T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 2532 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 1503 BORSALARIN YAPISI VE İŞLEYİŞİ Yazarlar Prof.Dr. Nurhan AYDIN (Ünite 1) Dr. Murad KAYACAN (Ünite 2, 3) Dr. Özlem SAYILIR (Ünite 4) Ali Sabri TAYLAN (Ünite 5, 6) Yrd.Doç.Dr. Aslı AFŞAR (Ünite 7) Editör Yrd.Doç.Dr. Murat ERTUĞRUL ANADOLU ÜNİVERSİTESİ i Bu kitabın basım, yayım ve satış hakları Anadolu Üniversitesine aittir. “Uzaktan Öğretim” tekniğine uygun olarak hazırlanan bu kitabın bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan izin almadan kitabın tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayıt veya başka şekillerde çoğaltılamaz, basılamaz ve dağıtılamaz. Copyright © 2012 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without permission in writing from the University. UZAKTAN ÖĞRETİM TASARIM BİRİMİ Genel Koordinatör Doç.Dr. Müjgan Bozkaya Genel Koordinatör Yardımcısı Doç.Dr. Hasan Çalışkan Öğretim Tasarımcıları Yrd.Doç.Dr. Seçil Banar Öğr.Gör.Dr. Mediha Tezcan Grafik Tasarım Yönetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uçar Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız Öğr.Gör. Nilgün Salur Kitap Koordinasyon Birimi Uzm. Nermin Özgür Kapak Düzeni Prof. Tevfik Fikret Uçar Öğr.Gör. Cemalettin Yıldız Grafiker Gülşah Yılmaz Dizgi Açıköğretim Fakültesi Dizgi Ekibi Borsaların Yapısı ve İşleyişi ISBN 978-975-06-1210-7 1. Baskı Bu kitap ANADOLU ÜNİVERSİTESİ Web-Ofset Tesislerinde 1.000 adet basılmıştır. ESKİŞEHİR,Haziran 2012 ii İçindekiler Önsöz .... 1. Borsa, Menkul Kıymet Borsaları ve İMKB iv 2 2. İMKB Hisse Senetleri Piyasası 30 3. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası 60 4. Kıymetli Madenler Piyasaları ve İstanbul Altın Borsası 82 5. Vadeli İşlem Borsaları 98 6. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası 132 7. Takas ve Operasyon İşlemleri 158 iii Önsöz Borsalar açık piyasa ekonomilerinin can damarlarından birisidir. Borsalarda alıcılar ve satıcılar karşılaşırlar ve alım satıma konu olan her türlü mal, hizmet ve finansal varlığın fiyatı sağlıklı bir ortamda oluşmuş olur. Modern pazaryerleri olan borsalar bu nedenle günümüz ekonomilerinin vazgeçilmez unsurlarıdırlar. Finansal ürünlerin alım satıma konu olduğu borsalar fon ihtiyacı olanların bu ihtiyaçlarını karşıladıkları, fon fazlası olanların ise fonlarını verimli ve riski dağıtarak değerlendirebildikleri ortamlardır. Borsalar vasıtasıyla ekonomik aktivitelerin ihtiyaç duyduğu finansman sağlanabilmektedir. Günümüzde kıymetli maden borsaları ve vadeli işlemler borsaları da yerine getirdikleri hayati fonksiyonlar ile finansal sistem içinde vazgeçilmez role sahiptirler. Ekonomik sistem içinde bu derece kritik role sahip borsaların yapısı ve işleyişi hakkında öğrencilerimizi bilgilendirmek amacıyla oluşturulan bu kitap, açık ve uzaktan öğretim sistemi içinde yer alan diğer tüm kitaplar gibi pek çok kişi ve kurumun değerli emekleri ile ortaya çıkmıştır. Bu cümleden olmak üzere başta program koordinatörümüz ve yazarlarımız olmak üzere, kitapta emeği geçen herkese yürekten teşekkürlerimi arz ediyor, kitabın öğrencilerimize faydalı olmasını diliyorum. Editör Yrd.Doç.Dr. Murat Ertuğrul iv 1 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Finansal piyasaları tanımlayabilecek, Menkul kıymet borsalarının ekonomik işlevlerini ve dünyadaki başlıca menkul kıymet borsalarının özelliklerini açıklayabilecek, Ülkemizde borsanın tarihi gelişimini ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nın yapısını açıklayabilecek, bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Finansal Piyasa İMKB Piyasalarda Etkinlik Gelişmiş Borsalar Menkul Kıymetler Borsası Gelişmekte Olan Borsalar İçindekiler Giriş Finansal Piyasalar Borsalar ve Menkul Kıymet Borsaları Dünyada Menkul Kıymet Borsalarının Gelişimi Türkiye’de Menkul Kıymet Borsalarının Gelişimi İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)’nin Organizasyonu 2 Borsa, Menkul Kıymet Borsaları ve İMKB GİRİŞ Piyasa, alıcı ve satıcıların karşılaştığı her türlü ortama verilen addır. Bir ekonomide çok sayıdaki piyasayı reel piyasalar ve finansal piyasalar olarak iki temel grupta toplamak mümkündür. Reel piyasaları; mal ve hizmet alım-satımının yapıldığı mal ve hizmet piyasaları ile mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan üretim araçlarının alınıp satıldığı piyasalar oluşturur. Finansal piyasalar ise, fon açığı veren birimlerle fon fazlası veren birimlerin karşılaştığı ve fon transferinin gerçekleştiği piyasalardır. Finansal piyasalara fon sunanların, sundukları fon karşılığında, fon talebinde bulunanlardan aldıkları varlıklara finansal varlık denir. Finansal piyasalar finansal varlıkların alıp satıldığı piyasalar olarak da tanımlanabilir. Finansal piyasalara işlerlik kazandıran kurumlarının başında ise borsalar gelmektedir. Borsalar işlem gören varlık türüne göre adlandırılır. Hisse senedi, bono ve tahviller gibi finansal varlıkların işlem gördüğü piyasalara menkul kıymetler borsaları; döviz alış-verişinin yapıldığı piyasalara döviz borsaları; mal ticaretinin yapıldığı piyasalara emtia borsaları; altın, gümüş, platin gibi madenlerin işlem gördüğü piyasalara kıymetli maden borsaları denir. ‘Borsaların Yapısı ve İşleyişi’ kitabının ilk ünitesi olan bu ünitede borsalar, menkul kıymetler borsaları ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası(İMKB)konusunda bilgiler verilecektir. FİNANSAL PİYASALAR Bir ekonomide var olan üç temel birim hanehalkı (bireyler), işletmeler ve devlettir. Günümüzde bu birimlere yabancılar da ilave olmuştur. Finansal piyasaların gittikçe globalleştiği günümüzde diğer ülke kişi ve kurumlar da her geçen gün artan bir biçimde finansal piyasalarda yer almaktadır.Ekonomik birimlerin her zaman tasurruflarını yatırıma dönüştürme olanakları yoktur. Tasarrufların yeterli miktarda olmaması, yeterli fırsatların olmaması, riske karşı tutumların farklı olması ve benzeri nedenlerle tasarruf sahiplerinin tasarruflarını yatırımlara dönüştürmeleri çoğu zama mümkün olmamaktadır. Günümüz piyasa ekonomilerinde tasarrufta bulunan birimlerle yatırım yapan birimler farklı birimlerdir. Ekonomik gelişim ve refah düzeyinin artması için tasarruf eden birimlerle (fon arz eden birimler) yatırım yapacak birimlerin (fon talep eden birimler) karşılaştırılması, dağınık halde bulunan tasarrufların bir araya getirilerek, yatırım yapacak birimlere, güven ortamı içinde aktarılması gerekir. Finansal piyasalar ekonomik birimlerin karşılaştığı ve bu birimler arasında fon akışının gerçekleştirildiği ortamlardır. Dolayısıyla finansal piyasalar; fon arz edenlerle fon talep edenlere fayda sağlarken diğer taraftan ülke ekonomisine de fayda sağlayarak refah düzeyinin artmasında anahtar rol oynamaktadır. Finansal piyasalarda fon arz ve talebinin etkin bir biçimde karşılaşabilmesinde yardımcı aracı kuruluşlara, finansman ya da yatırım araçlarına ve piyasaların sağlıklı ve güven içinde işleyebilmesi için çeşitli yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır. Bu unsurların tümü bir ülkenin finansal sistemini oluşturur. Finansal piyasalar farklı açılardan sınıflandırılabilir. Finansal varlıkların ilk kez alınıp satılmasına göre; Birincil ve İkincil Piyasalar: Birincil piyasa yeni çıkarılmış tahvil, hisse senedi gibi menkul kıymetlerin şirketler ya da hükümetler tarafından ilk alıcılara satıldığı finansal piyasadır. İkincil piyasa ise daha önce çıkarılmış menkul kıymetlerin ikinci elden alınıp satıldığı finansal piyasadır. İkincil piyasalarda menkul kıymetler, bu menkul kıymetleri ihraç eden şirketlerden bağımsız bir şekilde, şirkete 3 bir fon girişi olmadan alınır ve satılırlar. Chicago Borsası, New York Borsası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası gibi borsalar daha önce çıkarılmış menkul kıymetlerin alınıp satıldığı ikincil piyasalardır. Menkul kıymetler ikincil piyasada alınıp satıldığında bu menkul kıymetleri ihraç eden şirketlere fon girişi olmaz; sadece tasarruf sahipleri arasında fon akışı olur. Menkul kıymetler sadece birincil piyasada işlem gördüğünde ihraççı şirketlere fon girişi olur. İkincil piyasaların şirketlere katkısı; finansal araçların satışını kolaylaştırmasıdır. İkincil piyasalar ya da ikincil piyasanın kurumları olan borsalar, finansal araçların daha likit olmasını sağlarlar. Likidite, finansal araçların çabuk, kolay ve değerini kaybetmeden paraya çevrilebilmesi özelliğini ifade eden bir kavramdır. Likidite sağlamanın yanında ikincil piyasalar menkul kıymeti ihraç eden firmanın birincil piyasada satacağı menkul kıymetin fiyatını belirler. Birincil piyasada menkul kıymeti satın alacak firmalar, bu menkul kıymetleri ihraç eden firmalara yalnızca ikincil piyasada oluşan fiyatı ödemek isteyecektir. İkincil piyasalarda fiyatlar ne kadar yüksekse birincil piyasada menkul kıymetini satan firma o kadar yüksek fiyatla ihraçta bulunacak, böylece eline geçecek sermaye miktarı da o kadar fazla olacaktır. Şirketler neden borsayı izlemek durumundadırlar? Finansal varlıkların niteliğine göre; Borç Piyasası ve Öz sermaye Piyasası: Finansal piyasalarda en yaygın kullanılan finansman yöntemi borçlanmalardır. Borç bankalardan sağlanabileceği gibi, borçlanma araçları ihraç edilerek tasarruf sahiplerinden de sağlanabilir. Ticari bankacılığın ağırlıkta olduğu ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerde işletmelerin en çok kullandığı finansman şekli banka kredisi olmaktadır. Bunun yanında işletmeler bono ve tahvil gibi finansal araçlarla da fon sağlayabilirler. Ülkeler geliştikçe, borsalar etkinlik kazandıkça işletmelerin hisse senetleri, tahviller gibi sermaye piyasası araçlarından faydalanmaları artacaktır. Tahviller, kurumların uzun vadeli finansman ihtiyaçlarının giderilmesinde kullandıkları borçlanma araçlarındandır. Tahviller genellikle 5- 10 yıl gibi uzun vadeli olarak çıkarılan, orta ve uzun vadeli borçlanma araçlarındandır. Ülkemizde özel kurum tahvillerinde vade en az 2 yıl, devlet tahvillerinde ise bir yıldır. Uzun vadeli fon ihtiyacının karşılanmasında kullanılacak araçlardan bir diğeri hisse senetleridir. Hisse senetlerinde vade yoktur; bu nedenle çoğu zaman sonsuz vadeli menkul kıymetler olarak adlandırılır. Hisse senedine yatırım yapan yatırımcılar kuruma ortak olarak, kurumun karı ve varlıkları üzerinde hakka sahip olmaktadırlar. Hisse senedi ihraç eden kurum ise öz sermaye yoluyla fon sağlamış olmaktadır. Dereceleri birbirinden farklı olmakla birlikte, yatırımcılar açısından menkul kıymetlerde geleceğe yönelik bir belirsizlik vardır. Örneğin tahvillerde vade, yatırılan para ve faiz oranı bilinir. Tahville ilgili belirsizlik gelecekte faiz oranlarının değişmesi ve tahvili çıkaran firmanın mali durumunun kötüleşmesi ile ilgilidir. Hisse senetlerinin belirsizliği ise tahvillere göre daha fazladır. Dolayısıyla hisse senedi yatırımcıları üstlenecekleri daha yüksen risk nedeniyle tahvil getirisinden daha yüksek getiri beklerler. Menkul kıymetlerin geleceğe dönük olarak taşıdığı belirsizlik, menkul kıymetlerin değerinin düşmesine veya yükselmesine neden olmaktadır. Bu ise yatırımcıları kar ya da zararla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu nedenle menkul kıymetler piyasası spekülasyon yapılmaya elverişli piyasalardır. Spekülasyon işlemi küçük fiyat oynamalarından yararlanmaya ve hızlı karar vermeye dayalı olduğundan borsalarda bu tür yatırımcılara sık rastlanır. Para en likit finansal değerdir. Hazine bonoları, menkul değerler içinde likiditesi en yüksek finansal varlıktır. Getiri, bir yatırımdan belirli bir dönem içinde elde edilen gelirdir. Risk ise yatırımdan beklenen getirinin elde edilememe olasılığıdır. Bir finansal varlığın riski arttıkça getirisinin de artması gerekir. 4 Piyasanın örgütlenme durumuna göre; Organize Piyasalar ve Organize Olmayan Piyasalar: Belirli bir fiziki yeri ve çalışma düzeni olan, hukuki ve yönetsel kuralları saptanmış, ilgili kurum ve kuruluşların denetimi ve gözetimi altında çalışan piyasalara organize (örgütlenmiş) piyasalar denir. Örneğin hisse senetleri için New York Borsası (NYSE), Chicago Borsası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) organize piyasalardır. Örgütlenmiş piyasalarda borsaya kote olmuş şirketlerin menkul kıymetleri belirli kurallar çerçevesinde alınıp satılırlar. Organize piyasalarda merkezi bir yerde menkul kıymet alıcıları ve satıcıları ya da onların temsilcileri ya da brokerleri karşılaşır. Hukuki ve yönetsel kuralları olmayan, fiziki ve resmi belirli bir mekana sahip olmayan, işlemlerini organize piyasaların dışında gerçekleştiren ve denetim ve gözetimden uzak olan piyasalara organize olmayan (örgütlenmemiş) ya da tezgah üstü piyasalar denir. Bu piyasalarda menkul kıymet almak ya da satmak isteyen kişilerle alım satım yapmaya hazır olan ve bir menkul kıymet stoku olanlar faaliyet gösterir. Örgütlenmemiş, diğer bir ifade ile serbest piyasalarda pek çok finansal kurum telefon, telex, fax ve bilgisayarlarla birbirleriyle iletişime geçerek, fonların transferi gerçekleşir. Örgütlenmemiş piyasalarda borsaya kote olmuş ve kote olmamış, genellikle küçük ve yeni kurulan işletmelerin menkul değerleri alınıp satılmaktadır. Brokerlar bir komisyon karşılığında fon arz edenlerle talep edenleri karşılaştıran kurumlardır. Brokerlar kendi nam ve hesabına değil, başkaları nam ve hesabına işlem yaparlar. Dealerlar başkaları ve kendi nam ve hesabına işlem yapan aracı kurumlardır. Bu kurumlara pazar yapıcı kurumlar da denir. Onlar piyasada fiyatlar ucuz iken alış, fiyatlar yüksek olduğunda satış yaparak piyasanın etkin çalışmasında önemli rol oynarlar. Finansal varlığın vadesine göre; Para ve Sermaye Piyasaları: Vadeleri bir yıl veya bir yıldan daha kısa olan menkul kıymetlerin alınıp satıldığı piyasalar para piyasaları olarak adlandırılmaktadır. Para piyasasının üç özelliği öne çıkmaktadır. Bunlar; kredilerin geri ödenmeme riski çok azdır, vadeler kısadır, para piyasası araçlarının paraya dönüştürme maliyetleri düşüktür şeklinde ifade edilebilir. Para piyasalarının temel kurumu bankalardır. Para piyasasında işlem gören finansal araçlar ise ticari krediler, banka kredileri, alacak senetleri, teminat ve kefalet mektupları, finansman bonoları, repo ve ters repo, menkul kıymetleştirilmiş finansal araçlar ve hazine bonolarıdır. Vadeleri bir yıldan daha uzun süreli fonların karşılaştığı piyasalar ise sermaye piyasaları olarak adlandırılır. Menkul kıymet borsaları sermaye piyasasının en önemli kurumlarından biridir. Bu piyasanın diğer temel kurumları; bankalar, aracı kurumlar, yatırım ortaklıkları, gayrimenkul yatırım ortaklıkları, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları, yatırım fonları ve portföy yönetim şirketleri olarak sayılabilir. Sermaye piyasasının baslıca finansal varlıkları; hisse senetleri, devlet tahvilleri, şirket tahvilleri, hisse senediyle değiştirilebilir tahvil, katılma intifa senedi, ipotekli borç ve irad senedi, kar ve zarar ortaklığı senedi ve gelir ortaklığı senetleridir. Ödemelerin hemen ya da gelecekte yapılmasına göre; Spot Piyasalar ve Vadeli Piyasalar: Alım satıma ilişkin ödemelerin ve konu olan menkul kıymet veya malların tesliminin hemen yapıldığı piyasalara spot piyasalar denilmektedir. Öte yandan alım satıma ilişkin ödemelerin ve konu olan menkul kıymet veya malların tesliminin gelecekte bir tarihte yapılacağının bir sözleşme ile belirlendiği piyasalara vadeli piyasalar denilmektedir. Gelecekte yerine getirilmesi gereken sözleşmeler forward, futures, opsiyon ve swap sözleşmelerinden ve bu sözleşmelerden türetilen diğer sözleşmelerden oluşmaktadır. Bu tür sözleşmelerin vade sonundaki değeri, sözleşmeye konu olan varlığın fiyatı tarafından belirlendiğinden bu sözleşmelere türev ürünler, bu türev ürünlerin işlem gördüğü piyasalara da türev piyasalar da denilmektedir. Türev ürünlerden futures ve opsiyon işlemleri borsalarda(örgütlenmiş piyasalar) işlem görürken, swap ve forward işlemleri örgütlenmemiş piyasalarda işlem görürler. 5 Piyasalarda fon arz ve talebi doğrudan ya da finansal aracılar vasıtasıyla karşılaşabilir. Finansal sistemde fonların el değiştirmesi genellikle finansal aracı kuruluşlar tarafından gerçekleştirilir. Finansal sistem içerisinde aracı kuruluşların sundukları hizmetler ülkeden ülkeye ve zamana bağlı olarak değişiklikler gösterse de temel işlevleri fon akımını kolaylaştırmaktır. Finansal varlıkların, araya bir kurum girmeksizin aracısız el değiştirmesi doğrudan finansman, aracılar vasıtasıyla el değiştirmesi dolaylı finansman denir. Fon fazlası olan birimlerle fon açığı olan birimlerin doğrudan karşılaşması finansal işlemler içinde oldukça küçük bir yer tutar. Fonlar daha çok finansal kurumlar olarak da adlandırılan aracı kuruluşlar aracılığı ile el değiştirmektedir. Aracı kuruluşlar olmaksızın çok sayıda küçük tasarrufların uygun zamanda, uygun fiyatlarla, etkin bir biçimde fon talep edenlere transfer edilmesi güçtür. Menkul kıymetler borsasındaki işlemler doğrudan finansman özelliği göstermektedir. Bu piyasada yatırımcılar uygun gördükleri finansal varlıklara fonlarını yatırırlar; yaptıkları yatırımın riskini kendileri üstlenirler. Doğrudan finansmanda fon arz ve talebi doğrudan karşılaşsa da bu süreci hızlandırmak ve etkinliği artırmak için bazı kurumların aracılık etmesi söz konusu olabilmektedir. Finansal piyasalarda farklı amaçlarla işlem yapan kişi ve kurumları; yatırımcı, spekülatör, arbitrajcı ve hedger olarak gruplandırılmak mümkündür. Yatırımcılar; belirli bir getiri sağlamak amacıyla birikimlerini yatırım araçlarına bağlayan birimlerdir. Yatırımcı yaptığı yatırımın maliyetini ve riskini üstlenir. Yatırımcı elindeki fonlarla satın aldığı menkul kıymetin niteliğine bağlı olarak sermaye kazancı, karpayı ya da faiz geliri elde edebilir. Piyasadaki faiz oranları, yatırımcının gelir düzeyi, borçlanabilme olanakları ve yatırımcının sahip olduğu karakter özellikleri yatırımı etkileyen faktörlerdir. Yatırımcılar bireysel ya da kurumsal yatırımcılar olabilir. Kurumsal yatırımcılar piyasalarda blok yatırımlar yapan, yatırım fonları, yatırım ortaklıkları, sigorta şirketleri gibi kurumlardır. Spekülatörler gelecekle ilgili beklentileri doğrultusunda aynı piyasada kısa süreli fiyat dalgalanmalarından yararlanarak gelir elde etmek amacıyla alım satım yapan birimlerdir. Spekülatörün yaptığı bu işleme spekülasyon denir. Spekülatör genellikle kısa vadeli fiyat değişimlerinden yararlanarak belli bir getiri elde etmeyi amaçlar. Spekülatör kısa vadeli fiyat değişimleri tahminine dayanarak işlemlerde bulunduğundan önemli ölçüde risk üstlenen kişidir. Arbitrajcı aynı ve eşit miktardaki bir finansal ürünü eş anlı olarak bir piyasadan alıp diğer bir piyasada avantajlı bir fiyattan satarak hiç riske girmeden fiyat farklılıklarından faydalanarak kar elde etmeyi amaçlayan kişidir. Arbitrajcının yaptığı bu işe arbitraj denir. Örneğin A ülkesinde bakırın fiyatı üç birimken B ülkesinde dört birim ise, arbitrajcı A ülkesinden üç birime bakır alacak ve B ülkesinde dört birime satacaktır. Hedger ise gelecekte ortaya çıkabilecek faiz oranı, döviz kuru ve fiyat hareketlerinden kaynaklanan risklerden korunmak amacıyla vadeli işlemler piyasasında sözleşme alım satımı yapan kişidir. Hedgerın yaptığı bu işe hedging (finansal riskten korunma) denilmektedir. Spekülatörler riske girerken arbitrajcı herhangi bir riske girmemektedir. Yatırımcının amacı belirli bir vadede, belirli bir riske karşı, beliri bir getiri elde etmektir. Spekülatör kısa vadeli fiyat hareketlerinden, arbitrajcı hiç riske girmeden farklı piyasalarda oluşan farklı fiyatlardan faydalanmayı, hedger ise gelecekle ilgili finansal riskleri en aza indirmeyi amaçlar. Finansal Piyasaların Etkinliği Finansal piyasaların etkinliği kavramı ilk olarak 1970 yılında ortaya çıkmıştır. Etkin piyasa; çok sayıda alıcı ve satıcının bulunduğu ve bu alıcı ve satıcıların tek başlarına yaptıkları alım satım işlemlerinin piyasayı etkileyecek bir paya sahip olmadığı piyasadır. Etkin bir finansal piyasada menkul kıymetlerle ilgili tüm bilgiler düşük maliyetlerle ve kolaylıkla sağlanabilir. Aynı zamanda ekonomik, politik ve sosyal yapıdaki değişikler piyasaya derhal yayılır. Etkin piyasalarda alım satımla ilgili maliyetler çok düşük olup, bu tür piyasaların kurumsal yapısı çok gelişmiştir. Etkin piyasalarda düzenleyici ve denetleyici düzenlemeler piyasalarının istikrarlı çalışmasını sağlamaktadır. Günümüz ekonomilerinde bu koşulların sağlandığı bir piyasanın var olduğu söylenemez. 6 Etkin bir piyasada menkul kıymet fiyatları yeni gelen bir bilgiye göre çok kısa sürede ayarlanır ve fiyatların menkul kıymet hakkındaki bütün bilgileri yansıttığı kabul edilir. Menkul kıymet yatırımcıları içinde bulundukları piyasanın etkinlik derecesine göre alım satım stratejileri geliştirmektedirler. Piyasalarda etkinlik arttığı ölçüde menkul kıymet fiyatları da o derecede doğru belirlenecektir. Rekabete dayalı ekonomilerde finansal piyasaların rolü kıt kaynakların en verimli şekilde kullanılmasına katkı sağlamaktır. Piyasaların bu katkıyı sağlaması kaynak dağıtımı etkinliği olarak adlandırılmaktadır. Piyasadaki işlem maliyetlerinin rekabete dayalı olarak belirlenmesi ve aracıların normal karlar elde etmesi faaliyet etkinliği olarak adlandırılmaktadır. Piyasadaki menkul kıymetlerin fiyatlarının anında ve tam olarak mevcut bilgileri yansıtması ise bilgisel etkinlik olarak adlandırılmaktadır. Etkin piyasalar hipotezinde etkinlik kavramı, bilgisel etkinliği ifade etmektedir. Hipotezin en önemli varsayımlarından biri yatırımcıların herhangi bir bilgiyi kullanarak normalin üstünde getiri elde edemeyeceğidir. Etkin piyasalar hipotezi sadece hisse senedi piyasaları için değil diğer piyasalar için de geçerli olduğu kabul edilir. Piyasalarda etkinlik arttıkça normalin üzerinde getiri elde etme olasılığı azalacaktır. Piyasa etkinliği; zayıf formda etkinlik, yarı kuvvetli formda etkinlik, kuvvetli formda etkinlik şeklinde üç düzeyde tanımlanmaktadır. Zayıf formda etkinlik: Hisse senetlerinin geçmiş fiyat ve miktar verilerinden faydalanarak, basit olarak “satın al ve tut” yatırım politikasına göre daha fazla getirinin elde edilebileceği piyasalara zayıf formda etkin piyasalar denir. Yarı kuvvetli formda etkinlik: Hisse senedi fiyatları, halka açıklanan tüm bilgileri yansıtacak şekilde oluşuyorsa piyasada yarı kuvvetli formda etkinliğin olduğu kabul edilmektedir. Piyasa yarı kuvvetli formda etkin olduğunda içeriden bilgi elde edenler, ancak kısa dönemli fiyat hareketlerinden faydalanarak ortalama getirinin üzerinde getiri elde edebilirler. Kuvvetli formda etkinlik: Piyasadaki hisse senetleri fiyatları halka açıklanan ve açıklanmayan tüm bilgileri yansıtıyorsa piyasanın kuvvetli formda etkin olduğu kabul edilmektedir. Sonuç olarak etkin piyasalar hipotezi, hiçbir yatırımcının piyasada normalin üstünde getiri sağlayamayacağını ileri sürmektedir. Bu hipotezde kamuya açıklanmış ya da açıklanmamış tüm bilgilerin çok hızlı bir biçimde, tüm yatırımcılara ulaşacağı, bu nedenle de fiyatların bu bilgiler doğrultusunda yeniden oluşacağı, dolayısıyla hiç kimsenin normalin üstünde getiri elde etme şansının olamayacağı kabul edilmektedir. Bu tür piyasalarda fiyatlar zaten tüm bilgileri yansıttığı için herhangi bir yatırımcı herhangi bir bilgiyi kullanarak normalin üstünde getiri elde etme şansı olamayacaktır. Ancak yapılan araştırmalarda çeşitli borsalarda yatırımcıların normalin üzerinde getiri elde ettiği görülmektedir. Çeşitli piyasaların etkinlik düzeyleri farklılık göstermektedir. Piyasaların etkinliğinde borsada işlem gören menkul kıymetlerle ilgili verileri toplayarak analiz edecek profesyonel yatırımcı grubunun varlığı önemli olmaktadır. Kurumsal yatırımcıların ağırlıklı olduğu piyasalarda etkinlik düzeyi yükselecektir. Piyasalarda etkinlik artığı ölçüde finansal piyasalardan beklenen fayda artacak; etkinlikten uzaklaşıldıkça kaynakların doğru fiyatlarla, doğru alanlara aktarılması zorlaşacaktır. Etkin piyasalar gelişmiş piyasalardır. BORSALAR VE MENKUL KIYMET BORSALARI Borsa, en geniş anlamıyla, ticaret ya da finansal işlemlerle uğraşan kişilerin bir araya geldikleri kamuya açık piyasalara verilen addır. Borsa ismi, Belçika’nın başkenti olan Brüksel’de para ticaretiyle uğraşan Van der Burse ailesinin, cephesi üç kese figürlü arma ile süslenmiş konağından gelmektedir. 15. yüzyılda çevre kentlerden gelen tacirler alışveriş ve döviz, senet işlemlerinde, “Hotel des Burses” adlı bu konakta gerçekleşen işlem fiyatlarını referans almışlardır. Bu konağın ün kazanmasıyla, Kıta Avrupa’sının başka merkezlerinde kurulan benzeri yerlere de “Borsa” adı verilmeye başlanmıştır. Her türlü varlıkla ilgili borsa oluşturulabilir ve borsalar işlem gören varlık türüne göre adlandırılır. Hisse senedi, bono ve tahviller gibi finansal varlıkların işlem gördüğü piyasalara menkul kıymetler borsaları; döviz alışverişinin yapıldığı piyasalara döviz borsaları; mal ticaretinin yapıldığı piyasalara emtia borsaları; altın, gümüş, platin gibi madenlerin işlem gördüğü piyasalara kıymetli maden borsaları denir. 7 Menkul Kıymet Borsalarının Ekonomiye Katkıları Piyasa ekonomisinin vazgeçilmez kurumlarından biri olan borsaların ekonomiye katkıları aşağıdaki başlıklar altında ifade edilebilir. Likidite Sağlama: Borsalar kişi ya da kurumların ellerindeki menkul kıymetlerin en kolay paraya çevrildiği yerlerdir. İhraçtan veya ikincil piyasadan menkul kıymet satın alan yatırımcılar ellerindeki menkul kıymetleri satmak istediklerinde satmakta güçlük çekerlerse tekrar menkul kıymet satın almak istemeyeceklerdir. Daha önemlisi, kısa veya uzun bir süre sonra paraya ihtiyaç olan yatırımcılar fonlarını menkul kıymetlere yatırmayacaklardır. Borsanın likidite sağlama fonksiyonu piyasaya yeni kaynakların yöneltilmesini de kolaylaştıracaktır. Borsanın likidite derecesi üç kriterle ölçülmektedir. Bunlar derinlik, genişlik ve esnekliktir. Piyasa derinliği; işlem gören menkul kıymet için fiili işlem fiyatının altında ve üzerinde fiyatlarla çok sayıda ve yeterli miktarda alış ve satış emirlerinin bulunmasıyla ilgilidir. Derinliği olan piyasalar; alım ve satım işlemlerinin menkul kıymetin gerçek değerine yakın fiyatlara ulaşmasını sağlayarak yatırımcının kaybetme riskini en aza indirir. Piyasa genişliği; menkul kıymetle ilgili alış ve satış emirlerinin hacmini ifade eder. Piyasa genişliği piyasanın likiditesini artıran bir faktördür. Hacim ne kadar genişse alım satımda menkul kıymetin gerçek değerine yakın bir değeri bulması kolaylaşır. Piyasa esnekliği; piyasada işlem gören menkul değerlere ait emirlerin geçici olarak artıp azalmasına bağlı olarak piyasa dengesinin bozulması sonucunda piyasaya hızla yeni emirlerin gelmesi ve kısa zamanda piyasayı yeniden dengeye sokacak bir özelliğin olmasıyla ilgilidir. Piyasada Tek Fiyat Oluşturma: Borsalar, çok sayıda alıcıyı ve satıcıyı bir araya getirerek tek bir fiyatın oluşmasını en iyi şekilde sağlayan ortamlardır. Borsa bültenlerinin yayınlanmasıyla da, borsada oluşan fiyatlar bir ülkenin, hatta dünyanın her yerinde uygulanabilir hale gelmektedir. Menkul kıymet işlemleri organize olmayan piyasalar da bile olsa, bu işlemlerde fiyatlar borsada oluşan fiyatları baz alacağı için borsalar doğru fiyatlandırmada önemli rol oynayacaklardır. Böylece, küçük tasarruf sahiplerinin fiyat konusunda aldatılma olasılığı engellenmiş olmaktadır. Güven Oluşturma: Menkul kıymet borsalarında bir menkul kıymetin işlem görebilmesi bazı koşullara bağlıdır. Özellikle yatırımcıların korunması amacıyla borsada işlem görecek menkul kıymetlerin kotasyon işlemlerinin yapılması gereklidir. Borsa yönetimince belirlenecek kurallar çerçevesinde, işletmelerin geçmiş dönem faaliyetleri incelenerek, yatırımcıların kandırılması veya zarara sokulmaları önlenmeye çalışılır. Ayrıca borsada alınan tedbirlerle fiyatlardaki dalgalanmalar ve spekülatif oyunlar önlenmeye çalışılmaktadır. Bu tür uygulamalar piyasaya olan güveni artırmaktadır. Ekonomide Barometre Olma: Borsalarda çok sayıda menkul kıymet işlem görmekte ve fiyatlar da sürekli kamuoyuna duyurulmaktadır. Dolayısıyla borsada işlem gören menkul kıymetleri ihraç eden kurumlar yakından izlenebilmektedir. Eğer şirket başarılı ise hisse senetlerine olan talep artarak hisse senedi fiyatı yükselirken; başarılı değilse talep düşerek hisse senedi fiyatı düşecektir. Böylece borsada oluşan fiyatlar tasarruf sahipleri, şirketler ve iktisatçılar için çok yararlı bir gösterge olabilecektir. Bunun yanında makro ekonomi açısından da borsalar barometre görevi görürler. Ülkedeki büyüme, enflasyon, yatırımlar gibi durumların en iyi gözlenebileceği yerler borsalardır. Ayrıca borsa; faiz oranları, döviz fiyatları gibi faktörlerle yakın ilişki içinde olduğundan bunların da gözlemlenmesi ve yorumlanmasında yardımcı olur. Mülkiyeti Tabana Yayma : Borsalar, halka açılmayı ve bu yolla sermayenin tabana yayılmasını teşvik eder. Etkin ikinci el piyasalarda çok sayıda tasarruf sahibine, küçük miktarlarda satış yapılarak sermayenin tabana yayılması mümkün olur. Borsalar, halka açılmayı ve pazarlamayı kolaylaştıran aracı kurumlar olmaktadır. Bu durumda sermaye mülkiyeti topluma yayılmakta ve küçük tasarruflar büyük teşebbüslere ortak olabilmektedir. Semayeye Hareketlilik Kazandırma ve Sanayide Yapısal Değişikliği Kolaylaştırma: Şirketlerin başarı durumları borsadaki hisse senedi fiyatlarına yansıyacaktır. Borsalarda etkinlik arttığı ölçüde işletme ile işletmenin hisse senetlerinin borsa fiyatları arasında etkileşim artacaktır. Borsada menkul kıymetlerinin değeri sürekli artan işletmelerin piyasa değerlerinin yükselmesi, diğer yatırımcıların da 8 ilgisini çekerek sermayenin o işletmenin menkul kıymetlerine yönelmesine olanak sağlayacaktır. Piyasa değeri artan işletmeler ise kolayca fon sağlamanın yanında, düşük maliyetle fon bulma şansına da sahip olacaklardır. Borsada değeri düşen işletmeler ise, başarısızlığın nedenlerini araştıracaklar, yeni kadrolar oluşturacaklar veya birleşme yoluna giderek kuvvetli bir yapıya ulaşmaya çalışacaklardır. Gelişmiş sermaye piyasalarında değeri düşen menkul kıymetleri borsadan alarak yönetimin değiştiği işletme örneklerine sıkça rastlanmaktadır. Bu nedenle borsalar bir taraftan sermayeye hareketlilik sağlarken diğer taraftan kaynakların başarısız firmalardan başarılı olan firmalara yönlenmesine olanak sağlarlar. Bu ise sanayide yapısal değişeme hizmet edebilmektedir. Borsanın likidite kazandırma işlevi tasarruf sahipleri açısından neden önemlidir? DÜNYADA MENKUL KIYMET BORSALARININ GELİŞİMİ Borsanın tarihi çok eski devirlere dayanmaktadır. Bu devirlerde çeşitli yerlerde kurulan pazar ve panayırlarda her çeşit ticari mallar ve kıymetli madenler alınıp satılmakta idi. Pusulanın keşfi ile deniz aşırı ticaret gelişmiş, İngiltere, İtalya ve Hollanda gibi denizci ülkelerde birçok ticari merkezler kurulmuştur. Ticari merkezlerin kuruluşu, ticaretin gelişimi, ticari senetlerin ve kredi belgelerinin kullanımına neden olmuş; bu belgelerin alım ve satımını yapan aracıları ortaya çıkmıştır. Zamanla para ticareti yapan bu birimler ellerindeki senetleri tasarruf eden birimlere satarak, senetlerin el değiştirme işlemini başlatmışlardır. 1487 yılında finansal varlıkların el değiştirme işlemlerini disipline etmek, belirli mekanlarda, belirli kurallara bağlı olarak işlemlerin gerçekleştirilmesini sağlamak üzere Avrupa’nın en eski kentlerinden biri olan Anvers’te ilk borsa kurulmuştur. 16. yüzyılda Hollanda’nın Amsterdam Borsası bu borsanın yerini almıştır. Aynı yüzyılın sonlarında ve takip eden yüzyıllarda Avrupa’nın diğer ülkelerinde de borsalar ortaya çıkmıştır. Menkul kıymet borsalarının yaygınlık kazanmasında en önemli etken ticaretin ve vadeli satışların artması olmuştur. 16. yüzyılda Paris ve Londra; 17. yüzyılda Berlin, Basel; 18. yüzyılda Viyana, New York; 19. yüzyılda Brüksel, Roma, Milano, Madrid, İstanbul ve Tokyo borsaları kurulmuştur. Menkul kıymet borsaları esas olarak 19. yüzyılda yatırım alanı arayan sermayenin çoğalması, anonim şirketlerin artması, deniz aşırı yatırımların ve deniz ticaretinin gelişmesi sonucunda gelişim göstermiştir. Ticaretin ve sanayinin gelişmesiyle borsada işlem yapanlar arasında uzmanlaşma ve meslek dayanışması artmış, birlikler kurulmuş, hile ve dolandırıcılığa açık olan borsa işlemlerinin disiplin altına alınması amacıyla yasal düzenlemeler ve organize olma gereği doğmuştur. Bugün başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde çeşitli yasal statüde, çeşitli büyüklüklerde ve gelişmişlik düzeylerinde faaliyet gösteren ve ülkelerin ekonomik gelişimde önemli rol üstlenen borsalar oluşmuştur. Yasal statüleri açısından menkul kıymet borsaları, devlet ve yarı devlet borsaları ve özel borsalar olarak iki temel grupta toplanabilir. Devlet ve yarı devlet borsaları; genellikle yasayla kurulan, yönetimi resmi aracıların oluşturduğu, kurullara bağlı olan borsalardır. Bu tür borsalarda aracı kurumların ve komisyon oranlarının belirlenmesi devlet tarafından olmaktadır. Kıta Avrupa’sındaki menkul kıymet borsaları bu özelliktedir. Özel borsalar; üyeleri tarafından anonim şirket şeklinde kurulan borsalardır. Bu borsalar kendi tüzük ya da sözleşmelerine bağlı olarak faaliyet gösterirler; borsa üyelerinin, kotasyon koşullarının belirlenmesi gibi konular borsa yönetimi tarafından yerine getirilmektedir. Ancak bu tür borsalar da bir devlet kurumu tarafından (ABD’de SEC gibi) denetlenmektedir. Anglosakson ülkelerinde ve Anglosakson geleneğine sahip ülkelerdeki borsalar bu nitelikte borsalardır. 1980’den sonra dünyada hakim olan liberalleşme faaliyetlerine paralel olarak devlet ve yarı devlet borsalarında liberalleşme eğilimleri artmıştır. Borsalar ilk ortaya çıkışlarında, genellikle üyeleri tarafından kurulan ve kâr amacı gütmeyen organizasyonlar şeklindeydi ve yaklaşık üç asır bu yapıyla faaliyet göstermişlerdir. Üyelik sistemi, ihtiyaçları karşılaması nedeniyle uzun zaman aksamadan bu şekilde devam edebilmiştir. Ancak 20. 9 yüzyılın sonlarına doğru yaşanan teknolojik gelişmeler, küreselleşen piyasalar ve artan rekabet borsaların yavaş yavaş kâr amacı güden bir yapıya geçmesine neden olmuştur. Teknoloji alanındaki gelişmeler, hem yatırımcılara dünyanın herhangi bir yerindeki borsalara erişim olanağı sağlamış, hem de işlem maliyetlerini düşürmüştür. Aynı şekilde işletmeler de farklı piyasalara kote olabilme olanağına sahip olmuşlardır. Bu durum yerel borsalar arasında olduğu kadar uluslar arası borsalar arasında da rekabeti artırmıştır. Borsalar arası artan rekabet, borsa gelirlerinin azalması riskini gündeme getirmektedir. Borsaların temel gelir kaynakları; kotasyon ve üyelik ücretleri, işlemlerden alınan borsa payları ile veri dağıtım gelirleri olmak üzere üç başlıkta toplanabilir. Artan rekabet yanında alternatif işlem sistemlerinin gelişmesi borsaları sürekli olarak teknolojik yatırımlar yapmaya, hız ve güvenlik önlemlerini artırmaya zorlamaktadır. Bu ise birçok borsayı teknolojik yatırımlarının finansmanı sorunuyla karşı karşıya bırakmakta, borsaları yavaş yavaş kâr amacı güden bir yapıya geçmeye zorlamaktadır. 1990’lı yıllarda Stockholm Borsası ile başlayan borsaların şirketleşme ve özelleştirilme eğilimi sonucunda birçok borsa kâr amaçlı, hatta halka açık bir şirket yapısına geçmiştir. Menkul kıymet borsalarının şirketleşmesiyle ilgili ayrıntılı bilgiye “Dünyada Borsa Şirketleşmeleri, Satın Alma ve Birleşmeleri, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB).Temmuz 2011” kaynağından ulaşılabilir. Borsalar büyüklük özellikleri dikkate alınarak sınıflandırılabilir. İşlem hacmi, piyasa değeri gibi büyüklük özellikleri dikkate alındığında borsalar; süper borsalar, büyük borsalar, orta büyüklükteki borsalar ve küçük borsalar şeklinde sınıflandırılmaktadır. Diğer bir sınıflandırma da Dünya Bankası tarafından ülkelerin kişi başı GSMH’sı dikkate alınarak yapılan sınıflandırmadır. Kişi başına geliri yüksek gelir düzeyinde olan ülkelerin borsaları gelişmiş borsalar, altında olanları da gelişmekte olan borsalar(emerging stock markets) olarak sınıflandırılmaktadır. 2010 yılı için kişi başı GSMH’sı 12.276 Dolardan fazla olan ülkelerdeki borsalar gelişmiş borsalar olarak gruplandırılmaktadır. Eğer kişi başı GSMH’sı Dünya Bankası standartlarına göre yüksek gelir düzeyinde değilse o ülkenin borsası gelişmekte olan borsa ya da gelişen borsa olarak tanımlanmaktadır. Gelişmiş borsalar sanayileşmiş ülkelerde faaliyet gösteren büyük borsalardır. Dünyanın en büyük borsası NYSE, ikinci en büyük borsası Nasdaq Borsasıdır. Nasdaq Borsası elektronik bir sistemle çalışan, organize olmayan bir borsadır. New York’ta kurulmuş olan bu borsada teknoloji ağırlıklı şirketlerin menkul değerleri işlem görmektedir. Gelişmekte olan borsalar gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren borsalardır. Günümüzde en önemli gelişmekte olan borsalar Güney Amarika’da Arjantin, Brezilya, Şili Borsaları, Uzak Doğuda Endenozya, Malezya ve Tayland Borsaları, Avrupa’da İMKB, Ürdün, Rusya Romanya ve Macaristan Borsalarıdır. 1990’lı yıllarda, liberalleşme uygulamalarının etkisiyle gelişmekte olan ülke borsalarına olan ilgi artmıştır. Özellikle fon açığı yüksek olan gelişmekte olan ülkeler yabancı sermayeyi ülkelerine çekebilmek için fon akışları önündeki engelleri kaldırırken, fon girişini teşvik edici politikalar uygulamaya koymuşlardır. Ancak bu ülkelere yönelen yabancı sermaye, doğrudan yatırımlardan daha çok spekülatif amaçlarla hareket etmesi, bu ülkelerde kırılganlığı artırmıştır. Sıcak para olarak da adlandırılan bu tür yabancı fon akışlarının artmasında gelişmekte olan borsaların sağladıkları yüksek getirilerin rolü büyük olmuştur. Bununla birlikte istikrarsızlığın sık yaşandığı gelişmekte olan borsalara gelen bu fonların, istikrarın bozulması durumda hızla çıkması bu ülkelerde borsalarda dalgalanmaların boyutunu artırmıştır. Örneğin 1993 yılında İMKB %111 getiri ile dünyada en yüksek getiri sağlayan borsa olmuştur. İMKB’yi %83 getiri ile Brezilya, %29 ile Endenozya izlemiştir. 1994’de Meksika ve Ülkemizde görülen kriz, borsalarda %60-80 değer kaybettirmiştir. 1999 yılında İMKB ve Rusya Borsaları yine en çok kazandıran borsalar olmuştur. 2007 yılında İMKB, dolar bazında %72 kazandırırken, 2008 yılında %63 değer yitirerek en çok kaybettiren borsa olmuştur. 2009 yılında %143 getiri ile Brezilya Borsası en yüksek getiriyi sağlarken, İMKB %102 getiri sağlamıştır. 10 Gelişmiş borsalara göre gelişmekte olan borsalarda getirilerde yüksek dalgalanmaların yaşandığı görülmektedir. Doğrudan yabancı sermaye yatırımları; bir şirketin üretimini ana merkezinin bulunduğu ülke sınırları dışına yayarak yabancı ülkelerde tek ya da ortaklarla birlikte üretim tesisi kurması, mevcut tesisleri satın alması ya da bu tesislerle birleşmesine yönelik yatırımlardır. Yabancı sermaye yatırımları finansal varlıklara yatırım şeklinde ve spekülatif amaçlarla da yapılabilir. Ancak iç piyasada üretime yönelik yatırıma dönüşmeyen bu fonlar, girdikleri ülkelerde ortaya çıkabilecek en ufak karışıklıkta, çok hızlı bir biçimde yurt dışına çıkabilmekte, borsalar başta olmak üzere o ülkenin ekonomik dengelerini bozulabilmektedir. Borsalar son yıllarda neden kar amaçlı bir yapıya yönelmektedir? Başlıca Menkul Kıymet Borsaları Günümüzde başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde çeşitli büyüklüklerde, farklı gelişmişlik düzeylerinde ve farklı özelliklerde borsalar bulunmaktadır. Bununla birlikte finansal piyasalarda yaşanan globalleşmeye parallel olarak borsalar arasında benzerlikler de her geçen gün artmaktadır. New York Borsası ABD’de organize olmuş 9 adet menkul kıymet borsası bulunmaktadır. Bunlardan New York Stock Exchange (NYSE) ve American Stock Exchange(AMEX) ulusal borsa, diğerleri bölgesel borsadır. ABD’de ayrıca 3 adet vadeli ve opsiyon borsası vardır. Gönüllü bir dernek şeklinde kurulan New York Borsası’nda yönetim kurulu borsa üyeleri tarafından seçilmiştir. Yönetim Kurulu bir taraftan üye firmaları temsil ederken diğer taraftan kamuyu temsil etmektedir. Yönetim kurulu borsaya üye alımına, bütçe tekliflerinin hazırlanmasına, yeni şirketlerin borsaya kotasyonlarına, borsanın sağlıklı bir şekilde faaliyet göstermesine yönelik kararlar almaktadır. Borsa üyeleri, Dünyanın en gelişmiş iletişim araçları ile donanmış ofislerinde görev yapmaktadır. New York Borsası üyeleri; komisyoncular (Brokers), spesiyalistler ve tacirler (Dealers) olmak üzere üç grupta toplanır. Brokerlar, yatırımcıların işlem emirlerini, bu işlemleri yerine getirmesi için spesiyalistlere veren ve karşılığında komisyon alan kişilerdir. Spesiyalistler ise, kendilerine verilen hisse senetlerinde piyasa oluşturmak için kendi hesaplarına alım ve satım yapan ve müşteri emirlerini kendilerine getiren brokerların, brokerliğini yapan üyelerdir. Dealerler da, kendi nam ve hesaplarına alım-satım yapabilen üyelerdir. Borsada 2010 yılı verileriyle 2317 şirketin menkul değerleri işlem görmektedir. ABD menkul kıymet piyasasının %85’i NYSE’de işlem görmektedir. Menkul kıymetlerini, New York Borsasına kote ettirmek isteyen şirketlerin; önemli derecede aktif varlığa ve kazanç gücüne sahip olması, faaliyet alanının ulusal çıkarlara uygun olması, faaliyetlerini sürdürdüğü sektörün genel durumunun ve şirketin ilgili sektördeki durumunun istikrarlı olması, hisse senetlerinin geniş kitlelere dağıtılabilecek sayıda olması, bilançolarının bağımsız muhasebeciler tarafından, borsanın saptayacağı şekilde denetlenmiş olması ve her hisse senedi sahibine yönetiminde söz hakkı tanıyacak biçimde olması gibi işlemleri yapmış olmaları gerekmektedir. New York Borsasının 2010 tarihi itibariyle kotasyon koşulları; • Bir evvelki yıldaki vergi öncesi karın en az 10 milyon Dolar olması, • Önceki iki yılda vergi öncesi karın en az 2 milyon Dolar olması, • Toplam varlıkların en az 75 milyon Dolar olması, • Hisse senetlerinin toplam piyasa değerinin en az 50 milyon Dolar olması, 11 • Halkın elinde en az 1,1 milyon adet hisse senedi bulunması, • 100 ve daha fazla hisse senedi olan kişi ve kurumların sayısının 400’den fazla olması gibi özetlenebilir. Bu koşulları sağlayamayan şirketler borsa kotundan çıkarılmaktadır. NYSE’de 1366 üye bulunmaktadır ve bu sayı 1953 yılından beri de değişmemiştir. Üyeler uzmanlık durumlarına göre; komisyon brokerları, salon brokerları, salon işlemcileri ve uzmanlar olarak isimlendirilirler. Tokyo Borsası Tokyo Borsası, Uzak Doğunun en önemli hisse senedi borsası olup, borsada 2010 yılı itibariyle 2293 şirketin hisse senetleri işlem görmektedir. Borsa üyeleri, düzenli üyeler ve “saitori”ler olarak iki grupta toplanmışlardır. Düzenli üyeler, kendileri ve müşterileri adına alım ve satım yapabilirler. Saitoriler ise, düzenli aracılar arasındaki işlemlerde bir aracı şeklinde hizmet vermekte ve bir tür brokerın brokerı olduklarından, bu yönleri ile New York Borsasındaki spesiyalistlere benzemektedirler. Tokyo Borsasında işlemler sürekli alım-satım tipinde ve tamamen bilgisayarlar desteği ile yapılmaktadır. Aracı kurumlar, müşterilerin alım ve satım emirlerini alarak, bunları borsa salonundaki saitorilere iletmektedirler. Saitoriler aracı kurumlara aracılık etmekte ve müşteri emirleri daha sonra merkezi bilgisayar sistemine geçilmektedir. Tokyo Borsası, bir şirket olarak faaliyet göstermekte ve organizasyon şeması da bir şirket organizasyon şeması niteliğindedir. Tokyo Borsası üzerinde kamu otoritesinin sıkı bir denetimi söz konusu olup, ilgili kararlar maliye bakanlığı tarafından alınmaktadır. Maliye bakanlığına bağlı bir birim olarak çalışan Menkul Kıymetler Kurulu, doğrudan borsayı, aracı kurumları ve menkul kıymet ihraç eden şirketleri denetlemektedir. Menkul kıymetlerin kote edilmesinde sermayenin en az % 20 sinin halka açılması zorunluluğu olup, bir yıl içinde bu oranın % 30'a çıkarılması istenmektedir. Londra Borsası Londra, tarih boyunca Dünyanın finans merkezi olmuş ve bu özelliğini halen sürdürmekte olan bir şehirdir. Bu özelliği ile Londra Borsası menkul kıymet borsaları arasında en büyük borsalar arasında yer almaktadır. Londra Borsası 300 yılın üzerinde bir geçmişe sahiptir. Modern anlamda ilk organize borsa Londra’da 1801 yılınında kurulmuştur. Londra Borsası’nda, dünyanın en büyük borsaları arasındaki yerini koruması için çok önemli değişiklikler yapılmış, bu girişim ile uluslararası rekabette çok önemli avantajlar sağlanmıştır. 1986 yılında Büyük Patlama (Big Bang) diye anılan düzenlemeler ile sermaye piyasasına yönelik önemli değişikliklerle; banka ve diğer finansal kurumlara aracılık yapma fırsatı getirilmiş, komisyonlar serbest bırakılmış, işlem yapan kurumlara hem brokerlik hem de dealerlık yapma imkânı sağlanmış, işlemlerin yüz yüze yapılması yerine bilgisayar ve telefonlar aracılığıyla yapılması sağlanmıştır. Borsanın yönetiminden sorumlu olan borsa konseyi, yerini 1991 yılında yapılan düzenleme ile aralarında borsanın yöneticileri ve üyelerinden oluşan bir yönetim kurulu ile değiştirmiş, ticari ünvanını ise Londra Borsası (London Stock Exchange-LSE) olarak belirlemiştir. 1995’ten sonra borsalar arası rekabet ve alternatif işlem sistemleri, Londra Borsası’nın yeni bir işlem sistemine geçmesi yönünde çalışmalara yönlendirmiştir. 2000 yılında Borsa kâr amaçlı bir şirkete dönüştürülmüş, 2001 yılında kendi Borsasında halka açılması yönünde karar alınmıştır. Artık bir şirket yapısına kavuşan ve halka açık bir şirket olan Londra Borsası, rakipleri ve diğer yatırımcılar için de yatırım yapılabilir hale gelmiştir. Londra Borsası, 2007 yılında İtalya Borsası’nı satın almış, ardından oluşan Londra Borsası Grubu büyümesini devam ettirmektedir. Londra Borsası’nda, Big Bang ile yapılan düzenlemelerin sonucunda; işlemler, borsadan aracı kurumların bürolarına taşınmış ve bilgisayarlardan alınan bilgiler üzerine yapılmaya başlanmıştır. Bu sistemde işlem gören hisse senetleri, Alfa, Beta, Gamma ve Delta olara gruplandırılmıştır. Alfa hisse 12 senetleri, en aktif şekilde işlem gören hisse senetleridir. Beta ve Gamma grubu hisse senetleri, Alfa grubuna göre daha az aktif senetlerdir. Delta hisse senetleri ise likiditesi en az olan hisse senetleridir. Londra Borsasında dört pazar vardır. Bunlar Londra Opsiyon Pazarı, Birleşik Krallık Hisse Senetleri, Uluslararası Hisse Senetleri ve Kamu Menkul Kıymetleri ve sabit faizli menkul kıymetlerdir. Amerikan Borsası New York Borsası'nın kurulması yönünde bir grup broker'in 1792 yılında kendi aralarında alım satım yapmalarını öngören "ButtonwoodTree" anlaşmasının imzalanmasının yanı sıra, diğer bir grup komisyoncu da New York'un finans merkezinde borsa dışı yeni bir pazar oluşturdular. "KerbBrokers" olarak nitelendirilen bu komisyoncular, 1921 yılında Amerikan Borsası'nın kurulmasında öncü rol oynadılar. AMEX veya Amerikan Borsası olarak adlandırılan bu Borsa’da 796 şirketin 950 menkul kıymeti işlem görmektedir. Amex’te küçük ve yeni kurulmuş işletmelerin menkul kıymetleri işlem görmektedir. ABD'nin ikinci büyük borsası olan Amerikan Borsası ile New York Borsası, ABD içindeki toplam menkul kıymet alım satım hacminin % 90'ına sahiptirler. AMEX’ de müşteri alım-satım emirleri düzenli veya yardımcı üyelere verilmektedir. Ayrıca bankalar da bu emirleri kabul edebilmektedir. Bankalar borsa üyeleri değillerdir; ancak borsaya üye firmalara bu emirleri ileterek yatırımcılara yardımcı olmaktadırlar. Avrupa borsalarının en büyüğü Paris’te yer alan Euronext Borsasıdır. Bu borsa Hollanda, Belçıka, Fransa ve Portekiz’in bir araya geldiği bir borsadır. TÜRKİYE’DE MENKUL KIYMET BORSALARININ GELİŞİMİ Türkiye’deki organize menkul kıymet piyasalarının kökleri 19.yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanmaktadır. İlk menkul kıymetler piyasası Kırım Savaşı’nı takiben 1866 yılında Osmanlı İmparatorluğu zamanında kurulmuş olan “Der Saadet Tahvilat Borsası”dır. Osmanlı İmparatorluğunca, Kırım Savaşının getirdiği harcamaları ve savaş sonrası yatırımları finanse etmek üzere önemli miktarlarda tahviller ihraç edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun ihraç etmiş olduğu tahviller için İstanbul’da kısa sürede ikincil piyasa oluşmuştur. Bu piyasada genellikle Galata semtinde oturan gayrimüslüm bankerler tarafından işlemler yürütülmüştür. Bu bankerlerin ve Osmanlı İmparatorluğundan alacaklı olan devletlerin katkısıyla kurulan Der Saadet Tahvilat Borsası ilk resmi Osmanlı borsasıdır. Borsada genellikle Alman, Fransız ve İngiliz şirketlerinin hisse senetleri ve tahvilleri işlem görmekteydi ve borsa 20. Yüzyıl başlarında Londra’dan sonra Avrupa’nın en önemli borsası haline gelmişti. Osmanlı ekonomisinden yüksek getiri sağlamayı amaçlayan Avrupalı yatırımcılar için de bir araç olan bu Borsanın adı 1906 yılında “Esham ve Tahvilat Borsası” olarak değiştirilmiştir. Avrupa’nın aktif bir piyasası olarak faaliyet gösteren borsa, İmparatorluğun yıkılmasıyla canlılığını yitirmiş, 1. Dünya Savaşı sırasında da kapanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan sonra 1929 yılında çıkarılan 1447 sayılı “Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu" ile sermaye piyasalarının, “İstanbul Menkul Kıymetler Borsası” adı altında organize olması sağlanmıştır. Ancak, 1929 Krizi ve 2.Dünya Savaşı’nın çıkması, henüz hareketlenmeye başlamakta olan Türk iş dünyasını olumsuz etkilemiş ve borsanın başarısını gölgede bırakmıştır. 1960’lı yıllara kadar borsanın hem adında bir kaç kez değişlikler yapılmış, hem de İstanbul’dan Ankara taşınmıştır. Ankara’ya taşınan borsanın faaliyetlerinde herhangi bir gelişme yaşanmaması nedeniyle 1941 yılında tekrar İstanbul’a taşınmış, ancak borsada bir canlılık görülmemiştir. Cumhuriyet döneminde kurulan borsalarda hisse senedi ve tahvil yanında döviz alım satım işlemleri de yapılmakta idi. Ancak 1931 yılından sonra kambiyo kontrollerinin artmasına paralel olarak döviz işlemleri önemini yitirmiş, 1959’dan sonra da bu tür işlemler tamamıyla kaldırılmıştır. Ülkemizde sermaye piyasalarının yeniden canlılık kazanması 1960’lı yıllarda başlamıştır. 1950’li yıllardan itibaren ülkede daha liberal politikaların uygulanması, devletin bazı ödemeleri tasarruf bonolarıyla yapması sonucunda halkın elinde önemli miktarlarda bonoların birikmesi, bu bonoların paraya dönüştürülme ihtiyacını artırarak, bu piyasada işlem yapan aracı kişilerin türemesine ve ikinci el 13 piyasanın gelişmesine neden olmuştur. İkincil piyasanın gelişimini, 1970’lerde Almanya’da yaşayan işçiler tarafından kurulan çok ortaklı şirketlerin, halka kapalı olarak kurulan birçok anonim şirketlerin halka açılması da desteklemiştir. Ülkemizde hisse senedi piyasasının gelişiminde Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın katkıları da unutulmamalıdır. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası bir çok şirketin hisse senetlerini ya da tahvillerini kuruluş aşamasında alarak onları finanse etmiştir. Banka elindeki hisse senetlerini, şirketler belirli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra halka satarak yeni şirketlerin finansmanında kullanmaktaydı. Sermaye piyasasının gelişiminde bankerlerin rolü de olmuştur. 1970’li yılların sonlarında yüksek enflasyon oranlarına karşılık devlet tarafından belirlenen faiz oranlarının çok düşük düzeylerde kalması, piyasada banker adı verilen tefecilerin artmasına neden olmuştur. Bankaların tahvil ve mevduat sertifikalarına uygulayacakları faiz oranlarını devletin belirlemesi, bankerlere ise bu tür kısıtlamaların olmaması piyasaya kısa sürede, çok sayıda bankerin girmesine neden olmuştur. Kısa sürede halktan yüksek faizlerle toplanan büyük miktarlardaki fonlar uygun şekilde kullanılmadığı için birçok banker geri ödemede zorluklarla karşılaşmışlardır. Bunun sonucunda birçok banker krize girmiş, birçok tasarruf sahibi paralarını geri alamamışlardır. Yaşanan kriz sermaye piyasasının düzenlenmesi yönündeki çalışmaları hızlandırmış;1981 yılında 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu çıkarılmış, bir sene sonra da menkul kıymetler piyasasının idaresinden, kontrolünden ve mevzuatının düzenlenmesinden sorumlu bir kurum olan Sermaye Piyasası Kurulu(SPK) kurulmuş, 3 Ocak 1986 tarihinde hisse senetleri piyasasında ilk işlem gerçekleştirilmiştir. * 30.07.1981 2499 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu * 06.10.1983 91 Sayılı Menkul Kıymet Borsaları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname * 06.10.1984 Menkul Kıymet Borsalarının Kuruluşu ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik * 18.12.1985 İMKB Yönetmeliği * 26. 12. 1985 İMKB faaliyete geçti * 03.01.1986 İMKB’de ilk hisse senetleri işlemi gerçekleştirildi. Türkiye’de dört farklı türde borsa faaliyette bulunmaktadır. Bunlar; tarımsal ürünlerin spot olarak işlem gördüğü ticaret borsaları, menkul kıymetlerin işlem gördüğü İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, kıymetli madenlerin işlem gördüğü İstanbul Altın Borsası (İAB) ile finansal ve tarımsal sözleşmelerin işlem gördüğü Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’dır (VOB). İMKB’nın Diğer Borsalarla Karşılaştırılması İMKB faaliyete başladığı 1986 yılından itibaren hızlı bir gelişim sürecine girmiştir. Bununla birlikte halen hak ettiği büyüklüğe ulaştığı söylenemez. İMKB’yi daha iyi değerlendirmek için, diğer gelişmekte ve gelişmiş borsalarla birlikte ele almak yararlı olacaktır. Bu amaçla aşağıda İMKB ve diğer borsalara yönelik verilerin yer aldığı çeşitli tablolara yer verilmiştir. Tablolara geçmeden önce borsaların gelişmişlik düzeylerinin ortaya konulmasında kullanılan bazı ölçütlerden bahsetmek gerekmektedir. Piyasaların gelişmişlik düzeyleri belirlenirken genellikle kullanılan kriterler şunlardır: piyasa kapitilasyonu, işlem haçmi, piyasada kote olan şirket sayısı, sermaye piyasasına gelen yurt içi tasarrufların milli hasılaya oranı, yerel ve kurumsal yatırımcı tabanı, yoğunlaşma, yabancıya açıklık durumu, türev piyasaların varlığı, piyasada işlem gören menkul kıymet çeşitliliği, dışa açıklık derecesi, yeni ihraç miktarı, ortalama şirket büyüklüğü, teknolojik alt yapı, borsanın kuruluş tarihi gibi kriterler ele alınmaktadır. Piyasa Kapitalizasyonu: Bir şirketin piyasa kapitilasyonu, dolaşımdaki hisse senedi sayısı ile hisse senetlerinin piyasa fiyatlarının çarpılmasıyla hesaplanır. Piyasa kapitilasyonu şirketin piyasa değerini 14 ifade eder. Piyasanın toplam değeri de borsaya kote olmuş şirketlerin piyasa değerlerinin toplamıyla bulunur. Piyasanın büyüklük ölçüsü olarak piyasa kapitilasyonu değeri kullanılır. İşlem Hacmi: Borsada belirli bir sürede işlem görmüş hisse senetlerinin toplam değerini ifade eder. İşlem hacmi piyasanın likidite gücünün ve derinliğinin önemli bir unsurudur. Derinlik piyasada çeşitli fiyatlardan çok sayıda alıcı ve satıcının olmasını ifade eder. Piyasada Kote Olan Şirket Sayısı: Kote şirket sayısının yüksek olması o ülkede şirketlerin sermaye piyasalarından faydalandığının bir göstergesi olabilmektedir. Ancak tek başına yeterli gelmeyebilir. Yeni ihraçların olması yanında kote olan şirketlerin sermaye artırımlarının olması da şirketlerin sermaye piyasalarından faydalandıklarının göstergesi olacaktır. Hisse Senedi Piyasalarının Ülke Ekonomisindeki Yeri: Piyasanın gelişim düzeyini gösteren kriterlerden biri de sermaye piyasalarının ülke ekonomisindeki taşıdığı öneminin belirlenmesidir. Bunu ölçmede; işlem hacminin gayri safi milli hasılaya oranı, yeni ihraç tutarının sabit sermaye yatırımlarına oranı, piyasa çarpanları gibi oranlar kullanılmaktadır. Bu oranların büyümesi şirketlerin finansmanında borsanın önemini ortaya koymaktadır. Yoğunlaşma: Piyasada en büyük piyasa değerli ya da işlem hacmi açısından en aktif hisse senetlerinin piyasa değerinin, piyasa kapitalizasyon oranına oranlanmasıyla piyasanın yoğunluk derecesi ölçülebilir. Yoğunluk derecesinin artması borsanın az sayıda şirketin etkisi altında olduğunu ifade eder. Yabancıya Açıklık Oranı: Liberalleşme uygulamalarına paralel olarak gelişmekte olan ülkelerde de borsalara yabancı yatırımcıların yatırım yapmasını özendiren politikalar uygulaya konulmuştur. Bugün ülkemizin de içinde yer aldığı gelişen piyasalar kategorisinde olan ülkelerde temettü ve sermaye kazançlarının yurt dışına transferinde kısıtlamalar bulunmamaktadır. Tablo 1.1’de İMKB’nın içinde yer aldığı gelişmekte olan ülkelerin makro ekonomik verileriyle menkul kıymet borsalarına ilişkin verileri görülmektedir. Tablo1.1 incelendiğinde görüleceği üzere ülkemiz, hem makro ekonomik veriler hem de borsa verileri açısından birçok gelişmekte olan ülkenin gerisinde kalmaktadır. Ancak 2010 yılı verilerinin 2001-2010 dönemi ortalamalarına göre daha iyi durumda olduğu görülmektedir. Buradan İMKB’nin bir gelişim içinde olduğu söylenebilir. Tablo 1.1’in son iki satırında ülkemizle diğer gelişmekte olan ülkelerin on yıllık ortalama değerleri verilmektedir. İMKB’ye yönelik veriler ele alındığında işlem gören firma sayısı ve piyasa kapitalizasyon oranı açısından ülkemizin GOÜ ortalamasının gerisinde, işlem haçmi açısından ise daha ilerisinde olduğu görülmektedir. Bu ise İMKB’nin diğer GOÜ’e göre likiditesinin daha yüksek olduğunu ifade eder. 15 Tablo 1.1: Bazı Gelişmekte Olan Ülkeler (GOÜ) İçin Çeşitli Büyüklük ve Oranlar (2010) Gelişmekte Olan Ülke (GOÜ) MAKROEKONOMİK VERİLER Kişibaşı GSYH (dolar) Büyüme Hızı (%) MENKUL KIYMET BORSALARI Cari İşlemler Dengesinin GSYH'a Oranı (%) Tahvil Stoku* / GSYH Şirket Sayısı İşlem Hacmi / GSYH Piyasa Kap. / GSYH Arjantin 9,138 9.16 0.89 0.16 0.17 0.01 106 Brezilya 10,816 7.49 -2.27 0.64 0.74 0.43 373 6,334 0.15 -0.79 - - - - Çek Cumhuriyeti 18,288 2.32 -2.44 - - - - Estonya 14,836 3.11 3.57 - - - - 7,158 2.78 -2.83 - - - - 12,879 1.21 1.57 0.59 0.21 0.20 52 Malezya 8,423 7.16 11.82 1.01 1.72 0.51 956 Romanya 7,542 -1.27 -4.23 - - - - 10,437 3.96 4.88 - - - - Venezuela 9,960 -1.91 4.95 - - - - TÜRKİYE 10,399 8.20 -6.55 0.31 0.41 0.56 339 GOÜ 2010 Yılı Ortalaması 10,518 3.5 0.7 0.5 0.65 0.34 365 TÜRKİYE 20012010 Ortalaması 7,116.35 3.70 -4.02 0.37 0.29 0.41 309 GOÜ 2001-2010 Yılı Ortalaması 7,246.95 3.69 -0.83 0.47 0.56 0.28 360 Bulgaristan Güney Afrika Macaristan Rusya Kaynak: BIS, EFAMA, IMF, WFE Tablo.1.2 İMKB ve bazı büyük borsalarla ilgili olarak; piyasa değerleri, piyasa değeri payları ve GSYH’nın bir oranı olarak piyasa değerleri verilmektedir. Borsalarla ilgili veriler, İMKB’nın da üyesi olduğu Dünya Borsalar Federasyonuna (World Federation of Exchanges-WFE) üye 59 ülkenin 54 borsasına aittir. 16 Tablo 1.2: Bazı Gelişmiş Ülke Borsaları ve İMKB’nin Piyasa Değerleri İle İlgili Veriler (2010) Ülke Piyasa Değeri (Milyar $) Piyasa Değeri Payı (%) Piyasa Değeri / GSYH 1 New York Borsası ABD 13.394 24.4 91 2 Nasdaq ABD 3.889 7.1 27 3 Tokyo Borsası Japonya 3.828 7.0 70 4 Londra Borsası Grubu İngiltere, İtalya 3.613 6.6 84 5 Euronext Hollanda, Belçika, 2.930 5.3 72 Fransa, Portekiz 6 Şanghay Borsası Çin 2.716 4.9 46 7 Hong Kong Borsası Hong Kong 2.711 4.9 1205 8 TSX Grubu Kanada 2.170 4.0 138 9 Bombay Borsası Hindistan 1.632 3.0 106 10 BM& F BOVESPA Brezilya 1.546 2.8 74 28. İMKB Türkiye 308 0.6 42 54.884 100 94 TOPLAM Kaynak: www.tspakb.org.tr 2010 yılında dünyada toplam piyasa değerinin %70’ini ilk 10 borsa oluşturmuştur. NYSE ile Nasdaq toplamda 17 trilyon $’lık bir piyasa değerine sahiptir. Avrupa’nın en büyüğü ise 3,6 trilyon $ piyasa değeri ile toplam piyasa değeri içinde %7 payı bulunan Londra Borsası Grubudur. 2010 yılında piyasa değeri sıralamasında İMKB 28. olmuştur. Tablo 1.3’de borsaların hisse senedi işlem hacimleri verilmektedir. Tabloda görüldüğü üzere ABD’den iki borsanın işlem haçmi %48’dir. Bu iki borsanın toplam işlem hacmi, WFE üyesi diğer borsaların toplam işlem hacmine çok yakındır. Bu dönem içinde 426 milyar $ olan İMKB sıralamada 19. Olmuştur. 17 Tablo 1.3: Bazı Gelişmiş Ülke Borsaları ve İMKB’nin İşlem Haçmi İle İlgili Veriler (2010) Hisse Senedi Hacmi (Milyar $) H.S. Hacmi Payı (%) H.S. Hacmi / Piyasa Değeri 1. New York Borsası 17.796 28.2 133 2. Nasdaq 12.659 20.1 325 3. Şanghay Borsası 4.496 7.1 166 4. Tokyo Borsası 3.788 6.0 99 5. Şenzhen Borsası 3.573 5.7 272 6. Londra Borsası 2.741 4.3 76 7. Euronext 2.018 3.2 69 8. Deutsche Börse 1.628 2.6 114 9. Kore Borsası 1.607 2.5 147 10. Hong Kong Borsası 1.496 2.4 55 19. İMKB 426 0.7 138 TOPLAM 63.091 100 115 Kaynak: www.tspakb.org.tr Tablo 1.4’de borsalarda kote olan firma sayılarıyla ilgili bilgilere yer verilmektedir. Borsalara kote olan yerli ve yabancı şirket sayısına göre yapılan sıralamada Bombay Borsası, tamamı yerli olan 5.034 şirket ile ilk sırada yer almaktadır. Bombay Borsası, dünya genelinde kote olan şirketlerin %11’ini oluşturmaktadır. Diğer taraftan Bombay Borsasını sırasıyla 3.741 şirketle Kanadalı TSX Grubu ve 3.345 şirketle BME İspanya Borsası takip etmektedir. Dördüncü sırada Londra Borsası Grubu bulunmaktadır. Grup, Londra Borsası ile İtalya Borsasından oluşmaktadır. Toplam şirket sayısında İMKB, 338 adet şirket ile 29. sırada yeralmaktadır. Tablo1.4: Bazı Gelişmiş Ülke Borsaları ve İMKB’de Kote Olan Şirket Sayıları(2010) Şirket Sayısı Toplamdaki Payı % 1 Bombay Borsası 5034 11.1 2 TSX Grubu 3741 8.2 3 BME İspanya Borsası 3345 7.3 4 Londra Borsası Grubu 2966 6.5 5 Nasdaq 2778 6.1 6 New York Borsası 2317 5.1 7 Tokyo Borsası 2293 5.0 8 Avustralya Borsası 1999 4.4 9 Kore Borsası 1798 4.0 10 Ulusal Hindistan Borsası 1552 3.4 29 İMKB 338 0.7 TOPLAM 45516 100 Kaynak: www.tspakb.org.tr 18 Uluslararası finans merkezlerinden olan New York ve Londra, yabancı şirketlerin en çok ilgisini çeken borsalardır. Nasdaq ve New York Borsalarında sırasıyla 2.778 ve 2.317 şirket kote iken, bu şirketlerin toplamda %16’sı yabancı kökenlidir. Londra Borsası’nda ise 2.966 kote şirketin %20’si, diğer bir ifadeyle 604 tanesi yabancı merkezlidir. WFE’ye üye toplam şirket sayısında İMKB, 338 adet şirket ile 29. sırada yer almaktadır ve bir yabancı şirket kote olmuştur. İMKB’NİN ORGANİZASYONU İMKB Türkiye’nin tek menkul kıymetler borsasıdır. İMKB; menkul kıymetlerin güven ve istikrar içinde işlem görmesi için, borsaların açık, düzenli ve dürüst çalışmasını sağlamak üzere, borsada işlem görmesi mümkün olan kıymetlerin alım ve satımı, fiyatlarının tespit ve ilanı işleriyle ve sermaye piyasasının ekonomik gelişmede etkin bir rol oynamasını sağlamak amacıyla kurulmuştur. İMKB’nın Hukuki Yapısı İMKB, Menkul Kıymetler Borsaları Hakkında 91 sayılı KHK dayalı olarak kurulmuş, yetkilerini kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak kullanan ve SPK’nın gözetim ve denetimi altında olan, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumudur. İMKB yetkili olduğu alanlarda kendi yasal düzenlemelerini yapabilmektedir. Türkiye'de menkul kıymetler borsalarının kuruluş, çalışma, denetlenme ve borsada alım satım esasları ile borsa üyelerinin kuruluş, çalışma ve yükümlülükleri 06/10/1984 tarih ve 18637 sayılı Resmi Gazete ile yayımlanan "Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik" ile düzenlenmiştir. İMKB’nın Görev ve Yetkileri İMKB’nin başlıca görev ve yetkileri aşağıda belirtildiği gibidir: • Menkul kıymetlerin Borsa kotuna alınması ile ilgili başvuruları, Kotasyon Yönetmeliği’nde belirtilen esaslar dahilinde incelemek, ek bilgi ve belgeler istemek, başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak, • Kanuni gerekler yerine getirilerek para, kambiyo ve kıymetli maden ve taşlar ile vadeli işlemlerle ilgili piyasalar açmak, • Borsa’da işlem görebilecek menkul kıymetler için türlerine göre menkul kıymetler pazarları oluşturmak, bu pazarlarda işlem görecek menkul kıymetleri belirlemek ve Borsa bülteninde yayınlamak, pazarlara Borsa binasında yer tahsis etmek, • Borsa’da pazarların çalışma gün ve saatlerini belirlemek ve Borsa bülteninde ilan etmek, • Borsa pazarlarında yapılan işlemler sonucunda oluşan fiyatları ve bu fiyatlardan yapılan toplam işlem miktarlarını seans bitiminde ilan etmek, • Borsada yapılan alım, satım işlemlerini güven ve istikrar içinde serbest rekabet şartları altında kolayca ve düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak, bu kuralların dışına çıkan Borsa üyelerine “İMKB Yönetmeliği”nde belirtilen müeyyideleri uygulamak, • Borsa’da olağan dışı menfi gelişmelerin meydana gelmesi halinde, mevzuatın verdiği yetkiler içinde gerekli önlemleri almaktır. İMKB’nın Organları ve Teşkilatı İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Genel Kurul, Yönetim ve Denetleme Kurulu ile Komiteler ve Borsa Başkanı ile Borsa Başkanı’ na bağlı Başkanlık Teşkilatından oluşur. 19 Genel Kurul Genel kurul borsa üyelerinden meydana gelir ve Borsa’nın üst karar organıdır. Genel Kurul’un başlıca görev ve yetkileri şunlardır: • Borsaca hazırlanması gereken ve genel kurulun yetkisinde bulunan yönetmelikleri karara bağlamak, • Yönetim Kurulu’nun mevzuatla verilmiş olan yetkileri saklı kalmak kaydıyla borsa işlerine ilişkin hususlarda karar almak, yetkili mercilere teklifte bulunmak, mevzuatla kendisine bırakılmış diğer görevleri yerine getirmek, • Yönetim kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporu ile denetçi raporunu inceleyip karara bağlamak, • Borsanın bilançosu ve gelir-gider hesaplarını inceleyerek karara bağlamak, personel kadrosunu ve kesin hesabı onaylamak, • Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerini seçmek ve ibra etmek, İbra edilmeyen yönetim kurulu üyeleri ile denetçiler hakkında yapılacak işlemleri ve bunların göreve devam edip etmeyeceklerini karara bağlamak, seçimi genel kurula ait olan diğer komitelerin üyelerini seçmek ve gerektiğinde görevlerine son vermek, • Gündemde yer alan diğer hususları görüşüp karara bağlamak, • İMKB Yönetim Kurulu tarafından teklif edilen bütçe ve personel kadrosunun kesinleştirmektir. Yönetim Kurulu Yönetim kurulu bir başkan ve 4 üyeden oluşur. Başkan, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ilgili bakan tarafından imzalanan müşterek kararname ile tayin edilen Borsa Başkanıdır. Başkanlık Teşkilatının başı ve Borsanın en üst amiridir. Üyeler, genel kurulca seçilirler ve kendi aralarında bir başkan vekili seçerler. Yönetim Kurulu’nun Mesleki Nitelikli Görevleri; • Borsaya ilişkin her türlü iç mevzuatı hazırlamak, • Menkul kıymetlerin Borsa’ya Kote edilmesi ile ilgili başvuruları karara bağlamak, • Borsa işlerinin mevzuata ve kurallara uygun olarak düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak, • Genel Kurul’ca kurulanlar dışında yönetmelikle belirlenmiş veya ihtiyaç duyulabilecek ihtisas komitelerini kurarak üyelerini seçmek ve çalışma esaslarını düzenlemek, • Borsa kotunda yer alan veya almayan menkul kıymetler ile bunların işlem görecekleri Borsa pazarlarını açmak, • Borsa işlemlerinde çıkabilecek uyuşmazlıkları inceleyerek sonuçlandırmak, • Borsada düzeni ve dürüstlüğü bozanlar hakkında disiplin cezası vermektir. Yönetim Kurulunun İdari Nitelikli Görevleri; • Kendi çalışma kural ve yöntemlerini saptamak, • Ana hizmet birimlerinin yıllık ya da belli süreli çalışma programlarını görüşüp kesinleştirmek, • Borsa’nın bütçesini, gelir ve giderlerine ilişkin kesin hesabını ve yıllık raporunu görüşüp karara bağlamak ve Genel Kurul’a sunmak, • Borsa gelirleri kalemlerinin miktar ve oranları ile bunların tahsil zaman ve şekillerini tespit etmek ve SPK onayına sunmak, • Borsa adına imzaya yetkili olacak personelin atama, yükseltme, disiplin cezaları konularında karar vermek, ücret göstergesi, tazminat, ikramiye ve sosyal yardımlar konularında, personel 20 yönetmeliğinin kendi yetkisine bıraktığı hususları görüşüp karara bağlamak, atama yetkisini gerektiğinde Borsa Başkanı’na devretmek, • Yetkisinde olan satın alma, satma ve kiralama konularındaki dosyaları, sözleşme önerilerini görüşüp karara bağlamak, • Borsanın üçüncü kişilerle olan alacak, hak ve borçları hakkında her türlü işleme, gerektiğinde sulha, ibraya ve tahkime karar vermek, • Borsa’nın çalışmaları hakkında Borsa’nın Başkanı’nından bilgi istemek, çalışma sonuçlarını değerlendirmek, özel denetim yapılmasını istemek, • Mevzuatla verilen sair görevleri yerine getirmek ile görevli ve yetkilidir. Yönetim Kurulu yürürlükteki mevzuata göre yetki alanına giren konularda tam yetkilidir. Bu yetkiler Genel Kurul’ca kısıtlanamaz. Denetleme Kurulu Borsanın denetleme organı, borsa genel kurulu tarafından, genel kurul üyeleri arasından veya dışardan 2 yıl için seçilen 2 denetçiden oluşur. Denetleme Kurulu İMKB’nin mali hesap ve kayıtlarını denetlemek üzere oluşturulmuştur. İMKB’nin hesapları bağımsız denetim kuruluşları tarafindan da denetlenmektedir. Komiteler Borsada 1 başkan ve 2 üyeden oluşan üç komite bulunur. Kotasyon Komitesi: Komite, menkul kıymetlerin borsa kotuna alınması için yapılan başvuruları değerlendirerek raporunu Yönetim Kurulu'na sunar. Disiplin Komitesi: Borsa’da düzeni bozan ve dürüstlüğe aykırı hareket eden ve Borsa işlerine hile karıştıran, Borsa işlerinin açık, düzenli ve dürüst yürütülmesi için yapılan düzenlemelere uymayanlarla ilgili kararlar alarak Yönetim Kurulu’nun onayına sunmakla görevlidir. Uyuşmazlık Komitesi: Borsa üyelerinin kendi aralarında veya borsa üyesi ile müşterisi olan yatırımcılar arasında “Borsa İşlemi”nden kaynaklanan uyuşmazlıkların incelenmesinde ve sonuçlandırılmasında Yönetim Kuruluna yardımcı olur. Başkanlık Teşkilatı Başkanlık teşkilatı, Borsa Başkanı ve ona bağlı tüm kişi ve birimlerden oluşur. Borsa Başkanı: Borsanın en üst amiri olup aynı zamanda Borsa Yönetim Kurulu Başkanıdır. Başkan, borsanın genel yönetim ve temsiliyle görevlidir. Borsa Başkanı’nın Yüksek öğrenim görmüş, borsa, bankacılık, iktisat, maliye, veya hukuk alanlarında bilgi ve bu alanlarda en az 15 yıllık tecrübe sahibi, Türk vatandaşı olması, kamu haklarından yasaklı ve yüz kızartıcı bir fiilden dolayı hükümlü bulunmaması, iflas etmemiş olması şarttır. Borsa Başkanı SPK'nın teklifi üzerine müşterek kararname ile 5 yıl için atanır. Borsa Başkanı, Borsanın genel yönetiminden ve temsilinden sorumlu olan Başkan’ın bu sorumluluğu, Borsanın çalışmalarının genel çerçevede düzenlenmesi, denetlenmesi ve gerektiğinde kamuya yansıtılması görev ve yetkilerini kapsar. I . Başkan Yardımcısı: Başkan Yardımcısı görev ve yetkilerine ilave olarak, Borsa Başkanının Borsa’da bulunmadığı zamanlarda Başkanın yürütmeye yönelik görev ve yetkilerini yerine getirir, Başkan Yardımcıları arasında koordinasyonu sağlar. Başkan Yardımcısı: Kendi sorumluluğundaki Borsa hizmet birimlerinin Borsa Başkanı adına genel yönetimi ve temsilinden sorumludur. anışman hizmetlerinden yararlanabilirler. Danışmanlar: Borsa Başkanına bağlı olarak görev yaparlar. Borsa Başkanı görevlerini yerine getirmede gerektiği kadar danışman hizmetlerinden faydalanabilir. 21 Hizmet Birimleri Doğrudan Borsa Başkanına ya da Başkan Yardımcısına bağlı olarak görev yapan hizmet birimleri aşağıdaki birimlerden oluşur: • Teftiş ve Gözetim Kurulu Başkanlığı • Bilgi Sistemleri Merkezi • Müdürlükler o Hisse Senetleri Piyasası Müdürlüğü o Tahvil ve Bono Piyasası Müdürlüğü o Vadeli İşlemler Piyasası Müdürlüğü o Takas ve Saklama Müdürlüğü o Kotasyon Müdürlüğü o Değerleme ve İstatistik Müdürlüğü o Araştırma Müdürlüğü o Eğitim ve Yayın Müdürlüğü o Dış İlişkiler Müdürlüğü o Personel Müdürlüğü o Mali İşler Müdürlüğü o İdari İşler Müdürlüğü o Yapı ve İşletme Müdürlüğü o Özel Kalem Müdürlüğü o Hukuk İşleri Müdürlüğü o Üye İşleri Müdürlüğü o Koruma ve Güvenlik Müdürlüğü o Uluslararası Pazar Müdürlüğü Borsa Üyeleri İMKB faaliyetlerini, kendisinin oluşturduğu yönetmelikler çerçevesinde yürüten ve SPK’nın denetim ve gözetimi altında bulunan bir kamu kurumudur. Aynı zamanda bir meslek kuruluşu olan İMKB’de ancak kendi üyeleri işlem yapabilirler. Yapmak istediği faaliyetle ilgili olarak SPK’dan yetki belgesi alarak borsa üyesi olabilecekler; • Yatırım ve kalkınma bankaları, • Ticaret (mevduat) bankaları, • Aracı kurumlardır. Bu üyeler arasında bankalar sadece tahvil ve bono piyasasında, repo ve ters repo piyasasında, tahvil ve bono piyasasında, yabancı yatırım fonları piyasasında ve repo ve ters repo piyasasında işlem yapabilirler. Aracı kurumlar ise bu piyasalar yanında hisse senedi piyasasında da işlem yapabilirler. Bankalara hisse senedi piyasasında işlem yapma yetkisinin verilmemesinin temel nedenlerinden biri, bankaların diğer yatırımcılara göre borsada işlem gören şirketlerle ilgili daha fazla bilgiye sahip olmalarıdır. Mevzuatta, içeriden öğrenenler (insider trading) ticaretine engel olmak üzere böyle bir kısıtlama getirilmiştir. Diğer önemli bir neden de hisse senetlerinin riskli yatırım araçları olmaları nedeniyle bankaların riskini artırmama düşüncesidir. Bununla birlikte hisse senedi piyasasında işlem yapmak isteyen bankalar kendi iştirakleriyle aracı kurum kurmuşlar ya da mevcut aracı kurumlara iştirak etmişlerdir. 22 Aracı kurumların ticaret ünvanlarında "menkul değerler" ya da "menkul kıymetler" ibarelerinden birinin yer alması gerekmektedir. Alım satım aracılığı, halka arza aracılık, repo-ters repo, portföy yöneticiliği ve yatırım danışmanlığı yetki belgelerinin tamamına sahip olan aracı kurumlar ticaret ünvanlarında "yatırım" ibaresini kullanabilirler. Borsa üyeleri, hem kendi hem de müşterileri nam ve hesabına işlem yapabilirler. Yatırımcıların doğrudan kendilerinin borsada işlem yapması mümkün değildir. Her üyenin borsada temsilcileri ve temsilci yardımcıları bulunur ve işlemleri üye adına bunlar gerçekleştirirler. Üye temsilcisi, borsa üyesini borsa işlemlerinde ve/veya takas ve saklama işlemlerinde temsil edebilen ve kendisine temsil ettiği üye adına tebligat yapabilen, imza yetkisine sahip kişidir. Pratikte üye temsilcisi “broker” olarak adlandırılmaktadır. Temsilci yardımcısı ise işlerin yürütülmesinde üye temsilcisine yardımcı olan ancak imza yetkisine sahip olmayan kişidir. Borsa üyeleri, müşteri adına yapmış oldukları işlemlerden “kurtaj” adı altında bir komisyon alırlar. Kurtaj, gerçekleşen işlem hacmi üzerinden hesaplanır. Kurtaj oranı, borsa yönetim kurulu tarafından belirlenen alt ve üst sınırlar dahilinde üyelerce serbestçe tayin edebilirler. Borsa üyeleri yapmış oldukları işlemler karşılığında borsaya, “borsa payı” adı altında bir ücret öderler. Borsa üyeleri, yapacak oldukları işlem dolayısıyla müşterilerine ve borsaya verebilecekleri zarar karşılığı olarak borsa adına teminat yatırmak zorundadırlar. Yatırılacak olan teminat tutarı, üyenin borsadaki işlem hacmi de dikkate alınarak SPK tarafından belirlenir. İMKB üyelerinin yapabileceği sermaye piyasası faaliyetleri; • Halka Arza Aracılık • Alım Satım Aracılığı • Portföy Yöneticiliği • Yatırım Danışmanlığı • Repo / Ters Repo Borsa üyelerinin ne tür sermaye piyasası faaliyetlerini yapabileceği Tablo1.5’de gösterilmektedir. Tablo 1.5: Aracı Kurum ve Bankaların Sermaye Piyasalarında Yapabilecekleri Faaliyetler Aracı Kurumlar Borsada aracılık hisse senedi alım Ticari Bankalar satımına Tahvil alım satımına aracılık Repo-ters repo Türev araçların alım satımına aracılık Halka arza aracılık Yatırım danışmanlığı Portföy yöneticiliği Kaynak: www.imkb.gov.tr 23 Kalkınma/Yatırım Bankaları İMKB’da faaliyet gösteren aracı kuruluş sayıları Tablo1.6.’da verilmektedir. Tablo 1.6: İMKB'de Faaliyet Gösteren Aracı Kuruluşlar Aracı Kurum Piyasa Adı Kalkınma ve Ticari Yatırım Bankası Banka Toplam Hisse Senetleri Piyasası 101 0 0 101 Gelişen İşletmeler Piyasası 101 0 0 101 Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı 85 11 29 125 Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarı 52 11 28 91 Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı 33 6 21 60 Yabancı Menkul Kıymetler Piyasası Uluslararası Tahvil Pazarı 85 11 29 125 Kaynak: www.imkb.gov.tr SPK'nın, aracı kuruluşların işlemlerini geçici veya sürekli olarak durdurma yetkisi bulunmaktadır. İMKB’nin, SPK’dan Alım-Satıma Aracılık Yetki Belgesi almış olan bir aracı kurumu üyeliğe kabul etme veya etmeme hakkı saklıdır. Ayrıca İMKB, belirli durumlarda üye aracı kurumların işlemlerini geçici olarak durdurma veya üyeliklerini sürekli olarak iptal etme yetkisini haizdir. İçeriden öğrenenler ticareti ne demektir? Borsaların Denetimi Borsa Üyelerinin Denetimi : Üyelerin gözetim ve denetimi SPK ve İMKB tarafından yürütülmektedir. İMKB üyeleri, talep edildiğinde faaliyetlerine ilişkin her türlü bilgiyi SPK ve İMKB’ye iletmekle yükümlüdür. İMKB, gerekli gördüğü takdirde üyelerin hesap ve kayıtlarını inceleme yetkisine sahiptir. İMKB üyesi bankalar ayrıca TCMB ve BDDK'nın gözetimi altındadır. Borsaların Gözetim ve Denetimi: Borsaların işlem ve hesapları SPK tarafından denetlenir. Bakanlık da gerekli gördüğünde borsalarda denetleme yapabilir. Borsalarda olağandışı olumsuz gelişmelerin meydana gelmesi halinde ilgili borsa; • Borsa Başkanı tarafından 3 güne kadar, • Borsa Yönetim Kurulu'nun talebi üzerine SPK tarafından 15 güne kadar, • SPK'nın talebi üzerine ilgili bakan tarafından 1 aya kadar geçici olarak kapatılabilir. Daha uzun sure için Bakanlar Kurulu yetkilidir. 24 Özet Piyasa, alıcı ve satıcıların karşılaştığı her türlü ortama verilen addır. Piyasalar reel piyasalar ve finansal piyasalar olarak iki temel grupta toplanabilir. Finansal piyasaları, çeşitli kıstaslara göre şu şekilde sınıflandırmak mümkündür: Birincil piyasalar - ikincil piyasalar; borç piyasaları - öz sermaye piyasaları; organize piyasalar - organize olmamış piyasalar; para piyasaları - sermaye piyasaları; spot piyasalar vadeli piyasalar. başına GSMH dikkate alınarak yapılan sınıflandırmadır. Kişi başına geliri yüksek gelir düzeyinde olan ülkelerin sermaye piyasaları gelişmiş piyasa, altında olanları da gelişmekte olan piyasalar olarak sınıflandırılmaktadır. Türkiye’deki organize menkul kıymet piyasalarının başlangıcı 19.yüzyılın ikinci yarısına kadar dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğunca, Kırım Savaşının getirdiği harcamaları ve savaş sonrası yatırımları finanse etmek üzere tahviller ihraç edilmesi ikincil piyasaya ihtiyacı artırmıştır. İlk menkul kıymetler piyasası “Der Saadet Tahvilat Borsası”adıyla 1866 yılında kurulmuştur. Finansal piyasalarda değişik amaçlarla işlem yapan kişiler ve kurumlar; yatırımcı, spekülatör, arbitrajcı ve hedger olarak gruplandırılabilir. Etkin piyasa çok sayıda alıcı ve satıcının bulunduğu ve bunların tek başlarına piyasayı etkileyecek bir paya sahip olmadığı piyasadır. Piyasa etkinliği; zayıf formda etkinlik, yarı kuvvetli formda etkinlik, kuvvetli formda etkinlik şeklinde üç düzeyde tanımlanmaktadır. 1929 yılında çıkarılan bir yasayla “İstanbul Menkul Kıymetler Borsası” adı altında borsa kurulmuş; ancak borsa 1929 Krizi ve 2. Dünya Savaşı nedeniyle önemli bir gelişme gösterememiştir. Borsa, reel ya da finansal varlık alıcı ve satıcılarının karşılaştığı kamuya açık piyasalara verilen addır. Menkul kıymetlerin alınıp satıldığı piyasalara menkul kıymet borsaları denilmektedir. 1950’den itibaren ülkede liberal politikaların uygulanması, çok ortaklı şirketlerin kurulması, devletin tasarruf bonoları ihraç etmesi ikincil piyasaya ihtiyacı artırmıştır. 1970’li yılların sonlarında faiz oranlarının enflasyonun altında kalması nedeniyle ortaya çıkan bankerler ve yaşanan bankerler krizi sermaye piyasasının düzenlenmesi yönündeki çalışmaları hızlandırmıştır. 1981 yılında çıkarılan 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve takip eden düzenlemelerden sonra 1986 yılında İMKB faaliyete başlamıştır. Borsaların başlıca ekonomik işlevleri; likidite sağlama, piyasada tek fiyat oluşturma, güven oluşturma, ekonomide barometre olma, mülkiyeti tabana yayma ve semayeye hareketlilik kazandırma ve sanayide yapısal değişikliği kolaylaştırma olarak sayılabilir. Avrupa’da ilk borsa 1487’de Anvers’te kurulmuştur. 16. yüzyıl içinde Paris ve Londra; 17. yüzyılda Berlin, Basel; 18. yüzyılda Viyana, New York; 19. yüzyılda Brüksel, Roma, Milano, Madrid, İstanbul ve Tokyo borsaları kurulmuştur. Menkul kıymet borsaları esas olarak 19. yüzyılda yatırım alanı arayan sermayenin çoğalması, anonim şirketlerin artması, deniz aşırı yatırımların ve deniz ticaretinin gelişmesi sonucunda gelişim göstermiştir. Bugün başta gelişmiş ülkeler olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde çeşitli yasal statüde, çeşitli büyüklük ve gelişmişlik düzeyinde faaliyet gösteren ve ülkelerin ekonomik gelişimde önemli rol oynayan borsalar oluşmuştur. Borsalar büyüklük ve gelişmişlik özellikleri dikkate alınarak farklı şekillerde sınıflandırılabilir. Örneğin süper borsalar, büyük borsalar, orta büyüklükteki borsalar ve küçük borsalar gibi. Diğer bir sınıflandırma da Dünya Bankası tarafından kişi İMKB, faaliyete başladığı 1986 yılından itibaren hızlı bir gelişim sürecine girmiştir. Bununla birlikte gelişen piyasalar içinde halen hak ettiği gelişimi gösteremediği görülmektedir. Dünya Borsalar Federasyonuna üye ülke sıralamasında İMKB, işlem gören şirket sayısı dikkate alındığında 29. sırada, piyasa değeri dikkate alındığında 28. sırada, işlem hacmi dikkate alındığında 19. Sıradadır. İMKB, Menkul Kıymetler Borsaları Hakkında 91 sayılı KHK uyarınca kurulmuş, yetkilerini kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak kullanan ve Sermaye Piyasası Kurulu’nun gözetim ve denetimi altında olan, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kurumudur. İMKB; Genel Kurul, Yönetim ve Denetleme Kurulu ile Komiteler ve Borsa Başkanı ile Borsa Başkanı’ na bağlı Başkanlık Teşkilatından oluşur. 25 Kendimizi Sınayalım 6. Avrupa’da ilk borsa 1487’de hangi kentte kurulmuştur? 1. Finansal piyasalarda birincil piyasa-ikincil piyasa ayrımı hangi kıstasa göre yapılan bir ayrımdır? a. Madrid a. Finansal varlıkların niteliğine b. Amsterdam b. Finansal varlıkların ilk kez alınıp satılmasına c. İstanbul c. Piyasanın örgütlenme durumuna d. Finansal varlığın vadesine d. Viyana e. Ödemelerin zamanına e. Anvers 2. Belirli bir fiziki ve resmi yeri ve çalışma düzeni olan, hukuki ve yönetsel kuralları saptanmış, ilgili kurum ve kuruluşların denetimi ve gözetimi altında çalışan piyasalara ne denir? 7. Dünyanın işlem haçmi açısından en büyük borsası aşağıdakilerden hangisidir? a. Organize (örgütlenmiş) piyasalar b. Nasdaq Borsası b. Para piyasaları c. New York Borsası c. Sermaye piyasaları d. Euronext Borsası d. Birincil piyasalar e. Londra Borsası a. Tokyo Borsası e. Tezgahüstü piyasalar 8. Türkiye’deki ilk organize menkul kıymetler borsası aşağıdakilerden hangisidir? 3. Aşağıdakilerden hangisi finansal piyasalarda aynı ve eşit miktardaki bir finansal ürünü, eş zamanlı olarak bir piyasadan alıp diğer bir piyasada satarak riske girmeden kar elde etmeyi amaçlayan kişidir? a. Der Saadet Tahvilat Borsası b. Esham ve Tahvilat Borsası c. İstanbul Borsası a. Yatırımcı d. Ankara Borsası b. Spekülatör e. İstanbul Kambiyo Borsası c. Arbitrajcı 9. Borsada listelenen şirketlerin toplam piyasa değerine ne ad verilir? d. Aracı e. Hedger a. İşlem hacmi 4. Hisse senedi fiyatlarının halka açıklanan tüm bilgileri yansıttığı etkinlik formu hangisidir? b. Piyasa toplamı a. Zayıf formda etkinlik c. Piyasa kapitalizasyonu b. Kuvvetli formda etkinlik d. Piyasa fiyatı c. Orta formda etkinlik e. Piyasa hacmi d. Tam formda etkinlik 10. Borsa üyesi bankalar aşağıdakilerden hangisinde aracılık yapamazlar? e. Yarı kuvvetli formda etkinlik 5. Küçük tasarrufların büyük teşebbüslere ortak olmasını sağlaması borsaların hangi ekonomik işlevine işaret eder? a. Hisse senedi alım satımında a. Likidite sağlama c. Repo piyasasında b. Mülkiyeti tabana yayma d. Halka arzda c. Ekonominin barometresi olma e. Portföy yöneticiliğinde b.Tahvil ve bono alım satımında d. Güvence e. Tek fiyat oluşturma 26 Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı Sıra Sizde Yanıt Anahtarı 1. b Yanıtınız yanlış ise “Finansal Piyasalar” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Şirketler borsayı daha önce ihraç edip birincil piyasada satmış oldukları menkul kıymetlerin ikincil piyasadaki likiditesini ve fiyatlarını izlemek için takip etmek durumundadırlar. İkincil piyasa menkul kıymetlerin likiditesini belirlemektedir. Menkul kıymetlerin ikincil piyasadaki fiyatı ve likiditesi birincil piyasadaki fiyatını da belirleyecektir. Şirketler tekrar menkul kıymet ihraç etmek istediklerinde borsadaki fiyattan daha yüksek fiyatla ihraç edemeyeceklerdir. Sıra Sizde 1 2. a Yanıtınız yanlış ise “Finansal Piyasalar” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 3. c Yanıtınız yanlış ise “Finansal Piyasalar” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 4. e Yanıtınız yanlış ise “Finansal Piyasalar” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 5. b Yanıtınız yanlış ise “Borsalar ve Menkul Kıymet Borsaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Borsa sadece menkul kıymet ihraç etmiş şirketler tarafından değil, halka açılmayı, birleşme ya da satın alma gibi işbirliğini düşünen şirketler tarafından işletme değerinin belirlenmesinde faydalı olacaktır. 6. e Yanıtınız yanlış ise “Dünyada Menkul Kıymet Borsalarının Gelişimi” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 7. c Yanıtınız yanlış ise “Dünyada Menkul Kıymet Borsalarının Gelişimi” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Sıra Sizde 2 Yatırımlar gelecekle ilgili olmaları nedeniyle risk içerirler. Özellikle riski yüksek ortamlarda menkul kıymetlerin kısa sürede satılabilme özelliği önemli olmaktadır. Kişi ya da kurumlar kolaylıkla paraya dönüştürebilecek menkul kıymetlerle ilgili yatırım kararlarını daha kolay vereceklerdir. Borsaların en önemli işlevi menkul kıymetlere devamlı piyasa oluşturarak likidite kazandırmasıdır.Likidite tasarruf sahiplerine istedikleri zaman istedikleri pozisyonu alabilme özgürlüğünü ve rahatlığını sağlamaktadır. 8. a Yanıtınız yanlış ise “Türkiye’de Menkul Kıymet Borsalarının Gelişimi” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 9. c Yanıtınız yanlış ise “Türkiye’de Menkul Kıymet Borsalarının Gelişimi” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 10. a Yanıtınız yanlış ise “İMKB’nın Organizasyonu” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Sıra Sizde 3 Borsalar arası rekabetin artması, borsa gelirlerinin azalması, alternatif işlem sistemlerinin gelişmesiyle hız ve güvenlik önlemlerine yönelik yatırım ihtiyacının artması birçok borsayı kâr amaçlı, hatta halka açık bir şirket yapısına geçmeye yönlendirmiştir. Sıra Sizde 4 Sermaye piyasası araçlarınınn değerini etkileyecek kamuya açıklanmamış bilgileri kullanarak, piyasada işlem yapan diğer yatırımcılar arasında fırsat eşitliğini bozarak haksız kazanç sağlama ya da bir zararı önleme hareketidir. 27 Yararlanılan Kaynaklar Yararlanılan İnternet Kaynakları Aydın, Nurhan (Editör). (2008). Sermaye Piyasaları ve Finansal Kurumlar. T.C. Anadolu Üniversitesi Yayını No:1846. Eskişehir. http://www.imkb.gov.tr Bolak, Mehmet. (2001). Sermaye Piyasası Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş. İstanbul. http://www.dpt.gov.tr http://www.iab.gov.tr http://www.tcmb.gov.tr http://www.tspakb.org.tr Fabozzi, J. Frank ve Diğerleri. (1998) Foundations of Financial Markets and Institutions (II. Baskı) Prentice-Hall International Inc. New Jersey. Fertekligil, Azmi. (2000). Türkiye’de Borsanın Tarihçesi. İMKB Eğitim ve Yayın Müdürlüğü, İstanbul. Karabıyık, Lale ve Adem Anbar.(2010).Sermaye Piyasası ve Yatırım Analizi.Ekin Basım, Yayın ve Dağıtım.Bursa. Karan, Mehmet Baha.(2011). Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi (III. Baskı), Gazi Kitabevi, Ankara. SPK. (2011). Uluslararası Ekonomik ve Finansal Göstergeler. SPK Araştırma Dairesi. TÜSİAD (2005). Türkiye Sermaye Piyasalarının Gelişimine Yönelik Öneriler. Yayın No: TÜSİAD-T/2005-02/391. İstanbul. 28 2 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Ortaklık payı (hisse senedi) temettü ve rüçhan hakkı kavramlarını ve aralarındaki ilişkileri tanımlayabilecek, Hisse Senedi Piyasalarının Temel Kavramlarını ifade edebilecek, İşlevsel bir hisse senedi piyasasının hangi unsurlardan oluşması gerektiğini tartışabilecek, Hisse senedi piyasalarını çeşitli alt özellikleri itibariyle sınıflandırabilecek, Gelişen İşletmeler Piyasasını tanımlayabilecek, İMKB işlem sistemlerinin gelişimini değerlendirebilecek, Hisse Senedi Piyasası Endekslerini açıklayabilecek, bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Menkul Kıymet Aktif/Pasif/Çapraz emir Hisse Senedi Fiyat Önceliği Sürekli Müzayede Emir Önceliği Açılış Seansı İçindekiler Giriş Hisse Senedi Kavramı ve Özellikleri Hisse Senedi Piyasalarının Temel Kavramları Hisse Senedi Piyasalarının Tarafları ve İşlevsel Bir Piyasanın Yararları Hisse Senedi Piyasalarının Sınıflandırılması İMKB Gelişen İşletmeler Piyasası İMKB’de Kullanılan İşlem Sistemlerinin Gelişimi Hisse Senedi Piyasasında Endeksler 30 İMKB Hisse Senetleri Piyasası GİRİŞ Sanayi Devrimi ile insanlık tarihine damgasını vuran ve “artık değer” birikimini refahın tek anahtarı olarak gören kapitalist ekonomik yaklaşımın günümüz demokratik toplumlarında kabul gören mali piyasa yaklaşımı serbest piyasa ekonomisi’dir. Kapitalist ekonomilerde öngörülen refah seviyesine ulaşılabilmesi için üretim süreçlerinin işlevsel olması şart olup bu da özel müteşebbisin varlığını ve desteklenmesini gerektirmektedir. Özel girişimin gelişmiş ekonomilerde kullanılmakta olan gerek Anglo sakson ve gerekse kıta Avrupası hukuk altyapılarındaki yansıması olan şirketler, özel girişimin üstlendiği işlevin önemini bir kere daha ortaya koymaktadır. Şirketler yoluyla özel girişim, üretim faktörlerini biraraya getirmekte ve riski üstüne alarak mal ve hizmet üretimini gerçekleştirmektedir. Üretilen her türlü mal ve hizmetin el değiştirdiği şirketlerin satış ve aracılık yaparak sermayeleri karşılığı kazanç elde etmeye çalıştıkları piyasalar zaman içerisinde çok çeşitlenmiştir. Bahsi geçen piyasalardaki değişim aracı olan “para” ve “sermaye”nin de el değiştirdiği finansal piyasalar da zamanla gelişerek çok çeşitli alt pazar ve ürünler sunmaya başlamışlardır. Bu ürünlerden en çok bilinenlerinin başında ise hisse senedi piyasaları gelmektedir. Şekil 2.1: Finansal Piyasanın Unsurları Çağımızdaki teknolojik altyapının yayın ve iletişim imkânlarını getirdiği son noktada, finans piyasaları ve bunların örgütlü üstyapıları olan borsaların kamuoyu nezdindeki bilinirliği ve erişim da hızı çok artmıştır. Bu nedenle sermaye piyasalarının olmazsa olmaz parçası hisse senetleri piyasaları da tüm dünyada özel bir önem ve bilinirliğe sahip bir hâle gelmiştir. Belediyeler ve diğer kamu kurumları da finansman ihtiyaçlarını ortaklık payı ihracı yolu ile giderebilirler mi? 31 HİSSE SENEDİ KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ Genel olarak mevzuata bakıldığında menkul kıymet başlığı altında incelenen bir sermaye piyasası aracı olarak hisse senetleri, anonim ortaklıklar tarafından yasal izinlere uygun çıkarılan (ihraç edilen), anonim ortaklığın sermayesine bir katkıyı ifade eden, yasal şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş, kıymetli evrak hükmündeki sermaye piyasası araçlarıdır; Anonim şirketler, faaliyetlerini sürdürebilmek, yatırım harcamaları ve diğer orta ve uzun vadeli giderlerini karşılamak üzere çok çeşitli şekilde nakit temin edebilirler. Bu yöntemler, • Para piyasalarından kredi temini yoluyla borçlanma, • Tahvil ve bono gibi menkul kıymet ihracı yoluyla borçlanma, • Otofinansman yani temettünün (karpayı) dağıtılmaksızın şirket bünyesinde tutulması, • Hisse senedi ihracı yoluyla yeni ortaklık payı dağıtılarak sermayenin artırılması olarak sayılabilir. Hisse senedi ihracı yoluyla anonim şirketlerin nakit ihtiyacını giderebilmeleri, sermaye paylarını ifade eden hisse senetlerini birinci el piyasalarda satmaları ile mümkündür. Hisse senetleri anonim şirketler ve hukuk açısından ortaklık ilişkisinin göstergesi olmakla beraber finansal piyasalar açısından da yatırımcıların çeşitli beklentiler altında serbest piyasa kuralları gereği alım satımını yaptıkları, çok bilinen bir yatırım aracıdır. Hisse senetlerine ait bazı özellikler de aşağıdadır: • Hisse senedi bir mülkiyet senedidir. • Hisse senedi sahibi, hisse senedini çıkaran kuruluşun ortağı olup hisse senedi sahibi, şirkete belli bir oranda sahiptir. • Hisse senedi sahibinin kullandırdığı sermaye özsermaye olup hisse senedi satın alarak şirketin ortağı olan hak sahipleri, kendilerine tanınan tüm ortaklık haklarından yararlanabilirler. Bahsi geçen ortaklık hakları ise temettü (kâr payı) alma, rüçhan hakkı kullanma, tasfiye bakiyesine katılma, şirket yönetimine katılma, oy kullanma, bilgi almadır. • Hisse senedinde vade olmadığı gibi, hisse senedi sahibi ile şirket arasındaki ilişki süreklidir; sadece hisse senedinin sahibi değişebilir. • Hisse senedinin getirisi, hisse senedi değerinde meydana gelen artış ve şirketin dağıtacağı kâr payıdır. Senet sahibinin hangi yıl ne kadar gelir elde edeceği, hatta gelir elde edip edemeyeceği belli değildir, • Bir şirketin çıkarabileceği hisse senedi sayısı (halka açık şirketlerde SPK izni hariç) hiçbir kayda tabi değildir, • Hisse senetleri, itibari değerin altında bir fiyatla satılamazlar, • Bir tertip hisse senedinden henüz ödenmemiş apeller kalsa bile, ikinci bir tertip hisse senedi ihraç edilebilir, • Birer katılma payını ifade eden hisse senetleri anonim şirketler, anonim şirket statüsündeki kuruluşlar ve özel kanunlarla kurulan kuruluşlar tarafından ihraç edilebilirler, • Hisse senetlerinde prensip itibariyle itfa söz konusu değildir. Ancak isteğe bağlı olarak, hisse senetlerinin bir bölümü itfa edilebilir ki bunun anlamı sermaye azaltımıdır. Hisse senetlerinin tamamen itfası ise şirketin tasfiyesi demektir. Bedelli ve bedelsiz hisse senedi ne demektir? 32 Hisse Senedi Şekil Şartları Her ülke mevzuatında ulusal mevzuatımızda da belirtildiği gibi herhangi bir hisse senedi üzerinde ihraççı ve paydaşın hak ve yükümlülüklerini ifade eden temel şekil şartları mevcuttur. Ulusal mevzuatımızda bunlar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır. Türk Ticaret Kanununun 413. Madde hükmüne göre nama ve hamiline yazılı hisse senetlerinde bulunması gerekli hususlar şunlardır: • Şirketin Ünvanı, • Esas Sermaye Miktarı, • Şirketin Tescil Tarihi, • Senedin Türü (Nama, Hamiline, Adi kurucu vs.), • Senedin İtibari Değeri. Ancak kanunun önerdiği bu şekil şartlarından başka seçimlik olarak, aşağıdaki bilgiler de hisse senetlerine eklenebilir: • Senedin ihraç tarihi, • Esas sözleşmenin bazı önemli ve ilgili maddeleri, • Senedin ihtiva ettiği pay adedi, • Önceki sermaye artırımına ait bilgiler, • Kuponlara ilişkin bilgiler, • Kuruluşu veya sermaye artırımını onaylayan mahkame kararının tarih ve numarası, • Senetlerin tertip, grup ve serisi. 33 Resim 2.1: Mardin Çimento AŞ’ye ait bir hisse senedinin ön ve arka yüz örneği Ayrıca Sermaye Piyasası Kurulu, 23.06.1989 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan, Seri I, No: 5 Tebliği ile halka açık şirketlere geniş kapsamlı bir hisse senedi standardı getirmiş ve kullanılacak kâğıdın niteliği, baskıda kullanılacak renk ve desenler, boyutlar, kupon boyutları, sayıları ve dizilimi, kuponların numaralandırılması ve kullanım esasları, hisse senetlerinin içeriği gibi konularda standart düzenleme yapmış bulunmaktadır. 14.07.1992 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Seri I, No:7 “Hisse Senetlerinin Şekil Şartlarına İlişkin Tebliğ’e Ek Tebliğ” ile de bazı yeni düzenlemeler getirilmiştir. Ama yine ulusal sermaye piyasalarımız örneğinde Merkezî Kayıt Kuruluşu AŞ’nin kurulması ile sadece halka açık şirketler için hisse senetlerinin basımı mecburiyeti ortadan kaldırılmıştır. 28 Kasım 2005 tarihinden itibaren Takasbank AŞ’de saklanmakta olan tüm kıymetli evrak niteliğindeki hisse 34 senetleri iptal edilerek ve hesap kayıtları MKK tarafından devralınarak hisse senetleri kaydi değer olarak sadece MKK bünyesinde hak sahibi bazında izlenmeye başlanmıştır. Böylece halka açık şirketlerin ortaklık yapılarına ilişkin hukuki tek geçerli bilgi kaynağı MKK hâline gelmiştir. Şekil 2.2: Hisse senedi ön yüzü şekil planı Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi bir hisse senedinin üzerinde şirket ve ihraca ilişkin bilgilerin yer aldığı ayrıntılı bilgi yanında iki tür kupon da mevcuttur. Bunlardan ilki ileriki yıllarda ihracçı şirketin kâr etmesi durumunda ibraz edilerek şirketten temmettü tahsil edilmesini sağlayacak kâr payı kuponları (KPK)dır. İkincisi ise yine ileriki yıllarda ihraççı şirketin sermaye artışı yapması durumunda ortağın artışa katılmasını sağlayacak yeni pay alım kuponları (YPAK)dır. Modern menkul kıymet borsalarında İMKB’de olduğu gibi yeni pay alma kuponları da hisse senetleri gibi piyasada el değiştirebilir. Örneğin İMKB’de yeni pay alım kuponlarının el değiştirdiği pazarın adı Rüçhan Hakları Kupon Pazarı’dır. İMKB hisse senetleri piyasasında aynı şirkete ait hisse senetlerinin farklı tertipleri farklı fiyatlarda el değiştirebilmektedir. Sizce bunun nedeni nedir? HİSSE SENEDİ PİYASALARININ TEMEL KAVRAMLARI Hisse senedi piyasalarının etkinlikleri ve işlevleri ülkelerin sermaye piyasalarının gelişmişlik düzeyine göre değişmekle beraber aşağıdaki temel kavramları ve tamamının işleyişinde de görmek mümkündür. Bu kavramların anlaşılması hisse senedi piyasalarının çalışma mantığının anlaşılmasına da yardımcı olacaktır. İşlem Önceliği Kuralları Bu üç kural sadece hisse senedi piyasalarına özgü olmayıp tüm serbest rekabetçi mal ve hizmet piyasalarında geçerlidir. 1. Fiyat Önceliği: Alış emirleri arasında en yüksek fiyatlı emir öncelikle gerçekleşir çünkü tüm piyasalarda evrensel olarak satıcıya en yüksek fiyatı ödeyen alıcı öncelikle satıcı tarafından tercih edilecektir. Satış emirleri arasında ise en düşük fiyatlı emir alıcılar tarafından tercih edilecektir; çünkü piyasalarda evrensel olarak en düşük fiyatı kabul eden satıcı en ucuz fiyata razı olan demektir. O zaman hisse senedi piyasalarında işlem önceliği açısından altın kural: “En iyi alıcı en yüksek fiyatı veren en iyi satıcı da en düşük fiyatı veren taraftır!” 35 2. Zaman Önceliği: Bu kurala göre hisse senedi piyasalarında herhangi bir anda aynı fiyatlı alım ya da satım emirlerinden hangisinin öncelikle işlem göreceği sorusunun cevabı elektronik sisteme öncelikle girilmiş olan ya da işlem tahtasına öncelikle yazılmış olan emirler olacaktır. O zaman hisse senetleri piyasalarında zaman önceliği açısından altın kural: “Önce piyasaya ulaşan önce işlem görür!” 3. Müşteri Emirlerinin Önceliği: Gelişmiş sermaye piyasalarında özellikle dikkate alınan bir kuraldır. Buna göre aracı kurumlardan hisse senedi piyasası alım satım sistemine gelen emirlerin bazıları kurum portföyü ya da kurum çalışanlarına da ait olabileceğinden önceliğin müşteri emirlerine verilmesi anlamına gelmektedir. Böylece aracı şirketler açısıdan öncelik çatışması olmaksızın mesleki ahlaka uygun olarak müşteri önceliği esası takip edilmiş olmaktadır. İşlem Seansı Bir menkul kıymetin, ilgili olduğu pazarda, işlemlerinin başlatıldığı an ile bitirildiği an arasında geçen süre “seans” olarak adlandırılır. Borsa’da işlem gören menkul kıymetler, her gün belirli saatler arasında alınıp satılmaktadır. Bu işlem sürecine borsa seansı adı verilmektedir. Aynı pazarda işlem gören tüm menkul kıymetlerin seansı aynı anda başlar ve biter. İşlem Miktarı Bir piyasada, bir seansta ya da belli bir dönemde alınıp satılan (el değiştiren) menkul kıymet adedidir. İşlem Hacmi İşlemler sırasında hisse senedinde gerçekleşen her sözleşmedeki hisse senedi miktarı ile işlem fiyatlarının çarpılması sonucu bulunan miktardır. Uluslararası borsa karşılaştırmalarında işlem hacmi önemli bir veri ve başarı göstergesi olarak kabul edilmektedir. İşlem Birimi (lot) Piyasada işlemleri gerçekleştirirken her bir emrin alabileceği en az miktar ve katlarını ifade eder. Örneğin, İMKB’de işlem birimi 1 lottur. Bu da 1 adet hisse senedi demek olup 1 ’ye eşittir. Ağırlıklı Ortalama Fiyat Bir sonraki hisse senedi alım satım seansında uygulanacak baz fiyatın hesaplanmasına esas teşkil eden, hisse senedinin miktar ağırlıklı ve küsüratsız fiyatıdır. Hesaplamada fiyatı tescil edilen normal emirler dikkate alınır, özel emirler dikkate alınmaz. ∑İ=1 (Mİ x Fİ) İşlem Hacmi A.O.F. = ————————— = ——————————— ∑İ=1 Mİ İşlem Miktarı Mİ = Gerçekleşen emrin içerdiği hisse senedi miktarı Fİ = Gerçekleşen emrin satış fiyatı 36 Fiyat Adımı Fiyat adımı, her hisse senedi fiyatı için bir defada gerçekleşebilecek en küçük fiyat değişimidir. Hisse senetlerinin fiyat adımları, baz fiyatlarına göre belirlenir. Emir girilirken bu fiyat adımlarına uymak zorunludur. Baz Fiyat Bir hisse senedinin seans içinde işlem görebileceği üst ve alt fiyat limitlerinin ve fiyat adımlarının belirlenmesine esas teşkil eden fiyattır. Bu fiyat, menkul kıymetin en son işlem gördüğü seanstaki ağırlıklı ortalama fiyatının en yakın fiyat adımına yuvarlanması ile elde edilir. Fiyat Marjları (Değişme Sınırları) Her hisse senedi için seans içinde işlem görebileceği en düşük (taban) ve en yüksek (tavan) fiyatlar, o hisse senedi için “fiyat aralığı”nı oluşturur. Bu sınırlar, o seansın baz fiyatı temel alınarak hesaplanır. Örneğin İMKB Hisse Senetleri Piyasasında lot, özel emir ve küsürat işlemler için fiyat aralıkları, baz fiyatın % 10 altı ve üstü ile sınırlıdır. Ama rüçhan hakkı kupon pazarında fiyat değişme sınırları %25’tir. Borsa Payı Borsa, piyasalarında işlem yapan aracı kurumlardan bir ücret alarak harcamalarını yapar. Borsa payı olarak ödenecek ücret aracı kurumların müşterileri, yönettikleri fonlar ve kendi portföyleri adına gerçekleştirdikleri işlemler için işlem hacimleri üzerinden bir orandır. Uygulamada borsa payı hem alıcı hem de satıcı üyeden alınır. İkincil piyasa Daha önce ihraç edilmiş menkul kıymetlerin alım satımının gerçekleştiği piyasadır. Bu sayede ihraç edilen kıymetlerin paraya çevrilmesine imkân sağlanırken likiditeyi artırmak yoluyla birincil piyasaya talep de yaratılır. Resmi müzayede seansı Mahkemelerin, icra dairelerinin ve diğer resmî dairelerin vefat, boşanma ve miras gibi hukuki sonuç doğuran gelişmelerden sonra borsada yapılmasını gerekli gördükleri hisse senedi satım işlemlerin gerçekleştiği seanstır. Kapanış Fiyatı Bir hisse seansında gerçekleşen en son işlemin fiyatına verilen isimdir. Borsalar gün sonunda çıkardıkları bültenlerde işlem görmekte olan her hisse için bu fiyatı diğer bilgilerle beraber kamuoyuna duyururlar. Kurtaj Borsalarda aracılık mesleği ile ilgilenen üyeler, borsada aracı olarak yaptıkları her işlem için müşterilerinden “kurtaj” adı altında bir komisyon alırlar. Aracı kurumlar, uygulamada kurtaj oranını serbest olarak belirleyebilmektedir. Endeks Endeks, bir veya daha fazla değişkenin hareketlerinden ibaret olan oransal değişimi ölçmeye yarayan bir göstergedir. Hisse senedi piyasasının genel bir göstergesi olan hisse senedi endeksleri, endeks kapsamındaki hisse senetlerinin fiyatları baz alınarak “piyasa performansı” hakkında genel bir bilgi verir. Hisse senedi endeksleri, genellikle piyasanın anlık durumunu yansıtır. Dünyada 1884 yılından beri kullanılmakta olan hisse senedi endeksleri (stock indexes and averages) genellikle üç ayrı şekilde hesaplanmaktadır: a) Aritmetik ortalama formülü, b) Geometrik ortalama formülü ile, c) Şirketlerin piyasa değerlerinin kullanıldığı formüllerle. 37 Resim 2.2: İMKB 100 Endeksi Ekonomiye İlişkin Beklentilere Bağlı olarak dalgalanmaktadır. Çapraz Emir - İşlem Bir borsa üyesi tarafından girilen emir yine aynı üyenin pasif (beklemekte olan) emri ile karşılaştığında, sistem emri çapraz emir dosyasına aktarır ve belirlenen süre kadar beklemeye alır. Bu süre İMKB’de bir dakika olarak uygulanmaktadır. Belirlenen süre içinde başka bir üyenin aynı fiyat seviyesinde emri gelmez ise bu sürenin sonunda sistem çapraz işlemi gerçekleştirir ve işlem tescil edilir. Bekleme süresi dahilinde bir başka üyenin aynı fiyat seviyesinde aktif emri gelir ise; • Pasif miktar, üyenin ve diğer üyenin emir toplamlarına eşit ise miktar %50 oranında üyeler arasında paylaştırılır. • Pasif miktar, üyenin ve diğer üyenin emir toplamlarından büyük olduğu takdirde; • Üyenin emri diğer üyenin emir miktarından büyük ise diğer üyenin miktarı kadar eşit olarak eşleşir, kalan kısım beklemeye devam eder. • Üyenin emri diğer üyenin emir miktarından küçük ise üyenin emrinin tamamı karşılanır, diğer üyenin istediği miktar kalan pasif emir miktarı ile eşleştirilir. • Pasif miktar, üyenin ve diğer üyenin emir toplamlarından küçük olduğu takdirde; Her iki üyenin emir miktarları eşit ise pasif emir miktarı %50 oranında üyeler arasında paylaştırılır. Üyenin emri diğer üyenin emir miktarından büyük ise diğer üyenin miktarı kadar eşit işlem yaptırılır, kalan miktar için çapraz işlem bekleme süresi devam eder. Üyenin emri diğer üyenin emir miktarından küçük ise üyenin emrinin tamamı karşılanır, diğer üyenin istediği miktar kalan pasif emir miktarında kalan miktar kadar eşleştirilir. Çapraz işlemlerde paylaştırılacak miktar tek sayı ise her zaman bir fazlası aynı üyeyle eşleştirilir. Çapraz işleme konu olan miktar bir lot ise bekleme süresi içinde gelen diğer bir üyenin aynı fiyat seviyesindeki emri ile eşleştirilir. 38 Ulusal sermaye piyasalarımızda devlet tahvili ve hazine bonosu dışında özel sektör borçlanma senedi ihracı gözlenmemesinin nedeni nedir? HİSSE SENEDİ PİYASALARININ TARAFLARI VE İŞLEVSEL BİR PİYASANIN YARARLARI Tüm piyasalarda olduğu gibi hisse senetleri piyasasında da esas taraflar alıcı ve satıcılardır. Tüm dünyada alıcı ve satıcılar; şirketler gibi tüzel ve bireyler gibi gerçek kişiler olarak ikiye ayrılmaktadır. Ama yine tüm dünyada işlem sonrası hisse senedi ve karşılığı naktin el değiştirebilmesini sağlayabilmek ve süreci tam anlamı ile sonlandırabilmek için çeşitli kişi ve kurumlara ihtiyaç da vardır. Bunlar öncelikle borsalar, aracı kuruluşlar, takas ve saklama kurumları, üye temsilcileri (broker) başta olmak üzere ülkeden ülkeye farklı isimler altında çeşitlendirilebilir. Sermaye piyasalarının belli başlı tarafları hakkında ayrıntılı bilgi için http://www.imkb.gov.tr; www.spk.gov.tr; www.takasbank.com.tr; www.tspakb.org.tr adreslerine bakınız. Borsalar: Çeşitli piyasa ve pazarları aracılığı ile önceden belirlenmiş yazılı kurallar ışığında menkul kıymetlerin aracılar vasıtası ile ve müşteriler adına el değiştirdiği mekânlara verilen isimdir. Aracı Kuruluşlar: Kamunun ilgili biriminden aldıkları yetki ile gerçek ya da tüzel kişi yatırımcılara ait alım satım emirlerinin en hızlı yöntemlerle ve doğru olarak menkul kıymet piyasalarına aktarılması, yatırımcılar adına aracılık yapılması konusunda uzmanlaşmış finansal meslek kuruluşlarıdır. Tüm dünyada bu kuruluşların arasında özel yapılandırılmış menkul kıymet aracı şirketlerinin yanında bankalar da yer almaktadır. Takas ve Saklama Kuruluşları: Menkul kıymet piyasa ve pazarlarında gerçekleşen işlemlerin alıcı ve satıcısına, sırasıyla menkul kıymet ve paranın aktarılması konusunda aracılık yapan uzmanlaşmış finans kurumlarına verilen isimdir. Bu kurumlar takas işlemlerinin yanı sıra fiziken teslim edilen kıymetlerin saklamasını da belli bir ücret karşılığı yaparlar. Ayrıca hisse senetlerini çıkaran anonim şirketlerin sermaye artışları sırasında rüçhan kullanımlarını ve kâr ederek temettü (kar payı) dağıtmaya karar anonim şirketlerin dağıtım süreçlerini de takip ederek ortaklara ayrıca destek veren örnekleri de vardır. Türkiye örneğine bakılacak olursa İMKB hisse senetleri piyasasında iş akışı ve sürece yardımcı tarafları aşağıda görsel olarak ifade edilmiştir: 39 Resim 2.3: İMKB hisse senedi piyasası işlem akışı ve yardımcı kuruluşlar Kaynak: İMKB Eğitim notları 2005 senesinde bir özel hukuk tüzel kişisi olarak kurulmuş olan Merkezî Kayıt Kuruluşu AŞ’nin görevlerinden bir tanesi “kaydileştirme”dir. Kaydileştirme süreci ne demektir ve sermaye piyasalarımıza katkısı nedir? HİSSE SENEDİ PİYASALARININ SINIFLANDIRILMASI Menkul kıymet piyasacılığı zaman içerisinde teknolojik altyapı imkânlarının hızlı gelişimiyle işlem hacmi ve ürün çeşitleri itibariyle çok önemli gelişmeler sergilerken hem işlem tekniği hem de erişim yöntemleri ve hızı itibariyle de önemli değişiklikler göstermiştir. Zaman içerisinde yaşanan bu gelişmelerle beraber esas itibariyle bir menkul kıymet olan hisse senetlerine ait piyasaların da sınıflandırılması açısından çeşitli yapısal ayrımlar dikkat çekici hâle gelmiştir. Buna göre bu bölümde aşağıdaki ayrımlar incelenecektir: 1. Fiyat / Emir güdümlü, 2. Tek fiyatlı (Çağrı yöntemli)/ Çok fiyatlı (Sürekli müzayede), 3. Tahta (salon) / Elektronik esaslı, 4. Merkezî / Yaygın kotasyonlu, 5. Saydam / Saydam Olmayan. 1. Alım Satım Fiyatlarının Piyasada Oluşturulma Tarzları İtibariyle: Bu ayrım fiyat ve emir güdümlü piyasaları içermektedir. Aslında birer finansal aracı olan piyasa yapıcılar (market makers) tarafından günlük işlem seansları sırasında menkul kıymeti almak ve satmak isteyen taraf olmadığı anlarda bu görevin üstlenilmesi ile likiditenin sürekli sağlandığı, alım ve satım fiyat kotasyonlarının bu aracılar tarafından sürekli ilan edildiği piyasa türlerine fiyat güdümlü piyasa ismi verilmektedir. Bu tür piyasalara en çok bilinen örnek Newyork Menkul Kıymetler Borsası (NYSE)’dır. 40 Fiyat oluşturulurken tarafların özellikle pazarlık yapabildiği ve likidite olmadığında ya da alıcı ve satıcı üzerinde işlem yapacağı fiyatlarda anlaşamadığından herhangi bir piyasa yapıcı müdahalesinin olmadığı piyasalara emir güdümlü piyasa ismi verilmektedir. Bu türde piyasalara örnek Şikago Ticaret Borsası (CME) ya da Avrupadaki Euronext verilebilir. Öte yandan İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) hisse senetleri piyasası da bu türe örnek verilebilir. 2. Fiyat Belirleme Yöntemi İtibariyle: Bu ayrım tek fiyat/sabitlemeli seans (çağrı yöntemi) ile sürekli müzayede seansını (çok fiyat yöntemi) içermektedir. Çağrı yönteminde, müşterilerin verdikleri ve aracı kurumlar vasıtasıyla aktardıkları alış ve satış emirlerinin toplanması sonrasında en yüksek işlem hacmini sağlayan fiyatın araştırılması öncelikle yapılır. Yani gelen emirlerin en çok hangi fiyattan geldiği karşılaştırılarak sonrasında bu fiyat tek fiyat olarak açıklanır. Belirlenen tek fiyattan olmak üzere, • Düşük ya da Eşit Fiyatlı Satış Emirleri ile • Yüksek ya da Eşit Fiyatlı Alış Emirleri karşılaştırılarak işlemler gerçekleştirilir. Dolayısı ile gün içerisindeki fiyat değişimlerinden kar elde etmeye çalışan “gün içi işlemciler” ve spekülasyon amaçlı işlemler çağrı yöntemli piyasalarda mevcut değildir. Bu da çok fiyat yöntemi ile kıyaslandığında daha düşük işlem hacmi anlamına gelmektedir. Tek fiyat (fixation) uygulamasına örnek olarak Euronextteki gün başı ve sonundaki ve İMKB’de gün başındaki sabitleme seansları gösterilebilir. Çok fiyat yönteminde, iletilen emirler önceden belirlenmiş işlem marjı, fiyat adımları, ağırlıklı ortalama fiyat ve kapanış fiyatı gibi temel kurallara göre karşılaşır. Daha sonra seans süresi boyunca çeşitli fiyatlardan işlemler gerçekleşir. Gün sonunda her bir piyasa için gerçekleşmiş fiyat ve miktarlar tüm yatırımcılara duyurulur. Belli bir taban ve tavan fiyat eşiği arasındaki birçok fiyattan işlem gerçekleşebildiği için gün içi fiyat oynaklığına rastlamak mümkün olduğundan, “gün içi işlemciler”inde yer aldığı piyasada işlem hacmi tek fiyat yöntemli piyasalara göre çok daha yüksektir. Sürekli müzayede uygulamasına örnek olarak da başta İMKB hisse senetleri piyasası olmak üzere birçok borsa gösterilebilir; çünkü dünya borsaları arasında çok yaygındır. 3. Emir Gönderim ve Eşleştirme Sistemleri İtibariyle: Bu ayrım tahta (salon) yöntemi ile elektronik alım - satım yöntemini içermektedir. Tahta (Salon) Yöntemi, alım-satım sürecinin aracı üye temsilcileri (broker) yardımı ile tahtalar üzerine emirlerin yazılması yoluyla gerçekleştirildiği ve işlem hacminin elektronik alım - satım yöntemine göre daha düşük gerçekleştiği hisse senetleri piyasası işlem yapısını ifade etmektedir. İşlem hacminin daha düşük gerçekleşiyor olmasının da sebebi fiziksel kısıtlamalardır. Çünkü belli bir mekana belirli sayıda üye temsilcisi kabul edilebilmektedir. Bunun yanında emirlerin aktarılması sırasında tahtalara yazılma hızı ve her tahtanın azami alabileceği emir miktarı da diğer temel fiziksel kısıtlamalardır. Maddi bir mekânın gerektiği bu yapılarda daha ziyade insana dayalı bir alım satım yapısı mevcuttur. CME ve NYSE gibi işlem hacmi ve teknolojisi gelişmiş borsalarda bile hâlâ bir kısım özellikli işlemlerin yapılabilmesi için insana dayalı benzeri yapılar kısmen de olsa muhafaza edilmektedir. Elektronik Alım-Satım Yöntemi, alım-satım sürecine ilişkin kuralların algoritmasının bilgisayar da bir yazılım programı olarak yapılandırılması sonrasında işlemlerin elektronik olarak gerçekleştiği bir hisse senedi piyasasını işlem yapısını ifade etmektedir. 41 Günümüzde artık borsa ve piyasalar, NASDAQ ve çeşitli gelişmiş borsa örneklerinde görüldüğü gibi bir merkezî alım satım ortamına (salon) gereksinme duymadan ve bir elektronik alım satım ağ yapısı olarak da oluşturulabilmektedir. Bu durum işlem hacminin çok arttığı ve birçok ürünü çatısı altında tutan piyasaların geldikleri bilgi işlem altyapısı açısından gelişme düzeyinin ve ondan da önemlisi artan rekabetin bir sonucudur. 4. Emirlerin Toplandığı ve İşlem Gördüğü Yerler İtibariyle: Bu ayrım emirlerin toplandığı ve işlem gördüğü yerler itibariyle merkezî ve dağınık yaygın) kotasyon özelliği taşıyan piyasaları içermektedir. Merkezi kotasyon, alım satım öncesi emirlerin yatırımcılardan toplanarak borsalarda, kamuoyunda özel etki ya da sinerji yaratan işlem salonları gibi merkezlerde eşleşmesidir. Yatırımcıların aracı kurumlar vasıtasıyla alım satım ortamına ulaşması ancak emirlerinin merkezî alım satım ortamına ulaşması ile mümkündür. Dağınık (yaygın) kotasyon, teknolojinin gelişmesi ile emirlerin İnternet üzerindeki aracı kurum ekranları ve çok çeşitli diğer elektronik ağlardan ana sisteme aktarılması ile de eşleşme ve işlem görme mümkündür. Günümüzde NASDAQ gibi elektronik işlem platformları vasıtasıyla gittikçe daha dağınık alım satım yapıları kullanılır olmaktadır. Borsalar arasında artan rekabet nedeniyle de aynı menkul kıymet birçok borsada işlem görebilmekte olup çeşitli borsalarda kotasyon şartlarını yerine getiren çeşitli ihraçcılara ait menkul kıymetlerin alım satımı yoluyla arbitraj da yapılabilmektedir. 5. Geçmiş ve Gerçek Zamanlı Veri ve Bilgi Aktarımı İtibariyle: Bu ayrım saydam (şeffaf) ve saydam olmayan piyasa tiplerini içermektedir. Saydam (şeffaf) piyasalarda, işlem seansı boyunca gerçekleşen işlemlerin yanında işlem görmek üzere alım satım sistemine gelen bekleyen emirler de derinlikli olarak yani öncelik sıralamasına göre miktar ve fiyat verisi olarak veri dağıtım ekranları aracılığı ile sürekli kamuoyuna duyurulur. Euronext ve Helsinki Borsaları da buna örnek gösterilebilir. Derinlikli bilgi verilirken genelde emri veren aracı ya da müşteri gizlenir. Ama tersi uygulamalar da mevcuttur. Örneğin, Helsinki Borsası’nda bekleyen emirlerin bile tarafları açıkça duyurulur. İşlem gerçekleştikten sonra ise taraflar, İMKB’de ve Madrid Borsası’nda olduğu gibi duyurulur. Ama Yunanistan Borsası’nda olduğu gibi seans içerisinde işlem gerçekleştikten sonra bile taraflar duyurulmayabilir. İMKB’de gerçekleşmiş emirler tamamen ve alım satım tarafları dahil olmak üzere herkese açıktır. Saydam olmayan piyasalar, gerçekleşmiş alım satım fiyatları dışında derinlikli fiyat ve miktar bilgilerinin kamuoyuna duyurulmadığı ya da kısmen duyurulduğu sistemlerdir. Genelde sabitleme seanslarında şeffaflık yani emirlere ilişkin derinlikli bilgi yoktur. Mesela Euronextte olduğu gibi “gizli emir” uygulamalarının olduğu borsalar da vardır. Bu uygulamada toplam miktar büyük olduğundan işlem öncesi tamamen gözükmez bunun yerine işlem gerçekleştikçe emir miktarı parça parça ekranda gözükür. Dünya borsaları ve hisse senetleri piyasaları gittikçe artan rekabet nedeniyle çok çeşitli ürün ve sunum tarzları değişiklikleri yaparak daha fazla yatırımcıyı çekmeye çalışmaktadır. Yukarıda bazıları ele alınmış özellikler itibariyle çeşitli önemli dünya borsalarına göz atıldığında aşağıdaki özellikleri görmek mümkündür: Euronext (hisse senetleri): düzenli, emir güdümlü, sürekli*, elektronik, merkezi, saydam Newyork Menkul Kıymetler Borsası (NYSE): düzenli, fiyat güdümlü*, sürekli*, Tahta sistemi*, dağınık, az saydam London Hisse Senedi Borsası (LSE): düzenli, fiyat güdümlü*, sürekli, elektronik, dağınık, az saydam Tayvan Borsası: düzenli, emir güdümlü, sürekli*, elektronik, merkezi, saydam * Karma uygulamalar mevcuttur 42 Borsalar ve piyasalar arası artan rekabet ne gibi sonuçlar doğuruyor ve rekabette gelinen noktada bundan sonrası için neler öngörülebilir? İMKB GELİŞEN İŞLETMELER PİYASASI Gelişme ve büyüme potansiyeline sahip, İMKB kotasyon şartlarını sağlayamayan şirketlerin sermaye piyasalarından fon sağlamak amacıyla ihraç edecekleri menkul kıymetlerin işlem görebileceği şeffaf ve düzenli bir ortam yaratmak amacıyla İMKB bünyesinde Gelişen İşletmeler Piyasası (GİP) kurulmuştur. GİP’in yasal çerçevesinin temelini oluşturan İMKB GİP Yönetmeliği 18 Ağustos 2009 tarihinde, 27323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. GİP’te işlem görecek menkul kıymetler HSP Alım Satım Sistemi üzerinde işlem görecektir. GİP’teki işlemler büyük ölçüde HSP’de uygulanan kurallar çerçevesinde gerçekleşeceğinden “Seans”, “İşlem Birimi”, “Baz Fiyat”, “Referans Fiyat”, “Açılış Seansı ve Açılış Seansı Fiyatı”, “Seans Kapanış Fiyatı”, “Fiyat Adımları”, “Fiyat Değişme Sınırı”, “Yayılma Aralığı”, “Kotasyon Vermek”, “Borsa Emirleri” gibi kavramlar HSP’de tanımlandığı gibidir. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından kayda alınan menkul kıymetler GİP Listesi’ne kabul edilebilir ve GİP’te işlem görebilir. GİP Listesi’ne kabul işlemi, sadece mevcut ortakların yeni pay alma haklarının kısmen veya tamamen kısıtlanması suretiyle sermaye artırımı ya da tahsisli sermaye artırımı sonucunda ihraç edilecek paylar için yapılır. Bir şirketin mevcut ortaklarının yeni pay alma haklarının kısmen veya tamamen kısıtlanması suretiyle sermaye artırımı ya da tahsisli sermaye artırımı sonucunda ihraç edilecek payları GİP’te esas olarak aynı işlem sırasında işlem görür. Ancak, şirketin farklı haklara sahip payları bulunuyor ise, Yönetim Kurulu’nun kararıyla birden fazla işlem sırası açılabilir. 1.Şirket paylarının GİP Listesi’ne kabul başvurularında; • Payların GİP Listesi’ne kabulü için başvuruda bulunan şirketin anonim şirket statüsünde olması, kuruluş ve faaliyet bakımından hukuki durumu ile paylarının hukuki durumunun tabi olduğu mevzuata uygun olduğunun belgelenmesi, • GİP Listesi’ne kabul başvurusunun, mevcut ortakların yeni pay alma haklarının kısmen veya tamamen kısıtlanması suretiyle sermaye artırımı ya da tahsisli sermaye artırımı sonucunda ihraç edilecek paylar için yapılmış olması, • İMKB Kotasyon Yönetmeliği’nin 13 üncü maddesinin (b) bendinde yer alan koşul ile (c) bendinde yer alan alternatif grupların her biri için aynı grup içerisinde yer alan koşulların en az birinin şirket tarafından sağlanamamış olması, • ç) Şirket ana sözleşmesinin işlem görecek payların devir ve tedavülünü kısıtlayıcı veya pay sahibinin haklarını kullanmasına engel olacak kayıtlar içermemesi, • Şirket ile Piyasa Danışmanı Listesi (PDL)’nde yer alan bir piyasa danışmanı arasında başvuru tarihi itibarı ile en az iki yıl süre ile geçerli bir piyasa danışmanlığı anlaşmasının imzalanmış olması, • Başvuru tarihi itibariyle son yılsonu finansal tablolarının bağımsız denetimden geçmiş olması, ancak bağımsız denetime esas bilanço tarihinden itibaren dokuz ay geçmesi halinde ayrıca altı aylık ara dönem finansal tablolarının da bağımsız denetimden geçmesi gerekmektedir. 2- Piyasa danışmanının şirkete ilişkin raporunun olumlu görüş içermesi durumunda, Yönetim Kurulu söz konusu raporu ve genel şartları dikkate alarak şirket paylarının GİP Listesi’ne kabul edilip edilmemesine karar verir. 3- GİP Listesi’ne kabul edilecek paylar sadece halka arz yoluyla yapılacak sermaye artırımı veya tahsisli sermaye artırımı yoluyla ihraç edilecek paylardan oluşur. Şirket payları GİP Listesi’nde 43 bulunduğu sürece bu madde kapsamı dışında kalan ve GİP Listesi’nde bulunmayan paylar için ortakların yapacağı GİP Listesi’ne kabul başvurusu Borsa tarafından reddedilir. Şirket payları, en erken GİP Listesi’ne kabul başvurusunun Yönetim Kurulu tarafından onaylanması kararının Bülten’de ilanını izleyen ikinci işlem gününde ikincil piyasada işlem görmeye başlar. 5 Şekil 2.3: GİP Listesine Kabul ve İşlem Görme Kaynak: İMKB Temel Bilgiler Kılavuzu İMKB’DE KULLANILAN İŞLEM SİSTEMLERİNİN GELİŞİMİ Toplu Açılış Fiyatı Yöntemi veya Tek Fiyat Çok Fiyat Yöntemi (Ocak 1986Kasım 1988) Tek fiyat yönteminde bir menkul kıymete ait toplam arz ve talebin karşılaştırılarak, alım satımın bu karşılaştırma sonunda belirlenen değişim fiyatı ile gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Tek fiyat yönteminde işlem fiyatı, birikimli olarak en çok sayıda menkul kıymetin alınıp satılmasına imkan veren fiyattır. Bu nitelikte birçok fiyat bulunması hâlinde, bu fiyatlardan arz ve talep miktarları arasındaki farkı en aza indireni seçilir. Bu şartı da sağlayan birden çok fiyat olduğunda talebin karşılandığı fiyat değişim fiyatı olarak kabul edilir. Bu yönteme göre borsa üyelerince, müşterileri ve kendileri için hazırlanmış alım satım emirleri, her sabah belli bir sürenin sonuna kadar kapalı zarf içinde sandığa atılmaktadır. Borsa görevlileri bu sandıkları açıp içinden çıkan emirleri tasnif ederek her menkul kıymet için ayrı ayrı hem alım hem satım talebinde bulunanlar, yalnız alım talepleri ve yalnız satım talepleri olarak sıralamayı sağlayan bordrolara dökmektedir. Borsa görevlileri Yönetim Kurulu tarafından alınmış kuralların uygulanmasıyla, gerekli karşılaştırmaları yaparak işlem konusu her hisse senedi için açılış fiyatını tespit etmektedir. Bu fiyatla, alım ve satım emirlerinin büyük bir kısmı (%60-80’i) karşılık bularak işlemler gerçekleşmektedir. 44 Geriye, sadece karşılık bulamamış olan alım veya satım emirleri kalmasından sonra borsa eksperlerinin gözetiminde çok fiyat yöntemi uygulamaya konulmaktadır. Çok fiyat yönteminde bir menkul kıymete ait olarak verilen alım satım emirleri öncelik kurallarına uygun olarak karşılaştırılmakta ve elde edilen fiyatlarla alım satım gerçekleştirilmektedir. Belirlenen açılış fiyatıyla işlem görmeyen emirler fiyat düzeylerine göre toplam olarak ilan edilmektedir. Bunlara, seans sırasında yeni gelen alım satım emirleri de eklenerek öncelik kurallarına göre teker teker karşılaştırılıp alım satım gerçekleştirilmektedir. Pano Sistemi (Kasım 1987-Kasım 1994) Aralık 1993-Kasım 1994 arasında bazı hisse senetleri “Pano Sistemi”nde bazı hisse senetleri ise “Bilgisayarlı Sistem”de işlem görmüştür. Bu sistemde işleyiş, bugün olduğu gibi çok fiyat-sürekli müzayede esasına göre, tek seans süresi içinde pano sisteminde gerçekleştirilmekteydi. Bu sistem ile kağıda yazılı borsa emirlerinin eksperler tarafından karşılaştırılması yerine, duvardaki panolara bizzat aracı kurum temsilcilerinin yazdığı emirlerin yine söz konusu temsilciler tarafından eşleştirilmesi usulü getirilmiştir. Pano sisteminde, aracı kuruluş temsilcileri her hisse senedi için ayrılmış işlem tahtalarına, merkezlerinden telefonla aldıkları emirleri yazmakta ve fiyat olarak uyuşan alım ve satım emirleri borsa tarafından belirlenen öncelik kurallarına uygun olarak üye temsilcileri tarafından eşleştirilmekteydi. Pano sisteminde, her işlem tahtasında alış ve satış olarak iki sütun, bu kısımların altında “üye”, “adet” ve “fiyat” alt başlıkları bulunmaktaydı. Hisse senedi satın almak isteyen üye temsilcisi, alış bölümüne, üye kodu ile birlikte, almak istediği miktarı ve fiyatı yazarak talebini diğer üye temsilcilerine duyurmaktaydı. Satış içinse aynı işlem satış bölümüne yazılarak yapılmaktaydı. Böylece, ilgili hisse senedi için alış talepleri tahtanın solunda, satış teklifleri de sağında alt alta görülmekteydi. Alış veya satış bölümlerinde yazılı bulunan emirler üzerinde işlem yapmak isteyen temsilciler, öncelik kurallarına göre emrin üstünü çizerek yanına kendi üye kodunu yazmakta, böylece öneriyi kabul ettiklerini belirtmekteydi. Emrin üzerini çizen taraf aktif taraf olarak adlandırılmakta ve gerçekleşen işlemle ilgili sözleşme düzenleyerek borsaya onaylatmaktaydı. İşlemlerin takası ise işlem gününden bir sonraki gün (T+1) gerçekleştirilmekteydi. Elektronik alım satım sisteminin tercih edilmesinin düzenli bir hisse senetleri alım satım pazarına katkısı nelerdir? Bilgisayarlı Alım Satım (ELİT) Sistemi (Kasım 1994) Pano sistemi uygulaması Aralık 1993’e kadar tek sistem olarak uygulanmıştır. 3 Aralık 1993’te 50 adet düşük işlem hacimli hissenin alım satımı ile 176 adet kullanıcı kapasiteli işlem salonunda bilgisayarlı alım satım uygulamasına adım atılmıştır. Halen uygulanmakta olan bu sistemin işleyişi, bu ve bir sonraki bölümün konusunu oluşturmaktadır. 14 Temmuz 1994 tarihinden itibaren hisse senetleri piyasası’nda ikincil piyasa seansı birden ikiye, dolayısıyla günlük işlem süresi de 4 saate çıkarılmış, aynı tarihte takas süresi, işlem gününün iki işgünü sonrası (T+2) olarak belirlenmiştir. 21 Kasım 1994 tarihinde borsada işlem görmekte olan tüm hisse senetleri bilgisayarlı alım satım sisteminde işlem görmeye başlamıştır. Bu sisteme geçilmesiyle fiziksel mekân sorunu giderilmiş ve işlem güvenliği, işlem hızı, şeffaflık, hızlı raporlama ve veri dağıtımı, piyasa gözetimi, modern ortam, dış dünya ile bütünleşme kolaylığı sağlanmıştır. 1994 yılında bilgisayarlı alım satım uygulamasının başlaması ile birlikte hızlı bir değişim ve yeniden yapılanma sürecine girilmiştir. Bu kapsamda, Borsa’da güven ve şeffaflık ortamını sağlamak amacıyla piyasalar ve işleyişleri ile ilgili çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. 1994 yılının sonunda, borsanın kuruluşundan o döneme kadar işlem yapılan pazarın adı “Ulusal Pazar” olarak belirlenmiş ve sadece borsa kotunda bulunan şirketlerin hisse senetlerinin bu pazarda işlem görmesine olanak tanınmıştır. 1995 yılının ilk aylarından itibaren kotasyon şartlarını sağlayamayan şirketler için “Bölgesel Pazar” ve “Yeni Şirketler Pazarı” faaliyete geçirilmiştir. Bu süreç içerisinde piyasadaki gelişime paralel olarak Toptan Satışlar Pazarı ve Gözaltı Pazarları da 45 kurulmuştur (3 Mart 2003 tarihinden itibaren Bölgesel Pazar’ın ismi İkinci Ulusal Pazar olarak ve Yeni Şirketler Pazarı’nın ismi ise Yeni Ekonomi Pazarı olarak değiştirilmiştir). Benzerleri tüm modern dünya borsalarında görülen hisse senetleri alt pazarlarından Gözaltı Pazarı’nın İMKB’deki işlevi ve bu konudaki diğer uygulamalar nelerdir? Şubat 2007’den İtibaren Uygulanan Yöntem 2 Şubat 2007 tarihinden itibaren ise gün başında yapılan açılış seansında “tek fiyat” yöntemi kullanılırken 1. seansın kalan bölümünde ve 2. seansta “çok fiyat - sürekli müzayede” sistemi kullanılmaktadır. Yukarıda ayrıntılı olarak tarihsel gelişimi ele alınan İMKB hisse senetleri piyasasının işlem saatleri de aşağıda yer almaktadır: Tablo 2.1: Hisse Senetleri Piyasasında İşlem Saatleri Kaynak: www.imkb.gov.tr İMKB hisse senetleri piyasasının kuruluşundan beri gelişimi için bknz. www.imkb.gov.tr/Yayınlar/Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu, ss.316-318 46 İMKB ENDEKSLERİ Endeks, bir veya daha fazla değişkenin hareketlerinden ibaret olan, oransal değişimi ölçmeye yarayan bir göstergedir. Endeksler, karmaşık olayların tek bir rakama indirgenmesini sağlayan, olaylar ve sonuçları hakkında yaklaşık bilgi verebilen araçlardır. Endeksler kullanılırken kapsamı, temsil yeteneği, hesaplama yöntemi ve sıklığı, avantajları, dezavantajları ve endeks üzerine yansımayan özelliklerin neler olduğu iyi bilinmelidir. Endeksler, zaman içinde bir süreklilik ve dolayısıyla karşılaştırılabilme imkanı sağlarlar. Böylece endekse konu olan değişken veya değişkenlerin yönü, değişimi veya gidişi belirlenebilir. Bu nedenle endeksin, incelenmek istenen olayı temsil etmesi gerekmektedir. "Gösterge" olarak da adlandırılabilecek endeksler, aynı veya farklı zaman dilimi içindeki iki veya daha fazla değişkeni karşılaştırma imkanı sağlarken, geleceği tahmin aracı olarak da kullanılmaktadır. Endeksler, ayrıca, aynı veya değişik mekanlardaki (örneğin diğer bir ülkedeki) aynı veya farklı değişkenlerin (örneğin hisse senedi getirilerinin) karşılaştırılabilmesini sağlarlar. Endeksler, iktisat, işletme ve sosyal olaylardaki konular arasında bir ilişki (bağıntı) olup olmadığı hakkında fikir de verebilir. Endeksler, borsa yatırım fonu, yatırım fonu ve vadeli işlemlere dayanak olarak üzerine ürün çıkarılan ürünler olarak giderek önem kazanmaktadır. Bir Endeksin Oluşturulmasında Önemli Kriterler • Öncelikle endeksin amacı, yani tam olarak temsil etmesi hedeflenen değişkenler iyi tanımlanmalıdır. • Endekslerden (Özellikle Hisse senedi fiyat endeksleri) zaman içinde süreklilik imkanı sağlaması beklendiğinden, hesaplamada kullanılacak verilerin sürekliliği ve karşılaştırılabilirliğine özen gösterilmelidir. • Kapsama alınacak örnekler, endeksin amacıyla uyumlu olacak ve değişkenleri hedeflenen şekilde temsil edecek örnekler olmalıdır. • Endeksler serideki değerlerden birini baz alıp, diğerlerinin bu baza göre değişim oranını gösterdiği için baz dönemin tespiti önemlidir. • Endeksi oluşturan değerlere verilmesi gereken ağırlıkların seçimi ve zaman içinde değiştirilmesi veya sabitliği de önemlidir. • Endeksin hesaplanma yöntemi, serideki değişimleri doğru göstermesi bakımından endeksin başarısını etkiler. Hisse Senedi Endeksleri Hisse senedi piyasasının genel bir göstergesi olan hisse senedi endeksleri, endeks kapsamındaki hisse senetlerinin fiyatları baz alınarak "piyasa performansı" hakkında genel bir bilgi verir. Hisse senedi endeksleri, genellikle piyasanın anlık durumunu yansıtır. Dünyada 1884 yılından beri kullanılmakta olan hisse senedi endeksleri (stock indexes and averages) genellikle üç ayrı şekilde hesaplanmaktadır; 1. Aritmetik ortalama formülü ile: Aritmetik ortalama formülü ile hesaplanan endekslerde, hisse senedi fiyatlarının ya da herbiri için hesaplanan basit endekslerin aritmetik ortalaması alınır. Bu tür endekslerde eğer hisse senedi fiyatlarının ortalaması alınıyorsa, endeksteki hisse senetlerine fiyatları oranında ağırlık verilmiş olur. Böylece fiyatlarında aynı oranda değişim olan iki hisse senedinden fiyatı daha yüksek olanı endeksi daha fazla etkiler. Diğer yöntemde de bütün hisse senetlerine eşit ağırlık verilmiş olur. Aritmetik ortalamaların kullanıldığı endekslere örnek olarak Dow Jones ve Nikkei verilebilir. Dow Jones Industrial Average (DJIA), New York Borsasında işlem gören, piyasa değeri yüksek 30 sanayi 380 ve Dow Jones Utility Average'ı (DJUA)(sırasıyla "ulaştırma" ve "hizmetler"ortalamalarını) hesaplayıp yayınlamaktadır. Dow Jones Composite (Bileşik) ise 47 DJIA, DJTA ve DJUA ortalamalarındaki hisse senetlerinin tümünü içerdiği için "65 Stock Average" olarak adlandırılır. 381 Örneğin endeksteki her bir hisse senedi için belirlenen piyasa değeri 10.000 ve A hisse senedinin en son fiyatı 20 ise, endeks portföyüne A hisse senedinden 500 adet alınacaktır. Bu yöntemle tüm hisse senetlerine endekste eşit ağırlık verilmiş olur. AMEX Retail endeksi ile Morgan Stanley Consumer endeksi bu yöntemle hesaplanan endekslerdendir. 2. Geometrik ortalama formülü ile: Bu yöntemde endekse dahil herbir hisse senedinin fiyatı bir önceki günkü fiyatına bölünür, bulunan rakamlar birbiriyle çarpıldıktan sonra hisse senedi sayısı kadar kökü alınır ve bir gün önceki endeks değeriyle çarpılır. Örnek olarak Value Line Composite Index verilebilir. Value Line Composite Index, NYSE, AMEX ve tezgahüstü piyasada işlem gören 1695 hisse senedini içermekte ve geometrik ortalama formülü ile hesaplanmaktadır. 3. Şirketlerin piyasa değerlerinin (market capitalization) kullanıldığı formüllerle: Bu tür endekslerde, piyasayı temsil etmesi için oluşturulan endeks portföyünün değerindeki artış veya azalışlar endeksteki artış veya azalışları verir. Endeks, toplam piyasa değeri, piyasa değerinin bir kısmı (halka açık kısım, alım satıma konu olabilecek kısım, endeksin hesaplandığı borsa kotunda bulunan kısım ve fiili dolaşımdaki kısım vb…) veya eşit ağırlıklı olarak hesaplanabilmektedir. Piyasa değeri ağırlıklı endekslere örnek olarak S&P 500, Topix, Financial Times (FTSE 100), NYSE Composite ve İMKB Endeksleri verilebilir. Bunlardan İMKB Endeksleri şirketlerin toplam piyasa değeri değil, Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) kaydında fiili dolaşımdaki pay olarak bulunan ve alım-satıma konu olabilecek hisse senetlerinin piyasa değeri ağırlıklı olarak hesaplanmaktadır. NYSE Composite endeksi ise New York Borsası'nda işlem gören, alım satıma konu olabilecek hisse senetlerinin piyasa değeri ağırlıklıdır. Hesaplamalara ADR'ları işlem gören yabancı şirketlerin de toplam piyasa değeri değil, New York Borsası'nda ADR olarak işlem gören kısmının piyasa değeri dahil edilir. Standard & Poor's 500 endeksi, NYSE, AMEX ve NASDAQ’da işlem gören 500 şirketin hisse senetlerini içerir ve toplam piyasa değeri ağırlıklıdır. Japonya'da ise TOPIX endeksi Tokyo Borsası'nın 1. pazarında işlem gören yaklaşık 1500 şirketi kapsar. Piyasa değeri ağırlıklı olan bu endeks, her 60 saniyede bir hesaplanıp duyurulmaktadır. TOPIX endeksinin 33 endüstri grubu için ayrı ayrı hesaplanan alt endeksleri (sub-indices) dışında, şirketlerin çıkardıkları toplam hisse miktarlarına göre gruplama yapılması sonucu elde edilen 3 endeks ile Tokyo Borsa'sının 2. pazarında işlem gören hisse senetlerini kapsayan bir endeks de hesaplanmaktadır. İMKB Hisse Senedi Endeksleri İMKB Hisse Senedi Endeksleri, İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin gruplar halinde ortak performanslarının ölçülmesi amacıyla oluşturulmuştur. Fiyat endeksleri, endeksin hesaplanmasında ve sürekliliğinin sağlanmasında ödenen temettüyü dikkate almayan endekslerdir. Bu tür endekslerde sadece hisse senedinin değer kazanmasından doğan kazanç endekse yansımaktadır. Getiri endeksleri, endeksin hesaplanmasında ödenen temettüyü de dikkate alan, sürekliliğinin sağlanmasında ödenen temettülere göre de düzeltme yapılan endekslerdir. Bu tür endekslerde hisse senedinin değer kazanmasından doğan kazancın yanında temettüden dolayı elde edilen kazanç da endekse yansımaktadır. İMKB 100 Endeksi Ulusal Pazar için temel endeks olarak kullanılmaktadır. İMKB 100 Endeksi: İMKB Hisse Senetleri Piyasası için temel endeks olarak kullanılmaktadır. 1986 yılında 40 şirketin hisse senedi ile başlayan ve zamanla sayısı 100 şirketin hisse senedi ile sınırlanan Bileşik Endeks’in devamı niteliğindedir. Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerle, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkları arasından seçilen 100 hisse senedinden oluşmakta olup, İMKB 30 ve İMKB 50 endekslerine dahil hisse senetlerini de kapsar. 48 İMKB 50 Endeksi: Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerle, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkları arasından seçilen 50 hisse senedinden oluşmakta olup, İMKB 30 endeksine dahil hisse senetlerini de kapsar. İMKB 30 Endeksi: Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerle, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıkları arasından seçilen 30 hisse senedinden oluşur. İMKB 10 Banka Endeksi: Ulusal Pazar’da işlem gören bankalar arasından seçilen 10 hisse senedinden oluşur. İMKB 100-30 Endeksi: İMKB 100 Endeksine dahil olup, İMKB 30 endeksinde yer almayan 70 hisse senedinden oluşur. İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi: İMKB pazarlarında işlem gören ve belirlenmiş asgari kurumsal yönetim derecelendirme notuna sahip şirketlerin hisse senetlerinden oluşur. İMKB Tüm Endeksi: Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları hariç olmak üzere, İMKB pazarlarında işlem gören şirketlerin hisse senetlerinden oluşur. İMKB Tüm-100 Endeksi: İMKB Tüm endeksine dahil olup, İMKB 100 endeksinde yer almayan hisse senetlerinden oluşur. Sektör Endeksleri ve Alt Sektör Endeksleri: Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları hariç olmak üzere, İMKB pazarlarında işlem gören şirketlerin hisse senetlerinden oluşur. İMKB Ulusal Endeksi: Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerin hisse senetlerinden oluşur. İMKB İkinci Ulusal Endeksi: İkinci Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerin hisse senetlerinden oluşur. İMKB Menkul Kıymet Yatırım Ortaklıkları Endeksi: İMKB pazarlarında işlem gören menkul kıymet yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden oluşur. İMKB Şehir Endeksleri: İMKB pazarlarında işlem gören ve ana üretim/hizmet faaliyetlerinin gerçekleştiği ya da şirket merkezinin bulunduğu şehre göre gruplandırılmış hisse senetlerinden oluşur. Holdingler hariç mali sektörde faaliyet gösteren şirketler ile perakende ticaret sektöründe faaliyet gösteren şirketler kapsam dışındadır. Mevcut endekslerin başlangıç değerleri aşağıdaki tabloda gösterildiği gibidir: Tablo 2.2: İMKB’de Hesaplanan Endeksler ile Başlangıç Tarih ve Değerleri ENDEKS BAŞLANGIÇ DEĞERİ İMKB 100 Ocak 1986 = 1 İMKB 50 28.12.1999 = 15.208,78 İMKB 30 27.12.1996 = 976 İMKB 10 BANKA 31.12.2009 = 119,536.52 İMKB 100-30 31.12.2008 = 26,864.07 İMKB KURUMSAL YÖNETİM 29.08.2007 = 48.082,17 İMKB TÜM 27.12.1996 = 976 İMKB TÜM-100 31.12.2008 = 26,864.07 İMKB ULUSAL 31.12.2010 = 65,912.91 İMKB SINAİ 31.12.1990 = 32,56 Kaynak: İMKB Temel Bilgiler Kılavuzu 49 Hesaplama Yöntemi Endekslerin hesaplanmasında tescil edilmiş en son fiyatlar kullanılır. Endeksler, kapsamlarında bulunan hisse senetlerinin fiili dolaşımdaki paylarının piyasa değerleri ile ağırlıklı olarak hesaplanır. Endekslerin hesaplanmasında aşağıdaki formül kullanılır: Et =( ∑ (i=1 n) Fit * Nit * Hit ) / Bt Et = Endeksin t zamandaki değeri n = Endekse dahil olan hisse (şirket) sayısı Fit = “i” nci hisse senedinin t zamandaki fiyatı Nit = “i” nci hisse senedinin t zamandaki toplam sayısı Hit = “i” nci hisse senedinin t zamandaki fiili dolaşımdaki pay oranı Bt = Endeksin t zamandaki bölen değeri Hisse Senetlerinin Seçim/Endekse Alınma Kriterleri Hisse senetlerinin endekslere alınabilmesi için değerleme dönemi sonu itibariyle A veya B Listesinde yer almaları şarttır. C Listesinde yer alan hisse senetleri endekslere dahil edilmez. İMKB 30, İMKB 50 ve İMKB 100 endekslerinin kompozisyonu Ulusal Pazar’da işlem gören şirketlerle, Kurumsal Ürünler Pazarı’nda işlem gören gayrimenkul yatırım ortaklıkları ve girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden, İMKB 10 Banka endeksinin kompozisyonu ise Ulusal Pazar’da işlem gören bankaların hisse senetlerinden oluşturulur. Hisse senetlerinin endekslere alınabilmesi için, değerleme dönemleri sonu itibarıyla İMKB’de en az 60 gün süreyle işlem görmesi şarttır. Değerleme dönemi içinde belli bir piyasa değeri büyüklüğü şartını sağlıyor olması nedeniyle endekslere dahil edilen hisse senetleri için 60 gün süreyle işlem görme şartı aranmaz. Birden fazla grup hisse senedi ayrı sıralarda işlem gören şirketlerin, sadece bir grup hisse senedi endekslere dahil edilir. Endekslerde yer alacak hisse senetlerinin seçimi aşağıdaki gibi yapılır: Hisse senetleri, değerleme dönemi sonu itibariyle fiili dolaşımdaki paylarının piyasa değerlerine göre büyükten küçüğe doğru sıralanır. Hisse senetleri, değerleme dönemindeki günlük ortalama işlem hacimlerine göre büyükten küçüğe doğru sıralanır. Günlük ortalama işlem hacimlerinin hesabında sadece özellik kodu “E” (Eski) ve “Y” (Yeni) olan normal emir işlemleri ile hisse senetlerinin işlem gördüğü gün sayıları esas alınır. Nihai sıralama aşağıda açıklandığı şekilde yapılır: Her iki listede; birinci sırada yer alan hisse varsa nihai listede ilk sıraya konur. Her iki listede; birinci sırada yer alan hisse yoksa, ilk iki sıra içinde yer alan hisse olup olmadığına bakılır. Nihai listede ilk sırada yer alacak hisse senedi belirleninceye kadar bu işlemler tekrarlanır. Nihai listede ilk sıraya konulacak hisse senedinin belirlenmesinden sonra yukarıdaki işlem takip eden sıralar için tekrar edilir. Her iki listede ilk n sıra içinde olma şartını sağlayan iki hisse senedinin bulunması halinde piyasa değeri büyük olan nihai listede daha üst sıraya konur. Yapılan nihai sıralamada en üst sırada yer alan hisse senetlerinden başlanarak ve “Dönemsel Değişiklikler” bölümünde açıklanan endekslere alınmak veya çıkarılmak için gereken üst ve alt sıralar da gözetilmek suretiyle endekslere seçim yapılır. 50 İMKB Endekslerinin Tarihçesi Borsanın açılışından 1989 yılı sonuna kadar İMKB Endeksi, endekste yer alan şirketlerin her birinin kendisine ait basit endeks değerlerinin aritmetik ortalaması alınarak hesaplanmıştır. Bu yöntemden, endeks hesaplamasında endeks kapsamındaki tüm şirketlere eşit ağırlık vermesi nedeniyle vazgeçilmiş, 1990 yılı başında endeksteki hisse senetlerine toplam piyasa değerleri oranında ağırlık veren yeni hesaplama yöntemine geçilmiştir. İMKB Endeksleri, 1991 yılının başından itibaren de, şirketlerin halka arz edilmiş kısımlarının piyasa değerleri dikkate alınarak hesaplanmaya başlanmıştır. İMKB'nin hisse senedi piyasasında hesaplanan endekslerin hepsi aynı geçmişe sahip değildir. En eski endeks, kapanış fiyatları kullanılarak hesaplanan bileşik endeks (IMKB 100) tir. Bu endeksin "baz değer"i Ocak 1986 tarihi itibariyle 1'dir. Bu endeks 26 Ekim 1987'den itibaren günlük olarak hesaplanmaktadır. Bu tarihten önce ise haftalık hesaplama yapılmıştır. 1991 yılı başından 1996 yılı sonuna kadar her işlem günü, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın hisse senedi piyasasında belli şartları sağlayarak tescil edilen ve endeks kapsamında olan hisse senetlerinin fiyatları kullanılarak altı ayrı endeks hesaplanmıştır. Bunlar; kapanış fiyatları ve ağırlıklı ortalama fiyatlarla hesaplanan bileşik endeks, mali sektör ve sınai sektör endeksleridir. 1997 yılı başından itibaren ağırlıklı ortalama fiyatlara göre endeks hesaplamasından vazgeçilerek, Ulusal Pazar’da işlem gören tüm hisse senetlerinin yer aldığı İMKB Tüm, Bölgesel ve Yeni Şirketler Pazarı’nda işlem gören hisse senetlerinin yer aldığı İMKB Bölgesel YŞP, Ulusal Pazar’da işlem gören yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin yer aldığı İMKB Yatırım Ortaklıkları endeksi, Vadeli İşlemler Piyasası’nda kullanılacak İMKB 30 ve sınai sektör içinde yer alan hizmetler sektörü şirketleri için ayrı bir İMKB Hizmetler endeksi ve alt sektör endeksleri hesaplanmaya başlanmıştır. Ayrıca 1996 yılı sonuna kadar sadece fiyat endeksleri hesaplanmakta iken 1997 yılı başından itibaren hem fiyat hem de getiri endeksleri hesaplanmaya başlanmıştır. 1996 yılı sonunda yapılan önemli değişikliklerden biri de 1986-1996 tarihleri arasında hesaplanmış olan İMKB Endekslerinin rakamsal ifadesinin kolaylaştırılabilmesi için daha önce hesaplanmış olan değerlerin 100’e bölünmesi suretiyle 1986 Ocak = 100 olan İMKB 100 Endeksinin başlangıç değerinin 1986 Ocak = 1 olacak şekilde revize edilmesi ve 1997 yılından itibaren bu şekilde hesaplanarak ilan edilmeye başlanması ve endeks değerlerinin tam sayı olarak ifade edilmesidir.393 1998 yılı başından itibaren ise tüm endeksler, tamsayıdan sonra iki haneli olarak gösterilmeye ve aynen saklamada bulunanlar hariç, Takasbank saklamasında bulunan hisse senetlerinin piyasa değeri ağırlıklı olarak hesaplanmaya başlanmıştır. 2000 yılı başından itibaren, İMKB 30 ve İMKB 100 endeksleri kriterlerine göre İMKB 50 endeksi hesaplanmaya başlanmıştır. Gayrimenkul yatırım ortaklıkları için “Gayrimenkul Y.O.” adıyla ayrı bir endeks oluşturulmuş, gayrimenkul yatırım ortaklıklarının Mali ve Tüm endekslerine dahil edilmesi, kriterlerini sağlaması durumunda İMKB 30, İMKB 50 ve İMKB 100 endekslerine de dahil edilebilmesi kararlaştırılmıştır. Mevcut Yatırım Ortaklığı Endeksi, daha önce dahil olan gayrimenkul yatırım ortaklıkları hariç tutularak “Menkul Kıymet Y.O.” adıyla hesaplanmaya devam edilmiştir. 01.07.2000 tarihinden itibaren, İMKB Teknoloji ana sektör endeksi ile Bilişim ve Savunma olmak üzere 2 alt sektör endeksinin hesaplanmasına başlanmıştır. 25.07.2000 tarihinden itibaren, İMKB Hizmetler ana sektör endeksinin alt sektör endeksi olarak İletişim Endeksi hesaplanmaya başlanmıştır. 03.03.2003 tarihinden itibaren, geçerli olan yeni pazar yapılanmasına bağlı olarak İMKB Bölgesel, YŞP Endeksi’nin adı İMKB İkinci Ulusal Pazar Endeksi olarak değiştirilmiş, Yeni Ekonomi Pazarı’nda işlem gören hisse senetlerinden oluşması öngörülen Yeni Ekonomi Pazarı Endeksinin Pazar’da işlem görecek ilk hisse senedinin 11’inci işlem gününden itibaren hesaplanması kararlaştırılmıştır. 01.04.2004 tarihinden itibaren, İMKB Hizmetler ana sektör endeksinin alt sektör endeksi olarak Spor Endeksi hesaplanmaya başlanmıştır. 51 03.09.2004 tarihinden itibaren, Yeni Ekonomi Pazarı’nda işlem gören şirketlerden oluşan Yeni Ekonomi Endeksi hesaplanmaya başlanmıştır. 31.08.2007 tarihinden itibaren, İMKB pazarlarında (Gözaltı Pazarı hariç) işlem gören ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) "Sermaye Piyasasında Derecelendirme Faaliyeti ve Derecelendirme Kuruluşlarına İlişkin Esaslar Tebliği" kapsamında kurumsal yönetim ilkelerine uyumuna ilişkin olarak belirlenmiş derecelendirme notuna sahip şirketlerin performanslarının ölçülmesi amacıyla oluşturulan İMKB Kurumsal Yönetim Endeksi hesaplanmaya başlanmıştır. 01.01.2009 tarihinden itibaren, İMKB 100-30 Endeksi, İMKB Tüm-100 Endeksi ve İMKB Adana, İMKB Ankara, İMKB Antalya, İMKB Bursa, İMKB İstanbul, İMKB İzmir, İMKB Kayseri, İMKB Kocaeli ve İMKB Tekirdağ Şehir Endeksleri hesaplanmaya başlanmıştır. 01.01.2010 tarihinden itibaren, likiditesi ve piyasa değeri en yüksek olan 10 banka hisse senedinden oluşan İMKB 10 Banka Endeksi hesaplanmaya başlanmıştır. 01.01.2011 tarihinden itibaren, Yeni Ekonomi Pazarındaki şirketlerin İkinci Ulusal Pazara alınması ve Yeni Ekonomi Pazarının kapanmasıyla beraber İMKB Yeni Ekonomi Endeksinin ve İMKB Savunma Endeksinde bir adet şirket bulunmasından ötürü İMKB Savunma Endeksinin hesaplanmasına son verilmiştir. Sadece Ulusal Pazar hisse senetlerinin dahil edildiği İMKB Tüm ve İMKB Ana ve Alt Sektör endekslerine İkinci Ulusal Pazar hisse senetleri de dahil edilmiştir. Başlangıç değeri, İMKB Tüm Endeksinin 31.12.2010 tarihli kapanış değeri olan 65,912.91 olan İMKB Ulusal Endeksinin hesaplanmasına başlanılmıştır. Endeksler, MKK tarafından ilan edilen en son fiili dolaşımdaki pay oranları dikkate alınmak suretiyle hesaplanmaya başlanmış, ilk defa işlem görmeye başlayan hisse senetleri seçimlik endeksler dışındaki tüm endekslere işlem görmeye başladıkları gün itibariyle dahil edilmeye başlanmıştır. 52 Özet Ortaklık payı (hisse senedi), anonim ortaklıklar tarafından yasal izinler sonrasında çıkarılan (ihraç edilen), anonim ortaklığın sermayesine bir katkıyı ifade eden, yasal şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmiş, kıymetli evrak hükmündeki sermaye piyasası araçlarıdır. Hisse senetlerini çıkaran anonim şirketlerin esas sözleşmesinde herhangi bir farklı düzenleme öngörülmediyse tüm ihracı yapılan pay senetleri temettü (karpayı) ve rüçhan hakkı (yeni pay alma) kuponları taşır. Hisse senedi sahiplerinin teorik olarak hakları arasında da sayılan bu iki haktan rüçhan hakkına ilişkin olarak İMB’de rüçhan hakkı kupon pazarı mevcuttur. Temettü (kâr payı), eğer şirket bir sene içerisindeki faaliyetleri sonrasında kar elde ettiyse şirkete sermaye koyanlara da payları oranında kârın bir kısmı mevzuata uygun olarak eğer ortaklığın esas dağıtılır. Ayrıca sözleşmesinde bir kısıtlama yoksa rüçhan hakkı kullanımı ile şirkete sermaye koyarak risk alan ortaklara sermaye artışı olduğunda toplam içerisindeki paylarını muhafaza etme imkânı öncelikle verilir. Böylelikle eski ortak, bir ’si bir ’den sermaye artışına katılarak birinci el piyasadaki ihraç fiyatından daha ucuz bir fiyata pay miktarını artırabilmektedir. 5. Uzun Vadeli Yatırımların Kısa Vadeli Tasarruflarla Finansmanı 6. Menkul Kıymetlerle İlgili Bilgilere Kolay Ulaşma 7. Sermayeye Hareketlilik Sağlama 8. Güvence 9. Sanayide Yapısal Değişikliği Kolaylaştırma Günümüz toplumlarında hisse senetlerinin, öncelikle sermaye piyasaları açısından birçok menkul kıymet arasında yatırım aracı olarak özel bir yeri vardır. Ayrıca ekonomik kalkınma açısından kilit işlevler yüklenmiştir. Serbest piyasa ekonomilerinin temel üretim döngüsü olan özel müteşebbis şirketlerin sabit yatırımlarının finanse edilmesinde orta ve uzun vadeli fon temini çok önemli olup hisse senetleri piyasaları bu süreçte önemli görevleri yerine getirmektedir. Çünkü birer sermaye payını temsil eden hisse senetleri yardımıyla ufak tasarruflar birikerek can suyu olarak şirketlere akabilemekte, şirketler de bu sayede gerekli yatırımları yaparak hem istihdamı hem de üretimi artırmaktadırlar. 6. Tüm bu unsurları düzenleyecek kamusal merkezi denetim birimi, 10. Piyasada Tek Fiyat Oluşturma Etkin ve işlevsel bir hisse senedi piyasası aşağıdaki unsur ve tarafları içermelidir: 1. Halka arz edilmiş ortaklık payı, 2. Fon fazlalarını sermaye piyasalarında değerlendirmek isteyen gerçek ve tüzel kişi yatırımcılar, 3. Tarafların alım satım işlemlerini gerçekleştirebilecekleri düzenli bir piyasa ve borsa, 4. Yatırımcıların emirlerini aracı kurum ve kuruluşlar, aktarabilecekleri 5. Hisse senetleri borsada gerçekleşen işlemlerin takas ve saklamasını gerçekleştirecek bir takas merkezî, 7. Manipülasyon (yapay fiyat) ve içeriden öğrenenler ticareti gibi suç unsuru teşkil eden oluşumlara engel olacak caydırıcı mevzuat ve örgütlü takip, 8. Halka açık şirketlerin bilanço ve kâr zarar tablolarının takibi ve yatırımcının kötüye kullanılmaması için bağımsız denetim hukuki altyapısı ve bağımsız denetim şirketleri Teknolojinin hızla gelişimi ile menkul kıymet pazarları hem işlem tekniği hem de erişim hızı açısından ciddi gelişmeler sergilemiştir. İşlem ve erişim maliyetleri zaman içerisinde azalmıştır. Günümüzde dikkat çekmekte olan ayrımlar aşağıdadır: Öte yandan hisse senetlerinin el değiştirdiği piyasa ve borsalar sayesinde ekonomide özetle aşağıdaki işlevler yerine layikıyla getirilir: 1. Fiyat / Emir güdümlü 1. Likidite Sağlama 2. Ekonomiye Kaynak Yaratma 2. Tek fiyatlı (Çağrı yöntemli) / Çok fiyatlı (Sürekli müzayede) 3. Sermaye Mülkiyetini Tabana Yayma 3. Tahta (salon) / Elektronik esaslı 4. Ekonominin Göstergesi Olma 4. Merkezî / Yaygın kotasyonlu 5. Saydam / Saydam Olmayan 53 Bahsi geçen bu ayrımlar zaman içerisinde daha da çeşitlendirilebilecektir. Özellikle menkul kıymet borsa ve piyasaları arasındaki artan rekabet ve dolayısıyla yatırımcı ve emirleri aktaran aracıların tercihlerini etkileyebilmek adına yukarıda bahsedilen çeşitli özellikleri aynı anda da sunma çabası gittikçe kendini göstermektedir. Ocak 1986-Kasım 1988 tarihleri arasında uygulanan “Toplu Açılış Fiyatı Yöntemi veya Tek Fiyat Çok Fiyat Yöntemi” Kasım 1987-Kasım 1994 arasında uygulanan “Pano Sistemi” Kasım 1994’ten İtibaren Uygulanan Bilgisayarlı Alım Satım Sistemi (ELİT Sistemi) Şubat 2007’den İtibaren Uygulanan Yöntem 54 Kendimizi Sınayalım 5. Aşağıda sırasıyla Fiyatı (), Miktarı (lot) ve Sisteme iletilme saati verilen satış emirlerinden hangisi öncelikle işlem görür? 1. Ortaklık ya da alacaklılık sağlayan, belli bir meblağı temsil eden ve yatırım aracı olarak kullanılan, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte ve seri hâlinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve şartları Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenen kıymetli evrak aşağıdakilerden hangisidir? a. Hisse senedi b. Tahvil c. Kâr zarar ortaklığı belgesi 10 :13 b. 13,00 27 10 :41 c. 13,00 90 10 :49 d. 14,00 120 10 :05 e. 14,00 250 10 :36 6. Her hisse senedi fiyatı için bir defada gerçekleşebilecek en küçük fiyat değişimine ne ad verilir? d. Menkul kıymet e. Poliçe a. Baz fiyat 2. Hisse senetlerini halka arz eden şirketler ile alıcıların doğrudan doğruya karşılaştıkları piyasa aşağıdakilerden hangisidir? b. Fiyat adımı c. Ağırlıklı ortalama fiyat a. Birincil piyasa d. Kapanış fiyatı b. İkincil piyasa e. Açılış fiyatı c. Finansal piyasa 7. Menkul kıymetin en son işlem gördüğü seanstaki ağırlıklı ortalama fiyatın en yakın fiyat adımına yuvarlanması ile elde edilen fiyat aşağıdakilerden hangisidir? d. Para piyasası e. Reel piyasa 3. Anonim şirketlerin ortaklarından sağladıkları sermaye ile ana sözleşmelerinde bahsi geçen faaliyetlerden kâr etmeleri durumunda Genel Kurul kararıyla payları oranında tüm ortaklara her sene dağıtabilecekleri meblağa ne ad verilmektedir? a. Baz fiyat b. Fiyat adımı c. Ağırlıklı ortalama fiyat d. Kapanış fiyatı a. Kayıtlı sermaye e. Açılış fiyatı b. Rüçhan hakkı 8. Çeşitli piyasa ve pazarları aracılığı ile önceden belirlenmiş yazılı kurallar ışığında menkul kıymetlerin aracılar vasıtası ile ve müşteriler adına el değiştirdiği mekânlara ne ad verilmektedir? c. Kâr payı d. Bedelli hisse senedi e. Yedek akçe a. Denetim Kurumu 4. Hisse senetleri piyasasında pasifte bekleyen emirlerin işlem görme sırasının belirlenmesinde ilk bakılan öncelik hangisidir? b. Saklama Kurumu c. Takas Kuruluşu a. Fiyat önceliği d. Aracı Kurum b. Zaman önceliği e. Borsa c. Miktar önceliği d. Müşteri emirlerinin önceliği e. Emir türü önceliği 55 a. 13,00 20 9. Aşağıdakilerden hangisi İMKB’de hesaplanan endekslerden birisi değildir? Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı a. İMKB 100 1. d Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Kavramı ve Özellikleri” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. b. İMKB 50 c. İMKB 20 2. a Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Kavramı ve Özellikleri” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. d. İMKB 10 e. İMKB 10 Banka 10. Aşağıdakilerden hangisi sınıflamalarından biri değildir? hisse 3. c Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Kavramı ve Özellikleri” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. senedi a. Fiyat / Emir güdümlü 4. a Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalarının Temel Kavramları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. b. Tek fiyatlı (Çağrı yöntemli) / Çok fiyatlı (Sürekli müzayede) 5. b Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalarının Temel Kavramları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. c. Tahta (salon) / Elektronik esaslı d. Merkezî / Yaygın kotasyonlu e. Açık / Kapalı 6. b Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalarının Temel Kavramları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 7. a Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalırının Temel Kavramaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 8. e Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalarının Tarafları ve İşlevsel Bir Piyasanın Yararları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 9. c Yanıtınız yanlış ise “İMKB Endeksleri” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 10. e Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasalarının Sınıflandırılmsı” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 56 Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 vs.) sahip olduğu açıkca ifade edilmektedir. İşte bu yüzden şirket sermayesini oluşturan farklı tertiplerdeki hisse senetleri İMKB’de ayrı sıralarda işlem görüp farklı fiyatlardan el değiştirebilmektedir. (Örneğin, İş Bankası A, B ve C tertipleri) Hisse senetleri, zilyetlerine (ellerinde tutanlara) ortaklık hakkı sağlayan ve halkı arzı gerçekleştirilmiş olan tüzel kişiliğin yönetiminde söz sahibi olma hakkı ile elde ettiği senelik gelirden pay sahibi olma hakkı veren menkul kıymetler olduğundan söz konusu kamusal birimler tarafından çıkarılmaları hem uygulama hem de mevzuat açısından mümkün değildir. Sıra Sizde 4 Türk sermaye piyasalarının yegane menkul kıymet borsası olan İMKB’de mevcut piyasalardan biri olan tahvil ve bono piyasasına bakıldığında işlem hacminin tamamının kamusal borçlanma araçlarının alım satımından oluştuğu görülmektedir. Ayrıca İMKB dışındaki bankalararası piyasada işlem görmekte olan borçlanma araçlarına bakıldığında da yine tam bir kamu ağırlığı ile karşıkarşıya kalınmaktadır. Yani kamu borçlanma ihtiyacı nedeniyle tasarrufların dışlanma etkisi şu an Türk finans piyasalarında temel sorunu olarak kendini göstermektedir. Özel sektörün borçlanma aracı ihracı dahi gerçekleştiremeyerek devlet borçlanma araçlarının bu kadar rakipsiz kalmasının sebebi ise öncelikle kamu kağıtlarının daha yüksek faiz önermesi ile söz konusu kıymetlerin stopaj ve BSMV gibi vergilerden muafiyetinin olmasıdır. Öte yandan özellikle belediyelerin bağlı ortaklık olarak kurduğu iktisadi işletmeler (KİK) halka arz yoluyla hisse senetlerinin ihracını yapabilirler. Ayrıca doğrudan doğruya belediyeler, TC Hazinesinin uygunu ve ödeme garantisi ile uluslararası piyasalarda borçlanma aracı ihracı yoluyla harcamaları için gerekli fonları sağlayabilirler. Sıra Sizde 2 Yeni taahhüt veya ödeme yolu ile çıkarılan, diğer bir deyişle bedelli artırıma konu olan hisseler ya kuruluş aşamasinda çıkarılırlar ya da sermaye artırımlarında, rüçhan hakki kullanimiyla eski ortaklar tarafından veya halka arz yoluyla üçüncü kişiler tarafindan satın alınırlar. Bu hisseler karşılıgında ortaklık dışı kaynaklardan ortakliğa ödeme yapılmış olur. Sıra Sizde 5 Yedek akçe, dagıtılmamış kâr, yeniden değerleme değer artış fonu, gayrimenkul satış kazançları veya iştirakler gibi temel muhasebe kalemlerindeki değer artışlarının sermayeye eklenmesi nedeniyle çıkarılacak hisse senetleri için ise ortaklardan yeni bir ödeme veya yeni bir taahhüde gerek yoktur. Burada aslında mevcut payların nominal değerleri yükseltilmekte ve gerçekte iç kaynaklardan bir ödeme yapilmaktadir. Bu durumda yeni hisse senetleri eskisinin bir uzantısı olduğundan, bedelsiz hisse senetlerini edinme hakki eski ortaklara yani pay sahiplerine aittir. Merkezî Kayıt Kuruluşu (MKK) A.Ş. dolaşımdaki hisse senetleri ile yatırım fonu katılma belgelerinin fiziki varlıklarını sonlandırarak tüm bu belgeleri bir bilgisayar kaydı haline getirerek, takibi sorumluluğunu üstlenmiştir. Yani artık halka açık bir şirketin resmî ve en son ortaklık yapısına ilişkin bilgiler MKK’den temin edilecektir. Ya da herhangi bir ortak şirket genel kuruluna katılmak istediğinde ortak olduğunu belgeleyen evrakı MKK’den temin etmesi gerekecektir. Kaydileştirmenin sermaye piyasalarımıza yararı ise şöyle özetlenebilir: Sıra Sizde 3 • Halka arz yapacak ihraçcı şirketlerin kağıt, marbaa ve boya maliyetleri ortadan kalkmıştır. Anonim şirketlerin kuruluş aşamasında iştigal konuları, ortakların kimlerden oluşacağı, sermayenin nasıl dağılım gösterdiği konularında temel bilgileri ifade eden esas (ana) sözleşme ticaret siciline kaydedilerek Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayınlanmaktadır. Esas sözleşme içerisinde sermayedara verilecek her tertip hisse senetlerinin hangi haklara (temettü, oy kullanma • Basımı gerçekleştirilen hisse senetlerinin saklama ve çalınmaya karşı güvenliğinin sağlanması maliyetleri ortadan kalkmıştır. 57 Sıra Sizde 8 • Tabiat şartlarına karşı menkul kıymetlerin kağıt olmasından kaynaklanan zaafiyetler ortadan kalkmıştır (yangın, taşkın ve deprem gibi). Diğer birçok dünya borsasında olduğu gibi aşağıdaki gelişmelerle karşılaşıldığında yatırımcıların korunması adına İMKB’de işlem görmekte olan bir şirketin pazarı değiştirilerek Gözaltı Pazarı’na alınır: • Şirketlerin ortaklık yapısı anlık olarak merkezi bir ortamda takip edilerek değişimler görülebilmekte ve el değiştirmeler çok hızlı bir şekilde geçerlilik arz etmektedir. • Olağandışı durumların ortaya çıkması, • Kamunun zamanında, tam ve sürekli aydınlatılmasına ve mevcut düzenlemelere uyum konusuna gerekli özenin gösterilmemesi, Sıra Sizde 6 Artan rekabet genelde anonim şirket olarak yapılanmış dünya borsalarını tüm maliyetleri kısarak borsaların işlemci üyelere ve dolayısıyla yatırımcılara yansıtmakta olduğu hizmet ücretlerini düşürmelerine sebebiyet vermiş. Bir süre sonra borsalar arası stratejik işbirlikleri, ortak işlem platformları ve hatta birleşmeler gündeme gelmektedir. Örneğin 2007 senesinde NYSE, Euronext’in %97’sini 13 milyar ABD dolarına satın alarak büyük bir birleşmeye imza atmıştır. Yine 2007’de Londra Borsası, İtalya Borsası’nı 1.6 milyar euroya satın almıştır. Diğer bir çarpıcı gelişme ise yine tüm dünya borsalarında işlemlere aracı olan finansal kurumlar daha ucuz maliyetlerle işlem yapmak adına alternatif işlem ortamları yaratmaktadırlar: Chi-X Europe, Euro-Millenium, Turquoise gibi. • Yatırımcıların haklarının korunması ve kamu yararı gerektirdiği hallerde Şirketin borsa kotundan veya ilgili pazardan geçici ya da sürekli çıkarılması sonucunu doğurabilecek gelişmelerin oluşması nedeniyle şirketlerin izleme ve inceleme kapsamına alınması durumlarında sürekli gözetim, denetim ve izleme ortamında, yatırımcıların devamlı ve zamanında bilgilendirilmesini sağlayacak önlemler alınması piyasanın etkinliği açısından şarttır. Öte yandan şirket hisse senetlerinin tamamen borsa pazar ve kotundan çıkarılması öncesinde söz konusu şirketin hisse senetlerine yatırım yapmış tasarruf sahiplerinin korunabilmesi amacıyla geçici bir süre likidite sağlanmaktadır. Dünya hisse senetleri piyasacılığı kültüründe bu yaklaşımdan farklı olarak kamuoyunun zamanında ve yeterli aydınlatılması dışında borsa tarafından hiçbir tedbir almaksızın serbest piyasanın kendi kendisini düzenleyeceği inancıyla hiçbir pazar değişikliği yapılmaması yöntemini benimseyen borsalar mevcuttur. Sıra Sizde 7 İnsana dayalı alım satım sistemlerinden elektronik alım satım sistemlerine geçiş ilk anda ciddi bir kurulum maliyeti yaratacak olmakla beraber zaman içerisinde bu maliyet karşılanarak aşağıdaki çarpıcı katkılara erişilmesi söz konusu olacaktır: • Piyasa işlemlerinde yapay piyasa oluşumuna ve haksız kazanca sebebiyet veren fiillere ilişkin gözetim ve denetimin etkinleşmesi, • Piyasaya giriş yaparak işlemlerini gerçekleştirmek isteyenlerin erişim kalite ve etkinliğinin artması, • Piyasaya ulaşma ve alım-satım emirlerinin karşılaşma hızının artması, • Piyasaya ilişkin fiyat ve hacim bilgilerinin çok daha hızlı ve etkin olarak tüm piyasa taraflarıyla paylaşılabilmesi, • Birim zamanda gerçekleşen işlem hacminin insan dayalı sistemlere göre çarpıcı olarak artması, 58 Yararlanılan Kaynaklar Yararlanılan İnternet Kaynakları Bolak, Mehmet. (2001). Sermaye Piyasası Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi. İstanbul: Beta Yayınları. www.imkb.gov.tr Borsa Rehberi 1928 (1991) (Çev. M. Ragıp Batumlu) İstanbul:İMKB Yayınları. www.takasbank.com.tr Brigham, Eugene F., Joel F. Houston. (2004). Fundementals of Financial Management. Ohio: Thomson South Western. www.world-exchanges.org www.spk.gov.tr www.tspakb.org.tr Fertekligil Azmi. (2000). Türkiye’de Borsa’nın Tarihçesi. İstanbul: İMKB Yayınları. Karslı, Muharrem. (2003). Sermaye Piyasası Borsa Menkul Kıymetler. İstanbul:Alfa Yayınları. Sarıkamış, Cevat. (2000). Sermaye Pazarları. İstanbul: Alfa Yayınları. Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu. (2008). İstanbul: İMKB Yayınları. 59 3 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Borçlanma aracı, tahvil ve bono gibi kavramlar ile yapısal özelliklerini tanımlayabilecek, Tahvil ve Bono Piyasalarının Temel Kavramlarısını açıklayabilecek, Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile tahvil ve bono piyasalarının önemini değerlendirebilecek, Tahvil ve bono piyasalarının dünyada ve Türkiye’deki tarihsel gelişimini ifade edebilecek, bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Borçlanma Aracı Tahvil Faiz Bono Vadeye Kalan Süre Getiri İçindekiler Giriş Borçlanma Araçları ve Özellikleri Tahvil ve Bono Piyasalarının Temel Kavramları Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir Piyasanın Yararları Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarihsel Gelişimi ile Dünyada ve Ülkemizde Tahvil ve Bono Piyasacılığı Kültürü 60 İMKB Tahvil ve Bono Piyasası GİRİŞ Dünya finans tarihine bakıldığında ilk finansal faaliyetlerin hep borçlanma üzerine olduğu ve finansman kültürünün ödünç para verme ve vadesinde anapara ile faizinin ödenmesi üzerine bina edildiği görülmektedir. İnsanlık tarihinde ‘ticaret’ kadar eski ve önemli olan borçlanma faaliyetleri, öncelikle devletler arasında gerçekleşirken zaman içerisinde finansal aracılığın gelişmesi ile bankerler ve bankalar üzerinden tezgâhüstü piyasalar yoluyla gerçekleşir olmuştur. Tarihte ilerledikçe borçlanma ilişkisini tanımlayarak tekdüzeleştiren menkul kıymetlerin doğması ile borçlanma piyasalarının daha da büyüdüğü ve düzenli piyasa/borsalar yoluyla para ve fon ticaretinin hızla büyüdüğü gözlemlenmektedir. Ordularının ve kamu görevlilerinin finansmanı amacıyla irili ufaklı müstakil devletler tarafından sık sık kullanılan borçlanma piyasaları, özellikle başarısız mali idareleri olan devletlerin bir süre sonra tamamen bağımlı hale geldikleri piyasalar olmuşlardır. Öyle ki tarihsel akışta, çok borçlu ülkelerin mali bağımsızlığının elden gitmesi ve hatta iki yakasını biraraya getiremeyen bu devletlerin tarihin sahnesinden yitip gitmesi olağan hâle gelmiştir. Yakın tarihten örnek vermek gerekirse mesela Osmanlı İmparatorluğu son yüzyılda ciddi bir kamu harcamalarını finanse edememe sorunu ve mali yetersizlikle karşılaşarak artan oranda yurt dışından borçlanmıştır. Bu hesapsız borçlanma 1881’de Osmanlı İdaresinin temel gelir kaynağı olan vergi toplama imtiyazının Düyun-u Umumiye adlı uluslararası alacaklıları tarafından kurulmuş bir örgüte devri ile son bulmuştur. Günümüzdeki anlamıyla finansal aracılığın ortaya çıkması da borçlanma piyasaları yardımıyla olmuştur. Bu sayede ödünç verenin ödünç alanı takibi aracılar sayesinde kolaylaşarak daha maliyetsiz hâle gelmiştir. Yani geçmişi neredeyse insanlık tarihi kadar eski olan borçlanma piyasalarında yaşanan asimetrik bilgi sorununun giderilmesi çabası finansal aracılığın doğmasına ve bir meslek olarak gelişmesine de yol açmıştır. Özellikle gelişmiş Batı ülkelerinde borçlanma piyasalarının çok gelişmiş olma nedeni, para piyasalarına göre fon temininde maliyet unsurunun daha düşük olmasıdır. Tabi sermaye piyasaları açısından bakıldığında hâlâ pay senedi ihracı ile finansman borçlanmadan da ucuz olarak karşımızda çıkmaktadır. Finans piyasalarının tamamında etkisi olan ters seçim ne demektir? BORÇLANMA ARAÇLARI VE ÖZELLİKLERİ Sermaye piyasaları yoluyla ihracı yapılarak ikinci el piyasalarda alım satımı yapılan borçlanma araçları, çeşitlendirilebilir olmakla beraber aşağıda özellikleri sıralanmış olanlar tüm dünyada kullanılagelen temel ürünlerdir. Bu ürünlerin tamamı ulusal mevzuatımızda sabit getirili menkul kıymet olarak nitelendirilmektedir. 61 Bono Vadesi 1 yıldan kısa olan, iskontolu satılan ve çıkaran kurum tarafından öngörülen vade sonunda nominal bedelin ödenmesinin taahhüt edildiği menkul kıymetlerdir. Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan bir yıldan kısa vadeli ihraçlar, hazine bonosu adı altında işlem görmektedir. Özel sektör tarafından ihraç edildiğinde ise finansman bonosu olarak adlandırılmaktadır. Bononun ingilizce karşılığı olan “bond” ifadesi ise, ABD Hazinesi ihraçları için 10 yıldan uzun vadeli (maksimum 30 yıl) menkul kıymetleri ifade etmektedir. Benzer şekilde, “note” ifadesi 1-10 yıl arası, “bill” ifadesi ise 1 yıl ve daha kısa vadeli ihraçlara yönelik olarak kullanılmaktadır. Tahvil TTK md. 420’ye göre anonim şirketlerin ödünç para bulmak için itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetlerine “tahvil” denir. Devletin 1 yıl, anonim ortaklıkların ise en az 2 yıl ve daha uzun vadeyle, ödünç para bulmak amacıyla, itibari değerleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetleridir. Tahviller, elinde bulunduran için alacaklılık hakkı doğuran ve düzenli aralıklarla faiz geliri getiren sabit getirili menkul kıymetlerdir. Hazine Müsteşarlığı’nın bir yıldan uzun vadeli olarak ihraç ettiği borçlanma senetleri devlet tahvili adı altında işlem görmektedir. Tahvilin iyice anlaşılabilmesi için hisse senedi ile arasındaki farklar aşağıda maddeler halinde verilmiştir: • Tahvil bir borç senedidir. Hisse senedi ise, bir mülkiyet senedidir, • Tahvil sahibi, tahvil çıkaran kuruluşun uzun vadeli alacaklısıdır. Hisse senedi sahibi, hisse senedini çıkaran kuruluşun ortağıdır, • Tahvil sahibinin bir şirkete sağladığı sermaye yabancı sermayedir. Hisse senedi sahibi, şirkete belli bir oranda sahiptir. Kullandırdığı sermaye özsermayedir, • Tahvil sahibi, şirketin aktifi üzerindeki alacağından başka hiçbir hakka sahip değildir. Şirketin yönetimine katılamaz. Buna karşılık, şirketin brüt kârından, önce tahvil sahiplerine faiz ödenir. Bundan sonra, bilanço kâr gösterirse hisse senetlerine temettü ödenir. Tahvil sahipleri alacaklarını aldıktan sonra, şirketin mal varlığı üzerinde hiçbir hak iddia edemezler. Hisse senedi satın alarak şirketin ortağı olan hak sahipleri, kendilerine tanınan tüm ortaklık haklarından yararlanabilirler, • Tahvilde kesin bir vade vardır, bu vade sonunda tahvil sahibi ile şirket arasındaki hukuki ilişki sona erer. Hisse senedinde vade olmadığı gibi, hisse senedi sahibi ile şirket arasındaki ilişki ebedidir, sadece hisse senedinin sahibi değişebilir, • Tahvilin getirisi belli ve sabittir (Değişken faizli tahvillerde faiz oranları ancak iktisadi şartlar değiştiğinde mevzuat değişikliği ile değişebilir.). Hisse senedinin getirisi, hisse senedi değerinde meydana gelen artış ve şirketin dağıtacağı kar payıdır. Ancak senet sahibinin hangi yıl ne kadar gelir elde edeceği, hatta gelir elde edip edemeyeceği belli değildir, • Tahviller, mevzuatta itibari değerinin altında bir değerle ihraç edilebilir. Hisse senetleri, itibari değerin altında bir fiyatla satılamazlar, • Tahviller, şirketler dışında devlet ve belediyeler gibi tüzel kişiliğe sahip kamu kuruluşları tarafından da çıkarılabilir. Birer katılma payını ifade eden hisse senetleri anonim şirketler tarafından ihraç edilebilirler. (Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler de hisse senedi çıkarabilmekte; ancak bunlar halka arz yoluyla satılamamaktadır.), • Tahviller, bir itfa planı dahilinde itfa edilir. Hisse senetlerinde prensip itibariyle itfa söz konusu değildir. Ancak isteğe bağlı olarak, hisse senetlerinin bir bölümü itfa edilebilir ki, bunun anlamı sermaye azaltımıdır. Hisse senetlerinin tamamen itfası ise, şirketin tasfiyesi demektir. 62 Tahvilin fiyatlaması diğer menkul kıymetlere göre bazı farklılıklar içerir. Buna göre; P = Tahvilin piyasa değerini, C = Tahvilin kupon tutarını (Nominal değer x kupon faiz oranı) F = Tahvilin nominal değerini, n = Vadeye kadar olan süreyi, M = Vade sonunda ödenecek anaparayı, i = İskonto veya piyasa faiz oranını, Görüldüğü gibi, tahvilin değeri, her devre elde edilen faiz tutarı ile vade sonundaki anaparanın belli bir iskonto oranından bugüne indirgenmiş değerlerinin toplamıdır. İskonto oranı, tahvilin nominal faiz oranına eşitse, tahvilin piyasa fiyatı nominal değerine eşit olur. İskonto oranı ile nominal faiz oranı arasındaki farklılık, tahvilin piyasa değerini nominal değerinden farklılaştırır. Dönemsel faiz getirileri ve vade sonunda ödenecek anapara tutan belli olduğuna göre, tahvilin fiyatını belirleyecek olan değişken, iskonto oranıdır. Örnek: Vadesine 4 yıl kalmış %30 kupon faizli 100.000 nominal değerli bir tahvilden %28 getiri beklenirse tahvilin bugünkü değeri ne olur? Görüldüğü gibi tahvilin değeri, gelecekte sağlayacağı nakit akışlarının tahvilden beklenen getiri oranı ile bugüne iskontolanmış değerleri toplamıdır. İlk dönem sonunda alınacak 30.000’lik kupon faizinin bir dönem iskontolanmış değeri 23.438; ikinci dönem sonunda alınacak 30.000’lik kupon faizinin iki dönem iskontolanmış değeri 18.311’dir. Bu şekilde tüm nakit akışları iskontolanıp toplanarak tahvilin değeri olan 104.481,94’ye ulaşılır. Örnekte de görüldüğü gibi yatırımcı tahvili alırken ya basit getirisi ya da fiyatı üzerinden diğer tahvillere göre durumunu değerlendirebilir. Getiriyi üç ayrı açıdan da incelemek mümkündür: Dönemsel Getiri = (Dönem Sonu Fiyatı – Dönem Başı Fiyatı ) / Dönem Başı Fiyatı 63 = 100/92.293-1 = %8.35 Yıllık Basit Getiri = Dönemsel getiri * (Yıldaki Dönem Sayısı) = 0.0835*(365/163) = %18.70 Yıllık Bileşik Getiri = (1+Dönemsel Getiri)(Yıldaki Dönem Sayısı) – 1 = (1+0.835)(365/163) – 1 = % 19.67l Hazine bonosu ve devlet tahvillerine genel olarak Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) adı verilir. DİBS’ler, Hazine Müsteşarlığı tarafından yurt içi piyasada ihraç edilen borçlanma senetleridir. DİBS’ler vadelerine, kuponlu/kuponsuz oluşlarına, faiz türlerine ve ihraç edildikleri para birimlerine göre sınıflandırılabilmektedir. Vadesi 1 yıl veya daha uzun olan DİBS’ler devlet tahvili, 1 yıldan kısa olan DİBS’ler ise hazine bonosu ismini alır. Kuponsuz senetler iskontolu senetler olup senedi vade sonuna kadar elinde tutan yatırımcının faiz kazancı, senedin vade sonunda ulaşacağı nominal değeri ile satış fiyatı arasındaki farktır. Kuponsuz senetler sabit getirili menkul kıymetlerdir. Kuponlu senetler ise yatırımcıya belirli dönemlerde kupon ödemesi (faiz ödemesi) yapan, sabit ya da değişken faizli senetlerdir. DİBS’ler ve döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak ihraç edilebilmektedir. Döviz cinsinden ihraç edilen DİBS’lerin anapara ve faiz ödemeleri döviz olarak yapılırken dövize endeksli DİBS’lerin ödemeleri belirlenen kur üzerinden olarak yapılır. Türkiye’de DİBS ihracı Hazine Müsteşarlığı tarafından yürütülmektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bu süreçte hazinenin mali ajanı olarak görev almaktadır. Hazine Müsteşarlığı, borçlanma programı çerçevesinde finansman ihtiyacını karşılarken çeşitli yöntemlerle devlet tahvili ve borçlanma senedi ihraç etmektedir. Resim 3.1: Devlet İç Borçlanma Tahvili Örneği – Ön yüz 64 Resim 3.2: Devlet İç Borçlanma Tahvili Örneği – Arka yüz Resim 3.3: Hazine Bonosu Örneği – Ön yüz 65 Resim 3.4: Hazine Bonosu Örneği – Arka yüz Özel Sektör Tahvilleri, anonim şirketler tarafından çıkarılan borçlanma senetleridir. Özel sektör tahvillerinin vadeleri -en az iki yıl olmak üzere- serbestçe belirlenebilmekte, sabit veya değişken faizli olarak ihraç edilebilmektedir. Kupon ödemeleri yılda 1, 2 ya da 4 kez olabilir. Anonim şirketler tarafından çıkarılacak tahvillerin aşağıdaki kayıtları içermesi gerekir (TTK m. 425427): • Şirket unvanı, konusu, merkezi ve süresi, ticaret sicil numarası, • Esas sermaye miktarı, • Ana sözleşme tarihi ve bunda değişiklikler yapılmışsa bunların da tarihleriyle tescil ve ilân edildikleri tarihler, • Şirketçe tasdik edilmiş son bilançoya göre şirketin durumu, • Evvelce çıkarılmış ve yeni çıkarılacak tahvillerin nominal kıymetlerinin tutarı, yenilerin itfa şekli, her tahvilin itibari kıymetiyle faiz oranı, nama veya hamiline yazılı olduğu, vadesi, • Tahvil çıkarılmasına dair genel kurul kararının tescil ve ilân tarihi, • Şirketin menkul ve gayrimenkullerinin, evvelce çıkarılan tahvillerden veya diğer bir sebepten dolayı rehnedilmiş veya teminat gösterilmiş olup olmadığı, • Tahvillerin ana sermaye ve faizlerinin ödeme şartları ve varsa itfa planı, • Şirketi temsile yetkili en az iki imza. Yukarıdaki hususlar tahvil ihracından önce bir “izahname” halinde hazırlanır. Hazırlanan izahname, ticaret siciline tescil ettirilir ve aynen tahvilin arka yüzündeki tahvil metnine eklenir. Şirketin unvanı, merkezi, esas sermayesi, sicil numarası, yetkili imzalar ile tahvilin nominal değeri, faiz oranı tahvilin ön yüzüne aynen yazılır. Tahviller farklı kupürler halinde çıkarılabilir. Ancak her kupürün kıymetinin yuvarlak ve seri içinde birbirine eşit olması gerekir. Başlıca Tahvil Türleri Eurotahvil (Eurobond): İhracı yapan ülkenin veya kuruluşun kendi ulusal para birimi dışındaki bir para birimi üzerinden ve uluslararası bir konsorsiyum aracılığı ile bir banka ve/veya sendikasyon tarafından birden fazla ülkede eşanlı olarak ihraç edilen, genellikle hamiline tahvillerdir. 66 Eurotahviller, ABD piyasasında ihraç edilmesi durumunda “yankee”, İngiltere piyasasında ihraç edilmesi durumunda “bulldog”, Japonya piyasasında ihraç edilmesi durumunda ise “samurai” adını almaktadır. Değiştirilebilir Tahviller (DET):Dünya uygulamasında HDT’lerin ihraççı ortaklığın hisse senetlerinin yanı sıra ihraççı ortaklık dışındaki şirketlerin hisse senetleri ile değiştirilebilmesi söz konusudur. Ülkemiz mevzuatında HDT’lerin yalnızca ihraççı ortaklığın hisse senetlerine dönüştürülebilmesi düzenlenmiştir. İlgili tebliğde başka bir şirketin hisse senetleri ile değiştirilebilmesine imkân sağlayan tahviller Değiştirilebilir Tahviller (DET) olarak tanımlanmış ve ayrıca düzenlenmiştir. Hisse Senedine Dönüştürülebilir Tahvil (HDT): Ortaklıkların uzun süreli fon sağlamada kullanabilecekleri araçlardan biri de tasarruf sahiplerine, belirli koşullar altında, tahvili hisse senedine dönüştürme hakkı sağlayan ve bu çerçevede kısmen sabit getirili menkul kıymet, kısmen hisse senedi niteliği taşıması nedeniyle finans literatüründe karma menkul kıymetler grubuna dahil edilen sermaye piyasası araçları olan dönüştürülebilir tahvillerdir. HDT ihracı özellikle, hisse senedi piyasasının sunduğu yüksek getiri potansiyelinden yararlanmayı amaçlayan, bununla birlikte hisse senedi fiyatlarındaki değişkenliğin getirdiği riski üstlenmek istemeyen yatırımcılara hitap etmektedir. HDT’nin en temel özelliği tahvillerin içerdiği anapara güvencesi ile hisse senetlerinin sağladığı sermaye kazancını bir arada sunmasıdır. HDT ihracı gerçekleştiren şirketler, sabit getiri ile birlikte dönüştürme hakkının da tasarruf sahiplerine tanınmasının etkisi ile fiyatlamada esneklik kazanmakta ve düşük maliyetle fon temin edebilmektedir. Ülkemizde HDT’lere ilişkin düzenleme SPK’nin Seri:II, No:22 sayılı “Borçlanma Araçlarının Kurul Kaydına Alınması ve Satışına İlişkin Esaslar Hakkında Tebliği”nde yer almaktadır. Hisse senedine dönüştürülebilir tahvil ihracı yoluyla, şirketlerin borçlanma piyasalarına erişimi kolaylaşmaktadır. Hisse senedine dönüştürülebilme özelliği nedeniyle, HDT’nin içerdiği faiz oranı tahvillere kıyasla daha düşük olarak belirlenebilmektedir. Yatırımcıların daha düşük faiz oranına razı olmalarının nedeni, ihraççı ortaklığın hisse senetlerinin potansiyel değer artışı olup gelecekte beklenen anapara artışı için cari gelirden vazgeçilmesidir. KİTAP İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Üye Temsilcisi Eğitim Programlarında kaynak kitap olarak kullanılan Sermaye Piyasası ve Borsa Kılavuzu (İMKB Yayınları, İstanbul, ISBN 978-975-6450-22-2, Mayıs 2008) adlı kitapta yukarıda bahsi geçen ve ulusal sermaye piyasası mevzuatımızda yer alan menkul kıymetlere ilişkin daha ayrıntılı bilgiler bulabilirsiniz. Menkul kıymetleştirme ne demektir ve menkul kıymet piyasacılığı açısından yararları nelerdir? TAHVİL VE BONO PİYASALARININ TEMEL KAVRAMLARI Finans piyasaları içerisinde İMKB gibi çarpıcı işlem hacimleri ile kendini gösteren borçlanma amaçlı menkul kıymetlerin el değiştirdiği piyasaları irdeleyebilmek amacıyla aşağıdaki kavramlara göz atmakta fayda vardır: Basit Getiri: Yapılan yatırımdan elde edilen faiz gelirinin vade sonunda tekrar yatırıma dönüştürülmediği durumdaki yıllık getiriye basit getiri denir. Bileşik Getiri: Yatırımdan elde edilen faiz gelirinin dönem sonunda aynı oranla tekrar yatırıma dönüştürüldüğü varsayımı ile hesaplanan getiriye bileşik getiri denir. Borsa Payı: Borsa üyelerinin, borsada gerçekleştirdiği işlem hacmine göre hesaplanarak borsaya ödenen tutar olup Borsa Yönetim Kurulunca belirlenir. 67 Borsa Üyeleri: Sermaye Piyasası Kurulundan yetki belgesi ve borsadan üyelik belgesi almış aracı kuruluşlardır. Çok Fiyat-Sürekli Müzayede Sistemi: Çok fiyat yöntemi; bir menkul kıymet için verilen alım satım emirlerinin fiyat ve zaman önceliği kurallarına uygun olarak teker teker karşılaştırılması sonucunda oluşan fiyatlarla alım satım işleminin gerçekleştirilmesidir. Devlet İç Borçlanma Senetleri: Devletin cari yıl bütçe kanununa dayanarak bütçe açıklarının finansmanı amacıyla çıkarmış olduğu borçlanma senetlerinin genel adıdır. Devlet İç Borçlanma Senetleri Endeksleri: Bu tür menkul kıymetlere yatırım yapanlarının fiyat ve getirilerdeki gelişmeleri basit ve anlaşılabilir göstergeler yardımıyla izleyebilmelerini sağlamak amacıyla oluşturulmuşlardır. Ayrıca yatırımcıların sabit getirili menkul kıymetlere yaptıkları yatırımlar ile diğer yatırım seçenekleri arasında kolay karşılaştırma yapabilmelerini sağlamaktadır. Hazine Bonosu: Hazine tarafından vadesi bir yıldan kısa süreli olarak çıkarılan ve iskontolu olarak işlem gören borçlanma senetleridir. İhraç Değeri: Menkul kıymetin ilk ihraçtaki fiyatıdır. İhraç değeri nominal değerin altında olursa iskontolu satış, nominal değerin üstünde olursa primli satış, nominal değere eşitse başa baş satış yapılmış demektir. İtfa: Sabit getirili menkul kıymetin vade bitiminde anapara ve (varsa) kupon faizinin ihraççı tarafından sabit getirili menkul kıymetin sahibine ödenmesidir. İşleme Konu Menkul Kıymetler: İMKB tahvil ve bono piyasası örneğindeki gibi piyasada el değiştirebilmesi uygun görülen borçlanma araçlarıdır. Devlet ve özel sektör tarafından çıkarılan tahvil ya da bonolar bu konuda örnek oluşturabilir. Kalanını İptal Et (KİE): Fiyat ve miktarın girildiği; ancak işlem kısmen veya tamamen gerçekleşmezse işlem görmeyen kısmın ekranda pasif olarak görünmeyerek sistem tarafından otomatik olarak iptal edildiği emir türüdür. Kupon Faizi: Sabit getirili menkul kıymetin üzerinde yazılı olan ve belirli dönemler itibarı ile (6 ay da bir, yılda bir vs) ödenen faizdir. Tahvillerin üzerinde her bir dönem için ayrı bir kupon bulunur. İlgili dönemde o döneme ait kupon yatırımcı tarafından kesilerek kupon faizi tahsil edilir. Likidite: Menkul kıymetin piyasa fiyatından veya bu fiyata çok yakın bir fiyattan en kısa sürede ve kolayca nakde çevrilebilmesidir. Limitli Emir: Fiyat ve miktarın girildiği emirlerdir. İşlem kısmen veya tamamen olmazsa gerçekleşmeyen kısım sistemde pasif olarak görünür. Nominal Değer: Menkul kıymetin üzerinde yazılı olan ve vade sonunda ödenecek anapara tutarıdır. Nominal Getiri: Herhangi bir yatırım aracının enflasyon dikkate alınmadığı durumdaki getirisine nominal getiri denir. Örneğin, 1 yıllık bir devlet tahvilinin ilk ihraçta % 40 yıllık getiri ile alınıp vade sonuna kadar elde tutulması durumunda bu tahvilin vadeye kadar getirisi nominal % 40 olur. Piyasa Değeri: Menkul kıymetin, piyasada o gün itibarı ile geçerli olan vadeye kadar getirisine göre hesaplanan fiyatıdır. Bu değer piyasa şartlarına göre değişiklik gösterebilir. Menkul kıymetin getirisi ile piyasa değeri birbirleriyle ters orantılıdır. Getiri yükselirse daha önce ihraç edilmiş menkul kıymetin piyasa değeri düşer, getiri düşerse daha önce ihraç edilmiş menkul kıymetin piyasa değeri yükselir. Piyasa Emri: Menkul kıymet alım satımında en iyi piyasa fiyatından işlemin gerçekleştirileceği emir türüdür. Bu tür emrin en büyük avantajı, emrin hemen yerine getirilebilme olanağıdır. Piyasa Yapıcı: Piyasanın dürüst, düzenli ve etkin çalışmasını sağlamak ve görevli olduğu sermaye piyasası araçlarında likit ve sürekli bir piyasanın oluşmasını sağlamak için kendi nam ve hesabına çift taraflı kotasyon vermekle yükümlü olan aracı kuruluştur. Reel Getiri: Herhangi bir yatırım aracının enflasyondan arındırılmış getirisidir. 68 Repo: Bir menkul kıymetin işlemin başlangıç valöründe satılıp bitiş valöründe geri alınmasıdır Bir başka ifadeyle menkul kıymetin geri alma vaadiyle satımıdır. Takas: Borsada gerçekleştirilen işlemler sonucunda oluşan borç ve alacakların karşılıklı olarak tasfiye edilmesidir. Temerrüt: Borsada yapılan işlemler sonucunda, taahhütlerin gerektirdiği ödeme veya menkul kıymet teslimatlarının belirlenen süreler içinde gerçekleştirilmemesi sonucu oluşan durumdur. Teminat: Borsa üyelerinin, borsa işlemleri dolayısı ile müşterilerine ve/veya borsaya verebilecekleri zararlara karşılık olmak üzere, Borsa tüzel kişiliği adına yatırdıkları tutara denir. Ters Repo: Bir menkul kıymetin işlemin başlangıç valöründe alınıp bitiş valöründe geri satılmasıdır. Bir başka ifadeyle menkul kıymetin geri satım vaadiyle alımıdır. Tescil: Borsa’da gerçekleştirilen işlemlerin fiyatlarının doğrudan, borsa dışında gerçekleştirilen işlemlerin fiyatlarının ise bu işlemlerin borsaya bildirimi sonrasında borsa kaydına alınması işlemidir. Tranş: Tahvil ve bono piyasasında işlem yapabilme limiti içerisindeki her bir kademedir. Vadeye Kalan Gün: Menkul kıymetin valör tarihinden itfasına kalan gün sayısıdır. Valör Tarihi: İşleme ait menkul kıymet ve nakit yükümlülüklerinin yerine getirileceği, başka bir ifadeyle menkul kıymet ve nakit takasının yapılacağı tarih. Borçlanma aracı piyasalarında getiri ya da faiz oranlarına göre işlem hacmi oluştuğundan diğer finansal araçların getirileri ya da hazine ihalelerinde oluşan faiz gibi Merkez Bankalarının faiz oranlarına ilişkin açıklamaları da borçlanma piyasalarını doğrudan etkilemektedir. Söz konusu ilişki aşağıdaki tablo yardımıyla açıklanmaya çalışılmıştır: 69 Tablo 3.1: Piyasalar Arası Etkileşim Kaynak: TSPAKB Sermaye Piyasası Faaliyetleri Temel Düzey Lisanslama Eğitim Notu Tahvil ve bono piyasalarının temel kavramları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. www.tspakb.org.tr/LisanslamaEğitim Kılavuzları/Temel Düzey/Tahvil ve Bono Piyasaları İMKB tahvil ve bono piyasasında işlem aracılığını hangi tüzel kişiler yapabilir? 70 TAHVİL VE BONO PİYASALARININ TARAFLARI VE İŞLEYİŞİ İLE ETKİN BİR PİYASANIN YARARLARI Diğer menkul kıymet piyasalarında olduğu gibi tahvil ve bono piyasasında temel taraflar gerek düzenli ve gerekse tezgâhüstü piyasalarda aşağıdaki resimde ifadesini bulan akıştaki gibidir: Resim 3.5: Piyasa Taraflarının Etkileşimine İlişkin Karikatür Kaynak: İMKB Eğitim Notları Yani ağırlıklı olarak tüzel kişi olmakla beraber gerçek ve tüzel kişi yatırımcıların emirlerini bu işlemlerde uzman ve tanınırlığı olan aracı kurum ve kuruluşlar vasıtasıyla piyasalara aktarması sürecin ilk evresini oluşturmaktadır. Sonrasında alıcı ve satıcının karşılaştığı organize ya da tezgâhüstü piyasalar yardımıyla en uygun alım ve satım teklifleri birbirlerini bularak üzerinde anlaşılan fiyatlardan menkul kıymetler el değiştirir. Böylece satıcı, menkul kıymetini arzu ettiği bedel karşılığı elden çıkarmakta alıcı da ilgili tutarı ödeyerek arzu ettiği menkul kıymeti temin etmektedir. Aşağıda tahvil ve bono piyasalarının organize ve tezgâhüstü yapılarda olanlarını daha ayrıntılı olarak incelenmektedir: Organize Piyasa Etkin bir düzenli borçlanma piyasasının akışını algılayabilmek için İMKB tahvil ve bono piyasasının yapı ve akışını incelemek faydalı olacaktır. Bu piyasa kesin alım-satım ve repo-ters repo pazarları olarak ikiye ayrılmaktadır. Kesin alım-satım pazarında işlem yapabilmek için Sermaye Piyasası Kurulundan aracılık yetki belgesi almış olan banka ve aracı kurumlar öncelikle İMKB tahvil ve bono piyasası taahhütnamesini imzalamak, işlem yapmaya yetkili elemanlarını İMKB’ye bildirmek zorundadır. Bu koşulları yerine getiren üyeler, türü ve tutarı borsa tarafından belirlenen teminatları tesis ettikten sonra piyasada işlem yapmaya başlayabilmektedirler. Piyasada işlem yapabilmek için her bir üyeye işlem limiti tesisi gerekli olup limit tesisinde dikkat edilen hususlar aşağıdaki gibidir: Üyenin özkaynakları, • Kurucusu veya yöneticisi olduğu yatirim fonu ve ortakliklarinin sabit getirili menkul kıymet portföy büyüklüğü, • Geçmiş dönemlerdeki borsa işlem hacmi ve takas yükümlülüğünü yerine getirme performansı. Bu hususlar ışığında tesis edilecek teminatlara ilişkin temel kurallar da aşağıdadır: 71 • İşlem yapabilme limitinin üst sınırı banka ve aracı kurumlar için özkaynaklarının 15 katını aşamaz, • Üyelere borsa tarafından belirlenmiş 3 tranştan oluşan “işlem yapabilme limiti” tahsis edilir, • İşlem yapabilme limitini aşmamak şartiyla yatırdıkları teminatin 20 katı kadar işlem yapabilirler, • Nakit, tahvil ve teminat mektupları işlem limiti karşılığı olarak yatırılabilir. • Farklı teminat türlerinin aynı bazda değerlendirilebilmesi için fazla oranda teminat yatırılır, • %100 oranında ilave “işlem limiti karşiliği” yatırmak suretiyle işlem yapabilme limitini en fazla 3 katına kadar artırabilirler. Ancak bu şekilde artırılan işlem yapabilme limiti, üst sınırı aşamaz. Öte yandan repo-ters repo pazarında işlem yapabilmek için ise tahvil ve bono piyasası kesin alımsatim pazarına kabul edilmiş olmak, Sermaye Piyasası Kurulundan repo-ters repo yetki belgesi almış olmak ve repo-ters repo pazarı için İMKB’nin ek taahhütnamesini imzalamış olmak gereklidir. İMKB hisse senetleri piyasasından farklı olarak İMKB tahvil ve bono piyasası’nda yukarıda bahsi geçen işlemci kurumlar dışında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da doğal üye olup piyasa yapıcılığı sistemi mevcuttur. Ayrıca işlem görecek Hazine ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca ihraç edilen menkul kıymetler hariç olmak üzere tüm menkul kıymetlerin kote edilmesi gereklidir. Piyasa yapıcılığında kasıt bazı bankaların İMKB tarafından likidite yaratmak amacıyla özel bir statüye alınmalıdır. Bu statü için uygun bankalar kamusal borçlanma araçlarını ihraç eden ve borçlanma araçları piyasada rakipsiz olan T.C. Hazine Müsteşarlığınca öngörülmektedir. Piyasa yapıcılar, İMKB tahvil ve bono piyasasi’nda mevcut piyasa kuralları çerçevesinde T.C. Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen ölçüt menkul kıymetler için miktar ve ara (spread) olarak belli koşulları sağlayan alım ve satım emirleri vermektedirler. Sisteme girilen emirler en iyi emirler ise piyasa izleme ekranlarına yansıtılmaktadır. Ayrıca, mevcut yayın sayfaları dışında bu emirler piyasa yapıcısının kodu ile ilan edilmektedir. Aşağıda İMKB tahvil ve bono piyasasının günlük piyasa akışı sürecin daha iyi anlaşılması için mevcuttur: 1. ADIM: PİYASANIN AÇILMASI (SAAT 09:30) 2. ADIM: EMİRLERİN UZAK ERİŞİM TERMİNALLERİ VEYA TELEFONLA BORSAYA İLETİLMESİ (PİYASA TELEFON NO: 0 212 298 22 22) 3. ADIM: AYNI GÜN VALÖRLÜ İŞLEMLER İÇİN 09:30-14:00, DİĞER VALÖRLÜ İŞLEMLER İÇİN 09:30-17:00 ARASI (PİYASADA 12:00-13:00 ARASI ÖĞLE TATİLİ YAPILIR.)EMİR EKRANDA GÖRÜNEN BİR EMRE KARŞILIK İSE AYNI VEYA DAHA İYİ BİR ORANLI, AYNI TANIMLI VE UYGUN BÜYÜKLÜKTE İLETİLMELİDİR. 4. ADIM: 5. EN İYİ EMRİN EKRANA OTOMATİK OLARAK AKTARILMASI, DİĞER ADIM: EMİRLERİN FİYAT VE ZAMAN ÖNCELİĞİNE UYGUN OLARAK SIRAYA KONMASI EMRİN PİYASAYA İLETİLMESİ Piyasa aynı İMKB hisse senetleri piyasasında olduğu gibi çoklu fiyat-sürekli müzayede sistemi ile çalışmaktadır. Piyasada yetkili aracı kuruluşların temsilcileri emirlerini uzaktan erişim terminalleri aracılığı ile sisteme göndermektedir. Bu noktada İMKB hisse senetleri piyasasından farklı olarak borsa binasında aracı kurumların üye temsilcileri (broker) özel ekranlar karşısında görev almamaktadır. Sistem karşıt emirleri aynı İMKB hisse senetleri piyasasında olduğu gibi fiyat ve zaman önceliklerine göre eşleştirir. Buna göre, alım emirleri, eşit veya daha düşük fiyatlı satış emirleri ile satış emirleri ise eşit veya daha yüksek fiyatlı alım emirleri ile otomatik olarak eşleşir. İlgili pazarlarda yer alan emirler içerisinde bilgisayar tarafından belirlenen alımda en düşük oranlı (repo emirlerinde en yüksek oranlı), 72 satımda en yüksek oranlı (ters repo emirlerinde en düşük oranlı) emirler veri dağıtım firmaları aracılığıyla anında üyelere iletilir. 6. ADIM: EMRİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİ HÂLİNDE AKTİF TARAFA OTOMATİK OLARAK TEYİT VERİLMESİ VE İKİNCİ DERECEDE İYİ EMİRLERİN EKRANA AKTARILMASI 7. ADIM: PİYASANIN AYNI GÜN VALÖRLÜ İŞLEMLER İÇİN KAPANMASI (SAAT 14:00) (GERÇEKLEŞMEMİŞ EMİRLER SAAT 14:00’TE OTOMATİK OLARAK İPTAL EDİLİR.) 8. ADIM: O GÜN VALÖRLÜ İŞLEMLER İÇİN İLGİLİ TARAFLARIN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİYERİNE GETİRMESİ (EN GEÇ SAAT 16:30’A KADAR) 9. ADIM: PİYASANIN KAPANMASI (SAAT 17:00) Yukarıdaki akıştan da görüleceği üzere İMKB tahvil ve bono piyasasında işlemler her gün saat 09:30 ile 17:00 arasında yapılmaktadır. Aynı gün valörlü (repo-ters repo pazarında aynı gün başlangıç valörlü) işlemler saat 09:30-12:00 ile 13:00-14:00 arasında, ileri valörlü (repo-ters repo pazarında ileri başlangıç valörlü) işlemler ise saat 09:30-12:00 ile 13:00-17:00 arasında yapılmaktadır. Ancak, yatırım fonlarına ait aynı gün valörlü emirler saat 17:00’ye kadar verilebilmektedir. Tahvil ve bono alım satımı için organize pazarlarının yanında tezgâhüstü pazarların da mevcut olmasının yararları nelerdir? Tezgâhüstü Piyasa Ulusal sermaye piyasalarımıza bakıldığında borçlanma araçları piyasasının hisse senetleri piyasasından yapısal olarak ayrıştığı görülmektedir. Bunun nedeni borçlanma araçları için mevcut düzenli bir yapı olan İMKB tahvil ve bono piyasasından ayrı olarak bir de tezgâhüstü bir bankalararası piyasanın da mevcut olmasıdır ki hisse senetleri piyasası için benzeri bir tezgâhüstü yapı mevcut değildir. Bankaların kendi aralarında oluşturdukları ve hazine kağıtlarının el değiştirdiği İMKB dışı piyasa zamanla gelişmiş ve işlevsel hâle gelmiştir. Bankalararası Repo Piyasası Aracı kuruluşlar repo işlemlerini İMKB bünyesindeki Repo-Ters Repo Pazarı’nda yapabildikleri gibi kendi aralarında özel bir düzenlemeye tabi olmadan da yapabilmektedir. Aracı kuruluşlar repo işlemlerini daha çok İMKB bünyesindeki Repo-ters repo pazarında yapmalarına rağmen İMKB’nin kendilerine tanınan limitleri yetersiz geldiğinde işlemleri kendi aralarında yapmayı tercih etmektedir. Tüm ikincil piyasalarda olduğu gibi bu piyasada da ancak “line”ı olan bankalarla ve “line” limitleri dahilinde işlem yapılabilmektedir. Bu piyasada işlemler telefonla pazarlık ya da bilgi dağıtım firmalarının dialing imkanlarından faydalanılarak yapılmaktadır. Piyasada oranlar daha çok İMKB repo-ters repo pazarı’nda gerçekleşen oranlar baz alınarak tespit edilmektedir. Bankalararası Tahvil Piyasası Aracı kuruluşlar tahvil ve bono doğrudan alım ve doğrudan satım işlemlerini İMKB bünyesindeki kesin alım-satım pazarında yapabildikleri gibi kendi aralarında özel bir düzenlemeye tabi olmadan da yapabilmektedirler. Aracı kuruluşlar, tahvil doğrudan alım ve doğrudan satım işlemlerini daha çok İMKB bünyesindeki kesin alım-satım pazarında yapmalarına rağmen İMKB’nin kendilerine tanıdığı limitlerin yetersiz geldiği durumlarda özellikle ileri valörlü işlemlerini kendi aralarında yapmayı tercih etmektedirler. Tüm ikincil piyasalarda olduğu gibi bu piyasada da işlemler ancak “line”ı olan bankalarla ve “line” limitleri dâhilinde yapılabilmektedir. Bu piyasada işlemler telefonla pazarlık ya da bilgi dağıtım firmalarının dialing imkânlarından faydalanılarak yapılmaktadır. Piyasada oranlar daha çok işlemlerin büyük bölümünün gerçekleştiği İMKB kesin alım-satım pazarında gerçekleşen oranlar baz alınarak tespit edilmektedir. 73 Yukarıda bahsi geçen banka ve aracı kurumlar tarafından İMKB’de işlem gören veya İMKB kaydında olan menkul kıymetler ile ilgili olarak İMKB dışında yapılan alım-satım işlemlerinin İMKB’nin belirlediği şartlarla İMKB’ye tescil ettirilmesi zorunludur. Kesin alım-satım işlemleri ve repo satışlarında başlangıç valörü, ters repo satışlarında ise bitiş valöründen itibaren 31 gün içerisinde bildirim yapılmak zorunludur. Piyasa yapıcılığı sisteminin İMKB hisse senetleri piyasasından farklı olarak İMKB tahvil ve bono piyasası’nda mevcut olmasının neden ve yararı nedir? TAHVİL VE BONO PİYASALARININ TARİHSEL GELİŞİMİ İLE DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE TAHVİL VE BONO PİYASACILIĞI KÜLTÜRÜ Ülkemizde olduğu gibi tüm diğer dünya ülkelerinde de finansal piyasaların yapılandırılması öncelikle borçlanma araçları üzerinden gerçekleşmiştir. Özellikle devletlerden devletlere borçlar krallıklar ve imparatorluklar zamanında görülmüş olup ulus devlet tarzına geçiş sürecinde, Sanayi Devrimi ile sermaye birikiminin bireylerde de yaygınlaşması ile devlet borçlanmaları Londra, Zürih, Frankfurt gibi uluslararası finansman piyasalarından bankerler vasıtasıyla gerçekleştirilir olmuştur. Söz konusu finans pazarları zaman içerisinde borçlanma ilişkisinin menkul kıymetleştirilmesi ile yer yer düzenli borsa ve organize piyasa yapılarına dönerek çok daha büyük işlem hacimlerini ve günümüzün modern finans pazarlarını oluşturmuşlardır. Dünyadaki tahvil ve bono piyasalarının yaygınlığını aşağıdaki işlem hacimleri tablosundan da görmek mümkündür: Tablo 3.2: Dünya Tahvil ve Bono Piyasaları İşlem Hacimleri Kaynak: World Federation of Exchanges (WFE) 74 Aynı tabloda Türkiyenin tek düzenli menkul kıymetler borsası olan İMKB bünyesindeki organize borçlanma piyasasının da ne kadar büyük bir işlem hacmi oluşturduğu görülmektedir. Daha önce de bahsedildiği gibi bu hacim hazine kâğıtlarının alım satımı nedeniyle oluşuyor olsa da önemli bir piyasa alışkanlığı ve kültürünün de göstergesidir. Ülkemizdeki borsacılık tarihi incelendiğinde görülmektedir ki gerek tezgâhüstü ve gerekse düzenli piyasa oluşumunda öncelikle el değiştiren menkul kıymetler borçlanma araçları olmuş ve sonrasında diğer menkul kıymetler el değiştirmeye başlamıştır. Yakın tarihimizde bahsi geçen akış aşağıdaki gibidir: • 1864 HAVYAR HAN’DA BANKERLER ve OSMANLI BORÇLANMA ARAÇLARININ EL DEĞİŞTİRDİĞİ TEZGÂHÜSTÜ PİYASA, • 1866 DERSAADET TAHVİLAT BORSASI (İlk düzenli borçlanma aracı piyasası), • 1873 Borsa Maliye Bakanlığına bağlanıyor (Suistimaller nedeniyle), • 1881 MUHARREM KARARNAME (Duyun-u umumiye) (Dış borçları ödeyebilmek amacıyla alacaklılara devlet adına vergi toplama yetkisi verilmesi ve Osmanlı İmparatorluğunun mali özgürlüğünün sonu), • 1906 ESHAM VE TAHVİLAT BORSASI (Yeni yatırım araçlarının oluşturulması ile ilk hisse senedi piyasasının açılışı ve isim değişikliği), • 1923 EK TÜZÜK (1906 tüzüğüne ek), • 1927 ESHAM VE TAHVİLAT, KAMBİYO VE NUKUD BORSASI (Hisse senedi ve döviz piyasalarının açılarak Borsanın işlevlerinin artırılması), • 1929 MENKUL KIYMETLER VE KAMBİYO BORSALARI KANUNU (Daha kapsamlı bir kanun), • 1929 İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI (İsim Değişikliği), • 1938 KAMBİYO, ESHAM VE TAHVİLAT BORSASI (Hisse senedi ve döviz piyasalarını da ekleyerek isim değişikliği ve talihsiz Ankara’ya Taşınma), • 1941 KAMBİYO, ESHAM VE TAHVİLAT BORSASI (Tekrar İstanbul’a Taşınma), • 1942 II. Dünya Savaşı sırasında yetersiz işlem hacmi ve menkul kıymet stoğu nedeniyle kayboluş / Bir dönemin sonu, • 30.07.1981 2499 SAYILI SERMAYE PİYASASI KANUNU, • 06.10.1983 91 SAYILI MENKUL KIYMETLER BORSALARI HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME, • 06.10.1984 MENKUL KIYMETLER BORSALARININ ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK, • 18.12.1985 İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI YÖNETMELİĞİ, • 26.12.1985 İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI FAALİYETE GEÇTİ, • 03.01.1986 HİSSE SENETLERİ PİYASASINDA İLK İŞLEM, • 17.06.1991 TAHVİL VE BONO PİYASASI KESİN ALIM SATIM PAZARININ FAALİYETE GEÇİŞİ, • 17.02.1993 TAHVİL VE BONO PİYASASI REPO-TERS REPO PAZARININ FAALİYETE GEÇİŞİ. KURULUŞ VE ÇALIŞMA İMKB tahvil ve bono piyasası’nın kamu bütçesi açığının kapatılması amacıyla Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan tahvil ve bonoların satış kabiliyetini artırdığı iddia edilebilir mi? Menkul kıymet piyasacılığında organize ve tezgâhüstü piyasaların uygulamada birbirlerinden farkları nelerdir? 75 Özet Vadesi 1 yıldan kısa olan, iskontolu satılan ve çıkaran kurum tarafından öngörülen vade sonunda nominal bedelin ödenmesinin taahhüt edildiği menkul kıymetler bono ismi vrilmektedir. Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan bir yıldan kısa vadeli ihraçlar, hazine bonosu adı altında işlem görmektedir. Bononun İngilizce karşılığı olan “bond” ifadesi ise, ABD Hazinesi ihraçları için, 10 yıldan uzun vadeli (maksimum 30 yıl) menkul kıymetleri ifade etmektedir. Benzer şekilde, “note” ifadesi 1-10 yıl arası, “bill” ifadesi ise 1 yıl ve daha kısa vadeli ihraçlara yönelik olarak kullanılmaktadır. kıymetler grubuna dâhil edilen sermaye piyasası araçları olan dönüştürülebilir (convertible) tahvillerdir. HDT, sahibine elindeki tahvili önceden belirlenmiş sayıdaki hisse senedine dönüştürme hakkı veren sabit getirili menkul kıymet olarak tanımlanmaktadır. HDT ihracı özellikle, hisse senedi piyasasının sunduğu yüksek getiri potansiyelinden yararlanmayı amaçlayan, bununla birlikte hisse senedi fiyatlarındaki değişkenliğin getirdiği riski üstlenmek istemeyen yatırımcılara hitap etmektedir. HDT’nin en temel özelliği tahvillerin içerdiği anapara güvencesi ile hisse senetlerinin sağladığı sermaye kazancını bir arada sunmasıdır. HDT ihracı gerçekleştiren şirketler, sabit getiri ile birlikte dönüştürme hakkının da tasarruf sahiplerine tanınmasının etkisi ile, fiyatlamada esneklik kazanmakta ve düşük maliyetle fon temin edebilmektedirler. TTK md. 420’ye göre anonim şirketlerin ödünç para bulmak için itibari kıymetleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetlerine ise “tahvil” denmektedir. Devletin 1 yıl, anonim ortaklıkların ise en az 2 yıl ve daha uzun vadeyle, ödünç para bulmak amacıyla, itibari değerleri eşit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç senetleridir. Tahviller, elinde bulunduran için alacaklılık hakkı doğuran ve düzenli aralıklarla faiz geliri getiren sabit getirili menkul kıymetlerdir. Hazine Müsteşarlığının bir yıldan uzun vadeli olarak ihraç ettiği borçlanma senetleri devlet tahvili adı altında işlem görmektedir. Değiştirilebilir Tahviller (DET): Dünya uygulamasında HDT’lerin ihraççı ortaklığın hisse senetlerinin yanı sıra ihraççı ortaklık dışındaki şirketlerin hisse senetleri ile değiştirilebilmesi söz konusudur. Ülkemiz mevzuatında HDT’lerin yalnızca ihraççı ortaklığın hisse senetlerine dönüştürülebilmesi düzenlenmiştir. İlgili Tebliğ’de başka bir şirketin hisse senetleri ile değiştirilebilmesine imkân sağlayan tahviller değiştirilebilir tahviller (DET) olarak tanımlanmış ve ayrıca düzenlenmiştir. Borçlanma amacıyla yapılandırılmış menkul kıymetler temelde benzer özelliklere sahip olmakla beraber en çok bilinen ve ulusal sermaye piyasalarımızda tercih edilen örnekler şunlardır; Anonim şirketlerin sayısının artması ve üretim kabiliyetlerini sürdürmeleri ekonomik canlılığın devamı ve kalkınmanın da anahtarı niteliğindedir. Bu noktada özel müteşebbis şirketlerin yatırımlarını en ucuz şekilde finanse ederek üretimlerine devam edebilmeleri için ya özkaynaklarını kullanmaları ya da finansmanı dışardan bulmaları gerekir. Dış finansman ise ya bankalardan sağlanan kredi ile ya da sermaye piyasaları yoluyla hisse ve tahvil satışı yaparak sağlanabilmektedir. Bankalar yani para piyasaları yoluyla finansman içsel nedenlerle hep sermaye piyasaları yoluyla finansmana göre daha pahalıya gelmektedir. Bunun nedeni bankacılık sisteminin sağladığı kaynağın mevduat temelli olması ve başta bu mevduat üzerinden TCMB’de tutulmakta olan zorunlu karşılıklar olmak üzere, gerek parekendeci bankacılığın şube ağı ve gerekse de personel sayısından kaynaklanan maliyetlerin şirketlere aktarılacak fonların maliyetine eklenmesidir. Eurotahvil (Eurobond): İhracı yapan ülkenin veya kuruluşun kendi ulusal para birimi dışındaki bir para birimi üzerinden ve uluslararası bir konsorsiyum aracılığı ile bir banka ve/veya sendikasyon tarafından birden fazla ülkede eşanlı olarak ihraç edilen, genellikle hamiline kayıtlı tahvillerdir. Eurotahviller, ABD piyasasında ihraç edilmesi durumunda “yankee”, İngiltere piyasasında ihraç edilmesi durumunda “bulldog”, Japonya piyasasında ihraç edilmesi durumunda ise “samurai” adını almaktadır. Hisse Senetlerine Dönüştürülebilir Tahvil: Ortaklıkların uzun süreli fon sağlamada kullanabilecekleri araçlardan biri de tasarruf sahiplerine, belirli koşullar altında, tahvili hisse senedine dönüştürme hakkı sağlayan ve bu çerçevede kısmen sabit getirili menkul kıymet, kısmen hisse senedi niteliği taşıması nedeniyle finans literatüründe karma (hibrit) menkul 76 Ülkemizin ilk teşkilatlanmış borsası olan Dersaadet Tahvilat Borsası 1866’da kurulduğunda özellikle Osmanlı İmparatorluğunun borçlanma araçlarının el değiştirdiği bir piyasa olarak yapılandırılmıştır. Uzun sürede sadece borçlanma araçlarının el değiştirdiği bu tekli yapıyı sürdürmüştür. Cumhuriyet döneminde de II. Dünya Savaşı’na kadar varlığını sürdüren borsamızda tahvil piyasası mevcuttur. Sonrasında uzun süre örgütlü menkul kıymet piyasası bulunmayan sermaye piyasalarımız 1986 ile beraber tekrar modern menkul kıymet piyasacılığına başlamıştır. Başlangıçta borçlanma piyasası mevcut olmamakla beraber hemen 1991’de tahvil ve bono piyasası İMKB bünyesinde faaliyete geçmiştir. Sermaye piyasaları yoluyla finansmanda ise ortaklık payı ihracı en düşük maliyetli finansman yöntemi olmakla beraber şirket yönetimine müdahalenin de kapılarını açmaktadır. Özellikle ülkemizde tercih edilen kapalı aile şirket yapısı için bu pek öncelikli değildir. Bu noktada devreye borçlanma aracı ihracı yoluyla finansman gelmektedir; çünkü bu yöntemle finansmanı sağlayan fon fazlası sahibi gerçek ve tüzel kişilerin şirketin yönetimine belli istisnalar dışında müdahalesi mümkün değildir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de finansal piyasaların yapılandırılması öncelikle borçlanma araçları üzerinden gerçekleşmiştir. Özellikle devletlerden devletlere borçlar krallıklar ve imparatorluklar zamanında görülmüş olup ulus devletlere geçiş sürecinde, sanayi devrimi ile sermaye birikiminin bireylerde de yaygınlaşması ile devlet borçlanmaları Londra, Zürih, Frankfurt gibi uluslararası finansman piyasalarında ve bankerler üzerinden gerçekleştirilir olmuştur. Söz konusu finasman piyasaları zaman içerisinde borçlanma ilişkisinin menkul kıymetleştirilmesi ile yer yer düzenli borsa ve düzenli piyasa yapılarına dönerek çok daha büyük işlem hacimlerini ve günümüzün modern finansman merkezlerini oluşturmuşlardır. 77 Kendimizi Sınayalım 5. Repo-ters repo pazarında yer alan emirler içerisinde alım ve satımda aşağıdakilerden hangisi öncelikle gerçekleşir? 1. Anonim şireketlerin finansmanı sırasında aşağıdakilerden hangisi en ucuz yöntemdir? a. Para piyasası yoluyla kredi temini a. Alımda en düşük oranlı satımda en yüksek oranlı b. Sermaye piyasası yoluyla tahvil ihracı c. Sermaye piyasası yoluyla pay senedi ihracı b. Alımda en düşük oranlı satımda en düşük oranlı d. Türev piyasalar yardımı ile opsiyon sözleşmesi yazılması c. Alımda en yüksek oranlı satımda en düşük oranlı e. Para piyasası yoluyla varant ihracı d. Alımda en yüksek oranlı satımda en yüksek oranlı 2. Alacaklılık hakkı sağlayan, belirli bir meblağı temsil eden, dönemsel gelir getiren, misli nitelikte seri halinde çıkarılan, ibareleri aynı olan ve yatırım aracı olarak kullanılan borçlanma senedine ne ad verilir? e. Alım ve satımda aynı oranlı 6. İMKB tahvil ve bono piyasalarında işlem yapmaya kimler yetkilidir? a. Sabit getirili menkul kıymet a. TCMB ve bankalar b. Menkul kıymet b. Bankalar ve aracı kurumlar c. Bono c. Piyasa yapıcılar, ticari ve yatırım bankaları d. Tahvil d. TCMB, bankalar ve aracı kurumlar e. Hisse senedi e. İMKB üyeleri 3. İMKB tahvil ve bono piyasalarında hangi menkul kıymet işlem görmez? 7. İMKB Tahvil ve Bono Piyasasında işlem gören menkul kıymetlerden hangileri kotasyona tabi değildir? a. Devlet tahvili b. Gelir ortaklığı senetleri a. İşlem gören tüm menkul kıymetler c. Hazine bonosu b. Sadece DİBS d. Döviz getirili DİBS c. Sadece özel kesim tahvilleri e. Banka bonoları d. Hazine ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca ihraç edilen menkul kıymetler 4. Kesin alım satım pazarında yer alan emirler içerisinde alım ve satımda aşağıdakilerden hangisi öncelikle gerçekleşir? e. DİBS ve özel kesim tahvilleri a. Alımda en düşük oranlı satımda en yüksek oranlı 8. İMKB tahvil ve bono piyasasında banka ve aracı kurumlar için işlem yapma limitleri üst sınırı nedir? b. Alımda en düşük oranlı satımda en düşük oranlı a. Öz kaynaklarının 20 katı b. Öz kaynaklarının 15 katı c. Alımda en yüksek oranlı satımda en düşük oranlı c. Ödenmiş sermayelerinin 20 katı d. Ödenmiş sermayelerinin 15 katı d. Alımda en yüksek oranlı satımda en yüksek oranlı e. Her biri İMKB tarafından ayrı ayrı belirlenir. e. Alım ve satımda aynı oranlı 78 Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı 9. Yatırımcının yatırımdan elde ettiği faiz gelirini yeniden yatırıma dönüştürerek vadenin tamamlanması sonucunda elde edilen toplam faiz getirisine ne denir? 1. c Yanıtınız yanlış ise “Giriş” bölümünü yeniden gözden geçiriniz. a. Basit faiz 2. a Yanıtınız yanlış ise “Borçlanma Araçları ve Özellikleri” bölümünü yeniden gözden geçiriniz. b. Sabit faiz c. Değişken faiz 3. b Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono Piyasalarının Temel Kavramları” bölümünü yeniden gözden geçiriniz. d. Endeksli faiz e. Bileşik faiz 4. a Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden geçiriniz. 10. Ülkemizin ilk düzenli tahvil pazarı olan Dersaadet Tahvilat Borsası’nın faaliyete geçiş tarihi aşağıdakilerden hangisidir? a. 1864 5. c Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden geçiriniz. b. 1866 c. 1878 6. d Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden geçiriniz. d. 1986 e. 1991 7. d Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden geçiriniz. 8. b Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden geçiriniz. 9. e Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarafları ve İşleyişi ile Etkin Bir Piyasanın Yararları” bölümünü yeniden gözden geçiriniz. 10. c Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono Piyasalarının Tarihsel Gelişimi ile Dünyada ve Ülkemizde Tahvil ve Bono Piyasacılığı Kültürü” bölümünü yeniden gözden geçiriniz. 79 Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 Sıra Sizde 4 Bankacılıktaki kredi tayınlanması sürecinde bankalar ve kredi talep eden potansiyel borçlular arasında işlem ve ürüne ilişkin olarak bilgi altyapısındaki simetri bozulunca bankalar kaliteli borçluyu kalitesiz borçludan ayırt edememekte, risk primini her iki tarafa da uygulamaktadır. Bunun sonucu olarak da istekli ve ödeme gücü olan müşteriye kötü borçlu muamelesi yapılırken krediyi geri ödeme olasılığı düşük olan gerçek ve tüzel kişilere yüksek faiz oranları ile krediler tahsis edilerek kredi portföyünün kalitesinin bozulması durumu ile karşılaşmaktadırlar. Oluşan bu durum ters seçim olarak adlandırılır. Bazı durumlarda likiditenin düzenli piyasalarda oluşamamasına karşı yedek bir pazarın tezgâhüstü de olsa yapılandırılmış olması işlemci taraflar için piyasacılık açısından ciddi katkılar sağlamaktadır. Düzenli piyasalardan işlem yapılabilmesi için gereken şartlar şunlardır: i. İşlemci aracı kurumun gerekli izinleri ilgili kamusal merciden almış olması, ii. İlgili piyasanın çatısı altında bulunduğu borsanın, işlemlere aracılık yapılabilmesi için aracılardan istediği başvuru şartlarının yerine getirilmiş olması iii. Aracı kuruluşun borsa nezdinde bulundurmuş olduğu teminat miktarının daha fazla işlem limitine imkân verecek şekilde güncelleniyor olması, Sıra Sizde 2 Bir finansman terimi olan ‘menkul kıymetleştirme’nin menkul kıymet piyasacılığı ile doğrudan ilgisi bulunmamaktadır. Öte yandan gelecekte tahsil edilecek alacakların bugünden iskontolu tahsili için banka ve diğer bazı finansal aracılar tarafından Sermaye Piyasası Kurulundan izin alınarak alacakları konu edinen evraklara dayalı ihracı yapılmak üzere ‘varlığa dayalı’ menkul kıymet yapılandırılma sürecidir. Tabi ki yapılandırılan söz konusu varlığa dayalı menkul kıymetler birinci el piyasada halka arz edilerek piyasa sürecinden geçeceklerdir. Yukarıdaki şartların sağlanamıyor olması ya da ilgili aracının statüsü itibariyle düzenli borsada işlemci üye olamıyor ya da şartları kayıp ettiği için piyasaya erişemiyor olması durumunda alternatif bir piyasanın bulunması işlemlerin gerçekleşmesi açısından taraflara katkı sağlamaktadır. Sıra Sizde 5 T.C. Hazine Müsteşarlığının borçlanma stratejisi çerçevesinde devlet iç borçlanma senedi (dibs) ihracında ve ikinci el piyasa işlemlerinde etkinliği arttırmak amacıyla piyasa yapıcılığı sistemine geçilmiştir. İMKB tahvil ve bono piyasasının tarihçesine bakıldığı zaman görülmektedir ki piyasanın ekonomiye ana katkısı hep devletin borçlanma kapasitesini artırabilme yönünde olmuştur. Bu nedenle bir ikincil piyasanın başarısı demek olan her an likidite yaratmak hedefini gerçekleştirmek üzere piyasa yapıcılığı sistemi devreye sokulmuştur. Hazine Müsteşarlığı tarafından seçilen bazı bankalar bu görevi üstlenmektedir. Sıra Sizde 3 İMKB tahvil ve bono piyasası kesin alım pazarında işlem yapabilmek için Sermaye Piyasası Kurulundan ‘alım satıma aracılık’ belgesi alan banka ve aracı kurumlar İMKB Yönetim Kuruluna başvururlar. Başvuru olumlu bulunursa borsa üyeliğine ilişkin süreç gereği İMKB tarafından istenen teminatları tamamlayarak tahvil ve bono piyasası üyesi olurlar. İMKB tahvil ve bono Piyasası repo ve ters repo pazarında işlem yapabilmek için ise Sermaye Piyasası Kurulundan ‘repo ve ters repo’ belgesi alan banka ve aracı kurumlar İMKB Yönetim Kuruluna başvururlar. Başvuru olumlu bulunursa borsa üyeliğine ilişkin süreç gereği İMKB tarafından istenen teminatları tamamlayarak tahvil ve bono piyasası üyesi olurlar. 80 Sıra Sizde 6 Yararlanılan Kaynaklar Tüm menkul kıymet piyasalarındaki altın kural şudur: ‘İkinci el piyasadır ki birinci el piyasanın var olarak başarılı olmasına imkan versin’. Dolayısıyla hazine ihalesinde tahvil almış olan bir yatırımcının vadeden önce portföyündeki bu kıymetleri satabileceği bir ikinci el piyasasının oluşu doğal olarak birinci el piyasaya güveni ve ilgiyi hat safhada arttırmaktadır. Bolak, Mehmet. (2001). Sermaye Piyasası Menkul Kıymetler ve Portföy Analizi. İstanbul: Beta Yayınları. Borsa Rehberi 1928 (1991) (Çev. M. Ragıp Batumlu) İstanbul: İMKB Yayınları Brigham, Eugene F., Joel F. Houston. (2004). Fundementals of Financial Management. Ohio: Thomson South Western. Gerçekten de İMKB tahvil ve bono piyasası’nın 1991 senesinde faaliyete geçişi ile T.C. Hazinesi’nin borçlanma kapasitesinin ciddi bir şekilde arttığı görülmektedir. Bu da ikinci el piyasanın varlığının birinci el piyasaları nasıl güçlendirdiğine delil teşkil etmektedir. Fertekligil Azmi. (2000). Türkiye’de Borsa’nın Tarihçesi. İstanbul: İMKB Yayınları. Karslı, Muharrem. (2003). Sermaye Piyasası Borsa Menkul Kıymetler. İstanbul:Alfa Yayınları. Sarıkamış, Cevat. (2000). Sermaye Pazarları. İstanbul: Alfa Yayınları. Sıra Sizde 7 Erişim maliyetinin düşüklüğü ve bürokratik engellerin azlığı açısından tezgâhüstü piyasaların üstünlüğü varken, alım satım sürecinin güvenliği ve tarafların herhangi bir sebepten edimini yerine getirmemesi durumunda takip edilecek süreç ve tazmin yöntemleri açısından düzenli piyasalar daha tercihe şayandır. Sermaye Piyasası ve Borsa Temel Bilgiler Kılavuzu. (2008). İstanbul: İMKB Yayınları. Yararlanılan İnternet Kaynakları www.imkb.gov.tr Öte yandan gerek işlemci tarafların kendi risklerini kendilerinin belirlemesi ve dolayısıyla işlem yapacakları tarafları seçme özgürlüklerini olması tezgahüstü piyasaların ayırıcı bir özelliğiyken her alıcıya karşı satıcı ve her satıcıya karşı alıcı rolünü oynayacak bir takas merkezinin olması ve işlem güvenliği düzenli piyasaların bir üstünlüğüdür. www.spk.gov.tr www.takasbank.com.tr www.tspakb.org.tr www.world-exchanges.org 81 4 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Emtia ve Kıymetli Madenler Piyasalarının temel özelliklerini sıralayabilecek , Altının ve altın piyasalarının özelliklerini tartışabilecek, İstanbul Altın Borsası’nda işlem gören piyasalarının işleyişini açıklayabilecek , Vadeli altın piyasasının katılımcılarını ve Vadeli İşlem Sözleşmeleri’nin ekonomik faydalarını sıralayabilecek, bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Kıymetli Madenler Tezgahüstü Piyasa Altın Emtia Platin Altın Gümüş Türev Piyasalar Külçe Altın Borsası İçindekiler Giriş Emtia ve Kıymetli Maden Piyasaları Altın Piyasaları İstanbul Altın Borsası Vadeli Altın Piyasası 82 Kıymetli Madenler Piyasaları ve İstanbul Altın Borsası GİRİŞ Özellikle son 10 yıldır gerek spot piyasalarda gerek türev piyasalarda emtialara yatırım yapmak geleneksel tahvil ve hisse senetlerinden oluşan portföylere yatırım yapmanın bir alternatifi olarak ön plana çıkmaktadır. Kıymetli maden piyasaları ve özellikle bu kapsamda yer alan altın piyasası emtia piyasalarında önemli bir hacme sahiptir. EMTİA VE KIYMETLİ MADEN PİYASALARI Bireysel yatırımcılar ve yatırım fonları gibi kurumsal yatırımcılar açısından, 2000 yılından itibaren hisse senedi piyasalarında yaşanan düşüşlerle birlikte emtia piyasalarında yaşanan artışlar, emtia piyasalarının cazibesini arttırmaktadır. Emtialar temel olarak 4 gruba ayrılmaktadır: • Petrol, doğal gaz ve kömür gibi enerji kaynakları • Kıymetli madenler ve temel madenler • Tahıl gibi tarım ürünleri • Koyun, inek gibi çiftlik hayvanları Serbest ticarete tabi emtiaların ve bu kapsamda kıymetli madenlerin fiyatları büyük oranda arz ve talebin uzun vadeli dinamiklerinden etkilenmektedir. Fiyatlar jeopolitik krizler, hava durumu değişiklikleri ve hastalıklar gibi olaylardan kaynaklanan kısa vadeli şoklardan ve aynı zamanda, türev piyasalardaki pozisyonlardan etkilenmektedir. Emtia borsaları farklı emtia piyasalarının likiditesini, derinliğini, büyüklüğünü ve sağlığını ölçen faydalı barometrelerdir. Dünyadaki en büyük emtia borsaları arasında şunlar yer almaktadır: • Şikago Ticaret Borsası, • Şangay Vadeli İşlemler Borsası • Londra Metal Borsası, • Tokyo Emtia Borsası, • Hindistan Çoklu Emtia Borsası Kıymetli madenlerin çoğu tekrar kullanılabilmekte veya yeniden üretilmek üzere geri dönüştürülebilmektedir. Bu özellik enerji, tarım ürünleri ve çiftlik hayvanlarında görülmemektedir. Bu tür ürünler tüketilmekte ve değişime uğramakta ama nadiren tekrar kullanılabilmektedir. Kıymetli madenler uzun raf ömrüne sahiptir ve tarım ürünlerine göre olumsuz saklanma koşullarına daha az duyarlıdır. Kıymetli madenlerin nakliyesi petrol ve doğalgaz gibi özel bir altyapı gerektirmemektedir. 83 ALTIN PİYASALARI Kıymetli madenler piyasalarında altın piyasaları en büyük piyasa konumundadır. Finansal ve yatırım amaçlı altın piyasasının büyüklüğünün hesaplanmasında, genellikle özel sektörün ve kamu sektörünün elindeki külçe altın miktarı dikkate alınmaktadır. Bu iki bileşen toprak üstündeki toplam altın stoklarının %36’sını oluşturmaktadır ve 60.400 tonu bulmaktadır. 2010 ortalama altın fiyatı olan 1.224,52 Amerikan Doları/ons kullanılarak hesaplandığında, finansal altın yatırımlarının tutarı 2,4 trilyon Amerikan Doları’na tekabül etmektedir. Gümüş piyasası ise altın piyasasının yaklaşık %2’sinden bile daha küçüktür. 2009 itibarı ile bakır ve platinin toprak üstündeki stokları sırasıyla 7,6 milyar Amerikan doları ve 3,5 milyar Amerikan doları olup altına göre oldukça düşük seviyelerdedir. Altın piyasasının büyüklüğü, derinliği ve likiditesi diğer emtialar arasında ve hatta hisse senetleri gibi menkul kıymetlerle karşılaştırıldığında bile ön sıralarda yer almaktadır. Mücevher ve teknolojik uygulamalarla yatırım amacıyla yapılan altın işlemlerinin çoğunluğu külçe şeklinde gerçekleştirilmektedir. Resim 4.1: Külçe Altın Kaynak: http://www.dunya.com/altin-ithalati-ekimde-geriledi-136788h.html Üretici, tüketici, yatırımcı, tüccar ve resmi kurumların bir araya gelmeleri ile dünyanın en büyük altın üreticilerince, 1987’de Londra’da Dünya Altın Konseyi (WGC) kurulmuştur. WGC’nin ana amacı, dünyada tüm kıymetli madenlerin fiyatları ile ticari kural ve kaidelerini belirlemek, alınan stratejik kararların yanı sıra ekonomik ve siyasi politikaların altın fiyatları üzerindeki etkilerini açıklamaktır. Altın Altının en önemli özellikleri arasında şunlar yer almaktadır: • Altın en yoğun elementlerden biridir. Bu özelliği sayesinde, altın, bakır gibi diğer metallere göre daha kolay muhafaza edilebilmektedir. • Altın paslanma ve oksitlenmeye dirençli olması ve aynı zamanda dövülerek şekil verilebilir olması nedeniyle metaller içinde ayrı bir yere sahiptir. Dayanıklılık özelliği sayesinde şimdiye kadar çıkarılan altın çeşitli formlarda mevcudiyetini korumaktadır. • Geri dönüştürülen altın diğer metaller göre daha büyük bir arz oranına sahiptir. Böylece piyasa üretim şoklarını ve üretim sıkıntılarını daha etkin bir şekilde etkisizleştirebilmektedir. Altının tarihi eski Mısır uygarlığına kadar gitmektedir. M.Ö. 5000 yıllarında bakırla alaşım halindeki altını çıkarmaya başlayan Mısırlılar, M.Ö. 3900 yıllarında altını eriterek işlemeye başlamışlardır. M.Ö. 3100 yıllarında altın ödeme aracı olarak kullanılmaya başlamıştır. Altının dini ve kültürel önemi, altını finansal değerinin de ötesinde talep gören bir kıymetli maden haline getirmiştir. Altın, bir çok yönüyle lüks ve refahla aynı anlama gelmektedir. Altın, aynı zamanda 84 önemli finansal bir varlıktır ve çoğu insan tarafından tek başına bir para birimi olarak kabul edilmektedir. Altın, risk çeşitlendirmesinde de önemli bir araçtır. Altının diğer metallerden farklılaşmasını sağlayan özellikleri şunlardır: • Üretim hacminin sınırlı olması • Dünyada altın rezervleri sınırlı miktardadır. • İnelastik arz yapısı Maden ocaklarının sınırlı üretim kapasitesine bağlı olarak, altın arzı fiyat değişikliklerine kısa vadede tepki vermekten ziyade uzun vadede tepki vermektedir. • Aynı veya benzer özelliklere sahip başka bir madenin olmayışı • Altının fiziksel ve kimyasal özellikleri altını eşsiz kılmaktadır. • Rezerv aracı olması Altın, merkez bankalarının tercih ettiği önemli rezerv araçlarından biridir. Altın talebinin bileşenleri şöyle özetlenebilir: • Lüks tüketim ürünü Yer üstündeki altın stoklarının yaklaşık yarısı mücevher şeklindedir. Saf altın oranını ifade eden ayar, bir gram alaşımda bulunan altın miktarıyla belirlenir. Tüketici tercihleri özellikle ayar söz konusu olduğunda farklılık göstermektedir. Avrupa Birliği pazarında en çok talep edilen altın mücevherat 14 ve 18 ayardır. İngiltere’de 9 ayar, Portekiz’de 19.2 karat (K) tercih edilmektedir. Türkiye’de ise 14, 18 ve 22 ayar altın tercih edilmektedir. • Modern teknoloji ürünlerinin üretiminde “gizli” eleman Teknolojik uygulamalarda, dişçilik ve diğer endüstriyel uygulamalarda kullanılan altın %12 civarındadır. • Sermayenin korunmasına ve riskten korunmaya yönelik finansal varlık Altın arz ve talebindeki bileşenler ve dinamiklerle, çeşitlendirme sayesinde portföyünün toplam riskinin azalmasına diğer emtialarla karşılaştırıldığında, daha fazla katkıda bulunmaktadır. Altın karşı taraf ve kredi riskini düşürme kapasitesi sayesinde, ekonomik baskıların ve sistemik piyasa risklerinin varlığında bile likiditeye katkı sağlayabilmekte, çeşitlendirmeyi arttırabilmekte ve refahın korunmasına yardımcı olabilmektedir. • Dünya çapında kullanılan parasal varlık Farklı dönemlerde gümüş ve bakır dahil olmak üzere çeşitli metaller para olarak kullanılmakla birlikte, para piyasalarında altının değer standardı olarak üstlendiği rol çok daha kapsamlı ve yaygındır. 1971’lere kadar yüzyıldan daha uzun bir süre altın çok sayıda para birimine dayanak olarak küresel ekonomik yapıda önemli rol oynamıştır. Altın, yüzyıllardır nadir bulunan değerli bir varlık olarak kabul edildiğinden altının para birimlerine çıpa olarak kullanılmsı mantıklı bir seçimdir. Altının gümüşe göre bile baskın çıkan bu ender rolü mevcut uluslararası sistemde kalıcı bir etki bırakmış ve altının öneminin devam etmesini sağlamıştır. Nitekim, altın Amerikan doları ve Euro bazlı varlıklardan sonra 3. en büyük rezerv varlığı konumundadır ve dünyadaki rezervlerin %13’ünü oluşturmaktadır. Ayrıca, altın giderek daha çok oranda finansal işlemlerde teminat olarak kullanılmaktadır. Altın standardı dönemine göre altının doğrudan bir rolü kalmamasına rağmen, merkez bankaları ve devletler neden hala büyük miktarda altın rezervi tutmaya devam etmektedir? 85 Gelişmiş ülkelerde altın mücevher daha çok süs eşyası olarak talep görmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde ve özellikle Asya ve Orta Doğuda ise altın takılar yüksek ayarlı olup hem süs eşyası hem de tasarruf ve yatırım aracı işlevi görmektedir. Toplumun her kesimi tarafından satın alınmakla beraber yoksul kesim ve kırsal kesim için altının belirtilen ikinci işlevi daha da öenmli hale gelmektedir. Zira, bu kesimler için banka hesaplarına ve gelişmiş bankacılık ürünlerine erişim imkanları kısıtlı olmaktadır. Altın aynı zamanda çok sayıda kültürde kadınlar için ayrı bir önem taşımaktadır. Altın takılar kadının özel mal varlığı sayıldığından boşanma veya kötü olaylara karşı güvence görevi görmektedir. Altın mücevher geleneksel olarak daha çok düğünlerde hediye olarak kadınlara takılmaktadır. Türkiye’de de önemli bir yer tutan bu tür altın talebi kısa dönemdeki fiyat dalgalanmalarından etkilense bile uzun dönemde fiyat hareketleri altın satın alma davranışını çok fazla etkilememektedir. 2010 itibarı ile insanlık tarihi boyunca toplam yaklaşık 168,300 ton altının çıkarılmış olduğu tahmin edilmektedir. Altın üretimi çok eskilere dayanmakla beraber, üretim miktarı özellikle 1800’lerin ortalarından itibaren hızlı bir şekilde artış göstermiştir. 20. Yüzyılın başlarında toplam üretim yılda 450 tona ulaşmıştır. Yüzyılın sonunda ise üretim yıllık 2500 tonu aşmıştır. Üretimdeki bu artışla şimdiye kadar çıkarılan altının üçte birinden fazlası, son 30 yılda çıkarılan altınlardan oluşmaktadır. Dünya altın üretiminin büyük bir bölümü dört sanayileşmiş ülke ABD, Kanada, Avustralya ve Güney Afrika’da yapılmaktadır. Günümüzde altın üreticisi 50 ülke her yıl ortalama 2500 ton altın üretmektedir. Dünya altın mücevherat ihracatında birinci sırada yer alan ülke İtalya’dır. Yıllık üretiminin yaklaşık %80’ini ihraç etmektedir. En büyük ihraç pazarı Amerika Birleşik Devletleri’dir.ABD dünyanın en büyük altın mücevherat ithalatçısıdır. Dünya değerli mücevherat ithalatının %30’undan fazlasını gerçekleştirmektedir. Başlıca ithalat yaptığı pazarlar İtalya, Hindistan, Türkiye, Çin ve Tayland’dır. Altın piyasası, üretim yöntemi ile de diğer piyasalardan ayrılmaktadır. Çoğu aktif olarak alınıp satılan emtianın üretimi dünyanın belirli bölgelerinde yoğunlaşma eğilimindedir. Örneğin, platinin %80’si Güney Afrika’da, %11’i Rusya’da üretilmektedir. Gümüş ise temelde Latin Amerika’da çıkarılmaktadır. Öte yandan, altın üretimi daha düzgün dağılmaktadır. 2009 itibarı ile hiçbir bölgenin üretimi %20’yi aşmamaktadır. Altın üretiminin coğrafi olarak yaygın olması altın fiyatlarının diğer emtialara göre daha az oynak olmasını sağlamaktadır. Böylece, altın jeopolitik risklerden ve iklim değişikliği gibi risklerden daha az etkilenmektedir. Üretiminin çeşitlendirilmiş olması, işlem hacminin daha fazla ve piyasasının daha büyük ve derin olması, altının diğer emtialara göre daha az dalgalanmasını sağlamaktadır. Altın Piyasaları Fiziki formda altına yatırım yapmanın çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Finansal sistemleri yeterince gelişmemiş, bankalara ve devlete olan güvenin düşük olduğu piyasalarda taşınabilir ve kolayca pazarlanabilir olması nedeniyle altın cazip bir yatırımdır. Siyasi ve finansal sistemin istikrarlı olduğu ülkelerde altın temelde finansal yatırım aracı olarak diğer finansal varlıklarla düşük veya negatif korelasyona sahip olması sayesinde, tahvil ve hisse senetleri gibi saf finansal varlıklardan kaçan yatırımcılar tarafından talep görmektedir. Özel sektör altın yatırımlarının 25.000 tonun biraz altında olduğu tahmin edilmektedir. Bu rakam yavaş yavaş artmaktadır ve yatırımların lokasyonu zaman içinde değişmektedir. 30 yıl önce bu yatırımların önemli bir kısmı Batılı yatırımcılara ait olduğu halde, günümüzde büyük çoğunluğunun dünyanın diğer bölümlerinde olduğu düşünülmektedir. Altın yatırım aracı olarak tutulduğunda fiziki şekilde tutulmasına gerek yoktur. Yatırımcı altına dayalı menkul kıymetlere yatırım yapabilmektedir. Altında bu şekilde pozisyon alan yatırımcı fiziki olarak altın tutmaya göre daha çok getiri elde etme fırsatına sahip olmakta ve saklama maliyetlerinden kurtulmaktadır. Altın hesaplarına yatırılan fonlar, bankalar tarafından kredi müşterilerine borç verilerek ekonomiye kazandırılmaktadır. Altın alım satım işlemlerinin büyük çoğunluğu toptan fiziki külçeye ilişkin tezgah üstü piyasalarda yapılmaktadır. Tezgahüstü piyasalar dünyadaki en derin ve likit piyasalar olmakla beraber işlem bilgilerine her zaman erişilemeyebilmektedir. Ancak, dünya altın piyasasında 86 gerçekleşen işlem hacminin oldukça yüksek olduğu ve hatta ülke borcu gibi yüksek kaliteli finansal varlıklara yakın veya onlardan daha fazla olduğu düşünülmektedir. Londra Külçe Piyasası Birliği’nin kendi üyeleri ile gerçekleştirdiği araştırmaya göre 2010 yılında hesaplar arası transfer edilen günlük ortalama altın miktarının (2010 altın fiyatlarına göre) 21 milyar dolar olduğunu tahmin etmektedir. Ancak, bu rakam sadece altının hareketini göstermekte, gerçek alım satım hacmini yansıtmamaktadır. Çünkü alım satım işlemlerinin büyük çoğunluğu külçe altın satıcıları ile alıcıların hesaplarının netleştirilmesi ile gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, uygulamada bankalar arasındaki külçe altın ticaret hacmi daha yüksek miktardadır. Altın dışındaki emtialar da kurumsal ve bireysel yatırımcılar için portföy çeşitlendirmesinde alternatif kaynaklardır. Ancak, çoğu emtia ekonominin bir yönünden etkilenmekte ve kendine özgü risklere maruz kalmaktadır. Gümüş de dahil olmak üzere diğer çoğu metaldeki talebin büyük bir bölümü teknoloji ve endüstriyel sektörlerden kaynaklanmaktadır. Bu tür metaller iş döngülerine daha fazla maruz kalmaktadır. Temel bir enerji kaynağı olması sayesinde yüksek likiditeye sahip olan petrol piyasası, petrolün temelde endüstriyel amaçlarla kullanılması nedeniyle iş döngülerinden altına göre daha fazla etkilenmektedir. Benzer şekilde petrol üretimi dünyanın belirli bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. Örneğin petrol rezervlerinin yüzde 59’u şu anda Orta Doğu’da bulunmaktadır. Dahası, yatırımcılar petrol piyasasına türev sözleşmelerle ulaşma eğilimimde olduğundan petrole dayanan yatırımlarda karşı taraf riski artmaktadır. Altının ekonomik baskı dönemlerinde koruma sağlayabilme özelliği, altına yönelik yüksek yatırım talebine ve karlılığa dönüşmektedir. Uzun vadede riske göre düzeltilmiş getirilere göre, altın diğer emtialardan daha yüksek getiri sağlama eğilimindedir. Altın her zaman diğer emtialardan daha yüksek getiri sağlamasa da tutarlı bir şekilde daha düşük oynaklık göstermiştir. Son 20 yıl dikkate alındığında yıl bazında %15,9 olan altının oynaklığı çiftlik hayvanları dışında diğer emtialardan daha düşüktür. Altındaki bir pozisyonun belli bir dönemde beklenen zararının maksimum değerini belirli bir güven derecesi ile ölçen Riske Maruz Değeri, diğer emtialar arasında en düşük olanlardan biridir. Örneğin, son 20 yıldaki tarihi verilere göre bir hafta içinde yatırımcının altın yatırımından beklediği maksimum zarar %3,5 (%95 güvenle) iken petrolde bu oran %7,5, gümüşte %6’dır. Altının volatilitesi aynı zamanda yatırımcının portföyündeki tipik varlık grupları ile karşılaştırıldığında da düşüktür. Örneğin, altın sabit getirili varlıklardan daha fazla oynak olma eğiliminde olduğu halde hisse senetlerinden daha az oynak olma eğilimindedir. Altın, iş döngüsü risklerinden daha az etkilenmekte, finansal baskı dönemlerinde sermayenin korunmasına yardımcı olmaktadır Altın ve gümüş mücevherat, teknoloji ve yatırım gibi kullanım alanları başta olmak üzere çeşitli ortak özelliklere sahiptir. Ancak, gümüşün talep yapısı gümüşün ekonomideki daralmalara daha duyarlı olmasına neden olmaktadır. Örneğin, 2008’de gümüş fiyatları % 30.4 düştüğü halde altın fiyatları % 4.3 artmıştır. Altın, endüstriyel uygulamalarda talep edilen bakır ve platin gibi metaller de dahil olmak üzere diğer emtialarla daha az korelasyona (bağıntıya) sahip olmaktadır. Genellikle altının gümüşle korelasyonu iş döngülerine (ekonomideki genel eğilimlere) paralel hareket etmektedir. Ekonominin genişlediği dönemlerde korelasyon güçlenirken, daralma dönemlerinde korelasyon zayıflamaktadır. Sanılanın aksine altın ve petrol fiyatları arasında istikrarlı bir korelasyon yoktur. Bazı dönemlerde bu iki emtia aynı yönde hareket ettiği halde diğer dönemlerde zıt yönde hareket ederler. Çoğu zaman altın ve petrol arasında tutarlı bir ilişki yoktur. Dünya Altın Konseyi’ne göre altınla emtialar ve diğer varlıklar arasındaki korelasyon düşüktür. Bu korelasyon ekonomik çalkantı dönemlerinde değişmekte ve altın yatırımcısına fayda sağlamaktadır. Altın, yatırımcısını “kuyruk riskine” karşı koruma eğilimindedir. Kuyruk riski, Gerçekleşme ihtimali düşük olan ancak gerçekleştiğinde yatırımcının sermayesini önemli derecede negatif olarak etkileyen, bir yatırımın 87 beklenen sınırdan daha yüksek zarar etmesi olasılığıdır. Bu risk altında düşük olarak hesaplanmıştır. Altına “güvenli liman” denmesinin bir sebebi de budur. Yatırımcıların sistemik risk dönemlerinde sermayelerini korumak ve zararlarını korumaya yönelik yüksek kaliteli varlık arayışında oldukları dönemlerde altının performansının bu yönü cazip hale gelmektedir. Hisse senedi fiyatları iki standart sapmadan fazla düştüğünde, altın diğer emtialar arasındaki korelasyon önemli ölçüde artarken, altın ve hisse senetleri arasındaki korelasyon negatife dönme eğilimindedir. Ekonomi düzeldiğinde ve hisse senedi fiyatları hızla arttığında altın ve hisse senetleri arasındaki korelasyon hafif bir şekilde pozitife dönme eğilimindedir. Ekonomi düzeldiğinde ve hisse senedi fiyatları hızla arttığında, altın ve hisse senetleri arasındaki korelasyon hafif bir şekilde pozitife dönme eğilimindedir. Bunun nedeni ne olabilir? Dünya Altın Konseyi tarafından gerçekleştirilen araştırmalara göre portföyde % 2 -10 gibi nispeten küçük oranlarda yer tutan altın yatırımları bile yatırım portföyünün performansını önemli oranda arttırabilmektedir. Dolayısıyla, altın bir emtia yatırımından çok çeşitlendirilmiş bir portföyün ayrılmaz bir parçası olarak düşünülmelidir. Son on yıl boyunca, küresel ekonomik büyümeyle hızlanan talep artışı genellikle emtialara yaramıştır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisindeki artan rolleri sayesinde, Çin, Hindistan, Rusya gibi ülkelerle Latin Amerika, Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Güney Doğu Asya, emtia fiyatlarındaki 10 yıllık artış trendinin arkasındaki güçlerdir. Altın fiyatları da bu trendden nasibini almıştır. Ancak, diğer çoğu emtianın aksine son ekonomik durgunlukta altın fiyatları gerilememiştir. Dünya altın fiyatları 1900’lü yıllarda 20,67 $/onstan iken 1970’lerden itibaren hızla yükselişe geçmiş 1980 yılında 614,61 $/ons’la en yüksek seviyesine ulaşmış ve 2001 yılında 272,67 $/ons seviyesine kadar gerilemiş ve 2005 yılında 444,47$/ons olmuştur. 2011 sonu itibariyle altın fiyatları yaklaşık 1600$/ons seviyelerinde işlem görmüştür. Türkiye’de Altın Piyasası Anadolu’nun altın işleme geçmişi MÖ 3000’li yıllara dayanmaktadır. Alacahöyük’te yapılan arkeolojik kazılarda 5.000 yıllık kuyumcu atölyesi ve el aletleri bulunmuştur. Lidya Kralı Karun, MÖ 630’da altın madenlerinden elde ettiği altından para basmak amacıyla Ege’de dünyanın ilk rafineri ve darphanesini kurmuş ve Lidya, yeryüzünde parayı kullanan ilk uygarlık olmuştur. . Osmanlılarda altın takı üretiminin ivme kazanması, Fatih Sultan Mehmet’in 1453 yılında İstanbul’u fethetmesinin ardından kente bu sanatta ustalıklarıyla bilinen Ermenileri yerleştirmesiyle başlamıştır. İstanbul’da altın takı üretimi 1467 yılında kurulan dünyanın ilk kapalı alışveriş merkezi Kapalıçarşı etrafında yoğunlaşmıştır. Türkiye, altın talebinde önde gelen ülkelerden biridir. Yılda ortalama 200-250 ton altın mücevher yapımında kullanılmakta, üretimin bir kısmı resmi olarak ihraç edilmekte, bir kısmı yabancı turistler tarafından satın alınmaktadır. Altın üretimin %30-40’ı ihraç edilmekte olup, geri kalanı da yerli tüketicilere, turistlere ve bavul ticareti yapanlara satılmaktadır. Ortalama olarak Türkiye’ye gelen her dört turistten biri mücevherat satın almaktadır. Türkiye’nin ihraç ettiği ve turistlere sattığı altın, ithal edilen altının altında gerçekleşmektedir. Akdeniz ve Ege sahil yörelerindeki kuyumcular ve İstanbul Kapalıçarşı’da faaliyet gösteren kuyumcular kuyumculuk sektöründe önemli iş hacmine sahiptir. Türkiye’deki kuyumculuk sektörünün milli gelirden aldığı pay %2 civarında olup sektörün istihdamdan aldığı pay da yaklaşık %2’dir. 1000 kuyumcunun bulunduğu Kapalı Çarşı aynı zamanda dev bir altın atölyesi.konumundadır ve Türkiye’nin dünyaya ihraç ettiği altının yüzde 60’ı burada işlenmektedir. 88 Resim 4.2: Kapalı Çarşı-İstanbul Aşağıdaki Kapalı Çarşı Hatitası’nda sarı ile gösterilen dükkanlar kuyumculardır. Resim 4.3: Kapalı Çarşı Haritası-Kuyumcular 89 Türkiye’deki altın piyasasında önde gelen kuruluşlar şunlardır: • Darphane Temel olarak, tedavül ve hatıra paraların ve cumhuriyet altınlarının basımı, kıymetli madenlerin analizi ve ticaretinin düzenlenmesi ve her türlü resmi damga ve mührün, madalya ve nişanın üretimi; pasaport, nüfus cüzdanı, damga ve harç pulları başta olmak üzere tüm kıymetli kağıt ve güvenlikli kağıdın imalatıyla uğraşmaktadır. • Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Altınlarının tek yasal üreticisidir.2000 yılı üretimi 31.6 ton, 11.4 milyon adet, 2001 yılı üretimi 28 ton, 8.6 milyon adet, 2002 yılı üretimi 5.5 ton, 990 bin adet, 2003 yılı üretimi 11.2 ton, 1.9 milyon adet, 2004 yılı üretimi 11,5 ton, 1,9 milyon adettir. • İstanbul Altın Rafinerisi İstanbul Altın Rafinerisi 1996 yılında kurulmuş olup Anonim Şirket statüsündedir. 4 milyon YTL ödenmiş sermayesi bulunan şirket yıllık 90 ton altın üretim kapasitesine sahiptir. Dünyada en yüksek kalite olarak kabul edilen 99.99% saflıkta üretim yapma teknolojisine sahiptir. İSTANBUL ALTIN BORSASI (İAB) 26 Temmuz 1995 birlikte faaliyete geçen İstanbul Altın Borsası (İAB), üye kuruluşlar tarafından yurtdışından ithal edilen altının tam rekabet şartlarında alım satımının yapıldığı organize bir piyasadır. Yapılan yasal düzenlemeler sonucu gümüş ve platinin 9 Temmuz 1999 tarihinden itibaren Borsa bünyesinde işlem görmeye başlamasıyla Altın Piyasası fiili olarak kıymetli madenlerin işlem gördüğü bir piyasa konumuna gelmiştir. İstanbul Altın Borsası’nın başlıca işlevleri şunlardır: • Altın sektörü ile finans sektörü arasında köprü görevi görmek • Sektörün uluslararası rekabete açılmasında aktif rol oynamak • Kıymetli madenlerin dünya piyasalarına paralel şartlarda işlem görmesini sağlamak • Altın sektörünü kurumsallaşmasına katkıda bulunmak • Altının önemli ihracat kalemlerinden birisi durumuna gelmesine yardımcı olmak • Kıymetli madenlere dayalı finansal ürünlerin oluşturulmasını sağlamak Günümüzde, “paladyum“ madeninin de ilave olması ile birlikte İstanbul Altın Borsası’nda işlem gören kıymetli madenler şunlardır: • Altın • Gümüş • Platin • Paladyum 90 İstanbul Altın Borsası’nda faaliyet gösteren piyasalar şunlardır: • Kıymetli Madenler Piyasası • Standart ve standart dışı altın, gümüş ve platin üzerine spot işlemleri yapılır • Kıymetli Madenler Ödünç Piyasası • Altına dayalı ödünç ve sertifika işlemleri yapılır • Elmas ve Kıymetli Taş Piyasası İAB’nda gerçekleşen altın işlem miktarı ve Türkiye altın ithalatı aşağıdaki grafiklerden izlenebilir. Grafik 4.1: İAB’de Gerçekleşen Altın İşlem Miktarı. Kaynak: iab.gov.tr 91 Grafik 4.2: Türkiye Altın İthalatı. Kaynak: iab.gov.tr İAB’nda gerçekleşen gümüş işlem miktarı ve Türkiye gümüş ithalatı aşağıdaki grafiklerden izlenebilir. Grafik 4.3: İAB’de Gerçekleşen Gümüş İşlem Miktarı. Kaynak: iab.gov.tr 92 Grafik 4.4: Türkiye Gümüş İthalatı. Kaynak: iab.gov.tr Kıymetli Madenler Piyasası'nda Borsa'ya üye bankalar, yetkili müesseseler, kıymetli madenler aracı kurumları, kıymetli maden üretimi veya ticareti ile iştigal eden anonim şirketleri ile yurt dışında yerleşik şirketlerin Türkiye’deki şubeleri işlem yapabilmektedir. Üye olmanın ön şartı, Hazine Müsteşarlığı'ndan "Faaliyet İzni" alınmış olmasıdır. Piyasa'da işlemler /kg, ABD Doları/ons ve Euro/ons üzerinden gerçekleşmektedir. /kg , USD/ons ve Euro/ons işlemlerinin valörü aynı günden (T+0) dan başlamak üzere dokuz iş gününe (T+9) kadardır. İşlemlerin takasın vade tarihinde yapılması gereklidir. Kıymetli Madenler Piyasası'nda işlemler, seans ve internet seansı olmak üzere 2 seansta gerçekleşir. Seans 09:45 - 17:30 arasında gerçekleştirilmektedir. İnternet seansı ise akşam 17:45'dan ertesi sabah saat 09:40'a kadar (hafta sonu ve resmi tatiller dahil) yapılmaktadır. Kıymetli Madenler Piyasası'nda işlemler, üye işlem temsilcileri tarafından seans salonunda bulunan işlem terminalleri veya uzaktan erişim ile iletilen emirlerin "otomatik eşleşme" kuralına göre en iyi alım ve en iyi satım emirlerinin birbirini karşılaması suretiyle gerçekleşmektedir. İşlemler, fiyat ve zaman önceliği kurallarına uygun olarak çok fiyat yöntemine göre yürütülmektedir. Bilgisayara girilen alım ve satım emirleri bilgi dağıtım ekranları vasıtasıyla aynı anda üyelere ve uluslararası piyasalara ulaştırılmaktadır. Üyelerin işlem yapmak için iki tür teminat tesis etmeleri zorunludur: • Üyelik / Risk Teminatı Üyelerin işlemleri dolayısıyla diğer üyelere ve Borsa'ya getirmemelerine karşı yatırmak zorunda oldukları teminatlardır. • karşı yükümlülüklerini yerine İşlem Teminatı Üyelerin işlem yapabilmeleri için gerekli olan teminattır. İşlem teminatı, üyenin ilgili gündeki işlem limitini belirler. Bir üyenin yapabileceği işlem miktarı, (T+0 işlemler için işlem teminatının 25 katı işlem yetkisi, T+1'den T+5'e kadar olan işlemler için işlem teminatının 20 katı işlem yetkisi, T+6'dan T+9'a kadar olan işlemler için işlem teminatının 12 katı işlem yetkisi vardır. Teminatlar, Yönetim Kurulu tarafından belirlenen bankaya veya Borsa Takas Merkezi'ne teslim edilen aşağıdaki değerlerden oluşmaktadır: • Türk Lirası 93 • Yönetim Kurulu'nca cinsleri belirlenen efektif ve dövizler • Banka teminat mektupları • Her türlü Devlet Tahvili ve Hazine Bonoları • Borsa Takas Merkez'ine teslim edilen kıymetli madenler Kıymetli Madenler Piyasası'nda gerçekleşen standart altın işlemlerinde alıcıdan ve satıcıdan bulundukları yıllık işlem miktar aralığına göre komisyon alınmaktadır. Ayrıca, kıymetli madenin Saklama Kasasından teslim alınması ile Altın Saklama Komisyon tahsil edilmektedir. İstanbul Altın Borsası İşlem Esasları hakkında detaylara İstanbul Altın Borsası’nın internet sitesindeki http://www.iab.gov.tr/docs/islemesas_st.pdf adresinden ulaşabilirsiniz. VADELİ ALTIN PİYASASI Sermaye Piyasası Kurul Karar Organının 27.01.2006 tarihli ve 4/82 sayılı toplantısında alınan karar ve ilgili mevzuat çerçevesinde, Borsa Yönetim Kurulunun 31.01.2006 tarih ve 271/8 sayılı Kararı ile "İstanbul Altın Borsası Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasasının 31.01.2006 tarihi mesai saati sonu itibarı ile kapatılmasına" karar verilmiştir. Günümüzde Altın Vadeli İşlem Sözleşmeleri İzmir’de faaliyet gösteren Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem görmektedir. Altın” Vadeli İşlem Sözleşmeleri’nde işlem yapan piyasa katılımcıları şunlardır: • Korunmacılar (Hedgers) Fon yöneticileri, altın sektöründe faaliyet gösteren kurumlar (kuyumcular), elinde altının olan bireysel yatırımcılar • Yatırımcılar (Spekülatörler): Yatırım amaçlı işlem yapan herkes. • Arbitrajcılar Farklı piyasalardaki fiyat farklılıklarından kar elde etmek isteyenler VOB-Altın” Vadeli İşlem Sözleşmesinin ekonomik faydaları şunlardır: • Yatırımcılar için altın yeni bir yatırım aracı sunarak portföy çeşitlenmesi sağlamak • Altın ile ilgili varlık ve borç yükümlülüğü içerisinde bulunan gerçek veya tüzel kişiler için etkin bir risk yönetiminin oluşmasını sağlamak • İşletmelere gelecekteki fiyat belirsizliğinin ortadan kalkması açısından rekabet avantajı sağlamak • Yeni bir yatırım aracı olarak piyasa derinliğini arttırılmasına katkı sağlaması şeklinde sıralanabilir VOB-Altın” Vadeli İşlem Sözleşmesi’nin özellikleri hakkında detay bilgilere Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nın internet sitesi olan www.vob.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz. 94 Özet Altın, lüks tüketim ürünü, parasal varlık, fnansal yatırım aracı ve endüstriyel üretimde talep görmektedir. Kıymetli madenlerin de içinde yer aldığı emtia borsaları farklı emtia piyasalarının likiditesini, derinliğini, büyüklüğünü ve sağlığını ölçen faydalı barometrelerdir. Türkiye, altın talebinde ve mücevher üretiminde önde gelen ülkelerden birisidir. İstanbul Altın Borsası ve Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası kapsamında altına ilişkin spot ve vadeli işlemler gerçekleştirilmektedir. Kıymetli madenler piyasalarında altın piyasaları en büyük piyasa konumundadır. Altın piyasasının büyüklüğü, derinliği ve likiditesi diğer emtialar arasında ve hatta hisse senetleri gibi menkul kıymetlerle karşılaştırıldığında bile ön sıralarda yer almaktadır. 95 Kendimizi Sınayalım 6. Aşağıdakilerden hangisi altın talebinin temel bileşenlerinden biri değildir? 1. Aşağıdakilerden hangisi İstanbul Altın Borsası’nda işlem gören kıymetli madenlerden biri değildir? a. Lüks tüketim ürünü a. Altın b. Parasal varlık b. Gümüş c. Finansal varlık c. Platin d. Teknolojik üretim elemanı d. Paladyum e. Değişim aracı e. Bakır 7. Aşağıdakilerden hangisi emtia borsalarının bileşenlerinden biri değildir? 2. Aşağıdakilerden hangisi İstanbul Altın Borsası’nda faaliyet gösteren piyasalardan birisidir? a. Enerji kaynakları b. Madenler a. Tahvil ve Bono Piyasası c. Tarım Ürünleri b. Petrol ve Uranyum piyasası d. Çiftlik hayvanları c. Vadeli İşlemler Piyasası e. Opsiyonlar d. Kıymetli Madenler Ödünç Piyasası e. Hisse Senetleri Piyasası 8. Aşağıdakilerden hangisi özelliklerinden biri değildir? 3.Altın Vadeli İşlem Sözleşmeleri hangi borsadan satın alınabilir? a. Dayanıklıdır altının b. Geri dönüştürülemez a. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası c. Paslanmaya dirençlidir b. İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası d. Oksitlenmeye dirençlidir c. İstanbul Altın Borsası e. Yoğundur d. Darphane e. İstanbul Kapalı Çarşı 9. Aşağıdakilerden hangisi en büyük altın üreticisi ülkeler arasında değildir? 4. Aşağıdakilerden hangisi vadeli altın piyasası katılımcıları arasında yer almaz? a. Amerika Birleşik Devletleri b. Kanada a. Hedgerlar c. İtalya b. Spekülatörler d. Güney Afrika c. Arbitrajcılar e. Avustralya d. Altın Borsası 5. Aşağıdakilerden hangisi İstanbul Borsası’nın işlevleriden değildir? 10. Aşağıdakilerden hangisi altının diğer madenlerden ayrılan özellikleri arasında değildir? Altın a. Altın sektörü ile finans sektörü arasında köprü görevi görmek a. Sınırlı üretim hacmi b. İnelastik arz yapısı b.Kıymetli madenlerin dünya piyasalarına paralel şartlarda işlem görmesini sağlamak c. Rezerv aracı olması d. Endüstriyel üretimde kullanılması c.Altının önemli ihracat kalemlerinden birisi durumuna gelmesine yardımcı olmak e. Eşsiz özelliklere sahip olması d.Sektörün uluslararası rekabete açılmasında aktif rol oynamak e. Altın Vadeli İşlem Sözleşmelerinin alım satımına aracılımk yapmak 96 Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı Yararlanılan Kaynaklar Anthony Neuberger, A. (2001), Gold Derivatives: The market impact, Londra: London Business School 1. e Yanıtınız yanlış ise “İstanbul Altın Borsası” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Çıtak, S. (2001), Globalleşme sürecinde İstanbul Altın Borsası ve piyasaları, İstanbul: İktisadi Araştırmalar Vakfı 2. d Yanıtınız yanlış ise “İstanbul Altın Borsası” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 3. b Yanıtınız yanlış ise “Vadeli Altın Piyasası” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Erdoğdu, P. (1998), Altın bankacılığı, borsası, rafinerisi ve Türkiye, İstanbul : İstanbul Ticaret Odası 4. d Yanıtınız yanlış ise “Vadeli Altın Piyasası.” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Gold: A Commodity like no other (2011), Londra: World Gold Council 5. e Yanıtınız yanlış ise “İstanbul Altın Borsası” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Sönmez, V.C., v.d., (1999), Kıymetli madenler ve piyasaları, İstanbul : İstanbul Altın Borsası 6. e Yanıtınız yanlış ise “Altın Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Yararlanılan İnternet Kaynakları 7. e Yanıtınız yanlış ise “Emtia ve Kıymetli Maden Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. www.gold.org www.iab.gov.tr 8. b Yanıtınız yanlış ise “Altın Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. www.vob.org.tr 9. c Yanıtınız yanlış ise “Altın Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 10. d Yanıtınız yanlış ise “Altın Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 Altın standardı dönemine göre altının doğrudan bir rolü kalmasa da, merkez bankaları ve devletler milli refahı korumak ve ekonomik istikrarsızlıklara karşı korunmak amacıyla hala büyük miktarda altın rezervi tutmaya devam etmektedir. Sıra Sizde 2 Bunun nedeni, güçlü ekonomide mücevher ve teknolojik araçlar da dahil olmak üzere tüketim harcamalarındaki artışın altının performansını desteklemesidir. 97 5 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Vadeli piyasa ile bu piyasaların finansal araçlarını, tarihini tanımlayabilecek, Vadeli işlem piyasalarının temel fonksiyonunu açıklayabilecek, Vadeli işleme konu olan kıymetler ile piyasanın taraflarını açıklayabilecek, Vadeli işlem borsalarının pratik işleyişini ifade edebilecek, bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Forward Yayılma Pozisyonu Futures Uzlaşma Fiyatı Opsiyon Ters Piyasa Swap Spekülasyon Açık Pozisyon Arbitraj Risk Yönetimi Normal Piyasa İçindekiler Giriş Vadeli İşlem ve Vadeli İşlem Piyasaları Vadeli İşlem Türleri Vadeli İşlem Piyasalarının Ortaya Çıkışı ve Tarihsel Gelişimi Vadeli İşlem Piyasalarının Temel Fonksiyonları Vadeli İşlem Piyasalarında Taraflar Vadeli Sözleşmelere Konu Olan Kıymetler Vadeli İşlem Borsalarının Oluşması İçin Gereken Şartlar Vadeli İşlem Piyasalarının İşleyişi 98 Vadeli İşlem Borsaları GİRİŞ Bretton Woods sistemiyle birlikte dünya ekonomisinde yeni bir dönem başlamış olup bu yeni sistem 1971 yılına kadar devam etmiştir. 1971 yılında Bretton Woods sisteminin bitmesiyle birlikte döviz kurlarında ve faiz oranlarında dalgalanma ciddi boyutlara ulaşmış ve bu da ekonomik faktörlerin belirsizlik ortamında kalmasına neden olmuştur. Dünya ekonomisinde gittikçe artan belirsizlikler ve fiyat dalgalanmaları günümüzde daha dikkatli bir risk yönetimini zorunlu hale getirdiğinden; finansal sistemin gelişmesiyle ortaya çıkan mali risk yönetim tekniklerinin, çok iyi irdelenerek ihtiyaç ve ülke koşulları dikkate alınarak uygulanması gereği doğmuştur. Küresel ekonomik sistemin de etkisiyle gerek gelişmiş, gerekse gelişmekte olan ülke ekonomileri daha fazla risk olgusuyla karşı karşıya kalmaktadırlar. İlk olarak gelişmiş piyasa ekonomilerinde ortaya çıkıp kurumsallaşan vadeli piyasalar daha sonra gelişmekte olan piyasalarda da giderek önem kazanmış ve kullanılmaya başlanmıştır. İlk olarak finansal riski yönetme doğrultusunda gündeme gelen finansal türevler ürünler, faiz taşıyan menkul değerlere, dövize, hisse senedi, borsa endeksi ve benzer endekslere dayalı ürünlerdir; bunların başlıcaları vadeli işlem piyasaları, opsiyon ve swap teknikleri olarak sıralanabilir. Vadeli piyasalar, spot piyasalardan farklı olarak bir malın veya finansal ürünün (faiz, döviz, hisse senedi vb.) önceden belirlenen gelecek bir tarihte alınması ve satılması üzerine kurulmuştur. Bu alım ve satımlar bir sözleşme yapmak suretiyle gerçekleştirilirler. Bunlar sırasıyla; forwards, future, opsiyon ve swap sözleşmeleridir. Tüm türev ürünlerin ortak özellikleri risk yönetimi veya spekülasyon amacıyla kullanılmalarıdır. Fakat bu türevler kullanılış şekilleri açısından, hem birbirlerinden hem de kendi içlerinde üzerine sözleşme yazılan ürünlere göre farklılıklar gösterebilmektedir. Vadeli işlemlerin dünya çapındaki uygulamalarına bakıldığında, bunların giderek artan bir öneme sahip olduğu görülmektedir. Bunun sebebi; finansal sistemin gelişmesiyle ortaya çıkan vadeli piyasaları özellikle fiyat dalgalanmalarının yarattığı risklerin yönetilmesine imkan sağlayarak fiyat dalgalanmalarını azaltmakta ve böylece geleceğe yönelik tahminlerde bulunmayı kolaylaştırarak, piyasa mekanizmasına işlerlik kazandırmaktadırlar. Vadeli sözleşmelerin kullanımı ile birlikte fiyatlarda sağlanan istikrar ve paranın piyasada daha hızlı bir dönüşüm mekanizması sağlaması, özellikle fiyat dalgalanmalarının sıkça yaşandığı ülkemiz gibi gelişmekte olan ülke ekonomileri açısından önemini daha da arttırmaktadır. Böylelikle piyasalarda oluşan kur ve faiz riski, yatırımcıları risk yönetimi ve spekülasyon amacıyla yeni arayışlara yönlendirmiştir. Bunun sonucu olarak da finansal türev ürünler piyasası hızla gelişmiş ve dünya finans sisteminde önemli bir yere sahip olmuştur. VADELİ İŞLEM VE VADELİ İŞLEM PİYASALARI Spot piyasalar, alım satım işlemlerinin teslim ve ödeme yükümlülüğünün aynı anda veya belirlenen çok kısa bir süre içinde gerçekleştirildiği piyasalardır. Spot işlemlerin vadesi 2 veya 3 güne kadar çıkabilmektedir. Vadeli işlem piyasaları ise alım satım işlemlerinin anlaşmasının bugünden yapıldığı ve spot piyasaların tersine anlaşma yükümlülüklerinin ise gelecek bir vadede yerine getirildiği piyasalardır. Başka bir ifadeyle ileri bir tarihte fiziki teslimatı veya nakit uzlaşması yapılmak üzere herhangi bir malın veya 99 menkul kıymetin bugünden belirlenen fiyat ve miktardan alım satımının yapıldığı piyasalar şeklinde tanımlanmaktadır. Vadeli işlem piyasaları, tezgahüstü piyasalar (OTC) ve organize piyasalar (Borsa) olarak ikiye ayrılarak tanımlanmaktadırlar. Tezgahüstü piyasalar ve organize borsalar temel işlevler olarak benzese de her iki piyasa arasında farklılıklar bulunmaktadır. En önemli farklılıklar aşağıda sıralanmıştır: • Vadeli işlemler tezgah üstü piyasalarda (bankalar, aracı kuruluşlar ve diğer finansman kuruluşları gibi) ve organize borsalarda gerçekleştirilmektedir. Organize piyasalarda (Borsa) üye firmalar ve üyelik hakkı almış bireyler alım satım yapabilmektedirler. • Borsalarda, alım satım işlemleri korbey veya pit adı verilen salonlarda yüksek sesle pazarlık yöntemiyle yapılabileceği gibi alıcı ve satıcıyı bilgisayarlı sistemle karşı karşıya getirerek elektronik uzaktan erişimli bir sistemde de gerçekleştirilebilir. • Tezgah üstü piyasalarda alıcı ve satıcı kendi aralarında, malın fiyatı, miktarı ve teslim tarihini belirlemektedirler. Borsalarda dayanak varlığın miktarı, cinsi, teslim tarihinin belirli olduğu standart sözleşmeler kullanılmaktadır. • Borsalarda işlemler belirli bir işlem teminatı gerektirmektedir. Vadeli işlem sözleşmesi alan kişi kendi aracı kurumuna, aracı kurumda Takas Merkezine sözleşme basına bir başlangıç teminatı yatırır. Tezgah üstü piyasalarda teminat zorunluluğu yoktur. • Tezgahüstü piyasalarda sözleşmeler üçüncü kişiye devredilemezken borsalarda sözleşmeler üçüncü kişilere devredilebilmektedir. Vadeli işlem sözleşmesi satın alan yatırımcı gerektiğinde aynı nitelikte sözleşmeyi üçüncü bir kişiye satarak ters işlem yapmakta ve pozisyonunu kapatabilmektedir . Böylece sözleşme satın alırken üstlendiği yükümlülüğü sözleşmeyi yeni satın alana devretmiş olmaktadır. • Borsaların en önemli kurumlarından biri Takas Merkezidir. Takas Merkezinin görevi tüm vadeli işlemleri karşılaştırmak, işlemlerin finansal olarak doğruluğunu kontrol etmek ve teslimat için gerekli koşulları sağlamaktır. Takas Merkezi alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı alıcı rolünü üstlenip taahhütlerin gerçekleşmesini garantilemektedir. Vadeli işlem piyasaları, türev piyasalar olarak da adlandırılmaktadır. Türev piyasalarda işlemlere konu olan ürünlere ise türev ürünler (sözleşmeler) adı verilmektedir. Türev ürünler, değeri başka bir finansal varlığın veya malın değerine doğrudan bağlı olan finansal araçlar olarak ifade edilmektedir. Türev ürünler, dayanak varlığın sahipliğinin el değiştirmesine gerek olmaksızın, bu varlıkla ilgili hak ve yükümlülüklerin ticaretine imkân sağlar. Türev ürünler, riskten korunma, yatırım veya arbitraj amacıyla kullanılabilir. Vadeli işlem (futures) ve opsiyon (options) sözleşmeleri türev araçlar arasındadır. Bunun yanında, forward ve swap sözleşmeleri de türev araçlar grubuna dahildir. Türev ürünler, işleme konu finansal aracın parasının vade sonunda ödendiği, fiziki teslimat veya nakdî uzlaşmanın da vade sonunda yapıldığı vadeli işlem piyasalarında işlem görmektedir. Bu nedenle vadeli işlem piyasaları ile türev ürün piyasaları aynı anlama gelmekte olup birbirlerinin yerine kullanılmaktadır Spot piyasalar ile vadeli işlem piyasaları arasındaki temel farklılıklar şu şekildedir: • Spot piyasalar mal ve para takasının aynı anda veya birkaç gün içerisinde yapıldığı piyasalarken, vadeli işlem piyasalarında alım satıma konu olan mal, para ya da menkul kıymet gelecek bir vadede teslim edilmektedir. • Spot piyasalarda mal ya da para o andaki geçerli fiyat üzerinden alınıp satılmaktayken, vadeli piyasalarda işleme konu olan kalitesi, miktarı, vadesi, fiyatı ve teslim yeri önceden belirlenmiş mal, para ya da menkul kıymetin gelecekte teslimi konusunda anlaşma yapılır. • Spot piyasalarda işlemler, alıcı ve satıcı arasında gerçekleştirilirken, vadeli piyasalarda alım satım işleminin bir takas kurumu nezdinde gerçekleştirilmesi gerekir. • Spot piyasalarda alım satım işlemi için vadeli piyasalarda olduğu gibi belirli bir teminata gerek yoktur. 100 • Spot piyasalarda yatırımcı sahiplik satın almaktayken vadeli piyasalarda çoğu zaman vade sonunda bile varlık sahibi olunamamaktadır. • Spot piyasalarda bir varlık satın alındıktan sonra satılarak pozisyon kapatılırken, vadeli piyasalarda ise bir pozisyonu kapatmak yalnız ters bir pozisyonun alınmasıyla mümkündür. Vadeli işlem piyasaların sağladığı yararlar: • Vadeli piyasalar, sözleşmeye konu olan spot piyasalarda gelecekte ortaya çıkabilecek olumsuz fiyat değişimlerine karşı korunma imkanı sağlar. • Finansal piyasalarda genel olarak fiyat oluşum mekanizmasının daha etkin çalışmasını sağlar. Vadeli piyasalar, alternatif yatırım imkanı demektir, bu nedenle mevcut piyasalara vadeli piyasaların da eklenmesi durumunda hem paranın piyasalardaki dolaşım hızı artar, hem de gelen bilgiler fiyatlara daha hızlı yansır. • Vadeli piyasalarda alım satım komisyonları spot piyasalara göre genelde daha düşüktür, dolayısıyla yatırımcıların maliyetlerini azaltır. • Vadeli piyasalar, genel olarak spot piyasaların daha likit olmasını sağlar. Olumsuz fiyat hareketlerine karşı korunma imkanı olan piyasalarda, spot piyasada işlem gören mal veya kıymetlere olan yatırımcı ilgisi de doğal olarak artar. • Piyasa bilgisi olan, ancak sermayesi az olduğu için yeterince pozisyon alamayan veya kredili alım satım yapmak zorunda kalan yatırımcılara da küçük miktarda paralarla büyük pozisyonlar alma ve kaldıraç etkisi yardımıyla yüksek kazanç elde etme imkanı verir. • Vadeli piyasalar portföy yöneticilerine, portföy çeşitlendirmesi ve dolayısıyla da riskin yayılması açısından değişik seçenekler sunar. • Vadeli piyasalarda işlem gören ürünler kullanılarak spot piyasalarda işlem gören ürünlerinkine benzer getiri grafiği olan sentetik pozisyonlar oluşturulabilir. Bu özelliği nedeniyle vadeli piyasalar, piyasalarda etkinliğin arttırılması ve spot piyasadaki fiyat dalgalanmalarının (volatilite) azaltılmasına yardımcı olur. VADELİ İŞLEM TÜRLERİ Vadeli işlemler piyasası temel olarak dört farklı türev üründen oluşmaktadır. İlk olarak, türev işlemler piyasasının temelini oluşturan alivre (forward) işlem sözleşmeleridir. İkincisi ise vadeli işlem (futures) sözleşmesidir. Üçüncüsü opsiyon (option) sözleşmeleridir. Dördüncü ve son türev ürün ise takas (swap) sözleşmeleridir. Forward Sözleşmeler Forward sözleşme, satıcının belli bir ürünü ileri bir tarihte, baştan anlaşılan bir fiyat üzerinden alıcıya teslim etmesini öngören sözleşmelerdir. Sözleşmenin fiyat, miktar, kalite, vade ve yer gibi şartları alıcı ile satıcı tarafından karşılıklı olarak belirlenmektedir. Forward sözleşmeler tarafların gelecekte almak veya satmak istedikleri ürünlerin fiyat değişimleri nedeniyle oluşan riskten korunma ihtiyacı karşısında çözüm olarak gördükleri sözleşmelerdir. Bu yönüyle forward sözleşmeler vadeli işlem sözleşmelerinin geliştirilmesine temel oluşturmuştur. Forward sözleşmeler taraflar arasında serbestçe yapıldığı için karşılıklı güven gerektirir. Diğer bir ifadeyle forward sözleşmelerde kredi riski bulunmaktadır. Taraflardan birinin yükümlülüğünü yerine getirmeme riski garanti altına alınmış değildir. Ayrıca iki taraf arasında yapılan forward sözleşmeler diğer piyasa katılımcılarının bilgisine açık değildirler. Bu nedenle forward sözleşmeler net bir şekilde geleceğe yönelik fiyatlar için referans özelliği taşımazlar. Forward sözleşmelerde genellikle taraflar vade sonuna kadar pozisyonlarını kapatamazlar. Pozisyonların kapatılması sözleşmenin iptali ile mümkündür. Forward sözleşmeler, sözleşmede özel bir hüküm yoksa başka birine devredilemez. Ayrıca devri hukuken mümkün olsa bile her bir forward sözleşmesi kendine özgü hükümler taşıdığından ve standart olmadığından devri kolay değildir. 101 Forward sözleşmelerin temel özellikleri: • Forward işlemler, merkezi bir pazar yeri olmayan ve iki mali kuruluş veya bir mali kuruluş ile müşterisi olan şirket arasında gerçekleşen işlemlerdir. Bir taraf alıcı pozisyonuna (uzun pozisyona) girer ve gelecekteki belirli bir tarihte, daha önceden belirlenmiş fiyattan malı satın almayı kabul eder. Diğer taraf ise satıcı pozisyonuna (kısa pozisyona) girer ve aynı tarihte ve aynı fiyattan malı satmayı kabul eder. • Forward işlemler, çeşitli iletişim araçları ile gerçekleştirilmekte ve fiyatlar müşterinin saygınlığına göre değişmektedir. • Forward sözleşmeler, standart sözleşmeler değildir. Sözleşme tarafları, ürün ile ilgili tüm ayrıntıları, serbestçe belirler. Sözleşmeye: miktar, teslim tarihi, vade, fiyat, teslim şekli ve benzeri bilgiler dâhil edilir. • Forward sözleşmeleri, üçüncü kişilere devredilemez. Bu nedenle, sözleşmelerin iptal edilmesi de tarafların mutabık kalmalarıyla mümkündür. Ayrıca, sözleşmelerin el değiştirmesi söz konusu değildir. Forward işlemler, teslimle son bulur. Forward sözleşmeler, kesin ve bağlayıcı olduklarından uygulanmaları gerekir. • Forward sözleşmeler, kapatılma ve müşterinin hesabına bir ipotek koyma ile sonuçlanma ihtimalina karşı, müşteri ve banka için şarta bağlı bir taahhüdü temsil eder. Bunun için, müşterilerin, hesaplarına yüklenebilecek bir masrafı karşılayabilecek krediye (teminata) sahip olmaları gerekir. • Forward sözleşmelerin, vadesi geldiğinde tarafların yükümlüklerini yerine getirmeleri gerekir. Ancak, sözleşme taraflarının anlaşmaları sonucu, forward sözleşmenin vadesi uzatılabilir. • Forward işlemlerde, sözleşmenin gerçekleşme anına kadar tarafların birbirlerine ödeme yapmaları söz konusu değildir. Vadeli İşlem Sözleşmeleri Vadeli işlem sözleşmeleri, standart hale getirilmiş forward sözleşmeleridir. Vadeli işlem sözleşmeleri (futures), ileri bir tarihte, önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte ekonomik veya finansal göstergeyi, sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni veya dövizi alma veya satma yükümlülüğü getiren sözleşmelerdir. Future sözleşmelerinde alım satıma konu mal veya finansal aracın niteliği, miktarı, süresi ve teslim yeri standart olarak tanımlanmaktadır. Future sözleşmesi standart süre ve tutarı içeren, organize edilmiş borsalarda işlem gören, günlük dengeleme sürecine bağlı ve borsa takas kurumunun garantisi altında bir anlaşmadır İşlemlerin borsa takas kurumu tarafından garanti edilmesi, uygulanan teminat sistemi ile mümkün olmaktadır. Sözleşme bazında teminatlar potansiyel zarar riskini karşılayacak şekilde borsa takas kurumu tarafından belirlenir. Günlük dengelemede, her işlem günü sonunda kaybeden taraf kazanan tarafa ödemede bulunur. Bu nedenle futures piyasalar, sıfır toplamlı piyasalar olarak da anılmaktadır. Başka bir ifadeyle piyasa katılımcılarının elde ettiği kâr ve zararların toplamında sıfır elde edilmektedir. Bir yatırımcı future sözleşmesi satabilmek için bu sözleşme kapsamında olan varlığa sahip olmak zorunda değildir. Bir başka değişle futureslar belli bir finansal varlığa, örneğin yabancı para, hisse senedi veya tahvile bağlı olarak çıkarılır, yatırımcı söz konusu finansal varlıklara sahip olmadan da futures sözleşme satabilir. Bu nedenle futures sözleşmelerin miktarı, dünyada satım alıma konu olan finansal varlıklardan daha fazladır. Forward ve vadeli işlem sözleşmeleri arasındaki temel farklılıklara Tablo 1’de yer verilmiştir. 102 Tablo 6.1: Forward ve vadeli işlem sözleşmeleri arasındaki temel farklılıklar Forward Sözleşmeler İki taraf arasında yapılır. Future Sözleşmeler Borsada yapılır. Sözleşme unsurları standart değildir. Sözleşme unsurları standart olarak tanımlanmıştır. Sözleşmeler geneldir Borsalar tarafından yapılan düzenlemeye tabi tutulmaktadır. Vadeli işlem sözleşmeleri borsalarda şeffaf bir şekilde işlem görür. Belirli teslim tarihleri ve teslim yerleri sözkonusudur. Vade sonuna kadar tekrar alınıp satılabilir. Piyasalar kendi düzenlemelerini kendileri yaparlar Diğer piyasa katılımcıları yapılan alivre sözleşmelerden habersizdir. Teslimat taraflar arasında belirlenecek tarih ve yerde yapılır Devredilemez. Fiyatlar kredi riski, işlem hacmi gibi nedenlerle değişiklik gösterebilir Fiyatlar banka ile yapılacak görüşmeler sonucunda belirlenir Günlük fiyat limitleri yoktur. İşlem büyüklülüğüne bakılmadan fiyat bütün katılıcılar için aynıdır. Fiyatlar piyasa güçleri tarafından belirlenir Kontratın vadesi sona erene kadar herhangi bir ödeme sözkonusu değildir. Alınan borçlar karşılığında gösterilen, ipotek tutarı pazarlıkla belirlenebilir. Günlük fiyat farkları için herhangi bir marj alınmaz Vade sonunda teslimat ile sonuçlandırılır. Günlük ödemelerle düzenlemeleri yapılmasıdır. Değişken kontrat dönemleri nedeniyle, Pazar akışkanlığı ve pozisyon kapatma kolaylığı sınırlıdır. Pozisyonlar asıl işlem yapan tarafla kapatılır. Kredi riski vardır. İşlemler alıcı ve satıcı arasında telefon, faks gibi araçlar kullanılarak yapılır İşlemler tezgahüstü olarak 24 saat boyunca yapılabilir.Örgütsüz piyasa işlemleridir Kâr veya zarar vade sonunda ortaya çıkar. Başlangıçta bir teminat zorunluluğu yoktur Günlük fiyat limitleri vardır. Başlangıç marjı ve günlük dengeleme için değişim marjına gerek duyulur. Vade sonuna kadar ters işlem ile pozisyon kapatılabilir. Teslimat zorunlu değildir. Standart kontratlar sayesinde Pazar akışkanlığı oldukça yüksek ve diğer Pazar katılımcılarıyla pozisyon kapatmak oldukça kolaydır İşlemler Borsa Takas Kurumu‟nun garantisindedir İşlemler Borsanın seans salonunda yapılır. İşlemler Borsa tarafından belirlenen çalışma saatleri içinde, merkezileştirilmiş Borsa seans odalarında dünya çapında iletişimde bulunarak yapılır Günlük olarak hesaplanır ve ilgili hesaplara yansıtılır. İşlem yapmak için belirli bir teminat yatırılması zorunludur Opsiyon Sözleşmeleri Opsiyon sözleşmeleri, belli bir vadeye kadar (veya belirli bir vadede), opsiyona dayanak varlık oluşturan belli miktardaki bir malı, finansal ürünü, sermaye piyasası aracını veya ekonomik göstergeyi belli bir fiyattan (kullanım fiyatı) alma yada satma hakkını, belli bir prim karşılığında opsiyonu satın alan kişiye (lehdara) veren ancak zorunlu tutmayan, buna karşın opsiyonun satıcısını (keşidecisini) lehdar tarafından talep edilmesi halinde satmaya ya da satın almaya zorunlu tutan sözleşmelerdir. Opsiyon sözleşmesi, alan tarafa, üzerine opsiyon yazılan mal veya kıymeti gelecekte belirli bir tarihte veya tarihe kadar, belli bir fiyattan, belirlenen miktarda alma veya satma hakkını sağlayan sözleşmedir. Dolayısıyla opsiyon sözleşmesi, alıcı taraf açısından bir hak sağlamaktadır. Opsiyon satan taraf için, opsiyonu alan kişiden tahsil ettiği prim karşılığında opsiyonun vadesinde veya vadesi dolana kadar olan herhangi bir tarihte, opsiyona dayanak oluşturan belli miktardaki bir malı, finansal ürünü, bir sermaye 103 piyasası aracını veya bir ekonomik göstergeyi, opsiyonu alan yatırımcının talebi halinde belirli bir fiyattan alma yada satma yükümlülüğünü üzerine alır. Opsiyon sözleşmeleri sigorta primi ödenmesi işlemine oldukça benzemektedir. Evin yanması veya hırsızlık gibi risklerin getirebileceği zararlara karşı, evler ve içindeki eşyalar sigorta şirketlerine belirli bir süre boyunca sigorta ettirilerek, bunun karşılığında sigorta primi ödenir. Evin yanması veya hırsızlığa uğraması durumunda sigorta şirketi primi ödeyen sigortalının zararını tazmin eder. Bir portföy yöneticisinin, spot piyasada meydana gelebilecek olumsuz gelişmelere veya fiyat düşüşlerine karşın, portföyü üzerinden gerçekleşebilecek zararı en aza indirmek veya belli bir seviyede sabitlemek amacıyla opsiyon sözleşmesi satın alması (satım opsiyonu) ve bunun karşılığında prim ödemesi işlemi, temelde yukarıda anlatılan ev sigortalama işlemine oldukça benzemektedir. Opsiyon sözleşmesi satın alan portföy yöneticisinin yaptığı işlem, finans literatüründe portföy sigortalanması (portfolio insurance) olarak ifade edilmektedir. Opsiyon İşlemlerinin Tarafları Opsiyon işlemlerinde opsiyonun alıcısı ve satıcısı olmak üzere iki taraf bulunmaktadır. • Alıcı, opsiyonun fiyatını/primini ödeyerek içerdiği haklardan yararlanma hakkını satın alan gerçek veya tüzel kişidir. • Satıcı ise opsiyonun fiyatını/primini alıcıdan alarak opsiyonun içerdiği hakları, alıcının opsiyonu uygulaması halinde, yerine getirme yükümlülüğüne giren gerçek veya tüzel kişidir. Opsiyon satıcısına, bu açıdan, opsiyonun yazıcısı da denmektedir. Temel Opsiyon Türleri Opsiyon sözleşmeleri, yatırımcıların kullanım amacına yönelik olarak ya alım (call) yada satım (put) opsiyonundan oluşmaktadır. Alım Opsiyonları, Sözleşmeyi alan tarafa alım hakkı tanıyan opsiyon sözleşmelerine alım (call) opsiyonu denilmektedir. Alım opsiyonu alıcısının beklentisi, ilgili menkul kıymet fiyatının artması yönündedir. Alım opsiyonu alıcısı, sözleşmeyle elde ettiği belirli bir fiyattan alma hakkını, vade süresince veya vade sonunda, menkul kıymet fiyatının artması ile birlikte kullanacaktır. Tersi durumda ise opsiyon sözleşmesi geçersiz olacak ve ödediği prim kadar zarar edecektir. Alım opsiyonu satıcısının öngörüsü ise, ilgili menkul kıymetin fiyatının gelecekte düşmesidir. Bu nedenle düşüşten zararı minimize etmek veya kâr elde etmek adına, alım opsiyonu satarak prim elde etmektir. Satım Opsiyonları: Sözleşmeyi alan tarafa satım hakkı tanıyan opsiyon sözleşmelerine satım (put) opsiyonu denilmektedir. Satım opsiyonu alıcısının beklentisi, ilgili menkul kıymet fiyatının düşmesi yönündedir. Satım opsiyonu alıcısı, sözleşme ile elde ettiği belirli bir fiyattan satma hakkını, vade süresince veya vade sonunda menkul kıymet fiyatının düşmesi ile birlikte kullanacaktır. Tersi durumda ise opsiyon sözleşmesi geçersiz olacak ve ödediği prim kadar zarar edecektir. Satım opsiyonu satıcısının beklentisi ise, ilgili menkul kıymetin fiyatının artması yönündedir. Bu artıştan kâr elde edebilmek için, opsiyon sözleşmesini prim karşılığında satmaktadır. Vade Yapısına Göre Opsiyon Türleri Vadesine göre opsiyon sözleşmeleri, temel olarak, Avrupa tipi ve Amerikan tipi olmak üzere ikiye ayrılırlar. Avrupa tipi opsiyon (European Options): Opsiyonu alan tarafın, sözleşmeye konu mal veya kıymeti (hisse senedini) satın alma (Call) veya satma hakkını (Put) sadece vade sonunda kullanmasını sağlayan sözleşmelerdir. Bu tip bir opsiyonu vadeden önce kullanmak mümkün değildir. 104 Amerikan tipi opsiyon (American Options): Vade sonu da dahil olmak üzere opsiyon alıcısına istediği zaman hakkını kullanma imkanını sağlayan opsiyonlardır. Opsiyonların Avrupa veya Amerika tipi olmalarının coğrafi olarak hiçbir anlamı bulunmamaktadır. Her iki opsiyon türü, hem Amerika’da hem de Avrupa’da işlem görmektedir. Tüm dünyada opsiyon sözleşmelerinin alım-satımının yapıldığı organize piyasalarda ağırlık Amerikan tipi opsiyonlarda olmasına rağmen, tezgahüstü piayasalarda alım- satımı yapılan sözleşmelerin büyük çoğunluğu Avrupa tipi opsiyon sözleşmeleridir. Opsiyon Sözleşmelerinde Yer Alan Temel Unsurlar Bir opsiyon sözleşmesini oluşturan temel kriterler: • Opsiyon Primi • Kullanım Fiyatı • Vade Tarihi Opsiyon Primi (Option Premium): Opsiyon sözleşmesini alan taraf opsiyon sözleşmesini satan tarafa sözleşmede yer alan haklar karşılığında ödediği primdir. Opsiyonu satan taraf, sözleşmede yazılan varlığın fiyatındaki olası olumsuz değişikliklere karşı sigorta ettirmekte ve bu değişikliklerin getireceği tüm zararları kabullenmektedir. Dolayısıyla bir risk üstlenmektedir. Bu riskin karşılığında opsiyonu alan taraftan belli bir ücret talep edecektir. Talep edilen bu ücrete opsiyon primi adı verilir. Kullanım Fiyatı (Exercise/Strike Price) : Sözleşmeye konu olan varlığın alım veya satım hakkının vade süresince veya vade sonunda kullanılabileceği fiyatı ifade eder. Opsiyon sahibi, opsiyonunu vade sonunda veya daha önce yürürlüğe koymaya, diğer bir deyişle üzerinde daha önceden anlaşılmış olan fiyattan, ürünleri almaya veya satmaya karar verebilir. Opsiyon kontratı yazılırken kararlaştırılan ve üzerinden işlem yapılan bu fiyata kullanım fiyatı adı verilir. Vade Tarihi (Experation Date): Opsiyon alıcısının opsiyonu uygulayabileceği son tarihi belirtmektedir. Avrupa tipi opsiyonlar, alıcı tarafından yalnız vade gününde uygulanabilen opsiyonlardır. Amerikan tipi opsiyonlar ise, alıcı tarafından opsiyon süresi içinde (vadeye kadar) herhangi bir günde veya vade tarihinde uygulanabilen opsiyonlardır. Kârlılık Durumlarına Göre Opsiyon Türleri Kullanılması durumunda ortaya çıkacak kâr ve zarar durumuna göre opsiyonlar kârda (in-the-money, ITM), zararda (out-of-the-money, OTM) veya başabaş (at-the-money, ATM) olarak adlandırılmaktadır. Bir alım opsiyonunun kullanım fiyatı dayanak varlığın fiyatından düşükse bu opsiyona kârda opsiyon (asli değerli) denilmektedir. Bu durumdaki bir opsiyon kullanıldığı takdirde dayanak varlığın fiyatı ile kullanım fiyatı arasındaki fark kadar bir kâr oluşmaktadır. Opsiyonu kullanan yatırımcı sözleşmeye konu menkul kıymetleri opsiyonu yazan taraftan düşük fiyattan alıp spot piyasada sattığı takdirde kâr elde edecektir. Dayanak Varlık Fiyatı > Kullanım Fiyatı Alım opsiyonu sözleşmesinin kullanım fiyatı, opsiyona konu olan dayanak varlık fiyatına eşitse, bu opsiyon başa baş opsiyon olarak ifade edilmektedir. Çünkü opsiyonun lehdarı opsiyonu kullanmak istediğinde dayanak varlığı ancak piyasa fiyatından alabilir. Dayanak Varlık Fiyatı = Kullanım Fiyatı Alım opsiyonu sözleşmesinin kullanım fiyatı, opsiyona konu olan dayanak varlık fiyatından yüksekse, bu opsiyon zararda opsiyon (asli değersiz) olarak ifade edilmektedir. Çünkü opsiyonun lehdarı opsiyonu kullanmak istediğinde dayanak varlığı piyasa fiyatının üstünden alma hakkına sahiptir. Böyle bir durum opsiyon lehdarına bir yarar sağlamayacağından bu opsiyonu kullanmanın herhangi bir akılcı yanı olmayacaktır. Bu da lehdarın elindeki opsiyonu vade sonunda değersiz kılar. Burada hemen 105 belirtmeliyiz ki, opsiyonun vadesine kadar olan bir zamanda, opsiyon asli değersiz olsa bile, zaman değeri nedeniyle opsiyonun bir primi olabilir. Dayanak Varlık Fiyatı < Kullanım Fiyatı Bir satım opsiyonunun kârda olarak adlandırılabilmesi için ise kullanım fiyatının dayanak varlık fiyatından yüksek olması gerekmektedir. Böyle bir durumda da opsiyonu alan taraf piyasada geçerli olan spot fiyattan daha yüksek fiyata opsiyonu yazan tarafa opsiyona konu kıymeti satabilecektir. Dayanak Varlık Fiyatı < Kullanım Fiyatı Satım opsiyonu sözleşmesinin kullanım fiyatı, opsiyona konu olan dayanak varlık fiyatına eşitse, bu opsiyon başa baş opsiyondur. Çünkü opsiyonun lehdarı opsiyonu kullanmak istediğinde dayanak varlığı ancak piyasa fiyatından satabilir. Dayanak Varlık Fiyatı = Kullanım Fiyatı Eğer satım opsiyonunun kullanım fiyatı dayanak varlık fiyatından düşükse menkul kıymeti opsiyonu yazan tarafa daha düşük fiyattan satmanın anlamı olmayacaktır. Bu satım opsiyonu zararda bir opsiyondur. Diğer taraftan, zararda bir alım opsiyonundan bahsedilebilmesi için opsiyonun kullanım fiyatının spot piyasa fiyatından yüksek olması gerekmektedir. Bu durumda menkul kıymetleri piyasadan almak, opsiyonu yazan taraftan satın almaktan daha avantajlı olacaktır. Dayanak Varlık Fiyatı > Kullanım Fiyatı Opsiyon Sözleşmelerinde Değer Kavramı Gerçek değer, opsiyonun üzerine yazılmış olduğu varlığın fiyat hareketlerinin opsiyonun değerinde yarattığı bölümdür. Bir opsiyonun gerçek değeri sıfır ile pozitif sonsuz arasında bir değer alabilir. Kârlılık açısından opsiyonların tanımlanabilmesi için piyasa fiyatı, içsel/gerçek değer (intrinsic value) ve zaman değeri (time value) kavramlarının tanımlanması gerekmektedir; • Piyasa Fiyatı: Opsiyon sözleşmesinde yer alan hisse senedinin, o an itibariyle piyasada oluşmuş cari fiyatıdır. Piyasa fiyatı, uygulama fiyatıyla vadenin her devresinde karşılaştırılacağından önemli bir göstergedir. • İçsel/Gerçek Değer: Opsiyon alındıktan sonra uygulandığı taktirde, elde edilecek kârı belirtmektedir. • Zaman Değeri: Opsiyonun primi (fiyatı), opsiyonun içsel değeri (gerçek değeri) ve zaman değeri toplamına eşittir. Gerçek değerin opsiyon priminden çıkarılması, zaman değerini vermektedir. Başabaş ve zararda opsiyonlarda gerçek değer sıfır olduğundan, zaman değeri opsiyon primine eşittir. Diğer bir deyişle, opsiyon türüne göre, piyasa fiyatıyla uygulama fiyatı arasındaki ilişki, içsel değeri belirler. Opsiyonun vadesinin gelmediğini varsayarsak, söz konusu alım opsiyonu sözleşmesinin asli değerine, opsiyonun vadesine kalan gün sayısına göre hesaplanan faiz geliri ve opsiyona konu olan dayanak varlık fiyatının dalgalanma etkisi (volatilite) eklenir. Asli değere eklenen bu iki değişken, opsiyonun zaman değerini oluşturan faktörlerdir. Faiz geliri + Dalgalanma Etkisi = Opsiyonun Zaman Değeri Opsiyonun vadesine kalan gün sayısının ve dayanak varlık fiyatının dalgalanma etkisinin opsiyon primine (fiyatına) etki ettiği düşünüldüğünde asli değersiz opsiyonun da bir değerinin olabileceği bilinmelidir. Çünkü eğer dayanak varlık fiyatlarındaki dalgalanmaların asli değersiz bir opsiyonu asli değerli yapma ihtimali varsa o opsiyonun değerinin sıfır olması adil değildir. Özet olarak; Alım Opsiyonları için, İçsel Değer = (Piyasa Fiyatı – Uygulama Fiyatı)’dır. 106 • Piyasa Fiyatı – Kullanım Fiyatı > 0 ise içsel değer vardır. • Piyasa Fiyatı – Kullanım Fiyatı < 0 ise içsel değer “0” dır. Satım Opsiyonları için, İçsel Değer = (Uygulama Fiyatı – Piyasa Fiyatı)’dır. • Kullanım Fiyatı – Piyasa Fiyatı > 0 ise içsel değer vardır. • Kullanım Fiyatı – Piyasa Fiyatı < 0 ise içsel değer “0” dır. Her opsiyon, türev ürün kavramı gereği bir başka varlığa bağlı olan bir finansal varlıktır. Dolayısı ile de opsiyonun fiyatı, sadece arz ve talebin etkileşimi sonucu değil de ağırlıklı olarak opsiyonun üzerine yazıldığı varlığın özellikleri tarafından belirlenmek durumundadırlar. Bir opsiyonun primini (fiyatını) etkileyen altı temel faktör vardır. Bu faktörler aşağıdaki gibi ifade edilebilirler. • Dayanak Varlığın Piyasa Fiyatı (opsiyonun üzerine yazıldığı varlığın cari fiyatı) • Opsiyonun Kullanım Fiyatı • Opsiyonun Vadesine Kadarki Süre (geçerli olduğu süre) • Risksiz Faiz Oranı • Dalgalanma Oranı (dayanak varlığın fiyat değişkenliği/volatilite) • Opsiyonun vadesine kadarki sürede beklenen ödemeler (Hisse senetleri için kâr payı ödemeleri) Opsiyon İşlemlerinin Yararları Opsiyon sözleşmelerinin sağladığı temel yararları, • Risk transferi • Kâr sağlama • Kaldıraç etkisi • Likidite • Esneklik • Şeffaflık olarak özetlenebilir. Temel yararların yanı sıra opsiyon piyasaları, fiyat tespitinin sağlanması, maliyet düşürme, fiyat istikrarının sağlanması, erken uyarı niteliğinin olması, yabancı sermayeyi ülkeye çekmesi ve uluslararası entegrasyonun sağlaması gibi diğer yararlarıda mevcuttur. Türev ürünlerle ilgili olarak daha ayrıntılı bilgi için www.vob.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. Swap Sözleşmeleri Swap sözleşmeleri, önceden belirlenmiş bir yönteme ve vadeye göre, iki veya daha fazla taraf arasında gerçekleşecek olan nakit akışının mübadelesini sağlayan, özel olarak hazırlanmış sözleşmelere denir. Borçlanma senetlerine ve dövize dayalı swap sözleşmeleri yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Genelde bir swap sözleşmesine taraf olanların gerçeklestirdiği nakit akışları, sözleşmeye konu olan borçlanma senetlerinin veya dövizin değişen değerine dayandırılır. Kullanımındaki asıl amaç, faiz oranlarıyla döviz kurlarındaki yaşanabilecek dalgalanma riskini minimize etmek olan swap sözleşmeleri bir vadeli işlem sözleşmesi olarak kullanılmakta ve beklentiler 107 doğrultusunda piyasadan ters işlemle çıkılabilmektedir. Swap sözleşmelerinin özünde, piyasadaki kredi değerliliğini kullanarak bir tarafın diğer tarafa olan üstünlüğünü kazanca dönüştürmesi yatar. Swap sözleşmesi yardımıyla gerçekleştirilen değiş tokuş, finansal değerliliği düşük tarafında göreli olarak daha iyi bir pozisyona ulaşmasını sağlar . Böyle bir değiş tokuşun gerçekleştirilmesi için iki tarafın birbirinden farklı yanlarının olması gerekmektedir. Bu farklılıklar aşağıdaki gibi sıralanmaktadır. • Taraflar farklı pazarlarda farklı kredi değerliliğine sahip oluşu, • Değişken faizli borç bulma yeteneğine karşı sabit faizli borç bulmada yaşanan zorluklar, • Belirli döviz fonlarına erişebilme olanağındaki sınırlılıklar ya da erişme güçlükleri, • Alışverişlerde ihtiyaç duyulan döviz türlerinin farklı oluşu, • Belirli bir döviz cinsi üzerinden kredi sağlama imkanı olmasına karşın, bir başka döviz cinsinden borç edinme zorunluluğu • Belirli bir piyasada birincil borçlanma için gerekli likiditenin bulunmaması, • Borçlanılacak bazı piyasalardaki vadelerin kısalığı, • Farklı finansal piyasalardaki kurumsal ve yapısal farklılıklar. Swap Sözleşmesinin Asgari Unsurları Sözleşmenin asli unsurları; • Nominal Değer: El değiştirecek faiz tutarının hesaplandığı büyüklüğe verilen addır. • Sabit Faiz Oranı ve Ödemeler: Nominal değer üzerinden el değiştirecek sabit tutarı hesaplamada kullanılan orandır. Bu oran vade sonuna kadar aynı kalır. Bir swap sözleşmesinin sabit faiz ödemeleri sözleşmenin sabit ayağı olarak adlandırılır ve nominal değer, sabit faiz oranı ve vadeye kalan gün sayısı ile çarpılarak bulunur. • Vade ve Ödeme Tarihleri: Sabit faiz tutarının ödeneceği tarihleri ifade eder. Normalde bu ödemeler yılda bir ya da altı ayda bir yapılır • Değişken Faiz Ödemeleri: Bir swap sözleşmesinin değişken faiz ödemeleri sözleşmenin değişken ayağı olarak adlandırılır ve nominal değer, değişken faiz oranı ve vadeye kalan gün sayısı ile çarpılarak bulunur. Değişken faiz ödemelerinde faiz oranı genellikle son ödeme gününden birkaç gün önce referans alınan göstergeye göre belirlenir. Para swap sözleşmelerinde değişken faiz oranı olarak genellikle USD LIBOR olmaktadır. • Netleştirme: Genellikle sabit faiz ödemesiyle değişken faiz ödemesi aynı güne denk gelir. Bu gibi durumlarda sadece aradaki fark kadar ödeme gerçekleştirilir. Swapın Avantajları Swap anlaşmalarının taraflarına sağladığı faydalar: • Borçlanma maliyetini azaltmakta. Sermaye maliyetini düşürmekte. • Değişken oranlı faizi, sabit oranlı faize çevirerek riski azaltmakta. Yine para swapında taraflar anlaşma sonunda geçerli kuru bildiklerinden döviz riskine karşı korunma söz konusu. • Döviz kurlarındaki değişimler, ulusal para birimi üzerinden borçları olan çokuluslu şirketlerin beklenen kazançlarını azaltabilmektedir. Bu işletmeler para swapını kullanarak borçlarını ve alacaklarını döviz kuru riskine karşı koruyabilirler • Swap yükümlülüklerin değiş – tokuşunu mümkün kılmaktadır. • Swap işlemleri, genellikle orta vadeli (3 - 10 yıl) işlemler olması nedeniyle uzun süreli finansman sağlamaktadır. 108 • Ülkenin ulusal parasının değer kaybettiği dönemlerde yatırımcılar, sağlam dövizlere yönelirler. Bu durumda Merkez Bankası, swap aracılığıyla döviz elde eder ve bu dövizler müdahalede kullanılır. Spekülatif hareketler durdurulduğu zaman, alınan bu dövizler iade edilir ve karşı tarafa verilen ulusal para fonları geri alınır. • Kredi arbitrajı sayesinde işletmeler, fonlama maliyetlerini azaltabilir. • İşletmelerde etkin aktif ve pasif yönetimi sağlar. • Farklı piyasalara erişim imkânı sağlar. • Yeni kredi kullanma maliyetinin altında bir maliyetle yeni kaynaklara ulaşım imkânı sağlar. • Farklı vadelerle sözleşme imkânı sağlar. • Ticari sırları korumaya imkân verir. • Üstlenilmiş olan riskleri azaltıcı vaya ortadan kaldırıcı etki yaratır. Swapın Dezavantajları Swap anlaşmalarının taraflarına sağladığı dezavantajlar: • Kredi, faiz ve kur riski tamamen ortadan kalkmaz. • Resmî ve organize bir piyasası bulunmamaktadır. • Sözleşmelerin belirli bir standardı bulunmamaktadır. Swap İşlemlerinde Riskler Swap işlemlerine taraf olanlar, birtakım riskleri azaltmak amacında olsalar dahi, işlemlerin niteliği gereği bazı risklerle karşı karşı kalabilmektedirler. Kredi riski: Kredi riski karşı tarafın yükümlülüğünü yerine getirmemesi durumunda, yani taraflardan birinin temerrüde düşmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Pozisyon riski: Pozisyon riski, faiz oranlarının veya döviz kurlarının beklenenden farklı bir seyir izlemesi durumunda ortaya çıkar. Faiz oranı riski: Faiz oranlarında beklenenden farkı değişikliklerin olması durumunda yaşanır. Döviz kuru riski: Döviz kur riski, sözleşme yapılan para birimindeki değişikliğin yaratacağı etki olarak tanımlanabilir. Likitide riski: Tarafların vadedeki taaahütlerini, ilgili kıymette açık pozisyonda olması nedeniyle, taahütlerin yerine getirilememesi ve teslim konusu kıymetin piyasadan temin edilememesidir. Piyasa riski: Piyasanın kendine özgü koşulları nedeniyle, arz ve talep dengesinin istenilen seviyelerde oluşmamasıdır. Hukuki ispat riski: Swap sözleşmeler, düzenli piyasaları olamayan, tarafların iradelerini serbestçe yansıttıkları sözleşmelerdir. Bu nedenle, işlemlerin ispatında kullanılan belgeler organize borslarda kullanılan belgelere kıyasla ispat açısından daha zayıf bir nitelik taşıdığı veya en azından mekanizmanın daha uzun olduğu belirtilmektedir. Transfer riski: Taraflar arasında yapılan swap anlaşmalarının tarafları zaman zaman farklı ülkelerden olmaktadır. Kambiyo rejimleri farklı olan bu ülkelerde paraların transferi bazı zorluklar yaratmaktadır. Teslim riski: Teslim konusu malın veya kıymetin teslimi ile ilgili riski ifade etmektedir. Teminat riski: Swap sözleşmelerine bazen kredi değerliliği düşük olan taraftan ek teminat talep edebilmektedir. Ancak sözleşme ve vade tarihi arasında gerçekleşen ekonomik olaylar nedeniyle teminat riski karşılayamayacak duruma gelmektedir. 109 Taraf bulamama riski: Zaman zaman swap işlemine aracılık yapan bankalar bu işleme karşılık bulmaksızın yani riski doğrudan kendi üstlenerek bu işlemleri gerçekleştirirler. Yanlış fiyatlandırma riski: Sözleşmelerin dayanağı olan varsayımlarda yapılan hatalar sonucunda yanlış swap fiyatlandırmaları ortaya çıkabilir. Swap Türleri Swap sözleşmeleri, temelde mal, para ve faiz oranının değiş tokuşunu kapsamakla birlikte tahvil pazarlarında vadenin kısalması, kambiyo piyasalarında vadenin uzamasıyla risklerin ortaya çıkması opsiyon sözleşmeleriyle swap tekniğinin birleştirilmesi gibi farklı swap anlaşma türlerini de kapsamaktadır. Faiz Swapı, faiz ödemelerinin ve faiz niteliğinin taraflar arasında değiştirilmesidir. Başka bir ifadeyle faiz swapı, sabit faizi, değişken faize, değişken faizi de sabit faize çevirmek suretiyle faiz ödemelerinin niteliğini değiştirerek borç yapısında değişiklik yapılmasıdır. Faiz swapı yapılabilmesi için, kredi değerliliği farklı iki firmanın var olması ve bunların birbirlerinden bağımsız piyasalardan borçlanmaları gerekmektedir. Faiz swapı sayesinde mali yapısı güçlü ve sabit faizle borçlanmış taraf ile mali yapısı zayıf ve değişken faizle borçlanmış taraf borç yapılarını bu sayede değiş tokuş edebilirler . Unutulmamalıdır ki faiz swap'ında değiş tokuşu yapılan şey borcun ana parası değil borçlanma faizinin yapısıdır. Faiz Swapları aşağıdaki nedenlerden dolayı kulanımda tercih edilmektedirler: • Kredi değerliliği yüksek olmayan firmalar ya da faaliyette bulunduğu ülke riski yüksek olan firmaların uluslar arası piyasalarda sabit faiz oranlı borç bulma olanakları sınırlıdır. • Finansal yapısı güçlü ve sabit faizle borçlanma yeteneği olan firmalar mali yapılarına esneklik sağlamak amacıyla değişken faizi tercih ederler. • Her piyasada büyük tutarlı ve uzun süreli borçlanma olanağı yoktur. • Ülkelerin risk primlerindeki farklılıktan firmalar yararlanmak isteyebilirler. Farklı finansal güce sahip firmaların faiz swap işlemlerini gerçekleştirmeleri borçlanma maliyetlerini en aza indirme olanağı sunmaktadır. Para Swapı, farklı birimlerden oluşan aynı büyüklükteki iki paranın, vade tarihinde orijinal para birimleri üzerinden ve daha önce anlaşılmış belirli bir kur hesabıyla geri ödenmek üzere değiştirilmesidir. Faiz swap anlaşmalarında anaparaya dokunulmayıp sadece borcun faiz yapısı değiş tokuşa konu olurken, para swapında farklı olarak taraflar arasında ana paralar değiştirilir. Para swap anlaşmalarından anlaşılan, taraflardan birinin, belirlenen tutarda belirli bir dövizi belirlenen bir kur üzerinden gelecekte geri satın alma kaydıyla bugünden satmasıdır. Para swap anlaşmalarında ana paralar swap işleminin başında ve sonunda taraflarca el değiştirir. Para swapının gerçekleştirilebilmesi için aşağıdaki şartların sağlanması gerekmektedir. • Söz konusu paraların anlaşmaya varılan döviz kuru üzerinden karşılıklı değiştirilmesi, • Swap sözleşmesi içerisinde faizlerin değiştirilmesi, • Sözleşme bitiminde başlangıçta anlaşılan döviz kuru üzerinden anaparaların iade edilmesi. Finansal kesim tarafından para swapına başvurulmasını en önemli gerekçesi, özellikle ihtiyaç duyulan para cinsinden borç bulmanın maliyetli olmasıdır. Böylelikle ihtiyaç duyulan para biriminin maliyetinden kurtulmak için daha uygun maliyetli döviz üzerinden kaynak bulunup, swap işlemi yardımıyla borçlanmak istenilen para cinsine değiş tokuş gerçekleştirilebilmektedir. Para swapında anlaşma gereği vade sonunda ana paraların iade edilmeleri gerekmektedir. Ancak vade sonunda kullanılan paraların değerleri birbirine eşit olursa ana paraların iade edilmelerine gerek kalmaz. 110 Para swaplarının para birimi ve faiz oranı yapılarına göre değişik uygulamalarından bahsetmekte yarar vardır. Mal Swapı, taraflar belirli bir miktar malın fiyatlarını baz alan ödemeler yapar; bir taraf swapın konusu olan mal için sabit bir fiyat öderken, diğer taraf değişken fiyat öder. Genelde mal gerçekten değiştirilmemektedir ve taraflar da sadece net ödemeler yapmaktadırlar. Mal swapı ile üretici ve kullanıcılara uluslararası emtia borsalarındaki fiyat hareketlerinden korunma imkanı sağlanır. Emtia üreticisi gelecekte üreteceği malını sabit bir fiyattan bir bankaya, karşılığında üretip sattığı malın pazar fiyatına bağlı bir endekse dayalı olarak satar. Mal swapı ile üretici emtia borsalarındaki belirsizliğe karşı kendini güvenceye almış olur. Mal swap sözleşmeleri bu özelliğiyle futures piyasa özellikleri taşısa da mal swap anlaşmaları 5 yıla kadar vadeleri kapsadığı için futures sözleşmelere tercih edilmektedir. Taraflardan birinin zaman içerisinde sürekli olarak satacağı bir emtiaya sahip olması fakat fiyatların düşeceğinden kaygılanması, diğer tarafın ise, zaman içinde aynı malı sürekli olarak satın almaya ihtiyaç duyması fakat fiyatların yükseleceği tahmin etmesi durumunda, iki taraf mal swapıyla sözleşmeye konu olan emtianın alış ve satış fiyatlarını sabitlemiş olurlar. Mal swap sözleşmelerinde kullanıcılar bankalara sabit bir fiyat ödeyerek, bankalardan değişken fiyatla mal alma hakkına sahip olabilmektedirler. Bu durumda şayet malın fiyatı artıyorsa kullanıcı haklarını kullanarak kar elde eder. Fakat spot fiyatlar düşüyorsa kar fırsatı ortadan kalkar. VADELİ İŞLEM PİYASALARININ ORTAYA ÇIKIŞI VE TARİHSEL GELİŞİMİ Günümüzdeki modern vadeli işlem piyasalarının ortaya çıkış tarihi yüzlerce yıl geçmişe dayanmaktadır. İlk olarak kayda geçen vadeli sözleşme Eski Yunan dönemine kadar gitmektedir. M.Ö. 5. yüz yılda yaşamış Miletli filozof Thales kışın, bahardaki zeytin hasadı için yağhaneler üzerine yaptığı, günümüzdeki alım opsiyonlarına benzeyen bir anlaşma yapmıştır. Thales, astroloji ve matematik bilgisini birleştirerek bir sonraki zeytin rekoltesinin çok iyi olacağını öngörmüştür. Milet ve çevresindeki zeytin sıkma atölyeleriyle depozito karşılığı bir anlaşma imzalamıştır. Hasat zamanı geldiğinde Thales’in öngörüsü gerçekleşmiştir. Bunun sonucu olarak, zeytin atölyelerine olan talep artmış; Thales de, kullanım hakkı kendinde olan atölyeleri başkalarına yüksek fiyatlardan kiraya vererek çok kazançlı çıkmıştır. Bugünkü bilinen anlamdaki organize borsalarda işlem gören vadeli işlem (futures) sözleşmelerine benzer ilk uygulama, 1697 yılında Japonya’da ortaya çıkmış olmasına rağmen 16. yüzyılda Hollanda’nın Antvverp Borsasında tahıllar üzerine yapılan sözleşmelerle vadeli işlemlerin başladığı kabul edilmektedir. Ayrıca vadeli işlemler piyasasına benzeyen ilk örgütlenme, 1730 yılında Japonya’nın liman kenti olan Osaka’da Dojima Prinç Piyasası (Dojima Rice Market) olarak kabul edilmektedir. Japon feodal sisteminde toprak sahipleri pirinç üretimlerini teminat göstererek, ekonomide para gibi kabul gören alındı sertifikaları çıkarmışlardır. Pirinç fiyatlarındaki oynamalara göre, sertifikaların değerlerinin değiştiği gözlenince ilk vadeli işlem piyasası Dojima Pirinç Piyasası meydana gelmiştir. Ancak bu sertifikalar, fiziki pirinç teslimatına izin vermediğinden, zamanla nakit piyasadaki pirinç fiyatlarıyla ilişkisi kopmuş ve aşırı hareketli hale gelmiştir. Bunun sonucu olarak 18. yüzyılda kısa bir süre için Japon hükümeti tarafından yasaklanan vadeli işlemler, daha sonra fiziki teslimata izin verilen ve sıkı düzenlemeler içeren bir yapıyla tekrar başlatılmıştır. Organize bir piyasa olarak vadeli işlemler 1800’lü yıllarda başladığı görülmektedir. Şikago’nun 1837 yılında şehir statüsüne ulaşmasından sonra konumu itibariyle ulaşım ağının etkisiyle de kısa sürede ticaretin merkezi haline gelmiş ve hasat edilen tarımsal ürünler Şikago’ya getirilerek depolanmaya başlanmıştır. Ancak depolama alanlarının kısıtlı olması ve arz-talep dengelerinde yaşanan dengesizlikler tarımsal ürünlerin fiyatlarında dalgalanmalara yol açtığından dolayı üreticiler fiyat riski ile karşı karşıya kalmışlardır. Bu nedenle tüccarlar ve üreticiler bu fiyat riskinden korunmak amacıyla ticari sözleşmeler yapmaya başlamışlardır. 1848 yılında 82 tüccarın öncülüğünde yaptırımları ve güvenirliği olan vadeli işlem sözleşmelerinin işlem göreceği Şikago Ticaret Odası (Chicago Board of Trade – CBOT) kurulmuştur. Kayıtlara geçen ilk geleceğe yönelik ticari sözleşme 13 Mart 1851 tarihinde yapılmıştır. Geleceğe yönelik bu sözleşmenin miktarı 3000 kile Mısır olup Haziran ayında Şikago’da fiziki teslim 111 olarak imzalanmıştır. Tüccarlar ve üreticiler fiyat riskinin oluşturduğu belirsizlik durumu nedeniyle emtiaya dayalı vadeli işlem sözleşmeleri yaparak fiyat riskinden kaçınmaya çalışmışlardır. Organize vadeli işlemler borsasında oluşturulan ilk sözleşmeler emtiaya dayalı vadeli işlem sözleşmeleri olmasına karşın 1971 yılında Bretton Woods sisteminin bitmesiyle birlikte ekonomilerde kur ve faiz riskleri ortaya çıkmıştır. Bu yeni ekonomik şartlar altında kur ve faiz riskinden kaçınmak için yeni finansal araçlara ihtiyaç duyulmuş ve bu ihtiyaçla birlikte finansal vadeli işlem sözleşmeleri ortaya çıkmıştır. Bretton Woods sisteminden önce üreticiler ve tüccarlar tarımsal ürünlerin arz ve talebinde meydana gelen dalgalanmalar nedeniyle maruz kaldıkları fiyat riskini vadeli işlem sözleşmeleri yaparak kaçınmayı hedeflemişlerdir. Finansal piyasaların derinleşmeye başlaması ve Bretton Woods sisteminin bitmesiyle birlikte üreticiler, tüccarlar ve yatırımcılar fiyat riskine ilaveten ciddi boyutlara ulaşan kur ve faiz riskine de maruz kalmışlar ve bu risklerden kaçınmak için finansal vadeli işlem sözleşmeleri yapmaya başlamışlardır. Dalgalı döviz kuru sistemi ile birlikte faiz ve kur riski ekonomide belirsizlikleri artırmış ve vadeli işlem sözleşmelerinde yeni bir dönem başlatmıştır. 16 Mayıs 1972 tarihinde Milton Fridman’ın önerisiyle Şikago Ticaret Borsası’nda (Chicago Mercantile Exchange – CME) Uluslararası Para Pazarı adı atında yedi yabancı para birimine dayalı vadeli işlem sözleşmelerinin alım-satımı başlatılmıştır. Bunu takiben 1976 yılında Şikago Ticaret Odası’nda işlem gören 30 yıl vadeli Amerikan devlet tahviline dayalı vadeli işlem sözleşmesi işleme açılarak ilk faize dayalı vadeli işlem sözleşmesi de başlamıştır. Finansal vadeli işlem sözleşmelerinin gelişim süreci ihtiyaçlar doğrultusunda hızla devam etmiş ve farklı finansal ürünler üzerinde vadeli işlem sözleşmeleri çeşitlenmeye başlamıştır. Büyük miktarda hisse senedi portföy değeri taşıyan yatırımcılar ve finansal kurumların ciddi fiyat riskleri ile karşı karşıya kalmaları nedeniyle dünyada ilk hisse senedi endeksi üzerine vadeli işlemler 24 Şubat 1982 tarihinde Kansas Ticaret Odası (Kansas City Board of Trade) tarafından 1700 hisse senedine dayalı Value Line Composite Endeks’i üerine düzenlenmiştir. 1900’lü yılların başlarında “Satım ve Satın Alım Aracıları ve İşlemcileri Birliği” (Put and Call Brokers and Dealers Association – PCBDA) olarak tanınan bir grup firma basit anlamda bir opsiyon piyasası oluşturmuşlardır. Bu piyasada, herhangi bir kişi bir opsiyon satın almak istediğinde, birliğin bir üyesi söz konusu opsiyonu yazacak bir satıcı bulmaya çalışmaktadır. Diğer taraftan, eğer birliğe üye olan herhangi bir firma, söz konusu sözleşmeyi yazacak herhangi bir kişiyi piyasada bulamazsa, bu durumda ilgili sözleşmeyi kendisi yazmaktadır. Yani üye firma ya alıcı ile satıcıyı bir araya getirip karşılaştırmak suretiyle bir aracı (broker) rolünü oynamakta yada bizzat kendisi işleme ilişkin pozisyona taraf olmak suretiyle işlemci (dealer) sıfatını üstlenmektedir. Ancak bu birlik tarafından, vadeden önce pozisyonun kapatılabilmesi için gerekli şartların sağlanmaması likidite sorununu yaratmıştır. Likidite açısından sıkıntı yaşanmasının yanında takas garantisinin olmaması güvenilirlik sorununu ortaya çıkarmıştır. Organize piyasalarda opsiyon ticareti 1973 yılında başlanmış ve bu yıla kadar A.B.D’deki menkul kıymet opsiyon ticaretinin tamamı PCBDA üzerinden gerçekleştirilmiş, opsiyonlar sadece tezgah üstünde işlem görmüş ve bu birliğin üyelerince yapılan işlemler sıkı bir denetime tabi tutulmuştur. 1973 yılında Şikago Opsiyon Borsası (Chicago Board Options Exchange – CBOE) borsasının kurulmasıyla, opsiyonlar ilk kez organize bir piyasada işlem görmeye başlamıştır. CBOE kurulmasıyla opsiyon ticaretine üç önemli yenilik getirilmiştir: • Opsiyonların organize borsalarda işlem görebilmesinin yolu açılmıştır. • Opsiyon sözleşmelerinin standart hale getirilmesi ile ikinci el piyasada opsiyonların alım satıma konu olması sağlanmıştır. • Opsiyon sözleşmelerinden doğan yükümlülüklerin taraflarca yerine getirilmesini sağlamak amacıyla bir takas kurumu olan Opsiyon Takas Kurumu’nun (Options Clearing Corporation – OCC) kurulmasıdır. OCC, opsiyon işlemlerinde sözleşmelerin alıcısına karşı satıcı ve satıcısına karşı alıcı rolünü üstlenmekte ve böylece opsiyon sözleşmesinin emrettiği tüm hak yükümlerin sorumluluğunu üzerine almaktadır. 112 Swap piyasaları ise önceleri döviz kuru ve faiz oranı dalgalanmalarının doğurduğu riski minimize etmek amacıyla kurulmuş olsa da günümüzde yatırımcıların küçük fiyat farklarından arbitraj yoluyla kazanç elde ettikleri mekânlar haline gelmiştir. Eski bir para piyasası aracı olan swap ile ilgili ilk işlem 1923 yılında Avusturya Merkez Bankası tarafından Avusturya Şilini’nin İngiliz Sterlini karşısında spot piyasada satılıp forward piyasada geri alınması şeklinde gerçekleştirilmiştir. İkinci Dünya savaşı sonrası döviz kurundaki dalgalanmalar ve ülkelerin döviz sıkıntısı çekmesi 1962 yılında A.B.D Merkez Bankası ile Avrupa Merkez Bankaları arasında swap anlaşmalarının yapılmasına sebep olmuştur. Swap piyasalarının asıl gelişimini 1973 sonrası Bretton Woods sisteminin çökmesi tetiklemiştir. 1980'lere kadar para swap işlemleri gündemdeyken 1980 sonrası Dünya Bankası ile IBM arasında faiz swap anlaşması yapılmıştır. 1987'den sonra Uluslararası Swap Aracıları Birliğinin (International Swaps and Derivatives Association – ISDA) kurulmasıyla swap işlemleri standart bir yapı kazanmış, swap sözleşmeleri ikincil piyasalarda alınıp satılma yeteneği kazanmıştır. Türkiye’de vadeli işlemler ticari bankalar tarafından 1980’li yıllardan itibaren uluslararası piyasalarda döviz forward sözleşmeleri ile yapılmaya başlanmıştır. 1990 yılından itibaren vergisel sorunlar nedeniyle yurt içi işlemler kıyı bankacılığı merkezlerine kaymaya başlamıştır. 1994 krizi sonrası TCMB tarafından döviz forward piyasası açılmış ancak, kambiyo denetimini sağlamak amaçlanmıştır. 1997 yılında Altın üzerine futures işlemler başlamıştır. Bunu 2000 ve 2001 krizlerinin sonucunda başlayan dalgalı kur sistemi ile döviz üzerine futures işlemler devam etmiştir. 4 Şubat 2005 tarihinde, İzmir Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nın açılmasıyla tüm finansal araçlar ve emtia üzerine dayalı futures işlemler yapılmaya başlamış ve tek bir çatı altında toplanmıştır. Vadeli işlemlerin tarihçesi incelendiğinde ihtiyaçlar doğrultusunda vadeli sözleşmelerinin çeşitlendiği ve geliştiği görülmektedir. İlk olarak organize olmayan piyasalarda başlayan emtiaya dayalı vadeli sözleşmeler daha sonra tüccar ve üreticilerin fiyat riskinden kaçınma istekleri nedeniyle ciddi hacimleri olan organize bir piyasa haline gelmiştir. Daha sonra ise yeni ekonomik düzende kur ve faiz riskinin ortaya çıkması ile finansal vadeli işlemler piyasası hızlı bir şekilde gelişmiştir. VADELİ İŞLEM PİYASALARININ TEMEL FONKSİYONLARI Finansal sistemde büyük önemi olan ve özellikle gelişmiş ülkelerde ulusal ve uluslararası fon transferinde önemli bir yer tutan türev ürün piyasalarının bu piyasaların tercih edilmesini sağlayan fonksiyonları bulunmaktadır. Vadeli işlemler piyasalarının, risk yönetimi ve geleceğe yönelik fiyat oluşumu olmak üzere iki temel fonksiyonu bulunmaktadır. Risk Yönetimi Vadeli işlem piyasalarının temel fonksiyonlarından biri, gelecekte meydana gelebilecek ve zarara neden olabilecek fiyat değişimleri karşısında riskten korunma imkânı sunmaktır. Nitekim vadeli işlem piyasaları, tarımsal ürünlerin fiyatlarında gelecekte meydana gelebilecek aşırı dalgalanmaların yaratacağı risklerden korunma ihtiyacından doğmuştur. Vadeli işlem piyasaları yatırımcılara risklerini diğer yatırımcılara transfer edebilme imkânı sağlar. Riskleri üstlenen taraflar ise risklerini daha kolay yönetebilecek olan veya bu riskleri üstlenmeye istekli yatırımcılar olabilir. Riskleri üstlenmeye istekli olan taraflar, vadeli işlem piyasalarında derinliği sağlayan ve fiyat değişimlerinden kar elde etmeye çalışan spekülatörlerdir. Spekülatör olarak adlandırılan grup esas itibarı ile riskten korunmak yerine beklentileri doğrultusunda pozisyon alarak fiyat değişimlerinden kâr elde etmeye çalışmaktadır. Özet olarak risk, vadeli işlem piyasalarında alınıp satılabilir hale gelmektedir. Günümüzde işletmeler birçok riskle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu risklerin yönetilmesi işletmeler açısından önemlidir. Türev ürün piyasaları da bu noktada devreye girerek riskten korunmak isteyen işletmelere avantajlar sunar. Örneğin ihracatçı bir işletme 6 ay sonra döviz geliri elde etmesi durumunda işletmenin kârı veya zararı 6 ay sonraki döviz kuruna göre değişecektir. 6 ay sonraki döviz kurunun belirsiz olması işletme için bir risk unsurudur. İşletme bu riskten korunmak amacıyla 6 ay vadeli bir vadeli işlem sözleşmesini belirlediği kur üzerinden vadeli işlemler piyasasında satabilir. Böylelikle işletme kur riskinden korunmuş olur. 113 Yatırımcı spot piyasasında aldığı pozisyonun tersi pozisyonu vadeli işlem piyasasında almaktadır. Spot piyasada satış pozisyonu alan yatırımcı türev piyasalarda alış pozisyonu, spot piyasalarda alış pozisyonu alan yatırımcı ise türev piyasalarda satış pozisyonu alarak ileride doğabilecek olumsuz fiyat değişikliklerinden kendini koruyabilmekte, bu sayede arz ve talepten kaynaklanan fiyat belirsizliğinin maliyeti azaltılmış olur. Spot fiyat ile vadeli fiyat arasında teorik olarak bir fark olmalıdır. Bu farkı belirleyen unsurlar finansman maliyeti, depo kirası, sigorta primi gibi unsurlardır. Uzun Pozisyonlu Korunma Gelecekte fiyatların artması risk oluşturuyorsa vadeli işlemler borsasında uzun pozisyon alarak ilgili ürünün fiyat artışı riskine karşı korunabilirsiniz. Kısa Pozisyonlu Korunma Kısa pozisyonlu korunma, alım satıma konu ürünün gelecekte fiyatının düşmesi riskine karşı satım yönünde işlem yapılmasıdır. Çapraz Korunma Türev ürün piyasalarında, spot piyasadaki fiyat riskinden korunmanın bir diğer yolu da çapraz korunma yapmaktır. Çapraz korunma ile yatırımcı vadeli işlem sözleşmesine konu olan ürün ile riskten korunmayı amaçladığı ürünün aynı olmaması durumunda bu iki ürünün spot piyasadaki fiyat farkı riskinden korunmuş olur. Vadeli işlem piyasalarının araştırma maliyetlerini azaltıcı ve bilgi akışını hızlandırıcı özelliği de riskten korunmak isteyenlere yardımcı olmaktadır. Piyasalarda her zaman riske maruz kalınan ürün üzerine düzenlenmiş bir vadeli işlem sözleşmesi işleme açılmış olmayabilir. Bu durumda çapraz korunma işlemi olarak isimlendirlien bir işlem yaparak risk azaltılabilir. Çapraz korunma genellikle üç temel noktada ortaya çıkar: • Riske maruz kaldığımız vade yapısı. • Spot piyasadaki pozisyon miktarının sözleşme büyüklüğünün tam katı olmaması. • Sahip olunan malın kendine özel karakteristiklerinin olması. Çapraz korunmaya örnek olarak, hisse senetlerinden oluşan bir portföyün değerinin (portföyün yapısı hisse senedi endeksiyle birebir aynı değilse) hisse senedi endeksine dayalı sözleşmelerde pozisyon alınarak korunması verilebilir. Baz Risk Baz, spot fiyat ile vadeli fiyat arasındaki fark olarak tanımlanmaktadır. Baza etki eden unsurların değişmesi sonucu spot fiyat ile vadeli fiyat arasındaki farkın artması veya azalması riskine baz riski denmektedir. Baz hesaplanırken, aksi belirtilmemişse, en yakın vadedeki vadeli fiyat esas alınır. Vadeli işlem borsalarında sözleşmelerin vadeleri standarttır. Dolayısıyla korunma amacıyla işlem yapanlar, riskleri ile tam uyuşacak bir vade bulamayabilirler. Baz riski böyle durumlarda ortaya çıkmaktadır. Bu hususu bir örnekle açıklayalım. Bir pamuk üreticisi üreteceği pamuğun gelecekteki satış fiyatının düşme riskine karşı korunma sağlamak istiyor olsun. Ürünün hasat dönemi Ekim ayıdır ve çiftçi ürününü Ekim ayında satacaktır. Ancak borsada vade tarihi Ekim ayı olan herhangi bir pamuk sözleşmesi işlem görmemektedir. Bu yüzden çiftçi vadesi Kasım sonu olan sözleşmeyi korunma amacıyla satar. Çiftçi, ürününü sözleşmenin vadesinde değil de hasat zamanı satmak zorunda kaldığında, vadeli fiyat ile spot fiyat arasındaki ilişki korunmanın etkinliği açısından önem kazanacaktır. 114 Geleceğe Yönelik Fiyat Oluşumu ve Keşfi Vadeli işlem sözleşmelerinin en temel özelliklerinden biri de geleceğe yönelik fiyat keşfidir. Vadeli işlem piyasalarında konu olan sözleşmenin belirlenen fiyatı o sözleşmenin dayanak varlığının vade sonunda spot piyasada işlem görmesi beklenilen fiyatını yansıtmaktadır. Vadeli işlem piyasaları vadeli işlemlerin bu özelliği sayesinde bir ürünün gelecekteki fiyatı ile ilgili bilgi verirler. Vadeli işlem piyasalarının bu özelliği sayesinde işletmeler üretim planlamalarını daha doğru, daha az maliyetli gerçekleştirebilmekte ve kaynaklarını en iyi şekilde kullanabilmektedir. Bu durum ürünün arz talep dengesinin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Üreticilerin vadeli işlem piyasalarında fiyatı yüksek olan ürünü üretmeye yönelmeleri ve bu şekilde talebi karşılayabilmeleri, tersi durumda ise gereksiz üretimin gerçekleştirilmemesi ile arz fazlasının oluşmaması geleceğe yönelik fiyat bilgisinin kullanımına örnek olarak verilebilir. VADELİ İŞLEM PİYASALARINDA TARAFLAR Vadeli işlem piyasalarında işlem yapan yatırımcılar üç temel grup altında toplanabilir: • Riskten korunmak isteyenler • Spekülatörler • Arbitrajcılar Riskten Korunanlar Rikten korunmak isteyen bir yatırımcı (hedger) sözleşmeye konu olan ürünün spot piyasasında alımı, satımı, üretimi veya tüketimi ile uğraşan ve bu ürünün fiyat değişimine karşı kendini güvence altına almaya çalışan kişi ve kurumlardır. İleride oluşması muhtemel olumsuz fiyat değişimlerine karşı belirli bir fiyatı garanti etmek isteyen kişi veya kuruluşlar vadeli işlem piyasasında, spot piyasada aldığı pozisyonun aksi yönünde pozisyon alarak riskten korunma faaliyetinde bulunmaktadırlar. Böylelikle bir piyasada oluşan zarar diğer piyasada oluşan kâr ile karşılanır. Korunma amaçlı işlemler finansal piyasalarda portföy yöneticileri ve bankacılar, mal piyasalarında ise ilgili malı girdi olarak kullanan veya bu malı üretenler tarafından oldukça yoğun olarak yapılmaktadır. Örneğin, bir portföy yöneticisi, çeşitli varlık gruplarından oluşan bir portföyün performansını arttırmak, üstlendiği riskleri azaltmak veya portföy çeşitlendirmesine gitmek için, portföydeki hisse senedini spot piyasada satmak yerine, endeks üzerine vadeli işlem sözleşmesi satabilir. Bu durumda, piyasada gerçekten bir düşüş yaşanırsa, vadeli piyasada elde edilen kazanç, hisse senetleri piyasasında karşılaşılan zararı karşılar. Böylece, spot piyasada meydana gelebilecek fiyat düşüşlerinden etkilenilmemiş olur. Korunma amaçlı işlemlerde yoğun olarak kullanılması nedeniyle, özellikle yabancı yatırımcıların gelişmekte olan piyasalarda spot piyasa işlemlerinden kaynaklanan risklerden korunmak amacıyla zaman zaman vadeli piyasa ürünlerini kullandıkları bilinmektedir. Spekülatörler Spekülasyon, herhangi bir sikten korunma amacı taşımaksızın finansal piyasalar ile mal ve hizmet piyasalarında işlem gören bir varlığın gelecekteki fiyatına ilişkin genellikle diğer yatırımcılardan daha üstün nitelikli bilgi seti kullanılarak yapılan tahminlere dayanarak izlenen yatırım stratejisi olarak ifade edilmektedir. Spekülatör (yatırımcı), riskten korunmak isteyenlerin riskini üstelenerek daha fazla kazanç sağlamak amacıyla vadeli işlem piyasasında işlem yapan yatırımcı olarak tanımlanmaktadır. Spekülatif işlem sayesinde risk, riskten korunmak isteyenlerden kazanç amacıyla riski üstlenen spekülatörlere transfer edilmektedir. Vadeli işlem borsalarında spekülatörler son derece önemli işlevlere sahiptir. Spekülatörler piyasanın ihtiyacı olan likiditeyi sağlayarak mali araçların ticaretini kolaylaştırırlar. Genel kanaatin aksine spekülatörler vadeli piyasalar için oldukça faydalı ve gereklidir. Spekülatörlerin türev piyasalar için önemi sadece risk almaları ile sınırlı kalmamaktadır. Spekülatörler fiyatların aşırı yükselmesi halinde satış yönünde işlem yaparken, fiyatların aşırı düşmesi halinde de alım yönünde işlem yaparlar. Bu nedenle doğru yapılan spekülasyon, fiyatların aşırı yükselmesini ve düşmesini önleyerek finansal istikrara 115 katkı sağlar. Kısacası, spekülatörler riski kabul ederler. Üretici ve tüketicilerin korunmak istedikleri riskleri, kâr fırsatı olarak görerek zarar etme pahasına gönüllü olarak üstlenirler. Spekülatörlerin var olmadığı bir piyasa ortamında likidite azalır, katılımcıların arz ve talepleri istenilen ölçüde karşılanamayabilir. Bazı spekülatif hareketleri ile piyasada fiyat dengesizliklerinin ortaya çıkmasına neden olsalar da spekülatörler spot ve vadeli piyasalardaki alım satım fiyatları arasında destek ve direnç noktaları oluşturarak bu iki piyasa arasındaki fiyat farkını belirli bir seviyede tutmaktadırlar. Arbitrajcılar Arbitraj, yatırım yapmadan elde edilen risksiz kazanç olarak tanımlanmaktadır. Arbitraj işlemleri, her hangi bir risk alınmaksızın, fiyat veya faiz hadlerinde oluşan dengesizliklerden faydalanmak suretiyle farklı sözleşmelerin ve işlemlerin eşanlı olarak yapılması suretiyle her türlü şartta belirli bir karın garanti edildiği işlemlerdir.Vadeli piyasalarda oluşan fiyatlarla spot piyasalarda oluşan fiyatlar arasında, hatta aynı vadeli işlem sözleşmesinin değişik vadeleri arasında belirli ilişkiler vardır. Bu ilişkileri yakalayan bir yatırımcı bu ilişkilerin bozulduğu dönemlerde arbitraj yaparak kısa dönemli kâr elde edebilmektedir. Yani, fiyatı düşen bir varlığı alarak bunu yükselen piyasalarda satabilme imkânına sahiptir. Böylece hem kâr elde edecek hem de daha önce bahsedilen fiyatlar arasındaki ilişkinin tekrar kurulmasına sebep olacaktır. Arbitraj amaçlı işlemler, fiyatların sapmasını engelleyerek etkin fiyat oluşumunu sağlamaya katkı sağlar. Ayrıca arbitraj işlemleri, fiyatların beklenen şekilde belirlenmesine de yardımcı olarak piyasaların öngörülebilirliğini de artıracaktır. Arbitrajcılar, piyasalar arasındaki fiyat dengesizliklerinden yararlanarak risksiz kâr elde etmeyi hedefleyen yatırımcılardır. Örneğin, bir malın coğrafi olarak farklı yerlerde farklı iki fiyattan işlem görmesi durumunda arbitrajcı fiyatın ucuz olduğu piyasadan alır, pahalı olan piyasada aynı ürünü satar ve böylece risksiz kâr elde eder. Benzer şekilde spot piyasalar ile vadeli piyasalar arasındaki taşıma maliyeti ilişkisi sonucu oluşması gereken fiyattan farklı seviyelerde fiyat oluşması durumunda, arbitrajcılar devreye girerek ucuz olan piyasada alış, pahalı olan piyasada satış yaparak piyasaları dengelerler. Bu faaliyetler spot ve vadeli piyasaların birbirleriyle uyumlu ve dengeli hareket etmesini ve gerçekçi fiyat oluşumunu sağlar. Etkin piyasalarda arbitraj işlemleri ile risksiz kâr elde etme imkanı genel olarak mümkün değildir. VADELİ SÖZLEŞMELERE KONU OLAN KIYMETLER Vadeli işlemlerin oluşturulma amaçları göz önünde bulundurulduğunda, öncelikle emtiaya dayalı sözleşmelerin işleme konulduğu görülmektedir. Özellikle riskten korunma ihtiyacının ortaya çıktığı 1600'lü yıllarda Osaka borsasından başlanarak Chicago borsasının vadeli işlemleri portföyüne aldığı yıllara kadar mal ve emtiaya yönelik futures sözleşmeleri rağbet görmekteyken, piyasa yapıcılar yatırımcı ihtiyaçlarını göz önüne alarak yabancı paralar ve değerli madenler üzerine de futures sözleşmelerin alım satımına başlamışlardır. Özellikle vadeli işlem piyasalarının sağladığı kaldıraç etkisi ile birlikte spekülatörler ve arbitrajcıların da yüksek kazançlar elde etme gereksinimlerinin ortaya çıkması finansal piyasa enstrümanları üzerine de futures sözleşmelerin düzenlenmesine neden olmuştur. Zaman içerisinde yatırımcılar, hisse senetleri üzerine düzenlenen futures sözleşmelerinin yerine hisse senetlerinden oluşan endeksler üzerine düzenlenen futures sözleşmeleriyle piyasada etkin rol almışlardır. Futures piyasalarda alım satıma konu olan bir çok çeşit söz konusu olmasına rağmen, çoğu sözleşme ya aktif olarak ticarete konu olmamakta, yada bazı zamanlarda işleme konulmamaktadır. Bilinmelidir ki, yatırımcı ihtiyacından doğan yeni sözleşmeleri işleme konu olduğunda eski sözleşmeler liste dışı kalabilmektedir. Vadeli işlem sözleşmelerinin temel aldığı kıymetler: • Finansal varlıklara dayalı vadeli işlem sözleşmeleri o Uzun vadeli devlet tahvilleri o Orta vadeli devlet tahvilleri o Kısa vadeli faiz oranına bağlı varlıklar 116 • o Döviz kurları o Tek hisse senetleri için hazırlanan vadeli işlem sözleşmeleri o Endeks üzerine düzenlenen vadeli işlem sözleşmeleri o Enflasyon oranı, Tüketici fiyat endeksi ve hava durumu gibi ekonomik olmayan diğer değişkenler üzerine hazırlanan vadeli işlem sözleşmeleri. Çeşitli mallar üzerine vadeli işlem sözleşmeleri o o o Tarım ürünlerine dayalı vadeli işlem sözleşmeleri Soya fasulyesi Portakal suyu Mısır Şeker Canlı sığır Buğday Küçük baş hayvan Yulaf Soya fasulyesi yağı Soya fasulyesi unu Zeytin yağı Ayçiçek uağı Kakao Kereste Kahve Deniz mahsülleri Fındık Gül Pirinç Lale Doğal kaynaklara dayalı vadeli işlem sözleşmeleri Altın Alüminyum Gümüş Çelik Ham petrol Bakır Brent Tipi Petrol Paladyum Enerji ve İklim ürünlerine dayalı vadeli işlem sözleşmeleri Baz yük elektrik Bir mevsimde görülen fırtına sayısı Pik yük elektrik Kilometre kareye düşen yağmur miktarı Petrol Kilometre kareye düşen kar miktarı Carbon (CO2) Bir mevsimdeki ortalama hava sıcaklığı Farklı ülkelerde işlem gören türev ürünlerle ilgili olarak daha ayrıntılı bilgi için www.cmegroup.com, www.eurexchange.com ve www.cboe.com adreslerini ziyaret edebilirsiniz. Türkiye vadeli işlem piyasalarında işlem gören ürünler hangileridir? 117 VADELİ İŞLEM BORSALARININ OLUŞMASI İÇİN GEREKEN ŞARTLAR Her yeni finansal araç ilgili dönemdeki ekonomik ve sosyal ihtiyaca göre ortaya çıkmıştır. Bu nedenle organize borsaların işleyişini ve fonksiyonlarını incelemeden önce türev ürünlerin ortaya çıkış sebeplerini inceledik ve daha sonra ayrıntılı olarak bu ürünlerin özellikleri ele alınmıştır. Belirsizlik vadeli piyasaları doğuran en temel unsurdur. Asıl amaç olarak risk yönetimi olduğundan eğer emtiaların gelecekte oluşacak olan fiyatları belirsizlik göstermeseydi vadeli piyasalar ortaya çıkamazdı. Fiyatlardaki belirsizlik ise arz ve talep miktarlarındaki belirsizliğe dayanır. Dolayısıyla, dayanak varlığını oluşturan herhangi bir spot piyasada devlet müdahalesi ya da fiyat oluşumuna herhangi bir dış etki varsa, o mallar üzerine vadeli işlemlerin gelişmesi beklenemez. Borsaların oluşması için gereken ikinci bir özellik o ürüne ait piyasanın büyük ve rekabetin güçlü olduğu bir piyasa olması gerekliliğidir. Söz konusu ürüne ilişkin piyasadaki ticaret hacmi düşükse, futures piyasası başarılı olamaz çünkü piyasanın likit olmasını sağlayacak kadar işlem yapılamayacaktır. Likiditesi düşük piyasalarda üreticiler ve kullanıcılar bir futures piyasasının kurulmasını sağlamaktansa, birbirleriyle doğrudan işlem yapmayı tercih edebilirler. Likit bir piyasa ancak söz konusu ürünün standart olarak çok miktarda bulunabilmesiyle olabilir. Üçüncü bir ön şartsa, futures piyasalar sadece standartlaştırılabilen ve böylece kolaylıkla ticareti yapılabilen ürünler için olabilir. Rekabetin olmadığı, üretimin monopol veya alıcıların çok az sayıda olduğu piyasalarda vadeli sözleşmelerin gelişmesi ve başarılı olması mümkün değildir. Önemli bir diğer faktör de ürünün saklanabilirliği ve kolay teslim edilebilirliği özelliğidir. Vadeli sözleşmelere konu olan ürünler dolaylı veya dolaysız olarak saklanabilir olanlardır. Vadeli piyasaların etkin işlemesi için gereken bazı koşulların oluşması gerekir. Future ve opsiyon sözleşmelerinin yapıldığı vadeli işlemler borsalarının etkin işlemesi, bu tür borsaların varlığı kadar önemlidir. Etkin işleyen bir borsa veya borsanın güvenirliğinin de olması gerekmektedir. Günenirlilik için de gerekli olan şartlar aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Borsada oluşan fiyatların suni olarak etkilenmemesi • Borsanın işleyişinin şeffaf olması, • Katılımcıların hak ve yükümlülüklerini doğru bir şekilde belirleyen kuralların olması, • Borsanın etkin işlemesini sağlayacak açık ve net kuralların olması, • Kuralların herkese eşit bir şekilde uygulanması, • Düzenleyici otoritenin kurallarının piyasanın işleyişine uygun olması, • Güvenilir bir teknik altyapının olması, • Üyelerin yatırımcılara uygun hizmetleri sunması, • Bütün bunların tutarlı ve istikrarlı olması VADELİ İŞLEM PİYASALARININ İŞLEYİŞİ Vadeli işlem piyasalarının düzenlenmesinde genellikle üç tip düzenlemeden söz edilmektedir. • Borsa tarafından kendi üyeleri yararına yapılan düzenlemeler, • Borsa ve aracı kuruluşların oluşturdukları birlikler tarafından yapılan piyasaya yönelik düzenlemeler, • Kamu otoritelerince yapılan kamu yararını koruyucu düzenlemeler. 118 Vadeli işlem piyasalarının pratik işleyişinde temel bazı farklılıklar olmakla birlikte mevcut spot piyasalardan bir farkı yoktur. Vadeli işlem piyasalarında birden fazla kural ve birden fazla kurum piyasayı mümkün olduğunca adil ve serbest rekabet ortamında tutmak için hazır bulunmaktadır. Vadeli Sözleşmelerin Dizayn Edilmesi ve Sözleşme Unsurları Herhangi bir dayanak varlık üzerine vadeli sözleşme dizayn edilirken bazı hususlar dikkate alınır: • Herhangi bir ürün üzerine vadeli işlem sözleşmesi dizayn edilebilmesi için ilgili ürünün arz ve talebinin sürekli olması gerekir. • Üzerine vadeli işlem sözleşmesi yazılacak ürünün belli bir büyüklüğün üzerinde ekonomik değeri ve spot piyasada işlem hacminin olması gerekir. Vadeli işlem sözleşmesine dayanak varlığın fiyatının serbestçe belirleniyor olması ve fiyat hareketlerinin değişken olması önemlidir. • İlgili dayanak varlık için piyasa katılımcıları tarafından korunma amaçlı bir talebin varlığı önemlidir. • Herhangi bir dayanak varlık üzerine vadeli işlem sözleşmesi dizayn edilmesi sonucunda bir ekonomik yarar sağlanmalıdır. • Dizayn edilecek sözleşmede yatırımcı haklarının korunmasına yönelik tedbirlerin alınması zorunludur. Organize borsalarda işlem gören ve belli bir standarda sahip futures ve opsiyon sözleşmelerinin dizay edilmesinde dikkate alınana sözleşme unsurları şu şekildedir. Dayanak Varlık: Sözleşmeye konu alım satım aracının türünün tanımlanmasıdır. (Pamuk, Buğday, Endeks, Döviz gibi) Kullanım Fiyatı: Opsiyon sözleşmelerine konu olan varlığın alım veya satım hakkının vade süresince veya vade sonunda kullanılabileceği fiyatı ifade eder Baz Kalite: Pamuk, buğday ve benzeri farklı kalite ve çeşitleri olan ürünlerde alım satıma konu olan kalite ve özelliklerin tanımlanmasını ifade eder. Sözleşme Büyüklüğü: Her bir sözleşmedeki alım satıma konu miktarın tanımlanmasıdır. (100gr Altın, 1.000 Avro, 10 Ton buğday, 1 Ons Altın gibi) Vade Ayları: Standart olarak ilgili sözleşmede hangi vade aylarının işlemelere konu olduğunun tanımlanmasıdır. Kotasyon Şekli: Piyasada ilgili sözleşmede fiyatlamanın para ve ölçü biriminin tanımlanmasını ifade eder. (/Kg, /USD, EUR/USD, USD/ONS, /GR gibi) İşlem Saatleri: İlgili sözleşmede işlemlerin yapılabildiği zamanın başlangıç ve bitiş saatinin tanımlanmasıdır. Başlangıç Teminatı: Her bir sözleşmede işlem yapmak için takas kurumuna yatırılması zorunlu miktar veya oranı ifade eder. (Örneğin sözleşme değerinin %10’u veya sözleşme başına 80 gibi.) Sürdürme Seviyesi: Başlangıç teminatının zarar sonucu azalacağı azami seviyeyi ifade eder. (Başlangıç teminatının 0,75’i gibi) Günlük Fiyat Hareket Sınırı: Seans boyunca fiyatların bir önceki günün uzlaşma fiyatına göre hareket edebileceği azami alt veya üst sınırın tanımlanmasıdır. (± %10 gibi) Pozisyon Limiti: Vadeli işlem sözleşmesinde vadeler ve toplam olarak herhangi bir hesap sahibinin alım veya satım yönünde alabileceği azami sözleşme sayısı veya oranının tanımlanmasıdır. Uzlaşma Fiyatı: Her gün sonunda, belirlenen yöntem çerçevesinde hesaplanan teminatların güncelleştirilmesi ve kâr ve zararların hesaplanmasında kullanılacak fiyattır. 119 Son İşlem Günü: Vade ayı içerisinde işlem yapılabilen son günün tanımlanmasıdır. Bu gün sonunda açık kalan pozisyonlar tanımlanan uzlaşma yöntemine göre kapatılır. Teslimat Şekli: Son işlem gününde açık pozisyon sahibi olan tarafların yükümlülüklerini nasıl yerine getirecekleri teslimat şeklinin tanımlanması ile belirlenir. Teslimat yükümlülüğü fiziki olarak tanımlanabildiği gibi, nakdî mutabakat olarak da tanımlanabilir. Fiziki teslimat yönteminde alım satıma konu ürünün teslim edilmesi ile pozisyonlar kapatılırken, nakdi mutabakat yönteminde son güne ait uzlaşma fiyatı üzerinden ters işlem yapılarak pozisyonların kapatılması şeklinde kâr ve zararlar ilgili hesaplara yansıtılır. Teslim Edilebilir Dereceler: Alım satıma konu özellikle tarımsal ürünlerde baz kalitenin dışında hangi kalite ve derecelerin teslimata kabul edilebileceğinin tanımlanmasıdır. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.’de işlem gören vadeli işlem sözleşmelerine ilişkin belirlenen sözleşme büyülükleri, fiyat kotasyonları, başlangıç teminatı tutarları ve pozisyon limitleri nedir? Vadeli İşlem Borsalarının Pratik İşleyişi Vadeli işlem sözleşmeleri, sözleşmelerin dizayn edilmesinde dikkat edilen hususlar ve sözleşme unsurları ile birlikte vadeli işlem sözleşmelerinin alım satımında piyasanın pratik işleyişi önemli bir rol oynamaktadır. Vadeli işlem borsalarının pratik işleyişindeki bazı temel kavramlar sırasıyla tanımlanmıştır. Başlangıç Teminatı Herhangi bir vadeli işlem sözleşmesinde pozisyon alabilmek için ilgili sözleşmede öngörülen miktar veya oranda teminat yatırılması gerekir. Bir tek vadeli işlem sözleşmesinde pozisyon alabilmek için aracı kurum üzerinden takas kurumuna yatırılması zorunlu teminat tutarı başlangıç teminatıdır. Yatırılması gereken başlangıç teminatı tutarı, miktar veya oran olarak sözleşme bazında olduğu gibi sahip olunan portföy bazındada belirlenebilir. Başlangıç teminatı, ilgili sözleşmede geçmişe yönelik fiyat değişimleri dikkate alınarak günlük azami zarar riskini kapsayacak şekilde belirlenir. Teminat miktarı veya oranı Borsa Yönetim Kurulunca piyasa koşulları çerçevesinde artırılabilir veya azaltılabilir. Teminat miktar veya oranının artırılması durumunda pozisyon sahipleri yeni teminat miktar veya oranına göre teminat bakiyelerini güncel hale getirmek zorundadır. Başlangıç teminatı nakit yatırılabildiği gibi, döviz, hazine bonosu, devlet tahvili gibi nakde kolayca çevrilebilir değerler şeklinde de yatırılabilir. Nakit olarak yatırılan değerler piyasa şartlarında nemalandırılır. Her gün sonunda oluşan kar zararların ilgili hesaplara aktarılması gerektiği için başlangıç teminatının asgari bir oranı nakit olarak yatırılmak zorundadır. Sürdürme Teminatı ve Teminat Tamamlama Çağrısı Yatırımcıların almış olduğu pozisyonların her gün itibarıyla uzlaşma fiyatı esas alınarak güncellendiğinden veya piyasaya göre değerlemeye tabi tutulduğundan daha önce bahsetmiştik. Bu güncelleme sonucunda yatırımcının hesabında bulunan teminat tutarları kar durumunda artar, zarar durumunda ise azalır. Takas kurumları hesapta teminat olarak bulundurulan tutarların düşebileceği seviyeye bir alt sınır koyarlar. Bu sınır sürdürme teminatı seviyesidir. Buradan da anlaşılacağı üzere sürdürme teminatı seviyesi başlangıç teminatı seviyesinden daha azdır Sürdürme teminatı seviyesi genellikle başlangıç teminatı seviyesinin %75’i olarak belirlenir. Hesabınızdaki teminat seviyesinin sürdürme teminat seviyesinin altına düşmesi durumunda takas kurumu teminat tamamlama çağrısı yapar ve teminatın başlangıç teminatı seviyesine çıkarılmasını talep eder. Teminat tamamlama çağrısında takas kurumu genellikle bir iş günü içinde hesaba yeterli teminatın yatırılmasını talep eder. Bir hesaptaki teminat seviyesinin başlangıç teminatı seviyesinin altına düşmesi 120 durumunda hemen teminat tamamlama çağrısı yapılmaz. Çağrının yapılması için teminatın sürdürme teminatı seviyesine kadar gerilemesi beklenir. Uzun Pozisyon Vadeli işlem piyasalarında uzun pozisyon, yapılan işlemler sonucunda alım yönünde net pozisyona sahip olunmasıdır. Uzun pozisyon almak, net alım yönlü işlem yapmaktır. Kısa Pozisyon Kısa pozisyon uzun pozisyonun tam tersidir. Sahip olduğunuz toplam net pozisyon satış yönünde ise kısa pozisyona sahipsiniz. Kısa pozisyon almak, net satış yönlü işlem yapmaktır. Ters İşlem (Pozisyon Kapatma) Ters işlem piyasada sahip olunan pozisyona aksi yönde işlem yapmaktır. Ters işlem sonucunda sözleşme ile ilgili tüm hak ve yükümlülükler sona erer. Yayılma Pozisyonu Vadeli işlem sözleşmelerinde yayılma işlemi; • Vadeler arası, • Ürünler arası • Piyasalar arasında yapılabilir. Bir yatırımcının, aynı sözleşmenin bir vadesinde alım bir başka vadesinde satım yönlü işlem yapması halinde bu işlem vadeler arası yayılma işlemi olarak adlandırılmaktadır. Bir diğer yayılma işlemi ise aynı borsada işlem gören aralarında fiyat uyumu yüksek iki ürünün birinde alış diğerinde satış yapılarak gerçekleştirilen ürünler arası yayılma işlemidir. Aynı ürün veya aralarında belirli bir ilişki olan ürünler farklı borsalarda işlem görüyorsa, bu borsalar arasında yapılan mutabakat gereği piyasa katılımcılarının aynı veya benzer ürünlerdeki alış veya satış işlemleri her iki borsa tarafından yayılma işlemi olarak kabul edilebilir. Bu tür bir yayılma işlemine ise piyasalar arası yayılma işlemi denir. Yayılma işlemleri genelde farklı ürünler arasında veya aynı ürüne ait vadeli işlem sözleşmesinde farklı vadeler arasında yapılabilir. Yayılma işlemlerinde yatırımcının asıl beklentisi fiyatların düşeceği veya yükseleceği yönünde değil, vadeler arası veya ürünler arası fiyat farkının açılacağı veya azalacağı yönündedir. Açık Pozisyon Sayısı Açık pozisyon sayısı ise herhangi bir sözleşmede yapılan işlemler sonucu uzun ve kısa pozisyonların toplamının yarısıdır. Pozisyonların Piyasaya Göre Güncelleştirilmesi Güncelleştirme piyasada işlem yapan tarafların sahip oldukları pozisyonların her gün sonunda belirlenen uzlaşma fiyatı esas alınarak yeniden değerlendirilmesidir. Yeniden değerleme sonucu kâr/zararlar hesaplanarak ilgili hesaplara yansıtılır. 121 Emir Tipleri Gelişmiş piyasalarda rekabetin yoğun yaşanması nedeniyle müşteri emirlerinin gerçekleştirilmesi için her ihtiyaca cevap verecek nitelikte emir tipleri geliştirilmiştir. Yazılım sisteminin de buna uygun tasarlanması sonucu yatımcılar beklentileri doğrultusunda emirlerini geliştirilen emir tiplerinden herhangi birini kullanarak verebilirler. Emir tiplerinden yaygın olarak kullanılanlar: • Piyasa emri, • Fiyat limitli emir, • Zarar durdurmalı emir, • Günlük veya iptal edilene kadar geçerli emir ve • Biri diğerini iptal eden emirdir. Vadeli İşlem Borsalarında Organizasyon Yapısı ve Taraflar Vadeli işlem borsalarında faaliyet gösteren tarafları fonksiyonları açısından beş ana grupta inceleyebiliriz. • Borsa • Takas Kurumu • Aracı Kurumlar (Üyeler) • Piyasa katılımcıları • Denetleyici kurumlar Borsa Borsaların temel fonksiyonu vadeli işlemler piyasasında işlemlerin güven ve rekabet ortamı içerisinde yapılmasını sağlamaktır. Ayrıca borsalarda işlem görecek sözleşmeler ekonomik yarar gözetilerek piyasa katılımcılarının tercih ve talepleri doğrultusunda belirlenmektedir. Dünyada vadeli işlem borsalarını sahiplik yapıları itibarıyla kooperatif borsalar ve özel borsalar olarak iki gruba ayırmaktadır. Kooperatif borsalar üyeler tarafından kurulur ve yönetilir. Bu tür borsalarda borsanın kâr etmesi amaçlanmaz ve borsanın işlemlerden alacağı komisyonların düzeyi masrafları karşılayacak şekilde belirlenir. Vadeli işlem borsalarının tarihi gelişiminde de açıklandığı gibi ilk vadeli işlem borsası Şikago’daki 82 tüccar tarafından kurulmuştur. Üyelerce kurulan borsalar halen varlığını sürdürmekle birlikte son yıllarda sahipleri üyelerden oluşmayan borsalar da kurulmaya başlamıştır. Bunun yanında, kooperatif borsaların yapılarını kâr amaçlı özel sermayedarlı kuruluşlara dönüştürdüğünü görüyoruz CBOT ve CME bu yönde yapısal değişikliğe gitmişlerdir. Değişen şartlara daha iyi uyum sağlama ve piyasanın beklentilerini etkin bir şekilde karşılama gibi hususlar kooperatif yapıların terk edilmesinin arkasında yatan neden olarak ortaya çıkmaktadır. Borsalar, üyelerce gerçekleştirilen işlemleri takas kurumu aracılığıyla garanti eder. Takas Kurumu borsa bünyesinde olabileceği gibi, borsadan bağımsız ayrı bir yapı olarak da düzenlenebilir. Dünyadaki örneklere baktığımızda, CBOT’nin kullandığı takas kurumu borsadan bağımsızken CME borsa bünyesinde oluşturulmuş bir takas merkezini kullanmaktadır. Borsalar piyasanın sağlıklı işleyişine yönelik olarak aşağıdaki fonksiyonları icra ederler: • Piyasada oluşan fiyat bilgileri ve işlemlere ilişkin verileri güncel olarak yayınlamak. • Borsada işlem görecek sözleşmeleri dizayn etmek. 122 • Borsada faaliyet gösterecek aracı üyeleri belirlemek. • Fiyat hareketlerine uygun olarak sözleşmelere ilişkin başlangıç ve sürdürme teminat oran veya tutarlarını belirlemek. • Piyasanın işleyişine ilişkin kanun ve genel yönetmeliklere uygun olarak düzenlemeler yapmak, • Borsanın sağlıklı işleyişine yönelik her türlü tedbiri almak ve bu amaçla gerekli yaptırımları uygulamak. Dünyada vadeli işlem borsalarına baktığımızda işlemlerin iki farklı platformda yapıldığını görüyoruz: Birincisi vadeli işlem borsalarının kuruluşundan beri uygulanan fiziki bir ortamda gerçekleştirilen sesli müzayede sistemi, diğeri ise teknolojik gelişmeler sonucu uygulamaya konulan elektronik alım satım sistemidir. Borsa üyelerinin korbey veya pit olarak adlandırılan fiziki bir mekanda alım satımlarını yüz yüze sesli olarak yapmaları sesli müzayede sistemi olarak adlandırılır. Bu sistemleri kullanan borsalarda, her bir sözleşme için ayrı bir korbey mevcuttur. Belirlenen işlem saatlerinde binlerce borsa üyesi bir araya gelir, müşterilerden gelen emirler korbey içerisinde görevli işlemcilere iletilir. İşlemciler aldıkları emirleri, sözlü olarak veya işaretle açıklar veya almak veya satmak isteyen diğer üyelerin emirlerini kabul ederek işlemi gerçekleştirir. Gerçekleştirilen işlemler operasyon merkezince sisteme girilerek kısa süre içerisinde kayıt altına alınmaktadır. Takas Kurumu Takas kurumu, borsada alıcı karşısında satıcı, satıcı karşısında alıcı konumuna geçerek piyasa katılımcılarının hak ve yükümlülüklerini teminat altına alan, gerçekleşen işlemler sonucu oluşan ödeme ve teslimat yükümlülüklerinin zamanında yapılmasını sağlayan ve risklerin takibi, kontrolü ve teminatların tesisini sağlamakla görevli merkezdir. Takas Kurumu borsa bünyesinde bir birim olabileceği gibi borsa tarafından belirlenen görevleri yerine getirmek üzere kurulmuş borsa dışında bağımsız bir kurum da olabilir. Takas kurumu riskin transfer edilmesinde temel yapı taşlarından biridir. Borsa’da işlem gören her sözleşmenin iki tarafı vardır. Bunlar alıcı ve satıcıdır. Alıcı’nın pozisyonu uzun, satıcının pozisyonu kısa pozisyon olarak adlandırılır. Uzun pozisyon alan bir yatırımcı teslim tarihinde, sözleşmeyi aldığı fiyattan, sözleşmede belirtilmiş miktar ve koşullarda dayanak varlığı almayı taahhüt eder. Kısa pozisyon alan bir yatırımcı teslim tarihinde, sözleşmeyi sattığı fiyattan, sözleşmede belirtilmiş miktar ve koşullarda mal satmayı taahhüt eder. Bu taahhütlerin yerine getirilmesini takas kurumu garanti eder. Aslında borsada gerçekleştirilen her işlemin karşı tarafı takas kurumudur. Takas kurumu alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı alıcı pozisyonu alır. Takas kurumu sistemi sayesinde, birbirlerini hiç tanımayan ve tanımak zorunda olmayan taraflar, alıcı ve satıcı olarak vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinde güvenli bir şekilde alım satım yapabilirler.Bir vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesinde işlem gerçekleştiği andan itibaren alıcı ve satıcının birbiriyle taraf olma zorunluluğu ortadan kalkar. Teslim tarihinde, sözleşme hala açıksa (ters işlem yolu ile kapatılmamışsa) uzun pozisyondaki alıcı ve kısa pozisyondaki satıcı birbirlerini bulmak zorunda değildir. Sözleşme tarafları, sözleşme yapıldığı andan itibaren takas kurumu ile muhataptır. Takas kurumu sözleşmenin gerekliliklerini yerine getirir. Takas kurumu bu yükümlülüğünü yerine getirebilmek için teslim tarihinde sözleşmesi hala açık her kısa tarafın satış taahhüdünü yerine getirmesini, alım yönlü pozisyon sahiplerinin de alacakları malların bedelini ödeme yükümlülüğünü yerine getirmelerini gözetir. Takas Kurumu bu gözetim görevini yürütebilmek için bir teminat sistemi uygular. Vadeli işlem sözleşmesinde bir pozisyon alabilmek için, öncelikle yatırımcının işlemi gerçekleştirdiği aracı kuruma bir teminat yatırması gerekir Bu teminat aracı kurum tarafından takas kurumuna yatırılır. Bu teminatın tutulmasındaki tek amaç, her yatırımcının sözleşme şartlarını yerine getirebilmesini garanti etmektir. Vadeli işlem sözleşmelerinde uzun taraf da, kısa taraf da zarar edebileceği için, her iki tarafında potansiyel riski karşılayabilecek kadar bir teminat yatırması gerekir. 123 Teminatların nemalandırılması borsadan borsaya farklılık göstermektedir. Borsalar genellikle teminatların nemalarını kendi bünyesinde tutmaktadır. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası, yatırımcıların düşük maliyetle işlem yapmasını sağlamak üzere, teminat yükümlülüğünün bir kısmının faiz getirisi olan menkul kıymetlerle de yerine getirilebilmesine imkan tanımıştır. Nakit olarak yatırılan teminatların nemasını da belirli oranlarda hesap sahibine ödenmektedir. Türkiye’de vadeli piyasalarda takas kurumu olarak benimsenen kurumu biliyor musunuz? Aracı Kurumlar Vadeli işlem borsalarında gerek korunma gerekse yatırım amacıyla işlem yapmak isteyenlere her türlü hizmeti vermek üzere aracı kurumlar faaliyet gösterir. Vadeli işlem piyasalarında işlem yapabilmek için borsa üyesi bir aracı kurum nezdinde hesap açtırmamız gerekir. Aracı kurumlar diğer borsalarda olduğu gibi vadeli işlem borsalarında da olması zorunlu kuruluşlardır. Chicago Board of Trade (CBOT), Chicago Mercantile Exchange (CME) ve benzeri gelişmiş borsalarda farklı statüde binlerce kayıtlı üye bulunmaktadır. Vadeli işlem borsalarında üyeler öncelikle takas üyeleri ve takas üyesi olmayan üyeler olarak iki gruba ayrılır. Takas üyeleri borsada gerçekleştirdikleri tüm işlemlerin takasını yapabilirler. İşlemlerin takasının yapılması, sözleşme bazında borsa takas kurumunca talep edilen teminatların toplanması ve takas kurumuna yatırılmasıdır. Takas üyeleri kendi nam ve hesaplarına, müşteri nam ve hesabına, kendi namına ve müşteri hesabına işlemlere aracılık yapabilirler. Takas üyesi olmayan aracı kurumlar borsada işlem yapabilmek için bir takas üyesi ile anlaşma yapmak zorundadırlar. Takas üyesi olmayan üyelerin işlemlerine ait teminatların yatırılması ve takas kurumuna karşı garanti edilmesi anlaşmış oldukları takas üyelerince yapılır. Takas üyelerini ise borsalarda tanımlandıkları statülerine göre üç gruba ayırmak mümkündür: • Doğrudan Takas Üyesi: Sadece kendisi adına ve müşterileri adına işlemlerin takasını yapan takas üyeleri, • Bağımsız Takas Üyeleri: Borsada alım satıma aracılık etmeyip sadece başka kurumların yapmış oldukları alım satım işlemlerinin takasını gerçekleştiren takas üyeleri, • Genel Takas Üyeleri: Hem borsada kendi ve müşterileri için işlem yapan ve aynı zamanda diğer aracı üyelerin de yapmış olduğu işlemlerin takasını gerçekleştiren genel takas üyeleri. Denetleyici Kurumlar Vadeli işlem borsalarında piyasaların sağlıklı işlemesi için borsalar ve borsalarda faaliyet gösteren aracı kurumlar ile piyasalarda yapılan işlemler denetime tabidir. Bu yönü ile denetleyici kurumlar da vadeli işlemlere kamu adına taraf olan kuruluşlardır. Her ülkede mevzuatlara göre oluşturulan denetleyici kuruluşlar vardır. Bazı ülkelerde oluşturulan denetleyici kurumlar sadece vadeli işlem borsalarını denetlemekle görevli iken, bazı ülkelerde menkul kıymet borsaları ve vadeli işlem borsaları aynı kurum tarafından denetlenmektedir. Denetleyici kurumların temel amacı, yatırımcıların korunması ve yapay fiyat oluşumlarının önlenmesidir. Denetleyici kuruluşlar bu amaçla işlem görecek sözleşmelere izin verilmesi, aracı kurumlara aracılık yetki belgesi verilmesi, vadeli işlem ve opsiyon borsalarının alacağı belli kararların onaylanması gibi yetkilere sahiptir. Sermaye Piyasası Kurulu’nun Türkiye’deki mevcut vadeli işlem piyasalarını düzenlenmesi ile ilgili olarak www.spk.gov.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. 124 Vadeli İşlem Sözleşmelerinde Fiyat Kavramı Fiyat genel anlamıyla herhangi bir mali araç, mal veya hizmetin üreticisinin veya sahibinin satmaya, alıcısının da ödemeye razı olduğu değeri ifade eder. Basit anlamı ile fiyat, bir ürünü bir tarafın satmayı, diğer tarafın da almaya razı olduğu seviyedir. Serbest piyasa ekonomisi içerisinde fiyatların oluşumunu belirleyen faktör ilgili ürüne olan arz ve taleptir. Arz kanununa göre herhangi bir malın piyasada fiyatının artması ile arzı da artar, aynı fiyat seviyesinde arzın artması ise fiyatlar üzerinde baskı oluşturur. Talep kanununa göre ise fiyatlar ile ilgili ürüne talep arasında ters bir ilişki vardır. Fiyat yükseldikçe ürüne talep azalacaktır. Fiyat kavramına diğer bir açıdan baktığımızda oluşan fiyatlar geçicidir. Sürekli olarak arz ve talep değişkenliği içerisinde fiyatlarda da iniş çıkışlar yaşanacaktır. Alıcı ve satıcıların piyasada oluşan fiyatları değerlendirmeleri açısından fiyat çeşitleri üzerinde durmakta yarar vardır. Alış fiyatı, herhangi bir ürünün alınması için alıcının teklif etmiş olduğu fiyattır. Satış fiyatı, herhangi bir ürünün satılması için satıcısının teklif etmiş olduğu fiyattır. Ortalama fiyat, alım satıma konu olan ürünün, bir seans içerisinde gerçekleşen işlemlerde oluşan fiyatların ortalamasıdır. Ağırlıklı ortalama fiyat, alım satıma konu ürünün, bir seans içerisinde gerçekleşen işlemlere ilişkin fiyatlarının, ilgili fiyatlardan gerçekleşen işlem hacimleri de dikkate alınarak hesaplanan ortalamasıdır. Cari fiyat, içinde bulunulan anda alım satıma konu üründe gerçekleşen işlem fiyatıdır. Açılış fiyatı, herhangi bir vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesi için seans başlangıcında ilk işlemin hangi fiyattan gerçekleştiğini ifade eder. Bazı borsalar açılış fiyatını bir önceki günün kapanış fiyatı olarak, bazıları ise açılışın ilk birkaç dakikası içerisinde gerçekleşen fiyatların bir ortalaması olarak belirleyebilmektedir. Kapanış fiyatı, alım satıma konu ürünün seans sonunda gerçekleşen son işlem fiyatıdır. En düşük fiyat, alım satıma konu ürünün seans süresi içerisinde en düşük fiyatla gerçekleşen işlem fiyatıdır. En yüksek fiyat, alım satıma konu ürünün seans süresi içerisinde en yüksek fiyatla gerçekleşen işlem fiyatıdır. Uzlaşma fiyatı, vadeli işlem borsalarında alım satıma konu sözleşmelerde gün sonunda teminatların güncellenmesi ve geçici kâr ve zararların hesaplanmasında baz alınan değerleme fiyatıdır. Bu fiyat kapanış fiyatından farklı olabilir. Vade sonu uzlaşma fiyatı, vadeli işlem borsalarında işlem gören sözleşmelerde işlemlerin yapılabildiği son işlem günü sonunda tarafların yükümlülüklerini yerine getirmesinde baz alınacak uzlaşma fiyatıdır. Spot Fiyat, teslim ve tesellüm işlemlerinin çok kısa bir süre içerisinde gerçekleştirileceği alım satımlarda o an için geçerli piyasa fiyatıdır. Vadeli Fiyat, alım satıma konu ürünün fiyatının bugünden tespit edilerek teslim ve tesellümün gelecekte yapılacağı sözleşmelerde belirlenen fiyattır. Vadeli fiyat taşıma maliyetini de içerir. Kullanım Fiyatı, bir ürünü belli bir vadede veya belli bir vadeye kadar alma veya satma hakkı veren sözleşmelerde (opsiyonlarda) vadede alım veya satımda uygulanacak fiyattır. Türev ürünler ve türev ürünlerin kullanım örneklerini daha ayrıntılı olarak inceleyebilmek için Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. ile Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği’nin birlikte hazırladığı “Türev Araçlar Lisanslama Rehberi” adlı kitabını okuyabilirsiniz. 125 Vadeli Fiyat Hesaplama Modelleri Vadeli işlem piyasalarının işleyişinin algılabilmesi için spot fiyatlar ile vadeli fiyatlar arasındaki ilişkinin iyi anlaşılması önemlidir. Vadeli fiyatların hesaplanmasında iki farklı model kullanılmaktadır. Bunlardan biri taşıma maliyeti modeli, diğeri ise beklentiler modelidir. Taşıma maliyeti modeli, vadeli fiyatlar alım satıma konu dayanak varlığın spot fiyatı ve bugünden teslimat gününe kadarki taşıma maliyetine bağlıdır. Beklentiler modelinde ise vadeli fiyatlar alım satıma konu dayanak varlığın spot fiyatının vadeli işlem sözleşmesindeki teslimat gününe göre ne kadar değişeceğine ilişkin beklentilere bağlıdır. Vadeli ve spot fiyat arasındaki ilişkiye göre piyasalar iki tiptedir. Normal piyasalar (Kontango), vadeli fiyatların taşıma maliyeti nedeniyle spot fiyatlardan yüksek olduğu durumu ifade eder. Ters piyasalar ise spot fiyatların vadeli fiyatlardan yüksek olduğu durumları ifade etmektedir. 126 Özet İlk olarak finansal riskin yönetilme amacıyla gündeme gelen finansal türevler ürünler, temelde emtia, döviz, hisse senedi ve hisse senedi endeksi gibi ürünler üzerine forward, future, opsiyon ve swap teknikleri kullanılarak hazırlanmış ve finansal piyasalarda işlem görmeye başlamıştır. Türev ürünlerin işlem gördüğü vadeli piyasalar, spot piyasalardan farklı olarak bir malın veya finansal ürünün (faiz, döviz, hisse senedi vb.) önceden belirlenen gelecek bir tarihte alınması ve satılması üzerine kurulmuştur. Bu alım ve satımlar bir sözleşme yapmak suretiyle gerçekleştirilirler. Bunlar sırasıyla; forwards, future, opsiyon ve swap sözleşmeleridir. Tüm türev ürünlerin ortak özellikleri risk yönetimi veya spekülasyon amacıyla kullanılmalarıdır. dengelemede, her işlem günü sonunda kaybeden taraf kazanan tarafa ödemede bulunur. Swap sözleşmeleri, önceden belirlenmiş bir yönteme ve vadeye göre, iki veya daha fazla taraf arasında gerçekleşecek olan nakit akışının mübadelesini sağlayan, özel olarak hazırlanmış sözleşmelerdir. Swap sözleşmeleri, temelde mal, para ve faiz oranının değiş tokuşunu kapsamakla birlikte tahvil pazarlarında vadenin kısalması, kambiyo piyasalarında vadenin uzamasıyla risklerin ortaya çıkması opsiyon sözleşmeleriyle swap tekniğinin birleştirilmesi gibi farklı swap anlaşma türlerini de kapsamaktadır. Faiz Swapı, faiz ödemelerinin ve faiz niteliğinin taraflar arasında değiştirilmesidir. Para Swapı, farklı birimlerden oluşan aynı büyüklükteki iki paranın, vade tarihinde orijinal para birimleri üzerinden ve daha önce anlaşılmış belirli bir kur hesabıyla geri ödenmek üzere değiştirilmesidir. Faiz swap anlaşmalarında anaparaya dokunulmayıp sadece borcun faiz yapısı değiş tokuşa konu olurken, para swapında farklı olarak taraflar arasında ana paralar değiştirilir. Mal Swapı, taraflar belirli bir miktar malın fiyatlarını baz alan ödemeler yapar; bir taraf swapın konusu olan mal için sabit bir fiyat öderken, diğer taraf değişken fiyat öder. Forward sözleşme, satıcının (alıcının) belli bir ürünü ileri bir tarihte, baştan anlaşılan bir fiyat üzerinden alıcıya teslim etmesini (satıcıdan teslim almasını) öngören sözleşmelerdir. Forward sözleşmeler taraflar arasında serbestçe yapıldığı için karşılıklı güven gerektirmekte, bu nedenle de kredi riski bulunmaktadır. Forward sözleşmelerinin detayları diğer piyasa katılımcılarının bilgisine açık değildirler. Bu nedenle geleceğe yönelik fiyatlar için referans özelliği taşımazlar. Forward sözleşmelerde genellikle taraflar vade sonuna kadar pozisyonlarını kapatamazlar. Pozisyonların kapatılması sözleşmenin iptali ile mümkündür. Forward sözleşmeler, sözleşmede özel bir hüküm yoksa başka birine devredilemez. Opsiyon sözleşmeleri, belli bir vadeye kadar (veya belirli bir vadede), opsiyona dayanak varlık oluşturan belli miktardaki bir malı, finansal ürünü, sermaye piyasası aracını veya ekonomik göstergeyi belli bir fiyattan (kullanım fiyatı) alma yada satma hakkını, belli bir prim karşılığında opsiyonu satın alan kişiye (lehdara) veren ancak zorunlu tutmayan, buna karşın opsiyonun satıcısını lehdar tarafından talep edilmesi halinde satmaya ya da satın almaya zorunlu tutan sözleşmelerdir. Opsiyonlar verdikleri haklara göre alım ve satım opsiyonu; vade yapısına göre Avrupa ve Amerikan tipi opsiyon; kârlılık durumuna göre kârda (asli değerli), başabaş ve zararda (asli değersiz) opsiyon olarak farklılaşmaktadır. Opsiyonun fiyatı, sadece arz ve talebin etkileşimi sonucu değil de ağırlıklı olarak opsiyonun üzerine yazıldığı varlığın özellikleri tarafından belirlenmek durumundadırlar. Bir opsiyonun primini (fiyatını) etkileyen altı temel faktör vardır. Bu faktörler dayanak varlığın piyasa fiyatı, kullanım fiyatı, vadesine kadarki süre, risksiz faiz oranı, dalgalanma oranı (volatilite) ve hisse senetleri için kâr payı ödemeleridir. Future sözleşmeler, standart hale getirilmiş forward sözleşmeleridir. Future sözleşmeler, ileri bir tarihte, önceden belirlenen fiyat, miktar ve nitelikte ekonomik veya finansal göstergeyi, sermaye piyasası aracını, malı, kıymetli madeni veya dövizi alma veya satma yükümlülüğü getiren sözleşmelerdir. Future sözleşmelerinde alım satıma konu mal veya finansal aracın niteliği, miktarı, süresi ve teslim yeri standart olarak tanımlanmaktadır. Future sözleşmesi standart süre ve tutarı içeren, organize edilmiş borsalarda işlem gören, günlük dengeleme sürecine bağlı ve borsa takas kurumunun garantisi altında bir anlaşmadır İşlemlerin borsa takas kurumu tarafından garanti edilmesi, uygulanan teminat sistemi ile mümkün olmaktadır. Sözleşme bazında teminatlar potansiyel zarar riskini karşılayacak şekilde borsa takas kurumu tarafından belirlenir. Günlük 127 Kendimizi Sınayalım 1. Vadeli işlem sözleşmesi dizayn edilirken aşağıdaki unsurlardan hangisinin tanımlanması zorunlu değildir? 6. Aşağıdakilerden hangisi vadeli işlem piyasalarının sağladığı yararlardan biri değildir? a. Fiyat dalgalanmalarına karşı korunma sağlar. a. Dayanak varlık b. Geleceğe yönelik fiyat keşfi sağlar. b. Teslimat şekli c. Kaldırıça etkisi yardımıyla maliyetleri düşürür. c. Baz kalite d. Spot piyasa likiditesinin artmasını sağlar. d. İşlem saatleri e. Teminatsız işlem yapmaya imkan sağlar. e. Üyelik teminatı 7. Gelecekte fiyat dalgalanmalarından kaynaklanabilecek kayıplara karşı kârı sabitleyerek riskin azaltılmasını sağlama işlemine ne ad verilir? 2. Vadeli işlem piyasalarında açık pozisyon sayısı nasıl hesaplanır? a. Uzun ve kısa pozisyon toplamının iki katıdır. a. Arbitraj b. Uzun ve kısa pozisyon toplamıdır. b. Spekülasyon c. Uzun ve kısa pozisyon toplamının yarısıdır. c. Riskin dağıtılması d. Kısa pozisyonların yarısıdır. d. Korunma(Hedging) e. Yayılma pozisyonunun iki katıdır. e. Çeşitlendirme 3. Vadeli piyasalarda gün sonunda teminatların güncellenmesi ve kâr/zararın hesaplanmasında baz alınan değerleme fiyatı nedir? 8. Aşağıdakilerden hangisi swap işlemlerinin taraflara sağladığı yararlardan biri değildir? a. Aynı güne ait kapanış fiyatı a. Borçlanma maliyetlerini düşürmek b. Aynı güne ait gün sonu uzlaşma fiyatı b. Değişken faiz-sabit faiz değiş-tokuşu c. Bir gün önceki ağırlık ortalama fiyat c. Farklı para birimlerinin değiş-tokuşu d. Aynı güne ait açılış fiyatı d. Döviz ve faiz riskinden korunmak e. Aynı güne ait teorik fiyat e. Aktif getiri oranlarını düşürmek 4. Aşağıdakilerden hangisi opsiyon primine etki eden faktörlerden biri değildir? 9. Aşağıdakilerden hangisi vadeli işlem (future) sözleşmelerinin özelliklerinden biridir? a. Kullanım fiyatı a. Vade sonunda alım veya satım hakkı verir. b. Vadeye kalan süre b. Değişken faizi, sabit faize çevirir. c. Dalgalanma oranı (volatilite) c. Taraflar farklı piyasalarda yer alır. d. Satım opsiyonunun primi d. Sözleşme unsurları standart olarak tanımlanır. e. Dayanak varlık fiyatı e. Vade sonunda teslimat ile sonuçlandırılır. 5. Opsiyon sahibine vade bitim tarihinden önce kullanım hakkı tanıyan opsiyon tipi aşağıdakilerden hangisidir? 10. Aşağıdakilerden hangisi forward piyasasının özelliklerinden biri değildir? a. Tezgah üstü piyasada işlem görür. a. Avrupa tipi opsiyon b. Karşı taraf (kredi) riski vardır. b. Asya tipi opsiyon c. Günlük fiyat limitleri vardır. c. Amerikan tipi opsiyon d. Devredilemezler. d. Başabaş opsiyon e. Başlangıç teminatı zorunluluğu yoktur. e. Asli (içsel) değerli opsiyon 128 Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 2 1. e Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem Piyasalarının İşleyişi” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 2. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem Piyasalarının İşleyişi” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 3. b Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem Piyasalarının İşleyişi” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 4. d Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 5. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 6. e Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 7. d Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem Piyasalarında Taraflar” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 8. e Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 9. d Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 10. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Vadeli İşlem Piyasaları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 68,025 750 20.000 100 55,250 700 20.000 İMKB 30100 100 13,025 200 50.000 USD/ 1.000 1,8705 130 20.000 EUR/ 1.000 2,3305 170 20.000 EUR/USD 1.000 1,2976 130 20.000 USD-ONS (Altın) 1 ons 1.600,00 200 30.000 -GRAM (Altın) 100 gr 110,005 750 10.000 G-DIBS 100 X 100 DİBS 98,15 300 10.000 Fiziki_USD/ 100.000 1,8705 13.000 2.500 Fiziki_EUR/ 100.000 2,3305 17.000 2.500 EgePamuk 1.000 kg 2,410 240 10.000 Anadolu Kırmızı Buğday 5.000 kg 0,387 240 10.000 Baz Elektrik 72 MWh 130,00 1.200 2.000 Fiziki_Canlı 500 kg Hayvan 10,520 500 1.000 Fiyat Kotasyonu İMKB 30 100 İMKB 100 Türkiye’de VOB’da işlem gören sözleşmelerin takası, Genel Yönetmelik, Borsa Yönetmeligi ve ilgili mevzuat ve bu Genelge hükümleri çerçevesinde SPK’nın 10.12.2004 tarih ve 48/1602 sayılı toplantısında alınan kararı ile Takas Merkezi olarak belirlenen İMKB Takas ve Saklama Bankası Anonim Şirketi (Takasbank) tarafından yapılır. Sıra Sizde 1 Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.’de İMKB 30, İMKB 100, İMKB30-100 Farkı, Dolar, Euro, EUR/USD, Fiziki Teslimatlı Dolar, Fiziki Teslimatlı Euro, Gösterge DİBS, Egepamuk, Anadolu Kırmızı Buğday, /Gram Altın, Dolar/Ons Altın, Baz Yük Elektrik ve Fiziki Teslimatlı Canlı Hayvan üzerine vadeli işlem sözleşmeleri işlem görmektedir. 129 Pozisyon Limiti Sözleşme Büyüklüğü Sıra Sizde 3 Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Başlangıç Teminatı Dayanak Varlık Yararlanılan Kaynaklar Ceylan, A. ve Turhan, K. (2007). Sermaye Piyasası ve Menkul Değer Analizi. Ekin Kitabevi, 4. Baskı, Bursa. Ceylan, A. (2003). Finansal Teknikler. Ekin Kitabevi, 5. Baskı, Bursa. Chambers, N.R. (2007). Türev Piyasalar, Beta Yayınevi, 3. Baskı, İstanbul. Chance, D.M. and Brooks, R. (2009). An Introduction To Derivatives and Risk Management, South-Western College Pub, 8. Edition, Mason. Coşkun, M. (2008). Sermaye Piyasaları. Genç Copy Center, 2. Baskı, Eskişehir. Dönmez, Ç. A. (2002). Finansal Vadeli İşlem Piyasalarına Giriş, İstanbul Menkul Kiymetler Borsası, İstanbul. Ersan İ. (1998). Finansal Türevler, Literatür Yayın Dağıtım, 2. Baskı, İstanbul. Hull J.C. (2011). Options, Futures ve Other Derivatives, Prentice Hall International Editions, 8. Edition, New Jersey. Kolb, R.W. and Overdahl, J.A. (2003). Financial Derivatives, John Wiley & Sons, Inc., 3. Edition, New Jersey. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., Türev Araçlar Lisanslama Rehberi, 2011. Yararlanılan İnternet Kaynakları www.spk.gov.tr www.vob.org.tr www.tspakb.org.tr 130 6 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası hakkında genel kavramları tanımlayabilecek, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nın işleyiş ve çalışma esaslarını açıklayabilecek, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem gören sözleşmeleri tanımlayabilecek, bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Endeks Takas Döviz Teminat Faiz Temerrüt Emtia Emir Enerji Borsa VOB Seans İçindekiler Giriş Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında İşlem Gören Sözleşmeler 132 Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası GİRİŞ Dünya'da ilk düzenli işlemleri 1848 yılına kadar ulaşan bir geçmişe sahip vadeli işlem borsaları ülkemizde ise 2005 Şubat ayında faaliyete geçmiştir. Ülkemizde, organize bir borsa yapısına geçiş süreci oldukça geç başlatılmış olsa da tarımsal ürünler üzerinden alivre sözleşme tasarım ve satış uygulamalarına uzun yıllar öncesinden beri rastlanmaktadır. Türkiye'de vadeli işlemlere ilişkin organize uygulamalar, T.C.M.B.'nın döviz forward sözleşmelerinin yapılabilmesine izin verdiği 1984 yılı Mayıs ayına kadar yasal olarak işlem görmemiştir. 1985 senesinde Merkez bankasıyla bankalar arasındaki swap işlemlerinin başlaması, 1988 senesinden itibaren Merkez bankasının aracılığıyla bankalar arası para piyasası ve spot döviz piyasalarının işlemeye başlaması vadeli piyasa işlemlerinin uygulama alanını rahatlatmıştır. Ülkemizde, çeşitli mal borsaları yanında para piyasalarında da yıllardır uygulanan forward işlemler, 1990 yılından itibaren peşin tahsil edilmeye başlanan stopaj ve kambiyo vergileri nedeniyle oldukça azalma göstermektedir. 1994 krizi sonrasında TCMB tarafından özellikle kambiyo işlemlerinin kontrolünü sağlamak amacıyla açılan döviz forward piyasası açılmıştır. İthal veya ihraç edilen ürünlerde karşılaşılabilecek risklerden korunmak amacıyla yurtdışı vadeli işlem borsalarında yapılan işlemler ile vergiye tabi olmadan gerçekleştirilen forward işlemler dışında, ülkemizde vadeli işlem ve opsiyon uygulaması konusunda ilk düzenleme 23.07.1995 tarih ve 22352 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Genel Yönetmelik” ile yapılmıştır. Bu düzenlemeyi takiben, 18.10.1996 tarih ve 22791 sayılı Resmi Gazete’de çıkarılan “İstanbul Altın Borsası Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası Yönetmeliği” ile İstanbul Altın Borsası’nda altın ve dövize dayalı vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin alım-satımına ilişkin esaslar belirlenmiş, 29.01.1997 tarih ve 22892 sayılı Resmi Gazete’de çıkarılan “IMKB Vadeli İşlemler Piyasası İşlem ve Üyeliğine İlişkin Yönetmelik” ve “IMKB Vadeli İşlemler Piyasası Takas Merkezi Üyeliği ve İşlemlerine İlişkin Yönetmelik” ile de hisse senedi, faiz getirili menkul kıymetler, endeks ve diğer finansal göstergeler üzerine vadeli ve opsiyonlu işlemlerin yapılmasına ve takasına ilişkin esaslar düzenlenmiştir. IMKB Vadeli İşlemler Piyasası işlem ve takas esaslarını ve üyeliklerini düzenleyen söz konusu yönetmelikler 23.02.2001 tarih ve 24327 sayılı Resmi Gazete yayımlanan “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik”in 56. Maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, daha sonra yeni yönetmelikler 19.07.2001 tarih ve 24467 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 2001 senesinde yaşanan finansal ekonomik kriz sonrası sabit döviz kurundan vazgeçilip dalgalı döviz kuruna geçilmesiyle ortaya çıkan döviz kuru belirsizlikleri, bu belirsizlikleri ortadan kaldırmaya imkân tanıyacak ve riski yönetimini sağlamaya yardımcı olacak aytı bir vadeli piyasanın kurulma çalışmaları başlatılmıştır. Bu doğrultuda Bakanlar Kurulu kararı ile 4 Temmuz 2002 tarihinde Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası AŞ (VOB) kurulmuş, faaliyetlerine ve ilk işlemlerine 4 Şubat 2005 tarihinden itibaren başlamış ve halen faaliyetlerini gelişen işlem hacmiyle sürdürmektedir. 133 VADELİ İŞLEM VE OPSİYON BORSASI A.Ş. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. (VOB), Sermaye Piyasası Kurulu’nun 17/08/2001 tarihli ve 9/1101 sayılı kararına dayanan, Devlet Bakanlığı’nın 03/09/2001 tarihli ve 2381 sayılı yazısı üzerine, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 40’ıncı maddesine göre, 19/10/2001 tarih, 24558 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2001/3025 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan ülkemizdeki ilk özel borsa kuruluşudur. VOB, 04/07/2002 tarihinde Ticaret Siciline tescil edilmiş olup, bu tescil 09/07/2002 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmıştır. Serbest pazar ekonomisine sahip ülkelerde fiyatlar piyasada gerçekleşen arz ve talebe göre oluşmaktadır. Türkiye'de özelleştirme giderek hız kazanmakta ve hükümetler serbest pazar ekonomisinin koşullarını sağlamaya yönelik politikalar uygulamaktadır. Bu olgunun paralelinde ülkeler arasında sermayenin serbest dolaşımı teşvik edilmekte ve bu alandaki kısıtlamalar uygulamaya konulan yeni düzenlemelerle kaldırılmaktadır. Serbest pazar ekonomisi bağlamında oluşan bu gelişmeler sonucunda Türkiye'de faaliyet gösteren tüm şirketler küresel ekonomik dalgalanmalara karşı daha hassas hale gelmektedir. Bu nedenle risk yönetimi araçlarına duyulacak ihtiyaç son derece belirginleşmiş ve VOB bu riskleri yönetmek isteyenlere önemli fırsatlar ve araçlar sunmaktadır. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.’nın dünya genelinde türev borsalar sıralamasında kaçıncı sırada olduğunu biliyor musunuz? Hissedarlar Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., 4 Temmuz 2002 tarihinde kurulmuş ve 4 Şubat 2005 tarihinde faaliyete geçmiştir. Türkiye'nin önde gelen kurumlarının 11'i şirketimizin hissedarlarını oluşturmaktadır. Şirketimizin ödenmiş sermayesi 9 Milyon’dir Hissedarlarımıza ve pay oranlarına aşağıda yer verilmiştir: Hissedarın Adı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Akbank T.A.Ş. Vakıf Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Türkiye Garanti Bankası A.Ş. İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş. Türkiye Sermaye Piyasaları Aracı Kuruluşlar Birliği İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş. Payı %25 %18 %17 %6 %6 %6 %6 %6 %6 %3 %1 Borsa Organları, Komiteler ve Borsa Personeli 23/02/2001 tarihli ve 24327 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik ile Borsanın organları tanımlanmıştır. Genel Kurul Borsanın üst karar organı olan genel kurul, pay sahiplerinden oluşur. Genel kurulun görev ve yetkileri: • Borsanın genel politikasını belirlemek ve yönetim kuruluna yetki tanınan haller dışında yönetime ilişkin kararlar almak, yetkili mercilere teklifte bulunmak, • Yönetim kurulu üyelerini seçmek, ücretlerini belirlemek ve ibra etmek, ibra edilmeyen yönetim kurulu üyeleri ile denetçiler hakkında yapılacak işlemleri ve bunların göreve devam edip etmeyeceklerini karara bağlamak, seçimi genel kurula ait olan komitelerin üyelerini seçmek ve gerektiğinde görevlerine son vermek, 134 • Denetleme kurulu üyelerini seçmek veya değiştirmek, • Yönetim kurulu tarafından hazırlanan yıllık faaliyet raporu ile denetleme kurulu raporunu inceleyip karara bağlamak, • Borsanın bilançosunu ve gelir-gider hesaplarını inceleyerek karara bağlamak ve kesin hesabı onaylamak, • Yönetim kurulu tarafından hazırlanan bütçe ve personel kadrosunu kesinleştirmek, • Gündemde yer alan diğer hususları görüşüp karara bağlamak, • Mevzuatla kendisine bırakılmış diğer görevleri yerine getirmektir. Yönetim Kurulu Genel kurul tarafından en az 5, en fazla 11 kişiden oluşan bir yönetim kurulu seçilir. Genel kurul, ayrıca yönetim kurulu üyeliğinin süresi dolmadan herhangi bir nedenle boşalması halinde yerine geçtiği üyenin görev süresini tamamlamak üzere yönetim kurulu üyeliğine seçilen her üye için birer tane de yedek üye seçer. Genel müdür yönetim kurulu üyesidir ve yönetim kurulu üyeliği genel kurulun onayına sunulur. Yönetim kurulu üyelerinin yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmaları ve mali piyasalar veya vadeli işlem ve opsiyon işlemlerine konu teşkil eden piyasalar hakkında bilgi ve bu alanlarda en az 5 yıl mesleki tecrübe sahibi bulunmaları gerekir. Yönetim kurulu üyeleri 2 yıl için seçilirler. Süresi biten üyenin tekrar seçilmesi mümkündür. Süresi bitmeden yönetim kurulu üyeliğinin sona ermesi ve yedek üyenin de bulunmaması halinde yönetim kurulu tarafından yapılacak ilk genel kurula kadar görev yapmak üzere Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde yeni üye seçilir. Buna ilişkin yönetim kurulu kararı alındığı tarihten itibaren 5 iş günü içerisinde yönetim kurulu üyeliğine seçilen kişinin bu maddede ve 6. maddede sayılan şartları taşıdığına dair belgeler ile birlikte SPK’nın onayına sunulur. Yönetim kurulunun görev ve yetkileri: • Borsa tarafından hazırlanması gereken yönetmelikleri karara bağlamak, • Borsa üyelik başvurularını karara bağlamak ve gerektiğinde borsa üyelerinin üyelikten geçici veya sürekli çıkarılmasına karar vermek, • Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin, SPK tarafından yapılan düzenlemeler çerçevesinde borsada işlem görmesi, işlemlerinin duruldurulması ve işlemden kaldırılması esaslarını belirlemek, • Borsada işlemlerin mevzuata ve kurallara uygun olarak düzenli bir şekilde yürütülmesini sağlamak, • Gözetim sistemi kurmak • Yönetmeliklerle belirlenmiş veya ihtiyaç duyulabilecek komiteleri kurarak, üyelerini seçmek ve çalışma esaslarını düzenlemek, • Yabancı borsa veya kuruluşlarla işbirliği anlaşmaları yapmak, • Borsada düzeni ve dürüstlüğü bozanlar hakkında disiplin cezası vermek, • Borsa bültenini çıkarmak, borsa tarafından açıklanması gereken bilgilerin ve borsada teşekkül eden fiyatların düzenli olarak yayınlanmasını sağlamak, • Borsanın bütçesini, gelir ve giderlere ilişkin kesin hesabını ve yıllık faaliyet raporunu görüşüp karara bağlamak ve genel kurula sunmak, • Borsanın personele ilişkin kadrosunu hazırlayarak genel kurula sunmak, • Borsa gelir kalemlerinin miktar ve oranları ile bunların tahsil zaman ve şekillerini tespit etmek, 135 • Borsa adına imzaya yetkili olanları ve yetki sınırlarını belirlemek, • Her türlü personel atamalarını yapmak ve bu atama yetkisini, gerektiğinde yönetim kurulu başkanına devretmek, • Mevzuatla verilen sair görevleri yerine getirmektir. Denetleme Kurulu Borsanın hesap ve işlemleri pay sahiplerinin göstereceği gerçek kişi adaylar arasından genel kurulca seçilen ve en az 2 kişiden oluşan denetleme kurulu tarafından denetlenir. Genel kurul ayrıca denetleme kurulu üyeliğinin süresi dolmadan herhangi bir nedenle boşalması halinde yerine geçtiği üyenin görev süresini tamamlamak üzere denetleme kurulu üyeliğine seçilen her üye için birer tane de yedek denetçi seçer. Denetleme kurulu üyelerinin yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmaları ve mali piyasalar veya vadeli işlem ve opsiyon işlemlerine konu teşkil eden piyasalar hakkında en az 5 yıl mesleki tecrübeye sahip bulunmaları gerekir. Denetleme kurulu üyelerinin görev süresi 2 yıldır. Aynı kişinin yeniden denetçi seçilmesi mümkündür. Süresi bitmeden denetleme kurulu üyeliğinin sona ermesi ve yedek üyenin de bulunmaması halinde yapılacak ilk genel kurula kadar görev yapmak üzere Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde yeni üye seçilir. Bu şekilde belirlenen denetçinin denetleme kurulu üyeliği 5 iş günü içerisinde bu maddede ve 6. maddede sayılan şartları taşıdığına dair belgeler ile birlikte SPK’nın onayına sunulur. Denetleme kurulunun görev ve yetkileri: • Denetçiler, borsanın hesap ve işlemlerini mevzuat ve genel kurul kararları çerçevesinde denetlemekle görevli ve yükümlüdürler. • Denetçiler yönetime müdahale edemezler, ancak görüşlerini yazılı olarak yönetim kuruluna ve aynı zamanda SPK'ya bildirirler. Yönetim kuruluna bildirilen hususlarda yönetim kurulu gerekli tedbirleri alır. • Borsa, denetçilerin talep edeceği bütün bilgi ve belgeleri vermekle yükümlüdür. • Denetçiler, her yıl sonunda borsanın işlem ve hesapları hakkında hazırlayacakları raporu genel kurula sunarlar. Denetçiler, gerekli gördükleri takdirde ara raporlar hazırlayıp görüşlerini yönetim kuruluna, genel kurula ve SPK'ya bildirirler. Genel Müdür Borsa, yönetim kurulunca alınan kararlar çerçevesinde genel müdür tarafından idare ve temsil olunur. Genel müdürün hukuk, iktisat, maliye, bankacılık, işletmecilik, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, mühendislik ve dengi dallarda en az dört yıllık lisans düzeyinde öğrenim yapmış olması ve mali piyasalarla ilgili en az 10 yıl mesleki tecrübeye sahip bulunması gerekir Genel müdürlüğe atanacakların bu maddenin ikinci fıkrasında ve 6. maddede aranan şartları taşıdıklarını gösteren belgelerle birlikte SPK'ya bildirilmesi şarttır. Genel müdürün atanması, SPK tarafından bildirimin alındığı tarihten itibaren 15 işgünü içinde olumsuz bir görüş bildirilmediği takdirde yapılabilir. Herhangi bir nedenle görevden ayrılan genel müdürün, görevden ayrılma nedenleri borsa ve görevden ayrılan tarafından, ayrılış tarihinden itibaren 7 işgünü içinde SPK'ya bildirilir. Borsa Personeli Borsa yöneticilerinin ve ihtisas personelinin yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmaları gerekir. Borsa personeli borsa üyeleriyle doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir menfaat ilişkisi kuramaz, özel bir kanuna dayanmadıkça resmi veya özel hiçbir görev alamaz, ticaretle uğraşamaz, borsada işlem yapan ya da borsa ile doğrudan ya da dolaylı ilişkisi olan ortaklıklarda pay sahibi olamaz, borsada vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinin alım satımı amacıyla emir veremez. Hayır dernekleri ile amacı sosyal yardım ve eğitim işlerine yönelmiş vakıflardaki görevler ve kar amacı gütmeyen kooperatif ortaklığı bu hükmün dışındadır. Bu fıkra hükmüne aykırı hareket eden personelin görevine son verilir. Borsa personelinde aranacak şartlar ile personelin görev, yetki ve sorumlulukları ve çalışma usul ve esasları, borsa tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir. 136 Borsa Üyeleri Üyeler, Borsada alım satım işlemlerini temsilcileri ve temsilci yardımcıları aracılığıyla yaparlar. Borsaya SPK tarafından yapılan düzenlemeler çerçevesinde türev araçların alım satımının yapılmasına aracılık yetki belgesi alanlar ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası üye olabilir. SPK, borsa üyelerinin sayısını toplam olarak veya gruplar itibariyle sınırlandırabilir. Borsa üyelerinin üyeliğe giriş, çalışma ve üyeliğin sona erme esasları ile mali yükümlülükleri ve diğer hususlar borsa yönetmeliği ile düzenlenir. 27/3/2004 tarihli ve 25415 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanana Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası Yönetmeliğinde üyeler ve üyelik türleri tanımlanmaktadır. Borsada işlemler Borsa üyeleri vasıtasıyla gerçekleştirilir. Borsada, takas üyesi Borsa üyeleri ve takas üyesi olmayan Borsa üyeleri olmak üzere iki tür üyelik bulunur. Takas üyeleri, vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerine ilişkin işlemleri yerine getirmeyi, teyit etmeyi ve sona erdirmeyi Takas Merkezine karşı taahhüt eden kuruluşlardır. Bu Yönetmelikte, takas üyelerinin bu taahhüdü diğer üyelerin işlemleri için vermesi, takas garantisi olarak kabul edilir. Takas üyesi Borsa üyeleri; sahip oldukları yetkiler bakımından doğrudan takas üyesi ve genel takas üyesi olarak ikiye ayrılır. • Doğrudan takas üyeleri; sadece kendilerinin veya müşterilerinin işlemlerinin takasını gerçekleştirmeye yetkilidir. Bu üyeler, başka bir Borsa üyesinin takasını garanti edemez. • Genel takas üyeleri, doğrudan takas üyelerinin yetkisine ilave olarak diğer Borsa üyelerinin işlemlerinin takasını garanti etmeye yetkilidir. Genel takas üyeleri tarafından, pazar bazında takas garantisi verilebilir. Takas garantisi Takas Merkezine karşı verilir. Takas üyesi olmayan Borsa üyeleri, bir genel takas üyesinin takas garantisini elde etmeden Borsaya doğrudan emir iletemez ve bu suretle işlem yapamaz. Takas üyesi olmayan Borsa üyelerinin takas işlemleri takası garanti eden genel takas üyesi tarafından gerçekleştirilir. Bu durumda, garanti veren genel takas üyesinin onayı ile takas üyesi olmayan Borsa üyesinin takas işlemleri, genel takas üyesine bağlı, kendi adına açılan takas hesaplarında izlenebilir. Takas üyesi olmayan Borsa üyesinin Takas Merkezi nezdindeki riskleri takas garantisi veren genel takas üyesinin riskleri ile konsolide edilerek izlenir. Yönetim Kurulu, Borsa üyelerinin işlem yapma yetkilerini, Borsada açılabilecek pazarlar, Borsaya kote edilmiş sözleşmeler veya sözleşme grupları bazında belirlemeye yetkilidir. Borsada takas üyesi olmayan Borsa üyelerinin varlığı zorunlu değildir. Takas üyesi olmayan Borsa üyelerinin üyelik haklarının veya türlerinin, ilgili takas üyesinin yükümlülüklerinde artış olacak şekilde değiştirilmesi takas garantisi veren üyenin ön izni ile gerçekleşir. VOB’ye üye olunmakla, ilgili Borsa Yönetmeliğinde yer alan hükümlere ve bu Yönetmeliğe dayanılarak Borsa tarafından alınan genel ve özel nitelikli kararlara ve yapılan diğer düzenlemelere, Borsa bülteninde yer alan duyurulara ve Takas Merkezinin bu Yönetmelik çerçevesinde alacağı genel ve özel nitelikli kararlara uyulacağı ve tabi olunacağı kabul ve taahhüt edilmiş sayılır. Borsa üyesi olabilmek için en az aşağıdaki şartların sağlanmış olması gerekir: • SPK’dan türev araçların alım satımına aracılık yetki belgesi alınmış olması, • Borsa Yönetim Kurulunca hazırlanan Borsa Üyelik Taahhütnamesinin veya istenebilecek diğer taahhütnamelerin imzalanarak ibraz edilmiş olması, • Sermaye ve özkaynak yapılanması yönünden şirket mali yapısının Borsa Yönetim Kurulunun belirleyeceği kriterlere uygun olması, • Bu Yönetmelik ile bu Yönetmeliğe dayanılarak yapılan düzenlemelerde öngörülen, teminat ve giriş aidatı gibi tutarların yatırılmış olması ve işlemlerin yürütülebilmesi için gerekli teknolojik donanımın, organizasyon yapısının, personelin ve mali kaynakların sağlanmış olması, • Borsa Yönetim Kurulunca istenebilecek diğer bilgi ve belgelerin sunulmuş olması, 137 • Borsaca öngörülmesi durumunda, müşterilere ve diğer üçüncü şahıslara karşı doğabilecek mali ve hukuki sorumluluğu teminat altına almak amacıyla genel ve özel mahiyette sigortaların yaptırılması, • Takas Merkezi tarafından bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde talep edilecek belge ve bilgilerin ibraz edilmiş olması. Takas üyeliği şartları Borsanın uygun görüşü alınarak Takas Merkezi tarafından belirlenir. Takas üyeliğine kabule, Borsanın uygun görüşü doğrultusunda ve bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde Takas Merkezi karar verir. Takas Merkezine üye olacak kuruluşlardan içeriği Takas Merkezi tarafından belirlenen ve Yönetim Kurulu tarafından onaylanan Takas Üyeliği Taahhütnamesinin imzalanarak ibrazı istenir. Borsaya üye olmadan Takas Merkezine üye olunamaz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının Borsa ve Takas Merkezi üyeliği için yukarıdaki şartlar aranmaz. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası üyesi olabilmek için, • Borsa Yönetmeliğinde belirtilen üyelik şartlarının sağlanmış olması,Sermaye Piyasası Kurulu’ndan türev araçların alım satımına aracılık yetki belgesinin alınmış olması, • Seri: V, No: 34 sayılı “Aracı Kurumların Sermayelerine ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin Esaslar Tebliği”ndeki şartların sağlamış olması (bankalar için uygulanmaz), • "Üyelik Taahhütnamesi" ve "Uzaktan Erişim Taahhütnamesi" nin Borsaya gönderilmiş olması, istenebilecek diğer bilgi ve belgelerin teslim edilmesi gerekmektedir. Üye Temsilci ve Temsilci Yardımcıları Üyeler, üye temsilcileri ve üye temsilci yardımcılarının işlem sistemine girdikleri emirlerden sorumludurlar. Üyeler, üye temsilcilerini ve üye temsilci yardımcılarını Borsaya bildirmekle yükümlüdürler. Üye temsilcileri ve temsilci yardımcılarının görevden ayrılması halinde üye durumu derhal Borsaya bildirir. Üyeliğin sona ermesi halinde üye temsilcisi ve üye temsilci yardımcılarının söz konusu üye adına işlem yapma ve/veya temsil yetkileri kendiliğinden sona erer. Üye temsilcisi ve üye temsilci yardımcılarının nitelikleri: • Türk vatandaşı olması, • Dört yıllık lisans eğitimi veren kurumlardan mezun olması, • Affa uğramış olsa dahi yüz kızartıcı bir suçtan veya Sermaye Piyasası Kanununa aykırılıktan mahkûm olmamış veya iflas etmemiş olması, • Yönetim Kurulu tarafından belirlenen eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olmaları, gereklidir. Borsa üyeleri, noterden onaylı, temsil yetkisini içeren temsil belgeleri düzenleyerek, kendilerini borsada temsil edecek olanları borsaya bildirirler. Üye temsilcileri ve temsilci yardımcılarının nitelikleri borsa yönetmeliği ile düzenlenir. Borsa üyeleri azami sınırı yönetim kurulunca belirlenen sayıda üye temsilci ve temsilci yardımcısı bulundurabilirler. Üye temsilcilerinin ve yardımcılarının uymaları gereken kurallar: • Birden fazla üyeyi temsil edemezler, • Ellerinde bulundurdukları müşteri emirlerini kendilerinin veya başkalarının çıkarlarına hizmet edecek şekilde kullanamazlar • Ellerinde aynı özelliklere sahip bir sözleşmenin satın alınması veya satılması ile ilgili bir müşteri emri bulunması durumunda, bağlı oldukları üye hesabına veya çıkarının bulunduğu başka bir hesap adına öncelikli olarak sözleşme satın alamaz veya satamazlar, • Ellerindeki emirleri, başka bir müşteriye, üyeye veya üye temsilcisine bildiremezler, 138 • Herhangi bir emri veya emrin bir kısmını, başka bir üyenin menfaati için ellerinde tutamaz veya geri çekemezler, • Mevzuatla izin verilmiş hususlar dışında başka meslek ve ticaretle uğraşamazlar. Üyelik Teminatı Borsa üyeleri, borsa işlemleri dolayısıyla müşterilerine, diğer borsa üyelerine ve borsaya verebilecekleri zararlara karşılık olmak üzere, nakit veya her an paraya çevrilebilir devlet iç borçlanma senedi ya da vadesiz ve kayıtsız şartsız ödeme taahhüdünü içeren banka teminat mektubu şeklinde teminat yatırmak zorundadırlar. Yatırılacak teminatın miktarı, borsadaki iş hacmi dikkate alınarak yönetim kurulunun teklifi üzerine SPK tarafından belirlenir. Borsa üyeleri, teminat vermeksizin işlem yapamazlar. Kurtaj Borsa üyeleri borsada aracı olarak yaptıkları her işlem için, müşterilerinden kurtaj adı altında bir komisyon alırlar. Kurtaj tarifesi, yönetim kurulu tarafından belirlenir ve SPK tarafından onaylanır. Borsa Payı Borsa tarafından, borsa üyelerince gerçekleştirilen işlemler üzerinden; borsa üyesi, işlem ve sözleşme türü bazında yönetim kurulu tarafından belirlenen ve SPK tarafından onaylanan miktar veya oranda borsa payı alınır. VADELİ İŞLEM VE OPSİYON BORSASI İŞLEYİŞ ESASLARI Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., bünyesinde bulundurduğu piyasaların işleyişine ilişkin düzenlemelerine 2005/4 numaralı Genelgesinde yer vermektedir. İşlem Sistemi Borsada sözleşmelere ilişkin alım, satım ve diğer işlemler VOBİS adı verilen bilgisayarlı işlem sistemi üzerinde gerçekleşir ve burada gerçekleşen tüm işlemler işlemleri gerçekleştiren üyeleri ve üyeler vasıtasıyla Borsaya emir ileten üye müşterilerini bağlar. VOBİS’in temel özellikleri şunlardır: • VOBİS’e Borsa tarafından belirlenen yöntemlerle uzaktan erişim yoluyla ya da VOB işlem salonu kullanılarak emir iletilebilir. VOBİS’te veya VOBİS’e erişimde arızaların oluşması durumunda Borsa emirlerin telefonla iletilmesini şart koşabilir. Bu durumda emirler sisteme Borsa personeli tarafından girilir. Üyeler uzaktan erişim yöntemiyle emir girerken VOBKE’yi kullanır. • İşlemler, iletilen emirlerin fiyat önceliği ve zaman önceliği esaslarına dayanan bir algoritmayla elektronik ortamda eşleştirilmesi sonucunda gerçekleştirilir. • Emirler hesap bazında girilir. Hesapların açılması, açılan hesaplar için işleme başlama zamanına dair hususlar “Takas ve Temerrüt Esasları” Genelgesinde düzenlenir. Emirlerin hesap bazında girilmesi, üyelerin müşterilerinin işlemlerinden ve açık pozisyonlarından sorumlu olması esasını değiştirmez. Borsa VOBKE aracılığıyla teminatlar ve pozisyonların üye bazında ve/veya hesap bazında da takip edilmesine imkân tanır. Borsa, piyasada gerçekleşen işlemlere ilişkin gerek gördüğü bilgileri VOBKE aracılığıyla üyelerine duyurabilir. VOBKE’de yer alacak bilgiler Borsa tarafından önceden haber verilmeksizin değiştirilebilir. Borsa Yönetmeliğinin 139. maddesi çerçevesinde yapılacak bilgilendirmeler saklıdır. • VOBİS, işlem anında yeterli teminatın varlığını TVİS ile çevrim-içi olarak bağlanmak suretiyle kontrol eder. Bu kontrol, emirlerin girişi esnasında yapılmaz. Pozisyon için gerekli teminatın olmaması durumunda emir sisteme girilebilir ancak, işlemin gerçekleşmesine müsade edilmez. Emirlerin eşleşmesi esnasında yeterli teminatı olmayan emir iptal edilir. • Üyeler sadece yetkili oldukları piyasalarda emir girebilirler ve işlem gerçekleştirebilirler. 139 • Emirler, işlemler, teminatlar ve pozisyonlar gün içinde VOBKE aracılığıyla izlenebilir. Ayrıca gün sonunda üyelere elektronik ortamda işlem defterleri ve Borsa Bülteni gönderilebilir. • VOBİS, Borsada işlem gören sözleşmelere ilişkin VOBKE’de yer alan bilgilerin bir kısmının Borsanın belirleyeceği veri yayıncılarına veya diğer medyaya çevrim-içi veya gecikmeli olarak verilmesine imkân tanır. Piyasalar Borsada dört ayrı piyasa mevcuttur: • Hisse Senedi • Döviz • Faiz • Emtia Hisse senedi piyasasında; hisse senedi endekslerine ve hisse senetlerine dayalı, Döviz piyasasında; yabancı paralara dayalı, Faiz piyasasında; hazine bonosu, devlet tahvili veya diğer kısa veya uzun vadeli faiz oranlarına, Emtia+ piyasasında ise sayılanların dışında kalan emtia ve diğer dayanak varlıklara dayalı vadeli işlem sözleşmelerinde işlem yapılabilir. VOB’da piyasalarda işlem gören sözleşme tipleri şu şekildedir: Piyasa Emtia Emtia Emtia Emtia Emtia Döviz Döviz Döviz Döviz Döviz Hisse Senedi Hisse Senedi Hisse Senedi Faiz Emtia Emtia Enstrüman Türü Emtia Emtia Emtia Kıymetli Maden Kıymetli Maden Döviz Döviz Döviz Döviz Döviz Hisse Senedi Endeksi Hisse Senedi Endeksi Hisse Senedi Endeksi Faiz Enerji Enerji Sözleşme Adı VOB-Egepamuk VOB-Anadolu Kırmızı Buğday Fiziki Teslimatlı VOB-Canlı Hayvan VOB-Altın VOB-Dolar/Ons Altın VOB-TLDolar VOB-TLEuro VOB-EUR/USD Çapraz Kuru Fiziki Teslimatlı (Hesaben) VOB-TLDolar Fiziki Teslimatlı (Hesaben) VOB-TLEuro VOB-İMKB 30 VOB-İMKB 100 VOB-İMKB 30-100 Endeks Farkı VOB-G-DİBS VOB-Baz Yük Elektrik VOB-Pik Yük Elektrik Pazarlar Borsada işlemler üç farklı pazarda gerçekleştirilebilir. Bunlar Ana Pazar, Özel Emirler Pazarı ve Özel Emir İlan Pazarıdır. Ana Pazar Ana Pazar, normal seans ya da fiyat sabitleme seansları sırasında emirlerin eşleştirildiği esas pazardır. Normal seans ya da fiyat sabitleme seansları sırasında emirlerin eşleştirildiği esas pazardır. Sisteme gönderilen emirler normal seansta fiyat ve zaman önceliğine göre eşleşirler. Eşleşme esnasında uygulanacak öncelik kuralları aşağıdaki gibidir: • Fiyat Önceliği Kuralı: Daha düşük fiyatlı satım emirleri, daha yüksek fiyatlı satım emirlerinden; daha yüksek fiyatlı alım emirleri, daha düşük fiyatlı alım emirlerinden önce karşılanır. 140 • Zaman Önceliği Kuralı: Fiyat eşitliği halinde, zaman açısından daha önce gelen emirler önce karşılanır. Emirlerin eşleşebilmesi için her iki emir için de yeterli teminatın bulunması şarttır. Eşleşme anında yeterli teminatı bulunmayan emir iptal edilir ve işlem gerçekleşmez. Farklı emir yöntemleri kullanılarak VOBİS’e farklı emir türlerinde ve sürelerinde emirler gönderilebilir. Sistemde açık emirler ya da kısmi olarak gerçekleşmiş olan emirlerin gerçekleşmeden bekleyen kısımları ilgili temsilciler tarafından değiştirilebilir veya iptal edilebilir. VOBİS’de “sürekli müzayede” ve “tek fiyat” olarak adlandırılan iki farklı işlem yöntemi uygulanabilir: • Sürekli Müzayede Yöntemi: Sürekli müzayede yöntemi normal seansta kullanılır. Bu yöntemde, VOBİS’e iletilen emirlerin Borsa Yönetmeliğinde belirtilen şekilde fiyat önceliği ve zaman önceliği esaslarına uygun olarak eşleşmesi sonucunda oluşan fiyatlar üzerinden işlemler gerçekleştirilir. • Tek Fiyat Yöntemi: Tek fiyat yöntemi fiyat sabitleme seanslarında kullanılır. Bu fiyat yönteminde VOBİS’e iletilen emirler ilan edilen süre boyunca toplanır ve bu sürenin bitiminde en yüksek miktarın gerçekleşmesine imkân verecek olan denge fiyatı üzerinden yine fiyat ve zaman önceliklerine uygun olarak işlemler gerçekleştirilir. Özel Emirler ve Özel Emirler İlan Pazarı Özel emirler, Ana Pazarda oluşan fiyatları etkileyebilecek büyüklükte olan yüksek miktarlı emirlerdir. Fiziki teslimatlı döviz vadeli işlem sözleşmelerinde bir defada girilen 500 adet sözleşme ve daha yüksek miktardaki emirler, diğer sözleşmeler için ise bir defada girilen 2.000 adet sözleşme ve daha yüksek miktardaki emirler özel emir olarak kabul edilir. Her iki tarafı da belirli olan özel emirlerin “Özel Emirler Pazarı”nda işlem görebilmesi için Borsanın onayı gerekir. Özel Emir İlan Pazarında ise sadece bir tarafı belirli olan özel emirler girilebilir. Girilen emrin eşleşmesi durumunda, işlem Borsanın onayı alınmak kaydıyla yine “Özel Emirler Pazarında” gerçekleşir. Bu pazarlarda emirlerin kısmen karşılanması mümkün değildir. Bu pazarlardaki teminat kontrolü, pozisyon limitlerinin hesaplanması gibi risk yönetimi uygulamaları da “Teminatlandırma ve Diğer Risk Yönetimi Esasları” Genelgesindeki hükümlere tabidir. Şu kadar ki özel emir ilan pazarına girilen emirlerin yeterli teminatlarının olup olmadığı Borsa tarafından en kısa sürede kontrol edilir ve yeterli teminatın olmadığı durumlarda emirler iptal edilir. Özel Emir İlan Pazarında fiyat ve zaman önceliklerinin uygulanması şu koşullara tabidir: • Aynı miktarlı birden fazla özel emir ilanının bulunması durumunda fiyat ve zaman önceliği kuralı geçerlidir. • Miktarı farklı olan birden fazla özel emir ilanının olması durumunda, fiyat ve zaman önceliği geçerli değildir ve bu şartlardaki özel emir ilanlarının miktar öncelikli olarak karşılanması esastır. Özel emirlerde otomatik eşleşme uygulanmaz. Özel emirlerden dolayı işlem gerçekleşmesi için Borsanın onay vermesi zorunludur. Borsanın onaylamadığı durumlarda, işlem gerçekleşmez ve ilgili özel emirler iptal edilir. 141 Günlük İş Akışı VOBİS, aksi Borsa tarafından belirtilmedikçe tüm Borsa Günlerinde saat 08:45`te açılır ve saat 18:05’te kapatılır. İşlem saatlerinin belirlenmesinde Borsanın saati esas alınır. Normal günlük iş akışı aşağıdaki gibidir: İşlem Yapılmayan Dönem Saat 08:45-09:15 arası işlem yapılmayan dönem olarak adlandırılır. İşlem yapılmayan dönemde, sistem açık olmakla birlikte emir girişi ya da işlem gerçekleşmesi mümkün değildir. Bu dönemde temsilciler; • Sisteme bağlanabilir, • Sorgulama yapabilir, • Önceki günlerden kalan “iptale kadar geçerli” ya da “tarihli” emirleri iptal edebilir, • Önceki günlerden kalan “iptale kadar geçerli” ya da “tarihli” emirlerin miktarını azaltabilir ve/veya fiyatları daha kötü (alışta daha düşük, satışta daha yüksek) fiyatlarla değiştirebilir, • Normal seans başladıktan sonra sisteme gönderilmek üzere, toplu emir dosyası oluşturabilir. Normal Seans Saat 09:15-17:35 arasında normal seans adı verilen tek bir seans düzenlenir. Normal seans fiyat ve zaman önceliğine dayanılarak sürekli müzayede esasıyla işlemlerin gerçekleştirildiği seanstır. Normal seans süresince temsilciler sözleşme bazında derinlik bilgilerine ulaşabilirler. Normal seansın son 10 dakikası kapanış aralığı olarak adlandırılır. Normal seans bittikten sonra uzlaşma fiyatlarının ilan edilmesiyle birlikte kapanış fiyatından emirler de sistem tarafından eşleştirilir. Normal seans bittikten sonra eşleştirilen bu emirler normal seans işlemlerine dahil edilir. Takas Süresi Takas süresi saat 17:45’te başlar ve T+1 günü saat 14:30’a kadar devam eder. Saat 17:45’ten VOBİS kapatılıncaya kadar geçen sürede temsilciler tarafından sorgulama yapılabilir. Uzlaşma Fiyatının İlanı ve Teminat Tamamlama Çağrılarının Yapılması Saat 17:45’te işlem gününe ait uzlaşma fiyatları ilan edilir. İlgili Mevzuat uyarınca Borsa ilanı geciktirebilir. Uzlaşma fiyatlarının ilan edilmesini takiben teminat tamamlama çağrıları ilgili üyenin işlem terminallerinde yayınlanır. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.’de vadeli işlem sözleşmelerinde gün sonu uzlaşma fiyatı hesaplamasında kullanılan yöntemleri biliyor musunuz? 142 Takas veTemerrüt Esasları Takas, Borsada gerçekleşen işlemlerle ilgili olarak ortaya çıkan sorumlulukların Takas Merkezinin, alıcı (uzun pozisyon sahibi) karşısında satıcı (kısa pozisyon sahibi), satıcı karşısında alıcı konumuna geçmesi suretiyle ilgili mevzuat çerçevesinde yerine getirilme sürecidir. Borsada işlem gören sözleşmelerin takası SPK’nın 10.12.2004 tarih ve 48/1602 sayılı toplantısında alınan kararı ile Takas Merkezi olarak belirlenen Takasbank tarafından yapılır. İşlem Teminatları Borsada alınmak istenen (ya da alınmış olan) açık pozisyonlar için Takasbank’ta bulundurulan (ya da bulundurulması gereken) teminat tutarına işlem teminatı denir.Borsanın doğal üyesi olarak kabul edilen TCMB’nin açık pozisyonları dolayısıyla teminat bulundurma zorunluluğu bulunmamaktadır. İşlem teminatları üç gruba ayrılır: Başlangıç teminatı, Borsada pozisyon almak için gerekli olan teminat tutarına başlangıç teminatı denir. Her bir sözleşme ya da sözleşme tipi için gerekli olan başlangıç teminatı ilgili sözleşmelerde belirtilir. Başlangıç teminatı tutarları Borsa tarafından piyasalardaki gelişmelere göre değiştirilebilir. Aynı dayanak varlık üzerine düzenlenen, başta sözleşme büyüklüğü olmak üzere tüm asli unsurları aynı olan farklı vadelerdeki sözleşmelerin birinde uzun pozisyon, diğerinde ise kısa pozisyon alınması durumunda yayılma pozisyonu (fark pozisyonu) oluşturulmuş olur. Yayılma pozisyonları için düz pozisyonlara göre daha düşük bir teminat belirlenebilir. Sürdürme teminatı, Borsada oluşan zararlar ya da nakit-dışı teminatların değerlerinin düşmesi sonucunda başlangıç teminatının inebileceği en düşük seviyeye sürdürme teminatı denir. İşlem teminatı tutarının sürdürme teminatı seviyesinin altına inmesi durumunda Takasbank tarafından teminat tamamlama çağrısı yapılır. Sürdürme teminatı seviyesi ilgili sözleşmelerde belirtilir. Olağanüstü durum teminatı, Borsa Yönetmeliğinde belirlenen esaslar çerçevesinde Borsa tarafından başlangıç teminatına ek olarak olağanüstü durum teminatı da talep edilebilir. VOBİS’te işlemlerin gerçekleşmesinde işlem teminatı kontrolü yapılır. Emirlerin eşleşmesi esnasında ilgili hesabın yeterli teminatının bulunmaması durumunda, emir iptal edilir. İşlem Teminatı Olarak Kabul Edilebilecek Kıymetler ve İşlem Teminatı Kompozisyonu Takasbank nezdinde bulundurulması gereken işlem teminatının en az %30’unun nakit teminattan oluşması gerekmektedir. Dolayısıyla toplam işlem teminatı içinde nakit dışı teminatların oranı en fazla %70 olabilir. Hesap güncelleştirme sırasında zarar eden hesaplardan zarar tutarının kesilmesi durumunda söz konusu oranın tutturulma şartı aranmaz. Nakit dışı teminat içindeki hisse senedi, A tipi yatırım fonu ve borsa yatırım fonu teminatlarının toplam payı ise toplam nakit dışı teminatın %50’sini geçemez. Bu %50 oranının içerisinde de her bir hisse senedinin/A tipi yatırım fonu katılma belgesinin/borsa yatırım fonunun oranı ise %20’yi (toplam nakit dışı teminatların %10’unu) geçemez. Dolayısıyla, nakit-dışı teminatlar oluşturulurken, hisse senedi, A tipi yatırım fonu ve borsa yatırım fonlarının maksimum düzeyde kullanılması durumunda, en az beş çeşit hisse senedi/A tipi yatırım fonu katılma belgesi/borsa yatırım fonu gerekmektedir. Takasbank tarafından önerilen ve Borsa tarafından onaylanan borsa yatırım fonları teminata kabul edilebilir. İşlem teminatı olarak kabul edilebilecek kıymetler nakit ve nakit-dışı varlıklar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nakit teminat olarak Takasban’a Türk Lirası () kabul edilir. Nakit dışı teminatlar ise çeşitlendirilmiştir. İşlem teminatı olarak kabul edilecek nakit ve nakit-dışı teminat çeşitlerinin toplam teminat içinde alabilecekleri minimum ve maksimum paylar ve değerleme katsayıları şu şekildedir: 143 Nakit/ Nakit-Dışı Teminat Çeşidi Teminat Grubu Nakit Nakit Dışı Nakit Dışı Nakit Dışı Nakit Dışı Nakit Dışı Nakit Dışı Nakit Dışı Nakit Dışı Nakit Dışı Nakit Dışı Nakit Dışı Döviz Hazine Bonosu Devlet Tahvili Dövize Endeksli Devlet Tahvili Döviz Ödemeli Devlet Tahvili Euro Tahvil (USD veya EUR) Hisse Senedi (IMKB 30’a dahil HS) Borsa Yatırım Fonları Yatırım Fonu KB. (Kaydi) A Tipi Yatırım Fonu KB. (Kaydi) B Tipi Yatırım Fonu KB. (Kaydi) Likit DVZ HB DT DTE DTY EUT İMKB-30 BYF YF-A Tipi YF-B Tipi YF-Likit Min. 0,30 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 0,00 Maks. 1,00 0,70 0,70 0,70 0,70 0,70 0,70 0,35 0,35 0,35 0,70 0,70 Değerleme Katsayısı 1,00 0,95 0,90 0,80 0,80 0,80 0,75 0,70 0,70 0,70 0,80 0,90 Genel Takas Esasları Takasbank, Borsa Yönetmeliği ve Genel Yönetmelikte öngörülen şekilde, merkezi muhatap olarak sözleşmelerin alıcısına karşı satıcı ve satıcısına karşı alıcı rolünü üstlenir. Fiziki teslimata ilişkin hükümler saklıdır. Takasbank’ın mali sorumluluğu, bu Genelgede öngörülen kaynaklarla sınırlı olmak üzere sözleşmelerin takası sırasında taraflardan her biri için karşı tarafın yerini almasından kaynaklanan tutar kadardır. Takas Merkezi garantisi, sadece Takas Merkezinde açılan hesaplar ve bu hesaplarda izlenen sözleşmelerle sınırlıdır. Takas işleminde aksi kararlaştırılmadıkça açık pozisyon için yatırılması ve bulundurulması zorunlu teminatlar ve Garanti Fonu kullanılır. Takasbank, takasın gerçekleşmesinden kendi kaynakları ile sorumlu değildir. Takas üyelerinin sahip olacağı açık pozisyonlar ve bunlar için yatırılacak nakit ve nakit dışı teminatları izlemek üzere Takasbank nezdinde gerekli hesaplar açılır. Borsada teminatlar hesap tiplerine göre farklılaşabilmektedir. Hesap tipleri, dört ayrı grup altında tanımlanmaktadır. Bunlar; • Müşteri Hesapları: Üyenin müşterileri için açılan hesaplardır. • Global Hesaplar: Birden çok sayıda müşterinin tek bir hesabı kullanarak işlem yaptığı hesaplardır. • Portföy Hesapları: Üyelerin kendi portföylerine yaptıkları işlemlerin izlendiği hesaplardır. • Piyasa Yapıcı Hesapları: Sadece Piyasa Yapıcıların yaptığı işlemlerin izlendiği hesaplardır. Her Borsa günü seans bitiminden sonra saat 17:45 itibarıyla gün sonu uzlaşma fiyatları kullanılarak hesap bazında kar/zarar rakamları belirlenir ve tüm hesaplar Takasbank tarafından güncelleştirilir. Güncelleştirme işlemleri neticesinde teminat açığı oluşan hesaplar için ilgili üyelere “teminat tamamlama çağrısı” yapılır. Üyelerin teminat tamamlama çağrısı nedeniyle oluşan yükümlülüklerini en geç bir sonraki Borsa günü (T+1 günü) saat 14:30’a kadar yerine getirmesi zorunludur. Takas işlemlerinde uygulanacak genel esaslar aşağıda sıralanmaktadır: • Borsada gerçekleştirilen işlemlerin takası hususunda, Takasbank sadece takas üyeleri ile doğrudan ilişki içindedir. Takasbank, takas üyesi olmayan Borsa üyelerinin takas üyelerine karşı yükümlülüklerinden, Borsa ve takas üyelerinin müşterilerinin diğer Borsa ve takas üyelerine karşı yükümlülüklerinden, herhangi bir takas üyesinin kendisine aracılık hizmeti veren bir diğer takas üyesine karşı yükümlülüklerinden ve takas veya Borsa üyesinin müşterilerine karşı yükümlülüklerinden sorumlu tutulamaz. • Takas üyelerinin sahip olacağı açık pozisyonlar ve bunlar için yatırılacak nakit ve nakit dışı teminatları izlemek üzere Takasbank nezdinde gerekli hesaplar açılır. • Takasbank nezdindeki hesaplardaki açık pozisyonlar bu Genelgenin 6 ncı maddesinde belirtildiği şekilde günlük bazda Takasbank tarafından re’sen güncelleştirilir. 144 • Takas üyeleri, teminat tamamlama yükümlülüklerini T+1 Günü en geç saat 14:30’a kadar yerine getirmek zorundadırlar. Yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin süreler Borsa Yönetmeliğinde öngörülen şekilde yeniden belirlenebilir. Ayrıca, sözkonusu süreler Takasbank tarafından da geçici olarak değiştirilebilir. • Teminat tamamlama çağrısına muhatap olan üyenin hesaplarında, hesapların güncelleştirilmesi neticesinde oluşan kar alacaklarına teminat tamamlama çağrısı tutarlarının toplamı kadar bloke konur. Takas üyelerinin teminat tamamlama çağrısından kaynaklanan borçları kapandıkça, kar alacaklarına konulan bloke, kapatılan borç tutarı kadar çözülür. Blokenin konulması ve serbest bırakılmasında Genelgenin 6 ncı maddesinde belirtilen hükümler uygulanır. • Takas üyesi, yükümlülüğünü takas süresinin bitimine kadar tam olarak yerine getirmediği takdirde herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır. Temerrüde düşen üye ve hesapları hakkında Genelgenin 7 nci maddesinde belirtilen hükümler uygulanır. • Yabancı para birimi cinsinden işlem gören sözleşmelere ilişkin hesaplamalarda döviz kuru bilgisi de kullanılır. Fiziki Teslimat Esasları Fiziki Teslimata konu sözleşmelerin son işlem gününe kadar (son işlem günü dahil) nakdi uzlaşmadan doğan takas yükümlülüklerinin yerine getirilmesi, genel takas esasları çerçevesinde gerçekleştirilir. Fiziki teslimatlı döviz sözleşmelerine ilişkin fiziki teslimat yükümlülüklerinin T+2 günü saat 16:30’a kadar yerine getirilmesi zorunludur. Fiziki teslimatlı canlı hayvan sözleşmeleri için teslimattan kaynaklanan nakit yükümlülüğünün T+1 günü saat 16:30’a kadar; fiziki teslimat yükümlülüğünün ise sözleşme genelgesinde belirtilen teslimat günlerinde saat 14:00’e kadar yerine getirilmesi zorunludur. Fiziki teslimata konu sözleşmelerin takas ve teslimat işlemleri Takas Merkezi tarafından gerçekleştirilir. Borsa ayrıca sözleşme bazında farklı teslimat yerleri de belirleyebilir. Fiziki teslimata konu sözleşmelerin son işlem gününe kadar (son işlem günü dâhil) olan takas işlemleri, genel takas esasları çerçevesinde gerçekleştirilir. Yabancı para birimi cinsinden işlem gören sözleşmelere ilişkin hesaplamalarda döviz kuru bilgisi de kullanılır. Fiziki Teslimata Konu Döviz Vadeli İşlem Sözleşmelerinin Takas Esasları Fiziki teslimata ilişkin takas yükümlülükleri, üye bazında ilgili sözleşmelerin ait olduğu para birimleri esas alınarak son işlem günü seans sonu itibariyle sözleşme bazında yapılan netleştirme sonucunda belirlenir. Farklı vadelerdeki sözleşmeler için netleştirme yapılmaz. Üye bazında netleştirilmiş takas yükümlülükleri Takasbank tarafından üyelere bildirilir. Fiziki teslimata konu döviz sözleşmelerinin takas işlemleri Takasbank tarafından hesaben gerçekleştirilir. İlgili döviz cinslerinden efektif kabulü veya ödemesi yapılmaz. cinsinden takas yükümlülükleri, sözleşmenin son işlem günü TCMB tarafından saat 15:30’da ilan edilen döviz satış kuru ile hesaplanır. T+2 günü uzun pozisyon sahibi takas üyesi, cinsinden hesaplanan takas yükümlülüğünü, en geç saat 16:30’a kadar Takasbank nezdindeki cari hesabına yatırarak yerine getirir. Belirlenen takas saatine kadar takas yükümlülüğünü tamamen yerine getirmeyen üyeler için temerrüt hükümleri uygulanır. Kısa pozisyon sahibi üye, fiziki teslimat yükümlülüğü olan döviz tutarını T+2 günü muhabir bankası aracılığıyla, Takasbank tarafından üyelere bildirilen ve ilgili döviz cinsine göre belirlenmiş muhabir banka hesabına en geç 16:30’a kadar transfer eder. Belirlenen takas saatine kadar takas yükümlülüğünü tamamen yerine getirmeyen üyeler için temerrüt hükümleri uygulanır. T+2 günü saat 16:30’dan başlayarak teslimat tutarı olan döviz miktarı, uzun pozisyon sahibi üyenin Takasbank nezdindeki döviz hesabına, karşılığı olan tutar ise kısa pozisyon sahibi üyenin Takasbank nezdindeki cari hesabına aynı gün valörüyle aktarılır. T+2 günü yurt dışı piyasaların tatil olması (ödeme sisteminin açık olmaması) durumunda, ilgili sözleşmelerden kaynaklanan fiziki teslimat yükümlülükleri yurt dışı piyasaların açık olduğu ilk Borsa günü saat 16:30’a kadar yerine getirilir. Belirlenen takas saatine kadar takas yükümlülüğünü tamamen yerine getirmeyen üyeler için temerrüt hükümleri uygulanır. 145 Fiziki Teslimata Konu Canlı Hayvan Vadeli İşlem Sözleşmelerinin Takas Esasları Fiziki teslimata ilişkin takas yükümlülükleri, hesap bazında son işlem günü gün sonu itibarıyla belirlenir. Takas yükümlülükleri Takasbank tarafından üyelere bildirilir. Gerek duyulması halinde teslimat yerinin kapasitesi dikkate alınarak Borsa veya Takasbank teslim tarihlerini üye bazında belirleyebilir. Üye teslimat bildirim günlerinde kısa pozisyonda olan müşterilerini teslimata hazırlıklı olmaları konusunda uyarmakla yükümlüdür. Üye kısa pozisyondaki müşterilerinin teslimatına aracılık yapmak üzere bir veya birden fazla yetkili komisyoncu ile anlaşabileceği gibi müşterilerinin doğrudan yetkili komisyoncular ile anlaşma yapıp daha sonra kendisine bildirimde bulunulmasına müsaade edebilir. Teslimata aracılık yapacak yetkili komisyoncular dışında doğrudan İstanbul Ticaret Borsası tarafından da teslimat işlemleri gerçekleştirilebilir. Son işlem günü sonu itibarıyla uzun pozisyonda olan müşteriler teslimattan kaynaklanan yükümlülüklerini, son işlem gününü takip eden ilk iş günü saat 16:30’a kadar son uzlaşma fiyatı üzerinden, sözleşme genelgesinde belirtilen sözleşme büyüklüğünün tolerans limitinin üst sınırını dikkate alarak yerine getirirler. Son işlem gününü takip eden iş gününün yarım gün olması durumunda Borsa tarafından gerekli önlemler alınır. Uzun tarafın yükümlülüğünün hesabında, bireysel kurumsal ayrımı yapılmaksızın canlı hayvan alım satımlarında uygulanan en yüksek KDV oranı da dikkate alınır. Bu şekilde hesaplanan yükümlülükleri ilgili üye tarafından üye cari hesabına yatırılır ve Takasbank tarafından bu tutar bloke edilir. Son işlem günü sonu itibarıyla kısa pozisyonda olan müşteriler sözleşme genelgesinde belirtilen teslimat günlerinde saat 14:00’e kadar sözleşme genelgesinde belirtilen özelliklerdeki hayvanları teslim merkezine teslim ederler. Eğer üye bazında farklı teslim tarihleri belirlenmişse yükümlü oldukları gün saat 14:00’e kadar teslim yapmak zorundadırlar. Bayramın üçüncü gününün teslimat günü olarak belirlenmesi durumunda teslimat son saati 12:00’dir. Son işlem günü sonu itibarıyla kısa pozisyonda olan müşterilerin hesaplarına yansıtılmak üzere takas ve teslim sürecindeki tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra fiziki teslimat sonucu oluşan alacakları sözleşmenin vade sonunda Takasbank tarafından ilgili üyenin hesabına aktarılır. Genel Temerrüt Esasları Temerrüt, Borsada gerçekleşen işlemler ve açık pozisyonlar nedeniyle Takasbank’a yatırılması gereken tutarlar ile diğer yükümlülüklerin süresi içinde yatırılmaması veya yerine getirilmemesi halidir. Fiziki teslimata ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, teminat tamamlama yükümlülüğünü zamanında yerine getirmeyenler herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır. Hesaplarda bulunması gereken teminat tutarları Borsa tarafından günlük olarak hesaplanır. Teminatın sürdürme teminatı seviyesinin altına düşmesi durumunda başlangıç teminatı seviyesine kadar nakit olarak tamamlanması ve/veya var olan açık pozisyonların bir kısmının veya tamamının kapatılması ve/veya fark pozisyonu alınması suretiyle gerekli başlangıç teminatının teminat tamamlama çağrısını karşılayacak tutarda azaltılması zorunludur. Hesaptaki toplam teminat, sürdürme teminatının üzerinde olmasına rağmen nakit teminatın "0"ın altına düşmesi halinde ise üyeden nakit teminatının negatif (eksi) bakiyesini kapatması (nakit teminatını "0"a tamamlaması) teminat tamamlama çağrısı yapılmak suretiyle istenir. Borsa Yönetmeliği uyarınca gerek görüldüğü durumlarda üyelerden olağanüstü durum teminatı olarak tüm hesaplar için ek teminat talep edilebilir. Temerrüt işlemlerinde uygulanacak genel esaslar: • Takas yükümlülüklerinin T+1 Günü saat 14:30’a kadar yerine getirilmesi esastır. Belirlenen süre içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyenler temerrüde düşmüş sayılır. • Teminat tamamlama yükümlülüğünün T+1 Günü saat 14:30’dan EFT Kapanış Saatine kadar olan süre zarfında yerine getirilmesi durumunda birinci temerrüde düşülmüş olur. Üyeye, İMKB Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB Bankalararası Para Piyasasında oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının bir katı nispetinde temerrüt faizi uygulanır. 146 • Temerrüdün T+1 günü EFT kapanışından sonra karşılanması ya da daha sonraki günlere kalması durumunda ise ikinci temerrüde düşülmüş olur. İkinci temerrüdün oluşması halinde, İMKB Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB Bankalararası Para Piyasasında oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının üç katı nispetinde temerrüt faizi uygulanır. Temerrüt faizi hesaplamasında temerrütte kalınan süre içinde her gün için o gün geçerli olan faiz oranı kullanılır. • Tutar olarak 10’nin altında hesaplanan temerrüt faizleri 10 daha az olan temerrüt tutarlarında temerrüt faizi uygulanmaz. • Temerrüde düşen üyenin itirazı için verilen süre üç iş günüdür. Temerrüde itiraz sözkonusu olduğunda üye Takasbank’a başvurur. • Temerrüt faizi tahakkuk tarihinden itibaren en geç üç iş günü içinde ödenir. Bu süre içerisinde temerrüt faizi ödenmemiş ise, sözkonusu tutar üyenin Takasbank nezdindeki serbest cari hesabından re’sen alınır. Bu hesapta yeterli miktarda nakit bulunmadığı takdirde takas üyesinin portföy hesabına ilişkin işlem teminatlarına, VOB nezdindeki teminatlara ve/veya Garanti Fonu katkı payı olarak yatırılan teminatlara başvurulur. olarak tahsil edilir. 100 ve Garanti Fonu Borsa Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde Borsa tarafından, temerrüt durumunda takas yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde işlem teminatlarının yanı sıra kullanılmak amacıyla Borsanın 2005/7 no.lu genelgesinde belirlenen esaslara göre işleyecek bir Garanti Fonu oluşturulmuştur. Garanti Fonu uygulama esasları Takasbank tarafından belirlenir. Tüm takas üyelerinin Garanti Fonuna katkıda bulunmaları zorunludur. Garanti Fonu katkı payları asgari ve değişken olmak üzere ikiye ayrılır: • Asgari Katkı Payı: Bir üyenin Garanti Fonundaki katkı payı, asgari katkı payı tutarından az olamaz. Takas üyelerinin Garanti Fonunda bulundurması zorunlu asgari katkı payları 200.000 olarak belirlenmiştir. Asgari katkı payı tutarı Borsa Yönetmeliğinde öngörülen şekilde değiştirilebilir. • Değişken Katkı Payı: Açık pozisyonların piyasa değerleri, Borsa tarafından belirlenen hesaplama aralıklarına denk düşen üyelerden, asgari katkı payına ek olarak değişken katkı payı alınır. Bulundurulması zorunlu olan katkı payı toplamının % 20’lik kısmı nakit olmak zorundadır. Garanti Fonunda katkı paylarını oluşturmak üzere bulundurulan nakit, para piyasalarında nemalandırılır. Aşağıdaki tabloda Garanti Fonu katkı payı yükümlülüğünün hesaplanma yöntemi ve değişken katkı payının hesabında esas alınacak hesaplama aralıkları gösterilmektedir. 20 Milyon’den sonraki her bir aralık 10 Milyon olarak artmaktadır. Üst sınırlar içinde bulundukları aralığa dâhildir. Hesaplama Aralığı 1. aralık Açık Pozisyon Cari Değeri() 0-20 Milyon Minimum Nakit Katkı Payı () 40 Bin Toplam Katkı Payı () 200 Bin 2. aralık 20-30 Milyon 3. aralık 30-40 Milyon 4. aralık 40-50 Milyon N. aralık Önceki aralık + 10 Milyon 40 Bin + (2-1) * 20 Bin 40 Bin + (3-1) * 20 Bin 40 Bin + (4-1) * 20 Bin 40 Bin + (N-1) * 20 Bin 200 Bin + (2-1) * 100 Bin 200 Bin + (3-1) * 100 Bin 200 Bin + (4-1) * 100 Bin 200 Bin + (N-1) * 100 Bin (N: Açık Pozisyon Cari Değerinin tekabül ettiği aralık) Her günün sonunda, takas üyesinin piyasadaki açık pozisyon sayısı sözleşme bazında bulunur ve ilgili sözleşme büyüklükleri o gün itibarıyla ilan edilen uzlaşma fiyatları ile çarpılarak açık pozisyon cari değeri hesaplanır. Yabancı para birimi cinsinden işlem gören sözleşmelere ilişkin hesaplamalarda döviz kuru bilgisi de kullanılır. 147 Emirler Borsada işlem yapan aracı kuruluşların temsilcileri, Borsa işlem salonundan veya VOBKE vasıtasıyla uzaktan erişimle veya telefonla emirlerini iletebilirler. Sisteme gönderilen emirler normal seansta fiyat ve zaman önceliğine göre eşleşirler. Emirlerin eşleşebilmesi için her iki emir için de yeterli teminatın bulunması şarttır. Eşleşme anında yeterli teminatı bulunmayan emir iptal edilir ve işlem gerçekleşmez. Borsada dürüstlük ve düzeni bozacağı kanaatine varılması durumunda, yeterli teminat olmaksızın girilen emirler eşleşme öncesinde iptal edilebilir veya bu tür emirleri giren üyenin emir girişleri belirli bir süre kısıtlanabilir. İlgili Mevzuatta çerçevesinde alınabilecek diğer tedbirler saklıdır. Emir Yöntemleri VOBİS’e girilebilecek olan emirlerde aşağıdaki belirtilen üç fiyat belirleme yönteminden birinin seçilmesi zorunludur: • Limit (LMT): Belirlenen limit fiyat seviyesine kadar işlem gerçekleştirmek için kullanılan emir yöntemidir. Bu yöntem kullanıldığında fiyat girilmesi zorunludur. • Piyasa (PYS): Emrin girildiği anda ilgili sözleşmede piyasada bulunan en iyi fiyatlı emirden başlayarak emrin karşılanması amacıyla kullanılan emir yöntemidir. Piyasa yöntemi seçildiğinde ekranda oluşan “En İyi Fiyat” seçeneğinin işaretlenmesi durumunda ise emir sadece piyasada o anda bekleyen en iyi fiyat seviyesindeki emirlerle eşleşir. • Kapanış Fiyatından (KAP): Gün sonunda hesaplanan uzlaşma fiyatı üzerinden işlem gerçekleştirmek amacıyla kullanılan emir yöntemidir. Uzlaşma fiyatı hesaplandıktan sonra “kapanış fiyatından” emirler karşı tarafta bekleyen “kapanış fiyatından” emirlerle eşleşir. Alış ve satış tarafında bekleyen “kapanış fiyatından” emirler eşleştikten sonra kalan “kapanış fiyatından” emirler uzlaşma fiyatını karşılayan normal seans emirleri ile eşleşir. Kapanış Fiyatından emirler sadece “kalanı pasife yaz” emir türü ve “seans” emir süresi kullanılarak sisteme gönderilebilir. Emir Türleri Emir yöntemlerinden bir tanesi seçildikten sonra aşağıda açıklanan dört emir türünden birinin seçilmesi gerekmektedir: • Kalanı Pasife Yaz (KPY) :Emrin girildiği anda tamamının gerçekleşmesi esas olmakla birlikte, tamamının gerçekleşmemesi durumunda kalan miktarın maksimum emir miktarına kadarlık kısmının, emrin yöntemine göre limit fiyatından ya da gerçekleştiği son fiyat üzerinden pasife limit emir olarak yazılması için kullanılan emir türüdür. • Gerçekleşmezse İptal Et (GİE): Girildiği anda, pasifte karşı tarafta bekleyen emirlerin durumuna göre emrin tamamının gerçekleşmesi, aksi takdirde tamamının iptal edilmesi için kullanılan emir türüdür. • Kalanı İptal Et (KİE): Girildiği anda, pasifte karşı tarafta bekleyen emirlerin durumuna göre emrin tamamının gerçekleşmesi, aksi takdirde gerçekleşmeyen kısmının iptal edilmesi için kullanılan emir türüdür. • Şarta Bağlı (SAR): Bu emir türü, emri giren tarafından ilgili sözleşme için belirlenen fiyattan (aktivasyon fiyatı) ya da alış emirleri için daha yüksek ve satış emirleri için daha düşük fiyatlardan Borsada işlem olması durumunda, emrin sistemde aktif hale gelmesi amacıyla kullanılır. Şarta bağlı emir türünün kullanılması durumunda, emrin fiyat giriş yönteminin yanı sıra aktivasyon fiyatının belirtilmesi de zorunludur. 148 Emir Süreleri Emir girişinde emrin sistemde geçerli olacağı süreye ilişkin aşağıda yer alan dört seçenekten bir tanesinin seçilmesi gerekmektedir: • Seans Emri (SNS): Emir sadece girildiği seansta geçerlidir. Seans sonuna kadar eşleşemezse sistem tarafından otomatik olarak iptal edilir. • Günlük Emir (GUN): Emir girildiği günde geçerlidir. Gün sonuna kadar eşleşemezse sistem tarafından otomatik olarak iptal edilir. • İptale Kadar Geçerli Emir (İKG): Emir girildiği seanstan itibaren iptal edilene kadar geçerlidir. Bu emir süresi seçildiğinde, emrin iptal edilmediği ve eşleşmediği durumda, emir sözleşmenin vade sonuna kadar geçerli olur ve vade sonunda sistem tarafından otomatik olarak iptal edilir. • Tarihli Emir (TAR): Emir, sisteme girilen tarihe kadar geçerlidir. Belirtilen tarihe kadar eşleşmezse ya da iptal edilmezse, bu tarihte gün sonunda sistem tarafından otomatik olarak iptal edilir. Sistemde, sözleşmenin vade sonundan daha ileri bir tarih girilmesine izin verilmez. Günlük akış içerisinde sadece bir seans olduğu için seans ve gün emirleri aynı süreye işaret etmektedir. Her iki süre için de günlük fiyat hareket limitleri geçerlidir. İptale kadar geçerli ve tarihli sürelerinin seçilmesi durumunda, günlük fiyat hareket limitlerinin dışında emir girilebilir. Emir Girişinde Kısıtlamalar Emir girişinde VOBİS tarafından fiyat ve miktar kontrolü yapılır. İlgili seans özelliklerine uygun olmayan emirler sisteme girilemez. Maksimum emir miktarı sadece pasife girilen emirler için kontrol edilir. Normal seansta girilebilecek maksimum pasif emir miktarı döviz vadeli işlem sözleşmelerinde 5.000 adet, fiziki teslimatlı döviz vadeli işlem sözleşmelerinde 500 adet, diğer sözleşmelerde ise 2.000 adet sözleşmeyi içerir. Emir girişinde iptale kadar geçerli ve tarihli emirler dışındaki süreler için girilen emirler günlük fiyat hareket sınırları içinde olmak zorundadır. Riskli hesaplar ana pazarda pasif ve aktif emir girişi yaparak pozisyon kapatıcı işlem gerçekleştirebilirler. VADELİ İŞLEM VE OPSİYON BORSASINDA İŞLEM GÖREN SÖZLEŞMELER Vadeli işlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem gören türev araçlar ürün bazında, "Endeks Vadeli", “Döviz Vadeli”, “Faiz Vadeli”, “Emtia Vadeli”, “Kıymetli Maden Vadeli”, “Enerji Vadeli” ve “Canlı Hayvan” olmak üzere yedi gruba ayrılmaktadır. Endeks Vadeli İşlem Sözleşmeleri Her bir birey gelir elde etmek amacıyla çeşitli araçlara yatırım yapmaktadır. Geleneksel yatırım araçlarından hisse senetleri akla ilk gelen yatırım araçlarındandır. “VOB-İMKB 30 Vadeli İşlem Sözleşmesi” ve “VOB-İMKB 100 Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile yatırımcılar ilk defa herhangi bir hisse senedine değil de, İMKB-30 ve İMKB 100 endeksine yatırım yapma fırsatını yakalamışlarıdır. Yatırımcılar endeksin yukarı yönlü hareketi beklentisi ise uzun pozisyon alabilecekleri gibi aynı zamanda endeksin aşağı yönlü hareketi içinde kısa pozisyon alarak kâr elde edebileceklerdir. Üstelik bu işlemler için geleneksel yatırım araçlarının gerektirdiği ilk yatırımın %10’u veya daha azı bir başlangıç teminatı yatırarak ilgili aracın tüm getirisi (veya zararı) elde edilmektedir. Hisse senetleri piyasasındaki bireysel veya kurumsal yatırımcılar bu piyasada almış oldukları pozisyonlar sonucunda fiyatların artması veya azalması riski ile karşı karşıya kalmaktadır. 149 “VOB-İMKB 30 Vadeli İşlem Sözleşmesi” ve “VOB-İMKB 100 Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile yatırımcılar spot piyasada aldıkları pozisyonlarla beraber vadeli piyasada açtıkları pozisyonlar sayesinde fiyat riskinden kendilerini koruyabilmektedirler. Diğer bir taraftan yatırımcılar tarafından yoğun ilgi gösterilen ve ülkemizdeki en likit yatırım aracı olan VOB-İMKB 30 Endeks Vadeli İşlem Sözleşmesi'nin yanında VOB’da işlem gören bir diğer endeks vadeli işlem sözleşmesi de VOB-İMKB 100 Endeks Vadeli İşlem Sözleşmesi'dir. "VOB-İMKB 30-100 Endeks Farkı" Vadeli İşlem Sözleşmesi ile bu iki endeks vadeli işlem sözleşmesine bir yenisi eklenmekte ve VOB’da işlem gören endeks vadeli işlem sözleşmelerindeki ürün çeşitliliği artmaktadır. Bu yeni ürün sadece endeks değerinin yönüne değil, aynı zamanda iki endeks değerinin farkına yönelik yatırım imkânı vermesiyle diğer endeks vadeli işlem sözleşmelerinden farklılaşmakta ve yatırımcılara daha düşük başlangıç teminatı ile cazip yatırım olanakları sunmaktadır. "VOB-İMKB 30-100 Endeks Farkı" Vadeli İşlem Sözleşmesi ile çok daha düşük bir teminatla endeks değerine yönelik yatırım yapabilme imkânı sunan bu sözleşme ile aynı zamanda yatırımcılar "VOBİMKB 30", "VOB-İMKB 100" ve "VOB-İMKB 30-100 Endeks Farkı" vadeli işlem sözleşmeleri arasında arbitraj işlemleri yapma olanağına bulunmaktadır. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.’de işlem gören nakdî uzlaşmalı İMKB-30 vadeli işlem sözleşmelerinde vade ve likidite yapısı nasıldır? Döviz Vadeli İşlem Sözleşmeleri Döviz kurlarındaki değişiklikler gerek ülkemizde farklı sektörlerde bulunan birçok kuruluş gerekse elinde dövizi olan bireyler için risk teşkil etmektedir. “ Dolar Vadeli İşlem Sözleşmesi” ülkemizdeki döviz miktarının önemli bir kısmını oluşturan dolarla iş yapan firmalar ve finans kurumları açısından dolar riskinden korunma aracı olacaktır. Bir ihracatçı, “ Dolar Vadeli İşlem Sözleşmesi” ve “ Euro Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile dolar ve Avro cinsinden alacağınızı önceden cinsinden sabitleyebilir, kur riskine karşı korunabilir ve piyasada uzun süreli rekabetçi vadeli fiyat verebilmektedir. Diğer taraftan eğer bir ithalatçıysanız dolar cinsinden borcunuzu önceden cinsinden sabitleyebilir ve kur riskine karşı korunarak daha uzun vadeli alım anlaşması yapabilmektedir. Sonuç itibariyle ihracatçı, ithalatçı veya dolarla iş yapan herhangi bir kurum “Dolar Vadeli İşlem Sözleşmesi” ve “ Euro Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile daha rahat finansal planlama yapabilecek ve dolar kurunun düşmesi veya çıkmasından artık olumsuz etkilenmeyecektir. Gelir elde etmek amacıyla yatırımlarını yönlendiren bireysel ve kurumsal yatırımcılar içinde alternatif bir yatırım aracıdır. “VOB-EUR/USD Çapraz Kuru Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile günümüz ekonomisinin en önemli iki para birimi olan Dolar ve Euro tek bir sözleşme ile VOB’da alınıp satılabilmektedir. Finansal piyasalarda en çok takip edilen göstergelerden biri olan Euro/Dolar paritesinin dayanak varlık olduğu bu sözleşme ile yatırımcılar için yeni bir yatırım aracıdır. Özellikle finansal kriz dönemlerinde döviz kurları ve çapraz kurlardaki dalgalanma, finansal kurumlar için döviz pozisyonlarının yönetimini zorlaştırmaktadır. Bunun yanında, her iki para biriminden kaynaklanan kur riskine maruz kalan bireysel ve kurumsal yatırımcılar için Euro/Dolar paritesi önem taşıyan bir göstergedir. VOB’da işlem gören "VOB-EUR/USD Çapraz Kuru" Vadeli İşlem Sözleşmesi ile yatırımcılar hem döviz pozisyonlarını hem de karşı karşıya oldukları kur riskini yönetebileceklerdir. Döviz kurlarındaki değişimler birçok yatırımcı ve reel sektör temsilcisi için önemli bir risk unsurudur. Bu riskten VOB’da korunmak isteyen yatırımcılar, VOB’daki “Fiziki Teslimatlı VOB- Dolar” ve “Fiziki Teslimatlı VOB- Euror” vadeli işlem sözleşmelerinde işlem yaparak spotta işlem yapmadan uzun vadeli olarak maliyetlerini sabitleyerek etkin bir biçimde döviz kuru risklerinden korunabileceklerdir. 150 Faiz Vadeli İşlem Sözleşmeleri Faize dayalı vadeli işlem sözleşmeleri gelişmiş ülkelerde yıllardan beri riskten korunma veya yatırım amacıyla yaygın olarak kullanılmaktadır. Faiz oranlarındaki değişiklikler gerek bireyler gerekse kurumlar açısından önem arz etmektedir. VOB-G-DİBS Vadeli İşlem Sözleşmesi kullanılarak alınacak pozisyonlar ile faizlerin düşmesinden veya yükselmesinden kaynaklanacak risk belli oranlarda veya tamamen sınırlandırılabilir. “VOB-G-DİBS” faiz vadeli işlem sözleşmesinin dayanak varlığı piyasada “Gösterge DİBS” olarak kabul edilen, işlem hacmi ve diğer kriterler göz önüne alınarak VOB tarafından belirlenen iskontolu DİBS’lerdir. “VOB-G-DİBS” faiz vadeli işlem sözleşmesi piyasa katılımcılarına yeni fırsatlar sunmaktadır: • Faiz riskinin etkin yönetimi • Daha az ilk yatırımla yatırım yapma olanağı • Faizlerin yükselmesi durumunda da kazanç imkânı • Arbitraj olanağı Emtia Vadeli İşlem Sözleşmeleri VOB’da “VOB-Egepamuk” ve “VOB-Anadolu Kırmzı Buğday” vadeli işlem sözleşmeleri işlem görmektedir. VOB’da dizayn edilen “VOB-Egepamuk Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile yalnızca tekstil alanında faaliyet gösteren üretici, çırçırcı, sanayici ve tüccarlar spot piyasadaki fiyat dalgalanmalarından kendilerini koruyarak önemli bir risk yönetim aracına kavuşmuş olmayacak aynı zamanda finansal alanda faaliyet gösteren kurumlar da yeni bir yatırım aracını portföylerine ekleyebileceklerdir. Böylelikle pamuk sadece bir tarım ürünü olmaktan çıkarak bir yatırım aracına dönüşecektir. Eğer bir pamuk üreticisiyseniz vadeli piyasalarda oluşan fiyatları göz önüne alarak ekim yapıp yapmamaya, doğru ürünü seçmeye ve en uygun ekim miktarının ne olacağına “VOB-Egepamuk Vadeli İşlem Sözleşmesi” kullanarak karar verebilirsiniz. Ayrıca ekmiş olduğunuz ürüne ait sözleşmeyi önceden satarak gelirinizi size göre makul bir fiyattan sabitleyebilirsiniz. VOB’da dizayn edilen “VOB-Anadolu Kırmzı Buğday Vadeli İşlem Sözleşmesi” ile Türkiye’de üretim ve tüketim değeri, ithalat-ihracat hacmi ve sağladığı istihdam olanağı açısından öne çıkan tarımsal ürünlerden biri olan buğday üzerine dizayn edilecek bir vadeli işlem sözleşmesi, buğdayın yüksek fiyat hareketliliğinden kaynaklanacak risklerden geniş bir kesimin korunmasına yardımcı olacaktır. Buğday üreticileri ya da bu üreticileri temsilen çeşitli kuruluşlar, henüz ekim dönemindeyken ileride hasadı yapılacak olan buğdayın hangi fiyattan satılacağını bilecek, fiyatların düşmesi halinde maruz kalacakları zararlara karşı kendilerini korumuş olacaklardır. Diğer yandan buğdayı hammadde olarak kullanan üreticiler, hammadde alımı yapacakları tarihte buğdayın fiyatının yükselmiş olma olasılığına karşı, vadeli işlem sözleşmesinde işlem yapıp buğdayın gelecekteki fiyatını sabitleyerek karşı karşıya oldukları riskten korunma olanağına sahip olacaklardır. Ayrıca buğdayın yüksek fiyat hareketliliği sonucu, buğdaya dayalı vadeli işlem sözleşmeleri, mali kaynaklarını değerlendirmek isteyen yatırımcılara yüksek getiri olanağı sunan bir yatırım aracı olarak da hizmet edecektir. Türkiye’de tarım vadeli işlem sözleşmelerinde işlem hacmini artırmaya yönelik olarak son dönemdeki gelişmeleri biliyor musunuz? Kıymetli Maden Vadeli İşlem Sözleşmeleri VOB’da “VOB-Altın” ve “VOB-Dolar/Ons Altın” vadeli işlem sözleşmeleri işlem görmektedir. Altın, mücevherat yapımında kullanılan kıymetli bir metal olmakla birlikte insanoğlunun kullandığı en eski yatırım araçlarından biridir. Diğer ekonomik değeri olan tüm varlıklarda olduğu gibi altının da fiyatında zaman içerisinde dalgalanmalar meydana gelmektedir. Bu fiyat değişimleri gerek ülkemizdeki altın sektöründe faaliyette bulunan kuruluşlar, gerekse elinde altını olan bireyler için risk teşkil etmektedir. “VOB-Altın Vadeli İşlem Sözleşmesi” ve “VOB-Dolar/Ons Altın Vadeli İşlem Sözleşmesi” hem altın sektöründe faaliyet gösteren kurumlara, hem de elinde altını olan yatırımcılara altın fiyatlarındaki değişimlerden oluşacak risklerini etkin bir şekilde yönetme imkânı sunacaktır. Bu sözleşme bir korunma aracı olmakla beraber, aynı zamanda yatırımcılara altın fiyatlarındaki değişimlerden gelir elde etme imkânı da sunacaktır. 151 Enerji Vadeli İşlem Sözleşmeleri Yüksek büyüme oranlarıyla her geçen gün elektrik talebi artan ülkemizde, elektrik piyasasında rekabete dayalı bir piyasa yapısı oluşturulmaktadır. Bu piyasa yapısı elektrik fiyat riski yönetimi ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. VOB-Baz Yük Elektrik Vadeli İşlem Sözleşmesi ile Türkiye elektrik piyasası oyuncuları elektrik fiyatlarından kaynaklanan risklerini yönetebileceklerdir. Türkiye elektrik piyasasında yaşanan piyasalaşma gelişmelerine paralel olarak ortaya çıkan fiyat riski yönetimi ihtiyacına cevap verebilmek amacıyla VOB’da elektrik vadeli işlem sözleşmelerini işleme açılmıştır. Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) bünyesinde oluşan saatlik fiyatların aylık ortalamasına yönelik olarak işlem görecek VOB-Baz Yük Elektrik Vadeli İşlem Sözleşmesinin işleme açılmasıyla; • Gelecekte oluşacak elektrik fiyatlarının bugünden alınıp/satılabilmesi, • Elektrik fiyatlarına ilişkin risk yönetimi, • Geleceğe ilişkin beklentilerin elektrik fiyatlarına yansıması, • Elektrik fiyatlarının tüm yatırımcıların ulaşımına açık finansal bilgi niteliğine ulaşması mümkün olacaktır. VOB-Baz Yük Elektrik Vadeli İşlem Sözleşmesi Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) bünyesinde oluşan gün öncesi saatlik fiyatların aylık ortalamasını baz almaktadır. Nakdi uzlaştırmayla sonlandırılacak olan sözleşmeler sadece elektrik piyasası oyuncularına değil finansal piyasa yatırımcılarına da yeni bir yatırım imkânı sunmaktadır. VOB-Baz Yük Elektrik Vadeli İşlem Sözleşmesi ile elektrik fiyatları bir yatırım aracına dönüşecek, gelecekte oluşacak elektrik fiyatları bugünden alınıp satılabilecek, geleceğe ilişkin beklentiler elektrik fiyatlarına yansıyacak ve elektrik fiyatları tüm yatırımcılara açık finansal bilgi niteliğine ulaşacaktır. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem gören vadeli işlem sözleşmelerine ilişkin genelgeler hakkında ayrıntılı bilgi için www.vob.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz. Fiziki Teslimatlı Canlı Hayvan Vadeli İşlem Sözleşmeleri Kurban Bayramı öncesinde küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara olan talep artmaktadır. Talep artışı ile birlikte canlı hayvan fiyatlarındaki oynaklıklar da artmaktadır. Dayanak varlığı büyükbaş canlı hayvan olan Fiziki Teslimatlı VOB-Canlı Hayvan Vadeli İşlem sözleşmesi, fiyat oynaklıklarına karşı hem üretici hem de tüketicilere korunma imkânı sağlayacaktır. VOB-Canlı Hayvan Vadeli İşlem Sözleşmesi vade sonunda fiziki teslimat yöntemiyle kapatılacak olup, teslimat işlemleri İstanbul Ticaret Borsası’nın Tuzla’da bulunan Canlı Hayvan ve Et Şubesi’nde yapılacaktır. Bu yeni sözleşme işlem gören diğer vadeli işlem sözleşmelerinden farklı olarak senede bir kez işleme açılacak ve üç aylık bir sürede işlem görecektir. Böylece yatırımcılar, Kurban Bayramı’nın üç ay öncesinden büyükbaş kurbanlık fiyatlarını takip edebilecek ve kurban alıp satabilecektir. Bu sözleşmede yatırımcı sözleşme vadesine kadar pozisyonunu kapatmamışsa; • Uzun pozisyon alan yatırımcı, teslim tarihinde İstanbul Ticaret Borsası’nda (İSTİB) canlı hayvanını teslim alabilecek, • Kısa pozisyon alan yatırımcı, teslim tarihinde İstanbul Ticaret Borsası’nda (İSTİB) canlı hayvanını teslim edebilecektir. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem gören vadeli işlem sözleşmelerinin kullanım örnekleri ve üye temsilcilerine yönelik hazırlanan eğitim notları hakkında ayrıntılı bilgi için www.vob.org.tr/VOBPortalTur/detailsPage.aspx?tabid=609 adresini ziyaret edebilirsiniz. Türev ürünler ve türev ürünlerin kullanım örneklerini daha ayrıntılı olarak inceleyebilmek için Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. ile Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşlar Birliği’nin birlikte hazırladığı “Türev Araçlar Lisanslama Rehberi” adlı kitabını okuyabilirsiniz. 152 Özet Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. (VOB), Sermaye Piyasası Kurulu’nun 17/08/2001 tarihli ve 9/1101 sayılı kararına dayanan, Devlet Bakanlığı’nın 03/09/2001 tarihli ve 2381 sayılı yazısı üzerine, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 40’ıncı maddesine göre, 19/10/2001 tarih, 24558 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2001/3025 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulan ülkemizdeki ilk özel borsa kuruluşudur. VOB, 04/07/2002 tarihinde Ticaret Siciline tescil edilmiş olup, bu tescil 09/07/2002 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmıştır. 23/02/2001 tarihli ve 24327 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik ile Borsanın organları, komiteler ve personel gibi kavramlar tanımlanmıştır. düşmüş sayılır. Takas yükümlülüklerinin T+1 Günü saat 14:30’a kadar yerine getirilmesi esastır. Belirlenen süre içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyenler temerrüde düşmüş sayılır. Borsa Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde Borsa tarafından, temerrüt durumunda takas yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde işlem teminatlarının yanı sıra kullanılmak amacıyla Borsanın 2005/7 no.lu genelgesinde belirlenen esaslara göre işleyecek bir Garanti Fonu oluşturulmuştur. Garanti Fonu uygulama esasları Takasbank tarafından belirlenir. Borsada teminatlar hesap tiplerine göre farklılaşabilmektedir. Hesap tipleri, dört ayrı grup altında tanımlanmaktadır: Müşteri Hesapları, Global Hesaplar, Portföy Hesapları ve Piyasa Yapıcı Hesapları. Borsada işlem yapan aracı kuruluşların temsilcileri, Borsa işlem salonundan veya VOBKE vasıtasıyla uzaktan erişimle veya telefonla emirlerini iletebilirler. Borsaya iletilen bir emirde üç temel özellik bulunması gerekmektedir. VOBİS’e iletilecek olan emirlerde Limit (LMT), Piyasa (PYS) veya Kapanış Fiyatından (KAP) şeklinde belirtilen üç fiyat belirleme yönteminden birinin seçilmesi zorunludur. Emir yöntemlerinden bir tanesi seçildikten sonra Kalanı Pasife Yaz (KPY), Gerçekleşmezse İptal Et (GİE), Kalanı İptal Et (KİE) veya Şarta Bağlı (SAR) şeklinde olan dört emir türünden birinin seçilmesi gerekmektedir. Emir girişinde emrin sistemde geçerli olacağı süreye ilişkin Seans Emri (SNS), Günlük Emir (GUN), İptale Kadar Geçerli Emir (İKG) veya Tarihli Emir (TAR) şeklinde olan dört emir süresinden bir tanesinin seçilmesi gerekmektedir. Borsada sözleşmelere ilişkin alım, satım ve diğer işlemler VOBİS adı verilen bilgisayarlı işlem sistemi üzerinde gerçekleşir. Borsada dört ayrı piyasa mevcuttur: Hisse Senedi, Döviz, Faiz ve Emtia. Borsada işlemler üç farklı pazarda gerçekleştirilebilir: Ana Pazar, Özel Emirler Pazarı ve Özel Emir İlan Pazarıdır. Borsada, saat 09:15-17:35 arasında normal seans adı verilen tek bir seans düzenlenir. Normal seans fiyat ve zaman önceliğine dayanılarak sürekli müzayede esasıyla işlemlerin gerçekleştirildiği seanstır. Normal seans süresince temsilciler sözleşme bazında derinlik bilgilerine ulaşabilirler. Normal seansın son 10 dakikası kapanış aralığı olarak adlandırılır. Takas süresi saat 17:45’te başlar ve T+1 günü saat 14:30’a kadar devam eder. Saat 17:45’ten VOBİS kapatılıncaya kadar geçen sürede temsilciler tarafından sorgulama yapılabilir. Saat 17:45’te işlem gününe ait uzlaşma fiyatları ilan edilir. İlgili Mevzuat uyarınca Borsa ilanı geciktirebilir. Uzlaşma fiyatlarının ilan edilmesini takiben teminat tamamlama çağrıları ilgili üyenin işlem terminallerinde yayınlanır. Vadeli işlem ve Opsiyon Borsası’nda işlem gören türev araçlar ürün bazında, "Endeks Vadeli", “Döviz Vadeli”, “Faiz Vadeli”, “Emtia Vadeli”, “Kıymetli Maden Vadeli”, “Enerji Vadeli” ve “Canlı Hayvan” olmak üzere yedi gruba ayrılmaktadır. Temerrüt, Borsada gerçekleşen işlemler ve açık pozisyonlar nedeniyle Takasbank’a yatırılması gereken tutarlar ile diğer yükümlülüklerin süresi içinde yatırılmaması veya yerine getirilmemesi halidir. Fiziki teslimata ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, teminat tamamlama yükümlülüğünü zamanında yerine getirmeyenler herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde 153 Kendimizi Sınayalım 1. Aşağıdakilerden hangisi VOB’da oluşturulan piyasalardan birisi değildir? 6. Aşağıdakilerden hangisi borsa üyesi olabilmek için gereken şartlardan biri değildir? a. Emtia a. Türev araçların alım satımına aracılık yetki belgesi alınmış olması b. Döviz b. Borsa Üyelik Taahhütnamesinin imzalanması c. Varant c. Giriş aidatı tutarlarının yatırılmış olması d. Faiz d. Şirket mali yapısının Borsa Yönetim Kurulunun belirlediği kritelere uygun olması e. Endeks e. Bir banka iştiraki olması 2. Aşağıdakilerden hangisi Takasbank tarafından kullanılan bir teminat türü değildir? 7. Ana pazarda emirlerin eşleşmesi anında izlenen öncelik kuralı hangisinde doğru sıralanmıştır? a. Başlangıç teminatı b. Sürdürme teminatı a. Miktar - Zaman c. Olağanüstü durum teminatı b. Zaman - Fiyat d. İşlem teminatı c. Fiyat- Zaman e. Değişim teminatı d. Fiyat - Miktar 3. VOB’da işlem yapan takas üyeleri teminat tamamlama yükümlülüklerini en geç ne zamana kadar yerine getirmek zorundadırlar? e. Miktar - Fiyat 8. VOB’da teminat tamamlama çağrıları ne zaman yapılır? a. T+1 günü saat 12:30 a. T+1 günü saat 17:35 b. T+1 günü saat 14:30 b. T günü saat 17:45 c. T+2 günü saat 14:30 c. T günü saat 17:35 d. T+1 günü saat 17:40 d. T+1 günü saat 14:30 e. T+1 günü saat 17:35 e. T günü saat 14:30 4. VOB’da gerçekleştirilen işlemleri inceleme ve denetim yapma görevi aşağıdaki kurumlardan hangisine aittir? 9. Emir girildiği anda piyasada bulunan en iyi fiyatlı emirden başlayarak emrin karşılanmasını sağlayan emir yöntemi hangisidir? a. Sermaye Piyasası Kurulu a. Piyasa (PYS) b. Takasbank b. Limit (LMT) c. Merkezi Kayıt Kuruluşu c. Kapanış fiyatından (KAP) d. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu d. Kalanı pasife yaz (KPY) e. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu 5. Aşağıdakilerden hangisi VOB Kurulunun yetkileri arasında yer almaz? e. Kalanı iptal et (KİE) Genel 10. Aşağıdakilerden hangisi VOB’da gören bir sözleşme tipi değildir? a. Denetleme kurulu üyelerini seçmek a. Endeks b. Borsanın genel politakısını belirlemek b. Hava Durumu c. Gözetim sistemini kurmak c. Canlı Hayvan d. Yönetim kurulu üyelerini seçmek d. Elektrik e. Borsa bilançosunu inceleyerek bağlamak ve kesin hesabı onaylamak e. Altın karara 154 işlem Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 2 Günlük uzlaşma fiyatı, ilgili sözleşmede açık pozisyonların yeniden değerlemesinde esas alınan fiyattır. Seans sonunda günlük uzlaşma fiyatı şu şekilde hesaplanır: 1. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. • Seans sona ermeden önceki son 10 dakika içerisinde gerçekleştirilen tüm işlemlerin miktarlarına göre ağırlıklı fiyatlarının ortalaması günlük uzlaşma fiyatı olarak belirlenir. 2. e Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 3. b Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. • Eğer son 10 dakika içerisinde 10’dan az işlem yapıldıysa, seans içerisinde geriye dönük olarak bulunan son 10 işlemin ağırlıklı fiyatlarının ortalaması alınır. 4. a Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Seans sonunda yukarıda belirtilen yöntemlere göre günlük uzlaşma fiyatının hesaplanamaması veya bu şekilde hesaplanan uzlaşma fiyatının piyasayı yansıtmadığına Uzlaşma Fiyatı Komitesi tarafından kanaat getirilmesi durumunda, aşağıda belirtilen yöntemler tek başına ya da birlikte kullanılarak günlük uzlaşma fiyatı tespit edilebilir. 5. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 6. e Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş.” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 7. c Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. • Seans içerisinde gerçekleştirilen tüm işlemlerin ağırlıklı fiyatlarının ortalaması, 8. b Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. • Bir önceki günün uzlaşma fiyatı, • Seans sonundaki en iyi kotasyonlarının ortalaması, 9. a Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası İşleyiş Esasları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. alış ve satış • Sözleşmenin vadesine kadar olan süre için geçerli olan ve Borsa tarafından belirlenen faiz oranı, dayanak varlığın spot fiyatı veya sözleşmenin diğer vade ayları için geçerli olan günlük uzlaşma fiyatı kullanılarak hesaplanacak “teorik” vadeli fiyatlar. 10. b Yanıtınız yanlış ise “Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında İşlem Gören Sözleşmeler” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. Sıra Sizde 3 VOB’da nakdî uzlaşmalı İMKB-30 vadeli işlem sözleşmelerinde vade sonları Şubat, Nisan, Haziran, Ağustos, Ekim ve Aralık aylarıdır. Aynı anda içinde bulunulan aya en yakın üç vade ayına ait sözleşmeler işlem görür. Bu üç vade ayından biri Aralık ayı değilse, Aralık vade ayı ayrıca işleme açılır. Ayrıca İMKB-30 vadeli işlem sözleşmelerinde likidite yapısı incelendiğinde günümüzde yaşanan finansal krizler nedeniyle uzun vadeli pozisyon alınamaması nedeniyle sözleşmelerin vade sonuna iki ay kalmasına yakın en likit vade özelliği kazanmaktadır. Sıra Sizde Yanıt Anahtarı Sıra Sizde 1 VOB’un faaliyete geçtiği ilk yıl toplam işlem hacmi 3 milyar iken 2010 yılında 431 milyar hacime ulaşılmıştır. Kuruluşundan bu yana 143 kat büyüyen VOB’da 2010 yılında işlem hacmi bir önceki yıla göre yüzde 30’a yakın bir artış göstermiştir. VOB, bu sonuçlarla 2010 yılında Futures Industry Association (FIA) tarafından yapılan türev borsalar sıralamasında 26. sırada yer almıştır. 155 Sıra Sizde 4 Yararlanılan Kaynaklar Yıllardan bu yana güçlü bir spot piyasa oluşturulmakta zorlanılan tarım piyasası, güçlendirilmeye başlanan pazarlama sistemi ile dünyaya entegre hale getirilmeye çalışılmaktadır. Türk tarımının büyük sorunlarından biri olan depolama koşullarının yetersizliği de gidirilmeye çalışılan bir diğer sorundur. Yıllarca kârlılığı sorgulanan depoculukta mevcut tesislerdeki yetersizlik, denetim sorunları ve arz dengesizliği bugüne kadar tespit edilen ve yaşanan en önemli sorunlardır. Bunların aşılması için bazı vergi teşvikleri ve çalışmaları gerçekleştirilerek özel sektör özendirilmesi sonrasında hayata geçirilmeye çalışılan Lisanslı Depoculuk ve Ürün Borsası projesiyle tüm bu zorlukların aşılması hedeflenmektedir. Lisanslı depoculuk ile kalite ve dağıtım sorunu çözülürken, ürün borsası sayesinde üreticinin malını sermaye piyasaları da dahil olmak üzere tüm dünyaya satmasına olanak tanımaktadır. Ege Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk A.Ş.’nin kurulabilmesi için şirket ana sözleşmesi hazırlık çalışmaları 17 Eylül 2010 tarihinde İzmir Ticaret Borsası’nda yapılan toplantı ile tamamlandı. 20 Eylül 2010’da şirket kuruluş izni için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na yapılan başvuru, 24.12.2010’da İç Ticaret Müdürlüğü’nden alınan resmi yazı ile olumlu sonuçlandı ve kuruluş izni alındı. 2011 başında şirket kuruluşu ve faaliyet izni almak amacıyla depoların ve laboratuvar sisteminin kurulması, bilgi işlem altyapısı için çalışmalara başlanmıştır. Lisanslı depo, kuruluş çalışmaları devam eden Ürün İhtisas Borsası ile entegre bir şekilde çalışmalarını sürdürecektir. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., Türev Araçlar Lisanslama Rehberi, Eylül 2011 Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., 2005/5 no.lu Takas ve Temerrüt Esasları Genelgesi, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., 2005/4 İşlem Esasları Genelgesi Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş., 2005/6 Teminatlandırma ve Diğer Risk Yönetimi Esasları Genelgesi Sermaye Piyasası Kurulu, Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik. Yararlanılan İnternet Kaynakları www.spk.gov.tr www.vob.org.tr www.tspakb.org.tr 156 7 Amaçlarımız Bu üniteyi tamamladıktan sonra; Takas ve saklama işlemlerinin önemini açıklayabilecek, Takasbank’ın görevlerini özetleyebilecek, Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun görevlerini sıralayabilecek, İMKB’de takas işlemlerini tanımlayabilecek, VOB’da takas işlemlerini açıklayabilecek bilgi ve becerilere sahip olabilirsiniz. Anahtar Kavramlar Takas Kaydileştirme Saklama İhraççı Virman Temerrüt Başlangıç Teminatı Vadeli İşlemler İçindekiler Giriş Takas ve Saklama İşlemleri Takasbank Merkezi Kayıt Kuruluşu İMKB Takas İşlemleri VOB Takas İşlemleri 158 Takas ve Operasyon İşlemleri GİRİŞ Takas hizmeti, borsada gerçekleştirilen işlemler sonucunda oluşan borç ve alacakların karşılıklı olarak tasfiye edilmesi işlemidir. Hisse Senetleri Piyasası’nda gerçekleştirilen işlemlerin takası kaydi olarak yapılmaktadır. Bu piyasada takas işlemlerinin nakit tarafı İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (Takasbank) nezdinde bulunan hesaplar aracılığı ile menkul kıymet tarafı ise Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) nezdinde bulunan hesaplar aracılığı ile gerçekleştirilir. Organize bir borsa bünyesinde işleyen ve standartlaştırılmış türev sözleşmelerin işlem gördüğü vadeli piyasaların takası, bütün alıcılara karşı satıcı, bütün satıcılara karşı ise alıcı gibi davranan merkezi bir takas kurumu tarafından yapılır. Böylece, bir vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesine taraf olan herkes, sözleşme hak ve/veya yükümlülüklerini takas üyesi aracı kuruluşlar vasıtasıyla Takas Merkezi’ne karşı yerine getirirken, sözleşmenin sağladığı hakları da yine aracı kuruluşları yoluyla Takas Merkezi’nden talep edebilir. Bu açıdan, organize borsalarda gerçekleştirilen her vadeli işlem, Takas Merkezi’nin ve takas üyelerinin güvencesi altındadır. Sermaye piyasalarında, kıymetli evrakın saklanması gerekliliğinden ortaya çıkan zayi (çalınma, yıpranma, kaybolma, vs.) gibi sakıncaları ortadan kaldırmak, menkul kıymetlerin dolaşım yeteneğini artırmak için kıymetli evraktan doğan hakların gayrimaddi olarak kayden tutulması sistemi geliştirilmiştir. İMKB’de işlem gören hisse senetleri, ilgili düzenlemeler uyarınca fiziki olarak basılmamakta, hisse senetleri, yatırım fonları, borsa yatırım fonları, özel sektör borçlanma araçları, banka bonoları, varantlar ve bu kıymetlere bağlı haklar yatırımcı bazında elektronik ortamda tutulmaktadır. Merkezi Kaydi Sistem’de hesaplar MKK üyesi ihraççılar ve aracı kuruluşlar itibarıyla yönetilmektedir. Ayrıca, yetkili takas ve saklama kuruluşlarının menkul kıymet takas işlemlerini gerçekleştirilebilmesi amacıyla MKK’da doğrudan hesap açılabilmektedir. TAKAS VE SAKLAMA İŞLEMLERİ Takas hizmeti, borsa üyelerinin sattıkları menkul kıymetleri takas merkezine teslim etmelerini, aldıkları menkul kıymetleri takas merkezinden almalarını, ödemelerini ve tahsilatlarını da burada gerçekleştirmeleridir. Bir başka deyişle, takas, borsada gerçekleştirilen işlemler sonucunda oluşan borç ve alacakların karşılıklı olarak tasfiye edilmesi işlemidir. İMKB’de takas işlemleri 1988 yılına kadar üyeler arasında gerçekleştirilmekteydi. Satılan hisse senetleri üyeden üyeye fiziki teslim esasına göre yürütülmekteydi. Fiziki teslim gereksiz külfetlere ve zaman kaybına yol açtığı gibi, aşınma ve teslim riski de yaratmaktaydı. Fiziki teslim sürecinde denetim bulunmadığı için borsa üyelerinin kendilerinde olmayan hisse senetlerini satmalarının, kurmaca alım satım yapmalarının önünde engel bulunmamaktaydı. Takas sisteminin bulunmaması ve alım satım konusu olan değerli kağıtların kaydındaki eksiklikler kaydileştirme için de engel oluşturuyordu. Takas sisteminin olmadığı dönemde, her üyenin adına güvenli bir bölüm yapılmıştı. İsteyenlere kiralık kasa veriliyor orada saklanıyordu. İMKB’nin Karaköy binasına taşınmasının ardından, Temmuz 1988’de İMKB bünyesinde Takas ve Saklama Müdürlüğü kurulmuştur. İMKB’de 18 Ocak 1990’da sahte Çukurova Elektrik A.Ş. hisse senetlerinin piyasaya sürülmesinden sonra, bu hissenin işlemleri 18-22 Ocak arasında kapatıldı. Takas işlemleri henüz kurumsallaşmadığı, 159 alışverişlerde fiziki teslimin esas olduğu dönemde yaşanan bu sahte Çukurova hisseleri olayı borsa tarihinde çeşitli açılardan önem taşır. Bunlardan biri, aracı kurumların sorumluluğu üstlenerek bir tazmin fonu kurmaları ve yatırımcıların uğradığı zararı finanse etmeleridir. Bir diğeri, bu tür olayların tekrarlanmaması için üyeleri de içine alacak şekilde şemsiye sigortası uygulaması düzenlenmesidir. Bu olay nedeniyle müşteri emirlerine kod uygulaması getirilmiştir. En önemlisi de Takas ve Saklama A.Ş.’nin kuruluş çalışmaları hızlandırılmıştır. 1991 yılından itibaren takas ve saklama hizmetlerinin modernleştirilmesi için çalışmalar yürütüldü. Piyasadaki fiziki dolaşımı engellemek, alışveriş yapanları Takas ve Saklama Müdürlüğü’nün hizmetlerinden yararlanmaya teşvik etmek için mevcut mekanın fiziki saklama kapasitesi yükseltildi. Temmuz 1991’de İMKB Takas ve Saklama A.Ş. kuruldu, şirket faaliyetine 1 Ocak 1992 tarihinde başladı ve Ocak 1996’da İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (Takasbank) kuruldu. 1999 yılında yürürlüğe konulan bir uygulama ile Takasbank’ta hisse senetlerini fiziki olarak ortadan kaldırmak için “Müşteri İsmine Saklama” sistemine geçilmesi ile yatırımcının hisse senetlerini kendi adına saklamasına olanak sağlandı. Borsaların önemli fonksiyonlarından biri de taraflar tam olarak anlaştıklarında işlemlerin tamamlanmasıdır. Aracılar borsada bir işlem yaptıkları zaman borsaya ayrıntıları rapor ederler. Borsadaki takas odası, bütün tarafların işleme konu olan hisse senedi sayısı ve fiyat konusunda anlaştıklarından emin olmak için ilgili bütün aracıların raporlarını uyumlaştırır. Daha sonra işlemlerin kapatılması için hisse senedi ve para transferi gerçekleşir. İşlemlerin kapatılması belirli bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştirilmelidir. Bu sürenin uzaması, bir işlemin tamamlanmaması olasılığını artırıp, hisse senetlerinin yeniden satış sürecini zorlaştırabilmekte, bu da yatırımcıları caydırıcı fonksiyon görmektedir. Menkul kıymet alım satımına ilişkin emirlerin eşleştirildiği aşamadan sonra karşımıza üç aşamalı bir takas süreci ortaya çıkmaktadır. Birincisi, alım satım işlemlerine ilişkin bilgilerin teyitleştirildiği yani alıcı ve satıcının işlemin koşullarına yönelik anlaşmaya vardığı aşamadır. İkincisi alıcı ve satıcının birbirlerine karşı olan yükümlülüklerinin hesaplandığı netleştirme aşamasıdır. Üçüncü ve son aşama ise işlemden doğan yükümlülüklerin yerine getirilerek taraflar arasındaki alım satım sözleşmesinin tasfiye edilmesi yani hesaplaşma veya takas aşamasıdır. Bu aşamada menkul kıymetlerin alıcısına teslimi, aynı işlemden doğan nakdinde de satıcıya ödemesi yapılarak işlemler sonuçlandırılır ve tarafların yükümlülükleri geri dönülemez ve kesin bir şeklide sona erer, böylelikle işleme ilişkin takas süreci de tamamlanmış olur. Saklama hizmeti, sermaye piyasası araçlarının sahtecilik, tahrifat, hırsızlık ve suistimale karşı korunmasını kapsamaktadır. Üyelerden saklama amacıyla teslim alınmış hisse senetlerinin yeni pay alma hakkının kullanımı, temettü tahsili, kupürlerin birleştirilmesi ve değiştirilmesi işlemleri de saklama kapsamındadır. Türkiye’de takas sisteminin gelişimini açıklayınız. Takas ve saklama kuruluşlarının yürütmekte oldukları faaliyetler nedeniyle maruz kaldıkları çeşitli riskler bulunmaktadır. Bunlar; saklama, karşı taraf, gelişen piyasalar, netleştirme ve takas, muhafaza, altsaklama kuruluşları, personel, veri iletişim, vergi, müşteri hesapları/yönetim riskleridir. Bu risklere karşı değişik önlemler uygulanabilmektedir. Önlemler nitelikleri açısından üç başlık altında toplanabilir: 1. Takas ve saklama kuruluşuna üye olabilmek ve sunulan hizmetlere erişim için getirilen kriterler ve bu kriterlerin devamlılığı konusunda üyeler üzerindeki sürekli gözetim, 2. Temerrüt ve açık pozisyon risklerine karşı üyelerden başlangıç ve değişken oranlı teminatlar, 3. Takas ve saklama kuruluşlarının finansal kaynaklarının oluşabilecek risklere karşı yeterliliğinin temini. Genel olarak takas ve saklama kuruluşlarına üyelik talebinde bulunanların belirli düzenleyici ve finansal nitelikteki kurallara uymaları gerekir. Bunlar arasında en az sermaye şartı ve derecelendirme notu 160 gibi kriterler de yer almaktadır. Başlangıçta üyeler geçmiş ve başvuru anındaki finansal ve idari verileri açısından incelenmekle birlikte, üye olanlar dönemsel bazda finansal ve belirlenecek diğer bilgileri sürekli şekilde raporlamalıdırlar. Teminatların değerlerinin en azından günlük bazda takibinin yapılarak, değer değişimlerine göre ilave teminat çağrılarının yapılması teminat vasfının korunmasında büyük önem taşımaktadır. İleri aşamada ise gerçek zamanlı risk kontrol sistemleri ile gün içi pozisyon izleme ve teminat gereklerinin sürekli bazla takibi yapılmalıdır. Ayrıca üyelerin tek bir piyasada değil, işlem yaptığı diğer piyasalardaki işlemleri nedeniyle düşebileceği risklerin de toplulaştırılmış teminat kriterleri ile izlenmesi gerekir. Etkin bir takas sistemi için takas kuruluşlarının finansal kaynaklarının yeterliliği ve kapsamı önemlidir. Takas kuruluşları finansmanlarını çeşitli kaynaklardan sağlayabilirler. Bunlar arasında takas kuruluşunun özsermayesinin yanı sıra zarar paylaşım düzenlemeleri, uygun nitelikli kredi imkanları, takas kuruluşunun bağlı olduğu bir grup (örneğin bir borsa gibi) bulunmakta ise onun özsermayesi, sigortalar yaptırılması sayılabilir. TAKASBANK Menkul kıymet alım/satım işlemlerinin takası, İMKB’nin faaliyete geçtiği tarihlerde üyelerin kendi aralarında gerçekleştirilirken, 1988 yılından itibaren Borsa bünyesinde kurulan bir müdürlük tarafından yerine getirilmeye başlanmıştır. 01.01.1992 tarihinde İMKB Takas ve Saklama A.Ş. unvanı ile faaliyete geçen Banka anonim şirket statüsünde 28.07.1995 tarihine kadar faaliyetlerini sürdürmüştür. 28.07.1995 tarihinde İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (Takasbank) unvanını almış, bankacılık faaliyetlerine 01.01.1996 tarihinden itibaren başlamıştır. Takasbank, İMKB ve İMKB'nin 85 üyesinin ortak olduğu, mevduat kabul etmeyen bir sektör bankasıdır. Bankanın ana sözleşmesine göre, İMKB dışında hiçbir ortağın sermayedeki payı %5'i geçemez. Ortakları %32,63 pay ile İMKB, %34,48 pay ile 19 adet banka ve %32,89 pay ile 66 adet aracı kurumdur. Bankanın sermayesi A ve B olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Hisse senetleri ancak İMKB ve üyeleri ile kurulmuş ve ileride kurulacak altın, döviz, vadeli işlem ve menkul kıymet borsaları ve bunların üyeleri arasında devredilebilir. İMKB hariç her bir ortağın payı doğrudan ve dolaylı olarak Banka sermayesinin % 5’ini geçemez. A grubu payları temsil eden hisse senetleri sadece İMKB’ye aittir, devredilemez. Ulusal ve uluslararası sermaye ve para piyasalarının değişken yapısına uyum sağlayan ve bu piyasalarda beliren ihtiyaçlara müşteri odaklı çözümler sunan Takasbank, takas, saklama, nakit/menkul kıymet transfer ve ilgili bankacılık işlemlerini kapsayan hizmetlerini tek merkezden yöneterek etkinliğini artırmaktadır. Takasbank sunduğu hizmet çeşitliliğiyle Türkiye finans sektöründe kilit bir rol oynamaktadır. Kurduğu geniş muhabir ağı ve geliştirmiş olduğu verimli uluslararası işbirlikleri ile dünya çapında takas ve saklama kuruluşları arasında da özel bir konuma sahiptir. Öncelikli amacı Türkiye sermaye piyasalarının gelişimine katkıda bulunmak olan Takasbank, para ve sermaye piyasalarını sağlam ve şeffaf bir yapıyla birbirine bağlayarak piyasalar arasında köprü işlevi üstlenmekte ve etkin kaynak akışı sağlamaktadır. Kuruluşundan bu yana finans sektörünün gerekliliklerine uygun olarak ürün ve hizmetlerini sürekli geliştiren Takasbank, güçlü sermaye yapısı, deneyimli insan kaynağı ve kesintisiz olarak sürdürdüğü yatırımlarla alanındaki birçok yeniliğin öncüsü olmuştur. Bunlar: • 2005 yılında İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin kaydileştirilmesi amacıyla kurulan Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun (MKK) kurucu ortakları arasında yer almış ve kuruluş aşamasında altyapı çalışmalarını üstlenmiştir. • Şubat 2005’te kurulan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) işlemlerinin takas ve teminatlandırma işlemleri, Takasbank bünyesindeki VOB Takas Merkezi tarafından gerçekleştirilmektedir. 161 • Yatırım fonları ve ortaklıklarının portföy varlıklarını izlemektedir. • Kurduğu ve işlettiği alt ödeme sistemleri ile sermaye piyasalarımızı ulusal ve uluslararası ödeme sistemlerine ulaştırmıştır. • Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi kapsamındaki bireysel emeklilik fon varlıklarının saklanması, takası ve emeklilik fon paylarının bireysel emeklilik katılımcıları adına saklanması işlemlerini yerine getirmektedir. • Para Piyasası ve bankacılık hizmetleriyle aracı kuruluşlar arasındaki para alışverişlerinin şeffaf, hızlı ve güvenilir bir ortamda yapılmasını sağlamakta; kısa vadeli nakit kredi olanağı sunmaktadır. • Güçlü bir gelişme potansiyeline sahip olan Türkiye sermaye piyasalarını, başta Ulusal Numaralandırma Kuruluşları Birliği (ANNA) olmak üzere çeşitli uluslararası organizasyonlarda temsil etmektedir. www.takasbank.com.tr 28.11.2005 tarihinde kaydi sisteme geçilmesiyle Takasbank nezdinde bulunan aracı kuruluş saklama hesaplarında bulunan kıymetler kaydileştirilerek Merkezi Kayıt Kuruluşu A.Ş.(MKK) nezdinde açılan saklama hesaplarına aktarılmıştır. Hisse Senedi Piyasası’nda sadece kaydileşmiş hisse senetleri işlem görebildiğinden takas işlemleri aracı kuruluşların MKK nezdindeki saklama hesapları üzerinden sonuçlandırılmaktadır. Aracı kuruluşların MKK nezdindeki hesapları altında takas işlemlerinin sonuçlandırılmasında kullanılan takas hesapları açılmıştır. Alım satım işlemlerinin takası, temerrüt, şartlı virman işlemleri, yatırım fon/ortaklık virman işlemleri Takasbank ve MKK arasındaki entegre sistem aracılığıyla gerçekleştirilir. Uluslararası merkezi takas ve saklama kuruluşu Euroclear Bank ile kurduğu muhabirlik ilişkisi sayesinde Takasbank, yurt dışı piyasalarda gerçekleştirilen her türlü yabancı menkul kıymetin takas ve saklama işleminde yurt dışı muhabirlik hizmeti vermektedir. 2010 sonu itibarıyla Takasbank’tan yurt dışı menkul kıymet muhabirlik hizmeti alan kurum sayısı 83’e ulaşmıştır. Bankanın takas faaliyetlerindeki etkinliğini yansıtan temel performans göstergelerinden biri olan takasın tamamlanma oranı İMKB ve VOB piyasalarında 2010 yılı içinde gerçekleştirilen işlemlerin tümünde %100 oranını yakalamıştır. Aynı başarı, takas işlemlerinin takas günü valörüyle sonuçlandırılmasında da tekrarlanmıştır. Takasbank’ın aktif büyüklüğü 15 yıllık süre içinde yıllık ortalama %67 artmıştır. 2011 yılında, banka statüsünde 15. yılını kutlayan Takasbank, 89 aracı kurum, 140 emeklilik fonu, 474 yatırım fonu, 32 yatırım ortaklığı, 32 portföy yönetim şirketi, 12 borsa yatırım fonunun faaliyet gösterdiği takas sisteminin düzenli ve güvenli işleyişini sağlamaktadır. Kendi bünyesinde kurulu Takasbank Para Piyasası ve Ödünç Pay Senedi Piyasası’nda işlem yapan 75 aracı kurum, 10 mevduat ve 4 kalkınma bankası olmak üzere toplam 89 kurumun işlemlerini zamanında ve şeffaf bir biçimde gerçekleştirmesi için denetim ve gözetim faaliyetlerini yürütmektedir. Takasbank’ın finans sektöründeki önemini açıklayınız. Takasbank’ın Faaliyet Alanları Banka’nın ana sözleşmesinde belirtilen faaliyet alanları genel itibarıyla şöyledir: • Sermaye piyasası araçlarının, kıymetli madenlerin ve diğer kıymetlerin muhafazası, nakli ve transferlerini temin etmek ve borsalarda alım satımlardan doğan nakit ve kıymet taahhütlerinin takasını yapmak, bu kıymetlerin ilgililerine teslimi ve ilgililerden teslim alınmasına ilişkin olarak her türlü hukuki, mali ve idari işlemleri gerçekleştirmek, 162 • Borsalara, teşkilatlanmış piyasalara, Merkezi Kayıt Kuruluşu’na, aracı kuruluşlara, ihraççılara, bireysel emeklilik şirketlerine, yerli ve yabancı kurumsal yatırımcılara ve diğer sermaye piyasası kurumlarına ve bunların müşterilerine saklama hizmetleri vermek, işlemlerinin gerektirdiği hesapları açmak, bu hesaplar arasında havale, virman, takas, mahsup işlemleri yapmak, takas yükümlülüklerinin süresinde ve belirlenen usul ve esaslar dahilinde yerine getirilmesini teminen gerekli diğer işlemleri yürütmek, sermaye piyasası araçlarının mali haklarının kullanılmasına aracılık etmek ve benzeri diğer mali hizmetleri gerçekleştirmek, • Yerli ve yabancı müşterilerine yurt dışında takas ve saklama hizmetleri sunmak, Türkiye sınırları dışında (serbest bölgeler dahil) alım-satımı yapılan menkul kıymet ile diğer kıymetlerin takas ve saklaması için uluslararası düzeyde işbirliği tesis etmek ve bu amaçla diğer ülkelerdeki takas ve saklama kuruluşları ile ilişkiler kurmak, gerektiğinde kredi ihtiyaçlarını, yerli veya yabancı bankalar veya kredi müesseseleri ile sendikasyonlar ve konsorsiyumlar kurmak ya da mevcutlara katılmak suretiyle karşılamak; yerli ve yabancı bankalarla ve sair kuruluşlarla konusuna ilişkin daimi ve geçici her nevi ortaklıklar kurmak ve mevcutlara katılmak, • Müşterilerine altın, menkul kıymet, senet, vadeli tevdiat ve vesaik ile sair her türlü teminat karşılığında veya teminatsız olarak, Türk Lirası veya döviz cinsinden ayni, nakdi ve gayrinakdi kredi açmak ve avans vermek, takas işlemlerinin süresinde sonuçlandırılması amacıyla borsaların üyelerine menkul kıymet ve diğer kıymetler ile nakit borç vermek, menkul kıymetleri ve diğer para piyasası araçlarını iskonto veya iştira etmek; gerektiğinde bunları ödünç vermek ve almak; Türk Lirası ve döviz cinsinden kefalet, teminat mektubu ve aval vermek, • İMKB veya görev verilecek diğer borsaların üyeleri arasında T.C. Merkez Bankası’nın da katılabileceği para piyasası kurmak ve işletmek, • İMKB veya görev verilecek diğer borsa üyelerinin takas işlemlerinin süresinde sonuçlandırılması amacıyla gerek takas açıkları ve gerekse açığa satış işlemleri için müşterilerin ve kurumsal yatırımcıların da taraf olabileceği Ödünç Pay Senedi Piyasası ile menkul kıymet ödünç alma ve verme mekanizmaları kurmak ve işletmek, • Borsa ve takas üyelerinin piyasalara olan yükümlülükleri ve takas taahhütleri karşılığında teminat olarak tevdi ettikleri varlıkların, ilgili hesaplara alınması, takibi ve yönetimi ile ilgili olarak yasal düzenlemeler çerçevesinde her türlü idari ve hukuki tasarrufta bulunmak, • Sermaye piyasası araçlarına Ulusal Numaralandırma Ajansı sıfatı ile Uluslararası Menkul Kıymet Tanımlama Kodu’nu tahsis etmek ve bunların bildirim işlemlerini yapmak. MERKEZİ KAYIT KURULUŞU Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) Türk Sermaye Piyasasının merkezi saklama kuruluşudur. Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri çerçevesinde kurulmuş, özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir anonim şirkettir. Hisse senedi işlemlerinin kolaylıkla yapılabilmesini sağlamak için atılan ilk adım takas ve saklama işleminin kurumsallaştırılması, ardından da Takasbank’ın kurulmasıdır. İMKB’nin daha hızlı, güvenli ve şeffaf çalışması için, gelişen ve yıllar boyunca İMKB’de kullanılan teknolojiden yararlanarak, fiziki olarak saklanan ve takas işlemleri yapılan menkul kıymetlerin fiziki belgeler olmaktan çıkartılıp kaydileştirilmesi bu sürecin önemli bir başka adımıdır. İMKB, SPK ve Takasbank tarafından bu amaçla başlatılan yasal ve teknik altyapı çalışmalarının sonuçlandırılmasından sonra, 21 Haziran 2002 tarihinde Merkezi Kayıt Kuruluşu faaliyete geçmiştir. MKK’nın kurucuları İMKB, Takasbank, Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) ve İstanbul Altın Borsasıdır. www.mkk.com.tr Sermaye piyasaları için kaydileştirme reformunun ilk adımı 1999 yılında Sermaye Piyasası Kanununa eklenen 10/A maddesi ile birlikte atılmıştır. Bu reformun ana öğesi olarak menkul kıymetlerin ve bunlara ilişkin hakların elektronik ortamda kayden izlenmesi ile görevlendirilen MKK 2001 yılında kurulmuştur. MKK’ya ilişkin hukuki altyapı 22.12.2002 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan “Kaydileştirilen Sermaye Piyasası Araçlarına İlişkin Kayıtların Tutulmasının Usul ve Esasları Hakkında Tebliğ” ile tamamlanmıştır. MKK’ya ilk personel ataması ve idari yapılanma ise 2002 yılında başlamıştır. 163 Ülkemiz sermaye piyasasında menkul kıymetlerin saklanması 2005 yılına kadar Takasbank tarafından fiziken yürütülmüştür. Bu dönemde Takasbank fiziken basılı senetlerin immobilizasyonunu sağlamış, fiziki senetleri çok büyük ölçüde kendi kasasında toplamış ve müşteri bazında saklama sistemine geçmiştir. Müşteri bazında saklama sistemi daha sonra yerini müşteri ismine saklama sistemine bırakmıştır. Kaydileştirme sürecine öncelikle yatırım fonları ile başlanmış 28.11.2005 tarihinde İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin topluca kaydileştirilmesi ile devam edilmiştir. Bu aşamadan sonra yeni sermaye piyasası aracı ihraçları tamamen kaydi olarak yapılır hale gelmiştir. Aralık 2005’te likit fonlar dışında kalan yatırım fonlarının, Mart 2006’da da likit fonların kaydileştirilmesi tamamlanmıştır. Mart 2008’e gelindiğinde hisse senetlerinin %99’unun kaydileştirilmesi tamamlanmıştır. Hisse senetlerinin fiziki olarak ortadan kaldırılmasıyla, sermaye piyasası araçlarının ve bunlarla ilgili hakların elektronik ortamda ihraççılar, hak sahipleri ve aracı kuruluşlar tarafından izlendiği bir sisteme geçilmiştir. Sermaye piyasası araçlarının kaydileştirilmesi İMKB’nin de iştirak ettiği MKK’nın sorumluluğundadır. MKK’nın faaliyete geçmesiyle birlikte Takasbank, hisse senetleri ve yatırım fonlarının saklanması görevini MKK’ya devretmiştir. MKK Türk sermaye piyasasında işlem gören kaydi menkul kıymetler için merkezi saklama kuruluşu görevini üstlenmek amacıyla kurulmuştur. Bu görev çerçevesinde MKK, Sermaye Piyasası Kurulu (Kurul) tarafından hisse senetlerinin kayden izlenmesine karar verilen halka açık anonim ortaklıkların sermayelerinin hak sahibi bazında izlendiği bir kurum olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Anonim ortaklıkların sermayelerinin hak sahibi bazında takibi tamamen elektronik olarak gerçekleştirilmekte, herhangi bir fiziki kayıt tutulmamaktadır. Bu şekilde MKK nezdinde tutulan kayıtların tümüne “Merkezi Kaydi Sistem” (MKS) adı verilmekte ve hisse senetleri de bu şekilde “kaydi pay” olarak nitelenmektedir. Sözkonusu halka açık anonim ortaklıkların (ihraççılar) öncelikle MKK üyesi olmaları gerekmektedir. Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hisse senetlerinin kaydileştirilmesine karar verilmiş olan ihraççıların öncelikle üyelik işlemlerini yerine getirmeleri gerekmektedir. MKK üyesi olan ihraççılar MKS’ye kendi kullanıcıları veya yetkilendirdikleri başka bir üyenin kullanıcıları ile erişmekte ve bu sistem üzerinde aşağıda belirtilen işlemleri gerçekleştirmektedirler. 1. Fiziki senetlerin kaydi pay haline getirilmesi 2. Büyük ortakların İMKB‟de işlem görmeyen nitelikte kaydi paylarının hak sahibi bazında adlarına açılmış hesaplarda takibi, 3. Mali ve yönetsel hak kullanımları Kayıtlar MKK tarafından bilgisayar ortamında ihraççılar, aracı kuruluşlar ve hak sahipleri itibariyle tutulur. Kayıt edilen haklar senede bağlanamaz. Kayden izlenen sermaye piyasası araçları üzerindeki hakların üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesinde MKK’ya yapılan bildirim tarihi esas alınır. Kaydi sistemin yararları aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Merkezi saklama ve operasyonel maliyetlerde tasarruf, • Sertifika basım maliyetlerinde tasarruf, • İhraççılar için sağlıklı ve güvenilir ortaklık pay defteri bilgilerini edinme imkanı, • Personel, saklama ve sigorta maliyetlerinde tasarruf, • Sahte/kayıp/çalınma riskinin ortadan kalkması, • Kapsam ve nitelik bakımından gelişmiş yatırımcı hizmetleri, • Şirket-ortak ilişkilerinde ve iletişiminde etkinlik, • Mali kurum suistimallerini teşhis imkanı ve sistemik riskin azalması, • Uluslararası entegrasyonun kolaylaşması, • Piyasalarda şeffaflığın ve güvenin artması, 164 • Hisse senetleri dışındaki menkul kıymetlerin de merkezi saklama yapısına girerek transfer kabiliyeti kazanması. Merkezi kaydi sistem, MKK bünyesinde yazılmıştır. Üyeler tarafından uzaktan erişim ile işlem yapılır, elektronik imza kullanılır. Kullanıcıların yapısına uygun farklı erişim ve işlem yöntemleri mümkündür. MKK mevcut durum itibariyle hisse senetleri, yatırım fonları, özel sektör borçlanma araçları, borsa yatırım fonları ve varantlar için merkezi saklama kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. MKK’nın temel amacı uluslararası sermaye piyasaları uygulamalarını da takip ederek, piyasaların etkinliğinin artırılması bağlamında üzerine düşen sorumlulukların tam anlamıyla yerine getirilmesi ve karşılaşılabilecek risklerin minimize edilebilmesidir. Stratejik amaçlar ise, • İşlemlerin yürütülmesinde mükemmel işleyişin sağlanması, • Kaydileşmenin azalttığı risk faktörünün yönetilebilmesi, • Dünyadaki uygulamaların takip edilmesi, • Üye ihtiyaçlarına yönelik sorunların çözülmesi ve pratik uygulamalar geliştirilmesidir. MKK’nın kuruluş amaçları nelerdir? Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun Faaliyet Alanları Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun hizmetleri; Saklama, menkul kıymet transfer işlemleri, hak kullanım, ihraççı işlemleri, hukuki işlemler ve diğer işlemlerdir. Saklama: MKK, aşağıda yer alan sermaye piyasası araçları için kaydi saklama hizmeti vermektedir: • İMKB’de işlem gören şirketlerin hisse senetleri, • Yatırım fonları ve borsa yatırım fonları, • Özel sektör borçlanma araçları, • Varantlar, • Varlık teminatlı menkul kıymetler, • Varlığa dayalı menkul kıymetler. Saklama hizmeti sadece kaydi sermaye piyasası araçlarına verilmekte olup, herhangi bir fiziki saklama hizmeti verilmemektedir. MKK tarafından kaydileştirilecek ve kayden izlenecek menkul kıymetler Sermaye Piyasası Kurulu tarafından belirlenir. Saklama üyeler itibariyle hak sahibi bazında yapılabilmektedir. Bu amaçla kaydi bir sermaye piyasası aracına yatırım yapacak kişilerin MKK üyesi kuruluşlarda kendi adlarına hesap açtırmaları zorunludur. Yatırım fonları, özel sektör borçlanma araçları ve İMKB’de işlem görmekte olan hisse senetlerinin dolaşımda olmayan kısmına sahip yatırımcıların sözkonusu menkul kıymetlerin ihraççısı olan MKK üyesinde veya aracı kuruluşlarda hesap açtırmaları mümkün iken, diğer menkul kıymetler için saklama hizmeti ancak aracı kuruluşlar nezdinde açılacak hesaplar ile verilebilmektedir. Mevzuat uyarınca yatırımcı adına hesap açtırmaksızın toplu saklama veya yatırımcı kimliği bildirilmeksizin hamiline saklama yapılmamaktadır. Saklama hizmetinin bir parçası olarak, üyeler ve sermaye piyasası aracı sahipleri, temettü veya itfa bedeli tahsilatı, sermaye artırımlarına katılım, genel kurullara katılım, rehin tesis edilmesi vb pek çok hizmetten de faydalanabilmektedirler. Menkul Kıymet Transfer İşlemleri: İMKB’nin çesitli piyasa ve pazarlarında gerçekleştirilen hisse senedi, borsa yatırım fonu ve özel sektör borçlanma araçları alım satım işlemlerine yönelik takas süreçleri üye bazında Takasbank tarafından yürütülmektedir. Sözkonusu işlemlerin menkul kıymet tarafının 165 sonuçlandırılmasında MKK nezdindeki Takasbank havuz hesapları kullanılmakta, süreç MKK ile Takasbank arasında kurulmuş olan entegre sistem üzerinden yürütülmektedir. İMKB tarafından günlük alım satım bilgilerinin Takasbank’a gönderilmesinden sonra, Takasbank tarafından üye, yatırımcı ve menkul kıymet bazında netleştirme işlemi yapılmakta, netleşmiş işlem bilgileri işlem günü akşamı MKK’ya gönderilmektedir. Alınan bilgiler doğrultusunda Takasbank tarafından üye bazında gerçekleştirilen işlemlerin menkul kıymetler açısından hak sahibi bazına yansıtılması MKK tarafından gerçekleştirilmektedir. Takas günü üyelerin Takasbank’a olan menkul kıymet yükümlülüklerinin kapatılması amacıyla menkul kıymetler hak sahibi hesabından başlayarak önce aracı kurum havuz hesaplarına daha sonra Takasbank havuz hesaplarına gönderilmektedir. Benzer şekilde Takasbank tarafından alacak olarak dağıtılan menkul kıymetler havuz hesaplarından hak sahibi hesabına doğru bir yön izlemektedir. Sözkonusu işlemler tamamen otomatik süreçlerle yürütülmektedir. Özel Sektör Borçlanma araçlarına ilişkin takas süreci, ilgili havuz hesaplarına/hesaplarından üyeler tarafından gerçekleştirilen menkul kıymet transferleri ile sonuçlandırılmaktadır. Yatırım Fonu Dağıtım Platformu: Yatırım fonu ihraççıları tarafından gerçekleştirilen katılma belgesi alım satım işlemleri hak sahibi bazında özel olarak geliştirilen uygulamalar ile MKK’ya yansıtılmaktadır. İhraççılar yatırım fonlarına ilişkin yetkilendirmiş oldukları diğer MKK üyelerinden gelen alım satım emirlerini karşılamak suretiyle, yatırım fonlarının karşılıklı transferini otomatik olarak gerçekleştirme imkanına da sahiptirler. MKK tarafından saklama hizmeti verilen sermaye piyasası araçlarının hak sahibi yatırımcılar arasında transferi üyeler tarafından gerçekleştirilmektedir. İlgili transferin, sistem üzerinde nakit veya sair herhangi bir karşılığa bağlı olmadan aktarılması, serbest virman süreci ile sağlanmaktadır. Transferin gerçekleşmesi sürecinde teslim karşılığı eş anlı ödeme prensibi işletiliyorsa şartlı virman uygulaması ile söz konusu aktarım gerçekleştirilmektedir. Şartlı virman işlemleri, üyelerce Takasbank’a iletilen talimatlar doğrultusunda, MKK ile Takasbank arasında kurulan entegre sistem kullanılarak otomatik süreçler üzerinden sonuçlandırılmaktadır. Hak Kullanım: MKK hak sahiplerine, MKK üyeleri üzerinden sermaye artırım ve temettü gibi mali haklarını kullanmalarını sağlayacak çözümler sunmaktadır. Temettü, kupon ödemeleri veya anapara itfası gibi hak sahibi yatırımcıya ödeme yapılmasına yönelik işlemlerde, MKK ihraççıdan tahsil ettiği tutarı üyelerine aktarır. Üyeler MKK'dan aldıkları bilgiler çerçevesinde yatırımcılara ödeme yaparlar. Yapılan ödemelerin üyelerin bildirimleri doğrultusunda hak sahibinin vergi mevzuatı karşındaki durumuna göre gerçekleştirilmesine ilişkin çözümler de sunulmaktadır. Bedelli sermaye artırımı işlemlerinde ise, rüçhan hakkı kullanmak isteyen hak sahipleri yine üyeler vasıtasıyla MKK'ya ödeme yaparlar. MKK tahsil ettiği bu tutarları ihraççıya aktarırken, diğer taraftan yatırımcı hesaplarına sermaye artırımı nedeniyle elde ettiği payları aktarır. Benzer işlem nakit aktarımı sözkonusu olmaksızın bedelsiz sermaye artırımlarında da gerçekleştirilir. Sermaye azaltımı, bölünme, birleşme gibi işlemler de MKK nezdinde hak sahibi bazında gerçekleştirilir. Yukarıda sayılan bütün işlemler tamamen elektronik olarak ve hak sahibi bazında yürütülür. İhraççı ortaklık genel kurullarına katılarak oy hakkını kullanmak isteyen hak sahibi yatırımcıların hisse senetleri üzerinde genel kurul blokajı uygulanması ve uygulanan blokajı belgelemek üzere genel kurul blokaj mektubu düzenlenmesine yönelik uygulamalar MKK nezdinde oluşturulmuştur. Kaydileşmiş hisse senetleri üzerinde belirtilen şekilde blokaj uygulamak isteyen yatırımcılar bu blokajı üyeler üzerinden yapabilecekleri gibi, doğrudan yatırımcıya sunulan hizmetlerle de bunu sağlayabilme imkanına sahiptirler. İhraççı İşlemleri: İhraççıların MKK nezdinde kayden; İMKB'de işlem gören şirketlerin hisse senetleri, yatırım fonları ve borsa yatırım fonları, özel sektör borçlanma araçları ve varant ihracı yapmaları mümkündür. İhraç için ön koşul ilgili sermaye piyasası aracının Sermaye Piyasası Kurulu 166 kaydında olmasıdır. İhracı takiben, halka arz, tahsisli satış vb. işlemler ile kaydi sermaye piyasası araçlarının ilgili hak sahiplerine transferine ilişkin özel uygulamalar geliştirilmiştir. Hisse senedi ihraç etmiş MKK üyesi kurumlar, aksi yatırımcılarca talep edilmedikçe, ortaklarının kimler olduğuna dair bilgiyi MKK'dan alabilmektedirler. Sözkonusu bilgi Sermaye Piyasası Kurulu kararı uyarınca 7 gün gecikme ile verilmekle birlikte, geçerli bir sebebin varlığı halinde talep üzerine güncel şekilde de temin edilebilmektedir. İhraççılar temettü dağıtımı, itfa, sermaye artırımı, sermaye azaltımı, birleşme ve bölünme gibi pek çok işlemlerini MKK tarafından geliştirilmiş uygulamalar üzerinden elektronik olarak gerçekleştirebilmektedirler. Fiziki sistemin gerektirdiği kupon kesme, toplama vs gibi işlemler tamamen ortadan kalkmıştır. MKK ayrıca temettü dağıtımları öncesinde ihraççılara ödenecek tahmini temettü tutarına ilişkin raporlama hizmeti vermektedir. Diğer taraftan, özellikle ihraççıların genel kurul toplantılarına katılacak yatırımcıların belirlenmesinde, genel kurul blokajı uygulayan yatırımcı bilgisinin ihraççılara raporlanması ihraççılar açısından önemli bir hizmettir. Hukuki İşlemler: Kaydi sistemle birlikte, 21. yüzyıl ihtiyaç ve teknolojisine uygun kağıtsız kıymetli haklar sistemine geçilmiştir. Kaydi sistem, sahteciliğin önlenmesi, gerçek hak sahipleri ile kayıtlardaki hak sahipleri ile kayıtlardaki hak sahipleri arasında uyumun sağlanması, hak sahipliğine ilişkin devir zincirinin kesintisiz kayıt altına alınması gibi, piyasanın hukuki işleyişi için gerekli temel güvenceleri sağlamıştır. Gerek düzenleyici denetleyici kurumlarla gerek kamu alacaklarının takip ve tahsili ile yetkili kurumlarla yürütülen projeler çerçevesinde kurumlar arası elektronik haberleşme sistemine geçilmiş, veri aktarımları günümüz teknolojisine uygun şekilde anlık olarak yapılır hale getirilmiştir. Bu çerçevede MKK ile Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda kamu alacaklarının takip ve tahsiline yönelik işlemlerin tüm aşamaları elektronik ortamda yapılmaktadır. Yine MKK ile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda Kurum alacaklarının takip işlemleri elektronik ortamda yapılmaya başlanmıştır. Kaydi sermaye piyasası araçları üzerinde tesis edilen teminat işlemleri ve rehin hakkı üyelerce sermaye piyasası aracı sahibi ve lehine hak tesis edilen kişi bazında MKK kayıtlarına yansıtılır. İşleme konu sermaye piyasası aracının sahibinin veya lehine hak tesis edilen kişinin hesabında tutulması imkanı mevcuttur. Benzer şekilde intifa hakkı tesisi de MKK kayıtlarında izlenen işlemlerdendir. Oy hakkı, temettü vb konularda tesis edilen intifa hakkı üyelerce sermaye piyasası aracı sahibi ve lehdar bazında MKK kayıtlarına yansıtılır. Diğer İşlemler: Merkezi Kaydi Sistemde kayden izlenen menkul kıymetler için farklı piyasa ve uygulamalara da hizmet verilmektedir. Takasbank tarafından işletilen Ödünç Pay Senedi Piyasasında ve BYF Fon Payı Oluşturma ve Yatırım Fonu Payı Geri Alma işlemlerinin, üyeler tarafından Takasbank'a iletilen talimatlar doğrultusunda, Takasbank ve MKK arasındaki entegre sistem üzerinden menkul kıymet bazında yatırımcı hesaplarına yansıtılması sağlanmaktadır. Özel Sektör Borçlanma Araçlarının kupon ve anapara ayrıştırma ve birleştirme işlemleri üye kurum talepleri doğrultusunda elektronik olarak gerçekleştirilmektedir. Yabancı yatırımcılara saklama hizmeti veren kuruluşların ihtiyaçları doğrultusunda, hakları kullanılmaksızın devri gerçekleştirilmiş hisse senetlerinin, haklarına ilişkin detay bilgilerin iletileceği ve aynı zamanda ilgili taraflarca takibinin de yapılacağı iletişim platformu (üyeler arası hak kullanım talep bildirimi platformu) mevcuttur. Takasbank ile entegre bir şekilde yatırım fonlarının fon dağıtım ağının büyütülmesine yönelik olarak da hizmet sunulmaktadır. MKK hizmetlerinden ihraççı işlemleri nasıl gerçekleştirilir? 167 İMKB TAKAS İŞLEMLERİ Takasbank, İMKB tarafından, İMKB bünyesinde mevcut piyasalarda gerçekleşen işlemlerin nakit ve menkul kıymet takasını sonuçlandırmak üzere yetkilendirilmiş merkezi takas kuruluşudur. Takas Merkezi, Borsada gerçekleştirilen alım satım işlemlerinden doğan menkul kıymetlerin teslimi ve bedellerin ödenmesine ilişkin taahhütlere ait takasın yapıldığı merkezdir. Borsa üyelerinin alım satım işlemlerinden doğan menkul kıymet teslim etme ve teslim alma taahhütleri ile alım satıma konu olan menkul kıymet karşılığındaki ödeme taahhütleri Takas Merkezi aracılığıyla hesaben sonuçlandırılır. Menkul kıymetin satıcısı durumunda olan üyenin yükümlülüğü, satılan menkul veya onları temsil eden belgeleri veya hesaben teslim talimatlarını Yönetmelikte ve ilgili piyasa Yönetmeliklerinde belirlenen şartlarla Takas Merkezine teslim ederek bedellerini tahsil etmek; alıcı durumundaki üyenin yükümlülüğü ise, bu Yönetmelikteki şartlara uygun olarak satın aldığı menkul kıymetlerin bedellerini Takas Merkezine ödeyerek, menkul kıymetleri veya onları temsil eden belgeleri teslim almaktır. Hisse Senedi Piyasası Takas İşlemleri Hisse Senedi Piyasası'nda, işlem gününde (T) gerçekleşen işlemlerin takası, işlem gününü izleyen ikinci iş günü (T+2) aşağıda belirtilen ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilir. Netleştirme: Aracı kuruluşların, iki seans süresince gerçekleştirilen işlemlerinde, hisse bazında ve toplam olarak netleştirme yapılır. Aynı tarihli iki seans süresince, bir hisse senedinden hem satış hem de alış işlemi yapan aracı kuruluş, satış toplamı alış toplamına mahsup edilerek çıkan net bakiyeye göre söz konusu hisse senedinden takasa borçlandırılır veya alacaklandırılır. Tüm hisse senetlerindeki alış veya satışlarının bedelleri ise genel olarak netleştirilir ve aracı kuruluşun alış tutarları fazla ise takasa borçlu, satış tutarları fazla ise takastan alacaklı olur. Günlük netleştirme uygulanır. Günler arasında yükümlülük ve alacak geçişi mümkün değildir. Teslim Karşılığı Ödeme: Aracı kuruluşlar takas merkezine olan borçlarını kapatmadıkça, takastan olan alacakları kendilerine ödenmez. Borcun kısmen kapatılması halinde alacak, kapatılan borca orantılı olarak ödenir. Aracı kuruluşların takas borçları karşılığında alacaklarına bloke konması en likitten en az likide doğru, borçların kapatılması durumunda blokelerin kaldırılması da en az likitten en likide doğru gerçekleştirilir. Hisse senetleri için uygulanan likidite sırası; Ulusal Pazar (İMKB 100 Endeksi), Ulusal Pazar (Endeks dışı), İkinci Ulusal Pazar, Kurumsal Ürünler Pazarı (İMKB 100 End.), Kurumsal Ürünler Pazarı (Endeks dışı), Gözaltı Pazarı ve Gelişen İşletmeler Piyasası şeklindedir. Kaydi Takas: Takasa olan para borçları ile takastan olan para alacakları hesaben ödenir. Takasa olan kıymet borçları aracı kuruluşlarca müşteri hesaplarından virman (borç kapatma) suretiyle kapatılır. Aracı kuruluşların takastan olan alacakları ise saklama hesaplarına virman (alacak aktarımı) suretiyle aktarılır. Takas hesaplarına fiziken kıymet tevdiatı veya takas hesaplarından fiziken kıymet teslimi mümkün değildir. Merkezi Takas: Borsa Yönetim Kurulu'nca kapsam dışında tutulanlar hariç, bütün Borsa işlemlerinin takasının Takas Merkezi'nde yapılması zorunludur. Aynı Gün Valörlü İşlemler: Prensip olarak takas gününde takas borcunu kapatan aracı kuruluşlar, aynı gün içinde takas alacaklarını alırlar. T günü (işlem günü) işlemlerinden dolayı T+2 günü (işlemi izleyen ikinci iş günü) takasa hisse senedi borcu olan aracı kuruluşlar borçlarını; Fiziki teslim, müşteri hesabından virman, başka bir kurum hesabından virman yollarından birini veya birkaçını seçerek kapatırlar. İMKB’den T gününde online olarak alınan sözleşme bilgileri ile üye bazında ve müşteri detaylı netleştirme, Takasbank sisteminde yapılarak müşteri detayında oluşturulan net borç/alacak bilgileri, T+0 akşamında Takasbank sisteminden MKK sistemine transfer edilir. T+0 günü MKK’ya gönderilen müşteri detayında borç alacak bilgileri, MKK sisteminde müşteri hesap kontrolleri yapıldıktan sonra, hata kodları ile birlikte Takasbank sistemine aktarılır. MKK’dan gelen bu bilgilere göre, üye ve müşteri alt hesabı detayında oluşturulan netleştirme sonuçları T günü, 168 Takasbank üye ekranlarına yansıtılır. Aracı Kurumlar, söz konusu bilgileri işlem günü (T) takas ekranlarından izleyebilir ve herhangi bir yanlışlık tespit etmeleri halinde düzeltme işlemlerini Borsa’ya bildirirler. Aracı kurumun talebine göre, MKK sisteminde yatırımcı bazında netleştirme bilgileri doğrultusunda; satış yapmış olan ve bu nedenle T+2 günü kıymet teslim yükümlülüğü bulunan yatırımcı hesaplarında yer alan kıymetlere, net borç miktarı kadar Takas amaçlı virman blokaj talimatları oluşturularak mevcut bakiyeler için blokaj işlemi yapılır. (T+0 akşamı). Yeterli bakiye olmayan borçlu hesaplar için de hesaba kıymet geldikçe, takas borcu miktarına ulaşıncaya kadar blokaj işlemi otomatik gerçekleştirilir. Aynı şekilde, alacaklı yatırımcı bilgileri doğrultusunda T+0 akşamı aracı kurum takas havuzlarından yatırımcı hesapları yönünde T+2 valörlü alacak talimatları oluşturulur. Alım satım netleşmiş işlem bilgileri Takasbank ve MKK ekranlarından üyelerce raporlanabilir. Takas amaçlı virman blokajının otomatik olmasını istemeyen kurumlar, takas gününde müşteri serbest hesabından söz konusu blokaj hesabına aktarım yaparak takas borçlarının kapatılması işlemlerini başlatır. T+0 günü netleştirilmiş ve MKK tarafından müşteri hesap durumları kontrol edilmiş kayıtlar, Takasbank üye ekranlarına yansıtılır ve aracı kurumlar işlem bilgilerini söz konusu kayıtlar üzerinden kontrol ederler. Üyeler, herhangi bir hata tespit etmeleri durumunda T+1 saat 17:00’ye kadar hatalı sözleşme ile ilgili düzeltme taleplerini İMKB’ye bildirirler. T+1 günü İMKB’ye iletilen düzeltme taleplerinin Takasbank’a transfer edilmesi ile Takasbank sisteminde yeniden müşteri detaylı netleştirme yapılır. T gününde yapılan netleştirme sonuçları ile düzeltmelerden sonra yapılan netleştirme sonuçlarının karşılaştırması ile elde edilen farklar, MKK’ya bildirilir. MKK sisteminde gerekli talimat güncellemeleri yapılır. MKK sisteminde, Takasbank tarafından gönderilen fark dosyasına istinaden, T gününde gerçekleştirilen takas amaçlı virman blokaj işlemleri ile talimat işlemlerinde gerekli güncelleme yapılır. T+0 gününde yapılan kontroller tekrar yapılarak Takasbank sistemine gönderilir MKK’dan gelen bu bilgilere göre, üye ve müşteri alt hesabı detayında oluşturulan netleştirme sonuçları, Takasbank üye ekranlarına yansıtılır. İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda işlem yapılan hisse senetlerinin kaydileşmiş olma zorunluluğu vardır. Bu nedenle, fiziki hisse senetleri ile takas yükümlülüğünün yerine getirilebilmesi için, söz konusu hisse senetlerini en geç takas gününe kadar kaydileştirmek gerekmektedir. Fiziki hisse senetlerinin kaydileştirilmesi talebi aracı kuruluş tarafından MKK’ya yapılarak hisse senetleri Takasbank’a teslim edilir. Aracı kurumdan teslim alınan hisse senetleri kaydileştirilme amacıyla MKK sistemine bildirilir ve hisse senetleri MKK adına saklamaya alınır. T+2 sabahı, MKK sisteminde satış yapmış müşteri hesaplarından satışı yapılan kıymetler takas amaçlı virman blokajı hesaplarından aracı kurumun takas havuz hesabına aktarılır. Aracı kurum takas havuzuna aktarılan kıymetler ile, aracı kurumun takas borcunun kapanması amacı ile Takasbank Takas Havuzu’na aktarım işlemleri ve kurum içi takas amaçlı alacaklı müşteri hesaplarına virman işlemleri aracı kurumun onayı ile MKK sistemi tarafından otomatik olarak yapılır. Takas işlemleri, MKK nezdinde açılan Takasbank Takas Havuz Hesabı üzerinden yapılır. MKK, Takasbank’a MKK nezdindeki Takas Havuz Hesabı hareketlerini eş zamanlı olarak iletir. Takasbank, MKK’dan gönderilen, üye havuz hesabından Takasbank Takas Havuz hesabına aktarılan kıymet ve adet bilgilerine göre borç kapatma işlemini gerçekleştirir. Aracı kurum takas yükümlülüğünün, başka bir kurumdan virman yoluyla gelecek kıymetler ile yerine getirilecek olması durumunda, müşteri hesabına virmanlanan hisse senetleri, “müşteri hesabından virman” yoluyla Takasbank Takas Havuz Hesabına aktarılarak, aktarıma ilişkin bilgiler MKK sisteminden Takasbank’a gönderilir ve Takasbank nezdinde gerekli kontroller yapılarak aracı kurumun takas borcu kapatılır. Aracı kuruluşların, İMKB Hisse Senedi Piyasası işlemlerinden kaynaklanan yükümlülüklerini T+2 günü saat 16:00’ya kadar yerine getirmeleri gerekmektedir. T+2 günü saat 16:00’ya kadar borcunu (fiziki teslimat, başka bir üye hesabından virman ya da mevcut saklama hesaplarından virman yoluyla) kapatmayan aracı kuruluşlar, herhangi bir bildirime gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılırlar. Bu durumda üyenin temerrüde düştüğü tarihten itibaren taahhüdünü yerine getirdiği tarihe kadar, tesliminde 169 temerrüde düşülen menkul kıymetlerin işlem günündeki ağırlıklı ortalama fiyatlarından hesaplanan toplam Borsa değerleri veya nakit borcu esas alınarak İMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB Bankalararası Para Piyasası’nda oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanın aşağıda belirtilen katları üzerinden hesaplanan tutar kadar temerrüt faizi tahsil edilir. Takas süresi sonu itibari ile yükümlülüklerini yerine getirmeyerek temerrüde düşen üyeye, aynı gün içinde EFT kapanış saatine kadar yükümlülüğünü yerine getirirse, İMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB Bankalararası Para Piyasası’nda oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanı (x 1) esas alınarak hesaplanan tutar kadar temerrüt faizi uygulanır. Yükümlülüğünü takas gününde EFT kapanış saatinden sonra izleyen günlerde yerine getiren üyelere İMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB Bankalararası Para Piyasası’nda oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanın üç katı (x 3) esas alınarak hesaplanan tutar kadar günlük temerrüt faizi uygulanır. Temerrüt faizi, temerrüde düşülen tarih ile yükümlülüklerin yerine getirildiği tarih arasındaki takvim günleri esas alınarak hesaplanır. Aracı kuruluşların, T günü yaptığı alım veya satımların neticesinde oluşan nakit veya hisse senedi alacakları, Takasbank'ın takas işlemlerine taraf olmaması ve bu işlemlerin takaslarının temerrüt neticesinde tamamlanamama olasılığı nedeniyle, takas gününde üye hesaplarına aktarılamayabilir. Bu nedenle, T+1 günü aracı kuruluşlarca henüz takası tamamlanmamış olan (T günü alınan) hisse senetlerinin satılması durumunda ilgili takas gününde (T+3 günü) temerrüt söz konusu olabilir. Sürekli netleştirme yapılmadığından, T günü yapılan alış işlemlerinin T+3 gününden önce satışının yapılması teorik olarak temerrüt riski taşımaktadır. Üye temerrüt durumundan kaynaklanan yükümlülüklerinin gerektirdiği ödemeleri yapmazsa ödenmesi gereken para üyenin Borsaya yatırmış olduğu teminattan Borsaca resen karşılanır. Taahhüdünü yerine getirmeyip temerrüde düşen üyenin bu durumundan dolayı kendisine teslimat veya ödeme yapılamayan üyeye, gecikilen günler karşılığı olarak temerrüde düşen üyeden tahsil olunan temerrüt faizinin 2/3'ü ödenir. Alacaklı üyeye aynı gün içinde ödeme yapılması durumunda mağduriyet ödemesi söz konusu olmayacaktır. Mağduriyet ödemesinin yapılabilmesi için, aynı gün yapılamayan teslim ya da ödemenin İMKB, Takasbank A.Ş. ve TC Merkez Bankası’nın sisteminde meydana gelen sorunlardan kaynaklanmaması, nakit veya menkul kıymet alacaklı üyenin nakit veya menkul kıymet yükümlülüğünü zamanında yerine getirmesi, nakit veya menkul kıymet temerrüdüne düşen üyenin yazılı itirazının geçersiz kabul edilerek temerrüt faizinin tahsil edilmesi gerekmektedir. T+2 günü saat 16:00 itibariyle T günü işlemlerinin takasını kısmen veya tamamen sonuçlandıramamış, yani temerrüde düşmüş üyelerin ve temerrüde konu işlemlerin bildirimi Takasbank tarafından T+3 günü 9:15 itibariyle Borsa Başkanlığı'na yapılacak ve ilgili piyasa müdürlüğü tarafından T+3 günü ilk seansta hisse senedi grup kodlarına göre “TE”, “TY” veya “TF” grup koduyla ayrı bir sırada ve "aynı gün valörlü" alım veya satımlarla temerrüt kapatma işlemleri yaptırılacaktır. Hisse Senedi Piyasasında Takasbank tarafından uygulanan temerrüt süreci nasıl işler? Tahvil ve Bono Piyasası Takas İşlemleri Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı, Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı ve Bankalararası Repo Ters Repo Pazarı’nda gerçekleştirilen işlemlerin takası Takasbank tarafından gerçekleştirilir. Devlet iç borçlanma senetleri ve likidite senetleri takas İşlemleri için Takasbank’ın TCMB nezdinde bulunan menkul kıymet hesabı, özel sektör borçlanma araçları için ise MKK nezdinde bulunan hesaplar kullanılmaktadır. Tahvil ve Bono Piyasası’nda ve döviz ödemeli ihraç edilmiş devlet iç borçlanma senetleri (DİBS), gelir ortaklığı senetleri (GOS), TCMB tarafından ihraç edilen likidite senetleri, özel sektör, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve mahalli idarelerce ve döviz ödemeli olarak ihraç 170 edilen borçlanma senetleri ile Borsa Yönetim Kurulu tarafından işlem görmesine karar verilen diğer menkul kıymetler işlem görmektedir. Kesin Alım Satım Pazarı’nda DİBS ve GOS’lar için 90 güne, diğer menkul kıymetler için ise 30 güne kadar ileri valörlü işlem yapılması mümkündür. Kesin Alım Satım Pazarında Menkul kıymet satan üye, kıymetin piyasa değeri kadar nakit alacaklı, sattığı kıymetin nominal değeri kadar borçlu olur. Kıymet alan üye ise aldığı kıymetin piyasa değeri kadar nakit borçlu, aldığı kıymetin nominal değeri kadar alacaklı olur. Nitelikli Yatırımcıya İhraç Pazarı, hisse senetleri İMKB Ulusal ve İkinci Ulusal Pazarlarında işlem gören ortaklıkların, Sermaye Piyasası Kurulu’nun Seri: II, No:22 Tebliğ’inde belirtilen esaslar çerçevesinde, izahname ve sirküler düzenlemeksizin ihraç edebilecekleri ve yalnızca sermaye piyasası mevzuatında tanımlanan nitelikli yatırımcılar tarafından satın alınabilecek borçlanma araçlarının ihraç işlemlerinin gerçekleştirildiği Pazar’dır. Pazar’da ihracı tamamlanan borçlanma araçları, başka herhangi bir şart aranmaksızın Kesin Alım Satım Pazarı’nda işlem görmeye başlarlar. Repo, önceden belirlenen bir tarihte, önceden belirlenen fiyattan geri alma taahhüdü vererek bir menkul kıymeti satma işlemidir. Ters Repo ise önceden belirlenen bir tarihte, önceden belirlenen fiyattan geri satma taahhüdü vererek bir menkul kıymeti satın almayı ifade eder. Repo-Ters Repo Pazarında, Sermaye Piyasası Kurulundan repo – ters repo işlemi yapabilmek için yetki belgesi alan ve Tahvil ve Bono Piyasasında işlem yapma yetkisi olan aracı kuruluşlar işlem yapabilmektedir. Repo - Ters Repo Pazarında 7 güne kadar ileri valörlü işlemler yapılabilmesi mümkündür. Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı’nda belirli bir menkul kıymet üzerinde geri alım vaadi ile satım ve geri satım vaadi ile alım işlemleri yapılır. Bu işlemlerde repo oranının yanısıra menkul kıymetin fiyatı da belirtilerek işlem yapılır. İşlem sonrası menkul kıymetler bloke tutulmayarak alıcısına teslim edilir. Vade sonunda alıcının aynı tanım ve miktarda menkul kıymeti karşı tarafa iade edilmek üzere Takasbank’a teslimi esastır. İşlemler aynı gün başlangıç valörlü veya en fazla 7 gün olmak kaydıyla ileri başlangıç valörlü olarak yapılabilir. Bankalararası Repo-Ters Repo Pazarı, bankaların organize piyasa koşulları içerisinde geri alım vaadiyle satım ve geri satım vaadiyle alım işlemlerini zorunlu karşılık ayırmaksızın gerçekleştirmelerini sağlamak amacıyla oluşturulmuştur. Bu pazarda devlet tahvilleri ve hazine bonoları ile TCMB likidite senetlerinin sadece üye bankaların, T.C. Merkez Bankası ve kendi aralarındaki geri alım vaadi ile satım ve geri satım vaadi ile alım işlemleri yapılır. Pazar’da bankalar sadece portföy hesabına işlem yapabilir, fon/ortaklık ve diğer müşteriler hesabına işlem yapamazlar. Tahvil ve Bono Piyasası'nda işlemlerin takası aşağıda belirtilen ilkeler çerçevesinde gerçekleştirilir. Netleştirme: Kesin Alım Satım Pazarı, Nitelikli Yatırımcı İhraç Pazarı, Repo-Ters Repo Pazarı, Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı, ve Bankalararası Repo Pazarında yapılan işlemler netleştirilir. Üyelerin Kesin Alım Satım Pazarı, Nitelikli Yatırımcı İhraç Pazarı ve Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı nda gerçekleştirdikleri işlemler ile Repo - Ters Repo Pazarı ve Bankalararası Repo – Ters Repo Pazarında’nda repo karşılığı borçlandığı menkul kıymetler ve repo geri dönüşü nedeniyle alacaklı olduğu kıymetler netleştirilerek menkul kıymet/nakit bazında net borç veya alacak oluşturulur. Teslim Karşılığı Ödeme: Takas işlemlerinde teslim karşılığı ödeme prensibi uygulanır. Üyeler takas yükümlülüklerini yerine getirmedikleri sürece takas alacaklarını alamazlar. Ancak kısmi olarak yerine getirilen yükümlülükler karşılığında alacaklar da kısmi olarak ödenir. Üyelerin takas borçlarına karşı, takas alacaklarına en likit olandan en az likit olana doğru bloke konur. Borçların kapatılması sonucu blokelerin kaldırılması ise en az likit olandan en çok likit olana doğru gerçekleştirilir. Kaydi Takas: Takasa olan nakit / kıymet borçları hesaben ödenir. Takas alacakları da üyelerin Takasbank nezdindeki ilgili hesaplarına aktarılır. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı ve Repo - Ters Repo Pazarında gerçekleştirilen işlemlerin takası valör günü aşağıda belirtilen kurallar çerçevesinde yapılır. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı ve Repo-Ters Repo Pazarında gerçekleştirilen işlemlerin 171 takası aynı gün (T+0) yapılır. İleri valörlü işlemler valör tarihinde takasa dahil edilir. Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım-Satım Pazarı ve Repo Ters Repo Pazarı’nda gerçekleştirilen işlemlerin takası aynı gün (T+0) yapılır. İleri valörlü işlemler valör tarihinde takasa dahil edilir. Piyasada işlem yapan üyeler, menkul kıymet ve nakit yükümlülüklerini 16:30’a kadar hesaben yerine getirmek zorundadırlar. Takas işlemlerinde teslim karşılığı ödeme prensibi üyeler takas yükümlülüklerini yerine getirmedikleri sürece takas alacaklarını alamazlar. Ancak kısmi olarak yerine getirilen yükümlülükler karşılığında alacaklar da kısmi olarak ödenir. Üyelerin takas borçlarına karşı, takas alacaklarına en likit olandan en az likit olana doğru bloke konur. Borçların kapatılması sonucu blokelerin kaldırılması ise en az likit olandan en çok likit olana doğru gerçekleştirilir. Üye bazında netleştirme Piyasa üyelerinin Kesin Alım Satım Pazarı ve Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı’nda gerçekleştirdikleri işlemler ile Bankalararası Repo Ters Repo Pazarı ve Repo Ters Repo Pazarı’nda repo karşılığı borçlandığı menkul kıymetler ile repo geri dönüşü nedeniyle alacaklı olduğu kıymetler netleştirilerek menkul kıymet bazında ve bazında net borç veya alacak oluşturulur. İMKB Repo Ters Repo Pazarı ve Bankalararası Repo Ters Repo Pazarı’nda ters repo ile alınan menkul kıymetler ise netleştirmeye dahil edilmez. Üyenin Takasbank nezdindeki ilgili hesabında vade sonuna kadar bloke edilir. Ancak söz konusu kıymetler İMKB’de ikinci bir repo işlemi karşılığında vadesi ilk işlemin vadesinden en az 1 gün önce olmak koşuluyla kullanılabilir. TBP’de işlem gerçekleştiğinde bu işlemler elektronik olarak Takasbank sistemine aktarılır. Üye yükümlülüklerine ilişkin İMKB İle elektronik ortamda mutabakat sağlanır, Netleştirme yapılarak üye bazında borç alacak bilgisi oluşturulur. Teslim karşılığı ödeme ilkesi çerçevesinde borçlara karşılık alacaklar blokelendirilir. Netleştirme esnasında kapatılamayan kıymet borçları için öncelikle TCMB nezdindeki bir hesaptan veya Takasbank nezdindeki başka bir hesaptan ilgili hesaba devir yapılması, daha sonra borç kapatma işleminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kapatılan borçlar menkul kıymet havuz hesabına aktarılır. Kapatılan borçlar karşılığında serbestleşen alacaklar zaman önceliği prensibi çerçevesinde üyelerin ilgili menkul kıymet ya da nakit hesaplarına aktarılır. Bankaların Takasbank nezdindeki serbest cari hesaplarına geçen nakit alacakları otomatik olarak TCMB nezdindeki TIC hesabına gönderilir. Takasbank’ta saklamada bulunan ödemeli Özel Sektör Tahvili, Finansman Bonosu, Banka Bonosu, Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarının itfası/kupon ödemesi sistem tarafından itfa/kupon ödemesinin yapılacağı gün herhangi bir talimat verilmesine gerek olmaksızın ilgili üyelerin nezdimizdeki serbest cari hesaplarına sistem tarafından otomatik olarak alacak kaydedilir. Ancak, itfa/kupon ödemesi gerçekleştirilen kıymetlerin teminat depolarında bulunması durumunda; ödemenin yapılabilmesi için ilgili teminat hesaplarında yeterli bakiyenin bulundurulması gerekmektedir. Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 67’nci madde kapsamında Takasbank nezdindeki tevkifata tabi hesaplarda bulunan tahvil ve bonoların itfa ve kupon ödemelerinde tahsile aracılık eden başka bir aracı kurum, banka veya saklamacı kuruluşun bulunmaması nedeniyle, söz konusu menkul kıymetlerle ilgili itfa ve kupon ödemelerindeki tevkifat hesap sahibi tarafından Takasbank’a bildirilen alış maliyeti bilgisi esas alınarak Takasbank tarafından yapılmaktadır. Döviz Ödemeli Devlet Tahvillerinin itfa/kupon ödemesi işlemlerinin yapılması için üyelerin ödeme gününden en geç 1 iş günü önce alacaklarının aktarılmasını istedikleri muhabir banka ve hesap numaralarını belirten bir yazıyı Takasbank’a göndermeleri gerekmektedir. Talep etmeleri halinde üyelere itfası/kupon ödemesi gerçekleştirilen kıymetlerden elde edilen faiz kazançları üzerinden yapılan kesintileri gösteren bilgi formu verilir. Repo-Ters Repo Pazarı ve Bankalararası Repo-Ters Repo Pazarı işlemlerine konu kıymetlere ait kupon bedelleri ters repo yapan kurum hesabında bloke bulunan kıymet bakiyeleri baz alınarak repo yapan üyeye ödenir. Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarında gerçekleşen işlemlere konu kıymetlerin bloke edilmemesi nedeniyle kupon bedelinin ters repo yapan üye tarafından ödenmesi gerekmektedir. Ancak, kupon bedellerinin repocu üyelerin serbest cari hesaplarına aktarılabilmesi için takas yükümlülüklerini yerine getirmiş olmaları gerekmektedir. İMKB Tahvil ve Bono Piyasasında gerçekleştirdikleri işlemlerin sonucunda doğan menkul kıymet ve nakit yükümlülüklerini zamanında yerine getirmeyen üyeler herhangi bir bildirim yapılmaksızın 172 temerrüde düşmüş sayılırlar. Temerrüt işlemleri İMKB Başkanlığının ilgili Genelgesinde belirtilen hükümler çerçevesinde Takasbank A.Ş. tarafından yürütülmektedir. Nakit borçlarını kapatmak üzere Takasbank nezdindeki tahvil takas nakit borcu hesabına EFT ile yapılan ödemelerde paranın Takasbank’ın TCMB nezdindeki TIC (Turkish Interbank Clearing) hesabına geçiş saati, Takasbank nezdindeki hesaplardan virman yoluyla yapılan ödemelerde ise işlemin yapıldığı saat dikkate alınır. Menkul Kıymet yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde ise, üyelerin borç kapatma programını çalıştırarak borç kapatma işlemini gerçekleştirdikleri saat esas alınmaktadır. Temerrüt cezaları yükümlülüğün yerine getiriliş saatlerine göre değişiklik göstermektedir. a. Repo işlemine konu edilen menkul kıymetlerin saat 15:00'den sonra bildirilmesi Repo işlemine konu menkul kıymet bildiriminin işlemin başlangıç valöründe saat 15:00’den sonra yapılması halinde İMKB Repo – Ters Repo Pazarında, Bankalar Arası Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan 1 gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının 0.05 katı esas alınarak hesaplanan ön temerrüt cezası uygulanır. b. Nakit ve Kıymet Yükümlülüğü ile kupon geri ödemelerine ilişkin yükümlülüklerin saat 16:31 ile 17:00 arasında yerine getirilmesi Nakit ve Kıymet yükümlülüğünün saat 16:31 ile 17:00 arasında aynı gün valörlü yerine getirilmesi halinde İMKB Repo – Ters Repo Pazarında, Bankalar Arası Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan 1 gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının 0.25 katı esas alınarak hesaplanan ön temerrüt cezası uygulanır. c. Nakit ve Kıymet yükümlülüğü ile kupon geri ödemelerine ilişkin yükümlülüklerin saat 17:00'den sonra, ancak aynı gün valörüyle yerine getirilmesi Nakit ve Kıymet yükümlülüğünün saat 17:00’den sonra aynı gün valörlü yerine getirilmesi halinde İMKB Repo – Ters Repo pazarında, Bankalar Arası Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan 1 gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının 0.5 katı esas alınarak hesaplanan ön temerrüt cezası uygulanır. d. Repo değer düşüş karşılığı olarak istenen ilave teminat yükümlülüğünün geç yerine getirilmesi Repo değer düşüş karşılığı istenen ilave teminatın saat 14:00 itibariyle yerine getirilmiş olması gerekmektedir. Söz konusu yükümlülük aynı gün valörüyle 14:01 – 17:00 saatleri arasında yerine getiren üyelere İMKB Repo – Ters Repo Pazarında, Bankalar Arası Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan 1 gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının 0.25 katı; 17:00’den sonra fakat aynı gün valörüyle yerine getiren üyelere ise 0.50 katı esas alınarak hesaplanan tutar kadar ön temerrüt faizi uygulanır. Üç aylık dönem içerisinde üç defadan fazla nakit ve/veya kıymet yükümlülüğünü a, b, c ve d maddelerinde belirtilen saatler içerisinde yerine getirmeyerek temerrüt cezasının üst sınırını ödeyen üyeler için üst temerrüt cezası tutarı 4’üncü defa için 1 misli, 5’inci defa için 2 misli, 6’ncı defa için 3 misli arttırılır. 3 aylık dönem içerisinde 6’ncı defa ön temerrüt faizi üst sınırını ödeyen üyelerin bundan sonra ödeyecekleri ön temerrüt faizlerine üst sınır uygulanmaz. e. Nakit / Kıymet ve repo değer düşüş karşılığı olarak istenen ilave teminat yükümlülüğünün aynı gün valörüyle yerine getirilmemesi, valör günü nakit ve menkul kıymet yükümlülüklerini yerine getirmeyen üyeler ve temerrüde konu işlemleri ertesi iş günü sabahı Takasbank tarafından Borsa Başkanlığı’na bildirilir. Temerrüde düşen üye, temerrüt halini Borsa Başkanlığı’nca belirlenen ve kendisine tebliğ edilen zamanda sona erdirmek zorundadır. Temerrüt durumunu sona erdirmeyen üyeye ait işlem konusu menkul kıymetler Borsa tarafından re’sen aldırılıp sattırılır. Nakit ve kıymet ve repo değer düşüş karşılığı olarak istenen ilave teminat yükümlülüğünün aynı gün valörüyle yerine getiremeyen üyelere İMKB Repo – Ters Repo Pazarında, Bankalararası Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan 1 gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının 3 katı temerrüt cezası uygulanır. Bu katsayı 3 aylık dönem içerisinde ilk temerrüt hali için geçerli olup, ikinci kez temerrüt oluşması halinde katsayı bir puan arttırılır. Dolayısıyla ikinci kez temerrüde düşen üyeye uygulanacak temerrüt faizi kat sayısı 4 olacaktır. Aynı gün içerisinde bir defadan fazla nakit ve/veya birden fazla menkul kıymetten temerrüde düşülmesi halinde bu durum tek bir temerrüt hali olarak değerlendirilir. 173 Temerrüde düşülen tarih ile yükümlülüklerin yerine getirildiği tarih arasındaki takvim günleri esas alınarak temerrüt faizi hesaplanır. Ertesi gün valörüyle yerine getirilen yükümlülükler nedeniyle tahakkuk eden temerrüt cezalarına üst sınır uygulanmaz. Tüm temerrüt cezaları tahakkuk tarihinden itibaren bir iş günü içerisinde ödenir. Temerrüt haline ilişkin itirazlar Takasbank’a yapılır. Tahvil ve Bono Piyasasında takas prensipleri nasıl gerçekleştirilir? Yabancı Menkul Kıymet Piyasası, Uluslararası Tahvil Pazarı Takas İşlemleri Eurotahvil pazarlarında (UTP-EPİP) işlem gören menkul kıymet ve nakit takas işlemleri Takasbank tarafından birleştirilerek yapılan ikili netleştirme sürecinin sonucunda oluşturulan takas talimatları doğrultusunda, Takasbank tarafından belirlenen uluslararası takas ve saklama kuruluşu nezdinde ilgili üye hesapları kullanılarak, teslim karşılığı ödeme prensibine göre gerçekleştirilir. Takasbank tarafından uluslararası takas ve saklama kuruluşu olarak Euroclear Bank belirlenmiştir. İşleme taraf olan aynı üyeler (iki üye) arasında; kıymet tanımı, valör, döviz birimi bazında ikili netleştirme yapılır. Netleştirme sonucunda oluşan yükümlülüklere ilişkin talimatlar Takasbank tarafından Euroclear Bank’a gönderilir. Takas süresi en az bir iş günüdür. İş günü Türkiye, Euroclear Bank’ın resmi olarak açık olduğu gündür. Pazarlarda işlem yapacak üyeler Euroclear Bank nezdinde hesap açmak ve bu hesap numaralarını Takasbank’a yazılı olarak bildirmekle yükümlüdürler. Hesap numarasına ilişkin değişikliklerin ise işlem tarihinden en az iki iş günü önce Takasbank’a bildirilmesi gerekmektedir. Belirtilen süre içinde bildirim yapılmadığı takdirde temerrüt hükümleri uygulanır. Eurotahvil menkul kıymet ve nakit takas işlemleri Takasbank’ın talimatları doğrultusunda Euroclear Bank nezdine ilgili üye hesapları kullanılarak teslim karşılığı ödeme prensibine göre gerçekleştirilir. Pazarlarda işlem yapan üyeler, kıymet ve nakit yükümlülüklerini valör gününde takas süresi son saatine kadar ilgili hesaplarında hazır bulundurmak ve takibini yapmakla yükümlüdürler. Alıcı üye, (nakit borçlu, kıymet alacaklı) valör günü itibari ile Euroclear Bank işlem saatleri dahilinde ilgili döviz cinsinden nakit borcunu Euroclear Bank nezdindeki hesabında bulundurmakla yükümlüdür. Satıcı üye (nakit alacaklı, kıymet borçlu) valör günü itibari ile Euroclear Bank işlem saatleri dahilinde ilgili döviz cinsinden kıymet borcunu Euroclear Bank nezdindeki hesabında bulundurmakla yükümlüdür. Takas Yükümlülüklerinin en geç valör gününde saat 18:30’a kadar (Belçika saati ile) yerine getirilmesi gerekmektedir. Alacakların ödenmesi, takas işlemlerinin Euroclear Bank nezdinde teslim karşılığı ödeme prensibine göre gerçekleşmesi nedeni ile nakit ve menkul kıymet alacakları, alacak karşılığı olan borç tutarlarının Euroclear Bank nezdindeki hesaplardan çıkışı ile eş zamanlı olarak ilgili hesaplara aktarılır. Eurotahvillere ilişkin olarak gerçekleşen işlemlere ait nakit ve kıymet yükümlülüğünü valör gününde Euroclear Bank tarafından uygulanan saatler içerisinde yerine getirmeyen üyeye uygulanacak temerrüt faizine, mağdur üyelere ödenecek tutarlara ve disiplin hükümlerine ilişkin esaslar aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir. Üyelerin kesinleşen alım-satım işlemlerine ait yükümlülükleri, işlemin kesinleşmesini takip eden ve bu Genelge’de belirtilen süreler içerisinde yükümlülüğünü yerine getirmeyen üyeden temerrüde düştüğü tarihten itibaren taahhüdünü yerine getirdiği tarihe kadar; • Temerrüde düşülen menkul kıymetler için, ilgili işlem gününde (temerrüde konu menkul kıymetin işlem günleri farklı ise valör gününe en yakın olan işlem gününde) gerçekleşen işlemlerin ağırlıklı ortalama takas fiyatından hesaplanan toplam değeri • Nakit için, nakit tutarı esas alınarak temerrüt faizi hesaplanır. Menkul kıymet ya da nakit yükümlülüğünün valör gününde yerine getirilememesi durumunda, temerrüt matrahı üzerinden, İMKB Repo Ters Repo Pazarı’nda veya TCMB İnterbank Para Piyasası’nda oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının, bu oranı aylık Londra Bankalararası 174 Borçlanma Oranının (LIBOR) 1.25 katına eşitleyen katında temerrüt faizi uygulanır. Döviz üzerinden hesaplanan temerrüt faizi, ilgili günler için temerrüde düşen üyelerden tahsil edilir. Aynı gün içinde bir defadan fazla nakit ve/veya birden fazla menkul kıymette temerrüde düşülmesi halinde bu durum tek bir temerrüt hali olarak değerlendirilir. Temerrüde düşen üyelere ayrıca bu Genelge’de belirtilen esaslar çerçevesinde disiplin cezası uygulanır. Menkul kıymet veya nakit yükümlülüğünün bu Genelgede belirtilen sürelerde yerine getirilememesi Borsa, Takasbank veya Euroclear Bank’ın sisteminde meydana gelen sorunlardan kaynaklandığı takdirde, bu hususların Takasbank Temerrüt Komitesi tarafından geçerli bilgi veya belgeler ile tespit edilmesi halinde temerrüt faizi alınmaz. Nakit veya menkul kıymet alacaklı üyelere, valör gününde yapılamayan ödeme veya teslimler için, valör günü ile ödeme veya teslimlerin yapıldığı tarih arasındaki takvim günleri esas alınarak; her gün için günlük hesaplanan temerrüt faizinin ½ katı ödenir. Bu ödemenin yapılabilmesi için, valör günü yapılamayan teslim ya da ödemenin İMKB, Takasbank veya Euroclear Bank’ın sisteminde meydana gelen sorunlardan kaynaklanmaması, nakit veya menkul kıymet alacaklı üyenin nakit veya menkul kıymet yükümlülüğünü zamanında yerine getirmesi, nakit veya menkul kıymet temerrüdüne düşen üyenin yazılı itirazının geçersiz kabul edilerek temerrüt faizinin tahsili gerekmektedir. Temerrüt faizi, temerrüde düşen üye tarafından kendisine bildirim yapılan tarihten itibaren bir iş günü içerisinde ödenir. VOB TAKAS İŞLEMLERİ Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası Yönetmeliği’nde Borsanın işlem, üyelik, takas ve faaliyet esasları düzenlenmiştir. Bu yönetmelik hükümlerine uygun olarak vadeli ve opsiyonlu işlemlere ilişkin takas yükümlülüklerinin yerine getirilmesini kolaylaştırmak ve sözleşmelerin bölünmezliğini sağlamak için İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. bünyesinde “Vadeli İşlemler Takas Merkezi” oluşturulmuştur. Organize bir borsa bünyesinde işleyen ve standartlaştırılmış türev sözleşmelerin işlem gördüğü vadeli piyasaların takası, bütün alıcılara karşı satıcı, bütün satıcılara karşı ise alıcı gibi davranan merkezi bir takas kurumu tarafından yapılır. Böylece, bir vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesine taraf olan herkes, sözleşme hak ve/veya yükümlülüklerini takas üyesi aracı kuruluşlar vasıtasıyla Takas Merkezi’ne karşı yerine getirirken, sözleşmenin sağladığı hakları da yine aracı kuruluşları yoluyla Takas Merkezi’nden talep edebilir. Bu açıdan, organize borsalarda gerçekleştirilen her vadeli işlem, Takas Merkezi’nin ve takas üyelerinin güvencesi altındadır. Vadeli piyasalar netleştirme, takas, nakit uzlaşma ve teslimat açısından spot piyasalardan farklı özelliğe sahiptirler. Takas Merkezi, günlük olarak uyguladığı hesap ayarlamalarında üyelerin ödeyememe riskine karşı, belirli bir oranda teminat hesabı açmalarını ister. Vadeli sözleşme ve opsiyon sözleşmesi alım satımlarında yükümlülük altına giren kişi teminat yatırır. Vadeli sözleşmede (futures) her iki tarafın da yükümlülük altına girmesi nedeniyle her ikisinden de teminat alınırken, opsiyon işlemlerinde yalnızca opsiyon satıcısından teminat alınır. Teminat, yükümlülük yerine getirildiğinde veya pozisyon kapatıldığında geri alınabilir. Vadeli işlemler piyasasında, takas kurumlarının kullandığı teminatlama sistemlerinde üç önemli teminat kavramı vardır. Başlangıç Teminatı: Vadeli işlem piyasalarında işlem yapıldığında (alım ve satım emirlerinin karşılanması), söz konusu işlemin tescili için takas merkezi hesabına yatırılması zorunlu olan ilk teminata, başlangıç teminatı denir. Başlangıç teminatı genel olarak kolay paraya çevrilebilir menkul kıymet ve nakitten oluşur. Vadeli işlemlerde, işleme taraf olan üyenin pozisyonu kar ettikçe elde ettiği kar, takas merkezi tarafından hesabına yatırılır. Başlangıç teminatının üzerine çıkan tutar, hesap sahibi tarafından çekilerek kullanılabilir. Vadeli piyasalarda pozisyon alan ve başlangıç teminatını yatıran taraf, bir süre sonra pozisyonunu kapatırsa teminatı serbest kalır ve takas merkezinden istediği zaman teminatı geri çekebilir. Sürdürme Teminatı: Vadeli piyasalarda pozisyon alan ve risk taşıyan üyelerin takas merkezi nezdinde yatırmış oldukları teminatlar takas merkezi tarafından sürekli izlenir ve piyasa fiyatlarına göre değerlenir. Piyasalardaki fiyat hareketleri alıcının lehine gelişiyorsa, alıcının teminat hesabı başlangıç teminatından elde edilen kar kadar artırılırken, satıcının teminat hesabı başlangıç teminatından uğranılan zarar kadar azaltılır. Eğer fiyat hareketi satıcı lehine gelişiyorsa bu durumda, yukarıdaki hesaplamanın 175 tersi yapılır. Her seans sonrası yapılan güncelleştirme sonucu, sözleşme taraflarının başlangıç teminatlarının belirli bir seviyeye kadar gerilemesine izin verilebilir. Bu düzeyin aşılmasıyla, zarar eden pozisyon sahibine başlangıç teminatını eski düzeyine çıkarması için teminat tamamlama çağrısı yapılır. Söz konusu güvenlik seviyesine, sürdürme teminatı veya asgari teminat denir. Değişim Teminatı: Sürdürme teminatı düzeyine gerileyen başlangıç teminatının, yeniden eski seviyesine çıkarılması için vadeli piyasalarda, zarar eden taraftan istenen tutara değişim teminat denir. Teminat tamamlama çağrısı yapılan tarafın bu çağrıya olumlu cevap verememesi, yani gerekli teminatı yatıramaması durumunda önceden belirlenmiş ve duyurulmuş kurallara göre söz konusu sözleşmelerin tasfiyesi sürecine başlanır. Böylece, herhangi bir ödeyemezlik durumu, vade sonu beklenmeden takas merkezi tarafından tespit edilerek, sistemin bütünlüğünün riske edilmesi engellenir. VOB’da genel takas esasları şunlardır: • Vadeli İşlemler Piyasası’nda Takas merkezi alıcıya karsı satıcı, satıcıya karsı alıcı rolünü üstlenmiştir. • Takas Merkezi, vadeli işlemler piyasalarının mali yeterliliği ve güvenilirliğini, takas üyelerinin katkılarıyla oluşturulan “Garanti Fonu” ile açık pozisyonlara ilişkin “Başlangıç Teminatı”, adı altında temin ettiği nakit ve/veya benzeri kıymetler vasıtasıyla sağlar. • Takas Merkezinin mali sorumluluğu sözleşmelerin takası sırasında taraflardan her biri için karsı tarafın yerini almasından kaynaklanan tutar kadardır. • Takas Merkezi garantisi sadece Takas Merkezinde açılan hesaplar ve bu hesaplarda izlenen sözleşmelerle sınırlıdır. • Temerrüt durumunda, Takas Merkezine yatırılmış olan işlem teminatı ve Garanti Fonu teminatları kullanılır. Garanti Fonundan karşılanmayan tutarlar için Takas Merkezinin kendi kaynaklarına başvurulamaz. • Gerçeklesen işlemlerin takası ertesi gün (T+1) saat 14:30’a kadar tamamlanır. • Takas işlemleri nakit uzlaşma seklinde gerçekleştirilir. • Teminat tamamlama yükümlülükleri nakit olarak veya VOB’da pozisyon kapatılarak yapılabilir. • Teminat yatırma, çekme, değerleme, hesap güncelleştirme ve yükümlülüklerin yerine getirilmesi işlemleri alt hesap bazında gerçekleştirilir. • Hesap güncelleştirme işlemlerinde zararlar işlem günü (T+0) tahsil edilir, kar eden hesaplar için ödeme ertesi gün (T+1) gerçekleştirilir. • Takas üyesi, yükümlülüğünü takas süresinin bitimine kadar tam olarak yerine getirmediği takdirde herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır. Takas Merkezinin mali sorumluluğu, vadeli ve opsiyonlu işlem sözleşmelerinin takası sırasında taraflardan her biri için karşı tarafın yerini almasından kaynaklanan zararlar ile, sadece Takas Merkezinde açılan hesaplar ve bu hesaplarda izlenen sözleşmelerle sınırlıdır. Takas Merkezinin garantisi, üyelerden alınan işlem teminatları ve Garanti Fonu ile sınırlıdır. Piyasa ortak sorumluluk esasına göre çalışmaktadır. Borsa’da gerçekleştirilen işlemlerin takası, işlem teminatları ve Garanti Fonu ile sınırlı olmak üzere Takasbank’ın garantisi altındadır. Takasbank, Borsa’da gerçekleştirilen işlemlerin takası sırasında sadece takas üyeleri ile ilişki içerisindedir. Takas işlemleri, hesap güncelleştirme işlemleri günlük olarak yapılır. VOB’da yapılan işlemler sonucunda oluşan zararlar aynı gün (T+0) ilgili hesaplardaki nakit teminatlardan otomatik olarak düşülür. Hesap güncelleştirme işlemleri sonucunda toplam teminat, sürdürme teminatının altına düşüyorsa, ilgili takas üyesine elektronik ortamda teminat tamamlama çağrısı yapılır. Ayrıca, zarar tutarı kesildikten sonra, nakit teminat durumu “0”ın altına düşen hesaplarda mevcut teminat, sürdürme teminatının üzerinde olsa dahi, teminat tamamlama çağrısı yapılarak ilgili hesabın nakit teminat tutarı “0”a tamamlatılmaktadır. Teminat tamamlama çağrısı yapılan hesaplara ilişkin teminat yatırma ve/veya açık pozisyonların ters işlemle kapatılması işlemlerinin ertesi iş günü (T+1) saat 14:30’a kadar gerçekleştirilmesi zorunludur. Hesap güncelleştirme işlemleri nedeniyle yapılan teminat tamamlama işlemlerinin ilgili hesap bazında yerine getirilmesi gerekmektedir. 176 Kar eden hesapların alacakları ertesi iş günü (T+1) dağıtılır. Teminat tamamlama çağrısına muhatap olan üyenin hesaplarında, hesapların güncelleştirilmesi neticesinde oluşan kar alacaklarına teminat tamamlama çağrısı tutarlarının toplamı kadar bloke konur. T+1 günü saat 14:30’a kadar ilgili hesaba ait teminat tamamlama yükümlülüğünü yerine getirmeyen üye herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır. Temerrüde düşen üyeye, T+1 günü saat 14:30’dan EFT kapanışına kadar geçen süre için İMKB RepoTers Repo Pazarında veya TCMB Bankalararası Para Piyasasında oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından en yüksek olanının bir katı nisbetinde temerrüt faizi uygulanır.T+1 günü EFT kapanışından sonraki günlerde kapatılan temerrüt tutarları için İMKB Repo-Ters Repo Pazarında veya TCMB Bankalararası Para Piyasasında oluşan bir gecelik ağırlıklı ortalama faiz oranlarından yüksek olanının 3 katı nisbetinde temerrüt faizi uygulanır. Vadeli işlem piyasalarının gelişmesinde en büyük etkenlerden biri olarak, takas merkezinin takası garanti etmesi sayılabilir. Ödeme ve teslimatların zamanında gecikmeden yapılabilmesi için tarafların kredi ve likidite risklerini üstlenen takas bu yükümlülüğünü karşılamak için üyelerden teminat talebinde bulunmaktadır. Vadeli piyasalarda işlemler, spot piyasalarda olduğu gibi, piyasada işlem gerçekleştirmek isteyen yatırımcıların hesaplarının bulunduğu borsa üyesine emirlerini iletmeleri ile başlar ve takas kurumunun işlemi gerçekleştirmesi ile son bulur. Hem spot hem de vadeli piyasalarda takas; teşkilatlanmış veya organize olmayan borsalarda gerçekleşen işlemlerden sonra yapılan ve kontrol, onaylama, işlemin vadesi, niteliği gibi özelliklerin bildirilmesi ve işleme konu olan mali araçların teslimini içeren bir süreç olarak tanımlanabilir. Ancak vadeli piyasalarda, işlemlerin gerçekleştirilmesinin hemen ardından mal veya finansal varlık el değiştirmediğinden, takas süreci spot piyasadan farklılaşmıştır. Vadeli piyasalarda takas süreci temel olarak iki aşamadan oluşmakta olup, ilk aşama takas, ikinci aşama ise hesaplaşmadır. Takas borsada yapılan işlemin vadesinin, fiyatının, miktarının alıcı ile satıcının onaylanarak eşleştirildiği süreç iken hesaplaşma gerçekleştirilen işlemlerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesidir. Vadeli piyasalarda takas süreci, vadeli piyasaların sürekli ve sorunsuz olarak işlemesi açısından önemli bir süreçtir. Tüm dünyada vadeli piyasalarda takas işlemleri takas kurumları tarafından gerçekleştirilmektedir. Takas kurumları bu servisleri sağlayabilmek için çeşitli ülkelerde çok değişik şekillerde organize olmuşlar, bazı zamanlar işlemin gerçekleştirildiği borsanın bir birimi olarak bazen de bağımsız tüzel kişiler olarak ortaya çıkmışlardır. Bununla beraber bazı takas kurumları sadece bir borsaya bazıları da birden fazla borsaya hizmet vermektedirler. Bazı takas kurumlarının ortaklık yapılarını takas üyeleri oluştururken, bazılarında borsalar veya kamu kurumları takas kurumuna ortak olmuşlardır. VOB’da hesap güncelleştirme işlemi nasıl yapılmaktadır? 177 Özet nezdinde tutulan kayıtların tümüne “Merkezi Kaydi Sistem” (MKS) adı verilmekte ve hisse senetleri de bu şekilde “kaydi pay” olarak nitelenmektedir. Takas hizmeti, borsa üyelerinin sattıkları menkul kıymetleri takas merkezine teslim etmelerini, aldıkları menkul kıymetleri takas merkezinden almalarını, ödemelerini ve tahsilatlarını da burada gerçekleştirmeleridir. Saklama hizmeti, sermaye piyasası araçlarının sahtecilik, tahrifat, hırsızlık ve suistimale karşı korunmasını kapsamaktadır. Üyelerden saklama amacıyla teslim alınmış hisse senetlerinin yeni pay alma hakkının kullanımı, temettü tahsili, kupürlerin birleştirilmesi ve değiştirilmesi işlemleri de saklama kapsamındadır. İMKB, Hisse Senedi Piyasası'nda, işlem gününde (T) gerçekleşen işlemlerin takası, işlem gününü izleyen ikinci iş günü (T+2) netleştirme, teslim karşılığı ödeme, kaydi takas, merkezi takas ve aynı gün valörlü işlemler ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilir. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı ve Repo-Ters Repo Pazarında gerçekleştirilen işlemlerin takası aynı gün (T+0) yapılır. İleri valörlü işlemler valör tarihinde takasa dahil edilir. Menkul kıymet alım/satım işlemlerinin takası, İMKB’nin faaliyete geçtiği tarihlerde üyelerin kendi aralarında gerçekleştirilirken, 1988 yılından itibaren Borsa bünyesinde kurulan bir müdürlük tarafından yerine getirilmeye başlanmıştır. 01.01.1992 tarihinde İMKB Takas ve Saklama A.Ş. unvanı ile faaliyete geçmiş ve 28.07.1995 tarihinde İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (Takasbank) unvanını almış, bankacılık faaliyetlerine 01.01.1996 tarihinden itibaren başlamıştır. Eurotahvil pazarlarında (UTP-EPİP) işlem gören menkul kıymet ve nakit takas işlemleri Takasbank tarafından birleştirilerek yapılan ikili netleştirme sürecinin sonucunda oluşturulan takas talimatları doğrultusunda, Takasbank tarafından belirlenen uluslararası takas ve saklama kuruluşu nezdinde ilgili üye hesapları kullanılarak, teslim karşılığı ödeme prensibine göre gerçekleştirilir. Hisse senedi işlemlerinin kolaylıkla yapılabilmesini sağlamak için atılan ilk adım takas ve saklama işleminin kurumsallaştırılması, ardından da Takasbank’ın kurulmasıdır. İMKB’nin daha hızlı, güvenli ve şeffaf çalışması için, gelişen ve yıllar boyunca İMKB’de kullanılan teknolojiden yararlanarak, fiziki olarak saklanan ve takas işlemleri yapılan menkul kıymetlerin fiziki belgeler olmaktan çıkartılıp kaydileştirilmesi bu sürecin önemli bir başka adımıdır. İMKB, SPK ve Takasbank tarafından bu amaçla başlatılan yasal ve teknik altyapı çalışmalarının sonuçlandırılmasından sonra, 21 Haziran 2002 tarihinde Merkezi Kayıt Kuruluşu faaliyete geçmiştir. MKK’nın kurucuları İMKB, Takasbank, TSPAKB ve İstanbul Altın Borsasıdır. 2005 tarihinde kaydi sisteme geçilmesiyle Takasbank nezdinde bulunan aracı kuruluş saklama hesaplarında bulunan kıymetler kaydileştirilerek MKK nezdinde açılan saklama hesaplarına aktarılmıştır. Hisse Senedi Piyasası’nda sadece kaydileşmiş hisse senetleri işlem görebildiğinden takas işlemleri aracı kuruluşların MKK nezdindeki saklama hesapları üzerinden sonuçlandırılmaktadır. Aracı kuruluşların MKK nezdindeki hesapları altında takas işlemlerinin sonuçlandırılmasında kullanılan takas hesapları açılmıştır. Alım satım işlemlerinin takası, temerrüt, şartlı virman işlemleri, yatırım fon/ortaklık virman işlemleri Takasbank ve MKK arasındaki entegre sistem aracılığıyla gerçekleştirilir. Vadeli ve opsiyonlu işlemlere ilişkin takas yükümlülüklerinin yerine getirilmesini kolaylaştırmak ve sözleşmelerin bölünmezliğini sağlamak için Takasbank bünyesinde “Vadeli İşlemler Takas Merkezi” oluşturulmuştur. Bir vadeli işlem veya opsiyon sözleşmesine taraf olan herkes, sözleşme hak ve/veya yükümlülüklerini takas üyesi aracı kuruluşlar vasıtasıyla Takas Merkezi’ne karşı yerine getirirken, sözleşmenin sağladığı hakları da yine aracı kuruluşları yoluyla Takas Merkezi’nden talep edebilir. Bu açıdan, organize borsalarda gerçekleştirilen her vadeli işlem, Takas Merkezi’nin ve takas üyelerinin güvencesi altındadır. Vadeli piyasalar netleştirme, takas, nakit uzlaşma ve teslimat açısından spot piyasalardan farklı özelliğe sahiptirler. Takas Merkezi, günlük olarak uyguladığı hesap ayarlamalarında üyelerin ödeyememe riskine karşı, belirli bir oranda teminat hesabı açmalarını ister. Vadeli sözleşme ve opsiyon sözleşmesi alım satımlarında yükümlülük altına giren kişi teminat yatırır. Vadeli sözleşmede (futures) her iki tarafın da yükümlülük altına girmesi nedeniyle her ikisinden de teminat alınırken, opsiyon işlemlerinde yalnızca opsiyon satıcısından teminat alınır. Teminat, yükümlülük yerine getirildiğinde veya pozisyon kapatıldığında geri alınabilir. MKK’nın faaliyete geçmesiyle birlikte Takasbank hisse senetleri ve yatırım fonlarının saklanması görevini MKK’ya devretmiştir. MKK 178 Kendimizi Sınayalım 1. Aşağıdakilerden hangisi borsada fiziki teslim esasının kullanılmasının sakıncalarından biri değildir? 7. Takasbank tarafından uluslararası takas ve saklama kuruluşu olarak belirlenen banka aşağıdakilerden hangisidir? a. Zaman kaybı a. Euroclear b. Menkul kıymetlerde aşınma b. TCMB c. Teslim riski c. BIS d. Kurmaca alım-satım d. FED e. Kaydileştirme e. European Central Bank 2. Aşağıdakilerden hangisi Takasbank’ın ortaklarından biridir? 8. İMKB Tahvil ve Bono Piyasası’nda gerçekleştirilen işlemlerin takası hangi gün yapılır? a. İMKB b. TCMB a. Belirlenen bir tarihte c. VOB b. T+0 d. İstanbul Altın Borsası c. T+1 e. MKK d. T+2 3. Aşağıdakilerden hangisi MKK’nın kurucularından biridir? e. T+3 9. 2005 yılında kaydi sisteme geçilmesiyle Takasbank nezdinde bulunan aracı kuruluş saklama hesaplarında bulunan kıymetler kaydileştirilerek hangi kuruma aktarılmıştır? a. TCMB b. VOB c. TSPAKB a. İMKB d. Hazine Müsteşarlığı b. Merkez Bankası e. TBB 4. Aşağıdakilerden hangisi yararlarından biridir? kaydi c. Merkezi Kayıt Kuruluşu sistemin d. Yatırımcılar e. Aracı kurumlar a. Piyasalarda şeffaflığın azalması 10. Aşağıdakilerden hangisi VOB’da uygulanan genel takas esaslarından biri değildir? b. Sahtecilik riskinin çoğalması c. Sistemik riskin artması a. Takas işlemleri gerçekleştirilir. d. Uluslararası entegrasyonun kolaylaşması e. Şirket-ortak ilişkilerinin azalması uzlaşma seklinde b. Teminat tamamlama yükümlülükleri nakit olarak veya VOB’da pozisyon kapatılarak yapılabilir. 5. MKK aşağıdaki sermaye piyasası araçlarından hangisine saklama hizmeti vermemektedir? c. Takas Merkezinin mali sorumluluğu sözleşmelerin takası sırasında taraflardan her biri için karsı tarafın yerini almasından kaynaklanan tutar kadardır. a. Hisse senetleri b. Borsa yatırım fonları c. Varantlar d. Varlığa dayalı menkul kıymetler d. Takas Merkezi garantisi sadece Takas Merkezinde açılan hesaplar ve bu hesaplarda izlenen sözleşmelerle sınırlıdır. e. İpotek teminatlı menkul kıymetler 6. İMKB Hisse Senetleri Piyasası’nda aracı kuruluşlar hangi gün takas borçlarını kapatırlar? e. Gerçekleşen işlemlerin takası 2 gün sonra (T+2) tamamlanır. a. T günü b. T+0 c. T+1 d. T+2 e. T+3 179 nakit Kendimizi Sınayalım Yanıt Anahtarı Sıra Sizde Yanıt Anahtarı 1. e Yanıtınız yanlış ise “Takas ve Saklama İşlemleri” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. İMKB’de takas işlemleri 1988 yılına kadar üyeler arasında gerçekleştirilmekteydi. Satılan hisse senetleri üyeden üyeye fiziki teslim esasına göre yürütülmekteydi. Takas sisteminin bulunmaması ve alım satım konusu olan değerli kağıtların kaydındaki eksiklikler kaydileştirme için de engel oluşturuyordu. Takas sisteminin olmadığı dönemde, her üyenin adına güvenli bir bölüm yapılmıştı. İsteyenlere kiralık kasa veriliyor orada saklanıyordu. İMKB’nin Karaköy binasına taşınmasının ardından, Temmuz 1988’de İMKB bünyesinde Takas ve Saklama Müdürlüğü kurulmuştur. İMKB’de 18 Ocak 1990’da sahte Çukurova Elektrik A.Ş. hisse senetlerinin piyasaya sürülmesinden sonra, bu hissenin işlemleri 18-22 Ocak arasında kapatıldı. Takas işlemleri henüz kurumsallaşmadığı, alışverişlerde fiziki teslimin esas olduğu dönemde yaşanan bu sahte Çukurova hisseleri olayı borsa tarihinde çeşitli açılardan önem taşır. Bunlardan biri, aracı kurumların sorumluluğu üstlenerek bir tazmin fonu kurmaları ve yatırımcıların uğradığı zararı finanse etmeleridir. Bir diğeri, bu tür olayların tekrarlanmaması için üyeleri de içine alacak şekilde şemsiye sigortası uygulaması düzenlenmesidir. Bu olay nedeniyle müşteri emirlerine kod uygulaması getirilmiştir. En önemlisi de Takas ve Saklama A.Ş.’nin kuruluş çalışmaları hızlandırılmıştır. 1991 yılından itibaren takas ve saklama hizmetlerinin modernleştirilmesi için çalışmalar yürütüldü. Piyasadaki fiziki dolaşımı engellemek, alışveriş yapanları Takas ve Saklama Müdürlüğü’nün hizmetlerinden yararlanmaya teşvik etmek için mevcut mekanının fiziki saklama kapasitesi yükseltildi. Temmuz 1991’de İMKB Takas ve Saklama A.Ş. kuruldu. Şirket faaliyetine 1 Ocak 1992 tarihinde başladı. Ocak 1996’da İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş. (Takasbank) kuruldu. 1999 yılında yürürlüğe konulan bir uygulama ile Takasbank’ta hisse senetlerini fiziki olarak ortadan kaldırmak için “Müşteri İsmine Saklama” sistemine geçilmesi ile yatırımcının hisse senetlerini kendi adına saklamasına olanak sağlandı. Sıra Sizde 1 2. a Yanıtınız yanlış ise “Takasbank” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 3. c Yanıtınız yanlış ise “Merkezi Kayıt Kuruluşu” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 4. d Yanıtınız yanlış ise “Merkezi Kayıt Kuruluşu” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 5. e Yanıtınız yanlış ise “Merkezi Kayıt Kuruluşu Faaliyet Alanları” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 6. d Yanıtınız yanlış ise “Hisse Senedi Piyasası Takas İşlemleri” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 7. a Yanıtınız yanlış ise “Yabancı Menkul Kıymetler Piyasası, Uluslararası Tahvil Pazarı Takas İşlemleri” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 8. b Yanıtınız yanlış ise “Tahvil ve Bono Piyasası Takas İşlemleri” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 9. c Yanıtınız yanlış ise “Merkezi Kayıt Kuruluşu” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 10. e Yanıtınız yanlış ise “VOB Takas İşlemleri” başlıklı konuyu yeniden gözden geçiriniz. 180 Sıra Sizde 2 Sıra Sizde 4 Ulusal ve uluslararası sermaye ve para piyasalarının değişken yapısına uyum sağlayan ve bu piyasalarda beliren ihtiyaçlara müşteri odaklı çözümler sunan Takasbank, takas, saklama, nakit/menkul kıymet transfer ve ilgili bankacılık işlemlerini kapsayan hizmetlerini tek merkezden yönetmektedir. Takasbank sunduğu hizmet çeşitliliğiyle Türkiye finans sektöründe kilit bir rol oynamaktadır. Kurduğu geniş muhabir ağı ve geliştirmiş olduğu verimli uluslararası işbirlikleri ile dünya çapında takas ve saklama kuruluşları arasında da özel bir konuma sahiptir. Öncelikli amacı Türkiye sermaye piyasalarının gelişimine katkıda bulunmak olan Takasbank, para ve sermaye piyasalarını sağlam ve şeffaf bir yapıyla birbirine bağlayarak piyasalar arasında köprü işlevi üstlenmekte ve etkin kaynak akışı sağlamaktadır. İhraççıların MKK nezdinde kayden, İMKB'de işlem gören şirketlerin hisse senetleri, yatırım fonları ve borsa yatırım fonları, özel sektör borçlanma araçları ve varant ihracı yapmaları mümkündür. İhraç için ön koşul ilgili sermaye piyasası aracının Sermaye Piyasası Kurulu kaydında olmasıdır. İhracı takiben, halka arz, tahsisli satış vb. işlemler ile kaydi sermaye piyasası araçlarının ilgili hak sahiplerine transferine ilişkin özel uygulamalar geliştirilmiştir. Hisse senedi ihraç etmiş MKK üyesi kurumlar, aksi yatırımcılarca talep edilmedikçe, ortaklarının kimler olduğuna dair bilgiyi MKK'dan alabilmektedirler. İhraççılar temettü dağıtımı, itfa, sermaye artırımı, sermaye azaltımı, birleşme ve bölünme gibi pek çok işlemlerini MKK tarafından geliştirilmiş uygulamalar üzerinden elektronik olarak gerçekleştirebilmektedirler. Kuruluşundan bu yana finans sektörünün gerekliliklerine uygun olarak ürün ve hizmetlerini sürekli geliştiren Takasbank, güçlü sermaye yapısı, deneyimli insan kaynağı ve kesintisiz olarak sürdürdüğü yatırımlarla alanındaki birçok yeniliğin öncüsü olmuştur. Fiziki sistemin gerektirdiği kupon kesme, toplama vs gibi işlemler tamamen ortadan kalkmıştır. MKK ayrıca temettü dağıtımları öncesinde ihraççılara ödenecek tahmini temettü tutarına ilişkin raporlama hizmeti vermektedir. Diğer taraftan, özellikle ihraççıların genel kurul toplantılarına katılacak yatırımcıların belirlenmesinde, genel kurul blokajı uygulayan yatırımcı bilgisinin ihraççılara raporlanması ihraççılar açısından önemli bir hizmettir. Sıra Sizde 3 Hisse senetlerinin fiziki olarak ortadan kaldırılmasıyla, sermaye piyasası araçlarının ve bunlarla ilgili hakların elektronik ortamda ihraççılar, hak sahipleri ve aracı kuruluşlar tarafından izlendiği bir sisteme geçilmiştir. Sermaye piyasası araçlarının kaydileştirilmesi İMKB’nin de iştirak ettiği MKK’nın sorumluluğundadır. MKK’nın faaliyete geçmesiyle birlikte Takasbank hisse senetleri ve yatırım fonlarının saklanması görevini MKK’ya devretmiştir. MKK Türk sermaye piyasasında işlem gören kaydi menkul kıymetler için merkezi saklama kuruluşu görevini üstlenmek amacıyla kurulmuştur. Bu görev çerçevesinde MKK, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından hisse senetlerinin kayden izlenmesine karar verilen halka açık anonim ortaklıkların sermayelerinin hak sahibi bazında izlendiği bir kurum olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Anonim ortaklıkların sermayelerinin hak sahibi bazında takibi tamamen elektronik olarak gerçekleştirilmekte, herhangi bir fiziki kayıt tutulmamaktadır. Bu şekilde MKK nezdinde tutulan kayıtların tümüne “Merkezi Kaydi Sistem” (MKS) adı verilmekte ve hisse senetleri de bu şekilde “kaydi pay” olarak nitelenmektedir. Sıra Sizde 5 Hisse senedi takas işlemlerinde, T+2 günü saat 16:00’ya kadar takas yükümlülüklerini yerine getiremeyen takas üyeleri herhangi bir bildirime gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır. Temerrüde düşen üye T+3 sabahı saat 09:15’e kadar takas borcunu ödeyememişse, üyenin blokeli takas alacakları İMKB’de aynı gün valörlü alış veya satışlar yaptırılarak re’sen borç kapatma yoluna gidilir. Temerrüde düşmüş üyenin temerrüde konu işlemlerinin bildirimi Takasbank tarafından T+3 günü saat 09:15 itibariyle İMKB Başkanlığı’na yapılır ve ilgili piyasa müdürlüğü tarafından T+3 günü ayrı birsırada ve “aynı gün valörlü” alım veya satımlarla İMKB temerrüt kapatma işlemleri yaptırılır. Söz konusu işlemler sonucunda elde edilen tutar temerrüde düşen üyenin takas yükümlülüğünü karşılamaya yetmiyorsa, üyenin İMKB nezdinde tuttuğu işlem teminatları likide edilir. Temerrüt borcunun karşılanamayan kısmı üyenin İMKB teminatından kesilir ve teminatını tamamlamayan üyelerin İMKB’de işlem yapmasına izin verilmez. 181 Sıra Sizde 6 ludur. Hesap güncelleştirme işlemleri nedeniyle yapılan teminat tamamlama işlemlerinin ilgili hesap bazında yerine getirilmesi gerekmektedir. Tahvil ve Bono Piyasası'nda işlemlerin takası netleştirme, teslim karşılığı ödeme, kaydi takas ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilir. Netleştirme: Kesin Alım Satım Pazarı, Nitelikli Yatırımcı İhraç Pazarı, Repo-Ters Repo Pazarı, Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı, ve Bankalararası Repo Pazarında yapılan işlemler netleştirilir. Üyelerin Kesin Alım Satım Pazarı, Nitelikli Yatırımcı İhraç Pazarı ve Menkul Kıymet Tercihli Repo Pazarı nda gerçekleştirdikleri işlemler ile Repo - Ters Repo Pazarı ve Bankalararası Repo – Ters Repo Pazarında’nda repo karşılığı borçlandığı menkul kıymetler ve repo geri dönüşü nedeniyle alacaklı olduğu kıymetler netleştirilerek menkul kıymet/nakit bazında net borç veya alacak oluşturulur. Kar eden hesapların alacakları ertesi iş günü (T+1) dağıtılır. Teminat tamamlama çağrısına muhatap olan üyenin hesaplarında, hesapların güncelleştirilmesi neticesinde oluşan kar alacaklarına teminat tamamlama çağrısı tutarlarının toplamı kadar bloke konur. T+1 günü ilgili hesaba ait teminat tamamlama yükümlülüğünü yerine getirmeyen üye herhangi bir ihbara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır. Yararlanılan Kaynaklar Teslim Karşılığı Ödeme: Takas işlemlerinde teslim karşılığı ödeme prensibi uygulanır. Üyeler takas yükümlülüklerini yerine getirmedikleri sürece takas alacaklarını alamazlar. Ancak kısmi olarak yerine getirilen yükümlülükler karşılığında alacaklar da kısmi olarak ödenir. Üyelerin takas borçlarına karşı, takas alacaklarına en likit olandan en az likit olana doğru bloke konur. Borçların kapatılması sonucu blokelerin kaldırılması ise en az likit olandan en çok likit olana doğru gerçekleştirilir. “Türkiye’de Takas Sisteminin Gelişimi” (2004), İMKB Dergisi, Yıl:7, Sayı: 28, s. 99-110. Kaydi Takas: Takasa olan nakit / kıymet borçları hesaben ödenir. Takas alacakları da üyelerin nezdimizdeki ilgili hesaplarına aktarılır. Vadeli İşlemler Piyasaları, İMKB Eğitim Seti, www.imkb.gov.tr Kurdoğlu Ç.- Tüzün G. vd. (2010), Galata’dan İstinye’ye İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul. Yararlanılan İnternet Kaynakları Hisse Senedi Takas İşlemleri, İMKB Eğitim Seti, www.imkb.gov.tr Yatırımcılar için İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, www.imkb.gov.tr Sıra Sizde 7 VOB’da takas işlemleri, hesap güncelleştirme işlemleri günlük olarak yapılır. VOB’da yapılan işlemler sonucunda oluşan zararlar aynı gün (T+0) ilgili hesaplardaki nakit teminatlardan otomatik olarak düşülür. Hesap güncelleştirme işlemleri sonucunda toplam teminat, sürdürme teminatının altına düşüyorsa, ilgili takas üyesine elektronik ortamda teminat tamamlama çağrısı yapılır. Ayrıca, zarar tutarı kesildikten sonra, nakit teminat durumu “0”ın altına düşen hesaplarda mevcut teminat, sürdürme teminatının üzerinde olsa dahi, teminat tamamlama çağrısı yapılarak ilgili hesabın nakit teminat tutarı “0”a tamamlatılmaktadır. TAKASBANK (2010 www.takasbank.com www.takasbank.com.tr 182 Raporu), Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası Takas Merkezi Uygulama Esasları, vobtakas.pdf Teminat tamamlama çağrısı yapılan hesaplara ilişkin teminat yatırma ve/veya açık pozisyonların ters işlemle kapatılması işlemlerinin ertesi iş günü (T+1) gerçekleştirilmesi zorun- Faaliyet