yeni ekososyal sistem (yes) - İstanbul Ticaret Üniversitesi

advertisement
Önsöz
Günümüzde internet devrimi adı verilen büyük bir tarihi olay
gerçekleşmektedir. Bu kitabın amacı bu tarihi olaya şahit olan bizlerin henüz
başlangıç aşamasındaki bu devrimin , ne anlama geldiğini ve gelecekte iş
hayatını ne şekilde etkileyeceğini anlamamız için , 2003 yılı itibarıyla bir fotograf
çekmektir. Bu gün itibarıyla internet iş hayatını hangi oranda etkilemiştir , geri
dönüşü olmayan bu değişim sonucunda iş yapış süreçlerimizde ne gibi
değişiklikler meydana gelecektir? Bu kitabın ana amacı bu sorulara cevap
vermektir. 10 bölümden oluşan kitapta , internet üzerinde iş hayatı tüm boyutları
ile ele alınmıştır. Daha once hiç bir yerde yayınlanmamış olan fikirler , tartışma
konuları , modeler bulunan bu kitap aynı zamanda , ülkemizde bu konuda ders
kitabı eksikliği göz önünde tutularak , ders kitabı özellikleri eklenmek suretiyle
yeniden düzenlenmiştir. İnternet ile yeni tanışan okuyculardan ,
ilgili
sektörlerde çalışan profesyonellere kadar geniş bir okuyucu kitlesine hitap
etmeyi amaçlayan kitap içerisinde konuların okuyucular tarafından iyice
sindirilmesi için aşağıda listelenen yardımcı öğeler kullanılmıştır.
•
•
•
•
•
•
Tanımlar : Metin içersinde kullanılan internet terimleri , internet ile yeni
tanışan okuyucuların daha iyi anlaması için açıklanmaktadır.
Şekiller ve Resimler : Okucuların konuyu daha iyi irdelemelerini
sağlamak amacıyla görsel öğeler kullanılmıştır.
Tartışma Konuları : Her bölüm sonunda bulunan tartışma konuları
vasıtasıyla okuyucular konu hakkında düşünmeye ve yeni fikirler
üretmeye özendirilmektedir.
Ek Metinler : Konu ile bağlantılı , çeşitli kaynaklardan derlenmiş metinler
okuyuculara sunulmaktadır.
İnternet Alıştırmaları : Okuyucuları internete ısındırmak ve konu ile ilgili
daha detaylı araştırma yapmalarını sağlamak için her konu sonuna
internet alıştırmaları bulunmaktadır.
Örnek Olay Çalışmaları : Okuyucuların gerçek hayatta yaşanan internet
deneyimlerinden kendilerine bir takım dersler çıkarmaları amacıyla her
bölüm için örnek olay çalışmaları hazırlanmıştır.
Kitabın ayrıca web sitesi bulunmaktadır. Bu site üzerinden kitap ve yazarlar
hakında bilgi alabilir , site üzerinden yayın evi veya yazarlar ile irtibata
geçebilirsiniz.
Kitap web adresi
www.internetticareti.com
Bu kitabın okuyucularının öneri ve eleştirileri bizim için çok önemlidir.
Görüşlerinizi kitabın yazarlarına e-Posta veya faks ile gönderebilirsiniz.
M. Emre CİVELEK
yazar@internetticareti.com
web: www.emrecivelek.com
Edin Güçlü SÖZER
yazar@internetticareti.com
web: www.edinguclusozer.com
Faks:
90 216 3685671
Kitap e-Posta:
bilgi@internetticareti.com
İÇİNDEKİLER
... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . …
Önsöz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . i
İçindekiler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . ii
Sunuş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . iii
I.BÖLÜM : Giriş
1
1.İnternet Tarihi: Bir Devrimin Başlangıcı. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2
2.İş Hayatı İle İnternetinTanışması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 24
II.BÖLÜM : Yeni Ekososyal Sistem (YES)
43
1.Yeni Ekonomi Kavramı : Yeni Ekososyal Sistem (YES) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 44
2 Yeni EkoSosyal Sistem (YES)’ in Sosyal ve Kurumsal Etkileri . . . . . . . . . . . . . . . . . . 48
3.YES’te Risk ve Başarı : Şirketler İçin 5 Temel Strateji . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 62
4.Ulusal ve Uluslararası Tehditler :Dijital Bölünme . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 77
III.BÖLÜM : Elektronik İş
102
1.Elektronik İş Kavramı. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 103
2.Elektronik Ticaret’e Giri ş. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 124
3.Elektronik Ticaret’in EkoSosyal Etkileri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 132
4.İşletmeler Arası Elektronik Ticare (B2B) . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 139
5.İşletmeden Tüketiciye Elektronik Ticaret . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 152
IV.BÖLÜM :e-Pazarlama ve e-Marka
181
1.e-Pazarlama ve Markalaşmaya Giriş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 182
2.İnternette Marka Yaratmada İlk Adım : Web Sitesi. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 189
3.e-Pazarlama , e-Reklam ve Markalaşma . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 195
V.BÖLÜM : Elektronik Dökümanlar
1.Çıkmaz Yol. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
2.e-Belge Nedir? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
3.e-Belge Türleri . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
4.e-Belgelerin Özellikleri. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
5.e-Belgelerin Faydaları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
6.XML Devrimi . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
7.Mevcut Uygulamalar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
8.e-Belgelerin Hukuksal Geçerliliği. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
9.e-Belgelerde Güvenlik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
10.Gelecekte e-Belge . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
200
201
204
205
207
208
212
214
242
246
251
VI.BÖLÜM : Ticaret Noktaları
256
1.Ticaret Noktası Kavramı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 257
2.Ticaret Noktasının Fonksiyonları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 264
3.Ticaret Noktasında Taraflar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 337
4.Ticaret Noktası Geliştiriciler Ağı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 349
5.Birleşmiş Milletler Tarafından Yürütülen Projeler . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
351
VII.BÖLÜM : eDevlet
380
1.Devlet Kavramı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 381
2.Elektronik Devlet . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 386
3.Ekonomik ve Sosyal Etkileri . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 406
VIII.BÖLÜM : Ev Ofisler ve İnternet
411
1.Serbest Çalışma ve Ev Ofis Kavramı . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 412
2.Ev Ofis Türleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 415
3.Ev Ofislerin Avantajları . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 418
4.Ev Ofisler Kurulurken İzlenmesi Gereken Adımlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 419
5.Ev Ofislerin Kredibiletisinin Korunması . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 422
6Ev Ofis Girişimcilerinin Özellikleri. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 423
IX.BÖLÜM : Risk Sermayesi
426
1.Risk Sermayesine Giriş . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 427
2.Etkili Bir İş Planı ve Başarıya Açılan Yol . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 436
X.BÖLÜM : Sonuç
474
Son Söz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 475
Sözlük . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . iv
Dizin . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . v
Sunuş
Sessiz bir değişim yaşanmakta. Ticari hayattaki tüm iş süreçleri sessizce
değişikliğe uğramakta. Henüz olayın farkında olmayan ılık sudaki kurbağlar
yüzmeye devam etmekteler. Rehavet içersinde bulunan bu kurbağların pek
çoğu belkide suyun ısındığını bile anlamadan haşlanacaklar bazıları da belki
sıçramayı başarıp kurtulacak. Peki biz suyun sıcaklığının kaç derece olduğunu
ölçe biliyormuyuz. Sıçramamız için ne kadar vaktimiz kaldı , firmamızın iş
süreçlerini hızla internet ile uyumlu hale getirip sıçrayabilirmiyiz. Yoksa ılıksuda
rehavet içinde haşlanmayımı bekleyeceğiz. Gerçekleşmekte olan devrim
içerisinde önümüzü görmemiz mümkün mü?
Söz konusu devrimin adı “internet” , tüm dünyayı saran iletişim devriminin adı.
Bırakın gelecekte meydana getireceği etkileri tahmin etmeyi aslında interneti
tanımlamak için bile erken. Gerçektende internetin insanlık üzerinde matbaadan
bile daha büyük bir etkisi olması beklenmektedir. Bilgi hiç bir dönemde bu kadar
bol ve ucuz olmamıştı. İnsanlar arasındaki iletişimi kısıtlayan coğrafi sınırlar
ortadan kalkıyor.
“Dünya hiç bu kadar küçük olmamıştı.”
Gelecekte internetin başlattığı değişim sürecinin farkına varamayan pek çok
firmanın ticari hayatı sona erecektir. Bu kitapta internetin iş hayatında bu güne
kadar meydana getirdiği değişimler ve bundan sonrası için beklenen değişimler
incelenmiştir. İnternet olgusu tarihi bir perspektiften ele alınmak suretiyle
geleceğe yönelik tahminler yapılmaya çalışılmıştır. Fakat şunu unutmamak
gerekir ki. İletişim devrimi şu anda siz kitabı okurken gerçekleşmektedir ve
olaylar bizim kontrolümüz altında gelişmemektedir. İnternetin sebep olacağı
değişimler , hiç birimizin tahmin dahi edemeyeceği şekilde gelişebilir. Bu kitap
sadece yaşanan devrimi daha iyi algılamamızı sağlayacaktır.
Saygılarımızla,
Mustafa Emre CİVELEK
Edin Güçlü SÖZER
GİRİŞ
1.İnternet Tarihi : Bir Devrimin Başlangıcı.
2.İş Hayatı İle İnternetin Tanışması
1.İnternet Tarihi : Bir Devrimin Başlangıcı
Bu bölümde dünyada bu güne kadar eşi benzeri görülmemiş bir
iletişim devrimi olan , coğrafi sınırları tanımaksızın yayın yapma
kapasitesine sahip, internet adı verilen
icadın tarihçesi
verilecektir. Yaklaşık kırk yıllık bir geçmişi olmasına rağmen
internetin insanlık üzerindeki tüm etkilerini irdeleyen kapsamlı
bir tarih yazılması düşünülemez. Çünkü internet dünyaya yeni
gelmiş bir çocuk olarak düşünülmelidir. Henüz sosyolojik ,
ekonomik ve tarihsel etkileri tam anlamıyla ortaya çıkmış
değildir. Bu nedenle internetin tarihini yazmak yeni doğmuş bir
çocuğun hayatını yazmak olarak tanımlanabilir.
I.
BÖLÜM
_____________
Tanım I.1.1
İNTERNET
Milyonlarca bilgisayarı birbirine bağlıyan küresel bir ağdır. İnternet
merkezi bir kontrol bulunmayan merkezsiz bir ağ olarak dizayn
edilmiştir. Her bir host bağımsız olarak çalışmaktadır.
Ayrıca internet tanımlanması çok güç olan büyük bir kavramdır ve insanlık
üzerindeki gerçek etkilerinin ne olacağı henüz bilinmemektedir. Bu bilinmezlik
bu gün devletleri bile korkutmaktadır. Fiziksel sınırları ortadan kaldıran bir
özgürlük ortamı bazı kesimler tarafından korkutucu bir olgu olarak
değerlendirilmektedir. İnternetin toplumsal bir dönüşümü simgelemesi , internet
üzerinden bilgiye ulaşmanın çok hızlı ve kolay olmasından kaynaklanmaktadır.
Bu suretle sansür, basın yoluyla yanlış bilgilendirme veya gerektiği kadar
bilgilendirmeme gibi asimetrik bilgi ortamına alışmış olan toplumlar internet
sayesinde bilgi toplumuna doğru hızlı bir toplumsal dönüşüm yaşamaktadır.
İnternet ifade özgürlüğü sağlamak suretiyle statükocu yönetimler için bir tehdit
oluşturmaktadır. Bu toplumsal dönüşümün sonuçlarını bu günden görmek çok
zordur. Bu matbaa icat edildiği yıllarda yaşayan bir insanın , bu makinanın
toplumsal hayatta yapacağı etkiyi daha o yıllardan ön görmesine benzetilebilir.
Matbaa 15.yüzyılda icat edilmesine rağmen sebep olduğu bilgi devriminin asıl
etkileri 19.yüzyılda sanayi devrimi ile ortaya çıkmıştır. İnternetinde bu şekilde
bir sıçramaya sebep olması beklenmektedir. II.Beyazıtın matbaayı yasaklaması
gibi bugün de büyük devletler internetin önüne set çekmeye çalışmaktadırlar.
Bazı devletler ise devlet politikası olarak interneti desteklemektedirler. Fakat
internetin radyo,televizyon ve basın gibi kontrol altında tutulması kolay değildir.
Çünkü internet belirli bir kuruluşun veya devletin kontrolü altında değildir ve
denetime olanak vermeyen bir yapıya sahiptir. İnternetin 40 yıllık bir geçmişi
olmasına rağmen verimli bir şekilde kullanılmaya başlanması 5-6 yıllık bir süreyi
kapsamaktadır. Bu sure içinde televizyon ve radyo gibi icatlardan çok daha hızlı
bir şekilde yayılmış ve hayatımızın bir parçası olmuştur.
Şekil I.1.1
MEDYA BENİMSENME EĞRİLERİ
Kanak: Morgen Stanley Technology Research
Yukarıdaki medya benimsenme eğrileri karşılaştırma tablosunda görüldüğü
üzere internet , radyonun 38 yılda televizyonun 13 yılda aldığı yolu 5 yıl gibi kısa
bir sürede almıştır. Tüm bu alametler internetin insanlığın geleceğinde çok
büyük değişikliğe sebep olacağı şeklinde yorumlanabilir. Bu bağlamda interneti
basit bir teknolojik gelişme olarak görmek ve Osmanlı Devleti’nin matbaaya
kapılarını kapatması gibi engeller koymaya çalışmak, büyük bir hata olur.
Matbaa bilginin çoğalmasını , ucuzlamasını ve toplumun her kesimine kolayca
ulaşmasını sağlamıştı. Fakat internetin etkisi ve yayılma hızı matbaadan çok
daha yüksektir. Bilginin çoğaltılması ve kolayca kopyalanması yanında coğrafi
sınırlarıda hiçe sayarak hızlı bir şekilde iletilmesini sağlamaktadır. Mevcut
bilginin
paylaşılmasını
kolaylaştırmak
yanında
bilgi
üretiminide
kolaylaştırmaktadır. İnternetin gelecekteki etkilerini şimdiden tahmin etmek
zordur fakat şu bir gerçektir ki tüm üretim süreçlerini, öğrenme yöntemlerini ve
toplumsal yaşamın her yönünü değiştirecektir.
Ek Metin I.1.1
İnternet Kurulu 13.Şubat.2002 tarihli toplantısından özet metin
Kaynak: http://kurul.ubak.gov.tr
•
İnternet üzerinden insan hayatını tehdit eden konularda
içerikler bulunduran sitelerin gecikmeksizin engellenmesi
•
•
•
•
•
•
•
konusunda kurul internet servis ve altyapı sağlayıcıları ile
birlikte çalışma başlatılmıştır.
Kamu oyunun bilinçlendirilmesi ve konu üzerinde sosyolojik
çalışmaların yapılması ve ilgili bilim adamlarının konuya
eğilmeleri gereklidir. Kullanıcılar, öğrenciler, öğrenci velileri,
teknoloji firmaları, servis, içerik ve uygulama sağlayıcıları,
konu ile ilgili devlet birimleri ve medya bilinçlendirilmelidir.
Özellikle çocuklara ve gençlere yönelik tehtidlerde sadece
gençlerin ve çocukların değil başta anne ve babalardan
başlayarak herkesin eğitilmesi gereklidir.
Konu ile ilgili hukuki düzenlemeler eksiktir. Konu ile ilgili
hukuki altyapının oluşturulması, ihtisas mahkemeleri ve
benzer
önlemlerin
gecikmeksizin
alınması
değerlendirilmelidir. Suçun net olarak tanımlanması,
mağdurun cezalandırılmaması, faillerin etkin, hızlı ve
caydırıcı
biçimde
cezalandırılmasını
sağlayacak düzenlemelerin yapılması gereklidir. TBMM
gündeminde bulunan çocuklara karşı işlenmiş suçları yönelik
tasarıların ve siber suçla ilgili uluslararası sözleşmelerin hızla
ele alınarak imzalanıp yasalaştırılması değerlendirilmelidir.
Medya, bu konuda daha bilinçli davranarak, zararlı etkilerin
propagandasının yapılmasına imkan verilmemelidir.
İnternet uluslararası bir oluşumdur. Dolayısıyla uluslararası
gelişmeler aktif olarak takip edilmeli, gerekli platformalara
katılınmalı ve işbirliği mekanizmaları oluşturulmalıdır.
İnternet üzerindeki zararlı odakların ana kaynakları da
yurtdışındadır. Bu nedenle konu ile mücadele eden
uluslararası örgütlerle işbirliği yapılmalıdır.
Teknolojik düzeyde belli önlemler alınabilir ve alınmalıdır
ancak sorunun çok kapsamlı ve uzun soluklu bir mücadele
gerektirdiği akıldan çıkarılmamalıdır.
Dünyada konuya yaklaşım özellikle ortak düzenleme ‘CoRegulasyon’ çözümü etrafında odaklanmaktadır. Toplum ve
hukuksal organlar konu ile ilgili ilke ve prensipleri
belirlemekte, olmazsa olmaz nitelikteki bu prensipler, ilgili
kurumlar ve sektör tarafından uygulamaya konmaktadır.
Tüm süreç kamuoyuna açık bir şekilde oluşmakta ve gerekli
ek ve değişiklikler toplumsal uzlaşma ile hayata
geçirilmektedir.
Bu çalışmaların yapılması, stratejik planlama, kaynak
aktarımı ve zaman gerektirmektedir. Bu bağlamda kamu,
özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve akademik birimlerin
ivedi olarak imkanlarını gözden geçirmesi ve çalışmaya
başlaması gereklidir.
Bunlara bağlı olarak tüm yönetim sistemleride değişikliğe uğrayacaktır. Bu orta
çağda ki feodal yönetim sisteminin ekonomik sistemlerde ki değişikliklere bağlı
olarak ortadan kalkmasına benzetilebilir. Fakat
internetin sebep olacağı
değişikliğin ne yönde olacağını bu günden kestirmek çok zordur. Bu bağlamda
tüm dünya ülkeleri harekete geçip internet konusunda ulusal politikalar
geliştirmektedirler. Bunlara örnek olarak eAvrupa girişimi verilebilir. Singapur
başta olmak üzere bazı devletler başarılı eDevlet uygulamaları
gerçekleştirmektedirler. Pek çok devlet topraklarında serbest bölgeler,
teknoparklar kurarak bilişim sektörünü teşvik etmektedir. Bunlara örnek olarak
Silicon Valley , Dubai Internet City , Technology Park Malaysia gösterilebilir.
Tanım I.1.2
HOST
Uzak lokasyonlarda bulunan kullanıcılar tarafından ulaşılan bir
bilgisayar olarak tanımlanabilir. Terim tipik olarak birbirine modem
ve telefon hattı ile bağlı iki bilgisayar için kullanıldığında, veriyi
bulunduran makina host bu veriyi talep eden makina ise uzak
terminal olarak adlandırılır.
Uluslararası düzeyde internette şiddet , ırkçılık , terör gibi zararlı etkiler yayan
odaklara karşı önlem alma çalışmaları sürdürülmektedir (Bkz. Ek Metin I.1.1.
İnternet Kurulu 13.Şubat.2002 tarihli toplantısından özet metin) . Sonuç olarak
pek çok devlet internet konusunda farklı yaklaşımlar geliştirmektedir. Fakat
internet kendi kurallarına gore başlatmış olduğu değişim sürecini
sürdürmektedir. Bu bölümde, değişimi başlatan, internet adı verilen icadın
tarihçesi incelenecektir.
İnternet ABD ile SSCB arasındaki soğuk savaşın bir ürünüdür. II.Dünya savaşı
sonunda ABD ve SSCB arasındaki karşıtlıkların ortaya çıkması 1947-1962 yılları
arasında bir soğuk savaşa yol açtı. Bu savaş ABD ve SSCB ile onların müttefikleri
Resim I.1.1
SOĞUK SAVAŞ
Kanak: www.pbs.org
arasında siyasi ve ekonomik zeminlerde
yürütülen bir mücadeleydi. Bir nükleer
felaketten çekinildiği için silaha ender olrak
başvuruldu. Propaganda ile her iki blok
kendi sistemini haklı göstermeye yönelik
klişelerden yararlandı. Bilimsel çalışmalarda
propaganda aracı olarak kullanılmaktaydı.
1957 yılında SSCB’nin Sputnik projesini
başarı ile uygulaması ve ilk yapay uyduyu
uzaya göndermesi üzerine ABD Genel
Kurmayı bilim ve teknoloji alanında liderliği
eline almak için harekete geçti. 1958 yılında
ABD
Savunma
Bakanlığı
bünyesinde
Gelişmiş Araştırma Projeleri Teşkilatı –
ARPA (Advanced Research Projects Agency)
kuruldu. Temel amaç bir nükleer saldırı
durumunda dünyanın farklı yerlerindeki
ABD askeri üstlerinin iletişimini devam
ettirmesini sağlamaktı. Bunun için kurulacak iletişim ağının tek merkeze bağlı
olmaması ve birden çok bağlantıya elverişli olması gerekiyordu. Bir parçanın
tahrip olması durumunda diğer parçaların iletişime devam etmesi gerekiyordu.
İnternetin günümüzde bu kadar hızlı bir şekilde gelişiyor olması başlangıçtaki
bu düşünceye dayanmaktadır.
1958 yılında kurulduğunda ARPA’ya çeşitli merkezleri birbirine bağlamanın en
iyi yolunu bulma görevi verilmişti. Yapılan çalışmalar sonucunda paket
anahtarlama (Packet-Switching) kavramı geliştirildi. Paket anahtarlama internet
üzerinde mesajların gönderilmeden once paketlere ayrılmasına ve ulaştığı yerde
tekrar biraraya gelmesine müsade eden veri aktarım protokollerine verilen addır.
Her bir paket ulaşması gereken adrese bireysel olarak hatta farklı yollar
kullanarak ulaşabilir ve ulaştığı yerde tekrar derlenerek orjinal mesaj oluşur.
Günümüzde paket anahtarlamayı kullanan protokollere TCP/IP , X25 ve Frame
Relay örnek olarak gösterilebilir. 1962 yılında ABD hava kuvvetleri muhtemel
bir nükleer saldırı sonrası uçaklar ve füzeler üzerinde kontrolü sürdürebilecek
merkezi olmayan bir bilgisayar ağı üzerinde çalışmaya başladı. ARPA bu projeyi
destekledi ve proje ARPANET adını aldı. İnterneti ilk teknolojik evrimi
ARPANET projesi ve paket anahtarlama üzerine yapılan çalışmalar ile başladı.
Resim I.1.2
ARPANET 1969
Kanak: www.davesite.com
Üzerinde 1969 yılında ilk fiziksel ağ Californiada kuruldu. Çalışma BBN şirketi
tarafından yürütüldü ve bilgisayar ağı Stanford Araştıma Enstitüsü , UCLA , UC
Santa Barbara ve Utah Üniversitesinde olmak üzere 4 noktada terminale
bağlandı. Bu ilk ağda kullanılan aktarım protokolü NCP - (Network Control
Protocol) Ağ Kontrol Protokolü adını taşıyordu. 1971 yılında host sayısı 23 adete
ulaştı ve ePosta en popüler uygulama haline geldi. Ağ merkezi değildi ve hiçbir
makinanın yetkisi diğerinden fazla değildi. Bu unsur internetin dünya çapında
bir ağ olmasını sağlamıştır. Diğer bir önemli özellikte ağın herhangi bir hattında
kopukluk olması durumunda bilginin kalan hatlar üzerinden hedefine
ulaşabiliyor olması idi.
Resim I.1.3
ARPANET 1970
Kanak: www.davesite.com
1971 yılında günümüzde de standard internet protollerinden olan TCP/IP
geliştirildi.
Tanım I.1.3
TCP/IP
İnternet üzerinde iki host’un bağlantı kurmasını ve veri alışverişi
yapmasını sağlayan protokole verilen addır. İnternet Protokolü - IP
(Internet Protocol) ve Aktarım Kontrol Protokolü – TCP (Transmission
Control Protocol) olmak üzere iki ayrı protolden oluşur. DARPA’nın
TCP/IP’yi ücretsiz ve kısıntısız olarak tüm dünyaya dağıtma kararı
alması internetin yaygın olarak kullanılmasını sağlayan bir olaydır.
1972 yılında Utah Üniversitesi ağ üzerinden uzaktaki bir bilgisayarı kontrol eden
ilk kuruluş ünvanını aldı ve TELNET özelliği geliştirildi. Ağ üzerinden
bilgisayarlar arasında dosya aktarımı için FTP protokolünün çekirdek
teknolojiside 1972 yılında oluştu. Aynı yıl Washington’da uluslararası bilgisayar
iletişim konferansı düzenlenerek ağlar arasında ortak olarak kullanılacak olan
standart protokollerin belirlenmesi için uzlaşma çalışmaları başlatıldı. 1973’de
TCP/IP protokolü ARPANET’te NCP protokolünün yerini aldı.
Tanım I.1.4
ARPA
7 Şubat 1958 tarihinde Gelişmiş Araştırma Projeleri Teşkilatı – ARPA
(Advanced Research Projects Agency) adı ile kuruldu. Görevi ABD
Savunma Bakanlığı tarafında yürütülen yüksek teknoloji projelerinde
AR-GE (Araştırma Geliştirme) çalışmalarını yönlendirmek veya bu
çalışmaları bizzat yapmaktı. 1972 yılında ismi değiştirilerek DARPA
(Defense Advanced Research Projects Agency) haline getirildi. 1993
yılında tekrar ARPA adını alan kurum 1996 yılında tekrar DARPA
adını aldı. Halen DARPA adını taşımaktadır.
TCP/IP esasen iki protokolden oluşur. Temeli İnternet Protokolü IP (Internet
Protocol)
oluşturur. Makinanın adres bilgisini içerir. İnterneti oluşturan
bilgisayarlar arasında Router adı verilen yönlendirici bilgisayarlar
bulunmaktadır. Bu yönlendirici bilgisayarlar paketin gönderildiği bilgisayara
giden yolu bilmektedir. Temeli oluşturan IP protokolü üzerinde İletim Kontrol
Protokolü TCP (Transmission Control Protocol) adı verilen başka bir protokol yer
almaktadır. Bu iki protocol TCP/IP olarak birarada kullanılır.
Tanım I.1.5
Bilgi Otoyolu
Terim yüksek veri transferine müsaade eden fiber optik kablolar
vasıtasıyla mevcut internetin çok daha hızlı bir şeklini , gelecek için
tasarlanan internet altyapısını tanımlamaktadır.
TCP büyük mesajları paketlere böler. Paketler TCP zarfında birleştirilir. Alıcı
uçta TCP zarfları açılarak orjinal mesaj tekrar oluşturulur. 1976 yılında UNIX
unix’ten unix’e kopyalama – UUCP (Unix to Unix Copy Program) adı verilen bir
paket programı geliştirdi. Bu program sayesinde iki Unix bilgisayarı arasında
internet üzerinden dosya transferi yapılabiliyordu.
Resim I.1.4
ARPANET 1977
Kanak: www.davesite.com
UUCP’yi kullanarak 1979’da USENET haber grubu kuruldu. 1979 yılında
ARPANET’e benzeyen fakat sadece bilgisayar bilimlerine yönelik olarak
kullanılacak Bilgisayar Bilimleri Araştırma Ağı – CSNET (Computer Science
Research Network) kuruldu. 1980 yılında ARPANET ve CSNET bir geçit
bilgisayarı (Gateway) vasıtasıyla birbirine bağlandı. İnternetin temeli olan
birbirinden bağımsız ağların bir araya gelmesi ile internetin ilk fiziksel
uygulaması ortaya çıkmış oldu. 1982 yılında artık CSNET ile ARPANET arasında
ePosta gönderilebiliyordu. Ayrıca bu yıl internet kelimesinin ilk defa kullanıldığı
yıldı. 1983 yılında New York Şehir Üniversitesinde BITNET (Because it’s time for
network) adı ile dünyanın en büyük geniş alan ağı (WAN-Wide Area Network)
kuruldu. Yine aynı yıl Wisconsin Üniversitesi bünyesinde ilk alan adı sunucusu
(Domain Name Server) geliştirildi ve 1984 yılında tamamlandı. Bu sayede ağda
bulunan bilgisayarlara IP numarasına karşılık gelen akılda kalıcı bir isim
verilmesi mümkün oldu. .gov,.edu,.mil,.int,.com,.org,.net olmak üzere 7 adet üst
seviye alan adı oluşturuldu. 1983 yılında ABD hükümeti ARPANET’in kuruluş
amacından uzaklaşmış olduğunu düşünerek MILNET adı altında askeri amaçlar
için yeni bir ağ kurmaya karar verdi.
Tanım I.1.6
WWW
İngilizce World Wide Web kelimelerinin kısaltmasıdır. HTML (Hyper
Text Markup Language) formatındaki dökümanları destekleyen bir
internet sunucu sistemidir. Tüm internet sunucuları World Wide Web’
in bir parçası değildir. www ile internet birbirine karıştırılan ve aynı
manada kullanılma hatasına sık düşülen iki terimdir. İnternet
bilgisayarları birbirine bağlayan ağ alt yapısının adıdır. Bu ağ
üzerinde bilgi çeşitli protokoller kullanılmak üzere haraket eder.
HTML formatındaki dökümanları destekleyen HTTP (Hyper Text
Transfer Protocol) protokolü kullanan sunucu sistemine www adı
verilir.
ARPANET 1983 yılından itibaren yerini NFSNET (National Science Foundation
Network) Ulusal Bilim Vakıf Ağına bıraktı ve 1990 yılında ARPANET servisten
kaldırıldı. CSNET ‘te NFSNET tarafından devreden çıkarıldı. 1987 yılına
gelindiğinde internetteki host sayısı 28.000, adete ulaşmıştı. Fakat asıl büyük
gelişme bundan sonra başladı. 1989 yılında o yıllarda senator makamında
bulunan Al Gore ‘un etkisi ile Yüksek Kapasiteli Bilgi İşlem Kanunu (High
Performance Computing Act) Kabul edildi. Bilgi Otoyolu ve yeni kuşak internet
gibi projeler başlatıldı. 1990 yılında host sayısı 300.000, haber grubu sayısı ise
1000’e ulaşmıştı. 1991 yılında NSFNET internetin ticari kullanımı üzerindeki
kısıtlamayı kaldırdı.
Şekil I.1.2
YILLARA GÖRE İNTERNET AĞINA BAĞLI BİLGİSAYAR SAYISI
Kanak: www.araf.net
Tarih
Ağa Bağlı Bilgisayar Sayısı
Ağustos 1981
213
Mayıs 1982
235
Ağustos 1983
562
Ekim 1984
1024
Ekim 1985
1961
Şubat 1986
2308
Kasım 1986
5089
1991 yılında HTML dökümanlarının HTTP protokolünü kullanarak transfer
edilmesini sağlayan www kullanıcı arayüzü geliştirildi. 1993 yılında www
devrimi gerçek manası ile başlamıştı. Host sayısı 2 milyonu bulmuştu ve 600 adet
www sitesi bulunuyordu. İnternetin ticari kullanımı ve internet üzerinde
multimedia uygulamalarıda ilk defa bu yıl başladı. 1994 yılında ARPANET
kuruluşunun 25. yılı idi ve host sayısı 2 milyonu , site sayısı 10.000, ‘i , haber
grubu sayısıda 1000’i bulmuştu. Başlanğıçta ARPANET üzerinden sadece
düzyazı şeklindeki mesajlar iletilirken 1994 yılına gelindiğinde fotograflar ve
çeşitli dosyalar gönderilebilmeye başlanmıştı. Başlangıçta sadece mesaj iletimi
yapılırken 25.yıl sonunda artık browser (tarayıcı) adı verilen programlar
sayesinde kullanıcılar herhangi bir web sayfasına bağlanarak yazı , resim , video
, ses olarak pek çok bilgiye ulaşabilmekteydi. Fakat mevcut internet altyapısının
yetersiz olması , gelecek için tasarlanan bigi otoyolu hedefine ulaşılmasına engel
teşkil etmekteydi. Film veya müzik dosyaları gibi büyük dosyaların mevcut
internet bağlantı hızı ile internet üzerinde iletilmesi uzun zaman almaktaydı.
Gerçek zamanlı görüntülerin iletilmesi , internet üzerinde ki tıp uygulamaları ,
uzay araştırmaları vs. gibi yüksek teknoloji gerektiren çalışmaların
yürütülebilmesi için gerekli idi. Mevcut internet altyapısının geliştirilmesinin
maliyeti özel ticari kuruluşların karşılamasının mümkün olmadığı kadar
yüksekti. Bu durum internetin gelişmesini engelleyici bir unsur olarak ortaya
çıkmıştı. Yeni teknolojilerin internete uygulanabilmesi için mevcut hızın 1000
katı bir hıza ulaşılması gerekmekte idi. Bu nedenle 10 Ekim 1996 tarihinde ABD
başkanı Bill CLINTON ve yardımcısı Al GORE , mevcut internet altyapısının
teknolojik gelişmeleri karşılayamayacağı gerekçesi ile , Yeni Kuşak İnternet –
NGI (Next Generation Internet) girişimini başlattılar. Yeni Kuşak İnternet
girişiminin amacı , internet üzerinden daha az riskli ve daha hızlı bir biçimde
veri alışverişi yapılabilmesi idi. Bu bağlamda ileri ağ teknolojileri ile ilgili
araştırmalar yapılmasına ve yeni kuşak ağ iskeletinin oluşturulması ile ilgili
çalışmaların başlatılmasına karar verilmişti. Yeni kuşak ağın iskeletinin
oluşturulması çalışmaları kapsamında 100 üniversite ve araştırma kuruluşunun
mevcut internetten 100 kat daha hızlı , 10 kuruluşunda 1000 kat daha hızlı bir ağ
ile bir birlerine bağlanması kararlaştırılmıştı.
Tanım I.1.7
WAN
İngilizce Wide Area Network kelimelerinin kısaltmasıdır. Geniş alan
ağı anlamına gelmektedir. Göreceli olarak daha büyük bir coğrafi
alana yayılmış ağ demektir. İki veya daha fazla bölgesel ağdan
(LAN-Local Area Network) meydana gelmektedir.
Türkiye’de ilk ağ 1985 yılında TÜVAKA – Türkiye Üniversite ve Araştırma
Kurumları Ağı adı ile kuruldu ve ilk olarak 1986 yılında Ege-İtalya hattı ile
BITNET ve Avrupa Akademik Araştırma Ağı EARN (European Academic and
Research Network) ağlarına bağlandı. Türkiye bu ağa yedinci ülke olarak katıldı.
1991 yılında TÜBİTAK tarafından bir DPT projesi olan TR-NET projesi başlatıldı.
1993 yılında TÜVAKA ’nın yönetimi TÜBİTAK’a devr edildi. 12 Nisan 1993
tarihinde Ankara-Washington 64K’lık bağlantısı ile Türkiye internete girdi. Aynı
yıl ODTÜ- TÜBİTAK-Bilkent-İTÜ ve Yıldız Teknik Üniversitesi arasında TCP/IP
çalışmaları başlamıştı ve bu üniversitelerde kısa sürede internete bağlandılar.
TÜVAKA – Türkiye Üniversite ve Araştırma Kurumları Ağı bağlantıları SNA
protokolünü kullanıyordu. TÜVAKA ’da hatlarını TCP/IP protokolüne
geçirmeye çalıştı. Fakat
SNA protokolünden TCP/IP protokolüne geçiş
sağlayacak yazılım masraflarının yüksek olması dolayısı ile bu başarılamadı.
Zaten 1993 yılında internetin Türkiye’ye girmesi ile TÜVAKA etkinliğini
kaybetmeye başlamıştı ve 1996 yılında resmen kapatıldı.
Tanım I.1.8
ISP
İngilizce Internet Servis Provider kelimelerinin kısaltmasıdır. Türkçe
de ISS – İnternet Servis Sağlayıcı olarak kullanılmaktadır. İnternet
erişimi sağlayan şirket anlamına gelmektedir.
1995 yılında ISS (İnternet Servis Sağlayıcı) ’lar ortaya çıkmaya başladılar.
TR-NET yapısı ise artan kapasite talebi ve gelişen teknoloji karşısında yetersiz
kalıyordu. Bunun üzerine Türk Telekom internet için yatırım yapma kararı aldı
ve 1995 yılı kasım ayında TURNET ihalesi sonuçlandı.
Resim I.1.5
TR-NET OMURGA TOPOLOJİSİ
Kanak: http://yucel.ulak.net.tr
Sprint , Satko , ODTÜ Konsorsiyumu gelirin %70,20’sini Türk Telekom’a
bırakmak kaydıyla TURNET’i kurma ve işletme hakkını aldı. İmzalanan
sözleşmeye göre konsorsiyum Türk Telekom tesislerinde kurulacak TURNET
omurgasının tüm yatırımlarını karşılayacak ve 7.yıl sonunda TURNET’in
mülkiyeti tamamen Türk Telekom’a geçecekti. TURNET çalışmalarına paralel
olarak TÜBİTAK-YÖK işbirliği ile ULAKBİM (Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi
Merkezi) kuruldu ve bir akademik omurga oluşturularak ULAKNET adı verildi.
Resim I.1.6
TURNET OMURGA TOPOLOJİSİ
Kanak: www.araf.net
İnternet kullanıcıları TURNET omurgasından ya doğrudan yada Türk Telekom
ile servis sağlayıcılık sözleşmesi yapan ISS’ler aracılığı ile yararlanacaklardı.
ISS’ler TURNET omurgasına kendi kurdukları düğüm noktaları ve Türk
Telekomdan kiralayacakları hatlar ile bağlanacaklardı. 1998 yılına gelindiğinde
TURNET projesi problemler nedeniyle tıkandı ve Türk Telekom TTnet’i kurma
kararı aldı. Aynı yıl Ulaştırma Bakanlığı tarafından İnternet Kurulunun
oluşturulmasına karar verildi. İnternet kurulu Türk Telekom ile ISS’ler
arasındaki iletişimi sağlamaya çalıştı ve sürekli tartışmalar sonucunda TTnet
2000 yılı içinde sorunları azalmış bir noktaya geldi.
Resim I.1.7
ULAKNET OMURGA TOPOLOJİSİ
Kanak: www.araf.net
ATM (Asyncronous Transfer Mode) anahtarlama temelli bir alt yapıda kurulan
TTnet şebekesi, ATM, FR (Frame Relay), ADSL (Asymetrical Digital Subscriber
Line), LL (Leased Line) erişimi ile PSTN (Public Switched Telephony Network),
B-ISDN (Integrated Services Digital Network) ve KabloTV üzerinden İnternet
erişim şekillerini desteklemektedir.
Tanım I.1.9
INTERNET KURULU
Ana işlevi Ulaştırma Bakanlığı'na danışmanlık olmak üzere;
Türkiye’de İnternet’in altyapıdan başlayarak tüm boyutları ile kısa,
orta ve uzun vadeli hedeflerini belirlemek, bu hedeflere erişmek için
gerekli stratejik ve taktik ulusal kararların alınması ve uygulanması
sürecinde danışmanlık görevini yürütmek, uygulamada gözlenen
aksaklıkları belirlemek ve giderilmesi için öneriler oluşturmak, konu
ile ilgili birimler arasında eşgüdüm sağlamak, gelişme,
yaygınlaştırma, hizmet üretimi konularında düzenleyici öneriler
oluşturmak, ve uluslararası gelişmeleri yakından izleyerek ülke
çıkarlarını korumak amaçları ile, Ulaştırma Bakanlığı tarafından
oluşturulmuş olan kurumdur.
Günümüzde İnternet Kurulu yeniden yapılandırılarak kamu ve özel sektörden
internet cafe temsicileri ve kullanıcı temsilcileri gibi üyeler kurula katılmıştır.
İnternet Üst Kurul'unu oluşturan bakanlık ve müsteşarlıklar, üniversite
temsilcileri, dernekler, odalar ve doğrudan özel şirket temsilcilerinin oranları ,
kurulda özel sermayenin daha etkili olduğunu göstermektedir. Kurulda Türk
Mühendis Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği (TTB), Türkiye
Bilişim Derneği (TBD), Türkiye Bilişim Vakfı (TBV), Türk Kütüphaneciler
Derneği (TKD) gibi dernek ve meslek odaları, 14 adet bakan ve müsteşarlık
temsilcisi ve 5 üniversite temsilcisinin yanında daha çok sermaye kesimini temsil
eden Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), Türk Sanayici ve
İşadamları Vakfı (TÜSİAV), Türkiye Elektronik Sanayicileri ve İşadamları
Derneği (TESİD), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) , İşbankası,
çokuluslu telekomünikasyon şirketi Global One, Uydu İşleticisi şirket Satko,
internet servis sağlayıcılarının iki temsilcisi yer almaktadır.
Resim I.1.8
İNTERNET BAĞLANTI HARİTASI -1998
Kanak:www.araf.net.tr
Bu bölümde internetin altmışlı yıllardan itibaren geçirdiği gelişim süreci
özetlendi. Görüldüğü gibi internet ne alt yapı açısından , ne hukuksal açıdan , ne
de ticari olarak henüz yeterli olgunluğa erişmiş değildir. Fakat insanlık üzerinde
çok yararlı etkileri olması beklenen bir iletişim aracıdır. Bunun yanında
günümüzde internetin geleceği konusunda pek çok kötümser tahmin
yapılmaktadır. Örnek olarak, internetin özgürlük anlayışının şiddet , bilgi
hırsızlığı , korsan yazılımlar , kopyalama , porno vs. ’den ibaret olduğunu
düşünenler , 11 eylül olaylarınında etkisiyle internet üzerindeki kontrolün
arttırılmasını istemektedirler (Bkz.Ek Metin I.1.2).
Ek Metin I.1.2
YERALTINDAKİ İNTERNET
Kaynak: BusinessWeek , Agustos 2002
BusinessWeek dergisinin Agustos 2002 sayısında internetin
yeraltında kalan bölümü ile ilgili bir inceleme yayınlandı. Bu
incelemeden bazı notlar aşağıdadır:
•
•
•
•
•
•
•
•
İnternetin merkezsiz , kontrol edilemez yapısı bir yeraltı
internet dünyasının oluşmasına sebeb olmuştur. İnternet
üzerindeki karaborsa aktivitelerin 2002 yılı içersinde 36,5
milyar dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Bu rakkam
ABD vatandaşlarının internet üzerinde gerçekleştirdiği yasal
harcamaların
tutarı
olan
39,3
milyar
dolar
ile
karşılaştırıldığında durumun ciddiyeti ortaya çıkmaktadır.
Media Metrix tarafından yapılan bir araştırmaya göre
yasadışı kumar günümüzde internet üzerindeki en büyük iş
kolu haline gelmiştir. 2000 yılında kumar sitelerinin sayısı 650
iken 2002 yılında bu sayı 1500 ‘ü geçmiş durumdadır.
İnternet üzerinde çocuk pornosu 1998 yılından beri 6 katına
çıkmıştır. Alınan sert tedbirlere rağmen son 1 yıl içinde 3 katı
artış olması uygulanan tedbirlerin çözüm getirmediğini
göstermektedir.
ABD ‘de ki dolandırıcılık şikayetlerinin %70 ‘lik kısmı
internet üzerinde gerçekleşen işlemler ile ilgilidir.
Terörist örgütler interneti küresel iletişim ve bilgi toplama
amacı ile kullanıp , aynı zamanda internet üzerinden siber
saldırılar düzenlemektedirler.
İnternet üzerindeki reçetesiz ilaç satışı ve uyuşturucu ticareti
büyük boyutlara ulaşmış durumdadır. Online eczane adı
verilen siteler , onaylanmamış pek çok ilacı reçetesiz olarak
internet üzerinden satmaktadır.
İnternet üzerinde Telif hakları korsanlığıda büyük boyutlarda
gerçekleşmektedir. Üretilen korsan yazılım , film , müzik vs.
dosyaları altı saat içersinde 10.000 ‘den fazla web sitesine
yayılmaktadır. Yazılım üreticileri , müzik ve film şirketleri
yıllık 9 milyar doların üzerinde zarara uğramaktadır.
Kimlik belgelerinin sahtelerinin üretilmesini sağlıyan
yazılımları satan sitelerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır.
Fakat unutulmaması gerekir ki internet vasıtasıyla , radyo , televizyon veya
yazılı basın gibi medya araçlarında olduğu gibi insanlara hiç ilgi duymadıkları
konuları empoze etme imkanı yoktur. İnternette kullanıcılar hangi konuya ilgi
duyuyorlarsa o konu ile ilgili araştırma yaparlar ve ilgi alanlarında yayın yapan
siteleri ziyaret ederler. Yani bir site sadece yayın yaptığı konuya gerçekten ilgi
duyan kişiler tarafından ziyaret edilir. Örnek olarak internetin %80’lik bir
kısmının zaralı yayınlardan oluştuğunu varsayalım. Eğer bir internet kullanıcısı
bunların hiç birine ilgi duymuyorsa ömrü boyunca bu sitelerin hiç birini ziyaret
etmeden interneti kullanması mümkündür. Ya da tersten bakılırsa internetin
%80’i zararlı yayınsa , bu internet kullanıcılarının ilgi alanlarınında bu yönde
olduğunu gösterir. Sonuç olarak hiç bir devlet otoritesi ilgilenmedikleri
konularda internet üzerinde yayın yapmak suretiyle halk üzerinde etki
yaratamaz. Yani internet üzerinde denetim altında bir yayın fiilen imkansızdır.
İnternetin merkezsiz yapısını değiştirmek ve merkezi bir sisteme çevirme
yönündeki çalışmalar interneti öldürme çalışmalarıdır aslında. Fakat internet
üzerindeki tüm bu menfi çalışmaları bölümün başında verdiğimiz matbaa örneği
ile bağlarsak şöyle bir sonuca varırız ; Zamanının süper devleti olan Osmanlı
Devleti güçlü otoritesi sayesinde yaklaşık 200 yıl kontrolü altındaki topraklara
matbaanın girmesini engellemeyi başardı. Fakat bunun sonucu korkunç oldu
çünkü 15.yüzyılda bilgi toplumuna kapısını kapayan Osmanlı Devleti 17.yüzyıl
sonlarına kadar savaş ekonomisi modelini uygulamak suretiyle dünyanın en
güçlü devleti olmayı sürdürdü. Fakat 17.yüzyıl sonlarında savaş ekonomisi
çalışmamaya başladı ve 18.yüzyıla girildiğinde ekonomik olarak çökmüş bir
devlete dönüşmüştü. Günümüzde de süper güç olan A.B.D. ’nin internetin
önüne set çekmesi fiilen imkansızdır. Çünkü bu bindiği dalı kesmek anlamına
gelir. Bu nedenle internetin geleceği üzerine yapılan tahminlerin gerçekleşme
imkanı çok düşüktür. En doğrusu internetin geleceğinin çok parlak olduğuna ve
insanlığın önünü açacağına inanmaktır. İnternetin bundan sonraki gelişim evresi
bireysel çalışmalara bağlı olacaktır. Eğitim görmüş , internete aşina genç nüfusun
oranının küresel olarak artması internetin gelişimi üzerindeki en büyük etkendir
ve internet konusunda kendini yetiştirmiş bireylerin ortaya çıkması çok
önemlidir.
TARTIŞMA KONUSU I.1.1
İNTERNETTE ZORLA BENİMSETME : İNTERNETTE FİKİR EMPOZESİ
MÜMKÜN MÜ?
İnternetin geniş kitleler tarafından kullanılmaya başlandığı 1995 yılından itibaren
, internet konusunda dile getirilmeye başlayan kötümser senaryolardan bir tanesi
de şöyle idi: İnternet büyük bir toplumsal aydınlanma ortamı yaratacak , internet
üzerindeki ticaret hacmi korkunç boyutlara ulaşacak , hatta internet parası
denilen devletler tarafından tedavüle sunulmamış olan , sadece internet üzerinde
tedavülde olacak olan paralar ortaya çıkacak ve tüm bu gelişmeler sonunda , bu
gelişmeleri kendi egemenlik alanlarına bir tecavüz olarak gören devletler ,
internete savaş açacaklardı. Internet henüz bu senaryoda belirtilen boyutlara
gelmedi. Fakat 11 Eylül olayları sonrası ortaya çıkan yeni eğilimler internetin
kontrol altına alınması yönünde gelişmektedir. Bu tartışmayı şekillendirecek
olan temel soru aşağıda özetlendiği gibidir:
"Asimetrik bilgi ortamından bilgi toplumuna doğru internet sayesinde başlayan
toplumsal dönüşüm sürecini geriye doğru işletmek mümkün müdür?"
İnternetin denetime olanak vermeyen yapısı değiştirilip , tek merkezden kontrol
edilen bir ağ oluşturulması durumunda , bu durum internetin tamamen ortadan
kaldırılması anlamına gelir. Çünkü bu tür merkezi kontrol altındaki bir ağ
internet kavramıyla bağdaşmaz. İntenet öyle bir iletişim aracıdır ki , televizyon
ve radyo gibi resmi bir otoritenin veya medya kartellerinin denetimi altında
yayın yapan bir iletişim aracı değildir. Kullanıcıların ilgi alanlarına göre
şekillenen , yaşayan bir ortamdır. Bir internet kullanıcısının arama motoruna
girdiği kelime onun aradığı ve ilgi duyduğu konu ile doğrudan ilgilidir.
Kullanıcı aradığı konu dışında herhangi bir bilgiye rastladığında , bunu dikkate
almadan geçecektir. Bu durumu tersten ele alırsak şu saptamayı yapabiliriz:
"Bir site sadece içeriğine ilgi duyan ziyaretçiler tarafından ziyaret edilir" .
Bu saptama yüksek sayılarda ziyaretçi alan bir sitenin ziyaretçilerin ilgi alanları
ile bire bir örtüştüğü anlamına gelir. Yani böyle bir sitede propaganda , beyin
yıkama , zorla öğretme , sansür , derinleme düşünmeyi engelleme ve belirli bir
otorite tarafından istenmeyen düşüncelerden vazgeçirme için kullanılan
yöntemler vs. yoktur. Eğer olsaydı kısa sure içersinde ziyaret edilmeyen bir site
haline dönüşecekti. Çünkü internet ortamında birey tercihleri üzerine kısıtlama
konulması mümkün değildir.
Temel tartışma sorusunu yukarıda belirtilen saptama açısından değerlendirip ,
tartışınız. Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com adresine
gönderebilirsiniz.
TARTIŞMA KONUSU I.1.2
İNTERNET VE KIRSAL YAŞAM : KÜRESEL YAYIN KAVRAMI
İnternet coğrafi sınırları tanımayan bir yayın aracıdır. Örnek olarak gazete ,
radyo , televizyon gibi medya araçları sadece belirli bir bölgede
yayınlanabilmektedir. Fakat internet üzerinde yayınlanan bir site kuzey
kutbundan güney kutbuna kadar telefon hattı veya mobil telefon bulunan her
yerden , hatta uzaydan bile ziyaret edilebilir. Bu özelliği ticari olarak
değerlendirdiğimizde şu sonucu elde ederiz:
"Yerel olarak çalışmakta olan bir işletmenin potansiyel pazarı ,internet vasıtasıyla tüm
dünyayı kapsayacak şekilde genişletilebilir "
Aynı durum tersinden değerlendirildiğinde şu sonuç ortaya çıkmaktadır:
"İnternet dünyanın sanayileşmemiş kırsal kesimlerinde yaşayan insanların önüne tüm
dünyayı getirmektedir."
Bu durum küreselleşmeyi hızlandırıcı ve tüm dünya çapında toplumsal değişime
sebep olacak bir olgudur. Ayrıca internet coğrafi sınırları tanımamasının yanında
, zaman boyutundanda bağımsızdır. Bunun anlamı şudur:
“Dünyanın farklı yerlerinde , farklı zaman dilimlerinde bulunan internet kullanıcıları
birbirleri ile haberleşirken , her iki tarafında aynı anda bilgisayar başında olması
gerekmemektedir. İnternetin bu özelliğine asenkron haberleşme özelliği denilmektedir“
İnternetin küresel ölçekte yayın yapabilme özelliğini göz önünde tutmak
suretiyle aşağıdaki konuları tartışın.
•
•
İnternet gibi küresel yayın ve asenkron iletişim imkanı sunan başka bir
iletişim sistemi tasarlamaya çalışın.
İnternetin gelir dağılımından az pay alan ve yeterli eğitim olanakları
olmayan kırsal kesim üzerinde gelecekte meydana getireceği etki ne
olacaktır?
Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com adresine
gönderebilirsiniz.
•
http://www.darpa.mil
Yukarıda bulunan adresi inceliyerek , DARPA – Defense Advanced
Research Projects Agency ‘nin günümüzde yürütmekte olduğu ileri
araştırma projeleri konusunda bilgi toplayın.
•
http://kurul.ubak.gov.tr
İnternet kurulunun web sayfasını ziyaret
amaçlarını yazın.
ederek İnternet Kurulunun
2.İş Hayatı ile İnternetin Tanışması
Önceki konuda internet devriminin başlangıcı aktarıldı. Bu konuda ise internetin
iş dünyası ile nasıl tanıştığı ve iş dünyasında ne gibi gelişmeleri başlattığı
üzerinde durulacaktır. İnternet ve iş dünyasının buluşmasını anlatmadan önce
“elektronik ticaretin“ ve elektronik ticaretin atası olan “Elektronik Veri Aktarım
Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange) “ ’nin tanımlamasını yapmak
gerekmektedir.
Tanım I.2.1
TİCARET
Ticaret her türlü mal , hizmet , ürün mübadelesine veya para ile
alım-satım yapılmasına verilen addır.
Çok kısaca elektronik ticaret bir bilgisayar sistemi vasıtasıyla ticaret yapılması
olarak tanımlanabilir. Elektronik ticaretin tanımını üretim aşaması , ürün
tanıtımı , dağıtımı vs. dahil etmek suretiyle genişletmek mümkündür. Bu
bağlamda e-İş , e-Ticaret , İnternet Ticareti , EDI , EFT (Elektronik Fon Transferi) ,
Web Ticareti gibi kavramların farklarını ortaya koymak gerekmektedir. Şekil
I.2.1 küresel ağ internetin , e-İş ve e-Ticaret ile olan ilişkisini basit bir şekilde
göstermektedir. Şekil I.2.1 ’de oransal bir gösterimden ziyade kavramlar
arasındaki temel ilişki gösterilmeye çalışılmıştır. Elektronik Veri Aktarım Sistemi
- EDI (Electronic Data Interchange) bilgisayar terminalleri arasında , bilgisayar
ağları vasıtası ile ticari elektronik belgelerin , alım-satım talimatlarının , ticari
bilgi vs. ’nin gönderilmesini sağlayan sistemdir. Elektronik Veri Aktarım Sistemi
- EDI (Electronic Data Interchange) bilgisayarlar arasında bilgi göndermenin
yapısal bir yöntemidir ve firmaların birbirlerine gönderdileri fatura vs. gibi iş
dökümanlarının otomasyonu için geliştirilmiştir. 1960 ’lı yıllarda ABD ’de ortaya
çıkmıştır. Amacı kağıt işini azaltmak ve şirketler arası iletişimin hızını
arttırmaktır. Kullanımı 1980 ’li yıllardan itibaren yaygınlaşmıştır. Elektronik Veri
Aktarım Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange) elektronik ticaretin ilk
örneğini oluşturmuştur. İş süreçlerini kısaltmak amacıyla kullanılan sistem ,
Şekil I.2.1
ELEKTRONİK İŞ TERİMLERİ
Kanak:Orion group
başlangıçta çok sorunlar çıkarmıştır. Elektronik Veri Aktarım Sistemi - EDI
(Electronic Data Interchange) ile firmalar arasında bilgi alış verişi yapılırken , her
firma ayrı standardlar kullandığı için , farklı firmalarla irtibat kurulacağı zaman
çok sayıda terminal kurulması gerekiyordu. Ayrıca EDI değişik sanayi kolları
için farklı yapılandırıldığından dolayı , bunların bir araya getirilmesi sorun
yaratıyordu. Kağıt ortamından EDI ortamına geçişte birbirlerinden bağımsız
sistemleri kullanan kuruluşları aynı ortamda aynı standartları kullanır duruma
getirmek çok zordu. EDI uygulamalarında standart önemli bir sorundur.
Elektronik Veri Aktarım Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange) standartları
1979 yılında Amerikan Milli Standatlar Enstitüsü – ANSI (American National
Standards Institute) tarafından X12 standartları adı altında belirlendi. Bu standart
kuzey Amerikada yaygınlaşırken 1981 yılında Birleşmişi Milletler Avrupa
Ekonomik Komisyonu – UNECE (United Nations Economic Commission for Europe)
tarafından ilk aktarım kuralları hazırlandı ve Ticari Veri Değişim Rehberi – GTDI
(Guidelines for Trade Data ınterchange) adı ile yayınlandı. 1986 yılından itibaren
de Birleşmiş Milletler Yönetim , Ticaret ve Taşımacılık için Elektronik Veri
Aktarım Sistemi - UN-EDIFACT (United Nations Electronic Data Interchange for
Administration, Commerce and Transport) standartları ortaya çıkmaya başladı. EDI
sisteminde veriler insan müdahalesi olmadan gönderildiği için güvenlidir ve iş
otomasyonunu sağladığı içinde maliyetleri düşürür. Buna en güzel örneği
Singapur oluşturmaktadır. Günümüzde Singapur limanı EDI kullanımı
sayesinde malların en hızlı sevk edildiği liman olma özelliğini taşımaktadır.
Elektronik ticaretin ikinci öncü örneği yine 1970 ’li yılların ortalarında firmaların
özel bilgisayar ağları üzerinden elektronik ileti göndermeye başlamalarıdır. Özel
ağlarda ticari elektronik ileti gönderme zamanla internet üzerinden e-Posta
gönderme haline dönüşerek yaygınlaşmıştır. İnternetin iş dünyası ile ilk
tanışması ticari olarak e-Posta kullanımının başlaması ile olmuştur. e-Posta ilk
olarak şirket içi iletişim ve müşteri destek hizmeti amacıyla kullanılmıştır. ePostanın pazarlama amacıyla kullanımı , zorla e-Posta gönderme anlamına gelen
spam kavramının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Başlangıçta spam çok etkili
bir reklam aracı olmasına rağmen , günümüzde spam’e karşı yürütülen etkili
kampanyalar sonucunda spam ’in ticari olarak kullanımı , ticari ahlaka uymadığı
düşüncesinden dolayı benimsenmemektedir. Hatta müşteriler üzerinde
olumsuz etki yaratabilmektedir.
Tanım I.2.2
SPAM
İnternet üzerinde bir e-Posta mesajının aynı anda , bu mesajı alma
isteği olup olmadığı bilinmeyen kişilerin veya kurumların e-Posta
adereslerine , zorlayıcı bir şekilde gönderilmesidir.
1990 yılında Kabuledilebilir Kullanım Politikası - AUP (Acceptable Use Policy) adı
verilen ve internet üzerinde eğitim ve araştırma dışında her türlü veri aktarımını
yasaklayan kuralların kaldırılması ve akabinde 1991 yılında Ulusal Bilim Vakıf
Ağı - NFSNET (National Science Foundation Network) ’nın internetin ticari
kullanımı üzerindeki kısıtlamayı kaldırması ve aynı yıl www kullanıcı
arayüzünün geliştirilmesi ile internet devrimi ticarete de sirayet etmiştir. İnternet
devriminin ticari alandaki ilk dalgası e-Posta olmuştur. e-Posta hızlı ve zaman
boyutundan bağımsız bir ticari iletişim sağlamıştı. Zaman boyutundan bağımsız
olmanın anlamı şudur: Dünya üzerinde farklı zaman diliminde bulunan iş
ortakları birbirleri ile haberleşirken , her iki tarafın aynı anda mesai saati
içersinde bulunması gerekmez. İnternetin bu özelliğine asenkron haberleşme
denir. İnternetin eş zamanlı olmadan iletişim kurulmasına müsade eden yapısı
sayesinde , zaman ve uzaklık kavramları ortadan kalkmıştır. e-Posta hem hızlı
hem de asenkron haberleşme imkanı sağladığı için çok etkin bir ticari haberleşme
aracıdır. www devrimi ise web sayfaları üzerinden bilgi alış verişi yapılmasını
sağlamıştır. www kullanıcı arayüzünün 1991 yılında ortaya çıkması ve 1993
yılından itibaren yaygınlaşmaya başlaması , internetin ticari kullanımının
artışında etkili olmuştur. Bu yıllarda şirketler internetin ticaret kavramı ile tezat
teşkil eden ücretsiz hizmet ve bilgi sağlama kültürü ile karşılaştılar. Bilgi çağı
olan günümüzde şirketler yaşamlarını sürdürmek için güncel yönetimsel ,
bilimsel bilgi ve pazar bilgisine ihtiyaç duyarlar. İnternet ucuz ve bol bilgi
kaynağıdır. İnternet üzerinde çok miktarda güncel bilgi bulmak mümkündür.
İnternet dışında hiç bir kaynak bu kadar bol ve ucuz bilgi barındırmaz. Bu
dönemde iş dünyası interneti pazarlama , tanıtım , müşteri desteği , bayi ağı ile
iletişim kurmak , sipariş almak ve iş ilişkileri geliştirmek için kullanabileceğini
görmüştü. 1994 yılından itibaren “.com“ alan adlarının oranı “.gov “ ve
“.edu“ alan adlarının oranını geçti.
Şekil I.2.2
İNTERNET ALAN ADLARININ ORANLARI
Kanak:Matthew Zoo ; University of California, Berkeley
www devrimi aslında hypertext devrimi olarak da adlandırılabilir. Hypertext
kelimesinin Türkçesi harici metindir. Harici metinin mantığı bir dökümanın üç
boyutlu olarak kendisi ile ilgili başka dökümanlarla bağlantılı olmasıdır. Harici
metin kavramı www devriminin temelini oluşturur. Bir döküman ile ilgili
bilgilere hızla ulaşılmasını sağlar. Harici metin kavramı ilk olarak 1945 yılında
ABD başkanı Roosevelt ’in bilim danışmanı olan Vannermar Bush tarafından
ortaya atılmıştır. Vannermar Bush , Memex adında , çok miktarda bilgiyi içinde
depolayıp , kullanıcılara bilgi patikaları oluşturup bilgiyi rahatça işlemeleri
imkanı veren , ilgili metin , resim gibi belgelere hızla ulaşmalarını sağlayan ve
istenildiği zaman kolayca bulunabilmesi için metinler üzerine işaretler koyan bir
makinanın yapılmasını önermişti. Vannermar Bush bu makina sayesinde
araştırmacıların yoğun bilgi içinde kaybolmadan , sadece ilgili bilgilere hızla
ulaşalabileceğini düşünmekte idi. 1965 yılında Ted Nelson bilgilerin geleneksel
şekilde bir sıraya göre yazılması yerine , okuyucuya seçme hakkı veren
dökümanlar şeklinde yazılması fikrini ortaya attı. 1967 yılında Brown
üniversitesin de Harici Metin Düzenleme Sistemi (Hypertext Editing System) adı
altında ilk harici metin sistemi IBM/360 model bir bilgisayar üzerinde çalıştırıldı.
1991 yılında harici metin dosyalarının (HTML – Hypertext Mark-up Language)
Harici Metin Aktarım Protokolünü – HTTP (Hypertext Transfer Protocol)
kullanmak suretiyle internet üzerinde iletilmesini sağlayan www kullanıcı
arayüzünün geliştirilmesi ile internet kullanıcıları harici metin kavramı ile
tanışmış oldu. www arayüzü harici metin sistemini kullanmak suretiyle bilgiye
çok hızlı ulaşılmasını sağlıyordu. Fakat internet üzerinde bilgiye erişilmesini
kolaylaştıran en büyük atılım , web sayfalarının konularına göre dizin haline
getirilmesini sağlıyan arama motorlarının ortaya çıkması olmuştur. www
devrimi ile birlikte arama motorlarının ortaya çıkması ve internet kullanıcılarının
sayısınında gözardı edilemeyecek oranda artması , artık ticari şirketlerin
internete girmesini ve arama motorlarında yeralmalarını sağlayacak web
sayfaları oluşturmalarını ticari bir zorunluluk haline getirmişti.
Tanım I.2.3
NAVİGASYON
Bir web sitesi içinde harici metin sayfalarının birlerine olan
bağlantılarının ve bu sayfaların başka siteler ile olan bağlantılarının
haritalanmasına verilen addır.
Bu durum ürün tanıtımı amaçlı ticari sitelerin hızla çoğalması sonucunu
doğurmuştu. Ürün tanıtımı amaçlı web sitelerinin esas amacı müşterileri fiziksel
mağzalara çekmek veya telefonla sipariş vermelerini sağlamaktı. Müşteri ile ilişki
kurulduktan sonra ticari faaliyetler geleneksel yöntemler kullanılmak suretiyle
yürütülüyordu. Fakat aktif web sayfası teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte , bir
veritabanı ile bağlantılı olarak çalışan web siteleri ortaya çıktı. Aktif web sayfası
teknolojileri sayesinde , üyelik gerektiren web siteleri oluşturulabildi. Bu web
sitelerinin veritabanlarına ürün ve üye bilgileri depolanabilmekteydi. İnternet
üzerinden kredi kartı ile ödeme sistemlerinin gelişmesi ile birlikte müşterilerin
web sitesi üzerinden ürün seçmesi ve bu ürünlerin bedelini yine web sitesi
üzerinden kredi kartı ile ödemesi mümkün oldu. Kredi kartı ödeme sistemlerinin
ortaya çıkması internet üzerinde perakende ticaretin gelişmesine sebep oldu.
Fakat ilerki bölümlerde değinileceği gibi dış ticaret işlemlerinde durum hala
ürün tanıtımı aşamasını geçmiş değildir. Dış ticaret mevzuatının internet ticareti
ile uyumlandırılması , dünya üzerindeki devletlerin ortak girişimi ile
çözülebilecek uluslararası bir sorun olduğu için elektronik ticaret işlemlerinde
günümüz itibari ile perakende ticaret öndedir.
Tanım I.2.4
VERİTABANI
Bilgilerin belirli kategorilere ayrılmak suretiyle saklandığı sistemdir.
Geleneksel olarak kağıt ortamında bilgiler dosyalar vasıtasıyla
kategorilere ayrılıp saklanmaktadır. Elektronik ortamda veritabanı ,
elektronik dosyalama sistemi olarak tanımlanabilir.
Önceleri web sayfalarında ingilizce dili hakimdi. Fakat zamanla çeşitli dilleri
destekleyen arama motorları ve yazılımların yayılması sonucunda 2002 yılına
gelindiğinde internet üzerinde ki içeriğin %57’si ingilizce dışındaki dillerden
oluştuğu görülmektedir (Bkz.Şekil I.2.3). İngilizceden sonra internet üzerinde
en çok kullanılan dil %9,8 ’lik oranla Çincedir. Türkçe dünyada en yaygın
kullanılan dillerden biri olmasına rağmen , Türkçe konuşulan ülkelerde internet
penetrasyonunun düşük olmasından dolayı internette Türkçenin kullanım oranı
diğer dillere göre çok düşük kalmıştır.
Şekil I.2.3
İNTERNET ÜZERİNDE KULLANILAN DİLLERİN ORANI
Kanak:Global Internet Statistics
Bu dönemde internetin asenkron iletişimi mümkün kılan yapısı sayesinde ,
çalışanların aynı bina veya şehirde olma zorunluluğu olmadan çalışabildiği ev
ofis kavramı ortaya çıkmıştı. Ayrıca bu dönemde video konferans gibi eş zamanlı
iletişim yöntemleride kullanılmaya başlanmıştı. www arayüzü küresel elektronik
ticaretin bel kemiğini oluşturmaktadır. Fakat şekil I.2.1 ’de görüldüğü üzere
www arayüzü vasıtası ile gerçekleştirilen web ticareti faliyetleri internet
üzerinden gerçekleştirilen e-İş faliyetlerinin sadece bir kısmıdır. İnternet adı
verilen böylesine büyük bir bilgisayar ağının küresel anlamda ekonomik değer
yaratma potansiyeli çok büyüktür. Dış ticarette otomasyonu başarmış ve dış
ticaret işlemlerini internete taşımış ülkelerin sayısı arttıkça , bu ülkeler aralarında
ortak internet ticaret standartları belirleyeceklerdir. Bu sürecin dışında kalmış
ülkelerin ise ticaret yapma şansları ortadan kalkacaktır. 1990 ’lı yılların başında
internet ticaretinin başlaması ile birlikte iki nehir birleşti denilebilir. Bunlardan
birincisi Elektronik Veri Aktarım Sistemi - EDI (Electronic Data Interchange)
merkezli B2B uygulamaları ve ikinciside www kullanıcı arayüzü idi. Bu
dönemde kapalı ağlarda yapılan geleneksel EDI sistemi ile internet üzerinden
yapılan ticaret arasında ki fark belirginleşmeye başladı. İnternet üzerinden
yapılan ticaretin kapalı ağlarda yapılan ticarete göre avantaj ve dezavantajları
şöyle özetlenebilir:
Avatajları:
•
•
•
EDI
ile
ticaret
kapalı
topluluklar ve sanayi kolları
arasında
yapılabilirken
,
internet üzerinden küresel
ölçekte yapılabilir.
EDI sisteminde katılımcı
sayısı sınırlıdır. İnternette
sınırsızdır.
EDI
sisteminin
kurulum
maliyetleri çok yüksektir.
İnternete ise çok ucuza
bağlanmak mümkündür.
Dezavantajları:
•
•
EDI kapalı ağlarda yapıldığı
için
güvenlidir.
Fakat
internet
üzerinde
ticaret
yapmak için önce güvenliğin
sağlanması gerekir.
EDI kim olduğu bilinen
taraflar
arasında
yapılmaktadır. Fakat internet
üzerinde tarafların kimlik
tesbitinin yapılması zordur.
Bu arada internet üzerinde ödeme yöntemleri gelişmeye başladı. Sayısal paranın
öncüleri (Digicash , Netcash , Cypercash) ortaya çıkmıştı. 1995 yılına gelindiğinde
internet artık ciddi bir ticaret mecrası olarak görülmekte idi. 1995 yılında hack
olaylarının başlaması ve müşteri kredi kartı bilgilerinin çalınma olayları ile
toplum tarafından internette güvenlik kavramının önemi ve ciddiyeti de
anlaşıldı.
Tanım I.2.5
HACKER
Aşırı bilgisayar meraklıları için kullanılan argo bir terim olup ,
bilgisayar sistemlerine güvenlik kodları kırmak suretiyle , yetkisiz
şekilde online erişim sağlayıp verileri çalan veya tahrip eden kişiler
için daha yaygın olarak kullanılmaktadır.
www devrimi ile ticari web sayfaları mantar gibi türemeye başladı. Yerel olarak
çalışmakta olan şirketler ürün ve şirket tanıtımı yapılan basit web sayfaları
kurdular ticaret rehberi adı verilen B2B sitelerine kayıt olmaya başladılar. Fakat
bu dönemde görüldü ki “online olmak eğer bir şirketin ticaret yapabilme
kapasitesi yoksa bir anlam ifade etmez“ . Yani ücra bir kasabada bulunan bir
şirketin internet üzerinden dünyanın uzak bir köşesinde bulduğu müşteri ile
ilişki kurması ve ona mal satması teoride mümkündür. Fakat pratikte sistem
böyle işlememektedir. Çünkü mal dünya standartlarında değil ise , şirketin
dağıtım kanalları yetersiz ise ve iki şirket arasında para ve mal alışverişi
konusunda yeterli güven tesis edilmemiş ise , bu alış veriş gerçekleşmiyecektir.
B2B elektronik ticaretin en büyük parçasını oluşturmasına rağmen , internet
üzerinde ticaretin gelişimine katkısının çok olduğu söylenemez. B2B sadece bir
işletmenin
potansiyel
pazarını
tüm
dünyayı
kapsayacak
şekilde
genişletmektedir. Fakat tüketiciler öncelikle tüccarın güvenilirliğine ve siparişi
çabuk almak için coğrafi yakınlığa önem verirler. Kredi kartları ile internet
üzerinden ödeme yöntemlerinin gelişmesi , internet üzerinde perakande
satışların artmasına sebep olmuştur. Fakat dış ticaret işlemlerin de sadece alıcı
veya satıcı arasında ilişki kurulması aşaması internet üzerinden
gerçekleşmektedir. Fakat işlem geleneksel ticaret yöntemleri kullanılmak
suretiyle tamamlanmaktadır. Sonuç olarak internet her ne kadar küresel bir
iletişim imkanı sağlasada küçük iş yerleri lokal olarak çalışmaya mahkum
kalmaktadır. Ticaret hacminin dünya çapında artması için internetin
kullanılabilirliğinin (Interoperability)
artması ve tüm ticaret sistemlerinin
internete entegre olmak suretiyle bütünleşmesi gerekmektedir. Birinci konuda
belirtildiği gibi internet devriminin insanlık üzerinde ki gerçek etkilerinin ne
olacağı henüz bilinmemektedir. Fakat şu kesindir ki , dünya çapında iş yapış
süreçleri değişikliğe uğrayacaktır. İnternetin kullanılabilirliğinin artması , eBelgelerin kullanılması ve yaygınlaşması ile mümkün olabilecektir. e-Belge
konusuna ilerki bölümlerde ayrıntısı ile değinilecektir. Henüz hukuksal altyapı
oluşmadığı ve iş yapış süreçleri internet ile uyumlandırılmadığı için , sadece
online olmak temeli üzerine inşa edilmiş nokta-com (dot-com) girişimleri ve
tuğla-harç internet şirketleri ortaya çıkmış , çoğunluğu öz sermaye ile değil
girişim sermayesi ile kurulduğu için pek çok internet şirketinin kapatılması ile
sonuçlanan internet balonunun patlaması hadisesi meydana gelmiştir. İnternette
ticaret yapmak sadece bir teknoloji meselesi değildir. Dış ticaret ile ilgili dünya
çapındaki otoriteler bir araya gelerek internet konusunda ortak kararlar alıp ,
ortak düzenlemeler yapmaları gerekliliği artık iyice anlaşılmaya başlanmıştır. Bu
bağlamda Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu –
UNCITRAL (United Nations Commission on International Trade Law) iki adet
model yasa oluşturmuş , başta ABD ve AB olmak üzere , internet üzerinde
ticareti düzenleyen hukuki mevzuat düzenlemeleri yapmışlardır. ABD ’de
standart elektronik işlemler yasası , ulusal ve uluslararası ticarette elektronik
imza yasası ve devlette kırtasiyenin azaltılması hakkında yasa olmak üzere 3
adet yasa hazırlanmıştır. AB ’de ise elektronik ticaret ve elektronik imza ile ilgili
2 esas direktif bulunmaktadır. Türkiye’de bankacılık sektörü bilgi işlem alanında
öncü olmuştur. Elektronik ödeme altyapısı perakende satış yapan elektronik
ticaret sitelerinin ihtiyaçlarını görecek düzeydedir. Belli başlı bankaların V-pos
uygulamaları bulunmaktadır. Fakat Türkiye’de yaklaşık olarak evlerin %6-7
’sinde iş yerlerininde %11’de bilgisayar bulunmaktadır. Ayrıca mevcut bilgisayar
kullanıcılarının çoğunluğu elektronik ticaret kavramına yabancıdır. Geriye %5
gibi bir kısım kalır ki bu oran gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında çok düşük
kalmaktadır. Sadece elektronik ticaret altyapısının kurulması yeterli değildir. Bu
altyapıyı kullanacak insanlar olması gerekir. Aynı durum firmalar arası ticaret B2B sitelerinde yaşanmaktadır. Üye sayılarının 10.000 ’nin üzerinde olduğunu
önesüren B2B siteleri bulunmasına rağmen yukarıda verilen %5 ’lik oran dikkate
alındığında bu sayılar pek inandırıcı görülmemektedir. Perakende elektronik
ticaret yapan B2C siteleri yeterli altyapı olmasına rağmen yeterince kar elde
edememektedirler. Lojistik sorunlarını gözardı edersek bunun sebebi Türkiye’de
ki internet kullanıcısı oranının çok düşük olmasıdır. Ülkemizde elektronik
ticaretin gelişmesi için öncelikle halkın bilgilendirilmesi ve eğitim sistemimizin
önümüzdeki internet çağına uygun şekilde yeniden tasarlanması gerekmektedir.
Türkiye’de internetin gelişmesi önündeki en büyük engel altyapı sorunu
değildir, eğitim sorunudur. Bilgisayar tuşuna dokunmamış insanların nüfusun
çoğunluğunu oluşturduğu bir ülkede , Singapur benzeri eDevlet uygulamaları
yapmak , devleti internete taşımak , kanunlarımızı internete uyarlamak ,
kobilerimizi internet vasıtasıyla dünya ile ticaret yapar duruma getirmek vs.
hepsi birer hayal olarak kalır. Öncelikle halka interneti öğretmek gerekmektedir.
Türkiye’nin öncelikli internet projesinin tüm topluma yönelik , yaygın internet
eğitim kampanyası olması gerekmektedir. Aksi taktirde dünyanın en modern
internet altyapısını kurmamız bile bizi internete taşımayacaktır. İnternetin ticaret
açısından kullanılabilirliğinin artması devletlerin internete uyum sağlaması ve eDevlet uygulamalarının gelişmesi ile mümkündür. İler ki bölümlerde ayrıntısı ile
değinileceği gibi , dış ticaretin tüm taraflarının (devlet kuruluşları , gümrükler ,
ticaret odaları , sigorta şirketleri , taşıma şirketleri , gümrük komisyoncuları vs.)
uyumlu bir şekilde çalışmalarını temin edecek internet ticaret otoritelerinin
(Ticaret Noktaları) ortaya çıkması gerekmektedir. İnternet üzerindeki gerçek
ticari devrim , kağıt belgelerin yerini alcak olan elektronik belgeler (e-Belge)
vasıtasıyla
internet
üzerinden
ticaret
yapılmaya
başlanması
ile
gerçekleşebilecektir. eBelge ve Ticaret Noktası konularına ilerki bölümlerde
ayrıntısı ile değinilecek olup , internet ticaretinin geleceği bu iki kavram
üzerinde düğümlenmektedir.
Şekil I.2.4
eGÜMRÜK SİSTEM YAPISI
Kanak:Gümrük Müsteşarlığı eGümrük websitesi ; www.customs-edi.gov.tr
Gümrük
Sunucusu
Gateway
Gümrük
Komisyoncusu
Türkiye’de dış ticaretin internete taşınması konusunda ki en önemli proje ,
Gümrük Müsteşarlığı bünyesinde yürütülen elektronik gümrük projesidir.
Gümrük işlemlerinin elektronik ortamda yapılmasına yönelik olarak hazırlanan
BİLGE yazılımının pilot uygulamasına Atatürk Hava Limanı Gümrük
müdürlüklerinde başlanmış , 2001 yılı Ekim ayı itibariyle diğer gümrük
idarelerinde de uygulamaya başlanmıştır. Bu sistemi kullanan firmalar kendi
ofislerindeki bilgisayar sistemlerine bir EDI çevrimci programı yüklemek
suretiyle , gümrük beyannamesi bilgilerini , elektronik ortamda gümrük
idarelerinin bilgisayar sistemine göndermektedirler.
Şekil I.2.4
GÜMRÜK KAPILARINDAKİ EDI KULLANIM ORANLARI
Kanak:Gümrük Müsteşarlığı eGümrük websitesi ; www.customs-edi.gov.tr
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
ESENBOĞA
BEHİÇBEY
KONYA
KAYSERİ
MERSİN
MERSİN SERBEST BÖLGE
KARAKÖY
YEŞİLKÖY OTOMOTİV
AHL
ÇERKEZKÖY
ERENKÖY
İSTANBUL POSTA
AHL SERBEST BÖLGE
HALKALI TEKSTİL
HALKALI
AMBARLI
İZMİR
ADNAN MENDERES HVL
EGE SERBEST BÖLGE
EDİRNE GAR
ANTALYA SERBEST
BÖLGE
ANTALYA
ANTALYA HVL
İPSALA
TEKİRDAĞ
MUDANYA
BURSA
BURSA TEKSTİL
GEMLİK
ALİAĞA
DENİZLİ
MANİSA
HAYDARPAŞA
Gümrük
beyannamesi
EDI
ORANI
%
Özet
Beyanname
EDI
ORANI
%
1549
397
0
1
427
98
437
200
10217
356
10061
21
632
12662
8113
6155
6505
397
191
75
38,04
17,16
0
0,09
9,72
7,94
31,76
26,04
29,34
19,71
47,25
3,8
27,01
60,13
35,36
45,48
31,53
14,38
7,64
13,84
10
7
0
0
331
0
13
3
3627
11
157
0
0
112
255
901
327
0
0
0
0,37
0,43
0
0
11,68
0
3,86
0,86
25,59
0,83
1,92
0
0
2,03
2,03
13,5
5,92
0
0
0
0
2
0
3
5
448
2293
263
1641
14
6
92
4333
0
0,49
0
4,62
0,67
33,36
52,46
46,8
39,34
3,94
0,65
19,25
43,81
0
0
0
0
0
18
7
0
171
4
0
0
594
0
0
0
0
0
2
0,28
0
6,47
0,5
0
0
11,61
35
36
37
38
39
40
41
42
20
43
44
45
46
47
49
50
51
İZMİT
GEBZE
GEBZE OTO.
GEBZE PET.
ADANA
GAZİANTEP
DERİNCE
CİLVEGÖZÜ
EDİRNE TIR
İSKENDERUN
ANTAKYA
TUZLA
TRABZON
SAMSUN
GIDA İHTİSAS
SARP
ESKİŞEHİR
TOPLAM
20
2135
91
557
119
21
1980
0
0
2
14
563
1
12
263
0
247
73619
3,77
60,91
34,47
38,36
5,79
1,45
74,63
0
0
0,88
1,92
20,54
0,3
5,31
29,06
0
38,18
36,38
2
89
44
17
10
0
7
0
0
0
0
0
0
0
5
0
0
6722
0,33
4,16
20,75
7,62
0,6
0
0,33
0
0
0
0
0
0
0
0,59
0
0
6,72
Bu sistemde UN-EDIFACT standartları kullanılmaktadır. Fakat bu projenin
içerisine mutlaka bankalarda dahil edilmelidir. Beyanname bilgilerinin gümrüğe
gönderilmesi sonrasında gerçekleşen işlemlerinde (Kambiyo taahhüdünün
kapatılması vs.) gümrük beyannamesinin elektronik ortamda gönderilmesi
suretiyle yapılması gerekmektedir. Gümrük beyanname bilgilerini firmalardan
gümrük idarelerine ileten bir EDI mesajından ziyade , pek çok kurum arasında
dolaşan , elektronik ortamda onaylanabilen , üzerinde değişiklikler yapılması
mümkün bir e-Belge tasarlanması gerekmektedir.
Fakat Türkiye’de tüm dış ticaret işlemlerinin internet üzerinden otomasyona
sokulması için sadece gümrük idarelerinin otomasyona sokulması yeterli
değildir. Tüm dış ticaret mevzuatının baştan internete uygun şekilde yazılması ,
tüm dış ticaret belgelerinin e-Belge versiyonlarının oluşturulması ve en önemlisi
bir dış ticaret işlemine dahil olan tüm tarafları (Gümrükler , sigorta ve nakliye
şirketleri , ticaret odaları , gözetim şirketleri , bankalar vs.) internet üzerinde bir
araya getiren , onay kurumu – CA (Certification Agency) özelliği taşıyan , ticari
otoritelerin (Ticaret Noktaları) ortaya çıkması gerekmektedir. Fakat tekrar
vurgulamak gerekir ki , tüm bunlar gerçekleşse dahi Türkiye’nin internet
devrimini yakalayabilmesi için öncelikle eğitim seferberliği yapılması
gerekmektedir.
~@~
TARTIŞMA KONUSU I.2.1
İNTERNETTE İVMELİ GELİŞİM KAVRAMI : PASİF ÜYE AKTİF ÜYE AYRIMI
Web sayfası ziyaretçileri ve üyeleri üzerine şöyle bir ön yargı bulunmaktadır :
"İnternet üzerindeki bir web sayfasını ziyaret eden , üye olan veya bu bir ürünün
satıldığı bir site ise , bu ürünü kullanan internet kullanıcılarının , siteye karşı alışkanlık
kazanacağı ve zaman içersinde bu web sayfasının ziyaretçilerinin bir cemiyet oluşturmak
suretiyle web sitesinin sadık birer ziyaretçisi haline gelecekleridir"
Fakat internet üzerinde sistem böyle çalışmamaktadır. Çünkü internet
kullanıcıları aslında internet üzerinde ücretsiz bilgi ve hizmete ulaşmaya alışmış
olan , büyük internet cemiyetinin birer üyesidir. Yani durum şu sonucu
doğurmaktadır:
"İnternet kullanıcıları hangi sitede daha bol ve ucuz bilgi varsa , hangi site ürünlerini
ucuza satıyorsa , o siteye doğru hızlı bir şekilde yönlenirler" .
Yani internet öyle dinamik bir yapıdır ki , eğer bir site kendisini yeterince hızlı
bir şekilde güncelliyemiyorsa , bu durum hızla aktif üye ve ziyaretçi kaybettiği
anlamına gelmektedir. Bir web sitesinin durması bir yana , sabit hızla gelişmesi
ve üye sayısını arttırması daha hızlı bir şekilde aktif üyelerinin pasif üyeye
dönüştüğü anlamına gelmektedir. Burdan şu sonucu çıkarabiliriz:
"İnternet üzerinde bir web sitesinin ziyaretçi sayısı ve üye sayısındaki artışın ivmeli
olması gerekmektedir.“
Ancak her gün artan sayıda ziyaretçi ve üye kazanan bir site internet üzerinde
yaşamını sürdürebilir. Eğer bir site cazibesini yitirirse , mevcut üyeleri zamanla
kullanıcı adı ve şifrelerini unutup o siteyi hiç ziyaret etmezler. Bu tür üyelere
pasif üye adı verilmektedir.
Yukarıda açıklanan “Pasif Üye“ ve “İvmeli Gelişim“ kavramlarından yola
çıkarak bir web sayfasının değerinin belirlenmesi , sizce aşagıdaki kriterlerin
hangisine göre yapılmalıdır , tartışınız.
•
•
•
Sitenin veri tabanında bulunan üye sayısına göre.
Günlük ziyaretçi sayısına göre.
Aktif üye sayısı ve ziyaretçi sayısındaki artış hızına göre.
Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com adresine
gönderebilirsiniz.
TARTIŞMA KONUSU I.2.2
“İNTERNETTE REKABET“ ve “KURULUŞ MALİYETLERİNİN REKABETE
ETKİSİ“ : NEREYE KADAR ÜCRETSİZ HİZMET VERİLEBİLİR
Amazon gibi tanınmış pek çok internet şirketi ya yeteri kadar karlı değil yada
devamlı zarar etmektedir. Bunun temel sebebi internet üzerinde kurulum
maliyetlerinin düşük olmasıdır. Kurulum maliyetlerinin az olması bir işi kurmak
ve geliştirmek için avantaj olmasına rağmen bu durum internet üzerinde tersi bir
etki yaratmaktadır. Kurulum maliyetlerinin az olması , internet şirketlerinde
aşağıda özetlenen genel kanının ortaya çıkmasına sebep olmuştur:
“Önce müşteri çekmek için hizmetler ücretsiz verilebilir , Pazar payı arttırılınca bu
hizmetler ücretliye çevrilip kar elde edilebilir.“
Bu düşünce ürünü kullanmaya başlayan tüketicilerin , ürüne karşı alışkanlık
kazanacağı varsayımından kaynaklanmaktadır. Normal dünyada alışkanlıkları
terk etmenin bir maliyeti olduğu doğrudur. Fakat internet dünyasında durum
böyle değildir. Eğer bir internet şirketi başarılı bir ürün piyasaya sürerse , bu
ürün internet üzerinde kurulum maliyetlerinin düşük olması dolayısıyla hızla
diğer internet şirketleri tarafından taklit edilebilir ve site yönetimi siteyi paralı
sisteme çevirdiği zaman , pek çok hizmetten ücretsiz yararlanmaya alışmış olan
internet kullanıcıları hızla diğer siteler yönelirler. İnternet üzerinde fikri
mülkiyet haklarının gelişmemiş olması , içerik sağlıyan sitelerin içeriklerinin
kopyalanarak hızla diğer sitelere yayılması sonucunu doğurmaktadır. Mantar
gibi türeyen yeni web siteleri bu kısır döngüyü besleyerek , internet şirketlerinin
karlılığını düşürmektedir.
Yukarıda açıklanan fikirler doğrultusunda aşağıdaki konuları tartışınız.
•
•
İnternet üzerinde kopyalanması mümkün olmayan bir hizmet sunmak
mümkün müdür?
İnternet üzerinde kar marjını düşürmek suretiyle pazar payı
arttırılabilir mi?
Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com adresine
gönderebilirsiniz.
•
http://www.yahoo.com
Yahoo arama motoruna “textile” yazıp arama yapın ve çıkan sonuçları
inceliyerek ortalama kaç adet firmanın web sayfasının arama sonuçlarına
yansıdığını tesbit etmeye çalışın.
•
http://www.unece.org/trade/untdid/welcome.htm
Birleşmiş Milletler Yönetim , Ticaret ve Taşımacılık için Elektronik Veri
Aktarım Sistemi - UN-EDIFACT (United Nations Electronic Data
interchange for Administration, Commerce and Transport) web sayfasını
inceleyerek UN-EDIFACT standartları konusunda bilgi toplayın.
ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI I.1
Kaynak:Sid L. Huff , Duncan Copeland , Lisa Surmon ;
“Cases in Electronic Commerce” ; 2000
HONG KONG’un EDI Vizyonu
1992 yılında , şehir devleti olan Hong
Kong , diğer bir şehir devleti olan
Singapur ile dış ticaret alanında daha etkin
bir şekilde rekabet edebilmek için , geniş
kapsamlı bir EDI projesi başlatmaya karar
verir. 1990’lı yılların başında singapur’da
TradeNet , MediNet ve LawNet adlarını
taşıyan başarılı EDI servisleri kurulmuştu.
Bu yıllarda Hong Kong’da yaklaşık
110.000, dolayında ihracatçı , ithalatçı ve
üretici firma faliyet göstermekte idi.
Bunları 90.000, adedi 20 kişinin altında
eleman çalıştıran küçük işletmelerdi. Bu
işletmelerin sadece %38’in de bilgisayar
bulunuyordu. Dış ticaret ile ilgili , Ticaret
Dairesi , Gümrükler ve Vergi Dairesi ,
Sayım ve İstatistik Dairesi olmak üzere 3
adet devlet dairesi bulunuyordu.Dış ticaret
işlemlerinde Hong Kong’da sadece 1
yükleme yapmak için 40 adet çok kopyalı
belge üretilmesi ve bu belgelerin en az 28
değişik kurum arasında gidip-gelmesi
gerekiyordu. Bu belgelerin hazırlanması
ve gerekli işlemlerin yapılmasının
maliyeti malın maliyetinin %8’ini
buluyordu. Fakat asıl önemli olan zaman
boyutu idi. Bu dökümanların ilgili
kurumlar arasında dolaşması oldukça
uzun zaman almaktaydı. Bu nedenle Hong
Kong devleti tüm bu belgelerin elektronik
ortamda hazırlanıp , ilgili kurumlara
gönderilip , onaylanmasını sağlayacak
EDI projesini yürürlüğe koyma kararı
aldı. EDI projesinin uygulanmasının
zorlukları ise şunlardı:
• Bir
dış
ticaret
işleminin
başlangıcından
tamamlanmasına
kadar , belge alış verişinde
bulunması gereken 28 adet kuruluş
arasında ki eş güdümün projenin
uygulanması sırasında tek bir
kuruluş eksik kalmayacak şekilde
kurulması gerekiyordu.
• Bir dış ticaret şirketi eğer EDI
kullanmaya karar vermiş ise , bu
sistemi kullanmaya istekli ticari
ortakları bulması gerekmektedir. Bir
ihracatçı
firmanın
yurtdışında
bulunan alıcısının bu sistemi
kullanabilmesi için , ülkesinin dış
ticaret mevzuatınında bu sisteme
uygun olması gerekiyordu. Kısacası
EDI
sistemi
tek
taraflı
uygulanabilecek bir sistem değildi.
• Her firmada bir bilgisayar terminali
ve bunu kullanabilecek bir operatör
bulunması gerekiyordu.
SORULAR:
1- EDI sisteminin kurulmasına nerden
başlamak gerekir? Büyük işletmeler
veya küçük işletmelerden mi? Yoksa
belirli bir sektör mü seçilmeli? Sadece
bu sistemi kullanan başka bir ülke ile
ticaret yapan firmalardan başlamak
uygun olur mu?
2- Dış ticaretin taraflarını oluşturan
devlet kurumları , ticaret odaları ,
uluslararası otoriteler , sigorta şirketleri ,
nakliye şirketleri vs. arasında böyle bir
proje uygulanması aşamasında eş güdüm
sağlamak için nasıl bir yöntem
uygulanmalıdır?
3Aynı projeyi Türkiye’de tekstil
sektöründe uygulamak için kaç adet
kuruluşun bu projeye dahil edilmesi
gerektiğini araştırın.
Referanslar
KRISTULA, Dave : “The History of The Internet” ,
Mart 1997 ; www.davesite.com
ZARKON, H. Robert : “Hobbes’ Internet Timeline v5.6” , 1993-2002 ;
www.zakon.org
QUARTERMAN, John : “The Matrix::Computer Networks and Conferencing
systems Worlwide” , 1990 Digital press
LEINER, Barry M.; VINTON, G. Cerf ; CLARK, David D. ; KAHN, Robert E.;
KLEINROCK,Leonard ; LYNCH, Daniel C.; POSTEL, Jon; ROBERTS, Larry
G.; STEPHEN Wolf : “A Brief History of The Internet” , Agustos 2000 ;
www.isoc.com
ÖZDEMİR, Önder : “Uluslararası Enformasyon Akışı ve Yeni İletişim
Teknolojileri: İnternetin Ticarileştirilmesinin Türkiye Örnek Olayındaki
Etkileri” , 1998 ; http://www.araf.net/dergi/sapo/sp2_o_ozdemir/index.shtml
MANAS, Oğuz : “Süper JANET”, Ekim 2001
BARRON, Billy ; ELLSWORTH, Jill H. ; SAVETZ, Kevin M. : “Internet
UNLEASHED” , 1997
ORCAN, Serkan : “İnternet” ,
Kasım 1997 ; TUENNA – Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Proje Ofisi
GROMOV, Gregory : “50 Years of Hypertext Concept’s Evolution ” , 1998
HAFNER, Katie – IYON, Matthew : “The Origins of The Internet”
YENİ EKOSOSYAL SİSTEM
(YES)
1. Yeni Ekonomi Kavramı : Yeni Ekososyal Sistem (YES)
2. Yeni EkoSosyal Sistem (YES)’in Sosyal ve Kurumsal
Etkileri
3. YES’te Risk ve Başarı : Şirketler İçin Beş Temel Strateji
4. Ulusal ve Uluslararası Tehditler : Dijital Bölünme
1. Yeni Ekonomi Kavramı: Yeni EkoSosyal Sistem
(YES)
Arkadaşlarınızla buluşmak için saat ve yer kararlaştırdığınız
ancak bulunduğunuz mekandan çıktıktan sonra buluşana kadar
II.
BÖLÜM
_____________
birbirinizden haberdar olamadığınız, ülkeniz dışında gelişen ekonomik ve sosyal
gelişmeleri takip edebilmenin tek yolunun yabancı görsel yayınların yaşadığınız
yere gelmesini beklemek ve satın almak olduğu, bir araştırma yapmak için
evinizden çıkıp en yakın kütüphaneye giderek saatlerce kaynak araştırmak
zorunda olduğunuz ve bir kişiye kargo gönderdiğinizde alıcıya ulaşıp
ulaşmadığını merak ettiğiniz ve bilemediğiniz günlerden, hayatınızda istediğiniz
kişiyle istediğiniz anda ister sözlü ister yazılı yolla iletişim kurma fırsatının
olduğu , bilgiye hem ücretsiz hemde bir ekran önünden parmağınız tek bir
hareketi ile “tıklayarak” ulaştığınız ve gönderdiğiniz kargonun saat saat nerede
olduğunu ve alıcıya ulaşıp ulaşmadığını kolaylıkla izleyebildiğiniz günlere…..
İşte bugün içinde yaşadığımız bu muhteşem iletişim dünyası, 1980’lerden
başlayan ve 1990’ların ortalarında doruk noktasına ulaşan teknolojik gelişme
sonucu bireylerin ve toplumların birbirleri ile elektronik bir sinir sistemi
aracılığıyla bağlanmalarından oluşmuştur. Bu elektronik sinir sistemi dünya
üzerinde bulunan farklı bölgeleri farklı şekillerde etkiliyerek toplumların
birbirleri ile buluşturmuş ve yeni bir dünya düzeni kurmuştur. Globalleşme ve
teknolojik gelişmeler sonucu kurulmuş olan yeni dünya düzeni ise, iş, yaşam ve
ticaret şekillerini yeniden düzenlemiş ve bugün “Yeni Ekonomi” adı verilen
ekonomik ve sosyal sistemi doğurmuştur.
“Yeni Ekonomi” ’nin sistem olarak tanımı yapılırken, “Sosyal” bir sistem
olduğunun vurgulanması oldukça önemlidir. Günümüze gelene kadar geçerli
olan tüm sistemler ekonomik çerçevede etkilerini göstermiş ancak hiçbirisi
bireyin yaşam tarzını ekonomik çerçevenin dışında etkilememiştir. Bugün
özellikle gelişmiş ülkelerin içerisinde bulunduğu “Yeni Ekonomi” sistemi,
ekonomik etkilerinin yanında bireyin birebir alışkanlıkları , yaşam tarzları,
görüşleri ve algılamaları üzerinde bugüne kadar hiçbir ekonomik sistemin etkisi
olmadığı kadar etkili olmuştur.
Bugüne kadar “Yeni Ekonomi” kavramı farklı kaynakların yazarları tarafından
“e-ekonomi” veya “Dijital Ekonomi” gibi kelimelerle tanımlanmak istense de,
sistemin içeriğine bakıldığında aslında hem ekonomik hem de sosyal öğe ve
etkileri içermesi sebebi ile “Yeni EkoSosyal Sistem” olarak adlandırılması daha
doğru olacaktır.
Tanım II.1.1
YENİ EKOSOSYAL SİSTEM (YES)
Teknolojik gelişmelerin, dünya üzerinde yaşayan toplumları ulusal
ve uluslararası alanda elektronik sinir sistemi ile birbirine bağlaması
sonucu ortaya çıkan, yeni iletişim, iş , ticaret ve yaşam biçimlerini
kapsayan ve sürekli yenilenen ekonomik ve sosyal sistemdir.
Yeni Ekososyal Sistem’in (YES) dinamik yapısı ve özellikleri ile Eski Ekonomi
Sistem’inden ayrıldığı noktaları teker teker ele almak yararlı olacaktır. Öncelikle
YES, kapsamı açısından diğer ekonomik sistemlerin tersine hem ekonomik
hemde sosyal diğer bir deyişle bireye dönük özellikler taşımaktadır. Bu özelliği
sayesinde sistem olarak kendi toplumsal dinamiğini oluşturmuş ve etkileri ile
tepkileri bütünleştirerek sürekli bir yenilenme sürecinde bulunmaktadır. Diğer
sistemlerin aksine YES’in herhangi bir tıkanma ve duraklama devresi yaşama
ihtimali yoktur. Eski Ekonomik Sistemlerin en büyük çıkmazlarından biri olan
sınırlı iletişim kanalları ve etkisiz iletişim şekilleri problemi YES içerisinde
teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak çözülmüş ve her geçen gün biraz daha
mükemmele yaklaşmaktadır. YES içerisinde yer alan çok kanallı iletişim alt
sistemleri sayesinde hem bireyler hemde kurumlar ulusal ve uluslararası alanda
elektronik sinir sistemi ile birbirlerine bağlanmış ve bu sinir sistemi iletişim
sorununu bir problem olmaktan çıkarmış, bir fırsat haline dönüştürmüştür.
Bugün bireylerin istedikleri kişiler ile ve kurumların hem bireyler hemde diğer
kurumlar ile istedikleri anda iletişim kurmalarını sağlayan kablosuz iletişim
teknolojileri , internet ve benzeri uygulamalar ulusal ve uluslararası çerçevede
yaşayan elektronik sinir sisteminin kuruluşunun sonuçlarından biridir. YES’in en
temel özelliklerinden biri de Eski Ekonomi Sistemi’nin aksine hem bireyleri
hemde kurumları ulusal paltforma sıkışmaktan kurtarması ve uluslararası
alanda hareket imkanı sağlamasıdır. YES içerisinde sınırlar tanımlardan kalkmış
ve sınırsız bir dünya yada diğer bir deyişle “Global” bir sistem ortaya çıkmıştır.
Globalleşmenin ve sınırların ortadan kalkmasının en temel sebeblerinden biri de
YES’in sınırsız iletişim alt sistemlerinin kusursuz çalışmasıdır. Bugün bireyler
tüm dünya üzerinde birbirleri ile saniyeler içerisinde iletişim kurarak, ulusal
iletişim sınırlarını genişleterek sosyal yaşamlarını genişletmektedirler.
Kurumlara baktığımız zaman ise, Eski Ekonomi düzeninde yer alan ulusal
piyasa kavramı YES ile birlikte yerini “Global Piyasa ve Pazar” kavramına
bırakmış ve bu sistem kurumların ticarette dünya vatandaşlığı imkanını
kazanmalarını sağlamıştır. YES’in Eski Ekonomi Sistem’ine göre farklılık
gösterdiği bir başka nokta ise Eski Ekonomi’de yer alan yavaş ve etkisiz iş
yöntemlerinin teknolojik devrim ile revize edilerek otomasyona alınması ve etkili
sonuçlar üreten bir şekle gelmesidir. Bugün hem bireyler hemde kurumlar iş
yapma şekillerinde YES’in onlara sunmuş olduğu teknolojik araçları ve modelleri
kullanarak eski sistemlerdeki iş yapma şekillerine göre çok daha etkili sonuçlar
almaktadırlar. YES içerisinde yer alan etkin iletişim şekilleri otomasyona alınmış
ve teknoloji zengini uygulamalar sayesinde bireyler ve kurumlar ciddi zaman
kazançları elde etmektediler. Eski ekonomi sistemi içerisinde teknolojinin
eksikliği ve metodların düzensizliği zaman kayıplarına ve buda hem bireyler
hem de kurumlar için maddi kayıplara yol açmıştır. Eski sistemlerdeki iletişim
kanallarının eksikliği ve etkisizliği , iş yapma şekilerinin düzensizliği ve
otomasyon sisteminin eksikliği sebebi ile oluşan zaman kayıpları bireylerin ve
kurumların maliyetlerinin düşmemesine hatta yükselmesine sebeb olmuştur.
YES içerisinde bireyler ve kurumlar etkin iş modelleri ve teknolojik hız sayesinde
“minimum maliyet maksimum fayda” prensibi çerçevesinde hareket etmekte ve
düşen maliyetler sayesinde kaynakları farklı alanlarda kullanarak daha verimli
olabilmektedirler.
Tablo II.1.1
ESKİ EKONOMİK SİSTEM VE YENİ EKOSOSYAL SİSTEM
ÖZELLİKLERİ
ESKİ EKONOMİ SİSTEMİ
YENİ EKOSOSYAL SİSTEM
(YES)
Kısıtlı ve Klasik İletişim
Çok Kanallı ve Hızlı İletişim
Kanalları
Ulusal Sistem
Gobal Sistem
Yavaş/Etkisiz İş Yöntemleri
Otomayon Sistemi/Etkili İş
Yöntemleri
Zaman Kaybı
Zaman Tasarrufu
Yüksek Maliyetler
Düşük Maliyetler
Muhafazakar Sistem
Sürekli Öğrenim – Gelişim Değişim
Eski ekonomi sistemlerinin en önemli eksikliği olan ve sistemlerin tıkanmasına
sebep olan muhafazakar düşünce sistemi YES içerisinde yer almamaktadır. Eski
sistemlerin içerisinde yer alan muhafazakar düşünce sistemi çerçevesinde, klasik
iş yapma şekilerinin ve metodlarının değiştirilmemesi ve yeniliğe açık
olunmaması sonucu karşı karşıya kalınan kayıplar
YES içerisinde
bulunmamakta olup, YES klasik statiko’cu düşünce yapısından sıyrılmış ve
sürekli eğitim , gelişim ve değişim prensiplerini içermektedir.
YES içerisinde yer alan temel prensipler dahilinde toplum içerisinde yer alan
bireyler ve kurumlar sürekli eğitim , gelişim ve değişime yönelmektedirler.
Bireyler hızla gelişen bir bilgi toplumu karşısında dünya vatandaşı kimiliğinden
uzaklaşmamak ve geri kalmamak için yenilikleri, YES’in onlara sunmuş olduğu
iletişim kanallarını kullanarak takip ederler, öğrenirler ve hatta kendi fikir ve
düşünceleri ile pekiştirirler. Öğrenen ve kendilerini geliştiren toplum bireyleri
kurumlar için en önemli unsurlardan biri olan nitelikli insan kaynağını
oluştururlar.
Tanım II.1.2
BİLGİ TOPLUMU
Yeni EkoSosyal Sistem’in getirmiş olduğu fırsatlar ve etkileri sebebi
ile toplum içerisinde yaşayan bireylerin değişim sürecine girmeleri
sonucunda yeni YES bireysel profillerinin oluşturduğu, elektronik
sinir sistemi ile bireyleri arasında iletişim köprüsü kurulmuş olan,
bilgi akışının yoğunlaştığı, günlük hayatta teknolojinin ağırlıklı
olarak kullanıldığı yenilikçi ve değişime her an hazır olan toplumlara
verilen isimdir.
Konuya kurumlar açısından da bakıldığında durum farklı değildir. Sürekli bir
yenilik , değişim ve ilerlemenin olduğu bir dünyada varlıklarını devam ettirmek
ve rakipleri karşısında pazar paylarını kaybetmemek isteyen kurumlarda
“Sürekli Öğrenen ve Gelişen Organizasyon” ilkesinden yola çıkarak öncelikle
insan kaynakları kalitesini en üst düzeye çekerler. Bu gelişmelerin yanı sıra
teknolojinin getirmiş olduğu iş yapma modleleri ve şekillerini kullanarak
pazardaki varlıklarını kan kaybetmeden sürdürmeye devam ederler. Bugün eski
sistemlerde pazar paylarını kaybetmiş olan birçok kurumun, YES prensiplerini
tam anlamıyla uygulayarak pazar paylarını arttırdıkları ve ciddi büyüme
gerçekleştirdikleri görülmektedir.
2. Yeni EkoSosyal Sistem (YES)’in Sosyal ve Kurumsal Etkileri
Yeni EkoSosyal Sistem’in (YES) eski ekonomik sistemlerden ayrıldığı noktaları
ve getirdiği avantajlara kısaca değindikten sonra bu dinamik sistemin sosyal ve
kurumsal etkileri üzerinde detaylı olarak durmak yararlı olacaktır.
Bu bölümde YES’in sosyal alanda bireylerin üzerindeki etkilerinden bahsederken
özellikle yaşam, iletişim ve alışveriş alışkanlıklarında yarattığı değişimler
üzerinde duracağız. Kurumsal açıdan ise, karşımıza çıkan yeni iş yapma ,
yönetim ve ticaret şekillerinin nasıl oluştuğu , teknolojinin kurumsal sistem
üzerindeki etkilerini detaylı olarak inceleyeceğiz. Sistemin dinamik yönünün
iyice anlaşılması için sosyal ve kurumsal etkileşimlerin ve dönüşümlerin
mekanizmayı nasıl oluşturduğu üzerinde durularak, sistemin bütününün
çalışma şekli ortaya çıkarılmış olacaktır. YES’in sosyal ve kurumsal etkileri ile
dinamik sistemin nasıl çalıştığı konuları incelenirken, sistemin üç ana başlık
üzerindeki etkileri esas alınacaktır. Bu ana başlıklar sırasıyla bireyler , iş yapma
şekilleri ve metodları ve ticaret ilişkileridir.
YES’in sosyal açıdan incelenmesinde ele alınacak olan bireyler bu yeni sistem
içerisinde en hızlı ve uyumlu değişkenlik gösteren bölüm olmuşlardır. Yeni
sistemin eski ekonomik sistemler ile karşılaştırılması yapılırken kısaca değinilmiş
olan bireyler üzerindeki faydalarını daha geniş ele almak yararlı olacaktır. Yeni
sistem içerisinde bireylere sunulan iletişim özgürlüğü tüm faydaların ve değişim
sürecinin temelini oluşturmaktadır. Bugün bireyler sınırsızca ve birçok kanalı
kullanarak birbirleri ile ulusal ve uluslararası alanda haberleşebiliyor ve buna
bağlı olarak sürekli bir bilgi akışı sayesinde bugüne kadar hiç tanık olmadıkları
kadar çevrelerinde yaşananlardan haberdar olmaktadırlar. İkinci olarak, eskiden
bilgiye ulaşmak için harcanan çaba ve çekilen zorlukların aksine bugün bireyler
teknolojinin kendilerine sağlamış olduğu olanaklar sayesinde istedikleri bilgiye
istedikleri anda çok fazla bir çaba göstermeden ulaşmakta, adeta tüm dünya bir
bireyin bilgi alması için onun önüne bütün araçları ve kaynakları sermiş
durumdadır. Eski günlerde Dünya’da ve ülkemizde neler yaşandığını anında
öğrenememenin zorluğu veya bir konuda araştırma yapmak için harcanan
zaman ve çabanın fazlalığı, bugün uydular sayesinde evimize gelen televizyon
kanalları veya internet sayesinde tamamı ile ortadan kalkmış ve bütün bunların
üzerine bilgiye ulaşmak hem kolaylaşmış hemde ucuzlamıştır. Bu etkili iletişim
ve erişim kanalları sayesinde hız ve zaman kazanan bireyler kısa sürede daha
fazla bilgi ile donanmakta ve gelişmektedirler. Kişisel olarak gelişen bireylerin
çoğalması ve her geçen gün biraz daha bilgi ile donanması sonucunda bilgi
toplumunun temelleri atılmakta ve bilgili bireylerin toplum içerisindeki
sayılarının hızla artması, diğer toplum bireylerini de yaşadıkları toplum
içerisinde geri kalmamak ve rekabet güçlerini kaybetmemek amacıyla bilgiye
yöneltmektedir. Bu gelişmeler sonucunda bilgi toplumunda kalifiye insan
kaynağı oranı doğal olarak arttmaktadır.Kalifiye İnsan kaynağındaki artış
toplumun kalitesini arttırmakta ve bu gelişmelerde ülkenin ekonomik ve sosyal
yapısında olumlu gelişmelere sebeb olmaktadır. Bilgi toplumunda kalifiye ve
uzmanlaşmış bireyler Dünya’ya kapalı olmamaları açısından diğer bireylere göre
daha fazla sosyalleşmekte ve iletişime açık hale gelmektedirler. Bilgi toplumu
içerisinde yer alan bu bireyler birer Dünya vatandaşı kimliği kazanmakta olup,
aynı zamanda yaşadıkları toplum ve uluslararası alanda iş ve kariyer fırsatlarını
da diğer bireylere göre daha hızlı bir şekilde elde edebilmektedirler.
Model II.2.1
YENİ EKOSOSYAL SİSTEM’ DE BİREYSEL GELİŞİM/DEĞİŞİM MODELİ
YES BİREYLERİ
PROFİLİ
FIRSATLAR VE
ETKİLER
Y
İletişim Kolaylığı
Bilgiye Erişim
E
Hız ve Zaman
Sosyalleşme
S
Gelişim
Fırsat
D
E
Ğ
İ
Ş
İ
M
S
Ü
R
E
C
İ
Bilgili ve Kalifiye
Teknolojiyi kullanan
Sosyal
Araştırmacı
Yenilikçi
Gelişime Açık
Kusursuz Hizmet Talebi
Bire Bir İlgi Talebi
YES’in sosyal açıdan bireylere vermiş olduğu fırsatları ve bu fırsatları kullanan
bireylerin etkileşim şekillerini inceledikten sonra bireylerin gelişimi sonucunda
oluşan profillerini incelemek yararlı olacaktır. Yukarıda yer alan Model II.2.1’de
görüldüğü gibi bireyler YES tarafından verilen bazı fırsatlar ve kişisel yararlar
sonucunda bir değişim sürecine girmekte ve bu değişim süreci sona erdiğinde
yeni birey profilleri ile yaşamaya devam etmektedirler. YES bireylerinin
profillerinin detayına inecek olursak gösterdikleri ortak özelliklerin içerisinde
bilgili, kültürlü ve insan kaynakları çerçevesinde
kalifiye oldukları
gözlenmektedir. Bugün YES’in dominant olduğu ülkelerin toplumları içerisinde
yer alan bireyleri ve işgücünü incelediğimiz zaman tamamına yakınının değişen
seviyelerde bilgili ve kalifiye tabir edilecek özelliklere sahip olduğunu görürüz.
Bu tip bireylerin diğer bir özelliği ise teknolojiyi yakından takip etmeleri ,
incelemeleri ve sosyal yaşamlarının içerisinde teknolojik ürünleri kolaylıkla
kullanarak, bu ürünlerin ve araçların faydalarından yararlanarak hayatlarını
mümkün olabildiğince kolaylaştırmalarıdır. Birer dünya vatandaşı olarak ve
sürekli bilgiyle beslenmeye alışmaları sebebi ile YES bireyleri genel olarak
ufukları ve algı kanalları açık ve bununla beraber diğer bireylere oranla daha
sosyal ve iletişime geçmede zorlanmayan bireyler olarak göze çarpmaktadırlar.
Bilgiye açık olmanın kaçınılmaz sonucu olarak YES bireyleri araştırmacı yönleri
ile de göze çarpmaktadırlar. Bireyler araştırmacı kimlikleri ile kendilerine
yönlendirilen ve sunulan tüm yenilikleri kişisel değerlendirmeleri sonucu
uygun buldukları taktirde kabul etmekte tereddüt etmemektedirler. YES
bireyleri yeniliklere açık olmakla beraber bunun doğal sonucu olan gelişime
yönelik çalışmalar yapmakta ve sürekli kendileri geliştirmek için çaba
sarfetmektedirler. Bireyler tüm bu özellikleri yaşamakta oldukları toplum
içerisinde kazandıkları ve uygulamaya başladıkları zaman bir bilgi toplumunda
yaşayan birer dünya vatandaşı kimliği alarak yeni bir statü kazanmaktadırlar.
Bilgi toplumunun bireylerinin farkında olmadan üstlendikleri bir misyon da
dikkatleri çekmektedir. Bu bireylerin yaşam biçimleri ve özellikleri, o toplum
içerisinde aynı seviyeye gelmemiş olan bireylere örnek teşkil etmekte ,
kamçılayıcı bir etki yaratmakta ve doğal olarak toplumun kalitesinin arttırılması
yönünde değerli katkıları olmaktadır. Bilgi toplumunun bireylerini temel
özellikleri açısından inceledikten sonra bu bireyleri bir de birer tüketici olarak
incelemek yararlı olacaktır. Bireylerin dünya vatandaşı statüsü kazanırken
geçirdikleri değişim sonucunda oluşan yeni yapıları tüketici olarakta farklı
özelliklere sahip olmalarını sağlamıştır. Kendileri ve yakınları için ürün yada
hizmet alımlarında işlem başlangıcı, gelişimi ve sonrasında farklı beklentileri
oluşmuştur. Ürün yada hizmet alımlarının her safhasında bireyler kusursuz
sayılabilecek hizmeti almak arzusundadırlar. Burada kusursuz hizmetten
kastedilen ürün yada hizmeti almadan önce tüketicinin önüne tüm seçeneklerin
ve karşılaştırılmaların eksiksiz sunulması , tüketicinin bilgilendirilmesi ve
yönlendirilmesi , ürün veya hizmet alımının yapılması sırasında tüketicinin talep
ettiği tüm ödeme sistemlerinin geçerli olması , tüm ürün teslim şekillerinin
zamanında ve eksiksiz bir şekilde gerçekleştirilmesi ve satış sonrası tüketicinin
zaman içerisinde oluşacak taleplerinin iyi bir “Satış Sonrası Hizmet” paketi
dahilinde değerlendirilmesidir. YES bireyleri profili içerisinde yer alan
tüketicilerin kusursuz hizmet taleplerinin yanında bir adım daha ileri gittikleri
görülmekte ve “Bire Bir
İlgi” prensibi çerçevesinde oluşmuş olan
kişiselleştirilmiş hizmet talepleri bulunmaktadır. Tüketiciler kişiselleştirilmiş
hizmetlerin verildiği ve sağlandığı şirketlerin ürün ve hizmetlerini “kusursuz
hizmet” anlayışlarına da uyması durumunda tercih etmekte olup , bilgi
toplumunun tüketicileri bu hizmet anlayışları ve yüksek beklentileri sebebi aynı
sistem içerisinde faaliyet göstermekte olan şirketleride değişime ve gelişime
sevketmektedir. YES’in sosyal açıdan etkilelerini detaylı olarak inceledikten
sonra sistemi kurumsal etkileri açısından ele alarak , bu etkilerin yönetim , iş
yapma yöntemleri ve ticaret hayatı üzerindeki sonuçlarını gözlemleyerek
sistemin bir bütün üzerinde yarattığı değişimlerin incelenmesini tamamlamış
olacağız. YES’in sistemsel özellikleri içerisinde yer alan unsurlardan biri olan
iletişimi teknolojinin yardımı ile farklı kanallardan oluşturması ve bilgiye kolay
ulaşımı sağlaması, aynı bu bilgi toplumunun bireylerine sağladığı yarar gibi
şirketlere de yarar sağlamaktadır. Kurumlar açısından iletişim ve erişim
fırsatlarını detaylı olarak ele almak gerekmektedir. YES içerisinde yer alan farklı
iletişim kanalları şirketler tarafından dahili ve harici olarak iki şekilde
kullanılmaktadır. Öncelikle bu teknolojik özelliklere sahip iletişim kanallarının
etkili ve hızlı iletişim sağlaması sebebi ile şirketlerin kendi içlerindeki iletişim
şekillerini bu kanallar üzerine kurmalarına sebep olmaktadır. Kendi içlerinde
hızlı ve etkili bir şekilde iletişim kuran şirketler, kendilerine yeni sistem
tarafından verilen bu farklı iletişim kanallarını harici iletişimlerinde de
kullanmaktadırlar. Bu iletişim kanallarını kullanarak sürekli ticari faaliyette
bulundukları firmalar , kendi tedarikçileri ve en önemlisi bilgi toplumunun
yüksek beklentili tüketicileri yani kendi bireysel müşterileri ile etkili ve hızlı
iletişim kurabilmektedirler. Şirketlerin kendi oraganizasyon yapıları içerisinde
bulunan farklı bölgelerdeki ofislerin birbirleri ve genel merkezleri ile bu iletişim
kanallarını kullanarak hızlı ve etkili bir şekilde haberleşmeleri ve gelişmeleri
anlık olarak takip edebilmeleri , yine şirketlerin, tedarikçileri ve iş yaptıkları
diğer şirketler ile kapalı devre özel ağlar kurarak haberleşmeleri , tüketicilerden
gelen istek ve şikayetleri internet ve benzeri iletişim kanalları aracılığıyla
almaları ve cevaplamaları ya da satışlarını direkt olarak bu kanalları kullanarak
yapmaları yeni iletişim şekillerinin şirketlere getirmiş olduğu alternatifleri ve
faydaları ortaya koymaktadır. YES’in sağlamış olduğu bilgiye hızlı erişim
kolaylığı bugün YES içerisinde faaliyet gösteren şirketler için vazgeçilmez
olmuştur. Farklı kanalların kullanımı sayesinde şirketlerin istemiş oldukları
bilgiye hızlı bir şeklide ulaşmaları ciddi anlamda fayda sağlamaktadır.
Şirketlerin bu faydayı kullandığı en önemli alanların başında kendi rakipleri
hakkında bilgi toplama işlemleri gelmektedir. Eski sistemlerde erişim
kanallarının eksikliği ve bilgiye ulaşmadaki zorluklar sebebi ile şirketler
kendilerine rakip gördükleri şirketlerin faaliyetleri , organizasyon yapıları ve
benzeri bilgileri almakta oldukça zorlanmaktaydılar. Oysa bugün bu kanalların
kullanımı sayesinde örneğin Internet aracılığı ile şirketler kendi rakiplerinin
internet sitelerine girerek o firma ile ilgili hemen hemen tüm bilgileri
edinebilmektedirler. Bu bilgi erişim kanalları sadece şirketlerin rakipleri için bilgi
toplama işlemleri için değil aynı zamanda pazar araştırmaları yapmak içinde
kullanılabilmektedir. Şirketler pazara sürmek istedikleri bir ürün veya hizmetin
pazardaki benimsenme payı ya da o ürün veya hizmete gelen taleplerin
ölçülmesi amacıyla da bu bilgi erişim kanallarını kullanabilmektedirler. YES’in
şirketlere sunmuş olduğu fırsatlardan bir tanesi de ulusal platform kabuğundan
sıyrılıp , global olarak hareket etme imkanıdır. İletişim kanallarının zenginliği ,
erişim kaynaklarının geniş olması ve hepsinden önemlisi bu kaynakların
kullanımının eski ekonomi iletişim kaynaklarına göre çok daha az maliyetli
olması, bugün şirketlerin sadece ulusal bazda değil aynı zamanda tüm dünya ile
iletişim halinde olmalarını sağlamaktadır. Bu kanalların kullanımı ile şirketler
için aslında müşteriler tüm Dünya’da bulunmakta ve diğer pazarlara giriş daha
kolay ve etkili bir şekilde gerçekleşebilmektedir. Tüm Dünya ile sürekli iletişim
kapıları açık olan şirketler kendi markalarını ve faaliyetlerini doğru zamanda
doğru pazara doğru bir şekilde duyurdukları zaman uluslararası müşterilere
kavuşarak, ulusal şirketler olmaktan uluslararası şirketler olma yolunda adım
atmış olmaktadırlar. Şirketlerin bilgiye ulaşmasının kolaylığı ve düşük maliyeti
ile iletişim kanallarının çok seçenekli ve etkili olması sonucunda uzmanlaşılan
ürünler dışında şirketler diğer ürün veya hizmet çeşitlerinin üretimine de hızlı
araştırma ve geliştirme yöntemleri sonucunda girebilmekte ve ürün ve hizmet
gamlarını genişletebilmektedirler. Şirketler için bu çalışmalar hem bulundukları
sektördeki ürün gamlarını genişletmek için hemde farklı sektörlere girebilmek
için geçerli olmaktadır. YES’in sosyal etkilerinden bahsederken bilgi toplumunun
nasıl oluştuğunu ve bu toplumun bireylerinin temel özelliklerinden
bahsetmiştik. Bireylerin temel özelliklerinden biri de bilgili ve de insan
kaynakları açısından kalifiye olmaları idi. Bu bilgili ve kalifiye bireyler, YES’te
şirketler için olmazsa olmaz unsurlardan en önemli olanlarıdır. Kaliteli , bilgili ,
araştırmacı ve yeniliğe ve gelişime açık özelliklere sahip bu beyin gücü
sayesinde şirketler ulaşmak istedikleri tüm hedeflere diğer şirketlere göre daha
çabuk ve etkili bir şekilde ulaşacaklardır. Doğal olarak şirketlerin arzu ettkilere
hedeflere ulaşmaktaki tek silahları kaliteli insan kaynakları olmayacaktır.
Şirketlerin YES içerisinde hedeflerine ulaşma yolunda yerine getirmeleri ve
onlara yardımcı olan daha birçok unsur bulunmaktadır. Kaliteli insan kaynakları
bu unsurlardan belkide en önemlisi olup , diğer unsurlara ilerleyen bölümlerde
yer verilecektir. Şirketlerin YES içerisinde kazanmış oldukları iletişim, erişim ,
globalleşme ve beyin gücü fırsatları ve yararlarının doğal sonucu olarak şirketler
için çok önemli iki fırsat ortaya çıkmaktadır. Bu fırsatlardan birincisi, şirketlerin
doğru zamanda doğru iletişim kanalı ile kritik kitle tabir edilen kişilere
ulaşmaları sonucu başka hiçbir yöntem ile sağlayamayacakları kadar yarar
görmeleridir. Kritik kitleye ulaşan şirketlerin önlerinde doğal olarak hızlı bir
büyüme ve genişleme fırsatı doğmuş olmaktadır. YES içerisinde şirketlere
sunulan bir diğer fırsat ise büyüme gerçekleştiren ve hepsinden önemlisi
kurumsal kimliği ve faaliyetleri ile büyüme potansiyeli olan şirketlerin, eski
ekonomi sistemlerinde sıkça başvurulan ağırlıklı olarak fiziksel varlıkları
(bilanço) çerçevesinde değerlendirilmeleri yerine bu indikatörler vasıtası ile
değerlendirilmeleri ve piyasa değerlerinin belirlenmesidir. Bugün YES
şirketlerinde biri olan Amazon (http://www.amazon.com) online kitap satışı ile
başlamış olduğu ticari faaliyetlerini birçok ürünü kapsayacak şekilde devam
ettirmiş ve piyasa değeri firmanın potansiyel büyüme vaad etmesi sonucu
yüksek rakamlara ulaşmıştır. Yine YES içerisinde yer alan Yahoo! ‘ nun
(http://www.yahoo.com) piyasa değeri 400 milyon Usd’den 5 milyar Usd’ye
çıkmıştır. Bu artışın sebebi bilançosu ve fiziksel varlıkları değil, piyasadaki
marka bilinirliliği ve gelecek vaadetmesidir.
Model II.2.2
YENİ EKOSOSYAL SİSTEM’ DE KURUMSAL GELİŞİM/DEĞİŞİM MODELİ
FIRSATLAR VE
ETKİLER
Y
İletişim / Erişim
Globalleşme
E
Esnek Hareket
Beyin Gücü
S
Büyüme Fırsatı
Piyasa Değeri
YES KURUMLARI
PROFİLİ
D
E
Ğ
İ
Ş
İ
M
S
Ü
R
E
C
İ
Modern Yönetim Anlayışı
Teknolojik Altyapı
Müşteri Odaklı Hizmet
Yenilikçi Anlayış
Gelişime Açıklık
Model II.2.2’de görüldüğü gibi YES tarafından sağlanan fırsat ve faydaları alan
şirketler belirli bir değişim süreci geçirdikten sonra YES kriterlerine uygun ve
bilgi toplumunun bireylerini ya da kendilerinin müşterilerini memnun edecek
birtakım özellikler kazanırlar. Kazanılan bu özellikleri tek tek ele almak ve
incelemek yararlı olacaktır. Öncelikle, YES tarafından sunulan fırsatları
değerlendiren ve kendi içerisinde değişim sürecinden başarı ile geçen şirketlerin
“Modern Yönetim Şekilleri”ne döndükleri gözlenmektedir. Modern yönetim
şekillerinden bahsederken konuyu birkaç açıdan ele almak yaralı olacaktır.
Modern yönetim anlayışı içerisinde, yöneticilerin iş yapma şekilleri ve
davranışları , insan kaynakları sistemi ve organizasyon yapısı en ön sıraları
almaktadır. YES’in etkileri sonucu değişim sürecini başarı ile tamamlamış olan
şirketlerde etkinin ilk görüldüğü yer doğal olarak bu değişim sürecini
destekleyen ve tamamlanmasını sağlayan yönetim kadrosudur. Eski tip yönetici
kabuğundan sıyrılıp ya da yönetim değişikliğine giden şirketlerdeki yeni tip
yöneticilerin iş yapma şekilleri hem teknolojinin yardımı hemde zamanın YES
içerisindeki önemi sebebi ile değişikliğe uğramıştır. Yeni tip yöneticiler,
teknolojiyi yoğun olarak kullanmakta, iş yapma şekillerini buna bağlı olarak
değiştirmekte ve hızlandırmaktadırlar. Bu tip yöneticiler kapalı kapılar ardında
oturmamakta, tam tersine her seviyedeki çalışanlara yakın olmakta ve bilginin
paylaşımını desteklemektedirler. Kapıları ardına kadar açık olan bu tip
yöneticilerin YES iş dünyası içerisindeki sayıları ve değerleri her geçen gün artış
göstermekte ve eski tip yönetici kavramı özellikle YES profili çizen şirketlerde
barınamamaktadır. Yeni yöneticilerin bir diğer özelliği ise eleştiriye açık olmaları
ve şirketin yeni sistem içerisinde başarılı bir şekilde yoluna devam edebilmesi
için gerektiğinde hatalarını kolaylıla kabul ederek astlarının yönlendirmelerine
uymalarıdır. Bu tip uygulamalar şirketlerde fikir zenginliğini arttırmakla beraber
hata yapma oranını da en aza indirgemektedir.
Yeni yönetim şekillerinde yer alan ikinci önemli unsurda şirketlerin
organizasyon yapılarında meydana gelen yapısal değişikliklerdir. YES içerisinde
faaliyet gösteren şirketlerin zamana karşı yarışmaları ve pazarda büyümek ve
gelişmek için hem harici olarak hızlı hareket etme hemde müşterilere hızlı
hizmet verme zorunluluğu sebebleri ile organizasyon yapılarında merkeziyetçi
ve hiyerarşik dizilimden yatay ve merkez uzak dizilime geçiş olmuştur. Yeni
organizasyon yapılarında şirketler içerisinde yer alan yatay organizasyon ,
bölümler ve birimler arasında bilginin daha hızlı yayılmasını, karar
mekanizmasının hızlı işlemesinin ve doğal olarak geri dönüş hızının artmasını
sağlamaktadır. Hiyerarşik yapının kaybolması ile şirketler içerisinde oluşan
dinamizm ve hız , bu şirketlerin ticari faaliyetlerine dolayısıyla müşterileri ile
olan ilişkilerine de yansıyarak, olumlu sonuçlar doğurmaktadır. YES şirketleri
içerisinde Insan kaynakları uygulamaları da şirketlerin yeni sistemin
özelliklerine uygun olarak düzenlemiştir. Eski sistemlerde yer alan “Personel
Yönetimi” mantığının yerine “Insan Kaynakları Yönetimi” gelmiştir. Yeni
yönetim şekli ile öncelikle değer çalışanın kendisine ve fikirlerine verilmektedir.
Yeni sistemde personelin mutluluğunun ve çalışma isteğinin şirketlerin başarısı
ile direkt olarak bağlantılı olduğu anlaşılmış ve tüm çalışmalar bu bağlantı
üzerine yapılandırılmıştır. Dahili müşteri kavramı ortaya çıkarak aslında
şirketlerin müşterilerinin sadece dışarıda değil, kendi içlerinde de her birimin
bölümün ve bireyin biribirinin müşterisi olduğu ve içerideki mutluluk ve
uyumun dış faaliyetlere de yansıdığı anlaşılmıştır. Yeni insan kaynakları
yönetim şeklinde “Ben Merkezli” çalışma şeklinin yerini “Takım Çalışması”
almıştır. Eski sistemlerde yer alan bireyselleşme ve bireysel çalışma ve başarı
kavramlarının yeni sisteme uymadığı ve bunların yerini daha verimli sonuçlar
veren “Takım Çalışması” ve “Takım Başarısı” uygulamalarının alması gerektiği
anlaşılmıştır. Bugün yeni sistemde faaliyet gösteren ve sistemin gereklerini
yerine getiren tüm şirketlerde çalışmaların tabanını gruplar içerisinde farklı
görevler alan bireyler ve onların bir araya gelerek bütününü tamamladığı
“Takımlar” oluşturmaktadır. Yine yeni İnsan Kaynakları Yönetimi ile birlikte
gelen ve direkt olarak iş performansına etkili olan kavramlardan biri de
“Yetkilendirme” olarak göze çarpmaktadır. Eski tip sistemlerde yer alan
“Personel Yönetimi” prensiplerini içerisinde çalışanların kesinlike görev
tanımları dışında herhangi bir konuda fikir beyan edememe ya da yetki alamama
gibi uygulamalar bulunmaktaydı. Günümüzde hala bu tip anlayışlarla yönetilen
şirketler bulunmaktadır. Yeni şirketlerinde ise çalışanların belirli kalıplar
içerisine sıkışmalarını ve yaptıkları işlerin monotonlaşmasını engellemek
amacıyla farklı metodlar kullanılmaktadır. Bu metodlardan birisi çalışanlara
belirli konularda yetkiler vererek onlarında karar mekanizmasının içerisine
yerleştirilmelerini sağlamaktır.Karar mekanizmasında yer aldığını hisseden
çalışanların işlerine karşı olan tutumları ve düşünceleri farklılaşmakta ve olumlu
yönde değişmektedir. Bu çalışanlar eskiye oranla işlerini daha fazla
sahiplenmekte ve yoğun olarak çalışmaktadırlar. Çalışanların performanlarında
artışı sağlayan bir diğer önemli uygulamada “İş Zenginleştirme ve Genişletme”
yöntemleridir. Bu yöntemler sayesinde çalışanın yapmış olduğu işlerin zaman
zaman değişiklğe uğratılması , yeni işlerle değiştirilmesi veya çalışanın iş faaliyet
alanının genişletilmesi sağlanmaktadır. Bu uygulamaların sonucu olarak yine
çalışanın iş hayatının monotonlaşması engellenmekte ve işine karşı heyecanının
ve sahiplenme duygusunun artması sağlanmaktadır. Yeni insan Kaynakları
yönetim şeklinde yer alan etkili uygulamalar neticesinde , modern yönetim
anlayışında en önemli unsurlardan biri olan “çalışan memnuniyeti” sağlanmış
olmakla beraber bu uygulamaların başarısının sürekliliğinin sağlanması
amacıyla çalışanlar için performans sistemi oluşturulmuştur. Performans
sisteminin oluşturulmasının en önemli sebebi , şirketler içerisinde yer alan bölüm
ve çalışanların yeni yönetim prensipleri çerçevesinde oluşturulan uygulamalar
sonucunda etkilenme derecelerini ölçmek ve etkili çalışmalarının devamını
sağlamaktır. Bugün şirketler tarafından uygulanan birçok performans ölçüm
metodları ve bunların kriterleri bulunmaktadır. Bu ölçümler sonucunda çıkan
neticelere bakılarak öncelikle çalışanların bireysel peformansları ölçülmekte,
daha
sonra
da
şirketi
oluşturan
bölümlerin
performansları
değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeler sonucunda tüm şirketin genel insan
kaynakları performans ölüçümü ortaya çıkarak, şirketin faaliyetleri açısından
ölçümleme yapılmakta ve gerekli aksiyonlar alınmaktadır. Yapılan bireysel
değerlendirmeler sonucunda görülen eksiklikler, eğitimler
veya birebir
görüşmeler sonucunda giderilmekte ve çalışanlar tekrar kazanılmaktadır. Yeni
Ekososyal sistem içerisinde yer alan şirketlerin değişim süreci sonrasında
kazanmış oldukları bir özellik de teknoloji ile bütünleşmiş olmalarıdır. Bu
özellikleri sayesinde yeni sistem şirketleri bulundukları pazarda ve uluslararası
arenada rekabetin gerisinde kalmamaktadırlar. Değişim süreci sonrasında oluşan
yeni teknolojik şirketler hem dahili hemde harici uygulamalarda teknolojiyi
kullanmakta ve geliştirmektedirler. Bu uygulamaların detaylarına geçmeden
önce yeni sistem teknolojik şirketlerin ortak özelliklerine değinmek yararlı
olacaktır. Öncelikle yeni sistem şirketleri, teknoloji kullanımının varlıklarını
kayıp vermeden sürdürmenin ve pazarda bulundukları konumdan daha ileri
gitmenin vazgeçilmez unsuru olduğu bilincine varmışlardır. Bu çerçevede yeni
sistem şirketleri organizasyonlarının her bölümünde ve her faaliyetlerinde
teknolji kullanımı yaygınlaştırmış ve entegre etmişlerdir. Buna bağlı olarak,
faaliyet gösterdikleri sektör ve alanlar ne olursa olsun, kendi operasyon ve
hizmetlerine yönelik yeni teknolojik gelişmeleri yakından takip etmekte ve
gerekli uygulamaları zaman kaybetmeden sağlıklı bir şekilde sistemlerine
entegre etmektedirler. Bu disiplin içerisinde hareket eden şirketler pazarda
faaliyet gösteren diğer rakiplerden geri kalmamakta ve hatta bu uygulama
entegrasyonlarının geri dönüşleri sonucu rakiplerine göre avantajar elde
etmektedirler. Yeni sistem teknolojik şirketlerin teknoliji kullanımını ve
entegrasyonunu hem dahili hem de harici olarak uyguladıklarını belirtmiştik.
Yeni sistem şirketlerinin dahili uygulamaları öncelikle kurum içi iletişim,üretim
ve hizmet alanlarında gerçekleşmektedir. Yeni sistem şirketlerinini özellikleri
içerisinde bulunan modern yönetim anlayışının detayları üzerinde durulurken
verilen iletişim metodları bu uygulamalara birebir örnek teşkil etmektedir.
Kurum içi iletişimde en alt düzey personelden en üst düzey yöneticilere kadar
tüm kadro teknolojik altyapılı iletişim araçlarını kullanmakta ve hızlı iletişim
imkanı bulmaktadır. Çalışanların mail yoluyla birbirleri ile iletişim kurmaları,
ortak elektronik çalışma alanlarının yaratılması ve projelerin elektronik ortamda
takip edilmesi gibi birçok iletişim şekli bu tip uygulamalara örnek olarak
verilebilmektedir. Bu ileitşim uygulamalarına ek olarak, şirketlerin müşteileri
tanımak yada genel iş stratejileri oluşturmak için ihtiyaçları olan pazarlama yada
istatistik raporlarını da teknolojinin yardımı ile kolaylıkla alabildikleri ve
kullanabildikleri görülmektedir. Oluşturulan veritabanları ve Yönetim Bilgi
Sistemleri - MIS (Management Information Systems) uygulamaları bu tip raporların
alınmasında ve dolayısıyla verilerin ve bilginin değerlendirilmesinde şirketlere
kolaylık sağlamaktadırlar. Dahili olarak teknolojinin kullanımı sağlanan
alanlardan biri de üretim ve hizmet operasyonlarıdır. Fiziksel üretim yaparak
bir ürün ortaya çıkaran kurumların üretim bantları tam otomasyon sistemine
geçmiş olmakla beraber bu metod üretimde hem zaman hem de para
kazandırmaktadır. Bu uygulamanın yanında stok kontrol sistemleri de yine
teknolojinin yardımı ile manuel olmaktan çıkmış tamamen elektronik ortama
aktarılmıştır. Stokların belirli bir azalma göstermesi ve yeni stok alınması
gereken durumlarda teknolojik altyapı gerekli uyarılar yapmakta ve muhtemel
hataları ve bunların sonucunda oluşabilecek üretim eksikliği ve zaman
kayıplarını ortadan kaldırmaktadır. Belirli bir ürün üretmeyen ve hizmet veren
firmalar ise teknolojiyi yine dahili operasyonlarında kullanmaktadırlar. Bu tip
uygulamalara verilebilecek en iyi örneklerin başında kargo şirketlerinin kendi
kontrolleri için kurmuş oldukları “Gönderi İzleme Sistemleri”dir. Bu sistemler
sayesinde kargo şirketleri gönderinin son durumu ve bir gecikme yaşayıp
yaşamayacağı konusunda bilgi sahibi olmakta ve müşteri memnuniyetini en üst
seviyede tutmaktadırlar. Bugün DHL ve UPS gibi büyük yeni sistem şirketleri bu
teknolojik uygulamaları kullanmakta ve yararını görmektedirler. Bu uygulamaya
ek olarak küçük kurye şirketlerinin bile dağıtımcıları izleme ve yönlendirme
şansları olmaktadır. Küçük kurye şirketleri de dağıtıcıların araçlarında bulunan
“GKS” adı verilen “Global Konumlandırma Sistemi” sayesinde araçların yerini
ve konumlarını görebilmekte ya da taşıyıcıların yanında bulunan cep
telefonlarından kişisel olarakta nerede olduklarını izleyebilmektedirler. Yeni
sistem şirketlerinin teknolojiyi dahili olarak nasıl kullandıklarını örneklerle
inceledikten sonra, bir de bu şirketlerin teknolojiyi harici olarak nasıl
kullandıklarını ve sistemlerine entegre ettkilerini incelemekte yarar vardır. Yeni
sistem şirketleri teknolojiyi harici uygulamalarında ağırlıklı olarak müşteri
ilişkileri ve tedarikçi operayonlarında kullanmaktadırlar. Bugün yeni sistem
içerisinde yer alan hemen hemen tüm şirketler müşterilere ulaşmakta , iletişim
kurmakta ve hizmet vermekte teknolojiyi ağırlıklı olarak kullanmaktadırlar.
Yeni sistem şirketlerinin müşterilerine ulaşmakta kullandıkları ana araçlar
“Alternatif Dağıtım Kanalları” dır. YES şirketleri , bu kanalları kullanarak hem
zaman tasarrufu sağlamakta hemde maliyetlerinde düşüş yaşamaktadırlar.
Şirketlerin net üzerinde kurmuş oldukları internet siteleri ve çağrı merkezleri bu
dağıtım kanallarının en önemli olanlarındandır. Şirketler bu kanalları kullanarak
müşterilerine bilgi vermekte , satış yapmakta, teknik destek sağlamakta ve yeni
ürün ve hizmetleri kolaylıkla duyurabilmektedirler. Konuyu maliyet açısından
ele alacak olursak , bu kanalların kullanımının şirketlerin ve müşterilerin iki
taraflı kazanım sağladıkları bir ortam hazırladığını görmekteyiz.
Tanım II.2.1
ALTERNATİF DAĞITIM KANALLARI
Yeni EkoSosyal Sistem’in doğasında bulunan rekabet koşulları ve
Bilgi Toplumu bireylerinin profilleri çerçevesinde kurumlar ile
tüketiciler , kurumlar ile kurumlar ve tüketiciler ile tüketiciler
arasında iletişim kurma ve hizmet verme işlemlerinin yapılmasında
kullanılan, fiziksel temasın bulunmadığı ya da en aza indirgendiği,
düşük maliyetli , hızlı ve etkili hizmet ve iletişim kanallarına verilen
isimdir.
Örneğin, finans sektöründe bulunan ve bankacılık alanında faaliyet gösteren bir
kurumda bu kanalların kullanımının etkisi açıkça ortaya çıkmaktadır. Birçok
şubesi olan ve yurt çapında yaygın bir bankanın klasik kanallar ile hizmet
verirken karşılaştığı maliyetlerin, alternatif dağıtım kanallarının uygulamaya
geçmesi ile yaşadığı düşüş oldukça önemlidir. Bugün bir banka müşterisinin
müşterisi olduğu şubeye giderek işlem yapması hem kendisi için hemde banka
için bir maliyet oluşturmaktadır. Bu maliyet, müşterinin fiziksel olarak şubeye
gitmeden Internet şubesi aracılığıyla yada Çağrı Merkezini arayarak işlemlerini
yaptırması sonucu işlem başına sıfır ila bir Usd arasına gerilemektedir. Klasik
kanallar aracılığı ile yapılan işlemleri ise dört ila beş dolar arasında
değişmektedir. Görüldüğü üzere alternatif dağıtım kanalları yeni sistem
şirketleri için vazgeçilmez bir hizmet ve tasarruf unsuru olmaktadırlar. Fiziksel
üretim yapan YES şirketleri teknolojiyi tedarikçi ilişki ve operasyonlarında da
kullanmaktadırlar. Bugün üretim faaliyetlerinde, hammaddeden tam mamül
oluşum kısmına kadar geçirilen sürecin birden fazla firma tarafından
paylaşılması ya da ürünlerin hammaddelerinin tedarikçilerden satın alınması
durumlarında yeni sistem şirketleri tedarik zincirleri kurarak faaliyet
göstermektedirler. Kurulan elektronik tedarik zincirleri sayesinde
üretici
firmalar tedarikçiler ile teknolojik altyapıyı kullanarak hızlı ve etkili iletişim
kurabilmekte, üretim sıkıntısına düşmeden hammadde ve parça temini
yapabilmekte ve JIT (Just in Time) prensipleri çerçevesinde hareket
edebilmektedirler. Elektronik tedarik zincirleri kuran ve uygulamalarını eksiksiz
olarak yerine getiren yeni sistem firmaları, bu uygulamalara geçmemiş olan
firmalara göre operasyonlarını daha verimli , daha düşük maliyetli ve daha az
zamanda tamamlayarak, planlamalarını etkili bir şekilde yapabilmektedirler.
YES sisteminde yer alan kurumların değişim süreci sonrasında elde etmiş
oldukları özelliklerden en önemlilerinden biri de “Müşteri Odaklı Hizmet”
anlayışına geçmiş olmalarıdır. Eski sistem şirketlerinin ana iş stratejilerini
oluşturan satış ve kar amaçlı faaliyetlerin yerini YES şirketlerinde “Müşteri
Odaklı Hizmet” anlayışı almıştır. Bu anlayış ve çalışma prensibi çerçevesinde
YES şirketleri için vazgeçilmez unsur koşulsuz müşteri memnuniyeti olmakla
beraber , genel iş stratejilerini de, eski sistem şirketlerinde bulunan satış artışı ve
karlılık mantığını aksine müşteri memnuniyetinin oluşması
sonucunda
meydana gelen müşteri sadakati oluşturmaktadır. Yeni sistem şirketleri satış
artışı ve karlılığın oluşması için öncelikle müşteri sadakatinin oluşması
gerektiğinin farkına varmışlar ve tüm iş stratejilerini bu şekilde yeniden
düzenlemişlerdir. Koşulsuz müşteri memnuniyeti yaratmak amacıyla YES
şirketlerinin başvurdukları bir takım metodlar bulunmaktadır. Bu metodlara
geçmeden önce çok önemli bir konuyuda açıklığa kavuşturmak yararlı olacaktır.
YES şirketlerini bu değişime iten ve koşulsuz müşteri memnuniyeti stratejisini
benimseten en önemli etken YES birey profillerinin bu konudaki zorlayıcı
etkileridir. YES bireylerinin daha önce belirtildiği gibi araştırmacı , kalite hizmet
talep eden ve seçici özellikleri sebebi ile pazarda tutunmak ve ilerlemek isteyen
şirketler bu prensipler içerisinde çalışmak zorunda kalmışlardır. Bu prensipleri
benimsemeyen ve eski sistem şirketlerinin genel iş startejilerine bağlı kalan
şirketler
mevcut
müşterilerini
kaybedecek
ve
yeni
müşteriler
kazanamayacaklardır. Bu açıdan konunu sosyal etkileri de değişim sürecinde
önemli bir yer tutmaktadır.
YES şirketlerinin genel iş stratejileri içerisinde yer alan koşulsuz müşteri
memnuniyetinin oluşturulması ve buna bağlı olarak müşteri sadakatinin
sağlanması, tüketicilerin
satış veya hizmet öncesi bilgilendirilmesi ,
karşılaştırılmalı seçeneklerin sunulması ve satış sonrası hizmetlerin kusursuz bir
şekilde yerine getirilmesi ile tamamlanmış olmamaktadır. Bu hizmet tipi YES
içerisinde yer alan tüketicilerin bekledikleri standart hizmet tiplerini
oluşturmakta olup bir adım sonrası ya da diğer bir değişle “Müşteri Sadakati”
nin oluşması için yeterli olmayacaktır. Yeni sistem şirketleri müşteri sadakatini
sağlamak amacıyla öncelikle bire bir hizmet anlayışının oluştuğu ve müşterinin
kendini özel hissetiği uygulama ve metodlar ile hizmet vermektedirler.
Müşterilerinin her gelişlerinde farklı bir “Tecrübe” yaşadıkları ve süprizler ile
karşılaştıkları , alışkanlıklarının izlendiği ve alışkanlılarına göre kişiselleştirilmiş
hizmet aldıkları şirketler tam anlamıyla müşteri sadakatını yakalama şansını
bulmaktadırlar. Bu uygulamalar tam anlamıyla “Müşteri İlişkileri Yönetimi”
başlığı altında üçüncü bölümde detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
YES sistemi içerisinde faaliyet gösteren kurumların önem taşıyan son iki
özelliğide “Yenilikçi Anlayış ve Gelişime Açıklık” prensipleri ile faaliyet
göstermelidir. Bu özellik yeni sistem içerisinde yer alan kurumların statiko’cu
anlayıştan çok değişen piyasa koşullarına çabuk uyum sağlama , yeniliklere açık
olma ve hızlı değişim kabiliyetlerini içermektedir. Yeni sistem şirketlerinin hem
dahili hemde harici olarak yüksek dinamizimleri bulunmakta ve bu dinamizm
sayesinde şirketler yeniliklere ve değişimlere hızlı bir şekilde uyum sağlaya
bilmektedirler. YES şirketlerinin bu dinamizmi doğal olarak sistemin kendisinin
de özelliklerinden biri olan dinamik yapıyı oluşturmaktadır.
YES içerisinde yer alan kurumların değişim süreci sonucunda kazanmış
oldukları özellikleri ele aldıktan ve yeni sistem kurumlarının genel profilini
çizdikten sonra YES’in model olarak işleyişini detaylı bir şekilde ele alarak
bölümümüzü kapatabiliriz.
YES özellikleri konusunda daha önce de belirtildiği gibi kendi içerisinde dinamik
bir yapısı olan ve sürekli değişim ve gelişimi destekleyen ve bu özelliği
sayesinde tıkanma ve duraklama riski taşımayan bir sistem olarak ortaya
çıkmaktadır. YES bireyleri ve kurumları bu dinamik yapı içerisinde birbirleri
arasındaki iletişim sayesinde olumlu ya da olumsuz geri dönüş mekanizmaları
oluşturmuş durumdadırlar. Örneğin, bir kurumun müşterilerine vermiş olduğu
hizmet tam anlamıyla memnuniyet yaratmadığı zaman, müşterilerin kuruma
göndermiş oldukları mesajlar kurumun hemen harekete geçerek gerekli
aksiyonları almasını sağlamaktadır. Diğer taraftan müşterilerin kurumun
hizmetini alırken olumlu olumsuz herhangi bir konudaki tutumları da aynı
şekilde kurum tarafından tüketiciye iletilmekte ve yine tüketici konu ile ilgili
aksiyonları hızlı bir şeklide alarak değişimi sağlamaktadır.
Kurumların ve müşterilerin birbirleri arasındaki geri dönüş mekanizması,
modelin çekirdeğini oluşturan “Sistem Dinamiği” ni harekete geçirerek , bu geri
dönüşlerin sistem içerisindeki gerekli değişikliklerin yapılması amacıyla YES’e
yönlendirilmesini sağlamaktadır. YES’e gelen mesajlar sistem tarafından işleme
alınmakta ve kurumlar ile bireylere yeni gelişim/değişim fayda ve etkileri olarak
geri dönmektedir.
YES içerisinde oluşan bu döngü yukarıda da belirttiğimiz üzere sistemin sürekli
bir dinamik içerisinde hareket etmesini ve gelişim ve değişime açık bir şekilde
kalmasını sağlamaktadır. Diğer sistemlerin aksine YES bu yapısı sebebi ile
radikal değişiklikler geçirebilecek ve en önemlisi içerisinde yer alan parçalarının
da bu değişikliklere kolayca adapte olabilmelerini sağlayacak bir kapasiteye
sahiptir.
Model II.2.3
YENİ EKOSOSYAL SİSTEM (YES ) DİNAMİK DEĞİŞİM/GELİŞİM MODELİ
KURUMLAR
Y
FAYDA/ETKİ
İletişim / Erişim
Globalleşme
Esnek Hareket
Beyin Gücü
Büyüme Fırsatı
Piyasa Değeri
E
D
E
Ğ
İ
Ş
İ
M
S
Ü
R
E
C
İ
Modern Yönetim Anlayışı
Teknolojik Altyapı
Müşteri Odaklı Hizmet
Yenilikçi Anlayış
Gelişime Açıklık
Geri Dönüşler
GERİ
DÖNÜŞ
Sistem
Dinamiği
Gelişim/Değişim
FAYDA/ETKİ
İletişim Kolaylığı
Bilgiye Erişim
Hız ve Zaman
Sosyalleşme
Gelişim
Fırsat
Bilgili ve Kalifiye
D
E
Ğ
İ
Ş
İ
M
S
Ü
R
E
C
İ
Teknolojiyi kullanan
Sosyal
Araştırmacı
Yenilikçi
Gelişime Açık
Kusursuz Hizmet Talebi
Bire Bir İlgi Talebi
S
BİREYLER
3. YES’te Risk ve Başarı : Şirketler İçin Beş Temel Strateji
Geride kalan ilk iki bölümde Yeni EkoSosyal Sistem’in ne anlama geldiği, içeriği ,
işleyişi ile sosyal ve kurumsal etkileri üzerinde durduk. Bu konularda ortaya
çıkan en önemli faktör sistemin kendi içerisinde dinamiğini oluşturmuş olması
ve değişikliklere ve gelişim ihtiyaçlarına çok hızlı bir şekilde cevap verebiliyor
olması idi. Sistemin bu özelliği toplumda yaşayan bireylere ve faaliyet gösteren
şirketlere de çeşitli özellikler kazandırmış ve “e-dönüşüm süreci”nin
tamamlanmasını sağlamıştır.
Tanım II.3.1
eDÖNÜŞÜM SÜRECİ
Yeni EkoSosyal Sistem’in (YES) etkileri sonucu şirketlerin pazar
paylarını korumak ve yükseltmek amacıyla eski ekonomi şirketi
kimliğinden YES şirketi kimliğine geçişte yaşamış oldukları
yönetimsel , organizasyonel , teknolojik ve stratejik gelişimlerin
tamamlanmasında geçen operasyona ve süreye verilen isimdir.
Özellikle altının çizilmesi gereken en önemli konulardan biri de YES değişim
süreci sonucunda belirli özellikler kazanan şirketlerin pazarda başarıyı
yakalamalarının garanti olmayışıdır. Sistemin dönüş hızı sebebi ile bugün çok
başarılı gözüken ve pazarda yüksek paya sahip olan bir şirketin hem tüketicinin
hemde rakiplerin hızlı reaksiyon ve aksiyonları sonucu ani bir şekilde pazar
liderliklerini rakiplerine kaptırma veya tamamen rekabetten kopma gibi riskleri
bulunmaktadır. Buna karşılık, pazarda alt sıralarda yer alan bir şirketinde doğru
hamleleri yaparak rakiplerinin önüne geçme ve yükselme şansı yüksektir.
Sistemin bu özellikleri şirketler için risk teşkil etmesi sebebi ile YES içerisinde yer
alan şirketlerde sürekli başarı için zaman zaman belirli riskleri almak ve taşımak
durumundadırlar. YES’in doğasına uymayan statiko’cu anlayışı YES
şirketlerinden birinin uyguluyor olması, o şirketi eski ekonomi şirketlerinden
farksız yapacaktır. Bu tip şirketlerde sonunda rakipleri karşısında rekabetten
düşerek, yarışı kaybedeceklerdir. Bugün Amazon‘un başarısı işte bu YES Pazar
risklerinin alınması sonucu oluşmuştur. Bu riskler alınmamış, genişleme ve önce
tüm Amerika’ya sonra da tüm Dünya’ya açılma gerçekleşmeseydi, bugün
“Amazon” Seattle’da online kitap satan bir yöresel şirket olacaktı. YES içerisinde
risk ve başarı bundan daha önce hiçbir sistemde olmadığı kadar yakın ve dost
olarak bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, eski ekonomi sistemlerinde şirketlerin
başarısı daha az risk almaktan geçmekteyken, bugün YES içerisinde yer alan
şirketlerin başarı ve pazar liderliği yolu, mantıklı risk alma stratejisinden
geçmektedir. Bu stratejinin uygulanma başarısı, YES şirketlerin pazarın yükselen
yıldızı olması ile başarısızlığa uğraması arasındaki çok ince hayat çizgisini
oluşturmaktadır.
Bu bölümde YES içerisinde yer alan şirketlerin başarı ve risk kavramlarını nasıl
birbirleri ile bağdaştırabilecekleri ve başarıya giden yolda şirketler için belirlemiş
olduğumuz 5 temel stratejiyi inceleyeceğiz.
Teknolojik Yatırım
YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin eski ekonomi şirketlerine göre
teknolojik altyapı açısından bir adım önde olduğunu belirtmiştik. Süper lige
yükselen ve daha zor bir rekabet ortamına adım atan bu şirketlerin işleri
eskisinden daha zor duruma gelmektedir. YES içerisinde yer alan şirketlerin
yapabilecekleri en önemli hatalardan biri mevcut teknolojik altyapılarını yeterli
sayarak, teknolojik versiyon yükseltme işlemlerine ve gelişime kapılarını
kapamak olacaktır. Günümüzde teknolojik gelişmeler o kadar hızlı
ilerlemektedir ki , uygulanan teknoloji ilk gününden kısa bir süre sonra bir üst
vesiyonunun piyasaya çıkması ve uygulanması sebebi ile eskimeye ve yine kısa
bir süre sonra şirketleri mevcut teknolojileri ile iş yapamaz duruma getirmeye
başlamıştır. Bugün bu gelişmelerin en basit örneği, şirketlerde kullanılan
PC’lerin işlemci ve donanım açısından kısa bir süre sonra eski teknoloji sınıfına
düşmesi ve bu sebeble de bazı uygulamaları çalıştıramaz hale gelmesidir. Bu
açıdan YES şirketleri teknolojik gelişmeleri ve son teknolojik ürünleri yakından
takip etmeli , gerekli versiyon yükseltmeleri ve değişimlerini zamanında
yapmalıdırlar. YES içerisinde bir şirketin başarısı teknolojik altyapısının
yeterlilik derecesi ile paralellik göstermektedir. Yeni teknolojik gelişmelerin
takibinin ve uygulanmasının yanında çok önemli bir konuda bu teknolojik
altyapının etkili ve verimli bir şekilde kullanılmasını sağlamaktır. Son teknolojik
uygulamaların yer aldığı ve tam donanımlı bir şirketin bu uygulamaları
çalıştıramaması veya tam anlamıyla verim alabilecek kadar bilgi sahibi
olmaması, bu teknolojiye sahip olmamak ile eş anlamlıdır. Bu açıdan YES
şirketleri sahip oldukları teknolojik kabiliyeti farkında olmalılar ve teknolojiyi
pazarda kendilerine göre rekabet avantajı oluşturacak şekilde kullanmayı
öğrenmelidirler. YES şirketleri teknoljiyi eski ekonomi şirketlerinin aksine şirket
içi iletişimde , üretimde , satışta ve satış sonrası hizmetlerinde ve tedarikçi
ilişkilerinde kullanabilmektedirler.
YES şirketlerinin teknolojik altyapılarını iç iletişim ve müşteri hizmetlerinde ne
şekilde kullanabildiklerine göz atacak olursak, İngiltere’nin üçüncü büyük mobil
operatörü “Orange” şirketi bu konuda en çarpıcı örneklerden biri olacaktır.
Bugün İngiltere’de marka bilinirliliği ve güvenirliliği açısından tüketicinin
gözünde en üst sıralarda gelen şirketin teknolojiye sürekli yatırım yapması ve bu
teknolojiyi kullanarak hem kendi çalışanlarının hemde tüketicilerin hayatını
kolaylaştırması bu başarıyı elde etmesindeki en önemli etkenlerden biri
olmuştur. Orange firması teknolojik altyapı ve yazılıma yapmış olduğu
yatırımlar sonucu (YHDBD) Yüksek Hız Devirli Bilgi Dağıtımı sistemini
kurmuştur. Bu sistem ve diğer yardımcı uygulamalar sayesinde şirket çalışanları
sesli ve görüntülü mobil iletişim imkanı bulmuşlardır. Şirket içi iletişim kolaylığı
çok ciddi boyutlarda iş kalitesinde ve hızında artışlara sebeb olmuştur.
Teknoloji üretimi , kullanımı ve yeni teknolojilerin araştırma ve geliştirme
işlemlerinin YES içerisinde ne kadar önemli bir yer tuttuğunu daha iyi
kavrayabilmek için Amerika Birleşik Devletler’indeki bilgi teknolojileri
sektöründeki şirketlerin faaliyetlerine bakmak gerekmektedir. ABD içerisinde
faaliyet gösteren YES şirketlerinin yaptıkları yatırım ve harcamalara bakıldığında
ABD toplumu gibi bir örnek bilgi toplumunda teknolojik yatırımların ne kadar
önem arz ettiği ortaya çıkmaktadır.
Tablo II.3.1
ŞİRKETLERİN EKİPMAN VE YAZILIM HARCAMALARI
Kaynak::Digital Economy 2002 , ABD Ticaret Bakanlığı Ekonomi ve İstatistik Dairesi
2000 (Milyar Dolar)
Q1
Q2
Q3
Q4
2001 (Milyar Dolar)
Q1
Q2
Q3
Q4
Toplam Ekipman ve Yazılım
1.075
1.109
1.125
1.128
1.112
1.065
1.040
1.029
BT Ekipman ve Yazılımı
573,6
601,5
621,0
641,8
620,9
588,1
572,1
572,9
Endüstriyel Ekipman
159
160,5
165,1
165,6
170,7
161,2
151,3
146,7
Taşımacılık Ekipmanı
200,6
200,8
193,2
176,2
177,4
174,4
174,0
171,8
Diğer
141,8
146,7
146,1
144,1
143,3
141,1
142,3
137,1
BİR ÖNCEKİ ÇEYREĞE GÖRE DEĞİŞİM ORANLARI (%)
Toplam Ekipman ve Yazılım
-
3,16
1,44
0,26
- 1,41
- 4,22
- 2,34
- 1,05
BT Ekipman ve Yazılımı
-
4,86
3,24
3,34
- 3,25
- 5,28
- 2,72
0,13
Endüstriyel Ekipman
-
0,94
2,86
0,30
3,07
- 5,56
- 6,14
- 3,04
Taşımacılık Ekipmanı
-
0,09
- 3,78
- 8,79
0,68
- 1,69
- 0,22
- 1,26
Diğer
-
3,45
- 0,40
- 1,36
- 0,55
- 1,53
0,85
- 3,65
Tablo II.3.1 ‘de yer alan 2000 ve 2001 yılı rakamlarına bakıldığında BT alanında
şirketlerin toplam yapmış oldukları harcamaların toplam ekipman ve yazılım
harcamalarının içerisindeki payına oranlandığında, teknolojinin YES içerisinde
ne kadar vazgeçilmez olduğunu göstermektedir. 2000 yılı içerisinde yapılan
toplam ekipman ve yazılım harcamaları içerisinde BT ekipman ve yazılım
harcamaları % 55 ‘lik kısmı oluşturmaktadır. Bu oran 2001 yılı verilerine
bakıldığında ise % 55.5 ‘e yükselmiştir. Oranlardan anlaşıldığı gibi ekonomik
durgunluğun ağır olarak hissedildiği 2001 yılında bile teknolojiye yapılan
yatırımlar artış göstermektedir. Bu veriler ABD içerisinde faaliyet gösteren
şirketlerin tam anlamıyla teknolojik yatırımın, pazarda rekabet etmek ve geri
kalmamak için kaçınılmaz olduğunu anladıklarını göstermektedir. Şirketlerin
yapmış oldukları ekipman ve yazılım harcamalarının dışında, daha önce
üzerinde durmuş olduğumuz Araştırma ve Geliştirme faaliyetleri de YES
şirketlerinin üzerinde durması gereken bir konudur. Bu alanda ABD şirketleri
yine dünyada örnek teşkil edebilecek rakamlara sahiptir.
ABD şirketlerinin 1997 ile 2000 yılları arasında Araştırma ve Geliştirme
faaliyetleri için yapmış oldukları harcamalara baktığımızda rakamların ciddi
boyutlarda olduğu görülmektedir. Sadece imalat sanayinde dört yılda yapılan
ARGE harcamaları toplamda 400 milyar doların üzerine çıkmıştır. Ortalama
yıllık artış oranı % 3,2 olan bu harcamalar şirketlere rekabet avantajı , maliyet
düşüşü ve pazarda yükselme gibi avantajlar getirmiştir. Bilgi teknolojileri
alanında yapılan ARGE araştırmalarına bakıldığında ise en yüksek harcama
tutarlarının donanım üzerine yapıldığı görülmektedir. 1997 ile 2000 yılları
arasında yapılan toplam 4 yıllık ARGE harcama tutarı 110 milyar doların
üzerinde olup , ODO (Yıllık Ortalama Değişim Oranı) ise % 8,3 olarak
gerçekleşmiştir. Dört yılı kapsayan bu süre içerisinde Bilgi Teknolojileri hizmet
alanında ise toplamda 75 milyar doların üzerinde harcama yapılmış olup, ODO
% 14,6 olarak gerçekleşmiştir.
Sonuç olarak, YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin sektörleri ve faaliyet
alanları ne olursa olsun teknoloji yatırımı ve yenilemesi olmadan bir adım ileri
gitmeleri ve pazarda rekabet etmeleri mümkün gözükmemektedir.
Tablo II.3.2
ŞİRKETLERİN ARAŞTIRMA GELİŞTİRME HARCAMALARI
Kaynak:Digital Economy 2002 , ABD Ticaret Bakanlığı Ekonomi ve İstatistik Dairesi
1997 **
1998 **
1999 **
2000 **
ODO % *
Tüm Endüstriler
133,6
145
160,3
180,4
10,5
İmalat
101,2
102,2
99,9
110,8
3,2
İmalat Dışı
32,4
42,8
60,4
69,7
29,5
BT – Donanım + Hizmet
37,3
40,4
37,6
48,0
9,7
BT – Donanım
25,0
26,4
21,3
29,5
8,3
Bilgisayar
7,7
8,3
4,1
5,2
- 5,3
İletişim Ekipmanı
2,8
8,4
5,8
11,2
87,4
Elektronik Parça
14,0
9,1
10,6
12,8
0,7
Diğer Elektronik
0,5
0,6
0,8
0,3
- 3,1
BT – Hizmet
12,3
13,9
16,3
18,5
14,6
Yazılım
7,2
9,2
10,9
12,6
20,6
Teknik Dizayn
3,0
2,9
4,0
4,9
19,0
Telekomünikasyon
2,1
1,8
1,4
1,0
- 21,7
** Tabloda yer alan harcama tutarları Milyar Dolar bazındadır.
* ODO: Yıllık Ortalama Değişim Oranı (%)
İnsan Kaynakları
YES içerisinde faaliyet gösteren şirketler için başarıya giden yolda atılması
gereken bir adım da insan kaynakları alanında bulunmaktadır. Bilgi toplumu
bireylerinin ve doğal olarak çalışanlarının yüksek profilleri, doğru kişileri doğru
zamanda ve doğru konumda çalıştırdıkları zaman şirketlere çok ciddi avantajlar
getirmektedir. Bu konuda en doğru strateji çalışanların geçici bir süre hizmet
verecek ve daha sonra ayrılacak gözüyle algılanmaması, tam aksine çalışanların
çalışma hayatlarının son gününe kadar aynı şirkette çalışacakmış gibi
algılanmalarıdır. Bu anlayış çerçevesinde YES içerisinde faaliyet gösteren
şirketlerin öncelikle değeri, iç müşterileri olan ve teknoloji ne düzeyde olursa
olsun en önemli güçleri olan çalışanlara vermeleri gerekmektedir. Çalışanların
titizlikle hazırlanmış bir İnsan Kaynakları stratejisi çerçevesinde iş tatmini ,
gelişim , gelir ve kariyer konularında tam anlamıyla tatmin olmaları
gerekmektedir.
Öncelikle çalışanların yaptıkları işi severek yapmaları konusunda ciddi bir adım
atılması gerekmektedir. Çalışanların bilgili oldukları ve yapmaktan zevk
aldıkları işleri yapmaları ve eğer bunun aksi bir durum varsa duruma müdahale
edilerek ilgili iş değişiklikleri sağlanmalıdır. Çalışanların iş tanımlarını eski
ekonomi şirketlerinde olduğu gibi sınırlar ile çerçevelemek ve bunun dışına
çıkmalarına veya sorumluluk almalarına engel olmak doğru bir strateji değildir.
Bu tip iş uygulamalarında çalışanların kısa bir süre monotonluk hissine
kapılmaları ve verimlerinin düşme tehlikesi mümkündür. Bu bölüm içerisinde
YES sisteminin kurumsal etkileri konusunda değinildiği gibi bu tip tehlikelerin
önlenmesi amacıyla
“İş
Zenginleştirme
ve
Geliştirme”
metodları
uygulanmaktadır. YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin önem vermeleri
gereken bir diğer konuda çalışanların kişisel gelişimlerine katkıda
bulunulmasıdır. Bilgi toplumunda yaşayan bireylerin ortak özelliği olan gelişime
ve öğrenmeye açık yapıları, bu bireylerin birer çalışan olarak şirketleri tarafından
sürekli olarak eğitime tabi tutulmasını ve gelişmelerine olanak sağlanmasını
zorunlu tutmaktadır. Bu tip bir uygulamalaya tabi olmayan YES bireyleri bağlı
bulundukları şirkette bu konuda mutsuzluk yaşayarak farklı arayışlara
yönelebileceklerdir. Konuya birde diğer yönden bakacak olursak, çalışanların
sürekli eğitilmesi ve daha kalifiye hale gelmeleri şirketlerin kendileri için de çok
ciddi bir kazanç olacaktır. Kaliteli insan kaynaklarına sahip şirketler pazarda her
zaman bir adım önde olacaklardır. YES şirketlerinin çalışan memnuniyeti ve
tatmini konusunda dikkat etmeleri gereken bir diğer konuda çalışanların
kazançlarının piyasada bulunan ortalamanın altında kalmaması ve tatmin edici
oranda olmasıdır. Bu konuda YES içerisinde yer alan tüm şirketlerin çalışan
bağlılığı yaratmak amacıyla çok dikkatli ve hassas bir şeklide hareket etmeleri
gerekmektedir. Çalışanların olması gerekenden daha yüksek bir ücrete tabi
tutulmaları veya daha düşük bir ücretle çalışmaları ciddi sorunlara sebeb
olacaktır. Daha yüksek ücret alan çalışanların şirket içerisinde dengesizliklere yol
açmaları veya çalışmalarının karşılığında getirilerinin bu ücretin daha altında
kalması gibi performans sorunlarıda ortaya çıkabilecektir. Diğer taraftan,
piyasanın altında ücretle çalışan personelden yeterli verimin alınamaması veya
bu personelin daha yüksek ücret sunan şirketlere yönelmesi tehlikeleri de
mevcuttur. Genel olarak, YES şirkerlerinde çalışan personelin ücret skalasıda
eski ekonomi şirketlerine göre ciddi farklılık göstermektedir. Örneğin, bilgi
toplumu bireylerinin profilleri çerçevesinde,çalışan olarak kalitelerinin diğer
topluluklara göre daha yüksek olması ve bu çalışanların daha verimli
olabilmeleri sebebi ile ücretlerinde de farklılıklar olabilmektedir. Bu farklılık bir
toplum içerisinde farklı sektörler ve alanlarda ortaya çıkabildiği gibi, iki ayrı
ülkenin iş gücü maliyetlerinde de kalite farkı sebebi ile ortaya çıkabilmektedir
Grafik II.3.1
Kaynak:Digital Economy 2002 , ABD Ticaret Bakanlığı Ekonomi ve İstatistik Dairesi
ÇALIŞAN BAŞINA DÜŞEN YILLIK ÜCRETLER
$73.800
80000
70000
$58.500
60000
50000
40000
30000
$41.800
$44.500
$25.400
$49.700
$35.000
$26.200
$28.300
$31.500
20000
10000
0
1992
1994
1996
1998
2000
BT Üretimi yapan endüstriler
Diğer tüm özel endüstriler
Grafik II.3.1’de görüldüğü gibi ABD içerisinde yer alan ve BT üretimi yapan
şirketlerde çalışan personelin diğer özel şirketlerde çalışan personellere göre
oldukça ciddi yıllık gelir farkları bulunmaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi
gelir farklılıkları hem aynı ülke içerisinde yer alan şirketler arasında hemde iki
ülke arasında ortaya çıkabilmektedir. Bilgi topumunun üyeleri olan çalışanlar,
yıllık gelir düzeyi olarak ortalama 73,800 Usd. ücret alırlarken aynı ülkede
yaşayan diğer bireyler ve özellikle bilgi toplumunun bir parçası olamamış
olanlar yaklaşık yılda ortalama 35,000 Usd. kazanmaktadırlar. İki kazanç rakamı
arasında % 100’den daha fazla bir fark bulunmaktadır ki bu fark bir bireyin
hayat standartını ciddi bir şekilde etkilemektedir. Diğer bir deyişle bu fark sebebi
ile bir kesim diğerinden daha yüksek sosyo-ekonomik sınıfta yer almaktadır.
Diğer dikkat edilmesi gereken bir noktada bilgi topumu üyelerinin yıllara göre
ücretlerinde meydana gelen artış diğer bireylere oranla yüksek seyretmektedir.
YES şirketleri içerisinde yer alan personelin 1992 ile 2000 yılları arasındaki
ücretlerinde meydana gelen ortalama artış % 15.47 iken aynı oran diğer şirket
çalışanları için sadece % 8,38 olarak gerçekleşmiştir. Bu konuyu ülkeler arasında
karşılaştırma yapmak amacıyla ele alacak olursak, bilgi toplumunun dominant
olduğu gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerin iş gücü ücretlerinde de
derin uçurumlar bulunmaktadır. Bu konuya bir örnek verecek olursak , ABD
veya gelişmiş Avrupa ülkelerindeki ortalama yıllık ücretler ile Uzakdoğu veya
Ortadoğu’da ki ortalama yıllık ücretler arasında da büyük uçurumlar
bulunmaktadır. Diğer taraftan, gelişmekte olan ülkelerdeki bilgi toplumu
bireylerin almış oldukları ücretler, gelişmiş ülkelerdeki bilgi toplumu üyelerinin
aldıkları yıllık ortalama ücretlerin altında kalsa bile, aradaki uçurum çok büyük
değildir.
YES şirketlerinin ücretlendirme konusunda dikkat etmeleri gereken en önemli
noktalardan biri kişilerin ücret memnuniyetlerini de en üst seviyede tutarak
insan kaynağı kalitesini düşürmemek ve kaliteli personeli rakiplerine
kaptırmamaktır.
Şirketlerin İnsan Kaynakları konusunda çalışan memnuniyeti yaratmak ve
bunun olumlu geri dönüşlerini almak için uygulamaları gereken bir önemli
strateji de çalışanların kariyer gelişimlerinin planlanması ve uygulanmasıdır.
Bilgi toplumu bireylerinin profilleri içerisinde yer alan gelişime açıklık ve daha
fazlasını elde etme özelliği, YES şirketlerinin bu konuda oldukça titiz
davranmalarını gerektirmektedir. YES şirketleri çalışanlarının sabah gelip akşam
giden ve herhangi bir kariyer planı olmayan çalışanlar olması mümkün değildir.
Bu tür bir anlayış YES’in dinamiklerine ve temel özelliklerine ters düşmektedir.
Şirketler, çalışanlarına şirketleri için daha yararlı olduklarında , kazançlarının
karşılığında şirketin genel performansına katkıda bulunduklarında ve gerçekten
performanslarını üst düzeye getirip istikrar sağladıklarında kendilerini hem
maddi hemde manevi olarak tatmin edecek bir kariyer planının işleyeceğini
direkt ve indirekt mesajlar ile aktarmalıdırlar. Bu uygulamaları yapan YES
şirketleri diğer firmalara karşı hem kendileri hemde çalışanları için çok ciddi
artılar sağlamış olacaklardır. Bugün Türkiye’de yer alan birçok firma kağıt
üstünde bu uygulamalara yer veriyor gibi gözüksede aslında pratikte
uygulamalar hiç olmamakta ya da gerektiği gibi yapılmamaktadır. Uluslararası
şirketlerde yapılan uygulamalar ile ülkemizde şirketlerde yapılan uygulamaları
karşılaştırdığımızda profesyonel yönetim anlayışının eksikliği sebebi ile
çalışanların kariyer mutsuzlukları oluştuğu görülmektedir.
Model II.3.1
YES ŞİRKETLERİNDE İNSAN KAYNAKLARI MODELİ
YES ŞİRKETİ
GELİŞİM
KARİYER
P
E
R
F
O
R
M
A
N
S
B
A
Ğ
L
I
L
I
K
İŞ TATMİNİ
GELİR
PERSONEL
İnsan Kaynakları konusunda YES şirketlerinin Model II.3.1’de yer aldığı gibi iş
tatmini , gelişim , gelir ve kariyer konularının üzerinde hasassiyetle durmaları
ve bu uygulamaları eksiksiz bir şekilde yerine getirmeleri sonucunda
personelden daha yüksek performans alınması ve personelin kuruma bağlılık
göstermesi gibi etkiler oluşmaktadır. Oluşan bu etkiler kurumun genel
performansının da artmasına sebeb olmaktadır.
YES şirketlerinde İnsan Kaynakları modeli üzerindeki açıklamalarımızı
tamamlamadan önce, önemli bir konuya değinmek yararlı olacaktır. YES
içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin, YES’te risk ve başarı kavramlarının
birbirine çok yakın olması sebebi ile başarıya giden yolda mantıklı riskler alması
gerektiğini daha önce belirtmiştik. Bu çerçevede, YES İnsan Kaynakları
modelinde yer alan personelin iş tatmini , gelişimi , geliri ve kariyeri konusunda
bağlı bulundukları şirketlerin tatminkar bir düzenleme içerisinde hareket etmesi
kaçınılmaz olmakla beraber, bu düzenleme ve stratejilerde aşırılığa kaçılması da
mantıklı risk kavramının dışına çıkılmasına ve ciddi sorunlarla karşılaşılmasına
sebeb olacaktır. Bu konudaki en güzel örneklerden biri 2000 yılında meydana
gelen e-kriz sırasında yaşanan personel çıkarma uygulamalarıdır. YES içerisinde
faaliyet gösteren şirketlerin hızlı ve bilinçsiz büyüme sonucu yaptıkları yüksek
oranlarda istihdam ve yüksek ücretlendirme, 2000 yılı e-kriz sırasında şirketleri
personel azaltmaya ve mevcut ücretleri aşağıya çekmeye zorlamıştır. Bu
uygulamalar sonucunda binlerce kişi işsiz kalmıştır. Diğer taraftan kriz öncesi
sağlıklı stratejiler ile minimum maliyet maksimum fayda prensibi çerçevesinde
hareket eden şirketler kriz dönemini en az kayıp ile atlatmış ve çalışanların da bu
şirketlere güveni ve doğal olarak bağlılığı artış göstermiştir.
Marka ve Müşteri
Eski ekonomik sistem ile YES arasındaki şirketlerin uyguladıkları iş ve
pazarlama stratejileri arasındaki en büyük farklardan biri de yeni sistemde
başarıya giden yolun markalaşma ve müşteri ilişkileri yönetiminden geçmiş
olmasıdır. Başarıya giden yolun ilk durağı “Marka yaratma” ve yaratılan
markanın değerinin sürekliliğinin sağlanmasıdır. “Marka yaratma” işlemi
sanıldığı gibi tamamen yüksek reklam bütçeleri oluşturup, ismin ve logonun
beyinlere kazınmasından ibaret değildir. YES içerisinde yer alan şirketler bir
araya gelen birtakım önkoşul ve uygulamaları müşteri nezdinde oluşturarak
gerçek “Marka Yaratma” işlemini başarılı bir şekilde tamamlayabileceklerdir.
Tüketicilerin günlük konuşmalarında ve zihinlerinde markanın yerleşmiş olması
isminin ve logosunun kolay söylenebilir ve algılanabilir olmasından
geçmektedir. Kolay söylenilebilen ve algılanabilen marka , marka bilinilirlik
oranının pazarlama iletişim kanalları aracılığı ile yükseltilmesi sonucunda
başarıya giden yolun ilk durağına gelmiş olacaktır. YES şirketlerinin bütçeleri
dahilinde bu çalışmaya önem vermeleri gerekmektedir. YES toplumu içerisinde
bilinmeyen ve zihinlere kazınmamış olan bir marka yarışı baştan kaybetmiş
sayılacaktır. Başarılı bir marka olmak, tüketicilerin zihninde, ilgili ürün ya da
hizmet grubunda bir ihtiyaçları doğduğunda, otomatik olarak akla gelen ilk isim
olmaktır. İkinci olarak, markanın tüketici tarafından kabul görmüş olması
gerekmektedir. Tüketici kabulü, marka bilinilirliğinin yükselmesi sonucu bu
marka ile yaşanmış olan tüketici tecrübelerinin olumlu sonuçlanması neticesinde
meydana gelen markaya karşı tutumdur. Markaya karşı oluşan olumlu
tutumların ve markanın tüketici tarafından kabul görmüş olması, tecrübelerini
sürdüren müşterilerin kaliteli hizmet ile beslenmeleri sonucunda “Marka
Bağlılığını” oluşturmaktadır. Marka bağlılığı oluşan tüketici ise YES toplumunda
markanın kendisine vermiş olduğu olumlu hisler sonucu, o markaya YES
toplumu içerisinde hiçbir iletişim aracının yapamayacağı bir katma değer
yaratacaktır. Bir marka ile yaşanmış olan tecrübe sonucunda alınan olumlu
sonuçların ve iyi hizmetin tüketici tarafından çevresine anlatılması ve markanın
tavsiye edilmesinin yarattığı katma değer bu konuda verilebilecek en güzel
örneklerden biridir. Diğer taraftan, yaşanan kötü bir tecrübede o markanın aynı
yol ile onaramayacağı zararlara sebeb olabilecektir.
Model II.3.2
YES ŞİRKETLERİNDE MARKA OLUŞTURMA MODELİ
YES
ŞİRKETİ
MARKA
TÜKETİCİ
YES şirketlerini başarıya götüren yolun öncelikle “Marka yaratma” işlemi
olduğunu belirtmiştik. Yaratılan markanın devamının sağlanması bu konudaki
karar merci olan tüketicilere bağlıdır. Tüketicilerin üretilmiş olan markaya karşı
bağlılıklarının sürekli olması, aldıkları hizmet ve ürünlerdeki kalitenin sürekliliği
ile doğru orantılıdır. İstikrarlı bir şekilde iyi ürün ve hizmetler sunan şirketlerin
yaratmış oldukları markalar pazarda rakiplerine göre her zaman bir adım daha
önde olacaklardır. Eski ekonomik sistemde tüketici nezdinde marka bağlılığının
oluşmasında en önemli rolü süregelen kaliteli ürünler ve hizmetler
oluşturmaktaydı. Bugün, YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin pazarda
başarılı olması ve markalarına bağlı bir tüketici kitlesine sahip olmaları için
hizmetlerinin ve ürünlerinin kalitesi yeterli olmamaktadır. Bugün bu özellikler
pazardaki rekabetin artması ve birçok şirketin hizmet ve ürün kalitelerinin belirli
bir standartta olması sebebi ile başarılı olmak için yeterli olmamakta ve bir
sonraki aşamaya yani tüketiciler için kişiselleştirilmiş hizmet uygulamasına
geçilmektedir. YES şirketlerinde müşteri bağlılığı için altın kural, etkili bir
müşteri ilişkileri yönetimi ve kişiselleştirilmiş hizmet anlayışı çerçevesinde
yüzde yüz müşteri memnuniyetini oluşturmaktır. Müşteri bağlılığının oluşması
için gerekli olan unsurlardan biri ve en önemlisi müşterilerin marka ile yaşamış
oldukları tecrübelerde olumlu etkiler almalarıdır. Bu tecrübeler yaşanırken,
tüketiciye, o markayı tercih ederek ayrıcalık sahibi olunduğu hissinin verilmesi
ve bu hislerin gerçek tecrübelerle pekiştirilmesi (kampanya,promosyon ve
süprizler) müşterinin bağlı duruma gelmesine ve bağlılığını sürdürmesine sebeb
olacaktır.
YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin uyguladıkları “Marka Yönetimi” ve
“Müşteri İlişkileri Yönetimi” stratejilerinin başarı oranı bu şirketlerin pazarda
rakipleri karşısındaki durumlarını ve pazar paylarını ciddi boyutta
etkileyecektir.
Geniş Vizyon ve Esneklik
YES’in özellikleri içerisinde bulunan sınırsızlık kavramı bugün pazar içerisinde
faaliyet gösteren şirketler içinde bir fırsat doğurmaktadır. YES şirketlerinin eski
ekonomi şirketlerinin aksine global bazda , geniş ürün çeşitleri ile farklı alanlara
yönelen bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir. YES dünyasında gerek
ulusal gerekse uluslararası alanda sınırların kalkması , iletişimin ve ticaretin
çıtasını yükseltmiş, tüm dünyanın birbirinin hem müşterisi hemde rakibi
olmasını sağlamıştır. Bugün YES şirketleri için müşterileri ve rakipleri eski
sistemde olduğu gibi ulusal bazda değil global bazda oluşmaktadır. Bir YES
sistemi şirketi teknoloji tabanlı pazarlama iletişim kanallarını kullanarak tüm
dünyaya açılabilmekte, tüm dünyadan müşteriler kazanabilmektedir. Yine bu
YES şirketi uluslararası alanda bulunda diğer pazarlara kolaylıkla girebilmekte
ve faaliyetlerini uluslararası alanlara genişleterek , çokuluslu şirket konumuna
gelebilmektedir. YES şirketlerinin global olarak hareket imkanlarına
madalyonun diğer tarafından baktığımızda ise bu imkanların başka ülkelerdeki
diğer şirketler içinde geçerli olabileceğini ve bu sebeble uluslararası pazarlarda
faaliyet gösteren diğer şirketlerin de YES şirketinin faaliyet gösterdiği ulusal
pazara gelerek ciddi bir rakip haline gelmesinin mümkün olabileceğini görürüz.
Bu çerçevede YES sisteminin hakim olduğu tüm uluslararası platformlarda farklı
ülkelerden gelen farklı oyuncular karma bir lig içerisinde rekabet etmektediler.
Bu rekabet içerisinde geri kalmamak ve gerekli Pazar payına ulaşarak, bu pazar
payını korumak için şirketlerin vizyonlarını ve hedeflerini genişletmeleri
gerekmektedir. Kendileri ile aynı kulvarda koşan ulusal ve uluslararası
rakiplerine karşı bir adım öne geçmek için farklılaşmak zorundadırlar.
Farklılaşmak için en önemli unsurlardan biri de mevcut hizmet ve ürünlerin
genişletilmesidir. YES şirketleri mevcut ürün gamlarını genişleterek hem
markalarının gücünü pekiştirmiş hemde hizmet seçeneklerini genişletmiş
olacaklardır. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer konuda YES toplumunu
oluşturan tüm kitlelere ulaşılabilmesi amacıyla farklı iletişim kanallarının
kullanımının uygulanmasıdır. Bu konuda verilebilecek en iyi örnek , e-dönüşüm
sürecini başarı ile tamamlayan eski ekonomi şirketlerinden İngiltere kökenli John
Charcol’dur. John Charcol şirketi İngiltere’de 25 yılı aşkın bir süredir emlak
danışmanlığı yapan bir firmadır. 1999 yılının Eylül ayına kadar, geleneksel yollar
ile emlak danışmalığı yapan ve YES toplumu bireylerinin çokta ilgisini çekmeyen
ve yavaş yavaş marka gücünü kaybetmeye başlayan bu şirket, yeni yönetici
direktöleri Toby Strauss’un göreve gelmesi ile ciddi bir değişim ve gelişim
içerisine girmiştir. Bu gelişimin başlangıcı şirketin geleneksel müşterilerine
sunmuş olduğu yüz yüze hizmet seçeneğinin yanına YES toplumu bireyleri için
İnternet üzerinden hizmet veren Charcol Online’nın kurulmasıdır. Charcol
Online’ın kurulması ve YES toplumu müşterilerine hizmet vermeye başlaması
daha önce John Charcol firmasının hiç tanışmadığı yeni bir kitle ile buluşmasını
sağlamıştır. Yapılan değişimin sonuçları kısa bir sürede ortaya çıkmış ve genel
işlem adetleri ile cirolarda artış sağlanmıştır. Toby Strauss, bu yeniliği sigorta
gibi diğer finansal ürün ve hizmet çeşitlendirmesi ile de besleyerek şirketlerini
YES bireyleri için tatminkar bir hizmet alma mecrası haline getirmiştir. Bu
aşamada, şirket YES içerisine girerek hem eski geleneksel müşterlerini memnun
etmeye devam etmiş hemde yeni bir YES birey kitlesini kendisine doğru harekete
geçirmiştir.
YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin başarıya giden yolda hedefleri her
zaman pazar liderliğine soyunmak ve faaliyet gösterdikleri alanda her zaman
ilklere imza atarak, pazarı yönetme gücünü elde etmek olmalıdır. Bu sebeble
tüm YES şirketlerinin statikocu yerine atılımcı ve yenilikçi , başarı için risk alan ,
vizyonu geniş ve nihai hedefi pazar liderliği olan bir anlayış içerisinde hareket
etmeleri gerekmektedir. Şirketler bu hedeflere ulaşırken faaliyet alanlarındaki
rakiplerine karşı güçlü oldukları özelliklerini kullanmalıdırlar. Bu konuda bir
örnek verecek olursak Türkiye mağaza ve kredi kartları pazarı en iyi örneklerden
biri olacaktır. Türkiye çok markalı kredi ve mağaza kartları pazarında yer alan
Advantage Kart , pazarda ilk taksit uygulamalarını yaparak büyük bir avantaj
elde etmiştir. Rakiplerin mevcut Advantage kart sistemini özelliklerini alarak bu
özelliklerin üzerine birde yeni özellikler ekleyerek pazara girmeleri ve
Advantage kart sisteminin gerekli değişim ve yenilikleri zamanında
uygulayamaması sebebi ile bu kart sisteminin pazar payı ciddi oranlarda
düşmeye başlamıştır.Birçok kart sisteminin mevcut olduğu pazarda Akbank’ın
çıkarmış olduğu Axess Kredi kartı sistemi ise henüz bu pazarda uygulanmamış
kampanya yönetimi programı sayesinde tüm mevcut kart sistemlerinin sistemsel
özellikleri açısından bir adım ötesine geçmiştir. Bu özellikleri sebebi ile de 2002
yılında dünyada en hızlı büyüyen master kart logolu kart sistemi ödülünü
almıştır.
YES şirketlerinin sistem içerisinde faaliyet gösterirken her ne kadar rakipleri ile
amansız bir rekabete girmekte olsalarda zaman zaman eski ekonomi şirketlerinin
aksine kendilerinin tek başına finansal ve operasyonel çerçevede
gerçekleştiremeyecekleri bazı proje ve uygulamalarda rakipleri ile stratejik
ortaklıklar kurdukları ve başarıya ulaştıkları görülmektedir. YES şirketleri
gerektiği durumlarda aynı pazarda pazar payı için savaştıkları rakipleri ile o
alanların farklı uygulamalarında ortak hareket edebilir ve her iki taraf içinde
avantaj sağlayıcı projeler üretebilirler.
Sonuç olarak, YES içerisinde faaliyet gösteren şirketlerin başarılı olmaları için
geniş bir vizyona sahip olmaları , eski ekonomi şirketlerinde bulunan sınırlar ve
katı prensipler çerçevesinde hareket etmemeleri ve tüm dünyanın hem
müşterileri hemde rakipleri olduğunun bilincinde olmaları gerekmektedir.
Kriz Yönetimi
Günümüzde ulusal ve uluslararası platformda yaşanan ekonomik hareketlilik
yeni dünya ekonomik sisteminin bir özelliği haline gelmiştir. Tarih boyunca
hiçbir zaman mali piyasalar bugün olduğu kadar dış etkilere hassas ve hemen
cevap verir hale gelmemişti. Yapılan küçük bir açıklama , ağızlardan çıkan yanlış
bir kelime tüm piyasalarda olumlu ya da olumsuz ciddi hareketlere sebeb
olmaktadır. Bugünün koşulları içerisinde YES’te faaliyet gösteren şirketler de bu
sistem içerisinde tutunmak ve meydana gelecek olumsuz gelişmeler sonucunda
zor durumda kalmamak için her zaman bir kriz planına sahip olmak
zorundadırlar. 1999 sonlarında ve 2000 yılı başlarında yaşanan e-kriz sonucu
yüzlerce internet firmasının kapanması ve binlerce kişinin işsiz kalmasının en
temel sebelerinden biri de bu kriz planlarının mevcut olmaması ya da zamanında
uygulamaya koyulamaması idi.
YES’te şirketlerin kriz dönemlerinde hazırlıksız yakalanmalarının ve
yakalandıları zamanlarda da kurtuluşu gerçekleştirememelerinin en önemli
sebelerinden biri kontrolsüz büyüme olmuştur. Minumum maliyet maksimum
fayda prensibi çerçevesinde hareket etmeyen şirketler çıkması muhtemel ilk
krizde ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. Şu anda pazarda faaliyet gösteren ve
altyapısı yeterli olmayan Internet şirketlerinin % 75’inin önümüzdeki beş yıl
içerisinde iflas edeceği tahmin edilmektedir ve yine yapılan tahminlere göre
ayakta kalan şirketlerin yine % 75’inin mali durumları bu şirketlerin satışını
engelleyecek kadar kötü olacaktır. Bu şirketlerin bu duruma düşmelerine sebeb
olacak en büyük sebep ani çıkan krizler ve bu krizler karşısında şirketlerin kriz
planlarının olmayaşıdır.
YES şirketlerinin hareket kabiliyetlerinin yüksek olması ve olası krizler
sonucunda gerekli olan değişimlerin çok hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi
gerekmektedir. Bu esnekliğe sahip olan YES şirketlerinin rakiplerine göre
pazarda oluşacak ani krizler sonucunda ayakta kalmaları daha yüksek bir
ihtimal olacaktır. Yeni şartlara ve pazara uyum sürecinin tamamlanma süreci
şirketin varlığının devamı için oldukça önemli bir etkendir.
YES içerisinde faaliyet göstermekte olan şirketlerin başarıya ulaşmaları için
olmazsa olmaz mantığı çerçevesinde uygulamak zorunda oldukları beş ana
stratejinin incelemesini burada tamamlamış oluyoruz. Son olarak , YES
içerisinde teknoljik altyapıya sahip ve teknolojiyi verimli bir şekilde kullanabilen,
modern yönetim anlayışlarını benimsemiş, marka yönetimi ile müşteri ilişkileri
yönetiminde başarılı olan , odak noktası müşteri olan, vizyonu geniş ve krizleri
önceden sezebilen ve bu krizlere karşı hazırlanmış olan planları bulunan
şirketlerin pazarda tutunmak ve yükselmek anlamında rakiplerine oranla çok
daha yüksek şansları olacağını söyleyebiliriz.
4. Ulusal ve Uluslararası Tehditler : Dijital Bölünme
Eski ekonomi sisteminden YES’e geçilerek katedilen büyük aşama ve gelinen uç
teknolojik nokta bugün tüm topululuklar ve topluluklar içinde yaşayan tüm
kitleler için geçerli değildir. Sınırları kaldıran, iletişim alanında uzaklık
kavramını tamamen yok eden bu sistemi incelerken 1999 yılında tüm dünyada
yaşayan insanların yarısının henüz bir telefon görüşmesi bile yapmadığını
belirtmek madalyonun diğer yüzünü de ortaya çıkarmaktadır. Bugün tüm
dünya üzerinde bulunan toplumlar,toplumların içerilerinde yaşayan kitleler ve
ticaret yapan şirketler arasında teknolojiyi kullanma , iletişim kanallarına erişme
ve bilgiye ulaşma anlamında ciddi farklar bulunmaktadır.
Tanım II.4.1
DİJİTAL BÖLÜNME
Dünya üzerinde bulunan toplumların ve şirketlerin ulusal ve
uluslararası alanda bilgiye erişim , iletişim kurma , teknolojiyi
kullanma ve ticaret yapma fırsatları, istekleri ve kabiliyetleri
açısından aralarında oluşan fark neticesinde ortaya çıkan iki kutuplu
ulusal ve uluslararası düzensizliğe verilen addır.
Bu bölümde dijital bölünme kavramını incelerken etkili olduğu iki alan üzerinde
durulacaktır. Bunlardan ilki toplum içerisindeki farklı kitleler arasında oluşan ve
ikincisi ise uluslararası alanda farklı ülkeler arasında oluşan dijital bölünmedir.
Bu iki alanda oluşan dijital bölünme kavramı incelenirken , dijital bölünmenin
belirtileri , oluşma sebebleri , sakıncaları ve ortadan kaldırılması için uygulanan
ve uygulanması gereken politikalar üzerinde durulacaktır.
Bugün dünya üzerinde toplumlar içindeki farklı kitleler ve uluslarası alanda
farklı ülkeler arasında oluşan dijital bölünmenin en önemli indikatörü, bu kitle
veya toplumların teknolojik iletişim araçlarına erişim ve teknolojik ürünleri
kullanma yüzdeleridir. Bu bölümde dijital bölünme’nin ölçülmesi ve
incelenmesinde dünya üzerindeki bölgelerin , toplam nüfusları ile sabit ve mobil
penetrasyon yüzdeleri , PC sahip olma oranları, Internet kullanım oranları gibi
istiatistikleri kullanacağız.
Tablo II.4.1
DÜNYA’DA DİJİTAL BÖLÜNME’NİN RAKAMSAL VERİLERİ
Nüfus
(Milyon Kişi)
Telefon
( Bin Kişi )
PC Sayısı
(Bin Adet)
Internet
(Bin Kişi )
BÖLGE
‘99
‘00
‘01
‘99
‘00
‘01
‘99
‘00
‘01
‘99
‘00
‘01
Afrika
751,4
778,8
798,7
25,8
34,8
44,3
5,90
6,69
7,55
2,81
4,60
6,7
Amerika
814,1
824,5
842,4
404,7
471,4
518,3
170,7
196,5
218,2
123,6
156
182
Asya
3,500
3,569
3,606
457,1
588
727,3
86,724
103,5
117
65,8
108
158
Avrupa
795,79
796,9
800,4
487,1
608,6
675,4
115,3
130,6
140,5
71,2
108
144
Okynsy.
30,07
30,46
30,86
19,8
23,1
26,1
9,5
10,7
11,8
6,4
7,6
8,5
DÜNYA
5,892
6,005
6,079
1,394,7
1,726,2
1,991,6
388,06
448
495
269,2
384
500
Tablo II.4.1’de görüldüğü gibi dünya üzerindeki 5 ana kıtada telefon aboneliği
sayısı , PC sayıları ve internet kullanıcı sayıları ciddi farkılıklar göstermektedir.
En yüksek telefon aboneliği sayısı Asya kıtasında gözükmekte ise de bu
rakamları nüfusa göre oranladığımız zaman ortaya pekte olumlu bir tablo
çıkmamaktadır. Aynı tablo içerisinde yer alan PC sayısı ve İnternet kullanıcı
sayılarına da nüfusa oranla bakıldığında bazı kıtaların penetrasyon anlamında
çok geride kaldıkları görülmektedir.
Bölgeleri penetrasyon anlamında incelemeye başlamadan önce toplam telefon
abone sayısı , PC sayısı ve İnternet kullanıcı sayılarının bölgelere göre yüzdesel
oranına bakmak faydalı olacaktır.
Grafik II.4.1’de tüm dünya’da ki telefon aboneliği sayısının kıtalara göre
dağılımına yer verilmiştir. Grafikte görüldüğü gibi sayısal bazda tüm abone
sayısının % 37’lik kısmı Asya kıtasında yaşamaktadır. Asya kıtasını, sırasıyla %
34’lük oranla Avrupa , % 26’lık oranla Amerika, % 2’lik oranla Afrika ve % 1’lik
oranla Okyanusya izlemektedir. Grafikte yer alan yüzdeleri değerlendirmelerde
temel alarak dijital bölünme kavramının değerlendirilmesinde yanlış sonuçlara
ulaşılabilir. Bu sebeble, ülkelerin nüfuslarına göre telefon penetrasyon
oranlarının çıkartılması
dijital bölünme’nin boyutlarının net bir şeklide
görülmesinde faydalı olacaktır.
Grafik II.4.1
*Grafikte yer alan dağılım yüzdeleri 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır.
DÜNYA'DA
TOPLAM TELEFON ABONELİĞİ BÖLGESEL
DAĞILIMI
Avrupa
Okyanausya
34%
1%
Afrika
2%
Amerika
26%
Asya
37%
Grafik II.4.2’de dünyada yer alan beş bölgenin nüfuslarına göre telefon aboneliği
penetrasyon oranları verilmiştir. Grafikte’de görüldüğü gibi Grafik II.4.1’de
abone sayısı baz alındığında dünya’daki toplam abone sayısı içerisinde % 37’lik
pay ile birinci durumda olan Asya kıtası, nüfusa göre penetrasyon oranı baz
alındığında % 20,17’lik oranla % 5,56’lık penetrasyon oranına sahip olan
Afrika’dan sonra en düşük penetrasyon oranına sahip kıta konumundadır.
Nüfusa göre telefon aboneliği penetrasyon oranlarında en yüksek orana sahip
kıta % 84,58’lik penetrasyon oranı ile Okyanusya olup , bu kıtayı sırasıyla %
84,38’lik oranı ile Avrupa ve % 61,56’lık oranı ile Amerika kıtaları izlemektedir.
Ortaya çıkan bu tabloya bakıldığında Afrika kıtasında her yüz kişiden sadece
beşi ve Asya kıtasında ise her yüz kişiden yirmisi telefon aboneliğine sahiptir.
Diğer taraftan Okyanusya’da her yüz kişiden seksen beşi, Avrupa’da seksen
dördü ve Amerika’da 61’i telefon aboneliğine sahiptir. Bu oranlarla ortaya çıkan
gerçek telefon gibi aslında eski ekonomik sistemin içerisinide yer alan bir iletişim
aracının bile bazı kıtalarda henüz yeterli abonelik oranlarına ulaşamamış
olmasıdır. Dijital bölünmenin en temel göstergelerinden biri, telefon penetrasyon
oranları olarak gözükmektedir.
Grafik II.4.2
*Grafikte yer alan oranlar 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır.
DÜNYA'DA TELEFON ABONELİĞİ BÖLGESEL
PENETRASYON ORANLARI
100,00
84,38
80,00
84,58
61,56
60,00
40,00
20,00
20,17
5,56
0,00
Afrika
Amerika
Asya
Avrupa
Okyanausya
Dijital bölünmenin belirtilerinin incelenmesinde başvuracağımız ikinci indikatör
ise yine Dünya üzerinde yer alan beş kıtanın, bilgi toplumunun oluşmasında
başrolü oynayan en önemli ürünlerinden biri olan PC’ler açısından incelemmesi
olacaktır. Dünya üzerinde yer alan beş kıtanın toplam PC sayılarındaki yüzdesel
oranları ve bu kıtalarda kişi başına düşen PC sayılarının incelenmesi Dijital
bölünmenin boyutu konusunda bize bir önemli bilgi daha verecektir.
Grafik II.4.3’de dünya’da bulunan PC sayısının beş ana kıtaya göre yüzdesel
dağılımı verilmiştir. Grafikte de görüldüğü gibi Amerika kıtası tüm PC sayısının
% 44’lük kısmını oluşturarak bu alanda ilk sırayı almaktadır. Amerika kıtasını
sırasıyla % 28’lik oranla Avrupa , % 24’lük oranla Asya ve % 2’şerlik oranlarla
Afrika ve Okyanusya kıtları izlemektedir.
Grafik II.4.3
*Grafikte yer alan oranlar 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır.
DÜNYA'DA TOPLAM PC SAYISI BÖLGESEL DAĞILIMI
Avrupa
28%
Okyanausya
2%
Afrika
2%
Am erika
44%
Asya
24%
Beş kıtanın telefon aboneliği dağılımında olduğu gibi PC sayısınında da nüfusa
göre oranlama yapılmadığı taktirde dijital bölünmenin boyutları konusunda
sağlıklı bir bilgi alınamayacaktır. Grafikte Asya kıtası % 24’lük oran ile üçüncü
sırada ve Okyanusya kıtası % 2 oran ile son sırada bulunsada , konuyu PC başına
düşen kullanıcı sayısına göre ele aldığımızda çok farklı sonuçlar ortaya
çıkmaktadır.
Grafik II.4.4
*Grafikte yer alan oranlar 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır.
DÜNYA'DA BÖLGELER BAZINDA PC BAŞINA DÜŞEN
KULLANICI SAYILARI
120,0
105,6
100,0
80,0
60,0
30,8
40,0
5,7
3,9
20,0
2,6
0,0
Afrika
Amerika
Asya
Avrupa
Okyanausya
Grafik II.4.4’te dünya üzerindeki beş kıtada nüfusa oranla PC başına düşen
kullanıcı sayıları görülmektedir. Toplam PC sayılarının bölgelere göre
oranlanmasında çıkan sonuçların aksine Okyanusya kıtası PC başına düşen
2,6’lık oranla ilk sırayı almaktadır. Bu oran Okyanusya kıtasında ortalama olarak
her ailede bir PC’nin bulunduğunu göstermektedir. Okyanusya kıtasını sırasıyla
3,9 kişi ile Amerika , 5,7 kişi ile Avrupa , 30,8 kişi ile Asya ve 105,6 kişi ile Afrika
kıtası izlemektedir. Grafik II.4.3’te çıkan sonuçlara göre tüm dünyadaki PC
sayısının % 24’lük kısmına sahip olan Asya kıtası PC başına düşen kullanıcı
sayısı oranında 30,8 kişi ile Afrikadan sonra teknolojinin en az kullanıldığı kıta
olarak gözükmektedir. Telefon penetrasyonu ile beraber PC penetrasyonu da
toplumların YES’e ne kadar yakın veya uzak olduklarını gösteren bir
indikatördür. PC penetrasyonunda son sıralarda yer alan bölgeler ve bu
bölgelerde yaşayan toplumlar çok yakın bir gelecekte ciddi problemler ile yüz
yüze kalacaklardır.
Dijital bölünmenin indikatörleri arasında yer alan son bölüm kıtalar bazında
incelenmiş olan Internet kullanıcı sayıları ve penetrasyon oranlarıdır.
Grafik II.4.5
*Grafikte yer alan oranlar 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır.
DÜNYA'DA TOPLAM INTERNET KULLANICI SAYISI
BÖLGESEL DAĞILIMI Am erika
Avrupa
29%
Okyanausya
2%
Afrika
1%
36%
Asya
32%
Kıtalararası internet kullanıcılarının dağılımlarına bakıldığında % 36’lık oranla
Amerika’nın tüm dünyadaki internet kullanıcıları içerisinde en fazla sayıda
kullanıcıya sahip olduğu görülmektedir. Amerikayı , % 32’lik oranla Asya , %
29’luk oranla Avrupa , % 2 ve % 1’lik oranlarla ise sırasıyla Okyanusya ve Afrika
izlemektedir.
Dünya’da internet kullanımı bölgesel dağılımları açısından
incelendiğinde diğer indikatörlerde olduğu gibi Asya Kıtası sayısal olarak yukarı
sıralarda bulunmaktadır ancak konuyu tekrar nüfusa oranla inceleyecek olursak
sıralamada farkılılıkların oluştuğunu ve Asya’nın oranlama açısından gerilere
düştüğünü ve sayısal dağılımda son sıralarda yer alan Okyanusya’nın ise üst
sıralarda bulunduğunu görebiliriz.
Grafik II.4.6
*Grafikte yer alan oranlar 2001 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır.
DÜNYA'DA BÖLGELER BAZINDA INTERNET
KULLANICI PENETRASYONU
27,56
30,00
21,69
25,00
18,04
20,00
15,00
10,00
5,00
4,38
0,84
0,00
Afrika
Amerika
Asya
Avrupa
Okyanausya
Kıtalar bazında Internet kullanıcı penetrasyonu oranlarına baktığımızda
Okyanusya’nın % 27,56’lık bir oranla ilk sırada yer aldığı görülmektedir.
Okyanusya’yı sırasıyla % 21,69’luk oranı ile Amerika kıtası , % 18,04’lük oranı ile
Avrupa kıtası, % 4,38’lik oranı ile Asya kıtası ve % 0,84’lük oranı ile Afrika kıtası
izlemektedir. Afrika kıtasında internet kullanan kitlenin oranı yüzde bire bile
varamamıştır. Kullanıcı sayılarında üst sıralarda bulunan Asya kıtası ise nüfus
göre oran hesaplandığında sondan ikinci kıta durumunda kalmaktadır. Dijital
bölünmenin son indikatörü olan Internet kullanıcı sayıları ve penetrasyon
oranları incelememizi tamalamadan önce Okyanusya’da yaşayan yaklaşık her
dört kişiden birinin internet kullanıcısı olduğunu, bu oranların diğer kıtalarda
sırasıyla Amerika’da yaklaşık 5 kişi , Avrupa’da yaklaşık 6 kişi, Asya’da yaklaşık
23 kişi ve Afrika’da yaklaşık 119 kişi olduğunu belirtmek yararlı olacaktır.
Asya’da ve Afrika’da yaşanan durum gerçekten dijital bölünmenin ne kadar
büyük boyutlarda olduğunu açıkça gözler önüne sermektedir.
Dijital bölünme’nin ne anlama geldiğini açıkladıktan ve ana belirtilerinin
incelenmesini tamamladıktan sonra dijital bölünme’nin bir toplum ya da
uluslararası düzen üzerindeki etkilerini incelemek gerekmektedir. Bugün grafik
ve tablolarda verilmiş olan rakamlara bakıldığında dünya üzerinde farklı
toplumlar ve bir ülkeye ait toplum içerisindeki farklı kitleler arasında dijital
bölünme’nin belirtileri görülmektedir. Bir toplum içersinde Dijital bölünme’nin
oluşması için o toplum içerisinde yaşayan insanların ekososyal boyutta ciddi
eşitsizlik yaşamaları gerekmektedir. Yaşanan dijital bölünme’nin sosyal ve
ekonomik boyutları kısa bir süre içerisinde olumsuz etkilerini göstermektedir.
Öncelikle dijital bölünme’nin sosyal boyutunu ele alacak olursak toplumdaki
kesimler arasındaki farklı sebeblerden dolayı oluşmuş olan dijital bölünme ,
dijital bölünmenin alt kutubunda yaşayan kitlenin diğer kitleden uzaklaşmasına
ve yabancılaşmasına sebeb olmaktadır. Dijital Bölünme’nin üst kutubunda yer
alan kitleden uzaklaşan ve yabancılaşan kitle , kendi yaşama tarz ve
alışkanlıklarını belirlemeye ve kendi içlerinde oluşturdukları bir refkles sebebi ile
diğer kitlenin yaşam tarzının yanlışlığı konusunda önyargı taşımaktadırlar.
Toplum içerisinde oluşan kutuplaşma ve yabancılaşma sonucunda toplumun
sosyal dengelerinde sarsılmalar ve iç huzursuzluklar baş göstermektedir.
Toplum içerisinde yer alan bir kitlenin son teknolojiyi kullanan ve bilgi toplumu
bireylerinden oluşmasına karşın diğer yanda bu teknolojilere , yaşam tarzına ve
bilgi toplumu bireylerine yabancı ve hatta zaman zaman düşman bir kitle
bulunmaktadır. Toplum içerisinde meydana gelen dijital bölünme ve etkileri
ülkenin ekonomik altyapısına da zarar verebilmektedir. Dijital Bölünme’nin en
yoğun yaşandığı ülkelerde, kaliteli iş gücü eksikliği , üretim potansiyeli eksikliği
ve hepsinden önemlisi gelir dağılımı bozukluğu görülmektedir. Toplumun bir
kesimi hızlı bir şeklide gelişmeye devam ederken ve toplam gelirin büyük bir
kısmına sahip olurken , dijital bölünmenin alt kutubunda yer alan kesim gelir
dağılımı adaletsizliği , işssizlik ve benzeri sıkıntıları yaşamaya mahkum
olmaktadır.
Dijital bölünme’nin ülke içerisinde yarattığı sosyal ve ekonomik etkiler o ülkenin
uluslararası alanda ciddi sorunlar ile karşılaşmasına sebeb olmaktadır. Dijital
Bölünme’nin bir ülke üzerindeki uluslararası etkilerini incelerken konuyu iki
açıdan ele almak gerekmektedir. Öncelikle dijital bölünme’nin sebeb olduğu
uluslararası ticaret olumsuzluklarından başlamak yararlı olacaktır. Çok doğal
olarak dünyaya pencerelerini açmış olan her ülke için ihracat ve ithalat
vazgeçilmez ticaret uınsurlarıdır. Bir ülkenin yurt dışına yapmış olduğu ihracat
rakamı çok önemli bir gelir kalemi olarak görülmektedir. Ülkeler ürettikleri
belirli ürünleri düşük maliyet ile üretmeyi ve uluslararası platformda rakiplerine
göre daha uygun fiyatlarla satmayı hedef haline getirmişlerdir. Bu noktada dijital
bölünme’nin boyutu bir ülkenin ihracat yapma ya da diğer bir deyişle
uluslararası piyasada rekabet etme kabiliyetini nasıl etkilediğini incelemek
gerekmektedir. Uluslararası pazarda talep gören ürünler genelde alıcı için
maliyeti düşük ancak kaliteli ürünlerdir. Bugün dijital bölünme’nin yoğun
olarak yaşanmadığı ülkeler, teknolojinin yardımı ile üretimde çok ciddi maliyet
düşüşleri sağlamakta ve aynı zamanda ürünlerin kalitesini de en üst seviyede
tutabilmektedirler. Diğer taraftan, dijital bölünme’nin yoğun yaşandığı ve
teknolojinin daha üretime ve günlük hayata dominant olarak yansımadığı
ülkelerde, üretim ve iş yapma maliyetleri yüksek ve buna karşılık ürün ve
hizmet kaliteleride düşük olabilmektedir. Bu tip ülkelerin uluslararası pazarda
rekabet güçleri yok olmakta ve ekonomileri her geçen gün ciddi bir şekilde kan
kaybetmektedir. Dış ticarette iyi getiri sağlayamayan ekonomiler , dışa bağımlı
ekonomik programlar çerçevesinde yaşamlarını sürdürmeye çalışmaktadırlar.
Dijital bölünme’nin ülkelere uluslararası alanda yapmış olduğu olumsuz bir
etkide, sosyal ve ekonomik bir istikrarsızlık ile ciddi problemler yaşayan
ülkelerin uluslararası siyasi platformda dahil olmak istedikleri ya da olmaları
gereken siyasi oluşumlar tarafından dolaylı yoldan reddedilmeleridir. Bu
konuda Türkiye’yi ele alacak olursak , dijital bölünmenin yoğun yaşandığı bir
ülke olarak sosyal,siyasal ve ekonomik istikrarsızlığı yaşamaktadır. Avrupa
Birliği ile bütünleşmeyi en önemli ve öncelikli dış politika konularından biri
olarak gören Türkiye , AB’ye girerek ekonomik , sosyal ve siyasal istikrara
kavuşacağına inanmaktadır. AB’nin üyelik konusunda çok sıcak olmamasının en
önemli sebebi, ülkenin bozulmuş olan siyasi , sosyal ve ekonomik yapısıdır. Tam
üyelik sonrası sınırların yada diğer bir deyişle vize uygulamalarının kaldırılacak
olması ve yüzbinlerce işsizin diğer üye ülkelere göç etmeye çalışacakları
düşünülürse , AB’nin üyeliğe neden bu kadar sıcak bakmadığı ortaya
çıkmaktadır. AB’nin sıcak bakmamasının sebebleri çok doğal olarak bir takım
hukuksal konularda bulunmaktadır.
Sonuç olarak , bölüm içerisinde yer alan tablo ve grafiklere bakıldığında dijital
bölünme’nin yoğun yaşandığı kıtaların ve bu kıtaları oluşturan ülkelerin bir
çoğunun sosyal,ekonomik ve siyasal
alanda çok ciddi sıkıntılar çektiği
görülmektedir.
Dijital bölünme’nin belirtilerinin incelenmesini tamamlarken ülkelere göre PC
penetrasyon ve internet erişim oranlarına göz atmamız ve bu bilgileri takiben
dijital bölünme’yi ortaya çıkaran farklı faktörleri sırasıyla ele almamız yararlı
olacaktır. Dijital bölünme’nin oluşmasında en büyük paya sahip olan gelir oranı ,
kırsal ve kentsel kesim ayırımı , aile yapısı farklılıkları , yaş ve cinsiyet
farklılıkları ve son olarak etnik köken farklılıkları tek tek çeşitli ülkelerden
alınmış istatistiki bilgiler ışığında incelenmesi ve çözüm yollarının açıklanması,
sorunun neden kaynaklandığını ve çözümünün nasıl olacağı konusunda
aydınlatıcı olacaktır.
Gerek toplumsal olarak gerekse iş hayatı için dijital bölünme’yi ölçmenin en
sağlıklı yollarından biri o topluluğun PC penetrasyon oranlarını ve İnternet
erişim oranlarını öğrenmekten geçmektedir. Düşük PC penetrasyon oranlarına
sahip olan ülkeler diğerlerine göre iş hayatımızı sürdürmek için bir şart haline
gelen bir aracı kullanmayarak, YES’e aday bile olamamaktadırlar.
Grafik II.4.7’de çeşitli kıtalardan seçilmiş bazı ülkelerin nüfuslarına göre PC
penetrasyon oranlarına yer verilmiştir. Grafikte’de görüldüğü gibi Hollanda PC
penetrasyonunda % 65’lik oranla en yüksek kullanıcı oranına sahiptir.
Hollanda’yı % 54’lük penetrasyon oranı ile Avusturalya ve % 51’lik oranı ile
ABD izlemektedir. PC penetrasyonu çeçrevesinde oluşan dijital bölünmenin en
yoğun yaşandığı Avrupa ülkeleri ise % 20,9’luk oranı ile İtalya ve % 27’lik oranı
ile Fransa’dır. Bu iki ülke de Avrupa Birliği üyesi ve gelişmiş ülke konumunda
olmalarına rağmen henüz teknolojiyi tam anlamıyla evlerin içerisine
yerleştirememiş ve tam bir YES üyesi olamamışlardır. Grafik’te yer alan bir
diğer ilginç sonuç ise, teknoloji ülkesi Japonya’da PC penetrasyon oranının
beklendiği kadar yüksek olmaması ve Japonya’nın % 38,6’lık penetrasyon oranı
ile Danimarka (% 45) ve Finlandiya’nın (% 43,4) arkasından altıncı sırada yer
almasıdır.
Grafik II.4.7
Kaynak:
Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and Development
(OECD).
ÜLKELERDE NÜFUSA GÖRE PC PENETRASYON ORANLARI
İtalya(1999)
20,9%
27,0%
Fransa (2000)
İngiltere (1998)
33,0%
36,4%
Kanada (1997)
37,5%
Yeni Zelanda (1999)
38,6%
Japonya (2000)
43,4%
Finlandiya ( 1999)
45,0%
Danim arka (1998)
51,0%
ABD (2000)
54,0%
Avusturalya (2000)
65,0%
Hollanda (1999)
0%
10%
20%
30%
40%
50%
60%
70%
Bir toplumun teknolojik yaşamın neresinde olduğunu ölçmek ve dijital
bölünmenin o toplum içerisinde ne aşamada olduğunu anlamak için PC
penetrasyon oranları baz alınmakla beraber , PC’lerin bir toplumun YES
teknolojisine ilk adımı olduğu ve devamının mutlaka gelmesi gerektiği
unutulmamalıdır.
PC penetrasyonunun oluşması YES’e atılan ilk adım olurken , devamında
teknolojinin sosyal ve iş hayatında kullanılmasını sağlayan başka bir araçta
önem kazanmaktadır. Bu araç bugün 500 milyonun üzerindeki kişiyi hergün
birbiri ile buluşturan internettir. Toplumların YES teknolojisine ne kadar
yaklaştıklarını ölçmek ve o toplumlardaki dijital bölünmenin boyutlarını ölçmek
için ülkelerin internet erişim oranlarına bakmak yeterli olacaktır. Ülkelerin
internet erişim oranlarına baktıktan sonra dijital bölünmenin oluşmasındaki
faktörleri tek tek ele alarak dijital bölünme kavramının incelenmesini
sürdüreceğiz.
Grafik II.4.8’de çeşitli kıtalardan seçilmiş ülkelerin nüfuslarına göre internet
erişim oranları yer almaktadır. Tablo’da görüldüğü gibi nüfusa göre en yüksek
internet erişimi % 58,1’lik oranla İsveç’te bulunmaktadır. İsveç’in ardından
sırasıyla % 53,6’lık oranı ile Danimarka , % 53,3’lük oranı ile Hollanda , % 51,1’lik
oranı ile Finlandiya ve % 47,9’luk oranı ile Avusturya ilk beş sırayı almaktadırlar.
Yüksek internet erişim oranlarına sahip ülkelerden biri de % 47,1’lik oran ile
ABD olarak gözükmektedir. Internet erişim oranlarında Avrupa Birliği
ortalaması % 31,1 olarak gözükmekte olup , Almanya , Fransa , İspanya ve
Yunanistan gibi AB üyesi ülkeler bu ortalamanın altında kalmaktadır. Özellikle
Yunanistan % 10,3’lük erişim oranı ile grafikte son sırada yer almaktadır.
Dijital bölünme boyutunun toplumlardaki en önemli indikatörleri içerisinde yer
alan PC penetrasyonu ve internet erişim oranlarını inceledikten sonra bu
bölünmeye sebeb olan ya da diğer bir deyişle toplumların bir kısmını bilgi
toplumu haline getiren ve diğer taraftan kalan kısımları ise teknolojik hayattan
uzak tutan faktörleri incelemeye başlayabiliriz.
Günümüzde dijital bölünmenin oluşmasındaki en önemli faktörlerden biri o ülke
içerisinde bulunan gelir dağılımı bozukluğu ve alt gelir gruplarının teknolojiyi
kullanmak için yeterli maddi imkanlara sahip olmayışlarıdır. Gelir gruplarına
göre dijital bölünmenin boyutları incelenirken yine çeşitli ülkelerdeki PC
penetrasyon ve İnternet erişim oranları baz alınacaktır.
Grafik II.4.8
Kaynak:
U.S. Department of Commerce, Anation Online: How Amerikans are expanding their use of the
Internet.
AVRUPA BİRLİĞİ VE AMERİKA'DA INTERNET ERİŞİM
ORANLARI
Yunanistan
10,3%
21,3%
Portekiz
22,5%
İspanya
24,5%
Fransa
İzlanda
26,6%
29,2%
Alm anya
29,2%
Belçika
Avrupa Birliği Ort.
31,1%
36,2%
Lüksem burg
İrlanda
39,7%
39,8%
İngiltere
47,1%
ABD (2000)
47,9%
Avusturya
51,1%
Finlandiya
53,3%
Hollanda
53,6%
58,1%
Danim arka
İsveç
0,0%
10,0%
20,0%
30,0%
40,0%
50,0%
60,0%
Grafik II.4.9
Kaynak:
Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and Development
(OECD).
*Grafikte yer alan oranlar 2000 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır.
GELİR GRUPLARINA GÖRE PC PENETRASYON ORANLARI
89,0%
85,0%
90,0%
80,0%
73,0%
69,0%
66,0%
70,0%
60,0%
50,0%
40,0%
33,0%
31,0%
30,0%
19,0%
20,0%
12,0%
11,0%
10,0%
0,0%
Avusturalya
Fransa
Hollanda
Alt Gelir Grubu
ABD
Japonya
Üst Gelir Grubu
Grafik II.4.9’da çeşitli kıtalardan seçilmiş olan ülkelerin alt ve üst gelir
gruplarının PC penetrasyon oranları görülmektedir. Genel olara bakıldığında,
gelir düşüklüğünün doğal bir sonucu olarak her ülkede alt gelir gruplarının PC
penetrasyon oranları üst gelir gruplarına göre daha düşük oranlarda
gerçekleşmektedir. Üst gelir gruplarında en yüksek PC penetrasyonuna sahip
olan ülke % 89’luk oranı ile Hollanda olarak görülmektedir. Hollanda’yı sırasıyla
% 85’lik oranı ile ABD , % 73’lük oranı ile Fransa , % 69’luk oranı ile Avusturalya
ve % 66’lık oranı ile Japonya izlemektedir. Alt gelir gruplarına bakıldığında ise ,
en yüksek PC penetrasyon oranı % 33 ile Hollanda’da görülmektedir.
Hollanda’yı sırasıyla Avustralya , ABD , Japonya ve Fransa izlemektedir. Bu
bilgiler ışığında dijital bölünme’nin gelir gruplarına göre en çok yaşandığı iki
ülke Fransa ve Japonya’dır. Fransa %73’e % 11 gibi bir oranla ve Japonya’da %
66’ya % 12 gibi bir oranla ciddi dijital bölünme sorunları yaşamaktadırlar.
Bu ülkelerin gelir gruplarına göre PC penetrasyon oranlarını inceledikten sonra
bir de ikinci adım olan İnternet erişim oranlarına göz atmak gerekmektedir.
Grafik II.4.10
Kaynak:
Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and
Development (OECD).
*Grafikte yer alan oranlar 2000 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır
GELİR GRUPLARINA GÖRE INTERNET ERİŞİM ORANLARI
80,0%
77,0%
70,0%
57,0%
60,0%
50,0%
50,0%
49,0%
45,0%
50,0%
38,0%
40,0%
30,0%
18,0%
20,0%
10,0%
0,0%
7,0%
2,0%
5,0%
11,0%
7,0%
2,0%
Avusturalya
Kanada
Fransa
Alt Gelir Grubu
Japonya Hollanda İngiltere ABD
Üst Gelir Grubu
Grafik II.4.10’da çeşitli kıtalardan seçilmiş ülkelerin gelir gruplarına göre internet
erişim oranları yer almaktadır. Grafikte görüldüğü gibi üst gelir grupları
içerisinde en yüksek internet erişim oranı % 77’lik oran ile ABD’ye aittir. ABD’yi
sırasıyla , Hollanda , Avusturalya , Fransa , İngitere ve Kanada izlemektedir.
Düşük gelir gruplarının internet erişim oranlarına bakıldığında ise en yüksek
oran % 18 ile Avusturalya’da görülmektedir. Avusturalya’yı sırasıyla ABD ,
Hollanda , Kanada , Japonya , İngiltere ve Fransa izlemektedir. PC penetrasyon
oranlarında üst gelir grubu ile alt gelir grubu arasındaki farkta en ön sırada yer
alan Fransa, internet erişim oranlarının farkında da birinci sırada yer almaktadır.
Fransa’da alt gelir grubunun % 11’i PC kullanırken , bu grubun sadece % 2’si
internet’e erişim sağlayabilmektedir. Bu veriler özellikle bir AB üyesi olan
Fransa’da dijital bölünmenin oldukça ciddi boyutlarda yaşandığını
göstermektedir.
Dijital Bölünme’de önemli yer tutan diğer bir faktörde ekonomik gelir dağılım
bozuklukları ve kültürel altyapı farklılıkları sonucu oluşan kentsel ve kırsal
teknolojik penetrasyon oranları arasındaki farklılıklardır. Günümüzde ülkelerde
yer alan bölgeleri ikiye ayırırken kentsel ve kırsal kesim olarak tanım
yapmamızın temel sebebi bir tarafta üretimin ve tüketimin ağırlığının oluştuğu
kentsel bölgeler ve diğer taraftan üretimde,tüketimde ve hatta nufüs
yoğunluğunda geride kalan kırsal bölgelerin arasındaki sosyal ve ekonomik
farklılıklardır.
Grafik II.4.11
Kaynak:
Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and
Development (OECD).
ÜLKELERDE KIRSAL VE KENTSEL BÖLGELERDE INTERNET
ERİŞİMİ ORANLARI
42,3%
45,0%
38,9%
40,0%
32,6%
35,0%
30,0%
28,7%
23,7%
22,7%
25,0%
17,7%
20,0%
13,6%
15,0%
10,0%
5,0%
0,0%
Kanada (1999)
Japonya (2000)
Kırsal
Hollanda (1999)
ABD (2000)
Kentsel
Grafik II.4.11’de çeşitli kıtalardan ülkelerin kırsal ve kentsel kseimlerindeki
internet erişim oranları görülmektedir. ABD bu ülkeler içerisinde hem kentsel
hemde kırsal kesimin internet erişiminde en yüksek oranlara sahip olan ülke
olarak gözükmektedir. ABD’de 2000 yılı içerisinde elde edilen verilere göre
kentsel bölgelerde yaşayan her yüz kişiden 42 tanesi internet erişimi
sağlayabilmekte ve buna karşın kırsal bölgelerde yaşayan her yüz kişiden 39
tanesi de internet erişimi sağlayabilmektedir. Bu rakamlara bakıldığında konuyu
kırsal ve kentsel kesimlerin karşılaştırılması açısından ele aldığımızda ABD’de
dijital bölünme ciddi boyutlarda değildir. Kırsal ve kentsel bölgelerin internet
erişimi karşılaştırmalarında en yüksek oran farkı Kanada’da gözükmektedir. Bu
fark Kanada’da internet erişiminin kentsel kesimlerde kırsal bölgelere göre çok
daha yüksek olduğunu ve bu kriterler açısından dijital bölünme’nin boyutlarının
grafikte yer alan ülkelere göre daha yüksek olduğunu göstermektedir. Tüm
ülkelerde kırsal kesimlerin internet erişimi oranlarının kentsel kesimlere göre
daha düşük olmasının en önemli sebelerinden bir tanesi de internet erişim
ücretlerinin kırsal kesimlerde kentsel kesimlere göre daha yüksek olması ve
erişim kalitesinin de daha düşük olmasıdır. Gelir düzeyi düşük olan kırsal kesim
halkı için internet erişim ücretleri oldukça yüksek kalmaktadır. Buna ek olarak ,
kırsal kesimdeki altyapı kalitesinin henüz kentsel kesimdeki kadar gelişmemiş
olması sebebi ile internet erişimlerinde aksamalar ve etkisizlikler oluşmaktadır.
Bu aksamalar erişimin maliyetini kentsel kesimlere göre daha da arttırmakta ve
sonuç olarak kırsal kesimlerde erişime talep olsa bile, yüksek maliyet ve düşük
kalite sebebi ile erişim oranları kentsel kesimlere göre düşük kalmaktadır.
Dijital Bölünme’nin ortaya çıkmasında rol oynayan faktörlerden biri de toplum
içerisindeki yaş ve cinsiyet gruplarının teknolojiye bakış açılarının farklılık
göstermesidir. Tüm dünya’da farklı yaş gruplarının PC penetrasyon ve internet
erişimi oranlarına bakıldığında çıkan sonuçlar birbirlerine paraleldir. Küçük yaş
gruplarının PC penetrasyon ve internet erişim oranları daha büyük yaş
gruplarına göre yüksek olmaktadır. Örneğin, hemen hemen tüm ülkelerde 35-45
yaş arası grubun hem PC penetrasyonu hemde internet kullanım oranları diğer
yaş gruplarına göre daha yüksek olmakla beraber , yaş grupları büyüdükçe
penetrasyon ve kullanım oranları düşüş göstermektedir. Fransa ve Hollanda’da
yapılan araştırmalar sonucunda en düşük yaş grubunun en yüksek internet
kullanım oranına sahip oldukları gözlemlenmiştir. Nüfus içerisinde genç yaş
gruplarının ağırlıklı olduğu ülkelerde PC penetrasyon oranları ve internet erişim
oranları yüksek görülmekle beraber , bu oranlar nüfusun yaş ortalamasının
yüksek olduğu ülkelerde düşük olduğu gözlenmektedir. İnternet erişim
oranlarının farklılık göstermiş olduğu diğer bir alanda cinsiyet dağılımlarına
bakıldığında ortaya çıkmaktadır. Genel olarak, cinsiyetlerine göre bir dağılım
yapıldığında internet kullanıcıları arasında Amerika eşit bir konumda yer alırken
, İsveç bu konuda kadınların üstünlüğüne sahiptir. Japonya’ ya bakıldığında ise
erkeklerin kadınlara göre evlerinden iki kat daha fazla internete girdikleri
saptanmıştır. İngiltere’de Temmuz 2000 tarihinde yapılan bir araştırmada
erkeklerin % 52’sinin ve kadınların % 39’unun internet kullandığı saptanmştır.
Gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ükelere geçildiğinde ise erkekler lehinde
oluşan bu fark biraz daha büyümektedir. Dijital Bölünme’nin ortaya çıkışında
etkisi olan dördüncü önemli faktör ise toplum bireylerinin eğitim seviyeleridir.
Bir toplumun bilgi toplumu düzeyine gelebilmesi için öncelikle eğitimin gerekli
olduğunu ve eğitim sayesinde değişim ve gelişimin mümkün olabileceğini
belirtmiştik. Bu gerçekten yola çıkarak ülkelerde yaşanan dijital bölünmeye
eğitim düzeyinin yapmış olduğu etkiyi görmek için Hollanda’da 1999 yılılnda
yapılan bir araştırmanın verilerini incelemek yararlı olacaktır. Hollanda’da
eğitim düzeyi yüksek kitlenin PC penetrasyon oranı % 85 olarak gerçekleşirken ,
düşük eğitim seviyesine sahip kitlenin PC penetrasyon oranı % 40 olarak
gerçekleşmiştir. Aynı kitleler için internet erişim oranları ise % 45’e % 13
civarındadır. Bu örnekte açıkça, eğitim düzeyinin ,bir toplumun teknolojiye
yatkınlık ve penetrasyon oranlarını nasıl etkilediği görülmektedir. Kırsal
kesimler ile kentsel kesimler arasındaki penetrasyon farkının oluşmasında iki
kesim arasındaki eğitim düzeyi farklılıklarınında önemli rolü olmaktadır. Aile
yapısı ya da diğer bir deyişle çocuklu aileler ile çocuksuz ailelerin PC
penetrasyon ve internet erişimi oranları, dijital bölünmeye sebeb olan
faktörlerden birisidir. Yapılan araştırmalar gelen anlamda çocuklu ailelerin PC
penetrasyonu ve internet erişim oranlarının çocuksuz ailelere göre oldukça
yüksek düzeyde bulunduğunu göstermektedir.
Grafik II.4.12
Kaynak:
Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and Development
(OECD).
*Grafikte yer alan oranlar 1999 ve 2000 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır
AİLE YAPISINA G ÖRE PC PENETRASYONU VE INTERNET ERİŞİMİ
O RANLARI
90,0%
81,0%
73,0%
74,0%
80,0%
70,0%
60,0%
42,0%
53,0%
51,0%
52,0% 60,0%
46,0%
43,0%
50,0%
33,0%
40,0%
25,0%
30,0%
21,0%
18,0%
22,0%
7,0%
20,0%
10,0%
0,0%
Avusturalya
Fransa
Hollanda
PC/Çocuklu
PC/Çocuksuz
Internet/Çocuklu
ABD
Internet/Çocuksuz
Grafik II.4.12’de çeşitli kıtalardan alınmış ülkelerin çocuklu ve çocuksuz
ailelerinin PC penetrasyonu ve internet erişim oranları yer almaktadır. Grafikte
görüldüğü gibi çocuklu ailelerin çocuksuz ailelere oranla PC penetrasyonu
oranları oldukça yüksektir.
Aynı fark internet erişimi oranlarında da ortaya çıkmaktadır. Çocuklu aileler
içerisinde PC penetrasyonunda en yüksek orana sahip olan ülke % 81’lik oran ile
Hollanda olarak görülmektedir. Hollanda’yı %74 ile Avusturalya , % 73 ile ABD
ve % 51 ile Fransa izlemektedir. Çocuklu aileler ile çocuksuz ailelerin PC
penetrasyonu oranlarındaki en büyük fark Fransa’da görülmektedir. Bu farkın
en düşük olduğu ülke ise yüzdesel olarak ABD’dir. Fransa’da çocuksuz ailelerin
PC penetrasyonunda oldukça düşük bir orana sahip oldukları ve bu sebeple
ülkede bu kriterler göz önünde bulundurulduğunda dijital bölünme’nin yoğun
olarak hissedildiği anlaşılmaktadır. Aynı tablo üzerinde internet erişim
oranlarına bakıldığında ise çocuklu aileler içerisinde en yüksek oranın % 60 ile
ABD olduğu görülmektedir. ABD’yi sırasıyla Avusturalya, Hollanda ve Fransa
izlemektedir. Çocuklu ailelerin ve çocuksuz ailelerin internet erişim oranları
arasındaki en büyük fark Fransa’da ortaya çıkmaktadır.
Son olarak, bir ülkede dijital bölünmeye etki eden faktörlerden biri de etnik
grupların farklı PC penetrasyon ve internet erişim oranlarıdır.
Grafik II.4.13’de Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan Asya-American ve
Pasifik Adalı ile beyaz ve siyah ırkın PC penetrasyon ve internet erişim oranları
yer almaktadır. Görüldüğü gibi ABD’de hem PC penetrasyonu hemde internet
erişimi oranlarında Aya-Amerikan ve pasifik adaları ırkı yüksek oranlara
sahiptir. Bu ırkı, sırasıyla beyaz ırk ve siyah ırk izlemektedir. ABD içerisinde
yaşayan siyah ırk sosyo-ekonomik anlamda diğer ırklara göre daha düşük bir
seviyede olmasından dolayı , bu ırkın PC penetrasyon ve internet erişimi
oranlarıda diğer ırklara göre daha düşük seviyelerde bulunmaktadır.
Ülkelerde yaşanan dijital bölünme’ye sebeb olan faktörlerin incelenmesini
tamamladıktan sonra ülkelerin genel olarak bu teknolojik kullanım
dengesizliğini ortadan kaldırmak için uygulamakta oldukları ve uygulamaları
gereken politikaları incelemekte fayda vardır.
Grafik II.4.13
Kaynak:
Understanding The Digital Divide, Organization for Economic Co-Operation and Development (OECD).
*Grafikte yer alan oranlar 2000 yılı verileri baz alınarak hesaplanmıştır
ABD'DE ETNİK KÖKENE GÖRE PC PENETRASYONU
VE INTERNET ERİŞİMİ ORANLARI
65,0%
70,0%
56,0%
55,0%
60,0%
47,0%
50,0%
35,0%
40,0%
23,0%
30,0%
20,0%
10,0%
0,0%
Asya-Am erican ve Pasifik
Adalı
Beyaz Irk
PC
Siyah Irk
Internet
Dijital Bölünmenin sebeb olduğu faktörlere baktığımızda bu faktörlerin etkilerini
minimize ederek dijital bölünmenin oratadan kalkmasını sağlamak amacıyla
uygulanması gerekenlerin beş ana başlıkta toplanabildiğini görmekteyiz. Bu
politikalar sırasıyla, iletişim altyapısının geliştirilmesi , tüm bireyler ve
kurumların penetrasyonunu arttırıcı uygulamaların oluşturulması , eğitim
olanaklarının ülkenin her bölümüne eşit olarak dağıtılması , küçük işletmelerin
desteklenerek teknolojiyi kullanmalarının sağlanması ve devletin bireyler ve
kurumlar tarafından üretilen projlere finansman desteği vererek projelerin
hayata geçirilmesinin sağlanmasıdır.
Teknolojik altyapının bölgeler arasında eşit olmayan dağılımı , tam olarak
oluşturulmaması ya da diğer bölgelere göre yetersiz kalması sonucunda o
bölgelerde yaşayan halkın teknolojiyi kullanma ve hayatının bir parçası haline
getirme çabaları hangi boyutta olursa olsun, dijital bölünme’nin yaşanması
kaçınılmaz olmaktadır. Bu çerçevede, dijital bölünmenin önüne geçilmesinde
atılacak ilk ve en önemli adım teknolojik altyapının ülkenin her bölgesinde
yeterli ve etkili bir şeklide oluşturulmuş olmasıdır. Altyapı yeterliliği her bölgede
yaşayan insanların eşit miktarda ve maliyetlerde teknolojiyi kullanma şansını
oluşturmaktadır. Teknolojik altyapının eşit bir şekilde oluşturulması sonucu her
birey için yakalanan fırsatların , iletişim hizmetlerinin, özelleştirilme sonucu
doğan rekabet koşullarında daha düşük fiyatlarla tüketiciye ulaştırılması ile
pekiştirilmesi , farklı gelir grubuna mensup bireylerin kolayca teknolojiyi
kullanmalarını sağlayacak ve dijital bölünme’yi minimize edecek etkilere sahip
olacaktır.
Dijital bölünme’nin ortadan kaldırılması için gerekli olan önkoşulu ya da diğer
bir deyişle teknolojik altyapının eşit dağılımı ve oluşumunu tamamladıktan
sonra atılacak ikinci adım toplum içerisindeki tüm kesimlerin teknolojik iletişim
ürünlerine kolayca ulaşmalarını sağlamaktır. Tüm okullarda ve halka açık olan
birçok yerde iletişim araçlarının rahatlıkla kullanabileceği ortamlar
oluşturulması gerekmektedir. Özellikle okullarda ve diğer kurumlarda
teknolojik iletişim araçlarının günlük hayatta yoğun yer tutuması sağlanmalı ,
günlük işlerinde bu teknolojik araçların kullanımı ile tamamlanması
sağlanmalıdır.
Tüm yapılan çabaların sonuca varması için uygulanması gereken bir diğer ve çok
önemli politika da “Ulusal Eğitim” politikasıdır. Ulusal eğitim politikasının
uygulanması ülkenin tüm bölgelerindeki bireylere teknolojik altyapı
sağlandıktan sonra ve gerekli imkanlar verildikten sonra bu yaşam tarzını
benimsemeleri açısından çok önemlidir. Tüm bölgelerdeki okullarda gerekli
altyapının hazırlanması ve tüm öğrencilerin bu teknolojilerin kullanımı ile ilgili
eğitim alması ve bu teknolojilerin kullanımını yaşamlarının bir parçası olarak
görmeleri sağlanmalıdır.
Dijital Bölünmenin iş dünyasındaki yansımasının önüne geçilmesi için ülke
içerisindeki ihracata yönelik çalışan küçük ve orta ölçekli şirketlerin teknolojik
yatırım yapmaları ve teknolojiyi iş faaliyetlerinin içerisine almaları açısından
devlet tarafından sürekli desteklenmeleri ve özellikle teknolojik eksiklikler
sebebi ile uluslararası rekabet avantajlarını kaybetmelerine izin verilmemelidir.
Devletin uygulaması gereken bir diğer politika da bu şirketlerin e-dönüşüm
sürecini başarı ile tamamlamalarına kadar ücretsiz ve tam zamanlı danışmanlık
hizmetlerinin sağlanmasıdır.
Model II.4.1
DİJİTAL BÖLÜNMEYE KARŞI DEVLET POLİTİKALARI
ALTYAPI
D
E
V
L
E
T
P
O
L
İ
T
İ
K
A
L
A
R
I
ÖZELLEŞTİRME
EĞİTİM
TEŞVİK VE
DANIŞMANLIK
PROJE
FİNANSMANI
D
İ
J
İ
T
A
L
B
Ö
L
Ü
N
M
B
İ
L
G
İ
GELİŞİM
T
O
P
L
U
M
U
E
Son olarak, devletin dijital bölünmeyi engellemesi amacıyla uygulaması gereken
politikalardan biri de birey ve kurumların planladıkları projelerin devlet
finansmanı ile yürütülmesi ve projenin tamamlanma sürecine kadar devlet
desteğinin sürdürülmesidir. Projeler kendi finansmanını sağlayacak konuma
geldiğinde ise ilgili projede rolü tamamlanan devletin projeyi gerçek sahiplerine
bırakarak , diğer benzer proje desteklerine yönelmesidir.
~@~
TARTIŞMA KONUSU II.4.1
TÜRKİYE’DE YES DÖNÜŞÜM SÜRECİ VE DİJİTAL BÖLÜNME
Bu bölümde, dünyada birçok gelişmiş toplumun içerisinde bulunduğu Yeni
Ekososyal Sistem’in (YES) özellikleri , bireylerin ve kurumların YES’e geçişinde
gelişim ve değişim modelleri ve özellikleri, YES şirketlerinin uygulaması gereken
temel stratejiler, dijital bölünmenin içeriği , indikatörleri , oluşmasına sebeb olan
faktörler ve devletlerin dijital bölünmeyi ortadan kaldırmak için uygulamaları
gereken politikalar üzerinde durulmuştur.
Bilgi toplumu olabilmek ve YES içerisinde yer alabilmek amacıyla ülkelerin
katetmeleri gereken sosyal, ekonomik ve siyasal aşamalar bulunmaktadır. Bu
çerçevede Türkiye’yi ele aldığımızda hem sosyal hem ekonomik hemde siyasal
platformda henüz çok eksiklikleri olduğu ve YES içerisinde yer almak için bu üç
platformda ciddi revizyon ve gelişimlere ihtiyacı olduğu görülmektedir.
Bu bölümde yapılan incelemeler ışığında Türkiye’nin bugünkü fotografını çekip
mevcut resim içerisinde
•
Türkiye’nin YES içerisine girmek ve Bilgi Toplumu olabilmesi için
alınması gereken sosyal , ekonomik ve siyasal aksiyonları
•
Türkiye’de Dijital bölünme’nin boyutlarını ve mevcut bölünmenin
ortadan kaldırılması amacıyla uygulanması gereken devlet
politikalarını
tartışınız.
Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com adresine gönderebilirsiniz
Referanslar
ARONİCA , Fingar : “The death of e and the birth of the real new economy” ,
2001 ; Meghan – Kiffer Press Tampa , Florida, Usa.
Organization for Economic Co-operation and Development – OECD :
“Understanding the Digital Divide” , 2001 , www.oecd.org
U.S Department of Commerce : “A nation Online: How Americans Are
Expanding their use of of the Internet” , Februrary 2002 , www.commerce.gov
Organization for Economic Co-operation and Development – OECD :
“OECD Information Technology Outlook” , 2002 , www.oecd.org
U.S Department of Commerce Economics and Statistics Administration:
“Digital Economy 2002” , 2002 , www.commerce.gov
WRIGHT Jonathan , RIGBY Rhymer , LONGHURST Richard , Business 2.0
Magazine: “ 10 Risks business must take to succeed” , 2002 ,
www.ecommercetimes.com
ELEKTRONİK
İŞ
1. Elektronik İş Kavramı
2. Elektronik Ticaret’e Giriş
3. Elektronik Ticaret’in EkoSosyal Etkileri
4. İşletmeler Arası Elektronik Ticaret (B2B)
5. İşletmeden Tüketiciye Elektronik Ticaret (B2C)
1.Elektronik İş Kavramı
Elektronik İş , kısaca elektronik ortamda iş yapış şekli olarak
tanımlanabilir. Elektronik İş , Elektronik Ticaret ve İnternet
Ticareti ile karıştırılan bir kavramdır. Birinci bölümde şekil I.2.1
‘de gösterildiği gibi Elektronik Ticaret , elektronik ortamda
yapılan her türlü mal , hizmet , ürün alım-satımı ve elektronik
sistemler vasıtasıyla para transferlerini kapsamaktadır. e-Ticaret
Elektronik İş ‘in önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Fakat
Elektronik İş daha geniş kapsamlı bir kavramdır ve tüm iş
süreçlerinin
elektronik
ortamda
yürütülmesi
anlamına
gelmektedir. Başka bir deyişle elektronik iletişim teknolojileri
kullanmak suretiyle bilginin stratejik olarak kullanılmasıdır.
Bilginin elektronik ortamda stratejik olarak kullanılmasının
anlamı , insanlar arasındaki bilgi aktarımının , yani iletişim
III.
BÖLÜM
_____________
gerektiren tüm iş süreçlerinin elektronik ortama taşınması suretiyle ,
organizasyonun iç ve dış iletişiminin
arttırılıp , etkinleştirilmesi ve iş
süreçlerinin otomasyona sokulması olarak tanımlanabilir. Elektronik Ticaret ise
organizasyonun dış iletişiminin sadece bir kısmını kapsamaktadır. Elektronik İş
uygulamalarının amacı çalışanların verimliliğini arttırmak ve maksimum müşteri
memnuniyetine ulaşmak suretiyle müşteri karlılığını arttırmaktır.
Tanım III.1.1
VERİMLİLİK
İşin daha az maliyetle , daha hızlı , daha kolay yapılması ve
yönetilmesi , karar alma süreçlerinin hızlı ve daha az yanlışlık
oranına sahip olmasıdır.
İş verimliliğinin artması , maliyetlerin düşmesi ve iş süreçlerinin kısalması ile
mümkündür. Elektronik İş uygulamalarında esas olan iş süreçlerinin her
aşamasının doğru planlanmak suretiyle elektronik ortama taşınmasıdır.
Elektronik İş uygulamalarını sadece web üzerinden ürün tanıtımı ve sipariş
almak olarak algılayan firmaların ömrü uzun sürmemektedir. Ödeme ve sipariş
gönderme aşamalarında sorunlar yaşanmaması için tüm iş süreçlerinin internet
ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Buna basit bir örneklendirme
yapılabilir. Örnek olarak bir mahalle bakkalı elektronik ticaret sitesi kurarsa ,
potansiyel pazarını bir anda genişletecektir. Fakat sipariş gelmeye başladığında ,
bu siparişlere cevap vermesi için muhasebe sisteminin , fatura sisteminin , lojistik
olanaklarının , tedarikçilerinin kapasitesinin , stok sisteminin , kısaca tüm
süreçlerinin internet üzerinden sipariş almaya uygun olması gerekmektedir. Bu
çok basit bir örnek olmasına rağmen daha gelişmiş şirketlerde de Elektronik İş
denilince çoğu zaman tedarikçi ve bayiler ile entegre olmak ve son kullanıcıya
yönelik Elektronik Ticaret siteleri kurmak anlaşılmaktadır. Fakat Elektronik İş
tüm iş süreçlerinde insanlar arasında bilgi aktarımının elektronik ortamda
yapılmasıdır. Elektronik İş süreçleri ve modelleri internet öncesi dönemde de
mevcuttu. Teleks ve faks kullanılan sistemler ile Elektronik İş modelleri
oluşturulmaya çalışılmaktaydı. Fakat günümüzde Elektronik İş internet ile
özdeşleşme süreci içersine girmiştir. İnternetin önemi farklı formatta elektronik
iletişin yöntemlerini kullanan kurumlar arasındaki iletişimde yaşanan teknolojik
zorlukların aşılmasında ortaya çıkmaktadır. Bu tür format farklılıkları web
tabanlı uygulamalar ile aşılabilmektedir. Ayrıca teknoloji altyapısı zayıf kırsal
kesimlerde bulunan tedarikçi veya bayilerin Elektronik İş modeli içersine dahil
edilmesinde internet en etkin çözümdür. İnternet Elektronik İş modellerine
gereken esnekliği kazandırmaktadır.
Tanım III.1.2
ESNEKLİK
Esneklik bir organizasyonun veya sistemin çevresel değişikliklere
hızlı bir şekilde uyum sağlıyabilmesidir.
Organizasyonun hammadde temini , üretim , stok kontrol , sipariş yönetimi ,
satış yönetimi , finans yönetimi , tanıtım ve pazarlama gibi tüm iş süreçlerinin
elektronik ortama taşınmasında dikkat edilmesi gerekli husus , kurulacak olan
Elektronik İş sisteminin organizasyonun çevresel değişikliklere hızlı bir şekilde
uyum sağlaması için gerekli esnekliğe sahip olmasıdır. Kurulacak Elektronik İş
sistemi organizasyona detaylı ve büyük miktardaki verileri kullanılabilir bilgiye
dönüştürme , bilgileri depolama , depolanan bilgileri hızla sorgulama ,
güncelleme ve analiz etme imkanı vermelidir. Organizasyon içersinde yapılan
iletişimin ve organizasyonun dışarı ile olan iletişiminin kontrol altında tutulması,
iletişimle ilgili tüm süreçlerin optimize edilmesi Elektronik İş uygulamaları ile
mümkün olabilmektedir. Tüm pazarlama , satış aktivitelerinin firmaya
getirisinin sağlıklı bir şekilde ölçülmesi , müşteri karlılığının tesbiti , müşteri
karlılığına göre firmanın kaynaklarının tahsisi , müşteriye ürünlerin doğru
zamanda , doğru iletişim kanallarını kullanmak suretiyle sunulması Elektronik İş
uygulamalarının temel amacıdır. Elektronik İş uygulamalarının ölçülebilir
faydaları artan gelir , verimlilik , müşteri memnuniyeti ve iletişim kalitesinin
artması olarak özetlenebilir. Satın alma süreçlerindeki verimsizlikler , telefon
faks giderleri , stok seviyesinin yüksek olması gibi görünmeyen maliyetlerin
Elektronik İş uygulamaları sayesinde düşürülmesi sağlanmaktadır. Elektronik İş
uygulamalarının bazı faydaları aşağıda listelendiği gibidir:
•
Hızlı , etkin iç ve dış iletişim.
•
Yönetim maliyetlerinin düşmesi ve daha etkin yönetim sağlanması.
•
İnsan faktöründen kaynaklanan hataların azaltılması.
•
Kayıt dışı gerçekleşen tüm işlemlerin kayıt altına alınması , kontrol
süreçlerinin etkinleşmesi , özellikle devlet kurumlarında rüşvet olayının
engellenmesi .
•
Her kademede karar alma süreçlerinde hata oranının azalması ve karar
alma süreçlerinin hızlanması.
•
Verimlilik ve karlılıkta artış.
•
Müşteri memnuniyetinin artması.
Fakat Elektronik İş uygulamalarının asıl avantajı müşteri memnuniyetinin
artmasıdır. Elektronik İş uygulamalarının temeli iletişimdir. İletişim ,
organizasyon içersindeki iletişim ve organizasyonun dışarı ile olan iletişimi
olmak üzere ikiye ayrılır. Organizasyon içi iletişim aşağıda belirtildiği gibi üçe
ayrılmaktadır :
•
Aşağı Doğru İletişim :
Üstlerden aşağı doğru iletişimdir. Hedef ve stratejilerin uygulatılması , iş
talimatlarının verilmesi , fikir empozesi , performans geri bildirimleri vs. ‘yi
içermektedir.
•
Yukarı doğru iletişim :
Astlardan yukarı doğru iletişimdir. Sorunların bildirilmesi , iş talimatları ile
ilgili geribildirimler , öneriler , şikayetler , çeşitli raporlar vs. içermektedir.
•
Yatay İletişim :
Organizasyonun departman ve bölümleri arasındaki iletişimdir.
Departmanlar arası sorunların çözülmesi için yapılan yazışmalar , eşgüdüm
sağlanması için çeşitli yöntemler kullanmak suretiyle yapılan iletişimler vs.
kapsamaktadır.
Organizasyonun dış iletişimi ise , organizasyon dışındaki tüm kişi ve kurumlar
ile yapılan iletişimi kapsamaktadır. Organizasyonun dış iletişimde bulunduğu
kişi ve kurumlardan bazıları aşağıda listelenmiştir.
•
Hissedarlar
•
İş başvurusunda bulunanlar
•
Kurumsal müşteriler
•
Bireysel müşteriler
•
Stratejik ortaklar
•
Bayiler
•
Tedarikçiler
•
Üreticiler
•
Sendikalar
•
Sigorta şirketleri
•
Nakliye şirketleri
•
Denetim şirketleri
•
Muhasebe şirketleri
•
Danışmanlık şirketleri
•
Reklam şirketleri
•
Devlet kurumları
•
Medya kurumları
•
Bankalar ve diğer finans kurumları
Bu listenin dahada uzatılması mümkündür. Görüldüğü gibi organizasyonun dış
iletişimi iç iletişimine göre daha karmaşık bir konudur. Tüm bu kişi ve kurumlar
ile organizasyon arasındaki iletişim kanallarının açık olması , iletilen bilginin
doğru işlenmesi ve karar alma mekanizmalarına hızla iletilmesi gerekmektedir.
Günümüzde bir organizasyon için bilgi en kritik kaynaktır ve organizasyonun
etkileşimde olduğu tüm dış çevresinden topladığı ham verileri hızlı bir şekilde
kullanılabilir bilgiye dönüştürmesi çok önemlidir. Bir Elektronik İş modeli
kurulurken en büyük sorun tüm bu kişi ve kurumlarla etkin iletişimi sağlayacak
ortak bir formatın bulunmayışıdır. İletişim kurulan tüm taraflar ile farklı kanallar
kullanmak suretiyle bilgi alış verişi yapılmaktadır. Elektronik İş modelleri
oluşturulurken mevcut iletişim kanallarının kapatılmamasına dikkat edilmelidir.
Mevcut iletişim kanallarını arttıracak bir sistem olmalıdır. Uygulanacak olan
Elektronik İş modelinin tarafları kendi sistemlerini uyumlu hale getirdikçe ,
diğer iletişim kanalları tedrici olarak kaldırılmak suretiyle iletişimin en verimli
kanal üzerinden sürdürülmesi sağlanmalıdır. Tüm tarafların sistemlerini uyumlu
hale getirmesi ancak kurulacak Elektronik İş sisteminin kendi menfaatlerini
arttıracak bir sistem olması ile mümkündür. Örnek olarak müşteri ile iletişimin
tümü ile internet üzerinden yürütüldüğü bir Elektronik İş modeli , Türkiye gibi
internet penetrasyonun düşük olduğu ve müşteri ile organik ilişkinin önemli
olduğu ülkelerde , her zaman iyi sonuçlar vermez. Elektronik İş kurulma
çalışmalarının her aşamasında izlenmesi gereken temel kural , yeni
uygulamaların mevcut iletişimin etkinliğinin arttırılması yönünde olmasıdır.
Organizasyonun iç ve dış iletişimini azaltıcı yönde oluşturulan Elektronik İş
uygulamaları tamamen ters sonuçlar meydana getirecektir. Özellikle müşteri
iletişiminde kullanılan Elektronik İş yöntemleri mevcut iletişim kanallarına ek
olarak müşteriye sunulmalı ve avantajları , özendirici tedbirler ile müşteriye
anlatılmalıdır. Diğer kanallar ise zaman içersinde kullanımlarındaki azalmaya
bağlı olarak tedrici olarak ortadan kaldırılmalıdır. Elektronik İş iletişim
kanallarının müşteriye mutlaka bir getirisi olmasına dikkat edilmelidir. Örneğin
aşırı güvenlik şifreleri ile girilen karmaşık bir sistem ile uğraşmaktansa müşteri
telefon ile iletişimi sürdürmeyi tercih edebilir. Elektronik İş sisteminin müşteri
tarafından benimsenebilmesi için mutlaka basit ve geleneksel iletişim
yöntemlerinden daha etkin bir sistem olması gerekmektedir. Bilginin kurum
içersinde hızlı şekilde aktarılması , Elektronik İşin temel prensibidir. İletişim
hızlandıkça organizasyonun verimliliğide hızla artacaktır. Kurum içi Elektronik
İş kavramı B2E olarak adlandırılmaktadır.
Tanım III.1.3
B2E
İngilizce Business-to-Employee kelimelerinin kısaltmasıdır. Kurum
içi iş anlamına gelmektedir. Rekabet şartlarına uyum sağlamak için ,
iç müşteri anlayışına göre elektronik ortamda oluşturulmuş , iç
iletişim sistemlerini tanımlamak için kullanılan terimdir.
B2E kurum içi haberleşme , kurum içi bilgi paylaşımı , izin kullanım , müşteri
veritabanına erişim , telefon kayıtları , yazışma kayıtları gibi muhaberat
kayıtlarının tutulması gibi işlemlerin tümünün elektronik ortamda yapılmasını
içermektedir. Elektronik İş uygulamalarında aşılması en kolay zorluklar
teknolojik zorluklardır. Fakat insan faktörü Elektronik İş uygulamalarında
aşılması en zor engeldir. Değişim süreçlerinde insan en önemli faktördür.
İnsanları uzun yıllar sürdürdükleri iş yapış tarzlarından vazgeçirmek çok zor bir
iştir. Yeni iş modellerine geçiş özellikle eski ve büyük organizasyonlarda çok
sancılı olmaktadır. Elektronik İş altyapısının kurulması ve organizasyon içinde
uygulanmasına öncelikle personelden direnç gelmesi muhtemeldir. Bu nedenle
Elektronik İş projelerinin yoğun bir eğitim programı ile desteklenmesi ve üst
yönetimin kesin kararlı bir tutum sergilemesi gerekmektedir. Yönetim kararları
titizlikle ve tavizsiz uygulamalıdır. Uygulamaların mutlaka departmanlar üstü
mercilerce koordine edilmesi gerekmektedir. Karar alma mekanizmaları sadece
organizasyon içindeki departmanların istekleri doğrultusunda işletilmemelidir.
Karar alma mekanizmalarında öncelikli olarak müşteri fikirleri olmak üzere ,
tedariçilerin , bayilerin vs. fikirleri etkili olmalıdır. Elektronik İş uygulamalarına
çalışanlardan gelen direncin bir sebebi de , çalışanların mevcut sistemde
kendileri tarafından yapılan işlerin sistem tarafından yerine getirilmesinin ,
işlerini kaybetmelerine sebep olacağı korkusudur. Bayi ve tedarikçilerin
otomasyonu uygulanırken de özendirici unsurlar kullanılması çok önemlidir.
Örnek olarak daha önce telefonla sipariş verdiğinde indirim alan bir bayinin ,
internet üzerinden sipariş verdiği zaman mutlaka daha yüksek bir oranda
indirim alacağını bilmesi gerekir. Aksi taktirde bayiler sistemi kullanmaktan
kaçınacaklardır. Genelde internet üzerinden verilen siparişlerde bayilerden
nakliye ücreti alınmaması şirketler tarafından Elektronik İş uygulamalarını
özendirici bir yöntem olarak kullanılmaktadır. Elektronik İş kurulması için ilk iş
olarak organizasyonun elektronik sinir sisteminin oluşturulması gerekmektedir.
Tanım III.1.4
LAN
İngilizce Local Area Network kelimelerinin kısaltmasıdır. Bölgesel
alan ağı anlamına gelmektedir. Göreceli olarak küçük alanlarda
kurulan bilgisayar ağlarına verilen isimdir. Genelde bir bina veya bir
kaç binada bulunan bilgisayarları birbirine bağlamak için kullanılır.
Organizasyon içersinde bulunan tüm bilgisayarların tek bir sunucuya bağlanmak
suretiyle tüm organizasyondaki iletişimin tek sunucu üzerinden yürütülmesi ,
organizasyonun tek noktadan internete çıkması suretiyle organizasyonun iç ve
dış iletişiminin kontrol altına alınması sağlanabilir. Bu şekilde tasarlanan bir yapı
organizasyon içersinde veri , yazılım ve donanım paylaşımı sağlayacağı için
maliyetleri düşürücü etkisi vardır. Ağ lisansı ile paylaşılacak programlar sunucu
üzerine kurulabilir. İlgili uygulamalar kullanıcılar tarafından çalıştırılabilir,
paylaşılabilir , ama silinemez olarak belirlenir ve kullanıma açılır. Bu şekilde
programların kurulma ve bakım maliyetleri düşürülebilir. Bölgesel Alan Ağı –
LAN (Local Area Network) adı verilen bu ağlar bina veya ofis içi gibi sınırlı
alanlar içerisinde kurulurlar. Diğer ağ tiplerine göre daha hızlı çalışırlar ve
bünyelerinde bilgisayarlar, yazıcılar gibi çevre birimleri yer alır Ayrıca kablosuz
çevre birimleri ile de entegre edilebilmektedirler. Organizasyonun merkez
dışındaki şubeleri , bayileri , tedarikçileri ile iletişim ise Geniş Alan Ağları –
WAN (Wide Area Network) kurmak suretiyle sağlanabilir. Organizasyon çok
geniş alanlara yayılmış ise Geniş Alan Ağı kurulurken uydulardan faydalanılır.
Geniş Alan Ağı coğrafi olarak geniş bir alana yayılmış olan organizasyonlarda
iletişimi sağlamaktadır. Fakat Geniş Alan Ağlarının kurulum , bakım ve
geliştirme maliyetleri çok yüksektir. Coğrafi olarak çok geniş alanlara yayılmış
organizasyonlar için en ucuz çözüm internet üzerinden güvenliği sağlanmış
şekilde iletişimdir. Bu bağlamda günümüzde Sanal Özel Ağ – VPN (Virtual
Private Networks) adı verilen , organizasyonun açık ağ üzerinden güvenli şekilde
iletişimde bulunmasını sağlayan yazılım çözümleri önem kazanmaya
başlamıştır.
Tanım III.1.5
VPN
İngilizce Virtual Private Network kelimelerinin kısaltılmış şeklidir.
Sanal özel ağ anlamına gelmektedir. Şifreleme ve güvenlik sistemleri
kullanmak suretiyle açık ağ üzerinde , sadece sisteme tanımlı olan
kullanıcıların girebildiği özel ağlar oluşturulması için kullanılan
teknolojinin adıdır.
Elektronik ağ yapıları ile oluşturulmuş sinir sistemlerinin organizasyonun
maliyetleri üzerinde yazılım paylaşımı yanında pek çok olumlu etkisi daha
vardır. Örneğin video konferans gibi eş zamanlı iletişim yöntemleri sayesinde
toplantılar için yapılması gereken seyahatlere vs. gerek kalmamaktadır. Sonuçta
karar verme süreleri kısalmakta ve maliyetler düşmektedir. Büyük coğrafi
alanlara yayılmış bulunan bankalar gibi büyük organizasyonlar düşünüldüğü
zaman , tüm organizasyonu birbirine bağlayan elektronik sinir sisteminin önemi
daha iyi kavranabilir veya üreticileri dünyanın çeşitli bölgelerinde bulunan
küresel bir şirketi düşünürsek , bu şirket için üreticilerin stok durumunu eş
zamanlı izlemek ve bayilere siparişleri hızla iletmenin ancak elektronik iletişim
ağı ile mümkün olabileceği anlaşılır. Coğrafi olarak dağınık organizasyonların
iletişim ihtiyaçları için Geniş Alan Ağları – WAN (Wide Area Network) kurmaları
ve bu iletişim ağını kendi kadroları ile işletmeye çalışmaları yatırım , personel ve
sürekli teknolojik yenileme maliyetlerinin yüksek olması sebebi ile verimli
değildir. Bu durumda Sanal Özel Ağ – VPN (Virtual Private Networks) ’lar
vasıtasıyla internet üzerinden iletişim kurulması en maliyetsiz yöntem olarak
görülebilir. Fakat ileride değinileceği gibi internet alt yapısının günümüzde
eksiklikleri ve yetersizlikleri bulunmaktadır.
Etkin bir Elektronik
maddelenmiştir:
•
İş
altyapısının
içermesi
gereken
öğeler
aşağıda
Bilgi Yönetimi:
Elektronik iletişim imkanları vasıtasıyla organizasyonun iletişimde
bulunduğu tüm kişi ve kurumlardan toplanan ham verilerin işlenerek
kullanılabilir bilgiye dönüştürülmesi ve bu bilginin kayba uğramadan
organizasyonun karar alma mekanizmaları içerisine hızla sokulması
gerekmektedir. Fakat tüm kanallardan gelen ham bilgiler aynı formatta
olmayacaktır. Değişik elektronik iletişim yöntenleri kullanan kurumlardan
farklı iletişim kanalları vasıtasıyla toplanan verilerin depolanması ve
işlenmesi için kurulan Elektronik İş sisteminin heterojen bir yapıya sahip
olması gerekmektedir. Bu şekilde Elektronik İş sistemi içersinde ham
verilerin kullanılabilir bilgiye dönüştürülmesine
bilgi yönetimi adı
verilmektedir.
•
Bütünleştirme:
İzole olmuş Elektronik İş sistemleri başarısız olmaya mahkumdur. Sistemin
mutlaka organizasyonun dış iletişimde bulunduğu kişi ve kurumların
kullandıkları sistemler ve iletişim kanalları ile entegrasyonu şarttır. Tüm
taraflar ile ortak standartlara sahip kapalı bir ağ vasıtasıyla haberleşmek
mümkün olmadığı için , Elektronik İş modelinin web tabanlı olarak
tasarlanması iyi bir çözümdür.
Tanım III.1.6
ERP
İngilizce Enterprise Resource Planning kelimelerinin kısaltılmış
şeklidir. Girişim kaynak planlaması anlamına gelmektedir.
Organizasyon içersindeki tüm iş süreçlerinin planlanması için
kullanılan iş yönetim sistemidir. Planlama , üretim , satış ve
pazarlama süreçlerini içermektedir.
Entegrasyon için hızlı ve maliyet düşürücü iş süreçleri uygulanmalıdır.
Organizasyon içinde ERP , organizasyon dışı iletişim içinde B2B ve Tedarik
Zinciri Yönetimi - SCM (Supply Chain Management) uygulamak suretiyle
organizasyon ile müşteri , tedarikçi ve iş ortaklarının iletişimi arttırılmalıdır.
Tanım III.1.7
CRM
İngilizce Customer Relationship Management
kelimelerinin
kısaltılmış şeklidir. Müşteri ilişkileri yönetimi anlamına gelmektedir.
Bir organizasyonun müşteri ile etkileşiminin tüm boyutlarının
yönetilmesidir. Yeni web teknolojileriden dolayı sürekli değişen
müşteri davranışları CRM’in önemini arttırmıştır.
Oluşturulan sistem hızla değişen iş çevresine uyum sağlıyabilecek şekilde
tasarlanmalıdır.
•
İletişim Ağı:
Eletronik İş uygulamaları ile artan bilginin organizasyonun her yerine hızla
iletilmesi ve tüm organizasyonun artan dış iletişimine paralel olarak sistem
kapasiteside arttırılmalıdır. Planlama aşamasında sistemde bilgi akışınının
hızlı olması tasarlanmışken eğer sistem kapasitesi düşük kalırsa , sistem hızı
düşüklüğü zaman kaybına sebep olacak ve Eletronik İş uygulamalarının
organizasyonun verimini arttırmasına engel teşkil edecektir. Tasarlanan iş
modeline uygun teknoloji altyapısının kurulması çok önemlidir. Yetersiz
sistem kapasitesi bazı durumlarda elektronik ortamdaki iş süreçlerinin kağıt
ortamdaki iş süreçlerinden daha yavaş gerçekleşmesine sebep olmaktadır.
Eğer iş süreçleri tamamen elektronik ortama taşınmış ise sistem arızalarının
meydana gelmesi organizasyonun tamamen felç olması anlamına gelecektir.
Bu tür sistem yetersizlikleri organizasyon üzerinde büyük zararlara sebep
olabilir. Bundan dolayı teknolojik altyapı yatırımlarında masraftan kaçınmak
ileride daha büyük maliyetlerin ortaya çıkmasına neden olacaktır. İyi bir
iletişim alt yapısının sahip olması gereken özellikler aşağıda özetlendiği gibi
dir:
a- Her an her yerden erişilebilirlik (mobil cihazlar ile veya internet
bağlantısı olan her yerden).
b- Farklı üreticiler tarafından üretilmiş cihazlar ile uyumlu olma.
c- Sistem hızının yüksekliği.
d- Sistem güvenliğinin sağlanmış olması.
e- Sistemin 24 saat kesintisiz çalışabilir durumda kalabilmesi.
f- Yüksek kapasiteli yardım masası ve teknik servis hizmetinin
bulunması .
g- Organizasyonun verimliliğinin ve performasının sistem tarafından
ölçülebilmesi.
Otomasyon ile Eletronik İş genelde birbirlerine karıştırılan kavramlardır.
Halbuki otomasyon Eletronik İşin vazgeçilmez bir parçası olmasına rağmen
farklı anlama gelmektedir. Eletronik İş iletişimin arttırılması, etkinleştirilmesi ve
bilginin organizasyon içersinde daha verimli işlenmesi amacıyla elektronik
iletişim sistemlerinden faydalanılmasıdır. Otomasyon ise iş süreçlerinde karar
alma aşamalarının bazılarında insan faktörünün devre dışı bırakılarak , insan
müdahalesi olmadan sistem tarafından yapılması demektir.
Tanım III.1.8
OTOMASYON
Endüstride , yönetimde ve diğer iş süreçlerinde insan aracılığı
olmadan , işlerin otomatik olarak yapılmasıdır.
Eletronik İş uygulamaları iletişimin verimli şekilde yapılmasını sağlar. İletişim
olması içinde insan faktörü olmalıdır. Eğer iletişim gerektiren tüm iş süreçleri
otomasyona sokulursa , bu durumda insan faktörü olmadan organizasyonun
hayatını sürdürebileceği anlamı çıkar ki , böyle bir durum sözkonusu değildir.
Otomasyonun faydaları kişiye göre farklı uygulamalar yerine tüm organizasyon
uygulamalarının standart hale gelmesi , müşteri verimliliğinin daha sağlıklı
ölçülmesi , iş süreçlerinin kısalması olarak özetlenebilir. Günümüzde internet
altyapısı tüm iş süreçlerinin internet üzerinden yürütülmesine uygun değildir.
İşle ilgili tüm belgelerin web tabanlı uygulamalar vasıtasıyla gönderilmesi,
özellikle büyük organizasyonlarda veri akışının yoğunluğu buna karşılık internet
hızının yetersizliğinden dolayı , iş süreçleri üzerinde yavaşlatıcı etki yaratacaktır.
I.bölümde değinilen Yeni Kuşak İnternet – NGI (Next Generation Internet)
girişimi internet alt yapısının teknolojideki gelişmelere uygun olarak yeniden
tasarlanmasını amaçlamaktadır. Alt yapı yetersizliğinden dolayı şimdilik
interneti Eletronik İş uygulamalarının merkezine koymak hata olacaktır.
Elektronik belgelerin (e-Belge) hukuksal geçerlilik kazanması iş süreçlerinin
internete taşınması için çok önemlidir. Çünkü günümüz iş hayatında hukuksal
olarak geçerli olan belgeler kağıt belgelerdir. Bu belgelerin internet üzerinden
iletilmesi ise bunların resim dosyasına dönüştürülmesi ile mümkündür. Bu tür
dosyalar çok yer kaplamaktadır ve bu tür büyük dosyaların mevcut internet alt
yapısı vasıtasıyla iletilmesi ise zaman almaktadır. Eğer iş hayatında kullanılan
tüm belgelerin elektronik versiyonları hazırlanıp , hukuki geçerlilikleride
çıkarılan yasalarla kabul edilirse , gerekli kurumlarca elektronik olarak
imzalanmış e-Belgeler internet üzerinden iletilmeye başlayacaktır. Bu gelişmelere
paralel olarak alt yapınında gelişmesi ile Eletronik İş uygulamaları internet
merkezli hale gelebilecektir. Küresel şirketler için uzun vadeli Eletronik İş
stratejilerini internet üzerine kurmak kaçınılmazdır. Dünya üzerine yayılmış pek
çok merkez , şube , bayi vs. ile ancak internet vasıtasıyla etkin iletişim
sağlanabilir.
İnternet iş süreçlerinde ve organizasyonların yapılarında radikal değişikliklere
sebep olacaktır. Fakat bir kavram hiç değişmeyecektir. Oda müşteri
memnuniyetinin bir şirketin yaşaması için hayati önemidir. Bu nedenle tüm
Eletronik İş stratejilerinin merkezinde müşterinin bulunması gerekmektedir.
Ektkin olan bir Eletronik İş uygulaması müşteri ile organizasyonun etkileşimini
arttırmalıdır. Eletronik İş uygulamaları genellikle ürün odaklı olarak
tasarlanmaktadır. Fakat günümüz iş dünyasındaki eğilimler müşteri odaklı
organizasyonlara doğrudur.
Tanım III.1.9
SUNİ ZEKA
Bilgisayarların insan benzeri davranışlar yapması için kullanılan
programlara verilen addır.
Ürün odaklı bir Eletronik İş stratejisi şirket karlılığının düşmesi anlamına gelir.
Buna örnek olarak müşteri şikayetleri artmasına rağmen personel giderlerinin
azalacağı ve üretimde verimliliğin artacağı umuduyla yapılan uygulamalar
gösterilebilir. Başlangıçta verim artışı olmasına rağmen artan müşteri şikayetleri
sonunda rakiplerin öne geçmesine sebep olacaktır. Bu nedenden dolayı Eletronik
İş uygulamaları hazırlanırken detaylı planlama yapılmalıdır. Geri dönüşü
olmayan büyük yatırımların sonunda organizasyonun iflasına bile sebep
olunabileceği akıldan çıkarılmaması gereken bir husustur. Eskiden şirketler
kendi ürün ve hizmetlerini üretip sonra bu ürünü müşteriye beğendirmeye
çalışıyorlardı. Günümüzde ise ürünler müşteri istekleri doğrultusunda üretilip
pazara sunulmaktadır. Günümüzde Eletronik İş çağında alıcı gücü giderek
artmaktadır. Müşteriler internet vasıtasıyla ürünler arasında detaylı karşılaştırma
yapabilmektedir. Şirketler için müşteri memnuniyeti en önemli başarı unsuru
haline gelmiş durumdadır. İnternetin ilk zamanlarında Eletronik İşin tüm iş
süreçlerini otomasyona sokma ve internet üzerinden satış yapmak olduğu
sanılıyordu. İnternet üzerinden suni zeka ve internet robotları sayesinde müşteri
iletişiminin tamamının otomasyona sokulabileceği düşünülüyordu.
Tanım III.1.10
BOT
Otomatik olarak kendi kendine çalışabilen bilgisayar programlarına
verilen addır.
Fakat zamanla anlaşıldı ki müşterilerin çoğunluğu karşılarında gerçek insanlar
görmek istemektedirler. Eletronik İşin temel amacı müşteri memnuniyetini
sağlamaktır. Müşteriyi robotlar ile konuşturmak değildir. Asıl amaç elektronik
ortamda müşteri ile bütünleşmek ve müşteriyi organizasyonun bir parçası haline
getirmektir. Tarihsel olarak şirketlerin kendilerini değiştirmekten anladıkları
genel olarak ürün özellikleri ve fonksiyonelliğini arttırmak , yeni ürünler
piyasaya çıkarmak olarak algılanmaktaydı. Fakat günümüzde yeni ürünlerin
rakipler tarafından taklit edilmesi çok kısa sürmektedir. Bu sebepten dolayı
önemli olan memnuniyetinin sağlanmasıdır. Müşteri memnuniyetini sağlanması
için müşteri ile organizasyon arasındaki iletişim engellerinin ortadan
kaldırılması gerekmektedir. Burda çağımızın en önemli iletişim aracı internetin
önemi ortaya çıkmaktadır. Eletronik İş uygulamalarının organizasyonlar için
kaçınılmaz olmasının sebebi , günümüzde müşteri beklentilerinin internet
dolayısıyla çok artmış olmasıdır. Müşteriler her organizasyondan uygulama
özelliklerinin aynı kapasitede olmasını beklemektedirler. Örneğin bir banka
müşterisi bankanın internet şubesinden tüm işlemlerini bankaya gitme ihtiyacı
duymadan yapabiliyorsa aynı uygulamayı sigorta şirketinden , menkul kıymet
aracı kurumundan vs. beklemektedir. Bu durum Eletronik İş uygulamalarının
hayata geçirilmesi konusunda organizasyonların harekete geçmelerini zorunlu
kılmaktadır. Çünkü tüm iş süreçlerinin temelinde müşteri vardır ve müşteri
beklentileride Eletronik İş yönünde hızla gelişmektedir. İkinci önemli husus
müşterilerin kişiselleştirmeye verdikleri önemin artmasıdır ki bu günümüzde
elektronik ortamda CRM uygulamaları ile arttırılabilmektedir.
Tanım III.1.11
KİŞİSELLEŞTİRME
Organizasyon ile müşteri arasındaki iletişimde kullanılan yöntem ve
kanalların müşteri tercihleri doğrultusunda belirlenmesidir.
Müşteri bilgilerinin çok ayrıntılı bir şekilde toplanması , depolanması ve
istenildiği anda kullanılabilir durumda olması ancak bilgi teknolojileri
uygulamaları ile mümkündür. Müşteri ile yapılan tüm iletişimin kayıt altına
alınması ve toplanan verilerin çok iyi işlenmesi gerekmektedir. Bu kadar büyük
miktarda ve ayrıntılı bilginin toplanması , hızla işlenmesi ve karar alma
mekanizmalarına iletilmesi Elektronik İş sistemlerinin kurulması ile mümkün
olabilir. Müşteri beklentilerinin hızla arttığı dünyamızda firmaların iş süreçlerini
elektronik ortama taşımak için acele etmeleri gerekmektedir.
Tanım III.1.12
VERİ
Ham , özetlenmemiş , analiz edilmemiş , sayısal , sözel veya görsel
öğelerdir.
Elektronik İş uygulamalarında sistem mimarisi müşteri merkezli olarak
kurulmalıdır. Bilgi işleme mekanizması kurulurken dikkat edilmesi gerekli
hususlardan biri toplanan müşteri bilgilerinin departmanlar bazında
ayrılmamasıdır. Örnek olarak telefonla satış yapan bir şirket aynı zamanda
bayileri vasıtasıylada satış yapıyorsa ve telefonla pazarlama depatmanı müşteri
bilgilerini ayrı bir veri tabanında saklıyor ise , bayiden ürün almış bir müşterinin
mükerrer olarak aranması ve telefon ile pazarlama yapılması mümkündür. Bu
departmanlar arası müşteri bilgilerinin güncellenmesinde kopukluk var
demektir. Bu durumda müşteri rahatsız edilmiş olur hemde zaman kaybı
meydana gelir. Ayrıca müşteri nezdinde kişiselleştirme hissi yok olur . Onun
yerine müşteri kendisini isimsiz , şirket tarafından tanınmayan biri olarak
algılar. Elektronik İş süreçlerinde departmanlar arası bilginin verimli olarak
iletilmesi , bilginin verimli şekilde işlenmesi ve departmanlar arasında kopukluk
olmaması yukarıda verilen örnekten de anlaşılacağı üzere çok önemlidir. Aksi
durumda Elektronik İş vasıtasıyla iletişim arttırılması planlanırken daha kötü
sonuçlar alınabilir. Elektronik İşin bel kemiğini Müşteri İlişkileri Yönetimi –
CRM (Customer Relationship Management)
oluşturmalıdır. Büyük miktardaki
kullanılabilir hale getirilmiş müşteri bilgisi satış ve pazarlama departmanlarının
hizmetine sunulmalıdır. Organizasyonun ana bilgi deposu oluşturulup , burda
tüm iletişim kanallarından toplanan bilgiler kullanılabilir yönetim bilgisine
dönüştürülmelidir.
Tanım III.1.13
BİLGİ
Anlamlı
hale dönüştürülmüş , birbiri ile ilişkilendirilmiş
verilerden oluşan ve zihinsel olarak değerlendirilebilen öğelerdir.
Bu bilgiler stok maliyetlerinin çıkarılması , etkin yönetim muhasebesi
yapılabilmesi , çalışan performansı ve organizasyon verimliğinin ölçülmesi vs.
sağlıyacaktır. Bilginin yönetilmesi belirsizliğin yönetilmesi anlamına gelmektedir
ki , günümüz iş dünyasında belirsizlik hakim unsur haline gelmiştir. Bu durum
bigi teknolojilerinin öneminin her geçen gün artmasına sebep olmaktadır.
Tanım III.1.14
BİLGİ TEKNOLOJİSİ
Donanım , yazılım , telekomünikasyon , veritabanı yönetimi ve diğer
teknolojilerin , bilginin depolanması , işlenmesi ve dağıtılması için
kullanılmasıdır.
Bilgi teknolojisi uygulamaları bilgisayar yardımı ile üretim , stok kontrolü ,
karar alma gibi yönetimsel fonksiyonların yerine getirilmesi anlamına
gelmektedir. Burda bilgi ile verinin farkını ortaya koymak gerekmektedir. Veri
analiz edilmemiş ve özetlenmemiş ham rakkamlar ve öğelerdir. Bilgi ise verilerin
işlenmiş anlamlı hale getirilmiş halidir.
Tablo III.1.1
KALİTELİ BİLGİNİN ÖZELLİKLERİ
•
Zaman Boyutu
İçerik Boyutu
Format boyutu
•
•
İhtiyaç
duyulduğu
zaman
erişilebilen
Güncel
Yapılan güncellemelerin takip
edilebildiği
•
•
•
Hatasız
Kullanıcı ihtiyaçlarına uygun
Tüm gerekli bilgiyi içeren
•
•
Kolay anlaşılabilen
Kullanıcının özet veya detay
alabilmesine uygun
Görsel , sözel ve sayısal öğeleri
içeren
•
Organizasyonlar stratejik plan geliştirmek , problemleri belirleyebilmek için
yüksek kalitede bilgiye ihtiyaç duyarlar. Organizasyon içi bilgi yönetimi
sistemleri yönetimsel bilgi sistemleri ve operasyonel bilgi sistemleri olmak üzere
ikiye ayrılır. Yönetimsel Bilgi sistemleri – MIS(Management Information Systems)
üst yönetimin stratejik karar alma mekanizmalarında ihtiyaç duyduğu bilgiyi
sağlayan sistemlerdir. Operasyonel bilgi sistemleri ise , günlük operasyonel
işlemlerde alt seviye karar alma mekanizmalarında ihtiyaç duyulan bilgiyi
sağlıyan sistemlerdir. Elektronik İş uygulamalarında iletişimi arttırmak suretiyle
daha fazla veri toplanması ve bilgi sistemleri sayesinde bu verilerin işlenip
kaliteli bilgiye dönüştürülmesi gerektiğini söylemiştik.
Tablo III.1.2
YÖNETİM SEVİYELERİNE GÖRE BİLGİ SİSTEMLERİ
•
Stratejik Yönetim
Taktik Yönetim
Yönetimsel Bilgi
Sistemleri
•
•
•
Operasyonel Yönetim
Operasyonel Bilgi
Sistemleri
•
•
Üst seviye bilgi
sistemleri
Karar
destek
sistemleri
Bilgi
raporlama
sistemleri
Ofis
otomasyon
sistemleri
İşlem
kayıt
sistemleri
Süreç
kontrol
sistemleri
Kaliteli bilginin özellikleri Tablo III.1.1 ’de de görüldüğü gibi üç boyutta
incelenebilir. Birincisi zaman boyutudur. Bu boyutta bilgi kalitesi
değerlendirilirken dikkat edilmesi gereken hususlar bilginin kullanıcı tarafından
ihtiyaç duyulduğu zaman , gerekli güncellemeler yapılmış şekilde kullanılabilir
olmasıdır. Ayrıca yapılan güncellemelerden sonrada bilginin eski durumu ve
yapılan güncellemenini hangi tarihte kimin tarafından yapıldığı konusunda
sistem üzerinden sorgulama yapılabilmelidir. Kaliteli bilginin içerik boyutunda
ise değerlendirmede dikkat edilecek hususlar , bilginini hatasız olması , kullanıcı
ihtiyaçlarına uygun olması , gereğinden fazla bilgi içermemesidir. Gereğinden
fazla bilgi gerekli bilginini ayrıştırılması için zaman kaybına sebep olacaktır.
Gerekli olan bilgininde eksiksiz olması gerekmektedir. Kaliteli bilginin format
boyutunda dikkat edilmesi gereken hususlar ise , kolay anlaşılabilir olma ,
kullanıcıya özet ve detay bilgiyi ayrı ayrı sunma , görsel , sayısal ve sözel ifadeler
içerme olarak özetlenebilir.
Organizasyon içersinde kullanılan bilgi sistemleri alt seviye karar alma
mekanizmalarından yukarıya doğru aşağıda açıklanmıştır:
•
Süreç Kontrol Sistemleri:
Fabrikada bulunan üretim araçlarının fiziksel durumlarını sürekli kontrol
eden otomatik kontrol sistemleridir.
•
İşlem Kayıt Sistemleri:
Rutin olarak yapılan tüm işlemleri otomatik olarak kayıt altına alan
sistemlerdir.
•
Ofis otomasyon Sistemleri:
Kağıt ortamında yapılan tüm işlemlerin elektronik ortamda yapılmasını
sağlayan sistemlerdir.
•
Bilgi Raporlama Sistemleri:
Günlük karar alma mekanizmalarında gerekli olan raporları üreten
sistemlerdir.
•
Karar Destek Sistemleri:
Kara alınmasını kolaylaştırmak için bilgisayar ortamında karar modelleri
oluşturan sistemlerdir.
•
Üst Seviye Bilgi Sistemleri:
Bilgiyi üst yönetimin ihtiyaçlarına göre işleyip karar alma mekanizmasını
destekleyen sistemlerdir.
Yukarıda açıklanan bilgi sistemlerine ilaveten grup halinde karar alınması için
organizasyonun çeşitli seviyelerinde bulunan çalışanların karar mekanizmasına
katılmasını sağlayan bilgi teknolojileride mevcuttur.
Tanım III.1.15
İŞ ZEKASI
Organizasyon içi ve dışı ile yapılan iletişimler sonucu elde edilen
verilerin depolanması ve bu verilerin kullanılabilir bilgi haline
dönüştürülüp , bu bilgiler doğrultusunda iş stratejilerinin
yönlendirilmesidir.
Elektronik İş sistemlerinin değişen çevre şartlarına hızla uyum sağlıyabilmesi
için mutlaka dinamik olarak tasarlanması gerektiğini belirtmiştik. Bu dinamizmi
sağlıyabimek için kullanıcı taleplerine hızla cevap verebilecek kapasiteye sahip
bilgi teknolojileri bölümünün bulunması gerekmektedir. Tersi durumda statik
bir sistem kurulması zaman içerisinde mevcut sistemin organizasyon için en
büyük dezavantaj haline gelmesine sebep olacaktır.
Geleceğin Elektronik İş sistemleri çalışanların ve organizasyonun iletişim içinde
bulunduğu kurum ve kuruluşların her an her yerden bağlanabildikleri sistemler
olacaktır. Fiziksel ofis , iş saati , tatil günü gibi kavramlar giderek önemini
kaybedecek ve internetin zamandan bağımsız olma özelliği sayesinde , tüm
çalışanların aynı zaman diliminde aynı fiziksel ortamda bulunmalarına gerek
olmayan 24 saat boyunca çalışanların evlerinden çalışmalarına imkan veren iş
ortamlarına doğru bir değişim yaşanacaktır. e-Belgelerin hukuksal geçerlilik
kazanması ile birlikte tüm iç ve dış ticaret işlemleri e-Belgeler kullanılmak
suretiyle yapılmaya başlayacaktır. Aynı şekilde e-Belgeler organizasyonların tüm
iç ve dış iletişimlerinde kullanılmaya başlayacak , kağıt belgelerin kullanımı ise
tamamen ortadan kalkacaktır. Her yerden erişilebilen ve 24 saat çalışabilen bilgi
sistemleri sayesinde fiziksel bürolara bağlılık giderek azalacaktır. Tüm bu
gelişmeler sonucunda , günümüzde kağıt evraklar ve dosyalar ile dolu büyük
ofislerde faaliyet gösteren şirketlerin yerini , hiç kağıt kullanılmayan küçük
ofislerde yerleşmiş hatta hiç ofis kullanmayan şirketler alacaktır. Bilgi ise
şirketlerin en değerli kaynağı haline gelecektir. Ülkemizin bu gelişmelerden geri
kalmaması , Türk şirketlerinin Elektronik İş uygulamalarını hızla benimsemesi
ile mümkündür. Fakat burda birkez daha vurgulamak gerekir ki , Elektronik İş
uygulamalarının kurulması sırasında aşılması en kolay engeller teknolojik
engellerdir. Önemli olan insan faktörüdür. Bu nedenle I.Bölümde de belirtildiği
üzere , Türkiye’nin internet devrimini yakalayabilmesi için öncelikle eğitim
seferberliği yapılması gerekmektedir.
TARTIŞMA KONUSU III.1.1
SUNİ ZEKA VASITASIYLA MÜŞTERİ İLE İLETİŞİM KURULABİLİR Mİ?
Elektronik İş uygulamalarının temeli , müşteri ile yapılan iletişim başta olmak
üzere , organizasyonun tüm iç ve dış iletişiminin arttırılması ve
etkinleştirilmesidir. Sonuçta ulaşılmak istenen amaç müşteri merkezli bir
organizasyon kurulması ve müşteri memnuniyetinin maksimum seviyeye
çıkarılmasıdır. Otomasyon ise iş süreçlerinde insan müdahalesini kaldırmak
suretiyle işlerin otomatik olarak yapılmasını sağlamaktır. Bu bağlamda insan
davranışlarını taklit eden bilgisayar programları kullanmak suretiyle
organizasyonun müşteri ile olan ilişkilerini otomasyona sokup insan faktörünü
devre dışı bırakmak sizce akıllıca bir e-İş stratejisi olarak uygulanabilir mi?
Tartışma sorusunu değerlendirip , tartışınız. Soru veya yorumlarınızı
yorum@internetticareti.com adresine gönderebilirsiniz.
2.Elektronik Ticarete Giriş
Elektronik İş konusuna giriş yaptıktan sonra, Elektronik İşin alt dallrından bir
tanesi olan Elektronik Ticaret konusunu detaylı bir şekilde ele alabiliriz. Bu
bölümde Elektronik Ticaretin tanımı, tam olarak hangi uygulamaları kapsadığı,
çeşitleri,tarihi,boyutları ve etkileri üzerinde durmaya çalışacağız.
Günümüzde, klasik ticaret yöntemlerinin yerini elektronik ortamda yapılan
ticaret yöntemleri almaya başlamış ve kalsik yöntemleri ısrarla uygulamaya
devam eden şirketler, rekabet avantajlarını yitirmeye başlamışlar ve dolayısıyla
varlıklarını
sürdüremez duruma gelmişlerdir. Bütün bu gelişmelerin
çekirdeğini Elektronik İş kavramı oluştururken, Elektronik Ticarette Elektronik İş
uygulamalarının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Elektronik Ticaret
konusunda birçok uzman ve otorite faklı tanımlar oluşturmakta ve bu konu
üzerinde tartışmaktadır. Kısaca özetleyecek olursak, bazı otoriteler Elektronik
Ticaretin, dijital ortamlarda ya da bilgisayar ağları aracılığı ile iletişim kurmayı,
ürünlerin üretim, tedarik ve pazarlama faaliyetlerini yürütmeyi kapsadığını öne
sürerken, diğer taraftan farklı otoriteler de Elektronik Ticaretin tüm bu
faaliyetlerinin yanısıra ödeme sistemlerini de kapsaması gerektiğini, diğer bir
deyişle ödeme işlemlerinin de elektronik ortamda gerçekleştiği faaliyetlerin
Elektronik Ticaret kapsamına alınabileceğini belirtmektedirler.
Örneğin,
Türkiye’de Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Elektronik Ticareti, “Bilgisayar
ağları aracılığı ile ürünlerin üretilmesi, tanıtımının, satışının,ödemesinin ve
dağıtımının yapılması işlemidir.“ şeklinde tanımlamıştır. Diğer taraftan Dünya
Ticaret Örgütü, Elektronik Ticareti, “Mal ve hizmetlerin üretim, reklam, satış, ve
dağıtımlarının telekominikasyon ağları üzerinden yapılmasıdır.“
şeklinde
tanımlamıştır. Bu konuda en detaylı tanım Birleşmiş Milletler tarafından
kullanılmaktadır. BM , Elektronik Ticareti, “ İş, yönetim ve tüketim
faaliyetlerinin yürütülmesi için yapılanmış ve yapılanmamış iş bilgilerinin,
üreticiler, tüketiciler ve kamu kurumları ile diğer organizasyonlar arasında
elektronik araçlar üzerinden paylaşılmasıdır.“ şeklinde tanımlamaktadır.
Görüldüğü gibi, henüz elektronik ticaret konusunda dünyada yaygın olarak
kabul gören tek bir standart tanıma ulaşılamamıştır. Tüm tanımlara baktığımızda
elektronik ticaret konusunda dikkatimizi çeken en önemli unsur, ticaretin
elektronik ortamlarda yapılması sebebi ile tanımsal olarak, başlangıcından
bitişine kadar tüm evrelerinde işlemlerin elektronik ortamlarda gerçekleşmesi
gerektiğinin vurgulanmamış olmasıdır. Konuyu daha açık duruma getirebilmek
için bir örnek vermek daha yaralı olacaktır. Örneğin, iki firma arasında oluşan
bir ticari faaliyette, ürünlerin siparişinin elektronik ortamdan verilmesi ancak
ödemenin geleneksel yöntemlerle örneğin çek kullanılarak yapılması, bu ticari
faaliyeti elektronik ticaret kapsamına sokmakta mıdır? Yukarıda yer alan
tanımlara baktığımızda, hiçbir tanım, ticari faaliyetlerin Elektronik Ticaret
kapsamına girmesi için elektronik ortamda başlayıp yine elektronik ortamda
sonuçlanması gerektiğini vurgulamamış ve böyle bir zorunluluk getirmemiştir.
Bu çerçevede, bugün dünyada Elektronik Ticaret kapsamına dahil edilen ticari
faaliyetler tam anlamıyla elektronik ortamda başlayan ve yine elektronik
ortamda sonuçlandırılan işlemler değildir. Örneğin, bir firmanın tedarikçiden
almak istediği ürünlerin siparişi bilgisayar ağları yolu ile verildiğinde ödemenin
hangi araçlar kullanılarak yapıldığına bakılmaksızın, Elektronik Ticaret
kapsamına alınmaktadır.
Tanım III.2.1
ELEKTRONİK TİCARET
Tüzel ve gerçek kişiler arasında üretim, tedarik, pazarlama ve satış
işlemlerinin bilgisayar ağları aracılığı ile yürütlmesi ve yine aynı ortamda
ödeme işlemlerinin tamamlanması koşulu ile süregelen ticari faaliyetler
kümesine verilen addır.
Tanım III.2.1’de görüldüğü gibi Elektronik Ticaretin tam anlamıyla oluşması için
bir ticari faaliyetin tüm evrelerinin elektronik ortamda gerçekleşmesi
gerekmektedir. Elektronik Ticaretin sağlıklı bir şeklide tanımlanması bu bölüm
içerisinde değineceğimiz Elektronik Ticaretin boyutlarının hesaplanması
konusunda da önemli etkilere sahiptir. Bugün uzmanların yapmış oldukları
tanımlardan yola çıkılarak hesaplanan elektronik ticaret hacimleri, bazı hatalar
içeriyor olabilmektedirler. Örneğin, iki firma arasında yapılan bir anlaşma
çerçevesinde, A firması bilgisayar ağlarında işleyen bir sistem aracılığı ile B
firmasından 100 milyar değerinde X ürünü sipariş ediyor olsun. Klasik tanımlara
göre, ödeme şekline bakılmaksızın bu sipariş tutarı sipariş elektronik ortamda
verildiği taktirde, o yıl gerçekleşen elektronik ticaret hacmi içerisinde yer
alacaktır. Eğer ödeme işlemleri geleneksel yöntemler ile yapıldı ise bu ticari
faaliyet tam anlamıyla Elektronik Ticaret kapsamına girmemektedir. Diğer
taraftan, bu ticari faaliyet sonucu oluşan ödeme işlemi elektronik ortamlar
kullandırılarak yapıldı ise, bu sefer yapılan tanımlar gereği bu işlemler ayrı ayrı
sayıldığı için, A şirketinden B şirketine verilen sipariş 100 milyar değer ve yine
A şirketinden B şirketine yapılan ödeme 100 milyar değer olarak Elektronik
Ticaret hacmi hanesine yazılmaktadır. Görüldüğü gibi, aslında toplam değeri 100
milyar TL olan bir ticari faaliyet, tanımların eksikliği ve ölçülme zorlukları sebebi
ile elektronik ticaret hacmi hanesine 200 milyar TL. olarak yazılabilmektedir.
Oluşabilecek bu büyük yanlışlığın önlenmesi için Elektronik Ticaretin tanım
III.2.1’de yer alan standartlar içerisinde yorumlanması ve boyutlarının da bu
standartlar dahilinde hesaplanması gerekmektedir. Elektronik Ticaret ile ilgili
tanımlar konusunda gerekli açıklamaları yaptıktan ve önemli husuları
belirttikten sonra, bugün dünyada çok hızlı bir şekilde gelişen ve hem ulusal
hemde uluslararası ticarette bir devrim gerçekleştiren bu uygulamaların
geçmişine değinmek yararlı olacaktır. Elektronik Ticaret kavramı her ne kadar
yeni bir kavram olarak karşımıza çıkıyor olsa da, dünya üzerinde ve özellikle
A.B.D’de uzun yıllardır uygulanmakta ve sürekli gelişmektedir. Örneğin, adı
Elektronik Ticaret olmasa da, uygulama esasları olarak benzer olan ilk
uygulamalar 1980’lı yıllarda A.B.D.’de gerçekleşmiştir. Dünyanın ilk elektronik
işlemsel telegraf ağı, ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere A.B.D’de
kurulmuştur. 1960’lı yıllara gelene kadar geçen 100 yıllık süre içerisinde de bu tip
ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere çeşitli bilgisayar ağları kurulmuştur.
Elektronik Ticaretin tam anlamıyla uygulanması ise 1960’lı ve 1970’li yıllarda
sırasıyla Elektronik Veri Alışverişi ve Elektronik Fon Transferi sistemlerinin
faaliyete geçmesi ile birlikte başlamıştır. 1960’lı yılların ortalarında Amerikan
Nakliye Endüstrisinin lider firmaları yapılan ticari işlemlerde kağıt kullanımını
minimize etmek ve seferlerde meydana gelen gecikmeleri ortadan kaldırmak
amacıyla, endüstri içerisinde dökümanların alışverişinin sağlanacağı bir standart
geliştirmişlerdir. Yine 1960’lı yıllarda, bu kez farklı bir alanda, gemicilik
endüstrisi de elektronik döküman alışverişleri için bir ağ kurmuştu. Gemicilik
endüstrisinde kurulan bu ağda, alışverişi yapılan dökümanların belirli bir
standartı olmayışı, her kurumun kendi standartlarını kullanmasına yol açıyordu.
Bu sebeble, birden fazla kurum aynı anda döküman alışverişi yapamıyordu ve
her işlem için ayrı bir döküman işleme alınmak zorunda kalıyordu. 1968 yılına
gelindiğinde ise A.B.D demiryolları endüstrisinde yer alan önemli şirketler,
Nakliyat Veri Koordinasyon Komitesi’ni kurmuşlardır. Bu komitenin görevi
dökümanların alış verişinde tek tip standart oluşturmaktı. Bu komitenin
çalışmaları sonucu 1970 yılında bugün Elektronik Veri İletişimi (EDI – Elektronik
Data Interchange) sistemi olarak bildiğimiz sistem ortaya çıkmıştır. 1970 yılında
EDI’nin ortaya çıkışı ve her endüstrinin kendi formatlarını belirlemesi sonucu,
aynı endüstri içerisinde yer alan şirketler ortak bir standartta döküman alış verişi
yapabilmeye başlamışlardır. Bu noktada, bir önemli sorun daha ortaya çıkmıştır.
EDI sistemi bu şekli ile aynı endüstri içerisinde yer alan şirketlerin döküman
alışverişlerini kolaylıkla yapmalarını sağlarken, farklı endüstrilerde yer alan
şirketlerin döküman alışverişi yapmalarına yardımcı olamıyordu. Bu sorunun
çözülmesi amacıyla, 1981 yılında Amerikan Ulusal Standartlar Enstitüsü,
Nakliyat Veri Koordinasyon Komitesi’nin çalışmaları üzerinden bir komite
kurarak ANSI X 12 standartını ortaya çıkarmıştır. Bu standart sayesinde, jenerik
mesaj formatları ile endüstri içerisinde ve dışarısında elektronik döküman
alışverişleri yapılabilecek duruma gelinmiştir. Kısa bir süre sonra, birçok
endüstri ANSI X 12 standartını kullanarak döküman alışverişine başlamışlardır.
Tanım III.2.2
ELEKTRONİK VERİ ALIŞ VERİŞİ (EVA)
İngilizce Electronic Data Interchange (EDI) olarak bilinen, kurumların
belirlenmiş standartlar çerçevesinde geniş alan ağları üzerinden karşılıklı
elektronik döküman alışverişi yapabildikleri sisteme verilen addır.
ANSI X 12 standartının altında yer alan endüstri bazlı standartlar sayesinde, her
endüstri ANSI X 12’ye uygun kendi standartlarının oluşturuyor ve kullanıyordu.
Örneğin, Amerika’da otomotiv endüstrisinde mesajlar ANSI X 12 standartına
uyumlu, Otomobil Endüstrisi Aksiyon Grubu standartları çerçevesinde
oluşturuluyordu. Diğer bir örnek olan toptan gıda endüstrisinde ise mesajlar
evrensel ürün kodları standartlarına göre oluşturulup kullanılıyordu.
Grafik III.2.1
EDI SİSTEMİ TEKNİK İŞLEYİŞ MODELİ
ENDÜSTRİ 1
ENDÜSTRİ 2
GENİŞ ALAN AĞLARI
D
Ö
K
Ü
M
A
N
İŞLEM
EDI
POSTA
KUTU
ANSI X 12
EDI
POSTA
KUTU
GENİŞ ALAN AĞLARI
İŞLEM
D
Ö
K
Ü
M
A
N
EDI sisteminin kurumlar için sağlamış olduğu en büyük yaralardan biri yüksek
hacimdeki mesaj trafiğini kolayca kaldırabiliyor olmasıydı. Grafik III.2.1’de yer
alan EDI Teknik işleyiş modeline baktığımızda sistemin çok basit bir mantık ile
işlediğini görmekteyiz. Grafik’te yer alan Endüstri 1’de faaliyet gösteren bir
firma göndereceği dökümanı ANSI X 12 uyumlu mesaj standartı ile
göndermektedir. Yola çıkan döküman geniş alan ağları aracılığı ile ANSI X 12
mesaj standartında, endüstri 2’de faaliyet gösteren firmanın EDI posta kutusuna
varmaktadır. Endüstri 2’de yer alan firmanın posta kutusuna gelen döküman,
sistem tarafından ANSI X 12 uyumlu Endüstri 2 mesaj standartına çevrilmekte ve
okunabilmektedir. Basit bir şeklide özetlenecek olursa, EDI sistemi iki endüstri
arasında alışverişi yapılan dökümanın bilgilerini ulaştığı endüstrinin mesaj
standartının içerisine kopyalamaktadır.
EDI sisteminin şirketler açısından ciddi yararları olmakla beraber, bazı önemli
sorunlarda ortaya çıkmıştır. Bu sorunlardan ilki, belirli bir tedarik zincirinde
bulunan firmaların EDI sistemine geçişinde tümünün bu sistemi kurmak için
yüksek maliyetlere
katlanmak zorunda kalmalarıydı. Örneğin, birkaç
endüstriden oluşan bir tedarik zincirinde, zincirin halkasını oluşturan tüm
firmalara EDI sistemini kurmak için bir yazılıma ve donanıma ihtiyaç
bulunmaktaydı. Bunun yanısıra, bu sistemi bir de geniş alan ağlarına bağlama
maliyetleri ortaya çıkıyordu. Tedarik zincirinde yer alan küçük firmalar için bu
maliyetler çok zorlayıcı olmakta ve EDI’nin yayılımını yavaşlatan bir faktör
olarak görülmekteydi. EDI sistemine giren küçük firmaların bu sistemin
işlerliğini sürdürmesi için bir bilgi teknolojileri departmanı kurmak zorunda
kalmaları ve buna bağlı olarak insan kaynağı yatırımı yapmaları, bu şirketlerin
bütçelerini ciddi anlamda zorlamaktaydı. EDI’nin uygulanmasında yaşanan
ikinci büyük sorun ise, A.B.D’de ANSI tarafından oluşturulan X12 standartının
sadece bu ülkede geçerli olması ve dünyanın diğer ülkelerinde farklı standart ve
metodların kullanılması idi. A.B.D ve diğer ülkeler arasında ortak bir standartın
olmaması,
EDI’nin
uluslararası alanda
uygulanışını
ciddi ölçüde
baltalamaktaydı. Örneğin, A.B.D’de ağ sunucuları ANSI’nin ağ standartlarını
kullanırken, Avrupa’dakiler Uluslararası Telekominikasyon Birliği’nin
standartlarını kullanmaktaydılar. Dünya’da yaşanan bu standart sorununun
çözümü amacıyla 1988 yılında BM tarafından UN/EDIFACT komitesi
kurulmuştur. Bu komitenin oluşturmuş olduğu UN/EDIFACT standartı
dünyada elektronik döküman alışverişlerinin tek bir dilde yürütülüyor olmasını
sağlayacaktı. Dünyada EDI standartı olarak tanımlanan EDIFACT standartı,
A.B.D’deki ANSI X12 standartının tahtını pek fazla sarsamamıştır. A.B.D
içerisinde oturmuş bir standart olan X12, hem A.B.D içerisinde hemde Amerikan
şirketlerinin yüksek hacimli iş yaptıkları diğer ülke şirketleri tarafından
kullanılmaya devam etmiştir. EDI sisteminin kullanılmasında yaşanan
problemlere karşın, Dünya Bankası tarafından 1995 yılında yapılan bir
araştırmada, Avrupa’da 30 bini aşkın şirketin EDI sistemini kullandığı tespit
edilmiştir. 1997 yılında ise Giga Bilgi Grubu’nun yapmış olduğu bir araştırmada,
EDI sistemi kullanılarak yapılan ticaret hacminin toplamının 2,7 trilyon USD’yi
bulduğu ortaya çıkmıştır. EDI sisteminin katma değer ağlar üzerinden çalışıyor
olmasının oluştuduğu maliyet problemi Internet’in dünyada yaygınlaşması
sonucu ortadan kalkmaya başlamıştır. Yine Giga Bilgi Grubu’nun yapmış olduğu
bir araştırmaya göre, 1997 yılında tüm EDI işlemlerinin % 95’lik bir kısmı katma
değer ağlar üzerinden gerçekleşmekle beraber bu oranın 2002 yılı sonrasında %
50’nin altına düşeceği tahmin edilmektedir.
1960 yıllarında hızlı bir şekilde başlayan gelişim süreci, internetin kullanılmaya
başlanması ile birlikte Elektronik Ticaret uygulamalarının ağırlıklı olarak internet
üzerinden gerçekleşmeye başlamasına sebeb olmuştur. Bugün Elektronik Ticaret
olarak adlandırdığımız ticaret şekli birden çok uygulama alanı ile karşımıza
çıkmaktadır.
Tablo III.2.1
ELEKTRONİK TİCARET UYGULAMA ALANLARI
UYGULAMA ALANI
İşletmeden İşletmeye
İşletmeden Tüketiciye
Tüketiciden Tüketiciye
Tüketiciden İşletmeye
İNGİLİZCE ADI
B2B (Business to Business)
B2C ( Business to Consumer)
C2C (Consumer to Consumer)
C2B (Consumer to Business)
İŞLEVLER
Tedarik – Satış - Üretim
Bilgi – Satış
Açık Arttırma – Satış
Toptan Satın Alma
Tablo III.2.1’de bugün Elektronik Ticaret uygulama alanları içerisinde en ağırlıklı
olarak kullanılan dallar özetlenmiştir. İngilizce B2B olarak olarak adlandırılan
alan, şirketlerin bilgisayar ağlarını kullanarak karşılıklı sürdürdükleri tedarik,
pazarlama, satış ve ödeme faaliyetlerini içermektedir. B2C olarak adlandırılan
alan, şirketlerin ağırlıklı olarak internet üzerinden tüketicilere ürünlerini
sergileme ve satış yapma faaliyetlerini içermektedir. Ağırlıklı olarak kullanılan
üçüncü bir elektronik ticaret uygulama alanıda C2C olarak adlandırılan ve
tüketiciler arasında açık arttırma siteleri kanalı ile alışveriş yapılması
faaliyetlerini içermektedir. Bu tabloda yer alan dördüncü uygulama alanı ise,
C2B olarak adlandırılmaktadır. Bu uygulama alanı aynı ürün talebinde bulunan
tüketicilerin bir araya gelerek , toptan satın alma grubu oluşturarak fiyatlarda
indirim veya belirli bir ürün için satın alma teklifi vererek işlem yapma
faaliyetlerini içermektedir. Tabloda yer alan B2B ve B2C uygulama alanları bu
bölüm içerisinde detaylı bir şekilde incelenecektir.
Elektronik Ticaret uygulama alanlarına kısaca değindikten sonra bugün toplam
Elektronik Ticaret hacminin hangi noktalara geldiğini incelemek gerekmektedir.
Tablo III.2.2
DÜNYA ELEKTRONİK TİCARET HACİM TAHMİNLERİ ( Milyar USD )
Kurum
Forrester
IDC
eMarketer *
2000
354,9
278,1
2001
615,3
474,3
2002
2.293
823,4
2003
3.878
1.408,5
* e-Marketer firması sadece B2B tahminlerine yer vemiştir.
Kaynak: OECD, E-Commerce and Development Report 2002
2004
6.201
2.367,4
2005
9.240
4.600
-
2006
12.837
-
Tablo III.2.2’de görüldüğü gibi dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık
şirketlerinin yapmış olduğu Elektronik Ticaret hacimleri içerisinde en yüksek
tahminler Forrester şirketine aittir. Forrester’ın tahminleri doğrultusunda 2006
yılında dünya Elektronik Ticaret hacmi 12.8 trilyon USD’nin üzerine çıkacaktır.
Daha önce de belirttiğimizi gibi bu tahminler arasında oluşan farklılıklar
tamamen Elektronik Ticaretin tanımlama ve kapsamı konusundaki farklı
görüşlerden kaynaklanabilmektedir. Elektronik Ticaretin tahmini hacimleri
üzerinde dururken aynı zamanda dünyadaki farklı bölgelerdeki durumu ile ilgili
de bazı saptamalar yapmak yararlı olacaktır.
Tablo III.2.3
BÖLGE VE KLASMANLARA GÖRE e-TİCARET HACİM TAHMİNLERİ
Bölge
Gelişen Asya ve Pasifik
Latin Amerika
Geçiş Ekonomileri
Afrika
Toplam Gelişen Ülkeler
Kuzey Amerika
Gelişmiş Avrupa
Gelişmiş Asya ve Pasifik
Toplam Gelişmiş Ülkeler
Dünya Toplamı
2002
87,6
7,6
9,2
0,5
Pay (%)
3,8
0,3
0,4
0,001
1.677,3
246,3
264,8
73,1
10,7
11,5
104,9
2.188,4
2.293,5
4,6
95,4
-
Kaynak: OECD, E-Commerce and Development Report 2002
2006
660,3
100,1
90,2
6,9
Pay (%)
5,1
0,8
0,7
0,1
7.469
2.458,6
2.052,1
58,2
19,2
16,0
857,5
11.979
12.837,3
6,7
93,3
-
Tablo III.2.3’de dünya üzerinde farklı sınıftaki ülke ve bölgelerin 2002 yılı
içerisinde Elektronik Ticaret hacimleri içerisindeki payı ve 2006 yılında aynı
tablonun nasıl bir şekil alacağı ile ilgili tahminler görülmektedir. Tabloda
görüldüğü gibi 2002 yılında gelişmekte olan ülkelerin toplam elektronik ticaret
hacmi içerisindeki payları % 4,6 iken 2006 yılında yaklaşık % 45’lik bir artış ile bu
payın % 6,7’ye çıkacağı tahmin edilmektedir. Diğer taraftan, 2002 yılında dünya
Elektronik Ticaret hacmi içerisindeki payı % 95,4 olan gelişmiş ülkelerin 2006
yılında paylarının % 93,3’e düşeceği tahmin edilmektedir. Gelişmiş ülkelerin
toplam Elektronik Ticaret hacmi içerisindeki payı azalırken, bu ülkeler içerisinde
içerisinde gelişmiş Avrupa ülkelerinin payının 2002 yılında gerçekleşen %
10,7’lik orandan 2006 yılında % 19,2 oranına yükselmesi beklenmektedir. Bu
çerçevede, Kuzey Amerika’nın kaybettirdiği kanı gelişmiş Avrupa ülkeleri bir
nebze olsun kurtarmış olacaklardır.
3.Elektronik Ticaretin EkoSosyal Etkileri
Elektronik Ticaret uygulamalarının bugün sahip olduğu boyutu ve yakın
gelecekte ne kadar büyük bir hacime ulaşacağını gördükten sonra , Elektronik
Ticaretin etkileri konusunda detaylı bir inceleme yapmak yararlı olacaktır. Bir
önceki bölümde yer verilen rakamsal hacimler göz önüne alındığında, Elektronik
Ticaretin etkilerinin ne kadar büyük olabileceği konusunda fikir yürütmek çok
zor olmayacaktır. Elektronik Ticaretin etkileri üzerinde değerlendirme yaparken,
bu etkilerin ilk dalgasının doğal olarak şirketler üzerinde olacağı şüphesiz olsa
da, bu etkiler sadece bu alanla sınırlı kalmamaktadır.
Grafik III.3.1
ELEKTRONİK TİCARETİN EKOSOSYAL ETKİLERİ
MALİYET
FİYAT
PAZAR
REKABETİ
ÜRETİM
ELEKTRONİK
TİCARET
DAĞITIM
TEDARİK
ULUSLARARASI
REKABET
Grafik III.3.1’de görüldüğü gibi Elektronik Ticaret uygulamalarının
yaygınlaşması,öncelikle şirketlerin üretim, tedarik, fiytalama, rekabet, dağıtım
faaliyetlerinde etkisini göstermekte ve daha sonra uluslararası boyuta da
taşınmaktadır. Şimdi grafikte yer alan etki başlıklarını detaylı bir şeklide
incelemeye başlayabiliriz.
Ticari faaliyet içerisinde bulunan firmaların en önemli iki işlevi üretim ve
tedariktir. Değişen dünya düzeninde ve yeni pazar ekonomisinde artık ayakta
kalmak ve varlığını sürdürmek şirketler açısından oldukça zor olmaktadır. YES
içerisinde faaliyet gösteren şirtketler acımasız bir rekabet ortamında sürekli
kendilerini geliştirmek zorunda kalmaktadırlar. Değişime ve yeni koşullara ayak
uyduramayan şirketler kısa bir süre içerisinde pazarda kaybetmeye mahkum
olmaktadırlar. Bu çerçevede şirketler tüm faaliyetlerinde teknolojiyi iş
süreçlerinde kendilerine kazanç sağlayacak şekilde kullanmaya başlamalı ve
organizasyonlarının tüm birimlerine yaymalıdırlar. Elektronik Ticaret
uygulamalarını benimseyen ve bu uygulamaları efektif olarak kullanmaya
başlayan şirketlerin pazardaki şansları, bu uygulamaları reddeden şirketlere
oranla daha yüksektir. Elektronik iş kavramını üretim işlevi içerisine dahil eden
şirketler ciddi bir zaman ve maliyet tasarrufu sağlamaktadırlar. Şirketlerin
üretim işlevlerinde ileri düzeyde teknolojik metodlar kullanmaları, zaman ve
maliyet tasarruflarının yanısıra, ürün kalitesinde de ciddi kazanımlara sebeb
olmaktadır. Daha kısa sürede üretilmiş, daha kaliteli ve daha düşük maliyetli
ürünler şirketlerin pazardaki mevcut durumlarını daha da iyi bir seviyeye
yükseltmelerine sebeb olabilmektedir. Tüm bu olumlu gelişmeler firmalara
pazarda rekabet gücü kazandırmakta ve bunun doğal sonucu olarak firmalar
pazar paylarını arttırabilmektedirler.
Üretim işlevinde teknolojinin ve Elektronik Ticaret uygulamalarının en üst
seviyede kullanılması maliyetleri aşağıya çekerken, ürün kalitesini yükseltmekte
olup tüm hammadde ya da parça tedarikinde teknolojiden ve elektronik ticaret
uygulamalarından faydalanan firmaların maliyetlerinin daha da aşağıya
çekilmesine sebeb olmaktadır. Örneğin, geleneksel ticaret yöntemleri ile
hammadde tedarik eden bir şirket birçok aracı ile çalışmak zorunda kalırken,
Elektronik Ticaret uygulamalarını kullanan bir şirket aracıları ortadan
kaldırarak, direkt olarak tedarikçiden satın alma yapabilmektedir. Katma değer
içerisinde yer alan aracıların ortadan kalkması firmalara firmaların tedarik
işlemlerinin maliyetinin düşmesine sebeb olmaktadır. Bu alandaki maliyet
düşülerine rakamsal olarak yaklaşacak olursak, OECD’ye bağlı bir çok ülkede
katma değer zinciri içerisinde yer alan aracıların, bir ürün üreticiden çıkıp,
tüketiciye satış noktasına gelene kadar fabrika satış fiyatının üzerine ortalama %
33’lük bir fark eklendiği tespit edilmiştir.
Tablo III.3.1
KATMA DEĞER ZİNCİRLERDE ARACILARIN MALİYET KATKILARI (%)
Ülke
A.B.D (1987)
Japonya (1985)
Fransa (1987)
Avusturalya (1986-87)
Avusturya (1988)
Hollanda (1990)
İsveç (1985)
Kişisel
Tüketim
38,0
34,0
29,8
37,4
26,8
36,6
-
Gıda
Giyim
32,8
27,8
29,5
34,5
21,4
31,8
21,7
45,9
32,4
40,9
46,1
38,4
43,6
39,3
Deri
Ayakkabı
50,1
33,9
42,7
49,0
37,6
38,8
35,4
İlaç
40,8
41,3
71,9
34,7
52,9
44,8
Motorlu
Araçlar
18,9
28,1
24,6
30,8
16,0
18,3
14,4
Elektrikli
Aletler
38,7
41,5
38,1
34,8
29,8
36,1
17,6
Kaynak:
OECD Publications , The Impact of Electronic Commerce on the efficiency of the Economy
Tablo III.3.1’de bazı OECD ülkelerinde ürünlerin tüketici satış fiyatları
içerisindeki aracıların payları verilmiştir. Görüldüğü gibi Elektronik Ticaret
uygulamaları sonucu şirketlerin tedarik zincirlerinde ciddi bir maliyet düşüşü
olma ihtimali oldukça yüksektir.
Üretim ve tedarik işlemlerinde teknolojiyi ve elektronik ticaret yönetemlerini
kullanan firmalar, toplam üretim maliyetlerinde yaşanan düşüş sonrası, pazar
fiyat rekabetinde avantajlı bir duruma gelebilmektedirler. Elektronik Ticaret
uygulamalarının şirketlerin ürün satış fiyatlarına etkisi sadece üretim ve tedarik
maliyetlerinin aşağıya çekilmesi ile değil, aynı zamanda satış işlemleri yapılırken
oluşan maliyetlerinde minimize edilmesi ile ortaya çıkmaktadır.
Genel olarak şirketlerin ürün satış fiyatları belirlenirken üretim ve tedarik
maliyet kalemlerinin yanısıra satış ve sonrasında üstlendikleri maliyetlerde
hesaba katılmaktadır. Bu maliyetlere örnek verecek olursak, satış faaliyetlerinin
yürütüldüğü fiziksel ortamın satın alma veya kiralama maliyetleri , satın alma
işlemlerinin yürütülme maliyetleri , müşterilere satış sonrası verilen hizmet
maliyetleri bu kategorinin içerisinde yer almaktadır.
Klasik hizmet yöntemleri ile faaliyetlerini sürdüren ve ürün satışlarını fiziksel
mağazalar aracılığı ile yapan bir firmanın katlanmış olduğu satın alma veya
kiralama maliyetleri oldukça yüksek rakamlara ulaşmaktadır. Elektronik Ticaret
uygulamaları aracılığı ile satış faaliyetlerinin bir kısmını veya tamamını internet
ortamında gerçekleştiren bir firma ise , geleneksel yöntemler ile ticaret yapan bir
firmaya oranla daha düşük maliyetlere katlanmaktadır. Fiziksel ortamda birçok
mağaza açarak yüksek maliyetlere katlanmak yerine internet üzerinde daha
düşük maliyeti olup aynı zamanda 24 saat açık olan bir mağaza yaratmak daha
mantıklı olmaktadır. Doğal olarak her ürün dokunulmadan veya yakından
görülmeden satın alınamayacağı için her sektörde fiziksel mağaza olmaksızın bu
uygulamaları yapmak mümkün olmayacaktır. Diğer taraftan satışların internet
üzerinden yapılmayıp, fiziksel mağazada yapılıyor olması Elektronik Ticaret
uygulamalarının yararını azaltmamaktadır. Tüketiciye satılan ürünler ile ilgili
detaylı bilgi sunan bir internet sitesi, tüketicilerin fiziksel mağazaya gitmeden
önce detaylı bilgi almasını ve bunun doğal sonucu olarak satış sürecinde zaman
tasarrufu sağlanmasına sebeb olmaktadır. Bu konudaki en güzel örneklerden biri
A.B.D’de faaliyet gösteren ve telefon ile satış yapan Micron Bilgisayar firmasının
satış temsilcilerinin yaşadıkları tecrübelerdir. Satış temsilcileri Micron internet
sitesini ziyaret ederek ürünler hakkında geniş bilgi alan tüketicilerin satış
işlemlerini ortalama 2 dakika içerisinde tamamlarken, siteyi ziyaret etmeden
direkt arama yapan müşteriler için bu süre ortalama 20 dakikayı bulmuştur.
Diğer bir örnekte, A.B.D’de faaliyet gösteren otomobil galerisi sahiplerinden
gelmektedir. Otomobil satışlarında internet üzerinden yapılan bir satın alma
teklifini satışa çevirmek için ortalama 25 USD harcanırken , bu tutar yüz yüze
görüşmelerde yüzlerce USD’yi bulabilmektedir. Geleneksel yöntemlerle yapılan
satış işlemlerinde siparişlerin kontrolü ve faturalandırılmasında meydana gelen
hatalar yüksek maliyetlere sebeb olmaktadır. Elektronik Ticaret uygulamaları
sonucu bu hatalar minimize edilerek maliyetler aşağıya çekilebilmektedir.
General Elektric ve Cisco firmaları siparişlerinin % 25’inin yanlış işlem sonucu
tekrar elden geçirilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Cisco firması işlemleri
elektronik ortama aktardıktan sonra hata oranı % 25’ten % 2’ye düşmüştür.
Fiyatlara etki eden bir diğer maliyet kalemi olan satış sonrası hizmet maliyetleri
de elektronik ticaret uygulamalarına geçiş ile birlikte minimize olabilmektedir.
Örneğin, geleneksel ticaret uygulamaları ile hareket eden bir firmanın, satış
sonrası hizmet sunabilmesi için personel ve çağrı merkezi kurulum maliyetleri
bulunmaktadır. Diğer taraftan, elektronik ticaret uygulamalarına geçen firmalar,
müşterileri sanal ortama çekerek burada hazırlanmış olan satış sonrası destek
paketleri ile daha iyi bir şekilde tatmin edebilmekte ve maliyetlerini de aşağıya
çekebilmektedirler. Bu konuda verilebilecek en güzel örneklerden biri, Federal
Express adlı kargo şirketinin kargo gönderimi yapan müşterilerinin kargolarını
çağrı merkezlerini arayarak değil internet sitesi üzerinden takip etmelerini
sağlayarak, 1998 yılında aylık 1 milyon takip işleminden doğan maliyeti
minimize etmesidir.
Tablo III.3.2
CİSCO FİRMASININ MALİYET TASARRUFLARI (1997)
MALİYET KALEMİ
Ürün Katalog Basımı
Yazılım Dağıtımı
Telefon Teknik Destek
TASARRUF TUTARI (Milyon USD)
270
130
125
Kaynak:
OECD Publications, The Impact of Electronic Commerce on the efficiency of the Economy.
Elektronik Ticaret uygulamalarının ürün fiyatlarına etkisinin oluşmasında, bu
uygulama alanının devreye girmesi sonucu personel giderlerinin de gözle
görülür bir şekilde azalması etkili olmaktadır. Örneğin, dünyaca ünlü iki kitap
satıcısının karşılatırılması bu konuyu daha da açık bir şekilde ortaya koyacaktır.
Amazon.com Elektronik Ticaret yolu ile satış yapan ve 1998 yılı itibari ile 614
çalışanı olan bir şirket iken, geleneksel yöntemler ile ticaret yapan Barnes&Noble
şirketinin 27.200 çalışanı bulunmaktaydı. Amazon.com 148 milyon USD yıllık
ciro rakamı ile çalışan başına 267.000 USD rakamına sahip iken, Barnes&Noble
2,8 milyar USD yıllık ciro ile çalışan başına 103,000 USD rakamına sahiptir.
Örnekte görüldüğü gibi elektronik ticaret yöntemleri ile ticari faaliyette bulunan
Amazon.com şirketi daha verimli bir yapıya sahip olmuştur.
Elektronik Ticaretin fiyatlar üzerindeki etkilerini detaylı bir şeklide ele aldıktan
sonra, pazardaki rekabet üzerindeki etkilerini de ele almak gerekmektedir.
Firmaların üretim, tedarik ve diğer maliyetlerinde yaşanan düşüş doğal olarak
bu firmaların ürünlerini pazara sunarken daha düşük fiyatlar ile lanse etmelerine
ve fiyat konusunda rekabet avantajı kazanmalarına neden olmaktadır. Doğal
olarak, geleneksel ticaret uygulamaları çerçevesinde faaliyet gösteren ve üretim
yada tedarik işlevlerinde teknolojiyi etkili bir şekilde kullanmayan şirketler,
Elektronik Ticaret uygulamalarını kullanan şirketler karşısında rekabet edemez
duruma gelmektedirler. Elektronik Ticaret uygulamalarını kullanan firmalar
arasında ise tüketicilere en uygun fiyatlı ve en kaliteli hizmeti sunmak amacıyla
ciddi bir rekabet ortamı oluşmaktadır. YES toplumu içerisinde yer alan
tüketicilerin ürünler konusundaki duyarlılığı, mükemmel hizmet alma istekleri,
ürün ve fiyat karşılaştırmalarını çok hızlı bir şekilde çeşitli kanallar vasıtası ile
yapabilmeleri, firmaları fiyatlandırma konusunda oldukça rekabetçi bir duruma
getirmiştir. Oluşan rekabet ortamı firmaları bu konuda titiz davranmaya ve
müşterilerinin kaybetmemek amacıyla ürün ve hizmet kalitelerini en üst
seviyede tutmaya zorlamaktadır. Tüm sektörlerde olmasa bile bazı sektörlerde
satılan ürünlerin dağıtım metodları maliyetlerde ciddi farklılıklara sebeb
olmaktadır. Örneğin, Elektronik Ticaret uygulamaları ile tüketicilere satışı
yapılabilecek ürün gruplarının, dağıtımının geleneksel yöntemler ile Elektronik
Ticaret uygulamaları ile yapılması arasında ciddi maliyet farkılıkları
bulunmaktadır. Örneğin, 1996 yılında Bollier firması tarafından A.B.D’de yapılan
bir araştırmada bir yazılım ürününün geleneksel yöntemler ile, telefon aracılığı
ile sipariş alınarak müşteriye gönderilmesi , ve internet aracılığı ile dağıtımının
yapılması arasındaki dağıtım maliyetleri analizi ortaya çıkarılmıştır. Aralştırma
sonucunda, yazılımın geleneksel yöntemler ile dağıtımının yapılması işlem
başına 15 USD iken, aynı işlemin telefon aracılığı ile dağıtımına başlanması 5
USD ve yine aynı işlemin internet aracılığı ile yapılması ise 0,20 ile 0,50 USD
arasında değişmektedir. Görüldüğü gibi Elektronik Ticaret uygulamalarının
kullanılması dağıtım maliyetlerinde de oldukça yüksek bir düşüşe sebeb
olmaktadır.
Son olarak, Elektronik Ticaret uygulamalarının hayata geçmesi ve yaygınlaşması
bir ekonominin tüm endüstrilerinde verimlilik artışı ve ürünlerin kalitesinde
artışa sebep olmaktadır. Pazarda yer alan şirketlerin ulusal pazar dışında
uluslararası alanda da rekabet avantajı elde etmeleri söz konusu olmakla
beraber, bu avantajın doğal sonucu olarak ülke ekonomisi de olumlu yönde
etkilenmektedir. Bu konuda verilebilecek en güzel örneklerden bir tanesi,
uzakdoğu ülkelerinin teknolojik ürünlerin üretilmesinde düşük maliyetlere sahip
olmaları, fiyat konusunda rekabet avantajı yakalamaları ve dünya pazarını
ellerinde bulundurmalarıdır.
TARTIŞMA KONUSU III.3.1
e-TİCARET UYGULAMALARININ İNSAN KAYNAKLARINA ETKİSİ NEDİR?
Bu bölüm içerisinde teknolojinin kullanımı ve
Elektronik Ticaret
uygulamalarının hayata geçirilmesi ile birlikte şirketlerin gerek organizasyonel
yapılarında gerekse iş akışlarında ciddi değişiklikler oluşmaya başladığını
belirtmiştik. Bu değişikliklerden birisi de verilen örneklerde de görüldüğü gibi
insan kaynağına olan ihtiyacı azaltması ve yeni istihdam yaratılmasının
engellemesidir.
Bu çerçevede, şirketler içerisinde teknolojik altyapıların kurulması ve Elektronik
Ticaret uygulamalarının kullanılmaya başlanmasının günümüzde insan
kaynakları konusunda ne gibi etkileri bulunmakta ve bu etkiler toplum üzerinde
ne gibi sonuçlar oluşturabilmektedir?
Tartışma sorusunu değerlendirip , tartışınız. Soru veya yorumlarınızı
yorum@internetticareti.com adresine gönderebilirsiniz.
4. İşletmeler Arası Elektronik Ticaret (B2B)
Elektronik Ticaretin genel anlamda tanımı, kapsamı, uygulama alanları, boyutu
ve etkileri ile ilgili incelemelerimizi tamamladıktan sonra, bu yeni ticaret şeklinin
ana uygulama alanlarından en önemlileri üzerinde daha detaylı bir inlemeye
girebiliriz.
1990’lı yıllardan itibaren internetin dünyada kullanımının hızlı bir şeklide
artması ve iletişim özelliğinin yanına ticaret işlemlerinde bir araç olarak
kullanılma özelliğinin de eklenmesi sonucu dünya ticari hayatında sessiz ama
çok hızlı bir devrim yaşanmaya başlanmıştır. Ticari hayatın en önemli
unsurlarından ikisi olan şirketler ve tüketiciler için internet, hem yeni satın alma
mecrası hemde satış yapma mecrası haline dönüşmüştür. Bugün özellikle
Elektronik Ticaret işlemlerinin tamamına yakını işletmeden işletmeye (B2B) ve
işletmeden tüketiciye (B2C) uygulama alanlarında gerçekleşmektedir. Bu
bölümde Elektronik Ticaretin tamamına yakın bir bölümünü oluşturan bu iki
uygulama alanından daha yüksek hacimi olan B2B uygulama alanını genel
hatları ile incelemeye çalışacağız.
Elektronik Ticaretin tarihi ile ilgili incelememizde, adı o zamanlar Elektronik
Ticaret olmayan ancak doğası ve işlevi tamamen aynı olan uygulamaların 1960
yıllarına dayandığını belirtmiştik. Bu uygulamaların kısa sürede gelişmesi ve
1970 yıllarında bilgisayar ağları aracılığı ile geniş alan ağlarında EDI
uygulamalarının ortaya çıkması bugün B2B olarak adlandırdığımız Elektronik
Ticaret uygulama alanının ortaya çıkmasını sağlamıştır.
Tanım III.4.1
İŞLETMEDEN İŞLETMEYE ELEKTRONİK TİCARET (B2B)
İngilizce Business to Business e-commerce (B2B) olarak bilinen, kurumların
bilgisayar ağlarını kullanarak özel ve genel ağlar dahilinde tedarik ve satış
işlemlerini yürüttükleri Elektronik Ticaret uygulama alanına verilen addır.
Elektronik Ticaret alanında şirketler arasındaki ticari işlemleri kapsayan B2B
faaliyetleri bugün dünyada gerçekleşen toplam Elektronik Ticaret hacminin
% 80’lik payından daha yüksek bir orana sahiptir. B2B işlemlerinin toplam
Elektronik Ticaret hacmi üzerindeki hakim durumu hem şirketlerin ticari
hayattaki işlem hacimlerinin bireylerin satın alma hacimlerine oranla çok daha
yüksek olması hemde B2C işlem hacimlerinin bazı önemli sorunlar sebebi ile
yeterli büyümeyi gösteremiyor olmasıdır. Önceki bölümde Elektronik Ticaret
hacminin ölçülmesinde karşılaşılan zorlukları ve farklı araştırma ve danışmanlık
şirketlerinin farklı hacim ve büyüme oranı tahminleri yaptıklarını belirtmiştik.
Elektronik Ticaretin tanımlanmasından kaynaklanan problemler sonucu, bu
şirketlerin aynı yıl için gerçekleştirmiş Elektronik Ticaret hacmi rakamları bile
farklılık göstermektedir.
Tablo III.4.1
KURUM
Forrester
IDC
eMarketer
Gartner Group
B2B HACİM TAHMİNLERİ (Milyar USD)
2000
282
278
433
2001
516
474
919
2002
2.160
917
823
1.929
2003
3.675
1.573
1.409
3.632
Kaynak: OECD , E-Commerce and Development Report 2002
2004
5.904
2.655
2.367
5.950
2005
8.823
4.329
8.530
2006
12.275
-
Tablo III.4.1’de dünyanın önde gelen araştırma kurumları ve danışmanlık
şirketlerinin 2000-2006 yılları arasında B2B ticaret hacimleri ile ilgili yapmış
oldukları tahminleri görmekteyiz. Tabloya bakıldığında dikkatimizi çeken en
önemli nokta ilgili araştırma şirketlerinin belirtilen yıllar için yapmış oldukları
tahminlerin ciddi rakam farklılıkları gösteriyor olmalarıdır. Genel olarak
Forrester ve Gartner Group şirketlerinin tahminleri diğer kurum ve şirketlere
göre yüksek ve birbirine yakın rakamları içermektedir. Elektronik Ticaretin
bugünkü durumu ve özelliklede B2B uygulamalarından kaynaklanan ticaret
hacminin hızlı artış oranı ve tabloda yer alan en kötümser tahmine göre bile 2005
yılında 4,3 trilyon USD’nin üzerinde gerçekleşmesi ihtimali, bu uygulamaların
ne kadar önemli bir noktaya varmaya başladığını göstermektedir.
Tablo III.4.2
2006 YILI BÖLGELERE GÖRE B2B HACİM TAHMİNLERİ (Milyar USD)
BÖLGE
HACİM
PAY (%)
Kuzey Amerika
7.127
58,1
Asya / Pasifik
2.460
20,0
Batı Avrupa
2.320
18,9
Latin Amerika
216
01,8
Doğu Avrupa
84
0,7
Afrika / Orta Doğu
69
0,6
Total
12.275
100
Kaynak: OECD , E-Commerce and Development Report 2002
Tablo III.4.2’de 2001 yılında Forrester araştırma ve danışmanlık şirketinin 2006
yılında B2B uygulamaları sonucu oluşan Elektronik Ticaret hacminin bölgelere
göre hacimsel ve yüzdesel dağılım tahminleri yer almaktadır. Tabloya
baktığımızda ortaya bugünkünden farklı bir dağılım çıkmadığı görülmektedir.
Dikkat çeken konulardan biri ise Asya / Pasifik ve Batı Avrupa bölgelerinin
biraz daha atılım içerisine girerek, Kuzey Amerika’nın payından alarak % 20
seviyelerine gelmiş olmalarıdır.
Bugün tüm dünyada B2B olarak adlandırılan Elektronik Ticaret uygulama alanı
sadece internet üzerinde yer almayıp farklı mecralarda da yürütülmektedir.
B2B’nin kökeninde yer alan EDI sistemi ve diğer uygulama şekilleri bugün
B2B’nin büyük bir bölümünü oluşturmaktadırlar. 2003 yılı içerisinde
bulunduğumuz bu günlerde B2B faaliyetleri geniş alan ağları kullanılan
geleneksel EDI, internet tabanlı EDI , internet ve e-pazaryerleri aracılığı ile
yürütülmektedir. Önceki bölümlerde geniş alan ağları üzerinden çalışan EDI
sistemi ile ilgili açıklamalar yapmıştık. Bu sistem 1970’lerden bu yana halen
kullanılmaktadır. Giga Bilgi Grubu’nun 2001 yılında yapmış olduğu bir
araştırma sonucunda, A.B.D’de 2004 yılı sonu itibari ile B2B faaliyetlerinde
bulunan şirketlerin % 27,2’sinin bu eski yöntemi kullanıyor olacakları ortaya
çıkmıştır. 1970’lerde ortaya çıkan EDI sistemi 1990’larda internetin kullanılmaya
başlanması ile birlikte internet tabanlı bir özellikte kazanmıştır. Bugün birçok
şirket geniş alan ağları dahilinde işlev gören geleneksel EDI sistemi yerine, bu
sistemin yeni versiyonu olan internet tabanlı EDI sistemini kullanmaya
başlamışlardır. Giga Bilgi Grubu’nun araştırmasında internet tabanlı EDI
sistemini kullanması beklenen şirketlerin oranı % 25,1 olarak verilmiştir. Diğer
taraftan, Elektronik Ticaret faaliyetlerini sadece internet üzerinden ya da
kurulmuş olan extranet’ler üzerinden sürdürmekte olan şirketlerde
bulunmaktadır. Yapılan araştırmada bu şirketlerin oranınında 2004 yılı sonunda
% 9,5 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir.
Yukarıda söz etmiş olduğumuz B2B uygulama yöntemlerinin hiçbiri internetin
ortaya çıkışı ile birlikte oluşmaya başlayan e-Pazaryerlerinin şirketlere sağlamış
olduğu yararları tam anlamıyla sağlayamamıştır. Gerek teknolojinin eskimeye
başlaması ve gerekse geleneksel EDI sistemlerinin kurulum ve işletim
maliyetlerinin yüksek oluşu, firmaları internetin en büyük nimetlerinden biri
olan e-Pazaryerlerini kullanmaya teşvik etmeye başlamıştır. Yapılan bir
araştırmada, 2004 yılı sonu itibari ile A.B.D’de B2B uygulamaları yapan
şirketlerin % 25’inin e-Pazaryerlerini tercih ediyor olacakları tahmin
edilmektedir. 1970 yıllarından bugüne kadar gelen EDI sisteminin tahtı,
internetin kullanılmaya başlanmasından sonra oluşturulan e-Pazaryerlerinin
hızlı çıkışı sonucunda sallanmaya başlamıştır. Büyük bir ihtimalle 2010 yılı
gelmeden önce geleneksel EDI sistemini kullanan firmaların büyük bir bölümü
e-Pazaryerlerini kullanmaya başlayacaklar ve e-Pazaryerlerinin toplam B2B
pastası içerisindeki payı % 50’lerin üzerine çıkacaktır. Orta vadede ciddi büyüme
vadeden e-pazaryerleri konusunda detaylı bir inceleme yapmak ve konuyu
ayrıntılı bir şekilde ele almak yararlı olacaktır. Öncelikle, bugüne kadar
tanımların, pazarın ve piyasanın hızlı değişimi sebebi ile e-Pazaryerlerinin tanımı
ve yapılarında ciddi değişiklikler meydana geldiğini belirtmek gerekmektedir.
Bugün oldukça karışık bir durum almış olan bu konuyu toparlamak ve basite
indirgemek amacıyla e-Pazaryerlerini yapılarına ve işlevlerine göre incelemek
oldukça yararlı olacaktır.
e-Pazaryerlerini kategorize etmek istersek üç şekilde incelemeye başlayabiliriz.
Yapılarına göre ayırım yapacak olursak e-Pazaryerleri hedefledikleri pazara,
mülkiyet çeşitlerine ve son olarak işlemsel özelliklerine göre sınıflandırılabilirler.
Grafik III.4.2
E-PAZARYERLERİ SINIFLANDIRMASI
E-PAZARYERLERİ
PAZAR
HEDEFİ
DİKEY
İŞLEV
TİPİ
MÜLKİYET
HAKKI
YATAY
ÖZEL
ORTAKLIK
GENEL
KATALOG
SATIŞ
ARZ
İŞLEMLERİ
TİCARİ
PORTAL
VORTAL
MEZAT
e-Pazaryerlerini
hedefledikleri
pazara
ya
da
endüstrilere
göre
sınıflandırdığımızda karşımıza iki ana sınıf çıkmaktadır. Bunlar sırasıyla dikey ePazaryerleri ve yatay e-Pazaryerleridir. Dikey pazaryerleri önceden belirlenmiş
spesifik endüstrilerin alıcı ve satıcılarını biraraya getirmek amacıyla
kurulmuşlardır. Dikey pazaryerlerinin en önemli özelliklerinden bir tanesi
ağırlıklı olarak geleneksel endüstri kollarını içeriyor olmalarıdır. Örneğin, çelik
endüstrisi için kurulmuş olan e-steel.com, enerji endüstrisi için kurulmuş olan
fuelquest.com, otomotiv endüstrisi için kurulmuş olan covisint.com ve kimya
endüstrisi için kurulmuş olan chematch.com, bu endüstrilerde faaliyet gösteren
alıcı ve satıcıları bir araya getirerek ticaret hacmi oluşturan dikey ePazaryerleridir. Dikey e-Pazaryerlerinin ortak bir özelliğide hedef aldıkları
endüstrilerde tedarik zincirinde yer alan firmaların coğrafi olarak geniş bir
alanda ve yayılmış olmaları , zincirin birçok şirketten kurulu olması yani uzun
olması ve iş süreci olarak da karmaşık olmasıdır. Daha açık bir dille açıklayacak
olursak, dikey e-Pazaryerleri sayıca yüksek alıcı ve satıcıların bulunduğu ve
coğrafi dağılımı yüksek olan endüstrileri hedef almaktadırlar. Doğal olarak
geleneksel yöntemler ile ticari faaliyetlerde bulunmanın zor ve maliyetli olduğu
endüstrilerde, dikey e-Pazaryerleri kullanım olarak avantajlı konuma
geçmektedirler. Dikey e-pazaryerlerinin hedeflemiş olduğu endüstrilerin bir
başka ortak özelliği de hızlı değişime sahne olabilmeleri ve piyasadaki
dalgalanmalara karşı hasas olmalarıdır. Örneğin, çelik endüstrisinde faaliyet
gösteren e-steel.com, geleneksel yöntemler ile ticaret yapıldığında oluşan iletişim
bozukluklarını ortadan kaldırmayı ve stok fazlalıklarının meydana getirdiği
maliyetleri aşağıya çekmeyi hedefleyerek yola çıkmıştır. Son olarak, bazı dikey
e-Pazaryerleri birden fazla dikey endüstriyi bünyesinde barındırmaya
çalışmaktadır. Bu yönteme başvuran e-Pazaryerleri, genellikle kurulum ve
işletim maliyeti çok yüksek olan sitelerin tek bir endüstrinin işlem hacmi
karşısında karlılık elde edememesi sonucunda operasyonlarını birden fazla
endüstriye yaymaya başlayanlardır. Örneğin, Vertical Net adlı e-Pazaryeri
bünyesinde 14 dikey endüstriden toplam 57 farklı pazaryeri barındırmaktadır.
Hedeflenen pazara göre sınıflandırmada yer alan ikinci sınıf yatay ePazaryerleridir. Yatay e-Pazaryerleri dikeylerin aksine spesifik endüstriler yerine
bir çok endüstrinin bir arada bulunduğu ve farklı hizmet ve ürünlerin alınıp
satılabileceği mecralardır. Yatay e-Pazaryerleri ağırlıklı olarak bitmiş bir ürünün
parçalarından daha çok, bu ürünün satışını veya dağıtımını destekleyen
ürünlerin bulunduğu mecralardır. Firmaların ofis ekipmanı, nakliyat hizmetleri
ve organizasyon içi iş süreçlerini sürdürmeleri sağlayan yazılımlar günümüzde
yatay e-Pazaryerlerinde sıkça rastlanan ürün ve hizmetlerdir. Yatay ePazaryerlerinin en direkt işlevinin şirketlere bazı hizmet ve ürünlerde dış kaynak
kullanımı
sağlamak
olduğu
söylenebilmektedir.
Bugün
dikey
e-Pazaryerlerinin sayısı yatay e-Pazaryerlerinden çok daha fazladır. Deloitte
araştırma şirketinin yapmış olduğu bir araştırmada bugün tüm e-Pazaryerleri
içerisinde dikeylerin oranının % 78 , yatayların oranının ise % 22 olduğu tespit
edilmiştir.
e-Pazaryerlerinin sınıflandırması yapılırken göz önüne alınacak bir diğer
noktada e-Pazaryerlerinin mülkiyet haklarına göre kategorize edilmeleridir. ePazaryerlerini mülkiyet haklarına göre sınıflandırdığımızda karşımıza özel ePazaryerleri, tüm şirketlere açık e-Pazaryerleri ve birden fazla şirketin kurmuş
olduğu ortaklık e-Pazaryerleri çıkmaktadır.
Özel e-Pazaryerleri alıcı durumda olan bir firmanın tedarikçilerine özel olarak
açtığı bir e-Pazaryerini kullanarak ürün tedarik işlemleri, koordinasyon ve
iletişim işlevlerini yerine getirmesinde kullanılmaktadır. Bu tip e-Pazaryerleri
özel olarak üyelik verilmiş olan ve onaylı üyeler dışındaki tedarikçilere kapalıdır.
Alıcı firmanın izni olmaksızın herhnagi bir tedarikçi bu tip e-Pazaryerlerini
kullanamamaktadır. Örneğin, IBM firması Ariba ve i2 adlı e-Pazaryerleri ile özel
bir pazaryeri kurmakta ve bu pazaryerinde tedarik, üretim kordinasyonu ve
iletişim işlevlerini yerine getirmektedir. Firmaların özel e-Pazaryerlerini
kullanırken yapabilecekleri birçok işlev bulunmaktadır. Örneğin, alıcı
konumunda olan ve e-Pazaryerinin kurucusu olan firma kendi üretim ve
koordinasyon sistemlerini tedarikçi firmaların sistemleri ile entegre ederek,
tedarik zinciri içerisinde yer alan tüm firmaların ana firmanın stok durumu,
üretim planlaması, ürün ihtiyacı gibi konuları eş zamanlı olarak takip etmesini
sağlayabilmekte ve dolayısıyla tedarik zincirinin maksimum işlerlik kazanmasını
sağlayabilmektedir.
Özel e-Pazaryerlerinde faaliyet göstermekte olan firmaların kazanmış oldukları
bazı avantajlar bulunmaktadır. Öncelikle üye firmalar için herhangi bir güvenlik
ve karşılıklı güvensizlik sorunu bulunmamaktadır. Bu mecrada yer alan firmalar
sürekli karşılıklı ticari faaliyette bulunan ve birbirlerini iyi tanıyan firmalar
olmaları sebebi ile ticari faaliyetlerde kuşku ve endişe taşımamaktadırlar. İkinci
olarak, alıcı firmanın tedarikçileri tanıması ve süregelen bir ticari faaliyet
içerisinde olmaları nedeni ile , sözleşmelerin her seferinde yapılması
gerekmemekte ve bir ana sözleşme kapsamında uzun süreli bir ticari faaliyet
sürdürülebilmektedir. Üçüncü ve önemli bir avantaj da firmaların süregelen
üyelikleri boyunca mevcut teknolojik altyapıdan faydalanarak yeni yatırımlar
yapmamalarının gerekmemesi ve maliyetlerin düşük tutulmasıdır. Örneğin,
tedarikçi bir firma farklı alıcı firmalar ile çalışmak arzusunda olup her biri ile
yarı bir sistem kurmaya çalıştığında üstleneceği maliyetler oldukça yüksek
olabilecektir. Bunun yerine mevcut kurulmuş bir özel e-Pazaryerine dahil olmak
ve burada kurulu olan altyapıdan yaralanmak tedarikçi firmaların tercih ettikleri
bir yöntemdir.
Günümüzde e-Pazaryerlerinin büyük bir bölümü özel e-pazaryeri tabir ettiğimiz
özellikleri taşımaktadır. E-marketer adlı araştırma şirketinin yapmış olduğu bir
araştırmada e-Pazaryerlerinin % 93’lük bir kısmının özel e-Pazaryerleri olduğu
tespit edilmiş olup, 2003 yılı sonrasında bu oranın daha da yükseleceği tahmin
edilmektedir. e-Pazaryerlerinin mülkiyetlerine göre incelenmesinde ikinci
durağımız tüm şirketlere açık olan genel e-Pazaryerleridir. Genel e-Pazaryerleri
üçüncü taralarca kurulan, alıcı veya satıcılara karşı tarafsız olarak davranan
girişimcilik örnekleridir. Bu tip e-Pazaryerlerinde hedeflenen pazar dikey ya da
yatay olabilmektedir. Genel e-Pazaryerlerinin hedefi hem alıcılar hemde satıcılar
tarafında uzun tedarik zinciri halkası olan ve coğrafi olarak dağılmış olan
endüstrilerde faaliyet göstermektir. Genel e-Pazaryerlerinin üyelerine sağlamış
olduğu en önemli avantajlardan bir tanesi her iki tarafa karşı tarafsız olan bir
mecrada ticari faaliyette bulunuyor olmalarıdır. Alıcılar için genel e-Pazaryerleri
önemli avantajlar sunmaktadır. Alıcılar bu mecrayı kullanarak ürün araştırma
maliyetlerini minimize etmekte, birçok tedarikçiye aynı anda ulaşmakta, toplu
pazarlık şansı yakalamakta ve genel anlamda maliyetlerini aşağıya
çekmektedirler. Satıcılar için ise yine alıcılar için geçerli olan birçok avantaj
bulunmaktadır. Yeni müşterilere ulaşma şansını yakalamak, yeni ürünler için
piyasa yaratma şansına sahip olmak, pazarlama ve satış maliyetlerini minimize
etmek ve alıcılar hakkında önemli bilgilere ulaşmak genel e-Pazaryerlerinin satıcı
firmalar tarafından kullanılmasında kazanılan avantajlara örnek olarak
verilebilirler.
e-Pazaryerlerinin mülkiyetlerine göre yapılan sınıflandırmada son kategori,
sektörlerinde ilk sıraları paylaşan büyük şirketlerin bir araya gelerek ilgili
endüstrinin ihtiyacı olan tedarik zinciri işlemlerine yardımcı olması amacıyla
kurulan konsorsiyum e-pazaryerleridir. Bu mecra kurucu şirketlerin ortak olarak
atadıkları bir yönetim tarafından yönetilmekte ve dikey bir e-Pazaryeri olarak
faaliyet göstermektedir. Bu tip e-Pazaryerleri aynı zamanda özel e-Pazaryerleri
kategorisine girmektedirler. Kurucu firmalar bu mecrada tamamen
endüstrilerinin tedarik zincirini elektronik ortama aktarmak amacıyla ve
işlemlerinde maliyet tasarrufu ve verimlilik kazanmak amacıyla faaliyette
bulunmaktadırlar. Örneğin, 200 yılında GM, Ford ve Daimler Chrysler gibi üç
dev, otomotiv endüstrisinin yararlanması amacıyla Covisint adlı konsorsiyum ePazaryerini kuracaklarını açıklamışlardır. Bu gelişme sonrasında diğer
endüstrilerde de benzer oluşumlar tamamlanmıştır. Bu üç devin kurmuş olduğu
e-Pazaryerinin en temel amacı tüm endüstri için verimli bir tedarik zinciri
oluşturarak, üretilen her motor parçasında yaklaşık olarak 1,200 – 3,000 USD
arasında maliyet düşüşü sağlamaktı.
e-Pazaryerlerinin kategorize edilmesinde yararlı olan bir araçta bu mecraların
işlevsel özelliklerine göre ayrılmalarıdır. İşlevsel özelliklerine göre sınıflandırma
yapılırken öncelikle iki grup üzerinde durulmalıdır. Bunlar ticari e-Pazaryerleri
ve arz e-Pazaryerleridir. Daha önce yapmış olduğumuz sınıflandırma çeşitlerine
benzerlik gösterselerde işlevlerine göre yapılan ayırımda da bu noktaları
belirtmekte yarar vardır.
Ticari e-Pazaryerleri genel anlamda bir çok satıcı ve alıcının bir araya geldiği ve
farklı ürünlerin ticaretinin yapıldığı mecralardır. Ticari e-Pazaryerleri hem dikey
hemde yatay özellik taşıyabilmektedirler. Bu mecralarda yer alan ürünler genel
olarak karma ürünler yada diğer bir deyişle hem hammadde hemde üretim dışı
ürünler olabilmektedirler. Ticari e-Pazaryerlerinde her ne kadar iki tür üründe
yer alıyor olsa da ürerim dışı ürünlerin ağırlığı daha fazladır. Bu mecralarda
alıcılar genel olarak ürün çeşitliliğine bakmazsızın fiyat duyarlı hareket
etmektedirler. Ticari e-Pazaryerlerinde üyeler genel olarak ürün araştırmalarında
ve satın alma işlemlerinde WEB tarayıcıları kullanmakta olup, bu mecrada
ücretlendirmeler genel anlamda satıcıların yapmış oldukları satışlardan işlem
başına bir ücret alınması ile gerçekleşmektedir. Ticari e-Pazaryerlerinin gelir
kalemleri içerisinde reklam gelirleri ve üyelere sağlanan teknolojik hizmet
ücretleri yer almaktadır. Bu mecralar, daha önce belirtildiği gibi alıcılara birçok
avantajlar sunmaktadır. Bunlar sırasıyla, geleneksel tedarik zinciri dışına çıkarak
farklı tedarikçiler ile ticari faaliyetlere girebilmek, fiyat karşılaştırmaları ve
sözleşme koşullarını inceleyebilmek, yüksek pazarlık şansına sahip olabilmek,
düşük araştırma maliyetlerine sahip olmak ve istenilen ürünlere stok problemi
yaşamadan hemen ulaşabilmektir. Diğer taraftan, ticari e-Pazaryerleri satıcılara
da birçok avantajlar sunmaktadır. Bunlar sırasıyla, müşteri ağını genişletme
şansına sahip olmak, hazır kurulu bir teknolojik altyapıdan yararlanarak
maliyetsiz bir teknolojik sisteme sahip olmak, müşteri stoklarını takip edebilme
sonucu acil stok ayırımı yapabilme şansı, fazla stok eritimi yapma şansıdır. Ticari
e-Pazaryerleri içerisinde üç temel e-Pazaryeri türü yer almaktadır. Bunlar
sırasıyla, katalog satışçıları, mezatlar ve portal’lardır.
Ticari e-Pazaryerleri arasında yer alan katalog satışçı özelliğe sahip ePazaryerleri üye firmaların kağıt ortamındaki kataloglarını elektronik
versiyonlarını barındıran ve bu kataloglar vasıtası ile ticari faaliyetlerde
bulunulmasını sağlayan mecralardır. Bu mecralar ticari faaliyette bulunmak
isteyen firmaların araştırma işlemlerini kolaylaştırmakta ve alıcıların kolayca
ürünleri bulup farklı satıcıların fiyatları ile karşılaştırabilmektedirler. Bu tip ePazaryerlerinden grainger.com ve neoforma.com’un ortak özellikleri arasında,
kolay ürün arama ve farklı satıcıların aynı ürün için vermiş oldukları fiyatları
aynı anda araştırma fırsatı vermeleri, sipariş verme ve daha önce verilmiş olan
siparişleri izleme imkanı vermeleri, her zaman sipariş ürün sepetinde
değişiklikler yapmalarına imkan vermeleri sayılabilmektedir.
Bu tip ePazaryerlerinin gelir kaynakları genel olarak işlem başına aldıkları ücretler,
reklam ücretleri, üyelerine veritabanına bağlanmak amacıyla sundukları yazılım
kullanım ücretleridir. Bugün katalog e–Pazaryerleri arasında yer alan bazı
önemli e-Pazaryerlerini belirtmek ve özelliklerini aktarmak yararlı olacaktır.
BioSupplies (www.biosupplies.com)
100.000 adetin üzerinde bioteknoloji ürünlerinin segilendiği bir e-Pazaryeridir.
Equal Footing ( www.equalfooting.com)
Bu e-Pazaryeri endüstriyel ve ticari faaliyetler kapsamında ihtiyaç bulunan
malzeme ve hammaddelerin alışverişini sağlamaktadır. Ağırlıklı olarak
KOBİ’lerin bu mecrayı kullanmasını desteklemekte ve 500,000 adetin üzerinde
ürünü içermektedir.
MILPro ( www.milpro.com )
Milacron Inc. Şirketine ait olan bu e-Pazaryerinde kesim aletleri, metal işlerinde
kullanılan sıvılar ve araçları yer almaktadır. Bu e-pazaryerinin çok geniş bir
katalog veritabanı bulunmaktadır.
Industrial Zones ( www.industrialzones.com )
Java tabanlı WEB sitesine sahip bu e-Pazaryerinde ürün sınırlaması olmaksızın
birçok endüstriden ürün sorgulaması yapılıp, alım işlemleri e-Pazaryerinin
sağlamış olduğu sistem ile yürütülebilmektedir.
Partminer ( www.partminer.com)
Elektronik endüstrisi için hazırlanmış olan bu e-Pazaryerinde bu alanda satış
yapan firmaların kataloglarına online bağlantı imkanı bulunmaktadır. İsteyen
üyeler bu işlemleri e-Pazaryerinin sunduğu yazılım araçları ile de
yapabilmektedirler.
Works ( www.works.com )
Bu e-Pazaryeri üye firmalara birçok endüstriden birçok ürünü satan firmaların
kataloglarını sunarken, kendi yaratmış olduğu yazılım ile üyelerinin alım
yapmalarını da sağlayabilmektedir.
OnlineMRO ( www.onlinemro.com )
Özellikle ofis ve sarf malzemelerinin sunulduğu bu e–pazaryerinde ürünler çok
detaylı bir şekilde araştırılabilmekte ve online satın alma işlemleri
yürütülebilmektedir.
Ticari e-Pazaryerlerinin bir türü de mezat olarak tabir edilen mecralardır.
Mezatlar genel olarak alıcı ile satıcıları bir araya getirerek aralarında ticari
faaliyetlerinin oluşmasını sağlamaya çalışmaktadırlar. Mezatlarda kendi
aralarında üç ana sınıfa ayrılmaktadırlar:
Satıcı merkezli , Alıcı merkezli ve iki taraflı mezatlar.
Satıcı merkezli mezatlarda genelde bir satıcı ürününü birden fazla alıcının
görüşüne çıkarmaktadır. Satıcı ürünlerini sergilerken alıcı firmalar fiyat
konusunda çekişme içerisine girmekte ve en iyi fiyatı veren alıcı ürünü satın
almaktadır. Satıcı merkezli mezatlar genel kullanıma açık olabilmekte ve belirli
kriterleri sağlayan ya da satıcı tarafından uygun görülen her alıcı firma satıcının
ürünü için teklif geçebilmektedir. Diğer taraftan, satıcı merkezli mezatlar özel
olarak uygulanabilmekte ve satıcı firma sadece bildiği ve istediği alıcı firmaları
özel davet yolu ile çağırabilmektedir. Satıcı merkezli mezatların en önemli
avantajlarından üç tanesi tedarikçilere hızlı bir şekilde ürünü satma şansı
vermesi,yeni pazarlara girmelerini sağlamaları ve aracıları oratadan
kaldırmalarıdır.
Mezatların ikinci türü olan alıcı merkezlilerde ise bir alıcı birden fazla satıcıdan
istediği ürün için fiyat teklifleri alabilmektedir. Bu mezat türünde yine satıcı
merkezlide olduğu gibi işlemler belirli kriterleri yerine getiren ve e-Pazaryeri
tarafından uygun görülen her firmaya açık olabilmekte ya da alıcı firma sadece
kendi tedarik zinciri olarak belirlediği firmaları mezat işlemlerine davet
edebilmektedir. Alıcı merkezli mezatlar, alıcıların yeni tedarik zincirleri
oluşturmalarını sağlamakta ve hızlı işlem kabiliyetleri vasıtasıyla maliyetleri
aşağıya çekmelerine sebeb olmaktadırlar.
İki taraflı tabir edilen mezatlarda ise birden fazla alıcı ve satıcı bir araya gelerek
fiyat tekliflerini geçmekte ve ticari faaliyetlerde bulunmaktadırlar.
Bugün dünyanın en önemli mezatlarına ve özelliklerine aşağıda yer verilmiştir.
Freemarkets ( www.freemarkets.com )
Bu mezat firmaların bir araya gelerek endüstriyel malzemelerin alım ve
satımında ticari faaliyette bulunmalarını sağlamaktadır. Yaklaşık olarak 50 adeti
aşkın bir ürün grubunuda hizmet veren firmanın yıllık işlem değeri toplamı 1
milyar USD’yi geçmektedir.
Trade Out ( www.tradeout.com )
100 çeşidi aşkın stok fazlası ürünlerin alış ve satışının yapıldığı mezatın 1000’in
üzerinde şirket üyesi bulunmaktadır. Firma site üzerinden tamamlanan işlemler
sonucunda satıcı firmadan komisyon almaktadır.
Ticari –pazaryerlerinin üçüncü tipi ise portal olarak adlandırılan mecralardır.
Portal’lar işlev olarak endüstriler hakkında yeni haberleri ve gelişmeleri
vermekte, ziyaretçileri önemli linkler sunmakta ve zaman zaman işlemleri belirli
standarda getirmek amcıyla çeşitli hizmetler sunmaktadırlar. Portalların sadece
belirli bir endüstriyi kapsayan ve sadece o endüstri ile ilgili yukarıda belirtilen
işlevleri yerine getiren türüne de “Vortal” (Dikey Portal) adı verilmektedir.
Portal ya da vortal olarak faaliyet göstermekte olan firmalar ile ilgili kısa bilgiler
aşağıda yer almaktadır.
Purchasing Center ( www.purchasingcenter.com)
Ofis malzemesi ya da benzeri ürünlerin alım satımı ile ilgili olarak gerekli bilgi
ve linkleri taşıyan ve tarafları bir araya getirebilen bir sitedir.
Suppliermarket ( www.suppliermarket.com )
Firma endüstriyel ürünler konusunda ticaret yapmak isteyen firmaları bir araya
getirmekte ve endüstriler ile ilgili haber,bilgi ve linkler vermektedir. Alıcı ve
satıcı firmalar site üzerinde alış veya satış emri verebilmektedirler.
SupplyForce.com ( www.supplyforce.com )
Firma elektrikli ve endüstriyel ürünlerin karşılıklı olarak alışverişinin
yapılmasını sağlamakta olup ilgili endüstriler için bir bilgi ve link kaynağı
durumundadır.
e-Pazaryerlerinin işlev tiplerine göre ayrılımı yapılırken gelinen ikinci noktada
arz e-Pazaryerleridir. Arz e-Pazaryerleri bir büyük alıcı firmanın kendisine
tedarik zinciri kurmak amacıyla oluşturduğu mecralardır. Alıcı firma birçok
tedarikçi firmadan ürün satın almak amacıyla teknolojik bir altyapı kurarak
faaliyette bulunmaktadır.
e-Pazaryerinde oluşturulmuş olan yazılım ve
teknolojik altyapı belirli bir ücret karşılığında tedarikçilerin kullanıma açılmakta
ve alıcı ile satıcı arasında iletişim köprüsü kurulmaktadır. Bunun yanısıra, ePazaryerinde yapılan her işlem sonucunda satıcılardan belirli oranda bir
komisyonda alınmaktadır.
Arz e-Pazaryerlerinin kurulması
alıcılara ciddi avantajlar sunmaktadır.
Öncelikle tedarik işlemlerinde meydana gelen zaman tasarrufu ve işlem hata
paylarının sıfıra kadar indirgenmesi ciddi maliyet düşüşlerine sebeb olmaktadır.
Tedarik yazılımları sonucunda tedarik işlemleri ciddi anlamda verimlilik
kazanmaktadırlar. JIT - Just in time prensibinin uygulanmasına yardımcı olan ePazaryeri uygulamaları gereksiz stok maliyetlerini oratadan kaldırmaktadır.
Arz e-Pazaryerlerinin alıcılara olduğu kadar satıcılara da yararları olmaktadır.
Öncelikle satıcılar yeni müşteri kazanımları sağlayabilmektedirler. Alıcının
teknolojik altyapısını kullanarak ciddi bir altyapı masrafından kurutulunmuş
olunmaktadır. Tüm pazarlama faaliyetlerinde daha düşük maliyetli ve daha
etkili sonuçlar alınmaktadır. Tüm işlemleri başından sonuna kadar izleme fırsatı
bularak gerekli noktada müdahele etme şansı bulmaktadırlar.
1990’lı yılların ortalarında bulundukları endüstrilerde yer alan tedarik
zincirlerinin verimli çalışmasını sağlamak amacıyla kurulan e-Pazaryerlerinin
2001 yılında A.B.D’deki toplam sayısı 1.300 adete çıkmıştır. Bu noktadan sonra
da sayılarında her geçen gün azalma meydana gelmeye başlamıştır. Uzmanlar
kısa bir süre sonra aralarında oluşacak birleşmeler ve kapanmalar sebebi ile
sayılarının 200 ila 400 arasında kalacağını belirtmektedirler. e-Pazaryerlerinin zor
günler geçirmeye başlamalarının ve sayılarının azalmaya başlamasının en önemli
sebeblerinden biri yönetim bozukluklarıdır. Yeni kurulan e-Pazaryerleri
başlangıçta müşterilerinin taleplerinin karşılayan konumda olsalarda zaman
sürecinde gerek teknolojik gerekse işlevler açısından rakiplerine oranla geri
kalmış ve oyun dışı kalmışlardır. e-Pazaryerlerini zora sokan diğer bir etkende
yüksek sayıya ulaşan bu mecraların arasında oluşan sert rekabet koşulları
sonucunda müşterilerden alınan işlem başına ücretlerde yaşanan yüksek
düşüşlerin artık bazı pazaryerlerinin rekabet edemez duruma getirmesidir. Diğer
taraftan birçok e-Pazaryeri müşterilerine basit tedarik işlemleri fırsatı ve
pazarlama imkanlarından başka bir şey sunamamıştır.
Örneğin, tedarik
zincirlerinde otomatik ödeme sistemlerinin kurulması, online müşteri desteği ve
birçok alıcı veya satıcı işlmlerini aynı anda yönetmeyi sağlayan yazılımlar birçok
e-Pazaryerinin sunduğu hizmetler arasında yer almamaktadır.
Sonuç olarak, gerek eski ekonomide gerekse YES sisteminde olduğu gibi pazar
içerisinde yaşanan belirli süreçler sonucunda, 1990’lı yılların ortalarından
itibaren hızlı olarak yükselen e-Pazaryerleri sayıları, hızlı bir düşüşe geçerek,
pazar yine en iyilerin ayakta kalacağı duruma gelecektir.
5. İşletmeden Tüketiciye Elektronik Ticaret (B2C)
Elektronik Ticaret ugulama alanları içerisinde yer alan ikinci büyük ve önemli bir
türde İşletmeden Tüketiciye (B2C) elektronik ticarettir. İlletmeden tüketiciye
Elektronik Ticaret, B2B uygulama alanında olduğu gibi uzun bir tarihe sahip
değildir. B2C’nin ortaya çıkışı herşeyden önce 1990’lı yıllarda internetin bir
ticaret aracı olarak kullanılmaya başlanmasından sonra olmuştur.
Tanım III.5.1
İŞLETMEDEN TÜKETİCİYE ELEKTRONİK TİCARET (B2C)
İngilizce Business to Customer e-commerce (B2C) olarak bilinen, şirketlerin
ağırlıklı olarak bilgisayar ağları ya da dijital platformlar aracılığı ile tüketicilere
ürünlerinin pazarlama, satış ve dağıtım faaliyetlerini gerçekleştirdikleri
Elektronik Ticaret uygulama alanına verilen addır.
Tanım III.5.1’de yer aldığı gibi şirketler özellikle internetin kullanımının
yaygnlaşması ve iletişim özelliğinin yanında ticaret aracı olarak ta kullanılmaya
başlanması sonucu sanal ortamda müşterilerine ürünlerinin tanıtımını yapmaya
başlamışlar ve bu faaliyetlerine satış işlemlerini de ekleyerek B2C’nin ortaya
çıkmasını sağlamışlardır.
B2C uygulama alanı ile ilgili incelememize
başlamadan önce, bu alanın işleme koyulduğu mecranın internet olması sebebi
ile bugün internet kullanımında gelinen son noktaya kısaca değinmek yararlı
olacaktır.
Tablo III.5.1
INTERNET KULLANICI SAYILARI TAHMİNLERİ ( Milyon Kişi )
KAYNAK
2001
2002
ITU (2001)
500,7
655
NIELSEN/NET RAITINGS (2002)
498,2
IDC (2002)
497,7
NUA.COM (2002)
527,57
580,78
Kaynak: OECD , E-commerce and Development Report 2002
Tablo III.5.1’de dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketlerinin
internet kullanıcı sayıları ile ilgili tahminleri yer almaktadır. Uluıslararası
Telekominikasyon Birliği’nin (ITU) tahminlerine göre internet kullanımı 2001
yılından 2002 yılına geçilirken % 31’lik bir artışa sahne olarak 655 milyon kişi
sayısına ulaşacaktır. ITU’nun 200 yılı için yapmış olduğu 385 milyon kullanıcıya
oranlandığında ise iki yılda toplam % 60’ın üzerinde bir artış gerçekleştiği
görülmektedir.
Tablo III.5.2
BÖLGELERE GÖRE HER 10,000 KİŞİYE DÜŞEN KULLANICI SAYILARI
BÖLGE
2001
2000
DEĞİŞİM (%)
AFRİKA
85
59
43,4
LATİN AMERİKA
497
373
33,5
KUZEY AMERİKA
4.932
4.469
10,4
ASYA
437
303
44,3
AVRUPA
1.805
1.359
32,7
OKYANUSYA
2.772
2.511
10,4
DÜNYA
823
641
28,4
Kaynak: OECD , E-commerce and Development Report 2002
Tablo III.5.2’de görüldüğü gibi dünyada internet kullanımında 2000 yılından
2001’e geçildiğinde ortalama % 28,4’lük bir artış yaşanmıştır.
Bölgelere göre baktığımızda ise bu yıllar arasında en yüksek artışı % 44,3 oranı
ile Asya ve % 43,4 oranı ile Afrika bölgeleri gerçekleştirmiştir. Dünya üzerinde
her 10,000 kişiye düşen internet kullanıcı sayısı en yüksek olan bölge ise, toplam
internet kullanıcı sayısının en yüksek olduğu ve en yüksek Elektronik Ticaret
hacmine sahip olan Kuzey Amerika’dır.
Dünya üzerindeki internet kullanıcı sayılarına kısaca göz attıktan sonra, B2C ile
ilgili incelemelerimize başlayabiliriz. Daha önce de belirttiğimiz gibi B2C
alanının gelişimi ve boyutları öncelikle dünyada internet kullanımının
yaygınlaşması ve bu kullanıcıların interneti bir alışveriş mecrası olarak algılama
ve benimsemesi koşululunun gerçekleşmesi ile yakın ilişki içerisindedir. Internet
kullanımı 1990 yıllarından itibaren çok hızlı bir gelişim sürecine girmiş ve her
geçen yıl kullanıcı sayılarında şaşırtıcı artışlar yaşanmış olsa da B2C uygulama
alanı bu performansa paralel bir görüntü çizememiştir. Aslına bakacak olursak
B2C uygulamalarının tam anlamıyla ortaya çıkışı ve yaygınlaşmaya başlaması
1990’lı yılların ortalarına denk gelmiştir. 1995 yılında internet üzerinden kitap
satışına başlayan Seattle kökenli şirket Amazon.com bugün B2C’nin en büyük
başarı hikayelerinin başında gelmektedir. Yine 1990 yılların ortalarından itibaren
birçok firma satış kanallarının bir kısmını internete kaydırarak B2C faaliyetlerine
başlamışlardır. Kitap ürünleri dışında 1990’lı yılların ortalarından itibaren CD,
yazılım ve donanım, dergi, film gibi ürünlerinde satışı internet üzerinde
yaygınlaşmaya başlamıştır. 1998 yılına gelindiğinde, çok hızlı bir gelişim süreci
geçiren B2C uygulamaları, kısa tarihinin en iyi ve verimli yılını geçirmeye
başlamıştır. Amazon.com firması bu alanda liderliğini pekiştirmeye başlamış ve
ürün gamının genişleterek, farklı ürün satışlarına da başlamıştır. Bu gelişmeler
olurken, geleneksel yöntemlerle ticaret yapan perakendeci firmalarda internetin
fırsatlarını görmeye başlamışlar ve bu konuda faaliyetlerde bulunmuşlardır.
Gap, Sears ve Toys ‘R’ US gibi firmalar, B2C alanında faaliyete geçmişlerdir. Bu
gelişmeler sonucunda 1998 yılında rekor kırılmış ve internet üzerinden B2C
faaliyetleri ile gerçekleştirilen satış rakamı 13 milyar USD’yi bulmuştur. 1998
yılında gerçekleştirilen bu satış rakamının 5,3 milyar USD’lik kısmını
Amazon.com gibi sadece internet üzerinden satış yapan firmalar oluşturmuştur.
Tablo III.5.3
B2C ELEKTRONİK TİCARET HACİM TAHMİNLERİ ( Milyar USD )
KURUM
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
Forrester
133
203
297
417
562
IDC
72
99
271
-
Tablo III.5.3’de Forrester danışmanlık şirketinin ve IDC’nin yıllara göre B2C
elektronik ticaret hacmi konusundaki hacim tahminleri yer almaktadır.
Görüldüğü gibi sürekli ve hızlı bir artış göstermesi tahmin edilen B2C elektronik
ticaret hacmi Forrester firmasının tahminlerine göre 2006 yılında 562 milyar USD
rakamını yakalayacaktır.
1995 yılı sonrasında yaşanan hızlı gelişim süreci içerisinde Amazon.com
firmasının kitap satışı ile başlayan B2C uygulamalarındaki artış, farklı
sektörlerde faaliyet gösteren
şirketlerin çeşitli ürün kategorilerini bu
uygulamalara dahil etmesi ile daha da hız kazanmıştır. Örneğin, dünyanın önde
gelen araştırma şirketlerinden biri olan Jupiter Communications, 2002 yılı için
B2C hacim tahminlerini yaparken, toplam hacim içerisinde bilgisayar donanım
ürünlerinin % 30,1, seyahat ürünlerinin % 29,6, kitapların % 9,2 ve diğer
ürünlerin % 31,1’lik bir orana sahip olacaklarını tahmin etmiştir.
Tablo III.5.3
B2C e-TİCARET HACMİNİN ÜRÜN/HİZMET DAĞILIMI ( Milyar USD )
ÜRÜN/HİZMET
1997
2001
Finansal Hizmetler
1,20
5,00
Donanım/Yazılım
0,863
3,80
Seyahat
0,654
7,40
Eğlence
0,286
2.700
Kitap/Müzik
0,156
1,10
Giyim
0,92
0,514
Bilet
0,79
2,00
Kaynak: E-Tailing , Tiernan, Bernadette , Dearbon A Kaplan Professional Company
Tablo III.5.4’de görüldüğü gibi Jupiter Communications şirketi 2001 yılında B2C
uygulamalarından kaynaklanan hacmin büyük bir bölümünün seyahat paketleri
satışından oluştuğunu bildirmiştir. Bu ürün grubunu sırasıyla, finansal hizmetler
ve bilgisayar donanım/yazılım ürünleri izlemektedir. 1998 yılında yaşanan B2C
uygulamalarındaki artış ve oluşan 13 milyar USD tutarındaki ticaret hacmi,
yapılan araştırmalara göre toplam 16 milyon kişinin yapmış olduğu internet
alışverişleri sonucunda oluşmuştur. A.B.D’de faaliyet gösteren Ulusal
Perakendecilik Federasyonu ve Medya Metrix kurumunun yapmış olduğu
araştırmaya göre 1998 yılında 16 milyon olan internette alışveriş yapan tüketici
sayısı, 1999 yılında 23,1 milyon kişiye, 2000 yılında 33,4 milyon kişiye, 2001
yılında 45,2 milyon kişiye ve 2002 yılında 61,1 milyon kişiye yükselmiştir.
Bu bölüm içerisinde değindiğimiz B2C elektronik ticaret hacimlerinin incelemesi
yapıldığında, başlangıcından bugüne kadar belirli bir çizgide yükseliş trendinde
olduğu görülmekle beraber, yaşanan yükselişin boyutlarının ve “online tüketici”
sayısının gerçek anlamda yeterli olmadığı ve düşük kaldığı görülmektedir. ITU
kurumunun 2001 yılında yaptığı araştırma sonuçlarına göre 2002 yılında
dünyada toplam 655 milyon internet kullanıcısı olacağının tahmin edildiğini
görmüştük. Jupiter Communications şirketi ise 2002 yılında dünyada 61 milyon
kişinin “online tüketici” olacağını tahmin etmiştir. Tüm dünyadaki internet
kullanıcı sayısını online tüketici sayısına oranladığımızda ortaya % 10’un altında
bir oran çıkmaktadır. Diğer bir deyişle, her 10 internet kullanıcısından 1 tanesi
bile internet üzerinden alışveriş yapmamaktadır. B2C Elektronik Ticaretinin
tüketiciler tarafından tercih edilmemesinin ya da oranın düşük kalmasının
dünya üzerindeki bölgeler ya da ülkelere göre farklı sebebleri olsa da temelinde
değişmeyen çok önemli etkenler bulunmaktadır. Bu etkenleren en önemlileri,
tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarının zor değişime uğraması ve güvenlik
çekinceleridir. Geçtiğimiz bölümlerde tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarının
değişmesinin ne kadar zor olduğunu ve değişiklik göstermesi için oldukça ciddi
bir fayda görmeleri gerektiğini belirtmiştik. Yeni alışveriş metodunun ya da
mecrasının kullanımının tercih edilmesi için tüketicilerin görebilecekleri en
önemli fayda fiytalar konusunda meydana gelebilecek düşüşlerdir. Bu bölüm
içerisinde Elektronik Ticaretin etkileri üzerinde durulurken, Elektronik Ticaret
uygulamalarının ürün satış fiyatları üzerindeki etkisi konusuna detaylı bir
şekilde deyinmiştik. Elektronik Ticaret uygulamalarına geçiş ile birlikte,
teknolojik yöntemlerin de kullanımı söz konusu olduğunda üretim, tedarik ve
dağıtım maliyetlerinde yaşanan düşüşler, pazardaki rekabetin de etkisi ile
birlikte fiyatlarda düşüşe yol açmaktadır. Bu düşüş trendi, internet üzerinden
satışı yapılan ürünlerin fiyat açısından fiziksel ortamda satışı yapılan ürünlere
oranla daha avantajlı olmalarını sağlayabilmektedir. Tüketicilerin alışveriş
alışkanlıklarını değiştirebilecek etkilerden ve faydalardan bir tanesi işte bu fiyat
farklılıkları olabilmektedir. Tüketicilerin henüz tam anlamıyla internet üzerinden
alışveriş yapma alışkanlığı edinememelerinin bir diğer önemli sebebi ise
yaşadıkları güvenlik endişesidir. İnternet üzerinden alışveriş yapılırken gelinen
son nokta ödeme işlemleridir. Ödeme işlemlerinde kullanılan araçlar içerisinde
bugün en yaygın olanları ve aynı zamanda en çok tereddütle bakılanları kredi
kartlarıdır. Genel olarak, tüketiciler kredi kartı bilgilerini internet üzerinde
deşifre etmekten ve hiç yüzyüze gelmedikleri şirket yetkililerine vermekten
rahatsızlık duymaktadırlar. Internet üzerinden kredi kartı ile yapılan
alışverişlerde tüketicilerin en önemli çekinceleri, kredi kartı bilgisini verdikleri
şirketlerde farklı sebeblerden dolayı oluşan ihmaller veya suistimaller sonucu bu
bilgilerin izinsiz kullanılması, satılması veya işlemler yapılırken tüketiciler ve
şirketler arasına sızan internet korsanlarının bu bilgileri çalarak, kredi kartlarını
kullanmaya başlamalarıdır.
B2C Elektronik Ticaret uygulamalarının internet kullanıcıları içerisinde kullanım
açısından yüksek oranlara çıkmasını engelleyen ve dolayısıyla B2C hacminin
yeterli büyümeyi gösterememesinin iki önemli sebebini oluşturacağımız bir
model ile açıklamak daha yararlı olacaktır. Tüketicilerin internet üzerinden
alışveriş yapmaya kısacası bir ürünü fiziksel bir mağazaya gitmeden internet
üzerinden almaya karar vermelerini etkileyen unsurların içerisinde yer alan
alışveriş alışkanlıklarının değişimi ve güvenlik sorunlarına, ürünleri hissetmeden
veya ürünlere dokunmadan satın alma faaliyetlerinin getirdiği olumsuzluğuda
eklemek gerekmektedir. Bir tüketicinin bir ürünü internet üzerinden satın
almaya karar verebilmesi için, bu ürünün alımından sağlayacağı faydanın, ürünü
fiziksel ortamdan aldığı taktirde elde edeceği faydadan çok daha yüksek olması
gerekmektedir. Matematiksel modelimizin ayrıntılarına geçmeden önce, her
tüketicinin belirli bir ürünü satın alması sonucu, o üründen elde edeceği
maksimum düzeyde bir fayda biriminin mevcut olduğu belirtmek yararlı
olacaktır. Eğer tüketicinin ürünü satın almak isterken, o ürünün fiyatı müşteriye
sağlayacağı maksimum fayda değerinden daha yüksek bir değerde ise, tüketici
büyük bir ihtimalle bu ürünü satın almaktan vazgeçecektir. Bizler günlük
hayatlarımızda böyle bir durumla karşılaştığımızda “Bu ürüne değmez” ya da
“bu ürüne bu para ödenmez” şeklinde görüş bildiririz. Elektronik Ticaret
uygulamalarının etkisinin büyüklüğü tüketicilerin internet üzerinden alışveriş
yapma oranının artışını direkt olarak etkilemektedir. Şimdi bu konu ile ilgili
matematiksel modelimizi ayrıntılı olarak ele almaya başlayabiliriz. Modelimizde
yer alan ürünün bir kitap olduğunu varsayalım. Tüketicimizin önünde bu kitabı
satın almak için iki şeçenek olsun. Bu seçeneklerden ilki, kitabı geleneksel
yöntemler ile satan bir kitabevine giderek almak ya da ikincisi, yine aynı kitabı
internete bağlanarak bir sanal kitabevinin sitesine girerek satın almaktır. Müşteri
kitabı hangi şekilde satın alırsa alsın, bu kitabın kendisine sağlayacağı
maksimum bir fayda miktarı bulunmaktadır. Bu fayda miktarı her iki satın alım
şeklinde de aynı olup, alışveriş şekli alınacak maksimum faydada bir değişiklik
yapmamaktadır.
Bu müşteri kitabı fiziksel mağazaya giderek satın aldığında müşteriye kitabın
maliyeti mağazada satış fiyatı+ulaşım ücreti ‘dir. Müşteri kitabı internet
üzerinden satın almaya karar verdiğinde ise maliyet kalemleri kitabın internet
sitesindeki satış fiyatı + internet bağlantı ücreti + kargo ücretinden oluşmaktadır.
Müşterinin kitabı internet üzerinden satın almasında bazı çekinceleri
bulunmaktadır. Bunlar öncelikle güvenlik çekinceleri ve daha sonrada ürüne
dokunmadan ya da yakından görmeden almanın yaratığı olumsuzluklardır.
Bu çerçevede,
F = Ürünün müşteriye sağladığı toplam fayda
F f = Ürünün fiziksel ortamdan satın alınmasının toplam maliyeti.
( Mağaza satış fiyatı + mağazaya ulaşım ücretleri)
F i = Ürünün internet ortamından satın alınmasının toplam maliyeti.
( İnternet bağlantı ücreti + İnternet mağazasındaki satış fiyatı + kargo ücreti)
G = Ürünün internet ortamından satın alınmasının yaratığı risk primi maliyeti
D
Ürünün internet ortamından satın alınmasının yaratığı dokunanamama
veya yakından görememenin yaratığı olumsuzluk primi maliyeti.
=
olsun.
Yukarıda yer alan kriterler dahilinde, bir tüketicinin söz konusu kitabı internet
ortamından satın alması için aşağıda yer alan koşulun mutlak olarak sağlanması
gerekmektedir.
F - Ff < F – ( Fi + G + D )
Yukarıda yer alan modelde görüldüğü gibi bir tüketicinin bir ürünü satın alması
sonucunda alabileceği maksimum fayda (F) biriminden tüketicinin fiziksel
mağazadan bu ürünü satın aldığında katlanmış olduğu maliyeti (F f )
çıkardığımızda kalan fayda birim değerinin, yine bu ürünü satın alması
sonucunda elde edeceği maksimum fayda biriminden (F) bu ürünü internet
üzerinden satın alması durumunda katlanmış olduğu maliyet (F i ), güvenlik risk
primi değeri
(
G ) ve dokunulmadan alınan ürünün verdiği hoşnutsuzluk
birimlerinin (D) toplamı çıkartıldığında kalan fayda birim değerinden daha
düşük olması gerekmektedir.
Yukarıda yer verdiğimiz bu modeli rakamsal bir örnek ile oluşturduğumuzda
daha açık bir şekilde ortaya çıkacaktır. Örneğin, bir tüketicinin alacağı kitabı
hangi metodu veya mecrayı kullanarak satın alacağına karar vereceğini tahmin
etmeye çalışalım. Tüketicinin elindeki değerlerin,
F = 150 birim
F f = 100 birim
Fi =
80 birim
G = 10 birim
D=
5 birim
olduğunu varsayalım.
Bu durumda tüketicinin satın alma modeli aşağıdaki şekilde oluşmaktadır.
F - Ff < F – ( Fi + G + D )
150 – 100 < 150 – ( 80+10+5 )
= 50 < 150 – 95
= 50 < 55
Yukarıda yapılan hesaplama sonucunda müşterinin fiziksel ortamda satın alma
toplam maliyeti 100 birim ve internet ortamında satın alma toplam maliyeti 80
birim olan bir kitabı, internet üzerinden satın almaya karar vereceği
anlaşılmaktadır. Bunun kararın sebebi, müşterinin kitabı internet ortamından
satın alması durumunda kendisine kalan toplam faydanın fiziksel ortamıdan
yapılacak alışverişten daha yüksek oluşudur. Bu çerçevede, müşteri kendisine en
yüksek faydayı sağlayacak ya da en düşük maliyeti olacak mecrayı seçme yoluna
gidecektir. Diğer taraftan, bu kitabın internet üzerinden satın alınma maliyeti 80
birim yerine fiziksel ortamdan satın alma toplam maliyeti olan 100 birime daha
yakın bir rakam, örneğin 90 birim olsa idi, bu durumda yapılan model
hesaplamasında internet üzerinden sağlanan fayda, fiziksel ortamda sağlanan
faydadan daha düşük çıkacak ve dolayısıyla tüketici ürünü internet yerine
fiziksel ortamdan satın almaya karar verecekti.
Modelimizde de görüldüğü gibi bugün internet kullanıcı sayılarının çok hızlı bir
şeklide yükselmesi ancak online tüketici sayısının aynı performansı gösteremiyor
olmasının en önemli sebeblerinden biri fayda analizinde yatmaktadır. Bu fayda
analizi çerçevesinde, tüketicileri internet alışverişlerini sevdirecek ve alışveriş
alışkanlıklarını bu mecraya kaydırabilecek en önemli silahlardan biri fiyat
faydaları olarak göze çarpmaktadır. B2C Elektronik Ticaret hacminin arzu edilen
boyutlara ulaşması, internet üzerindeki ürün fiyatlarında fiziksel ortamdaki ürün
fiyatlarına oranla ciddi farkılıklar bulunması ve aynı zamanda güvenlik
konusunda tüketicileri rahat hisettirecek daha verimli çözümler bulunması ile
direkt ilişkilidir.
B2C Elektronik Ticaret uygulama alanı ile ilgili önemli incelemeleri
tamamladıktan sonra bu alanda ne tür faaliyetlerin yer aldığını ve bu faaliyetleri
gösteren önemli kurumların hangileri olduğunu görebiliriz. B2C Elektronik
Ticaret uygulama alanında B2B alanındaki kadar yüksek miktarda uygulama
alanı mevcut değildir. Ürün ve hizmet satışlarının ağırlığını şirketlerin
tüketicilere fiziksel ve dijital ürün satışları almaktadır.
1995 yılında hız kazanan B2C faaliyetleri sonucunda bugün dünyada ve
Türkiye’de en önemli B2C kurumları arasında yer alan şirketler aşağıda yer
almaktadır.
Kitap Satışları
Amazon.com (www.amazon.com)
Seattle kökenli olan firma, 1995 yılında internet üzerinden kitap satışlarına
başlayarak B2C alanında dünyanın önde kuruluşları arasında yer almıştır.
İlerleyen dönemlerde ürün çeşitliliğine giderek kısa sürede dünyanın en büyük
sanal perakendecisi konumuna gelmiştir. Bugün sanal ortamda bir dev olan
firma, kitap, müzik ve film cd ve dvd ürünleri , elektronik ürünler , elektrikli ev
aletleri gibi birçok ürünün online satışını yapmaktadır.
Barnes & Noble ( barnesandnoble.com )
Dünyanın en büyük kitap mağazaları zincirine sahip olan firma Amazon.com
firmasının internet satışlarında elde ettiği başarıya kayıtsız kalmayarak B2C
alanında faaliyet göstermeye başlamıştır. Satışları Amazon.com’un yarısı kadar
bile olmasa da firma B2C alanında hızlı bir yükseliş trendine girmiştir.
Alibris ( www.alibris.com )
Firma, alanında liderliği eline bulunduran Amazon.com ve takipçisi Barnes &
Noble’a rağmen kendisine niş bir alan bularak ciddi sayılarda müşteriyi
kendisine çekmektedir. Firma ağırlıklı olarak piyasada kolay bulunamayan,
basımı durdurulmuş, koleksiyon olan ve kurgu bilim kitaplarının satışı ile
faaliyet göstermektedir.
Tüketiciler ikinci el kitaplarda ücret teklifi
yapabilmektedirler. Firma bu özelliği sayesinde diğer iki büyük kitap satıcısına
rağmen ayakta durabilmektedir.
Çocuk Bilgi Siteleri ve Oyuncak Satışları
eToys ( www.etoys.com )
Kaliforniya Santa Monice bölgesi kökenli ve bir girişimcilik örneği olan firma
faaliyetlerine 1998 yılında başlamıştır. Bugün 2500 adetin üzerinde oyuncak
satışı yapan firmanın 1999 yılı cirosu 15 milyon USD rakamına ulaşmıştır.
Firmanın en büyük rakiplerinden biri Toys ‘R’ US firması olup, firma 100 milyon
USD. ciro ve 5000 adetin üzerinde oyuncak çeşidi satışını hedeflemektedir.
Baby Center Inc. ( www.babycenter.com )
Öncelikle hamilelik ve bebek bakımı konusunda danışmanlık hizmeti vermek
amacıyla kurulan firma daha sonra bebek ürünleri satışı yapan bir sanal mağaza
da açarak B2C alanında faaliyet göstermeye başlamıştır. Firmanın sanal
mağazasından bebekler ile ilgili her türlü ürünü satın almak mümükün
olabilmektedir.
e-Bebek.com ( www.ebebek.com )
Türkiye İstanbul merkezli olan firma hamilelik ve bebek bakımı ile ilgili bilgi ve
danışmanlık merkezidir. Uzman doktorların yazıları ve tavsiyelerini içeren site
aynı zamanda bebek ürünleri ile ilgili bir de sanal mağazaya sahiptir.
Mağazadan birçok ithal bebek ürünü sipariş edilebilmektedir. Mağaza
tüketicilere taksitli alışveriş imkanıda vermektedir.
Teknolojik Ürünler Satışı
Dell ( www.dell.com )
Bilgisayar donanım ve çözümlerinde bir dünya devi olan firma internet kanalı ile
B2C alanında da faaliyet göstermektedir. Firmanın 1999 yılı sonunda internet
üzerinden tüketicilere ve küçük ölçekli işletmelere yaptığı satışların toplam
hacmi 500 milyon USD. tutarındadır. Tüketiciler bulundukları ülkedeki Dell
firmasının resmi sitesine girerek ya da distribütörleri aracılığı ile online
bilgisayar siparişi verebilmektedirler.
Hepsiburada.com (www.hepsiburada.com)
Firma Türkiye’de faaliyet göstermekte olup İstanbul merkezlidir. Türkiye’nin
önde gelen internet servis sağlayacılarından biri olan e-kolay.net’in bir iştiraki
olup, geçmişine bakıldığında tam bir girişimcilik örneğidir. Bilgisayar
ürünlerinden, ev elektroniğine kadar birçok ürünün sergilendiği sitede aynı
zamanda tüketicilere taksitli ödeme seçenekleri de sunulmaktadır.
Cyberian Outpost ( www.outpost.com )
Firma bilgisayar donanım ve yazılım ürünlerinin internet üzerinden satışı
konusunda önde gelenlerden biridir. Fiyat konusunda oldukça rekabetçi olan
firma A.B.D içerisinde genel olarak 24 saat içerisinde teslimat yapmaktadır.
Sitede ücret karşılığında download edilebilecek 100,000 adetin üzerinde yazılım
da mevcuttur.
Rezervasyon ve Seyahat Bileti Satışları
Priceline.com ( www.priceline.com )
Firma öncelikle tüketicilere internet üzerinden uçak bileti satışı konusunda
faaliyet göstermeye başlamış ve daha sonra hizmetlerini otel rezervasyonu, araba
satışı ve bireysel kredi satışları gibi alanlarada genişletmiştir. Firmanın uçak
biletleri konusunda oldukça ilginç bir uygulaması bulunmaktadır. Tüketiciler
gitmek istedikleri bölgeye göre alacakları uçak bileti için bir ücret teklif
etmektedirler. Tüketiciler tekliflerine ulusal uçuşlar için bir saat içerisinde,
uluslararası uçuşlar içinse 24 saat içerisinde cevap almaktadırlar.
Travelocity.com ( www.travelocity.com )
Business Week dergisi tarafından en çok ziyaret edilen internet sitelerinden biri
olarak lanse edilen mağazada tüketiciler uçak bileti rezervasyonu, otel odası
rezervasyonu, araba kiralama işlemleri ve seyahat paketi satın alma işlemlerini
yapabilmektedirler.
Book In Turkey ( www.bookinturkey.com )
Türkiye İstanbul merkezli ve Koç Grubu iştiraklerinden olan sitede otel
rezervasyonu, tur paketleri satışı ve uçak bileti rezervasyonları gibi hizmetler
verilmektedir. Site Türkiye’nin en büyük turizm portalı durumundadır.
Mezat Satışları
eBay Inc ( www.ebay.com )
Kaliforniya San Jose bölgesi kökenli olan firma hemen hemen herşeyi siteleri
üzerinden satmaktadır. 1999 yılı içerisinde sitede yaklaşık olarak 13,6 milyon
adet açık arttırma işlemi yapılmıştır. Firma dünyanın en büyük B2C mezatı
haline gelmiştir. Sitede günde yaklaşık olarak 400,000 online işlem
yapılmaktadır. Firma tamamlanan her satış sonucunda yaklaşık % 5 komisyon
almaktadır.
Onsale.com ( www.onsale.com )
Bu alanda dünya liderliğini elinde bulunduran eBay Inc. firmasının arkasından
pazarda en büyük paya sahip olan firmalardan biridir. Özellikleri açısından
eBay firmasına benzerlik göstermekte olsa da işlem adeti açısından çok düşük
seviyelerde kalmaktadır. Tüketiciler için ikinci bir seçenek görevini
sürdürmektedir.
Eskidji A.Ş. ( www.eskidji.com )
Türkiye İstanbul merkezli olan Eskidji A.Ş Türkiye’deki en büyük açık arttırma
şirketlerinden bir tanesidir. Faaliyetlerini internet ortamına taşıyarak tüketicilere
hizmet vermeye başlayan firmanın sitesinden birçok ürünle ilgili canlı açık
arttırmalara katılınabilmektedir.
Sanat ve Müzik Ürünleri Satışı
Art.com ( www.art.com )
Dünyadaki en büyük sanat eserleri satış sitesi olan Art.com 100.000 adetin
üzerinde sanat eserini detaylı arama ve satın alma işlemlerini içermektedir.
Tüketiciler siteyi kullanarak çeşitli arama kriterleri çeçrevesinde istedikleri eseri
arayarak, fiziksel ortamdaki satış fiyatlarının % 20 ila % 50 arasında daha ucuz
fiyatına satın alabilmektedirler.
e-Music.com, Inc. ( www.emusic.com )
Firma tüketicilere çeşitli tarzlardaki parçaların
MP3 formatında satışı
konusunda faaliyet göstermektedir. İsteyen tüketiciler kendi CD’lerini
oluşturarak satın alabilmektedirler. Firma yeni müşterilerine 50 adet MP3 hediye
etmektedir.
~@~
TARTIŞMA KONUSU III.5.1
TÜRKİYE’DE B2C HACMİNİN BÜYÜMESİ NEYE BAĞLIDIR?
Bu bölüm içerisinde B2C Elektronik Ticaret uygulama alanı ilgili oluşturmuş
olduğumuz matematiksel modelde tüketicilerin internet üzerinden alışveriş
yapmalarını engelleyen bazı çekinceleri bulunmakta olduğunu görmüştük.
Dünyadaki internet kullanıcı / online tüketici oran ortalamalarının da altında yer
alan Türkiye’de B2C Elektronik Ticaretinin ilerlemesi ve arzu edilen noktaya
gelmesi için tüketicilerin nasıl teşvik edilmesi ve yönlendirilmesi gerekmektedir?
Sizce Türkiye’deki tüketiciler için fiyat faydaları mı daha önemlidir yoksa
güvenlik konuları mı?
Başarıya ulaşmak için B2C firmalarının yapmaları gerekenler nelerdir ve nasıl
yapmalıdırlar?
Tartışma sorusunu değerlendirip , tartışınız. Soru veya yorumlarınızı
yorum@internetticareti.com adresine gönderebilirsiniz.
• http://www.ecplaza.net
B2B konusunda önde gelen sitelerden biri olan ecplaza.net ,üyelik, e-Posta
adresi ve ticaret alarmı hizmetlerini ücretsiz olarak sunmaktadır. Bu siteyi
inceleyerek nasıl para kazandıklarını tesbit etmeye çalışın.
ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI III.1
Kaynak: www.sahibinden.com
SAHİBİNDEN.COM SİTESİNİN GÜVENLİ
e-TİCARET SİSTEMİ
Tüketiciler arası ikinci el piyasasında (C2C) faaliyet gösteren sahibinden.com
sitesi üyelerine ücretsiz ilan verme imkanı sunmaktadır. Site ilanlar vasıtasıyla
alıcı ve satıcının iletişim kurmasını sağlamakta , sonrasında ise alıcı ve satıcı alış
veriş işlemini yüz yüze gerçekleştirmektedir.
Sahibinden.com geliştirdiği yeni yöntem olan “güvenli e-Ticaret” adı verilen
yöntemle alıcı ve satıcı arasındaki mal ve para haraketinede aracalık etmeyi
tasarlamaktadır. Ürün alıcı tarafından onaylanmadan ödemenin yapılmamasını,
ödeme gerçekleşmedende ürünün teslim alınamamasını sağlamaya yönelik
olarak hazırlanan sistem ana hatları ile aşağıdaki şekilde çalışmaktadır:
•
Alıcı sahibinden.com sitesi üzerinden satın alacağı malın ödemesini kredi
kartı , havale veya EFT yoluyla gerçekleştirir.
•
Para sahibinden.com’a ulaşır.
•
Sahibinden.com ücretin kendisine teslim edildiğini satıcıya bildirdikten
sonra , satıcı ürünü alıcıya ulaştırmak üzere kargoya verir ve kargo
referans numarasını sahibinden.com sitesi üzerinden güvenli e-Ticaret
sistemine girer.
•
Alıcı ürünün kendisine ulaşmasından itibaren 2 gün içerisinde ürünü
sistem üzerinden onaylar.
•
Alıcı onayı alındıktan sonra mal bedeli sahibinden.com
satıcının hesabına aktarılır.
tarafından
Bu sistem bireyler arası ikinci el piyasası için kullanılabilir bir sistem olarak
görülmektedir.
SORULAR :
1. Aynı
sistemi
dış
ticaret
işlemlerine uygulamak suretiyle
dış ticarette bankaların rolü
azaltılabilir mi?
2. Dış ticaret işlemlerinde taşıma
ücretleri bireyler arasındaki
kurye ücretlerine nazaran çok
daha yüksek olacağı için ürünün
alıcı tarafından onaylanmaması
durumunda gerçekleşecek olan
mahrece iade işlemlerinden
dolayı alıcıların taşıdıkları risk
oranı böyle bir sistem içerisinde
nasıl düşürülebilir.
3. Dış ticaret işlemlerinde böyle bir
sistem içerisine gözetim şirket-
lerinin dahil edilmesi çözüm
olabilir mi?
4. Bu sistemin çalışmasından ve
yaygın olarak kullanılmasından
sahibinden.com sitesi nasıl kar
sağlayacaktır?
Not: Bu Örnek Olay sorularını
çözmeden önce VI.Bölümü okumanızı
önemle tavsiye ederiz
Referanslar
Manufacturers Alliance/MAPI, “The Emerging Role for e-marketplaces in
Manufacturing”, 2000, www.mapi.net
ARONİCA, Fingar: “The death of e and the birth of the real new economy”,
2001; Meghan-Kiffer Press Tampa, Florida, USA.
Organization for Economic Co-operation and Development –OECD:
“OECD E-Commerce and Development 2002”, 2002, www.oecd.org
Hibernian Consulting Group, “Strategies for Managing B2B Exchanges”
BUTLER,Steve :eMarketer, “Tracking the Early Growth of B2B ecommerce”,
2001, www.e-marketer.com
Deloitte Research, “Online B2B Exchanges: The New economics of markets”,
1999, www.dc.com
FRIEDMAN Matthew & BLANSHAY Marlene, “Understanding B2B”, 2001,
Dearborn Trade – A Kaplan Professional Company, Canada.
POIRIER Charles & BAUER Michael, “E-Supply Chain: Using the Internet to
Revolutionize Your Business”, 2001, Berrett-Koehler Publishers Inc., San
Francisco, USA.
TIERNAN Bernadette, “E-Tailing”, 2000, Dearborn Trade – A Kaplan
Professional Company, Canada.
WESTLAND J. Christopher & CLARK Theodore, “Global Electronic
Commerce: Theory and Case Studies”, 2000, the MIT Press, London, England.
e-PAZARLAMA
VE
e-MARKA
1. e-Pazarlama ve Markalaşmaya Giriş
2. İnternette Marka Yaratmada İlk Adım: WebSitesi
3. e-Pazarlama, e-Reklam ve Markalaşma
1. e-Pazarlama ve Markalaşmaya Giriş
Bugün içerisinde bulunduğumuz Yeni EkoSosyal Sistem (YES)’in
şirketler açısından en önemli kurallarından biri pazarda marka
olmak amacıyla tüketiciye verebileceği en iyi hizmeti vermek ve
müşteri bağlılığı yaratmaktır. YES sisteminde markaların
oluşması için öncelikle bağlı ya da diğer bir deyişle sadık müşteri
kitlesine sahip olunması gerekmektedir. Sadık müşteri kitlesine
sahip olmayan bir şirketin markasını yaratması ya da mevcut
IV.
BÖLÜM
_____________
markanın pazarda tutunmasını sağlaması mümkün olamamaktadır.
Bu bölümde YES sisteminde yer alan ve faaliyetlerini internet üzerinde
gerçekleştiren şirketlerin markalaşmak amacıyla nasıl bir strateji izlemeleri
gerektiğini ele alacağız. İnternette pazarlama stratejileri ve markalaşma
konusunun detayına girmeden önce kısaca günümüzde pazarlama konusuna
değinmek yararlı olacaktır.
YES sistemi içerisinde yer alan şirketlerin markalaşma konusunda atmaları
gereken en önemli adımlardan biri tüketicilere ulaşmak ve tüketicileri
kendilerine ve yaratmak istedikleri markaya bağlı duruma getirmektir.
Şirketlerin bu amaçlarına ulaşmaları için ya da diğer bir deyişle müşteri
kazanmaları için ilk adımları ürünlerini tüketicilere duyurmak ve satış sürecine
hazırlık yapmaktır. Ürünlerin duyurumu ve satış sürecinin başlatılması
faaliyetlerinin çekirdeğini pazarlama faaliyetleri oluşturmaktadır. Günümüzde
pazarlama faaliyetleri eskiye oranla daha fazla araçla ve yolla yapılabilmektedir.
Bugün en yaygın olarak kullanılan doğrudan pazarlama faaliyetleri içerisinde
sırasıyla, yüz yüze pazarlama, mektup ve katalog ile pazarlama , telefonla
pazarlama , televizyon kanalları ve ücretli dijital kanallar ile pazarlama ve epazarlamadır.
Yukarıda sayılmış olan pazarlama metodlarının bir kısmı
geleneksel yöntemler ve bir kısmı da YES içerisinde oluşmuş olan metodlardır.
Şimdi kısaca bu pazarlama metodlarını ele almaya başlayabiliriz.
Bugün kullanılmakta olan pazarlama metodlarının içerisinde en eski olanı ve
geleneksel yöntemler ile ticaret yapan birçok firmanın kullandığı yüz yüze
pazarlamadır. Yüz yüze pazarlama ağırlıklı olarak potansiyel müşterilerin ürünü
ya da hizmeti satın almaları amacıyla müşteri ile aynı ortamda yüz yüze
görüşerek yapılan pazarlama faaliyetidir. Bu pazarlama metodu özellikle
endüstriyel ürünlerin pazarlanmasında ya da müşterilerin güveninin tam
sağlanması gereken veya yüz yüze görüşme ile satılabilecek hizmetlerin
pazarlanmasında kullanılmaktadır. Bu tip hizmetlere örnek olarak finansal
hizmetler verilebilmektedir. Yüz yüze pazarlama yöntemi YES öncesi eski
ekonomi sistemlerinde ağırlıklı olarak kullanılmış ancak YES sisteminde ortaya
çıkan diğer pazarlama metodlarına oranla maliyetli olarak kalmış ve günümüzde
birçok şirket tarafından hala kullanılmakta olsa bile yaygınlığını gün geçtikçe
yitirmeye başlamıştır. Yüz yüze pazarlama metodu yarattığı insan kaynağı
maliyeti sebebi ile diğer pazarlama metodlarını kullanma şansına sahip olan
şirketler tarafından yavaş yavaş terkedilmektedir. Örneğin, bu metodun yaygın
olarak kullanıldığı finans sektöründe bile artık internet üzerinden pazarlama
metodları geliştirilmeye başlanmış, bankalar insansız bankacılık uygulamalarına
geçmeye ve şube sayılarını da azaltmaya başlamışlardır. Bu gelişmelere paralel
olarak yatırım şirketleride pazarlama faaliyetlerini farklı metodlar ile yürütmeye
başlamışlardır.
Bugün pazarlama faaliyetleri arasında yer alan mektup ve katalog ile pazarlama
metodu ise şirketlerin müşterilere yönelik pazarlama faaliyetlerini yüz yüze
yürütmek yerine daha önceden belirlenmiş olan hedef kitleyi içeren bir tüketici
topluluğuna şirketlerini,ürünlerini ve hizmetlerini anlatan yazılı bir dökümanı
çeşitli araçları kullanarak gönderme işlemlerini kapsamaktadır. Mektup ile
pazarlama yönteminin kullanımında en önemli noktalardan biri öncelikle yazılı
dökümanların gönderilebileceği bir müşteri kitlesine ait listenin bulunmasıdır.
Şirketler ürün ya da hizmetlerini anlatan yazılı dökümanları bu müşteri
kitlesinin adreslerine göndermektedir. Mektup ile yapılan pazarlama
yöntemlerinde oluşan maliyeti daha da aşağıya çekmek amacıyla zaman zaman
şirketlerin özellikle diğer şirketlere yönelik pazarlama faliyetlerinde faks yolu ile
de pazarlama yaptıkları görülmektedir. Mektup gönderimi ve faks yolu ile
yapılan pazarlama işlemleri yüz yüze yapılan pazarlama faaliyetlerine oranla
daha düşük maliyetli olsa dahi hiçbir zaman yüz yüze pazarlama faaliyetlerinin
müşteri üzerinde yaratmış olduğu etkiye de ulaşamamaktadır. Öncelikle belirli
ürün ve hizmetlerde müşteriler karşılarında bir yetkili görmek istemektedirler.
Bu etkenin yanısıra, mektup yolu ile yapılan pazarlama faaliyetlerinde gönderim
yapılacak olan listenin ciddi bir şeklide güncel tutulması gerekmektedir. Güncel
olmayan bir hedef müşteri listesi zaman içerisinde adres değişikliği gibi nedenler
sebebi ile müşteri geri dönüşlerinde azalmalar yaşanmasına sebeb olacaktır.
Yazılı dökümanlar ile yapılan pazarlama faaliyetleri içerisine giren diğer bir
metod ise katalog ile yapılan pazarlamadır. Bu tip pazarlama faaliyetinde yine
daha önceden hazırlanmış olan bir müşteri listesinde yer alan kişilerin
adreslerine ürün görselleri ve fiyatlarını içeren kataloglar gönderilmektedir. Bu
tip pazarlama metodu mektup ile pazarlama yöntemine göre daha maliyetli olup
ancak aynı zamanda daha da etkilidir. Katalog ile pazarlama yöntemi özellikle
internetin ortaya çıkmasından önceki zamanlarda en yüksek talep gören
metodlardan biri olmuştur. Bugün katalogların elektronik ortamda yer alması ve
maliyetlerin aşağıya çekilmiş olması, geleneksel katalog pazarlama yönteminin
kullanımı azaltmış olsa da bu pazarlama yöntemi ile yapılan satışların hacmi
yüksek tutarlara ulaşmıştır. Örneğin, A.B.D’de katalog pazarlaması sonucu
oluşan satışların toplamı 63 milyar USD üzerinde gerçekleşmiş ve bu tutarın 39
milyarını bireysel müşteriler, 24 milyarını ise kurumsal müşteriler
oluşturmuştur. 1999 yılına gelindiğinde toplam katalog satışları 99 milyar USD
üzerinde gerçekleşmiştir. Bu tutarın 59 milyarını bireysel müşteriler, 37 milyarını
ise kurumsal müşteriler oluşturmuştur. 2000 yılında ise toplam hacim 110 milyar
USD seviyesine ulaşmıştır. 2000 yılında yapılan katalog satışlarının 67 milyar
USD’lik kısmını bireysel müşterilere yapılan satışlar ve 42 milyarını ise kurumsal
müşterilere yapılan satışlar oluşturmuştur. Görüldüğü gibi katalog satışları
cazibelerini günden güne yitiriyor olsa bile rakamsal büyüklükleri
küçümsenemeyecek düzeyde bulunmaktadır.
Pazarlama metodları arasında yer alan bir diğer yöntem ise telefonla
pazarlamadır. Telefon ile pazarlama yöntemi genel olarak yukarıda yer alan
pazarlama metodlarının maliyetli olarak görüldüğü ürün ya da hizmet
gruplarında, pazarlama ve satış süreçleri arasında kısa zaman dilimi olan
durumlarda kullanılan bir metod olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yöntem ağırlıklı
olarak tüketiciler tarafından detaylı olarak bilinen ürün ya da hizmetlerin
pazarlanmasın da kullanılan yöntemdir. Diğer pazarlama yöntemleri ile
karşılaştırıldığında, mektup ya da katalog pazarlama yöntemlerine göre zaman
zaman daha olumlu sonuçlar verebilmektedir. Bu pazarlama yöntemi özellikle
A.B.D’de büyük boyutlu bir endüstri konumuna gelmiştir. Her ne kadar Time
Dergisi yapılan bir araştırma sonucunda telefon ile pazarlama metodunu
20.yüzyılın en kötü 100 fikri arasından dördüncü olarak seçmiş olsa da bu
endüstri büyüme hızını yapılan tüm engellemelere rağmen sürdürmektedir. 2001
yılında telefon ile pazarlama çalışmaları yapan şirketler toplamda 600 milyar
USD’nin üzerinde bir gelir elde etmişler ve 6 milyon kişiden fazla kişiye iş
imkanı sağlamışlardır. 2001 yılı boyunca telefon yolu ile pazarlama faaliyetleri
sonucunda 185 milyonun üzerinde ürün satışı gerçekleşmiştir. Diğer taraftan
telefon ile pazarlama yöntemlerinin tüketicilerin izni olmaksızın ve telefon açma
yöntemi ile gerçekleşmesi sebebi ile A.B.D’de federal hükümetler, tüketici
dernekleri ve telefon ile pazarlama şirketleri arasında bitmek bilmeyen bir savaş
sürmektedir. Federal hükümetler, tüketici derneklerinin baskısı ile “Beni Arama”
listeleri oluşturarak, telefon ile pazarlama şirketlerine bu listeleri vermekte ve bu
kişilerin arandığının müşteri şikayeti ile ispat edilmesi durumunda telefon ile
pazarlama şirketlerine ciddi cezalar vermektedirler. Bu listeler bu tip pazarlama
şirketleri tarafından aranmak istemeyen tüketicilerin adlarını listeye ekletmesi
sonucu oluşmaktadır. Bugün ayda ortalama bin adet şikayet dilekçesi alan
tüketici dernekleri bu pazarlama şirketlerinin faaliyetlerini daraltması amacıyla
federal hükümetler ile görüşmelerini sürdürmektedir.
Bugün uygulanan pazarlama yöntemleri arasında oldukça sık kullanılmaya
başlayan ve her geçen gün yaygınlaşan bir diğer pazarlama yöntemi de
televizyon kanalları ve ücretli dijital kanallar ile pazarlamadır. Televizyon
kanalları ile pazarlama yönteminde, kanallar üzerinden tüketicilere ulaşılma ve
ürün ve hizmetlerin tanıtımının yapılması sağlanmaktadır. Tüketiciler şirketlerin
ürün tanıtım programlarını izlemekte ve ürünü almaya karar verdiklerinde
verilmiş olan telefon numarasını arayarak sipariş verebilmektedirler. Bu tip
pazarlama yöntemleri içerisinde bir diğer yol da pazarlama işlemlerinin dijital
yayın yapan ücretli kanalların uydu ve telefon bağlantılarını kullanarak kanallar
içerisinde dijital mağzalar oluşturmaları ve tüketicilere ürün ve hizmetleri bu
dijital mağazalardan pazarlamalarıdır. Dijital mağazalar aracılığı ile ürün ya da
hizmetleri almaya karar veren müşteriler herhangi bir telefon araması dahi
yapmadan, dijital yayın kumandalarından sipariş onayı verebilmektedirler. Satın
alınan ürünün bedeli tüketicilerin aylık ücretli kanal faturalarına eklenerek
gelmekte ve siparişte adreslerine otomatik olarak teslim edilmektedir.
Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde televizyon kanalları ve ücretli dijital kanallar
aracılığı ile yapılan pazarlama faaliyetlerinin ciddi bir büyüme içerisine gireceği
tahmin edilmektedir.
Yukarıda yer alan pazarlama yöntemleri eski ekonomik sistemde ve YES’e geçiş
sürecinde uygulanmaya başlamışlardır. Bugün ise bu pazarlama yöntemlerine
elektronik pazarlama adında yeni bir yöntem daha da eklenmiştir. Bu yöntem
pazarlama yöntemleri grubuna eklenen son üye olmakla beraber, etkisi her geçen
gün diğer pazarlama yöntemlerine göre daha da artmaktadır. Elektronik
pazarlama içerik olarak yukarıda yer alan yöntemlerin hemen hemen hepsinin
özelliklerini kapsamakta ve maliyet açısından da diğerlerine göre avantajlı bir
konumda bulunmaktadır. Öncelikle elektronik pazarlama faaliyetleri ağırlıklı
olarak internet üzerinden yapılmaktadır. Internet üzerinden yapılan pazarlama
faaliyetleri çok büyük bir tüketici kitlesine haftanın yedi günü 24 saat boyunca
ulaşma imkanı sunmaktadır. Elektronik pazarlama faaliyetlerinin en büyük
avantajı maliyet açısından diğer pazarlama yöntemlerine göre oldukça avantajlı
olması, özellikle yüksek maliyet içeren mektup ve katalog ile pazarlama
yöntemlerinin bu yönteme kaydırılmasına sebeb olmaktadır. Elektronik
pazarlama yöntemleri içerisinde en büyük iki araç internet üzerinde kurulu olan
WEB siteleri ve e-Posta yolu ile yapılan pazarlama faaliyetleridir. Şirketler
tüketicilere ürünlerini ve hizmetlerini sergilemek ve satışını yapmak amacıyla
internet üzerinde WEB sitelerini kurmaktadırlar. Bugün A.B.D’de 7 milyonun
üzerinde WEB sitesi bulunmaktadır. Bu sitelere her gün ortalama 7.500 adet yeni
site eklenmektedir. Bu rakamlar Avrupa ülkelerinde daha az sayıda olmakla
beraber, örneğin İngiltere’de 5 milyona yakın internet sitesi bulunmaktadır. WEB
siteleri elektronik pazarlama yönteminin çekirdeğini oluşturmakla beraber bu
konuda kullanılan diğer bir araçta elektronik posta ile pazarlama yöntemidir.
Elektronik posta ile pazarlama yöntemi, ellerinde tüketicilerin e-mail adresi
listesi olan şirketlerin ürün ve hizmetlerini anlatan online katalogları veya haber
bültenlerini e-Posta yolu ile bu müşterilere ulaştırmalarını kapsamaktadır.
Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu pazarlama yapmak amacıyla ePosta gönderilen tüketicilerden kendilerine e-Posta gönderilmesi konusunda
gerekli iznin alınmış olması gerekliliğidir. Bu çerçevede, izin alınmadan yapılan
her türlü e-Posta pazarlama faaliyeti aynı telefon ile yapılan pazarlama
yönteminde olduğu gibi çeşitli şikayetlere sebeb olabilecektir. Telefon ile
pazarlama yönteminde olduğu gibi e-Posta yolu ile yapılan elektronik pazarlama
faaliyetleri de büyük bir hacim kazanmıştır. Rakamsal olarak baktığımızda, 2001
yılında toplamda 289 milyar adet ve 2002 yılında 430 milyar adet pazarlama
amaçlı e-Posta gönderilmiştir. Bu rakamların 2003 yılında 549 milyar adet, 2004
yılnda 674 milyar adet, 2005 yılında 796 milyar adet ve 2006 yılında 939 milyar
adet olarak gerçekleşmesi beklenmektedir.
Bugün dünyada kullanılmakta olan pazarlama yöntemlerine kısaca değindikten
sonra şimdi internet üzerinde markalaşma konusunda detaylı bir inceleme
yapmaya başlayabiliriz. Konunun detaylarına geçmeden önce, internet üzerinde
pazarlama faaliyetlerinde bulunan şirketlerin genel olarak iki gruba ayrıldığını
belirtmek gerekmektedir. Bu gruplardan ilki, fiziksel ortamda mağazaları
bulunan ve pazarlama mecrası olarak interneti de kullnamaya başlayan firmalar
olup, ikinci grubu ise fiziksel ortramda faaliyet göstermeyen ve sadece internet
üzerinde faaliyet gösteren şirketler oluşturmaktadır. Bu bölüm içerisinde yer
vereceğimiz internette marka yaratma modelimizde, Amazon.com gibi ikinci
grupta yer alan “.com” şirketlerinin markalaşmak için uygulamaları gereken
stratejilere yer verilecektir.
GRAFİK IV.1.1
İNTERNETTE MARKA YARATMA MODELİ
MARKA
BİLİNİLİRLİK
e-REKLAM
MARKA
e-PAZARLAMA
CRM
WEB
SİTESİ
İnternette marka yaratma modelinde görüldüğü gibi marka oluşumunda etkili
olan faktörler ve faaliyetler bulunmaktadır. Modelde de görüldüğü gibi internet
üzerinde marka olmak için öncelikle her şirketin bir web sitesine sahip olması
gerekmektedir. Web sitesine sahip olan bir şirketin müşterilere ulaşmak amacıyla
e-pazarlama yapmaları ve daha yüksek kitlelere ulaşmak için e-reklam
faaliyetlerini yürütmeleri gerekmektedir. e-pazarlama ve e-reklam faaliyetleri
sonucu şirketin bilinilirliği ve marka tanınma oranı artmaktadır. Bu noktadan
sonra şirketlerin mevcut müşterilerine kişiselleştirilmiş hizmet vermeye
başlamaları ya da diğer bir deyişle müşteri ilişkileri yönetimi uygulamalarını
sağlamaları sonucu sadık müşteriler ve bu müşterilerin sadık oldukları bir marka
ortaya çıkmaktadır.
2.İnternette Marka Yaratmada İlk Adım : Web Sitesi
İnternette faaliyet göstermek isteyen şirketlerin sahip olmaları gereken ilk araç
ürün ve hizmetlerini sundukları bir Web sitesidir. Eğer bir şirket fiziksel ortamda
faaliyet göstermiyor ve sadece internet üzerinde açmış olduğu sanal mağaza ile
tüketicilere birtakım ürün ve hizmetleri sunmak istiyorsa bu durumda web
sitesinin önemi oldukça artmaktadır. Bu bölümde kısaca web sitesinin şirketler
tarafından hangi sebebler ile kurulduğu, nasıl oluşturalacağı ve nasıl yönetilmesi
gerektiği konularına deyineceğiz. Web sitesi ile ilgili incelemelerimize geçmeden
önce, fiziksel ortamda faaliyet gösteren şirketlerin web sitelerini bir pazarlama
aracı olarak kullunmaları durumunda sadece bu mecrada kalmanın doğru
olmayacağını ve diğer pazarlama araçlarını da eş zamanlı olarak kullanmaları
gerektiğini hatırlatmak yararlı olacaktır. Sadece internet üzerinde faaliyet
gösteren şirketler ise diğerlerinin aksine tüm pazarlama faaliyetlerini bu mecrada
yürütecekleri için çok dikkatli olmaları gerekmektedir.
Elektronik pazarlama yöntemlerinin pazarlama yöntemleri zincirine dahil olması
ile beraber web sitesi sahibi olan şirketlerin sayısı da gün geçtikçe artmaktadır.
Sadece internet üzerinden faaliyet gösteren şirketlerin dışında fiziksel ortamda
faaliyet gösteren şirketlerde tüketiciler ile internet ortamında buluşmak ve
tüketicilere tanıtım hatta satış yapmak amacıyla web siteleri kurmuşlardır.
Yapılan bir araştırmada , 1997 yılında A.B.D’de Web sitesi sahibi şirketlerin
% 35’lik kısmının maliyetlerini düşürmek amacıyla Web sitesi kurdukları ortaya
çıkmıştır. Aynı araştırmada, % 13’lük kısmın pazarlama faaliyetleri, % 18’lik
kısmın satış yapmak ve % 2’lik kısmın müşterilere hizmet vermek amacıyla web
sitesi sahibi oldukları görülmektedir. Yine A.B.D’de yapılan bir araştırmada web
sitesi sahibi olan firmaların pazar imajını arttırma konusunda % 70’in üzerinde
bir başarı elde ettikleri görülmektedir.
İnternet üzerinde bir web sitesi aracılığı ile ürün ve hizmetlerin pazarlama ve
satış işlemlerini yürütmek isteyen şirketlerin söz konusu web sitesinin kurulumu
konusunda yapmaları gereken işlemler bulunmaktadır. Şimdi sırası ile bir web
sitesinin nasıl oluşturulacağı ve nasıl yayınlanmaya başlanacağı konusuna
değinebiliriz.
Öncelikle, şirketlerin web sitesi sahibi olma amaçları farklı olsa da, bu bölümde
üzerinde duracağımız şirket türleri sadece internet üzerinde faaliyet gösteren
şirketler olduğu için, bu şirketlerin web sitesi sahibi olma amaçları varolma
amaçları ile paralellik göstermektedir. Diğer bir deyişle bu şirketler fiziksel
ortamda mağaza sahibi olmadıkları için tüm pazarlama ve satış faaliyetlerini
web siteleri üzerinden yürütmektedirler. Tüm pazarlama ve satış faaliyetlerini
internet üzerinde kurdukları web sitesi aracılığı ile yürüten şirketlerin web sitesi
kurmaları için yapmaları gerek işlemler aşağıda sıralanmıştır.
1.
2.
3.
4.
Alan adı kaydı.
Web sitesi dizaynı.
Teknik altyapı oluşturulması.
Ödeme sistemlerinin kurulması.
Bir web sitesinin oluşturulmasından önce ilgili şirketin kendi ismini taşıyan
veya yaratmak istediği markanın adını taşıyan bir alan adını şirket adına
kayıt ettirmesi gerekmektedir. Alan adı kayıtları konusunda dünyada hizmet
veren birçok kurum bulunmakla beraber bu şirketlerden en köklü
olanlarından bir tanesi register.com’dur. Alan adı kayıdı yaptırmak isteyen
şirketler öncelikle şirketlerinin ya da markalarının adını bu kurum aracılığı
tüm dünyada geçerli olmak üzere kayıt yaptırmaladırlar. Genel olarak, alan
adlarının sonunda faaliyet alanı ile ilgili bir uzantı yer almaktadır. Kuruluşlar
faaliyet alanlarına göre bu uzantılardan birini seçebilmektedirler.
TABLO IV.2.1
İNTERNETTE ALAN ADI UZANTILARI
ALAN ADI KISALTMASI
AÇIKLAMASI
.com
Şirketler
.edu
Eğitim Kurumları
.gov
Kamu Kurumları
.net
Bilgisayar Ağları
.int
Uluslararası Kuruluşlar
.org
Kar amaçlı olmayan organizasyonlar
.mil
Askeri Kurumlar
.name
Bireysel Kullanıcılar
Tablo’da bugün internet alan adlarında en sık kullanılan uzantıların bir listesi
yer almaktadır. Bu bölümde internette markalaşma amacında olan
kuruluşların kar amaçlı kurulmuş olan şirketler olması sebebi ile alınması
gereken alan adı uzantısı “.com” olmalıdır. Bu alan adı uzantısının dışında
bilgisayar ağları ile ilgili faaliyet gösteren şirketlerin “.net” uzantısını almaları
da doğru olabilmektedir. Alan adları isteğe bağlı olarak yıllık veya daha uzun
süreli olarak kayıt ettirilebilmektedir. Zamanı dolmadan önce de tekrar kayıt
işleminin ilgili ücret ödenerek yapılması gerekmektedir. Aksi taktirde alan
adının başka bir kurum tarafından satın alınması mümkün olabilmektedir.
Alan adları uzantılarına ek olarak şirketler, orijinlerini göstermek ya da diğer
sebeblerden dolayı faaliyet gösterdikleri ülkelerin uzantılarını da bu alan
adlarını uzantılarına ekleyebilmektedirler. Örneğin, Türkiye’de faaliyet
gösteren bir şirket alan adının sonuna “.tr” uzantısını ekleyebilmektedir.
TABLO IV.2.2
İNTERNETTE ÜLKELERİN ALAN ADI UZANTILARI
ÜLKE KISALTMASI
ÜLKE
.be
BELÇİKA
.ca
KANADA
.de
ALMANYA
.dk
DANİMARKA
.il
.jp
.kz
.nz
.ph
.ro
.tr
.uk
.us
.za
İSRAİL
JAPONYA
KAZAKİSTAN
YENİ ZELLANDA
FİLİPİNLER
ROMANYA
TÜRKİYE
İNGİLTERE
A.B.D.
GÜNEY AFRİKA
Tablo 4.4.2’de görüldüğü gibi alan adları uzantılarının arkasına farklı ülkelerde o
ülkeleri simgeleyen kısaltmalar eklenebilmektedir.
Web sitelerinin alan adı uzantıları ile ilgili açıklamaları yaptıktan sonra şimdi
web sitesi kurulumunda diğer bir işlem olan web sitesi dizaynı işlemlerini
incelemeye başlayabiliriz. İnternet üzerinde faaliyet gösteren her şirketin ve
özellikle sadece internet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin en önemli silahları
sahip olacakları web siteleridir. Sadece internet üzerinde faaliyet gösterecek olan
şirkelerinin mağazaları ve vitrinleri bu web siteleri olup, web sitelerinin tasarımı
aynı fiziksel ortamda faaliyet gösteren şirketlerin mağazalarının tasarımı kadar
önemli bir konumdadır. İnternet üzerinden yürütülen ticari faaliyetlerde
müşterilerin uğrak yeri olan web sitelerinin hazırlanışın da dikkat edilmesi
gereken önemli noktalar yer almaktadır. Bu noktalara geçmeden önce kısaca web
sitelerinin nasıl hazırlandığı konusunda birkaç bilgi vermek yararlı olacaktır.
Günümüzde web sitelerinin hazırlanması işlemi için öncelikle bu sitelerin bir
internet gezgin programında sağlıklı bir şeklide görülmesini sağlayan dilin
kullanıldığı web tasarım programına ihtiyaç vardır. İngilizce “Hypertext Markup
Language (HTML)” olarak adlandırılan bu dil, internet sayfalarının temelinde
yer alan bir kodlama sistemidir. HTML kodlama sistemini kullanan web tasarım
programları kullanılarak şirketin ihtiyaçları doğrultusunda bir web sitesi
oluşturulmalıdır. Web sitesinin oluşturulmasında dikkat edilmesi gereken en
önemli unsurlardan biri her ne alanda faaliyet gösteriliyor olunursa olunsun,
web sitesinin müşterilerin kolayca dolaşabileceği, dolaşırken geri dönmekte
zorlanmayacağı şeklide dizayn edilmiş olması zorunluluğudur. Yapı olarak
karmaşık, menü geçişleri zor ve kolay kullanım sağlamayan web siteleri
müşteriler kısa sürede yormakta ve sitede kalış sürelerine olumsuz etki
yapmaktadır. Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir diğer konuda, hazırlanmış
olan web sitesinin çok fazla karmaşık bir görüntüye sahip olamadan sade ve
profesyonel bir şeklide dizayn edilmiş olması gereğidir. Sadelikten uzak, göz
yoran ve profesyonel görüntü vermeyen web siteleri hem müşterileri siteden
uzaklaştırmakta hemde güvenizlik yaratmaktadır. Özellikle sadece internet
üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin fiziksel ortamda faaliyet gösteren şirketlere
göre tüketicilerin güveni konusunda dezavantajları bulunmaktadır. Bu
çerçevede, profesyonel bir görüntüsü olmayan ve kalitesiz bir görüntü sergileyen
web siteleri bu şirketlerin olumsuzluklar yaşamalarına sebeb olabilmektedir.
Web siteleri konusunda en önemli noktalardan biri de işlem sürelerinin kısa ya
da uzun oluşlarıdır. Tüketiciler şirketin web sitesine gelip bilgi alma işlemlerini
ya da satın alma işlemlerini yaparken en hızlı şekilde yol almak isteyeceklerdir.
Web sitelerinin içerisinde mecbur kalınmadıkça çok fazla resim ve benzer
uygulamalara yer verilmemeledir. Bu tip uygulamalar sitenin sayfaları arasında
dolaşma işlemlerini ya da diğer bir deyişle sayfaların yüklenme sürelerini
uzatmaktadır. Bu tür uzun süreli işlemler müşterilerin siteyi terketmelerine
sebeb olabilmektedir. Bu önemli noktalar atlanmadan oluşturulan bir web sitesi
tüketicilerin sıkılmadan ziyaret edip, dolaşabilecekleri bir durumda olabilecektir.
Web sitesi dizaynı ile ilgili önemli noktalara değindikten sonra madalyonun
diğer kısmını oluşturan teknik altyapı konusuna da değinmek gerekmektedir.
İnternet üzerinde faaliyet gösteren bir şirketin tüketicilere görsel olarak sunulan
web sitesi ne kadar önemli ise, bu sitenin teknik altyapısının sağlıklı çalışması da
aynı müşterilerin memnuniyeti açısından o kadar önemlidir. Görsel olarak çok
tatmin edici ve beğeni kazanmış bir web sitesinin teknik olarak müşterilere iyi
hizmet veremiyor olması, bu web sitesinin görsel olarak kazanmış olduğu
puanları yok edebilmekte ve müşteri kayıplarına yol açabilmektedir. İnternet
üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin web sitesinin internet üzerinde
yayınlanması ve site içerisinde birtakım işlevlerin yerine getirilmesi için
yapmaları gereken işlemler bulunmaktadır. Öncelikle, bir şirketin web sitesinin
yayınlanabilmesi için iki temel yol bulunmaktadır. Birincisi, şirketin sitenin
yayınını sağlayacak sunucu, kiralık hat gibi donanımları kendi bünyesinde
barındırmasıdır. Bu yolu tercih eden şirketler, şirket bünyelerinde kurdukları bir
sunucu ve bulundukları şehirde telekominikasyon hizmeti veren kurumun
örneğin Türkiye’de Türk Telekom, sağlayacağı bir kiralık hat ile sitelerinin
internet üzerinde yayınlanmaya başlamasını sağlayabilmektedirler. Bu yöntem
maliyet açısından oldukça yüksek rakamlara ulaşabilmektedir. Yüksek maliyeti
ortaya çıkaran unsurlardan biri de donanım maliyetleri dışında bu sistemin
kontrolü, bakımı ve sürekliliğinin sağlanması amacıyla insan kaynakları yatırımı
gerektiriyor olmasıdır. Bu sisteme alternatif olarak düşünülebilecek bir diğer
alternatif ise, şirketin bu hizmetleri profesyonel bir “web hosting” şirketinden
alıyor olmasıdır. Bu alternatifte şirket kendi bünyesinde herhangi bir donanım
bulundurmamakta ve tüm bu işlemleri bir şirket üzerinden yaptırmaktadır.
Şirket, yıllık bir ücret ödeyerek web sitesinin yayınlanmasını sağlayabilmektedir.
Türkiye’de şirketler bu tip “hosting” hizmetlerini Turk.net veya Superonline gibi
firmalardan alabilmektedirler. Bu tip teknik altyapı konusunda bir diğer önemli
nokta ise veritabanı uygulamalarıdır. Şirket sadece internet üzerinden faaliyet
göstermekte olduğu için, fiziksel ortamda faaliyet gösteren şirketlerin yaptığı
gibi fiziksel mağazaya gelen müşterilerin bilgilerini toplama şansına sahip
olamamaktadır. Bu çerçevede, şirket müşterileri ile ilgili tüm işlemleri internet
üzerinde yapacağı için, kendisine ait müşterilerin bilgilerini saklayacağı bir
veritabanına ihtiyaç duyacaktır. Web sitesinin yayını konusunda dahili bir sistem
ile çalışan şirketler veritabanlarını da doğal olarak bu sunucu üzerinde
tutacaklardır. Kendi bünyelerinde herhangi bir sunucu tutmayan ve bu hizmeti
başka şirketlerden alanlar ise zorunlu olarak veritabalarını da bu hizmeti satın
aldıkları şirketlerdeki sunucular üzerinde tutacaklardır. Gerek sunucu
hizmetinin başka şirketlerden alınması ve buna bağlı olarak müşteri
veritabanlarının da bu şirketlere ait sunucularda tutulması yüksek sayıda
müşteriye sahip olan şirketlere tavsiye edilen bir çalışma yöntemi değildir.
Mümkün olduğunca her şirket müşteri veritabanı bilgilerini güvenlik gerekçeleri
sebebi ile kendi bünyelerinde tutmalı veya mecbur kaldığı taktirde bu tip
hizmetleri çok güvenilir şirketlerden alma yoluna gitmelidir.
Web sitesinin kurulum aşamasında gelinen son nokta internet üzerinde faaliyet
gösteren şirketlerin satışlarını bu ortam üzerinde yapacak olmaları sebebi ile
tüketiciler için ödeme sitemlerini kurmalarıdır. İnternet üzerinde faaliyet
gösteren şirketler ödeme sistemlerini kurarken iki ana gruba ayrılmaktadırlar. Bu
gruplardan birincisi ödeme işlemlerini mevcut web sitesi üzerinde kuranlar ve
ikincisi ise ödeme sistemlerini web sitesi dışına taşıyanlardır. Birinci grupta yer
alan internet şirketleri ideal elektronik ticaret tanımına uygun olarak bir tüketici
alışverişinde yer alan tüm evreleri web sitesi üzerinde tamamlamaktadırlar.
Diğer bir deyişle müşteri ürün seçim işlemlerini, sipariş işlemlerini ve ödeme
işlemlerini web sitesi üzerinden yaparak alışverişi tamamlamaktadır. İnternet
üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin günümüzde kullanmış oldukları belli başlı
elektronik ödeme sistemleri bulunmaktadır. Bu sistemlerden ilki ve günümüzde
en yaygın olanı kredi kartı ile ödeme imkanı veren sanal POS uygulamalarıdır.
Bu sistemde tüketiciler alışverişlerini tamamlamadan önce alışveriş sonucu
oluşan sepet toplamını kredi kartı bilgilerini vererek öderler ve işlemlerini
tamamlamış olurlar. İnternet şirketlerinin bu uygulamaya geçmeleri için sanal
POS hizmeti veren bir banka ile görüşerek, bu hizmeti almaya başlamaları
gerekmektedir. İnternet ortamında karşılaşan sahtekarlık ve bilgi hırsızlığı
suçları sebebi ile tüketiciler kredi kartı kullanımlarında çekimser
davranmaktadırlar. Bu sebeblerden dolayı klasik kredi kartlarına ek olarak
internet üzerinde kullanılmak üzere farklı türlerde kredi kartları üretilmiştir.
Örneğin, birçok banka internet üzerinde kullanılmak üzere, limiti olmayan ve
tüketicinin hesaplarına bağlı çalışan kredi kartları üretmişlerdir. Tüketiciler
internet üzerinden alışveriş yapacakları zaman hesaplarından bu kredi kartlarına
bakiye aktarabilmekte ve gerekli harcamayı yaptıktan sonra limitleri
sıfırlayabilmektedirler. İnternet alışverişlerinde müşterilerin ilgili kart
numaraları çalınmış olsa bile kartın belirlenmiş bir limiti olmadığı ve kullanım
dışı durduğu için çalınan kart numarası herhangi bir işe yaramamakta ve böylece
tüketiciler zarar görmemektedirler.
İnternet üzerinde faaliyet gösteren
şişrketlerin kullandıkları diğer bir ödeme sistemi ise elektronik para sistemidir.
Elektronik para sisteminde tüketiciler daha önce mevduat hesaplarında yer alan
bakiye karşılığında elektronik para satın almaktadırlar. Satın aldıkları elektronik
paraları web siteleri üzerinde yaptıkları alışveriş
tutarlarını öderken
kullanabilmektedirler. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketler elektronik
para sistemine bankalar ve finansal kuruluşlar ile görüşerek üye
olabilmektedirler. Elektronik para gibi oluşmuş diğer bir ödeme sistemide
elektronik çek sistemidir. Bu sistemde tüketiciler bankalarında bulunan mevduat
hesaplarındaki bakiye karşlığında şifrelenmiş çek numaraları satın alırlar.
İnternet üzerinden yapılan alışveriş sonrasında ödemelerini elektronik çek
numaralarını girerek yapabilirler. İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketler ise
yine diğer ödeme sistemlerinde olduğu gibi bu hizmeti bankalarından temin
edebilmektedirler.
İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin kullanmış oldukları diğer bir
ödeme sistemi ise web sitesi harici ödeme sistemidir. Bu sistemde tüketiciler
alışveriş işlemlerini sipariş sonrası sona erdirmekte ve ödeme işlemleri
geleneksel yöntemler ile yapmaktadırlar. Örneğin, web sitesinde ödeme
işlemlerine yer vermeyen bir internet şirketi ödemeleri banka hesabına havale ,
EFT veya çek ile alabilmektedir.
3. e-Pazarlama, e-Reklam ve Markalaşma
İnternet üzerinde faaliyet gösterecek olan bir şirketin ürünlerinin pazarlama ve
satış faaliyetlerini sürdüreceği bir web sitesinin hazırlıklarının tamamlanması ve
yayına geçecek duruma gelmesi sonucu artık bu şirketin atması gereken bir
sonraki adım müşteri kazanmak ve ürünlerini pazarlamaktır. e-pazarlama
faaliyetleri tamamlandıktan ve belirli bir müşteri kitlesine ulaşıldıktan sonra ise
artık mevcut müşterileri bağımlı duruma getirecek stratejilerin uygulanması
gerekecektir.
e-pazarlama startejilerinin ilk bölümü olan müşteri kazanımı ve ürün pazarlama
işlemleri için atılması gereken ilk adım müşterilerin bu şirketin web sitesinden
haberdar olmalarını sağlamaktır. İnternet şirketlere kendi web sitelerini tanıtmak
amacıyla birçok araç sunmaktadır. Şirketler klasik reklam faaliyetleri dışında bu
araçlarıda kullanarak ciddi bir tanıtım yapabilmektedirler. Bu konuda şirketlerin
önündeki alternatiflerden bir tanesi web sitelerini önde gelen arama motorlarına
kaydettirmeleridir. Bugün Google ve Yahoo gibi çok büyük ölçekli arama
motorları en çok ziyaret edilen ve arama yapılan web sitelerindedir. Şirketlerin
mevcut web sitelerini buralara kaydettirmeleri sonucu kendi alanlarında bir
arama yapılması durumunda arayıcı kişilerin karşısına bu şirketlerin web siteleri
çıkabilmektedir. Her ne kadar arama motorları müşterilerin şirketlere ulaşmaları
için önemli bir araç olsa da, bu arama motorlarında oluşturulmuş olan kayıtların
çok yüksek rakamlarda olması sebebi ile müşterilerin önüne araştırma yaptıkları
konuda birçok seçenek çıkabilmekte ve bu sebebten dolayı yeni katılan
şirketlerin web siteleri çok gerilerde kalarak, ulaşılması zor olabilmektedir.
Şirketlerin web sitelerinin duyurumunu yapabilecekleri ikinci bir araçta, hem
geleneksel yazılı basına hemde internet üzerinde faaliyet gösteren online dergi
ya da haber sitelerine basın duyurusu göndermektir. Buralara gönderilecek kısa
ve etkili olarak hazırlanmış olan basın duyuruları, ilgili yayın organları
tarafından kullanıldığında çok ciddi bir müşteri kitlesinin bu şirketin varlığından
haberdar olmasını sağlayabilmektedir. Yine bu tip araçlardan biri de internet
üzerinde oluşturulmuş olan tartışma grupları ve internet topluluklarına tanıtım
yazısı göndermektir. Web sitesi ve faaliyet alanlarını içeren bu tanıtım yazıları,
tartışma grupları ya da internet topluluklarına ulaştığında hem bu grup ve
toplulukların üyeleri tarafından öğrenilmiş olmakta hemde bu üyelerin
çevrelerine hızlı bir şekilde yayılabilmektedir.
Yeni kurulan şirketin
duyurumunun yapılabileceği bir diğer mecrada internet üzerinde oluşturulmuş
olan e-Posta gruplarıdır. Bu gruplardan bazıları çok yüksek sayıda üyeye sahip
olduğu için, yöneticilerinden izin alınarak yapılan bir tanıtım web sitesine çok
yüksek sayıda ziyaretçi çekilmesine ve iyi bir tanıtım yapılmış olmasına olanak
sağlayacaktır. Yukarıda yer alan tanıtım faaliyetlerinin ortak özelliği ciddi
maliyetleri içermiyor olmasıdır. Bu tip tanıtım faaliyetleri çok düşük maliyetler
ile geniş kitlelere ulaşma yolunda kullanılabilecek önemli araçlardır. Bu araçlar
özellikle web sitesinin ilk duyurum aşamasında kullanılabilecek olup, bu ilk
aşama geçildikten ve sitenin ziyaretçi sayılarında yavaş yavaş artışlar
gözlenmeye başlandıktan sonra tanıtım konusunda daha detaylı aksiyonlarda
alınmaya başlanmalıdır. Bu aksiyonların en önemlilerinden bir tanesi internet
üzerinde sıkça kullanılan e-Posta yolu ile tanıtım faaliyetleridir. Web sitesinin
faaliyete geçişinin duyurumu konusunda yapılan ilk aşama çalışmaları her ne
kadar verimli olsa da, hedeflenen kitleye ulaşmada ve onları web sitesine
çekerek
alışveriş
yapmaya
teşvik
edecek
özellikte
ve
detayda
olamayabilmektedir. İşte bu noktada şirketin daha verimli ve hedefi onikiden
vuracak yeni bir pazarlama aracına ihtiyacı olacaktır. e-Posta yolu ile pazarlama
faaliyetleri, hedeflenen kitleye ulaşıp, web sitesi üzerinden sunulan ürün ve
hizmetlerin detaylı bir tanıtımını yapmak konusunda çok önemli bir araç olarak
ortaya çıkmaktadır. Şirketlerin bu konuda faaliyette bulunmak için önlerinde iki
adet seçenek bulunmaktadır. Bunlardan ilki, genel tanıtım faaliyetleri sonucunda
web sitelerine gelerek kayıt yaptıran ve yeni ürün ve hizmetlerden haberdar olan
müşterilere e-Posta yolu ile ulaşmaktır. Bu durumda şirketler müşterilerin
ilgilendikleri konularda hazırlanmış olan tanıtımlarını müşterinin e-Posta
adresine göndererek bilgilenmelerini sağlarlar. Bu faaliyetin amacı yeni müşteri
kazanımı yerine mevcut müşterilerin siteye tekrar gelmelerini sağlamaktır. İkinci
olarak, genel duyurum faaliyetleri sonucu ulaşılamayan veya ulaşıldığı halde
yeterli tanıtımın yapılamadığı müşterilere, e-Posta yolu ile ulaşılması ve daha
detaylı bir tanıtım yapılmasıdır. Bu tür bir pazarlama yönteminin hayata
geçirilmesi için, veritabanı pazarlama hizmeti veren bir şirket ile anlaşılarak, bu
şirkete ulaşılmak istenilen kitlenin özellikleri verilmelidir. Bu hizmetin bedeli
genel duyurum faaliyetlerine oranla daha yüksek olacağı için, hedef kitlenin
dikkatli ve özenle seçilmesi gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken en
önemli nokta, genel duyuru faaliyetlerinde geniş kitlelere ulaşma amacının
aksine e-Posta pazarlama faaliyetlerinde artık şirketin kendi sitesine gelerek
alışveriş yapacak olan kitleyi ulaşmaya çalışıyor olacağıdır. Bu çervede anlaşılan
veritabanı pazarlama şirketi, hazırlanmış olan tanıtım mesajını belirlenmiş olan
hedef kitleye göndermektedir. e-Posta pazarlama faaliyetlerinde dikkat edilmesi
gereken birkaç önemli nokta bulunmaktadır. Öncelikle, gönderilecek olan
mesajın içeriği çok önemlidir. e-Posta pazarlama faaliyetlerinde yeni müşterilerin
kazanılması konusunda en kritik faktör mesaj formatı ve içeriğidir. Öncelikle
eğer mümkün ise HTML tabanlı mesajlar tercih edilmelidir. Mesaj içerikleri
hedef kitlenin özelliklerine göre hazırlanmaladır. Örneğin, hedef kitlenin sosyoekonomik düzeyi yüksek bir seviyede ise, mesaj içerisinde tanıtımı yapılan ürün
veya hizmetlerin fiyatından daha çok kalite ve özellikleri ön plana çıkarılmalıdır.
Sosya-ekonomik düzeyi yüksek bir kitle fiyat hassasiyetinden daha çok kalite ve
özellik konusunda hassas olacaktır. Diğer taraftan, eğer hedef kitle daha düşük
bir sosyo-ekonomik seviyeye sahip ise bu durumda mesaj içeriği daha farklı bir
şekilde hazırlanmalıdır. Bu kitlenin diğer kitleye oranla daha fiyat hassas
davranabileceği göz önüne alınarak ürünlerin fiyat avantajları ve ödeme
kolaylıkları ile ilgili bölümleri ön planda tutulmalıdır. Bunun yanısıra mesajın
tüketiciyi sıkmaması gerekmektedir. Bu sebeble verilmek istenilen mesaj hap
şeklinde tüketiciye verilmeli ve mesaj içeriği karmaşık ve uzun olmamalıdır.
Unutulmaması gereken en önemli nokta, e-Posta pazarlama faaliyetlerinin
kazanılmamış müşterilere web sitesinde her şeyi bir mail içerisinde aktarmak
değil, onları web sitesine çekecek olan temel noktaları kullanarak, bu potansiyel
müşterilerin siteye gelmelerini sağlamaktır. Şirketlerin pazarlama faaliyetleri
sonucu tanıtımlarını yapmaları belirli bir müşteri portföyüne sahip olmaları
konusundaki açıklamaları tamamlayıp, e-pazarlama startejileri ve markalaşma
konusunda geçmeden önce bu konuda kalan son önemli noktaya da değinmek
yararlı olacaktır. Şu ana kadar açıklaması yapılan tüm pazarlama faaliyetleri
müşteri portföyünün oluşturulmasına yönelik faaliyetlerdir. Bu noktadan sonra
daha geniş kitlelere ulaşmak veya oluşturulmaya başlanan markanın
bilinirliliğini daha da arttırmak amacıyla pazarlama faaliyetlerinin yanında bir
de reklam faaliyetlerine yer vermek gerekmektedir. Özellikle internet üzerinde
faaliyet gösteren şirketlerin geleneksel reklam araçlarının yanında internet
ortamında ortaya çıkmış olan reklam araçlarını da kullanmaları gerekmektedir.
Bu konudaki açıklamalara geçmeden önce çok kısa olarak elektronik reklam
faaliyetlerinin toplam reklam harcamaları içerisindeki payına bakmak yararlı
olacaktır. 2002 yılının Ağustos ayında e-marketer araştırma firmasının A.B.D’de
yapmış olduğu bir araştırma sonucunda elektronik reklam harcamaları tutarının
toplam reklam harcamaları içerisindeki payının 2000 yılında % 3,1, 2001 yılında
% 2,9 olduğu ortaya çıkmıştır. Bu oranın 2002 yılında % 2,5, 2003 yılında 2,5, 2004
yılında 2,6 ve 2005 yılında ise 2,8 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmiştir.
Görüldüğü gibi 2002 yılında toplam reklam harcamaları 237 milyar USD olarak
gerçekleşen bir endüstride, elektronik reklam harcamaları % 2,5’ini ya da diğer
bir deyişle yaklaşık olarak 6 milyar USD’lik bir kısmını oluşturmuştur. Bu bilgiyi
verdikten sonra internet şirketlerinin daha geniş kitlelere ulaşmak amacıyla ve
marka bilinirliliğini oluşturmak amacıyla internet üzerinde hangi reklam
araçlarını kullanabileceklerine bakabiliriz. İnternet üzerinde faaliyet gösteren
şirketlerin geleneksel yöntemler yerine ağırlıklı olarak internet üzerinde reklam
faaliyetlerini yürütmeleri, internet kullanıcılarına direkt olarak ulaşmalarını
sağlayacağı için daha mantıklı olabilmektedir. Bu konuda yapılacak en önemli
saptama aslında internet üzerinde yapılacak olan reklam faaliyetlerinin ağırlıklı
olarak yeni müşteriler kazanmaya yarayacağı ve diğer taraftan geleneksel
yöntemler ile yapılan reklam faaliyetlerinin ise ağırlıklı olarak marka
bilinirliliğini arttırmaya yönelik olacağıdır. İnternet üzerinde yapılan reklam
faaliyetleri içerisinde en yaygın olarak kullanılanlardan birisi ziyaretçi sayısı
yüksek olan çeşitli sitelere “banner ve pop up” verilmesidir. İnternet üzerinde
faaliyet gösteren alışveriş siteleri, haber siteleri, arama motorları ve bunun gibi
birçok siteye belirli bir ücret karşılığında verilen “banner ve pop up” reklamlar
ciddi boyutlarda müşteri kazanımı sağlayabilmektedir. Bu reklamların
maliyetleri reklamın verileceği sitenin zaiyaretçi sıklığından, reklam boyutuna,
zamanına ve ulaşması istenilen kişi sayısına göre değişiklik göstermektedir. Bu
tip reklam faaliyetlerinin maliyetlerinin zaman zaman yüksek olabilmesi sebebi
ile reklamın verileceği sitelerin çok dikkatli seçilmesi gerekmektedir. Aksi
taktirde reklam bütçesi etkisiz reklamlar sonucunda boşuna harcanmış
olabilecektir. Bu noktada hedeflenen müşteri kitlesinin ağırlıklı olarak ziyaret
ettiği siteler tercih edilmelidir. Örneğin, profesyonel iş adamlarını içeren bir
hedef kitleyi siteye çekebilmek için bu tip müşteri profilinin gün içerisinde
ziyaret ettiği haber ve ekonomi sitelerine reklam verilmesi doğru olacaktır. Bu
hedef kitlenin hiç tercih etmediği bir siteye ilan vermek boşa kürek çekmekten
başka bir şey olmayacaktır. İnternet ortamında yürütülebilecek bir diğer reklam
faaliyeti de diğer web siteleri ile karşılıklı anlaşma yolu ile banner reklam
değişimi yapmaktır. Özellikle hedef kitlelerin uyuştuğu durumlarda bu tip
banner reklam değişimleri hem diğer reklam faaliyetlerinin yanında maliyetsiz
olabilmekte hemde ciddi anlamda müşteri kazanımı sağlayabilmektedir.
İnternet üzerinde faaliyet gösteren şirketlerin yeni müşteri kazanımlarını
sağlamak amacıyla yaptıkları e-reklam faaliyetleri dışında marka bilinirliliğini
arttırmak amacıyla geleneksel reklam yöntemlerine de başvurabilmektedirler.
Geleneksel reklam yöntemleri ağırlıklı olarak e-reklam faaliyetlerine göre daha
geniş kitlelere ulaşabilmekte ve buna bağlı olarakta daha yüksek maliyetler
içermektedirler. Geleneksel yöntemler ile yapılan reklam faaliyetlerinde en çok
kullanılan reklam mecraları bilgisayar ve internet ile ilgili dergilere ve gazetelere
verilen reklamlardır. İnternet kullanıcılarını ağırlıklı olarak satın aldığı dergilere
verilen reklamlar yeni müşteri kazanımları ve marka bilinirliliğinin artması için
oldukça etkili bir yöntemdir. Hedeflenen kitlenin tercih ettiği günlük gazetelere
verilecek olan reklamlarda zaman zaman oldukça iyi etkiler yapabilmektedirler.
Bu mecraların yanında daha az olarak kullanılmakla beraber dış mekan (outdoor)
reklamları da geniş kitleler üzerinde marka bilinirliliğini arttırmak konusunda
oldukça başarılı olabilmektedir. Geleneksel reklam mecraları içerisinde en pahalı
olanı ise kuşkusuz televizyondur. Televizyonlara verilen reklamlar internet
şirketleri içerisinde en az tercih edilenleri olmakla beraber bir internet şirketi için
çok gerekli bir reklam mecrası değildir.
İnternet üzerinde yapılan pazarlama ve reklam faaliyetlerine değindikten sonra
şimdi bu faaliyetler sonucunda belirli bir müşteri portföyü elde etmiş olan
şirketlerin müşteri bağlılığı yaratmak ve markalaşmak amacıyla uygulamaları
gereken pazarlama stratejilerini incelemeye başlayabiliriz.
İnternet üzerinde markalaşma süreci içerisinde katedilmesi gereken son aşama
doğru ve etkili pazarlama stratejilerini uygulamak şartı ile başarılı bir şekilde
tamamlanabilmektedir. Bugüne kadar markalaşma iddiası ile kurulmuş olan ve
büyümeyi hedefleyen birçok internet şirketinin bu son aşamada yaptıkları
önemli hatalar sonucu pazardan silindikleri görülmüştür. Bu tip hataların
oluşmaması için pazarlama stratejilerinde çok dikkatli ve titiz bir şeklide hareket
edilmesi gerekmektedir. Markalaşma yolunda atılacak en önemli adımlardan bir
tanesi müşterilerin bağlı hale gelmeleri için uygulanacak pazarlama
stratejileridir.
Öncelikle bir şirketin markalaşma konusunda adımlarını atarken daha önce
belirlemiş olduğu hedef kitlenin özelliklerini çok iyi analiz etmesi gerekmektedir.
Bu hedef kitlenin özelliklerine uygun olan bir ürün ve fiyat politikası
izlenmelidir. Örneğin, daha önce pazarlama faaliyetlerinde bahsetmiş
olduğumuz gibi yüksek sosyo-ekonomik düzeyi olan tüketicilere ürün satışı
yapan bir internet şirketinin düşük fiyat politikası izlemesinin çok büyük bir
yararı olmamakla beraber ürün politikasında kalite ve hizmet sürekliliği
kavramlarını hedef kitlede yer alan tüketicilerin hafızasına kazıması
gerekmektedir. Diğer bir deyişle hedef kitlede yer alan tüketicilerin bu şirket ile
ilgili ilk akıllarına gelen kelimelerin “düşük fiyat” yerine “kaliteli ürün ve
hizmet” olması gerekmektedir. Bu yaklaşımın yanlış anlaşılmaması konusunda
önemli bir hatırlatma yapmak yararlı olacaktır. Her ne kadar hedef kitle yüksek
sosyo-ekonomik bir düzeyde olsa da YES sisteminde yer alan tüketiciler her
zaman araştırmacı ve takipçi oldukları için kaliteli ürün ve hizmet politikaları ön
planda tutulurken fiyat politikasında da yapılacak yanlışlıklar işlerin ters
gitmesine sebeb olabilmektedir. Örneğin, aynı hedef kitleye sahip olan ve aynı
kalitede ürün ve hizmet sunan bir diğer şirket ile arada ciddi fiyat farklılıkları
yer aldığında tüketici tercihini daha düşük fiyat politikası uygulayan şirketten
yana kullanabilecektir. Bu çerçevede, ürün ve fiyat politikaları belirlenirken bir
tanesi tamamen göz ardı edilmemeli ancak hedef kitlenin özellikleri
doğrultusunda bir tanesine daha fazla önem verilmelidir.
Müşterilerin bağlılık derecelerini arttırmak amacıyla uygulanması gereken
pazarlama stratejilerinin hayata geçirilmesi için öncelikle hedef kitlenin
analizinden sonra mevcut müşterilerin davranış şekillerinin de incelenmesi
gerekmektedir. Web sitesini ziyaret ederek alışveriş yapmış ve bu şirketin
müşterisi olmuş tüketicileri bağlı birer müşteri konumuna getirmek amacıyla
öncelikle bu müşteriler hakkında detaylı bilgi sahibi olunması gerekmektedir.
Yaş, cinsiyet gibi standart bilgilerin dışında özellikle ilk alışverişleri sırasında
alışkanlıkları, kişisel özellikleri, hobileri ve eğitim seviyeleri gibi önemli
bilgilerinde müşterilerden alınması gerekmektedir. Bu bilgiler daha sonra
müşteri portföyünde yapılacak olan analizlerde oldukça yardımcı olacak
unsurlardır. Bu bilgilere sahip olduktan sonra müşterilerin alışveriş sıklıkları ve
alışkanlıklarını izleyen yazılımlar kullanılarak ideal müşteri profilleri ortaya
çıkarılmalıdır. İdeal müşteri profillerinin ortaya çıkması sonrasında ise tüm
müşteri protföyününün ideal müşteri profillerinden başlanarak, en çok istenilen
ve tercih edilmeyen müşteri profillerine doğru segmentlere ayrılması
gerekmektedir. Bu çalışma sonucunda müşterilere yönelik pazarlama
stratejilerinin oluşturulmasına başlanmalıdır. İdeal müşteri profili olarak ortaya
çıkan tüketicilerin ve diğer müşterilerin bağımlı olmalarını sağlayacak stratejiler
belirlenmeli ve uygulamaya geçmelidir. Örneğin, müşterilerin siteye daha sık
gelmelerini sağlamak amacıyla ürünler ve hizmetler konusunda makalaler,
ürünler ile ilgili son gelişmeler, mesaj tahtaları, ücretsiz e-Posta bildirimleri ve
bunun gibi uygulamaların hayata geçirilmesi gerekmektedir. Doğal olarak
sadece bu uygulamaları hayata geçirmek bu müşterileri şirkete bağlı birer
müşteri haline getirmemektedir. Bu noktada, site üzerinde verilecek olan
hizmetin her segmente hatta müşteriye göre özelleştirilmesi ya da diğer bir
deyişle “müşteri ilişkileri yönetimi” uygulamalarına geçiş yapılması
gerekmektedir. Müşterilerin site üzerindeki geçmiş hareketlerinin kayıtları ve
bilgi bankasında bulunan özel bilgileri sayesinde her müşteri siteye geldiğinde
kendi görmek istediği ürünler ve hizmetler karşısına çıkmalıdır. Her müşteri için
kişiselleşen bir hizmet bu müşterilerin bu siteye olan bağlılıklarını her geçen gün
arttıracaktır.
Müşterileri bağlılığı yaratmak ve markalaşma konusunda son adımı atmak için
uygulanması gereken stratejilerden sonuncusu kampanya yönetimidir. Müşteri
portföyü içerisinde yer alan farklı segmentlere yönelik hatta kişisel bazda
uygulanacak olan kampanyalar ciddi bir müşteri bağlılığı yaratmaktadır.
Örneğin, en yüksek segment olan ideal müşteri profillerinin kendilerin özel
hissetmelerini sağlayacak bazı kampanyaların uygulanması bu müşterilerin
siteyi daha sık ziyaret etmelerini ve daha fazla alışveriş yapmalarını
sağlayabilecektir. Bu tip müşteriler hali hazırda en sık alışveriş yapan müşteriler
oldukları için, onlara özel fiyat indirimleri ve ücretsiz verilen ürünler bu
müşterileri daha da bağlı hale getirecektir. Diğer taraftan, daha düşük segment
içerisinde yer alan müşterlerin de ideal müşteri segmentine yükselmeleri ya da
diğer bir deyişle siteyi daha fazla ziyaret ederek daha sık alışveriş yapmalarını
sağlamak amacıyla bu segmente de yüksek ontanlı veya adetli alışverillerinde
indirim sağlanması ya da ücretsiz ürün verilmesi gibi kampanyaların yapılması
yararlı olacaktır. Bağlılık kampanyaları segmentler dışında kişilere göre de
yapılabilmektedir. Kişisel özellikleri bilinen ve geçmiş dönem alışveriş
alışkanlıkları takip edilen müşterilere ilgilendikleri ürün türünde özel teklifler
yapılmalı ve bu müşteriler daha sık alışveriş yapamaya teşvik edilmelidirler.
Bu bölümde açıklamaları yapılan e-pazarlama yöntemleri ve stratejileri
sonucunda müşterilerin siteye olan bağlılıkları artarak marka bağlı duruma
gelmektedirler. Bir internet şirketinin tam olarak markalaşması için bu bölümde
yer verilen e-pazarlama yöntemlerini ve stratejilerini uygulaması büyük ölçüde
yeterli olmakla beraber, YES sisteminde yer alan tüketicilerin ortak özelliği olan
iyi ve kaliteli ürün ve hizmet arama prensibi çerçevesinde bu şirketlerin
müşterileri olan ilişkilerinde müşteri odaklı hareket ederek, satış sonrası
hizmetlerini de aynı ciddiyetle ele almaları gerekmektedir. Her ne kadar
markalaşan bir şirketin tüketicinin aklında kaliteli ürün, hizmet, süreklilik ve
güven kelimelerini bir araya getirdiği görülsede bu 4 unsurdan bir tanesinin
zedelenmesi tüketicilerin tutumu açısından telafi edilemeyecek sonuçlara sebeb
olabilecektir.
~@~
Referanslar
TIERNAN Bernadette, “E-Tailing”, 2000, Dearborn Trade – A Kaplan
Professional Company, Canada
eMarketer, “Media Spending Outlook 2003”, 2002, www.e-marketer.com
SMITH Ellen Reid, “e-Loyalty”, 2000, Harper Business, New York.
KIRCOVA, İbrahim, “Internette Pazarlama”, 2002, Beta Basım A.Ş., İstanbul.
ELEKTRONİK
BELGELER
1. Çıkmaz Yol
2. e-Belge Nedir ?
3. e-Belge Türleri
4.e-Belgelerin Özellikleri
5.e-Belgelerin Faydaları
6. XML Devrimi
7.Mevcut Uygulamalar
a-Birleşmiş Milletler Tarafından Yürütülen Projeler
b-SWIFT
c-Bolero International Ltd.
d-e-Belge Pazarında Faaliyet Gösteren Diğer Şirketler
e-Türkiye’de ki Çalışmalar
8.e-Belgelerin Hukuksal Geçerliliği
9.e-Belgelerde Güvenlik
10.Gelecekte e-Belge
1.Çıkmaz Yol
V.
BÖLÜM
_____________
« Elektronik İş çalışmaları çıkmaz bir yola mı girdi? »
« B2B kurumsal işlemlere yeterli katma değeri kazandırıyor mu ? »
2003 yılına girerken yukarıda belirtilen sorular tartışılmaktadır. Bu konuların
tartışılması gayet doğaldır. Çünkü günümüzde Elektronik İş alanında çok garip
bir durum meydana gelmiştir. Organizasyon içi iletişim ve organizasyonun
dışında bulunan kişi ve kurumlar ile iletişim Elektronik İş uygulamaları
sayesinde inanılmaz şekilde artmış ve hızlanmıştır. Fakat garip olan şudur ki : İş
dünyasında kullanılan ve hukuksal geçerliliği olan belgelerin tümü kağıt
belgelerdir ve halen posta yolu ile iletilmektedir. Günümüz iş dünyasında
hukuksal geçerliliğe sahip kağıt belgelerin internet üzerinden gönderilmesi ,
bunların resim dosyasına dönüştürülmesi ile mümkündür. Bu tür dosyalar çok
yer kaplamaktadır ve büyük dosyaların mevcut internet hızı ile iletilmesi zaman
almaktadır. Fakat asıl önemli husus , resim dosyasına dönüşen bu belgelerin
hukuksal geçerliliklerini kaybetmeleridir. Yani kağıt belgelerin sadece ıslak
imzalı olan orjinallerinin hukuksal olarak geçerli olması gibi bir durum vardır.
Başta sorulan , « B2B kurumsal işlemlere yeterli katma değeri kazandırıyor
mu ? » Sorusuna bu bağlamda cevabımız hayır olacaktır. Çünkü firmaların
birbirlerini bulmasına kadar ki süreç elektronik ortamda gerçekleşmesine
rağmen , budan sonra yapılan tüm ticaret işlemleri klasik sistemler dahilinde
kağıt ortamında gerçekleştirilmektedir. Daha önceki konularda da değinildiği
üzere , bir firmanın internet vasıtası ile potansiyel pazarını genişletmesi , işlem
hacmini arttırması için yeterli değildir. Tüm iş süreçlerinin internet ile uyumlu
hale getirilmesi gerekmektedir. Fakat günümüzde ticari işlemlerde kullanılan
belgelerin kağıt olması bunu mümkün kılmamaktadır ve iş süreçlerinin bu
sebepten dolayı hala kağıt ortamında geleneksel olarak sürdürülmesi
zorunluluğu vardır. Ayrıca farklı formatta tedarik sistemlerine sahip B2B
sitelerinin ve e-Pazaryerlerinin sistem entegrasyonu açısından birbirleri ile
uyum sorunu bulunmaktadır.
Başta sorulan , « Elektronik İş uygulamaları çıkmaz bir yola mı girdi ? »
sorusunu ele alım. Günümüzde Elektronik İş uygulamaları belli bir standart
olmadan , her kurumun kendi ihtiyaçları doğrultusunda geliştirildikleri için ,
büyük bir karmaşa yaşanmaktadır. Bu nedenle bu soruyada evet cevabı
verilebilir. Elektronik İş uygulamalarındaki karmaşanın ortadan kaldırılması ,
birbirleri ile elektronik ortamda iletişimde bulunan kurumların sistemlerinin
entegre olması ile sağlanabilir. Elektronik İş uygulamalarındaki bu karmaşanın
ortadan kaldırılması ve B2B uygulamalarının kurumlar arası işlemlere gerçekten
katma değer kazandırması için çözüm yolu e-belgelerin hukuksal geçerlilik
kazanmasından
geçmektedir.
e-Belgelerin
uluslararası
standartlarının
belirlenmesi ve hukuksal geçerliliklerinin tanınması ; iş süreçlerinin internete
taşınması , süreçlerin bütünleştirilmesi ve basitleştirilmesi için hayati öneme
sahiptir. Elektronik İş uygulamalarının önünde engel teşkil eden bu tıkanıklığın
giderilmesi için Birleşmiş Milletler bünyesinde tüm devletlerin bir araya gelerek ,
iş süreçlerinde kullanılan belgelerin uluslararası standartlarını belirlemeleri ve
hukuki geçerliliklerini kabul etmeleri gerekmektedir. İş süreçlerinde kullanılan
tüm belgelerin elektronik versiyonlarının hazırlanıp , hukuki geçerlilikleride
çıkarılan yasalar ile kabul edilirse , kurumlar tarafından elektronik olarak
imzalanmış belgeler internet üzerinden iletilmeye başlayacaktır. Bu tıkanıklığın
açılmasını sağlayacak olan en büyük etken , internet üzerinden e-Belgelerin
kolayca iletilmesini sağlayacak olan , XML devrimidir. Geçmişte e-Belge
uygulamaları EDI standartlarına bağlanmıştı. Fakat bu standartların tüm
dünyaya yayılmasının maliyeti çok yüksektir. Bunun yanında XML dökümanları
web tarayıcıları ve PC ‘ler üzerinde yaygın olarak kullanılan ofis programları ile
uyumlu
olarak
kullanılabilmektedirler
ve
internet
üzerinden
ileletilebilmektedirler. Bu durum tüm dünyada geçerli olacak
e-Belge
standartlarının geliştirilmesi için bir umut oluşturmuştur.
Tanım V.1.1
EDI
İngilizce Electronic Data Interchange kelimelerinin kısaltılmış
şeklidir. Elektronik Veri Aktarım Sistemi anlamına gelmektedir. EDI,
bilgisayar terminalleri arasında , bilgisayar ağları vasıtasıyla , ticari
elektronik belgelerin , alım-satım talimatlarının , ticari bilgi vs.’nin
gönderilmesini sağlayan sistemdir.
e-Belgelerin ticari hayata girmesi artık çok yakındır. Kağıt belgeler artık eski
çağlarda kullanılan kil tabletler veya parşömenler gibi eskide kalacaktır. eBelgelere geçiş artık sadece zaman meselesidir. Çünkü teknoloji buna uygun hale
gelmiştir , sadece ticari kurumların uyum süreci kalmıştır. e-Belge standartları
Birleşmiş Milletler tarafından belirlenmeli , altyapı ise kar amacı güden dinamik
şirketler tarafından sunulmalıdır. Konu kar amacı gütmeyen kurumlara veya
Birleşmiş Milletler gibi yavaş karar alma mekanizmasına sahip organizasyonlara
emanet edilemeyecek kadar önemli bir konudur.
2.e-Belge Nedir ?
Elektronik araçlar vasıtasıyla oluşturulan , iletilen , saklanan , kişi veya
kurumların belli bir konudaki beyanını veya bir olguya tanıklık eden verileri
içeren , yazı-resim gibi nesnelerin bir araya gelmiş bir bütünü olarak tarif
edilebilir. Word , pdf , html , xml vs. gibi farklı formatta oluşturulmuş
dosyaların kişi veya kurumları bağlayıcı nitelik kazanması için kendisini
gönderen kişi tarafından elektronik ortamda imzalanması gerekmektedir. Yani
elektronik ortamda oluşturulan , yazı ve resim gibi nesnelerden oluşan , çeşitli
bilgisayar programları vasıtasıyla oluşturulmuş dosyaların elektronik belge
olarak adlandırılması için elektronik olarak imzalanması gerekmektedir.
Elektronik belgelerin hukuksal anlamda belge olarak nitelenebilmesi için
taşıdıkları imzaları ve belge bütünlüğünü teyit eden elektronik noter niteliğinde
üçüncü güvenilir taraf olarakda adlandırılan onay otoritelerine gereksinim
vardır.
Kısaca elektronik belge bir onay otoritesi tarafından taşıdığı imzanın doğruluğu
ve içeriğinin orjinal olduğu teyit edilmiş olan , herhangi bir bilgisayar programı
vasıtasıyla oluşturulmuş bir dosya olarak tanımlanabilir.
3.e-Belge Türleri
e-Belgeler kaynaklarına göre kurumlar tarafından üretilen ve bireyler tarafından
üretilen belgeler olmak üzere ikiye atrılır.
a- Kurumlar Tarafından Üretilen e-Belgeler :
•
Kurumlardan kurumlara gönderilen belgeler.
Proforma faturalar , irsaliyeli açık faturalar , kapalı faturalar ,
konşimentolar vs.
•
Kurumlardan bireylere gönderilen belgeler.
Banka dekontları , sigorta poliçeleri vs.
b- Bireyler Tarafından Üretilen e-Belgeler.
•
Kurum çalışanları arasında gönderilen belgeler.
İş talimatları , kurum içi yazışmalar vs.
•
Bireylerden kurumlara gönderilen belgeler.
Sözleşmeler , taahhütnameler , talimatlar vs.
•
Bireyler arasında gönderilen belgeler.
Özel yazışmalar , senetler , özel anlaşmalar , ipotek belgeleri vs.
Tablo V.3.1
eBELGE TÜRLERİ
Kurumlardan kurumlara
Kurumlar Tarafından Üretilen
e-Belgeler
Kurumlardan bireylere
Kurum çalışanları arasında
Bireyler Tarafından Üretilen
e-Belgeler
Bireylerden kurumlara
Bireyler arasında
4.e-Belgelerin Özellikleri
e-Belgelerin sahip olması gereken özellikler aşağıda sıralanmıştır :
•
Web ortamında kullanılan ve farklı web
görüntülenebilen formatlara sahip olmalıdır.
•
Güvenli olmalıdır. Kopyalanamaz ve üzerinde tahrifat yapılamaz bir
yapıya sahip olmalıdır. Dijital olarak imzalanmak suretiyle gerçekliği ve
bütünlüğü garanti altına alınmış olmalıdır.
•
Tüm iş sistemleri ile entegre olabilmeli. Tüm ofis uygulamalarını ve
geçerli belge türlerini desteklemeli. Farklı formatlara kolayca
dönüştürülebilir olmalıdır.
•
Üzerinde gerçekleşen tüm işlemleri denetlenebilecek şekilde kayıt altına
alabilmelidir.
•
Hukuksal geçerliliği olmalı. Elektronik imzanın geçerli olmadığı ülkelerde
kullanıcılar özel sözleşmelerle hukuksal olarak bağlanmalıdır.
•
Uluslararası standartlara göre hazırlanmış olmalı , şekil şartları uluslar
arası standartların dışında olmamalıdır.
•
Eş zamanlı olarak ilgili tüm taraflarca görüntülenebilen , web tabanlı
kullanılabilirliğe sahip olmalıdır.
5.e-Belgelerin Faydaları
•
Maliyetin düşmesi:
tarayıcıları
vasıtasıyla
Birleşmiş Milletler tahminlerine göre dünyada ticareti yapılan ürünlerin
maliyetlerinin
%10’luk kısmı ticari işlemlerdeki kağıt işinden
kaynaklanmaktadır. Bu maliyetler sadece tekrarlanan veri girişleri , posta ve
kurye masrafları , belgelerdeki hatalar ve kaybolmasından kaynaklanan
maliyetlerdir. Kagıt belgelerin elektronik eşdeğerlerinin kullanılması ilk
aşamada bu %10’luk maliyetin sıfırlanması anlamına gelmektedir. Bundan
sonra şirketlerin verimliliğinin artması , çeşitli iş süreçlerinin tamamen
ortadan kalkması gibi etkiler meydana gelecektir.
•
İşlem sürelerinin kısalması:
-
Özellikle dış ticaret işlemlerinde kağıt belgelerin posta ve kurye ile
iletilmesi günler bazende haftaları bulmaktadır. Halbuki e-Belgeler
gidecekleri yere 1-2 sn içerside ulaşabilirler.
- e-Belgeler ilgili kurumlar arasında gidip gelmek yerine , tüm ilgili
kurumlar tarafından eş zamanlı olarak görüntülenebilir.
-
Yanlışlıkların düzeltilmesi için evrakların geri istenmesine gerek
kalmadan düzeltmeler yapılabilir.
- Evraklar arası uymsuzlukların tesbiti için günler süren inceleme
süreleri tamamen ortadan kalkacak. Çünkü uyumsuzluklar sistem
tarafından hızla kontrol edilebilecektir.
•
Uygulama farklılıklarının ortadan kalkması:
e-Belgeler ilgili oldukları işlemin standartlarına uygun olarak , içermesi
gereken tüm bilgileri içerdiği için , farklı uygulamalardan ve değişik
standartta üretilmiş belgelerin mahiyetinden kaynaklanan şirketler
arasındaki veya devlet kurumları vs. ile şirketler arasındaki uyumsuzluk ve
anlaşmazlıklar ortadan kaldırılacaktır.
•
Kullanılabilirliğin (Interoperability) artması:
e-belgeler organizasyon içinde kullanılan sistemler ve dışında bulunan
kurum veya kişilerin sistemleri ile uyumlu olursa , iş süreçlerindeki mükerrer
kayıtlar ortadan kalkar. Örneğin bir elektronik fatura alındığında bu fatura
için ayrıca muhasebe kaydı yaratılmasına gerek kalmaz , sistem faturayı
tanıyıp gerekli muhasebe kayıtlarını geri planda kendisi oluşturabilir. Dış
entegrasyona örnek olarak , bir elektronik fatura üzerinde vergi belirtilmiş ise
bu verginin belge tanzim edildiği anda vergi dairesine otomatik olarak
ödenmesi gösterilebilir.
Tanım V.5.1
KULLANILABİLİRLİK (INTEROPERABILITY)
Farklı üreticiler tarafından üretilmiş donanım ve yazılımlar kullanan
bilgisayarlar arasındaki veri aktarımının yapılabilirlik oranına verilen
isimdir. Kullanılabilirliğin yüksek olması , verilerin farklı sistemler
arasında kolayca iletilmesi anlamına gelmektedir.
•
İnsan faktörünün etkisinin azalması:
Belgeleri farklı yorumlamaktan kaynaklanan anlaşmazlıkların ortadan
kalkması , rüşvet , kişilere iltimas geçilmesi gibi iş süreçlerine insan
müdahalesinden kaynaklanan sorunların giderilmesini sağlanacaktır. Tüm
dünyada ortak standartlar doğrultusunda çalışan bir e-Belge , gerekli şartlar
yerine getirildiği taktirde , kendi işini kendi görmeye başlayacak , kendisini
onaylayacak makamların sistemine saniyeler içersinde ulaşıp eğer uygunsa
kısa sürede onaylanıp , nihayi hedefine ulaşacaktır.
•
Arşiv maliyetlerinin ortadan kalkması:
Kağıt belgelerin arşivlenmesi , özellikle bankalar , devlet kurumları gibi
büyük organizasyonlar için çok maliyetli bir iştir. Bu belgelerin yangın , nem ,
çalınmaya karşı tedbir alınmış depolarda 10 yıl gibi bir süre saklanması
zorunluluğu vardır. Süre sonunda bu belgelerin güvenli bir şekilde imha
edilmesi gerekmektedir. Bu çok maliyetli bir iştir sadece gerektiği zaman
bazı belgelerin arşivden çıkarılması bile başlı başına bir maliyet ve zaman
kaybıdır ki , istenen belgelerin arşivden çıkarılması haftalar sürmektedir.
Halbuki elektronik belgelerin otomatik olarak sistem tarafından zaman
sınırlaması olmaksızın , çok az bir maliyetle arşivlenmesi mümkündür.
Klasik sistemde örnek olarak 7 yıl öncesine ait bir belgenin arşivden istenmesi
haftalar sürerken e-Belgeler saniyeler içersinde görüntülenebilir ve sadece
arşivinde tutulduğu kurumda değil , kurumlar arası entegrasyonun
sağlanması
halinde
tüm
kurumlarda
geçirdiği
iş
süreçleride
görüntülenebilecektir.
•
Ekonominin kayıt altına alınması:
e-Belgelerin kullanılması , kayıt dışı ekonomiyi tamamen ortadan kaldıracak ,
vergi kaçırmak , usulsüzlük yapmak tamamen imkansız hale gelecektir.
istatistiki verilerin daha sağlıklı olarak tutulması sağlanacaktır.
•
Sahteciliğin önlenmesi:
Sahte belgeler vasıtasıyla yolsuzluk , sahtecilik ve dolandırıcılık olayları
ortadan kalkacaktır. Belgeler üzerinde tahrifat yapılmasının önüne
geçilecektir.
•
Karmaşık ödeme yöntemlerinin ortadan kalkması:
e-belge sisteminin tüm dünya genelinde bankalar ve gümrükler gibi
kurumları kapsayacak şekilde entegre olması akreditif gibi karmaşık , belge
bazlı ödeme yöntemlerinin ortadan kalkmasına sebeb olacaktır. Dış ticaret
ödeme yöntemleri belge ve banka merkezli olmaktan çıkıp , mal ve gümrük
merkezli hale gelecektir. Örneğin malın gümrükten çekildiği e-Belge üzerine
işlendiği anda , banka hesapları arası transfer hiç manuel müdahale
gerektirmeden gerçekleşecektir. Banka hesapları müsait değil ise zaten eBelge malın gümrükten çekilmesine izin vermeyecektir. Eğer alıcı gerekli
parayı ödemez malın gümrükte beklemesine sebep olursa direk olarak
elektronik sözleşmeye rücu edilmek suretiyle sorun çözülmeye çalışılacaktır.
Taraflardan birinin haksız olması o tarafın sistem dışına itilmesine sebep
olacağı için , dış ticaret işlemlerinde dolandırıcılık sebebi ile mahkemelere
başvurma oranı düşecektir.
•
Belge sayısının azalması:
Örnek olarak bir dış ticaret işlemini gerçekleşmesi için , her ülkenin
mevzuatında farklı olmasına rağmen ortalama 40 değişik belge 28 değişik
kurum tarafından tanzim edilmektedir. Tüm dış ticaret belgeleri
birleştirilmek suretiyle evrensel tek bir dış ticaret belgesi haline getirilebilir
ve bu belge işlemin mahiyetine göre ilgili olduğu tüm kurumlara aynı anda
ulaştırılabilir. e-İç Ticaret Belgesi ve e-Dış Ticaret Belgesi gibi iki adet belge
ile tüm dış ticaret işlemleri yürütülebilir.
•
Ticari bilginin edinilmesinin kolaylaşması:
Günümüzde çok karmaşık mevzuatlar , işlem türlerine göre farklılıklar ,
ülkeler arası uygulama farklılıkları dolayısı ile dış ticaret yapmak için
konulara göre uzmanlaşılması gerekmektedir. Fakat bir e-Belge oluşturulması
sırasında , kullanıcıyı yaptığı işlemi kapsayan çerçeve içerisinde kalmaya
sistem tarafından zorlanacaktır , yapılan yanlışlıkların maliyetleri kağıt
belgelerde olduğu gibi çok olamayacaktır , kullanıcılar çoğu zaman sistem
tarafından yanlış uygulamalardan men edilecektir. Örnek olarak bir ihracat
işleminde sistem vergi ödemenize müsade etmeyecektir veya bir ülke
mevzuatında sigortayı alıcının yaptırması gibi bir kural var ise sistem o
ülkeye ihracat yapacak bir kişinin sigorta yapmasına izin vermeyecektir. Bu
suretle aşırı uzmanlaşma ve aşırı detay bilgilere ihtiyaç kalmadan dış ticaret
yapılabilecektir. Bu durum firmaların danışmanlık ve yeni pazara girme
masraflarını düşürecektir.
•
Ticaret hacminin artması:
e-Belgelerin dünya çapında kullanılabilirliğinin (interoperability) en üst
seviyeye çıkması durumunda hız artışı ve maliyet düşüşünden dolayı dünya
ticaret hacminde artış meydana gelecektir. Bu durum malların ucuzlaması ve
insanların daha müreffeh yaşaması anlamına gelmektedir.
•
Maliyetlerin önceden öngörülebilir olması:
Belgelerin gecikmesi , kaybolması , yanlış düzenlenmesi gibi sorunlardan
kaynaklanan demoraj , antrepo masrafları , tazminat ödenmesi gibi
beklenmiyen maliyetlerin ortadan kalkması , firmaların bankalara , sigorta
şirketleri , nakliye şirketlerine ödeyecekleri ücretleri , gümrük masraflarını vs.
işlemin mahiyetine göre sistemden hesaplamaları , firmaların beklenmeyen
maliyetlerden dolayı sıkışıklığa düşmeden ticaret yapabilmelerini
sağlayacaktır.
•
Firmaların ana faaliyet alanları üzerine daha fazla yoğunlaşması:
Operasyonel işlemlerin yükünden kurtulan firmalar , pazarlama , araştırma
geliştirme faaliyetleri gibi alanlara daha çok kaynak ayırıp , daha fazla
müşteri odaklı hale geleceklerdir. Bunun anlamı küresel olarak insanların
kurumlardan daha kaliteli bir hizmet alması olacaktır. Sonuç olarak yaşam
kalitesi artacaktır.
•
Dil farklılıklarının sorun olmaktan çıkması:
e-Belgelerin çok dilli olarak hazırlanıp istenilen dilde görüntülenmesi
mümkün olacaktır.
6. XML Devrimi
1979 yılında Charles Goldfarb tarafından Standart Genelleştirilmiş Tasarım Dili –
SGML (Standard Generalized Markup Language) geliştirildi. 1992 yılında bu dilin
çok küçük bir alt kümesi olan HTML geliştirildi ve kullanım kolaylığından
dolayı web üzerinde kısa sürede hakim oldu. 1996 yılında yine SGML dilinin bir
alt kümesi olarak XML geliştirildi. XML , HTML dilinden daha güçlü bir dil olup
sabit imler kullanmak yerine , yeni imler tanımlanmasına olanak tanımaktadır.
HTML ile XML arasındaki temel farklar aşağıda sıralanmıştır:
•
HTML dili verinin web tarayıcısında nasıl görüntüleneceğini tanımlar.
XML ise verinin kendisini tanımlar.
Bir XML belgesinin
farklı
formatlarda görüntülenmesi mümkündür. Örneğin bir XML belgesi web
tarayıcısında farklı , e-Posta dosyası olarak farklı görüntülenebilir veya
aynı belge bir ses dosyası olarak dinlenebilir.
•
HTML dilinde tasarım yapanlar önceden tanımlanmış imleri kullanmak
zorundadırlar. Halbuki XML dilinde tasarım yaparken her veri türü için
yeni imler tanımlanabilir.
•
HTML dilinde aynı im kümesi farklı veri türleri için kullanılabilir. Fakat
XML dilinde her veri için farklı im tanımlanır.
•
HTML dilinde verinin web tarayıcısındaki görüntüsü bellidir. Fakat XML
belgelerinin tarayıcıda nasıl görüleceği stil sayfaları vasıtasıyla belirlenir.
Örnek olarak aynı XML dosyası Türkçe veya İngilizce olarak
görüntülenebilir.
XML belgelerine eklenen imlerin belge içeriğine göre belge türü
tanımlamasının (DTD – Document Type Definition) yapılması gerekir. Belge
betimleyicileri sayesinde arama motorları
çok daha doğru sonuçlar
vermektedir.
Tanım V.6.1
XML
İngilizce Extensible Markup Language kelimelerinin kısaltılmış
şeklidir. Genişletilebilir Tasarım Dili anlamına gelmektedir. HTML
dilininde türemiş olduğu SGML (Standard Generalized Markup
Language) dilinin bir alt kümesidir. Özellikle web dökümanları için
tasarlanmıştır. HTML ‘den daha güçlü bir dildir , çünkü imler
tanımlanmasına izin verir.
XML dili giderek popüler olmaktadır. XML dökümanların önemli bir özelliği pek
çok program tarafından anlaşılması ve işlenebilmesidir. Access , Oracle , SQL
veya mySQL veri tabanları ve standart ofis programları ile uyumludur. Standart
web tarayıcıları tarafından görüntülenebilirler , print alınabilirler veya e-Posta ile
gönderilebilirler.
Tanım V.6.2
DTD
İngilizce Document Type Defination
kelimelerinin kısaltılmış
şeklidir. Belge Türü Tanımlaması anlamına gelmektedir. Bir XML
belgesine eklenecek imlerin , belge içeriğine göre , özellik
değerlerinin tanımlanmasıdır.
Bu özelliklerinden dolayı XML dili elektronik belgelerin tasarlanması için en
uygun formatı oluşturmaktadır. PDF , WORD gibi formatlarda hazırlanmış bir eBelge , web üzerinde eş zamanlı olarak kullanıcılar tarafından
görüntülenemiyecektir. Halbuki XML belgelerinin en önemli avantajı web
tarayıcıları tarafından görüntülenebilmeleridir. EDI gibi sistem uyum
problemleri yoktur. Bu nedenlerden dolayı XML küresel olarak geçerli olması
düşünülen ticari belgelerin tasarlanması için en ideal formattır.
Tanım V.6.3
cXML
İngilizce Commerce XML kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. Ticari
XML anlamına gelmektedir. Yeni , bir seri XML belge türü
tanımlamasıdır. Meta imlerine benzer şekilde çalışıp , her bir ürün
bazında gerekli bilgileri tanımlamaktadır. Ürün katalog içeriklerinin
internet üzerinden iletilmesi ve alım-satım talimatlarının geçilmesi
standartlarının oluşturulması amacıyla tasarlanmıştır.
7.Mevcut Uygulamalar
a-Birleşmiş Milletler Tarafından Yürütülen projeler :
UNECE’ye Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası ticaret standartlarını
oluşturma görevi verilmiştir. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu UNECE (United Nations Economic Commission for Europe) 1960 ’ların başından
itibaren ticari belgelerin uluslararası standartlarının belirlenmesi ve standart
ticari belgeler oluşturulması yönünde çalışmalarını sürdürmektedir. Bu
bağlamda ticari belgeler gruplara ayrılarak tasarımları yapılmıştır. IATA
airwaybills , FIATA Standart Freight Forwarders Docs gibi standart ticari
belgeler belirlenmiştir. UNECE’nin elektronik belgeler konusunda ilk çalışmaları,
EDI standartları üzerine olmuştur. Birleşmiş Milletler Yönetim , Ticaret ve
Taşımacılık için EDI - UN/EDIFACT (United Nations EDI for Administration ,
Commerce and Transport) Amerika dışında çok yaygın olarak kullanılan EDI
standartlarını oluşturmaktadır. Daha önceki bölümlerde de belirtildiği gibi
kuzey amerikada yaygın olan EDI standartları X12 standartlarıdır. Fakat EDI
standartlarının tüm dünyadaki ticari belgelere uygulanması çok büyük mali
kaynaklara ihtiyaç göstermektedir. İnternetin gelişimi ve XML devriminin
gerçekleşmesi ile internet üzerinden e-Belgelerin web tabanlı olarak kullanılabilir
duruma gelmesi , dünya çapında ortak ticari belge standartlarının belirlenmesi
için büyük bir fırsat oluşmuştur. Aynı şekilde e-İş ve B2B uygulamalarında
yaşanan tıkanıklığı çözecek mucize XML ‘dir. Çok boyutlu bar kodlarının
mevcut kağıt ve EDI formatlı belgelere uygulanması ile XML formatlı belgelerin
mevcut uygulamalara zıtlık teşkil etmeden entegre olması ve bu suretle mevcut
uygulamaları dışlamadan XML formatındaki e-Belgelere tedrici olarak geçilmesi
sağlanabilir. Bu tarz bir uygulama sayesinde eski sistemleri kullanan küçük
şirketler ile gelişmemiş ülkeler için e-Belgelere geçişi sağlayacak bir yol açılmış
olacaktır.
Bu bağlamda Birleşmiş Milletler bünyesinde Bilinçlenme Bildirgesi – MOU
(Memorandum of Understanding) çerçevesinde Uluslararası Standartlar Kurulu –
ISO (The International Organization for Standardization) , Uluslararası
Telekomünikasyon Birliği – ITU (The International Telecommunication Union) ,
Uluslararası Elektroteknik komisyonu – IEC (International Electrotechnical
Commission) tarafından oluşturulan çalışma grupları aşağıdadır :
Resim V.7.1
STANDART FIATA KONŞİMENTO
Kanak:The International Freight Forwarders Association
•
ebXML :
Birleşmiş Milletler Ticareti ve Elektronik İşi Hızlandırma Merkezi UN/CEFACT (United Nations Center for Trade Facilitation and Electronic
Business) ve Yapılandırılmış Bilgi Mesajlarının Geliştirilmesi Organizasyonu–
OASIS (Organization for the Advancement of Structured Information Standards)
tarafından oluşturulmuş uluslararası bir girişimdir. XML dilinin e-İş alanında
küresel olarak kullanımı için standartların belirlenmesi amacı ile
kurulmuştur. ebXML projesinin temel amacı iş belgelerinin internet
üzerinden , herkez tarafından kullanılan web ve e-Posta protokolleri
kullanılmak suretiyle iletilmesidir.
•
UN/CEFACT :
Birleşmiş Milletler Ticareti ve Elektronik İşi Hızlandırma Merkezi UN/CEFACT (United Nations Center for Trade Facilitation and Electronic
Business) ticari işlemlerin kolaylaştırılması ve hızlandırılması amacıyla
kurulmuştur. Uluslararası EDI standartları (UN/EDIFACT) gibi pek çok
uygulamaları bulunmaktadır.
•
OASIS :
Kullanılabilirlik (interoperability)
standartlarının uluslararası zeminde
belirlenmesi amacı ile kurulmuştur. Kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak ,
çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren kuruluşların bir araya gelmesinden
meydana gelmiştir. XML uygulamaları konusunda dünyadaki en büyük
organizasyondur.
Ek Metin V.7.1
OASIS ÜYESİ BAZI KURUMLAR
Accenture , Access360 , Adobe Systems , AND Data Solutions ,
Bentley Syatems , Boeing Commercial Airplanes , Bowstreet ,
Business Logic Corporation , Chrystal Software , Cincom
Systems , Choesia , Commerce One , Critical Path , CrossLogix ,
Datachannel , Dataloom , Deutsche Post AG , Documentum ,
EADS Airbus , election.com , empolis , Engage , Enigma ,
Excelergy , eXcelon , Extricity Software , First Call Corporation ,
Hewlett Packard , IBM , Informix , Infoteria , Innodata , Intel ,
Interwoven , IPNet Solutions , ITEDO Software , Ivis Group ,
Jamcracker , Logistics Management Institute , Mediaplex ,
Mercator Software , Microsoft , Netegrity , NetFish Technologies
, Netscape/AOL ,Netscape/AOL , NextPage , NII Enterprise
Promotions Association , Nimble Technology , NIST , Nowell ,
ObjectSpace , Oblix , OpenNetwork Technologies , Pearson
Education , Planet 7 Technologies , Popkin Software , Reuters
Limited , SAA Consultants , Sabre , SAP , SeeBeyond , Sequoia
Software , Silverstream Software , SoftQuad Software , Software
AG , Sterling Commerce , StreamServe , Sun Microsystems ,
Synth-Bank , Tata Consultancy Services , The Tamalpais Group ,
Thomas Technology Solution , Tibco , US Defense Information
Systems Agency , Virtual Access Networks , Visa International ,
Wavo , webMethods , Whitehill Technologies , Xerox , XML
Global , XML Solutions and Xyvision Enterprise Solutions.
•
UNeDocs Projesi:
UNeDocs projesinin amacı günümüzde uluslararası ticarette kullanılan kağıt
belgelerin elektronik eşdeğerlerinin oluşturulmasıdır. Bu proje yürütülürken
göz önünde tutulan en önemli husus uygulanacak sistemin internet ile ve
PC’ler üzerinde yaygın olarak kullanılan ofis programları ile uyumlu
olmasıdır. Bu projenin amacı kağıt belgeleri tamamen ortadan kaldırmaktan
çok , kağıt belgelerden e-Belgelere geçiş için bir yol açmaktır. UNeDoc projesi
aşağıda listelenen çalışma grupları ile birlikte yürütülmektedir.
-
Uluslararası Ticari Süreçler Çalışma Grubu - ITPWG (Internetional Trade
Procedures Working Group) .
-
Batı Asya Bölgesel Sosyal ve Ekonomik Komisyonu – ESCWA (The
Regional Social and Economic Commission of Western Asia) .
-
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı – UNCTAD (United
Nations Conference on Trade and Development) .
Resim V.7.2
XML FORMATINDA ELEKTRONİK KONŞİMENTO
Kanak: UNeDocs
Bu projeye destek veren kuruluşlar ise aşağıda listelenmiştir:
-
İngiltere Ticareti Hızlandırma Kurulu - SITPRO (The Simpler Trade
Procedures Board) , ELECTRA projesi ile elektronik belge standartlarının
geliştirilmesine katkıda bulunmaktadır.
-
EPFL (Ecole Poly Technique Federale de Lausanne) XML dökümanlarının
uygulama
araştırmaları
konusunda
uzmanlaşmış
bir
İsviçre
üniversitesidir. Projeye yazılım geliştirme konusunda katkıda
bulunmaktadır.
Tablo V.7.1
UNeDocs ÜYESİ KURULUŞLAR
Kanak: UNeDocs
Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik
Komisyonu - UNECE (United Nations
Economic Commission for Europe) MOU
çerçevesinde ISO , ITU ve IEC ile birlikte
UNeDocs projesini başlatmıştır.
İngiltere Ticareti Hızlandırma Kurulu SITPRO (The Simpler Trade Procedures
Board)
bir seri uluslararası belge
geliştirmek suretiyle projeye katkıda
bulunmaktadır.
XML belbeleri konusundaki araştırmalar
üzerine uzmanlaşmış bir üniversite olan
EPFL (Ecole Poly Technique Federale de
Lausanne) ,
AR-GE çalışmalarının
yürütülmesi konusunda projeye katkıda
bulunmaktadır.
e-Ticaret
çözümleri
konusunda
danışmanlık yapan bir şirket olan GEFEG ,
EDI konusundaki tecrübesi ile UNeDocs
prototip çözümlerini hazırlamaktadır.
TATIS LTD , akıllı mali çözümler gibi B2G
uygulamalarını
gerçekleştirmektedir.
TATIS
projeye gümrük , yazılım
mühendisliği ve finansal kaynaklar
konusunda katkıda bulunmaktadır.
-
GEFEG – GEFgmbh , EDI uygulamaları ve e-Ticaret çözümleri konusunda
danışmanlık yapan bir şirkettir. EDI uzmanlığı ile projeye katkıda
bulunmaktadır.
-
TATIS LTD , akıllı mali çözümler gibi B2G uygulamalarını
gerçekleştirmektedir. TATIS projeye gümrük , yazılım mühendisliği ve
finansal kaynaklar konusunda katkıda bulunmaktadır.
Tanım V.7.1
B2G
İngilizce Business to Government kelimelerinin kısaltılmış şeklidir.
İş-Devlet anlamına gelmektedir. B2G özel kurumlar ile devlet
kurumlarının , bir merkez web sayfası üzerinden bilgi alış-verişinde
bulunması olarak tanımlanabilir.
b-SWIFT :
Dünya Çapında Bankalar Arası Finansal Telekomünikasyon Sınırlı Sorumlu
kooperatif Topluluğu – SWIFT.SCRL (Society for Worldwide Interbank Financial
Telecommunication Limited Liability Cooperative Society)
finans sektöründe
elektronik ortamda güvenli iletişim amacıyla kurulmuş bir kurumdur. Merkezi
Belçikada bulunan SWIFT.SCRL üyesi olan kuruluşlar tarafından kontrol
edilmektedir. 197 ülkeye dağılmış 7000 finans kurumu SWIFT topluluğunun
üyesi durumundadır ve sadece 2001 yılında bu kurumlar arasında 1,5 milyara
yakın mesaj gönderilmiştir. Ödeme mesajlarının günlük ortalama tutarı 6 trilyon
doların üzerindedir. SWIFT sistemi gelecekte standart elektronik belgelerin tüm
sektörlerde küresel bazda kullanımı için iyi bir örnek teşkil etmektedir. Swift
mesajları bankalar ve diğer finans kurumları arasında gerçekleşen iletişimin
elektronik ortama taşınmasını sağlamıştır. Günümüzde elektronik belgelerin
tartışıldığı ortamda SWIFT sistemi sektörel bazda başarılı bir örnek olarak
durmaktadır. SWIFT sistemi sayesinde finans kurumları arasındaki pek çok
karmaşık ve yüksek tutarlı işlem ıslak imza kullanılmadan gerçekleşmektedir ve
finansal kurumların kendi sistemlerini uygun duruma getirmeleri halinde SWIFT
mesajları insan müdahalesi olmadan işleme alınmaktadır. PC ortamında çalışan
pek çok sistem ile birlikte kullanılabilirlik oranı yüksek olmasından dolayı e-İş
uygulamaları için başarılı bir örnek teşkil etmektedir. SWIFT anlaşması bulunan
bankalar arasında gönderilen SWIFT mesajları , gönderen bankanın en üst
düzeyden temsil yetkisine sahip çalışanları tarafından imzalanmış kabul edilir.
SWIFT uygulamaları sayesinde elektronik belgelerin hukuksal geçerliliği sorunu
sektörel bazda bir oranda giderilmiş sayılabilir. Ama unutmamak gerekir ki bu
durum sadece finans sektörü için geçerlidir ve SWIFT mesajlarının hukuksal
geçerliliği karşılıklı anlaşmalara dayanmaktadır. Elektronik belgelerin küresel
anlamda tüm ticari işlemlerde hukuksal geçerliliğe sahip olması daha karmaşık
bir konudur ve SWIFT topluluğuna benzer şekilde üçüncü bir otoritenin varlığını
gerektirmektedir. Mesajların gerçekliğini denetleyecek ve elektronik noter
fonksiyonu bulunacak ve tüm sektörleri kapsayacak onay kurumlarına ihtiyaç
bulunmaktadır.
Swift sisteminin finans sektörüne sağladığı faylar kısaca aşagıda sıralanmıştır:
•
Maliyetlerin düşmesi
•
Kurumlar arasındaki iletişim hızının ve kalitesinin artması
•
İş otomasyonun sağlanması
•
Denetleme ve kayıt altına alma mekanizmalarının daha verimli şekilde
işlemesi
•
Kurumlar arasında işlemlerin daha güvenli şekilde yürütülmesi
•
Yönetim riskinin azalması
•
Kurumlar arasındaki format farklılıklarının azalması
SWIFT halen finansal kurumlar dışında kullanılabilirliğini arttırmak amacıyla
XML tabanlı mesajların geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapmaktadır. e-İş ve
e-Ticaret uygulamalarının ticari faaliyetlere gerçek anlamda katma değer
kazandırabilmesi için , hukuksal geçerliliğe sahip elektronik belgelerin kağıt
belgelerin yerini almasının gerekliliği artık herkez tarafından kabul edilmiş bir
konudur.
Grafik V.7.1
YILLARA GÖRE SWIFT MESAJ SAYILARI
Kanak: www.swift.com
1,60
Mesaj Sayıları (Milyar)
1,40
1,20
1,00
0,80
0,60
0,40
0,20
0,00
1990
1992
1994
1996
1998
2000
2002
Yıllar
Fakat küresel olarak elektronik belgelerin kağıt belgelerin yerini alması , internet
uygulamalarında ki gelişmelere rağmen henüz gerçekleşememektedir. Halen de
pek çok hukuksal ve mevzuatsal engel bulunmaktadır. Bu bağlamda finans
sektörü içersinde başarı kazanmış olan SWIFT kuruluşunun tarihini gözden
geçirmek faydalı olacaktır.
SWIFT 1973 yılında Belçikanın başkenti Brüksel’de 15 ülkede bulunan 239
bankanın desteği ile kurulmuştur. 1974 yılında üye kurumlarında katılımı ile çok
yoğun bir geliştirme programı başlatıldı. Bu dönemde 503 adet müşteri
bulunuyordu , mesaj sayısı ise sıfırdı. 1975 yılında üye kuruluşların sorumluluk
sınırlarını belirleyen temel SWIFT prensipleri hazırlandı. Müşteri sayısı 510 adeti
bulmuştu fakat gönderilen mesaj sayısı halen sıfırdı. 1976 yılında ilk operasyon
merkezi kuruldu . Fakat mesaj sayısı hala sıfırdı. 1977’de yani kuruluşunun 4.
yılında SWIFT sistemi test ortamından gerçek ortama geçti ve bu yıl içersinde 22
ülkede yerleşik 518 kurum arasında 3.400.000, adet mesaj gönderildi. Ertesi yıl ise
tüm iyimser tahminlerin bile üzerine çıkarak 21.600.000, mesaj adetine ulaşmıştı.
1979 yılında kuzey Amerikada operasyon merkezi açıldı. 1980 yılında ise ilk
Asya ülkeleri SWIFT sistemine katıldı. Günümüzde 197 ülkede 7000 finansal
kuruluş SWIFT sisteminin üyesi durumundadır ve yıllık mesaj sayısı 1,5 milyara
yaklaşmış durumdadır. SWIFT sisteminin finans sektörü içersindeki bu hızlı
yayılışından çıkarılacak dersler vardır. Bu derslerin en önemlisi şudur: Bu gün
SWIFT sistemine dahil olmayan bankaların müşteri memnuniyetini yakalamaları
mümkün değildir. Aynı şekilde gelecekte tüm sektörlerde elektronik belgeler iş
yapış şekillerini değişikliğe uğratacaktır ve hiç bir firma bu sistemin dışında
kalmayacaktır.
c-Bolero International Ltd :
Bolero International Ltd. 1998 yılında, finansal ve lojistik topluluklar olan SWIFT
ve TTclub (Through Transport Mutual Insurance Association)
yönetiminde
kurulmuştur. Bolero International Ltd.’nin temel amacı yapılandırılmış ticari
belgeler oluşturmak suretiyle , karaşılıklı veri aktarım anlaşmalarına gerek
kalmadan , tüm dünyada geçerliliği kabul edilmiş elektronik ticari belgeler
oluşturmaktır. SWIFT ve TTclub toplulukları arasındaki birleşme dünya çapında
navlun komisyoncuları , konteyner filo taşıyıcıları , liman otoriteleri ve finansal
kurumlar olmak üzere 12.500, adet kurumu bir araya getirmiştir. Bu suretle
hükümetler üzerinde etkili olabilecek bir baskı grubuda oluşturmuştur. Bolero
International Ltd.
elektronik belgeler konusunda özel sektör tarafından
yürütülen en önemli projedir. Dünya genelinde pek çok sektörden Bolero
projesine katılan kuruluşların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bolero projesi
özellikle okyanus ötesi taşımacılık üzerine yoğunlaşmış olup , deniz
taşımacılığında kullanılan konşimentonun elektronik ortamdaki karşılığı olan
elektronik konşimentonun dünya çapında geçerli ve yaygın bir belge haline
gelmesi için çalışmaktadır. İnternet üzerinden gönderilen ticari elektronik
belgeler vasıtasıyla dış ticaret yapılabilmesi için mevcut dış ticaret ödeme
yöntemlerininde sadeleştirilip elektronik ortama uyarlanması gerekmektedir.
Kağıt ortamında iş yapmanın zorluklarından kaynaklana pek çok detay
prosedürün aynen elektronik ortama taşınması gereksizdir. Daha sade işlem
standartlarının hatta mümkünse tüm klasik ödeme yöntemlerinin yerini alacak
tek bir standartın elektronik ortamda kullanılması yerinde olacaktır. Bu suretle
kağıt ortamında üzerinde uzun yıllar uzmanlaşılması gereken iş süreçleri
uzmanlık gerektirmeden de yürütülebilir hale gelecektir. Bunun sonunda
firmaların operasyonel maliyetlerinde çok belirgin düşüşler yaşanacağı açıktır.
Tanım V.7.2
KONŞİMENTO
Deniz taşımacılığında kullanılan , malların gemiye yüklendiğini ve
hangi limanda kime teslim edileceğini gösteren taşıma belgesidir.
Karayolu ve havayolu taşımacılığında kullanılan belgelerden farklı
olarak malın mülkiyetini temsil etmektedir.
Konşimentonun elektronik eş değerinin yaratılmasının zorluğu hukuki
yapısından kaynaklanmaktadır. Çünkü diğer taşıma belgelerinin aksine malın
mülkiyetinide temsil etmektedir ve konşimentonun ciro yolu ile deviredilmesi
malın sahibinin değiştiği anlamına gelmektedir. Bolero International Ltd. asıl
amacı tüm ticari belgelerin elektronik eş değerini oluşturmaktır. Fakat yukarıda
da belirtildiği gibi konşimento kilit öneme sahip bir ticari belge durumundadır.
Tanım V.7.3
BXA
İngilizce the Bolero XML Analyzer kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Bolero XML analizcisi anlamına gelmektedir. BXA XML formatlı
belgelerin windows ortamında çalışmasını sağlayan kullanıcı
arayüzüne verilen isimdir. XML bilgisi olmayan kullanıcıların Bolero
elektronik belgelerini kolayca kullanmalarını sağlamaktadır. BXA
yakın zamanda web tabanlı olarak çalışmaya başlayacaktır.
Bolero XML
geliştirme
özetlenmiştir:
ve
uygulama
süreci
aşağıda
maddeler
halinde
•
Bir endüstri koluna özel elektronik belgeler oluşturulacağı zaman ,
öncelikle endüstri kolunun temsilcileri ile ortak standartlar geliştirmek
için bir anlaşma imzalanır ve ortak standartların belirlenmesi için çalışma
grupları oluşturulur.
•
İkinci aşamada birinci aşamada ortaya çıkarılan elektronik belge
örneklerinin , iş süreçlerine ve gereksinmelerine göre detaylı analizleri
yapılır.
•
Üçüncü aşamada Bolero yönetimi tarafından ilk standart teklifi endüstri
temsilcilerine sunulur.
•
Endüstri temsilcilerinin yönlendirmeleri sonucunda nihayi standartlar
belirlenir.
•
Yeni standartlar CMP platformuna tanımlanır.
Tanım V.7.4
CMP
İngilizce the Bolero Core Messaging Platform kelimelerinin
kısaltılmış halidir. Bolero çekirdek mesaj platformu anlamına
gelmektedir. Bolero sistemi üzerinden gönderilen elektronik
belgelerin Bolero standartlarına uygunluğunu denetleyen sistemdir.
•
Bolero belgeleri P-Statüsünde (Proposed Status) yani teklif statüsünde ,
Bolero International Ltd. ‘nin danışmanlığı ve nezareti altında endüstri
kolunda faaliyet gösteren kurumlar arasında kullanılmaya başlar.
•
6 hafta içersinde belgelerin statüsü P ‘den F ‘ye dönüştürülür. F-Statüsü
(Final status)
geliştirme aşaması tamamlanmış belgeler için
kullanılmaktadır.
Bolero elektronik belgelerinin isimlerinin sonuna eklenen yayın numaraları 3
kademeden oluşmaktadır.
1) Versiyon numarası:
Belge üzerinde yapısal değişikler yapıldıkça artmaktadır. Versiyon
numarasının başına ’V’ harfi getirilmektedir.
2) Yayın numarası:
Her bir belge , bir belge tanımlanma denetimin grubunun üyesidir.
Belgenin hangi denetim grubunda bulundugu yayın numarası ile
belirlenir. Yayın numarasının başına ’R’ harfi getirilir. İngilizce release
kelimesinin baş harfidir.
3) Statü simgesi:
Belge statüsünü göstermektedir. Belge statüleri aşağıda listelenmiştir.
• P-Statüsü:
Onay süreci içersindeki belgeleri gösterir .
• S-Statüsü:
Geçici çözümler için kullanılan özel belgeleri tanımlar. İngilizce
Special kelimesinin baş harfi ile simgelenmektedir.
• F-Statüsü:
Sektör temsilcileri tarafından onaylanmış belgeleri tanımlamaktadır.
Örnek:
Versiyon numarası
Statü simgesi
Yayın numarası
Beneficiary Certificate 499 V1 R4 P.DTD
Teklif statüsünde bulunan 1.Versiyon 4.Yayın numaralı Lehdar Sertifikası isimli
Bolero belgesinin ismi sonuna eklenen yayın , vesiyon ve statü numaraları
yukarıda görülmektedir. Ek metin V.7.2 ‘de bu güne kadar yayınlanmış tüm
Bolero belgelerinin isimleri görülmektedir.
Ek Metin V.7.2
BOLERO ELEKTRONİK BELGELERİNİN LİSTESİ
Administrative Accompanying Document 953 V1 R1 P.DTD
Advance Shipment Notice 730 V1 R4 P.DTD
Advice Of A Third Banks Documentary Credit 473 V1 R3 P.DTD
Air Waybill 740 V1 R5 P.DTD
Arrival Notice 781 V1 R3 P.DTD
Beneficiarys Certificate 449 V1 R4 P.DTD
Beneficiarys Documentary Credit Amendment Acceptance or
Refusal 471 V1 R4 P.DTD
Bill of Lading 705 V1 R7 P.DTD
Booking Confirmation 336 V1 R3 P.DTD
Cargo Analysis Voyage Report 260 V1 R1 P.DTD
Cargo Movement Event Log 259 V1 R1 P.DTD
Cargo Report Export 829 V1 R4 P.DTD
Cargo Report Import 940 V1 R4 P.DTD
Certificate of Analysis 1 V1 R4 P.DTD
Certificate of Origin 861 V1 R4 P.DTD
Certificate of Origin Application 860 V1 R4 P.DTD
Certificate of Quality 3 V1 R3 P.DTD
Certificate of Weight 14 V1 R4 P.DTD
CFSP Clearance 130 V1 R1 P.DTD
Collecting Banks Collection Instruction 437 V1 R2 P.DTD
Collection Advice of Non Payment or Non Acceptance 440 V1 R2
P.DTD
Collection Amendment Advice 443 V1 R2 P.DTD
Collection Amendment Request 442 V1 R2 P.DTD
Collection Status Advice 446 V1 R2 P.DTD
Collection Status Request 445 V1 R2 P.DTD
Combined Transport Document 760 V1 R1 P.DTD
Commercial Invoice 380 V1 R9 P.DTD
Contract 315 V1 R2 P.DTD
Cover Letter 200 V1 R5 P.DTD
Credit Advice 454 V1 R3 P.DTD
Credit Note 381 V1 R2 P.DTD
Debit Advice 456 V1 R3 P.DTD
Debit Note 383 V1 R2 P.DTD
Despatch Advice 351 V1 R4 P.DTD
Destination Declaration 318 V1 R2 P.DTD
Documentary Credit 465 V1 R6 P.DTD
Documentary Credit Acknowledgement 462 V1 R5 P.DTD
Documentary Credit Advice 461 V1 R5 P.DTD
Documentary Credit Advice of Discrepancy 475 V1 R5 P.DTD
Documentary Credit Advice of Discrepancy Discharge 476 V1 R4
P.DTD
Documentary Credit Advice of Discrepancy Refusal 477 V1 R4
P.DTD
Documentary Credit Amendment 469 V1 R6 P.DTD
Documentary Credit Amendment Request 470 V1 R4 P.DTD
Documentary Credit Application 460 V1 R7 P.DTD
Documentary Credit Copy 463 V1 R5 P.DTD
Documentary Credit Notification 466 V1 R6 P.DTD
Documentary Credit Reimbursement Authorisation 468 V1 R6
P.DTD
Documentary Credit Reimbursement Claim 467 V1 R6 P.DTD
Entry Acceptance Advice 120 V1 R1 P.DTD
Export Declaration 830 V1 R4 P.DTD
Exporters Collection Instruction 435 V1 R2 P.DTD
Exporters Documentary Credit Presentation Instruction 480 V1
R4 P.DTD
Export License 811 V1 R1 P.DTD
Firm Booking Request 335 V1 R4 P.DTD
Forwarders Cargo Receipt 624 V1 R4 P.DTD
Forwarding Instructions 610 V1 R2 P.DTD
Freight Invoice 780 V1 R3 P.DTD
House Air Waybill 742 V1 R2 P.DTD
House Bill of Lading 714 V1 R4 P.DTD
Import Declaration 941 V1 R4 P.DTD
Insurance Certificate 520 V1 R4 P.DTD
Insurance Policy 530 V1 R4 P.DTD
Issuing Banks Documentary Credit Presentation Instruction 482
V1 R5 P.DTD
Notice of Completion 483 V1 R1 P.DTD
NVOCC Bill of Lading 717 V1 R1 P.DTD
Packing List 271 V1 R4 P.DTD
Packing List 271 V1 R5 P.DTD
Paying Banks Documentary Credit Presentation Instruction 481
V1 R4 P.DTD
Payment Instruction 450 V1 R3 P.DTD
Presenting Banks Collection Instruction 438 V1 R2 P.DTD
Price Fix Letter 316 V1 R2 P.DTD
Price Fix Rolling Letter 317 V1 R2 P.DTD
Proforma Invoice 325 V1 R4 P.DTD
Provisional Booking Request 358 V1 R2 P.DTD
Purchase Order 216 V1 R6 P.DTD
Purchase Order Acceptance 217 V1 R4 P.DTD
Purchase Order Cancellation 219 V1 R4 P.DTD
Remitting Banks Collection Instruction 436 V1 R2 P.DTD
Sea Waybill 710 V1 R6 P.DTD
Shipping Instructions 340 V1 R5 P.DTD
Standby Documentary Credit 464 V1 R6 P.DTD
Statement of Facts 634 V1 R2 P.DTD
Trade Confirmation 314 V1 R3 P.DTD
Yukarıda Ek metin V.7.2 ‘de görülen Bolero elektronik belgeleri alım-satım ,
nakliye , sigorta , finans-ödeme , devlet ile ilgili belgeler olmak üzere 5 kategori
altında toplanmıştır.
•
Alım-satım belgeleri:
Alım-satım anlaşmaları , ticari faturalar , menşe sertifikaları ,
dolaşım sertifikaları , çeki listeleri , kargo beyannameleri vs.
•
Nakliye belgeleri:
Taşıma kontratı ,
konşimentolar vs.
•
Sigorta poliçeleri ve sigorta sertifikaları.
•
Finans ve ödeme belgeleri:
Akreditifler , poliçeler vs.
•
Devlet ile ilgili belgeler:
Gümrük beyannameleri , tehlikeli madde kontrol sertifikaları vs.
tesellüm
belgeleri
,
navlun
faturası
,
Bolero sistemi kendi XML formatları dışındaki elektronik belgelerinde
gönderilmesine müsaade etmektedir.
Resim V.7.3
BOLERO XML
STANDARTLARINDAKİ BELGELERİN BAŞLIK KISMI
Kanak: Bolero XML Guide to eUCP
Resim V.7.3 ve Resim V.7.4 ‘te Bolero XML standartlarındaki belgeler ile farklı
elektronik formatlarda üretilmiş belgelerin Bolero sistemine tanıtılması
esnasındaki ekran görüntüleri görülmektedir.
Resim V.7.4
BOLERO
FORMATLARINDAN FARKLI FORMATTAKİ e-BELGELERİN
BAŞLIK KISMI
Kanak: Bolero XML Guide to eUCP
Bolero sistemi ithalatçılar , ihracatçılar , navlun komisyoncuları , gözetim
şirketleri , taşıma şirketleri , gümrük komisyoncuları , gümrük idareleri ve finans
kurumlarından oluşan dış ticaret taraflarını kapsayan bir sistem tasarlamaktadır.
Mevcut EDI sistemi şirketler , endüstri grupları veya bölgesel ticari gruplar
arasında kullanılmakta olup , tüm dünyaya açık , paylaşılabilir bir ticari
platforma duyulan ihtiyacı giderememiştir. Bu durumun temel sebebi dış
ticaretin tüm taraflarını kapsayan bir sistemin işleyebilmesi için SWIFT
sisteminde olduğu gibi sektörde faliyet gösteren şirketlerin mutabakat içinde
bulunmalarının yeterli olmayışıdır.
Bu konu devletler arası ortak karar
alınmasını gerektiren hukuki bir konudur. Bolero hukuki sorunları aşmaya
uğraşırken bir yandanda kendi XML standartlarını tüm dünyaya yaymaya ve
diğer XML standartları ile uyumlu hale getirmeye çalışmaktadır. Bu bağlamda
Bolero XML proje grubu ile UN/CEFACT tarafından yürütülen ebXML proje
grubu arasında dünya çapında XML standartlarının belirlenmesi amacıyla ortak
çalışma yürütülmektedir. Dünyada elektronik belgelerin ortak standartlar
altında kullanılabilirliğinin artması için Bolero kendi kendi ana faaliyet alanı
olmasına rağmen kendi standartlarını ebXML proje grubunun kullanımına
sunmuştur. Ortak standartların oluşturulması yolundaki en büyük adımlardan
biriside Hong Kong ‘un en büyük elektronik ticaret şirketi TradeLink ‘in Bolero
ile işbirliği anlaşması imzalamasıdır. TradeLink Hong Kong yönetimi ile özel
sektör ortaklığında kurulmuş , ticari elektronik belgeler konusunda faaliyet
gösteren bir kuruluştur. Bolero ile imzalanan işbirliği anlaşması TradeLink
üyelerinin deniz aşırı ülkelerde bulunan alıcı ve satıcılara Bolero sistemi
üzerinden ulaşmalarını sağlamıştır.
Resim V.7.5
BOLERO SİSTEMİNE BELGE İBRAZ YERİNİN GİRİLMESİ
Kanak: Bolero XML Guide to eUCP
Ticari işlemlerin internet üzerinden yürütülmesini amaçladığı için Bolero
sisteminin temeli güvenliktir. Bolero elektronik belgeleri internet üzerinden CMP
sistemi vasıtasıyla iletilmektedir. CMP sistemi gelişmiş kriptografik teknikleri
kullanmaktadır. Bu sistem üzerinden gönderilen elektronik belgeler kağıt eş
değerlerine göre çok daha güvenlidir. Örnek olarak bir kağıt belge çok kolay bir
şekilde taklit edilebilirken , Bolero sistemi üzerinden gönderilen bir elektronik
belge üzerinde tahrifat yapılması veya bu sistem üzerinde sahte belge
düzenlenip gönderilmesi mümkün değildir. Bolero belgeleri ilgili oldukları tüm
kurumlar tarafından eş zamanlı olarak görüntülenebildikleri için belge üzerinde
gönderildikten sonra yapılan her hangi bir değişiklik gönderici tarafından
anında görülebilecektir. Bu özellik göndericinin belge akibetinden anında
haberdar olmasını sağlamaktadır ve belge üzerinde bilgisi dışında tahrifat
yapılmasını engellemektedir. Bolero belgelerinin diğer bir avantajıda bir
elektronik belge gönderildiği zaman karşı tarafın eline ulaştığından emin
olunmasıdır. Bolero mesaj protokolü mesaj ulaştığı zaman alındı mesajını
belgeyi düzenleyen tarafa ulaştırmaktadır. Ayrıca CMP sistemi üzerinden
gönderilen belgelerin orjinal olduğu (Belgenin orjinal düzenlenme şeklinden bir
karakterin dahi değişikliğe uğramadığı) Bolero tarafından garanti edilmektedir.
Bolero sisteminin en önemli özelliklerinden biride , her kurum için kendine özel
referans sistemi bulunmasıdır. Kurum bu referansı belgenin ilgili olduğu diğer
kurumlar ile paylaşabilmektedir. Sistemde üretilen her belgenin tek ve ait
olduğu kuruma özgü referans numarasının bulunması kurumlar arasındaki
elektronik iş uygulamalarının entegrasyonu açısından çok önemlidir. Bu sistemi
kullanan kurumlar arasında referans uyumsuzluklarından dolayı ortaya çıkan
iletişim kopukluklarıda bu suretle ortadan kalkacaktır. Ortak referans sisteminin
kullanılması detetim görevi yapan devlet kurumlar vs. için çok faydalı olacaktır.
Bolero sistemi üzerinde işlem yapılan elektronik belgeler 3 yıl boyunca Bolero
bünyesinde saklanmaktadır.
Bir Bolero konşimentosunun geçirdiği iş süreçleri aşağıda listelenmiştir:
1) İthalatçı ve ihracatçı arasında alım-satım anlaşması yapılır ve ihracatçı malları
taşıyıcı firmaya teslim eder. Malları teslim alan taşıyıcı firma Bolero
konşimentosunu tanzim eder. Bu konşimento üzerinde yükleyici taraf olarak
ihracatçı , konşimentonun emrine düzenlendiği taraf olarakta ithalatçı
görülür.
2) Eğer işlem akreditifli bir işlemse düzenlenen bu elektronik konşimentoya
ithalatçının bankası rehin tutucu taraf olarak atanır. (kağıt konşimentolardan
farklı olarak Bolero konşimentosunda rehin tutan banka hanesi vardır.
Halbuki kağıt konşimentolar alıcının parayı ödemeden malı gümrükten
çekmesini engellemek amacıyla direk olarak banka emrine düzenlenir).
3) Diğer belgelerde hazırlanarak elektronik konşimento ile birlikte dijital imzalı
bir şekilde gönderilir. Tüm belgelerin aynı anda gönderilmesi gerekliliği
yoktur. Belge ibrazı parça parça yapılabilmektedir. Resim V.7.6 ’da Bolero
sistemimdeki belge ibrazı tamamlama penceresi görülmektedir.
Resim V.7.6
BOLERO SİSTEMİNDE BELGE İBRAZININ TAMALANMASI
Kanak: Bolero XML Guide to eUCP
4) İhracatçının bankası elektronik konşimento ve ekindeki diğer belgeleri
inceleyerek , belgeler açılan akreditifin şartları ile uyumlu ise ihracatçıya
ödeme yapar ve belgeleri ithalatçının bankasına gönderir.
5) İthalatçının bankası belgeler üzerinde inceleme yapar ve ithalatçıdan parayı
tahsil eder. İthalatçının bankası parayı tahsil ettikten sonra elektronik
konşimento üzerindeki rehin hakkını kaldırıp , ithalatçı firmayı elektronik
konşimentonun hamili olarak atar ve Bolero sistemi tarafından malların artık
kendi emrinde olduğu ithalatçıya ihbar edilir. Eğer ithalatçı daha mallar
yolda iken bir alıcı bulup malları satmışsa , bu durumda elektronik
konşimentoyu başka biri adına devir edebilir.
6) İthalatçı veya alıcı firma kendi adına olan konşimentoyu taşıyıcı firmaya
göndererek malların kendisine teslim edilmesini ister.
Yukarıda maddeler halinde verilen iş akışında görüldüğü üzere , Bolero sistemi
geleneksel akreditif iş akış yapısına uygun şekilde yapılandırılmıştır. Fakat
elektronik belge kullanımının dış ticarette yayılması ile birlikte gümrükler ,
sigorta ve nakliye firmaları , bankalar vs. gibi taraflar arasında tam
entegrasyonun sağlanması , klasik sistemde yaşanan kopuklukları ortadan
kaldırabilir. Örnek olarak yukardaki örnekte ihracatçının bankası belgeler
üzerinde inceleme yaptıktan sonra belgeler uygunsa ödeme yapmaktadır. Fakat
ithalatçının bankası aynı belgeleri tekrar incelemekte ve herhangi bir
uyumsuzluk durumunda ödemeyi gerçekleştirmemektedir. Bu durumda
ihracatçının bankası zor durumda kalacaktır. Bu tür riskler dış ticaret
işlemlerinin finansal maliyetlerini arttırmaktadır. Çünkü bankalar bu tür riskleri
alabilmek için yüksek komisyon oranları talep etmektedir. Sistemin herhangi bir
suiistimale müsade etmeyecek şekilde tasarlanması durumunda finansman
maliyetleride düşecektir. Örnek olarak dış ticarette kullanılan akreditifli ödeme
yöntemi ihracatçıyı , ithalatçının malı alıp bedeli ödememesi veya son anda malı
almaktan vazgeçmesi risklerine karşı tasarlanmış bir ödeme yöntemi olmasına
rağmen ihracatçıyı tam olarak korumamaktadır. Çünkü akreditifte temel olarak
mallar değil belgeler baz alınmaktadır. Malda hiç hata olmamasına rağmen
belgelerdeki uyumsuzluklardan dolayı zaman ve para kaybı meydana
gelmektedir. Halbuki mal gümrüğe geldiğinde , malın iki taraf arasında
imzalanan elektronik anlaşmaya uygun olduğunu belirten , tarafsız bir gözetim
şirketi tarafından tanzim edilmiş , gözetim belgesinin banka ve gümrük
otoritelerine aynı anda gönderilmesi paranın ödenmesi ve malın gümrükten
çekilmesi
işlemlerinin
aynı
anda
senkron
olarak
gerçekleşmesini
sağlayacaktır.Fakat bu tür basit ödeme yöntemlerinin hayata geçirilmesi bir
sonraki bölümde ayrıntısı ile incelenecek olan Ticaret Noktalarının ortaya
çıkması ile mümkün olabilecektir.
BIL - Bolero International Ltd. kendi sisteminin müşterilere satılması işini
tamamen farklı bir kuruluş olan BAL – Bolero Association Ltd. Üzerinden
yürütmektedir. Bolero sistemine üye olmak isteyen kurumlara uygulanan kayıt
prosedürü aşağıda belirtilen sıra ile yürütülmektedir:
•
BAL hizmet sözleşmesinin imzalanması.
•
Kullanıcılar ile Bolero arasında çok yönlü bir anlaşma olan Bolero
kurallar kitabı (The Bolero Rule Book) anlaşmasının imzalanması.
•
Kurum hakkında detaylı bilgilerin bulunduğu BAL başvuru
formunun doldurulması.
•
Aşağıda listelenen hizmet şeçeneklerinden birinin şeçilmesi.
a) Küresel ticaret zinciri.
b) Büyük kurumlar.
c) Orta büyüklükteki kurumlar.
d) Küçük işletmeler.
• Seçilen hizmet paketi ile ilgili operasyonel hizmet sözleşmesinin
imzalanması.
• Kuruma ait dijital imzayı teyit edecek sertifikanın talep edilmesi.
• Kurumun ticari varlığını kanıtlayan belgelerin eşliğinde Bolero
International Ltd.’ye başvuru formu gönderilmesi.
• Bolero
Internetional
Ltd.
tarafından
kayıt
tamamlandığına dair teyidin BAL ’a gönderilmesi.
işleminin
Bolero sisteminin sağladığı faydalardan bazıları aşağıda listelenmiştir:
•
Hız artışı. Kağıt belgeler çoğu zaman malların alıcının ülkesine
ulaşmasından sonra alıcının eline geçmektedir. Halbuki elektronik
belgeler saniyeler içersinde gideceği yere ulaşmaktadır.
•
Genel hukuksal bir platformda ticaret yapan tüm tarafları bir
araya toplayan ortak bir ağ oluşturmaktadır.
•
Yönetim maliyetleri ve operasyonel maliyetlerin düşmesi. Kağıt
belgelerin hazırlanması , arşivlenmesi , kontrol edilmesi çok ağır
operasyonel maliyetler
getirmektedir. Elektronik belgeler
kullanılması durumunda ise bu maliyetler ciddi oranda
düşmektedir.
•
Hata oranının ve hataları düzeltme sürelerinin düşmesi. Kağıt
belgelerde bir hata olması durumunda belgelerin geri çağrılıp
tekrar düzeltme yapılması gerekmektedir. Halbuki elektronik
belgeler sistem üzerinden hızlı bir şekilde düzeltilebilir.
•
Kagıt belgelerin kuryeleme masraflarının ortadan kalkması.
•
Sahtecilik ve güvenlik risklerinin ortadan kalkması.
•
Farklı sistemler kullanan kurumlar arasında entegrasyonun
sağlanması. Ortak standartlar ve referans sistemlerinin
kullanılması ile gerçekleşecektir.
•
Stok kontrol işlemlerinin daha sağlıklı yapılması.
•
Şirket içi denetleme , değerlendirme , raporlama vs. ‘nin daha
sağlıklı yapılması.
•
Nakliye şirketleri , gümrük idareleri vs. gibi dış ticaretin tarafları
arasında bilgi paylaşımının daha verimli şekilde yapılmasını
sağlayacaktır. Örnek olarak gümrük idarelerinin resmi yazı ile
bankalardan veya diğer kurumlardan araştırma talepleri
olmaktadır. Halbuki sistemlerin
entegre olması ile bu tür
araştırmalar işlem referansı bazında gümrük idarelerinin kendi
sistemleri üzerinden bankadaki işlemleride kapsayacak şekilde
yapılabilecektir.
•
Dış ticarette kullanılan karmaşık ödeme yöntemlerinin giderek
basitleşmesi.
•
İşlemlerin basitleşmesi ile uzmanlık gerektiren işlemlerin azalması.
Bu suretle kalifiye elemana duyulan ihtiyacın azalması.
•
Gümrük işlemlerinin sadeleşmesi. Gümrüklerdeki yolsuzluk
olaylarının azalması.
•
Devletler tarafından kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması
ve vergi tahsilatının daha verimli yapılması.
•
Belirli mallara uygulana kota kontrollerinin kolaylaştırılması.
•
İleride çok fonksiyonlu belgelerin tasarlanması ile birlikte belge
sayısının azalması.
•
Finansal risklerin düşmesi.
•
Dünya çapında ortak ticari veri aktarım standartlarının
oluşturulması.
•
Bolero nakit akışının izlenmesi gibi karar alma mekanizmalarını
kolaylaştıran ve iş süreçlerinin entegrasyonunu sağlayan
hizmetleri firmalar sunmaktadır.
d-e-Belge Pazarında Faaliyet Gösteren Diğer Şirketler :
Müşterilerine tarih damgalı ve değiştirilemez elektronik belgeler oluşturma
imkanı veren , bireyler arasında , bireyler ile kurumlar arasında , kurum içi veya
kurumlar arasında çözümler sunan bazı şirketler web adresleri ile birlikte
aşağıda listelenmiştir.
AuthentiDate.com
CertifiedMail.com
Click2send.com
Content technologies
Disappearing, Inc.
e-Lock Technologies
eLynx, Ltd.
eOriginal Inc.
ePage Solitions, INC.
eParcel , Inc.
Ethentica
Hushmail Communications Corp.
ID2 Technologies
Ilumin Corp.
Itralinks, Inc.
MessagingDirect Ltd.
MicroVault Corp.
NetEx , Inc.
onSign , Inc.
PostX corp.
Private Express,Inc.
Slam Dunk Networks,Inc.
Trend Micro, Inc.
XYAN, Inc.
ZipLip.com
www.authentidate.com
www.certifiedmail.com
www.click2send.com
www.mimesweeper.com
www.disappearing.com
www.elock.com
www.elynx.com
www.eoriginal.com
www.sysprint.com
www.eparcel.com
www.ethentica.com
www.hushmail.com
www.smarttrust.com
www.ilumin.com
www.intralinks.com
www.messagingdirect.com
www.microvault.com
www.netex.com
www.onsign.com
www.postx.com
www.privateexpress.com
www.slamdunknetworks.com
www.antivirus.com
www.xyan.com
www.ziplip.com
e-Türkiye’de ki Çalışmalar :
Türkiye’de elektronik belgelerin ticari hayatta etkinlik sağlamaları yolunda en
önemli proje gümrük müsteşarlığı bünyesinde yürütülen elektronik gümrük
projesidir. Bu sistemde firmalar gümrük beyannamelerini bir EDI mesajı olarak
ofislerinden bilgisayar ortamında gümrüklere göndermektedirler. Fakat bu
projenin başarılı olması için gümrük beyannamelerinin firmalar ve gümrük
arasında giden bir EDI mesajı yerine web tabanlı bir XML belgesi olarak
tasarlanması gerekmektedir. Bu suretle elektronik ortamda gümrüklere
gönderilmiş olan gümrük beyannamesinin yazıcı çıktısının alınıp farklı
kurumlara ibrazına gerek kalmayacaktır. Bankalar gibi , dış ticaret işlemlerini
gerçekleştirmek için gümrük beyannamesini görmeleri gereken kurumlar
beyannameleri internet üzerinden sorgulamak suretiyle işlerini yürütecektir.
Gümrük beyannamesi taahhütleri XML formatındaki belge üzerinde sürekli
güncelleneceği için çeşitli kurumlarca takip ve dosyalama için harcanan
zamandan tasarruf sağlanacaktır. Bu projenin başarılı olması çok önemlidir.
Çünkü diğer elektronik dış ticaret belgelerinin
kullanımının artması
gümrüklerin elektronik ortama entegrasyonu ile doğru orantılıdır. Yani gümrük
beyannamesi dışındaki dış ticaret belgelerinin gümrük sistemine entegrasyonu
sağlanırsa , bankalar , nakliye şirketleri , sigorta şirketleride sistemlerini
elektronik belgeler ile uyumlu hale getirmek zorunda kalacaklardır. Ayrıca
devletin elektronik belgeleri vergi indirimi vs. gibi tedbirler vasıtası ile
desteklemeside geçiş sürecini kısaltacaktır.
Ek Metin V.7.3
ETİK
(e-TİCARET KURULU) DIŞ TİCARETTE e-BELGE
UYGULAMA
GRUBU
09.05.2002
TARİHLİ
TOPLANTI
TUTANAĞI
DTM, OAIB, TBD, IGEME, Maliye Bakanlığı, TOBB, UND,
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, TEV kurum/kuruluşlarıyla Gümrük
Müsteşarlığı’nda yapılan toplantıda aşağıda yer alan hususlar
üzerinde mutabakata varılmıştır :
1. Dış Ticarette e-Belge Uygulama Grubu çalışmalarının belgebilgi çalışmaları, kısa vadeli ve uzun vadeli uygulamalar
başlıkları altında yürütülmesi,
2. Belge-bilgi çalışmasının kısa zamanda tamamlanacak şekilde,
ekte (EK-1) belirtilen kurum/kuruluşlardan oluşturulacak
Çalışma Grubunda ele alınması,
3. Çalışma Grubunun ekte (EK-2) belirlenen çerçeve ve
prensipler ışığında çalışmalarını Uygulama Grubu genel
toplantısında anlatması ve raporlaması, (Ekli Çerçeve Çalışma
Planı Taslağı’nda yer alan hususlarla ilgili katkı beklenmektedir).
4. İlgili olabilecek diğer kurum/kuruluşlardan Çalışma Grubu
çalışmalarında istifade edilmesi,
5. Çalışma Grubu temsilcileri isimlerinin(bir asil bir yedek isim
olacak şekilde) ilgili kurum/kuruluşlar tarafından en geç 13
Mayıs 2002 Pazartesi günü mesai saati bitimine kadar (18:30)
Gümrük Müsteşarlığı’nın e-belge@gumruk.gov.tr adresine eposta ile bildirilmesi,
6. İsim bildiren kurum/kuruluşların dış ticaretle ilgili kendi
belgelerini gözden geçirerek, bunlarda yer alan bilgi alanlarını
(field)
belirlemesi
ve
bu
konuda
oluşturulacak
değerlendirmenin Çalışma Grubunun ilk toplantısına
getirilmesi,
7. Çalışma Grubunun ilk toplantısını 5 Haziran 2002 tarihinde
Gümrük Müsteşarlığı’nda yapması,
8. Kısa vadeli uygulama için Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM)
tarafından
teklif
edilen
ve
toplantıya
katılan
kurum/kuruluşlar tarafından da kabul gören Gemlik Gümrük
Müdürlüğü bünyesinde işlemleri gerçekleştirilen Bursa
Serbest Bölgesi’nde dış ticaret işlemlerinin pilot olarak
seçilmesi ve Haziran ayı içerisinde Bursa Serbest Bölgesi’nde
düzenlenecek panele ilgili üye kuruluşların DTM tarafından
davet edilmesi, bu vesileyle Serbest Bölgede çalışmaların
yerinde görülebilmesi (Dış ticaret-gümrük işlemleri v.b.),
9. Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından Çalışma Grubu’nda
değerlendirilecek bilgi-belge ve bunların dış ticarette akışıdolaşımına
ilişkin
XML
şeması
oluşturma
işinin
yürütülmesine destek olunması,
10. Maliye Bakanlığı ile TOBB, İGEME, İhracatçı Birlikleri gibi
kurum/kuruluşlar tarafından firma bilgileri konusunda
işbirliğine gidilmesi, bilgilerin kaynağından standart formatta
kullanma imkanının sağlanması ve
belgelerde bilgi
mükerrerliğinin önlenmesi,
e-Belge Çalışma Grubu Listesi
1.
2.
3.
4.
5.
Gümrük Müsteşarlığı
Maliye Bakanlığı
Bankalar Birliği
TOBB
DTM
6. OAIB
7. UND
8. TİM
e-Belge Çalışma Grubu Çerçeve Çalışma Planı Taslağı
e-Belge Çalışma Grubunda aşağıda belirtilen çerçeve ve
prensipler ışığında çalışmalar yürütülecektir :
1. Kapsam : Gümrük Beyannamesi elektronik ortamda gerçek
zamanlı olarak işlem gördüğünden, beyanname dışında dış
ticarette kullanılan belgeler ve bu belgelerde yer alan bilgilerin
bu sisteme entegrasyonu.
2. Usül : İlk bir-iki toplantıda yüzyüze gelinmesi, müteakip
çalışmaların e-posta yoluyla yürütülmesi. Çalışmalar
olgunlaştığında Uygulama Grubuna bilgi sunulması ve
raporlama yapılması.
3. Yürütülecek Çalışmalar :
a. Çalışma planının zamanlama ve görev dağılımı ile
birlikte oluşturulması (PERT),
b. Belgeler ve bunlarda yer alan bilgilerin envanterinin
çıkartılması,
c. Envanterde yer alan belgelerin birer örneğinin
(elektronik ortamda hazırlanması tercih edilir)
dosyalanması,
d. Belge-bilgi envanteri üzerinde kısa vadeli uygulama
hedefi de gözetilerek XML’e çevrilecek belgelerde
önceliklerin belirlenmesi,
e. Kısa vadeli uygulama proje taslağının oluşturulması,
f. e-Belge ve bilgilerin kurum/kuruluşlar arasında
dolaşımının en hızlı ve en etkin nasıl sağlanacağı
konusunda çalışma yapılması,
4. Raporlama : e-Belge Çalışma Grubu raporu e-Türkiye/eTicaret Rapor formatında* hazırlanarak Uygulama Grubunun
görüş ve değerlendirmeleri alındıktan sonra Gümrük
Müsteşarlığı tarafından e-Ticaret Kurulu (ETİK) sekreteryasına
iletilir.
Türkiye’de özel sektör tarafından elektronik belge çözümleri üretilmesi
konusunda yürütülen ciddi bir çalışma yoktur. Sadece Bolero Orta Doğu ve
Kuzey Afrika Bolero elektronik belge sisteminin Türkiye’de pazarlanması için bir
ön anlaşma imzalanmıştır. Halbuki Türkiye’de devletin ve özel sektörün konuya
ortaklaşa eğilip , dünya ile entegre e-Belge standartlarının tüm ülkeye yayılması
için çalışmaları gerekmektedir. e-Belgeler ticarette sağladıkları önemli maliyet
düşüşlerinden ötürü stratejik öneme sahiptir ve Türkiye’nin bölgesinde bir
ticaret merkezi haline gelebilmesi için bir fırsat teşkil etmektedir. Henüz dünya
genelinde de e-Belge kullanım oranları düşük olduğu için ciddi yatırımlar
yapmak suretiyle Türkiye özellikle bölgesinde elektronik ticaret konusunda lider
konumuna gelebilir. e-Belgeler konusu basit bir teknolojik gelişme olarak ele
alınmayıp , stratejik bir fırsat olarak görülmeli ve derhal ulusal eylem planı
hazırlanmalıdır.
8.e-Belgelerin Hukuksal Geçerliliği
« Hukuk geriden gelir . . . . »
Hukuk toplumda kişiler ve kurumlar arasındaki ilişkileri düzenleyen kuralların
bütünüdür. Hukuk kurallarının en belirgin özelliği , bu kurallara uymanın
devletin zorlayıcı gücü vasıtasıyla sağlanmasıdır. Hukuk kurallarının oluşma
biçimi , yani kaynakları vardır. Bunlar toplumsal örf ve adetler , bilimsel
görüşler, mevcut yasalar , mahkeme içtihatları (kararları) hukukun kaynaklarını
oluşturmaktadır. Yeni bir toplumsal olgu ortaya çıktığında , bu olgu üzerinde
toplumdaki bireyler arasında oluşan anlaşmazlıklar , bu olguya özgü bir yasa
bulunmaması durumunda diğer kaynaklara başvurulmak suretiyle çözüme
kavuşturulur. Zamanla içtihatlar ortaya çıktıkça yeni olguların kendilerine has
hukuksal kaynaklarıda ortaya çıkmaktadır. Yani hukuk biliminin gelişme
mekanizması ana hukuk kurallarına dayandırılmak suretiyle zamanla oluşan
örnek olayların birbirleri ile olan ilişkilerinden yeni hukuk kurallarının
türetilmesi şeklindedir. Hukuk tabiatı gereği geriden gelmektedir. Toplum
hayatına yeni girmiş bir kavram hakkında , henüz toplumdaki bireyler
tarafından etkin bir şekilde kullanılmaya başlamadan , eksiksiz yasaların
belirlenmesi düşünülemez.
Elektronik belgelerin hukuksal geçerliliğinin
tüm dünyada uluslararası
platformda tanınması ve elektronik belgeler konusunda özel yasaların
oluşturulması zaman içersinde gerçekleştirilecektir. Bu tür özel yasaların
olmaması , günümüzde elektronik belgelerin hiç bir hukuksal temele
dayanmadığı anlamına gelmemektedir. Mevcut ticari belgeler için kullanılan
uluslararası yasalar ve teamüller , elektronik belgeler konusunda yaşanacak
anlaşmazlıkların çözümünde hukuksal kaynak teşkil etmektedir. Dış ticaret
belgelerinin dayandığı hukuksal kaynaklar aşağıda listelenmiştir.
•
Uluslararası anlaşmalar.
(Örnek: Genel gümrük tarifeleri ve ticaret anlaşması – GATT – General
Agreement on Tariffs and trade)
•
Uluslararası taşımacılık kuralları.
(Örnek: Deniz ve Taşımacılık Kanunu - Maritime and Transport Law)
•
Ulusal taşımacılık kuralları.
(Örnek: ABD ulusal taşımacılık kuralları – COGSA – Carriage of Goods by
Sea Act)
•
Ulusal ticari kanunlar.
(Örnek: Borçlar kanunu , Türk parasının kıymetini koruma kanunu)
•
Ulusal dış ticaret genelgeleri , gümrük ve kambiyo mevzuatları .
(Örnek: T.C. dış ticaret mevzuatı ve T.C. kambiyo mevzuatı)
•
Uluslararası ticari kural ve teamüller.
(Örnek: Milletler arası ticaret odasının akreditifler konusunda yeknesak
teamül ve uygulamalar adlı 500 sayılı broşürü – UCP500 – Uniform
Customs and Practices for Documentary Credits , Uluslararası ticarette
teslim şekilleri – INCOTERMS – International Commercial Terms)
•
Özel kurallar.
Uluslararası taşıma belgelerinin hukuksal geçerliliği 1924 yılında Lahey ’de
Kabul edilen Uluslararası Deniz Taşımacılığı anlaşmasına dayanmaktadır. Bu
anlaşma ve pek çok ulusal taşımacılık kuralları kağıt konşimentoyu esas almakta,
elektronik konşimentoyu kapsamamaktadır. Bu nedenden dolayı elektronik
taşıma belgelerinin hukuksal geçerliliği taraflar arasında yapılan ikili veya çok
taraflı anlaşmalara dayandırılmaktadır. Aynı zamanda dijital imzanın ABD ve
AB kanunlarında
yeralması elektronik belgeleri hukuksal temele
kavuşturmuştur. Fakat henüz uluslararası taşıma kuralları ve ulusal dış ticaret
mevzuatları tam anlamıyla elektronik belgeleri tanımamaktadır. Bu sorun
hukukun geriden gelme prensibinden dolayı zaman içersinde aşılacaktır. Mevcut
hukusal altyapı uluslararası ticarette elektronik belgelerin kullanılmasına engel
teşkil etmemektedir. Sadece bazı hukuksal boşluklar mevcuttur ve bu
boşluklarda zaman içersinde doldurulacaktır. Örnek olarak bankalar arasında
gönderilen akreditif mektuplarının hemen hemen tamamı günümüzde
elektronik ortamda ve ıslak imza taşımadan gönderilmektedir ve milletler arası
ticaret odasının akreditifler konusunda yeknesak teamül ve uygulamalar adlı
500 sayılı broşürü – UCP500 – (Uniform Customs and Practices for Documentary
Credits) ‘de elektronik akreditifleri destekler biçimde tasarlanmıştır. 2002
yılından itibarende UCP500 ‘ün elektronik belgelerin ibrazı ile ilgili eki olan
eUCP yayınlanmıştır. eUCP akreditifler tahtında elektronik belgelerin ibrazını
düzenleyen kurallardan oluşmaktadır. Akreditifler uzun yıllardır elektronik
ortamda açılmalarına rağmen , akreditifler tahtında ibraz edilen belgeler kağıt
belgelerdir. Elektronik belgelerin gelecekte ticari hayatta çok etkin olacağını
öngören MTO – Milletler Arası Ticaret Odası (ICC – International Chamber of
Commerce) 2000 yılı başında bir çalışma grubu oluşturarak , akreditifler
tahtında elektronik belgelerin ibrazı konusundaki belirsizliğin ortadan
kaldırılması yönünde çalışmalara başladı. Sonuçta eUCP adı verilen ve
akreditifler tahtında elektronik belgelerin ibrazı konusunda yeknesak kuralları
kapsayan broşür 1 Nisan 2002 tarihi itibari ile yürürlüğe girdi. eUCP genel
başlıklarıyla aşağıdaki konuları içermektedir.
•
İbraz edilecek elektronik belgelerin formatları ve ibraz prosedürleri.
•
eBelgelerin bankalar tarafından incelenmesinde izlenecek prosedürler.
•
Akreditifi açan bankanın sisteminin eBelgelerin ibrazına uygun olmaması
durumunda yapılması gerenler.
•
eBelgelerin kabul ve red edilmesinde izlenecek prosedürler.
•
eBelgelerde orjinal kavramı.
•
Bir eBelge virüs veya başka bir sistem sorunu sebebi ile tahrip olursa
yapılması gerekenler.
•
eBelgelerin tanzim tarihlerinin tesbit edilmesi.
•
eBelgelerin iletilmesi.
Zaman içersinde elektronik ortamda yapılan anlaşmaların ve
elektronik
belgelerin eş değeri olan kağıt belgelerden daha güvenli oldukları anlaşılacaktır.
Bunun en güzel örneği finans sektöründe kullanılan SWIFT sistemi üzerinden
günde ortalama 6 trilyon dolar tutarındaki işlemin hiç bir suretle ıslak imza
kullanılmadan gerçekleştirilmesidir. Demek ki sorun elektronik imzanın
hukuksal geçerliğinden ziyade internet ortamında güvenlik sorunlarının tam
olarak çözülmemiş olması ve dünya çapında ortak elektronik belge
standartlarının belirlenmemiş olmasıdır. Zaman içersinde hukuk sistemininde
elektronik belgelerle uyumlu hale gelmesi ile birlikte belkide kağıt belgeler ticari
hayattan tamamen çıkacaktır. Çünkü yukarıda verilen akreditif örneğinde
olduğu gibi artık bankalar kağıt ortamındaki akreditifleri güvensiz oldukları için
tercih etmemektedirler ve bankalar arasında açılan akreditiflerin büyük
çoğunluğu elektronik ortamda açılmaktadır. Halbuki hala geçerli yasalarda
akreditif mektup olarak tarif edilmektedir. Sonuç olarak elektronik belgelerin
önündeki asıl engelin hukuksal altyapıdan çok internet üzerindeki güvenlik
sorunları , internet penetrasyonunun düşüklüğü ve ortak standartların
belirlenmeyişinin olduğu anlaşılır. SWIFT gibi belirli bir sektörde kullanılan
güvenli sistemlerin tüm ticari işlemleri kapsayacak şekilde bir elektronik belge
platformuna dönüştürülmesi maliyetinden dolayı başarılı olamaz. Çünkü küçük
ticari firmaların bankalar veya diğer finans kurumları gibi bu tür pahalı
sistemlere yatırım yapması mümkün değildir. Elektronik ticari belgelerin
yayılması ancak web tabanlı uygulamalar ile mümkündür. Bu uygulamaların
yayılması ise güvenlik sorunlarının tam olarak çözülmesi ve standardizasyonun
sağlanması ile doğrudan ilgilidir.
Sonuç olarak AB ve ABD ‘de dijital imzanın yasallaşması ile elektronik belgelerin
hukuksal geçerliliği açısından büyük yol kat edilmiştir. Bu suretle hukuksal
temeli oluşturacak kaynaklar ortaya çıkmıştır. Birleşmiş milletler Uluslararası
Ticaret Hukuku Komisyonu – UNCITRAL (United Nations Commission on
International Trade Law) dünya üzerindeki hükümetler için örnek teşkil edecek
model yasalar oluşturmuş durumdadır. İnternet üzerindeki güvenlik
sorunlarının çözülmesi ve uluslararası XML standartlarının belirlenmesi ile
birlikte hukukun bu yeni ticari ortama uyumu sadece bir zaman sorunu haline
gelecektir. Zaman elektronik belgelerin lehine kağıt belgelerin ise aleyhine
işlemektedir.
9.e-Belgelerde Güvenlik
İnternet üzerinde elektronik belgelerin güvenliği kavramı aşağıda belirtilen dört
ana öğeden oluşmaktadır.
•
Kimlik doğrulanması:
Belgeyi gönderen kişinin kimliğinin belirlenmesi.
•
Yetkinin tesbit edilmesi:
Belgeyi gönderen ve imzalayan kişinin gönderdiği belgeyi imzalamaya
yetkili olup olmadığının belirlenmesi.
•
Bilgi bütünlüğü:
Belgenin içeriğinin internet üzerinde iletimi sırasında değişmeden
kalmasının güvence altına alınması.
•
Karıştırma:
Belge içeriğinin sadece gönderici ve alıcı tarafından görülebilecek şekilde
karıştırılması ve sadece son iletim noktasında özgün haline gelmesidir.
Tüm bu güvenlik öğeleri kriptografi yöntemleri ile çalışan açık anahtar
altyapısını kullanan onay otoritelerinin varlığı ile gerçekleştirilebilir.
Tanım V.9.1
CA
İngilizce Cetificate Authority kelimelerinin kısaltılmış halidir. Onay
otoritesi anlamına gelmektedir. Kendilerine özgü dijital imzalarını
oluşturmaları için kullanıcıları adına dijital sertifikalar tanzim eden
güvenilir üçüncü parti olarak adlandırılan organizasyonlara verilen
isimdir.
Açık anahtar altyapısı kullanıcıların biri açık biri kapalı iki anahtar vasıtasıyla
birbirlerine şifreli mesaj gönderebildikleri sistemin adıdır. Bir gizli anahtar
tarafından şifrelenen belgeler ancak o gizli anahtar ile uyumlu olan bir açık
anahtar vasıtasıyla çözülebilir. Bu durumda belgenin sadece gönderildiği kişi
tarafından okunması garanti altına alınmış olur. Bu sistemde kullanıcıların
kimlik doğrulaması güvenilir üçüncü taraf konumunda olan onay kurumlarınca
gerçekleştirilir. XML belgelerine açık anahtar altyapısı – PKI (Public Key
Infrastructure) teknolojisi kullanmak suretiyle dijital imza eklenebilmektedir.
Web tabanlı olarak kulanılan XML belgeleri HTML gövde içersine gömülmüş
XML imleri içeren melez bir dil olan XHTML ile hazırlanmaktadır.
Tanım V.9.2
XHTML
İngilizce Extensible Hypertext Markup Language kelimelerinin
kısaltılmış halidir. HTML ve XML dillerinin ortak olarak kullanıldığı
dil türüdür. Web tabanlı form tarzında elektronik belgelerin
hazırlanmasında kullanılmaktadır. HTML gövdesi içersine XML
imlerinin gömülmesi suretiyle hazırlanır.
XHTML dili ile hazırlanan bir elektronik belgenin HTML gövde , gövde içine
gömülmüş XML imleri ve açık anahtar altyapısı ile belgeye eklenmiş olan dijital
imzadan oluşan üç ana parçası bulunmaktadır.
Şekil V.9.1
XHTML
FORMATINDA
BiLEŞENLERi
HAZIRLANMIŞ
Başvuru Formu
Adı
:
Soyadı
:
Adresi
:
Telefon
:
*********
*********
*********
*********
İmza
:
*********
Tarih : *********
► HTML ► XML ► PKI
BİR
e-BELGENİN
Tanım V.9.3
DİJİTAL İMZA
Islak imza bir kimsenin , bir yazının altına bu yazıda yazılanlanları
onayladığını belirtmek için her zaman aynı biçimde yazdığı ad veya
işarettir. Dijital imza ise elektronik ortamda gönderilen bir belgeye
eklenen ve göndericisinin kimliğini ve yetkisini belirten dijital koda
verilen
isimdir. Islak imzaya benzer olarak kişinin belgede
yazılanları onayladığını belirtir.
Dijital imza prosedürü belge içeriğinin sadece gönderici ve alıcı tarafında
görüntülenmesini sağlamak için karıştırma işlemi ile başlar , sonra belgeye
kişiye özel gizli anahtar eklenir. Bu suretle belgeye dijital imza eklenmiş
olur.
Şekil V.9.2
DİJİTAL İMZA PROSEDÜRÜ
Orjinal
Belge
Belge
İçeriğinin
Karıştırılması
Gizli
Anahtar
Eklenmesi
Dijital
İmzalı
Belge
Elektronik ortamda bir kişinin kimliğinin tesbit edilmesi kullanıcı adı ve şifre
vasıtasıyla yapılmaktadır. Açık anahtar altyapısı – PKI (Public Key Infrastructure)
teknolojisi sayesinde belgeler kullanıcı adı ve şifre ile kimlikleri belirlenen kişiler
tarafından elektronik ortamda imzalanabilmektedir. Bu sistemde kişilerin
kimlikleri bir onay otoritesi tarafından doğrulanmaktadır.
Tanım V.9.4
KARIŞTIRMA (HASHING)
Bir elektronik belgenin içeriğinin sadece gönderen kişi tarafından
bilinen bir formül doğrultusunda karıştırılarak okunamaz duruma
getirilmesidir.
Dijital imzanın ıslak imzaya gore pek çok avantajları bulunmaktadır. Öncelikle
ıslak imzanın gerçekten kime ait olduğunun tesbit edilmesi uzun bir prosedür
gerektirmektedir. Kağıt belgeler üzerindeki imzaların doğruluğunun teyit
edilmesi imza sirkülerleri ile yapılmaktadır. Fakat ayrıca imza sirkülerin sahte
olup olmadığının veya süresinin geçip geçmediğinin tesbit edilmesi
gerekmektedir. Bir elektronik imzanın ise doğrulunun teyit edilmesine gerek
yoktur. Çünkü belge üzerindeki imza tarfsız bir onay otoritesi tarafından
doğruluğu onaylanmış bir şekilde gelmektedir.
Islak imzanın yetki durumununda ayrıca teyit edilmesi gerekmektedir. İmzayı
atan kişinin adına imza attığı kurumu hangi konularda temsil etmeye yetkili
olduğunun tesbit edilmesi gerekmektedir. Fakat elektronik imzanın yetki
durumu onay otoritesi tarafından teyit edilmiş şekilde geleceği için ayrıca yetki
teyit
işlemine gerek kalmamaktadır.
Elektronik ortamda sisteme yetki
tanımlamaları yapılmak suretiyle kişilerin yetkili olmadıkları belgeleri
göndermeleri baştan kısıtlanacağı için bir elektronik belge üzerindeki dijital
imzanın ayrıca yetkili olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur.
Ayrıca ıslak olarak imzalanmış bir belge üzerine sonradan ekleme veya tahrifat
yapılıp yapılmadığının tesbit edilmesi zordur. Halbuki elektronik imza
prosedürü belge bütünlüğünüde garanti altına almaktadır. Ayrıca belge içeriği
gönderici ve alıcı dışında biri tarafından okunamayacak şekilde karıştırılmış
olarak gönderilmektedir. Buda belgenin güvenliği yanında gizliliğinide garanti
altına almaktadır.
Bir belge dijital olarak imzalandığı anda zaman etiketi belge üzerine eklenir ve
bu suretle belgenin tam olarak hangi tarih ve saatte imzalandığı kolayca tesbit
edilmektedir.
XML formatında web tabanlı bir elektronik belgeye sadece görüntüleme yetkisi
olan kişiler tarafından istenilen zamanda internet bağlantısı bulunan her yerden
ulaşılabilir. Kişilerin belgeyi yanında taşıması gerekmemektedir. Bu durum
değerli belgelerin çalınma riskinide ortadan kaldırdığı için önemli bir güvenlik
unsurudur. Aynı şekilde belgelerin fiziksel olarak ofis ortamında tutulması ve
arşivlenmesi gerekmediği için kaybolması ve istenmeyen kişilerin eline geçmesi
engellenmiş olur.
Kullanılan elektronik imza çeşitleri arasında en güvenli olanları PKI sertifikaları
ve biyometrik imzalardır. Ayrıca ıslak imzanın bir resim dosyası halinde
elektronik belgeye bir kullanıcı adı ve şifre eşliğinde eklenmesi suretiyle yapılan
farklı elektronik imza yöntemleri mevcuttur. Fakat bu yöntemler belge
bütünlüğünü garanti altına almamaktadır.
Tanım V.9.5
BİYOMETRİK
Kişiye özel biyolojik karakteristikleri inceleyen bilim dalıdır.
Bilgisayar güvenliği alanında , bigisayarlar tarafından kimlik
tesbitinin kişinin biyolojik karakteristikleri sayesinde yapılması
anlamına gelmektedir. Örnek olarak parmak izi , ses ve göz
bebeklerinden kişinin kimliğinin tesbit edildiği yöntemler verilebilir.
Tüm avantajlarına rağmen halen internet ortamında ciddi güvenlik açıkları
bulunmaktadır. Elektronik belgelerin kullanımlarının yaygınlaşması için
öncelikle internet üzerinde güvenlik konusuna ağırlık verilmesi gerekmektedir.
İkinci önemli konuda ortak standartların tesbit edilmesidir. Zaman içersinde bu
engeller aşıldığı taktirde elektronik belgeler ticari hayatta çok önemli bir yer
tutacaktır.
10.Gelecekte e-Belge
Elektronik belgeler ülkelerin ticari stratejileri üzerinde ve şirketlerin elektronik iş
stratejileri üzerinde önemli değişikliklere sebep olmuştur. Uluslararası düzeyde
birleşmiş milletlerin ve özel sektörde küresel şirketlerin öncelikli stratejisi tüm
dünyada kullanılacak ortak elektronik belge standartlarına ulaşmak ve internet
güvenliğinin ticari işlemlerin riskini düşürecek şekilde arttırılmasıdır. EDI
standartlarının küresel anlamda beklenen oranda yayılmamış olması ve halen
büyük oranda ticari faaliyetlerde kağıt belgelerin kullanılmasına devam edilmesi
internetin tüm teknolojik gelişmelere rağmen ticarete beklenen katma değeri
katamamasına sebep olmaktadır. Bu çıkmazın çözüm yolu XML teknolojisidir.
XML teknolojisinin gelişmesi ve ortak standartlara doğru yol alınmaya
başlanması artık kağıt belgelerin sonunun yaklaştığına dair belirtiler olarak
değerlendirilmelidir. Tüm iş süreçlerinin internet üzerinden yürütüleceği ve
küresel bazda kurumlar arası entegrasyonun sağlanacağı günler yaklaşmaktadır.
İnternet devriminin ikinci evresi başlamıştır ve önümüzdeki günlerde ticaret
hayatında büyük değişiklikler olacaktır. Bu bağlamda şirketlerin özellikle
elektronik belgeleri stratejik seviyede ele alma zorunlulukları vardır. Elektronik
belge stratejisi belirlenirken şirketlerin öncelikle iş süreçleri üzerine
yoğunlaşmaları gerekmektedir ve iş süreçleri elektronik belgeler ile uyumlu
şekilde tasarlanmalıdır. Sistem farklı formattaki elektronik belgeleri ve elektronik
imzaları desteklecek şekilde tasarlanmalıdır.
Sonuç olarak şirketlerin elektronik iş stratejilerinin en önemli kısmını elektronik
belgelerin oluşturması gerektiği söylenebilir. Şirket içi ve dışı tüm iletişimin
elektronik imza kullanılmak suretiyle elektronik belgeler vasıtasıyla yapılması ve
çok detaylı bir içerik yönetimi sisteminin teşkil edilmesi gerekmektedir.
~@~
TARTIŞMA KONUSU V.1
ORTAK e-BELGE STANDARTLARININ BELİRLENMESİ : e-BELGELERİN
TEKELLEŞMESİ
Bolero Internetional Ltd. günümüzde elektronik belge uygulamaları konusunda
önderliği elinde tutmaktadır. SWIFT sisteminin finans sektöründe yakaladığı
başarıya benzer bir gelişim süreci içersine girmiştir. SWIFT günümüzde bankalar
arasında uygulanan elektronik ödeme ve iletişim yöntemi olarak alternatifsiz bir
konuma gelmiştir. Bolero ise dış ticarette kullanılan tüm kağıt belgelerin
elektronik eş değerlerini devreye sokmak istemektedir. Bu suretle Bolero sistemi
içersine giren firmalar ciddi maliyet düşüşlerinden dolayı pazar paylarını
arttırırken sistem dışında kalanlar zamanla pazar paylarını kaybedeceklerdir.
Yani sistem dışında kalanlar yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalcaklardır.
Eski sistemleri kullanan küçük şirketler ve gelişmemiş ülkeler ticaret sistemi
dışında kalma tehlikesiyle karşılaşabilecektir. Aynı durum SWIFT sistemi
örneğinde yaşanmıştır. Günümüzde SWIFT sistemini kullanmayan bir bankanın
uluslararası bankacılık yapması çok zordur.
Yukarıda belirtilen görüşler doğrultusunda , Bolero’nun zaman içersinde dış
ticaret belgeleri konusunda tekel oluşturmasının ne gibi sonuçlar
doğurabileceğini tartışınız.
Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com adresine
gönderebilirsiniz.
• http://www.UNeDocs.org
Birleşmiş milletler elektronik belge projesi – UNeDocs hakkında yukarıda
verilen web adresinden bilgi toplayınız.
• http://www.bolero.net
Yukarıda verilen adresten Bolero Internetional Ltd. şirketinin amaçlarını
ve bu sistemi kullanan dünya üzerindeki küresel şirketlerin isimlerini
tesbit etmeye çalışın.
ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI V.1
Kaynak:Bolero International Ltd. ; www.bolero.net
KOLOMBiYA KAHVE YETİŞTİRİCİLERİ MİLLİ FEDERASYONU
FNC (The National Federation of Coffee Growers of Colombia)
Dünyanın en büyük kahve ihracatçısı olan FNC kolombiyalı 560 bin kahve
yetiştiricisinden topladığı kahveleri 5 kıtada bulunan müşterilerine ihraç
etmektedir. FNC kendi öğütme tesisleri , kendi limanı ve kendi depolarından
oluşan büyük bir altyapıya sahiptir. Kahve fiyatlarının son 30 yılın en düşük
seviyesine ulaşması FNC ‘nin verimi arttırmak için iş süreçlerini yeniden gözden
geçirmesine sebeb olmuştur. FNC öncelikle müşterilere büyük esneklik sağlayan
online sipariş sistemini kurmuştur. Fakat bu sistem ile istenilen verimlilik artışı
sağlanamamıştır. Çünkü online sipariş almak yeterli değildir. Sipariş alma işlemi
dışındaki tüm diğer işlemler hala kağıt üzerinde yürütülmektedir. Kayıp olan ,
yanlış düzenlenen , geciken kağıt belgeler , fazladan ödenen depo ve faiz
giderlerine sebeb olmaktaydır. Kağıt bazlı dış ticaret belgelerinin hazırlanması ,
kontrolü , düzeltilmesi ve gönderilmesi için fazla sayıda personele ihtiyaç
duyulmaktaydır. Ayrıca kağıt belgelerin riskli ve yavaş olması finansal
maliyetleride arttırmaktadır. Sonuç olarak FNC kahve alıcıları ile arasındaki
işlemleri Bolero sistemi vasıtasıyla yürüterek , kağıt belge devrine son verme
kararı aldı. Ticari işlemlerini başta BK-Bolero Konşimentosu (BBL-Bolero Bill of
Lading) olmak üzere Bolero’nun XML formatındaki elektronik belgelerini
kullanmak suretiyle yürütmeye başladı. Aşağıdaki diyagramda elektronik
ortamdaki iş süreçleri görülmektedir. Aşağıdaki diyagramda görüldüğü gibi
malın mülkiyetini temsil eden BK-Bolero Konşimentosunun el değiştirmesi ile
ters yönde mal ve para hareketi gerçekleşmektedir. Nakliyeci malı teslim
aldığında BK’yi tanzim etmektedir. Yükleyici firma olarak FNC ‘yi rehin bankası
olarakta ihracatçının bankasını atamaktadır. Sonuçta paranın ödenmesi karşılığı
BK üzerindeki rehin kaldırılıp mal nakliyeci tarafından alıcıya teslim
edilmektedir. Bolero sistemi ile gerçekleşen kahve ticaretinde ihracatçı , ithalatçı,
taşıyıcı ve bankalar olmak üzere dört taraf bulunmaktadır ve bu sistemin
kullanılmasından bu dört tarafta aynı anda zincirleme olarak maliyet düşüşü
sağlamaktadır. Yani FNC kendi iş süreçlerinde maliyet düşüşü sağlamanın
yanında , müşterisi olduğu banka ve nakliye firmalarınında operasyonel
maliyetlerinin düşmesine sebeb olmuştur. Yukarıdaki diyagramda görüleceği
gibi FNC ile alıcılar arasındaki işlemler , ödemenin gerçekleşmesi karşılığında
bankaların malın mülkiyetini temsil eden Bolero konşimentosunu alıcıya teslim
etmesi temel mantığına göre işlemektedir.
1B
K
FNC
5B
NAKLİYECİ
KAHVE
$
K
İTHALATÇI
KAHVE
2B
$
K
İHRACATÇININ
BANKASI
4B
K
$
İTHALATÇININ
BANKASI
3B
K
genişletirsek bu sistem
sayesinde
SORU :
maliyetleri düşürülebilecek kurum
Elektronik belge sistemi kullanan tüm sayısını tesbit etmeye çalışın.
tarafların maliyetlerinde zincirleme bir
düşüşe sebeb olmaktadır. Yukarıdaki
diyagramı dış ticaretteki tüm iş
süreçlerini dahil etmek suretiyle
Referanslar
SMITH, Bruce : “eCommerce in Government” ,
March 2002 ; Presentation to the National association of Local Government
Auditors
HANCOCK, Wayland : “Securing and storing e-documents” , 22.01.2001 ;
Network World Technology Executive Newsletter
“Guide to Bolero XML – Version 3” , October 1, 2001 ; Bolero Internetional Ltd.
ASHLEY, Steven M. ; KENNISON, Craig R. : “Secure e-Document Delivery” ,
October 2000
“eUCP – Supplement to UCP500 for Electronic Presentation” , 1 April 2002 ;
ICC- International Chamber of commerce
BULDAS, Ahto : “On Long-Term Validation of e-Documents”, Cybernetica
akadeemia , Estonia
LEVITT, Jason “From EDI to XML and UDDI : A Brief History of Web
Services” , October 1, 2001 ; www.informationweek.com
MARCHAL, Benoit : “XML By Example” ,
2000 ; QUE
PANDEY, Pramod : “Bolero for Decision Makers ” , 2000 ; Webcommerce
Publication
“Bolero XML Guide to eUCP” , July 31, 2002 ; Bolero Internetional Ltd.
WILDE, Candee “Legally Binding e-Documents Move Closer to Reality” ,
March 6, 2002 ; www.informationweek.com
1.Ticaret Noktası Kavramı
1992 yılının şubat ayında Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı –
UNCTAD (United Nations Conference on Trade and Development) tarafından
Ticarette Etkinlik İnsiyatifi – TEI (Trade Efficiency Initiative) adı altında bir
komisyon kuruldu. Bu komisyonun ana amacı Birleşmiş Milletler Ticaret
Noktaları Programını – TPP (Trade Point Program) uygulamaktı. Bu program
çerçevesinde dünya üzerinde Birleşmiş Milletler ve devletler
tarafından
desteklenen Ticaret Noktaları oluşturulmaya başlandı. Ticaret Noktası fikrinin
ana çıkış noktası bu insiyatif olmasına rağmen , Ticaret Noktası programı
çerçevesinde dünya üzerinde oluşturulan 200’e yakın Ticaret Noktası, program
başlatalı 10 yıl geçmiş olmasına rağmen hiç biri gerçek Ticaret Noktası olarak
nitelendirilemeyecek durumdadır ve B2B sitesi olmaktan daha ileri gidememiş
birer ticari portal olarak faaliyetlerini sürdürmektedirler. Birleşmiş milletler
tarafından yürütülen projelerin detaylarına son konuda değinilecek olup ilk üç
konuda
esas olarak gerçek Ticaret Noktasının
nasıl olması gerektiği
anlatılacaktır. Ayrıca Birleşmiş Milletler ve devletler tarafından desteklenen
Ticaret Noktalarının yerine özel sektör tarafından oluşturulan Ticaret
Noktalarının gerekliliğine değinilecektir.
Birleşmiş milletler tarafından yürütülen Ticaret Noktaları Programı bölgesel
bazda Ticaret Noktaları oluşturulması ve bu Ticaret Noktalarının Küresel Ticaret
Noktası Ağı - GTPnet (Global trade Point Network) adı verilen bir ağ ile
birbirine bağlanması gibi internet ile ters düşen bir mantıkla kurulmuştur.
Halbuki internet coğrafi sınırları tanımaz. Bu nedenden dolayı Birleşmiş Milletler
Ticaret Noktaları programı kapsamında kurulan Ticaret Noktaları bu kitapta
tanımlanacak olan gerçek Ticaret Noktasının fonksiyonlarından sadece ülke bazlı
ePazaryeri uygulamasını kapsamaktadır. Tam fonksiyonel bir Ticaret Noktası
aşağıdaki gibi tanımlanabilir :
« Ticaret Noktası tüm ticari işlemlerin başından sonuna kadar
internet ortamında yapılmasını sağlayan, ticaretle ilgili tüm
öğelerin verimli şekilde bir araya getirildiği , ticari işlemlerde rol
alan tüm kurum ve kuruluşların ortak bir platformda belgeli ve
belgesiz olarak iletişimde bulunmalarını sağlayan sanal ticaret
merkezidir. Ticaret Noktası ticaret yapan kişi veya kurumların kağıt
belge kullanmadan, fiziksel dosya açmadan , yapacakları ticari
işlemlerin
pazarlamadan operasyonel işlemlere kadar tüm
aşamalarının tek bir referans altında yürütüldüğü , sorgulandığı
,otomatik olarak muhasebeleştiği ve vergilendiği bir sanal ortam
sayesinde fiziksel büroya olan bağımlılıklarını azaltarak , kırtasiye
ve eleman maliyetlerini düşürüp bürokrasiyi azaltan , işlem hızlarını
artıran akıllı elektronik belgeler kullanan web tabanlı bir
sistemdir .»
Ticaret Noktasının etkinliğini arttırmak için bireysel ve karma hizmetlerin
üçüncü bir boyut olarak eklenmesi gerekmektedir. Sadece kurumları bir araya
getiren bir platform olarak tanımlamak hata olur. Birleşmiş Milletler desteği ile
veya özel girişimciler tarafından kurulan Ticaret Noktalarında rastlanan temel
hata budur. Sadece kurumlara yönelik olarak kurulan ve internet üzerinden
kurumlar arası ticari iletişimini (B2B) ön planda tutacak şekilde tasarlanmış bu
ticari portallar ikinci konuda ayrıntısı ile değinilecek olan Ticaret Noktası
fonksiyonlarından sadece kurum-kurum ePazaryeri veya ürün bazında alıcısatıcı arası iletişim fonksiyonlarını yerine getirmektedirler.
Tanım VI.1.1
AKILLI ELEKTRONİK BELGE
e-belge bir onay otoritesi tarafından taşıdığı imzanın doğruluğu ve
içeriğinin orjinal olduğu teyit edilmiş olan , herhangi bir bilgisayar
programı vasıtasıyla oluşturulmuş yazı , resim veya ses içeren bir
dosyadır. Akıllı elektronik belge ise kullanıldığı işlem için özel olarak
tasarlanmış , kendisi vasıtasıyla gerçekleştirilecek iş süreçlerini bilen,
değerlendiren ve kısmen otomatik olarak yerine getiren belgelerdir.
Örnek olarak düzenlendiği zaman damga vergisi doğacağını bilen ve
vergiyi düzenlendiği anda tahakkuk ettirip , kendisini tanzim eden
kişinin banka hesabından tahsil ederek ilgili vergi dairesinin
hesabına yatıran bir belge verilebilir. Ticari işlemler çok taraflı
olduğu için , tüm iç ticaret ve dış ticaret işlemlerinde tam
otomasyonun sağlanabilmesi için tüm ticari tarafları bir araya
toplayan entegre bir sistem (Ticaret Noktası sistemi) üzerinde çalışan
akıllı belgelerin kullanılması gerekmektedir.
Önceki bölümlerde de aktarıldığı gibi , internet üzerinden sadece alıcı ve satıcı
arasında iletişim kurulması yeterli değildir. Çünkü alıcı ve satıcının birbirlerini
bulmasına kadar ki süreç elektronik ortamda gerçekleşmesine rağmen , sonraki
tüm aşamalarda ticari işlemler klasik uygulamalar dahilinde kağıt ortamında
gerçekleşmektedir. Amaçları alıcı ve satıcıyı elektronik ortamda bir araya
getirmek olan B2B sitelerinin ticari işlemlere yeterli katma değeri
kazandıramamasının temel sebebide budur. İnternet vasıtasıyla bir firmanın
potansiyel pazarının artması o firmanın ticaret hacminin artacağı anlamına
gelmemektedir. Önemli olan iş süreçlerinin tümünün internete uyumlu hale
gelmesi ile birlikte maliyetlerin düşmesi ve ürün kalitesinin artmasıdır. Ancak bu
durumda internet sayesinde arttırılan potansiyel pazara ürün satmak mümkün
olabilecektir. Buda ancak internet üzerinde tüm ticari unsurları ve tarafları bir
araya getiren ve bu taraflara ortak standartlara sahip elektronik belgeleri
kullanmak suretiyle ticaret yapma fırsatı tanıyan Ticaret Noktaları ile mümkün
olabilir. Ortak standartlar ve taraflar üzerinde hukuki bağlayıcılığı olan
elektronik belgelerin kullanılabilmesi için tarafsız bir otoritenin varlığına ihtiyaç
vardır. Taraflara etkin iletişim imkanı sağlayan ve aynı zamanda elektronik
noter fonksiyonunu yüklenecek olan bu otoriteye Ticaret Noktası adı
verilmektedir. Ticaret Noktasının tanımını yaparken ticaretle ilgili tüm unsurları
ve tarafları etkin bir şekilde bir araya getiren platform olarak tanımlamıştık.
Etkin olarak bir araya getirme fonksiyonunu sağlayacak olan hukuksal
geçerliliğe haiz elektronik belgelerdir. Bu belgelerin hukuksal geçerliliğini
sağlayan unsur ise taşıdıkları dijital imzadır. Elektronik belgelerin taşıdıkları
imzaların geçerliliği ve belgenin güvenliği bir onay otoritesi tarafından
sağlanmaktadır. e-Belgeler konusunda ayrıntısıyla değinildiği gibi elektronik
belgelerin kağıt belgelere göre sayısız üstünlükleri bulunmaktadır. e-Belgelerin
kağıt belgelerin yerini alması ile birlikte operasyonel maliyetler minimuma
inecektir. Buda firmaların pazarlama ve araştırma-geliştirme faliyetlerine daha
fazla kaynak ayırmalarını , sonucunda da daha kaliteli ürünlerin ortaya çıkması
ve ticaretin kolaylaşmasıylada tüm dünya genelinde ticaret hacminin ve refahın
artması anlamına gelmektedir. Ticaret Noktası kavramının arkasındaki temel
felsefede budur. Günümüzde şirket içi elektronik iş uygulamaları çok gelişmiş
olup çoğu büyük şirket iç iletişimlerini verimli bir şekilde elektronik ortama
taşımış durumdadır. Fakat başka bir ülkede bulunan bir firma ile dış ticaret
yapacağı zaman veya yurt içindeki ticari faaliyetlerini yürütürken kullanıcağı
belgeler kağıt olacağı için aynı verimli iş süreçlerini dış iletişiminde
uygulayamamaktadır. Ticaret Noktasının amacı ticaretin tüm taraflarını ortak
standartlarda elektronik belgeleri kullanabilecekleri böylelikle iç ve dış iş
süreçlerini birbirleri ile entegre edebilecekleri bir platformu oluşturmaktır. Bu
suretle bürokrasi ve kağıt işi azalacağı için firmalar zaman ve iş gücünden
tasarruf edecekler ve maliyetlerini düşüreceklerdir. İş süreçlerini basitleşmesi
özellikle küçük firmaların ürünleri için potansiyel pazarlarını gerçekten
arttırmaları anlamına gelmektedir. B2B , ürün bazında ePazaryeri gibi
uygulamalar ile potansiyel pazarını genişleten firmalar gerçekte aşırı mevzuatsal
düzenlemeler , gereksiz derecede karmaşık dış ticaret ödeme yöntemleri ve
öngörülemeyen maliyetlerin (ülke gümrüklerinin özelliklerinden veya belgelerin
kaybolması vs. gibi gecikmelerden doğan antrepo masrafları , demoraj gibi)
bulunması küçük firmaların dış ticaret yapmasını zorlaştırmaktadır. Halbuki dış
ticaret işlemlerinin başından sonuna kadar elektronik belgeler kullanılmak
suretiyle yapılabildiği , sigorta şirketleri , bankalar , devlet kurumları , nakliye
şirketleri , ticaret ve sanayi odaları , gümrük idareleri , gözetim şirketleri vs. gibi
tüm ticari tarafları bir araya getiren bir sistemin bulunması , sadece maliyetlerin
düşürülmesi değil daha önemlisi maliyetlerin öngörülebilir olmasını
sağlayacaktır. Örnek olarak elektronik belgelerin kaybolma , çalınma ve postada
gecikme riskleri yoktur. Ayrıca elektronik belgelerin kullanıldığı bir sistemde iş
süreçlerine insan müdahalesi en aza indiği için rüşvet vs. gibi beklenmeyen
talepler ile karşılaşmak mümkün değildir. Sistem işlemin türüne göre önceden
maliyetleri hesaplayabileceği için maliyetler öngörülebilir duruma gelecektir.
Maliyetlerin öngörülebilir olması ticari riskin en aza inmesi anlamına
gelmektedir ki buda finansman maliyetlerinin azalması anlamına gelmektedir.
Dış ticaret işlemlerinde riskleri ortadan kaldırmak için dış ticaret firmaları
tarafından faktöring kuruluşlarına veya bankalara ödenen komisyonlar ciddi bir
maliyet oluşturmaktadır. Sistem kullanıcıları standartlar dışına çıkmamaya
zorlayacağı için yanlışlık yapma riski de en aza inecektir. Sistem satılan malın
cinsine ve satıldığı ülkenin mevzuatına uygun işlem türlerine izin verip uygun
olmayan işlemlerin yapılmasına müsaade etmeyeceğinden , kullanıcıların çok
detaylı bilgiye sahip olmadan çok karmaşık dış ticaret işlemlerini bile kolayca
yapılmalarını sağlayacaktır. XML formatındaki belgelerin farklı dillerde
görüntülenebilme özelliği sayesinde farklı ülkeler arasındaki iletişim
kolaylaşacaktır. Kullanıcılar belgeleri kendi dilleri ile hazırlaya bilecektir. Bu
belgeyi görüntülemek isteyen diğer kurumlarda kendi dillerinde aynı belgeyi
görüntüleme imkanı sağlayacaktır. Bu uluslararsı ticarette dil engelini çözecek
bir gelişmedir.
Sonuç olarak uluslararası pazarlarda rekabet eden firma sayısının artması ve
aracıların azalması ürün fiyatlarının dünya genelinde düşmesi anlamına
gelmektedir. Yukarıda değinilen konulardanda anlaşılacağı üzere Ticaret
Noktası sadece elektronik belgelerin ticarete taraf olan kurumlar arasında
gönderilmesini , belgelere elektronik imza eklenmesini ve elektronik olarak
arşivlenmesini sağlayacak bir kurum değildir. Elektronik belgelerin taraflar
arasında gönderilmesinin yanında tüm tarafların elektronik iş sistemlerini
entegre etmelerini sağlayacak , tüm iş süreçlerini kapsayan web tabanlı
elektronik sistemdir. Kurumlar bu sistemi kendi sistemlerinden bağımsız
olarakta kullanabilecekleri için organizasyonların fiziksel büroya olan
bağlılıklarıda azalacaktır. Bu durum ev ofis denilen ticari oluşumların ticari
hayatta daha etkin olmasını ve serbest çalışma kavramının dahada gelişmesi
sonucunu doğuracaktır. Tüm bunlar maliyetlerin düşmesine sebep olacaktır.
Esas amaç çağımızın en etkin iletişim aracı olan internetin ticari işlemlerin her
aşamasında en iyi şekilde kullanılmasıdır. Kullanıcılar tarafından web üzerinde
eş zamanlı olarak görüntülenebilen XML formatlı elektronik belgelerin
kullanılmaya başlanması iş süreçlerinin internette taşınması yolunda büyük bir
adım olmuştur. Fakat sadece elektronik belgelerin kurumlar arasında gidip
geldiği bir ortam oluşturmak yeterli değildir. Önemli olan ticari süreçlerin
otomasyona sokulmasıdır. Gelişen bilgisayar teknolojileri sayesinde pek çok
kurum iç iş süreçlerini kısmen otomasyona sokmuştur. Fakat dış süreçler için
böyle bir durum söz konusu değildir. XML teknolojisi ile oluşturulmuş
elektronik belgelerin tüm kurumların sistemleri ile entegre olmalarını sağlayacak
web tabanlı bir sistemin kurulması dış iş süreçlerinin otomasyonu için bir
gerekliliktir. Ticaret Noktası sistemini kullanacak olan tüm kurumların sistemleri
ile entegre akıllı elektronik belgelerin uluslararası standartlarının belirlenmesi
gerekmektedir. Kağıt belgelerin tüm hukuksal özelliklerine sahip elektronik
belgelerin kullanılmaya başlanmasıda tam fonksiyonlu bir Ticaret Noktası
oluşturulması için yeterli değildir. Asıl olarak tasarlanması gereken belgeler , iş
süreçlerini bilen , bu süreçleri ya otomatik olarak gerçekleştiren ya da
kullanıcıları yönlendiren akıllı elektronik belgelerdir. Bu belgeler sayesinde iç iş
süreçlerinin otomasyonu ve iç iletişimin etkinleştirilmesinin yanında dış iş
süreçlerinin otomasyonu ve dış iletişimin etkinleştirilmeside sağlanacaktır. Akıllı
belgelerin Ticaret Noktası sistemi üzerinden kullanılmaya başlanması ile birlikte,
üretimin elektronik ortamda izlenmesi , iş anlaşmalarının elektronik ortamda
yapılması , elektronik ortamda stok ve sevkiyat kontrolü ve vergilendirme
sağlanabilecektir.
İşlemlerin
elektronik
ortamda
otomatik
olarak
muhasebeleştirilmesi ve oluşturulan tüm belgelerin elektronik ortamda
arşivlenmesi mümkün olabilecektir. Özellikle elektronik arşivleme büyük
organizasyonlar için çok önemli bir Ticaret Noktası fonksiyonudur. Bankalar
veya devlet kurumları gibi büyük organizasyonlarda önemli evrakların 10 yıl
gibi bir süre için saklanması zorunluluğu vardır. Kağıt belgelerin 10 yıl boyunca
depolarda tutulması çok maliyetli bir iştir. En önemliside bu belgelere ihtiyaç
duyulduğunda arşivden çıkarılmalarının uzun zaman almasıdır. Halbuki
elektronik noter fonksiyonuna sahip olan Ticaret Noktasının sisteminde otomatik
olarak kayıt altına alınan ve elektronik ortamda tutulan belgelerin arşivlenmesi
için kurumların herhangi bir ek maliyet üstlenmelerine gerek yoktur. Ayrıca
belgelerin arşivden bulunması için günler veya haftalara gerek yoktur. Web
üzerinden sorgulama yapmak suretiyle bu belgelere ulaşmak mümkün olacaktır.
Sistem sorgulanan işlemle ilgili olan tüm kurumların sistemleri ile entegre
olacağı için , belgelerin tüm kurumlarda geçirdiği iş süreçleri ve ilgili oldukları
diğer belgelerde sistem üzerinden ayrıntılı olarak ve hızla sorgulanabilecektir.
Buna benzer çok önemli fonksiyonları yerine getirecek olan Ticaret Noktalarının
hızla ticari hayatta yer alabilmeleri için öncelikle Ticaret Noktası konusundaki
kargaşanın ortadan kaldırılması gerekmektedir. Günümüzde Ticaret Noktası adı
altında Birleşmiş Milletlerin bünyesinde oluşturulmuş olan 200’e yakın Ticaret
Noktasının fonksiyonları açısından bu kitapta tanımlanan Ticaret Noktası ile bir
ilgisi bulunmamaktadır. Bu durum temelde , Ticaret Noktası adı altında kurulan
bu organizasyonların kar amacı gütmeyen ve yavaş karar alma mekanizmalarına
sahip kuruluşlar olmalarından kaynaklanmaktadır.
İnternet bu güne kadar insanlık üzerinde etkili olan tüm buluşlardan daha
büyük etkileri olacak olan yeni bir iletişim aracıdır. Fakat unutmamak gerekir ki
çok yeni bir buluş olmasından dolayı henüz gerçek etkileri ortaya çıkmış
değildir. Henüz internet penetrasyonu pek çok ülkede yeterli seviyeye
ulaşmamış olsada , küresel iletişim hiç bir dönemde bu derece artmamıştır. Fakat
internetin asıl görünen etkisi ancak ticari hayatta etkin olarak kullanılmaya
başlanması ile ortaya çıkacaktır. Bilgisayar teknolojilerinin hızla gelişmesi ticari
kuruluşların iç iş süreçlerinde ciddi oranda verim artışına sebebiyet vermiştir.
Fakat dış iş süreçleri adını verdiğimiz , ticaret yapan kuruluşların , gümrükler ,
vergi daireleri gibi devlet kurumları ile veya sigorta şirketleri , nakliye şirketleri
vs. gibi kuruluşlar ile yürütmek zorunda oldukları iş süreçleri hala kağıt
ortamında yürütülmektedir. İnternet adı verilen günümüzün en güçlü iletişim
aracı bu süreçlerin tamamen dışında kalmaktadır. Bunun sebebi bu kurumların
internet üzerinde ortak standartlar ile çalışmamalarıdır. Çünkü her kurumun
sistemi kendi ihtiyaçları doğrultusunda ve kendi iç iş süreçlerine uygun olarak
tasarlanmıştır. Tüm kurumların sistemlerinin entegre edilmesi ve ortak
standartlara getirilmesi ise ancak tarafsız bir kurum tarafından
gerçekleştirilebilecek bir iştir. Bunu gerçekleştirmek için öncelikle ticari
işlemlerin basitleştirilmesi ve bu işlemlere ait iş süreçlerinin dünya genelinde
ortak standartlarının belirlenmesi ile işe başlamak gerekmektedir. İkinci olarak
bu elektronik iş standartlarına uygun iş süreçlerinin yürütülmesine müsait web
tabanlı bir sistemin kurulması gerekmektedir. Bu sistem alıcı-satıcı arasındaki
iletişim , alıcı ve satıcının diğer kurumlar ile (devlet kurumları , bireyler , sigorta
şirketleri , nakliye şirketleri vs.) iletişim sağlayıp ticareti başlatmalı ve
günümüzde kağıt belgelere dayalı olan tüm iş süreçlerini elektronik belgeler
vasıtasıyla yürütülmesini sağlamalıdır. Ayrıca tüm taraflara güncel ticari bilgiyi
sunmak suretiyle piyasalarda taraflar arası simetrik olmayan bilgiden
kaynaklanan sorunları giderebilmelidir.
Tanım VI.1.2
İNTERNET PENETRASYONU
İnternet girişim hızı olarakda tanımlanabilir. Bir insan topluluğunda
interneti aktif olarak kullanan bireylerin sayısındaki artış hızıdır.
Tüm bu fonksiyonların ilerki aşaması ise iş süreçlerini otomatik olarak
gerçekleştirecek akıllı elektronik belgelerin ticari hayata girmesidir. Bunun
anlamı tam otomasyon ve büroya olan bağımlılığın ortadan kalkmasıdır. Sonuç
olarak ticari işlem maliyetleri en az seviyeye çekilerek küresel olarak büyük ticari
kayıpların önüne geçilmiş olacaktır. İnternetin gerektiği şekilde verimli olarak
kullanılmasının yegane yolu budur. Bu sebepten dolayı Ticaret Noktalarının ,
Birleşmiş Milletler tarafından kurulan Ticaret Noktalarınında yetersizliği göz
önünde tutularak hızla özel sektör tarafından ele alınması mecburiyeti vardır.
Unutulmaması gereken şudur : « Ticaret Noktaları geleceğin ticari hayatına yön
verecek en önemli oluşumlardır ». Günümüz Ticaret Noktası yöneticilerininde
konuyu bu açıdan ele almaları gerekmektedir.
Ticaret Noktasının sağladığı :
•
İç ve dış iş süreçlerinin entegrasyonu .
•
Tüm kurum ve kuruluşlar arasında tek belge ve tek referans sisteminin
kullanılması.
•
Bir ticari işlemin tüm taraflarının tek çatı altında toplanması.
Sayesinde ticari işleme katılan tüm tarafların sistemleri arasında veri alış
verişinin ve iş akışının otomatik veya yarı otomatik olarak gerçekleşmesi ve bu
suretle en üst seviyede verim artışı sağlanması mümkün olacaktır.
V.Bölümün çıkmaz yol bahsinde sözü edilen internet çıkmazının açılmasının ve
internetin ticarete maksimum katma değeri kazandırmasının yegane yolu bu
kitapta ayrıntısıyla tanımlanan tam fonksiyonlu Ticaret Noktalarının teşkil
edilmesidir.
2.Ticaret Noktasının Fonksiyonları
Ticaret Noktasının aşağıda listelenen dört ana fonksiyonu bulunmaktadır.
•
Ticari taraflar arası belgesiz iletişim
•
Onay kurumu üzerinden elektronik belgeler vasıtasıyla iletişim
•
Ticari bilgi temini
•
Denetleme , istatistik ve raporlama fonksiyonları
Bu fonksiyonlar en önemli ve ana fonksiyon olan ticari taraflar arası iletişimden
başlayarak anlatılacaktır. Çünkü bir Ticaret Noktası oluşturabilmek için ana
çatıyı oluşturacak sistemin mutlaka ticari taraflar arası iletişimi en etkin şekilde
gerçekleştirebilecek bir yapıda tasarlanması gerekmektedir.
2.1. Ticari Taraflar Arası İletişim : Belgesiz İletişim Sistemi
Alıcı ve satıcı arasındaki ticari işlemler tarafları hukuki olarak bağlayıcı niteliğe
sahip belgeler vasıtasıyla yürütülmektedir. Fakat ticaretin başlangıç aşamasını
oluşturan alıcı ve satıcının buluşması , alım – satım şartları konusunda
anlaşmaları , tarafları bağlayıcı niteliği bulunmayan çeşitli iletişim yöntemleri
kullanılmak suretiyle yapılmaktadır. Taraflar arası belgesiz iletişimin
uygulandığı B2B ve B2C siteleri olarak nitelendirilen pek çok elektronik ticaret
sitesi bulunmaktadır. Fakat bu siteler sadece alıcı ve satıcıyı bir araya getirmekte
fakat asıl ticari işlemler yine kağıt ortamında gerçekleşmektedir. Bu bağlamda
Ticaret Noktasının kazandıracağı asıl katkı tüm ticari süreçlerin internet
üzerinden yürütülebilir duruma gelmesidir. Buda alıcı ve satıcıyı bir araya
getirmek fonksiyonundan başlayarak iki taraf arasındaki ticaretin daha ilerki
seviyelerinde gerleşecek işlemlere doğru tüm süreçlerin aynı platformda
birleştirilmesidir. Yani Ticaret Noktası ticaretle ilgili tüm tarafları ve unsurları bir
araya getirirken bu tarafların aralarında yürüttükleri tüm iş süreçlerini zaman
boyutunda da bir araya getirmektedir. Ticaret Noktasının belgesiz iletişim
aşamasında kazandıracağı katkılar şunlardır:
•
Taraflar arası tanışma ve iletişim kurulmasından başlamak suretiyle tüm
iş süreçlerini zaman boyutunda birleştirmek.
•
Kurum-kurum , kurum-birey ve birey-birey ePazaryerlerini entegre
ederek tüm ticari aktiviteleri kapsayan ticaret matriksinin çekirdeğini
oluşturmak.
•
Taraflar arasında e_posta sertifikaları kullanılmak suretiyle iletişimin
güvenli şekilde gerçekleştirmek.
Tablo VI.2.1
TİCARET NOKTASININ FOKSİYONLARI
1.TiCARi TARAFLAR ARASI iLETiŞiM : BELGESiZ iLETiŞiM
SiSTEMi
A-
Alıcı – Satıcı arası iletişim :
A1- ePazaryeri :
•
Kurum-Kurum ePazaryeri




•
•
Ticaret Rehberi
Ürün Bazlı ePazaryeri
Ülke Bazlı ePazaryeri
Sanal Fuar Alanı
Kurum-Birey ePazaryeri
Birey-Birey ePazaryeri
A2- TAS : Ticaret Alarmı Sistemi
B-
Diğer ticari taraflar arası iletişim :
B1- İnsan kaynakları portalı
B2- Danışmanlık portalı
B3- Lojistik portalı
B4- Sigorta portalı
B5- Gözetim portalı
B6- Finans portalı
2.ONAY KURUMU ÜZERiNDEN iLETiŞiM : eBELGE SiSTEMi
ABCDE-
eNoter ve Onay Otoritesi Fonksiyonları
Ticaret Noktası Tek Belge Sistemi
Tek Referans sistemi
Arşivleme Sistemi
Otomasyon
3.TiCARi BiLGi TEMiNi
ABCDEF-
Ticari Haber Bültenleri
Ülke Bilgisi
İçerik Paylaşımı
Akademik Çalışmalar
Eğitimler
Finans ve Risk Sermayesi
4.DENETLEME iSTATiSTiK VE RAPORLAMA
Her ne kadar başka iletişim kanalları kullanılanmak suretiyle ticari ilişki
başlatılabilsede tüm fonksiyonların ilerki aşamalara doğru etkin bir şekilde
kullanılabilmesi için taraflar arası tüm iletişimin başından itibaren Ticaret
Noktası üzerinden yürütülmesinin yararı vardır.
2.1.1 Alıcı-Satıcı Arası İletişim
Yukarıda da belirtildiği gibi Ticaret Noktasının amacı ticaretin tüm
unsurlarını ve taraflarını bir araya getirmektir ve ticarette alıcı ve satıcı
olmak üzere iki ana taraf bulunmaktadır. Ayrıca alım-satım işlemlerinde
devreye giren devlet kurumları , nakliye şirketleri vs. gibi kurum ve
kuruluşlar bulunmaktadır. Alıcı ve satıcı arasındaki iletişim Ticaret
Noktası üzerinden gerçekleşen iletişimin temelini oluşturmaktadır.
Kurumlar veya bireyler alıcı veya satıcı konumunda bulunabilirler ve
Ticaret Noktası bünyesinde alıcılar ile satıcıların kurum veya birey
olmasına bağlı olarak ayrı ayrı oluşturulmuş ePazaryeri modülleri
bulunmaktadır. Bu modüller ayrı ayrı alıcı ile satıcı arasında iletişim
fonksiyonunu yerine getirmekten ziyade birbirlerini bütünleyecek ve bir
ticaret matriksi oluşturacak şekilde tasarlanmalıdır. Ticaret Noktası
bünyesinde üç ana ePazaryeri bulunmaktadır.
A1) ePazaryeri Modülleri
•
Kurum-Kurum ePazaryeri
Ticaret Noktasına kayıtlı bulunan kurumlardan alıcı ve satıcı niteliğine haiz
olanların en etkin şekilde bir araya getirilmesi amacıyla oluşturulmuş web
tabanlı çalışan sistemler vasıtasıyla gerçekleşen Ticaret Noktası
fonksiyonudur. Bu fonksiyon aşağıda listelenen dört ana web platformu ile
yerine getirilmektedir.
•
Ticaret Rehberi
•
Ürün Bazlı ePazaryeri
•
Ülke Bazlı ePazaryeri
•
Sanal Fuar Alanı
Bu fonksiyonun etkin biçimde yerine getirilebilmesi için yukarıda
listelenen dört ana platformun birbirleriyle uyumlu şekilde çalışması
gerekmektedir.
1) Ticaret Rehberi
Farklı ülkelerde yerleşik Ticaret Noktasına kayıtlı uluslararası pazarda
veya kendi ülke iç pazarlarında aktif ürün talebi veya arzında bulunan
veya ürün talep ve arzında bulunmayıp sistem içersinde pasif durmayı
tercih eden tüm firmaların rakiplerini veya müstakbel iş ortaklarını
tanımak için kullandıkları arama modülüdür. Firmaların ülkesi , sektörü ,
ürünleri ve faaliyet alanları gibi ana kriterler çerçevesinde aranması ve
arama sonucunda derlenen ham bilgilerin rafine edilmesi , firmaların
derledikleri bilgileri kendi sistemlerine aktarmaları suretiyle saklamaları
veya firmalara tahsis edilen web alanının büyüklüğüne bağlı olarak web
üzerinde tutulması (firmaların büroya olan bağımlılıklarının azaltılması ve
firmaların gerekli bilgilere internet erişimi bulunan her yerden
ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla) gibi ana fonksiyonları yerine getiren ,
genel XML tanımlayıcıları vasıtasıyla indekslenmiş veriler ile doğru arama
sonuçlarının elde edildiği ticaret rehberi sayesinde firmalar piyasaya ürün
arz ve talebi gerçekleştirmeden önce rakipler veya potansiyel müşteriler
hakkında bilgi toplama imkanına sahip olurlar. Klasik yöntemler ile
yapılması mümkün olmayan sürat ve doğrulukta rakip firmalar veya
potansiyel müşteriler konusunda istatistiki bilgilere ulaşmak ve web
üzerinden bot’lar kullanmak suretiyle ham verileri hızlı bir şekilde ticari
bilgiye dönüştürmek mümkün olacaktır. Ticaret hayatında başarılı olmanın
ön koşulu pazarda faaliyet gösteren rakipler hakkında detaylı bilgiye sahip
olmak ve potansiyel müşteri portföyünün alım gücü ve beklentilerini
doğru değerlendirmektir. Bu bağlamda ticaret rehberi çok önemli bir
fonksiyonu yerine getirmektedir.
2) Ürün Bazlı ePazaryeri
Ticaret Noktasına kayıtlı firmalardan iç ve dış pazara aktif olarak ürün
sunan veya pazardan ürün talep eden firmaların piyasaya arz ettikleri
ürünlerin veya talep ettikleri ürünlerin niteliklerini girdikleri veri tabanına
bağlı olarak çalışan arama modülüdür. Ürünlerini piyasaya arz eden
firmaların stok durumları , siparişleri karşılama kapasitelerinin
izlenebildiği , ürün talep eden firmalarında hangi miktar ve hangi sıklıkta
ürün talep ettiklerine bağlı olarak satıcılardan özel fiyat talep edebildikleri ,
ürünlerin kalite ve satış koşullarına göre (taşıma ücretleri vs. göz önüne
alınmak suretiyle) fiyatlarının belirlendiği bir platformdur. Ürün bazlı
ePazaryerine arz edilen ürünler uluslararası gümrük tarifeleri istatistik
pozisyon numaralarına (HS-Codes ; Harmonized Standart Codes) göre veri
tabanına kayıt edilmektedir. Bu kodlar tüm dünya genelinde standart
olduğu için arama sonuçları doğru şekilde alınabilmektedir. Arama
kriterlerinde firmaların kalite belgelerine sahip olup olmadıkları ve firma
kapasitesinin uluslararası gözetim kuruluşlarınca tesbitide yer almaktadır.
Aynı şekilde ürün talebinde bulunan, fiyat veren kuruluşlarında üretim
kapasiteleri ve son kullanıcıya ulaşan dağıtım kanalı kapasitelerine göre
indirim talebinde bulunabildikleri bir ortam olan ürün bazlı ePazaryeri
tüm dünya çapında ürünlerin kalitelerine göre gerçek fiyatlarının oluştuğu
bir ortamdır. Dünya genelinde her ürün HS kodları adı verilen kendine
özgü bir koda sahip olduğu için firmalar kendi faaliyet alanlarındaki
ürünlerin kodlarına göre fiyat değişimlerini bu modül sayesinde anlık
olarak takip edebileceklerdir. Ürün pazarı sistemine alım-satım emri giren
firmalar piyasa koşullarına göre bu emirlerde her an değişiklik
yapabileceklerdir. Ayrıca hiç ürün satış veya alım emri girmeden de piyasa
koşullarını bu modül sayesinde takip etmek mümkün olacaktır.
3) Ülke Bazlı ePazaryeri
Direkt olarak kendilerine hedef pazar olarak belirlemiş oldukları ülkeye
yönelik pazarlama faaliyetlerinde bulunan firmaların kendileri ile aynı
sektörde veya farklı sektörlerde faaliyet gösteren fakat aynı ülke pazarında
yer alma çabası içersinde olan diğer firmaları bulması ve münferiden hedef
ülke pazarına girmeyi planlayan bu firmaların pazarlama güçlerini
birleştirmek suretiyle yeni pazara giriş sürecini kolaylaştırmayı ve yeni
pazara giriş maliyetlerini düşürmeyi amaçlayan bir modüldür. Günümüz
rekabet ortamında yeni pazara girmenin maliyetinin çok yüksek olduğu
gözönünde tutulduğunda firmaların tanıtım ve pazarlama maliyetlerini
paylaşmalarına olanak verecek ve güç birliği yapmalarını sağlayacak ortak
bir platformun bulunması firmaların birbirlerinin pazar paylarını
daraltmak yerine daha kuvvetli bir şekilde küresel pazarda yer almalarını
sağlayacak bir çözümdür. Örnek olarak aynı ülke pazarını hedefleyen
firmalar sanal fuar yeri özelliğine sahip ülke bazlı ePazaryerini hedef ülke
basınında ortak olarak hazırladıkları reklam bütçesi ile tanıttıklarında çok
küçük bir reklam harcaması ile hedef ülke genelinde 24 saat yayın yapan
sanal pazaryerine ziyaretçi çekmek suretiyle ürünlerini tanıtmaları
mümkün olacaktır.
4) Sanal Fuar Alanı
Ticaret Noktasına kayıtlı bulunan firmaların iştirak etmek suretiyle ürün
kataloglarını
internet
üzerinden
sunabildikleri
sanal
fuar
organizasyonlarının tertiplendiği Ticaret Noktası bölümüne verilen addır.
Ticaret noktası bünyesinde yer alan sanal fuar alanı bünyesinde üyelerin
talepleri doğrultusunda çeşitli konularda sanal fuar organizasyonları
tertiplenebilir. Ticaret Noktasına kayıtlı tüm firmalar arzu etmeleri halinde
bu fuarlara iştirak ederek sanal stantlar açmak suretiyle ürünlerini
tanıtabilirler.
•
Kurum – Birey ePazaryeri
Ticaret Noktasına kayıtlı olan kurumsal üyelerden internet üzerinden eTicaret siteleri vasıtasıyla son kullanıcılara satış yapanlar kendi e-Ticaret
sitelerini Ticaret Noktası Kurum-Birey ePazaryerine kayıt ettirmek
suretiyle Ticaret Noktası üyesi olan bireylere Ticaret Noktası üzerinden
ulaşma imkanı bulurlar. Bireylerde aynı ürünü satan e-Ticaret siteleri
arasında tercih yapılmasını kolaylaştıran karşılaştırma modülü sayesinde
ürünleri en uygun fiyattan satın alma imkanını bulurlar. Ticaret Noktası
ePazaryeri vasıtasıyla son kullanıcıya satış yapan e-Ticaret sitelerine tek tek
yer vermek yerine kayıt olan tüm sitelerin veri tabanında arama yapan ve
alıcının arama yaptığı kriterlere en uygun koşullarda ürün satan siteleri
listeleyecek bir arama modülü olarak tasarlanmalıdır. Birinci el piyasada
sisteme maliyet altı ürün sunularak arz ve talep dengesinin bozulması
engellenmelidir. Bu tür maliyet altı satışlar ancak ikinci el piyasası olan
Birey-Birey ePazaryerinde mümkün olabilir.
•
Birey – Birey ePazaryeri
Bireysel üyeler arasında ikinci el ürünlerin alınıp satıldığı bir platformdur.
İlan verme temeline dayanmaktadır. İkinci el eşyasını satmak isteyen
bireyler Ticaret Noktası birey-birey ePazaryerine girerek ürünün türüne
göre tasarlanmış olan veritabanına ilan girerler ve bu ürün türünden talep
eden alıcılarda ürünün fiyatı ve diğer niteliklerine göre arama yaparak
ihtiyaç duydukları ürünü satan kişinin kontak bilgilerine ulaşırlar.
A2) TAS – Ticaret Alarmı Sistemi
İnternet bağlantısı yavaş olan firmaların ürün pazarına daha etkin bir
şekilde internet gezgini (browser) kullanmaya gerek kalmadan erişimlerinin
sağlanması için kullanılan sistemin adıdır. Amacı bir firmanın sadece
faaliyet alanındaki ürünleri kapsayan HS-Kodu (HS-Codes ; Harmonized
Standart Codes) bazındaki ürünlerle ilgili ürün pazarında gerçekleşen arz
ve taleplerin firmalarca en kolay şekilde izlenebilmesidir.
Tanım VI.2.1
ARMONİZE SİSTEM
Armonize sistem uluslararası ticareti kolaylaştırmak amacıyla
devletlerin ortaklaşa çalışmaları sonucunda taşınabilir tüm malların
sınıflandırılması için oluşturulmuş nomanklatürün adıdır. Tüm
taşınabilir malları bu nomanklatür içersinde bulmak mümkündür.
Tüm mallar 21 bölüm ve 97 fasılda toplanmıştır.
Off-line olarak kendi sistemleri üzerinde açabildikleri TAS – Ticaret Alarmı
Sistemi adı verilen program özellikle çevirmeli bağlantı kullanan küçük
firmalarda , internete bağlantı kurulduğunda ürün pazarında en son
girişten sonra gerçekleşen ilgili HS-Kodu bazında ki yeni girişleri çekecek
ve bağlantı kesildiğinde veriler off-line olarak işlenebilecektir. Bu durumda
firmalar uzun sure internete bağlı kalma gereği duymadan ürün pazarını
etkin bir şekilde kullanabileceklerdir. TAS sistemi her girişte bir önceki
girişten sonra oluşacak kayıtları firma sistemine taşıyacağı için mükerrerlik
sözkonusu değildir.
Ek Metin VI.2.1
ARMONİZE SİSTEM NOMANKLATÜRÜ FASIL
NUMARALARI
Kaynak: Gümrük Genel Tebliği
Fasıl No
ÜRÜN ADI
1
Canlı hayvanlar
2
Etler ve yenilen sakatat
3
Balıklar,kabuklular,yumuşakçalar ve suda yaşayan diğer
omurgasılar
4
Süt ürünleri ,kuş ve kümes hayvanlarının yumurtaları, tabii
bal
5
Diğer hayvansal menşeli ürünler
6
Canlı ağaçlar ve diğer bitkiler,yumrular kökler,kesme
çiçekler
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
Yenilen sebzeler ve bazı kök ve yumrular
Yenilen meyvalar ve sert kabuklu meyvalar,meyva
kabukları
Kahve , çay , paraguay çayı ve baharat
Hububat
Değirmencilik ürünleri,malt,nişasta, inülin, buğday gluteni
Tohum ve meyvalar, sanayide ve tıpta kullanılan
bitkiler,saman ve yem
Lak , sakız , reçine ve diğer bitkisel özsu ve hülasalar
Örülmeye elverişli bitkisel maddeler , diğer bitkisel ürünler
Hayvansal ve bitkisel katı sıvı yağlar ve bunların
parçalanma ürünleri
Et,balık,kabuklu hayvanlar,yumuşakcalar ve müstahzarları
Şeker ve şeker mamülleri
Kakao ve kakao müstahzarları
Hububat , un , nişasta veya süt müstahzarları,pastacılık
ürünleri
Sebzeler,meyvalar,sert kabuklu meyvalardan edilen
müstahzarlar
Yenilen çeşitli gıda müstahzarları
Meşrubat , alkollü içkiler ve sirke
Gıda sanayinin kalıntı ve döküntüleri,kaba yemler
Tütün ve tütün yerine geçen işlenmiş maddeler
Tuz , kükürt , topraklar ve taşlar , alçılar , kireçler ve
çimento
Metal cevherleri , cüruf ve kül
Mineral yakıtlar ve yağlar ve damıtılma
ürünleri,bitümen,mineral mumlar
Anorganik Kimyasallar,metallerin organik ve anorganik
bileşikleri
Organik kimyasal ürünler
Eczacılık ürünleri
Gübreler
Boya hülasaları,boyalar,pigmentler,vernikler,macunlar,
mürekkepler
Uçucu yağlar ve rezinoitler,parfümeri,kozmetik ve tuvalet
müstahzarları
Sabun,yıkama,yağlama ve temizleme müstahzarları,
mumlar,patlar
Albüminoidler,değiştirilmiş nişasta esaslı ürünler,tutkallar
enzimler
Barut,patlayıcı maddeler,piroteknik mamulleri,kibritler,ateş
alıcı maddeler
Fotoğrafçılıkta veya sinemacılıkta kullanılan eşya
Muhtelif kimyasal maddeler
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
Plastikler ve mamulleri
Kauçuk ve kauçuktan eşya
Ham postlar , deriler ( kürkler hariç ) ve köseleler
Deri eşya,eyer,koşum,seyahat eşyası,hayvan bağırsağından
mamul eşya
Postlar , kürkler ve taklit kürkler , bunların mamülleri
Ağaç ve ahşap eşya , odun kömürü
Mantar ve mantardan eşya
Hasırdan,sazdan ve örülebilir diğer maddelerden mamuller,
sepetler
Odun ve diğer lifli selülozik madde hamurları,geri
kazanılmış kağıt
Kağıt ve karton , kağıt hamurundan , kağıttan veya
kartondan eşya
Basılı kitaplar,gazeteler,resimler ve baskı sanayii
mamulleri,el yazısı metinler
İpek
Yapağı ve yün, ince veya kaba hayvan kılı ve bundan
dokunmuş mensucat
Pamuk
Dokunabilir bitkisel lifler,kağıt ipliği ve kağıt ipliğinden
mensucat
Sentetik ve suni filamentler
Sentetik ve suni devamsız lifler
Keçe ve dokunmamış mensucat,sicim,kordon,ip,halat ve
mamul eşyaları
Halılar ve diğer dokumaya elverişli maddelerden yer
kaplamaları
Özel mensucat,dantela,duvar halıları,şeritçi ve kaytancı
eşyası
Emdirilmiş,sıvanmış,kaplanmış,lamine edilmiş dokunabilir
mensucat
Örme eşya
Örme giyim eşyası ve aksesuarı
Örülmemiş giyim eşyası ve aksesuarı
Dokunabilir maddelerden hazır eşya,kullanılmış giysi,
paçavralar
Ayakkabılar , gentrler , tozluklar ve benzeri eşya , bunların
aksamı
Başlıklar ve aksamı
Şemsiyeler,güneş şemsiyeleri,bastonlar,kırbaçlar ve bunların
aksamı
Hazırlanmış kuş tüyleri ve bunlardan eşya, yapma çiçekler
Taş , alçı , çimento , amyant , mika veya benzeri
maddelerden eşya
69
70
71
96
Seramik mamülleri
Cam ve cam eşya
inciler,kıymetli-yarı kıymetli taşlar ve metaller, ürünleri ve
taklitleri
Demir ve çelik
Demir veya çelikten eşya
Bakır and bakırdan eşya
Nikel ve nikelden eşya
Aluminyum ve aluminyumdan eşya
Kurşun ve kurşundan eşya
Çinko ve çinkodan eşya
Kalay ve kalaydan eşya
Diğer adi metaller , sermentler , bunlardan eşya
Adi metallerden aletler ve bunların aksam ve parçaları
Adi metallerden çeşitli eşya
Nükleer reaktörler,kazanlar,makinalar,mekanik cihazlar ve
aletler
Elektrikli makina ve cihazlar ve bunların aksam ve parçaları
Demiryolu ve benzeri hatlara ait taşıtlar ve malzemeler
Motorlu kara taşıtları , traktörler , bisikletler , motosikletler
Hava taşıtları , uzay taşıtları ve bunların aksam ve parçaları
Gemiler ve suda yüzen taşıt ve araçlar
Optik aletler,ölçü,kontrol,ayar cihazları, tıbbı veya cerrahi
cihazlar
Saatler ve bunların aksan ve parçaları
Müzik aletleri , bunların aksam , parça ve aksesuarları
Silahlar ve mühimmat, bunların aksam , parça ve
aksesuarları
Mobilyalar,aydınlatma cihazları,ışıklı tabelalar,prefabrik
yapılar
Oyuncaklar , oyun ve spor malzemeleri , bunların
aksesuarları
Çeşitli mamul eşya
97
Sanat eserleri , koleksiyon eşyası ve antikalar
72
73
74
75
76
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
TAS sistemi sürekli internet bağlantısı kullanan firmalar içinde çok
kullanışlı bir sistemdir. Çünkü yeni giriş olup olmadığını bilmeden günün
belirli saatlerinde sürekli olarak web üzerinden ürün pazarının taranması
ve Ticaret Noktası sistemine giriş çıkış yapılması zaman alıcı bir iştir. Fakat
sürekli internete bağlı bir system kullanan bir firma ürün pazarına yeni
giriş olduğu anda ekranda belirecek uyarı işaretleri vasıtasıyla ürün
pazarında yeni ürün arz veya talebi belirdiği veya bazı ürünlerin
fiyatlarında değişiklik olduğu
konusunda anında Ticaret Noktası
sistemine log-on olmadan ve sistemde yürüttükleri diğer işlemlere engel
olmadan anında haberdar olacaklardır. TAS sisteminin sağladığı temel
faydalar şunlardır:
•
Veriler üzerinde off-line çalışabilme.
•
Firmaları Ticaret Noktası sistemine web üzerinde defalarca log-on
olma ihtiyacı duymadan verileri hızla kendi sistemlerine
aktarabilmeleri.
•
Ürün pazarındaki değişimlerden anında haberdar olabilme.
2.1.2 Diğer Ticari Taraflar Arası iletişim
Ticaretin esas unsurları olan alıcı ve satıcı arasında mal ve para hareketi
anlamına gelen ticaret gerçekleştirilirken iş süreçlerine katılan danışmanlık
şirketleri , devlet daireleri , gümrükler , sigorta şirketleri , gözetim şirketleri
, ticaret odaları , ihracatçı birlikleri , sanayi odaları , nakliye şirketleri ,
bankalar , fatöring şirketleri vs. gibi kurum ve kuruluşlar bulunmaktadır.
Ayrıca firmalar ticari faaliyetlerini sürdürmek için bireyler ile sürekli
iletişim halinde bulunmaları gerekmektedir. Firmanın insan kaynakları
ihtiyacını gidermek ve kaliteli insan kaynağına erişmek için bireyler ile
iletişim kurulması gerekmektedir. Son kullanıcıya satış yapan firmaların
bireysel müşterileri ile olan iletişimi ise alıcı ve satıcı arasındaki iletişim
konusunda değinilen kurum-birey ePazaryeri bahsi içersinde ele alınmıştır.
Bu konuda değinilecek olan kurum-birey ilişkisi ise direk ticarete taraf
olmayan ve firmalara insan kaynağı teşkil eden , firmalardan iş talebinde
bulunan bireyler ile serbest danışmanlık yapan bireylerdir. Ticaret
Noktasının amacı kağıt belge kullanımını ortadan kaldırıp günümüz ticari
hayatında kullanılan tüm belgelerin fonksiyonlarını yerine getiren tek bir
elektronik belgenin kullanılmasıdır. Akıllı elektronik belge olarak
tasarlanacak bu belge iş süreçlerini yarı otomatik olarak gerçekleştirecektir.
Bu belge üzerinden iş süreçleri yürütülürken kullanıcıların bazı seçimler
yapması gerekmekte olduğu için bu belge yarı otomatik olarak
nitelendirilmiştir. Örnek olarak firma hangi sigorta şirketi ile çalışacağına
karar vermekte serbestir. Aksi taktirde tam otomatik olarak tasarlanmış bir
belge sigorta şirketine kendi karar verecek bu durum ise serbest piyasa ve
rekabet şartlarına uygun olmayacaktır. Bu sebebten dolayı ticari işlemler
yürütülürken firmaların Ticaret Noktasına kayıtlı sigorta şirketi , nakliye
şirketi veya gözetim şirketleri arasında belgeyi yönlendirecekleri en uygun
olanları seçmeleri için bu kurumların kayıtlı bulunduğu ayrı ayrı portallar
tasarlanmıştır.
Hukuksal
geçerliliği
olan
elektronik
belgenin
gönderilmesinden önce firmalar Ticaret Noktasına kayıtlı kurumlar
arasında tercih yapmak zorundadırlar. Bu bağlamda alıcı ve satıcı
konumundaki firmaların ticarette diğer taraflar olarak adlandırılan sigorta
şirketleri , nakliye şirketleri , bankalar ve gözetim şirketleri vs. ile iletişim
kurabilmeleri amacıyla lojistik portalı , sigorta portalı , finans portalı ve
gözetim portalı olmak üzere Ticaret Noktası bünyesinde ayrı ayrı portallar
oluşturulmuştur. Bireyler ile iletişim ise insan kaynakları portalı üzerinden
yürütülmektedir. Danışmanlık portalı ise hem danışmanlık şirketleri
hemde belirli bir kuruma bağlı olarak çalışmayan serbest danışmanlar ile
danışmanlık hizmetine ihtiyaç duyan firmalar arasında iletişimi
sağlamaktadır.
B1) İnsan Kaynakları Portalı
Günümüzde şirketler bireyler ile olan iletişimlerini kendi kurumsal web
siteleri üzerinden gerçekleştirmektedirler. Kurumlar kendi web siteleri
üzerinde insan kaynakları bölümü oluşturmak suretiyle adayların bu
bölümde bulunan iş başvuru formunu doldurarak iş başvurusunda
yapmalarını sağlayabilmektedirler. Fakat kendi siteleri üzerinden
sağlıyabilecekleri insan kaynağı kısıtlı olacaktır. Tüm firmaların ihtiyacına
yönelik insan kaynağı veritabanına sahip ve sadece insan kaynakları
konusuna yoğunlaşmış siteler vasıtasıyla aday araması yapmak çok daha
doğru olacaktır. Bu bağlamda ticarette ilgili tüm tarafları birleştiren Ticaret
Noktasının bünyesinde yer alan insan kaynakları portalı firmaları ücret ve
sosyal olanaklarına göre karşılaştırma imkanı sunacağından dolayı
piyasadaki iş imkanlarını araştıran bireyler için cazip bir ortam
oluşturacaktır. Ticaret ile ilgilenen bireylere yönelik farklı hizmetler
barındıran ( serbest danışmanlık , ticari içerik vs.) Ticaret Noktası
kurumsal ziyaretçi yanında bireysel ziyaretçi sayısınında yüksek
olmasından dolayı zengin bir insan kaynakları veritabanına sahip olacaktır.
Tablo VI.2.2
TİCARET NOKTASI İNSAN KAYNAKLARI PORTALI HİZMETLERİ
KURUMSAL
BİREYSEL
•
Aday havuzu
•
Aday havuzuna kayıt
•
Aday alarmı
•
İş fırsatı alarmı
•
İlan verme
•
İlan arama
Ticaret Noktasına kayıtlı firmalar Ticaret Noktası insan kaynakları portalı
üzerinden iş ilanı verebilecek , aday havuzunda çeşitli kriterlere göre
arama yapabilecek ve aday alarmı sayesinde kendi sektörlerinde çalışmak
isteyen yeni adaylar hakkında anında haberdar olabileceklerdir. Bireysel
üyeler ise aday havuzuna kayıt olduktan sonra ilan arama modülünden
kendi ilgi alanlarındaki iş fırsatlarını takip edecek veya iş fırsatı alarmı
sayesinde sisteme yeni giren iş ilanlarından anında haberdar
olabileceklerdir.
B2) Danışmanlık Portalı
Ticaret Noktası danışmanlık bölümü danışmanlık firmalarının faaliyet
alanlarına göre kayıtlı olduğu kurumsal danışmanlık veri tabanı ile bir
firmaya bağlı olarak çalışmayan ve serbest olarak çalışmak isteyen
bireylerin uzmanlık alanlarına göre kayıtlı oldukları serbest danışmanlık
veritabanından oluşmaktadır. Ticaret Noktası danışmanlık portalının amacı
Ticaret Noktası üyesi olan kurum ve kuruluşları elektronik ticaret , yeni iş
geliştirme , yeni pazara girme , müşteri ve ortak bulma , hukuksal konular
ve dış ticaretle ilgili her türlü konu vs. hakkında danışmanlık hizmeti veren
şirketler veya kendi alanında uzman olan ve belli bir kuruma bağlı
olmadan serbest çalışmayı tercih eden bireyler ile buluşturmaktır. Web
üzerinde serbest danışmanlık sisteminin yaygınlaşması ile firmaların
maliyetleri düşecektir. Örnek olarak küçük bir işletmenin yöneticisi olarak
hızlı bir mali analize ihtiyaç duyduğunuzu düşünelim. Kısa süreli bir
kontrat ile bir serbest danışman tutmak suretiyle ihtiyaç duyduğunuz mali
analizi yaptırabilirsiniz.
Tanım VI.2.2
e-LANCER
Kendi hesabına çalışan anlamına gelen freelancer kelimesinden
türemiştir. Web üzerinden kısa süreli proje bazlı işlere başvuran , bir
kuruma bağlı olmadan kendi hesabına çalışan birey anlamına
gelmektedir. Türkçe’ye serbest danışman olarak çevrilebilir.
Firmaların sürekli olarak ihtiyaç duymadıkları ve uzmanlık gerektiren işler için
kendi bünyelerinde sürekli eleman istihdam etmeleri maliyetleri büyük ölçekte
arttıracak bir olgudur. Örnek olarak ofiste tek bir belgenin yabancı bir dile
çevrilmesi gerekmekte ise bunun için tercüme bürosuna gitmeye gerek kalmadan
internet üzerinden bir serbest danışman ile bağlantı kurularak faks ile çeviri
yaptırılabilir. Bunun gibi örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ticaret Noktası
firmalar ile serbest danışmanları (e-Lancers) danışmanlık portalı üzerinde
oluşturulan ve serbest danışmanların uzmanlık alanlarına göre aranabildiği bir
modül sayesinde buluşturmaktadır. Ticaret Noktası ile serbest danışmanlar
arasında serbest danışmanlık sözleşmesi elektronik ortamda yapılmaktadır.
Ek Metin VI.2.2
SERBEST DANIŞMANLIK SÖZLEŞME ÖRNEĞİ
Kaynak: www.tetpo.net
SERBEST DANIŞMANLIK SÖZLEŞMESİ
1-
Serbest Danışmanlık bölümünde sunulan
danışmanlık
hizmetinden Ticaret Noktasına kayıtlı bireysel ve kurumsal
üyeler yararlanabilir.
2-
Serbest Danışmanlık portalı Ticaret Noktası bünyesinde
danışmanlık almak isteyen ve bu hizmeti sunan üyelerin
buluştuğu bir platform olarak kurulmuştur. Ticaret Noktası
üyeler arasında ki ilişkilere direkt müdahalede bulunmaz, bu
ilişkiden doğabilecek anlaşmazlıklarda herhangi bir
sorumluluk taşımaz.
3-
Serbest Danışmanlık hizmeti kapsamında sunulan bilgilerin
doğruluğu ve güncelliğinden Ticaret Noktası sorumlu
değildir.
4-
Serbest Danışmanlık hizmetinden ve bu kapsamda kullanılan
bilgilerden doğabilecek her türlü kayıp ve zarardan
danışmanlar sorumlu olup, Ticaret Noktası bu hizmet ve
bilgilerin dağıtımında yalnızca aracılık görevi üstlenmiştir.
Bu zarar ve kayıplardan ve bunların tazmininden sorumlu
değildir.
5-
Ticaret Noktasına, danışmanlık hizmeti verecek üyelerine ait
CV lerin iyi niyet çerçevesinde doğru ve eksiksiz
doldurulduğuna inanmaktadır. Bu formda bulunan bütün
kişisel bilgilerin güncelliği ve doğruluğundan formun sahibi
olan danışmanlar sorumludur.
6-
Danışmanlık hizmeti almak isteyen üye firmalar, birlikte
çalışmak istedikleri uzmanları danışman havuzumuzdan
kendileri seçeceğinden, CV göndermiş olmak iş garantisi
sağlamak anlamına gelmez.
7-
Serbest Danışmanlık sözleşmesi Ticaret Noktası ÜYELİK
ANLAŞMASI şartlarına tabiidir.
8-
Ticaret Noktası, geçici veya sürekli olarak, herhangi bir
zamanda ya da zaman zaman, haber vererek veya
vermeyerek sunmuş olduğu hizmeti değiştirmek ya da
durdurmak hakkını saklı tutar. Ticaret Noktası yapmış
olduğu herhangi bir değişiklikten, ertelemeden ya da servisi
sona erdirmesinden dolayı hiç kimseye karşı sorumlu
değildir.
İnternet üzerinden serbest danışmanlık yöntemi esas olarak, firmaların proje
başına ücret alan ve zaten bir işte tam zamanlı çalışmakta olan veya evde
çalışmayı tercih eden , belirli konularda uzmanlığı olan bireyler ile kısa süreli
sözleşmeler yapmak suretiyle çalışmalarıdır. Ticaret Noktası serbest danışman
veri tabanına kayıtlı bireyler , firmaların belirli alanlarda oluşacak danışmanlık
ihtiyaçlarına cevap vermek suretiyle gelir elde edebilirler.
B3) Lojistik Portalı
Lojistik konusu elektronik ticarette en önemli konulardan biridir. Çünkü internet
vasıtasıyla bir firmanın potansiyel pazarını tüm dünya sathına yayması
mümkündür , fakat satılan mal yine fiziksel ortamda hareket edeceği için lojistik
problemleri dolayısıyla fiilen potansiyel pazarın tüm dünya sathına yayılması
mümkün değildir. Amazon.com gibi bütün dünya genelinde perakende satış
yapan elektronik ticaret siteleri çok ciddi lojistik problemleri ile karşı karşıya
bulunmaktadır. Çünkü perakende elektronik ticarette çoğu zaman uzun
mesafeler için taşıma ücretleri malın fiyatını geçmektedir ve çok sayıdaki
siparişin hazırlanması , stok kontrolü vs. çok ciddi operasyonel yük anlamına
gelmektedir. Toptan alım – satım işlemlerinde de lojistik problemleri mevcuttur.
Uygun taşıma vasıtasının bulunması , yükleme ve boşaltmanın zamannında
yapılması gerekmektedir. Malın gecikmesi ve yolda zarara uğraması gibi
sebeplerden nakliyeci firmalar ile alıcı-satıcı firmalar arasında sorunlar
yaşanmaktadır. Ticaret Noktası üzerinde ticareti gerçekleştiren ana unsurlar olan
alıcı ve satıcıdan sonraki en önemli unsur malın hareketini sağlıyan taşımacılık
şirketleridir. Taşımacılık yurt içi taşıma ve uluslararası taşımacılık olarak ikiye
ayrılabilir. İhraç edilecek malın üretim yerinden gümrüğe kadar olan taşıma
işlemi yurt içi taşıma , gümrük çıkış işlemleri tamamlanıp fiili ihracı
gerçekleştirilen bir malın alıcı ülke gümrüklerine kadar ki taşıma işlemi ise
uluslararası taşımacılık kapsamına girmektedir. Taşımacılıkta en önemli husus
zamanlamanın iyi yapılmasıdır. Geminin gecikmesi veya beklenenden erken
gelmesi ticari zararlara sebep olmaktadır ve depo , antrepo , demoraj gibi hesapta
olmayan ve malın maliyetine etki eden ekstra harcamalar meydana gelmektedir.
Günümüzde malını taşıtmak isteyen alıcı ve satıcı ile nakliyeci firmalar nakliye
broker’ı adı verilen aracı kurumlar vasıtasıyla biraraya gelmektedir. Ticaret
Noktası lojistik portalında hem yurt içi taşıma hem de uluslararası taşımayı
kapsayan bir aracı olarak çalışmaktadır. Ticaret Noktasına kayıtlı tüm nakliye
firmalarına ait boş olan nakliye vasıtaları , taşıma yaptıkları güzergahlar ve malın
gideceği yere tahmini varış süreleri gibi bilgilerin kayıtlı olduğu bir veri
tabanıdır.
Tanım VI.2.3
NAVLUN
Deniz , kara veya hava yoluyla taşınan mallar için ödenen nakil
ücretidir. Navlun ücreti bir malın taşınmasının taahhüt edilmesi
anlamına gelen navlun sözleşmesine göre tahakkuk eder.
Bu portalda kayıtlı bulunan nakliye firmalarının bu bilgileri sürekli güncel
tutmaları gerekmektedir. Portal içersinde bulunan arama modülleri güncel
kayıtlara arama sonuçları içersinde öncelik vermelidir. Malını taşıtacak olan alıcı
veya satıcının lojistik portalına kayıtlı olan nakliye firmaları arasından seçimde
bulunması gerekmektedir. Seçimde bulunmadan önce malın nakliye yönteminin
tesbit edilmesi gerekmektedir. Nakliye yöntemini belirleyen faktörler aşağıda
listelendiği gibidir:
Resim VI.2.1
YURT İÇİ LOJİSTİK
•
Malın Türü
Malın türü nakliye yönteminin belirlenmesinde çok önemlidir. Ürünün
türüne göre nakliyatta kara , hava veya deniz yolarından birinin
kullanılmasına karar verilir. Örnek olarak petrol nakliyatı için en uygun
yol deniz yoludur. Uzun mesafelere kara yolu veya hava yolu ile petrol
nakletmek maliyetli olacağı için tercih edilmez.
•
Zamanlama
Sevkiyatın zamanlaması uluslar arası ticarette çok önemlidir. Özellikle
sezonluk malların pazara sürülmesinde nakliyattaki gecikmeler büyük
ticari zararlara sebebiyet verebilir.
•
Güvenlik
Kırılabilir malzemeler ve çalınma riski yüksek mallardan oluşan
kargoların taşınması için özel yöntemlerin uygulanması gerekmektedir.
•
Navlun Bedeli
Navlun bedelinin mal bedeline oranı dikkat edilmesi gereken bir
husustur. Navlun bedelinin malın nihayi satış noktasındaki birim fiyata
etkisi iyi değerlendirilmelidir. Örnek olarak ABD’den Türkiye’ye tek bir
kitabı özel kurye ile gönderecek olursanız taşıma ücreti kitabın bedelinden
daha pahalıya gelecektir.
Ticaret Noktası lojistik portalında malını taşıtmak isteyen firmalar yukarda
belirtilen kriterlere göre en uygun koşullarda malı sevk edebilecek olan
nakliyecilerin listesini arama modülünden temin eder ve bu nakliyecilerden bir
tanesini seçer. Bundan sonra Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi adı verilen ve
klasik ticarette kullanılan tüm kağıt belgelerin fonksiyonlarını üzerinde
toplayacak olan elektronik belge malın teslim şekline göre alıcı veya satıcı
tarafından nakliyeciye yönlendirilmek suretiyle sonraki evre olan belgeli iletişim
aşamasına geçilir. Belgeli iletişim aşamasına geçildikten sonra Ticaret Noktası
lojistik portalı görevini tamamlamış olur. Lojistik portalının ana görevi alıcı ve
satıcının malın evsafına ve taşımanın güzergahına en uygun olan taşıma
yöntemini belirlemesi ve malı taşıyacak en uygun nakliye firmasını bulmalarını
sağlamaktır.
B4) Sigorta Portalı
Lojistik portalı bölümünde değinildiği gibi nakliye esnasında risk unsurları
bulunmaktadır ve bu risklerin nakliye öncesinde sigorta kapsamına alınması
gerekliliği vardır. Bu sebepten dolayı sevk edilen ticari malların taşınması
sırasında karşılaşabilecekleri ziyan , hasar ve zararlara karşı nakliye sigortası
yapılmalıdır. Mal sevkiyatı yapılmadan önce muvakkat sigorta yapılır. Sevkiyat
gerçekleştikten sonra ise muvakkat sigorta kati sigortaya dönüştürülür. Ticaret
Noktasında tüm bu aşamalar tek belge üzerinde yürütüleceği için sevkiyat öncesi
belgenin uygun bir sigorta şirketine yönlendirilerek muvakkat sigortanın tanzim
ettirilmesi gerekmektedir. Bu aşamada alım – satım anlaşmasında belirlenen
teslim şekline göre alıcı veya satıcıdan sigorta yaptırması gereken taraf Ticaret
Noktası sigorta portalından , Ticaret Noktasına kayıtlı sigorta şirketlerini
taramak suretiyle en uygun olanı ile temasa geçer ve vakit kayıp etmeden
TNDTB – Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi adı verilen ve diğer ticari belgelerin
fonksiyonlarının yanında sigorta poliçesininde fonksiyonlarını üzerine toplamış
olan elektronik belgeyi Ticaret Noktası sistemi üzerinden bulduğu sigorta
şirketine yönlendirir. Sigorta portalının ana görevi alıcı ve satıcıya en uygun
sigorta şirketinin bulunması konusunda yardımcı olmak ve TNDTB ’nin bu
şirkete yönlendirilmesini sağlamaktır.
B5) Gözetim Portalı
Ticaret Noktası üzerinden ticari işlemlerin yürütülmesinde gözetim
kuruluşlarının önemi büyüktür. Çünkü klasik ticarette belgelerin uygunluğu
ödemenin gerçekleşmesinde ön plana çıkmasına karşılık Ticaret Noktasında
işlemler belge odaklı olmaktan kurtulup mal evsafı gerçekten taraflar arasında
yapılan anlaşma şartlarına uygunsa ve uygun şekilde sevk edilmişse paranın
ödenmesini sağlayacak ödeme modelleri tasarlanmıştır. Ticaret Noktası üzerinde
kullanılacak olan ve dış ticarette kullanılan tüm belgelerin fonksiyonlarını
üzerinde toplayacak olan tek dış ticaret belgesi üzerinde üçüncü taraf gözetim
kuruluşlarının onayı gerekecektir. Bu bağlamda alıcı ve satıcı firmaların malın
özelliklerine en uygun gözetim şirketini , gerçekleştirilen ticari işlemin ödeme
yöntemine göre (Ticaret Noktası üzerinde şartlı havale modeli ve geri tazmin
modeli olmak üzere iki adet ödeme yöntemi ön görülmektedir) Ticaret Noktası
gözetim portalından arama modülleri vasıtasıyla bulunmaları gerekir. Her
gözetim şirketinin ihtisaslaşmış olduğu alanlar farklı olacağı için malın ve
sevkiyatın özelliklerine uygun gözetim şirketinin , kullanılan ödeme yönteminin
şartlı havale veya geri tazmin olamasına bağlı olarak işlemin çeşitli evrelerinde
devreye girmesi gerekmektedir. Gözetim portalının ana amacı alıcı ve satıcı
firmaları ticari işlemin hususiyetine göre en uygun olan gözetim kuruluşu ile
internet üzerinden buluşturmaktır. Gözetim kuruluşunun işi kabul etmesi ile söz
konusu işlemin yürütülmesini sağlayan TNDTB- Ticaret Noktası Dış Ticaret
Belgesi gözetim şirketine yönlendirilmek suretiyle belgeli iletişim evresine
geçilir. TNDTB devreye girinceye kadar yapılan belgesiz iletişim Ticaret Noktası
gözetim portalı üzerinden yürütülür.
B6) Finans Portalı
Ticaretin alıcı ve satıcı arasındaki mal ve para hareketi olduğunu önceki
bölümlerde belirtmiştik. Ticaretteki mal hareketi nakliye şirketleri tarafından
sağlanmaktadır. Ticarette alıcı ve satıcı arasındaki para hareketi ise bankalar
vasıtasıyla gerçekleştirilmektedir. Genel olarak her firmanın çalıştığı ve kredi
ilişkisi içersinde bulunduğu bankalar bulunmaktadır.Fakat firmaların Ticaret
Noktası tek belge sistemi üzerinden ticari işlemlerini başından sonuna kadar
yürütebilmeleri için Ticaret Noktasına kayıtlı olan bankalardan birinin
kullanılması gerekmektedir. Bu bağlamda finans portalı alıcı ve satıcının belgeli
iletişim sistemi üzerinden ticari işleme başlamadan önce TNDTB – Ticaret
Noktası Dış Ticaret Belgesi üzerinde şartlı ödeme garantisi veya geri tazmin
garantisi verecek olan bankalar ile ön iletişimde bulunmalarını sağlamaktadır.
Vadeli gerçekleşen ticari işlemlerde ise belgeli iletişim bittikten sonra vadesinde
ödeneceğine dair banka garantisi taşıyan TNDTB’nin vadesinden önce paraya
çevrilmesi söz konusu olduğu taktirde faktöring kuruluşları devreye girecektir.
Bu aşamada TNDTB’nin yönlendirileceği faktöring kuruluşunun bulunması ve
bu kuruluş ile irtibata geçilmesi konusunda firmaların karar verme aşamasında
yine finans portalı devreye girecektir. Ayrıca Ticaret Noktasının ana
fonksiyonlarından olan ticari bilgi temini konusunda değinilecek olan finansal
bilgide bu portal üzerinden Ticaret Noktası üyelerine ulaştırılacaktır.
2.2. Onay Kurumu üzerinden iletişim : eBelge Sistemi
Daha önceki bölümlerde değinildiği gibi kurumların iç iş süreçlerinin
entegrasyonunda ve iç iletişimin elektronik ortama taşınmasında hayli yol
alınmasına rağmen dış entegrasyon konusunda fazla bir yol alınmamıştır. Bunun
temel sebebi firmaların birbirlerini bulmasından sonraki tüm ticari işlemlerin
klasik sistemler dahilinde kağıt ortamında gerçekleştirilmesidir. Günümüz
elektronik ticaret ve B2B siteleri sadece alıcı ve satıcıyı buluşturma görevini
yerine getirmekte fakat alıcı ve satıcı arasında gerçekleşen ticaretin sonraki
aşamalarında devreden çıkmaktadırlar. Bu sebepten dolayıda internet ticarete
yeterli katma değeri kazandıramamaktadır. Ticari işlemleri oluşturan tüm iş
süreçlerinin internet üzerinden gerçekleşebilmesi için ticaretin ana tarafları olan
alıcı ve satıcı ile diğer taraflar olarak isimlendirdiğimiz bankalar , nakliye
şirketleri , sigorta şirketleri vs. ’nin sistemlerinin birbirleriyle entegre olması ve
bu kurumlar tarafından günümüzde kullanılan kağıt belgelerin elektronik eş
değerlerinin kullanılması gerekliliği vardır. Ticarette fonksiyonları ve tanzim
edildikleri kuruluşlar farklı olan pek çok kağıt belge bulunmaktadır. Elektronik
ortamda bu belgelerin ayrı ayrı tanzim edilmesi gerekliliği yoktur. Tek belge
üretilmesi yeterli olacaktır . Bu belgenin üretilmesi , bu belgeye erişecek olan
ticari tarafların ayrı ayrı güvenlik koduna sahip olması ve işlemler sona erdikten
sonra belgenin elektronik ortamda arşivlenmesi gerekmektedir. Bu işlemleri
yerine getirecek olan sisteme Ticaret Noktası eBelge sistemi adı verilmektedir.
2.2.1 eNoter ve Onay Otoritesi Fonksiyonları
Ticaret Noktası tek belge sistemi üzerinde kullanılacak olan belgelerin hukuksal
geçerliliğinin olabilmesi için öncelikle elektronik olarak imzalanması
gerekmektedir. Bunun için Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi – TNDTB üzerine
dijital imza koyacak tüm tarafların kimliklerini ve yetki derecelerini
tanımlayacak olan bir Açık Anahtar Altyapısınına ihtiyaç vardır. İkinci olarakta
üretilen her belge için ayrı bir referans üretilmesi ve bu referans altında bu
belgelerin tarafsız bir kurum bünyesinde tutulması gerekmektedir. Belgelerin ve
üzerindeki imzaların orjinal olduğunu teyit edecek olan bu sistemin adı
elektronik noter sistemidir. Bu bağlamda Ticaret Noktasının kullanıcılara açık
anahtar altyapısı – PKI (Public Key Infrastructure) sunan onay otoritesi
fonksiyonunu ve güvenilir üçüncü taraf olarak belgeleri nezdinde tutan eNoter
fonksiyonlarını birarada yürütmesi gerekmektedir. Bu suretle tüm ticari
belgelerin fonksiyonunu üzerinde toplayan TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret
Belgesinin onay otoritesi ve eNoter fonksiyonlarını bir arada yerine getiren
Ticaret Noktası eBelge sistemi üzerinde kullanılması mümkün olacaktır ve bu
sistem ticari tarafların sistemlerinin entegrasyonunu sağlayacaktır. B2B
uygulamaları tarafından çözülemeyen sorun olan kurumlar arası sistem
entegrasyonu sorunu ancak bu tarz bir elektronik belge sistemi vasıtasıyla
çözümlenebilir. Ana amaç kağıt belge kullanımını ortadan kaldırmak ve
kurumlar arası entegrasyonu sağlamaktır. Bu anlamda Ticaret Noktası hem bir
onay otoritesi hem de bir eNoterdir. eNoter fonksiyonları Ticaret Noktası ile
anlaşmalı bir noter tarafından yerine getirilebilir fakat kullanıcı kimlik tesbiti ve
imza doğrulaması mutlaka Ticaret Noktası tarafından yapılmalıdır. Bu sebepten
dolayı Ticaret Noktası kendi açık anahtar altyapısına sahip bağımsız bir onay
otoritesi konumunda bulunmalıdır. Elektronik belgelerin güvenliği açısından
Ticaret Noktası bünyesinde üretilmeleri , kullanılmaları ve arşivlenmeleri
gerekmektedir. Eğer eNoter Ticaret Noktası ile dışardan anlaşmalı olacak ise ,
sisteme dışardan erişmek suretiyle noterlik fonksiyonunu yerine getirmelidir. Ya
da kendi sisteminin kapasitesi yeterli ise üretilen tüm belgelerin bir nüshasını
kendi sistemine aktararak kopyalar ile orjinalleri refarans bazında karşılaştırmak
suretiyle belge ve üzerindeki imzaların doğruluğunu teyit edebilir.
2.2.2 Ticaret Noktası Tek Belge Sistemi
Ticarette kullanılan ve hukuksal geçerliliği olan belgeler önceki bölümlerde de
değinildiği gibi halen kağıt belgelerdir. Bu belgeler kendilerini tanzim eden
kuruluşlarda bulunan yetkili kişiler tarafından imzalanmak suretiyle hukuksal
geçerlilik kazanmaktadır. Ticarette kullanılan belgeler çok çeşitlidir ve farklı
kurumlar tarafından tanzim edilip farklı fonksiyonları yerine getirmektedirler.
Elektronik ortamda bu belgelerin eş değerinin hazırlanması için her bir belgenin
ayrı ayrı tasarlanmasına gerek yoktur. Ticaret Noktası açık anahtar altyapısı
içersinde her kuruluşun imza yetkileri tanımlanmış olduğu için web tabanlı
çalışan tek bir XML belgesine erişmek suretiyle her kurum belge üzerinde
kendileri için tasarlanmış farklı haneleri kullanmak suretiyle ayrı ayrı tanzim
edilen tüm belgelerin fonksiyonlarını bu belge üzerinde yerine getirebilirler. İç
ticaret ve dış ticaret işlemleri için TNDTB (Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi) ve
TNİTB (Ticaret Noktası İç Ticaret Belgesi) olmak üzere ayrı ayrı iki belge
tanımlanması yeterli olacaktır. Ticaret Noktası tek belge sistemi üzerinde ticari
işleme taraf olan tüm kurumların sistemlerinin entegrasyonu aşağıda listelenen
proseslerin uyumlu bir şekilde çalışması ile mümkün olacaktır:
I. Birey Kimlik Tesbiti
Bir kurumu temsil yetkisine sahip olan bireyler Ticaret Noktasında
işlem yapan bireylerin statüleri arasında profesyonel statü olarak
adlandırılır (Bkz. Ticaret Noktasında Taraflar ; Bireyler). Ticaret
Noktası bünyesinde kayıtlı bulunan her bireyin her ne statüde
bulunursa bulunsun mutlaka kişisel kimlik kodu (Personal digital
ID) bulunmaktadır ve işlem yapmak üzere sisteme giriş yapması
için önce kullanıcı adı ve şifresi vasıtasıyla Ticaret Noktası açık
anahtar altyapısı üzerinde kimlik tesbiti yapılır.
II. Birey Yetki Tesbiti
Ticaret Noktası üzerinde profesyonel statüde bulunan bireylerin
kurumlar adına yürütecekleri işlemler iki kademeli bir
yetkilendirme sistemi ile belirlenir. İlk kademe kurumun yetki
sınırıdır. Her kurumun faaliyet alanına göre TNDTB üzerinde erişim
sağlayabileceği alanlar farklıdır. Örnek olarak nakliye şirketleri
malın hareketi ile ilgilenirler ve belge üzerinde sadece kendilerine
ayrılmış olan alanlara giriş yapabilirler. Bankalar ise sadece ticari
işlemin para hareketini ilgilendiren kısmı ile ilgilenirler ve belge
üzerinde işlemin türüne göre gereken kurumların onayı varsa
ödemeyi gerçekleştirirler. Her bir kurumun yetki çerçevesi Ticaret
Noktası tarafından belirlenir. Bu kurumları temsil eden ve Ticaret
Noktası üzerinde işlemleri bu kurumlar adına yürütmekle yetkili
olan bireylerin yetki sınırları ise kurumların kendileri tarafından
belirlenir. İşlem türü , meblağ vs. gibi çeşitli kriterlere göre her
bireye sistem üzerinde farklı yetkiler tahsis edilebilir. Birey kimlik
tesbiti yapılıp sisteme login olduktan sonra Ticaret Noktası yetki
tesbit sistemi ile bireyin sadece yetkisi olduğu işlemleri yapabilmesi
sağlanır. Bireyin yetkisiz olduğu ekranlara erişimi ise engellenir.
III. Belge Üretimi
Kurumlar arası entegrasyon sorununun çözülmesinin ilk şartı
kurumların aralarında ortak bir referans sisteminin kullanması ve
ortak bir arşiv sisteminin bulunmasıdır. Bunları sağlamak için ayrı
ayrı kurumlar tarafından üretilen pek çok ticari belgenin bir araya
getirilmesi ve tarafsız bir kurumun bünyesinde tek referans tahtında
üretilip arşivlenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda Ticaret Noktası
tek belge sistemi nezdinde TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret
Belgesi ve TNİTB-Ticaret Noktası İç Ticaret Belgesi üretilmektedir.
IV. Referans Atanması
Ticaret Noktası üzerinde tüm kurumlar entegre bir şekilde bir
işlemin tüm süreçlerini aynı referans altında yürütürler. Ticari
işleme müdahil olan tüm kurumların aynı işleme atadıkları
referansın aynı olması ve zaman boyutunda işlemin başından
sonuna kadar bu referansın kullanılması kurumlar arası
entegrasyonun sağlanması için vazgeçilmez bir gerekliliktir.
V. Belge Yönlendirme
Güvenlik açısından bir ticari belgenin sadece işlem ile ilgili olan
kurumlar tarafından görüntülenebilmesi gerekmektedir. Bu nedenle
Ticaret Noktası belgeleri bir kere üretildikten sonra belgeyi üreten
tarafın mutlaka belgeyi işleme taraf olacak kurumlara yönlendirmesi
gerekecektir. Ticaret Noktası belgeleri web tabanlı belgeler oldukları
için e-Posta ile gönderilen belgelerin şifrelenip karıştırılması
(hashing) yöntemi kullanılmaz. Sadece belgeye erişim sağlanması
istenen kuruma belgenin linki gönderilir. Bu kurumun belge üzerine
erişim için yetkilendirildiği anlamına gelmektedir. Linkin
gönderildiği kurum dışındaki bir kurum aynı linki kullanarak belge
üzerine erişemeyecektir. Örnek olarak TNDTB önce satıcı tarafından
tanzim edilir ve alıcıya yönlendirilir. Alıcı bu belgeyi Ticaret
Noktasına kayıtlı bir gözetim şirketine yönlendirmek suretiyle
gözetim kuruluşunu yetkilendirmiş olacaktır.
VI. Elektronik arşivleme
Üzerinde yürütülen iş süreçleri tamamlanmış belgelerin statüsü
kapalıya dönüşür ve otomatik olarak arşivlenir. Ticaret Noktası arşiv
sistemi üzerinden belgeler zaman sınırı olmaksızın geriye doğru
sorgulanabilir.
Dış ticaret çok daha karmaşık bir konu olduğu için TNDTB – Ticaret Noktası Dış
Ticaret Belgesi daha çok sayıda ve daha karmaşık fonksiyonları yerine
getirmektedir. Bu bağlamda Ticaret Noktası tek belge sisteminin ayrıntılarına
geçmeden once klasik dış ticaret belgelerini ve fonksiyonlarını incelemekte fayda
vardır.
•
Dış Ticarette Kullanılan Kağıt Belgeler
1) Faturalar :
a) Proforma Fatura (Proforma Invoice)
Satıcı tarafından hazırlanan mal evsafını ve satış koşullarını gösteren teklif
niteliğinde bir belgedir. Alıcının teklifi kabul etmesi halinde proforma
faturaya uygun olarak diğer belgeler tanzim edilir.
b) Ticari Fatura (Commercial Invoice)
Satıcılar tarafından alıcı adına düzenlenen , kesin satışın yapılmış
olduğunu gösteren belgelere verilen addır. Uluslararası ticari kurallara
göre faturada bulunması gereken bilgiler aşağıda listelenmiştir.
•
•
•
•
•
•
•
•
Tarih ve numara
Alıcı ve satıcının ticari ünvan ve adresleri
Mal tanımı
Birim fiyat
Toplam tutar
Ödeme şekli
Teslim şekli
Mal miktar ve ağırlığı
c) Konsolosluk Faturası (Consular Invoice)
Konsolosluk faturası eğer alıcı tarafından malın satış faturası üzerine
kendi ülkesinin konsolosluğu tarafından onay verilmesi isteniyor ise ,
ticari faturanın konsolosluk tarafından tastik edilmesi suretiyle
oluşturulmaktadır.
d) Navlun Faturası (Freigth Invoice)
Taşıma şirketinin navlun sözleşmesi kapsamında malı taşıtan taraf adına
kestiği faturadır.
2) Taşıma Belgeleri :
Malın sevk edilmek üzere teslim alındığını veya taşıma aracına
yüklendiğini gösteren belgedir.
a) Deniz Konşimentosu ( Marine Bill of Lading)
Deniz konşimentosu taşıyıcı tarafından yükletenin isteği üzerine
düzenlenen bir belgedir. Bu belge taşıyıcının malı teslim aldığını ve varış
yerine ulaştıracağını beyan eder. Kıymetli evrak niteliğinde olup ciro
edilmek suretiyle malların mülkiyetinin devrini sağlar.
b) Kısa Form Konşimento (Short Form Bill of Lading)
Navlun sözleşmesi ile ilgili şartların belgenin arkasında gösterilmeyip ön
yüzde bir yasaya veya anlaşmaya tabi olduğunun belirtildiği
konşimentolardır.
c) Düz Hat Konşimentosu (Liner Bill of Lading)
Gemilerinin uğrayacağı limanlar ve taşıma ücretleri tarifeye bağlı olan ,
düzenli sefer
yapan taşıma şirketleri tarafından tanzim edilen
konşimentolardır.
d) Konteyner Konşimentosu (Container Bill of Lading)
Malların konteynerler
konşimentolarıdır.
içinde taşınması durumunda düzenlenen deniz
e) Karma Nakliyat Konşimentosu (Multimodal B/L)
Denizyolu , karayolu , havayolu , demiryolu gibi taşıma yollarından en az
iki farklı nakliye biçiminin kullanılması durumunda düzenlenen
belgelerdir.
f) Kira Sözleşmeli Konşimento (Charter Party B/L)
Bir geminin tamamının veya belli bir bölümünün kiralanması için taşıma
şirketi ile malını taşıtan taraf arasında yapılan kira sözleşmesine
dayanılarak düzenlenen konşimentolara verilen addır.
g) Ciro Edilemez Deniz Konşimentosu (Non-Negotiable Sea Way Bill)
Deniz konşimentosu gibi ciro edilebilir bir kıymetli evrak olmayan
denizyolu taşıma senetlerine verilen addır.
h) ikinci Kaptan Makbuzu (Mate Receipt)
Malların ikinci kaptan tarafından gemiye alındığını gösteren belgelerdir.
Kıymetli evrak niteliğinde değildir.
i) Hava Yolu Konşimentosu (Air Way Bill)
Havayolu taşımacılığında kullanılan taşıma belgesidir. Makbuz
niteliğindedir ve kıymetli evrak niteliğinde değildir , malların mülkiyetini
temsil etmez.
j) Demiryolu Hamule Senedi (Rail Way Bill)
Demiryolu idaresi tarafından tanzim edilen bir makbuzdur. Kıymetli
evrak niteliğinde değildir. Sadece malların sevk edilmek üzere demiryolu
idaresine teslim edildiğini gösterir.
k) Karayolu Taşıma Belgesi (CMR-Convention Merchandises Routiers)
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu bazı Avrupa ülkelerinin imzaladığı
bir taşımacılık anlaşması olan Convention Merchandise Routiers
hükümlerine tabi olarak düzenlenir. Malların nakliyeci tarafından iyi
durumda teslim alındığını ve taşıma sözleşmesinin yapıldığını gösterir.
Ciro edilemez ve kıymetli evrak niteliğinde değildir.
l) Nakliyeci Makbuzu (FCR-Forwarder’s Certificate of Receipt)
Navlun komisyoncuları tarafından düzenlenen bir belgelerdir. Navlun
komisyoncuları taşıyıcı veya acentası olmadıkları için taşıyıcı adına
hareket edemezler ve taşıma senedi tanzim edemezler. Bu nedenle FCR
sadece malların navlun komisyoncuları tarafından sevk edilmek üzere
teslim alındığını gösterir.
m) Posta veya Kurye Makbuzları (Courier or Mail Receipt)
Malların posta veya kurye ile gönderildikleri durumda posta idaresi veya
özel kurye şirketi tarafından tanzim edilen ve malların teslim alındığını
gösteren makbuzlardır.
n) FIATA Belgeleri (Federation of Forwarding Agents Association)
Uluslararası Nakliye Acentaları Birliği – FIATA (Federation of Forwarding
Agents Association) tarafından standartları belirlenmiş olan ve malların
taşınmak üzere teslim alındığını belirten makbuzlardır. Sık kullanılan
FIATA belgeleri aşağıda açıklanmıştır:
•
FIATA FCR:
FIATA’ya üye nakliye acentaları tarafından düzenlenen teslim
alındı makbuzlarıdır. Kıymetli evrak niteliğinde değildir ciro
edilemezler.
•
FIATA FBL:
FIATA’ya üye nakliye acentaları tarafından düzenlenen karma
taşıma
konşimentosudur.
Karma
nakliyat
konşimentosu
(Multimodal B/L) ile aynı özelliklere sahiptir.
•
FIATA FCT:
FIATA’ya üye nakliye acentaları tarafından düzenlenir. Ciro
edilerek deviredilebilme özelliğine sahiptir.
3) Sigorta Belgeleri:
a) Sigorta Policesi (Insurance Policy)
Malların yükleme yerinden varış yerine kadar karşı karşıya olduğu
risklere karşı sigorta kapsamına alındığını gösteren , sigorta acentası veya
şirketi tarafından düzenlenen belgedir.
b) Sigorta Belgesi (Insurance Certificate)
Birden fazla nakliye için şartları önceden belirlenmiş olan abonman veya
flotan poliçelere bağlı olarak tanzim edilen ve mal yüklemesine bağlı
olarak parti parti kullanımları gösteren sigorta belgeleridir.
c) Kuvertür Mektubu (Cover Note)
Sigorta komisyoncuları tarafından , sigortanın yapılmış olduğunu ya da
yapılacağını üçüncü şahıslara duyurmak amacıyla düzenlenen belgelerdir.
Bu belgeler sigorta poliçesi veya belgesi yerine geçmez.
4) Finansman Belgeleri:
a) Poliçe (Bill of Exchange)
Kanunla şekil şartları belirlenmiş olan , belli bir bedelin ödenmesi için
tanzim edilen kıymetli evraktır. Alacaklı tarafından düzenlenir.
b) Bono (Promissory Note)
Poliçenin aksine borçlu tarafından düzenlenen ve alacaklısına teslim
edilen , belli bir bedelin ödenmesi için tanzim edilen kıymetli evrak
niteliğine haiz belgelerdir.
5) Uygunluk Belgeleri
a) Menşe Şahadetnamesi (Certificate of Origin)
Ticarete konu olan malların hangi ülke menşeli olduğunu gösteren
belgelerdir.
Firmalar
tarafından
düzenlenip
ticaret
odalarına
onaylatılmaktadır.
b) Çeki Listesi (Weight List)
Tartı ile ölçülebilen malların ağırlığını ayrıntılı bir şekilde göstermek
amacıyla satıcı tarafından düzenlenen belgelerdir.
c) Ambalaj Listesi (Packing List)
Gönderilen malların koliler halinde ambalajlanması durumunda , her
kolinin içersinde hangi maldan kaç adet bulunduğunu gösteren listedir.
d) Gözetim Belgesi (Inspection Certificate)
Bağımsız üçüncü taraf gözetim şirketleri tarafından tanzim edilen , alımsatım sözleşmesinde yer alan şartlar çerçevesinde malın üretilip
ambalajlandığını , yüklenip taşındığını ve kullanıma alındığını uzman
gözetmenler aracılığı ile tesbit eden belgelerdir.
e) Sağlık Sertifikası (Healt Certificate)
Gıda maddeleri , canlı hayvan , et , deri gibi malların sağlık koşullarının
uygun olduğunu gösteren , tarım bakanlığı tarafından tanzim edilen
belgelerdir.
f) Bitki Sağlık Sertifikası (Phytosanitary Certificate)
Bitki , bitki parçaları ya da bitkisel ürünlerin hastalık ve haşerelerden
korunmuş olduğunu gösteren belgedir. Tarım bakanlığınca tanzim edilir.
g) Analiz Sertifikası (Certificate of Analysis)
Malların kimyasal niteliğinin ve kalitesinin saptanması için yapılan
analizler sonucu düzenlenen belgelerdir.
5) Dolaşım Belgeleri:
a) ATR
Türkiye – Avrupa Topluluğu arasındaki gümrük birliği uyarınca , serbest
dolaşıma tabi ürünlerin serbest dolaşımını sağlıyan belgedir. İhracatçı
tarafından tanzim edilir , sanayi veya ticaret odaları ve gümrük idareleri
tarafından onaylanır.
b) EUR.1
Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi – EFTA (European Free Trading Area)
ülkeleri (İsviçre , Norveç , Liechtenstein , İzlanda) ile Türkiye arasında
yapılan ticari işlemlerde kullanılan serbest dolaşım belgesidir. İhracatçı
tarafından tanzim edilir. Sanayi veya ticaret odaları ve gümrük idareleri
tarafından onaylanır
•
Ticaret Noktası Tek Belge Sistemi
Günümüzde dış ticarette kullanılan kağıt belgelerin genel bir listesi yukarıda
görüldüğü gibidir. Bu belgeler ticaretin taraflarını oluşturan kurum ve
kuruluşlar tarafından düzenlenmektedir. Bu belgelerin amacı alıcı ve satıcı
arasındaki mal ve para hareketini sağlamaktır. Bu belgeler değişik kurumlar
tarafından hazırlanmakta ve ticarete taraf olan kurumlar arasında el değiştirmek
suretiyle dolaşmaktadır. Bu belgeler üzerine farklı kurumlar tarafından düşüm ,
kaşe , imza gibi eklemeler yapılmaktadır. Kağıt belgelerin fiziksel olarak
kurumlar arasında dolaşması büyük zaman kaybına sebep olmaktadır ve
belgeler üzerinde yapılan yanlışlıkların düzeltilmesi çok zordur. Halbuki
elektronik belgeler kurumlar arasında çok hızlı hareket edebilmekte ve yapılan
yanlışlıkların düzeltilmesi kolaylıkla yapılabilmektedir. Ayrıca sahte belge
düzenlenmesi , belge üzerinde tahrifat yapılması gibi sorunların elektronik
ortamda kolaylıkla önüne geçmek mümkündür. Belge statüsü belgeyi tanzim
eden ve ilgili tarafa gönderen kurum tarafından online olarak sürekli kontrol
edilebildiği için kağıt belgeler gibi akibetlerinin tesbit edilmesi zor değildir.
Elektronik belgelerin bunlara benzer pek çok faydası olmasına rağmen (Bkz.
Bölüm V e-Belgelerin Faydaları) dünya genelinde ticari işlemlerde kağıt belgeler
halen yaygın olarak kullanılmaktadır. Milletlerarası Ticaret Odası – ICC
(International Chamber of Commerce) tarafından akreditifler tahtında elektronik
belgelerin ibrazını düzenleyen eUCP broşürü yayınlanmış olmasına rağmen
bankalar arasında akreditifler tahtında elektronik belge ibrazı ihmal edilebilecek
kadar azdır. Kağıt belgeler
halen ticari hayattaki hakimiyetlerini
sürdürmektedirler. Ana sorun tüm dünyada kullanılabilecek ortak standartların
olmayışıdır. Bu noktada XML teknolojisinin gelişmesi ve dünya genelinde ortak
olarak kullanılacak olan XML standartları yönündeki çalışmalar umut verici
görülmektedir. Fakat bu çalışmaların ortak yönü yukarıda en çok kullanılanları
listelenmiş olan kağıt belgelerin eş değeri olan XML formatlı belgelerin ayrı ayrı
hazırlanmasıdır. Halbuki bu tamamen gereksizdir. Çünkü XML belgelerinin asıl
mucizesi olan web tabanlı kullanılabilir olma özelliği gözardı edilmektedir. Yani
bir XML belgesinin kağıt belgeler gibi ayrı ayrı hazırlanma zorunluluğu yoktur.
Bir kere üretildikten sonra alıcı ve satıcı arasındaki mal ve para hareketine
müdahil olan tüm kurumlar tarafından web üzerinden erişilmek suretiyle gerekli
kontrol , düşüm , onay ve imza işlemleri aynı belge üzerinde ve internet
vasıtasıyla belgeye erişmek suretiyle gerçekleştirilebilir. Bu durumda kağıt
belgelerin elektronik eş değerlerinin tek tek oluşturulmasının gerekliliği yoktur.
Tek tek oluşturuldukları taktirde bu belgelerin elektronik ortamda tek referans
altında birleştirilmeleri ayrıca bir işlem yapılmasını gerektirecektir ve iş
süreçlerinin karmaşıklaşmasına sebep olacaktır. Tek belgenin üretilmesi için tüm
tarafları birleştiren eNoter ve onay otoritesi niteliklerine haiz bağımsız üçüncü
taraf bir kurumun mevcudiyetine gerek vardır. Bu kitapta tanımlanan
fonksiyonların hepsini gerçekleştirebilen bir Ticaret Noktasının oluşturulması
suretiyle ticaretin tüm unsurlarını bir araya getirmek ve ticari süreçleri zaman
boyutunda birleştirmek ve başından sonuna kadar aynı ortamda yürütmek
mümkün olacaktır. Ticaret Noktası tek belge sistemi dış ve iç ticarette
kullanılmak üzere Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi – TNDTB ve Ticaret
Noktası İç Ticaret Belgesi – TNİTB adı verilen iki çeşit belgenin üretilmesini ve
ticari işlemlerin başından sonuna kadar bu belgeler üzerinden yürütülmek
suretiyle en yüksek verime ulaşılmasını sağlayacaktır. Onay otoritesi fonksiyonu
sayesinde tüm taraflara açık anahtar altyapısını sunan Ticaret Noktası
bünyesinde faaliyet gösteren her kurumun kendine özel imza yetkileri
tanımlanabilecek ve tek belge sistemine erişerek taraf oldukları ticari işlemin
üzerinde yürütülmekte olduğu Ticaret Noktası belgesine erişebilecekler ve bu
belge üzerinde kendilerine tahsis edilmiş olan hanelere giriş yapmak suretiyle
ticari fonksiyonları bu tek belge üzerinde yerine getirebileceklerdir. Bu belgenin
kurumlar arasında gönderilmesi söz konusu değildir. Ticaret Noktası
bünyesinde üretilecek ve saklanacak olan bu belgeye kurumlar web üzerinden
erişebileceklerdir. Belirli bir kurumun belgenin varlığından haberdar edilmesi
veya belgenin ilgili kurumun incelemesine sunulması istenildiğinde belgeyi web
üzerinde barındıran adresin linki istenen kuruma Ticaret Noktası belge
yönlendirme modülü vasıtasıyla gönderilebilecektir. Belgeye erişim sadece
belgenin yönlendirildiği kurumun yetkili kullanıcı adı ve şifreleri ile olacağı için
web üzerinden belgenin üzerinde yürütüldüğü ticari işleme taraf olmayan bir
kurum veya bireyin belgeyi görüntülemesi mümkün olmayacaktır. İlgili
kurumlar internetten Ticaret Noktası tek belge sistemine erişmek suretiyle,
belgeler üzerinde sistemde kendilerine atanmış yetkiler dahilinde ve belge
üzerinde kendilerine ayrılmış olan alanlar üzerinde giriş , değişiklik , onay gibi
işlemleri gerçekleştirebileceklerdir. Tek belge kullanımı ticarette devrim
niteliğinde olup farklı kurumlar arasında tek referans sisteminin ve ortak
elektronik arşiv sisteminin kullanılmasını , ilerki aşamalarda ise işlemlerin bir
kısmını otomatik olarak gerçekleştirebilecek akıllı elektronik belgelere geçişi
sağlayacaktır. Model VI.1 klasik iş akışında görüldüğü gibi , pek çok kurum ticari
süreçlere farklı evrelerde katılmakta ve kurumlar arasında belgeler gidip
gelmektedir (Bkz. Model VI.1 Klasik İş Akışı). Halbuki Model VI.1 ’de
tanımlanmış olan Ticaret Noktası üzenden iş akışı için Şartlı Havale ve Geri
Tazmin modellerinde işlem tüm tarafların Ticaret Noktası nezdinde tutulan
TNDTB- Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesine web üzerinde işlemin çeşitli
evrelerinde kendilerine ait kullanıcı adı ve şifleri kullanmak suretiyle (kimlik
tesbiti ve imza doğrulamaları sistem tarafından otomatik yapıldığından klasik
sistemde kağıt belgelerin imza doğrulamaları için gereken uzun prosedürlere
gerek kalmamaktadır) erişerek gerekli fonksiyonları yerine getirmeleri şeklinde
yürümektedir. Ticaret Noktası tek belge sisteminin önemli özelliklerinden biride
belge üzerinde yapılan tüm işlemlerin zamanının işlemi gerçekleştiren kurum
çalışanın kimliği ile birlikte sistem üzerinde kayıt altına alınmasıdır. Zaman
damgası (Time Stamp) adı verilen bu fonksiyon sayesinde belge üzerindeki tüm
güncellemeler kayıt altında tutulabilecektir. Tek elektronik belge üzerinden tüm
iş süreçlerinin yürütülmesinin faydalarından bazıları aşağıda listelenmiştir.
•
Ayrı ayrı farklı kurumlar tarafından tanzim edilen ticari belgelerin
biraraya getirilmesine gerek kalmayacaktır.
•
Tek belge ve tek referans altında tüm iş süreçleri tamamlanabilecektir.
•
Klasik ticarette çokça rastlanan belgeler arası uyumsuzluk sorunu
ortadan kalkacaktır.
•
Sahte belge düzenlenmesi ve belgeler üzerinde tahrifat yapılması
mümkün olmayacaktır.
•
Belgeler elektronik ortamda kurumlar arası ortak tek bir referans
sistemi tahtında arşivlenebilecektir.
•
Bir kısım iş süreçlerinin belgenin kendisi tarafından otomatik olarak
gerçekleştirilmesi mümkün olabilecektir.
•
Kurumlar arası sistem entegrasyonu sorunu çözülebilecektir.
•
Belgelerin kurumlar arasında gidip gelmesine gerek kalmayacaktır.
•
Belge kaybolması veya postada gecikmesi sorunları kalmayacaktır.
•
Belge üzerinde yapılan hatalar belgenin gönderildiği kurumdan geri
getirilmesine gerek kalmadan kolayca düzeltilebilecektir.
•
İstatistiki veriler ve raporlar daha doğru sonuçlar verecektir.
•
Elektronik belgelerin imza doğrulaması sistem tarafından otomatik
olarak gerçekleşeceği için kağıt belgelerde olduğu gibi ayrıca imza
doğrulamasına gerek yoktur.
•
Fiziksel ofis ortamına ihtiyaç duymadan internet bağlantısı kurulabilen
her yerden erişilebilecektir.
•
Posta ve kurye masrafları ortadan kalkacaktır.
•
Kağıt belgelerin arşivlenmesi için gereken yüksek maliyetler ortadan
kalkacaktır.
•
Farklı kurumların sistemlerindeki mükerrer veri girişlerine gerek
kalmayacaktır.
•
Kurumlar ve ülkeler arası uygulama farklılıkları en az seviyeye
indirilecektir. Çünkü verimli bir şekilde ticaret yapmak ve maliyet
avantajından faydalanmak isteyen herkes ortak standartlara uymak
zorunda kalacaktır.
•
İş süreçlerine insan müdahalesi en az seviyeye ineceği için rüşvet vs.
gibi sorunlar önlenecektir.
•
Karmaşık ödeme yöntemleri yerine tek elektronik belge üzerinden
gerçeleşen Model VI.1 ’de tanımlanan ödeme yöntemleri gibi basit
ödeme yöntemlerinin kullanılması ile uzmanlaşma ve aşırı detay bilgiye
gerek kalmadan ticaret yapılabilecektir. Bu durum özellikle dış ticaret
şirketlerinde uzman personel maliyetlerini düşürecektir.
•
XML belgelerinin çok dilli görüntülenebilme özelliği sayesinde
elektronik belgeler ticari tarafların ana dilinde hazırlanabilecek ve
istenilen dilde görüntülenebilecektir. Bu durum ticari taraflar arası
iletişimin kolaylaşması ve dil sorunun çözülmesi açısından önemlidir.
•
Belge statüsünün ve belge üzerindeki değişikliklerin ticari işleme
müdahil olan tüm kurumlar tarafından eş zamanlı olarak takip edilmesi
mümkün olacaktır. Uzak ülkelere gönderilen kağıt belgelerin akibetinin
tesbitindeki zorluklar göz önüne alındığında bu özelliğin önemi daha
iyi anlaşılacaktır.
•
Zaman damgası fonksiyonu sayesinde elektronik belge üzerinde tüm
kurumlar tarafından yapılan güncellemelerin zamanı sistem üzerinde
kayıt altına alınabilecektir. Belge üzerinde hangi tarihte ne tür
işlemlerin gerçekleştiğinin tesbit edilmesi ticari işlemler üzerinde geriye
dönük çalışmalar açısından önem arz etmektedir.
Yukarıda görüldüğü gibi ticari işlemlerin tek bir elektronik belge üzerinde
yürütülmesinin sayılamayacak kadar faydası bulunmaktadır. Ticaret Noktası tek
belge sisteminin faydalarının daha iyi anlaşılabilmesi için Model VI.1 ’de dış
ticaret işlemlerinde klasik iş akışı ile Ticaret Noktası üzerinde tasarlanan iş
akışları çeşitli yönlerden karşılaştırılmak suretiyle irdelenmiştir.
MODEL VI.1
DIŞ TiCARETE UYGULANAN KLASiK iŞ AKIŞININ TiCARET
NOKTASINA UYARLANMASINA DAİR MODEL
M Emre Civelek , T. Kürşad Akpınar ; Ekim 2002
•
Tek Referans Sistemi
Daha önceki konularda değinildiği gibi Ticaret Noktasının ana amacı ticaretin
tüm unsurlarını bir araya getirmek ve ticari işlemlerin tarafları olan kurumların
sistemlerinin birbirleriyle entegrasyonun ve bu kurumların iç iş süreçleri ile dış iş
süreçlerinin entegrasyonunun sağlanmasıdır. Kurumlar arası iş süreçlerinin
entegrasyonunun sağlanmasının ilk şartı kurumlar tarafından yürütülen
işlemlerin referanslarının çakışmaması ve her işlem için farklı referans
üretilmesidir. Aynı şekilde aynı işlemle ilgili bütün kurumların gerçekleştirdiği
tüm iş süreçlerinde zaman boyutununda tek referans altında toplanması
gerekmektedir. Farklı kurumlar tarafından ayrı ayrı üretilen elektronik belgeler
ile bu tür bir referans birleştirmesi yapmak çok karmaşık iş süreçleri
tasarlanmasını gerektirmektedir. Bu nedenle tek referans sistemi kullanılabilmesi
için tek belge sisteminin kullanılması ve başından sonuna kadar tüm iş
süreçlerinin bu belge üzerinde yürütülmesi gerekmektedir. Belge ilk üretildiği
anda sistem tarafından otomatik olarak sadece bu işleme özel bir referans
üretilerek bu belge üzerine atanmalı ve ticari işlem tamamlandıktan sonra belge
statüsü kapalıya çevrilmek suretiyle yine aynı referans tahtında elektronik
ortamda arşivlenmelidir. Tek belge ve tek referans kullanılması , iş süreçlerinin
otomasyonu ve verimli bir elektronik arşivleme için çok önemlidir. Eğer farklı
kurumlar herbiri kendi belgesini ayrı ayrı üretir ise herbir kurum kendi referans
sistemine göre belgelere referans atayacak ve kendi sistemleri içersinde bu
belgeyi arşivleyecektir. Fakat bu kurumlar arası iş süreçlerinin ve e-iş
sistemlerinin entegrasyonu için büyük bir engel teşkil etmektedir. Bunun yerine
üçüncü taraf güvenilir bir kuruluşun bünyesinde tek referans sistemi ile üretilen
tek belge üzerinde işlemlerin yürütülmesi kurumları kendi ürettikleri belgeleri
ayrı ayrı arşivleme derdinden kurtaracaktır. Belgeler ayrı ayrı üretilip
arşivlendiği taktirde belge ile bağlantılı olarak diğer kurumlar nezdinde
gerçekleştirilen iş süreçlerinin sorgulanmasıda mümkün olmayacaktır. Fakat
Ticaret Noktası büyesinde tutulan elektronik arşivde , tek referans sistemi altında
arşivlenen ve tüm iş süreçlerini üzerinde toplayan tek elektronik belgenin
sorgulanması ile işlemin tüm boyutları kısa süre içersinde sorgulanabilir. Böyle
bir sistemin önemini daha iyi kavrayabilmeniz için iki yıl önce yapılmış olan bir
ticari işlemin detaylarına ihtiyacınız olduğunu ve bu işlemin yaklaşık on adet
ticari belge kullanılarak yürütüldüğünü düşünün. Bu belgelerin her biri farklı
kurumlar nezdindeki arşiv depolarında tutuluyor olsun. Her bir kuruma yazı
yazmak suretiyle başvurup bilgi istemek gerekecektir ve kurumların bu belgeleri
arşivden bulup gerekli bilgileri derlemeleri ise haftalar hatta aylar sürebilir.
Halbuki elektronik ortamda arşivlenmiş ve tek belge , tek referans tahtında
yürütülmüş bir ticari işlemi isterseniz on yıl sonra sorgulayın fark etmeyecektir ,
gerkli detaylara saniyeler içersinde ulaşılabilecektir. İşte internetin asıl mucizesi
burda saklıdır. İnternet henüz tüm boyutlarıyla insanlık tarafından verimli
olarak kullanılmaya başlanmış değildir. İnternet gerçekten ticari hayatta verimli
bir şekilde kullanılmaya başlandığında dünya üzerinde çok büyük değişikliklere
sebep olacaktır.
•
Arşivleme Sistemi
Kağıt belgelerin arşivlenmesi özellikle büyük organizasyonlar için çok maliyetli
ve zaman kaybettirici bir iştir. Özellikle devlet kurumları , bankalar gibi büyük
organizasyonların , üzerinde işlem yürüttükleri belgeleri on yıl gibi bir süre
muhafaza etme mecburiyetleri vardır. Günde binlerce işlemin yapıldığı , on
binlerce sayfa kağıt harcanarak işlemlerin yürütüldüğü bir kurumun kağıt
belgeleri muhafaza etmek için nem , yangın ve hırsızlığa karşı güvenli büyük
depolara ve arşivlenecek bu belgelerin istenildiği zaman bulunması için
kolileme , tasnif ve taşıma işlemlerinde görevlendirilecek yeterli sayıda elemana
ihtiyaçları olacaktır. Bu sayılanlar bir kurum için çok büyük maliyet anlamına
gelmektedir. Ayrıca bir belgenin ihtiyaç duyulduğu zaman arşivden çağrılması
günler sürmektedir. Halbuki Ticaret Noktası bünyesinde elektronik ortamda
yürütülen işlemler yine Ticaret Noktası bünyesinde
elektronik ortamda
otomatik olarak arşivleneceği için ve sistem içersinde işlemler tek referans ve tek
belge ile yürütüleceği için firmalar ekstra bir maliyet altına girmeden ve ayrıca
kendi firmaları nezdinde bir arşiv sistemi oluşturmaya gerek duymadan direkt
olarak Ticaret Noktası üzerinden işlemleri sorgulayabileceklerdir. Bunun
neticesinde özellikle büyük kurumlar için arşivleme bir sorun olmaktan
çıkacaktır.
Bu nedenle arşivleme sistemi Ticaret Noktasının ticari işlem
maliyetleri üzerine en etkili fonksiyonlarından biridir.
•
Otomasyon
Sadece tek belge sistemi ve elektronik arşivleme ile iş süreçlerinde kağıt
kullanımını ortadan kaldırmak ve iş süreçlerini hızlandırmak internetin verimli
şekilde kullanılması için yeterli değildir. İş süreçlerinin bir kısmının otomatik
olarak gerçekleşmesini sağlamak gerekmektedir. Bunu sağlamak için akıllı
elektronik belge adı verilen , kullanıldığı işlem için özel olarak tasarlanmış ,
kendisi vasıtasıyla gerçekleştirilecek iş süreçlerini bilen , değerlendiren ve
kısmen otomatik olarak gerçekleştirebilen elektronik belgelere ihtiyaç vardır.
Akıllı elektronik belgelerin ana fonksiyonları aşağıda açıklandığı gibidir:
1. Kullanıcıyı yönlendirme:
Bilindiği gibi özellikle dış ticaret uzmanlaşma gerektiren bir konudur. Bunun
sebebi ülkelerin dış ticaret mevzuatlarının farklı olması , farklı ödeme yöntemleri
ve uygulamalarının bulunmasıdır. İlk kez çalıçağı bir ülke ile yürütülen
işlemlerde yanlışlıklar yapan ve bu yanlış uygulamalar dolayısıyla zarara
uğrayan firma sayısı oldukça yüksektir. Ticaret Noktası üzerinde tüm iş
süreçlerini kapsayacak olan elektronik belge akıllı bir belge olarak tasarlanırsa
her bir adımda kullanıcıları yönlendirerek işlemlerin yanlış yapılmasını
engelleyebilir. Örnek olarak teslim şekli FOB olan bir işlem yürütülürken sistem
alıcıyı sigorta yaptırması konusunda uyarabilir , ya da sigortanın alıcı tarafından
yapılması dış ticaret mevzuatında zorunlu tutulan bir ülkeye ihracat yapılırken
sistem satıcıyı CIF teslim şeklini kullanmaması gerektiği konusunda uyarabilir
veya ithalatta ihraç ülkesinde bulunan konsolosluğunun faturaya onay vermesi
konusunda dış ticaret mevzuatında hüküm olan ülkelere ihracat yapılacaksa ,
TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi satıcı tarafından imzalanıp ticari
fatura niteliği kazandığı aşamada satıcı sistem tarafından uyarılarak faturanın
alıcının ülkesinin konsolosluğuna yönlendilmesi temin edilebilir. Bu tip örnekleri
çoğaltmak mümkündür. Sonuç olarak akıllı elektronik belgeler kullanıcıların
asgari bilgi ile kullanabilecekleri şekilde kullanıcıyı işlem süresince çıkan
uyarılar ile yönlendirebilir. Buda gereksiz detaylar üzerine insanların
uzmanlaşmak için zaman harcamaları yerine , zaman kaynağını müşteri
memnuniyetini
arttırma
ve
araştırma-geliştirmeye
yönlendirmelerini
sağlayacaktır.
2. Değerlendirme:
Akıllı elektronik belgeler üzerinde kullanıcılar işlemin anlık maliyetini ve
gelecekteki muhtemel maliyetleri izleyebilmelidir. Akıllı elektronik belge
üzerinde gerçekleşen işlemler firma sisteminde otomatik olarak muhasebe kaydı
yaratmalı ve aynı anda Ticaret Sistemi içersinde istatistiki bilgi haline
dönüştürülmelidir. Yani bir akıllı belge üzerinde gerçekleşen işlemler kullanıcılar
tarafından her boyutu ile değerlendirilebilmelidir.
3. İş süreçlerini otomatik gerçekleştirebilme:
İş süreçlerini otomatik olarak gerçekleştirebilme akıllı elektronik belgelerin en
önemli fonksiyonudur. Tek belge sistemiyle ticari taraflar arasında yürütülen
işlemlerin hızları ve kaliteleri yükseltilebilir. Bu suretle önemli seviyede zaman
kazanımı ve maliyet düşüşü sağlanabilir. Fakat buda yeterli değildir. Bazı iş
süreçlerinin otomasyona sokulması ve karar alma aşamalarının bazılarında insan
faktörünün devre dışı bırakılması gerekmektedir. Bu suretle bazı rutin işlemlerin
insan müdahalesi olmadan sistem tarafından yapılması sağlanacaktır. Ticaret
Noktası sisteminde otomasyon belge üzerinden sağlanacağı için Ticaret Noktası
tek belge sistemi üzerinde kullanılan belgelerin akıllı elektronik belgeler olarak
tasarlanması gerekmektedir. Web tabanlı bir elektronik belge üzerinden
işlemlerin otomatik gerçekleşmesi için belgelerin geri planda çeşitli uygulamaları
otomatik olarak çalıştırabilecek şekilde tasarlanmaları gerekecektir. Otomasyona
örnek olarak belge üzerinde yapılan işlemler ile ilgili tahakkuk eden vergilerin
otomatik ödenmesi veya kullanılan ödeme yöntemine göre alım-satım sözleşmesi
şartları yerine geldiğinde alıcı ve satıcı hesapları arası para transferinin otomatik
gerçekleşmesi vs. verilebilir. İşlemlerin otomasyona sokulması işlem hızını ve
kalitesini arttıracağı gibi asıl önemi iş süreçlerine insan müdahalesinin
azaltılmasıdır. Bu suretle insan müdahalesinden kaynaklanan pek çok
dezavantajdan kurtulmak mümkün olacaktır. İş süreçlerinin otomatik
gerçekleşmesi sayesinde insan müdahalesinin azaltılmasının bazı faydaları
aşağıdaki gibi özetlenebilir:
•
İnsan hatasından kaynaklanan sorunların ortadan kalkması.
•
Rutin işler için kullanılan personel sayısının azaltılması.
•
Rüşvet , iltimas vs. gibi iş süreçlerine insan müdahalesinden
kaynaklanan sorunların ortadan kalkması.
Görüldüğü gibi akıllı elektronik belgelerin en önemli fonksiyonu üzerinde
gerçekleşen iş süreçlerinin bir kısmını otomatik olarak gerçekleştirebilmesidir.
4. Belge içi tutarsızlıkların otomatik olarak tesbiti:
Akıllı elektronik belge üzerinde çeşitli kurumlar tarafından girilen bilgilerin
birbirleriyle tutarlı olup olmadığını otomatik olarak kontrol etmelidir. Örnek
olarak mal tanımı buday ise birim olarak tane seçilmesine izin verilmemelidir
veya birim başına girilen fiyatın ürün ile uyumlu bir fiyat olup olmadığı belge
tarafından otomatik olarak kontrol edilmelidir. Eğer herhangi bir kurum
tarafından belge üzerine girilen bilginin diğer kurumların girdiği bilgiler ile
uyumsuz olduğu tesbit edilirse kullanıcı yanlış giriş yaptığı konusunda
uyarılarak belge üzerindeki yanlışlıklar dolayısıyla meydana gelebilecek
gecikmelerin önceden önüne geçilebilecektir.
5. Güncelleme kayıtlarının tutulması:
Belge üzerinde çeşitli kurumlar tarafından yapılan güncellemelerin kurumdaki
hangi birey tarafından , hangi tarih ve saatte yapıldığının belge üzerinde kayıt
altına alınması gerekmektedir. Bu suretle belge üzerinde sorgulama , bilgi girişi ,
düzeltme , onaylama vs. gibi , çeşitli kurumlarda çalışan farklı yetki grubundaki
kişilerce yapılan işlemlerin elektronik belge üzerinde kimin tarafından yapıldığı
zaman damgası ile birlikte sorgulanabilecektir. İşlemlerin iz kaydının ayrıntılı bir
şekilde tutulması geriye dönük çalışmalar yapılması açısından çok önemlidir.
2.3. Ticari Bilgi Temini
Ticaret Noktası ticareti gerçekleştiren unsurları ve tarafları biraraya getirmek ,
taraflar arası iletişimi en üst seviyeye çıkarmak ve kurumların elektronik iş
sistemlerinin entegrasyonunu sağlamak için belgesiz iletişim sistemi ve eBelge
sistemi üzerinden pek çok fonksiyonu yerine getirmektedir. Fakat Ticaret
Noktası fonksiyonları kurumlar arası iletişimin arttırılması ve kurumların
elektronik iş sistemlerinin entegrasyonu ile sınırlı değildir. Ticaret Noktası aynı
zamanda ticaretle ilgili tüm birey ve kurumlara en güncel ticari bilgiyi sunan bir
platformdur. Ticaret Noktasının üyelere yönelik ticari bilgi kanalları aşağıda
maddeler halinde açıklanmıştır:
•
Ticari Haber Bültenleri
Düzenli ticari haber bültenleri almak isteyen bireysel ve kurumsal üyeler Ticaret
Noktası üzerinden hangi konularda ticari bülten almak istediklerini belirten
başvuru formunu doldurmak suretiyle e-Posta ile düzenli olarak ticari haber
bültenlerini almaya başlarlar. Ticaret Noktası üyelerine sunduğu tüm içerikler ile
ilgili güncellemeleri anında üyelerine duyuran e-Posta servisi, ilgilenen üyelere
sunulur. Ticari konular ile ilgili Ticaret Noktasının çeşitli bölümlerinde
yayınlanan yazı , röportaj , akademik çalışmalar , elektronik kitaplar vs. gibi
içeriklere yenileri eklendiğinde üyelere e-Posta ile otomatik duyuru
yapılmaktadır. Ticaret Noktasının geri planda çalışan içerik yönetimi modülü ile
bağlantılı olarak çalışan bir e-Posta modülü bulunmalı ve bu modül Ticaret
Noktası üzerinde yapılan tüm içerik güncellemelerini ilgili üyelere otomatik
olarak e-Posta ile bildirmelidir.
•
Ülke Bilgisi
Bir ürünü uluslararası pazara sürerken hedef pazarın tüm boyutlarıyla
incelenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda ürünlerin satılacağı ülkenin ekonomik
durumu , dış ticaret ve gümrük mevzuatı , gümrüklerindeki özel uygulamalar
vs. gibi bilgiler üyelere sunulmalıdır. Ülke bilgisi bölümü Ticaret noktasının
ticaret rehberi portalı içersinde ayrı bir bölüm olarak bulunmaktadır. Bu
bölümde mevzuatsal bilgilerin yanında ülkeler hakkında genel bilgiler ,
konaklama ve seyahat bilgilerinede yer verilmelidir ve ülke içersinde ki değişik
ürünlere özel uygulama örnekleri üyelere sunulmalıdır. İhracat yapılacak
ülkenin ekonomik durumu , bankalarının güvenilirliği , dış ticaret ve gümrük
mevzuatındaki farklılıklar , Ticaret Noktasına üye ihracatçı firmalar açısından
çok hayati bilgilerdir. Bu nedenle bu bölümün düzenli olarak güncellenmesi
gerekmektedir.
•
İçerik Paylaşımı
Çağımız bilgi çağıdır ve internet ise bilgi paylaşımının en önemli mecrasıdır. Bu
bağlamda Ticaret Noktası üyeleri arasındaki bilgi paylaşımını sağlayıcı imkanları
üyelerine sunmalıdır. Herkesin oluşturduğu içerikleri özgürce paylaşabildiği
Ticaret Noktası açık içerik bölümünün amacıda budur. Açık içerik bölümü
içeriğin internet üzerinde paylaşımına ve tekrar kullanımına izin veren , ama
aynı zamanda yazarın haklarınıda koruyan , içeriği interaktif hale getiren bir
platformdur.
Ek Metin VI.2.3
TİCARET
NOKTASI AÇIK İÇERİK KURALLARI ÖRNEĞİ
TİCARET NOKTASI AÇIK İÇERİK KURALLARI
1- Açık içerik , içeriğin sanal ortamda paylaşılmasına ve tekrar
kullanımına izin veren , ama aynı zamanda yazarın
haklarınıda koruyan bir Ticret Noktası hizmetidir.
2- Ticret Noktası internet sayfasına kişisel üyelik veya kurumsal
üyelik kullanıcı adı ve şifreleri ile login olan her Ticret Noktası
üyesi açık içerik hizmetini kullanabilir.
3- Ticret Noktası internet sayfası üzerinden içerik paylaşımı yapan
üyeler her türlü Telif Haklarına riayet etmek zorundadırlar.
Alıntı yapıldığı zaman mutlaka kaynak belirtilmelidir.
4- Ticret Noktası sayfasından yapılacak içerik paylaşımı dış ticaret
ve elektronik ticaret konuları ile sınırlanmıştır.
5- Ticret Noktası sayfası üzerinden genel ahlak kurallarına ve
kanunlara aykırı yayın yapılmaz.
6- Üyeler tarafından Ticret Noktası sayfası üzerinden yapılan
yayınların doğruluğu ve güncelliği konusunda Ticret Noktası
tarafından sorumluluk alınmaz.
7- Üyelerin Ticret Noktası sayfasına gönderdiği içeriklerin
yayınlanma zorunluluğu yoktur . Ticret Noktası yayınlanan
içeriklerin ,istediği zaman yayınına son verme hakkını saklı
tutar.
8- Yayınlanan içeriklerden Telif Hakkı konusunda meydana gelen
anlaşmazlıklardan içeriğin yazarı sorumludur.
Açık içerik bölümü yazılarını yayınlamak isteyen üyelerin Ticaret Noktasına
yazılarını gönderebildiği içerik gönderme modülü ve belirli bir konuda içerik
arayan üyelerin konulara göre arama yapabildiği arama modülünden
oluşmaktadır.
•
Akademik Çalışmalar
Ticaret Noktası akademik çalışmalar bölümünde ticari konular ile ilgili yapılan
akademik çalışmalar ve elektronik kitaplar yayınlanacaktır. Elektronik kitap
formatında yayınlanacak olan çalışmalar XML teknolojisi vasıtasıyla çok ayrıntılı
bir şekilde metin içersindeki cümlelere kadar arama yapabilen arama modülleri
ile konularına göre tasnif edilebilecektir. Ticari konular üzerine internet
vasıtasıyla ayrıntılı araştırma yapmak isteyen bireyler bu bölümden
faydalanabileceklerdir. Elektronik kitap bölümünde yazarlara kitaplarını Ticaret
Noktası bünyesinde elektronik ortamda yayınlama ve satma imkanı
sunulacaktır.
Ek Metin VI.2.4
TİCARET
NOKTASI e-KİTAP YAYIN KURALLARI ÖRNEĞİ
TİCARET NOKTASI e-KİTAP YAYIN KURALLARI
1- Ticaret Noktası elektronik kitap yayın bölümüne yazarları
tarafından önerilecek kitapların bütün öğeleriyle tamamlanmış
biçimde gönderilmesi, sonradan köklü ya da büyük ölçekli
değişikliklerin yapılmaması gerekmektedir.
2- Ticaret Noktası gerek içerik ve gerekse yayın politikası
açısından hiç bir medya kuruluşu ile veya web sitesi (veya web
sitesi kurup işleten bir kuruluş, vb ile) ilişkide olmayıp kendi
yayın ploitikasını kendi belirler.
3- Elektronik kitapların Microsoft uyumlu bir CD içinde,
yazılım türü belirtilerek başvuruya eklenmesi gerekmektedir.
4- Ticaret Noktası yazarlardan kitapların e-kitap formatına
getirilip internet üzerinden yayına hazır hale getirilmesi için
bir defaya mahsus kurulum ücreti talep eder.
5- Kitap satışlarından elde edilen gelir üzerinden Ticaret Noktası
ile yazar arasında belirlenen oran dahilinde , yazara ödeme
yapılır.
6- Ticaret Noktası sitesinde yayınlanması için yazarı tarafından
gönderilen eserlere telif ücreti ödenmeyeceği gibi gönderen kişi
veya kurumlarca kendilerine e-kitap satışlarından sağlanan
komisyon dışında , kendilerine herhangibir şekilde ücret
ödenmesi istenemez.
7- e-Kitap haline getirilen eserler arasında seçme ve yayınlama
hakkı Ticaret Noktasına ait olup herhangi bir eserin e-kitap
haline getirildikten sonra yayınlanmaması durumunda
herhangi bir yere şikayette bulunulamaz.
8- e-kitapların yayın süreleri Ticaret Noktası tarafından tesbit
edilir.
9- Ticaret Noktası üzerinde yayınlanan eserlerin sorumluluğu
yazarlara ait olup içerik açısından Ticaret Noktası sorumlu
tutulamaz. Ticaret Noktası yayınlanacak olan her tür eser,
yayınlanmadan önce gerek içerik gerekse teknik açıdan kontrol
edilmekte , yayınlanmasında sakınca olmayan eserler
yayınlanmaktadır. Ancak herşeye rağmen gözden kaçan
hususlar ve konular nedeniyle Ticaret Noktası sorumlu
tutulamaz.
10-Ticaret Noktası bünyesinde yayınlanmış bir eserin çalıntı
olduğunun anlaşılması halinde o eserin yayımına son verilir.
Fakat bu nedenle eserin gerçek sahibi veya sahipleri tarafından
Ticaret Noktası hiç bir şekilde sorumlu tutulamaz. Gönderilen
herhangi bir eserin çalıntı olup olmadığını araştırmak
Ticaret Noktasının görevi ve sorumluluğu kapsamında
değildir.
11-Ticaret Noktası üzerinde yayınlanan herhangi bir eserin
ideolojik içerik taşımaması, belli kurum ve kuruluşlar ile
kişilere hakaret edilmemesi, küçük düşürücü, aşağılayıcı içerik
bulundurmaması özellikle dikkat edilen konuların başında
gelmektedir. Bu türden yayınların Ticaret Noktasında yer
alması söz konusu değildir.
12- Ticaret Noktası dahilinde pornografi, yetişkin içerikli
hiç bir eser yayınlanamaz. Ticaret Noktası insan haklarına,
genel ahlak kurallarına saygılı bir yayın politikası izlemekte
olup pornografik, yetişkin içerikli eserlere yer verilmesi
mümkün değildir. Bununla birlikte, Ticaret Noktası tarafından
e-kitap haline getirilmiş eser içersinde bu tip unsurların varlığı
sonradan fark edilmiş ise , yayınlanmasına derhal son verilir.
13- Ticaret Noktası e-kitap bölümü ayrı bir bölüm olup, buraya
eser göndermek ve eserlerini e-kitap halinde yayınlatmak
isteyen yazarlar ve araştırmacılar için Ticaret Noktası
Elektronik Kitap Yayın Kuralları Geçerlidir. Herhangi bir
anlaşmazlık durumunda Ticaret Noktası Açık İçerik
Kurallarına rücu edilemez.
14- Ticaret Noktasında yayınlanan hiç bir eser her ne olursa
olsun başka bir sitede kopya edilmek suretiyle yayınlanamaz.
Bu gibi faaliyetler internet ve yayın korsanlığı kapsamına
girmekte olup, Ticaret Noktası herhangi bir eserin izin
alınmaksızın kopya edilmesi ve yayınlanması durumunda
gereken tedbirleri almak ve yasal yaptırım uygulatmak
hakkını saklı tutulmaktadır. Ayrıca bu gibi bir durumla
karşılaşıldığı takdirde söz konusu web sitesi aleyhinde her
türlü uyarıcı yayını yapmak hakkı da bulunmaktadır.
15- Ticaret Noktası internetteki teknik olanaklar elverdiği süre ve
ölçüde kendi yayınını aksatmaksızın devam ettirmeyi garanti
eder. Fakat Ticaret Noktası dışında, Ticaret Noktasının yüklü
olduğu HOST servisinde, erişim hatlarında, interNIC
sisteminde ve benzer destek birimlerinde meydana
gelebilecek teknik sorunlar kapsamında yayının belli bir süre
aksaması veya durması halinde Ticaret Noktası sorumlu
tutulamaz, söz konusu durumdan zarara uğranıldığı öne
sürülerek herhangi bir talepte bulunulamaz. Ayrıca e-kitap
satın alınması sırasında kullanıcıların kendi ISS’lerinden,
telefon hatlarından veya bilgisayarlarından
kaynaklanabilecek sorunlar nedeniyle Ticaret Noktasına
erişmelerinde meydana gelebilecek zorluklar da Ticaret
Noktasının sorumluluğu dışındadır .
16- Ticaret Noktası e-Kitap bölümünde eserleri satılan yazarlar ve
bu eserleri satın alan internet kullanıcıları yukarıda açıklanmış
bulunan bu kuralları peşinen ve aynen kabul etmiş sayılır.
Herhangi bir durumda bu kurallardan habersiz olduğunu öne
sürerek hiç bir talepte bulunulamaz ve Ticaret Noktası her ne
şekilde olursa olsun sorumlu tutulamaz. Bunun haricinde
kuralları kabul etmiş olsun olmasın, üçüncü şahıslar, kurum
ve kuruluşlar hiç bir şekilde muhatap kabul edilmez.
Üçüncü şahıslar hiç bir şekilde Ticaret Noktası yayınlanmış
olan bir yazıdan, eserden vb dolayı Ticaret Noktası aleyhine
yasal yaptırıma gidemeyecekleri gibi, Ticaret Noktası bu gibi
durumlarda üçüncü kişileri ikna etmek,aydınlatmak veya
tazmin etmek zorunda değildir.
Elektronik yayıncılık vasıtasıyla internet bağlantısı olan her yerden ucuz fiyata
ticari bilgi temini mümkün olacaktır. Elektronik yayıncılık henüz ülkemizde
yaygın olmadığı için elektronik yayın kurallarına örnek olarak ek metin
VI.2.4‘de Ticaret Noktası e-Kitap yayın kuralları taslak metin olarak verilmiştir.
•
Eğitimler
Eğitimler bölümü ticari taraflar arası iletişim fonksiyonlarında açıklanmış olan
danışmanlık portalının bir alt bölümünü oluşturmaktadır. Danışmanlık
portalının iletişim fonksiyonuna danışmanlık portalı konusunda değinilmiş olup,
Ticaret Noktasının bilgi temini fonksiyonlarından biri olan eğitimler danışmanlık
portalının bir alt bölümü olmasına rağmen bu bölümde anlatılmıştır.
Danışmanlık bölümünün önemli fonksiyonlarından biride firmaların eğitim
ihtiyaçlarını karşılıyabilmek amacıyla başvurabildikleri bir portal olmasıdır.
Danışmanlık portalı üzerinden firmalar danışmanlık firmaları tarafından verilen
eğitimlere başvurabilirler veya direkt olarak Ticaret Noktası bünyesinde
oluşturulan uzaktan eğitim programlarına katılabilirler. Öğrenciler ile
eğitimcilerin fiziksel olarak aynı ortamda bulunmalarına gerek kalmadan ,
öğrencilerin kendi kendilerine internet üzerinden eğitim botları vasıtasıyla
gerçekleştirilebilecek
eğitimler
firmaların
çalışanlarını
eğitmek
için
kullanabilecekleri bir yöntemdir. Bu şekilde hem daha etkin öğrenme , hemde
eğitim harcamalarında düşüş ile birlikte daha fazla sayıda personelin eğitimlere
katılımı sağlanacaktır.
Tanım VI.2.4
SANAL EĞİTİM
e-Learning veya internet ile uzaktan eğitim adı verilen sanal eğitim ,
sanal ortamda farklı mekanlarda bulunan öğretmen veya
öğrencilerin bir araya gelmesi ya da öğrencilerin direkt olarak
internet botları vasıtasıyla bir konuyu kendi kendilerine
öğrenmeleridir.
•
Finans ve Risk Sermayesi
Danışmanlık portalı gibi finans portalıda çift fonksiyonludur. Asıl fonksiyonu
alıcı ve satıcının belgeli iletişim sistemi üzerinden ticari işleme başlamadan önce
TNDTB – Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi üzerinde şartlı ödeme garantisi veya
geri tazmin garantisi verecek olan bankalar ile ön iletişimde bulunmalarını
sağlamaktadır. Finans portalı içersinde ana fonksiyonunun yanında üyelere
çeşitli finansal bilgiler , web tabanlı finansal hesaplama araçları vs. ile risk
sermayesi kuruluşlarına web üzerinden ulaşma imkanı sunulmaktadır.
2.4. Denetleme , İstatistik ve Raporlama
Ticaret noktası ticaretle ilgili tüm unsurları ve tarafları internet üzerinde tek
sisteme bağlı olarak çalışan duruma getireceği için ve ticari işlemler başından
sonuna kadar Ticaret Noktası üzerinden yürütüleceği için , ticari işlemler
üzerinde fiili bir denetleme gücüne sahip olacaktır. Bağımsız bir kuruluş olsada
elindeki verileri devletlerin denetimine açmak zorunda kalacağı aşikardır. Bu
suretle devletler kayıt dışı ekonomik aktiviteleri daha kolay denetim altında
tutabileceklerdir. Tek belge ve tek referans sistemi altında yürütülen işlemler ile
ilgili raporlama ve istatistik çalışmaları çok daha doğru sonuçlar verecektir.
Ticari işlemlerde şeffaflığın sağlanması için Ticaret Noktası altında kurulacak
istatistik ve raporlar bölümünden bu bilgilerin kullanıma açık hale getirilmesi
daha uygun olacaktır. Bu bölümde bulunan rapor ve istatistik modüllerinden
çekilecek raporlar vasıtasıyla ham verilerin ticari bilgiye dönüştürülmesi
mümkün olacaktır.
3.Ticaret Noktasında Taraflar
Bir ticari işleme herhangi bir şekilde müdahil olan bireyler veya kurumlar Ticaret
Noktasının taraflarını oluşturmaktadır. Alıcı ve satıcı arasında mal hareketi
anlamına gelen ticaretin gerçekleşebilmesi için alıcı veya satıcı dışında pek çok
kurum ticari işleme karışmaktadır ve ticari işlemin başından sonuna kadar çeşitli
evrelerde alıcı ve satıcı dışında kalan pek çok birey ve kurumda ticari işleme
taraf olmaktadır. Ticaret Noktası ticaretin tüm unsur ve taraflarını bir araya
getiren bir platform olduğu içinde başta alıcı ve satıcı olmak üzere ticari işleme
katkıda bulunan tüm birey ve kurumlar Ticaret Noktasının taraflarını
oluşturmaktadır. Ticaretin ana tarafları alıcı ve satıcıdır. Ticarette mal hareketi
sağlayan ve para haraketini sağlayan ana taraflar ise sırasıyla taşımacılık
şirketleri ve bankalardır. Malın hareketi nakliye şirketleri tarafından sağlanır ve
dış ticarette gümrük idareleride mal hareketini denetler. Para hareketi ise
bankalar tarafından sağlanır ve kambiyo müdürlükleri vs. gibi kurumlar
tarafından denetlenir. Mal hareketi sırasında mal üzerindeki risklerin kontrol
altına alınması içinde sigorta şirketleri devreye girmektedir. Bunların dışında
devlet kurumları , vergi daireleri , gözetim şirketleri , ticaret ve sanayi odaları
gibi kurum ve kuruluşlarda ticari işlemlerde bir takım fonksiyonları yerine
getirmektedirler. Ticari işlemlere herhangi bir şekilde karışan bir birey veya
kurum doğal olarak Ticaret Noktasının taraflarından birini oluşturmaktadır.
Ticaret Noktasının taraflarından belli başlıları aşağıda maddeler halinde
açıklanmıştır:
•
Alıcı ve Satıcı
Daha önceki bölümlerde de değinildiği gibi ticaretin oluşabilmesi için ortada
satışa sunulmuş bir mal veya hizmetin olması ve bunu talep eden bir alıcının
bulunması gerekmektedir. Bu nedenle alıcı ve satıcı ticaretin ana unsurlarını
oluşturmaktadır. Ticaret Noktasının ana görevide alıcı ve satıcıyı internet
ortamında bir araya getirmektir. Alıcı ve satıcının internet ortamında birbirlerini
bulması ve iletişime geçmesini sağlayan Ticaret Noktası fonksiyonları kurumkurum , kurum-birey ve birey-birey ePazaryeri fonksiyonlarıdır. Fakat ticaret
sadece alıcı ve satıcının birbirlerini bulması değildir. Asıl karmaşık ve ticari işlem
maliyeti yüksek olan evre bundan sonra başlamaktadır. Alıcı ve satıcı ilişkisi
günümüzde basit B2B veya
B2C siteleri sayesinde internet üzerinden
kurulabilmektedir. Fakat bundan ilerki aşamalarda bulunan iş süreçleri internet
üzerinden yürütülemediği için asıl maliyeti oluşturan işlemler yine kağıt
ortamında yapılmaktadır ve internet devre dışı kalmaktadır. Bu nedenle Ticaret
Noktasının ana misyonu burda başlar. İlk evre TAS - Ticaret Alarmı Sistemi ile
desteklenmiş , B2B ve B2C sitelerinin fonksiyonlarının biraraya getirilmesi ile
oluşturulmuş , gelişmiş bir ePazaryeri modelidir. Asıl maliyet düşürücü ve
Ticaret Noktasının fonksiyonlarının odaklandığı alan e-Belge sistemidir. Ticari
işlemlerin ticarette kullanılan tüm kağıt belgelerin fonksiyonlarını üzerinde
toplayan tek belge vasıtasıyla kağıt kullanılmadan yapılması bu sistem
RESİM VI.3.1
TİCARET NOKTASINDA TARAFLAR
tarafından sağlanacaktır. Tek belge kullanılması kurumlar arasında ortak bir
referans sisteminin ve ortak bir elektronik arşivleme sisteminin kurulmasını
sağlayacaktır. Günümüz B2B siteleri kurumlar arası sistem entegrasyonunun
sağlanmasından çok uzaktır. Kurumlar arası entegrasyonun sağlanması için
kurumların web üzerinden ortak kullandıkları bir referans sisteminin ve bu
referans sistemine bağlı ortak bir elektronik arşiv modülünün bulunması
gerekmektedir. Günümüzde elektronik belgelerin tasarlanmasıyla uğraşan bazı
kuruluşların amaçladığı gibi dış ticarette kullanılan tüm kağıt belgelerin eş
derlerinin hazırlanması kurumlar arasında tek referans sisteminin kullanılmasını
sağlamayacağı için kurumların sistemleri arasında entegrasyonun sağlanmasına
yetmeyecektir. Çünkü bu belgeler yine kağıt belgelerde olduğu gibi ayrı ayrı
kurumlar tarafından tanzim edilecek ve her biri kendisini tanzim eden
kuruluşun atadığı referansı taşıyacaktır ve doğal olarakda kendini üreten
kurumun sisteminde elektronik olarak arşivlenecektir. Kurumlar arası
entegrasyonun sağlanması için öncelikle tüm ticari belgelerin fonksiyonunu
üzerinde toplayan ve güvenilir üçüncü taraf konumundaki bir kurum tarafından
üretilecek olan tek bir belgeye ihtiyaç vardır. Bu kurumun ticaretin tüm
unsurlarını biraraya getiren Ticaret Noktası olması en uygun olanıdır. Ticaret
Noktası bünyesinde yer alacak olan tek belge sistemi vasıtasıyla tüm ticari
belgelerin fonksiyonunu üstlenen elektronik belgeler üretilecek ve bu suretle
kurumların ortak referans sistemini ve bu sistem ile bağlantılı çalışan ortak arşiv
sistemini kullanmaları sağlanacaktır. Ancak bu şekilde kurumlar arası
entegrasyon sağlanabilir. Ticaret Noktasının ana tarafları olan alıcı ve satıcı tüm
iş süreçlerini başından sonuna kadar yürütmek suretiyle büyük bir maliyet
avantajı elde etmiş olurlar.
•
Bireyler
Bireyler Ticaret Noktası üzerinde gerçekleştirdikleri işlemleri farklı statüler
dahilinde gerçekleştirirler. Ticaret Noktası bünyesinde işlem yapan bireylerin
statüleri aşağıda maddeler halinde açıklanmıştır:
a) Profesyonel Statü :
Bir kurumun temsil yetkisi olan bir çalışanı olarak aktif şekilde ticari
işlemlere taraf olan bireyin statüsüdür.
b) Çalışan Statüsü :
Bir kurumdan iş talebinde bulunan veya kurumda halen çalışmakta olan
ve ticari işlemlerde pasif olarak taraf olan bireyin statüsüdür.
c) Serbest Danışman Statüsü :
Bir kuruma bağlı olarak çalışmayan , belirli süreliğine proje bazında
kurumlar için belli işleri yerine getiren bireylerin statüsüdür.
d) Alıcı Statüsü :
İnternet üzerinden ürün talebinde bulunan ve ürün satın alan bireyin
statüsüdür.
e) Satıcı Statüsü :
Şahsi mallarını internet üzerinden ikinci el piyasasına arz eden bireyin
statüsüdür.
f) Araştırmacı Statüsü :
Akademik , bilimsel , mesleki eğitim veya kişisel merak sebebi ile Ticaret
Noktası üzerinden ticari içerikleri okuyan , derleyen , rapor ve
istatistikleri değerlendiren bireylerin statüsüdür.
g) İçerik Sağlayıcı Statüsü :
Kendi yazdığı yazı , makale , kitap vs. gibi eserleri elektronik ortamda
Ticaret Noktası üzerinden yayınlayan bireylerin statüsüdür.
Ticaret Noktası üzerinde kayıtlı bulunan bir birey bu statülerden birkaçına
birden sahip olabilir. Ticaret Noktası üzerinde kurumlar arasında gerçekleşen
ticari işlemlerde esas olarak işlemler kurumları temsil eden bireyler tarafından
sistem üzerinde yapılacağı için bireylerin statü kodları altında bağlı bulundukları
kurumlar nezdindeki yetki grupları tanımlanır. Ticaret noktasındaki yetki
grupları farklı kurumların organizasyon yapılarına uyarlanabilecek şekilde esnek
olarak tasarlanmalıdır. Firmalar kendilerini temsil edecek bireylerin yetkilerini
işlem türü ve meblağ sınırına göre kendileri belirleyebilmelidir. Örneğin Ticaret
Noktası e-Belge sistemi üzerinde kullanılacak olan TNDTB-Ticaret Noktası Dış
Ticaret Belgesi üzerinde her kurumun yetki sınırları ayrı ayrı tanımlanmıştır.
Kurumlarda organizasyonlarının yapılarına göre alt yetki gruplarını kendileri
belirleyeceklerdir. Yetki grupları her bir işlem türüne göre ayrı ayrı alt yetki
gruplarında iki boyutlu olarak tanımlanabilecektir. Bir dış ticaret şirketinde
işlemlerin yetki gruplarına göre dağılımını gösteren örnek tablo aşağıdaki
gibidir:
Firma Çalışanı
X
Y
Z
P
O
R
S
Yetki Grubu
Onay
Onay
Onay
Bilgi Giriş
Bilgi Giriş
Sorgu
Sorgu
İşlem Türü
İhracat ve İthalat
İhracat
İthalat
İthalat
İhracat
İhracat ve İthalat
İthalat
Yukarıdaki tabloda görüleceği üzere kurumlar Ticaret Noktası tarafından
kendilerine ana yetki grupları çerçevesinde tahsis edilmiş olan yetkileri
elemanlarına iki boyutlu bir yetkilendirme sistemi dahilinde tevzi edebilirler.
Ticaret Noktasında kayıtlı her bireyin kimlik tesbitinin yapılabilmesi için Ticaret
Noktası açık anahtar altyapısı üzerinde her bireye kullanıcı adı ve şifre tahsis
edilmiştir. Açık anahtar altyapısı vasıtasıyla bireylerin kimlik tesbiti yapılır.
Bireylerin hangi yetki grubunda bulunduğu ve erişim sağladığı belge üzerinde
ne tür işlemler yapmaya yetkili olduğunun tesbitide Ticaret Noktası yetki
sistemi sayesinde yapılmaktadır. Böylelikle Ticaret Noktası bireysel üyeleri
sistemde tanımlanmış olan yetki üst grubuna göre ve eğer bir kurum üyesi ise
kurumun bulunduğu üst yetki grubu çerçevesinde , kurum tarafından
belirlenmiş yetki alt grubuna göre Ticaret Noktası fonksiyonlarını kullanabilirler.
•
Nakliye Şirketleri
Ticaretin alıcı ve satıcı arasında mal ve para hareketi olduğuna değinmiştik.
Ticarette mal hareketini nakliye şirketleri sağlamaktadır. Malın yolda zarar
görmesi veya gecikmesi ticari kayıplara sebep olacağı için nakliye şirketleri
ticarette çok önemlidir. Nakliye şirketleri Ticaret Noktası lojistik portalı
üzerinden Ticaret Noktasına kayıt olabilirler. Çalıştıkları güzergahları ve taşıma
kapasitelerini Ticaret Noktası lojistik portalına girmek suretiyle malını taşıtacak
olan firmalarla bu portal üzerinden irtibat kurarlar. Firmalar ticari işlemin
özelliğine en uygun olan nakliyeci firmayı Ticaret Noktası lojistik portalı
üzerinden belirledikten sonra işlemin üzerinde yürütülmekte olduğu TNDTB’ni
nakliyeciye yönlendirirler. Nakliyeci web tabanlı belgeye erişimi sağlayan linki
aldıktan sonra belge üzerinde ön onay verir ve daha sonra yüklemeyi
gerçekleştirir. Yükleme gerçekleşip mal yola çıktıktan sonra nakliyeci firma belge
üzerine sevk onayını koyar. Nakliyeci firma yapılan ticari işlemin teslim şekline
göre navlun bedelini sevk edilir edilmez satıcıdan veya varış yerinde alıcıdan
tahsil eder. Eğer navlun peşin ödendi ise navlun ödendi (freight prepaid) kutusu
TNDTB üzerinde nakliyeci firma tarafından işaretlenir. Navlun eğer alıcı
tarafından ödenecek ise navlun tahsil edilecek (freight collect) kutusu işaretlenir.
Dış ticarette bazı durumlarda navlun ödenmediği taktirde taşıyıcı firmaların
taşınan mala el koyma hakları olduğu için bu ibarelerin TNDTB üzerinde yer
alması çok önemlidir. Mal alıcıya teslim edildikten ve navlunda ödendikten
sonra nakliye firmalarının ticari işlemdeki fonksiyonu sona ermiş olur.
•
Sigorta Şirketleri
Sigorta şirketlerinin ticaretteki fonksiyonu malın satıcı ile alıcı arasındaki
hareketi esnasında doğabilecek riskleri kontrol altına almaktır. Ticarette mal
üzerindeki risklerin kontrol altına alınabilmesi için alım-satım anlaşmasında
belirlenen teslim şekline bağlı olarak alıcı veya satıcı tarafından nakliye sigortası
yaptırılır. Nakliye sigortası sevkiyat esnasında satıcı ve alıcı arasında nakledilen
malın taşınması sırasında karşılaşabileceği zarar , hasar ve ziyanlara karşı
yaptırılan sigorta türüdür. Nakliye sigortaları bir seferlik yapılan taşıma riskini
kapsamaktadır. Bunun yanında yıl içinde yapılan tüm sevkiyatları kapsayacak
şekilde abonman sigorta yaptırılabilir. Sevkiyat öncesinde muvakkat (geçici)
sigorta yapılır ve sevkiyat ile ilgili eksik bilgiler tamamlanınca muvakkat sigorta
kati sigortaya dönüştürülür. Nakliye sigortaları gerçekleştirilecek sevkiyatın
özelliklerine göre dar teminat , geniş teminat veya mücbir sebep risklerini
kapsayacak şekilde yapılır. Ticaret Noktasına kayıtlı olan sigorta şirketleri ve
bunların acentaları malını sigorta ettirmek isteyen ticari taraflar ile Ticaret
Noktası sigorta portalı üzerinden buluşturulur. Malını sigorta ettirmek isteyen
taraf sigorta portalı üzerinden istediği sigorta şirketiyle iletişim kurup fiyat
alabilir ve uygun bulduğu sigorta şirketine TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret
Belgesini yönlendirmek suretiyle belge üzerine sigorta şirketinin onayını ister.
Sigorta şirketinin TNDTB üzerine onay vermesi ile ayrıca sigorta poliçesi tanzim
edilmesine gerek kalmaz. TNDTB sigorta poliçesinin fonksiyonlarını üstlenmiş
olur ve böylelikle Ticaret Noktası üzerinden yürütülen ticari işlemlerdeki mal
hareketi sırasında karşılaşılacak risklerde teminat altına alınmış olur. Mal sevk
edildiği anda TNDTB üzerine nakliye şirketi tarafından sevk onayı konur. Sevk
onayı TNDTB üzerine konulduktan sonra belge otomatik olarak belge üzerinde
muvakkat sigorta onayı olan sigorta şirketine yönlendirilir. Sigorta şirketi bunu
kati sigorta talebi olarak algılamak suretiyle derhal belge üzerine kati sigorta
onayını koyar. Bu şekildeki bir otomatik yönlendirme Ticaret Noktası üzerinde
akıllı belge otomasyonuna güzel bir örnektir. Bu suretle sevk detaylarının sigorta
şirketlerine geç veya yanlış ulaştırılması engellenmiş olacaktır ve aynı zamanda
firmalar muvakkat sigorta yaptırdıktan sonra ayrıca kati sigorta yaptırmak için
takip sorumluluğundan kurtulacaklardır.
RESİM VI.3.2
SİGORTA BAŞVURUSU
•
Gözetim Şirketleri
Ticaret Noktası üzerinde tasarlanan ödeme yöntemleri olan şartlı havale ve geri
tazmin modellerinin her ikisinde de gözetim şirketleri ön plana çıkmıştır. Bunun
temel sebebi Ticaret Noktası üzerinde klasik ticarette büyük sorun olan belge
uyumsuzluğu sorunun çözülmüş olmasıdır. Ticari işlemler belge odaklı
olmaktan çıkarılıp mal evsafı ve sevk koşulları taraflar arasında yapılan alımsatım sözleşmesinin şartlarına uygunsa ödemenin gerçekleşmesi esasına
dayandırılmıştır. Bu bağlamda gözetim şirketlerinin imalat veya yükleme
esnasında , gümrük veya boşaltma yerinde , montaj veya kullanım safhasında
yaptıkları gözetimler önem kazanmaktadır. Küçük montanlı işlemlerde gözetim
şirketlerinin kullanılmasının birim maliyete etkisi göz önüne alındığı için
gözetim şirketlerinin sadece olumsuz durumlarda devreye sokulduğu geri
tazmin modeli tasarlanmıştır (Bkz.Model VI.1 Geri Tazmin Modeli). Büyük
montanlı işlemlerde ise işlemin sıhhatti açısından ödemenin gerçekleşmesi için
mutlaka bir bağımsız gözetim şirketinin onayı şart koşulmuştur (Bkz.Model VI.1
Şartlı Havale Modeli). Ticaret Noktası üzerinde yürütülen dış ticaret işlemlerinde
onay verecek olan gözetim şirketlerinin mutlaka Ticaret Noktasına kayıtlı
gözetim şirketlerinden biri olması gerekmektedir. Uluslararası bir gözetim
kuruluşunun üyesi olan veya kendisi bir fiil gözetim kuruluşu olan inceleme ve
tetkik kuruluşları Ticaret Noktası gözetim portalına kayıt olmak suretiyle Ticaret
Noktası üzerinde yürütülen işlemlere alıcı ve satıcının talebi üzerine üçüncü
taraf gözetim kuruluşu sıfatı ile müdahil olabilirler ve TNDTB-Ticaret Noktası
Dış Ticaret Belgesi üzerine verdikleri olumlu onay , aynı belge üzerine şartlı
havale garantisi vermiş olan Ticaret Noktasına kayıtlı bankalarca kabul edilir. Bu
suretle klasik ticarette kullanılan gözetim sertifikalarının (Inspection Certificate)
fonksiyonu Ticaret Noktası üzerinde kullanılan tek belge olan TNDTB üzerine
yüklenmiştir. Gözetim raporu için ayrı bir belge düzenlenmesine gerek
kalmadan gözetim sonuçları web üzerinden TNDTB ’ne yerleştirilebilir.
•
Bankalar
Ticarette alıcı ve satıcı arasındaki para hareketini sağlayan taraf bankalardır.
Fakat özellikle dış ticarette bankalar para hareketine bağlı çeşitli fonksiyonları
yerine getirmektedirler. Örnek olarak gümrük beyanname taahhütlerini takip
etmek suretiyle ihracatçı firmaların süreleri içinde alış yaptırıp yaptırmadıklarını
kontrol etmek veya akreditifler tahtında yapılan belge ibrazlarında belgelerin
akreditif ile uyumluluğunu belirlemek için dış ticaret belgelerini incelemek gibi.
Halbuki TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi akıllı bir elektronik belge
olduğu için pek çok iş sürecini otomatik olarak yerine getirecektir ve bu suretle
bankaların pek çok yükümlülüğünü üzerine almaktadır. Örnek olarak bankalar
dış ticaret işlemlerinin çeşitli evrelerinde tahakkuk eden vergileri firmalardan
tahsil etmek yükümlülüğüne haizlerdir. Halbuki TNDTB-Ticaret Noktası Dış
Ticaret Belgesi kendisi vergi tahakkuk ettirip ödemesini mükellefin banka
hesaplarından otomatik olarak tahsil edip vergi dairesine otomatik olarak
ödemek suretiyle gerçekleştirebilecektir. Başka bir örnek olarak TNDTB-Ticaret
Noktası Dış Ticaret Belgesi kendi taahhüt takibini kendisi otomatik yapacağı ve
kambiyo ihbarlarını kendisi kambiyo müdürlüklerine otomatik olarak elektronik
ortamda gerçekleştireceği için Ticaret Noktası üzerinden yürütülen işlemlerde
bankaların taahhüt takip yükümlülükleri ortadan kalkacaktır. Ticaret Noktası
üzerinde tasarlanan ödeme modelleri olan şartlı havale ve geri tazmin
modellerinin her ikisinde de bankalar tarafından belge incelenmesine gerek
kalmamaktadır. Bankaların tek yapacakları, ödemeyi gerçekleştirmek için belge
üzerinde gözetim şirketinin onayını ve nakliye şirketinin sevk onayını aramaktır.
Bu suretle Ticaret Noktası üzerinden yapılan dış ticaret işlemlerinde bankalar
sadece ana fonksiyonları olan ödeme fonksiyonunu yerine getirmektedirler.
Ticaret Noktası üyesi bankalar geleneksel dış ticarette işlemleri yerine getirmek
için katlanmak zorunda oldukları yüksek operasyonel maliyetlerden
kurtulmakta sadece esas fonksiyonları olan para transferlerine yönelmektedirler.
Bu fonksiyonu yerine getirmek üzere müşteri talebine bağlı olarak internet
üzerinde TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesine şartlı ödeme veya geri
tazmin garantisi verirler ve bu suretle firmalara gayrinakdi kredi vermiş olurlar.
Bu nedenle alıcı ve satıcının Ticaret Noktası üzerinden yürüttükleri dış ticaret
işlemlerinde kullandıkları bankaların kredi ilişkisi içersinde oldukları Ticaret
Noktasına kayıtlı bankalardan biri olması gerekmektedir.
•
Gümrükler
Dış ticarette satıcı tarafından alıcıya sevk edilen mallar , satıcının ülkesi çıkış
gümrük idaresinde ve alıcı ülkesi giriş gümrük idaresinde olmak üzere iki kere
kontrole tabi tutulur. Çıkış gümrüğünde satıcının , giriş gümrüğünde de alıcının
gümrük idaresine söz konusu malın evsafını ve satış koşullarını beyan etme
mecburiyeti vardır. Ticaret Noktası üzerinde yürütülen dış ticaret işlemlerinde
ise satcı Ticaret Noktasına kayıtlı ülkesi ihraç gümrük idaresine TNDTB-Ticaret
Noktası Dış Ticaret Belgesini yönlendirmek suretiyle ihraç onayı için başvurur.
TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi üzerinde yer alan bilgiler ihracatçı
beyanı yerine geçmektedir ve ayrıca gümrük beyannamesi tanzim edilmesine
gerek yoktur. Gümrük idaresi TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi ve mal
üzerinde yaptığı kontroller sonrası mala ihraç iznini TNDTB-Ticaret Noktası Dış
Ticaret Belgesi üzerine çıkış onayını koymak suretiyle verir. XML belgelerinin
farklı dillerde görüntülenme özelliği sayesinde klasik ticarette ticari faturadan
ayrı olarak tanzim edilme ve gümrük idarelerine ibraz edilme zorunluluğu olan
Türkçe ihraç faturasının ibrazına gerek kalmamaktadır.
•
Diğer Taraflar
Ticari işlemlere taraf olan vergi daireleri , ticaret ve sanayi odaları , ihracatçı
birlikleri , konsolosluklar gibi pek çok kurum ve kuruluş bulunmaktadır. Bu
kurumların hepsi Ticaret Noktasının doğal taraflarını oluşturmaktadırlar ve
ticari işlemlerde yerine getirmeleri gereken fonksiyonları ayrıca belge tanzim
etmelerine gerek kalmadan Ticaret Noktası üzerinde kullanılan web tabanlı
belge üzerinde kendilerine ayrılmış bölümlere erişim sağlamak suretiyle yerine
getirebilirler. Örneğin alıcı malın menşei konusunda ticaret odasının onayını
talep ederse , TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi ticaret odasına
yönlendirilmek suretiyle belge üzerine ticaret odasından menşe onayı istenir.
Alıcının satıcının ülkesindeki konsolosluğundan onay gerekiyorsa bu seferde
TNDTB-Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi alıcının satıcı ülkesindeki
konsolosluğuna yönlendirilerek onay talep edilir. Eğer iş süreçlerinin başından
sonuna kadar işleme karışan kurumlardan bir tanesi bile Ticaret Noktasına
kayıtlı değil ise o zaman iş süreçlerinde aksama meydana gelecektir. Bu nedenle
Ticaret Noktası bünyesinde tüm tarafların ayrı bir önemi vardır. İşlemler
kurumların sistemleri dışında Ticaret Noktası sistemi içersinde yürütüleceği için
kurumların sistemleri arasındaki farklılığın bir önemi bulunmamaktadır. İnternet
bağlantısı ve bilgisayar bulunan her yerden sisteme bağlantı kurularak işlem
yapılabilir. Bu bağlamda Ticaret Noktası sisteminin sahip olması gereken başlıca
özellikler aşağıda listelenmiştir:
1- Ticaretin tüm taraflarınca kullanılacağı için uluslararası bir niteliğe sahip
olmalıdır.
2- Entegrasyonun sağlanabilmesi için mutlaka ticaretle ilgili tüm kurumların
bu sisteme dahil olması gerekir.
3- Belgelerin bünyesinde üretileceği kurum aynı zamanda uluslararası bir
onay otoritesi konumunda bulunmalıdır.
4- Uluslararası olmanın yanında yerel mevzuat ve uygulamalarlada uyum
sağlayabilmelidir.
5- Herhangi bir elektronik sisteme sahip olmayan sadece internet
bağlantısına sahip olan kurumlar kolayca sisteme dahil olabilmelidir.
Dördüncü maddede belirtilen yerel mevzuat ve uygulamalar ile uyumlu olma en
zor konulardan biridir. Çünkü her ülkenin farklı uygulamaları bulunmaktadır.
Örnek olarak Türkiye’de uygulanan ihracat ve yatırım teşvik mevzuatı
incelendiğinde farklı fonksiyonlara sahip ve farklı kurumlar tarafından tanzim
edilen ve kapatılan belgeler bulunduğu görülür. Bu belgeler (DİİB-Dahilde İşleme
İzin Belgesi , VRHİB-Vergi Resim Harç İstisna Belgesi ,YTB-Yatırm Teşvik Belgesi)
Tablo VI.3.1
İHRACAT VE YATIRIM TEŞVİK BELGELERİ
kapsamında kullandırılan krediler ve uygulanan vergi istisnalarının belgeler
üzerine bu istisnaları uygulayan kurumlarca (Banka , noter vs.) düşülmesi
gerekmektedir. Bu tür yerel istisna uygulamalarının tek belge sistemine
uyarlanabilmesi için tüm ülke mevzuatlarını kapsayan çok detaylı bir çalışma
yapılması ya da ülkeler arasında bir anlaşma yapılmak suretiyle ortak uygulama
standartlarının belirlenmesi gerekmektedir.
4.Ticaret Noktası Geliştiriciler Ağı
Ticaret Noktası ticaretle ilgili tüm unsurları ve tarafları bir araya getiren bir çatı
vazifesi göreceği için ilk bakışta çok karmaşık bir organizasyon yapısına sahip
olması gerektiği düşünülebilir. Halbuki Ticaret Noktası pek çok fonksiyonu
yerine getirirken dış kaynak kullanımına (Outsourcing) gidebilir. Bu suretle her
bir fonksiyonun farklı kurumlar tarafından yerine getirildiği bir yapı
oluşturulabilir. Ticaret Noktasının faaliyetlerini yürütebilmesi için çeşitli
kurumlar ile ilişki içersinde bulunması gerekmektedir ve hatta bazı durumlarda
bu ilişki ortaklığa kadar gitmektedir. Bu bağlamda Ticaret Noktasının kuruluş
aşamasından başlamak üzere Ticaret Noktası ile ortak çalışmak isteyen
kurumların oluşturduğu bir konsorsiyum kurulması gerekmektedir. Ticaret
Noktasının kurulma , geliştirilme ve olgunluk evresinde faaliyetlerini çeşitli
kurumlar ile uyum içersinde yürütebilmesi için oluşturulan bu konsorsiyuma
Ticaret Noktası Geliştiriciler Ağı (Trade Point Developers Network) adı
verilmektedir. Başlangıç evresinde kar eden bölümlerin geliştirilen bölümleri
finanse ettiği modüler bir yapı oluşturulması gerekmektedir. Olgunluk evresinde
ise Ticaret Noktası üzerinden yapılan işlemlerin büyük boyutlara erişmesi ile
birlikte Ticaret Noktası Geliştiriciler Ağı üyesi kurumlar avantajlı duruma
geçeceklerdir. Ticaret Noktası Geliştiriciler Ağının hukuksal altyapısı , Ticaret
Noktası ile ortak çalışması gerekli kuruluşların yapılarına göre tasarlanmış
anlaşmalardan oluşmaktadır. Bu anlaşmalardan bazıları aşağıda listelenmiştir:
•
AR-GE Anlaşmaları
Ticaret Noktası ile birlikte yeni yazılım teknolojileri geliştirip bunları Ticaret
Noktası mecrası üzerinden kullanıcılara sunacak olan yazılım geliştirme
kurumları ile Ticaret Noktası arasında yapılan anlaşmalardır.
•
Mümessillik Anlaşmaları
Ticaret Noktası ürünlerinin (örneğin TAS-Ticaret Alarmı Sistemi) kullanıcılara
dağıtımı ve pazarlanmasını üstlenecek olan kurumlar ile yapılan anlaşmalardır.
Ya da Ticaret Noktasına kendi ürünlerinin pazarlanması konusunda talepte
bulunan kuruluşlar ile yapılan anlaşmalar bu gruba girmektedir.
•
Hizmet Ortaklığı Anlaşmaları
Ticaret Noktası fonksiyonlarının bir kısmını üstlenip Ticaret Noktasına komisyon
vermek suretiyle bu hizmeti Ticaret Noktası üzerinden , Ticaret Noktası adına
sunmayı üstlenen kurumlar ile Ticaret Noktası arasında yapılan anlaşmalardır.
•
İçerik Ortaklığı Anlaşmaları
Ticaret Noktası web sayfasına içerik sağlayacak kuruluşlar ile Ticaret Noktası
arasında yapılan anlaşmalardır.
•
Düzenleyicilik Anlaşmaları
Ticaret Noktası fonksiyonlarının üzerinde düzenleyici kurum (Regulatory Body)
olarak denetleme ve düzenleme görevini yerine getirecek kar amacı gütmeyen
kurumlar ile Ticaret Noktası arasında yapılan anlaşmalardır.
5.Birleşmiş Milletler Tarafından Yürütülen Projeler
Birleşmiş Milletler tarafından , uluslararası ticaretin elektronik sistemler
kullanılmak suretiyle etkin ve hızlı bir şekilde yapılmasına yönelik olarak
yürütülen projelerden üç tanesi Ticaret Noktası kavramı ile doğrudan ilgilidir.
Bu projelerden her birine aşağıda ayrı ayrı değinilmiştir.
5.1. ASYCUDA
Dünya çapında pek çok ülke bağımsız gümrük otomasyon projeleri
yürütmektedir. Örnek olarak İngiltere’de CHIEF , ABD’de ACS , Fransa’da
SOFIX adı verilen sistemler kullanılmaktadır. Türkiye’de de gümrük
müsteşarlığı bünyesinde elektronik gümrük projesi yürütülmekte ve BILGE
yazılımı kullanılmaktadır. Fakat ülkelerin bağımsız olarak yürüttükleri projeler
dış ticaret işlemlerinin otomasyonu için yeterli değildir. Ticaretin ana tarafları
olan alıcı ve satıcı dış ticaret işlemlerinde farklı ülkelerde bulunmaktadır.
İşlemlerin otomasyona sokulmasının ön şartı kurumlar arası entegrasyonun
sağlanması olduğu için , eğer alıcı ve satıcının ülkesi gümrükleri farklı sistemler
kullanıyor ise kurumlar arası entegrasyon bozulacaktır. Dış ticaret işlemlerindeki
tüm tarafların sistemlerinin entegrasyonunun sağlanabilmesi için öncelikle
uluslararası standartların oluşturulması gerekmektedir. Buna örnek olarak ABD
ve İngiltere gümrük idareleri arasında yürütülmekte olan projeyi verebiliriz. Bu
projeye dahil olan çıkış gümrük idarelerine elektronik ortamda gönderilen
gümrük beyannameleri diğer ülke gümrüklerinde aynı anda giriş gümrük
beyannamesi olarak işleme alınmakta ve mal daha gümrüğe gelmeden gümrük
muamelerine başlanmaktadır. İngiltere ve ABD arasında yürütülen bu projeye
benzer olarak tüm dünya ülkelerinin gümrük idarelerini kapsayacak bir sistemin
kurulmasının gerekliliği vardır. Bu bağlamda uluslararası gümrük otomasyon
projeleri arasındaki en geniş kapsamlı olanı 30 ülke tarafından kullanılan
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı – UNCTAD (United Nations
Conference on Trade and Development) koordinatörlüğünde geliştirilen Gümrükler
için Otomasyon Sistemi - ASYCUDA (Automated Systems for Customs Data)
gümrük beyannamelerinin elektronik ortamda işleme alınmasını sağlamaktadır.
Ayrıca ham ticari verileri istatistiksel ekonomik bilgiye dönüştüren bir yönetim
bilgi sistemi özelliğine sahiptir. Bu sistemin dezavantajları aşağıda listelenmiştir:
•
Gümrük beyannamelerinin EDI mesajları formatında olması ve
tarafların sistemleri arasında gönderilmesi ilgili tüm kurumlar
tarafından web üzerinden eş zamanlı olarak görüntülenmeleri için engel
teşkil etmektedir. Halbuki bu kitap içerside başından beri vurgulandığı
üzere , kurumlar arası entegrasyon ancak tüm işlemlerin tek referans
altında yürütülmesi ve kurumlar arasında ortak elektronik arşiv
sisteminin kullanılması ile sağlanabilir. Bunlar içinde tüm iş süreçlerini
ve tüm dış ticaret belgelerinin fonksiyonlarını üzerinde toplayan bir
elektronik belgenin bağımsız bir kurum nezdinde oluşturulması ve
Resim VI.5.1
ASYCUDA
GÖRÜNTÜSÜ
Kanak: http://www.asycuda.org
KULLANICI
ARAYÜZÜNÜN
EKRAN
saklanması gerekmektedir. EDI formatındaki bir belge ancak
yönlendirilen kurumun sisteminde görüntülenir. Halbuki web tabanlı
bir belgeye internet üzerinden işlemle ilgili tüm kurumlar tarafından eş
zamanlı olarak erişilebilir. Gümrükler için Otomasyon Sistemi –
ASYCUDA (Automated Systems for Customs Data) temel dezavantajı
web tabanlı XML teknolojileri yerine EDI sisteminin kullanılmasıdır.
•
Gümrükler için Otomasyon Sistemi - ASYCUDA (Automated Systems
for Customs Data) yazılımını geliştiren firma dışındaki taraflar yazılım
üzerinde sadece yönetim modülünde belirlenen değişiklikleri
yapabilmektedirler. Kaynak kodları açık olmadığı için programda her
türlü değişikliğin yapılması mümkün değildir.
Yukarıda belirtilen dezavantajlarına rağmen Gümrükler için Otomasyon Sistemi
– ASYCUDA (Automated Systems for Customs Data) fazla sayıda ülke
tarafından kullanılmasından dolayı dünya ülkeleri genelinde yürütülen gümrük
otomasyon projeleri arasında en dikkate değer olanıdır. Her ne kadar kaynak
kodları açık olmamasına rağmen programda yerel mevzuatlara uygun
düzenlemeler yapılmasını sağlayan ayrıntılı bir yönetim modülü bulunmaktadır.
Gümrükler için Otomasyon Sistemi – ASYCUDA (Automated Systems for
Customs Data) ’nin bazı faydaları aşağıda listelenmiştir:
•
Gümrüğe beyanda bulunma ve malın gümrükten çekilmesi işlemlerinin
sürelerinin kısalması.
•
Gümrük işlemlerine insan müdahalesinin azalması ile rüşvet vs. gibi
sorunların engellenmesi.
•
Kontrolün merkezleşmesi ile vergi kaçaklarının önüne geçilmesi ve
vergi gelirlerinin artması.
•
İşlemlerin elektronik ortamda yürütülmesinden dolayı gümrüklerde
personel maliyetinin düşmesi.
•
Kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınması.
•
Daha detaylı ve doğru istatistiksel değerlendirmelerin yapılabilmesi.
5.2. ACIS
Lojistik ticaretin en önemli unsurunu oluşturmaktadır. Çünkü ticaretin
yapılabilmesi için fiziksel olarak malın hareket etmesi gerekmektedir. Para
hareketi elektronik ortamda sağlanabilir , ticari belgelerde elektronik ortamda
hazırlanıp taraflar arasında gönderilebilir , müşteri iletişimide elektronik
ortamda sağlanabilir. Tüm bu unsurların elektronik ortama taşınması teorik
olarak mümkündür. Fakat her durumda malın fiziksel ortamda hareket etmesi
gerekmektedir. İnsanların gereksinimlerini karşılayabilmeleri için çeşitli
maddelerin bol bulundukları ve kolay üretildikleri bölgelerden , dünya üzerinde
bu maddelere ihtiyaç duyan insanların bulunduğu diğer bölgelere taşınması
gerekmektedir. İlk kez insanların arasında mal takası olarak başlayan ticaretin
temel yapılma sebebi budur. Zamanla insanlar para gibi ticareti kolaylaştırıcı
araçlar geliştirmişlerdir. Ticaretin elektronik ortamda yapılmaya başlandığı ve
Ticaret Noktası gibi ticari işlemlerin en yüksek verimle yürütülmesini sağlayacak
sistemlerin tasarlanmaya başlandığı günümüzde dahi ticaretin temel unsuru
olan malların dünya üzerindeki bir noktadan diğer noktaya hareket ettirilmesi
olgusu değişmemiştir. Tüm taşıma vasıtalarının hızını arttırıp yükleme ,
gümrükleme gibi süreçleri kısaltılsa dahi gelecekte tüm ticari işlemler internet
üzerinden yapılmaya başlandığında malın hareket hızı ticari işlemlerin
yürütülme hızına göre çok yavaş olacaktır. Bu bağlamda lojistik konusunda
yapılabilecek tek şey interneti ve diğer elektronik sistemleri kullanarak malların
dünya üzerindeki hareketini optimum hız ile gerçekleştirmektir. Bunun için
internet üzerinde pek çok tedarik zinciri yönetim sistemleri ve internet üzerinde
gerçek zamanlı kargo izleme sistemleri ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Bu
çalışmalardan en dikkat çekici olanı Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma
Konferansı – UNCTAD (United Nations Conference on Trade and Development) ve
Savi Technology firmasının birlikte yürüttükleri Gelişmiş Kargo Bilgi Sistemi –
ACIS (Advanced Cargo Information System) projesidir. Gelişmiş Kargo Bilgi
Sistemi – ACIS (Advanced Cargo Information System) gerçek zamanlı veri toplama
teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak web tabanlı oluşturulmuş bir lojistik
bilgi sistemidir. Proje 1988 yılında başlamıştır. Asya ve Afrika kıtalarında
bulunan 20 kadar ülkede kullanılmaktadır ve bu proje için bu güne kadar 15
milyon dolara yakın para harcanmıştır. Sistem Radyo Frekans Teşhis sistemi –
RFID (Radio Frequency Identification) ve ve web tabanlı gerçek zamanlı veri
yönetim sisteminin (Real Time Data Management) birleşiminden oluşmaktadır.
Sistem malın taşınması sırasında gerçekleşen tüm olayların alarmlar şeklinde
kullanıcılara ulaştırılması mantığına göre çalışmaktadır. Örnek olarak kargo
gecikmesi , kaza vs. gibi olayları alıcı veya satıcıya , yetkisiz bir konteynerin
ülkeye girişini ilgili devlet otoritelerine alarm olarak bildirmektedir. Demiryolu
izleyicisi (RailTracker) , Liman izleyicisi (PortTracker) , Karayolu izleyicisi
(RoadTracker) , Göl izleyicisi (LakeTracker) adı verilen dört ayrı modülden
oluşmaktadır. Bu modüller sırasıyla demiryolu , denizyolu , karayolu ve tatlı su
taşımacılığında mal hareketinin izlenmesi için kullanılmaktadır. Bu dört modül
transit işlemlerinin ve karma taşımacılığın hızlanması açısından birbirleriyle
bağlantılı olarak çalışan modüler bir yapıya sahiptir. Bu modüler yapı bel kemiği
sistemi (Backbone System) adı verilen ve ASYCUDA sistemi ile bir arayüz
vasıtasıyla bağlantılı olan bir ana sistem üzerinde çalışmaktadır. Gelişmiş Kargo
Bilgi Sistemi – ACIS (Advanced Cargo Information System) ve Gümrükler için
Otomasyon – ASYCUDA (Automated Systems for Customs Data) sistemleri
entegre bir şekilde kullanıldığı zaman özellikle transit ve çok şekilli taşıma
(Multimodal Transport) işlemlerinde hızı arttırmaktadır.
Tanım VI.5.1
ÇOK ŞEKİLLİ TAŞIMA (MULTIMODAL TRANSPORT)
Bir malın tek taşıma belgesi kapsamında çıkış ülkesinden varış
ülkesine kadar farklı taşıma yöntemleri kullanılmak suretiyle
taşınmasıdır.
5.2. TPP ve GTPnet
1992 yılında Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı – UNCTAD
(United Nations Conference on Trade and Development) bünyesinde oluşturulan
Ticarette Etkinlik İnsiyatifi – TEI (Trade Efficiency Initiative) önderliğinde küçük
ve orta ölçekli işletmelerin uluslararası pazara erişimini kolaylaştırmak amacıyla
Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programı – TPP (Trade Point Program)
başlatıldı. Bu program kapsamında Küresel Ticaret Noktaları Ağı – GTPnet
(Global Trade Point Network) oluşturuldu ve bölgesel bazda kurulan Ticaret
Noktaları bu ağ vasıtasıyla birbirlerine bağlandı. Günümüzde 130 ülkede 54’ü
işlevsel olmak üzere toplam 200 adet Ticaret Noktası bulunmaktadır. Bu Ticaret
Noktaları üzerinden firmalar Küresel Ticaret Noktaları Ağı – GTPnet (Global
Trade Point Network) ’ nı kullanarak Elektronik Ticaret Fırsatları – ETO (Electronic
Trading Opportunities) adı verilen ticari mesajları gönderip alabilmektedirler. Bu
mesajlar firmalar tarafından e-Posta ile gönderilebilmektedir. Küresel Ticaret
Noktaları Ağı – GTPnet (Global Trade Point Network) ’in merkezsiz bir yapıda
olması istendiği için bünyelerinde sunucular barındıran bölgesel Ticaret Noktası
Geliştirme Merkezleri – TPDC (Trade Point Development Center)
oluşturulmuştur. Ana sunucu ise İsviçre’nin Cenevre şehrinde bulunmaktadır.
Sonuç olarak dünya üzerinde bulunan Ticaret Noktalarının temel hizmeti
Elektronik Ticaret Fırsatları – ETO (Electronic Trading Opportunities) mesajlarının
gönderilip alındığı bir platformun firmaların hizmetine sunulmasıdır. Halbuki
bu kitapta tanımlanan Ticaret Noktası çok farklı bir yapıyı ön görmektedir.
Kitabın Ticaret Noktaları ile ilgili bölümünün Birleşmiş Milletler Ticaret
Noktaları Programı – TPP (Trade Point Program) ile başlatılması ve yine aynı konu
Resim VI.5.2
TİCARET NOKTALARI (1997 YILI )
Kanak: http://www.wtpfed.org
Resim VI.5.3
TİCARET NOKTALARI (KURULUŞ YILARINA GÖRE )
Kanak: http://www.gtpnet-e.com
ile bitirilmesi bir tesadüf değildir. Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programı
– TPP (Trade Point Program) Ticaret Noktası kavramının çıkış noktası olmasına
rağmen program başlatalı 10 yıl geçmiş olmasına rağmen program kapsamında
oluşturulan 200’e yakın Ticaret Noktasının her biri gerçek Ticaret Noktası
kavramından çok uzaktadır. Üzerinden sadece firmalar arasında ticari mesaj
gönderilebilen küresel bir ağ kurmak Ticaret Noktası kurmak değildir. Kaldı ki
bölgesel bazda bağlantı noktaları oluşturup bunları bağımsız bir ağ ile birbirine
bağlamak internet ile ters düşen bir mantığın ürünüdür. Halbuki internet coğrafi
sınırları tanımaz. Tek bir sayfa üzerinden tüm dünyaya aynı anda yayın yapmak
mümkünken , her ülkede farklı bir internet sitesi kurulup , bunları internetten
bağımsız bir ağ vasıtasıyla birbirine bağlanması projenin mantığının baştan
yanlış kurulduğunun bir göstergesidir. Bu kitapta Ticaret Noktası tanımlanırken
ticaretin tüm unsur ve taraflarını aynı platformda bir araya getirmesi gerektiğine
değinmiştik. Fakat GTPnet sistemini kullanan alıcı ve satıcı farklı ülkelerde
bulunduğu için doğal olarak kendi ülkesinde bulunan Ticaret Noktası üzerinden
işlem yapacaktır. Ayrıca GTPnet sadece alıcı ve satıcıyı bir araya getirmektedir.
Halbuki ticari işlemlerde alıcı ve satıcı dışında pek çok kurum ve kuruluş
işlemlere taraf olmaktadır. GTPnet bu kitapta belirlenmiş olan Ticaret Noktası
fonksiyonlarından sadece alıcı ve satıcı arası iletişim başlığı altındaki birkaç
fonksiyonu yerine getirmektedir. Fakat asıl önemli olan kurumlar arası
entegrasyonun sağlanmasıdır. İnternetin asıl gücü burda saklıdır. Çünkü internet
farklı kurumların sistemlerinin entegre edilmesi için yegane araçtır. Kurumlar
arası entegrasyonun sağlanabilmesi kurumlar arasında ortak referans sistemi ve
ortak arşiv sisteminin kullanılmasını gerektirmektedir. Bunun sağlanması içinde
tüm ticari belgelerin fonksiyonlarının tek bir elektronik belge üzerinde
toplanması ve bu belgeninde bağımsız tek bir kurumun sisteminde üretilmesi
gerekmektedir. Ticaret Noktası oluşturulması ve kurumlar arası entegrasyonun
sağlanması için anahtar kelime “tek“ dir. Halbuki Birleşmiş Milletler Ticaret
Noktaları Programı – TPP (Trade Point Program) ‘nın temel amacı GTPnet’in
merkezsiz bir yapıda oluşturulması ve dünyanın çeşitli bölgelerinde Ticaret
Noktası teşkil edilmesi yönündedir. Projenin böyle bir mantık çerçevesi içersine
oturtulmuş olması neden 10 yıldır başarılı sonuçlar alınamadığının cevabını
vermektedir…
~@~
TARTIŞMA KONUSU VI.1
MÜKEMMEL TİCARET NOKTASI NASIL OLMALI : BİR TİCARET
NOKTASININ BAŞARILI OLMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR NELERDİR ?
Birleşmiş Milletler bünyesinde yürütülen Ticaret Noktaları Programı
kapsamında kurulmuş olan 200’e yakın Ticaret noktasının bu kitap içersinde
fonksiyonları tanımlanmış olan Ticaret Noktasından çok gerilerde olduğu
görülmektedir. Buna rağmen bu kitap içersinde tanımlanan Ticaret Noktası
fonksiyonlarının tamamını eksiksiz bir şekilde yerine getiren ve ticaretin tüm
unsurları ile taraflarını en verimli şekilde bir araya getiren bir Ticaret Noktasının
kurulmuş olduğunu düşünelim. Bu kitaptaki bilgiler doğrultusunda zihninizde
oluşturduğunuz Ticaret Noktası ile bağlantılı olarak aşağıdaki soruları
cevaplandırınız.
•
Zihninizde canlandırdığınız Ticaret Noktasının başarılı olabilmesi
için sadece Ticaret Noktası fonksiyonlarını kusursuz bir şekilde
yerine getirecek bir sisteme sahip olması yeterli olur mu? Sistemin
yanında ne gibi faktörler başarıya etki edecektir?
•
Ticaret Noktaları kamu kuruluşumu yoksa özel kuruluş mu olmalı?
Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programında tanımlandığı gibi
kar amacı gütmeyen organizasyonlar yerine Ticaret Noktalarının kar
amacı güden özel kuruluşlar şekline gelmeleri daha etkin olmalarını
sağlar mı?
•
Ticaret Noktası üzerinden yürütülen dış ticaret işlemlerinin
uluslararası düzeyde hukuksal geçerliliği sadece Ticaret Noktası
bünyesinde uluslararası bir açık anahtar altyapısı sistemine bağlı
olarak çalışan bir onay otoritesi oluşturmak suretiyle sağlanabilir
mi?
Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com adresine
gönderebilirsiniz.
TARTIŞMA KONUSU VI.2
TÜM KURUMLARIN ORTAK PLATFORMDA BULUŞTURULMASI : TEK
ORTAK SİSTEM KAVRAMI
UNCTAD (United Nations Conference on Trade and Development) bünyesinde
oluşturulan
Ticarette Etkinlik İnsiyatifi – TEI (Trade Efficiency Initiative)
önderliğinde yürütülen Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programı – TPP
(Trade Point Program) kapsamında dünya üzerinde bölgesel bazda Ticaret
Noktaları kurularak Küresel Ticaret Noktaları Ağı – GTPnet (Global Trade Point
Network) adı verilen bir ağ ile birbirlerine bağlandı. Bu kitapta kurumlar arasında
entegrasyonun ancak kurumlar tarafından ortak bir sistemin tek bir platform
üzerinde kullanılması ile sağlanabileceği vurgulanmış olduğu halde , Birleşmiş
Milletler tarafından oluşturulmuş bu dağınık alt yapı üzerinde kurumlar arası
entegrasyonun sağlanması için nasıl bir sistemin kullanılması gerektiğini
tartışınız.
Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com
gönderebilirsiniz.
adresine
• http://www.igeme.gov.tr
Birleşmiş Milletler Ticaret Noktaları Programı – TPP (Trade Point Program)
kapsamında 1999 yılında Türkiye’de kurulmuş olan Ankara Ticaret
Noktasını bu kitapta tanımlanan Ticaret Noktası fonksiyonları
kapsamında değerlendiriniz.
• http://www.tetpo.net
Türkiye’nin
ilk özel Ticaret Noktası olan TETPO’yu bu kitapta
tanımlanan Ticaret Noktası fonksiyonları kapsamında Ankara Ticaret
Noktası ile karşılaştırınız.
ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI VI.1
BOLERO INTERNATIONAL LTD.
Bolero International Ltd. 1998 yılında, finansal ve lojistik topluluklar olan SWIFT
ve TTclub (Through Transport Mutual Insurance Association)
yönetiminde
kurulmuştur. Bolero International Ltd.’nin temel amacı yapılandırılmış ticari
belgeler oluşturmak suretiyle , karaşılıklı veri aktarım anlaşmalarına gerek
kalmadan , tüm dünyada geçerliliği kabul edilmiş elektronik ticari belgeler
oluşturmaktır. SWIFT ve TTclub toplulukları arasındaki birleşme dünya çapında
navlun komisyoncuları , konteyner filo taşıyıcıları , liman otoriteleri ve finansal
kurumlar olmak üzere 12.500, adet kurumu bir araya getirmiştir. Bolero
International Ltd.
elektronik belgeler konusunda özel sektör tarafından
yürütülen en önemli projedir. Dünya genelinde pek çok sektörden Bolero
projesine katılan kuruluşların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bolero projesi
özellikle okyanus ötesi taşımacılık üzerine yoğunlaşmış olup , deniz
taşımacılığında kullanılan konşimentonun elektronik ortamdaki karşılığı olan
elektronik konşimentonun dünya çapında geçerli ve yaygın bir belge haline
getirilmesine çalışmaktadır. Bolero tarafından konşimentonun yanında diğer
ticari belgelerinde elektronik eş değerleri oluşturulmuştur (Bkz. Ek Metin V.7.2
Bolero Elektronik Belgelerinin Listesi). Yani Bolero sisteminde klasik ticari
belgelerin elektronik eş değerleri ayrı ayrı belgeler olarak kullanılmaktadır.
Bolero’nun temel amaçlarından biride tüm kurumlar tarafından paylaşılabilir bir
ortam oluşturulmasıdır. Bolero sisteminde her kurum için kendine özel referans
sistemi bulunmaktadır. Kurum bu referansı belgenin ilgili olduğu diğer
kurumlar ile paylaşabilmektedir. Bolero sistemi üzerinde işlem yapılan
elektronik belgeler 3 yıl boyunca Bolero bünyesinde saklanmaktadır. Bolero
sistemindeki iş akış modelleri geleneksel dış ticaret ödeme yöntemlerinin
elektronik ortama uyarlanmış şeklidir.
SORU :
Bolero sistemi bir Ticaret Noktasının
ana sistemi olarak kullanılabilir mi?
Soruyu Ticaret Noktasının sahip olması
gereken özellikler ve yerine getirmesi
gereken fonksiyonlar açısından
değerlendirdikten sonra
cevaplandırınız (Dış ticarette halen
kullanılmakta olan karmaşık ödeme
yöntemlerinden basit ödeme
yöntemlerine geçişin ve tek belge
kullanımının öneminide dikkate
alınız).
Referanslar
CİVELEK, M. Emre : “Dış Ticarette Bankacılık İşlemlerinin İnternete Geçiş
Aşamaları” , Haziran 2000
CİVELEK, M. Emre : “An Approach To Trade Point Concept In Internet
Perspective” , Ekim 2000 , www.emrecivelek.com
CİVELEK, M. Emre : “Ticaret Noktası İşlem Prosedürleri” , Kasım 2000
CİVELEK, M. Emre ; AKPINAR, T. Kürşad : “Dış Ticarette Uygulanan Klasik
iş Akışının Ticaret Noktasına Uyarlanmasına Dair Model“ , Ekim 2002
BENESKO, Gary : “Globalization of e-Business” , September 2001
MARCH, Victor : “Monitoring Cargo in Africa” , September 2002
AKIN, Hakan : “Yeni işim Dış Ticaret” , Agustos 1999
eDEVLET
1. Devlet Kavramı
2. Elektronik Devlet
3. e-Devletin Ekonomik ve Sosyal Etkileri
1. Devlet Kavramı
« Devletin görevi erdemli insanlar yetiştirmektir »
Platon
Devlet sınırları belirlenmiş bir toprak üzerine yerleşmiş bir insan
grubunun yönetiminin merkezi öğelerini ve kamu güçlerinin
tümünü bir araya getiren en üst seviyede siyasal birliği ifade
eden oluşum olarak uyruğuna tabi olan bireyleri temsil eden
tüzel kişiliktir. Bu tüzel kişilik sayesinde bir insan topluluğu
ortak irade teşkil etmek suretiyle savunma ve yaşam
olanaklarının geliştirilmesi yönünde stratejiler belirleyebilirler.
Ayrıca devletin bireylerin tek tek hukuksal haklarını koruma
görevi vardır. Devlet görevlerini kamu kurumları aracılığı ile
yerine getirir.
VII.
BÖLÜM
_____________
Tanım VII.1.1
KAMU
Bir devletin idaresi altında yaşayan bireylerin tümünün oluşturduğu
topluma verilen addır.
Kamu kurumları belirli kamu hizmetlerini yerine getirmek üzere devlet
tarafından kurulan tüzel kişilerdir. Kamu kurumları kamu idarelerine bağlı
olarak çalışırlar. Devlet en büyük kamu idaresidir. Devletin altında il özel
idareleri , belediyeler , köyler bulunmaktadır. Kamu idareleri birbirleri içersine
girmiş şekildedirler. Örneğin belediyelerin kamu hizmetlerini gördüğü alan aynı
zamanda devletinde bir takım kamu hizmetlerini gördüğü alandır. Devletin
kamu hizmetlerini yerine getirebilmesi için çok kapsamlı bir organizasyon
yapısına sahip olması gerekmektedir. Devlet esas olarak bir bilgi yönetim
organizasyonudur. Devletin kamu hizmetlerinin temelini kar elde edilemediği
için özel sektör tarafından yerine getirilemeyecek olan hizmetler
oluşturmaktadır. Bu hizmetlerin karşılığında da halktan vergi toplanmaktadır.
Tabi bu teoride böyledir , yani devletin fonksiyonları sadece bunlarla sınırlı
değildir. Devlet tüm fonksiyonlarını yerine getirirken hem kendi arasında hem
de toplumu oluşturan bireyler ve özel kuruluşlar ile iletişimde bulunması
gerekmektedir. Devletin fonksiyonlarını yerine getirmek için yürütmek zorunda
olduğu iletişim türleri aşağıda listelenmiştir :
•
Devlet kurumları arasında iletişim
•
Devlet kurumları ile özel kuruşlar arasında ki iletişim
Ek Metin VII.1.1
T.C. DEVLET TEŞKİLAT YAPISI
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ
CUMHURBAŞKANLIĞI
BAŞBAKANLIK
ADALET BAKANLIĞI
MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI
MALİYE BAKANLIĞI
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI
BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI
SAĞLIK BAKANLIĞI
ULAŞTIRMA BAKANLIĞI
TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI
SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI
KÜLTÜR BAKANLIĞI
TURİZM BAKANLIĞI
ORMAN BAKANLIĞI
ÇEVRE BAKANLIĞI
ANAYASA MAHKEMESİ
YARGITAY
DANIŞTAY
ASKERİ YARGITAY
ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
YÜKSEK SEÇİM KURULU
SAYIŞTAY
YEREL YÖNETİMLER
ÖZERK KURUM, KURULUŞ VE KURULLAR
MESLEK KURULUŞLARI
DERNEKLER
•
Devlet ile vatandaşları arası iletişim
•
Devlet ile başka devletler arası iletişim
•
Devlet ile yabancı uyruklu bireyler arası iletişim
Devletin etkin bir yönetim yapısına sahip olması için yukarıda listelenen iletişim
türlerinden her birinde en güçlü iletişim kanallarını kullanması gerekmektedir.
Resim VII.1
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI TEŞKİLAT ŞEMASI
Kanak: http://www.icisleri.gov.tr
2. Elektronik Devlet
Çağımız bilgi ve iletişim çağıdır. Tarihi incelendiği zaman toplumsal gelişmeleri
takip edemeyen devletlerin tarih sahnesinden silindiği görülür. Günümüzde
hakim olan fikir gelecekte ülke sınırlarını teknolojinin belirleyeceğidir. Devletin
esasen bir bilgi yönetimi organizasyonu olduğunu ve fonksiyonlarını yerine
getirmek için kurduğu kamu kurumları vasıtasıyla sürekli olarak çeşitli birey ve
kurumlar ile iletişim içersinde bulunduğunu belirtmiştik. Bu bağlamda güçlü bir
devletin öncelikle kendi kurumları arasında ki iletişimin çok etkin bir şekilde
yapılması gerekmektedir. İç iletişimin etkinliği sağlanmadan dış iletişimin
arttırılması ve kalitesinin iyileştirilmesi düşünülemez.
Bilgi çağı olarak
adlandırılan ve bilgi ekonomisine doğru bir geçişin yaşandığı günümüzde ,
toplumda özellikle internet sayesinde yaşanan böyle bir değişime devletin seyirci
kalması beklenemez. Bilgi yönetim organizasyonu olan devletin bilgi
teknolojilerinde yaşanan gelişmelerden uzak kalması , devletin toplumdan
uzaklaşması ve toplumu yönetememesi anlamına gelir. Bu sebepten dolayı pek
çok devlet büyük bir hızla e-Devlet projeleri geliştirmeye başlamışlardır
toplum için ürettikleri hizmetlerin kalitesini arttırmaya başlamışlardır.
ve
Tanım VII.2.1
e-DEVLET
Tüm devlet kurumlarının kullandıkları sistemlerin elektronik
ortamda entegrasyonu ile bireylere ve kurumlara kamu hizmetlerinin
ve bilgi temininin elektronik ortam üzerinden sağlanmasıdır.
Toplum beklentileri yönünde çeşitlenen hizmetler aynı zamanda devlet
kurumları üzerindeki yüküde arttırmaktadır. Kağıt üzerinde yürütülen işlemler
hem bürokrasiyi hemde kamu harcamalarını arttırmaktadır. Kamu
harcamalarının düşürülebilmesi için elektronik ortama geçiş bir zorunluluk
haline gelmiştir. Bununla beraber önümüzdeki internet çağında internetten
kopmak halktan kopmak anlamına geleceği için e-Devlet projeleri normal
işlemler yanında bir seçenek olarak görülmemeli , toplum ve devletin bir arada
gerçekleştireceği bir dönüşüm projesi olarak ele alınmalıdır. İnternet vasıtasıyla
devlet toplumun her kesimi ile buluşturulabilir. Fakat devlet projeleri
uygulanırken toplum kesimleri arasında eşitlik temin edilebilmesi için özellikle
taşradakilere yönelik bilgisayarlaşma kampanyaları yürütülmelidir. Öncelikle
halkın bilgilendirilmesi gerekmektedir. Buda eğitim sisteminin internet çağına
uygun şekilde tasarlanması ile mümkün olur. Bilgisayarlaşma kampanyaları
altyapı sorunlarının giderilmesi olarak değil esas olarak internet konusunda
eğitimsizlik sorununun giderilmesine yönelik bir toplumsal eğitim projesi olarak
ele alınmalıdır. e-devlet projelerinin başarısı için ülke genelindeki internet
penetrasyon oranı çok önemlidir. Örnek olarak bilgisayar kullanım oranının çok
düşük olduğu bir ülkede devleti internete taşımak ve kanunları internete
uyarlamak imkansızdır.
Tablo VII.2.1
ÜLKELERE GÖRE e-DEVLET KULLANIM YÜZDESİ
Kanak:eDevlet Technologies
eDevlet Kullanım Yüzdesi
Ülkeler
Norveç
Danimarka
%53
%47
Kanada
Finlandiya
ABD
Hong Kong
Avustralya
Hollanda
Tayvan
Estonya
Hindistan
Fransa
Macaristan
İspanya
Çekoslovakya
Almanya
Kore
Japonya
İngiltere
Malezya
Latviya
Slovakya
Litvanya
Polonya
Rusya Federasyonu
Endonezya
Türkiye
Ortalama
%46
%45
%34
%31
%31
%31
%26
%25
%22
%18
%18
%17
%17
%17
%17
%16
%11
%11
%8
%8
%5
%5
%3
%3
%3
%26
Resim VII.2.1
ONLINE BAŞVURU FORMU ÖRNEĞİ (SSK)
Kanak: www.ssk.gov.tr
SSK Sigortalı Bildirim Formu
BİLDİRİMDE BULUNANIN
ADI :
SOYADI :
İLK SOYADI :
BABAADI :
DOĞUM TARİHİ :
DOĞUM YERİ :
SİGORTA NUMARANIZ VAR MI :
Evet
Hayır
SİGORTA SİCİL NUMARASI :
ADRESİ :
İŞE BAŞLADIĞI TARİH :
EV TELEFONU :
İŞ TELEFONU :
CEP TELEFONU :
E-POSTA :
ÇALIŞMAYA BAŞLADIĞI İŞYERİNİN
ÜNVANI :
İŞYERİ ADRESİ :
İŞYERİ SİCİL NUMARASI :
İlk defa bildiriyorum
Tekrar bildiriyorum
Resim VII.2.2
ONLINE SORGU ÖRNEĞİ (M.B. İNTERNET VERGİ DAİRESİ)
Kanak: www.gelirler.gov.tr
•
•
Bu hizmet Otomasyona Geçilen Vergi Daireleri için verilebilmektedir.
Lütfen PLAKA NUMARANIZI bitişik giriniz.
•
•
01/03/1998 tarihinden sonra alınan taşıtlar için vergi kimlik numarası girilmesi
zorunludur.
Daha fazla bilgi için AÇIKLAMALAR bölümüne bakınız.
Lütfen aracınızla ilgili bilgileri girip "Araç Bilgileri"
butonuna basınız.
Plaka No
Vergi Kimlik Numarası
Tescil Tarihi
01
Ocak
2002
Gelirler Genel Müdürlüğü
Sorularınız için gelirler@gelirler.gov.tr
2.1. Elektronik Devletin Faydaları
1) Devlet kurumları tarafından bilginin en verimli şekilde kullanılmasıyla
etkin ve güçlü bir devlet yapısının teşkil edilmesi sağlanır.
2) Tüm devlet kurumlarının ortak veri tabanı , elektronik arşiv ve referans
sistemini kullanmalarını sağlayarak devlet kurumlarının birbirleriyle
entegrasyonu dolayısıyla devletin iç entegrasyonunu sağlar. Bu suretle
devlet kurumları arası uygulama farklılıkları ortadan kalkar.
3) Hantal devlet teşkilatlarından daha esnek organizasyon yapısına
geçilmesi sağlanır.
4) Elektronik devlet teknik bir olgudan ziyade devlette zihniyet değişikliğini
temsil ettiği için toplumla devletin bütümleşmesini sağlar. Devlet
tarafından toplumun ortak hedefler doğrultusunda daha iyi
bilgilendirilmesi ve halkın devlet yönetiminde daha katılımcı olması
sağlanır.
5) Taşrada , uzak bölgelerde ve yurt dışında yaşayan vatandaşların devlete
yakınlaşmaları sağlanır.
6) Kağıt işinden , posta ve aşırı personel masraflarından kaynaklanan
maliyetlerin düşmesi ile devlet kurumlarının sürekli zarar eder durumdan
verimli hale dönüşmeleri sağlanır.
7) İşlem sürelerinin kısalması ile tüm toplum genelinde hem kurumsal
anlamda hem de bireysel anlamda verimliliğin artması sağlanır.
8) Devletin elektronik ortama geçişiyle birlikte Ticaret Noktaları gibi ileri
ticari uygulamaların hayata geçirilmesinin kolaylaşması , bu suretle
dünya ticaret hacminde artışın önünün açılması sağlanır.
9) İnsan faktörünün etkisinin azalması ile devlet içersinde yolsuzluk , rüşvet
gibi sorunların önlenmesi sağlanır.
10) Elektronik devletin özel sektör tarafından oluşturulmuş elektronik
sistemler
ile (Ticaret Noktaları , banka ödeme sistemleri vs.)
entegrasyonu sayesinde kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması
sağlanır.
2.2. Elektronik Devlet Projelerinin Gelişim Evreleri
Geleneksel devletten elektronik devlete uzanan yolda dört ayrı evre
bulunmaktadır. Kamu kurumlarının ayrı ayrı web üzerinde varlık göstermesi ile
başlayan ve büyük bir toplumsal dönüşüm halini alacak olan elektronik devletin
gelişim evreleri aşağıda listelendiği gibidir:
•
Varlık gösterme evresi:
Elektronik devletin ilk aşaması tüm kamu kurumlarının kendilerine özel web
sayfaları oluşturup , bu sayfalar üzerinden vatandaşlar ile iletişime
geçmeleridir. Bu evrede vatandaşlar devlet kurumları nezdinde işlerini yine
kağıt belgeler ile yürütecekleri için kamu kurumları tarafından ayrı ayrı
kurulan siteler üzerinden sadece boş başvuru formlarını ve dilekçe
örneklerini kendi bilgisayarlarına yükleyip yazıcı çıktısı alabilecekler ve
yürütecekleri işlemler ile ilgili ön bilgileri internet üzerinden temin
edebileceklerdir.
•
Bütünleşme evresi:
Bu evrede tüm kurumların ayrı ayrı portallar üzerinde verdikleri hizmetler
tek bir portal üzerinde verilmeye başlanacak ve kurumlar arasında ortak
online hizmet standartları belirlenecektir. Bütünleşme evresinde tek portal
üzerinde tüm vatandaşların kullanıcı adı ve şifreye sahip oldukları bir açık
anahtar altyapısı oluşturulması suretiyle vatandaşların devlet kurumlarına
online başvuru yapabilmeleri ve devlet kurumları ile yaptıkları e-Posta
yazışmalarını elektronik olarak imzalanmış şekilde yapmaları sağlanacaktır.
•
Entegrasyon evresi:
Bu evrede devlet kurumlarında kağıt belge kullanımına son verilerek tüm
işlemlerin elektronik belgeler vasıtasıyla yürütülmesine başlanacaktır. Tüm
devlet kurumlarının sistemleri ortak bir referans - arşiv sistemine ve ortak
veritabanlarına bağlanarak mükerrer kayıt yaratılmasına ve vatandaşların bir
iş için farklı kurumlara tekrar tekrar başvuru yapmalarına son verilecek.
Hangi işlem için başvurulmuş ise işlem, iş süreçlerini ve onay alması gereken
kurumları bilen ve iş süreçlerini otomatik olarak gerçekleştiren akıllı
elektronik belgeler vasıtasıyla yürütülecektir. Web tabanlı ve XML
formatındaki bu akıllı elektronik belgelerin kullanılmaya başlanması ile
birlikte devlet kurumları arasında tam entegrasyon sağlanacaktır.
•
Toplumsal dönüşüm evresi:
Bu evrede toplum içersinde internet kullanan bireyler ile internet
kullanmayan bireyler arasında dijital bölünmenin gerçekleşmesinin
engellenmesi için toplumdaki tüm bireyleri kapsayacak yaygın eğitim
kampanyaları gerçekleştirilecektir. Ayrıca örgün eğitim kurumlarında
okutulan müfredat elektronik toplum yaratmaya yönelik olarak
değiştirilmelidir. Büyük bir eğitim seferberliği düzenlenerek çağımızda
internet kullanıcısı olmanın okuryazarlık ile bir farkı olmadığı , internet
kullanmayan bireylerin ilerki hayatlarında çok zorluk çekeceklerinin
vurgulanması gerekmektedir. Bu suretle internet tüm topluma ve devlet
kurumlarına eş zamanlı olarak benimsetilerek vatandaş ve devletin internet
üzerinde buluşması sağlanır.
2.3. Elektronik Devlette iletişim Türleri
Devlet bir bilgi işleme merkezidir. Bu merkeze çeşitli kanallardan bilgi
yağmaktadır. Devleti oluşturan kurumlardan birine ulaşan bilginin yok
olamadan veya tahrifata uğramadan diğer ilgili kurumlara ulaşması
gerekmektedir. Kısacası bilginin işlenebilmesi için çok iyi bir sinir sistemine
ihtiyaç vardır. Bilgiler devlete kendi vatandaşı olan veya olmayan çeşitli birey
veya kurumlar ile değişik kanallar vasıtasıyla gerçekleştirdiği iletişimler yoluyla
ulaşmaktadır. Devletin gerçekleştirdiği iletişim türleri aşağıda maddeler halinde
listelenmiştir.
•
Devlet Kurumları Arasında iletişim
Bilgi yönetim sistemi olan devletin ham verileri ve bilgileri kullanılabilir bilgiye
dönüştürmesi ve bilgi toplumuna doğru dönüşüm yaşayan toplumun
ihtiyaçlarını giderebilmesi için öncelikle kendi kurumları arasındaki iletişim
sorununu çözmesi gerekmektedir. Klasik devlet yapısında devlet kurumları
arasında ciddi bir entegrasyon eksikliği gözlemlenmektedir. Bu sorunun bertaraf
edilmesi ve devlet kurumları arasındaki entegrasyon sorununun çözülmesinin
tek yolu devlet kurumlarının kağıt belgeleri kullanmaktan vaz geçip tüm
kurumları arasında ortak olarak kullanılan bir elektronik belge sistemine
geçilmesidir. Bu suretle tüm kurumların tek referans ve arşiv sistemleri ile ortak
veri tabanlarını kullanmaları sağlanacaktır. VI. Bölümde ayrıntısı ile açıklandığı
gibi kurumlar arası entegrasyonun ilk şartı ortak referans ve arşiv sisteminin
kullanılmasıdır. Akıllı elektronik belgeler sayesinde devlet kurumları arasında
entegrasyonun oluşturulması ve bu belgeler üzerinde yürütülen işlemlerin
vatandaşların farklı kurumlara tekrar tekrar başvuru yapmalarına gerek
kalmadan otomatik olarak gerçekleşmesi sağlanacaktır. Bu bağlamda vatandaş
memnuniyetini ön planda tutan elektronik devlet uygulamalarının başarılı
olmasının ilk şartı devlet kurumları arasında entegrasyonun sağlanmasıdır.
Devlet kurumları arasında gizlilik gerektiren iletişimin ise kesinlikle internet
üzerinden gerçekleştirilmemesi gerekmektedir. Kırılamayacak şifre olmadığı
unutulmamalıdır.
•
Devlet - Vatandaş Arası İletişim
Bireyler hayatlarının doğumdan ölüme kadar ki tüm evrelerinde devlet ile
iletişim kurmak zorundadırlar. Doğum , eğitim , sağlık , evlilik , ölüm gibi
hayatlarında karşılaştıkları pek çok olayda gereksinimlerini karşılamak ve
vatandaşlık haklarını kullanmak için devlete müracat etmek ve çeşitli kamu
kurumları ile iletişime geçmek zorundadırlar. Günümüzün en güçlü iletişim
aracı olan internetin vatandaşlar ile devlet arasındaki bu iletişimin yürütülmesi
için kullanılmaya başlanması aslında geleneksel devlet anlayışında büyük bir
değişimin başlangıcı olarak algılanmalıdır. Elektronik devletin ana stratejisi tek
bir portal üzerinden vatandaşlar ile olan iletişimin sürdürülmesi olmalıdır. Bu
portal üzerinde işlem yapabilmeleri için vatandaşların devletin organizasyonu ve
iç iş akışları konusunda bilgi sahibi olma zorunluluğunun bulunmaması
gerekmektedir. Elektronik devlet projeleri büyük bir toplumsal değişim projesi
olarak ele alınmalı ve kurulacak olan elektronik devlet portalının tasarımı bu
zihniyeti yansıtır şekilde yapılmalıdır. Özellikle çocuklara ve gençlere yönelik
sayfalar bulunmalı ve çocukluk çağından itibaren insanların vatandaşı oldukları
devlet ile yakın ilişki içersinde olması sağlanmalıdır. Topluma devletin
kendilerine hizmet için var olduğunun bilinci bu portal sayesinde yayılmalıdır.
Elektronik devlet projesi sadece portal kurmak ile yapılabilecek bir iş değildir.
Büyük bir eğitim seferberliği düzenlenmeli ve okullarda okutulan vatandaşlık
derslerinin içeriği yeni elektronik devlet stratejisi yönünde değiştirilmelidir.
Dünya tarihi incelendiğinde teknolojik gelişmelerin devletlerin sınırlarını çizdiği
görülmektedir. Daha önceki konulardada değinildiği gibi internet toplumların
yapısında bu güne kadar yaşanmayan ölçülerde değişikliklere sebep olacak bir
teknolojik gelişmedir. Ekonomik ve sosyal etkilerin askeri tedbirlerin önüne
geçtiği günümüzde bu değişimi basit bir teknolojik gelişme olarak gören
devletlerin tarih sahnesinden silinmesi tehlikesi çok yüksektir. Bu bağlamda
elektronik devlet uygulamalarının en üst stratejik seviyede ele alınması ve
vatandaş ile devlet arasındaki iletişim engellerinin internet sayesinde ortadan
kaldırılarak geleneksel devlet anlayışına son verilmesi gerekmektedir.
Vatandaşlara yönelik bir eDevlet portalında yer alması gereken ana kategoriler
aşağıda listelenmiştir :
•
Nufus ve kimlik işlemleri
a)
b)
c)
d)
e)
f)
g)
h)
i)
•
Doğum
Ölüm
Sayım
Seçim
İkamet işlemleri (tapu ve muhtarlık işlemleri)
Sürücü belgesi işlemleri
Pasaport işlemleri
Evlilik işlemleri
Kimlik yenileme
Eğitim işlemleri
a) Okul kayıt
b) Öğrenci seçme ve yerleştirme işlemleri
c) Kredi ve yurt işlemleri
d) Mezuniyet işlemleri
•
Hukuksal işlemler
•
Vergi işlemleri
•
Sosyal güvenlik
a) Emeklilik işlemleri
b) Sağlık işlemleri
c) İş ve işçi bulma
•
Ulusal güvenlik ve savunma
a) Askerlik işlemleri
b) Sivil savunma bilgileri
•
Polis ve trafik işlemleri
•
Haberleşme hizmetleri
a) Telefon
b) Posta
c) Diğer haberleşme işlemleri
•
Ev yaşamı
a)
b)
c)
d)
•
Doğal gaz
Elektrik
Su
Diğer belediye hizmetleri
Vatandaşlığa geçiş ve çıkış işlemleri
Geleneksel devlet anlayışından kaynaklanan vatandaş ile devlet arasındaki
iletişim engelleri sadece yukarıda belirtilen hizmetlere internet vasıtasıyla
erişilmesi ile çözülebilecek bir sorun değildir. Kuruluş ve varlık amacı
vatandaşlarına en iyi şekilde hizmet olması gereken devletin vatandaşlarını bir
müşteri olarak görmeye başlaması ve müşteri memnuniyetini ön planda tutan
müşteri merkezli yeni bir organizasyon yapılanmasına gitmesi gerekmektedir.
•
Devlet – Özel Kuruluşlar Arası iletişim
Devlet ile kendi sınırları içersinde faaliyet göstermekte olan tüzel kişiler
arasındaki iletişim iş hayatının ve sosyal hayatın gelişmesi açısından çok
önemlidir. Örnek olarak vergi işlemleri , dernek ve vakıf kurma işlemleri , şirket
kurma işlemleri ve sermaye arttırım işlemleri vs. için tüzel kişilerin devlet ile
ilişki içersinde olması gerekmektedir. Özellikle ticari amaçla kurulmuş olan
şirketlerin devletle olan ilişkilerinin hızlı ve az maliyetle gerçekleşmesi ekonomik
durumun iyileşmesi açısından çok önemlidir. Devlet iş hayatına zorluk çıkaran
değil destek olan bir konuma gelmeli ve iş hayatında oluşan son teknolojik
gelişmelere hızla uyum sağlamalıdır. Özellikle geleceğin ticari hayatında etkin
olacak olan Ticaret Noktaları içersinde devletin rolü önemlidir. Devlet kurumları
Ticaret Noktası sistemine dahil olarak tüm ticari işlemlerin tek bir merkezden
yürütülmesini desteklemelidir. Devlet ayrıca Ticaret Noktası üzerinden
üzerinden yürütülen işlemlerde denetleme görevini yerine getirmelidir.
Ek Metin VII.2.3.1
T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI TEŞKİLAT YAPISI
MERKEZ ANA HİZMET BİRİMLERİ
SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
SANAYİ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
KÜÇÜK SANATLAR VE SANAYİ BÖLGELERİ VE SİTELERİ GENEL
MÜDÜRLÜĞÜ
İÇ TİCARET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEŞKİLATLANDIRMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
AVRUPA TOPLULUĞU KOORDİNASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
ÖLÇÜLER VE STANDARTLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜKETİCİNİN VE REKABETİN KORUNMASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
BAĞLI VE İLGİLİ KURULUŞLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MERKEZ DANIŞMA VE DENETİM BİRİMLERİ
TEFTİŞ KURULU BAŞKANLIĞI
APK KURULU BAŞKANLIĞI
HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ
BAKANLIK MÜŞAVİRLERİ
BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜŞAVİRLİĞİ
MERKEZ YARDIMCI BİRİMLER
PERSONEL DAİRESİ BAŞKANLIĞI
İDARİ VE MALİ İŞLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI
BİLGİ İŞLEM VE DEĞERLENDİRME DAİRESİ BAŞKANLIĞI
SAVUNMA SEKRETERLİĞİ
ÖZEL KALEM MÜDÜRLÜĞÜ
SÜREKLİ KURULLAR
SANAYİ ŞURASI
ESNAF VE SANATKARLAR ŞURASI
BAĞLI KURULUŞLAR
TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ
İLGİLİ KURULUŞLAR
KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ SANAYİ GELİŞTİRME VE DESTEKLEME
İDARESİ BAŞKANLIĞI
TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE SELÜLOZ VE KAĞIT FABRİKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TÜRKİYE ÇİMENTO VE TOPRAK SANAYİİ A.Ş.
TÜRKİYE GÜBRE SANAYİİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TAŞRA TEŞKİLATI
SANAYİ VE TİCARET İL MÜDÜRLÜKLERİ
•
Devlet - Devlet Arası iletişim
İleride devletler
arasında rutin işlemler için yapılan iletişimde internet
üzerinden yapılacaktır. Elçilikler , konsolosluklar vs. aracılığıyla yürütülen çeşitli
işlemler devletlerin ilgili kurumları arasında internet üzerinden direkt iletişim ile
yürütülebilecektir.
•
Devlet – Yabancı Uyruklular Arası iletişim
Devlet ile kendi vatandaşı olmayan yabancı uyruklu bireyler arasındaki
iletişiminde bütünleşme aşamasından itibaren oluşturulacak olan tek devlet
portalı üzerinden yürütülmesi gerekmektedir. Bunlara örnek olarak göçmenlik
başvuruları , çalışma izni başvuruları vs. verilebilir.
2.4. Türkiye’de e-Devlet Çalışmaları
Türkiye’nin son yıllarda içinde bulunduğu kriz ortamı kamu kurumlarının
maliyetlerinin düşürülmesine ve kamu hizmetlerinin verimli şekilde
görülmesine olan ihtiyacı en üst düzeye çıkarmıştır. Türkiye’nin son yıllarda
sürekli hale gelen bu kriz ortamlarından tamamen kurtulması için büyük bir
toplumsal dönüşüm geçirmek suretiyle ekonomisini bilgi tabanlı bir ekonomi
haline getirmesi gerekmektedir. Bunun için toplumsal dönüşüm evresine kadar
ayrıntılı olarak planlanmış elektronik devlet uygulamalarının hayata geçirilmesi
ve Ticaret Noktası gibi ileri ticari web uygulamalarının devlet tarafından
desteklenerek Türk firmalarının dünya ile entegre olması sağlanmalıdır. Daha
öncede değinildiği gibi interneti basit bir teknolojik gelişme olarak görme hata ve
rehavetine kapılmamak gerekmektedir. Kitabın sunuş bölümünde verilen ılık
suda rehavet içinde haşlanmayı bekleyen kurbağalar örneğinde olduğu gibi
içinde bulunduğumuz krizi bir rastlantı olarak algılamayıp internetin ve diğer
iletişim araçlarının dünyada meydana getirdiği büyük değişimin bizi çok daha
büyük ekonomik krizlerin pençesine düşürmesine izin vermemeliyiz. Bu
bağlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin elektronik devlet çalışmalarına en üst
seviyede stratejik öncelik vermesi gerekmektedir. Fakat ne yazık ki Türkiye’de
elektronik devlet çalışmaları Avrupa birliğine aday ülkeler için eAvrupa+ adı ile
başlatılan girişimin çerçevesinde aday ülkelerin yerine getirmesi gereken
eylemlerin bir parçası olarak görülmektedir. Halbuki elektronik devlet projeleri
başkalarının yol göstermesi ile değil kendi ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarımız
doğrultusunda planlanmalıdır. Türkiye’de farklı devlet kurumları tarafından
uygulanan elektronik devlet çalışmaları arasında koordinasyon olduğu
söylenemez. Türkiye’de yürütülen en önemli elektronik devlet projeleri
başbakanlık koordinasyonunda yürütülen e-Türkiye çalışması ve KamuNet
teknik kurululu tarafından yürütülen çalışmalardır. e-Türkiye çalışmaları
Türkiye’nin e-Avrupa+ projesine Avrupa Birliği liderler zirvesinde imza
atmasından sonra başlamıştır. 13 çalışma grubu kurulmuş ve vatandaş devlet
ilişkisinin elektronik devlet uygulamaları vasıtasıyla yürütülmesi yönünde
çalışmalara başlanmıştır.
Ek Metin VII.2.4.1
e-TÜRKİYE ÇALIŞMA GRUPLARI
1-Eğitim ve İnsan Kaynakları Çalışma Grubu – Milli Eğitim
Bakanlığı
2-Altyapı Çalışma Grubu – Ulaştırma Bakanlığı
3-Hukuki Altyapı Çalışma grubu – Adalet Bakanlığı
4-Standartlar Çalışma Grubu – Türk Standartları Enstitüsü
Başkanlığı
5-Güvenlik Çalışma Grubu – Genelkurmay Başkanlığı
6-E-Ticaret Çalışma Grubu – Dış Ticaret Müsteşarlığı
7-Yatırımlar ve Planlama Çalışma Grubu – DPT Müsteşarlığı
8-Arşiv ve Dijital Depolama Çalışma Grubu – Devlet Arşivleri
Genel Müdürlüğü
9-Uluslararası İzleme ve E-Avrupa+ Çalışma Grubu – AB Genel
Sekreterliği
10-Özel Projeler Çalışma Grubu – Türkiye Bilişim Vakfı
11-Mevcut Durumun Tespiti Çalışma Grubu – KAMUNET Teknik
Kurulu
12-Ulusal Bazda Takip, Koord. ve İzleme Çalışma Grubu–
Türkiye Bilişim Derneği
13-e-Sağlık ve Çevre Çalışma Grubu – Başbakanlık
Türkiye’de yürütülen ikinci önemli elektronik devlet çalışmasıda KamuNet
projesidir. Bu çalışmanın temel amacı tüm kamu kuruluşlarının yer aldığı ulusal
bir bilgisayar ağı olan KamuNet’in kurulması ve e-Kurumlar oluşturmak
suretiyle devlet – vatandaş arasındaki ilişkileri elektronik ortama taşımak için
devlet e-Kapısı (portal) oluşturmaktır. 1998 yılında kurulan KamuNet teknik
kurulunun elektronik devlete geçiş eylem planında yapılacak işler kısa , orta ve
uzun dönem olarak sınıflandırılmıştır.
Ek Metin VII.2.4.2
TÜRKİYE’DE
ÖRNEKLER
•
Kİ
e-DEVLET
PORTALLARINDAN
BAZI
www.icisleri.gov.tr
Elektronik ortamda pasaport başvurusu
yapılabilmektedir.
•
www.khgm.gov.tr
Kırsal ve tarımsal altyapı veritabanı ile Türkiye toprak veri
tabanı sorgulanabilmektedir.
•
www.gumruk.gov.tr
Gümrük
beyannameleri
doldurulabilmektedir.
elektronik
ortamda
•
www.ssk.gov.tr
Sigortalılara
ilişkin
sorgulanabilmektedir.
•
bilgiler
internet
üzerinden
www.maliye.gov.tr
Kimlik bilgileri , vergi numaraları ve motorlu taşıtlar
vergisi borç bilgileri sorgulanabilmektedir.
•
www.milliemlak.gov.tr
Satış ve kira ihale ilanları verilmektedir.
•
www.emekli.gov.tr
Sağlık kurumları ile emekli sandığı arasındaki işlemler
internet üzerinden yürütülebilmektedir.
•
www.dmo.gov.tr
Sanal katalog yoluyla satışlar ve yıllık tedarik planı ile ihale
duyuruları yapılmaktadır.
Kısa dönemde yapılacak işlerin başında her kurumun bünyesinde bir eKurum
proje grubu oluşturulması ve tüm kurumların bir araya getirildiği tek bir
portalın oluşturulması bulunmaktadır. Orta ve uzun vadede ise elektronik belge
, elektronik imza ve elektronik ihale gibi çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalar
ümit verici olmasına rağmen dünyadaki gelişmelere oranla çok yavaş
ilerlemektedir ve karar alma mekanizmaları için çok fazla zaman
harcanmaktadır. Tekrar altını çizmek gerekir ki yaşadığımız kriz ortamları bir
raslantı sonucu meydana gelmemektedir. Temel sebep dünyadaki teknolojik
gelişmeleri takip edememek ve üretim verimliliğimizi arttıramamaktır. Bu
bağlamda kaybettiğimiz zamanı bize kazandıracak çok kapsamlı bir elektronik
devlet uygulamasının hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Tablo VII.2.4.1
T.C. DEVLET e-KAPISINDA YER ALMASI TASARLANAN ANA
MENÜLER
Kanak:DPT Müsteşarlığı KamuNet Teknik Kurulu Çalışmaları
SEKTÖRLER
Nüfus Hizmetleri
HİZMETLER
− Doğum, ölüm ve evlilik başvuruları
− Vataşlık numarası alma/sorgulama
− Nüfus sureti alma
İkametgah İşlemleri
− Adres değişikliği bildirme
− İkametgah belgesi alma
− On-line muhtarlık işlemleri
− Tapu hizmetleri
Askerlik
− Askerlik başvurusu
− Askerlik erteletme işlemleri
− Askerlik muayenesi
− Askerlik Şubeleri
Basın/Yayın
− On-line TV programları
− On-line TV izleme
− On-line gazete, dergi vb yayın üyelikleri
Bankacılık
− On-line bankacılık işlemleri
− Elektronik para
− Serbest piyasa ve banka döviz kurları
Eğitim
− Okul telefon/adres sorgulama
− On-line kayıt işlemleri
− Kütüphane telefon/adres sorgulama
− Kütüphane doküman bilgilerine erişim ve
on-line üyelik/rezervasyon
− Okula erişim/servis işlemleri
− On-line veli/idare iletişimi (karnelerin vb
belgelerin elektronik ortamdan ulaştırılması)
− MEB tarafından yönetmelik, bildiri, duyuru,
tebliğ dergisi vb. İnternet üzerinden
sunulması
. MEB
. Okullar
. Üniversiteler
. ÖSYM
. YÖK
. Kredi ve Yurtlar
Kurumu
Güvenlik (Emniyet)
− Polis merkezleri telefon/adres sorgulama
− Sürücü ceza puanı öğrenme
− Trafik cezası ödeme
− MİT
− Pasaport Hizmetleri
− Trafik Hizmetleri
Diğer
− Benzin vb sık kullanılan ürünlerin fiyatları
− On-line kargo hizmetleri ve paket takibi
− On-line patent başvurusu yapma ve alma
− On-line kiralık/satılık emlak/araba işlemleri
− Oy verme
− Haberler
− Hava durumu
− Anket
− Yardım
− Kanun-mevzuat
− Site haritası
− Arama
− Başbakanın demeçleri
− İstatistik hizmetleri
Haberleşme
− İl telefon kodu sorgulama
− Telefon rehberi sorgulama
− Telefon faturası ödeme
− Kablo TV faturası ödeme
− Posta İdaresi
− Telsiz
− Önemli telefonlar
Hukuk/Adli Sicil
− Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü
− Mahkemeler
− Ceza ve Tevkif Evleri
Sağlık
− Hastane randevu sistemi
− Nöbetçi eczane telefon/adres sorgulama
− Hastane telefon/adres sorgulama
− Rapor belgelerinin ilgili kuruluşlara
gönderilmesi
− Hastalıklarla ilgili on-line bilgi
− On-line ilkyardım bilgisi
− Diet menüleri
Sosyal Güvenlik
− ES, SSK ve Bağ-Kur işlemleri
− Emekli maaşı ve tazminat hesaplama
− On-line prim ödeme
− İşsizlik sigortası işlemleri
− İş ve işçi arama
− Sigorta Hizmetleri ( sağlık, hayat, kaza,
Yangın, deprem,
Yolculuk)
− İş ve İşçi Bulma Kurumu
Turizm
− Turistik yerler ve tanıtımları
− Otel, restoran, sinema, tiyatro vb
tanıtım/rezervasyon
− Seyahat acentaları, Otobüs firmaları
− Yangın/deprem korunma bilgisi
− Milli Piyango/Loto/Toto sonuçları
− Yemek tarifleri
− Tüketici şikayetleri ve şikayet ile ilgili alınan
kararlar, ulaşılan sonuç
− İl rehberleri - valilik belediye bağlantıları
Ulaşım
− İl plaka, iller arası uzaklık sorgulama
− Yurtiçi/yurtdışı otobüs saatleri, fiyatları ve
rezervasyon işlemleri
− Yurtiçi/yurtdışı uçak saatleri, fiyatları ve
rezervasyon işlemleri
− Yurtiçi/yurtdışı gemi/feribot saatleri,
fiyatları ve rezervasyon işlemleri
− Servis taşımacılığı fiyatları/iritbat kurma
Üniversiteler
− Öğrenci harç başvurusu
− Öğrenci katkı payı başvurusu
− On-line üniversite kayıt sistemi
Vergi İşlemleri
− Çevre vergisi takibi/ödeme
− Çöp vergisi takibi/ödeme
− Araç vergisi takibi/ödeme
− Gelir vergisi takibi/ödeme
Alış-Veriş
− E-ticaret linkleri
Yerel Yönetimler
− İtfaiyeler telefon/adres sorgulama
− Elektrik faturası ödeme
− Su faturası ödeme
− Yerel vergiler
− Evlendirme işlemleri
− Ölüm işlemleri
− Su ve gaz dağıtım hizmetleri
Dışişleri
− Konsolosluklar, Büyükelçilikler
Yüksek Seçim
Kurulu
− Seçmen Listesi
− (Elektronik) Seçim Sistemi
Diyanet Hizmetleri
Gençlik ve Spor
Kurumlar ve Kamu
Yararına Dernekler
− Kızılay
Çocuk Esirgeme Kurumu
Siyasi Partiler
Meslek Örgütleri
. Odalar
. Birlikler
. Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu
Sendikalar
Dernekler
Kooperatifler
− Noterler
Ekonomi
Anketler
3. e-Devletin Ekonomik ve Sosyal Etkileri
Teknolojik gelişmelerin dünya tarihi üzerinde çok önemli etkileri bulunmaktadır.
Teknolojik gelişmelere hızla ayak uyduran toplumların tarih boyunca daha etkin
oldukları ve diğer topluluklara hükmettikleri görülmektedir. Gelişmelere ayak
uyduramayan toplumlar ise tarih boyunca hep sömürülmeye mahkum
olmuşlardır. İnternet günümüz dünyasında toplumda bireyler bazında değişime
sebep olacak bir teknolojik gelişme olarak ortaya çıkmıştır. Fakat dünya
üzerindeki tüm toplumlar bu teknolojik gelişmeden eşit olarak nasibini
almamaktadır. Bu durum dünya üzerinde küresel boyutta bir bölünmenin
başlangıcıdır. Bu bölünmeye dijital bölünme adı verilmektedir. Dijital bölünme
toplumda teknolojiyi kullananlar ile kullanmayanlar arasında bilgiye erişme ve
iletişim kurma yetenekleri açısından oluşan fark neticesinde meydana gelen
dengesizliktir. Dijital bölünme iki şekilde ortaya çıkmaktadır. Birincisi ülkeler
arasındaki fark ikincisi ise bir ülkenin vatandaşlarını oluşturan toplum kesimleri
arasındaki farktır. Bu durum internetin bir dezavantajı olarak ortaya
çıkmaktadır. Çünkü toplumda alt gelir grupları ile üst gelir grupları arasında
bulunan farkın internetin sağladığı avantajların toplum kesimleri arasında eşit
dağılmamasından dolayı derinleşmesidir. Özellikle Türkiye dijital bölünmenin
ciddi tehtidi altında bulunmaktadır. Türkiye ülkeler bazında internet erişiminde
son sıralarda olmasının yanında gelir dağılımının bozukluğu sebebi ilede toplum
kesimleri arasında büyük farklar bulunmaktadır. Bu bağlamda Türkiye için
elektronik devlet uygulamalarının önemi ortaya çıkmaktadır. Dijital bölünme bir
taraftanda küresel boyutta bir bütünleşme meydana getirmektedir. Yeni iletişim
teknolojilerini etkin olarak kullanan bireyler arasındaki devlet sınırları giderek
ortadan kalkmakta küresel bir bilinç ve kültür ortaya çıkmaktadır. Yeni
ekonomik sisteme dahil olan bu bireyler ile klasik ekonomik sistem içersinde
kalan bireyler arasındaki uçurum ise hızla açılmaktadır. Çünkü yeni ekososyal
sistem bireyleri adı verilen bu bireyler kendilerini klasik sistem bireylerine
oranla çok daha hızlı bir şekilde geliştirmektedirler. Bunun temel sebebi internet
vasıtasıyla öğrenme kavramında meydana gelen değişimdir. Örgün eğitim
kurumlarındaki kalıplaşmış müfredat programlarına göre yürütülen eğitimden
insanların kişisel merak ve araştırmalarına dayalı eğitime geçiş sağlanmıştır.
İnternet belirli bir konuda kendini geliştirmek isteyen bireyler için sınırsız bir
kaynak teşkil etmekte ve bireylere araştırdıkları konu üzerinde sınırsız
derinleşme imkanı tanımaktadır. Tarih boyunca devletlerin toplumsal
değişimlerin gerisinde kalması büyük devrimlerin ve toplumsal patlamaların
meydana gelmesine sebep olmuştur. Toplumun dijital olarak bölünmesi ve yeni
ekososyal sisteme dahil olan bireylerin devletten beklentilerinin artması
toplumdaki bazı bireylerin kafasındaki devlet kavramının farklılaşması anlamına
gelmektedir. Bu durumda devletlerin yapması gereken en önemli eylem alt gelir
gruplarındaki bireylerin yeni ekososyal sisteme dahil edilmelerini sağlayacak bir
toplumsal dönüşüm projesinin yürürlüğe konulması ve bu suretle tüm
seviyelerdeki bireylerin devletten beklentilerinin karşılanmasıdır. Devletin
geleneksel devletten elektronik devlete doğru e-Dönüşüm geçirmesi varlık
gösterme , bütünleşme , entegrasyon ve toplumsal dönüşüm evresi adı verilen
dört evrede gerçekleşmektedir. En son evre olan toplumsal dönüşüm evresi
elektronik devlet uygulamalarının en önemli evresini oluşturmaktadır. Bu
evrede elektronik devlet uygulamaları vasıtasıyla vatandaş ve devletin internet
üzerinde buluşması ile toplum içersinde yeni ekososyal sistem bireyleri ve
internet kullanmayan eski ekonomik sistem bireyleri arasındaki dijital
bölünmenin engellenmesi yönünde çalışılacaktır. Elektronik devletin asıl
ekonomik ve sosyal etkileri bu evrede ortaya çıkacaktır. Bu evrede başarılı
olunması durumunda toplum bilgi toplumuna dönüşecek ve bireysel bazda
üretkenliği artacaktır. Bireysel gelişimlerin bir araya gelmesi ile oluşan sinerji
vasıtasıyla sağlıklı ve üretken bir toplum oluşturulabilecek , toplum
küreselleşme adı altında gerçekleşen küresel yozlaşmanın etkilerinden
korunabilecektir. Bu bağlamda elektronik devlet uygulamaları devletlerin
geleceğin dünyasında varlıklarını sürdürebilmelerini sağlayacak veya tarih
sahnesinden silinmelerine neden olabilecek derecede stratejik öneme haiz
projeler olarak ele alınmalıdır.
~@~
TARTIŞMA KONUSU VII.1
İNTERNET DEVLETİ
Dijital bölünme neticesinde oluşan küresel dijital kültüre mensup bireylerin ülke
sınırlarından bağımsız toprağa sahip olmayan bir internet devleti kurmaları
mümkün müdür? Devlet kurabilmek için toprağa sahip olmanın ilk ve temel şart
olduğunu düşünüyorsanız toprağa sahip olan küçük bir ada devletinin internet
vasıtasıyla dünya üzerinde yaşayan bireyleri vatandaşlığa kabul edebilme
imkanını tartışınız. Bu durumu büyük devletlere uyguladığımızda bir devletin
başka bir devletin vatandaşlarını internet üzerinden vatandaşlığa kabul
etmesinin devletler üzerinde ne tür bir tehtid unsuru oluşturabileceğini
düşününüz.
Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com adresine
gönderebilirsiniz.
• http://www.ukonline.gov.uk
Devletin tüm hizmetlerinin tek portal üzerinden vatandaşlara verilmesine
yönelik olarak İngiltere devleti tarafından hazırlanmış eDevlet
uygulamasını inceleyiniz (Özellikle gençlere yönelik sayfalara dikkat
ediniz) .
• http://www.khgm.gov.tr
Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü web sayfasını inceleyerek e-Devlet
gelişim evrelerinden hangisinde bulunduğunu tesbit ediniz.
• http://www.ssk.gov.tr
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu
web sayfasını inceleyerek e-Devlet gelişim evrelerinden hangisinde
bulunduğunu tesbit ediniz.
ÖRNEK OLAY ÇALIŞMASI VII.1
Kaynak: www.ezgov.com
İNGİLTERE GELİRLER KURUMU WEB ÜZERİNDEN
VERGİ BEYANI PROJESİ
İngiltere gelirler kurumu (IR – Inland Revenue) İngiliz vatandaşlarına ve
devletine vergi toplama hizmeti vermek ile yükümlü olan bir kurumdur. Bu
kurum
vatandaşların
elektronik
ortamda
vergi
beyannamelerini
doldurabilmelerinin sağlanması için bir sistem kurmak istemektedir. Bu amaçla
EzGov firmasını mevcut sistemin analizi ve yeni system önerilmesi amacıyla
görevlendirmiştir. EzGov vergi beyannamelerinin elektronik form olarak web
üzerinden gönderilebileceği bir sistem önermiş ve bu sistem içersinde
kullanıcılara çeşitli web tabanlı hesaplama araçlarının sunulması gerektiğini
belirtmiştir.
SORU :
üzerinde işlem yapacak olan tüm
bireyler ve kurumlar hukuksal
geçerliliği olan bir dijital imzaya sahip
Böyle bir sistem nasıl bir güvenlik olmalı mıdır?
altyapısına sahip olmalıdır. Bu sistem
Referanslar
WEST, Darrell M. : “Assessing e-Government : The Internet , Democracy and
Service Delivery” , September 2000 ; Brown University
STATE SERVICES COMMISSION : “New Zealand e-Government Strategy” ,
December 2001 ; www.e-government.govt.nz
“DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI” , Nisan 2002 ;
KamuNet Teknik Kurulu e-Devlet Çalışmaları
HOLMES, Douglas : “e-Business Strategies for Government”
EV OFİSLER
VE
İNTERNET
1. Serbest Çalışma ve Ev Ofis Kavramı
2. Ev Ofis Türleri
3. Ev Ofislerin Avantajları
4. Ev Ofis Kurulurken İzlenmesi Gereken Adımlar
5. Ev Ofisin Kredibilitesinin Korunması
6. Ev Ofis Girişimcilerinin Özellikleri
1.Serbest Çalışma Ve Ev Ofis Kavramı
VIII.
BÖLÜM
_____________
«Ofis ortamının politik yapısı yaratıcılığı yok eden en önemli etkendir. »
Günümüzde pek çok organizasyon klasik hiyerarşik düzenlerini korumaktadır.
Hiyerarşik organizasyonların en büyük dezavantajı yaratıcı insanların böyle bir
ortamda gerçek potansiyellerini ortaya koyamamalarıdır. Yaratıcı ve gerçekten
yeni bir şeyler ortaya koymak isteyen insanlar ofis ortamının politik yapısı
içersinde hep ikinci plana itilirler. Yaratıcı ve üretken insanlara engel olunması
ise şirketin faaliyet gösterdiği sektördeki değişimlere uyum sağlayamayan hantal
bir kuruma dönüşmesine sebep olur. Günümüz internet teknolojileri fiziksel ofis
ortamına olan ihtiyacı giderek azaltmaktadır. Belirli mesai saatleri içersinde
elemanları belirli bir ofis ortamında toplamak yerine günün 24 saati istenilen
yerden erişilebilen iş sistemlerinin kullanılmaya başlanması şirketlerin verimini
arttıracaktır. İnternet büyük kurumlarda çalışan elemanların evlerinden
çalışmasını sağladığı gibi kendi hesabına çalışan bireylerinde evden iş yapabilme
imkanlarını genişletmiştir. Bu şekilde belirli kurumlara bağlı olarak çalışmayan
ve kendi uzmanlık alanlarında firmalara hizmet sunan girişimci bireylerin sayısı
ise günden güne artmaktadır.
Tanım VIII.1.1
GİRİŞİMCİ
Risk almayı gerektiren bir iş fikrini benimseyen ve işi başlatıp
geliştiren yaratıcı bireylere verilen isimdir.
Kendi kendine çalışmak , kendi kaderini kontrol etmek ve kendinin patronu
olmak kavramları çekici olmasına rağmen çok ciddi bir maliyet hesaplaması
gerektirmektedir. Esasen kendi hesabına evden çalışmak herkese göre değildir.
Şahsi iş disiplinine sahip olmayı gerektirir. Çünkü ev ofis tabanlı tekil işlerde işi
başlatan , yöneten ve işi yapan hep aynı kişidir. Bu kişiler kendi başlatan insan
tipi adı verilen bireyler olmalı ve yüksek enerji seviyesine sahip olmalıdırlar.
Sahip oldukları enerjiyi kanalize edebilme yeteneğine sahip olan bu tip
bireylerde erteleme ve sürüncemede bırakmak gibi kötü özelliklerin
bulunmaması gerekmektedir. Kendi hesabına tekil çalışma internet öncesi
dönemdede vardı fakat asıl yeni olan kavram ev tabanlı ağ organizasyon adı
verilen tamamen sanal ortamda faaliyetini sürdüren organizasyonlardır.
Tanım VIII.1.2
EV TABANLI AĞ ORGANİZASYONLAR
Hukuksal olarak geçerli şirket kimliğine sahip olan fakat elemanların
fiziksel ofis ortamında değil tamamen evden çalıştığı
organizasyonlardır.
Ev tabanlı ağ organizasyonlar maliyet ve verimlilik açısından fiziksel ortamda
oluşturulmuş olan organizasyonlara nazaran avantajlara sahiptir. En büyük
avantajı yapılan iş başına ücret ödenebilen serbest bireyler (Freelancers) ile
çalışılabilmesidir. Geçici işler için kullanılanılacak personelin tam zamanlı olarak
işe alınması sakıncalıdır. Bunun yerine bu tür işler internet üzerinden kısa süreli
bir kontrat ile serbest danışman tutmak suretiyle yaptırılabilir. Hatta yaptıkları iş
tüm günü kapsamayan ana kadroda bulunan personelide yarım gün çalıştırmak
suretiyle personnel maliyetleri düşürülebilir. Bu tür ev tabanlı ağ
organizasyonların asıl avantajı fiziksel bir ofis olmamasıdır. Ofis kirası ,
personele ödenen servis , yemek ücretleri , ofis malzemelerine yapılan yatırımlar
, elektrik , su , sigorta vs. gibi masraflar tamamen ortadan kalkmaktadır. Ayrıca
elemanların yaptıkları işin kalitesi ve hızına göre ücret alması , elemanların evde
rahat bir ortamda çalışmaları verimi arttırmaktadır. Fiziksel ofis ortamlarının
yaratıcılığı yok eden politik yapısıda otomatik olarak ortadan kalkmaktadır. Bu
tür ev tabanlı organizasyonlar internetin zaman ve mekandan bağımsız iletişim
sağlama imkanı sayesinde kurulabilmektedir. 2000 yılı Nisan ayında yaşanan
internet balonunun patlaması hadisesinden sonra bu tip organizasyonların
kredibilitesi düşmüş olmasına rağmen zaman içersinde oluşturdukları maliyet
avantajı sayesinde geleneksel şirketlerin önüne geçeceklerdir. Günümüzde evden
çalışma daha çok teknoloji şirketleri tarafından uygulanmaktadır. Fakat gelecekte
üretim yapan şirketler dışındaki şirketlerin fiziksel ofis ortamına ihtiyaç
duymayacakları günler gelecektir. İnternetin dünya üzerinde zaman ve mekan
kavramlarını ortadan kaldırdığı günümüzde belirli mesai saatleri içersinde belirli
bir fiziksel mekana bağlı olarak çalışan şirketlerin ise maliyetleri günden güne
artacaktır.
2.Ev Ofis Türleri
Ev ofisler tekil ve organizasyon ev ofisler olmak üzere iki ana kategoriye
ayrılmaktadır.
1. Tekil Ev Ofisler:
Bir kuruma bağlı olmadan kendi hesabına kendi evinden çalışan bireylerdir.
Genelde kendi konusunda bağımsız hareket edebilecek derecede uzman bireyler
tarafından tercih edilen çalışma şeklidir. Bu bireyler yarı zamanlı veya tam
zamanlı olmak üzere evlerinden çalışabilirler.
a)
Tam-Zamanlı Tekil Ev Ofisler:
Evden yürüttükleri işi esas işi olarak gören ve bu işi tüm gün boyunca
evden yürüten bireylerdir.
b)
Yarı-Zamanlı Tekil Ev Ofisler:
Tam zamanlı yapıldığında yeterli gelir getirmesi imkansız olan işlerdir.
Genelde bir kurumda çalışan ve artan vakitlerinde evden yürüttükleri
faaliyetlerinden ek gelir elde eden bireylerdir.
2. Organizasyon Ev Ofisler:
Evlerinden çalışan bireylerin internet vasıtasıyla bir organizasyon çatısı altında
toplanmasından meydana gelirler. Tamamen kurumsal kimliğe sahip
organizasyonlardır. Elemanların tamamının veya bir kısmının evden çalışan
bireylerden oluşmasına bağlı olarak tam ağ organizasyon veya yarı ağ
organizasyon adını alırlar. Bu tip organizasyonlara ağ organizasyon adının
verilmesinin sebebi elemanlar arası koordinasyon ve iletişimin ağırlıklı olarak
internet üzerinden yürütülmesinden dolayıdır. Tam ağ organizasyon
kurulabilmesi için iş akışları içersinde kagıt belge kullanılmaması ve tüm iş
süreçlerinin internet üzerinden yürütülmesi gerekmektedir. Günümüzde pek az
sektör bu tür iş akışları oluşturulmasına müsaittir. Bu nedenle genelde internet
şirketleri ev tabanlı yarı ağ organizasyon yapısını kullanmaktadır. Fakat ileride
elektronik belgelerin tüm ticari işlemlerde kullanılmaya başlanması ile dünyada
fiziksel ofislerde faaliyet gösteren kurumların devri kapanıp ev tabanlı ağ
organizasyonların devri başlayacaktır. Şirketler ile kısa süreli kontratlar bazında
evden kendi hesabına çalışan bireylerin sayısıda buna bağlı olarak artacaktır. Bu
durum günümüzdeki geleneksel kariyer kavramında gelecekte çok büyük
değişiklikler meydana geleceğini göstermektedir. Gelecek kendini tek kişilik bir
iş olarak düşünen , bir şirketin kendisine uzmanlaşacağı alanı tahsis etmesini
beklemeden kendisine uzmanlık alanı tanımlayan ve bunu çevresine kabul
ettiren bireylerin olacaktır.
a) Tam Ağ Organizasyonlar:
Fiziksel ofis kullanmayan ve elemanlarının tümü evden çalışan
bireylerden oluşan organizasyonlardır.
b) Yarı Ağ Organizasyonlar:
Sadece uzaktan çalışmaya müsait işler için kısmen evde çalışan
bireyler istihdam eden ve bu şekilde fiziksel ofis maliyetlerini kısmen
düşüren şirketlerdir.
Şekil VIII.2.1
EV OFİS TÜRLERİ
3.Ev Ofislerin Avantajları
•
İhtiyaç duyulan ofis alanı küçüleceği için ofis giderleri düşecektir.
•
Elemanlar daha rahat bir ortamda çalışacağı için eleman verimliliği
artacaktır.
•
Elemanlar için ödenen yol parası , servis ücretleri gibi ücretlerden tasarruf
sağlanacaktır.
•
Elemanların trafikte harcadıkları zamandan tasarruf sağlanabilecektir.
•
Zaman kavramı ortadan kalkacağı için esnek çalışma programı
uygulanabilecektir.
•
Kendi hesabına evden çalışan bireylerin yarı-zamanlı olarak çalıştırılması
sayesinde , geçici süre ile çalıştırılması gereken personelin tam zamanlı
olarak işe alınmasının sakıncaları ortadan kaldırılacaktır.
•
Ofis ortamının politik yapısından doğan dezavantajlar ortadan kalkacak,
yerine herkesin ürettiği iş kalitesine ve hızına göre sistem tarafından
değerlendirildiği bir ortam oluşturulacaktır. Bu suretle yaratıcı bireylerin
organizasyon içersinde önü açılabilecektir.
4.Ev Ofis Kurulurken İzlenmesi Gereken Adımlar
Kendi işini kurup evden sürdürmek ilk bakışta cazip görünmesine rağmen çok
büyük zorluklar ile karşılaşılabilir. Bir ev ofisin kurulması sırasında izlenmesi
gereken adımlar aşağıda listelenmiştir:
1) Kendini değerlendirmek:
Kim olduğunu tanımlamak ve nereye gitmek istediğini bilmek anlamına
gelen kendini değerlendirme ev ofis kurulmadan önce yapılması gereken en
önemli iştir. Çünkü daha öncede belirtildiği gibi evden çalışmak herkese göre
değildir. Sağlam bir iş disiplinine sahip olmayı gerektirmektedir.
2) İş planının hazırlanması:
İster ev ofis tabanlı ağ organizasyon olsun ister ev tabanlı tekil iş olsun ev ofis
tabanlı bir iş kurulurken öncelikle iş planının hazırlanması gerekmektedir. Ev
ofis tabanlı bir iş planında bulunması gereken ana başlıklar aşağıdaki gibidir:
•
İcraat özeti
•
Ürünün tanımı ve rekabet avantajları
•
Pazar değerlendirmesi
•
Finansal değerlendirme
•
Aksiyon planı
3) Pazarlama planının hazırlanması:
İş planı içersinde pazar değerlendirmesi yapılmış olsada pazarlama planının
ayrıntılı bir şekilde ayrıca hazırlanması gerekmektedir. Çünkü pazarlama işin
en önemli kısmını oluşturmaktadır.
4) Finansal planın hazırlanması:
Pazarlama planına benzer şekilde finansal planında ayrıca ve ayrıntılı şekilde
hazırlanması gerekmektedir. Finansal plan hazırlanırken gereksiz harcama
kalemlerine yer verilmemesine ve mümkün mertebe kredi kullanılmayıp
yatırımların öz kaynak ile yapılmasına dikkat edilmelidir.
5) Şirket kurulması konusunda karar verilmesi:
Yapılacak ticari faaliyetin faturalanması , vergilendirilmesi gibi işlemlerin
nasıl yapılacağına karar verilmesi gerekmektedir. Bir mali müşavire
danışılarak işin mahiyetine göre şirket kurulması gerekip gerekmediğine
karar verilmelidir.
6) İsim bulunması:
Kurulacak şirkete kısa , akılda kalıcı ve her dilde telaffuz edilebilen bir isim
bulunmalıdır.
7) Muhasebeleştirme alt yapısının kurulması:
İşin yoğunluğuna göre muhasebe programları kullanılması veya bir serbest
muhasebeci ile anlaşılması gerekmektedir.
8) Evin ofis haline getirilmesi:
Ofis ortamı olarak ev ortamından tecrit edilmiş bir oda oluşturulmalı ve bu
odaya sadece iş amaçlı kullanılacak bir telefon hattı ile diğer gerekli tüm ofis
malzemeleri yerleştirilmelidir.
9) Teknoloji ihtiyaçlarının belirlenmesi:
Yapılacak iş için gerekli olan ofis ekipmanları satın alınmalıdır. Genellikle çok
fonksiyonlu ofis araçları tercih edilmelidir.
10) Şirket imajının belirlenmesi:
Şirketin imajını oluşturacak olan logo , renkler vs. ’ye karar verilmesi
gerekmektedir.
11) Kırtasiye ihtiyaçlarının giderilmesi:
Bir matbaa ile anlaşılıp kartlar , antetli kağıtlar , zarflar , kaşeler vs. ’nin
hazırlatılması gerekmektedir.
12) İş süreçlerinin tesbiti:
Tüm eksiklikler tamamlandıktan sonra işe başlamadan önce bir iş gününün
nasıl geçirileceği , hangi işe ne kadar zaman ayrılması gerektiği ayrıntısı ile
planlanmalıdır. Web tabanlı bir iş yapılacak ise öncelikle yapılacak işe uygun
web sayfasının tasarlanması ve web üzerinde uygulanacak ödeme sisteminin
kurulması ile işe başlanmalıdır.
5.Ev Ofisin Kredibilitesinin Korunması
Fiziksel ofis kullanılmadığından dolayı oluşacak olan ön yargılar karşısında
kredibilitenin korunması için yapılması gerekenler aşağıda maddelenmiştir:
•
Kartlarda ve antetli kağıtlarda ev adresi değil mutlaka posta kutusu
kullanılmalıdır. Daha profesyonel bir etki bırakacaktır.
•
Kullanılacak kartlar profesyonel bir şekilde dizayn edilmelidir.
•
İş için ev telefonu kesinlikle kullanılmamalı , ayrı bir telefon hattı satın
alınarak mümkünse otomatik santrale bağlanmalıdır.
•
Telefonlara profesyonel bir tarzda cevap verilmelidir.
•
Mutlaka telefon hattından ayrı otomatik bir faks makinası bulunmalıdır.
•
Evde üretilecek iş dökümanlarına profesyonel bir görünüş vermek için
çok fonksiyonlu ofis araçları satın alınmalıdır.
6.Ev Ofis girişimcilerinin Özellikleri
Günümüzde yeni iş fikirlerini geliştiren bireyler maliyetleri minumumda
tutabilmek için genelde ev ofis olarak faaliyetlerine başlamaktadırlar ve bu tip
bireylerin çoğu girişimci bireyler olup aşağıdaki temel özelliklere sahiptirler:
•
Öz Disiplin:
Yeni bir iş oluşturmak ve bu işi evden yürütmek ciddi bir öz disipline sahip
olmayı gerekmektedir. Öz disiplin erteleme ve sürüncemede bırakma eğilimi
göstermeden yapılması gereken işleri önceliklerine göre sıraya koyup belirli
bir zaman planlaması dahilinde bitirebilmektir.
•
Girişimcilik:
Aksiyonları kendi başlatma , yürütme ve risk alma özelliğidir.
•
Enerji:
Yüksek enerjiye sahip olmak ve bu enerjiyi kendi amaçları doğrultusunda
kanalize edebilmektir.
•
Sabırsızlık:
Geçen zamanın farkında olma ve hızla aksiyona geçme eğilimidir.
•
Heyecan:
Yeni iş fırsatları
yükselmesidir.
•
ve
gelişmeler
karşısında
enerji
seviyesinin
hızla
Kendine Güven:
Zor ve belirsiz durumlarda başarılı olacağına dair inancını kaybetmemektir.
~@~
TARTIŞMA KONUSU VIII.1
YARATICI ORGANİZASYON : ORGANİZASYON İÇİ GİRİŞİMCİLİK
Günümüz klasik organizasyonlarında yaratıcı ve girişimci bireyler ofis ortamının
politik yapısından dolayı ön plana çıkamamaktadırlar. Yaratıcı ve girişimci
bireylerin enerjilerinin kurum menfaatleri doğrultusunda en verimli şekilde
kullanılabilmesi için ne tür bir organizasyon kurulmalıdır ? İnternet üzerinde
kurulacak bir ev tabanlı ağ organizasyon bu sorunu çözebilir mi ? Tartışınız.
Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com adresine
gönderebilirsiniz.
• http://www.tetpo.net
Türkiye’nin ilk özel Ticaret Noktası olan TETPO ‘nun danışmanlık
bölümü bir firmaya bağlı olarak çalışmayan ve serbest olarak çalışmak
isteyen bireylerin uzmanlık alanlarına göre kayıtlı oldukları serbest
danışmanlık veri tabanından oluşmaktadır. Siteyi inceleyerek firmalar
açısından böyle bir sistemin faydaları konusunda düşünün.
• http://www.herhomeoffice.com
Kendi evlerinden serbest çalışan bireylere yönelik içerik sağlamak
amacıyla kurulmuş olan siteyi inceleyiniz.
Referanslar
MALONE, W. Thomas ; LAUBACHER,Robert J.: “The Dawn of The e-Lance
Economy ” , September 1998 ; Harvard Business Review
STUART,Anne : “Netrepreneurs” , December 1998 ; WebBusiness Magazine
BICK,Julie : “The New Face of Self-Employment” , November ; www.inc.com
DAVINROY,Elaine : “Self-Employed and satisfied” , February 2001 ; Home
Office Connections
EDWARDS,Sarah and Paul : “Secrets of Self Employment ”
KNOLMAYER,F. GERHARD : “Cybermediaries Supporting the Management
of Independent Workers : A Case Study of Extended Outsourcing
Relationships”
RİSK
SERMAYESİ
IX.
1. Risk Sermayesine Giriş
2. Etkili Bir İş Planı ve Başarıya Açılan Yol
1. Risk Sermayesine Giriş
Tarih boyunca ticari faaliyetlerin içeriği ve metodları değişse bile
değişmeyen tek yönü belirli bir sermaye ile başlatılan ticari
faaliyetler sonucunda, ortaya koyulan maddi değerden daha
fazlasını elde etme ve mevcut döngüden kazanç sağlama
amacıdır. Tarih boyunca temel amacı bu olan ticari faaliyetlerin
günümüze yaklaştıkça boyutları büyümeye ve yapılış şekilleri de
değişmeye başlamıştır. Endüstri devrimi sonrası yaşanan
değişimler ve ikinci dünya savaşı sonrası yavaş yavaş yaşanmaya
başlayan globalleşme sonucunda tüm dünyada ciddi boyutlarda
ticaret hacimleri oluşmuş ve bu gelişmelere paralel olarak yeni iş
kolları ve iş fırsatları ortaya çıkmaya başlamıştır. Global olarak
bakıldığında artan ticaret hacimleri ve yeni açılan iş sahaları belki
de tarih boyunca hiç olmadığı kadar fırsat dolu bir dünya
yaratmıştır. Bir iş kolunda yeni bir fikir sahibi olan ya da hiç
BÖLÜM
_____________
düşünülmemiş bir iş sahası yaratmış olan ancak bu konuda faaliyete geçecek ya
da faaliyetini sürdürecek yeterli sermayesi olmayan birçok şahıs veya firma
sermaye yetersizliği sebebi ile yarı yolda kalmıştır. Yeni iş kollarının ortaya
çıktığı ve fırsatlarla dolu dünyada zeki ticaret adamları 1950’li yıllardan itibaren
yeni bir iş kolunu ortaya çıkarmışlardır. Bu yeni iş kolu bugün “Risk Sermayesi”
kavramı olarak bildiğimiz konunun temelini oluşturmaktadır. 1950’li yıllarda,
parlak ticari fikirleri olan ancak bir ticari faaliyeti başlatacak veya yürütecek
sermayeleri olmayan girişimcilere , ihtiyaçları olan sermayeyi sağlayarak
kurulan şirketten kendilerine pay alan risk sermayedarları bulunmaktaydı.
Tanım IX.1.1
RİSK SERMAYESİ
İngilizce Venture Capital olarak bilinen, herhangi bir iş dalında veya mevcut
olmayan bir iş dalının oluşturulması konusunda yeni fikirleri olan, mevcut bir
ticari faaliyette orta vadede başarılı olacağı tahmin edilen veya mevcut bir iş
dalında kısa vadede büyümesi muhtemel olan girişimcilere hedeflerine
ulaşmaları amacıyla aktarılan fonlara verilen genel addır.
1950’li yıllardan itibaren uzun bir süre risk sermayedarları şirketlerden daha çok
varlıklı iş adamları olmuşlardır. O günlerden günümüze gelinmeye
başlandığında ise bu kişilerin yerini profesyonelce yönetilen risk sermayesi
şirketleri almıştır. Günümüzde hala birey olarak risk sermayedarlığı yapan
kişiler bulunmakta ve bu kişilere genel olarak “melek yatırımcı” adı
verilmektedir. Bugün dünya üzerinde binlerce risk sermayesi şirketi onbinlerce
parlak iş fikirleri olan girişimcilere sermaye sağlamaktadır. 1950’li yıllarda adı
“Risk sermayesi” olan bu fonların adıda “Girişim Sermayesi” olarak değişim
geçirmektedir. Risk sermayedarlarının genel özelliklerine kısaca bakıldığında ,
genel olarak yeni ve hızlı büyüme potansiyeli gösteren firmalara sermaye
sağladıkları, yeni ürün veya hizmet üretimlerinde yardımcı oldukları, sermaye
sağlamanın yanında aynı zamanda yönetimsel fonksiyonlara sahip oldukları,
yüksek kazançlar için yüksek riskler alabildikleri ve uzun vadeli hareket
edebildikleri görülmektedir. Risk sermayesi şirketleri genel olarak kendilerine
başvuru yapan girişimcilerden ya da şirketlerden gelen iş planlarını detaylı bir
incelemeden geçirdikten sonra çok az sayıda adaya gerekli sermaye katkısını
sağlamaktadırlar. Şirketler kararlarını verirken genelde orta vadede örneğin yedi
ila on yıl arasında bir dönemde yüksek getiri vaadeden projelere sıcak
bakmaktadırlar. Bu firmalar sermaye katkısı sağladıkları şirketlerin yönetiminde
söz sahibi olmaktadır ve genel anlamda finansör olarak değil kendileride birer
girişimci kimliğinde hareket etmektedirler. Zaman zaman birden fazla risk
sermayesi şirketinin bir proje için ortak fon kurarak hareket ettikleri ve bir
seferde birkaç yeni projenin finansmanını üstlendikleri görülebilmektedir.
Bugüne kadar özellikle A.B.D’de birçok risk sermayesi şirketi bugün dünyanın
en büyük şirketleri arasında yer alan firmaların kuruluşu aşamasında sermaye
desteği vererek başarılı çalışmalar yapmışlardır. Örneğin, Apple, Federal
Express,
Compaq, Sun Microsystems, Intel ve Microsoft gibi firmalar
kuruluşlarının ilk dönemlerinde risk sermayesi şirketlerinden fon desteği almış
olanlardan birkaç tanesidir.
Bugün faaliyet göstermekte olan risk sermayesi şirketlerini iki ana çatı altında
toplamak doğru olacaktır. Bunlardan ilki, belirli bir endüstri ya da sektöre
yönelik çalışma yapmayan ve tüm endüstrilerde faaliyet gösteren “genel” risk
sermayesi şirketleridir. Diğer taraftan, “uzman” risk sermayesi şirketleri ise
belirlemiş oldukları endüstrilerde ya da belirli bir coğrafi alan sınırları içerisinde
faaliyet gösteren ve bu endüstriler dışında yer alan projeler ile ilgilenmeyen
şirketlerdir. Risk sermayesi şirketlerinin genel olarak yeni kurulmakta olan
şirketlere yatırım yaptıkları düşünülsede aslında bu tam anlamıyla gerçeği
yansıtmamaktadır. Risk sermayesi şirketlerinin yatırım yaptıkları belirli
kademeye gelmiş şirketlerde bulunmaktadır. Konuyu özetleyecek olursak, risk
sermayesi şirketlerinin temel yatırım kademelerini beş ana grupta toplayabiliriz.
Bir şirketin ya da şahsın projesi ile ilgili ürünün henüz oluşturulmamış veya
şirketin henüz kurulmamış olduğu noktalarda risk sermayesi şirketlerinin
devreye girdikleri durumlara “Tohum Yatırımı” adı verilmektedir. İkinci olarak,
şirketlerin kuruluşlarının ilk dönemlerinde operasyonlarını oluşturmaya
başlamalarını ve ürünlerini tüketicilere sunmalarını sağlamak amacıyla risk
sermayesi şirketlerinin belirli bir yatırım yapma işlemlerine “Başlangıç devresi
Yatırımı” adı verilmektedir. Üçüncü kademede risk sermayesi şirketleri,
başlangıç devresini geçmiş ve gelişme sergilemeye başlayacak olan firmalara
gerekli yatırımı yapmaktadırlar. Bu kademede yapılan yatırımlara “Gelişim
Devresi Yatırımları” adı verilmektedir. Gelişim devresi yatırımları genel olarak
yedi ila on yıllık süreçleri kapsamaktadır. Dördüncü olarak, risk sermayesi
şirketleri, bazı şirketlerin ürünlerini ya da hizmetlerini büyük kitlelere duyurma
ve ulaştırmalarına yardımcı olabilmektedirler. Bu tip yatırımlara ise “Genişleme
Devresi Yatırımı” adı verilmektedir. Genişletme devresi yatırımları başlangıç
devresi yatırım süreçlerine oranla daha kısa zamanlı yatırımlardır. Son olarak,
risk sermayesi şirketlerinin genişleme devresini geçen ve daha da büyümeyi
amaçlayan şirketlere ihtiyaçları olan sermayeyi sağladıkları yatırım kademesine
de “İleri Dönem Yatırımları” adı verilmektedir.
1950’li yıllarda melek yatırımcılar ile ortaya çıkan risk sermayesinin boyutları
günümüze yaklaştıkça risk sermayesi yatırımlarının tutarı ve her yıl oluşturulan
projelerin sayısı, her geçen yıl büyüyen ekonomiler ile yükselmeye başlamış ve
çok ciddi rakamlara ulaşmıştır.
Tablo IX.1.1
A.B.D’DE YILLARA GÖRE RİSK SERMAYESİ YATIRIMLARI
YIL FİRMA SAYISI
PROJE SAYISI YATIRIM TUTARI ( Milyon USD)
1992
1065
1415
3.594,6
1993
955
1212
3.876,3
1994
992
1241
4.202,2
1995
1583
1902
7.683,0
1996
2126
2660
11.598,2
1997
2612
3251
15.548,7
1998
3495
4208
21.525,4
1999
4514
5686
55.136,0
2000
6478
8221
106.556,5
2001
3878
4712
41.296,5
2002
2495
3011
21.179,0
Kaynak: 2003 Pricewaterhouse Cooper,Venture Economics , NVCA MoneyTree Survey
Tablo IX.1.1’de 1992 yıllarından günümüze kadar A.B.D’de oluşan risk sermayesi
yatırımlarının hacmi ile ilgili veriler bulunmaktadır. Tabloda dikkat çeken ilk
nokta 1992 yılından itibaren gerek risk sermayesi fonu sağlayan firma
adetlerinde gerekse yatırım tutarlarında ciddi bir artış eğiliminin oluşması ve bu
trendin 2000 yılı sonuna kadar devam etmiş olmasıdır. Tabloda da görüldüğü
gibi 2000 yılında 6478 risk sermayesi fonu açan şirket, toplam 8221 projeyi kabul
etmiş ve bu projeler için toplam 106 milyar USD’nin üzerinde yatırım tutarına
ulaşılmıştır. 2000 yılı sonrasında ise bu yükseliş eğilimi sona ererken, ciddi bir
düşüş dönemine girilmiştir. Bu dönem içerisinde risk sermayesi fonu sağlayan
şirket sayıları, buna bağlı olarak kabul edilen proje sayıları ve yapılan yatırım
tutarları hızlı bir düşüş yaşamıştır. Sırasıyla, 2001 yılında 3878 şirket, 4712
projeyi kabul edip, toplamda 41.2 milyar USD tutarında yatırım yaparken, 2002
yılında şirket sayısı 2495’e, kabul edilen proje sayısı 3011’e ve yatırım tutarıda
21.1 milyar USD’ye gerilemiştir. 2000 yılı sonrasında yaşanan bu düşüş
eğiliminin en önemli sebepleri arasında 1998 ve 2000 yılları arasında çok hızlı bir
şekilde artan risk sermayesi yatırım tutarlarının, gerek ekonomik gerileme
gerekse belirli Elektronik Ticaret projelerinin başarısız oluşu yer almaktadır. Bu
dönem içerisinde yapılan bir çok risk sermayesi yatırımı, projelerin beklenen
verimi sağlayamaması sonucu boşa gitmiştir. Bu başarısızlık sonucunda birçok
risk sermayesi şirketide zor durumda kalmış ve daha önce risk sermayesi fonu
açan çok sayıda şirket fonlarını kapatmıştır.
2000 yılı sonrası risk sermayesi şirketleri daha önceden yaşanan başarısız
projelerden ders alarak daha dikkatli davranmaya başlamışlardır. 2000 yılı
öncesinde yapılan yatırımların birçok bölümü tohum ya da başlangıç devresinde
olan projeleri kapsamaktayken, bu projelerin kısa süre içerisinde olumsuz sonuç
vermesi, 2000 yılı sonrası risk sermayesi şirketlerini bu tip projeler yerine gelişme
ya da genişleme devresine girmiş olan ürün veya hizmetler için fon ayırmaya
yöneltmiştir.
Tablo IX.1.2
A.B.D 2002 IV.ÇEYREK DEVREYE GÖRE RİSK SERMAYESİ YATIRIMLARI
DEVRE
ŞİRKET SAYISI YATIRIM TUTARI (Milyon USD)
Tohum
26
47,7
Başlangıç Devresi
95
496,3
Gelişim Devresi
83
248,1
Genişleme Devresi
391
2708,6
İleri Dönem Devre
97
652,1
Toplam
692
4152,9
Kaynak: 2003 Pricewaterhouse Cooper,Venture Economics , NVCA MoneyTree Survey
Tablo IX.1.2’de 2002 yılının son çeyreğinde A.B.D’de projelerin ya da şirketlerin
bulundukları devrelere göre yapılan risk sermayesi yatırımları yer almaktadır.
Daha önce de belirttiğimiz gibi 2000 yılı sonrası yaşanan olumsuzluklar
sonucunda risk sermayesi şirketleri çoğunlukla yatırımlarını genişleme devresi
ya da ileri dönem devre yatırımlarına kaydırmışlardır. Tabloda da görüldüğü
gibi 2002 yılının son çeyreğinde en yüksek hacimde yatırım genişleme
devresinde bulunan şirketlere yapılmıştır. Genişleme devresinde olan 391 adet
şirkete toplamda 2708,6 milyon USD yatırım yapılmıştır. Bu devreyi takip eden
ileri dönem devresinde ise toplam 97 adet şirkete 652 milyon USD tutarında
yatırım yapılmıştır. 2002 yılının son çeyreğinde en düşük tutarda yatırım ise
tohum halinde olan 26 şirkete toplamda 47,7 milyon USD tutarında
gerçekleşmiştir. 2002 yılının son çeyreğinde yapılan toplam yatırım ise 692
şirkete yapılmak üzere toplam 4,1 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. 2002
yılının son çeyreğinde gerçekleşen risk sermayesi yatırımlarının devresel bazda
incelenmesi sonrasında yine aynı dönemdeki risk sermayesi yatırımlarının
sektörel bazdaki dağılımlarını incelemek, hangi endüstrilerin daha revaçta
olduğunu görmek açısından yararlı olacaktır.
Tablo IX.1.3
A.B.D 2002 IV.ÇEYREK SEKTÖRLER RİSK SERMAYESİ YATIRIMLARI
SEKTÖR
ŞİRKET SAYISI YATIRIM TUTARI (Milyon USD)
Yazılım
183
869,3
Telekominikasyon
79
561,8
Bioteknoloji
61
474,4
Tıbbi Cihaz/Malzeme
57
486,1
Network/Malzeme
48
467,7
Endüstriyel/Enerji
38
140,7
BT Hizmetleri
33
217,7
Medya/Eğlence
32
142,4
Yarı İletken
28
242,7
İş Ürünleri/Hizmeti
27
81,0
Bilgisayar
26
134,0
Tüketici Ürünleri
18
68,4
Sağlık Hizmetleri
17
98,2
Finansal Hizmetler
17
52,0
Perakende/Dağıtım
16
61,6
Elektronik
11
53,0
Diğer
1
2,0
Toplam
692
4152,9
Kaynak: 2003 Pricewaterhouse Cooper,Venture Economics , NVCA MoneyTree Survey
Tablo IX.1.3’de görülen 2002 yılı son çeyrek risk sermayesi yatırımları içerisinde
en yüksek yatırım yapılmış olan sektör toplam 183 şirkete açılan 869,3 milyon
USD’lik yatırım ile yazılım sektörüdür. Yazılım sektöründe gerçekleşen risk
sermayesi yatırımlarının bu kadar yüksek olması bilgisayar ve internet
kullanımlarının her geçen gün artması ve bu sektörlerin ciddi potansiyele sahip
olmasıdır. Yazılım sektörüne yapılan yatırımlarda geri dönüşün diğer sektörlere
oranla daha hızlı olması da yazılım sektörünü daha şanslı kılmaktadır. Yazılım
sektörünün başlangıç maliyetleri diğer sektörlere göre daha yüksek olmakla
beraber, ürün ortaya çıktıktan sonra sabit maliyetlerin sıfıra yaklaşması bu
sektörde başarılı projelerin ciddi kazançlar sağlamasına sebeb olmaktadır. 2002
yılının son çeyreğinde yapılan risk sermayesi yatırımları içerisinde yazılım
sektörünü sırasıyla 561,8 milyon USD yatırım ile telekominikasyon, 474,4 milyon
USD ile Bioteknoloji, 486,1 milyon USD ile Tıbbi Cihaz ve Malzemeleri ve 467,7
milyon USD ile network ve malzemeleri sektörleri izlemektedir.
2002 yılının son çeyreğinde sektörlere göre risk sermayesi yatırımlarının
dağılımına göz attıktan sonra, bu konuda internet ve teknolojileri ile ilgili yapılan
yatırımların detayına inebiliriz.
Tablo IX.1.3
A.B.D 2002 IV.ÇEYREK İNTERNET RİSK SERMAYESİ YATIRIMLARI
SEKTÖR
ŞİRKET SAYISI
YATIRIM TUTARI (Milyon USD)
e-Ticaret Projeleri
136
632,6
İnternet Yazılımı
116
682,5
İletişim/Donanım
88
825,4
Toplam
340
2140,5
Kaynak: 2003 Pricewaterhouse Cooper,Venture Economics , NVCA MoneyTree Survey
A.B.D’de 2002 yılının son çeyreğinde internet ile ilgili yapılan risk sermayesi
yatımlarının yer aldığı tabloya baktığımızda toplam 2,1 milyar USD tutarında
yatırım gerçekleştiği görülmektedir. 2002 yılının son çeyreğinde yapılan tüm
yatırımlar içerisinde internet ile ilgili yapılan toplam risk sermayesi
yatırımlarının oranı yaklaşık % 51’dir. Aynı şeklide Elektronik Ticaret projeleri
için sağlanan finansman hacmine baktığımızda ise bu oranın yaklaşık % 15
olarak gerçekleştiğini görmekteyiz. 2000 yılı sonrasında yaşanan “.com” krizine
rağmen Elektronik Ticaret projelerinin risk sermayeleri içerisindeki yüzdesel
oranı küçümsenemeyecek kadar yüksek gerçekleşmektedir.
Risk sermayesi yatırımları için en yüksek hacimlerin ortaya çıktığı ülke A.B.D
olurken, Türkiye’de risk sermayesi kavramı gelişme dönemindedir. Gerek
ekonomik belirsizlikler, gerekse bir ülkede risk sermayesi sektörünün tam
anlamıyla gelişmesi için minimum 15 yıllık bir dönemin geçmiş olması
zorunluluğundan, henüz proje yatırımları tam anlamıyla hız kazanmamıştır.
Genel olarak Türkiye’de yatırımlar finansman ortaklığı şeklinde gerçekleşmekte
olup, tohum ya da başlangıç devresi yatırımlarından daha çok gelişme dönemi
yatırımları ön plana çıkmaktadır. Bunun en temel sebebi ekonomik belirsizliğin
yüksek olduğu ülkemizde tohum ya da başlangıç devresi projelerine yatırım
yapma riskinin kolaylıkla alınamamasıdır. Türkiye’de risk sermayesi yatırımları
için 2000 yılı başlarında 7-8 adet yabancı risks sermayesi şirketinin toplamda 500
milyon USD’lik bir fonu ayrıdıkları ancak çıkan ekonomik kriz ile birlikte bu fon
tutarlarının düşürüldüğü hatta beklemeye alındığı bilinmektedir. Bu yabancı
şirketler içerisinde ön plana çıkan AIG şirketinin Türkiye’ye ayırmış olduğu 100
milyon USD’lik fonu bulunmakta ve yatımı yapmak istemektedir. AIG daha önce
Galatasaray Klubü ve AFM Sinemaları ile ilgili projelere fon aktarmıştır.
Türkiye’de risk sermayesi yatırımları planlayan yabancı şirketlerin yanında Türk
şirketleri de faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerin en büyük ve aktif iki tanesi
Vakıf Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. ve İş Risk Sermayesi Yatırım
Ortaklığı A.Ş.’dir.
1996 yılında Vakıflar Bankası tarafından 2 trilyon TL. kayıtlı sermaye ile
kurulmuş olan Vakıf Risk, Haziran ayından itibaren faaliyete geçmiştir. Vakıf
Risk sektör ayırımı yapmaksızın her türlü projeyi değerlendirmeye almakta ve
karar verdiği taktirde fon aktarmaktadır. Vakıf Risk Sermayesinin bugüne kadar
gerçekleştirmiş olduğu üç önemli yatırım bulunmaktadır. İlk yatırımları fiziksel
buharlaşma yöntemi ile çalışan bir kaplama reaktörünü Türkiye’de ilk kez
tasarlamış ve üretmiş olan Teknoplazma A.Ş. ‘ye yapılan gelişme devresi
yatırımıdır. Bu firma yaptıkları sistem ile dayanıklı ve sert seramik kaplamalar
üretmektedir. Vakıf Risk sermayesinin ikinci önemli yatırımı bioteknoloji
sektöründe gerçekleşmiştir. Çeşitli hastalıkların ve hamilelik testlerinin hızlı bir
şeklide teşhis edilmesinde kullanılan tanı kitlerinin çeşitli işlemler sonucunda
üretilmesini sağlayan Inova Biyoteknoloji A.Ş. ‘ ye gerekli olan fon aktarımı
sağlanmıştır. Vakıf Risk’in üçüncü ve son yatırımı ise telekominasyon alanında
gerçekleşmiştir. Türkiye’nin ilk internet servis sağlayıcı şirketi olan Ortadoğu
Yazılım Hizmetleri A.Ş. ‘nin bir bölüm hissesinin satın alınması ile gerçekleşen
yatırım sonucunda Türkiye’nin en büyük kurumsal internet sağlayıcı
şirketlerinden biri ortaya çıkmıştır.
Türkiye’de faaliyet gösteren Türk risk sermayesi şirketlerinden ikincisi ise İş Risk
Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş.’dir. 2000 yılında faaliyete geçen İş Risk, Vakıf
Risk’in yapmış olduğu gibi sektör farkı gözetmeksizin her türlü projeyi
değerlendirmekte ve karar verdiği taktirde fon aktarımı yapmaktadır. İş Risk’in
ortaklık yapısına baktığımızda , İş Yatırım Menkul Değerler A.Ş.’nin % 45 ile en
yüksek oranda pay sahibi olduğu görmekteyiz. İş Risk, en önemli iki yatırımı
2002 yılında gerçekleştirmiştir. Bunlardan en önemlisi, 1991 yılında kurulmuş
olan ve sesli sistemler, ödeme sistemleri ve e-iş alanında hizmet veren İletişim
Teknoloji Danışmanlık Ticaret A.Ş. (ITD) ‘ye % 39,99 oranında ortak olmalarıdır.
Toplam 30 milyon USD tutarında bir risk sermayesi fonunu yöneten kuruluş,
2002 yılında ilk yatırımını da bilgi teknolojileri sektöründe faaliyet gösteren
Probil Bilgi İşlem Destek ve Danışmanlık San. ve Tic. A.Ş.’ ne % 10 oranında
ortak olarak gerçekleştirmiştir.
Vakıf ve İş Risk’in fon aktarmış oldukları proje ve şirketler dışında Türkiye’de
başarıya ulaşmış olan önemli projelerden biri de Biletix’tir. Ali Abhary ve Dave
Dorner’ın tarafından kurulmuş olan firma sinema , tiyatro, gösteri ve maç
biletlerinin internet üzerinden satışının
yapılması konusunda faaliyet
göstermektedirler. İki girişimci projelerinin iş planını yaptıktan sonra bu
sistemin kurulması ve yürütülebilmesi için en az iki milyon USD ’lik bir fona
ihtiyaçları olduğunu anlayınca risk sermayesi şirketleri ile görüşmeye
başlamışlardır. Yapılan görüşmeler sonucunda Koç Holding ile anlaşmaya varan
girişimciler bugün internet üzerinden bilet satışı yapan Türkiye’nin en büyük
şirketinin ortaklarıdır. Biletix bir yılda 1.5 milyon adetin üzerinde satış yaparak
çok büyük bir başarıya imza atmıştır. Bu proje Türkiye’de risk sermayesi
konusunda elde edilen başarılardan en önemlisidir.
Türkiye’de yer alan risk sermayesi şirketlerinin fon aktardıkları proje ya da
şirketlerin sayısının oldukça düşük olduğu görülmektedir. 2002 yılında A.B.D’de
fon aktarılmış olan proje sayısı 3001 adet iken Türkiye’de bu rakam İş Risk’in fon
aktarmış olduğu 2 adet proje ile sınırlı kalmıştır. Risk sermayesi konusunda
Türkiye’nin önünde alması gereken oldukça uzun bir yol olmakla beraber, risk
sermayesi sektörünün geleceğini etkileyecek olan en önemli faktörlerin başında
ise yabancı yatırımcıların ve yerli yatırımcıların piyasalara güveninin oluşması
ya da diğer bir deyişle ekonomik istikrar gelmektedir.
2.Etkili Bir İş Planı ve Başarıya Açılan Yol
Gerek Dünya’da gerekse Türkiye’de parlak bir projeye sahip kişiler ya da
gelecek vaadeden ancak yeterli sermayeye sahip olmayan şirketler risk sermayesi
şirketleri ile görüşmekte, projelerini ve şirketlerinin geleceğe yönelik iyi sinyaller
verdiklerini anlatmakta ve bu risk sermayesi şirketlerinden gerekli sermayeyi
almaya çalışmaktadırlar.
Genel olarak, tüm risk sermayesi şirketlerinin
kendilerine özgü çalışma metodolijleri ve prosedürleri bulunmakla beraber, yeni
bir
projenin
değerlendirilmesinde
izledikleri
prosedürler
benzerlik
göstermektedir.
O
LANSMAN
YATIRIM
SÖZLEŞMESİ
SON DEĞERLENDİRME
ORTAK ÇALIŞMA
İLK DEĞERLENDİRME
İŞ PLANI SUNUMU
Yeni bir proje ile bir risk sermayesi şirketine başvuru yapan kişi ya da
şirketlerden ilk istenen bu proje ile ilgili detaylı bir iş planıdır. Proje sahibi iş
planını risk sermayesi şirketinin proje değerlendirme bölümüne teslim eder ve
projesi ile ilgili sunumu yapar. Risk sermayesi şirketinin ilgili bölümü projeyi
sunulmuş olan iş planı üzerinden detaylı bir şekilde inceledikten sonra, projenin
görüşmelere başlanması için uygun olduğunu belirler ve başvuru sahibini
görüşmeye davet eder. Bu şekilde iş planı sunumu ve ilk değerlendirme
basamakları tamamlanmış olmaktadır. Karşılıklı yapılan görüşme sonrasında
mutabık kalınması durumunda başvuru sahibinin projesi üzerinde minimum 5
yıllık bir plan oluşturulur. Bu planda projenin teknik ve mali yönleride yer
almaktadır. Fizibilite çalışması da tamamlandıktan sonra ortak çalışma basamağı
tamamlanmış olur ve değerlendirme basamağına geçilir. Değerlendirme
basamağında taraflar oluşturmuş oldukları plan üzerinde görüşmelere başlarlar.
Bu arada risk sermayesi şirketide projeye finansman sağlama konusunda
kararını ve katılım şartlarını bu basamakta belirler. Bu basamağın tamamlanması
sonucunda, taraflar karşılıklı hak ve yükümlülüklerini kapsayan bir sözleşme
imzalayarak anlaşmaya varırlar. Sözleşmesinin karşılıklı olarak imzalanması
durumunda artık sıra projenin lasman basamağına gelmiştir. Proje ile ilgili bir
şirket kurulur, organizasyonu tamamlanır ve gerekli fon aktarımı risk sermayesi
şirketi tarafından sağlanır. Proje lansmanı sonrasında ise hayata geçen projenin
başarıyı yakalaması sonucu risk sermayesi şirketi daha önce sözleşmede yer alan
şartlar dahilinde tüm projeyi girişimciye bırakarak, şirket üzerindeki tüm
hissesini devreder.
Risk sermayesi şirketlerinin bir projeyi kabul etmelerinde rol oynayan en kritik
nokta tüm görüşmelere kapıyı açan iş planıdır. Bir girişimcinin projesi ne kadar
iyi olursa olsun eğer iyi bir iş planına sahip değilse projesini risk sermayesi
şirketine kabul ettirmesi zor olabilmektedir. Bu sebeble uzmanlar iyi bir iş
planınının kısa sürede hazırlanmasının mümkün olmadığını ve en az altı aylık
bir hazırlanma süreci geçirmesi gerektiğini belirtmektedirler. Hazırlanacak olan
iş planının titiz ve düzenli bir çalışma sonucunda ortaya çıkması gerekmektedir.
Risk sermayesi şirketlerine iş planlarını sunacak olan girişimcilerin sorulacak
olan her soruya rahatlıkla cevap verebilecek kadar hazırlıklı ve konuya hakim
olmaları gerekmektedir.
İyi bir iş planının oluşturulması için öncelikle projenin konusu ve içeriği ile ilgili
çok ciddi boyutta bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Girşimci projesine ait iş
planını hazırlarken araştırma süresini efektif olarak kullanmalı ve konu ile ilgili
tüm detaylar hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Örneğin, Türkiye’de internet
üzerinden bilet satışı ile ilgili projesi olan bir kişinin Biletix’in varlığından
haberdar olmaması ve kendi projesinin gerçekleştiği taktirde Türkiye’de bir ilk
olacağını savunması, risk sermayesi şirketinin bu projeyi direkt olarak
reddetmesine sebeb olabilecektir. Hazırlanacak olan iş planında aşağıda yer alan
bölümlerin bulunması gerekmektedir.
1. Kapak
2. İçindekiler
3. İcra Özeti
4. Şirket Misyonu ve Açıklaması
5. Yönetim
6. Ürün veya Hizmetler
7. Pazar Analizi ve Hedef Kitle
8. Pazarlama ve Satış
9. Finansal Projeksiyonlar ve Planlar
10. Kapanış
Kapak ve içindekiler bölümünün profesyonelce hazırlanmış bir görüntüde
olması ve sade olması en önemli noktaları teşkil etmektedir. Şimdi, kapak ve
içindekiler bölümü sonrasında yer alan bölümlerin incelemesine geçmek yararlı
olacaktır.
1. İcra Özeti
İcra Özeti, iş planının risk sermayesi şirketine verilmesi sonucunda bu
şirkette yer alan yöneticilerin iş planınızın kısa bir özetini görebilecekleri ve
tamamı hakkında bir fikir sahibi olabilecekeri bölümdür. Bu bölümde dikkat
edilmesi gereken en önemli nokta, icra özetinin uzun ve karmaşık olmaması
ve iş planının geri kalan kısmının da okunması için çarpıcı noktalara
değiniyor olmasıdır. İcra özetinin içerisinde iş planında yer alan bölümler
hakkında kısa bilgiler ve açıklamalar bulunmalıdır.
2. Şirket Misyonu ve Açıklaması
Bu bölümde detaylı bir şekilde şirketin misyonu ve açıklamasına yer
verilmelidir. Şirketin misyonu açıklanırken varoluş sebebi ve hedefi açık ve
sade şeklide belirtilmelidir. Şirket misyonu hazırlanırken öncelikle
girişimcinin kendisi bir beyin fırtınası yapmalıdır. Tüm aklına gelen ve
çevresinden yakaladığı fikir ve cümleleri yazarak, şirket için en doğru
misyon cümlesini oluşturmalıdır.
Şirket misyonunun yazılması tamamlandıktan sonra şimdi sıra şirketin
detaylı açıklamasına gelmektedir. Bu bölümde kurmak istenilen şirket ile
ilgili detaylı bilgiler yer almaktadır. Bu bilgiler, kuruluş tarihi ya da
kurulacağı tarih, geçirdiği evreler ya da geçirmesi planlanan evreler,
organizasyon ile ilgili bilgiler, satılacak ürünlerin kısa açıklamaları, pazar ile
ilgili bilgiler ve beklentilerdir.
3. Yönetim
Bir iş planında yer alan en önemli bölümlerden biri de kurulmuş ya da
kurulacak olan şirketin yapısının anlatıldığı, yöneticilerin tanıtıldığı yönetim
bölümüdür. Bu bölümde öncelikle yönetimde yer alan kişilerin profesyonel
yönleri ve uzmanlık alanları ve organizasyon içerisindeki görevleri ve
tanımları ile tanıtılıyor olmaları gereklmektedir. Bu bölüm içerisinde
organizasyona ait bir grafik ve personel alımlarında nasıl bir yöntem
izlenmek istendiği ve toplam çalışan sayıları ile ilgili bilgilerin de verilmesi
gerekmektedir.
4. Ürün veya Hizmetler
Bu bölümde girişimci projesinde yer alan ürün ya da hizmetlerin detaylı
açıklamasını yapmaktadır. Ürünün tüm özellikleri ve pazarda kendisine
rekabet avantajı yaratacak olan yönleri bu bölümde açıklanmalıdır. Ürünün
pazarda tutunması için geçerli olan sebebler aktarılmalı ve açıklamalar
mantık zemininde yer almalıdır. Eğer mümkünse tüketicilerin ya da
şirketlerin bu ürünü hangi sebeblerden dolayı tercih edeceklerini açıklayan
bir çalışmanında bu bölüme eklenmesi gerekmektedir.
5. Pazar Analizi ve Hedef Kitle
Bu bölüm Ürün veya Hizmetler bölümünden sonra projenin kabulü
konusunda etkisi olan en önemli ikinci bölümdür. Risk sermayesi şirketleri
yatırım yapacakları ürün ya da hizmetlerin pazar durumları konusunda
oldukça hassas olmaktadırlar. Öncelikle bu bölümün sağlıklı olarak
hazırlanabilmesi için ciddi bir ön çalışma yapılmalıdır. Aylar sürebilecek olan
bir çalışma sonucunda pazarda yer alan rakipler ile ilgili çok kapsamlı bilgiler
edinilmeli ve herhangi bir bilgi eksikliği veya yanlış bilgi bulunulmamalıdır.
Yapılan araştırmada rakiplerin pazar büyüklüğü, tüketicilerin bu şirketler ya
da markalar için düşünceleri, fiyatlama stratejileri, müşteri bağlılık oranları
gibi birçok konu detaylı bir şeklide ele alınmalıdır. Bu bilgiler ışığında
rakiplerin önüne geçilmesini sağlayacak olan stratejilere de bu bölümde
detaylı bir şekilde yer verilmelidir.
Bu bölüm içerisinde yer verilmesi geren diğer önemli bir konuda hedeflenen
müşteri kitlesinin detaylarıdır. Unutulmaması gereken önemli bir nokta, risk
sermayesi şirketlerinin müşteri kitlesi açık ve net bir şekilde belirtilmeyen iş
planlarını yeterli görmemesidir.
6. Pazarlama ve Satış
Bu bölüm içerisinde, daha önce pazar yapısı incelenen ve hedef kitlesi
belirlenen ürünün müşterilere hangi kanallar kullanılarak pazarlanacağı ve
hangi satış kanalları ya da metodlarının uygulanacağı gibi konular ele
alınmalıdır. Bu bölüm içerisinde hedef kitle olarak belirlenen müşterileri
kazanmak ve bağlı birer müşteri haline dönüştürmek için uygulanacak olan
stratejilerinde detaylı bir şekilde açıklanması gerekmektedir.
7. Finansal Projeksiyonlar ve Planlar
Bir iş planında yer alan bölümler içerisinde projeyi beğenen risk sermayesi
şirketi yetkililerinin belkide bakmaya sabırsızlıklandıkları bölümlerden biri
de bu bölümdür. Girişimci bu bölümde projenin lansmana kadar oluşacak
maliyet çalışmasını çok detaylı bir şekilde oluşturmalıdır. Yapılacak tüm
kurulum masrafları ve ürünün ortaya çıkışına kadar oluşacak maliyetlerin
kalemsel bazda bu çalışmada yer alması gerekmektedir. Maliyetler ile ilgili bu
bölüm tamamlandıktan sonra ise projenin lansmanı sonrası oluşması
planlanan gelir kalemlerini içeren bir çalışmanın yapılması gerekmektedir.
Bölümün sonunda ise belirli bir tarih itibari ile, örneğin lansmanın ilk yılının
sonucunda, gelinecek olan noktanın gelir-gider tablosu şeklinde ortaya
konulması gerekmektedir.
8. Kapanış
Kapanış bölümü artık kararı verecek olan yetkililere son bir söz
söylenebilecek şansın olduğu bölümdür. Her ne kadar kararı etkileyen
noktalar iş planınının içerisinde yer alsa da kapanışta yer alacak çok çarpıcı
bir son söz kararın oluşmasında olumlu bir etki yaratabilmektedir.
ÖRNEK IX.1
~@~
TİCARET NOKTASI BÜNYESİNDE LOKAL KAYIT OTORİTESİ
OLUŞTURULMASINA DAİR İŞ PLANI
TETPO - Türk Elektronik Ticaret Noktasının Aralık 2000 tarihli “Ticaret Noktası
Güvenlik Altyapısı” konulu iş planından izin alınmak suretiyle uyarlanmıştır.
IX. Bölümün birinci kısmında risk sermayesi kavramı, boyutları, dünyada ve Türkiye’de
risk sermayesi şirketlerinin durumu incelendikten sonra ikinci kısımda risk sermayesi
şirketlerine projelerin kabul ettirilmesi ve ihtiyaç duyulan sermayenin aktarılmasını
sağlamak için en önemli araç olan İş Planları’nın nasıl oluşturulması ve neleri içermesi
gerektiği üzerinde durulmuştu. Bu örnekte ise, girişimciler tarafından kurulan ve
başlangıç devresindeki bir internet şirketinin gelişme dönemine geçmek ve projesini
tamamlamak üzere ihtiyaç duyduğu fonu sağlamak üzere risk sermayesi şirketlerine
verebileceği örnek İş Planı yer almaktadır. VI.Bölümde değinildiği üzere Ticaret
Noktası belgeli iletişim sisteminin kurulmasının ön şartı kullanıcıların kimlik tesbitini ve
kullanıcılar adına dijital sertifika tanzim edilmesini mümkün kılacak olan bir Açık
Anahtar Altyapısı - PKI (Public Key Infrastructure) ‘nın kurulmasıdır. Ticaret Noktası
işlemlerinde kullanılacak olan elektronik belgelere eklenecek olan dijital sertifikaların
dünya çapında kabul görmüş olan bir onay otoritesi tarafından tanzim edilmesi sistemin
küresel olarak hukuksal geçerlilik kazanması açısından önemlidir. Bu bağlamda uluslar
arası kabul görmüş bir Onay Otoritesinin Lokal Kayıt Otoriteliği – LRA (Local Registration
Authority) ‘nin alınması amacıyla aşağıdaki iş planı hazırlanmıştır. İş Planınında belgeli
iletişim sisteminin temelini oluşturacak olan LKO anlaşmasının yapılmasını sağlamak
amacıyla, anlaşma yapılması planlanan Onay Otoritesi konumundaki kuruma sistemin
kar edebilir olduğunun gösterilmesi amaçlanmıştır. Belgeli iletişim sisteminin yanı sıra
Ticaret Noktası belgesiz iletişim sisteminin çekirdeğini oluşturan Ticaret Rehberi ve TAS
– Ticaret Alarmı sistemlerinin güvenlik hizmetleriyle eş zamanlı olarak gelişimine de yer
verilmiştir.
TİCARET NOKTASI İŞ PLANI
www.(-).net.tr
İÇİNDEKİLER
1. İCRA ÖZETİ
Giriş
Şirket Vizyonu
Şirket Misyonu
Şirket Gelişim Planı
2. ŞİRKET VE YÖNETİM
Giriş
Ortaklık
Yönetim ve Organizasyon Yapısı
Şirket Ulaşım Bilgileri
Şirket Kuruluş Evreleri
3. HİZMETLER VE WEB SİTESİ
Giriş
İş Modeli
Site Konumlandırması
Üye Sayısı Tahminleri
Site Trafiği Tahminleri
4. PAZAR VE RAKİP ANALİZİ
Giriş
Pazar Segmentasyonu
Pazarın Son Durumu
Rakipler
5. PAZARLAMA STRATEJİLERİ
Giriş
Güvenlik Ürünleri Stratejileri
Ticaret Rehberi Stratejileri
Pazarlama ve Reklam Programları
Stratejik İşbirlikleri
6. FİNANSAL TABLOLAR
Giriş
Geçmiş Dönem Maliyet Tabloları
Yatırım Maliyet Tabloları
Gelir Tahminleri
Gelir-Gider Tablosu
1.İCRA ÖZETİ
Giriş
İnternetin dünya ticareti üzerindeki gerçek etkisi dış ticaret işlemlerinde taraf olan tüm
kurumların kullandıkları sistemlerin entegrasyonunun sağlanması ile ortaya çıkacaktır.
Kurumlar arası entegrasyon sorunu ise ancak kurumların ortak bir referans ve arşiv
sistemini kullanması ve dış ticaret işlemlerinde kullanılan tüm belgelerin
fonksiyonlarının bağımsız bir kurum bünyesinde üretilen , tarafların web yoluyla
erişebildiği bir XML belgesi üzerinde toplanması ile çözülebilir. Kurumlar arası
entegrasyonun ilerki aşaması ise iş süreçlerini otomatik olarak gerçekleştirecek akıllı
XML belgelerinin devreye girmesidir. Bunun anlamı tam otomasyon ve büroya olan
bağımlılığın ortadan kalkmasıdır. Sonuç olarak ticari işlem maliyetleri en az seviyeye
çekilerek küresel olarak büyük ticari kayıpların önüne geçilmiş olacaktır. Dış ticaret
işlemlerinin taraflarını oluşturan kuruluşlar yürütmek zorunda oldukları iş süreçlerini
hala kağıt ortamında yürütülmektedirler. İnternet ise bu süreçlerin tamamen dışında
kalmaktadır. Bunun sebebi bu kurumların internet üzerinde ortak standartlar ile
çalışmamalarıdır. Çünkü her kurumun sistemi kendi ihtiyaçları doğrultusunda ve kendi
iç iş süreçlerine uygun olarak tasarlanmıştır. Tüm kurumların sistemlerinin entegre
edilmesi ve ortak standartlara getirilmesi ise ancak tarafsız bir kurum bünyesinde
gerçekleştirilebilecek bir iştir. Ticaret Noktası adı verilen bu kurum aşağıdaki şekilde
tanımlanabilir:
« Ticaret Noktası tüm ticari işlemlerin başından sonuna kadar internet ortamında
yapılmasını sağlayan, ticaretle ilgili tüm öğelerin verimli şekilde bir araya getirildiği ,
ticari işlemlerde rol alan tüm kurum ve kuruluşların ortak bir platformda belgeli ve
belgesiz olarak iletişimde bulunmalarını sağlayan sanal ticaret merkezidir. Ticaret
Noktası ticaret yapan kişi veya kurumların kağıt belge kullanmadan, fiziksel dosya
açmadan , yapacakları ticari işlemlerin pazarlamadan operasyonel işlemlere kadar tüm
aşamalarının tek bir referans altında yürütüldüğü , sorgulandığı ,otomatik olarak
muhasebeleştiği ve vergilendiği bir sanal ortam sayesinde fiziksel büroya olan
bağımlılıklarını azaltarak , kırtasiye ve eleman maliyetlerini düşürüp bürokrasiyi
azaltan , işlem hızlarını artıran akıllı elektronik belgeler kullanan web tabanlı bir
sistemdir .»
Dünya üzerinde henüz Ticaret Noktasının fonksiyonları tam olarak tanımlanmış değildir
ve Ticaret Noktası adı altında faaliyetlerini sürdüren pek çok internet sitesi gerçek Ticaret
Noktası fonksiyonlarını yerine getirmekten çok uzaktır. Bu fiili durum projenin ana iş
fırsatını oluşturmaktadır ve Ticaret Noktasının fonksiyonlarının belirlenmesi , bu
fonksiyonlara işlerlik kazandırılması yönünde çalışmalar hızla sürdürülmektedir.
Ticaret Noktasının iki ana fonksiyonu bulunmaktadır. Bu fonksiyonlardan birincisi ticari
taraflar arasında resmi olmayan iletişimin sağlanmasıdır. Bu iletişimi sağlayan sisteme
Ticaret Noktası belgesiz iletişim sistemi adı verilmektedir. Ticaret Noktasının ikinci
fonksiyonu ise günümüzde kullanılan kağıt ticari belgelerin fonksiyonunu üzerine alacak
olan belgeli iletişim fonksiyonudur. Bu iletişimi sağlayan sistemede Ticaret Noktası tek
belge sistemi adı verilmektedir. Ticarette kullanılan ve hukuksal geçerliliği olan belgeler
halen kağıt belgelerdir. Bu belgeler kendilerini tanzim eden kuruluşlarda bulunan yetkili
kişiler tarafından imzalanmak suretiyle hukuksal geçerlilik kazanmaktadır. Ticarette
kullanılan belgeler çok çeşitlidir ve farklı kurumlar tarafından tanzim edilip farklı
fonksiyonları yerine getirmektedirler. Elektronik ortamda bu belgelerin eş değerinin
hazırlanması için her bir belgenin ayrı ayrı tasarlanmasına gerek yoktur. Ticaret Noktası
açık anahtar altyapısı içersinde her kuruluşun imza yetkileri tanımlanmış olduğu için
web tabanlı çalışan tek bir XML belgesine erişmek suretiyle her kurum belge üzerinde
kendileri için tasarlanmış farklı haneleri kullanmak suretiyle ayrı ayrı tanzim edilen tüm
belgelerin fonksiyonlarını bu belge üzerinde yerine getirebilirler. İç ticaret ve dış ticaret
işlemleri için TNDTB (Ticaret Noktası Dış Ticaret Belgesi) ve TNİTB (Ticaret Noktası İç
Ticaret Belgesi) olmak üzere ayrı ayrı iki belge tanımlanması yeterli olacaktır.
« Projenin ana ürünü Ticaret Noktası belgeli iletişim sistemidir. Bu sistem PKI altyapısı
ile uyumlu olarak çalışan ve tüm ticari belgelerin fonksiyonlarını üzerinde toplayan tek
elektronik belge olarak tasarlanmaktadır. Ticaret Noktasının fonksiyonlarından bir
tanesini oluşturan bu belgenin XML belgesi olarak geliştirilmesi ve teknik özellikleri
yanında hukuksal temellerininde ayrıntılı olarak belirlenmesi gerekmektedir. Ticaret
Noktası belgeli iletişim sisteminin kurulmasının ilk şartı Ticaret Noktası bünyesinde bir
Açık Anahtar Altyapısının kurulmasıdır. Bu bağlamda dünya çapında faaliyet gösteren
bir Onay Otoritesi Kurumu ile Ticaret Noktası A.Ş. arasında anlaşma yapılarak Ticaret
Noktası bünyesinde dijital sertifika üretilmesi mümkün kılınmalıdır. Bunun ilk aşaması
bir Onay Otoritesi Kurumu ile Ticaret Noktası arasında Lokal Kayıt Otoritesi – LRA
(Local Registration Authority) anlaşması imzalanmasıdır. Bu iş planı Ticaret Noktası
projesenin ilk aşamasında dijital sertifika satışlarından kar sağlanmasını ve projenin
diğer safhalarınıda finanse edebilecek bir yapının kurulmasını kapsamaktadır. »
Şirket Vizyonu
Ticaret Noktası A.Ş. ‘nin vizyonu internetin geleceğin ticari hayatında yaratacağı
değişimleri idrak etmek ve buna bağlı olarak tüm Ticaret Noktası üyelerinin internet
üzerinden en ileri teknoloji web tabanlı ticari iletişim sistemlerini kullanarak işlem
yapmalarını sağlamaktır.
Şirket Misyonu
Ticaret Noktası A.Ş. özellikle Türk firmalarının dış ticaret işlemlerini Ticaret Noktası adı
verilen en ileri teknoloji ticari platform üzerinde yürüterek maliyetlerini aşağıya
çekmelerini ve uluslararası pazarda rekabet avantajı elde etmelerini sağlamayı
hedeflemektedir.
Şirket Gelişim Planı
Ticaret Noktası A.Ş’nin üç aşamalı olarak belirlenen bir gelişim planı bulunmaktadır.
Öncelikle www.(-).net.tr adresinden yayın yapan Ticaret Noktasının gelişiminde ilk
aşaması site ziyaretçilerine Elektronik Ticaret, uluslararası ticaret ve benzer alanlarda
içerik sağlanmasıdır. Bu aşamada ayın konukları ve yazarları bölümleri ile hem bireysel
hemde kurumsal ziyaretçilerin sürekli siteye gelmeleri sağlanacaktır.
İkinci gelişim aşamasında site üzerinden üyelik işlemleri başlatılarak bireylerin
makalelere ulaşmaları ve şirketlerin de yatay e-Pazaryeri özelliği kazanan sitenin ticaret
rehberi hizmetlerinden yararlanmaları sağlanacaktır. İkinci aşamada Ticaret Noktasının
kuruluşu için gerekli olan bazı önemli stratejik işbirlikleri de oluşturulmaya
başlanacaktır. Ofis bölümü altında yer alan Banka, Sigorta, Gümrük ve Nakliyat
bölümleri için sektörlerinin önde gelen kuruluşları ile işbirliği anlaşmaları imzalanarak,
kurumsal üyelerin bu bölümler altından ilgili kurumlar ile irtibata geçmeleri
sağlanacaktır .
İnternet Güvenlik işlemleri konusunda da dünyanın önde gelen kuruluşlarından bir
tanesi ile Lokal Kayıt Otoritesi anlaşması yapılacaktır. Bu anlaşma çerçevesinde Ticaret
Noktası A.Ş. anlaşma yapılan uluslararası şirketin adına Türkiye’de internet güvenlik
ürünlerinin satışını yapabilecektir.
2004 yılı sonunda Ticaret Noktası’nın 500 bireysel ve 1000 adet kurumsal üyesi olması
planlanmaktadır. Üyeliklerinin ilk altı ayı içerisinde herhangi bir ücret ödemeyecek ve
deneme süresinde olacak olan üyeler, yedinci aydan itibaren aylık 10 USD. Üyelik aidatı
ödemeye başlayacaklardır. Toplam üye sayısı sırasıyla 2005 yılı sonunda 3.000, 2006 yılı
sonunda 5.500, 2007 yılı sonunda 7.750 ve 2008 yılı sonunda ise 10.000 adete ulaşacaktır.
Ticaret Noktasının üçüncü gelişim aşamasında ise Ticaret Noktası oluşumunun
tamalanması için gerekli yatırımlar yapılacak ve düğmeye basılacaktır. Kurulacak olan
Ticaret Noktası çerçevesinde tüm üye şirketler dış ticaret işlemlerini elektronik ortamdan
gerçekleştirebileceklerdir.
2.ŞİRKET VE YÖNETİM
Giriş
Ticaret Noktası A.Ş. 15.02.2003 tarihinde İstanbul merkezli olarak kurulan bir şirkettir.
Ortaklık Yapısı
•
Ortak 1
40 %
•
Oratk 2
40 %
•
Ortak 3
20 %
Yönetim ve Organizasyon Yapısı
Ortak 1
(Genel Müdür)
Finans sektörü geçmişi olan Ortak 1, özellikle B2B ve B2C Elektronik Ticaret, uluslararası
pazarlama ve insan kaynakları yönetimi konularında uzman konumdadır. Ortak 1’in
uzman olduğu konuda çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmış makaleleri
bulunmaktadır.
Ortak 2
(Genel Koordinatör)
Ortak 2 finans sektörü kökenli olup, özellikle dış ticaret uygulamaları ve Ticaret
Noktaları konusunda uzman düzeyindedir. Birçok gazete ve dergide makaleleri
yayınlanmıştır.
Ortak 3
(Pazarlamadan Sorumlu GMY)
Finans sektörü kökenli olan Ortak 3, genel olarak sigortacılık ve pazarlama Stratejileri
alanında uzmanlaşmıştır.
Yönetici 4
(BT’den Sorumlu GMY)
Bilgi Teknolojileri kökenli olan Yönetici 4, XXX , YYY , ZZZ şirketlerinde çalıştıktan sonra
2003 yılında Ticaret Noktası A.Ş.’de görev almaya başlamıştır.
Organizasyon Yapısı:
GENEL MÜDÜR
GENEL KOORD.
PAZARLAMA
GMY
PAZARLAMA
MÜDÜRÜ
DEPARTMAN
FİN. VE MUH.
GMY
BT
GMY
BT
MÜDÜRÜ
FİNANSMAN
MÜDÜRÜ
DEPARTMAN
MUHASEBE
MÜDÜRÜ
DEPARTMAN
Şirket Ulaşım Bilgileri
Ticaret Noktası A.Ş. ‘nin Genel Müdürlüğü aşağıda yer alan adreste bulunmaktadır.
XXX Mahallesi XXX Sokak. No: X XXX-İstanbul
Telefon: XXX – XXXXXXX
E-mail: info@(-).net.tr
Internet Sitesi: www.(-).net.tr
Genel Müdürlük dışında şirketin bir de XXX semtinde bölge ofisi bulunmaktadır.
Site Kuruluş Evreleri
Ticaret Noktası A.Ş’nin kuruluş aşamasından bugüne kadar yaşanan önemli gelişmeler
ve tarihleri ile 2004 yılında hayata geçirilmesi planlanan uygulamalar aşağıda yer alan
tablolarda görülmektedir.
Gelişim Süreci Önemli Tarihler (2003Yılı)
Site Dizayn
İçerik Oluşum
1. Lansman
Reklam
Anlaşmaları
Yeni Dizayn
Testler
2. Lansman
Sigorta Bölüm
Anlaşması
Ocak
Şub. Mar. Nis.
May
Haz. Tem. Ağt.
Eyl.
Ek.
Kas.
Planlanan Uygulamalar (2004 Yılı )
Online Sigorta
Testleri
Gümrük
Anlaşması
Online Sigorta
Lansman
Gümrük
Lansmanı
Ara.
Güvenlik
Anlaşması
Ticaret
Rehberi
Veritabanı
Güvenlik
Lansmanı
Ocak Şub. Mar. Nis.
May
Haz. Tem.
Ağt.
Eyl.
Ek.
Kas.
Ara.
3.HİZMETLER VE WEB SİTESİ
Giriş
Ticaret Noktası’nın en önemli aracı İnternet sitesidir. Ticaret Noktası tüm hizmetlerini
internet sitesi üzerinden sunacaktır. Ticaret Noktası internet sitesi üye kuruluşların işlem
yapma, haberleşme ve bilgi alma fonksiyonlarını yerine getirmelerine yardımcı olmak
için tasarlanacaktır.
İş Modeli
Kuruluş aşamasında Ticaret Noktası iş modeli üç temel hizmet üzerinde yoğunlaşacaktır.
Birinci olarak, kurumsal üyelerin diğer kurumsal üyeler ile buluştukları ve ticari
faaliyetlerde bulunma şansı yakalayacakları Ticaret Rehberi’dir. Bu bölüm içerisinde üye
kuruluşlar aramalarını, istedikleri ürün, ticaret yapmak istedikleri ülke, ürün hacmi ve
benzeri kriterler doğrultusunda yapabileceklerdir.
Ticaret Noktası’nın ikinci önemli hizmetide hem bireysel hemde kurumsal müşterilere
Lokal Kayıt Otoritesi olması sonrasında internet güvenlik ürünleri sağlayacak olmasıdır.
Ticaret Noktası üyesi birey ve kurumlar bu ürünleri satın aldıklarında belirli bir yüzdesel
indirimden faydalanacaklardır.
Bireylere yönelik sunulacak
sertifikalardan oluşacaktır.
internet
güvenlik
ürünleri
ağırlıklı
olarak
dijital
Kurumsal açıdan ise sunulacak olan ürünler SSL sertifikaları ve akıllı kart (smart card)
teknolojileri olacaktır.
Ticaret Noktası’nın üçüncü ve son hizmetide gerçek Ticaret Noktası altyapısının
oluşmasını takiben kurumsal üyelerin tüm dış ticaret işlemlerini web sitesi üzerinden
gerçekleştiriyor olmalarıdır.
Site Konumlandırması
Ticaret Noktası sitesi uluslararası alanda ticari faaliyetlerde bulunmak isteyen ve ticari
işlemlerini internet üzerinde yürütmek isteyen firmaların aklına gelen ilk internet sitesi
olacaktır .
Tüm kurumlar Ticaret Noktası’nı internet üzerindeki uluslararası ticaretin kaynağı
olarak görecekler ve Ticaret Noktası aracılığı ile ticaret yapmanın kendilerine zamandan,
maliyetlerden ve insan kaynağından tasarruf sağladığını bileceklerdir.
Üye Sayısı Tahminleri
Aşağıda yer alan grafik ve tablolar Ticaret Noktası’nın 2008 yılına kadar sahip olacağı
bireysel ve kurumsal üye sayısı tahminlerini içermektedir.
TİCARET NOKTASI ÜYELERİ
12000
10000
8000
TOPLAM
ÜYE
6000
KURUMSAL
BİREYSEL
4000
2000
0
1
2
3
4
5
YILLAR
YILLAR
2004
2005
2006
2007
2008
Site Trafiği Tahminleri
ÜYE TİPİ
BİREYSEL
KURUMSAL
500
1000
2000
3250
4000
1000
2000
3500
4500
6000
Ticaret Noktası sitesinin trafiğinin oldukça yoğun olması hedeflenmektedir. Site trafiğini
ölçerken üç kriter kullanılacaktır. Bu kriterler, sırasıyla, tekil kullanıcı oturum sayısı, bir
kullanıcı oturumunda ziyaret edilen sayfa sayısı ve online zaman harcamalarıdır.
Aşağıda yer alan tablo Ticaret Noktası Sitesinin Ofis Bölümünün 2008 yılı sonuna kadar
sahip olması hedeflenen trafik istatistik hedeflerini içermektedir.
YILLAR
KULLANICI
OTURUMLARI
ORT. ZİYARET
EDİLEN SAYFA
ONLINE ZAMAN
(Dakika)
2004
2005
2006
2007
2008
6.000
15.000
30.000
60.000
100.000
5
5
5
5
5
5
15
25
35
40
Aşağıda yer alan tablo Ticaret Noktası Sitesinin Ticaret Rehberi Bölümünün 2008 yılı
sonuna kadar sahip olması hedeflenen trafik istatistik hedeflerini içermektedir.
YILLAR
KULLANICI
OTURUMLARI
ORT. ZİYARET
EDİLEN SAYFA
ONLINE ZAMAN
(Dakika)
2004
2005
2006
2007
1.000
2.500
7.000
70.000
10
15
25
50
15
30
50
65
2008
500.000
100
120
Aşağıda yer alan tablo Ticaret Noktası Sitesinin tamamının 2008 yılı sonuna kadar sahip
olması hedeflenen trafik istatistiklerini içermektedir.
YILLAR
KULLANICI
OTURUMLARI
ORT. ZİYARET
EDİLEN SAYFA
ONLINE ZAMAN
(Dakika)
2004
2005
2006
2007
2008
10.000
20.000
50.000
250.000
1.100.000
15
25
45
110
150
25
45
65
100
150
4.PAZAR VE RAKİP ANALİZİ
Giriş
İnternet kullanımı konusunda Türkiye’de rakamlar istenilen hızla büyümemesine
rağmen 2008 yılı sonunda bu rakamın 10 milyon kişiyi geçeceği tahmin edilmektedir.
Bugün Türkiye’de yaklaşık olarak 1.200 adet Elektronik Ticaret uygulamalarına yer veren
şirket bulunmaktadır. Bu şirketlerin sayıları her geçen yıl hızlı bir şeklide artmaktadır.
Pazar Segmentasyonu
Ticaret Noktası’nın nihai hedefinin sanal Ticaret Noktası işlevlerini yerine getirmek
olması sebebi ile Elektronik güvenlik uygulamaları, Ticaret rehberi uygulamaları ve
uluslararası ticaret uygulamaları gibi alanlara konsantre olunacaktır.
Bu çerçevede, hedeflenen iki ana pazar kategorisi belirlenmiştir. Öncelikle, daha önce de
belirtildiği gibi uluslararası alanda faaliyet gösteren ve internet güvenlik ürünleri satışı
yapan büyük markalardan bir tanesi ile anlaşılarak, Ticaret Noktası’nın Lokal Kayıt
Otoritesi ( LKO) olması sağlanacaktır. LKO olarak Ticaret Noktası, elektronik iletişim ve
Elektronik İş uygulamalarını güvenli duruma getirmek isteyen bireysel ve kurumsal
müşterilerine dijital sertifikalar ve WEB Sunucu Sertifikaları (SSL) satışı yapacaktır. Bu
hedefe ulaşmak amacıyla öncelikle kurumsal olarak Web sunucu sertfikalarını
müşterilerine yabancı kurumlardan alarak sunan WEB Dizayn firmaları ( yaklaşık 500
adet ), kurumsal müşterilerine sanal POS hizmeti veren bankalar, kendi sunucuları
üzerinden yayın yapan Elektronik Ticaret firmaları ( yaklaşık 200 adet ) ve elektronik
iletişim işlemlerini güvenli bir şekilde sürdürmek isteyen tüm bireylere pazarlama
yapılacaktır.
İkinci olarak, Ticaret Rehberi bölümünde hedeflenen kurum kitlesi ithalat ve ihracat
ağırlıklı çalışan ve uluslararası alanda faaliyet göstermek isteyen KOBİ’lerdir. Bu bölüm
için hedeflenen pazar kategorisinde hem ulusal hemde uluslarası kurumlara duyurular
yapılacaktır.
Pazarın Son Durumu
Türkiye’de internet kullanımı ve Elektronik Ticaret uygulamalarına geçen firmaların
sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Gün geçtikçe artan rekabet, firmaları maliyetlerini
düşürmek için yeni fırsatlar bulmaya zorlamakta ve birçok firma maliyetleri düşürme
isteği ile Elektronik Ticaret uygulamalarına yer vermeye başlamaktadır. Bu sebeplerden
dolayı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Elektronik Ticaret uygulamalarına yer veren
firmaların sayısı hızla artacaktır. Elektronik Ticaret uygulamalarına geçen firmaların
sayısı arttıkça bu alandaki güvenlik uygulamalarının da önemi artacak ve bu ürünlere
yüksek talep oluşmaya başlayacaktır. LKO yetkisi alacak olan Ticaret Noktası’da
Türkiye’de bu konuda pazar liderliğine oturacak ve en yüksek kredibiliteye sahip
şirketlerden biri olacaktır.
Elektronik Ticaret uygulamalarına yer veren şirketlerin sayılarının artması bu şirketlerin
internet üzerinden kendileri ile ticaret yapacak ticari ortak ihtiyaçlarını da arttıracaktır.
İşte bu noktada Ticaret Noktası’nın ticaret rehberi bölümü devreye girerek firmalara
kendilerine ve ürünlerine uygun bir ticaret ortağı arayıp bulma fırsatı sunacaktır. Ticaret
Noktası’nın yüksek üye sayısı da tüm beklenti içerisindeki firmaların öncelikle Ticaret
Noktası sayfasını ziyaret etmelerini ve üye olmalarını sağlayacaktır. Hızla yükselen üye
sayısı hem veritabanı olarak çok yararlı olacak hemde aylık üyelik ücretleri sebebi ile
yüksek gelir kalemi oluşturacaktır.
Rakipler
Ticaret Noktası’nın ağırlıklı olarak hedeflediği iki ana pazar olması sebebi ile rakiplerin
incelenmesinde bu iki pazar üzerinde durulacaktır. Öncelikle, internet güvenlik ürünleri
pazarında faaliyet gösteren rakiplerin incelemesi yapılacak olup, daha sonra da ePazaryeri uygulaması yapan rakipler detaylı bir şekilde incelenecektir.
Türkiye’de Elektronik Ticaret ve internet güvenlik ürünleri pazarları henüz başlangıç
hatta oluşum aşamasında bulunmaktadır. Pazara baktığımızda bugün itibari ile henüz
fazla sayıda katılımcı firma bulunmamaktadır. Bugün Türkiye’de dijital sertifika ve Web
Sunucu sertifikaları satışı alanında faaliyet göstren tek uluslararası firma “XXX Sign
Türkiye’dir. İstanbul’da bir ofiste faaliyet gösteren firma, bireyler için dijital sertifika ve
Elektronik Ticaret uygulaması yapan firmalar için ise Web sunucu sertifikaları satışına
başlamıştır.
Türkiye pazarında faaliyet gösteren diğer firmaların Türkiye’de ofisleri
bulunmamaktadır. Bu firmalar içerisinde en çok tanınan ve dijital sertifikalar ve Web
sunucu sertifikaları konusunda en yüksek pazar payına sahip olan firma XXX Sign Co.
‘dur. XXX Sign Co. şahıs ve firmalara dijital sertifika ve Web server sertifikalarını mevcut
internet sitesi üzerinden satmaktadır. Bugün birçok finansal kurum, İnternet Servis
sağlayıcı şirketi, Web Dizayn firması XXX Sign Co.’nun ürünlerini tercih etmektedir.
Bunun en temel sebebi Türkiye pazarına ilk giren firma oluşudur.
Diğer taraftan geri kalan AAA Ltd. gibi uluslararası firmalar daha küçük pazar paylarına
sahip olup, bilinilirlikleri düşüktür ve tercih edilmemektedirler.
Aşağıda yer alan tabloda Türkiye internet güvenlik ürünleri pazarında faaliyet göstren
firmaların ürün fiyatları ve pazar payları yer almaktadır.
FİRMALAR
TÜRKİYE
OFİSİ
WEB SUNUCU
SERTİFİKASI
(USD/YIL)
DİJİTAL
SERTİFİKA
(USD/YIL)
PAZAR PAYI
(%)
XXX SIGN TR.
XXX SIGN CO.
AAA LTD.
VAR
YOK
YOK
299
895
300
20
14
15
9
79
12
* Pazar payı verisi 100 adet Elektronik Ticaret firması üzerinde yapılan araştırma
sonucunda oluşturulmuştur.
Tabloda görüldüğü gibi, XXX Sign TR.’nin Türkiye’de bir ofisi bulunduğu halde pazar
payı yüksek değildir. Diğer taraftan Türkiye’de mevcut bir ofisi olmayan ve sadece
internet sayfası üzerinden bu sertifikaların satışını gerçekleştiren XXX Sign Co. firması en
yüksek pazar payına sahiptir. Daha önce de belirttiğimiz gibi bu sonucun temel sebebi bu
firmanın Türkiye pazarına ilk giren firma oluşudur.
Firmaların fiyat politikalarına baktığımızda ise, XXX Sign Co. firması Web Sunucu
sertifikalarında en yüksek fiyatlandırmaya sahip firma olarak göze çarpmaktadır. Diğer
taraftan, kişisel dijital sertifikalarda ise XXX Sign TR. yılık 20 USD ile en yüksek fiyata
sahip olandır.
Ticaret Noktası’nın lider konuma geçmek istediği diğer pazar ise e-Pazaryerleri ve ticaret
rehberi uygulamalarıdır. Bugün görülen tabloya baktığımızda, pazarda çok fazla sayıda
faaliyet göstren firma olmamakla beraber, pazar henüz oluşum aşamasındadır. Bugün
pazarda faaliyet gösteren ve hizmet çeşitliliği bulunan üç büyük firma bulunmakla
beraber bu firmaların hiçbiri tam anlamıyla ticaret rehberi fonksiyonlarını yerine
getirememektedir.
Bu pazarda yer alan ilk firma BBB LTD. özellikle nakliyat ve ürün hizmetlerinde
uzmanlaşmıştır. Bu site üzerinde üye kurumlar bir ürününün hedef noktası için nakliyat
teklifi geçebilmekte ve birçok farklı nakliyat şirketinden fiyat teklifi alabilmektedirler.
Diğer taraftan özel bir ürünün istenilen yere nakledilmesi için gerekli olan bilgiler de site
üzerinde mevcut olmakla beraber, üye kurumlar bu işlemleri yapabilecek nakliyat
firmalarının bilgilerine de ulaşabilmektedirler. BBB LTD. şu anda üyelerinden herhangi
bir ücret talep etmemekte olup, toplam 1719 üyeye sahiptir.
CCC A.Ş. bu pazarda faaliyet gösteren ikinci büyük firmadır. CCC A.Ş. e-Pazaryeri
uygulamalarını rakiplerine göre biraz daha ciddiyetle yapmakta ve sektör ayırımı
yapmaksızın, üye kuruluşlar birçok ürün kategorisnde alım ve satım teklifini site
üzerinden yapabilmektedirler. CCC A.Ş. yatay bir e-Pazaryeri görüntüsü vermektedir.
Üye olan ya da olmayan firmalar site üzerinde istedikleri ürünler ile ilgili araştırma
yapabilmekte olup, fiyat teklifi yapmak için üye olmak zorunda kalmaktadırlar. CCC
A.Ş. üyelik için herhangi bir ücret talep etmemekte olup, toplamda 12.000 üyesi
bulunmaktadır. Firmanın en büyük gelir kalemi günlük reklam alma ücretlerinden
oluşmaktadır. Firmanın sitesi üzerinde bir günlük spot banner reklam verme bedeli 19
USD ’dir.
Türkiye’de ticaret rehberleri pazarında faaliyet gösteren üçüncü büyük firma ise DDD
A.Ş.’dir. DDD A.Ş. aynı CCC A.Ş.’de olduğu gibi yatay e-Pazaryeri olarak faaliyet
göstermekte olup, işlerlik açısından aralarında ciddi farklar bulunmaktadır. Klasik
olarak ticaret ortağı arama, ürün araştırma ve ürünler için fiyat teklifi verme gibi
faaliyetleri içeren e-Pazaryeri üyeler için herhangi bir ücret talep etmemektedir. e-
Pazaryerinin bugün itibari ile 14.700 adet kurumsal üyesi bulunmakta olup, en önemli
geliri reklam ücretlendirmelerinden elde etmektedir.
Aşağıda yer alan grafik pazarda faaliyet gösteren üç firmanın toplam kurumsal üye
sayılarını göstermektedir.
ÜYE SAYILARI DAĞILIM
1.719; 6%
BBB LTD.
CCC A.Ş.
14.700; 52%
12.000; 42%
DDD A.Ş.
5.PAZARLAMA STRATEJİLERİ
Giriş
Türkiye’de Elektronik Ticaret uygulamalarının henüz genişlik kazanmaması ve internet
kullanımının henüz istenilen seviyelere yükselmemiş olması, bu alanlarda faaliyet
gösterecek olan firmaların pazarlama stratejilerini çok dikkatli belirlemeleri
zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Yanlış belirlenen bir pazarlama stratejisi, pastası
henüz çok küçük olan bu pazarda firmanın rakipleri karşısında ezilmesine sebeb
olabilecektir.
Türkiye’de internet kullanıcılarının ve şirketlerin internet ve Elektronik Ticaret
uygulamaları hizmeti veren şirketlerin dikkat etmesi gereken önemli özellikleri
bulunmaktadır. Öncelikle, dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de kullanıcılar için güvenlik
en önemli konuların başında gelmektedir. Bu nedenle internet kullanıcı sayılarının hızla
artması ve Elektronik Ticaret uygulamalarının genişlemesi sonucu Türkiye’de güvenlik
ürünleri pazarında normalin üzerinde bir büyüme beklenmektedir. İkinci olarak,
Türkiye’de tüketicilerin her geçen gün biraz daha fiyat hassasiyetleri artarken, fiyat
politikasının da bu şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, öncelikle fiyat
politikasında esnek olmak bir zorunluluk olarak gözükmektedir.
Şimdi Ticaret Noktası’nın Türkiye güvenlik pazarı ve ticaret rehberi pazarı ile ilgili
pazarlama stratejilerini incelemeye başlayabiliriz.
Güvenlik Ürünleri Stratejileri
Ticaret Noktası güvenlik ürünleri pazarına Web Sunucu Sertifikaları ve Bireysel Dijital
Sertifikaları olmak üzere iki temel ürün ile girecektir. Ticaret Noktası’nın pazar içerisinde
yaşayacağı en büyük avantajlardan biri bu ürünleri sağlayan az sayıda şirketten biri
olması ve daha da önemlisi pazarda yer alacak olan ikinci lokal firma olmasıdır. Özellikle
Türkiye’de Türk firmalarının ilk tercihleri kendi dillerini konuşan ve kendi ülkelerine ait
bir firma olacaktır.
Ticaret Noktası uluslararası bir Onay Oteritesi Kurumunun Türkiye’deki LKO’su olarak
hareket ederek, Türkiye’deki internet kullanıcısı bireylere kişisel dijital setifika satışı
yapacaktır. Türkiye’deki internet kullanıcılarının güvenlik konusunda oldukça hassas
olmaları sebebi ile kullanıcılar ürünün yararı konusunda yeterli derecede ikna oldukları
taktirde bu ürünlere oldukça büyük ilgi göstereceklerdir. Ticaret Noktası’nın Türkiye
içerisinde faaliyet göstermesi ve her şeyden önce bir Türk firmasi olması ve iletişim
konusunda kolaylıklar sağlaması sebebleri ile kısa sürede bu alanda tercih edilen firmalar
arasına girmesi yüksek bir ihtimal olarak görülmektedir.
Pazarın ve rakiplerin analizi yapılırken yer vermiş olduğumuz tabloya baktığımızda,
kişisel dijital sertifika fiyatlarının 14 ila 20 USD arasında değiştiğini görmekteyiz.
Pazarda fazla sayıda firmanın faaliyet göstermemesinin sonucu olarak bu ürünlerin
fiyatlarında gereğinden fazla bir yükseklik oluşmuştur. Ticaret Noktası, pazara girerken
düşük bir fiyat politikası izleyecektir. Ticaret Noktası’nın yıllık kişisel sertifika satış ücreti
6 USD tutarında olacaktır. Bu fiyat politikası sonucunda Ticaret Noktası pazar payını kısa
sürede arttırmayı hedeflemektedir.
Ticaret Noktasının güvenlik ürünleri pazarında satmaya başlayacağı web sunucu
sertifikalarında durum kişisel sertifikalardan farklı değildir. Türkiye’de faaliyet gösteren
internet güvenlik firmalarının web sunucu sertifika fiyatlarının bir yıllık kullanım
bedellerinin 299 ila 895 USD arasında değiştiğini görmekteyiz. XXX Sign Co. firması
yüksek fiyatına rağmen en çok tercih edilen firmalardan biridir. Her ne kadar lokal bir
firma olmasa da pazara ilk giren firma olmanın avantajını en iyi şekilde kullanmaktadır.
Ticaret Noktası, en önemli uluslararası güvenlik firmalarından bir tanesinin Türkiye
LKO’su olarak kişisel dijital sertifikalarda ki düşük fiyat politikasını Web sunucu
sertifikalarında uygulamayacaktır. Ticaret Noktası bu üründe farklılaşma stratejisi
yürüterek, lokal bir firma olmanın avantajını sonuna kadar kullanmaya çalışacaktır. Web
sunucu setifikaları şirketler ile ilgili olduğu için başvuru prosedürleri ve satın alma
sonrası ihtiyaç duyulan hizmetler kişisel dijital sertifikalara göre daha kapsamlı ve
karmaşıktır. Bu sebeple şirketler bu tip durumlarda karşılarında kendi dillerini konuşan
ve gerektiğinde yüz yüze görüşebilecekleri firmaları tercih edeceklerdir. Sonuç olarak
Ticaret Noktası bu nedenlerden dolayı kısa sürede en fazla tercih edilen firmalardan biri
olacaktır. Ticaret Noktası bu üründe her ne kadar düşük fiyat politikası yürütmeyecek
olsa bile, şu anda pazar lideri olan firmaya göre daha düşük bir fiyat ile pazara girecektir.
Sonuç olarak, Ticaret Noktası’nın uygulayacağı etkili pazarlama stratejileri sonucunda
2004 yılının sonunda pazar payını % 20’ye ve 2008 yılında ise toplam pazar payını % 60’a
çıkarması hedeflenmektedir.
Aşağıda yer alan tablo Ticaret Noktası’nın 2004 yılı sonunda Türkiye güvenlik ürünleri
pazarında Web sunucu sertifikaları ve kişisel dijital sertifikalar ürünlerinde uygulayacağı
stratejilerin özetini içermektedir.
ÜRÜN
STRATEJİ
Web
Sunucu
Sertifikası
AVANTAJLAR
Lokal bir firma olması ve pazar
Farklılaşma
liderinden daha düşük
fiyatlandırmaya sahip olması.
Lokal bir firma olması ve
Dijital
Düşük-Fiyat
pazardaki en düşük
Sertifikalar
fiyatlandırmaya sahip olması.
Ticaret Rehberi Stratejileri
PAZAR
PAYI
20 %
20 %
Ticaret Noktası’nın liderliği hedeflediği diğer pazarda ticaret rehberi pazarı ya da diğer
bir deyişle e-Pazaryerleridir. Ticaret Noktası kısa süre içerisinde farklılışma stratejileri ve
en önemlisi daha önce bu pazarda sunulmamış olan farklı hizmetleri biraraya getirerek
ilk yıllardan itibaren pazarda lider konuma gelmeyi hedeflemektedir. Türkiye’de bu
pazarı incelediğimizde hemen hemen hiçbir firmanın tam anlamıyla ticaret rehberi
hizmetlerini yerine getiremediğini görmekteyiz. Ticaret Noktası pazar liderliğini ele
geçirmek için üyelerine farklılaşmış üç temel hizmeti sunacaktır. Bunlar, “Ticaret
Alarmı Sistemi (TAS) “ , Soru & Cevap “ , ve “Ücretsiz Reklam “ hizmetleridir.
YES sistemine yer alan firmalar için en önemli kavram zaman ve en önemli konulardan
biri de zaman yönetimi konusudur. Pazarda faaliyet gösteren firmalar hızlı bir şekilde
haberleşmek, cevap almak ve ticari faaliyetlerde bulunmak istemektedirler. Ticaret
Noktası’nın ticaret rehberi hizmetlerinden biri olacak TAS – Ticaret Alarmı Sistemi
sayesinde üye firmalar Ticaret Noktası sitesinden indirecekleri bu yazılım ile sürekli
olarak siteye girmeden kendileri ile ilgili doğacak olan ticaret fırsatlarından anında
haberdar olacaklardır. Üye firmalar TAS’ı sistemlerine yükledikten sonra hangi ürün
grupları ya da hangi ülke ile ilgili ticaret fırsatlarından haberdar olmak istiyorlar ise
belirleyeceklerdir. TAS kullanıcılarının belirlemiş oldukları kriterlere uygun bir iş fırsatı
ortaya çıktığında, TAS sistemi ekranlarında otomatik olarak açılarak kendilerini
uyaracaktır. Bu uygulama sayesinde bütün üye firmalar tüm ticari fırsatlardan anında
haberdar olabilecekler ve ciddi bir şekilde zaman kazanmış olacaklardır. Bu hizmet tüm
Ticaret Noktası kurumsal üyelerine herhangi bir ekstra ücret talep edilmeden
verilecektir.
Ticaret Noktası’nın üye kuruluşlara Ticaret rehberi bölümü altında sunacağı ikinci
önemli hizmette “Soru&Cevap” bölümüdür. Bu bölümde herhangi bir konu ile ilgili
bilgiye ihtiyacı olan üye kuruluşlar sorularını ilgili bölüme bırakacaklardır. Üyelerin
sormuş oldukları sorulara gerekli cevaplar hem bu konuda bilgisi olan diğer
kuruluşlardan hemde Ticaret Noktası tarafından en kısa sürede verilecektir. Bu
çerçevede Ticaret Noktası aynı zamanda üye kuruluşların çeşitli konularda
danışmanlığını da yürütmüş olacaktır.
Son olarak, Ticaret Noktası’nın üye kuruluşlara sunacağı en cezbedici hizmetlerden biri
de “Ücretsiz Reklam” hizmetidir. Pazarda rakiplerin reklam konusunda aldıkları yüksek
ücretlere karşın Ticaret Noktası bu hizmeti için herhangi bir ekstra ücret talep
etmeyecektir. Doğal olarak hedeflenen yüksek sayıdaki kurumsal üye sayısı sebebi ile her
üye kuruluş istediği anda değilde belirli bir program dahilinde ücretsiz reklam
verebilecektir. Ücretsiz reklamların haftalık prohgramları oluşturulacak ve her hafta
belirli sayıdaki üyenin reklamı ücretsiz olarak sitede yer alacaktır.
Ticaret Noktası’nın Ticaret rehberi bölümünde sunacağı bu önemli hizmetler ve diğer
geleneksel ticaret rehberi hizmetleri paketini satın alan üye kuruluşlar aylık olarak 10
USD tutarındaki düşük üyelik bedelini ödeyeceklerdir.
Pazarlama ve Reklam Programları
Dar ancak potansiyeli bulunan bir pazarda Elektronik Ticaret firmalarının üye sayılarını
arttırmaya ve gelir hacimleri büyütmeye yönelik pazarlama programlarını oldukça
dikkatli hazırlamaları gerekmektedir. Ticaret Noktası pazar payını yükseltmek ve gelir
hacmini büyütmek amacıyla oldukça titiz hazırlanmış olan pazarlama ve reklam
programlarına sahiptir. Bu bölümde Ticaret Noktası’nın hedeflerine ulaşmak amacıyla
hazırlamış olduğu ve Banner, Gazete, Televizyon reklamları ile e-Posta pazarlaması ve
ücretsiz yazılımları içeren pazarlama ve reklam programlarını inceleyeceğiz.
Ticaret Noktası’nın uygulamaya koyacağı ilk ve en önemli programlar banner, reklam ve
TV’den oluşan reklam programlarıdır. Ticaret Noktası bu üç mecrada yayınlanmak üzere
hem ticaret rehberi hemde güvenlik ürünleri ile ilgili reklamlar hazırlayacaktır.
Yeni bir Elektronik Ticaret firması olarak Ticaret Noktası reklam bütçesinin büyük bir
bölümünü bu mecralarda kullanarak, markalaşma yolunda adımlar atacak ve daha sonra
da yine aynı mecraları kullanarak marka bilinilirliğini arttıracaktır. Ticaret Noktasının
internet üzerinde vereceği banner reklamlar ağırlıklı olarak günümüzün profesyonel iş
adamları ve şirket yetkilileri tarafından en çok ziyaret edilen portal ve haber sayfalarında
yer alacaktır.
Gazete ve dergiler Ticaret Noktası’nın reklam bütçesinde önemli yer tutan mecralardan
biri olacaklardır. Ticaret Noktası yöneticileri en çok okunan gazete ve dergilere reklam
verecektir.
Televizyon reklamları ise Ticaret Noktası’nın reklam bütçesinde yer alacak olsa da
reklamlarda ağırlık internet ve basın gibi mecralara verilecektir.
Ticaret Noktası’nın pazarlama araçlarından biri de toplu e-Posta pazarlaması olacaktır.
Bu yöntem sayesinde binlerce kişi Ticaret Noktası’nın faaliyetleri ve hizmetlerinden
haberdar olabilecektir. e-Posta ile pazarlama yönteminde minimum % 10 geri dönüş
sağlanma olasılığı bu yöntemin oldukça etkili olduğunu göstermektedir. Bu çerçevede
her 100 kişiye gönderilen tanıtım maili sonucunda 10 kişinin Ticaret Noktası sitesini
ziyaret etmesi hedeflenmektedir.
Diğer bir pazarlama aracı ise, Ticaret Noktası’nın üye kazanmak amacıyla yapacağı
ücretsiz dijital sertifika dağıtım kampanyasıdır. Bu kampanyada belirli tarihler arasında
Ticaret Noktası üyesi olacak bireylere 1 yıl süre ile kullanacakları dijital sertifika hediye
edilecektir.
Sonuç olarak, pazarlama ve reklam programları için ayrılacak olan bir bütçe dahilinde en
etkili bir şekilde marka yaratma ve üyelendirme faaliyetleri sürdürülecektir.
Stratejik İşbirlikleri
Diğer tüm ulusal ve uluslararası Elektronik Ticaret firmaları gibi Ticaret Noktası’nın da
belirli konularda işbirliği yaptığı stratejik ortakları mevcut olacaktır. Bu alanları
özetleyecek olursak, Ticaret Noktası üç ana alanda startejik ortaklıklar kuracaktır:
İnternet Güvenlik Ürünleri, Ticaret Rehberi Uygulamaları ve son olarak Ticaret Noktası
kurulumu.
İnternet güvenlik ürünleri pazarında Ticaret Noktasının uluslararası alanda kabul
görmüş bir Onay Oteritesi Kurumu ile stratejik ortaklığı oluşturulacaktır. Ticaret Noktası
bu alandaki stratejik ortağı ile çeşitli pazarlama programları oluşturacak ve ilerleyen
dönemlerde de bu ortak ile birlikte yeni güvenlik ürünlerinin geliştirilmesine
başlayacaktır.
Ticaret rehberi uygulamalalarında ise Ticaret Noktası farklı sektörlerdeki firmalar ile
ürün geliştirme bazında ortaklıklar kurarak çalışmalarını genişletecektir.
Ticaret Noktası kurulumu aşamasında ise dış ticaretin bileşenleri olarak kabul edilen
bankalar, sigorta şirketleri, gümrükler ve nakliyat şirketleri ile stratejik ortaklıklar
kurularak , Ticaret Noktası sisteminin altyapısı oluşturulmaya başlanacaktır.
6.FİNANSAL TABLOLAR
Giriş
Ticaret Noktası A.Ş.’nin Ticaret Noktası AR-GE faaliyetleri için sermaye ihtiyacı
bulunmaktadır. Şirketin bu güne kadar ki başlangıç devresi harcamaları tamamı ile
şirket ortakları tarafından karşılanmıştır.
Bu bölümde Ticaret Noktası A.Ş.’nin kuruluşundan bugüne kadar oluşmuş olan
maliyetleri, gelecek dönemdeki maliyet tahminlerini, gelir tahminlerini ve 31.12.2004
tarihi itibari ile hedeflenen gelir-gider tablosunun görüntüsünü analiz etmeye
çalışacağız.
Geçmiş Dönem Maliyet Tabloları
Aşağıda yer alan tabloda şirketin kuruluşundan bugüne kadar oluşan maliyetlerin
açıklamaları yer almaktadır.
HARCAMALAR
AÇIKLAMA
RESMİ
HUKUK DANIŞMANLIK
YAZILIM
SİTE DİZAYN
TEKNİK
DONANIM
KİRA
SİGORTA
OFİS KURULUMU
DİĞER
Alan Adı kayıt ücretleri, şirket kuruluş ücretleri.
Resmi işlemler için ödenen danışmanlık ücretleri.
Finansal ve diğer konulardaki yazılım satın alma ücretleri.
İnternet sitesi için dizayn ücretleri.
Hosting ve aylık hizmet ücretleri.
Ofis için gerekli olan bilgisayar ve diğer malzeme ücretleri.
Peşin ödenmiş olan bir yıllık ofis kirası.
Yıllık ödenmiş olan işyeri sigorta ücreti.
Ofis mobilyaları ve malzemeleri için ödenen ücretler.
Şirket için yapılmış olan diğer tüm harcamalar.
Aşağıda yer alan tabloda toplam harcamalar içerisinde kalemlerin dağılımı yer
almaktadır. En yüksek harcama kalemi site dizayn kalemine aittir. Diğer önemli kalemler
ise donanım ve ofis kurulumuna aittir.
HARCAMA DAĞILIMLARI
9%
6%
RESMİ
5%
HUKUK
DANIŞMANLIK
YAZILIM
13%
1%
1%
SİTE DİZAYN
3%
TEKNİK
DONANIM
15%
45%
KİRA
2%
Bugüne kadar yapılan toplam harcama tutarı 19.280 USD olarak gerçekleşmiştir. Bu
harcama toplamı içerisinde site dizayn kalemi % 45’lik oran ile ilk sırada yer alırken, bu
kalemi % 15’lik oran ile donanım ve % 13’lük oran ile ofis kurulum kalemleri
izlemektedir.
Yatırım Maliyet Tabloları
Bu bölümde Ticaret Noktası A.Ş.’nin hedeflerine ulaşmak amacıyla 2004 yılı sonuna
kadar yapması gereken yatırımlarım maliyetlerini içermektedir.
Yatırım maliyet tablolarına geçmeden önce, bu maliyet kalemlerinin tahmini olduğu ve
yıl içerisinde piyasalarda oluşacak değişikliklerden etkilenebileceğini belirtmek yaralı
olacaktır.
Aşağıda yer alan tabloda Ticaret Noktası A.Ş.’nin 2004 yılı sonuna
kadar yapması gereken yatırım maliyetleri ve açıklamaları yer almaktadır.
HARCAMALAR
RESMİ
İNSAN
KAYNAKLARI
YAZILIM
TEKNİK
PAZARLAMA
DİĞER
TOPLAM
DETAY
Stopaj
Ücretler
Diğer
Maaş Ödemesi
Prim
Veritabanı Sistemi
Ticaret Alarm Sist.
Diğer
Site Yayını
Alan Adı Kayıt
Dial-Up Bağlantı
SSL
Site Dizayn
Banner Reklamları
Basın Reklamları
Diğer
Kira
Elektrik
Kira
TUTAR ($)
1.100
200
1.000
71.420
10.000
5.000
5.000
10.000
130
175
120
499
1.000
7.200
12.000
10.000
3.500
1.000
1.000
140.344
HARCAMALAR
AÇIKLAMALAR
Resmi
Şirkertin tüm ihtiyaç duyduğu resmi işlemlere ait
ücretler.
İnsan Kaynakları
Şirketim tüm maaş ödemeleri ve primleri.
Yazılım
Tüm yazılım satın alma ücretleri.
Teknik
Site için ihtyaç duyulan hizmet ücretleri.
Pazarlama
Tüm pazarlama faaliyetleri maliyetleri.
Diğer
2004 yılı içerisinde yapılacak diğer harcamalar.
Aşağıda yer alan grafikte 2004 yılı içerisinde oluşması beklenen tahmini yatırım
maliyetleri kalemlerinin yüzdesel dağılımları yer almaktadır.
HARCAMALAR DAĞILIMI 2004
2%
4%
21%
RESMİ
İNSAN KAYNAKLARI
YAZILIM
TEKNİK
1%
PAZARLAMA
DİĞER
14%
58%
Yukarıda yer alan tabloda görüldüğü gibi 2004 yılında planlanan en yüksek harcama
kalemi insan kaynaklarından sonra pazarlama faaliyetleri ile ilgilidir. Pazarlama
faaliyetleri harcamaları toplam bütçe içerisinde % 21’lik bir paya sahiptir.
Gelir Tahminleri
2004 yılı içerisinde Ticaret Noktası A.Ş.’nin en önemli gelir kalemlerini üyelik aidatları,
web sunucu sertifika satış gelirleri, kişisel dijital sertifika satış gelirleri ve reklam
ücretlerinin oluşturması hedeflenmektedir.
Aşağıda yer alan tablo 2004 yılı için hedeflenen gelir kalemleri ve açıklamalarını
içermektedir.
GELİR KALEMİ
Üyelik Aidatları
Web Sunucu Sertifikaları
Kişisel Dijital Sertifikalar
Reklam Anlaşmaları
AÇIKLAMA
Ticaret rehberi üyelerinden alınan aylık
üyelik ücretleri.
128 bit SSL sertifika satış gelirleri.
Kişisel Dijital sertifika satış gelirleri.
Üye firmalardan reklam anlaşmaları.
Aşağıda yer alan tabloda Ticaret Noktası A.Ş.’nin 2004 yılı içerisinde hedeflediği gelir
kalemlerinin dağılımı yer almaktadır.
GELİR KALEMİ
ÜYELİK AİDATLARI
WEB SUNUCU
SERTİFİKALARI
KİŞİSEL DİJİTAL
SERTİFİKALAR
REKLAM
ANLAŞMALARI
TOPLAM
DETAY
Ortalama 500 adet
Ticaret Rehberi Üyesi*
100 adet Web Sunucu
Sertifikası
37.639 adet Kişisel Dijital
Sertifika*
Küçük, Orta ve Büyük
Ölçekte Reklamlar.
TUTAR ($)
60.000
10.000
75.278
22.000
167.278
* Ticaret Rehberi üyelerinin adeti 2004 yılı için ortalaması olarak belirlenmiştir.
* 2004 yılı için satılan kişisel dijital sertifika adeti, 2004 yılı bireysel üye sayısından
bağımsız olarak hesaplanmıştır.
Aşağıda yer alan grafik 2004 yılı içerisinde Ticaret Noktası A.Ş’nin hedeflediği gelir
toplamının kalemlere göre dağılımı yer almaktadır. Grafikte de görüldüğü gibi 2004 yılı
içerisinde gelir hedeflerine ulaşıldığı taktirde gelir toplamı içerisinde en yüksek pay %
45’ lik oran ile dijital sertifika satışlarından elde edilen gelire ait olacaktır.
GELİR DAĞILIMLARI 2004
13%
ÜYELİK AİDATLARI
36%
WEB SUNUCU
SERTİFİKALARI
DİJİTAL SERTİFİKALAR
45%
REKLAM
6%
Gelir – Gider Tablosu
Bu bölümde 2004 yılı sonu itibari ile Ticaret Noktası A.Ş.’nin gelmiş olması hedeflenen
finansal durum konusunda inceleme yapacağız. Aşağıda yer alan gelir-gider
tablosunda Ticaret Noktası A.Ş.’ni 31.12.204 tarihi itibari ile içerisinde bulunması
hedeflenen finansal durum özetlenmiştir.
TİCARET NOKTASI A.Ş.
GELİR-GİDER TABLOSU
31.12.2004
GELİR
Üyelik Aidatları ………………………………………...60.000
Web Sertifika Satışları ………………………………… 10.000
Dijital Sertifika Satışları ...…………………………… 75.278
Reklam ……. … ……… ……………………………….. 22.000
Ara Toplam …………………………………………… 167.278
GİDER
Resmi … … … ………… … ………………… ... … … … 2.300
İnsan Kaynakları … … … … … … ……………………. 81.420
Yazılım … … … … … … … .. ………………………… 20.000
Teknik … … … … … … … … ……………………… … 1.924
Pazarlama … … … … … … …………………………… 29.200
Diğer … … … … … … …………………………………. 5.500
Ara Toplam ……………………………………………….140.344
Vergi Öncesi Gelir ………………………………………26.934
Vergi Kesintisi … … ...…………………………………. 9.158
NET GELİR … …………………………………………..17.776
TARTIŞMA KONUSU IX.1
TÜRK GİRİŞİMCİLERİ RİSK SERMAYESİ KAYNAKLARINDAN NEDEN
YETERİNCE FAYDALANA MIYOR?
Avrupa Birliği fonlarında Türkiye için ayrılan kısıma yeterince talep gelmediği
için Türk firmaları dışındaki firmalar başvuru yaparak Türkiye için ayrılmış olan
fonlardan yararlanabilmektedir. Türkiye’de faaliyet gösteren risk sermayesi
şirketlerinin de çoğunun destek verdiği projeler başlanğıç devresindeki
şirketlerin projelerinden çok büyük şirketlerin projeleri olmaktadır. Genel olarak
Türkiye’de yatırımlar finansman ortaklığı şeklinde gerçekleşmekte olup , tohum
ya da başlangıç devresi yatırımlarından daha çok gelişme dönemi yatırımları ön
plana çıkmaktadır.
Türkiye gibi genç ve girişimci nüfusun çoğunlukta olduğu bir ülkede yukarıda
tesbit edilen durumların ortaya çıkmasının nedenlerini tartışınız.
Soru veya yorumlarınızı yorum@internetticareti.com adresine
gönderebilirsiniz.
• http://www.vakifrisk.com.tr
Amacı yüksek teknolojiye dayalı bilginin ticari ürün haline
dönüstürülmesi aşamalarında finansal destek vermek olan Vakıf Risk
Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. , sektör ayırımı yapmadan risk sermayesi
yatırımına uygun her türlü projeyi değerlendirmeye almaktadır.
Kurumun sitesini inceleyerek bu güne kadar hangi projelere destek
vermiş olduğunu tesbit etmeye çalışın.
• http://www.ilab.com.tr
Diğer Risk sermayesi şirketlerinden farklı olarak kendisini Risk Sermayesi
şirketi olarak değil de Yatırım Holdingi olarak tanımlayan İLAB
firmasının diğer risk sermayesi şirketlerinden farkı sadece başlangıç
aşamasındaki şirketlere yatırım yapıp devamında bu şirketleri halka açan
bir yapıya sahip olmayıp projenin ileri ki aşamalarında da proje içinde
bulunmasıdır. Kurumun sitesini inceleyerek bu güne kadar hangi
projelere destek vermiş olduğunu tesbit etmeye çalışın.
Referanslar
EGLASH, Joanne: “How to Write a .com Business Plan” , 2000; McGraw-Hill,
New York, USA.
National Venture Capital Association, www.nvca.org
“Business Plan for Trade Point Public Key Infrastructure”, Dec 2000 ; TETPOTürk Electronic Trade Point , www.tetpo.net
SÖZLÜK
A
ActiveX
Bilgisayar
üzerinde
kullanıcı
kontrolü dışında birçok değişikliğin
yapılmasına izin veren bir yazılım
tekniğidir.
Açık Anahtar Altyapısı
Bir onay otoritesi bünyesinde dijital
sertifika üretimi , anahtar yönetimi ,
zaman damgası gibi işlemlerin
yapılması için oluşturulmuş sisteme
verilen addır.
Akıllı Elektronik Belge
Akıllı
elektronik
belge
ise
kullanıldığı işlem için özel olarak
tasarlanmış , kendisi vasıtasıyla
gerçekleştirilecek iş süreçlerini bilen,
değerlendiren ve kısmen otomatik
olarak yerine getiren belgelerdir.
Alan Adı
Alan adları (Domain Name) bir veya
birden fazla IP adresine karşılık
gelen isimlerdir. Alan adları belirli
web sayfalarının host edildiği
makinaların adreslerini içermektedir.
Alternatif Dağıtım Kanalları
Yeni EkoSosyal Sistem’in doğasında
bulunan rekabet koşulları ve Bilgi
Toplumu
bireylerinin
profilleri
çerçevesinde kurumlar ile tüketiciler,
kurumlar ile kurumlar ve tüketiciler
ile tüketiciler arasında iletişim
kurma
ve
hizmet
verme
işlemlerinin
yapılmasında
kullanılan,
fiziksel
temasın
bulunmadığı
ya
da
en
aza
indirgendiği, düşük maliyetli , hızlı
ve etkili hizmet ve iletişim
kanallarına verilen isimdir.
Anahtar
Şifreleme ve şifre çözme amacıyla
kullanılan sayı dizisidir.
ANSI
İngilizce
American
National
Standarts Institute kelimelerinin
kısaltılmış
halidir. American Milli
Standartlar
Enstitüsü
anlamına
gelmektedir.
Applet
Web sayfaları içersine yerleştirilen
JAVA programlarına verilen isimdir.
ARPA
7 Şubat 1958 tarihinde Gelişmiş
Araştırma Projeleri Teşkilatı – ARPA
(Advanced Research Projects Agency)
adı ile kuruldu. Görevi ABD
Savunma
Bakanlığı
tarafında
yürütülen
yüksek
teknoloji
projelerinde
AR-GE
(Araştırma
Geliştirme)
çalışmalarını
yönlendirmek veya bu çalışmaları
bizzat yapmaktı. 1972 yılında ismi
değiştirilerek
DARPA
(Defense
Advanced Research Projects Agency)
haline getirildi. 1993 yılında tekrar
SÖZLÜK
ARPA adını alan kurum 1996 yılında
tekrar DARPA adını aldı. Halen
DARPA adını taşımaktadır.
ARPANET
ABD Gelişmiş Araştırma Projeleri
Teşkilatı
ARPA
(Advanced
Research Projects Agency) tarafından
1962 yılında askeri amaçlar ile
kurulan dünyanın ilk bilgisayar
ağının adıdır.
ASCII
İngilizce American Standart Code
For
Information
Interchange
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Amerikan Bilgi Alış verişi Standartı
Kuralları anlamına gelmektedir. Veri
alışverişi standartlarının belirlenmesi
amacıyla hazırlanmıştır.
ASP
İngilizce
Active
Server
Page
kısaltılmış halidir.
Aktif Sunucu
Sayfaları anlamına gelmektedir. Bir
veritabanı ile bağlantılı olarak
çalışan dinamik web sayfaları
tasarlanması
için
kullanılan
teknolojidir.
ASP
İngilizce
Application
Service
Provider kelimelerinin kısaltılmış
halidir. Uygulama Servis Sağlıyıcı
anlamına gelmektedir. Teknoloji
hizmetlerinin satın alınması yerine
kiralanarak
internet
üzerinden
kulladırılmasını ifade etmektedir.
B
B2B
İngilizce Business to Business
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
İnternet üzerinde kurumlar arası
ticari iletişim anlamına gelmektedir.
B2C
İngilizce Business to Consumer
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
İnternet üzerinde kurumlar ile
bireyler arası ticari iletişim anlamına
gelmektedir.
B2E
İngilizce
Business-to-Employee
kelimelerinin kısaltmasıdır. Kurum
içi iş anlamına gelmektedir. Rekabet
şartlarına uyum sağlamak için , iç
müşteri anlayışına göre elektronik
ortamda oluşturulmuş , iç iletişim
sistemlerini
tanımlamak
için
kullanılan terimdir.
B2G
İngilizce Business to Government
kelimelerinin kısaltılmış şeklidir. İşDevlet anlamına gelmektedir. B2G
özel
kurumlar
ile
devlet
kurumlarının , bir merkez web
sayfası üzerinden bilgi alış-verişinde
bulunması olarak tanımlanabilir.
Banner
Reklam amacıyla web sayfalarına
yerleştirilen kutucuklardır.
SÖZLÜK
Bant Genişliği
Saniye bazında bir ağ üzerinde
aktarılan verinin bit olarak değeridir.
BPS (Bits per Second) - saniyede BİT
ölçü birimi ile gösterilir.
Bilgi
Anlamlı
hale dönüştürülmüş ,
birbiri ile ilişkilendirilmiş verilerden
oluşan
ve
zihinsel
olarak
değerlendirilebilen öğelerdir
Bilgi Otoyolu
Terim yüksek veri transferine
müsaade eden fiber optik kablolar
vasıtasıyla mevcut internetin çok
daha hızlı bir şeklini , gelecek için
tasarlanan
internet
altyapısını
tanımlamaktadır.
Bilgi Teknolojisi
Donanım,yazılım,telekomünikasyon,
veritabanı
yönetimi
ve
diğer
teknolojilerin , bilginin depolanması,
işlenmesi
ve
dağıtılması
için
kullanılmasıdır.
Bilgi Toplumu
Yeni EkoSosyal Sistem’in getirmiş
olduğu fırsatlar ve etkileri sebebi ile
toplum içerisinde yaşayan bireylerin
değişim
sürecine
girmeleri
sonucunda yeni YES bireysel
profillerinin oluşturduğu, elektronik
sinir sistemi ile bireyleri arasında
iletişim köprüsü kurulmuş olan, bilgi
akışının yoğunlaştığı, günlük
hayatta teknolojinin ağırlıklı olarak
kullanıldığı yenilikçi ve değişime her
an hazır olan toplumlara verilen
isimdir.
BIT
İngilizce Binary Digit kelimesinden
türetilmiş bir terim olup ikili veri
birimi anlamına gelmektedir. 1 ya da
0 ile tanımlanmış olan en küçük
veri birimini ifade etmektedir.
Biyometrik
Kişiye özel biyolojik karakteristikleri
inceleyen bilim dalıdır. Bilgisayar
güvenliği alanında , bigisayarlar
tarafından kimlik tesbitinin kişinin
biyolojik karakteristikleri sayesinde
yapılması anlamına gelmektedir.
Örnek olarak parmak izi , ses ve göz
bebeklerinden kişinin kimliğinin
tesbit edildiği yöntemler verilebilir.
Boot
Bir işletim sisteminin başlatılması
anlamına gelmektedir.
BOT
Otomatik olarak kendi kendine
çalışabilen bilgisayar programlarına
verilen addır.
Browser
Tarayıcı
veya
gezgin
olarak
Türkçe'ye
çevrilebilir.
İnternet
üzerinde web sayfalarının
SÖZLÜK
görüntülenmesini
programlardır.
sağlayan
Bug
Bir bilgisayar programı işletilirken
meydana gelen hatadır.
C
C2C
İngilizce Consumer to Consumer
kelimelerinin kısaltılmış halidir. Son
kullanıcılar arası ticari iletişim
anlamına
gelmektedir.
Bireyler
arasında ikinci el piyasasında
internet üzerinde yürütülen online
iletişim
faaliyetlerini
ifade
etmektedir.
CA
İngilizce
Certificate
Authority
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Sertifika
Otoritesi
anlamına
gelmektedir. Onay Kurumu olarakta
isimlendirilmektedir.
Sertifika
Otoriteleri üçüncü güvenilir taraf
olarak bireylerin ve kurumların ağ
üzerinde yaptıkları iletişimlerde
kimlik doğrulaması yapmak ve veri
güvenliğini sağlamak amacıyla bir
açık anahtar altyapısı üzerinde dijital
sertifika ve dijital imza üreten
kurumlardır
Cookie
Çerez adıda verilen , web sunucusu
tarafından ziyaretçilerin sabit
diskine yerleştirilen ve ziyaretçinin
sonraki ziyaretlerinde tanınmasını
sağlayan program parçacıklarıdır.
Web sayfalarının kişiselleştirilmesi
ve
ziyaretçi
istatistiklerinin
oluşturulması
amacıyla
kullanılmaktadır.
CPM
İngilizce
Cost
Per
Thousand
Impression kelimelerinin kısaltılmış
halidir. Bin adet izlenim başına
maliyet anlamına gelmektedir. Bu
terim
internet
reklamcılığında
reklamın
değerinin
tesbitinde
kullanılmaktadır. Web sayfalarında
yer alacak banner reklamlarının
değeri
reklamın
ziyaretçiler
tarafından görüntülenme sayısına
göre belirlenmektedir.
CRM
İngilizce
customer
relationship
management
kelimelerinin
kısaltılmış halidir. Müşteri ilişkileri
yönetimi anlamına gelmektedir.
Müşteriler
ile
şirketlerin
etkileşimlerini tüm boyutları ile
kapsamaktadır.
cXML
İngilizce
Commerce
XML
kelimelerinin kısaltılmış şeklidir.
Ticari XML anlamına gelmektedir.
Yeni , bir seri XML belge türü
tanımlamasıdır.
Meta
imlerine
benzer şekilde çalışıp , her bir ürün
bazında gerekli bilgileri
SÖZLÜK
tanımlamaktadır.
Ürün
katalog
içeriklerinin
internet
üzerinden
iletilmesi
ve
alım-satım
talimatlarının
geçilmesi
standartlarının
oluşturulması
amacıyla tasarlanmıştır.
D
Dijital Bölünme
Dünya
üzerinde
bulunan
toplumların ve şirketlerin ulusal ve
uluslararası alanda bilgiye erişim ,
iletişim kurma , teknolojiyi kullanma
ve ticaret yapma fırsatları, istekleri
ve kabiliyetleri açısından aralarında
oluşan fark neticesinde ortaya çıkan
iki kutuplu ulusal ve uluslararası
düzensizliğe verilen addır.
Dijital Cüzdan
Elektronik paranın saklanması ve
harcanması
için
kullanılan
yazılımlara verilen addır.
Dijital İmza
Islak imza bir kimsenin , bir yazının
altına bu yazıda yazılanlanları
onayladığını belirtmek için her
zaman aynı biçimde yazdığı ad veya
işarettir. Dijital imza ise elektronik
ortamda gönderilen bir belgeye
eklenen ve göndericisinin kimliğini
ve yetkisini belirten dijital koda
verilen isimdir. Islak imzaya benzer
olarak kişinin belgede yazılanları
onayladığını belirtir.
Dijital Sertifika
Bir sertifika otoritesi tarafından
üretilen ve kullanıcının açık anahtar
bilgilerini içeren , kullanıcıların
gönderdikleri elektronik mesajlara
eklenerek kimlik doğrulaması ve
mesaj güvenliğini sağlayan bir
şifreleme sistemidir.
Download
Download
(indirme)
bir
ana
kaynaktan bir çevresel birime veri
kopyalanmasına
verilen
genel
isimdir.
DTD
İngilizce Document Type Defination
kelimelerinin kısaltılmış şeklidir.
Belge Türü Tanımlaması anlamına
gelmektedir. Bir XML belgesine
eklenecek imlerin , belge içeriğine
göre
,
özellik
değerlerinin
tanımlanmasıdır.
E
e-Belge
e-belge bir onay otoritesi tarafından
taşıdığı imzanın doğruluğu ve
içeriğinin orjinal olduğu teyit edilmiş
olan , herhangi bir bilgisayar
programı vasıtasıyla oluşturulmuş
yazı , resim veya ses içeren bir
dosyadır.
SÖZLÜK
e-Devlet
Tüm
devlet
kurumlarının
kullandıkları sistemlerin elektronik
ortamda entegrasyonu ile bireylere
ve kurumlara kamu hizmetlerinin ve
bilgi temininin elektronik ortam
üzerinden sağlanmasıdır.
EDI
İngilizce Elektronic Data Interchange
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Elektronik Veri Aktarımı anlamına
gelmektedir. Bilgisayar terminalleri
arasında
,
bilgisayar
ağları
vasıtasıyla
ticari
nitelikteki
elektronik mesajların gönderilmesini
sağlayan sistemdir.
e-Dönüşüm
Yeni EkoSosyal Sistem’in (YES)
etkileri sonucu şirketlerin pazar
paylarını korumak ve yükseltmek
amacıyla eski ekonomi şirketi
kimliğinden YES şirketi kimliğine
geçişte yaşamış oldukları yönetimsel,
organizasyonel,
teknolojik
ve
stratejik
gelişimlerin
tamamlanmasında geçen operasyona
ve süreye verilen isimdir.
EFT
İngilizce Electronic Fund Transfer
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Elektronik Fon Transferi anlamına
gelmektedir.
Farklı
bankalarda
bulunan
hesaplar
arası
para
transferinin
elektronik
ortamda
yapılmasını sağlayan sistemdir.
e-İş
Elektronik İş (e-Business) elektronik
ortamda iş yapış şekillerine verilen
addır. Bilginin elektronik ortamda
kullanılması için iletişim gerektiren
tüm iş süreçlerinin yürütülmesidir.
e-Lancer
Kendi hesabıma çalışan anlamına
gelen
freelancer
kelimesinden
türemiştir. Web üzerinden kısa süreli
proje bazlı işlere başvuran , bir
kuruma bağlı olmadan kendi
hesabına çalışan birey anlamına
gelmektedir.
Türkçe’ye
serbest
danışman olarak çevrilebilir.
Elektronik Para
Elektronik para (Digital Cash)
bankada bulunan gerçek para
karşılığı bir elektronik para kurumu
tarafından tedavüle çıkarılan ve
internet
ortamında
alış-veriş
amacıyla kullanılan yazılımlardır.
e-Posta
Belirli bir bilgisayar ağı üzerinde
bilgisayarlar
arası
mesaj
gönderilmesini sağlayan sistemdir.
ERP
İngilizce
Enterprise
Resource
Planning kelimelerinin kısaltılmış
şeklidir. Girişim kaynak planlaması
anlamına
gelmektedir.
Organizasyon içersindeki tüm iş
süreçlerinin
planlanması
için
kullanılan iş yönetim sistemidir.
SÖZLÜK
e-Ticaret
Elektronik ortamda yapılan her türlü
mal , hizmet , ürün alım-satımı ve
elektronik sistemler vasıtasıyla para
transferlerini kapsamaktadır.
Extranet
Dış kullanıcılara kısmen değişik
seviyelerde erişim imkanı sağlayan
intranet sistemlerine verilen isimdir.
G
Gateway
Geçit anlamına gelmektedir. Bir ağ
üzerinde diğer bir ağ ile bağlantıyı
sağlayan bilgisayarlara verilen addır.
Groupware
Grup halinde bir bilgi paylaşım
platformu
üzerinde
çalışmayı
sağlayan yazılımlara verilen addır.
F
Firewall
Ateş duvarı anlamına gelmektedir.
İnternete çıkışı bulunan özel ağlara
yetkisi olmayan dış kullanıcıların
erişiminin engellenmesi amacıyla
kullanılan koruma programlarına
verilen genel addır.
FTP
İngilizce File Transfer Protokol
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Dosya aktarım protokolü anlamına
gelmektedir.
FTP
bir
çalışma
istasyonundan bir sunucuya dosya
upload edilmesi veya bir sunucudan
bir çalışma istasyonuna dosya
download
edilmesi
amacıyla
kullanılan protokole verilen isimdir.
H
Hacker
Aşırı bilgisayar meraklıları için
kullanılan argo bir terim olup ,
bilgisayar sistemlerine güvenlik
kodlarını kırmak suretiyle , yetkisiz
şekilde online erişim sağlayıp
verileri çalan veya tahrip eden kişiler
için
daha
yaygın
olarak
kullanılmaktadır.
Hashing
Karıştırma anlamına gelmektedir. Bir
elektronik belgenin içeriğinin sadece
gönderen kişi tarafından bilinen bir
formül doğrultusunda karıştırılarak
okunamaz duruma getirilmesidir.
Hit
Türkçe vuruş anlamına gelmektedir.
Bir browser tarafından bir sayfanın
görüntülenebilmesi için sunucuya
gönderilen talebe verilen addır.
SÖZLÜK
Host
Uzak
lokasyonlarda
bulunan
kullanıcılar tarafından ulaşılan bir
bilgisayarı
tanımlamak
için
kullanılır.
Terim
tipik
olarak
birbirine modem ve telefon hattı ile
bağlı
iki
bilgisayar
için
kullanıldığında , veriyi bulunduran
makina host bu veriyi talep eden
makina ise uzak terminal olarak
adlandırılır.
Hotspot
Bir web sayfasında yer alan bir imaj
üzerinde bir link için tanımlanmış
olan alana verilen addır.
HS-Codes
İngilizce Harmonised System Codes
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Türkçede armonize sistem kodları
olarak kullanılır. Armonize sistem
uluslararası ticareti kolaylaştırmak
amacıyla
devletlerin
ortaklaşa
çalışmaları sonucunda taşınabilir
tüm malların sınıflandırılması için
oluşturulmuş nomanklatürün adıdır.
HTML
İngilizce Hyper Text Markup
Language kelimelerinin kısaltılmış
halidir. Harici metin tasarım dili
anlamına
gelmektedir.
HTML
verilerin web tarayıcılarında nasıl
görüntüleneceğini tanımlayan dildir.
HTTP
İngilizce Hyper Text Transfer
Protokol kelimelerinin kısaltılmış
halidir. Harici metin iletim protokolü
anlamına gelmektedir. HTML dili ile
hazırlanmış
web
sayfalarını
destekleyen
sunucu
sistemleri
tarafından kullanılan veri iletim
protokolüne verilen addır.
Hub
Bir ağ üzerinde bir ya da daha fazla
yönden gelen verileri yine bir ya da
daha fazla yöne dağıtıldığı bağlantı
ve dağıtım noktalarına verilen addır.
Hypertext
Hypertext harici metin anlamına
gelmektedir. Harici metin bir
döküman içersinde bulunan metin
parçalarından bazılarının
başka
dökümanlar ile bağlantılı olması
durumudur. Harici metinler web
sayfaları arasında üç boyutlu olarak
navigasyon sistemi kurulmasını
sağlamaktadır.
I-İ
İnternet
Milyonlarca bilgisayarı birbirine
bağlıyan küresel bir ağdır. İnternet
merkezi bir kontrol bulunmayan
merkezsiz bir ağ olarak dizayn
edilmiştir. Her bir host bağımsız
olarak çalışmaktadır.
SÖZLÜK
İnternet Penetrasyonu
İnternet girişim hızı olarakda
tanımlanabilir.
Bir
insan
topluluğunda interneti aktif olarak
kullanan bireylerin sayısındaki artış
hızıdır.
İnternet Ticareti
İnternet üzerinden mal ve hizmet
satın alınması veya takas yapılması
için alıcı , satıcı ve diğer ticari
taraflarca yürütülen tüm faaliyetlerin
genel adıdır.
Intranet
Sadece bir grup makina tarafından
oluşturulmuş kapalı ağa verilen
addır.
IP
İngilizce
Internet
Protocol
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
İnternet
Protokolü
anlamına
gelmektedir. İnternete bağlı herbir
makinanın adres bilgisini içeren dört
kısımdan oluşan sayıdır.
ISDN
İngilizce Integrated Services Digital
Network kelimelerinin kısaltılmış
halidir. Bütünleştirilmiş dijital ağ
hizmetleri anlamına gelmektedir.
Aynı kanal üzerinden aynı anda
farklı
formattaki
verilerin
taşınmasını sağlayan uluslararası
standarda verilen addır.
ISP
İngilizce Internet Servis Provider
kelimelerinin kısaltmasıdır. Türkçe
de ISS – İnternet Servis Sağlayıcı
olarak kullanılmaktadır. İnternet
erişimi sağlayan kurum anlamına
gelmektedir.
K
Kimlik Belirleme
Kimlik belirleme (Authentication)
herhangi bir bilgisayar sistemine
erişimde bulunmak isteyen bir
kişinin kimliğinin tesbit edilmesi
işlemidir.
Kişiselleştirme
Organizasyon ile müşteri arasındaki
iletişimde kullanılan yöntem ve
kanalların
müşteri
tercihleri
doğrultusunda belirlenmesidir.
Kriptoloji
Şifreleme ve şifre çözme yöntemleri
geliştiren bilim dalıdır.
Kullanılabilirlik
Kullanılabilirlik
(Interoperability)
farklı üreticiler tarafından üretilmiş
donanım ve yazılımlar kullanan
bilgisayarlar
arasındaki
veri
aktarımının yapılabilirlik oranına
verilen isimdir. Kullanılabilirliğin
yüksek olması , verilerin farklı
SÖZLÜK
sistemler arasında kolayca iletilmesi
anlamına gelmektedir.
L
LAN
İngilizce Local Area Network
kelimelerinin kısaltmasıdır. Bölgesel
alan ağı anlamına gelmektedir.
Göreceli olarak küçük alanlarda
kurulan bilgisayar ağlarına verilen
isimdir. Genelde bir bina veya bir
kaç binada bulunan bilgisayarları
birbirine bağlamak için kullanılır.
M
Mainframe
Binlerce kullanıcının eş zamanlı
olarak erişimine müsait çok büyük
bilgisayarlara verilen addır.
Mesaj
Bilgisayar ağları üzerinde bilgi
taşımak
amacıyla
formatlanmış
karakter dizisidir.
Meta
Bilgisayar biliminde “hakkında”
anlamında kullanılan bir ön ek olup
HTML dilinde meta imleri bir web
sayfasının
içeriğini
tanımlamak
amacıyla kullanılır.
Mirror
Bir web sayfasının tamamen kopyası
olan
sayfalara
verilen
addır.
Ziyaretçi sayısı fazla olan sayfalarda
mirror’lar oluşturmak suretiyle tek
sayfa üzerine yüklenen trafik
azaltılmış olur.
MODEM
İngilizce
Modulator-Demodulator
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Sinyal düzenleyici ve değiştiricisi
anlamına gelmektedir. Bilgisayardan
gelen
dijital
sinyalleri
analog
sinyaller haline dönüştürerek telefon
hattı üzerinde taşınmasını mümkün
kılan ve telefon hattından gelen
analog sinyalleri dijital sinyal haline
dönüştüren cihazlara verilen addır.
N
Navigasyon
Bir web sitesi içinde harici metin
sayfalarının
birlerine
olan
bağlantılarının ve bu sayfaların
başka siteler ile olan bağlantılarının
haritalanmasına verilen addır.
Network
Ağ anlamına gelmektedir. İki veya
daha fazla bilgisayarın birbirine
bağlanması
ile
oluşturulmuş
bilgisayar grubudur.
SÖZLÜK
O
Onay Kurumu
Bkz. CA
OS
İngilizce
Operating
System
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
İşletim
sistemi
anlamına
gelmektedir. Bir bilgisayar üzerinde
çalışan en önemli ve bilgisayara
hayat veren programdır. Diğer
programların çalıştırılabilmesi için
bilgisayar üzerinde bir işletim
sisteminin çalışır durumda olması
gerekmektedir.
Otomasyon
Endüstride , yönetimde ve diğer iş
süreçlerinde insan aracılığı olmadan,
işlerin otomatik olarak yapılmasıdır
P
Paket Anahtarlama
İnternet
üzerinde
mesajların
gönderilmeden
önce
paketlere
ayrılmasını ve ulaştığı yerde tekrar
biraraya getirilmesini sağlayan veri
aktarım protokolüne verilen addır.
PKI
İngilizce Public Key Infrastructure
kelimelerinin kısaltılmış halidir. Bkz.
Açık Anahtar Altyapısı.
Portal
Çeşitli web sayfalarının konularına
göre tasnif edilmiş linklerini ve
değişik web hizmetlerini içeren
referans sayfalarına verilen isimdir.
Protokol
Bilgisayarlar arası veri aktarımının
hangi
yöntemler
kullanılarak
yapılacağını
belirleyen
kurallar
dizisidir.
Proxy
Gerçek sunucu ile sunucudan talepte
bulunan bir browser arasında
bulunan
sunuculardır.
Gerçek
sunucuya
gönderilen
talepleri
kendileri karşılayabiliyorlarsa ana
sunucuya talebi iletmeden kendisi
karşılayan ara sunuculardır.
R
Router
Ağ
üzerinde
yönlendirmek
cihazlardır.
veri
için
paketlerini
kullanılan
S
Sanal Eğitim
e-Learning veya internet ile uzaktan
eğitim adı verilen sanal eğitim , sanal
ortamda farklı mekanlarda bulunan
öğretmen veya öğrencilerin bir araya
SÖZLÜK
gelmesi ya da öğrencilerin direkt
olarak internet botları vasıtasıyla bir
konuyu
kendi
kendilerine
öğrenmeleridir.
Script
Kullanıcı
talimat
vermeden
kendiliğinden işletilebilen komutlar
dizisine verilen addır.
SET
İngilizce
Secure
Electronic
Transaction kelimelerinin kısaltılmış
halidir. Güvenli elektronik işlem
anlamına
gelmektedir.
İnternet
üzerinde kredi kartı işlemlerinin
güvenli bir şekilde yapılmasını
sağlayan standarda verilen isimdir.
Spam
İnternet
üzerinde
bir
e-Posta
mesajının aynı anda , bu mesajı alma
isteği olup olmadığı bilinmeyen
kişilerin veya kurumların e-Posta
adereslerine , zorlayıcı bir şekilde
gönderilmesidir.
SQL
İngilizce
Structured
Querry
Language kelimelerinin kısaltılmış
halidir. Yapılandırılmış arama dili
anlamına gelmektedir. Bir veri tabanı
ile ağ üzerinden ilişki kurulması
amacıyla kullanılan programlama
dilidir.
SSL
İngilizce Secure Socket Layer
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Güvenli giriş tabakası anlamına
gelmektedir. Sunucu güvenliğini
sağlayan şifreleme sistemidir. Web
sayfaları
üzerinden
sunuculara
gönderilen verilerin güvenliğinin
sağlanması amacıyla kullanılır.
Sunucu
Bir bilgisayar ağı üzerinde ağ
kaynaklarının yönetimi , dosyaların
depolanması ve ortak uygulamaların
çalıştırılması için kullanılan ana
makinalardır.
T
TCP/IP
İnternet üzerinde iki host’un bağlantı
kurmasını
ve
veri
alışverişi
yapmasını
sağlayan
protokole
verilen addır. İnternet Protokolü - IP
(Internet Protocol) ve
Aktarım
Kontrol
Protokolü
–
TCP
(Transmission Control Protocol) olmak
üzere iki ayrı protolden oluşur.
Tedari Zinciri
Üretici firma ile tedarikcisi olan
firmaların
elektronik
ortamda
entegrasyonunu
sağlayan
sistemlerdir.
SÖZLÜK
Telekomünikasyon
Haber , yazı , resim ve her çeşit
bilginin elektromanyetik sistemler
vasıtasıyla iletilmesidir.
Trafik
Bir siteye gelen ziyaretçi sayısını
ifade eden terimdir.
V
Veri
Ham , özetlenmemiş , analiz
edilmemiş , sayısal , sözel veya
görsel öğelerdir.
Verimlilik
İşin daha az maliyetle , daha hızlı ,
daha kolay yapılması ve yönetilmesi,
karar alma süreçlerinin hızlı ve daha
az yanlışlık oranına sahip olmasıdır.
Veritabanı
Bilgilerin
belirli
kategorilere
ayrılmak
suretiyle
saklandığı
sistemdir. Geleneksel olarak kağıt
ortamında
bilgiler
dosyalar
vasıtasıyla
kategorilere
ayrılıp
saklanmaktadır. Elektronik ortamda
veritabanı , elektronik dosyalama
sistemi olarak tanımlanabilir.
Virüs
Programlara eklenerek kendisini
gizleyen ve bilgisayar üzerinde zarar
yaratan programlardır.
VPN
İngilizce Virtual Private Network
kelimelerinin kısaltılmış şeklidir.
Sanal özel ağ anlamına gelmektedir.
Şifreleme ve güvenlik sistemleri
kullanmak suretiyle açık ağ üzerinde
sadece
sisteme
tanımlı
olan
kullanıcıların girebildiği özel ağlar
oluşturulması
için
kullanılan
teknolojinin adıdır.
W
WAN
İngilizce
Wide
Area
Network
kelimelerinin kısaltmasıdır. Geniş
alan ağı anlamına gelmektedir.
Göreceli olarak daha büyük bir
coğrafi alana yayılmış ağ demektir.
İki veya daha fazla bölgesel ağdan
(LAN-Local Area Network) meydana
gelmektedir.
Web hosting
Web sitelerini barındırma hizmetidir.
Web Master
Web sitesinin yönetiminden sorumlu
kişidir.
Web tabanlı
İşlemlerin
web
üzerinden
yürütüldüğü
uygulamaları
tanımlamak için kullanılan terimdir.
SÖZLÜK
WML
İngilizce Wireless Markup Language
kelimelerinin kısaltılmış halidir.
Kablosuz
ortam
tasarım
dili
anlamına gelmektedir. HTML diline
benzer olarak mobil cihazlarda web
tasarımı yapılmasını sağlayan dildir.
WWW
İngilizce
World
Wide
Web
kelimelerinin kısaltmasıdır. HTML
(Hyper Text Markup Language)
formatındaki
dökümanları
destekleyen bir internet sunucu
sistemidir. Tüm internet sunucuları
World Wide Web’ in bir parçası
değildir. www ile internet birbirine
karıştırılan
ve
aynı
manada
kullanılma hatasına sık düşülen iki
terimdir.
İnternet bilgisayarları
birbirine bağlayan ağ alt yapısının
adıdır. Bu ağ üzerinde bilgi çeşitli
protokoller
kullanılmak
üzere
haraket eder. HTML formatındaki
dökümanları destekleyen HTTP
(Hyper
Text
Transfer
Protocol)
protokolü kullanan sunucu sistemine
www adı verilir.
X
XHTML
İngilizce
Extensible
Hypertext
Markup Language kelimelerinin
kısaltılmış halidir. HTML ve XML
dillerinin ortak olarak kullanıldığı
dil türüdür. Web tabanlı form
tarzında
elektronik
belgelerin
hazırlanmasında kullanılmaktadır.
HTML gövdesi içersine XML
imlerinin
gömülmesi
suretiyle
hazırlanır.
XML
İngilizce
Extensible
Markup
Language kelimelerinin kısaltılmış
şeklidir. Genişletilebilir Tasarım Dili
anlamına gelmektedir.
HTML
dilininde türemiş olduğu SGML
(Standard
Generalized
Markup
Language) dilinin bir alt kümesidir.
Özellikle web dökümanları için
tasarlanmıştır. HTML ‘den daha
güçlü bir dildir , çünkü imler
tanımlanmasına izin verir.
Y
Yapay Zeka
Bilgisayarların
insan
benzeri
davranışlar yapması için kullanılan
programlara verilen addır.
Yeni Ekososyal Sistem
Teknolojik
gelişmelerin,
dünya
üzerinde yaşayan toplumları ulusal
ve uluslararası alanda elektronik
sinir sistemi ile birbirine bağlaması
sonucu ortaya çıkan, yeni iletişim,iş,
ticaret
ve
yaşam
biçimlerini
kapsayan ve sürekli yenilenen
ekonomik ve sosyal sistemdir.
SÖZLÜK
Z
Zaman Damgası
Zaman Damgası (Time Stamp)
bilgisayar
ağlarında
iletilen
mesajlara eklenen ve mesajın
yazıldığı zamanı belgeleyen dijital
damgadır.
Download