PARAZiTOLOJİ Dr.Öznur KÜÇÜK Parazit enfeksiyonları protozoon,helmint ve artropod gibi organizmaların neden olduğu enfeksiyonlardır. Protozoonlar tek hücreli ve konaklarında bölünerek çoğalırlar. Helmintler çok hücreli ve konaklarında bölünmezler. HELMİNT ENFEKSİYONLARI Helmint enfeksiyonları genellikle, insanlığın en yaygın bulaşıcı hastalıklardan olarak kabul edilmektedir. Helmintler 3 büyük gruba ayrılır. Nematodlar (yuvarlak solucanlar), Trematod(düz solucanlar) Sestodlar (doku şeritleri) Ascaris Lumbricoides Ascaris lumbricoides insan barsağında yaşayan en büyük nematodtur.. (erişkin dişiler: 20-35 cm; erişkin erkekler : 15-30 cm.) Erişkin formları ince barsağa yerleşir. Gebe bir dişi 24 satte 200.000 yumurta üretir.Dışkı ile atıldıktan sonra yumurtalar embriyonlaşır ve uygun koşullarda 5-10 gün içinde enfektif hale gelirler. İnsanlar yumurtaları yuttuktan sonra larvaları açığa çıkar,bağırsaklara geçer,akciğerlere gider,trakea’dan tırmanır ve tekrar yutulur. Yeniden bağırsaklara geldiğinde olgunlaşır. Yumurtaları dışkı ile atılır ve toprakta uzun süre yaşamını sürdürür. Ascaris Lumbricoides: Life Cycle Ascaris Lumbricoides Ascaris Lumbricoides KLİNİK BULGULAR: l Klinik prezantasyon tutulan organlara enfeksiyonun yoğunluğuna göre değişir. l En sık klinik problemler pulmoner hastalığa ve intestinal veya bilier yolların tıkanmasına bağlıdır. Bu dokulardan göç eden larvalar allerjik belirtiler, ateş,ürtiker ve granülamatöz hastalığa yol açabilirler. Pulmoner bulgular Löffler sendromuna benzer,öksürük, dispne ,kanda eozinofili ve pulmoner infiltratlar görülebilir. l ve Gastrointestinal kanalda helmint az sayıda ise semptom vermeyebilir. Semptomatik hastaların çoğu epigastrik ağrı, yemek öncesi veya yemek sonrası abdominal huzursuzluk tanımlar. Hastaların önemli bir kısmı, anal yolla parazit düşürdüklerini ifade eder. Bazen kusma ile ağızdan, hatta burundan gelebilir. Ascaris Lumbricoides l Ascaris yumurtaları bazen bilier ve pankreatik kanallara göç ederek kolesistit ve pankreatite yol açabilir.Enfeksiyonu ağır olan çocuklar kusma,karında şişlik ve kramplarla başvurabilirler. LABORATUAR BULGULARI: Dışkı yaymasının mikroskobik incelenmesi ile yumurta aranması tanı için kullanılır. Ascaris Lumbricoides Ascaris Lumbricoides Ascaris Lumbricoides TEDAVİ: En sık albendazol (Andazol) (400 mg) Mebendazol (günde 2 kez 100 mg 3 gün) pyrantel pamoate (11 mg/kg, en fazla 1 g) kullanılır Tedavi 1-3 gün arasında kullanılır. Ağır tıkanıklık olan durumlarda cerrahi gerekebilir. TRICHURIS TRICHIURA İnsanlarda çıkan kolonu ve çekumu enfekte eder. T. Trichura için temel konak insandır. Fıçı şeklindeki yumurtaların yenmesi ile bulaşır. Sanitasyon sisteminin yetersiz olduğu ve toprağın insan ve hayvan dışkısı ile enfekte olduğu fakir toplumlarda sıktır. En fazla yaygınlık 5-15 yaş arası çocuklarda görülür. TRICHURIS TRICHIURA TRICHURIS TRICHIURA Embriyonik gelişimini tamamlamış yumurtalar (2-4 hafta içinde) yutulduktan sonra larva ince bağırsağın üst kısmında kabuğundan ayrılır, intestinal villusları penetre eder.Ve daha sonra çekuma doğru yer değiştirirler. 1-3 ay içerisinde erişkin dişi yumurta üretmeye başlar ve günde 5000-20000 arası yumurta üretir. TRICHURIS TRICHIURA Klinik bulgular: Sıklıkla asemptomaktir.Bazı bireylerde belirsiz sağ alt kadran ağrısı olabilir . Ağır olgularda klinik bulgu olarak kronik dizanteri,rektal prolapsus,anemi,gelişme geriliğine yol açabilir. Laboratuar bulguları: Dışkının yaymasında mikroskobik incelenmesinde fıçı şeklinde yumurtalar görülür. Tedavi: Mebendazol (günde 2 kez 100 mg 3 gün) ya da albendazol (400 mg/gün, 3gün) Tedavi süresi 1-3 gün arasıdır. Kancalı Kurt Enfeksiyonları (Necator ve Ancylostoma) Kancalı kurt enfeksiyonlarına neden olan çeşitli türler vardır. En önemlileri Necator americanus ve Ancylostoma duodenaledir. (erişkin dişi: 10 -13 mm (A. duodenale), 9 - 11 mm (N. americanus); yetişkin erkek: 8 - 11 mm (A. duodenale), 7 - 9 mm (N. americanus). Köpek kancalı kurdu olan A. Caninum insanın zoonotik enfeksiyonu eozinofilik enterit sendromu ile ilişkilidir. Hookworm (Necator and Ancylostoma Hookworm (Necator and Ancylostoma Larvalar insanlara ya deriyi penetre ederek ya da ağız yoluyla yutularak (A. Duodanale) bulaşır. Larvalar venöz dolaşım yoluyla barsak dışı göçe uğrayarak akciğerlere gelir ve buradan yutulur.Ya da yutulan larvalar gastrointestinal trakta yerleşir. Erişkin kancalı solucanların bukkal kapsülü ince barsak mukozasına yapışmayı sağlayacak şekilde dişler ya da kesici tabakalarla kaplanmıştır.Kancalı solucanlar barsakta1-5 yıl kalabilir.Burada çiftleşir ve yumurta üretirler. Toprağa atılan yumurtalar uygun ortam bulduklarında 1. evre larvaya dönerler ve yumurtadan çıkarlar.Sonra birkaç gün içinde larva iki kez şekil değiştirerek enfektif evreye geçer. Hookworm (Necator and Ancylostoma Ascaris enfeksiyonlarından sonra görülen 2. en sık nematod enfeksiyonlarıdır. N. americanus ve A. duodenale birlikte olarak doğu Karadeniz’de görülürken, sadece A. duodenale Türkiye’nin güney kesimlerinde görülür. KLİNİK: İnfeksiyonlar genellikle semptomsuzdur. Papül ve veziküllerin de olduğu ileri derecede kaşıntı larvaların giriş yerinde, ayak parmakları arasında ya da ayak tabanında görülür. Larvaların akciğerden geçişi genelde bulgu vermez. Karın ağrısı hazımsızlık şişkinlik ve ishal görülebilir Enfeksiyonun en önemli belirtisi birlikte ANEMİ olmasıdır. Kronik enfeksiyonlar hipoalbuminemi ve ödeme yol açarak kalp yetmezliğine yol açabilir. Hookworm (Necator and Ancylostoma Laboratuar bulguları: Taze dışkının incelenmesi ile kancalı kurt yumurtaları görülebilir Tedavi: Tedavinin amacı antihelmintik ilaç verilerek kancalı solucanların uzaklaştırılması ve çocuğa demir eksikliği ve protein malnütrisyonuna yönelik besin desteği verilmesidir. ,Tedavide albendazol, mebandazol ya da pirantel pamoat kullanılabilir. 1. 2. 3. Toxocariasis: Visseral larva Migrans Toxocariasis; Toxocara canis (köpek nematodu) ve daha az sıklıkla T. cati (kedi nematodu )ile oluşturulur. En sık kedi ,köpek besleyen ya da pika öyküsü bulunan çocuklarda görülür. Toxocariasis: Toxocariasis Toxocara canis insanlara enfekte yumurtaların yenmesi ile bulaşır. Larvalar yumurtadan çıkıp ince barsak duvarını penetre ettikten sonra karaciğer, akciğer ve diğer dokulara yayılırlar. Barsakta larva erişkin forma geçişi tamamlayamadığı için insanlar T. Canis yumurtası atmazlar. Toxocariasis KLİNİK: İnsan toxokaryozisisi ile ilişkili üç temel klinik sendrom bulunmaktadır. Visseral larva migrans (VLM), Oküler larva migrans (OLM), Gizli toxokoriyazis. Klasik VLM küçük köpeklerle temas eden oyun çocuklarında görülür.Ateş ,hepatomegali ,astım gibi bulgulara yol açabilir. OLM ise daha büyük çocuklarda VLM bulguları olmadan görülme eğilimindedir.Görme bozuklukları,şaşılık,retinal granülomlara yol açabilir. Gizli toxokoriyazis ise bir sendroma uymayan klinik belirtiler bulunabilir. Karın ağrısı,hepatomegali,güçsüzlük görülebilir. Toxocariasis: LABORATUAR BULGULARI: Küçük bir çocukta eozinofili, lökositoz, hepatomegali, ateş, hırlama ve küçük köpek yavruları ile oynama hikayesi varsa ön tanı konulabilir. Seroloji ya da daha seyrek olarak biyopsi tanıyı kesinleştirir. Toxocariasis: TEDAVİ: Albendazole*,ve mebendazole* tedavide kullanılır. Enterobius vermicularis (Kıl Kurdu): Dünyada en sık rastlanan parazitik enfeksiyonlardandır Enterobiyazis ya da kıl kurdu etkeni olan E. Vermicularis; küçük ,1 cm boyutunda beyaz, ip benzeri bir nematodtur. Tipik olarak çekum, appendiks ve bunlara komşu ileum ve çıkan kolon bölgesinde yerleşirler. Gebe dişiler gece perianal ve perineal bölgeye giderek yumurtalarını bırakırlar.Yumurtalar 6 ay içinde embriyonize olurlar ve 20 gün boyunca canlı kalırlar. Enterobius vermicularis: Enterobius vermicularis İnsanlardan enfeksiyon tırnaklar, giyecekler, enfekte çarşaflar yada ev tozunda bulunan yumurtaların yutulması ile bulaşır. Enterobius vermicularis: KLİNİK BULGULAR: En sık görülen semptomlar geceleri göç eden dişiler nedeni ile anal kaşıntı huzursuzluk ve uykusuzluktur. Vaginit ve salfinjit gelişebilir. Bazı olgularda appendikste bulunmaları nedeni ile A. Appendiksteki rolleri tartışmalıdır. Enterobius vermicularis: bulguları: Yumurtalar, sabah anal bölgeye yapıştırılan selobant (selobant yöntemi) üzerinde, mikroskopla görülür. Daha seyrek olarak perianal bölgede solucanlar görülebilir. Laboratuar Enterobius vermicularis Tedavi Mebendazol (100 mg tek doz), albendazol (400 mg tek doz) ve pirantel pamoat (11mg/kg tek doz, en fazla 1 g) ile başarılı bir şekilde tedavi edilir İlaçlar yumurtaları etkilemediğinden 2 hafta içinde tedavi tekrarlanmalıdır SESTODE (HALKALI ) SOLUCAN ENFEKSİYONLARI Cüce halkalı solucan olan Hymenolepis Nana ile olan enfeksiyon gelişmekte olan ülkelerde sıktır.Kanda eozinofilinin önemli sebeplerinden birisidir. Ara dönemler birçok konakta olmasına karşın(kemirgenler,keneler,sinekler), erişkin dönem sadece insanlarda görülür. Gaitada yumurtalar görülür, ancak segmentler bulunmaz. Tedavide Prazikuantel veya niklozamide kullanılır. Tedavi süresi 6 gündür. TENYAZİS (TAENİA SAGİNATA VE T. SOLİUM ENFEKSİYONLARI Sığır halkalı solucanı T.saginata ve domuz halkalı solucanı T. Solium ara konakları ile adlandırılan büyük (4-10 m) parazitlerdir. Erişkin evrede gövde birbirine yapışmış Proglottid adı verilen ve en baştaki (skoleks) barsak duvarına yapışmış yüzlerce yassı segmentten oluşur. Bu iki halkalı solucanın en önemli farkı domuz halkalı solucanının ara formunun da enfeksiyona yol açmasıdır. Taenia saginata (beef tapeworm) and T. solium Taenia saginata (beef tapeworm) and T. solium Çocuklar az pişmiş ya da pişmemiş eti yediğinde gastrik asit ve safra yardımıyla skoleksler salınır ve ince barsak lümenine yapışırlar 2-3 ay sonra terminal segment oluşturur ve döllenirler. KLİNİK: Genelde hafif karın ağrısı dışında klinik bulgu vermezler. Anal kaşıntı oluşturabilirler. Dışkıda atıldıklarında fark edilirler. TANI: Enfekte eden halkalı solucan tipini belirlemek önemlidir.Yumurta genellikle dışkıda bulunmaz ve T. Saginata ile T. Solium arasında ayırım yaptırmaz .Parazit tam olarak atılmışsa skoleks ve proglottid incelenmesi tanısal olabilir. TEDAVİ: Tüm erişkin halkalı solucanları prazikuantel(5-10 mgr/kg tek doz) ile tedavi edilmelidir. Alternatif tedavi ise niklozamidtir.Parazit genelde ilaç alındığı gün düşer, EKİNOKOZİS(Echinococus granulosus ve E. Multilocularis) Dünyadaki en yaygın ve en ağır insan halkalı solucan hastalığıdır. Köpekgiller ailesinin evcil ve vahşi üyelerinden bulaşan zoonozdur. İki major ekinokok türü farklı klinik prezentasyonlara sahiptir. E. Granülozis kistik hidatik hastalık yaparken , E. Multilocülaris daha malign olan alveolar hidatik hastalık yapar. Köpekler, kurtlar, çakallar enfekte iç organları yedikten sonra enfekte olurlar. Erişkin solucanlar 2-6 proglottidden oluşur ve ortalama ömürleri 5 aydır. 32 - 80 günde erişkin 3 - 6 mm protoskolex kist oncosphere koyun, keçi,domuz,sığır, at, deve Erişkin solucanları yumurtaları dışkı ile atılır ve su toprak ve köpek derilerini kontamine ederler. İnsanlar solucanın ara formunu yumurta ile kontamine olmuş gıda veya su tüketerek ya da köpeklerle temas sonucu alırlar. Ara formlar bağırsakları penetre ederler ve vasküler ağ yoluyla karaciğer, akciğer ve daha nadiren diğer dokulara taşınırlar. E. Granülosusun endemik olduğu bölgelerde parazit çoğunlukla çocukken alınır.Ancak klinik olarak bulgu vermesi yıllar sürer. Erişkinlerin çoğunda parazit karaciğerin sağ lobunda yerleşirken çocuklarda daha çok akciğerlerde yerleşir. Kistler kemik,beyin, genitoüriner sistem, barsaklarda da yerleşebilir. Konak, primer kisti sert fibröz bir kapsül ile çevrelerler.Bu kapsülün içinde parazit kalın lamelli bir tabaka ve onun desteklediği ince germinal bir tabaka oluşturur.İçinde serbest sıvı içinde yüzen yüzlerce juvenil parazit bulunur. EPİDEMİYOLOJİ Ülkemizde hayvancılığın yoğun olduğu İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinde daha fazla görülmektedir. İnkübasyon periyodu yerleşim yerine bağlı olarak birkaç aydan yıllara kadar sürebilmektedir. Kist hidatik hastalığında etken genellikle çocukluk çağında alınmakta ve hastalık 20-40 yaşları arasında daha sık olmak üzere her yaş ve her cinste görülmektedir. Sosyoekonomik ve sağlık standartlarının düşük olduğu toplumlarda görülme oranı daha yüksektir. Multikistik karaciğer lezyonları Kist Hidatik Başta karaciğer olmak üzere kistin yerleştiği organla ilişkili semptomlarla karakterize hastalıktır. Hastalık sıklıkla asemptomatik seyreder ve olgular rutin radyolojik incelemeler sırasında tesadüfen saptanabilir. Echinococus granülosus ve E.multicularis KLİNİK BULGULAR: Kistlerin çoğu karaciğerde oluşur.Birkaç kist belirti vermez ve kendiliğinden düzelir.Semptomatik olanlarda hepatomegali, ele gelen bir kitle, kusma, sarılık görülebilir. Akciğerlerdeki kistler göğüs ağrısı,hemoptizi ve öksürüğe yol açabilirler. Kistlerin parçalanması ya da cerrahi sırasında yırtılması sırasında anafilaksi oluşabilir. TANI: Fizik muayenede ele gelen kitle hepatomegali olabilir. Akciğerdeki bir kist parçalandığında balgamda protoskoleksler görülebilir. Tanıda ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi iyi bir yöntemdir. Serolojik testler yararlıdır ancak %50 negatif sonuç verebilir ya da diğer sestodlarla çapraz reaksiyon verebilir. TEDAVİ: Hidatidoz hala cerrahi bir hastalıktır. USG ya da BT eşliğinde perkütan aspirasyon , hipertonik salin veya başka bir skolosidal bir ajan verilerek 15 dakika sonra aspirasyondan oluşan bir işlem (PAİR) uygulanmaktadır. PAİR ya da cerrahi ile tedavi edilemeyen olgularda albendazol 15 mgr/kg 1-6 ay önerilmektedir. Albendazol ile medikal tedavi alveolar hidatidozun ilerlemesini yavaşlatabilir, ancak mümkünse enfekte dokuların uzaklaştırılması gerekir. AMEBİYAZİS VAKA TANIMI Amebiyazis, Entamobea histolytica bağırsak parazitinin asemptomatik enfeksiyondan daha ciddi klinik tablolara kadar çeşitli durumlara neden olabilen ve tüm dünyada çok yaygın görülebilen protozoal bir hastalıktır. Enfeksiyonun seyri konak direnci ve parazitin virulansı ile ilişkili olarak değişebilmektedir. EPİDEMİYOLOJİ Amipli dizanteri, dünyada yaygın olarak görülen bir parazit enfeksiyonudur. Tropikal ve subtropikal bölgeler başta olmak üzere tüm dünyada ve ülkemizde bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Ülkemizde amipli dizanteri sıklığı bölgelere göre farklılık gösterir. Güneydoğu Anadolu ve Marmara bölgelerinde daha yaygındır. Sağlık Bakanlığının Bulaşıcı Hastalıklar Bildirim sistemine göre, laboratuarlardan bildirilen Entamoeba histolytica sayısı ortalama yılda 2025 bin arasındadır. BULAŞMA YOLLARI Bulaşma fekal-oral yolla E. histolytica kistleri içeren dışkı ile kontamine olmuş su ve gıdaların ağızdan alınmasıyla olur. En önemli kaynak asemptomatik taşıyıcılardır. Asemptomatik taşıyıcı bir kişi günde 15 milyona varan kist çıkarır. Başlıca enfekte besin ve suların tüketilmesi ile bulaşır. Aile içi bulaş, seksüel temas, kullanım suyunun kontaminasyonu, umumi tuvaletlerde gaita bulaşması gibi nedenlerle de bulaşabilir. KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI Amipin, insanda ilk yerleşme yeri daima kalın bağırsaktır. En çok çekum, çıkan kolon, apendiks ve sigmoid kolonda yerleşir. Ülserler yüzeylerde dar, inildikçe daha geniştirler Kuluçka dönemi birkaç gün ile birkaç ay arasında değişir. Krater oluşumu KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI Akut amipli dizanteri; Karın ağrısı, karında kramplar, tenezm ve ıkıntı ile sık ve fazla miktarda dışkılama, kilo kaybı ve dehidratasyon görülür. Akut başlangıçlı olguların tamamında ishal ve gaitada kan vardır. Karında hassasiyet vardır. Lezyonlar sigmoid veya rektumda ise kan ve mukus daha fazla görülebilmektedir. Bazen hafif ateş bulunabilir. Kronik olgularda; Hastalık daha sinsi seyredebilir. Kronik olgularda aralıklı olan ishal, karın ağrıları ve özellikle çekum bölgesinde ağrı ve hassasiyet olur. Günde birkaç defa pis kokulu, kan mukus içeren ishal evreleri dışında kabızlık da olabilir. Hastalık böylece aylarca sürebilir. KOMPLİKASYONLAR 1. Kolon dilatasyonu 2. Perforasyon 3. Sepsis, şok, apse gelişimi 4. Masif kanama 5. Obstruksiyon 6. İnvajinasyon 7. Ameboma 8. Karaciğer, beyin apsesi (%3-4) 9. Fulminan kolit Beyin absesi TEDAVİ •Metronidazol en etkili ve en az toksik ilaçdır. Günde 3 kez, 750 mg ve 10 gün süre ile kullanılmalıdır. Küçük çocuklarda dozu 35-50 mg/kg/gün olarak ayarlanmalıdır. •İodoquinol (diiodohydroxyquin) ise barsak lümeni içindeki organizmalara ve taşıyıcılığa karşı etkili olması nedeniyle birlikte verilen ilaçtır. Hamilelerde kullanılmamalıdır. Ekstraintestinal amebiyaziste apseler olsa dahi ilk aşama, medikal tedavidir. Perforasyon varlığında cerrahi girişim ve nekrotize barsağın rezeksiyonu gerekir. Halka verilecek mesajlar 1. Kanlı ve/veya sümüksü ishal durumunda doktora başvurunuz 2. Kaynağını bilmediğiniz suları kaynatmadan tüketmeyiniz 3. Sebzelerinizi sirke içinde 10-15 dakika bekletiniz 4. Taze sebzeleri, bol su ile yıkadıktan sonra tüketiniz 5. Açıkta satılan yiyecek ve içecekleri tüketmeyiniz 6. Tuvalet öncesi ve sonrası ellerinizi mutlaka bol su ile yıkayınız GİARDİYAZİS ETKEN Hastalığın etkeni Giardia intestinalis, iki nükleuslu, kamçılı enterik protozoondur. Kist ve trofozoit formları vardır. Kistler düzgün, ince duvarlı elipsoid yapıdadır. Hastalığın bulaşması kist formu ile olmaktadır. 10-25 kist alınması enfeksiyon için yeterlidir. Sindirim yoluyla alınan kistler sindirim enzimleri ile açılarak iki trofozoid form şeklinde salınır. Trofozoidler duedenum ve proksimal jejenum mukozasına yapışır. Kolona geçtiğinde kist formuna dönüşür. KLİNİK TANIMLAMA: Halsizlik, iştahsızlık, dışkıda artmış mukus sekresyonu ve/veya Barsak krampları, gaz, yağlı ve kötü kokulu dışkılama ve/veya Diyare (2 haftadan uzun sürebilir), dehidratasyon ve/veya Malabsorbsiyon ve kilo kaybı ile karakterize hastalık. KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI Klinik; Konak direnci, enfeksiyon süresi, parazitin inokülüm miktarı gibi faktörlere bağlı olarak kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Akut ve kronik formda seyredebilen giardiyazis asemptomatik seyredebileceği gibi hayatı tehdit eden ishallere de neden olabilmektedir. Bir çok kişi herhangi bir semptom göstermeksizin giardiya kisti taşıyabilir. Asemptomatik enfeksiyonlar subklinik malabsorbsiyona yol açabilmektedir. Ayrıca taşıyıcı kişiler sürekli kist saçarak, enfeksiyonun diğer insanlara ve çevreye bulaştırmasında rol oynamaktadırlar. 1. 2. 3. Asemptomatik kist taşıyıcılığı, akut ishal, malabsorbsiyon ve kilo kaybı ile giden kronik hastalık tablolarına neden olabilir. KLİNİK VE LABORATUAR BULGULARI Semptomatik olgularda akut dönemde bulantı, iştahsızlık, abdominal huzursuzluk ile başlar. Erken dönemde hafif ateş, titreme görülebilir. Sulu pis kokulu gaita, karında distansiyon ve gurultu olabilir. Daha sonra yağlı ve kötü kokulu dışkılama, barsak krampları, gaz ve/veya iki haftadan uzun süren ishal olabilir. Kronik uzun süreli ishali olanlarda yorgunluk, bazen baş ağrısı, yemeklerden sonra alevlenen yaygın epigastrik gerginlik gibi şikayetler görülebilir. Gaita yağlı ve pis kokulu veya köpüklü az miktarda sık dışkılama şeklinde görülebilir. Kilo kaybı sıktır. Özellikle çocuklarda duedonumdan yağ ve yağda eriyen vitaminlerin emilimini bozarak malabsorbsiyona yol açması nedeniyle son derece önemlidir. EPİDEMİYOLOJİ • • • • • Dünyada endemik ve epidemik ishallerin sık nedenlerindendir. Tüm yaş gruplarında yaygın bir şekilde görülür. Giardiyazis özellikle hijyen şartlarının zayıf olduğu ve temiz su kaynaklarının bulunmadığı ülkelerde ortaya çıkan çocukluk çağı ishallerinden sorumludur. Gelişmekte olan ülkelerde enterik patojenlerin birinci sırada nedeni olup, 10 yaşından küçük çocuklarda insidansı %15-30 arasındadır. Sağlık Bakanlığının Bulaşıcı Hastalıklar Bildirim Sistemine göre laboratuarlardan bildirilen Giardia intestinalis sayısı yılda ortalama 10-12 bin arasındadır. TEDAVİ Metranidazol, ornidazol, kinakrin ve furazolidon kullanılır. • Metranidazol 3x250 mg 7 gün, çocuklarda 5 mg/kg günde 3 kez 7 gün önerilir (kür oranları %85-95). • Kinakrin % 90-95 etkilidir. Yetişkinlerde 3x100 mg 7 gün, çocuklarda 2 mg/kg/gün 7 gün verilir. • Furazolidon likit formu, çocuklarda ve bebeklerde önerilir. Kür oranları biraz daha düşüktür (75-90). Tinidazol erişkinlerde 2 gr günde tek doz çocuklarda 30-35 mg/kg tek doz etkin bulunmuştur.