ÖN SÖZ

advertisement
ÖN SÖZ
Feminizm, kadınlara eşit haklar verilmesini isteyen, kadınlar arasında dayanışma yaratarak erkek egemen politikaları ve kadın-erkek arasındaki iktidar ilişkisini değiştirmeyi hedefleyen bir siyasi akımdır. Cinsiyet ayrımcılığı sonunda ortaya çıkan durumlara birey, aile, grup ve toplum düzeyinde müdahale eden, konuya
ilişkin politikalar üreten feminist sosyal hizmet, giderek önem kazanmaktadır.
Kadınların yaşadığı adaletsizlikler, kişisel olmakla birlikte güç dengesizliğine dayanmaktadır. Feminist sosyal hizmet, kadınların yaşadığı bireysel sorunları, toplumu ilgilendiren konular olarak gündeme getirmektedir. Feminist sosyal
hizmet aile ortamında kadınlar, çocuklar ve erkekler arasında ilişkilerin eşitlikçiliğine dikkat çeker. Bu nedenle kadınların, hakları konusunda farkındalık kazanmaları ve kendilerine daha bilinçli olarak bakmaları sağlanarak aile içi şiddetin önlenmesi feminist sosyal hizmetin hedefleri arasında yer almaktadır. Burada
bireysel patolojilerden çok sosyopolitik sürecin ele alınması ve kadının güçlenmesi önem kazanmaktadır. Yani kadınların bireysel sorunlarının toplumsal bağlantılarını görmelerinde bilinç kazanmaları, aile ortamında toplumsal cinsiyet
rollerini sorgulamaları feminist sosyal hizmetin temelini oluşturmaktadır.
Engellilik, sosyal hizmetin temel alanlarından biridir. Engelli çocuğa sahip
kadınların çoğu aile çevrelerinden baskı, dışlanma, aşağılanma görmektedir.
Çocuklarının engelli olması sanki onların suçuymuş gibi algılanmakta, bu durum kadınların suçluluk duyguları yaşamasına neden olmaktadır. Çevreden
destek göremedikleri için giderek yalnızlaşmakta ve çoğu zaman çaresizlik yaşamaktadırlar. Desteğe ve güçlendirilmeye ihtiyaç duyan bu kadınların feminist
bir bakış açısı ile planlanan sosyal hizmet uygulamalarına ihtiyaçları vardır.
Engelli çocuğa sahip kadınlara ulaşmada feminist grup çalışmasının en iyi
yöntemlerden biri olduğu saptanmıştır. Feminist grup çalışması, bu kadınların
sorunlarını tamamen bireysel değil, toplumsal ve politik düzeyde ele almakta,
karşı karşıya kaldıkları ötekileştirilme duygularına karşı güçlenmelerini hedeflemektedir. Grup çalışmalarında kadınların güçlendirilmesi amacıyla, içinde
bulundukları duruma yönelik farkındalık kazanmaları, birbirleriyle iletişim kurarak sorunlarını ve çözüm yollarını paylaşmaları, birbirlerine destek olmaları
sağlanmaktadır.
v
Sosyal Hizmet’in mezzo düzey uygulamalarını gerçekleştirme yöntemi olan
grup çalışması, feminist bir yaklaşımla engelli çocuğa sahip kadınların içinde
bulundukları durumu sosyal, politik ve kültürel açılardan analiz etmelerini sağlayacak bir ortam yaratmaktadır.
Bu kitap, feminist sosyal hizmeti ve feminist grup çalışmasını kuramsal ve
uygulamalı olarak bütünleştirilmiş bir biçimde sunması bakımından çok önemlidir. Yazar, engelli çocuğa sahip olan kadınları nitel bir araştırma ile tanımlamış,
yaşadıkları sorunları kendi ifadeleri ile görünür kılmış, titizlikle gerçekleştirilen
feminist grup çalışması süreci ile kadınları güçlendirmeye yönelik müdahalelerde
bulunmuş ve bu müdahalenin etkililiğini değerlendirmiştir. Grup uygulamalarının
kayıtlarının tutulmuş olması, grup sürecinin oturumlar öncesinde ve oturumlar
arasında titizlikle planlanmış olması çalışmanın değerini arttırmaktadır. Kitabın
sonunda feminist grup çalışması ve karma yöntemli araştırmadan elde edilen sonuçlar kapsamında işe vuruk öneriler sunan bir müdahale modeli geliştirmiştir.
Her yönü ile Sosyal Hizmet literatürüne önemli bir katkı niteliğinde olan bu
kitabın gerek alanda çalışan profesyonellere, gerek akademisyenlere ve gerekse
öğrencilere çok önemli bir kaynak niteliği taşıdığını belirtmek isterim.
Gerek bölümümüzde iş arkadaşı olarak, gerekse feminist grup çalışması uygulamasını izleyerek yakından tanıdığım Melike Tekindal gerek kişiliği, gerekse bilimsel katkıları ile öğrencilere iyi bir model oluşturmakta, Sosyal Hizmet
disiplinine ve mesleğine önemli katkılar vermektedir. Kendisini bu önemli çalışması için kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
Prof. Dr. Işıl Bulut
vi
Download