Depresyon & Anksiyete MedikaL Ruhsal Bozukluklarda Tanı ve Sınıflama Dünya sağlık örgütü (WHO) psikiyatrik bozukluklar ile ilgili ilk ciddi sınıflandırma çalışmasını yapmıştır. Hastalıkların Uluslararası sınıflandırılması (ICD-10) beşinci bölümü ruhsal bozuklukları tanımlar ve sınıflandırır. Ruhsal bozuklukların tanı ve istatistikleri el kitabı (DSM-IV) son baskısı 2000 yılında yapılmıştır ve IV olarak anılır. Bu sınıflandırma ilk kez 1952 yılında Amerikan MedikaL Psikiyatri Birliği tarafından yapılmıştır. Psikiyatrik Bozukluklar Nevrozlar; Kişinin gerçekle ilişkisinin bozulmadığı, duygu ve davranışlarının normal olmadığının farkında olduğu ancak önüne geçemediği, prognozu daha olumlu durumlardır. Anksiyete Bozuklukları Depresyon Somatoform Bozuklukları MedikaL Psikozlar; Kişinin gerçekle ilişkisinin bozulduğu, hastalığının farkında olmadığı, kronikleşme eğilimi olan, nevrozlara göre çok daha ağır durumlardır. Şizofreni Şizoaffektif Bozukluklar Madde (Alkol veya İlaç) Kullanımına Bağlı Bozukluklar Duygudurum Bozukluklarının Tanısı ve Sınıflanması MedikaL HASTALIKLAR SINIFLANDIRMA Duygudurum Bozuklukları DSM-IV Sınıflaması Depresif Bozukluklar Bipolar Bozukluklar Majör depresif bozukluk Distimik bozukluk Depresif B. BTA BPB I BPB II Siklotimi Bipolar BTA BTA* Genel Tıbbi Duruma bağlı MedikaL •BTA: Başka Türlü Adlandırılamayan Madde kullanımına bağlı Duygudurum Bozuklukları "Afektif bozukluklar" olarak da tanımlanan duygudurum bozuklukları heterojen bir tablodur. Bu tabloya; Fizyolojik (vejetatif) disfonksiyonlar, Kognitif disfonksiyonlar ve Psikomotor disfonksiyonlar eşlik eder. En sık görülen ve tanı açısından en çok önem taşıyan duygudurum bozuklukları: Majör depresyon (ünipolar bozukluk), Manik-depresif hastalıktır (bipolar bozukluk). MedikaL Duygudurum Bozuklukları Majör duygudurum bozukluğu, hastanın hayatında ilk beliren psikiyatrik hastalıksa ve başka bir psikiyatrik ya da medikal hastalıkla ilişkili değilse "primer" olarak tanımlanır. Duygudurum bozukluğu, başka psikiyatrik ya da medikal hastalıklarla ilişkili olarak ortaya çıkarsa "sekonder" olarak tanımlanır. Unipolar Bozukluk Majör bozukluk Distimi Herhangi bir şekilde tanımlanamayan bipolar bozukluk Bipolar Bozukluk Bipolar bozukluk I Bipolar bozukluk II Siklotimi Herhangi bir şekilde tanımlanamayan bipolar bozukluk Primer Sekonder MedikaL Genel bir medikal tabloya bağlı duygudurum bozukluğu Madde kullanımına bağlı duygudurum bozukluğu Herhangi bir şekilde tanımlanamayan duygudurum bozukluğu Hastalıklar Temel Kavram Ve Terimler İnsanın ruhsal yaşamında zihinsel (kognitif) ve duygusal (emosyonel) süreçler birbirinden ayrılamaz. Zihinsel (kognitif) denince; algılamak, tanımak, değerlendirmek, zamana ve yere oturtmak, neden sonuç bağlantılarını kurmak, belleğe yerleştirmek gibi beceriler anlaşılır. Duygulanım (afekt); neşe, üzüntü, öfke, kin, nefret, korku, bunaltı, kaygı gibi duygusal tepkilerin yaşanmasıdır. MedikaL Hastalıklar Temel Kavram Ve Terimler Mood (duygudurum, mizaç): Tüm davranışlara rengini verecek yaygınlığa ve uzun süreye ulaşmış içsel emosyonel durum. Başka deyimle bireyin bir süre değişik derecelerde rahat, neşeli, üzüntülü, tedirgin, öfkeli, taşkın ya da çökkün duygulanım içinde bulunuşudur . Afekt (duyguduyum): Duygunun nesnel gösterileriyle dışa vurumu ya da dışarıdan algılanışı. Örneğin bir kişinin yüzünün gülmesi neşeli bir afekt, yüzünün asık olması sıkıntılı bir afekt ifade eder. Afekt, duygunun “hava durumu” gibidir. O andaki emosyonel durumunu ifade eder. Bir kış mevsiminde havanın birkaç günlüğüne ısınması mevsimi değil, o andaki hava durumunu yansıtır. MedikaL Hastalıklar Temel Kavram Ve Terimler Afektler anlık dışa vurumların ifadesidir. Örneğin çok sıkıntılı bir insanın o sırada yüzü gülüyor olabilir. Oysa duygudurum genel gidişin ifadesidir ve özneldir. Başka bir deyişle Afekt (duyguduyum) kişide gördüğümüz emosyonel ifade, Mood (duygudurum) ise “kendini son zamanlarda nasıl hissediyorsun?” sorusuna aldığımız yanıttır. MedikaL HASTALIKLAR TEMEL KAVRAM VE TERİMLER Normalde bir kişi çok çeşitli duygudurumlar yaşayabilir ve bunları ifade eden pek çok farklı duyguduyumu (afekt) olabilir. Sağlıklı bir kişi bu duygudurumları ve duyguduyumları kontrol edebilir. Duygudurum bozukluklarında kontrol kalkmıştır ve kişiye sıkıntı veren bir duygudurum süreklilik kazanmıştır MedikaL Depresif Bozukluklar 2020 yılında, dünyayı en çok etkileyecek ve 2. sırada yer alacak hastalık DEPRESYON ! (WHO) MedikaL Depresif Bozukluklar Depresif bozukluklar daha önce geçirilmiş bir manik, mikst ya da hipomanik atak olduğuna ilişkin bir öykünün olmaması ile bipolar bozukluklardan ayrılırlar. MedikaL Oldukça Sık Görülen bir Hastalık Majör Depresyon Yaygınlığı Ömür boyu yaygınlık - erkekler için %2,5 - 15 - kadınlar için %5 - 20 kültürler boyu büyük değişikliklerle En yüksek yaygınlık - 15 ila 44 yaş arasında İntihar Riski Dünya çapında intihar girişimlerinin ömür boyu oranı : %7’ye kadar. gelir. Depresyonlu hastaların %15'e kadar intihar girişimleri meydana Lépine J.P. Epidemiology, burden, and disability in depression and anxiety. J. Clin. Psychiatry. 2001;62(Suppl 13):4-10. MedikaL 2020 yılında 2. Sıradaki Düşkünlük Nedeni 2020 yılında DALYs*'in tahmin edilen 10 başlıca neden: Derece 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Hastalık veya Yaralanma İskemik kalp hastalığı Unipolar majör depresyon Karayolu trafik kazaları Serebrovasküler hastalık Kronik obstrüktif akciğer hastalığı Alt solunum yolları enfeksiyonları Tüberküloz Savaş yaralanmaları Diyare hastalıkları HIV DALYs(/1000) 82,300 49,992 71,200 61,400 57,600 42,700 42,500 41,300 37,100 36,300 *Sakatlığa Ayarlanan YaşamYılları MedikaL Murray J.L., Lopez A. Alternative projections of mortality and disability by cause 1990-2020: Global Burden of Disease Study. The Lancet. 1997;349:1498-1504. Tanıma Eksikliği ve Depresyon Tedavisi Günümüzde Depresyon - Epidemiyoloji • Depresyon bozuklukları çoğu kez tanınmaz ve az tedavi edilir • Avrupa DEPRES çalışması bunu 78.000 yetişkinden oluşan bir grupla gösterdi • Bunlardan %17'si depresyonluydu, bunların %69'u da tıbbi tedavi görmüyordu ve %43'ü bir doktora bile danışmamıştı. • İlaç alan depresyonlu hastaların yalnızca %25'i antidepresan tedavisi alıyordu. • MedikaL Lepine J.P. et al. Depression in the community: the first pan-European study DEPRES (Depression Research in European Society). Int. Clin. Psychopharmacol. 1997;12(1):19-29. Depresyonun Somatik Sunumu Günümüzde Depresyon - Epidemiyoloji • Genel olarak depresyonlu hastaların %69'u somatik şikayette bulunuyor, bu durum da tanıyı zorlaştırıyor, örneğin : Baş ağrıları Zayıflık Sırt ağrısı Konstipasyon • MedikaL Simon G.E. et al. An international study of the relation between somatic symptoms and depression. N. Engl. J. Med. 1999;341(18):1329-35. Tedavi olmama nedenleri 12 aylık tanı konulmuş bozukluklarla hasta olmayanlar Algılanan ihtiyaç eksikliği (Bir sorunları yoktu) 54.6% Algılanmış ihtiyacı olan hasta olmayanların nedenleri Mali engeller Konumsal engeller 45.4% nereye gideceğinden emin değil uygun değil randevu alamadı yukarıdakilerin herhangi bir kombinasyonu • MedikaL 40.8% 27.7% 1.5% 51.7% Kessler R.C. et al. The Prevalence and Correlates of Untreated Serious Mental Illness. HSR: Health Services Research. 2001;36(6-bölüm 1):987-1007. aCIDI/DSM-III-R bozuklukları Tedavi olmama nedenleri 12 aylık tanı konulmuş bozukluklarla hasta olmayanlar Algılanmış ihtiyacı olan hasta olmayanların nedenleri Algılanmış etki eksikliği yardımcı olmadı tatmin olmadı geçmişte gitti ve yardımcı olmadı herhangi bir kombinasyon Diğer sorunun kendi kendine düzeleceğini düşündü damgalanma kendi başına çözmek istedi zorla hastaneye yatmaktan korktu MedikaL • 38.1% 11.2% 14.2% 45.4% 60.6% 14.1% 72.1% 15.8% Kessler R.C. et al. The Prevalence and Correlates of Untreated Serious Mental Illness. HSR: Health Services Research. 2001;36(6-bölüm 1):987-1007. Depresyona neden olabilecek ilaçlar ve tıbbi durumlar İlaçlar Rezerpin, alfa-metildopa, propranolol, simetidin Enfeksiyon Hastalıkları İnfeksiyöz mononükleoz (IMN), influenza, viral pnömoni Neoplazmalar Pankreas, bronş, beyin tümörleri, lenfoma Kardiyovasküler Hipoksi, mitral kapak prolapsusu Endokrin Hiper-hipotiroidizm, hiper-hipoparatiroidizm, hiper-hipo adrenal fonksiyon Metabolik Üremi, hiponatremi, hipokalemi Beslenme Bozukluğu Pellegra, tiamin eksikliği, B12 eksikliği Kollajen Hastalığı Sistemik lupus eritematosus, romatoid artrit, dev hücreli arterit MSS Hastalıkları Parkinson hastalığı, Huntington hastalığı, kronik subdural hematom, inme, temporal lob epilepsisi, multipl skleroz Diğer Hastalıklar MedikaL Wilson hastalığı Majör Depresyon (DSM-IV tanı kriterleri) A. 2 haftalık periyodda 5 veya daha fazlasının bulunması, önceki durumundan farklı olma, ilgi ya da zevk kaybı. 1. Günün çoğunda depresif ruh hali (Disfori) 2. Tüm aktivitelere tüm gün süren ilgi kaybı (Apati) ve zevk almada azalma (Anhedoni) 3. İştahta belirgin artma ya da azalma ve önemli kilo kaybı veya artışı 4. Uykusuzluk (İnsomni) veya aşırı uyku (Hipersomni) 5. Psikomotor ajitasyon (Yerinde duramama, volta atma, ellerini oğuşturma, saç çekiştirme, kıyafetleriyle oynama ) veya retardasyon (Yavaşlamış, kısa ya da monoton konuşma, geç yanıt verme) 6. Neredeyse hergün halsizlik, güçsüzlük, enerji kaybı (Anerji) 7. Değersizlik hissi veya suçluluk duyguları 8. Düşünme ve konsantrasyon yeteneğinde azalma ya da karar verememe 9. Tekrarlayan ölüm düşünceleri / İntihar fikri MedikaL Majör Depresyon (DSM-IV tanı kriterleri) B. Semptomlar, mikst episod semptomlarına uymazlar C. Semptomlar, sosyal, mesleki ve diğer önemli fonksiyon alanlarında önemli sıkıntı yada bozukluk yaratır. D. Bir maddenin direkt fizyolojik etkilerine bağlı değildir. E. Yas ile ilişkili değildir. (Sevilen kişinin ölümünden sonra semptomlar 2 aydan daha çok sürüyorsa) MedikaL Mikst epizod: Manik epizod + majör depresif epizod En az 1 hafta sürer. Hem manik, hem de majör depresif epizod neredeyse her gün mevcuttur. Hızlı bir şekilde değişim gösteren duygudurumlar (üzüntü, iritabilite, öfori) yaşanır ve buna manik epizod semptomları eşlik eder. Görülen semptomlar: Ajitasyon ve insomni İştah bozuklukları Psikotik düşünce ve intihar düşünceleri MedikaL Depresyon Atipik Maskeli Melankolik Distimi Kronik Major Depresyon Mevsimsel Premenstrual MedikaL Bipolar Unipolar Psikotik Postpartum Duygudurum Bozukluklarının Atakların Niteliğine Göre Sınıflaması Duygudurum Bozuklukları MedikaL Depresif Bozukluklar Majör Depresyon Distimi Bipolar Bozukluklar Bipolar Bozukluklar Siklotimi Distimik bozukluk Distimik bozukluk sıklıkla erken dönemde ve sinsi şekilde başlar (yani çocuklukta ve adolesan dönemde) ve kronik bir seyre sahiptir. MedikaL Kronik depresif duygudurum Kronik depresif duygudurum Günün büyük bir kısmında Hemen hemen her gün En az 2 yıl Aşağıdaki ek semptomlardan ikisi MedikaL İştah kaybı / fazla yeme İnsomni veya hipersomni Düşük enerji Kişinin kendine saygısında azalma Düşük konsantrasyon veya karar vermede zorlanma Umutsuzluk duyguları Bipolar Bozukluklar Bipolar bozukluk, ardışık ya da eşzamanlı mani ve depresyon ataklarından oluşur. Bipolar bozukluğu bulunan bireylerin çoğu epizodlar arasında tam fonksiyonel düzeye geri dönmekle birlikte, bazıları (%15-30) duygudurum instabilitesi göstermeye devam eder. Bipolar Bozukluk MedikaL 1. Genellikle majör depresif atakların genellikle eşlik ettiği en az bir manik veya mikst atak 2. En az bir hipomanik atağın eşlik ettiği bir ya da daha fazla majör depresif atak Siklotimik bozukluk Siklotimik bozukluk genellikle adolesan dönemde ya da erken erişkin dönemde başlar. Başlangıcı sıklıkla sinsidir ve seyri kroniktir. Tanı için, olarak sosyal ve mesleki aktivitelerde klinik olarak anlamlı düşüş ya da bozulma olmalıdır. Siklotimik bozukluk, çok sayıda periyodik hipomanik ve depresif semptomlarla seyreden kronik, dalgalı bir duygudurum rahatsızlığıdır. Hipomanik+ depresif semptom dönemleri En az 2 yıl süreli 2 aydan uzun süren semptomlar Majör depresyon ya da manik bozukluk tanısı açısından yetersiz olan semptomlar MedikaL Majör Depresyon Majör depresyonun (majör depresif bozukluk) temel özelliği, bir ya da daha fazla majör depresif epizodla karakterize bir klinik seyirdir. Depresyonun Epidemiyolojisi Majör depresyon en yaygın görülen duygudurum bozukluğudur. Yaşam boyu görülme olasılığı kadınlarda %10-25, erkeklerde %5-12 arasında değişmektedir. Depresyon insidansının arttığına ait tartışmalar vardır. Avrupa’da erkek/kadın oranı: ½’dir. MedikaL Majör Depresyon Majör depresyon, böyle bir hastalığı olan kişilerin birinci dereceden akrabalarında genel topluma göre 1,5-3 kat fazla görülür. En yüksek morbidite 25-44 yaşları arasındadır. Depresyon yüksek mortalite oranıyla ilişkilidir. Majör depresyonlu bireylerin %15’e varan bir bölümünün intihar nedeniyle öldüğü hesaplanmaktadır. Epidemiyolojik veriler, 55 yaş üstündeki majör depresyonlu bireylerdeki ölüm oranlarında dört katlık bir artış olduğunu göstermektedir. MedikaL Majör Depresyon Depresyonun sosyal ve ailesel etkileri Majör depresyon, yaygın olarak çalışma yaşındakilerde görüldüğü için, önemli boyutta bir sosyal etkiye sahiptir. Depresyon, aile içinde ve kişisel ilişkiler üzerinde dramatik bir etki gösterebilmektedir. Depresyonlu birey içine kapanır ve kendisine çok büyük ve başa çıkılamaz olarak görünen kişisel sorunlarıyla uğraşır. Bu durumda, aile yaşantısı ve kişisel ilişkiler depresyonlu bireyle yakın temasta olanların tümü için zorlaşmaktadır. MedikaL Depresyonun sosyal etkisi Tedavi Giderleri (ilaç) Hospitalizasyon Giderleri Doktor Muayene Giderleri İş giderleri Üretkenlik kaybı İşe gitmeme Aile etkisi MedikaL Depresyonun Etyopatogenezi Biyolojik Etkenler Yapılan çok sayıda çalışmada; duygudurum bozukluğu olan hastaların kanlarında, idrarında ve BOS'larında biyojenik amin metabolitlerinin: 3-metoksihidroksifenilglikol (MHPG), 5HIAA, homovanilik asit çeşitli bozukluklarının olduğu gösterilmiştir. Bu veriler, duygudurum bozukluklarında biyojenik aminlerin heterojen bozukluklarının olduğu varsayımı ile uyumludur. MedikaL Biyojenik Aminler Noradrenalin; Beta-adrenerjik reseptörlerin duyarlılığında azalmayla (down-regulation) elde edilen antidepresan yanıt arasında karşılıklı bir ilişkinin olması, noradrenerjik sistemin depresyonda oynadığı direkt rolü gösteren en önemli kanıttır. Presinaptik alfa2-adrenerjik reseptörlerinin de depresyonda yeri vardır; Bu reseptörlerin uyarılması salınan noradrenalin miktarında azalmaya neden olmaktadır. Depresyonda noradrenalin miktarında düşüş olduğu gözlenmektedir. MedikaL Biyojenik Aminler Serotonin; Depresyon fizyopatolojisinde önemli bir yeri bulunur. İntihar girişiminde bulunan bazı hastaların BOS’larında serotonin düzeylerinin düşük olduğu saptanmıştır. Dopamin; Depresyonda dopamin aktivitesinin de azalmış olduğu düşünülmektedir. MedikaL Noradrenalin Enerji İlgi Serotonin Anksiyete İritabilite İmpulsivite Duygudurum Emosyon Kognisyon İştah Motivation Cinsellik Agresyon Dürtü MedikaL Dopamin Majör Depresyonun Ortaya Çıkışını Etkileyen Faktörler Sosyal-Çevresel faktörler Genetik Kimyasal maddelerin kronik olarak uygulanması veya yoksunlukları Hastalıklar MedikaL Stresli Olaylar Genetik geçiş Klinik bulgu olmaksızın depresyon geninin varlığı Propranolol Reserpin Amfetaminler Benzodiazepinler Nörolojik Hastalıklar Parkinson İnme Epilepsi Demans Multipl skleroz Dahili hastalıklar (Diyabet, KKH, osteoartrit vs.) Malign Hastalıklar İnfeksiyonlar Hormonal Değişimler Post-partum sendromu Simetidin Kokain Levadopa İndometasin Majör depresyonun ortaya çıkışını etkileyen faktörler Sosyal ve Çevresel Faktörler (Psikososyal Faktörler) Birtakım stresli olayların depresyona yol açabileceği iyi bilinmektedir. Mahrumiyet Ebeveynlerden ayrılma Statü ya da kendine saygının kaybı gibi sosyal sorunlar Psikososyal faktörlerin depresyondaki rolü psikanalitik kuramla ve nesne ilişkileri kuramıyla açıklanmaya çalışılmıştır. MedikaL Majör depresyonun ortaya çıkışını etkileyen faktörler Genetik Duygudurum bozukluklarının ailesel bir eğilim göstermesi dikkat çekicidir. İkizler ve evlat edinilenlerle yapılan çalışmalarda duygudurum bozukluklarının genetik bir zemine sahip olduğuna ait kanıtlar bulunmuştur. Ancak duygudurum bozukluklarından tek genin varlığı sorumlu tutulacak olursa bu genin kendini gösterme sıklığı değişken olmaktadır. Bu da, bazı insanların söz konusu geni klinik bulgular olmaksızın taşıyabildikleri anlamına gelmektedir. MedikaL Sistemik Hastalıklar Fiziksel hastalıklar depresyona neden olabilirler. Nörolojik hastalıklar (Parkinson hastalığı, multipl skleroz, inme, epilepsi, demans gibi) Malign hastalıklar Dahili hastalıklar (Diyabet, KKH, osteoartrit vs.) İnfeksiyonlar (menenjit, ensefalit gibi) Post-natal depresyon (post-partum depresyon) Doğumdan sonra 4 hafta içinde gelişir ve şiddeti hafifgeçici depresyondan ağır depresyona kadar değişebilir. Hormonal değişiklikler Pek çok kadın menstrüasyon döneminde depresif semptomlardan yakınabilir MedikaL Majör Depresyonun Klinik Özellikleri MedikaL Hastaların tanımıyla majör depresyonun klinik belirtileri Semptomlar Hastanın Tanımı Huzursuzluk Ani öfke patlaması Kızgınlık Üzüntü hali Artık umursamama Hobilerle uğraşmama ya da sosyal aktivitelerden kaçmak için bahaneler bulma Cinsel ilgide azalma Zorla yemek yeme Belirli yiyeceklere karşı aşırı istek İnsomni Geceleri uyanma (orta dönem insomni) Sabah erken uyanma (terminal dönem insomni) Hipersomni Gündüz uyuma Gece uykularının uzaması Depresif duygudurum İlgi-zevk kaybı Kilo kaybı/alımı Anoreksi ya da bulimia MedikaL Hastaların Tanımıyla Majör Depresyonun Klinik Belirtileri Semptomlar Hastanın Tanımı Psikomotor ajitasyon Sakin oturamama Ellerini oğuşturma Derinin ovulması Psikomotor retardasyon Vücut hareketlerinde yavaşlama Konuşmanın yavaşlaması Konuşma tonunda düşme Konuşma konusu seçiciliğinde azalma Enerji kaybı Yorgunluk Basit işleri yapma süresinin uzaması Bitkinlik duygusu MedikaL Hastaların Tanımıyla Majör Depresyonun Klinik Belirtileri Semptomlar Hastanın Tanımı Kişinin kendini değersiz bulması Günlük olayların yanlış yorumlanması Kişisel yetersizlik duygusu Düşünme/ konsantrasyonda azalma Dikkatin kolaylıkla dağılması Bellek sorunları Karar verme performansında azalma Değersizlik ya da suçluluk duygusu Ölüm/intihar düşünceleri MedikaL İntihar düşünceleri İntihar planları MedikaL Majör Depresyonla İlişkili Olabilen Somatik Semptomlar Çarpıntı Terleme Baş dönmesi Anksiyete Ajitasyon Apati MedikaL Ekstremitelerde ağrı Bel ağrısı Baş ağrısı Konstipasyon Nefes darlığı Depresyon Semptomlarının Sınıflandırılması Emosyonel Alan Depresif duygudurum Hiçbir şeyden zevk alamama Vejetatif alan İştahta azalma (anoreksi)/artma (hiperfaji) Uyku sorunları (insomni/hipersomnia) Psikomotor retardasyon/ajitasyon Yorgunluk, bitkinlik, enerji kaybı (anerji) Kognitif Alan Suçluluk Konsantrasyon güçlüğü Ölüm düşünceleri MedikaL Depresyon Şiddeti “Depresyon” “hafif" 33% MedikaL “orta" 42% “şiddetli" 25% Toplam hasta =100 Maskeli depresyon Hasta birçok vejetatif ve kognitif belirtiden yakınır. Hasta depresif bir duygudurum olmaksızın; çalışmasını, uyumasını, konsantrasyon sağlamasını engelleyecek derecede sıkıntı verici pek çok fiziksel semptomdan bahseder. Ağrı: Baş ağrısı, bel ağrısı, uzuvlarda ağrı Gastrointestinal sorunlar (örneğin konstipasyon) Nefes darlığı Çarpıntı Terleme Baş dönmesi Ajitasyon Apati Bu durumdaki hastaların yakınmaları depresyon tedavisiyle ortadan kalkar. MedikaL Depresyonda Görülen Diğer Klinik Belirtiler Majör depresyonu olan kişilerde çok sayıda ek özellik (belirti) bulunabilir. Klinik tablonun ayrıntılı olarak tanımlanmasında ve hasta alt gruplarının belirlenmesinde hekime yardımcı olur. Melankolik özellikler Atipik özellikler Katatonik özellikler Psikotik özellikler MedikaL Melankolik özellikler Melankolik özellikler, aktivitelerin tümünde ya da çoğunda ilgi ve zevk kaybı veya zevk alınabilecek uyarımlara reaksiyon vermeme şeklinde ortaya çıkar. Bireyin depresif duygudurumu, iyi bir şey olduğunda, geçici olarak bile iyileşmez. Melankolik özellikler: Aktivitelerin tümünde veya çoğunda zevk alma kaybı Zevk verebilen uyarımlara reaksiyon vermeme Depresif duygudurumun sabahları daha belirgin olması Sabah erken kalkma Psikomotor ajitasyon ya da retardasyon Kilo kaybı Aşırı ya da uygunsuz suçluluk duygusu MedikaL Diğer özellikler Psikomotor retardasyon Vücut hareketlerinde yavaşlama Konuşmanın yavaşlaması Konuşma tonunda düşme Konuşma konusu seçiciliğinde azalma Enerji kaybı Yorgunluk Basit işleri yapma süresinin uzaması Bitkinlik duygusu MedikaL Atipik özellikler Atipik özellikler, melankolik özellikli depresyon hastalarından farklı niteliklere sahip bir hasta alt grubunu tanımlamaktadır. Bu tip hastalar, kilo alımı ve hipersomni ile sonuçlanan atipik bir tarz gösterirler. Bu hastalar reaktif bir duyguduruma sahiptirler, özellikle küçümseme ve reddedilmelere karşı bir hayli şiddetli reaksiyon verirler. Reaktif duygudurum Önemli düzeyde kilo alımı Hipersomni Ağırlık duygusu (kol/bacaklarda kurşun gibi ağır hissetme) Sosyal ve mesleki bozulmayla sonuçlanan, uzun süreli reddedilmeye karşı duyarlılık MedikaL Katatonik özellikler Hastalarda belirgin psikomotor rahatsızlık bulunur. Katatonik özellikler, şizofrenide de oluşabilir. Bu nedenle, katatonik özelliklerin şizofreni görüldüğü majör depresyonun şizofreniden ayırt edilmesi zor olabilir. Motor immobilite veya stupor (uyuşukluk) hali Amaçsız aşırı motor aktivite İstemli olarak uygunsuz veya garip postürler alma Ekolali (söylediğini tekrar etme) veya ekopraksi (hareketleri tekrar etme) MedikaL Psikotik özellikler Bazı şiddetli majör depresyon olgularında psikoz görülebilir. Delüzyonlar (Sanrılar) Suçluluk delüzyonları (ör. sevilen birinin hastalığının sorumlusu olma) Ceza hak etme delüzyonları (kişisel yetersizlik nedeniyle cezalandırma) Nihilistik delüzyonlar (ör. dünyevi ya da kişisel yıkım delüzyonları) Halüsinasyonlar Geçici işitsel halüsinasyonlar MedikaL Depresyonda Görülen Laboratuar Bulguları Majör depresyonlu hastaların %40-60'ında uyku anormallikleri belirgin olabilir. Uyku bozuklukları: Uykuya dalma süresinde uzama Gece uyanmalarında artma Sabah erken uyanma Yavaş-dalgalı (NREM) uyku süresinde (derin uyku) azalma Fazik REM etkinliğinde artma (REM dönemindeki göz hareketlerinde artma) Gecenin erken döneminde REM uykusu süresinde uzama MedikaL Anksiyete MedikaL Anksiyete Endişe, kaygı, bunaltı, iç sıkıntısı ve korku duygusu Ciddi, açık bir neden ya da tehdit olmadığı halde; tehdit şeklinde algılanan, rahatsız edici, hafif veya ağır bir endişe, gerginlik ve korku duygusudur. Kişi kendini“sanki kötü bir şey olacakmış gibi” bir duygu içinde hisseder ve bir çeşit “alarm” durumundadır. MedikaL Etyoloji Noradrenerjik ve serotoninerjik sistem işlev bozukluğu Kendisi için önemli olan birinden ayrılma tehdidi Gelişimsel faktörler (Aşırı ebeveyn koruyuculuğu veya yoksunluğu, sıcak ve yakın ilişki eksikliği) Stresli yaşam olayları (Karşılaşılan tehlikeler, geçirilen hastalıklar) Genetik faktörler ( Panik ve Agorafobi için 1. derece yakınlarında olanlarda ailesel geçiş riski %17-20) MedikaL Epidemiyoloji 1 aylık prevalansı; %7.3 (ABD verileri) Her yaşta başlamakla beraber en sık “geç ergenlik dönemi ve genellikle 30’lu yaşların ortalarında” Kadınlarda daha çok görülmektedir.(Panik ve agorafobi; kadınlarda erkeklerden 2-3 kat fazla) Genetik çalışmalar, yaygın anksiyete bozukluğunda ailesel geçişi gösterememiştir. MedikaL Anksiyetenin Semptomları (Psikolojik) Dehşet Kaygı Korku Aşırı Endişe Alınganlık Çabuk sinirlenme Kolay irkilebilme MedikaL Gerginlik Ölüm düşüncesiyle üzüntü Kendini çaresiz hissetme Panik duyguları Delireceğinden şikayet etme Yerinde duramama Dikkatini toplayamama Anksiyetenin Semptomları (Somatik) Çarpıntı Göğüste sıkışma hissi Nefes darlığı, sık nefes Titreme Terleme Baş dönmesi Göz kararması Ellerde soğuma MedikaL Uykusuzluk Kaslarda gerginlik Mide ağrısı Sık idrara çıkma Barsak aktivitesinde artış, ishal Hafif iştah kaybı OKB PTSB Yaygın Anksiyete Boz. Basit Fobi Anksiyete Bozuklukları Agorafobi Sosyal Fobi Panik Boz. Başka türlü sınıflanamayan Madde kullanımına bağlı anksiyete MedikaL PANİK ATAK Anksiyete düzeyi Zaman MedikaL Yaygın Anksiyete Bozukluğu Anksiyete düzeyi MedikaL Zaman Sosyal Fobi Anksiyete düzeyi Zaman MedikaL Psikiyatrik Bozuklukların Şiddetinin Belirlenmesi: DSM IV psikiyatrik bozuklukları tanımlamakta ancak şiddetini ölçmemektedir. Psikiyatri kliniklerinde hastalığa göre değişen çeşitli test/skalalar kullanılmaktadır. MedikaL Psikiyatrik Bozuklukların Şiddetinin Belirlenmesi: Bu ölçekler ile: Hastalığın şiddeti, Hastalıktaki düzelme ya da kötüleşme, Kullanılan ilaçların etkinliği Ölçülebilmektedir. MedikaL Psikiyatrik Bozuklukların Şiddetinin Belirlenmesi Klinikte depresyon şiddetinin ve antidepresan etkinliğin başlıca göstergesi olan Hamilton Depresyon Derecelendirme Skalası (HAMD) kullanılır. Anksiyete şiddetini belirlemede ise Hamilton Anksiyete Derecelendirme Skalası (HAMA) ve Zung Anksiyete Skalası gibi ölçekler en sık kullanılan değerlendirme yöntemleridir. MedikaL Majör Depresyonun Şiddetinin Değerlendirilmesi DSM-IV ve DSM-IV-R, duygudurum bozukluklarının tanı ve ayrımı için tasarlanmış olan tanı kılavuzlarıdır. Depresyon değerlendirilmesi amacıyla kullanılan ölçekler, farklı bazı semptom kategorilerini kapsar. Bu kategorilerin tümünde doktorun değerlendirme yaparak, puan vermesi gerekir. MedikaL Majör Depresyonun Şiddetinin Değerlendirilmesi Depresyon şiddetinin ve belirli bir tedavi etkinliğinin belirlenmesi amacıyla yapılan klinik çalışmalarda yaygın olarak kullanılan ölçeklerden ikisi özellikle faydalıdır: Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAMD) Montgomery-Asberg Depresyon Derecelendirme Ölçeği (MADRS) Depresyonun şiddetini değerlendirmede kullanılan diğer ölçekler şunlardır: CGI (Klinik Global Değerlendirme) Ölçeği, Beck değerlendirme Ölçeği ve Zung Kendi-kendine Depresyon Derecelendirme Ölçeği. MedikaL Depresif BOZUKLUKLAR Depresyon Değerlendirme Ölçekleri: HAM-D: HAM-A: CGI: PGI: BDI: SDS: CDI: MADRS: MedikaL Hamilton Psikiyatrik Değerlendirme Ölçeği Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği Klinik Global İzlenimler Hastanın Global İzlenimleri Beck Depresyon Envanteri Zung Depresyon Ölçeği Çocuklar için depresyon ölçeği Montgomery Asberg Depresyon Değerlendirme Ölçeği Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAMD) Hamilton Depresyon Değerlendirme Ölçeği toplam 17 maddeden oluşan, görüşmecinin izlenimine dayanarak puanlama yapılan bir ölçektir. Klinik durumun şiddetini saptamak amacıyla geliştirilmiştir. Her madde için hazırlanmış ilk soruyla genellikle her maddedeki semptomun sıklık ve ciddiyetinin derecelendirilmesi için güvenilir ve yeterli bilgi edinilebilir. MedikaL Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HAMD) Maddeler 0-2 ile 0-4 arasında puanlandırılır. Her bir şıkta puanın yüksek olması durumun daha şiddetli olduğu anlamına gelir. Bir sorun yoksa, skor 0’dır. Hamilton Depresyon Değerlendirme Ölçeğinin 21 maddeli bir formu da bulunmaktadır. MedikaL Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği Puan 1. Depresif (çökkün) ruh hali (04) 2. Çalışma ve etkinlikler (0-4) 3. Genital semptomlar (0-2) 4. Somatik semptomlar–GIS (0-2) 5. Kilo kaybı A. Özgeçmiş (0-2) B. Gerçek kilo değişimi (0-2) 6. Uykusuzluk (başlarken) (0-2) 7. Uykusuzluk (orta) (0-2) 8. Uykusuzluk (geç) (0-2) 18. 19. 20. 21. TOPLAM 17 MADDE HAM-D SKORU .............. Gün içi değişim (0-2) Depersonalizasyon ve derealizasyon (0-4) Paranoid belirtiler (0-3) Obsessif kompulsif belirtiler (0-2) TOPLAM 21 MADDE HAM-D SKORU ....... MedikaL 9. Somatik belirtiler (genel) (0-2) 10. Suçluluk duyguları (0-4) 11. İntihar (0-4) 12. Psişik kaygı (0-4) 13. Somatik kaygı (0-4) 14. Hipokondri (0-4) 15. İçgörü (0-2) 16. Yavaşlama (0-4) 17. Ajitasyon (0-4) Montgomery-Asberg Depresyon Derecelendirme Ölçeği (MADRS) On maddeli bir test olan Montgomery-Asberg Depresyon Değerlendirme Ölçeği, HAM-D ölçeğine alternatif olarak geliştirilen ve antidepresan tedavinin etkinliğinin değerlendirilmesi amacıyla kullanılan bir gereçtir. Semptom şiddeti 0 (yok, normal, vs) ile 6 (çok şiddetli) arasında puanlandırılır. MedikaL Montgomery-Asberg Depresyon Derecelendirme Ölçeği (MADRS) Değerlendirilen alanlar: MedikaL Fark edilen kederli durum Bildirilen kederli durum İç gerginlik Uyku azalması İştah azalması Konsantrasyon güçlüğü Halsizlik Duyarsızlaşma Kötümser düşünceler İntihar düşünceleri