Altın İthalatı.
Kaynak: iab.gov.tr
İAB’nda gerçekleşen gümüş işlem miktarı ve Türkiye gümüş ithalatı aşağıdaki grafiklerden
izlenebilir.
Grafik 4.3: İAB’de Gerçekleşen Gümüş İşlem Miktarı.
Kaynak: iab.gov.tr
92
Grafik 4.4: Türkiye Gümüş İthalatı.
Kaynak: iab.gov.tr
Kıymetli Madenler Piyasası'nda Borsa'ya üye bankalar, yetkili müesseseler, kıymetli madenler aracı
kurumları, kıymetli maden üretimi veya ticareti ile iştigal eden anonim şirketleri ile yurt dışında yerleşik
şirketlerin Türkiye’deki şubeleri işlem yapabilmektedir. Üye olmanın ön şartı, Hazine Müsteşarlığı'ndan
"Faaliyet İzni" alınmış olmasıdır.
Piyasa'da işlemler /kg, ABD Doları/ons ve Euro/ons üzerinden gerçekleşmektedir. /kg , USD/ons ve
Euro/ons işlemlerinin valörü aynı günden (T+0) dan başlamak üzere dokuz iş gününe (T+9) kadardır.
İşlemlerin takasın vade tarihinde yapılması gereklidir.
Kıymetli Madenler Piyasası'nda işlemler, seans ve internet seansı olmak üzere 2 seansta gerçekleşir.
Seans 09:45 - 17:30 arasında gerçekleştirilmektedir. İnternet seansı ise akşam 17:45'dan ertesi sabah saat
09:40'a kadar (hafta sonu ve resmi tatiller dahil) yapılmaktadır.
Kıymetli Madenler Piyasası'nda işlemler, üye işlem temsilcileri tarafından seans salonunda bulunan
işlem terminalleri veya uzaktan erişim ile iletilen emirlerin "otomatik eşleşme" kuralına göre en iyi alım
ve en iyi satım emirlerinin birbirini karşılaması suretiyle gerçekleşmektedir.
İşlemler, fiyat ve zaman önceliği kurallarına uygun olarak çok fiyat yöntemine göre yürütülmektedir.
Bilgisayara girilen alım ve satım emirleri bilgi dağıtım ekranları vasıtasıyla aynı anda üyelere ve
uluslararası piyasalara ulaştırılmaktadır.
Üyelerin işlem yapmak için iki tür teminat tesis etmeleri zorunludur:
•
Üyelik / Risk Teminatı
Üyelerin işlemleri dolayısıyla diğer üyelere ve Borsa'ya
getirmemelerine karşı yatırmak zorunda oldukları teminatlardır.
•
karşı
yükümlülüklerini
yerine
İşlem Teminatı
Üyelerin işlem yapabilmeleri için gerekli olan teminattır. İşlem teminatı, üyenin ilgili gündeki işlem
limitini belirler. Bir üyenin yapabileceği işlem miktarı, (T+0 işlemler için işlem teminatının 25 katı işlem
yetkisi, T+1'den T+5'e kadar olan işlemler için işlem teminatının 20 katı işlem yetkisi, T+6'dan T+9'a
kadar olan işlemler için işlem teminatının 12 katı işlem yetkisi vardır.
Teminatlar, Yönetim Kurulu tarafından belirlenen bankaya veya Borsa Takas Merkezi'ne teslim edilen
aşağıdaki değerlerden oluşmaktadır:
•
Türk Lirası
93
•
Yönetim Kurulu'nca cinsleri belirlenen efektif ve dövizler
•
Banka teminat mektupları
•
Her türlü Devlet Tahvili ve Hazine Bonoları
•
Borsa Takas Merkez'ine teslim edilen kıymetli madenler
Kıymetli Madenler Piyasası'nda gerçekleşen standart altın işlemlerinde alıcıdan ve satıcıdan
bulundukları yıllık işlem miktar aralığına göre komisyon alınmaktadır. Ayrıca, kıymetli madenin Saklama
Kasasından teslim alınması ile Altın Saklama Komisyon tahsil edilmektedir.
İstanbul Altın Borsası İşlem Esasları hakkında detaylara İstanbul
Altın Borsası’nın internet sitesindeki http://www.iab.gov.tr/docs/islemesas_st.pdf
adresinden ulaşabilirsiniz.
VADELİ ALTIN PİYASASI
Sermaye Piyasası Kurul Karar Organının 27.01.2006 tarihli ve 4/82 sayılı toplantısında alınan karar ve
ilgili mevzuat çerçevesinde, Borsa Yönetim Kurulunun 31.01.2006 tarih ve 271/8 sayılı Kararı ile
"İstanbul Altın Borsası Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasının 31.01.2006 tarihi mesai saati sonu itibarı
ile kapatılmasına" karar verilmiştir.
Günümüzde Altın Vadeli İşlem Sözleşmeleri İzmir’de faaliyet gösteren Vadeli İşlem ve Opsiyon
Borsası’nda işlem görmektedir. Altın” Vadeli İşlem Sözleşmeleri’nde işlem yapan piyasa katılımcıları
şunlardır:
•
Korunmacılar (Hedgers)
Fon yöneticileri, altın sektöründe faaliyet gösteren kurumlar (kuyumcular), elinde altının olan
bireysel yatırımcılar
•
Yatırımcılar (Spekülatörler):
Yatırım amaçlı işlem yapan herkes.
•
Arbitrajcılar
Farklı piyasalardaki fiyat farklılıklarından kar elde etmek isteyenler
VOB-Altın” Vadeli İşlem Sözleşmesinin ekonomik faydaları şunlardır:
•
Yatırımcılar için altın yeni bir yatırım aracı sunarak portföy çeşitlenmesi sağlamak
•
Altın ile ilgili varlık ve borç yükümlülüğü içerisinde bulunan gerçek veya tüzel kişiler için etkin
bir risk yönetiminin oluşmasını sağlamak
•
İşletmelere gelecekteki fiyat belirsizliğinin ortadan kalkması açısından rekabet avantajı
sağlamak
•
Yeni bir yatırım aracı olarak piyasa derinliğini arttırılmasına katkı sağlaması şeklinde
sıralanabilir
VOB-Altın” Vadeli İşlem Sözleşmesi’nin özellikleri hakkında detay
bilgilere Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nın internet sitesi olan www.vob.org.tr
adresinden ulaşabilirsiniz.
94
Özet
Altın, lüks tüketim ürünü, parasal varlık, fnansal
yatırım aracı ve endüstriyel üretimde talep
görmektedir.
Kıymetli madenlerin de içinde yer aldığı emtia
borsaları farklı emtia piyasalarının likiditesini,
derinliğini, büyüklüğünü
ve sağlığını ölçen
faydalı barometrelerdir.
Türkiye, altın talebinde ve mücevher üretiminde
önde gelen ülkelerden birisidir. İstanbul Altın
Borsası ve Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası
kapsamında altına ilişkin spot ve vadeli işlemler
gerçekleştirilmektedir.
Kıymetli madenler piyasalarında altın piyasaları
en büyük piyasa konumundadır. Altın piyasasının
büyüklüğü, derinliği ve likiditesi diğer emtialar
arasında ve hatta hisse senetleri gibi menkul
kıymetlerle karşılaştırıldığında bile ön sıralarda
yer almaktadır.
95
Kendimizi Sınayalım
6. Aşağıdakilerden hangisi altın talebinin temel
bileşenlerinden biri değildir?
1. Aşağıdakilerden hangisi İstanbul Altın
Borsası’nda işlem gören kıymetli madenlerden
biri değildir?
a. Lüks tüketim ürünü
a. Altın
b. Parasal varlık
b. Gümüş
c. Finansal varlık
c. Platin
d. Teknolojik üretim elemanı
d. Paladyum
e. Değişim aracı
e. Bakır
7. Aşağıdakilerden hangisi emtia borsalarının
bileşenlerinden biri değildir?
2. Aşağıdakilerden hangisi İstanbul Altın
Borsası’nda faaliyet gösteren piyasalardan
birisidir?
a. Enerji kaynakları
b. Madenler
a. Tahvil ve Bono Piyasası
c. Tarım Ürünleri
b. Petrol ve Uranyum piyasası
d. Çiftlik hayvanları
c. Vadeli İşlemler Piyasası
e. Opsiyonlar
d. Kıymetli Madenler Ödünç Piyasası
e. Hisse Senetleri Piyasası
8. Aşağıdakilerden
hangisi
özelliklerinden biri değildir?
3.Altın Vadeli İşlem Sözleşmeleri hangi borsadan
satın alınabilir?
a. Dayanıklıdır
altının
b. Geri dönüştürülemez
a. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
c. Paslanmaya dirençlidir
b. İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası
d. Oksitlenmeye dirençlidir
c. İstanbul Altın Borsası
e. Yoğundur
d. Darphane
e. İstanbul Kapalı Çarşı
9. Aşağıdakilerden hangisi en büyük altın
üreticisi ülkeler arasında değildir?
4. Aşağıdakilerden hangisi vadeli altın piyasası
katılımcıları arasında yer almaz?
a. Amerika Birleşik Devletleri
b. Kanada
a. Hedgerlar
c. İtalya
b. Spekülatörler
d. Güney Afrika
c. Arbitrajcılar
e. Avustralya
d. Altın Borsası
5. Aşağıdakilerden hangisi İstanbul
Borsası’nın işlevleriden değildir?
10. Aşağıdakilerden hangisi altının diğer
madenlerden
ayrılan
özellikleri
arasında
değildir?
Altın
a. Altın sektörü ile finans sektörü arasında köprü
görevi görmek
a. Sınırlı üretim hacmi
b. İnelastik arz yapısı
b.Kıymetli madenlerin dünya piyasalarına paralel
şartlarda işlem görmesini sağlamak
c. Rezerv aracı olması
d. Endüstriyel üretimde kullanılması
c.Altının önemli ihracat kalemlerinden birisi
durumuna gelmesine yardımcı olmak
e. Eşsiz özelliklere sahip olması
d.Sektörün uluslararası rekabete açılmasında aktif
rol oynamak
e. Altın Vadeli İşlem Sözleşmelerinin alım
satımına aracılımk yapmak
96
Kendimizi Sınayalım Yanıt
Anahtarı
Yararlanılan Kaynaklar
Anthony
Neuberger,
A.
(2001),
Gold
Derivatives: The market impact, Londra: London
Business School
1. e Yanıtınız yanlış ise “İstanbul Altın Borsası”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
Çıtak, S. (2001), Globalleşme sürecinde İstanbul
Altın Borsası ve piyasaları, İstanbul: İktisadi
Araştırmalar Vakfı
2. d Yanıtınız yanlış ise “İstanbul Altın Borsası”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
3. b Yanıtınız yanlış ise “Vadeli Altın Piyasası”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
Erdoğdu, P. (1998), Altın bankacılığı, borsası,
rafinerisi ve Türkiye, İstanbul : İstanbul Ticaret
Odası
4. d Yanıtınız yanlış ise “Vadeli Altın Piyasası.”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
Gold: A Commodity like no other (2011),
Londra: World Gold Council
5. e Yanıtınız yanlış ise “İstanbul Altın Borsası”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
Sönmez, V.C., v.d., (1999), Kıymetli madenler
ve piyasaları, İstanbul : İstanbul Altın Borsası
6. e Yanıtınız yanlış ise “Altın Piyasaları”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
Yararlanılan İnternet Kaynakları
7. e Yanıtınız yanlış ise “Emtia ve Kıymetli
Maden Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
www.gold.org
www.iab.gov.tr
8. b Yanıtınız yanlış ise “Altın Piyasaları”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
www.vob.org.tr
9. c Yanıtınız yanlış ise “Altın Piyasaları”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
10. d Yanıtınız yanlış ise “Altın Piyasaları”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı
Sıra Sizde 1
Altın standardı dönemine göre altının doğrudan
bir rolü kalmasa da, merkez bankaları ve
devletler milli refahı korumak ve ekonomik
istikrarsızlıklara karşı korunmak amacıyla hala
büyük miktarda altın rezervi tutmaya devam
etmektedir.
Sıra Sizde 2
Bunun nedeni, güçlü ekonomide mücevher ve
teknolojik araçlar da dahil olmak üzere tüketim
harcamalarındaki artışın altının performansını
desteklemesidir.
97
5
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Vadeli piyasa ile bu piyasaların finansal araçlarını, tarihini tanımlayabilecek,
Vadeli işlem piyasalarının temel fonksiyonunu açıklayabilecek,
Vadeli işleme konu olan kıymetler ile piyasanın taraflarını açıklayabilecek,
Vadeli işlem borsalarının pratik işleyişini ifade edebilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
Forward
Yayılma Pozisyonu
Futures
Uzlaşma Fiyatı
Opsiyon
Ters Piyasa
Swap
Spekülasyon
Açık Pozisyon
Arbitraj
Risk Yönetimi
Normal Piyasa
İçindekiler
Giriş
Vadeli İşlem ve Vadeli İşlem Piyasaları
Vadeli İşlem Türleri
Vadeli İşlem Piyasalarının Ortaya Çıkışı ve Tarihsel Gelişimi
Vadeli İşlem Piyasalarının Temel Fonksiyonları
Vadeli İşlem Piyasalarında Taraflar
Vadeli Sözleşmelere Konu Olan Kıymetler
Vadeli İşlem Borsalarının Oluşması İçin Gereken Şartlar
Vadeli İşlem Piyasalarının İşleyişi
98
Vadeli İşlem Borsaları
GİRİŞ
Bretton Woods sistemiyle birlikte dünya ekonomisinde yeni bir dönem başlamış olup bu yeni sistem 1971
yılına kadar devam etmiştir. 1971 yılında Bretton Woods sisteminin bitmesiyle birlikte döviz kurlarında
ve faiz oranlarında dalgalanma ciddi boyutlara ulaşmış ve bu da ekonomik faktörlerin belirsizlik
ortamında kalmasına neden olmuştur. Dünya ekonomisinde gittikçe artan belirsizlikler ve fiyat
dalgalanmaları günümüzde daha dikkatli bir risk yönetimini zorunlu hale getirdiğinden; finansal sistemin
gelişmesiyle ortaya çıkan mali risk yönetim tekniklerinin, çok iyi irdelenerek ihtiyaç ve ülke koşulları
dikkate alınarak uygulanması gereği doğmuştur. Küresel ekonomik sistemin de etkisiyle gerek gelişmiş,
gerekse gelişmekte olan ülke ekonomileri daha fazla risk olgusuyla karşı karşıya kalmaktadırlar. İlk
olarak gelişmiş piyasa ekonomilerinde ortaya çıkıp kurumsallaşan vadeli piyasalar daha sonra gelişmekte
olan piyasalarda da giderek önem kazanmış ve kullanılmaya başlanmıştır.
İlk olarak finansal riski yönetme doğrultusunda gündeme gelen finansal türevler ürünler, faiz taşıyan
menkul değerlere, dövize, hisse senedi, borsa endeksi ve benzer endekslere dayalı ürünlerdir; bunların
başlıcaları vadeli işlem piyasaları, opsiyon ve swap teknikleri olarak sıralanabilir. Vadeli piyasalar, spot
piyasalardan farklı olarak bir malın veya finansal ürünün (faiz, döviz, hisse senedi vb.) önceden
belirlenen gelecek bir tarihte alınması ve satılması üzerine kurulmuştur. Bu alım ve satımlar bir sözleşme
yapmak suretiyle gerçekleştirilirler. Bunlar sırasıyla; forwards, future, opsiyon ve swap sözleşmeleridir.
Tüm türev ürünlerin ortak özellikleri risk yönetimi veya spekülasyon amacıyla kullanılmalarıdır. Fakat bu
türevler kullanılış şekilleri açısından, hem birbirlerinden hem de kendi içlerinde üzerine sözleşme yazılan
ürünlere göre farklılıklar gösterebilmektedir.
Vadeli işlemlerin dünya çapındaki uygulamalarına bakıldığında, bunların giderek artan bir öneme
sahip olduğu görülmektedir. Bunun sebebi; finansal sistemin gelişmesiyle ortaya çıkan vadeli piyasaları
özellikle fiyat dalgalanmalarının yarattığı risklerin yönetilmesine imkan sağlayarak fiyat dalgalanmalarını
azaltmakta ve böylece geleceğe yönelik tahminlerde bulunmayı kolaylaştırarak, piyasa mekanizmasına
işlerlik kazandırmaktadırlar. Vadeli sözleşmelerin kullanımı ile birlikte fiyatlarda sağlanan istikrar ve
paranın piyasada daha hızlı bir dönüşüm mekanizması sağlaması, özellikle fiyat dalgalanmalarının sıkça
yaşandığı ülkemiz gibi gelişmekte olan ülke ekonomileri açısından önemini daha da arttırmaktadır.
Böylelikle piyasalarda oluşan kur ve faiz riski, yatırımcıları risk yönetimi ve spekülasyon amacıyla yeni
arayışlara yönlendirmiştir. Bunun sonucu olarak da finansal türev ürünler piyasası hızla gelişmiş ve dünya
finans sisteminde önemli bir yere sahip olmuştur.
VADELİ İŞLEM VE VADELİ İŞLEM PİYASALARI
Spot piyasalar, alım satım işlemlerinin teslim ve ödeme yükümlülüğünün aynı anda veya belirlenen çok
kısa bir süre içinde gerçekleştirildiği piyasalardır. Spot işlemlerin vadesi 2 veya 3 güne kadar
çıkabilmektedir.
Vadeli işlem piyasaları ise alım satım işlemlerinin anlaşmasının bugünden yapıldığı ve spot
piyasaların tersine anlaşma yükümlülüklerinin ise gelecek bir vadede yerine getirildiği piyasalardır. Başka
bir ifadeyle ileri bir tarihte fiziki teslimatı veya nakit uzlaşması yapılmak üzere herhangi bir malın veya
99
menkul kıymetin bugünden belirlenen fiyat ve miktardan alım satımının yapıldığı piyasalar şeklinde
tanımlanmaktadır.
Vadeli işlem piyasaları, tezgahüstü piyasalar (OTC) ve organize piyasalar (Borsa) olarak ikiye
ayrılarak tanımlanmaktadırlar. Tezgahüstü piyasalar ve organize borsalar temel işlevler olarak benzese de
her iki piyasa arasında farklılıklar bulunmaktadır. En önemli farklılıklar aşağıda sıralanmıştır:
•
Vadeli işlemler tezgah üstü piyasalarda (bankalar, aracı kuruluşlar ve diğer finansman
kuruluşları gibi) ve organize borsalarda gerçekleştirilmektedir. Organize piyasalarda (Borsa) üye
firmalar ve üyelik hakkı almış bireyler alım satım yapabilmektedirler.
•
Borsalarda, alım satım işlemleri korbey veya pit adı verilen salonlarda yüksek sesle pazarlık
yöntemiyle yapılabileceği gibi alıcı ve satıcıyı bilgisayarlı sistemle karşı karşıya getirerek
elektronik uzaktan erişimli bir sistemde de gerçekleştirilebilir.
•
Tezgah üstü piyasalarda alıcı ve satıcı kendi aralarında, malın fiyatı, miktarı ve teslim tarihini
belirlemektedirler. Borsalarda dayanak varlığın miktarı, cinsi, teslim tarihinin belirli olduğu
standart sözleşmeler kullanılmaktadır.
•
Borsalarda işlemler belirli bir işlem teminatı gerektirmektedir. Vadeli işlem sözleşmesi alan kişi
kendi aracı kurumuna, aracı kurumda Takas Merkezine sözleşme basına bir başlangıç teminatı
yatırır. Tezgah üstü piyasalarda teminat zorunluluğu yoktur.
•
Tezgahüstü piyasalarda sözleşmeler üçüncü kişiye devredilemezken borsalarda sözleşmeler
üçüncü kişilere devredilebilmektedir. Vadeli işlem sözleşmesi satın alan yatırımcı gerektiğinde
aynı nitelikte sözleşmeyi üçüncü bir kişiye satarak ters işlem yapmakta ve pozisyonunu
kapatabilmektedir . Böylece sözleşme satın alırken üstlendiği yükümlülüğü sözleşmeyi yeni
satın alana devretmiş olmaktadır.
•
Borsaların en önemli kurumlarından biri Takas Merkezidir. Takas Merkezinin görevi tüm vadeli
işlemleri karşılaştırmak, işlemlerin finansal olarak doğruluğunu kontrol etmek ve teslimat için
gerekli koşulları sağlamaktır. Takas Merkezi alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı alıcı rolünü
üstlenip taahhütlerin gerçekleşmesini garantilemektedir.
Vadeli işlem piyasaları, türev piyasalar olarak da adlandırılmaktadır. Türev piyasalarda işlemlere
konu olan ürünlere ise türev ürünler (sözleşmeler) adı verilmektedir. Türev ürünler, değeri başka bir
finansal varlığın veya malın değerine doğrudan bağlı olan finansal araçlar olarak ifade edilmektedir.
Türev ürünler, dayanak varlığın sahipliğinin el değiştirmesine gerek olmaksızın, bu varlıkla ilgili hak ve
yükümlülüklerin ticaretine imkân sağlar. Türev ürünler, riskten korunma, yatırım veya arbitraj amacıyla
kullanılabilir. Vadeli işlem (futures) ve opsiyon (options) sözleşmeleri türev araçlar arasındadır. Bunun
yanında, forward ve swap sözleşmeleri de türev araçlar grubuna dahildir. Türev ürünler, işleme konu
finansal aracın parasının vade sonunda ödendiği, fiziki teslimat veya nakdî uzlaşmanın da vade sonunda
yapıldığı vadeli işlem piyasalarında işlem görmektedir. Bu nedenle vadeli işlem piyasaları ile türev ürün
piyasaları aynı anlama gelmekte olup birbirlerinin yerine kullanılmaktadır
Spot piyasalar ile vadeli işlem piyasaları arasındaki temel farklılıklar şu şekildedir:
•
Spot piyasalar mal ve para takasının aynı anda veya birkaç gün içerisinde yapıldığı piyasalarken,
vadeli işlem piyasalarında alım satıma konu olan mal, para ya da menkul kıymet gelecek bir
vadede teslim edilmektedir.
•
Spot piyasalarda mal ya da para o andaki geçerli fiyat üzerinden alınıp satılmaktayken, vadeli
piyasalarda işleme konu olan kalitesi, miktarı, vadesi, fiyatı ve teslim yeri önceden belirlenmiş
mal, para ya da menkul kıymetin gelecekte teslimi konusunda anlaşma yapılır.
•
Spot piyasalarda işlemler, alıcı ve satıcı arasında gerçekleştirilirken, vadeli piyasalarda alım
satım işleminin bir takas kurumu nezdinde gerçekleştirilmesi gerekir.
•
Spot piyasalarda alım satım işlemi için vadeli piyasalarda olduğu gibi belirli bir teminata gerek
yoktur.
100
•
Spot piyasalarda yatırımcı sahiplik satın almaktayken vadeli piyasalarda çoğu zaman vade
sonunda bile varlık sahibi olunamamaktadır.
•
Spot piyasalarda bir varlık satın alındıktan sonra satılarak pozisyon kapatılırken, vadeli
piyasalarda ise bir pozisyonu kapatmak yalnız ters bir pozisyonun alınmasıyla mümkündür.
Vadeli işlem piyasaların sağladığı yararlar:
•
Vadeli piyasalar, sözleşmeye konu olan spot piyasalarda gelecekte ortaya çıkabilecek olumsuz
fiyat değişimlerine karşı korunma imkanı sağlar.
•
Finansal piyasalarda genel olarak fiyat oluşum mekanizmasının daha etkin çalışmasını sağlar.
Vadeli piyasalar, alternatif yatırım imkanı demektir, bu nedenle mevcut piyasalara vadeli
piyasaların da eklenmesi durumunda hem paranın piyasalardaki dolaşım hızı artar, hem de gelen
bilgiler fiyatlara daha hızlı yansır.
•
Vadeli piyasalarda alım satım komisyonları spot piyasalara göre genelde daha düşüktür,
dolayısıyla yatırımcıların maliyetlerini azaltır.
•
Vadeli piyasalar, genel olarak spot piyasaların daha likit olmasını sağlar. Olumsuz fiyat
hareketlerine karşı korunma imkanı olan piyasalarda, spot piyasada işlem gören mal veya
kıymetlere olan yatırımcı ilgisi de doğal olarak artar.
•
Piyasa bilgisi olan, ancak sermayesi az olduğu için yeterince pozisyon alamayan veya kredili
alım satım yapmak zorunda kalan yatırımcılara da küçük miktarda paralarla büyük pozisyonlar
alma ve kaldıraç etkisi yardımıyla yüksek kazanç elde etme imkanı verir.
•
Vadeli piyasalar portföy yöneticilerine, portföy çeşitlendirmesi ve dolayısıyla da riskin
yayılması açısından değişik seçenekler sunar.
•
Vadeli piyasalarda işlem gören ürünler kullanılarak spot piyasalarda işlem gören ürünlerinkine
benzer getiri grafiği olan sentetik pozisyonlar oluşturulabilir. Bu özelliği nedeniyle vadeli
piyasalar, piyasalarda etkinliğin arttırılması ve spot piyasadaki fiyat dalgalanmalarının
(volatilite) azaltılmasına yardımcı olur.
VADELİ İŞLEM TÜRLERİ
Vadeli işlemler piyasası temel olarak dört farklı türev üründen oluşmaktadır. İlk olarak, türev işlemler
piyasasının temelini oluşturan alivre (forward) işlem sözleşmeleridir. İkincisi ise vadeli işlem (futures)
sözleşmesidir. Üçüncüsü opsiyon (option) sözleşmeleridir. Dördüncü ve son türev ürün ise takas (swap)
sözleşmeleridir.
Forward Sözleşmeler
Forward sözleşme, satıcının belli bir ürünü ileri bir tarihte, baştan anlaşılan bir fiyat üzerinden alıcıya
teslim etmesini öngören sözleşmelerdir. Sözleşmenin fiyat, miktar, kalite, vade ve yer gibi şartları alıcı ile
satıcı tarafından karşılıklı olarak belirlenmektedir.
Forward sözleşmeler tarafların gelecekte almak veya satmak istedikleri ürünlerin fiyat değişimleri
nedeniyle oluşan riskten korunma ihtiyacı karşısında çözüm olarak gördükleri sözleşmelerdir. Bu yönüyle
forward sözleşmeler vadeli işlem sözleşmelerinin geliştirilmesine temel oluşturmuştur.
Forward sözleşmeler taraflar arasında serbestçe yapıldığı için karşılıklı güven gerektirir. Diğer bir
ifadeyle forward sözleşmelerde kredi riski bulunmaktadır. Taraflardan birinin yükümlülüğünü yerine
getirmeme riski garanti altına alınmış değildir. Ayrıca iki taraf arasında yapılan forward sözleşmeler diğer
piyasa katılımcılarının bilgisine açık değildirler. Bu nedenle forward sözleşmeler net bir şekilde geleceğe
yönelik fiyatlar için referans özelliği taşımazlar. Forward sözleşmelerde genellikle taraflar vade sonuna
kadar pozisyonlarını kapatamazlar. Pozisyonların kapatılması sözleşmenin iptali ile mümkündür. Forward
sözleşmeler, sözleşmede özel bir hüküm yoksa başka birine devredilemez. Ayrıca devri hukuken mümkün
olsa bile her bir forward sözleşmesi kendine özgü hükümler taşıdığından ve standart olmadığından devri
kolay değildir.
101
Forward sözleşmelerin temel özellikleri:
•
Forward işlemler, merkezi bir pazar yeri olmayan ve iki mali kuruluş veya bir mali kuruluş ile
müşterisi olan şirket arasında gerçekleşen işlemlerdir. Bir taraf alıcı pozisyonuna (uzun
pozisyona) girer ve gelecekteki belirli bir tarihte, daha önceden belirlenmiş fiyattan malı satın
almayı kabul eder. Diğer taraf ise satıcı pozisyonuna (kısa pozisyona) girer ve aynı tarihte ve
aynı fiyattan malı satmayı kabul eder.
•
Forward işlemler, çeşitli iletişim araçları ile gerçekleştirilmekte ve fiyatlar müşterinin
saygınlığına göre değişmektedir.
•
Forward sözleşmeler, standart sözleşmeler değildir. Sözleşme tarafları, ürün ile ilgili tüm
ayrıntıları, serbestçe belirler. Sözleşmeye: miktar, teslim tarihi, vade, fiyat, teslim şekli ve
benzeri bilgiler dâhil edilir.
•
Forward sözleşmeleri, üçüncü kişilere devredilemez. Bu nedenle, sözleşmelerin iptal edilmesi de
tarafların mutabık kalmalarıyla mümkündür. Ayrıca, sözleşmelerin el değiştirmesi söz konusu
değildir. Forward işlemler, teslimle son bulur. Forward sözleşmeler, kesin ve bağlayıcı
olduklarından uygulanmaları gerekir.
•
Forward sözleşmeler, kapatılma ve müşterinin hesabına bir ipotek koyma ile sonuçlanma
ihtimalina karşı, müşteri ve banka için şarta bağlı bir taahhüdü temsil eder. Bunun için,
müşterilerin, hesaplarına yüklenebilecek bir masrafı karşılayabilecek krediye (teminata) sahip
olmaları gerekir.
•
Forward sözleşmelerin, vadesi geldiğinde tarafların yükümlüklerini yerine getirmeleri gerekir.
Ancak, sözleşme taraflarının anlaşmaları sonucu, forward sözleşmenin vadesi uzatılabilir.
•
Forward işlemlerde, sözleşmenin gerçekleşme anına kadar tarafların birbirlerine ödeme
yapmaları söz konusu değildir.
Vadeli İşlem Sözleşmeleri
Vadeli işlem sözleşmeleri, standart hale getirilmiş forward sözleşmeleridir. Vadeli işlem sözleşmeleri
(futures), ileri bir tarihte, önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte ekonomik veya finansal göstergeyi,
sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni veya dövizi alma veya satma yükümlülüğü getiren
sözleşmelerdir. Future sözleşmelerinde alım satıma konu mal veya finansal aracın niteliği, miktarı, süresi
ve teslim yeri standart olarak tanımlanmaktadır.
Future sözleşmesi standart süre ve tutarı içeren, organize edilmiş borsalarda işlem gören, günlük
dengeleme sürecine bağlı ve borsa takas kurumunun garantisi altında bir anlaşmadır İşlemlerin borsa
takas kurumu tarafından garanti edilmesi, uygulanan teminat sistemi ile mümkün olmaktadır. Sözleşme
bazında teminatlar potansiyel zarar riskini karşılayacak şekilde borsa takas kurumu tarafından belirlenir.
Günlük dengelemede, her işlem günü sonunda kaybeden taraf kazanan tarafa ödemede bulunur. Bu
nedenle futures piyasalar, sıfır toplamlı piyasalar olarak da anılmaktadır. Başka bir ifadeyle piyasa
katılımcılarının elde ettiği kâr ve zararların toplamında sıfır elde edilmektedir. Bir yatırımcı future
sözleşmesi satabilmek için bu sözleşme kapsamında olan varlığa sahip olmak zorunda değildir. Bir başka
değişle futureslar belli bir finansal varlığa, örneğin yabancı para, hisse senedi veya tahvile bağlı olarak
çıkarılır, yatırımcı söz konusu finansal varlıklara sahip olmadan da futures sözleşme satabilir. Bu nedenle
futures sözleşmelerin miktarı, dünyada satım alıma konu olan finansal varlıklardan daha fazladır.
Forward ve vadeli işlem sözleşmeleri arasındaki temel farklılıklara Tablo 1’de yer verilmiştir.
102
Tablo 6.1: Forward ve vadeli işlem sözleşmeleri arasındaki temel farklılıklar
Forward Sözleşmeler
İki taraf arasında yapılır.
Future Sözleşmeler
Borsada yapılır.
Sözleşme unsurları standart değildir.
Sözleşme
unsurları
standart
olarak
tanımlanmıştır. Sözleşmeler geneldir
Borsalar tarafından yapılan düzenlemeye tabi
tutulmaktadır.
Vadeli işlem sözleşmeleri borsalarda şeffaf bir
şekilde işlem görür.
Belirli teslim tarihleri ve teslim yerleri
sözkonusudur.
Vade sonuna kadar tekrar alınıp satılabilir.
Piyasalar kendi düzenlemelerini kendileri yaparlar
Diğer
piyasa
katılımcıları
yapılan
alivre
sözleşmelerden habersizdir.
Teslimat taraflar arasında belirlenecek tarih ve
yerde yapılır
Devredilemez.
Fiyatlar kredi riski, işlem hacmi gibi nedenlerle
değişiklik gösterebilir
Fiyatlar banka ile yapılacak görüşmeler sonucunda
belirlenir
Günlük fiyat limitleri yoktur.
İşlem büyüklülüğüne bakılmadan fiyat bütün
katılıcılar için aynıdır.
Fiyatlar piyasa güçleri tarafından belirlenir
Kontratın vadesi sona erene kadar herhangi bir
ödeme sözkonusu değildir.
Alınan borçlar karşılığında gösterilen, ipotek
tutarı pazarlıkla belirlenebilir. Günlük fiyat farkları
için herhangi bir marj alınmaz
Vade sonunda teslimat ile sonuçlandırılır.
Günlük ödemelerle düzenlemeleri yapılmasıdır.
Değişken kontrat dönemleri nedeniyle, Pazar
akışkanlığı ve pozisyon kapatma kolaylığı
sınırlıdır. Pozisyonlar asıl işlem yapan tarafla
kapatılır.
Kredi riski vardır.
İşlemler alıcı ve satıcı arasında telefon, faks
gibi araçlar kullanılarak yapılır
İşlemler tezgahüstü olarak 24 saat boyunca
yapılabilir.Örgütsüz piyasa işlemleridir
Kâr veya zarar vade sonunda ortaya çıkar.
Başlangıçta bir teminat zorunluluğu yoktur
Günlük fiyat limitleri vardır.
Başlangıç marjı ve günlük dengeleme için
değişim marjına gerek duyulur.
Vade sonuna kadar ters işlem ile pozisyon
kapatılabilir. Teslimat zorunlu değildir.
Standart kontratlar sayesinde Pazar akışkanlığı
oldukça yüksek ve diğer Pazar katılımcılarıyla
pozisyon kapatmak oldukça kolaydır
İşlemler
Borsa
Takas
Kurumu‟nun
garantisindedir
İşlemler Borsanın seans salonunda yapılır.
İşlemler Borsa tarafından belirlenen çalışma
saatleri içinde, merkezileştirilmiş Borsa seans
odalarında dünya çapında iletişimde bulunarak
yapılır
Günlük olarak hesaplanır ve ilgili hesaplara
yansıtılır.
İşlem yapmak için belirli bir teminat yatırılması
zorunludur
Opsiyon Sözleşmeleri
Opsiyon sözleşmeleri, belli bir vadeye kadar (veya belirli bir vadede), opsiyona dayanak varlık oluşturan
belli miktardaki bir malı, finansal ürünü, sermaye piyasası aracını veya ekonomik göstergeyi belli bir
fiyattan (kullanım fiyatı) alma yada satma hakkını, belli bir prim karşılığında opsiyonu satın alan kişiye
(lehdara) veren ancak zorunlu tutmayan, buna karşın opsiyonun satıcısını (keşidecisini) lehdar tarafından
talep edilmesi halinde satmaya ya da satın almaya zorunlu tutan sözleşmelerdir.
Opsiyon sözleşmesi, alan tarafa, üzerine opsiyon yazılan mal veya kıymeti gelecekte belirli bir tarihte
veya tarihe kadar, belli bir fiyattan, belirlenen miktarda alma veya satma hakkını sağlayan sözleşmedir.
Dolayısıyla opsiyon sözleşmesi, alıcı taraf açısından bir hak sağlamaktadır. Opsiyon satan taraf için,
opsiyonu alan kişiden tahsil ettiği prim karşılığında opsiyonun vadesinde veya vadesi dolana kadar olan
herhangi bir tarihte, opsiyona dayanak oluşturan belli miktardaki bir malı, finansal ürünü, bir sermaye
103
piyasası aracını veya bir ekonomik göstergeyi, opsiyonu alan yatırımcının talebi halinde belirli bir
fiyattan alma yada satma yükümlülüğünü üzerine alır.
Opsiyon sözleşmeleri sigorta primi ödenmesi işlemine oldukça benzemektedir. Evin yanması veya
hırsızlık gibi risklerin getirebileceği zararlara karşı, evler ve içindeki eşyalar sigorta şirketlerine belirli bir
süre boyunca sigorta ettirilerek, bunun karşılığında sigorta primi ödenir. Evin yanması veya hırsızlığa
uğraması durumunda sigorta şirketi primi ödeyen sigortalının zararını tazmin eder. Bir portföy
yöneticisinin, spot piyasada meydana gelebilecek olumsuz gelişmelere veya fiyat düşüşlerine karşın,
portföyü üzerinden gerçekleşebilecek zararı en aza indirmek veya belli bir seviyede sabitlemek amacıyla
opsiyon sözleşmesi satın alması (satım opsiyonu) ve bunun karşılığında prim ödemesi işlemi, temelde
yukarıda anlatılan ev sigortalama işlemine oldukça benzemektedir. Opsiyon sözleşmesi satın alan portföy
yöneticisinin yaptığı işlem, finans literatüründe portföy sigortalanması (portfolio insurance) olarak ifade
edilmektedir.
Opsiyon İşlemlerinin Tarafları
Opsiyon işlemlerinde opsiyonun alıcısı ve satıcısı olmak üzere iki taraf bulunmaktadır.
•
Alıcı, opsiyonun fiyatını/primini ödeyerek içerdiği haklardan yararlanma hakkını satın alan
gerçek veya tüzel kişidir.
•
Satıcı ise opsiyonun fiyatını/primini alıcıdan alarak opsiyonun içerdiği hakları, alıcının opsiyonu
uygulaması halinde, yerine getirme yükümlülüğüne giren gerçek veya tüzel kişidir. Opsiyon
satıcısına, bu açıdan, opsiyonun yazıcısı da denmektedir.
Temel Opsiyon Türleri
Opsiyon sözleşmeleri, yatırımcıların kullanım amacına yönelik olarak ya alım (call) yada satım (put)
opsiyonundan oluşmaktadır.
Alım Opsiyonları, Sözleşmeyi alan tarafa alım hakkı tanıyan opsiyon sözleşmelerine alım (call)
opsiyonu denilmektedir.
Alım opsiyonu alıcısının beklentisi, ilgili menkul kıymet fiyatının artması yönündedir. Alım opsiyonu
alıcısı, sözleşmeyle elde ettiği belirli bir fiyattan alma hakkını, vade süresince veya vade sonunda, menkul
kıymet fiyatının artması ile birlikte kullanacaktır. Tersi durumda ise opsiyon sözleşmesi geçersiz olacak
ve ödediği prim kadar zarar edecektir.
Alım opsiyonu satıcısının öngörüsü ise, ilgili menkul kıymetin fiyatının gelecekte düşmesidir. Bu
nedenle düşüşten zararı minimize etmek veya kâr elde etmek adına, alım opsiyonu satarak prim elde
etmektir.
Satım Opsiyonları: Sözleşmeyi alan tarafa satım hakkı tanıyan opsiyon sözleşmelerine satım (put)
opsiyonu denilmektedir.
Satım opsiyonu alıcısının beklentisi, ilgili menkul kıymet fiyatının düşmesi yönündedir. Satım
opsiyonu alıcısı, sözleşme ile elde ettiği belirli bir fiyattan satma hakkını, vade süresince veya vade
sonunda menkul kıymet fiyatının düşmesi ile birlikte kullanacaktır. Tersi durumda ise opsiyon sözleşmesi
geçersiz olacak ve ödediği prim kadar zarar edecektir.
Satım opsiyonu satıcısının beklentisi ise, ilgili menkul kıymetin fiyatının artması yönündedir. Bu
artıştan kâr elde edebilmek için, opsiyon sözleşmesini prim karşılığında satmaktadır.
Vade Yapısına Göre Opsiyon Türleri
Vadesine göre opsiyon sözleşmeleri, temel olarak, Avrupa tipi ve Amerikan tipi olmak üzere ikiye
ayrılırlar.
Avrupa tipi opsiyon (European Options): Opsiyonu alan tarafın, sözleşmeye konu mal veya kıymeti
(hisse senedini) satın alma (Call) veya satma hakkını (Put) sadece vade sonunda kullanmasını sağlayan
sözleşmelerdir. Bu tip bir opsiyonu vadeden önce kullanmak mümkün değildir.
104
Amerikan tipi opsiyon (American Options): Vade sonu da dahil olmak üzere opsiyon alıcısına
istediği zaman hakkını kullanma imkanını sağlayan opsiyonlardır.
Opsiyonların Avrupa veya Amerika tipi olmalarının coğrafi olarak hiçbir anlamı bulunmamaktadır.
Her iki opsiyon türü, hem Amerika’da hem de Avrupa’da işlem görmektedir.
Tüm dünyada opsiyon sözleşmelerinin alım-satımının yapıldığı organize piyasalarda ağırlık Amerikan
tipi opsiyonlarda olmasına rağmen, tezgahüstü piayasalarda alım- satımı yapılan sözleşmelerin büyük
çoğunluğu Avrupa tipi opsiyon sözleşmeleridir.
Opsiyon Sözleşmelerinde Yer Alan Temel Unsurlar
Bir opsiyon sözleşmesini oluşturan temel kriterler:
•
Opsiyon Primi
•
Kullanım Fiyatı
•
Vade Tarihi
Opsiyon Primi (Option Premium): Opsiyon sözleşmesini alan taraf opsiyon sözleşmesini satan
tarafa sözleşmede yer alan haklar karşılığında ödediği primdir. Opsiyonu satan taraf, sözleşmede yazılan
varlığın fiyatındaki olası olumsuz değişikliklere karşı sigorta ettirmekte ve bu değişikliklerin getireceği
tüm zararları kabullenmektedir. Dolayısıyla bir risk üstlenmektedir. Bu riskin karşılığında opsiyonu alan
taraftan belli bir ücret talep edecektir. Talep edilen bu ücrete opsiyon primi adı verilir.
Kullanım Fiyatı (Exercise/Strike Price) : Sözleşmeye konu olan varlığın alım veya satım hakkının
vade süresince veya vade sonunda kullanılabileceği fiyatı ifade eder.
Opsiyon sahibi, opsiyonunu vade sonunda veya daha önce yürürlüğe koymaya, diğer bir deyişle
üzerinde daha önceden anlaşılmış olan fiyattan, ürünleri almaya veya satmaya karar verebilir. Opsiyon
kontratı yazılırken kararlaştırılan ve üzerinden işlem yapılan bu fiyata kullanım fiyatı adı verilir.
Vade Tarihi (Experation Date): Opsiyon alıcısının opsiyonu uygulayabileceği son tarihi
belirtmektedir. Avrupa tipi opsiyonlar, alıcı tarafından yalnız vade gününde uygulanabilen opsiyonlardır.
Amerikan tipi opsiyonlar ise, alıcı tarafından opsiyon süresi içinde (vadeye kadar) herhangi bir günde
veya vade tarihinde uygulanabilen opsiyonlardır.
Kârlılık Durumlarına Göre Opsiyon Türleri
Kullanılması durumunda ortaya çıkacak kâr ve zarar durumuna göre opsiyonlar kârda (in-the-money,
ITM), zararda (out-of-the-money, OTM) veya başabaş (at-the-money, ATM) olarak adlandırılmaktadır.
Bir alım opsiyonunun kullanım fiyatı dayanak varlığın fiyatından düşükse bu opsiyona kârda opsiyon
(asli değerli) denilmektedir. Bu durumdaki bir opsiyon kullanıldığı takdirde dayanak varlığın fiyatı ile
kullanım fiyatı arasındaki fark kadar bir kâr oluşmaktadır. Opsiyonu kullanan yatırımcı sözleşmeye konu
menkul kıymetleri opsiyonu yazan taraftan düşük fiyattan alıp spot piyasada sattığı takdirde kâr elde
edecektir.
Dayanak Varlık Fiyatı > Kullanım Fiyatı
Alım opsiyonu sözleşmesinin kullanım fiyatı, opsiyona konu olan dayanak varlık fiyatına eşitse, bu
opsiyon başa baş opsiyon olarak ifade edilmektedir. Çünkü opsiyonun lehdarı opsiyonu kullanmak
istediğinde dayanak varlığı ancak piyasa fiyatından alabilir.
Dayanak Varlık Fiyatı = Kullanım Fiyatı
Alım opsiyonu sözleşmesinin kullanım fiyatı, opsiyona konu olan dayanak varlık fiyatından yüksekse,
bu opsiyon zararda opsiyon (asli değersiz) olarak ifade edilmektedir. Çünkü opsiyonun lehdarı
opsiyonu kullanmak istediğinde dayanak varlığı piyasa fiyatının üstünden alma hakkına sahiptir. Böyle
bir durum opsiyon lehdarına bir yarar sağlamayacağından bu opsiyonu kullanmanın herhangi bir akılcı
yanı olmayacaktır. Bu da lehdarın elindeki opsiyonu vade sonunda değersiz kılar. Burada hemen
105
belirtmeliyiz ki, opsiyonun vadesine kadar olan bir zamanda, opsiyon asli değersiz olsa bile, zaman
değeri nedeniyle opsiyonun bir primi olabilir.
Dayanak Varlık Fiyatı < Kullanım Fiyatı
Bir satım opsiyonunun kârda olarak adlandırılabilmesi için ise kullanım fiyatının dayanak varlık
fiyatından yüksek olması gerekmektedir. Böyle bir durumda da opsiyonu alan taraf piyasada geçerli olan
spot fiyattan daha yüksek fiyata opsiyonu yazan tarafa opsiyona konu kıymeti satabilecektir.
Dayanak Varlık Fiyatı < Kullanım Fiyatı
Satım opsiyonu sözleşmesinin kullanım fiyatı, opsiyona konu olan dayanak varlık fiyatına eşitse, bu
opsiyon başa baş opsiyondur. Çünkü opsiyonun lehdarı opsiyonu kullanmak istediğinde dayanak varlığı
ancak piyasa fiyatından satabilir.
Dayanak Varlık Fiyatı = Kullanım Fiyatı
Eğer satım opsiyonunun kullanım fiyatı dayanak varlık fiyatından düşükse menkul kıymeti opsiyonu
yazan tarafa daha düşük fiyattan satmanın anlamı olmayacaktır. Bu satım opsiyonu zararda bir
opsiyondur. Diğer taraftan, zararda bir alım opsiyonundan bahsedilebilmesi için opsiyonun kullanım
fiyatının spot piyasa fiyatından yüksek olması gerekmektedir. Bu durumda menkul kıymetleri piyasadan
almak, opsiyonu yazan taraftan satın almaktan daha avantajlı olacaktır.
Dayanak Varlık Fiyatı > Kullanım Fiyatı
Opsiyon Sözleşmelerinde Değer Kavramı
Gerçek değer, opsiyonun üzerine yazılmış olduğu varlığın fiyat hareketlerinin opsiyonun değerinde
yarattığı bölümdür. Bir opsiyonun gerçek değeri sıfır ile pozitif sonsuz arasında bir değer alabilir. Kârlılık
açısından opsiyonların tanımlanabilmesi için piyasa fiyatı, içsel/gerçek değer (intrinsic value) ve zaman
değeri (time value) kavramlarının tanımlanması gerekmektedir;
•
Piyasa Fiyatı: Opsiyon sözleşmesinde yer alan hisse senedinin, o an itibariyle piyasada oluşmuş
cari fiyatıdır. Piyasa fiyatı, uygulama fiyatıyla vadenin her devresinde karşılaştırılacağından
önemli bir göstergedir.
•
İçsel/Gerçek Değer: Opsiyon alındıktan sonra uygulandığı taktirde, elde edilecek kârı
belirtmektedir.
•
Zaman Değeri: Opsiyonun primi (fiyatı), opsiyonun içsel değeri (gerçek değeri) ve zaman
değeri toplamına eşittir. Gerçek değerin opsiyon priminden çıkarılması, zaman değerini
vermektedir. Başabaş ve zararda opsiyonlarda gerçek değer sıfır olduğundan, zaman değeri
opsiyon primine eşittir.
Diğer bir deyişle, opsiyon türüne göre, piyasa fiyatıyla uygulama fiyatı arasındaki ilişki, içsel değeri
belirler.
Opsiyonun vadesinin gelmediğini varsayarsak, söz konusu alım opsiyonu sözleşmesinin asli değerine,
opsiyonun vadesine kalan gün sayısına göre hesaplanan faiz geliri ve opsiyona konu olan dayanak varlık
fiyatının dalgalanma etkisi (volatilite) eklenir. Asli değere eklenen bu iki değişken, opsiyonun zaman
değerini oluşturan faktörlerdir.
Faiz geliri + Dalgalanma Etkisi = Opsiyonun Zaman Değeri
Opsiyonun vadesine kalan gün sayısının ve dayanak varlık fiyatının dalgalanma etkisinin opsiyon
primine (fiyatına) etki ettiği düşünüldüğünde asli değersiz opsiyonun da bir değerinin olabileceği
bilinmelidir. Çünkü eğer dayanak varlık fiyatlarındaki dalgalanmaların asli değersiz bir opsiyonu asli
değerli yapma ihtimali varsa o opsiyonun değerinin sıfır olması adil değildir.
Özet olarak;
Alım Opsiyonları için, İçsel Değer = (Piyasa Fiyatı – Uygulama Fiyatı)’dır.
106
•
Piyasa Fiyatı – Kullanım Fiyatı > 0 ise içsel değer vardır.
•
Piyasa Fiyatı – Kullanım Fiyatı < 0 ise içsel değer “0” dır.
Satım Opsiyonları için, İçsel Değer = (Uygulama Fiyatı – Piyasa Fiyatı)’dır.
•
Kullanım Fiyatı – Piyasa Fiyatı > 0 ise içsel değer vardır.
•
Kullanım Fiyatı – Piyasa Fiyatı < 0 ise içsel değer “0” dır.
Her opsiyon, türev ürün kavramı gereği bir başka varlığa bağlı olan bir finansal varlıktır. Dolayısı ile
de opsiyonun fiyatı, sadece arz ve talebin etkileşimi sonucu değil de ağırlıklı olarak opsiyonun üzerine
yazıldığı varlığın özellikleri tarafından belirlenmek durumundadırlar. Bir opsiyonun primini (fiyatını)
etkileyen altı temel faktör vardır. Bu faktörler aşağıdaki gibi ifade edilebilirler.
•
Dayanak Varlığın Piyasa Fiyatı (opsiyonun üzerine yazıldığı varlığın cari fiyatı)
•
Opsiyonun Kullanım Fiyatı
•
Opsiyonun Vadesine Kadarki Süre (geçerli olduğu süre)
•
Risksiz Faiz Oranı
•
Dalgalanma Oranı (dayanak varlığın fiyat değişkenliği/volatilite)
•
Opsiyonun vadesine kadarki sürede beklenen ödemeler (Hisse senetleri için kâr payı ödemeleri)
Opsiyon İşlemlerinin Yararları
Opsiyon sözleşmelerinin sağladığı temel yararları,
•
Risk transferi
•
Kâr sağlama
•
Kaldıraç etkisi
•
Likidite
•
Esneklik
•
Şeffaflık
olarak özetlenebilir.
Temel yararların yanı sıra opsiyon piyasaları, fiyat tespitinin sağlanması, maliyet düşürme, fiyat
istikrarının sağlanması, erken uyarı niteliğinin olması, yabancı sermayeyi ülkeye çekmesi ve uluslararası
entegrasyonun sağlaması gibi diğer yararlarıda mevcuttur.
Türev ürünlerle ilgili olarak daha ayrıntılı bilgi için www.vob.org.tr
adresini ziyaret edebilirsiniz.
Swap Sözleşmeleri
Swap sözleşmeleri, önceden belirlenmiş bir yönteme ve vadeye göre, iki veya daha fazla taraf arasında
gerçekleşecek olan nakit akışının mübadelesini sağlayan, özel olarak hazırlanmış sözleşmelere denir.
Borçlanma senetlerine ve dövize dayalı swap sözleşmeleri yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Genelde bir
swap sözleşmesine taraf olanların gerçeklestirdiği nakit akışları, sözleşmeye konu olan borçlanma
senetlerinin veya dövizin değişen değerine dayandırılır.
Kullanımındaki asıl amaç, faiz oranlarıyla döviz kurlarındaki yaşanabilecek dalgalanma riskini
minimize etmek olan swap sözleşmeleri bir vadeli işlem sözleşmesi olarak kullanılmakta ve beklentiler
107
doğrultusunda piyasadan ters işlemle çıkılabilmektedir. Swap sözleşmelerinin özünde, piyasadaki kredi
değerliliğini kullanarak bir tarafın diğer tarafa olan üstünlüğünü kazanca dönüştürmesi yatar.
Swap sözleşmesi yardımıyla gerçekleştirilen değiş tokuş, finansal değerliliği düşük tarafında göreli
olarak daha iyi bir pozisyona ulaşmasını sağlar . Böyle bir değiş tokuşun gerçekleştirilmesi için iki tarafın
birbirinden farklı yanlarının olması gerekmektedir. Bu farklılıklar aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.
•
Taraflar farklı pazarlarda farklı kredi değerliliğine sahip oluşu,
•
Değişken faizli borç bulma yeteneğine karşı sabit faizli borç bulmada yaşanan zorluklar,
•
Belirli döviz fonlarına erişebilme olanağındaki sınırlılıklar ya da erişme güçlükleri,
•
Alışverişlerde ihtiyaç duyulan döviz türlerinin farklı oluşu,
•
Belirli bir döviz cinsi üzerinden kredi sağlama imkanı olmasına karşın, bir başka döviz cinsinden
borç edinme zorunluluğu
•
Belirli bir piyasada birincil borçlanma için gerekli likiditenin bulunmaması,
•
Borçlanılacak bazı piyasalardaki vadelerin kısalığı,
•
Farklı finansal piyasalardaki kurumsal ve yapısal farklılıklar.
Swap Sözleşmesinin Asgari Unsurları
Sözleşmenin asli unsurları;
•
Nominal Değer: El değiştirecek faiz tutarının hesaplandığı büyüklüğe verilen addır.
•
Sabit Faiz Oranı ve Ödemeler: Nominal değer üzerinden el değiştirecek sabit tutarı
hesaplamada kullanılan orandır. Bu oran vade sonuna kadar aynı kalır. Bir swap sözleşmesinin
sabit faiz ödemeleri sözleşmenin sabit ayağı olarak adlandırılır ve nominal değer, sabit faiz oranı
ve vadeye kalan gün sayısı ile çarpılarak bulunur.
•
Vade ve Ödeme Tarihleri: Sabit faiz tutarının ödeneceği tarihleri ifade eder. Normalde bu
ödemeler yılda bir ya da altı ayda bir yapılır
•
Değişken Faiz Ödemeleri: Bir swap sözleşmesinin değişken faiz ödemeleri sözleşmenin
değişken ayağı olarak adlandırılır ve nominal değer, değişken faiz oranı ve vadeye kalan gün
sayısı ile çarpılarak bulunur. Değişken faiz ödemelerinde faiz oranı genellikle son ödeme
gününden birkaç gün önce referans alınan göstergeye göre belirlenir. Para swap sözleşmelerinde
değişken faiz oranı olarak genellikle USD LIBOR olmaktadır.
•
Netleştirme: Genellikle sabit faiz ödemesiyle değişken faiz ödemesi aynı güne denk gelir. Bu
gibi durumlarda sadece aradaki fark kadar ödeme gerçekleştirilir.
Swapın Avantajları
Swap anlaşmalarının taraflarına sağladığı faydalar:
•
Borçlanma maliyetini azaltmakta. Sermaye maliyetini düşürmekte.
•
Değişken oranlı faizi, sabit oranlı faize çevirerek riski azaltmakta. Yine para swapında taraflar
anlaşma sonunda geçerli kuru bildiklerinden döviz riskine karşı korunma söz konusu.
•
Döviz kurlarındaki değişimler, ulusal para birimi üzerinden borçları olan çokuluslu şirketlerin
beklenen kazançlarını azaltabilmektedir. Bu işletmeler para swapını kullanarak borçlarını ve
alacaklarını döviz kuru riskine karşı koruyabilirler
•
Swap yükümlülüklerin değiş – tokuşunu mümkün kılmaktadır.
•
Swap işlemleri, genellikle orta vadeli (3 - 10 yıl) işlemler olması nedeniyle uzun süreli
finansman sağlamaktadır.
108
•
Ülkenin ulusal parasının değer kaybettiği dönemlerde yatırımcılar, sağlam dövizlere yönelirler.
Bu durumda Merkez Bankası, swap aracılığıyla döviz elde eder ve bu dövizler müdahalede
kullanılır. Spekülatif hareketler durdurulduğu zaman, alınan bu dövizler iade edilir ve karşı
tarafa verilen ulusal para fonları geri alınır.
•
Kredi arbitrajı sayesinde işletmeler, fonlama maliyetlerini azaltabilir.
•
İşletmelerde etkin aktif ve pasif yönetimi sağlar.
•
Farklı piyasalara erişim imkânı sağlar.
•
Yeni kredi kullanma maliyetinin altında bir maliyetle yeni kaynaklara ulaşım imkânı sağlar.
•
Farklı vadelerle sözleşme imkânı sağlar.
•
Ticari sırları korumaya imkân verir.
•
Üstlenilmiş olan riskleri azaltıcı vaya ortadan kaldırıcı etki yaratır.
Swapın Dezavantajları
Swap anlaşmalarının taraflarına sağladığı dezavantajlar:
•
Kredi, faiz ve kur riski tamamen ortadan kalkmaz.
•
Resmî ve organize bir piyasası bulunmamaktadır.
•
Sözleşmelerin belirli bir standardı bulunmamaktadır.
Swap İşlemlerinde Riskler
Swap işlemlerine taraf olanlar, birtakım riskleri azaltmak amacında olsalar dahi, işlemlerin niteliği gereği
bazı risklerle karşı karşı kalabilmektedirler.
Kredi riski: Kredi riski karşı tarafın yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda, yani taraflardan
birinin temerrüde düşmesi durumunda ortaya çıkmaktadır.
Pozisyon riski: Pozisyon riski, faiz oranlarının veya döviz kurlarının beklenenden farklı bir seyir
izlemesi durumunda ortaya çıkar.
Faiz oranı riski: Faiz oranlarında beklenenden farkı değişikliklerin olması durumunda yaşanır.
Döviz kuru riski: Döviz kur riski, sözleşme yapılan para birimindeki değişikliğin yaratacağı etki
olarak tanımlanabilir.
Likitide riski: Tarafların vadedeki taaahütlerini, ilgili kıymette açık pozisyonda olması nedeniyle,
taahütlerin yerine getirilememesi ve teslim konusu kıymetin piyasadan temin edilememesidir.
Piyasa riski: Piyasanın kendine özgü koşulları nedeniyle, arz ve talep dengesinin istenilen seviyelerde
oluşmamasıdır.
Hukuki ispat riski: Swap sözleşmeler, düzenli piyasaları olamayan, tarafların iradelerini serbestçe
yansıttıkları sözleşmelerdir. Bu nedenle, işlemlerin ispatında kullanılan belgeler organize borslarda
kullanılan belgelere kıyasla ispat açısından daha zayıf bir nitelik taşıdığı veya en azından mekanizmanın
daha uzun olduğu belirtilmektedir.
Transfer riski: Taraflar arasında yapılan swap anlaşmalarının tarafları zaman zaman farklı ülkelerden
olmaktadır. Kambiyo rejimleri farklı olan bu ülkelerde paraların transferi bazı zorluklar yaratmaktadır.
Teslim riski: Teslim konusu malın veya kıymetin teslimi ile ilgili riski ifade etmektedir.
Teminat riski: Swap sözleşmelerine bazen kredi değerliliği düşük olan taraftan ek teminat talep
edebilmektedir. Ancak sözleşme ve vade tarihi arasında gerçekleşen ekonomik olaylar nedeniyle teminat
riski karşılayamayacak duruma gelmektedir.
109
Taraf bulamama riski: Zaman zaman swap işlemine aracılık yapan bankalar bu işleme karşılık
bulmaksızın yani riski doğrudan kendi üstlenerek bu işlemleri gerçekleştirirler.
Yanlış fiyatlandırma riski: Sözleşmelerin dayanağı olan varsayımlarda yapılan hatalar sonucunda
yanlış swap fiyatlandırmaları ortaya çıkabilir.
Swap Türleri
Swap sözleşmeleri, temelde mal, para ve faiz oranının değiş tokuşunu kapsamakla birlikte tahvil
pazarlarında vadenin kısalması, kambiyo piyasalarında vadenin uzamasıyla risklerin ortaya çıkması
opsiyon sözleşmeleriyle swap tekniğinin birleştirilmesi gibi farklı swap anlaşma türlerini de
kapsamaktadır.
Faiz Swapı, faiz ödemelerinin ve faiz niteliğinin taraflar arasında değiştirilmesidir. Başka bir ifadeyle
faiz swapı, sabit faizi, değişken faize, değişken faizi de sabit faize çevirmek suretiyle faiz ödemelerinin
niteliğini değiştirerek borç yapısında değişiklik yapılmasıdır.
Faiz swapı yapılabilmesi için, kredi değerliliği farklı iki firmanın var olması ve bunların birbirlerinden
bağımsız piyasalardan borçlanmaları gerekmektedir. Faiz swapı sayesinde mali yapısı güçlü ve sabit
faizle borçlanmış taraf ile mali yapısı zayıf ve değişken faizle borçlanmış taraf borç yapılarını bu sayede
değiş tokuş edebilirler . Unutulmamalıdır ki faiz swap'ında değiş tokuşu yapılan şey borcun ana parası
değil borçlanma faizinin yapısıdır.
Faiz Swapları aşağıdaki nedenlerden dolayı kulanımda tercih edilmektedirler:
•
Kredi değerliliği yüksek olmayan firmalar ya da faaliyette bulunduğu ülke riski yüksek olan
firmaların uluslar arası piyasalarda sabit faiz oranlı borç bulma olanakları sınırlıdır.
•
Finansal yapısı güçlü ve sabit faizle borçlanma yeteneği olan firmalar mali yapılarına esneklik
sağlamak amacıyla değişken faizi tercih ederler.
•
Her piyasada büyük tutarlı ve uzun süreli borçlanma olanağı yoktur.
•
Ülkelerin risk primlerindeki farklılıktan firmalar yararlanmak isteyebilirler.
Farklı finansal güce sahip firmaların faiz swap işlemlerini gerçekleştirmeleri borçlanma maliyetlerini
en aza indirme olanağı sunmaktadır.
Para Swapı, farklı birimlerden oluşan aynı büyüklükteki iki paranın, vade tarihinde orijinal para
birimleri üzerinden ve daha önce anlaşılmış belirli bir kur hesabıyla geri ödenmek üzere değiştirilmesidir.
Faiz swap anlaşmalarında anaparaya dokunulmayıp sadece borcun faiz yapısı değiş tokuşa konu
olurken, para swapında farklı olarak taraflar arasında ana paralar değiştirilir. Para swap anlaşmalarından
anlaşılan, taraflardan birinin, belirlenen tutarda belirli bir dövizi belirlenen bir kur üzerinden gelecekte
geri satın alma kaydıyla bugünden satmasıdır. Para swap anlaşmalarında ana paralar swap işleminin
başında ve sonunda taraflarca el değiştirir.
Para swapının gerçekleştirilebilmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir.
•
Söz konusu paraların anlaşmaya varılan döviz kuru üzerinden karşılıklı değiştirilmesi,
•
Swap sözleşmesi içerisinde faizlerin değiştirilmesi,
•
Sözleşme bitiminde başlangıçta anlaşılan döviz kuru üzerinden anaparaların iade edilmesi.
Finansal kesim tarafından para swapına başvurulmasını en önemli gerekçesi, özellikle ihtiyaç duyulan
para cinsinden borç bulmanın maliyetli olmasıdır. Böylelikle ihtiyaç duyulan para biriminin maliyetinden
kurtulmak için daha uygun maliyetli döviz üzerinden kaynak bulunup, swap işlemi yardımıyla
borçlanmak istenilen para cinsine değiş tokuş gerçekleştirilebilmektedir.
Para swapında anlaşma gereği vade sonunda ana paraların iade edilmeleri gerekmektedir. Ancak vade
sonunda kullanılan paraların değerleri birbirine eşit olursa ana paraların iade edilmelerine gerek kalmaz.
110
Para swaplarının para birimi ve faiz oranı yapılarına göre değişik uygulamalarından bahsetmekte yarar
vardır.
Mal Swapı, taraflar belirli bir miktar malın fiyatlarını baz alan ödemeler yapar; bir taraf swapın
konusu olan mal için sabit bir fiyat öderken, diğer taraf değişken fiyat öder. Genelde mal gerçekten
değiştirilmemektedir ve taraflar da sadece net ödemeler yapmaktadırlar. Mal swapı ile üretici ve
kullanıcılara uluslararası emtia borsalarındaki fiyat hareketlerinden korunma imkanı sağlanır. Emtia
üreticisi gelecekte üreteceği malını sabit bir fiyattan bir bankaya, karşılığında üretip sattığı malın pazar
fiyatına bağlı bir endekse dayalı olarak satar. Mal swapı ile üretici emtia borsalarındaki belirsizliğe karşı
kendini güvenceye almış olur. Mal swap sözleşmeleri bu özelliğiyle futures piyasa özellikleri taşısa da
mal swap anlaşmaları 5 yıla kadar vadeleri kapsadığı için futures sözleşmelere tercih edilmektedir.
Taraflardan birinin zaman içerisinde sürekli olarak satacağı bir emtiaya sahip olması fakat fiyatların
düşeceğinden kaygılanması, diğer tarafın ise, zaman içinde aynı malı sürekli olarak satın almaya ihtiyaç
duyması fakat fiyatların yükseleceği tahmin etmesi durumunda, iki taraf mal swapıyla sözleşmeye konu
olan emtianın alış ve satış fiyatlarını sabitlemiş olurlar. Mal swap sözleşmelerinde kullanıcılar bankalara
sabit bir fiyat ödeyerek, bankalardan değişken fiyatla mal alma hakkına sahip olabilmektedirler. Bu
durumda şayet malın fiyatı artıyorsa kullanıcı haklarını kullanarak kar elde eder. Fakat spot fiyatlar
düşüyorsa kar fırsatı ortadan kalkar.
VADELİ İŞLEM PİYASALARININ ORTAYA ÇIKIŞI VE TARİHSEL
GELİŞİMİ
Günümüzdeki modern vadeli işlem piyasalarının ortaya çıkış tarihi yüzlerce yıl geçmişe dayanmaktadır.
İlk olarak kayda geçen vadeli sözleşme Eski Yunan dönemine kadar gitmektedir. M.Ö. 5. yüz yılda
yaşamış Miletli filozof Thales kışın, bahardaki zeytin hasadı için yağhaneler üzerine yaptığı,
günümüzdeki alım opsiyonlarına benzeyen bir anlaşma yapmıştır. Thales, astroloji ve matematik bilgisini
birleştirerek bir sonraki zeytin rekoltesinin çok iyi olacağını öngörmüştür. Milet ve çevresindeki zeytin
sıkma atölyeleriyle depozito karşılığı bir anlaşma imzalamıştır. Hasat zamanı geldiğinde Thales’in
öngörüsü gerçekleşmiştir. Bunun sonucu olarak, zeytin atölyelerine olan talep artmış; Thales de, kullanım
hakkı kendinde olan atölyeleri başkalarına yüksek fiyatlardan kiraya vererek çok kazançlı çıkmıştır.
Bugünkü bilinen anlamdaki organize borsalarda işlem gören vadeli işlem (futures) sözleşmelerine
benzer ilk uygulama, 1697 yılında Japonya’da ortaya çıkmış olmasına rağmen 16. yüzyılda Hollanda’nın
Antvverp Borsasında tahıllar üzerine yapılan sözleşmelerle vadeli işlemlerin başladığı kabul edilmektedir.
Ayrıca vadeli işlemler piyasasına benzeyen ilk örgütlenme, 1730 yılında Japonya’nın liman kenti olan
Osaka’da Dojima Prinç Piyasası (Dojima Rice Market) olarak kabul edilmektedir. Japon feodal
sisteminde toprak sahipleri pirinç üretimlerini teminat göstererek, ekonomide para gibi kabul gören alındı
sertifikaları çıkarmışlardır. Pirinç fiyatlarındaki oynamalara göre, sertifikaların değerlerinin değiştiği
gözlenince ilk vadeli işlem piyasası Dojima Pirinç Piyasası meydana gelmiştir. Ancak bu sertifikalar,
fiziki pirinç teslimatına izin vermediğinden, zamanla nakit piyasadaki pirinç fiyatlarıyla ilişkisi kopmuş
ve aşırı hareketli hale gelmiştir. Bunun sonucu olarak 18. yüzyılda kısa bir süre için Japon hükümeti
tarafından yasaklanan vadeli işlemler, daha sonra fiziki teslimata izin verilen ve sıkı düzenlemeler içeren
bir yapıyla tekrar başlatılmıştır.
Organize bir piyasa olarak vadeli işlemler 1800’lü yıllarda başladığı görülmektedir. Şikago’nun 1837
yılında şehir statüsüne ulaşmasından sonra konumu itibariyle ulaşım ağının etkisiyle de kısa sürede
ticaretin merkezi haline gelmiş ve hasat edilen tarımsal ürünler Şikago’ya getirilerek depolanmaya
başlanmıştır. Ancak depolama alanlarının kısıtlı olması ve arz-talep dengelerinde yaşanan dengesizlikler
tarımsal ürünlerin fiyatlarında dalgalanmalara yol açtığından dolayı üreticiler fiyat riski ile karşı karşıya
kalmışlardır. Bu nedenle tüccarlar ve üreticiler bu fiyat riskinden korunmak amacıyla ticari sözleşmeler
yapmaya başlamışlardır. 1848 yılında 82 tüccarın öncülüğünde yaptırımları ve güvenirliği olan vadeli
işlem sözleşmelerinin işlem göreceği Şikago Ticaret Odası (Chicago Board of Trade – CBOT)
kurulmuştur. Kayıtlara geçen ilk geleceğe yönelik ticari sözleşme 13 Mart 1851 tarihinde yapılmıştır.
Geleceğe yönelik bu sözleşmenin miktarı 3000 kile Mısır olup Haziran ayında Şikago’da fiziki teslim
111
olarak imzalanmıştır. Tüccarlar ve üreticiler fiyat riskinin oluşturduğu belirsizlik durumu nedeniyle
emtiaya dayalı vadeli işlem sözleşmeleri yaparak fiyat riskinden kaçınmaya çalışmışlardır.
Organize vadeli işlemler borsasında oluşturulan ilk sözleşmeler emtiaya dayalı vadeli işlem
sözleşmeleri olmasına karşın 1971 yılında Bretton Woods sisteminin bitmesiyle birlikte ekonomilerde kur
ve faiz riskleri ortaya çıkmıştır. Bu yeni ekonomik şartlar altında kur ve faiz riskinden kaçınmak için yeni
finansal araçlara ihtiyaç duyulmuş ve bu ihtiyaçla birlikte finansal vadeli işlem sözleşmeleri ortaya
çıkmıştır. Bretton Woods sisteminden önce üreticiler ve tüccarlar tarımsal ürünlerin arz ve talebinde
meydana gelen dalgalanmalar nedeniyle maruz kaldıkları fiyat riskini vadeli işlem sözleşmeleri yaparak
kaçınmayı hedeflemişlerdir. Finansal piyasaların derinleşmeye başlaması ve Bretton Woods sisteminin
bitmesiyle birlikte üreticiler, tüccarlar ve yatırımcılar fiyat riskine ilaveten ciddi boyutlara ulaşan kur ve
faiz riskine de maruz kalmışlar ve bu risklerden kaçınmak için finansal vadeli işlem sözleşmeleri
yapmaya başlamışlardır.
Dalgalı döviz kuru sistemi ile birlikte faiz ve kur riski ekonomide belirsizlikleri artırmış ve vadeli
işlem sözleşmelerinde yeni bir dönem başlatmıştır. 16 Mayıs 1972 tarihinde Milton Fridman’ın önerisiyle
Şikago Ticaret Borsası’nda (Chicago Mercantile Exchange – CME) Uluslararası Para Pazarı adı atında
yedi yabancı para birimine dayalı vadeli işlem sözleşmelerinin alım-satımı başlatılmıştır. Bunu takiben
1976 yılında Şikago Ticaret Odası’nda işlem gören 30 yıl vadeli Amerikan devlet tahviline dayalı vadeli
işlem sözleşmesi işleme açılarak ilk faize dayalı vadeli işlem sözleşmesi de başlamıştır.
Finansal vadeli işlem sözleşmelerinin gelişim süreci ihtiyaçlar doğrultusunda hızla devam etmiş ve
farklı finansal ürünler üzerinde vadeli işlem sözleşmeleri çeşitlenmeye başlamıştır. Büyük miktarda hisse
senedi portföy değeri taşıyan yatırımcılar ve finansal kurumların ciddi fiyat riskleri ile karşı karşıya
kalmaları nedeniyle dünyada ilk hisse senedi endeksi üzerine vadeli işlemler 24 Şubat 1982 tarihinde
Kansas Ticaret Odası (Kansas City Board of Trade) tarafından 1700 hisse senedine dayalı Value Line
Composite Endeks’i üerine düzenlenmiştir.
1900’lü yılların başlarında “Satım ve Satın Alım Aracıları ve İşlemcileri Birliği” (Put and Call
Brokers and Dealers Association – PCBDA) olarak tanınan bir grup firma basit anlamda bir opsiyon
piyasası oluşturmuşlardır. Bu piyasada, herhangi bir kişi bir opsiyon satın almak istediğinde, birliğin bir
üyesi söz konusu opsiyonu yazacak bir satıcı bulmaya çalışmaktadır. Diğer taraftan, eğer birliğe üye olan
herhangi bir firma, söz konusu sözleşmeyi yazacak herhangi bir kişiyi piyasada bulamazsa, bu durumda
ilgili sözleşmeyi kendisi yazmaktadır. Yani üye firma ya alıcı ile satıcıyı bir araya getirip karşılaştırmak
suretiyle bir aracı (broker) rolünü oynamakta yada bizzat kendisi işleme ilişkin pozisyona taraf olmak
suretiyle işlemci (dealer) sıfatını üstlenmektedir. Ancak bu birlik tarafından, vadeden önce pozisyonun
kapatılabilmesi için gerekli şartların sağlanmaması likidite sorununu yaratmıştır. Likidite açısından sıkıntı
yaşanmasının yanında takas garantisinin olmaması güvenilirlik sorununu ortaya çıkarmıştır. Organize
piyasalarda opsiyon ticareti 1973 yılında başlanmış ve bu yıla kadar A.B.D’deki menkul kıymet opsiyon
ticaretinin tamamı PCBDA üzerinden gerçekleştirilmiş, opsiyonlar sadece tezgah üstünde işlem görmüş
ve bu birliğin üyelerince yapılan işlemler sıkı bir denetime tabi tutulmuştur. 1973 yılında Şikago Opsiyon
Borsası (Chicago Board Options Exchange – CBOE) borsasının kurulmasıyla, opsiyonlar ilk kez organize
bir piyasada işlem görmeye başlamıştır.
CBOE kurulmasıyla opsiyon ticaretine üç önemli yenilik getirilmiştir:
•
Opsiyonların organize borsalarda işlem görebilmesinin yolu açılmıştır.
•
Opsiyon sözleşmelerinin standart hale getirilmesi ile ikinci el piyasada opsiyonların alım satıma
konu olması sağlanmıştır.
•
Opsiyon sözleşmelerinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmesini sağlamak
amacıyla bir takas kurumu olan Opsiyon Takas Kurumu’nun (Options Clearing Corporation –
OCC) kurulmasıdır. OCC, opsiyon işlemlerinde sözleşmelerin alıcısına karşı satıcı ve satıcısına
karşı alıcı rolünü üstlenmekte ve böylece opsiyon sözleşmesinin emrettiği tüm hak yükümlerin
sorumluluğunu üzerine almaktadır.
112
Swap piyasaları ise önceleri döviz kuru ve faiz oranı dalgalanmalarının doğurduğu riski minimize
etmek amacıyla kurulmuş olsa da günümüzde yatırımcıların küçük fiyat farklarından arbitraj yoluyla
kazanç elde ettikleri mekânlar haline gelmiştir. Eski bir para piyasası aracı olan swap ile ilgili ilk işlem
1923 yılında Avusturya Merkez Bankası tarafından Avusturya Şilini’nin İngiliz Sterlini karşısında spot
piyasada satılıp forward piyasada geri alınması şeklinde gerçekleştirilmiştir. İkinci Dünya savaşı sonrası
döviz kurundaki dalgalanmalar ve ülkelerin döviz sıkıntısı çekmesi 1962 yılında A.B.D Merkez Bankası
ile Avrupa Merkez Bankaları arasında swap anlaşmalarının yapılmasına sebep olmuştur. Swap
piyasalarının asıl gelişimini 1973 sonrası Bretton Woods sisteminin çökmesi tetiklemiştir. 1980'lere kadar
para swap işlemleri gündemdeyken 1980 sonrası Dünya Bankası ile IBM arasında faiz swap anlaşması
yapılmıştır. 1987'den sonra Uluslararası Swap Aracıları Birliğinin (International Swaps and Derivatives
Association – ISDA) kurulmasıyla swap işlemleri standart bir yapı kazanmış, swap sözleşmeleri ikincil
piyasalarda alınıp satılma yeteneği kazanmıştır.
Türkiye’de vadeli işlemler ticari bankalar tarafından 1980’li yıllardan itibaren uluslararası piyasalarda
döviz forward sözleşmeleri ile yapılmaya başlanmıştır. 1990 yılından itibaren vergisel sorunlar nedeniyle
yurt içi işlemler kıyı bankacılığı merkezlerine kaymaya başlamıştır. 1994 krizi sonrası TCMB tarafından
döviz forward piyasası açılmış ancak, kambiyo denetimini sağlamak amaçlanmıştır. 1997 yılında Altın
üzerine futures işlemler başlamıştır. Bunu 2000 ve 2001 krizlerinin sonucunda başlayan dalgalı kur
sistemi ile döviz üzerine futures işlemler devam etmiştir. 4 Şubat 2005 tarihinde, İzmir Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası’nın açılmasıyla tüm finansal araçlar ve emtia üzerine dayalı futures işlemler yapılmaya
başlamış ve tek bir çatı altında toplanmıştır.
Vadeli işlemlerin tarihçesi incelendiğinde ihtiyaçlar doğrultusunda vadeli sözleşmelerinin çeşitlendiği
ve geliştiği görülmektedir. İlk olarak organize olmayan piyasalarda başlayan emtiaya dayalı vadeli
sözleşmeler daha sonra tüccar ve üreticilerin fiyat riskinden kaçınma istekleri nedeniyle ciddi hacimleri
olan organize bir piyasa haline gelmiştir. Daha sonra ise yeni ekonomik düzende kur ve faiz riskinin
ortaya çıkması ile finansal vadeli işlemler piyasası hızlı bir şekilde gelişmiştir.
VADELİ İŞLEM PİYASALARININ TEMEL FONKSİYONLARI
Finansal sistemde büyük önemi olan ve özellikle gelişmiş ülkelerde ulusal ve uluslararası fon transferinde
önemli bir yer tutan türev ürün piyasalarının bu piyasaların tercih edilmesini sağlayan fonksiyonları
bulunmaktadır. Vadeli işlemler piyasalarının, risk yönetimi ve geleceğe yönelik fiyat oluşumu olmak
üzere iki temel fonksiyonu bulunmaktadır.
Risk Yönetimi
Vadeli işlem piyasalarının temel fonksiyonlarından biri, gelecekte meydana gelebilecek ve zarara neden
olabilecek fiyat değişimleri karşısında riskten korunma imkânı sunmaktır. Nitekim vadeli işlem
piyasaları, tarımsal ürünlerin fiyatlarında gelecekte meydana gelebilecek aşırı dalgalanmaların yaratacağı
risklerden korunma ihtiyacından doğmuştur.
Vadeli işlem piyasaları yatırımcılara risklerini diğer yatırımcılara transfer edebilme imkânı sağlar.
Riskleri üstlenen taraflar ise risklerini daha kolay yönetebilecek olan veya bu riskleri üstlenmeye istekli
yatırımcılar olabilir. Riskleri üstlenmeye istekli olan taraflar, vadeli işlem piyasalarında derinliği sağlayan
ve fiyat değişimlerinden kar elde etmeye çalışan spekülatörlerdir. Spekülatör olarak adlandırılan grup
esas itibarı ile riskten korunmak yerine beklentileri doğrultusunda pozisyon alarak fiyat değişimlerinden
kâr elde etmeye çalışmaktadır. Özet olarak risk, vadeli işlem piyasalarında alınıp satılabilir hale
gelmektedir.
Günümüzde işletmeler birçok riskle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu risklerin yönetilmesi işletmeler
açısından önemlidir. Türev ürün piyasaları da bu noktada devreye girerek riskten korunmak isteyen
işletmelere avantajlar sunar. Örneğin ihracatçı bir işletme 6 ay sonra döviz geliri elde etmesi durumunda
işletmenin kârı veya zararı 6 ay sonraki döviz kuruna göre değişecektir. 6 ay sonraki döviz kurunun
belirsiz olması işletme için bir risk unsurudur. İşletme bu riskten korunmak amacıyla 6 ay vadeli bir
vadeli işlem sözleşmesini belirlediği kur üzerinden vadeli işlemler piyasasında satabilir. Böylelikle
işletme kur riskinden korunmuş olur.
113
Yatırımcı spot piyasasında aldığı pozisyonun tersi pozisyonu vadeli işlem piyasasında almaktadır.
Spot piyasada satış pozisyonu alan yatırımcı türev piyasalarda alış pozisyonu, spot piyasalarda alış
pozisyonu alan yatırımcı ise türev piyasalarda satış pozisyonu alarak ileride doğabilecek olumsuz fiyat
değişikliklerinden kendini koruyabilmekte, bu sayede arz ve talepten kaynaklanan fiyat belirsizliğinin
maliyeti azaltılmış olur.
Spot fiyat ile vadeli fiyat arasında teorik olarak bir fark olmalıdır. Bu farkı belirleyen unsurlar
finansman maliyeti, depo kirası, sigorta primi gibi unsurlardır.
Uzun Pozisyonlu Korunma
Gelecekte fiyatların artması risk oluşturuyorsa vadeli işlemler borsasında uzun pozisyon alarak ilgili
ürünün fiyat artışı riskine karşı korunabilirsiniz.
Kısa Pozisyonlu Korunma
Kısa pozisyonlu korunma, alım satıma konu ürünün gelecekte fiyatının düşmesi riskine karşı satım
yönünde işlem yapılmasıdır.
Çapraz Korunma
Türev ürün piyasalarında, spot piyasadaki fiyat riskinden korunmanın bir diğer yolu da çapraz korunma
yapmaktır. Çapraz korunma ile yatırımcı vadeli işlem sözleşmesine konu olan ürün ile riskten korunmayı
amaçladığı ürünün aynı olmaması durumunda bu iki ürünün spot piyasadaki fiyat farkı riskinden
korunmuş olur. Vadeli işlem piyasalarının araştırma maliyetlerini azaltıcı ve bilgi akışını hızlandırıcı
özelliği de riskten korunmak isteyenlere yardımcı olmaktadır.
Piyasalarda her zaman riske maruz kalınan ürün üzerine düzenlenmiş bir vadeli işlem sözleşmesi
işleme açılmış olmayabilir. Bu durumda çapraz korunma işlemi olarak isimlendirlien bir işlem yaparak
risk azaltılabilir. Çapraz korunma genellikle üç temel noktada ortaya çıkar:
•
Riske maruz kaldığımız vade yapısı.
•
Spot piyasadaki pozisyon miktarının sözleşme büyüklüğünün tam katı olmaması.
•
Sahip olunan malın kendine özel karakteristiklerinin olması.
Çapraz korunmaya örnek olarak, hisse senetlerinden oluşan bir portföyün değerinin (portföyün yapısı
hisse senedi endeksiyle birebir aynı değilse) hisse senedi endeksine dayalı sözleşmelerde pozisyon
alınarak korunması verilebilir.
Baz Risk
Baz, spot fiyat ile vadeli fiyat arasındaki fark olarak tanımlanmaktadır. Baza etki eden unsurların
değişmesi sonucu spot fiyat ile vadeli fiyat arasındaki farkın artması veya azalması riskine baz riski
denmektedir.
Baz hesaplanırken, aksi belirtilmemişse, en yakın vadedeki vadeli fiyat esas alınır. Vadeli işlem
borsalarında sözleşmelerin vadeleri standarttır. Dolayısıyla korunma amacıyla işlem yapanlar, riskleri ile
tam uyuşacak bir vade bulamayabilirler. Baz riski böyle durumlarda ortaya çıkmaktadır.
Bu hususu bir örnekle açıklayalım. Bir pamuk üreticisi üreteceği pamuğun gelecekteki satış fiyatının
düşme riskine karşı korunma sağlamak istiyor olsun. Ürünün hasat dönemi Ekim ayıdır ve çiftçi ürününü
Ekim ayında satacaktır. Ancak borsada vade tarihi Ekim ayı olan herhangi bir pamuk sözleşmesi işlem
görmemektedir. Bu yüzden çiftçi vadesi Kasım sonu olan sözleşmeyi korunma amacıyla satar. Çiftçi,
ürününü sözleşmenin vadesinde değil de hasat zamanı satmak zorunda kaldığında, vadeli fiyat ile spot
fiyat arasındaki ilişki korunmanın etkinliği açısından önem kazanacaktır.
114
Geleceğe Yönelik Fiyat Oluşumu ve Keşfi
Vadeli işlem sözleşmelerinin en temel özelliklerinden biri de geleceğe yönelik fiyat keşfidir. Vadeli işlem
piyasalarında konu olan sözleşmenin belirlenen fiyatı o sözleşmenin dayanak varlığının vade sonunda
spot piyasada işlem görmesi beklenilen fiyatını yansıtmaktadır. Vadeli işlem piyasaları vadeli işlemlerin
bu özelliği sayesinde bir ürünün gelecekteki fiyatı ile ilgili bilgi verirler. Vadeli işlem piyasalarının bu
özelliği sayesinde işletmeler üretim planlamalarını daha doğru, daha az maliyetli gerçekleştirebilmekte ve
kaynaklarını en iyi şekilde kullanabilmektedir. Bu durum ürünün arz talep dengesinin sağlanmasında
önemli rol oynamaktadır. Üreticilerin vadeli işlem piyasalarında fiyatı yüksek olan ürünü üretmeye
yönelmeleri ve bu şekilde talebi karşılayabilmeleri, tersi durumda ise gereksiz üretimin
gerçekleştirilmemesi ile arz fazlasının oluşmaması geleceğe yönelik fiyat bilgisinin kullanımına örnek
olarak verilebilir.
VADELİ İŞLEM PİYASALARINDA TARAFLAR
Vadeli işlem piyasalarında işlem yapan yatırımcılar üç temel grup altında toplanabilir:
•
Riskten korunmak isteyenler
•
Spekülatörler
•
Arbitrajcılar
Riskten Korunanlar
Rikten korunmak isteyen bir yatırımcı (hedger) sözleşmeye konu olan ürünün spot piyasasında alımı,
satımı, üretimi veya tüketimi ile uğraşan ve bu ürünün fiyat değişimine karşı kendini güvence altına
almaya çalışan kişi ve kurumlardır. İleride oluşması muhtemel olumsuz fiyat değişimlerine karşı belirli
bir fiyatı garanti etmek isteyen kişi veya kuruluşlar vadeli işlem piyasasında, spot piyasada aldığı
pozisyonun aksi yönünde pozisyon alarak riskten korunma faaliyetinde bulunmaktadırlar. Böylelikle bir
piyasada oluşan zarar diğer piyasada oluşan kâr ile karşılanır.
Korunma amaçlı işlemler finansal piyasalarda portföy yöneticileri ve bankacılar, mal piyasalarında ise
ilgili malı girdi olarak kullanan veya bu malı üretenler tarafından oldukça yoğun olarak yapılmaktadır.
Örneğin, bir portföy yöneticisi, çeşitli varlık gruplarından oluşan bir portföyün performansını arttırmak,
üstlendiği riskleri azaltmak veya portföy çeşitlendirmesine gitmek için, portföydeki hisse senedini spot
piyasada satmak yerine, endeks üzerine vadeli işlem sözleşmesi satabilir. Bu durumda, piyasada
gerçekten bir düşüş yaşanırsa, vadeli piyasada elde edilen kazanç, hisse senetleri piyasasında karşılaşılan
zararı karşılar. Böylece, spot piyasada meydana gelebilecek fiyat düşüşlerinden etkilenilmemiş olur.
Korunma amaçlı işlemlerde yoğun olarak kullanılması nedeniyle, özellikle yabancı yatırımcıların
gelişmekte olan piyasalarda spot piyasa işlemlerinden kaynaklanan risklerden korunmak amacıyla zaman
zaman vadeli piyasa ürünlerini kullandıkları bilinmektedir.
Spekülatörler
Spekülasyon, herhangi bir sikten korunma amacı taşımaksızın finansal piyasalar ile mal ve hizmet
piyasalarında işlem gören bir varlığın gelecekteki fiyatına ilişkin genellikle diğer yatırımcılardan daha
üstün nitelikli bilgi seti kullanılarak yapılan tahminlere dayanarak izlenen yatırım stratejisi olarak ifade
edilmektedir. Spekülatör (yatırımcı), riskten korunmak isteyenlerin riskini üstelenerek daha fazla kazanç
sağlamak amacıyla vadeli işlem piyasasında işlem yapan yatırımcı olarak tanımlanmaktadır. Spekülatif
işlem sayesinde risk, riskten korunmak isteyenlerden kazanç amacıyla riski üstlenen spekülatörlere
transfer edilmektedir.
Vadeli işlem borsalarında spekülatörler son derece önemli işlevlere sahiptir. Spekülatörler piyasanın
ihtiyacı olan likiditeyi sağlayarak mali araçların ticaretini kolaylaştırırlar. Genel kanaatin aksine
spekülatörler vadeli piyasalar için oldukça faydalı ve gereklidir. Spekülatörlerin türev piyasalar için
önemi sadece risk almaları ile sınırlı kalmamaktadır. Spekülatörler fiyatların aşırı yükselmesi halinde
satış yönünde işlem yaparken, fiyatların aşırı düşmesi halinde de alım yönünde işlem yaparlar. Bu
nedenle doğru yapılan spekülasyon, fiyatların aşırı yükselmesini ve düşmesini önleyerek finansal istikrara
115
katkı sağlar. Kısacası, spekülatörler riski kabul ederler. Üretici ve tüketicilerin korunmak istedikleri
riskleri, kâr fırsatı olarak görerek zarar etme pahasına gönüllü olarak üstlenirler.
Spekülatörlerin var olmadığı bir piyasa ortamında likidite azalır, katılımcıların arz ve talepleri
istenilen ölçüde karşılanamayabilir. Bazı spekülatif hareketleri ile piyasada fiyat dengesizliklerinin ortaya
çıkmasına neden olsalar da spekülatörler spot ve vadeli piyasalardaki alım satım fiyatları arasında destek
ve direnç noktaları oluşturarak bu iki piyasa arasındaki fiyat farkını belirli bir seviyede tutmaktadırlar.
Arbitrajcılar
Arbitraj, yatırım yapmadan elde edilen risksiz kazanç olarak tanımlanmaktadır. Arbitraj işlemleri, her
hangi bir risk alınmaksızın, fiyat veya faiz hadlerinde oluşan dengesizliklerden faydalanmak suretiyle
farklı sözleşmelerin ve işlemlerin eşanlı olarak yapılması suretiyle her türlü şartta belirli bir karın garanti
edildiği işlemlerdir.Vadeli piyasalarda oluşan fiyatlarla spot piyasalarda oluşan fiyatlar arasında, hatta
aynı vadeli işlem sözleşmesinin değişik vadeleri arasında belirli ilişkiler vardır. Bu ilişkileri yakalayan bir
yatırımcı bu ilişkilerin bozulduğu dönemlerde arbitraj yaparak kısa dönemli kâr elde edebilmektedir.
Yani, fiyatı düşen bir varlığı alarak bunu yükselen piyasalarda satabilme imkânına sahiptir. Böylece hem
kâr elde edecek hem de daha önce bahsedilen fiyatlar arasındaki ilişkinin tekrar kurulmasına sebep
olacaktır.
Arbitraj amaçlı işlemler, fiyatların sapmasını engelleyerek etkin fiyat oluşumunu sağlamaya katkı
sağlar. Ayrıca arbitraj işlemleri, fiyatların beklenen şekilde belirlenmesine de yardımcı olarak piyasaların
öngörülebilirliğini de artıracaktır.
Arbitrajcılar, piyasalar arasındaki fiyat dengesizliklerinden yararlanarak risksiz kâr elde etmeyi
hedefleyen yatırımcılardır. Örneğin, bir malın coğrafi olarak farklı yerlerde farklı iki fiyattan işlem
görmesi durumunda arbitrajcı fiyatın ucuz olduğu piyasadan alır, pahalı olan piyasada aynı ürünü satar ve
böylece risksiz kâr elde eder. Benzer şekilde spot piyasalar ile vadeli piyasalar arasındaki taşıma maliyeti
ilişkisi sonucu oluşması gereken fiyattan farklı seviyelerde fiyat oluşması durumunda, arbitrajcılar
devreye girerek ucuz olan piyasada alış, pahalı olan piyasada satış yaparak piyasaları dengelerler. Bu
faaliyetler spot ve vadeli piyasaların birbirleriyle uyumlu ve dengeli hareket etmesini ve gerçekçi fiyat
oluşumunu sağlar. Etkin piyasalarda arbitraj işlemleri ile risksiz kâr elde etme imkanı genel olarak
mümkün değildir.
VADELİ SÖZLEŞMELERE KONU OLAN KIYMETLER
Vadeli işlemlerin oluşturulma amaçları göz önünde bulundurulduğunda, öncelikle emtiaya dayalı
sözleşmelerin işleme konulduğu görülmektedir. Özellikle riskten korunma ihtiyacının ortaya çıktığı
1600'lü yıllarda Osaka borsasından başlanarak Chicago borsasının vadeli işlemleri portföyüne aldığı
yıllara kadar mal ve emtiaya yönelik futures sözleşmeleri rağbet görmekteyken, piyasa yapıcılar yatırımcı
ihtiyaçlarını göz önüne alarak yabancı paralar ve değerli madenler üzerine de futures sözleşmelerin alım
satımına başlamışlardır. Özellikle vadeli işlem piyasalarının sağladığı kaldıraç etkisi ile birlikte
spekülatörler ve arbitrajcıların da yüksek kazançlar elde etme gereksinimlerinin ortaya çıkması finansal
piyasa enstrümanları üzerine de futures sözleşmelerin düzenlenmesine neden olmuştur. Zaman içerisinde
yatırımcılar, hisse senetleri üzerine düzenlenen futures sözleşmelerinin yerine hisse senetlerinden oluşan
endeksler üzerine düzenlenen futures sözleşmeleriyle piyasada etkin rol almışlardır. Futures piyasalarda
alım satıma konu olan bir çok çeşit söz konusu olmasına rağmen, çoğu sözleşme ya aktif olarak ticarete
konu olmamakta, yada bazı zamanlarda işleme konulmamaktadır. Bilinmelidir ki, yatırımcı ihtiyacından
doğan yeni sözleşmeleri işleme konu olduğunda eski sözleşmeler liste dışı kalabilmektedir.
Vadeli işlem sözleşmelerinin temel aldığı kıymetler:
•
Finansal varlıklara dayalı vadeli işlem sözleşmeleri
o
Uzun vadeli devlet tahvilleri
o
Orta vadeli devlet tahvilleri
o
Kısa vadeli faiz oranına bağlı varlıklar
116
•
o
Döviz kurları
o
Tek hisse senetleri için hazırlanan vadeli işlem sözleşmeleri
o
Endeks üzerine düzenlenen vadeli işlem sözleşmeleri
o
Enflasyon oranı, Tüketici fiyat endeksi ve hava durumu gibi ekonomik olmayan diğer
değişkenler üzerine hazırlanan vadeli işlem sözleşmeleri.
Çeşitli mallar üzerine vadeli işlem sözleşmeleri
o
o
o
Tarım ürünlerine dayalı vadeli işlem sözleşmeleri
Soya fasulyesi
Portakal suyu
Mısır
Şeker
Canlı sığır
Buğday
Küçük baş hayvan
Yulaf
Soya fasulyesi yağı
Soya fasulyesi unu
Zeytin yağı
Ayçiçek uağı
Kakao
Kereste
Kahve
Deniz mahsülleri
Fındık
Gül
Pirinç
Lale
Doğal kaynaklara dayalı vadeli işlem sözleşmeleri
Altın
Alüminyum
Gümüş
Çelik
Ham petrol
Bakır
Brent Tipi Petrol
Paladyum
Enerji ve İklim ürünlerine dayalı vadeli işlem sözleşmeleri
Baz yük elektrik
Bir mevsimde görülen fırtına sayısı
Pik yük elektrik
Kilometre kareye düşen yağmur miktarı
Petrol
Kilometre kareye düşen kar miktarı
Carbon (CO2)
Bir mevsimdeki ortalama hava sıcaklığı
Farklı ülkelerde işlem gören türev ürünlerle ilgili olarak daha ayrıntılı
bilgi için www.cmegroup.com, www.eurexchange.com ve www.cboe.com adreslerini
ziyaret edebilirsiniz.
Türkiye vadeli işlem piyasalarında işlem gören ürünler hangileridir?
117
VADELİ İŞLEM BORSALARININ OLUŞMASI İÇİN GEREKEN
ŞARTLAR
Her yeni finansal araç ilgili dönemdeki ekonomik ve sosyal ihtiyaca göre ortaya çıkmıştır. Bu nedenle
organize borsaların işleyişini ve fonksiyonlarını incelemeden önce türev ürünlerin ortaya çıkış sebeplerini
inceledik ve daha sonra ayrıntılı olarak bu ürünlerin özellikleri ele alınmıştır.
Belirsizlik vadeli piyasaları doğuran en temel unsurdur. Asıl amaç olarak risk yönetimi olduğundan
eğer emtiaların gelecekte oluşacak olan fiyatları belirsizlik göstermeseydi vadeli piyasalar ortaya
çıkamazdı. Fiyatlardaki belirsizlik ise arz ve talep miktarlarındaki belirsizliğe dayanır. Dolayısıyla,
dayanak varlığını oluşturan herhangi bir spot piyasada devlet müdahalesi ya da fiyat oluşumuna herhangi
bir dış etki varsa, o mallar üzerine vadeli işlemlerin gelişmesi beklenemez.
Borsaların oluşması için gereken ikinci bir özellik o ürüne ait piyasanın büyük ve rekabetin güçlü
olduğu bir piyasa olması gerekliliğidir. Söz konusu ürüne ilişkin piyasadaki ticaret hacmi düşükse, futures
piyasası başarılı olamaz çünkü piyasanın likit olmasını sağlayacak kadar işlem yapılamayacaktır.
Likiditesi düşük piyasalarda üreticiler ve kullanıcılar bir futures piyasasının kurulmasını sağlamaktansa,
birbirleriyle doğrudan işlem yapmayı tercih edebilirler. Likit bir piyasa ancak söz konusu ürünün standart
olarak çok miktarda bulunabilmesiyle olabilir. Üçüncü bir ön şartsa, futures piyasalar sadece
standartlaştırılabilen ve böylece kolaylıkla ticareti yapılabilen ürünler için olabilir. Rekabetin olmadığı,
üretimin monopol veya alıcıların çok az sayıda olduğu piyasalarda vadeli sözleşmelerin gelişmesi ve
başarılı olması mümkün değildir.
Önemli bir diğer faktör de ürünün saklanabilirliği ve kolay teslim edilebilirliği özelliğidir. Vadeli
sözleşmelere konu olan ürünler dolaylı veya dolaysız olarak saklanabilir olanlardır.
Vadeli piyasaların etkin işlemesi için gereken bazı koşulların oluşması gerekir. Future ve opsiyon
sözleşmelerinin yapıldığı vadeli işlemler borsalarının etkin işlemesi, bu tür borsaların varlığı kadar
önemlidir. Etkin işleyen bir borsa veya borsanın güvenirliğinin de olması gerekmektedir. Günenirlilik için
de gerekli olan şartlar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
•
Borsada oluşan fiyatların suni olarak etkilenmemesi
•
Borsanın işleyişinin şeffaf olması,
•
Katılımcıların hak ve yükümlülüklerini doğru bir şekilde belirleyen kuralların olması,
•
Borsanın etkin işlemesini sağlayacak açık ve net kuralların olması,
•
Kuralların herkese eşit bir şekilde uygulanması,
•
Düzenleyici otoritenin kurallarının piyasanın işleyişine uygun olması,
•
Güvenilir bir teknik altyapının olması,
•
Üyelerin yatırımcılara uygun hizmetleri sunması,
•
Bütün bunların tutarlı ve istikrarlı olması
VADELİ İŞLEM PİYASALARININ İŞLEYİŞİ
Vadeli işlem piyasalarının düzenlenmesinde genellikle üç tip düzenlemeden söz edilmektedir.
•
Borsa tarafından kendi üyeleri yararına yapılan düzenlemeler,
•
Borsa ve aracı kuruluşların oluşturdukları birlikler tarafından yapılan piyasaya yönelik
düzenlemeler,
•
Kamu otoritelerince yapılan kamu yararını koruyucu düzenlemeler.
118
Vadeli işlem piyasalarının pratik işleyişinde temel bazı farklılıklar olmakla birlikte mevcut spot
piyasalardan bir farkı yoktur. Vadeli işlem piyasalarında birden fazla kural ve birden fazla kurum
piyasayı mümkün olduğunca adil ve serbest rekabet ortamında tutmak için hazır bulunmaktadır.
Vadeli Sözleşmelerin Dizayn Edilmesi ve Sözleşme Unsurları
Herhangi bir dayanak varlık üzerine vadeli sözleşme dizayn edilirken bazı hususlar dikkate alınır:
•
Herhangi bir ürün üzerine vadeli işlem sözleşmesi dizayn edilebilmesi için ilgili ürünün arz ve
talebinin sürekli olması gerekir.
•
Üzerine vadeli işlem sözleşmesi yazılacak ürünün belli bir büyüklüğün üzerinde ekonomik
değeri ve spot piyasada işlem hacminin olması gerekir. Vadeli işlem sözleşmesine dayanak
varlığın fiyatının serbestçe belirleniyor olması ve fiyat hareketlerinin değişken olması önemlidir.
•
İlgili dayanak varlık için piyasa katılımcıları tarafından korunma amaçlı bir talebin varlığı
önemlidir.
•
Herhangi bir dayanak varlık üzerine vadeli işlem sözleşmesi dizayn edilmesi sonucunda bir
ekonomik yarar sağlanmalıdır.
•
Dizayn edilecek sözleşmede yatırımcı haklarının korunmasına yönelik tedbirlerin alınması
zorunludur.
Organize borsalarda işlem gören ve belli bir standarda sahip futures ve opsiyon sözleşmelerinin dizay
edilmesinde dikkate alınana sözleşme unsurları şu şekildedir.
Dayanak Varlık: Sözleşmeye konu alım satım aracının türünün tanımlanmasıdır. (Pamuk, Buğday,
Endeks, Döviz gibi)
Kullanım Fiyatı: Opsiyon sözleşmelerine konu olan varlığın alım veya satım hakkının vade süresince
veya vade sonunda kullanılabileceği fiyatı ifade eder
Baz Kalite: Pamuk, buğday ve benzeri farklı kalite ve çeşitleri olan ürünlerde alım satıma konu olan
kalite ve özelliklerin tanımlanmasını ifade eder.
Sözleşme Büyüklüğü: Her bir sözleşmedeki alım satıma konu miktarın tanımlanmasıdır. (100gr
Altın, 1.000 Avro, 10 Ton buğday, 1 Ons Altın gibi)
Vade Ayları: Standart olarak ilgili sözleşmede hangi vade aylarının işlemelere konu olduğunun
tanımlanmasıdır.
Kotasyon Şekli: Piyasada ilgili sözleşmede fiyatlamanın para ve ölçü biriminin tanımlanmasını ifade
eder. (/Kg, /USD, EUR/USD, USD/ONS, /GR gibi)
İşlem Saatleri: İlgili sözleşmede işlemlerin yapılabildiği zamanın başlangıç ve bitiş saatinin
tanımlanmasıdır.
Başlangıç Teminatı: Her bir sözleşmede işlem yapmak için takas kurumuna yatırılması zorunlu
miktar veya oranı ifade eder. (Örneğin sözleşme değerinin %10’u veya sözleşme başına 80 gibi.)
Sürdürme Seviyesi: Başlangıç teminatının zarar sonucu azalacağı azami seviyeyi ifade eder.
(Başlangıç teminatının 0,75’i gibi)
Günlük Fiyat Hareket Sınırı: Seans boyunca fiyatların bir önceki günün uzlaşma fiyatına göre
hareket edebileceği azami alt veya üst sınırın tanımlanmasıdır. (± %10 gibi)
Pozisyon Limiti: Vadeli işlem sözleşmesinde vadeler ve toplam olarak herhangi bir hesap sahibinin
alım veya satım yönünde alabileceği azami sözleşme sayısı veya oranının tanımlanmasıdır.
Uzlaşma Fiyatı: Her gün sonunda, belirlenen yöntem çerçevesinde hesaplanan teminatların
güncelleştirilmesi ve kâr ve zararların hesaplanmasında kullanılacak fiyattır.
119
Son İşlem Günü: Vade ayı içerisinde işlem yapılabilen son günün tanımlanmasıdır. Bu gün sonunda
açık kalan pozisyonlar tanımlanan uzlaşma yöntemine göre kapatılır.
Teslimat Şekli: Son işlem gününde açık pozisyon sahibi olan tarafların yükümlülüklerini nasıl yerine
getirecekleri teslimat şeklinin tanımlanması ile belirlenir. Teslimat yükümlülüğü fiziki olarak
tanımlanabildiği gibi, nakdî mutabakat olarak da tanımlanabilir. Fiziki teslimat yönteminde alım satıma
konu ürünün teslim edilmesi ile pozisyonlar kapatılırken, nakdi mutabakat yönteminde son güne ait
uzlaşma fiyatı üzerinden ters işlem yapılarak pozisyonların kapatılması şeklinde kâr ve zararlar ilgili
hesaplara yansıtılır.
Teslim Edilebilir Dereceler: Alım satıma konu özellikle tarımsal ürünlerde baz kalitenin dışında
hangi kalite ve derecelerin teslimata kabul edilebileceğinin tanımlanmasıdır.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.’de işlem gören vadeli işlem
sözleşmelerine ilişkin belirlenen sözleşme büyülükleri, fiyat kotasyonları, başlangıç
teminatı tutarları ve pozisyon limitleri nedir?
Vadeli İşlem Borsalarının Pratik İşleyişi
Vadeli işlem sözleşmeleri, sözleşmelerin dizayn edilmesinde dikkat edilen hususlar ve sözleşme unsurları
ile birlikte vadeli işlem sözleşmelerinin alım satımında piyasanın pratik işleyişi önemli bir rol
oynamaktadır. Vadeli işlem borsalarının pratik işleyişindeki bazı temel kavramlar sırasıyla
tanımlanmıştır.
Başlangıç Teminatı
Herhangi bir vadeli işlem sözleşmesinde pozisyon alabilmek için ilgili sözleşmede öngörülen miktar veya
oranda teminat yatırılması gerekir. Bir tek vadeli işlem sözleşmesinde pozisyon alabilmek için aracı
kurum üzerinden takas kurumuna yatırılması zorunlu teminat tutarı başlangıç teminatıdır. Yatırılması
gereken başlangıç teminatı tutarı, miktar veya oran olarak sözleşme bazında olduğu gibi sahip olunan
portföy bazındada belirlenebilir.
Başlangıç teminatı, ilgili sözleşmede geçmişe yönelik fiyat değişimleri dikkate alınarak günlük azami
zarar riskini kapsayacak şekilde belirlenir. Teminat miktarı veya oranı Borsa Yönetim Kurulunca piyasa
koşulları çerçevesinde artırılabilir veya azaltılabilir. Teminat miktar veya oranının artırılması durumunda
pozisyon sahipleri yeni teminat miktar veya oranına göre teminat bakiyelerini güncel hale getirmek
zorundadır.
Başlangıç teminatı nakit yatırılabildiği gibi, döviz, hazine bonosu, devlet tahvili gibi nakde kolayca
çevrilebilir değerler şeklinde de yatırılabilir. Nakit olarak yatırılan değerler piyasa şartlarında
nemalandırılır. Her gün sonunda oluşan kar zararların ilgili hesaplara aktarılması gerektiği için başlangıç
teminatının asgari bir oranı nakit olarak yatırılmak zorundadır.
Sürdürme Teminatı ve Teminat Tamamlama Çağrısı
Yatırımcıların almış olduğu pozisyonların her gün itibarıyla uzlaşma fiyatı esas alınarak
güncellendiğinden veya piyasaya göre değerlemeye tabi tutulduğundan daha önce bahsetmiştik. Bu
güncelleme sonucunda yatırımcının hesabında bulunan teminat tutarları kar durumunda artar, zarar
durumunda ise azalır. Takas kurumları hesapta teminat olarak bulundurulan tutarların düşebileceği
seviyeye bir alt sınır koyarlar. Bu sınır sürdürme teminatı seviyesidir. Buradan da anlaşılacağı üzere
sürdürme teminatı seviyesi başlangıç teminatı seviyesinden daha azdır Sürdürme teminatı seviyesi
genellikle başlangıç teminatı seviyesinin %75’i olarak belirlenir.
Hesabınızdaki teminat seviyesinin sürdürme teminat seviyesinin altına düşmesi durumunda takas
kurumu teminat tamamlama çağrısı yapar ve teminatın başlangıç teminatı seviyesine çıkarılmasını talep
eder. Teminat tamamlama çağrısında takas kurumu genellikle bir iş günü içinde hesaba yeterli teminatın
yatırılmasını talep eder. Bir hesaptaki teminat seviyesinin başlangıç teminatı seviyesinin altına düşmesi
120
durumunda hemen teminat tamamlama çağrısı yapılmaz. Çağrının yapılması için teminatın sürdürme
teminatı seviyesine kadar gerilemesi beklenir.
Uzun Pozisyon
Vadeli işlem piyasalarında uzun pozisyon, yapılan işlemler sonucunda alım yönünde net pozisyona sahip
olunmasıdır. Uzun pozisyon almak, net alım yönlü işlem yapmaktır.
Kısa Pozisyon
Kısa pozisyon uzun pozisyonun tam tersidir. Sahip olduğunuz toplam net pozisyon satış yönünde ise kısa
pozisyona sahipsiniz. Kısa pozisyon almak, net satış yönlü işlem yapmaktır.
Ters İşlem (Pozisyon Kapatma)
Ters işlem piyasada sahip olunan pozisyona aksi yönde işlem yapmaktır. Ters işlem sonucunda sözleşme
ile ilgili tüm hak ve yükümlülükler sona erer.
Yayılma Pozisyonu
Vadeli işlem sözleşmelerinde yayılma işlemi;
•
Vadeler arası,
•
Ürünler arası
•
Piyasalar arasında
yapılabilir.
Bir yatırımcının, aynı sözleşmenin bir vadesinde alım bir başka vadesinde satım yönlü işlem yapması
halinde bu işlem vadeler arası yayılma işlemi olarak adlandırılmaktadır. Bir diğer yayılma işlemi ise aynı
borsada işlem gören aralarında fiyat uyumu yüksek iki ürünün birinde alış diğerinde satış yapılarak
gerçekleştirilen ürünler arası yayılma işlemidir.
Aynı ürün veya aralarında belirli bir ilişki olan ürünler farklı borsalarda işlem görüyorsa, bu borsalar
arasında yapılan mutabakat gereği piyasa katılımcılarının aynı veya benzer ürünlerdeki alış veya satış
işlemleri her iki borsa tarafından yayılma işlemi olarak kabul edilebilir. Bu tür bir yayılma işlemine ise
piyasalar arası yayılma işlemi denir.
Yayılma işlemleri genelde farklı ürünler arasında veya aynı ürüne ait vadeli işlem sözleşmesinde
farklı vadeler arasında yapılabilir. Yayılma işlemlerinde yatırımcının asıl beklentisi fiyatların düşeceği
veya yükseleceği yönünde değil, vadeler arası veya ürünler arası fiyat farkının açılacağı veya azalacağı
yönündedir.
Açık Pozisyon Sayısı
Açık pozisyon sayısı ise herhangi bir sözleşmede yapılan işlemler sonucu uzun ve kısa pozisyonların
toplamının yarısıdır.
Pozisyonların Piyasaya Göre Güncelleştirilmesi
Güncelleştirme piyasada işlem yapan tarafların sahip oldukları pozisyonların her gün sonunda belirlenen
uzlaşma fiyatı esas alınarak yeniden değerlendirilmesidir. Yeniden değerleme sonucu kâr/zararlar
hesaplanarak ilgili hesaplara yansıtılır.
121
Emir Tipleri
Gelişmiş piyasalarda rekabetin yoğun yaşanması nedeniyle müşteri emirlerinin gerçekleştirilmesi için her
ihtiyaca cevap verecek nitelikte emir tipleri geliştirilmiştir. Yazılım sisteminin de buna uygun
tasarlanması sonucu yatımcılar beklentileri doğrultusunda emirlerini geliştirilen emir tiplerinden herhangi
birini kullanarak verebilirler.
Emir tiplerinden yaygın olarak kullanılanlar:
•
Piyasa emri,
•
Fiyat limitli emir,
•
Zarar durdurmalı emir,
•
Günlük veya iptal edilene kadar geçerli emir ve
•
Biri diğerini iptal eden emirdir.
Vadeli İşlem Borsalarında Organizasyon Yapısı ve Taraflar
Vadeli işlem borsalarında faaliyet gösteren tarafları fonksiyonları açısından beş ana grupta inceleyebiliriz.
•
Borsa
•
Takas Kurumu
•
Aracı Kurumlar (Üyeler)
•
Piyasa katılımcıları
•
Denetleyici kurumlar
Borsa
Borsaların temel fonksiyonu vadeli işlemler piyasasında işlemlerin güven ve rekabet ortamı içerisinde
yapılmasını sağlamaktır. Ayrıca borsalarda işlem görecek sözleşmeler ekonomik yarar gözetilerek piyasa
katılımcılarının tercih ve talepleri doğrultusunda belirlenmektedir.
Dünyada vadeli işlem borsalarını sahiplik yapıları itibarıyla kooperatif borsalar ve özel borsalar olarak
iki gruba ayırmaktadır. Kooperatif borsalar üyeler tarafından kurulur ve yönetilir. Bu tür borsalarda
borsanın kâr etmesi amaçlanmaz ve borsanın işlemlerden alacağı komisyonların düzeyi masrafları
karşılayacak şekilde belirlenir. Vadeli işlem borsalarının tarihi gelişiminde de açıklandığı gibi ilk vadeli
işlem borsası Şikago’daki 82 tüccar tarafından kurulmuştur.
Üyelerce kurulan borsalar halen varlığını sürdürmekle birlikte son yıllarda sahipleri üyelerden
oluşmayan borsalar da kurulmaya başlamıştır. Bunun yanında, kooperatif borsaların yapılarını kâr amaçlı
özel sermayedarlı kuruluşlara dönüştürdüğünü görüyoruz CBOT ve CME bu yönde yapısal değişikliğe
gitmişlerdir. Değişen şartlara daha iyi uyum sağlama ve piyasanın beklentilerini etkin bir şekilde
karşılama gibi hususlar kooperatif yapıların terk edilmesinin arkasında yatan neden olarak ortaya
çıkmaktadır.
Borsalar, üyelerce gerçekleştirilen işlemleri takas kurumu aracılığıyla garanti eder. Takas Kurumu
borsa bünyesinde olabileceği gibi, borsadan bağımsız ayrı bir yapı olarak da düzenlenebilir. Dünyadaki
örneklere baktığımızda, CBOT’nin kullandığı takas kurumu borsadan bağımsızken CME borsa
bünyesinde oluşturulmuş bir takas merkezini kullanmaktadır.
Borsalar piyasanın sağlıklı işleyişine yönelik olarak aşağıdaki fonksiyonları icra ederler:
•
Piyasada oluşan fiyat bilgileri ve işlemlere ilişkin verileri güncel olarak yayınlamak.
•
Borsada işlem görecek sözleşmeleri dizayn etmek.
122
•
Borsada faaliyet gösterecek aracı üyeleri belirlemek.
•
Fiyat hareketlerine uygun olarak sözleşmelere ilişkin başlangıç ve sürdürme teminat oran veya
tutarlarını belirlemek.
•
Piyasanın işleyişine ilişkin kanun ve genel yönetmeliklere uygun olarak düzenlemeler yapmak,
•
Borsanın sağlıklı işleyişine yönelik her türlü tedbiri almak ve bu amaçla gerekli yaptırımları
uygulamak.
Dünyada vadeli işlem borsalarına baktığımızda işlemlerin iki farklı platformda yapıldığını görüyoruz:
Birincisi vadeli işlem borsalarının kuruluşundan beri uygulanan fiziki bir ortamda gerçekleştirilen sesli
müzayede sistemi, diğeri ise teknolojik gelişmeler sonucu uygulamaya konulan elektronik alım satım
sistemidir.
Borsa üyelerinin korbey veya pit olarak adlandırılan fiziki bir mekanda alım satımlarını yüz yüze sesli
olarak yapmaları sesli müzayede sistemi olarak adlandırılır. Bu sistemleri kullanan borsalarda, her bir
sözleşme için ayrı bir korbey mevcuttur. Belirlenen işlem saatlerinde binlerce borsa üyesi bir araya gelir,
müşterilerden gelen emirler korbey içerisinde görevli işlemcilere iletilir. İşlemciler aldıkları emirleri,
sözlü olarak veya işaretle açıklar veya almak veya satmak isteyen diğer üyelerin emirlerini kabul ederek
işlemi gerçekleştirir. Gerçekleştirilen işlemler operasyon merkezince sisteme girilerek kısa süre içerisinde
kayıt altına alınmaktadır.
Takas Kurumu
Takas kurumu, borsada alıcı karşısında satıcı, satıcı karşısında alıcı konumuna geçerek piyasa
katılımcılarının hak ve yükümlülüklerini teminat altına alan, gerçekleşen işlemler sonucu oluşan ödeme
ve teslimat yükümlülüklerinin zamanında yapılmasını sağlayan ve risklerin takibi, kontrolü ve
teminatların tesisini sağlamakla görevli merkezdir. Takas Kurumu borsa bünyesinde bir birim olabileceği
gibi borsa tarafından belirlenen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş borsa dışında bağımsız bir
kurum da olabilir. Takas kurumu riskin transfer edilmesinde temel yapı taşlarından biridir.
Borsa’da işlem gören her sözleşmenin iki tarafı vardır. Bunlar alıcı ve satıcıdır. Alıcı’nın pozisyonu
uzun, satıcının pozisyonu kısa pozisyon olarak adlandırılır. Uzun pozisyon alan bir yatırımcı teslim
tarihinde, sözleşmeyi aldığı fiyattan, sözleşmede belirtilmiş miktar ve koşullarda dayanak varlığı almayı
taahhüt eder. Kısa pozisyon alan bir yatırımcı teslim tarihinde, sözleşmeyi sattığı fiyattan, sözleşmede
belirtilmiş miktar ve koşullarda mal satmayı taahhüt eder. Bu taahhütlerin yerine getirilmesini takas
kurumu garanti eder. Aslında borsada gerçekleştirilen her işlemin karşı tarafı takas kurumudur. Takas
kurumu alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı alıcı pozisyonu alır.
Takas kurumu sistemi sayesinde, birbirlerini hiç tanımayan ve tanımak zorunda olmayan taraflar, alıcı
ve satıcı olarak vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde güvenli bir şekilde alım satım yapabilirler.Bir
vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesinde işlem gerçekleştiği andan itibaren alıcı ve satıcının birbiriyle
taraf olma zorunluluğu ortadan kalkar. Teslim tarihinde, sözleşme hala açıksa (ters işlem yolu ile
kapatılmamışsa) uzun pozisyondaki alıcı ve kısa pozisyondaki satıcı birbirlerini bulmak zorunda değildir.
Sözleşme tarafları, sözleşme yapıldığı andan itibaren takas kurumu ile muhataptır. Takas kurumu
sözleşmenin gerekliliklerini yerine getirir.
Takas kurumu bu yükümlülüğünü yerine getirebilmek için teslim tarihinde sözleşmesi hala açık her
kısa tarafın satış taahhüdünü yerine getirmesini, alım yönlü pozisyon sahiplerinin de alacakları malların
bedelini ödeme yükümlülüğünü yerine getirmelerini gözetir. Takas Kurumu bu gözetim görevini
yürütebilmek için bir teminat sistemi uygular.
Vadeli işlem sözleşmesinde bir pozisyon alabilmek için, öncelikle yatırımcının işlemi gerçekleştirdiği
aracı kuruma bir teminat yatırması gerekir Bu teminat aracı kurum tarafından takas kurumuna yatırılır. Bu
teminatın tutulmasındaki tek amaç, her yatırımcının sözleşme şartlarını yerine getirebilmesini garanti
etmektir. Vadeli işlem sözleşmelerinde uzun taraf da, kısa taraf da zarar edebileceği için, her iki tarafında
potansiyel riski karşılayabilecek kadar bir teminat yatırması gerekir.
123
Teminatların nemalandırılması borsadan borsaya farklılık göstermektedir. Borsalar genellikle
teminatların nemalarını kendi bünyesinde tutmaktadır. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, yatırımcıların
düşük maliyetle işlem yapmasını sağlamak üzere, teminat yükümlülüğünün bir kısmının faiz getirisi olan
menkul kıymetlerle de yerine getirilebilmesine imkan tanımıştır. Nakit olarak yatırılan teminatların
nemasını da belirli oranlarda hesap sahibine ödenmektedir.
Türkiye’de vadeli piyasalarda takas kurumu olarak benimsenen
kurumu biliyor musunuz?
Aracı Kurumlar
Vadeli işlem borsalarında gerek korunma gerekse yatırım amacıyla işlem yapmak isteyenlere her türlü
hizmeti vermek üzere aracı kurumlar faaliyet gösterir. Vadeli işlem piyasalarında işlem yapabilmek için
borsa üyesi bir aracı kurum nezdinde hesap açtırmamız gerekir. Aracı kurumlar diğer borsalarda olduğu
gibi vadeli işlem borsalarında da olması zorunlu kuruluşlardır. Chicago Board of Trade (CBOT), Chicago
Mercantile Exchange (CME) ve benzeri gelişmiş borsalarda farklı statüde binlerce kayıtlı üye
bulunmaktadır.
Vadeli işlem borsalarında üyeler öncelikle takas üyeleri ve takas üyesi olmayan üyeler olarak iki
gruba ayrılır. Takas üyeleri borsada gerçekleştirdikleri tüm işlemlerin takasını yapabilirler. İşlemlerin
takasının yapılması, sözleşme bazında borsa takas kurumunca talep edilen teminatların toplanması ve
takas kurumuna yatırılmasıdır. Takas üyeleri kendi nam ve hesaplarına, müşteri nam ve hesabına, kendi
namına ve müşteri hesabına işlemlere aracılık yapabilirler. Takas üyesi olmayan aracı kurumlar borsada
işlem yapabilmek için bir takas üyesi ile anlaşma yapmak zorundadırlar. Takas üyesi olmayan üyelerin
işlemlerine ait teminatların yatırılması ve takas kurumuna karşı garanti edilmesi anlaşmış oldukları takas
üyelerince yapılır.
Takas üyelerini ise borsalarda tanımlandıkları statülerine göre üç gruba ayırmak mümkündür:
•
Doğrudan Takas Üyesi: Sadece kendisi adına ve müşterileri adına işlemlerin takasını yapan
takas üyeleri,
•
Bağımsız Takas Üyeleri: Borsada alım satıma aracılık etmeyip sadece başka kurumların yapmış
oldukları alım satım işlemlerinin takasını gerçekleştiren takas üyeleri,
•
Genel Takas Üyeleri: Hem borsada kendi ve müşterileri için işlem yapan ve aynı zamanda
diğer aracı üyelerin de yapmış olduğu işlemlerin takasını gerçekleştiren genel takas üyeleri.
Denetleyici Kurumlar
Vadeli işlem borsalarında piyasaların sağlıklı işlemesi için borsalar ve borsalarda faaliyet gösteren aracı
kurumlar ile piyasalarda yapılan işlemler denetime tabidir. Bu yönü ile denetleyici kurumlar da vadeli
işlemlere kamu adına taraf olan kuruluşlardır. Her ülkede mevzuatlara göre oluşturulan denetleyici
kuruluşlar vardır. Bazı ülkelerde oluşturulan denetleyici kurumlar sadece vadeli işlem borsalarını
denetlemekle görevli iken, bazı ülkelerde menkul kıymet borsaları ve vadeli işlem borsaları aynı kurum
tarafından denetlenmektedir.
Denetleyici kurumların temel amacı, yatırımcıların korunması ve yapay fiyat oluşumlarının
önlenmesidir. Denetleyici kuruluşlar bu amaçla işlem görecek sözleşmelere izin verilmesi, aracı
kurumlara aracılık yetki belgesi verilmesi, vadeli işlem ve opsiyon borsalarının alacağı belli kararların
onaylanması gibi yetkilere sahiptir.
Sermaye Piyasası Kurulu’nun Türkiye’deki mevcut vadeli işlem
piyasalarını düzenlenmesi ile ilgili olarak www.spk.gov.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.
124
Vadeli İşlem Sözleşmelerinde Fiyat Kavramı
Fiyat genel anlamıyla herhangi bir mali araç, mal veya hizmetin üreticisinin veya sahibinin satmaya,
alıcısının da ödemeye razı olduğu değeri ifade eder. Basit anlamı ile fiyat, bir ürünü bir tarafın satmayı,
diğer tarafın da almaya razı olduğu seviyedir. Serbest piyasa ekonomisi içerisinde fiyatların oluşumunu
belirleyen faktör ilgili ürüne olan arz ve taleptir. Arz kanununa göre herhangi bir malın piyasada fiyatının
artması ile arzı da artar, aynı fiyat seviyesinde arzın artması ise fiyatlar üzerinde baskı oluşturur. Talep
kanununa göre ise fiyatlar ile ilgili ürüne talep arasında ters bir ilişki vardır. Fiyat yükseldikçe ürüne talep
azalacaktır.
Fiyat kavramına diğer bir açıdan baktığımızda oluşan fiyatlar geçicidir. Sürekli olarak arz ve talep
değişkenliği içerisinde fiyatlarda da iniş çıkışlar yaşanacaktır. Alıcı ve satıcıların piyasada oluşan fiyatları
değerlendirmeleri açısından fiyat çeşitleri üzerinde durmakta yarar vardır.
Alış fiyatı, herhangi bir ürünün alınması için alıcının teklif etmiş olduğu fiyattır.
Satış fiyatı, herhangi bir ürünün satılması için satıcısının teklif etmiş olduğu fiyattır.
Ortalama fiyat, alım satıma konu olan ürünün, bir seans içerisinde gerçekleşen işlemlerde oluşan
fiyatların ortalamasıdır.
Ağırlıklı ortalama fiyat, alım satıma konu ürünün, bir seans içerisinde gerçekleşen işlemlere ilişkin
fiyatlarının, ilgili fiyatlardan gerçekleşen işlem hacimleri de dikkate alınarak hesaplanan ortalamasıdır.
Cari fiyat, içinde bulunulan anda alım satıma konu üründe gerçekleşen işlem fiyatıdır.
Açılış fiyatı, herhangi bir vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesi için seans başlangıcında ilk işlemin
hangi fiyattan gerçekleştiğini ifade eder. Bazı borsalar açılış fiyatını bir önceki günün kapanış fiyatı
olarak, bazıları ise açılışın ilk birkaç dakikası içerisinde gerçekleşen fiyatların bir ortalaması olarak
belirleyebilmektedir.
Kapanış fiyatı, alım satıma konu ürünün seans sonunda gerçekleşen son işlem fiyatıdır.
En düşük fiyat, alım satıma konu ürünün seans süresi içerisinde en düşük fiyatla gerçekleşen işlem
fiyatıdır.
En yüksek fiyat, alım satıma konu ürünün seans süresi içerisinde en yüksek fiyatla gerçekleşen işlem
fiyatıdır.
Uzlaşma fiyatı, vadeli işlem borsalarında alım satıma konu sözleşmelerde gün sonunda teminatların
güncellenmesi ve geçici kâr ve zararların hesaplanmasında baz alınan değerleme fiyatıdır. Bu fiyat
kapanış fiyatından farklı olabilir.
Vade sonu uzlaşma fiyatı, vadeli işlem borsalarında işlem gören sözleşmelerde işlemlerin
yapılabildiği son işlem günü sonunda tarafların yükümlülüklerini yerine getirmesinde baz alınacak
uzlaşma fiyatıdır.
Spot Fiyat, teslim ve tesellüm işlemlerinin çok kısa bir süre içerisinde gerçekleştirileceği alım
satımlarda o an için geçerli piyasa fiyatıdır.
Vadeli Fiyat, alım satıma konu ürünün fiyatının bugünden tespit edilerek teslim ve tesellümün
gelecekte yapılacağı sözleşmelerde belirlenen fiyattır. Vadeli fiyat taşıma maliyetini de içerir.
Kullanım Fiyatı, bir ürünü belli bir vadede veya belli bir vadeye kadar alma veya satma hakkı veren
sözleşmelerde (opsiyonlarda) vadede alım veya satımda uygulanacak fiyattır.
Türev ürünler ve türev ürünlerin kullanım örneklerini daha ayrıntılı
olarak inceleyebilmek için Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. ile Türkiye Sermaye
Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği’nin birlikte hazırladığı “Türev Araçlar Lisanslama
Rehberi” adlı kitabını okuyabilirsiniz.
125
Vadeli Fiyat Hesaplama Modelleri
Vadeli işlem piyasalarının işleyişinin algılabilmesi için spot fiyatlar ile vadeli fiyatlar arasındaki ilişkinin
iyi anlaşılması önemlidir. Vadeli fiyatların hesaplanmasında iki farklı model kullanılmaktadır. Bunlardan
biri taşıma maliyeti modeli, diğeri ise beklentiler modelidir.
Taşıma maliyeti modeli, vadeli fiyatlar alım satıma konu dayanak varlığın spot fiyatı ve bugünden
teslimat gününe kadarki taşıma maliyetine bağlıdır. Beklentiler modelinde ise vadeli fiyatlar alım satıma
konu dayanak varlığın spot fiyatının vadeli işlem sözleşmesindeki teslimat gününe göre ne kadar
değişeceğine ilişkin beklentilere bağlıdır.
Vadeli ve spot fiyat arasındaki ilişkiye göre piyasalar iki tiptedir. Normal piyasalar (Kontango),
vadeli fiyatların taşıma maliyeti nedeniyle spot fiyatlardan yüksek olduğu durumu ifade eder. Ters
piyasalar ise spot fiyatların vadeli fiyatlardan yüksek olduğu durumları ifade etmektedir.
126
Özet
İlk olarak finansal riskin yönetilme amacıyla
gündeme gelen finansal türevler ürünler, temelde
emtia, döviz, hisse senedi ve hisse senedi endeksi
gibi ürünler üzerine forward, future, opsiyon ve
swap teknikleri kullanılarak hazırlanmış ve
finansal piyasalarda işlem görmeye başlamıştır.
Türev ürünlerin işlem gördüğü vadeli piyasalar,
spot piyasalardan farklı olarak bir malın veya
finansal ürünün (faiz, döviz, hisse senedi vb.)
önceden belirlenen gelecek bir tarihte alınması ve
satılması üzerine kurulmuştur. Bu alım ve
satımlar bir sözleşme yapmak suretiyle
gerçekleştirilirler. Bunlar sırasıyla; forwards,
future, opsiyon ve swap sözleşmeleridir. Tüm
türev ürünlerin ortak özellikleri risk yönetimi
veya spekülasyon amacıyla kullanılmalarıdır.
dengelemede, her işlem günü sonunda kaybeden
taraf kazanan tarafa ödemede bulunur.
Swap sözleşmeleri, önceden belirlenmiş bir
yönteme ve vadeye göre, iki veya daha fazla taraf
arasında gerçekleşecek olan nakit akışının
mübadelesini sağlayan, özel olarak hazırlanmış
sözleşmelerdir. Swap sözleşmeleri, temelde mal,
para ve faiz oranının değiş tokuşunu kapsamakla
birlikte tahvil pazarlarında vadenin kısalması,
kambiyo piyasalarında vadenin uzamasıyla
risklerin ortaya çıkması opsiyon sözleşmeleriyle
swap tekniğinin birleştirilmesi gibi farklı swap
anlaşma türlerini de kapsamaktadır. Faiz Swapı,
faiz ödemelerinin ve faiz niteliğinin taraflar
arasında değiştirilmesidir. Para Swapı, farklı
birimlerden oluşan aynı büyüklükteki iki paranın,
vade tarihinde orijinal para birimleri üzerinden ve
daha önce anlaşılmış belirli bir kur hesabıyla geri
ödenmek üzere değiştirilmesidir. Faiz swap
anlaşmalarında anaparaya dokunulmayıp sadece
borcun faiz yapısı değiş tokuşa konu olurken,
para swapında farklı olarak taraflar arasında ana
paralar değiştirilir. Mal Swapı, taraflar belirli bir
miktar malın fiyatlarını baz alan ödemeler yapar;
bir taraf swapın konusu olan mal için sabit bir
fiyat öderken, diğer taraf değişken fiyat öder.
Forward sözleşme, satıcının (alıcının) belli bir
ürünü ileri bir tarihte, baştan anlaşılan bir fiyat
üzerinden alıcıya teslim etmesini (satıcıdan
teslim almasını) öngören sözleşmelerdir. Forward
sözleşmeler taraflar arasında serbestçe yapıldığı
için karşılıklı güven gerektirmekte, bu nedenle de
kredi
riski
bulunmaktadır.
Forward
sözleşmelerinin
detayları
diğer
piyasa
katılımcılarının bilgisine açık değildirler. Bu
nedenle geleceğe yönelik fiyatlar için referans
özelliği taşımazlar. Forward sözleşmelerde
genellikle
taraflar
vade
sonuna
kadar
pozisyonlarını
kapatamazlar.
Pozisyonların
kapatılması sözleşmenin iptali ile mümkündür.
Forward sözleşmeler, sözleşmede özel bir hüküm
yoksa başka birine devredilemez.
Opsiyon sözleşmeleri, belli bir vadeye kadar
(veya belirli bir vadede), opsiyona dayanak varlık
oluşturan belli miktardaki bir malı, finansal
ürünü, sermaye piyasası aracını veya ekonomik
göstergeyi belli bir fiyattan (kullanım fiyatı)
alma yada satma hakkını, belli bir prim
karşılığında opsiyonu satın alan kişiye (lehdara)
veren ancak zorunlu tutmayan, buna karşın
opsiyonun satıcısını lehdar tarafından talep
edilmesi halinde satmaya ya da satın almaya
zorunlu
tutan
sözleşmelerdir.
Opsiyonlar
verdikleri haklara göre alım ve satım opsiyonu;
vade yapısına göre Avrupa ve Amerikan tipi
opsiyon; kârlılık durumuna göre kârda (asli
değerli), başabaş ve zararda (asli değersiz)
opsiyon olarak farklılaşmaktadır. Opsiyonun
fiyatı, sadece arz ve talebin etkileşimi sonucu
değil de ağırlıklı olarak opsiyonun üzerine
yazıldığı
varlığın
özellikleri
tarafından
belirlenmek durumundadırlar. Bir opsiyonun
primini (fiyatını) etkileyen altı temel faktör
vardır. Bu faktörler dayanak varlığın piyasa
fiyatı, kullanım fiyatı, vadesine kadarki süre,
risksiz faiz oranı, dalgalanma oranı (volatilite) ve
hisse senetleri için kâr payı ödemeleridir.
Future sözleşmeler, standart hale getirilmiş
forward sözleşmeleridir. Future sözleşmeler, ileri
bir tarihte, önceden belirlenen fiyat, miktar ve
nitelikte ekonomik veya finansal göstergeyi,
sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni
veya dövizi alma veya satma yükümlülüğü
getiren sözleşmelerdir. Future sözleşmelerinde
alım satıma konu mal veya finansal aracın
niteliği, miktarı, süresi ve teslim yeri standart
olarak tanımlanmaktadır. Future sözleşmesi
standart süre ve tutarı içeren, organize edilmiş
borsalarda işlem gören, günlük dengeleme
sürecine bağlı ve borsa takas kurumunun
garantisi altında bir anlaşmadır İşlemlerin borsa
takas kurumu tarafından garanti edilmesi,
uygulanan teminat sistemi ile mümkün
olmaktadır.
Sözleşme
bazında
teminatlar
potansiyel zarar riskini karşılayacak şekilde borsa
takas kurumu tarafından belirlenir. Günlük
127
Kendimizi Sınayalım
1. Vadeli işlem sözleşmesi dizayn edilirken
aşağıdaki unsurlardan hangisinin tanımlanması
zorunlu değildir?
6. Aşağıdakilerden hangisi vadeli işlem
piyasalarının sağladığı yararlardan biri değildir?
a. Fiyat dalgalanmalarına karşı korunma sağlar.
a. Dayanak varlık
b. Geleceğe yönelik fiyat keşfi sağlar.
b. Teslimat şekli
c. Kaldırıça etkisi yardımıyla maliyetleri düşürür.
c. Baz kalite
d. Spot piyasa likiditesinin artmasını sağlar.
d. İşlem saatleri
e. Teminatsız işlem yapmaya imkan sağlar.
e. Üyelik teminatı
7. Gelecekte
fiyat
dalgalanmalarından
kaynaklanabilecek
kayıplara
karşı
kârı
sabitleyerek riskin azaltılmasını sağlama işlemine
ne ad verilir?
2. Vadeli işlem piyasalarında açık pozisyon
sayısı nasıl hesaplanır?
a. Uzun ve kısa pozisyon toplamının iki katıdır.
a. Arbitraj
b. Uzun ve kısa pozisyon toplamıdır.
b. Spekülasyon
c. Uzun ve kısa pozisyon toplamının yarısıdır.
c. Riskin dağıtılması
d. Kısa pozisyonların yarısıdır.
d. Korunma(Hedging)
e. Yayılma pozisyonunun iki katıdır.
e. Çeşitlendirme
3. Vadeli piyasalarda gün sonunda teminatların
güncellenmesi ve kâr/zararın hesaplanmasında
baz alınan değerleme fiyatı nedir?
8. Aşağıdakilerden hangisi swap işlemlerinin
taraflara sağladığı yararlardan biri değildir?
a. Aynı güne ait kapanış fiyatı
a. Borçlanma maliyetlerini düşürmek
b. Aynı güne ait gün sonu uzlaşma fiyatı
b. Değişken faiz-sabit faiz değiş-tokuşu
c. Bir gün önceki ağırlık ortalama fiyat
c. Farklı para birimlerinin değiş-tokuşu
d. Aynı güne ait açılış fiyatı
d. Döviz ve faiz riskinden korunmak
e. Aynı güne ait teorik fiyat
e. Aktif getiri oranlarını düşürmek
4. Aşağıdakilerden hangisi opsiyon primine
etki eden faktörlerden biri değildir?
9. Aşağıdakilerden hangisi vadeli işlem (future)
sözleşmelerinin özelliklerinden biridir?
a. Kullanım fiyatı
a. Vade sonunda alım veya satım hakkı verir.
b. Vadeye kalan süre
b. Değişken faizi, sabit faize çevirir.
c. Dalgalanma oranı (volatilite)
c. Taraflar farklı piyasalarda yer alır.
d. Satım opsiyonunun primi
d. Sözleşme unsurları standart olarak tanımlanır.
e. Dayanak varlık fiyatı
e. Vade sonunda teslimat ile sonuçlandırılır.
5. Opsiyon sahibine vade bitim tarihinden önce
kullanım
hakkı
tanıyan
opsiyon
tipi
aşağıdakilerden hangisidir?
10. Aşağıdakilerden hangisi forward piyasasının
özelliklerinden biri değildir?
a. Tezgah üstü piyasada işlem görür.
a. Avrupa tipi opsiyon
b. Karşı taraf (kredi) riski vardır.
b. Asya tipi opsiyon
c. Günlük fiyat limitleri vardır.
c. Amerikan tipi opsiyon
d. Devredilemezler.
d. Başabaş opsiyon
e. Başlangıç teminatı zorunluluğu yoktur.
e. Asli (içsel) değerli opsiyon
128
Kendimizi Sınayalım Yanıt
Anahtarı
Sıra Sizde 2
1. e Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem
Piyasalarının İşleyişi” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
2. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem
Piyasalarının İşleyişi” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
3. b Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem
Piyasalarının İşleyişi” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
4. d Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli
İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
5. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli
İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
6. e Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli
İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
7. d Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem
Piyasalarında Taraflar” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
8. e Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli
İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
9. d Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli
İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
10. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli
İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
68,025
750
20.000
100
55,250
700
20.000
İMKB 30100
100
13,025
200
50.000
USD/ 1.000
1,8705
130
20.000
EUR/ 1.000
2,3305
170
20.000
EUR/USD
1.000
1,2976
130
20.000
USD-ONS
(Altın)
1 ons
1.600,00
200
30.000
-GRAM
(Altın)
100 gr
110,005
750
10.000
G-DIBS
100 X
100 DİBS
98,15
300
10.000
Fiziki_USD/ 100.000
1,8705
13.000
2.500
Fiziki_EUR/ 100.000
2,3305
17.000
2.500
EgePamuk
1.000 kg
2,410
240
10.000
Anadolu
Kırmızı
Buğday
5.000 kg
0,387
240
10.000
Baz Elektrik 72 MWh
130,00
1.200
2.000
Fiziki_Canlı 500 kg
Hayvan
10,520
500
1.000
Fiyat
Kotasyonu
İMKB 30
100
İMKB 100
Türkiye’de VOB’da işlem gören sözleşmelerin
takası, Genel Yönetmelik, Borsa Yönetmeligi ve
ilgili mevzuat ve bu Genelge hükümleri
çerçevesinde SPK’nın 10.12.2004 tarih ve
48/1602 sayılı toplantısında alınan kararı ile
Takas Merkezi olarak belirlenen İMKB Takas ve
Saklama Bankası Anonim Şirketi (Takasbank)
tarafından yapılır.
Sıra Sizde 1
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.’de
İMKB 30, İMKB 100, İMKB30-100 Farkı, Dolar, Euro, EUR/USD, Fiziki Teslimatlı Dolar, Fiziki Teslimatlı Euro, Gösterge DİBS,
Egepamuk, Anadolu Kırmızı Buğday, /Gram
Altın, Dolar/Ons Altın, Baz Yük Elektrik ve
Fiziki Teslimatlı Canlı Hayvan üzerine vadeli
işlem sözleşmeleri işlem görmektedir.
129
Pozisyon
Limiti
Sözleşme
Büyüklüğü
Sıra Sizde 3
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı
Başlangıç
Teminatı
Dayanak
Varlık
Yararlanılan Kaynaklar
Ceylan, A. ve Turhan, K. (2007). Sermaye
Piyasası ve Menkul Değer Analizi. Ekin
Kitabevi, 4. Baskı, Bursa.
Ceylan, A. (2003). Finansal Teknikler. Ekin
Kitabevi, 5. Baskı, Bursa.
Chambers, N.R. (2007). Türev Piyasalar, Beta
Yayınevi, 3. Baskı, İstanbul.
Chance, D.M. and Brooks, R. (2009). An
Introduction To Derivatives and Risk
Management, South-Western College Pub, 8.
Edition, Mason.
Coşkun, M. (2008). Sermaye Piyasaları. Genç
Copy Center, 2. Baskı, Eskişehir.
Dönmez, Ç. A. (2002). Finansal Vadeli İşlem
Piyasalarına Giriş, İstanbul Menkul Kiymetler
Borsası, İstanbul.
Ersan İ. (1998). Finansal Türevler, Literatür
Yayın Dağıtım, 2. Baskı, İstanbul.
Hull J.C. (2011). Options, Futures ve Other
Derivatives, Prentice Hall International Editions,
8. Edition, New Jersey.
Kolb, R.W. and Overdahl, J.A. (2003). Financial
Derivatives, John Wiley & Sons, Inc., 3. Edition,
New Jersey.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., Türev
Araçlar Lisanslama Rehberi, 2011.
Yararlanılan İnternet Kaynakları
www.spk.gov.tr
www.vob.org.tr
www.tspakb.org.tr
130
6
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası hakkında genel kavramları tanımlayabilecek,
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nın işleyiş ve çalışma esaslarını açıklayabilecek,
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem gören sözleşmeleri tanımlayabilecek,
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
Endeks
Takas
Döviz
Teminat
Faiz
Temerrüt
Emtia
Emir
Enerji
Borsa
VOB
Seans
İçindekiler
Giriş
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında İşlem Gören Sözleşmeler
132
Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası
GİRİŞ
Dünya'da ilk düzenli işlemleri 1848 yılına kadar ulaşan bir geçmişe sahip vadeli işlem borsaları
ülkemizde ise 2005 Şubat ayında faaliyete geçmiştir.
Ülkemizde, organize bir borsa yapısına geçiş süreci oldukça geç başlatılmış olsa da tarımsal ürünler
üzerinden alivre sözleşme tasarım ve satış uygulamalarına uzun yıllar öncesinden beri rastlanmaktadır.
Türkiye'de vadeli işlemlere ilişkin organize uygulamalar, T.C.M.B.'nın döviz forward sözleşmelerinin
yapılabilmesine izin verdiği 1984 yılı Mayıs ayına kadar yasal olarak işlem görmemiştir. 1985 senesinde
Merkez bankasıyla bankalar arasındaki swap işlemlerinin başlaması, 1988 senesinden itibaren Merkez
bankasının aracılığıyla bankalar arası para piyasası ve spot döviz piyasalarının işlemeye başlaması vadeli
piyasa işlemlerinin uygulama alanını rahatlatmıştır. Ülkemizde, çeşitli mal borsaları yanında para
piyasalarında da yıllardır uygulanan forward işlemler, 1990 yılından itibaren peşin tahsil edilmeye
başlanan stopaj ve kambiyo vergileri nedeniyle oldukça azalma göstermektedir. 1994 krizi sonrasında
TCMB tarafından özellikle kambiyo işlemlerinin kontrolünü sağlamak amacıyla açılan döviz forward
piyasası açılmıştır. İthal veya ihraç edilen ürünlerde karşılaşılabilecek risklerden korunmak amacıyla
yurtdışı vadeli işlem borsalarında yapılan işlemler ile vergiye tabi olmadan gerçekleştirilen forward
işlemler dışında, ülkemizde vadeli işlem ve opsiyon uygulaması konusunda ilk düzenleme 23.07.1995
tarih ve 22352 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve
Çalışma Esasları Hakkında Genel Yönetmelik” ile yapılmıştır. Bu düzenlemeyi takiben, 18.10.1996 tarih
ve 22791 sayılı Resmi Gazete’de çıkarılan “İstanbul Altın Borsası Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası
Yönetmeliği” ile İstanbul Altın Borsası’nda altın ve dövize dayalı vadeli işlem ve opsiyon
sözleşmelerinin alım-satımına ilişkin esaslar belirlenmiş, 29.01.1997 tarih ve 22892 sayılı Resmi
Gazete’de çıkarılan “IMKB Vadeli İşlemler Piyasası İşlem ve Üyeliğine İlişkin Yönetmelik” ve “IMKB
Vadeli İşlemler Piyasası Takas Merkezi Üyeliği ve İşlemlerine İlişkin Yönetmelik” ile de hisse senedi,
faiz getirili menkul kıymetler, endeks ve diğer finansal göstergeler üzerine vadeli ve opsiyonlu işlemlerin
yapılmasına ve takasına ilişkin esaslar düzenlenmiştir. IMKB Vadeli İşlemler Piyasası işlem ve takas
esaslarını ve üyeliklerini düzenleyen söz konusu yönetmelikler 23.02.2001 tarih ve 24327 sayılı Resmi
Gazete yayımlanan “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında
Yönetmelik”in 56. Maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, daha sonra yeni yönetmelikler 19.07.2001 tarih
ve 24467 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
2001 senesinde yaşanan finansal ekonomik kriz sonrası sabit döviz kurundan vazgeçilip dalgalı döviz
kuruna geçilmesiyle ortaya çıkan döviz kuru belirsizlikleri, bu belirsizlikleri ortadan kaldırmaya imkân
tanıyacak ve riski yönetimini sağlamaya yardımcı olacak aytı bir vadeli piyasanın kurulma çalışmaları
başlatılmıştır. Bu doğrultuda Bakanlar Kurulu kararı ile 4 Temmuz 2002 tarihinde Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası AŞ (VOB) kurulmuş, faaliyetlerine ve ilk işlemlerine 4 Şubat 2005 tarihinden itibaren
başlamış ve halen faaliyetlerini gelişen işlem hacmiyle sürdürmektedir.
133
VADELİ İŞLEM VE OPSİYON BORSASI A.Ş.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. (VOB), Sermaye Piyasası Kurulu’nun 17/08/2001 tarihli ve 9/1101
sayılı kararına dayanan, Devlet Bakanlığı’nın 03/09/2001 tarihli ve 2381 sayılı yazısı üzerine, 2499 sayılı
Sermaye Piyasası Kanununun 40’ıncı maddesine göre, 19/10/2001 tarih, 24558 sayılı Resmi Gazete’de
yayınlanan 2001/3025 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan ülkemizdeki ilk özel borsa kuruluşudur.
VOB, 04/07/2002 tarihinde Ticaret Siciline tescil edilmiş olup, bu tescil 09/07/2002 tarihli Ticaret Sicili
Gazetesinde yayımlanmıştır.
Serbest pazar ekonomisine sahip ülkelerde fiyatlar piyasada gerçekleşen arz ve talebe göre
oluşmaktadır. Türkiye'de özelleştirme giderek hız kazanmakta ve hükümetler serbest pazar ekonomisinin
koşullarını sağlamaya yönelik politikalar uygulamaktadır. Bu olgunun paralelinde ülkeler arasında
sermayenin serbest dolaşımı teşvik edilmekte ve bu alandaki kısıtlamalar uygulamaya konulan yeni
düzenlemelerle kaldırılmaktadır. Serbest pazar ekonomisi bağlamında oluşan bu gelişmeler sonucunda
Türkiye'de faaliyet gösteren tüm şirketler küresel ekonomik dalgalanmalara karşı daha hassas hale
gelmektedir. Bu nedenle risk yönetimi araçlarına duyulacak ihtiyaç son derece belirginleşmiş ve VOB bu
riskleri yönetmek isteyenlere önemli fırsatlar ve araçlar sunmaktadır.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.’nın dünya genelinde türev
borsalar sıralamasında kaçıncı sırada olduğunu biliyor musunuz?
Hissedarlar
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., 4 Temmuz 2002 tarihinde kurulmuş ve 4 Şubat 2005 tarihinde
faaliyete geçmiştir. Türkiye'nin önde gelen kurumlarının 11'i şirketimizin hissedarlarını oluşturmaktadır.
Şirketimizin ödenmiş sermayesi 9 Milyon’dir
Hissedarlarımıza ve pay oranlarına aşağıda yer verilmiştir:
Hissedarın Adı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)
İzmir Ticaret Borsası (İTB)
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.
Akbank T.A.Ş.
Vakıf Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
Türkiye Garanti Bankası A.Ş.
İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.
Türkiye Sermaye Piyasaları Aracı Kuruluşlar Birliği
İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş.
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş.
Payı
%25
%18
%17
%6
%6
%6
%6
%6
%6
%3
%1
Borsa Organları, Komiteler ve Borsa Personeli
23/02/2001 tarihli ve 24327 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının
Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik ile Borsanın organları tanımlanmıştır.
Genel Kurul
Borsanın üst karar organı olan genel kurul, pay sahiplerinden oluşur. Genel kurulun görev ve yetkileri:
•
Borsanın genel politikasını belirlemek ve yönetim kuruluna yetki tanınan haller dışında
yönetime ilişkin kararlar almak, yetkili mercilere teklifte bulunmak,
•
Yönetim kurulu üyelerini seçmek, ücretlerini belirlemek ve ibra etmek, ibra edilmeyen yönetim
kurulu üyeleri ile denetçiler hakkında yapılacak işlemleri ve bunların göreve devam edip
etmeyeceklerini karara bağlamak, seçimi genel kurula ait olan komitelerin üyelerini seçmek ve
gerektiğinde görevlerine son vermek,
134
•
Denetleme kurulu üyelerini seçmek veya değiştirmek,
•
Yönetim kurulu tarafından hazırlanan yıllık faaliyet raporu ile denetleme kurulu raporunu
inceleyip karara bağlamak,
•
Borsanın bilançosunu ve gelir-gider hesaplarını inceleyerek karara bağlamak ve kesin hesabı
onaylamak,
•
Yönetim kurulu tarafından hazırlanan bütçe ve personel kadrosunu kesinleştirmek,
•
Gündemde yer alan diğer hususları görüşüp karara bağlamak,
•
Mevzuatla kendisine bırakılmış diğer görevleri yerine getirmektir.
Yönetim Kurulu
Genel kurul tarafından en az 5, en fazla 11 kişiden oluşan bir yönetim kurulu seçilir. Genel kurul, ayrıca
yönetim kurulu üyeliğinin süresi dolmadan herhangi bir nedenle boşalması halinde yerine geçtiği üyenin
görev süresini tamamlamak üzere yönetim kurulu üyeliğine seçilen her üye için birer tane de yedek üye
seçer. Genel müdür yönetim kurulu üyesidir ve yönetim kurulu üyeliği genel kurulun onayına sunulur.
Yönetim kurulu üyelerinin yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmaları ve mali piyasalar veya
vadeli işlem ve opsiyon işlemlerine konu teşkil eden piyasalar hakkında bilgi ve bu alanlarda en az 5 yıl
mesleki tecrübe sahibi bulunmaları gerekir.
Yönetim kurulu üyeleri 2 yıl için seçilirler. Süresi biten üyenin tekrar seçilmesi mümkündür. Süresi
bitmeden yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesi ve yedek üyenin de bulunmaması halinde yönetim
kurulu tarafından yapılacak ilk genel kurula kadar görev yapmak üzere Türk Ticaret Kanunu hükümleri
çerçevesinde yeni üye seçilir. Buna ilişkin yönetim kurulu kararı alındığı tarihten itibaren 5 iş günü
içerisinde yönetim kurulu üyeliğine seçilen kişinin bu maddede ve 6. maddede sayılan şartları taşıdığına
dair belgeler ile birlikte SPK’nın onayına sunulur.
Yönetim kurulunun görev ve yetkileri:
•
Borsa tarafından hazırlanması gereken yönetmelikleri karara bağlamak,
•
Borsa üyelik başvurularını karara bağlamak ve gerektiğinde borsa üyelerinin üyelikten geçici
veya sürekli çıkarılmasına karar vermek,
•
Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin, SPK tarafından yapılan düzenlemeler çerçevesinde
borsada işlem görmesi, işlemlerinin duruldurulması ve işlemden kaldırılması esaslarını
belirlemek,
•
Borsada işlemlerin mevzuata ve kurallara uygun olarak düzenli bir şekilde yürütülmesini
sağlamak,
•
Gözetim sistemi kurmak
•
Yönetmeliklerle belirlenmiş veya ihtiyaç duyulabilecek komiteleri kurarak, üyelerini seçmek ve
çalışma esaslarını düzenlemek,
•
Yabancı borsa veya kuruluşlarla işbirliği anlaşmaları yapmak,
•
Borsada düzeni ve dürüstlüğü bozanlar hakkında disiplin cezası vermek,
•
Borsa bültenini çıkarmak, borsa tarafından açıklanması gereken bilgilerin ve borsada teşekkül
eden fiyatların düzenli olarak yayınlanmasını sağlamak,
•
Borsanın bütçesini, gelir ve giderlere ilişkin kesin hesabını ve yıllık faaliyet raporunu görüşüp
karara bağlamak ve genel kurula sunmak,
•
Borsanın personele ilişkin kadrosunu hazırlayarak genel kurula sunmak,
•
Borsa gelir kalemlerinin miktar ve oranları ile bunların tahsil zaman ve şekillerini tespit etmek,
135
•
Borsa adına imzaya yetkili olanları ve yetki sınırlarını belirlemek,
•
Her türlü personel atamalarını yapmak ve bu atama yetkisini, gerektiğinde yönetim kurulu
başkanına devretmek,
•
Mevzuatla verilen sair görevleri yerine getirmektir.
Denetleme Kurulu
Borsanın hesap ve işlemleri pay sahiplerinin göstereceği gerçek kişi adaylar arasından genel kurulca
seçilen ve en az 2 kişiden oluşan denetleme kurulu tarafından denetlenir. Genel kurul ayrıca denetleme
kurulu üyeliğinin süresi dolmadan herhangi bir nedenle boşalması halinde yerine geçtiği üyenin görev
süresini tamamlamak üzere denetleme kurulu üyeliğine seçilen her üye için birer tane de yedek denetçi
seçer.
Denetleme kurulu üyelerinin yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmaları ve mali piyasalar veya
vadeli işlem ve opsiyon işlemlerine konu teşkil eden piyasalar hakkında en az 5 yıl mesleki tecrübeye
sahip bulunmaları gerekir. Denetleme kurulu üyelerinin görev süresi 2 yıldır. Aynı kişinin yeniden
denetçi seçilmesi mümkündür. Süresi bitmeden denetleme kurulu üyeliğinin sona ermesi ve yedek üyenin
de bulunmaması halinde yapılacak ilk genel kurula kadar görev yapmak üzere Türk Ticaret Kanunu
hükümleri çerçevesinde yeni üye seçilir. Bu şekilde belirlenen denetçinin denetleme kurulu üyeliği 5 iş
günü içerisinde bu maddede ve 6. maddede sayılan şartları taşıdığına dair belgeler ile birlikte SPK’nın
onayına sunulur.
Denetleme kurulunun görev ve yetkileri:
•
Denetçiler, borsanın hesap ve işlemlerini mevzuat ve genel kurul kararları çerçevesinde
denetlemekle görevli ve yükümlüdürler.
•
Denetçiler yönetime müdahale edemezler, ancak görüşlerini yazılı olarak yönetim kuruluna ve
aynı zamanda SPK'ya bildirirler. Yönetim kuruluna bildirilen hususlarda yönetim kurulu gerekli
tedbirleri alır.
•
Borsa, denetçilerin talep edeceği bütün bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür.
•
Denetçiler, her yıl sonunda borsanın işlem ve hesapları hakkında hazırlayacakları raporu genel
kurula sunarlar. Denetçiler, gerekli gördükleri takdirde ara raporlar hazırlayıp görüşlerini
yönetim kuruluna, genel kurula ve SPK'ya bildirirler.
Genel Müdür
Borsa, yönetim kurulunca alınan kararlar çerçevesinde genel müdür tarafından idare ve temsil olunur.
Genel müdürün hukuk, iktisat, maliye, bankacılık, işletmecilik, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler,
mühendislik ve dengi dallarda en az dört yıllık lisans düzeyinde öğrenim yapmış olması ve mali
piyasalarla ilgili en az 10 yıl mesleki tecrübeye sahip bulunması gerekir
Genel müdürlüğe atanacakların bu maddenin ikinci fıkrasında ve 6. maddede aranan şartları
taşıdıklarını gösteren belgelerle birlikte SPK'ya bildirilmesi şarttır. Genel müdürün atanması, SPK
tarafından bildirimin alındığı tarihten itibaren 15 işgünü içinde olumsuz bir görüş bildirilmediği takdirde
yapılabilir. Herhangi bir nedenle görevden ayrılan genel müdürün, görevden ayrılma nedenleri borsa ve
görevden ayrılan tarafından, ayrılış tarihinden itibaren 7 işgünü içinde SPK'ya bildirilir.
Borsa Personeli
Borsa yöneticilerinin ve ihtisas personelinin yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmaları gerekir.
Borsa personeli borsa üyeleriyle doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir menfaat ilişkisi kuramaz, özel
bir kanuna dayanmadıkça resmi veya özel hiçbir görev alamaz, ticaretle uğraşamaz, borsada işlem yapan
ya da borsa ile doğrudan ya da dolaylı ilişkisi olan ortaklıklarda pay sahibi olamaz, borsada vadeli işlem
ve opsiyon sözleşmelerinin alım satımı amacıyla emir veremez. Hayır dernekleri ile amacı sosyal yardım
ve eğitim işlerine yönelmiş vakıflardaki görevler ve kar amacı gütmeyen kooperatif ortaklığı bu hükmün
dışındadır. Bu fıkra hükmüne aykırı hareket eden personelin görevine son verilir.
Borsa personelinde aranacak şartlar ile personelin görev, yetki ve sorumlulukları ve çalışma usul ve
esasları, borsa tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
136
Borsa Üyeleri
Üyeler, Borsada alım satım işlemlerini temsilcileri ve temsilci yardımcıları aracılığıyla yaparlar. Borsaya
SPK tarafından yapılan düzenlemeler çerçevesinde türev araçların alım satımının yapılmasına aracılık
yetki belgesi alanlar ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası üye olabilir. SPK, borsa üyelerinin sayısını
toplam olarak veya gruplar itibariyle sınırlandırabilir.
Borsa üyelerinin üyeliğe giriş, çalışma ve üyeliğin sona erme esasları ile mali yükümlülükleri ve diğer
hususlar borsa yönetmeliği ile düzenlenir. 27/3/2004 tarihli ve 25415 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanana Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası Yönetmeliğinde üyeler ve üyelik türleri tanımlanmaktadır.
Borsada işlemler Borsa üyeleri vasıtasıyla gerçekleştirilir. Borsada, takas üyesi Borsa üyeleri ve takas
üyesi olmayan Borsa üyeleri olmak üzere iki tür üyelik bulunur.
Takas üyeleri, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin işlemleri yerine getirmeyi, teyit etmeyi
ve sona erdirmeyi Takas Merkezine karşı taahhüt eden kuruluşlardır. Bu Yönetmelikte, takas üyelerinin
bu taahhüdü diğer üyelerin işlemleri için vermesi, takas garantisi olarak kabul edilir. Takas üyesi Borsa
üyeleri; sahip oldukları yetkiler bakımından doğrudan takas üyesi ve genel takas üyesi olarak ikiye ayrılır.
•
Doğrudan takas üyeleri; sadece kendilerinin veya müşterilerinin işlemlerinin takasını
gerçekleştirmeye yetkilidir. Bu üyeler, başka bir Borsa üyesinin takasını garanti edemez.
•
Genel takas üyeleri, doğrudan takas üyelerinin yetkisine ilave olarak diğer Borsa üyelerinin
işlemlerinin takasını garanti etmeye yetkilidir. Genel takas üyeleri tarafından, pazar bazında
takas garantisi verilebilir. Takas garantisi Takas Merkezine karşı verilir.
Takas üyesi olmayan Borsa üyeleri, bir genel takas üyesinin takas garantisini elde etmeden Borsaya
doğrudan emir iletemez ve bu suretle işlem yapamaz. Takas üyesi olmayan Borsa üyelerinin takas
işlemleri takası garanti eden genel takas üyesi tarafından gerçekleştirilir. Bu durumda, garanti veren genel
takas üyesinin onayı ile takas üyesi olmayan Borsa üyesinin takas işlemleri, genel takas üyesine bağlı,
kendi adına açılan takas hesaplarında izlenebilir. Takas üyesi olmayan Borsa üyesinin Takas Merkezi
nezdindeki riskleri takas garantisi veren genel takas üyesinin riskleri ile konsolide edilerek izlenir.
Yönetim Kurulu, Borsa üyelerinin işlem yapma yetkilerini, Borsada açılabilecek pazarlar, Borsaya
kote edilmiş sözleşmeler veya sözleşme grupları bazında belirlemeye yetkilidir. Borsada takas üyesi
olmayan Borsa üyelerinin varlığı zorunlu değildir.
Takas üyesi olmayan Borsa üyelerinin üyelik haklarının veya türlerinin, ilgili takas üyesinin
yükümlülüklerinde artış olacak şekilde değiştirilmesi takas garantisi veren üyenin ön izni ile gerçekleşir.
VOB’ye üye olunmakla, ilgili Borsa Yönetmeliğinde yer alan hükümlere ve bu Yönetmeliğe
dayanılarak Borsa tarafından alınan genel ve özel nitelikli kararlara ve yapılan diğer düzenlemelere,
Borsa bülteninde yer alan duyurulara ve Takas Merkezinin bu Yönetmelik çerçevesinde alacağı genel ve
özel nitelikli kararlara uyulacağı ve tabi olunacağı kabul ve taahhüt edilmiş sayılır.
Borsa üyesi olabilmek için en az aşağıdaki şartların sağlanmış olması gerekir:
•
SPK’dan türev araçların alım satımına aracılık yetki belgesi alınmış olması,
•
Borsa Yönetim Kurulunca hazırlanan Borsa Üyelik Taahhütnamesinin veya istenebilecek diğer
taahhütnamelerin imzalanarak ibraz edilmiş olması,
•
Sermaye ve özkaynak yapılanması yönünden şirket mali yapısının Borsa Yönetim Kurulunun
belirleyeceği kriterlere uygun olması,
•
Bu Yönetmelik ile bu Yönetmeliğe dayanılarak yapılan düzenlemelerde öngörülen, teminat ve
giriş aidatı gibi tutarların yatırılmış olması ve işlemlerin yürütülebilmesi için gerekli teknolojik
donanımın, organizasyon yapısının, personelin ve mali kaynakların sağlanmış olması,
•
Borsa Yönetim Kurulunca istenebilecek diğer bilgi ve belgelerin sunulmuş olması,
137
•
Borsaca öngörülmesi durumunda, müşterilere ve diğer üçüncü şahıslara karşı doğabilecek mali
ve hukuki sorumluluğu teminat altına almak amacıyla genel ve özel mahiyette sigortaların
yaptırılması,
•
Takas Merkezi tarafından bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde talep edilecek belge ve
bilgilerin ibraz edilmiş olması.
Takas üyeliği şartları Borsanın uygun görüşü alınarak Takas Merkezi tarafından belirlenir. Takas
üyeliğine kabule, Borsanın uygun görüşü doğrultusunda ve bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde Takas
Merkezi karar verir. Takas Merkezine üye olacak kuruluşlardan içeriği Takas Merkezi tarafından
belirlenen ve Yönetim Kurulu tarafından onaylanan Takas Üyeliği Taahhütnamesinin imzalanarak ibrazı
istenir. Borsaya üye olmadan Takas Merkezine üye olunamaz.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının Borsa ve Takas Merkezi üyeliği için yukarıdaki şartlar
aranmaz.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası üyesi olabilmek için,
•
Borsa Yönetmeliğinde belirtilen üyelik şartlarının sağlanmış olması,Sermaye Piyasası
Kurulu’ndan türev araçların alım satımına aracılık yetki belgesinin alınmış olması,
•
Seri: V, No: 34 sayılı “Aracı Kurumların Sermayelerine ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin Esaslar
Tebliği”ndeki şartların sağlamış olması (bankalar için uygulanmaz),
•
"Üyelik Taahhütnamesi" ve "Uzaktan Erişim Taahhütnamesi" nin Borsaya gönderilmiş olması,
istenebilecek diğer bilgi ve belgelerin teslim edilmesi gerekmektedir.
Üye Temsilci ve Temsilci Yardımcıları
Üyeler, üye temsilcileri ve üye temsilci yardımcılarının işlem sistemine girdikleri emirlerden
sorumludurlar. Üyeler, üye temsilcilerini ve üye temsilci yardımcılarını Borsaya bildirmekle
yükümlüdürler. Üye temsilcileri ve temsilci yardımcılarının görevden ayrılması halinde üye durumu
derhal Borsaya bildirir. Üyeliğin sona ermesi halinde üye temsilcisi ve üye temsilci yardımcılarının söz
konusu üye adına işlem yapma ve/veya temsil yetkileri kendiliğinden sona erer.
Üye temsilcisi ve üye temsilci yardımcılarının nitelikleri:
•
Türk vatandaşı olması,
•
Dört yıllık lisans eğitimi veren kurumlardan mezun olması,
•
Affa uğramış olsa dahi yüz kızartıcı bir suçtan veya Sermaye Piyasası Kanununa aykırılıktan
mahkûm olmamış veya iflas etmemiş olması,
•
Yönetim Kurulu tarafından belirlenen eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olmaları, gereklidir.
Borsa üyeleri, noterden onaylı, temsil yetkisini içeren temsil belgeleri düzenleyerek, kendilerini
borsada temsil edecek olanları borsaya bildirirler. Üye temsilcileri ve temsilci yardımcılarının nitelikleri
borsa yönetmeliği ile düzenlenir. Borsa üyeleri azami sınırı yönetim kurulunca belirlenen sayıda üye
temsilci ve temsilci yardımcısı bulundurabilirler.
Üye temsilcilerinin ve yardımcılarının uymaları gereken kurallar:
•
Birden fazla üyeyi temsil edemezler,
•
Ellerinde bulundurdukları müşteri emirlerini kendilerinin veya başkalarının çıkarlarına hizmet
edecek şekilde kullanamazlar
•
Ellerinde aynı özelliklere sahip bir sözleşmenin satın alınması veya satılması ile ilgili bir müşteri
emri bulunması durumunda, bağlı oldukları üye hesabına veya çıkarının bulunduğu başka bir
hesap adına öncelikli olarak sözleşme satın alamaz veya satamazlar,
•
Ellerindeki emirleri, başka bir müşteriye, üyeye veya üye temsilcisine bildiremezler,
138
•
Herhangi bir emri veya emrin bir kısmını, başka bir üyenin menfaati için ellerinde tutamaz veya
geri çekemezler,
•
Mevzuatla izin verilmiş hususlar dışında başka meslek ve ticaretle uğraşamazlar.
Üyelik Teminatı
Borsa üyeleri, borsa işlemleri dolayısıyla müşterilerine, diğer borsa üyelerine ve borsaya verebilecekleri
zararlara karşılık olmak üzere, nakit veya her an paraya çevrilebilir devlet iç borçlanma senedi ya da
vadesiz ve kayıtsız şartsız ödeme taahhüdünü içeren banka teminat mektubu şeklinde teminat yatırmak
zorundadırlar. Yatırılacak teminatın miktarı, borsadaki iş hacmi dikkate alınarak yönetim kurulunun
teklifi üzerine SPK tarafından belirlenir. Borsa üyeleri, teminat vermeksizin işlem yapamazlar.
Kurtaj
Borsa üyeleri borsada aracı olarak yaptıkları her işlem için, müşterilerinden kurtaj adı altında bir
komisyon alırlar. Kurtaj tarifesi, yönetim kurulu tarafından belirlenir ve SPK tarafından onaylanır.
Borsa Payı
Borsa tarafından, borsa üyelerince gerçekleştirilen işlemler üzerinden; borsa üyesi, işlem ve sözleşme türü
bazında yönetim kurulu tarafından belirlenen ve SPK tarafından onaylanan miktar veya oranda borsa payı
alınır.
VADELİ İŞLEM VE OPSİYON BORSASI İŞLEYİŞ ESASLARI
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., bünyesinde bulundurduğu piyasaların işleyişine ilişkin
düzenlemelerine 2005/4 numaralı Genelgesinde yer vermektedir.
İşlem Sistemi
Borsada sözleşmelere ilişkin alım, satım ve diğer işlemler VOBİS adı verilen bilgisayarlı işlem sistemi
üzerinde gerçekleşir ve burada gerçekleşen tüm işlemler işlemleri gerçekleştiren üyeleri ve üyeler
vasıtasıyla Borsaya emir ileten üye müşterilerini bağlar.
VOBİS’in temel özellikleri şunlardır:
•
VOBİS’e Borsa tarafından belirlenen yöntemlerle uzaktan erişim yoluyla ya da VOB işlem
salonu kullanılarak emir iletilebilir. VOBİS’te veya VOBİS’e erişimde arızaların oluşması
durumunda Borsa emirlerin telefonla iletilmesini şart koşabilir. Bu durumda emirler sisteme
Borsa personeli tarafından girilir. Üyeler uzaktan erişim yöntemiyle emir girerken VOBKE’yi
kullanır.
•
İşlemler, iletilen emirlerin fiyat önceliği ve zaman önceliği esaslarına dayanan bir algoritmayla
elektronik ortamda eşleştirilmesi sonucunda gerçekleştirilir.
•
Emirler hesap bazında girilir. Hesapların açılması, açılan hesaplar için işleme başlama zamanına
dair hususlar “Takas ve Temerrüt Esasları” Genelgesinde düzenlenir. Emirlerin hesap bazında
girilmesi, üyelerin müşterilerinin işlemlerinden ve açık pozisyonlarından sorumlu olması esasını
değiştirmez. Borsa VOBKE aracılığıyla teminatlar ve pozisyonların üye bazında ve/veya hesap
bazında da takip edilmesine imkân tanır. Borsa, piyasada gerçekleşen işlemlere ilişkin gerek
gördüğü bilgileri VOBKE aracılığıyla üyelerine duyurabilir. VOBKE’de yer alacak bilgiler
Borsa tarafından önceden haber verilmeksizin değiştirilebilir. Borsa Yönetmeliğinin 139.
maddesi çerçevesinde yapılacak bilgilendirmeler saklıdır.
•
VOBİS, işlem anında yeterli teminatın varlığını TVİS ile çevrim-içi olarak bağlanmak suretiyle
kontrol eder. Bu kontrol, emirlerin girişi esnasında yapılmaz. Pozisyon için gerekli teminatın
olmaması durumunda emir sisteme girilebilir ancak, işlemin gerçekleşmesine müsade edilmez.
Emirlerin eşleşmesi esnasında yeterli teminatı olmayan emir iptal edilir.
•
Üyeler sadece yetkili oldukları piyasalarda emir girebilirler ve işlem gerçekleştirebilirler.
139
•
Emirler, işlemler, teminatlar ve pozisyonlar gün içinde VOBKE aracılığıyla izlenebilir. Ayrıca
gün sonunda üyelere elektronik ortamda işlem defterleri ve Borsa Bülteni gönderilebilir.
•
VOBİS, Borsada işlem gören sözleşmelere ilişkin VOBKE’de yer alan bilgilerin bir kısmının
Borsanın belirleyeceği veri yayıncılarına veya diğer medyaya çevrim-içi veya gecikmeli olarak
verilmesine imkân tanır.
Piyasalar
Borsada dört ayrı piyasa mevcuttur:
•
Hisse Senedi
•
Döviz
•
Faiz
•
Emtia
Hisse senedi piyasasında; hisse senedi endekslerine ve hisse senetlerine dayalı, Döviz piyasasında;
yabancı paralara dayalı, Faiz piyasasında; hazine bonosu, devlet tahvili veya diğer kısa veya uzun vadeli
faiz oranlarına, Emtia+ piyasasında ise sayılanların dışında kalan emtia ve diğer dayanak varlıklara dayalı
vadeli işlem sözleşmelerinde işlem yapılabilir. VOB’da piyasalarda işlem gören sözleşme tipleri şu
şekildedir:
Piyasa
Emtia
Emtia
Emtia
Emtia
Emtia
Döviz
Döviz
Döviz
Döviz
Döviz
Hisse Senedi
Hisse Senedi
Hisse Senedi
Faiz
Emtia
Emtia
Enstrüman Türü
Emtia
Emtia
Emtia
Kıymetli Maden
Kıymetli Maden
Döviz
Döviz
Döviz
Döviz
Döviz
Hisse Senedi Endeksi
Hisse Senedi Endeksi
Hisse Senedi Endeksi
Faiz
Enerji
Enerji
Sözleşme Adı
VOB-Egepamuk
VOB-Anadolu Kırmızı Buğday
Fiziki Teslimatlı VOB-Canlı Hayvan
VOB-Altın
VOB-Dolar/Ons Altın
VOB-TLDolar
VOB-TLEuro
VOB-EUR/USD Çapraz Kuru
Fiziki Teslimatlı (Hesaben) VOB-TLDolar
Fiziki Teslimatlı (Hesaben) VOB-TLEuro
VOB-İMKB 30
VOB-İMKB 100
VOB-İMKB 30-100 Endeks Farkı
VOB-G-DİBS
VOB-Baz Yük Elektrik
VOB-Pik Yük Elektrik
Pazarlar
Borsada işlemler üç farklı pazarda gerçekleştirilebilir. Bunlar Ana Pazar, Özel Emirler Pazarı ve Özel
Emir İlan Pazarıdır.
Ana Pazar
Ana Pazar, normal seans ya da fiyat sabitleme seansları sırasında emirlerin eşleştirildiği esas pazardır.
Normal seans ya da fiyat sabitleme seansları sırasında emirlerin eşleştirildiği esas pazardır. Sisteme
gönderilen emirler normal seansta fiyat ve zaman önceliğine göre eşleşirler. Eşleşme esnasında
uygulanacak öncelik kuralları aşağıdaki gibidir:
•
Fiyat Önceliği Kuralı: Daha düşük fiyatlı satım emirleri, daha yüksek fiyatlı satım
emirlerinden; daha yüksek fiyatlı alım emirleri, daha düşük fiyatlı alım emirlerinden önce
karşılanır.
140
•
Zaman Önceliği Kuralı: Fiyat eşitliği halinde, zaman açısından daha önce gelen emirler önce
karşılanır.
Emirlerin eşleşebilmesi için her iki emir için de yeterli teminatın bulunması şarttır. Eşleşme anında
yeterli teminatı bulunmayan emir iptal edilir ve işlem gerçekleşmez.
Farklı emir yöntemleri kullanılarak VOBİS’e farklı emir türlerinde ve sürelerinde emirler
gönderilebilir. Sistemde açık emirler ya da kısmi olarak gerçekleşmiş olan emirlerin gerçekleşmeden
bekleyen kısımları ilgili temsilciler tarafından değiştirilebilir veya iptal edilebilir.
VOBİS’de “sürekli müzayede” ve “tek fiyat” olarak adlandırılan iki farklı işlem yöntemi
uygulanabilir:
•
Sürekli Müzayede Yöntemi: Sürekli müzayede yöntemi normal seansta kullanılır. Bu
yöntemde, VOBİS’e iletilen emirlerin Borsa Yönetmeliğinde belirtilen şekilde fiyat önceliği ve
zaman önceliği esaslarına uygun olarak eşleşmesi sonucunda oluşan fiyatlar üzerinden işlemler
gerçekleştirilir.
•
Tek Fiyat Yöntemi: Tek fiyat yöntemi fiyat sabitleme seanslarında kullanılır. Bu fiyat
yönteminde VOBİS’e iletilen emirler ilan edilen süre boyunca toplanır ve bu sürenin bitiminde
en yüksek miktarın gerçekleşmesine imkân verecek olan denge fiyatı üzerinden yine fiyat ve
zaman önceliklerine uygun olarak işlemler gerçekleştirilir.
Özel Emirler ve Özel Emirler İlan Pazarı
Özel emirler, Ana Pazarda oluşan fiyatları etkileyebilecek büyüklükte olan yüksek miktarlı emirlerdir.
Fiziki teslimatlı döviz vadeli işlem sözleşmelerinde bir defada girilen 500 adet sözleşme ve daha yüksek
miktardaki emirler, diğer sözleşmeler için ise bir defada girilen 2.000 adet sözleşme ve daha yüksek
miktardaki emirler özel emir olarak kabul edilir.
Her iki tarafı da belirli olan özel emirlerin “Özel Emirler Pazarı”nda işlem görebilmesi için Borsanın
onayı gerekir.
Özel Emir İlan Pazarında ise sadece bir tarafı belirli olan özel emirler girilebilir. Girilen emrin
eşleşmesi durumunda, işlem Borsanın onayı alınmak kaydıyla yine “Özel Emirler Pazarında” gerçekleşir.
Bu pazarlarda emirlerin kısmen karşılanması mümkün değildir. Bu pazarlardaki teminat kontrolü,
pozisyon limitlerinin hesaplanması gibi risk yönetimi uygulamaları da “Teminatlandırma ve Diğer Risk
Yönetimi Esasları” Genelgesindeki hükümlere tabidir. Şu kadar ki özel emir ilan pazarına girilen
emirlerin yeterli teminatlarının olup olmadığı Borsa tarafından en kısa sürede kontrol edilir ve yeterli
teminatın olmadığı durumlarda emirler iptal edilir.
Özel Emir İlan Pazarında fiyat ve zaman önceliklerinin uygulanması şu koşullara tabidir:
•
Aynı miktarlı birden fazla özel emir ilanının bulunması durumunda fiyat ve zaman önceliği
kuralı geçerlidir.
•
Miktarı farklı olan birden fazla özel emir ilanının olması durumunda, fiyat ve zaman önceliği
geçerli değildir ve bu şartlardaki özel emir ilanlarının miktar öncelikli olarak karşılanması
esastır.
Özel emirlerde otomatik eşleşme uygulanmaz. Özel emirlerden dolayı işlem gerçekleşmesi için
Borsanın onay vermesi zorunludur. Borsanın onaylamadığı durumlarda, işlem gerçekleşmez ve ilgili özel
emirler iptal edilir.
141
Günlük İş Akışı
VOBİS, aksi Borsa tarafından belirtilmedikçe tüm Borsa Günlerinde saat 08:45`te açılır ve saat 18:05’te
kapatılır. İşlem saatlerinin belirlenmesinde Borsanın saati esas alınır. Normal günlük iş akışı aşağıdaki
gibidir:
İşlem Yapılmayan Dönem
Saat 08:45-09:15 arası işlem yapılmayan dönem olarak adlandırılır. İşlem yapılmayan dönemde, sistem
açık olmakla birlikte emir girişi ya da işlem gerçekleşmesi mümkün değildir. Bu dönemde temsilciler;
•
Sisteme bağlanabilir,
•
Sorgulama yapabilir,
•
Önceki günlerden kalan “iptale kadar geçerli” ya da “tarihli” emirleri iptal edebilir,
•
Önceki günlerden kalan “iptale kadar geçerli” ya da “tarihli” emirlerin miktarını azaltabilir
ve/veya fiyatları daha kötü (alışta daha düşük, satışta daha yüksek) fiyatlarla değiştirebilir,
•
Normal seans başladıktan sonra sisteme gönderilmek üzere, toplu emir dosyası oluşturabilir.
Normal Seans
Saat 09:15-17:35 arasında normal seans adı verilen tek bir seans düzenlenir. Normal seans fiyat ve zaman
önceliğine dayanılarak sürekli müzayede esasıyla işlemlerin gerçekleştirildiği seanstır. Normal seans
süresince temsilciler sözleşme bazında derinlik bilgilerine ulaşabilirler. Normal seansın son 10 dakikası
kapanış aralığı olarak adlandırılır.
Normal seans bittikten sonra uzlaşma fiyatlarının ilan edilmesiyle birlikte kapanış fiyatından emirler
de sistem tarafından eşleştirilir. Normal seans bittikten sonra eşleştirilen bu emirler normal seans
işlemlerine dahil edilir.
Takas Süresi
Takas süresi saat 17:45’te başlar ve T+1 günü saat 14:30’a kadar devam eder. Saat 17:45’ten VOBİS
kapatılıncaya kadar geçen sürede temsilciler tarafından sorgulama yapılabilir.
Uzlaşma Fiyatının İlanı ve Teminat Tamamlama Çağrılarının Yapılması
Saat 17:45’te işlem gününe ait uzlaşma fiyatları ilan edilir. İlgili Mevzuat uyarınca Borsa ilanı
geciktirebilir. Uzlaşma fiyatlarının ilan edilmesini takiben teminat tamamlama çağrıları ilgili üyenin işlem
terminallerinde yayınlanır.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.’de vadeli işlem
sözleşmelerinde gün sonu uzlaşma fiyatı hesaplamasında kullanılan yöntemleri biliyor
musunuz?
142
Takas veTemerrüt Esasları
Takas, Borsada gerçekleşen işlemlerle ilgili olarak ortaya çıkan sorumlulukların Takas Merkezinin, alıcı
(uzun pozisyon sahibi) karşısında satıcı (kısa pozisyon sahibi), satıcı karşısında alıcı konumuna geçmesi
suretiyle ilgili mevzuat çerçevesinde yerine getirilme sürecidir. Borsada işlem gören sözleşmelerin takası
SPK’nın 10.12.2004 tarih ve 48/1602 sayılı toplantısında alınan kararı ile Takas Merkezi olarak
belirlenen Takasbank tarafından yapılır.
İşlem Teminatları
Borsada alınmak istenen (ya da alınmış olan) açık pozisyonlar için Takasbank’ta bulundurulan (ya da
bulundurulması gereken) teminat tutarına işlem teminatı denir.Borsanın doğal üyesi olarak kabul edilen
TCMB’nin açık pozisyonları dolayısıyla teminat bulundurma zorunluluğu bulunmamaktadır.
İşlem teminatları üç gruba ayrılır:
Başlangıç teminatı, Borsada pozisyon almak için gerekli olan teminat tutarına başlangıç teminatı denir.
Her bir sözleşme ya da sözleşme tipi için gerekli olan başlangıç teminatı ilgili sözleşmelerde belirtilir.
Başlangıç teminatı tutarları Borsa tarafından piyasalardaki gelişmelere göre değiştirilebilir. Aynı dayanak
varlık üzerine düzenlenen, başta sözleşme büyüklüğü olmak üzere tüm asli unsurları aynı olan farklı
vadelerdeki sözleşmelerin birinde uzun pozisyon, diğerinde ise kısa pozisyon alınması durumunda
yayılma pozisyonu (fark pozisyonu) oluşturulmuş olur. Yayılma pozisyonları için düz pozisyonlara göre
daha düşük bir teminat belirlenebilir.
Sürdürme teminatı, Borsada oluşan zararlar ya da nakit-dışı teminatların değerlerinin düşmesi
sonucunda başlangıç teminatının inebileceği en düşük seviyeye sürdürme teminatı denir. İşlem teminatı
tutarının sürdürme teminatı seviyesinin altına inmesi durumunda Takasbank tarafından teminat
tamamlama çağrısı yapılır. Sürdürme teminatı seviyesi ilgili sözleşmelerde belirtilir.
Olağanüstü durum teminatı, Borsa Yönetmeliğinde belirlenen esaslar çerçevesinde Borsa tarafından
başlangıç teminatına ek olarak olağanüstü durum teminatı da talep edilebilir.
VOBİS’te işlemlerin gerçekleşmesinde işlem teminatı kontrolü yapılır. Emirlerin eşleşmesi esnasında
ilgili hesabın yeterli teminatının bulunmaması durumunda, emir iptal edilir.
İşlem Teminatı Olarak Kabul Edilebilecek Kıymetler ve İşlem Teminatı Kompozisyonu
Takasbank nezdinde bulundurulması gereken işlem teminatının en az %30’unun nakit teminattan
oluşması gerekmektedir. Dolayısıyla toplam işlem teminatı içinde nakit dışı teminatların oranı en
fazla %70 olabilir. Hesap güncelleştirme sırasında zarar eden hesaplardan zarar tutarının kesilmesi
durumunda söz konusu oranın tutturulma şartı aranmaz. Nakit dışı teminat içindeki hisse senedi, A tipi
yatırım fonu ve borsa yatırım fonu teminatlarının toplam payı ise toplam nakit dışı teminatın %50’sini
geçemez. Bu %50 oranının içerisinde de her bir hisse senedinin/A tipi yatırım fonu katılma
belgesinin/borsa yatırım fonunun oranı ise %20’yi (toplam nakit dışı teminatların %10’unu) geçemez.
Dolayısıyla, nakit-dışı teminatlar oluşturulurken, hisse senedi, A tipi yatırım fonu ve borsa yatırım
fonlarının maksimum düzeyde kullanılması durumunda, en az beş çeşit hisse senedi/A tipi yatırım fonu
katılma belgesi/borsa yatırım fonu gerekmektedir. Takasbank tarafından önerilen ve Borsa tarafından
onaylanan borsa yatırım fonları teminata kabul edilebilir.
İşlem teminatı olarak kabul edilebilecek kıymetler nakit ve nakit-dışı varlıklar olarak ikiye
ayrılmaktadır. Nakit teminat olarak Takasban’a Türk Lirası () kabul edilir. Nakit dışı teminatlar ise
çeşitlendirilmiştir. İşlem teminatı olarak kabul edilecek nakit ve nakit-dışı teminat çeşitlerinin toplam
teminat içinde alabilecekleri minimum ve maksimum paylar ve değerleme katsayıları şu şekildedir:
143
Nakit/
Nakit-Dışı
Teminat Çeşidi
Teminat
Grubu
Nakit
Nakit Dışı
Nakit Dışı
Nakit Dışı
Nakit Dışı
Nakit Dışı
Nakit Dışı
Nakit Dışı
Nakit Dışı
Nakit Dışı
Nakit Dışı
Nakit Dışı
Döviz
Hazine Bonosu
Devlet Tahvili
Dövize Endeksli Devlet Tahvili
Döviz Ödemeli Devlet Tahvili
Euro Tahvil (USD veya EUR)
Hisse Senedi (IMKB 30’a dahil HS)
Borsa Yatırım Fonları
Yatırım Fonu KB. (Kaydi) A Tipi
Yatırım Fonu KB. (Kaydi) B Tipi
Yatırım Fonu KB. (Kaydi) Likit
DVZ
HB
DT
DTE
DTY
EUT
İMKB-30
BYF
YF-A Tipi
YF-B Tipi
YF-Likit
Min.
0,30
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
0,00
Maks.
1,00
0,70
0,70
0,70
0,70
0,70
0,70
0,35
0,35
0,35
0,70
0,70
Değerleme
Katsayısı
1,00
0,95
0,90
0,80
0,80
0,80
0,75
0,70
0,70
0,70
0,80
0,90
Genel Takas Esasları
Takasbank, Borsa Yönetmeliği ve Genel Yönetmelikte öngörülen şekilde, merkezi muhatap olarak
sözleşmelerin alıcısına karşı satıcı ve satıcısına karşı alıcı rolünü üstlenir. Fiziki teslimata ilişkin
hükümler saklıdır. Takasbank’ın mali sorumluluğu, bu Genelgede öngörülen kaynaklarla sınırlı olmak
üzere sözleşmelerin takası sırasında taraflardan her biri için karşı tarafın yerini almasından kaynaklanan
tutar kadardır. Takas Merkezi garantisi, sadece Takas Merkezinde açılan hesaplar ve bu hesaplarda
izlenen sözleşmelerle sınırlıdır. Takas işleminde aksi kararlaştırılmadıkça açık pozisyon için yatırılması
ve bulundurulması zorunlu teminatlar ve Garanti Fonu kullanılır. Takasbank, takasın gerçekleşmesinden
kendi kaynakları ile sorumlu değildir.
Takas üyelerinin sahip olacağı açık pozisyonlar ve bunlar için yatırılacak nakit ve nakit dışı
teminatları izlemek üzere Takasbank nezdinde gerekli hesaplar açılır.
Borsada teminatlar hesap tiplerine göre farklılaşabilmektedir. Hesap tipleri, dört ayrı grup altında
tanımlanmaktadır. Bunlar;
•
Müşteri Hesapları: Üyenin müşterileri için açılan hesaplardır.
•
Global Hesaplar: Birden çok sayıda müşterinin tek bir hesabı kullanarak işlem yaptığı
hesaplardır.
•
Portföy Hesapları: Üyelerin kendi portföylerine yaptıkları işlemlerin izlendiği hesaplardır.
•
Piyasa Yapıcı Hesapları: Sadece Piyasa Yapıcıların yaptığı işlemlerin izlendiği hesaplardır.
Her Borsa günü seans bitiminden sonra saat 17:45 itibarıyla gün sonu uzlaşma fiyatları kullanılarak
hesap bazında kar/zarar rakamları belirlenir ve tüm hesaplar Takasbank tarafından güncelleştirilir.
Güncelleştirme işlemleri neticesinde teminat açığı oluşan hesaplar için ilgili üyelere “teminat tamamlama
çağrısı” yapılır. Üyelerin teminat tamamlama çağrısı nedeniyle oluşan yükümlülüklerini en geç bir
sonraki Borsa günü (T+1 günü) saat 14:30’a kadar yerine getirmesi zorunludur.
Takas işlemlerinde uygulanacak genel esaslar aşağıda sıralanmaktadır:
•
Borsada gerçekleştirilen işlemlerin takası hususunda, Takasbank sadece takas üyeleri ile
doğrudan ilişki içindedir. Takasbank, takas üyesi olmayan Borsa üyelerinin takas üyelerine karşı
yükümlülüklerinden, Borsa ve takas üyelerinin müşterilerinin diğer Borsa ve takas üyelerine
karşı yükümlülüklerinden, herhangi bir takas üyesinin kendisine aracılık hizmeti veren bir diğer
takas üyesine karşı yükümlülüklerinden ve takas veya Borsa üyesinin müşterilerine karşı
yükümlülüklerinden sorumlu tutulamaz.
•
Takas üyelerinin sahip olacağı açık pozisyonlar ve bunlar için yatırılacak nakit ve nakit dışı
teminatları izlemek üzere Takasbank nezdinde gerekli hesaplar açılır.
•
Takasbank nezdindeki hesaplardaki açık pozisyonlar bu Genelgenin 6 ncı maddesinde
belirtildiği şekilde günlük bazda Takasbank tarafından re’sen güncelleştirilir.
144
•
Takas üyeleri, teminat tamamlama yükümlülüklerini T+1 Günü en geç saat 14:30’a kadar yerine
getirmek zorundadırlar. Yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin süreler Borsa
Yönetmeliğinde öngörülen şekilde yeniden belirlenebilir. Ayrıca, sözkonusu süreler Takasbank
tarafından da geçici olarak değiştirilebilir.
•
Teminat tamamlama çağrısına muhatap olan üyenin hesaplarında, hesapların güncelleştirilmesi
neticesinde oluşan kar alacaklarına teminat tamamlama çağrısı tutarlarının toplamı kadar bloke
konur. Takas üyelerinin teminat tamamlama çağrısından kaynaklanan borçları kapandıkça, kar
alacaklarına konulan bloke, kapatılan borç tutarı kadar çözülür. Blokenin konulması ve serbest
bırakılmasında Genelgenin 6 ncı maddesinde belirtilen hükümler uygulanır.
•
Takas üyesi, yükümlülüğünü takas süresinin bitimine kadar tam olarak yerine getirmediği
takdirde herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır. Temerrüde düşen üye
ve hesapları hakkında Genelgenin 7 nci maddesinde belirtilen hükümler uygulanır.
•
Yabancı para birimi cinsinden işlem gören sözleşmelere ilişkin hesaplamalarda döviz kuru
bilgisi de kullanılır.
Fiziki Teslimat Esasları
Fiziki Teslimata konu sözleşmelerin son işlem gününe kadar (son işlem günü dahil) nakdi uzlaşmadan
doğan takas yükümlülüklerinin yerine getirilmesi, genel takas esasları çerçevesinde gerçekleştirilir. Fiziki
teslimatlı döviz sözleşmelerine ilişkin fiziki teslimat yükümlülüklerinin T+2 günü saat 16:30’a kadar
yerine getirilmesi zorunludur. Fiziki teslimatlı canlı hayvan sözleşmeleri için teslimattan kaynaklanan
nakit yükümlülüğünün T+1 günü saat 16:30’a kadar; fiziki teslimat yükümlülüğünün ise sözleşme
genelgesinde belirtilen teslimat günlerinde saat 14:00’e kadar yerine getirilmesi zorunludur.
Fiziki teslimata konu sözleşmelerin takas ve teslimat işlemleri Takas Merkezi tarafından
gerçekleştirilir. Borsa ayrıca sözleşme bazında farklı teslimat yerleri de belirleyebilir. Fiziki teslimata
konu sözleşmelerin son işlem gününe kadar (son işlem günü dâhil) olan takas işlemleri, genel takas
esasları çerçevesinde gerçekleştirilir.
Yabancı para birimi cinsinden işlem gören sözleşmelere ilişkin hesaplamalarda döviz kuru bilgisi de
kullanılır.
Fiziki Teslimata Konu Döviz Vadeli İşlem Sözleşmelerinin Takas Esasları
Fiziki teslimata ilişkin takas yükümlülükleri, üye bazında ilgili sözleşmelerin ait olduğu para birimleri
esas alınarak son işlem günü seans sonu itibariyle sözleşme bazında yapılan netleştirme sonucunda
belirlenir. Farklı vadelerdeki sözleşmeler için netleştirme yapılmaz. Üye bazında netleştirilmiş takas
yükümlülükleri Takasbank tarafından üyelere bildirilir.
Fiziki teslimata konu döviz sözleşmelerinin takas işlemleri Takasbank tarafından hesaben
gerçekleştirilir. İlgili döviz cinslerinden efektif kabulü veya ödemesi yapılmaz. cinsinden takas
yükümlülükleri, sözleşmenin son işlem günü TCMB tarafından saat 15:30’da ilan edilen döviz satış kuru
ile hesaplanır. T+2 günü uzun pozisyon sahibi takas üyesi, cinsinden hesaplanan takas yükümlülüğünü,
en geç saat 16:30’a kadar Takasbank nezdindeki cari hesabına yatırarak yerine getirir. Belirlenen takas
saatine kadar takas yükümlülüğünü tamamen yerine getirmeyen üyeler için temerrüt hükümleri uygulanır.
Kısa pozisyon sahibi üye, fiziki teslimat yükümlülüğü olan döviz tutarını T+2 günü muhabir bankası
aracılığıyla, Takasbank tarafından üyelere bildirilen ve ilgili döviz cinsine göre belirlenmiş muhabir
banka hesabına en geç 16:30’a kadar transfer eder. Belirlenen takas saatine kadar takas yükümlülüğünü
tamamen yerine getirmeyen üyeler için temerrüt hükümleri uygulanır.
T+2 günü saat 16:30’dan başlayarak teslimat tutarı olan döviz miktarı, uzun pozisyon sahibi üyenin
Takasbank nezdindeki döviz hesabına, karşılığı olan tutar ise kısa pozisyon sahibi üyenin Takasbank
nezdindeki cari hesabına aynı gün valörüyle aktarılır. T+2 günü yurt dışı piyasaların tatil olması (ödeme
sisteminin açık olmaması) durumunda, ilgili sözleşmelerden kaynaklanan fiziki teslimat yükümlülükleri
yurt dışı piyasaların açık olduğu ilk Borsa günü saat 16:30’a kadar yerine getirilir. Belirlenen takas
saatine kadar takas yükümlülüğünü tamamen yerine getirmeyen üyeler için temerrüt hükümleri uygulanır.
145
Fiziki Teslimata Konu Canlı Hayvan Vadeli İşlem Sözleşmelerinin Takas Esasları
Fiziki teslimata ilişkin takas yükümlülükleri, hesap bazında son işlem günü gün sonu itibarıyla
belirlenir. Takas yükümlülükleri Takasbank tarafından üyelere bildirilir. Gerek duyulması halinde
teslimat yerinin kapasitesi dikkate alınarak Borsa veya Takasbank teslim tarihlerini üye bazında
belirleyebilir. Üye teslimat bildirim günlerinde kısa pozisyonda olan müşterilerini teslimata hazırlıklı
olmaları konusunda uyarmakla yükümlüdür. Üye kısa pozisyondaki müşterilerinin teslimatına aracılık
yapmak üzere bir veya birden fazla yetkili komisyoncu ile anlaşabileceği gibi müşterilerinin doğrudan
yetkili komisyoncular ile anlaşma yapıp daha sonra kendisine bildirimde bulunulmasına müsaade edebilir.
Teslimata aracılık yapacak yetkili komisyoncular dışında doğrudan İstanbul Ticaret Borsası tarafından da
teslimat işlemleri gerçekleştirilebilir.
Son işlem günü sonu itibarıyla uzun pozisyonda olan müşteriler teslimattan kaynaklanan yükümlülüklerini, son işlem gününü takip eden ilk iş günü saat 16:30’a kadar son uzlaşma fiyatı
üzerinden, sözleşme genelgesinde belirtilen sözleşme büyüklüğünün tolerans limitinin üst sınırını dikkate
alarak yerine getirirler. Son işlem gününü takip eden iş gününün yarım gün olması durumunda Borsa
tarafından gerekli önlemler alınır. Uzun tarafın yükümlülüğünün hesabında, bireysel kurumsal ayrımı
yapılmaksızın canlı hayvan alım satımlarında uygulanan en yüksek KDV oranı da dikkate alınır. Bu
şekilde hesaplanan yükümlülükleri ilgili üye tarafından üye cari hesabına yatırılır ve Takasbank
tarafından bu tutar bloke edilir.
Son işlem günü sonu itibarıyla kısa pozisyonda olan müşteriler sözleşme genelgesinde belirtilen
teslimat günlerinde saat 14:00’e kadar sözleşme genelgesinde belirtilen özelliklerdeki hayvanları teslim
merkezine teslim ederler. Eğer üye bazında farklı teslim tarihleri belirlenmişse yükümlü oldukları gün
saat 14:00’e kadar teslim yapmak zorundadırlar. Bayramın üçüncü gününün teslimat günü olarak
belirlenmesi durumunda teslimat son saati 12:00’dir. Son işlem günü sonu itibarıyla kısa pozisyonda olan
müşterilerin hesaplarına yansıtılmak üzere takas ve teslim sürecindeki tüm yükümlülüklerin yerine
getirilmesinden sonra fiziki teslimat sonucu oluşan alacakları sözleşmenin vade sonunda Takasbank
tarafından ilgili üyenin hesabına aktarılır.
Genel Temerrüt Esasları
Temerrüt, Borsada gerçekleşen işlemler ve açık pozisyonlar nedeniyle Takasbank’a yatırılması gereken
tutarlar ile diğer yükümlülüklerin süresi içinde yatırılmaması veya yerine getirilmemesi halidir. Fiziki
teslimata ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, teminat tamamlama yükümlülüğünü zamanında yerine
getirmeyenler herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır.
Hesaplarda bulunması gereken teminat tutarları Borsa tarafından günlük olarak hesaplanır. Teminatın
sürdürme teminatı seviyesinin altına düşmesi durumunda başlangıç teminatı seviyesine kadar nakit olarak
tamamlanması ve/veya var olan açık pozisyonların bir kısmının veya tamamının kapatılması ve/veya fark
pozisyonu alınması suretiyle gerekli başlangıç teminatının teminat tamamlama çağrısını karşılayacak
tutarda azaltılması zorunludur. Hesaptaki toplam teminat, sürdürme teminatının üzerinde olmasına
rağmen nakit teminatın "0"ın altına düşmesi halinde ise üyeden nakit teminatının negatif (eksi)
bakiyesini kapatması (nakit teminatını "0"a tamamlaması) teminat tamamlama çağrısı yapılmak suretiyle
istenir. Borsa Yönetmeliği uyarınca gerek görüldüğü durumlarda üyelerden olağanüstü durum teminatı
olarak tüm hesaplar için ek teminat talep edilebilir.
Temerrüt işlemlerinde uygulanacak genel esaslar:
•
Takas yükümlülüklerinin T+1 Günü saat 14:30’a kadar yerine getirilmesi esastır. Belirlenen süre
içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyenler temerrüde düşmüş sayılır.
•
Teminat tamamlama yükümlülüğünün T+1 Günü saat 14:30’dan EFT Kapanış Saatine kadar
olan süre zarfında yerine getirilmesi durumunda birinci temerrüde düşülmüş olur. Üyeye, İMKB
Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB Bankalararası Para Piyasasında oluşan bir gecelik
ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının bir katı nispetinde temerrüt faizi
uygulanır.
146
•
Temerrüdün T+1 günü EFT kapanışından sonra karşılanması ya da daha sonraki günlere kalması
durumunda ise ikinci temerrüde düşülmüş olur. İkinci temerrüdün oluşması halinde, İMKB
Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB Bankalararası Para Piyasasında oluşan bir gecelik
ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının üç katı nispetinde temerrüt faizi
uygulanır. Temerrüt faizi hesaplamasında temerrütte kalınan süre içinde her gün için o gün
geçerli olan faiz oranı kullanılır.
•
Tutar olarak 10’nin altında hesaplanan temerrüt faizleri 10
daha az olan temerrüt tutarlarında temerrüt faizi uygulanmaz.
•
Temerrüde düşen üyenin itirazı için verilen süre üç iş günüdür. Temerrüde itiraz sözkonusu
olduğunda üye Takasbank’a başvurur.
•
Temerrüt faizi tahakkuk tarihinden itibaren en geç üç iş günü içinde ödenir. Bu süre içerisinde
temerrüt faizi ödenmemiş ise, sözkonusu tutar üyenin Takasbank nezdindeki serbest cari
hesabından re’sen alınır. Bu hesapta yeterli miktarda nakit bulunmadığı takdirde takas üyesinin
portföy hesabına ilişkin işlem teminatlarına, VOB nezdindeki teminatlara ve/veya Garanti Fonu
katkı payı olarak yatırılan teminatlara başvurulur.
olarak tahsil edilir. 100
ve
Garanti Fonu
Borsa Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde Borsa tarafından, temerrüt durumunda takas
yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde işlem teminatlarının yanı sıra kullanılmak amacıyla Borsanın
2005/7 no.lu genelgesinde belirlenen esaslara göre işleyecek bir Garanti Fonu oluşturulmuştur. Garanti
Fonu uygulama esasları Takasbank tarafından belirlenir.
Tüm takas üyelerinin Garanti Fonuna katkıda bulunmaları zorunludur. Garanti Fonu katkı payları
asgari ve değişken olmak üzere ikiye ayrılır:
•
Asgari Katkı Payı: Bir üyenin Garanti Fonundaki katkı payı, asgari katkı payı tutarından az
olamaz. Takas üyelerinin Garanti Fonunda bulundurması zorunlu asgari katkı payları 200.000
olarak belirlenmiştir. Asgari katkı payı tutarı Borsa Yönetmeliğinde öngörülen şekilde
değiştirilebilir.
•
Değişken Katkı Payı: Açık pozisyonların piyasa değerleri, Borsa tarafından belirlenen
hesaplama aralıklarına denk düşen üyelerden, asgari katkı payına ek olarak değişken katkı payı
alınır.
Bulundurulması zorunlu olan katkı payı toplamının % 20’lik kısmı nakit olmak zorundadır. Garanti
Fonunda katkı paylarını oluşturmak üzere bulundurulan nakit, para piyasalarında nemalandırılır.
Aşağıdaki tabloda Garanti Fonu katkı payı yükümlülüğünün hesaplanma yöntemi ve değişken katkı
payının hesabında esas alınacak hesaplama aralıkları gösterilmektedir. 20 Milyon’den sonraki her bir
aralık 10 Milyon olarak artmaktadır. Üst sınırlar içinde bulundukları aralığa dâhildir.
Hesaplama
Aralığı
1. aralık
Açık Pozisyon
Cari Değeri()
0-20 Milyon
Minimum Nakit
Katkı Payı ()
40 Bin
Toplam Katkı Payı
()
200 Bin
2. aralık
20-30 Milyon
3. aralık
30-40 Milyon
4. aralık
40-50 Milyon
N. aralık
Önceki aralık + 10
Milyon
40 Bin + (2-1) * 20
Bin
40 Bin + (3-1) * 20
Bin
40 Bin + (4-1) * 20
Bin
40 Bin + (N-1) *
20 Bin
200 Bin + (2-1) *
100 Bin
200 Bin + (3-1) *
100 Bin
200 Bin + (4-1) *
100 Bin
200 Bin + (N-1) *
100 Bin
(N: Açık Pozisyon Cari Değerinin tekabül ettiği aralık)
Her günün sonunda, takas üyesinin piyasadaki açık pozisyon sayısı sözleşme bazında bulunur ve ilgili
sözleşme büyüklükleri o gün itibarıyla ilan edilen uzlaşma fiyatları ile çarpılarak açık pozisyon cari
değeri hesaplanır. Yabancı para birimi cinsinden işlem gören sözleşmelere ilişkin hesaplamalarda döviz
kuru bilgisi de kullanılır.
147
Emirler
Borsada işlem yapan aracı kuruluşların temsilcileri, Borsa işlem salonundan veya VOBKE vasıtasıyla
uzaktan erişimle veya telefonla emirlerini iletebilirler.
Sisteme gönderilen emirler normal seansta fiyat ve zaman önceliğine göre eşleşirler. Emirlerin
eşleşebilmesi için her iki emir için de yeterli teminatın bulunması şarttır. Eşleşme anında yeterli teminatı
bulunmayan emir iptal edilir ve işlem gerçekleşmez. Borsada dürüstlük ve düzeni bozacağı kanaatine
varılması durumunda, yeterli teminat olmaksızın girilen emirler eşleşme öncesinde iptal edilebilir veya bu
tür emirleri giren üyenin emir girişleri belirli bir süre kısıtlanabilir. İlgili Mevzuatta çerçevesinde
alınabilecek diğer tedbirler saklıdır.
Emir Yöntemleri
VOBİS’e girilebilecek olan emirlerde aşağıdaki belirtilen üç fiyat belirleme yönteminden birinin
seçilmesi zorunludur:
•
Limit (LMT): Belirlenen limit fiyat seviyesine kadar işlem gerçekleştirmek için kullanılan emir
yöntemidir. Bu yöntem kullanıldığında fiyat girilmesi zorunludur.
•
Piyasa (PYS): Emrin girildiği anda ilgili sözleşmede piyasada bulunan en iyi fiyatlı emirden
başlayarak emrin karşılanması amacıyla kullanılan emir yöntemidir. Piyasa yöntemi seçildiğinde
ekranda oluşan “En İyi Fiyat” seçeneğinin işaretlenmesi durumunda ise emir sadece piyasada o
anda bekleyen en iyi fiyat seviyesindeki emirlerle eşleşir.
•
Kapanış Fiyatından (KAP): Gün sonunda hesaplanan uzlaşma fiyatı üzerinden işlem
gerçekleştirmek amacıyla kullanılan emir yöntemidir. Uzlaşma fiyatı hesaplandıktan sonra
“kapanış fiyatından” emirler karşı tarafta bekleyen “kapanış fiyatından” emirlerle eşleşir. Alış ve
satış tarafında bekleyen “kapanış fiyatından” emirler eşleştikten sonra kalan “kapanış
fiyatından” emirler uzlaşma fiyatını karşılayan normal seans emirleri ile eşleşir. Kapanış
Fiyatından emirler sadece “kalanı pasife yaz” emir türü ve “seans” emir süresi kullanılarak
sisteme gönderilebilir.
Emir Türleri
Emir yöntemlerinden bir tanesi seçildikten sonra aşağıda açıklanan dört emir türünden birinin seçilmesi
gerekmektedir:
•
Kalanı Pasife Yaz (KPY) :Emrin girildiği anda tamamının gerçekleşmesi esas olmakla birlikte,
tamamının gerçekleşmemesi durumunda kalan miktarın maksimum emir miktarına kadarlık
kısmının, emrin yöntemine göre limit fiyatından ya da gerçekleştiği son fiyat üzerinden pasife
limit emir olarak yazılması için kullanılan emir türüdür.
•
Gerçekleşmezse İptal Et (GİE): Girildiği anda, pasifte karşı tarafta bekleyen emirlerin
durumuna göre emrin tamamının gerçekleşmesi, aksi takdirde tamamının iptal edilmesi için
kullanılan emir türüdür.
•
Kalanı İptal Et (KİE): Girildiği anda, pasifte karşı tarafta bekleyen emirlerin durumuna göre
emrin tamamının gerçekleşmesi, aksi takdirde gerçekleşmeyen kısmının iptal edilmesi için
kullanılan emir türüdür.
•
Şarta Bağlı (SAR): Bu emir türü, emri giren tarafından ilgili sözleşme için belirlenen fiyattan
(aktivasyon fiyatı) ya da alış emirleri için daha yüksek ve satış emirleri için daha düşük
fiyatlardan Borsada işlem olması durumunda, emrin sistemde aktif hale gelmesi amacıyla
kullanılır. Şarta bağlı emir türünün kullanılması durumunda, emrin fiyat giriş yönteminin yanı
sıra aktivasyon fiyatının belirtilmesi de zorunludur.
148
Emir Süreleri
Emir girişinde emrin sistemde geçerli olacağı süreye ilişkin aşağıda yer alan dört seçenekten bir tanesinin
seçilmesi gerekmektedir:
•
Seans Emri (SNS): Emir sadece girildiği seansta geçerlidir. Seans sonuna kadar eşleşemezse
sistem tarafından otomatik olarak iptal edilir.
•
Günlük Emir (GUN): Emir girildiği günde geçerlidir. Gün sonuna kadar eşleşemezse sistem
tarafından otomatik olarak iptal edilir.
•
İptale Kadar Geçerli Emir (İKG): Emir girildiği seanstan itibaren iptal edilene kadar
geçerlidir. Bu emir süresi seçildiğinde, emrin iptal edilmediği ve eşleşmediği durumda, emir
sözleşmenin vade sonuna kadar geçerli olur ve vade sonunda sistem tarafından otomatik olarak
iptal edilir.
•
Tarihli Emir (TAR): Emir, sisteme girilen tarihe kadar geçerlidir. Belirtilen tarihe kadar
eşleşmezse ya da iptal edilmezse, bu tarihte gün sonunda sistem tarafından otomatik olarak iptal
edilir. Sistemde, sözleşmenin vade sonundan daha ileri bir tarih girilmesine izin verilmez.
Günlük akış içerisinde sadece bir seans olduğu için seans ve gün emirleri aynı süreye işaret
etmektedir. Her iki süre için de günlük fiyat hareket limitleri geçerlidir.
İptale kadar geçerli ve tarihli sürelerinin seçilmesi durumunda, günlük fiyat hareket limitlerinin
dışında emir girilebilir.
Emir Girişinde Kısıtlamalar
Emir girişinde VOBİS tarafından fiyat ve miktar kontrolü yapılır. İlgili seans özelliklerine uygun
olmayan emirler sisteme girilemez. Maksimum emir miktarı sadece pasife girilen emirler için kontrol
edilir. Normal seansta girilebilecek maksimum pasif emir miktarı döviz vadeli işlem sözleşmelerinde
5.000 adet, fiziki teslimatlı döviz vadeli işlem sözleşmelerinde 500 adet, diğer sözleşmelerde ise 2.000
adet sözleşmeyi içerir.
Emir girişinde iptale kadar geçerli ve tarihli emirler dışındaki süreler için girilen emirler günlük fiyat
hareket sınırları içinde olmak zorundadır.
Riskli hesaplar ana pazarda pasif ve aktif emir girişi yaparak pozisyon kapatıcı işlem
gerçekleştirebilirler.
VADELİ İŞLEM VE OPSİYON BORSASINDA İŞLEM GÖREN
SÖZLEŞMELER
Vadeli işlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem gören türev araçlar ürün bazında, "Endeks Vadeli", “Döviz
Vadeli”, “Faiz Vadeli”, “Emtia Vadeli”, “Kıymetli Maden Vadeli”, “Enerji Vadeli” ve “Canlı Hayvan”
olmak üzere yedi gruba ayrılmaktadır.
Endeks Vadeli İşlem Sözleşmeleri
Her bir birey gelir elde etmek amacıyla çeşitli araçlara yatırım yapmaktadır. Geleneksel yatırım
araçlarından hisse senetleri akla ilk gelen yatırım araçlarındandır. “VOB-İMKB 30 Vadeli İşlem
Sözleşmesi” ve “VOB-İMKB 100 Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile yatırımcılar ilk defa herhangi bir hisse
senedine değil de, İMKB-30 ve İMKB 100 endeksine yatırım yapma fırsatını yakalamışlarıdır.
Yatırımcılar endeksin yukarı yönlü hareketi beklentisi ise uzun pozisyon alabilecekleri gibi aynı zamanda
endeksin aşağı yönlü hareketi içinde kısa pozisyon alarak kâr elde edebileceklerdir. Üstelik bu işlemler
için geleneksel yatırım araçlarının gerektirdiği ilk yatırımın %10’u veya daha azı bir başlangıç teminatı
yatırarak ilgili aracın tüm getirisi (veya zararı) elde edilmektedir.
Hisse senetleri piyasasındaki bireysel veya kurumsal yatırımcılar bu piyasada almış oldukları
pozisyonlar sonucunda fiyatların artması veya azalması riski ile karşı karşıya kalmaktadır.
149
“VOB-İMKB 30 Vadeli İşlem Sözleşmesi” ve “VOB-İMKB 100 Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile
yatırımcılar spot piyasada aldıkları pozisyonlarla beraber vadeli piyasada açtıkları pozisyonlar sayesinde
fiyat riskinden kendilerini koruyabilmektedirler.
Diğer bir taraftan yatırımcılar tarafından yoğun ilgi gösterilen ve ülkemizdeki en likit yatırım aracı
olan VOB-İMKB 30 Endeks Vadeli İşlem Sözleşmesi'nin yanında VOB’da işlem gören bir diğer endeks
vadeli işlem sözleşmesi de VOB-İMKB 100 Endeks Vadeli İşlem Sözleşmesi'dir. "VOB-İMKB 30-100
Endeks Farkı" Vadeli İşlem Sözleşmesi ile bu iki endeks vadeli işlem sözleşmesine bir yenisi eklenmekte
ve VOB’da işlem gören endeks vadeli işlem sözleşmelerindeki ürün çeşitliliği artmaktadır.
Bu yeni ürün sadece endeks değerinin yönüne değil, aynı zamanda iki endeks değerinin farkına
yönelik yatırım imkânı vermesiyle diğer endeks vadeli işlem sözleşmelerinden farklılaşmakta ve
yatırımcılara daha düşük başlangıç teminatı ile cazip yatırım olanakları sunmaktadır.
"VOB-İMKB 30-100 Endeks Farkı" Vadeli İşlem Sözleşmesi ile çok daha düşük bir teminatla endeks
değerine yönelik yatırım yapabilme imkânı sunan bu sözleşme ile aynı zamanda yatırımcılar "VOBİMKB 30", "VOB-İMKB 100" ve "VOB-İMKB 30-100 Endeks Farkı" vadeli işlem sözleşmeleri arasında
arbitraj işlemleri yapma olanağına bulunmaktadır.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.’de işlem gören nakdî uzlaşmalı
İMKB-30 vadeli işlem sözleşmelerinde vade ve likidite yapısı nasıldır?
Döviz Vadeli İşlem Sözleşmeleri
Döviz kurlarındaki değişiklikler gerek ülkemizde farklı sektörlerde bulunan birçok kuruluş gerekse elinde
dövizi olan bireyler için risk teşkil etmektedir. “ Dolar Vadeli İşlem Sözleşmesi” ülkemizdeki döviz
miktarının önemli bir kısmını oluşturan dolarla iş yapan firmalar ve finans kurumları açısından dolar
riskinden korunma aracı olacaktır.
Bir ihracatçı, “ Dolar Vadeli İşlem Sözleşmesi” ve “ Euro Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile dolar ve
Avro cinsinden alacağınızı önceden cinsinden sabitleyebilir, kur riskine karşı korunabilir ve piyasada
uzun süreli rekabetçi vadeli fiyat verebilmektedir. Diğer taraftan eğer bir ithalatçıysanız dolar cinsinden
borcunuzu önceden cinsinden sabitleyebilir ve kur riskine karşı korunarak daha uzun vadeli alım
anlaşması yapabilmektedir. Sonuç itibariyle ihracatçı, ithalatçı veya dolarla iş yapan herhangi bir kurum
“Dolar Vadeli İşlem Sözleşmesi” ve “ Euro Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile daha rahat finansal planlama
yapabilecek ve dolar kurunun düşmesi veya çıkmasından artık olumsuz etkilenmeyecektir. Gelir elde
etmek amacıyla yatırımlarını yönlendiren bireysel ve kurumsal yatırımcılar içinde alternatif bir yatırım
aracıdır.
“VOB-EUR/USD Çapraz Kuru Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile günümüz ekonomisinin en önemli iki
para birimi olan Dolar ve Euro tek bir sözleşme ile VOB’da alınıp satılabilmektedir. Finansal piyasalarda
en çok takip edilen göstergelerden biri olan Euro/Dolar paritesinin dayanak varlık olduğu bu sözleşme ile
yatırımcılar için yeni bir yatırım aracıdır. Özellikle finansal kriz dönemlerinde döviz kurları ve çapraz
kurlardaki dalgalanma, finansal kurumlar için döviz pozisyonlarının yönetimini zorlaştırmaktadır. Bunun
yanında, her iki para biriminden kaynaklanan kur riskine maruz kalan bireysel ve kurumsal yatırımcılar
için Euro/Dolar paritesi önem taşıyan bir göstergedir. VOB’da işlem gören "VOB-EUR/USD Çapraz
Kuru" Vadeli İşlem Sözleşmesi ile yatırımcılar hem döviz pozisyonlarını hem de karşı karşıya oldukları
kur riskini yönetebileceklerdir.
Döviz kurlarındaki değişimler birçok yatırımcı ve reel sektör temsilcisi için önemli bir risk unsurudur.
Bu riskten VOB’da korunmak isteyen yatırımcılar, VOB’daki “Fiziki Teslimatlı VOB- Dolar” ve
“Fiziki Teslimatlı VOB- Euror” vadeli işlem sözleşmelerinde işlem yaparak spotta işlem yapmadan
uzun vadeli olarak maliyetlerini sabitleyerek etkin bir biçimde döviz kuru risklerinden
korunabileceklerdir.
150
Faiz Vadeli İşlem Sözleşmeleri
Faize dayalı vadeli işlem sözleşmeleri gelişmiş ülkelerde yıllardan beri riskten korunma veya yatırım
amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır. Faiz oranlarındaki değişiklikler gerek bireyler gerekse kurumlar
açısından önem arz etmektedir. VOB-G-DİBS Vadeli İşlem Sözleşmesi kullanılarak alınacak pozisyonlar
ile faizlerin düşmesinden veya yükselmesinden kaynaklanacak risk belli oranlarda veya tamamen
sınırlandırılabilir.
“VOB-G-DİBS” faiz vadeli işlem sözleşmesinin dayanak varlığı piyasada “Gösterge DİBS” olarak
kabul edilen, işlem hacmi ve diğer kriterler göz önüne alınarak VOB tarafından belirlenen iskontolu
DİBS’lerdir. “VOB-G-DİBS” faiz vadeli işlem sözleşmesi piyasa katılımcılarına yeni fırsatlar
sunmaktadır:
•
Faiz riskinin etkin yönetimi
•
Daha az ilk yatırımla yatırım yapma olanağı
•
Faizlerin yükselmesi durumunda da kazanç imkânı
•
Arbitraj olanağı
Emtia Vadeli İşlem Sözleşmeleri
VOB’da “VOB-Egepamuk” ve “VOB-Anadolu Kırmzı Buğday” vadeli işlem sözleşmeleri işlem
görmektedir.
VOB’da dizayn edilen “VOB-Egepamuk Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile yalnızca tekstil alanında
faaliyet gösteren üretici, çırçırcı, sanayici ve tüccarlar spot piyasadaki fiyat dalgalanmalarından
kendilerini koruyarak önemli bir risk yönetim aracına kavuşmuş olmayacak aynı zamanda finansal alanda
faaliyet gösteren kurumlar da yeni bir yatırım aracını portföylerine ekleyebileceklerdir. Böylelikle pamuk
sadece bir tarım ürünü olmaktan çıkarak bir yatırım aracına dönüşecektir. Eğer bir pamuk üreticisiyseniz
vadeli piyasalarda oluşan fiyatları göz önüne alarak ekim yapıp yapmamaya, doğru ürünü seçmeye ve en
uygun ekim miktarının ne olacağına “VOB-Egepamuk Vadeli İşlem Sözleşmesi” kullanarak karar
verebilirsiniz. Ayrıca ekmiş olduğunuz ürüne ait sözleşmeyi önceden satarak gelirinizi size göre makul
bir fiyattan sabitleyebilirsiniz.
VOB’da dizayn edilen “VOB-Anadolu Kırmzı Buğday Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile Türkiye’de
üretim ve tüketim değeri, ithalat-ihracat hacmi ve sağladığı istihdam olanağı açısından öne çıkan tarımsal
ürünlerden biri olan buğday üzerine dizayn edilecek bir vadeli işlem sözleşmesi, buğdayın yüksek fiyat
hareketliliğinden kaynaklanacak risklerden geniş bir kesimin korunmasına yardımcı olacaktır. Buğday
üreticileri ya da bu üreticileri temsilen çeşitli kuruluşlar, henüz ekim dönemindeyken ileride hasadı
yapılacak olan buğdayın hangi fiyattan satılacağını bilecek, fiyatların düşmesi halinde maruz kalacakları
zararlara karşı kendilerini korumuş olacaklardır. Diğer yandan buğdayı hammadde olarak kullanan
üreticiler, hammadde alımı yapacakları tarihte buğdayın fiyatının yükselmiş olma olasılığına karşı, vadeli
işlem sözleşmesinde işlem yapıp buğdayın gelecekteki fiyatını sabitleyerek karşı karşıya oldukları riskten
korunma olanağına sahip olacaklardır. Ayrıca buğdayın yüksek fiyat hareketliliği sonucu, buğdaya dayalı
vadeli işlem sözleşmeleri, mali kaynaklarını değerlendirmek isteyen yatırımcılara yüksek getiri olanağı
sunan bir yatırım aracı olarak da hizmet edecektir.
Türkiye’de tarım vadeli işlem sözleşmelerinde işlem hacmini
artırmaya yönelik olarak son dönemdeki gelişmeleri biliyor musunuz?
Kıymetli Maden Vadeli İşlem Sözleşmeleri
VOB’da “VOB-Altın” ve “VOB-Dolar/Ons Altın” vadeli işlem sözleşmeleri işlem görmektedir.
Altın, mücevherat yapımında kullanılan kıymetli bir metal olmakla birlikte insanoğlunun kullandığı
en eski yatırım araçlarından biridir. Diğer ekonomik değeri olan tüm varlıklarda olduğu gibi altının da
fiyatında zaman içerisinde dalgalanmalar meydana gelmektedir. Bu fiyat değişimleri gerek ülkemizdeki
altın sektöründe faaliyette bulunan kuruluşlar, gerekse elinde altını olan bireyler için risk teşkil
etmektedir. “VOB-Altın Vadeli İşlem Sözleşmesi” ve “VOB-Dolar/Ons Altın Vadeli İşlem Sözleşmesi”
hem altın sektöründe faaliyet gösteren kurumlara, hem de elinde altını olan yatırımcılara altın
fiyatlarındaki değişimlerden oluşacak risklerini etkin bir şekilde yönetme imkânı sunacaktır. Bu sözleşme
bir korunma aracı olmakla beraber, aynı zamanda yatırımcılara altın fiyatlarındaki değişimlerden gelir
elde etme imkânı da sunacaktır.
151
Enerji Vadeli İşlem Sözleşmeleri
Yüksek büyüme oranlarıyla her geçen gün elektrik talebi artan ülkemizde, elektrik piyasasında rekabete
dayalı bir piyasa yapısı oluşturulmaktadır. Bu piyasa yapısı elektrik fiyat riski yönetimi ihtiyacını da
beraberinde getirmektedir. VOB-Baz Yük Elektrik Vadeli İşlem Sözleşmesi ile Türkiye elektrik piyasası
oyuncuları elektrik fiyatlarından kaynaklanan risklerini yönetebileceklerdir.
Türkiye elektrik piyasasında yaşanan piyasalaşma gelişmelerine paralel olarak ortaya çıkan fiyat riski
yönetimi ihtiyacına cevap verebilmek amacıyla VOB’da elektrik vadeli işlem sözleşmelerini işleme
açılmıştır. Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) bünyesinde oluşan saatlik fiyatların aylık
ortalamasına yönelik olarak işlem görecek VOB-Baz Yük Elektrik Vadeli İşlem Sözleşmesinin işleme
açılmasıyla;
•
Gelecekte oluşacak elektrik fiyatlarının bugünden alınıp/satılabilmesi,
•
Elektrik fiyatlarına ilişkin risk yönetimi,
•
Geleceğe ilişkin beklentilerin elektrik fiyatlarına yansıması,
• Elektrik fiyatlarının tüm yatırımcıların ulaşımına açık finansal bilgi niteliğine ulaşması
mümkün olacaktır.
VOB-Baz Yük Elektrik Vadeli İşlem Sözleşmesi Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ)
bünyesinde oluşan gün öncesi saatlik fiyatların aylık ortalamasını baz almaktadır. Nakdi uzlaştırmayla
sonlandırılacak olan sözleşmeler sadece elektrik piyasası oyuncularına değil finansal piyasa
yatırımcılarına da yeni bir yatırım imkânı sunmaktadır. VOB-Baz Yük Elektrik Vadeli İşlem Sözleşmesi
ile elektrik fiyatları bir yatırım aracına dönüşecek, gelecekte oluşacak elektrik fiyatları bugünden alınıp
satılabilecek, geleceğe ilişkin beklentiler elektrik fiyatlarına yansıyacak ve elektrik fiyatları tüm
yatırımcılara açık finansal bilgi niteliğine ulaşacaktır.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem gören vadeli işlem
sözleşmelerine ilişkin genelgeler hakkında ayrıntılı bilgi için www.vob.org.tr adresini
ziyaret edebilirsiniz.
Fiziki Teslimatlı Canlı Hayvan Vadeli İşlem Sözleşmeleri
Kurban Bayramı öncesinde küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara olan talep artmaktadır. Talep artışı ile
birlikte canlı hayvan fiyatlarındaki oynaklıklar da artmaktadır. Dayanak varlığı büyükbaş canlı hayvan
olan Fiziki Teslimatlı VOB-Canlı Hayvan Vadeli İşlem sözleşmesi, fiyat oynaklıklarına karşı hem üretici
hem de tüketicilere korunma imkânı sağlayacaktır.
VOB-Canlı Hayvan Vadeli İşlem Sözleşmesi vade sonunda fiziki teslimat yöntemiyle kapatılacak
olup, teslimat işlemleri İstanbul Ticaret Borsası’nın Tuzla’da bulunan Canlı Hayvan ve Et Şubesi’nde
yapılacaktır. Bu yeni sözleşme işlem gören diğer vadeli işlem sözleşmelerinden farklı olarak senede bir
kez işleme açılacak ve üç aylık bir sürede işlem görecektir. Böylece yatırımcılar, Kurban Bayramı’nın üç
ay öncesinden büyükbaş kurbanlık fiyatlarını takip edebilecek ve kurban alıp satabilecektir. Bu
sözleşmede yatırımcı sözleşme vadesine kadar pozisyonunu kapatmamışsa;
•
Uzun pozisyon alan yatırımcı, teslim tarihinde İstanbul Ticaret Borsası’nda (İSTİB) canlı
hayvanını teslim alabilecek,
•
Kısa pozisyon alan yatırımcı, teslim tarihinde İstanbul Ticaret Borsası’nda (İSTİB) canlı
hayvanını teslim edebilecektir.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem gören vadeli işlem
sözleşmelerinin kullanım örnekleri ve üye temsilcilerine yönelik hazırlanan eğitim notları
hakkında ayrıntılı bilgi için www.vob.org.tr/VOBPortalTur/detailsPage.aspx?tabid=609
adresini ziyaret edebilirsiniz.
Türev ürünler ve türev ürünlerin kullanım örneklerini daha ayrıntılı
olarak inceleyebilmek için Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. ile Türkiye Sermaye
Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği’nin birlikte hazırladığı “Türev Araçlar Lisanslama
Rehberi” adlı kitabını okuyabilirsiniz.
152
Özet
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. (VOB),
Sermaye Piyasası Kurulu’nun 17/08/2001 tarihli
ve 9/1101 sayılı kararına dayanan, Devlet
Bakanlığı’nın 03/09/2001 tarihli ve 2381 sayılı
yazısı üzerine, 2499 sayılı Sermaye Piyasası
Kanununun 40’ıncı maddesine göre, 19/10/2001
tarih, 24558 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan
2001/3025 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
kurulan ülkemizdeki ilk özel borsa kuruluşudur.
VOB, 04/07/2002 tarihinde Ticaret Siciline tescil
edilmiş olup, bu tescil 09/07/2002 tarihli Ticaret
Sicili Gazetesinde yayımlanmıştır. 23/02/2001
tarihli ve 24327 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan
Vadeli
İşlem
ve
Opsiyon
Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları
Hakkında Yönetmelik ile Borsanın organları,
komiteler
ve
personel
gibi
kavramlar
tanımlanmıştır.
düşmüş sayılır. Takas yükümlülüklerinin T+1
Günü saat 14:30’a kadar yerine getirilmesi
esastır. Belirlenen süre içinde yükümlülüklerini
yerine getirmeyenler temerrüde düşmüş sayılır.
Borsa Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde Borsa
tarafından,
temerrüt
durumunda
takas
yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde işlem
teminatlarının yanı sıra kullanılmak amacıyla
Borsanın 2005/7 no.lu genelgesinde belirlenen
esaslara göre işleyecek bir Garanti Fonu
oluşturulmuştur. Garanti Fonu uygulama esasları
Takasbank tarafından belirlenir.
Borsada teminatlar hesap tiplerine göre
farklılaşabilmektedir. Hesap tipleri, dört ayrı grup
altında tanımlanmaktadır: Müşteri
Hesapları,
Global Hesaplar, Portföy Hesapları ve Piyasa
Yapıcı Hesapları.
Borsada işlem yapan aracı kuruluşların
temsilcileri, Borsa işlem salonundan veya
VOBKE vasıtasıyla uzaktan erişimle veya
telefonla emirlerini iletebilirler. Borsaya iletilen
bir emirde üç temel özellik bulunması
gerekmektedir.
VOBİS’e
iletilecek
olan
emirlerde Limit (LMT), Piyasa (PYS) veya
Kapanış Fiyatından (KAP) şeklinde belirtilen üç
fiyat belirleme yönteminden birinin seçilmesi
zorunludur. Emir yöntemlerinden bir tanesi
seçildikten sonra Kalanı Pasife Yaz (KPY),
Gerçekleşmezse İptal Et (GİE), Kalanı İptal Et
(KİE) veya Şarta Bağlı (SAR) şeklinde olan dört
emir türünden birinin seçilmesi gerekmektedir.
Emir girişinde emrin sistemde geçerli olacağı
süreye ilişkin Seans Emri (SNS), Günlük Emir
(GUN), İptale Kadar Geçerli Emir (İKG) veya
Tarihli Emir (TAR) şeklinde olan dört emir
süresinden bir tanesinin seçilmesi gerekmektedir.
Borsada sözleşmelere ilişkin alım, satım ve diğer
işlemler VOBİS adı verilen bilgisayarlı işlem
sistemi üzerinde gerçekleşir. Borsada dört ayrı
piyasa mevcuttur: Hisse Senedi, Döviz, Faiz ve
Emtia. Borsada işlemler üç farklı pazarda
gerçekleştirilebilir: Ana Pazar, Özel Emirler
Pazarı ve Özel Emir İlan Pazarıdır.
Borsada, saat 09:15-17:35 arasında normal seans
adı verilen tek bir seans düzenlenir. Normal seans
fiyat ve zaman önceliğine dayanılarak sürekli
müzayede esasıyla işlemlerin gerçekleştirildiği
seanstır. Normal seans süresince temsilciler
sözleşme
bazında
derinlik
bilgilerine
ulaşabilirler. Normal seansın son 10 dakikası
kapanış aralığı olarak adlandırılır.
Takas süresi saat 17:45’te başlar ve T+1 günü
saat 14:30’a kadar devam eder. Saat 17:45’ten
VOBİS kapatılıncaya kadar geçen sürede
temsilciler tarafından sorgulama yapılabilir. Saat
17:45’te işlem gününe ait uzlaşma fiyatları ilan
edilir. İlgili Mevzuat uyarınca Borsa ilanı
geciktirebilir.
Uzlaşma
fiyatlarının
ilan
edilmesini takiben teminat tamamlama çağrıları
ilgili üyenin işlem terminallerinde yayınlanır.
Vadeli işlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem gören
türev araçlar ürün bazında, "Endeks Vadeli",
“Döviz Vadeli”, “Faiz Vadeli”, “Emtia Vadeli”,
“Kıymetli Maden Vadeli”, “Enerji Vadeli” ve
“Canlı Hayvan” olmak üzere yedi gruba
ayrılmaktadır.
Temerrüt, Borsada gerçekleşen işlemler ve açık
pozisyonlar nedeniyle Takasbank’a yatırılması
gereken tutarlar ile diğer yükümlülüklerin süresi
içinde yatırılmaması veya yerine getirilmemesi
halidir. Fiziki teslimata ilişkin hükümler saklı
kalmak
üzere,
teminat
tamamlama
yükümlülüğünü zamanında yerine getirmeyenler
herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde
153
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi VOB’da oluşturulan
piyasalardan birisi değildir?
6. Aşağıdakilerden
hangisi
borsa
üyesi
olabilmek için gereken şartlardan biri değildir?
a. Emtia
a. Türev araçların alım satımına aracılık yetki
belgesi alınmış olması
b. Döviz
b. Borsa Üyelik Taahhütnamesinin imzalanması
c. Varant
c. Giriş aidatı tutarlarının yatırılmış olması
d. Faiz
d. Şirket mali yapısının Borsa Yönetim
Kurulunun belirlediği kritelere uygun olması
e. Endeks
e. Bir banka iştiraki olması
2. Aşağıdakilerden
hangisi
Takasbank
tarafından kullanılan bir teminat türü değildir?
7. Ana pazarda emirlerin eşleşmesi anında
izlenen öncelik kuralı hangisinde doğru
sıralanmıştır?
a. Başlangıç teminatı
b. Sürdürme teminatı
a. Miktar - Zaman
c. Olağanüstü durum teminatı
b. Zaman - Fiyat
d. İşlem teminatı
c. Fiyat- Zaman
e. Değişim teminatı
d. Fiyat - Miktar
3. VOB’da işlem yapan takas üyeleri teminat
tamamlama yükümlülüklerini en geç ne zamana
kadar yerine getirmek zorundadırlar?
e. Miktar - Fiyat
8. VOB’da teminat tamamlama çağrıları ne
zaman yapılır?
a. T+1 günü saat 12:30
a. T+1 günü saat 17:35
b. T+1 günü saat 14:30
b. T günü saat 17:45
c. T+2 günü saat 14:30
c. T günü saat 17:35
d. T+1 günü saat 17:40
d. T+1 günü saat 14:30
e. T+1 günü saat 17:35
e. T günü saat 14:30
4. VOB’da gerçekleştirilen işlemleri inceleme
ve denetim yapma görevi aşağıdaki kurumlardan
hangisine aittir?
9. Emir girildiği anda piyasada bulunan en iyi
fiyatlı emirden başlayarak emrin karşılanmasını
sağlayan emir yöntemi hangisidir?
a. Sermaye Piyasası Kurulu
a. Piyasa (PYS)
b. Takasbank
b. Limit (LMT)
c. Merkezi Kayıt Kuruluşu
c. Kapanış fiyatından (KAP)
d. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu
d. Kalanı pasife yaz (KPY)
e. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu
5. Aşağıdakilerden hangisi VOB
Kurulunun yetkileri arasında yer almaz?
e. Kalanı iptal et (KİE)
Genel
10. Aşağıdakilerden hangisi VOB’da
gören bir sözleşme tipi değildir?
a. Denetleme kurulu üyelerini seçmek
a. Endeks
b. Borsanın genel politakısını belirlemek
b. Hava Durumu
c. Gözetim sistemini kurmak
c. Canlı Hayvan
d. Yönetim kurulu üyelerini seçmek
d. Elektrik
e. Borsa bilançosunu inceleyerek
bağlamak ve kesin hesabı onaylamak
e. Altın
karara
154
işlem
Kendimizi Sınayalım Yanıt
Anahtarı
Sıra Sizde 2
Günlük uzlaşma fiyatı, ilgili sözleşmede açık
pozisyonların yeniden değerlemesinde esas alınan
fiyattır. Seans sonunda günlük uzlaşma fiyatı şu
şekilde hesaplanır:
1. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası A.Ş.” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
• Seans sona ermeden önceki son 10 dakika
içerisinde gerçekleştirilen tüm işlemlerin
miktarlarına
göre
ağırlıklı
fiyatlarının
ortalaması günlük uzlaşma fiyatı olarak
belirlenir.
2. e Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
3. b Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
• Eğer son 10 dakika içerisinde 10’dan az işlem
yapıldıysa, seans içerisinde geriye dönük olarak
bulunan son 10 işlemin ağırlıklı fiyatlarının
ortalaması alınır.
4. a Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası A.Ş.” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
Seans sonunda yukarıda belirtilen yöntemlere
göre günlük uzlaşma fiyatının hesaplanamaması
veya bu şekilde hesaplanan uzlaşma fiyatının
piyasayı yansıtmadığına Uzlaşma Fiyatı Komitesi
tarafından kanaat getirilmesi durumunda, aşağıda
belirtilen yöntemler tek başına ya da birlikte
kullanılarak günlük uzlaşma fiyatı tespit
edilebilir.
5. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası A.Ş.” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
6. e Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası A.Ş.” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
7. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
• Seans içerisinde gerçekleştirilen tüm işlemlerin
ağırlıklı fiyatlarının ortalaması,
8. b Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
• Bir önceki günün uzlaşma fiyatı,
• Seans sonundaki en iyi
kotasyonlarının ortalaması,
9. a Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları” başlıklı konuyu
yeniden gözden geçiriniz.
alış
ve
satış
• Sözleşmenin vadesine kadar olan süre için
geçerli olan ve Borsa tarafından belirlenen faiz
oranı, dayanak varlığın spot fiyatı veya
sözleşmenin diğer vade ayları için geçerli olan
günlük uzlaşma fiyatı kullanılarak hesaplanacak
“teorik” vadeli fiyatlar.
10. b
Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsasında İşlem Gören Sözleşmeler”
başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz.
Sıra Sizde 3
VOB’da nakdî uzlaşmalı İMKB-30 vadeli işlem
sözleşmelerinde vade sonları Şubat, Nisan,
Haziran, Ağustos, Ekim ve Aralık aylarıdır. Aynı
anda içinde bulunulan aya en yakın üç vade ayına
ait sözleşmeler işlem görür. Bu üç vade ayından
biri Aralık ayı değilse, Aralık vade ayı ayrıca
işleme açılır. Ayrıca İMKB-30 vadeli işlem
sözleşmelerinde likidite yapısı incelendiğinde
günümüzde yaşanan finansal krizler nedeniyle
uzun vadeli pozisyon alınamaması nedeniyle
sözleşmelerin vade sonuna iki ay kalmasına yakın
en likit vade özelliği kazanmaktadır.
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı
Sıra Sizde 1
VOB’un faaliyete geçtiği ilk yıl toplam işlem
hacmi 3 milyar iken 2010 yılında 431 milyar
hacime ulaşılmıştır. Kuruluşundan bu yana 143
kat büyüyen VOB’da 2010 yılında işlem hacmi
bir önceki yıla göre yüzde 30’a yakın bir artış
göstermiştir. VOB, bu sonuçlarla 2010 yılında
Futures Industry Association (FIA) tarafından
yapılan türev borsalar sıralamasında 26. sırada
yer almıştır.
155
Sıra Sizde 4
Yararlanılan Kaynaklar
Yıllardan bu yana güçlü bir spot piyasa
oluşturulmakta
zorlanılan
tarım
piyasası,
güçlendirilmeye başlanan pazarlama sistemi ile
dünyaya entegre hale getirilmeye çalışılmaktadır.
Türk tarımının büyük sorunlarından biri olan
depolama koşullarının yetersizliği de gidirilmeye
çalışılan bir diğer sorundur. Yıllarca kârlılığı
sorgulanan depoculukta mevcut tesislerdeki
yetersizlik, denetim sorunları ve arz dengesizliği
bugüne kadar tespit edilen ve yaşanan en önemli
sorunlardır. Bunların aşılması için bazı vergi
teşvikleri ve çalışmaları gerçekleştirilerek özel
sektör
özendirilmesi
sonrasında
hayata
geçirilmeye çalışılan Lisanslı Depoculuk ve Ürün
Borsası projesiyle tüm bu zorlukların aşılması
hedeflenmektedir. Lisanslı depoculuk ile kalite ve
dağıtım sorunu çözülürken, ürün borsası
sayesinde üreticinin malını sermaye piyasaları da
dahil olmak üzere tüm dünyaya satmasına olanak
tanımaktadır. Ege Tarım Ürünleri Lisanslı
Depoculuk A.Ş.’nin kurulabilmesi için şirket ana
sözleşmesi hazırlık çalışmaları 17 Eylül 2010
tarihinde İzmir Ticaret Borsası’nda yapılan
toplantı ile tamamlandı. 20 Eylül 2010’da şirket
kuruluş izni için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na
yapılan başvuru, 24.12.2010’da İç Ticaret
Müdürlüğü’nden alınan resmi yazı ile olumlu
sonuçlandı ve kuruluş izni alındı. 2011 başında
şirket kuruluşu ve faaliyet izni almak amacıyla
depoların ve laboratuvar sisteminin kurulması,
bilgi işlem altyapısı için çalışmalara başlanmıştır.
Lisanslı depo, kuruluş çalışmaları devam eden
Ürün İhtisas Borsası ile entegre bir şekilde
çalışmalarını sürdürecektir.
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., Türev
Araçlar Lisanslama Rehberi, Eylül 2011
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., 2005/5
no.lu Takas ve Temerrüt Esasları Genelgesi,
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., 2005/4
İşlem Esasları Genelgesi
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., 2005/6
Teminatlandırma ve Diğer Risk Yönetimi
Esasları Genelgesi
Sermaye Piyasası Kurulu, Vadeli İşlem ve
Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma
Esasları Hakkında Yönetmelik.
Yararlanılan İnternet Kaynakları
www.spk.gov.tr
www.vob.org.tr
www.tspakb.org.tr
156
7
Amaçlarımız
Bu üniteyi tamamladıktan sonra;
Takas ve saklama işlemlerinin önemini açıklayabilecek,
Takasbank’ın görevlerini özetleyebilecek,
Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun görevlerini sıralayabilecek,
İMKB’de takas işlemlerini tanımlayabilecek,
VOB’da takas işlemlerini açıklayabilecek
bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz.
Anahtar Kavramlar
Takas
Kaydileştirme
Saklama
İhraççı
Virman
Temerrüt
Başlangıç Teminatı
Vadeli İşlemler
İçindekiler
Giriş
Takas ve Saklama İşlemleri
Takasbank
Merkezi Kayıt Kuruluşu
İMKB Takas İşlemleri
VOB Takas İşlemleri
158
Takas ve Operasyon
İşlemleri
GİRİŞ
Takas hizmeti, borsada gerçekleştirilen işlemler sonucunda oluşan borç ve alacakların karşılıklı olarak
tasfiye edilmesi işlemidir. Hisse Senetleri Piyasası’nda gerçekleştirilen işlemlerin takası kaydi olarak
yapılmaktadır. Bu piyasada takas işlemlerinin nakit tarafı İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş.
(Takasbank) nezdinde bulunan hesaplar aracılığı ile menkul kıymet tarafı ise Merkezi Kayıt Kuruluşu
(MKK) nezdinde bulunan hesaplar aracılığı ile gerçekleştirilir.
Organize bir borsa bünyesinde işleyen ve standartlaştırılmış türev sözleşmelerin işlem gördüğü vadeli
piyasaların takası, bütün alıcılara karşı satıcı, bütün satıcılara karşı ise alıcı gibi davranan merkezi bir
takas kurumu tarafından yapılır. Böylece, bir vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesine taraf olan herkes,
sözleşme hak ve/veya yükümlülüklerini takas üyesi aracı kuruluşlar vasıtasıyla Takas Merkezi’ne karşı
yerine getirirken, sözleşmenin sağladığı hakları da yine aracı kuruluşları yoluyla Takas Merkezi’nden
talep edebilir. Bu açıdan, organize borsalarda gerçekleştirilen her vadeli işlem, Takas Merkezi’nin ve
takas üyelerinin güvencesi altındadır.
Sermaye piyasalarında, kıymetli evrakın saklanması gerekliliğinden ortaya çıkan zayi (çalınma,
yıpranma, kaybolma, vs.) gibi sakıncaları ortadan kaldırmak, menkul kıymetlerin dolaşım yeteneğini
artırmak için kıymetli evraktan doğan hakların gayrimaddi olarak kayden tutulması sistemi
geliştirilmiştir. İMKB’de işlem gören hisse senetleri, ilgili düzenlemeler uyarınca fiziki olarak
basılmamakta, hisse senetleri, yatırım fonları, borsa yatırım fonları, özel sektör borçlanma araçları, banka
bonoları, varantlar ve bu kıymetlere bağlı haklar yatırımcı bazında elektronik ortamda tutulmaktadır.
Merkezi Kaydi Sistem’de hesaplar MKK üyesi ihraççılar ve aracı kuruluşlar itibarıyla yönetilmektedir.
Ayrıca, yetkili takas ve saklama kuruluşlarının menkul kıymet takas işlemlerini gerçekleştirilebilmesi
amacıyla MKK’da doğrudan hesap açılabilmektedir.
TAKAS VE SAKLAMA İŞLEMLERİ
Takas hizmeti, borsa üyelerinin sattıkları menkul kıymetleri takas merkezine teslim etmelerini, aldıkları
menkul kıymetleri takas merkezinden almalarını, ödemelerini ve tahsilatlarını da burada
gerçekleştirmeleridir. Bir başka deyişle, takas, borsada gerçekleştirilen işlemler sonucunda oluşan borç ve
alacakların karşılıklı olarak tasfiye edilmesi işlemidir.
İMKB’de takas işlemleri 1988 yılına kadar üyeler arasında gerçekleştirilmekteydi. Satılan hisse
senetleri üyeden üyeye fiziki teslim esasına göre yürütülmekteydi. Fiziki teslim gereksiz külfetlere ve
zaman kaybına yol açtığı gibi, aşınma ve teslim riski de yaratmaktaydı. Fiziki teslim sürecinde denetim
bulunmadığı için borsa üyelerinin kendilerinde olmayan hisse senetlerini satmalarının, kurmaca alım
satım yapmalarının önünde engel bulunmamaktaydı. Takas sisteminin bulunmaması ve alım satım konusu
olan değerli kağıtların kaydındaki eksiklikler kaydileştirme için de engel oluşturuyordu. Takas sisteminin
olmadığı dönemde, her üyenin adına güvenli bir bölüm yapılmıştı. İsteyenlere kiralık kasa veriliyor orada
saklanıyordu. İMKB’nin Karaköy binasına taşınmasının ardından, Temmuz 1988’de İMKB bünyesinde
Takas ve Saklama Müdürlüğü kurulmuştur.
İMKB’de 18 Ocak 1990’da sahte Çukurova Elektrik A.Ş. hisse senetlerinin piyasaya sürülmesinden
sonra, bu hissenin işlemleri 18-22 Ocak arasında kapatıldı. Takas işlemleri henüz kurumsallaşmadığı,
159
alışverişlerde fiziki teslimin esas olduğu dönemde yaşanan bu sahte Çukurova hisseleri olayı borsa
tarihinde çeşitli açılardan önem taşır. Bunlardan biri, aracı kurumların sorumluluğu üstlenerek bir tazmin
fonu kurmaları ve yatırımcıların uğradığı zararı finanse etmeleridir. Bir diğeri, bu tür olayların
tekrarlanmaması için üyeleri de içine alacak şekilde şemsiye sigortası uygulaması düzenlenmesidir. Bu
olay nedeniyle müşteri emirlerine kod uygulaması getirilmiştir. En önemlisi de Takas ve Saklama
A.Ş.’nin kuruluş çalışmaları hızlandırılmıştır.
1991 yılından itibaren takas ve saklama hizmetlerinin modernleştirilmesi için çalışmalar yürütüldü.
Piyasadaki fiziki dolaşımı engellemek, alışveriş yapanları Takas ve Saklama Müdürlüğü’nün
hizmetlerinden yararlanmaya teşvik etmek için mevcut mekanın fiziki saklama kapasitesi yükseltildi.
Temmuz 1991’de İMKB Takas ve Saklama A.Ş. kuruldu, şirket faaliyetine 1 Ocak 1992 tarihinde başladı
ve Ocak 1996’da İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (Takasbank) kuruldu.
1999 yılında yürürlüğe konulan bir uygulama ile Takasbank’ta hisse senetlerini fiziki olarak ortadan
kaldırmak için “Müşteri İsmine Saklama” sistemine geçilmesi ile yatırımcının hisse senetlerini kendi
adına saklamasına olanak sağlandı.
Borsaların önemli fonksiyonlarından biri de taraflar tam olarak anlaştıklarında işlemlerin
tamamlanmasıdır. Aracılar borsada bir işlem yaptıkları zaman borsaya ayrıntıları rapor ederler. Borsadaki
takas odası, bütün tarafların işleme konu olan hisse senedi sayısı ve fiyat konusunda anlaştıklarından
emin olmak için ilgili bütün aracıların raporlarını uyumlaştırır. Daha sonra işlemlerin kapatılması için
hisse senedi ve para transferi gerçekleşir. İşlemlerin kapatılması belirli bir zaman dilimi içerisinde
gerçekleştirilmelidir. Bu sürenin uzaması, bir işlemin tamamlanmaması olasılığını artırıp, hisse
senetlerinin yeniden satış sürecini zorlaştırabilmekte, bu da yatırımcıları caydırıcı fonksiyon görmektedir.
Menkul kıymet alım satımına ilişkin emirlerin eşleştirildiği aşamadan sonra karşımıza üç aşamalı bir
takas süreci ortaya çıkmaktadır. Birincisi, alım satım işlemlerine ilişkin bilgilerin teyitleştirildiği yani
alıcı ve satıcının işlemin koşullarına yönelik anlaşmaya vardığı aşamadır. İkincisi alıcı ve satıcının
birbirlerine karşı olan yükümlülüklerinin hesaplandığı netleştirme aşamasıdır. Üçüncü ve son aşama ise
işlemden doğan yükümlülüklerin yerine getirilerek taraflar arasındaki alım satım sözleşmesinin tasfiye
edilmesi yani hesaplaşma veya takas aşamasıdır. Bu aşamada menkul kıymetlerin alıcısına teslimi, aynı
işlemden doğan nakdinde de satıcıya ödemesi yapılarak işlemler sonuçlandırılır ve tarafların
yükümlülükleri geri dönülemez ve kesin bir şeklide sona erer, böylelikle işleme ilişkin takas süreci de
tamamlanmış olur.
Saklama hizmeti, sermaye piyasası araçlarının sahtecilik, tahrifat, hırsızlık ve suistimale karşı
korunmasını kapsamaktadır. Üyelerden saklama amacıyla teslim alınmış hisse senetlerinin yeni pay alma
hakkının kullanımı, temettü tahsili, kupürlerin birleştirilmesi ve değiştirilmesi işlemleri de saklama
kapsamındadır.
Türkiye’de takas sisteminin gelişimini açıklayınız.
Takas ve saklama kuruluşlarının yürütmekte oldukları faaliyetler nedeniyle maruz kaldıkları çeşitli
riskler bulunmaktadır. Bunlar; saklama, karşı taraf, gelişen piyasalar, netleştirme ve takas, muhafaza, altsaklama kuruluşları, personel, veri iletişim, vergi, müşteri hesapları/yönetim riskleridir. Bu risklere karşı
değişik önlemler uygulanabilmektedir. Önlemler nitelikleri açısından üç başlık altında toplanabilir:
1.
Takas ve saklama kuruluşuna üye olabilmek ve sunulan hizmetlere erişim için getirilen kriterler
ve bu kriterlerin devamlılığı konusunda üyeler üzerindeki sürekli gözetim,
2.
Temerrüt ve açık pozisyon risklerine karşı üyelerden başlangıç ve değişken oranlı teminatlar,
3.
Takas ve saklama kuruluşlarının finansal kaynaklarının oluşabilecek risklere karşı yeterliliğinin
temini.
Genel olarak takas ve saklama kuruluşlarına üyelik talebinde bulunanların belirli düzenleyici ve
finansal nitelikteki kurallara uymaları gerekir. Bunlar arasında en az sermaye şartı ve derecelendirme notu
160
gibi kriterler de yer almaktadır. Başlangıçta üyeler geçmiş ve başvuru anındaki finansal ve idari verileri
açısından incelenmekle birlikte, üye olanlar dönemsel bazda finansal ve belirlenecek diğer bilgileri
sürekli şekilde raporlamalıdırlar.
Teminatların değerlerinin en azından günlük bazda takibinin yapılarak, değer değişimlerine göre ilave
teminat çağrılarının yapılması teminat vasfının korunmasında büyük önem taşımaktadır. İleri aşamada ise
gerçek zamanlı risk kontrol sistemleri ile gün içi pozisyon izleme ve teminat gereklerinin sürekli bazla
takibi yapılmalıdır. Ayrıca üyelerin tek bir piyasada değil, işlem yaptığı diğer piyasalardaki işlemleri
nedeniyle düşebileceği risklerin de toplulaştırılmış teminat kriterleri ile izlenmesi gerekir.
Etkin bir takas sistemi için takas kuruluşlarının finansal kaynaklarının yeterliliği ve kapsamı
önemlidir. Takas kuruluşları finansmanlarını çeşitli kaynaklardan sağlayabilirler. Bunlar arasında takas
kuruluşunun özsermayesinin yanı sıra zarar paylaşım düzenlemeleri, uygun nitelikli kredi imkanları, takas
kuruluşunun bağlı olduğu bir grup (örneğin bir borsa gibi) bulunmakta ise onun özsermayesi, sigortalar
yaptırılması sayılabilir.
TAKASBANK
Menkul kıymet alım/satım işlemlerinin takası, İMKB’nin faaliyete geçtiği tarihlerde üyelerin kendi
aralarında gerçekleştirilirken, 1988 yılından itibaren Borsa bünyesinde kurulan bir müdürlük tarafından
yerine getirilmeye başlanmıştır. 01.01.1992 tarihinde İMKB Takas ve Saklama A.Ş. unvanı ile faaliyete
geçen Banka anonim şirket statüsünde 28.07.1995 tarihine kadar faaliyetlerini sürdürmüştür. 28.07.1995
tarihinde İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (Takasbank) unvanını almış, bankacılık faaliyetlerine
01.01.1996 tarihinden itibaren başlamıştır.
Takasbank, İMKB ve İMKB'nin 85 üyesinin ortak olduğu, mevduat kabul etmeyen bir sektör
bankasıdır. Bankanın ana sözleşmesine göre, İMKB dışında hiçbir ortağın sermayedeki payı %5'i
geçemez. Ortakları %32,63 pay ile İMKB, %34,48 pay ile 19 adet banka ve %32,89 pay ile 66 adet aracı
kurumdur.
Bankanın sermayesi A ve B olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Hisse senetleri ancak İMKB ve üyeleri
ile kurulmuş ve ileride kurulacak altın, döviz, vadeli işlem ve menkul kıymet borsaları ve bunların üyeleri
arasında devredilebilir. İMKB hariç her bir ortağın payı doğrudan ve dolaylı olarak Banka
sermayesinin % 5’ini geçemez. A grubu payları temsil eden hisse senetleri sadece İMKB’ye aittir,
devredilemez.
Ulusal ve uluslararası sermaye ve para piyasalarının değişken yapısına uyum sağlayan ve bu
piyasalarda beliren ihtiyaçlara müşteri odaklı çözümler sunan Takasbank, takas, saklama, nakit/menkul
kıymet transfer ve ilgili bankacılık işlemlerini kapsayan hizmetlerini tek merkezden yöneterek etkinliğini
artırmaktadır. Takasbank sunduğu hizmet çeşitliliğiyle Türkiye finans sektöründe kilit bir rol
oynamaktadır. Kurduğu geniş muhabir ağı ve geliştirmiş olduğu verimli uluslararası işbirlikleri ile dünya
çapında takas ve saklama kuruluşları arasında da özel bir konuma sahiptir.
Öncelikli amacı Türkiye sermaye piyasalarının gelişimine katkıda bulunmak olan Takasbank, para ve
sermaye piyasalarını sağlam ve şeffaf bir yapıyla birbirine bağlayarak piyasalar arasında köprü işlevi
üstlenmekte ve etkin kaynak akışı sağlamaktadır.
Kuruluşundan bu yana finans sektörünün gerekliliklerine uygun olarak ürün ve hizmetlerini sürekli
geliştiren Takasbank, güçlü sermaye yapısı, deneyimli insan kaynağı ve kesintisiz olarak sürdürdüğü
yatırımlarla alanındaki birçok yeniliğin öncüsü olmuştur. Bunlar:
•
2005 yılında İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin kaydileştirilmesi amacıyla kurulan
Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun (MKK) kurucu ortakları arasında yer almış ve kuruluş aşamasında
altyapı çalışmalarını üstlenmiştir.
•
Şubat 2005’te kurulan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) işlemlerinin takas ve
teminatlandırma işlemleri, Takasbank bünyesindeki VOB Takas Merkezi tarafından
gerçekleştirilmektedir.
161
•
Yatırım fonları ve ortaklıklarının portföy varlıklarını izlemektedir.
•
Kurduğu ve işlettiği alt ödeme sistemleri ile sermaye piyasalarımızı ulusal ve uluslararası ödeme
sistemlerine ulaştırmıştır.
•
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi kapsamındaki bireysel emeklilik fon
varlıklarının saklanması, takası ve emeklilik fon paylarının bireysel emeklilik katılımcıları adına
saklanması işlemlerini yerine getirmektedir.
•
Para Piyasası ve bankacılık hizmetleriyle aracı kuruluşlar arasındaki para alışverişlerinin şeffaf,
hızlı ve güvenilir bir ortamda yapılmasını sağlamakta; kısa vadeli nakit kredi olanağı
sunmaktadır.
•
Güçlü bir gelişme potansiyeline sahip olan Türkiye sermaye piyasalarını, başta Ulusal
Numaralandırma Kuruluşları Birliği (ANNA) olmak üzere çeşitli uluslararası organizasyonlarda
temsil etmektedir.
www.takasbank.com.tr
28.11.2005 tarihinde kaydi sisteme geçilmesiyle Takasbank nezdinde bulunan aracı kuruluş saklama
hesaplarında bulunan kıymetler kaydileştirilerek Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.(MKK) nezdinde açılan
saklama hesaplarına aktarılmıştır. Hisse Senedi Piyasası’nda sadece kaydileşmiş hisse senetleri işlem
görebildiğinden takas işlemleri aracı kuruluşların MKK nezdindeki saklama hesapları üzerinden
sonuçlandırılmaktadır. Aracı kuruluşların MKK nezdindeki hesapları altında takas işlemlerinin
sonuçlandırılmasında kullanılan takas hesapları açılmıştır. Alım satım işlemlerinin takası, temerrüt, şartlı
virman işlemleri, yatırım fon/ortaklık virman işlemleri Takasbank ve MKK arasındaki entegre sistem
aracılığıyla gerçekleştirilir.
Uluslararası merkezi takas ve saklama kuruluşu Euroclear Bank ile kurduğu muhabirlik ilişkisi
sayesinde Takasbank, yurt dışı piyasalarda gerçekleştirilen her türlü yabancı menkul kıymetin takas ve
saklama işleminde yurt dışı muhabirlik hizmeti vermektedir. 2010 sonu itibarıyla Takasbank’tan yurt dışı
menkul kıymet muhabirlik hizmeti alan kurum sayısı 83’e ulaşmıştır.
Bankanın takas faaliyetlerindeki etkinliğini yansıtan temel performans göstergelerinden biri olan
takasın tamamlanma oranı İMKB ve VOB piyasalarında 2010 yılı içinde gerçekleştirilen işlemlerin
tümünde %100 oranını yakalamıştır. Aynı başarı, takas işlemlerinin takas günü valörüyle
sonuçlandırılmasında da tekrarlanmıştır.
Takasbank’ın aktif büyüklüğü 15 yıllık süre içinde yıllık ortalama %67 artmıştır. 2011 yılında, banka
statüsünde 15. yılını kutlayan Takasbank, 89 aracı kurum, 140 emeklilik fonu, 474 yatırım fonu, 32
yatırım ortaklığı, 32 portföy yönetim şirketi, 12 borsa yatırım fonunun faaliyet gösterdiği takas sisteminin
düzenli ve güvenli işleyişini sağlamaktadır. Kendi bünyesinde kurulu Takasbank Para Piyasası ve Ödünç
Pay Senedi Piyasası’nda işlem yapan 75 aracı kurum, 10 mevduat ve 4 kalkınma bankası olmak üzere
toplam 89 kurumun işlemlerini zamanında ve şeffaf bir biçimde gerçekleştirmesi için denetim ve gözetim
faaliyetlerini yürütmektedir.
Takasbank’ın finans sektöründeki önemini açıklayınız.
Takasbank’ın Faaliyet Alanları
Banka’nın ana sözleşmesinde belirtilen faaliyet alanları genel itibarıyla şöyledir:
•
Sermaye piyasası araçlarının, kıymetli madenlerin ve diğer kıymetlerin muhafazası, nakli ve
transferlerini temin etmek ve borsalarda alım satımlardan doğan nakit ve kıymet taahhütlerinin
takasını yapmak, bu kıymetlerin ilgililerine teslimi ve ilgililerden teslim alınmasına ilişkin
olarak her türlü hukuki, mali ve idari işlemleri gerçekleştirmek,
162
•
Borsalara, teşkilatlanmış piyasalara, Merkezi Kayıt Kuruluşu’na, aracı kuruluşlara, ihraççılara,
bireysel emeklilik şirketlerine, yerli ve yabancı kurumsal yatırımcılara ve diğer sermaye piyasası
kurumlarına ve bunların müşterilerine saklama hizmetleri vermek, işlemlerinin gerektirdiği
hesapları açmak, bu hesaplar arasında havale, virman, takas, mahsup işlemleri yapmak, takas
yükümlülüklerinin süresinde ve belirlenen usul ve esaslar dahilinde yerine getirilmesini teminen
gerekli diğer işlemleri yürütmek, sermaye piyasası araçlarının mali haklarının kullanılmasına
aracılık etmek ve benzeri diğer mali hizmetleri gerçekleştirmek,
•
Yerli ve yabancı müşterilerine yurt dışında takas ve saklama hizmetleri sunmak, Türkiye sınırları
dışında (serbest bölgeler dahil) alım-satımı yapılan menkul kıymet ile diğer kıymetlerin takas ve
saklaması için uluslararası düzeyde işbirliği tesis etmek ve bu amaçla diğer ülkelerdeki takas ve
saklama kuruluşları ile ilişkiler kurmak, gerektiğinde kredi ihtiyaçlarını, yerli veya yabancı
bankalar veya kredi müesseseleri ile sendikasyonlar ve konsorsiyumlar kurmak ya da mevcutlara
katılmak suretiyle karşılamak; yerli ve yabancı bankalarla ve sair kuruluşlarla konusuna ilişkin
daimi ve geçici her nevi ortaklıklar kurmak ve mevcutlara katılmak,
•
Müşterilerine altın, menkul kıymet, senet, vadeli tevdiat ve vesaik ile sair her türlü teminat
karşılığında veya teminatsız olarak, Türk Lirası veya döviz cinsinden ayni, nakdi ve gayrinakdi
kredi açmak ve avans vermek, takas işlemlerinin süresinde sonuçlandırılması amacıyla
borsaların üyelerine menkul kıymet ve diğer kıymetler ile nakit borç vermek, menkul kıymetleri
ve diğer para piyasası araçlarını iskonto veya iştira etmek; gerektiğinde bunları ödünç vermek ve
almak; Türk Lirası ve döviz cinsinden kefalet, teminat mektubu ve aval vermek,
•
İMKB veya görev verilecek diğer borsaların üyeleri arasında T.C. Merkez Bankası’nın da
katılabileceği para piyasası kurmak ve işletmek,
•
İMKB veya görev verilecek diğer borsa üyelerinin takas işlemlerinin süresinde
sonuçlandırılması amacıyla gerek takas açıkları ve gerekse açığa satış işlemleri için müşterilerin
ve kurumsal yatırımcıların da taraf olabileceği Ödünç Pay Senedi Piyasası ile menkul kıymet
ödünç alma ve verme mekanizmaları kurmak ve işletmek,
•
Borsa ve takas üyelerinin piyasalara olan yükümlülükleri ve takas taahhütleri karşılığında
teminat olarak tevdi ettikleri varlıkların, ilgili hesaplara alınması, takibi ve yönetimi ile ilgili
olarak yasal düzenlemeler çerçevesinde her türlü idari ve hukuki tasarrufta bulunmak,
•
Sermaye piyasası araçlarına Ulusal Numaralandırma Ajansı sıfatı ile Uluslararası Menkul
Kıymet Tanımlama Kodu’nu tahsis etmek ve bunların bildirim işlemlerini yapmak.
MERKEZİ KAYIT KURULUŞU
Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) Türk Sermaye Piyasasının merkezi saklama kuruluşudur. Sermaye
Piyasası Kanunu hükümleri çerçevesinde kurulmuş, özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir anonim şirkettir.
Hisse senedi işlemlerinin kolaylıkla yapılabilmesini sağlamak için atılan ilk adım takas ve saklama
işleminin kurumsallaştırılması, ardından da Takasbank’ın kurulmasıdır. İMKB’nin daha hızlı, güvenli ve
şeffaf çalışması için, gelişen ve yıllar boyunca İMKB’de kullanılan teknolojiden yararlanarak, fiziki
olarak saklanan ve takas işlemleri yapılan menkul kıymetlerin fiziki belgeler olmaktan çıkartılıp
kaydileştirilmesi bu sürecin önemli bir başka adımıdır. İMKB, SPK ve Takasbank tarafından bu amaçla
başlatılan yasal ve teknik altyapı çalışmalarının sonuçlandırılmasından sonra, 21 Haziran 2002 tarihinde
Merkezi Kayıt Kuruluşu faaliyete geçmiştir. MKK’nın kurucuları İMKB, Takasbank, Türkiye Sermaye
Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) ve İstanbul Altın Borsasıdır.
www.mkk.com.tr
Sermaye piyasaları için kaydileştirme reformunun ilk adımı 1999 yılında Sermaye Piyasası Kanununa
eklenen 10/A maddesi ile birlikte atılmıştır. Bu reformun ana öğesi olarak menkul kıymetlerin ve bunlara
ilişkin hakların elektronik ortamda kayden izlenmesi ile görevlendirilen MKK 2001 yılında kurulmuştur.
MKK’ya ilişkin hukuki altyapı 22.12.2002 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan “Kaydileştirilen
Sermaye Piyasası Araçlarına İlişkin Kayıtların Tutulmasının Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ” ile
tamamlanmıştır. MKK’ya ilk personel ataması ve idari yapılanma ise 2002 yılında başlamıştır.
163
Ülkemiz sermaye piyasasında menkul kıymetlerin saklanması 2005 yılına kadar Takasbank tarafından
fiziken yürütülmüştür. Bu dönemde Takasbank fiziken basılı senetlerin immobilizasyonunu sağlamış,
fiziki senetleri çok büyük ölçüde kendi kasasında toplamış ve müşteri bazında saklama sistemine
geçmiştir. Müşteri bazında saklama sistemi daha sonra yerini müşteri ismine saklama sistemine
bırakmıştır. Kaydileştirme sürecine öncelikle yatırım fonları ile başlanmış 28.11.2005 tarihinde İMKB’de
işlem gören hisse senetlerinin topluca kaydileştirilmesi ile devam edilmiştir. Bu aşamadan sonra yeni
sermaye piyasası aracı ihraçları tamamen kaydi olarak yapılır hale gelmiştir. Aralık 2005’te likit fonlar
dışında kalan yatırım fonlarının, Mart 2006’da da likit fonların kaydileştirilmesi tamamlanmıştır. Mart
2008’e gelindiğinde hisse senetlerinin %99’unun kaydileştirilmesi tamamlanmıştır.
Hisse senetlerinin fiziki olarak ortadan kaldırılmasıyla, sermaye piyasası araçlarının ve bunlarla ilgili
hakların elektronik ortamda ihraççılar, hak sahipleri ve aracı kuruluşlar tarafından izlendiği bir sisteme
geçilmiştir. Sermaye piyasası araçlarının kaydileştirilmesi İMKB’nin de iştirak ettiği MKK’nın
sorumluluğundadır. MKK’nın faaliyete geçmesiyle birlikte Takasbank, hisse senetleri ve yatırım
fonlarının saklanması görevini MKK’ya devretmiştir. MKK Türk sermaye piyasasında işlem gören kaydi
menkul kıymetler için merkezi saklama kuruluşu görevini üstlenmek amacıyla kurulmuştur. Bu görev
çerçevesinde MKK, Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) tarafından hisse senetlerinin kayden izlenmesine
karar verilen halka açık anonim ortaklıkların sermayelerinin hak sahibi bazında izlendiği bir kurum olarak
faaliyetlerini sürdürmektedir. Anonim ortaklıkların sermayelerinin hak sahibi bazında takibi tamamen
elektronik olarak gerçekleştirilmekte, herhangi bir fiziki kayıt tutulmamaktadır. Bu şekilde MKK
nezdinde tutulan kayıtların tümüne “Merkezi Kaydi Sistem” (MKS) adı verilmekte ve hisse senetleri de
bu şekilde “kaydi pay” olarak nitelenmektedir.
Sözkonusu halka açık anonim ortaklıkların (ihraççılar) öncelikle MKK üyesi olmaları gerekmektedir.
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hisse senetlerinin kaydileştirilmesine karar verilmiş olan ihraççıların
öncelikle üyelik işlemlerini yerine getirmeleri gerekmektedir. MKK üyesi olan ihraççılar MKS’ye kendi
kullanıcıları veya yetkilendirdikleri başka bir üyenin kullanıcıları ile erişmekte ve bu sistem üzerinde
aşağıda belirtilen işlemleri gerçekleştirmektedirler.
1.
Fiziki senetlerin kaydi pay haline getirilmesi
2.
Büyük ortakların İMKB‟de işlem görmeyen nitelikte kaydi paylarının hak sahibi bazında
adlarına açılmış hesaplarda takibi,
3.
Mali ve yönetsel hak kullanımları
Kayıtlar MKK tarafından bilgisayar ortamında ihraççılar, aracı kuruluşlar ve hak sahipleri itibariyle
tutulur. Kayıt edilen haklar senede bağlanamaz. Kayden izlenen sermaye piyasası araçları üzerindeki
hakların üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesinde MKK’ya yapılan bildirim tarihi esas alınır. Kaydi
sistemin yararları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
•
Merkezi saklama ve operasyonel maliyetlerde tasarruf,
•
Sertifika basım maliyetlerinde tasarruf,
•
İhraççılar için sağlıklı ve güvenilir ortaklık pay defteri bilgilerini edinme imkanı,
•
Personel, saklama ve sigorta maliyetlerinde tasarruf,
•
Sahte/kayıp/çalınma riskinin ortadan kalkması,
•
Kapsam ve nitelik bakımından gelişmiş yatırımcı hizmetleri,
•
Şirket-ortak ilişkilerinde ve iletişiminde etkinlik,
•
Mali kurum suistimallerini teşhis imkanı ve sistemik riskin azalması,
•
Uluslararası entegrasyonun kolaylaşması,
•
Piyasalarda şeffaflığın ve güvenin artması,
164
•
Hisse senetleri dışındaki menkul kıymetlerin de merkezi saklama yapısına girerek transfer
kabiliyeti kazanması.
Merkezi kaydi sistem, MKK bünyesinde yazılmıştır. Üyeler tarafından uzaktan erişim ile işlem
yapılır, elektronik imza kullanılır. Kullanıcıların yapısına uygun farklı erişim ve işlem yöntemleri
mümkündür.
MKK mevcut durum itibariyle hisse senetleri, yatırım fonları, özel sektör borçlanma araçları, borsa
yatırım fonları ve varantlar için merkezi saklama kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. MKK’nın
temel amacı uluslararası sermaye piyasaları uygulamalarını da takip ederek, piyasaların etkinliğinin
artırılması bağlamında üzerine düşen sorumlulukların tam anlamıyla yerine getirilmesi ve
karşılaşılabilecek risklerin minimize edilebilmesidir. Stratejik amaçlar ise,
•
İşlemlerin yürütülmesinde mükemmel işleyişin sağlanması,
•
Kaydileşmenin azalttığı risk faktörünün yönetilebilmesi,
•
Dünyadaki uygulamaların takip edilmesi,
•
Üye ihtiyaçlarına yönelik sorunların çözülmesi ve pratik uygulamalar geliştirilmesidir.
MKK’nın kuruluş amaçları nelerdir?
Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun Faaliyet Alanları
Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun hizmetleri; Saklama, menkul kıymet transfer işlemleri, hak kullanım, ihraççı
işlemleri, hukuki işlemler ve diğer işlemlerdir.
Saklama: MKK, aşağıda yer alan sermaye piyasası araçları için kaydi saklama hizmeti vermektedir:
•
İMKB’de işlem gören şirketlerin hisse senetleri,
•
Yatırım fonları ve borsa yatırım fonları,
•
Özel sektör borçlanma araçları,
•
Varantlar,
•
Varlık teminatlı menkul kıymetler,
•
Varlığa dayalı menkul kıymetler.
Saklama hizmeti sadece kaydi sermaye piyasası araçlarına verilmekte olup, herhangi bir fiziki
saklama hizmeti verilmemektedir. MKK tarafından kaydileştirilecek ve kayden izlenecek menkul
kıymetler Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenir. Saklama üyeler itibariyle hak sahibi bazında
yapılabilmektedir. Bu amaçla kaydi bir sermaye piyasası aracına yatırım yapacak kişilerin MKK üyesi
kuruluşlarda kendi adlarına hesap açtırmaları zorunludur. Yatırım fonları, özel sektör borçlanma araçları
ve İMKB’de işlem görmekte olan hisse senetlerinin dolaşımda olmayan kısmına sahip yatırımcıların
sözkonusu menkul kıymetlerin ihraççısı olan MKK üyesinde veya aracı kuruluşlarda hesap açtırmaları
mümkün iken, diğer menkul kıymetler için saklama hizmeti ancak aracı kuruluşlar nezdinde açılacak
hesaplar ile verilebilmektedir.
Mevzuat uyarınca yatırımcı adına hesap açtırmaksızın toplu saklama veya yatırımcı kimliği
bildirilmeksizin hamiline saklama yapılmamaktadır. Saklama hizmetinin bir parçası olarak, üyeler ve
sermaye piyasası aracı sahipleri, temettü veya itfa bedeli tahsilatı, sermaye artırımlarına katılım, genel
kurullara katılım, rehin tesis edilmesi vb pek çok hizmetten de faydalanabilmektedirler.
Menkul Kıymet Transfer İşlemleri: İMKB’nin çesitli piyasa ve pazarlarında gerçekleştirilen hisse
senedi, borsa yatırım fonu ve özel sektör borçlanma araçları alım satım işlemlerine yönelik takas süreçleri
üye bazında Takasbank tarafından yürütülmektedir. Sözkonusu işlemlerin menkul kıymet tarafının
165
sonuçlandırılmasında MKK nezdindeki Takasbank havuz hesapları kullanılmakta, süreç MKK ile
Takasbank arasında kurulmuş olan entegre sistem üzerinden yürütülmektedir. İMKB tarafından günlük
alım satım bilgilerinin Takasbank’a gönderilmesinden sonra, Takasbank tarafından üye, yatırımcı ve
menkul kıymet bazında netleştirme işlemi yapılmakta, netleşmiş işlem bilgileri işlem günü akşamı
MKK’ya gönderilmektedir. Alınan bilgiler doğrultusunda Takasbank tarafından üye bazında
gerçekleştirilen işlemlerin menkul kıymetler açısından hak sahibi bazına yansıtılması MKK tarafından
gerçekleştirilmektedir.
Takas günü üyelerin Takasbank’a olan menkul kıymet yükümlülüklerinin kapatılması amacıyla
menkul kıymetler hak sahibi hesabından başlayarak önce aracı kurum havuz hesaplarına daha sonra
Takasbank havuz hesaplarına gönderilmektedir. Benzer şekilde Takasbank tarafından alacak olarak
dağıtılan menkul kıymetler havuz hesaplarından hak sahibi hesabına doğru bir yön izlemektedir.
Sözkonusu işlemler tamamen otomatik süreçlerle yürütülmektedir. Özel Sektör Borçlanma araçlarına
ilişkin takas süreci, ilgili havuz hesaplarına/hesaplarından üyeler tarafından gerçekleştirilen menkul
kıymet transferleri ile sonuçlandırılmaktadır.
Yatırım Fonu Dağıtım Platformu: Yatırım fonu ihraççıları tarafından gerçekleştirilen katılma
belgesi alım satım işlemleri hak sahibi bazında özel olarak geliştirilen uygulamalar ile MKK’ya
yansıtılmaktadır. İhraççılar yatırım fonlarına ilişkin yetkilendirmiş oldukları diğer MKK üyelerinden
gelen alım satım emirlerini karşılamak suretiyle, yatırım fonlarının karşılıklı transferini otomatik olarak
gerçekleştirme imkanına da sahiptirler.
MKK tarafından saklama hizmeti verilen sermaye piyasası araçlarının hak sahibi yatırımcılar arasında
transferi üyeler tarafından gerçekleştirilmektedir. İlgili transferin, sistem üzerinde nakit veya sair
herhangi bir karşılığa bağlı olmadan aktarılması, serbest virman süreci ile sağlanmaktadır. Transferin
gerçekleşmesi sürecinde teslim karşılığı eş anlı ödeme prensibi işletiliyorsa şartlı virman uygulaması ile
söz konusu aktarım gerçekleştirilmektedir.
Şartlı virman işlemleri, üyelerce Takasbank’a iletilen talimatlar doğrultusunda, MKK ile Takasbank
arasında kurulan entegre sistem kullanılarak otomatik süreçler üzerinden sonuçlandırılmaktadır.
Hak Kullanım: MKK hak sahiplerine, MKK üyeleri üzerinden sermaye artırım ve temettü gibi mali
haklarını kullanmalarını sağlayacak çözümler sunmaktadır. Temettü, kupon ödemeleri veya anapara itfası
gibi hak sahibi yatırımcıya ödeme yapılmasına yönelik işlemlerde, MKK ihraççıdan tahsil ettiği tutarı
üyelerine aktarır. Üyeler MKK'dan aldıkları bilgiler çerçevesinde yatırımcılara ödeme yaparlar. Yapılan
ödemelerin üyelerin bildirimleri doğrultusunda hak sahibinin vergi mevzuatı karşındaki durumuna göre
gerçekleştirilmesine ilişkin çözümler de sunulmaktadır.
Bedelli sermaye artırımı işlemlerinde ise, rüçhan hakkı kullanmak isteyen hak sahipleri yine üyeler
vasıtasıyla MKK'ya ödeme yaparlar. MKK tahsil ettiği bu tutarları ihraççıya aktarırken, diğer taraftan
yatırımcı hesaplarına sermaye artırımı nedeniyle elde ettiği payları aktarır. Benzer işlem nakit aktarımı
sözkonusu olmaksızın bedelsiz sermaye artırımlarında da gerçekleştirilir.
Sermaye azaltımı, bölünme, birleşme gibi işlemler de MKK nezdinde hak sahibi bazında
gerçekleştirilir. Yukarıda sayılan bütün işlemler tamamen elektronik olarak ve hak sahibi bazında
yürütülür.
İhraççı ortaklık genel kurullarına katılarak oy hakkını kullanmak isteyen hak sahibi yatırımcıların
hisse senetleri üzerinde genel kurul blokajı uygulanması ve uygulanan blokajı belgelemek üzere genel
kurul blokaj mektubu düzenlenmesine yönelik uygulamalar MKK nezdinde oluşturulmuştur. Kaydileşmiş
hisse senetleri üzerinde belirtilen şekilde blokaj uygulamak isteyen yatırımcılar bu blokajı üyeler
üzerinden yapabilecekleri gibi, doğrudan yatırımcıya sunulan hizmetlerle de bunu sağlayabilme imkanına
sahiptirler.
İhraççı İşlemleri: İhraççıların MKK nezdinde kayden; İMKB'de işlem gören şirketlerin hisse
senetleri, yatırım fonları ve borsa yatırım fonları, özel sektör borçlanma araçları ve varant ihracı
yapmaları mümkündür. İhraç için ön koşul ilgili sermaye piyasası aracının Sermaye Piyasası Kurulu
166
kaydında olmasıdır. İhracı takiben, halka arz, tahsisli satış vb. işlemler ile kaydi sermaye piyasası
araçlarının ilgili hak sahiplerine transferine ilişkin özel uygulamalar geliştirilmiştir.
Hisse senedi ihraç etmiş MKK üyesi kurumlar, aksi yatırımcılarca talep edilmedikçe, ortaklarının
kimler olduğuna dair bilgiyi MKK'dan alabilmektedirler. Sözkonusu bilgi Sermaye Piyasası Kurulu kararı
uyarınca 7 gün gecikme ile verilmekle birlikte, geçerli bir sebebin varlığı halinde talep üzerine güncel
şekilde de temin edilebilmektedir.
İhraççılar temettü dağıtımı, itfa, sermaye artırımı, sermaye azaltımı, birleşme ve bölünme gibi pek çok
işlemlerini
MKK
tarafından
geliştirilmiş
uygulamalar
üzerinden
elektronik
olarak
gerçekleştirebilmektedirler.
Fiziki sistemin gerektirdiği kupon kesme, toplama vs gibi işlemler tamamen ortadan kalkmıştır. MKK
ayrıca temettü dağıtımları öncesinde ihraççılara ödenecek tahmini temettü tutarına ilişkin raporlama
hizmeti vermektedir. Diğer taraftan, özellikle ihraççıların genel kurul toplantılarına katılacak
yatırımcıların belirlenmesinde, genel kurul blokajı uygulayan yatırımcı bilgisinin ihraççılara raporlanması
ihraççılar açısından önemli bir hizmettir.
Hukuki İşlemler: Kaydi sistemle birlikte, 21. yüzyıl ihtiyaç ve teknolojisine uygun kağıtsız kıymetli
haklar sistemine geçilmiştir. Kaydi sistem, sahteciliğin önlenmesi, gerçek hak sahipleri ile kayıtlardaki
hak sahipleri ile kayıtlardaki hak sahipleri arasında uyumun sağlanması, hak sahipliğine ilişkin devir
zincirinin kesintisiz kayıt altına alınması gibi, piyasanın hukuki işleyişi için gerekli temel güvenceleri
sağlamıştır.
Gerek düzenleyici denetleyici kurumlarla gerek kamu alacaklarının takip ve tahsili ile yetkili
kurumlarla yürütülen projeler çerçevesinde kurumlar arası elektronik haberleşme sistemine geçilmiş, veri
aktarımları günümüz teknolojisine uygun şekilde anlık olarak yapılır hale getirilmiştir. Bu çerçevede
MKK ile Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda kamu alacaklarının takip ve
tahsiline yönelik işlemlerin tüm aşamaları elektronik ortamda yapılmaktadır. Yine MKK ile Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda Kurum alacaklarının takip işlemleri
elektronik ortamda yapılmaya başlanmıştır.
Kaydi sermaye piyasası araçları üzerinde tesis edilen teminat işlemleri ve rehin hakkı üyelerce
sermaye piyasası aracı sahibi ve lehine hak tesis edilen kişi bazında MKK kayıtlarına yansıtılır. İşleme
konu sermaye piyasası aracının sahibinin veya lehine hak tesis edilen kişinin hesabında tutulması imkanı
mevcuttur. Benzer şekilde intifa hakkı tesisi de MKK kayıtlarında izlenen işlemlerdendir. Oy hakkı,
temettü vb konularda tesis edilen intifa hakkı üyelerce sermaye piyasası aracı sahibi ve lehdar bazında
MKK kayıtlarına yansıtılır.
Diğer İşlemler: Merkezi Kaydi Sistemde kayden izlenen menkul kıymetler için farklı piyasa ve
uygulamalara da hizmet verilmektedir. Takasbank tarafından işletilen Ödünç Pay Senedi Piyasasında ve
BYF Fon Payı Oluşturma ve Yatırım Fonu Payı Geri Alma işlemlerinin, üyeler tarafından Takasbank'a
iletilen talimatlar doğrultusunda, Takasbank ve MKK arasındaki entegre sistem üzerinden menkul kıymet
bazında yatırımcı hesaplarına yansıtılması sağlanmaktadır.
Özel Sektör Borçlanma Araçlarının kupon ve anapara ayrıştırma ve birleştirme işlemleri üye kurum
talepleri doğrultusunda elektronik olarak gerçekleştirilmektedir.
Yabancı yatırımcılara saklama hizmeti veren kuruluşların ihtiyaçları doğrultusunda, hakları
kullanılmaksızın devri gerçekleştirilmiş hisse senetlerinin, haklarına ilişkin detay bilgilerin iletileceği ve
aynı zamanda ilgili taraflarca takibinin de yapılacağı iletişim platformu (üyeler arası hak kullanım talep
bildirimi platformu) mevcuttur. Takasbank ile entegre bir şekilde yatırım fonlarının fon dağıtım ağının
büyütülmesine yönelik olarak da hizmet sunulmaktadır.
MKK hizmetlerinden ihraççı işlemleri nasıl gerçekleştirilir?
167
İMKB TAKAS İŞLEMLERİ
Takasbank, İMKB tarafından, İMKB bünyesinde mevcut piyasalarda gerçekleşen işlemlerin
nakit ve menkul kıymet takasını sonuçlandırmak üzere yetkilendirilmiş merkezi takas
kuruluşudur. Takas Merkezi, Borsada gerçekleştirilen alım satım işlemlerinden doğan menkul kıymetlerin
teslimi ve bedellerin ödenmesine ilişkin taahhütlere ait takasın yapıldığı merkezdir. Borsa üyelerinin alım
satım işlemlerinden doğan menkul kıymet teslim etme ve teslim alma taahhütleri ile alım satıma konu
olan menkul kıymet karşılığındaki ödeme taahhütleri Takas Merkezi aracılığıyla hesaben sonuçlandırılır.
Menkul kıymetin satıcısı durumunda olan üyenin yükümlülüğü, satılan menkul veya onları temsil
eden belgeleri veya hesaben teslim talimatlarını Yönetmelikte ve ilgili piyasa Yönetmeliklerinde
belirlenen şartlarla Takas Merkezine teslim ederek bedellerini tahsil etmek; alıcı durumundaki üyenin
yükümlülüğü ise, bu Yönetmelikteki şartlara uygun olarak satın aldığı menkul kıymetlerin bedellerini
Takas Merkezine ödeyerek, menkul kıymetleri veya onları temsil eden belgeleri teslim almaktır.
Hisse Senedi Piyasası Takas İşlemleri
Hisse Senedi Piyasası'nda, işlem gününde (T) gerçekleşen işlemlerin takası, işlem gününü izleyen ikinci
iş günü (T+2) aşağıda belirtilen ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilir.
Netleştirme: Aracı kuruluşların, iki seans süresince gerçekleştirilen işlemlerinde, hisse bazında ve
toplam olarak netleştirme yapılır. Aynı tarihli iki seans süresince, bir hisse senedinden hem satış hem
de alış işlemi yapan aracı kuruluş, satış toplamı alış toplamına mahsup edilerek çıkan net bakiyeye göre
söz konusu hisse senedinden takasa borçlandırılır veya alacaklandırılır. Tüm hisse senetlerindeki alış veya
satışlarının bedelleri ise genel olarak netleştirilir ve aracı kuruluşun alış tutarları fazla ise takasa borçlu,
satış tutarları fazla ise takastan alacaklı olur. Günlük netleştirme uygulanır. Günler arasında yükümlülük
ve alacak geçişi mümkün değildir.
Teslim Karşılığı Ödeme: Aracı kuruluşlar takas merkezine olan borçlarını kapatmadıkça, takastan
olan alacakları kendilerine ödenmez. Borcun kısmen kapatılması halinde alacak, kapatılan borca orantılı
olarak ödenir. Aracı kuruluşların takas borçları karşılığında alacaklarına bloke konması en likitten en az
likide doğru, borçların kapatılması durumunda blokelerin kaldırılması da en az likitten en likide doğru
gerçekleştirilir. Hisse senetleri için uygulanan likidite sırası; Ulusal Pazar (İMKB 100 Endeksi), Ulusal
Pazar (Endeks dışı), İkinci Ulusal Pazar, Kurumsal Ürünler Pazarı (İMKB 100 End.), Kurumsal Ürünler
Pazarı (Endeks dışı), Gözaltı Pazarı ve Gelişen İşletmeler Piyasası şeklindedir.
Kaydi Takas: Takasa olan para borçları ile takastan olan para alacakları hesaben ödenir. Takasa olan
kıymet borçları aracı kuruluşlarca müşteri hesaplarından virman (borç kapatma) suretiyle kapatılır. Aracı
kuruluşların takastan olan alacakları ise saklama hesaplarına virman (alacak aktarımı) suretiyle aktarılır.
Takas hesaplarına fiziken kıymet tevdiatı veya takas hesaplarından fiziken kıymet teslimi mümkün
değildir.
Merkezi Takas: Borsa Yönetim Kurulu'nca kapsam dışında tutulanlar hariç, bütün Borsa işlemlerinin
takasının Takas Merkezi'nde yapılması zorunludur.
Aynı Gün Valörlü İşlemler: Prensip olarak takas gününde takas borcunu kapatan aracı kuruluşlar,
aynı gün içinde takas alacaklarını alırlar.
T günü (işlem günü) işlemlerinden dolayı T+2 günü (işlemi izleyen ikinci iş günü) takasa hisse senedi
borcu olan aracı kuruluşlar borçlarını; Fiziki teslim, müşteri hesabından virman, başka bir kurum
hesabından virman yollarından birini veya birkaçını seçerek kapatırlar.
İMKB’den T gününde online olarak alınan sözleşme bilgileri ile üye bazında ve müşteri detaylı
netleştirme, Takasbank sisteminde yapılarak müşteri detayında oluşturulan net borç/alacak bilgileri, T+0
akşamında Takasbank sisteminden MKK sistemine transfer edilir.
T+0 günü MKK’ya gönderilen müşteri detayında borç alacak bilgileri, MKK sisteminde müşteri
hesap kontrolleri yapıldıktan sonra, hata kodları ile birlikte Takasbank sistemine aktarılır. MKK’dan
gelen bu bilgilere göre, üye ve müşteri alt hesabı detayında oluşturulan netleştirme sonuçları T günü,
168
Takasbank üye ekranlarına yansıtılır. Aracı Kurumlar, söz konusu bilgileri işlem günü (T) takas
ekranlarından izleyebilir ve herhangi bir yanlışlık tespit etmeleri halinde düzeltme işlemlerini Borsa’ya
bildirirler.
Aracı kurumun talebine göre, MKK sisteminde yatırımcı bazında netleştirme bilgileri doğrultusunda;
satış yapmış olan ve bu nedenle T+2 günü kıymet teslim yükümlülüğü bulunan yatırımcı hesaplarında yer
alan kıymetlere, net borç miktarı kadar Takas amaçlı virman blokaj talimatları oluşturularak mevcut
bakiyeler için blokaj işlemi yapılır. (T+0 akşamı). Yeterli bakiye olmayan borçlu hesaplar için de hesaba
kıymet geldikçe, takas borcu miktarına ulaşıncaya kadar blokaj işlemi otomatik gerçekleştirilir. Aynı
şekilde, alacaklı yatırımcı bilgileri doğrultusunda T+0 akşamı aracı kurum takas havuzlarından yatırımcı
hesapları yönünde T+2 valörlü alacak talimatları oluşturulur. Alım satım netleşmiş işlem bilgileri
Takasbank ve MKK ekranlarından üyelerce raporlanabilir. Takas amaçlı virman blokajının otomatik
olmasını istemeyen kurumlar, takas gününde müşteri serbest hesabından söz konusu blokaj hesabına
aktarım yaparak takas borçlarının kapatılması işlemlerini başlatır.
T+0 günü netleştirilmiş ve MKK tarafından müşteri hesap durumları kontrol edilmiş kayıtlar,
Takasbank üye ekranlarına yansıtılır ve aracı kurumlar işlem bilgilerini söz konusu kayıtlar üzerinden
kontrol ederler. Üyeler, herhangi bir hata tespit etmeleri durumunda T+1 saat 17:00’ye kadar hatalı
sözleşme ile ilgili düzeltme taleplerini İMKB’ye bildirirler. T+1 günü İMKB’ye iletilen düzeltme
taleplerinin Takasbank’a transfer edilmesi ile Takasbank sisteminde yeniden müşteri detaylı netleştirme
yapılır. T gününde yapılan netleştirme sonuçları ile düzeltmelerden sonra yapılan netleştirme sonuçlarının
karşılaştırması ile elde edilen farklar, MKK’ya bildirilir. MKK sisteminde gerekli talimat güncellemeleri
yapılır. MKK sisteminde, Takasbank tarafından gönderilen fark dosyasına istinaden, T gününde
gerçekleştirilen takas amaçlı virman blokaj işlemleri ile talimat işlemlerinde gerekli güncelleme yapılır.
T+0 gününde yapılan kontroller tekrar yapılarak Takasbank sistemine gönderilir MKK’dan gelen bu
bilgilere göre, üye ve müşteri alt hesabı detayında oluşturulan netleştirme sonuçları, Takasbank üye
ekranlarına yansıtılır.
İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda işlem yapılan hisse senetlerinin kaydileşmiş olma zorunluluğu
vardır. Bu nedenle, fiziki hisse senetleri ile takas yükümlülüğünün yerine getirilebilmesi için, söz konusu
hisse senetlerini en geç takas gününe kadar kaydileştirmek gerekmektedir.
Fiziki hisse senetlerinin kaydileştirilmesi talebi aracı kuruluş tarafından MKK’ya yapılarak hisse
senetleri Takasbank’a teslim edilir. Aracı kurumdan teslim alınan hisse senetleri kaydileştirilme amacıyla
MKK sistemine bildirilir ve hisse senetleri MKK adına saklamaya alınır. T+2 sabahı, MKK sisteminde
satış yapmış müşteri hesaplarından satışı yapılan kıymetler takas amaçlı virman blokajı hesaplarından
aracı kurumun takas havuz hesabına aktarılır. Aracı kurum takas havuzuna aktarılan kıymetler ile, aracı
kurumun takas borcunun kapanması amacı ile Takasbank Takas Havuzu’na aktarım işlemleri ve kurum
içi takas amaçlı alacaklı müşteri hesaplarına virman işlemleri aracı kurumun onayı ile MKK sistemi
tarafından otomatik olarak yapılır.
Takas işlemleri, MKK nezdinde açılan Takasbank Takas Havuz Hesabı üzerinden yapılır. MKK,
Takasbank’a MKK nezdindeki Takas Havuz Hesabı hareketlerini eş zamanlı olarak iletir. Takasbank,
MKK’dan gönderilen, üye havuz hesabından Takasbank Takas Havuz hesabına aktarılan kıymet ve adet
bilgilerine göre borç kapatma işlemini gerçekleştirir.
Aracı kurum takas yükümlülüğünün, başka bir kurumdan virman yoluyla gelecek kıymetler ile yerine
getirilecek olması durumunda, müşteri hesabına virmanlanan hisse senetleri, “müşteri hesabından
virman” yoluyla Takasbank Takas Havuz Hesabına aktarılarak, aktarıma ilişkin bilgiler MKK
sisteminden Takasbank’a gönderilir ve Takasbank nezdinde gerekli kontroller yapılarak aracı kurumun
takas borcu kapatılır.
Aracı kuruluşların, İMKB Hisse Senedi Piyasası işlemlerinden kaynaklanan yükümlülüklerini T+2
günü saat 16:00’ya kadar yerine getirmeleri gerekmektedir. T+2 günü saat 16:00’ya kadar borcunu (fiziki
teslimat, başka bir üye hesabından virman ya da mevcut saklama hesaplarından virman yoluyla)
kapatmayan aracı kuruluşlar, herhangi bir bildirime gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılırlar. Bu
durumda üyenin temerrüde düştüğü tarihten itibaren taahhüdünü yerine getirdiği tarihe kadar, tesliminde
169
temerrüde düşülen menkul kıymetlerin işlem günündeki ağırlıklı ortalama fiyatlarından hesaplanan
toplam Borsa değerleri veya nakit borcu esas alınarak İMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB
Bankalararası Para Piyasası’nda oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanın
aşağıda belirtilen katları üzerinden hesaplanan tutar kadar temerrüt faizi tahsil edilir.
Takas süresi sonu itibari ile yükümlülüklerini yerine getirmeyerek temerrüde düşen üyeye, aynı gün
içinde EFT kapanış saatine kadar yükümlülüğünü yerine getirirse, İMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda
veya TCMB Bankalararası Para Piyasası’nda oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en
yüksek olanı (x 1) esas alınarak hesaplanan tutar kadar temerrüt faizi uygulanır.
Yükümlülüğünü takas gününde EFT kapanış saatinden sonra izleyen günlerde yerine getiren üyelere
İMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB Bankalararası Para Piyasası’nda oluşan bir gecelik
ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanın üç katı (x 3) esas alınarak hesaplanan tutar kadar
günlük temerrüt faizi uygulanır.
Temerrüt faizi, temerrüde düşülen tarih ile yükümlülüklerin yerine getirildiği tarih arasındaki takvim
günleri esas alınarak hesaplanır. Aracı kuruluşların, T günü yaptığı alım veya satımların neticesinde
oluşan nakit veya hisse senedi alacakları, Takasbank'ın takas işlemlerine taraf olmaması ve bu işlemlerin
takaslarının temerrüt neticesinde tamamlanamama olasılığı nedeniyle, takas gününde üye hesaplarına
aktarılamayabilir. Bu nedenle, T+1 günü aracı kuruluşlarca henüz takası tamamlanmamış olan (T günü
alınan) hisse senetlerinin satılması durumunda ilgili takas gününde (T+3 günü) temerrüt söz konusu
olabilir. Sürekli netleştirme yapılmadığından, T günü yapılan alış işlemlerinin T+3 gününden önce
satışının yapılması teorik olarak temerrüt riski taşımaktadır. Üye temerrüt durumundan kaynaklanan
yükümlülüklerinin gerektirdiği ödemeleri yapmazsa ödenmesi gereken para üyenin Borsaya yatırmış
olduğu teminattan Borsaca resen karşılanır. Taahhüdünü yerine getirmeyip temerrüde düşen üyenin bu
durumundan dolayı kendisine teslimat veya ödeme yapılamayan üyeye, gecikilen günler karşılığı olarak
temerrüde düşen üyeden tahsil olunan temerrüt faizinin 2/3'ü ödenir. Alacaklı üyeye aynı gün içinde
ödeme yapılması durumunda mağduriyet ödemesi söz konusu olmayacaktır.
Mağduriyet ödemesinin yapılabilmesi için, aynı gün yapılamayan teslim ya da ödemenin İMKB,
Takasbank A.Ş. ve TC Merkez Bankası’nın sisteminde meydana gelen sorunlardan kaynaklanmaması,
nakit veya menkul kıymet alacaklı üyenin nakit veya menkul kıymet yükümlülüğünü zamanında yerine
getirmesi, nakit veya menkul kıymet temerrüdüne düşen üyenin yazılı itirazının geçersiz kabul edilerek
temerrüt faizinin tahsil edilmesi gerekmektedir.
T+2 günü saat 16:00 itibariyle T günü işlemlerinin takasını kısmen veya tamamen
sonuçlandıramamış, yani temerrüde düşmüş üyelerin ve temerrüde konu işlemlerin bildirimi Takasbank
tarafından T+3 günü 9:15 itibariyle Borsa Başkanlığı'na yapılacak ve ilgili piyasa müdürlüğü tarafından
T+3 günü ilk seansta hisse senedi grup kodlarına göre “TE”, “TY” veya “TF” grup koduyla ayrı bir sırada
ve "aynı gün valörlü" alım veya satımlarla temerrüt kapatma işlemleri yaptırılacaktır.
Hisse Senedi Piyasasında Takasbank tarafından uygulanan temerrüt
süreci nasıl işler?
Tahvil ve Bono Piyasası Takas İşlemleri
Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı, Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı ve Bankalararası
Repo Ters Repo Pazarı’nda gerçekleştirilen işlemlerin takası Takasbank tarafından gerçekleştirilir. Devlet
iç borçlanma senetleri ve likidite senetleri takas İşlemleri için Takasbank’ın TCMB nezdinde bulunan
menkul kıymet hesabı, özel sektör borçlanma araçları için ise MKK nezdinde bulunan hesaplar
kullanılmaktadır.
Tahvil ve Bono Piyasası’nda ve döviz ödemeli ihraç edilmiş devlet iç borçlanma senetleri (DİBS),
gelir ortaklığı senetleri (GOS), TCMB tarafından ihraç edilen likidite senetleri, özel sektör, Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve mahalli idarelerce ve döviz ödemeli olarak ihraç
170
edilen borçlanma senetleri ile Borsa Yönetim Kurulu tarafından işlem görmesine karar verilen diğer
menkul kıymetler işlem görmektedir.
Kesin Alım Satım Pazarı’nda DİBS ve GOS’lar için 90 güne, diğer menkul kıymetler için ise 30 güne
kadar ileri valörlü işlem yapılması mümkündür. Kesin Alım Satım Pazarında Menkul kıymet satan üye,
kıymetin piyasa değeri kadar nakit alacaklı, sattığı kıymetin nominal değeri kadar borçlu olur. Kıymet
alan üye ise aldığı kıymetin piyasa değeri kadar nakit borçlu, aldığı kıymetin nominal değeri kadar
alacaklı olur.
Nitelikli Yatırımcıya İhraç Pazarı, hisse senetleri İMKB Ulusal ve İkinci Ulusal Pazarlarında işlem
gören ortaklıkların, Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: II, No:22 Tebliğ’inde belirtilen esaslar
çerçevesinde, izahname ve sirküler düzenlemeksizin ihraç edebilecekleri ve yalnızca sermaye piyasası
mevzuatında tanımlanan nitelikli yatırımcılar tarafından satın alınabilecek borçlanma araçlarının ihraç
işlemlerinin gerçekleştirildiği Pazar’dır. Pazar’da ihracı tamamlanan borçlanma araçları, başka herhangi
bir şart aranmaksızın Kesin Alım Satım Pazarı’nda işlem görmeye başlarlar.
Repo, önceden belirlenen bir tarihte, önceden belirlenen fiyattan geri alma taahhüdü vererek bir
menkul kıymeti satma işlemidir. Ters Repo ise önceden belirlenen bir tarihte, önceden belirlenen fiyattan
geri satma taahhüdü vererek bir menkul kıymeti satın almayı ifade eder. Repo-Ters Repo Pazarında,
Sermaye Piyasası Kurulundan repo – ters repo işlemi yapabilmek için yetki belgesi alan ve Tahvil ve
Bono Piyasasında işlem yapma yetkisi olan aracı kuruluşlar işlem yapabilmektedir. Repo - Ters Repo
Pazarında 7 güne kadar ileri valörlü işlemler yapılabilmesi mümkündür.
Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı’nda belirli bir menkul kıymet üzerinde geri alım vaadi ile satım
ve geri satım vaadi ile alım işlemleri yapılır. Bu işlemlerde repo oranının yanısıra menkul kıymetin fiyatı
da belirtilerek işlem yapılır. İşlem sonrası menkul kıymetler bloke tutulmayarak alıcısına teslim edilir.
Vade sonunda alıcının aynı tanım ve miktarda menkul kıymeti karşı tarafa iade edilmek üzere
Takasbank’a teslimi esastır. İşlemler aynı gün başlangıç valörlü veya en fazla 7 gün olmak kaydıyla ileri
başlangıç valörlü olarak yapılabilir.
Bankalararası Repo-Ters Repo Pazarı, bankaların organize piyasa koşulları içerisinde geri alım
vaadiyle satım ve geri satım vaadiyle alım işlemlerini zorunlu karşılık ayırmaksızın gerçekleştirmelerini
sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Bu pazarda devlet tahvilleri ve hazine bonoları ile TCMB likidite
senetlerinin sadece üye bankaların, T.C. Merkez Bankası ve kendi aralarındaki geri alım vaadi ile satım
ve geri satım vaadi ile alım işlemleri yapılır. Pazar’da bankalar sadece portföy hesabına işlem yapabilir,
fon/ortaklık ve diğer müşteriler hesabına işlem yapamazlar.
Tahvil ve Bono Piyasası'nda işlemlerin takası aşağıda belirtilen ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilir.
Netleştirme: Kesin Alım Satım Pazarı, Nitelikli Yatırımcı İhraç Pazarı, Repo-Ters Repo Pazarı,
Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı, ve Bankalararası Repo Pazarında yapılan işlemler netleştirilir.
Üyelerin Kesin Alım Satım Pazarı, Nitelikli Yatırımcı İhraç Pazarı ve Menkul Kıymet Tercihli Repo
Pazarı nda gerçekleştirdikleri işlemler ile Repo - Ters Repo Pazarı ve Bankalararası Repo – Ters Repo
Pazarında’nda repo karşılığı borçlandığı menkul kıymetler ve repo geri dönüşü nedeniyle alacaklı olduğu
kıymetler netleştirilerek menkul kıymet/nakit bazında net borç veya alacak oluşturulur.
Teslim Karşılığı Ödeme: Takas işlemlerinde teslim karşılığı ödeme prensibi uygulanır. Üyeler takas
yükümlülüklerini yerine getirmedikleri sürece takas alacaklarını alamazlar. Ancak kısmi olarak yerine
getirilen yükümlülükler karşılığında alacaklar da kısmi olarak ödenir. Üyelerin takas borçlarına karşı,
takas alacaklarına en likit olandan en az likit olana doğru bloke konur. Borçların kapatılması sonucu
blokelerin kaldırılması ise en az likit olandan en çok likit olana doğru gerçekleştirilir.
Kaydi Takas: Takasa olan nakit / kıymet borçları hesaben ödenir. Takas alacakları da üyelerin
Takasbank nezdindeki ilgili hesaplarına aktarılır.
İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı ve Repo - Ters Repo Pazarında
gerçekleştirilen işlemlerin takası valör günü aşağıda belirtilen kurallar çerçevesinde yapılır. İMKB Tahvil
ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı ve Repo-Ters Repo Pazarında gerçekleştirilen işlemlerin
171
takası aynı gün (T+0) yapılır. İleri valörlü işlemler valör tarihinde takasa dahil edilir. Tahvil ve Bono
Piyasası Kesin Alım-Satım Pazarı ve Repo Ters Repo Pazarı’nda gerçekleştirilen işlemlerin takası aynı
gün (T+0) yapılır. İleri valörlü işlemler valör tarihinde takasa dahil edilir. Piyasada işlem yapan üyeler,
menkul kıymet ve nakit yükümlülüklerini 16:30’a kadar hesaben yerine getirmek zorundadırlar. Takas
işlemlerinde teslim karşılığı ödeme prensibi üyeler takas yükümlülüklerini yerine getirmedikleri sürece
takas alacaklarını alamazlar. Ancak kısmi olarak yerine getirilen yükümlülükler karşılığında alacaklar da
kısmi olarak ödenir. Üyelerin takas borçlarına karşı, takas alacaklarına en likit olandan en az likit olana
doğru bloke konur. Borçların kapatılması sonucu blokelerin kaldırılması ise en az likit olandan en çok
likit olana doğru gerçekleştirilir. Üye bazında netleştirme Piyasa üyelerinin Kesin Alım Satım Pazarı ve
Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı’nda gerçekleştirdikleri işlemler ile Bankalararası Repo Ters Repo
Pazarı ve Repo Ters Repo Pazarı’nda repo karşılığı borçlandığı menkul kıymetler ile repo geri dönüşü
nedeniyle alacaklı olduğu kıymetler netleştirilerek menkul kıymet bazında ve bazında net borç veya
alacak oluşturulur.
İMKB Repo Ters Repo Pazarı ve Bankalararası Repo Ters Repo Pazarı’nda ters repo ile alınan
menkul kıymetler ise netleştirmeye dahil edilmez. Üyenin Takasbank nezdindeki ilgili hesabında vade
sonuna kadar bloke edilir. Ancak söz konusu kıymetler İMKB’de ikinci bir repo işlemi karşılığında
vadesi ilk işlemin vadesinden en az 1 gün önce olmak koşuluyla kullanılabilir. TBP’de işlem
gerçekleştiğinde bu işlemler elektronik olarak Takasbank sistemine aktarılır. Üye yükümlülüklerine
ilişkin İMKB İle elektronik ortamda mutabakat sağlanır, Netleştirme yapılarak üye bazında borç alacak
bilgisi oluşturulur. Teslim karşılığı ödeme ilkesi çerçevesinde borçlara karşılık alacaklar blokelendirilir.
Netleştirme esnasında kapatılamayan kıymet borçları için öncelikle TCMB nezdindeki bir hesaptan veya
Takasbank nezdindeki başka bir hesaptan ilgili hesaba devir yapılması, daha sonra borç kapatma
işleminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kapatılan borçlar menkul kıymet havuz hesabına aktarılır.
Kapatılan borçlar karşılığında serbestleşen alacaklar zaman önceliği prensibi çerçevesinde üyelerin ilgili
menkul kıymet ya da nakit hesaplarına aktarılır. Bankaların Takasbank nezdindeki serbest cari
hesaplarına geçen nakit alacakları otomatik olarak TCMB nezdindeki TIC hesabına gönderilir.
Takasbank’ta saklamada bulunan ödemeli Özel Sektör Tahvili, Finansman Bonosu, Banka Bonosu,
Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarının itfası/kupon ödemesi sistem tarafından itfa/kupon ödemesinin
yapılacağı gün herhangi bir talimat verilmesine gerek olmaksızın ilgili üyelerin nezdimizdeki serbest cari
hesaplarına sistem tarafından otomatik olarak alacak kaydedilir. Ancak, itfa/kupon ödemesi
gerçekleştirilen kıymetlerin teminat depolarında bulunması durumunda; ödemenin yapılabilmesi için ilgili
teminat hesaplarında yeterli bakiyenin bulundurulması gerekmektedir.
Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 67’nci madde kapsamında Takasbank nezdindeki tevkifata
tabi hesaplarda bulunan tahvil ve bonoların itfa ve kupon ödemelerinde tahsile aracılık eden başka bir
aracı kurum, banka veya saklamacı kuruluşun bulunmaması nedeniyle, söz konusu menkul kıymetlerle
ilgili itfa ve kupon ödemelerindeki tevkifat hesap sahibi tarafından Takasbank’a bildirilen alış maliyeti
bilgisi esas alınarak Takasbank tarafından yapılmaktadır.
Döviz Ödemeli Devlet Tahvillerinin itfa/kupon ödemesi işlemlerinin yapılması için üyelerin ödeme
gününden en geç 1 iş günü önce alacaklarının aktarılmasını istedikleri muhabir banka ve hesap
numaralarını belirten bir yazıyı Takasbank’a göndermeleri gerekmektedir.
Talep etmeleri halinde üyelere itfası/kupon ödemesi gerçekleştirilen kıymetlerden elde edilen faiz
kazançları üzerinden yapılan kesintileri gösteren bilgi formu verilir.
Repo-Ters Repo Pazarı ve Bankalararası Repo-Ters Repo Pazarı işlemlerine konu kıymetlere ait
kupon bedelleri ters repo yapan kurum hesabında bloke bulunan kıymet bakiyeleri baz alınarak repo
yapan üyeye ödenir. Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarında gerçekleşen işlemlere konu kıymetlerin
bloke edilmemesi nedeniyle kupon bedelinin ters repo yapan üye tarafından ödenmesi gerekmektedir.
Ancak, kupon bedellerinin repocu üyelerin serbest cari hesaplarına aktarılabilmesi için takas
yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları gerekmektedir.
İMKB Tahvil ve Bono Piyasasında gerçekleştirdikleri işlemlerin sonucunda doğan menkul kıymet ve
nakit yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeyen üyeler herhangi bir bildirim yapılmaksızın
172
temerrüde düşmüş sayılırlar. Temerrüt işlemleri İMKB Başkanlığının ilgili Genelgesinde belirtilen
hükümler çerçevesinde Takasbank A.Ş. tarafından yürütülmektedir. Nakit borçlarını kapatmak üzere
Takasbank nezdindeki tahvil takas nakit borcu hesabına EFT ile yapılan ödemelerde paranın
Takasbank’ın TCMB nezdindeki TIC (Turkish Interbank Clearing) hesabına geçiş saati, Takasbank
nezdindeki hesaplardan virman yoluyla yapılan ödemelerde ise işlemin yapıldığı saat dikkate alınır.
Menkul Kıymet yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde ise, üyelerin borç kapatma programını
çalıştırarak borç kapatma işlemini gerçekleştirdikleri saat esas alınmaktadır.
Temerrüt cezaları yükümlülüğün yerine getiriliş saatlerine göre değişiklik göstermektedir.
a. Repo işlemine konu edilen menkul kıymetlerin saat 15:00'den sonra bildirilmesi Repo işlemine
konu menkul kıymet bildiriminin işlemin başlangıç valöründe saat 15:00’den sonra yapılması
halinde İMKB Repo – Ters Repo Pazarında, Bankalar Arası Repo-Ters Repo Pazarında veya
TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan 1 gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek
olanının 0.05 katı esas alınarak hesaplanan ön temerrüt cezası uygulanır.
b. Nakit ve Kıymet Yükümlülüğü ile kupon geri ödemelerine ilişkin yükümlülüklerin saat 16:31 ile
17:00 arasında yerine getirilmesi Nakit ve Kıymet yükümlülüğünün saat 16:31 ile 17:00 arasında
aynı gün valörlü yerine getirilmesi halinde İMKB Repo – Ters Repo Pazarında, Bankalar Arası
Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan 1 gecelik ağırlıklı
ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının 0.25 katı esas alınarak hesaplanan ön temerrüt
cezası uygulanır.
c. Nakit ve Kıymet yükümlülüğü ile kupon geri ödemelerine ilişkin yükümlülüklerin saat 17:00'den
sonra, ancak aynı gün valörüyle yerine getirilmesi Nakit ve Kıymet yükümlülüğünün saat
17:00’den sonra aynı gün valörlü yerine getirilmesi halinde İMKB Repo – Ters Repo pazarında,
Bankalar Arası Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan 1
gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının 0.5 katı esas alınarak hesaplanan ön
temerrüt cezası uygulanır.
d. Repo değer düşüş karşılığı olarak istenen ilave teminat yükümlülüğünün geç yerine getirilmesi
Repo değer düşüş karşılığı istenen ilave teminatın saat 14:00 itibariyle yerine getirilmiş olması
gerekmektedir. Söz konusu yükümlülük aynı gün valörüyle 14:01 – 17:00 saatleri arasında yerine
getiren üyelere İMKB Repo – Ters Repo Pazarında, Bankalar Arası Repo-Ters Repo Pazarında
veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan 1 gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en
yüksek olanının 0.25 katı; 17:00’den sonra fakat aynı gün valörüyle yerine getiren üyelere ise 0.50
katı esas alınarak hesaplanan tutar kadar ön temerrüt faizi uygulanır.
Üç aylık dönem içerisinde üç defadan fazla nakit ve/veya kıymet yükümlülüğünü a, b, c ve d
maddelerinde belirtilen saatler içerisinde yerine getirmeyerek temerrüt cezasının üst sınırını ödeyen
üyeler için üst temerrüt cezası tutarı 4’üncü defa için 1 misli, 5’inci defa için 2 misli, 6’ncı defa için 3
misli arttırılır. 3 aylık dönem içerisinde 6’ncı defa ön temerrüt faizi üst sınırını ödeyen üyelerin bundan
sonra ödeyecekleri ön temerrüt faizlerine üst sınır uygulanmaz.
e. Nakit / Kıymet ve repo değer düşüş karşılığı olarak istenen ilave teminat yükümlülüğünün aynı
gün valörüyle yerine getirilmemesi, valör günü nakit ve menkul kıymet yükümlülüklerini yerine
getirmeyen üyeler ve temerrüde konu işlemleri ertesi iş günü sabahı Takasbank tarafından Borsa
Başkanlığı’na bildirilir. Temerrüde düşen üye, temerrüt halini Borsa Başkanlığı’nca belirlenen ve
kendisine tebliğ edilen zamanda sona erdirmek zorundadır. Temerrüt durumunu sona erdirmeyen
üyeye ait işlem konusu menkul kıymetler Borsa tarafından re’sen aldırılıp sattırılır.
Nakit ve kıymet ve repo değer düşüş karşılığı olarak istenen ilave teminat yükümlülüğünün aynı gün
valörüyle yerine getiremeyen üyelere İMKB Repo – Ters Repo Pazarında, Bankalararası Repo-Ters Repo
Pazarında veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan 1 gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından
en yüksek olanının 3 katı temerrüt cezası uygulanır. Bu katsayı 3 aylık dönem içerisinde ilk temerrüt hali
için geçerli olup, ikinci kez temerrüt oluşması halinde katsayı bir puan arttırılır. Dolayısıyla ikinci kez
temerrüde düşen üyeye uygulanacak temerrüt faizi kat sayısı 4 olacaktır. Aynı gün içerisinde bir defadan
fazla nakit ve/veya birden fazla menkul kıymetten temerrüde düşülmesi halinde bu durum tek bir temerrüt
hali olarak değerlendirilir.
173
Temerrüde düşülen tarih ile yükümlülüklerin yerine getirildiği tarih arasındaki takvim günleri esas
alınarak temerrüt faizi hesaplanır. Ertesi gün valörüyle yerine getirilen yükümlülükler nedeniyle tahakkuk
eden temerrüt cezalarına üst sınır uygulanmaz. Tüm temerrüt cezaları tahakkuk tarihinden itibaren bir iş
günü içerisinde ödenir. Temerrüt haline ilişkin itirazlar Takasbank’a yapılır.
Tahvil ve Bono Piyasasında takas prensipleri nasıl gerçekleştirilir?
Yabancı Menkul Kıymet Piyasası, Uluslararası Tahvil Pazarı Takas
İşlemleri
Eurotahvil pazarlarında (UTP-EPİP) işlem gören menkul kıymet ve nakit takas işlemleri Takasbank
tarafından birleştirilerek yapılan ikili netleştirme sürecinin sonucunda oluşturulan takas talimatları
doğrultusunda, Takasbank tarafından belirlenen uluslararası takas ve saklama kuruluşu nezdinde ilgili üye
hesapları kullanılarak, teslim karşılığı ödeme prensibine göre gerçekleştirilir. Takasbank tarafından
uluslararası takas ve saklama kuruluşu olarak Euroclear Bank belirlenmiştir. İşleme taraf olan aynı üyeler
(iki üye) arasında; kıymet tanımı, valör, döviz birimi bazında ikili netleştirme yapılır. Netleştirme
sonucunda oluşan yükümlülüklere ilişkin talimatlar Takasbank tarafından Euroclear Bank’a gönderilir.
Takas süresi en az bir iş günüdür. İş günü Türkiye, Euroclear Bank’ın resmi olarak açık olduğu
gündür. Pazarlarda işlem yapacak üyeler Euroclear Bank nezdinde hesap açmak ve bu hesap numaralarını
Takasbank’a yazılı olarak bildirmekle yükümlüdürler. Hesap numarasına ilişkin değişikliklerin ise işlem
tarihinden en az iki iş günü önce Takasbank’a bildirilmesi gerekmektedir. Belirtilen süre içinde bildirim
yapılmadığı takdirde temerrüt hükümleri uygulanır. Eurotahvil menkul kıymet ve nakit takas işlemleri
Takasbank’ın talimatları doğrultusunda Euroclear Bank nezdine ilgili üye hesapları kullanılarak teslim
karşılığı ödeme prensibine göre gerçekleştirilir. Pazarlarda işlem yapan üyeler, kıymet ve nakit
yükümlülüklerini valör gününde takas süresi son saatine kadar ilgili hesaplarında hazır bulundurmak ve
takibini yapmakla yükümlüdürler.
Alıcı üye, (nakit borçlu, kıymet alacaklı) valör günü itibari ile Euroclear Bank işlem saatleri dahilinde
ilgili döviz cinsinden nakit borcunu Euroclear Bank nezdindeki hesabında bulundurmakla yükümlüdür.
Satıcı üye (nakit alacaklı, kıymet borçlu) valör günü itibari ile Euroclear Bank işlem saatleri dahilinde
ilgili döviz cinsinden kıymet borcunu Euroclear Bank nezdindeki hesabında bulundurmakla yükümlüdür.
Takas Yükümlülüklerinin en geç valör gününde saat 18:30’a kadar (Belçika saati ile) yerine getirilmesi
gerekmektedir.
Alacakların ödenmesi, takas işlemlerinin Euroclear Bank nezdinde teslim karşılığı ödeme prensibine
göre gerçekleşmesi nedeni ile nakit ve menkul kıymet alacakları, alacak karşılığı olan borç tutarlarının
Euroclear Bank nezdindeki hesaplardan çıkışı ile eş zamanlı olarak ilgili hesaplara aktarılır.
Eurotahvillere ilişkin olarak gerçekleşen işlemlere ait nakit ve kıymet yükümlülüğünü valör gününde
Euroclear Bank tarafından uygulanan saatler içerisinde yerine getirmeyen üyeye uygulanacak temerrüt
faizine, mağdur üyelere ödenecek tutarlara ve disiplin hükümlerine ilişkin esaslar aşağıdaki şekilde
düzenlenmiştir.
Üyelerin kesinleşen alım-satım işlemlerine ait yükümlülükleri, işlemin kesinleşmesini takip eden ve
bu Genelge’de belirtilen süreler içerisinde yükümlülüğünü yerine getirmeyen üyeden temerrüde düştüğü
tarihten itibaren taahhüdünü yerine getirdiği tarihe kadar;
•
Temerrüde düşülen menkul kıymetler için, ilgili işlem gününde (temerrüde konu menkul
kıymetin işlem günleri farklı ise valör gününe en yakın olan işlem gününde) gerçekleşen
işlemlerin ağırlıklı ortalama takas fiyatından hesaplanan toplam değeri
•
Nakit için, nakit tutarı esas alınarak temerrüt faizi hesaplanır. Menkul kıymet ya da nakit
yükümlülüğünün valör gününde yerine getirilememesi durumunda, temerrüt matrahı üzerinden,
İMKB Repo Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan bir gecelik
ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının, bu oranı aylık Londra Bankalararası
174
Borçlanma Oranının (LIBOR) 1.25 katına eşitleyen katında temerrüt faizi uygulanır. Döviz
üzerinden hesaplanan temerrüt faizi, ilgili günler için temerrüde düşen üyelerden tahsil edilir.
Aynı gün içinde bir defadan fazla nakit ve/veya birden fazla menkul kıymette temerrüde düşülmesi
halinde bu durum tek bir temerrüt hali olarak değerlendirilir. Temerrüde düşen üyelere ayrıca bu
Genelge’de belirtilen esaslar çerçevesinde disiplin cezası uygulanır.
Menkul kıymet veya nakit yükümlülüğünün bu Genelgede belirtilen sürelerde yerine getirilememesi
Borsa, Takasbank veya Euroclear Bank’ın sisteminde meydana gelen sorunlardan kaynaklandığı takdirde,
bu hususların Takasbank Temerrüt Komitesi tarafından geçerli bilgi veya belgeler ile tespit edilmesi
halinde temerrüt faizi alınmaz. Nakit veya menkul kıymet alacaklı üyelere, valör gününde yapılamayan
ödeme veya teslimler için, valör günü ile ödeme veya teslimlerin yapıldığı tarih arasındaki takvim günleri
esas alınarak; her gün için günlük hesaplanan temerrüt faizinin ½ katı ödenir. Bu ödemenin yapılabilmesi
için, valör günü yapılamayan teslim ya da ödemenin İMKB, Takasbank veya Euroclear Bank’ın
sisteminde meydana gelen sorunlardan kaynaklanmaması, nakit veya menkul kıymet alacaklı üyenin nakit
veya menkul kıymet yükümlülüğünü zamanında yerine getirmesi, nakit veya menkul kıymet temerrüdüne
düşen üyenin yazılı itirazının geçersiz kabul edilerek temerrüt faizinin tahsili gerekmektedir. Temerrüt
faizi, temerrüde düşen üye tarafından kendisine bildirim yapılan tarihten itibaren bir iş günü içerisinde
ödenir.
VOB TAKAS İŞLEMLERİ
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası Yönetmeliği’nde Borsanın işlem, üyelik, takas ve faaliyet esasları
düzenlenmiştir. Bu yönetmelik hükümlerine uygun olarak vadeli ve opsiyonlu işlemlere ilişkin takas
yükümlülüklerinin yerine getirilmesini kolaylaştırmak ve sözleşmelerin bölünmezliğini sağlamak için
İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. bünyesinde “Vadeli İşlemler Takas Merkezi” oluşturulmuştur.
Organize bir borsa bünyesinde işleyen ve standartlaştırılmış türev sözleşmelerin işlem gördüğü vadeli
piyasaların takası, bütün alıcılara karşı satıcı, bütün satıcılara karşı ise alıcı gibi davranan merkezi bir
takas kurumu tarafından yapılır. Böylece, bir vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesine taraf olan herkes,
sözleşme hak ve/veya yükümlülüklerini takas üyesi aracı kuruluşlar vasıtasıyla Takas Merkezi’ne karşı
yerine getirirken, sözleşmenin sağladığı hakları da yine aracı kuruluşları yoluyla Takas Merkezi’nden
talep edebilir. Bu açıdan, organize borsalarda gerçekleştirilen her vadeli işlem, Takas Merkezi’nin ve
takas üyelerinin güvencesi altındadır.
Vadeli piyasalar netleştirme, takas, nakit uzlaşma ve teslimat açısından spot piyasalardan farklı
özelliğe sahiptirler. Takas Merkezi, günlük olarak uyguladığı hesap ayarlamalarında üyelerin ödeyememe
riskine karşı, belirli bir oranda teminat hesabı açmalarını ister. Vadeli sözleşme ve opsiyon sözleşmesi
alım satımlarında yükümlülük altına giren kişi teminat yatırır. Vadeli sözleşmede (futures) her iki tarafın
da yükümlülük altına girmesi nedeniyle her ikisinden de teminat alınırken, opsiyon işlemlerinde yalnızca
opsiyon satıcısından teminat alınır. Teminat, yükümlülük yerine getirildiğinde veya pozisyon
kapatıldığında geri alınabilir.
Vadeli işlemler piyasasında, takas kurumlarının kullandığı teminatlama sistemlerinde üç önemli
teminat kavramı vardır.
Başlangıç Teminatı: Vadeli işlem piyasalarında işlem yapıldığında (alım ve satım emirlerinin
karşılanması), söz konusu işlemin tescili için takas merkezi hesabına yatırılması zorunlu olan ilk
teminata, başlangıç teminatı denir. Başlangıç teminatı genel olarak kolay paraya çevrilebilir menkul
kıymet ve nakitten oluşur. Vadeli işlemlerde, işleme taraf olan üyenin pozisyonu kar ettikçe elde ettiği
kar, takas merkezi tarafından hesabına yatırılır. Başlangıç teminatının üzerine çıkan tutar, hesap sahibi
tarafından çekilerek kullanılabilir. Vadeli piyasalarda pozisyon alan ve başlangıç teminatını yatıran taraf,
bir süre sonra pozisyonunu kapatırsa teminatı serbest kalır ve takas merkezinden istediği zaman teminatı
geri çekebilir.
Sürdürme Teminatı: Vadeli piyasalarda pozisyon alan ve risk taşıyan üyelerin takas merkezi
nezdinde yatırmış oldukları teminatlar takas merkezi tarafından sürekli izlenir ve piyasa fiyatlarına göre
değerlenir. Piyasalardaki fiyat hareketleri alıcının lehine gelişiyorsa, alıcının teminat hesabı başlangıç
teminatından elde edilen kar kadar artırılırken, satıcının teminat hesabı başlangıç teminatından uğranılan
zarar kadar azaltılır. Eğer fiyat hareketi satıcı lehine gelişiyorsa bu durumda, yukarıdaki hesaplamanın
175
tersi yapılır. Her seans sonrası yapılan güncelleştirme sonucu, sözleşme taraflarının başlangıç
teminatlarının belirli bir seviyeye kadar gerilemesine izin verilebilir. Bu düzeyin aşılmasıyla, zarar eden
pozisyon sahibine başlangıç teminatını eski düzeyine çıkarması için teminat tamamlama çağrısı yapılır.
Söz konusu güvenlik seviyesine, sürdürme teminatı veya asgari teminat denir.
Değişim Teminatı: Sürdürme teminatı düzeyine gerileyen başlangıç teminatının, yeniden eski
seviyesine çıkarılması için vadeli piyasalarda, zarar eden taraftan istenen tutara değişim teminat denir.
Teminat tamamlama çağrısı yapılan tarafın bu çağrıya olumlu cevap verememesi, yani gerekli teminatı
yatıramaması durumunda önceden belirlenmiş ve duyurulmuş kurallara göre söz konusu sözleşmelerin
tasfiyesi sürecine başlanır. Böylece, herhangi bir ödeyemezlik durumu, vade sonu beklenmeden takas
merkezi tarafından tespit edilerek, sistemin bütünlüğünün riske edilmesi engellenir. VOB’da genel takas
esasları şunlardır:
•
Vadeli İşlemler Piyasası’nda Takas merkezi alıcıya karsı satıcı, satıcıya karsı alıcı rolünü
üstlenmiştir.
•
Takas Merkezi, vadeli işlemler piyasalarının mali yeterliliği ve güvenilirliğini, takas üyelerinin
katkılarıyla oluşturulan “Garanti Fonu” ile açık pozisyonlara ilişkin “Başlangıç Teminatı”, adı
altında temin ettiği nakit ve/veya benzeri kıymetler vasıtasıyla sağlar.
•
Takas Merkezinin mali sorumluluğu sözleşmelerin takası sırasında taraflardan her biri için karsı
tarafın yerini almasından kaynaklanan tutar kadardır.
•
Takas Merkezi garantisi sadece Takas Merkezinde açılan hesaplar ve bu hesaplarda izlenen
sözleşmelerle sınırlıdır.
•
Temerrüt durumunda, Takas Merkezine yatırılmış olan işlem teminatı ve Garanti Fonu
teminatları kullanılır. Garanti Fonundan karşılanmayan tutarlar için Takas Merkezinin kendi
kaynaklarına başvurulamaz.
•
Gerçeklesen işlemlerin takası ertesi gün (T+1) saat 14:30’a kadar tamamlanır.
•
Takas işlemleri nakit uzlaşma seklinde gerçekleştirilir.
•
Teminat tamamlama yükümlülükleri nakit olarak veya VOB’da pozisyon kapatılarak yapılabilir.
•
Teminat yatırma, çekme, değerleme, hesap güncelleştirme ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi
işlemleri alt hesap bazında gerçekleştirilir.
•
Hesap güncelleştirme işlemlerinde zararlar işlem günü (T+0) tahsil edilir, kar eden hesaplar için
ödeme ertesi gün (T+1) gerçekleştirilir.
•
Takas üyesi, yükümlülüğünü takas süresinin bitimine kadar tam olarak yerine getirmediği
takdirde herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır.
Takas Merkezinin mali sorumluluğu, vadeli ve opsiyonlu işlem sözleşmelerinin takası sırasında
taraflardan her biri için karşı tarafın yerini almasından kaynaklanan zararlar ile, sadece Takas Merkezinde
açılan hesaplar ve bu hesaplarda izlenen sözleşmelerle sınırlıdır. Takas Merkezinin garantisi, üyelerden
alınan işlem teminatları ve Garanti Fonu ile sınırlıdır. Piyasa ortak sorumluluk esasına göre çalışmaktadır.
Borsa’da gerçekleştirilen işlemlerin takası, işlem teminatları ve Garanti Fonu ile sınırlı olmak üzere
Takasbank’ın garantisi altındadır. Takasbank, Borsa’da gerçekleştirilen işlemlerin takası sırasında sadece
takas üyeleri ile ilişki içerisindedir.
Takas işlemleri, hesap güncelleştirme işlemleri günlük olarak yapılır. VOB’da yapılan işlemler
sonucunda oluşan zararlar aynı gün (T+0) ilgili hesaplardaki nakit teminatlardan otomatik olarak düşülür.
Hesap güncelleştirme işlemleri sonucunda toplam teminat, sürdürme teminatının altına düşüyorsa, ilgili
takas üyesine elektronik ortamda teminat tamamlama çağrısı yapılır. Ayrıca, zarar tutarı kesildikten
sonra, nakit teminat durumu “0”ın altına düşen hesaplarda mevcut teminat, sürdürme teminatının üzerinde
olsa dahi, teminat tamamlama çağrısı yapılarak ilgili hesabın nakit teminat tutarı “0”a
tamamlatılmaktadır.
Teminat tamamlama çağrısı yapılan hesaplara ilişkin teminat yatırma ve/veya açık pozisyonların ters
işlemle kapatılması işlemlerinin ertesi iş günü (T+1) saat 14:30’a kadar gerçekleştirilmesi zorunludur.
Hesap güncelleştirme işlemleri nedeniyle yapılan teminat tamamlama işlemlerinin ilgili hesap bazında
yerine getirilmesi gerekmektedir.
176
Kar eden hesapların alacakları ertesi iş günü (T+1) dağıtılır. Teminat tamamlama çağrısına muhatap
olan üyenin hesaplarında, hesapların güncelleştirilmesi neticesinde oluşan kar alacaklarına teminat
tamamlama çağrısı tutarlarının toplamı kadar bloke konur. T+1 günü saat 14:30’a kadar ilgili hesaba ait
teminat tamamlama yükümlülüğünü yerine getirmeyen üye herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın
temerrüde düşmüş sayılır.
Temerrüde düşen üyeye, T+1 günü saat 14:30’dan EFT kapanışına kadar geçen süre için İMKB RepoTers Repo Pazarında veya TCMB Bankalararası Para Piyasasında oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama
faiz oranlarından en yüksek olanının bir katı nisbetinde temerrüt faizi uygulanır.T+1 günü EFT
kapanışından sonraki günlerde kapatılan temerrüt tutarları için İMKB Repo-Ters Repo Pazarında veya
TCMB Bankalararası Para Piyasasında oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından yüksek
olanının 3 katı nisbetinde temerrüt faizi uygulanır.
Vadeli işlem piyasalarının gelişmesinde en büyük etkenlerden biri olarak, takas merkezinin takası
garanti etmesi sayılabilir. Ödeme ve teslimatların zamanında gecikmeden yapılabilmesi için tarafların
kredi ve likidite risklerini üstlenen takas bu yükümlülüğünü karşılamak için üyelerden teminat talebinde
bulunmaktadır.
Vadeli piyasalarda işlemler, spot piyasalarda olduğu gibi, piyasada işlem gerçekleştirmek isteyen
yatırımcıların hesaplarının bulunduğu borsa üyesine emirlerini iletmeleri ile başlar ve takas kurumunun
işlemi gerçekleştirmesi ile son bulur. Hem spot hem de vadeli piyasalarda takas; teşkilatlanmış veya
organize olmayan borsalarda gerçekleşen işlemlerden sonra yapılan ve kontrol, onaylama, işlemin vadesi,
niteliği gibi özelliklerin bildirilmesi ve işleme konu olan mali araçların teslimini içeren bir süreç olarak
tanımlanabilir. Ancak vadeli piyasalarda, işlemlerin gerçekleştirilmesinin hemen ardından mal veya
finansal varlık el değiştirmediğinden, takas süreci spot piyasadan farklılaşmıştır. Vadeli piyasalarda takas
süreci temel olarak iki aşamadan oluşmakta olup, ilk aşama takas, ikinci aşama ise hesaplaşmadır. Takas
borsada yapılan işlemin vadesinin, fiyatının, miktarının alıcı ile satıcının onaylanarak eşleştirildiği süreç
iken hesaplaşma gerçekleştirilen işlemlerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesidir.
Vadeli piyasalarda takas süreci, vadeli piyasaların sürekli ve sorunsuz olarak işlemesi açısından
önemli bir süreçtir. Tüm dünyada vadeli piyasalarda takas işlemleri takas kurumları tarafından
gerçekleştirilmektedir. Takas kurumları bu servisleri sağlayabilmek için çeşitli ülkelerde çok değişik
şekillerde organize olmuşlar, bazı zamanlar işlemin gerçekleştirildiği borsanın bir birimi olarak bazen de
bağımsız tüzel kişiler olarak ortaya çıkmışlardır. Bununla beraber bazı takas kurumları sadece bir borsaya
bazıları da birden fazla borsaya hizmet vermektedirler. Bazı takas kurumlarının ortaklık yapılarını takas
üyeleri oluştururken, bazılarında borsalar veya kamu kurumları takas kurumuna ortak olmuşlardır.
VOB’da hesap güncelleştirme işlemi nasıl yapılmaktadır?
177
Özet
nezdinde tutulan kayıtların tümüne “Merkezi
Kaydi Sistem” (MKS) adı verilmekte ve hisse
senetleri de bu şekilde “kaydi pay” olarak
nitelenmektedir.
Takas hizmeti, borsa üyelerinin sattıkları menkul
kıymetleri takas merkezine teslim etmelerini,
aldıkları menkul kıymetleri takas merkezinden
almalarını, ödemelerini ve tahsilatlarını da burada
gerçekleştirmeleridir. Saklama hizmeti, sermaye
piyasası araçlarının sahtecilik, tahrifat, hırsızlık
ve suistimale karşı korunmasını kapsamaktadır.
Üyelerden saklama amacıyla teslim alınmış hisse
senetlerinin yeni pay alma hakkının kullanımı,
temettü tahsili, kupürlerin birleştirilmesi ve değiştirilmesi işlemleri de saklama kapsamındadır.
İMKB, Hisse Senedi Piyasası'nda, işlem gününde
(T) gerçekleşen işlemlerin takası, işlem gününü
izleyen ikinci iş günü (T+2) netleştirme, teslim
karşılığı ödeme, kaydi takas, merkezi takas ve
aynı gün valörlü işlemler ilkeleri çerçevesinde
gerçekleştirilir.
İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım
Satım Pazarı ve Repo-Ters Repo Pazarında
gerçekleştirilen işlemlerin takası aynı gün (T+0)
yapılır. İleri valörlü işlemler valör tarihinde
takasa dahil edilir.
Menkul kıymet alım/satım işlemlerinin takası,
İMKB’nin faaliyete geçtiği tarihlerde üyelerin
kendi aralarında gerçekleştirilirken, 1988 yılından itibaren Borsa bünyesinde kurulan bir
müdürlük tarafından yerine getirilmeye başlanmıştır. 01.01.1992 tarihinde İMKB Takas ve
Saklama A.Ş. unvanı ile faaliyete geçmiş ve
28.07.1995 tarihinde İMKB Takas ve Saklama
Bankası A.Ş. (Takasbank) unvanını almış,
bankacılık faaliyetlerine 01.01.1996 tarihinden
itibaren başlamıştır.
Eurotahvil pazarlarında (UTP-EPİP) işlem gören
menkul kıymet ve nakit takas işlemleri
Takasbank tarafından birleştirilerek yapılan ikili
netleştirme sürecinin sonucunda oluşturulan takas
talimatları doğrultusunda, Takasbank tarafından
belirlenen uluslararası takas ve saklama kuruluşu
nezdinde ilgili üye hesapları kullanılarak, teslim
karşılığı ödeme prensibine göre gerçekleştirilir.
Hisse senedi işlemlerinin kolaylıkla yapılabilmesini sağlamak için atılan ilk adım takas ve
saklama işleminin kurumsallaştırılması, ardından
da Takasbank’ın kurulmasıdır. İMKB’nin daha
hızlı, güvenli ve şeffaf çalışması için, gelişen ve
yıllar boyunca İMKB’de kullanılan teknolojiden
yararlanarak, fiziki olarak saklanan ve takas
işlemleri yapılan menkul kıymetlerin fiziki
belgeler olmaktan çıkartılıp kaydileştirilmesi bu
sürecin önemli bir başka adımıdır. İMKB, SPK
ve Takasbank tarafından bu amaçla başlatılan
yasal ve teknik altyapı çalışmalarının sonuçlandırılmasından sonra, 21 Haziran 2002 tarihinde
Merkezi Kayıt Kuruluşu faaliyete geçmiştir.
MKK’nın
kurucuları
İMKB,
Takasbank,
TSPAKB ve İstanbul Altın Borsasıdır. 2005
tarihinde kaydi sisteme geçilmesiyle Takasbank
nezdinde bulunan aracı kuruluş saklama
hesaplarında bulunan kıymetler kaydileştirilerek
MKK nezdinde açılan saklama hesaplarına
aktarılmıştır. Hisse Senedi Piyasası’nda sadece
kaydileşmiş hisse senetleri işlem görebildiğinden
takas işlemleri aracı kuruluşların MKK nezdindeki saklama hesapları üzerinden sonuçlandırılmaktadır. Aracı kuruluşların MKK nezdindeki
hesapları altında takas işlemlerinin sonuçlandırılmasında kullanılan takas hesapları açılmıştır.
Alım satım işlemlerinin takası, temerrüt, şartlı
virman işlemleri, yatırım fon/ortaklık virman
işlemleri Takasbank ve MKK arasındaki entegre
sistem aracılığıyla gerçekleştirilir.
Vadeli ve opsiyonlu işlemlere ilişkin takas
yükümlülüklerinin yerine getirilmesini kolaylaştırmak ve sözleşmelerin bölünmezliğini sağlamak
için Takasbank bünyesinde “Vadeli İşlemler
Takas Merkezi” oluşturulmuştur.
Bir vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesine taraf
olan herkes, sözleşme hak ve/veya yükümlülüklerini takas üyesi aracı kuruluşlar vasıtasıyla
Takas Merkezi’ne karşı yerine getirirken,
sözleşmenin sağladığı hakları da yine aracı
kuruluşları yoluyla Takas Merkezi’nden talep
edebilir. Bu açıdan, organize borsalarda gerçekleştirilen her vadeli işlem, Takas Merkezi’nin ve
takas üyelerinin güvencesi altındadır. Vadeli
piyasalar netleştirme, takas, nakit uzlaşma ve
teslimat açısından spot piyasalardan farklı
özelliğe sahiptirler. Takas Merkezi, günlük olarak
uyguladığı hesap ayarlamalarında üyelerin
ödeyememe riskine karşı, belirli bir oranda
teminat hesabı açmalarını ister. Vadeli sözleşme
ve opsiyon sözleşmesi alım satımlarında
yükümlülük altına giren kişi teminat yatırır.
Vadeli sözleşmede (futures) her iki tarafın da
yükümlülük altına girmesi nedeniyle her
ikisinden de teminat alınırken, opsiyon
işlemlerinde yalnızca opsiyon satıcısından
teminat alınır. Teminat, yükümlülük yerine
getirildiğinde veya pozisyon kapatıldığında geri
alınabilir.
MKK’nın faaliyete geçmesiyle birlikte Takasbank hisse senetleri ve yatırım fonlarının
saklanması görevini MKK’ya devretmiştir. MKK
178
Kendimizi Sınayalım
1. Aşağıdakilerden hangisi borsada fiziki teslim
esasının kullanılmasının sakıncalarından biri
değildir?
7. Takasbank tarafından uluslararası takas ve
saklama kuruluşu olarak belirlenen banka
aşağıdakilerden hangisidir?
a. Zaman kaybı
a. Euroclear
b. Menkul kıymetlerde aşınma
b. TCMB
c. Teslim riski
c. BIS
d. Kurmaca alım-satım
d. FED
e. Kaydileştirme
e. European Central Bank
2. Aşağıdakilerden hangisi Takasbank’ın ortaklarından biridir?
8. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası’nda
gerçekleştirilen işlemlerin takası hangi gün
yapılır?
a. İMKB
b. TCMB
a. Belirlenen bir tarihte
c. VOB
b. T+0
d. İstanbul Altın Borsası
c. T+1
e. MKK
d. T+2
3. Aşağıdakilerden hangisi MKK’nın kurucularından biridir?
e. T+3
9. 2005 yılında kaydi sisteme geçilmesiyle
Takasbank nezdinde bulunan aracı kuruluş
saklama hesaplarında bulunan kıymetler kaydileştirilerek hangi kuruma aktarılmıştır?
a. TCMB
b. VOB
c. TSPAKB
a. İMKB
d. Hazine Müsteşarlığı
b. Merkez Bankası
e. TBB
4. Aşağıdakilerden hangisi
yararlarından biridir?
kaydi
c. Merkezi Kayıt Kuruluşu
sistemin
d. Yatırımcılar
e. Aracı kurumlar
a. Piyasalarda şeffaflığın azalması
10. Aşağıdakilerden hangisi VOB’da uygulanan
genel takas esaslarından biri değildir?
b. Sahtecilik riskinin çoğalması
c. Sistemik riskin artması
a. Takas işlemleri
gerçekleştirilir.
d. Uluslararası entegrasyonun kolaylaşması
e. Şirket-ortak ilişkilerinin azalması
uzlaşma
seklinde
b. Teminat tamamlama yükümlülükleri nakit
olarak veya VOB’da pozisyon kapatılarak
yapılabilir.
5. MKK aşağıdaki sermaye piyasası araçlarından hangisine saklama hizmeti vermemektedir?
c. Takas
Merkezinin
mali
sorumluluğu
sözleşmelerin takası sırasında taraflardan her
biri için karsı tarafın yerini almasından
kaynaklanan tutar kadardır.
a. Hisse senetleri
b. Borsa yatırım fonları
c. Varantlar
d. Varlığa dayalı menkul kıymetler
d. Takas Merkezi garantisi sadece Takas
Merkezinde açılan hesaplar ve bu hesaplarda
izlenen sözleşmelerle sınırlıdır.
e. İpotek teminatlı menkul kıymetler
6. İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda aracı
kuruluşlar hangi gün takas borçlarını kapatırlar?
e. Gerçekleşen işlemlerin takası 2 gün sonra
(T+2) tamamlanır.
a. T günü
b. T+0
c. T+1
d. T+2
e. T+3
179
nakit
Kendimizi Sınayalım Yanıt
Anahtarı
Sıra Sizde Yanıt Anahtarı
1. e Yanıtınız yanlış ise “Takas ve Saklama
İşlemleri” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
İMKB’de takas işlemleri 1988 yılına kadar üyeler
arasında gerçekleştirilmekteydi. Satılan hisse
senetleri üyeden üyeye fiziki teslim esasına göre
yürütülmekteydi. Takas sisteminin bulunmaması
ve alım satım konusu olan değerli kağıtların
kaydındaki eksiklikler kaydileştirme için de engel
oluşturuyordu. Takas sisteminin olmadığı
dönemde, her üyenin adına güvenli bir bölüm
yapılmıştı. İsteyenlere kiralık kasa veriliyor orada
saklanıyordu. İMKB’nin Karaköy binasına
taşınmasının ardından, Temmuz 1988’de İMKB
bünyesinde Takas ve Saklama Müdürlüğü
kurulmuştur. İMKB’de 18 Ocak 1990’da sahte
Çukurova Elektrik A.Ş. hisse senetlerinin
piyasaya sürülmesinden sonra, bu hissenin
işlemleri 18-22 Ocak arasında kapatıldı. Takas
işlemleri henüz kurumsallaşmadığı, alışverişlerde
fiziki teslimin esas olduğu dönemde yaşanan bu
sahte Çukurova hisseleri olayı borsa tarihinde
çeşitli açılardan önem taşır. Bunlardan biri, aracı
kurumların sorumluluğu üstlenerek bir tazmin
fonu kurmaları ve yatırımcıların uğradığı zararı
finanse etmeleridir. Bir diğeri, bu tür olayların
tekrarlanmaması için üyeleri de içine alacak
şekilde şemsiye sigortası uygulaması düzenlenmesidir. Bu olay nedeniyle müşteri emirlerine
kod uygulaması getirilmiştir. En önemlisi de
Takas ve Saklama A.Ş.’nin kuruluş çalışmaları
hızlandırılmıştır. 1991 yılından itibaren takas ve
saklama hizmetlerinin modernleştirilmesi için
çalışmalar yürütüldü. Piyasadaki fiziki dolaşımı
engellemek, alışveriş yapanları Takas ve Saklama
Müdürlüğü’nün hizmetlerinden yararlanmaya
teşvik etmek için mevcut mekanının fiziki
saklama kapasitesi yükseltildi. Temmuz 1991’de
İMKB Takas ve Saklama A.Ş. kuruldu. Şirket
faaliyetine 1 Ocak 1992 tarihinde başladı. Ocak
1996’da İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş.
(Takasbank) kuruldu. 1999 yılında yürürlüğe
konulan bir uygulama ile Takasbank’ta hisse
senetlerini fiziki olarak ortadan kaldırmak için
“Müşteri İsmine Saklama” sistemine geçilmesi
ile yatırımcının hisse senetlerini kendi adına
saklamasına olanak sağlandı.
Sıra Sizde 1
2. a Yanıtınız yanlış ise “Takasbank” başlıklı
konuyu yeniden gözden geçiriniz.
3. c Yanıtınız yanlış ise “Merkezi Kayıt
Kuruluşu” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
4. d Yanıtınız yanlış ise “Merkezi Kayıt
Kuruluşu” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
5. e Yanıtınız yanlış ise “Merkezi Kayıt Kuruluşu
Faaliyet Alanları” başlıklı konuyu yeniden
gözden geçiriniz.
6. d Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasası
Takas İşlemleri” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
7. a Yanıtınız yanlış ise “Yabancı Menkul
Kıymetler Piyasası, Uluslararası Tahvil Pazarı
Takas İşlemleri” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
8. b Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono Piyasası
Takas İşlemleri” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
9. c Yanıtınız yanlış ise “Merkezi Kayıt
Kuruluşu” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
10. e
Yanıtınız yanlış ise “VOB Takas
İşlemleri” başlıklı konuyu yeniden gözden
geçiriniz.
180
Sıra Sizde 2
Sıra Sizde 4
Ulusal ve uluslararası sermaye ve para piyasalarının değişken yapısına uyum sağlayan ve bu
piyasalarda beliren ihtiyaçlara müşteri odaklı
çözümler sunan Takasbank, takas, saklama,
nakit/menkul kıymet transfer ve ilgili bankacılık
işlemlerini kapsayan hizmetlerini tek merkezden
yönetmektedir. Takasbank sunduğu hizmet çeşitliliğiyle Türkiye finans sektöründe kilit bir rol
oynamaktadır. Kurduğu geniş muhabir ağı ve
geliştirmiş olduğu verimli uluslararası işbirlikleri
ile dünya çapında takas ve saklama kuruluşları
arasında da özel bir konuma sahiptir. Öncelikli
amacı Türkiye sermaye piyasalarının gelişimine
katkıda bulunmak olan Takasbank, para ve
sermaye piyasalarını sağlam ve şeffaf bir yapıyla
birbirine bağlayarak piyasalar arasında köprü
işlevi üstlenmekte ve etkin kaynak akışı
sağlamaktadır.
İhraççıların MKK nezdinde kayden, İMKB'de
işlem gören şirketlerin hisse senetleri, yatırım
fonları ve borsa yatırım fonları, özel sektör
borçlanma araçları ve varant ihracı yapmaları
mümkündür. İhraç için ön koşul ilgili sermaye
piyasası aracının Sermaye Piyasası Kurulu
kaydında olmasıdır. İhracı takiben, halka arz,
tahsisli satış vb. işlemler ile kaydi sermaye
piyasası araçlarının ilgili hak sahiplerine
transferine ilişkin özel uygulamalar geliştirilmiştir. Hisse senedi ihraç etmiş MKK üyesi
kurumlar, aksi yatırımcılarca talep edilmedikçe,
ortaklarının kimler olduğuna dair bilgiyi
MKK'dan alabilmektedirler. İhraççılar temettü
dağıtımı, itfa, sermaye artırımı, sermaye azaltımı,
birleşme ve bölünme gibi pek çok işlemlerini
MKK tarafından geliştirilmiş uygulamalar
üzerinden elektronik olarak gerçekleştirebilmektedirler.
Kuruluşundan bu yana finans sektörünün gerekliliklerine uygun olarak ürün ve hizmetlerini
sürekli geliştiren Takasbank, güçlü sermaye
yapısı, deneyimli insan kaynağı ve kesintisiz
olarak sürdürdüğü yatırımlarla alanındaki birçok
yeniliğin öncüsü olmuştur.
Fiziki sistemin gerektirdiği kupon kesme,
toplama vs gibi işlemler tamamen ortadan
kalkmıştır. MKK ayrıca temettü dağıtımları
öncesinde ihraççılara ödenecek tahmini temettü
tutarına ilişkin raporlama hizmeti vermektedir.
Diğer taraftan, özellikle ihraççıların genel kurul
toplantılarına katılacak yatırımcıların belirlenmesinde, genel kurul blokajı uygulayan yatırımcı
bilgisinin ihraççılara raporlanması ihraççılar
açısından önemli bir hizmettir.
Sıra Sizde 3
Hisse senetlerinin fiziki olarak ortadan kaldırılmasıyla, sermaye piyasası araçlarının ve
bunlarla ilgili hakların elektronik ortamda
ihraççılar, hak sahipleri ve aracı kuruluşlar
tarafından izlendiği bir sisteme geçilmiştir.
Sermaye piyasası araçlarının kaydileştirilmesi
İMKB’nin de iştirak ettiği MKK’nın sorumluluğundadır. MKK’nın faaliyete geçmesiyle
birlikte Takasbank hisse senetleri ve yatırım
fonlarının saklanması görevini MKK’ya devretmiştir. MKK Türk sermaye piyasasında işlem
gören kaydi menkul kıymetler için merkezi
saklama kuruluşu görevini üstlenmek amacıyla
kurulmuştur. Bu görev çerçevesinde MKK,
Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hisse senetlerinin kayden izlenmesine karar verilen halka
açık anonim ortaklıkların sermayelerinin hak
sahibi bazında izlendiği bir kurum olarak
faaliyetlerini sürdürmektedir. Anonim ortaklıkların sermayelerinin hak sahibi bazında takibi
tamamen elektronik olarak gerçekleştirilmekte,
herhangi bir fiziki kayıt tutulmamaktadır. Bu
şekilde MKK nezdinde tutulan kayıtların tümüne
“Merkezi Kaydi Sistem” (MKS) adı verilmekte
ve hisse senetleri de bu şekilde “kaydi pay”
olarak nitelenmektedir.
Sıra Sizde 5
Hisse senedi takas işlemlerinde, T+2 günü saat
16:00’ya kadar takas yükümlülüklerini yerine
getiremeyen takas üyeleri herhangi bir bildirime
gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır.
Temerrüde düşen üye T+3 sabahı saat 09:15’e
kadar takas borcunu ödeyememişse, üyenin
blokeli takas alacakları İMKB’de aynı gün
valörlü alış veya satışlar yaptırılarak re’sen borç
kapatma yoluna gidilir. Temerrüde düşmüş
üyenin temerrüde konu işlemlerinin bildirimi
Takasbank tarafından T+3 günü saat 09:15
itibariyle İMKB Başkanlığı’na yapılır ve ilgili
piyasa müdürlüğü tarafından T+3 günü ayrı
birsırada ve “aynı gün valörlü” alım veya
satımlarla
İMKB temerrüt kapatma işlemleri yaptırılır. Söz
konusu işlemler sonucunda elde edilen tutar
temerrüde düşen üyenin takas yükümlülüğünü
karşılamaya yetmiyorsa, üyenin İMKB nezdinde
tuttuğu işlem teminatları likide edilir. Temerrüt
borcunun karşılanamayan kısmı üyenin İMKB
teminatından kesilir ve teminatını tamamlamayan
üyelerin İMKB’de işlem yapmasına izin
verilmez.
181
Sıra Sizde 6
ludur. Hesap güncelleştirme işlemleri nedeniyle
yapılan teminat tamamlama işlemlerinin ilgili
hesap bazında yerine getirilmesi gerekmektedir.
Tahvil ve Bono Piyasası'nda işlemlerin takası
netleştirme, teslim karşılığı ödeme, kaydi takas
ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilir. Netleştirme:
Kesin Alım Satım Pazarı, Nitelikli Yatırımcı
İhraç Pazarı, Repo-Ters Repo Pazarı, Menkul
Kıymet Tercihli Repo Pazarı, ve Bankalararası
Repo Pazarında yapılan işlemler netleştirilir.
Üyelerin Kesin Alım Satım Pazarı, Nitelikli
Yatırımcı İhraç Pazarı ve Menkul Kıymet
Tercihli Repo Pazarı nda gerçekleştirdikleri
işlemler ile Repo - Ters Repo Pazarı ve
Bankalararası Repo – Ters Repo Pazarında’nda
repo karşılığı borçlandığı menkul kıymetler ve
repo geri dönüşü nedeniyle alacaklı olduğu
kıymetler netleştirilerek menkul kıymet/nakit
bazında net borç veya alacak oluşturulur.
Kar eden hesapların alacakları ertesi iş günü
(T+1) dağıtılır. Teminat tamamlama çağrısına
muhatap olan üyenin hesaplarında, hesapların
güncelleştirilmesi
neticesinde
oluşan
kar
alacaklarına
teminat
tamamlama
çağrısı
tutarlarının toplamı kadar bloke konur. T+1 günü
ilgili
hesaba
ait
teminat
tamamlama
yükümlülüğünü yerine getirmeyen üye herhangi
bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş
sayılır.
Yararlanılan Kaynaklar
Teslim Karşılığı Ödeme: Takas işlemlerinde
teslim karşılığı ödeme prensibi uygulanır. Üyeler
takas yükümlülüklerini yerine getirmedikleri
sürece takas alacaklarını alamazlar. Ancak kısmi
olarak yerine getirilen yükümlülükler karşılığında
alacaklar da kısmi olarak ödenir. Üyelerin takas
borçlarına karşı, takas alacaklarına en likit
olandan en az likit olana doğru bloke konur.
Borçların kapatılması sonucu blokelerin kaldırılması ise en az likit olandan en çok likit olana
doğru gerçekleştirilir.
“Türkiye’de Takas Sisteminin Gelişimi” (2004),
İMKB Dergisi, Yıl:7, Sayı: 28, s. 99-110.
Kaydi Takas: Takasa olan nakit / kıymet borçları
hesaben ödenir. Takas alacakları da üyelerin
nezdimizdeki ilgili hesaplarına aktarılır.
Vadeli İşlemler Piyasaları, İMKB Eğitim Seti,
www.imkb.gov.tr
Kurdoğlu Ç.- Tüzün G. vd. (2010), Galata’dan
İstinye’ye İstanbul Menkul Kıymetler Borsası,
Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul.
Yararlanılan İnternet Kaynakları
Hisse Senedi Takas İşlemleri, İMKB Eğitim Seti,
www.imkb.gov.tr
Yatırımcılar için İstanbul Menkul Kıymetler
Borsası, www.imkb.gov.tr
Sıra Sizde 7
VOB’da takas işlemleri, hesap güncelleştirme
işlemleri günlük olarak yapılır. VOB’da yapılan
işlemler sonucunda oluşan zararlar aynı gün
(T+0) ilgili hesaplardaki nakit teminatlardan
otomatik olarak düşülür. Hesap güncelleştirme
işlemleri sonucunda toplam teminat, sürdürme
teminatının altına düşüyorsa, ilgili takas üyesine
elektronik ortamda teminat tamamlama çağrısı
yapılır. Ayrıca, zarar tutarı kesildikten sonra,
nakit teminat durumu “0”ın altına düşen
hesaplarda mevcut teminat, sürdürme teminatının
üzerinde olsa dahi, teminat tamamlama çağrısı
yapılarak ilgili hesabın nakit teminat tutarı “0”a
tamamlatılmaktadır.
TAKASBANK
(2010
www.takasbank.com
www.takasbank.com.tr
182
Raporu),
Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası Takas Merkezi
Uygulama Esasları, vobtakas.pdf
Teminat tamamlama çağrısı yapılan hesaplara
ilişkin teminat yatırma ve/veya açık pozisyonların ters işlemle kapatılması işlemlerinin
ertesi iş günü (T+1) gerçekleştirilmesi zorun-
Faaliyet
Download