MUB 9. Yıllık Konferansının Sonuç Bildirisi 26-29 Mayıs 2017 tarihleri arasında gerçekleşen MUB 9. Yıllık Konferansı geleceğe cevap verme iradesini bir kez daha ortaya koymuştur. Ülkede ve diasporada faaliyet yürüten parti, kurum ve kuruluş 42 temsilcinin katıldığı konferansta uluslararası siyasi gelişmeler, Ortadoğu’daki IŞİD’e karşı verilen savaşı gidişatı ve bölge devletlerinin tutumu çok yönlü bir şekilde değerlendirilmiştir. Ayrıca saha, kurum birimlerin bir yılık süre içerisinde yürüttükleri siyasal, ulusal, örgütsel, diplomatik, askeri, mali ve kitlesel faaliyetleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır. Süryani-Asuri-Arami-Keldani halkının içinde bulunduğu şartlar ve yaşadığı gelişmeler üzerinde durulmuştur. 1915 yılından bugüne kadar devam eden soykırımcı zihniyet politikaların oluşturduğu tehdit ve tehlikelere dikkat çekilerek bunlara karşı takınılması gereken tutum ve atılması gereken adımlar belirlenmiştir. Süryani-Asuri-Arami-Keldani halkı anayurdu olan Bethnahrin ve Ortadoğu’da anti demokratik ırkçı ve dinci ideolojilere sahip olan tek tipçi egemen güçler tarafından köleleştirilerek yönetilmiştir. İradesi, özlemleri, tarihsel kültürel değerleri ve kimliği yok sayılmıştır. Toplumsal ve kültürel varlıkları tahrip edilmiş, nüfus yapısı katliam, sürgün ve diğer yöntemlerle azaltılarak demografik değişimi gerçekleştirilmiştir. Demografik değişimle vatansızlaştırma ve tarihten silme yolundan başka alternatifin kalmadığı bir dönemde Bethnahrin Ulusal Konseyi (MUB)’nin öncülük ettiği Dawronoye hareketi tarihi bir çıkış yapmıştır. Bu çıkış yeni yaşamın diriliş ve ölüme terk edilmiş bir halkın direniş ruhu olmuştur. Teslimiyeti, yok oluşu kabul etmeyen hareketimiz Süryani-Asuri-Arami-Keldani halkı üzerindeki baskıcı rejimleri de kabul etmemiştir. Ezilen halkların özgürlüğü ve onurlu bir yaşam için verilen mücadeleler ile doğal bir ittifak içerisinde adımlar atılmıştır. Ortadoğu’da halkların çağdaş, demokratik sistem arayışları güçlenip yaygınlaştıkça uluslararası müdahalelerle birlikte Ortadoğu’nun klasik statükosu da çözülmeye başlamıştır. Özellikle Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik konfederalizm paradigması ile yeni bir yaşamı özgürce inşa etme felsefesi bütün bölgemizi, ezilenleri aydınlatmıştır. Ezilen ve ötekileştirilen etnik toplumsal kimliklere bir umut olmuştur. Ayrıca uluslararası ilerici güçleri ve kamuoyunu da Ortadoğu’ya yönelik bu yeni yaşam felsefesi konusunda ikna etmiştir. Günümüzde Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nun oluşmasında ve ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Demokratik Suriye Güçleri’ne destek vermesinde halkların ortak mücadelesinin bir eseridir. Süryani-Asuri-Arami-Keldani halkı Suriye ve Irak’ta kendi iradesi ve kimliğiyle bir statüye adım adım kavuşmaktadır. Bethnahrin ’de halkların özgürlük direnişi büyüdükçe IŞİD ve onun destekçileri de yenilgiye uğramaktadır. Böylece Ortadoğu halkları üzerindeki tek tipçi karanlık sistemlerin sonu yaklaşmakta ve halklar etnik, dinsel gruplar kendi kendilerini yönetme imkanlarına kavuşmaktadırlar. Halklar kimlikleri için savaşırken kadınlar, gençler de özgürlükleri için toplumu demokratikleştirip çağdaş bir devrime öncülük etmektedirler. Bu nedenle faşist, teokratik, ırkçı diktatörler de vahşice saldırmaktadırlar. Ancak dünya kamuoyu ve uluslararası güçler eskisi gibi bölgemizdeki katil diktatörlerin uygulamalarına seyirci kalmayacaklardır. Süryani-Asuri-Arami-Keldani halkı da bu özgürlük direnişinde yerini alarak kahramanca şehitler vermektedir. Böylece teslimiyet ve kölelik dönemi kapatılmış direniş ve özgürlük süreci başlamıştır. Bu temelde uluslararası güçleri halkımızın sesini, taleplerini duymaya ve her yönden desteklemeye davet ediyoruz. Ayrıca bütün halkımızı ulusal özgürlük mücadelesine katılmaya, bu tarihi süreçte görev ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. Kararlar; 1- Halkımızın üzerindeki inkâr ve köleleştirme siyasetine karşı mücadele vererek her platformda temsil etmek. 2- Halkımızın Suriye ve Irak’ta kendini yönetebilme ve diğer halklarla eşit bir konuma gelmesi için ulusal bir statünün elde edilmesi için her alanda mücadele vermek. 3- Kadın örgütlenmesini ülke içinde ve dışında daha da geliştirip önündeki engelleyici anlayışları ortadan kaldırmak. 4- Mücadelemizin ve halkımızın güvenlik güçleri arasında bir koordinasyonu sağlamak. 5- Süryani-Asuri-Arami-Keldani halkımızın isim, mezhep, bölge ayrımı yapmadan bütün parti örgüt ve kurumlarıyla ulusal birlik temelinde ve ortak hedefler doğrultusunda adımlar atmak. 6- Komşu halklarla ortak ve eşit haklara dayalı bir yaşam için ittifaklar kurup geliştirmek. 7- Halkımızın özgürlük, hak ve hukuk taleplerini uluslararası platformlara taşımak. Bunun için diplomatik ilişkiler geliştirip destek talebinde bulunmak. 8- IŞİD’e karşı verilen savaşta Kürt, Arap ile diğer halklarla kurulan cepheyi güçlendirmek ve uluslararası koalisyonla koordinasyon ve ittifak içinde olmak. Kahrolsun Kölelik, Yaşasın Özgürlük! Kahraman Şehitlerimizin Öncülüğünde Zafere Ulaşacağız! MUB Yönetim Kurulu 30.05.2017