GELİŞİM ALANLARINI DESTEKLEMEYE YÖNELİK ETKİNLİKLER Bu bölüm; Erdoğan, S., 2011. Fiziksel Gelişim. Çocuk Gelişimi (Edit: N. Aral ve G. Baran),53-70, İstanbul: Ya-Pa Yayınları. kaynağından aynen alınmıştır. Pedük, Ş., 2011. Psikomotor Gelişim. Çocuk Gelişimi (Edit: N. Aral ve G. Baran), 71- 98, İstanbul: Ya-Pa Yayınları. kaynağından aynen alınmıştır. Aral, N., 2011. Bilişsel Gelişim. Çocuk Gelişimi (Edit: N. Aral ve G. Baran), 99-162, İstanbul: Ya-Pa Yayınları. kaynağından aynen alınmıştır. Aral, N., 2011. Dil Gelişimi. Çocuk Gelişimi (Edit: N. Aral ve G. Baran), 163-192,İstanbul: Ya-Pa Yayınları. kaynağından aynen alınmıştır. Aral, N., 2011. Sosyal Gelişim. Çocuk Gelişimi (Edit: N. Aral ve G. Baran),193,222, İstanbul: Ya-Pa Yayınları. kaynağından aynen alınmıştır. Aral, N., 2011. Duygusal Gelişim. Çocuk Gelişimi (Edit: N. Aral ve G. Baran),223,258, İstanbul: Ya-Pa Yayınları. kaynağından aynen alınmıştır. Aral, N., 2011. Ahlak Gelişimi. Çocuk Gelişimi (Edit: N. Aral ve G. Baran), 259-284 ,İstanbul: Ya-Pa Yayınları. kaynağından aynen alınmıştır. FİZİKSEL GELİŞİMİN DESTEKLENMESİ • Bebeklikte hızlı bir gelişim gösteren fiziksel gelişim, ilk çocukluk ve orta çocukluk yıllarında kısmen, ergenlik yıllarında birden artmaya başlamaktadır. • Farklı yaşlarda farklı hızlarda gerçekleşen, beden yapısındaki nicel ve oranlı artışları ifade eden fiziksel gelişimin desteklenmesi önem kazanmaktadır. • Fiziksel gelişimin desteklenmesinde oyun önemli bir yer tutar. • Denge oyunları, toplarla oyunlar, kısacası tüm gelişimindeki ilerlemeyi fiziksel gelişim oyun yakalayabilir. oynanan oyunlar, hareketli oyunlar çocuğun fiziksel destekler ve bir anlamda sayesinde kendi hızını • Oyun sırasında çocuğun kasları hareket halinde olduğu için kaslardaki hareket dolaşımı hızını ve solunum sayısını artırır. • Hareket çocuğun gelişmesi kendi bedenini ve çevresini tanıyabilmesi, gelişmekte olan kaslarını çalıştırması için gereklidir. • • • Çocukların rahat bir şekilde yürüme denemesi yapabilecekleri güvenli ortamlar oluşturulmalı, çocuk her zaman motive edilmelidir. Bebek düştüğü zamanlarda eğer ciddi bir durum söz konusu değilse, çocuğa müdahale etmemeye özen gösterilmelidir. Çocukla birlikte çeşitli top oyunları oynanmalıdır. • • • • Bebeklerin tüm bedenini kullanarak oynayabilecekleri oyun ortamları hazırlanmalıdır. Okul öncesi dönemde çocuklara ellerini ve parmaklarını kullanabilecekleri etkinlikler düzenlenmelidir. Kağıt katlama ve resim yapma çalışmaları yapılmalıdır. Evde ve dışarıda özgürce oynayabileceği fırsatlar yaratılmalıdır. MOTOR GELİŞİMİN DESTEKLENMESİ • Çocuklara küçük kas motor gelişimi desteklemek için tehlikesiz makas, hamur, kağıt, kalem gibi malzemeler sunulmalıdır. • • Fiziksel yapıda genetik ne kadar etkili olursa olsun, uygun fiziksel ortam ve uyarıcılar; kas, iskelet ve sinir sisteminin gelişmesinde çok önemli etkiye sahiptir. Çocuklar taklit yoluyla motor becerilerini geliştirirler. • Bu nedenle motor gelişimi destekleyebilmek için, bebeklere doğduğu andan itibaren hareket ederek olumlu model olunmalıdır. • Doğduğu andan itibaren doktorun kontrolü altında yapılabilecek bebek jimnastik hareketleri yaptırılmalıdır. Çocukların rahat hareket edebilmeleri için, evdeki eşyalar uygun konuma getirilmelidir. • Çocukların bağımsız hareket etmeleri desteklenmeli ve sabit oturması için televizyon gibi araçları uzun süre izlememelidir. Çocuklar ilgilerini çeken bir durum olmadığı takdirde uzun süre bir yerde oturmakta güçlük çekerler. Bu nedenle çocuklara onların ilgisini çeken renkli, hareketli nesne ve oyuncaklar sunulmalıdır. • • • Çocukların motor becerilerini kullanmalarına yardımcı olacak nesneleri seçerken nesnenin çocuğun boyuna uygun büyüklükte olmasına dikkat edilmelidir. Yemek yemek, diş fırçalamak gibi çocuğun kendi başına yapabileceği işleri onun yerine yetişkinler yapmamalıdır. • • • Çocuk yürümeye başladığı andan itibaren desteklenmelidir. Çocuklar her gün çocuk parklarına götürülmelidir. Çocukların akranları ile birlikte oynaması için uygun ortamlar yaratılmalı, ve çocukların akranlarından öğrenmesine fırsat verilmelidir. • • • Öğretmenler ve ebeveynler el göz ve parmakların beraber çalışmasını sağlayan sanat etkinliklerine önem vermelidir. Beden eğitimi ve oyun programları ile çocukların düzenli uygulama yapması sağlanmalıdır. Okul öncesi dönem çocukların yorgunluklarını hissetmekte güçlük çekmeleri nedeniyle etkinlikler aktif ve pasif etkinlikler şeklinde düzenlenmelidir. BİLİŞSEL GELİŞİMİN DESTEKLENMESİ Çocuklar bir işlemi yaparken ilk seferde başarısız olabilirler. Çocuklara deneyerek, test ederek sonuca ulaşma fırsatı verilmelidir. Çocuklar sonuca istenen yoldan değil de farklı yollardan ulaşabilirler. Her çocuğun zihinsel özelliklerinin farklı olduğu, olayları farklı açıdan yorumlayabileceği unutulmamalıdır. çocukluk dönemindeki çocuklar duyuları ile düşünür, gözlemlerle ve deneylerle öğrenirler. Çocukların yaparak ve yaşayarak öğrenmesi sağlanmalıdır. Çocuklar, görebildikleri ve dokunabildikleri sürece zihinsel işlemlerde başarılı olabilirler. Bu nedenle onlardan istenilen işlemlerin, yaşantılarında olan somut durumlarla ilgili olması gereklidir. Erken Çocuğun yaşının artması ile birlikte mantıklı ve soyut düşünme yeteneğinde artış görülür, buna bağlı olarak da çocukların kendi kendilerine çalışma, öğrenme ve araştırma yapma becerileri artar. Bağımsızca araştırma yapmalarını gerektirecek çalışmalar, çocukların soyut düşünme becerisinin gelişmesini kolaylaştıracaktır. Çocukların yaşlarının artmasıyla birlikte, okuyarak öğrenme güçleri de oldukça artar. Çocukların yeni kelimeler öğrenmeleri, yazılı ve sözlü dili doğru kullanmaları için yaşına uygun kitaplar okumaları sağlanmalıdır. Bu nedenle özellikle çocukların okumayı sevmeleri için çaba gösterilmelidir. Çocukları ilgilerini çekebilecek okumaları için teşvik etmek, Bu kitapları kitaplar hakkında çocuklarla tartışmak, Kısacası okumayı sevilen bir uğraş haline getirmek, sonraki yıllarda başarı için de zemin hazırlar. kavramların daha iyi anlaşılabilmesi için, deneylerin yapılması, çocuklara gözlerinde canlandırabilecekleri güncel, somut örneklerin verilmesi yararlı olabilir. Eğitimde mümkün olduğu kadar ezberden kaçınmak ve olayların nedenleri hakkında tartışma ortamı yaratmak, soyut düşünmeyi destekler Soyut DİL GELİŞİMİNİN DESTEKLENMESİ • • Çocukların konuşmayı öğrenmesi çok karmaşık bir süreçtir. Konuşma taklit edilerek öğrenilir. Bu nedenle bebekle doğduğu andan itibaren onunla zengin ve sıcak bir iletişim kurulmalıdır. Kullanılan kelimeler ne kadar çok olursa ve ne kadar çok kişi ile iletişime girilirse konuşma o kadar erken başlar. • • Konuşmanın başlayabilmesi için çocuğun işitme duyusunun da sağlıklı olması gerekir. Bebek dinleme ve karşılık verme becerisine sahip olmalıdır. Göz kontağı kuran ve yetişkin konuşmalarına gülücüklerle karşılık veren bebeklerde dinleme becerisi gelişir. Gün içinde bebekle yapılan işler hakkında konuşmak, kendisini ifade ederken yetişkine bakmasını sağlamak, sürekli olarak ona ismi ile hitap etmek, konuşurken bebeğe gülümsemek ve ona dokunmak, konuşurken bebeği kendine yakın tutmak dil gelişimini destekler. • Dil gelişimi henüz tamamlanmamış olan çocukların televizyon seyretmeleri dil gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir • Bebeğin yetişkinle iletişime girmesi için sabırlı olmak ve acele hareket etmemek gerekir. Bebeğin dikkatini çekmek için kuklalar, bebekler, ses çıkaran nesneler kullanılabilir. • Çocuğun diğer insanlarla iletişim kurmasını sağlamak, onun dil gelişiminin desteklenmesinde önemli bir yer tutar. • Bunların yanı sıra her çocuğun iletişim becerilerinin ve gelişim hızının birbirinden farklı olduğu unutulmamalı ve çocuklar birbirleri ile karşılaştırılmamalıdır. SOSYAL GELİŞİM • • Anne-babaların genel olarak çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurabilmeleri için gereken becerileri kazanabilmeleri amacıyla eğiti Öncelikle anne-çocuk ilişkisinin, çocukların işbirliği ve sosyal ilişkilerle ilgili davranışlarını geliştirmede ne kadar etkili olduğu düşünülürse, anne eğitiminin önemi daha da anlaşılır. • İlk çocukluk döneminde, çocuğun diğer insanlarla olan çok sayıdaki ilişkisi, onun sosyal gelişimini hızlandırmaktadır. • Bu nedenle anaokuluna giden çocuklar, akranlarıyla çok sayıda ilişki kuracaklarından, sosyal ilişkileri aile ve komşu düzeyinde sınırlı olan çocuklara göre daha iyi bir toplumsal uyum gösterirler. • • Yakın arkadaşlıkların önem kazandığı okul ve ergenlik döneminde de yaşıt gruplarının baskısı, ailenin etkisine denk, hatta daha da üstün olmaya başlar. Bu dönemde akranlar, çocuğun çeşitli sosyal beceriler kazanmasında etkilidir. DUYGUSAL GELİŞİM Duygusal tepkilerin gerçek ve önemli olduğuna inanmalı, Öncelikle en temel duygu olan sevgi çocuğa verilmeli ve hissettirilmeli, Sevgi duygusunun oluşmasında fiziksel temasa yer verilmeli, Çocuğa ilgi ve şefkat gösterilmeli, Çocuklara özel zaman ayrılmalı, çocukların kendine güvenlerini geliştirecek ve olumlu ilişkiler kurulacak bir duygusal ortam yaratılmalı, Neşe ve mutluluğu yoğun olarak yaşamaları sağlanmalı, Duygusal anlarında çocukla yakınlaşmalı, Çocuklara hislerinin yanlış, uygunsuz ya da geçersiz olduğu hissettirilmemeli, İhtiyaçları zamanında karşılanmalı, Kendine güven duyması için bağımsızlık duygusu kazandırılmalı, Çocukları birbirleriyle kıyaslamamalı, Olumsuz duygular bir kerede giderilemez, yavaş yavaş ve alıştırarak giderileceği unutulmamalı, Çocukların bazı duygularının geçici olduğuna inanılarak, sabırlı olmalı, Çocuklara yalnız kalıp duygularını değerlendirebilecekleri zaman tanınmalı, Çocuklar duygularını ifade edebilecekleri oyun, resim çizme gibi etkinliklere yöneltilmeli, Kitap okuma alışkanlığı bebeklikten başlayarak geliştirilmeli ve kitaptaki kahramanların duygu durumları tartışılmalı, Televizyon izlemekten çok, spor, müzik gibi grup etkinlikleri ve duygu boşalımını sağlayan etkinlikler yapılmalı, Kendi başına yapmak istedikleri işlerde fırsat verilmeli, yaptıkları etkinlikler yarım kesilmemeli, Çocuğa ailenin, sınıfın ya da arkadaş grubunun bir üyesi olduğu hissettirilmeli, Empati duygularını geliştirecek drama, öykü okuma gibi etkinliklere yönlendirilerek, başkalarının duygularını da dikkate almayı öğrenmeleri sağlanmalı, Çocukların bireysel özelliklerini kendilerini arkadaşlarıyla kıyaslamalarına fırsat vererek, kendilerinin keşfetmelerine yardımcı olunmalı, Çocukların duygularıyla baş etme yöntemleri geliştirme ve duyguları yaşamalarında yetişkinlerinde benzer durumlar yaşadığını ifade etmeleri çocukların duygusal olarak rahatlatır. AHLAK GELİŞİMİ Çocuğa değer verilmeli ve verilen değer davranışla, onunla konuşularak gösterilmeli, Çocuğun sevdiği ve sevmediği şeyler bilinmeli, çocuğun bireysel özellikleri öğrenilmeli, Çocuğa seçenekler sunulmalı, Ev ortamı, okul ortamı çocuğa nasıl davranacağı hakkında güvenli ipuçları vermeli, Kurallardan asla fedakarlık yapılmamalı, ancak iyi ve kötü davranışları algılayışlarının sınırlılığı dikkate alınarak hoşgörülü, esnek davranılmalı, Çocuklardan istenilenler emir şeklinde değil, istenilenin yapılması durumunda sizi ve onu ne şekilde etkileyeceği açıklanarak söylenmeli, Çocuklar, toplumun beklentilerini fark edebilmeleri ve toplum algısının gelişebilmesi için grup etkinliklerine yönlendirilmeli, ahlaki farkındalıklarını diğer çocuklarla tartışmasına ve birbirine aktarmasına izin verilmeli, Çocuklara karar verme şansı vermeli ve kararının sonucunu görmeleri sağlanmalı, Çocuktan evde ve okulda ahlaki açıdan beklenenler uyumlu olmalı, Duygusal faktörlerin ahlaki davranışları etkileyebileceği unutulmamalı, Sosyal çevrenin değer yargıları ile bireyin değer yargılarının uyuşmadığı durumda karar için zaman tanınmalıdır.