Sorularlarisale.com Bediüzzaman, Hz. İsa (as)’ın ahir zamanda tekrar gelişini izah ederken, İsevilik dininin tasaffi edeceğini ve İslam’la omuz omuza vereceğini ve hatta ancak bu şekilde küfrü mutlaka karşı konulabileceğini ifade etmektedir. Nasıl anlamalıyız? Alimlerin yorumları Bediüzzaman’ın yorumunu desteklemekte ve doğru olduğuna şahitlik etmektedir. Hz. İsa (as) gelecek, Hz. Mehdi’ye uyacak, İslam şeraitiyle amel edecektir. Hz. İsa (as)’ın tek başına Kur’an’a iman etmesi hiçbir şey ifade etmediği ortadadır. Kendisi zaten hayatta iken Hz. Muhammed (asv)’i İncil’de müjdelediğine göre, ona inanmış ve Kur’an’ı kabul etmiştir. Zaten bir peygamberden başka bir şey beklenebilir mi? Hadislerde haçı kırması, domuzu öldürmesinden maksat, Hristiyanların kendisinden sonra yaptığı yanlışları düzelteceği anlamına gelir. Hadiste bu konu, belli birkaç meşhur simgenin ortadan kaldıracağını belirtilerek anlatılmıştır. Yoksa Hz. İsa (as)’ın, Hristiyanları İslam’ın hakikatleriyle omuz omuza getirmeden sadece maddî simgeler olarak haçı kırmasının ne manası olabilir ki? Allah’ın yarattığı hayvanlardan biri olan domuzlara düşmanlık etmesinin ne manası olabilir ki? İstese de tek başına ne bütün haçlara ulaşabilir, ne de domuzlara... Bu gerçeğin anlatılması için Bediüzzaman’ın şu bedii ifadesinden daha güzel bir ifade olabilir mi? "Ahir zamanda Hazret-i İsâ Aleyhisselâm gelecek, Şeriat-ı Muhammediye (A.S.M.) ile amel edecek" meâlindeki hadîsin sırrı şudur ki: Ahir zamanda felsefe-i tabiiyenin verdiği cereyan-ı küfrîye ve inkâr-ı Ulûhiyete karşı İsevîlik dîni tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip İslâmiyete inkılâb edeceği bir sırada, nasıl ki İsevîlik şahs-ı manevîsi, vahy-i semavî kılınciyle o müthiş dinsizliğin şahs-ı mânevîsini öldürür: öyle de; Hazret-i İsâ Aleyhisselâm, İsevîlik şahsı mânevîsini temsil ederek, dinsizliğin şahs-ı mânevîsini temsil eden Deccalı öldürür.. yâni inkâr-ı Ulûhiyet fikrini öldürecek...”(1) “Ahir zamanda.. İsevîlik dîni tasaffi ederek ve hurafattan tecerrüd edip page 1 / 2 İslâmiyete inkılâb edeceği bir sırada...” ifadesinden daha saf daha arı, daha duru bir açıklama olabilir mi? (1) bk. Mektubat, Birinci Mektup. page 2 / 2 Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)