TÜRK D*L* I

advertisement
NOKTALAMA
İŞARETLERİ
1. NOKTALAMA İŞARETLERİ
2. NOKTALAMA İŞARETLERİYLE
İLGİLİ GENEL UYARILAR
3. KISALTMALAR
4. BÖLÜM SONU SORULARI
1. NOKTALAMA İŞARETLERİ
Okumayı ve anlamayı daha kolay hale getirmek, duygu ve düşünceleri daha belirgin bir şekilde
ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarıyla sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek için
kullanılan işaretlere noktalama işaretleri denir.
Dilimizde ilk kez Tanzimat döneminde kullanılan noktalama işaretleri, yazının daha kolay
anlaşılmasını sağlar. Yazının okunmasını kolaylaştırır ve anlam karışıklığına düşülmesine engel olur. Biz
konuşurken cümlede anlatmak istediklerimizi ses tonumuzla açık olarak ortaya koyabiliriz. Nerede duracağımızı
nerede vurgu yapacağımızı biliriz; ancak yazıda, böyle bir vurgulama yapamadığımızdan, bunu noktalama
işaretleriyle sağlamaya çalışırız.
Şimdi noktalama işaretlerinin neler olduğunu ayrıntılarıyla görelim:
NOKTA ( . )
1. Tamamlanmış cümlelerin sonuna konur: Çivit gibi mavi göğün sarı toprağa değen uçlarından güneşin ulvi
dalgaları köyü kıpkızıl sarmıştı. (Halide Edip Adıvar)
Bu konuyu mutlaka öğrenmeliyim.
Seni de bekliyoruz bu akşamki yemeğe.
2. Kısaltmaların sonuna konur: Prof., tic. (ticaret), Cad., T. (Türkçe), Fr. (Fransızca), Arş. Gör. (araştırma
görevlisi)
Seni bir de Dr. Ali Bey’e götürelim.
Askerlere Yzb. Ahmet emir vermiş.
3. Sayılardan sonra sıra bildirmek için kullanılır: 4. (dördüncü), 8. (sekizinci) kat, 20. Sokak, III. Selim
Şimdi de 2. maddeyi inceleyelim.
4. Tarihlerin yazılışında kullanılır: 29.09.1985, 29.X.1923
15.5.1995’te anlaşma imzalandı.
5. Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmada kullanılır: Otobüs 09.15’te hareket etti, Bugün
8.45′te toplantı var.
6. Bibliyografik künyelerin sonuna konur: Ahmet Bican Ercilasun, Türk Dili Tarihi, İstanbul: Akçağ
Yayınları, 2006.
7. Matematikte çarpma işareti olarak kullanılır: 6.4=24
8. Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılır ve araya nokta konur:
856.748, 68.222.457
VİRGÜL ( , )
1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime grupları arasına konur:
Senede yüz yirmi bin kilo soğan, on beş bin kilo bakla, seksen bin kavun, bir o kadar
karpuz, buğday ve mısır veren adada incir fidanı niçin yetiştirilmesin? (Kenan Hulusi
Koray, İncir Fidanları)
Kitaplarını, defterlerini, kalemlerini alıp gitti.
Kırmızı, güzel bir arabası vardı.
2. Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için kullanılır: Abbas sabahları, talim
saatinden bir saat evvel, beni uyandırır, leğeni ibriği getirir, elime su döker, sonra
kahveyi pişirirdi. (Cahit Sıtkı Tarancı, Abbas)
Beni çağırdı, kendisi gelmedi.
3. Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra konur:
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz.
(Atatürk)
4. Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan ögeleri belirtmek için konur:
Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir
genç kadın gibi, koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti.
5. Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur:
Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım.
Bu evi, çocukluğumun geçtiği yeri, asla sattırmam.
6. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Bir merhamettir yanan, daracık odaların
İsli lambalarında, isli lambalarında
Gizli bir akis kalmış gelip geçen her yüzden
Küflü aynalarında, küflü aynalarında
(Necip Fazıl Kısakürek)
7. Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerden sonar konur:
Merhaba Tahsin Efendi, dedim. (Ahmet Hamdi Tanpınar, Erzurumlu Tahsin)
8. Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır, yok, yoo, evet,
peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette gibi kelimelerden sonar konur:
Tamam, sen nasıl istersen…
Elbette, ben de geliyorum.
Yoo, bu kadarına dayanamam!
9. Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı ve anlam bakımından
bağlantısı olmadığını göstermek için kullanılır:
Yaşlı, adama bağırmaya başladı.
Yaşlı adama bağırmaya başladı.
10. Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:
Sayın Vali,
Sevgili Anneciğim,
Arkadaşlar, biraz beni dinler misiniz?
11. Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur:
21,6 (yirmi bir tan onda altı)
1,9 (bir tam onda dokuz)
12. Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basım evi vb. maddelerden sonra konur:
Doğan Aksan, Her Yönüyle Dil 1, Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları, 1987.
NOKTALI VİRGÜL ( ; )
1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur.
nitelik farkı bulunan söz öbeklerinin ayrılmasında kullanılır:
-an/-en, -ası/-esi, -dık/-dik sıfatfiil ekleri; -mak/-mek, -ma/-me, -ış/-iş isimfiil ekleridir.
Pazardan elma, armut, muz; kabak, pırasa, ıspanak aldım.
Sözcükler isim, sıfat, zamir, zarf; edat, bağlaç, ünlem; fiil gibi gruplara ayrılabilir.
2. Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur.
Öğretmen, elindeki not defterini açtı; sözlü yapacağı bir öğrenci aradı.
3. Bir bağlaçla birbirine bağlanan cümleler arasında bağlaçtan önce kullanılır:
Beni davet etmediniz; ama bunun için size kızmıyorum.
Aralarında
İKİ NOKTA ( : )
1. Kendisinden sonra örnek verilecek, açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur. Kavramlar
tanımlanırken ya da açıklanırken kullanılır:
Göz kökünden türeyen kelimelere örnek verelim: gözlük, gözlükçü, gözlem…
Türkçede sözcük kökleri iki ana gruba ayrılır: İsim ve fiil.
İsim: Varlıkları, kavramları karşılayan sözcüklerdir.
2. Edebî eserlerdeki karşılıklı konuşmalarda, konuşma bölümünden önce konur:
Bir aralık koltukta oturan, kanepede yatandan sordu:
- Sen Hamit’i nasıl bulursun? dedi.
- Hangi Hamit’i?
(Memduh Şevket Esendal, Hamit İçin Bir Yazı)
Ahmet: “Ne zaman geldiniz eve?” diye sordu.
3. Alıntı yapılan cümlelerden önce konur:
Necip Fazıl bir şiirinde tabutu şöyle anlatır:
“Tahtadan yapılmış bir uzun kutu
Baş tarafı geniş, ayakucu dar.”
4. İnternet adreslerinde kullanılır: http://www.usak.edu.tr
5. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: 50:5=10
DİKKAT: İki nokta işaretinden sonra birbirini takip eden ve virgülle ayrılmış sözcüklerin yer aldığı bir açıklama geliyorsa işaretten sonraki sözcüğün ilk
harfi küçük yazılır. Eğer iki nokta işaretinden sonra gelen açıklama bir/birkaç cümleden oluşuyorsa ilk harf büyük biçimde verilir.
ÜÇ NOKTA ( ... )
1. Anlamca tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
İçim öyle dolu, öyle dolu ki…
Bir de istediğimi almamışsa…
2. Benzer örneklerin sürdürülebileceğini göstermek için kullanılır:
Bahçede elma, portakal … daha birçok meyve ağacı vardı.
3. Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak istenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur:
O konuşmada … Bey’in de lafı edildi.
Abdalın yağı çok olursa gâh borusuna çalar, gâh g…ne.
Bu suçu … işlemiş olabilir.
4. Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal gücüne bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç
katmak için konur:
Teselli edemiyor beni ne gül ne bahar…
Şu öksüzlük acısı derin… çok derin anne,
En sonra işte çıktı söylediklerin anne…
(Ömer Bedrettin Uşaklı)
– Niçin gelmedin?
– Benim …
– Mazereti bırak da gerçeği söyle.
5. Yüklemi bulunmayan cümlelerin sonunda kullanılır:
Karşıda başı dumanlı dağlar … Yan tarafta küçük bir dere…
6. Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
— Ne oldu? Nasıl oldu?
— Düştüm.
— Nasıl düştünüz?
— Düştüm, acıyor.
— Çok mu fena?
—…
(Bektaş Ağaoğlu)
SORU İŞARETİ ( ? )
1. Soru bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur:
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allah’ım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
(Cahit Sıtkı Tarancı)
Sana bu haberi kim verdi?
2. Bilinmeyen yer, tarih veya şüpheyle karşılanan, kesin olmayan bilgilerin verildiği durumlarda
kullanılır:
Asıl adı Yusuf Sinan olan Şeyhi (?-1429) Kütahyalıdır.
Yunus Emre’nin mezarının halk inanışına göre Sarıköy’de (?) olduğu kabul edilir.
Yunus Emre (? – ?) tekke şiirinin kurucusudur.
3. Sözcüğün karşıt anlamının ifade edilmek istendiği yerlerde kullanılır:
Burada ondan daha akıllı (?) biri var mı ki?
ÜNLEM İŞARETİ ( ! )
1. Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümlelerin sonuna konur:
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen Alsancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
(Mehmet Akif Ersoy)
Hey, bana baksana sen!
Yandım!
Aman Allah’ım!
2. Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur:
Zengin renklerini ufkuma dök, ey bahar!
(Ahmet Muhip Dıranas)
Seni bir daha buralarda görmeyeyim!
Garson!
3. Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
Saçlarınız çok güzel (!) olmuş.
Yemekleri o kadar lezzetliydi ki parmaklarımızı yedik (!)
Ne kadar nazik (!) biri olduğunu göreceksin.
KISA ÇİZGİ ( - )
1. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur:
……………………………………………………….benim………………………………………………….geldiği……………………………………………………..
2. Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır. Cümle içindeki arasözlerin başında ve sonunda kullanılır:
Hayatımdaki en önemli adamı -babamı- asla unutamıyordum.
Bu konuyu – sen de hatırlarsın – onunla konuşmuştuk.
3. Dil bilgisinde ek ve kökleri birbirinden ayırmak için kullanılır:
bir-le-ş-tir-mek
sev-i-nç
“Kitapçı” sözcüğü “-çı” yapım ekini almıştır.
“Çalışkan” sözcüğü “çalış-” fiilinden türemiştir.
4. Kelimeler arasında “-den... -a, ve, ile, ila, arasında” anlamlarını vermek üzere kullanılır:
Sivas-Ankara karayolu.
Hami-Sami dilleri.
Bu savaş, 1939 – 1945 yılları arasında olmuştur.”
Türkiye – Suriye ilişkileri biraz gergin.
Bir devlette, yasama – yürütme – yargı organları net olarak ayrılmalıdır.
5. Osmanlıca tamlamalarda kullanılır:
Servet-i Fünun edebiyatından sonra Fecr-i Âti Topluluğu gelir.
UZUN ÇİZGİ ( – )
Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna konuşma çizgisi de
denir.
–Ne zaman bitecek şu Allah’ın belası ayın boyaması?
–Anlamadık, kesin bir şey söylemiyor.
–Kaç gündür çalışıyor bu adam?
–Bir aydır efendim.
(Sevgi Soysal, Ay'ı Boyamak)
– Sen de bizimle gelecek misin?
– Neden gelmeyeyim?
– Hiç, sordum sadece.
EĞİK ÇİZGİ ( / )
1. Şiirlerden yapılan alıntılarda, mısraların yan yana yazılması gereken durumlarda mısraları belirlemek
için kullanılır:
Geceleyin bir ses böler uykumu/ İçim ürpermeyle dolar: –Nerdesin?
(Ahmet Kutsi Tecer)
2. Adres yazarken kullanılır:
Kemalöz Mah. Çiğdem Sok., 20/1 UŞAK
3. Dil bilgisinde eklerin farklı şekillerini göstermek için kullanılır:
-ı /-i, -dık / -dik, -malı / -meli
TIRNAK İŞARETİ (" ")
1. Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tırnak içine alınır:
Necip Fazıl bir şiirinde tabutu şöyle anlatır:
"Tahtadan yapılmış bir uzun kutu,
Baş tarafı geniş, ayakucu dar
Çakanlar bilir ki bu boş tabutu
Yarın kendileri dolduracaklar“
O, bana “Şimdi sizinle gelemem.” demişti.
Yunus’un “Bana seni gerek seni” dizesi, şairin amacını ortaya koyar.
2. Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır:
Bu aralar karşına hep "kültürlü" insanlar çıkıyordu.
Benim söylediklerim “vaad” değil; “gerçek”tir.
3. Cümle içinde geçen kitap ve yazı adlarının başlıkları tırnak içine alınır:
Talat Tekin’in "Orhon Türkçesi Grameri" adlı eseri çok yararlı bir kaynaktır.
4. Tırnak içindeki söze ek gelirse tırnaktan sonra gelir ve kesme kullanılmaz:
Siz bir de Haşim’in “O Belde”sini okuyun.
TEK TIRNAK İŞARETİ ( ' ' )
Tırnak içindeki cümlenin içinde bir tırnak daha kullanmak gerekirse bu kez tekli tırnak (‘ ’)
kullanılır:
“Haşim, şiirin yoruma açık olmasını ister ve daima ‘Şiir her okuyanda ayrı duyguları uyandırmalıdır.’ der.”
Babam her zaman: "Necip Fazıl’ın ‘Çile’sini okumadan edebiyatçı olunmaz" derdi.
YAY AYRAÇ ( ( ) )
1. Cümlenin yapısıyla doğrudan ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır:
Timurtaş sağlığında çeşitli gazete ve dergilerde yayınlanmış olan bu makalelerinden dil ile ilgili olanların bir kısmını Türkçemiz ve
Uydurmacılık (İstanbul 1977), üniversite reformu ile ilgili görüşleri ihtiva edenlerinden bazılarını da Milli Üniversite ve Reform (İstanbul
1972) adı altında bir araya getirmiş ve neşretmişti.
Kıbrıs konusunda iki ülke (Türkiye ve Yunanistan) hiçbir zaman anlaşamaz.
2. Tiyatro eserlerinde konuşanın hareketlerini, durumunu açıklamak ve göstermek için kullanılır:
(YÜZBAŞI bir iskemlede oturur WOYZECK onu tıraş eder.
YÜZBAŞI: Yavaş, Woyzeck, yavaş! Her şey sırayla. Başımı döndürüyorsun. Bu kadar erken
bitirirsen bugün geri kalan on dakikayı ne
yaparım sonra ben? Woyzeck, düşün: daha
yaşanacak otuz güzel yılın var, otuz yıl! Üç yüz altmış ay eder bu! Günler!
Saatler! Dakikalar! Bütün bu koca zamanı ne yaparsın sonra? Kendini ayarla, Woyzeck!
WOYZECK: Evet yüzbaşım.
(Georg Buchner)
Kadın (başını öne eğerek): “Bilmiyorum.” dedi.
3. Cümle içinde bir sözcüğün eş anlamlısı verilirse kullanılır: Bu dizede teşhis (kişileştirme) yapılmış.
4. Cümle içinde kullanılan tarihler ya da bir sözcüğün anlamıyla ilgili noktalamalar parantez içine alınır: “Bu öğretim yılında (1993 –
1994), devlet yine gelişmiş (?) eğitim sistemleri deneyecekmiş.”
5. Yabancı sözcüklerin okunuşu parantez içinde gösterilir: “Bacon (Beykın) ünlü bir deneme yazarıdır.”
6. Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır:
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm.
(İlhan Berk)
7. Bir yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra kapama ayracı konur:
I) 1) A) a) i)
II) 2) B) b) ii)
KÖŞELİ AYRAÇ ( [ ] )
1. Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır:
Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en güzel eserlerini Bodrum’da yazmıştır.
2. Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır:
Yakup Kadri [Karaosmanoğlu], Kiralık Konak, 1928.
Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet, 1922. Server Bedi [Peyami Safa]
3. Metin aktarmalarında, çevirilerde, alıntılarda çalışmayı yapanın eklediği sözler için kullanılır:
Eldem, Osmanlıda en önemli fark[ın], mezar taşının şeklinde ortaya çık[tığını] söyledikten sonra… (Hilmi Yavuz)
KESME İŞARETİ ( ' )
1. Özel adlara getirilen durum, iyelik ve bildirme eklerini ayırmak için konur:
Kişi adları soyadları ve takma adlar: Mustafa Kemal Atatürk’e, Halit Ziya Uşaklıgil’in,
Esra’dır…
Millet, boy, kavim adları: Türk’üm, Alman’sınız…
Devlet isimleri: Türkiye Cumhuriyeti’nden…
Din ve mitoloji ile ilgili özel isimler: Allah’ım, Tanrı’ya, Hades’tir, Zeus’un…
Coğrafyayla ilgili yer adları (kıta, deniz, nehir, göl, dağ, boğaz, geçit, yayla; ülke, bölge, il, ilçe,
köy, semt, bulvar, cadde, sokak): Karadeniz’in, Ağrı Dağı’ndan, Atatürk Bulvarı…
Gök bilimiyle ilgili isimler: Küçükayı’da, Merkür’ün…
Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt vb. isimler: Dolmabahçe Sarayı’na, Tonyukuk Anıtı’dır…
Kitap, dergi, gazete ve sanat eseri adları: Nobel Ödülü’nü, Cumhuriyet’te, Kiralık Konak’ın…
Hayvanlara verilen özel isimler: Tekir’in, Karabaş’ın, Minnoş’a…
Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge ve genelge adları: Yükseköğretim Kanunu’nda…
2. Kişi adlarından sonra gelen saygı sözlerine getirilen ekler kesmeyle ayrılır: Mustafa Kemal Paşa’ya, Ayşe Hanım’a, Akif
Bey’den, Selim Beyefendi’nin…
3. Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmada kullanılır: AB’nin, TDK’nin, TV’ye, THY’nin, NATO’ya…
4. Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur: 1985’te, 5’inci bölüm, 2’nci ders…
5. Bir harf veya ekten sonra gelen ekleri ayırmak için kullanılır: e’lerin i’ye dönüşmesi
6. Seslerin vezin dolayısıyla şiirde veya konuşma sırasında düştüğünü göstermek için konur: Karac’oğlan, n’eylesin,
varm’ola…
“Acep bu yerde var m’ola
Şöyle garip bencileyin”
“Yine n’oldu da ağlıyorsun?”
7. Anlamca karışan sözcüklerin yazımında kullanılır.
Bu sorunun nasıl çözüleceğini bilmiyorum. cümlesinde altı çizili sözün “soru” mu yoksa “sorun” mu olduğu belli değil. Bu
karışıklığı kesmeyle giderebiliriz.
Bu soru’nun nasıl çözüleceğini bilmiyorum. cümlesinde sözcüğün “soru” anlamı içerdiği açıklanmış olur.
8. Eğer özel isim, yapım eki almışsa çekim ekleri kesmeyle ayrılmaz.
Bu soruyu bir de İzmirlilere soralım.
2. NOKTALAMA İŞARETLERİYLE İLGİLİ UYARILAR
►Saat ve dakika sayılarını ayırmak için iki nokta işareti kesinlikle kullanılmaz.
08:30 (yanlış)
08.30 (doğru)
► İkilemelerde kelimeler arasına herhangi bir işaret konmaz.
►Metin içinde ve, veya, yahut bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz.
►İki nokta üst üste şeklinde bir adlandırma yanlıştır.
►Üç nokta yerine iki nokta veya daha çok nokta kullanılmaz.
►mı / mi eki -ınca / -ince anlamında zarf-fiil işleviyle kullanıldığı zaman soru işareti kullanılmaz:
Sabah oldu mu caddeler şenlenmeye başlar.
►Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur:
►Konuşmalar tırnak içinde verildiği zaman uzun çizgi kullanılmaz.
►Aynen alınmayan söz ve yazılar tırnak içine alınmaz.
►Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınmadan koyu yazılarak veya altı çizilerek
de gösterilebilir.
►Sonunda p, ç, t, k harflerinden biri olan özel isimlere getirilen eklerdeki son ses tonlu olarak
söylenir:
Sinop’u (yazılış)
Sinobu (söyleyiş)
►Özel adlar için ayraç içinde yapılan açıklamada kesme işareti ayraçtan sonra konur, ama cins
isim için ayraç içinde yapılan açıklamadan sonra kesme işareti kullanılmaz: II. Osman (Genç
Osman)’ın doğum tarihi 3 Kasım 1604’tür.
Zarffiiller (ulaçlar)ın ekleri oldukça fazladır.
►Kurum ve kuruluş adlarından sonra gelen ekler ayrılmaz: Türk Dil Kurumundan, Uşak
Üniversitesi Rektörlüğüne.
►Akım, çağ ve dönem adlarına getirilen ekler ayrılmaz: Eski Çağın, Millî Edebiyat Akımının.
►Özel adlar yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve kendisinden
sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz. Yabancı özel adlar dışındaki özel adlara getirilen
yapım ekleri ve çokluk eki kesmeyle ayrılmaz: Türklük, Ahmetler, Avrupalı, Konyalı, Kayserili.
►Özel adlara getirilen ve kesme işaretiyle ayrılan ek, satır sonuna denk geliyorsa sadece kesme
işareti kullanılır:
………………………………………………Atatürk'
e………………………………………………………
►Gelenekleşmiş olan T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) ve T. (Türkçe) kısaltmalarının dışında büyük
harfle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz.
►Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın son harfinin okunuşu esas
alınır: BM’ye, TTK'de, TRT’nin, TV'den, TL’ye.
►Ancak kısaltması büyük harfle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde
kısaltmanın okunuşu esas alınır: ASELSAN'da, BOTAŞ'ın, NATO'dan, UNESCO'ya.
►Sonunda nokta bulunan kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz. Bu tür kısaltmalarda ek, noktadan sonra ve
kelimenin okunuşuna uygun olarak yazılır: vb.leri, mad.si, Alm.dan.
3. KISALTMALAR
Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları genellikle her kelimenin ilk harfinin büyük
olarak yazılmasıyla yapılır:
TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi)
TTK (Türk Tarih Kurumu)
TK (Türk Kültürü)
KD (kuzeydoğu)
SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu)
Elementlerin ve ölçülerin uluslararası kısaltmaları kabul edilmiştir:
P (fosfor)
Ca (kalsiyum)
He (helyum)
cm (santimetre)
l (litre)
kg (kilogram)
Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla element ve ölçülerin dışında kalan kelime veya kelime
gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler dikkate alınır. Kısaltılan
kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise ilk harf büyük; cins ismi ise ilk harf küçük olur:
Alm. (Almanca)
Yzb. (Yüzbaşı)
ant. (antropoloji)
sf. (sıfat)
age (adı geçen eser)
4. BÖLÜM SONU SORULARI
1. Aşağıdakilerin hangisinde noktalama yanlışı yoktur?
a. Yazar; "Bir şeyi ezberlemek, bilmek sayılmaz." der.
b. Yazar: "Bir şeyi ezberlemek, bilmek sayılmaz." der.
c. Yazar: "Bir şeyi ezberlemek, bilmek sayılmaz" der.
d. Yazar, "Bir şeyi ezberlemek, bilmek sayılmaz." der.
e. Yazar; "Bir şeyi ezberlemek, bilmek sayılmaz" der.
2. Gençler okuyor, öğreniyor, yaşamda dörtnala koşuyorlar.
Virgül, aşağıdaki cümlelerden hangisinde buradaki göreviyle kullanılmıştır?
a. Bu, annemin eski bir resmidir.
b. Kiralık ev arıyoruz, bulamıyoruz.
c. Annem, gelemeyeceğini söyledi.
d. Görevini, sorumluluklarını bilir.
e. Öğrenciler, öğretmenler tatile çıktı.
3. Dayısı ( ) merakla ( ) "Peki, en çok hangi oyunu oynamayı seviyorsun ( )" diye sordu.
Yukarıda boş bırakılan yerlere aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri getirilmelidir?
a. (;) (;) (?)
b. (,) (:) (?)
c. (,) (;) (?)
d. (;) (;) (!)
e. (,) (.) (?)
4. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde virgülün kullanılmaması anlam değişikliğine yol açmaz?
a. Hırsız, adamı çok korkuttu.
b. Güzel, anneme doğru ilerliyordu.
c. Genç, kıza bir göz attı.
d. Kadın, sesini çok beğeniyor.
e. Zenginler, yoksullara yardım ediyor.
5. Hey ( ) kes sesini ( ) Bana mı öğreteceksin konuşmayı ( )
Yukarıdaki cümlede parantezle boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangisi
getirilir?
a. (!) (?) (.)
b. (,) (;) (?)
c. (,) (!) (?)
d. (!) (.) (?)
e. (!) (,) (?)
6. Cümle içinde, bir söze ya da bir konuya dikkat çekmek amacıyla tırnak işareti
kullanılır. Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun kullanılmayan bir tırnak işareti vardır?
a. Şinasi, ilk makale olan “Mukaddime”yi 1860'ta Tercüman-ı Ahval'de yayımladı.
b. Abdülhak Hamid, pastoral şiirin ilk örneğini “Sahra” adlı şiiriyle vermiştir.
c. Muallim Naci, Recaizâde Mahmut Ekrem'e karşı “göz için uyak” anlayışını savunmuştur.
d. Faruk Nafiz Çamlıbel “Han Duvarları” şiirinde Kurtuluş Savaşı Anadolu'sunu anlattı.
e. Bütün sanatçıların dediği gibi “Sana borçluyuz her şeyi”.
7.
Küçükken, babama bir geyik vermişler. Her sabah o geyiğin karşısına geçer (I) onu usanmadan
seyredermişim. Daha sonra (II) benden habersiz (II) o geyiği başkasına vermiş babam. Yerine de içi
doldurulmuş bir geyik derisi yerleştirmiş. Ben (IV) kendimi öyle kaptırmışım ki o geyiğe, onun canlısıyla
(V) ölüsünü ayırt edememişim.
Yukarıdaki numaralı yerlerden hangisine virgül konulamaz?
a. I.
b. II.
c. III.
d. IV.
e. V.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde parantezle gösterilen yere iki nokta (:) getirilemez?
a.
Daha yapılacak o kadar çok iş var ki () anlatamam.
b. Aklımda iki isim vardı () Hakan ve Coşkun.
c.
Bize şunları da söyledi () Çalışın ve kazanın.
d. Sözcük türleri şunlardır () İsim, sıfat, zamir…
e.
Hemen arkadaşına seslendi () Rıdvan!
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım ve noktalama yanlışı yapılmamıştır?
a. Türkçe’nin sorunları T.D.K’nin düzenlediği bu panelde tartışılacak.
b. Odada üç kişiydik: Ahmet, Selim ve ben…
c.
Öff! artık bizi rahat bırak.
d. Telaşlı ama sevimli, kırılgan ama düzeyli biriydi.
e.
Ortalık dağınıktı: hemen odayı toparlamaya başladım.
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki parantez içi boşluğa virgül (,) getirilmemesi daha uygun olur?
a.
Bu yazarı okumalısın () onda kendinden çok şey bulacaksın.
b. Hiç olmazsa edebiyat kültürümüzü yükseltmeye bakın () dedi.
c.
Herkes, büyük bir cezaya çarptırılacağını bekliyordu () ne var ki beklenen olmadı.
d. A. Hamdi Tanpınar () şiir, roman, hikâye türünde eserler vermiştir.
e. Yaz mevsiminde kıyıda bulutlu bir hava () iç kesimlerde isi güneş vardı.
CEVAPLAR
1. B
2. B
3. B
4. E
5. C
6. C
7. E
8. A
9. D
10. D
KAYNAKLAR
Muharrem Ergin, Türk Dilbilgisi, Bayrak Yayınları,
İstanbul, 1998.
Nurettin Demir, Emine Yılmaz, Türkçe Ses Bilgisi,
Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir, 2011.
Tahir Necat Gencan, Dilbilgisi, Ayraç Yayınları,
Ankara, 2001.
Download