Vitamin B12 Vitamin B12

advertisement
1
Vitaminler
Doç. Dr. Enis MACİT
Toksikoloji BD.
Vitaminler
2

Biyokimyasal fonksiyon için çok düşük
miktarlarda gerekli olan organik bileşiklerdir.

Genel olarak vücutta sentez edilmezler;
Diyetle sağlanmalıdırlar.

Çoğu, “koenzim” olarak işlev görür

Suda ve yağda çözünen vitaminler olarak
ikiye ayrılırlar.
Vitaminler
3
İki gruba ayrılır :
 Yağda
 A,
çözünenler
D, E, ve K
 Suda
çözünenler
B
vitaminleri (B1, B2, B3, B6, B7, B12 ve
pantothenic asit)
 Askorbik
asit (vitamin C)
Kofaktörler

Vitamin C dışındaki tüm suda çözünen
vitaminler kofaktöre dönüşür.

Yağda çözünenlerden sadece K vitamini
kofaktöre dönüşür.

Vitaminler dışında da kofaktörler vardır: Lipoik
asit gibi

Kofaktörler metil ve açil grupları gibi spesifik
fonksiyonel gruplar da taşıyabilirler.
4
Suda Çözünen Vitaminler

Hidrofil özellikte olup suda çözünürler

Yapıları karmaşıktır

Vücutta depolanmazlar (B12 hariç)

Suda çözündüklerinden idrarla atılırlar

Toksisiteleri yoktur (C vitamini hariç)
5
Suda Çözünen Vitaminler
B
Kompleks Vitaminleri:
 B1(Tiamin)
 B2
(Riboflavin)
 B3 (Niasin)
 B5 (Pantotenik asid)
 B6 (Piridoksin, piridoksamin, piridoksal),
 Biotin,
 B12 (kobalamin)
 Folik asid (pteroil glutamik asid)
C
vitamini (Askorbik asit)
6
Yapay Vitaminler

Vitamin B4 Adenin

Vitamin B10 folik asite benzer

Vitamin B11 folik asite benzer

Vitamin B15 pangamik asit

Vitamin B13 orotik asit

Vitamin B17 laetrile (amigdalin)

Vitamin B19 wormser’s secret formula
7
Yağda Çözünen Vitaminler





8
Apolar hidrofobik moleküllerdir
Tümü izopren türevleridir
Emilimleri, yeterli yağ emilimi olabildiği sürece
mümkündür
Kanda transportları, apolar lipidler gibi,
“lipoproteinler” ya da “spesifik bağlayıcı
proteinler” yoluyla olur
Vücutta depolanırlar (yağda) ve toksisiteleri
söz konusudur
Genel Bilgiler
9

Gelişmiş ülkelerde vitamin eksikliği nadirdir.

Yetersiz vitamin alımına bağlı kronik hastalık riskinde
artış daha sık görülür.

Yetersiz vitamin ve mineral alımı, kronik hastalık, kanser
ve enfeksiyon riskini artırabilir.

Vitamin C alımındaki azlığın katarakt oluşumu ve
maküler dejenarasyon ile ilişkilidir.

Folat, vitamin B6 ve vit B12 alımındaki kronik azlık
hiperhomosisteinemi ile ilişkilidir.

Hiperhomosisteinemi, aterosklerotik damar hastalığı
riskinde artışa neden olur.
Genel Bilgiler
10

Homosistein, folat, vit B12 ve vit B6 ile ilgili enzimatik ve
metabolik sistemin bütünlüğünü (çalıştığını) gösteren
bir belirteçtir.

Aynı zamanda, kolesterol analoğu olduğundan
kardiyovasküler hastalık riski ve inme (stroke) için de bir
belirteçtir.

Bu
nedenle
B
vitaminlerinin
durumunu
ve
kardiyovasküler hastalık riskini göstermek için kullanılır.

Folat, vit A ve antioksidanların alımındaki yetersizlik
çeşitli kanserler ile ilişkilidir.

Vitamin desteği osteoporoza bağlı kırık riskini ve nöral
tüp defektini azaltabilir.
Genel Bilgiler
11
Özellikle, diyette vitamin mineral eksikliğine bağlı
hastalıklar ile kronik dejeneratif hastalıklarda, yeterli
mineral ve besin desteği gereklidir.
Besinlerdeki vitamin mineral eksikliğine bağlı olarak
gelişen hastalıklar, klinik bulgu verebilmeleri için uzun
yılların geçmesi gerekir.
Diyette sigara ve alkol sorgulanmalıdır.
Diyet ve içeriği sorgulanarak vitamin eksikliği
irdelenmelidir.
Bazı durumlarda, vitamin eksikliğinde renal itrah azalır.
Daha sonra dokuda eksiklik meydana gelir.
Bazı vitaminlerin eksikliği önce kan hücrelerinde görülür.
Genel Bilgiler
12
Dokudaki azalmayı, koenzim fonksiyonlarında azalma takip
edebilir ve yağda eriyen vitaminerde vitamine bağlı
metabolik yolaklarda fonksiyonel bozukluklara neden
olur.
Vitamin eksikliğine bağlı semptomlar, zamana bağlıdır.
Erken teşhis etkin tedaviyi sağlar.
Tavsiye edilen diyet alım miktarları, sağlıklı normal insanların
alacağı vitamin/mineral miktarını belirler. Hastalık veya
tedavi, gastrointestinal sistem ile ilgili bir cerrahi
operasyon sonrası (gastrektomi, barsak rezeksiyonu gibi),
sigara, alkol gibi alışkanlıklar ile çeşitli genetik durumlar
vitamin ihtiyacını değiştirebilir.
Bu belirtilen durumlar anamnezde sorgulanmalıdır.
Vitamin Eksikliği
Çağımızda vitamin eksikliği ile ilgili durumlar
 Kardiyovasküler hastalık
 Osteoporoz
 Nöral tüp defekti
Tarihsel önemi olan vitamin eksikliği ile ilgili
durumlar
 Kseroftalmi
 Beri-beri
 Skorbüt (scurvy)
13
Vitamin Eksikliği

Yokluklarında, ya da relatif olarak eksiklikte,
patolojiler görülür:
(Diyet eksikliği, emilim bozukluğu, aktifleşme
bozukluğu ...)

Suda çözünen vitaminler, genelde kompleks
olarak bulunduklarından, eksiklikleri “mültipl
eksiklik durumları” olarak karşımıza çıkar.

Yine de spesifik vitaminlerin eksikliği, belirli
sendromları tanımlamıştır...
14
Suda Çözünen
Vitamin Eksiklikleri

Tiamin eksikliği: Beriberi

Riboflavin eksikliği: keilozis, glossit, sebore,
fotofobi

Niasin eksikliği: pellegra

Piridoksin eksikliği: Periferal nörit

Kobalamin eksikliği: megaloblastik anemi,
metilmalonil asidüri, pernisiyöz anemi

Folik asid eksikliği: Megaloblastik anemi

C vitamini eksikliği: Skorbüt
15
Yağda Çözünen Vitamin Eksiklikleri

A vitamini eksikliği
 gece

körlüğü ve kseroftalmi
D vitamini eksikliği
 çocuklarda
osteomalazi

raşitizm, yetişkinlerde
E vitamini eksikliği
 nörolojik

16
bozukluklar ve yeni-doğan anemisi
K vitamini eksikliği
 yeni-doğanda
hemoraji
Vitamin Eksikliği Nedenleri
Primer besin eksikliği

Tahıl eksikliği

Gıda depolama kaybı

Gıda hazırlama kaybı
Azalmış gıda alımı

Yoksulluk

Anoreksi

Aşırı vejetaryanlık

Kronik Hastalık
17
Emilimde azalma
• Emilim bozukluğu
• parazitler
• kanser
Artmış ihtiyaç
• Hızlı büyüme
• Fiziksel aktivitede
artış
• Hamilelik
• Hipertiroidi
Artmış kayıp
• İlaç tedavisi
• diürez
• Emzirme
Tiamin (B1)
18
NH2
S
CH2 N
N
CH2-CH 2-OH
H3C
H3C
N
THIAMINE
Suda çözünen vitaminlerden ilk bulunandır (Eijkman)
Vitamin B1
• Anti beri-beri vitamin
• Antinöritik faktör
Tiamin (B1)
19

Tahıllar, maya, ve ette bulunur.

Aktif formu tiamin pirofosfattır.

Pirüvik asit ve alfa-ketoglutarik asitin
dekarboksilasyonunda ve

Trioz fosfat yolağında transketolaz reaksiyonunda rol
oynar.

Sinir sistemi fonksiyonları için gereklidir.
Tiamin pirofosfatın kofaktör
olduğu durumlar

Piruvat dekarboksilaz


Piruvat dehidrojenaz


Sitrik asit döngüsü
Transketolaz reaksiyonu


Asetil-KoA sentezi
Alfa-ketoglutarat dehidrojenaz


Alkol fermentasyonu – piruvatın asetaldehide dönüşümü
Fotosentezde karbon sabitleme reaksiyonları
Asetolaktaz sentetaz

Valin, lösin biyosentezi
20
Şiddetli Tiamin Eksikliği Belirtileri
21
Erken semptomlar
– Konstipasyon
– Bulantı
– Periferik nöropati
- iştah azalması
- mental depresyon
- yorgunluk
İleri derece semptomlar: beri-beri: 2 tipi vardır.
1. Kuru veya nöritik beriberi

Polinöropati ile ilişkilidir (periferik sinir fonksiyonları depresyonu,
duyusal bozukluklar, refleks ve motor kontrol kayıpları)
2. Yaş veya kardiovaskülar beriberi

Ödem, konjestif kalp yetmezliği
Tiamin Eksikliğinin Belirtileri


Alkole bağlı nöropati (periferik nöropati)

Ayakta keskin yanma hissi

Düşük ayak

Kaba tremorlar
Wernicke’s ensefalopatisi (alkole bağlı)

Bazal ganglionların dejenerasyonuna bağlı

Ekstremitelerde rijidite

Komple veya parsiyel oftalmopleji

Uyku bozuklukları

Bulantı, kusma
22
Tiamin Eksikliği Belirtileri

Korsakoff’s sendromu veya psikozu
•
•
•
•
•
•
Kronik ve ağır alkol alımına bağlıdır.
Genellikle deliryum tremens vardır
Hafıza kaybı
Delüzyonlar
Dezoryantasyon
Oküler felç

Kombine Wenicke-Korsakoff sendromu

Hamileliğe bağlı nörit tablosu

Bazı gastrointestinal problemler
23
Riboflavin (B2)
H2C
OH
H
C
OH
H
C
OH
H
C
OH
H
C
H
H3C
N
H3C
N
24
 Riboflavin fosfat (flavin mononucleotide,
FMN)
 Flavin adenin dinükleotid (FAD) için
kofaktördür.
N
O
 Karbonhidrat, yağ ve protein
metabolizmasında rol oynar.
N
H
O
 Solunum zincirinde hidrojen taşıyıcısıdır.
RIBOFLAVIN
reduced substance
FAD
dehydrogenases
oxidized substance
cytochrome electron
system (electron transport chain)
FADH 2
Riboflavin (B2)

Kofaktörü olduğu enzimler:

NADH dehidrojenaz

Süksinat dehidrojenaz

d ve l-amino asit oksidaz

Pridoksin-5-fosfat oksidaz

Glutatyon redüktaz

Ksantin oksidaz
25
Piridoksin (vitamin B6)
26
CH2OH
HO
CH2OH
HO
H3C
N
PYRIDOXINE
CH2NH2
CHO
H3C
CH2OH
N
PYRIXOXAL
HO
H3C
CH2OH
N
PYRIDOXAMINE
pridoksin, pridoksal ve pridoksamine vitamin B6 adı
verilir.
Pridoksin (vitamin B6)
Antidermatit faktör:

Piridoksin: sebzelerde

Piridoksal and Piridoksamine: hayvan ürünlerinde
Biyokimyasal Fonksiyonları:

Aminoasit dekarboksilasyonu

Transaminaz reaksiyon

Rasemizasyon reaksiyonu

Aldol bölünme reaksiyonu

Transulfurasyon reaksiyonu

Triptofanın niasine dönüşümü

Sfingolipid oluşumu

Linoleik asitin araşidonik asite dönüşümü (prostaglandin
prekürsörü)
27
Niasin (Nikotinik asit)



28
Çeşitli isimleri: Niasin, niasinamid, antipellagra vitamin,
vitamin B3
Kaynak: et, balık, maya, kuru meyveler, fındık, ceviz, bazı
sebzeler
Pellagra-oluşturabilen diyet: mısır yemeği, mısır nişastası, tatlı
patates, pirinç, domuz yağı
O
H
H
O
C
C
NH2
NH2
+
N
NAD+
or NADP +
N
NADH + H+
or NADPH + H +
H+
Pellagra


Erken safhada:

Anoreksi

Sindirim zorluğu

Kas güçsüzlüğü

Kırmızı cilt

Tırtıklı deri
İleri safhada

Dermatit, diare, demans
29
Nikotinik asitin klinik kullanımı

Pellagra semptomlarının tedavisinde,

Periferal vazodilatör

Hipolipidemik olarak
30
Askorbik Asit (vitamin C)

Anti-skorbutik vitamin (scurvy)

Yapısı glukoza benzer

Turunçgiller, domates, çilek, limon, vb. de bulunur.
31
Askorbik Asit (vitamin C)

32
Biyokimyasal fonksiyonları:


Kollajenin üretim ve korunması

Proline -------- hidroxyproline

Lysine -------- hidroxylysine
Tirozin metabolizması


Tyrosine ----- p-hidroxyphenylpyruvic asit---- 2,5dihidroxyphenylacetic asit (homogentisic asit)
Mitokondrial elektron-transport zinciri (cytochrome C)
Vitamin C ve Antioksidan Etki
33
 Serbest oksijen radikalleri hücre zarı ve hücre içindeki lipit
ya da protein yapılar ile etkileşerek zararlı etki oluştururlar.
 Vitamin C, süperoksitler ile etkileşerek onların zararlı
etkilerini azaltır: Antioksidan etki
 Ancak Vitamin C’nin yüksek dozları da zararlı olabilir.
Vitamin C
34

Folik asitin THFA’ya dönüşümünde

Kolesterolün kolik asite dönüşün reaksiyonunda

Triptofanın 5-hidroksitriptofana dönüşümünde

Adrenal bezde kolesterol biyosentezinde

Demirin emiliminde (yardımcı olarak)

Antioksidan özelliği dolayısıyla proteinlerin sindirimi
sırasında nitrozamin oluşumunun önlenmesinde de rol
oynar.
Vitamin C

35
Eksikliği: skorbüt (scurvy)





Müköz membranlarda hemoraji
Gingivit: şişme, duyarlık, kızarıklık, ülserasyon
Dişlerde zayıflama, diş kaybı
Eklemlerde şişme
Kemik ve dentinde zayıflama
İhtiyaç miktarı:
 çocuk: 30 mg,
 erişkin: 40 –80 mg,
 hamilelik: 100 mg
 Kullanım amacı: skorbüt ve idiopatik methemoglobinemia
tedavisinde
 Nezledeki faydası şüphelidir.

Vitamin B12

Bazı önemli biyokimyasal reaksiyonlarda kofaktör
olarak rol oynar.

Eksikliğinde;

Anemi

GIS semptomları
36
Vitamin B12

Nörolojik bozukluklara yol açar.

Diyetle alımındaki azlık nadirdir. Yaşlılığa bağlı atrofik
gastrit ve aklorhidri ile mide ve barsak rezeksiyonları
vitamin eksikliğine yol açan en önemli sebeplerdir.

Siyanokobalamin ve hidroksikobalamin olarak
yiyeceklerde bulunur. İnsanda aktif formu olan
deoksiadenozilkobalamin ve oksiadenozil kobalamine
dönüşür.

Et, süt ve yumurtada bulunur.

Ekstrinsik faktör olarak da adlandırılır.
37
Vitamin B12
38
Vitamin B12
39

Günlük 5-30 mg alınır. 1-5 mg kadarı emilir. Vücutta 30005000 mg depo vardır. Günlük atılım 2 mg civarındadır.
Vitamin eksikliği ancak 5 yıl sonra kadar semptom
(megaloblastik anemi) vermeye başlar.

Mide parietal hücreleri tarafından sentezlenen intrinsik
faktör (glikoprotein yapısında) ile kompleks oluşturarak
emilir.

Asıl olarak distal ileumdan emilir.

Diyetle alım azlığı ancak çok ileri vejeteryanlarda görülür.

Karaciğerde depolanır.
Vitamin B12
40
Metil grubu transferi
N5-Metiltetrahidrofolat
Kobalamin
Metionin
Tetrahidrofolat
Metilkobalamin
Homosistein
Tetrahidrofolat, folat kofaktörünün prekürsörüdür. Folat kofaktöründeki eksiklik tek karbon
grubunun transferi reaksiyonlarının gerekli olduğu reaksiyonlarda bozulmaya yol açar.
Deoksitimidilat (dTMP) ve hızlı büyüyen hücreler için gerekli olan pürinlerin sentezi azalır.
B12 eksikliğinde N5-Metiltetrahidrofolat birikir. Buna metil folat tuzağı denir.
B12 eksikliğinde yüksek doz folat ile megaloblastik anemi kısmen düzelir. Folik asit
dihidrofolat redüktaz ile dihidrofolata dönüşür ve bu da pürin ve DNA sentezi için gerekli
olan dTMP oluşumunda tetrahidrofolat kaynağı oluşturur.
Vitamin B12
41
Metilasyon reaksiyonu
– Urasilin timine
– Homosisteinin metionine
– Aminoetanolün koline dönüşümlerinde rol oynar.
Vitamin B12
42
L-metilmalonil KoA’nın izomerizasyonu
Metilmalonil KoA
mutaz
L-metilmalonil KoA
Süksinil KoA
Deoksi adenozil kobalamin
B12 eksikliğinde metilmalonil koA birikir. Önceleri nörolojik hasardan sorumlu
tutlmasına rağmen netlik kazanmamıştır.
Folik asit, B12 eksikliğine bağlı anemiyi düzeltebilmesine rağmen nörolojik hasarı
düzeltemez.
B12 Eksikliğinin Sonuçları


43
Makrositik Megaloblastik Anemi

Megaloblastlar, kemik iliğindeki anormal eritroid prekürsörleridir.

Reikülosit indeksi düşüktür.

Periferik kanda hiperkromik makrositler görülür

Anemi, bozulmuş DNA sentezinin bir göstergesidir.

Diğer hücreler de etkilenebilir (lökopeni, trombositopeni gibi)
İrreversibl spinal kord dejenerasyonu

Sinirlerde şişme, demyelinizasyon, hücre ölümü

Nörolojik bozukluklar

Metil malonil KoA mutaz enzim aktivitesinin azlığına bağlıdır.

Bu patolojik tablo (özellikle) anemi tedavisi düşünülerek)
asit ile tedavi edilmemelidir.
folik
B12 Eksikliğinin Tedavisi
44

i.m. syanokobalamin veya hidroksokobalamin

2-3 hafta süreyle her gün, daha sonra her 2-4 haftada bir
(ömür boyu, eksikliğe neden olan durum devam ettiği
sürece)


Tedavinin başarılı olup olmadığı erken dönemde
retikülositozun varlığı ile anlaşılır (kan yapımının aktive
olması)
Aşırı eritrosit yapımına bağlı olarak hipokalemi gelişme
riski nedeniyle serum potasyumu izlenmelidir.
Yağda Çözünen Vitaminler


Vitamin A, D ve E:

Karaciğer ve yağ dokusunda depolanabilirler.

Vücuttan hemen atılmazlar.

Uzun süre günlük alınması gereken dozun üzerinde
alınırlarsa toksik olabilirler (özellikle vit A ve D)
Vitamin K:

vitamin K depolanmaz ve vücuttan hemen atılır.
45
Vitamin A

Retinol – alkol formu, reproductif fonksiyonları destekler

Retinal –aldehid formu, görme fonksiyonunda önemlidir.

Retinoik asit – asit formu, büyümenin düzenlenmesinde rol
oynar.

Bu üç formun hepsine retinoidler adı verilir.

Provitamin A, bitkisel yiyeceklerde bulunan vit A’dır. Vücutta
retinoidlere dönüşünceye kadar inaktiftir.

Örn., beta karoten iki molekül retinale dönüşür.

Sebze ve meyvelerde bulunur. ~50’ye yakın of karotenoid
bilinmektedir. Bunlar vücutta aktif A vitaminine dönüşürler.
46
Vitamin A’nın fonksiyonları

Vit A, görme fonksiyonunda önemli role
sahiptir.

Vitamin A eksikliğinde gece körlüğü gelişir.
Erken semptomlardan birisidir.

Retinol miktarının azalması ışık ile beyazlayan
(bleaching) rodopsinin rejenerasyonunu inhibe
eder.

Retinoik asit büyüme fonksiyonunda rol oynar.

Deri ve müköz membran hücrelerinin
matürasyonu ve farklılaşmasında önemlidir.
47
Vitamin A’nın fonksiyonları

Müköz salgı üreten hücreler vit A’ya ihtiyaç
duyarlar.

Gözün lubrikasyonu, bakteriyel enfeksiyonlara
direnç sağlar.

Vit A eksikliğinde kseroftalmi denilen durum oluşur.

Kuru konjuktiva

Göz epitelinin kuruması ve sertleşmesi

Korneal ülserasyon

Korneanın yumuşaması (keratomalazi) : Oluşacak skar
dokusu irreversibl körlüğe yol açabilir.
48
Vitamin A’nın fonksiyonları

Cilt Bütünlüğü: Deri tabakalarının bütünlüğünün
korunması için A vitaminine ihtiyaç duyulur.

Follicular hyperkeratosis vitamin A eksikliğinde görülen:

Keratinin kıl foliküllerinde aşırı üretimi ve

Deride tümsekli, pürüzlü ve pullanma ile ile karakterizedir.

Enfeksiyonlara Direnç: Vitamin A eksikliği bakteriyel,
viral ve paraziter enfeksiyonlara yatkınlığı arttırır.

Mukus Salgılanması: Vitamin A, göz, GIS ve
pulmoner sistemdeki hücrelerin müköz üretimi için
önemlidir.

İmmün sistem: Vitamin A, B ve T lenfositlerin
aktivasyonunda önemli rol oynar.
49
Vitamin A’nın fonksiyonları

Hücre Farklılaşması: Retinoik asit prekürsör
hücrelerin özelleşmiş hücrelere farklılaşması
(diferansiyasyon) için gereklidir.

Retinoik asit bazı özel hücre gruplarında
spesifik genlerin aktivasyonu için gereklidir.

Bazı kanserin önlenmesinde faydalı
olabileceği düşünülmektedir (meme kanseri
gibi).
50
Vitamin A’nın fonksiyonları

Karotenoidlerin antioksidan etkileri vardır. Peroksit,
süperoksitler, serbest radikaller ve diğer serbest
oksijen radikallerinin hasar verici etkilerini azaltır.
Sebze ve meyveler, karotenoidlerden zengindir.
 Karotenoidler bazı hastalık risklerini azaltırlar:




Oral kanser

Ovaryan kanser

Akciğer kanseri

Prostat kanseri (özellikle bir karoten türü olan
likopen domasteste fazla miktarda buılunur)
Karotenoidler, Kalp hastalıklarının azaltılmasında
da önemlidir.
Her gün belirli miktarda (five servings) sebze ve
meyve yenmesi tavsiye edilmektedir.
51
Vitamin A’nın Tedavideki Kullanımı

Retin-A* = akne tedavisinde topikal krem olarak

Accutane* = akne tedavisinde oral olarak, çok
dikkatli ve kontrollü kullanılmalıdır.


Toksisite gelişebilir. Doğumsal defektler (teratojenik
etki) oluşabilir.
Tretinoin = akne tedavisinde, topikal krem
şeklinde, Cildin ve kırışıklıkların erken yaşlanmasını
azaltmak,
esneme
izlerini
geliştirir
ve
hiperpigmentasyonunu azaltır.

*Retin-A and Accutane fotosensitiviteyi
artırarak güneş yanıklarına neden olabilir.
52
Vitamin A Toksisitesi

53
Teratogenic Toksisite
 Günlük
tavsiye edilen Vitamin A
dozunun 3 katı doz bile hamilelik
sırasında risklidir.
 Hamilelikte
aşılmamalıdır.
 Aşırı
günlük
8.000
Ü
karaciğer ve zenginleştirilmiş tahıl
ürünleri bu miktarın aşılmasını sağlayabilir.
Dolayısıyla bu tür gıdaları aşırı tüketmekten
sakınılmalıdır.
Vitamin E
54
Eksikliğinde görülen semptomlar
Prematürelerde hemolizi (anemiye yol açabilir)
Nöromüsküler disfonksiyon (spinal kord ve
retinayı da ilgilendiren)
Toksisite
Pıhtılaşmayı önleyen tedavilerin etkisini artırarak
hemorajiye yol açabilir.
Vitamin E
Kaynakları
Çoklu doymamış bitkisel kaynaklı yağ
asitleri
o Yeşil lifli sebzeler
o Karaciğer
o Yumurta sarısı
o Fındık
o Tüm tahıl ürünleri
o
Aktivitesi oksijen (oksidasyon) ve ısıtma ile
azalır.
55
Vitamin K
Diğer isimleri: Phylloquinone, menaquinone,
menadione, naphthoquinone
Fonksiyonu:
Kan pıhtılaşmasında rol oynayan proteinlerin
yapımında rol oynar.
Kemik proteini sentezinde kan kalsiyum düzeyinin
regülasyonunda da görev alır.
Kaynakları:
Barsaktaki flora tarafından sentezlenir.
Yenidoğanda flora oluşumu zaman alır.
Ancak flora bakterileri tüm ihtiyacı karşılayamaz.
Karaciğer, lifli yeşil sebzeler, sütten alınır.
56
Vitamin K
Eksikliğinde görülen semptomlar
Hemoraji : Yenidoğanda hemorajik hastalığa
neden olarak aşırı kanamaya yol açabilir. Tek
doz oral veya i.m. Verilerek önlenir.
Toksisite
Pıhtılaşmayı önleyen tedaviler ile (varfarin vb)
etkileşir.
Vit K analogları sarılığa (hiperbilirubinemi) yol
açabilir.
Eritrosit hemolizine ve
Beyin hasarı (kernikterus) yol açabilir.
57
Vitamin D
58
Isı
Ultraviyole
7- dehidrokolesterol
Pre D3
D3 (kolekalsiferol)
24,25 (OH)2D3
(sekalsiferol)
Karaciğer
D3 (kolekalsiferol)
25 OH-D3
(kolekalsiferol)
Böbrek
1,25 (OH)2D3
(kalsitriol)
Vitamin D, klinik olarak mevcut
metabolit ve analogları
Kimyasal veya generik isim
Kısaltması
Vitamin D3, kolekalsiferol
D3
Vitamin D2, ergokalsiferol
D2
25 hidroksivitamin D3, kalsifediol
25(OH)D3
1,25 dihidroksivitamin D3, kalsitriol
1,25(OH)2D3
24,25 dihidroksivitamin D3, sekalsifediol
24,25(OH)2D3
Dihidrotaşisterol
DHT
Kalsipotrien (kalsipotriol)
-
1a-hidroksivitamin D2, dokserkalsiferol
1a-(OH)D2
19-nor-1,25-dihidroksivitamin D2,
parikalsitol
19-nor-1.25(OH)D2
59
Vitamin D

Kalsifediol, normal kişilerde yarılanma ömrü: 23
gün

Böbrek yetmezliğinde artar.

Major eliminasyon organı: karaciğer

Fazla miktar yağ dokusunda depolanır.

Vitamin D analog ve metabolitlerinin etkileri
birbirinden farklı olabilir.

Kalsitriolün etkisi;

Barsaklardan Ca ve fosfat transportunu stimüle
eder.

Kemik rezorbsiyonunu stimüle eder.
60
61
Kronik hastalığa ve hatta ölüme yol
açabilen, toksik etki oluşturma potansiyeli
olan vitamin/mineraller:
 Vitamin
A
 Vitamin D
 Niacin
 Demir
Lipoik asit




62
Lipoik asit

piruvat dehidrojenaz ve

alfa-ketoglutarat dehidrojenaz,

alfa-keto asit oksidasyonunda rol oynar,

Bu enzimler için kofaktördür.
Lipoik asit, alfa-ketoasitlerin oksidasyon ve dekarboksilasyonları
sırasında açil grubu transferi ve elektron transferinde rol oynar.
İnsanda diyet ile ihtiyaç olduğu gösterilemediğinden vitamin
olarak düşünülmemiştir.
Ancak güçlü bir antioksidandır.
Folik asit
63
OH
O
COOH
C
CH
N
N
N
COOH
H
N
H
H2N
N
N
FOLIC ACID
Folik asit, pteroic asit (pteridine and PABA) ve glutamik
asit kombinasyonundan oluşur.
Folik asit
Folat, CO2 hariç tüm oksidasyon
seviyelerinde bir adet C vericisi
olarak rol oynayabilir.
Aktif formu tetrahidrofolattır (THF)
THF, dihidrofolat redüktaz tarafından
folatın ardışık iki defa indirgenmesi
reaksiyonu sonucu oluşur.
64
Vitaminlerin depolanması, işlenmesi ve
aktivasyonundaki bozukluklar
65

Sirozda, karaciğerde metabolize/aktive olan vitaminler ile ilgili eksiklik
veya fonksiyon bozuklukları meydana gelir.

Vitamin D, karaciğerde hidroksilasyona uğrayarak 25-hidroksikolekalsiferol
oluşur.

Vitamin B6: Karaciğerde pridoksinden pridoksal ve pridoksal fosfat oluşur.

Hepatik stellat hücreler, vitamin A’yı depolar,

Hepatik parenkimal hücreler, retinol bağlayan proteini sentezler. Bu
protein vitamin A’nın karaciğerden salınımı ve dokuya ulaşması için
gereklidir.

Sirozda, genel olarak, retinol, retinol bağlayan protein, ve transretin azdır.
Karanlığa adaptasyonda bozukluk vardır.

Stellat hücrelerin kaybı söz konusu olduğundan, vitamin takviyesi
yapıldığında bu hücrelerde depolanamadığından vitamin A toksisitesi
oluşur.
Böbrek Problemleri
66

Retinol bağlayan protein, böbreklerle uzaklaştırılır.

Hidroksile vitamin D, 1a-25 hidroksikolekalsiferole (vitamin D2)
böbreklerde dönüşür.

Kronik böbrek yetmezliği durumunda vitamin A toksisitesi ve
eksikliği görülür.
(Hangi vitamin eksikliği durumunda durumunda, vitamin
desteği toksisiteye neden olabilir?)
Atılım Bozuklukları :Böbrek birçok suda eriyen vitamini filtre
eder ve geri emer. Magnezyumun atılımından sorumludur.
Kronik böbrek yetmezliğinde suda eriyen vitamin eksikliği
(özellikle vit B6, folat) ve mağnezyum toksisitesi görülür
(atılamadığından).
Vitamin İhtiyacının Arttığı Durumlar
67

Çeşitli durumlarda vitamin eksikliği riski vardır. Bu durum ya alım
azlığından veya ihtiyacın artmasından kaynaklanır.

Hamilelik ve emzirme dönemlerinde fetusun büyümesi ve süt
sentezi nedeniyle ihtiyaç artar.

Yaşlılarda, cildinde vitamin D yapılamayanlarda, yüksek
bölgelerde yaşayanlarda (cildin sentezi için yeterli ışık olmayana
yerlerde), kış aylarında diyet ile vitamin D alma ihtiyacı artar.

Sigara içenlerin antioksidan vitaminlere daha çok ihtiyacı vardır
(Vit C, E). Çünkü serbest radikal oluşumu artmıştır.

Alkoliklerde, Vit, C, B vitaminleri, mağnezyum ve çinko ihtiyacı
artmıştır. Vitamin ve minerallerin alımında, emiliminde ve
depolanmasında azalma ile böbrek ile atılımlarında artış ve
biyoyararlılığında azalma söz konusudur.

Lösemi ve hemolitik anemi gibi hematopoezin arttığı durumlarda
nükleik asit sentezi için gerekli olan folat ihtiyacı artmıştır.
İlaç-Besin Etkileşimi nedeniyle meydana gelen
vitamin eksikliği durumları
68
Besinlerin sindirim ve emilimini etkileyen ilaçlar:
 H2-reseptör blokörleri, proton pompa inhibitörleri gibi
mide asiditesini azaltarak aklorhidriye yol açan
ilaçlar, vitaminlerin emilimini azaltır. Nedeni;

Protein yiyeceklerin tam sindirilememesi nedeniyle
bunlardaki vitaminlerin de sindirim ve emiliminde azalma,

İnce barsakta bakteri üremesinde ve bunun sonucu olarak
bakterilerin vitamin tüketiminde artış
İlaç-Besin Etkileşimi nedeniyle meydana
gelen vitamin eksikliği durumları
69

Kolestiramin, safra tuzlarını bağlar, Potansiyel olarak
yağda eriyen vitaminlerin sindirim ve emlimini azaltır.
İntrinsik faktörü de bağlar.

Kolşisin, barsak mukoza fonksiyonunu bozar.

Sulfalazin, mukozal transport sistemini inhibe ederek
folat emilimini bozar.

Yavaş salınımlı potasyum klorid, ileumdaki pH’yı bozar.
Bu da intrinsik faktör aktivitesini ve vitamin emilimini
bozar.

İzoniazid (İNH) pridoksal fosfatı bağlayarak hidrazon
oluşuturur. Hidrazonun idrarla atılımı daha hızlıdır.
Vitamin B6 eksikliğine yol açar.

Hidralazin, İNH’a benzer mekanima ile B6 eksikliğine yol
açar.
Metabolizmayı Değiştiren İlaçlar
70

Primetamin ve metotreksat, dihidrofolat redüktazı bloke
ederler. Potansiyel olarak folat eksikliği oluşturabilirler.

Nitröz oksit, vit B12’yi metionin sentaza bağlanamayacak
bir hale dönüştürür.

Fenitoin, fenobarbital, primidion ve karbamazepin
hepatik mikrozomal enzim indüksiyonu yaparlar. Bu ilaçlar
aynı zamanda, barsak kalsiyum emilimini de inhibe
ederler. Serum kalsiyum ve vitamin D3 seviyesini
düşürürler.

Fenitoin, bilinmeyen bir mekanizma ile serum folat
seviyesini düşürür.

Fenobarbital, riboflavin katabolizmasını artırır.
Transport Bozuklukları
71

Birçok vitamin ve mineral transport için bir proteine
ihtiyaç duyar.

Yağda eriyen vitaminler, barsaktan karaciğere
şilomikronlar içerisinde taşınır.

Nadir görülen şilomikron hastalıklarında vitamin E
eksikliği görülür.

Transkobalamin II, vitaminleri dokulara taşır.
Herediter transkobalamin II eksikliği vitamin
eksikliğine yol açar.
Atılımı Değiştiren İlaçlar
 Amfoterisin
72
B, renal distal tübüler
epitel için toksiktir. Bu şekilde böbrek
ile kalsiyum, mağnezyum ve
potasyum kaybına yol açar.
 Aminoglikozidler, idrarla mağnezyum
kaybını artırabilirler.
Vitaminlerin İlaçlar Üzerindeki
Etkilerine Örnekler
73
Vitamin K’nın diyetle değişken miktarlarda
alınması ve ilaç olarak verilmesi, varfarin ile
elde edilen optimal antikoagülasyon
durumunu etkiler.
 Yüksek doz vit C, varfarin ve heparin tedavisi
ile etkileşir.
 Folat alımı, fenobarbital, primidon ve
fenitoinin etkisini azaltabilir.
 Vitamin B6 alımı, levodopanın etkisini azaltır.
Ancak karbidopanın etkisini azaltmaz.

Diğer İlaç ve Besin Etkileşmeleri
74

Birçok ilaç iştahsızlık ve bulantıya yol açarak besin alımını
etkileyebilir.

Kalsiyum kanal blokörleri ve kolestiramin kabızlığa yol açarak
besin emilimini etkiler.

Selektif serotonin geri alım inhibitörleri iştahı artırır.

Fenotiazin, trisiklik antidepresanlar ve benzodiazepinler gibi
psikotropik ilaçlar, kronik alındıklarında iştahı artırabilirler.

Yaşlı hastalara trankilizanlar verildiğinde, (yaşlılarda ilaç
metabolizması yavaşlamıştır), aşırı uyuklama hali ve yiyecek
alımına ilgisizlik gelişir.
Vitamin Eksikliklerinde
Fizik Muayene ve Laboratuvar Bulguları
75

Laboratuvar bulguları bazı durumlarda tanısal
anlam taşırken (demir, folat), bazı durumlarda iyi bir
belirteç değildir (selenyum gibi).

Vitamin B12 ve vit D3 değerlerinin iyi bir belirteç
olması ise, popülasyon ortalamasına ve
prevalansın düşük/yüksekliğine bağlıdır. Bu
vitaminlerin eksikliği popülasyonda çok görülüyorsa
(prevalans yüksek ise), laboratuvar bulguları tanıya
çok yardımcı olmayabilir. Sınırdaki vakalara tanı
konamayabilir.
Vitamin Eksikliğinin Önlenmesi




76
Kronik hastalık nedeniyle risk altında olanlar
veya dengesiz beslenenler vitamin eksikliği
açısından değerlendirilmelidir.
Hastanın eğitim düzeyi de göz önüne
alınarak, uzun dönemdeki etkileri anlatılmalı
ve bunların önlenmesine yönelik diyet
planlanmalı ve önerilmelidir.
Bu planlama doktor veya yetkili bir diyetisyen
kontrolünde yapılmalıdır.
Hastanın, diyetine, önerilere uyup uymadığı
yani uyuncu düzenli aralıklar ile kontrol
edilmelidir.
Vitamin ve Mineral
Desteği Kuralları
77

Yeterli vitamin ve mineral desteği en iyi ancak uygun bir diyet
ile sağlanır.

Destek ise ancak bir endikasyon, gereklilik olduğunda
düşünülmelidir.

Major destek endikasyonları;


Spesifik veya multipl vitamin/mineral eksikliklerinde

Yetersiz mineral/vitamin alımına bağlı hastalık ve dejeneratif
durumların önlenmesi amacıyla
Çok nadir olarak vitaminler oldukça yüksek (mega) dozlarda
bazı nadir görülen genetik hastalıkların tedavisinde kullanılır. Bu
durumlarda, genellikle spesifik vitaminlerin ya emilimi veya
kullanımında bozukluk vardır.
Kural : Genel vitamin ve mineral desteğinden ziyade spesifik
eksiklikler ve ihtiyaçlar dikkate alınmalıdır.
Vitamin ve Mineral
Desteği Kuralları
78

Yaşlıların %30’unda atrofik gastrite bağlı aklorhidri ve
sonucunda B12 eksikliği görülür. Bunlarda B12 desteği gerekir.

Vitamin D, osteoporozu önlemek açısından önemlidir.
Yaşlılarda ciltte vit D oluşumu azalmıştır. Vit D, karaciğer,
yumurta, yağlı balıklarda, tereyağında bulunur. Bu besinleri
alamayanlarda vit D desteği önerilir.

Bazı menstrual dönemi tamamlanmamaış kadınlarda Fe
desteği gerekebilir.

Özel zayıflama diyetinde olanlara, vejeteryanlara ve bazı besin
allerjisi durumlarında vitamin desteği gerekli olabilir (söz konusu
durumların süresine bağlı olarak).

Aşırı alkol alımı nedeniyle malabsorbsiyon gelişenlerde, günlük
dozun (preventive, önleyici doz) 5-10 katı kadar doz gerekebilir
(terapötik doz, vitaminleri çin). Böylece malabsorbsiyona bağlı
aşırı kayıp önlenebilir.
Vitamin ve Mineral
Desteği Kuralları
79
Hamilelikte bazı vitamin ve minerallere daha fazla ihtiyaç duyulur.
En önemlileri;

Folat: Nöral tüp defektinin önlenmesinde faydalıdır.

Demir
Kural : Vitamin eksikliğinin klinik olarak belirti verdiği durumlarda,
tedavi amacıyla verilmesi gereken vitamin dozu normal insan
için günlük alımı tavsiye edilen dozun 5-10 katı kadardır. Bu
yaklaşım ile daha hızlı iyileşme sağlanabilir (ancak 5-10 kattan
daha fazla doz tercih edilmemelidir).
Vitamin ve Mineral
Desteği Kuralları


80
Vitamin ve mineraller genel olarak ağız yoluyla (oral)
alınır. Oral alımın mümkün olmadığı durumlarda
parenteral de verilebilir. Pernisiyöz anemi veya geniş
gastrik ve ileal rezeksiyon geçirenlerde, B12 eksikliğini
önlemenin veya tedavi etmenin özel bir örneği
vardır. Bu tür durumlarda genellikle, parenteral B12
desteği yapılır. Bunlarda oldukça yüksek doz oral B12
desteği de yapılabilir.
Genetik olarak bazı enzimlerin emilim transport veya
metabolizmasında bozukluk olduğu durumlar,
genellikle küçük yaşta farkedilir ve normal fonksiyonu
sürdürebilmek için günlük dozun 100 katı kadar
kullanmak gerekebilir.
Vitamin ve Mineral
Desteği Kuralları
81

Günlük alımın iki katı kadar vitamin ihtiyacı nadiren görülür. Normal
kişilerde, megadoz vitaminlerin faydaları üzerine heyecan
uyandırmak gereksizdir. Bazen zararlı da olabilir.

Vitaminler, tıpkı diğer ilaçlar gibi uygun doz ve endikasyonda
kullanılmalıdır.

Bu hem yağda hem de suda çözünen vitaminler için geçerlidir.

Bazı dozlar güvenli ve yeterli olduğu halde bazı dozlar toksik
olabilir.

Toksik ve terapötik dozlar vitaminden vitamine değişmekle birlikte
10 ile 300 kat arasında değişir.

Dolayısıyla, doktorlar megadoz alımı konusunda dikkatli olmalı, ve
bazı vitaminlerin birikime bağlı kümülatif etki nedeniyle toksik
olabileceğini hatırlatmaları gerekir.
Önemli Noktalar
82

Zayıflama diyetlerinde vitamin takviyesi
düşünülmelidir. Aşırı diyet, vitamin eksikliklerine yol
açabilir.

Folik asit insanda sentez edilmez. Tamamen
dışarıdan besinlerle alınır.

Nöropati tedavisinde (subakut kombine
dejenerasyon), kesinlikle ve öncelikle vitamin B12
eksikliği tedavi edilmelidir.

B12 eksikliği giderilmeden folat verilmemelidir.

Aksi takdirde folat önce verildiğinde nöropatik semptomları
gizler ve nöropatinin kalıcı hale gelmesine neden olur.
Vitamin
Eksiklik Bulguları
Vitamin A
Kseroftalmi
83
Hızlı büyüyen dokular farklılaşmasını ve matürasyonunu tamamlayamaz, undiferansiye kalır
Vitamin D
Kemik ağrısı, proksimal kas güçsüzlüğü, çocuklarda rikets, yetişkinlerde osteomalazi, osteoproz
Vitamin E
Miyopati, güçsüzlük, ataksi, reflekslerde bzouklma, oftalmopleji, retinopati, bronkopulmoner
displazi, hemolitik anemi
Vitamin K
Kolaylıkla kanama, ekimoz, çürükler
Vitamin C
Skorbüt hastalığı
Thiamin (B1)
Kuru beriberi: Kronik progresif polinöropati, ileri kas güçsüzlüğü
Yaş beriberi: Ödem, yüksek outputlu kalp yetmezliği
Wernicke-Korsakoff Sendromu: Horizontal nistagmus, oftalmopleji, yayvan yürüyüş, genel
konfüzyon durumu, kısa süreli hafıza defekti (Korsakoff psikozu)
84
Vitamin
Eksiklik Bulguları
Riboflavin (B2) Gözlerde yanma ve kaşınma, korneal vaskülarizasyon (damarlanma), nazolabial ve skrotal
seboreik dermatit, dudak köşelerinin çatlayıp yarılması (cheilosis), angular stomatit, dilde
enflamasyon (glossit), hipoplastik anemi
Niacin (B3)
Erken belirtiler: İştahsızlık, halsizlik
Geç belirtiler: Pellegra: Diare, bazen kusma, dermatit, demans (bilinç durumunda değişikler,
irritabilite, sinirlilik, uykusuzluk, konfüzyon, deliryum, delüzyon) ve ölüm
Vitamin B6
Nörit, güçsüzlük, sinirlilik, uykusuzluk, aşırı duyarlılık, infantlarda bayılma, ekzema, seboraik
dermatit, hipokrom mikrositik anemi, hiperokzalürüi, böbrek taşı, hiperhomosisteinemi,
ateroskleroz riskinde artış
Folat
Megaloblastik anemi, glossit, malabsorpsiyon (barsakta megaloblastik değişikliklere bağlı),
ateroskleroz
Vitamin B12
Makrositik anemi, duygusal ve düşünsel bozukluklar, subakut kombine dejenerasyon,
megaloblastik gastrointestinal sistem, tobacco ambyopia
Download