SİBER HAREKATIN ULUSLARARASI HUKUK ÇERÇEVESİNDE ANALİZİ Murat DOĞRU* Öz Günümüzün en önemli güç elemanı ve güç simgesi hiç şüphesiz tarafların sahip olduğu bilgidir. Bilgiyi elinde tutan barış döneminden itibaren gücü de elinde tutmakta ve savaşta muharebe ortamının şekillendirmesini kolaylaştırmaktadır. Devletlerin güvenliğini tehdit eden ve hedefine ulaşmada hiçbir sınır tanımayan siber savaş uygulamaları, bilgisayar teknolojisi yardımıyla tahminlerin ötesinde bir hareket serbestisi kazanarak tehdit kavramına yeni bir boyut kazandırmıştır. Siber saldırıların savaş hukuku açısından sınıflandırılması konusunda belirsizlikler mevcuttur. İlk akla gelen unsurlardan birisi siber saldırının tam olarak nereden kaynaklandığının bulunmasının zor olmasıdır. Bu tarz saldırılar ağırlıklı olarak farklı coğrafi konumlarda yer alan botnet ağ komuta merkezleri tarafından dünya üzerinde dağınık olarak yer alan zombi bilgisayarlardan oluşan ağ sistemleri kullanılarak hedefe yönlendirilmektedir. Verilen hasar ve etkileri açısından incelendiğinde ise klasik savaşlar gibi maddi zararlar ve can kaybına dahi kolaylıkla yol açabileceği görülmektedir. Bu kapsamda savaş hukuku açısından siber saldırılar, silahlı saldırı kapsamında tutulduğu takdirde saldırıya uğrayan ülkeye kendisini koruma hakkı ortaya çıkacaktır. Fakat ülkenin kendisini hangi araçlarla (fiziksel silahlar veya siber savunma araçları) koruyacağı hususu belirsizdir. Kullanılan araçlara bakmak yerine saldırının etkisine bakılması burada anahtar rol oynamaktadır. Bu çalışma ile mevcut uluslarası hukukun siber uzaya uygulanabilirliği ve yeterliliği incelenmektedir. Siber harekat spektrumunda yer alan saldırılar hafiften şiddetliye doğru Silahlı Çatışma Hukuku açısından ele alınmaktadır. Anahtar Kelimeler: Siber Uzay, Siber Harekat, Silahlı Çatışma Hukuku (SÇH), Jus Ad Bellum, Jus in Bello Abstract Today's most important power element and a symbol of power is undoubtedly the knowledge possessed by the parties. The one who has information holds power since the era of peace and makes it easier to shape the combat environment at war time. Cyber war applications threatening the security of the states and recognizing no boundaries in reaching the target incorporate a new dimension to the threat concept beyond the expectation with the help of computer technology. There are uncertainties about the classification of the law of war in terms of cyber attacks. One of the first elements that comes to mind is the difficulty of detecting where the cyber attacks exactly stems from. Using the network systems comprising the botnet command centers, such attacks are mainly directed to the targets in different geographical positions by networks of zombie computers scattered all over the world. When analyzed in terms of the damage and the effect, that it may easily lead to property damage and even * Deniz Harp Akademisi, İstanbul, Türkiye 1 loss of life is seen as in classical warfares. With reference to the law of war, cyber attacks, if kept within the scope of armed attacks, will spawn the right of selfdefense to the attacked country. But the matter of with which instrument (physical weapons or cyber defense tools) the country will defend itself remains unclear. Rather than considering the tools in use, zooming on the impact of the attack plays a key role in here. With this study, applicability and adequacy of existing international law to cyber operations are examined. Cyber attacks appearing in the spectrum of cyber operations are dealed from mild to severe as regards Law of Armed Conflict. Keywords: Cyber Space, Cyber Operations, Law of Armed Conflict (LOAC), Jus Ad Bellum, Jus in Bello Giriş Siber savaş terimi, günümüzde ülkelerin karşısındaki milli güvenlik tehditlerinin başında gelmektedir. Siber uzaydaki hukuksal kuramları anlamak doğrudan tüm askeri harekat planlayıcıları için kritik önemdedir. Bu makale Silahlı Çatışma Hukuku’nun siber harekatları nasıl etkileyebileceğine dair teorileri ortaya koymaktadır. Saldırgan siber eylemlerin ve siber kabiliyetlerin kullanımı durumunda meşru müdafaa hakkının doğması için mevcut uluslararası hukukun yeterliliği makalenin odak noktasını teşkil etmektedir. İlk olarak, siber saldırıları da içinde barındıran askeri harekatlar ele alınmaktadır. Müteakiben, siber harekat spektrumuna iz düşümleri yapılan siber saldırıların, hukuki açıdan kuvvet kullanımı veya silahlı saldırı tanımına uyacak şekilde şiddet seviyesini yükselten belirgin faaliyetler değerlendirilmektedir. Son olarak da, mevcut yasaların ortaya koyduğu prensipler çerçevesinde silahlı çatışma esnasındaki siber eylemler incelenmektedir. Siber savaşın Silahlı Çatışma Hukuku’na göre analizi neticesinde, askeri harekatların düzenlenmesine temel teşkil eden kuralların rahatça siber çatışmaya uyarlanabileceği ortaya çıkmaktadır. Ulaşılan noktada, Silahlı Çatışma Hukuku’nun siber ortamdaki harekatı yeni yönleriyle ele almada yeterli olduğu değerlendirilmektedir. Siber Uzay Siber uzay, birbirine bağlı veya bağımsız bilgi teknolojileri alt yapıları, telekomünikasyon ağları ve bilgi sistemleri ile bunları oluşturan her türlü yazılım ve donanımı kapsamaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin hızla gelişmesi ve bilişim unsurlarının hem günlük yaşamda bireysel olarak hem de profesyonel anlamda kurumsal olarak derinlemesine kullanılması sonucunda siber ortam son derece etkileşimli bir faaliyet platformu haline gelmiştir. Siber uzay, internet erişiminden çok daha öte anlamlar ihtiva etmektedir. Tanımından anlaşılacağı üzere, siber uzay genel ağdan erişilip erişilmemesine bakılmaksızın tüm ağ sistemlerini kapsamaktadır. Çeşitli kaynaklarca siber alan; kara, deniz, hava, uzay ile birlikte beşinci muharebe alanı olarak kabul edilmektedir. Beşinci alanın çok çeşitli ve karmaşık sorunlar doğurma ihtimali bulunmasının 2 önemli sebeplerinden biri insan yapımı olmasıdır. Siber alanda farklı seviyelerde çok çeşitli siber saldırılar örnek gösterilmektedir. En basit örneği, internete zararlı saiklerle ulaşım sağlayan “hackerlar” gösterilirken en sofistikeleri arasında nükleer tesisler veya kapalı bağlantı sistemlerine, endüstriyel kontrol sistemlerine zarar verebilecek olanlar gösterilebilmektedir.1 Kendini sürekli güncelleyen bir savaş biçimi olarak tanımlanan siber savaş alanı her geçen gün daha fazla genişlemekte ve hedef kitlesi de artmaktadır. Silahlı Çatışma Hukuku’nun uygulama amaçları için, sadece siber uzayda yapılan harekatlar ile daha büyük askeri operasyonların desteklendiği siber eylemleri ayırmak önemlidir. Aşağıda sunulan iki örnek yapılan ayrıştırmayı belirginleştimek açısından faydalıdır: Siber Eylemler ve Haklı Savaş Kuramı (Jus Ad Bellum) Günümüz uluslararası sisteminde herhangi bir silahlı güç kullanımının hukuki açıdan kabul edilebilir sayılması için belli başlı nitelikleri taşıması ve konuyla ilgili uluslararası hukuk kurallarına uyması gerekmektedir. Hukuki açıdan kabul edilmediği takdirde fiiller haksız sayılmaktadır. Günümüzde uluslararası hukukta kuvvet kullanmayı düzenleyen en temel kural BM Antlaşması’dır.2 Jus Ad Bellum devletin kuvvet kullanımını düzenleyen uluslararası hukukun bir parçasıdır ve devletin meşru müdafaa hakkının uluslararası hukuk açısından temelini teşkil etmektedir. Kişisel ve kolektif meşru müdafaayı düzenleyen hususlar BM Şartının 51. Maddesinde yasalaştırılmıştır. Devlet tarafından icra edilen Siber eylemlere hangi hukuk kurallarının uygulanabileceğini belirlemek için cevaplanması gereken temel soru, devlet ve hasmı arasında silahlı bir çatışmanın olup olmadığıdır. Silahlı kuvvetler tarafından yapılabilecek siber harekatların hukuksal analizi için Jus Ad Bellum iyi bir başlangıç noktası teşkil etmektedir. Siber ortam bir devletin kuvvet kullanımına varmayan harekatlara ilaveten ölümlü veya yaralamalı sonuçlar doğurabilecek harekatlar yapmasına izin vermektedir. Ölüm, yaralanma veya mal hasarına sebep olan siber eylemler, uluslararası hukuk açısından silahlı saldırı veya kuvvet kullanımı olarak değerlendirilebilir. ABD Siber Komutanlığı tarafından tanımlandığı şekliyle, siber eylemler siber casusluktan erişim operasyonlarına ve en son noktada ölüm veya mal hasarına sebep olan aktivitelere kadar yayılan geniş bir eylem spektrumu boyunca görülebilir.3 (Bkz. Şekil-1) 1 Götz Neuneck ve Gian Piero Siroli, 60th Pugwash Conference on Science and World Affairs Working Group 6 Report: Disarmament, Conflict Resolution and New Weapons Technology, İstanbul, 2013, p.2. 2 Sertaç H. Başeren, Uluslararası Hukukta Devletlerin Münferiden Kuvvet Kullanmasının Sırları, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2003, s.46. 3 Paul Walker, “Assessing Actions Along the Spectrum of Cyberspace Operations,” PowerPoint briefing at the James Stockdale Center for Ethical Leadership, Annapolis, February 29, 2012. 3 Şekil 1: Siber Harekat Spektrumu Örnek olarak siber casusluğun mağdur devletin meşru müdafaa hakkını tetikleyen silahlı saldırı veya izin verilmeyen kuvvet kullanımına gerekçe sağlamadığı değerlendirilmektedir. Çünkü sonuçta bu eylem basitçe bir hırsızlık veya başka devletin ağ sistemlerine izinsiz giriştir. Spektrumun orta kısmında yer alan siber müdahale harekatları aynı şekilde hukuka uygun olmayan kuvvet kullanımı içerisine girmediği yönündeki görüşler literatürde ağır basmaktadır. Örneğin, başka bir devletin ağ sistemlerine müdahaleyi içeren bilgi harekatları müdahale etmeme prensibini ihlal etmektedir. Bu prensip, devletlerin öteki devletlerin içişlerine müdahale etmesini yasaklayan güvence üzerine bina edilmiştir. Mağdur devletler bu eylemleri BM Güvenlik Konseyi’ne bildirmek suretiyle protesto edebilir. Fakat, Şekil-1’deki “Erişim ve Casusluk Eylemleri” içine gireceği değerlendirilen siber espiyonaj ve siber suçun Madde 51 ve diğer uluslararası hukuk altında silahlı mukabeleyi haklı göstermeyeceği düşünülmektedir. Siber uzay spektrumunun sağ tarafında siber harekatlarda kuvvet kullanımı veya silahlı saldırı bulunmaktadır. Pentagon yetkilileri ABD’ye yönelik siber saldırıların bir savaş eylemi olarak görüleceğini açıkça ifade etmektedirler.4 Ancak, Madde 51 ve diğer uluslararası hukuka göre meşru müdafaa hakkının doğması için belirlenen standart yüksektir. Orantılı meşru müdafaayı yasal kılacak silahlı saldırı tanımını karşılaması için siber eylemin geniş bir ölçekte çevreye fiziksel hasar veya ölüm/yaralanma sonucu vermesi gerekir.5 Bazı kaynaklarda, siber eylemlere etki-tabanlı yaklaşım uygulaması ile siber uzaydaki harekatların etkisinin yasaklanmış güç kullanımına veya askeri saldırıya eşdeğer olup olmadığına 4 “The White House and Pentagon Deem Cyber-Attacks ‘An Act of War’”, Forbes, http://www.forbes.com/sites/reuvencohen/2012/06/05/the-white-house-and-pentagon-deem-cyber-attacks-an-actofwar/, (Erişim Tarihi: 18.10.2015) 5 Tom Ruys, Armed Attack and Article 51 of the UN Charter (Cambridge: Cambridge University Press, 2010), p.140 4 bakarak yorumlanması gerektiği savunulmaktadır.6 Aksi görüşlere rağmen, siber uzaydaki Jus Ad Bellum’un uygulanması uluslararası hukuk altında geleneksel yaklaşım ile uyumludur. Örneğin, belirli bir siber eylem başka bir devletin kritik altyapılarında fiziksel hasara sebebiyet verirse, o zaman eylem kuvvet kullanımı olarak karakterize edilebilir. Tallinn Manual on the International Law Applicable to Cyber Warfare7 adlı dokümanda devletlerin kendi ülkelerinde bulunan siber altyapılar üzerinde egemenliklerinin bulunduğu ve bu altyapılara gerçekleştirilecek saldırıların hukuk dışı olduğu belirtilmektedir.8 Siber saldırının hangi seviyeye ulaştığında meşru müdafaa hakkını doğurabilecek bir silahlı saldırı kabul edileceği veya siber saldırının silahlı saldırı olarak kabul edilip edilmeyeceği meselesi oldukça tartışmalıdır. Güç kullanımının geniş bir ölçekte yapılması ve diğer devletin bekasını tehdit etmesi böyle bir eylemi uluslararası hukuka göre silahlı saldırı sınıfına sokmaktadır. Siber Eylemler ve Çatışma Hukuku Kuramı (Jus in Bello) Jus in Bello savaş esnasında uygulanan bir yasadır ve askeri harekatların uygulanmasında şiddeti düzenlemektedir. Uluslararası İnsancıl Savaş Hukukuna göre çatışmanın statüsü hangi hukukun uygulanacağını belirlemede önemlidir. Ağustos 1949’da imzalanan dört adet Cenevre Sözleşmesi, devletler arasından tecelli eden silahlı çatışmaları düzenleyen en temel hukuk belgeleri olarak kabul edilmektedir. Diğer yandan, bu bölümde de bahsi geçen silah teknolojilerindeki yenilikler ve muharebe alanındaki değişimlerin etkisi ile bu sözleşmelere 1977 yılında iki adet ek protokol eklenmiştir.9 Bu protokoller, modern muharebe alanında Uluslararası İnsancıl Hukuk kapsamında teknolojik yeniliklere ve değişimlere adaptasyonun ilk örneği olarak gösterilmektedir. 2 No.lu Ek Protokol, uluslararası nitelikte olmayan silahlı çatışmaları düzenleme saikindeki ilk uluslararası belgedir. Dolayısı ile asimetrik yapıyı da dikkate almaktadır.10 Silahlı saldırı, uluslararası ve uluslararası olmayan silahlı saldırı olmak üzere iki şekilde olabilir. Uluslararası silahlı çatışmada, iki veya daha fazla devletin silahlı çatışmasının söz konusu olduğu durumda, silahlı çatışmayı düzenleyen Cenevre Sözleşmeleri (1949 Cenova Konvansiyonları ve Ek Protokol-1) ve La Haye Yasası uygulanmaktadır. Ancak, bir devlet ile organize silahlı grup arasındaki uluslararası olmayan silahlı çatışmada Cenova Konvansiyonu’nun 3. Ortak 6 Matthew C. Waxman, “Cyber Attacks as ‘Force’ under UN Charter Article 2(4),” International Law Studies 87; Raul A. Pedrozo and Daria P. Wollschlaeger eds., International Law and the Changing Character of War (Newport, RI: U.S. Naval War College, 2011). 7 Bu doküman, Estonya Siber Savunma Mükemmeliyet Merkezi’nce oluşturulan bağımsız uzmanlar grubu tarafından yayınlanmıştır. Yeni bir harp biçimi olan siber savaşa uluslararası yasal normların nasıl uygulanabileceğine ilişkin üç yıllık çalışmanın sonucudur. 8 Tallinn Manual on the International Law Applicable to Cyber Warfare, Rule 1,2013,p.15 9 Atalay Kocatepe, Silahlı Çatışma Hukuku Açısından Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri El Kitabı, Harp Akademileri Basımevi, İstanbul, 2006, s.5. 10 Robin Geiß, “Asymmetric conflict structures”, International Review of the Red Cross, 2006 vol.88, p.758, http://www.icrc.org/eng/assets/files/other/irrc_864_geiss.pdf. (Erişim Tarihi: 06.03.2014) 5 Maddesi ve bazı durumlarda Ek Protokol-II devreye girmektedir.11 Siber uzaydaki araçlar yeni olmasına rağmen, mevcut hukuk uluslararası olsun veya olmasın siber uzaydaki eylemleri silahlı çatışma bağlamında kapsamaktadır. Silahlı çatışmanın nasıl karakterize edildiğinden bağımsız olarak, çatışma yöntemleri Silahlı Çatışma Hukuku (SÇH) ile uyumlu olmak zorundadır. SÇH’ın dört temel prensibi askeri gereklilik, ayrım, orantılılık ve gereksiz acının önlenmesidir. Silahlı bir çatışma esnasında uygulanan siber eylemler diğer kabiliyetlerle aynı kurallara tabidirler. Ancak, siber eylemi bu dört temel prensip içerisinde ele almadan önce, cevaplanması gereken ilk soru siber eylemin SÇH’a göre saldırı oluşturup oluşturmadığıdır. Saldırı Ek Protokol-1 Madde 49’da “Saldırı veya savunmada hasıma karşı şiddet kullanma eylemleri” olarak tanımlanmaktadır.12 Saldırının söz konusu olabilmesi için şiddet eylemini içermesi gerekmektedir.13 Silahlı çatışma esnasında siber harekatlar “şiddet eylemleri”ne sebep olabilir. Çatışmanın varlığını kabul etmek için saldırının belli bir düzeyi aşması önemlidir. Siber eylemlerin birincil araç olarak kullanıldığı durumlarda saldırılar Jus in Bello çerçevesinde silahlı saldırı düzeyine ulaşabilmektedir. Siber eylemlerin kara, deniz, hava ve uzay ortamlarında yapılan daha geniş kapsamlı bir harekatın desteklenmesinde kullanıldığı durumlarda siber saldırı eşiği belirsiz bir hal almaktadır. Örneğin, hedefin sivil halk olduğu bilgi harekatı sırasında savaş sahnesindeki sivil halka belirli bazı bilgilerin servis edilmesinde siber eylemlerden faydalanılması mümkündür. Siber saldırının amacı sadece sivil halkı etkilemek ve askeri harekatı destekleyecek mahiyetteki bilgi servis etmek ise dört temel prensip ihlal edilmiş sayılmamaktadır. Siber uzayda harekatın farklı bir yönü de saldırıya maruz kalan altyapının bir çoğunun aynı zamanda sivil halkın kullanımında olmasıdır. Orantılılık konsepti, çifte kullanımlı hedeflerin fiziksel tahribatına neden olan siber harekatların meşruluğunu belirlemede kritik önemdedir. Orantılılık prensibi öngörülen sivil yaşam kaybının ve saldırıya konu olan sivil malların beklenen somut ve direkt askeri avantaja ilişkin olarak aşırıya kaçılmamasını dikte etmektedir.14 Radyo iletim kuleleri, güç hatları ve petrol rafineri istasyonları gibi çifte kullanımlı yapıların tahriplerinin sivil halk üzerinde etkili olmaları nedeniyle hedefleme kararlarının verilmesi en zor olanlarıdır. Son olarak, siber harekatlar savaşanlara gereksiz acıya sebep olmaktan kaçınmalıdır. SÇH’nun gereksiz acının önlenmesi prensibi savaşanlara verilen hasarın sınırsız olmamasını belirtmektedir. SÇH savaşanlara askeri avantajdan orantısız bir şekilde zarar vermek için dizayn edilmiş belirli savaş araç ve 11 Solis, 167-168. 12 Brian J. Brill and J. Porter Harlow, Law of War Documentary Supplement (Charlottesville, VA: The Judge Advocate General’s Legal Center and School, 2010), 210. 13 Michael N. Schmitt, “Cyber Operations and the Jus in Bello: Key Issues,” International Law Studies 87, p.92–93. 20 Clarke, p.15–16. 14 Brill and Harlow, s.211. 6 yöntemlerini yasaklamaktadır.15 Siber araçlar da diğer silah sistemlerine benzer şekilde ele alınmalıdır. Siber araçlar ve eylemlerin kendi başlarına bir yasağa sebep olmaları pek ihtimal dahilinde değildir, ancak siber araçların etkileri gereksiz acının önlenmesi prensibi kapsamında ele alınmalıdır. Sonuç Siber tehditler ulusal güvenliği tehdit etmesi bakımından yeni bir harekat ortamı ortaya çıkarmıştır. Siber uzayda, eylemlerin kaynağını belirli bir devlete veya devlet dışı aktörlere dayandırma ve hareketlerin hızını belirleme gibi muhtelif zorluklar bulunmaktadır. Hem kaynağı belirleme hem de eylemlerin hızı, karar verme süreçlerini ve varolan karşı tedbirlerin etkinliğini karmaşık hale getirmektedir. Ayrıca meşru müdafaa dahil olmak üzere yasal düzen belirlenmiş değildir. Uluslararası hukukun geniş yorumlanması ile halihazırdaki ortaya çıkan sorunlara birşekilde cveap bulunabilmekte, sorunların çözümüne yorum yapılabilmektedir. Jus Ad Bellum ve Jus in Bello kavramları içerisinde açık olan husus mevcut çerçevenin askeri yetkililerin önünde olan harekat seçeneklerini uygulamak için yeterli olduğudur. Ancak, siber harekat ortamının her geçen gün kapsamının ve uygulama alanının genişlemesi, dünya çapında çok büyük etkiler oluşturabilecek örneklerin gelecekte daha da artacağının öngörülmesi, siber güvenlik konusunun halihazırdaki uluslararası hukukun geniş manada yorumlaması halinde dahi yeterli olmayacağı değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, siber güvenlik konusuna ilişkin SÇH’nun ötesinde yeni ve ayrı bir dal olarak, siber saldırı ve savunma konularının tanımları dahil tüm detayları da kapsayacak “Siber Güvenlik Hukuku” adıyla yeni bir dalın oluşturulmasına yönelik çalışmaların yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Harekat perspektifinden bakıldığında, siber uzay komutanların vazifesini başarabilmesi için anlaması, planlaması ve harekat icra etmesi gereken beş ortamdan (kara, deniz, hava, uzay ve siber) biridir. Siber araçların komutanlara sunduğu önemli avantajlarından bir tanesi saldırı esnasında askeri hedeflerin etki altına alınmasında söz konusu olan yanal etkiyi önemli ölçüde azaltarak oluşturulan etkiyi potansiyel olarak kontrol edebilmesidir. Uçakların ve denizaltıların savaş sahnesinde yerini almasına benzer olarak, siber araçlar güç kullanımı ve askeri harekatlar açısından mevcut yasalar üzerinden uyarlama yapılarak düzenlenebilir. Bunun askeri literatürde tam manada yerini bulması ve uygulayıcılara kılavuz olması açısından aynen kara, deniz ve hava harekat ortamlarına ilişkin hazırlanan angajman kurallarına (Rules of EngagementsROEs) ek olarak siber güvenlik konularına ilişkin angajman kurallarının hazırlanarak ilgili düzenlemelere eklenmesinin hayati öneme haiz olduğu kıymetlendirilmektedir. 15 Solis, p.272 7 Kaynakça Götz Neuneck ve Gian Piero Siroli, 60th Pugwash Conference on Science and World Affairs Working Group 6 Report: Disarmament, Conflict Resolution and New Weapons Technology, İstanbul, 2013, p.2. Richard A. Clarke, Cyber War :The Next Threat to National Security and What to Do About It (New York: Harper Collins, 2010), p.13–14 Richard G. Zoller, “Russian Cyberspace Strategy and a Proposed United States Response”, U.S. Army War College, 2010, p.5 Gökhan Albayrak, “Siber Alan ve Uluslararası Hukuk:Siber Savaş https://www.academia.edu/2504279/Siber_Alan_ve_Uluslararas%C4%B1_Hukuk, s.3 Çağı”, Sertaç H. Başeren, Uluslararası Hukukta Devletlerin Münferiden Kuvvet Kullanmasının Sırları, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara, 2003, s.46. Paul Walker, “Assessing Actions Along the Spectrum of Cyberspace Operations,” PowerPoint briefing at the James Stockdale Center for Ethical Leadership, Annapolis, February 29, 2012. “Uzaktan Öldürmeye Seçkin Madalya”, http://www.ntvmsnbc.com/id/25422019/. (Erişim Tarihi: 15.10.2015) “The White House and Pentagon Deem Cyber-Attacks ‘An Act of War’”, Forbes, http://www.forbes.com/sites/reuvencohen/2012/06/05/the-white-house-and-pentagon-deemcyberattacks-an-act-of-war/, (Erişim Tarihi: 18.10.2015) Gary D. Solis, “Cyberwarfare, the New Normal,” The Law of Armed Conflict: International Humanitarian Law at War, 2nd ed. (New York:Cambridge University Press, 2012). Matthew C. Waxman, “Cyber Attacks as ‘Force’ under UN Charter Article 2(4),” International Law Studies 87; Raul A. Pedrozo and Daria P. Wollschlaeger eds., International Law and the Changing Character of War (Newport, RI: U.S. Naval War College, 2011). Tallinn Manual on the International Law Applicable to Cyber Warfare, Rule 1,2013,p.15 “ABD siber saldırıları ‘savaş sebebi’ sayacak - #Dünya”, Radikal, http://www.radikal.com.tr/dunya/abdsiber-saldirilari-savas-sebebi-sayacak-1051378/ , (Erişim Tarihi: 12.10.2015) Atalay Kocatepe, Silahlı Çatışma Hukuku Açısından Cenevre Sözleşmeleri ve Ek Protokolleri El Kitabı, Harp Akademileri Basımevi, İstanbul, 2006, s.5. Robin Geiß, “Asymmetric conflict structures”, International Review of the Red Cross, 2006 vol.88, p.758, http://www.icrc.org/eng/assets/files/other/irrc_864_geiss.pdf. (Erişim Tarihi: 06.03.2014) Brian J. Brill and J. Porter Harlow, Law of War Documentary Supplement (Charlottesville, VA: The Judge Advocate General’s Legal Center and School, 2010), p.210-211. Michael N. Schmitt, “Cyber Operations and the Jus in Bello: Key Issues,” International Law Studies 87, p.92–93. Kyle Genaro Phillips, “Unpacking Cyberwar”, JFQ: Joint Force Quarterly, sayı 70 (3rd Quarter 2013): p.70–75. Hugo Corujo Sanseviero, New Means and Methods of Warfare Presentation, 60 Years of the Geneva Conventions and the Decades Ahead, International Committee of Red Cross, Bern, 2010, p.68-69 8