finansal yönetim - dt

advertisement
1. Bölüm
Kurumsal Yönetim İlkeleri
ve Finansal Yönetime İlişkin
Genel İlkeler
Prof. Dr. Ramazan Aktaş
Amaçlarımız
Bu bölümü tamamladıktan sonra aşağıdaki bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz:
 İşletme finansmanı ile ilgili temel kavramları ve finansın diğer disiplinlerle
ilişkilerini bilmek
 İşletmede finansal
belirleyebilmek
yönetimin
başlıca
karar
alanlarının
neler
olduğunu
 Finansal yönetimde yaşanan gelişmeler ve bunların etkilerini betimleyebilmek
Anahtar Kavramlar
 Finans
 Finansman
 Finansal Yönetim
 Vekâlet Sorunu
 Kurumsal Yönetim
 Değer Maksimizasyonu
İçindekiler
 Finansal Yönetim, Amaç ve İşlevleri, Yatırım Kararları
 Finansın ve Finansal Piyasaların Tarihi Gelişimi
 Piyasalar, Yatırımlar ve Finansal Yönetim Arasındaki İlişkiler
 Finansal Yönetimin Fonksiyonları
o
Finansal Analiz
o
Finansal Planlama ve Denetim
o
Fonların Sağlanması
o
Fonların Yatırımı
o
Özel Finansal Sorunların Çözümü
 İşletmelerde Vekâlet Sorunu (Asil Vekil Sorunu)
 Kurumsal Yönetim İlkeleri
 Finans Yönetiminin Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
1
 Kâr Maksimizasyonu ve Fırsat Maliyeti
 İşletmelerde Finans Fonksiyonunun Örgütlenmesi
 Özet
 Çalışma Soruları
 Çalışma Soruları Yanıt Anahtarı
 Yararlanılan Kaynaklar
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
2
BÖLÜM 1
KURUMSAL YÖNETİM İLKELERİ VE FİNANSAL YÖNETİME
İLİŞKİN GENEL İLKELER
1. Finansal Yönetim, Amaç ve İşlevleri
Finansal yönetim bölümü, bir işletmenin yatırım, finans ve kâr payı kararlarından
sorumlu olan birimdir. Günümüzde küçük ölçekli işletmeler dışında bu işletme
fonksiyonunun bir kişi tarafından değil, işletme üst yönetimine doğrudan bağımlı olan ayrı
bir bölüm tarafından yürütüldüğü göze çarpmaktadır. Finansal yönetim bölümünün temel
amacı, artık kârı ya da kârlılığı maksimize etmek değil, işletmenin piyasa değerini veya
işletme hissedarlarının servetini maksimize etmektir. Çünkü piyasa değerini maksimize
etmek amacı hem getiri yanında risk boyutunu da göz önünde bulundurmayı sağlamakta
hem de finans yöneticisinin sorumlu olduğu kararların (yatırım, finans ve kâr payı
kararları) etkinlik derecesini ölçmeyi olası kılmaktadır.
Finansal yönetimin bağımsız bir disiplin olarak ortaya çıkması 20. yüzyılın başlarında
olmuştur. Bu tarihe kadar çok fazla önemsenmeyen finansal yönetim iktisadın altında bir
alan olarak görülüyordu. Bu yıllarda finansal yönetimden temel olarak fon kaynağı temin
etmesi bekleniyordu. Rekabette öne geçebilmenin yolu olarak görülen finansman temini ile
yeni teknolojiler yakalanabilecek ve sektörde lider konumuna yükselme fırsatı elde
edilebilecekti. Dolayısıyla bu dönem için iyi bir finansmancı, kredi kuruluşlarıyla firma
arasındaki ilişkiyi en iyi düzenleyen ve bu sayede firmaya en çok krediyi temin eden kişi
olmaktaydı. Özetle bu dönemde finansal yönetimin yoğunlaştığı nokta kaynak temini ve
yönetimiydi.
Ancak 1929 Büyük Buhran’ı ile ortaya çıkan iflaslar dünyada iktisada bakış ile birlikte
finansal yönetime bakışı da değiştirdi. Bu tarihten itibaren finans yöneticisinden
beklenenler eskisi kadar az ve basit olmamaya başladı. İflaslar, firmaların hayatlarını
devam ettirebilmeleri için yalnızca kredi temininin yeterli olmadığını gösterdi. Finanslama
politikasının yanı sıra yatırım ve temettü politikaları da önemsenmeliydi. Finans
yöneticisinin bu kararları en etkin bir biçimde yerine getirebilmesi için aşağıdaki işlevleri
icra etmesi gerekir:
 Finansal analiz yapar, böylece işletmenin mevcut durumu değerlendirilip geleceğe
ilişkin kararlar alınır.
 Finansal planlama ve denetim işlevlerini yürütür. Bu sayede işletmenin başarısı için
elzem olan nakit giriş ve çıkışlarının miktar ve zaman bakımından uyumlu olması
sağlanır.
 İşletmenin gereksinim duyduğu fonları belirler ve tedarik eder. Bilançonun pasif
tarafı fon kaynaklarını gösterir. Aktif tarafı ise fon kaynaklarının nasıl
kullanıldığını ifade eder. Pasif kalemlerindeki (kısa vadeli borç, orta ve uzun vadeli
borç ve öz sermaye) artışla, aktif kalemlerindeki (dönen varlık ve duran varlıklar)
azalış işletme için fon kaynağı demektir. Finans yöneticisinin, işletme faaliyetleri
için gereksinim duyulan fon kaynaklarının hangi pasif kalemlerindeki artış ya da
aktif kalemlerindeki azalışla sağlanacağını belirlemesi ve buna uygun kararlar
alması gerekir.
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
3
 Fonların en etkin kullanılacağı alanları belirler. Bilançonun aktif kalemlerindeki
artışla pasif kalemlerindeki azalış fon kullanımı demektir. Finans yöneticisinin fon
kaynaklarını en etkin bir biçimde kullanmak amacıyla fonların hangi aktif
kalemlerinde artış ya da pasif kalemlerinde azalış için kullanılacağını belirlemesi ve
buna uygun kararlar alması gerekir.
 Finansal ilgili özel sorunlara (halka açılma, başka bir işletmeyle birleşme,
konkordatoya gitme, işletmeyi tasfiye etme gibi) çözüm bulmaya çalışır.
Bu kararları alacak finansman yöneticisinin amacı firmanın pazar değerinin en
çoklanmasıdır. Yönetici, bu amaç doğrultusunda kararlar alırken gelir, kârlılık ve risk
unsurları hakkında bazı tahminlerde bulunur. Kararlar alırken de istediği gibi hareket
etmesi söz konusu değildir. Bazı kısıtlamalar (yasal sınırlar, işletmenin sosyal sorumluluğu
vb.) söz konusudur.
Finans yöneticinin alacağı kararlar işletme ile birlikte yatırımcıyı da etkilemektedir. Firma
değerinin en çoklanması yatırımcının da servetinin artması anlamına gelmektedir. Pazar
değeri ise, gelecekte yaratılacak nakit girişlerinin büyüklüğü ve bu tutarın elde edilmesi
ihtimalinin yüksekliğine bağlıdır. Dolayısıyla, hem nakit girişinin (kârlılığın) hem de bu
nakit girişinin sağlanma ihtimalinin yüksek olması finans yöneticisinin dengelemesi
gereken unsurlardır.
Finans bölümünün işletmede diğer bölümlerle koordineli bir şekilde çalışması son derece
önemlidir. Özellikle muhasebe bölümünden alınacak veriler ile finansal planlama yapmak
mümkün olabilecektir. Üretim, pazarlama gibi diğer bölümlerde düşünülen projelerin
hayata geçirilebilmesi için de finans departmanının görüşü mutlaka alınır. Finans
fonksiyonunun örgütteki yeri, işletmelerin küçük, orta veya büyük işletme oluşuna göre
değişiklik göstermektedir. Küçük işletmelerde finans fonksiyonu, genellikle işletme sahibi
veya genel müdür tarafından yerine getirilir. Orta büyüklükteki işletmelerde ise, genellikle
finans fonksiyonu ile muhasebe fonksiyonu aynı çatı altında toplanmıştır ve aynı
yöneticinin sorumluluğu altındadır. Büyük ölçekli işletmelerde, finans fonksiyonu ayrı bir
departman olarak örgüt şemasındaki yerini alır. Büyük işletmelerde muhasebe, finans
fonksiyonun altında alt bir fonksiyon olarak yer almaktadır. Büyük işletmelerde, “Finans
Komitesi” de oluşturulmaktadır.
Finans komitesi, işletmenin fonksiyonel bölüm yöneticilerinden oluşur. Finans komitesine
genellikle yönetim kurulu başkanı başkanlık eder. Komite, genellikle ayda bir toplanır.
Finans komitesinin görevi, finans ve muhasebe sorunlarının çözümü için politikalar
saptamak ve gerekli düzenlemeleri yapmaktır.
2. Finansın ve Finansal Piyasaların Tarihi Gelişimi
Finansın bugünkü haline nasıl geldiğini anlayabilmek için bazı önemli kavramların ve
kurumların ne zaman ortaya çıktığını bilmekte fayda bulunmaktadır. Bunları aşağıdaki gibi
sıralayabiliriz:
 Bileşik faiz hesaplamalarının, yaklaşık İ.Ö. 1800 yıllarında, Babil Krallığında,
Hammurabi Yasalarıyla düzenlendiği tahmin edilmektedir.
 Uluslararası bankacılığın kökleri 15. yüzyıla kadar uzamaktadır.
 Konusu pirinç olan vadeli işlem piyasaları, 1650’li yıllarda Japonya’da
görülmüştür.
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
4
 Bugünkü anlamda ilk anonim şirket (East India Company), 1599 yılında
İngiltere’de kurulmuştur.
 Günümüzde halen faaliyetini sürdüren bir başka A.Ş., (Hudson’s Bay) 1670 yılında
Kanada’da kurulmuştur.
 ABD’de 1690 yılında, ilk kâğıt para ihracı gerçekleştirilmiştir.
 İlk menkul kıymet ihraçları 1720 yılında gerçekleşmiştir.
 Günümüzün en büyük borsası olan New York Borsası (NYSE), 1792 yılında
kurulmuştur.
Günümüzde finans alanındaki gelişmelere baktığımızda ise bazı noktalar ön plana
çıkmaktadır. Özellikle bilgisayar ve iletişim teknolojileriyle beraber artan küreselleşme
finansal entegrasyonu da beraberinde getirmiştir. Bu durum uluslararası sermayenin
dünyanın dört tarafında borsalarda hakim konuma gelmesini sağlamıştır. İMKB’de işlem
gören hisse senetlerinin halka açık olan kısmında yabancı payının %62 dolaylarında olması
bu duruma iyi bir örnektir. 70’li yıllarda ortaya çıkan türev enstrüman olgusu da bugün
finansı anlamamız için üzerinde durmamız gereken bir noktadır. 2008 krizi sonrası türev
piyasanın dünya GSMH’sinin yaklaşık 10 katı boyutuna ulaştığını öğrendik. Türev
enstrümanlar ve varlığa dayalı yeni borçlanma araçlarının cazibesi finans mühendisliğinin
de değer kazanmasını sağladı. Piyasalarda artık eskisine göre çok daha fazla ve komplike
finansal ürünler işlem görmeye başlamış, risk yönetimi firmaların hayati fonksiyonlarından
biri haline gelmiştir. 2008 krizi riski yönetemeyen devasa firmaların battığını acı bir
şekilde göstermiştir.
3. Piyasalar, Yatırımlar ve Finansal Yönetim Arasındaki İlişkiler
Finansal piyasaları, firmaları ve yatırımcıları bir arada düşündüğümüzde aradaki ilişkiyi
basitçe yukarıdaki gibi şemalaştırabiliriz. Şekilden de görüldüğü gibi, firmalar ihtiyaç
duydukları fonları, para (bir yıldan daha kısa süreli para arz ve talebinin karşılaştığı
piyasa) ve sermaye (bir yıldan daha uzun süreli para arz ve talebinin karşılaştığı piyasa)
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
5
piyasaları aracılığıyla fon fazlası olan yatırımcılardan temin etmeye çalışır. Finansal
yönetimin burada görevi firmaların ihtiyaç duydukları fonları yatırımcıların piyasada arz
ettikleri fonlarla eşleştirmek, karşılığında yatırımcıya menkul kıymet sunmak ve bu
menkul kıymetlerden kâr elde etmelerini sağlamaktır. Yatırımcı kâr edemezse firmanın
uzun vadede kaliteli fon bulması zorlaşacaktır. Yatırımcının kâr etmesi de firmanın
bulduğu fonları kârlı yatırımlara dönüştürmesiyle mümkündür.
Kredi temin edilebilecek kaynaklardan işletmeye maliyetinin en az olacak olanının
bulunması ve piyasalarda sürdürülebilir ilişkiler kurulması, finansal yönetimin görevidir.
Finansman maliyetlerinin yüksekliği özellikle KOBİ’ler için önemli bir sorun olarak
karşımıza çıkmaktadır. Yüksek maliyetli finansman seçeneği de bu işletmelerin rekabet
ortamında ayakta kalmalarını zorlaştırmakta ve onları öz kaynak kullanmak zorunda
bırakmaktadır. Öz kaynakla büyümenin sınırlı olduğu ortadadır. Dolayısıyla finans
yöneticisinin para ve sermaye piyasalarını yakından takip etmesi, işletme yararına ilişkiler
geliştirmesi beklenir. Ülkemizde henüz gelişimi devam eden sermaye piyasalarının gün
geçtikçe derinleşmesi finans yöneticisinin işini biraz daha kolaylaştıracaktır. Zira derin
piyasalarda fon maliyeti de düşecektir. Uluslararası finans piyasasından ülkemize gelen
yabancı fonların, piyasanın sığ olması nedeniyle kısa süreli kârlar peşinde koşması, şu
aşamada finans yöneticisinin işini zorlaştırmaktadır.
4. Finansal Yönetimin Fonksiyonları
Girişte kısaca değinilen, finansal yönetimden beklenenleri daha ayrıntılı olarak ele alırsak
karşımıza şu temel fonksiyonlar çıkmaktadır:
 Finansal Analiz
 Finansal Planlama ve Denetim
 Fonların Sağlanması
 Fonların Yatırımı
 Özel Finansal Sorunların Çözümü
Finansal Analiz
Finansal analiz, işletmenin finansal tablolarından yararlanarak, mevcut durumunun
değerlendirilmesi ve geleceğe ilişkin tahminlerin yapılmasıdır. Finansal analiz; iç finansal
analiz ve dış finansal analiz şeklinde olabilir. İç analiz finans biriminin yaptığı ve firma
yöneticilerine yönelik bir çalışma iken, dış finansal analiz dışarıdan bazı kişi veya
kuruluşlara yaptırılan, dış paydaşlara bilgi sunan bir çalışmadır.
Finansal Planlama ve Denetim
Finansal planlama, işletmenin faaliyeti sırasında ortaya çıkacak her türlü fon giriş ve
çıkışının önceden planlanmasıdır. Planlama ile fon giriş ve çıkışları zaman bakımından
uyumlu hale getirilmeye çalışılır ve firmanın finansman sıkıntısı çekmemesi sağlanır.
Yapılan planların yakından gözetilmesi ve varsa plandan sapmalar konusunda önlemler
alınması da planlama fonksiyonuna dâhildir. Finansal planlama yapılırken yararlanılan
temel araçlar, proforma mali tablolar ve nakit bütçeleridir. Bu konu bir sonraki bölümde
daha ayrıntılı olarak açıklanacaktır.
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
6
Kısa vadeli finansman kararlarının alınmasında ise nakit bütçeleri kullanılır. Nakit ihtiyacı
belirlendikten sonra fon akımları bu bütçe sayesinde izlenir. Finansman kararlarının vadesi
konjonktüre ve ülkenin makroekonomik durumuna göre değişebilir. Tahmin edilecek
sürenin kısa olması tahmin güvenirliliğinin yüksek olmasını sağlayacaktır. Bu bütçe ile fon
ihtiyacının ortaya çıkacağı zamanlar önceden belirlenir ve hazırlıklar ona göre yapılır. Fon
açığı olması durumunda düşük maliyetli kaynak bulunması, fon fazlası olması durumunda
ise yüksek getirili yatırımlar bulunması gerekecektir.
Finansal denetim ise, finansal planlama ile uygulamaların karşılaştırılması ve sapma
varsa düzeltici önlemlerin alınmasıdır.
Fonların Sağlanması
İşletmenin ihtiyaç duyduğu fonların, zamanında ve en uygun koşullarla sağlamasıdır.
Finansal yönetimin belki de en eski işlevi olan fon sağlama halen önemini korumaktadır.
Gerektiği zamanda, yeterli tutarda ve uygun koşullarda fon sağlanabilmesi firmaların
hayati gereksinimidir. Ülkemizde çoğu küçük ve orta büyüklükteki işletme yeterli ve
zamanında fon bulamadıkları için kapanmak durumunda kalmaktadır.
Fonların Yatırımı
İşletmedeki fonların, beklenen gelir ve risk göz önünde bulundurularak ve işletme
amaçlarına en uygun şekilde; menkul kıymetlere, alacaklara, stoklara veya duran
varlıklara yatırılmasıdır. Alınacak yatırım kararı firma değerinin maksimize edilmesi ilkesi
göz önünde bulundurularak yapılır. Bu da kârlılık ve risk arasında optimum bir dağılım
gerektirir.
Özel Finansal Sorunların Çözümü
Günümüzde finans yöneticisinden beklenen şeyler gittikçe artmaktadır. Şirket birleşmeleri
ve satın almaları sadece dünyada değil ülkemizin gündeminde de ağırlığını artırmaktadır.
Şirket birleşme ve satın alma faaliyetleriyle ilgili teknik konular (firmanın piyasa değerinin
belirlenmesi, marka değerinin tespit edilmesi gibi) finans yöneticisinin sorumluluğu
altındadır.
5. İşletmelerde Vekâlet Sorunu (Asil Vekil Sorunu)
İşletmelerde pay sahiplerini temsilen yönetimi elinde bulunduranlar (yönetim kurulu, icra
kurulu başkanı, genel müdür vb.) yeterince denetlenemez ve izlenemez ise vekâlet sorunu
ortaya çıkmaktadır. Vekâlet sorunu vekil ile vekâlet veren hissedarların kendi çıkarlarını
en çoklamaya yönelmelerinin sonucudur. Burada bu çatışmayı ortaya çıkaran ise firma
sahipleri ile yöneticilerin farklı kişiler olmasıdır. Vekil konumundaki yönetici firmayı
sahiplenmediği zaman firmanın değerinin en çoklanması yerine kendi çıkarının en
çoklanmasını isteyecektir.
Bu durumun önüne geçmek için büyük şirketler bazı uygulamalara gitmektedirler.
Bunlardan bazıları;
 Yöneticilere Teşvik Verilmesi
 Yönetim Kurulunun Başarısız Yöneticiyi Görevden Alması
 Şirketin Başka Bir Şirket Tarafından Ele Geçirilmesi
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
7
 Özel Takip
 Yasal Müeyyide ve Yaptırımlardır.
6. Kurumsal Yönetim İlkeleri
Kurumsal yönetim ilkeleri ile hedeflenen firmanın performansının ölçülmesi ve
geliştirilmesidir. Bir firmanın tek paydaşı hissedarları değildir. Bunun yanında çalışanlar,
rakipler, tedarikçiler, finans kuruluşları, toplum, çevre ve devlet gibi diğer paydaşlar da
firma üzerinde hak ve beklentilere sahiptir. Kurumsal yönetim ilkeleriyle hissedarlara
değer katılması hedeflenirken aynı zamanda diğer paydaşların da haklarını gözeterek
toplumsal değerlere saygılı bir organizasyon yaratılmak istenmektedir.
 Eşitlik: Bu ilke ile kastedilen şirketin tüm paydaşlarına eşit mesafede olmasıdır.
Örneğin, azınlık payı sahiplerinin haklarının korunması ve sözleşme hükümlerine
riayet edilmesi bu ilkenin gereğidir.
 Şeffaflık: Şirketin tüm faaliyetlerin tam ve doğru bir şekilde kamuoyu ile
paylaşılması şeffaflık ilkesinin temel vurgusudur. Mevcut pay sahipleri ile olası
yatırımcıların şirket hakkında doğru bilgi sahibi olabilmeleri için mali tabloların
zamanında ve doğru olarak paylaşılması gerekir. Mali tabloların UFRS’ye göre
hazırlanması da bu ilkenin icabıdır.
 Hesap Verebilme: Şirketi yöneten kişilerin hesap vermelerini sağlayacak denetim
mekanizmaları kurulması ve yürütülen çalışmaların gerçekçi bir şekilde
değerlendirilmesi bu ilkenin gereğidir. Yürütülen faaliyetlerden dolayı sorumsuz
bir yöneticinin yanlış yollara sapması daha muhtemeldir. Hesap verilebilirlik,
performansa dayalı kontrol sistemi ile mümkün olan ve yöneticiyi daha özenli
olmaya iten bir ilkedir.
 Sorumluluk: Bu ilke ile şirket içi birimlerin sorumluluklarının ve şirketin dış
paydaşlarına karşı sorumluluklarının belirlenmesi ifade edilmektedir. Böylece
şirket, paydaşları için değer artırıcı faaliyetlerde bulunurken toplumsal
sorumluklarını da yerine getirmek durumunda olduğunu unutmayacaktır.
Bu konu son bölümde olarak ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
7. Finansal Yönetimin Diğer Bilim Dallarıyla İlişkisi
Finansal yönetim gün geçtikçe hem diğer bilim dallarına ışık tutmakta hem de diğer bilim
dallarındaki gelişmelerden yararlanarak gelişmektedir. Finansal yönetimin en fazla ilişki
içerisinde olduğu bilimsel dallar herhalde muhasebe ve ekonomidir. Pazarlama, üretim,
yönetim ve örgüt teorisi, sayısal yöntemler ve diğer işletme fonksiyonları ve bilim dalları
ise finansla ilişkili diğer disiplinlerdir.
Muhasebe; işletmede mali karakterdeki olayları sistemli bir biçimde kaydeden,
sınıflandıran, özetleyen ve elde edilen bilgilerin analizini ve yorumunu yapan bir bilim dalı
olup finansal karar ve analizlerde muhasebenin ürettiği mali tablo ve verilerden sık sık
faydalanılır. Bu nedenle de muhasebe, finansmanın hem dili hem de mutfağı olarak
adlandırılır. Örneğin, finansal analiz için muhasebenin konularından birisi olan bilanço ve
gelir tablosuna ihtiyaç duyulur. İşletmelerde finansal kararların sıhhatli olması muhasebe
fonksiyonunun ürettiği veri ve finansal tablolarla yakından bağlantılıdır.
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
8
Finansal yönetimin yakın ilişkide olduğu bir diğer disiplin ekonomi olup iktisadi prensipler
finansal kararlar için temel oluşturur. Ekonomi bilimini, makro ve mikro ekonomi olarak
iki alt gruba ayıracak olursak bunlardan mikro ekonomi, işletmelerin, bireylerin ve
ailelerin iktisadi kararlarıyla ilgilenerek finans yazınına doğrudan katkıda bulunmaktadır.
Finans yöneticisi, mikro ekonomiden, uzun dönemli yatırım kararlarında yararlandığı gibi,
nakit, stok ve alacaklarının yönetimi gibi kısa dönem özelliği taşıyan kararları verirken de
faydalanır. Makro ekonomi ise, ekonomiyi bir bütün olarak ele almaktadır. Bir finans
yöneticisi, ekonominin genel durumunu, yani para ve sermaye piyasalarını yakından
izlemek mecburiyetindedir. Örneğin, ekonomi kötüye giderken yatırım kararı almak riskli
olabilir. Aynı şekilde, finans yöneticisinin faiz, milli gelir, enflasyon, vergi ve parasal
politikaları yakından takip etmesi gerekmektedir.
Yönetim ve örgüt teorisi, pazarlama, üretim, istatistik, sayısal yöntemler finansal yönetimin
ilişkili olduğu diğer disiplinlerdir. Finansal yönetimin bu disiplinlerle olan ilişkisi gün
geçtikçe daha da artmaktadır. Örneğin yönetim ve örgüt teorisi alanındaki gelişmeler
kurumsal yönetim alanındaki gelişmelere ışık tutmaktadır. Bir finans yöneticisinin;
pazarlamada yapılacak yeni ürün geliştirme faaliyetlerinin ya da yeni pazarlama
yöntemlerinin ya da yeni ürün ya da üretim sisteminin işletmenin öngörülen nakit
akışlarına ve sermaye harcamalarına etkilerini düşünmesi gerekmektedir. Finans alanında
yapılan araştırmaların nicelik ve nitelik açısından gösterdiği iyileşmeye istatistik ve sayısal
yöntemler alanında kaydedilen gelişmeler büyük ölçüde katkıda bulunmuştur ve
bulunmaya devam etmektedir.
Bu yüzden finans yöneticisi aşağıdaki konuları takip etmek durumundadır:
 Ekonomi
 Finans piyasalarının işleyişi
 Finansal kurumlar ve finansal araçlar
 Fon maliyetleri
 Vergiler,
 Merkez bankası ve hazine politikası
 Enflasyon ve faiz oranları vb.
8. Kâr Maksimizasyonu ve Fırsat Maliyeti
Daha önce de dediğimiz gibi, firmaların günümüzdeki amacı değer maksimizasyonudur.
Sadece kârı hedeflememenin temel nedeni, bir şeye değer biçerken sadece onun getirisine
değil ikiz kardeşi olan riskine de odaklanmaktır. Firma yöneticisinin vereceği bazı kararlar
firmanın kârlılığını ve riskini etkiler. Bu kararlardan bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
 Firmanın faaliyette bulunacağı sektör
 Firmanın büyüklüğü
 Firmanın kullandığı teknoloji
 İşletmenin sermaye yapısı
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
9
 İşletmenin likidite durumu
 İşletmenin gerçekleştireceği yatırım projeleri vb.
Firmanın piyasa değerini artırmanın yolu ise yatırımdan beklenen getiri oranının
yatırımcının beklediği getirinin üstünde olmasına dikkat etmekten geçer. Yatırımın
getirisinin sermayenin maliyetinin üstünde olması durumunda sermayenin getirisi artar
ancak bu hisse senedinin değerinin artacağı anlamına da gelmez. Hisse senedinin değerinin
artması için yatırımdan beklenen getiri oranının yatırımcının beklediği getirinin üstünde
olması gerekir. Temettü politikalarını anlatırken de vurgulayacağımız gibi, yatırımdan
beklenen getiri oranı yatırımcının beklediği getiri oranının altındaysa hisse değerini
korumak için yatırım yapmak yerine temettü verilmelidir.
9. İşletmelerde Finans Fonksiyonunun Örgütlenmesi
İşletmelerde fon gereksinimlerinin belirlendiği ve fonların bölümlere tahsisinin
yapıldığı bir merkez olan finans bölümünün örgütteki yeri, işletmelerin küçük, orta
veya büyük işletme oluşuna göre değişiklik göstermektedir. Mikro ve küçük ölçekli
işletmelerde finans fonksiyonunu yürüten, genellikle işletme sahibi veya genel müdürdür.
Bu işletmelerde çoğunlukla ön muhasebe bile tutulmamaktadır. Muhasebe desteği vergi
amaçlı alınmakta olup SMMM’lerden istifade edilmektedir. Orta büyüklükteki
işletmelerde ise, genellikle finans ile muhasebe fonksiyonu aynı çatı altında olup aynı
yöneticinin sorumluluğu altındadır. İşletme büyüyüp büyük ölçekli işletme olduğunda,
finans fonksiyonu, ayrı bir bölüm olarak örgüt şemasındaki yerini alır.
Büyük işletmelerin çoğunda, muhasebe, finans fonksiyonun altında alt bir fonksiyon olarak
yer almaktadır. Çok büyük işletmelerde, “Finans Komitesi” gibi bir yapının oluştuğu
gözlenmektedir. Finans komitesinde, işletmenin fonksiyonel bölüm yöneticileri yer
almaktadır.
Genellikle ayda bir toplanan finans komitesine yönetim kurulu başkanı başkanlık eder.
Finans komitesinin en önemli görevi, işletmenin karşılaştığı finans ve muhasebe
sorunlarının çözümü için politikalar saptamak ve gerekli düzenlemeleri yapmaktır.
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
10
Özet
Finansın bağımsız bir disiplin olarak ortaya çıkması çok geriye gitmemektedir. Finansal
yönetimden beklentiler gün geçtikçe artmış ve karmaşık hale gelmiştir. Artık, günümüzde
firma değerinin maksimize edilmesi amacı temel prensip olarak kabul görmektedir. Bunun
için de yalnızca kaynak temininin yeterli olmayacağı, yatırım ve temettü kararlarının da
önemli olduğu anlaşılmıştır. Başarılı olmak isteyen bir finans yöneticisinin piyasalar,
yatırım ve finansal yönetim arasındaki ilişkiyi ve karşılıklı bağımlılığı iyi anlaması gerekir.
Finansal analiz, finansal planlama ve denetim, fonların sağlanması, fonların yatırımı ve
özel finansal sorunların çözümü finans yöneticisinin yerine getirmesi gereken temel
işlevlerdir. Finansal yönetim, vekâlet sorununun çözümü için de bazı önlemler almak
durumundadır. Günümüzde, firmaların gündeminde yer alması gereken bir diğer konu da
kurumsal yönetimdir. Günümüzde, kurumsal yönetimin temel ilkeleri olan şeffaflık,
eşitlik, hesap verebilme ve sorumluluk her firmanın riayet etmesi gereken ya da
beklenen temel prensipler olarak ön plana çıkmaktadır.
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
11
Çalışma Soruları
1. Finansal yönetimin amacı nedir?
a. İşletme kârını maksimize etmek
b. İşletmenin piyasa değerini maksimize etmek
c. İşletmenin satış hacmini maksimize etmek
d. İşletme maliyetlerini en aza indirmek
e. Sosyal refahı maksimize etmek
2. Finansal yönetimin bağımsız bir disiplin olarak önem kazanması hangi olaydan
sonra olmuştur?
a. Endüstri Devrimi
b. Fransız Devrimi
c. Klasik iktisadın ortaya çıkması
d. Ekim Devrimi (Bolşevik İhtilali)
e. 1929 Ekonomik Buhranı
3. Günümüzün en büyük borsası hangisidir?
a. VOB
b. Tokyo Borsası (TSE)
c. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB)
d. New York Borsası (NYSE)
e. Londra Metal Borsası (LME)
4. İMKB’de işlem gören hisse senetlerinin halka açık olan kısmı ile ilgili olarak
aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
a. Yabancıların elde tuttuğu pay daha fazladır.
b. Yabancıların elde tuttuğu pay daha azdır.
c. Yerli ve yabancı payı aynı düzeylerdedir.
d. Yabancı payı işlem gören hisse sayısı ve işlem hacmi açısından daha fazladır.
e. Yabancı payı işlem gören hisse sayısı ve işlem hacmi açısından daha azdır.
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
12
5. Kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılaştığı piyasalara ne ad verilir?
a. Tezgâh Üstü Piyasalar
b. Para Piyasaları
c. Organize Piyasalar
d. Finans Merkezleri
e. Mal Piyasaları
6. Aşağıdakilerden hangisi finansal yönetimin bir fonksiyonu (işlevi) değildir?
a. Finansal Analiz
b. Finansal Planlama ve Denetim
c. Finansal AR-GE
d. Fonların Yatırımı
e. Özel Finansal Sorunların Çözümü
7. Hangisi bir finansal planlama aracıdır?
a. Mali Tevzin
b. Nakit Akım Tablosu
c. Bilanço
d. Gelir Tablosu
e. Nakit Bütçesi
8. Aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
a. Sermaye piyasası kısa vadeli para arz ve talebinin karşılaştığı piyasadır.
b. Finans yöneticisinden beklenen görevler gün geçtikçe azalmaktadır.
c. Finans yöneticisinin vermesi gereken kararları finansman, yatırım ve temettü kararları
olarak üç başlıkta toplamak mümkündür.
d. Finans yöneticisinin vermesi gereken kararlar arasında en önemlisi temettü kararıdır.
e. Finans yöneticisinin vermesi gereken kararlar arasında en önemlisi finansman kararıdır.
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
13
9. Hangisi işletmelerde asil-vekil probleminin çözümü için alınabilecek bir önlem
olamaz?
a. Yöneticilere Teşvik Verilmesi
b. Yönetim Kurulunun Başarısız Yöneticiyi Görevden Alması
c. Özel Takip
d. Yetki Devri
e. Yasal Müeyyide ve Yaptırımlar
10. Şirketin tüm faaliyetlerin tam ve doğru bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması
kurumsal yönetim ilkelerinden hangisinin gereğidir?
a. Şeffaflık
b. Eşitlik
c. Yenilikçilik
d. Hesap verebilirlik
e. Sorumluluk
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
14
Çalışma Soruları Yanıt Anahtarı
1. b
Cevabınız yanlış ise “Finansal Yönetim, Amaç ve İşlevleri” konusunu yeniden gözden
geçiriniz.
2. e
Cevabınız yanlış ise “Finansal Yönetim, Amaç ve İşlevleri” konusunu yeniden gözden
geçiriniz.
3. d
Cevabınız yanlış ise “Finansın ve Finansal Piyasaların Tarihi Gelişimi” konusunu yeniden
gözden geçiriniz.
4. a
Cevabınız yanlış ise “Finansın ve Finansal Piyasaların Tarihi Gelişimi” konusunu yeniden
gözden geçiriniz.
5. b
Cevabınız yanlış ise “Piyasalar, Yatırımlar ve Finansal Yönetim Arasındaki İlişkiler”
konusunu yeniden gözden geçiriniz.
6. c
Cevabınız yanlış ise “Finansal Yönetimin Fonksiyonları” konusunu yeniden gözden
geçiriniz.
7. e
Cevabınız yanlış ise “Finansal Yönetimin Fonksiyonları” konusunu yeniden gözden
geçiriniz.
8. c
Cevabınız yanlış ise “Finansal Yönetimin Fonksiyonları” konusunu yeniden gözden
geçiriniz.
9. d
Cevabınız yanlış ise “İşletmelerde Vekâlet Sorunu (Asil Vekil Sorunu)” konusunu yeniden
gözden geçiriniz.
10. a
Cevabınız yanlış ise “Kurumsal Yönetim İlkeleri” konusunu yeniden gözden geçiriniz.
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
15
Yararlanılan Kaynaklar
Akgüç, Ö. (2010). Finansal Yönetim (8. baskı b.). İstanbul: Avcıol Basın Yayın.
Aksöyek, İ., & Yalçıner, K. (2011). Çözümlü Problemleriyle Finansal Yönetim (1. Baskı
b.). İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları.
Alan J. Marcus, R. A. (2007). İşletme Finansının Temelleri (6. Baskı b.). (H. Doğukanlı, T.
Arıkan, & Ü. Bozkurt, Çev.) İstanbul: Literatür Yayıncılık.
Aydın, N., Başar, M., & Coşkun, M. (2010). Finansal Yönetim (1. Baskı b.). Ankara:
Detay Yayıncılık.
Ceylan, A., & Korkmaz, T. (2011). Finansal Yönetim Temel Konular (6. Baskı b.). Bursa:
Ekin Yayınevi.
Ercan, M. K., & Ban, Ü. (2010). Değere Dayalı İşletme Finansı: Finansal Yönetim (6.
Baskı b.). Ankara: Gazi Kitabevi.
Erol, C. (1999). İşletmelerde Finansal Yönetim (1. Baskı b.). Ankara: İmge Kitabevi
Yayıncılık.
Okka, O. (2011). İşletme Finansmanı (5. Baskı b.). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
Sayılgan, G. (2008). Soru ve Yanıtlarıyla İşletme Finansmanı (3. Baskı b.). Ankara:
Turhan Kitabevi.
Usta, Ö. (2008). İşletme Finansı ve Finansal Yönetim (3. Baskı b.). Ankara: Detay
Yayıncılık.
Yıldıran, M., & Kısakürek, M. M. (2012). Kriz Dönemlerinde Finansal Risk Yönetimi (1.
Baskı b.). İstanbul: Hiperlink Yayınları.
© Her hakkı Sakarya Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezine aittir. Yazılı izin
olmadan kaynak olarak dahi gösterilip kullanılamaz. Bunu yapanlar hakkında yasal işlem başlatılır.
16
Download