OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi’ne İlişkin Son Gelişmeler OECD, 2010 yılında güncellenen OECD Transfer Fiyatlandırması Rehberi’nin “Gayri Maddi Varlıklar” başlıklı 6. Bölümü’nün gözden geçirilmesine ilişkin değerlendirmelerini içeren bir taslak Tartışma Metnini kamuoyunun görüşlerini almak üzere 6 Haziran 2012 tarihinde yayımlamıştır. Tartışma Metninde önem arz eden noktalar aşağıdaki gibi özetlenebilir. Gayri Maddi Varlıkların Tanımlanması Gayri maddi varlıkların nasıl tanımlanması gerektiği, bir gayri maddi varlığın ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı konusu transfer fiyatlandırmasına ilişkin tartışmalarda uzun süredir çözüme kavuşturulamamış bir sorundur. Bu bağlamda OECD transfer fiyatlandırması analizleri yapılırken, gayri maddi varlıkların muhasebesel veya yasal tanımlar ya da genel vergi konuları açısından değerlendirilmesi yerine, bağımsız üçüncü tarafların karşılaştırılabilir durumlarda nasıl davrandıklarına bakılması gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca, gayri maddi varlıklar arasında “ticari–pazarlama amaçlı” ya da “rutin–rutin olmayan” gibi ayrımlara gidilmemesi, gayri maddi varlıkların “ticari faaliyetlerde kullanılmak üzere sahip olunan ya da kontrol edilenler” olarak ele alınması gerektiği belirtilmiştir. En önemli noktalardan bir tanesi de, gayri maddi varlıklar ile pazar koşullarının ya da diğer durumların (örneğin, yerel pazarın özellikleri, net gelir seviyesi, pazarın büyüklüğü ve rekabet seviyesi, grup sinerjisi) birbirinden ayrı olarak değerlendirilmesidir. Gayri Maddi Varlıkların Mülkiyeti ve Getirinin Paylaştırılması Tartışma Metninde, tüm gayri maddi varlıkların değerli olmadığı ve her koşulda bir ödeme yapılmasını ya da bir gelir atfedilmesini gerektirmediği de açıklanmaya çalışılmıştır. Ayrıca, bir gayri maddi varlığın ortaya çıkarılması için maliyetlere katlansa dahi, söz konusu gayri maddi varlığın geliştirilmesi, muhafaza edilmesi ve korunmasına ilişkin önemli fonksiyon ve riskleri üstlenmeyen tarafların bu gayri maddi varlığın mülkiyetine sahip olmaması ve bundan elde edilecek getiriden pay almaması gerektiği de vurgulanmıştır. Gayri Maddi Varlıkların Kullanımı ve Transferini İçeren İşlemlerin Tanımlanması İlişkili kişiler arasındaki gayri maddi hak işlemleri, gayri maddi hakkın kullanılması ve transferine göre iki ayrı kategoride incelenmiştir. Birinci kategoride, ilişkili kişiler arasındaki bir mal ya da hizmet satışında taraflardan birinin ya da her iki tarafın da söz konusu işlemle ilintili gayri maddi hakkı kullandığı ancak herhangi bir gayri maddi hak transferinin gerçekleşmediği durumlar ele alınmıştır. İkinci kategoride ise, kontrol altındaki işlemin bir parçası olarak gayri maddi varlığın transfer edilmesi durumu incelenmiştir. Bu çerçevede, transfer fiyatlandırması analizi açısından bir gayri maddi varlığın kontrol altındaki işlemden ayrıştırılabileceği ve ayrıştırılamayacağı durumlar tüketici ürünleri, ilaç ve IT sektörlerinden örnekler verilerek değerlendirilmiştir. İşlemlerin Fiyatlandırılması Tartışma Metninde, OECD Rehberi’nin “Karşılaştırılabilirlik” başlıklı 3. Bölümü’nde anlatılan 9 adımlık karşılaştırılabilirlik analizi sürecinin önemine vurgu yapılmıştır. Bu değerlendirmenin ardından transfer fiyatlandırması yöntemlerinin (kar bölüşüm yöntemi de dâhil olmak üzere) seçilmesi konusu ele alınmıştır. Bu çerçevede OECD, kârın rutin fonksiyonlara paylaştırılmasının ardından kalan kârın tamamının gayri maddi varlık sahibi şirkete doğrudan atfedilmesini öngören bir transfer fiyatlandırması yöntemine karşı ihtiyatlı bir yaklaşım göstermiştir. Ayrıca, finansal değerleme yöntemlerine değinilmiş ve bu yöntemlerde benimsenen bazı muhasebe ilkelerinin transfer fiyatlandırması prensipleri ile tutarlı olmayabileceği ve transfer fiyatlandırması analizleri açısından değerleme yöntemlerinin sağlam ve tutarlı varsayımlara (örneğin, amaç, finansal projeksiyonlar ve diğer endeksler) dayandırılması gerektiğine vurgu yapılmıştır. Bu bağlamda, değerleme yöntemlerinden indirgenmiş nakit akımı yöntemine odaklanılmış ve söz konusu yöntemde kullanılan finansal projeksiyonlar ile indirgeme oranına ilişkin değerlendirme ve çekincelere yer verilmiştir. Ayrıca değerleme analizlerinde, gayri maddi hakların çoğu kez belirli bir ömrünün olduğunun dikkate alınması gerektiğine değinilmiştir. Bazı gayri maddi varlıkların sınırsız ömre sahip olabileceği ancak bunun söz konusu gayri maddi haklardan sonsuza kadar rutin olmayan getiriler elde edileceği anlamına gelmeyebileceği belirtilmiştir. PwC 1