TERAPİ +35 YÜZ BAKIM SETİ (maske+ krem)

advertisement
TERAPİ +35
YÜZ BAKIM SETİ (maske
krem)
HÜCRE YENİLEYİCİ, GENÇLEŞTİRİCİ,
ORGANİK VE DOĞAL EKSTRAKTLARLA
ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ FORMÜL
+
DETOKS, BOTOX, BESLEYİCİ, YENİLEYİCİ,
CANLANDIRICI BAKIM
35 Yaş üstü için tavsiye edilir
Hücre yenileyici ve gençleştirici, bitki ekstraktları içeren,
kırışıklıkların giderilmesine yardımcı cilt bakımı; maske
ve krem
Tamamen doğanın bize sunduğu bitki ekstraktlarından ve
volkanik küllerden hazırlanmıştır.
MASKE UYGULAMA ŞEKLİ:
Cildinizi temizledikten sonra maskeyi ince bir tabaka olarak
uygulayınız.Yaklaşık 15-25 dakika kadar tercihen sırtüstsü yatarak maskenin
kurumasını bekleyiniz. Bu esnada cildiniz gerginleşecektir.Terapi süresi
cildinizi bol su ile yıkayarak sürecektir.Uygulamadan hemen sonra Emterapi
+35 Yüz Bakım kremi ile cildinizin tekrar nemlenmesini sağlayın.İyi bir sonuç
almak için iki ay boyunca düzenli uygulayabilirsiniz.
emterapi genclestirici seri maske uygulama ritueli
uygulama terapi muzik
https://youtu.be/3am_2rOC_HY
Gözlerinizi kapatıp
yenilenmenin keyfini çıkarın
Müzikterapi binlerce yıldır uygulanmakta olan, son 60 yıldır ise etkileri
bilimsel olarak araştırılan; geleneksel tıbba uygun, kendine has kuralları olan,
bilimsel bir tedavi yöntemi.
Emterapi Gençleştirici seri Bakımı; 2 Aşamalı Maske ve Krem Uygulaması
Cilt Hücrelerinin yenilenmesi, arınması, detoks yapılması, cildin hücre
bölünme kapasitesinin arttırılması, Cilt yüzeyindeki kalıntı ve yan ürünlerden
arındırılmasındaen yakın yardımcınızdır.
KREM KUYGULAMA ŞEKLİ:
Terapi +35 Gençleştirici ve Besleyici Profesyonel Cilt Terapisinin 2. Aşaması
olarak; Kreminizi, cildinizi maskeden arındırdıktan hemen sonra cildinize
parmak ucuyla yedirerek uygulayınız.
Maskeden ayrı olarak gece kremi olarak da kullanabilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=zyU2Vl5-k1U" target="_blank">Try watching this
video on www.youtube.com</a>, or enable JavaScript if it is
disbrowser.</div></div>
https://youtu.be/zyU2Vl5-k1U
MASKE İÇERİĞİNDEKİ AKTİFLER:
Phycojuvenine, kombu yosunundan sıvıda özütleme yoluyla elde edilen
sulu bir ekstrakttır.
Kombu veya diğer adlarıyla konbu (Japon yazısı: 昆布, telaffuzu
[koꜜmbɯ]), dashima (Kore yazısı: 다시마 dasima) veya haidai
(basitleştirilmiş Çin yazısı: 海带; geleneksel Çin yazısı: 海帶; pinyin:
Hǎidài), Laminariaceae familyasından gelen ve Doğu Asya’da yaygın
şekilde yenilen bir yosun türüdür.
•Faaliyetler:
•- Mitokondriyal DNA’yı hasardan korur
•- Mitokondriyal solunum ve adenozin trifosfat sentezi sağlar
•- Yetişkin cilt kök hücrelerinde canlılık sağlar
•- Bu hücreleri hücresel yaşlanmadan korur
•
•Sonuçlar:
•- Yetişkin kök hücreler bölünme kapasitelerini geri kazanır
•- Fibroblastları ve kollajen sentezini canlandırır
•- Kırışıklıkları giderir
•Kök hücre yaşlanmasıyla nasıl mücadele edilmeli?
•• Bu hücreleri oksidatif stresten (serbest radikaller mitokondriyal DNA
hasarlarına yol açar ve yaşlanmayı hızlandırır) koruyarak
•• Bu hücrelerin canlılığını artırarak (hücresel oksijenlenme adenozin
trifosfat sentezini tetikleyerek)
UV kaynaklı verilen stres.
DNA hasarları parçalanmış DNA ların kantitatif analizi ile tayin edilmiştir. (PCR + elektrophoresis))
Phycojuvenine 5% oranında kullanıldığında DNA yı tamamen
korumaktadır.
Mitochondrial DNA nın korunması
genç deri
yaşlı deri
•Bu iki eylem yetişkin cilt kök hücrelerine yeniden canlandırma etkisinde
bulunarak bu hücrelerin en başta sahip olduğu bölünme kapasitesini
geri kazanmalarını sağlar
Protocol:
Measure of cellular vitality by MTT method (reduction of tetrazolium salt by mitochondrial enzyme).
Optical density
24H culture in 3 conditions
FCS
bFGF
Young skin
10%
1ng/ml
Mature skin
10%
0.2ng/ml
Old skin
2%
0.2ng/ml
FCS = Foetal calf Serum
bFGF = basic Fibroblast Growth Factor
Yaşlı hücreler genç hücrelerin canlılığına
sahip olmuştur.
- Dermal olgun kök hücre yenileyici
- Dermal olgun kök hücreleri gençleştirme etkisi
- Fibroblastları yenileme etkisi
- Kolajen sentezini arttırma etkisi
- Kırışıklarda azalma
- Cildi daha pürüzsüzleştirme etkisi
Volkanik kül olan Bentonit
Montmorillonit güçlü negatif elektromanyetik
yüke sahiptir ve su ile aktive edildiğinde
mıknatıs gibidir.
Vücudumuzun, ağır metaller ve toksinlerini
çeker. pH etkisi ile bazı önemli mineraller ile
vücudun dengesini sağlar.
Alüminyum ve magnezyum içeriği zengin volkanik kül, tüf ve lavların
kimyasal ayrışması veya değişimi gibi Doğal Jeolojik ve Biyolojik
olayların sonucu olarak milyonlarca yıllık süreç içinde oluşmuştur.
Bentonit kil oksijen için oda bırakarak, hücrelerin aşırı hidrojen çekme
yeteneğinde etkiye sahiptir, çünkü hücre içine oksijen alınmasına
yardımcı olur.
Hücrelere daha fazla oksijen girerek vücudumuzun hastalık veya rutin
ihtiyaçlarına daha kolay cevap verecek şekilde kendini tamir etmesine
yardımcı olur.
Cilde topikal olarak uygulandığında, bir antibiyotik takviyesi olarak
yardımcı olur. Özel yeteneği sayesinde, kil hafif cilt enfeksiyonları ve
yaraların iyileşme süresini hızlandırmak için yardımcı olabilir
•Geniş yüzey alanına sahiptir. (800 m² / gram)
•Yüksek Su Emme ve Şişme özelliği vardır. (Hacimce 2-20 kat)
•Mekanik gerilim altında uğradığı biçim değişimini, bu etki kalktıktan
sonra da sürdürebilir.
•Nano parçacık yapısı özelliği vardır. Partikül Kalınlığı 1 nano metreden
daha az olabilir.
•Partikülleri katman şeklindedir.Partikül Boy En oranı, 1000:1
civarındadır.
•Su ile temasa geçtiğinde Jel, çalkalandığında ise Sıvı hale gelebilir.
•Yüksek iyon değişim kapasitesine sahiptir
Montmorillonit su içinde jelleştiğinde veya sulandığında, adsorptif ve
emici özelliklerini arttırabilen geniş bir yüzey alanına ve eşsiz bir yapıya
sahiptir.
Montmorillonit, kimyasal ve yapısal olarak, düz yüzeyinde eksi, kenarları
pozitif yüklü kredi kartı şekline benzeyen, oldukça karmaşık yapıda olan
bir maddedir.Bu açıdan, Kaolinit gibi basit yapıdaki kil türlerine oranla
çok daha yüksek bir iyon değişim kapasitesine sahip ve yapışma ve
toksinleri daha fazla absorbe etme özelliğini barındırmaktadır.
Kil konulu bir makaleye göre (Lei 1996), Massachussetts Teknoloji
Enstitüsünde görevli bir mineralog, Robert T. Martin, bir gram volkanik
kilin 800 metrekare yüzey alanına sahip olduğunu belirtir. Kilin yüzey
alanı ne kadar büyükse, pozitif yüklü parçacıkları ve toksinleri çekme
gücü o kadar fazladır.
Deri, vücudumuzun en büyük organıdır ve bir anlamda vücut içinde
gerçekleşen olayların bir yansıması olarak görülür.
Kil, cilt üzerinde kullanıldığında biriken fazla yağları ve yabancı
maddeleri çeker ve atar. Bunun yanında, dolaşımı ve hücre
yenilenmesinde uyarıcı etki yapar.
Sivilce, egzama, sedef, güneş lekeleri, siğil, mantar gibi çeşitli cilt
rahatsızlıklarının tedavilerine katkıda bulunmaktadır. Aynı zamanda
düzenli kullanım sonrasında Cildi arındırma, canlandırma, cilt altı kılcal
damarlarını harekete geçirerek kan dolaşımını arttırma ve cildin
yenilenmesine destek olduğu ve ciltte detoks etkisi yarattığı
belirtilmektedir.
Volkanik Kilin en büyük avantajı, bağlanma özelliğidir.Bağlanma atom
veya moleküllerinin kimyasal olarak bağlayıcının yüzeyine yapışarak
ince bir tabaka oluşturmasıdır.Bentonit bu bağlamda çok iyidir.Çünkü
çok güçlü negatif yük taşımaktadır.Çoğu toksinler güçlü pozitif yüke
sahip olduğundan, elektromanyetik bir şekilde kil molekülüne çekilir.
Yakın tarihli bilimsel çalışmalar bentonitin istenmeyen kimyasal
maddelerin uzaklaştırılmasında insan tarafından üretilmiş herhangi bir
maddeden çok daha iyi olduğunu ortaya koymuştur.
Yapılan bir dizi çalışmada, bentonit ile beslenen hayvanların
besinlerinde bulunan aflatoksinden tamamen koruduğu ve vücuttan
uzaklaştırdığı ortaya konmuştur.Ayrıca yapılan aşama 1 ve 2
denemelerinde insan hastalarında da aynı etkiler gözlemlenmiş ve kil ile
ilgili herhangi bir toksik bulguya rastlanmamıştır.Bir diğer önemli bulgu
da, yapılan testlerde bentonitin insan vücudunda bulunan vitaminleri ve
başlıca mineralleri etkilemediği görülmüştür.
Yaygın olan toksik metallerin uzaklaştırılmasında tıpta kullanılan Edetat
disodyum, EDTA gibi kimyasal şelatörlerde bu durumun aksine vitamin
ve minerallerle özellikle de kalsiyumla etkileştiği ve eksikliğe sebep
olduğu bilinmektedir.
Bentonit Kili binlerce kullanımı bulunan bir kildir.Doğal olarak oluşmuş
bu mineralin, iyon değişimi adı verilen bir işlem ile birlikte, su ile çok
güçlü bir birleşme eğilimi vardır.Son derece güçlü ve etkili bir bağlayıcı
ajandır.Bu doğanın şifası, dahili ve harici olarak kişisel kullanıma
uygundur.Bağlayıcı bir ajan olarak, bentonit dahili olarak kullanıldığında,
toksinler, ağır metaller ve zehirler gibi dahili kontaminantları bağlar.Civa
ki çok küçük miktarları bile beyin ve vücuda zarar vermeye yeterlidir
doğal olarak bulunan son derece toksik olan ağır metallerden biridir.
Civa, yemeklerden diş dolgularına kadar birçok şeyde mevcuttur.
2009 Ocak ayında The Washington Post, yüksek früktoz mısır
şuruplarının civa ile kontamine olabileceği ve yapılan testlerde
numunelerin yarısına yakınının civa bulundurduğunu yazmıştır.Bentonit
Kili en yüksek mertebe şelatörlerdendir. Misyonu civa etkilerinin
önlenmesi ve azaltılması olan çevre sağlık veritabanı olan Mercury
Info’ya göre, Bentonit kili güçlü bir vakum temizleyici gibi hareket
ederek, vücutta mevcut civayı emer ve uzaklaştırır.
http://drchelson.com/2012/09/the-wonders-of-bentonite-clay/
Çok Halkalı Aromatik HidroKarbon (PAH) , kömürde, katranda, petrolde
bulunan son derece kirletici ve tehlikeli bir maddedir. Kozmetik ve
Parfümeri alanlarının yanı sıra ve güve öldürücü özelliğinden ötürü kürk
ve kumaşların muhafaza edilmesinde kullanılan Naftalin PAH’a
verilebilecek en iyi örneklerden biridir.Bu maddenin içinde bulunan bazı
bileşimlerinin kanserojen, genetik mutasyona sebep verici ve fetüste
kusurlu organ oluşumlarına neden olduğu tespit edilmiştir.Bu maddenin
aynı zamanda, yüksek ateşte pişirilen etlerde ve tütsülenmiş balıklarda
da bulunduğu belirlenmiştir.
PAH’lar yeryüzünde en geniş yayılım gösteren organik kirletici
maddelerden biri olduğu ifade edilirken, özellikle petrol sızıntısı ve
kaçağı gibi felaketlerde, ekoloji ve sağlık açısından ciddi bir tehdit
oluşturmaktadır. Türkiye’de yapılan yakın tarihli bir çalışmada, doğal
Bentonitin
PAH ile sulu ortamlarda olan etkileşimleri incelenmiştir ve PAH olarak
naftalin kullanılmıştır. Yapılan gözlemler neticesinde,
Bentonit formunun naftalini absorbe edici özellik gösterdiği tespit
edilmiş, özellikle de modifiye Bentonitin, diğer kullanılan yöntemlere
kıyasla etkin pratik oluşu sebebiyle bu alanda kullanılabileceği
önerilmiştir.
Adsorption Kinetics And Isotherm Parameters Of Naphthalene Onto Natural- And Chemically
Modified
Bentonite From Aqueous Solutions E. Mine Öncü Kaya, A. Safa Özcan, Özer Gök,
Adnan Özcan
Department of Chemistry, Faculty of Science, Anadolu University, Yunusemre
Campus, 26470, Eskisehir, Turkey
Adsorption, April 2013, Volume 19, Issue 2-4, pp 879-888
KREM İÇERİĞİNDEKi
“LAKESİS” DERMOTOLOJİ VE KLİNİK ÇALIŞMALARI
2005 yılında AKT etkinleşmesini engelleyip FOXO’yu hücre çekirdeği
içinde tutabilen bir protein tespit edilmiştir.
İsmini yaşam ipliğini eğiren Yunan tanrıçası Clotho’dan alan KLOTHO,
günümüzde bilim insanları tarafından YENİ GENÇLİK PROTEİNİ olarak
görülmektedir.
Üç Kader Tanrıçası olan Clotho, Lachesis ve Atropos aynı zamanda
Yunan gece tanrıçalarıdır.
Efsaneye göre Clotho (“eğiren”) yaşam ipliğini bir makaraya
sarar.Lachesis (“bölüştüren”) ise ipliğin uzunluğunu ölçer ve Atropos
(“kaçınılmaz olan”) ipliği makasıyla keser; bu ömrün sonunu ifade
etmektedir.
Her bir iplik bir ömrü, Üç Kader Tanrıçası ise alınyazısını temsil eder.
Kimsenin kaderden kaçamadığı söylenir.
Tanrıça Clotho 1997 yılında tespit edilen ve yaşlanmayı yavaşlatabilen
KLOTHO proteinine ismini vermiştir.
Kıymetli Kristal Gözyaşı Yağı LAKESIS fibroblastlarda Klotho proteini
sentezini artırır.
LAKESIS, Sakız Adası’na özgü bir ağaç olan Pistacia Lentiscus (Damla
Sakızı Ağacı) üzerinden toplanan kristal damlalardan kritik üstü
karbondioksit özütleme yöntemiyle elde edilen bir yağdır.
Söz konusu ağaç tarafından üretilen reçinemsi bitki özü yere damla
damla inmeye başlar. Bu damlalar ise katılaştıktan sonra “değerli kristal
gözyaşı” olarak bilinen kristal parçası şekline döner.Bu kristallerden
elde edilen yağın adı LAKESIS olup, bu ad Üç Kader Tanrıçası isimli
Yunan efsanesinden esinlenilerek verilmiştir.
Protokol: İnsan cildi fibroplastları farklı yaşlardaki vericilerden alınmıştır.
KLOTHO proteininin miktar ölçümü immunofluoresan kullanılarak
gerçekleştirilmiştir.
SONUÇLAR
KLOTHO ekspresyonundaki azalma yaşlanma sürecinde 30 yaş
civarından itibaren olmak üzere oldukça erken başlar.Başlangıçtan
sonra, ekspresyon fibroplastların yaşlanmasıyla beraber gittikçe azalır.
Böylece fibroplastlardaki Klotho sentezini artırmak cilt yaşlanmasıyla
mücadele için yeni bir yol sunar.
Son birkaç yılda etraflıca araştırılan FOXO, gençlik proteini olarak kabul
edilmeye başlanmıştır.
Hücrelerin korunmasında ve uzun ömürlü olmasında sahip olduğu rol
sağlam şekilde tanımlanmış ve bu proteinle yaşlanmayla mücadele
hedeflenmiştir.
Hücre çekirdeğinin hemen içinde yer alan FOXO’nun çekirdeksel hali
hücresel toksinsizleştirmede ve DNA hasarlarının onarımında rol
oynayan genlerin transkripsiyonunu etkinleştirir [1].
[1] The multiple roles of FOXO transcription factors. A. Brunet.
Médecine Sciences, vol.20, no. 10, 2004, p. 856-859.
FOXO proteini hücre içerisinde iki farklı biçimde yer alır.
AKT faktörü tarafından fosforlandığında FOXO FOXO-P olur ve
çekirdekten ayrılıp sitoplazmaya girerek özelliklerini kaybeder. [2].
Yaş arttıkça AKT faktörünün etkinleştirilmesi de artar ve FOXO’nun
etkin olmayan biçiminin ağır basmasına neden olur.
[2] Klotho and aging. M. Kuro-o. Biochem Biophys Acta. 2009 October;
1790(10): 1049-1058.
KLOTHO proteini geni ilk olarak farelerde tespit edilmiştir [3].Bu genin
mutasyonu yaşlanmanın tüm alışıldık belirtilerinin zamanından önce
ortaya çıkmasına yol açar ve erken ölüme sebep olur.
Gereğinden fazla üretildiğinde ise farelerin ömründe %20 ile %30 arası
artış sağlamıştır.
Klotho proteini ideal hücresel işlevin tekrar tesis edilmesini sağlayan
birçok sinyalizasyon yoluyla bağlantılıdır.
[3] http://www.washingtonpost.com/wpdyn/content/article/2005/08/25/AR2005082501224.html
Download