Küresel Ekonomide Yeni Kölelik Kevin Bales Hazırlayan: Mona Azimzadeh Resmi Adı: Moritanya İslam Cumhuriyeti Başkenti: Nuakoşt Nüfus: 3.08 milyon Resmi Dil: Arapça Bağımsızlık tarihi: 28 Aralık 1960 (Fransa’dan) Din: Müslüman 100% Kentleşme oranı:%60 Yoksulluk Sınırının Altında Yaşayan Nüfus: % 46.3 Ömür Boyu Yaşam Beklentisi: 57 İşsizlik oranı: % 33 Okullaşma oranı (15 yaş ve üzeri): % 57 Kişi başına düşen gelir: 960 dolar İnsani Gelişme Endeksi (2010): 0.443 ve 136’ncı sırada Kaynak. Dünya Banka’sı www.worldbank.org Moritanya dünyada nüfusa oranladığında en fazla kölenin bulunduğu ülke,ama aslında tek bir tane köle yok. Moritanya toplumu üç ana gruptan oluşuyor: 1. Beyaz Faslılar; Faslı Araplar (Hssanyi ‘’savaşçı’’ kastı, Marabout ruhban sınıfı ve Zenega vasalları da dahil). 2. Harantine adı verilen köleler ve eskiden kölelik yapmış olanlar. 3. Afro-Moritanyalılar ( nüfusun % 40’ı) • • • • Moritanya’da kölelik, sonuncusu 1980 yılında olmak üzere bir kaç defa lağvedildi. Böylece nüfusun önemli bir kısmı muhtemelen üçte biri sabık köleler haline gelmiş oluyordu. Yeni sınıflandırma da Haranite, ‘’Özgürlüğüne kavuşmuş’’ anlamına gelmektedir. Yasal olarak 1980 yılında özgürleşen binlerce köle için hayatta değişen hiçbir şey olmadı. Bugün de Moritanya’da kölelik yok, ama baktığınız her yerde, her sokak köşesinde, her dükkanda, her tarlada, otlakta bir köle var karşınızda. Moritanya da köleliği araştırmak için bir zoolog olmak ve gizli çalışma deneyimi. Moritanya da kültürün yüzyıllardır çok önemli bir parçası olan kölelik, burada çok ilkel, çok kabilelere özgü bir biçimde devam ediyordu. Kölelik siyasi bir gerçeklikten çok, kültürün değişmeyen bir parçası durumunda. Kölelerin bedenlerine, yaşamalarına, özellikle de kadın kölelerinkine, başka hiçbir kölelik türünde rastlanmayacak denli önem veriliyor. Kadın, erkek, çocuk, her köle birey olarak ailenin bir erkek üyesinin özel malı sayılıyor ve bu mal nadiren satılabildiği gibi, çoğunlukla miras olarak bir sonraki kuşağa aktarılıyor. Kendisini, sahibinin ailesinin bir parçası olarak gören köle sayısı çok fazla. Ayrıca dini bütün Müslümanlar olarak, birçok köle sahibinin evine Allah tarafından gönderildiğini ve onu terk etmenin günah olduğunu düşünüyor. Moritanya’da din hem köleleri korumaya, hem de onları sürekli esaret altında tutmayı öğütlüyor. 1980 yılında kölelik lağvedildiği sırada bir ulema, köleliğin İslam’a genel olarak uygun olduğuna dair bir açıklama yapmıştı. Kuran ’’ kölelerinize iyi davranın’’ diye buyursa da, onun bir kurumu olan şeriat, köleleri sindirmek, hadlerini bildirmek için kullanıyor. Diğer önemli bir ayrım da kadın ve erkek köleler arasında görülüyor. Bir erkeğin ifadesinin iki kadınınkine eşit, bir kadının yaşamı için biçilecek tazminat miktarının bir erkeğinkinin yarısı olduğu bir hukuk sistemi için hiç şaşırtıcı bir sonuç değil. • Fransız sömürgecileri, on yedinci yüzyılında Portekizli tacirleri Senegal Nehir bölgesine sürükledikten sonra, ilgilerini çok karlı yeni bir iş üzerinde yoğunlaştırdılar: kölelik. yılında Moritanya sömürgesi olmuştur. • 1920 artık resmen bir Fransız • 1960 yılında bağımsız Moritanya İslam Cumhuriyeti edildiği sırada, ülkede gurur duyacak tek bir asfaltı ana yol ya da tren yolu dahi mevcut değildi. • Moritanya çok bir zayıf bir ekonomiye sahiptir. Moritanya halkı dünyanın en fakir halklarından biri sayılmaktadır. Ülkenin iki doğal kaynağı vardır: demir madeni ve balık . • İthal malların adresi çoğunlukla Fransa ve Tayland dır. • Eğitimli Moritanyalılar’ın hepsi Fransızca bildiğinden, Fransa onlara hep kültürün, modanın ve her tür endüstriyel malın merkezi gibi geliyor. • Köleler zaten genelde sahiplerinin evinin önünde yerde, çalı çırpı ye da talaş yığınlarının üzerinde uyuyorlar. Yoksullar ve köleler için günlük yiyecek, kemik parçaları ve sahiplerinden arta kalanlarla karıştırılmış biraz pilav ya da kuskustan fazlası değil. Bilal Örneği Tarımsal köleliğin kente taşınması hem kentte, hem de köleliğin olmuş. kendisinde birtakım dönüşümlere neden Şehrin havası özgürleştirir. insanların ve böylece geleneklerin çeşitlenmesi köleler için ufak açıcı oluyor. Ancak kölelerin birçoğu için özgürlük çok da arzu edilen bir şey olmayabilir. Kölelerin bütün nüfusuna bakıldığında, bu özgürlük imkanına karşı duyulan tepkilerin çok çeşitli olduğunu görüyoruz. Allah’ın onlardan sahiplerine sadık kalmalarını beklediğine derinden inandıkları için özgürlük peşinde koşmayı kesinlikle ayıp, hatta kalleşçe görüyorlar. Özgür olmak istediğini söyleyen, ama aslında özgürlüğün ne olduğunu bilmeyen köle sayısı az değil. Kadınlar için özgürlük erkeklerden de acı lokma. Fazla seçenekleri yok: ya sokakta kuskus satacaklar, ya el işleriyle uğraşacaklar, ya hizmetçilik yapacaklar ya da fahişelik. Kölelik hükümetler için her açıdan belalı ve karmaşık bir mesele. Köleliğin gerçekten kaldırması Moritanya hükümeti için çok tehlikeli. 1. Moritanya’yı ve devleti yöneten üst sınıf olan Beyaz Faslılar’ın kendileri köle sahibi, 2. köleliğin başarıyla lağvedilmesi devletin mahvına neden olabilecek tohumların atılmasına neden olabilir. Köleler gerçek anlamıyla vatandaşlık haklarına sahip değiller, hiç bir siyasi hakları da yok. 3. kölelerin özgürlüklerine kavuşup AFro-Moritanyalılarla aynı saflara katılmaları halinde Beyaz Faslılar’ın yüzleşecekleri başa çıkılmaz bir sorun daha: toprak Eski Kölelik Moritanya Yeni Kölelik Yasal mülkiyet gerekli Mülkiyet yasal değil, ama mahkemelerce onaylanıyor Yasal mülkiyet söz konusu değil Satın alam bedeli çok düşük Göreceli olarak yüksek Satın alınma bedeli çok yüksek Kar düşük Göreceli olarak yüksek kar Kar çok yüksek Potansiyel köle kıtlığı Köle kıtlığı ve köleler için rekabet Potansiyel köle bolluğu Uzun vadeli ilişkiler Uzun vadeli ilişkiler Kısa vadeli ilişkiler Köleler kalıcı Köleler kalıcı Köleler kullanılıp atılıyor Etnik farklılıklar önemli Etnik farklılık vurgusu var Etnik farklılıklar önemsiz Moritanya’da köleliğe son vermek, yeni köleliğin yaşandığı bir çok ülkeye göre daha zor. ( Irkçılık, Beyaz Faslıların kölelik vasıtasıyla ekonomik gelirleri, devletin yapısı, İslamiyetçi bakış açısı, kültürel ve toprak gibi meseleler). Yine de umut var. TEŞEKKÜRLER