TRİKOMONAS VAJİNİTİ Trikomonas vajinit yapan bir parazittir cinsel yolla bulaşır. Sık rastlanır. Trichomonas vaginalis adlı parazit ile meydana gelir. Hem kadın hem erkekte enfeksiyon yapar. Bulaştıktan 4 ila 20 gün sonra şikayetler başlar. Belirtiler: Kadında vajinit olur: Bol köpüklü yeşil – sarı akıntı Cinsel temas sırasında ağrı, Kaşıntı, koku, İdrar yaparken yanma olur. Erkekte hemen hiç şikayet olmaz. Çok nadiren peniste hafif beyaz akıntı, kaşıntı ve idrarda yanma yapar. Trikomonas teşhisi nasıl konur? Hastalık vajinal örneğin incelemesi ve kültürü ile teşhis edilir. Erkekte üretral akıntıdan alınan örneğin incelenmesi ile teşhis edilir. Trikomonas tedavisi: Trikomonas enfeksiyonu cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur, bu nedenle her iki eşinde aynı zamanda tedavi edilmesi gerekir. Erkeklerde şikayet olmasa da her cinsel temasta hastalığı bulaştırır. Trikomonas tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Tek doz tedavi yeterlidir. Trikomonas komplikasyonları: Trikomonas vajiniti tedavi edilmez ise birçok komplikasyona neden olur. • Vajinit olan hasta cinsel yolla bulaşan hastalıkları çok kolay kapar. Hepatit, HİV, Herpes, gonore ve diğer enfeksiyonlar daha kolay kapılır. • Tedavi edilmemiş trikomonas enfeksiyonu gebelerde erken doğuma ve düşük doğum tartısına neden olur. • Pelvik inflamatuar hastalığa, dış gebeliklere ve kısırlığa neden olabilir. Trikomonas dan korunma: Trikomonas tedavisinde eşlerin aynı zamanda tedavi edilmesi önemlidir. Trikomonas vajiniti tekrarlar. Tedavi süresince cinsel temastan kaçınmak gerekir. Kondom kullanımı trikomonas bulaşmasını engeller. Referanslar: 1- Centers for Disease Control and Prevention. Sexually transmitted diseases treatment guidelines 2006. MMWR 2006: 55 (No. RR-11) 2- Krieger JN and Alderete JF. Trichomonas vaginalis and trichomoniasis. In: K. Holmes, P. Markh, P. Sparling et al (eds). Sexually Transmitted Diseases, 3rd Edition. New York: McGraw-Hill, 1999, 587-604. 3- Weinstock H, Berman S, Cates W. Sexually transmitted disease among American youth: Incidence and prevalence estimates, 2000. Perspectives on Sexual and Reproductive Health 2004; 36: 6-10 SİFİLİS Frengi; Lues; Sifilis cinsel yolla bulaşan bulaşıcı mikrobik enfeksiyon hastalığıdır. Tedavi edilmez ise beyin, sinir, göz ve iç organlarda ciddi hasarlar yaparak ölüme neden olur. Sifilis Treponema pallidum bakterisi ile meydana gelir. Hastalık sifilis yaraları ile direk temas sonucu bulaşır. En sık bulaşma yolu: Hasta kişi ile cinsel temas, Gebelerde anneden bebeğe geçiş ( konjenital Sifilis ), Kan teması ile bulaşır. Sifilis kimlerde görülür? Sifilis korunmasız cinsel temasta bulunan herkes de ve her yaşta görülebilir en sık: Hasta kişiler il cinsel temasta bulunanlarda, Birden fazla cinsel partneri olanlarda, Korunmasız cinsel ilişkide bulunanlarda, Sifilis lezyonlarına dokunan kişilerde, Başka cinsel yolla bulaşan hastalığı olan kişilerde daha sık görülür. Sifilis belirtileri nelerdir? Sifilis 4 devrede seyreder: 1- Primer Sifilis, 2- Sekonder Sifilis, 3- Latent Sifilis, 4- Tersiyer sifilis. Primer Sifilis ( birinci dönem ) : Hastalık kapıldıktan sonra genellikle genital bölgede tek veya birden çok lezyon ortaya çıkar. Yaralar hastalık bulaştıktan 10 ila 90 gün içinde ortaya çıkar. Hastalık nerden bulaştıysa yara da orda çıkar. Genellikle cinsel temasla bulaştığından genital bölgede çıkar, ancak rektal bölgede, anüste, dilde, ağızda, dudakta, vücudun her yerinde görülebilir. İlk çıkan bu yaraya şankr denir, ağrısız, sert, deriden kabarıktır, zamanla ülserleşir, ortası çukurlaşır, akıntılı hal alır. Bu ilk lezyon 1 ila 5 hafta içinde kendi kendine iyileşir. Ülser kaybolur. Hasta bu dönemde tedavi edilmez ise hastalık 2. Döneme ilerler. Sekonder Sifilis (ikinci dönem ): Primer Sifilisden aylar sonra ortaya çıkar. Vücutta pembe- kırmızı döküntüler görülür, kaşıntı yoktur, döküntüler birden fazla bölgede görülür, 2–6 hafta sürer. İsilik tarzında, Ciltte küçük lekeler tarzında, Kasık bölgesi ve genital bölgede siğiller şeklinde, Ağızda üzeri beyaz plaklar şeklinde, Bozuk para büyüklüğünde batık plaklar şeklinde, Avuç içi ve ayak tabanında hafif kabarık döküntüler şeklinde olabilir. Bu döküntülerin hepsinde bakteri vardır ve hastalık bulaşabilir. Boğaz ağrısı olur, Lenf bezleri şişer, Baş ağrısı, Gripal şikayetler, Ateş, Yorgunluk, halsizlik, Genel vücut ağrıları, Tüm vücutta şişmiş lenf bezleri görülür. Hasta bu dönemde tedavi edilmez ise hatalık üçüncü döneme girer. Latent Sifilis ( sessiz dönem ): Bu dönemde hastalık ilerlemeye devam eder ancak hiçbir şikayete neden olmaz. Bu dönem birkaç yıl sürebilir. Bu dönemde Sifilis testleri pozitiftir. Bu dönem de kendi içinde ikiye ayrılır: a- Erken latent dönem: ilk iki dönemden sonraki bir yılı kapsar ve hastanın hastalığı en çok bulaştırdığı dönemdir. b- Geç latent dönem: bu dönemde hastalar hastalığı çok bulaştıramazlar, ancak hamile kadınlarda hastalık bebeğe bulaşabilir. Bu dönemde yakalanıp tedavi edilemeyen hastalarda hastalık 4. Ve son döneme girer. Tersiyer Sifilis ( son dönem ): Bu dönemde hastalık ilerlemeye devam eder. İlk enfeksiyondan aylar yıllar sonra ortaya çıkar. Günümüzde gelişmiş ülkelerde nadir görülmektedir. Bu dönemde sifilis iç organlara zarar verir en sık: Beyin ve sinir hastalıkları, Göz, Kalp ve damar hastalıkları, Karaciğer, Kemik ve eklem hastalıklarına yol açar. Sifilisin neden olduğu iç organ hasarları ölüme neden olacak kadar ciddi ve ilerleyicidir. Bu dönemde en sık görülen şikayetler: Cilt, kemik ve iç organlarda ortaya çıkan şişlikler ( gumma), Kalp ve damar problemleri, Körlük, Beyin hasarı, nöron hasarı sonucu; Güçsüzlük, Yürüme zorluğu, Dengesizlik, Hafıza güçlüğü, Hezeyanlar, Deliryum, İdrar kaçırma gibi şikayetler görülür. Konjenital Sifilis ( doğumsal sifilis) : Ana karnında bebeğe mikrop bulaşması sonucu ortaya çıkan tablodur. Sifilis mikrobu anne karnında bebeğe çok zarar verir. Günümüzde doğum öncesi yapılan testler sayesinde bu hastalık erken dönemde yakalanmakta ve tedavi edilmektedir. Yakalanamaz ise konjenital Sifilis tablosu ortaya çıkar, Sifilis doğmamış bebekte: Sağırlık, Diş problemleri, Burun problemlerine neden olur. Sifilis teşhisi nasıl konur? Sifilis kan testleri ile kolayca teşhis edilir. Lezyonlar ve fizik muayene teşhiste yardımcıdır. Teşhis için: Kan testleri: VDRL, RPR, TPHA-İ FTA-ABS Lezyonlardan alınan örneklerin incelenmesi teşhis koydurur. Sifilis tedavisi: Penisilin halen sifilis tedavisinde kullanılan temel ilaçtır. Penisiline dirençli Sifilis vakaları henüz daha bildirilmemiştir. Penisilin bakteriyi öldürerek hastalığın ilerlemesini kesin olarak durdurur. Sifilis öyküsü 1 yıldan az olan kişilere 1 doz depo penisilin, Sifilis öyküsü 1 yıldan uzun ise 2- 3 doz depo penisilin, Kongenital Sifilis de bebeğe 10 gün kristalize penisilin tedavisi yeterlidir. Penisiline alerjik kişilerde Doksisiklin, Ceftriakson, Tetrasiklin, Azitromisin tedavi amacıyla verilebilir. Sifilis teşhis edilen kişilerin tedavileri tamamlanana dek cinsel temastan kaçınmaları gerekir. Tüm cinsel partnerlerinin testten geçirilmesi gerekir. Sifilis den korunma: Sifilis en sık cinsel temas ile bulaşır. Hastalığın büyük kısmında hastanın görünür hiçbir lezyonu yoktur ve hastalığı bulaştırır. Bu nedenle kimin hasta olduğunu anlamak güçtür. Korunmasız, cinsel temasta bulunmamak, Şüpheli cinsel temastan kaçınmak, Çok eşli olmamak, Şüpheli durumda kondom kullanmak, Şüpheli her durumda doktora başvurmak gerekir. Referanslar: 1. American Social Health Association http://www.ashastd.org/ 2. Centers for Disease Control and Prevention, National Prevention Information Network http://www.cdc.gov/ 3. Canadian Health Network http://www.canadian-health-network.ca/ 4. Sex Information and Education Council of Canada http://www.sieccan.org/ 5. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR 2010;59(No. RR-12):1-110. 6. Ferri. Ferris Clinical Advisor: Instant Diagnosis and Treatment . 8th ed. Mosby, An Imprint of Elsevier; 2006 KLAMİDYA Chlamidya; Klamidya cinsel yolla bulaşan bakteriyel bir enfeksiyon hastalığıdır. Erkeklerde ve kadınlarda kısırlığın en büyük sebeplerindendir. Hastalık: Cinsel temasla bulaşır, ayrıca doğdum kanalından geçerken anneden bebeğe bulaşabilir. Klamidya sinsi bir enfeksiyon hastalığıdır. Birçok hastada ağrı ve akıntıya pek neden olmadığından hasta doktora gitmez. Özellikle kadınlarda üreme organlarına zarar vererek kısırlığa yol açar. Teşhis etmek zordur. Antibiyotikler ile tedavi edilir Erken tanısı ve tedavisi önemlidir. Klamidya nedir ? Klamidya bir bakteridir insandan insana cinsel yolla bulaşır. Özellikle kadınlarda kısırlığın en başta gelen sebeplerinden biridir. Klamidiya Belirtileri nelerdir? Klamidya sinsi hastalık yapar. Hastalığı kapan kadınların dörtte üçünde ve erkeklerin yarısında hiç şikayet olmaz. Hastanın şikayetleri başladığında ise genellikle bakteri vücuda hasar vermiştir. Erkeklerde : klamidya bulaşan erkeklerin yarısında şikayet olmaz. En çok görülen şikayetler: Peniste akıntı, Penis ucunda yanma, İdrar yaparken yanma, Penis ucunda kaşıntı, Testislerde ağrı görülebilir. ve şişme şikayetleri Kadınlarda : kadınların ancak dörtte birinde şikayet olmaktadır. En çok görülen şikayetler: Vajinal akıntı, İdrar yaparken yanma, Hastalık uterus ve tüplere ilerler ise Alt karın ağrısı, Bulantı, Ateş, Adet arası kanamalar, Cinsel ilişki sırasında ağrı şikayetleri görülür. Klamidya nın kuluçka süresi ne kadardır ? Hastalık bulaştıktan başlayabilir . 1 ila 3 hafta sonra şikayetler Klamidya nasıl teşhis edilir? Hastalığın tespitinde iki laboratuvar testi kullanılmaktadır. Birincisinde klamidyanın yerleştiği bölgeden alınan ( penis ve cervix ) örneklerde bakteri araştırması yapılır. İkincisinde ise erkeklerde idrar örneğinden nükleik asidi araştırılır. Her iki test de doğru örnekleme yapıldığında büyük oranda doğru sonuçlar verir. Klamidya kimde görülür? Birden fazla seksuel partneri olmak , Korunmasız cinsel temasta bulunmak, Genç olmak ( Klamidya genç kızlarda ve genç kadınlarda daha fazla enfeksiyon yapar ) enfeksiyon riskini arttırır. Klamidya tedavisi nasıldır? Klamidya antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Enfeksiyonunun tedavisinde erken tanı önemlidir. Tedavide eşin de aynı zamanda antibiyotik alması gerekir yoksa yeniden bulaşır. Hastalık anatomik yapıyı bozarak kısırlığa neden olur. Klamidyanın neden olduğı kısırlık antibiyotik ile düzelmez. Klamidya tehlikeli bir hastalık mıdır? Tedavi edilmemiş yada teşhisi gecikmiş klamidya organlarına zarar verir, kısırlığa neden olur. üreme Erkeklerde : Üretrit, Epididimit, Epidididmo orşite (testis iltihabı) ve kısırlığa neden olabilir. Kadınlarda : Cervisite, Fallop tüplerinin iltihabına ve tıkanmasına, Pelvik iltihabi hastalığa ( PID ), Kronik pelvik ağrılara, Kısırlığa, Dış gebeliğe, Hamile kadında ise erken doğuma ve Doğumda bebeğe bulaşarak yenidoğanda enfeksiyonlara neden olur. Doğumda bebeğe bulaşırsa : Yenidoğanda göz iltihaplarına, Solunum yolları enfeksiyonlarına ve zatüreye neden olur. Klamidya yagınmıdır? Evet özellikle gençler arasında yaygın ve sık görülen bir hastalıktır. Hastalık sinsi seyrettiği için birçok insan hastalığı bilmeden bulaştırır. Klamidya genellikle üreme çağında kısırlık araştırması sırasında fark edilmektedir. Klamidyanın neden olduğu kısırlık antibiyotikler ile düzelmez. Hastalığın tespitinde düzenli doktor kontrolü ve şikayet olmasada vajinal kültürlerin rutin tekrarı çok önemlidir. Klamidya nasıl önlenir Genç kızlıktan itibaren düzenli doktor kontrolü ve düzenli vajen kültürü erken tanıda önemlidir. Vajinal akıntı, kaşıntı, idrarda yanma, ateş, bulantı, karın ağrısı, cinsel ilişki sırasında ağrı var ise mutlaka doktora gidilmelidir, Erkeklerde Peniste akıntı, Penis ucunda yanma, İdrar yaparken yanma, Penis ucunda kaşıntı, Testislerde ağrı ve şişme şikayetleri var ise mutlaka doktora gidilmelidir. Tedavide eşin de tedavi görmesi gerekir. Tedaviniz bitene dek kimseyle cinsel temasta bulunulmamalıdır. Tedavi için verilen ilaçların bitirilmesi gerekir. Klamidya erkeklerde ve kadınlarda kısırlığın en büyük sebeplerindendir ve erken teşhis kısırlıktan kurtarır. HEPATİT Hepatit; Sarılık; Kronik Hepatit; Bulaşıcı Hepatit; Hepatit karaciğerin iltihabi hastalığıdır. Birçok bakteri ve virüslerle oluşabilirse de en sık ve en tehlikeli olanları viral hepatit virüsleri denilen A, B, C, D ve E virüsleri ile olanlarıdır. Viral Hepatitler nelerdir? Viral hepatit, Hepatit A, B, C, D ve E virüslerinin neden olduğu, karaciğere ağır hasarlar verebilen bir enfeksiyon hastalığıdır. Kronikleşme tehlikeleri ve yaygınlıkları nedeni ile en önemlileri Hepatit B ve Hepatit C dir. Hepatit B ve C Ne Kadar Sık Görülür ? Dünyada 2 milyar kişinin Hepatit B virüsü ile enfekte olduğu, 350 milyondan daha fazla kişide ise hastalığın kronikleştiği tahmin edilmektedir. Türkiyede 3-4 milyon kişinin Hepatit B ile enfekte olduğu sanılmaktadır. Tüm dünyada yaklaşık 180 milyon kişinin Hepatit C virüsü ile enfekte olduğu, siroz ve kanser riski ile karşı karşıya kalan 130 milyon kişide de hastalığın kronikleştiği tahmin edilmektedir. Her yıl 3-4 milyon yeni kişi HCV ile enfekte olurken, %70inde hastalık kronikleşmektedir. Türkiyede yaklaşık 600 bin kişinin hepatit C virüsü ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Kronik Hepatit Tedavi Edilmezse Ne Olur ? Kronik Hepatitler ölümcül olabilen ağır karaciğer yetersizliğine, karaciğer sirozuna ve karaciğer kanserine dönüşme riski taşır. Bu yüzden kronik hastalığın tedavisi ve doktor kontrolü büyük önem taşımaktadır.Hepatit tehlikeli sonuçlara yol açabilen önemli bir hastalıktır. GONORE Belsoğukluğu; Gonore yada halk arasındaki adıyla bel soğukluğu cinsel yolla bulaşan mikrobik bir enfeksiyon hastalığıdır. Etkeni Neisseria gonorrhoeae adında bir bakteridir. Genital bölge, anüs, idrar yolları, ağız, boğaz ve gözlerde hastalık yapar. Sık görülür kolay bulaşır. Dünyada giderek yayılmaktadır. Cinsel yolla bulaşır dış ortamda uzun süre yaşamaz, havludan, havuzdan, vb. bulaşmaz. Temas ile bulaşır, anneden çocuğuna bulaşır. Hastaların birçoğunda şikayetler hafif seyrettiğinden hastaneye başvurmazlar ancak hastalığı bulaştırmaya devam ederler. Bel soğukluğu kimlerde görülür? Gonore her yaşta görülebilir. Cinsel aktif olan her insanda olabilir. Korunmasız cinsel temas, birden fazla cinsel partner, diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkları olanlarda daha fazla görülür. Bel soğukluğu nasıl bulaşır ? Gonore: penis, vajina, ağız, anüs’e dokunmakla insandan insana geçer. Sperm gerekmez. Cinsel temasla, öpüşmeyle, dokunmayla bulaşır. Doğum sırasında anneden bebeğe bulaşabilir. Gonore tekrarlayabilir. Tedaviden sonra gonore taşıyan kişi ile temas edilirse tekrar bulaşır. Bel soğukluğunun belirtileri nelerdir? Gonore tehlikeli bir hastalıktır. Bazı erkeklerde hemen hiç şikayet olmaz, bu insanlar hastalığı taşırlar. Hastalık kapıldıktan 2- 5 gün sonra şikayetler başlar; Erkeklerde en sık görülen şikayetler: İdrarda yanma, Penisten beyaz, sarı yada yeşil akıntı, Nadiren testislerde şişlik kızarıklık ağrı olur. Kadınlarda gonore şikayetleri çok hafiftir, birçok kadın hasta olduğunu bile fark etmez. Şikayetler sistit vajinit şikayetleri ile karışır, hastaların çoğu bu şikayetleri önemsemez. Kadınlarda en sık görülen şikayetler : İdrarda yanma, Vajinal akıntı, Adet arası kanamaları dır. Gonore bu hafif şikayetlere rağmen çok ciddi hasarlar verir. Boğazda yerleşir ise boğaz ağrısı, yutma güçlüğü yapar. Rektumda yerleşir ise rektal akıntı makatta kaşıntı yapar. Gonore tehlikeli bir hastalık mıdır? Tedavi edilmemiş gonore hem erkek hem kadınlarda ciddi kalıcı hasara, hastalıklara neden olur. Tedavi edimemiş gonore kadınlarda : Kısırlığa, Dış gebeliğe, Pelvis de iltihabi hastalığa ( PID) neden olur, ciddi pelvis ağrılarına ve ateşe yol açar, apse ve kronik pelvis ağrılarına neden olabilir. Tedavi edilmemiş gonore erkeklerde: Testis iltihaplarına, Prostat iltihaplarına, Kısırlığa neden olur. Gonore kan yoluyla tüm vücuda yayılırsa ölümcül olabilir. Gonore kadınlarda kısırlığın en sık sebeplerinden birisidir. Hamilelerde gonore : Hamilelerde gonore erken doğum ve düşük doğum tartısına yol açabilir. Gonore doğum sırasında bebeğe bulaşırsa: Bebekte göz iltihaplarına, eklem iltihaplarına yada çok ciddi sepsise neden olabilir. Hamilelik sırasında rutin kültürler ile gonore taraması yapılmalı varsa tedavi edilmelidir. Bel soğukluğu nasıl teşhis edilir? Gonore teşhisi kültür ile konur. Erkeklerde akıntı, ürethra kültürü. Kadınlarda cervix, ürethra ve vajen kültürleri, her iki cinste boğaz, rektum kültürleri ile teşhis konur. Gonore hızlı testleri kültür kadar hassas değildir. Bel soğukluğu nasıl tedavi edilir? Gonore tedavisinde antibiyotikler kullanılır. Günümüzde antibiyotiklere direnç kazanmış ve tedavisi zor gonore vakaları görülmeye başlanmıştır. Gonore hastalarının çoğunda diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve klamidya da görülmektedir. Bu hastalıkların tedavisi birlikte yapılmalıdır. Gonore tespit edilen hastalarda diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar da araştırılmalıdır. Tedavide dikkat edilmesi gereken hususlar: İlaçların dozunda ve zamanında alınması, Tedavi süresine dikkat edilmesi, iyileşince tedavinin erken kesilmemesi, Tedaviden cevap alınamaz ise aynı doktora durumun bildirilmesi, Tedavi gonoreyi öldürür ancak yaptığı hasarı düzeltmez. Gonore testis, over hasarı ve kısırlık yaptıysa bu tedaviyle iyileşmez. Tedavi tekrar gonore kapmanıza engel olamaz, tedavi bittikten sonra gonore taşıyan biri ile temas ederseniz tekrar hastalık kaparsınız, Tedavide eşlerin birlikte ve aynı zamanda tedavi olmaları, tedavi süresince cinsel temastan kaçınmaları gerekir, Kondom kullanmak gonore riskini azaltır, Size gonore teşhisi kondu ise cinsel ilişkiniz olan herkese durumu bildirmeniz gerekir. Genital bölgede herhangi bir akıntı, yanma, idrarda yanma, kızarıklık, şişlik, döküntü cinsel yolla bulaşan hastalık habercisidir ve mutlaka doktor kontrolü gerekir. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR 2010;59(no. RR-12). 2. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Disease Surveillance, 2009. Atlanta, GA: U.S. Department of Health and Human Services, November 2010. 3. Hook EW III and Handsfield HH. Gonococcal infections in the adult. In: K. Holmes, P. Sparling, P. Markh et al (eds). Sexually Transmitted Diseases, 3rd Edition. New York: McGrawHill, 1999, 451-466 GENİTAL HERPES Genital herpes cinsel yolla bulaşan viral bir hastalıktır. Sebebi Herpes simplex virüs tür. Genital bölgede içi sıvı dolu kesecikler ( uçuk ), ağrı ve kaşıntıya neden olur. İlk seferde iyileşmesi 3- 4 hafta sürer. Herpes virüs vücutta saklanır, sıklıkla alevlenir ve şikayetler tekrar eder, her seferinde süre ve şiddeti azalarak sürer. İyileşme dönemlerinde hasta bulaştırıcıdır. Gençlerde sık görülür, sıklığı giderek artmaktadır. Herpes simplex virüsün 2 tipi vardır: tip 1 daha çok dudak; tip 2 ise genital bölgede çıkar. Kadınlarda daha sık görülür. Cinsel yolla bulaşır, dış ortamda uzun süre canlı kalamaz. Görünür lezyon olmasa da taşıyıcılar hastalığı bulaştırabilirler. Herpes lezyonları kanamalı ve ülserli lezyonlardır, diğer cinsel yolla bulaşan hastalıkların kapılma şansını da arttırır. Genital herpes belirtileri nelerdir? Herpes hastalarının çoğu hasta olduklarının bile farkında değillerdir. Şikayetleri çok hafif olur, böcek ısırığı sanılır. Herpes bulaşan her hasta da şikayet ortaya çıkmaz, ancak bu insanlar hastalığı taşır ve bulaştırırlar. Şikayeti olan hastalarda ise özellikle ilk atak oldukça sıkıntılı geçer. Hastalık mikrobun kapılmasından 2 hafta sonra başlar ve iyileşmesi 3-4 hafta kadar sürer. Genital bölge ve anüs etrafında kızarıklık, İçi sıvı dolu kesecikler, Kaşıntı, Ağrı, sızlama, Lenf bezlerinde şişme, Halsizlik, Ateş, Grip benzeri şikayetler olur, Kesecikler patladıktan sonra o bölgede ülserler olur( aft gibi ), İlk atağı takiben bir yıl içinde 4 -5 atak daha geçirilir. Her atakta şikayetler ve süre biraz daha hafifler. Yıllar içinde atakların süresi ve şiddeti azalarak sürer. Genital herpes komplikasyonları: Genital herpes erişkinlerde ağrılı Genital lezyonlara yola açar, immün sistemi zayıf kişilerde şikayetler çok ağır ve şiddetli olabilir. İmmün sistemin zayıfladığı durumlarda beyin, beyin zarı iltihabına ( meningo-ansefalit ) yola açabilir. Genital herpes doğum kanalından bulaşırsa bebeklerde beyin iltihaplanmasına neden olabilir, bu çok ciddi ve ölümcül bir durumdur. Gebelik sırasında herpes atakları bu nedenle tehlikelidir. Özellikle gebelik sırasında herpes kapılması ve ilk atağın gebelik sırasında geçirilmesi bu riski daha da arttırır. Doğumda aktif Genital herpesi olan hastaların bu nedenle sezaryen ile doğum yapmaları bebeğin korunması açısından önemlidir. Hastalığın ve atakların şiddetinden bağımsız olarak herpes atakları sırasında hastada psikolojik stres, depresyon görülür. Genital Herpes nasıl teşhis edilir? Genital herpes şikayetleri kişiden kişiye çok farklı olabilmektedir, kimi insanda hiçbir şikayet olmazken kimi insanda şiddetli lezyonlar ortaya çıkmaktadır. Lezyonların varlığında hastalığı klinik olarak teşhis etmek kolaydır. Lezyondan alınan örnek laboratuarda incelenerek kolayca teşhis konur( HSV PCR ). Ancak lezyon olmayan veya ataklar arasında şikayeti olmayan insanlarda ancak kan testleri ile genital herpes varlığı gösterilebilir. Kan testleri ile herpes virüs antikorları ( HSV 1 ve HSV 2 ) gösterilir. Genital herpes nasıl tedavi edilir? Herpesi tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yoktur. Ancak antiviral ilaçlarla hastalığı, süresini, şiddetini azaltmak ve atak sayısını azaltmak mümkündür. Ayrıca uzun süreli süpressyon tedavileri cinsel partnere bulaşma şansını azaltır. Genital herpesten nasıl korunulur? Kondom kullanımı genital herpes bulaşma şansını azaltır. Görünür lezyon varlığı bulaşma şansını çok arttırır ancak birçok hasta görünürde lezyon olmasa da hastalığı bulaştırır. Çok eşlilik, cinsel yolla bulaşan bir hastalığı olmak Genital herpes kapma şansını arttırır. Referanslar: 1. Centers for Disease Control and Prevention. Genital herpes—CDC fact sheet. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/std/herpes/stdfact-herpes.htm . Updated March 3, 2010. Accessed July 29, 2010. 2. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR. 2010;59(No. RR-12):1-110. 3. Engelberg R, Carrell D, Krantz E, Corey L, Wald A. Natural history of genital herpes simplex virus type 1 infection. Sex Transm Dis. 2003;30(2):174-177. 4. Frequently asked questions about genital herpes. The National Women’s Health Information Center website. Available at: http://www.4woman.gov/faq/stdherpe.pdf . Accessed July 18, 2005. 5. Genital herpes fact sheet. Centers for Disease Control and Prevention (CDC) website. Available at: http://www.cdc.gov/std/Herpes/STDFact-Herpes.htm July 18, 2005. . Accessed 6. Genital herpes: the facts. International Herpes Alliance website. Available at: http://www.herpesalliance.org/resources_03.htm . Accessed July 18, 2005. 7. Health matters fact sheet: genital herpes. National Institute of Allergy and Infectious Diseases website. Available at: http://www.niaid.nih.gov/factsheets/stdherp.htm, Accessed July 18, 2005. 8. Herpes: get the facts. American Social Health Association website. Available at: http://www.ashastd.org/hrc/educate.html . Accessed July 18, 2005. 9. Mindel A, Marks C. Psychological symptoms associated with genital herpes virus infections: epidemiology and approaches to management. CNS Drugs . 2005;19(4):303-312 EPİDİDİMİT Epididimo İltihabı; Orşit; Epididymo-orchitis; Testis Testiste yer alan epididim bölgesinin iltihabıdır. Epididim testislerin üzerinde tüp şeklinde uzantıdır ve sperm hücrelerinin saklanmasını ve transportunu sağlayan kısımdır. Akut epididimit ani gelişen ağrılı iltihap halidir. Üç aydan uzun sürerse kronik epididimit denir. Epididimit neden olur? Epididim iltihaplarının en enfeksiyonlardır, özellikle: büyük sebebi bakteriyel İdrar Yolu Enfeksiyonları, Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar Gonore, Sifiliz Chlamidya, Mycoplazma, Üreoplazma, Kabakulak ( Mumps), Üretrit, Prostatit, Tüberküloz en sık rastlanan epididimit sebepleridir. Enfeksiyonlar dışında en sık görülen epididimit sebepleri ise: Travmalar, Genital anormallikler, Amiodaron ilaç kullanımı (kalp ritim bozukluklarında kullanılan bir ilaçtır), Kemoterapi ilaçları, O bölgeye uygulanan radyoterapi; Mesane tümörü, Brakiterapi vb. Epididimit in en sık rastlanan sebepleridir. Epididimit kimlerde olur? Aşağıdaki durumlar kişide epididim iltihabı gelişme şansını arttırır: 15 – 30 yaş arası yada 60 yaş üstü olmak, Gençlerde cinsel yolla bulaşan hastalıklar yaşlılarda ise idrar yolu iltihapları en sık sebeptir, Genito üriner bölge iltihapları; Ürethrit, Mesane ( sistit), Böbrek ( piyelonefrit), Prostat ( prostatit), Testis ( orşit) iltihaplarının olması epididimit riskini arttırır, Ürethra darlığı, İdrar kateteri olması, Prostat büyüklüğü olması, Mesanenin tam boşalamaması, Genital bölgeye yeni yapılmış cerrahi girişimler ( prostat, mesane, üretra operasyonları), Doğumsal genital anormaliler, Korunmasız cinsel temas, İmmün sistemin zayıf olması, Epididimit çocuklarda hatta bebeklerde bile görülebilir. Beraberinde idrar yolu iltihabı olmadan ortaya çıkabilir. Epididimit belirtileri nelerdir? Epididimit şikayetleri genellikle bir gün içinde başlar. En sık görülen şikayetler: Testislerde ağrı, Testislerde ani şişme ve kızarıklık, Testiste sertlik, kitle, ağrı, kızarıklık, Diğer testiste hassasiyet, Kasık ağrısı, Ateş, üşüme, titreme, Üretra da inflamasyon, Cinsel temas sırasında ve boşalma sırasında ağrı, İdrar yaparken yanma ve ağrı hissi, Dışkılama sırasında testis ağrısı, Alt karın ağrısı, Peniste akıntı, Epididimit teşhisi nasıl konur? Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları teşhise yardımcı olur. Laboratuar incelemeleri teşhisi destekler. Epididimit düşünülen hastalardan aşağıdaki testler istenir: İdrar tahlili: idrarda iltihabi reaksiyon olup olmaması, idrarda lökosit ve bakteri bulunması teşhisi destekler, İdrar kültürü, Penis akıntısı var ise kültürü, Tam kan sayımı, Sedimantasyon, CRP (iltihabi reaksiyon varlığını gösterir), Ultrason ( daralma, tıkanma, mesanede idrar birikimi, doğumsal anormallikleri gösterir) testis ultrasonu epididimin durumunu gösterir. Epididimit tedavisi: Tedavide amaç epididimde ki enfeksiyon ve inflamasyon un durdurulmasıdır. Yatak istirahatı: testislerin hareketini önleyerek iyileşmeyi hızlandırır. Şişlik inmeye başlayana kadar yatak istirahatı gerekir, Antibiyotik: bakteriyel kökenli epididimitlerin tedavisinde antibiyotik gerekir. Epididimitlerin çoğu bakteriyel enfeksiyonlara bağlıdır. Bakteriyel olanların çoğu da cinsel yolla bulaşan hastalıklara bağlıdır. Bunların içinde ise en sık görülen Chlamidya enfeksiyonlarıdır. Eğer chlamidya enfeksiyonuna bağlı bir epididimit ise partnerin de tedavi olması gerekir. Ağrı kesici ilaçlar: hem ağrı kesici hem de anti inflamatuar özelliğinden dolayı ibuprofen tercih edilir, şişlik ve ağrının azalmasını sağlar, Testis elevasyonu: bu amaçla kullanılan supposituarlar testislerin yukarıda durmasını, aşağıya sarkarak ağrı yapmasını engellerler. Atletik supposituarların birkaç hafta kullanılması gerekir. Cerrahi girişim: ciddi ve tekrarlayan kronik epididimit vakalarında gerekebilir. cerrahi olarak epididimin çıkarılması Cinsel partner de tedavi olmadan ve tedavi tamamen bitmeden cinsel ilişkiye girmemek gerekir. Epididimit den korunma: Epididimitten korunma yollarından en önemlisi cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmaktır. Mesanede idrar tutmamak, sık idrara gitmek, düzenli prostat kontrolünden geçmek, düzenli check up yaptırmak epididimit ten korunmanın en iyi yoludur. Referanslar: 1. National Kidney Foundation http://www.kidney.org/ 2. UrologyHealth.org http://www.urologyhealth.org/ 3. Canadian Health Network http://www.canadian-health-network.ca/ 4. The Kidney Foundation of Canada http://www.kidney.ab.ca/ 5. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR 2010;59(No. RR-12):1-110. 6. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually transmitted diseases treatment guidelines 2006: epididymitis. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/std/treatment/2006/epididymitis.htm . Updated April 12, 2007. Accessed July 15, 2010. 7. Centers for Disease Control and Prevention. Sexually transmitted diseases treatment guide: 2006. MMWR. 2006;55. Centers for Disease Control and Prevention website. Available at: http://www.cdc.gov/std/treatment/2006/rr5511.pdf Accessed February 5, 2008. . 8. Hori S, Sengupta A, Shukla CJ, Ingall E, McLoughlin J. Long-term outcome of epididymectomy for the management of chronic epididymal pain. J Urol . 2009 Oct;182(4):1407-1412. 9. The Merck Manual Diagnosis & Therapy . 17th ed. Rahway, NJ: Merck & Co; 1999. 10. Santillanes G, Gausche-Hill M, Lewis RJ. Are antibiotics necessary for pediatric epididymitis? Pediatr Emerg Care . 2011 Feb HİV ve AİDS HİV virüsü; AİDS hastalığı; Human İmmunodeficiency Virüs; Acquired İmmunodeficiency Syndrome; Edinsel İmmün Yetmezlik Sendromu. HİV virüsünün neden olduğu bulaşıcı hastalıktır. İmmün sistemi (bağışıklığı) bozar. İmmün sistem mikroplarla, tümörlerle savaşmamızı sağlayan sistemdir, bozulursa vücut mikroplarla savaşamaz. HİV virüsü immün sistemin anahtar hücresi olan T lenfositlerinin içinde yerleşir ( CD4 T Lenfositleri). HİV virüsü bu hücreleri öldürmeye başlar bu 2 ila 10 yıl kadar sürebilir. T Lenfositleri ölünce immün sistem mikropları, tümörleri tanıyamaz ve savaşamaz, sürekli iltihabi hastalıklar ve tümörler ortaya çıkmaya başlar, bu duruma AİDS hastalığı (Edinsel İmmün Yetmezlik Sendromu) denir. AİDS; HİV enfeksiyonu nun son dönemidir, immün sistemin tamamen çöktüğünü vücudun mikroplarla savaşamadığını gösterir. Normal insanlarda hastalık yapmayan mikroplar sürekli hastalığa neden olmaya başlar. HİV virüsü nasıl bulaşır? HİV virüsü hasta insanların kan ve vücut sıvılarıyla temas ile bulaşır. Kan, semen, vajinal salgı, anne sütüyle temas ile bulaşır. • Cinsel temas, • Manikür pedikür, • Dövme, • Vücut deldirme, • Kirli aletler ile yapılan cerrahi müdahaleler, • Kirli iğneler, • Diş müdahaleleri vb. ile ve • Anneden bebeğe, ana karnında, doğumda veya anne sütü ile bulaşır. HİV bulaşma riskini yükselten sebepler: • Çok eşli cinsel yaşam, • Korunmasız cinsel yaşam, • HİV pozitif yada yüksek riskli insanlar ile cinsel ilişkiye girmek, • Damardan ilaç bağımlılığı, • Kan ve vücut sıvıları ile sürekli temas gerektiren işte çalışmak ( laboratuar, kan merkezi, klinik, cerrahi ), • HİV pozitif bir anneden doğmak, • Kontrol edilmemiş; kan, doku, organ veya artifisyel inseminasyon yaptırmak, • HİV pozitifliğinin yoğun olduğu bölgede yaşamak HİV pozitifliği için risk faktörleridir. HİV enfeksiyonunda şikayetler: 1- Akut HİV enfeksiyonu: HİV virüsü bulaştıktan sonra ilk bir iki ay içinde olur. HİV virüsü bulaştıktan sonra ilk bir – iki ay içinde hafif şikayetler olur ve bu şikayetler bir- iki haftada düzelir buna akut HİV enfeksiyonu denir, en sık görülen şikayetler: Kilo kaybı, Kuru öksürük, Boğaz ağrısı, Ateş, Gece terlemesi, Halsizlik, yorgunluk, çabuk yorulma, Lenf bezlerinde şişme, Dil, ağız boğazda pamukçuklar, beyaz noktalar, Baş ağrısı, Işıktan rahatsız olma, Döküntü, Depresyon, Huzursuzluk, Hafıza bozuklukları ve nörolojik şikayetler olur, bu şikayetler hafiftir ve uzun sürmeden kendi kendine düzelir. Hasta grip geçirdiğini sanır. 2- İyilik dönemi: Daha sonra HİV virüsü uzun yıllar hiçbir şikayete neden olmaz. Şikayet olması için T Lenfositlerin belli bir sayının altına düşmesi gerekir, bu zaman alır. HİV virüsünün T Lenfositleri öldürmesi aylar – yıllar sürebilir. Bu süre içinde çoğu insan hasta olduğunun bile farkında değildir, çünkü hastanın hiçbir şikayeti yoktur, ancak hastalığı bulaştırmaya devam eder. 3- AİDS hastalığı: T Lenfositleri sınır değerin altına inmeye başlayınca hastada şikayetler görülmeye başlar. Akut HİV enfeksiyonunu takiben Aylar – yıllar sonra şikayetler görülmeye başlar, şikayetlerin ortaya çıkışı 1-3 yılı bulur. En sık görülen şikayetler: Tüm vücutta lenf bezlerinde şişme, Ağız ve tırnaklarda mantar hastalıkları, Sık tekrarlayan vajinit, Siğillerin çıkması, Önceden geçirilmiş hastalıkların alevlenmesi; zona, Herpes, egzema, psöriazis vb. Gece terlemeleri, Kilo kaybı, Kronik ishal dir. HİV enfeksiyonu nun AİDS hastalığına dönmesi bazen 10 yılı bulur. İleri dönemlerde fırsatçı enfeksiyonlar, tümörler ve komplikasyonlar görülmeye başlanır. En sık görülenler: Ağızda pamukçuk ( kandida enfeksiyonu ) Zatürre ( özellikle normal insanda zatürre yapmayan P. Carini zatürresi), Beyin ve akciğerlerde mantar enfeksiyonları, Toksoplazma enfeksiyonu, Tüberküloz, Viral beyin enfeksiyonları, Koposi sarkomu ( birçeşit tümördür) , Lenfoma, Cervikal kanser, Viral göz hastalıkları, Ciddi barsak hastalıkları ( salmonella, şigella vb.) Kilo kaybı, Deri döküntüleri, İlaçlara karşı tahammülsüzlük, Depresyon ve demans gibi nöro-psikolojik rahatsızlıklar görülür. HİV ve AİDS laboratuar testleri: HİV enfeksiyonunun teşhis HİV testleri ile konur. Bu testler hızlı sonuç veren testlerdir. 1- ELİSA testi bu amaçla yapılan ve kabul görmüş standart testtir. o ELİZA HİV 1+2 VİRÜS testi şüpheli temastan en erken 14 gün sonra pozitif olmaya başlar, o Şüpheli temastan 3 ay sonra yapılan ELİZA testi % 95 oranında doğru sonuç verir, o Şüpheli temastan 6 ay sonra yapılan ELİZA testi % 99 oranında doğru sonuç verir. o ELİZA pozitifliği her zaman HİV pozitifliği anlamına gelmez, o ELİZA pozitif ise western blot testi ile bu sonucu doğrulamak gerekir. 2- WESTERN BLOT testi: ELİZA testi ni doğrulamak amacıyla kullanılır. HİV enfeksiyonunda tedavi: İlaçlar ile HİV pozitif kişilerde AİDS hastalığının ortaya çıkışı geciktirilmekte ve durdurulabilmektedir. HİV pozitif hastaların hayat kalitelerini ve sürelerini normale getiren ilaçlar ve tedavi protokolleri mevcuttur. HİV pozitiflik ne kadar erken yakalanır ise tedavi o kadar başarılı olmaktadır. HİV virüsünden korunma: HİV virüsü sosyal ilişki ile bulaşmaz. Sosyal anlamda öpüşme, el sıkışma, kucaklaşma ile bulaşmaz. HİV den korunmak için Korunmasız cinsel temastan kaçınmak, Çok partnerli olmamak, Riskli cinsel temas sırasında kondom kullanmak, Kesici delici alet ( şırınga, manikür pedikür seti, jilet, traş bıçağı vb. ) paylaşmamak, Temizliğinden şüphe duyduğunuz alet ve cihazlar ile diş ve cerrahi müdahale yaptırmamak, Temiz olmayan aletler ile dövme, body piercing ve kulak deldirme yaptırmamak en önemli korunma önlemleridir. Referanslar: 1- American Foundation for AIDS Research http://www.amfar.org/ 2- Centers for Disease Control and Prevention http://www.cdc.gov/ 3- AIDS Committee of Toronto http://www.actoronto.org/ 4- Canadian AIDS Society http://www.cdnaids.ca/ 5- Adult male circumcision significantly reduces risk of acquiring HIV [press release]. National Institutes of Health website. http://www3.niaid.nih.gov/news/newsreleases/2006/AMC12_06.htm . 6- AIDS Info. Guidelines for the use of antiretroviral agents in HIV-1-infected adults and adolescents. AIDS Info website. http://aidsinfo.nih.gov/contentfiles/AdultandAdolescentGL.pdf . 7- Berkow R. The Merck Manual of Medical Information . New York, NY: Simon and Schuster, Inc.; 2000. 8- Centers for Disease Control and Prevention. Sexually Transmitted Diseases Treatment Guidelines, 2010. MMWR. 2010;59(No. RR-12):1-110. 9- HIV/AIDS A-Z index. Centers for Disease Control and Prevention website.http://www.cdc.gov/hiv/az.htm . 10- National Center for HIV/AIDS, Viral Hepatitis, STD, and TB Prevention. Centers for Disease Control and Prevention website. http://www.cdc.gov/nchstp/od/nchstp.html . 11- Rey D, Krebs M, Partisani M, Hess G, et al. Virologic response of zidovudine, lamivudine, and tenofovir disoproxil fumarate combination in antiretroviral-naive HIV-1-infected patients. J Acquir İmmüne Defic Syndr . 2006;43: 530-534. 12- Ross LL, Parkin N, Gerondelis P, et al. Differential impact of thymidine analogue mutations on emtricitabine and lamivudine susceptibility. J Acquir İmmüne Defic Syndr . 2006;43(5):567-570. 13- 3/8/2007 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Auvert B, Taljaard D, Lagard E, Sobngwi-Tambekou J, Sitta R, Puren A. Randomized, controlled intervention trial of male circumcision for reduction of HIV infection risk: the ANRS 1265 Trial. PLoS Med. 2005;2(11):e298. Epub Oct 25, 2005. 14- Bailey RC, Moses S, Parker CB, et al. Male circumcision for HIV prevention in young men in Kisumu, Kenya: a randomised controlled trial. Lancet. 2007 Feb 24;369(9562):643-656. Gray RH, Kigozi G, Serwadda D, et al. Male circumcision for HIV prevention in men in Rakai, Uganda: a randomised trial. Lancet. 2007 Feb 24;369(9562):657-666. 15- 2/21/2008 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Mallal S, Phillips E, Carosi G, et al. HLA-B5701 screening for hypersensitivity to abacavir. N Engl J Med. 2008;358:568-579. 16- 6/11/2010 DynaMeds Systematic Literature Surveillance DynaMeds Systematic Literature Surveillance : Del Romero J, Castilla J, Hernando V, Rodríguez C, García S. Combined antiretroviral treatment and heterosexual transmission of HIV-1: cross sectional and prospective cohort study. BMJ. 2010:c2205