KANSER VE BESLENME İLİŞKİSİ OBEZİTE ile KANSER İLİŞKİSİ En son resmi verilerimize göre ülkemizde her yıl yaklaşık 97 bin erkek, 62 bin kadın ve toplamda 159 bin kişi kansere yakalanmaktadır. Türkiye 2010 TURDEP II çalışmasında ise kadınların %44,2’si, erkeklerin %27,3’ü obez çıkmıştır. Yağ tüketiminin yüksek olması ve fiziksel olarak aktif olmamak obeziteye neden olan temel faktörler arasındadır. Obez bireylerde normal ağırlıktaki bireylere göre özellikle meme, kalın bağırsakrektum ve kan kanserleri daha fazla görülmektedir. Kanser ölümlerinin kadında %20 si; erkekte % 14’ü şişmanlığa bağlıdır. Obezite İle İlişkili Kanserler* *Özefagus, kolon, rektum, böbrek, pankreas, safra kesesi, meme, over ve endometrium kanserleri • Şekil 1. Obezite ile İlişkili Kanserlerin Yaşa Standardize İnsidans Hızlarının Cinsiyete Göre 2006-2010 Yılları Arasındaki Dağılımı (Türkiye Birleşik Veri Tabanı) (Dünya Standart Nüfusu,100.000 Kişide) Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürlüğü TEMEL BESİN BİLEŞENLERİNİN KANSER İLE İLİŞKİSİ KARBONHİDRATLAR VE KANSER İLİŞKİSİ • Kepekli tahıl ürünleri, kuru baklagiller, kabuklu taze sebze ve meyvelerin fazla tüketilmesi posa alımını artırıp bağırsakların düzenli çalışmasını sağlayarak kalın bağırsak-rektum kanserinin önlenmesinde etkindir. • Besinlerin aşırı saflaştırılması posa ve antioksidanların kaybına neden olur. Örneğin buğdayın kepeği ve özü alınarak beyaz un haline getirildiğinde, kanserden koruyucu maddelerin %90’ı kaybolur. • Posa azaldığında bağırsak kanseri riski artar. YAĞ VE KANSER İLİŞKİSİ Yapılan çalışmalarda; yemek yaparken kullanılan margarin ile mide kanseri arasında kesin ilişki bulunmuştur. Zeytin yağı, mısır ve ayçiçek yağı koruyucu görülmüştür. • Her türlü yağın fazla alınması cinsiyet hormonlarının yapısını bozarak özellikle meme, prostat, testis, rahim, yumurtalık ve kalın bağırsak-rektum kanserlerinin oluşum riskini arttırmaktadır. • Cinsiyet hormonları yapısal olarak yağa benzerler. Yağın fazla alımı bu hormonların çalışma düzenini bozar. • Kanser yapıcı maddeler yağ içinde birikir ve fazla yağ alımı bu maddelerin vücuda girişini artırır. PROTEİN VE KANSER İLİŞKİSİ • Aşırı et, dolayısı ile hayvansal proteini çok tüketen ülkelerde meme, rahim, prostat, kalın bağırsak-rektum, pankreas ve böbrek kanserleri, hayvansal proteini az tüketen ülkelerden daha fazla görülmektedir. • Yağsız hayvansal protein tüketiminin kanserle ilişkili olmadığı bilinmektedir. Yağsız et, süt ve benzeri besinlerin tüketimi kanser riskini arttırmaz. KANSER VE AKDENİZ BÖLGESİ • Akdeniz bölgesinde tüm kanser cinsleri, İskandinavya, İngiltere ve Amerika B. Devletlerine göre daha az görülmüştür. (Özellikle kolon, meme, endometrium ve prostat) Sebep olarak Akdeniz diyeti gösterilmiştir. Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürlüğü Akdeniz diyetinde zeytinyağı, zeytin, sebzeler (zeytinyağlı yemekler), meyveler (taze), Salatalar (zeytinyağlı), Bol tahıl ürünleri (ekmek), Baklagiller bol tüketilir. Et az yenir. Süt, peynir, yoğurt orta derecede tüketilir. VİTAMİNLER VE KANSER İLİŞKİSİ • A vitamini: Güçlü antioksidan özelliği taşırlar ve kanser yapıcı maddelerin etkisi azaltırlar. Yeşil ve sarı sebzelerde, yumurta sarısında bulunur. • C vitamini: Vücuda alınan kanser yapıcı maddeleri etkisiz hale getirir. En fazla taze sebze ve meyvelerde bulunur. (Kuşburnu, maydanoz, tere, roka, karnabahar, yeşil sivri biber, turunçgiller, domates, çilek, patates) • E vitamini: Güçlü bir antioksidan olduğu için yağların ve hücrelerin bozulmasını önler. Başta bitkisel yağlar, yeşil yapraklı sebzeler, kepekli tahıllar, kuruyemişte bulunur. • D vitamini: En iyi kaynağı güneştir. Düzenli güneşten yararlanarak vücutta yeterli D vitamini oluşumunun sağlanması ve yeterli kalsiyum alımı kemik kanseri riskini azaltır. KANSERDEN KORUYUCU MİNERALLER • Selenyum: En çok su ürünlerinde bulunur. • İyot: İyot eksikliği tiroit bezinde kanser oluşturma riskini arttırabilir. En iyi kaynağı iyotlu tuzdur. • Kalsiyum: Kemik ve bağırsak kanser riskini azaltır. En iyi kaynakları süt ve süt ürünleridir. ALKOL VE KANSER İLİŞKİSİ • Fazla bira içenlerde kalın bağırsak-rektum kanseri; sert içkileri fazla tüketenlerde, ağız, baş ve boyun kanserleri; alkol tüketimi fazla olanlarda karaciğer kanseri sık görülür. • Sigara ile birlikte alkol alışkanlığı kanser riskini daha da fazla artırır. KANSER RİSKİNİ ARTIRAN BESİNLER-İŞLEME-PİŞİRME YÖNTEMLERİ • Kızartılmış besinler: Yüksek ısıda kızartma sırasında toksik (doza bağlı) kanser oluşturan maddeler (aldehitler, alkil benzenler) açığa çıkar. Bu nedenle kızartmalara diyetimizde çok fazla yer vermemeli, kızartma yapılan yağlar süzülüp cam kavanozlarda serin ve karanlık bir yerde saklanmalıdır. En fazla 3 kez kullanılmalıdır. • Tuzlanmış besinler: Tuz nitrit ve nitrat oluşturarak mukozayı zayıflatır. Mide ve özefagus kanserine neden olur. Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürlüğü • Tütsülenmiş besinler: Odun ve kömür dumanında bulunan kanser yapıcı maddeler tütsüleme sırasında besinler tarafından emilerek yağlı kısımlarda birikirler. • Nitrit nitrat eklenmiş besinler: Nitrit, nitrat katılmış besinler (salam, sucuk, sosis gibi) yenildikten sonra midede nitrozaminlere dönüşür. Nitrozaminler kimyasal kanser yapıcı maddelerdir. Bu tür besinlerle birlikte C vitamininden zengin bir besinin tüketilmesi (meyve, salata, domates vb.) nitrozamin oluşumunu engelleyerek kanser riskini azaltır. • Ateşe çok yakın pişirilmiş kebaplar: Etin hafif sıcaklıkta ve alevden uzak tutularak pişirilmesi ile kanser yapıcı maddelerin oluşumu en aza indirilebilir. BESİNLERDE ÜREYEN KÜF VE TOKSİNLER Besinlerin sıcak ve nemli bölgelerde uygun koşullarda saklanmaması küflenmeye neden olur. Küflerin oluşturduğu mikotoksinler kanser oluşumuna neden olmaktadır. Küflerin en çok yemek borusu ve karaciğer kanserine neden olduğu bilinmektedir. Küflenmiş besinler üzerindeki küfler atılsa bile hiçbir şekilde tüketilmemelidir. Özellikle küflendirilerek satılan küflü peynirler de kesinlikle tüketilmemelidir. SONUÇ OLARAK KANSERDEN KORUNMAK İÇİN ;) • Tüm kanserlere karşı: İdeal kiloyu korumak gerekir. • Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketilmelidir. En az 2 porsiyonu yeşil yapraklı sebzeler veya portakal, limon gibi turunçgiller olmalıdır. • Rafine tahıllar ve saf şeker yerine tam taneli tahıllar tercih edilmelidir. • Özellikle yağ içeriği yüksek ve işlenmiş et (salam, sosis) tüketimi sınırlandırılmalıdır. Balık tüketimi artırılmalıdır. • Yağ alımının azaltılması için yemekler az yağla pişirilmeli, et yemekleri yağ eklenmeden kendi yağları ile pişirilmeli, kızartma, kavurma gibi pişirme yöntemleri yerine haşlama, ızgara, fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir. Her öğünde 4 besin grubundan yiyeceklerin yer aldığı dengeli menüler hazırlanmalıdır. • Sarımsak, soğan, nane, maydanoz gibi sebzeleri yemek hazırlamada ihmal edilmemelidir. • Tatlandırılmış meyve suları, pastalar, kola ve şekerlemeler yenmemelidir. • Hayvansal yağlarından çok bitkisel yağlar kullanmalıdır. (Zeytin Yağı, Ayçiçeği yağı, mısırözü yağı ve benzeri) • Alkol, sigaradan sakınılmalıdır. Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürlüğü • Hareketli bir yaşam tarzı alışkanlık haline getirilmelidir. • Haftada 3-4 kez yapılan, 30-60 dakikalık orta şiddette fiziksel aktivitenin sağlığımız üzerinde olumlu etkileri vardır. • Yapılan çalışmalarda fiziksel aktivitenin kanser riskini de azalttığı gösterilmiştir. Fiziksel aktivitesi fazla olan toplumlarda kolon kanseri daha az görülmektedir. • BOL BOL YÜRÜYÜN! UNUTMAYALIM Kİ ! Tüm Kanserlerin %30-40’ ı Aşırı kiloyu önleyerek Kanserden koruyucu besinleri tüketerek Devamlı egzersiz yaparak ÖNLENEBİLİR ! Diyetisyen Nida IŞIK Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürlüğü Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürlüğü