TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİ VE DEĞİŞEN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLER Utku Utkulu İZMİR - 2005 Doç. Dr. Utku Utkulu Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİ VE DEĞİŞEN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLER Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları İzmir – 2005 ii TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİ VE DEĞİŞEN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLER Birinci Baskı: İzmir, 2005-12-07 T.C. Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları No: 09.1600.0000.000 / DK.05.055.389 Bu eserin bilim ve dil bakımından sorumluluğu yazara aittir. © Yayın Hakları saklıdır. Bu yayının bütünü ya da bir kısmı, yayımlayan kuruluşun ve yazarın izni alınmaksızın elektronik, mekanik, fotokopi, kayıtlama veya benzeri bir araçla her hangi bir biçimde basılamaz, çoğaltılamaz, teksir edilemez, özetlenemez ve yayımlanamaz. Dizgi: Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Baskı: Dokuz Eylül Üniversitesi Matbaası, Alsancak / İZMİR. Baskı Adedi: 100 İsteme Adresi: Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Dokuzçeşmeler, Buca / İZMİR Tel: 0 232 4204180 Fax: 0 232 4201789 iii ÖNSÖZ Türkiye’nin dış ticaretine yakından bakan bir göz son yıllarda ihracat mal bileşiminde önemli değişimlere tanık olabilecektir. Acaba söz konusu değişim Türkiye’nin mukayeseli üstünlüklerinde bir değişime mi işaret etmektedir? Avrupa Birliği ile müzakere görüşmelerine başlayan Türkiye için bu sorunun yanıtının doğru tespit edilmesi önemlidir. Bu kitap Türkiye’nin dış ticaretindeki ve mukayeseli üstünlüklerindeki yapısal değişimi araştırmak amacıyla kaleme alınmıştır. Bu özelliği ile konu ile ilgili olan araştırmacılara katkıda bulunacağı umudundayım. Kitap teoriyi ve nedensellik bağlarını ortaya koymak için her ”uluslararası iktisat” ders kitabında bulunabilecek ayrıntıdan (varsayımlar, örnekler, grafikler, formüller vb.) kaçınmıştır. Bunun yerine kitapta konunun özünü verme çabası hakimdir. Bu özelliği ile elinizdeki kitap bu alandaki araştırmacılar için bir başvuru el kitapçığı olarak da görülebilir. Kitabın uygulama bölümünde ise Türkiye’nin dış ticareti ve değişen mukayeseli üstünlükleri analiz edilmiştir. Bu bölümün kitapta yer alabilmesinde değerli meslektaşım Sayın Yrd.Doç.Dr. Dilek Seymen’e teşekkür borcum var. Zamana karşı yarışta Sayın Dr. Nevzat Şimşek ve Sayın Hakan Kahyaoğlu ile birlikte koştuk. Müteşekkirim. Utku Utkulu İzmir, 2005 iv Kızım Elvan Buse’ye ve Halası Nilgün’e v İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ……………………………………………………………………. iii İÇİNDEKİLER ………………………………………………...…………….. v-vi TABLOLAR LİSTESİ ………………………………..………………………. vii 1. GİRİŞ ……………………………………………………………………. 1-2 1.1 Amaç 1.2 Yöntem 1.3 İçerik ve Plan 2. DIŞ TİCARETTE MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLER ………...……… 3-26 2.1 Kapsam ve Yöntem 2.2 Neden Dış Ticaret? 2.2.1 Fiyat Farklılıkları 2.2.2 Ülke İçi Üretimin Yetersizliği 2.2.3 Mal Farklılaştırması 2.3 “Klasik” Mukayeseli Üstünlükler 2.3.1 Teorinin Öncüsü: Ricardo 2.3.2 Heckscher-Ohlin ve Faktör Donatımı 2.4 “Açıklanmış” Mukayeseli Üstünlükler 2.4.1 Neden Açıklanmış Mukayeseli Üstünlükler? 2.4.2 Açıklanmış Mukayeseli Üstünlüğün Ölçülmesi, Balassa İndeksi ve Alternatifleri 2.5 “Yeni” Dış Ticaret ve Mukayeseli Üstünlükler 2.5.1 “Yeni” Dış Ticaret Teorisi Nedir? 2.5.2 “Yeni” Dış Ticaret Politikası: Eksik Rekabet ve “Stratejik” Dış Ticaret Politikası 2.6 Endüstriler-arası Ticaret ve Endüstri-içi Ticaret Ekseninde Mukayeseli Üstünlükler vi 3. TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİNİN ANALİZİ ……...……………….27-29 3.1 Toplam Dış Ticaretin Yapısı ve Gelişimi 3.2 Avrupa Birliği ile Dış Ticaretin Yapısı ve Gelişimi 3.3 Mukayeseli Üstünlüklerde Değişim: Betimsel Bir Değerlendirme 4. TÜRKİYE’NİN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLERİNDE DEĞİŞİM ...30-49 4.1 İhracat fonksiyonu ve Mukayeseli üstünlükler: Ekonometrik Analiz 4.1.1 Model 4.1.2 Ekonometrik Yöntem 4.1.3 Uygulama, Bulgular ve Değerlendirme 4.2 Açıklanmış Mukayeseli Üstünlükler: Indeks Analizi 4.2.1 Model 4.2.2 Indeks Yöntemi 4.2.3 Uygulama, Bulgular ve Değerlendirme 5. SONUÇ ……………………………………...…………………....50-52 KAYNAKÇA …………………………………………..…………… 53-60 EK-A …………………………………………………...………………… 62-64 EK-B …………………………………………...………………………… 65-66 EK-C …………………………………………….…..…………………… 67-83 vii TABLOLAR LİSTESİ TABLO 1: TOPLAM DIŞ TİCARETİN YAPISI VE GELİŞİMİ TABLO 2: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN MAL GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI TABLO 3: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İHRACAT) TABLO 4: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İTHALAT) TABLO 5: İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI TABLO 6: İTHALATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI TABLO 7: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ VE AB'NİN PAYI TABLO 8: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ VE AB(25)'İN PAYI TABLO 9: TÜRKİYE’NİN İHRACATINDA İLK 40 ÜLKE TABLO 10: TÜRKİYE’NİN İTHALATINDA İLK 40 ÜLKE TABLO 11: AVRUPA BİRLİĞİ'NİN TOPLAM TİCARET HACMİ İÇERİSİNDE TÜRKİYE'NİN YERİ TABLO 12: AVRUPA BİRLİĞİ'NİN DIŞ TİCARETİNDE BELLİ BAŞLI ÜLKELER VE TÜRKİYE'NİN YERİ TABLO 13: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN MAL GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI TABLO 14: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İHRACAT) TABLO 15: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI ( İTHALAT TABLO 16: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN AB ÜLKELERİNE DAĞILIMI TABLO 17: DEĞİŞKENLERİN ADF BİRİM KÖK TEST SONUÇLARI TABLO 18: JOHANSEN ML KOENTEGRASYON TESTI (MAXIMUM EIGENVALUE TEST / VAR=1) TABLO 19: FARKLI YÖNTEMLERLE UZUN-DÖNEM TAHMİN SONUÇLARI TABLO 20: KISA DÖNEM HATA DÜZELTME MODELİ VE ÇOKLU GRANGER NEDENSELLİK TABLO 21: TÜRKIYE’NIN AVRUPA BIRLIĞI’NE KARŞI AÇIKLANMIŞ MUKAYESELI ÜSTÜNLÜKLER İNDEKSLERI (GLOBAL DÜZEYDE, ÜRÜN GRUBU VE INDEKS BAZINDA): GÜMRÜK BIRLIĞINDEN ÖNCE:1990-1995 VE GÜMRÜK BIRLIĞINDEN SONRA: 1996-2002 viii 1. GİRİŞ Günümüzün modern dış ticaret teorisi temellerini David Ricardo’ya borçludur. Ricardo, 1817 yılında yayınladığı “Politik iktisat ve Vergilendirmenin İlkeleri” başlıklı eserinde dış ticaretin nedenlerini ve dış ticaretten elde edilen kazancı açıklamaktadır. Ricardo’nun mukayeseli üstünlükler teorisi dış ticareti uluslararası mukayeseli maliyetlere bağlamaktadır. Şüphesiz teorinin tüm varsayımları (dış denge, tam rekabet, sabit verim, tam istihdam vb.) tartışmaya açıktır. Bu varsayımların gerçekçiliğine ilişkin tüm şüphe ve eleştiriler dahi şu yalın gerçeği değiştirememiştir: günümüzün modern dış ticaret teorisi Ricardo’nun mukayeseli üstünlükler düşüncesi üzerine kurulmuştur (Ricardo, 1971). 1.1 Amaç Az gelişmiş ülkelere (AGÜ) ait bir özellik katma değeri düşük mallarda uzmanlaşmaları ve bu tür mallarda mukayeseli üstünlüklere sahip olmalarıdır. Bu ülkeler teknoloji üretememekte ve teknoloji malları ihraç etmemektedirler. Bunun doğal sonucu da dış ticaret hadlerinin genellikle aleyhlerine seyretmesidir. Bir çok az gelişmiş ülkenin “fakirlik döngüsünü” kıramamalarında bu noktanın altı çoğu araştırmacı tarafından çizilmektedir. Türkiye’nin ihracatında “standart” teknoloji mallarının payı doksanlı yıllardan beri istikrarlı olarak yükselmektedir. Bu çalışmanın amacı Türkiye’nin dış ticaretindeki ve mukayeseli üstünlüklerindeki yapısal değişimi analiz etmektir. 1.2 Yöntem Mukayeseli üstünlüklerin zaman içerisinde gösterdiği değişimi saptamanın en temel yolu dış ticaret verilerinin zaman içinde betimsel olarak incelenmesidir. Diğer yöntemlerden belki de en önemlileri, Balassa’nın öncülük ettiği “açıklanmış” mukayeseli üstünlük indekslerinin hesaplanması yöntemi ve ekonometrik yöntemdir. Bu kitapta her üç yöntem de kullanılmıştır. 1.3 İçerik ve Plan Araştırmanın esas aldığı teorik taban ve tartışma ikinci bölümde sunulmaktadır. Burada mukayeseli üstünlükler tanıtılmakta ve teorik tartışma zemini oluşturulmaktadır. Üçüncü bölümde ise Türkiye’nin dış ticaretinin bir analizi yapılmaktadır. Türkiye’nin dış ticaretindeki gelişmelerin tanıtıldığı bu bölümü uygulama ve sunulan bazı kanıtlar izlemektedir. Uygulama bölümünde Türkiye’nin mukayeseli üstünlükleri açıklanmaya çalışılmaktadır. Bu bölümün en önemli katkılarından birisi de Türkiye’nin açıklanmış mukayeseli üstünlüklerinin indekslerle ölçülme çabasıdır. Son bölüm her zaman olduğu gibi sonuç ve önerilerden oluşmaktadır. 2 2. DIŞ TİCARETTE MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLER Mukayeseli üstünlükler temel olarak “uzmanlaşma” düşüncesine dayanmaktadır. Tıpkı bir bireyin uzmanlaşmasında olduğu gibi ülkeler de belli mal ve hizmetlerin üretiminde uzmanlaşırlar. Bu belli mal ve hizmetlerin üretimi ülkelerin mukayeseli üstünlüğe sahip olduğu üretim dallarında gerçekleşir. Sadece klasik dış ticaret teorisi değil günümüzün modern dış ticaret düşüncesi de ülkelerin üretimdeki uzmanlaşmalarında doğal olarak mukayeseli üstünlükleri bulunan mal ve hizmetleri öncelikle tercih ettiklerini ortaya koymaktadır. Mukayeseli üstünlük dinamik bir süreçtir. Bu süreç bir ekonomiyi katma değeri düşük mallar ihraç eden bir ülke durumundan yüksek katma değere sahip, teknoloji ve vasıflı emek gerektiren malları ihraç eder bir ülkeye dönüştürme sürecidir. Bu süreç kuşku yok ki ülkenin mukayeseli üstünlüklerini değiştirecek yapısal bir dönüşümü gerektirir. Bu dönüşüm bir anlamda, artan büyüme ile birlikte ekonomide tarımın azalan payı ve imalat sanayi ile hizmetler sektörlerinin ekonomide ağırlıklarının artması sonucu gerçekleşen yapısal dönüşümün dış ticaret sektörünü de etkilemesini ifade eder (Chenery ve Syrquin, 1975). Bu süreçte yalnızca ülkenin toplam ihracatında sanayi ürünlerinin payı artmamakta, sanayi ürünleri ihracatının kendi yapısı da değişmektedir. Türkiye’de seksenli yıllarla birlikte ve güney doğu asya ülkelerinde yetmişli yıllarda başlayan dönüşüm sürecinin ülkelerin mukayeseli üstünlüklerini de değiştirmesi beklenir (Das, 1998: ss.121123). Das (1998) bazı Asya ülkelerinin hızlı büyüme ve teknolojiyi 3 hazmetme (teknolojiyi içselleştirme) kaynaklı bu dönüşümü gerçekleştirdiklerinin altını çizmektedir. O’na göre bu ülkeler mukayeseli üstünlüklerinde düşük-maliyetli emek-yoğun ürünlerden bilgi-yoğun ve teknoloji-yoğun ürünlere doğru bir kaymayı başarılı ve hızlı bir biçimde sağlamışlardır. Bu dönüşümün dış ticaret hadleri üzerine etkisinin lehte olması beklenir. Heckscher-Ohlin modelinde de ülkenin değişen iktisadi yapısı ve dolayısıyla değişen faktör donanımının dış ticaretin yapısında şu sonuçları yaratacağı beklenir: İhracatın mal bileşimi önce doğal kaynak-yoğun ihracattan vasıfsız (veya düşük vasıflı) emek-yoğun ihracata, daha ileri aşamada ise sermaye-yoğun (fiziki sermaye ve insan sermayesi birlikte) ve en ileri aşamada ise teknoloji ve bilgi-yoğun ihracata doğru gelişecektir. Acaba Türkiye açısından bu dönüşüm gerçekleştirilebilmiş midir? Çalışmanın hipotezi budur? 2.1 Kapsam ve Yöntem Dış ticaret uluslararası iktisadi ilişkilerin sadece mal ihracı (dış satım) ve mal ithali (dış alım) ile ilgilidir. Buna uluslararası hizmet hareketlerini ve sermaye hareketleri de eklenirse “uluslararası iktisat” içeriği doldurulmuş olur. Bu çalışmanın kapsamı dış ticaret ile sınırlıdır. Önsözde vurgulandığı üzere bu kitap teoriyi ve nedensellik bağlarını ortaya koymak için her ”uluslararası iktisat” ders kitabında bulunabilecek ayrıntıdan (varsayımlar, örnekler, grafikler, formüller vb.) kaçınmıştır. Bunun yerine konunun özünü verme çabası hakimdir. Bu nedenle konu başlıkları ve içerikleri belirlenirken seçici olunmuştur. 4 Bu bölüm mukayeseli üstünlüklere üç farklı açıdan yaklaşmaktadır.1 Özellikle altı çizilmesi gereken nokta ele alınan üç farklı yaklaşımın birbirlerinin ikamesi değil bilakis tamamlayıcıları olmalarıdır. Birincisi Ricardo geleneğinden gelen dış ticarette klasik mukayeseli üstünlükler düşüncesidir. Ancak mukayeseli üstünlüklerin ölçülmesi hep önemli bir sorun oluşturmuştur. Buna çözüm Balassa’nın “açıklanmış” mukayeseli üstünlükleri ve Balassa indeksi ile gelmiştir (Balassa, 1965). Bu da ele aldığımız ikinci yaklaşım olup klasik mukayeseli üstünlüklerin ölçülebilmesi yönünde önemli bir adımdır. Balassa’nın ilk kez 1965 yılında yayınladığı açıklanmış mukayeseli üstünlük indeksi daha sonraki dönemde geliştirilmiştir (Özellikle bkz. Balassa, 1977, 1989; Vollrath, 1991; Greenaway ve Milner, 1993 ve Yeats, 1985). Üçüncü farklı yaklaşım ise “yeni dış ticaret teorisi” olarak bilinen yaklaşım ve mukayeseli üstünlük yorumu olup, son on beş-yirmi yıldan bu yana literatürde önemli bir boşluğu doldurmuştur. Eksik rekabet koşulları, endüstri-içi ticaret, benzer ülkeler arasında ticaret, çok uluslu firmalar ve firma içi ticaretin son yıllara giderek artan ölçüde damgasını vurması dış ticaretin ve dış ticaret teorisinin yeniden ele alınmasına neden olmuştur. Bu alanda geniş bir literatür olmasına karşın özellikle Krugman eksik rekabet modellerini dış ticarete yeniden uyarlamıştır.2 1 Bu çalışmanın odaklandığı nokta mukayeseli üstünlükler ve değişim olduğu için dış ticarette korumacılık tartışmaları kapsam dışında tutulmuştur. Özellikle bkz. Seymen (2002) ve Kalaycıoğlu (1991). 2 Bu alanda geniş bir literatür vardır. Seçici olmak adına özellikle bkz. Krugman (1994). Türkiye uygulaması için özellikle bkz. Şimşek (2005a). 5 Günümüzün modern dış ticaret teorisi yukarıda vurgu yapılan üç yaklaşımı da içermekte olup, tüm bu unsurların bir sentezidir. Bir firmanın / bir ülkenin ihraç pazarındaki mukayeseli üstünlüğü acaba sadece fiyat / maliyet avantajından mı kaynaklanmaktadır? Ricardo’nun bu soruya yanıtı “evet” olsa dahi günümüz dış ticaretinde mukayeseli üstünlükler artık “rekabet gücü” (rekabetçilik: competitiveness) kavramı ile aynı anlamda kullanılır hale gelmiştir. Günümüzün eksik rekabet piyasalarında fiyat rekabeti giderek artan biçimde yerini yüksek teknolojiye ve ürün yeniliklerine (ARGE’ye) dayalı kalite ve hizmet rekabetine bırakmaktadır. Fiyat rekabeti elbette hala önemlidir ve önemli kalacaktır. Bununla birlikte fiyat dışı rekabet son on-yirmi yıla damgasını vurmuştur. 2.2 Neden Dış Ticaret? Ülkeler neden dış ticaret yaparlar? Verilecek yanıtları üçe indirgemek mümkündür. Gerek günümüzde gerekse geçmişte ülkeler arası fiyat farklılıkları dış ticaretin temel nedeni olmuştur. Fiyat farklılıklarının yanı sıra ülke içi üretimin yeterli olmaması ve mal farklılaştırması dış ticaretin diğer ana nedenleridir. 2.2.1 Fiyat Farklılıkları Şüphesiz ülkeler arası maliyet farklılıkları dış ticaretin temel nedenidir. Ülkeler arasında maliyet farklılıklarının olmadığı bir dünyada dış ticaret için en temel motif de olmayacaktı. Ancak ülkeler her malın üretiminde aynı ölçüde fiyat avantajına sahip değildir. Bir malda fiyat avantajına sahip olmayan bir ülke bu malı kıt kaynaklarını istihdam ederek kendisi üretmek yerine ithal etmeyi tercih edecektir. Bu durum kıt 6 kaynakların etkin kullanımının gereğidir. Bu yalın gerçeği dikkate almamanın bedeli fırsat maliyetlerinin yükselmesidir. Ülkeler arası fiyat farklılıklarının arkasında söz konusu mallardaki mukayeseli üstünlükler belirleyici olmaktadır. Ricardo ile başlayan mukayeseli üstünlük düşüncesini temel alarak değerlendirmek gerekirse, bir ülkenin herhangi bir malda ya mukayeseli üstünlüğü vardır yoktur. ya da Mukayeseli üstünlüğe sahipse bu malda uzmanlaşır,3 üretir ve ihraç eder. Mukayeseli üstünlüğü yok ise bu malda uzmanlaşmaz, üretmez ve ithal eder. Bir ülkenin kıt kaynaklarının mukayeseli üstünlüğe sahip olmadığı alanlarda kullanılması üretimde etkinliği, kaynakların etkin dağılımını engelleyecektir. Üstelik kaynakların alternatif kullanımlarını dikkate almak iktisadi düşünmenin, rasyonel davranışın gereğidir. Ricardo ile başlayan mukayeseli üstünlükler düşüncesinin günümüz modern dış ticaret teorisine etkisi hala önemlidir. Bu bağlamda modern dış ticaret teorisi Ricardo’nun bir uzantısıdır (Acar, 2000: s.32). 2.2.2 Ülke İçi Üretimin Yetersizliği Günümüzde fiyat farklılıkları tek başına “Ülkeler neden dış ticaret yaparlar?” sorusunu yanıtlayamaz. Ülke içi üretimin yetersiz olduğu durumlarda ithalat kaçınılmazdır. Bu yetersizlik kaynakların yer yüzünde dengesiz dağılımından, kalifiye işgücü yetersizliğinden veya üretimde kullanılan teknolojinin eski ve verimsiz olmasından kaynaklanıyor olabilir. 3 Günümüzde dış ticaretin çok mallı çok ülkeli olması ve maliyetlerin yapısı nedeniyle bu uzmanlaşmanın “kısmi uzmanlaşma” olduğunu kabul etmek yanlış olmayacaktır. 7 2.2.3 Mal Farklılaştırması Günümüzün dış ticaretinde “mal farklılaştırması” başlığı altında gruplayabileceğimiz nedenlerden kaynaklanan dış ticaret belli sektörlerde en az “fiyat farklılıkları” kadar önemlidir. Eksik rekabet koşulları, endüstriiçi ticaret, benzer ülkeler arasında ticaret, çok uluslu firmalar ve firma içi ticaretin son yıllara giderek artan ölçüde damgasını vurması dış ticaretin ve dış ticaret teorisinin yeniden ele alınmasına neden olmuştur. Bu alanda geniş bir literatür olmasına karşın özellikle Krugman eksik rekabet modellerini dikkate alan katkısı önemlidir (Krugman, 1994). Özde mukayeseli üstünlükler düşüncesine dayanan geleneksel / klasik dış ticaret teorisi dış ticareti uluslararası mukayeseli maliyetlere bağlamaktadır. Şüphesiz teorinin tüm varsayımları (dış denge, tam rekabet, sabit verim, tam istihdam vb.) tartışmaya açıktır. Burada önemli olan nokta, geleneksel dış ticaret teorisinin faktör donanımları birbirine benzemeyen ülkelerin4 aralarındaki ticareti açıklamasıdır. Oysa benzer ülkelerin endüstri-içi ticaretini açıklamada fiyat farklılıkları temelindeki mukayeseli üstünlük anlayışı yeterli açıklayıcı güce sahip değildir. Eksik rekabet koşulları, teknoloji, ürün yenilikleri ve ARGE, tüketici tercihleri ve talebin yapısı, marka, satış öncesi ve sonrası hizmet, pazarlama stratejileri, endüstri-içi ticaret, benzer ülkeler arasında ticaret, çok uluslu firmalar ve firma içi ticareti gibi unsurlar giderek önem kazanmaktadır. 4 Kalkınma literatüründeki tabirle “kuzey-güney ticareti”. Kuzey ülkeleri gelişmiş ülkeleri, güney ise az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeleri ifade etmektedir. 8 Öyle ki bir ülke firmalarının ihraç pazarlarındaki rekabet gücü ve sürdürülebilirliği fiyatın yanı sıra çok yakından “kalite”, “ürün yeniliği” ve “pazarlama stratejileri” ile ilgilidir. Tüm bu sayılanlar özellikle doksanlı ve iki binli yıllarda uluslararası ticareti büyük ölçüde etkiledi, yeniden şekillendirdi. Yeni dış ticaret teorisinin bu gereksinim nedeniyle geliştirildiği açıktır. 2.3 “Klasik” Mukayeseli Üstünlükler Ricardo, 1817 yılında yayınladığı “Politik iktisat ve Vergilendirmenin İlkeleri” başlıklı eserinde dış ticaretin nedenlerini ve dış ticaretten elde edilen kazancı açıklamaktadır. Ricardo’nun mukayeseli üstünlükler teorisi dış ticareti uluslararası mukayeseli maliyetlere bağlamaktadır. Teorinin dış denge, tam rekabet, sabit verim, tam istihdam vb. varsayımları tartışmaya açıktır. Günümüzün modern dış ticaret teorisi Ricardo’nun mukayeseli üstünlükler düşüncesinin bir devamıdır (Ricardo, 1971). Mukayeseli üstünlüklerin farklı yorumlarında tartışmanın odaklandığı nokta mukayeseli üstünlüğün kaynağının ne olduğudur. Yani ülkenin bir malda sahip olduğu mukayeseli avantaj nereden kaynaklanmıştır? Bu soruya Ricardo’nun ve Heckscher ile Ohlin’in verdiği yanıtlardaki farklılıklar okullar arasındaki yaklaşım farkını yansıtmaktadır. 2.3.1 Teorinin Öncüsü: Ricardo Ricardo’ya göre mukayeseli üstünlüğün kaynağı emeğin verimliliği olup, bu durum ülkelerarasında üretimde kullanılan teknoloji farkından kaynaklanmaktadır. Emek değer teorisine göre bir malın bir biriminin 9 üretilmesinde ne kadar az emek birimi kullanılmışsa birim maliyet ve fiyat o denli düşük olacaktır. Sermaye ise ayrı bir üretim faktörü olarak kabul edilmemekte, biriktirilmiş emek olarak görülmektedir. Ricardo ve onu izleyen klasik iktisatçılar teorilerini iki ülkeli iki mallı model ile açıklamışlardır. Smith’in mutlak üstünlükler teorisinin bir sonucu olarak bir ülke her iki malda da mutlak üstünlüğe sahipse dış ticaretin her iki ülkeye de kazanç sağlaması mümkün olmayacak ve dış ticaret yapılmayacaktır. Ancak Ricardo böyle bir durumda dış ticaretin mümkün olduğunu göstermektedir. O’na göre bir ülke her iki malda mutlak üstünlüğe sahip olsa da eğer iki ülkenin “iç reel maliyetleri” birbirinden farklı ise dış ticaret hala iki ülkeye kazanç sağlayabilir ve dış ticaret yapılabilir.5 Ricardo’nun dış ticaret teorisine önemli bir katkısı da iki ülke arasında oluşabilecek denge dış ticaret fiyatının alt ve üst sınırlarını belirlemiş olmasıdır. Doğal olarak bu sınırları belirleyen iki ülkenin iç reel maliyetleridir. Alt ve üst fiyatlar arasında iki ülkenin hangi fiyatta ve nasıl anlaşacakları yani denge dış ticaret fiyatı Ricardo’yu izleyen Marshall’ın “karşılıklı teklif eğrileri” analizi ile açıklanmıştır. Mukayeseli üstünlükler teorisi iktisat biliminin en önemli teorik katkılarından birisi olmasına karşın bir çok kesim tarafından ciddi biçimde yanlış anlaşılmaktadır. Bunlar işadamları, siyasetçiler, bürokratlar, gazeteciler ve hatta iktisatçılar olabilmektedir. Bu kesimlerin etkiledikleri kitlelerin büyüklüğü dikkate alındığında yanlış anlama sorununun boyutları 5 Uluslararası iktisat ders kitapları bu hususları ayrıntılı olarak ele almaktadır. Örneğin bkz. Acar (2000), Ünsal (2005), Seyidoğlu (1999), Karluk (1998), Södersten ve Reed (1994), Greenaway ve Milner (1993), İyibozkurt (1985). 10 ve sonuçları daha gerçekçi değerlendirilebilir. Bu yanlış anlama ve değerlendirmelerin belki de en önemlisi, “bir ülke diğer ülkelere kıyasla bazı malları daha ucuz (daha etkin) biçimde üretemiyorsa, o ülke serbest ticaretten kazanç elde edemez” görüşüdür. Bu değerlendirme kuşkusuz yanlıştır. Çünkü tanım gereği mukayeseli üstünlükler teorisine göre her ülke mukayeseli üstünlüklere dayalı uzmanlaşmadan belli bir kazanç sağlar. Yukarıdaki yanılgı mukayeseli üstünlüğün, mutlak üstünlük biçiminde algılanması yanlışıdır. Bu yanlış değerlendirme aslında “serbest ticaretin bir ülkeye ancak o ülke mutlak üstünlüklere sahipse kazanç sağlayacağı” gibi bir mantığa sahip olup, günümüzde sadece Smith’in onayını(!) alabilir. Gerçek yaşamda değerlendirmenin olası oldukça bir yaygın nedeni, olan mutlak bu tür üstünlüğün bir yanlış “rekabetçi üstünlüğün” yeter ve gerek koşulu olarak algılanmasıdır. Oysa rekabet avantajına yani rekabetçi üstünlüğe sahip olabilmek için mutlak üstünlüğün varlığı (yani verimlilik avantajına sahip olunması) gerek koşul değildir. Bir ülke mutlak bir verimlilik dezavantajına sahip olmasına rağmen, verimliliğin ve buna bağlı olarak ücret haddinin daha yüksek olduğu ülke ile arasındaki ücret haddi farkı verimlilik farkından büyük olduğu sürece söz konusu malı daha ucuza üretebilir. Yani bir ülke mutlak üstünlüğe sahip olmadığı halde rekabetçi üstünlüğe sahip olabilir. Mutlak üstünlük, rekabetçi üstünlüğün (rekabet avantajının) gerek koşulu değildir (Ünsal, 2005: ss.74-77). 11 2.3.2 Heckscher-Ohlin ve Faktör Donanımı Mukayeseli üstünlüklerin Ricardo yorumu iktisat biliminde çok şeyi etkilemiştir. Ancak günümüz koşullarında mukayeseli üstünlüğün daha geniş kabul gören yorumu Heckscher ve Ohlin tarafından yapılmıştır. Heckscher-Ohlin kaynağını emeğin modeli ülkelerarasındaki verimliliğindeki farklılıklar mukayeseli olarak üstünlüğün değil, “üretim faktörlerinin nispi bolluğu” (yada kıtlığı) olarak açıklamaktadır. Nispi olarak bol olan faktör daha ucuzdur. Bu nedenle model maliyet avantajını yakalamak için üretimde nispi bolluğa sahip olunan faktörü yoğun olarak kullanan mal ve hizmetlerin üretilmesini önerir. Buna göre bir ülkenin nispi faktör bolluğu (veya kıtlığı) emek ya da sermayede olabilir. Eğer emek ise emek yoğun mallarda uzmanlaşma, sermayede ise sermaye yoğun mallarda uzmanlaşma gerçekleşecektir. Nispi faktör bolluğu emek üzerinde olan bir ülke emek yoğun mallarda uzmanlaşıp, kıt kaynaklarını emek yoğun mallar üretmek için kullanacaktır. Bu ülke emek yoğun mallar ihraç edip karşılığında sermaye yoğun mallar ithal edecektir. Tersi durumda nispi faktör bolluğu sermaye üzerinde olan bir ülke sermaye yoğun mallarda uzmanlaşıp, kıt kaynaklarını sermaye yoğun mallar üretmek için kullanacaktır. Bu ülke ise sermaye yoğun mallar ihraç edip karşılığında emek yoğun mallar ithal edecektir. Her iki ülkenin de bu uzmanlaşma sonucunda dış ticaretten kazanç elde etmesi beklenir. Heckscher-Ohlin modeline mukayeseli üstünlükleri ülkelerin faktör donanımlarını dikkate alarak açıkladığından “Faktör Donanımı Modeli” de denilmektedir. Model mukayeseli üstünlüklerin açıklanmasında bir devrim 12 niteliğinde olup yirminci yüzyılın ikinci yarısında dış ticaret literatürü bu modelin testi üzerine yoğunlaşmıştır. Özellikle Leontief’in çelişkili araştırma bulguları akademik dünyada tartışma yaratmıştır.6 Ricardo modelinde sermaye ayrı bir üretim faktörü olarak kabul edilmemekte, biriktirilmiş emek olarak görülmektedir. Faktör donanımı modeli ise sermaye faktörünü modelin önemli bir açıklayıcı unsuru olarak açıkça dikkate almıştır. Faktör donanımı modelinin belki de en önemli katkısı kendisinden sonra geliştirilen bir çok önemli iktisat modelleri için hareket noktası olmasıdır. Stolper-Samuelson Modeli, Uluslararası Faktör Fiyatları Eşitliği Modeli ve Rybczynski Modeli bunlardan bir kaçıdır. 2.4 “Açıklanmış” Mukayeseli Üstünlükler Yukarıda açıklanan mukayeseli üstünlüklerin farklı yorumlarında değişmeyen unsur ülkeler arasında ticaret-öncesi var olan nispi fiyat farklılıklarıdır. Örneğin Heckscher ve Ohlin’e göre bir ülkenin mukayeseli üstünlüğü nispi faktör bolluğuna göre (yani faktör donanım oranının diğer ülkelerinkine göre kıyası) belirlenir. Ancak gerek Ricardo gerekse Heckscher-Ohlin modellerine göre uygulamada mukayeseli üstünlüklerin ölçülmesi gerçekten güçtür. 6 Literatürde Ricardo ve Hecksher-Ohlin modelleri ve diğer dış ticaret modellerinin testi için bkz. Leamer (1992), Deardorff (1984), Bowen, Hollander ve Viane (2001). 13 2.4.1 Neden “Açıklanmış” Mukayeseli Üstünlük? Mukayeseli üstünlükleri ölçmenin temel güçlüğü ticaret-öncesi nispi fiyatların bilinmemesidir (Balassa, 1989: 42-44). Balassa (1965), ticaretöncesi fiyatları elde etmek mümkün olamıyorsa, varolan ticareti gözleyerek de mukayeseli üstünlüğün “açıklanabileceğini” belirtmektedir.7 Günümüzde bu yöntem dış ticaretin ve mukayeseli üstünlüklerin açıklanmasında ve ölçülmesinde sıkça kullanılmaktadır. 2.4.1 Açıklanmış Mukayeseli Üstünlüğün Ölçülmesi, Balassa İndeksi ve Alternatifleri Balassa (1965), mukayeseli üstünlüklerin ölçülmesinde kullanılabilecek bir indeks önermektedir. Literatürde “Balassa İndeksi” olarak bilinen yöntem açıklanmış mukayeseli üstünlüğü ölçmekte, mukayeseli üstünlüğün temelindeki kaynaklara yönelik bir hesaplama getirmemektedir. Balassa sonrasında, açıklanmış mukayeseli üstünlüğü ölçen indeksler gözden geçirilmiş ve geliştirilmiştir. Bunlar arasında en çok kullanılan yöntem belki de Vollrath’ın geliştirdiği indekstir (Vollrath, 1991). Aradan onca yıl geçmesine rağmen Balassa’nın orijinal indeksi araştırmacılarca hala kullanılmaktadır.8 Balassa indeksi (BI) şu biçimde ifade edilmektedir: 7 Ayrıca bkz. Balassa (1977). 8 Bkz. Ferman vd. (2004), Utkulu ve Seymen (2004), Yılmaz (2003), Yılmaz ve Ergun (2003), Karakaya ve Özgen (2002), Küçükahmetoğlu (2000), Togan (1990), Güran (1990), Altay ve Gacaner (2003), Akgüngör vd. (2002), 14 BI = (Xij / Xit) / (Xnj / Xnt) = (Xij / Xnj ) / (Xit / Xnt) (1) Burada X ihracatı, i bir ülkeyi, j bir malı (ya da sektörü), t mallar (ya da sektörler) grubunu ve n ülkeler grubunu göstermektedir. Balassa’nın açıklanmış mukayeseli üstünlükler indeksi, BI, bir ülkenin bir mal veya sektördeki ihracatının toplam ihracata oranının diğer ülke veya ülke grubu (örneğin Avrupa Birliği) ile kıyaslanmasını ifade eder. Eğer BI>1 ise bu durum mukayeseli üstünlüğün varlığını gösterir. BI, 1’in ne kadar üzerinde ise mukayeseli avantaj o derece yüksektir. BI<1 ise bu durumda ülke ilgili mal veya sektörde mukayeseli dezavantaja sahiptir. Balassa’nın açıklanmış mukayeseli üstünlük indeksine, BI, alternatif olabilecek indeksler önerilmiştir. Literatürde uygulamalı araştırmaların hesaplamalarında en çok kullanılanı Vollrath’ın geliştirdiği üç indekstir (Vollrath, 1991). Bunlar ”nispi ticaret üstünlüğü” (VI1), “nispi ihracat üstünlüğünün logaritması” (VI2) ve “açıklanmış rekabetçilik (açıklanmış rekabet üstünlüğü)”tir (VI3) (revealed competitiveness). Vollrath’ın bu üç indeksi için geçerli kural şudur: pozitif indeks değeri açıklanmış mukayeseli / rekabetçi üstünlüğe ve negatif indeks değeri açıklanmış mukayeseli / rekabetçi dezavantaja işaret eder. Vollrath (1991) bu üç açıklanmış mukayeseli üstünlükler indeksi içerisinde (VI3) “açıklanmış rekabetçilik” indeksini önermektedir. Bunun nedeni ise bu indeksin arz ve talep dengesini daha iyi sağladığıdır. Ancak uygulamada en çok kullanılanı VI2 indeksidir. Unutmamak gerekir ki, Balassa ve Vollrath indeksleri farklı temeller üzerine oturduklarından doğrudan mukayese edilemezler. 15 Nispi ticaret üstünlüğü (VI1), nispi ihracat üstünlüğü (NXU) ile nispi ithalat üstünlüğü (NMU) arasındaki farka eşittir. Vollrath’ın nispi ihracat üstünlüğü (NXU) ile Balassa’nı orijinal indeksi (BI) aslında birbirinin aynısıdır. VI1 = NXU - NMU burada NXU = BI = (Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt) ve NMU = (Mij/ Mit) / (Mnj/ Mnt) M ithalatı gösterir Sonuç olarak; VI1 = NXU - NMU = (Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt) - (Mij/ Mit) / (Mnj/ Mnt) (2) Vollrath’ın önerdiği ikinci index, nispi ihracat üstünlüğünün logaritmasıdır, (VI2): VI2 = ln NXU = ln BI = ln [(Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt)] (3) Vollrath’ın önerdiği üçüncü index ise, açıklanmış rekabetçilik (açıklanmış rekabet üstünlüğü) indeksidir, (VI3): VI3 = ln NXU - ln NMU (4) Yukarıda indeks hesaplamalarının hepsinde (BI, VI1, VI2, VI3) temel varsayım, i ülkesinin firması belli bir grup ülkenin pazarında (örneğin Avrupa Birliği tek pazarı) bir yabancı firma ile değil (AB tek pazarına mal ihraç eden) yerli firma (bir AB ülkesi firması) ile rekabet etmektedir. Oysa 16 ihraç pazarındaki rekabetin yerli firmalar ile değil yabancı firmalar ile olduğu kabul edildiğinde orijinal Balassa indeksini şu biçimde yeniden düzenlemek gerekir: BI = (Xij / Xit) / (Xwnj / Xwnt) (5) burada X ihracatı, i bir ülkeyi, j bir malı (ya da sektörü), t mallar (ya da sektörler) grubunu, n ülkeler grubunu ve w ise n ülkeler grubuna mal ihraç eden diğer ülkeleri göstermektedir. Balassa indeksinin bu düzenleniş biçimi (denklem 5) ile orijinali (denklem 1) arasındaki temel farklılık denklemlerin payında değil paydasındadır. Denklem (5)’de i ülkesi firmaları ile n ülkeler grubu arasındaki mukayeseli üstünlük hesaplanmamaktadır. Burada (denklem 5’de) hesaplanan n ülkeler grubuna (örneğin Avrupa Birliği tek pazarı) mal ihraç eden dış dünya firmaları (örneğin Çin firmaları ile) ile i ülkesi firmalarının n ülkeler grubu pazarındaki (Avrupa birliği tek pazarı) açıklanmış mukayeseli üstünlükleridir. Son olarak yöntem ile ilgili olarak altı çizilmesi gerekli bir husus da birbirlerinin alternatifi olabilecek çok sayıdaki açıklanmış mukayeseli üstünlükler indekslerinin tutarlılıkları ve istikrarlılıklarıdır. Indeks sonuçlarının kardinal olarak mı yoksa ordinal anlamda mı yorumlanacağı ise ayrı bir tartışmadır. Literatürdeki bu eleştiriler indeks sonuçların ekonomik aktörlerce ihtiyatlı değerlendirilmesi gerektiğini doğrulayıcı niteliktedir. 17 2.5 “Yeni” Dış Ticaret ve Mukayeseli Üstünlükler Eksik rekabet yoğunlaşması, koşullarının artan biçimde dış ticarette de ileri teknoloji ürünlerinin talep yapısı içindeki ağırlığını giderek artırması ile birlikte mal farklılaştırması sürecinde ve dolayısıyla endüstri-içi ticarette ivme, benzer ülkeler arasında (özellikle gelişmiş ülkelerin kendi aralarındaki kuzey-kuzey ticareti) ticaretin dramatik yükselişi, çok uluslu firmalar ve firma içi ticaretin son yıllara giderek artan ölçüde damgasını vurması yaklaşık son çeyrek yüz yılın dış ticaretine damgasını vurmuştur. Bu realite dış ticaretin yeniden ele alınmasını, açıklanmasını ve teorilerin bu yeni durumu da açıklayabilecek biçimde genişletilmesini zorunlu kılmıştır. Bu alanda geniş bir literatür olmasına karşın Krugman’ın eksik rekabet modellerini dış ticarete uyarlaması ile getirdiği katkılar ayrıca vurgulanmayı hak etmektedir (Krugman, 1994). 2.5.1 “Yeni” Dış Ticaret Teorisi Nedir? Yukarıda vurgulanan son dönemde uluslararası ticarette piyasa yapısı, eksik rekabet, artan getiri, endüstri-içi uzmanlaşma ve ticaretten kazanç, ölçek ve alan ekonomileri, mal farklılaştırması, ticaretin yapısındaki / bileşimindeki değişme, teknoloji faktörü ve yenilik alanlarında öylesine yapısal değişimler yaşandı ki ortaya çıkan yeni durumu klasik dış ticaretin mukayeseli üstünlükler yorumuyla açıklamak açıkça olanaksız hale geldi. Ricardo veya Heckscher-Ohlin modellerinin dış denge, tam rekabet, sabit verim, tam istihdam vb. varsayımları ile bu yeni durum tamamiyle açıklanamadı. 18 Adına “yeni” dış ticaret denilen bu yeni literatür ortaya çıkan yeni durumu teorik olarak açıklayabilecek mekanizmaları ve varsayımları da modele ekledi. Bu yeni modelin farklı versiyonları, piyasa yapısı farklılıklarına, artan getiriye, endüstri-içi uzmanlaşmaya ve ticaretten elde edilen kazança, ölçek ve alan ekonomilerine, mal farklılaştırmasına, ticaretin yapısındaki / bileşimindeki değişmelere, teknoloji faktörüne ve yeniliğe modellin ve dolayısıyla dış ticaretten elde edilen kazancın temel açıklayıcıları olarak yer verdi. “Yeni” dış ticaretin bu özellikleri acaba ne kadar yenidir? Kuşkusuz yeni olan “yeni” dış ticaret teorisinin ölçek ekonomileri ve eksik rekabet varsayımları değildir. Bu varsayımlar dış ticaret teorisinde öteden beri yer yer iktisatçılarca kullanılmaktadır. Yeni olan, eksik rekabet ve ölçek ekonomileri varsayımlarını içeren dış ticaret teorilerinin matematiksel olarak formüle edilmesinin ve ispatlanmasının ancak seksenli yılların başından itibaren yapılmasıdır. Üstelik sözü edilen dönemde uluslararası ticarette ortaya çıkan gelişmeleri açıklamakta geleneksel dış ticaret teorisi yeterli olamamıştır. Bu durum, yeni bir dış ticaret teorisine uygun ortamı hazırlamıştır (Akkoyunlu, 1996: ss.71-75; Krugman, 1994: ss.1-8). 2.5.2 “Yeni” Dış Ticaret Politikası: Eksik Rekabet ve “Stratejik” Dış Ticaret Politikası Yeni dış ticaret teorisinin eksik rekabet koşulları altında dış ticaret teorisine getirdiği katkılar çok ciddi bir muhalefet ile karşılaşmadan kabul görmüştür. Ancak dış ticaretin pozitif alanındaki bu kabulü normatif alana 19 yansımamıştır. Yeni dış ticaret teorisinin müdahaleci / korumacı dış ticaret politikası önerileri literatürde önemli tartışmalar yaratmıştır. Bu tartışma ilk defa Brander ve Spencer (1981, 1985) tarafından sunulan oligopolistik dış ticaret modelinde müdahaleci dış ticaret politikalarının yabancı firmalar üzerindeki caydırıcı etkileri nedeniyle olumlu “stratejik” etkileri olduğunun iddia edilmesiyle başlamıştır. Bu politikanın bütününe stratejik dış ticaret politikaları adı verilmiştir. Teorinin temelinde hükümetin müdahaleci politikalar uygulayarak oligopol rantını yabancı firmalardan yerli firmalara aktarması yatmaktadır. Üstelik bu süreç ekonomik refahı da artırmaktadır. Stratejik dış ticaret politikaları bir anlamda dış ticaret politikası araçlarının kullanılmasına zemin hazırladığı (hatta teşvik ettiği) için korumacılığın tekrar ortaya çıkışı olarak nitelendirilmekte ve eleştirilmektedir (Helpman ve Krugman, 1989). Cournot rekabeti altında stratejik dış ticaret politikaları uygulanırsa hükümetin müdahalesi yabancı firmanın karını azaltıcı ve caydırıcı biçimde etki edebilir. Örneğin hükümetin yerli firmaya ihracat sübvansiyonu uygulaması yabancı firmayı caydıracak yerli firmanın karını ise uygulanan ihracat sübvansiyonunun ötesinde artırarak ülke refahının yükselmesini sağlayacaktır (Brander ve Spencer, 1985). Yeni dış ticaret teorisi akademik etkileri ve pozitif alana katkısı açısından ne kadar destek görmekteyse,9 dış ticaret politikası önerileri açısından da o denli tepki görmektedir. Teorinin gelişmesine en çok 9 JEL sınıflandırma sisteminde “eksik rekabet ve ölçek ekonomileri altında dış ticaret modelleri” ayrı bir alan olarak kabul görmüştür. 20 katkıda bulunanlardan birisi olan Krugman da yeni dış ticaret teorisinin politika önerilerinin etkisinin önemli olamadığını belirtmektedir. Örneğin, rasyonel beklentiler okulunun sadece teorik katkıları değil verdiği politika mesajları da güçlüydü. Ancak yeni dış ticaret teorisi pozitif alandaki etkisini normatif alana taşıyamamıştır (Krugman, 1992). Krugman bunu şu sözleri ile doğrulamaktadır: “… Yeni dış ticaret teorisi, yeni bir dış ticaret politikasını gerektirmez. Ancak hoşumuza gitsin ya da gitmesin yeni bir dış ticaret politikasına doğru ilerliyoruz…” (Krugman, 1992: s. 440). Stratejik dış ticaret politikalarının en önemli eleştirisi devletin yerli firmaları koruyucu şekilde oligopolistik dış ticaret oyununa müdahalesinin diğer ülkelerin de benzer nedenlerle müdahalelerine yol açarak küresel ticaretteki korumacılığı daha da artıracağı endişesidir. Bir diğer önemli eleştiri de dış ticarette hükümetin optimal bir dış ticaret politikası izlemede karşılaşacağı güçlüklerdir. Gerçekten de dış ticaret gerek ulusal gerekse uluslararası siyasetin etkisi nedeniyle (örneğin çıkar gruplarının etkisi) ekonomi politiğin etki alanındadır. Diğer taraftan belirsizlikler ve yeterli bilgiye ulaşılamaması nedeniyle yaşanabilecek enformasyon sorunu gerçekten optimal dış ticaret stratejisini belirlemede hükümetin zorluklarını artırmaktadır. Stratejik dış ticaret politikalarının genel geçerliliğinin olmadığı ve aslında özel durumları yansıttığı tartışması teorik olarak incelenmektedir (Akkoyunlu, 1996: s. 93). Acaba bir neden de yeni teorinin savunucularının “korumacı yanlısı” damgasını yememek için teorilerini yeterince cesurca ifade etmemeleri midir? 21 Yoksa teorilerinin politika önerilerinin karşı tarafa kabul ettirilebilecek kadar güçlü olmadığına mı inanmaktadırlar?10 Yeni dış ticaret teorisinin getirdiği katkı reddedilemeyecek kadar önemlidir. Bu katkı mukayeseli üstünlük modelinin eksiklerini ortaya çıkarması açısından da önemlidir. Ancak tüm eksiklerine rağmen serbest dış ticaretin doğru politika olmadığı savı kanıtlanmış değildir. Her şeye ve tüm eleştirilere karşın serbest ticaret hakim model olmayı sürdürmektedir. Yine de yeni dış ticaret modelinin kullanılmasıyla birlikte serbest ticaretin her durumda en etkin politika olduğunu savunmak da zorlaşmıştır. 2.6 Endüstriler-arası Ticaret ve Endüstri-içi Ticaret Ekseninde Mukayeseli Üstünlükler Heckscher ve Ohlin’in Faktör Donanımı Teorisine göre ülkeler ne ölçüde az benzer ise aralarında o denli fazla ticaret olacaktır. Faktör donanımları ne kadar benzer ise aralarında o kadar az ticaret yapılacaktır. Ancak özellikle gelişmiş ülkeler arasındaki ticaret incelendiğinde aynı endüstriye ait malların (homojen veya benzer mallar) hem ihracatının hem de ithalatının (iki yönlü ticaret) yapıldığı görülmektedir. Geleneksel mukayeseli üstünlükler düşüncesinde (Ricardo veya Heckscher-Ohlin modeli) bir ülkenin aynı malda hem mukayeseli üstünlüğe sahip olması (yani malın ihracatının yapılması) hem de mukayeseli dezavantaja sahip olması (malın ithalatının yapılması) mümkün olmadığı için, endüstri-içi ticaret olgusu geleneksel mukayeseli üstünlükler açıklanamamaktadır. 10 Bu tartışmanın ayrıntıları için özellikle bkz. Krugman (1992). 22 teorisi ile Geleneksel mukayeseli üstünlük modelleri (Ricardo veya HeckscherOhlin modeli) gelişmiş ülkeler arasındaki endüstri-içi ticareti açıklayamamalarına karşın, farklı faktör donanımlarına sahip ülkeler arasındaki endüstriler-arası ticareti açıklamaktadır. Endüstriler-arası ticaret, mukayaseli üstünlüklere göre yapılmaktadır. Ancak, ülkeler var olan endüstri-içi ticaret nedeniyle mukayeseli üstünlüklerine göre uzmanlaşamamaktadır. Yeni dış ticaret teorisi ülkelerin ticaretinin sadece mukayeseli üstünlüklere dayanmadığını göstermektedir. Verdoorn (1960), Balassa (1963, 1966) ve Grubel (1967) gerçekleştirdikleri uygulamalı araştırmalarda benzer ülkeler arasındaki sanayi malları ticaretinin yüksek olduğunu ve bu ticaretin büyük bölümünün aynı endüstrideki malların iki yönlü ticareti biçiminde (endüstriiçi ticaret) gerçekleştiğini gözlemişlerdir. Bu alandaki en önemli katkı Grubel ve Lloyd (1975) tarafından yapılmıştır. Grubel ve Lloyd endüstri-içi ticaret olgusunun tüm gelişmiş ülkeler arasında önemli düzeyde olduğunu göstermekle kalmamış, aynı zamanda geliştirdikleri indeks yöntemi ile dış ticaret alanında literatürde belki de en çok kullanılan uygulama yöntemini ilk defa literatüre sunmuşlardır. Günümüz endüstri-içi ticaretindeki en önemli tartışmalardan birisi yatay ve dikey endüstri-içi ticaret ayrımıdır. Bu ayrım endüstrideki mal farklılaştırmasına bağlıdır. Yatay farklılaştırma ile kastedilen malın model, renk, desen vb. yönlerden farklılaştırılmasıdır. Dikey farklılaştırma ise malların kalitelerinin farklı olmasını ifade eder. Eğer endüstride üretilen mallardaki farklılaştırma yatay değil de, dikey ise bu durumda endüstri-içi 23 ticaret için yukarıda söylenilenler artık geçerli olmayabilir. Genel olarak endüstri-içi ticaret için söylenilenler, yatay endüstri-içi ticaret ile çakışmakta ve bu tür ticaret genellikle gelişmiş ülkeler arasında (kuzeykuzey) olmaktadır. Ancak malların dikey farklılaşması olgusu daha ziyade gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler (kuzey-güney) arasındaki ticareti açıklamak için kullanılmaktadır. Literatürde son dönemde yapılan çalışmaların bulguları gelişmiş ülkelerin kendi aralarındaki ticarette bile dikey endüstri-içi ticaretin, yatay endüstri-içi ticarete kıyasla daha yaygın olduğunu göstermektedir. Bu durumda dikey endüstri-içi ticaret, endüstriler-arası ticaret ile endüstri-içi ticaret arasında bir orta yöntem olarak da görülebilir. Endüstri-içi ticareti ayrıştırma düşüncesi bir ölçme yöntemini de beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda Fontagne ve Freudenberg (1997) tarafından bir ölçme yöntemi olarak iki-yönlü ticaret indeksi geliştirilmiştir. Endüstri-içi ticareti ölçme girişiminde Grubel ve Lloyd (1975) temel bir adım olmakla birlikte, dikey ve yatay endüstri-içi ticaret literatürü ve ölçme yöntemlerinin geliştirilmesinde Greenaway vd. (1994, 1995), Abd-elRahman (1991), Fontagne ve Freudenberg (1997)’in katkıları önemlidir. Son dönemde Türkiye için de endüstri-içi ticaret uygulamaları yapılmıştır. Deviren (2004), Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ticaretinin endüstri-içi mi yoksa endüstriler-arası mı olduğunu Grubel-Lloyd indeksi yardımıyla ölçmektedir. Bu konuda Türkiye’deki literatürde en kapsamlı çalışma (bir doktora tezi olan) Şimşek (2005a)’dır. Şimşek (2005b) ise Türkiye için yatay ve dikey mal farklılaşmalarını dikkate alarak endüstri-içi ticaret ayrıştırmasını ölçen ilk çalışmalardan birisidir. 24 Günümüz modern dış ticaret teorisi penceresinden bakıldığında şöyle bir tablo ile karşılaşılmaktadır: • Mukayeseli üstünlükler hala önemlidir ve dış ticaretin temel belirleyenidir. • Ancak, mukayeseli üstünlükler daha ziyade endüstriler-arası ticareti açıklayabildiği için eksiktir. • Yeni dış ticaret olgusu özellikle endüstri-içi ticareti açıklamakta olup, mukayeseli üstünlüklerin bir ikamesi değil, önemli bir tamamlayıcısıdır. • Sonuç olarak, günümüz perpektifinde dış ticareti açıklayabilmek için mukayeseli üstünlükler üstünlükler dışındaki ifadesini nedenleri genişletmek ve mukayeseli de ve dikey (yatay mal farklılaştırması, kalite, pazarlama stratejileri, aktif ürün yeniliği politikaları vb.) kapsayacak biçimde, “rekabetçi üstünlükleri” ölçü olarak almak çok daha anlamlı olacaktır.11 Bu bağlamda Porter (1990)’ın rekabet ve mukayeseli üstünlükler alanına yaptığı katkıyı da belirtmek gerekmektedir.12 Porter bir ülkenin ihracat kapasitesinin belirlenmesinde mikro ve sektörel düzeydeki güçlülüğün ve rekabetçiliğin önemli olduğunun altını çizerek “rekabetçi avantaj / üstünlük” kavramını savunmuştur. Bölgesel düzeyde endüstri / sanayi kümeleri üzerinde duran Porter, endüstriyel kümelenmenin / yığılmanın rekabetçi etkilerini araştırmıştır. Buradan hareketle özellikle 11 Alternatif rekabetçi üstünlükler ölçüm yöntemleri ve Türkiye uygulamaları için özellikle bkz. Yılmaz (2003), Yılmaz ve Ergun (2003). 12 Ayrıca bkz. Porter (1998), Kibritçioğlu (1998), Kumral (2004) ve Erkan (1987). 25 alan ekonomileri olgusunu (ölçek ekonomileri yerine) öne çıkarmıştır.13 Buna göre bir ülkenin rekabetçi üstünlüğünü belirleyen ve birbirleriyle dinamik bir etkileşim içinde bulunan dört temel unsur vardır: • Sonradan çaba ile oluşturulmuş faktör donanımı koşulları (insan sermayesi, bilgi, teknoloji, alt yapı ve doğa faktörü donanımını kapsar..) • Talep koşulları (toplam talep düzeyi, talebin kalitatif özellikleri vb.). • Firma stratejileri, firma yapıları ve girişimcilik. • Yatay ve dikey bağlantılara sahip destek / bağlı (ileri-geri bağlantılar) endüstrilerin varlığı. Tekrar belirtmek gerekirse, Porter’ın yukarıda ifade ettiği unsurlar sürekli olarak birbiri ile etkileşim içerisindedir. Yani bu unsurlar dinamik bir sürecin parçalarıdır. Bu unsurlardaki ulusal ve/veya bölgesel farklılıklar belli endüstri kümelerinin diğerlerine göre daha hızlı büyümesine neden olur. Böylece ihracatı da bu doğrultuda yönlendirir ve uyarır. Bu endüstri ile bağlantılı endüstriler de söz konusu endüstrideki gelişmenin avantajını kullanırlar. Porter’a göre rekabetçi üstünlük, ihracat artışını şu üç aşama ile gerçekleştirir: a) faktör-uyarımlı aşama, b) yatırım-uyarımlı aşama ve c) yenilik-uyarımlı aşama (bkz. Porter, 1990; Das, 1998). 13 Türkiye uygulaması için bkz. Kumral ( 2004). 26 3. TÜRKİYE’NİN DIŞ TİCARETİNİN ANALİZİ Bu bölümde Türkiye’nin dış ticareti incelenmektedir. Türkiye’nin dış ticaretinin incelenmesinin temel nedeni mukayeseli üstünlüklerin zaman içerisinde gösterdiği değişimi gözlemektir. Bu ise özellikle ihracatın ve ithalatın mal bileşimindeki değişimle ilgili görülmektedir. 3.1 Toplam Dış Ticaretin Yapısı ve Gelişimi Toplam dış ticaretin genel görünümünü Tablo 1’de (bkz. Ek) izlemek mümkündür. Bilindiği gibi 1980, Türkiye için ithal ikameci politikaların yerini dışa dönük politikalara bıraktığı yıldır. Seksenlerin ilk yarısından itibaren ticaretin serbestleşmesi ile birlikte dış ticaret hacminde önemli artışlar gözlenmiştir. Dış ticaret hacminin 2004 yılı itibariyle 160 milyon $ üzerine çıkması dikkat çekicidir. Yine 2004 yılında dış ticaret hacminin GSMH’ya oranı % 50’nin üzerine çıkmıştır. Dış ticaret açığının son yıllarda oran olarak da yükselmesi kaygı vericidir. Tablo 3’ün incelenmesi (bkz Ek), Türkiye’nin ihracatının sektörel dağılımı ve bunun zaman içinde gelişimine ilişkin önemli ipuçları vermektedir. Doksanların ikinci yarısından itibaren ve özellikle ikibinli yıllarda ihracatın bileşimindeki değişim dikkat çekicidir. Temel tarım ürünleri ihracatının doksanların ortasında %15’in üzerinde olan payı 2005’e gelindiğinde % 6’ya kadar düşmüştür. Öte yandan tekstil sektörünün payını koruduğu ancak konfeksiyon ürünleri ihracatında payın %20’den %15’e düştüğü görülmektedir. Demir ve çelik ürünleri payını (%8) korurken, demir ve çelikten eşya ürünleri ihracat içindeki payını 1996’daki 27 %2’den 2005’de %4’e çıkarmıştır. İhracat payındaki son yıllardaki en büyük artış makine, elektrikli ve elektronik ürünler, motorlu taşıtlar ve parçalarında gerçekleştirilmiştir. İkibinli yıllarda makine, elektrikli ve elektronik ürünlerdeki ortalama yıllık artış oranı %30’un üzerindedir. Bu oran aynı dönemde motorlu taşıtlar ve parçalarında %50’nin üzerindedir. 2005 yılı itibariyle motorlu taşıtlar ve parçalarındaki ihracat değer olarak 10 milyar $ dolayına ulaşmıştır. 3.2 Avrupa Birliği ile Dış Ticaretin Yapısı ve Gelişimi Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye’nin temel ticaret ortağıdır. Rakamlar bunu açıkça göstermektedir. Özellikle Gümrük Birliği (1996) sonrası Avrupa Birliği ülkeleri ile olan dış ticaret hacmi artışı önemlidir. Tablo 5, 6, 7, 8, 9, 10’un incelenmesi (bkz.Ek) birkaç sonucu ön plana çıkarmaktadır: Birincisi, Avrupa Birliği ülkeleri ile olan ihracatımız istikrarını korumuştur (toplam ihracatın % 50-55). İkinci önemli nokta, rakamlar Avrupa Birliği ile olan dış ticarette ticaret yaratıcı etkilerin özellikle ikibinli yıllarda arttığına işaret etmektedir. Üçüncü ülkeler ile olan ticaretin azalmaması da ticaret saptırıcı etkilerin olmadığı ya da etkili olmadığı anlamına gelmektedir. Üçüncü ve belki de en önemli sonuç, ikibinli yıllarda ihracatın ithalatı karşılama oranının toplam dış ticarette yıllık ortalama %65 iken, Avrupa Birliği ile olan dış ticarette ihracatın ithalatı karşılama oranı yıllık ortalama %75 dolayında olmuştur. Bunun anlamı şudur: Türkiye’nin dış ticaret açıkları tehlikeli bir biçimde artmaktadır ama bunun nedeni büyük ölçüde Avrupa Birliği ile olan dış ticaret değildir. Dış ticaret açığı içerisinde Avrupa Birliği’nin payı artmamaktadır. Buna karşın üçüncü ülkeler ile olan dış 28 ticaretimizden kaynaklanan açık oran olarak artmaktadır. Bu durum değişen ihracat bileşim ile birlikte değerlendirildiğinde, Avrupa Birliği ile olan ticarette rekabet üstünlüğümüzün özellikle yukarıda belirtilen 84., 85. ve 87. gibi yüksek katma değerli teknoloji-yoğun fasıllarda arttığına işaret ediyor olabilir. 3.3 Mukayeseli Üstünlüklerde Değişim: Betimsel Bir Değerlendirme Bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yukarıda vurgulanan gelişmeler Türkiye’nin mukayeseli üstünlüklerinde emek-yoğun sektörlerden daha sermaye-yoğun sektörlere doğru bir gelişim olduğunu göstermektedir. Gümrük Birliğinin dinamik etkilerinden birisi olarak Türk firmaları ihraç pazarlarındaki rekabetçiliklerini artırmaktadır. (bkz. Ek, Tablo 7-8 ve 1216). 29 4. TÜRKİYE’NİN MUKAYESELİ ÜSTÜNLÜKLERİNDE DEĞİŞİM Buraya kadar olan bölümde araştırmanın teorik temelleri ortaya konulduktan sonra Türkiye’nin dış ticaret rakamları incelenerek mukayeseli üstünlüklerindeki değişim belirlenmeye çalışıldı. Hipotezimiz konusunda nihai karara varabilmek için nedensellik bağını yakalamaya yönelik daha sağlam ve bilimsel ip uçlarına gereksinim olduğu açıktır. Bu ip uçlarını elde edebilmek için iki farklı uygulamalı araştırmanın sonuçları kullanılacaktır. Bunlardan ilki Türkiye’nin ihracat talep modelinin, bir zaman serisi kullanılarak ekonometrik tahmininin yapılmasıdır. İkincisi ise, Türkiye’nin açıklanmış mukayeseli üstünlüklerinin indeks yöntemi ile hesaplanmasıdır.14 4.1 İhracat fonksiyonu ve Mukayeseli üstünlükler: Ekonometrik Analiz 4.1.1 Model Buradaki model bir ihraç talep modelidir.15 Temel bağımsız değişkenler ise sırasıyla fiyat etkisi ve gelir etkisini ifade etmektedir. RPX, nispi ihracat fiyatlarını gösterir. Bu değişken, ülkenin ihraç ürünleri fiyatlarının rekabet edilen ülke fiyatlarına oranıdır, RPX=PX/PW. YW ise ihraç pazarının gelir düzeyini ifade etmektedir. İHRACAT TALEBİ: XV = ƒ1 [ RPX, YW)] (-) (+) 14 (6) Bu bölümde sunulan iki araştırma, sırasıyla Utkulu ve Seymen (2003) ile Utkulu ve Seymen (2004)’ü referans almaktadır. Burada her iki araştırma da amaca hizmet edebilmek için önemli ölçüde kısaltılmıştır. 15 Özellikle bkz. Goldstein ve Kahn (1985). 30 Fiyat-dışı rekabet etkilerini, ürün yeniliği etkisini ve mukayeseli üstünlüklerdeki değişimi ele alabilmek için yukarıdaki geleneksel ihraç talep modeline XCC adını verdiğimiz “ihraç mal bileşimi indeksi” de dahil edildi. Ayrıca modele yapısal değişimin etkilerini de dikkate alabilmek için DU değişkeni de katılmıştır. Böylece nihai modelin görünümü aşağıdaki (6’) denklemindeki gibi olmuştur: İHRACAT TALEBİ: XV = ƒ1 [ RPX, YW, XCC, DU] (-) (+) (+) Burada uzun-dönem ihraç talep (6’) fonksiyonunun ekonometrik tahminlemesinin yapılmasının temel amacı uzun-dönem fiyat ve gelir esnekliklerini bulmanın yanı sıra, denkleme ihracat mal bileşiminin zaman içindeki değişimini temsil eden bir değişken ekleyerek bu değişkenin istatistiki anlamlılığını da belirlemektir. Bu bulgular Türkiye’nin mukayeseli üstünlüğünü belirleyen faktörler ile ilgili önemli ip uçları verecektir. 4.1.2 Ekonometrik Yöntem Engle ve Granger’in 1987 yayınladıkları makaleden (bkz. Engle ve Granger, 1987) sonra ve özellikle doksanlı yıllarda zaman serisi literatüründe çok önemli gelişmeler görüldü. Buna göre, çoğu makroekonomik zaman serisi trend içermekte ve bu durum sahte (spurious) regresyon sonuçlarına (yapay olarak şişkin ve geçersiz test istatistikleri vb.) yol açabilmektedir (Charemza ve Deadman, 1997). Buna çözüm olarak bir çok yöntem önerilmiştir. Değişkenlerin farkının alınması (differencing) yöntemiyle stokastik trendin elemine edilmesi önerilmiş, ancak bu yöntemin uzun-döneme ait değerli enformasyonun kaybına 31 neden olduğu saptanmıştır. Çözüm Engle ve Granger’in literatüre sunduğu koentegrasyon (cointegration - ‘eşbütünleşme’)16 analizi ile gelmiştir. Buna göre değişkenler trend içerse (nonstationarity) dahi uzun dönemdeki sapmaları ifade eden (uzun dönem regresyon) hata terimi durağan (stationary: yani varyansı ve ortalaması zaman içinde değişmez, sabit) ise değişkenler arasında gerçek iktisadi nedensellik ilişkisi vardır. Bu durumda regresyondaki değişkenler Koentegrasyon analizi koentegredir ekonomik (cointegrated) değişkenlerin regresyon denir. ve modellemesinde sahte regresyon/korelasyon sonuçlarını engelleyen ve iktisat teorisinin testinde kullanılan etkili bir yöntem haline gelmiştir.17 İlk defa 1980’li yılların başında literatüre sunulan “koentegrasyon analizi” sayesinde zaman serisi ekonometrisi ve ekonomi teorisinin testi alanlarında önemli gelişmeler olmuştur. Koentegrasyon konseptinin literatüre kazandırdıkları ve kullanım alanları şu başlıklar altında özetlenebilir: a) Regresyon analizlerinde trendin neden olduğu “sahte regresyon” sonuçlarını gidermesi, b) Ekonometrik modellemede yeni bir yöntem olarak kullanılması, c) Ekonometrik tahminleme aşaması öncesinde bir ön-test olarak kabul görmesi, 16 Türkçe literatürde ‘eşbütünleşme’ tabirini tercih eden araştırmacılar olsa da biz bu çalışmada bir teknik tabir olarak ‘koentegrasyon’u aynen kullanmayı tercih ettik. 17 Koentegrasyon ve durağanlık literatürü ile ilgili bilgiler için örneğin bkz. Charemza ve Deadman (1997) ve Utkulu (1994). 32 d) Uzun-dönem ekonomik ilişkilerin yani iktisat teorisinin testine olanak vermesi. Koentegrasyon analiz yönteminin iktisatçılar için asıl önemi rakip iktisat teorilerinin test edilmesine olanak tanımasıdır. Yöntem, bu çalışmada da kullanılmaktadır. Test sonucunda koentegrasyon ilişkisinin varlığı bulunursa (yani değişkenler arasında uzun-dönem teorik ilişkinin varlığı) bunun anlamı, söz konusu iki ekonomik değişken arasında iktisat teorisinin öngördüğü neden-sonuç ilişkisinin Türkiye için doğrulandığıdır. Bu çalışmada kullandığımız koentegrasyon yöntemi Engle ve Granger (1987)’de literatüre sunulan klasik yöntemdir. Buna göre, ilk aşamada aşağıdaki uzun-dönem denkleminin (cointegrating regression) en küçük kareler yöntemi (EKKY) ile regresyon tahmini gerçekleştirilir: Xt = a0 + a1 Yt + ut Yt = α0 + α1 Xt + u’t Burada X ve Y, aralarında uzun-dönem teorik nedensellik ilişkisi yani koentegrasyon ilişkisi aradığımız iki değişkeni; a0 ve α0 sabit terimleri; a1 ve α1 ise regresyon tahmin katsayılarını; ut ve u’t ise regresyon hata terimlerini (residuals) göstermektedir.18 18 Gözlem sayısı büyük olmadığında koentegrasyon ilişkisinde bağımlı ve bağımsız değişkenlerin hangisi olduğu testin sonucunu etkileyebileceğinden, aralarında koentegrasyon ilişkisi aranan her iki değişkenin hem bağımlı hem de bağımsız olduğu durum dikkate alınmış ve bunun sonucunda ut ve u’t gibi iki hata terimi ortaya çıkmıştır. Yani iki değişkenin koentegrasyon testinde her iki hata terimi de teste tabi tutulmaktadır. 33 Eğer bir zaman serisi, örneğin Xt, d sefer farkı alındıktan sonra durağan19 hale geliyorsa Xt’nin d düzeyinden entegre olduğu söylenir ve Xt ∼ I(d) şeklinde gösterilir. Ayrıca, Xt ve Yt gibi iki zaman serisi, eğer i) Xt ∼ I(d) ve Yt ∼ I(d) ise ve ii) bunların doğrusal (lineer) kombinasyonu yani β1.Xt + β2.Yt bu durumda (d - b)’ye entegre ise20 Xt ve Yt, buna göre d, b düzeyinden koentegre (yani eşbütünleşik) denir (d ≥ b ≥ 0). Xt, Yt ∼ CI (d,b) şeklinde gösterilir. [β1, β2] vektörüne ise “koentegrasyon vektörü” adı verilir.21 Önemle vurgulamak gerekir ki, iki değişken arasında koentegrasyonun varlığı ampirik bir sorundur. Ancak, kaynağını iktisat teorisinden almıyor ise “koentegrasyon analizi” yapmanın hiç bir anlamı ve 19 Bir zaman serisinin durağan olması, ortalamasının ve varyansının zaman içinde değişmemesi, sabit kalması demektir. Tüm standart istatistiki testler durağanlık var ise geçerlidir. Aksi durumda, standart kritik değer tabloları kullanılamaz. Bu seriler kullanılarak elde edilen ekonometrik tahmin sonuçlarının gerçek ilişkiyi değil sahte ilişkiyi yansıtma riski önemli olup, dikkate alınmalıdır. Bu durumda kullanılabilecek etkili yöntem “koentegrasyon analizidir”. 20 Bu ise koentegrasyon regresyon denkleminin hata teriminin durağan olması gerektiği anlamına gelir. 21 Koentegrasyon yöntemi ve ayrıntıları için bkz. Engle ve Ganger (1987); Charemza ve Deadman (1997, Bölüm 5 ve 6); Utkulu (1994). 34 haklı gerekçesi yoktur (Charemza ve Deadman, 1997: s.157; Granger, 1986: ss.226-7). Yöntemin statik yapısı, özellikle gözlem sayısının fazla büyük olmaması durumunda, uzun-dönem denkleminin regresyon tahmin sonuçlarının ihtiyatla değerlendirilmesini gerektirmektedir. Kural olarak, koentegrasyon denkleminin tahmin edilen R2 istatistiği ne kadar büyük ise tahmin edilen katsayıların sapması o denli azdır. Buradaki analizde, koentegrasyonun varlığını test etmek için “residual-based augmented Dickey-Fuller (ADF) testi” kullanılacaktır. Koentegrasyon ilişkisinin varlığı için birinci koşul her iki değişkenin birinci farklarının durağan olmasıdır. İkinci koşul ise, bu değişkenler kullanılarak yapılan regresyon sonucunda tahminlenen hata teriminin kendisinin durağan olmasıdır. Her iki koşulun da yerine gelip gelmediğini anlamak için kullanılan alternatif istatistik testler içerisinde en çok kabul göreni Dickey ve Fuller’in literatüre sunduğu ve daha sonra geliştirilen Dickey-Fuller (DF) testidir (Dickey ve Fuller, 1979). Otokorelasyon sorununu ortadan kaldırmak için denklem uyarlanabilmekte ve Augmented Dickey-Fuller (ADF) testi adını almaktadır. Şimdi ADF durağanlık test prosedürünü açıklayalım: Uygulamada, aşağıdaki modelin EKKY ile regresyon tahminlemesi yapılır: p ∆yt = β + δyt − 1 + ∑ φi∆yt − i + et i =1 35 Yukarıdaki denklemde ∆, β ve et, sırasıyla, birinci-fark işlemcisini, sabit terimi ve klasik doğrusal regresyon denklemi varsayımlarına uyan durağan hata terimini göstermektedir. ADF testi, yukarıdaki ADF denkleminde δ‘in negatif olup olmadığını test etmektedir. H0 hipotezinin (δ=0), alternatif hipotez (δ<0) lehine ret edilmesi, sözkonusu zaman serisinin, yt, durağan olduğu anlamına gelir, yani yt ∼ I(0). Söz konusu yt değişkeninin durağan olmayışı nedeniyle, bu denklem için H0 hipotezinin testinde t ve F dağılımları uygun değildir. ADF denkleminde δ‘in t istatistik değerine karşılık gelen düzeltilmiş kritik değerler MacKinnon (1991) ve Charemza ve Deadman (1997) tarafından sunulmaktadır. ADF durağanlık testinde, H0 hipotezi, eğer t istatistiği, buna karşılık gelen kritik değerden daha büyük bir negatif değer aldı ise ret edilir. ADF regresyon denkleminin sabit terim ve zaman trendi dahil edilerek mi, yoksa dahil edilmeden mi kullanılması gerektiği uygulamada tartışmalıdır. Bu konuda Charemza ve Deadman (1997) sabit terim dahil edilerek yapılan ADF uygulamalarının bazen yorumlanması güç sonuçlar verdiğini belirtmektedir. Bu çalışmada ise, sadece sabit terim içeren ADF denklem sonuçları sunulmaktadır. Ancak sonuçların dirençli olduğunu (robust) göstermek ve sonuçları desteklemek için ayrıca sabit terim dahil edilmeden de ADF denklemleri regresyona tabi tutulmuştur. Elde edilen sonuçlar biribirini desteklemektedir. Ayrıca, istatistiki olarak anlamlı olduğu sürece zaman trendi de ADF denklemine dahil edilmektedir. ADF test prosedüründe optimal gecikme sayısının doğru olarak belirlenmesi testin sonucunu önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle, bu 36 çalışmada temel belirleme yöntemi olarak ADF denklemindeki t istatistik değerlerinden faydalanmış olup, bu temel yöntem sonuçları Akaike Information, Schwarz Bayesian vb. alternatif yöntemlerle kontrol edilmiştir. Eğer bir regresyonda açıklayıcı değişken sayısı tek ve açıklayıcı olabilecek diğer bazı değişkenler dışarıda bırakıldı (omitted variable) ise, istatistiki testlerin açıklayıcı gücü azalabilir. Özellikle gözlem sayısının yeterince büyük olmadığı durumlarda bu sorun daha da önemli olabilir. Öyleki, istatistiki anlamlılığı düşük olan bir değişkenin yanına gerçekten anlamlı ikinci bir açıklayıcı değişken eklendiğinde elde edilen çoklu regresyonun sözkonusu ilk değişkenin istatistiki açıklama gücünü / anlamlılığını artırabilmektedir. Tekli regresyon analizinin bu sakıncası elbette tekli koentegrasyon analizi için de geçerlidir. Buna ek olarak, koentegrasyonun ampirik olarak teyit edilebilmesi için H0 hipotezinin reddi gerektiğinden, özellikle gözlem sayısı çok fazla olmadığında sınıra yakın bölgelerde H0’ın reddedilememesine neden olabilmektedir. Yukarıda kısaca sözü edilen potansiyel sorunu ortadan kaldırmanın en etkili yolu, tekli koentegrasyon sonuçları alındıktan sonra eğer gerekiyor ise çoklu koentegrasyon analizine başvurmaktır. Esas olarak, kullanılan klasik Engle-Granger yaklaşımında önemli bir değişiklik olmayacaktır. Dikkat edilmesi gerekli nokta, koentegrasyon testi aşamasında, hata teriminin ADF test istatistiği ile buna uygun kritik değeri karşılaştırmaktır. Uzun-dönem koentegrasyon denklemindeki değişken sayısı arttıkça kritik değer de buna bağlı olarak değişmektedir. 37 Johansen (1988)’e göre eğer bir uzun-dönem regresyon denkleminde (n) adet değişken var ise, aralarında en fazla (n-1) adet “koentegrasyon vektörü” bulunabilir. Eğer birden fazla koentegrasyon ilişkisi var ise, bu genellikle bir hatalı belirlenme (misspecification) durumunu gösterir. Ancak, bazı durumlarda birden çok vektörü haklı gösterebilecek teorik altyapı da var olabilir. Eğer birden fazla vektör var ise ve biz bir koentegrasyon denklemi tahminliyorsak, elde ettiğimiz katsayı tahminleri aslında varolan iki vektörün bir lineer kombinasyonudur. Burada çözüm Johansen tarafından önerilmektedir. Johansen’in literatüre sunduğu test ile değişkenler arasındaki koentegrasyon ilişkisi sayısı belirlenebilmektedir. Eğer sonuç tek (unique) vektör doğrultusunda ise bu durumda araştırmacı, modelleme sürecinde Johansen Sistem yaklaşımının karmaşık varyantlarına girmek zorunda kalmayacaktır. Johansen (1988) ve Johansen ve Juselius (1990) literatüre alternatif bir koentegrasyon koentegrasyonda yöntemi sistem sunmuşlardır. analizidir Bu yaklaşım, (system-based VAR çoklu approach). Yaklaşımın avantajları yanında bazı sakıncaları da bulunmaktadır (Charemza ve Deadman, 1997). Eldeki çalışmada klasik Engle-Granger yöntemine bağlı kalınmakta, ancak bu yöntem, “koentegrasyon vektör” sayısını bulmak amacıyla Johansen yöntemiyle desteklenmektedir. Eğer tek vektör olduğu doğrulanırsa, klasik Engle-Granger koentegrasyon regresyon denklemi ile devam edilmektedir. Ayrıca, çoklu koentegrasyon denkleminde, açıklayıcı değişkenlerin dışsal olduklarını varsaymak yerine gerçekten dışsal olup olmadıklarını test etmek gerekir. Bunun için literatürdeki “zayıf dışsallık” 38 testinin kullanılması yeterlidir. Bir içsel açıklayıcı değişkenin varlığı durumunda katsayı tahminlerinin sapmalı çıkması doğaldır. Bu durumda içsellikten kaynaklanan sapmalı tahmin düzeltilmelidir. 4.1.3 Uygulama, Bulgular ve Değerlendirme Veri Seti Yukarıda açıklanan ekonometrik yöntem ışığında 1963-2002 yıllarını kapsayan yıllık veri kullanılarak Türkiye’nin Avrupa Birliğine karşı uzundönem ihraç talep denklemi tahminlenecektir. Burada tek denklemli çok değişkenli koentegrasyon analizi yapılacaktır. Tahminlenen uzun-dönem denklem (6’)’dır: İHRACAT TALEBİ: XV = ƒ1 [ RPX, YW, XCC, DU] (-) (+) (+) (6’) RPX fiyat değişkenidir. YW ise gelir değişkenidir. XCC ve DU ise sırasıyla ihracatın mal bileşimi ve yapısal değişmeyi göstermektedir. Denklemde RPX ve YW serilerinin doğal logaritmaları kullanılmaktadır. Böylece katsayı tahminleri doğrudan uzun-dönem esneklikler olarak yorumlanabilmektedir. Veri tanımları ve veri kaynakları ayrıntılı olarak ekte sunulmuştur. Geleneksel Çok Değişkenli Koentegrasyon Analizi: Geleneksel koentegrasyon analizinin birinci koşulunu sağlamak için öncelikle değişkenlerin birim kök testleri yapılmalıdır. Eğer tüm değişkenlerin birinci farkları durağan ise uzun-dönem koentegrasyon 39 denkleminin tahminlenmesine geçilebilir. İkinci koşul, uzun-dönem denkleminin hata teriminin durağan olmasıdır. Birinci koşul için ADF (Augmented Dickey-Fuller) testi kullanılırken, ikinci koşulu sağlamak için Engle-Granger Koentegrasyon testi yapılmalıdır. LXVt = β0 + β1LRPXt + β2LYWt + β3 XCCt + β4 DU + µt Yukarıdaki (6’’) denklemi uygulamada denklemidir. Değişkenlerin önündeki (6’’) tahmin edilen uzun-dönem L harfi doğal logaritmayı simgelemektedir. Tablo 17: Değişkenlerin ADF Birim Kök Test Sonuçları Değişkenler Test İstatistikleri __________ ___________________________________________ kendisi_ birinci farkı LXV -2.61(0) -6.66(0) LRPX -1.93(1) -4.80(0) LYW -1.89(1) -4.45(1) XCC -2.23(2) -3.75(1) DU1987 -1.95(1) -5.02(1) Not: ADF denklemine sabit terim eklenmiştir. Zaman trendi ise yalnızca istatistiki anlamlılığa sahip olduğunda ADF denklemine dahil edilmiştir. Uygun kritik değerler zaman trendli ve trendsiz, %5 anlamlılık düzeyinde raporlanmıştır. Karşılık gelen kritik değerler sırasıyla –3.53 ve –2.94 olup, MacKinnon (1991)’den elde edilmiştir. Parantez içindeki rakamlar ADF denkleminin hata terimindeki otokorelasyonu giderebilmek için gerekli uyarlama sayısını göstermektedir. Tablo 17’deki sonuçlar değişkenlerin kendilerinin durağan olmadıklarını, ancak birinci farklarının durağan olduğunu göstermektedir. Bu durum, ele aldığımız denklemde sahte regresyon sonuçlarından kaçınmak için “koentegrasyon analizinin” gerekli olduğunu onaylamaktadır. 40 Bunun için uzun-dönem denklem Engle ve Granger (1987)’yi izleyerek en küçük kareler (EKK) yöntemiyle tahminlemeli ve tahmin ettiğimiz denklemin hate terimine ADF birim kök testi uygulanmalıdır. Eğer boş hipotezi red edebiliyorsak değişkenler koentegredir / eşbütünleşiktir. Yani aralarında teorinin gösterdiği uzun-dönem nedensellik bağı onaylanmıştır. Uzun-dönem ihraç talep denklemi tahmin sonuçları:22 LXVt = 0.70 – 1.19LRPXt + 0.90LYWt + 3.95XCCt + 0.16DU1987 + µt (5.43) (-7.21) (8.39) (8.53) (2.31) (7) RSS = 0.38 CRDW = 1.78 R2 = 0.99 ADF = -5.49 (uygun kritik değer 5%: –4.79) Gözlem aralığı (Yıllık veri): 1963-2002 Parantez içindeki değerler t-istatistik değerleridir. Yukarıdaki uzun-dönem koentegrasyon denkleminde Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkelerine olan ihraç talebinin ekonometrik tahmin bulguları sunulmuştur. Bu uygulama yöntem bölümünde açıklanan koentegrasyon analizi kullanılarak yapılmıştır. L doğal logaritmayı simgelemektedir. RPX fiyat değişkenini, YW gelir değişkenini, XCC ihracat mal bileşim indeksini ve DU1987 söz konusu yıl içinde gerçekleşen yapısal değişimi yakalamak için denkleme eklenen kukla değişkeni göstermektedir. XCC’in aynı zamanda ürün yenilikleri, kalite vb. arz kaynaklı etkileri kapsadığı da ifade edilmektedir. Tüm değişkenlerin tanımları EK-A’da verilmiştir. Uygulamalı 22 Değişkenler durağan değildir. Bu nedenle sahte regresyon sonuçlarından kaçınmak için açıklanan yönteme uygun olarak birim kök testleri ve koentegrasyon analizi yapılmıştır. Değişkenler koentegredir. Yani uzun-dönem nedensellik bağı belirlenmiştir. Bu ayrıntı için bkz. Utkulu ve Seymen (2003). 41 araştırmanın bulgularına ilişkin tüm ayrıntılar burada verilmemiştir. Bunun için bkz. Utkulu ve Seymen (2003). Denklem (7)’deki en önemli bulgu hata teriminin ADF test sonucudur. Buna göre değişkenler arasında koentegrasyon ilişkisi vardır. T-istatistik sonuçlarının durağan olmayan değişkenlere ait olduğu unutulmamalıdır. CRDW istatistiğinin R2 değerinden daha büyük olması ve 2’ye yaklaşması uzun-dönem nedensellik bağını doğrulamaktadır. Öte yandan uzun-dönem katsayı tahminlerinin işaretleri teoriye uygundur. İhraç mallarının yurt dışı (AB ülkeleri) fiyat esnekliği ve gelir esnekliği sırasıyla -1.19 ve 0.9’dur. Hem fiyat hem de gelir AB pazarında ihracat talebini belirlemektedir. Ancak esneklik değerlerinin birim esneklik civarında bulunması önemlidir. Yukarıdaki bulguları kısaca şöyle yorumlayabiliriz. Avrupa Birliğinin Türk ihraç malları talebini fiyatlar, gelir ve ihraç malları bileşimi etkilemektedir. Fiyat önemli ve istatistiki olarak anlamlı bir unsurdur. İhraç malları bileşim indeksimizin sonuçları bir anlamda Türkiye’nin Avrupa Birliğine yaptığı ihracatın ihraç mallarının bileşimindeki değişimden büyük ölçüde etkilendiğini ortaya koymaktadır. Bu son saptamanın bu çalışmanın hipotezi açısından önemi büyüktür. Buna göre bulgular Avrupa Birliğine mal ihracatında “yenilik” ve “farklılaştırma” stratejilerinin etkisini göstermektedir. Önce ihraç malları bileşim indeksinin nasıl hesaplandığını görelim. XCC, mal bileşim indeksi şöyle hesaplanmaktadır: ihraç malları dört mal grubuna bölünür, (C1, …C4). Bu gruplar öyle seçilmiştir ki, C1’den C4’e doğru gidildiğinde teknolojik içeriği giderek artmaktadır. İndeks 0 ile 1 arasında değer alır. İndeksi oluşturmada Muscatelli vd. (1991)’nin önerdiği 42 yöntem kullanılmıştır. Ağırlıkların seçiminde simetrik bir dağılım tercih edilmiştir. 0 ile 1 aralığında olan bu ağırlıklar şöyle varsayılmıştır. a1=0, a2=0.33, a3=0.67 ve a4=1 : 4 Σ atCt t=1 XCCt = ⎯⎯⎯⎯⎯ 4 Σ Ct t=1 XCC indeksindeki mal grupları: SITC Revised 2 sınıflandırma sistemi kullanılmıştır: C1 : Toplam tarımsal ürünler ve hammadde ihracatı, SITC Revised 2 groups, 0 and 2). C2 : Toplam geleneksel imalat sanayi ihracatı, SITC Revised 2 groups, 61, 62, 63, 64, 65, 69, 84, 85, 89). C3 : Toplam ölçek-yoğun ürünler ihracatı (scale-intensive sectors), SITC Revised 2 groups, 51, 58, 66, 67, 68, 76, 78, 79). C4 : Toplam uzmanlaşmış arz ve bilim-temelli / teknoloji ürünleri ihracatı, SITC Revised 2 groups, 71, 72, 73, 74, 75, 87, 88). Yukarıdaki gruplandırma düşük katma değerli üründen daha yüksek katma değere sahip ürünlere doğrudur. Bu nedenle Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkelerine yapılan ihraç talebinin belirleyenlerinden birisi olarak XCC mal bileşim indeksinin ekonometrik bulgular ile doğrulanmış olması, ihraç mal sepetimizde bu yöndeki değişimin Avrupa Birliğinin ihraç talebini etkilediğini göstermektedir. Bu bir anlamda mukayeseli üstünlüklerin 43 dinamik bir süreç olduğunu ve C1’den C4’e doğru bir dönüşümü ifade ettiği anlamına gelmektedir. Üstelik XCC değişkenine ait t-istatistiği 8.53 gibi yüksek bir istatistiki anlamlılığı ifade eder (bkz. Denklem 7). Tablo 18: Johansen ML Koentegrasyon Testi (Maximum Eigenvalue Test / VAR=1) Export Demand Model Boş hptz. Alternative Test Statistic Critical Value (5% sign.level) r= 0 r=1 59.94 31.79 r≤1 r=2 17.69 25.42 r≤2 r=3 6.29 19.22 r≤3 r=4 4.97 12.39 Not: Kritik değerler MacKinnon (1991)’den alınmıştır. Tablo 18’deki bulgular değişkenler arasındaki uzun-dönem ilişkiyi doğrulamaktadır. Üstelik tek koentegre vektörün (r=1) varlığı da onaylanmaktadır. Bu durum tek denklem tahminlemeleri için önemli bir gerek koşuldur. İçsellik Sapması ve Farklı Uzun-dönem Yaklaşımları Engle-Granger koentegrasyon yöntemi bir çok avantajına rağmen diğer yöntemlerle yöntemlerden desteklendiğinde bazıları katsayı daha anlamlıdır. tahminlerinde Üstelik bu içsellikten kaynaklanabilecek sapmaları giderebilmektedir. Aşağıda Tablo 19’da statik Engle-Granger koentegrasyon tahminlerine bazı alternatifler sunulmuştur: Inder’in “fully-modified unrestricted ECM“ yöntemi (Inder, 1993); Saikkonen’in “dynamic OLS“ yöntemi (Saikkonen, 1991) ve Phillips-Hansen’in “fully modified OLS“ yöntemi (Phillips ve Hansen, 1990). Tablo 19’un tahmin bulguları içsellikten kaynaklanan sapmanın 44 ihmal edilebilecek kadar küçük olduğunu ve Engle-Granger tahmin sonuçlarının oldukça tutarlı ve sapmasız olduğunu göstermektedir. Saikkonen’in modeli dinamik unsurları da uzun dönem denklemine dahil etmektedir. Inder ile Phillips-Hansen’in modelleri ise dinamik unsurları dahil etmenin yanı sıra, içsellikten kaynaklanabilecek sapmayı da düzeltmektedir. Tablo 19: Farklı Yöntemlerle Uzun-dönem Tahmin Sonuçları Değişken Static EG OLS (Engle&Granger) Fully Mod. Unr. ECM (Inder) Dyn. OLS (Saikkonen) Fully Mod.OLS (Phillips&Hansen) LRPX -1.19 -1.28 -0.91 -1.47 LYW 0.90 0.92 0.77 1.08 XCC 3.95 5.61 5.19 3.52 Son olarak hata düzeltme modeli sonuçları Tablo 20’de belirtilmiştir. Tablo 20: Kısa Dönem Hata Düzeltme Modeli ve Çoklu Granger Nedensellik Bağımlı t-istatistiği F-istatistiği F-istatistiği F-istatistiği F- Değişken ( µt-1 ) Σ∆LXV Σ∆LRPX Σ∆LYW Σ∆XCC ∆LXV -0.71η A.D. 36.4(0)η 23.7(1)η 23.9(0)η istatistiği Not: µt-1 hata düzeltme terimidir. Parantez içindeki rakamlar gecikme sayısını belirtmekte olup, genelden-özele modelleme yöntemiyle hesaplanmıştır. ∆ fark operatörüdür ve birinci farkı gösterir. η 1% düzeyinde istatistik anlamlılığı simgelemektedir. A.D. ise istatistiki olarak anlamlılık bulunmadığına işaret eder. Buna göre hata düzeltme mekanizması çalışmaktadır. µt-1’in istatistiki olarak anlamlı olması ve 0 ile -1 arasında bulunması bunun 45 kanıtıdır. Bu, uzun dönem Granger nedenselliğe işaret eder. Öte yandan bağımsız değişkenlerin gecikmeli değerleri de topluca sıfırdan farklıdır. Yani istatistiki olarak anlamlıdır. Bu ise kısa dönem Granger nedenselliği doğrular. 4.2 Açıklanmış Mukayeseli Üstünlükler: Indeks Analizi 4.2.1 Model Modele toplam dört indeks dahil edilmiştir. Bunlardan ilki Balassa’nın orijinal indeksidir, BI. Diğer üç alternatif indeks ise Vollrath tarafından geliştirilen üç indekstir: VI1, VI2 ve VI3.23 4.2.2 Indeks Yöntemi Çalışmanın önceki bölümünde de belirtildiği gibi Balassa (1965), mukayeseli önermektedir. üstünlüklerin Literatürde ölçülmesinde “Balassa kullanılabilecek İndeks” olarak bir indeks bilinen yöntem açıklanmış mukayeseli üstünlüğü ölçmekte, mukayeseli üstünlüğün temelindeki kaynaklara yönelik bir hesaplama getirmemektedir. Balassa sonrasında, açıklanmış mukayeseli üstünlüğü ölçen indeksler gözden geçirilmiş ve geliştirilmiştir. Bunlar arasında en çok kullanılan yöntem belki de Vollrath’ın geliştirdiği indekstir (Vollrath, 1991). Hatırlamak gerekirse Balassa indeksi (BI) şu biçimde ifade edilmektedir: BI = (Xij / Xit) / (Xnj / Xnt) = (Xij / Xnj ) / (Xit / Xnt) 23 Ayrıntılar için bkz. Utkulu ve Seymen (2004). 46 Burada X ihracatı, i bir ülkeyi, j bir malı (ya da sektörü), t mallar (ya da sektörler) grubunu ve n ülkeler grubunu göstermektedir. Balassa açıklanmış mukayeseli üstünlükler indeksi, Bİ, bir ülkenin bir mal veya sektördeki ihracatının toplam ihracata oranının diğer ülke veya ülke grubu (örneğin Avrupa Birliği) ile kıyaslanmasını ifade eder. Eğer BI>1 ise mukayeseli üstünlük vardır. BI<1 ise bu durumda ülke ilgili mal veya sektörde mukayeseli dezavantaja sahiptir. Balassa’nın açıklanmış mukayeseli üstünlük indeksine, BI, alternatif olabilecek indeksler önerilmiştir. Bunlar arasında literatürde uygulamalı araştırmaların hesaplamalarında en çok kullanılanı Vollrath’ın geliştirdiği üç indekstir (Vollrath, 1991). Bunlar ”nispi ticaret üstünlüğü” (VI1), “nispi ihracat üstünlüğünün logaritması)” (VI2) ve “açıklanmış rekabetçilik (açıklanmış rekabet üstünlüğü)”tir (VI3) (revealed competitiveness). Vollrath’ın bu üç indeksi için geçerli kural şudur: pozitif indeks değeri açıklanmış mukayeseli / rekabetçi üstünlüğe ve negatif indeks değeri de açıklanmış mukayeseli / rekabetçi dezavantaja işaret eder. Vollrath (1991) bu üç açıklanmış mukayeseli üstünlükler indeksi içerisinde (VI3) “açıklanmış rekabetçilik” indeksini önermektedir. Bunun nedeni ise bu indeksin arz ve talep dengesini daha iyi sağlamasıdır. Ancak uygulamada en çok kullanılanı VI2 indeksidir. Unutmamak gerekir ki, Balassa ve Vollrath indeksleri farklı temeller üzerine oturduklarından doğrudan mukayese edilemezler. Nispi ticaret üstünlüğü (VI1), nispi ihracat üstünlüğü (NXU) ile nispi ithalat üstünlüğü (NMU) arasındaki farka eşittir. Vollrath’ın nispi ihracat 47 üstünlüğü (NXU) ile Balassa’nı orijinal indeksi (BI) aslında birbirinin aynısıdır. VI1 = NXU - NMU burada NXU = BI = (Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt) ve NMU = (Mij/ Mit) / (Mnj/ Mnt) M ithalatı gösterir Sonuç olarak; VI1 = NXU - NMU = (Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt) - (Mij/ Mit) / (Mnj/ Mnt) Vollrath’ın önerdiği ikinci index, nispi ihracat üstünlüğünün logaritmasıdır, (VI2): VI2 = ln NXU = ln BI = ln [(Xij/ Xit) / (Xnj/ Xnt)] Vollrath’ın önerdiği üçüncü index ise, açıklanmış rekabetçilik (açıklanmış rekabet üstünlüğü) indeksidir, (VI3): VI3 = ln NXU - ln NMU Son olarak yöntem ile ilgili olarak altı çizilmesi gerekli bir uyarı da birbirlerinin alternatifi olabilecek çok sayıdaki açıklanmış mukayeseli üstünlükler indekslerinin tutarlılıkları ve istikrarlılıkları sorgulanmalıdır. Indeks sonuçlarının kardinal olarak mı yoksa ordinal anlamda mı yorumlanacağı ise ayrı bir tartışmadır. Literatürdeki bu eleştiriler indeks sonuçların ekonomik aktörlerce ihtiyatlı değerlendirilmesi gerektiğini doğrulayıcı niteliktedir. 48 4.2.3 Uygulama, Bulgular ve Değerlendirme Bulgular Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne karşı toplam 63 ürün grubu içerisinde yedisinde açıklanmış mukayeseli üstünlüklere sahip olduğunu göstermektedir. 1994, 1999 ve 2001 krizlerinin indeksler üzerinde etkili olduğu açıktır. Sonuçların değerlendirilmesinde bu etki de dikkate alınmalıdır. Bu yedi ürün grubu: giyim (clothing and clothing accessories); sebze ve meyve (vegetables and fruit); şeker, şeker ürünleri ve bal (sugar, sugar preparations, honey); tütün (tobacco); yağlı tohumlar ve yağ veren meyveler (oil seeds and oleaginous fruits); kauçuk imalatı (rubber manufactures); tekstil ve konfeksiyon (textile yarn, fabrics and related products.) Tablo 21’i değerlendirirken dikkatli olmak gerekmektedir. Balassa’nın BI indeksi için indeks sonuçlarını 1 değeri ile mukayese etmek gerekir. Eğer değer birden büyük ise bu durum açıklanmış mukayeseli üstünlüğü gösterir. Birden ne kadar büyükse açıklanmış mukayeseli üstünlük o denli yüksektir. Vollrath’ın indeksleri (VI1, VI2 ve VI3) için değerlendirme yaparken mukayese edilecek değer 1 değil 0’dır. Eğer indeks değeri 0’dan büyük çıkar ise bu durum açıklanmış mukayeseli üstünlüğe işaret eder24. Makina, elektronik ürünler gibi 7. ve 8. fasıllardaki mal gruplarında BI indeksi birden küçük olmakla birlikte gümrük birliği sonrasında neredeyse 7 ve 8’in alt gruplarındaki her kalemde açıklanmış mukayeseli üstünlüklerdeki artış dikkat çekicidir. Vollrath’ın VI1, VI2 ve VI3 indeksleri bu olguyu genellikle onaylamaktadır. 24 Benzer sonuçlar Erlat ve Erlat (2005) tarafından da doğrulanmaktadır. 49 5. SONUÇ Mukayeseli üstünlük dinamik bir süreçtir. Bu süreç bir ekonomiyi katma değeri düşük mallar ihraç eden bir ülke durumundan yüksek katma değere sahip teknoloji ve vasıflı emek gerektiren malları ihraç eder ülkeye dönüştürme sürecidir. Bu süreç kuşku yok ki ülkenin mukayeseli üstünlüklerini değiştirecek yapısal bir dönüşümü gerektirir. Bu dönüşüm bir anlamda, artan büyüme ile birlikte ekonomide tarımın azalan payı ve imalat sanayi ile hizmetler sektörlerinin ekonomide ağırlıklarının artması sonucu gerçekleşen yapısal dönüşümün dış ticaret sektörünü de etkilemesini ifade eder. Bu süreçte yalnızca ülkenin toplam ihracatında sanayi ürünlerinin payı artmamakta, sanayi ürünleri ihracatının kendi yapısı da değişmektedir. Türkiye’de seksenli yıllarla birlikte ve güney doğu asya ülkelerinde yetmişli yıllarda başlayan dönüşüm sürecinin ülkelerin mukayeseli üstünlüklerini de değiştirmesi beklenir (Das, 1998: ss.121-123). Das (1998) bazı Asya ülkelerinin hızlı büyüme ve teknolojiyi hazmetme (teknolojiyi içselleştirme) kaynaklı bu dönüşümü gerçekleştirdiklerinin altını çizmektedir. Ona göre bu ülkeler mukayeseli üstünlüklerinde düşük-maliyetli emek-yoğun ürünlerden bilgi-yoğun ve teknoloji-yoğun ürünlere doğru bir kaymayı başarılı ve hızlı bir biçimde sağlamışlardır. Günümüzde bir firmanın / bir ülkenin ihraç pazarındaki mukayeseli üstünlüğü acaba sadece fiyat kaynaklanmaktadır? Ricardo’nun / maliyet avantajından mı bu soruya yanıtı “evet” olsa dahi günümüz dış ticaretinde mukayeseli üstünlükler artık “rekabet gücü” 50 (rekabetçilik: competitiveness) kavramı ile aynı anlamda kullanılır hale gelmiştir. Günümüzün eksik rekabet piyasalarında fiyat rekabeti giderek artan biçimde yerini yüksek teknolojiye ve ürün yeniliklerine (ARGE’ye) dayalı kalite ve hizmet rekabetine bırakmaktadır. Fiyat rekabeti elbette hala önemlidir ve önemli kalacaktır. Özellikle benzer ülkelerin endüstri-içi ticaretini açıklamada fiyat farklılıkları temelindeki mukayeseli üstünlük anlayışı yeterli açıklayıcı güce sahip değildir. Eksik rekabet koşulları, teknoloji, ürün yenilikleri ve ARGE, tüketici tercihleri ve talebin yapısı, marka, satış öncesi ve sonrası hizmet, pazarlama stratejileri, endüstri-içi ticaret, benzer ülkeler arasında ticaret, çok uluslu firmalar ve firma içi ticareti gibi unsurlar giderek önem kazanmaktadır. Öyle ki bir ülke firmalarının ihraç pazarlarındaki rekabet gücü ve sürdürülebilirliği fiyatın yanı sıra çok yakından “kalite”, “ürün yeniliği” ve “pazarlama stratejileri” ile ilgilidir. Bu kitabın hipotezini yanıtlayabilmek için kullandığı yöntemlerden elde ettiğimiz bulgular Türkiye’nin toplam ihracatı içerisinde katma değeri yüksek malların payının önemli bir ivme ile arttığını göstermektedir. Ekonometrik bulgulara göre mal bileşim indeksinin ihracat fonksiyonu üzerindeki etkisi pozitif ve önemlidir. Bu olgu Türkiye’nin mukayeseli üstünlüklerinde bir değişimi göstermektedir. Öte yandan, açıklanmış mukayeseli üstünlükler indeks bulguları da bizi benzer bir sonuca götürmekte ve ancak daha ihtiyatlı yorumlar yapılmasını gerekli kılmaktadır. Gümrük birliği öncesi ve sonrası dönemde katma değeri yüksek ürünlerde 51 ülkenin açıklanmış mukayeseli üstünlüklerinde artış yönündeki değişim dikkat çekicidir. Ancak Türkiye henüz teknoloji-yoğun ve bilgi-yoğun ürünlerde mukayeseli avantaja sahip değildir. Burada gözlenen değişim başlangıcı ve değişimdeki ivme yakın gelecek için umut vericidir. Ayrıca unutmamak gerekir ki her iki ampirik araştırma da 2002 sonrası bulguları hesaba katmamıştır ki, özellikle 2003, 2004 ve sonuna doğru yaklaştığımız 2005 yıllarında Türkiye ekonomisi 2000-2001 yıllarında yaşadığı büyük krizin etkilerini ancak 2002 sonunda atlatabilmiştir. Türkiye’nin dış ticaret rakamları incelendiğinde (toplam 16 tablo sunuldu!) 2003, 2004 ve 2005 yıllarına ait rakamların özellikle 84., 85. ve 87. fasıllarda çok önemli artışları gösterdiği açıktır. İyimser olmak için neden arayanlara sanırım bu rakamlar bir ip ucu verebilecektir. 52 KAYNAKÇA Abd-el-Rahman, K. (1991), “Firms’ Competitive and National Comparative Advantages as Joint Determinants of Trade Composition”, Weltwirtschaftliches Archiv, 127, 83-97. Acar, M.S. (2000), Uluslararası Reel Ticaret: Teori, Politika, Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları, İzmir. Akgüngör, S., F. Barbaros ve N. Kumral (2002), “Competitiveness of the Turkish Fruit and Vegetable Processing Industry in the EU Market”, Russian and East European Finance and Trade, 38(3), May-June. Akkoyunlu, A. (1996), “Yeni Dış Ticaret Teorileri”, Ekonomik Yaklaşım, 7(21), 71-99 Altay, N.O. ve A. Gacaner (2003), “Türkiye’nin Rekabet Dinamikleri: Tekstil ve Giyim Sektörünün Rekabetçiliği Üzerine Mukayeseli Bir Analiz” VII. ERC/ODTÜ 2003, Uluslararası Ekonomi Kongresi, Ankara. Balassa, B. (1963), “An Empirical Demonstration of Classical Comparative Cost Theory”, Review of Economics and Statistics, 45, 231-238. Balassa, B. (1965), “Trade Liberalisation and ‘Revealed’ Comparative Advantage”, The Manchester School, 33, 99-123. Balassa, B. (1966), “Tariff Reductions and Trade in Manufactures among the Industrial Countries”, American Economic Review, 56(3), 466473. Balassa, B. (1977), “’Revealed’ Comparative Advantage Revisited”, The Manchester School, 45, 327-44. 53 Balassa, B. (1989), Comparative Advantage, Trade Policy and Economic Development, Harvester Wheatsheaf, New York. Bowen, H.P., A. Hollander and J.M. Viaene (2001), Applied International Trade Analysis, The University of Michigan Press. Brander, J.A. ve B.J. Spencer (1981), “Tariff and the Extraction of Monopoly Rent Under Potential Entry”, Canadian Journal of Economics, 14, 371-389. Brander, J.A. ve B.J. Spencer (1985), “Export Subsidies and International Market Share Rivalry”, Journal of International Economics, 18, 83100. Charemza, W.W. ve D.F. Deadman (1997), New Directions in Econometric Practice, Edward Elgar, 2nd ed., England. Chenery, H.B. ve M. Syrquin (1975), Patterns of Development, 1950-1970, Oxford University Press, London. Das, D.K. (1998), “Changing Comparative Advantage and the Changing Composition of Asian Exports”, The World Economy, 21(1), 121-140. Deardorff, A.V. (1984), “Testing Trade Theories and Predicting Trade Flows”, in Handbook of International Economics, Vol.I, (ed.) R.W. Jones ve P.B. Kenen, 467-517. Deviren, N.V. (2004), “Türkiye ile Avrupa Ülkeleri Arasındaki Sınai Ürünleri Endüstri-içi Ticareti”, İktisat İşletme ve Finans, Eylül, 107-127. 54 Dickey, D.A. ve W.A. Fuller (1979), “Distribution of the Estimators for Autoregressive Time Series with a Unit Root”, Journal of the American Statistical Association 74, 427–431. DİE, Devlet İstatistik Enstitüsü, Yıllık istatistikler. DPT, Devlet Planlama Teşkilatı, Yıllık İstatistikler. DTM, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Yıllık İstatistikler. Engle, R.F. ve C.W.J. Granger (1987), “Cointegration and error correction: representation, estimation and testing”, Econometrica, Vol 55. Erkan, H. (1987), Sosyoekonomik Bölgesel Gelişme, Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları, Kavram Yayınları, İzmir. Erlat, G. ve H. Erlat (2005), “Do Turkish Exports Have Comparative Advantage with respect to the European Union Market, 1990-2000”, Topics in Middle Eastern and North African Economies, 2005 Proceedings of the Middle East Economic Association, http://www.sba.luc.edu/orgs/ meea/volume7/ erlat.pdf, (12.11.2005). Eurostat, Yıllık İstatistikler. Ferman, M., S. Akgüngör ve A.H. Yüksel (2004), “Türkiye’nin Rekabetçiliği ve Bunun Sürdürülebilirliği: AB Pazarında Türkiye ve Rakip Ülkeler Yönünden bir Mukayese”, 2004 Türkiye Ekonomi Kongresi, 5-9 Mayıs 2004, İzmir, 4-29. Fontagne, L. ve M. Freudenberg (1997), “Intra-industry Trade: Methodological Issues Reconsidered”, CEPII Document de Travail, 55 97-01, http://www.cepii.fr/anglaisgraph/workpap/pdf/1997/wp97- 01.pdf (22.07.2005) Goldstein, M. ve M.S. Khan (1985), "Income and Price Effects in Foreign Trade", in Handbook of International Economics, Vol.II, R.W. Jones and P.B. Kenen (eds.), Elsevier Science publishers B.V. Granger, C.W.J. (1986), “Developments in the study of cointegrated economic variables”, Oxford Bulletin of Economics and Statistics, 48(3), 213-28. Greenaway, D. ve C. Milner (1993), Trade and Industrial Policy in Developing Countries: A Manual of Policy Analysis, The Macmillan Press, esp. Part IV Evaluating Comparative Advantage, 181-208. Greenaway, D, R.C. Hine ve C. Milner (1994), “Country-specific Factors and Pattern of Horizontal and Vertical Intra-industry Trade in the UK”, Weltwirtschaftliches Archiv, 130(1), 77-100. Greenaway, D, R.C. Hine ve C. Milner (1995), “Vertical and Horizontal Intraindustry Trade: a Cross Industry Analysis for the UK”, The Economic Journal, 105, 1505-1518. Grubel, H.G (1967), “Intra-industry Specialization and the Pattern of Trade”, The Canadian Journal of Economics and Political Sciences, 33(3), 374-388. Grubel, H.G. ve P.J. Lloyd (1975), Intra-industry Trade: The Theory and Measurement of International Trade in Differentiated Products, John Wiley, New York. 56 Güran, N. (1990), Dışa Açılma Sürecinde Türkiye Ekonomisinin Rekabet Gücü, DPT, Yayın No: 2231, Eylül, Ankara. Helpman, J. ve P.R. Krugman (1989), Trade Policy and Market Structure, MIT Press, Cambridge. Inder, B. (1993), “Estimating longrun relationships in economics: a comparison of different approaches”, Journal of Econometrics, Vol 57. İyibozkurt, M.E. (1985), Uluslararası İktisat Teorisi, Uludağ Üniversitesi Basımevi, Bursa. Johansen, S. (1988), “Statistical analysis of cointegrating vectors”, Journal of Economic Dynamics and Control, Vol 12. Johansen, S. ve K. Juselius (1990), “Maximum Likelihood Estimation And Inference On Cointegration: With Application To The Demand For Money”, Oxford Bulletin of Economics and Statistics, 52, 169-210. Kalaycıoğlu, S. (1991), Dış Tcarette Korumacılık ve Liberasyon, Beta Yayınları, İstanbul. Karakaya, E. ve F.B. Özgen (2002), “Economic Feasibility of Turkey’s Economic Integration with the EU: Perspectives from Trade Creation and Trade Diversion”, METU VI. International Conference in Economics, September 11-14 2002, Ankara. Karluk, R. (1998), Uluslararası Ekonomi, Beta Yayınları, Yenilenmiş 5. Baskı, İstanbul. Kibritçioğlu, A. (1998), “Porter’s Approach of Competitive Advantages and the Theory of Economics”, Journal of Future’s Technologies, 48, 66-71. 57 Krugman, P. (1992), “Does the Trade Theory Require a New Trade Policy?”, The World Economy, 15(4), 423-441. Krugman, P. (1994), Rethinking International Trade, The MIT Press. Kumral, N. (2004), “Endüstriyel Yerelleşme: Türkiye NUTS1 Bölgeleri Örneği”, İktisat İşletme Finans Dergisi, Sayı: 215, 66-75. Küçükahmetoğlu, O. (2000), “Türkiye ve Avrupa Birliği Arasındaki Gümrük Birliğinin Ekonomik Etkileri”, İktisat, Aralık, No. 408, 34-47. Leamer, E.E. (1992), “Testing Trade Theory”, NBER Working Paper, No. 3957, NBER. MacKinnon, G. (1991), “Critical values for cointegration tests”, in Long-run Economic Relationships, R.F. Engle and C.W.J. Granger (eds.)Oxford Universitesi Yayınevi, Oxford. Muscatelli, V.A., A.A. Stevenson ve C. Montagna (1991), Modelling Aggregate Manufactured Exports for Some Asian NIEs, Discussion Papers in Economics, No.9118, Department of Political Economy, University of Glasgow. Phillips, P.C.B. ve B.E. Hansen (1990), “Statistical Inference in Instrumental Variables Regression with I(1) Processes”, Review of Economic Studies, Vol 57. Porter, M.E. (1990), The Competitive Advantage of Nations, Macmillan, London. Porter, M.E. (1998), “Clusters and New Economics of Competition”, Harvard Business Review, Kasım / Aralık, 77-90. 58 Ricardo, D. (1971), Principles of Political Economy and Taxation, Penguin Books, Middlesex. Saikkonen, P. (1991), “Asymptotically Efficient Estimation of Cointegration Regressions”, Econometric Theory, Vol 7. Seyidoğlu, H. (1999), Uluslararası İktisat: Teori, Politika ve Uygulama, Geliştirilmiş 13. Baskı, İstanbul. Seymen, D.A. (2002), “Dış Ticarette Yeni Korumacı Eğilimler ve Türk Dış Ticareti Açısından Değerlendirilmesi”, DEÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 4(4). Shone, R. (1989), Open Economy Macroeconomics / Theory, Policy, and Evidence, Cambridge. Södersten, B. ve G. Reed (1994), International Economics, Third Ed., Macmillan. Şimşek, N. (2005a), Endüstri-içi Dış Ticaret (Türkiye’nin Endüstri-içi Dış Ticaretinin Analizi), Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat AD, Yayınlanmamış Doktora Tezi. Şimşek (2005b), “Türkiye’nin Yatay ve Dikey Endüstri-içi Ticareti”, DEÜİİBF Dergisi, 20(2), yayına kabul edildi. Togan, S. (1990), Turkish Trade Regime and Liberalisation of Trade (in Turkish), Turkish Eximbank, Research No.1, Ankara. Utkulu, U. (1994), LDC External Debt, Trade and Solvency of a Nation: Time-series Evidence for Turkey, Unpublished PhD Thesis, Economics Department, Leicester University. 59 Utkulu U. ve D. Seymen (2003), “Trade and Competitiveness between Turkey and the EU: Time Series Evidence”, Europe in Global Worldblending differences, OPEN MINDS Conference, University of Lodz, Lodz-Polond, September. Utkulu U. ve D. Seymen (2004), “Revealed Comparative Advantage and Competitiveness: Evidence for Turkey vis-a-vis the EU/15”, European Trade Study Group 6th Annual Conference, ETSG 2004, Nottingham, September, 2004. Ünsal, E.M. (2005), Uluslararası İktisat: Teori, Politika ve Açık Ekonomi Makro İktisadı, İmaj Yayınevi, Ankara. Verdoorn, P.J. (1960), “The Intra-bloc Trade of Benelux”, (Ed.) E.A.G. Robinson, Economic Consequences of the Size of Nations içinde, Macmillan, London, 291-329. Vollrath, T.L. (1991), “A Theoretical Evaluation of Alternative Trade Intensity Measures of Revealed Comparative Advantage”, Weltwirtschaftliches Archiv, 130, 265-79. Yeats, A.J. (1985), “On the Appropriate Interpretation of the Revealed Comparative Advantage Index: Implications of a Methodology Based on Industry Sector Analysis”, Weltwirtschaftliches Archiv, 121(1), 61-73. Yılmaz, B. (2003), “Turkey’s Competitiveness in the European Union: A Comparison with Five Candidate Countries – Bulgaria, The Czech Republic, Hungary, Poland, Romania – and the EU15”, Ezoneplus Working Paper, No.12, February. 60 Yılmaz, B. ve S.J. Ergun (2003), “The Foreign Trade Pattern and Foreign Trade Specialisation of Candidates of the European Union”, Ezoneplus Working Paper, No.19, September. 61 EK-A Veri Kaynakları Bu araştırmada kullanılan veri seti yıllık olup, 1963-2002 dönemini kapsamaktadır. Söz konusu veri seti şu kaynaklardan elde edilmiştir: Uluslararası Para Fonu, Uluslararası Finansal İstatistikler (IMF / IFS); Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB); Devlet Planlama Teşkilatı (DPT); Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE). Değişkenlerin Tanımları XV: Denklemdeki bağımlı değişkendir. XV, ihraç malları hacim indeksi (volume index) (1980=100) olup, şu biçimde formüle edilir: XV = X$ / PX Bu formülde X$, Türkiye’nin Avrupa Birliğinde temel ticaret ortağı olan altı ülkeye (Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Hollanda ve Belçika) dolar bazında toplam ihracatını göstermektedir. Bu altı ülke Türkiye’nin Avrupa Birliğine toplam ihracatının %50’den fazlasını oluşturur. PX ise dolar bazında ihracat fiyat indeksidir. RPX: Denklemdeki temel fiyat değişkeni olup nispi ihraç fiyatlarını gösterir. RPX, tanım gereği, Türkiye’nin ihraç fiyatlarının Türk firmalarının AB ihraç pazarında karşılaştığı dünya fiyatlarına oranını yansıtmaktadır. Fiyatlar dolar bazında ifade edilmiştir. RPX, “ihraç fiyatları rekabetçiliği” ya da “reel döviz kuru” olarak da değerlendirilebilir (bkz. Shone (1989). RPX = PX / PMEU 62 PX, yukarıda ifade edildiği gibi dolar bazında ihracat fiyat indeksidir (1980=100). PMEU ise Avrupa Birliği ülkelerinin (Almanya, İngiltere, İtalya ve Hollanda) dolar bazlı ortalama ithalat fiyat indeksidir (1980=100). YW, ihracat talep denklemindeki temel gelir değişkeni olup, gelir etkisini gösterir. Burada AB ithalatındaki bir artışın gelirdeki artışı ve azalışın gelirdeki azalışı yansıttığı varsayılmıştır. Bu nedenle bu çalışmada YW, Avrupa Birliği ülkelerinin (Almanya, İngiltere, İtalya ve Hollanda) hacim indeksi (1980=100) cinsinden toplam reel ithalatını gösterir. YW = MEU / PMEU MEU, Avrupa Birliği ülkelerinin (Almanya, İngiltere, İtalya ve Hollanda) dolar cinsinden toplam ithalatını ifade etmektedir. PMEU ise yine aynı Avrupa Birliği ülkeleri için dolar bazlı ortalama ithalat fiyat indeksidir. DU1987: DU1987 zaman serilerindeki yapısal değişimi simgeleyen kukla değişkendir. Eğer t>T1987 ise DU1987t = 1 ve aksi durumda DU1987t = 0’dır. XCC: XCC, mal bileşim indeksi şöyle hesaplanmaktadır: ihraç malları dört mal grubuna bölünür, (C1, …C4). Bu gruplar öyle seçilmiştir ki, C1’den C4’e doğru gidildiğinde teknolojik içeriği giderek artmaktadır. İndeks 0 ile 1 arasında değer alır. İndeksi oluşturmada Muscatelli vd. (1991)’nin önerdiği yöntem kullanılmıştır. Ağırlıkların seçiminde simetrik bir dağılım tercih edilmiştir. 0 ile 1 aralığında olan bu ağırlıklar şöyle varsayılmıştır. a1=0, a2=0.33, a3=0.67 ve a4=1 : 63 4 Σ atCt t=1 XCCt = ⎯⎯⎯⎯⎯ 4 Σ Ct t=1 XCC indeksindeki mal grupları: SITC Revised 2 sınıflandırma sistemi kullanılmıştır: C1 : Toplam tarımsal ürünler ve hammadde ihracatı, SITC Revised 2 groups, 0 and 2). C2 : Toplam geleneksel imalat sanayi ihracatı, SITC Revised 2 groups, 61, 62, 63, 64, 65, 69, 84, 85, 89). C3 : Toplam ölçek-yoğun ürünler ihracatı (scale-intensive sectors), SITC Revised 2 groups, 51, 58, 66, 67, 68, 76, 78, 79). C4 : Toplam uzmanlaşmış arz ve bilim-temelli / teknoloji ürünleri ihracatı, SITC Revised 2 groups, 71, 72, 73, 74, 75, 87, 88). 64 EK-B Tablo 21: Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Karşı Açıklanmış Mukayeseli Üstünlükler Indeksleri (global düzeyde, ürün grubu ve indeks bazında): Gümrük Birliğinden önce:1990-1995 ve Gümrük Birliğinden sonra: 19962002 BI >1 0 Food and live animals 90-95 3,27 96-02 2,88 VI1 >0 90-95 96-02 2,80 2,45 VI2 >0 90-95 96-02 1,18 1,05 VI3 >0 90-95 96-02 2,00 1,90 00 Live animals 12,10 1,35 7,75 0,11 2,37 -0,20 1,24 -0,03 01 Meat and meat preparations 0,23 0,14 0,03 0,11 -1,48 -2,02 0,31 3,11 02 Dairy products and birds' eggs 0,12 0,22 -0,56 -0,49 -2,15 -1,53 -1,75 -1,18 03 Fish crustaceans, molluscs 1,63 1,55 1,57 1,50 0,48 0,43 3,41 3,52 04 Cereals and cereals preparations 1,71 2,19 -3,15 -1,44 0,35 0,75 -1,12 -0,47 05 Vegetables and fruit 16,47 12,41 16,36 12,21 2,79 2,51 5,01 4,16 06 Sugar, sugar preparations, honey 2,33 3,06 0,67 2,54 0,55 1,10 1,23 2,40 07 Coffee, tea, cocoa, spices 1,50 1,52 1,32 1,19 0,38 0,41 2,09 1,58 08 Feeding stuff for animals 09 Miscellaneous edible products and prepar. 1 Beverages and tobacco 0,17 0,20 -0,17 -0,37 -1,87 -1,79 -0,75 -1,20 n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. 1,53 1,29 0,08 0,21 0,42 0,21 0,14 0,15 11 Beverages 0,15 0,15 -0,05 0,05 -2,04 -2,04 -0,42 0,31 12 Tobacco 9,26 6,79 7,32 4,55 2,21 1,88 1,64 1,10 2 Crude materials, except fuils 2,10 1,66 0,73 0,27 0,71 0,50 0,41 0,18 21 Hides and skins, raw 0,09 0,64 -5,05 -5,19 -2,48 -0,64 -4,06 -2,32 22 Oil seeds and oleaginous fruits 4,04 3,19 3,64 2,37 1,35 1,11 2,37 1,33 23 Crude rubber 0,45 0,33 -1,47 -1,39 -0,85 -1,20 -1,49 -1,74 24 Cork and wood 0,49 0,34 -0,18 -0,07 -0,74 -1,13 -0,24 -0,21 25 Pulp and waste paper 0,04 0,01 -0,56 -0,68 -3,66 -4,64 -3,13 -4,25 26 Textile fiber and their wastes 3,37 3,64 0,54 -0,95 1,15 1,29 0,12 -0,20 27 Crude fertilizers 6,57 4,57 5,85 3,81 1,87 1,49 2,21 1,77 28 Metalliferous ores and metal scrap 29 Crude animal and vegetable materials, n.e.s 3 Energy 1,84 1,85 -0,08 0,40 0,50 0,59 -0,13 0,24 n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. 0,58 0,53 -0,53 -0,68 -0,60 -0,65 -0,70 -0,84 32 Coal, coke and briquettes 0,24 0,42 -1,01 -0,91 -2,12 -0,96 -2,30 -1,22 33 Petroleum and petroleum products 0,60 0,55 -0,42 -0,40 -0,55 -0,62 -0,57 -0,56 34 Gas, natural and manufactured 1,77 0,63 -0,34 -1,98 0,03 -0,48 -0,69 -1,41 35 Electric current n.a. 0,36 n.a. -1,71 n.a. -1,04 n.a. -1,51 4 Oils, fats and waxes 3,51 2,20 -0,24 -0,63 1,24 0,70 -0,08 -0,34 41 Animal oils and fats 1,63 0,62 -1,55 -5,15 0,34 -1,23 -0,81 -2,97 42 Fixed vegetable fats and oils 43 Animal and vegetable oils and fats, waxes 5 Chemical products 2,78 2,04 -1,69 -0,75 1,01 0,63 -0,49 -0,39 0,52 7,84 4,42 6,99 2,39 1,85 1,11 2,04 0,36 0,30 -1,52 -1,60 -1,04 -1,19 -1,67 -1,84 51 Organic chemicals 0,27 0,12 -1,55 -1,42 -1,40 -2,10 -2,00 -2,53 52 Inorganic chemicals 1,12 1,06 -1,03 -0,43 0,11 -0,12 -0,63 -0,52 53 Tanning and colouring materials 54 Medicinal and pharmaceutical products 55 essential oils, perfume mat., cosmetics 56 Fertilizers 0,20 0,36 -3,77 -3,36 -1,62 -1,03 -3,00 -2,34 0,17 0,12 -0,87 -1,18 -1,83 -2,14 -1,87 -2,38 0,67 0,88 -0,83 -1,25 -0,44 -0,14 -0,84 -0,89 1,41 0,58 -1,77 -2,44 0,09 -0,66 -1,04 -1,75 57 Plastic in primary forms 0,55 0,28 -1,99 -3,66 -0,64 -1,27 -1,56 -2,63 58 Plastic in non-primary forms 59 Chemical materials and products, n.e.s 6 Manufactured goods classf.by material 0,37 0,80 -0,78 -0,90 -1,03 -0,24 -1,16 -0,76 n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. n.a. 1,75 1,93 0,42 0,60 0,56 0,65 0,28 0,37 65 Tablo 21: Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Karşı Açıklanmış Mukayeseli Üstünlükler Indeksleri (global düzeyde, ürün grubu ve indeks bazında): Gümrük Birliğinden önce:1990-1995 ve Gümrük Birliğinden sonra: 19962002 (Devam) BI >1 61 Leather manufactures, dressed fu rskins 62 Rubber manufactures 63 Cork and wood manufactures 64 Paper, paper board and articles thereof 65 Textile yarn, fabrics and related products 66 Non-metallic mineral manufactures 67 Iron and steel VI1 >0 VI2 >0 VI3 >0 90-95 96-02 90-95 96-02 90-95 96-02 90-95 96-02 0,26 0,38 -1,25 -1,07 -1,46 -0,99 -1,86 -1,35 1,68 2,04 0,59 1,00 0,44 0,71 0,38 0,67 0,51 0,45 0,28 0,11 -0,68 -0,82 0,81 0,30 0,39 0,36 -1,31 -1,65 -0,97 -1,04 -1,49 -1,74 3,85 4,85 2,21 2,47 1,35 1,58 0,89 0,72 0,79 1,03 0,36 0,68 -0,24 0,02 0,65 1,11 3,40 3,36 -1,11 0,28 1,22 1,20 -0,25 0,08 0,20 68 Non-ferrous metals 1,00 1,06 0,28 0,19 -0,03 0,05 0,30 69 Manufactures of metals 0,55 0,90 -0,37 0,07 -0,61 -0,11 -0,52 0,08 7 Machinery and transport equipment 71 Power generating machinery and equipment 72 Machinery specialised for particular ind. 73 Metalworking machinery 74 General industry machinery and equipment 75 Office machines and computers 0,20 0,41 -0,88 -0,55 -1,60 -0,91 -1,68 -0,86 0,17 0,35 -0,71 -0,68 -1,82 -1,07 -1,67 -1,08 0,09 0,19 -3,89 -3,19 -2,47 -1,67 -3,85 -2,84 0,10 0,28 -1,69 -0,92 -2,29 -1,33 -2,82 -1,50 0,13 0,24 -1,84 -1,38 -2,07 -1,45 -2,74 -1,93 0,04 0,05 -0,29 -0,28 -3,50 -2,97 -2,36 -1,85 76 Telecommunication, sound, TV, video 0,70 0,77 0,12 -0,08 -0,46 -0,31 0,10 -0,08 77 Electrical Machinery 0,45 0,57 -0,38 -0,14 -0,81 -0,56 -0,59 -0,21 78 Road vehicles 0,24 0,59 -0,92 -0,78 -1,49 -0,58 -1,62 -0,85 79 Other transport equipment 0,09 0,34 -1,23 -0,25 -2,43 -1,24 -2,63 -0,67 8 Miscellaneous manuf.articles 81 Prefabr. Buildings, sanitary , heating, lighting 82 Furniture, bedding , mattresses 83 Travel goods, handbags and similar goods 84 Clothing and clothing accessories 2,34 2,34 2,04 1,94 0,85 0,85 2,04 1,77 1,21 1,41 0,35 0,33 0,17 0,34 0,33 0,29 0,26 0,52 0,04 0,22 -1,38 -0,70 0,14 0,53 0,64 0,46 0,60 0,30 -0,47 -0,78 2,76 1,09 13,22 13,12 13,20 13,03 2,58 2,57 6,41 4,96 0,65 0,65 0,51 0,42 -0,52 -0,45 1,48 1,05 0,05 0,07 -0,76 -0,61 -3,09 -2,64 -2,88 -2,26 0,02 0,05 -0,50 -0,50 -3,94 -3,07 -3,29 -2,47 85 Footwear 87 Professional, scientific, controlling material 88 Photogr.apparatus, optical goods, clocks 89 Miscellaneous manufactured articles 0,27 0,62 -0,14 -0,02 -1,37 -0,49 -0,46 -0,04 9 Articles not classified elsewhere 0,00 0,02 0,00 -0,31 -6,79 -6,35 1,55 -0,91 Kaynak: SITC Rev. 3 verisi kullanılarak tarafımızdan hesaplanmıştır. 66 EK-C TABLO 1: TOPLAM DIŞ TİCARETİN YAPISI VE GELİŞİMİ TOPLAM TOPLAM İHRACAT İTHALAT (MİLYON $) (1) (MİLYON $) (1) DIŞ DIŞ CARİ İHRACATIN TİCARET TİCARET İŞLEMLER İHRACAT İTHALAT İTHALATI HACMİ AÇIĞI / DENGESİ / GSMH / GSMH KARŞILAMA (MİLYON GSMH % / (%) (%) ORANI (%) (1) $) (1) (3) GSMH % 1950 263 286 92.2 549 0.6 1.3 7.1 7.7 1960 321 468 68.6 788 1.0 1.5 3.5 4.5 1970 589 948 62.1 1,536 2.7 1.3 4.3 7.0 1980 2,910 7,909 36.8 10,820 6.6 4.9 4.2 11.3 1983 5,728 9,235 62.0 14,963 4.8 3.1 9.2 14.8 1984 7,134 10,757 66.3 17,891 4.8 2.4 11.7 17.7 1985 7,958 11,343 70.2 19,301 4.4 1.5 11.7 16.6 1986 7,457 11,105 67.1 18,562 3.9 1.9 9.8 14.5 1987 10,190 14,158 72.0 24,348 3.7 0.9 11.6 16.1 1988 11,662 14,335 81.4 25,997 2.0 -1.8 12.8 15.8 1989 11,625 15,792 73.6 27,417 3.9 -0.9 10.7 14.5 1990 12,959 22,302 58.1 35,261 6.2 -1.7 8.5 14.6 1991 13,594 21,047 64.6 34,641 4.8 0.2 8.9 13.8 1992 14,715 22,871 64.3 37,586 5.0 -0.6 9.2 14.2 1993 15,345 29,428 52.1 44,774 7.7 -3.5 8.4 16.2 1994 18,106 23,270 77.8 41,376 3.2 2.0 13.8 17.7 1995 21,637 35,709 60.6 57,345 7.6 -1.4 12.6 20.8 1996 (2) 23,225 43,627 53.2 75,694 5.6 -1.3 12.6 23.6 1997 (2) 26,261 48,559 54.1 80,669 7.7 -1.4 13.5 25.0 1998 (2) 26,974 45,921 58.7 76,584 6.8 1.0 13.1 22.3 1999 (2) 26,587 40,671 65.4 69,513 5.4 -0.7 14.2 21.7 2000 (2) 27,775 54,503 51.0 85,224 10.9 -4.9 13.8 27.1 2001 (2) 31,334 41,399 75.7 75,772 2.6 2.3 21.7 28.0 2002 (2) 36,059 51,554 69.9 91,678 4.0 -0.8 19.7 27.4 2003 (2) 47,253 69,340 68.1 120,546 5.9 -3.4 19.8 28.0 2004 (2) 63,121 97,540 64.7 164,540 7.9 -5.2 20.9 31.2 KAYNAK: DPT, DİE (1) 2001 YILINDAN İTİBAREN İTHALAT VE İHRACATA PARASAL OLMAYAN ALTIN DAHİLDİR. (2) BAVUL TİCARETİ DAHİL (3) ÖDEMELER DENGESİNDEKİ HALİYLE 67 TABLO 2: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN MAL GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI (MİLYON $) İHRACAT Yatırım Yıl Değer Ara Malı Pay (%) Değ. (%) Değer Tüketim Pay (%) Değ. (%) Değer Toplam Pay (%) Değ. (%) 1994 727 4.0 - 8,222 45.4 - 9,156 50.6 - 18,105 1995 837 3.9 15.1 8,946 41.3 8.8 11,854 54.8 29.5 21,636 1996 1,125 4.8 34.5 9,745 42.0 8.9 12,354 53.2 4.2 23,224 1997 1,339 5.1 19.0 11,032 42.0 13.2 13,890 52.9 12.4 26,261 1998 1,378 5.1 2.9 11,129 41.3 0.9 14,374 53.3 3.5 26,974 1999 1,796 6.8 30.3 10,840 40.8 -2.6 13,895 52.3 -3.3 26,587 2000 2,140 7.7 19.2 11,573 41.7 6.8 14,013 50.5 0.8 27,775 2001 2,618 8.4 22.3 13,299 42.4 14.9 15,221 48.6 8.6 31,342 2002 2,739 7.6 4.6 14,636 40.6 10.1 18,532 51.4 21.8 36,059 2003 4,217 8.9 54.0 18,398 38.9 25.7 24,344 51.5 31.4 47,252 2004 6,530 10.4 54.8 25,868 41.0 40.6 30,486 48.3 25.2 63,074 2004* 2,978 10.3 - 12,124 41.8 - 13,843 47.7 - 29,019 2005* 4,049 11.6 36.0 16,152 46.2 33.2 16152 46.2 16.7 34,972 İTHALAT Yatırım Yıl Değer Ara Malı Pay (%) Değ. (%) Değer Tüketim Pay (%) Değ. (%) Değer Toplam Pay (%) Değ. (%) 1994 5,319 22.9 - 16,536 71.1 - 1,416 6.1 - 23,270 1995 8,215 23.0 54.4 25,037 70.1 51.4 2,456 6.9 73.4 35,707 1996 10,624 24.4 29.3 28,737 65.9 14.8 4,266 9.8 73.7 43,627 1997 11,352 23.4 6.9 31,871 65.6 10.9 5,335 11.0 25.0 48,559 1998 11,027 24.0 -2.9 29,560 64.4 -7.3 5,320 11.6 -0.3 45,921 1999 8,729 21.5 -20.8 26,553 65.3 -10.2 5,063 12.4 -4.8 40,671 2000 11,341 20.8 29.9 35,710 65.5 34.5 7,220 13.2 42.6 54,503 2001 6,964 16.8 -38.6 28,931 69.9 -19.0 4,083 9.9 -43.4 41,399 2002 8,492 16.5 21.9 37,442 72.6 29.4 5,007 9.7 22.6 51,553 2003 11,470 16.5 35.1 49,489 71.4 32.2 7,903 11.4 57.8 69,339 2004 17,382 17.9 51.5 67,387 69.2 36.2 12098 12.4 53.1 97,361 2004* 8,159 18.0 - 30,979 68.4 - 5,933 13.1 - 45,311 2005* 9,263 16.8 13.5 39,359 71.6 27.1 6092 11.1 2.7 54,980 *Ocak-Haziran Kaynak: DTM 68 TABLO 3: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İHRACAT) (MİLYON $) Tarım Temel Tarım İşlenmiş Tarım Ürünleri Yıl Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 3,377 14.5 460 2.0 1997 3,886 14.8 15.1 501 1.9 8.9 1998 3,705 13.7 -4.7 393 1.5 -21.6 1999 3,218 12.1 -13.1 276 1.0 -29.8 2000 2,705 9.7 -15.9 299 1.1 8.3 2001 3,165 10.1 17.0 326 1.0 9.0 2002 2,738 7.6 -13.5 388 1.1 19.0 2003 3,498 7.4 27.8 508 1.1 30.9 2004 4,424 7.0 26.5 614 1.0 20.9 2004* 1,837 6.3 281 1.0 2005* 2,447 7.0 33.2 330 0.9 17.4 Demir-Çelik (72-73) Demir ve Çelik(72) Demir veya Çelikten Eşya(73) Yıl Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 1,750 7.5 506 2.2 1997 2,004 7.6 14.5 611 2.3 20.8 1998 1,589 5.9 -20.7 662 2.5 8.3 1999 1,542 5.8 -3.0 605 2.3 -8.6 2000 1,624 5.8 5.3 697 2.5 15.2 2001 2,069 6.6 27.4 975 3.1 39.9 2002 2,269 6.3 9.7 1,243 3.4 27.5 2003 2,969 6.3 30.9 1,391 2.9 11.9 2004 5,293 8.4 78.3 2,226 3.5 60.0 2004* 2,543 8.8 920 3.2 2005* 2,572 7.4 1.1 1,372 3.9 49.1 *Ocak-Haziran Kaynak: DTM Tekstil ve Konfeksiyon Tekstil Konfeksiyon Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 11.2 4,867 21.0 11.7 19.0 5,346 20.4 9.8 12.0 5.3 5,783 21.4 8.2 12.1 -0.8 5,368 20.2 -7.2 12.2 4.8 5,403 19.5 0.7 11.6 7.5 5,535 17.7 2.4 11.0 9.4 6,872 19.1 24.2 10.7 26.8 8,559 18.1 24.5 9.7 21.6 9,872 15.7 15.3 10.2 4,785 16.5 9.4 11.5 5,280 15.1 10.3 84, 85 ve 87. Fasılllar Makineler (84) Elektrikli ve elektronik ürünler(85) Motorlu taşıtlar ve parçaları (87) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 807 3.5 1,326 5.7 811 3.5 984 3.7 21.9 1,447 5.5 9.1 676 2.6 -16.6 1,167 4.3 18.6 1,844 6.8 27.4 798 3.0 18.0 1,273 4.8 9.1 1,645 6.2 -10.8 1,474 5.5 84.7 1,422 5.1 11.7 1,974 7.1 20.0 1,592 5.7 8.0 1,748 5.6 22.9 2,256 7.2 14.3 2,335 7.5 46.7 2,142 5.9 22.5 2,867 8.0 27.1 3,304 9.2 41.5 2,992 6.3 39.7 3,474 7.4 21.2 5,272 11.2 59.6 4,125 6.5 37.9 4,790 7.6 37.9 8,288 13.1 57.2 1,894 6.5 2,078 7.2 3,718 12.8 2,426 6.9 28.1 2,392 6.8 15.1 4,982 14.2 34.0 Su Ürünleri Değer Pay (%) Değ. (%) Değer 101 0.4 2,592 124 0.5 22.8 3,085 94 0.3 -24.2 3,249 97 0.4 3.2 3,222 90 0.3 -7.2 3,378 72 0.2 -20.0 3,633 123 0.3 70.8 3,976 156 0.3 26.8 5,043 208 0.3 33.3 6,132 77 0.3 2,946 89 0.3 15.6 3,285 69 Sanayi Ürünleri (diğer) Toplam Değer Değer Pay (%) Değ. (%) 6,627 28.5 23,224 7,597 28.9 14.6 26,261 7,690 28.5 1.2 26,974 7,867 29.6 2.3 26,587 8,591 30.9 9.2 27,775 9,228 29.4 7.4 31,342 10,137 28.1 9.9 36,059 13,390 28.3 32.1 47,252 17,102 27.1 27.7 63,074 7,940 27.4 29,019 9,797 28.0 23.4 34,972 Tablo 4: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İTHALAT) (Milyon $) Tarım Temel Tarım İşlenmiş Tarım Ürünleri Yıl Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 2,172 5.0 62 0.1 1997 2,022 4.2 -6.9 84 0.2 35.5 1998 1,715 3.7 -15.2 107 0.2 27.4 1999 1,504 3.7 -12.3 122 0.3 14.0 2000 1,570 2.9 4.4 126 0.2 3.3 2001 1,105 2.7 -29.6 117 0.3 -7.1 2002 1,412 2.7 27.8 151 0.3 29.1 2003 1,905 2.7 34.9 176 0.3 16.6 2004 2,053 2.1 7.8 253 0.3 43.8 2004* 1,083 2.4 116 0.3 2005* 1,182 2.1 9.1 143 0.3 23.3 Demir-Çelik (72-73) Demir ve Çelik(72) Demir veya Çelikten Eşya(73) Yıl Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 2,776 6.4 629 1.4 1997 2,961 6.1 6.7 761 1.6 21.0 1998 2,769 6.0 -6.5 649 1.4 -14.7 1999 2,055 5.1 -25.8 486 1.2 -25.1 2000 2,778 5.1 35.2 705 1.3 45.1 2001 1,797 4.3 -35.3 844 2.0 19.7 2002 2,904 5.6 61.6 709 1.4 -16.0 2003 4,747 6.8 63.5 827 1.2 16.6 2004 7,989 8.2 68.3 928 1.0 12.2 2004* 3,519 7.8 402 0.9 2005* 4,815 8.8 36.8 591 1.1 47.0 *Ocak-Haziran Kaynak: DTM Tekstil ve Konfeksiyon Tekstil Konfeksiyon Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 6.0 140 0.3 6.6 21.6 198 0.4 41.4 6.8 -2.1 199 0.4 0.5 6.0 -22.7 166 0.4 -16.6 5.6 25.4 217 0.4 30.7 6.2 -15.3 188 0.5 -13.4 7.0 39.7 226 0.4 20.2 6.3 21.3 351 0.5 55.3 5.5 21.5 548 0.6 56.1 5.6 223 0.5 5.1 11.4 283 0.5 26.9 84, 85 ve 87. Fasılllar Makineler (84) Elektrikli ve elektronik ürünler(85) Motorlu taşıtlar ve parçaları (87) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 8,496 19.5 2,932 6.7 2,692 6.2 9,201 18.9 8.3 3,805 7.8 29.8 4,105 8.5 52.5 8,971 19.5 -2.5 4,359 9.5 14.6 3,727 8.1 -9.2 6,426 15.8 -28.4 5,061 12.4 16.1 3,094 7.6 -17.0 7,863 14.4 22.4 6,066 11.1 19.9 5,466 10.0 76.7 6,325 15.3 -19.6 3,614 8.7 -40.4 1,827 4.4 -66.6 8,173 15.9 29.2 4,356 8.4 20.5 2,332 4.5 27.6 10,293 14.8 25.9 5,519 8.0 26.7 5,383 7.8 130.8 13,452 13.8 30.7 8,361 8.6 51.5 10,237 10.5 90.2 6,237 13.8 3,936 8.7 5,083 11.2 7,690 14.0 23.3 4,543 8.3 15.4 4,524 8.2 -11.0 Su Ürünleri Değer Pay (%) Değ. (%) Değer 61 0.1 2,639 84 0.2 37.7 3,208 75 0.2 -10.7 3,142 58 0.1 -22.7 2,429 51 0.1 -12.1 3,046 29 0.1 -43.1 2,581 29 0.1 0.0 3,605 47 0.1 62.1 4,373 92 0.1 95.7 5,315 35 0.1 2,536 39 0.1 11.4 2,824 70 Sanayi Ürünleri (diğer) Toplam Değer Değer Pay (%) Değ. (%) 21,028 48.2 43,627 22,130 45.6 5.2 48,559 20,208 44.0 -8.7 45,921 19,270 47.4 -4.6 40,671 26,615 48.8 38.1 54,503 22,972 55.5 -13.7 41,399 27,656 53.6 20.4 51,553 35,718 51.5 29.2 69,339 48,133 49.4 34.8 97,361 22,141 48.9 45,311 28,346 51.6 28.0 54,980 TABLO 5: İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI Yıllık 2000 2001 2002 Yüzde Pay 2003 2004 2000 2001 2002 2003 2004 A. OECD Ülkeleri 19,005.8 20,615.2 23,553.1 30,422.4 40,332.2 68.4 65.8 65.3 64.4 63.9 1. AB Üyeleri 14,510.4 16,118.2 18,458.5 25,898.7 34,309.9 52.2 51.4 51.2 54.8 54.4 2. EFTA Ülkeleri 324.3 316.1 409.0 538.0 655.5 1.2 3. Diğer OECD Ülkeleri 4,171.2 4,180.9 4,685.5 3,985.6 5,874.5 15.0 13.3 13.0 8.4 9.3 895.4 933.8 1,438.5 1,928.3 2,529.1 3.2 4.0 9,785.2 11,067.5 14,902.2 20,259.6 28.3 31.2 30.7 31.5 32.1 2,657.9 3,447.4 5,922.2 8.2 B. Türkiye Serbest Bölgeleri C. OECD Üyesi Olmayan Ülkeler 7,873.7 1. Avrupa Ülkeleri 2,277.5 4,720.0 1.0 3.0 8.5 1.1 4.0 9.6 1.1 4.1 1.0 10.0 9.4 2. Afrika Ülkeleri 1,372.2 1,520.9 1,696.7 2,131.2 2,951.5 4.9 4.9 4.7 4.5 4.7 3. Amerika Ülkeleri 246.6 335.3 241.2 256.0 373.0 0.9 1.1 0.7 0.5 0.6 4. Ortadoğu Ülkeleri 2,552.7 3,581.5 3,575.7 5,131.5 7,237.6 9.2 11.4 9.9 10.9 11.5 5. Diğer Asya Ülkeleri 1,380.7 1,514.0 1,939.8 2,604.0 2,864.0 5.0 4.8 5.4 5.5 4.5 6. Diğer Ülkeler 43.5 175.5 166.7 59.5 911.3 0.2 0.6 0.5 0.1 1.4 -Karadeniz Ekonomik İşbirliği 2,368.2 2,851.1 3,476.9 5,044.4 6,736.3 8.5 9.1 9.6 10.7 10.7 -Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 873.6 971.6 1,041.9 1,569.2 2,186.5 3.1 3.1 2.9 3.3 3.5 -Bağımsız Devletler Topluluğu 1,648.7 1,978.1 2,278.9 2,962.6 3,932.7 5.9 6.3 6.3 6.3 6.2 -Türk Cumhuriyetleri 572.5 557.4 619.3 899.1 1,186.1 2.1 1.8 1.7 1.9 1.9 -İslam Konferansı Teşkilatı 3,915.1 4,886.3 5,195.9 7,341.8 10,141.2 14.1 15.6 14.4 15.5 16.1 -Almanya 5,179.8 5,366.9 5,868.8 7,484.9 8,745.3 18.6 17.1 16.3 15.8 13.9 -İngiltere 2,036.8 2,174.9 3,024.9 3,670.1 5,543.9 7.3 6.9 8.4 7.8 -İtalya 1,789.3 2,342.2 2,375.7 3,193.2 4,640.3 6.4 7.5 6.6 6.8 7.4 -ABD 3,135.2 3,125.8 3,356.1 3,751.6 4,848.6 11.3 10.0 9.3 7.9 7.7 Seçilmiş Ülke Grupları (1) Seçilmiş Ülkeler 8.8 -Fransa 1,657.0 1,895.3 2,134.6 2,826.1 3,668.4 6.0 6.0 5.9 6.0 5.8 -İspanya 713.5 950.4 1,125.1 1,789.5 2,618.4 2.6 3.0 3.1 3.8 4.1 -Irak 0.0 0.0 0.0 0.0 1,820.8 0.0 0.0 0.0 0.0 2.9 -Hollanda 874.2 892.4 1,055.6 1,525.9 2,138.0 3.1 2.8 2.9 3.2 3.4 -Rusya 643.9 924.1 1,172.0 1,367.6 1,859.2 2.3 2.9 3.3 2.9 2.9 -Romanya 325.8 392.0 566.5 873.3 1,235.5 1.2 1.3 1.6 1.8 2.0 -İsrail 650.1 805.2 861.4 1,083.0 1,313.9 2.3 2.6 2.4 2.3 2.1 -Yunanistan 437.7 476.1 590.4 920.4 1,170.8 1.6 1.5 1.6 1.9 1.9 -Belçika-Lüksemburg 647.1 688.3 693.3 885.6 1,183.2 2.3 2.2 1.9 1.9 1.9 -Suudi Arabistan 386.6 500.6 554.6 741.5 768.5 1.4 1.6 1.5 1.6 1.2 -Mısır 375.7 421.5 326.4 345.8 473.1 1.4 1.3 0.9 0.7 0.7 383.5 422.0 514.3 573.0 806.1 1.4 1.3 1.4 1.2 1.3 63,120.9 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 -Cezayir Toplam 27,774.9 31,334.2 36,059.1 47,252.8 Kaynak: DİE, DPT (1) Son üç yılın değerlerine göre en çok ihracat yapılan ülkeler seçilmiştir. 71 TABLO 6: İTHALATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI Yıllık (Milyon $) Yüzde Pay 2000 2001 2002 2003 2004 A. OECD Ülkeleri 35,681.8 26,007.0 32,984.5 43,898.6 59,492.4 65.5 62.8 1. AB Üyeleri 26,610.3 18,280.4 23,321.0 33,494.7 45,373.1 48.8 44.2 45.2 48.3 46.5 2. EFTA Ülkeleri 1,155.3 1,480.9 2,512.0 3,395.7 3,888.7 2.1 3.6 4.9 4.9 4.0 3. Diğer OECD Ülkeleri 2000 2001 2002 64.0 2003 63.3 2004 61.0 7,916.2 6,245.6 7,151.4 7,326.2 10,792.1 14.5 15.1 13.9 10.6 11.1 B. Türkiye Serbest Bölgeleri 495.9 303.2 574.5 588.9 809.0 0.9 0.7 1.1 0.8 0.8 C. OECD Üyesi Olmayan Ülkeler 18,325.2 15,088.9 17,994.8 24,852.2 37,238.4 33.6 36.4 34.9 35.8 38.2 1. Avrupa Ülkeleri 6,319.1 5,269.0 6,342.8 8,910.0 14,411.3 11.6 12.7 12.3 12.8 14.8 2. Afrika Ülkeleri 2,714.2 2,818.7 2,696.2 3,338.0 4,779.3 5.0 6.8 5.2 4.8 4.9 1.4 3. Amerika Ülkeleri 579.8 420.0 592.3 1,082.0 1,359.0 1.1 1.0 1.1 1.6 4. Ortadoğu Ülkeleri 4,154.8 3,302.8 3,681.5 4,059.0 5,121.8 7.6 8.0 7.1 5.9 5.3 5. Diğer Asya Ülkeleri 4,382.2 3,022.8 4,366.5 6,801.0 10,636.2 8.0 7.3 8.5 9.8 10.9 6. Diğer Ülkeler 175.1 255.7 315.5 651.0 930.9 0.3 0.6 0.6 0.9 1.0 Seçilmiş Ülke Grupları -Karadeniz Ekonomik İşbirliği 6,699.1 5,545.7 6,576.6 9,297.7 15,263.1 12.3 13.4 12.8 13.4 15.6 -Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 1,543.0 1,237.7 1,548.2 2,735.7 3,208.1 2.8 3.0 3.0 3.9 3.3 -Bağımsız Devletler Topluluğu 5,693.0 4,630.2 5,554.5 7,777.1 12,848.2 10.4 11.2 10.8 11.2 13.2 -Türk Cumhuriyetleri 628.0 282.5 467.8 623.3 940.9 1.2 0.7 0.9 0.9 1.0 -İslam Konferansı Teşkilatı 7,353.4 6,031.5 6,770.1 8,481.5 10,565.9 13.5 14.6 13.1 12.2 10.8 7,198.2 5,335.4 7,041.5 9,453.0 12,515.7 13.2 12.9 13.7 13.6 12.8 9.3 Seçilmiş Ülkeler(1) -Almanya -Rusya 3,886.6 3,435.7 3,891.7 5,451.3 9,033.1 7.1 8.3 7.5 7.9 -İtalya 4,332.8 3,484.1 4,097.0 5,471.5 6,865.8 7.9 8.4 7.9 7.9 7.0 -Çin 1,344.7 925.6 1,368.3 2,610.3 4,476.1 2.5 2.2 2.7 3.8 4.6 -Fransa 3,531.8 2,283.9 3,052.7 4,164.1 6,201.3 6.5 5.5 5.9 6.0 6.4 -ABD 3,911.0 3,261.3 3,099.1 3,495.8 4,745.2 7.2 7.9 6.0 5.0 4.9 -İsviçre 891.0 1,227.4 2,142.7 2,968.2 3,404.5 1.6 3.0 4.2 4.3 3.5 -İngiltere 2,747.7 1,913.8 2,438.3 3,500.0 4,317.1 5.0 4.6 4.7 5.0 4.4 -İspanya 1,678.2 1,066.1 1,419.2 2,003.7 3,253.7 3.1 2.6 2.8 2.9 3.3 -Güney Kore 1,180.9 759.5 900.4 1,312.4 2,572.5 2.2 1.8 1.7 1.9 2.6 -İran 815.7 839.8 921.0 1,860.7 1,962.1 1.5 2.0 1.8 2.7 2.0 -Japonya 1,620.6 1,307.4 1,465.5 1,927.1 2,684.3 3.0 3.2 2.8 2.8 2.8 -Ukrayna 981.6 757.6 991.1 1,331.5 2,509.4 1.8 1.8 1.9 1.9 2.6 -Belçika-Lüksemburg 1,660.6 984.5 1,150.0 1,523.6 1,991.7 3.0 2.4 2.2 2.2 2.0 -Hollanda 1,584.5 1,041.6 1,311.3 1,656.7 1,908.1 2.9 2.5 2.5 2.4 2.0 -Suudi Arabistan 961.7 729.6 793.8 969.1 1,231.5 1.8 1.8 1.5 1.4 1.3 -İsveç 1,439.8 543.9 535.1 822.2 1,118.4 2.6 1.3 1.0 1.2 1.1 54,502.8 41,399.1 51,553.8 69,339.7 97,539.8 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 Toplam Kaynak: DİE, DPT (1) Son üç yılın değerlerine göre en çok ithalat yapılan ülkeler seçilmiştir. 72 TABLO 7: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ VE AB'NİN PAYI Genel Yıl Avrupa Birliği Değ (%) İhr/İth İhracat Değ (%) İhracat Değ (%) İthalat 1993 15,348 --- 29,429 --- 52.2 7,599 --- 13,875 --- 54.8 49.5 47.1 48.0 1994 18,105 18.0 23,270 -20.9 77.8 8,635 13.6 10,915 -21.3 79.1 47.7 46.9 47.3 1995 21,636 19.5 35,707 53.4 60.6 11,078 28.3 16,861 54.5 65.7 51.2 47.2 48.7 1996 23,224 7.3 43,627 22.2 53.2 11,549 4.3 23,138 37.2 49.9 49.7 53.0 51.9 1997 26,261 13.1 48,559 11.3 54.1 12,248 6.1 24,870 7.5 49.2 46.6 51.2 49.6 1998 26,974 2.7 45,921 -5.4 58.7 13,498 10.2 24,075 -3.2 56.1 50.0 52.4 51.5 1999 26,587 -1.4 40,671 -11.4 65.4 14,348 6.3 21,401 -11.1 67.0 54.0 52.6 53.2 2000 27,775 4.5 54,503 34.0 51.0 14,510 1.1 26,610 24.3 54.5 52.2 48.8 50.0 2001 31,342 12.8 41,399 -24.0 75.7 16,118 11.1 18,280 -31.3 88.2 51.4 44.2 47.3 2002 36,059 15.1 51,553 24.5 69.9 18,459 14.5 23,321 27.6 79.2 51.2 45.2 47.7 2003 47,252 31.0 69,339 34.5 68.1 24,484 32.6 31,695 35.9 77.2 51.8 45.7 48.2 2004* 63,074 33.5 97,361 64.8 34,417 40.6 45,434 43.3 75.8 54.6 46.7 49.8 2004** 29,019 - 45,311 - 64.0 15,828 - 21,915 - 72.2 54.5 48.4 50.8 2005** 34,972 20.5 54,980 21.3 63.6 18,414 16.3 23,356 6.6 78.8 52.7 42.5 46.4 40.4 *1 Mayıs 2004'ten itibaren 25 üyeli AB **Ocak-Haziran Kaynak: DTM, DİE 73 İthalat AB'nin Payı (%) Değ (%) İhr/İth İhracat İthalat Hacim TABLO 8: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİ VE AB(25)'İN PAYI (MİLYON $) Genel Yıl Avrupa Birliği (AB 25) Değ (%) İhr/İth İhracat Değ (%) İhracat Değ (%) İthalat 1996 23,224 --- 43,627 --- 53.2 12,091 --- 23,517 --- 51.4 52.1 53.9 53.3 1997 26,261 13.1 48,559 11.3 54.1 12,900 6.7 25,316 7.6 51.0 49.1 52.1 51.1 1998 26,974 2.7 45,921 -5.4 58.7 14,126 9.5 24,570 -2.9 57.5 52.4 53.5 53.1 1999 26,587 -1.4 40,671 -11.4 65.4 14,919 5.6 21,833 -11.1 68.3 56.1 53.7 54.6 2000 27,775 4.5 54,503 34.0 51.0 15,085 1.1 27,387 25.4 55.1 54.3 50.2 51.6 2001 31,342 12.8 41,399 -24.0 75.7 16,853 11.7 18,948 -30.8 88.9 53.8 45.8 49.2 2002 36,059 15.1 51,553 24.5 69.9 19,468 15.5 24,518 29.4 79.4 54.0 47.6 50.2 2003 47,252 31.0 69,339 34.5 68.1 25,898 33.0 33,494 36.6 77.3 54.8 48.3 50.9 *2003 42,657 --- 61,105 --- 69.8 23,457 --- 29,181 --- 80.4 55.0 47.8 50.7 *2004 56,226 31.8 86,824 42.1 64.8 30,648 30.7 40,830 39.9 75.1 54.5 47.0 50.0 * Ocak-Kasım Kaynak: DTM, DİE 74 İthalat AB'nin Payı (%) Değ (%) İhr/İth İhracat İthalat Hacim TABLO 9: TÜRKİYE’NİN İHRACATINDA İLK 40 ÜLKE İHRACAT - İlk 40 Ülke (1) (Milyon $) EYLÜL OCAK - EYLÜL 2004 DAĞ.% 2005 DAĞ.% DEĞ.% 2004 1- Almanya 775 13.7 860 13.1 11.0 6,373 14.2 6,846 12.9 7.4 2- İngiltere 472 8.4 511 7.8 8.3 3,892 8.7 4,211 8.0 8.2 3- İtalya 450 8.0 592 9.0 31.4 3,203 7.1 3,893 7.4 21.5 4- A.B.D. 489 8.7 464 7.0 -5.2 3,675 8.2 3,668 6.9 -0.2 5- Fransa 313 5.5 322 4.9 3.1 2,667 5.9 2,807 5.3 5.3 6- İspanya 215 3.8 259 3.9 20.0 1,841 4.1 2,144 4.0 16.5 7- Irak 183 3.2 244 3.7 33.5 1,315 2.9 2,011 3.8 52.9 163 2.9 194 2.9 18.9 1,503 3.3 1,820 3.4 ÜLKELER 8- Hollanda 9- Rusya Federasyonu DAĞ.% 2005 DAĞ.% DEĞ.% 21.1 182 3.2 244 3.7 34.3 1,304 2.9 1,693 3.2 29.8 10- Romanya 118 2.1 171 2.6 44.2 849 1.9 1,274 2.4 50.1 11- B.A.E. 95 1.7 112 1.7 17.5 815 1.8 1,191 2.3 46.1 12- İsrail 105 1.9 139 2.1 32.8 943 2.1 1,113 2.1 18.1 13- Belçika 114 2.0 101 1.5 -11.8 841 1.9 951 1.8 13.0 14- Bulgaristan 96 1.7 110 1.7 14.2 622 1.4 843 1.6 35.4 15- Yunanistan 94 1.7 109 1.6 15.7 804 1.8 816 1.5 1.5 16- Suudi Arabistan 69 1.2 86 1.3 25.1 541 1.2 683 1.3 26.3 17- İran 69 1.2 69 1.1 1.0 519 1.2 670 1.3 29.2 18- Cezayir 86 1.5 80 1.2 -6.5 554 1.2 617 1.2 11.3 19- Polonya 66 1.2 79 1.2 19.5 511 1.1 593 1.1 16.0 20- Ukrayna 55 1.0 83 1.3 52.1 380 0.8 562 1.1 47.8 21- Danimarka 50 0.9 63 1.0 26.1 456 1.0 532 1.0 16.8 22- Mısır 45 0.8 66 1.0 46.7 357 0.8 528 1.0 48.1 23- K.K.T.C. 49 0.9 47 0.7 -5.5 322 0.7 516 1.0 60.4 24- Avusturya 53 0.9 63 1.0 19.0 390 0.9 479 0.9 22.7 25- İsveç 56 1.0 62 0.9 10.4 383 0.9 477 0.9 24.8 26- Çin Halk Cumhuriyeti 22 0.4 76 1.1 238.9 302 0.7 414 0.8 37.0 75 TABLO 9: TÜRKİYE’NİN İHRACATINDA İLK 40 ÜLKE (Devam) İHRACAT - İlk 40 Ülke (1) (Milyon $) EYLÜL ÜLKELER 2004 27- Suriye OCAK - EYLÜL DAĞ.% 2005 DAĞ.% DEĞ.% 35 0.6 43 0.6 21.8 283 0.6 392 0.7 38.9 28- Azerbaycan-Nahçıvan 37 0.7 48 0.7 28.4 283 0.6 386 0.7 36.2 29- İsviçre 41 0.7 52 0.8 27.4 330 0.7 373 0.7 13.2 30- Kazakistan 38 0.7 43 0.6 12.5 258 0.6 324 0.6 25.6 31- Libya 34 0.6 34 0.5 1.8 254 0.6 293 0.6 15.2 32- Portekiz 41 0.7 25 0.4 -38.9 275 0.6 279 0.5 1.4 33- İrlanda 32 0.6 25 0.4 -24.3 281 0.6 275 0.5 -2.0 34- Fas 29 0.5 19 0.3 -35.7 232 0.5 275 0.5 18.4 35- Kanada 34 0.6 27 0.4 -21.6 246 0.5 270 0.5 9.8 36- Macaristan 28 0.5 36 0.5 27.2 252 0.6 261 0.5 3.6 37- Slovenya 13 0.2 31 0.5 136.4 97 0.2 226 0.4 132.3 38- Tunus 27 0.5 29 0.4 8.4 181 0.4 225 0.4 24.5 39- Güney Afrika Cumhuriyeti 18 0.3 27 0.4 53.7 139 0.3 224 0.4 61.0 40- Finlandiya 0.5 26 0.4 -1.9 178 0.4 219 0.4 22.5 26 2004 DAĞ.% 2005 DAĞ.% DEĞ.% LİSTE TOPLAMI 4,916 87.1 5,666 86.0 15.3 38,652 85.9 45,373 85.7 17.4 GENEL TOPLAM 5,645 100.0 6,590 100.0 16.7 44,988 100.0 52,937 100.0 17.7 Kaynak: DTM 76 TABLO 10: TÜRKİYE’NİN İTHALATINDA İLK 40 ÜLKE İTHALAT - İlk 40 Ülke (1) (Milyon $) EYLÜL ÜLKELER 2004 DAĞ. % 2005 OCAK - EYLÜL DAĞ. % DEĞ. % 2004 DAĞ. % 2005 DAĞ. % DEĞ. % 1- Almanya 1,022 12.0 1,189 11.6 16.3 9,078 12.9 9,917 11.7 9.2 2- Rusya Federasyonu 833 9.8 1,022 10.0 22.6 6,278 8.9 9,079 10.7 44.6 3- İtalya 447 5.3 591 5.8 32.3 4,973 7.1 5,526 6.5 11.1 4- Çin Halk Cumhuriyeti 438 5.2 677 6.6 54.5 3,139 4.5 4,791 5.6 52.6 5- Fransa 489 5.8 516 5.0 5.6 4,685 6.7 4,342 5.1 -7.3 6- A.B.D. 413 4.9 491 4.8 19.0 3,631 5.2 4,099 4.8 12.9 7- İngiltere 390 4.6 392 3.8 0.6 3,144 4.5 3,457 4.1 9.9 8- İsviçre 305 3.6 317 3.1 3.8 2,537 3.6 3,380 4.0 33.2 9- Güney Kore Cumhuriyeti 225 2.7 288 2.8 27.9 1,844 2.6 2,579 3.0 39.8 10- İspanya 266 3.1 319 3.1 19.9 2,371 3.4 2,562 3.0 8.1 11- İran 231 2.7 405 4.0 75.1 1,460 2.1 2,410 2.8 65.0 12- Japonya 252 3.0 308 3.0 22.4 1,948 2.8 2,270 2.7 16.6 13- Ukrayna 231 2.7 165 1.6 -28.6 1,733 2.5 2,029 2.4 17.1 14- Romanya 157 1.8 180 1.8 15.1 1,206 1.7 1,673 2.0 38.7 15- Belçika 169 2.0 189 1.8 11.7 1,440 2.0 1,665 2.0 15.6 16- Hollanda 179 2.1 210 2.1 17.3 1,421 2.0 1,604 1.9 12.9 17- Suudi Arabistan 69 0.8 178 1.7 158.6 809 1.1 1,459 1.7 80.3 18- Libya 136 1.6 188 1.8 37.8 1,011 1.4 1,358 1.6 34.3 19- Cezayir 111 1.3 115 1.1 4.3 824 1.2 1,181 1.4 43.4 20- İsveç 115 1.4 108 1.1 -6.1 766 1.1 1,076 1.3 40.4 21- Tayvan 131 1.5 140 1.4 7.2 834 1.2 1,028 1.2 23.3 22- Hindistan 90 1.1 119 1.2 32.2 779 1.1 959 1.1 23.1 23- Güney Afrika Cumhuriyeti 92 1.1 70 0.7 -23.5 710 1.0 929 1.1 30.8 24- Bulgaristan 88 1.0 106 1.0 20.9 654 0.9 886 1.0 35.4 25- Polonya 98 1.1 111 1.1 13.9 694 1.0 876 1.0 26.1 77 TABLO 10: TÜRKİYE’NİN İTHALATINDA İLK 40 ÜLKE (Devam) İTHALAT - İlk 40 Ülke (1) (Milyon $) EYLÜL OCAK - EYLÜL DAĞ. 2005 % DAĞ.% 2004 DAĞ. % 2005 26- Avusturya 81 1.0 90 0.9 10.6 820 1.2 681 0.8 -16.9 27- Macaristan 62 0.7 103 1.0 66.6 495 0.7 655 0.8 32.2 28- Finlandiya 62 0.7 84 0.8 36.3 489 0.7 639 0.8 30.7 29- İsrail 81 1.0 68 0.7 -16.8 528 0.7 618 0.7 17.0 30- Brezilya 74 0.9 103 1.0 37.8 447 0.6 606 0.7 35.7 31- Malezya 64 0.7 72 0.7 13.0 461 0.7 572 0.7 23.9 32- Endonezya 58 0.7 63 0.6 8.2 452 0.6 536 0.6 18.5 33- Çek Cumhuriyeti 55 0.6 62 0.6 13.5 467 0.7 519 0.6 11.1 34- İrlanda 54 0.6 64 0.6 17.0 519 0.7 517 0.6 -0.5 35- Yunanistan 55 0.6 56 0.6 2.4 397 0.6 479 0.6 20.7 36- Tayland 52 0.6 61 0.6 17.5 361 0.5 466 0.5 29.1 37- Irak 11 0.1 86 0.8 701.7 313 0.4 401 0.5 28.2 38- Kazakistan 50 0.6 65 0.6 28.6 266 0.4 385 0.5 44.5 39- Danimarka 28 0.3 52 0.5 85.2 251 0.4 340 0.4 35.0 40- Kanada 28 0.3 42 0.4 51.4 270 0.4 314 0.4 16.3 7,789 91.8 9,464 92.5 21.5 64,51 91.6 78,861 92.7 22.2 GENEL TOPLAM 8,487 100.0 10,234 100.0 (1) Sıralama 2005 yılı Ocak-Eylül dönemi verileri esas alınarak yapılmıştır. 20.6 70,41 100.0 85,078 100.0 20.8 ÜLKELER LİSTE TOPLAMI DAĞ.% DEĞ. % 2004 DEĞ. % Kaynak: DTM TABLO 11: AVRUPA BİRLİĞİ'NİN TOPLAM TİCARET HACMİ İÇERİSİNDE TÜRKİYE'NİN YERİ 1993 Ülke AB-Dışı Türkiye Değer Pay 974,263 18,327 1.88 1998 Ülke 1994 Değer Değer 1995 Pay 1,078,580 16,473 1.53 Değer Pay AB-Dışı 1,440,584 1,524,302 Türkiye 35,698 2.48 35,566 Kaynak: EUROSTAT - MİLYON ECU Değer 1,113,752 22,683 2.04 1999 Değer 1996 2000 Pay Değer 1,960,670 2.47 47,235 78 1997 Pay 1,203,372 28,404 2.36 2001 Pay Değer 1,990,963 2.33 44,394 Değer Pay 1,386,285 34,119 2.46 2002 Pay Değer 1,980,249 2.41 46,260 Pay 2.34 TABLO 12: AVRUPA BİRLİĞİ'NİN DIŞ TİCARETİNDE BELLİ BAŞLI ÜLKELER VE TÜRKİYE'NİN YERİ 2002 İTHALAT Ülke AB-Dışı ABD İHRACAT Ülke (Milyon €) Sıra Pay 986,893 AB-Dışı ABD HACİM Ülke (Milyon €) Sıra Pay 993,862 AB-Dışı Sıra Pay 1,980,756 174,796 1 17.71 239,801 1 24.13 414,597 1 20.93 Çin 81,666 2 8.28 İsviçre 70,675 2 7.11 İsviçre 129,448 2 6.54 Japonya 68,395 3 6.93 Japonya 42,268 3 4.25 Çin 115,800 3 5.85 İsviçre 58,772 4 5.96 Polonya 37,340 4 3.76 Japonya 110,663 4 5.59 Rusya 47,624 5 4.83 Çin 34,134 5 3.43 Rusya 78,048 5 3.94 Norveç 44,773 6 4.54 Rusya 30,424 6 3.06 Norveç 71,260 6 3.60 Polonya 28,149 7 2.85 Çek Cum. 29,230 7 2.94 Polonya 65,489 7 3.31 Çek Cum. 27,524 8 2.79 Norveç 26,486 8 2.66 Çek Cum. 56,755 8 2.87 25,018 9 2.52 Macaristan 50,312 9 2.54 2.24 G.Kore 2.00 Macaristan 25,294 9 2.56 Macaristan G.Kore 2.25 Kanada ABD (Milyon €) 22,242 10 22,286 11 39,571 11 Tayvan 21,114 12 2.14 Hong Kong 19,906 12 2.00 Kanada 38,254 12 1.93 Brezilya 17,333 13 1.76 G.Kore 17,328 13 1.74 Brezilya 32,782 13 1.66 Kanada 15,968 14 1.62 Avustralya 16,574 14 1.67 Tayvan 32,743 14 1.65 G.Afrika 15608 15 1.58 Brezilya 15448 15 1.55 Hong Kong 29,635 15 1.50 Türkiye 22,015 11 2.23 Türkiye 24,256 10 2.44 Türkiye 10 2.34 Sıra Pay 46,271 2003 İTHALAT Ülke İHRACAT Ülke (Milyon €) AB-Dışı 727,587 ABD Sıra Pay HACİM Ülke (Milyon €) AB-Dışı 977,896 Sıra Pay (Milyon €) AB-Dışı 1,967,442 151,217 1 20.78 ABD 220,718 1 22.57 ABD 371,936 1 18.90 Çin 95,549 2 13.13 İsviçre 68,513 2 7.01 Çin 135,741 2 6.90 Japonya 66,817 3 9.18 Çin 40,192 3 4.11 İsviçre 124,623 3 6.33 İsviçre 56,109 4 7.71 Japonya 40,089 4 4.10 Japonya 106,906 4 5.43 Rusya 51,893 5 7.13 Polonya 38,398 5 3.93 Rusya 85,034 5 4.32 Norveç 48,818 6 6.71 Rusya 33,141 6 3.39 Norveç 74,690 6 3.80 Polonya 31,387 7 4.31 Çek Cum. 30,339 7 3.10 Polonya 69,785 7 3.55 29,779 8 4.09 Macaristan 26,199 9 2.68 Çek Cum. 60,118 8 3.06 Macaristan 26,055 9 3.58 Norveç 25,872 10 2.65 Macaristan 52,254 9 2.66 G.Kore 23,283 11 3.20 Kanada 20,997 11 2.15 G.Kore 39,518 11 2.01 Tayvan Çek Cum. 20,309 12 2.79 Hong Kong 17,979 12 1.84 Kanada 36,268 12 1.84 Brezilya 17,904 13 2.46 Avustralya 17,276 13 1.77 Tayvan 31,137 13 1.58 Kanada 15,271 14 2.10 G.Kore 16,235 14 1.66 Brezilya 30,050 14 1.53 G.Afrika 14,757 15 2.03 BAE 15,695 15 1.60 G.Afrika 28,174 15 1.43 Türkiye 23,981 10 3.30 Türkiye 28,184 8 2.88 Türkiye 52,165 10 2.65 Kaynak: EUROSTAT 79 TABLO 13: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN MAL GRUPLARINA GÖRE DAĞILIMI (Milyon $) İHRACAT Yatırım Yıl Ara malı Tüketim Toplam Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1994 252 2.9 - 2,805 32.5 - 5,577 64.6 - 8,635 1995 318 2.9 26.2 3,528 31.8 25.8 7,232 65.3 29.7 11,078 1996 396 3.4 24.5 3,727 32.3 5.6 7,425 64.3 2.7 11,549 1997 423 3.5 6.8 4,105 33.5 10.1 7,721 63.0 4.0 12,248 1998 489 3.6 15.6 4,612 34.2 12.4 8,397 62.2 8.8 13,498 1999 631 4.4 29.0 4,981 34.7 8.0 8,737 60.9 4.0 14,348 2000 666 4.6 5.5 5,203 35.9 4.5 8,631 59.5 -1.2 14,510 2001 960 6.0 44.1 5,751 35.7 10.5 9,359 58.1 8.4 16,118 2002 1,274 6.9 32.7 5,834 31.6 1.4 11,330 61.4 21.1 18,459 2003 2,077 8.5 63.0 7,431 30.4 27.4 14,929 61.0 31.8 24,484 2004* 3,776 11 81.8 10,772 31.3 45.0 19,759 57.4 32.4 34,417 2004** 1,720 11 - 5,021 31.7 - 9,042 57.1 - 15,828 2005** 2,397 13 39.4 5,787 31.4 15.3 10,193 55.4 12.7 18,414 İTHALAT Yatırım Yıl Değer Ara malı Tüketim Toplam Pay(%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1994 3,209 29.4 - 6,912 63.3 - 795 7.3 - 10,915 1995 4,831 28.7 50.5 10,539 62.5 52.5 1,491 8.8 87.5 16,861 1996 7,388 31.9 52.9 12,880 55.7 22.2 2,870 12.4 92.5 23,138 1997 7,327 29.5 -0.8 14,009 56.3 8.8 3,535 14.2 23.2 24,870 1998 7,182 29.8 -2.0 13,270 55.1 -5.3 3,622 15.0 2.5 24,075 1999 6,069 28.4 -15.5 11,823 55.2 -10.9 3,525 16.5 -2.7 21,401 2000 7,254 27.3 19.5 14,116 53.0 19.4 5,114 19.2 45.1 26,610 2001 4,317 23.6 -40.5 11,168 61.1 -20.9 2,595 14.2 -49.3 18,280 2002 5,361 23.0 24.2 14,417 61.8 29.1 3,196 13.7 23.2 23,321 2003 6,999 22.1 30.6 19,233 60.7 33.4 5,147 16.2 61.0 31,695 2004* 10,672 23.5 52.5 26,819 59.0 39.4 7,613 16.8 47.9 45,434 2004** 5,044 23.0 - 12,868 58.7 - 3,820 17.4 - 21,915 2005** 5,490 23.5 8.8 14,308 *1 Mayıs 2004'ten itibaren 25 üyeli AB **Ocak-Haziran Kaynak: DTM 61.3 11.2 3,457 14.8 -9.5 23,356 80 TABLO 14: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI (İHRACAT) Tarım Temel Tarım İşlenmiş Tarım Ürünleri Yıl Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 1,510 13.1 26 0.2 1997 1,660 13.6 9.9 31 0.3 19.2 1998 1,612 11.9 -2.9 32 0.2 3.2 1999 1,551 10.8 -3.8 34 0.2 6.3 2000 1,251 8.6 -19.3 36 0.2 5.9 2001 1,397 8.7 11.7 38 0.2 5.6 2002 1,345 7.3 -3.7 53 0.3 39.5 2003 1,643 6.7 22.2 67 0.3 26.4 2004* 2,302 6.7 40.1 105 0.3 56.7 2004** 866 5.5 46 0.3 2005** 1,185 6.4 36.8 51 0.3 10.9 Demir-Çelik (72-73) Demir ve Çelik(72) Demir veya Çelikten Eşya(73) Yıl Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 1996 182 1.6 238 2.1 1997 339 2.8 86.3 282 2.3 18.5 1998 391 2.9 15.3 311 2.3 10.3 1999 515 3.6 31.7 302 2.1 -2.9 2000 547 3.8 6.2 360 2.5 19.2 2001 625 3.9 14.3 371 2.3 3.1 2002 493 2.7 -21.1 443 2.4 19.4 2003 792 3.2 60.6 641 2.6 44.7 2004* 1,525 4.4 92.6 1,067 3.1 66.5 2004** 638 4.0 449 2.8 2005** 641 3.5 0.5 592 3.2 31.8 *1 Mayıs 2004'ten itibaren 25 üyeli AB **Ocak-Haziran Kaynak: DTM Tekstil ve Konfeksiyon Tekstil Konfeksiyon Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 11.4 3,598 31.2 12.6 17.2 3,603 29.4 0.1 13.0 13.8 3,934 29.1 9.2 12.2 -0.6 3,873 27.0 -1.6 12.2 1.1 3,999 27.6 3.3 11.6 6.0 4,175 25.9 4.4 10.0 -1.2 5,098 27.6 22.1 9.5 25.2 6,435 26.3 26.2 8.6 28.6 7,525 21.9 16.9 9.1 3,700 23.4 8.5 8.1 4,107 22.3 11.0 84, 85 ve 87. Fasılllar Makineler (84) Elektrikli ve elektronik ürünler(85) Motorlu taşıtlar ve parçaları (87) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) Değer Pay (%) Değ. (%) 414 3.6 713 6.2 376 3.3 456 3.7 10.1 852 7.0 19.5 240 2.0 -36.2 577 4.3 26.5 1,238 9.2 45.3 267 2.0 11.3 707 4.9 22.5 1,095 7.6 -11.6 902 6.3 237.8 718 4.9 1.6 1,231 8.5 12.4 915 6.3 1.4 919 5.7 28.0 1,277 7.9 3.7 1,557 9.7 70.2 1,135 6.1 23.5 1,803 9.8 41.2 1,985 10.8 27.5 1,558 6.4 37.3 2,268 9.3 25.8 3,271 13.4 64.8 2,208 6.4 41.7 3,294 9.6 45.2 6,091 17.7 86.2 1,005 6.3 1,440 9.1 2,737 17.3 1,249 6.8 24.3 1,621 8.8 12.6 3,475 18.9 27.0 Su Ürünleri Değer Pay (%) Değ. (%) Değer 80 0.7 1,316 100 0.8 25.0 1,543 75 0.6 -25.0 1,756 77 0.5 2.7 1,746 67 0.5 -13.0 1,765 54 0.3 -19.4 1,871 81 0.4 50.0 1,849 120 0.5 48.1 2,315 135 0.4 12.5 2,976 59 0.4 1,447 58 0.3 -1.7 1,564 81 Sanayi Ürünleri (diğer) Değer Pay (%) Değ. (%) 3,096 26.8 3,142 25.7 1.5 3,305 24.5 5.2 3,546 24.7 7.3 3,621 25.0 2.1 3,834 23.8 5.9 4,174 22.6 8.9 5,374 21.9 28.7 7,189 20.9 33.8 3,441 21.7 3,871 21.0 12.5 Toplam Değer 11,549 12,248 13,498 14,348 14,510 16,118 18,459 24,484 34,417 15,828 18,414 TABLO 15: TÜRKİYE'NİN AB İLE TİCARETİNİN SEKTÖREL DAĞILIMI ( İTHALAT) Yıl Temel Tarım 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004* 587 388 356 345 321 189 290 390 2.5 1.6 1.5 1.6 1.2 1.0 1.2 1.2 Değ. (%) -33.9 -8.2 -3.1 -7.0 -41.1 53.4 34.5 393 0.9 0.8 2004** 194 0.9 2005** 216 0.9 Değer Pay (%) Tarım İşlenmiş Tarım Ürünleri Pay Değ. Değer (%) (%) 57 0.2 71 0.3 24.6 90 0.4 26.8 107 0.5 18.9 114 0.4 6.5 104 0.6 -8.8 134 0.6 28.8 152 0.5 13.4 50.0 Su Ürünleri Değer Pay (%) 23 32 22 17 23 4 7 16 0.1 0.1 0.1 0.1 0.1 0.0 0.0 0.1 Değ. (%) 39.1 -31.3 -22.7 35.3 -82.6 75.0 128.6 15 0.0 -6.3 228 0.5 - 107 0.5 - 5 0.0 11.3 127 0.5 18.7 5 0.0 Demir ve Çelik(72) 1,139 1,352 1,201 1,131 1,192 1,102 1,390 1,536 1,847 4.1 - 850 3.9 0.0 922 3.9 Demir-Çelik (72-73) Yıl Değer Tekstil ve Konfeksiyon Tekstil Konfeksiyon Pay Pay Değ. (%) Değer Değ. (%) (%) (%) 4.9 119 0.5 5.4 18.7 142 0.6 19.3 5.0 -11.2 154 0.6 8.5 5.3 -5.8 121 0.6 -21.4 4.5 5.4 142 0.5 17.4 6.0 -7.6 117 0.6 -17.6 6.0 26.1 139 0.6 18.8 4.8 10.5 187 0.6 34.5 20.2 201 0.4 7.5 - 93 0.4 - 8.5 95 0.4 2.2 84, 85 ve 87. Fasılllar Demir veya Çelikten Eşya(73) Pay Değ. Değer (%) (%) 499 2.2 573 2.3 14.8 469 1.9 -18.2 332 1.6 -29.2 518 1.9 56.0 395 2.2 -23.7 462 2.0 17.0 604 1.9 30.7 26.5 24.9 24.6 19.7 18.5 21.0 23.0 21.2 Değ. (%) 1.1 -4.5 -28.9 17.1 -22.2 39.8 25.2 Sanayi Ürünleri (diğer) Elektrikli ve elektronik Motorlu taşıtlar ve ürünler(85) parçaları (87) Pay Pay Değ. Değer Değ. (%) Değer Değ. (%) Değer Pay (%) (%) (%) (%) 1,973 8.5 2,043 8.8 8,980 38.8 2,580 10.4 30.8 2,964 11.9 45.1 9,265 37.3 3.2 3,074 12.8 19.1 2,695 11.2 -9.1 9,091 37.8 -1.9 3,823 17.9 24.4 2,389 11.2 -11.4 8,312 38.8 -8.6 4,297 16.1 12.4 4,462 16.8 86.8 9,794 36.8 17.8 2,398 13.1 -44.2 1,500 8.2 -66.4 8,026 43.9 -18.1 2,550 10.9 6.3 1,975 8.5 31.7 9,976 42.8 24.3 2,788 8.8 9.3 4,479 14.1 126.8 13,022 41.1 30.5 Makineler (84) Toplam Değer 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004* 1,581 1,298 996 610 813 608 1,033 1,802 6.8 5.2 4.1 2.9 3.1 3.3 4.4 5.7 Değ. (%) -17.9 -23.3 -38.8 33.3 -25.2 69.9 74.4 2,394 5.3 32.9 640 1.4 6.0 8,818 19.4 31.2 4,691 10.3 68.3 8,449 18.6 88.6 17,758 39.1 36.4 45,434 2004** 1,170 5.3 - 284 1.3 - 4,139 18.9 - 2,280 10.4 - 4,254 19.4 - 8,539 39.0 - 21,915 2005** 1,414 6.1 20.9 381 1.6 34.2 5,008 21.4 21.0 2,457 10.5 7.8 3,600 15.4 -15.4 9,131 39.1 6.9 23,356 Değer Pay (%) Değer Pay (%) 6,137 6,205 5,927 4,214 4,934 3,837 5,365 6,719 *1 Mayıs 2004'ten itibaren 25 üyeli AB **Ocak-Haziran Kaynak: DTM 82 23,138 24,870 24,075 21,401 26,610 18,280 23,321 31,695 TABLO 16: TÜRKİYE'NİN DIŞ TİCARETİNİN AB ÜLKELERİNE DAĞILIMI 2003 2004 İhr İth Hac İhr (%) Almanya 7,484 9,452 16,936 28.9 28.2 28.5 8,745 İtalya 3,193 5,471 8,664 12.3 16.3 14.6 İngiltere 3,670 3,500 7,170 14.2 10.4 12.1 Fransa 2,826 4,164 6,990 10.9 12.4 Hollanda 1,525 1,656 3,181 5.9 4.9 Ülke Belçika/Luk İth (%) Hac (%) İhr İhr (%) İth (%) Hac (%) 12,515 21,260 25.4 27.5 26.6 4,627 6,865 11,492 13.4 15.1 14.4 5,543 4,317 9,860 16.1 9.5 12.3 11.8 3,668 6,201 9,869 10.7 13.6 12.4 5.4 2,137 1,908 4,045 6.2 4.2 5.1 İth Hac 898 1,890 2,788 3.5 5.6 4.7 1,202 2,524 3,726 3.5 5.6 4.7 1,789 2,003 3,792 6.9 6.0 6.4 2,616 3,249 5,865 7.6 7.2 7.3 Avusturya 473 824 1,297 1.8 2.5 2.2 560 1,070 1,630 1.6 2.4 2.0 Yunanistan 920 427 1,347 3.6 1.3 2.3 1,170 594 1,764 3.4 1.3 2.2 Danimarka 454 345 799 1.8 1.0 1.3 637 342 979 1.9 0.8 1.2 İsveç 457 822 1,279 1.8 2.5 2.2 560 1,118 1,678 1.6 2.5 2.1 Portekiz 315 155 470 1.2 0.5 0.8 395 236 631 1.1 0.5 0.8 İrlanda 261 501 762 1.0 1.5 1.3 432 700 1,132 1.3 1.5 1.4 Finlandiya 214 479 693 0.8 1.4 1.2 256 708 964 0.7 1.6 1.2 94.5 94.6 94.6 94.6 93.2 93.8 İspanya AB 15 Toplamı 24,484 31,695 56,179 32,555 42,353 74,908 Çek Cum. 188 443 631 0.7 1.3 1.1 222 654 876 0.6 1.4 1.1 Estonya 23 13 36 0.1 0.0 0.1 35 44 79 0.1 0.1 0.1 Kıbrıs Rum Kes. 0 0 0 0.0 0.0 0.0 0 0 0 0.0 0.0 0.0 Letonya 26 1 27 0.1 0.0 0.0 38 1 39 0.1 0.0 0.0 Litvanya 85 135 220 0.3 0.4 0.4 122 170 292 0.4 0.4 0.4 Macaristan 284 416 700 1.1 1.2 1.2 349 705 1,054 1.0 1.6 1.3 Malta 156 72 228 0.6 0.2 0.4 98 72 170 0.3 0.2 0.2 Polonya 486 415 901 1.9 1.2 1.5 697 996 1,693 2.0 2.2 2.1 Slovakya 59 205 264 0.2 0.6 0.4 108 232 340 0.3 0.5 0.4 Slovenya 102 93 195 0.4 0.3 0.3 188 203 391 0.5 0.4 0.5 Yeni Üyeler Toplamı 1,409 1,793 3,202 5.4 5.4 5.4 1,857 3,077 4,934 5.4 6.8 6.2 AB 25 Toplamı 25,898 33,494 59,392 100.0 100.0 100.0 34,417 45,434 79,851 100.0 100.0 100.0 Kaynak: DTM 83