İLGİNÇ ÖZELLİKLERE SAHİP BİTKİLER Bitkiler hayvanlarla kıyaslandığı zaman genel olarak sessiz ve hareketsiz canlılar olarak düşünülebilir. Fakat bu hareketsizlik yaşam fonksiyonlarının azlığı şeklinde algılanmamalıdır. Bitkiler özel yetenekler ile son derece şaşırtıcı davranışlar geliştirebilir, yaşamlarını sürdürebilmek için özel tedbirler alabilir, nesillerini devam ettirmek için çeşitli yöntemlere sahip olabilirler. YAŞADIKLARI ORTAMA UYUM SAĞLAMAK İÇİN ÖZEL TEDBİRLERLE YARATILMIŞ İLGİNÇ BİTKİLER Dünyanın En Dirençli Bitkisi: Welwitschia Mirabilis Namibya’da çöl ortamında yaşayan bu bitki, kuraklık koşullarına son derece uyum sağlayan özelliklerle birlikte yaratılmıştır. Yalnızca iki yaprak, güçlü bir sap ve kökten oluşan bu bitkinin sapı hem uzar hem de kalınlaşır ve 2 metre yüksekliğe, 8 metre genişliğe ulaşır. Bu sapı ile en ufak nemi bile bünyesine çeken bitki hiç yağış almadan beş yıl boyunca yaşayabilir. Yeniden Canlanan Bir Bitki: Elaginella lepidophylla "Erika'nın gülü" olarak da bilinen Selaginella lepidophylla da bir çöl bitkisidir. Bu bitkinin ilginç özelliği ise neredeyse hiç su olmadan yaşayabilmesidir. Bu bitki kuraklık dönemlerinde tamamen kurur, dallarını ve yapraklarını da içine çekerek bir top haline gelir. Fakat yağışlar başladığında yeniden dallarını ve yapraklarını açarak adeta yeniden canlanır ve tüm hayati fonsiyonlarını yeniden başlatır. Beyzbol Topuna Benzeyen Bitki: Euphorbia obese "Euphorbia obese" olarak bilinen ve beyzbol topuna benzeyen bu kaktüs cinsinin sahip olduğu küre şekli en düşük yüzey alanına sahip olmasına rağmen en fazla suyu depolar. Bitki kalın gövdesi ve küre şeklindeki görünümü ile su kaybını en alt düzeye indirerek kurak çöl koşullarına uyum sağlar. Bitkinin zehirli olan özsuyu ise kendisini diğer canlılardan koruyan etkili bir maddedir. Kenarlarda yeşillenmiş ufak derin bir kamburlukla şekillenmiş ve sekiz çubuk ile süslenmiş bu bitki yeşil renkte olmakla birlikte, kırmızı ve mor alanları, üst kısmındaki ufak çiçekleri ile aynı zamanda son derece dekoratif bir görünüme sahiptir. Bitki bu süslü görünümü ile Allah’ın Müzeyyin (süsleyen) sıfatının en güzel örneklerinden biridir. NESİLLERİNİ DEVAM ETTİRMEK İÇİN İLGİNÇ YÖNTEMLER GELİŞTİREN BİTKİLER Dünyanın En Büyük Çiçeği: Rafflesia Arnoldii Yağmur ormanlarındaki iklim koşullarına uygun olarak yaratılmış olan bu bitkinin çiçeği 90 cm çapındadır ve 7 ila 11 kg ağırlığındadır. Dünyanın bu en büyük çiçeği açtıktan sonra hayatta kaldığı 3 gün ila bir hafta boyunca saldığı koku ile böcekleri kendisine çeker.9 ayda bir çiçek açan bu çiçek, hemen her türlü böceği kendine çekerek polenlerini dağıtır ve bu şekilde neslini devam ettirir. Amonyak Kokulu Bir Bitki: Amorphophallus Titanum İnsandan uzun boylu olan Amorphophallus titanum, Endonezyalılar tarafından "titan arum" (leş çiçeği) olarak adlandırılır. Dünyanın en uzun boylu çiçeğine sahip olan bu bitki çok zarif görünse de, keskin kokulu bir amonyak gazı (NH3) yaymaya başlar. Çiçeğin son yapısı da en az yaydığı koku kadar ilginçtir. Polenlerinin bulunduğu bölüm, beyaz yapraklı yapının içinde dip taraftadır ve dışarıdan görünmez. Bu yüzden sadece koku yaymak böceklerin dikkatini çekmek için yeterli değildir. Polenler döllenmeye hazır olduğunda çiçek saldığı kokuyla birlikte çiçeğinin dışta kalan bölümünü de ısıtır. İşte yalnızca aydınlık saatlerde ve bir gün içerisinde gerçekleşen ısınma ve koku, böcekler için çok çekicidir. Bu ısı ve koku nasıl ortaya çıkıyor sorusunun cevabını bulmaya çalışan bilim adamları, bitkinin metabolizmasında gerçekleşen hızlanma sonucunda ortaya özel bir asit çıktığını bulmuşlardır. “Glutanamik asit” denen bu maddenin kimyasal yollarla parçalanması sonucunda çiçeğin yaydığı ısı ve koku oluşur. Bu sayede böcekler çiçeğe gelirler. Ne var ki böcekler için bu yeterli değildir. Çünkü arum zambağının polen tozları dipte kapalı torbacıklarda bulunur. Çiçek buna da hazırlıklıdır. Yağlı olan dış yüzeyi sebebiyle gelen böcekler kayarak aşağı çiçeğin içine düşerler ve bir daha da kaygan duvarlardan yukarı tırmanamazlar. Bulundukları bölümde çiçeğin dişi organlarının ürettiği şekerli bir sıvı vardır. Ayrıca gece olunca polenlerin kapalı olduğu torbacıklar da açılır ve böcekler bunlara bulanırlar. Böcekler çiçeğin içinde bir gece kalırlar. Sabah olunca çiçeğin üzerinde bulunan dikenler bükülerek böceklerin yukarı tırmanması için merdiven işlevi görürler. Merdivenden tırmanan böcekler, özgürlüklerine kavuşur kavuşmaz görevlerini yerine getirmek için polen yükleriyle birlikte başka bir zambağa giderler. GÖZLE GÖRÜLEBİLİR BİÇİMDE HIZLI HAREKET EDEN BİTKİLER Küstüm Çiçeği: Mimosa púdica Mimosa pudica (pudica, "utangaç" anlamındadır), yani küstüm çiçeği, diğer bitkilerden çok farklı bir özelliğe sahiptir. Dokunulduğunda ya da sallanıldığında yapraklar birbirlerine birleşerek kapanır. Böylece çiçek küsmüş olur. Bir iki dakika içerisinde ise yeniden açılırlar. Güney Amerika ve Orta Amerika'ya özgü olan bu çiçeğin hızlı hareketinin sebebi savunma sistemidir. Bu bitkinin yapraklarına dokunulduğunda birkaç saniye içinde, sapla birlikte yapraklarının gövdeye doğru yaslandığı görülecektir. Eğer bitkiyi rahatsız eden etki devam ederse bu kez küstüm otu aşağıya doğru ikinci bir hareket yaparak gövdesinin üzerindeki sivri dikenleri ortaya çıkarır. Bu da böcekleri kaçırmak için yeterlidir. Bitkideki bu hareketi gerçekleştiren mekanizma elektrik akımlarıyla başlar. Bu akım aynı insan vücudundaki sinirlerden geçen akım gibidir. Bitkinin reaksiyonları bizde olduğu kadar hızlı değildir. Bununla birlikte bitki özünü taşıyan kanallar aracılığıyla iletilen elektrik sinyalleri 30 santimetrelik mesafeyi bir-iki saniye içinde geçer. Isı ne kadar yüksek olursa, reaksiyon o kadar hızlı olur. Her bir yaprağın dibi (yaprağın sapıyla birleştiği yerde), oldukça şişkindir. Buradaki hücreler sıvıyla doludur. Uyarı buraya ulaştığı zaman, yaprağın dibindeki şişkinliğin alt yarısı aniden suyunu bırakır ve aynı anda diğer üst yarı, bu suyu kendi bünyesine alır. Ve yaprak aşağıya doğru düşer. Böylece uyarı saplar boyunca ilerlerken, yapraklar domino taşları gibi teker teker, ardı ardına kapanır. Bu şekilde bir savunma hareketinden sonra, bitkinin tekrar hücrelerini doldurup, yapraklarını açabilmesi için 20 dakika gereklidir. Güneş Işığı ile Dans Eden Bitki: Desmodium gyransans Telgraf bitkisi olarak da bilinen bu bitki ani hareket yeteneğine sahip birkaç bitki çeşidinden biridir. Bitkinin küçük yanal yaprakçıkları en ufak temas, güneş ışığı, sıcaklık ya da titreşim etkisi altında eksenleri etrafında döner ve düzensiz hareketler yapar. Gece vakti ise yaprakları aşağıya doğru sarkar. Düzensiz hareketleri mors alfabe sistemine benzetilen adını da bu hareketlerden alan bitki, yaprakların derinlerine gömülü olan özel organlardaki motor hücrelerinin şişme ve büzülmesiyle hareket eder. Su moleküllerinin hareketi yapraklardaki bu motor hücrelerinin şişmesi ve büzülmesine yol açar. Ve su giriş ve çıkış yaparken bitki yaprakları tik benzeri hareket gerçekleştirir. İLGİNÇ ŞEKİL VE UZUN ÖMÜRLERİYLE DİKKATİ ÇEKEN BİTKİLER Baobab: Şişe Ağacı Anavatanı Madagaskar, Afrika ve Avustralya olan gövdesi alt kısımlarda geniş, üstlere doğru daralan bir şişeyi andıran bu ağaç, şeklinin yanı sıra 300 litreye yakın barındırdığı su ile de şişeye benzetilebilir. Sıcaklık ve kuraklığa dayanıklı olanbu bitki 500 yıl gibi oldukça uzun bir süre yaşayabilir. Ejder Kanı Ağacı: Dracaena cinnabari 950 yaşına kadar yaşayan örnekleri olan bu ağacın en ilginç özelliği, gövdesi yaralandığı zaman bu gövdeden sızan kırmızı kan rengi öz sıvılarıdır. Renginin yanı sıra ejder kanı adını haklı çıkartan bir diğer özelliği, bu kırmızı renkli sıvının insan ve hayvanların kanında bulunan demire sahip olmasıdır.