بسم هللا الرحمن الرحيم Allah’ın Yardımı Bizimle َۜ ُوكا او ان ْم ُك ُرونا او ان ْم ُك ُر ه َۜ اوار ْذ ان ْم ُك ُر ربكا الَّذي ننا اِفا ُروا رليُثْ ربتُوكا ا ا ْو ان ْقتُلُوكا ا ا ْو ن ُْخ ررج اّٰللُ او ه اّٰللُ اخي ُْر ْال امك رِ يرننا ‘‘Hani kâfirler seni tutuklamak veya öldürmek, ya da (Mekke'den) çıkarmak için tuzak kuruyorlardı. Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyordu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.’’(enfal 30) Değerli Müslümanlar, Allah düşmanlarının bu ayeti kerimede peygamberimiz için kurmuş olduğu tuzaklar peygamberimizin şahsında bütün Müslümanlar için geçerlidir. Kâfirler İslam’a ve Müslümanlara karşı olan savaşlarında her daim gizli planlar içerisindedirler. Onlar imkânları oranında Müslümanları ya tutuklamak isterler ya öldürmek ya da şiddetli baskı ve zülüm ederek onları yurtlarını terk etmeye zorlarlar. Değerli kardeşlerim sakın bu noktada kendinize neden diye sormayın, sakın bu kâfirler bizden ne istiyor diye sormayın, vallahi ey Müslümanlar sakın sakına biz onlara bir şey yapmadık ki demeyin. Çünkü siz ümmeti Muhammet’ten bir parçasınız, sizler Allah subhanehu ve Teâlâ’ya iman ettiğiniz sürece Müslüman kaldığınız sürece Allah’ı rab olarak Muhammed aleyhi selamı peygamber kuranı kerimi kitabınız olarak gördüğünüz sürece kendinize neden diye sormayın. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: ٰ اولا ْن ت ْار ص ٰكرى احتهى تاتَّبر اع رملَّت ا ُه َۜ ْم ضى ا ع ْنكا ْاليا ُهودُ او اَل النَّ ا ‘‘Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar.’’(bakara 120) Değerli Müslümanlar siz İslam’a ve din kardeşlerinize yardımcı olduğunuz sürece kâfirler sizleri fişlemeye ve hedef göstermeye devam edeceklerdir. Evet, onların sizlere olan düşmanlığı sizin İslam’a ve Müslümanlara olan yardımınıza bağlıdır Velakin kardeşler unutmayın ki Allah’ın size olan yardımı da buna bağlıdır. Kişi Allah’ın dinine yardımcı olduğu ölçüde tağutların öfkesini ve Allah’ın yardımını kendi üzerine çeker. Tabiki Allah’ın yardımı tağutların öfkesine galebe gelir. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: َۜ او ان ْم ُك ُرونا او ان ْم ُك ُر ه اّٰللُ او ه اّٰللُ اخي ُْر ْال امك رِ يرنن ‘‘Onlar tuzak kuruyorlar. Allah da tuzak kuruyor. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.’’(enfal 30) ْ ص ْر ُِ ْم اونُث ا رب ص ُروا ه ت ا ا ْقداا ام ُك ْم ُ اّٰللا نا ْن ُ نآَك اانُّ اهك الَّذي ننا ٰا ام َٓنُوا ا ْرن ت ا ْن ‘‘Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a yardım ederseniz,O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.’’(Muhammed 7) Değerli Müslümanlar Allah’ın yardımı Müslümanın hayatının her devresindedir. Her ne kadar bizler şu sıradanlaşan hayatımızda Allah’ın üzerimizdeki nimetlerinin farkına varamasak ta aklıselim ve fıtratı bozulmamış bir kalbe sahip bir kişi Allah’ın yardımını hayatının her alanında görebilir. Özellikle islama ve Müslümanlara olan yardımda öne çıkmış, malını, canını ve vaktini bu uğurda feda etmiş kişilerde Allah’ın yardımı açıkça ortaya çıkmaktadır. Allah’ın bizlerden hiç esirgemediği yardımını ve rahmetini her daim kâfirler ile mücadele içerisinde olan peygamberimizin, ashabının ve Allah yolunda mücadele eden erlerin hayatlarında gerek vahiy yolu ile gerek hadislerle gerekse de İslam tarihinde açık bir şekilde görebilmekteyiz. Resulüne hidayet ettiği gibi bize de hidayet eden rasulu ile bizlere hak dini ulaştıran Allah’a hamd olsun ki Allah ne rasulunu ne de müminleri hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır. Vahyin ilk zamanlarında bir süre kesilen vahiy sonucu üzüntüye kapılan peygamberimize bakın Rabbisi nasılda sahip çıkmıştır. Allah teala şöyle buyurmaktadır: عكا اربُّكا او امك قا ٰل َۜى امك اودَّ ا ‘‘ Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da’’(duha3) Müşriklerin şiddetli baskıları sonucu Mekke’de davetin sonuna gelinmiş Allah’ın yardımı ve inayeti ile müşriklerin suikast girişiminden kurtulan peygamberimiz yine Allah’ın yardımı ile hicretini de tamamlamıştır. Allah teala şöyle buyurmaktadır: ص ارهُ ه كحبرهي اَل تاْْ َا ْن ا َّرن ص ر ُ ا َّرَل ت ا ْن اكر ار ْذ ناقُو ُل رل ا ص ُروهُ فاقا ْد نا ا ي اثْناي رْن ار ْذ ُه امك فري ْالغ ر اّٰللُ ار ْذ ا ا ْخ ار اجهُ الَّذي ننا اِفا ُروا ثاكنر ا س ْف ٰل َۜى او اِ رل امُُ ه اّٰللا امُان ۚاك فاك ا ْنَا ال ه ه ري ْالُُ ْليا َۜك ُّ علا ْي ره اواانَّداهُ بر ُجنُو ٍد لا ْم ت اار ْوهاك او اجُا ال اِ رل امُا الَّذي ننا اِفا ُروا ال س يكيناتاهُ ا اّٰللُ ا اّٰللر ه ا ٌ َع ي او ه نَ اح يكيم اّٰللُ ا ‘‘Eğer siz ona (Peygamber'e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke'den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, "Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber" diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz bir takım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah'ın sözü ise en yücedir. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.’’(tövbe 40) Mekke fetih edilmiş Müslümanların zayıflık dönemleri geride kalmış gücün ve kuvvetin içerisinde hezimete uğrayıp dağılacakları bir anda Allah’ın yardımı tekrar devreye girmiştir. Allah teala şöyle buyurmaktadır: ْ ضكقا ص ار ُِ ُم ه ُ ع ْن ُك ْم ا اّٰللُ في ي ام او ر ُ علا ْي ُك ُم ْاَلا ْر ت ا َئْاك او ا ير ٍۙةٍ اونا ْو ام ُحناي ٍۙ ٍْن ار ْذ ا ا ْع اجباتْ ُك ْم أِثْ ارت ُ ُك ْم فالا ْم ت ُ ْغ رن ا لاقا ْد نا ا اطنا اِثي ا ْ بر امك ار ُحبا ت ث ُ َّم اولَّ ْيت ُ ْم ُم ْدبر يرننا َۜ ب الَّذي ننا اِفا ُر ث ُ َّم ا ا ْنَا ال ه ُ ُ وا او ٰذ رلكا اج َٓاَا ُ ع ٰلى ار عذَّ ا علاى ْال ُمؤْ رمني ينا اوا ا ْنَا ال ُجنُودا لا ْم ت اار ْوهاك او ا سو رلهي او ا س يكيناتاهُ ا اّٰللُ ا ْال اكك رف يرنن ‘‘Andolsun, Allah birçok yerde ve Huneyn savaşı gününde size yardım etmiştir. Hani, çokluğunuz size kendinizi beğendirmiş, fakat (bu çokluk) size hiçbir yarar sağlamamış, yeryüzü bütün genişliğine rağmen size dar gelmişti. Nihayet (bozularak) gerisin geriye dönüp kaçmıştınız. Sonra Allah, Resulü ile müminler üzerine kendi katından güven duygusu ve huzur indirdi. Bir de sizin göremediğiniz ordular indirdi ve inkâr edenlere azap verdi. İşte bu, inkârcıların cezasıdır.’’(tövbe 25 26) Değerli kardeşler ayetler üzerinde tefekkür edecek olursanız Allah’ın yardımının davetin her aşamasında peygamber efendimizin ve Müslümanların üzerinde olduğunu görürsünüz. Henüz davetin başlayacağı zaman, zayıf ve kimsesiz bir haldeyken, Allah’ın peygamberimizi teselli etmesi ve onu terk etmediğini belirtmesi Allah’ın bir yardımıdır. Henüz savunmasız ve güçsüz bir haldeyken kâfirlerin peygamberimizi ve arkadaşını mağarada sıkıştırmaları, böylesine bir anda Allah’ın onlara sekinet verip kâfirlerden koruması Allah’ın apaçık bir yardımıdır. Müslümanların güçlenmelerine, sayılarının çokluğuna rağmen dağılan birliklerinin yeniden toparlanması Rabbimizin peygamberimize ve ashabına olan apaçık bir yardımıdır. Değerli kardeşlerim belki de bizler çok zorlu günlerin eşiğindeyiz belki de şimdiye kadar gördüklerimiz sonradan göreceklerimizin yanında hiçbir şeydir. Belki de bizler zorluk adına bugüne kadar hiçbir şey görmedik. Bu kıyasladığımız mekâna ve zamana göre değişen bir durumdur. Kardeşler unutmayın ki Müslümanlar gerek darlıkta gerek bollukta gerek zorlukta gerek kolaylıkta Allah’ın yardımı ile birliktedirler. Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: َۜ ُع رن الَّذي ننا ٰا امن وا ا َّرن ه ا َّرن ه ور اّٰللا نُداا رفٔ ُع ا ٍ ُان اِف ٍ اّٰللا اَل ن رُْبُّ ُِ َّل خ َّاو “Şüphesiz, Allah inananları savunur. Doğrusu Allah hiçbir haini, nankörü sevmez.”(hacc 38) كّٰللُ انْْ ُك ُم اب ْينا ُك ْم ان ْو ام ْال رق ٰي ام َۜ رُ اولا ْن انجْ اُ ال ه فا ه س يبيل اّٰللُ رل ْل اككفر يرننا ا علاى ْال ُمؤْ رمني ينا ا ‘‘Allah, kıyamet günü aranızda hükmünü verecektir. Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir.’’(nisa 141) O halde kardeşler içerisinde bulunduğumuz durum ne olursa olsun Allah bizimledir, bizi görüp gözetlemektedir.