PAZARLAMADA YENİ USTALIK PAZARLAMADA YENİ USTALIK ZEKİ YÜKSEKBİLGİLİ ISBN 978-605-322-256-9 © Optimist Yayım Dağıtım, 2015 Optimist Yayım Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. Sertifika no. : 11970 Telefon : 0216 481 29 17-18 Faks : 0216 521 10 64 e-posta: optimist@optimistkitap.com www.optimistkitap.com facebook.com/optimistkitap twitter.com/optimistkitap www.youtube.com/OptimistKitap www.optimistkitapblog.com Optimist yayın no. :395 Konu :Satış ve Pazarlama Yayına hazırlayan :Mutlu Dinçer Birinci bask› :Mart 2015, ‹stanbul Düzelti :Özlem Aras Düzenleme :Nermin Uçar Vatan Kapak tasarım :Nazlım Dumlu Sertifika no. :13137 Baskı ve cilt :Tor Ofset San. Tic. Ltd. Şti. Hadımköy Yolu Akçaburgaz Mah. 4. Bölge 9. Cadde 116. Sokak. No: 2 Esenyurt - ‹STANBUL Tel: 0212 886 34 74 Aramıza yeni katılan oğluma, Hep ama hep yanımda olan eşime, Beni koşulsuz seven anneme, Bana sonsuz destek veren babama, Sevgisini asla esirgemeyen kardeşime… İçindekiler Önsöz9 Yeni pazarlama 11 Satış ve satıcı hakkında… 18 Pazarlamanın geleceği mobil pazarlamada 21 Karar vermek ve satış 24 Krizde pazarlama 27 Bir satıcının büyük hataları… 29 Sizin gerçek rakibiniz kim? 32 Endüstriyel pazarlarda satış 34 İnternet için basın bülteni hazırlama ipuçları 37 Yeni pazarlama karması 40 Ürün ve hizmetler satılmaz, alınır! 44 E-posta yollarken yapılması ve yapılmaması gerekenler 47 Telefonla satışta yapılan büyük hatalar 49 Sigortayla ilgili tanıtımlarda muhakkak olması gereken 13 kelime 52 Buldozer tipi satıcı 55 Pazarlama miyopluğu 57 Satışları artırmak için 14 basit tavsiye 60 Satış kapatma 62 Promosyon ürünlerinin gücü 65 Pazarlamacılar gardiyandır 67 Pazarlama: Fiyattan başka esaslarla rekabet edebilme bilimi… 70 Pazarlama mucize değildir 72 Müşteri odaksız web siteleri 76 Şimdi de küresel siteler mi? 78 Pazarlamada yeni bir kuşak 80 Kişisel markalaşma 83 İnternette var olmak ya da olmamak! 87 İnternet üzerinde yeni pazarlama problemleri 91 Mega pazarlama (mega marketing)95 Uçlardaki müşteriler 97 İnsanlar niye satın alır? 99 Reklamlarınızda kullanmamanız gereken 5 kelime 101 Halkla ilişkilerin gücü 103 Pazarlamada farklılaşma 105 İnternet üzerinde basit ama en etkin strateji: Eşsiz anahtar kelimeler 109 Satış eğitimleri 111 Etkin pazarlama ipuçları 114 Hınzır pazarlama (mischievous marketing) 117 E-posta: Doğru kullanıldığında en etkin online pazarlama aracı… 119 Pazarlama 3.0 122 Satış kapatmada kullanılabilecek ikna teknikleri 124 İkarus paradoksu 127 Ders alınacak hikâyeler I 129 Jenerik stratejiler 131 Ders alınacak hikâyeler II 139 Son sözler 141 Önsöz 2 005 yılında “Pazarlama Mucize Değildir” isimli makalemi yazdığım günden bu yana, makalem yirmiden fazla dergide, beş gazetede, yüzlerce web sitesinde yayınlandı, iki kitapta yer aldı. Pakistan ve Azerbaycan’da pazarlamayla ilgili dergilerde tercümeleri yayınlandı. 2006 yılında Pazarlama Mucize Değildir isimli kitabım çıktı. Geçen süre içinde hem Türkiye’de hem de pazarlamada büyük değişimler gerçekleşti. Dolayısıyla tüm işletmelerin pazarlamayla ilgili problemleri de değişti. Elinizdeki bu kitap, tüm bu gelişmeler ışığında yenilenen pazarlamayı anlamaya ve anlatmaya çalışıyor. Kitapta bulacağınız tüm makaleleri mümkün olduğu kadar basit ve anlaşılır bir dille, tüm akademik kaygılardan uzak kalarak yazmaya gayret ettim. Amacınız akademik pazarlama makalelerine ulaşmak ise bu kitap hiç işinize yaramayacaktır. Kendi küçük veya orta büyüklükteki işletmesinin pazarlama problemlerine çözüm bulmak isteyenler ise, doğru bir kitabı okumaya başlıyorlar. 9 YENİ PAZARLAMA T üketiciler, yani bizler sürekli olarak değişiyoruz, gelişiyoruz. Trendler, teknoloji, bakış açıları, deneyimler, eğitim, bilinç, politika, çevre, iletişim, etkileşim, rekabet ve daha yüzlerce unsur bu değişimde son derece etkili. Tüketiciler değiştikçe, tüketicileri etkilemek için çabalayan pazarlama da sürekli değişiyor, gelişiyor, yenileniyor. Bugün, değişen tüketiciler, tüm pazarlamanın yeniden ele alınmasını gerektiren sorunları beraberinde getiriyor. Bu büyük sorunlar neler mi? Tüketicilerin hemen her sorununun çözülmüş olması Pazarlamanın ana konusu, yıllardır tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzerine kurulmuştu. Bu ihtiyacı anlayan, buna uygun mal ve hizmet geliştiren firmalar başarılı olmuşlardı. Sorun şu ki, artık tüketicilerin satın alma davranışlarını etkileyenler ihtiyaçlar değil istekler! Hemen her tüketicinin basit ihtiyaçları karşılandı; hepimizin giyinme ihtiyacını karşılayacak kadar kıyafeti, mobil iletişim ihtiyacını karşılayacak—hatta bununla yetinmeyip fotoğraf çeken, e-posta gönderen, internete bağlanan—en az bir tane akıllı telefonu var. Artık sorunlarımız bu kadar basit değil. Çok daha karmaşık ve çözülmesi de bir o kadar zor. 11 12 PA Z A R L A M A D A Y E N İ U S TA L I K Ürün ve hizmetleri artık umursamayan tüketicilere ulaşmak Sunulan ürünlerin alternatiflerinin çok olması, bu ürünlerin tanıtımıyla ilgili inanılmaz bir bolluk, hatta kirlilik yarattı. Bu çokluk içinde, firmaların sundukları ürün ve hizmetleri tanıttıkları mecralar, tüketiciler tarafından umursanmaz hale geldi. Pazarlamanın en büyük silahlarından biri olan kitle iletişim araçları kimsenin ilgisini çekmiyor. Hiçbirimiz TV’de binlerce dolar harcanarak yayınlanan reklamları seyretmiyoruz, gazetelerin ve dergilerin ilan sayfalarını bir çırpıda geçiyoruz, her gün geçtiğimiz yol üzerindeki billboardlarda ne olduğuna bakmıyoruz. Pazarlamacılar alternatif olarak kitle iletişim araçlarıyla ulaşılamayan tüketicilere izinli medyayla yaklaşmayı denediler, ama yine başarılı olamadılar. Hepimiz her gün çeşitli teklifler içeren yüzlerce e-posta alıyoruz ama okumadan siliyoruz. Cep telefonumuza SMS yoluyla gelen fırsat haberleri bizi hiç ilgilendirmiyor, harekete geçirmiyor. Memnun kalsa dahi ürün ve hizmetler hakkında konuşmayan tüketiciler Bir ürün veya hizmetin tanıtımında en etkin yöntem, tanıdığımız veya güvendiğimiz kişilerin deneyimleridir. Aktarılan bu deneyimler, satın alma kararlarını etkiler. Bu mekanizmanın işleyebilmesinin ön koşulu ürün veya hizmetle ilgili deneyimlerin paylaşılmasıdır. Sorun şu ki, artık çok memnun müşteriler dahi bu deneyimlerini çevreleriyle paylaşmıyorlar. Dolayısıyla müşterilerini memnun edebilmek adına sistemler kuran, para ve zaman harcayan firmalar, başarılı olsalar dahi bu başarılarını yayamıyorlar. İşte tüm bu sorunlar, pazarlamacıları yeni trendler, yeni stratejiler geliştirmeye itiyor. Bu sorunların çözümü amacıyla geliştirilen yenilikler, yoğun teknoloji ve internet kullanımıyla desteklendiğinde, artık tüm dünyada kullanılan bir süreç ortaya çıkıyor: Yeni Pazarlama (Pazarlama 2.0)… İşte Pazarlama 2.0’ın getirdiği yenilikler: PA Z A R L A M A D A Y E N İ U S TA L I K 13 Teknolojinin kullanımı artıyor Pazarlamada kullanılan teknoloji artıyor. Bugün zaten internet sayesinde, pazarlama inanılmaz etkin silahlar kazanmış durumda. Sadece internet üzerinden yapılan tanıtım faaliyetleri (web siteleri) ve iletişim kolaylıklarıyla (e-posta, Messenger benzeri yazılımlar) sınırlı kalmayan bu silahlar, özellikle kişisel yayınların (bloglar) devreye girmesiyle etkileyici boyutlara ulaştı. Pazarlamada teknoloji kullanımı özellikle mobil pazarlamada etkin olacak. Artık tüketiciye yönelik yapılan kampanyaların çoğu, daha odaklı olabildikleri için cep telefonları üzerinden yapılacak. Ayrıca mobil pazarlama sayesinde ROI (yatırım dönüş oranı) ölçülebildiğinden, daha çok tercih edilen bir mecra olacak. İnternet ve mobil teknolojilerin dışında da, yeni teknoloji kullanımı pazarlamanın en temel özelliği olacak. Artık pazarlamacıların yeni teknolojilerle barışık, kolay uyum sağlayan kişiler olması da gerekiyor. Pazarlar küçülecek “Herkese satmak”, geçmişi anan pazarlamacıların eski bir hayali… Artık şirketler, yoğun rekabetten kendilerini uzaklaştırabilmek için “mikro pazarlar” yaratmaya ve bu pazarları korumaya çalışıyorlar. Mikro pazarlara odaklanmış şirketlerin uzmanlıkları da artıyor, dolayısıyla bu pazarı korumak, hem bu uzmanlıklarından hem de pazarın diğer rakiplere cazip gelmemesinden dolayı görece kolay. Pazarların küçülmesiyle birlikte, hedef kitle artık bireyler haline gelecek. Reklamın pazarlamadaki etkinliği azalacak Reklamlar, 20. yüzyılın mucize markalarını yarattı, ama artık çok da fazla işe yaramıyorlar. Fazlasıyla karşımıza çıktıklarından, artık hedef kitle tarafından görmezden geliniyorlar. Tüketiciler, bir firmanın reklam verebilmek için ne kadar para harcadığıyla ilgilenmiyor; kanalı zaplıyor, sayfayı çeviriyor, mesajı siliyorlar. Bugüne dek ardı ardına verilen bezdirici 14 PA Z A R L A M A D A Y E N İ U S TA L I K reklamların mesajlarının doğru çıkmaması onları itibarsızlaştırdı. Reklamın abartılı, taraflı ve hatta aldatıcı olduğu kanısı artık son derece yaygınlaşmış durumda. Halkla ilişkilerin etkinliği artacak Reklamların etkinliğinin azalması sebebiyle, pazarlamanın tanıtım işlevini yerine getirecek yeni araçlara ihtiyacı var. İnandırıcılıktan yoksun reklamlar yüzünden pazarlamacılar artık halkla ilişkilere sarılmak zorundalar. Halkla ilişkiler, reklamla kıyaslandığında çok daha ucuz ama çok daha zor kontrol edilebilir. (Reklamları istediğiniz zaman, istediğiniz mecrada planlayarak yayınlatabilirsiniz.) Ama etkisi, reklamla karşılaştırıldığında çok daha fazla. Satın alma karar sürecinde, reklam yerine halkla ilişkileri kullanmak, yapılan promosyon aynı kaldığı sürece çok daha etkin. Farklılaşma daha da önem kazanacak Mal ve hizmetlerin bolluğundan şüphe yok, kıtlığı çekilen tek şey müşteri. Pazarda, her ürün ve hizmetin daha ucuzu, daha pahalısı, daha kalitelisi, daha kalitesizi her zaman mevcut. Rekabet, en üst seviyelere ulaşmış durumda ve işte kötü haber; daha da artacak. Bu rekabet ortamında, benzer ürün veya hizmeti piyasaya sunmak, görünmez hale gelmek demek. Görünür olmanın tek yolu ise rakiplerden farklılaşabilmek. Pazarlama, artık tamamen farklılık üzerine odaklanmak zorunda. Ürününün veya hizmetin, sunuş biçimlerinin, yanal özelliklerinin farklı olmadığı durumlarda, sunumu yapanın pazarda hiçbir şansı yok. Pazarlama, yeni müşteriler yerine mevcut müşterilerine odaklanacak İşletmeye yeni müşteri hesapları katmak, pazarlamanın başından beri üzerinde sürekli tartıştığı, değer verdiği konu olsa da PA Z A R L A M A D A Y E N İ U S TA L I K 15 yeni müşteri bulmanın ve elde tutmanın maliyetleri artık pazarlama bütçelerini zorlar duruma geldi. Yeni müşteri bulmak için yaptığınız tanıtım harcamalarının yanında, çalışmaya başladığınız her yeni hesap, yeni ödünler ve indirimler anlamına geliyor. Şirketler bu yüzden kârlarının önemli kısmından vazgeçiyorlar. Şimdilerde pazarlamacılar yeni bir kaynağı keşfetti; mevcut müşteriler! Mevcut müşterileri elde tutmanın maliyeti daha düşük; üstelik küçük fiyat artışlarına karşı genelde tepkisizler. Bu yüzden pazarlama odak noktasını mevcut müşterilere çevirmeye devam edecek. Her firma, “sürekli alan müşteri” yaratacak merkezler haline gelecek. Hatta daha da ileri gidip, kendi sözcülüklerini yapacak “fanatik müşteri” yaratan merkezler haline gelmeye çalışacaklar. Bir de kötü haber: İşletmeler ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, her sene mevcut müşterilerinin yüzde 10’unu kaybediyorlar… 2015 Yılı Pazarlama Trendleri Özellikle sayısal pazarlamanın etkinliğinin belki de hiç olmadığı kadar yükseldiği bir yıl tamamlandı. 2014 yılından aldığımız dersler, bize 2015 yılında pazarlamaya yön verecek trendlerin neler olacağı konusunda ciddi ipuçları verdi. İşte yeni yıla damgasını vuracak olan pazarlama trendleri: İçerikle pazarlama (Content marketing) daha fazla önemli olacak İçerikle pazarlama, sosyal medya sürecinin önemli bir parçası olup, markaların pazarlama sürecinde önem kazanan yeni nesil dijital iletişim ve pazarlama süreci olarak tanımlanabilir. İçerikle pazarlama, yazı, ses, görüntü (fotoğraf/video), grafik, infografikle hazırlanmış içerikleriyle hedef kitlelerin bağ kurmalarını sağlamayı hedefleyen yeni nesil pazarlamadır. Dolayısıyla daha 16 PA Z A R L A M A D A Y E N İ U S TA L I K çok işletme, kendisini tanıtmak adına kaliteli ve müşterinin bilmek istediği içeriği sunmak için daha fazla çalışacak. İçerikle pazarlamanın ne kadar değerli olduğunu gösteren bir istatistiği sizlerle paylaşmak isterim: Kurumsal (B2B) satış yapan ve blogları olan işletmeler, olmayanlara göre internet üzerinden ayda yüzde 67 daha fazla satış teklifi alıyor. Çevrimiçi (online) ve çevrimdışı (offline) medyalar daha fazla entegre olacak Bugüne kadar birçok işletme, pazarlama stratejilerini belirlerken çevrimiçi ve çevrimdışını ayrı ayrı planlar, ayrı ayrı uygulardı, hatta birçok işletme bu iki kanal için ayrı ayrı ajanslarla bile çalışmayı tercih etmişti. Artık durum çok ama çok hızlı bir şekilde değişti; artık çevrimiçi ve çevrimdışı birbirine çok daha entegre, hatta neredeyse birbirinden ayrılamaz hale gelmiş durumda. Kampanyalar kimi zaman billboardlarda başlayıp, çevrimiçi mağazalarda tamamlanıyor, bazen de mikro lokasyon teknolojileri sayesinde belirlenmiş alanlarda anında geliştirilen mobil kampanyalarla mağazalara müşteri akını sağlanabiliyor. 2015 yılında bu tür medyaların daha da fazla alternatifi olduğunu ve hiç olmadığı kadar birbiriyle entegre olacağını artık biliyoruz. Hele bir de giyilebilir teknolojilerin yaygınlaşmasıyla çevrimiçi ve çevrimdışı medyalarda sınır tamamen ortadan kalkacak! Pazarlama ölçümleri daha fazla önem kazanacak John Wanamaker, “Reklama harcanan paranın yarısı boşa gider ama hangi yarısı olduğunu asla bilemezsiniz” demişti. Aslında bu söz artık geçerliliğini yitirmeye başladı. Artık özellikle çevrimiçi pazarlama faaliyetleri sayesinde çok detaylı ve gerçek zamanlı ölçümlemeler yapmak mümkün. 2015 yılında pazarlama faaliyetleriyle ilgili ölçümler daha da artacak. Aynı şekilde pazarlama otomasyon sistemleri daha da yaygınlaşacak. PA Z A R L A M A D A Y E N İ U S TA L I K 17 2015 yılında pazarlama otomasyon sistemlerinde en az yüzde 50 artış bekleniyor. Artık işletmeler ellerindeki müşteri datasını işlemek, bu dataya özel pazarlama faaliyetleri yapmak için çok daha istekli olacaklar. 2015 yılında data büyüklüğü değil, bu datanın işlenerek müşteriye özel pazarlama faaliyetleri haline gelmesi önemli olacak. Pazarlamada videoların kullanımı artacak Eldeki mevcut teknolojilerle mobil kanallardan bile videoyla pazarlama yapmak için her türlü altyapı hazır durumda. İşte bunun sonucunda pazarlamada video kullanımı hiç olmadığı kadar çok artacak. 2014 yılında her dakikada sadece YouTube’a yüklenen video süresi 100 saate ulaştı. YouTube’a mobil kanallardan gelen trafik, tüm trafiğin yüzde 40’ını oluşturuyor. Üstelik 2013 Fortune 500’deki şirketlerin 345’inin aktif YouTube hesabı var. Mobil kullanım daha da artacak Mobil kanalların kullanımı daha da artacak, dolayısıyla tüm içeriğin mobil sistemlere uyumlu hale getirilmesi çok daha fazla önem kazanacak. 2015 yılında internet erişiminde mobil cihazlarla erişimin, tarihte ilk defa bilgisayarla kullanımı yakalayacağına inanılıyor. 2015 yılında bu gelişmeler olurken, bizlerin düşünmesi gereken en önemli şey ise, “Benim işletmemin pazarlaması bu değişimlere ne kadar hazır?” sorusunun cevabı olmalı. SATIŞ VE SATICI HAKKINDA… S atışın ne olduğuna dair genelde karşımıza çıkan klasik tanım aşağı yukarı hep aynıdır: “Satış bir ürünün, hizmetin, fikrin ya da faydanın • • • • en uygun yerde, en uygun zamanda, en uygun kişiye, en uygun yöntemle, taraflar adına uygun bir bedel karşılığında el değiştirmesi faaliyetidir.” Bu tanım tamamen doğru olsa da çok önemli bir olguyu atlıyor: Satış insanlar arasında gerçekleşen psikolojik bir süreçtir. Dolayısıyla aslında satış hevesin ve duyguların transferidir. Beyinden beyine yapılan bir alışveriştir. Hepimizin başına gelmiştir, hiçbir şey almaya ihtiyacımız da niyetimiz de yokken, iyi bir satıcıyla karşılaşıp bir anda bir şeyleri satın almışızdır ya da en ihtiyacımız olduğu zamanlarda, bir satıcının davranışları dolayısıyla satın almaktan vazgeçmişizdir. İşte tüm bunlar bize, satışın aslında tamamen psikolojik bir süreç olduğunu gösteriyor. Satıcılık, genel kanının aksine, öğrenilen bir olgudur. Gerek tecrübelerimiz gerek okuduklarımız gerekse aldığımız eğitim18 PA Z A R L A M A D A Y E N İ U S TA L I K 19 lerle birer satıcı haline geliyoruz. Yani kimse satıcı doğmuyor, hepimiz satıcı olmayı öğreniyoruz. Çünkü satış, mantıksal sırada birbirini takip eden adımlar ve her adımla ilgili belirli teknik ve stratejiler içeren bir süreç. Bu süreç içinde, başarılı olmak için gereken bazı özellikler var ve bu özelliklerin tamamı öğrenilebilir ve geliştirilebilir. Bunlardan ilki—ve en önemlisi—kesinlikle “istek”. Dünyanın en iyi satıcılarının ortak özelliği, satış yapma istekleri, yani satış hırsları… Bu isteğin olmaması durumunda, başarılı bir satıştan bahsetmek mümkün değil. Satış mesleğini yapan herkesin yüksek bir satış motivasyonunun olması şart. Doğal olarak, bu tek yönlü bir süreç değil, aynı şekilde şirketlerin de satıcılarının satış isteklerini artırmaya yönelik sistemler (prim, ödül, kota, bazen cezalandırma—örneğin 3 kez üst üste satış kotasını tutturamayan satıcının iş akdinin feshi, memnuniyeti sağlayamayan satış danışmanının performans puanının, dolayısıyla maaş artışının düşürülmesi; lütfen unutmayın tüm işletme literatüründe ödül gibi ceza da bir motivatördür—) geliştirmeleri gerekli. İkinci önemli özellik ise “gülümsemek”. Gülümsemek, satışta başarıyı getiren önemli etkenlerden bir tanesi. Üstelik tamamen ücretsiz, vergisi de yok! Güldüğümüzde solunum güçlenip hızlanıyor, vücut diğer zamanlara oranla dört kat daha fazla oksijen alıyor, akciğerlerdeki nem azalıyor, diyafram hareket ediyor, karın kasları geriliyor. Gülerken yaklaşık 300 kasımız çalışıyor, stres hormonlarının salgılanması engelleniyor. Daha da önemlisi, gülümsemenin satışları yüzde 30 kadar artırdığı ispatlanmış durumda! Diğer önemli özellik ise “farklı bakış açısı”. Satıcıların, farklı bakış açılarına sahip olması gerekiyor. Bununla ilgili hemen herkesin bildiği bir hikâye var: İki ayakkabı satıcısı Afrika’ya gider. Satıcılardan biri, Afrika’daki insanların hiçbirisinde ayakkabı olmamasını bir fırsat olarak görür, heyecanla patronunu arar ve bu inanılmaz potansiyelden bahseder. Diğer satıcı böyle bir ihtiyaç olmadığını düşünerek patronunu arar ve hiç kimseye ayakkabı satılamayacağını ileri sürer, hemen dönmek için izin 20 PA Z A R L A M A D A Y E N İ U S TA L I K ister. Satıcılar, sürekli farklı bakış açıları geliştirip, farklı pencerelerden bakmak zorundalar; sattıkları ürünlerin özellikleri aynı da olsa, müşterinin bu özelliklerden elde edeceği faydalar kesinlikle farklıdır. Her müşteri, aynı özellikteki ürünleri, kendisine uygun faydayı sağladığı için satın alır. Önemli olan hangi müşterinin, hangi faydayla ilgilendiğini bulmak ve bunu mümkün olan en iyi şekilde sunmaktır. Satıcılarda olması gereken son özellik ise “güçlü iletişim”. Satışın tamamı bir iletişim sürecidir. İlk izlenim, güven oluşturma, faydaların sunumu, itirazların yanıtlanması… Bunların hepsinin gerçekleşebilmesi için satıcının muhakkak çok iyi iletişim becerilerine sahip olması gerekir. İletişim olarak adlandırdığımız bütün sözlü (kelimeler ve ses) ve sözsüz (beden dili) ifadeler, iletişimin bir toplamı, dolayısıyla sözlü iletişim, muhakkak sözsüz iletişimle desteklenmeli. Doğal olarak, iletişim dediğimizde bir satıcıda olması gereken erdemlerin en önemlisini de eklemek lazım; dinlemek! Çünkü ikna etmenin en temel öğesi kesinlikle dinlemektir. Bu yüzden, satış görüşmelerinde belki de en temel yaklaşım şöyle özetlenebilir: “Bir satış görüşmesinde konuşmalarınızla toplam sürenin yüzde 50’sini aşmayın. Diğer bir deyişle müşterinizden fazla konuşmayın”. Eğer bu satırı okuyorsanız, bu makale ilginizi çekmiş demektir. Büyük bir ihtimalle ya satış işindesiniz ya da ilgilenmeyi planlıyorsunuz. Şimdi lütfen arkanıza yaslanın ve kendinize sorun: “Bu özelliklerden kaç tanesi sizde var?”