BİRİKTİRME BOZUKLUĞU Doç. Dr. Çağatay KARŞIDAĞ S.B.Ü Bakırköy Ruh – Sinir Hastalıkları Hastanesi 3. Psikiyatri Kliniği Bu sunumun sonunda • Bozukluğun çekirdek özelliklerinin tanınması, • Bozukluğun doğası ve sebepleri hakkındaki güncel bilgilerin paylaşılması • Hastalığın, kendisi ve çevresine olan etkilerinin aydınlatılması • Tedavi yaklaşımlarının gözden geçirilmesi amaçlanmıştır. Tanı sınıflamalarındaki yeri • DSM IV-TR’de obsesif kompulsif kişilik bozukluğunun (OKKB) sekiz tanı ölçütünden biri olarak kabul edilmiş, DSM-IV-TR veya ICD-10’da OKB’nin tipik bir belirtisi olarak tanımlanmamıştır (Foa ve ark. 2002). • DSM-5 sınıflamasında obsesif – kompülsif bozukluk ve İlişkili Bozukluklar grubu altında sınıflanmıştır. – – – – – – – – Obsesif Kompülsif Bozukluk Beden algı bozukluğu Biriktiricilik Trikotillomani Deri yolma bozukluğu Madde / ilacın yol açtığı OKB Diğer bir tıbbi durumun yol açtığı OKB Tanımlanmamış diğer bir OKB Tanım 1. 2. 3. 3. 4. Gerçek değerlerine bakılmaksızın sahip olduklarının atılmasında veya onlardan ayrılmada süregen zorluk yaşanır. Bu zorluk, söz konusu nesneleri saklanması gerekliliği algısından ve onları elden çıkartmanın verdiği sıkıntıdan kaynaklanır. Kullanılan alanın düzeni, tasarlanma amacını kısıtlayacak derecede bozulmuştur. Yaşam alanlarında bir yığıntı yoksa bu ancak üçüncü kişilerin girişimleriyle sağlanmıştır. Bu durum nedeniyle işlevsellikte klinik açıdan belirgin zorlanma ve yetersizlik meydana gelmiştir (kendisini veya bir başkası için güvenli bir çevrede yaşamayı da içerir) Bu ruhsal durum başka bir ruhsal (örn. demans, bipolar bozukluk, depresyon) veya genel tıbbi durum (örn. beyin hasarı, serebrovasküler olay, Prader – Willi Sendromu) sonucunda ortaya çıkmaz. belirleyiciler: aşırı edinme ile giden içgörü (oldukça iyi / iyi / kötü / yok veya sanrısal inanışlarla giden) DSM-5 Makale sayısı Bilimsel yayınlardaki yeri Yayım yılı Mataix-Cols et al, 2010 • Bir sendrom olarak kompulsif biriktirme için işlevsel tanım ve geçici tanı ölçütleri ilk kez 1996 yılında ortaya koyulmuştur (Bolman ve Katz 1966). • Frost ve ark. (1996) ayaktan izlenen OKB hastalarının % 31 inde biriktirme kompülsiyonları ve % 26 sında biriktirmeye eğilim olduğunu bildirmiştir. • Araştırmalar yaygınlığın %1 olduğunu gösterse de tahmin edilen gerçek oranın daha yüksek olduğu düşünülmektedir (% 2 - 8). • Ortalamanın % 4 olduğu düşünüldüğünde ülkemizdeki sayının yaklaşık 300.000 civarında olduğu söylenebilir • Yaş, cinsiyet, sosyoekonomik gruplar arasında bir ayrım görülmemiştir. • Tamamen normal, uyuma yönelikten, aşırı veya patolojik biriktirme arasında değişim gösterebilmektedir. • İnsan, gelişim sürecinde nesneleri toplamaya ve istiflemeye meyillidir. • Çocukların ortalama 25-27 aylıkken nesneleri toplamaya ve saklamaya başladıkları ve altı yaş civarında bunun monotonik bir artış gösterdiği ve sağlıklı kabul edilen çocukların yaklaşık %70’inde bu özelliğin gözlendiği bildirilmektedir (Storch ve ark. 2007). 9 Edinme Süreci Minimalist Normal saklama yığma March 2012 Satwant Singh biriktirme 9 3/16/2017 • Kemirgenler, küçük hayvanlar ve kuşlar arasında yaygın bir besin toplama davranışıdır Honig, 1991 Alt tipleri – Kompülsif edinme – Kompülsif olmayan edinme, çöp gibi bazı şeyleri elden çıkaramama March 2012 Satwant Singh 11 3/16/2017 Etiyoloji nörobiyolojik Yaşam olayları sonucu kognitif Öğrenme teorisi davranışsal Olası nedenler • • • • Stres Verici Yaşam Olayları: Aile Öyküsü: Sosyal İzolasyon: Ruhsal – Genel Tıbbi Rahatsızlıklar: Ayırıcı tanı • Kompulsif terimi ile – anterior ventromedial prefrontal ve singulat korteks hasarlarının olduğu beyin lezyonları, – hafiften ağıra kadar olan demanslar, – “diogenes sendromu” olarak tanımlanan bakımsız ve sokaklarda yaşayan kişiler. Prevalansı 5 / 10 000 – Asperger ve otizm gibi yaygın gelişimsel bozukluklar, – Prader-Willi ve Velokardiyofasiyel sendrom gibi genetik geçişli hastalıklar, (Steketee ve ark. 2003, Pertusa ve ark. 2008). Biriktirme Bozukluğunun özellikleri • Toplumdaki prevalansı % 2.3-6 – OKB spektrumu içindeki prevalansı: % 30 – Oranlar yaşla birlikte artar : • 34-44 yaşları arasında % 2.3, • 55 yaş ve üzerinde % 6.2. – Belirtiler ortalama 13 yaşında başlar. Ancak görünür hale 30 lu yaşlarda gelir – Tedaviye ortalama başvurma yaşı 50 – Kişiler çoğunlukla yalnız yaşamaya, bekar olma meyillidir. – Boşanma oranı yüksektir. Genetiğin yeri • Ailesel geçiş vardır – Biriktiricilerin % 50-85 i, 1. derece akrabasında istiflemenin olduğunu, – %26-54 ü de OKB li bir aile üyesinin olduğunu bildirmektedir. • Kalıtsallık %71 • Genetic çalışmalar biriktirme bozukluğu ile OKB nin doğrudan ilişkili olduğunu göstermemektedir. Saxena, 2008; Mathews et al, 2007; Zhang et al, 2002; Samuels et al, 2007; Iervolino, 2011 Yaygın Biriktirme Davranışları • • • • • • İşlemleri düzenlemede zorlanma Mükemmelliyetçilik Dikkat zayıflığı (% 15 – 20 DEHB görülür) Yetersiz etkinlik Dürtüsellik Bozulmuş veya özellik duyarlılık Bilişsel çarpıtmalar • Nesnelerin önemi veya gerekliliğine ilişkin düşünceler • Nesneleri elden çıkarmaya karşı duyulan korku • Nesneleri attıktan sonra onlara ihtiyaç duyabileceğine dair korku • Kontrol veya saklanan objeyi kaybedeceğine dair korku • Tepki veremeyeceğine dair korku • Hata yapma korkusu • Tedavi isteği azdır • İçgörü yetersizdir • Sorunlar, belirtilerin çıkmasından çok sonra rahatsız edici sınıra ulaşmıştır. . Hartl et al, 2005: hoarders reported greater frequency of traumatic events than controls . Cromer et al, 2007: among OCD sufferers, hoarders experienced significantly more traumatic events Eşlik edebilecek hastalıklar – anoreksiya nervoza – organik bozukluklar – psikotik bozukluklar – OKB, OKKB – mental retardasyon – şizofreni (% 20) – demans (% 20-25) – dürtü kontrol bozukluğu (Frankenburg, 1984), (Greenberg, et al1990), (APA, 1994 ), (van Houten & Rolider, 1988) (Lichins et al, 1992 ), The OCD Spectrum Beden imajıyla aşırı uğraş Biriktiricilik Dürtü kontrol güçlüğü 182 hastada obsesyonlar – kompülsyonların dağılımı agresyon kirlenme simetri somatik biriktirme dini içerikli cinsel içerikli 68.7% 57.7% 53.2% 34.1% 30.2% 24.2% 19.8% kontrol yıkama tekrarlama sıralama sayma biriktirme diğer 80.7% 63.7% 55.5% 40.1% 35.2% 28.0% 59.3% Summerfeldt, Antony, Downie, Richter and Swinson 1997 David Mataix-Cols, ARCH GEN PSYCHIATRY/VOL 61, JUNE 2004 OKB ile karşılaştırıldığında nöroanatomik yerleşim farkları var mı? 33 OKB hastasına göre, 12 biriktiricilik hastası belirgin olarak düşük glukoz metabolizmasına sahip bulunmuştur. 17 normal kontrol olgusuna göre, 12 biriktiricilik hastası belirgin olarak düşük glukoz metabolizmasına sahip bulunmuştur. Anterior singulat girus Saxena et al, Am J Psych, 2004 Sağ posterior singulat girus • Özellikle kontrol gruplarına göre hastalarda ventromedial prefrontal korteks ve paralimbik bölgelerin provakasyonu sonucunda biriktiriciliğin uyarıldığı bildirilmiştir. Mataix-Cols D, Neural correlates of anxiety associated with obsessive-compulsive symptom dimensions in normal volunteers. Biol Psychiatry. 2003 • Diğer bir çalışmada ise aktivite artışı gösteren alanlar – presantral/superior frontal girus (BA4/6), – left fusiform girus (BA37),ve – right orbitofrontal kortex (BA11). David Mataix-Cols, ARCH GEN PSYCHIATRY, JUNE 2004 • Yakın zamana değin kompulsif biriktirme terimi, birincil biriktirme davranışını (örneğin önemli, değerli ya da aşırı duygusal bağı nedeniyle kaybetmeye karşı abartılı korkuları nedeniyle istifleme) gelişimsel, nörolojik veya psikiyatrik vb. durumlara bağlı ikincil biriktirme davranışından ayırt etmek için kullanılmıştır. Benzerlikler ve farklılıklar 27 biriktirici olan ve olmayan saklamanın farkları - Nitelik Emosyonel bağlanma (sentimental) Nesnenin algılanan kullanımı (instrumental) Kendiliğin bir uzantısı olan nesne, March 2012 Satwant Singh 27 3/16/2017 Biriktiricilik bir OKB midir? Biriktirme Obsesyonlar • Kişisel eşyalarına ilişkin yoğun zihinsel uğraş Biriktirme Kompülsiyonlar • Eşyaların edinilmesi, sınıflandırılması, korunması Bununla birlikte • Zorlayıcı değildir • Direnç gösterilmez, istenmeyen değildir • Sıkıntı verici değildir Bununla birlikte • Bu çaba genellikle eğlencelidir • Genel olarak ritüelizasyon yoktur • Sıkıntı verici değildir Rachman, Elliott, Shafran & Radomsky, BRAT, 2009 Bunun hiçbir şeye yaramadığını biliyorum. Ama bir şeye yarayana kadar saklıyorum Biriktirme Bozukluğunun Görünümleri 1. 2. 3. 4. Kompülsif edinme Saklama Desorganizasyon Elden çıkarmada zorlanma Steketee & Frost, 2007 1. Kompülsif edinme • Kompülsif satın alma – İndirimli ürünler – İnternet mağazaları – Evden alışveriş ağı • Ücretsiz alınabilen ürünleri kompülsif edinme – Reklam broşürleri, el ilanları – hediyeler – Çöp toplama, çöp karıştırma Steketee & Frost, 2007, Frost et al, 2009, Koran et al, 2006 Kompülsif satın alma (kompulsif alışveriş, oniomania) Özellikleri: Belirgin olarak ihtiyacın üzerinde alışveriş ile aşırı uğraş, veya zorlayıcı satın alma dürtüsü Zorlanma İşlevsellikte etkilenme ABD de prevalansı % 2-8. Kadınlar : giysi, ayakkabı, mücevher, makyaj mlzm. Erkekler: elektronik, bilgisayar donanımı, araba ürünleri Odlaug & Grant, 2010; Koran et al, 2006; Mueller et al, 2009 2. Saklama • • • • • • Bu bana …. yı hatırlatıyor Bu yaşamımı yansıtıyor Bu benim bir parçam İhtiyacım olabilir Buna takılmış olabilirim Bazıları bunu kullanabilir. Bundaki potansiyeli görmüyor musunuz • Bir baksanıza güzel değil mi • Vs. vs. vs. 3. Dezorganizasyon • Evin durumu. – Dağınıklık – Önemli ile önemsiz nesnelerin birbirine karışması • Davranış – Eşyaların, görüş açısı dışında kalması korkusu • Kararsızlık, • Sınıflandırma sorunu Alt-tipler • • • • Kitap biriktirme – bibliomani Oniomani Hayvan biriktirme Hobi konuları Organik biriktirme Vs. Biriktirme Bozukluğu Mataix-Cols, Pertusa & Snowdon, J of Clinical Psychology: In Session, 2011 Tedavi • Farmakoterapi • Bilişsel davranışçı tedavi – BDT her hastada mutlaka düşünülmeli • Kombine tedaviler Psikoterapi • • • • • • Bir kişi neden biriktirir Grup terapi, iyi bir başlangıç olabilir, Küçük hedefler, küçük kazançlar Düzenlemeyi öğrenmek Bir şeylerden vazgeçmeyi öğrenmek Tekrarlamayı önlemek için terapi sürekliliği. İlaç tedavisi 60 50 40 İlaş tedavisine yanıt kötü Compulsive Kompülsif Biriktirici Hoarding Non-hoarding Biriktirici olmayan OKB OCD Column1 30 20 10 0 cevap Response kısmiResponse cevap Partial Saxena et al, 2007 Massachusetts Department of Developmental Services Risk Management Değerlendirme ölçeği Sağlık Engeller Ruh sağlığı Tehlike Yapı - güvenlik Dikkat edilecek ipuçları • Evde veya evin dışında aşırı biriktirme veya depolama • Yanıcı materyaller – – – – – • • • • • • • • Gazete Dergi Tablo Solvent Çok çeşitli temizlik malzemeleri Çıkış yolu tıkanır Pencereler, biriken materyallerden iş göremez hale gelir Evdeki geçiş yolları daralır Fare veya haşarat istilası Yemek artıkları İnsan veya hayvan artıkları Evin idaresi uzun süreyle ihmal edilir Çalışmayan ev eşyaları Güvenlik sorunu • Birey güvenliği – – – – – Yangın Düşme Atıkların yol açtığı zararlı maddeler Sosyal izolasyon İkincil gelişen ruhsal sorunlar • Toplum güvenliği – – – – Yangın Enfestasyon Legal sorunlar Finansal sorunlar temizlik pahalı, yeni bir eşya alımı sorun oluşturur. • Bu ciddi ruhsal sorun insan hayatını gereksiz ölümlere götürecek kadar etkiler. • Kayıtlara bakıldığında evlerinde yanarak ölenlerin % 25 inin biriktiricilik sorunu yaşayan insanlar olduğu saptanmıştır. • Aradığın eşyayı da bulmak da zor… soba nerede? ya da merdiven? insanı da… The Collyer Brothers • • • • • • • • Homer born in 1881. Langley, was born in 1885. These brothers became very famous for the reasons that (1) they were weird, (2) they mostly hid out in their house, which made people wonder what they were up to, and (3) they hoarded tons and tons of stuff. Anyway, the Collyer brothers were pretty ordinary when they were growing up, except for being rich. They lived in a 4-story house called a brownstone in Harlem, at 2078 Fifth Avenue. At that time, Harlem was a fancy place to live, but that changed later on. The father of the Collyer brothers was a doctor who treated women patients, and their mother was a society lady who could sing and play the piano. Mr. Homer went to Columbia University and became a lawyer, and Mr. Langley got a degree from the same school in chemistry and engineering. But Mr. Langley preferred to play the piano, which he could do very well, and he even played at Carnegie Hall. In 1923, Dr. Collyer died, and Mrs. Collyer died in 1929. The Collyers had their phone disconnected in 1917, and in 1928, the gas was turned off. They used kerosene to cook with and for lighting. They didn't go out in public much anymore, and the last time anybody saw Mr. Homer was in 1932. He had a stroke in 1933, and that made him go blind. Later on, he got rheumatism so bad that he couldn't walk anymore. So Mr. Langley took care of his brother and brought him food and everything he needed. Then some newspaper reporters got interested in the Collyers and in whether Mr. Homer was even still alive, and there were lots of rumors about how the brothers probably had millions of dollars hidden in their house, which they didn't really. And kids started throwing rocks at the windows and breaking them, so Mr. Langley put boards over all the windows. Also he got really worried, thinking about how somebody might break in and rob them or something. So he used all his engineering skills to make booby traps, and that way if somebody came in, they would trip over a wire, and a whole bunch of stuff would fall down and smash them. Mr. Langley was the only person who knew where all the booby traps were and how to get through them without pulling on the wires. Mr. Homer had to stay in bed all the time, so he didn't need to know where the traps were. And his brother brought him food by crawling through the tunnels he had made. So that's how they lived for several years. But on March 21, 1947, a man called the police to say there must be a dead body in the Collyer house because there was a bad smell there. And the police came to the house, but they couldn't get in because of all the stuff piled everywhere against the door and the windows and in the basement. But finally they got in a window and after two hours, they found Mr. Homer, who was dead from lack of food and water and also because his heart stopped beating. He had only been dead about 10 hours, so his body wasn't making the bad smell. But the police couldn't find Mr. Langley, so they started looking for him, both inside the house and outside the house. Meanwhile, they had to take tons and tons of stuff out of the house, while people stood around outside and watched. Then finally, after about three weeks, they found Mr. Langley, who was dead because one of his booby traps fell on him while he was trying to take food to his brother. Also the rats had been eating him, which is yucky to think about, but it's what any sensible rat would do. In the end, there was a total of 136 tons of garbage and stuff that was taken out of the Collyer house. Here are some of the things that were in there: newspapers, cartons, tin cans, old luggage, rope, baby carriages, rakes, umbrellas, bicycles, old food, potato peelers, guns, an x-ray machine, thousands of books, a horse's jawbone, human organs pickled in jars, 1 UK flag, 6 US flags, 14 pianos, 2 organs, a clavichord, 5 violins, family portraits, hope chests full of piece goods, toy trains, chandeliers, tapestries, 13 ornate mantel clocks, 13 oriental rugs, the top of a carriage, and the chassis of a Model-T Ford. There was an auction to sell the nicer things, but the money from that only came to about $1,800. The whole amount of the Collyer estate was $91,000. The house had to get torn down because it wasn't a nice place to live anymore. Now if you go there, you can see a little park where the house used to be, and it's called Collyer Brothers Park. Which seems like kind of a nice way to remember these two strange brothers. The Collyer Brothers Özet - I • Biriktirme davranışı yaygın, zaman zaman da şiddetli düzeylerde olabilir. • Klinik araştırmalar, OKB den ayrı bir hastalık olarak görülmesi gerektiğini vurgulamaktadır. • İçgörü zayıflığı, yardım arayışında olmama tedaviyi sınırlayan özellikleridir. • Etiyolojik olarak iyi anlaşılamamış, çok etkenli, muhtemelen frontal lob disfonksiyonu ile ilişkili bir bozukluktur. • Sadece kendi işlevselliğini, sağlık durumunu değil, hem birlikte hem de çevresinde yaşadığı insanların sağlığını tehdit edebilen bir hastalıktır. Özet - II • Gerçekçi tedavi hedefleri konulmalı – İlerleme – Tam remisyon beklenmeden • Uzun süreli takip ve tedavi gerekmektedir. • Dirençli olgularda ilaç-dışı alternatifler düşünülmelidir. dinlediğiniz için teşekkür ederim… Belirtileri ve özellikler - I