Öğrt. Gör. Hatice SÖYLEMEZ Zaman NEDİR? Çağları kim/ler ayırmıştır? Nasıl ayrılmıştır? Alternatifler nelerdir? Üç Çağ sistemi : Danimarkalı arkeolog Christian Jürgen Thomsen ( 1819 ) ???? Sizce “Büyük Resim” nedir? “Bakmak” hakkında neler düşünüyorsunuz? Mikro alemdeki insanla makro alemdeki insanlığın karşılaştırmasını yapmak. Farklı insan toplulukları arasındaki benzer tavırları saptamak. Aynı toplulukta yaşayan insanların farklı tavırlarını saptamak. Sadece bizi değil, dünyayı etkileyen olayları öğrenmek, ??????????.............…………. Yeni çağ Yakın Çağ Çağdaş Dünya A. Kürşat GÖKKAYA- Cemil Cahit YEŞİLBURSA, Yeni ve Yakın Çağ Tarihi, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2011. Server TANİLLİ, Yüzyılların Gerçeği Ve Mirası, Alkım Yayınevi, İstanbul, 2007. Rıfat UÇAROL, Siyasi Tarih, İstanbul, 2006. Mehmet SARAY, Yeni Türk Cumhuriyetleri, Ankara, TTK, 1996. Fahir ARMAOĞLU, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914), Ankara, 1988. Fahir ARMAOĞLU, 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1980), Ankara, 1988. Bernard LEWIS, Ortadoğu, Sabah yay., Avrupa Tarihi, (Ed. Mehmet KAYIRAN), Eskişehir, 1991. Mithat BAYDUR, Milliyetçilik, İstanbul 1994. Işık KANSU, Küreselleşme, Ankara, İmge, 1997. S. Rıdvan KARLUK, Avrupa Birliği ve Türkiye, Beta, İstanbul, 1998. Erol KUTLU, Dünya Ekonomisi, Eskişehir, 1998. Bu dönemi anlatan çeşitli romanlar: Umberto ECO (Gülün Adı, Foucault Sarkacı, Prag Mezarlığı), Charles DICKENS, İki Şehrin Hikayesi, Alev ALATLI ( Tüm kitapları ) Tolstoy, Dostoyevski, Doğu- Batı ? İlk çıkışı? Avrupa ? Kökeni ? Doğu Roma= Mezopotamya, Mısır, Helen Batı Roma= Balkanların batısı Kavimler Göçü Batı Roma’nın yıkılışı Asıl farklılaşma “Feodalite” Antik Yunan = Doğu Puvatya (Poitiers) Savaşı – 732 Franklar – Müslümanlar ( ? ) “Avrupa” adının ortaya çıkışı. İlk Avrupa = Belçika Doğu Fransa Ren Almanyası Rönesans ?http://www.youtube.com/watch?v=RWSl2DEvCSU Ortaçağ Avrupa’sında Din’in Etkisi Feodalite – Servaj Ekonomi Siyaset Sanat Toplum hayatı ( gündelik yaşam ) Din ( ? ) Endülijans 31 Ekim 1517 – “95 TEZ” Protestanlık ( Anlamı ? ) Din Devleti’nden Ulus Devlet’e geçiş. “Fikir Suçu” kavramı Feodalizm – Katoliklik/ Kapitalizm – Protestanlık İznik Konsili ( 325 ) KATOLİK: Güney Almanya, Avusturya’lı Germenler, Fransız, İspanyol, İtalik yarımadası, İrlanda ORTODOKS : Rus, Sırp, Makedon, Bulgar, Rum PROTESTAN: Kuzey İrlanda, KALVİNİST: Kuzeybatı Fransa, İsviçre ANGLİKAN: İngiliz Kilise ( Hakikat – Gerçeklik) Hristiyanlık mezhepleri 1- Katoliklik ( Papa ) Tanrı’nın Hükümdara 2- Ortodoksluk ( Patrik ) Hükümdarın Tanrı’ya 3-Protestanlık (Ruhani lider ?)Tanrı-Hükümdar İsviçre’de halkın rahibi – Huldriych Zwiingli Saksonya’da Anabaptistler İngiltere’de VIII. Henry – vâris krizi- Anglikanizm Fransa’da Calvin- Hristyanlığı saflaştırma. IV. Henri Nantes Fermanı- 1598- inanç serbestliği Nantes Buyruğu, 13 Nisan 1598'de Fransa Kralı IV. Henry tarafından yayımlanmış ve ağırlıklı olarak Katolik olan ülkede Calvinci Protestanlara önemli haklar vermiştir. Esas kaygı milli birliğin sağlanmasıydı. Buyruk milli birliği, dinî birlikten ayırmış, Protestanları hizipçi sapkınlardan ibaret görmemiş; laiklik ve hoşgörünün yolunu açmıştı. Bireylere vicdan özgürlüğü sağlayan buyruk Protestanlara genel af ve vatandaşlık haklarının iadesi gibi ödünler vermişti. Buyruk 16. yüzyılın ikinci yarısında Fransa halkını bölen din savaşlarına son vermiştir. Buyruk yalnızca Protestanlar ile Katolikleri ele alıyordu, İspanya'dan ”Reconquista” döneminde gelmiş olan ve geçici olarak Fransa'da bulunan Müslümanlara veYahudilere değinmiyordu. Buyruk 1685'in Ekim ayında XIV. Louis tarafından feshedilmiş ve Fontainebleau Buyruğu ile Protestanlık yasadışı ilan edilmiştir. Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Nantes_Buyrugu 30 yıl savaşları ( 1618- 1648 ) 19. yy’a kadar Almanya’nın dağılışı, düşüşü… Fransa’nın güçlenişi… Westphlalia Barışı – 1648 ( Yeni-Modern Avrupa) Papa’nın hayali olan “Büyük Hristyan Devleti”nin sonu… Sebebi diğer mezheplerin resmi olarak tanınması… Avrupa devletlerinin çoğunun katıldığı savaşlar dizisidir. Genel olarak Katoliklik – Protestanlık savaşı olarak bilinir. Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'na bağlı prensliklerin farklı taraflarda savaşması sebebiyle bir iç savaş niteliği de taşır. 1555 yılında imzalanan Augsburg Barışı ile Martin Luther taraftarları ile Katolikler arasındaki savaş sona ermişti. Ancak bu barışın neticesinde Avrupa da her yerde dini serbestlik gelmesi gerekirken böyle olmadı ve mezhepler hâlâ tanınmamaya devam etti. Böylece Avrupa’da ayaklanmalar devam etti. 1618 yılında, İmparator’un gücünün artmasını istemeyenlerin ve Protestanların Bohemya’da başlattığı ayaklanma, uzun sürecek savaşlar dizisini başlatan kıvılcım oldu. Barış sonrası sadece Avrupa’da değil tüm dünyada barışın maddeleri genel olarak uluslararası ilişkiler kuralları olarak kabul edildi ve uygulandı. Bunlar; Devletlerin egemenliği ve siyasal Self Determinasyon (Geleceklik Hakkı) esasları prensibi, Devletler arası (yasal) eşitlik prensibi, Bir devletin iç işlerine başka bir devletin karışmaması prensibi, Matematik – Fizik Principia ( İlkeler ) Determinizm ( Gerekircilik) Siyah- Beyaz Aklın her şeyi açıklayabilmesi Newton Kanunlarının etkilediği sahalar/ alanlar ????? Isaac Newton ( 1642-1727 ). Newton’un Hareket Yasaları; Hareketli bir cisim dışarıdan bir kuvvetle etkilenmezse düzgün doğrusal hareketini ilelebet sürdürür. Kütlesi m olan bir cisme. uygulanan F kuvvetiyle a ivmesi arasında F = m.a bağıntısı vardır. Yani; her etkiye karşı ona eşit bir tepki vardır. Newton’un hareket yasaları ‘determinizm ’in temelidir. Newton’dan sonra 20. yüzyılın başına dek hareketle ilgili her şeyin Newton’un Hareket Yasaları’ndan çıktığına inanılacaktır Bir fiziksel sistemin şimdiki durumu, önceki durumunun sonucudur. Dolayısıyla her olay ve hareketi önceden belirlemek mümkündür. Başlangıç koşulları bilinince, ona uyan biricik analitik çözümü bulabiliriz. Böylelikle sistemin t zaman sonra ve t zaman önceki durumlarını saptamak mümkündür. Ancak; Bu durum gerçekte pek çok sistem için imkansızdır. Bu imkansızlık kaos diye anılan fenomenleri yaratır. Kelebek etkisi, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır. “Başlangıç koşullarına hassas bağımlılık” Kelebek etkisinin adı, Edward N. Lorenz'in hava durumuyla ile ilgili verdiği şu örnekten gelmektedir. http://www.youtube.com/watch?v=nK2KALx7JRg «Brezilya’da bir kelebek kanat çırpsa Teksas’ta kasırga çıkartabilir.» Descartes: Mantık, akıl, 4 esas üzerine kuruludur. John Locke: “Tabula Rasa”, İnsanlar hür ve eşit doğarlar, sonradan kazanılmış hakları yoktur. Voltaire: İnsan günahkâr olarak doğmaz, hatalar yaptıkça kirlenir. Montesquieu: Bir devlette üç iktidar vardır. Yasama, yürütme, yargı. Immanuel Kant: ( Sorgulayıcı felsefe) Aydınlanma; kişinin kendi aklını kullanmaya cüret etmesidir. Eşit akıl-algılama eşit yönetimi gerektirir. Tarıma dayalı, din adamlarının yönettiği devletçikler İç- dış güvenliği sağlama ihtiyacıyla asker kralların yönettiği devletler Asker kralların mülkiyetine geçen topraklarla aristokratların yönettiği devletler Devlet başkanının ömrü boyunca yönetimi elinde tuttuğu, ölünce soyundan birinin devleti yönettiği Monarşiler Bourg ? Fert olabilmek – hürriyet Paralı askerlikten Patriotizm’e geçiş. Patriotizm= Yeni ordu, savaş biçimi, vatan için savaşma ideali, ulus devlet olma bilinci. İHTİLÂL İNKILÂP DEVRİM İSYAN AYAKLANMA 100 yıl savaşları 1337- 1453 = Milli Birlik 30 yıl savaşları 1618-1648 = Din farkının önemsizliği Çiftçi milletten asker millete Sınıfsal toplumdan eşit topluma Aydınlanma’nın etkileri Jean-Jacques Rousseau- Toplum Sözleşmesi-1762 Virginia Haklar Beyannamesi- 1776 Amerika’nın Bağımsızlık Bildirgesi - 1776 XIV. Louis’in iktidarı (1643-1715)- savaşın kazanılması Versay Sarayı- Merkezî bürokrasi XV. ve XVI. Louis’lerin yönetimleri 1789-1795 yılına kadar Fransa’da iç kargaşa sürer. 1762'de Jean-Jacques Rousseau tarafından yazılan kitap. Kitapta, siyasi bir sistemin kurulabilmesi için en iyi yöntemin toplumsal sözleşme olduğu açıklanmaktadır. Ticari toplumun karşı karşıya olduğu problemleri "İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Temeli ve Kökenleri" (1754) adlı eserinde dile getirmiştir. Zira insanlar özgür doğar fakat her yerde engellerle karşılaşmaktadır. Toplum Sözleşmesi ilerlemeci bir çalışmadır. Avrupa'da ve özellikle Fransa'da siyasi reformlar veya devrimlerin yapılabilmesi için teşvik edici bir nitelik taşımıştır. Monarşik düzene karşı muhalif bir yapı taşıyan Toplum Sözleşmesi yasal düzeni hakim kılmayı amaçlamaktadır. 1. 2. 3. 4. 5. Eşit doğan insanlar eşit yönetilme ve herkes için sözleşme hakkına sahiptir Hükümdar, hukukun çerçevesindeki yasama gücünden başka bir güce sahip değildir. Hukuk, bağımsız ve genel kanaati yansıtır. İnsanlar tarafından onaylanmamış her yasa hükümsüzdür ve geçersizdir, aslında bu yasa (hukuk) dahi değildir. Yasama gücü halka aittir ve yalnızca ona ait olabilir. Abbe Sieyes’in “Üçüncü Sınıf” raporu. Halkın oy kullanma isteği. Ruhban ve soyluların desteği. Sınıflar Meclisi’nin kendini “Ulusal Meclis” ilan etmesi. XVI. Louis meclisin kapatılmasını istemesi, ihtilâlcilerin dağılmayacaklarına yemin etmeleri. Bastille kuşatıldı. Kaleler, manastırlar yakıldı. Malikanelere saldırıldı. https://www.youtube.com/watch?v=JpsfGXOLRxQ Bir Dük’ün ihtilâlcilerin idamını istemesi üzerine saray ele geçirildi. kral yanlısı binlerce kişi ve kralla kraliçe katledildi. Cumhuriyet ilan edildi – 1789 Anayasa hazırlandı ancak, uygulanmadı. Jirodenler, Jakobenler, Komünler, Montanyarlar, Föyonlar. Tüm gruplar iktidar olmak istiyordu. İçeriden karışan Fransa’yı dışarıdan Prusyaİspanya- Hollanda- Avusturya sıkıştırdı. Direktuvar (1795- 1799) dönemi, muhafazakâr bir anayasa. Kuvvetler ayrılığından vazgeçiş. Güç gösterisi, savaşlar. Napolyon ‘un Mısır’ı alması, Akka’da durdurulması. İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi, Amerikan Bağımsızlık Bildirisinden esinlenerek hazırlanmış , çağımıza ve çağımızın insanına ışık tutan temel belgelerden biridir. Giriş ve 17 maddeden oluşan bildiri; sosyal ve siyasi hayatın tüm kötülüklerinin tek nedenini, insanın doğuştan sahip olduğu ve her zaman için var olan haklarının unutulmasına, bu haklara gereken saygının gösterilmemesine bağlamaktadır. Bu haklar: özgürlük, mülkiyet, güvenlik, zulme karşı direnme Her türlü egemenlik esas olarak ulusundur, Kanun genel iradenin açıklanmasıdır, kanunun yapılmasına her yurttaşın kendisinin veya temsilcilerinin katılması hakkıdır. Kanunsuz suç olmaz, hiç kimse dini ve siyasi inançlarından dolayı yargılanamaz, Her yurttaş serbestçe düşünebilir, konuşabilir, yayın yapabilir. Önemi: Venedik’teki Yunanlıların ihtilâl konusunda eğitilmeleriOsmanlı’dan ayrılıp bağımsızlığını kazanan ilk azınlık. Fransa ile Avusturya İmparatorluğu arasında imzalanan antlaşma (18 Ekim 1797). 1792-1797 yılları arasında devam eden savaşlar ve Napolyon'un İtalya seferi, Fransa'nın başarısıyla sona erince, Avusturya, Fransa ile barış yapmak zorunda kaldı. 1) Avusturya, Hollanda'nın Avusturya egemenliğindeki kısmını Fransa'ya terk edecek. 2) Avusturya, Kuzey İtalya'da kurulmuş olan Cisalpina Cumhuriyeti ile Liguria Cumhuriyeti'ni tanıyacak. 3) Avusturya, Akdeniz'de Korfu, Zenta, Kefalonya gibi İyonya adalarını Fransa'ya terk edecektir. 9 Kasım 1799'daki hükümet darbesiyle Fransa tarihinde yeni bir dönem başladı. Napolyon en önemli görev olan 'birinci konsül'lüğe getirildi. 1804 yılında Notre Dame Katedrali'nde Napolyon Bonapart Fransa Cumhurbaşkanı, İtalya Kralı ve General ünvanlarıyla İMPARATORLUK tacını giydi. Fransa’nın gücünün artması İngiltere açısından bir tehdit oluşturmaktaydı. İngiltere 1803 yılının Mayıs ayında Fransa’ya savaş ilan etti. Napolyon, 1812 yılı ortasında 800 bin kişilik ordusuyla Rusya Seferi'ne girişir ancak geri çekilmek zorunda kalır ve askerlerinin ¾’ünü kaybeder. 1814'te düşman orduları Paris kapılarına dayandı. Napolyon imparatorluk tahtını bırakarak Elba Adasına sürgüne gönderildi. 1815'te ise tahtına geri döndü. Bir ordu topladı ve Belçika'ya saldırdı ancak yenilince tekrar sürgüne gönderildi. Fransız Orduları’nın Koalisyon Orduları ( İngiltere, Avusturya, Prusya, Rusya) tarafından tümüyle yenilgiye uğratılmasının ardından, Avrupa’daki sınırları ve güçler dengesini yeniden belirlemeye yönelik kararlar almak üzere toplanmış olan kongredir. 1815 Viyana Kongresi'nde ve Avrupa'nın yeniden yapılanmasında en önemli rolü aynı zamanda kongre başkanlığı görevini de yürüten Avusturya Başbakanı Metternich oynamıştır. İtalya’da Jön-Juvenis’lerin isyanları, Almanya’da üniversite öğrencileri, İspanya, Portekiz, Napoli’de halk ve ordu, hürriyet ve eşitlik, Polonya, tam bağımsızlık, Belçika, Hollanda’dan ayrılmak, Yunanlılar, Osmanlı’dan ayrılmak, Amerika bağımsız olmak……… istiyorlardı. İspanyollar tarafından yağmalanan Orta Amerika altınları, İspanyol gemilerini vuran, yağmacıları yağmalayan İngiliz gemileri, Avrupa'ya tonlarca altın taşımıştır. Bütün bunlar 16. ve 17. yüzyıllarda, sanayi devrimine götüren süreçleri desteklemiştir. Hindistan'da 23 Haziran 1753 tarihinde, Fransız birliklerini savaş alanında yenen İngilizler (Plessey Savaşı), Babür imparatorlarının devasa hazinesine el koymuşlardı. Bu hazinenin İngiltere'ye taşınmasıyla bu ülke ekonomisinde ortaya çıkan para ve finans olanaklarının, dokuma ve buhar makineleriyle ilgili tüm teknik buluşların 1758-1791 tarihleri arasında gerçekleşmesini açıklamada birincil argüman olduğu söylenebilir. Bilimsel yöntem ve rasyonel düşünme ilkelerinin bilimleri ortaya çıkarması ve teknolojik gelişmeleri etkilemesi, Fransız Devrimi aracılığıyla sanayi toplumuna uygun siyasal bir yapılanmanın temellerinin atılması. 09.44 Zamanın gizli gücü http://www.youtube.com/watch?v=vmeaTZoBaPQ 13:17 http://www.youtube.com/watch?v=h1Up_bHcH_E Sanayi İnkılâbı, toprağa yani tarıma ve insan gücüne dayalı bir ekonomik yapıdan, makinelerin ve seri üretimin egemen olduğu bir ekonomik yapıya geçiştir. İş gücü temel mallar yerine mamül mallar ve hizmetlerin üretiminde yoğunlaşmıştır. Sanayi İnkılâbı döneminde pamuk ve bağlantılı olarak iplik eğirme tezgâhları öne çıkmasına rağmen, döneme damgasını vuran ürün demir, kömür ve bunların birlikteliğinden ortaya çıkan demiryoludur. Demiryolları, deniz yollarına eklenerek ulaşımı ve taşımacılığı dünyanın en uç noktalarına götürmüştür. Seri üretim yapan makineler, üretimi önceki dönemlerle karşılaştırılamayacak düzeyde ilerletmiştir. Ama bu makineleri çalıştıran işçilerin durumu aynı şekilde ilerlememiştir. Özgürlük ve eşitlik kavramlarıyla simgeleşen Fransız Devrimi (1789), toprak sahiplerine karşı burjuvazinin zaferiyle sonuçlanmıştır. Sanayileşme sürecinde ekonomik olarak güçlenen burjuva sınıfının kurduğu kapitalist ekonomi, işçi sınıfının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Fransız Devriminde zaferi kazanan burjuvazi bu kez, kendini işçilerle çatışma içinde bulmuştur. Büyük kentlerde, fabrikaların çevresinde yaşayan insanların yoksulluğu ve bu insanların çalıştıkları fabrikalara bağımlı oluşları, bir yandan da toplumsal ilişkilerin giderek çözülmesine neden olmuştur. Tarımdaki iyileştirmeler ve makineleşme sonucu topraksız kalan köylüler kentlere akın etmişler böylece kent nüfusu yoğunlaşmış ve bu nüfus artık fabrikalarda çalışan işçi sınıfına dönüşmüştür. Sanayi öncesinde de var olan işçilerin, sanayileşme (fabrikalaşma) ile önemli bir toplumsal sınıf olarak ortaya çıkmasına sebep olmuştur. • Sadece bireyin değil, toplumun bütün olarak korunması için sömürenlere ve vurgunculara karşı çıkmak iddiasında olan bir fikir hareketidir. “İktidar ve üretim araçlarının halk tarafından kontrol edildiği bir toplum” fikrine dayanan düşünce sistemidir. Sosyalizm, kökenlerini sanayileşme dönemindeki aydınlanma düşüncesinde dile getirilen siyasal ve sosyal eşitlik isteğinden almıştır. Sosyalist gruplar arasında büyük farklılıklar olmakla birlikte, neredeyse hepsi, toplumun seçkin bir azınlığına hizmet etmektense halk çoğunluğuna hizmet eden bir ekonomik toplumu savunurlar. Dayanışma prensiplerine göre iş yapıp, eşitlikçi toplumu savunarak, sanayi ve tarım işçileriyle birlikte mücadele edeceklerdir. Cumhuriyetçiliği ön planda tutmuşlardır. Hukukun üstünlüğü, bireysel özgürlük, anayasal usuller, dini hoşgörü, insanın evrensel haklarını savunmuşlardır. Tüm yetki halka aittir, onu oluşturan bireylere aittir. Bireylerin özgürlüğü, güvenliği ve mutluluğu önceliktir. Ayrım gözetilmeden devletin bayrağı altında yaşayan tüm bireylerin ihtiyaçları diğerlerini haksızlığa uğratmayacak biçimde karşılanabilmelidir. Özgürlük, yaşama ve mutluluğa erişme hakları vazgeçilemez haklardır. Hiçbir iktidar bireylerin haklarını elinden alamaz, çıkarları uğruna onları köleleştiremez. Yabancı bir toprağın işgalini, o toprağın işlenmesini ve oraya göçmenlerin yerleşmesini ifade etmek için kullanılan bir terim. Batılı tarihçiler sömürgeciliği Coğrafi Keşiflerle başlatırlar. Doğulu tarihçiler ise, Haçlı seferleri ile başlatırlar. Sömürgeciler kendilerinin sömürdükleri insanlardan daha üstün olduklarına inanırlar . Dünya bu sömürgecileri, gelişmemiş toplumları refaha kavuşturmak ve gelişmelerinde katkıda bulunmak amacıyla baskı altında tuttukları şeklinde algılar veya algılanması sağlanır. Bu tip düşünceler 19. yy. Avrupa sömürgeciliğinin dünyada sömürgeci güç olarak yayılmasının da sözde meşru dayanağı olmuştur. 1890’lardan itibaren Avrupa’yı sömürgeciliğe iten faktör tamamen ekonomiktir. Endüstri geliştikçe üretim artmıştır, üretim arttıkça endüstri ülkelerinin kendi nüfusları bu üretimi tüketemez olmuşlar, böylece üretim fazlası ortaya çıkmıştır. Bu üretim fazlasını dağıtacak alanlar yani yeni pazar arayışları ortaya çıkmıştır. Avrupa’nın sınırlı hammadde kaynağı karşısında yeni hammadde sağlayacak topraklar elde etme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. 19. ve 20. yy’ın başında sömürgeciliğin en etkin vasıtalarından biri de demiryoludur. Çünkü demiryolu şirketleri yaptıkları demiryolunun her iki tarafındaki toprakların yer altı ve yerüstü doğal kaynakalrını işletme hakkkına sahiplerdi. Tüm bu olanlar devletlerarası münasebetlerin sertleşmesine ve savaşların çıkmasına sebep olmuştur. 1:40 http://www.youtube.com/watch?v=hbX-swJ_NnE 8:31 http://www.youtube.com/watch?v=LAgunkkGcHg Örnek Aile: http://www.hizliizlefilm.net/hizli-seyret-7128ornek-aile-izle-hd-turkce-dublaj-full-tek-parca.html/88 Arabistanlı Lawrence : http://www.hdfilmsaati.org/arabistanli-lawrence-izle.html Resmî olarak Almanya'nın birleşmesi (Prusya ve Kuzey Almanya KonfederasyonuOtto von Bismarck ) ile siyasî ve idarî olarak birleşik bir ulus devletin ortaya çıkması 18 Ocak 1871'de Fransa'daki Versay Sarayında gerçekleşti. Bu birleşme Almanca konuşan halkların çoğunluğunun (500 den fazla bağımsız devlet vardı) birleşik bir devlet altında toplanması idi. Almanca konuşulan bölgelerdeki halkların dil, kültür ve hukuki gelenekler konularındaki ortak noktaları, Fransız Devrim Savaşları ve Napolyon savaşları sırasında paylaşılan tecrübelerle daha da kuvvetlendi. Hanedana ve mutlakiyete meydan okuyan Avrupa liberalizmi, birleşme için zihinsel bir temel oluşturdu. Alman liberalizmi ise bunun dışında bir coğrafî bölgedeki halkın gelenek, eğitim ve dil konularında birleşmesinin önemini vurguladı. Ekonomik açıdan, Prusya'nın gümrük birliğinin oluşturulması ve ardından Alman Konfederasyonu'ndaki diğer devletleri de içerecek şekilde genişlemesi Alman devletleri arasındaki ve içindeki rekabeti azalttı. Yeni ortaya çıkan ulaşım imkanları iş ve eğlence seyahatlerini kolaylaştırarak orta Avrupa'ya yayılmış Almanca konuşan halkların birbiri ile iletişim içinde bulunmasını kolaylaştırdı. SAVAŞIN NEDENLERİ 1- Sanayileşen ülkelerin hammadde ve Pazar arayışı. Siyasi birliğini geç kuran Almanya ve İtalya da sanayisini kurmuş ve sömürge istemeye başlamıştı. 2- Orta Avrupa’da yaşanan Fransız-Alman rekabeti. Fransa Almanya’ya kaptırdığı Alsace-Lorraine’i geri almak istiyordu. 3- Balkanlar’da yaşanan Sırbistan AvusturyaMacaristan rekabeti. Sırbistan Rusya’nın panislavist politikasını desteklerken Avusturya Macaristan bundan olumsuz etkilenmiştir. 4- Bütün bunlar devletlerarası bloklaşmaya yol açtı. Özellikle Almanya’nın dünya pazarlarında etkili olması başta İngiltere olmak üzere Fransa ve Rusya’yı da kaygılandırmıştı İTTİFAK: (Bağlaşma dev.)Almanya, AvusturyaMacaristan ve İtalya. SONUÇ olarak bu ekonomik rekabet en çok Almanya ve İngiltere arasında gerçekleşmiştir. Almanya'nın Avrupa'nın en güçlü kara devleti oluşu, endüstrisinin her geçen gün dünya piyasalarında İngiliz mallarına üstün gelmesi ve özellikle Alman donanmasının denizlerde İngiltere'ye rakip olması, İngiltere'yi uyandırdı. Almanya; Fransız, Rus ve İngilizlerden oluşan Üçlü İtilaf bloğuyla karşılaştı. Almanya böylece Avrupa'da çember içine alınmış oldu. Avusturya-Macaristan-------Sırbistan’a Rusya--------Avusturya Macaristan’a Almanya-----------Fransa ve Rusya’ya İngiltere---------Almanya’ya savaş ilan etti. Avrupa’da başlayan savaş kısa sürede sömürgelere ve diğer kıtalara da sıçradı. Japonya da Almanya’ya savaş ilan ederek, Asya’daki Alman sömürgelerini ele geçirdi. 1- Temel neden son yıllarda kaybedilen toprakları geri almaktı. 2- Savaşı Almanya’nın kazanacağına inanmaları. 3- İttihat ve Terakki’nin Alman hayranlığı . 4- Rusya’yla aynı cephede bulunmak istememeleri. 5-İngiltere ve Fransa’nın birlik önerimizi red etmeleri. 6- Almanya ve Osmanlı arasındaki gizli antlaşma. ALMANYA’NIN AMACI: Osmanlıyı kullanarak İngiltere’nin sömürgelerine giden yolu kesmek. Doğu cephesindeki yükünü hafifletmekti. 1918 Yılı Almanya için sonun başlangıcı olmuştur. Almanya’da, Bolşevik Hareketleri ile grevler ve ayaklanmalar başlamıştı. Bu grevleri önlemeye çalışan hükümet, grevcileri savaş alanlarına sürdü. Grevciler, bu sefer de Alman Ordusu içerisinde isyanlara ve itaatsizliklere yol açtılar. 1918'de savaş tamamen İttifak Devletleri aleyhine dönmüştü. Almanya, Amerikan tanklarının cepheye sokulması ile daha fazla ilerleyemedi .