Kondisyon; sporcunun performans durumunun göstergelerinden birisidir. Diğer bir deyişle; organizmanın ve kasların enerji oluşum sürecinin etkileşimi altında kuvvet , dayanıklılık, sürat, hareketlilik ve koordinasyon özelliklerinin gerekli psikolojik özelliklerle bütünleşmesi ve işbirliğidir. Bedensel ve Psikolojik gücün, teknik ve taktik becerilerin, fizyolojik ve psikolojik yüklenmelerle düzeltilmesi ve en üst düzeye getirilmesi amaçlarına yönelik uzun süreli bir eğitim sürecidir (Yaşar Sevim). Bir dirençle karşı karşıya kalan kasların, kasılabilme yada direnç karşısında belirli bir ölçüde dayanabilme yeteneğidir. (Yaşar SEVİM) Diğer bir deyişle; kasın gerilme ve gevşeme yoluyla bir dirence karşı koyma özelliğidir. Yani kaslar yardımıyla güç uygulayabilme özelliğidir. Kuvvet spor aktivitelerinin temel öğesidir.Ayrıca,kişinin günlük çalışmalarının etkili ve verimli olarak gerçekleştirmesinde etkin rol oynar. 1 Morfolojik-Fizyolojik Faktör: Sporcunun antropometrik ölçüleri, kas metabolizması gibi özellikleridir. 2 Koordinatif Faktör: Morfolojik ve fonksiyonel yeteneklerin İşbirliğini kapsar. Bu da iki kısma ayrılır. İntermüskular (kaslar arası)koordinasyon, bir harekete katılan kasların birbiri ile etkileşim halinde olmasıdır. İntramüsküler (kas içi) Koordinasyon, ise bir kastaki Bireysel liflerin birbiriyle senkronize etkileşimidir. 3 Motivasyonel Faktör: Sporcudaki motivasyon güç ise; sporcunun kuvvet rezervlerini ( Maksimal kuvvet, Çabuk kuvvet, Kuvvette dayanıklılık ) en iyi biçimde kullanmayı sağlar. Kasların yorulmasına karşı koyabilme yeteneğidir. Belli bir spor dalına yönelik kuvvettir. Kas sisteminin isteyerek geliştirilebildiği en büyük kuvvettir. Sürekli kuvvet gerektiren çalışmalarda organizmanın yorulmaya karşı direnç yeteneğidir. Sinir kas sisteminin yüksek hızda bir kasılmayla direnç yenebilme yeteneğidir. Direnç yenen çalışma Durumu koruyan çalışma • Konsantrik kasılma • Oksotonik kasılma • İzometrik kasılma Pasif Çalışma • Eksantrik kasılma • İzometrik kasılma Sporcunun kendi vücut ağırlığına karşı geliştirebileceği mümkün olan en büyük kuvvettir. Vücut ağırlığı ne olursa olsun, bir sporcunun herhangi bir spor dalında hareketi uygularken geliştirdiği kuvvettir. İzometrik kasılma: Bu kasılma türünde iç ve dış kuvvetler birbirine eşittir. Kasta dıştan görülebilecek herhangi bir uzunluk değişmesi olmaz. Başka bir deyişle kasın bağlanma ve başlangıcı arasında bir yaklaşma olmaz. Ancak kasın elastiki elementi, kontraktil elementin kasılmasıyla gerilir. İzotonik kasılma: Bu kasılma türünde kontraktil element kısalırken, elastiki element bir düzen içerisinde belli bir gerilimi ve uzunluğu korur. Ancak, kasın tümünde kısalma olur. Sportif hareket uygulamalarında bir direnci yenilmesi bu tür bir kasılmanın oluştuğu kuvvetle sağlanır. Oksotonik kasılma: Sporda en sık rastlanan kasılma türüdür. Bu kasılma türü izometrik ve izotonik kasılmanın karışımıdır. Örneğin, bir ağırlık kaldırmasında öncelikle izometrik çalışma olur. Yeni elastiki element, kuvvet kaldırılan ağırlığın kütlesini aşana kadar gerilir, bu kütle aşıldığı anda da kontraktil element kısalır. Kısacası izometrik– izotonik–izometrik çalışma uyum içinde uygulanır. Tonik Kas Tipi: Kuvvetli, ancak yavaş, özellikle statik çalışmalarda etkindir. Bu kas tipi atıcılarda, güreşçilerde ve cimnastikçilerde görülür. Fazik Kas Tipi: Dinamik çalışma türlerinde görülür. Ritmik hareket uygulamalarında gerilme ve gevşeme şeklinde özellik gösterirler. Bu tür kaslarda kuvvetin hızından çok, kuvvet ve çabuk kuvvette dayanıklılık önem kazanır. Bu tür kaslar daha çok yüzücü, kürekçi ve bisikletçilerde görülür. Diğer Kas Tipi: Patlayıcı–tonik, patlayıcı–balistik ve patlayıcı–reaktivbalistik kas çeşididir. Bu kas tipleri en kısa süre içerisinde en büyük kuvvet oluşturan kaslardır. Patlayıcı–tonik kaslar büyük ağırlıkları en kısa sürede yenmeyi öngördüğünden haltercilerde görülür. Patlayıcı–balistik kaslar ise maksimal hızla küçük dirençleri yenen sporlarda, yani hentbolcü ve voleybolcularda görülür. (sportif oyunlarda) Patlayıcı–reaktif–balistik kaslar daha çok konsantrik ve egzantrik çalışmalarda önem kazanır. Özellikle kasa çalışmalarında tipik karakterini bulur. Açık(beyaz) kas lifleri: Beyaz kas lifleri, kalın ve çabuk tepki gösterirler. Uyarılma dereceleri ve kasılma hızları yüksektir. Anaerobik kapasiteleri yüksek olmakla beraber çabuk yorulurlar. Anaerobik enerji mekanizmasına sahiptirler. Koyu(kırmızı) kas lifleri: Kırmızı kas lifleri, yavaş ve düşük bir kuvvetle kasılırlar, ancak daha geç yorulurlar. Beyaz kas liflerine oranla bu lifler beş kat daha fazla miyoglobin içerirler. Bu da dayanıklılıklarının bir göstergesidir. Aerobik enerji mekanizmasına sahiptir. Karışık (intermedial) kas lifleri: Karışık türde ise, kimyasal bileşimine göre beyaz ya da kırmızı kas liflerinin özellikleri ağırlık kazanır. 1 Kendi vücut ağırlığımızla (şınav) 2 Eşli alıştırmalarla 3 Küçük aletlerle (sağlık topları, dambıl) 4 Özel olarak geliştirilmiş makine ve aletlerle yapılan egzersizler 5 Büyük ağırlıklarla (halter ve özel ağırlıkları) 6 Derinlik sıçramaları ve şok çalışmalarıyla kombine olarak yapılabilmektedir. 1 Kuvvet antrenmanı öncesi amaca göre ısınma yapılmalıdır. 2 Uygulamaları yardımcı ile yapmakta yarar vardır. 3 Antrenmanların aynı saatlerde yapılması uyum süreci açısından önemlidir. 4 Doğru teknik öğrenilmelidir. 5 Nefes alma tekniği önemlidir. 6 Mevsime göre spor giysisi kullanılmalıdır. 7 Sporcular motive edilmelidir. 8 Beslenmeye dikkat edilmelidir. 9 İki ant. arası dinlenme 24-48 saat olmalıdır. 10 Kuvvet antrenmanı tüm yıla dağıtılmalıdır. Temel ilke; 1 büyük ağırlık 2 (%80-100), 3 orta tempo, 4 az tekrar Maksimal kuvvet; Çabuk kuvvetin ve kuvvette devamlılığın alt yapısını oluşturur. Maksimal kuvvetten bir sporcunun yavaş hareket uygulaması sırasında ya da izometrik kasılma şartlarında ortaya koyduğu en yüksek değerdeki kuvvet anlaşılmaktadır ve üst düzeyde kas yapısı gelişmiş sporcularda kullanılır. Maksimal kuvvet antrenmanlarının uygulamasında iki temel ilke vardır: Maksimal kuvvet antrenmanı genellikle yüksek ile maksimal arasında bir kasılma gerilimi ve uzun bir gerilme süresini gerektirir. Bu şekildeki yüksek ve uzun kasılma süreleri kasın büyümesini sağlar (Kas yapıcı antrenman). Maksimal kuvvet antrenmanı, yüksek ve maksimal yüklenme yoğunluğu ile kısa süreli patlayıcı kasılma şeklinde uygulanırsa kas içi koordinasyonu geliştirir. 1. Klasik Metod: Yüklenme yoğunluğu %80-100 arasında değişir seri sayısı 5-6, tekrar sayısı 1-5 arasındadır.Bu nedenle üst düzeydeki sporcuların maksimal kuvvet gelişiminde kullanılır. Piramidal yöntem bu metodta kullanılabilir. Piramidal yöntemde ise tekrar sayısı basamak başına bir tekrar azalır,yoğunluk ise basamak başına bir artar. T1 T2 T3 X1=%100 D4 D3 X2=%95 X3=%90 D2 T4 T5 X4=%85 D1 T=Alıştırmaların tekrar sayısı X5=%80 X=Sporcunun % olarak mak.kuv. D=Dinlenme 2.Kas Geliştirici Maksimal Kuvvet Antrenmanı: Yeni başlayanlarda uygulanan kas geliştirici maksimal kuvvet antrenmanıdır. Yüklenme branşlara göre değişir. Örneğin güreşte %50-70 sportif oyunlarda %30-50 ve genelde ortalama %40-60 civarı uygulanır. Tempo akıcı tekrar sayısı 6-12 civarıdır. 3. Kas İçi Koordinasyon Geliştirici Metod: Üst Düzeyde sporcularda kullanılır. Yüklenme yoğunluğu %70-90 arasında değişir seri sayısı 5-6, tekrar sayısı 1-6 arasındadır. Tempo Patlayıcı Dinlenme tamdır. 4-Kombine Yüklenme Metodu: Bu üç yöntemin birbiri ile kombinesidir. Örneğin derinlik sıçramaları bu gruptadır. Çabuk kuvveti tüm spor dalları ve özelliklede sportif oyunlar için çok gerekli olan bileşik motorik özelliktir. Çabuk kuvvet; başlangıç ve reaksiyon kuvveti, hareket hızı ve dolayısıyla hareket frekansı gibi etkenlere bağlıdır, tabloda da görüldüğü gibi birçok öğeyi kapsamaktadır. Temel ilke; 1 orta ağırlık 2 (%50-70), 3 orta tekrar, 4 patlayıcı tempo Çabuk Kuvvet hem temel kuvvetin arttırılması hem de hareket hızının yükseltilmesi ile geliştirilebilir. Çalışmalarda en önemli nokta dinamik uyumun sağlanabilmesidir. Çabuk kuvveti kazandırıcı çalışma uygularken temel ilke, hafif ve orta yüklerden yararlanma yoluna gidilmesidir. Ağırlık çalışmalarında yüklenme Maksimal kuvvetin %40-60’ ı olmalıdır. Çalışmalar orta ağırlık, orta tekrar ve patlayıcı tempoda yapılmalıdır. Temel ilke; 1 az yüklenme 2 çok tekrar ve 3 orta-akıcı tempo Kuvvete devamlılık kuvvet ve dayanıklığın belli oranlarda bileşimi demektir. Diğer bir değişle uzun süre devam eden kuvvet çalışmalarında kasların yorgunluğa karşı koyabilme yeteneğidir. Kuvvette devamlılığı geliştirebilmek için çalışmalar az yüklenme çok tekrar ve orta-akıcı tempoda yapılır. Çalışmaların yüklenme yüzdesi % 20-30 arasında değişir tekrar sayısı ise yaklaşık 20-40 arası amaca göre belirlenir. İzometrik çalışmalar kasın uzunluğu sabit kalırken geriliminde artma meydana getirilecek şekilde yapılır. İzometrik çalışma, bir kas grubunun hareketsiz bir cisme kuvvet denemesidir. İzotonik kuvvet antrenmanlarının özel bir türüdür. Tamamlayıcı bir antrenman türü olup, bu antrenman ile izometrik ve oksotonik çalışmaların dezavantajlarından sakınılır. İzokinetik çalışmalarda; bir veya birçok hareket akışı sırasında hız sabit kalır ve dış direnç değiştirilir. Bu da mekanik aletlerle gerçekleştirilir. İzometrik çalışmada olduğu gibi sabit dirençli ortamlarda uygulanır. Bu antrenman metoduna aynı zamanda elektrokas çalışması yada İzotonik çalışmada denir. Bu çalışmada kasların kasılmaları bir merkez sinir tarafından çalışan istemli şekilde değil, elektrikli uyarımla meydana gelir. İzometrik antrenmanlara benzer. Pozitif ve negatif dinamik güç çalışmasını içerir. Farklılıkları; 1 Hareket hızı mekanik ayarlanabilir. 2 Kaslara her defasında ağırlık yüklendiğinden kaslar, dönüş noktalarında gevşeme imkanı bulamazlar. Fakat diğer kuvvet antrenmanları metotlarına kıyasla daha hızlı bir kas gelişimi sağlar. Dezavantajları; 1 Antrenman gereçleri pahalıdır. 2 Yalnızca eklemlerin hareketinin geliştirilmesi için kullanılır. 3 Hareket genişliği değiştirilemezler. Bayanların kas yapısı ile erkeklerin kas yapısı arasındaki farklılıklar; 1 Kaslardaki lif sayısı daha azdır. 2 Kas kitlesi erkeklere göre yaklaşık olarak %30-35 daha azdır. 3 Her cm2 ye düşen kas kuvveti %20-25 daha azdır. Bayanlar 16 ile 30, erkekler ise 20 ile 30 yaşları arasında en büyük kuvvete ulaşabilirler. Yaşın ilerlemesi ile oluşan kuvvet kaybı bayanlarda daha azdır. Bayanlardaki kuvvet antrenmanlarının kapsamı ve yoğunluğu yavaş yavaş ve basamak basamak yükseltilmelidir. Ağırlık çalışmalarında büyük ağırlıklardan kaçınmak gerekir. Acak M.,Güreş Öğreniyorum,Kubbealtı yayıncılık, Malatya-2001. Candan N.; Dündar U.,Atletizm Teorisi Sporsal Uygulama Dizisi, Ankara, 1996 Gökdemir K., Güreş Antrenmanının Bilimsel Temelleri, Ankara-2000. Koç H.,Güreşçilerde Kol ve Ön Kol Kaslarının Maksinum Kuvvet ve Kassal Dayanıklığın Geliştirilmesinin Araştırıl- ması Sağlık Bilimleri Enstitüsü Doktora tezi 1995 Ankara. Sevim Y., Antrenman Bilgisi,Nobel Yayın, Ankara-2002. Schmolinsky G.,Track and Field, Sportverlag Berlin,1983 Uğur E.; Baysaling Ö.,Herkes İçin Spor, Yasa Yayınları, 1999