1 Ismim Rick Wilson ve Londra`dan geliyorum 19 yaşındayım ve bir öǧrenciyim. Kingston Üniversite`sine gidiyorum. Bir aǧabeyim ve bir kız kardeşim var. Aǧabeymin ismi Edward. Kendisi on altı yaşında ve okul`a gidiyor. Kız kardeşimin ismi Rosie. Kendisi yirmi üҫ yaşında ve evli. Anne, babam ve aǧabeyim ile batı Londra`da bulunan bir ev`de yaşıyorum. Babam Peter bir denizci ve annem Helen bir öǧretmen. Ben evli deǧilim, fakat kızarkadaşım var. Ismi Lilly. Kendisi ҫok şirin. Ailem kendisini gerҫekten ҫok seviyor! Annalisa`nın günlüǧü Birinci gün: Internet günlüǧüme hoşgeldiniz! Kullanılan dil ingilizce! Merhaba! Ben italyan bir öǧrenciyim. Londra`nın Notting Hill şehrinde yaşıyorum. Ingiltere! Burada ingilizce öǧrenmek iҫin bulunuyorum. Ingiliz ailem Wilsons şu aile fertlerinden oluşuyor: (eş) Peter (eşi) Helen Üҫ ҫocuklar: Edward (16) Rick (19) Rosie (23) Rosie evli. Kendileri ҫok nazik, fakat ҫok hızlı konuşuyorlar! Onları anlamak ҫok zor. Üҫüncü gün: Okul`daki ilk günüm! Bugün St. Martin`s Kolejinde ilk ingilizce dersim. Covent Garden` ın merkezinde büyük bir okul. Bir ҫok maǧaza, cafe ve tiyatroların yakınlarında. Ҫok muhteşem bir şey! Sınıfım oldukҫa uluslararası. Öǧrenciler mexika, japonya, mısır, ispanya, macaristan ve isviҫre`den geliyorlar. Öǧretmenimizin ismi Charlotte. Kendisi oldukҫa genҫ ve güzel. Kendisini gerҫekten ҫok seviyorum ve ҫok iyi bir öǧretmen. Onuncu gün: Londra`yı seviyorum. Yeniden merhaba! Burası ҫok güzel. Londra`yı seviyorum. Büyük, fakat ilginҫ bir şehir. Alışveriş yapmayı seviyorum, fakat ҫok pahalı. Parklara gidiyorum. Parklar gerҫekten ҫok güzel. Müze ve galerilere gidiyorum. Ulusal Galeri ücretsiz! Otobüs veya yer altı treni ile gidiyorum- ҫok basit. Hava iyi, fakat güneşli. Yemeklerde iyiydi. Kahve harikaydı. Londra`da bir ҫok italyan kahve barları var. Isterseniz resimlerime bir göz atın! Mühendis Andrew Johnson Andrew otuz yaşında olan bir mühendis. Yeni Zelanda`dan geliyor, fakat şu an iskoҫya`da yaşıyor. Aberdeen sahilinden 440 km uzaklıǧında bir petrol kazıma platformunda ҫalışıyor. Iki hafta boyunca gün`de on iki saat ҫalışıyor, ondan sonra iki hafta tatil`i oluyor. Gün`de 200 sterling kazanıyor. Boş zamanında jimnastiǧe gidiyor ve “snooker” oynuyor. Evli deǧil. Zoolog Claudia Luke 41 yaşındaki Claudia amerikan. Kendisi bir zoolog ve üniversite`de ders veriyor. Kaliforniya`da yaşıyor ve yılan ile başka hayvanları incelediǧi Mojave ҫölünde bulunan araştırma merkezinde eşi Jim ile birlikte ҫalışıyor. Ҫöl`de ҫalışmayı seviyor. Boş 2 zamanlarında şarkı sözleri yazmasını seviyor ve köpeǧi Brewer`i yürüyüş`e ҫıkartıyor. Sene`de yaklaşık 60.000 dolar kazanıyor. Darcey Bussell Bale dansҫısı mesleǧi ülke şu an ki ikamet yeri işyeri diller aile boş zamanları bale dansҫılıǧı ve modellik Londra, Ingiltere Sydney, Avustralya ҫoǧunluk ile Londra ve Sydney Ingilizce ve biraz Fransızca Adam Forbes adlı avustralyalı bir bankacı ile evil, Phoebe ve Zoe adlı iki kızı var ҫocuk balesi ile ilgili hikayeler yazıyor David Guetta DJ Süperstar mesleǧi ülke şu an ki ikamet yeri işyeri diller aile boş zaman DJ (disc jockey) Fransa Paris dünya`nın her yerinde: ibiza, miami, mauritius fransızca ve ingilizce Senegal`den gelen Cathy ile evil, Tim-Elvis adında bir oǧlu var ve Angie adında bir kızı var şarkı sözleri yazıyor ve arkadaşları iҫin müzik yapmayı seviyor Babur Ali On altı yaşında ve bir okul müdürü! Babur Ali Hindistan`ın batı Bengal şehrinden geliyor. On altı yaşında ve Bhabta adlı küҫük bir kasabada yaşıyor. Kasaba`sının bir okul`u yok, fakat Babur başka bir kasaba`nın özel okuluna gittiǧi iҫin mutlu. Okul`u sene`de 12 sterling, 1.000 rupee tutarında. Babur`un yaşadıǧı kasaba` nın bir ҫok ҫocukları iҫin bu okul ҫok yüksek, fakat onlar öǧrenmek istiyor, böylece Babur öǧrenmiş olduǧu her şeyi öǧretiyor. Öǧrenmek isteyen ҫocukların sayısı gittikҫe artıyor, böylece Babur`un arkadaşları kendisine öǧretmekte yardımcı oluyorlar. Dersler bambu ҫadırlarında veriliyor, fakat bazen dışarıda oturuyorlar. Okul ücretsiz ve Anand Shiksha Niketan Okulu adını taşıyor ve Babur okul müdürü. Yoǧun olduǧu günler Babur`un günleri oldukҫa yoǧun geҫiyor. Hiҫ boş zamanı yok. Sabah beş`te kalkıyor ve annesine ev işlerinde yardımcı oluyor. Saat sekiz`de üҫ mil uzaklıkta olan okul`a otobüs ile gidiyor. Öǧlen dörde kadar bütün gün ҫok yoǧun bir şekilde ҫalışıyor. Ondan sonra kasabasına geri dönüyor ve saat beş`te dersine başlıyor. Akşam sekiz`e kadar ingilizce, bengali, tarih ve matematik öǧretiyor. „Öǧretmeyi seviyorum. Hiҫ bir zaman yorulmuyorum.“ diyor. 3 Babur`un hedefleri Şu an okul`un 650 öǧrencisi ve on öǧretmeni var. Babur üniversite`de öǧretmek istiyordu, fakat öǧretmeyi bırakmak istemiyor. „Her zaman fakir ҫocuklara ders vermek istiyorum.“ diyor. Mükemmel haftasonum Jamie Cullum Şarkı sözü yazarı ve jazz piyanisti Jamie Cullum Londra`da manken ve yemek kitabı yazarı olan eşi Sophie Dahl ile yaşıyor. Alışveriş merkezlerine gitmekten, fransız filmleri izlemekten ve haftasonu kart oynamaktan hoşlanıyorlar. „Işimde ҫok seyahat ediyorum ve farklı otellerde kalıyorum, böylece mükemmel haftasonum aile fertleri ve arkadaşlar ile ev`de geҫiyor. Aǧabeyim Ben`in yakınlarında olan kuzey-batı Londra` da bir daire`de yaşıyorum. Ve haftasonlarımı kendisi ve eşim Sophie ile geҫirmeyi seviyorum. Cuma geceleri ҫoǧu kez bir kulübe gitmeyi ve hepimiz dans etmeyi seviyoruz. Cumartesi günleri geҫ kalkıyoruz ve ben kahvaltı`yı hazırlıyorum; bu benim iҫin oldukҫa önemli. Ondan sonra mutfaǧımda bulunan piyano`mun başında oturuyorum ve bir kaҫ saat ҫalıyorum. Şarkı sözleri yazmıyorum, sadece piyano ҫalıyorum. Luna adlı kedim beni dinliyor. Bazı öǧleden sonraları Portobello alışveriş merkezinde alışveriş yapıyoruz. Eski eşyaları seviyorum. O alışveriş merkezlerinden siyah deri cowboy ҫizmeleri satın aldım. Ayrıca eski kartpostal`lara da bakıyorum- geҫmiş`te tanımış olduǧum insanlar ile ilgili okumayı seviyorum. Akşamları ҫoǧu kez fransız veya japon filmi izliyoruz- yabancı film izlemekten hoşlanıyorum. Bunun sonrasında arkadaşlar ile poker adlı kart oyunu oynamayı seviyorum, oyun bazen pazar sabah`ın erken saatlerine kadar sürüyor. Pazar günleri geҫ yatıyoruz, fakat ondan sonra genelde fırında tavuk yemeǧi olarak pazar yemeǧini hazırlıyorum. Yemek yapmasından gerҫekten hoşlanıyorum. Akşamları anne-babamı arıyorum ve haftamın nasıl geҫtiǧini anlatıyorum, bunu duymaktan hoşlanıyorlar. Shilpa Shetty Hindistanlı film aktris ve mankeni Shilpa Shetty`nin hem mumbai`da hem de ingiltere`de evleri var. Pizza yemekten, bahҫe merkezlerine gitmekten ve hafta sonları kart oynamaktan hoşlanıyor. „Burada ingiltere`de mükemmel haftasonum eşim Raj Kundra ile köy`deki evimde geҫiyor. Cuma günleri genelde televizyon izliyoruz, fakat arkadaşlar ve aile fertleri bazen kart-pokeri oynamak iҫin bize geliyorlar. Poker`i ҫok seviyorum. Kart oynarken pizza iyi yendiǧi iҫin pizza ısmarlıyoruz ve ben yeşil ҫay iҫiyorum. Yeşil ҫayı seviyorum. Cumartesi günleri 10:45 civarlarında geҫ kalkıyorum, ondan sonra uzunca banyo keyfi yapıyorum. Bazen banyo`da televizyon izliyorum veya müzik dinliyorum. Haftasonları köy`de kalmayı seviyorum ve ҫimen`in üstünde yanayak dolanmayı seviyorum. Öǧle yemeǧi iҫin birahane`ye gidiyoruz- orada yapılan „pudding`leri“ seviyorum, özellikle yapışık „toffee pudding`ini “Cumartesi akşamlarını ev`de geҫirmeyi tercih ediyorum. Yemek programlarını izlemeyi seviyoruz; en ҫok da Jamie Oliver`i beǧeniyorum. Hindistan yemeklerini yapmasını seviyorum, fakat haftasonları deǧil. 4 Pazar günleri alışveriş yapmayı ve bahҫe`de ҫalışmayı seviyorum. Giysilerimi her zaman küҫük butiklerden satın alıyorum ve bahҫe merkezlerine gitmekten hoşlanıyorum. Ҫiҫekleri seviyorum. Mumbai ve ingiltere`deki evlerim her zaman güzel beyaz zambaklar ile dolu. Pazar günleri yemek yapmıyorum, bunun yerine dışarıda yemeyi tercih ediyoruz ve bazen zamanımız olduǧunda yüzmek ve masaj iҫin spa oteline gidiyoruz. Bu mükemmel bir haftasonu`nu tamamlamanın en iyi yolu. Beyaz ev`in iҫerisi 1600 Pennsylvania Avenue, Washington DC`de bulunan beyaz ev amerika`nın en ünlü adresi. Amerikan başkanının ҫalıştıǧı, fakat aynı zamanda ailesi ile birlikte yaşadıǧı yer (ikamet ettiǧi yer). Bu dünyaca ünlü bina`da ҫocukların doǧum günü partileri, tatil öǧünleri ve düǧünler kutlanıyor. Bina Ilk 1800`de inşa edilen beyaz ev amerika birleşik devleti başkanı`nın 50 ülke`yi ve 304 milyon insanı yönettiǧi yer. Ailesi ile birlikte ikinci ve üҫüncü katta yaşıyor. Beyaz ev`de 16 yatak odası, bir oturma odası, bir mutfak ve bir yemek odası bulunuyor. Özel misafirler kraliҫe`nin yatak odasında veya Lincoln yatakodasında kalıyorlar. Beyaz ev`in batı tarafında ofisler bulunuyor. „Oval office“ adlı başkan`ın ofisi de bu bina`da bulunuyor. Başkanın ҫalışma masasının arkasında üҫ büyük pencere ve diǧer tarafta bir şömine bulunuyor. Her yeni başkan yeni perdeler, mobilya`lar ve özel yeni bir halı seҫiyor. Duvar`da eski başkanların resimleri asılı ve 1880 yılında ingiliz kraliҫesi tarafından hediye edilen ünlü ҫalışma masası bulunuyor. Gün ve gün beyaz ev Beyaz ev ziyaretҫilere ücretsiz bir şekilde aҫık. Gün`de yaklaşık 6.000 ziyaretҫisi oluyor. Doǧu tarafındaki oda`da başkan özel misafirlerini aǧırlıyor ve basın odasında muhabirler ile sohbet ediyor. Beyaz ev`in batı bölümünde yaklaşık 150 insan başkan iҫin ҫalışıyor ve doǧu bölüm`de “first lady” iҫin ҫalışılıyor. Yüz insan ise bina`yı gece ve gündüz gözetliyor. Beyaz ev`de altı katta 132 oda, 35 banyoluk, ve beş mutfak bulunuyor. Bunun haricinde üҫ asansör var. Yemek odasının kapasitesi 140 misafiri aǧırlayacak şekilde. Dışarıda bahҫivanlar meyve ve sebze ekiyorlar. Bunun haricinde bir tenis saha`sı, koşma yeri ve bir yüzme havusu bulunuyor. Ayrıca bir sinema, bilardo odası, bowling yeri ve kütüphanesi var. Eski başkan Reagan`ın söylemiş olduǧu gibi “Beyaz ev aynı sekiz yıldızlı bir ev gibi!” 5 Başarı tutkusu Nicola Benedetti dünyaca-ünlü bir kemancı. 2004 yılında on altı yaşındayken BBC`nin seҫmiş olduǧu yılın genҫ müzisyeniydi. Aynı şekilde kemancı olan kardeşi Stephanie`nin yakınında bulunan batı Londra`nın Chiswick şehrinde yaşıyor. Babaları Gio Benedetti bir iş adamı. Eşi Francesca ile birlikte iskoҫya`da yaşıyor. Nicola Benedetti Müzik tutkusu “Ben genҫ iken, evimizde müzik o kadar önemli deǧildi. Kemanı ҫalmaya başladıǧımda, dört yaşındaydım. Ilk dersimde ҫok mutluydum. Aǧlamayı durduramıyordum. Babam Gio her zaman meşgul`dü. Ҫok aǧır ҫalışıyordu. Annne-babası fakirdi, bu nedenden dolayı bana ve kardeşime herşeyi vermek istiyordu. Ben de aǧır işi seviyorum ve ne istediǧimi biliyorumbirileri “Bunu yapamazsın” dediǧinde ben “Yok, hayır. Ben yapabilirim.” diyorum. Bu düşünce tarzım babamın`kine benziyor. Fakat babam bir iş adamı ve ben bir sanatҫıyım. Para kendisi iҫin ҫok önemli, fakat benim iҫin başarı ҫok para kazanmak anlamına gelmiyor. Ҫaldıǧım müziǧi seviyor, fakat klasik müziǧi ҫok fazla sevmiyor. Ben kendisine müzik ile ilgili bir şeyler öǧretiyorum ve kendisi de bana ekonomi ile ilgili bir şeyler anlatıyor. Kardeşim ile birbirimize ҫok yakınız. Bazen profesyonel anlamda olmasa da birlikte ҫalıyoruz, fakat düǧün ve noel gibi aile`nin biraraya geldiǧi anları deǧerlendiriyoruz. Işim iҫin yaşıyorum. Hiҫ bir zaman ҫalışmayı bırakmak istemiyorum. Müzik benim yaşamım. Gio Benedetti Iş yapma tutkusu Italya`nın Lucca şehrinin yakınların`daki küҫük bir köy`de doǧdum. Fakir, fakat mutluyduk. On yaşındayken amcam ile yaşamak üzere iskoҫya`ya geldim. Bu durum ҫok zordu. On altı yaşındayken, maǧaza`da ҫok güzel Jaguar modeli bir araba vardı, fakat maddi gücüm bu arabayı almaya yetmiyordu. Ҫok pahalıydı. Böylece para kazanmak iҫin bir kurutemizleyici işletmesini başlattım. Ҫok kısa süre`de 15 maǧaza aҫıldı. O zaman`da on dokuz yaşındaydım, Jaguar`yı almaya maddi gücüm yetiyordu. Bu ҫok güzel bir gün`dü! Nicola her zaman benim gibi baǧımsızdı. Dört yaşındayken keman ҫalıyordu. Şu an dünya`nın her bir yerinde konserler veriyor. Kendisi ile ҫok gurur duyuyorum. Gün`de yedi saat ҫalışıyor. Iskoҫya kendisi ile gurur duyuyor. Şu an herkes kendisini tanıyor. Başka bir enstrüman ҫalamıyorum. Halk müziǧi ve batı müziǧini seviyorum, fakat klasik müzik deǧil. Nicola ne istediǧini biliyor. Benim gibi başarmaya ҫok hevesli ve hedefine ulaşmak iҫin ҫok aǧır ҫalışıyor. Kemanı ҫaldıǧında, ҫok tutkulu ҫalıyor- bu iҫinde bulunan italyan yönü. Kendisini ҫalarken gördüǧümde, ҫoǧu kez aǧlıyorum. Yardımcı olamıyorum. Ҫok duygusalım. Oprah Televizyon star`ı ve bilyoner A Bayan 6 Oprah Winfrey ünlü bir amerikan televizyon-star`ı. Kaliforniya`da yaşıyor, fakat doǧmuş olduǧu Chicago`da da bir apartman dairesi var. Oprah amerika`nın en zengin bayanlarından bir tanesi. Her sene milyonlarca dolar kazanıyor. Bir ҫok para`yı hayır kurumlarına yatırıyor. B Ҫocukluǧu Oprah Mississippi ilinin Kosciusko şehrinde 1954 yılında 29 ocak`ta doǧdu. Anne-babası ҫok fakirdi. Babası Vernon maden sektöründe, annesi Vernita ise ev temizleyicisi olarak ҫalışıyordu. Oprah`ya bakamıyorlardı, bu nedenden dolayı anneannesi Hattie Mae`yin yanında yaşadı. Oprah zeki bir insan`dı. Üҫ yaşına girmeden okuyabiliyordu. On yedi yaşındayken dram okuduǧu Tennessee State Üniversite`si iҫin bir burs kazandı. Yerel radyo`da haberleri okumaya başladı. C Başarısı 1984 yılında Oprah A.M. Chigago adlı televizyon talk şovunda ҫalışmak iҫin Chicago`ya taşındı. Bir sürü ilginҫ insan ile sorunları ile ilgili sohbet ediyor. Oprah “Insanların sorunları benim sorunlarım.” diyor. Şov ҫok başarılıydı, böylece 1985 yılında 134 ülke`de 49 milyon insan`ın her hafta izlediǧi bu şov`un ismi The Oprah Winfrey Show olarak deǧiştirildi. 1993 yılında Michael Jackson`u davet ediyor ve 100 milyon insan programı takip ediyor. Geҫen sene 260.000.000 $ kazandı. Hayır işleri 1998 yılında Oprah dünya`nın her bir yerinde bulunan fakir ҫocuklara yardım etmek iҫin Oprah`nin Melekler Aǧ`sı adlı hayır kurumunu kuruyor. 2007 yılında Johannesburg`da Oprah kızlar iҫin Oprah Winfrey Academy adlı özel okulunu kuruyor. Kendisi “Ben ҫocuk iken, biz fakirdik ve ҫok paramız yoktu. Öyleyse ne yapmam gerekiyordu? Okul`da 152 kız öǧrenci kayıtlı ve Oprah kendisinin gerҫek hayatta hiҫ sahip olmadıǧı “kızlarım” diye hitap ediyor. Ben Way Ilk milyonunu on yedi yaşında kazandı. Ilk internet milyonerlerinden biriydi. Ondan sonra bütün milyonlarını kaybetti. Ve şu an yeniden milyoner! Bunu nasıl başardı? 1980 yılının 28 eylülünde doǧdu. Küҫük Devon adlı bir köy`de okul`a gitti. Okumayı ve düzgün yazmayı öǧrenmekte zorluk ҫekiyordu, okuyamıyor ve yazamıyordu. 1989 yılında kendisi dokuz yaşındayken babası kendisine bir bilgisayar verdi. Bilgisayarını gittiǧi her yerde yanında taşıyordu. 1991 yılında on bir yaşındayken ilk bilgisayar programını yazdı. 1995 yılında on beş yaşındayken kendi bilgisayar şirketini kurdu. 1996 yılında on altı yaşında okul`u bıraktı. 1997 yılında on yedi yaşındayken ilk milyon sterlingini kazandı. 1999 yılında on dokuz yaşındayken 18,5 milyon sterling`e sahip`ti. 2000 yılında yirmi yaşındayken “Sene`nin genҫ girişimciler” ödülünü kazandı. 2001 yılında yirmi bir yaşındayken herşeyi kaybetti. 2002 yılından bu yana yirmi iki yaşındayken “Rainmakers” adlı yeni şirketini kurdu ve yeniden milyoner oldu! 7 Altmış sene iҫerisinde roketler planı Ilk uҫuş ve ay`daki ilk insan arasında sadece altmış sene bulunuyor. Yirminci yüzyıl`da havacılıktaki gelişim eşsizdi. 1909 yılında ilk hava seyahat`i 1909 yılının 25 temmuzunda fransız Louis Bleriot fransa`nın kuzeyindeki Calais`dan ingiltere`nin güneyindeki Dover`a uҫtuǧunda ilk hava yolculuǧunu yapan ilk insandı. Bleriot`un uҫuşu bütün avrupa`yı şaşkınlık iҫerisinde bırakıyordı. Insanlar böyle bir uҫuşun imkansız olduǧunu düşünüyorlardı. Uҫuş kolay deǧildi. 37- yaşındaki mühendis Sayın Bleriot yüzemiyordu, böylece “Channel”`e inmek istemiyordu. Bacaǧındaki bir yaralanmadan dolayı ҫok iyi yürüyemiyordu ve bir pusula`sı yoktu. Ayın 25 `in sabah`ında bir kaya`nın yanında saat 4.30 `da uҫak ile kalkışını yaptı. 22 millik seyahatini tamamlamak 37 dakika`sını aldı. Uҫak 250 “feet” yüksekliǧinde saat`te 40 mil hız ile uҫtu. Herşey ҫok iyi gidiyordu ta ki bir bulut`un iҫine uҫana kadar. “Uҫmaya 10 dakika bir süre iҫin devam ediyordum, fakat gökyüzü ve deniz haricinde kara`yı göremiyordum. Bu uҫuş`un en tehlikeli bölümüydü. Makina ile ilgili endişe duymuyordum. Makina iyi uҫuyordu. En sonunda kara`yı gördüm.” diye muhabir`lere anlattı. Ingiltere`de iniş`i yapmak Dover`a vardıǧında bayrak sallayan fransız bir gazeteci`yi gördü. Motor`un hızını 60 feet`e kadar indirdi ve bir tarla`ya düştü. Haberler hızlı bir şekilde bütün dünya`da yayılmaya başladı ve bay Bleriot`un uҫuşu Londra ve Paris`te kutlandı. 1.000 sterling`lik ödül kazandı. „Bu uҫuş modern havacılıǧın başlangıcıydı.“ diye „öncülerin torunu“ Lois Bleriot söyledi. 1969 ay`daki ilk insan 1969 yılının 16 temmuzunda sabah saat 9.30`da Apollo 11 Florida`nın Kennedy Space Center merkezinden uҫuş`a kalktı. Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins adlı üҫ astronot vardı. Bu büyük roket 250.000 millik ay yolculuǧunu üҫ gün`de saniye`de altı mil katederek (saat`te 21.600 mil) tamamladı. Ondan sonra iniş iҫin zaman ayırarak ay`yın etrafında 30 kez döndü. Lunar inişi 20 temmuz`un akşamının 8.17`sinde “lunar module“ „Sea of Tranquillity“ adlı ay`ın bir bölümünde inişini gerҫekleştirdi. Astronot`lar iҫin denemenin zamanı gelmişti, fakat uyumak iҫin ҫok heyecanlıydılar. 21 temmuz`un sabah saat üҫünde Neil Armstrong ay`ya ayak basan ilk insan oldu. Bu olayı dünya`nın her bir yanından altı yüz milyon insan televizyon`dan izledi. Armstrong ilk adımlarını attıǧında, şu ünlü sözlerini söyledi “Bu bir insan iҫin küҫük, fakat insanlık iҫin büyük bir adım.” Ay`da gezinmek Armstrong ve Aldrin ay`da iki buҫuk saat gezdiler. Örnekler aldılar ve bilimsel „equipment“ (teknik donanımını kurdular. En sonunda bir amerikan bayraǧını diktiler. Ay`da 22 saat`in sonrasında “lunar module“ uҫuşa kalktı ve kendilerini dünya`ya götüren roket`e katılmak 8 üzere uҫtu. Geriye bir yazıt bıraktılar. „Burada dünya gezegeninden gelen insan ay`ya ilk olarak ayak bastı. 1969 yılının temmuzunda bütün insanlık iҫin barış amaҫlı biraraya geldik.“ Bu uҫuş insanlıǧın uzay araştırmasının başlangıcıydı. „Cottage pie“ Malzemeler 2 orta büyük doǧranmış soǧan 500 g kesilmiş dana et`i 10 ml yaǧ 2 orta büyük doǧranmış havuҫ 400 gr domates 1 tbsp kekik otu Tuz ve kara biber Garnitür 4 büyük patates 50 gr tereyaǧ 100 g “cheddar” peyniri 15 ml süt Ekmek iҫi`nin tarihi Milattan önce birinci yüzyıl Ünlü bir haham, Hillel the Elder ilk kaydedilmiş ekmek iҫi`ni yaptı. Bir kaҫ fındık, elma, şarap ve baharatları karıştırarak iki ekmeǧin iҫine koydu. Altı ve on altıncı yüzyıl Insanlar ekmeǧi tabak olarak kullandılar. Ekmeǧin üzerine biraz et ve sebze koyarak bu ekmeǧi parmakları ile yediler. Bunlar ilk ekmek iҫleriydi ve “trencher” adı verildi. On sekizinci yüzyıl “Ekmek iҫi” adı ilk ortaya ҫıktı. John Montague adlı ingiliz (1718-1792) ekmek iҫi`ni icaat eden dördüncü kent, Londra`nın Beef Steak Kulübünde yemek yemeyi ve oyun oynamayı seviyordu. Bazen 24 saat oyun masasında beklerdi. Karnı aҫtı, fakat oyun oynamayı bırakmak istemiyordu, böylece kulübün sahipleri iki ekmek arasının iҫine biraz dana et`i koydular ve kendisi ekmek iҫi`ni oyun oynarken yedi. Bu yemek kulübün diǧer erkekleri ile birlikte oldukҫa tanınmış hale geldi ve “Kont`un icaat etmiş olduǧu” ekmek iҫi olarak adlandırılıyordu. On dokuzuncu yüzyıl Eliza Leslie adlı amerikan yazar`ı amerika`ya ekmek iҫi`ni tanıttı. 1837 yılında “Yemek pişirme kuralları” adlı bir yemek kitabı yazdı. Bunun iҫerisinde jambon et`i bulunan ekmek iҫi yapma tarifi bulunuyordu. “Bir kaҫ ince ekmek dilimleri ve jambon dilimleri kesin. Ekmeǧin üzerine tereyaǧ sürün ve jambon eti`ni ekmeǧin arasına bir kaҫ hardal ile koyun. Bunu öǧle yemeǧi olarak yiyin. Amerikalı`lar bunu seviyor. 9 Yirminci ve yirmibirinci yüzyıl Ekmek iҫleri gerҫekten tanınmış hale geldiler. Kolay yapılabiliyordu ve ҫalışanlar ile okul ҫocukları iҫin harika, fiyatҫa uygun ve taşınabilinir bir yemekti. Bunu biliyor muydunuz…? „Dagwood“ ekmek iҫi en ҫok sorulan ekmek iҫlerinden bir tanesi. Bu ҫok müthiş bir durum. Amerikan ҫizgi film karakteri „Dagwood Bumstead`in ismini alarak et, peynir, domates, yumurta, salata ve sebze gibi bir ҫok katlar`dan oluşuyordu. Londra`nın en büyük pazar`ı Camden pazar`ı Londra`nın en büyük ve tanınmış pazar`ı her gün gerҫekleşiyor ve haftasonu en ҫok uǧranılan en iyi pazarı`ı. Camden pazar`ı modası, sanatҫıları, kulüp ve müzikler ile dünya`nın her bir yerinde tanınmış bir pazar. Ingiltere`nin büyük bir alışveriş caddesi. Her haftasonu 400.000 insan`dan fazla kişi bu pazar`ı görmek, alışveriş etmek, yemek yemek ve arkadaş`lar ile buluşmak iҫin biraraya geliyor. Her yer`de müzik var. Sokaklar`da satılan yemekler bir harika ve kuzey Londra`nın fiyatҫa en uygun`u. Pazar`ın her bir yerinde ilginҫ olan bir kaҫ şeyler bulabiliyorsunuz. En etkileyici giysiler`e, en güzel mücevher`lere, müziǧe ve dövme maǧaza`larına sahip. „Electric Ballroom“ Camden`in en eski gece kulüplerinden bir tanesi. Ünlü olmadan önce en yeni ҫıkan rock gruplarını dinleyebilirsiniz. Yüzlerce kulüp var, fakat „proud“ iҫlerinde en gözde olanları. Camden piyasası „rock“ yapıyor! Yüksek hız`ı olan Tokyo Tokyo 35 milyon insanlık nüfusuna sahip. Dünya`nın en büyük şehri. Bunun haricinde en heyecanlı olan şehirlerinden bir tanesi. Burada herşey hızlı gelişiyor. Dünya`nın en büyük ve işlek trenyolu sistemine sahip. Her gün 11 milyon insan iş`e gidip gelmek iҫin bu yol`u kullanıyor. Insanlar en yüksek gelirleri kazanıyorlar ve en büyük para miktarlarını harcıyorlar. En son moda olan giysileri giyiniyorlar ve en son ҫıkan cep telefon`larına sahipler. Dünya`nın en pahalı şehri. Eski ve yeni Tokyo aslen Edo adı olan küҫük bir balıkҫılık kasabasıydı. Ismi 1868 yılında hükümdar oraya taşındıǧında deǧişti. Mimari yapısı oldukҫa modern. 1923 yılında gerҫekleşen deprem ve ikinci dünya savaşı nedeni ile ҫok fazla eski bina yok. Fakat geleneksel japonya bir ҫok “shinto” sandıkları ve şehrin etrafındaki kamusal yüzme havuzları ile her zaman ҫok yakınlarda. Tokyo`yu ziyaret etmek Tokyo japonya`nın doǧu sahilinde bulunuyor. Yazları sıcak ve nemli. Sene`nin en güzel zamanı bilindik kiraz yaprakların aǧaҫlarda aҫtıǧı ilk bahar. Şehir büyük, fakat dünya`nın en güvenli şehirlerinden bir tanesi. Japonya gizemli. Yabancılar iҫin anlaşılması zor bir şehir. Mumbai Aşırılıkların şehri Mumbai 22,8 milyon nüfusu ile Hindistan`ın en büyük şehri. Bunun haricinde Hindistan`ın en önemli ticari merkezi. 1947 yılında baǧımsızlıǧını elde edene kadar Mumbai „Ingiliz Kraliyeti`nin bir parҫasıydı. Hindu tanrısı „Mumba Devi“`den esinlenerek yeniden Mumbai olarak adlandırıldıǧında 1995 yılına kadar Bombay olarak adlandırılıyordu. 10 Zengin ve fakirler Mumbai hem eski hem modern, zengin ve fakir. Sokakları iş yapan, ҫerez ve giysiler satan veya sadece orada yaşayan insanlar ile dolu. Modern Mumbai`yın her yerinde para var. Hindistan`ın en önemli işletmelerinin ve bankalarının şubeleri orada. Bollywood film sektörü Los Angeles`deki Hollywood`dan daha fazla film üretiyor. Modern yüksek binalar ve yeni alışveriş caddeleri kenar mahallelerin hemen yanında. Nüfus`un yüzde altmış`ı akar su ve elektrik olmadan yaşıyor. Mumbai`yı ziyaret etmek Mumbai doǧu sahilinde bulunuyor. Yaǧmur haziran ayından eylül ayına kadar yaǧıyor. Kasım ve şubat ayları arası hava biraz daha serin ve kuru. Güneş`in doǧduǧu ve battıǧı gün şehrin en güzel şekli ve taşlı binaların renginin altın renginden turuncu veya pembe`ye deǧiştiǧi dönem. Fiyatҫa en uygun ve kolay taşıma aracı otobüs. Trenler fazlası ile dolu ve tehlikeli olabiliyorlar. Fakirliǧinden dolayı Mumbai yaşanması zor bir şehir olabilir, fakat tecrübe eşsiz. Ҫok kültürlü meksika şehri Meksika şehri 23,4 milyonluk bir nüfus`a sahip. Hem kuzey hem güney amerika`da en büyük şehir. „Aztec`liler“ bu şehre „Tenochtitlan“ adını verdiler ve ispanya`lılar 1521 yılında ülke`ye girdiklerinde ҫok önemli bir şehir`di. Ülke 1821 yılında baǧımsızlıǧını elde etti. Hindistan ve avrupa Meksika şehri büyük bir tecrübe ҫeşitliliǧi sunuyor. Önemli alan „Zocalo`da „Aztec tapınaǧı“ adlı ispanyol katedral`ini ve modern, yüksek binaları görebilirsiniz. Şehir bir ҫok müze`ye ve tiyatro`ya sahip. Avrupa alanı ve koloni ev`leri meksikan yemekleri ve hindistan el yapımı ürünler satan ҫok uǧranılan, pazarların yakınlarında. Latin amerika`nın en zengin şehri. Kaliteli ürünler satan maǧazaları, pahalı restoranları ve bar`ları var. Bunun haricinde fakir ev`lerde yaşayan bir ҫok insan var. Meksika şehrini ziyaret etmek Meksika şehri şehrin güney bölümündeki vadi`sinde bulunuyor ve daǧlar ile ҫevrili. Haziran ayından ekim ayına kadar yaǧmur yaǧıyor. En sıcak ayları nisan ve mart ayları. Latin amerika`da en büyük ve ucuz, yer altı tren sistemine sahip. Trafik o kadar yavaş ilerliyor ki ҫoǧu kez yürüyerek gitmek daha hızlı. Hava kalitesi o kadar iyi deǧil ve ziyaretҫiler dikkatli olmaları gerekiyor, fakat şehir zengin kültürel bir ҫeşitlilik sunuyor. Uzay`da yaşamak Dünya`dan 360 kilometre uzaklıǧında olan bir bilim laboratuvar`ı mı? Mars`a uҫuş iҫin bir hazırlık mı? Gökyüzünde bir katedral mi? Uluslararası Uzay Istasyonu veya ISS bunlar`ın hepsi. Bu an`da ISS 360 kilometrelik bir mesafe ile dünya`nın etrafında dönüyor. Saat`te 28 km hız ile uҫuyor. Dünya`nın etrafında gün`de 16 kez dönüyor. Maliyeti yüz milyar`dan fazlaydı ve gelişimi iҫin 14 yıl`dan fazla zamana ihtiyaҫ vardı. Şimdiye kadar inşa edilmiş en pahalı kurum. Istasyon Istasyon`un ilk bölümü 1998 yılında uzay`ya gitti. Astronot`lar istasyon`da 2000 yılının kasım ayından itibaren yaşamaya başladılar. Istasyon`da genelde üҫ astronot bulunuyor ve yaklaşık altı ay`dan fazla kalıyorlar. Seneler iҫerisinde 15 farklı ülke`den 200`den fazla ziyaretҫisi oldu. Besin taşıyan gemiler sene`de yaklaşık sekiz kere istasyon`a gidiyorlar. 11 Hedefler Amerika, rusya, japonya, kanada ve avrupa`daki uzay ajansları birlikte ҫalışıyorlar. Biyoloji, fizik ve astronomi dallarında deneyler yapmak iҫin uzay`daki olmayan yer ҫekimini kullanıyorlar. Uzun süre boyunca uzay`da yaşamak ve bunun insan bedeni üzerindeki etki ile ilgili bir şeyler öǧreniyorlar. Astronot`lar oksijen üreten büyüyen bitkiler gibiler. Dünya`nın havasını ve coǧrafyasını inceliyorlar. Ve evren`in geҫmişini anlamak iҫin gezegen`lere ve yıldızlara bakıyorlar. Bir astronot`un günü Astronot`lar hafta iҫi gün`de on saat ve cumartesi günleri beş saat ҫalışıyorlar. Geri kalan zamanda boştalar. Sabah altı`da kalkıp kahvaltı yapıyorlar. Gerҫekleştirilen bir toplantı`da gün`ün plan`ı ile ilgili kararlar veriyorlar. Öǧle yemeǧi iҫin bir saat zamanları var ve saat yedi`deki akşam yemeǧine kadar daha fazla işleri oluyor. Saat akşam 9:30`da ışıkları söndürüyorlar. Her gün iki saat`lik egzersiz`ler yapıyorlar, ҫünkü hafiflik (zayıflık bedenin adale ve kemiklerini etkiliyor). Besinler Gerҫek bir mutfak yok, fakat bir mutfak masası var. Bütün besinler kutu veya paket`lerde geliyor. Sadece bir besin gemisi geldiǧinde taze meyve oluyor. Astronot`lar kaşık ile yemek yiyorlar. Yemeǧi sos ile yemek iyi bir fikir, böylece yemek kaşık`ta kalıyor ve düşmüyor. Baharatlı yemekleri seviyorlar, ҫünkü uzay`da tat alma duyusu o kadar güҫlü deǧil. Özel yaşamlar Kendilerine ait yatabilecekleri yerleri var. Duvar`a asılmış ҫantaların iҫinde yatıyorlar, ҫünkü uzay`da bir iniş ve ҫıkış yok, „ayakta durarak“ uyuyorlar. Kendilerine ait giysileri, kitapları ve dizüstü bilgisayar`ları var. Isı her zaman iҫin 72 ° F, böylece astronot`lar genellikle şort ve tshirt giyiniyorlar. Bir duş kabini yok, fakat iki tuvalet bulunuyor. Boş zamanlarında ev`lerine e-mailler gönderiyorlar, okuyorlar ve oyunlar oynuyorlar. Fakat yapmasını sevdikleri en ҫok şey pencere`den doǧru dünya`ya bakmak. ISS`nin geleceǧi ISS bir ҫok uzay istasyonlarından ilk`i. Mars seyahat`i iҫin bir gün yok, fakat uzay ajansları bunun hakkında konuşuyorlar. Kesin olan bir şey şu ki yirmi birinci yüzyılın bir zamanında mars`a seyahat gerҫekleşecek. Bir akşam yemeǧi iҫin şarkı söylemek Petersfield şehrinin küҫük pazarında güneşli bir cumartesi öǧleni. “High Street`e üҫ genҫ adam sırt ҫantaları ile varıyorlar ve deynekler ile yürüyorlar. Yeşil ve kahverengi ceketler, şapkalar ve ҫizmeler giyiniyorlar. Mutlu adam ile Robin Hood mu? Yanlarından geҫen yayalar ilgi duyuyorlar. Bu genҫ insanlar kimler? Ne yapmayı düşünüyorlar? Genҫ adamlardan bir tanesi şapkasını ҫıkartıp kaldırım tası`nın üzerine koyuyor ve “Wales`e akşam yemeǧi iҫin şarkı söyleyerek gidiyoruz.” diye bir levha ‘da yazıyor ve onlar şarkı söylemeye başlıyorlar. Insanlar dinlemeyi ve gülmeyi bırakıyorlar. Mükemmel uyum iҫerisinde pop şarkısı olmamak üzere geleneksel halk türküleri söylüyorlar. “Şapka” yakın zamanda doluyor ve Petersfield`in insanları daha mutlu görünüyor ve kendilerini daha mutlu hissediyorlar. Şarkıcılar ile buluşmak 27 yaşındaki ED, 25 yaşındaki Ginger ve 26 yaşındaki arkadaşları Will ingiltere`nin bütününü hem iyi hem de kötü hava`da gezmek iҫin komforlu evlerini parasız veya cep telefonsuz terk 12 etmeye karar verdiler. Akşam yemekleri iҫin şarkı söylüyorlar ve insanlar misafirperverlik sunduklarında odun, tarla ve bazen evler`de bulabildikleri yerlerde uyuyorlar. ED ve Ginger Canterbury`deki okul`da birlikteyken Will ile birlikte şarkı söylemeye başladılar. Okul`dan sonra ED Paris ve Londra`ya sanat okumak üzere gitti ve bir sanatҫı oldu. Ginger bir bahҫivan ve Will bir kitap satıcısı oldu. Hala arkadaşlar ve birlikte gezmeyi seviyorlar, fakat yaşamları ile mutlu deǧillerdi. Bir gün akıllarına bir fikir geldi. “Neden yürümeye başlamıyoruz? Ve böyle de yaptılar. Özgürlüǧü ve basit yaşamı seviyorlar. Telaşlı ve stresli dünya`da yürümek ve söylemek basit insanlık aktiviteleri. Sokaklarda birahane`lerde ve pazarlar`da şarkı söylüyorlar. Bazen buluşmuş oldukları insanlar kendilerine yeni şarkılar öǧretiyorlar. Bunu neden yapıyorlar? Insanlar bize bunu neden yaptıklarını soruyorlar ve bizim bu soru`ya gerҫekten bir cevabımız yok“ diyor Will. „Bu ҫok müthiş bir yaşam ve seyahatimizde ҫok şey öǧreniyoruz. Aile`leri gelecekleri ile ilgili endişe duyuyorlar, fakat onlar deǧil. Geҫen sene www.awalkaroundbritain.com adlı bir website kurdular ve 16 şarkılardan oluşan bir CD yaptılar. Bu sene seyahat`leri ile ilgili daha fazla öykü anlatmak iҫin podcast yapmayı ve bir başka CD üretmeyi planlıyorlar. Bunun haricinde geleneksel köy aktiviteleri planlıyorlar. Gelecek iyi görünüyor. Lara`nın seyahat`i Avrupa seyahatim ile ilgili gerҫekten ҫok heyecanlıyım. Bundan önce avustralya dışına ҫok fazla seyahat etmemiştim. Sadece iki sene önce bir kere ailem ile birlikte tatil`e gittim, fakat avrupa`ya veya amerika`ya hiҫ gitmedim. Ҫoǧu kez avustralya`nın iҫinde seyahat ettim. Geҫen sene orada yaşayan kuzenimi ziyaret etmek amacı ile Perth`e uҫtum. Bu uҫuş Sydney`den beş saat uzaklıkta olan bir uҫuş. Avustralya büyük bir ülke. Bunun haricinde kuzey`de bulunan Cairns`e üҫ kere gittim. „Great Barrier Reef“ `de dalış yapmayı öǧrendim. Bavulları hazırlamayı tamamladık ve şu an bizi havalimanına götürmek üzere taksi`yi bekliyoruz. Bundan önce 747`ile hiҫ uҫmamıştım. Bu ҫok uzun bir uҫuş. Roma`ya varmak yirmi saat zaman aldı. Bütün yol boyunca filmler izledim. Sabırsızlanıyorum. Glastonbury`ye gittim! Dünya`nın en büyük aҫık hava müzik festival`i. Bazı gerҫekler Şenlik ingiltere`nin güney batısının 1000 „acres” dönümlük arazisini kaplıyor. Haziran ayında gerҫekleşiyor ve dört gün sürüyor. 80`den fazla sahne`de yaklaşık 700 oyun oynanıyor. Sabah`ın dokuzundan ertesi sabah`ın altısına kadar sürekli müzik ҫalıyor. 1970 yılının eylül ayında 1500 insan ilk şenliǧe katıldı. Bir bilet`e bir sterling ödediler. Geҫen sene şenliǧe 190.000 insan katıldı. Bir bilet`e 200 sterling ödediler. Yüzlerce ünlü isim Glastonbury`de sahne aldı: Paul McCartney, Bruce Springsteen, Robbie Williams, Jay Z ve Amy Winehouse gibi şarkıcılar ve REM, Radiohead, Coldplay ile Arctic Monkeys gibi gruplar sahne aldı. 2009 yılında Michael Jackson`un ölüm haberi şenliǧin ortasına damgasını vurdu. „Michael Jackson öldüǧünde ben Glastonbury`deydim sloganlı T-shörtler hemen satılmaya başlandı. Şenlik yaǧmuru ile bilindik. 1997, 1998 ve 2005 yıllarında her gün yaǧmur yaǧdı ve şenlik ziyaret`ҫileri ҫamur`un iҫinde dans ettiler. Bazı tecrübeler Marina M. Scotland şöyle söylüyor „Ilk Glastonbury tecrübem 2005 yıllında gerҫekleşti. Yaǧmur`un ve ҫamur`un yılı. Ayakkabılarımızı ҫıkartıp dizlerimize kadar ҫamur`un iҫinde dans ettik. Ben sevdim! Şimdiye kadar altı kere Glastonbury`ye gittim! Her zaman ҫok fazla uyumamıza raǧmen şenlik ҫok neşeliydi. Bu yıl`ki şenlik mükemmel`di- ev`e gitmek 13 istemedim. Benim iҫin büyük an Sigur Ros adlı „Icelandic“ grubun sahne almasıydı. Şimdiye kadar kendileri ile ilgili hiҫ birşey duymamıştım, fakat müziklerini sevdim. Ve bu sene`nin tuvalet`leri iyi iş ҫıkarttılar. Ҫok daha iyi! Dave Chow, Londra „Ne söyleyeceǧimi bilmiyorum- bu Glastonbury`ye ilk gidişim ve en şaşırtıcı tecrübemdi! Şu an işyerinde yaşamımın en güzel dört günü`nü düşünerek zamanımı geҫiriyorum. Herhangi iş`e yaramayan gruplar görmüyoruz ve DJ`ler bütün gece „rock“ yapıyorlar. Pazar sabah`ı güneş`in doǧuşunu gördük, bu ҫok etkileyici bir tecrübeydi. Ҫok fazla cep telefonları olduǧuna dair sadece bir şikayet var`dı. Neden? Glaston`nun bütün bunlardan uzaklaştıǧını zannetmiştim. Len Ferris, Gloucester Ҫocuklarımı Glastonbury`ye iki kez götürdüm. Bu olay ҫocuklar iҫin gerҫekten bir eǧitim. Atmosfer ҫok büyüleyici. Sanırım bu her yaştan insanların biraraya gelmesinden kaynaklanıyor. Bebekleri, küҫük yaş`ta ҫocukları, genҫleri ve anne-babam yaşındaki ve daha yaşlı olan insanları görmek gerҫekten mükemmeldi. Herkes birbirleri ile iyi anlaşıyordu. Cumartesi gecesi 11 yaşındaki oǧlum ile „Radiohead“ programını izledik ve topluluk kendisini geri ҫektiǧinde daha iyi görebiliyorduk. Herşeyi ҫok sevdik. Izzi Christchurch, New Zealand. Bu benim Glastonbury`de ilk yılımdı. Oraya varmak iҫin 10.000 mil yol katettim. Avustralya ve avrupa`daki diǧer şenliklere de katıldım. Iki sene önce Barcelona`daki “Sonar” şenliǧine katıldım, ҫok muhteşemdi ve her zaman gelmek istemiştim. “Radiohead” şimdiye kadar bir şenlikte görmüş olduǧum en iyi şey`di ve eǧer mümkün olursa sene`ye de geleceǧim. Ҫok yaşasın Glastonbury. David Guetta Youtube`da 70 milyon şarkısı bulunan süperstar DJ David Guetta bir fansız. David Paris`de yaşıyor, fakat dünya`nın her bir yerinde ҫalışıyor. David ҫok ünlü bir DJ. “En iyi 100 DJ`ler” anketinde David üҫ numara`da bulunuyor. David, Britney Spears, Celine Dion ve Madonna gibi bir ҫok pop starlar ile birlikte ҫalışıyor ve bazen pop starlar iҫin şarkılar yazıyor. David Lady Gaga`yı gerҫekten seviyor ve David Lady Gaga ile ҫalışmak istiyor. David`in işi oldukҫa heyecanlı ve işi`ni ҫok seviyor. Cathy ile evli. Cathy Senegal`den geliyor. Cathy hem iş kadını hem de oyuncu. Cathy ve David ҫoǧu kez Ibiza`ya gidiyorlar. Cathy ile David her sene parti veriyorlar. Insanlar Cathy ve David`in partilerini seviyorlar. Cathy ve David`in iki küҫük ҫocukları var ve bu iki ҫocuk ile birlikte zaman geҫirmeyi seviyorlar. Yeni dairem Yeni dairem şehir merkezinin yakınlarında, böylece ҫoǧu kez iş`e yürüyerek gidiyorum. Ҫok fazla büyük deǧil, fakat oldukҫa rahat! Bir yatak odası, oturma odası ve ortasında bir masa`sı bulunan oldukҫa büyük bir mutfaǧı var. Bu ҫok iyi, ҫünkü yemek yapmayı seviyorum ve böylece akşam yemeǧine arkadaşlarımı davet edebiliyorum. Oturma odasının bir büyük penceresi var. Güney tarafına bakıyor, böylece her zaman güneş`li oluyor. Iki eski koltuǧum var, fakat uzun bir koltuǧum yok, ҫünkü oda oldukҫa küҫük. Ev`in bahҫesi yok, fakat yatak odamda küҫük bir balkon var. Bir sandalye koymak istiyorum, böylece yaz akşamları güneş`in altında oturabilirim. Bir ҫok nedenden dolayı yeni dairemi seviyorum, büyük mutfak, güneşli oturma odası, bütün bunlar`ın ҫoǧunu seviyorum, ҫünkü ilk evim. 14 Iş müracaat`ı iҫin Carl`in email`i Sayın Yates, Turizm rehberliǧi işine ilgi duyuyorum. 22 yaşındaym ve Bath`da yaşıyorum. Durham Üniversitesinde öǧrenciyim, böylece haziran`ın ortasından eylül`ün sonuna kadar ҫalışabilirim. Geҫen kış avusturya`da kayıkҫılık alanında bir tatil köyünde öǧretmenlik yaptım. Fransızca ve almanca dillerini oldukҫa iyi konuşabiliyorum ve insanlar ile ҫalışıyorum. Bath`da doǧdum, böylece şehri oldukҫa iyi biliyorum. Siz`den haber almaktan memnuniyet duyarım. Saygılarım ile Carl Hampton Başarılı kuzenim Gabriella Kuzenim Gabriella sadece 24 yaşında, fakat kendisi oldukҫa başarılı bir giysi tasarımcısı. Gabriella ile birlikte ҫocuk iken bir ҫok kez oyunlar oynadık, ҫünkü aynı yaş`taydık. Bunun haricinde on sekiz yaşına kadar aynı okul`a gittik. Fakat okul`dan sonra birbirimizi ҫoǧu kez görmedik. Gabriella oldukҫa yaratıcıydı, ҫünkü Londra`da moda okuluna gitmişti. Ben Oxford üniversite`sine gittim ve hukuk okudum, ҫünkü avukat olmak istiyordum. Dört sene sonra hala fakir bir öǧrenciyim, fakat kuzenim Gabriella zengin ve ünlü. 22 yaşındayken, önemli bir moda ödülünü kazandı. Ailemiz kendisi ile ҫok gurur duyuyor. Gabriella ile ҫok farklı yaşamlarımız var ve ҫoǧu kez buluşmuyoruz. Her ne olursa olsun email vasıtası ile ve yazışarak hala birbirimiz ile görüşüyoruz. Bir moda şov`u iҫin kendisi bu hafta Milan`da. Yaşamı ile ilgili duyumlar almayı seviyorum, ҫünkü yaşamı ҫok ilginҫ. Sally`den bir mektup Sevgili bay ve bayan Owens, Geҫen haftasonu yanınızda kalmama izin verdiǧiniz iҫin size teşekkür etmek istiyorum. Ҫok güzel vakit geҫirdim ve sizin ile görüşmekten büyük memnuniyet duydum. Yapmış olduǧunuz yemek harikaydı. Duncan bana annesinin mükemmel bir aşҫı olduǧunu anlattı ve bu konu`da da haklıydı. Bunun dışında yürüyüşlerimizden de büyük keyif aldım, evinizin yakınındaki kırsal alanlar ve odun`lar ҫok güzel. Ev`e geri dönüş yolculuǧumuz uzun`du ve yol`un büyük kısmında uyudum. Beni sabah`ın erken saatlerinde tren istasyonuna götürmeniz ҫok nazik`ti. Ҫok minettarım. Üniversite`ye geri dönmüş olmak ҫok iyi. Sınav`lar başlamadan önce şu an bir ҫok işim var. Duncan`ın da sınavları olduǧunu biliyorum, böylece haziran`ın sonuna kadar birbirimizi göremeyeceǧiz, ҫünkü oldukҫa meşgul`üz! Yaz tatilinde Duncan ile birlikte sizi yeniden ziyaret etmek isterdim. Herşey iҫin yeniden ҫok teşekkür ederim. En iyi dileklerim ile Sally Başkent şehrim: Londra Londra`nın yaklaşık 7.000.000`luk bir nüfus`u var. Romalı`ların yaklaşık 2000 yıl önce yaşadıkları „Thames“ nehrinde bulunuyor. On sekizinci yüzyıl`dan ikinci dünya savaşına 15 kadar Londra dünya`nın en büyük şehriydi, fakat şu an daha büyük olan şehirler var. Londra bir ҫok şey iҫin ünlü. Ünlü „Big Ben“ saatini görmek ve duymak iҫin parlamento evi`ni veya kraliҫe`nin yaşadıǧı Buckingham Palace gibi tarihi binaları ziyaret etmek iҫin turistler dünya`nın her bir yerinden geliyor. Ayrıca tiyatrolarını, müzelerini ve herşeyi alabileceǧiniz Harrods gibi maǧazaları ziyaret etmek iҫin geliyorlar. Ve tabii ki nehrin yakınlarında bulunan London Eye`ya da binmek istiyorlar. Bir ҫok büyük şehirler gibi Londra`nın trafik ve hava kirliliǧi ile ilgili sorunları var. Londra`nın yer altı treni `ni gün`de bir milyon insan`dan fazla kullanıyor. Şehir merkezine girmek isteyen insanlar gün`de sekiz sterling tutan „Congestion“ ücreti`ni ödüyorlar, fakat yollarda hala ҫok fazla arabalar var. Hava temiz deǧil, fakat yüz sene önce olduǧundan ҫok daha temiz. Bana göre Londra ile ilgili en iyi şey parkları. Şehir merkezinde beş park bulunuyor. Fakat ҫocuklarımın ҫok sevdiǧi yer dünya`nın en büyük oyuncak maǧazası olan Hamleys. Aǧabey`lerim Nick ve Chris adında iki ikiz aǧabey`lerim var. Ikisi de yirmi yaşında ve ikiz, tamamen aynı ikizler deǧiller, ҫünkü bir ҫok yönde farklılar. Başlangıҫta birbirlerine benzemiyorlardı. Nick`in sarı saҫları ve mavi gözleri var ve oldukҫa büyük, fakat Chris ҫok fazla büyük deǧil, kırmızı saҫları ve kahverengi gözleri var. Hiҫ bir zaman aynı giyisileri giyinmiyorlar. Bunun nedeni annemizin onları ҫocuk iken birbirlerine benzer bir şekilde giyindirmiş olması. Sevmedikleri bir başka konu ise insanların kendileri hakkında „Nick“ ve „Chris“ yerine „ikizler“ olarak konuşmaları. Onlar birer birey olmak istiyorlar. Bazı benzer ilgi alanlarına sahipler. Örneǧin dışarıda olmasını seviyorlar, böylece ҫoǧu kez birlikte kırsal alanda uzun yürüşler yapıyorlar. Ikisinin de ҫok iyi bilgisayar bilgileri var. Gerҫek`te ikisi de üniversite`de enformasyon teknolojisi okuyor, fakat üniversite`leri farklı şehir`lerde. Bir başka konu ise ikisinin de futbol`dan nefret etmeleri, bu durum kendi yaşlarında bulunan erkek ҫocukları iҫin alışılmışın dışında. Sonuҫ`ta aǧabey`lerimi ҫok sevdiǧimi söylemem gerekiyor. Farklı kişiliklere sahip olmalarına raǧmen, ikisi de ҫok sevimli aǧabeyler. Nick sessiz ve oldukҫa ҫekingen. Fakat Chris partilere gitmeyi ve şakalar anlatmayı seviyor. Her ikisi de bana, yani küҫük kız kardeşlerine, her zaman iҫin ҫok nazikler. Onlara bütün sorunlarımı anlatabiliyorum. Luke ve Tina`dan kartpostallar Mayıs 28, ҫarşamba Sevgili Toby ve Mel, Burada fransa`nın güneyinde gerҫekten güzel vakit geҫiriyoruz. Ҫok huzurlu bir köy`de sevimli, eski bir ev kiralıyoruz. Hava mayıs ayına göre oldukҫa sıcak olduǧu iҫin sahip olduǧu yüzme havuzu ҫok güzel bir olay. Su biraz daha sıcak olduǧunda öǧle`den sonraları genellikle yüzüyoruz. Dün ҫok kuvvetli bir rüzgar vardı, gök gürültüsü o kadar sesliydi ki bayaǧı korkup ev`e doǧru koştuk. Bugün hava yine güneşli ve St. Remy adında bir şehrin pazarına gitmeyi planlıyoruz. Buradaki pazarları seviyoruz, ҫok renkli`ler fakat eşyalar oldukҫa pahalı. Bu akşam “Le Provencale” adlı yerel bir restoran`da akşam yemeǧi yiyeceǧizyemekleri ҫok harika görünüyor. Burası o kadar muhteşem ki, kendimizi ҫok rahat hissediyoruz. Ҫok okuyoruz, ev`de ҫok meşgul olduǧumuz iҫin ev`de hiҫ bir zaman okumaya vakit bulamıyoruz. Sadece üҫ gün kaldı. Yakında görüşmek üzere. Derin sevgilerim ile Luke ve Tina