International Journal of Languages` Education and Teaching

advertisement
International Journal of Languages’ Education and Teaching
ISSN: 2198 – 4999, Mannheim – GERMANY
UDES 2015 p. 317-327
DEVELOPMENT OF FRENCH LANGUAGE AND A METHOD TO INCREASE MOTIVATION
IN FRENCH TEACHING: FRENCH BORROWING WORDS IN TURKISH
FRANSIZCANIN GELİŞİMİ VE FRANSIZCA ÖĞRETİMİNDE MOTİVASYON ARTTIRICI BİR
YÖNTEM: FRANSIZCADAN TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER1
Bekir GÜZEL2
ABSTRACT
In the 21st century, learning a foreign language or even two foreign languages has become a necessity more than getting some advantages.
Furthermore, in order to correspond with the changing world the improvement and development of societies are inevitable which highlights
international interaction and communication. The most effective way of achieving that interaction and communication is a foreign language. How to
teach and learn foreign languages has been a matter of discussion from past to present. For this reason various approaches and methods have been
developed by numerous educators. However, it is not possible to mention a universally accepted method or approach because each language has a
different structure and each learner has various ethnic, cultural, biological, physical, and psychological backgrounds and needs. Accordingly,
educators consider the aforementioned variety and utilize different approaches and methods. In this study, using 4974 French borrowing words in
order to improve Turkish learners’ engagement and motivation is suggested. At the beginning of the process of learning French, presenting these
common 4974 words in various activities could be applied as a way of raising awareness of the common words in French and Turkish languages and
building self-confidence in Turkish learners. In accordance with this purpose, two different activities including a text and an authentic song are
presented in this paper.
Key Words: French learning and teaching, motivation, French borrowing words in Turkish.
ÖZET
21. Yüzyıl’da küreselleşmenin etkisiyle insanların anadilleri dışında ikinci hatta üçüncü bir yabancı dil bilmeleri “avantaj sağlama” anlayışının çok
ötesine geçmiş, bir zorunluluk haline gelmiştir. Ayrıca değişen dünyaya uyum sağlamak için toplumların ilerlemesi ve gelişmesi kaçınılmazdır; ancak
burada uluslararası iletişim ve etkileşim ön plana çıkmaktadır. Bunun için en etkili araç ise yabancı dildir. Yabancı dil öğretiminin nasıl olacağı
geçmişten günümüzde kadar sürekli tartışma konusu olmuştur. Bu yüzden yabancı dil öğretimine yönelik pek çok eğitimci tarafından çeşitli
yöntemler ve yaklaşımlar geliştirilmiştir. Ancak genel geçer kabul gören bir yöntem ya da yaklaşım söz konusu değildir. Bu durum hem öğretilecek
her dilin farklı yapıya sahip olmasından hem de öğrenecek her insanın farklı etnik, kültürel, biyolojik, fizyolojik ve psikolojik özelliklere ve ihtiyaçlara
sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden eğitim bilimciler yabancı dil eğitimi konusunda yukarıda bahsi geçen farklılıkları da göz önünde
bulundurarak hareket etmektedirler ve farklı yöntem ve yaklaşımlardan faydalanmaktadırlar. Bu çalışmada Fransız dili öğretiminde Türk
öğrencilerin motivasyonlarını artırıcı bir yöntem olarak Fransızcadan Türkçeye geçen 4974 kelimeden faydalanılması önerilmektedir. Fransızca
öğretme-öğrenme sürecinin başlangıcında bu ortak kelimelerin çeşitli aktivitelerle sunumu öğrenenlerin ortak kelime haznesi farkındalığını ve
özgüvenlerini arttırıcı bir yöntem olarak uygulanabilir. Bu amaç doğrultusunda uygulayıcılara biri metin diğeri de şarkı olmak üzere iki farklı yöntem
önerilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Fransızca öğrenimi-öğretimi, yabancı dil öğretimi, Fransızcadan Türkçeye geçen kelimeler.
Bu çalışma Nevşehir Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi tarafından düzenlenen “1. Uluslararası Dil Eğitimi ve Öğretimi
Sempozyumu’nda” sözlü bildiri olarak sunulmuştur.
2 Okutman, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksekokulu, e-posta: bekirguzell@gmail.com
1
318
Bekir GÜZEL
1. GİRİŞ
İnsanlar birbirleri ile iletişim kurmak için jestler, mimikler ve dil gibi çeşitli araçlar kullanmaktadırlar. Bu
iletişim araçlarının hepsi çeşitli el, kol, yüz ve vücut hareketlerinden oluşmaktadır. Bu araçların içinde en çok
ön plana çıkan ise dildir; çünkü dil diğer araçlardan farklı olarak zaman içinde ortaya çıkan ihtiyaçlara cevap
verebilecek şekilde üretken olabilmektedir. Dil yaşayan bir varlıktır; insana özgü olan bir yetidir (Chomsky,
2009: 53). Banguoğlu’na göre "dil insanların meramlarını anlatmak için kullandıkları bir sesli işaretler
sistemidir. Elle, başla, gözle, kaşla işaretler yaparak da bazı duygularımızı, düşünce ve dileklerimizi anlatırız.
Fakat en mükemmel anlatma (expression) vasıtamız dildir.” (Banguoğlu, 1986: 9). Ergin’ e göre ise “dil,
insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabiî bir vasıta, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar
çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış gizli antlaşmalar sistemi, seslerden
örülmüş içtimaî bir müessesedir.” (Ergin, 1985: 3). Dilin insanlar için göndergesel, duygu ve düşünceyi iletici,
alıcıyı harekete geçirici, kanalı kontrol edici ve dil ötesi olmak üzere pek çok işlevi bulunmaktadır. Dillerin
ortaya çıkışı ile ilgili gerek Çin mitolojisinde gerekse Hint veya Babil mitolojisinde pek çok rivayet
bulunmaktadır; ancak dillerin ortaya çıkışında genel olarak yansımaları temel alan taklit (onomatopée) ön
plana çıkmaktadır. Taklit sonucunda ortaya çıkan ses zamanla dile dönüşmüştür; ancak bu dönüşüm her
toplumda farklı olmuştur. Böylece her milletin kendine özgü bir dili oluşmuştur. Bu durum her toplumun
kendine özgü gelenek, görenek, âdet ve alışkanlıklarının olmasından kaynaklanmaktadır. Bir milletin sahip
olduğu dil, o milletin zaman içinde yaşadıklarının bir süzgeçten geçmesinden sonra oluşmuştur. Her dilin
kendine özgü oluşu da dilin bu özelliğinden kaynaklanmaktadır. Günümüzde diller, dilbilimciler tarafından
türlerine göre biçim bilgisel açıdan tek heceli, eklemeli, bükümlü veya çok bükümlü olarak
sınıflandırılmaktadır (Kıran & Eziler Kıran, 2006: 35). Bu sınıflandırma da yabancı dil/diller kavramının
veya algısının oluşmasına yol açmaktadır.
Küreselleşme XXI. Yüzyıl’ın en önemli olgularından biridir. Küreselleşme olgusu uluslararası etkileşim ve
iletişim gibi kavramları ve gereksinimleri de beraberinde getirmektedir. Bu durum uluslararası ilişkilerin
başladığı çok eski dönemlerde ortaya çıkan yabancı dil öğrenme gereksinimini bugün en üst noktaya
taşımıştır. Artık insanların anadilleri dışında ikinci hatta üçüncü bir yabancı dil bilmeleri “avantaj sağlama”
anlayışının çok ötesine geçmiş, bir zorunluluk haline gelmiştir. Her geçen gün değişen dünyaya uyum
sağlamak için toplumların ilerlemesi ve gelişmesi kaçınılmazdır; ancak burada uluslararası etkileşim ve
iletişim ön plana çıkmaktadır. Bunun için en etkili araç ise yabancı dildir. Yabancı dil, daha ileri seviyede bilgi
sahibi olmak, farklı ilim, kültür ve birikime sahip olmak, diğer dillerin konuşanlarıyla anlaşma imkânı
sağlamak için önemlidir. Bu sayede uluslararası ilişkilerin daha iyi geliştirilip yaygınlaşması da mümkündür.
İşte bu gibi nedenlerle kişiler yabancı dil öğrenmeye teşvik edilmektedir (Sancak, 1999: 53). Bu konuda
yazar Fuat Köprülü şöyle demektedir: “çağdaş dünya ile ilişkide bulunmak ve Batı uygarlığını anlayabilmek
yabancı dilleri öğrenmek ihtiyacı Tanzimat’tan beri her gün daha da artmıştır. Türkler Müslüman olup İslâm
medeniyeti dairesine girdikleri zaman o medeniyeti anlamak için o medeniyetin dilleri olan Arapça ve Farsçayı
öğrenmişlerdi. Tanzimat’tan sonra ise Türk toplumunun yüzü Batıya dönmüş, Türkiye, çağdaş “Batı Uygarlığı”
dairesine girmeğe mecbur kalmıştır. Bu mecburiyet Türkiye’de, başta Fransızca olmak üzere, Avrupa dillerinin
öğretilmesine neden olmuştur.” (Demiryürek, 2013: 135). Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de günümüzde
öğretilen yabancı dillerin % 85’i İngilizce, % 7-8’i Almanca, % 4-5’i Fransızca dillerinden oluşmaktadır.
Ayrıca çeşitli fakültelerde de Arapça, Farsça ve Osmanlıca öğretilmektedir. Bu dillerin yanı sıra çok az sayıda
da olsa İtalyanca, Rusça, Japonca, Yunanca, Urduca ve Latince gibi eski diller de öğretilmektedir (Demirkan,
2008: 3). XX. Yüzyıl ile karşılaştırıldığında Türkiye’de yabancı dil öğretimine verilen önemin her geçen gün
arttığı görülmektedir.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
FRANSIZCANIN GELİŞİMİ VE FRANSIZCA ÖĞRETİMİNDE MOTİVASYON ARTTIRICI BİR YÖNTEM:
319
FRANSIZCADAN TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER
Diller arasındaki etkileşim insanlar arasındaki etkileşime ve iletişime bağlıdır. İki ulus birbirleriyle
sosyoekonomik, kültürel ya da siyasi etkileşim ve iletişim içine girerse bu ulusların dilleri arasında da doğal
olarak bir etkileşim gerçekleşecektir. Osmanlı döneminde özellikle Tanzimat hareketleriyle birlikte Batı ile
daha yakından iletişim kurulması, batılı dillerden çeşitli kelimelerin “devşirilmesini” de beraberinde
getirmiştir. Bu durum yabancı bir dilden anadile “dış alıntı” yapılması olarak da ifade edilebilir. Yapılan
araştırmalarda bu dönemde Türk diline en çok dış alıntının Fransızcadan yapıldığı görülmektedir. Bugün
Fransızcadan Türkçeye yaklaşık olarak 5000 kelimenin geçmiş olduğu düşünülmektedir. Tam bir sayı
vermek gerekirse Aktaş’ın ifadelerine göre toplam 4974 kelime Fransızcadan Türkçeye geçmiştir (Aktaş,
2007: 2). Bu çalışmada Fransızcadan Türkçeye geçen bu kelimelerin Türk öğrencilere Fransızca öğretiminde
motivasyon arttırıcı bir yöntem olarak nasıl kullanılacağı geliştirilen iki farklı materyal aracılığıyla
açıklanacaktır.
2. FRANSIZCANIN TARİHSEL GELİŞİMİ
Fransızcanın bir dil olarak ilk konuşulduğu yer bugün Batı Avrupa’da yer alan Fransa topraklarıdır. Tarihsel
sürece baktığımızda bu bölgede, Romalılar tarafından işgal edilmeden önce, Keltçe konuşmaktaydı. Burada
yaşayanlar da kendilerini Kelt olarak tanımlamaktaydı; ancak Roma işgalinden sonra tüm Batı Avrupa Galya
(Gaule), burada yaşayanlar da Galyalılar olarak adlandırılmıştır. Galya, M.Ö. I. Yüzyıl ile M.S. VI. Yüzyıl
arasında Roma Devleti’nin himayesinde kalmıştır. Dolayısıyla eski Kelt kültürü ve dili ile Roma kültürü ve
Latince arasında etkilenmeler yaşanmıştır. Romalıların Galya’ya getirdikleri Latince halk Latincesi (Latin
vulgiare) dir. Perin’e göre Latince, “vaktiyle Roma’da (Lattium) oturan insanların konuştukları dildir.
Sonraları Romalılar, birçok ülkeyi istila edince buralarda yaşayan insanlara kendi dillerini de öğretti, daha
doğrusu istilaya uğrayan milletler istilacıların dilini öğrendi. Fethedilen bu memleketlere yerleşen Latince,
buralarda oturan kişilerin konuşma itiyatlarının, törelerinin ve tarihi gelişmelerinin tesiriyle şüphesiz başka
başka istikametlerde değişmiştir. İşte bu şekillerin hepsine Roman dilleri (les langues Romanes) adı verilmiştir.
Bu dil ailesine mensup olan başlıca diller şunlardır: Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, Rumence,
Katalanca, Sartça, Retoromanca.” (Perin, 2011: 14). Bu dillerden Fransızca zaman içinde kuzey ve güney
olarak ikiye ayrılmıştır. Güneyde konuşulan dil le provençal adını alırken; kuzeydeki dil le français adını
almış ve bugün konuşulan Fransızcanın temelini oluşturmuştur. Orta Çağ’a kadar bu iki dil de farklı
şekillerde gelişme göstermiştir. İki dilin de kendisine özgü edebiyatları gelişmiştir: kuzeyde epik, güneyde de
lirik bir edebiyat filizlenmiştir. Ancak M.S. XIII. Yüzyıl’da yapılan Haçlı Seferleri sonucunda kuzeyliler
tarafından istila edilen güneyde zamanla le provençal dili ve lirik edebiyat etkinliğini kaybetmiştir (Perin,
2011: 16). Bu dönemde bilinen en eski yazılı metin, 842 yılına tarihlenen Strasbourg Sözleşmesi (les Sermets
de Strasbourg)’dir.
Günümüzde eski Fransızca (ancien français) olarak adlandırılan le provençal’ın etkinliğini kaybetmesinden
sonra XIV. XV. ve XVI. yüzyıllarda konuşulan Fransızcaya, geçiş dönemi Fransızcası anlamına gelen moyen
fraçais, XVII. Yüzyıl’dan sonra konuşulan Fransızcaya ise modern Fransızca anlamına gelen français moderne
adı verilmektedir (Erlat, 2001: 21). Geçiş döneminden sonra modern Fransızcanın oluşmasında ve
sonrasında kabul görmesinde XVI. Yüzyıl’da edebi bir hareket olarak ortaya çıkan Pléiade grubunun etkisi
büyüktür. Pléiade grubu, şair Pierre de Ronsard'ın öncülüğünde 7 kişilik bir şair topluluğundan
oluşmaktadır. Bu grubun bir üyesi olan Joachim Du Bellay tarafından 1549 yılında yayınlanan “Défense et
illustration de la langue française” adlı bildiri günümüzde modern Fransızcanın manifestosu olarak da kabul
edilebilir. Ayrıca XVII. Yüzyıl’da Fransa’da kurulan ve dil ile ilgili konularda karar verme yetkisine sahip olan
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
320
Bekir GÜZEL
Académie Franaçise de aldığı ve uyguladığı kararlarla modern Fransızcanın gelişmesine ve yaygınlaşmasına
büyük katkı sağlamıştır.
XVII. Yüzyıl’dan itibaren modern Fransızca zamanla tüm dünyaya yayılarak ilk önce siyaset, ardından da
kültür, sanat ve edebiyat dili olarak dünya saraylarında konuşulan bir dil olmuştur. Fransızcanın tüm
dünyada yaygın bir dil olarak kabul edilmesinde Fransa’nın devlet politikasının yanı sıra çeşitli filozofların
ve yazarların da etkisi büyüktür. Özellikle XVII. Yüzyıl’dan itibaren Batı yazın ve düşünce dünyasının en
önemli temsilcileri arasında olan Michel de Montaigne (1533-1592), Pierre Corneille (1606-1684), Jean
Racine (1639-1699), Molière (1622-1673), Jean-Jacques Rousseau (1712-1778), Stendhal (1783-1842),
Victor Hugo (1802-1885), Gustave Flaubert (1821-1880), Émile Zola (1840-1902) gibi pek çok filozof ve
yazar Fransızcanın XIX. Yüzyıl’da bir dünya dili olmasına katkı sağlamıştır. Osmanlı Devleti topraklarında
Fransızca eğitimi ve öğretimi ile ilgili ilk uygulamalara da bu dönemde rastlamaktayız. Bugün dünyada
yaklaşık olarak 300 milyon kişi Fransızca konuşmaktadır. Bu kişilerin yaklaşık 200 milyonu için Fransızca
anadildir; 100 milyon kişi de yabancı dil olarak Fransızca konuşmaktadır (Gümüş, 2013: 297).
3. YABANCI DİL OLARAK FRANSIZCANIN TÜRKİYE’DEKİ GELİŞİMİ
Fransızcanın yabancı dil olarak Türkiye’de var olması ilk defa Osmanlı Devleti zamanına rastlamaktadır.
Kanuni Sultan Süleyman zamanında Fransa ile kurulan siyasi ilişkiler sonrasında Osmanlı Devleti 1535
yılında Fransızlara kapitülasyonlar adı altında bazı ticari ayrıcalıklar tanımıştır. Bu imtiyaz o güne kadar
Osmanlı Devleti tarafından hiçbir devlete verilmemiştir. Kapitülasyonlar sayesinde Fransız gemileri Osmanlı
hâkimiyetindeki limanlarda rahatça ticaret yapabilmektedir. Ayrıca Fransız bayrağı taşıyan gemiler de
Osmanlı himayesindeki denizlerde vergi ödemeden dolaşabilmektedir. Bu ayrıcalık Fransa’ya sadece
ekonomik açıdan değil sosyal, kültürel ve siyasi açıdan da önemli katkılar sağlamıştır. Bu çalışmadaki
konumuz Fransızca ile ilgili olduğu için burada kapitülasyonların sadece Fransızcaya sağladığı katkılara
değinilecektir. Osmanlı’nın XVI. Yüzyıl’da 3 kıtada sahip olduğu limanlarda ve sularda rahatça dolaşabilen
Fransız gemileri ve gemicileri sayesinde Fransızca kısa bir süre içinde dünyanın çeşitli coğrafyalarında
konuşulan, işitilen, anlaşılmaya ve öğrenilmeye çalışılan bir dil haline gelmiştir. Özellikle XVIII. Yüzyıl’da
misyonerlik faaliyetleri kapsamında birçok bölgeye Fransız okulları açılmış, Fransız kültürü ve Fransızca
özendirilmeye başlanmıştır. Osmanlı Devleti için XIX. Yüzyıl’dan itibaren Fransa başta eğitim ve askeri
alanlar olmak üzere pek çok alanda örnek alınan bir ülke konuma gelmiştir. Bu duruma paralel olarak
Osmanlı okullarında yabancı dil olarak Fransızca tercih edilen bir dil olmuştur. “Yabancı öğretmenlere askerî
okullarda görev verilmesiyle, ilk kez, Fransızca, İngilizce gibi Batı dilleri bazı okulların ders programlarına
alınır. Bu okullardan biri, ilk askeri deniz okulu olan Mühendishane-i Bahri-i Hümayun’dur. Okul programında
Fransızca seçmeli ders olarak yer alır. Daha sonra, askerî kara okulu olarak açılan Mühendishane-i Berr-i
Hümayun’da da Fransızca seçmeli yabancı dil dersi olarak okutulur” (Sakaoğlu,1997: 61; aktaran Nurlu, 2013:
491). Ayrıca yine bu dönemde açılan Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Mâmure ve Mekteb-i Tıbbiye
okullarında da eğitim Fransızca verilmiştir. Bu dönemde Fransızca konusundaki en önemli gelişme 1868
yılında Fransa’nın da yardımıyla bütün derslerin Fransızca okutulduğu Mekteb-i Sultani’nin (Galatasaray
Lisesi) açılmasıdır (Nurlu, 2013: 491-492). XIX. Yüzyıl’ın sonlarına doğru Osmanlı topraklarında Fransızca
konuşmak moda ve çağdaşlık ile özdeşleşmiş durumdadır. Bu durumun örneklerini dönemin romanlarında
da rahatlıkla görebiliriz. Yapılan araştırmalar bu dönemde Osmanlı topraklarında yaşayan 3 milyondan fazla
kişinin Fransızca konuştuğunu göstermektedir (Gümüş, 2013: 309). Ancak bu dönemde Fransızcanın
popülerliği sadece Osmanlı topraklarıyla sınırlı değildir. Dostoyevski’nin, Tolstoy’un, Gogol’un ve Gorki’nin
ana vatanında, Rus saraylarında bile iletişim dili olarak Fransızca kullanılmaktadır.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
FRANSIZCANIN GELİŞİMİ VE FRANSIZCA ÖĞRETİMİNDE MOTİVASYON ARTTIRICI BİR YÖNTEM:
321
FRANSIZCADAN TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER
XVIII. ve XIX. yüzyıllar pek çok Fransız yazar, şair ve düşünürün “oryantalizmin büyülü bahçelerine dalmak”
için Osmanlı topraklarına geldiği dönemlerdir. François-René de Chateaubriand, Alphonse de Lamartine,
Gérard de Nerval ve Pierre Loti bu kişilerden sadece bir kaçıdır. Bu ziyaretlerin Fransız kültürünün ve
Fransızcanın Osmanlı topraklarındaki hegemonyasına katkısı azımsanamayacak kadar büyüktür. XX.
Yüzyıl’ın ilk çeyreğinde Türkiye’de pek çok Fransız gazetesi yayınlanmakta ve pek çok kitap İstanbul’da
Fransızca olarak basılmaktadır. Sokak tabelaları iki dilli, Fransızca ve Türkçe, olarak yazılmaktadır. Resmi
yazışmalar da aynı şekilde iki dilde, Fransızca ve Türkçe olarak yapılmaktadır (Gümüş, 2013: 309). Fransızca
yabancı dil olarak Türkiye’deki popülerliğini ve varlığını Cumhuriyetin ilanından sonra da sürdürmüştür.
“Türkiye’de 1980’li yılların ortalarına kadar okullarda öğrencilere genellikle İngilizce, Almanca veya Fransızca
dillerinden biri öğretilmekteydi. 1980’li yılların sonunda alınan siyasi kararlarla, Almanca ve Fransızca
okulların genelinden kaldırılmış ve tek yabancı dil uygulaması başlamıştır. Ancak 1997 yılında kabul edilen
“Sekiz Yıllık Zorunlu ve Kesintisiz Eğitim Yasası” ve Avrupa Birliği Yabancı Dil Politikası çerçevesinde 2001 yılı
etkinlikleri neticesinde Almanca ve Fransızca ikinci yabancı dil olarak ülkede yeniden önemsenmeye
başlanmıştır” (Dellal, 2003: 36; aktaran Bür & Aycan, 2013: 195). Bugün Türkiye’de hâlâ eğitim dili Fransızca
olan üniversite (Galatasaray Üniversitesi) ve okullar bulunmaktadır. İstanbul’da Galatasaray Lisesi, Özel
Saint-Joseph Fransız Lisesi, Notre Dame de Sion Fransız Lisesi, Özel Saint Benoît Fransız Lisesi, Sainte
Pulchérie Fransız Lisesi, Özel Saint Michel Fransız Lisesi, Lycée Français Pierre Loti Fransızca eğitim veren
okullardan bir kaçıdır. Ayrıca Ankara'da Ankara Özel Tevfik Fikret Okulları Lisesi, Lycée Français Charles de
Gaulle; İzmir'de ise İzmir Özel Saint Joseph Fransız Lisesi, İzmir Özel Tevfik Fikret Fen Lisesi, Bornova
Anadolu Lisesi gibi okulların eğitim dili Fransızcadır.
4. GÜNÜMÜZDE FRANSIZCA ÖĞRETİMİ
Modern eğitim tekniklerinde yabancı dil öğretiminde konuya farklı bakış açılarıyla yaklaşım, tüm duyu
organlarının öğrenme süreçlerine maksimum düzeyde dâhil edilmesi, multimedya araçlarının etkin bir
şekilde kullanılması bireylerin yabancı dil öğrenme motivasyonlarına, kapasitelerine ve süreçlerine önemli
katkılar sağlamaktadır. Günümüzde yaşanan teknolojik gelişmeler pek çok bilim dalı tarafından takip
edilmekte ve kullanılmaktadır. Eğitim bilimlerinin gelişimi, yeni yöntem ve tekniklerin oluşturulması için de
söz konusu teknolojik gelişmeler çok önemlidir. Teknoloji özellikle yabancı dil öğretimi için çok yaygın bir
şekilde başvurulan alanlardan biridir. “Yöntemler, öğrencilerin hedeflere ulaşmasına ya da içeriği
içselleştirmesine yardımcı olması için seçilen öğretim işlemleridir. Teknikler ise yöntemleri uygulamaya koyma
biçimleridir. Başlıca yöntem ve teknikler; anlatım, tartışma, alıştırma ve uygulama, birebir öğretim, keşif,
problem çözme, grupla ortaklaşa öğrenme, gösteri, oyun ve benzetimdir.” (Kaya, 2006: 20). Bugün yabancı dil
öğretiminde kullandığımız yöntem ve yaklaşımların tarihsel gelişimine baktığımızda, neredeyse tamamı,
teknolojik buluşlar ve bilimsel gelişmeler sonucunda ortaya çıkmıştır. XX. Yüzyıl’da “özellikle ses (gramofon,
radyo, kasetçalar...), görüntü (yansı makinesi, tepegöz...) ya da her ikisini birlikte sunabilen (sinema, televizyon,
video…) görsel-işitsel düzeneklerin birer ders aracı ve ancak bu düzenekler aracılığıyla çalınabilen plak,
manyetik bant, film, kaset gibi kimi ürünlerin ise birer ders materyali olarak kullanım oranı her geçen gün
biraz daha artmıştır.” (Kartal, 2005: 232). Bugün başta İngilizce olmak üzere pek çok dil için geliştirilmiş
yazılımlar ve hazırlanmış internet siteleri bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarda günümüzde, her yaştan
katılımcıya uygun olarak, Fransızca öğretiminde kullanılmak amacıyla hazırlanmış çeşitli yazılımlar da tespit
edilmiştir: Birebir Öğretim veya Ders Sunu (Didacticiels), Alıştırma ve Tekrar (S'exercer et Pratiquer),
Öğretici Oyun (Jeux Educatifs), Benzetim (Simulation) yazılımları gibi (Arslan, 2013: 39).
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
322
Bekir GÜZEL
5. YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE/ÖĞRENİMİNDE MOTİVASYON
Motivasyon, diğer bir ifade ile güdüleme başta iş hayatı olmak üzere hemen her alanda karşımıza çıkan bir
konudur. Türk Dil Kurumu’na göre motivasyon “güdülenme” olarak; güdüleme de “bir iş ve eyleme kalkışma
ya da katılmayı ya da bir işlemde başarılı olmayı kolaylaştırıcı öğeler yoluyla sağlanan eğilim kazandırıcı,
ödüllendirici, özendirici ve yönlendirici çaba” olarak tanımlanmaktadır. Ancak TDK’nın dışında motivasyon ile
ilgili çeşitli tanımlar da yapılmaktadır. Örneğin Düren’e göre motivasyon, bireylerdeki içsel enerjinin belirli
hedeflere yönlendirilmesi için hareketlendirilmesi, aktive edilmesidir (Düren, 2000: 104). Eroğlu’na göre ise
motivasyon, bireyin çaba ve faaliyetlerini ilgi merkezlerini, örgütsel amaçlar doğrultusunda yönlendirmektir
(Eroğlu, 2000: 248). Motivasyon ile ilgili yapılan tanımlar farklı olsa da temel amaç yapılan bir işte
verimliliğin arttırılmasıdır. Yabancı dil öğretiminde/öğreniminde de temel amaç kişilerin öğrenme
kapasitelerini ve verimliliklerini arttırmaktadır. Dil öğrenimi sadece dil ile ilgili bilgilerin öğrenildiği bir
süreçle sınırlı değildir. Dil öğrenimi aynı zamanda öğrenilen dilin kültürünün de öğrenildiği bir süreçtir.
Yapılan bazı araştırmalar dil öğrenen kişilerin, dil öğrenme süreçlerinde öğrenilen dilden zaman zaman
uzaklaştıklarını ortaya koymaktadır. Motivasyon eksikliği de bu durumun başlıca sebepleri arasında yer
almaktadır. Bireysel farklılıklardan dolayı da her bireyin yaşadığı motivasyon eksikliğini sebebi, türü ve
derecesi farklı olmaktadır (Yılmaz & Buzlukluoğlu Arslan, 2014: 1184). Geçmişten günümüze yabancı dil
öğretiminde/öğreniminde motivasyon ile ilgili pek çok araştırma yapılmıştır ve yapmaktadır; ancak bu
alanda ilk ciddi ve önemli çalışma Robert Gardner ile Richard Clément tarafından yapılmıştır. Bu yüzden
bugün yapılan pek çok çalışma temelde onların çalışmalarına dayanmaktadır. Gardner ile Clément yabancı
dil öğreniminde öğrencilerin öğrenme sürecine motive olmalarında üç farklı kaynağın etkili olduğunu ileri
sürmektedirler:
1) İçsel nedenler: Kişilerin yabancı dil öğrenmeyle ilgilenmeleri, bundan keyif almaları ve öğrendikleri
yabancı dili kullanmaları,
2) Araçsal nedenler: Yabancı dili iyi bir düzeyde öğrenmenin sağlayacağı çıkar ve yararlar. Örneğin, kariyer
ilerlemesi ve yükseköğrenime devam etme,
3) Bütünleştirici nedenler: Bir yabancı dilde ustalaşmayla başka bir bölge veya ülkenin kültürüne dâhil
olabilme ve başka insanlarla ilişki kurabilmeye dönük amaçlar, (aktaran: Yılmaz & Buzlukluoğlu Arslan,
2014: 1184-1185).
Fransızca öğrenen Türk öğrencilerin motivasyonlarının arttırılması üzerine gerçekleştirilen bu çalışma
öncelikle içsel nedenlerle ilgilidir; çünkü Fransızcadan Türkçeye geçen kelimeler aracılığıyla öğrencilerin
Fransızca öğrenmeye olan ilgilerinin arttırılması, Fransızca öğrenmeden keyif almaları ve Fransızcayı günlük
hayatta da kullanmaları hedeflenmektedir. Ancak yabancı dil öğretiminde/öğreniminde içsel nedenler
dışında araçsal ve bütünleştirici nedenler de göz ardı edilmemelidir.
6. ÇALIŞMANIN AMACI
Eğitim ve öğretim faaliyetlerinde öğretmen (kaynak) ile öğrenci (alıcı) arasındaki ilişki eğitim öğretimin tam
olarak gerçekleştirilebilmesi için oldukça önemlidir. “Öğretmen ve öğrenci iletişimindeki nitelik hem sınıf
yönetimi hem de öğrenme bakımından olumlu sonuçlar doğurur. Öğretmenin sınıfta olumlu bir hava yaratması
ve öğrenciler ile iyi bir iletişim sağlaması öğrencilerin derse etkin katılımına katkıda bulunur. Öğretmeni ile
olumlu iletişim kurabilen, beklediği iletileri ve dönütleri alabilen öğrenciler olumlu davranışlarını artırırlar.”
(Kaya, 2006: 8). Bu çalışmada geliştirilen materyallerin sınıf içinde kaynak ile alıcı arasında olumlu bir hava
oluşturarak alıcının kendisine güvenmesini sağlayacağı düşünülmektedir. Peçenek’e (2005: 88) göre de
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
FRANSIZCANIN GELİŞİMİ VE FRANSIZCA ÖĞRETİMİNDE MOTİVASYON ARTTIRICI BİR YÖNTEM:
323
FRANSIZCADAN TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER
yabancı dil öğretiminde kullanılan materyaller “etki bırakmalı (yenilik, değişiklik, ilgi çekici sunum, albenili
içerik) ve ilgi çekici bir yolla uygulanmalı, öğrenicilerin kendilerini rahat hissetmelerini sağlamalı ve
öğrenicilerin güvenlerini geliştirmeli ve başarma duygusu vermeli"dir. Ancak, pek çok öğrenci eğitim ve
öğretim programlarında “zorunlu” olarak yer alan yabancı dil derslerine katılımda motivasyon eksikliği
yaşamaktadır. Buna bir de öğrenilecek olan dilin zorluğu ve karmaşıklığı da eklenince hedef grubun
(alıcının) öğrenme kapasitesi iyice düşmektedir. Bu çalışmada, Fransızca öğrenen öğrencilerin
motivasyonlarını arttırmak ve onlara Fransızca öğrenme konusunda güven kazandırmak amacıyla
Fransızcadan Türkçeye geçen kelimeler kullanılarak ilk derslerde kullanılabilecek iki aktivite sunulmaktadır.
6.1.
Aktivite 1 – Soulignez les mots familiers en turc dans le texte!
Amaç: Bu aktiviteyle Fransızca öğrenen Türk öğrencilerin iki dilde de kullanılan ortak kelimelerin farkına
varması ve bu benzerliklerden faydalanarak Fransızca öğrenme konusunda özgüven ve motivasyonlarının
arttırılması amaçlanmaktadır. Ana dilleri ve Fransızcadaki benzer kelimeler, Fransızca kelime dağarcığına
katkıda bulanacağı gibi alfabe ve telaffuzla ilgili önemli notların da akılda kalıcı olmasını sağlayabilir.
Hazırlık ve Materyal: Uygulamadan önce derse hazırlık aşamasında öğretmen tarafından Fransızcadan
Türkçeye geçmiş kelimelerden kısa bir metin oluşturulmalıdır. Örnek metinde de görüldüğü üzere,
cümlelerin anlam ilişkisi gözetilmeden hazırlanabilir; zira başlangıç düzeyindeki öğrencilerden sadece
kelimelere odaklanmaları istenecektir.
Örnek Metin:
Je suis étudiant au lycée. Je prends une douche par jour. Mon hobby c'est de jouer de la guitare, de
la flûte, de la trompette et de la batterie. Donc, un jour, je voudrais être musicien. Une brillante
carrière peut vous apporter un certain succès. Elle nous aide à nous forger notre caractère et notre
équilibre personnel.
Ma mère me téléphone tous les jours. Elle veut prendre le contrôle de ma vie. D’après elle, c’est la
discipline. En hiver, je porte toujours un manteau, un pantalon, une écharpe et des bottes. Au
contraire en été, je porte souvent un short et un t-shirt. Juste avant de me coucher, je porte un
pyjama.
Uygulama: Öğrencilere kısa bir parça üzerinde ikili gruplar halinde çalışacakları ve bu metini okurken
sadece kendilerine tanıdık gelen ve anlamlarını tahmin edebildikleri kelimelere odaklanarak bu kelimelerin
altını çizmeleri söylenir. Metin dağıtılır ve öğrenciler çalışırken, öğretmen de onları gözlemleyerek
aktivitenin ilerleyişini sağlar. Bütün ikililer çalışmayı tamamladığında, öğretmen metni okur ve öğrencilerin
kelimelerin telaffuzlarını da duymalarını sağlayarak tahminlerini gözden geçirmelerini ister. Gerekirse metin
iki kez okunabilir. Daha sonra metin tahtaya yansıtılır ve öğrencilerden tahtadaki metinde kelimelerin altını
çizerek tahminlerini sınıfla paylaşmaları istenir. Aktivitenin son aşamasında ise öğretmen tahminleri kontrol
eder, cevapları verir, kelimelerin Türkçe karşılıklarını söyler ve öğrencilerden Fransızcadan Türkçeye geçen
kelimelerin sayısını tahmin etmelerini ister. Öğretmen her öğrenciden tahmin aldıktan sonra cevabı verir.
Yukarıdaki metinde lycée, douche, hobby, guitare, flûte, trompette, batterie, musicien, caractère, personel,
téléphone, contrôle, discipline, manteau, pantolon, écharpe, bottes, short, t-shirt ve pyjama kelimelerinden
oluşan toplam 20 adet Fransızcadan Türkçeye geçen kelime yer almaktadır. Daha sonra, öğrencilere bu
benzerliklerden Fransızca öğrenirken yararlanabilecekleri anlatılır. Bu aktiviteye ek olarak dersin
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
324
Bekir GÜZEL
devamında öğrencilere, metindeki kelimelerden yola çıkılarak aşağıda örneklendiği gibi Fransız alfabesi ve
telaffuz ile ilgili çeşitli notlar da sunulabilir.
Fransız Alfabesi
Alfabedeki Sesli Harfler (Les voyelles): a, e, i, o, u, y.
Alfabedeki Sessiz Harfler (Les consonnes): b, c, d, f, g, h, j, k, l, m,n, p, q, r, s, t, v, w, x, z.
Bu harfler dışında Fransızcada é, è, ë, ê, ù, û, à, â, ç, œ, æ, ï, … gibi karakterler de bulunmaktadır. Fransızca iki
harf yan yana geldiği zaman bazı durumlarda farklı sesler verirler. Örneğin,
aî – e (entraîneur)
au – o (aussi)
eau – o (câbleau)
eu – ö (opérateur)
ou – u (souci)
oi – ua (moi)
oeu – ö (bœuf)
ch – ş (charbon)
gn – ny (gagner)
6.2.
Aktivite 2 – Soulignez les mots que vous entendez en turc dans la chanson!
Amaç: Bu aktivitede Fransızcadan Türkçeye geçmiş kelimelerin yer aldığı otantik bir şarkı yoluyla
öğrencilerin hem ortak kelimelerin farkına varması hem de Fransızca dilinin müziğine alışması amaçlanır.
Öğrencilerden Fransızca şarkıları öğrencilerin hem kelime öğrenme hem de telaffuz geliştirme konularında
faydalanabilecekleri birer kaynak olarak değerlendirebilmeleri hedeflenir.
Hazırlık ve Materyal: Ders öncesinde öğretmen öğrencilerin müzik zevkine hitap edebileceğini düşündüğü
tarzda ve içinde Fransızcadan Türkçeye geçen kelimelerin yer aldığı bir şarkı seçer. Şarkı seçimi sırasında
dikkat edilmesi gereken diğer hususlar ise öğrencilerin yaş grubu ile şarkının sözleri, konusu ve varsa
videosunun ders ortamına uygun olmasıdır.
Uygulama: Öğrencilere dersin Fransızca bir şarkı üzerine olduğu söylenir ve öğretmen şarkının adını
tahtaya yazar, şarkıcı ve şarkının adı üzerine birkaç bilgi verir. Öğrencilere ilk olarak şarkının videosu
izletilir ve şarkının konusu ile ilgili tahminler yapmaları istenir. Öğrencilere videoyu izledikten sonra
tahminlerini ikili gruplar halinde karşılaştırmaları için biraz süre verilir ve fikirlerini sınıfla paylaşmaları
istenir. Öğretmen şarkının konusu hakkında bilgi verir ve öğrenciler böylece geri bildirim alırlar. Daha sonra
öğrencilere şarkının sözleri dağıtılır ve ikili gruplar halinde çalışarak şarkı sözleri içerisinde kendilerine
tanıdık gelen ve Türkçeye benzeyen kelimelerin altını çizerek kelimelerin anlamlarını tahmin etmeleri
istenir.
Örnek Şarkı:
Oldelaf – Le Café
Pour bien commencer ma petite journée
Et me réveiller moi j'ai pris un café
Un Arabica noir et bien corsé
J'enfile ma parka, ça y est je peux y aller
"Où est-ce que tu vas?" Me crie mon aimée
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
FRANSIZCANIN GELİŞİMİ VE FRANSIZCA ÖĞRETİMİNDE MOTİVASYON ARTTIRICI BİR YÖNTEM:
325
FRANSIZCADAN TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER
"Prenons un caoua, je viens de me lever"
Étant en avance et un peu forcé
Je change de sens et reprends un café
À huit heure moins le quart, il faut bien l'avouer
Les bureaux sont vides, on pourrait s'ennuyer
Mais je reste calme, je sais m'adapter
Le temps qu'ils arrivent, j'ai le temps pour un café
La journée s'emballe, tout le monde peut bosser
Au moins jusqu'à l'heure de la pause café
Ma secrétaire rentre : "Fort comme vous l'aimez"
Ah mince, je viens d'en prendre, mais maintenant qu'il est fait...
Un repas d'affaire tout près du Sentier
Il fait un temps superbe mais je me sens stressé
Mes collègues se marrent "Détends-toi, René !"
"Prends un bon cigare et un p'tit café !"
Une fois fini, mes collègues crevés
Appellent un taxi, mais moi j'ai envie de sauter
Je fais tout Paris puis je vois un troquet
J'commande un déca, mais re-caféiné
J'arrive au bureau, ma secrétaire me fait :
"Vous êtes un peu en retard, je me suis inquiétée !"
Je la jette par la fenêtre, elle l'avait bien cherché
T'façon faut qu'je rentre, mais avant ... un café
Attendant le métro je me fait agresser
Une p'tite vieille me dit : "Vous avez l'heure s'il vous plaît ?"
J'lui casse la tête et j'la pousse sur le quai
Je file à la maison et j'me sert un ... devinez
"Papa, mon Papa ! En classe je suis premier !"
Putain, mais quoi ? Tu vas arrêter de me faire chier !
Mais qu'il est con, ce gosse, et en plus il se met à chialer!
Je m'enferme dans la cuisine, il reste un peu de café
Ça fait quatorze jours que je suis enfermé
J'suis seul dans ma cuisine et je bois du café
Il faudra bien qu'je dorme, les flics vont m'choper
Alors je cloue les portes et je reprends du café
Öğrenciler çalışırken öğretmen sınıfı gözlemleyerek aktivitenin amaca uygun yürümesini sağlar. Çalışma
süresi sona erdiğinde ikililerden yine tahta üzerine yansıtılan şarkı sözleri üzerinde cevaplarını paylaşmaları
istenir. Tahta üzerinde öğretmen cevapları kontrol eder, kelimelerin anlamlarıyla ilgili bilgiler verir ve
benzer kelimelere dikkat çeker. Örneğin “dans” kelimesinde görüldüğü gibi benzer kelimelerin yanıltıcı da
olabileceği üzerine de bilgiler verilir. Son olarak öğrencilerden Fransızca’dan Türkçeye geçen kelime sayısını
tahmin etmeleri istenir. Bu şarkıda café, parka, adapter, secrétaire, stressé, cigare, taxi, caféiné, bureau, retard,
métro, agresser, premier, cuisine olmak üzere Fransızcadan Türkçeye geçmiş olan toplam 14 kelime
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
326
Bekir GÜZEL
bulunmaktadır. Dersin sonunda öğrencilere sınıf dışında dinleyebilecekleri Le Café şarkısına benzeyen
şarkılar önerilir ve o şarkılardaki benzer kelimeleri bularak kelime öğrenebilecekleri fikri işlenir.
7. SONUÇ
Yabancı dil öğretiminde öğrencilerin motivasyon seviyelerinin yüksek olması ve hedef dili öğrenmeye karşı
dirençlerinin ve endişelerin az olması en önemli hedeflerden biri olmalıdır. Bu hedefe yaklaşabilmek için
öğrencilerin motivasyonunu ve öz güvenini arttırabilecek her materyal, özellikle bir dili öğrenmeye yeni
başlayanlar için, bu çalışmada örneklendiği gibi kullanılabilir. Şarkıların katkısıyla öğrencilere hedef dili
sevdirmek ve sınıf dışında da dil öğrenme süreçlerinde şarkılardan faydalanmalarını teşvik edebilmek bu
çalışmada önerilen fikirlerle mümkün olabilir. Özellikle anadili Türkçe olan öğrencilere Fransızca
öğretenlerin faydalanabileceği, geliştirebileceği ve ilham alabileceği bu fikirlerin Fransızcanın yabancı dil
olarak öğretilmesine katkıda bulunabilir.
KAYNAKÇA
ACAT, M. B., DEMİRAL, S. (2002). Türkiye'de Yabancı Dil Öğretiminde Motivasyon Kaynakları ve Sorunları,
Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, Yaz 2002, Sayı 31, s. 312-329.
AKTAS, A. (2007). Türkçede Almanca Kaynaklı Kelimeler, Türk Dili, TDK, 6/2007, s. 522-528.
ASLAN, E. (2013). Fransızca Öğretim Yazılımlarına Genel Bir Bakış, Turkish Studies - International Periodical
For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/10 Fall 2013, p. 37-44, AnkaraTurkey.
BANGUOĞLU, T. (1986). Türkçenin Grameri, 2. Baskı, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
BÜR, B., AYCAN, A. (2013). Birinci Yabancı Dil Olarak Öğrenilen İngilizcenin İkinci Yabancı Dil Fransızcanın
Öğrenim Sürecine Etkisi, Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and
History of Turkish or Turkic Volume 8/10 Fall 2013, p. 193-207, Ankara-Turkey.
CHOMSKY, N. (2009). Bilgi Sorunları ve Dil-Managua Dersleri (Çeviren: Veysi Kılıç), İstanbul: BGST Yayınları.
DEMİRKAN, C. (2008). Yabancı Dil Öğreniminin Bireylerin Sosyal Yaşamına Etkisi: Isparta’da Öğretmenler
Üzerine Bir Araştırma, Yüksek Lisans Tezi - Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu
Yönetimi Anabilim Dalı.
DEMİRYÜREK, M. (2013). Türkiye’de Yabancı Dil Olarak Fransızca Öğretiminin Tarihi Gelişimi Üzerine Bir
Değerlendirme (1891-1928), Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi (H. U. Journal of Education)
28(1), 130-140.
DÜREN , A. Z. (2000). 2000’li Yıllarda Yönetim. İstanbul: Alfa Basım Yayım Dagıtım, 8. baskı.
ERLAT, J. (2001). Esquisse d’un Histoire de la Litt”rature Française des origines au XVIIIe siècle, Ankara:
Bizim Büro Basımevi.
ERGİN, M. (1985). Türk Dil Bilgisi, İstanbul: Boğaziçi Yayınları, 5. Baskı.
EROĞLU, F. (2000). Davranış Bilimleri, İstanbul: Beta Yayınevi, 5. Baskı.
GÜMÜŞ, H. (2013). Fransızca Ve Francophonıe: Niçin, Ne Zaman, Nerede, Nasıl? Turkish Studies International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/10 Fall
2013, p. 295-311, Ankara-Turkey.
KARTAL, E. (2005). Çoklu-Ortamlı Yazılımların Fransızcanın Yabancı Dil Olarak Öğretimindeki Yeri ve
İşlevleri, Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, XVIII (2), 2005, 231–244.
KAYA, Z. (2006). Öğretim Teknolojileri Ve Materyal Geliştirme, 2. Baskı, Ankara: Pegem A Yayıncılık.
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
FRANSIZCANIN GELİŞİMİ VE FRANSIZCA ÖĞRETİMİNDE MOTİVASYON ARTTIRICI BİR YÖNTEM:
327
FRANSIZCADAN TÜRKÇEYE GEÇEN KELİMELER
KIRAN, Z., EZİLER KIRAN, A. (2006). Dilbilime Giriş, 3. Baskı, Ankara: Seçkin Yayıncılık.
NURLU, M. (2013). Fransa’da Türkçe, Türkiye’de Fransızca Öğretimi, Turkish Studies - International
Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/10 Fall 2013, p. 477498, Ankara-Turkey.
ÖZÇELİK, N. (2013). Yabancı Dil Fransızca Sınıfında Anadil Kullanımı, Turkish Studies - International
Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/10 Fall 2013, p. 541553, Ankara-Turkey.
PEÇENEK, D. (2005). Yabancı Dil Öğretiminde Araç Geliştirme, Dil Dergisi, Sayı: 129 DOI:
10.1501/Dilder_0000000040
PERİN, C. (2011). Fransız Edebiyatı Tarihi, Ankara: Elips Kitap.
SANCAK, Y. (1999). Yabancı Dil Eğitimi-Öğretimi ve Arapça: Tarihçe, Amaç, Esaslar, Elemanlar, Usûl (Metot)
ve Teknik, EKEV Akademi Dergisi, Cilt: 2, Sayı: I, Erzurum.
SARICA, N. (2013). Fransızca Öğrenirken Tekerlemeler Ve Saymacalar, TurkishStudies - International
Periodical For The Languages, Literature and History of Turkishor Turkic Volume 8/10 Fall 2013, p. 611617, Ankara-Turkey.
SOYUPEK, H. (2007). Yabancı Dil Öğretiminde Güdülemenin Önemi, Uluslararası Asya ve Afrika Çalışmaları
Kongresi, ICANAS 38. 10-15 EYLÜL 2007, Ankara- Turkey.
YILMAZ, F. & BUZLUKLUOĞLU ARSLAN, S. (2014). Çomü Tömer’ De Türkçe Öğrenen Yabancı Öğrencilerin
Motivasyon Kaynakları Ve Sorunları, Turkish Studies - International Periodical For The Languages,
Literature and History of Turkish or Turkic Volume 9/6 Spring 2014, p. 1181-1196, ANKARA-TURKEY
http://tdk.gov.tr/index.php?option=com_karsilik&arama=kelime&guid=TDK.GTS.556e0ea88afa74.4211150
9 [17.05.2015]
http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&arama=kelime&guid=TDK.GTS.556e0ef8d25689.75551
810 [17.05.2015]
International Journal of Languages’ Education and Teaching
UDES 2015
Download