MERCOSUR 2012 YILI RAPORU T.C. BUENOS AİRES BÜYÜKELÇİLİĞİ TİCARET MÜŞAVİRLİĞİ (Mart 2013) 1 İÇİNDEKİLER I. ÖZET DEĞERLENDİRME II. TEMEL ÖZELLİKLER III. GELİŞİM IV. ULUSLARARASI İLİŞKİLER V. TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER VI. ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER 2 I. ÖZET DEĞERLENDİRME Latin Amerika ülkeleri arasında ekonomik bloklar oluşturulmasına ilişkin girişimler 1950'li yıllara uzanmaktadır. 1957 Roma Anlaşması ile Avrupa’da başlayan ekonomik ve siyasi entegrasyon projesinin de etkisi ile, Latin Amerika için tercihli ticaret rejimleri ile ekonomik kalkınmanın sağlanabilmesinin önemi anlaşılmış ve ilk olarak, 1957 yılında ‘Amerikan Devletleri Ekonomik Konferansı’, akabinde de 1960’da imzalanan ‘Montevideo Anlaşması’ ile Arjantin, Brezilya, Uruguay, Paraguay, Meksika, Şili ve Peru arasında ALALC (Latin Amerika Serbest Ticaret Birliği-LAFTA) kurulmuştur. Kısa sürede bütün bölgeyi içeren bir ‘serbest ticaret alanı’ kurmayı hedefleyen ALALC, 1980’deki ‘İkinci Montevideo Anlaşması’ ile ‘ALADI’ye (Latin Amerika Entegrasyon Birliği-LAIA) dönüştürülmüştür. Arjantin, Brezilya, Uruguay, Paraguay, Bolivya, Ekvator, Kolombiya, Meksika, Peru, Şili, ve Venezüella’nın kurduğu ve 1998’de Küba’nın da katılımıyla 12 üye ülkeye ulaşan ALADI, kuruluş anlaşması gereği tüm Latin Amerika ülkelerinin katılımına açık olup, Latin Amerika’daki bütün tercihli ticaret rejimlerinin ve küçük çaplı diğer bölgesel entegrasyonların yol haritasını çizen şemsiye kuruluş fonksiyonunu görmektedir. Halen Latin Amerika coğrafi alanında -ALADI’yle ilgili ya da ilgisiz- dört adet ‘Gümrük Birliği’ bulunmaktadır. 1- CAN - And Topluluğu: Bolivya, Ekvator, Kolombiya, Peru ve Şili arasında Cartegena Anlaşması ile 1969 yılında kurularak 1996 yılına kadar And Paktı olarak anılan And Topluluğunun halen Bolivya, Ekvator, Kolombiya ve Peru olmak üzere dört tam üyesi bulunmaktadır. Kurucu üye olan Şili 1976 yılında üyelikten ayrılırken, 1973 yılında üye olan Venezüella da 2006 yılında üyelikten ayrılmıştır. 2- SICA -Orta Amerika Entegrasyon Sistemi: 1960 yılında Managua Konferansı’nda imzalanan anlaşma ile El Salvador, Guatemala, Honduras ve Nikaragua arasında kurulan Orta Amerika Ortak Pazarına (CACM) 1962 yılında Kosta Rika da üye olarak katılmıştır. Ancak daha sonraki yıllarda üye ülkeleri arasındaki iç ve dış sorunların etkisiyle işlevsiz hale gelen örgütün yerine 1991 yılında Panama’nın da katılımıyla Tegucigalpa Protokolü ile Orta Amerika Entegrasyon Sistemi (SICA) kurulmuştur. Kurumsal yapısı 1993 yılında imzalanan Guatemala Protokolü ile şekillenen örgüte 2000 yılında Belize’nin de katılımıyla tam üye sayısı 7’ye yükselmiştir. 3- CARICOM - Karayip Topluluğu: 1965 yılında Karaip devletlerinin oluşturduğu Karaip Serbest Ticaret Birliği (CARIFTA) 1972 yılında yapılan Devlet Başkanları Zirvesinde, örgütün ortak pazara dönüştürülmesine karar verilmesi üzerine, 1973 yılında Chaguaramas Anlaşması ile Karaip Topluluğu (CARICOM) kurulmuştur. Antigua-Barbuda, Bahamalar, Barbados, Belize, Dominika, Grenada, Guyana, Haiti, Jamaika, Montserrat, St.Lucia, St. Kitts-Nevis, St. Vincent-Grenadines, Surinam ve Trinidad-Tobago örgütün tam üyeleridir. 4- MERCOSUR -Güney Ortak Pazarı: Üye ülkelere karşılıklı ticaret, tarife ve teknolojik konularla ilgili olarak anlaşma yapabilmeleri konusunda hareket alanı bırakan ALADI’nin hedefi, üye ülkeler arasında ‘tercihli bir ekonomik bölge’ oluşturmaktır. Bu kapsamda, Brezilya ve Arjantin 1986’da karşılıklı ticari yakınlaşma için bir protokol imzalamışlardır. Bahse konu Protokolün akabinde MERCOSUR’un yasal çerçevesini hazırlayan 3 önemli anlaşma yapılmıştır. Birincisi, 26 Mart 1991’de Brezilya ve Arjantin’e Paraguay ve 3 Uruguay'ın katılımıyla Avrupa Birliği (AB) göz önüne alınarak hazırlanan ‘Asuncion Anlaşması’ olup, bahse konu Anlaşma ile ‘Güney Ortak Pazarı’ (MERCOSUR) Organizasyonu oluşturulmuştur. Söz konusu anlaşma ile, malların, insanların ve paranın serbest dolaşımı öngörülmüştür. İkinci önemli Anlaşma, 17 Aralık 1994’te imzalanan ve ‘Asuncion Anlaşması’na ek yapılmak suretiyle MERCOSUR’un kurumsal altyapısını düzenleyen ‘Ouro Preto Protokolü’dür. Üçüncü önemli Anlaşma ise, 18 Şubat 2002’de imzalanan ve ilgili ülkeler arasındaki ihtilafların çözülebilmesine dair esasları düzenleyen ‘Olivos Protokolü’dür. Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay ve Venezüella halen grubun tam üyesi durumundadır. Paraguay’ın üyeliği, 2012 yılında zamanın devlet başkanının azli sonrasında, ülkede yapılacak ilk demokratik seçimlere kadar Birliğin diğer üyeleri tarafından askıya alınmıştır. Venezüella ile MERCOSUR arasında 2006’da tam üyelik anlaşması imzalanmış ve Protokol’ün taraf ülkelerin parlamentolarınca kabul edilmesinin ardından yürürlüğe girmesi hüküm altına alınmıştır. Bahse konu Protokol, en son olarak Aralık 2009’da Brezilya tarafından da onaylanarak Paraguay dışındaki ülkelerce onay işlemleri tamamlanmıştır. 2012 yılında Paraguay’ın üyeliği geçici süreyle askıya alınınca diğer üyeler bu ülkenin onayı olmaksızın Venezüella’yı tam üye olarak almışlardır. Birliğin ortak statüsündeki diğer ülkeleri Şili, Kolombiya, Peru, Bolivya ve Ekvator’dur. MERCOSUR, 1957 Roma Anlaşması ile kurulan ve nihai hedefi siyasal birlik olan Avrupa Birliği (AB) modelini izleyerek, serbest ticaret, gümrük birliği ve ortak pazar hedeflerinin hakim olduğu bir yol haritası çizmiş olup, nihai olarak ise her alanda entegrasyonu sağlamak istemektedir. Tıpkı, AB modelindeki gibi; rekabet politikalarının uyumunun sağlanması, parasal birliğin kurulması, ortak ekonomik kurumların yaratılmasının yanı sıra özellikle son zamanlarda vurgulanan siyasi birlik konusu MERCOSUR Bloğu’nun nihai hedefi halini almıştır. MERCOSUR ile ülkemiz arasında nihai amacı STA imzalanması olan görüşmelere zemin hazırlamak üzere 30 Haziran 2008 tarihinde çerçeve anlaşması imzalanmış olmakla birlikte henüz müzakerelere başlanabilmiş değildir. 2010 yılı Aralık ayı Zirvesi sırasında Türkiye ile MERCOSUR arasında ‘Siyasi Diyalog ve İşbirliği Mekanizması’ kurulması hakkında mutabakat metni imzalanmış ve taraflar arasındaki politik işbirliğinin artırılması hedeflenmiştir. Esasen Türkiye’nin Latin Amerika ülkelerine açılım politikasını çok önceden başlattığı düşünüldüğünde, ilişkileri geliştirme yönünde Türkiye’nin mevcut iradesine bölge ülkelerinin de cevap vermeye başlaması, önümüzdeki dönemlerde çok daha kapsamlı ilişkiler kurulmasını sağlayacaktır. Bütün bu açılım politikalarını kısa vadede etkileyecek en önemli unsur, küresel ekonominin içinde bulunduğu belirsizlik ortamıdır. Bu ortamda bölgenin hem kendi aralarındaki bütünleşme süreci hem de dış dünya ile olan açılım süreci zarar gördüğünden, Türkiye ile olan ekonomik ve ticari ilişkilerin de olumsuz etkilenme potansiyeli mevcuttur. II. TEMEL ÖZELLİKLER 1991 yılında ‘Asuncion Anlaşması’ ile Brezilya, Arjantin, Paraguay ve Uruguay tarafından AB model alınarak kurulan ve esasen serbest ticaret (malların, hizmetlerin ve üretim faktörlerinin serbest dolaşımı), gümrük birliği (üçüncü ülkelere karşı ortak gümrük tarifesi ve ortak ticaret politikası) ve ortak pazar (makroekonomi ve sektörel politikaların 4 uyumlaştırılması) hedefleri ile yola çıkan MERCOSUR’da, şu anda genel olarak ‘şeker’ ve ‘otomotiv’ sektörleri ile her ülke bazında belirlenen hassas ürünler dışında büyük ölçüde ortak gümrük tarifeleri gerçekleşmiş durumdadır. Ayrıca, özel statü tanınan Arjantin’in Tierra del Fuego bölgesi ile Brezilya’nın Manaus bölgesi ortak gümrük tarifesi uygulamasından istisna tutulmaktadır. Bir taraftan daha derin bir ekonomik bütünleşme çabaları sürerken zaman zaman bu sürece ters yönde uygulamalara da gidilebilmektedir. Örneğin, 2011 yılı Aralık ayında yapılan MERCOSUR Zirvesi’nde üye ülkelerin her birinin ayrı ayrı belirleyeceği ürünlerde üçüncü ülkelere karşı ortak tarifeden daha yüksek gümrük vergisi uygulamasına gideceğinin açıklanması ve 2012 yılı Haziran ayı zirvesinde de söz konusu ürün sayısının artırılması gümrük birliğinin derinleştirilmesi eğilimine ters bir gelişme yaratmıştır. Bu çerçevede, Brezilya, ortak gümrük tarifesinden istisna tutacağı ilk 100 ürünü 2012 yılı içinde açıklamıştır. Arjantin de 25-2013 sayılı Kararname ile 24 Ocak 2013 tarihinden itibaren 100 üründen oluşan bir listede gümrük vergilerini DTÖ kuralları çerçevesinde izin verilen en yüksek oran olan yüzde 35’e yükseltmiştir. Diğer taraftan, Güney Ortak Pazarı MERCOSUR’un giderek genişlediği ve Latin Amerika’nın önemli bir bölümünü kapsayacak şekilde ilerlediği gözlemlenmektedir. Arjantin, Brezilya, Paraguay ve Uruguay’ın asıl üyeliğini oluşturduğu MERCOSUR; Şili, Bolivya ve Peru’nun ardından 17 Aralık 2004 tarihindeki Zirve’de Venezüella, Ekvator ve Kolombiya’yı ‘ortak üye’ olarak kabul etmiş; ‘2005 Brasilia Zirvesi’nde ise Venezüella’nın tam üyeliğe alınmasını kararlaştırmıştır. Ayrıca, Aralık 2012’de Brezilya’da gerçekleştirilen Zirvede, Bolivya’nın tam üyelik başvurusu kabul edilmiştir. 2012 yılı Haziran ayında Paraguay’da zamanın devlet başkanı görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle Parlamento tarafından azledilmiş ve yerine zamanın devlet başkan yardımcısı atanmıştır. Bu gelişme üzerine, MERCOSUR’un diğer üyeleri Paraguay’ın üyeliğini, ülkede demokratik olarak yapılacak ilk seçimlerle yeni devlet başkanı seçilinceye kadar askıya almışlardır. MERCOSUR’un 2012 yılı Haziran ayında yapılan olağan zirvesine Paraguay’ın katılımı engellenmiş ve söz konusu zirve sırasında Venezüella’nın tam üyelik süreci Paraguay Parlamentosu tarafından onaylanmadığı halde diğer üç üye Brezilya, Arjantin ve Uruguay’ın ortak kararı ile tamamlanmıştır. Paraguay’ın üyeliğinin askıya alınması kararının, bu ülkede 2013 yılı Nisan ayında yapılması öngörülen devlet başkanlığı seçimleri sonunda kaldırılması beklenmektedir. Dünyanın en büyük 6. petrol ihracatçısı ve Brezilya ve Arjantin’den sonra kıtanın en büyük 3. ekonomisine sahip Venezüella’nın MERCOSUR üyeliğinin, adı geçen Birliğe gerek Amerika kıtasında gerekse global ticarette önemli bir ağırlık sağlayacağı değerlendirilmektedir. Söz konusu genişleme Güney Amerika Uluslar Topluluğu çerçevesinde, bütün bölgeyi kapsayan bütünleşmiş bir piyasa yaratılmasına katkı sağlayacaktır. Diğer taraftan, bu tür genişleme projeleri, MERCOSUR kapsamında Güney Amerika’nın siyasal-ekonomik ve ticari eğilimini de yansıtmaktadır. Ancak, Venezüella’nın genel siyasi tutumu ve özelde de mevcut devlet başkanının sağlık problemi çerçevesinde gelişen süreç nedeniyle Birlik içinde bazı siyasi görüş farklılıklarının oluşması muhtemeldir. Nihai amacı AB gibi ‘siyasi birlik’ oluşturmak olan, ancak mevcut durumda Gümrük Birliği’nin dahi uygulanmasına yönelik önemli sorunları aşamayan MERCOSUR sürecinin, ağır da olsa kendi yol haritasında ilerleyebildiğini söylemek mümkün bulunmaktadır. Orta 5 dönemde bir siyasi birliğin ipuçları ortaya çıkmasa dahi, ‘Serbest Ticaret Alanı’ndan bir ‘Gümrük Birliği’ne geçiş yolunda daha somut adımlar atılmaya başlanmıştır. Arjantin’in San Juan şehrinde 3 Ağustos 2010 tarihinde gerçekleştirilen zirve sırasında, gümrük birliğinin tesisi konusunda yıllardır tartışılmakla birlikte bir türlü sonuçlandırılamayan iki temel konu en azından mevzuat alanında çözüme kavuşmuştur. MERCOSUR Gümrük Kodu’nu kabul eden CMC No. 10/10 sayılı Karar ile ithalat sırasında alınan gümrük vergilerinin çifte vergilendirilmesinin önlenmesine ilişkin CMC No. 27/10 sayılı Karar, MERCOSUR gümrük birliğinin tamamlanması yolunda önemli bir ilerlemedir. Ayrıca, Bahse konu Zirve’de CMC No. 16/10 sayılı MERCOSUR Gümrük Değerleri Kontrol Kılavuzu Kararı ve No. 17/10 sayılı MERCOSUR Tek Gümrük Belgesi Kararı ile getirilen düzenlemeler de MERCOSUR’un en zayıf yanlarından biri olan gümrük düzenlemelerini tamamlayıcı niteliktedir. Üçüncü bir ülkeden bir MERCOSUR üyesi ülkesi aracılığıyla diğer bir üye ülkeye giden malların ithalatındaki çifte vergilendirmelerin 1 Ocak 2012 tarihine kadar ortadan kaldırılması kararlaştırılmıştır. Yine aynı şekilde üçüncü bir ülkeden gelip bir MERCOSUR üyesi ülkede katma değer yaratan bazı işlemlerden geçtikten sonra diğer bir üye ülkeye giden malların ithalatındaki çifte vergilendirmelerin de 2014 yılına kadar ortadan kaldırılması kararlaştırılmıştır. Ayrıca, tek bir gümrük beyannamesi düzenlenmek suretiyle ithalat ve ihracat üzerindeki vergilerin hesaplanması ve üyeler arasındaki vergi gelir paylaşımının bu beyannameye göre yapılması esası getirilerek gümrük vergisi paylaşımın üye ülkeler arasında nasıl yapılacağına ilişkin olarak üzerinde yıllardır anlaşma sağlanamayan konuda da önemli bir mesafe kat edilmiştir. Brezilya’nın Foz de Iguazu şehrinde yapılan 2010 Aralık zirvesinde de hizmet ticareti, doğrudan yatırımlar, patent uygulamaları, makroekonomik koordinasyon, haksız rekabetin önlenmesi mevzuatı, üretim entegrasyonu ve ortak otomotiv politikası gibi konularda kabul edilen karar ve düzenlemelerle ekonomik entegrasyonun hızlandırılması amaçlanmıştır. Söz konusu Zirvede kültür fonu ve fon yönetimine ilişkin Arjantin’de daimi bir sekretarya oluşturulması, MERCOSUR vatandaşlık eylem planının hayata geçirilmesi gibi çeşitli konularda kabul edilen kararlarla üyeler arasındaki entegrasyonun geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Paraguay’ın başkenti Asuncion’da yapılan MERCOSUR Haziran 2011 Zirvesi’nde, örgütün kurumsallaşması altyapısının güçlendirilmesi ve entegrasyonun derinleştirilmesi adına bazı adımlar atılmıştır. Söz konusu Zirve’de, bölge ekonomisindeki üretim entegrasyonunun sağlanması için ilk kez Sanayi Bakanları Toplantısı gerçekleştirilmiş, üye ülkeler arasındaki ve ülkelerin kendi içindeki gelişmişlik farklılığının ortadan kaldırılması için mevcut politika araçlarının konsolidasyonunun sağlanması ve etkinliğinin artırılması suretiyle ‘Asimetrilerin Kaldırılmasını Güçlendirme Mekanizması Kararı’ kabul edilmiş, MERCOSUR Gümrük Kodlama Sistemi güncellenmiş, örgütün sosyal entegrasyonunun derinleştirilmesi için MERCOSUR Sosyal Eylem Planı Öncelikleri ve Kılavuzu (PEAS) onaylanmış ve FOCEM çerçevesinde gerçekleştirilmesi planlanan çeşitli projeler kabul edilmiştir. Üye ülkeler arasındaki makroekonomik politikaların koordinasyonunu sağlamak suretiyle adil rekabet koşullarının yaratılması için Makroekonomi İzleme Grubu kapsamında Maliye ve Para, Kamu Finansmanı ile Ödemeler Dengesi komiteleri oluşturulmuştur. 29 Kasım-1 Aralık 2011 tarihlerinde gerçekleştirilen Ticaret Komitesinin olağan toplantısında malın menşei kurallarını detaylı bir şekilde açıklayan ‘MERCOSUR Orijin Rejimi Direktifi’ kabul edilmiştir. Taraflar, söz konusu Rejim kuralların uygulanması için her türlü çabayı göstereceklerini açıklamıştır. 6 19-20 Aralık 2011 tarihlerinde Montevideo’da gerçekleştirilen MERCOSUR Zirvesi’nde ürün bazında ülkeler itibarıyla gümrük tarifelerinin yükseltilmesine imkan verilmesi alınan en önemli karar niteliğini taşımaktadır. Brezilya ve Arjantin’in girişimiyle alınan söz konusu karar neticesinde, üye ülkelerin her birinin kendisinin daha sonra belirleyeceği hassas ürünlerde üçüncü ülkelere karşı tarifelerin yükseltilmesi kararlaştırılmıştır. Uluslararası konjonktürün de etkisiyle alınan bu tarife artış kararı, diğer ülkelerle yürütülen ikili ve çok taraflı müzakereleri de derinden etkileyecek niteliktedir. Zirve sırasında, MERCOSUR-Filistin STA’sı imzalanmış, Türkiye ile olan ilişkilerin politik işbirliği protokolü çerçevesinde geliştirileceği belirtilmiştir. XLIII. MERCOSUR Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, Paraguay dışındaki tam ve ortak üye devlet başkanları ve temsilcilerinin katılımıyla 28-29 Haziran 2012 tarihlerinde Arjantin’in Mendoza şehrinde gerçekleştirilmiştir. Yeni yönetimin katılmasına izin verilmediği ve devrik Devlet Başkanı da son anda katılmaktan vazgeçtiği için Paraguay söz konusu Zirve’de temsil edilmemiştir. Paraguay dışında Brezilya, Arjantin ve Uruguay’dan oluşan diğer tam üyeler, üye ülkelerin demokrasiye bağlı kalmalarını öngören Ushuaia Protokol’ü hükümlerini dayanak göstererek aldıkları bir kararla, adil ve demokratik bir seçimle işbaşına gelen yeni bir yönetim oluşturuluncaya kadar bu ülkenin MERCOSUR üyeliğini askıya aldıklarını açıklamışlardır. Brezilya, Arjantin ve Uruguay, MERCOSUR’un diğer tam üyesi olan Paraguay’ın üyeliğinin askıya alınmasının ardından aynı Zirve’de Venezüella’nın 31 Temmuz 2012 tarihinden itibaren Birliğin tam üyesi olmasına karar vermiştir. Bilindiği gibi, MERCOSUR’un tam üyelik için Venezüella ile 2005 yılında imzaladığı anlaşma, Paraguay dışındaki ülkelerce onay sürecini tamamlamış ancak Venezüella’nın demokrasiye bağlı bir ülke olmadığını ileri süren Paraguay Parlamentosundaki çoğunluk, söz konusu anlaşmaya onay vermeyeceğini açıkça beyan ettiği için bu ülkenin engeline takılmıştı. Geçtiğimiz süreç içinde, Venezüella’nın tam üyelik sürecinin tamamlanması konusunda Paraguay’a sürekli baskı yapan Birliğin diğer üç üyesi, ortaya çıkan bu krizi değerlendirerek Venezüella’nın tam üyelik sorununu çözmüşlerdir. MERCOSUR XLIV Olağan Zirvesi 04-07 Aralık 2012 tarihinde Brezilya’da gerçekleştirilmiştir. Venezüella’nın ilk kez tam üye olarak katıldığı Zirve’de, Bolivya ile tam üyelik katılım protokolü imzalanmıştır. MERCOSUR’un Temel Organları ve İşleyişleri Örgütü ilgilendiren en önemli siyasi kararlar yılda iki defa yapılan Devlet Başkanları Zirvesi sırasında alınmaktadır. ‘Ortak Pazar Konseyi (CMC-Common Market Council), entegrasyon sürecine ilişkin yasal mevzuatın oluşturulmasına yönelik kararların alındığı en yetkili organdır. Üye ülkelerin dışişleri (asıl) ve ekonomi bakanlarından (yedek) oluşan CMC, MERCOSUR Devlet Başkanları Zirvesi öncesinde yılda iki kez olağan toplantı yapmaktadır. CMC’ye ev sahipliğini MERCOSUR dönem başkanı olan ülke yapmaktadır. CMC’nin aldığı kararlar, üye ülkelerin dışişleri bakanlıklarında MERCOSUR ile ilişkiler birimi yetkilisi ülke koordinatörlerinden oluşan Ortak Pazar Grubu (GMC) ve MERCOSUR Ticaret Komisyonu (CCM) tarafından hazırlanan direktiflerle icra edilmektedir. Ayrıca, CMC, GMC ve CCM altında faaliyet gösteren sürekli ya da geçici çok sayıda komite ve grup faaliyet göstermektedir. 7 MERCOSUR’un Daimi Sekretaryası (SM) Uruguay’ın başkenti Montevideo’da bulunmaktadır. Daimi Sekretarya, örgütün operasyonel hizmetlerinin yürütülmesi, kurumsal arşivin muhafazası ve diğer örgüt organlarının idari hizmetlerinin görülmesinden sorumludur. 2005 Aralık zirvesi ile 31 Aralık 2006 tarihinde faaliyete geçmesi ve başlangıçta dört üye ülke parlamentolarının her biri tarafından seçilecek 18’er temsilci ile çalışmalarına başlaması karar verilen MERCOSUR Parlamentosunun (PM), ‘resmi açılışı’ törenle yapılarak, Aralık 2006 tarihinde Uruguay merkezli olarak faaliyete geçmiştir. MERCOSUR Parlamentosunun 2014 yılından itibaren üye ülkelerin seçmenlerinin doğrudan oyuyla seçilmesi kararlaştırılmıştır. 2002’de kabul edilerek 2004’de yürürlüğe giren Olivos Protokolü’nün, MERCOSUR içi sorunların çözümünün sağlanmasına yönelik olarak getirdiği mekanizma çerçevesinde ortaya çıkan Daimi Tahkim Divanı (TPR) 2004 yılında Asuncion’da kurulmuştur. İlk kararını Arjantin ile Uruguay arasında ‘yenilenmiş oto lastikleri ticareti’ konusundaki anlaşmazlıkla ilgili olarak vermekle beraber, iki ülke arasında anlaşmazlık konusu olan Uruguay nehri üzerindeki ‘selüloz’ fabrikası ile ilgili olarak taraf ülkeler nezdinde ağırlığını ortaya koyamamış ve bahse konu anlaşmazlık Uluslararası Adalet Divanı nezdinde karara bağlanmıştır. Diğer taraftan, MERCOSUR çalışanları ile örgüt arasındaki iş ilişkilerinden doğan sorunlar, MERCOSUR İş İdare Mahkemesi (TAL) tarafından karara bağlanmaktadır. MERCOSUR Ekonomik ve Sosyal Forumu (FCES), Ouro Preto Protokolü’nün 28. Maddesi kapsamında, kendi alanlarıyla ilgili olarak üye GMC’ye tavsiyelerde bulunmak üzere kurulmuş olup üye ülkelerin ekonomik ve sosyal kesimlerini temsilen işveren ve işçi örgütleri temsilcilerinden oluşmaktadır. MERCOSUR Daimi Temsilciler Komisyonu (CRPM), MERCOSUR’u üçüncü ülkeler nezdinde CMC adına temsil etmek ve dönem başkanlığı yapan üye ülke ile koordinasyonu sağlamak üzere 2003 yılında kurulmuştur. Komisyon başkanı CMC tarafından atanmaktadır. Diğer taraftan, MERCOSUR’un üçüncü taraflara karşı temsilinde kurumsal niteliğini güçlendirmek amacıyla 2010 yılında CMC’ye bağlı olarak 63/10 sayılı Karar’la oluşturulan MERCOSUR Genel Yüksek Temsilciliğine (ARGM) ilk olarak 2011 Ocak ayında Brezilyalı Büyükelçi Samuel Pinheiro Guimaraes atanmıştır. Yüksek Temsilcinin görevi, bölgesel siyaset önerileri yapmak ve bazı kilit konularda topluluk yönetiminde bulunmak suretiyle, bütünleşme sürecinin gelişimi ve işleyişine katkıda bulunmak olarak tanımlanmıştır. Görev süresi 3 yıl olarak belirlenen Yüksek Temsilci, görev süresinin dolmasının ardından sadece bir kez daha bu görevi üstlenebilir. Bununla birlikte, Samuel Pinheiro Guimaraes 26 Haziran 2012 tarihinde görev süresi dolmadan istifa etmiş ve yerine yine başka bir Brezilyalı olan Ivan Ramallo atanmıştır. Üye ülkeler arasındaki ekonomik entegrasyonu hızlandırmak ve çeşitli projelere destek sağlamak üzere ortak fonlar bulunmaktadır. Söz konusu fonlardan en önemlisi Bunlardan biri olan MERCOSUR Yapısal Uyum Fonu (FOCEM), üye ülkelerden özellikle Paraguay ve Uruguay’ın birliğe uyum sorunlarının giderilmesinde kullanılmak üzere oluşturulmuş bir fondur. Söz konusu Fonun amacına uygun olarak ülkeler arasında kaynağın finansmanı ve dağıtımı açısından asimetrik bir yapı bulunmaktadır. Fon bütçesinin olağan gelirlerinin yüzde 70’i Brezilya, yüzde 27’si Arjantin, yüzde 2’si Uruguay ve yüzde 1’i Paraguay tarafından sağlanmaktadır. 2013 yılı bütçesi olağan ve olağanüstü gelir kalemleriyle birlikte 686 milyon dolar olarak karara bağlanmıştır. Venezüella da 2013 yılı 8 bütçesine 27 milyon dolarlık bir katkı sağlamıştır. MERCOSUR Genel Sekreterliği kayıtlarına göre şimdiye kadar 40’tan fazla proje, fon kaynaklarıyla uygulamaya konmuştur. Üye ülkelerdeki aile tarımını güçlendirmek üzere geliştirilecek kamu politikalarını desteklemek maksadıyla 2008 yılında Aile Tarımı Fonu (FAF) oluşturulmuştur. Söz konusu Fonun işleyişine ilişkin kurallar 2009 yılında tekrar belirlenmiştir. 2009 yılında Ortak Pazar Konseyi turizm konusunda da işbirliğini geliştirmek üzere MERCOSUR Turizm Teşvik Fonunu (FPTur) kurmuştur. Fonun amacı üçüncü ülkelerden MERCOSUR üyesi ülkelere olan turizmi teşvik etmektir. Ticaret dışındaki konuların da üye ülkeler arasındaki entegrasyon konusu haline getirilme çabaları kapsamında çeşitli yapılar oluşturulmaktadır. Bunlardan MERCOSUR Sosyal Enstitüsü (ISM), Ortak Pazar Konseyi tarafından 2007 yılında kurulmuş ve kuruluşun genel merkezi Temmuz 2009’da Paraguay’ın başkenti Asuncion’da faaliyete geçmiştir. MERCOSUR’un kurumsal yapısının daha da güçlendirilmesi kapsamında 2010 yılında GMC, RANAIM’in (Reunión de Alto Nivel para el Análisis Institucional del MERCOSUR) kuruluşunu onaylamıştır. RANAIM’in örgütün entegrasyon sürecini hızlandırması hedeflenmiştir. GMC’ye bağlı olarak oluşturulan Üretim Entegrasyonu Grubu (GIP), üye ülkelerinin üretim entegrasyonunun sağlanması için çalışmalar yapmakla görevlendirilmiştir. 2009 yılında CMC tarafından kuruluşu onaylanan ve merkezi Buenos Aires’te bulunan insan hakları enstitüsü (Instituto de Políticas Públicas de Derechos Humanos IPPDDHH) genel sekreterliğine (Dr. Víctor E. Abramovich) 2010 yılı Nisan ayından itibaren atama yapması üye ülkelerin siyasi ve sosyal konularda da ortak politikalar geliştirme çabalarının bir tezahürüdür. III. GELİŞİM Temel Ekonomik Gelişmeler Başta MERCOSUR Bloğu’nda yer alan ülkeler olmak üzere, Latin Amerika’da 1990’lı yılların sonunda ve 2000’li yılların başında oldukça ağır bir şekilde hissedilen ekonomik ve mali krizin yol açtığı makro ekonomik istikrarsızlık, daha sonraki yıllarda düzelmeye başlamış ve özellikle emtia fiyatlarındaki artışın da etkisiyle rekor seviyede ihracat artışları gerçekleşmiştir. 2008 yılından itibaren ağırlaşan küresel kriz bütün dünyayı olduğu gibi, MERCOSUR ülkelerini de etkilemiştir. Ancak, özellikle gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında krizin bölgeye etkisi o dönemde sınırlı kalmış ve 2009 yılında bazı ülkelerde gerçekleşen göreli küçük düzeylerdeki resesyon sonrası 2010 ve 2011 yıllarında Venezüella dışındaki ülkelerde tekrar hızlı bir büyüme süreci yaşanmıştır. İhracat artışı ve iç talebi canlı tutmaya yönelik para ve maliye politikaları, krizin aşılmasında etkili olmuştur. Bölge ülkelerinin çoğunun cari işlemler ve bütçe dengelerinin eski dönemlerle karşılaştırıldığında son derece olumlu olması, bankacılık kesiminin sermaye yeterliliği ve kredi yapısının gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında son derece güçlü olması, uluslararası rezervlerin yeterli olması, bol ve ucuz dış sermaye girişi gibi etkenler krizi atlatmaya yönelik politika seçeneklerinin daha kolay kullanılabilmesine imkan vermiştir. 2012 yılında küresel krizin özellikle Avrupa ülkelerindeki kamu borç yükünün yüksekliğine bağlı olarak tekrar 9 ortaya çıkması ve buna bağlı olarak güven eksikliği ve belirsizlik ortamı Latin Amerika ülkelerini de farklı boyutlarda etkilemiştir. Ekonomilerde daralma yaşanmasa da büyüme oranları ciddi şekilde düşmüştür. TABLO 1: MERCOSUR Ülkeleri* Temel Göstergeleri 2008 2009 2010 2011 2012** 2013** Nüfus (Milyon) 264 267 270 273 276 278 Dünya Nüfusu İçindeki Payı (%) 4,0 4,0 4,0 4,0 4,0 4,0 2.346 2.306 2.963 3.310 3.253 3.417 3,9 4,1 4,8 4,9 4,7 4,7 2.987 3.000 3.248 3.456 3.584 3.780 5,5 -0,5 6,8 4,0 2,0 3,7 8.899 8.650 10.987 12.138 11.805 12.278 11.331 11.252 12.044 12.674 13.007 13.582 1.360 1.409 1.749 1.969 1.998 2.114 8,8 7,5 8,5 9,3 7,9 9,1 Cari İşlemler Dengesi (Cari Milyar ABD$) 10,6 -7,3 -33,5 -26,2 -43,5 -56,7 Mal Dış Ticaret Dengesi (Cari Milyar ABD$) 81,5 60,5 59,9 86,4 71,6 67,2 Hizmet Ticaret Dengesi (Cari Milyar ABD$) -26,4 -27,2 -39,4 -48,1 -54,2 -57,6 Mal ve Hizmet İhracatı (%) 0,6 -9,1 7,8 4,5 -1,3 4,7 Mal ve Hizmet İthalatı (%) 12,3 -12,1 28,1 12,2 2,8 6,7 447,6 467,5 546,7 591,5 611,7 643,5 19,1 20,3 18,4 17,9 18,8 18,8 GSYH (Cari Milyar ABD$) Dünya GSYH’si İçindeki Payı (%) GSYH (SAGP- Milyar ABD$) GSYH Büyüme (%) Kişi Başına GSYH (Cari ABD$)) Kişi Başına GSYH (SAGP- ABD$) Özel Tüketim Harcamaları (Cari Milyar ABD$) Tüketici Fiyatları (%) Toplam Dış Borç Stoku (Cari Milyar ABD$) Dış Borç/GSYH (%) *Arjantin, Brezilya, Paraguay, Uruguay ve Venezüella **Tahmin Kaynak: EIU MERCOSUR yaklaşık 275 milyon toplam nüfusu ve cari fiyatlarla 3,5 trilyon ABD dolarına yaklaşan ekonomik büyüklüğü ile AB ve NAFTA’dan sonra en büyük ticari blok olma özelliğini göstermektedir. İstisnai bazı yıllar dışında yaklaşık son 10 yıldır devam eden yüksek oranlı ve dengeli ekonomik büyüme sayesinde bölgede fakirlik oranları aşağı çekilmiş ve ortalama kişi başına gelir cari fiyatlarla yaklaşık 12 bin dolar seviyesine ulaşmıştır. 2012 yılı itibarıyla birlik ekonomisinin ortalama büyüme oranının yüzde 2 civarında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Enflasyon verileri açısından ortalama enflasyon göreli olarak yüksek olmakla birlikte MERCOSUR ülkelerinin büyük bölümü şu an itibarıyla makul seviyelerde bir trende sahiptir. Özellikle küresel krizin deflasyonist baskısı nedeniyle 2009 yılında bölge ülkelerinin çoğunluğunda enflasyon oranlarında ciddi bir şekilde aşağı yönlü seyir gözlemlenmiştir. Ekonomik canlılığın hüküm sürdüğü 2010 ve 2011 yıllarında bu canlılık enflasyona yansımamıştır. Bölge ülkelerinin merkez bankaları, faiz politikalarıyla enflasyonu hedefler doğrultusunda tutmaya çalışmıştır. 10 Toplam mal ve hizmet ticaret hacminin GSYH’e oranı yaklaşık yüzde 30 olan MERCOSUR, göreli olarak kapalı bir ekonomik görünüm sergilemektedir. Yaklaşık yüzde 1 civarında seyreden cari açığın GSYH’ye oranı ve yaklaşık yüzde 19 olan dış borç stokunun GSYH’ye oranı dış şoklara dayanıklılık açısından sürdürülebilir bir yapıya sahiptir. Birlik toplamda mal dış ticaretinde fazla verirken hizmet dış ticaretinde açık vermektedir. Bu durum, küresel ve bölgesel düzeydeki serbest ticaret müzakerelerinin seyri açısından da belirleyici bir özellik taşımaktadır. 2012 yılı itibarıyla Birliğin mal ve hizmet ihracatının yaklaşık yüzde 1 civarında azalırken ithalatının yaklaşık yüzde 3 oranında arttığı tahmin edilmektedir. Küresel krizin etkisiyle 2009 yılında hızlı bir şekilde düşüş gösteren yabancı sermaye girişlerinden Latin Amerika ülkeleri de olumsuz etkilenmiştir. Ancak, daha sonra bu bölgenin ekonomilerinin geçmiş dönemlere göre oldukça sağlam olduğu ve gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında daha yüksek kar avantajı sağladığı görülerek 2010 yılından itibaren tekrar yabancı sermaye girişi hızlanmış ve bölge ülkelerinin büyük bir kısmı bir önceki yıldan daha fazla doğrudan yabancı yatırım çekmiştir. Doğrudan yabancı yatırım girişi açısından ilk kez gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkeleri geride bıraktığı 2012 yılında da Latin Amerika ülkeleri güçlü bir performans sergilemişlerdir. Meksika dahil tüm bölgeye giren doğrudan yabancı yatırım 233 milyar dolara ulaşmıştır. Brezilya 2011 yılında yüzde 2,7’lik büyüme oranıyla yaklaşık 2,5 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşan Brezilya, dünyanın en büyük altıncı ekonomisi haline gelmiştir. Latin Amerika bölgesinin en büyük ekonomisi olan Brezilya, dünya GSYH’sinin yaklaşık yüzde 3’üne sahip bulunmaktadır. 2012 yılının son çeyreğinde önceki dönemlere göre büyüme oranının kısmen yukarı yönlü olduğu değerlendirilmekle birlikte yıllık büyüme oranının yaklaşık yüzde 1’de kaldığı tahmin edilmektedir. 2013 yılında ise Brezilya ekonomisinin özellikle Dünya Futbol Şampiyonası ile Olimpiyat Oyunlarına hazırlık çalışmaları ve Hükümetin ekonomiyi canlandırmak için uygulamaya koyduğu teşvik paketlerinin de etkisiyle artması beklenen yatırımların başını çekeceği itici güçle yüzde 3-4 civarında bir büyüme oranına ulaşması beklenmektedir. Son yıllardaki ekonomik büyümeye paralel olarak ülkedeki kişi başına milli gelir cari fiyatlarla yaklaşık 11.600 dolar ve Satın Alma Gücü Paritesine göre yaklaşık 12.000 dolara ulaşmıştır. TABLO 2: Brezilya’nın Temel Göstergeleri 2008 Nüfus (milyon) Nominal GSYH (Milyar ABD$ ) GSYH Büyüme (%) Kişi Başına GSYH (SAGP- ABD$) İşsizlik Oranı (%) Tüketici Fiyatları (%) ABD Dolar Kuru (Real-Yıl sonu) Cari İşlemler Dengesi (Milyon ABD$) Mal Ticaret Dengesi (Milyon ABD$ ) İhracat (Milyon ABD$ -FOB) İthalat (Milyon ABD$ -FOB) Dış Borç Stoku (Milyon ABD$) Uluslararası Rezervler (Milyon ABD$) 2009 2010 2011 2012 2013* 186,5 188,6 190,8 192,8 194,7* 196,5 1.653 1.622 2.142 2.474 2.260* 2.326 5,2 -0,3 7,5 2,7 1,0* 3,5 10.698 10.639 11.466 11.905 12.127* 12.697 7,9 8,1 6,7 6,0 5,3* 5,0 5,9 4,3 5,9 6,5 5,8 5,5 2,34 1,74 1,67 1,88 2,04 2,08 -28.192 -24.302 -47.273 -52.473 -54.246 -81.356 24.836 25.290 20.147 29.794 19.431 10.756 197.943 152.995 201.915 256.040 242.580 253.163 -173.107 -127.705 -181.769 -226.246 -223.149 -242.407 262.959 281.651 352.440 404.317 428.099 474.925 193.784 238.539 288.575 352.010 383.303 395.614 11 *Tahmin Kaynak: EIU Brezilya, tarımsal üretim ve gıda sanayi alanlarında dünya dördüncüsüdür. Tarım, ülke ekonomisinin en dinamik sektörünü oluşturmakta olup, toplam çalışan işgücünün yaklaşık olarak beşte biri doğrudan tarım sektöründe çalışmaktadır. Latin Amerika’da tarımsal araştırma ve kalkınma alanlarına en çok yatırım yapan ülkelerin başında gelen Brezilya, kahve, soya fasulyesi, buğday, pirinç, mısır, şekerkamışı, kakao, narenciye ve et üretiminde önemli bir seviyede bulunmaktadır. Küresel otomotiv sanayi için alternatif olan biyoyakıt ‘etanol’un şeker kamışından yapılan üretiminde dünyanın en önemli üreticisidir. Narenciye ürünleri (özellikle portakal, portakal suyu) ve üretiminde ve şekerde dünya birincisi, soya üretiminde dünya ikincisi ve mısır üretiminde ise dünya üçüncüsüdür. Fakirlik oranının hızla aşağı indiği ve her geçen yıl orta sınıf nüfus oranının artış gösterdiği Brezilya’da işsizlik oranı da aşağı yönlü seyrini istikrarlı bir şekilde devam ettirmektedir. Söz konusu oran 2012 yılı Kasım ayı itibarıyla yüzde 4,9’e kadar gerilemiş durumdadır. Özellikle gelişmiş ülkelerin krizden çıkış için gevşek para politikaları uygulamaları nedeniyle realin aşırı değerlenmesinden şikayet eden ve bu anlamda uluslararası alanda kur politikaları konusunda en aktif ülkelerin başında gelen Brezilya Hükümeti, ülke para biriminin değerini düşürmek için kısa vadeli sermaye hareketleri üzerinde vergi koyma dahil çeşitli araçları uygulamaya koymuştur. 2011 yılı içinde 1 ABD dolarının 1,5 Brezilya reali seviyelerini gördüğü ülkede, döviz kurundaki değerlenme özellikle aynı yılın Ağustos ayından itibaren tersine dönmüş ve 2012 yılı sonu itibarıyla kur 2,08 seviyesine kadar gerilemiştir. Ekonomiyi canlı tutmak için nispeten gevşek para politikası izleyen Brezilya’da enflasyon oranı bölge ortalamasının altında seyretmektedir. 2012 yılı sonu itibarıyla tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 5,8 oranında gerçekleşmiştir. Brezilya, dış ticaret fazlası vermekle birlikte hizmet ticareti açığı ile kar transferlerine bağlı olarak cari işlemler açığı veren bir ülkedir. Cari açık 2012 yılı itibarıyla 54 milyar dolara ulaşmıştır. Ülke aynı yıl 35 milyar dolar faktör gelirleri açığı ve 41 milyar dolar hizmet ticaret açığı vermiştir. Ülkede son yıllarda dış ticaret fazlası da düşme eğilimi içindedir. 2012 yılında yaklaşık 243 milyar dolar ihracat ve 223 milyar dolar ithalat yapan Brezilya, yaklaşık 20 milyar dolar dış ticaret fazlası vermiştir. Ülkenin en önemli pazarları ABD, Çin, Arjantin ve Almanya’dır. İthalat açısından ise Çin açık bir farla ilk sırada yer alırken bu ülkeyi ABD, Arjantin ve Hollanda izlemektedir. Brezilya’ya doğrudan yabancı yatırım girişi, 2012 yılında yüzde 2 oranında azalarak 65,3 milyar dolara gerilemekle birlikte yüzde 28’lik payla bölgedeki ilk sırayı korumuştur. Ülkenin toplam dış borç stoku 2012 yılı itibarıyla 428 milyar dolara ulaşmıştır. Aynı dönemde döviz rezervleri 383 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Arjantin Latin Amerika’nın dördüncü büyük nüfusuna sahip olan Arjantin, zengin yer altı ve yer üstü kaynakları, yetişmiş insan gücü, şehirleşme ve teknolojik gelişimi, kişi başına alım gücünün yüksekliği, bölgedeki entegrasyon ve büyüme potansiyelinin etkisi gibi hususlar 12 dikkate alındığında bölgede ekonomik potansiyeli en yüksek olan ülkelerden biridir. Ancak, politik belirsizlik, kurumsal yetersizlik, sosyal huzursuzluk gibi unsurlar gerçek ekonomik büyümenin orta ve uzun vadede potansiyeli yakalamasını engellemektedir. Arjantin ekonomisi genelde tarım ve tarıma dayalı sanayi ağırlıklı bir yapıya sahiptir. GSYH’nin yüzde 10’u tarım, yüzde 31’i sanayi ve geri kalanı da hizmetlerden oluşmaktadır. Hızla artan tarım ürünleri fiyatları Arjantin ekonomisi için önemli bir büyüme kaynağı haline gelmiştir. Yaklaşık 270 bin km2 (toplam yüzölçümünün %9,2’si) büyüklüğündeki bir alan tarıma elverişli durumdadır. Soya, ayçiçeği, mısır, buğday, arpa, yulaf, pirinç, aspir, pamuk, fasulye, çay, tütün, şekerkamışı, üzüm, narenciye, elma, armut ülkede yetiştirilen en önemli meyve ve sebzelerdir. Kuzeyden güneye uzanan büyük bir coğrafyaya sahip olan Arjantin’in iklim koşulları çok faklı iklim gerektiren ürünlerin üretimine müsaittir. Hububat ve yağlı tohumlar üretimi Arjantin ekonomisi ve ihracatının en önemli unsuru niteliğindedir. Yaklaşık 50 milyon baş hayvana sahip olan Arjantin dünyanın en önemli et üreticileri arasında yer almaktadır. Arjantin zengin maden yataklarına sahiptir. Maden taraması açısından sadece beşte birinin araştırılmış durumda olduğu ülkede kurşun, çinko, kalay, bakır, demir, altın, manganez, petrol ve doğal gaz ile uranyum yatakları bulunmaktadır. TABLO 3: Arjantin’in Temel Göstergeleri Nüfus (milyon) Nominal GSYH (Milyar ABD$ ) GSYH Büyüme (%) Kişi Başına GSYH (SAGP- ABD$) İşsizlik Oranı (%) Tüketici Fiyatları (%) ABD Dolar Kuru (Peso-Yıl sonu) Cari İşlemler Dengesi (Milyar ABD$) Mal Ticaret Dengesi (Milyar ABD$ ) İhracat (Milyar ABD$ -FOB) İthalat (Milyar ABD$ -FOB) Dış Borç Stoku (Milyar ABD$) Uluslararası Rezervler (Milyar ABD$) *Tahmin Kaynak: IMF, EIU, INDEC. 2008 2009 2010 2011 2012 2013* 39,7 328,5 6,8 14.411 7,9 7,2 3,14 6,8 15,4 70,0 -54.6 118,9 46,7 40,1 308,7 0,9 14.525 8,7 7,7 3,71 11,0 18,6 55,7 -37.1 120,3 48,0 40,5 370,3 9,2 16.062 7,8 10,9 3,96 2,8 14,3 68,2 -53.9 127,9 52,2 40,9 448,2 8,9 17.660 7,2 9,5 4,28 -0,3 13,3 84,0 -70.7 132,2 46,4 41,3* 492,1* 1,9 18.205* 7,3* 10,8 4,90 2,5* 15,2* 81,2* 66,0* 142,0* 43,0 41,7 482,0 3,5 14.411 7,3 10,4 5,35 2,3 16,8 85,7 -68,9 140,0 40,2 Arjantin ekonomisi 2011 yılında beklentiler doğrultusunda oldukça iyi bir performans sergilemiştir. Bununla birlikte, ekonomideki olumlu hava 2011 yılının son çeyreğinden itibaren tersine dönmeye başlamış ve mevcut genişlemeci politikaların sürdürülebilirliği kalmamıştır. 2011 yılı Ekim ayında yapılan seçimlere kadar izlenen aşırı popülist politikalar nedeniyle ekonomide oluşan ısınmaya, küresel krizin derinleşmesi ve kurak giden havaların tarım üretimi ve ihracatına olumsuz etkisi de eklenince seçimler sonrası kriz beklentileri artmıştır. Özellikle 2011 yılı Ağustos ayından itibaren döviz kaçışı artmış, dolar değer kazanmaya başlamış ve ekonomide sert bir düzeltme hareketi beklentisi oluşmuştur. Diğer taraftan, küresel krizin derinleşmesi, tarım rekoltesindeki düşüş, Arjantin’in ihracatının büyük bir bölümünün gerçekleştirildiği dönemde emtia fiyatlarının düşük seyretmesi, en önemli pazar niteliğindeki Brezilya ekonomisinin beklenenden daha kötü bir performans sergilemesi gibi faktörler de eklenince ekonominin yavaşlaması kaçınılmaz hale gelmiştir. GSYH, 2012 13 yılında yüzde 1,9 büyümüştür. Ülkedeki bazı özel araştırma ve danışmanlık şirketleri ise 2012 yılında ekonominin çok düşük oranlı da olsa küçüldüğünü açıklamaktadır. Küresel ekonomideki ve Brezilya ekonomisindeki beklentilerin iyileşmesi, tarım rekoltesinde beklenen artış, Ekim ayında yapılacak seçimler dolayısıyla izlenecek genişletici politikalar gibi etkenler 2013 yılı ekonomisi açısından büyüme yönlü beklentileri artırırken piyasa karşıtı müdahaleci Hükümet politikaları, kamu finansman açığındaki bozulma, enflasyonist politika ve eğilimler, kesin çözüme ulaştırılamamış dış borç sorunu, rekabetçi olmayan müdahaleci kur politikası, ücret pazarlıkları ve sosyal çatışmalar gibi hususlar büyüme önünde engel teşkil eden faktörlerdir. Bütün bu olumlu ve olumsuz faktörler dikkate alındığında Arjantin ekonomisinin 2013 yılında bir önceki yıla göre kısmen daha olumlu bir seyir izlemesi ve büyüme oranın 2012 yılına göre biraz daha yüksek olması beklenmektedir. Merkez Bankası döviz rezervlerini kamu borçlarının ödenmesinde kullanmak suretiyle para tabanını genişletmeye devam eden Hükümetin ekonomi politikaları, gayrı resmi hesaplamalara göre zaten bölgenin en yüksek enflasyonuna sahip olan ülkede enflasyon beklentilerini daha da tırmandırdığı için Arjantin pesosuna olan güven hızla erimektedir. Resmi tüketici fiyatları artış oranı, 2012 yılında yüzde 10,8 seviyesinde bulunmaktadır. Buna mukabil, özel araştırma kuruluşlarınca hesaplanan gayrı resmi enflasyon ortalamaları yıllık yüzde 25 civarında gerçekleşmiştir. Arjantin 2011 yılında son 10 yıl içinde ilk kez cari işlemler açığı vermiştir. Cari dengenin bozulmaya başlamasında özellikle düşük ihracat artış oranı ve yüksek ithalat artış oranına bağlı olarak dış ticaret fazlasının gerileyerek hizmetler ve faktör gelirleri açığını karşılamakta yetersiz kalması etkili olmuştur. İthalat kısıtlamaları ve kar transferlerine getirilen engeller sayesinde cari denge 2012 yılının ikinci yarısından itibaren tekrar fazla vermeye başlamıştır. Arjantin son 13 yıldır dış ticaret fazlası veren bir ülkedir. Bu süre içinde 2009 yılında ithalattaki çok keskin düşüş nedeniyle dış ticaret fazlası nominal olarak 17 milyar dolara yaklaşarak tarihi rekor kırmıştır. Ancak, 2010 ve 2011 yıllarında hızlı ekonomik büyümeye bağlı olarak artan ithalat nedeniyle dış ticaret fazlası 2011 yılı itibarıyla 10 milyar dolarla son 10 yılın en düşük düzeyine gerilemiştir. İhracat, 2012 yılında yüzde 3,3 oranında düşerek 81 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Tarım ve işlenmiş tarım ürünleri, Arjantin’in ihracatının yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Arjantin’in toplam ihracatının yaklaşık beşte biri Brezilya’ya olmak üzere yüzde 41’i MERCOSUR ve ALADI ülkelerine yapılmaktadır. Toplam ihracatta AB’nin payı yüzde 15 ve NAFTA’nın payı yüzde 9 seviyesinde bulunmaktadır. 2012 yılında ithalat ise yüzde 7,5 oranında düşerek 68,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Ana mal grupları itibarıyla incelendiğinde Arjantin’in toplam ithalatının yüzde 38’inin sermaye malları ve bunların aksam ve parçalarından, yüzde 29’unun ara mallarından, yüzde 14’ünün yakıt ve yağlardan, yüzde 11’inin tüketim mallarından ve yüzde 8’inin taşıt araçlarından oluştuğu görülmektedir. Arjantin 2012 yılı itibarıyla ihracatı gibi toplam ithalatının da yaklaşık yüzde 28’ini Venezüella dahil MERCOSUR’dan gerçekleştirmiştir. MERCOSUR’un ikinci büyük ekonomisi olan Arjantin, göreli olarak düşük seviyede doğrudan yabancı yatırım çekebilmektedir. Burada özellikle ülkenin 2002 yılından sonra hala çözülemeyen dış borç yükümlülüğü konusundaki anlaşmazlıkların hala etkisi büyüktür. Arjantin’in 2001 öncesi dönemde sahip olduğu istikrarlı ve büyük miktardaki net doğrudan yabancı sermaye yatırımını yakalayabilmesi, mevcut siyasal iktidarın ekonomik performansı kadar dış dünyaya vereceği güven unsuru ile de yakından ilişkilidir. Mevcut durumda, ekonomik büyüklük olarak Arjantin’den çok daha küçük olan Kolombiya, Şili ve Peru çok 14 daha yüksek değerlerde yabancı yatırım çekebilmektedir. Arjantin 2012 yılında 11 milyar dolarlık yatırım girişi sağlamıştır. Venezüella MERCOSUR’a tam üyelik süreci uzun bir süre Paraguay parlamentosuna takılan Venezüella, 2012 yılında Paraguay’ın üyeliğinin geçici bir süre askıya alınması sonrasında diğer üç üyenin kararıyla tam üye statüsü kazanmıştır. Ülke, son yıllarda bölgede yaşanan refah ve büyüme eğiliminin tam tersi gelişmelere sahne olmuştur. Yaklaşık 400 milyar dolarlık ekonomiye sahip olan Venezüella, MERCOSUR’un Brezilya ve Arjantin’den sonraki üçüncü büyük ekonomisi konumundadır. Büyük ölçüde petrol gelirleri üzerine kurulu bir ekonomiye sahip olan ülke, küresel kriz sırasında petrol fiyatlarındaki gelişmelerden önemli ölçüde etkilenmektedir. TABLO 4: Venezüella’nın Temel Göstergeleri Nüfus (milyon) Nominal GSYH (Milyar ABD$ ) GSYH Büyüme (%) İşsizlik Oranı (%) Tüketici Fiyatları (%) ABD Dolar Kuru (Bolivar-Yıl sonu) Cari İşlemler Dengesi (Milyon ABD$) Mal Ticaret Dengesi (Milyon ABD$ ) İhracat (Milyon ABD$ -FOB) İthalat (Milyon ABD$ -FOB) Dış Borç Stoku (Milyon ABD$) Uluslararası Rezervler (Milyon ABD$) *Tahmin Kaynak: EIU 2008 27,7 315,6 5,3 7,4 30,4 2,15 34.098 44.050 95.021 -50.971 53.562 42.299 2009 28,2 329,4 -3,2 7,9 27,1 2,15 6.035 17.957 57.603 -39.646 59.855 35.000 2010 28,6 392,0 -1,5 8,5 28,2 2,59 12.071 27.132 65.745 -38.613 61.257 29.500 2011 29,1 315,9 4,2 8,2 26,1 4,29 27.205 46.161 92.602 -46.441 67.908 29.889 2012 29,5* 406,5* 5,5* 7,8 21,1 4,04 18.556 39.975 96.149 -56.174 69.934 24.931 2013* 30,0 420,6 0,5 9,3 30,5 21.089 41.656 97.221 -55.565 71.462 29.578 2009 yılında yüzde 3,2 ve 2010 yılında yüzde 1,5 oranında daralan Venezüella ekonomisi 2011 yılında kısmen toparlanarak yüzde 4,2 oranında büyümüştür. 2012 yılında yapılan seçimlerin de etkisiyle klasik olarak uygulanmakta olan heteredoks ekonomi politikalarına devam edilmiş ve gevşek para politikasının etkisiyle enflasyon oranı artmış, ülke para birimi üzerindeki baskı nedeniyle devalüasyon beklentileri hız kazanmıştır. Genişletici politikaların etkisiyle 2012 yılının ilk üç çeyreğinde ekonomi yüzde 5’in üzerinde büyüme değerlerini yakalamıştır. Yılın tamamında ise büyüme oranının yüzde 5,5 oranında gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Gerek ülkedeki siyasi belirsizlik ve gerekse bir önceki yılın seçim ekonomisinin olumsuz yansıması nedeniyle 2013 yılına ilişkin büyüme beklentileri son derece olumsuzdur. Venezüella’dan 2009 yılında başlayan yabancı yatırım çıkışı, 2010 yılında da devam etmiştir. Burada özellikle bazı yabancı yatırımların millileştirilmesinin etkisi önemli derecede rol oynamıştır. 2011 yılında 5,4 milyar dolar olarak gerçekleşen doğrudan yabancı yatırımların 2012 yılında 2 milyar doların altına indiği tahmin edilmektedir. Venezüella, Arjantin ile birlikte enflasyon konusunda bölgenin en sorunlu iki ülkesinden biri olarak öne çıkmaktadır. Venezüella ciddi bir enflasyon süreci yaşamaktadır. Ülkenin uygulamaya koyduğu devalüasyonla birlikte katlı kur uygulaması sonucu enflasyonun daha da artması üzerine polisiye tedbirlerle fiyat kontrolleri sağlanmaya çalışılmakla birlikte enflasyonun önüne geçilememektedir. 2012 yılında yüzde 21,1 olarak 15 gerçekleşen tüketici fiyatları artış oranının 2013 yılında daha da yüksek düzeylere tırmanması beklenmektedir. Venezüella, büyük değerlerde hizmet ticaret ve faktör gelirleri açığı verdiği halde dış ticaret fazlası nedeniyle cari işlemler fazlası veren bir ülkedir. 2012 yılı Ocak-Eylül döneminde 13 milyar doları aşan cari işlemler fazlasının yıl sonunda 18,5 milyar dolar olarak gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Yaklaşık 96 milyar dolar ihracat ve 56 milyar dolar ithalat yapan Venezüella’da yıl sonu dış ticaret fazlası yaklaşık 40 milyar dolara ulaşmıştır. Ülkenin en önemli ihraç kalemi olan petrolün toplam ihracat içindeki payı yüzde 95’ler seviyesindedir. İhracatta yaklaşık yüzde 43’lük paya sahip olan ABD, Venezüella’nın açık farkla en büyük pazarı konumundadır. ABD’yi Hollanda Antilleri, Çin ve İspanya izlemektedir. Uruguay Uruguay yaklaşık 3,4 milyonluk nüfusu ile MERCOSUR’un nüfus açısından en küçük ülkesidir. 2012 yılı itibarıyla 50 milyar dolara yaklaşan GSYH ile ekonomik büyüklük açısından birliğin dördüncü ülkesi konumundadır. Uruguay’da, başta bankacılık ve turizm olmak üzere hizmet sektörü diğer bölge ülkeleri ile karşılaştırıldığında ekonomi içinde daha büyük bir paya sahiptir. Ülkede tarımsal ürünler alanında, ağırlıklı olarak pirinç, arpa ve buğday, mısır ve et ürünleri üretimi yapılmakta olup, et ürünleri, pirinç, deri ürünleri, yün, balık ve süt ürünleri ihracatın önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Arjantin başta olmak üzere vergi kaçakçılarının ülkede banka hesabı açtıkları suçlamasıyla yüz yüze kalan Uruguay, bankacılık bilgilerinde şeffaflık sağlamadığı için ‘vergi cenneti’ ülkeler kategorisinde sayılmaktadır. Diğer taraftan, yine Arjantinlilerin başını çektiği turistler sayesinde ülke ekonomisi içinde turizm önemli bir paya sahiptir. Özellikle Arjantinli yatırımcılara bağımlı olan turizm ve gayrimenkul sektörleri, bu ülkenin uyguladığı döviz alımını kısıtlayıcı politikalar ve iki ülke arasında 2012 yılında yürürlüğe giren vergi işbirliği anlaşması nedeniyle Arjantinli yatırımcıların Uruguay’ı vergi cenneti olarak kullanma kapasitelerinin ortadan kalkması gibi faktörlerin etkisiyle durgunluğa girmiş durumdadır. TABLO 5: Uruguay’ın Temel Göstergeleri Nüfus (milyon) Nominal GSYH (Milyar ABD$ ) GSYH Büyüme (%) Kişi Başına GSYH (SAGP- ABD$) İşsizlik Oranı (%) Tüketici Fiyatları (%) ABD Dolar Kuru (Uruguay pesosu-Yıl sonu) Cari İşlemler Dengesi (Milyon ABD$) Mal Ticaret Dengesi (Milyon ABD$ ) İhracat (Milyon ABD$ -FOB) İthalat (Milyon ABD$ -FOB) Dış Borç Stoku (Milyon ABD$) Uluslararası Rezervler (Milyon ABD$) *Tahmin Kaynak: EIU 2008 3,3 30,4 7,2 12.407 7,6 9,2 24,35 -1.729 -1.715 7.096 -8.810 9.644 6.360 16 2009 3,3 30,4 2,4 12.776 7,3 5,9 19,63 -382 -504 6.392 -6.896 11.131 8.038 2010 3,4 39,1 8,9 14.049 6,7 6,9 20,09 -745 -528 8.030 -8.558 11.347 7.656 2011 3,4 46,2 5,7 15.112 6,0 8,6 19,90 -1.359 -1.428 9.276 -10.704 11.700 10.302 2012 3,4* 49,5* 3,7* 15.894* 6,*0 7,5 19,30 -1.754 -1.659 10.274 -11.934 11.707 12.225 2013* 3,4 58,6 4,0 16.819 6,0 7,1 19,07 -2.081 -1.758 11.206 -12.964 12.094 13.080 Uruguay, MERCOSUR ülkeleri arasında küresel krizden en az etkilenen ülkelerden biridir. Küresel krizden önce son yıllarda yüksek büyüme oranlarına sahip olan ülke, 2009 yılını daralmaksızın atlatmış ve 2010 yılında da yüzde 8,9 oranında büyüme göstermiştir. 2011 yılında da yüzde 5,7 oranında büyüyen ülke ekonomisinin 2012 yılını yüzde 3,7’lik bir büyüme oranı ile kapattığı tahmin edilmektedir. 2012 yılı sonu itibarıyla yüzde 7,5 düzeyinde bulunan ve Uruguay Merkez Bankası’nın yüzde 4-6 hedefinden oldukça yukarıda gerçekleşen enflasyon oranı nedeniyle 2013 yılında para politikasının biraz daha sıkılaştırılması beklenmektedir. Artan doğrudan ve portföy yatırımları ülke para birimi üzerinde aşırı değerlenme baskısı yaratmaktadır. Rekabet gücünü olumsuz etkileyen bu durumu bertaraf etmek için kısa vadeli para girişleri üzerindeki kontroller artırılabilir. Cari işlemler dengesinin alt kalemleri itibarıyla Uruguay, hizmet dış ticaretinde fazla vermekle birlikte mal dış ticareti ile faktör gelirleri dengesi açısından açık veren bir ülkedir. 2012 yılında 8,8 milyar dolarlık ithalata karşılık 7,1 milyar dolar ihracat gerçekleştiren ülkenin yaklaşık 1,7 milyar dolar dış ticaret açığı verdiği tahmin edilmektedir. Ülkenin en önemli ihracat pazarları Brezilya, Çin, Almanya ve Hollanda olarak sıralanmaktadır. İthalatta ise Arjantin ilk sırada yer almakta ve bu ülkeyi Brezilya, Çin ve ABD izlemektedir. Uruguay’da 2011 yılında 2,2 milyar dolar olarak gerçekleşen doğrudan yabancı yatırımların 2012 yılında 3 milyar dolara yaklaştığı tahmin edilmektedir. Ekonomik özgürlük, şeffaflık ve rekabet gücü açısından Uruguay bölgenin en önde gelen ülkelerinden biri konumundadır. Ayrıca, kredi derecelendirme kuruluşlarınca Uruguay yatırım yapılabilir ülke sınıfında yer almaktadır. Mülkiyet hakkına saygı, hukuksal güvenlik gibi konularda genellikle olumlu bir imaja sahip olan ülkede millileştirme ve kamulaştırma gibi yabancı sermaye açısından risk oluşturabilecek riskler oldukça düşük düzeydedir. Kâr transferi konusunda resmi veya fiili olarak hiçbir engel bulunmamaktadır. İstikrarlı bir koalisyon hükümetine sahip olan Uruguay’da yabancı yatırımlar açısından politik olarak yakın dönemde herhangi bir risk unsuru bulunmamaktadır. İş ortamını iyileştirmeye ve ülkeye yabancı yatırım çekmeye yönelik mevcut ekonomi politikaları istikrarlı bir şekilde sürdürülmektedir. Paraguay Yaklaşık 24 milyar toplam GSYH ve 3.500 dolar kişi başına gelirle MERCOSUR’un en küçük ve en az gelişmiş ekonomisine sahip olan Paraguay, küresel kriz döneminde ekonomisi en fazla dalgalanan ülke olmuştur. Halkın başlıca geçim kaynağı olan tarım sektörü toplam çalışan nüfusun üçte birini istihdam etmektedir. Ülkede üretilen tarım ürünleri kapsamında pamuk, soya fasulyesi, mısır, buğday, tütün, çeşitli meyve ve sebzeler, et ve süt ürünleri ile kereste önemli bir yer tutmaktadır. Paraguay, dünyanın en büyük dördüncü soya ihracatçısı konumundadır. Paraguay ekonomisi, 2009 yılında yaklaşık yüzde 3,8 oranında daralmakla birlikte 2010 yılında tarım ihracatının büyük katkısıyla yüzde 13 oranında büyümüştür. 2011 yılında da yüzde 4,3 büyüyen Paraguay ekonomisi 2012 yılında yaşanan kuraklığa bağlı olarak soya üretiminde görülen ciddi üretim azalışı nedeniyle daralmıştır. Paraguay dış ticaret açığı kaynaklı olarak cari işlemler dengesi negatif olan bir ülkedir. Hizmet dış ticareti fazla veren ülkede, az sayıdaki yabancı yatırımların kar transferlerine bağlı olarak faktör gelirleri açığı yaşanmaktadır. Diğer taraftan, cari işlemler 17 dengesinin alt kalemlerinden biri olan cari transferler, ülke dışında çalışan çok sayıda Paraguaylının ülkelerine gönderdiği dövizler nedeniyle önemli bir unsur teşkil etmektedir. 2012 yılı itibarıyla 3 milyar dolara yakın dış ticaret açığı verdiği tahmin edilen ülkenin soya ihracatındaki düşüş nedeniyle ihracatının yıl sonu itibarıyla 8,8 milyar dolara gerilediği ve ekonomik durgunluğa bağlı olarak ithalatının da azalarak 11,7 milyar dolar olarak gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Paraguay’ın en önemli ihracat pazarları Uruguay, Brezilya, Şili ve Arjantin’dir. Ülkenin en fazla ithalat yaptığı ülkeler Çin, Brezilya, Arjantin, AB ve ABD’dir. TABLO 6: Paraguay’ın Temel Göstergeleri Nüfus (milyon) Nominal GSYH (Milyar ABD$ ) GSYH Büyüme (%) Kişi Başına GSYH (SAGP- ABD$) İşsizlik Oranı (%) Tüketici Fiyatları (%) ABD Dolar Kuru (Paraguay guaranisi-Yıl sonu) Cari İşlemler Dengesi (Milyon ABD$) Mal Ticaret Dengesi (Milyon ABD$ ) İhracat (Milyon ABD$ -FOB) İthalat (Milyon ABD$ -FOB) Dış Borç Stoku (Milyon ABD$) Uluslararası Rezervler (Milyon ABD$) *Tahmin Kaynak: EIU 2008 6,2 18,5 6,4 5.514 5,4 7,5 4.945 -339 -1.064 7.798 -8.862 4.159 2.863 2009 6,3 15,9 -4,0 5.249 7,9 1,9 4.610 68 -1.043 5.867 -6.910 3.984 3.862 2010 6,5 20,1 13,1 5.913 7,0 7,2 4.574 -654 -1.397 8.520 -9.916 4.938 4.167 2011 2012 6,6 6,7* 25,9 24,0* 4,3 -0,3* 6.195 6.179* 6,6 6,9* 4,9 4,0 4.440 4.227 -220 -913* -1.678 -2.891* 10.389 8.802* -12.066 -11.693* 5.331b 5.691* 4.983 4.601* 2013* 6,8 29,1 9,5 6.798 6,6 4,7 4.188 -208 -2.358 10.076 -12.434 6.164 5.506 Paraguay bölge ülkeleri arasında en az yabancı yatırımcı çeken ülkelerden biridir. Bölgenin en fakir ülkelerinden biri olan Paraguay fiziki altyapı ve yetişmiş insan gücü açısından yetersiz bir ülkedir. Bu geri kalmışlığın bir sonucu olarak kamu hizmetleri de yeterince gelişmemiştir. Ülkede, kurumsallaşma ve hukuk güvenliği gibi yabancı yatırımlar için önem arz eden hususlar açısından da olumsuzluklar mevcuttur. Ayrıca ülkenin, başta petrol ve doğal gaz gibi yer altı zenginlikler açısından da fakir olması yeterli yabancı yatırımcı ilgisinin oluşmasını engellemektedir. Buna karşılık, yabancı yatırımlar açısından oldukça bakir bir yer olması, işgücü maliyetlerinin diğer bölge ülkelerine göre daha düşük olması, bütçe dengesi ve kamu borç stoku gibi ekonomik göstergeler itibarıyla sağlam bir kamu finansman dengesine sahip olması gibi avantajlar ülkeyi cazip kılmaktadır. Diğer taraftan, 2012 yılında Arjantin sınırında keşfedildiği açıklanan petrol de daha önce petrol ve doğal gazdan yoksun olduğu düşünülen ülkeyi enerji yatırımları açısından cazip hale getirmektedir. MERCOSUR Bütünleşme Sürecinin Temel Sorunları Gerek bölgede oluşturulan gümrük birliklerinin kurumsal olarak ve üyeleri tarafından ayrı ayrı, gerekse söz konusu gümrük birliklerine de üye olmayan Şili ve Meksika gibi ülkelerin, bölge içinde birbirleriyle, bölge dışında da diğer ülkelerle imzalamış oldukları çok sayıdaki serbest ticaret tercihli ticaret anlaşmaları, Orta ve Güney Amerika’da oldukça girift ve karmaşık bir ‘Tercihli Ticaret Ağı’nın oluşmasına neden olmuştur. Latin Amerika’daki çokuluslu yapılanmaların ulaştığı en son aşama, 2004 yılında Peru/Cuzco’da toplanan 12 Güney Amerika ülkesi (Arjantin, Bolivya, Brezilya, Şili, 18 Kolombiya, Ekvator, Guyana, Paraguay, Peru, Surinam, Uruguay ve Venezüella) liderinin ‘Güney Amerika Birliği (UNASUR)’nin kurulma kararını alması olmuştur. MERCOSUR Bloğu üyeleri ile And Birliği üyeleri dışında Şili, Surinam ve Guyana’yı da kapsayan oluşum; siyasi bir birlikten ekonomik ve ticari birliğe geçişi amaçlamaktadır. Öte yandan, kavramsal olarak tanımlanmaları nasıl yapılırsa yapılsın, bu kabil yapılanmalar, esas itibariyle, Latin Amerika ülkelerinin orta ve uzun vadede siyasi, ekonomik ve ticari bir birlik oluşturmak suretiyle, uluslararası sistemde etki yaratabilecek bir küresel aktör olarak yer alma çabalarının güçlü bir tezahürü olarak değerlendirilmektedir. Bölgenin ekonomik anlamda en ciddi bütünleşme projesi olan MERCOSUR’un kurumsal altyapısının güçlendirilmesi ve gümrük birliğinin tam anlamıyla oluşturulması yönünde özellikle son yıllarda kabul edilen düzenlemeler önemli bir adım teşkil etmekle birlikte, başta sağlık ve bitki sağlığı, ticarette teknik engeller gibi konularda ortak politikalar geliştirilmediği sürece tam bir ekonomik entegrasyondan söz etmek mümkün olamayacaktır. Ayrıca alınan kararların uygulanması ve uygulamadan doğan sorunların kurumsal olarak çözümü konusunda ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Son yıllarda üye ülkeler arasında baş gösteren ticaret anlaşmazlıklarının çözümü büyük ölçüde ikili ilişkiler yoluyla müzakere edilmektedir. 1994’de imzalanan ‘Ouro Preto’ Anlaşmasıyla teşkil edilen ve kurumsal altyapısında büyük ölçüde AB modelini esas alan MERCOSUR’un; AB modelinden ayrılan en önemli farkı “ulus üstü” veya bu karakterdeki herhangi bir otonom merkezi kurumun yetkisinin kabul edilmemesidir. MERCOSUR üyeleri arasında ortak pazarın ardından, daha ileri bir aşamayı temsil eden tam bir ‘Ekonomik Birlik’ ve ortak paranın kullanıldığı bir “Parasal Birlik” hedefleri sıklıkla vurgulanmakla birlikte, tamamen hükümetler arası bir mekanizma ile çalışmaktadır. Bloğun küçük ortakları Uruguay ile Paraguay’ın daha “ulus üstü” bir modeli tercih etmelerine rağmen, Birliğin iki önemli gücünü oluşturan Arjantin ve Brezilya bu yöndeki çabalara aynı ilgi ile yaklaşmamakla birlikte, ‘ortak parlamento’ ve ‘tahkim mekanizması’ gibi konularda kaydedilen gelişmeler, ulus üstü oluşumlara yönelik yavaş fakat kararlı adımlar olarak görülebilir. Ayrıca, 2007 yılında Ortak Pazar Komisyonunun aldığı bir kararla üye ülkeler arasındaki ticari işlemlerde yerel paraların kullanılabilme imkanı (SML) getirilmiştir. 2009 yılında bu karar genişletilerek üye ülkeler arasındaki her türlü işlemin yerel parayla gerçekleştirilebilme imkanı sağlanmıştır. MERCOSUR’un nihai hedefi olan ekonomik birlik sürecinde yeterince yol alamamasında en bariz neden olan siyasi irade eksikliği yanında diğer temel nedenleri şu şekilde özetlemek mümkündür: i-Çin ve Hindistan gibi uluslararası arenada, özellikle gelişmekte olan ülkeler arasında ağırlığını arttıracak ‘lider ülke’ modelini benimseyen Brezilya’nın, Güney Amerika’daki muazzam ekonomik ve siyasi gücünü de arkasına almak suretiyle kendini MERCOSUR’un doğal lideri olarak algılaması ve bu durumun Arjantin’de tedirginliğe yol açması, ii-Brezilya’nın ticaret hacminde devam eden ticari artış sebebiyle, MERCOSUR’un asıl kazananı olarak görülmesinin Birliğin diğer üyelerinde endişe yaratması, iii) Arjantin’in, ekonomisini Brezilya mallarına karşı ‘korumacı’ bir çizgide tutması nedeniyle, Brezilya’nın karşı önlem alması ve bu tür gelişmelerin MERCOSUR’un kuruluş felsefesini önemli ölçüde zedelemesi, 19 iv) Birliğin küçük ortakları Uruguay ve Paraguay ile Birliğin esas çekirdeğini oluşturan Brezilya ve Arjantin arasındaki bariz ekonomik ve politik güç ve nüfuz farkının bütünleşme sürecini zayıflatması, v) Uruguay ve Arjantin’in paylaştığı nehrin Uruguay tarafında inşa edilen kağıt fabrikasından kaynaklanan sorunun Uluslararası Adalet Divanına taşınmasında görüldüğü gibi, üyeler arasında çıkan ihtilaflarda MERCOSUR organlarının yetersiz kalması, vi) Kıtanın en büyük petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip olan Venezüella’nın tam üyelik sürecinde gözlendiği üzere, üye ülkeler arasında ve hatta her bir ülkenin kendi içinde bölgenin geleceğine ve yapısına ilişkin ciddi anlamda politik görüş farklılıklarının olması, vii) Kararların oybirliği ile alınması zorunluluğuna paralel olarak üye ülkeler arasında çoğu konuda görüş ayrılığı bulunması nedeniyle ortak karar almada yaşanan zorluklar, viii) Tüm Latin Amerika’nın genel bir problemi olan ülkeler arasında sınır, siyasi rejim ve üçüncü ülkelerle ilişkiler konularındaki görüş ayrılıklarının tam bir bütünleşme iradesinin oluşamamasına neden olması. IV. ULUSLARARASI İLİŞKİLER MERCOSUR ekonomik ve siyasi anlaşmalar yapabilmektedir. Bu anlamda örgütün sadece bir gümrük birliğinden ibaret olduğunu düşünmemek gerekir. Temel hedef ilk aşamada üye ülkeler arasında ortak pazar tesis etmek olmakla birlikte, uluslararası ortamlarda bir bütün olarak politik grup oluşturma yönünde çabalar da vardır. Bu anlamda, tam ve ortak üye devlet ve hükümet başkanlarınca gerçekleştirilen zirvelerde sadece ekonomik konular değil, gerek üye ülkeler arasındaki gerekse bölgesel ve küresel düzeydeki politik sorunlar da ele alınarak ortak bir tutum geliştirilmeye çalışılmaktadır. 1- MERCOSUR’un İmzaladığı Serbest Ticaret Anlaşmaları, Tercihli Ticaret Anlaşmaları ve Ekonomik Tamamlanma Anlaşmaları (Economic Complementation Agreeements) 1 MERCOSUR’un imzaladığı başlıca STA ve TTA’lara ilişkin bilgiler aşağıda yer almaktadır: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Ülke MERCOSUR - Şili MERCOSUR - Bolivya MERCOSUR - ANDEAN Ülkeleri MERCOSUR - Hindistan MERCOSUR - Peru MERCOSUR - İsrail MERCOSUR - SACU MERCOSUR - Mısır MERCOSUR-Filistin Tarih 25 Haziran 1996 17 Aralık 1996 2 18 Ekim 2004 Yürürlük Durumu Yürürlükte Yürürlükte Yürürlükte 19 Mart 2005 30 Kasım 2005 18 Aralık 2007 3 Nisan 2009 2 Ağustos 2010 20 Aralık 2011 Yürürlükte değil Yürürlükte Yürürlükte Yürürlükte değil Yürürlükte değil Yürürlükte değil 2- MERCOSUR’un Devam Eden STA ve TTA Görüşmeleri 3 MERCOSUR Sekreteryası’nın internet sayfasında 8 Mart 2013 tarihinde yer alan bilgilere dayanılarak derlenmiştir. 2 2012 yılı Aralık ayında yapılan MERCOSUR Zirvesi sırasında Bolivya’ya birliğe tam üyelik konusunda davette bulunulmuştur. 1 20 MERCOSUR – AB: Taraflar arasında bir STA tesis etmeye yönelik olarak müzakereler 1999 yılında başlamıştır. Ancak, MERCOSUR’un tarım konusundaki beklentileri, AB’nin de sanayi mallarında gümrük vergisinin düşürülmesi ile fikri mülkiyet hakları ve kamu alımları konusundaki beklentilerinin karşı tarafça yeterince karşılanmamasına bağlı olarak, müzakereler 2004 yılında kesilmiştir. Aynı müzakere konularının DTÖ Doha müzakerelerinin de eksenini oluşturması nedeniyle tıkanıklığın aşılması konusunda çıkmaza girilmiştir. 2010 yılının ilk yarısında MERCOSUR dönem başkanlığını Arjantin’in, AB dönem başkanlığını da İspanya’nın üstlenmiş olması, MERCOSUR ile AB arasındaki ilişkilerin seyrinin olumlu gelişeceği beklentisini doğurmuştur. 17-18 Mayıs 2010 tarihlerinde İspanya’da gerçekleştirilen AB-Latin Amerika ve Karayip Ülkeleri zirvesi sırasında 2004 yılından beri kesintiye uğramış olan MERCOSUR ile AB arasındaki STA müzakerelerine yeniden başlanması kararlaştırılmıştır. Söz konusu toplantıda AB dönem başkanı İspanya ile MERCOSUR dönem başkanı Arjantin, tamamlandığı taktirde şimdiye kadar oluşturulmuş en büyük serbest ticaret alanının yaratılacağı bu projeye büyük önem verdiklerini ve başarıyla tamamlanması için gereken kararlılığı göstereceklerini belirtmişlerdir. Müzakerelerin başlatılması konusunda oluşan siyasi iradenin bir sonucu olarak, AB ile MERCOSUR arasındaki birinci tur STA müzakereleri 29 Haziran - 2 Temmuz 2010 tarihleri arasında Buenos Aires’te gerçekleştirilmiştir. İkinci tur müzakereler ise 12-14 Ekim 2010 tarihleri arasında Brüksel’de yapılmıştır. Brüksel’de yapılan görüşmelerde, müzakerelerin 2011 yılı Temmuz ayında sonuçlandırılması gibi bir hedef konulmuştur. Brezilya’nın Foz de Iguazu kentinde yapılan Aralık 2010 MERCOSUR zirvesinde de müzakerelerin en kısa sürede başarıyla tamamlanması yönündeki kararlılık vurgulanmıştır. Taraflar arasında 2011 yılı Kasım ayında yapılan ikili müzakereler sırasında, 11 çalışma grubunun konularından antidamping ve korunma önlemleri genel prensipleri ile hizmet ticareti, yatırımlar ve orijin ülke ile ilgili konularda önemli ilerlemeler kaydedildiği bildirilmiştir. Kamu ihaleleri konusunda da taraflar arasında verimli bir diyalog sürecinin devam ettiği belirtilmiştir. Taraflar arasında son olarak 22-26 Ekim 2012 tarihleri arasında Brezilya’da gerçekleştirilen XXV. Komite toplantısıyla müzakerelere devam edilmekle birlikte somut bir ilerleme kaydedilememiştir. Zira, taraflardan gelen açıklamalar müzakere konularında hala derin fikir ayrılıklarının devam ettiğini ve yakın bir gelecekte müzakerelerin tamamlanmasının iyimserlik olacağını göstermektedir. Diğer taraftan, AB ile MERCOSUR arasındaki temel fikir ayrılıkları Doha çerçevesindeki tarım ve sanayi mallarındaki pazarlıklarda oluşan tıkanıklıkla örtüştüğü için çok taraflı küresel ticaret müzakerelerinde bir ilerleme kaydedilmeden taraflar arasındaki müzakerelerin kısa sürede sonuçlanmasının mümkün olmadığı görülmektedir. 2013 yılı Ocak ayında Şili’de yapılan AB-Latin Amerika ve Karayip Ülkeleri Zirvesi sırasında da Arjantin’in, önceliğin bölgedeki entegrasyonun hızlandırılmasına verilmesini talep etmesi, ayrıca, MERCOSUR ile AB arasındaki STA görüşmelerine 2013 yılının son çeyreğinden önce devam edilmemesi, zira, AB ile görüşmelerin 2004 yılında belirlenmiş koşullarda devam ettirilemeyeceği hususunu vurgulaması ve bu çerçevede, MERCOSUR bünyesinde bir “ad hoc” komite kurularak, iki bölge arasında AB lehine seyretmekte olan ticaret dengesi başta olmak üzere, diğer hususları 3 MERCOSUR Sekreteryası’ndan temin edilebilen en güncel verilere yer verilmiştir. 21 da gözönüne almak suretiyle yeni bir Anlaşma önerilmesine yönelik çalışmaların gerçekleştirilmesine ihtiyaç bulunduğunu ifade etmesi, AB ile müzakerelerin seyri bakımından önemli bir fikir vermektedir. Nitekim, AB’ne yeni bir öneri getirilmesine yönelik teknik çalışmalar, 1 Mart 2013 tarihinde gerçekleştirilen MERCOSUR içi toplantı ile başlatılmış bulunmaktadır. MERCOSUR-GCC (Körfez İşbirliği Örgütü): Latin Amerika ülkelerindeki dikkate değer sayıdaki Arap orijinli nüfusun yanı sıra son yıllarda Latin Amerika ülkelerinin Arap ülkeleriyle süratle gelişen ticari ilişkileri, taraflar arasında diplomasiye olumlu zemin hazırlamış ve Brezilya’nın girişimiyle Mayıs 2005’te Brezilya’nın başkentinde ‘Güney Amerika-Arap Ülkeleri Zirve Toplantısı’ yapılmıştır. Zirve her ne kadar kendinden bekleneni vermese de, söz konusu zirve sırasında, MERCOSUR ülkeleri ve KİK ülkeleri (S. Arabistan, Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri) arasında Mayıs 2005 yılında imzalanan ‘Çerçeve İşbirliği Anlaşması’ taraflar arasında ikili ilişkilerin ilerletilmesi için bir mekanizmanın teşkil edilebilmesine dair ilk adımdır. Öncelikli olarak, taraflar arasında ticaret ve yatırımın artmasını sağlayacak iklimin oluşturulmasını amaçlayan anlaşma ile: - Dış ticaret ile ilgili bilgi değişiminin yoğunlaştırılması, - Gümrük tarifelerinin ve tarife dışı engellerin kaldırılması, - İş ilişkileri için teşviklerin sağlanması, - Teknoloji transferi ile eğitiminin ilerletilmesi, - Ticaret, endüstri ve tarım gibi alanlarda müşterek yatırımın kolaylaştırılması ve ortak girişimlerin teşvik edilmesi, amaçlanmaktadır. ‘Güney Amerika-Arap Ülkeleri Zirve Toplantısı’nın üçüncüsü 2012 yılı Eylül ayında Peru’nun başkenti Lima’da yapılmıştır. MERCOSUR – Türkiye: MERCOSUR ile Ülkemiz arasında nihai amacı STA imzalanması olan görüşmelere zemin hazırlamak üzere 30 Haziran 2008 tarihinde çerçeve anlaşması imzalanmış olmakla birlikte, henüz müzakerelere başlanabilmiş değildir. 2010 yılı Aralık ayı Zirvesi sırasında Türkiye ile MERCOSUR arasında imzalanan ‘Siyasi Diyalog ve İşbirliği Mekanizması’ kurulması hakkında mutabakat metni imzalanmış ve taraflar arasındaki politik işbirliğinin artırılması hedeflenmiştir. MERCOSUR- Fas: 26 Kasım 2004 tarihinde MERCOSUR ile Fas arasında, nihai amacı taraflar arasında bir STA yapmak üzere bir çerçeve anlaşması imzalanmıştır. MERCOSUR- Meksika: MERCOSUR ülkeleri ile Meksika arasında, nihai amacı STA olan müzakereler 20 Mayıs 2005 tarihinde Paraguay’ın başkenti Asuncion’da başlamıştır. MERCOSUR-Güney Kore: MERCOSUR ülkeleri ve Güney Kore arasında, nihai amacı STA olan müzakereler Mayıs 2005 tarihinde Paraguay’ın başkenti Asuncion’da başlamıştır. 23Temmuz 2009’da MERCOSUR ile G. Kore arasında ticaretin ve yatırımların geliştirilmesi için Ortak Danışma Kurulu kurulmasına ilişkin memorandum Asuncion’da imzalanmıştır. MERCOSUR-Pakistan: Pakistan Devlet başkanı Pervez Müşerref’in Kasım 2004 tarihindeki Latin Amerika ziyareti sırasında temelleri atılan MERCOSUR-Pakistan ilişkileri; 22 Pakistan Ticaret Bakanının Temmuz 2006 tarihindeki Cordoba’daki MERCOSUR Zirvesi’nde MERCOSUR ile Pakistan arasındaki ‘Çerçeve Ticaret Anlaşması’nı imzalaması ile yeni bir safhaya taşınmıştır. Bununla birlikte Pakistan’ın Latin Amerika ile ilişkilerinde belirleyici unsur, ülkenin aynı kıtadaki ezeli siyasi rakibi Hindistan’ın Latin Amerika’ya yönelişi ile paralellik arzetmektedir. MERCOSUR-Ürdün: MERCOSUR ile Ürdün arasında tercihli ticaret anlaşması yapılmasına yönelik olarak çerçeve anlaşması 30 Haziran 2008 tarihinde Arjantin’in San Miguel de Tucuman şehrinde imzalanmıştır. MERCOSUR-Suriye: MERCOSUR ile Suriye arasında serbest ticaret anlaşması imzalanmasına yönelik müzakerelerin başlatılmasını amaçlayan çerçeve anlaşması Brezilya’nın Foz de Iguazu kentinde 15-16 Aralık 2010 tarihlerinde yapılan MERCOSUR zirvesi sırasında imzalanmıştır. MERCOSUR-Dominik Cumhuriyeti: 2005 yılındaki Zirve’de taraflar arasında serbest ticaret anlaşmalarına başlanılmasına yönelik bir anlaşma imzalanmıştır ve bu konuda 8 Aralık 2006 tarihinde Brasilia’da ilk toplantı gerçekleştirilmiştir. MERCOSUR-Kanada: MERCOSUR ile Kanada arasında bir serbest ticaret anlaşması imzalanması imkanlarının araştırılması amacıyla dönem başkanı olan Uruguay’ın başkenti Montevideo’da 4-6 Ekim 2011 tarihlerinde bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Söz konusu toplantıda tarafların pazara giriş engelleri, muhtemel bir anlaşmanın muhteviyatı, Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi (GSP), teşvikler, orijin kuralları gibi konularda görüş teatisi gerçekleştirilmiştir. Taraflar 2012 yılı Mayıs ayında imzaladıkları bir anlaşma ile bir diyalog mekanizması oluşturulmasına karar vermiştir. Uruguay’ın, 2013 yılının ilk altı ayında yürüteceği Mercosur dönem başkanlığı sırasında, Mercosur ile Kanada arasında bir Serbest Ticaret Anlaşması akdedilmesine yönelik çalışmalarda bulunacağı belirtilmektedir. MERCOSUR-GTPS: 2004 yılında Brezilya’nın Sao Paulo kentinde başlatılan Kalkınmakta Olan Ülkeler Arasında Küresel Tercihli Ticaret Sistemi (GTPS) Anlaşması MERCOSUR ülkeleri ile Küba, Mısır, Hindistan, Endonezya, Malezya, Fas ve Güney Kore tarafından 15 Aralık 2010 tarihinde Brezilya’nın Foz do Iguazu kentindeki MERCOSUR Devlet Başkanları Zirvesi sırasında imzalanmıştır. Söz konusu Anlaşma, imzacı devletler arasında tüm ürünlerin yüzde 70’inde yüzde 20’ye varan gümrük vergisi indirimlerini öngörmektedir. Görüşmelere Başlanması Planlanan Ülkeler: ASEAN, Yeni Zelanda ve Avustralya MERCOSUR’un önümüzdeki dönemde STA/TTA görüşmelerine başlamayı planladığı ülkeler arasında yer almaktadır. Brezilya’nın Foz de Iguazu kentinde 15-16 Aralık 2010 tarihlerinde yapılan MERCOSUR zirvesi sırasında Avustralya ve Yeni Zellanda ile ekonomik ilişkilerin yeniden canlandırılması için çalışılması kararlaştırılmış ve taraflar arasındaki diyalog mekanizması çerçevesinde en son 31 Ekim 2012 tarihinde Brezilya’da bir toplantı gerçekleştirilmiştir. Aynı şekilde, 1 Kasım 2012 tarihinde MERCOSUR ile Japonya arasında da Brezilya’da bir toplantı yapılarak taraflar arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi kararlaştırılmıştır. 23 V. TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER Latin Amerika ile ülkemiz arasında sürdürülebilir ve yüksek hacimli dış ticaret ilişkisi ve gelişmiş bir ekonomik işbirliği geliştirilmesine yönelik girişimler son yıllarda özellikle ülkemizin geliştirdiği politikalar sayesinde hız kazanmıştır. Geliştirilen Latin Amerika Stratejisiyle birlikte bölge ülkelerinde artırılan dış temsilciliklerimizin birim ve personel sayısı, ticareti ve ekonomik ilişkileri geliştirmeye yönelik imzalanan ya da müzakere edilen anlaşmalar, gerçekleştirilen üst düzey ziyaretler ülkemizin bölgeye verdiği önemin açık göstergeleridir. Mevcut dış ticaretimiz içinde Güney Amerika ülkelerinin payı oldukça düşük bir seviyede bulunmakla birlikte son yıllardaki artış hızı dikkat çekici bir düzeydedir. Türkiye’nin MERCOSUR ülkeleri ile yaptığı ticaret hacmi 2008 yılındaki yaklaşık 3 milyar dolarlık değerinden 2012 yılında 4,1 milyar dolara ulaşmıştır. Dış ticaret dengesi açısından ele alındığında Türkiye bu ülkelere karşı toplamda sürekli açık vermektedir. 2012 yılında toplam ihracatımız 1,5 milyar dolar ve toplam ithalatımız 2,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. TABLO 7: Türkiye’nin MERCOSUR Ülkeleri İle Ticareti (Milyon Dolar) İhracat İthalat 2008 2009 2010 2011 2012 2008 2009 2010 2011 2012 Brezilya 318 388 615 883 1.004 1.424 1.106 1.348 2.074 1.770 Arjantin 107 74 179 214 317 790 226 281 491 368 Venezüella 28 36 44 84 156 198 121 150 153 198 Uruguay 14 11 32 30 46 26 30 172 231 98 Paraguay 3 7 25 26 12 53 72 222 229 150 Kaynak: TUİK Ülke bazında ele alındığında, Türkiye MERCOSUR’un her dört üyesine karşı da dış ticaret açığı vermektedir. Bölge ülkelerinin Türkiye’ye karşı ticaret fazlası vermesinde özellikle bu ülkelerin Türkiye’nin üretim açığı olan spesifik tarım ve madencilik ürünleri konusunda dünya arzının önemli bir payını sağlamakta olmaları nedeniyle ithalatın bir nevi zorunlu oluşuna karşılık, Türkiye’nin ihraç kapasitesi olan ürünlerde bölgedeki birçok ülkenin oldukça korumacı ve piyasaya müdahaleci politikalar gütmeleri etkili olmaktadır. Dış ticaret dengesi mutlak değerler olarak ülkemiz aleyhine olsa da, ihracatımızdaki artış oranının ithalattan çok daha yüksek olması nedeniyle, ihracatın ithalatı karşılama oranı ülkemiz lehine gelişmektedir. 2008 yılında yüzde 19 olan söz konusu oran 2012 yılı itibarıyla yüzde 59 olarak gerçekleşmiştir. Küresel krize bağlı olarak oluşan gerek negatif gelir etkisi, gerekse kısıtlayıcı ticaret politikaları nedeniyle Türkiye’nin bölge ülkelerine yaptığı ihracatta 2009 yılında düşük oranlı artış yaşanmış, bununla birlikte daha sonraki yıllarda bölge ülkelerindeki hızlı büyüme ve artan talebe bağlı olarak ihracatımızda da büyük artışlar kaydedilmiştir. Brezilya hem ihracat hem ithalat açısından MERCOSUR ülkeleri arasında Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı konumundadır. 2012 yılı itibarıyla MERCOSUR 24 ülkelerine yapılan ihracatımızın yaklaşık üçte ikisi Brezilya’ya gerçekleştirilmiştir. Aynı yıl Brezilya’dan olan 1,8 milyar dolar ithalatımız ise MERCOSUR ülkelerinden yapılan toplam ithalatın yüzde 68’ine tekabül etmektedir. Brezilya ile ticaret dengemiz ülkemiz aleyhine olmakla birlikte her geçen yıl ihracatımız, yaptığımız ithalatın daha büyük bir kısmını karşılar hale gelmektedir. 2008 yılında yüzde 22 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2012 yılında yüzde 57 olarak gerçekleşmiştir. Demir çelik, otomotiv, tekstil, çeşitli makine ve cihazlar, çimento ve fındık Türkiye’nin Brezilya’ya ihraç ettiği ürünlerin başında yer almaktadır. Bu ülkeden ithalatımızı ise demir cevherleri, soya fasulyesi, tütün, pamuk, odun hamuru, işlenmemiş alüminyum, kahve ve iş makineleri başta olmak üzere çoğunlukla tarım ve madencilik ürünleri oluşturmaktadır. Arjantin ile ülkemiz arasındaki ticari ilişkiler genel olarak değerlendirildiğinde ticari ve ekonomik ilişkileri düzenleyen uygun bir yasal altyapı olmasına rağmen pazara göre düşük bir dış ticaret hacminin bulunduğu ve dış ticaretin ülkemiz aleyhine büyük bir açık verdiği görülmektedir. Dış ticaret hacmimiz ve ülkemiz aleyhine olan dış ticaret dengesi esas olarak yıllar itibarıyla dalgalı bir seyir izleyen az sayıdaki tarım ürünleri ithalatımızdan kaynaklanmaktadır. 2008 yılında Arjantin ile olan ticaretinde ihraç ettiğinin yedi katından fazlasını ithal eden Türkiye, 683 milyon dolarlık açık vermiştir. 2009 yılı itibarıyla Arjantin’den olan ithalatımız, bu ülkeye ihracatımızdan daha hızlı düştüğü için dış açık nispeten gerileme eğilimi göstermiştir. 2010 yılında ihracatımız 179 milyon dolara ve ithalatımız 281 milyon dolara ulaşarak 102 milyon dolarlık dış ticaret açığı oluşmuştur. 2011 yılında ihracat yüzde 19 artarak 214 milyon dolara ulaşmakla birlikte, ithalattaki artış daha yüksek düzeyde gerçekleştiğinden Türkiye’nin Arjantin’den ithalatı 491 milyon dolara yükselmiş ve ülkemiz 2011 yılında 276 milyon dolarlık dış ticaret açığı vermiştir. 2012 yılında Arjantin’de yaşanan ekonomik durgunluk ve ithalat kısıtlamalarına rağmen ihracat artış trendimiz devam etmiş ve Türkiye’nin Arjantin’e olan ihracatı 317 milyon dolara ulaşmıştır. Yine 2012 yılında 368 milyon dolar olarak gerçekleşen ithalatımıza bağlı olarak dış ticaret açığımız 51 milyon dolara gerilemiştir. Arjantin’e yönelik ihracatımızda genellikle ürün itibarıyla bir yoğunlaşma görülmektedir. 2010 yılında ihracatta bir önceki yıla göre çeşitlenme yaşanmakla birlikte 2011 yılından itibaren tekrar bir yoğunlaşma yaşanmaya başlanmıştır. Bu gelişmede bir taraftan otomotiv sektöründeki ihracatımızın hızla artmaya devam etmesinin yanında, özellikle Arjantin’in ithalat kısıtlamalarının belli kalemlerde son derece sıkılaştırılmasına bağlı olarak başta beyaz eşya olmak üzere önceki yıllarda bu ülkeye yapılan ihracatımızda önemli paylara sahip olan ürünlerde çok ciddi düşüşler yaşanması etkili olmuştur. Türkiye’nin Arjantin’e ihracatı az miktardaki çeşitli kuru gıda ve işlenmiş gıda ürünleri dışında tamamen sanayi ağırlıklıdır. Arjantin’den ülkemize yapılan ithalat görece yüksek düzeyde seyretmekle beraber, söz konusu ithalatın kompozisyonuna bakıldığında, buradaki ürün çeşitliliğinin ülkemiz ihracatına kıyasla çok daha düşük olduğu görülmektedir. Toplam ithalatın yaklaşık üçte ikisi tarım ürünlerinden oluştuğu gibi, söz konusu ithalat da soya ve ayçiçeği başta olmak üzere hububat ve yağlı tohumlar gibi son derece az bir ürün grubunda yoğunlaşmaktadır. Ticaret hacmimizin göreli olarak düşük olduğu ülkelerden Venezüella’dan ithalatımızda çoğunluğu petrol oluştururken orman ürünleri ve demir diğer önemli ithal kalemleridir. Bu ülkeye yaptığımız ihracatta demir çelik ürünleri, makarna ve diğer işlenmiş gıda ürünleri, kozmetik ürünleri ile mermer ilk sıralarda yer almaktadır. MERCOSUR’un diğer üyelerinden Paraguay ve Uruguay ile olan dış ticaret hacmimiz 2010 ve 2011 yıllarında ithalatımızdan kaynaklanan yüksek artışlar nedeniyle katlanarak 25 artmıştır. 2012 yılında 144 milyon dolara gerileyen Uruguay ile dış ticaret hacmimizin 98 milyon dolarını ithalat oluşturmaktadır. Uruguay’dan yapılan ithalatın dalgalanmasının temel nedeni, ülkemizin 2010 yılından itibaren uyguladığı canlı hayvan ithalat politikasıdır. Paraguay’dan yapılan ithalatın tamamına yakını soya fasulyesinden oluşmaktadır. 2012 yılında 46 milyon dolara ulaşan Uruguay’a olan ihracatımız ile 12 milyon dolara gerileyen Paraguay’a olan ihracatımızın ana kalemleri büyük benzerlik göstermektedir. Demir çelik, tarım makineleri, çeşitli makine ve cihazlar ile elektrikli ev aletleri, her iki ülkeye yapılan ihracatta ilk sıralarda yer almaktadır. Son yıllarda hızla artmakla birlikte ülkemiz ile MERCOSUR arasındaki ticaret hacminin tarafların ticaret potansiyeli dikkate alındığında hala düşük düzeyde olduğunu belirtmek gerekmektedir. Bunun nedenlerini şu şekilde özetlemek mümkündür: - MERCOSUR ülkelerinin birçoğunda ekonomi ve dış ticaret politikalarında uzun yıllara yayılan istikrarın bulunmaması, - MERCOSUR ülkelerindeki ‘korumacı’ dış ticaret yaklaşımının, köklü bir devlet geleneğinden yoksun olmanın getirdiği ağır işleyen bürokrasi ile beraber dış ticaret işlemlerinin maliyetini arttırıcı etki yapması, bu durumun dış ticaret alanında faaliyette bulunan iş dünyası üzerinde negatif etki yaparak caydırıcı olması, - Bölge ile ülkemiz coğrafyasının birbirine olan uzaklığı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan ulaşım ve lojistik sorunları, - Dile ve kültüre yabancılık, - Her iki tarafın işadamlarının karşı tarafın pazarını yeterince tanımaması, - İşadamları arasında daimi ilişkiyi sağlayacak kurumsal mekanizmaların olmayışı. Bölge ülkelerinin uzun yıllardır ağırlıklı olarak kendi aralarında çok kuvvetli bağları içermeyen işbirlikleri ile yetinen bir uluslararası sistem anlayışından hızla uzaklaşmaya başlamaları ve AB benzeri bir ‘Güney Amerika Topluluğu’ yapılanması için arayışlara girmeleri; başta Çin ve Hindistan gibi Güney Asya’nın iki büyük iktisadi gücü olmak üzere Asya ülkeleri, Güney Afrika Cumhuriyeti ile Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ağırlıklı olmak üzere Afrika ve Arap ülkeleri ile ekonomik ve ticari ilişkileri geliştirmeye çalışmaları hususları birlikte değerlendirildiğinde, Latin Amerika ülkelerinin küresel sistemde daha güçlü bir şekilde var olabilme yönündeki kararlılığını görmek mümkündür. Bu bağlamda özellikle MERCOSUR tarafından yürütülen açılım politikaları son zamanlarda Türkiye’yi de kapsayacak şekilde genişletilmektedir. Esasen Türkiye’nin Latin Amerika ülkelerine açılım politikasını çok önceden başlattığı düşünüldüğünde, ilişkileri geliştirme yönünde Türkiye’nin mevcut iradesine bölge ülkelerinin de cevap vermeye başlaması, önümüzdeki dönemlerdeki çok daha kapsamlı ilişkiler kurulmasını sağlayacaktır. Bütün bu açılım politikalarını kısa vadede etkileyecek en önemli unsur küresel ekonominin yeniden bir belirsizlik ortamına girmesidir. Bu ortamda bölgenin hem kendi aralarındaki bütünleşme süreci hem de dış dünya ile olan açılım süreci zarar gördüğünden Türkiye ile olan ekonomik ve ticari ilişkilerin de olumsuz etkilenme potansiyeli mevcuttur. Türkiye ile MERCOSUR Arasındaki STA Müzakereleri Latin Amerika coğrafyasındaki en önemli ekonomik bütünleşme modeli olarak değerlendirilen MERCOSUR ile STA imzalamaya yönelik çalışmalar 2004 yılından beri sürdürülmekte olup, söz konusu ülke grubu ile yürüttüğümüz müzakere sürecine ilişkin kaydedilen gelişmeler aşağıda kronolojik olarak özetlenmektedir: 26 - AB Ortak Ticaret Politikasına uyum ve MERCOSUR ile ticari ve iktisadi ilişkilerimizin geliştirilmesi ve ihracatçılarımızın anılan ülkeler pazarında AB’li rakiplerinin gerisinde kalmaması amacıyla 3 Ağustos 2007 tarihinde Dışişleri Bakanlığı kanalıyla Serbest Ticaret Anlaşması müzakerelerinin başlatılması yönünde girişimde bulunulmuştur. Bu kapsamda, Türkiye ile MERCOSUR arasında STA sürecinin başlatılmasına yönelik istikşafi görüşmeler Arjantin’in dönem başkanlığı sırasında 22 Nisan 2008 tarihinde Buenos Aires’te yapılmıştır. - Türkiye ile MERCOSUR arasında STA müzakerelerinin başlatılmasını teminen “Türkiye Cumhuriyeti ile MERCOSUR Arasında bir Serbest Ticaret Alanı Kurulmasına Yönelik Çerçeve Anlaşması”, 35. MERCOSUR zirvesi sırasında, 30 Haziran 2008’de Arjantin’in San Miguel de Tucuman şehrinde imzalanmıştır. Bahse konu Anlaşma ile taraflar, aralarında STA tesis etmek amacıyla düzenli müzakereler gerçekleştirmeyi kararlaştırmışlardır. - Birinci tur STA müzakereleri 12-13 Kasım 2008 tarihlerinde Ankara’da yapılmıştır. Söz konusu müzakereleri takiben, 2009 yılında, taraflar, birbirlerine müzakereler öncesinde sundukları taslak STA metinleri hakkındaki yazılı görüşlerini teati etmişlerdir. Ancak anılan dönemde, ikinci tur STA müzakerelerine devam edilmesi için Dışişleri Bakanlığı/KEK/Bakan mektubu kanalıyla müteaddit girişimlerde bulunulmasına rağmen sonuç alınamamıştır. - Brezilya’nın 1 Temmuz - 31 Aralık 2010 döneminde MERCOSUR dönem başkanı olduğu hususu dikkate alınarak, STA müzakerelerine yeniden başlanılması amacıyla 19 Ağustos 2010 tarihinde Brasilia’da yapılan MERCOSUR Başmüzakereciler toplantısında, STA müzakerelerinin 2010 yılı Eylül ayının üçüncü haftasında yapılması teklifimizin gündeme getirilerek, müzakerelerin sonuç odaklı olarak hızlandırılması amacıyla Devlet Bakanı Sayın Zafer ÇAĞLAYAN tarafından Brezilya Dışişleri Bakanı’na 13 Ağustos 2010 tarihli bir mektup iletilmiştir. Bu meyanda, dönemin Brezilya Dışişleri Bakanı Sayın Celso AMORIM’den alınan 15 Eylül 2010 tarihli cevabi mektupta; (i) Türkiye ile MERCOSUR arasında temasların resmen yeniden tesis edilmesi; (ii) müzakere usullerine ilişkin belirli hususların açıklığa kavuşturulması ve (iii) ticaret müzakerelerine yeniden başlamak için bir yol haritasının belirlenmesi amaçlarıyla 2010 yılı Kasım ayının birinci yarısında MERCOSUR başkanlığından bir heyetin Ankara’yı ziyaret etmesi teklif edilmiştir. - MERCOSUR ile temasların resmen yeniden tesis edilmesi ve STA müzakere usulleri ile yol haritasının belirlenmesi amaçlarıyla 4 Kasım 2010 günü MERCOSUR heyetiyle Ankara’da istikşafi bir toplantı yapılmıştır. Anılan toplantıda STA müzakeresinin konu başlıkları, usulleri ile yol haritasının belirlenmesine yönelik olarak hazırlanan taslak “Müzakere Çerçeve Belgesi (Terms of Reference)” MERCOSUR tarafına tevdi edilmiştir. - Brezilya tarafının olumlu görüşü ve desteği de dikkate alınarak, ülkemiz tarafından görüşmelerin 2013 yılının Mart veya Nisan ayında başlatılması için dönem başkanı Uruguay nezdinde girişimde bulunulması kararlaştırılmıştır. 27 VI. ÜST DÜZEY YÖNETİCİLER Ortak Pazar Konseyi (Consejo del Mercado Común -CMC) Adı Soyadı Ünvanı Temsil Ettiği Devlet Héctor Timerman Dışişleri Bakanı Arjantin Antonio Patriota Dışişleri Bakanı Brezilya Jorge Lara Castro* Dışişleri Bakanı Paraguay Luis Almagro Dışişleri Bakanı Uruguay Elías José Jaua Milano Dışişleri Bakanı Venezüella *Paraguay’ın üyeliğinin askıya alınmadan önceki Dışişleri Bakanıdır. Ortak Pazar Grubu (Grupo Mercado Común -GMC) Adı Soyadı Ünvanı Temsil Ettiği Devlet Augusto Costa Uluslararası Ekonomik ve Ticari İlişkiler Sekreteri (Dışişleri Bakanlığı) Arjantin Antônio Simões Güney Amerika İle İlişkiler Sekreteri (Dışişleri Bakanlığı) Brezilya Manuel Maria Cáceres Ekonomik ve Entegrasyondan sorumlu Bakan Yardımcısı (Dışişleri Bakanlığı) Paraguay Alvaro Ons Entegrasyon ve MERCOSUR Genel Müdürü (Dışişleri Bakanlığı) Uruguay MERCOSUR Ticaret Komisyonu (Comisión de Comercio del MERCOSUR-CCM) Adı Soyadı Ünvanı Temsil Ettiği Devlet Pablo Grinspun MERCOSUR Genel Müdürü (Dışişleri Bakanlığı) Arjantin Christian Vargas (Dışişleri Bakanlığı) Brezilya Juan Angel Delgadillo Politik Ekonomi Genel Müdürü (Dışişleri Bakanlığı) Paraguay Cristina González MERCOSUR Direktörü (Dışişleri Bakanlığı) Uruguay Francisco Rafael Navarro González (Dışişleri Bakanlığı) Venezüella MERCOSUR Yüksek Temsilcisi: Ivan Ramalho. MERCOSUR’un ilk Yüksek Temsilcisi olarak atanan Brezilyalı Samuel Pinheiro Guimarães’in 2012 yılı Temmuz ayında istifasının kabul edilmesinin ardından yine Brezilyalı olan Ivan Ramalho, 1 Ağustos 2012-1 Şubat 2014 dönemini kapsamak üzere Yüksek Temsilci olarak atanmıştır. 28 KAYNAKLAR - AND Topluluğu (CAN) http://www.comunidadandina.org/ Dünya Bankası, www.worldbank.org Dünya Ticaret Örgütü, www.wto.org Economist Intelligence Unit (EIU), http://www.eiu.com/index.asp?rf=0 FOCAL: Canadian Foundation For The Americas- www.focal.ca Inter-Amerikan Development Bank - www.iadb.org/intal Karayip Topluluğu (CARICOM) http://www.caricom.org/ MERCOSUR Sekreteryası - http://www.mercosur.int/ Orta Amerika Entegrasyon Sistemi (SICA) http://www.sica.int/ SICE : Foreign Trade Information System- www.sice.oas.org Türkiye İstatistik Kurumu, www.tuik.gov.tr Uluslararası Para Fonu- www.imf.org www.redmercosur.net 29