birinci dünya savaşı

advertisement
BİRİNCİ DÜNYA
SAVAŞI 1
Yrd. Doç. Dr. V. Sefa Fuat HEKİMOĞLU
Okt. Adnan MUHACİR
Okt. Sedat GENCER
III. HAFTA
Kulaklık, not defteri, kalem vb.
ders materyallerinizi hazır ediniz.
İÇİNDEKİLER
1. Birinci Dünya Savaşının Başlaması
2. Osmanlı’nın Savaşa Katılması
3. Çanakkale Savaşları
4. Kanal Harekatı, Kafkas Cephesi ve Ermeni
Meselesi
KAZANIMLAR:
1. Birinci Dünya Savaşı’nın gelişiminin
öğrenilmesi.
2. Bu Savaşın Osmanlı Devleti açısından
öneminin kavranması.
3.
Çeşitli açılardan Birinci Dünya
Savaşı’nın sonuçlarının öğrenilmesi.
BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI (1914-1918)
SAVAŞIN BAŞLAMASININ GENEL NEDENLERİ:
Sanayi İnkılâbı sonrası süreçte ortaya çıkan
sömürgecilik yarışı
 Ham madde ve pazar arayışlarının uluslararası
rekabete dönüşmesi
 Fransız İhtilâli sonrasında ortaya çıkan
milliyetçilik akımının etkisiyle her
 milletin devlet kurmak istemesi
 Ülkeler arası silahlanma ve bloklaşmaların
yaşanması

SAVAŞIN BAŞLAMASININ ÖZEL NEDENLERİ:
Almanya ve İngiltere arasındaki ekonomik rekabet
 Fransa’nın 1871 Sedan Savaşı’nda Almanya’ya kaptırdığı
Alsace-Loraiene Alsas Loren) bölgesini geri almak
istemesi (kömür havzası rekabeti)
 Rusya’nın sıcak denizlere inme amacı ve Balkanlarda
uyguladığı Panslavizm politikası
 Avusturya-Macaristan ile Rusya’nın Balkanlara hakim olma
düşüncesi
 İtalya ve Fransa’nın Kuzey Afrika’da sömürge rekabetine
girmesi
 İtalya’nın Akdeniz’e egemen olma düşüncesi
 Japonya’nın Uzakdoğu’daki Alman sömürgelerini ele
geçirmek istemesi

 Fransız
İhtilali ve Sanayi İnkılabı sonrası
Avrupa’da başlayan rekabet, büyük
devletler arasında bloklaşmaların
olmasına yol açmıştı. 1914 yılına
gelindiğinde İngiltere, küresel güç
olmasını sağlayan denizlerdeki
üstünlüğünü Almanya’ya kaptırmamak için
bu devletle büyük bir rekabete girmişti.
İngiliz-Alman yarışının devam ederken,
Fransa
1870
Sedan
Savaşı’yla
Almanya’ya
kaptırdığı
kömür
yataklarıyla meşhur Alsace-Lorraine
bölgesi geri almak fırsat kollamış bu da
Alman-Fransız gerginliğinin doğmasına
yol açmıştı.
Aynı dönemde Avusturya-Macaristan
İmparatorluğu ile Rusya Çarlığı arasında,
Balkanlarda Germen-Slav ulusçuluğu
çatışması yaşanmaktaydı.
Bütün bu gelişmeler ve rekabetler,
Avrupa’da aşırı silahlanmaya yol açmış
ve birbirine zıt iki bloğun doğmasına
neden olmuştur. 1882 yılında Almanya,
Avusturya-Macaristan
ve
İtalya
arasında Üçlü İttifak kurulmuş, buna
karşılık olarak da1907 yılında İngiltere,
Fransa ve Rusya arasında Üçlü İtilaf
oluşturulmuştu.
ÜÇLÜ İTTİFAK
ÜÇLÜ İTİLAF
SAVAŞ BAŞLAMADAN ÖNCEKİ ÜÇLÜ İTTİFAK VE
ÜÇLÜ İTİLAF DEVLETLERİNİ GÖSTEREN HARİTA
Bu
gergin
dönemde
AvusturyaMacaristan
veliaht
prensinin
Saraybosna’da bir Sırp tarafından
suikasta uğraması iki ülke arasındaki
ilişkilerin kopmasına neden olmuştur
Bu olay üzerine Avusturya, Sırbistan’a
sert bir nota vermişse de Rusya’nın
desteklediği
Sırbistan,
bu
notayı
reddetmiştir. Rusya’nın içine düştüğü
ekonomik ve siyasal durumun henüz
düzelmediğini
düşünen
Almanya,
Avusturya’nın yanında yer almış ve
böylece savaşa giden süreç hızlanmıştır.
İlk
olarak
Avusturya-Macaristan
Sırbistan’a savaş açmıştır. Çatışmanın
hemen ilk günlerinde Rusya Sırbistan’ın
yanında yer alırken, Almanya AvusturyaMacaristan’ı desteklemiştir. Almanya’nın
Fransa ve Belçika’ya da savaş açması
üzerine İngiltere de Almanya’ya savaş ilan
etmiştir.
Bu şekilde Birinci Dünya Savaşı başlamış
olurken, Japonya’nın Almanya’ya karşı
savaşa girmesiyle çatışmalar Avrupa’nın
dışına da sıçramıştır. 1914 yılının
Temmuz-Ağustos aylarında tarafsızlığını
ilan etmiş olan İtalya, 1915 yılı başlarında
taraf değiştirerek İtilaf Devletlerinin
yanında savaşa girecektir.
AVUSTURYA MACARISTAN VELIAHT PRENSI ARŞIDUK
FRANZ FERDINAND VE EŞI SOPHIE VON HOLTENBERG
FRANZ FERDINAND’A SUIKASTI TASVIR EDEN BIR RESIM…
29 HAZIRAN 1914 TARIHLI NEW YORK TIMES
GAZETESI'NIN SUIKASTLA ILGILI HABERI
29 TEMMUZ 1914 TARIHLI İKDAM GAZETESININ,
AVUSTURYA’NIN SIRBISTAN’A SAVAŞ ILAN ETTIĞINI GÖSTEREN
HABERI
OSMANLI’NIN SAVAŞA KATILMASI
 Savaş
başladığı sırada, İttihat ve Terakki
Partisi tarafından yönetilmekte olan
Osmanlı’nın en yakın olduğu ülke Almanya
idi. Osmanlı’nın XIX yy’dan itibaren
Almanya’ya siyasi ve ekonomik açıdan
yaklaşmasının en büyük neden Fransa ve
İlgiltere’nin onu dışlaması ve Rusya
karşısında yalnız bırakmasıydı.
Savaşın hemen öncesinde İngiltere ve
Fransa’ya yapılan ittifak önerilerinin de
reddedilmesi üzerine Osmanlı Devleti
Almanya’ya iyice yaklaşmıştır. Bu
yakınlaşmada Enver Paşa başta olmak
üzere İttihatçıların büyük etkisi olmuştur.
Osmanlı-Almanya yakınlaşmasının bir başka
nedeni de İngiltere’ni, Osmanlı Donanması
için sipariş verilmiş gemileri savaşın
yaklaşmasını bahane ederek vermemesidir.
Bu gelişme Osmanlı kamuoyunda büyük
tepki yaratmıştı.
2 Ağustos 1914’de Almanya ile Osmanlı
arasında gizli bir anlaşma yapılmıştı. Buna
göre, Rusya savaşa girerse, Osmanlı’da
Almanya ile beraber hareket edip savaşa
girecekti. Oysa anlaşma imzalanırken
saatler önce Almanya, Rusya’ya savaş ilan
etmişti. Böylece Osmanlı’nın savaş dışında
kalma olanağı ortadan kalkmıştı.
Osmanlı,
Almanya
ile
ittifak
imzalamasına rağmen savaşın ilk
günlerinde tarafsızlığını ilan etmişti. Bu
arada İngiliz donanmasından kaçan
Goeben ve Breslau adlı iki Alman gemisi
Enver Paşa’nın izni Marmara’ya girmişti.
Osmanlı hükümet bu gemileri satın aldığını
bildirmiş Goeben’e Yavuz, Breslau’a Midilli
adı verilmiştir. Bunlar yanlarında yardımcı
gemilerle birlikte 29 Ekim 1914’te Rus
limanlarını bombalamış ve böylece de
Osmanlı Devleti savaşa dahil olmuştur.
OSMANLI’NIN ALMANYA’NIN YANINDA SAVAŞA GİRDİĞİ
SIRADAKI ALMAN KAYZERI II. WILHELM
GOEBEN (YAVUZ) ZIRHLISI
BRESLAU (MIDILLI) ZIRHLISI
OSMANLI VE BULGARISTAN’IN DAHIL OLUŞUNDAN
SONRAKI İTTIFAK DEVLETLERI SEMBOLÜ
OSMANLI DEVLETI’NE VERILEN İTTIFAK MADALYASI
ALMAN GENEL KURMAYI I. DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA
BİR İNCELEME ESNASINDA
General Hindenburg, Kayzer II. Wilhelm ve General Ludendorff
Osmanlı’nın Rusya’ya saldırının ardından,
İngiltere ve Fransa, müttefikleri Rusya’nın
yanında yer alarak Osmanlı Devleti’ne savaş
ilan etmişlerdir. İngiltere ilk iş olarak Kıbrıs’ı
ilhak ettiğini açıklamış, hukuken Osmanlı’ya
fiilen İngiltere’ye bağlı olan Mısır
bağımsızlığını ilan etmiştir.
Osmanlı ise, Duyun-u Umumiye’nin
tahsilatını durdurduğunu açıklamış,
Almanların telkiniyle, İngiliz sömürgesi
olan İslam topraklarında isyanlar
çıkarmak için 14 Kasım 1914’de “Cihad-ı
Ekber” ilan etmiştir.
Osmanlı ordusu ilk çatışmaya Ruslarla,
Kafkas Cephesinde girmiştir. 8 Kasım’da
başlayan hareket, 21Aralık 1914-4 Ocak
1915 tarihlerinde Enver Paşa’nın
Sarıkamış Taarruzu ile devam etmiştir.
Bu taarruz esnasında Allahuekber
Dağlarında soğuk ve açlığın da
etkisiyle büyük bir bozgun yaşanmış
ve ordunun dörtte üçü yitirilmiştir.
ÇANAKKALE SAVAŞLARI
Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda
mücadele ettiği en önemli cephedir.
İtilaf Devletleri tarafından;
 İstanbul ve Boğazları ele geçirerek Osmanlı
Devleti’ni savaş dışı bırakmak
 Savaşı kısa süre içerisinde bitirmek
 Siyasî, ekonomik ve askerî krizde olan
müttefikleri Rusya’ya yardım götürmek
 Balkan uluslarını da savaşın içine çekmek
 İngiliz sömürge yollarının güvenliğini sağlamak
 Cephe sayısını azaltarak İtilaf Devletleri’nin
yükünü hafifletmek gibi amaçlarla açılmıştır.
İngiliz ve Fransız donanmalarının 19 Şubat 1915’te
Çanakkale Boğazı’nı bombalamasıyla
başlayan savaş, 18 Mart 1915’te Nusret Mayın
Gemisi’nin döşediği mayınlar ve topçuların çabalarıyla
Kumkale ve Seddü’lbahir’de Osmanlı’nın zaferiyle
sonuçlanmıştır.
Denizden çanakkaleyi geçemeyince karadan geçmeyi
planlamışlardır. Ancak; Gelibolu Yarımadası’nda 19.
Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal’in
emrindeki
kuvvetler
Anafartalar,
Kireçtepe,
Conkbayırı ve Arıburnu cephelerinde büyük zaferler
kazanması itilaf devletlerinin karadan da Çanakaleyi
geçmemesine neden olmuştur.
Bu zaferler İstanbul’un işgalini önlemiştir.
Çanakkale
Boğazı’nı
karadan
da
geçemeyeceklerini anlayan İtilaf Devletleri,
9
Ocak
1916
tarihinde
Gelibolu
Yarımadası’ndan
çekilerek
cepheyi
kapatmışlardır.
Böylece
I.
Dünya
Savaşı’nda kapanan ilk cephe Çanakkale
Cephesi olmuştur.
Çanakkale harekatı boyunca beklenen
başarıyı göstermeyen İtilaf Devletleri,
214.000, Osmanlı Ordusu ise 250.000
civarında kayıp vermiştir.
ÇANAKKALE BOĞAZI’NI İTILAF DEVLETLERINE KAPATAN
NUSRAT MAYIN GEMISI
MUSTAFA KEMAL ÇANAKKALE SAVAŞINDA
ÇANAKKALE SAVAŞINDAKİ TÜRK ASKERLERİ
Irresistible 'ın batışı (18 Mart 1915)
Fransız zırhlısı Bouvet 'nin batışı (18 Mart 1915)
Birleşik Kuvvetler Filosu (1915)
Çanakkale Savaşı’na İtilaf Devletleri Kuvvetlerinin
Komutanları
Sir Roger Keyes, de Robeck, Sir Ian Hamilton,
General Braithwaite
Çanakkale Savaşlarının Sonuçları:
--Ekonomik yönden yardım alamayan Rusya’da 1917 Bolşevik
İhtilâli çıkmış ve Çarlık rejimi yıkılmıştır.
- Osmanlı Devleti’nin ve I. Dünya Savaşı’nın süresi uzamıştır.
- İstanbul ve Boğazların işgali engellenmiştir.
- Bulgaristan İttifak Devletleri’nin yanında savaşa dâhil
olmuş, böylece Almanya ile Osmanlı Devleti arasında kara
bağlantısı sağlanmıştır.
--Eğitimli pek çok insan şehit düşmüş, eğitimli insan açığı
ortaya çıkmıştır.
- Mustafa Kemal’e “Albay” rütbesi verilmiş ve bir lider olarak
dünyaca tanınmıştır.
- Mustafa Kemal’in “Kurtuluş Savaşı”nın lideri olmasında etkili
olmuştur.
KANAL HAREKATI, KAFKAS CEPHESI VE
ERMENI MESELESI
 1915
yılında Bahriye Nazırı Cemal Paşa
komutasındaki 4. ordu, Mısır’ı alabilmek
için Kanal Harekatına girişmişti. Sina
Çölünü aşan Osmanlı Ordusu 3 Şubat’ta,
Süveyş Kanalı’na saldırmış, ancak bu
harekat başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin Savaştığı Cepheler
1915 yılı aynı zamanda Ermeni
olaylarının da yaşandığı yıldır. Kafkas
Cephesinde Rusların ileri harekatı
sırasında Ermeniler de ayaklanmış ve
Rus Ordularının ilerlemesine olanak
sağlamışlardır. Van ve Bitlis civarında
ayaklanan Ermeniler sayesinde buralar
Rus işgaline uğramıştır.
İttihat ve Terakki iktidarı, Ermenilerin
cephe gerisine çekilip zararsız hale
getirilmesi düşüncesiyle 27 Mayıs 1915
tarihinde bir kanun çıkarmıştır. “Sevk ve
İskân Kanunu” olarak bilinen bu kanun
ile Doğu Anadolu’da yaşayan Ermeniler
göç ettirilerek Suriye ve Lübnan’a
yerleştirilmişlerdir.
Alınan karar gereği, Ermenilerin boşalttığı
yerler muhacirlere verilmeyecekti. Ayrıca
Ermenilerin geride bıraktıkları mal ve
mülklerin karşılıkları ödenecek, gidecekleri
yerlerde eski düzenlerini sağlamak için
tedbirler alınacaktı.
26 Eylül 1915’de çıkarılan başka bir kanunla
göçe tabi tutulanların mal ve mülkleri
komisyonca
hazırlanacak
mazbatalar
üzerinde mahkemece tasfiye olunacaktı.
Ermenilere ait taşınmazların Evkaf Vekaleti
ve Hazine tarafından satılacak, elde edilen
paralar sahiplerine verilecekti.
Göç esnasında yolculuğun taşıtsız
yapılması, açlık, hava şartları, hastalıklar
ve yağmacılık gibi nedenlerden dolayı
birçok Ermeni hayatını kaybetmiştir.
Yönetimin aldığı tüm tedbirlere rağmen
istenmedik bir takım ölümler yaşanmıştır.
3 ŞUBAT 1915 / (SÜVEYŞ) KANAL HAREKATI
SİNA CEPHESİ / 1915
ALMAN VE OSMANLI SUBAYLARI, GAZZE'NİN 15 Km. KUZEYDOĞUSUNDA
BULUNAN "HUŞ" BELDESİNDEKİ KAMPLARINDA... / 1916
ERMENİ TEHCİRİ
ERMENİ TEHCİRİ
ASKER KONTROLÜNDEKİ GÖÇ ETTİRİLEN ERMENİLER
TAKVİM-İ VEKAYİ GAZETESİNDE YAINLANAN ERMENİ
TEHCİR KANUNU
1915 yılı içinde İtilaf Devletleri, Osmanlı
topraklarını paylaşmak üzere bazı gizli
anlaşmalar da yapmıştı, İngilizlerin 12 Mart
1915’de, Fransızların da 10 Nisan 1915’de
kabul ettikler “İstanbul Anlaşması” ile
Midye-Enez hattına kadar Trakya ve İstanbul
Boğazı’nın doğusu Sakarya’ya kadar
Rusya’ya bırakılacaktı.
İtalyanların itilaf Devletleri safına geçmesi bu
devlete de pay verilemesini gündeme
getirmiş, 26 Nisan 19152de imzalanan
“Londra Anlaşması”yla Adriyatik kıyıları bu
devletin denetimine bırakılmış, Antalya civarı
ile İzmir ve çevresi İtalya’ya verilmiştir.
TEŞEKKÜR EDERİZ
shekimoglu@beu.edu.tr
amuhacir@beu.edu.tr
sgencer@beu.edu.tr
Download