Hikmet Temel Akarsu’nun Çocuk Kitaplarında Çevre Sorunu Environment Problem in Children’s Book of Hikmet Temel Akarsu Esat Can* ÖZ: Günümüz yazarlarından Hikmet Temel Akarsu, on dört roman, üç hikâye kitabı, on yedi oyun ve sekiz çocuk kitabı yazmıştır. Asıl mesleği mimarlık olan sanatçı, çocuklar için kaleme aldığı eserlerin yedisini “çevre” konusuna tahsis etmiştir. Ülkemizde çevre konusu ve çevre sorunları karşısında günden güne gelişen bir duyarlılık var ise de yazarın hassasiyetinin toplumunkinden daha ilerde ve daha kuvvetli olduğu anlaşılmaktadır. Hikmet Temel Akarsu, çocuklar için yazdığı sekiz kitabının yedisinde, isimlerinden konularına, fikirlerine ve ana fikirlerine kadar her öğesiyle, çocuk okuyuculara zamanımızın en önemli sorununun çevre kirliliği ve küresel ısınma olduğunu anlatma ve onları probleme karşı bilinçlendirme gayreti içinde görünür. Zira yazara göre bu sorun, bütün dünyayı tehdit etmektedir. Söz konusu kitapların dördü masal (Çevreci Peri 1, 2, 3, 4), biri hikâye (Güzelçamlı‟nın Kayıp Panteri), ikisi romandır. (Çevreci Dede 1, 2)Çevre kirliliği, tabiatın tahribatı, suların kirlenmesi ve azalması, bazı canlı türlerinin kaybolması, orman yangınları, plânsız sanayileşme, bozuk yapılaşma, kaçak avlanma vb. eserlerdeki temleri oluştururlar. Bildirimizde bu fikirler ve onların nasıl ele alınıp işlendiği üzerinde durulacaktır. Anahtar sözcükler: Hikmet Temel Akarsu, çevre kirliliği, iklim değişikliği, çevreci peri. ABSTRACT: One of the modern day authors, Hikmet Temel Akarsu wrote fourteen novels, three story books, seventeen plays and eight children‟s book. The real profession of the author is architect and he wrote seven of his children‟s book on “environment” issue. Despite the presence of gradually developing consciousness towards environment issue and environmental problems in our country, the sensitivity of the author is observed to be more sophisticated and powerful than society. In the seven of his eight books written for children, Hikmet Temel Akarsu tries to transfer to child readers with every element from titles to themes, ideas and main themes that the biggest problem of our age is environmental pollution and global warming. Since the author is of the opinion that this problem threatens the world. Four of the aforementioned books are fairy tales (Çevreci Peri 1, 2, 3, 4), one is story book (Güzelçamlı‟nın Kayıp Panteri) and two are novel (Çevreci Dede 1, 2). The works includes themes as environmental pollution, devastation of nature, water pollution and decrease, extinction of some species, forest fires, unplanned industrialization, unplanned urbanization, and poaching, etc. This proceeding examined those ideas and how they are dealt with. Keywords: Hikmet Temel Akarsu, environmental pollution, climate change, environmentalist fairy. 1. Giriş Jean Jacque Rousseau, daha, ünlü eseri Emil’i yazdığı 1762 yılında şehirleri beğenmediğini ve kahramanı Emil’i köyde ve tarla işleri yaparak yetiştirdiğini söylüyordu: “Şehirler insan nevinin girdabıdır. Birkaç nesil zarfında ırklar mahvolur veya tereddi ederler; onları yenileştirmek lâzımdır. Ve bu yeniliği yapan daima kırlardır. O halde çocuklarınızı, yani, bizzat kendilerini yenileşmeğe ve kırların ortasında, fazla kalabalık yerlerin sağlıksız havasıyla kaybettikleri canlılığı tekrar aramaya gönderin.” (Rousseau, 1945, s. 32) Yazar, çocuk için kitap seçimi ve ona kitap okutulması hususunda “Emil’im” dediği muhayyel öğrencisine bütün kitaplar içinde ilk okutacağı kitabın Robinson Crusoe olacağını belirtir. Ona göre, tabiat içinde ve yalnız başına yaşama mücadelesi veren bir insan, toplum içine döndükten sonra sosyal durum ve ilişkilerini daha tutarlı ve isabetli bir şekilde geliştirebilecektir. (Rousseau, age., s. 189) Günümüzde “yaşanabilen bir dünya” kavramı artık insanoğlunun gündeminde ilk sırayı almıştır. Çünkü daha çok kâr uğruna acımasızca tahrip edilen tabiat giderek tükenmektedir. 4 milyar 600 milyon yıl yaşındaki dünyamız, bu tahribat yüzünden, son elli yılda ciddi çevre sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Daha kötüsü ise söz konusu sorunların zaman içinde azalmak yerine artmış bulunmasıdır: “Sanayileşme ve hızlı nüfus artışı sonucu yaşam için gerekli olan üç temel unsurun; su, hava ve toprağın daha fazla kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Bu kullanımın sorumsuzca yapıldığı yerlerde çarpık şehirleşmeler, alt yapısız yatırımlar ve çevreyi kirleten endüstriyel * Yrd. Doç. Dr., Trakya Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Edirne-Türkiye, e-posta: esatcan@trakya.edu.tr kuruluşlar ortaya çıkarak çevre kirliliğinin önemli boyutlara ulaşmasına neden olmuşlardır. Ülkemizi ve dünyamızı tehdit eden belli başlı çevre sorunlarını şu şekilde sıralayabiliriz: - Karbondioksit gazının artışı nedeniyle ortaya çıkan iklim değişiklikleri, - Ozon tabakasının incelip delinmesi, - Orman ve tarım alanlarının azalması, - Deniz, göl ve nehirlerin kirlenmesi, - Büyük şehirlerde kışın yaşanan hava kirliliği, - Çöpler ve toksik atıklar, - Nükleer kirlenmeler, - Çölleşme.” (Kanık, 1991, s. 77) Çevre kirlenmesi artık küresel bir problemdir. Dolayısıyla üretilecek öngörü, teklif ve çözümlerin de küresel ölçekte olması, kaçınılmaz bir mecburiyet olarak ortaya çıkmaktadır. Pek tabii olarak bu noktada birinci adım, problemin toplumlar ve devletler tarafından fark edilmesidir. Konuya dair bilimsel yayınlar, gündelik gazete yazıları, açık oturumlar, çeşitli tv programları, sivil toplum kuruluşlarının çeşitli etkinlikleri bu cümleden sayılabilir. Fakat, günümüzde “yumuşak güç” diye nitelenen kültür ve sanattan faydalanarak çevre sorunlarına dikkat çekme ve duyarlılık yaratma yolu, şüphesiz bu etkinliklerin en önemlilerinden biridir. Edebiyat ve bu arada çocuk edebiyatı da yine bu kapsamda faydalı olma imkânı fazla olan kurumlardandır. Hikmet Temel Akarsu çocuk edebiyatı alanında yazdığı eserlerle çevre sorunlarına dikkat çeken yazarlarımızdan biridir. 1.1. Hikmet Temel Akarsu ve Çocuk Kitapları Asıl mesleği mimarlık olan Hikmet Temel Akarsu, on dört romanı, üç hikâye kitabı, on yedi oyunu ve sekiz çocuk kitabı ile tanınmış günümüz yazarlarındandır. Sanatçı, çocuklar için yazdığı sekiz kitabından yedisinde (Biri spor konusuna ayrılmıştır.)doğrudan doğruya çevre sorunları ve çevrenin önemi konusunu işler. Söz konusu eserlerin ikisi çocuk romanı, biri hikâye, dördü de masal kitaplarıdır. Bunların adları ve özetleri sırasıyla şöyledir: 1.1.1. Romanlar Çevreci Dede 1, Yaklaşan Tehlike 1 Çocukların tabiat sevgisini ve onu koruma bilincini anlatan bir romandır. On dört yaşındaki Tuna’nın kahraman anlatıcı olduğu romanda Türkiye’ye Almanya, İngiltere ve Amerika Birleşik Devletlerinden gelenlerle oluşan dokuz kişilik bir çocuk grubu, Kuşadası’ndaki Güzelçamlı köyünde hem de bütün dünyayı tehdit eden küresel ısınma problemlerine karşı çözüm ararlar. Çevreci Dede lâkaplı yaşlı kahramanın rehberliği ve yardımlarıyla, sonunda problemin, insanların bilinçsizliğinden kaynaklandığını tespit ederek bunu gidermek ve insanlığın konu üzerine dikkatini çekmek üzere milletler arası bir öğrenci değişim programı hazırlarlar. Bu program, bilinenlerin aksine, yaz tatillerinde uygulanacaktır. Çevreci Dede 2, Kış Oyunları 2 Doğa ve Rüya adlı çocukların ailesi, İstanbul’u bırakarak, Anadolu’nun uzak ve sakin bir şehrine, Gümüş Kent’e yerleşmişlerdir. Şehrin dışında taştan bir konakları, onun yanı başında da bir ahırları vardır. Ülke yöneticileri, dört yıl sonraki Dünya Liseler Arası Kış Oyunlarının Gümüş Kent’te yapılmasını kararlaştırmışlardır. Ne var ki, o zamana kadar pek çok ağaç kesilecek, pek çok beton dökülerek pek çok yol ve bina yapılacak, pek çok fosil yakıt yakılacak; bütün bunlardan sonra o gün geldiğinde ise büyük bir ihtimalle kar yağmayacaktır! Bunun üzerine çocuklar ve onların kayak öğretmenleri, Çevreci Dede’nin de rehberliği ile, haftanın üç günü “çevre”, iki günü kayak çalışması 1 2 Doğan Egmont Yayıncılık, 3.bs., İstanbul 2015, 152 s. Alıntılar bu baskıdan yapılmıştır. Doğan Egmont Yayıncılık, 1. bs., İstanbul 2014, 109 s. Alıntılar bu baskıdan yapılmıştır. plânlayıp uygulamaya geçerler ve çevre tahribatına ısrarla karşı çıkarlar. Lâkin çevre tahribatı da bir koldan ilerlemekte, sıkıntılar giderek büyümektedir. Millî Eğitim Bakanlığı’ndan okulun ve öğretmenlerin olaylardaki rolünü araştırmak ve incelemek üzere gönderilen iki müfettiş, şahidi oldukları ve bizzat yaşadıkları çevre olaylarından sonra, öğretmen ve öğrencilerin düşünce ve faaliyetlerinde haklı olduklarına hükmederler. Toplu balık ölümleri, aşırı yağış ve toprak kaymaları ve nihayet karın bir türlü yağmaması, henüz birinci yılın kaygı verici olaylarıdır. Oysa oyunlara daha üç yıl vardır. Sonunda okulun bütün öğretmenleri fikir ve davranış birliği içine girerler ve çevre yıkımını önlemede başarılı olurlar. Fakat kar hâlâ yağmamaktadır. Oyunların açılış günü akşamında nicedir beklenen kar yağmaya başlar. Kahramanlar iklim dengesini düzeltmeyi başarmışlardır. Kış Oyunlarında birkaç gümüş madalya ile yetinirler ama, çevreyi kurtarmış olmak onlar için başarıların en büyüğüdür. 1.1.2. Hikâyeler Güzelçamlı’nın Kayıp Panteri 3 Yazarın söz konusu kitabı dört hikâyeden oluşur: “Güzelçamlı’nın Kayıp Panteri”inde bir gece Güzelçamlı Millî Parkı’nda çıkan bir yangının, kayıp olduğu sanılan panterin de zaman zaman haykırışını duyup sevinerek, devlet kurumlarının yanı sıra çocukların, yöre halkının ve yabancı turistlerin ortak çaba ve fedakârlıklarıyla sabaha karşı söndürülmesi; “Kaplumbağa Plâjı”nda kahraman anlatıcı baba, eşi ve çocuklarının, Dalyan-İztuzu Plâjı’nda bir başka aileyi ziyarete gitmeleri, evin hanımının doğum yapması ile Karette Karetta kaplumbağa yavrularının denize yürümelerinin aynı geceye rastlaması, sonunda olayların arzu edilen şekilde sonuçlanması; “Karaca Mağarasının Esrarı”nda kahraman anlatıcı baba ve üç çocuğunun bir kır bekçisi ile beraber, Gümüşhane yöresindeki dağların Öküz Gölü mıntıkasında ve onun yakınındaki mağara ve yer altı nehrinde tilki avcılarıyla yaptıkları mücadele, sonunda onları yakalayarak adalete teslim etmeleri; “Portakal Çekirdekleri”nde kendisi Türkiye’de, fakat görevi dolayısıyla eşi ve çocukları yurt dışında bulunan kahraman anlatıcı babanın, Noel zamanı gelince çocuklarına hediye gönderme arzusu ve bu arzusunu Noel Baba’nın yardımıyla gerçekleştirmesi konuları işlenir. 1.1.3. Masallar Yazar tarafından Çevreci Peri Masalları diye isimlendirilen ve numaralandırılan dizi dört kitaptan oluşmaktadır: 1-Çevreci Peri, 2-İlham Perisi, 3-Uzaylı Peri, 4-Sultan Peri. Kitapların ilk üçünde beşer, sonuncusunda üç masal yer almaktadır. Çevreci Peri 4 Yazarın masal formunu daha fazla tutturmuş göründüğü bu birinci kitabın içindeki masallardan “Çevreci Peri”de periler okuluna yeni gelen bir perinin, çevreyi korumak yolundaki gayret ve fedakârlıklarıyla bundan dolayı kendisine Çevreci Peri” adının verilmesi; “Kara Peri”de her gün fabrika bacalarının ağzına kapanıp onların siyah islerini yutarak havanın temiz kalmasını sağlayan Kara Peri’nin gayret ve fedakârlığı ile çevresindeki diğer perilerin ona duyduğu saygı; “Mavi Peri”de aynı isimle anılan bir perinin, tavşanları, balıkları, kuşları acımasızca avlayan bir avcı ile mücadelesi ve sonunda onu yaptıklarından vazgeçirmesi; 3 4 Can Yayınları, 4. bs., İstanbul 2013, 150 s. Alıntılar bu baskıdan yapılmıştır. Çizmeli Kedi Yayınları, 1. bs., İstanbul 2010, 86 s. Alıntılar bu baskıdan yapılmıştır. “Kar Perisi”nde aynı isimle anılan bir perinin, porselen kaplar üzerine resim yapan kahraman anlatıcıya bu işinde yardımcı olarak porselen satışlarının birden artmasını sağlaması; “Deniz Kızı Ağladığında” da kuzey ülkelerinden Mermaid adlı bir denizkızının, çevre kirliliği yüzünden orada yaşama imkânı kalmayınca güneyde bir iç denize gelip bir adaya yerleşmesi (Marmara), fakat bir süre sonra orada da çevre kirliliğinin başlaması üzerine denizkızlarının şarkısını söyleyip bütün canlılara ve bütün dünyaya onu öğretmek suretiyle yeni ve daha temiz bir dünya için öncülük etmesi anlatılır. İlham Perisi 5 Dış kapakta asıl adın, Türlerin Yok Edilmesine Karşı ismiyle de desteklendiği bu ikinci kitapta “İlham Perisi”nde kahraman anlatıcı çocuğun babasının, sinek, böcek vb. hayvanları kovan bir cihaz üreten bir firmadan hisse senedi alması ve fakat eve gelince diğer aile fertlerinden tepki görmesi, buna bağlı olarak bütün canlıların koruma ve sevilmeye lâyık oldukları; “Filâmingo”da kahraman anlatıcı çocuğun, arıların dünyayı terk etmesi üzerine onları aramaya çıkması; sırasıyla bir atın, bir panterin ve bir filâmingonun yardımıyla, arıların gittiği Lokman Yaylâsı’na ve Lokman Hekim’e ulaşması; daha sonra arıları alarak geriye dönmesi; “Tropik Meyvalar”da kahraman anlatıcı babanın anlatımıyla Güzelçamlı beldesinde kivi, ananas, mango, avokado gibi tropik meyvaların yetişmesini küresel ısınmanın somut bir işareti sayan çocukların, bu sorunu aşabilmek için dünya ölçeğinde bir ağaçlandırma ve yeşillendirme çabasına girişmeleri; “Denizde”de Deniz adlı küçük bir çocuğun, açık denizde zıpkınlanmış bir Akdeniz fokunu kurtarma mücadelesi; “Kahraman Kaplumbağalar”da Yasemin adlı kızın kaplumbağalara duyduğu sevgi ile onları besleyip büyütmesi, kaplumbağaların da onu, ailesini ve diğer çocukları bir tsunami felâketinden kurtarması anlatılır. Uzaylı Peri 6 “Dilek Perisi”nde çok yoksul bir ailenin beş çocuğundan biri olan Fikret’in, sokakta bulduğu annesiz kedi yavrularını eve kendileri için aldığı sütle beslemesi üzerine Dilek Perisi’nin ona mükâfat olarak lüks bir araba vermesi fakat daha sonra çocuğun arabayı çeşitli sebeplerle külfet sayarak Dilek Peri’sine iâde etmesi; “Periler Ağlar Yağmurlar Yağar”da Doğu Karadeniz Bölgesi Fırtına Vadisi’nde üç çocuğun, baraj yapmak için tabiatın dinamitle tahrip edilmesine karşı verdikleri mücadele; “Karıncaların Bilgeliği”nde “İstanbullu” nitelemesiyle tanıtılan bir çocuğun, Göksu Deresi’nin taşmasından sonra evlerinin su ile dolması ve yaşadığı korku esnasında karıncalarla diyaloğu; “Teyzemin Masalları”nda Fatsa çevresinde makinalaşmanın henüz başlamadığı bir dönemden yavaş yavaş makinalaşmaya geçiş ve bunun çevreye verdiği sıkıntılar; “Uzaylı Peri”de 2010 yılında dünyanın çeşitli ülkelerinde görülen anormal tabiat olayları ve bu olayların yarattığı korku ve endişe yüzünden, yaşamak için yeni gezegen arama çabaları anlatılır. Sultan Peri 7 “Kanatlı Peri”de iki çocuklu bir ailenin, Mersin’in Arslanköy beldesinde, nesli tükenmekte olan beyaz şahinleri acımasızca avlayan avcılara karşı verdiği mücadele; “Peri Öpücüğü”nde Sakarya ilinin Pamukova ilçesinde GDOlu ürün yetiştiren yabancı bir şirketle onların yasa dışı çalışmalarını gün yüzüne çıkarıp durduran bir ailenin gayret ve mücadelesi; 5 Çizmeli Kedi Yayınları, 2. bs., İstanbul 2013, 87 s. Alıntılar bu baskıdan yapılmıştır. Çizmeli Kedi Yayınları, 1. bs., İstanbul 2011, 104 s. Alıntılar bu baskıdan yapılmıştır. 7 Çizmeli Kedi Yayınları, 1. bs., İstanbul 2013, 105 s. Alıntılar bu baskıdan yapılmıştır. 6 “Sultan Peri”de mevcudiyetleri ve faaliyetleriyle bütün dünyayı tehdit eden GDO canavarlarına karşı perilerle çocukların iş birliği ve ortak mücadeleleri anlatılır. 1.2. Temler 1.2.1. Problemlerin Kaynağı Yazara göre, çevre problemlerinin kaynağı, insanların bilgisizliği, bilinçsizliği ve bencilliğidir. Bilgisizlik, bilinçsizlik ve bencillik, sorunların farkına varmayı, onları anlamayı ve kavramayı güçleştirmektedir. Fakat yazar bu bahiste suçlayıcı ve yargılayıcı olmaktan ziyade anlayıcı ve özellikle hoş görücü bir tutum içindedir. Başta Çevreci Dede 1 romanı olmak üzere çeşitli masallarında bu hususa sık sık değinir. Meselâ ormanda mangal yakan insanlar, kahramanlar tarafından eleştirilmekle birlikte şöyle değerlendirilir: “„Bunlar anlamıyorlar! Yaptıklarının ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değiller!‟ dedim acıyla. Peter, „Evet Tuna! Haklısın!‟ dedi, „Bu insanlar yaptıklarının nelere yol açabileceğini kavrayamıyorlar.‟” (Çevreci Dede 1, s. 87) “„Ah, ahh sevgili kardeşlerim,‟ dedim, „oysa ağaçlar azalınca yağmurun yağmamaya başlayacağını bilemiyorlar.‟” (Çevreci Dede 1, s. 78) “Dilek Perisi” adlı masalda milyonlarca insanın araba kullanarak atmosferi kirlettiği söz konusu olunca anne kahraman, çocuğuna şu cevabı verir: “Onlar bu durumun farkında değiller oğlum. Kutuplar erimeye başlayıp da ekilmeye uygun araziler, tatlı su kaynakları yok olmaya başladığında hepsi çok pişman olacak.” (Uzaylı Peri, s. 28) Yazarın farklı eserlerinde geçmelerine rağmen birbirine oldukça benzeyen bu hoş görü cümleleri, aynı zamanda kutsal kitaplardaki bazı ifadeleri ve peygamberlerin müsamahakârlığını hatırlatır. O kadar ki bu bağışlayıcı tavır bazen GDO canavarlarını bile kapsar: “„düşündüm de...‟ dedim. „Aslında suç GDO canavarlarında değil. Onlar masum...‟ Büyük bir uğultu koptu! Bütün periler isyandaydı. „Olamaz! Ne diyor bu insan kızı?‟ „Saçma!‟ „Akıl dışı!‟ „Susuuuuun! Dinleyin!‟ dedi Sultan Peri. „Çünkü onlar ne yaptığını bilmiyor. Asıl suçlu biziz!‟” (Sultan Peri, s. 99) Hepsinde yer vermekle birlikte, yazarın yedi çocuk kitabı içinde bilgi ve bilincin lüzumunu en çok vurguladığı eseri, Çevreci Dede 1‟dir. Bu kitabında yazar, bilgi ve bilinç meselesini romanın bütününe yaymış görünür. Bu bağlamda kitap boyunca “bilgisizlik” kelimesinin –yakın anlamlılarıyla beraber- dokuz, “bilinçsizlik”in yedi, “bilinç”in ise yirmi iki defa kullanılması, yazarın bu hususu önemsediğini ve okuyucuyu da aynı istikamette aydınlatma çabasını ortaya koyar. Fakat daha kötü olanı, insanların bu bilinçsizlikleri içinde, giderek sorunlara alışmaları, yadırgamaz hale gelmeleridir. Yazar bu noktada Çevreci Dede adlı kahramanının ağzından meşhur kurbağa örneğini verir: “Çocuklar yanlış anladınız. Büyükler bilerek öyle davranmıyorlar. Küresel ısınma yavaş yavaş ilerleyen bir tehlikedir. O yüzden kısa sürede insanları etkilemez. Bakın size bir örnek vereceğim: bir kurbağayı kaynar suya atın, hemen fırlar kendini kurtarır. Ama normal suya koyup yavaş yavaş ısıtmaya başlayın, kaçmayı düşünmez, sonu gelene dek suda kalır.” (Çevreci Dede 1, s. 47) 1.2.2. Çevre Tahribatı Yazara göre çevre tahribatı çeşitli şekillerde ortaya çıkan farklı olaylardır, ancak yol açtıkları sonuç aynıdır. O da çevre yıkımıdır. Fosil yakıt kullanımı ise bunların başında gelmektedir. Çarpık sanayileşme; büyük binalar, büyük otoparklar, hava alanları, çift yollar yapmak için yeşil alanların ve ziraat alanlarının yok edilmesi; sayısız ağacın kesilmesi; pet şişelerin, naylon poşetlerin, kullanılmış pillerin rastgele atılması; kalori değeri düşük kömürleri değerlendirmek için yapılan termik santrallar; hidroelektrik santralleri; dinamitle taş ve toprak hafriyatı; kimyasal atıklarla havanın ve suların kirletilmesi; orman yangınları yine çevre tahribatının sık karşılaşılan örneklerindendir. Yazarın dört hikâyesinden biri olan “Bir Orman Yangını Öyküsü”, doğrudan doğruya orman yangınını konu almıştır: “Çocuklar uykuya dalar dalmaz yerimden kalktım. Evin arkasında uzayıp giden ormana baktığımda az kalsın yere yıkılıyordum. „Aman Tanrım!‟ diye bir çığlık attım. Dehşetten dona kaldım. Milli Park‟ta orman yangını çıkmıştı. Yaklaşık beş kilometre uzaktaki bir tepe alev alev yanıyordu.” (Güzelçamlı’nın Kayıp Panteri, s. 26)8 9 Yazar orman yangınlarına masallarında da zaman zaman değinir. Plânsız şehirleşme de yine sanatçının dikkat çekmek istediği hususlardan biridir, zira o da beraberinde çevre tahribatını getirebilmektedir. İstanbul, bu konuya dair verilebilecek ilk ve en önemli örnektir: “„İnanılmaz! Bu güzelim doğadan başka yer kalmamış mı baraj yapmak için?.‟ „Bunlar her yere yapıyorlar Tuna‟cığım! Doğayı delik deşik ettiler. On beş milyon insanı bir şehre yerleştirip sonra nehirlerin önünü kesiyorlar, ta Batı Anadolu‟dan İstanbul‟a su pompalıyorlar. Bütün su havzaları, canlı yaşam plâtoları, doğal hayat mahvoluyor.‟“ (Uzaylı Peri, s. 41) 1.2.3. Tahribatın Sonrası Çevre tahribatının ardından insanoğlunun hayatını zorlaştıran çeşitli sorunlar ortaya çıkmakta, bir başka ifade ile, bedel ödeme dönemi başlamakta ve bu bedeller bazen çok ağır olabilmektedir. Sera etkisine bağlı iklim değişikliği, çevrenin kirlenmesi, ozon tabakasının delinmesi, buzulların erimesi, kuraklık, sel, erozyon ve çölleşme bu sorunların başında gelmektedir. Bahse konu kötü sonuçlar içinde küresel ısınma, Hikmet Temel Akarsu’nun hemen bütün çocuk kitaplarında yer verdiği, yani ana mesele olarak gördüğü bir problemdir. Yazara göre, iklim değişikliği, buzulların erimesi, sel, kuraklık, erozyon ve çölleşme gibi sorunlar onun yüzünden ortaya çıkmakta ve onu izlemektedir. Diğer yandan, küresel ısınmanın yol açtığı bazı olayları insanlar kimi zaman doğru değerlendiremeyip memnuniyet verici bir gelişme veya değişim de zannedebilmektedirler. Meselâ Akdeniz havzasında binlerce yıldır yetişmeyen kivi, mango, ananas, avokado gibi tropik meyvaların son yıllarda yetişiyor olması, yazara göre, sevindirici değil, kaygı verici bir hadisedir. Çünkü bu, küresel ısınmanın yol açtığı bir iklim değişikliği, bir olumsuz sonuçtur. Çevreci Dede 1 romanı, ilk sahifelerinden itibaren bu konuyu ele alır, çocuk kahramanlar sorunun üzerinde sürekli zihin egzersizi yaparlar: “„Evet Tuna‟ dedi Peter. „Garip olaylar yaşanıyor köyümüzde!‟ „Sence nedeni ne?‟ diye sordum bir yorum almak umuduyla. „Bilemiyorum Tuna. Anlayamıyorum,‟ dedi Peter. „Binlerce yıldır Akdeniz havzasında yetişmeyen tropik meyvalar şimdi ansızın neden her tarafı sardı?‟ diye açıkça sordum sorumu. (...) „Bu sene bizim Berlin‟deki hayvanat bahçesine de birileri portakal ağacı dikmiş. Öyle bir neşeyle büyüyorlar ki inanamıyoruz.‟ dedi Peter. „Garip. Berlin‟de portakal ağacı. Çok garip.‟” (Çevreci Dede 1, s. 23) Buzulların erimesi yine küresel ısınmanın ciddi sonuçlarından biridir. Güneş yüzünden kutuplara kar yağmayınca, bir masal kurgusu olarak, Çevreci Peri güneşi perdeler ve kutup ayısı ve yavrularının yaşayabileceği ortam yeniden oluşur. (Çevreci Peri, s.22) 8 Burada sözü edilen millî park, Kuşadası yakınındaki Güzelçamlı Millî Parkıdır. Millî park, bilimsel ve estetik bakımdan, millî ve milletler arası ender bulunan tabii ve kültürel değerleri ile korunan, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarına denilir. (Kemal Görmez-Erol Göka, Çocuk ve Çevre, Çocuk Vakfı Yayınları, İstanbul 1993, s.47.) 9 1.2.4. Önemli Dünya Olayları Çevreci Peri ve Uzaylı Peri kitaplarında buzul erimesi olayına değinen yazar, Grönland Adası’ndan on futbol sahası büyüklüğündeki bir buzulun kopmasını 2010 yılının önemli dünya olaylarından biri olarak kaydeder. Masallarında bir yandan perilere yer verirken bir yandan da gerçek mekânlara ve yaşanmış olaylara yer veren Hikmet Temel Akarsu, 2010 yılını “bir felâketler yılı” olarak niteler. Böylelikle çocuk okuyucuları dünyanın önemli çevre olayları hakkında bilgilendirir: İlk önce Amerika‟da Meksika Körfezi‟nde denizin üzerine kurulmuş bir petrol plâtformu bozuldu ve ham petrol sızdırmaya başladı. (...) Martılar, kuşlar katrana bulanıp perişan oldu. Çoğu öldü gitti.” (Uzaylı Peri, s. 83) “Aynı yıl sera etkisi dolayısıyla aşırı yağış alan Pakistan‟da korkunç bir sel felâketi yaşandı. (...) Ağustos ayında benzer bir felâket Çin‟de yaşandı. (...) Felâketler bunlarla da kalmadı. Tarihte ilk defa 30 gün üst üste 30 derecenin üstünde ısı kaydedilen Moskova‟da korkunç yangınlar başladı. (...) Nükleer bölgeleri yangın sararsa yeni patlamalar olmasından ve radyasyon yayılmasından korkuluyordu.” (Uzaylı Peri, s. 85) 1.2.5. Çözüm “Uzaylı Peri” adlı masalında çocuk kahramanlarına uzay gemisine binip dünyadan kaçmayı ve başka bir gezegende yeni bir hayat kurmayı düşündüren yazar, akabinde çocukların karşısında bir ışık içinde beliriveren Uzaylı Peri üzerinden onların düşüncelerinin yanlışlığını açıklar: “„Önemli olan kendinize yeni bir dünya bulmanız değildir çocuklar. Önemli olan yanlış anlayışları ve davranışları değiştirebilmektir.‟ dedi Uzaylı Peri. „Ne demek istediğinizi tam olarak anlayamadım sevgili peri...‟ dedi Yasemin. „Şunu demek istiyorum Yasemincik; insanlar içinde bulundukları yanlış anlayışları değiştirmezlerse uzayın neresine giderlerse gitsinler kaçınılmaz sondan kurtulamazlar.‟” (Uzaylı Peri, s. 91) Örnekten de anlaşılacağı üzere yazar, çevre sorunlarının halline her şeyden önce zihniyet değişikliği ile başlanması lâzım geldiğini belirtir. Çeşitli kitaplarında değinmekle birlikte bu düşüncesini en ziyade “Uzaylı Peri” masalında vurgular. İnsanların bencilliklerinin de eleştirildiği yirmi üç sahifelik masalda “değiştirmek” fiili sekiz defa geçer. Sanatkâra göre, çevre sorunları bütün dünyayı tutmuş vaziyettedir, dolayısıyla çözümün de bütün dünyayı kapsamına alması gerekmektedir. Bunun için bütün devletlerin ve bütün insanlığın iş birliği yapması kaçınılmaz bir mecburiyettir. İnsanlar önce fark etmeli, sonra bilgilenmeli, bilinçlenmeli, bu safhadan sonra da tabiatı ve hayatı kurtarmaya aktif olarak katılmalıdırlar. Aktif katılım, kuru öğüt veya teorik izahlardan çok daha faydalıdır. Çünkü “insanlar emek vermedikleri şeye saygı duymazlar.” Keza yaparak ve yaşayarak öğrenme de en etkili öğrenme yöntemlerinden biridir. Sayılanların yanı sıra, hayatın her safhası ve her anında en belirleyici güzellik ve en büyük güç ise sevgidir. Çevreyi koruma işte bütün bunlardan sonra bir yaşama biçimi haline gelebilir. Eserlerinin hepsinde çocuk kahramanlarını aktif ve üretken rol veya görevler içinde tasvir eden yazar, sevgi dolu kalpleri ve sıcak dünyalarıyla onları geleceği kurtarabilecek taze ümitler olarak görür. 2. Sonuç Çevre ve genel olarak tabiat, çocuk edebiyatının doğuşundan itibaren alanın klâsiklerinde daima yer bulmuş konularından ise de tabiatı koruma ve yaşatma meselesi, çağın seyri ve şartları gereği, insanlığın ve o arada edebiyatın gündemine son dönemde girmiş yeni bir temdir. Hayat ve mevcudiyetleri, yaşadıkları toplum ve çevreden hiçbir zaman ayrı düşünülmemiş olan sanatçıların, çevre sorunlarına ilgi duymaları ve onların üzerine eğilmeleri, esasen onlardan beklenen bir yaklaşımdır. Hikmet Temel Akarsu, Türkiye’de bu yola ilk çıkanlardan biri olup doğrudan doğruya çevre konusunu ele almasıyla da öncü sayılması lâzım gelen bir yazardır. İnsan kişiliğinin büyük ölçüde çocukluk devresinde biçimlendiği göz önüne alındığında, onun didaktik yönü ağır basan söz konusu eserlerinin, çocuklarımıza olumlu ve güzel değer, duygu ve davranışlar kazandırmada önemli bir katkı yapacağı anlaşılmaktadır. 3. Kaynakça Akarsu, Hikmet Temel. (2015). Çevreci Dede 1 Yaklaşan Tehlike (3. bs.). İstanbul: Doğan Egmont Yayıncılık. ---------------. (2014). Çevreci Dede 2 Kış Oyunları. İstanbul: Doğan Egmont Yayıncılık. ---------------. (2013). Güzelçamlı‟nın Kayıp Panteri (4. bs.). İstanbul: Can Yayınları. ---------------. (2010). Çevreci Peri. İstanbul: Çizmeli Kedi Yayınları. ---------------. (2013). İlham Perisi (2. bs.). İstanbul: Çizmeli Kedi Yayınları. ---------------. (2011). Uzaylı Peri. İstanbul: Çizmeli Kedi Yayınları. ---------------. (2013). Sultan Peri. İstanbul: Çizmeli Kedi Yayınları. Görmez, Kemal ve Göka, Erol. (1993). Çocuk ve Çevre. İstanbul: Çocuk Vakfı Yayınları. Kanık, Mehmet. (1991). “Çevre Koruyucu Önlemlerin Üretim Maliyetlerine Etkisi ve Bu Maliyetleri Azaltmada İzlenecek Yöntemler”. Ekonomik Büyüme ve Kalkınma. İstanbul. Rousseau, Jean Jacque. (1945). Emil yahut Terbiyeye Dair (2. bs.). Çev: Hilmi Ziya Ülken, Ali Rıza Ülgener ve Salâhattin Güzey. İstanbul: Türkiye Yayınevi.