ORTA KULAK İLTİHABI Otit; Otitis Infection Media; Akut Otit; Middle Ear Orta kulak: kulak zarı ile iç kulak arasında kalan zar ile kaplı kısımdır. Orta kulağın iltihabi hastalığına otitis media da denir. Orta kulak bir kanal ile boğaza açılır ( östaki borusu). Orta kulak iltihapları bakteri ve virüsler ile gelişir. En sık görülen organizmalar: Streptococcus pneumoniae ( Pnemokok en sık görülen mikroorganizmadır), Haemophilus influenzae, Moraxella (Branhamella) catarrhalis, Streptococcus pyogenes. En sık görülen organizmalardır. Aşağıdaki durumlar orta kulak iltihaplarına zemin hazırlar: Yeni geçirilmiş gribal hastalıklar ( soğuk algınlığı, nezle, grip), Yeni geçirilmiş sinüzit, Boğaz iltihapları ve anjin, Bebek ve çocuklar, Kış ayları ve soğuk havalar, Bakım evlerinde kalan çocuklar, Bebek maması ile beslenen çocuklar, Östaki borusunda anormalliğe sebep olan hastalıklar; Yarık damak, Down sendromu, Solunum ve gıda alerjileri, Reflü hastalığı, Gebelikte aşırı alkol kullanan kadınların çocukları, Sigara dumanına maruz kalan çocuklarda orta kulak iltihapları sık görülür. Orta kulak iltihabının belirtileri nelerdir? Kulak ağrısı Bebekler ve küçük çocuklarda Ağlama, Huzursuzluk, Kulağı tutmak, çekmek, Elini yüzün o tarafına koymak gibi bulgular görülür, Ateş, Huzursuzluk, Uykusuzluk, Duyma kaybı ( sıvı birikiminden dolayı geçici olabilir), İştahsızlık, Kulak akıntısı, Yürüme güçlüğü olabilir. Orta kulak iltihabı teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Orta kulak zarının sıvı ile şişmiş olduğu görülür. Bu sıvının boşaltılması için bir tüp konması iyileşmeyi hızlandırır. Timpanosentez bu sıvının boşaltılması işlemidir. Bu sırada önek alınıp incelenebilir. Ayrıca aşağıdaki laboratuvar testleri tanıya yardım eder: Hemogram, ASO, CRP, Sedimentasyon, Timpanostentez mayisinden kültür yapılması tanıya destek olur. Ayrıca işitme testlerinin yapılması da gerekebilir. Ortakulak iltihaplarının tedavisi: Bakteriyel orta kulak iltihaplarının tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Verilen antibiyotiklerin zamanında ve tam olarak kullanılması tedavinin başarısında önemlidir. Orta kulakta birikim var ise bunun timpano sentez ile boşaltılması ve gerekirse tekrarının önlenmesi amacıyla timpanostomi tüpü konulması tedavide önemlidir. Viral orta kulak iltihaplarının tedavisinde antibiyotikler etkili olmazlar. Orta kulak iltihapları tedavi ile 2-3 günde düzelir, hastanın şikayetleri geriler. Tedavide ağrı kesiciler, ödem çözücü dekonjesan ilaçlar da kullanılır. Küçük çocuklarda karaciğer hasarı yaptığından viral enfeksiyonların tedavisinde aspirin kullanılmamalıdır. Ağrı kesici kulak damlaları şikayetleri azaltır. Aşağıdaki önlemler orta kulak iltihaplarından korunmada önemlidir: Sigara dumanından uzak durmak, En az 6 ay anne sütü vermek, Çocuğa emzik vermemek, Biberonla beslenen bebeğin mümkün olduğunca oturur vaziyette beslenmesi, Alerji testlerinin yapılması ve alerjenlerden korunması, Reflu var ise tedavisi, El yıkama alışkanlığının kazandırılması, Çocukluk aşılarının tamamlanması, Pnemokok aşısının yapılması, Yıllık grip aşısının yapılması, Gereksiz antibiyotik kullanılmaması, Gerektiği zaman timpanostomi tüpü kullanılması orta kulak enfeksiyonlarının gelişimini engeller. Referanslar: 1. American Academy of Otolaryngology, Head and Neck Surgery http://www.entnet.org 2. National Institute on Deafness and Other Communication Disorders http://www.nidcd.nih.gov 3. Caring for Kids http://www.caringforkids.cps.ca/ 4. Health Canada http://www.hc-sc.gc.ca/index_e.html 5. Acute otitis media. EBSCO DynaMed website. Available at: http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php . Updated June 2008. Accessed July 28, 2008. 6. Behrmann R, Kliegman R, Jenson HB. Nelson Textbook of Pediatrics . 16th ed. Philadelphia, PA: WB Saunders; 2000. 7. Griffith HW. Griffith’s 5-Minute Clinical Consult . Baltimore, MD: Williams & Wilkins; 1999. 8. Hurst DS, Amin K, Seveus L, Venge P. Evidence of mast cell activity in the middle ears of children with otitis media with effusion. Laryngoscope . 1999;109:471-477. 9. Otitis media (ear infection). National Institute on Deafness and Other Communication Disorders website. Available at: http://www.nidcd.nih.gov/ . Published July 2003. Accessed July 29, 2008. 10. Phillips BL. Otitis media, milk allergy, and folk medicine. Pediatrics .1972;50:346. 11. Side Effects. Antibiotics. Side Effects website. Available at: http://side-effects.org/antibiotics . Accessed November 30, 2010. 12. 10/12/2006 DynaMed’s Systematic Literature Surveillance DynaMed’s Systematic Literature Surveillance : Spiro DM, Tay KY, Arnold DH, Dziura JD, Baker MD, Shapiro ED. Wait-and-see prescription for the treatment of acute otitis media: a randomized controlled trial. JAMA . 2006;296:1235-1241. 13. 9/23/2008 DynaMed’s Systematic Literature Surveillance DynaMed’s Systematic Literature Surveillance : Coleman C, Moore M. Decongestants and antihistamines for acute otitis media in children. Cochrane Database of Systematic Reviews. 2008(3). CD001727. DOI: 10.1002/14651858.CD001727.pub4. 14. 6/5/2009 DynaMed’s Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Foxlee R, Johansson A, Wejfalk J, Dawkins J, Dooley L, Del Mar C. Topical analgesia for acute otitis media. Cochrane Database Syst Rev. 2009;(2):CD005657. 15. 7/21/2009 DynaMed’s Systematic Literature Surveillance http://www.ebscohost.com/dynamed/what.php : Pavia M, Bianco A, Nobile CG, Marinelli P, Angelillo IF. Efficacy of pneumococcal vaccination in children younger than 24 months: a metaanalysis. Pediatrics. 2009;123:e1103-1110. 16. 11/30/2010 DynaMed’s Systematic Literature Surveillance DynaMed’s Systematic Literature Surveillance : Coker TR, Chan LS, Newberry SJ, et al. Diagnosis, microbial epidemiology, and antibiotic treatment of acute otitis media in children: a systematic review. JAMA. 2010;304(19):2161-2169. KIZIL Scarlatina; Kızıl beta mikroplarının neden olduğu boğaz enfeksiyonu ve döküntü ile seyreden bulaşıcı bir hastalıktır. Kızılın aşısı yoktur. Hastalık çocuk çağda sık görülür. Beta mikrobu nedir? Halk arasında beta mikrobu olarak adlandırılan mikrop Grup A Streptokok bakterisidir. Bu bakteri ile meydana gelen hastalıklar vücudun diğer bölümlerine de zarar verdiği için tehlikelidir. Kızıl antibiyotiklerin bulunmasından önce çok ciddi yan etkileri olan tehlikeli bir hastalıktı. Hastalığa sebep olan grup A bakterileri boğaz iltihabı, ateş ve deride kızarıklığa sebep olur. Hastalık okul, yuva, oyun gurubu gibi kalabalık ve çocukların iç içe olduğu ortamlarda çocuktan çocuğa bulaşarak yayılır. Kızıl belirtileri nelerdir? Hastalık mikropların bulaşmasından bir iki gün sonra başlar ( kuluçka süresi çok kısadır 1 – 2 gün). Ateş, Boğaz ağrısı, Ciltte döküntü, Döküntü ense ve göğüste başlar, Daha sonra vücuda yayılır, Ciltte zımpara kağıdı görünümü vardır, Döküntü kıvrım yerlerinde daha yoğun görülür, özellikle kasıklarda 1 hafta sonra solmaya başlar, Döküntü geçerken parmak uçlarında kasıklarda ve avuç içlerinde, ayak tabanlarında soyulma başlar, Karın ağrısı, özellikle küçük çocuklarda sık görülür Titreme, Halsizlik, huzursuzluk, Başağrısı, Kas ağrıları, Şişmiş çilek görünümünde dil, Bulantı, kusma. Kızıl hastalığının yan etkileri var mıdır? Kızıl komplikasyonları çok tehlikelidir. Hastalık geçtikten sonra romatizmal ateş, glomerulo nefrit gelişebilir. Zamanında tedavi başlanan hastalarda kızıl komplikasyonları çok az görülür, bu nedenle kızılın zamanında teşhis edilip tedavi başlanması gerekir. Kızıl tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Kızıl teşhisi nasıl konur? Kızıl hastalığı teşhisi laboratuvar testleri ile konur. Boğaz kültürü ve hızlı tanı testleri ile beta mikrobu araştırılmalıdır. Boğaz kültür sonucu 2 günden önce çıkmaz bu nedenle kültür sonucu beklenirken hızlı tanı testleri bakılabilir. Boğazda hızlı antijen testleri bir saat içinde cevap alınan testlerdir. Ancak hiçbir zaman boğaz kültürünün yerini tutmazlar. Kızıl hastalığının tedavisi: Kızıl tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Antibiyotiklerin hastalık başladıktan sonra en geç 5 gün içinde kullanılması gereklidir. Kızıl tehlikeli bir hastalıktır ve birçok komplikasyona ( yan etkiye ) neden olabilir. Romatizmal ateş, kalp ve böbrek hastalıkları kızıla bağlı en tehlikeli ve ölümcül yan etkilerdir. Uygun antibiyotik tedavisi ile kızıl şikayetleri birkaç günde kaybolur fakat döküntünün tamamen geçmesi 2- 3 haftayı bulur. Kızlı hastalığının yan etkileri: Kızıl tehlikeli bir hastalıktır. Kızıl birçok organı etkiler ve hastalıktan sonra birçok organ hasarı ortaya çıkabilir bunlar içinde en tehlikeli olanlar : Romatizmal ateş; kızıl geçtikten günler sonra ortaya çıkar, kalp, böbrek, eklemler ve beyin iltihabı görülür, antibiyotikle geçmez. Kemik eklem iltihapları, ( osteomyelit, artrit) Orta kulak iltihabı, Lenf bezi iltihapları ve apsesi ( lenfadenit ) , Böbrek harabiyeti: glomerulonefrit, Karaciğer harabiyeti: hepatit, Menenjit, Pnemoni, Zatüre Sinüzit dir. Uygun şekilde tedavi edilen kızıl hastalarında komplikasyon gelişme şansı çok azdır. Kızıldan şüphe edilen her durumda mutlaka doktora danışınız. Referanslar: 1. Yang SG, Dong HJ, Li FR, Xie SY, Cao HC, Xia SC. Report and analysis of a scarlet fever outbreak among adults through food-borne transmission in China. J Infect. Nov 2007;55(5):419-24. [Medline]. 2. [Guideline] Finnish Medical Society Duodecim. Sore throat and tonsillitis. EBM Guidelines. Evidence-Based Medicine. Feb 2 2007;Helsinki, Finland: Wiley Interscience. John Wiley & Sons:[Full Text]. 3. Gidaris D, Zafeiriou D, Mavridis P, Gombakis N. Scarlet Fever and hepatitis: a case report. Hippokratia. Jul 2008;12(3):186-7. [Medline]. 4. Chiesa C, Pacifico L, Nanni F, Orefici G. Recurrent attacks of scarlet fever. Arch Pediatr Adolesc Med. Jun 1994;148(6):656-60. KIZAMIK Kızamık; Measles; Rubeola; Morbili; Kızamık viral, çok bulaşıcı, döküntüler ile seyreden viral bir enfeksiyon hastalığıdır. Kızamık solunum yoluyla havadan bulaşır, tüm vücuda yayılır. İlk kez 7. yüzyılda tanımlanmış. Aşı öncesi dönemde çocukluk çağının en yaygın hastalığı idi. Aşısı 1963 de bulundu. Halen az gelişmiş ülkelerde sık görülür ve ölüm oranı yüksektir. Kızamık virüsü ısı ve ışıkta hemen ölür, insan vücudu dışında uzun süre canlı kalamaz. İnsandan başka canlıda hastalık yapamaz. Sadece insandan insana bulaşır. Kızamık virüsü: Reservoir ( kaynak ) İnsandır. Nezaman görülür: Kış sonu ilkbahar aylarında görülür. Nasıl bulaşır: Solunum yoluyla havadan bulaşır. Kime bulaşır: Bütün insanlara bulaşabilir yaş cins ayrımı yapmaz. Bulaşması: Döküntüler başlamadan 4 gün önce ve döküntüler solduktan 4 gün sonraya kadar bulaşıcıdır. Bağışıklık: 1- Aşı ile 2- hastalığı geçirerek bağışıklık kazanılır. Kızamık kimlerde görülür? Kızamık tüm yaş gurubunda görülebilir, Çocuklar özellikle aşısız çocuklar kızamık tehlikesi altındadır, Öğrenciler Uluslar arası seyahat edenler Sağlık çalışanları kızamık için risk altındadır. Ne zaman kızamıktan şüphelenelim? 3 günden uzun süren generalize döküntü varsa, 38,3 derecenin üstünde ateş varsa ve aşağıdakilerden en az birtanesi Öksürük yada burun akıntısı yada konjoktivit den en az birtanesi var ise kızamıkdan şüphelenmek gerekir. Kızamık virüsü nasıl bulaşır? • Virüs solunum yoluyla havadan bulaşır. • Boğazda çoğalarak lenf bezlerine yerleşir. • Bulaştıktan 2 – 3 gün sonra tüm vicuda yayılır. • Bulaştıktan 5 – 6 gün sonra tüm dokulara yerleşir ve döküntü, ateş başlar. Kızamık belirtileri nelerdir? Kuluçka dönemi 10 – 12 gündür. Hastalık üşüme, tireme ile ateşin 38,3 dereceye çıkması ile başlar, hastada grip şikayetleri vardır, daha sonra döküntü başlar. Kızamıkta genellikle aşağıdakilerden biri vardır: Konjoktivit (gözlerde kızarıklık), Burun akıntısı, Öksürük. Kızamık döküntüsünün özelliği nedir? Döküntü şikayetler başladıktan 2-4 gün sonra başlar ve 14 gün sürer. Kızamık döküntüsü yüz ve boyundan (kulak arkası) başlayarak kollara bacaklara doğru yayılır. Kırmızı, ciltten hafif kabarık ve basmakla solan döküntülerdir. Avuç içi, ayak tabanı ve ağız içinde de döküntü görülmesi önemlidir. Küçük döküntüler daha sonra birleşerek büyür. Döküntüler başladığı yerden başlayarak solar, esmerleşir, pullanır ve kaybolur. Kızamık tehlikeli bir hastalık mıdır? Evet kızamık tehlikelşi bir hastalıktır. Kızamık sonrası hastalarda aşağıdaki komplikasyonlar ortaya çıkabilir: İshal % 8 Orta kulak iltihabı %7 Zatürre %6 Beyin iltihabı %0,1 Hastaneye yatış %18 Ölüm %0,2 Kızamık komplikasyonu 5 yaş altı ve 20 yaş üstünde artar. Kızamık teşhisi nasıl konur? Kızamık teşhisi Boğaz örneği, kan veya idrardan virüs tespiti. Kanda kızamık antikorlarının tespiti. Boğaz, idrar ve örneklerde PCR ile virüs tespiti ile konur. Günümüzde kızamık vakaları nasıl ? Salgınlar görülmüyor. Nadir tek tek vakalar görülüyor. Vakalar genellikle erişkin. Vakalar genellikle yurt dışı ve aşılamanın şüpheli olduğu ülkelerle ilgili. Ülkemizde 2011 Ocak ayında 2 erikin vaka görülmüştür. Atipik kızamık ne demek? Çok hafif seyirli, veya Çok ağır seyirli veya Şok tablosuyla seyreden kızamık veya Kanamalar ile seyreden kızamık tabloları atipik kızamık diye adlandırılır. Kızamık aşısı: Canlı atenüe virüs aşısıdır. % 95 etkilidir. Hayat boyu koruma sağlar. 2 doz yapılır. Kızamık Kızamıkcık Kabakulak ile birlikte yapılır. ( karma aşı = MMR aşısı ) 12 ay üstü ve aşılanmamış erişkinlere yapılır. İlk doz genellikle 18. ayda 2. doz 4- 6 yaş arasında yapılır. Kızamık aşısının yan etkisi var mı? Kızamık aşısı en güvenilir aşılardan birisidir. Çok az yan etkisi vardır: Ateş 5%-15% Döküntü 5% Eklem şikayetleri 25% Thrombocytopenia <1/30,000 doz da bir Parotit nadir Sağırlık nadir Ansefalit <1/1,000,000 doz da bir. Kızamık aşısı kimlere yapılmaz: Kızamık aşısı canlı aşıdır bu nedenle hamilelere ve immün sistemi bozuk olanlara yapılmaz: İlk dozda kızamık aşısına karşı ağır alerjik reaksiyon olmuş ise. Hamilelik varsa. İlaca veya hastalığa bağlı bağışıklık bozukluğu varsa. Akut hastalık hali varsa kızamık aşısı yapılmaz. Kızamık nasıl tedavi edilir? • Kızamığın tedavisi yoktur. • Birçok kızamık vakası yatak istirahatı ve destek tedavisi ile düzelir. o Destek tedavisinde ateş düşürücü ilaçlar, öksürük kesici ve bronş açıcı ilaçlar ile vitamin A takviyesi yapılır. Kızamığa yapılır? bağlı yan etkilerin tedavisi nasıl Hastalığın düzelme döneminde tekrar ateşin çıkması yada ateşin 4. günden itibaren halen yüksek devam etmesi, Kuru öksüsüğün yerine balgam çıkartan dolu öksürük başlaması ve iltihabi balgam, Kulak ağrısı, başağrısı başlaması komplikasyon işaretidir. İmmun sistemi bozuk hastalarda komplikasyon riski de fazladır. Akciğer tutulumu: zatüre, bronşit, Orta kulak iltihabı, Sinüzit, Beyin tutulumu : ansefalit, Kızamık hastalığının komplikasyonlarıdır. Kızamık komplikasyonlarının tedavisinde antibiyotik gerekebilir. Yukarıdaki şikayetlerin varlığında hastanın doktora götürülmesi gerekir. Kızamık aşı ile önlenebilen bir hastalıktır. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ 2. National Foundation for Infectious Disease http://www.nfid.org/ 3. Caring for Kids http://www.caringforkids.cps.ca/ 4. Public Health Agency of Canada http://www.phac-aspc.gc.ca/ 5. Bellini WJ, Rota JS, Lowe LE, et al. Subacute sclerosing panencephalitis: more cases of this fatal disease are prevented by measles immunization than was previously recognized. J Infect Dis . 2005 Nov 15;192(10):1686-93. 6. Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . 17th ed. New York, NY: Simon and Schuster, Inc; 2000. 7. Glickman-Simon R. Measles vaccine. EBSCO Health Library website. : http://www.ebscohost.com/thisTopic.php?marketID=15topicID=81 . Updated February 2008. July 22, 2008. 8. Kassianos G. Vaccination for tomorrow: the need to improve immunisation rates. J Fam Health Care . 2010;20(1):13-6. 9. Peter G, Gardner P. Standards for immunization practice for vaccines in children and adults. Infect Dis Clin North Am . 2001;15:9-19. 10. Red Book: 2003 Report of the Committee on Infectious Diseases . 26th ed. Washington, DC: American Academy of Pediatrics; 2003. GONORE Belsoğukluğu; Gonore yada halk arasındaki adıyla bel soğukluğu cinsel yolla bulaşan mikrobik bir enfeksiyon hastalığıdır. Etkeni Neisseria gonorrhoeae adında bir bakteridir. Genital bölge, anüs, idrar yolları, ağız, boğaz ve gözlerde hastalık yapar. Sık görülür kolay bulaşır. Dünyada giderek yayılmaktadır. Cinsel yolla bulaşır dış ortamda uzun süre yaşamaz, havludan, havuzdan, vb. bulaşmaz. Temas ile bulaşır, anneden çocuğuna bulaşır. Hastaların birçoğunda şikayetler hafif seyrettiğinden hastaneye başvurmazlar ancak hastalığı bulaştırmaya devam ederler. Bel soğukluğu kimlerde görülür? Gonore her yaşta görülebilir. Cinsel aktif olan her insanda olabilir. Korunmasız cinsel temas, birden fazla cinsel partner, diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkları olanlarda daha fazla görülür. Bel soğukluğu nasıl bulaşır ? Gonore: penis, vajina, ağız, anüs’e dokunmakla insandan insana geçer. Sperm gerekmez. Cinsel temasla, öpüşmeyle, dokunmayla bulaşır. Doğum sırasında anneden bebeğe bulaşabilir. Gonore tekrarlayabilir. Tedaviden sonra gonore taşıyan kişi ile temas edilirse tekrar bulaşır. Bel soğukluğunun belirtileri nelerdir? Gonore tehlikeli bir hastalıktır. Bazı erkeklerde hemen hiç şikayet olmaz, bu insanlar hastalığı taşırlar. Hastalık kapıldıktan 2- 5 gün sonra şikayetler başlar; Erkeklerde en sık görülen şikayetler: İdrarda yanma, Penisten beyaz, sarı yada yeşil akıntı, Nadiren testislerde şişlik kızarıklık ağrı olur. Kadınlarda gonore şikayetleri çok hafiftir, birçok kadın hasta olduğunu bile fark etmez. Şikayetler sistit vajinit şikayetleri ile karışır, hastaların çoğu bu şikayetleri önemsemez. Kadınlarda en sık görülen şikayetler : İdrarda yanma, Vajinal akıntı, Adet arası kanamaları dır. Gonore bu hafif şikayetlere rağmen çok ciddi hasarlar verir. Boğazda yerleşir ise boğaz ağrısı, yutma güçlüğü yapar. Rektumda yerleşir ise rektal akıntı makatta kaşıntı yapar. Gonore tehlikeli bir hastalık mıdır? Tedavi edilmemiş gonore hem erkek hem kadınlarda ciddi kalıcı hasara, hastalıklara neden olur. Tedavi edimemiş gonore kadınlarda : Kısırlığa, Dış gebeliğe, Pelvis de iltihabi hastalığa ( PID) neden olur, ciddi pelvis ağrılarına ve ateşe yol açar, apse ve kronik pelvis ağrılarına neden olabilir. Tedavi edilmemiş gonore erkeklerde: Testis iltihaplarına, Prostat iltihaplarına, Kısırlığa neden olur. Gonore kan yoluyla tüm vücuda yayılırsa ölümcül olabilir. Gonore kadınlarda kısırlığın en sık sebeplerinden birisidir. Hamilelerde gonore : Hamilelerde gonore erken doğum ve düşük doğum tartısına yol açabilir. Gonore doğum sırasında bebeğe bulaşırsa: Bebekte göz iltihaplarına, eklem iltihaplarına yada çok ciddi sepsise neden olabilir. Hamilelik sırasında rutin kültürler ile gonore taraması yapılmalı varsa tedavi edilmelidir. Bel soğukluğu nasıl teşhis edilir? Gonore teşhisi kültür ile konur. Erkeklerde akıntı, ürethra kültürü. Kadınlarda cervix, ürethra ve vajen kültürleri, her iki cinste boğaz, rektum kültürleri ile teşhis konur. Gonore hızlı testleri kültür kadar hassas değildir. Bel soğukluğu nasıl tedavi edilir? Gonore tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Günümüzde antibiyotiklere direnç kazanmış ve tedavisi zor gonore vakaları görülmeye başlanmıştır. Gonore hastalarının çoğunda diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve klamidya da görülmektedir. Bu hastalıkların tedavisi birlikte yapılmalıdır. Gonore tespit edilen hastalarda diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar da araştırılmalıdır. Tedavide dikkat edilmesi gereken hususlar: İlaçların dozunda ve zamanında alınması, Tedavi süresine dikkat edilmesi, iyileşince tedavinin erken kesilmemesi, Tedaviden cevap alınamaz ise aynı doktora durumun bildirilmesi, Tedavi gonoreyi öldürür ancak yaptığı hasarı düzeltmez. Gonore testis, over hasarı ve kısırlık yaptıysa bu tedaviyle iyileşmez. Tedavi tekrar gonore kapmanıza engel olamaz, tedavi bittikten sonra gonore taşıyan biri ile temas ederseniz tekrar hastalık kaparsınız, Tedavide eşlerin birlikte ve aynı zamanda tedavi olmaları, tedavi süresince cinsel temastan kaçınmaları gerekir, Kondom kullanmak gonore riskini azaltır, Size gonore teşhisi kondu ise cinsel ilişkiniz olan herkese durumu bildirmeniz gerekir. Genital bölgede herhangi bir akıntı, yanma, idrarda yanma, kızarıklık, şişlik, döküntü cinsel yolla bulaşan hastalık habercisidir ve mutlaka doktor kontrolü gerekir. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR 2010;59(no. RR-12). 2. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Disease Surveillance, 2009. Atlanta, GA: U.S. Department of Health and Human Services, November 2010. 3. Hook EW III and Handsfield HH. Gonococcal infections in the adult. In: K. Holmes, P. Sparling, P. Markh et al (eds). Sexually Transmitted Diseases, 3rd Edition. New York: McGrawHill, 1999, 451-466 HİV ve AİDS HİV virüsü; AİDS hastalığı; Human İmmunodeficiency Virüs; Acquired İmmunodeficiency Syndrome; Edinsel İmmün Yetmezlik Sendromu. HİV virüsünün neden olduğu bulaşıcı hastalıktır. İmmün sistemi (bağışıklığı) bozar. İmmün sistem mikroplarla, tümörlerle savaşmamızı sağlayan sistemdir, bozulursa vücut mikroplarla savaşamaz. HİV virüsü immün sistemin anahtar hücresi olan T lenfositlerinin içinde yerleşir ( CD4 T Lenfositleri). HİV virüsü bu hücreleri öldürmeye başlar bu 2 ila 10 yıl kadar sürebilir. T Lenfositleri ölünce immün sistem mikropları, tümörleri tanıyamaz ve savaşamaz, sürekli iltihabi hastalıklar ve tümörler ortaya çıkmaya başlar, bu duruma AİDS hastalığı (Edinsel İmmün Yetmezlik Sendromu) denir. AİDS; HİV enfeksiyonu nun son dönemidir, immün sistemin tamamen çöktüğünü vücudun mikroplarla savaşamadığını gösterir. Normal insanlarda hastalık yapmayan mikroplar sürekli hastalığa neden olmaya başlar. HİV virüsü nasıl bulaşır? HİV virüsü hasta insanların kan ve vücut sıvılarıyla temas ile bulaşır. Kan, semen, vajinal salgı, anne sütüyle temas ile bulaşır. • Cinsel temas, • Manikür pedikür, • Dövme, • Vücut deldirme, • Kirli aletler ile yapılan cerrahi müdahaleler, • Kirli iğneler, • Diş müdahaleleri vb. ile ve • Anneden bebeğe, ana karnında, doğumda veya anne sütü ile bulaşır. HİV bulaşma riskini yükselten sebepler: • Çok eşli cinsel yaşam, • Korunmasız cinsel yaşam, • HİV pozitif yada yüksek riskli insanlar ile cinsel ilişkiye girmek, • Damardan ilaç bağımlılığı, • Kan ve vücut sıvıları ile sürekli temas gerektiren işte çalışmak ( laboratuar, kan merkezi, klinik, cerrahi ), • HİV pozitif bir anneden doğmak, • Kontrol edilmemiş; kan, doku, organ veya artifisyel inseminasyon yaptırmak, • HİV pozitifliğinin yoğun olduğu bölgede yaşamak HİV pozitifliği için risk faktörleridir. HİV enfeksiyonunda şikayetler: 1- Akut HİV enfeksiyonu: HİV virüsü bulaştıktan sonra ilk bir iki ay içinde olur. HİV virüsü bulaştıktan sonra ilk bir – iki ay içinde hafif şikayetler olur ve bu şikayetler bir- iki haftada düzelir buna akut HİV enfeksiyonu denir, en sık görülen şikayetler: Kilo kaybı, Kuru öksürük, Boğaz ağrısı, Ateş, Gece terlemesi, Halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma, Lenf bezlerinde şişme, Dil, ağız boğazda pamukçuklar, beyaz noktalar, Baş ağrısı, Işıktan rahatsız olma, Döküntü, Depresyon, Huzursuzluk, Hafıza şikayetler olur, bozuklukları ve nörolojik bu şikayetler hafiftir ve uzun sürmeden kendi kendine düzelir. Hasta grip geçirdiğini sanır. 2- İyilik dönemi: Daha sonra HİV virüsü uzun yıllar hiçbir şikayete neden olmaz. Şikayet olması için T Lenfositlerin belli bir sayının altına düşmesi gerekir, bu zaman alır. HİV virüsünün T Lenfositleri öldürmesi aylar – yıllar sürebilir. Bu süre içinde çoğu insan hasta olduğunun bile farkında değildir, çünkü hastanın hiçbir şikayeti yoktur, ancak hastalığı bulaştırmaya devam eder. 3- AİDS hastalığı: T Lenfositleri sınır değerin altına inmeye başlayınca hastada şikayetler görülmeye başlar. Akut HİV enfeksiyonunu takiben Aylar – yıllar sonra şikayetler görülmeye başlar, şikayetlerin ortaya çıkışı 1-3 yılı bulur. En sık görülen şikayetler: Tüm vücutta lenf bezlerinde şişme, Ağız ve tırnaklarda mantar hastalıkları, Sık tekrarlayan vajinit, Siğillerin çıkması, Önceden geçirilmiş hastalıkların alevlenmesi; zona, Herpes, egzema, psöriazis vb. Gece terlemeleri, Kilo kaybı, Kronik ishal dir. HİV enfeksiyonu nun AİDS hastalığına dönmesi bazen 10 yılı bulur. İleri dönemlerde fırsatçı enfeksiyonlar, tümörler ve komplikasyonlar görülmeye başlanır. En sık görülenler: Ağızda pamukçuk ( kandida enfeksiyonu ) Zatürre ( özellikle normal insanda zatürre yapmayan P. Carini zatürresi), Beyin ve akciğerlerde mantar enfeksiyonları, Toksoplazma enfeksiyonu, Tüberküloz, Viral beyin enfeksiyonları, Koposi sarkomu ( birçeşit tümördür) , Lenfoma, Cervikal kanser, Viral göz hastalıkları, Ciddi barsak hastalıkları ( salmonella, şigella vb.) Kilo kaybı, Deri döküntüleri, İlaçlara karşı tahammülsüzlük, Depresyon ve demans gibi nöro-psikolojik rahatsızlıklar görülür. HİV ve AİDS laboratuar testleri: HİV enfeksiyonunun teşhis HİV testleri ile konur. Bu testler hızlı sonuç veren testlerdir. 1- ELİSA testi bu amaçla yapılan ve kabul görmüş standart testtir. o ELİZA HİV 1+2 VİRÜS testi şüpheli temastan en erken 14 gün sonra pozitif olmaya başlar, o Şüpheli temastan 3 ay sonra yapılan ELİZA testi % 95 oranında doğru sonuç verir, o Şüpheli temastan 6 ay sonra yapılan ELİZA testi % 99 oranında doğru sonuç verir. o ELİZA pozitifliği her zaman HİV pozitifliği anlamına gelmez, o ELİZA pozitif ise western blot testi ile bu sonucu doğrulamak gerekir. 2- WESTERN BLOT testi: ELİZA testi ni doğrulamak amacıyla kullanılır. HİV enfeksiyonunda tedavi: İlaçlar ile HİV pozitif kişilerde AİDS hastalığının ortaya çıkışı geciktirilmekte ve durdurulabilmektedir. HİV pozitif hastaların hayat kalitelerini ve sürelerini normale getiren ilaçlar ve tedavi protokolleri mevcuttur. HİV pozitiflik ne kadar erken yakalanır ise tedavi o kadar başarılı olmaktadır. HİV virüsünden korunma: HİV virüsü sosyal ilişki ile bulaşmaz. Sosyal anlamda öpüşme, el sıkışma, kucaklaşma ile bulaşmaz. HİV den korunmak için Korunmasız cinsel temastan kaçınmak, Çok partnerli olmamak, Riskli cinsel temas sırasında kondom kullanmak, Kesici delici alet ( şırınga, manikür pedikür seti, jilet, traş bıçağı vb. ) paylaşmamak, Temizliğinden şüphe duyduğunuz alet ve cihazlar ile diş ve cerrahi müdahale yaptırmamak, Temiz olmayan aletler ile dövme, body piercing ve kulak deldirme yaptırmamak en önemli korunma önlemleridir. Referanslar: 1- American Foundation for AIDS Research http://www.amfar.org/ 2- Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ 3- AIDS Committee of Toronto http://www.actoronto.org/ 4- Canadian AIDS Society http://www.cdnaids.ca/ 5- Adult male circumcision significantly reduces risk of acquiring HIV [press release]. National Institutes of Health website. http://www3.niaid.nih.gov/news/newsreleases/2006/AMC12_06.htm . 6- AIDS Info. Guidelines for the use of antiretroviral agents in HIV-1-infected adults and adolescents. AIDS Info website. http://aidsinfo.nih.gov/contentfiles/AdultandAdolescentGL.pdf . 7- Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . New York, NY: Simon and Schuster, Inc.; 2000. 8- Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR. 2010;59(No. RR-12):1-110. 9- HIV/AIDS A-Z index. Centers for Disease Control and Prevention website.http://www.cdc.gov/hiv/az.htm . 10- National Center for HIV/AIDS, Viral Hepatitis, STD, and TB Prevention. Centers for Disease Control and Prevention website. http://www.cdc.gov/nchstp/od/nchstp.html . 11- Rey D, Krebs M, Partisani M, Hess G, et al. Virologic response of zidovudine, lamivudine, and tenofovir disoproxil fumarate combination in antiretroviral-naive HIV-1-infected patients. J Acquir İmmüne Defic Syndr . 2006;43: 530-534. 12- Ross LL, Parkin N, Gerondelis P, et al. Differential impact of thymidine analogue mutations on emtricitabine and lamivudine susceptibility. J Acquir İmmüne Defic Syndr . 2006;43(5):567-570. 13- 3/8/2007 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Auvert B, Taljaard D, Lagard E, Sobngwi-Tambekou J, Sitta R, Puren A. Randomized, controlled intervention trial of male circumcision for reduction of HIV infection risk: the ANRS 1265 Trial. PLoS Med. 2005;2(11):e298. Epub Oct 25, 2005. 14- Bailey RC, Moses S, Parker CB, et al. Male circumcision for HIV prevention in young men in Kisumu, Kenya: a randomised controlled trial. Lancet. 2007 Feb 24;369(9562):643-656. Gray RH, Kigozi G, Serwadda D, et al. Male circumcision for HIV prevention in men in Rakai, Uganda: a randomised trial. Lancet. 2007 Feb 24;369(9562):657-666. 15- 2/21/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Mallal S, Phillips E, Carosi G, et al. HLA-B5701 screening for hypersensitivity to abacavir. N Engl J Med. 2008;358:568-579. 16- 6/11/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Del Romero J, Castilla J, Hernando V, Rodríguez C, García S. Combined antiretroviral treatment and heterosexual transmission of HIV-1: cross sectional and prospective cohort study. BMJ. 2010:c2205 GLOBULİN Globülin hem bazı maddelerin kanda taşınması ve hemde vücudun savunmasında yer alan kan proteinleridir ve 4 guruba ayrılır. Alfa 1 / Alfa 2 / Beta ve Gamma globulinler. Gamma globulinler savunma proteinleridir immunoglobulin olarak bilinirler ( IgG, IgM, IgA, IgE, IgD ). Elektroforezde saptanan normal protein oranları: Albumin: Totalin %52-68 Alfa 1 globulin: Totalin %2,4,4,4 Alfa 2 globulin: Totalin %6,1-10,1 Beta globulin: Totalin %8,5-14,5 Gamma globulin: Totalin %10-21 Globulinlerde artışa neden olan sebepler: Enfeksiyon hastalıkları, Kronik iltihabi hastalıklar, Bazı kemik iliği tümörleri, Romatizmal hastalıklar, Kanser metastazları, Böbrek hastalıkları, Karaciğer hastalıkları Globülin miktarına artışa neden olur.