EPİGENETİK Mustafa KARABİÇİCİ (12.11.2012) İlk olarak, 1950’de Conrad Waddington tarafından önerilen Epigenetik terimi günümüzde “DNA dizisindeki değişimlerle açıklanamayan, mitoz ve/veya mayoz bölünme ile kalıtılabilinen, gen fonksiyonundaki değişiklikler” olarak tanımlanmaktadır. Epigenetik mekanizmalar DNA ve histonlar arasındaki ilişkiyi düzenleyerek, genlerin transkripsiyonel olarak aktif veya inaktif olmalarını sağlarlar.(gen regülasyonu) Epigenetik değişimler genlerin sessizleşmesine (silencing) neden olurlar. Bu da geni inaktive edici bir mutasyon veya delesyon gibi genetik bir mekanizmayla eşdeğerdir. Epigenetik yapılan yeni çalışmalarla kendi içindeki bilgi birikimini artırmakta, ve bu çalışmaların neticesinde DNA dizi değişiklikleri, mutasyon delesyon, inversiyon gibi ortaya çıkan farklılık ve hastalık fenotipleri oluşumlarına sebep olan etkenler arasında yerini almıştır ve bu metillenmenin geri döndürülebilmesi ve çoğu kanser tipi hastalıklarda bu mekanizmaların etkinliğinin görülmesiyle ve yeni hastalıklarda bu etkinin kontrolü ve takibi itibariyle düzeltile bilinmesi bir umut vadetmekte ve yeni çalışma alanlarının önünü açmaktadır.