KADINLAR CİNSEL KİMLİĞİ İLE BARIŞMALI Jinekolog Dr. Ayşe Duman’ la www.cocukaile.net okurları için görüştük. Ayşe Hanım öncelikle sizi tanıyalım. Çocuk Aile okurları için kendinizi biraz anlatır mısınız? 1966 Süleymaniye Doğumevinde dünyaya gözlerimi açıp 1990’da Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra TUS sınavını kazanarak anavatanda yani Süleymaniye Doğumevinde kadın - doğum alanında ihtisasa başladım. Daha sonra yine aynı hastanede baş asistanlık görevinde bulundum. 1996 yılından itibaren özel sektörde çalışıyorum. “Bizimde bebeğimiz olsun” diyen ailelere tüp bebek dâhil, infertilite de kullanılan laparaskopi, histerektopi işlemlerinde de hizmet vermekteyim. Son yıllarda oluşan “sağlığa holistik yaklaşım” farkındalığımla kadınlara verdiğim hizmet alanımı genişlettim. Zihin-beden-ruh bütünlüğü içinde gerçek sağlığın oluşabileceği bilgisiyle E.F.T, hipnoz, imajinasyon, dua gibi zihinsel iyileşme tekniklerini kadın cinsel sağlığı, kısırlık tedavisi ve rahat bir doğum için kullanıyorum. Bireysel tedaviler mi yapıyorsunuz yoksa grup çalışmalarınız da var mı? Hem bireysel hem grup tedavileri yapıyorum. Hamile Kampı, Doğuma Holistik Yaklaşım, Spritüel Cinsellik, “Benim de Bebeğim Olsun” diyenlere özel zihinsel iyileşme programı gibi pek çok grup çalışmaları yaptım. Bireysel hastalarıma özel ofisimde tüm kadın sağlık sorunlarına holistik yaklaşımla hizmet veriyorum. Son dönem misyonum, savunmasız çocuklara yapılan gereksiz müdahaleleri, saygısızlıkları bazen de gereksiz sezaryenleri engellemek. Bunu yaparken kadınlığın en özel deneyimi olan doğumu anlatıp, anne ve bebeği doğuma aktif katıp, olayın keyfini çıkarmalarını sağlarken, bebeğin ruhsal ve fiziksel sağlığını korumak. Hekimlik görevimin dışında 2 çocuğuma annelik, yapmanın keyfini de yaşamaktayım çok şükür. Basınla aranız nasıl? Yapılan bu çalışmaların duyulması gerekir. Yaptığım bu çalışmaların faydalarını daha çok kadına ulaştırabilmek için radyo ve Tv programlarına katılıyorum. Bir dönem sunuculuğunu yaptığım “Sağlıklı Anne” programını canlı olarak yürüttüm. Halen Moral Fm’de “Dr. Ayşe Duman’la Kadınlık Mucizesi” programım devam ediyor. Bunların yanın da gazete ve internet sitelerinde röportaj ve yazılarım yayınlanıyor. Zaman zaman da belediyelerin, kadın kuruluşlarının düzenlediği seminerlere katılıyorum. www.dogaldogumkliniği.com www.ana-dolu.com isminde internet sitelerimle de faydalı olmaya çalışıyorum. Vajinusmus, cinsel soğukluk gibi cinsel işlev bozuklukların tedavisi ile de ilgileniyorsunuz. Her kadın doğumcu bu konularla ilgileniyor mu? 1 Her kadın doğumcu cinsel sorunlarla ilgilenmiyor bu da gayet normal, ilgilenmek zorunda da değil. Nasıl her psikolog ya da psikiyatra cinsel problemlerle ilgilenmiyorsa her kadın doğumcu bununla ilgilenmek durumunda değil. Cinsel sorunlarda insanlar nereye gideceğini bilmiyor. O zaman bu problemle bir uzmana gidecek olan kişiler gitmeden önce uzmanın cinsel sorunlarla ilgilenip ilgilenmediğini de araştırmalı mı? Araştırıp gitmeli çünkü her psikolog cinsel problemlerle ilgilenmiyor. Her ürolog ya da kadın doğumcu da ilgilenmiyor. İnternet çağındayız kişiler sorunu araştırıyor ve cinsel sorunlar psikolojikmiş deyip psikolog, psikiyatra ya da bu işle ilgilenen bir aile danışmanına da gidiyor fakat aslında önce bir kadın doğumcuya gidilmeli. Çok nadir de olsa organik problemler oluyor. Vajinusmus diye gelen hastalarımdan birinde septum vardı birinde kızlık zarı ile ilgili bir problem vardı. Yüzlerce vajinusmustan iki vaka gördüm organik bir problemden dolayı birlikte olamayan. Bir tanesi psikolojik diye boş yere zaman kaybetmiş. Çok az ama her ihtimale karşı önce yine bir jinekologa gidilmeli. Fakat bu kadın doğum uzmanıda vaginismus vakasına gösterilmesi gereken hassasiyete vakıf olmalı ve muayenesini o şekilde yapmalı. Kadınlar daha çok hangi cinsel problemlerle geliyorlar? Vajinusmus şikâyeti ile çok geliyorlar. Bunun psikolojik bir sorun olduğunu bilmiyorlar, zihnin kaslarını kapattığını bilmiyor zannediyor ki orada kendisinin penisi almasına engel bir şey var, olması gereken vaginal açıklığı yok, niçin penisi alamıyorum veya ağrı duyuyorum düşüncesi ile normal olarak o organın ilgili doktoruna yani jinekoloğa gidiyorlar. Vaginismus organik bir sorun zannedildiği ve erkeği de birebir ilgilendirdiği için doktora gidiliyor. Fakat maalesef çok daha yaygın olan ama yok farzedilen veya çözümsüz olduğu düşünülen kadında cinsel isteksizlik, orgazm olamama sorunları olması durumunda gerekenden çok daha az başvuru var. Bazen ben muayene sırasında sorunu irdeleyip sorduğumda kadın sıkıntılarını anlatıyor ve bunun çözülmesi gereken çok önemli bir sorun olduğunu fark ediyor. Ülkemizde vajinusmus neden çok görülüyor? Kadınların cinsel kimlikleri ile sorunları var. Vajinusmus bir reddediştir. Kadın cinsel kimliğini reddediyor, vajina penisi reddediyor, kadın kendi bedeninden ve vajeninden keyif almayı reddediyor. Peki neden reddediyor? Altında çeşit çeşit sebepler var. Yanlış algılarla oluşan kadın kimliğini reddetme, taciz, yetişme tarzı, ayıplar yasaklarla oluşan negatif hipnozlar, anlatılmış hikâyelerden oluşan korkular bilinçaltına virüslü bir program olarak yerleşiyor. Yani normal olarak işlemesini gereken kadınlık programı virüslerden dolayı yanlış işliyor. Karı koca birbirini çok sevse de bu sorunu yaşıyorlar mı? Sevgiyle alakalı bir durum değil. Erkek karım beni sevmediği için istemiyor diye düşünüyor. Oysa çok severek evlenenlerde de bu sorun görülebiliyor çünkü bilinçaltının reddettiği erkeğe olan sevgi değil, kadın cimsel kimliğine ait fonksiyonlar. Bir de bu bir dindar kadın meselesi, kapalı kızlarda görünüyor diye inanlar var. Doğru mu? Hiç alakası yok, benim kadın doğumcu vajinusmuslu hastam vardı daha ötesi var mı? Bütün gün o vajenle uğraşıyor çok iyi biliyor fakat vajinusmuslu. Bilgi yetmiyor, bilinçaltındaki korkuları temizlemek gerekiyor. Kadının açık ya da kapalı olması değil ailenin nasıl yetiştirdiği, çocukluk döneminden itibaren dişilik algısının nasıl oluşturulduğu ile alakalı. Cinsellik ayıp, pis kötü, ağrılı, erkekler zarar verir, terbiyeli kızlar bu konularla ilgilenmez gibi koşullanmalarla yetişmişse cinsel sorunlar yaşaması gayet normal. Gerçek 2 dindarlıkta olması gereken fıtri ihtiyaçları yok saymak değil bilakis meşru dairede şükürle karşılayabilmektir. Cinsel sorunları olanlar neden evleniyor? Kişinin kendini tanıması gerekmez mi? Böyle bir şey yaşayacaklarını düşünemiyorlar. Aslında bekârken cinsel sorun yaşayacağının ipuçları vardır, bir uzman bunu anlayabilir ama kişi bunları doğru okuyamıyor. Problem evlenince ortaya çıkıyor. Sitemizi takip eden bekâr, nişanlı okuyucularımız var. Onlar için soralım. İlk cinsel ilişki kadın için ağrılımıdır? Niye bu kadar abartılı hikâyeler var? Genç kız korkuyor, korktuğu için kasılıyor ve kasıldığı için ağrı oluyor. Normalde esneyip gevşeyebilen vaginal kaslar korku veya penisi reddeden virüslü bilinçaltı bir programla kasıldığında, zorla olacak bir ilişki tabii ki ağrıya neden oluyor. Bu şekilde ağrılı ilişkisini anlatanlarla şehir efsaneleri oluşmaya başlıyor. O halde damat gelini rahatlatmak için ne yapmalı? Sevgi göstermeli. Sevginin ve önemsendiğinin ifadesi davranışlar, cümleler önemli. Acele edilmemeli. Yani kadın kendini güvende hissetmeli ki gevşeyebilsin. Vajinusmusun tam bir tedavisi var mı? Nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz? İlaçla mı terapiyle mi? Vaginismus zihnin cinselliği şu veya bu nedenle reddetmesinden ortaya çıktığı için tedavide zihinsel iyileşme tekniklerini kullanıyorum. E.F.T ( duygusal özgürleşme) otohipnoz, hipnoterapi, imaginasyon tekniklerini tedavide etkin bir şekilde kullanıyorum. Vajinusmus tedavisi gören hanımlar genellikle o korkulan kanamaları dahi yaşamıyor çünkü gevşemeyi öğrenmiş oluyor çok. Bu arada eşiyle ilişkiye girebilen fakat her ilişkide kasılan, cinsel soğukluk yaşayan kadınlar vajinismuslu kadınlardan çok daha fazla. Niye cinsel soğukluk yaşayan kadınlar daha fazla? Tedavisi yok mu? Tedavisi var hem de kolay bir tedavi fakat kadınların çoğu problemi çözmek için gayret sarf etmiyorlar. Bazıları “Evlendim kapağı attım, adamı da buldum” diye derdini görmezden geliyor. Çoğu kadın cinsel keyfi hakkı ve fıtri ihtiyacı olarak görmüyor. Kadın, sağlıklı cinselliğin, beden ve ruh sağlığının aile bütünlüğünün çok önemli bir parçası olduğunun farkında değil. Mesela kadın sinirleniyor, migreni var, bunun cinsel tatminsizlikten olabileceğini bilmeli. Cinsel hayat kişiyi bu kadar etkiliyor mu? Cinsel doyumun enerji beden üzerinde olumlu etkileri var. Aynı zaman da cinsel doyum yaşayabilen bir kadının cinsel kimliği ile kavgaları yok diye düşünebiliriz. Bu iki durumda fiziksel sağlığı etkiliyor. Fakat bu bilinç olmayınca fizik bedendeki tüm sıkıntılar ilaçlarla ameliyatlarla giderilmeye çalışılıyor. Oysa insan bir bütün ve gerçek sağlık zihinenerji beden-fizik beden bütünlüğü içinde olabilir. Bu anlamda cinsel tatmin sağlığın önemli ayaklarından biri. Kadın kocasına sinirleniyor, çocuğuna sinirleniyor, kayınvalidesine kızıyor… Cinsel kimliğinden memnun cinsel tatmin yaşayan bir kadın böyle davranmaz. Cinsel sorunlar karı koca ilişkisini nasıl etkiliyor? Kadın cinsel soğukluk yaşadığında erkek de bu durum öfke yapıyor. Cinsellik kadın için de erkek için de yemek içmek gibi bir ihtiyaç. Mesela biz hiç su içmeyelim, ihtiyacımız yok diyelim bir süre sonra cilt kurumaya başlıyor, böbrek yetmezliği başlıyor. Biz problemi yok sayarsak görmezden gelirsek problem kendi kendine çözülmüyor tam aksi başka problemleri de beraberin de getiriyor. Ağzımızda tüm tadları ayrı ayrı alan tad hücreleri var. Burnumuz tıkandığında yediğimiz hiç bir şeyin tadını alamayız. Vajenin en derin yerlerine kadar haz alma noktaları var. Zevki tüm vücuda yaymak gerekir. Kadın, bir dakka bir dakka, dur dur dur, çabuk çabuk diyerek cinsellik yaşamaya çalışıyorsa o ilişki 3 öncelikle kendi duygu dünyasına ve kendi bedenine zarardır. Erkek için de böyle bir ilişki hayal kırıklığıdır. Bu durum karı koca arasındaki iletişimi ciddi anlamda bozar. Erkek de ilişkiyi acele getiriyorsa, karısını düşünmeden sadece kendi zevkine göre hareket ediyorsa bu durumda kadın tatmin olamaz, ilişkileri yine bozulur. Öncelikle kadının cinsel kimliği ile barışık olması lazım. Kadın cinsel kimliği ile neden kavga yaşıyor? Kadın haz duygularını çalıştırmayı bilmiyor, tenine dokundurmadığı erkekle ilişkiye de girmek istemiyor. Reddedilen penis gibi görünse de aslında kadın cinsel kimliğini reddediyor. Kadın vajinanın esneyebilen bir organ olduğunu doğumda görüyor. Fakat ilişkiye gireceği zaman kasılarak aslında cinsel kimliği ile kavgalarını yansıtmış oluyor Mesela üniversite mezunlarında cinsel isteksizlik daha fazla. Çünkü bilgi artınca kadın kontrolü ele almaya çalışıyor. Adamın altına yatmak ağırına gidiyor. “Beden benim, kontrol de bende, ben istemeden bir şey yapamazsın.” durumu oluyor. Kadın erkek tarafından kullanıldığını düşünüyor. O seni kullanıyorsa sen de onu kullan. İzin ver bu program işlesin. Hayvanlarda cinsel sorunlar yok. Yemek içmek gibi Rabbimiz böyle yaratmış. “Filistin, Suriye, Afrika gibi ülkelerde müslümanlar açlık, savaşla uğraşırken biz burada kocayla mı cilveleşeceğiz? Bu bir mümine yakışmaz.” diyen hanımlar var. Onlar için ne dersiniz? Bahane. Kocası ile iletişim sorunu olan ya da cinsel isteksizlik yaşayan kadınların bahanesi. O zaman aç olan müslümanları düşünüp yemek de yeme…. O ülkelerde hanımlar o şartlarda eşleri ile birlikte oluyorlar. İnsan da bir haz duygusu var. Kadınlar cinsel ilişkiyi sevmeyince haz duygusunu nasıl tatmin ediyorlar? Temizlik yaparak tatmin oluyor hanımlar. Yatakta iyi olmayan kadın ev işlerinde mutfakta veya iş yerinde performansını arttırarak kendini tatmin etmeye çalışıyor. Yada saçını süpürge ediyor kocası için çocukları için. Oysa kimsenin o süpürgeye ihtiyacı yok Erkekler de cinsel sorunlar yaşayabiliyorlar. Ya da erkek kadına nasıl davranacağını bilmiyor. Bu durumda ne yapılmalı? Kadınların cinsellikle kavgaları oldu da erkeklerin olmadı mı? Onlar da bu vatanın evladı. Onlar üzerinde de çok ciddi baskılar var. Mesela bir erkek evleniyor eşiyle birlikte olamıyor, dışarıda başka bir kadına gidiyor birlikte oluyor fakat karısı ile olamıyor. Bir uzmana gittiğinde problemin sebebi anlaşılıyor. Çocukluğunda ablası ona banyo yaptırırken “Aman bununki pek küçük, bu karısını memnun edemez.” diyor. Bu söz çocukken bilinçaltına yerleşiyor ve karısı ile birlikte olmasına engel oluyor, onu memnun edemeyeceğinden korkuyor. Oysa erkeğin cinsel organının büyük ya da küçük olmasının cinsel ilişkide kadın tatmin olması açısından pek önemi yoktur. Fakat toplumda cinsel organın büyüklüğü erkekliğin göstergesi olarak görülüyor. Gazetelerde internette cinsellikle ilgili yalan yanlış bilgiler var. Erkekler bunları okuyup kendini yetersiz görüyor ya da karısı okuyor sonra “sen yetersizsin” diyor. Bu da erkeğin psikolojisini bozuyor, erkekliğine laf söylendiği için. Cinsel sorunlarda tedaviye gitmeye çekinmemek gerek. Midemiz ağrıdığında nasıl doktora gidiyorsak cinsel organda bizim bir parçamız onunla da ilgili bir derdimiz olduğunda bir uzmana gidip tedavi olmalıyız. Ya da bilgi eksiği varsa okuyarak araştırarak cinsel hayatımızı nasıl daha iyi hale getirebiliriz diye gayret göstermeliler. Erkekler cinsel sorun yaşadıklarında ürologa mı gitmeliler yoksa psikologa mı gitmeliler? 4 Her zaman öncelikle organik bir sorun var mı diye organın doktoruna yani ürolağa gidilmeli. Bazı ürologlar cinsel sorunların tedavisi ile ilgileniyorlar. Ürolog bu konu ile ilgilenmiyorsa cinsel tedavi ile ilgilenen cinsel terapist ya da evlilik terapistine gidebilirler. Aldatmalarda cinsel sorunlar ne kadar etkili? Cinsel hayatı iyi olup da karısını aldatan erkek sayısı azdır. Erkek evde tatmin olmayınca dışarı yöneliyor. Oysa dışarı gitmek fiziksel ve ruhsal pek çok hastalığı beraberinde getirir. Karı-kocanın cinsel problemlerini çözmeleri mutluluğu birbirlerinde bulmaları gerekir. Bu meselede ciddi bir bilgi eksikliği olduğu belli. Bu konuda ne gibi çalışmalar yapılıyor, takip ediyor musunuz? Aile Bakanlığı evleneceklere dört saat eğitimi zorunlu hale getirdi. Belediyeler, ceşitli dernekler,eğitim kurumları, aile irşat büroları aileyi sağlam temellerle atmak aile bağlarını güçlendirmek için çeşitli eğitimler düzenliyor.Fakat benim gördüğüm hiçbirinde yeterli cinsel eğitim ve sorunların farkındalığını arttıracak bir eğitim yok.Eğitimin dışında ciddi değişim sağlayacak düzenli okullar da olamalı hatta sınavlar bile yapılabilir.Pasta kursları,ilk yardım kursları,müzik kursları….Ben bir tane düzenli eğitim veren cinsel sağlık kursu bilmiyorum.. Kadınlara kadın eğitimciler erkeklere erkek eğitimciler olarak bu eğitimler mutlaka verilmeli. Müftülüklerin aile eğitim büroları var orda da tüm çıplaklığı ile cinsel eğitim yok. İçinde cinsel eğitim olmayan evlilik eğitimi olmaz. Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Çalışmalarınızda başarılar dileriz. www.dogaldogumklinigi.com www.ana-dolu.com Sitelerinden Dr. Ayşe Duman ve çalışmaları ile ilgili daha geniş bilgi alabilirsiniz. Dr Ayşe Duman’ın hamileler için düzenlenen “Doğum Yolculuğuna Holistik Yaklaşım Kampı” 15-16 Aralık 2012 tarihlerinde, Polonezköy’deki Beyaz Bahçe Butik Otel’de gerçekleştirilecek. Hamile Kampı için detaylı bilgi için http://www.ana-dolu.com/hamile-kampi-egitimi/ www.cocukaile.net Not: Lütfen bu röportaj ile ilgili yorumlarınızı “Cinsel Eğitim” bölümümüzde aynı yazının altına yapın. Haberler bölümünde yazılar hızlı geçiyor. Daha çok okura ulaşması ve faydalı olması için yorumlar “Cinsel Eğitim” bölümüne yapılırsa daha kalıcı olur. 5