Sapmasız Büyüme

advertisement
Son y llarda uluslararas ticaret teorisine ili kin analizlerde literatürde bir görü birli ine var lmakta
oldu u anla lmaktad r. Üzerinde anla maya var lmakta olan hipotez ise monopolcu rekabet teoremidir.
Bu teorem asl nda ölçü ekonomileri ile tüketici tercihlerinin farkl l görü lerinin bir bile imi
niteli indedir. Buna göre, bir toplumda firmalar n amac ço unlu un tercihlerine uygun mallar
üretmektir. Firmalar mallar n üretiminde uzmanla t kça artan üretim hacmi ile birlikte ölçek
ekonomilerinden yararlan rlar. Böylece firmalar n ihtiyaçlar n kar lamak için o ülkelere ihraç edilir.
Bu ekilde, her ülke ayn mal n de i ik türleri üzerinde uzmanla r ve uluslararas ticaret ayn endüstri
kapsam na giren mallar n hem ihraç, hem de ithal edilmesi niteli i kazan r.
D # Ticaret Teorisi ve Ekonomik Büyüme Analizleri:
Ekonomik büyüme, bir ülkede toplam üretim hacminin (GSY4H) geni lemesi biçiminde
tan mlanabilir. Ekonominin, nüfus art oran ndan daha yüksek oranda büyümesi, adam ba na dü en geliri
yükseltir ki, bu da ülkede refah düzeyini art r r.
Ekonomik büyümenin iki ana kayna ndan birisi üretim faktörleri stokundaki art lar, di eri de
teknolojik geli medir.
Ekonomik büyüme ülkede üretimi, tüketime ve dolay s yla ikisi aras ndaki fark yans tan d ticareti
etkiler. Asl nda büyüme ile d ticaret aras ndaki ili kiler iki yönlüdür: Büyüme d ticareti, d ticaret de
büyümeyi etkiler.
Bir ekonomide genellikle faktör art lar ile teknolojik geli me birlikte ortaya ç kar. Oysa analizlerde
aç kl k sa lamak üzere, a a da bu ikisi birbirinden ayr lm ve ayr ayr inceleme konusu yap lm t r.
Faktör Arz nda Art #:
Faktör stokundaki art lar üretim olanaklar e risini d a do ru kayd r r. Ancak bu kayman n ekli ve
ölçüsü faktörlerin miktar ndaki art kadar, art lar n oran na da ba l d r. Buna göre çe itli durumlar
belirlenebilir. Örne in faktörlerin ayn oranda, ya da farkl oranlarda büyümesi gibi. Önce birincisini ele
alal m.
1) Yans z Büyüme Durumu:
Emek ve sermayenin ayn oranda (yans z) büyümesi durumunda ekonominin genel sermaye/emek
oran , ba lang çtaki ile ayn kal r ve üretim olanaklar e risi ilk ekline paralel biçimde d a do ru geni ler.
Emek ve sermaye faktörlerindeki art oranlar birbirlerine ne ölçüde yak nsa, yeni e ride ilk ekline göre o
derece paralele yak n olur.
Makine
T
T’
R
D’
C0
D
CN
i1
P
i0
K
B0
A0
AN
T
0
D
— Sapmas z Büyüme –
T’
D’
Tekstil
Grafikte büyüyen bir ekonominin durumu görülüyor. 4lk durumda ülkenin üretim olanaklar e risi DD
dir. 4hraç mal tekstilin fiyat (makine cinsinden) TT nin e imine e ittir. Bu fiyattan ülkenin üretim dengesi
A0 ve tüketim dengesi C0 noktas ndad r. Dolay s yla A0B0 miktar tekstil ihraç ederek kar l nda B0C0
miktar makine ithal edilmektedir.
OP nin e imi iki mal n büyümeden önce ne oranda üretildiklerini gösterir. OR do rusunun e imi de
iki mal n büyüme öncesi tüketim oran n ifade eder. Büyümeden sonraki üretim ve tüketim noktalar n n OP
ve OR do rular na göre bulunduklar yerler, büyümenin niteli i konusunda fikir verir.
4ki mal büyüme öncesindeki ile ayn oranda üretilir ve tüketilir. Yans z büyümenin iki temel ko ulu
vard r. Birincisi faktörlerin büyüme öncesi ile ayn oranda artmas , dolay s yla yeni faktörlerin iki endüstriye
da l n n tamamen eskisi gibi olmas . Göreceli faktör fiyatlar de i mez.
4kinci ko ul ise, iki mal n tüketiminin ayn oranda sürdürülmesidir. Tüketimin büyüme öncesi ile ayn
oranda artmas için, her mal n tüketimindeki yüzde art , gelirdeki yüzde art a e it olmal d r. Teknik de i le
bu, tekstil ve makinenin gelir talep esnekli inin ayr ayr bir olmas n ifade eder.
2) Ticareti Art r c Yönlü Büyüme:
Sapmal olmayan (yans z) büyümenin d ndaki durumlar incelerken, önce ihracat kesiminde yo un
kullan lan faktörün, ithal edilebilir mal endüstrisinde kullan lan faktörden daha h zl artt n varsayal m.
Tekstil emek-yo un bir endüstri oldu u ve emek faktörü daha h zl artt için üretim olanaklar e risi
tekstil yönünde daha fazla d a do ru geni ler.
4hracatta yo un kullan lan faktörün d ticaret üzerindeki etkilerini belirtmeden önce, k saca üretim
de i melerinin nedenlerini ara t ral m. Yeni denge noktas ndaki ürün bile imi, sermayedeki art miktar n n
emekteki art miktar na oran na ba l d r. E er bu yeni oran, tekstilde halen kullan lan sermaye/emek oran
ile ayn ise, o taktirde yeni üretim noktas A0AE yatay çizgisi üzerinde bulunacakt r. Yani tekstil üretimi
artarken di er mal n üretimi sabit kal r. Bunun nedeni aç kt r: Artan faktörler (daha h zl artan emek) tekstil
üretimi için gereken oran tam olarak kar larken, makine endüstrisinde üretim hiçbir biçimde
etkilenmeyecektir.
Makine
T
D’
D
R
i
P
1
A0
2
AE
T
0
D
— Ticareti Art r c Yönlü Büyüme –
D’
Tekstil
Emekteki art , emek-yo un endüstri olan tekstilde çal t r lacakt r. Ancak bu sektörde üretimde
bulunabilmek için belirli oranda sermaye de gerekir. Sermaye art bu ihtiyac kar layamad na göre,
ortaya ç kan sermaye ihtiyac nereden kar lanacakt r? Bunun sa lanabilece i tek kaynak makine
endüstrisidir (tam çal ma varsay m ). Tekstil endüstrisinde sermayeye olan talep art , sermayenin bedelini
yükselterek bu faktörün makine endüstrisinden tekstile kaymas na yol açar. Fakat tekstil üretimi artarken
makine endüstrisinden ayr lan sermaye, bu kesimde üretimin dü mesine neden olur, dolay s yla ekonomi 2
no.lu alanda dengeye gelir.
Sonuç olarak denilebilir ki, ihracat kesiminde yo un olarak kullan lan faktörün daha yüksek bir
oranda art na dayanan büyüme ko ullar alt nda, ihraç edilebilir mallar n üretimi, ithal edilebilir mallar n
üretiminden göreceli olarak daha fazla artacak ve uluslararas ticaret de GSMH’daki toplam art tan daha
yüksek oranda geni leyecektir. Bu tip büyümeye ise ticareti art r c yönlü büyüme denmektedir.
Ticareti art r c yönlü büyümenin ekonomide do urdu u sonuçlar oldukça önemlidir. E er ülkenin
ticaret hacmi, gelirdeki (GSY4H’daki) büyümeden daha yüksek oranda geni liyorsa, o ülkede d ticaretin
göreceli önemi art yor demektir. Grafik üzerinde bu durum OP nin OR den uzakla acak biçimde yatay eksene
do ru kaymas , dolay s yla üretim noktas n n tüketim noktas ndan giderek ayr lmas biçiminde temsil edilir.
3) Ticarete Kar# t Yönlü Büyüme:
4thal edilebilir mal kesiminde yo un kullan lan faktörün daha h zl art dolay s yla ortaya ç kan
büyüme durumunda, ithal edilebilir mallar n üretimi ihraç edilebilir mallar n üretimine göre daha yüksek
oranda artar. Dolay s yla d ticaret hacminde de dü me e ilimi görülür. Bu tip büyümeye ticarette kar t
yönlü büyüme ad verilmektedir.
Ticarette kar t yönlü büyüme, ulusal ekonomide üretilen mallar n zamanla, tüketilen mal miktarlar na
e itlenmesi demektir. Ba ka bir de i le, grafikteki OP do rusu giderek OR ye yakla r. Bu ko ullar alt nda
d ticaretin ülke ekonomisindeki önemi azalma gösterir. Bu ise genel e ilimin otar i yönünde olmas
demektir.
Teknolojik Geli#me:
Teknolojik geli me yeni bir üretim yöntemi veya yeni bir mal icat edilmesi eklinde kendini gösterir.
Ba ka bir de i le, ya piyasada mevcut mallar daha etkin yöntemlerle üretilir ya da tümüyle farkl nitelikte
yeni mallar ortaya ç kart l r.
Sermaye
F
b
b1
X
F1
B
B1
b
b1
0
F1
— Sapmas z Teknik Yenilik –
F
Emek
Yeni üretim yöntemleri bulunmas na dayal teknolojik geli menin en belirgin özelli i, ayn miktar
kaynaklarla daha fazla mal üretilebilmesi veya ayn miktar mal n daha az kaynak kullan larak elde
edilebilmesidir. Üretim fonksiyonlar n n do rusal ve homojen olmas (sabit verimler) varsay m alt nda
teknolojik yenilikler üçe ayr l r:
• Sapmas z (veya yans z-natürel)
• Emek tasarrufu sa layan
• Sermaye tasarrufu sa layan yenilikler.
a. Sapmas z (Yans z) Yenilikler:
Emek ve sermayenin marjinal verimlili ini ayn oranda art r r. Bunlar, bir birim mal için gereken
emek ve sermaye miktarlar n azaltarak iki faktörden ayn oranda tasarruf sa larlar. Grafikte bb bir birim
mal n e ürün e risidir.
Sapmas z yenilik durumunda, sabit faktör fiyatlar ndan bir birim mal üretimi için kullan lan girdilerin
miktarlar azalmakta, fakat faktör yo unlu unda bir de i me olmamaktad r.
b. Emek Tasarrufu Sa*layan Yenilikler:
Sermayenin marjinal verimlili ini eme inkinden daha fazla art r r ve sermayeye göre daha çok emek
aç a ç kart r. Ba ka bir de i le, bunlar emek birimi ba na daha fazla sermaye (veya sermaye birimi ba na
daha az emek) kullan rlar. Sözü edilen yeniliklere ayn zamanda “sermaye kullanan” teknolojik geli me
denmesinin nedeni budur.
Faktör fiyatlar n n de i memesi varsay m alt nda, faktör yo unlu u (sermaye/emek) OX den OX1 e
yükselir. Bunun nedeni marjinal verimlili i artan sermayenin i gücü faktörü yerine kullan lmas d r.
Sermaye
b
F
b1
F’
x
x1
b1
b2
b
x2
0
F1
b2
F
Emek
c. Sermaye Tasarrufu Sa*layan Yenilikler:
Eme in marjinal verimli ini sermayeye göre daha fazla yükseltirler. Bu gibi yeniliklerde emek birimi
ba na daha az sermaye kullan l r (emek sermayenin yerine geçirilir) ve böylece sermaye faktörü aç a ç kar.
Gerçek hayatta yenilikler daha çok emek tasarrufu sa lay c tipte olmaktad r. Bunun nedeni,
teknolojinin say lar birkaç geçmeyen büyük sanayi ülkeleri taraf ndan üretilmesi ve bu ülkelerin i gücü
k tl içinde bulunmalar d r. Dolay s yla söz konusu ülkelerde ara t rma ve geli tirme (AR-GE)
faaliyetlerinin amac sermayeyi, k t ve pahal faktör olan insan gücünün yerine geçirecek yöntemlerin
bulunmas d r.
Teknolojik ilerlemenin ba ms z olmay p ekonomik ko ullar n bir sonucu oldu unu savunan bu
görü e Literatür’de “uyar lm ” teknolojik geli me hipotezi ad verilir.
Teknolojik yenilikler uyguland klar alan aç s ndan, ya belli kesimlere özgü, ya da genel nitelikte
olurlar. Birincisinde yenilik, örne in yaln z ihracat kesiminde veya ithalata rakip kesimde kullan l rken,
di erinde her iki kesimde birden uygulanabilmektedir.
Bir sektörde yans z teknik geli me olursa, o sektörde üretim hacmi geni ler, di er sektörde ise daral r.
Teknik yenilik bir sektörde yo un olarak kullan lan faktörden tasarruf sa lay c türde ise, o sektörde
üretimi art r c ve di er sektörde azalt c etkiler daha da güçlüdür. Emek-yo un tekstil endüstrisinde emek
tasarrufu sa layan yenilik, bu sektörlerde bir yans z yenilikten daha fazla tekstil üretimini art r r, makine
üretimini daralt r. Fakat emekle birlikte ihtiyaç duyulan sermaye (faktör fiyatlar ndaki art dolay s yla)
makine endüstrisinden çekilecektir. Dolay s yla Rybczynski Teoreminde aç kland üzere, yaln z bir
faktörün artmas durumundakine benzer üretim etkileri ortaya ç kacak ve iddetli bir ticareti art r c yönlü
etki görülecektir. Bunun tersine, makine üretiminde sermayeden tasarruf sa layan teknik yenilikler de
makine üretimini art r c ve tekstil üretimini k s c , dolay s yla da d ticareti azalt c yönlü güçlü etki
do urur.
Teknolojik ilerleme bir sektörde daha az yo un kullan lan faktörden tasarruf sa lay c nitelikte olursa,
her türlü sonucun ortaya ç kma olas l vard r. Çünkü burada birbirine ters iki etki kendini gösterir. Birisi,
teknik geli menin maliyetleri dü ürmesidir. Di eri ise, aç a ç kan faktörün, onu yo un kullanan öteki
kesimde çal t r lmas zorunlulu u dolay s yla ortaya ç kacak olan Rybczynski etkisidir.
Büyüme, Ticaret Hadleri ve Refah li#kileri:
Büyüme, ister faktör ara t rmalar na, ister teknolojik ilerlemeye dayal olsun, ülkenin toplam
üretimini (GSY4H) geni letir, dolay s yla ekonomik refah düzeyini yükseltir. Ekonomik büyümeden beklenen
do al sonuç da budur.
Motor
TR2
C1
C
C2
0
TR
TR1
D
US
E
H
S2
S
— Büyüme ve Ticaret Hadleri –
S1
Tekstil
Dünya pazarlar nda a rl kl yeri olan bir ülkenin büyümesi, uluslararas fiyatlar da etkiler. Önce
yans z büyüme durumunu ele alal m.
Büyüyen ülkenin daha çok tekstil ihraç edip daha fazla makine ithal etmesi, birinci gurup mallar n
fiyat n dü ürür, ikincilerin fiyat n yükseltir; yani ticaret hadlerini ülkenin aleyhine de i tirir. Ticaret
hadlerinin bozulmas ise ülke refah n olumsuz yönde etkiler. Di er bir de i le, ticaret hadlerindeki bozulma
dolay s yla büyümenin sa lad nimetlerin bir k sm ticaret yap lan d dünya ülkelerine aktar lm olur.
Grafi e göre bu, TT nin d a kayd nda, paralel durumda olmay p daha yakla t r lmas d r (TT nin yatay
eksenle yapt aç n n küçülmesi). Dolay s yla, yeni TT do rusunun te et olaca kay ts zl k e risi de i0 n
üzerinde, fakat i1 in alt nda bulunacakt r.
Bunun gibi, yönelimli büyüme tipleri de ülkenin ticaret hadlerini etkiler. Ticareti art r c yönlü
büyüme durumunda ticaret hadleri, yans z büyümeden de daha fazla ülke aleyhine de i ir. Çünkü büyüme,
dünya piyasalar na daha yüksek oranda ihraç mal arz edilmesi ve bu piyasalardan daha yüksek oranda ithal
mal talep edilmesi sonucunu do urmaktad r.
Tersine, ticarete kar yönlü büyüme durumunda ise ticaret hadleri ülkenin lehine de i ir. Yani ülke
hem üretim art yla, hem de lehine de i en fiyat ili kileri dolay s yla refah n yükseltir.
Yukar daki analizlerle ilgili olarak bir noktan n belirtilmesi gerekir: Burada büyük ülkedeki ekonomik
geli meye kar l k, öteki ülkelerde bir de i me olmad varsay l yor. Oysa bütün ülkelerin büyüdü ü bir
ortamda ticaret hadlerine ili kin yukar da ortaya koydu umuz sonuçlar da de i ebilir.
Özetle, burada belirtmek istedi imiz udur: Yukar daki sonuçlar ancak ele ald m z ülkelerin tek
ba na büyümesi ko ullar alt nda söz konusudur. Tüm ülkelerin büyümekte oldu u bir ortamda bu sonuçlar
de i ebilir.
Büyüme ile ülkenin teklif e risi kayar ve yeni bir denge olu ur. Ticaret hadleri büyümeye ba l olarak
teklif e rilerinde görülen kayman n niteli ine göre iyile ir veya kötüle ir. Örne in yukar da aç kland
biçimde, büyüme ile birlikte ülkenin arzulanan ticaret hacmi OE den OD ye geni lemi olsun. Yani ilk ticaret
hadlerinden ülkenin motor talebi CC1 ve tekstil arz da SS1 miktar nda art yor. ABD’nin talep ve arz sabit
kald için bu demektir ki bir tekstil arz fazlas ve motor talebi fazlas olu maktad r. Dolay s yla tekstilin
fiyat motora göre dü er, yani ticaret hadleri Türkiye aleyhine döner. Söz konusu geli me, Türkiye’nin teklif
e risinin TR1 biçiminde sa a do ru kaymas ve yeni ticaret hadleri do rusunun D den geçmesi ile
gösterilmi tir.
Tersine, büyüme dolay s yla ticaret hacminin daralmas (ticarete kar t yönlü büyüme) ise ticaret
hadlerini iyile tirir. Örne in teklif e risinin 0TR2 biçiminde sola do ru kaymas ile teklif edilen tekstil ve
talep edilen motor hacmi daral r ve böylece ticaret hadleri 0H den geçecek biçimde ülke lehine de i ir.
Yoksulla#t ran Büyüme:
Hint as ll iktisatç Jagdish Bhagwati, klasikle mi bir makalesinde büyümenin net olarak ferah
dü ü üne yol açabilece i ko ullar n teorik olarak ortaya koymu ve bu tür büyümeye “yoksulla t ran
büyüme” ad n vermi tir.
Makine
T
C0
T’
D1
C1
i2
i1
D0
A1
A0
T’
T
— Yoksulla t ran Büyüme -
D0
D1
Tekstil
Ülkenin daha çok tekstil ihraç edip kar l nda makine ithal etmeyi arzulamas ticaret hadlerini
iddetle ülke aleyhine de i tirir. Grafi e göre yeni ticaret hadleri T’T’ dir. 4lginç olan durum udur: Ticaret
hadlerindeki bozulma o derece iddetlidir ki bundan do an refah kayb , üretim geni lemesinden sa lanan
refah art ndan daha yüksek olmu tur. Yani, büyümeye kar n ülke yoksulla m t r! Nitekim grafikte yeni
ticaret hadleri do rusu T’T’ nin te et oldu u i2 kay ts zl k e risinin, i1 in alt nda bir düzeyde bulunmas bu
durumu ifade etmektedir.
Ekonominin bütünü aç s ndan yoksulla t ran büyüme örneklerine rastlamak güç olsa da bir ekonomi
içindeki baz sektörlerde ortaya ç kan geli melerin etkileri aç s ndan bu modelde aç klanana benzer
durumlarla kar la labilir. Di er bir de i le, belirli sektörlerdeki geli meler o alanda çal malar çok olumsuz
yönde etkileyebilir, hatta onlar n refah n n gerilemesine bile neden olabilir. Bunun bir uygulamas na örne in,
tar m kesiminde rastlanabilir. Tar msal üretimde ortaya ç kan a r bolluk çiftçiye zarar verir. Çünkü artan
üretim, tar m ürünleri talebinin esnek olmamas dolay s yla, fiyatlar dü ürür (iç ticaret hadlerinin bozulmas )
ve köylünün gerçek gelirinin azalmas na neden olabilir. Ba ka bir de i le, köylü için yüksek üretim, bazen
dü ük gelir ve artan yoksulluk anlam na gelmektedir.
Ekonomik Kalk nma ve Kar# la#t rmal Üstünlükler:
Faktör arz ndaki büyüme, artan faktörü göreceli ucuzlatarak onu yo un biçimde kullanan
endüstrilerde maliyet dü ü üne ve üretim geni lemesine yol açar. Bu ise kar la t rmal üstünlük yap s n n o
yönde de i mesi demektir.
Çelik
2000
U’
1990
1980
K’
T’
S
T
1970
K
0
U
Bu day
— Faktör Donat m nda De i me ve Kar la t rmal Üstünlükler –
Az geli mi ülkeler ço unlukla, kalk nman n ilk a amalar nda, sahip olduklar zengin nüfus
potansiyeline kar l k sermaye k tl çekerler. O bak mdan da zorunlu olarak emek yo un mal ihrac na
yönelirler. Ancak bu ülkelerde kalk nma planlar n n ana amac , genellikle h zl bir sanayile me ile sermaye
k tl n ve uzun dönemde ileri teknoloji ve sermaye yo un mal ihraç eden bir ülke konumuna gelmektir.
Nitekim günümüzdeki birçok sanayile mi ülkenin de geçmi te buna benzer bir de i im geçirdi i
görülmektedir.
Faktör donat m ile kar la t rmal üstünlükler aras ndaki ili ki tek yönlüdür. Bunun yönü de
birinciden ikinciye do rudur. Di er bir de i le, faktör donat m zaman içinde de i tikçe ona ba l olarak
kar la t rmal üstünlük yap s da de i ir. Dolay s yla bugünkü faktör donat m na bak larak yar nki
kar la t rmal üstünlüklerin de ayn olaca söylenemez. Kar la t rmal üstünlük dinamik bir yap ya sahiptir.
D # Ticaretin Dinamik Yararlar :
D ticaretin büyüme üzerindeki etkileri genellikle olumlu niteliktedir.
Bugünün az geli mi ülkeleri bak m ndan d ticaretin, kalk nman n motoru rolü oynamas tart mal
olmakla birlikte, kalk nmay h zland r c önemli baz etkileri oldu u kesindir. Kalk nma üzerindeki bu olumlu
etkilerine d ticaretin dinamik yararlar ad verilmektedir.
D ticaretin statik yararlar daha önceki bölümlerde aç klanm t r. Bunlar kar la t rmal üstünlüklere
uygun bir uluslararas uzmanla ma ve i bölümünün bir defal k yararlar n ifade etmektedir.
Oysa dinamik yararlar süreklilik ta rlar. Özellikle kalk nma yolundaki ülkeler, bunlardan en iyi
biçimde yararlanmaya çal rlar.
D ticaretin kalk nmaya olan genel etkilerini u ekilde belirtebiliriz:
a. Üretim ve Kaynak Aç * n Kar# lama:
Geli mekte olan ülkeler kalk nmalar için gerekli olan, ancak kendileri üretmedikleri mal, hizmet ve
kaynaklar yurt d ndan ithal ederler.
Ayr ca ço u az geli mi ülkeler yat r mlar n gerektirdi i sermaye fonlar n ulusal tasarruflar ndan
kar layamazlar. Böylece yurt d ndan sa lad klar fonlarla iç tasarruf aç klar n kapayabilir ve daha yüksek
bir kalk nma h z gerçekle tirebilirler. Teknik i gücü aç içinde olan baz ülkeler de bu kaynaklar
yurtd ndan getirerek ihtiyaçlar n giderebilirler.
b. ç Ekonomideki Ürün Fazlas na Ç k # (Pazar) Sa*lama:
D ticaretin bulunmad bir ekonomide iç talep yetersizli i dolay s yla, ülke kaynaklar eksik
çal t r labilir. D ticaretin do urdu u talep art lar bu kaynaklar n kullan lmas na olanak sa lar.
c. Geni# Bir Piyasa Hacmi:
Kapal ekonomilerde üretim iç piyasa hacmi ile s n rl d r. Piyasa darl ço u mallarda üretimin en
etkin yöntemlerle yap lmas n ya da uygun teknolojilerin kullan lmas n engeller. D piyasalar için üretim,
piyasa darl engelini ortadan kald r r.
Geni bir piyasa ayr ca, üretimde ölçek ekonomilerinden yararlan lmas na olanak sa lar.
Firma içinden kaynaklanan ölçek ekonomilerine “içsel ölçek ekonomileri” denir. Firman n ba l
bulundu u endüstrinin geli mesi sonucu ortaya ç kanlar ise “d sal ölçek ekonomileri”dir.
Geni bir piyasa ayr ca ulusal yat r mlar özendirerek ve dolays z yabanc sermaye yat r mlar n
ülkeye çekerek de kalk nmay olumlu yönde etkiler.
d. Rekabet:
D ticaret, yerli üreticileri yabanc üreticilerin rekabeti ile kar kar ya getirir. Bu da üretimde
etkinli i art r r, teknolojiyi geli tirir ve i bilen, becerikli i adamlar n n ortaya ç kmas na neden olur.
Rekabetin olmad yerde tekelle me e ilimleri ba lar, verimlilik azal r ve kaynak israf artar. O bak mdan
rekabet kaynak verimlili ini art rman n etkili bir yolu olarak kabul edilir.
e. ç Piyasa Talebini Geli#tirme:
Geni bir iç piyasaya sahip olan Türkiye, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerde, önceleri ithal edilen
yeni sanayi ürünleri, zamanla yurt içi talebi geni letmi ve bu ekilde söz konusu mallar n yurt içinde etkin
biçimde üretilmesine olanak sa lam t r.
f. Ekonomik Dinamizm:
D ticaret sayesinde ülkeler birbirine yakla r, farkl ülkelerdeki tüketiciler di erlerinin
davran lar ndan, ihtiyaçlar ndan, ya ay lar ndan ve kulland klar mallardan haberdar olurlar. Böylece yeni
ihtiyaçlar do ar, farkl kalitede mallar talep edilir ve ekonomik yap lanmada de i iklikler olu ur. Bütün
bunlar ekonomiye dinamizm kazand r r, kaynaklar n daha iyi kullan lmas na ve tüketici refah n n artmas na
katk da bulunabilir.
Download