FİBROMİYALJİ SENDROMUNDA AKUPUNKTUR Dr. A. Bülent ÇİVİTCİ TANIM etyolojisi tam olarak bilinmeyen, yaygın ağrı ve duyarlı noktaların varlığı ile karakterize, sinovit ve miyozit bulgusu olmayan, kronik bir kas iskelet sistemi hastalığıdır. Sabah tutukluğu, yorgunluk, uyku bozukluğu, baş ağrısı, irritabl barsak sendromu, parestezi, Raynaud fenomeni, depresyon ve anksiyete hastalığın tipik özelliklerindendir. Yakınmalar viral bir enfeksiyon, fiziksel travma (araba kazası), boşanma, sevilen bir kişinin ölümü, stresli bir yaşam ve çocukluk çağında cinsel taciz gibi olaylar sonucunda ortaya çıkabilir. Gowers 1904 yılında fibrozit terimini ortaya attı 1960 ve 70’lerde romatologlar tarafından, yaygın, kas ağrısı gibi gözüken ağrı, bazı kaslarda palpasyonla hassasiyet ve tanımlanmış romatolojik semptom belirteçlerinin yokluğu ile karakterize edilen sendromu tanımlamak için yaygın bir şekilde kullanıldı. Yunus ve arkadaşları 1981 yılında 50 sağlıklı kontrol ve 50 fibromiyaljili hasta üzerinde fibrozit yerine yaptıkları çalışma sonucunda fibromiyalji terimini önerdiler Çok sayıdaki bulguların kaydedilmesi sayesinde bu klinik tablo sendrom seviyesine taşınmış ve o zamandan bu yana Fibromiyalji Sendromu olarak anılmaya başlanmıştır. TANI KRİTERLERİ 1990 yılında Yunus’un da arasında bulunduğu romatologlar fibromiyaljiyi tanımlamak için optimal kriterlerin belirlenmesi amacıyla çok merkezli bir çalışma yürüttüler. Birçok değişik tanı kriteri düşünüldükten sonra sadece iki tanesinin gerekli olduğu sonucuna vardılar; 1. En az 3 ay süren yaygın kas-iskelet ağrısı öyküsü 2. Belirlenmiş 18 bölgeden en az 11’inde derin palpasyonla ağrı. ETYOPATOGENEZ Fibromiyalji yaygın bir ağrı sendromu iken, MAS bölgesel bir ağrı sendromudur. 1980’ler boyunca fibromiyaljinin kas bozukluğu olduğu akla yakın bir hipotez olarak görülmüştür. Son 15 yılda fibromiyalji araştırmacıları bu bozukluğu periferik patoloji temelinde açıklamaktan vazgeçmiş, bunun yerine temel sorunun duyusal bilgiyi işleyen SSS’deki bir karışıklık olduğu sonucuna varmışlardır. Sonuç olarak bu günkü düşünce, fibromiyalji hastalarındaki kas hassasiyetinin gerçekte santral sinir sistemindeki bozukluğun görüntüsü olduğu yönündedir. Hatta Santral Sensitivite Sendromları adı altında bir grup hastalık tanımlanmaktadır. SANTRAL SENSİTİVİTE SENDROMLARI Santral Sensitizasyon terimi, geniş bir spektrumu kapsayan çok değişik faktörlerle stimülasyon sonucu santral sinir sisteminde genel bir aşırı reaktivite durumunu ifade etmektedir. Santral Sensitivite Sendromları, SSS’ndeki sinir liflerinin hipersensitivitesinin liderlik ettiği nöroendokrin fonksiyonların disregülasyonu sonucu ortaya çıkan, kas iskelet sistemi bulgularının baskın olduğu bir hastalık grubudur. SANTRAL SENSİTİVİTE SENDROMLARI Bu grubun içerisinde FMS haricinde Kronik yorgunluk sendromu, İrritabl barsak sendromu, Tansiyon tipi başağrısı, Migren, Huzursuz bacak sendromu, Temporomandibuler ağrı ve disfonksiyon sendromu, Bölgesel fibromiyalji/miyofasiyal ağrı sendromu, Kimyasal sensitivite sendromu, Gulf war sendromu bulunmaktadır. SANTRAL SENSİTİVİTE SENDROMLARI Bu grubun ortak özellikleri şunlardır; Kadınlarda daha sık görülürler Ailesel yatkınlık vardır Kronik ağrı ve/veya yorgunluk vardır Anormal nöroendokrin fonksiyonlar bulunur Dokularda patolojik bulgu yoktur Yapılan çalışmalara göre, periferde travma ya da herhangi bir başka inflamasyona bağlı ağrının uyarılmasından sonra duyarlı kişilerde periferdeki ağrılı uyaran devam etmemesine rağmen santral sinir sisteminde plastisite devam edebilmektedir. Serebrospinal sıvıda P maddesinin sağlıklı kontrollere göre 3 kat fazla olması yine FMS’lu hastalarda ağrı algılama mekanizmalarında değişiklik olduğunun göstergesidir. Fibromiyalji Sendromunda genetik faktörler, travma, inflamasyon, mental stres, enfeksiyon gibi faktörler nöroendokrin anormallikleri tetikleyebilir ya da modüle edebilirler. Genetik çalışmalarda DR4 antijeni sağlıklı kişilerde 2 kat fazla (%30-%64) bulunmuştur. Yine biyolojik aminler ve nörotransmitterler FMS patogenezinde rol oynamaktadırlar. FMS’DA NÖROHUMORAL BULGULAR Serum triptofan düzeyinde düşüklük Serum triptofan transport oranında düşüklük Serum seratonin düzeyinde düşüklük Serum somatomedin C düzeyinde düşüklük Plazma nöropeptid Y düzeyinde düşüklük FMS’DA NÖROHUMORAL BULGULAR Büyüme hormonu düzeyinde düşüklük Kortizol düzeyinin fizyolojik diürnal dalgalanmasında bozukluk Tirotropin salgılayan hormon verilmesine artmış prolaktin yanıtı Kortikotropin salgılayan hormon verilmesine artmış adrenokortikotropin yanıtı 24 saatlik idrarda serbest kortizol düzeyinde düşüklük FMS’DA NÖROHUMORAL BULGULAR Serebrospinal sıvıda 5(OH) indol asetik asit düzeyinde düşüklük Serebrospinal sıvıda 3 metoksi, 4hidroksi fenetilen glikol ve homovanilik asit düzeylerinde düşüklük Serebrospinal sıvıda P madde yüksekliği Serebrospinal sıvıda GH yüksekliği FMS’DA NÖROHUMORAL BULGULAR EEG’de non-REM uykuda alfa dalgaları girişimi Elektrokütanöz stimulasyona anormal cevap Tekrarlayan im elektrik stimülasyonuna temporal sumasyon yanıtı Ağrılı lazer stimülasyonu sonrası uyarılmış somatosensoriyel potansiyellerde anormallik FMS’DA NÖROHUMORAL BULGULAR Nosisepsiyonda kalitatif değişiklik OSS fonksiyonlarında sapma Talamus, kaudat nükleus ve kortekste azalmış kan akımı Sonuç olarak bugünkü bilgilerimize göre, FMS genetik yatkınlığı olan kişilerde multifaktöriyel olarak santral sensitizasyonun tetiklenmesi ile ortaya çıkan klinik tablodur. EPİDEMİYOLOJİ Fibromiyalji sendromu tüm etnik gruplarda her yaş ve cinsiyette görülebilmekle birlikte en sık 40-60 yaş grubu kadınları etkilemektedir. Hastaların %85-90’ını kadınlar oluşturmaktadır. FMS’nun prevalansı %2-8 arasında bildirilmektedir. Türkiye’de %3,6 bulunmuştur. Toplum çalışmalarında eğitim ve sosyo-ekonomik düzeyi düşük olanlarda daha sık FMS geliştiği bildirilmektedir. TANI VE AYIRICI TANI FMS psikiyatrik bir hastalık değildir. Stres FMS’unda önemli bir faktördür, ancak ağrı şiddeti dışında diğer FMS semptomlarıyla ilişkisi konusunda yeterli objektif veri bulunmamaktadır. FMS’lu hastaların %30-40’ında psikolojik bozukluklar (anksiyete, depresyon, mental stres) saptanmıştır. Hastaların çoğunda psikolojik faktörlerin tedavisi/düzeltilmesi FMS tedavisini olumlu yönde etkilemekle birlikte semptomların tamamen ortadan kalkmasını sağlamamaktadır. TANI VE AYIRICI TANI MUAYENE VE LABORATUVAR BULGULARI Kas İskelet Sistemi ile İlgili Semptomlar 1 Çok sayıda anatomik bölgede ağrı GÖRÜLME SIKLIĞI 100 2 Katılık 76 3 Tüm vücutta sızı/acı (Hurt all over) 62 4 Yumuşak dokularda sübjektif şişlik 52 MUAYENE VE LABORATUVAR BULGULARI GÖRÜLME SIKLIĞI Kas-İskelet Dışı Semptomlar 5 Halsizlik 87 6 Sabah yoğunluğu 75 7 Uyku bozukluğu 72 8 Kognitif disfonksiyon 61 9 Mental stres 61 10 Anksiyete 60 MUAYENE VE LABORATUVAR BULGULARI GÖRÜLME SIKLIĞI Kas-İskelet Dışı Semptomlar 11 Parestezi 54 12 Başağrısı 54 13 Sersemlik/başdönmesi 49 14 Dismenore 43 MUAYENE VE LABORATUVAR BULGULARI GÖRÜLME SIKLIĞI Kas-İskelet Dışı Semptomlar 15 Depresyon 37 16 Tinnitus 17 17 Sicca semptomları 15 18 Raynaud fenomeni 14 MUAYENE VE LABORATUVAR BULGULARI GÖRÜLME SIKLIĞI Eşlik Eden Sendromlar 19 Premenstrüel sendrom 42 20 İrritabl barsak sendromu 38 21 Huzursuz bacak sendromu 31 22 Kadın üretral sendromu 15 23 Periyodik bacak hareketi bozukluğu 14 24 Temporomandibuler eklem disfonksiyonu 12 TANI KRİTERLERİ I. En az 3 aydır devam eden yaygın vücut ağrısı II. Yaklaşık 4 kg’lık basınç uygulandığında 9 çift hassas noktanın en az 11’inde ağrı 1. Oksiput: Oksipital kas insersiyosu 2. Alt Servikal: C5-7 intertransvers bölgenin ön kısmı 3. Trapezius: Trapeziusun üst sınırının orta noktası 4. Supraspinatus: Spina skapulanın üst medial kenarı üzerindeki kas orijin noktası 5. 2. Kosta: 2. Kostakondral bileşkenin üst kenarı 6. Lateral epikondil: Lateral epikondilin 2 cm. distalı 7. Gluteal: Gluteal bölgenin üst dış kadranı 8. Büyük Trokanter: Trokanterik çıkıntının hemen arkası 9. Diz: Eklem çizgisinin hemen proksimalinde medial yağ yastıkçığı AYIRICI TANI Sistemik Lupus Eritematozus, Romatoid Artrit Erken Dönem Spondiloartropati Multiple Skleroz Depresyon Hipokondriazis Somatoform Ağrılar Temaruz Hipotiroidi AYIRICI TANI İnflamatuar barsak hastalığı Siyatik Nöropati Interstitial Sistit Metabolik miyopati İnflamatuar miyopati Alzheimer hastalığı Meniere hastalığı Polimyaljia romatika TEDAVİ Optimal FMS tedavisi; Hastanın eğitimi ve endişelerinin giderilmesi, Semptomları arttıran faktörlerin tespit edilmesi ve ortadan kaldırılması, Eşlik eden hastalıkların tedavisi, Farmakolojik ve nonfarmakolojik tedavilerin (fiziksel, bilişsel ve davranışsal tedaviler) uygun kombinasyonu ile mümkündür. Amaç ağrının azaltılması ve işlevselliğin arttırılmasıdır. TEDAVİ En çok kullanılan ilaçlar antidepresan, kas gevşetici ya da antikonvülzan etiketi taşımakla birlikte SSS’de ağrı duyusu ve toleransını modüle eden çeşitli nörokimyasallar üzerinden analjezik etki gösterirler. Nöropatik ağrı tedavisinde kullanılan ikinci jenerasyon bir antikonvülsan ilaç olan pregabalin alan hastalarda ağrı, uyku, halsizlik, sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi parametrelerinde plaseboya göre anlamlı düzeyde iyileşme saptanmıştır. TEDAVİ Yardımcı tedavi olarak tetik nokta enjeksiyonları kullanılabilir. Aerobik egzersizler, bilişsel-davranışçı terapiler ve hasta eğitim programlarını da içeren multidisipliner yaklaşımlar da uygulanmaktadır. Fizik tedavi modaliteleri de yararlı olabilmektedir. PROGNOZ FMS kronik ağrıyla giden bir süreçtir. 72 hastanın 4 yıl izlendiği bir raporda %97’sinde semptomların şiddetinin zaman içerisinde değişiklik göstermesine rağmen, %85’inin FMS kriterlerini sağlamaya devam ettiği görülmüştür. GELENEKSEL ÇİN TIBBINA GÖRE FMS Geleneksel Çin Tıbbına göre Fibromiyaljiyi kas iskelet sisteminde verdiği bulgulara göre Gezgin Bi olarak değerlendirebiliriz. Geleneksel Çin Tıbbına göre boyun, sırt ve bel bölgesindeki kas ağrıları Jing Xiang Tong (Boyun Ağrısı), Bei Tong (Bel Ağrısı) ve Jian Bei Tong (Omuz ve sırt ağrısı) olarak sınıflandırılmaktadır ve kollaterallerdeki tıkanma ve stagnasyonla sonuçlanan rüzgar-soğuk ve nemlilik saldırısı sonucu gelişir. Boyun sırt ve bel bölgesindeki kas ağrılarının iki türü bulunmaktadır. 1. Rüzgar, Soğuk ve Nem Saldırısı 2. Çi ve Kanın Durağanlaşması Fibromiyalji sendromu iç etkenlerden daha çok kaynaklandığı için ikinci türünü ele almakta yarar vardır. Çi ve Kanın stagnasyonunda boyun ve omuzlarda sabit ağrı olmaktadır. Bu hastalarda ekimoz veya peteşili mor bir dil gözlenir. Düzensiz ve titreşimli nabız alınır. Tedavi prensibi kanı aktive etmek, çinin dolaşımını artırmaktır. Depresyon Yu Zheng, melankoli kategorisinde yer alır. Zang fu organların aktivitesindeki uyumsuzluktan kaynaklanan emosyonel zedelenmeye bağlıdır. Depresyon 1. 2. 3. 4. genellikle 4 gruba ayrılır. Karaciğer Çi’sinin Durağanlaşması Baskılanmış Çi’nin Ateşe dönüşmesi Çi ve Balgamın Durağanlaşması Kan Yetmezliği KARACİĞER Çİ’SİNİN DURAĞANLAŞMASI Mental depresyon, göğüste basınç hissi, hipokondriak gerginlik ağrıları, karında şişkinlik hissi, geğirme, iştah azlığı, anormal barsak hareketleri, tükenmişlik şikayetleri olmaktadır. Dil ince veya yapışkan kaplıdır. Nabız titreşimlidir. Tedavi Prensibi: Baskılanmış çi’yi rahatlatmak, orta ısıtıcı(jiao)’yı güçlendirmek, karaciğeri rahatlatmaktır. BASKILANMIŞ Çİ’NİN ATEŞE DÖNÜŞMESİ Huzursuzluk, başağrısı, ağızda kuruluk ve acı bir tad, göğüste huzursuzluk, hipokondriyak şişlik veya ağrı hissi, kabızlık, kulak çınlaması, gözlerde kızarma gibi belirtiler olmaktadır. Dil kırmızıdır ve sarı kaplıdır. Hızlı ve titreşimli nabız alınır. Tedavi Prensibi: Ateşi azaltmak, mideyi düzenlemek ve karaciğeri rahatlatmaktır. Çİ VE BALGAMIN DURAĞANLAŞMASI Belirtileri, Zihinsel depresyon, göğüste basınç hissi, vücutta ağırlık, uyuma arzusu, bitkinlik, iştah azlığı, gevşek gaita ve kilo artışıdır. Dil hacminde genişleme vardır ve yapışkan kaplıdır. Titreşimli ve kaygan nabız vardır. Tedavi prensibi: Balgamı dönüştürmek, orta ısıtıcıyı düzenlemek ve karaciğeri rahatlatmaktır. KAN YETMEZLİĞİ Zihinsel depresyon, sebepsiz kederlenme, kaprisli bir şekilde neşelenme veya sinirlenme, şüphelenme duyguları, kolayca korkma, çarpıntı, uykusuzluk, baygınlık, baş dönmesi, solgunluk, tükenmişlik belirtileri bulunmaktadır. İnce kaplı soluk dil gözlenir. Titrek ve zayıf nabız alınır. Tedavi Prensibi: Aklı sakinleştirmek, kanı güçlendirmek ve kalbi beslemektir. LİTERATÜRDE FMS TEDAVİSİNDE AKUPUNKTUR Fibromiyalji sendromunda Akupunktur tedavisi anahtar kelimesiyle arama yapınca 126 makale karşımıza çıkıyor. LANGHORST J, KLOSE P, MUSIAL F, IRNICH D, HÄUSER W EFFICACY OF ACUPUNCTURE IN FIBROMYALGIA SYNDROME--A SYSTEMATIC REVIEW WITH A META-ANALYSIS OF CONTROLLED CLINICAL TRIALS. RHEUMATOLOGY (OXFORD). 2010 APR;49(4):778-88. Akupunkturun FMS’daki etkinliğini sistematik olarak gözden geçirmişler. FMS tedavisinde akupunktur için RCT’li Orijinal çalışmalar ve sistematik review’ları araştırmışlar. 7 tane RCT’li çalışma bulmuşlar. Ağrı, bitkinlik, uyku bozukluğu, azalmış fiziksel fonksiyon ve tedavi sonrası yan etkiler değerlendirilmiş. Tedavi sonrası ağrı azalmasında güçlü kanıtlar varmış. Bitkinlik, uyku bozukluğu, veya fiziksel fonksiyonda gelişme konusunda delil yokmuş. Akupunkturun biraz analjezik etkisi var, ancak taraflılıktan ayırdedilemez diye yorumlamışlar. LANGHORST J, HÄUSER W, BERNARDY K, LUCIUS H, SETTAN M, WINKELMANN A, MUSIAL F; COMPLEMENTARY AND ALTERNATIVE THERAPIES FOR FIBROMYALGIA SYNDROME. SYSTEMATIC REVIEW, META-ANALYSIS AND GUIDELINE. SCHMERZ. 2012 JUN;26(3):311-7. Medline, PsycInfo, Scopus and Cochrane Library verilerini kullanarak literatür araştırması yapmışlar. Oksford Merkezinin kanıta dayalı tıp şemasındaki delillerin güçlülüğüne göre tedavi yöntemlerini derecelendirmişler. Tedavi önerilerini delillerinin düzeyi, etkinliği (ağrı, uyku, bitkinlik, sağlıkla ilgili yaşam kalitesi gelişmelerinin meta-analizi sonucunda), kabul edilebilirliği, riskleri (yan etkileri) ve Alman sağlık sisteminde tedavi modalitelerinin kabul edilebilirliği temelinde değerlendirmişler. Meditatif hareket tedavilerini (çi gong, tai çi, yoga vb) güçlü bir şekilde önerilebilir, akupunkturu ise itibar edilebilir şeklinde değerlendirmişler. CAO H, LIU J, LEWITH GT. TRADITIONAL CHINESE MEDICINE FOR TREATMENT OF FIBROMYALGIA: A SYSTEMATIC REVIEW OF RANDOMIZED CONTROLLED TRIALS. J ALTERN COMPLEMENT MED. 2010 APR;16(4):397-409. Değerlendirilen FM tedavisinde geleneksel çin tıbbı tedavisi review’larında 25 RCT çalışmasına 1516 denek katılmış. 7 çalışma (%28) düşük derecede taraflılık riski içermekteymiş. Geriye kalan 15 çalışmadan 10 tanesi meta-analiz için uygun bulunmuş. Akupunktur hassas nokta sayısını ağrı skorunu konvansiyonel tıp uygulamalarına göre anlamlı derecede azaltmış (MD, -3.21; 95% CI -4.23 to -2.11; p < 0.00001, I(2) = 0%),. Akupunktur ile sham akupunktur arasında ağrı azaltma konusunda belirgin bir etki ve yan etki farkı bulunamamış. (MD, -0.55; 95% CI, -1.35-0.24; p = 0.17; I(2) = 69%), Akupunktur ve kupa tedavisinin kombinasyonunun FMS’lu hastalarda ağrıyı azaltma(MD, -1.66; 95% CI, -2.14 to -1.19; p < 0.00001; I(2) = 0%), ve depresyon skorlarını düşürmeye(MD, -4.92; 95% CI, -6.49 to -3.34; p < 0.00001; I(2) = 32%) etkisi konvansiyonel tıp yöntemlerinden daha iyi olarak bulunmuş. Bu çalışmalarda geleneksel çin tıbbı uygulamasına dair ciddi bir yan etki rapor edilmemiş. Sonuç olarak FMS tedavisinde geleneksel çin tıbbı tedavilerinin etkisinin aşikar olduğu açıktır. TEŞEKKÜR EDERİM.