İnsanların en iyi öğrendikleri merak ettikleridir . OSMANLI DEVLETİ KURULDUĞU SIRADA YAKINDOĞU, AVRUPA ve BALKANLARDA GENEL DUR YAKINDOĞU’ DA GENEL DURUM: Anadolu: Anadolu Selçuklu Devleti 1243 Kösedağ savaşı yenilgisinden sonra yıkılma dönemine girmiş, Moğol İlhanlılara bağlı duruma gelmişti. Anadolu Selçuklu Sultanları İlhanlıların atadığı birer vali durumundaydı. Bu siyasi boşluk ortamında Anadolu da çok sayıda Türk Beyliği kuruldu. Anadolu Türk Beylikleri: Karamanoğulları, Germiyanoğulları, Karesioğulları, Aydınoğulları, Menteşoğulları, Saruhanoğulları, Candaroğulları, Hamitoğulları ve Osmanlı beyliği kurulmuştu. Bu beylikler de başlangıçta İlhanlılara bağlıydılar. Anadolu Selçuklu Devletinin yıkılmasıyla bu beylikler arasında Anadolu hakimiyeti konusunda mücadele başladı. Trabzon Rum İmparatorluğu: IV. Haçlı seferi sonunda Haçlıların İstanbul’u işgal etmeleri üzerine Bizans'tan kaçanlar tarafından Trabzon ve çevresinde kurulmuştu. 13. yüzyılda İlhanlı baskısı altındaydı. İlhanlı Devleti: Cengiz İmparatorluğunun parçalanmasıyla İran'da kurulan TÜRKMOĞOL devletidir. Dönemin en güçlü devletlerindendir. BALKANLARIN DURUMU: Balkanlarda siyasi birlik yoktu. Balkan devletleri kendi aralarında savaşlar yapıyorlardı. Var olan devletler şunlardır: *Bulgar Krallığı *Sırp Krallığı , *Macar krallığı En güçlü devlet Sırp Krallığı idi. Bunların dışında Bosna Hersek, Eflak,Boğdan,Erdel ve Arnavutluk beylikleri gibi küçük devletlerde vardı.Trakya ve Mora ise Bizans egemenliğinde idi. Bizans: 13. yüzyıla girildiğinde sınırları küçülmüş, eski askeri ve ekonomik gücü kalmamıştı. Taht kavgalarının yarattığı istikrarsız bir dönemi yaşıyordu. Halk TEKFUR(Vali)’ların ağır vergileri altında eziliyordu. Tekfur: Bizans İmparatorluğu’nda valilere verilen ad. OSMANLI DEVLETİ'NİN KISA ZAMANDA BÜYÜMESİNİN SEBEPLERİ Merkeziyetçi bir devlet anlayışına sahip olması (Ülke diğer Türk devletlerinden farklı olarak hanedan üyeleri arasında bölünmemiştir.) Bir UC BEYLİĞİ olması (Gaza sebebiyle diğer beyliklerden destek görmüştür, beylikler arasındaki mücadeleye başlangıçta katılmamıştır.) Bizansın, Balkanların ve Anadolu’nun karışıklık içinde bulunması. Sürekli doğudan gelen Türkmen göçleriyle nüfusunun ve askeri gücünün artması Osmanlı Devlet adamlarının yetenekli olması Fethedilen yerlerde Türkleştirme politikasının izlenmesi Başlangıçta Anadolu beylikleri ile mücadele etmemeleri Ahilerin, şeyhlerin, erenlerin desteğini almaları. Takip ettikleri mükemmel İSKÂN siyaseti. Avrupalıların Yüzyıl Savaşları ile uğraşmaları. OSMANLI SİYASİ TARİHİNİN DÖNEMLERE AYRILMASI KURULUŞ DÖNEMİ(1299–1453) Osmanlı Devleti’nin kuruluşu - İstanbul’un fethi YÜKSELME DÖNEMİ(1453–1579) İstanbul’un fethi - Sokullu’nun ölümü DURAKLAMA DÖNEMİ(1579–1699) Sokullu’nun ölümü - Karlofça Antlaşması GERİLEME DÖNEMİ(1699–1792) Karlofça Antlaşması- Yaş Antlaşması DAĞILMA VE YIKILIŞ DÖNEMİ(1792–1922) Yaş Antlaşması-Saltanatın kaldırılması KURULUŞ DEVRİ (1299–1453) Kuruluş Devri Hükümdarları: I.Osman (1281–1326) Orhan Bey (1326–1362) I.Murat(1362–1389) I.Bayezid(Yıldırım) (1389–1402) 1.Mehmet(Çelebi) (1413–1421) II. Murat (1421–1451) II. Mehmet(Fatih) in ilk iki yılı (1451–1453...) Osmanlı Devleti’nin devlet teşkilatlanması açısından Kuruluş Döneminde izlediği seyir: Ertuğrul Gazi Aşiret yapısı Osman Gazi Aşiret’ten Beyliğe geçiş dönemi Orhan Gazi Beylikten Devlet’e geçiş dönemi I. Murat Devlet teşkilatlanmasının tamamlanması Fatih S. Mehmet Mutlak Merkeziyetçi İmparatorluk halini alış dönemi. OSMAN BEY DÖNEMİ (1281–1326) ÖNEMLİ OLAYLAR: Beyliğin ilk devirlerinde Kastamonu Uc beylerinden Çobanoğullarına bağlı bir sancak beyi durumunda idi Karacahisar’ı (1288)Bizans’tan almış, bu başarısından dolayı Türkiye Selçuklu Sultanı tarafından Uc beyliğine atanmıştır. Bilecik, Yarhisar’ı ,YENİŞEHİR’İfethetti(1298). NOT: Yenişehir’i devletin merkezi yaptı. AÇIKLAMA: Yapılan bu fetihler sonunda Bizans’ın Bursa ile İznik arasındaki kara ulaşımı kontrol altına alındı. Bizans Tekfurlarını KOYUNHİSAR (BAPHEON) SAVAŞI (1302) ile yendi. Savaşın sebebi: Osmanlıların İzmit'i kuşatması üzerine Bizans imparatorunun Bizans Tekfurları ile anlaşarak Osmanlılar üzerine yürümesi. Sonucu: Mudanya fethedilmiş, Bursa kuşatılmıştır. Önemi: Bizans ile Osmanlı arasındaki ilk savaştır. DEVLET TEŞKİLATI ALANINDAKİ GELİŞMELER İlk Osmanlı parası (Bakır para-Mangır) bastırılmıştı GENEL DURUM: Osman Bey babasından AŞİRET REİSLİĞİ devralmış oğluna bir ORHAN BEY DÖNEMİ (1326–1362) ÖNEMLİ OLAYLAR: Bursa'nın Fethi (1326): Osman Gazi döneminde başlayan kuşatma, tekfurun şehri teslimiyle son buldu.(1326). Sonuçları: Beyliğin merkezi Bursa’ya taşındı. Anadolu’daki Moğol idaresine olan şekli bağlılık tamamen koptu. Böylece Osmanlılar, bir Uc beyliğinden başkenti, sınırları ve yerleşik hayatı olan gerçek bir devlete dönüşmeye başladı. Maltepe (Palekanon) Savaşı (1329): Sebep: Osmanlıların Kocaeli Yarımadasındaki fetihleri ve İznik'i kuşatmaları. Savaş: Bizans imparatoru III. Andreanikos ile Osmanlı hükümdarı Orhan Bey arasında yapıldı (1329).Yenilen Bizans imparatoru İstanbul’a kaçtı. Sonuçları ve Önemi: O güne kadar dikkat çekmeyen Osmanlılar ön plana çıktı. Bizans Anadolu’daki askeri direnişlere ve Bizans şehirlerine yardımdan vazgeçti. İznik(1331) Ve Gemlik’in(1333) Fethi: Maltepe savaşından sonra İznik fethedildi, bu arada zahire ambarı konumundaki Gemlik’te alındı. İzmit’in Fethi(1337):İzmit’in fethi ile Kocaeli yarımadasının tamamı Osmanlıların eline Rumeli'ye Geçiş: Rumeli'ye Geçişi Kolaylaştıran Sebepler: Osmanlıların Karesi topraklarına ve Donanmasına sahip olması. Osmanlıların Hıristiyanlara ait topraklara sahip olma ideali (Gaza). Türkmenlere Yurt bulma ihtiyacı. Bizans'ın Balkan milletlerine karşı Orhan Beyden yardım istemesi. Olay: Bizans İmparatoru Kantakuzen,Yuannis’in Sırp ve Bulgar desteğine karşı imparator olmak için önce Aydınoğlu Umur Bey’den sonra da Orhan Bey’den yardım istedi. Edirne'yi kuşatan Sırp ve Bulgarlara karşı Orhan Bey, oğlu Süleyman Paşa'yı yardıma gönderdi. Edirne'yi kuşatan Sırp ve Bulgarları yenen Süleyman Paşa'nın yardımlarına karşılık Bizans Gelibolu Yarımadası’ndaki ÇİMPE kalesini Osmanlılara verdi.(1353) Önemli Not: Osmanlıların Rumeli’de elde ettiği ilk toprak parçası olan Çimpe kalesidir. Bu kale Osmanlıların Balkanlardaki fetihleri için önemli bir üs olmuştur. Orhan Bey Döneminde Rumeli'deki Fetihler: Orhan bey'in oğlu Süleyman Paşa Gelibolu'yu ele geçirerek Keşan, Malkara, Tekirdağ, Çorlu ve Lüleburgaz'ı fethetmiştir. Süleyman Paşa’nın ölümü ile fetihler iki yıl durakladı. Türkmenler bu bölgeye yerleştirildi. ORHAN BEY DEVRİNDE DEVLET TEŞKİLATINDAKİ GELİŞMELER: İlk divan teşkilatı kuruldu. , İlk vezirlik makamı oluşturuldu YAYA ve MÜSELLEM adıyla ilk düzenli ordular oluşturuldu. İznik’te ilk Osmanlı Medresesi kuruldu(1331). İlk donanma oluşturuldu. İlk vakıf örgütü oluşturuldu. İlk subaşı ataması İlk kadı tayini Karamürsel’de ilk tersane kuruldu. GENEL DURUM: Orhan Gazi Dönemini devlet teşkilatlanması açısından genel olarak “BEYLİKTEN DEVLETE GEÇİŞ DÖNEMİ “ olarak nitelendirebiliriz. ÖNEMLİ NOT: 1336’da İlhanlılara ödenen vergi kesilerek devlet tam bağımsızlığa kavuştu. Karesioğulları Beyliğinin Alınması(1345): Karesi Bey'in ölümüyle, oğulları arasındaki taht kavgasından yararlanan Orhan Bey Balıkesir çevresine sahip olan bu beyliği Osmanlı sınırlarına kattı. Sonuçları: Osmanlılar karesi topraklarına sahip olarak, Marmara kıyılarına ve Çanakkale boğazına ulaştılar. Osmanlılar Karesi Donanmasına sahip oldular. Hacı İlbey, Evrenus Bey, Ece Halil gibi değerli Karesi komutanları Osmanlı hizmeti girdiler. Karesi oğullarının Balıkesir, Manyas ve Kapıdağı gibi şehirleri alındı. Önemi: Karesioğulları beyliğinin Osmanlılara katılmasıyla Anadolu Tiirk birliğini sağlama yolunda ilk adım atılmıştır. NOT: Osmanlı Devleti’ne katılan ilk beylik Karesioğulları’dır. Ankara Savaşı'ndan sonra tekrar kurulmamıştır Osmanlılara kendi isteği ile katılan beylikler :Karesioğulları, Germiyanoğulları Osmanlılara ilk katılan beylik: Karesioğulları Osmanlılara son katılan beylik :Ramazanoğulları Osmanlıları en çok uğraştıran beylik :Karamanoğulları Ankara’nın Alınması(1345):Alaattin Eratna’nın ölümü ile başlayan iç karışıklıklar sonucu beyliğin en batı ucundaki Ankara’yı oğlu Süleyman Paşa aldı(1345). OSMANLILARIN RUMELİ’DEKİ İSKÂN SİYASETİ İskân Siyasetinin Yöntem ve Amaçları: Fethedilen bölgelere Anadolu’dan Türk göçmenler yerleştirildi. Bundaki amaç göçmenleri yerleşik hayata zorlamak ve fethedilen yerlerin Türkleşmesini sağlamaktı.. Bu göç gönüllü ve sürgün olmak üzere iki şekilde gerçekleştirildi. Göçmenler, iskân yerlerine yakın bölgelerden seçilirdi. İklim şartlarının aynı olmasına dikkat edilirdi. Böylece halkın yeni yere uyumu daha kolay olurdu. Göçmen aileler seçilirken özellikle anlaşmazlık içinde olan ailelerden birisi seçilirdi. Göç eden ailelere toprak verilir ve bir süre vergi alınmazdı. Göç edenler yeni yerleşim yerlerini terk edemezlerdi. Fethedilen yerlerdeki yerli halktan ayaklanma çıkarma ihtimali olanlar başka yerlere(ANADOLUYA ) göç ettirilirdi. Bir yerden göçmen alınırken o yerin üretim ve düzeninin bozulmamasına dikkat edilirdi. İstimalet sisteminin amacı: Fethedilen yerlerde Türk nüfusunu arttırmak ve Türk kültürünü yaymaktı. İSKÂN: Sözlük Anlamı “yerleştirme” demektir. İSKAN POLİTİKASI: Osmanlının özellikle balkanlarda kullandığı kendini halka sevdirme politikasıdır. Halkı yerel feodal beylere karşı koruyarak onların desteğini almak; dini ve mezhebi özgürlük sağlamak başlıca unsurlarıdır. Osmanlı Devleti’nin Rumeli’de iskân siyasetinin sonuçları: Göçebe Türklerin yerleşik hayata geçmeleri sağlandı. Fethedilen yerlere Türklerin yerleşmesi sağlanarak o bölgenin elde tutulması kolaylaştı. Fethedilen yerlere Türk-İslam kültürü yayıldı. Gayrimüslim halka hoşgörülü bir tavır sergilenerek Osmanlıya bağlılıkları sağlandı. I. MURAT DÖNEMİNDE ANADOLUDA GELİŞMELER: Ankara’nın Yeniden Alınması(1362):Orhan Beyin ölümü ve 1.Murat’ın tahta geçmesini fırsat bilerek Eratna beyinin Karamanoğullarının teşviki ile Ankara’yı kendi hakimiyetine alması üzerine 1.MURAT’IN İLK İŞİ, Ankara’yı Eratna Beyliğinden /Ahilerden geri almak olmuştur. Germiyanoğulları İle Akrabalık (1381):Karamanoğulları ile savaştığı için zor durumda kalan Germiyan oğlu Süleyman Bey Osmanlı Devleti’nin yardımını sağlayabilmek için kızı Devlet Hatun’u Şehzade Beyazıd’e verdi. Çeyiz olarak da KÜTAHYA, EMET, TAVŞANLI, SİMAV’I Osmanlılara verdi. Bu yerlerin Osmanlıların idaresine girmesi ile Osmanlılar ile Hamitoğulları sınır komşusu oldular. Hamitoğulların’dan Toprak Satın Alınması(1381):Karamanoğulları ile sınır anlaşmazlığı yanında Osmanlılar ile anlaşamayacağını anlayan Hamitoğulları I.Murat’ın teklifi ile AKŞEHİR, BEYŞEHİR, KARAAĞAÇ, YALVAÇ, ISPARTA, SEYDİŞEHİR VE EĞRiDİR gibi şehirlerini Osmanlılara sattılar. Karamanoğulları İle Akrabalık Ve Mücadele: Karamanoğulları ile ilk mücadele bu olayla başlamıştır.(1387) Bu olay, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan itibaren özenle takip ettiği “Beyliklerle dost geçinme politikası”nı terk ettiği ilk hadise olması bakımından önem taşır. I.MURAT DÖNEMİNDE BALKANLARDA GELİŞMELER: Sazlıdere Savaşı (1362) Osmanlı- Bizans + Bulgar ittifak güçleri Sebebi: Osmanlıların Edirne’yi fethetmek istemesi. Sonuç: 1- Edirne alındı. 2- Bizans’ın Bulgar ve Sırplarla olan bağlantısı kesildi. 3Balkanlarda fetih yolları açıldı. 4- Gümülcine ve Filibe alınarak Çatalca’ya kadar ulaşıldı. NOT: Edirne'nin Fethinin Önemi: Sırp ve Bulgarların Bizans’la bağlantısı kesildi. Sırpsındığı Savaşı (1364): Osmanlı X Sırp, Bulgar, Macar, Eflak ve Bosnalılar) Sebep: Edirne ve Filibe'nin Osmanlıların eline geçmesi Sırp ve Bulgarları rahatsız etmiş, bunların papaya başvurmaları üzerine Balkan Devletlerinden oluşan (Sırp kralı 1.Layoş komutasında bir Haçlı ordusu kurulmuştur. Savaş: Haçlı Ordusunu HACI İLBEY komutasındaki bir akıncı birliği ani bir baskın sonucu yok etmiştir. Sonuçları:Bu zaferle Balkan Devletleri üzerindeki Macarların etkisi kırılmış, Türklerin Balkanlardaki ilerlemeleri hız kazanmıştır. Tuna nehrine kadar olan yerler Türklerin eline geçmiştir. Zaferden sonra Edirne başkent(ikili başkent ) yapılmıştır. Önemi: Sırp Sındığı Savaşı Osmanlıların Balkanlarda haçlılar ile yaptığı ilk savaştır. Çirmen Savaşı Sebep: 1-Türkleri Balkanlardan atmak 2-Bulgar krallığının Osmanlı hâkimiyetinden kurtulmak istemesi.3-Osmanlıların Makedonya’yı ele geçirmek istemesi. Savaş: Makedonya bölgesini almakla görevlendirilen Evranos Beye karşı Sırplar birleştiler. Çirmen Savaşı ile düşmanı yenilgiye uğrattı Sonuçları:1-Makedonya’nın yolu Osmanlı’ya açıldı. 2- Sırp kralı Osmanlı hâkimiyetini Ploşnik Bozgunu (1388): Bu sırada Osmanlıların Anadolu’da Karamanoğulları ile mücadelesini fırsat bilen Haçlı ordusu, Morova kıyısındaki Ploşnik’te müthiş bir bozguna uğrattılar.(1388).Bunun üzerine Timurtaş Paşa, Güney Sırbistan’ı terk edip Niş’e kadar çekildi. Önemi Ve Sonuçları: Ploşnik bozgunu Hıristiyanların Türklere karşı kazandığı ilk büyük zaferdir. Ploşnik Bozgunu I.Kosova Savaşı’nın sebebidir. Lazar bu zaferle büyük bir üstünlük kazandı ve Osmanlılara karşı Balkanlarda bir ittifak kurmaya çalıştı. I. Kosova Savaşı (1389)(Osmanlı Devleti ve Haçlılar ) Sebep: Sultan Murat’ın Anadolu’da Karamanoğulları ile uğraşmasını fırsat tanımaları Ploşnik bozgunu sonucu Osmanlıların Balkanlarda ilerleyişini durdurmak için Sırp Kralı LAZAR'ın öncülüğünde Haçlı Ordusunun kurulması. Sonuç I. Murat komutasındaki Osmanlı Ordusunun zaferiyle sonuçlandı. I. Murat şehit oldu, yerine oğlu Yıldırım Bayezıd geçti. Tuna’ya kadar topraklar Osmanlıların eline geçti. Osmanlıların karşısında sadece Macar kralı kaldı. Osmanlı Devleti ilk kez bu savaşta düşmanı korkutmak için top kullandı I. MURAT DÖNEMİNDE DEVLET TEŞKİLATINDAKİ GELİŞMELER: Divan teşkilatı sistemli ve sürekli hale getirildi. Kapıkulu (YENİÇERİ )Ocakları kuruldu. İlk kez Pençik Sistemi (1/5)uygulanmıştır. Defterdarlık kurulmuştur (mali teşkilatlanma). Veraset sisteminde değişiklik yapıldı. "Devlet hükümdar ve çocuklarının ortak malı" sayıldı. İlk defa Tımar Sistemi uygulandı. l. Murat "Sultan" unvanını kullanan ilk Osmanlı Padişahıdır. Rumeli Beylerbeyliği kurulmuştur YILDIRIM BAYEZIT DÖNEMİ (1389–1402) Niğbolu Savaşı (1396): Sebepleri: Kuşatma altında bulunan Bizans'ın Avrupa'dan yardım istemesi, Macarlar'ın Osmanlıların Balkanlar'daki ilerleyişi karşısında papadan yardım istemesi. Savaş: Avrupa Devletlerinin ordularından oluşan (Macar, Fransız, Alman, İngiliz, Polonya, Venedik ve diğerleri)Haçlı ordusunun Niğbolu kalesini kuşatması üzerine, Yıldırım Bayezid İstanbul kuşatmasını kaldırarak, Niğbolu önlerinde Haçlı ordusunu yendi. Sonuç: Bu zaferden sonra Bulgaristan tamamen Türk topraklarına katıldı. Mısır'daki halife Yıldırım'a "Rum Diyarının Sultanı" unvanını verdi. Anadolu'da Türk Birliğinin Sağlanması: YILDIRIM BAYEZID Anadolu birliğini sağlamak için iki sefer düzenledi. Bu seferler sonucunda: Batı Anadolu'daki beyliklerden Germiyan, Aydın, Saruhan, Menteşe ve Hamitoğullarına son verildi..Candaroğullarına son verildi. Kadı Burhanettin Beyliği (Eretna devleti) ile yapılan KIRKDİLİM savaşında Osmanlı kuvvetleri yenildi. Şehzade Ertuğrul şehit oldu. Kadı Burhaneddin'in Akkoyunlu Devletiyle yaptığı savaşta ölmesi üzerine bu beyliğin toprakları da Osmanlılara katıldı. 1401 yılında Karamanoğullarına son verildi. Dulkadiroğulları Beyliği Osmanlılara bağlandı. NOT: Anadolu’daki fetihler sonucunda “Anadolu Beylerbeyliği” kurulmuştur. İstanbul Kuşatmaları: Yıldırım Bayezıd 1391–1400 yılları arasında İstanbul'u 4 kez kuşatmış, bu kuşatmalar sırasında Bizans'a Karadeniz’den gelecek yardımı engellemek için boğazın Anadolu yakasına Anadolu Hisarını(Güzelce hisar) yaptırdı.(1397) İlk İstanbul Kuşatması – 1391 Sebep: Yıldırım Bayezid, Bizans imparatoru Manuel’den İstanbul’da bir Türk mahallesi kurulmasını, bir cami yapılmasını ve Osmanlılara ödenen verginin arttırılmasını arttırılmasını istedi, imparator bu istekleri kabul etmeyince İstanbul’u kuşattı. Sonuç: İmparator Yıldırım Bayezid’in isteklerini kabul edince kuşatma kaldırıldı. Önemi: Osmanlıların ilk İstanbul kuşatmasıdır Bu kuşatmaların başarısız olma sebepleri: *Karamanoğullarının problem çıkarması *Haçlı Saldırıları (Niğbolu) *Timur tehlikesi Osmanlı-Bizans Antlaşması: Yıldırım Timur tehlikesinin belirmesi üzerine Bizans ile anlaşma imzalayarak 4. kuşatmayı kaldırdı. Bu antlaşmaya göre: İstanbul'da Türk Mahallesi kurulacak ve bir cami yapılacak. Türkler ticaret amacıyla serbestçe İstanbul'a girebilecek. İstanbul'da Türklerin davalarına bakmak için kadı bulunacak. Bizans Osmanlı Devletine vergi verecek. Ankara Savaşı (1402): 15. yüzyıl başlarında Osmanlılar doğuda Memluk ve Timur Devletiyle komşu olmuşlardı. Timur Çağatay Hanlığına son vererek büyük bir devlet kurmuş, Altınorda devletinin parçalanmasına yol açmış, İran,Irak ve kuzey Hindistan'ı topraklarına katıp, 1400 yılından itibaren Osmanlı topraklarına saldırmaya başlamıştı. Sebepleri: Yıldırım tarafından toprakları alınan Anadolu Beylerinin Timur'a sığınarak, onu kışkırtmaları. Timur tarafından toprakları alınan Irak hükümdarı Celayiroğlu Ahmet ve Karakoyunlu hükümdarı Kara Yülük Osman'ın Yıldırım'a sığınmaları Timur'un Çin'e yapacağı sefer öncesinde arkasında güçlü bir devlet bırakmak istemeyişi. Timur'un Osmanlı'dan kabul edilemez istekleri. Not: Timur Yıldırım Bayezıt'dan Anadolu Beylerinin topraklarını iade etmesini, Celayiroğlu Ahmet ve Kara Yülük Osman'ın kendisine teslim edilmesini, Osmanlı Devletinin kendisine bağlılığını bildirmesini istemişti. Savaş: İki ordu arasında savaş, Ankara'da Çubuk ovasında yapıldı. KARA TATARLAR'ın ve Anadolu beylikleri askerlerinin saf değiştirmesi Osmanlı ordusunun savaşı kaybetmesine ve Yıldırım Beyazıt’ın esir düşmesine neden oldu. Sonuçları: İlk ve son kez bir Osmanlı padişahı savaşta esir düştü. Osmanlı Devleti 11 yıl sürecek Fetret devrine girdi. Anadolu Türk birliği yeniden bozuldu, beylikler yeniden kuruldu. (Karesi ve Kadı Burhaneddin beylikleri hariç) Balkanlar'da Osmanlı ilerleyişi bir süre durdu, hatta bazı topraklar kaybedildi. Bizans'ın alınması 50 yıl gecikti. FETRET DEVRİ( Bunalım Devri )(1402–1413) .Timur'un Anadolu'dan çekilmesinden sonra Yıldırım Bayezid’in 4 oğlu arasında başlayan ve 11 yıl süren taht kavgası dönemine Osmanlı Tarihinde FETRET DEVRİ denir. Fetret Döneminde Yıldırım Bayezit'in oğulları Musa, Süleyman, İsa ve Mehmet Çelebiler iktidar mücadelesine giriştiler. Bu mücadeleyi l. Mehmet kazanmıştır.(1402– 1413) Önemli Not : Fetret döneminde Rumeli'de Osmanlı yönetimine karşı önemli bir ayaklanma olmamıştır. Aynı zamanda Osmanlı Devleti bu dönemde ciddi bir toprak kaybına uğramamıştır. Bunun sebepleri: Balkanlardaki adaletli ve hoşgörülü yönetim. Uç beylerinin başarılı çalışmaları. Avrupa'daki Yüzyıl Savaşları. Niğbolu savaşının olumlu etkisi I.MEHMET (ÇELEBİ MEHMET) DÖNEMİ (1413–1421) Kardeşleri Süleyman, İsa ve Musa Çelebiyle giriştiği taht kavgasından başarıyla çıktı. Devleti kardeşleriyle paylaşma fikrine katılmadı. Böylece Osmanlı Devletini parçalanma ve yıkılmaktan kurtardı. Bu nedenle Çelebi Mehmet devletin 2. KURUCUSU sayılır. ÇELEBİ MEHMET DEVRİ ÖNEMLİ OLAYLARI: Eflak Osmanlılara yeniden bağlandı. Venediklilerle İLK DENİZ SAVAŞI yapıldı.(1416) (Ancak bu savaşı Venedikliler kazandı.) Anadolu Türk birliğini yeniden sağlamaya çalıştı. (Saruhan oğulları ortadan kaldırdı. Şeyh Bedreddin ve Mustafa Çelebi isyanlarını bastırdı. Şeyh Bedreddin İsyanı(1418–1420) Osmanlı devletinde kazaskerliğe kadar yükselmiş olan Şeyh Bedreddin mülkiyetin ortak olduğu şeklinde fikirlerle ve İslam'a aykırı düşüncelerle etrafına çok sayıda mürit topladı. Fetret döneminin oluşturduğu siyasi ve ekonomik bozukluklardan yararlanarak ayaklandı, sonunda yakalanarak idam edildi. NOT: Şeyh Bedreddin İsyanı devletin gücünü sarsan, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde meydana gelen BABA İSHAK isyanına benzer. Önemi: Osmanlı Devleti’ndeki ilk dini ve sosyal nitelikli isyandır Mustafa Çelebi İsyanı (Düzmece Mustafa) Timur Ankara savaşından sonra Yıldırım Beyazıt’ın oğlu şehzade Mustafa Çelebiyi rehin alarak yanında Semerkant'a götürmüştü. Timur'un ölümüyle serbest kalarak Anadolu'ya gelen. Mustafa Çelebi, kardeşi Mehmet Çelebi'ye karşı taht kavgasına girmiş, ancak yenilerek Bizans'a sığınmıştır. Çelebi Mehmet Mustafa'nın gözaltında tutularak kontrol edilmesi için Bizans'la anlaşmıştır. Mustafa Çelebinin Bizans’da rehin olması Bizans imp. Osmanlı Devletine karşı durumunu güçlendirmiştir. II. MURAT DÖNEMİ (1421–1451) II. Murat önce Bizans tarafından serbest bırakılan amcası Çelebi Mustafa( Düzmece Mustafa) isyanını bastırmış, Mustafa'yı ortadan kaldırdı. Sonra Mustafa'yı serbest bırakarak destekleyen Bizans'ı kuşattı. Ancak bu defa da Bizans ve Karamanoğullarının kışkırtması sonucu ayaklanan Kardeşi Şehzade Mustafa ile uğraşmak zorunda kaldı BALKANLAR'DAKİ ÖNEMLİ OLAYLAR Edirne-Segedin Antlaşması(1444): Taraflar: Osmanlı - Macar+Sırp Sebep: Macar, Sırp, Bosna ve Eflak kuvvetlerinin oluşturduğu Haçlı ittifakına karşı Osmanlı kuvvetleri başarısız olunca, bu antlaşma imzalanmıştır. Osmanlıların bu antlaşmayı imzalamak zorunda kalışlarının bir nedeni de Karamanoğulları’nın problem çıkarmasıdır. Edirne-Segedin Antlaşması’na göre: İki taraf 10 yıl savaşmayacak, Tuna Nehri iki taraf arasında sınır olacaktı. Bulgaristan’daki Osmanlı egemenliği tanınacak Eflak beyliği Macar egemenliğinde kalacak Önemi: 0smanlı Devleti'nin haçlılar ile yaptığı ilk antlaşmadır. Sonuçları: Bu antlaşma, Balkanlarda Osmanlı üstünlüğünü sarsmıştır. Bu antlaşmadan sonra tahta II. Murat’ın 12 yaşındaki oğlu II. Mehmet geçmiştir. Bu Varna Savaşı (1444): Taraflar: Osmanlı X Haçlılar ( Macar, Erdel, Eflak, Alman) Sebep: II. Mehmet'in küçük yaşta tahta geçmesini fırsat bilen Haçlıların Edirne-Segedin Antlaşmasını bozmaları. Sonuç: II. Murat tekrar tahta geçerek Haçlı ordusunu Varna'da yendi. II. Kosova Savaşı (1448): Taraflar: Osmanlı X Haçlılar ( Macar, Erdel, Eflak, Alman) Sebep: Haçlıların Varna yenilgisinin izlerini silmek istemesi. Türk düşmanı Hunyadi Yanoş’un Macar kralı olup Haçlıların yardımı ile Osmanlılara saldırmak istemesi. Önemi: Balkanlardaki Osmanlı egemenliği kesinlik kazandı. Hıristiyan Avrupa Türklere karşı bir daha Haçlı seferine girişemeyerek, savunmaya çekildi. (1683 tarihine kadar) Anadolu’da Gelişmeler Sultan II. Murat Anadolu’da Anadolu Türk birliğini sağlamak için mücadeleyi sürdürdü. Aydınoğulları, Menteşeoğulları ve Hamitoğulları beyliğine son verildi. Germiyanoğlu beyliğinin toprakları Yakup Beyin ölümü üzerine vasiyeti yolu ile Osmanlılara geçti. OSMANLI DEVLETİNİN YÜKSELME DEVRİ(1453–1579) Yükselme Devri Padişahları: Fatih(II. Mehmet) 1453 - 1481 II. Beyazıt 1481 - 1512 Yavuz Sultan Selim 1512 - 1520 Kanuni Sultan Süleyman 1520 - 1566 II. Selim 1566 - 1574 III. Murat 1574 - 1595 Not: Yükselme dönem İstanbul’un fethi ile başlar Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümü biter . FATİH SULTAN MEHMET DÖNEMİ (1451–1481) İSTANBUL'UN FETHİ (29 MAYIS 1453): İstanbul'un Fethini Gerektiren Sebepler: Bizans'ın Osmanlı şehzadelerini koruyarak ve kışkırtarak, taht kavgalarına neden olması, Bizans'ın Osmanlı'ya karşı düzenlenen Haçlı seferlerini teşvik etmesi, Osmanlı toprak bütünlüğünü bozan bir konumda olması Fatih'in Fethi Kolaylaştırmak İçin Aldığı Tedbirler: Bizans'a denizden gelebilecek yardımı önlemek amacıyla Anadolu Hisarı'nın karşısına Rumeli hisarını yaptırdı. Bizans'a Balkanlardan gelebilecek muhtemel Haçlı yardımını önlemek için sınır boylarına akıncı birlikleri gönderdi. Surlara karşılık, Şahi adı verilen büyük toplar döktürdü. İstanbul'un Fethini Kolaylaştıran Nedenler: Bizans ordu ve donanmasının zayıf oluşu, Kuşatma sırasında Avrupa'dan yardım alamaması. NOT: Bizans kuşatma sırasında sadece Venedik ve Cenevizlilerden yardım alabilmiştir. Cenevizliler kuşatma sırasında ticari kaygılarından dolayı hem Osmanlılara, hem de Bizans'a yardım etmişlerdir. İstanbul’un Fethinin Dünya Tarihi Bakımından Sonuçları: Venedik ve Ceneviz ticareti olumsuz yönde etkilenmiştir. Bin yıllık Bizans imparatorluğu tarihe karışmıştır. Ortaçağ kapanmış, Yeniçağ başlamıştır. İstanbul'dan kaçan Bizanslı bilim adamları Avrupa'da Rönesans ve Reform hareketlerinin başlamasında etkili olmuşlardır. Feodalite(derebeylik) sistemi çözülmeye başlamıştır. İstanbul'un Fethinin Türk Tarihi Bakımından Sonuçları: Osmanlı Devleti Yükselme dönemine girmiştir. Başkent Edirne'den İstanbul'a taşınmıştır. Osmanlı toprak bütünlüğü sağlanmıştır. Osmanlı'nın Anadolu-Rumeli geçişi kolaylaşmıştır. Osmanlı toprakları arasında sürekli sorun çıkaran bir fitne yuvası ortadan kaldırılmıştır. Karadeniz-Akdeniz deniz ticaret yolunun denetimi Osmanlılara geçmiştir. Osmanlı Devleti İslam dünyasında haklı bir şöhret ve itibara kavuşmuştur. BALKANLARDA FETİHLER √ Belgrat hariç bütün Sırbistan fethedildi. √ Arnavutluk fethedildi. √ Bosna-Hersek fethedildi. √ Eflak-Boğdan fethedildi. √ Mora Yarımadası fethedildi. √ √ √ √ √ ANADOLU'DA FETİHLER ve SEFERLER Cenevizlilerden Amasra alındı. Candaroğullarından Sinop alındı. Karamanoğullarından Konya ve Karaman alındı. Trabzon Rum İmparatorluğuna son verildi.(1461) Otlukbeli Savaşı yapıldı.(1473) (Akkoyunlu Devleti hükümdarı Uzun Hasan ile Fatih Sultan Mehmet arasındaki bu savaşı Osmanlılar kazandı.) DENİZLERDE FETİHLER ve SEFERLER √ Bazı Ege adaları alındı. (İmroz, Taşoz, Semadirek, Midilli Eğriboz adaları alındı. Rodos adası kuşatıldı, fakat alınamadı.) √ Kırım Hanlığı Osmanlılara bağlandı. √ Otranto (İtalya Seferi) yapıldı I) Karadeniz Ticaretine Sahip Olmak İçin Yapılan Fetihler: Cenevizlilerden Amasra'nın alınması, Trabzon Rum İmparatorluğu'nun fethi ve Kırım Hanlığının Osmanlılara bağlanması bu amaçla yapılan fetihlerdir.(Bu yerlerin hepsi Karadeniz kıyısındadır. Böylece Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir.) Kırım Hanlığının Osmanlılara Bağlanması(1478) :Hatırlanacağı gibi Altın orda Devletinin parçalanmasıyla kurulan Türk Hanlıklarından biri de Kırım hanlığıdır. Fatih döneminde Kırım Hanının ölümü üzerine oğulları arasında taht kavgaları başlamış, Kırım Halkı Fatih'ten yardım istemiştir. Fatih Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı Donanmasını Kırım'a göndererek bu hanlığı Osmanlılara bağlamıştır. Böylelikle: Karadeniz bir Türk gölü haline gelmiştir. Kırım Ordusu Osmanlıların Avrupa'ya yaptığı seferlerde YARDIMCI KUVVET olarak büyük yararlar sağlamıştır. Osmanlı Devleti Kırım Hanlığı sayesinde Orta Asya Türkleriyle temas sağlamıştır. Anadolu Türk Birliğini Sağlamak İçin Yapılanlar Candaroğulları’ndan Sinop'u alarak bu beyliğe son vermiştir. Karamanoğulları’ndan Konya ve Karaman'ı alarak Anadolu Türk birliğini sağlandı IV. Haçlı Seferi sırasında 1204 yılında kurulan Trabzon Rum İmp. ortadan kaldırdı. Doğu Anadolu'da hâkimiyet kurmak isteyen AKKOYUNLU devletini 1473'te Otlukbeli Savaşında yendi. . Otlukbeli Savaşı’nın tarafları: AKKOYUNLU Devleti ile OSMANLI İMP. Sonuçları : : * Doğu Anadolu Bölgesi Osmanlı hâkimiyetine girdi. * AKKOYUNLU Devleti yıkılma sürecine girdi. Ege Ve AkdenizYAPILAN FETİHLER Venediklilerin elinde bulunan Ege adalarını (İmroz, Taşoz, Limni, Bozcaada, Semadirek, Midilli, Eğriboz) aldı. Rodos adası kuşatıldı, ancak alınamadı Böylece Karadeniz'de faaliyet gösteren Cenevizlilerden sonra, Akdeniz’de faaliyet gösteren Venedik ticaretine de büyük darbe vurdu. *Osmanlı-Venedik Deniz Savaşları* Sebepleri: Osmanlıların; İstanbul'u fethetmeleri, Karadeniz ve Ege ticaretini denetimleri altına almalarının Venedik ticaretine darbe vurması. Sonuç : Venedik donanmasının Osmanlı donanmasından güçlü olmasından dolayı Venediklilere karşı bir üstünlük sağlanamamıştır. Fatih olası bir Haçlı ittifakını Fatih'in Hırıstıyanlık Mücadelesi Hıristiyanlığın iki merkezi vardı. Biri KATOLİKLİĞİN merkezi ROMA(VATİKAN), diğeri de ORTODOKSLUĞUN merkezi İstanbul(FENER) idi. Fatih İstanbul'u alarak, buradaki Ortodoks cemaati dini inanç ve ibadetinde serbest bırakmış ve tüm Ortodoks Hıristiyanların koruyuculuğunu üslenmiş, böylece Hıristiyan dünyasındaki MEZHEP BİRLİĞİNİ engellemiştir FATİH DÖNEMİNDE DEVLET TEŞKİLATINDAKİ GELİŞMELER Osmanlı Devleti'nin ilk altın parası bastırılmıştır. Topkapı Sarayı yapılmıştır. İstanbul'da Sahn-ı Seman Medresesi kurulmuştur. Kanunname-i Ali Osman hazırlanmıştır. Divana Sadrazam başkanlık etmeye başlamıştır. Klasik Osmanlı mimarisi ortaya çıktı GENEL DURUM: Devlet yönetimi “MUTLAK MERKEZİYETÇİ BİR İMPARATORLUK” şeklini almıştır II. BAYEZIT DÖNEMİ (1481–1512) Cem Sultan'ın Hırıstiyan Avrupa'nın elinde olması, II. Bayezıt döneminde Avrupa'ya karşı Osmanlıların önemli bir sefer geliştirmesini önlemiştir. Bu yüzden II. Bayezıt Dönemi sönük bir devir olmuştur. Cem Sultan Olayı: Fatih'in ölümüyle oğulları II. Bayezıt ve Cem Sultan arasında taht kavgası başlamış, Cem Sultan Bayezıt'a yenilmiş ve Mısır'daki Memlük Devletine sığınmıştır. Bir süre sonra yeniden Anadolu'ya gelen Cem Sultan tekrar taht mücadelesine girişmiş, ancak yine başarısız olarak, bu defa da Rodos adasına kaçarak, buradaki SAİNT JEAN ŞÖVALYELERİNE sığınmıştı. Şövalyeler Cem'i Papaya teslim etmişler, daha sonra Fransa'ya gönderilen Cem burada ölmüştür. NOT: Cem Sultan Olayı Avrupalı Devletlerin araya girmesiyle uluslararası bir sorun haline gelmiştir. Cem Olayının Sonuçları ve Osmanlı Devletine Etkileri: Cem'in Hıristiyanların eline geçmesi, batılı devletlerin Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmasına neden olmuştur. Osmanlılar'ın batıdaki fetihlerinin durmasına neden olmuştur. Cem Sultan’ın Memlükler’e sığındığı dönemde bu devlet tarafından padişah gibi karşılanıp, himaye görmesi, Osmanlı-Memlük ilişkilerinin daha da bozulmasına sebep olmuştur. Papa'nın bakım masrafı diye yüklü miktarda para alması Osmanlı maliyesini zayıflatmıştır. Osmanlı-İran İlişkileri: İran'da Akkoyunlu Devleti'nin yerine SAFEVİ DEVLETİ kurulmuştu.(1502) Safeviler:Doğu Anadolu'yu ele geçirmek istiyorlardı.Anadolu'ya gönderdikleri dervişlerle Şii mezhebini Anadolu'da yaymaya çalışıyorlardı. Safevilerin bu faaliyetleri sonucu 1511 yılında Anadolu'da ŞAH KULU İSYANI çıktı. O sırada Trabzon valisi olan Şehzade SELİM (Yavuz), babası II. Beyazıt’ın Safevi ve Şii tehlikesine karşı yeterli önlem almaması üzerine yeniçerilerin desteğiyle babasını tahttan indirerek padişah oldu. (Şah Kulu İsyanı ‘nın sonucu) II. Bayezıt Döneminde Osmanlı Memlük İlişkileri: Osmanlı Memluk ilişkilerinin bozulma sebepleri: Fatih Döneminde Hicaz suyolları meselesi. (Fatih Memluk Sultanına Mekke yolunda gerekli önlemlerin alınarak hacıların rahatça seyahat etmelerinin sağlanmasını rica etmişti. Ancak Memluklar bu isteği iç işlerine karışma şeklinde yorumlamışlardı.) Memlükler'in Cem Sultan'ı himaye etmeleri, Osmanlı Devleti ile Memluk Devleti arasında yer alan Güneydoğu Anadolu'daki Dulkadiroğulları Beyliği yüzünden iki devletin çekişmesi. SONUÇ: Osmanlı Devleti ile Memluklar arasında 8 yıl süren savaş yaşandı. Bu savaş süresince iki taraf birbirlerine karşı üstünlük sağlayamadılar. Karamanoğulları Beyliğine Son Verilmesi(1487): II. Beyazıt döneminde Cem olayına karıştığı için bu beylik kesin olarak ortadan kaldırıldı. Kili ve Akerman kaleleri alınarak Boğdan'ın fethi tamamlanmıştır. Sonuçları: Osmanlı'nın Kırım ile Balkan toprakları birleşti İlk Osmanlı -Lehistan ilişkisi başladı. Karadeniz tam anlamıyla bir Türk gölü haline gelmiştir YAVUZ SULTAN SELİM DÖNEMİ(1512–1520) Babası II. Beyazıt’ın doğudaki Safevi tehlikesine karşı önlem almaması üzerine, Yavuz Sultan Selim yeniçerilerin desteğiyle babasını tahttan indirerek padişah oldu. NOT: Bu olay Yeniçerilerin bir şehzadenin tahta geçmesinde doğrudan rol oynadıkları ilk gelişmedir. İran Seferi Ve Çaldıran Savaşı(1514) Sebep: Safevilerin Doğu Anadolu'yu ele geçirmek istemeleri ve Şiilik propagandası yapmaları. Savaş: 1514 yılında Safevi Devleti hükümdarı ŞAH İSMAİL ile Osmanlı Hükümdarı YAVUZ arasında ÇALDIRAN ovasında yapıldı. Savaşı Osmanlılar kazandı. Önemi: Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Şiilik tehlikesi ortadan kalktı. Turnadağ Savaşı(1515) Bu savaşla Anadolu Beyliklerinin(Dulkadir ve Ramazanoğulları) siyasi varlığı kesin olarak sona erdi. Böylece Anadolu Türk Birliği sağlandı. Anadolu Tük Birliğini kesin olarak sağlayan Yavuz Sultan Selim’dir Mısır Seferi(Memlük Seferi) Sebepleri: Fatih döneminde başlayan Hicaz suyolları meselesi Memlukların Cem Sultan'ı himaye etmeleri Osmanlılar ile Memluklar arasında Dulkadiroğulları yüzünden çekişme. Memlukların Şah İsmail ile ittifak kurmaları. Yavuz'un Memluk topraklarını ele geçirerek BAHARAT yolunu denetim altına almak istemesi. Her iki devletinde Türk-İslam dünyasının lideri olma mücadelesi. Savaşlar: Yavuz Sultan Selim 1516' da MERCİDABIK Savaşında Memluk ordusunu yenerek Suriye ve Filistin topraklarına sahip oldu.1517'de RİDANİYE Savaşında Memluk ordusunu ikinci kez yenerek, bu devleti ortadan kaldırdı. Mısır toprakları Osmanlılara katıldı. Mısır Seferinin Sonuçları: Memluk Devletinin ortadan kalkmasıyla bu devletin toprakları Osmanlılara katıldı.( Suriye, Filistin, Hicaz,Mısır) Baharat yolunun denetimi Osmanlı Devletine geçti. Not: Osmanlı Devleti Baharat yolundan beklenen ticari kazancı elde edemedi. Çünkü Avrupalıların Ümit Burnu'nu bulmalarıyla Coğrafi yollar değişmiştir. Halifelik ve İslam'ın kutsal emanetleri Osmanlılara geçti. (Böylece Osmanlı Devleti İslam Dünyasının Lideri oldu.) Not 1: İlk Osmanlı Halifesi Yavuz Sultan Selim'dir. Not 2: Halifeliğin Osmanlı'ya geçmesiyle, Osmanlı Devleti İslam Dünyasının tartışmasız lideri olmuştur Venedikliler Kıbrıs Adası için Memluklara verdikleri vergiyi Osmanlılara vermeye başladılar.. Not: Bu dönemde I.Selim devamlı doğuya sefer yaparak Müslümanları Osmanlı Devleti çatısı altında toplamak istemiştir (İslam birliği). Not: Yavuz, batıya hiç sefer yapmamıştır. Not: Yavuz'un İran ve Mısır seferleri sonucunda burada bulunan kültürel eserler ile bilim adamları ve sanatçılar İstanbul'a getirilmiş, böylece Osmanlı Kültüründe doğunun etkisi artmıştır. YAVUZ SULTAN SELİM'İN DOĞU SİYASETİ: Yavuz Sultan Selim'in amacı bütün Türkleri ve Müslümanları tek bayrak altına toplayarak Türk-İslam birliğini sağlamaktı. Kanuni Sultan Süleyman Dönemi:((1520-1566) DÖNEMİN OLAYLARI VE ÖZELLİKLERİ İÇ İSYANLAR: Canberdi Gazali İsyanı: Yavuz tarafından Suriye Valiliğine atanan eski Memluk komutanlarından Canberdi Gazali, Yavuz'un ölümünü fırsat bilerek ayaklanmış ve ortadan kaldırılmıştır Ahmet Paşa İsyanı: Kanuni tarafından Mısır'a vali olarak gönderilen Ahmet Paşa ayaklanmış ve ortadan kaldırılmıştır. Not: Bu iki isyan Memluk Devletini yeniden kurmak amacıyla ortaya çıkmıştır. Baba Zünnun İsyanı: Yozgat’ta arazi meselesinden çıkmış gibi gösterilen bir Şii ayaklanmasıdır Kalenderoğlu İsyanı: Konya'da Hacı Bektaş-ı Veli soyundan geldiğini ileri süren Kalenderoğlu tarafından çıkarılmış bir şii ayaklanmasıdır. Belgrat'ın Alınması(1521): *Macarlardan Belgrat'ın alınmasıyla Orta Avrupa'nın kapıları Osmanlılara açıldı. *Ayrıca Avrupa fetihleri için önemli bir üs kazanılmış oldu. Mohaç Meydan Savaşı(1526): Açıklama: Bu sırada Avrupa'da Kutsal Roma Germen İmparatorluğu(Alman İmp.) ve başında da ŞARLKEN bulunmaktaydı. Şarlken Avrupa birliğini sağlamak amacıyla İspanya'yı ele geçirmiş, Fransa Kralı Fransuva'yı esir almıştı. Fransuva'nın annesinin isteği üzerine, Kanuni Fransa'ya destek olmak için II. Macaristan seferine çıktı ve Macarları Mohaç ovasında yendi. Mohaç Meydan Savaşı: Macar ordusuyla yapılan savaşı Osmanlı Devleti kazandı. (1526) Önemi ve Sonuçları: Bu zaferle Macaristan Osmanlı devletine bağlandı. Ve Fransa Kralı esaretten kurtarıldı. Not: Kanuni Macaristan'ı Osmanlı topraklarına katmamış, himaye altına almıştır. Bunun nedeni Osmanlıların Kutsal Roma Germen İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti arasında bir tampon bölge oluşturmak istemesidir. I. Viyana Kuşatması(1529): Bu sırada Avusturya'nın başında Şarlken'in kardeşi FERDİNAND bulunmaktaydı. Ferdinand Osmanlı himayesindeki Macaristan'a saldırınca Kanuni Sultan Süleyman harekete geçerek Viyana'yı kuşattı. Ancak; aşağıdaki sebeplerle kuşatmayı kaldırarak İstanbul'a geri döndü Kış mevsiminin yaklaşması, Ağır topların getirilmeyişi, Erzağın yetersiz oluşu... Almanya Seferi(1532) Sebebi: Avusturya Kralı Ferdinand'ın Kanuni'nin İstanbul'a geri dönmesinden sonra tekrar Macaristan'a saldırması. Sefer: Kanuni Ferdinand ve Şarlkenle bir meydan savaşı yapmak umuduyla Almanya içlerine kadar ilerledi. Ancak Şarlken ve Ferdinand karşısına çıkma cesareti gösteremeyince İstanbul'a döndü. İstanbul Antlaşması(1533): Ferdinand'ın barış isteği üzerine İLK Osmanlı-Avusturya Antlaşması İstanbul'da imzalandı(1533). Maddeleri: Avusturya kralı protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk olacak. Avusturya elinde tuttuğu Macar toprakları için Osmanlılara vergi verecek. Önemi: Bu antlaşma Osmanlı Devleti'nin Orta Avrupa'daki üstünlüğünün bir kanıtıdır. Not: Bu üstünlük 1606 yılında yine Osmanlı Devleti ve Avusturya arasında imzalanacak olan ZİTVATOROK antlaşmasıyla sona erecektir Osmanlı-Fransız İlişkileri Ve Kapitülasyonlar (1535) İlk Osmanlı-Fransız ilişkisi Fransa kralı I. Fransuva'nın Almanya İmparatoru (Kutsal Roma Germen) Şarlken ile yaptığı savaşta esir düşmesiyle başlamıştı. Kanuni Sultan Süleyman 1535'de Fransızlarla KAPİTÜLASYON antlaşması imzalamıştır. **Osmanlı Devleti’nin, Fransızlara kapitülasyon hakkı tanımasının nedenleri: Şarlken'e karşı Fransa'yı güçlü kılarak, Avrupa Hıristiyan birliğinin oluşmasını önlemek Akdeniz ticaretini canlandırmak. Osmanlı ekonomisine bol ve ucuz mal girişini sağlamaktır. **KAPİTÜLASYON: Bir devletin yabancı bir devlete tanımış olduğu siyasi, hukuki, mali ayrıcalık veya Ticaret, hukuk, gümrük gibi alanlarda devletlerin birbirlerine tanıdıkları imtiyazlardır Osmanlılar Kapitülasyonları İMTİYAZAT-I MAHSUSA olarak adlandırmışlardır. Kapitülasyonlarla İlgili Önemli Notlar: İlk ticari ayrıcalıklar Fatih döneminde Venediklilere verilmiştir. Bu antlaşma süresiz değildi. İki hükümdarın yaşadığı dönemde geçerli olacaktı. Ancak Kanuni’nin ölümünden sonra Fransızların isteğiyle 5 kez yenilenmiş ve I. Mahmut döneminde 1740'da sürekli hale getirilmiştir. Devletin gücünü koruduğu dönemlerde önemli bir sorun yaratmayan kapitülasyonlar, devletin gücünün azalmasına paralel olarak ve Avrupa'da sanayinin gelişmesiyle önemli bir sorun olmuştur. MILLIYETÇILIK ISYANLARI(ULUSÇULUK HAREKETLERI) ** Sırp Isyanı (1804 – 1878) Sebepleri : - Fransiz İhtilali’nin ortaya çıkardıgı milliyetçilik akimi -Rusya’nın Panislavizm politikası doğrultusunda SIRPLARI kiskirtmasi - Osmanli Avusturya savaslarinda Sirbistan’in savas alani haline gelmesi - Osmanli merkezi otoritesinin bozulmasi -Gönderilen yöneticilerin(Yeniçerilerin) haksiz davranislari Ilk isyan 1804’de Kara Yorgi tarafindan çikarilmis, Rus savaslari yüzünden uzun süre bastirilamamıstır. 1812 Bükres Antlasmasi ile imtiyazlar elde eden Sırplar, 1829 Edirne Antlasmasi ile özerklik kazanmıs, 1878 Berlin Antlasmasi ile de bagimsizliklarini elde etmislerdir. Not : Sirplar Osmanli’ya karsi ilk ayaklanan millettir. ** Yunan Isyanı (1820 –1829) : Sebepleri : Milliyetçilik akımı Rusya’nın Panislavizm politikası doğrultusunda Yunanlıları kışkırtması Avrupa Devletlerinin Rumlar’i eski Yunan uygarlıgının temsilcileri olarak kabul etmeleri Etnik-i Eterya’nin çalısmaları Osmanli yönetimindeki bozulmalar Rum aydinlarinin çalismalari Yunan İsyanında Osmanlı Politikası: Osmanlı Devleti isyanı bastırmakta zorlanınca Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşadan yardım istemiştir. Yunan İsyanında Avrupa Devletlerinin Osmanlı Politikası İngiltere,Fransa ve Rusya Osmanlı devletinden Yunan bağımsızlığını tanımasın istemiş bu teklif kabul görmeyince Rusya Osmanlı devletin savaş açmıştır. Osmanlı Devleti yeniçeri Ocağını (1826)kaldırmış ordu Ruslara karşı yeterli donanıma sahip olmadığı için. Ruslar doğuda Erzurum’a, batıda Edirne’ye kadar ilerlemişlerdir. Rus donanması Navarinde Osmanlı – Mısır donanmasını yaktı. (20 Ekim 1827) 1829 Edirne Antlasması : Yunanistan bagımsız olacak (ilk kez bir azınlık bagımsızlık kazandı.) Sırplar’a özerklik verilecek (ilk kez bir azınlık özerklik kazandi.) Eflak ve Boğdan Osmanlı Imparatorlugu’na baglı kalacak fakat buralara imtiyaz verilecek (Romanya’nin temelleri atilmistir.) Osmanli Devleti 8.500.000 lira savas tazminatı ödeyecek Dogu’da Batum’a kadar olan topraklar (Kafkasya) Rusya’ya bırakılacak Not-1 : Küçük Kaynarca’dan sonra imzalanan en ağır anlasmadir. Not-2 : Fransa’nın Cezayir’i isgaline zemin hazırlamıstır. (Kuzey Afrika’da kaybettigimiz ilk topraktır – 1830) Not-3 : Misir sorununa sebep olmustur 5) Karesioğulları Beyliğinin Alınması(1345): Karesi Bey'in ölümüyle, oğulları arasındaki taht kavgasından yararlanan Orhan Bey Balıkesir çevresine sahip olan bu beyliği Osmanlı sınırlarına kattı. Sonuçları: Osmanlılar karesi topraklarına sahip olarak, Marmara kıyılarına ve Çanakkale boğazına ulaştılar. Osmanlılar Karesi Donanmasına sahip oldular. Hacı İlbey, Evrenus Bey, Ece Halil gibi değerli Karesi komutanları Osmanlı hizmeti girdiler. Karesi oğullarının Balıkesir, Manyas ve Kapıdağı gibi şehirleri alındı. Önemi: Karesioğulları beyliğinin Osmanlılara katılmasıyla Anadolu Tiirk birliğini sağlama yolunda ilk adım atılmıştır. NOT: Osmanlı Devleti’ne katılan ilk beylik Karesioğulları’dır. Ankara Savaşı'ndan sonra tekrar kurulmamıştır Osmanlılara kendi isteği ile katılan beylikler Pontus Sorunu: Yunanlılar Karadeniz bölgesinde tarihte kurulan Trabzon Rum imp. dayanarak Samsun-Artvin arasındaki bölgenin tarihte Pontus Rum toprağı olduğunu iddia etmesidir. Milli mücadele döneminde (1918-1922)bölgede Rumlar Pontus devleti kurmak amacıyla Pontus isyanını başlattı. Mustafa Kemal bölgede çıkan isyanı bastırmak amacıyla 19 mayıs 1919 Samsun ve çevresine geniş yetkiler ile gönderilmiştir. Lozan antlaşması ile bölgedeki Rumlar Yunanistan’a gönderilerek Pontus sorunu tamamen çözülmüştür. Şark meselesi(1815-…..) BÜYÜK DEVLETLERİN OSMANLI POLİTİKALARI Şark Meselesi:İlk kez 1815 Viyana Kongresinde ortaya atılmış bir terimdir.Batı Hristiyan dünyası ile Türk-İslam dünyası arasındaki ilişkilerin tamamıdır. İngiltere’nin Osmanlı Politikası:Büyük bir sömürge imparatorluğu kuran İngiltere 1878 Berlin Konferansına kadar Osmanlıların toprak bütünlüğünü savunmuştur.Onlara göre Hindistan’daki sömürgelerine giden yolda güçsüz bir Osmanlı Devleti çıkarlarına uygundu.Ancak Berlin Konferansı ile Osmanlıların dağılışı hızlanınca bu siyasetinden vazgeçti ve Osmanlı topraklarından pay almaya çalıştı.Mısır(1882) ve Kıbrıs’ı(1878) işgal etti,Ermenileri destekledi. Fransa’nın Osmanlı Politikası:İki yüzlü bir siyaset izlemiş,dost görünmüş ancak zaman zaman Osmanlı topraklarına saldırmaktan da çekinmemiştir.(Mısır’ı işgal etmesi gibi)19.yy’dan itibaren de Cezayir(1830),Tunus(1882) ve Fas’ı işgal ederek sömürgecilik faaliyetlerini yaygınlaştırmış ve Ermenileri desteklemiştir. Rusya’nın Osmanlı Politikası: Çar I.Petro’dan beri izledikleri siyaseti devam ettirmişlerdir.(Sıcak denizlere inmek ve Panislavizm Sırp isyanı(1804),Yunan isyanı(1821-1829),1877-78 Osmanlı –Rus savaşı 1.Dünya savaşı Kafkas cephesi ,Ermeni isyanları …. Avusturya’nın Osmanlı Politikası: Macaristan’ı ele geçirdikten sonra Bosna-Hersek’e göz dikmiştir.II.Meşrutiyet olayları sırasında topraklarına katmayı başaracaktır.(1908) Avusturya Balkanlarda Rusyanın güçlenmesini engelleme politikasını izlemiştir. Almanya’nın Osmanlı Politikası: Siyasi birliğini geç tamamlayan Almanya sömürge yarışına katılmak için Osmanlı Devletine dost olarak görünmüş,Boğazlar üzerinde söz söyleme ayrıcalığı elde etmek ve İngiltere ile Fransa’nın sömürgelerine giden yolları kesmek için Osmanlılara yakınlaşmıştır .Halifeliği İngiltere’ye karşı kullanma ,petrol bölgelerini (Irak) kontrol etme hedefini taşır. OSMANLI DEVLETİNİN AVRUPA POLİTİKASI Osmanlılar,19.yy’da batı karşısındaki güçsüzlüklerini Denge politikası uygulayarak gidermeye . Rusya’ya karşı İng- Fransa İng karşı Rusya- Fransa-Almanya’ yı kullanmaya çalışmıştır. Daha sonra ise batılılaşma çabası içine girdi.Osmanlılar,Avrupa Devletlerinin iç işlerine karışmasını engellemek için;Tanzimat (1839)ve Islahat Fermanlarını(1856) yayınladılar.1.Meşrutiyeti(1876) ve 2. Meşrutiyeti(1908) ilan etti . Mısır Sorunu a) Mehmet Ali Paşa'nın Mısır Valisi Olması ve Yükselmesi: Kavala'da doğan Mehmet Ali Paşa Mısır'ı Fransızlardan kurtarmak amacıyla gönderilen askerlerin arasında Mısır' a gitmişti. Öğrenim görmemiş olmasına karşılık zeki, cesur ve kabiliyetliydi. Fransızların geri çekilmesinden sonra Kahire'deki başıbozuk askerlerin komutanı oldu. Sonra da Valiyi Mısır'dan ayrılmak zorunda bırakarak yönetimi eline geçirdi. Osmanlı hükümeti bu durumu tanımak zorunda kaldı (1805). Mehmet Ali Paşa, Mısır Valisi olduktan sonra kazandığı başarılarla kendisini kabul ettirdi. • İskenderiye ve Resife asker çıkaran İngilizleri geri püskürtmeyi başardı. • Mısır'ın büyük bir derdi olan Kölemenlerle uğraştı • Hicaz'da isyan eden Vehhabilerle mücadele etti. Vehhabi isyanını bastırarak Hac yollarını açtı. Bu başarıyla İslâm dünyasında büyük bir kazandı. Babıâli bu gelişmeler karşısında Mehmet Ali Paşa'ya Hicaz ve Habeş valiliklerini verdi. 1822'de Sudan'ı da ele geçiren Mehmet Ali Paşa, bir Mısır devleti kurmayı başardı. Mehmet Ali Paşa; askerlik, bayındırlık, tarım ve ticaret dallarında yaptığı yeniliklerle büyük bir güç kazandı. Elde ettiği gelirlerle Fransızların yardımıyla ordu ve donanmasını modernleştirdi. Avrupa'ya, özellikle Fransa'ya öğrenciler gönderildi. Mehmet Ali Paşa'nın çalışmaları, Mısır'ı Doğu Akdeniz'de önemli bir yere getirdi. b) Mehmet Ali Paşa'nın İsyanı Mehmet Ali Paşa, Mora isyanı üzerine Osmanlı Devleti'ne yardımcı kuvvet göndermiş, ancak Navarin'de Osmanlı donanmasıyla beraber donanmasını kaybetmişti. Mora'daki askerlerini habersizce çekmesi 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşında yardım istendiği halde asker göndermemesi, Padişah ile arasının açılmasına neden oldu. Mora'yı alamayan Mehmet Ali Paşa, II. Mahmut'tan Suriye ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesini istedi. Padişah II. Mahmut, bu teklifi kabul etmediği gibi Mehmet Ali Paşa'yı Mısır Valiliğinden atmak için planlar yapmaya başladı. Fakat ilk harekete geçen Mehmet Ali Paşa oldu. Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa komutasındaki Mısır Ordusu Akka'yı alarak Şam üzerine yürüdü. Şam'ı alan Mısır Ordusu Belen geçidinde bir Osmanlı ordusunu yenerek Adana'ya girdi (1833). Ardından da İstanbul üzerine yürüdü. Sadrazam Reşit Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetlerinin de Konya'da mağlup olmasıyla Mısır ordusuna İstanbul yolu açıldı. c) Kütahya Antlaşması (1833): II. Mahmut, İbrahim Paşa'nın kazandığı bu başarılar üzerine Ruslardan yardım istemek zorunda kaldı. Rus Çarı l. Nikola , bu teklifi kabul ederek Karadeniz donanmasıyla 15 bin kişilik bir Rus ordusunu İstanbul'a gönderdi. Rus donanmasının İstanbul'a kadar gelmesi Mısır sorununu bir Avrupa sorununa dönüştürdü. Çıkarları tehlikeye düşen İngiltere ve Fransa II. Mahmut'la Kavalalı Mehmet Ali Paşa arasına girerek anlaşma yapılmasını sağladı. Bunun üzerine Kütahya Antlaşması yapıldı (1833). 1)Mehmet Ali Paşa'ya Mısır ve Girit Valiliklerine ek olarak Suriye Valiliği, 2)Oğlu İbrahim Paşa'ya da Cidde valiliğine ek olarak Adana valiliği verildi. Yorum: • Bu antlaşma, Mısır sorununu bir süre için çözümledi. • İki tarafta yapılan antlaşmadan memnun olmadı. • Rusların İstanbul'a gelmesi Mısır sorununu Avrupa sorunu haline getirdi. • Osmanlı Devleti, Rusya ile antlaşma yapma yoluna gitti. d) Hünkâr İskelesi Antlaşması (1833): II. Mahmut'un yardım istemesiyle İstanbul'a gelen kuvvetleri Hünkâr iskelesine yerleştiler. Kütahya Antlaşması yapıldığı ve Mısır kuvvetleri geri çekildiği halde Rus kuvvetleri Boğazdan ayrılmadılar. Padişah II. Mahmut ise Suriye ve Adana'yı kaybettiği için Kütahya antlaşmasından memnun değildi. Ayrıca, Mehmet Ali Paşa'nın yeniden isyan etmesinden endişelenen Padişah İngiltere ve Fransa'ya güvenmiyordu. Bütün bunlar II. Mahmut'un Ruslarla ittifak yapmasına neden oldu. Bu amaçla Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Hünkâr İskelesi Antlaşması yapıldı (1833). 1) Osmanlı Devleti ve Rusya savaş zamanında birbirine yardım edeceklerdi. 2) Osmanlı Devleti'ne bir saldırı olursa, Rusya asker ve donanma gönderecekti, ancak masrafları Osmanlı Devleti karşılayacaktı. 3) Rusya bir saldırıya uğrarsa, Osmanlı Devleti Rusya'ya asker ve donanma göndermeyecek, fakat buna karşılık Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını kapatacaktı. 4) Bu antlaşma sekiz yıl süreyle yürürlükte kalacaktı. Yorum: • Hünkâr İskelesi Antlaşması, Rusya'nın Karadeniz'deki güvenini artırdı. • Osmanlı Devleti, Mehmet Ali Paşa'nın yeniden isyanına karşı kendini güvenceye aldı. • Boğazların kapatılması İngiltere ve Fransa'nın çıkarlarını tehlikeye düşürdü. • Hünkâr iskelesi Antlaşmasıyla Boğazlar sorunu ortaya çıktı. • Osmanlı Devleti, Boğazlar üzerindeki egemenlik hakkını son defa tek başına kullandı. Mehmet Ali Paşa 1839'da bağımsızlığını ilân ederek ayaklandı. Nizip savaşı, Osmanlı Devleti'nin yenilgisiyle sonuçlandı. Yenilgi haberi İstanbul'a gelmeden II. Mahmut öldü, yerine Abdülmecit padişah oldu. Bu sırada Kaptan-ı Derya Ahmet Fevzi Paşa, Osmanlı donanmasını Mısır'a götürdü. Böylece, Osmanlı Devleti, savunmasız bir duruma düştü. Osmanlı Devleti'nin bu durumundan dolayı Rusların Hünkâr İskelesi Antlaşmasından yararlanarak İstanbul Boğazı'na girebileceğini düşünen İngiltere ve Fransa, Mısır sorununu Avrupa sorunu haline getirmeye' karar verdiler. İngiltere ile çatışmayı göze alamayan Rusya da bu durumu kabul etti. Sonunda İngiltere, Avusturya, Prusya, Rusya ve Osmanlı Devleti'nin delegeleri Londra'da toplandılar. Mısır sorunu görüşülerek Londra Antlaşması yapıldı (1840). Fransa'ya güvenen Mehmet Ali Paşa bu antlaşmayı kabul etmedi. Bunun üzerine Osmanlı ve İngiliz donanmaları Suriye ve Mısır kıyılarına abluka ettiler.Akkâ kalesi kısa zamanda alındı. Mehmet Ali Paşa, Londra Antlaşması'nı kabul etti. Bu gelişmeler sonunda: • Mısır sorunu çözüldü. • Mısır iç işlerinde serbest, dış işlerinde Osmanlı Devleti'ne bağlı bir imtiyazlı eyâlet haline geldi. • Mehmet Ali Paşa isyanı sırasında Tanzimat Fermanı ilân edildi (1839). Boğazlar Sorununun Ortaya Çıkması Osmanlı Devleti, 15. yüzyılın ortalarından itibaren İstanbul'u ve arkasından Sinop, Trabzon, Kırım, Eflâk-Boğdan'ı fethetti. Böylece Marmara ve Karadeniz bir iç deniz haline geldi. Bununla birlikte Boğazlar da tamamen egemenlik altına alındı. Boğazlar ve Karadeniz'in yabancı gemilere kapalılığı, Osmanlı Devleti'nin ısrarla üzerinde durduğu bir konu olmuştur. Osmanlı Devleti'nin 1535'de Fransa'ya, 1578'de İngiltere'ye, 1598'de Hollanda'ya verdiği kapitülasyonlarla Boğazlar bu devletlerin ticaret gemilerine açık hale getirilmiştir. 1700'de İstanbul Antlaşması'yla Azak'ın Rusların eline geçmesi, Karadeniz'deki statüyü değiştirmeye başladı. Ruslar burada bir filo kurmaya başladılarsa da, Osmanlı Devleti'nin tepkisi üzerine Karadeniz'de Türk gemileri ile ticaret yapmak zorunda kaldılar. 1774 yılında Küçük Kaynarca Antlaşması ite Rusya, Karadeniz'de kendi gemileri ile ticaret yapmak ve ticaret gemilerini Boğazlardan geçirmek hakkını elde etti. Ancak bu bir kapitülasyon niteliği taşıyordu ve Boğazların kapalılığı ilkesi yine devam ediyordu. Napolyon'un 1789'de Mısır Seferi ile Fransa'nın buraya yerleşme durumu Akdeniz'de çıkarları olan devletleri harekete geçirdi. Bu devletlerden İngiltere, Fransa'nın Hindistan yolu üzerinde.yerleşmesini istemiyordu. Akdeniz'le ilgili emelleri olan Rusya ise Osmanlı Devleti ile bir ittifak antlaşması yaptı. 1798'de yapılan antlaşma ile Osmanlı Devleti) Rus savaş gemilerinin geçici olarak ve kendisine yardım etmek amacıyla Boğazlardan geçmesine izin yerdi. Karadeniz'in Türk ve Rus gemilerinden başkasına kapalı olduğu, yani Rusya'nın ortaklığı kabul edildi Bu arada İngiliz savaş gemileri, Çanakkale Boğazından zorla geçerek İstanbul önlerine geldi. Bundan sonra 1809'da İngilizlerle Kale-i Sultaniye (Çanakkale) Antlaşması yapıldı. Bu antlaşmada, Boğazların bütün savaş gemilerine kapalılığı ilkesi kabul edildi. Osmanlı Devleti, barış zamanında hiç bir devletin savaş gemisinin Boğazlardan geçirmeyeceğine garanti verdi. Hünkâr İskelesi Antlaşması yapıldı (1833). 1) Osmanlı Devleti ve Rusya savaş zamanında birbirine yardım edeceklerdi. 2) Osmanlı Devleti'ne bir saldırı olursa, Rusya asker ve donanma gönderecekti, ancak masrafları Osmanlı Devleti karşılayacaktı. 3) Rusya bir saldırıya uğrarsa, Osmanlı Devleti Rusya'ya asker ve donanma göndermeyecek, fakat buna karşılık Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını kapatacaktı. 4) Bu antlaşma sekiz yıl süreyle yürürlükte kalacaktı 1833te yapılan Hünkâr İskelesi Antlaşması ile Rusya durumunu daha fazla güçlendirdi. Karadeniz'de ve Boğazlarda en üstün nüfuza sahip devlet durumuna geldi. Bu durum diğer devletlerin, Boğazlar statüsü ile daha yakından ilgilenmesine neden oldu. BALTA LİMANI ANTLAŞMASI (1838) Osmanlı Devleti 1826'dan beri yerli ham maddelerin yurt dışına çıkarılmasını önleyen yed-i vahid (tekel) sistemini uygulamaya koymuştu . İngiltere'nin çıkarlarına uygun düşmüyordu ve İngilizler kendilerine Osmanlı topraklarında kendilerine ayrıcalıklar verilmesi için Osmanlılara baskı yaparak Mısır ve boğazlar sorununu kullandılar Mustafa Reşit Paşa, Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın isyanını bastırmak için İngilizlerden yardım istedi. Bu yardıma karşılık olarak ta İngilizlere ticari bakımdan büyük ayrıcalıklar veren bir antlaşmayı Baltalimanı'nda imzaladı Tekel sistemi kaldırıldı. İç ticarete Osmanlı vatandaşları yanısıra İngilizlerin de katılması öngörüldü. İngiliz vatandaşları Osmanlı ürünlerini ihraç etme hakkına sahip oldular. Transit resmi kaldırıldı. İngiliz gemileriyle gelen İngiliz malları için bir defa gümrük ödendikten sonra mallar alıcı tarafından nereye götürülürse götürülsün bir daha gümrük ödenmeyecekti. Böylece İngiltere vatandaşları Osmanlı Devleti sınırları içinde ticaret yaparken Osmanlı vatandaşlarından bile daha az vergi ödeyeceklerdi 1841'de Londra'da toplanan konferansa İngiltere,Rusya, Avusturya, Fransa, Prusya ve Osmanlı Dev¬leti katıldı. Konferans sonunda şu kararlar alındı: 1) Boğazlar Osmanlı Devleti'nin egemenliğinde kalacaktı. 2) Barış zamanında hiç bir yabancı savaş gemisi Boğazlardan geçemeyecekti. • Osmanlı Devleti'nin Boğazlar üzerindeki hüküm¬ranlık hakları sınırlanarak, Boğazların koruyuculu¬ğu beş devlete bırakıldı. • Boğazlar ilk defa uluslararası bir statüye bağlandı. • 1841 Londra Antlaşması, Rusya'nın Hünkâr iske¬lesi Antlaşmasıyla Boğazlar ve Osmanlı Devleti üzerindeki himaye hakkını sona erdirdi. • Avrupalı devletler, Rusya'nın aşırı isteklerini ilk de¬fa engellediler. • Bu antlaşma, Rusya'nın zararına olmuş; İngiltere ve Fransa antlaşmadan karlı çıkmıştır. • Boğazların ticaret gemilerine açık, fakat yabancı savaş gemilerine kapalı olması, devletlerarası bir statüye dönüştü. Bu durum Avrupa devletler huku¬kunun bir prensibi haline geldi. • Osmanlı Devleti'nin Boğazlar üzerindeki mutlak egemenliği sona erdi XIX. YÜZYIL ISLAHATLARI -Avrupa örnek alınarak Osmanlı devletinin parçalanmasını engelleme amacıyla yenilikler yapılmıştır. -XIX. Yüzyıl ıslahatları öncekilere göre daha kapsamlıdır. -Milliyetçilik isyanları ve liberal düşüncelerin yaygınlaşması ıslahatları yönlendirmiştir. Bu dönem ıslahatları üç başlık altında incelenebilir. Bunlar: II.MAHMUT DÖNEMİ ISLAHATLARI 1808/ 1839 Yaptığı ıslahatlarla devlete batılı bir karakter vermeye çalışmış olan II. Mahmut döneminde ilk kez çok yönlü ıslahatlar yapılmıştır. Yönetim ve Hükümet Alanında Yapılan Islahatlar Sened-i İttifak – 1808 Ayanlarla padişah arasında imzalanmıştır. Buna göre: Ayanlar devlet emirlerine ve yapılacak ıslahatlara itaat edecekler. Buna karşılık bulundukları yerlerde devlet adına vergi ve asker toplayabilecekler. ÖNEMİ : Sened-i İttifak padişahın bazı yetkilerini kısıtlayan ilk belgedir. ( 1215’te İngiltere’de imzalanan Magna Carta’ya benzetilebilir.) Padişah ayanları resmen tanımıştır. Bu durum devletin ayanlara bile söz geçiremeyecek kadar zayıf olduğunun bir göstergesidir. Not: II. Mahmut Alemdar olayından sonra bunu yürürlükten kaldırmıştır. Yapılan Diğer Islahatlar İse Şunlardır: Divan örgütü kaldırılarak yerine bakanlıklar kuruldu. Tımar ve Zeamet kaldırılarak yerine memurlara maaş bağlandı. Devlet memurlarının rütbe nişan verilmesi yoluyla terfi etmeleri sağlandı. Devlet hizmetinde çalışanların öldükten sonra mallarına el konulması kuralı ( müsadere ) kaldırıldı. Eski büyük iller bölünerek yenileri kuruldu. Başlarına maaşlı valiler atandı. Askeri, idari, hukuki işlerde danışma meclisleri kuruldu. Dar-ı Şuray- ı Askeri--------------------------askeri işler Dar-ı Şuray- ı Bab-ı Ali-----------------------idari işler Meclis- i Valay- ı Ahkam-ı Adliye----------adli işler Memurların, fes, ceket ve pantolon giymeleri mecburiyeti getirildi. Posta ve karantina teşkilatı kuruldu. Askeri maçlı bir nüfus sayımı yapıldı. Askeri Alanda Yapılan Islahatlar Alemdar Mustafa Paşa “Sekban-ı Cedid” adıyla bir ordu kurduysa da yeniçeriler kendisiyle birlikte bu orduyu da ortadan kaldırdılar. “Eşkinci Ocağı” adıyla bir ordu daha kuruldu. Yeniçeriler bunu da ortadan kaldırmak isteyince, yeniçeri ocağı ortadan kaldırıldı. ( Vakay-ı Hayriye 1826 ) Yeniçeri Ocağının yerine “Asakir-i Mansure-i Muhammediye” adıyla yeni bir ordu kuruldu. Eğitim, Kültür ve Sosyal Alanda Yapılan Islahatlar Devlet memuru yetiştirmek amacıyla, “Mekteb-i Tıbbiye”, “Mekteb-i Harbiye” ve “ Mekteb-i Maarif-i Adliye” açıldı. İlk öğretim zorunlu hale getirildi. İlk kez Avrupa’ya öğrenci gönderildi. Rüştiyeler ( orta okul) açıldı. Takvim-i Vakayı adıyla ilk resmi gazete çıkarılmaya başlandı. İlk kez pasaport uygulaması getirildi. Devlet dairelerine II. Mahmut’un resmi asıldı Ekonomik Alanda Yapılan Islahatlar Yerli malı kullanımı teşvik edildi ve kumaş üretimi için yeni fabrikalar açıldı. Yerli tüccarlara gümrük kolaylıkları sağlandı. Not: Ekonomik alanda tüm gayretlere rağmen istenilen başarı elde edilemedi. Osmanlı toprağı tam bir Pazar hailine geldi. Ülke Avrupa mallarının istilasına uğrarken, yerli küçük atölyeler kapandı TANZİMAT DÖNEMİ ISLAHATLARI – 1839 / 1786 Bu dönemde Avrupalı devletlere tavizler verilerek onların desteği alınmaya çalışılmıştır. Bu sayede toprak bütünlüğü korunmaya çalışılmıştır Tanzimat Fermanı – 1839 Abdülmecit döneminde Mustafa Reşit Paşa’ya hazırlatılarak,(İngiltere örnek alınarak) Gülhane Parkında halka okunmuştur. Buna göre: Müslüman ve gayrimüslim halkın can, mal ve namus güvenliği devletin garantisi altında olacak. Vergiler herkesin gelirine göre düzenli bir şekilde alınacak. Kanun önünde herkes eşit olacak. Müsadere kaldırılacak, özel mülkiyet gelecek. Miras olacak. Mahkemeler açık olacak, hiç kimse haksız yere cezalandırılmayacak. Rüşvet ve iltimas kaldırılacak. *Önemi : İlk defa bir Osmanlı padişahı sınırsız olan yetilerinin üstünde bir kanun gücünü tanımış oldu. Bu sebeple Tanzimat Fermanı Osmanlı Devleti’nde anayasallaşma sürecinin başlangıcı olarak kabul edilir. Hukukta Müslim- Gayrimüslim eşitliği sağlanmıştır. Askerlik görevi ocak hizmeti olmaktan çıkarılarak vatan görevi şekline dönüşmüştür. Osmanlıcılık fikrinin doğmasına zemin hazırlamıştır. **Not : Tanzimat Fermanı Müslümanlar tarafından tepkiyle karşılanmış, Gayri Müslimler ise yetersiz bulmuşlardır. Azınlık isyanlarını sona erdirememiştir. Hatta Avrupa’nın müdahalesine açık kapı bırakmıştır. 3- K I R I M S A V A Ş I VE P A R İ S A N T L A Ş M A S I ( 1853-1856) NEDENLERİ: -Rusya’nın boğazlar üzerinde K.Kaynarca ve Hünkar iskelesi antlaşmalarına dayanarak hak iddia etmesi -Osmanlı devletini hasta adam olarak değerlendirip Osmanlı topraklarını İngiltere ile paylaşmak istemesi -Kutsal yerlerde yaşayan Ortodoksların haklarının genişletilmesi isteği -Balkan toplumlarını kışkırtması SONUÇ: Rusya bu savaş sırasında SİNOP ta bulunan Osmanlı donanmasını yaktı.Bu olaydan sonra İngiltere,Fransa,Piyamonte Osmanlının yanında yer aldı. Rusya yapılan savaşlarda yenildi ve barış istedi. Yapılan PARİS ANTLAŞMASINA göre; -Osmanlı bir Avrupa devleti sayılacak,Avrupa hukukundan yararlanacak -Osmanlının toprak bütünlüğünü Avrupa devletleri koruyacak (Osmanlının güçsüzlüğü ortaya çıktı) -Boğazlar Londra antlaşmasındaki gibi kalacak -Avrupalılar Osmanlının yapacağı Islahatlere karışmayacak -Osmanlı ve Rusya Karadeniz de donanma bulundurmayacak (Bu maddeyle Osmanlı yenik duruma düşürülmüştür) -Eflak ve Boğdan Avrupa nın kefilliğinde kalacak (Osmanlının egemenlik haklarını zedelemiştir,Avrupalılar her an bu bölgeleri denetim altına alabilirlerdi) ÖNEMİ: -Osmanlı Avrupa devletlerinin iç işlerine karışmasını önlemek için Paris görüşmeleri sırasında ıslahat fermanını hazırlayarak taraflara sunmuştur -Osmanlı ilk kez Kırım savaşında ABDÜLMECİT zamanında (1854)İngiltere’den borç para almıştır. (Avrupalı devletler borçlarını tahsil etmek için DUYUN-U UMUMİYE İDARESİ’Nİ kurdular ve gelir kaynaklarımıza el koydular) -Islahat fermanının Paris antlaşmasının içinde yer alması Avrupalıların içişlerimize karışmasına zemin hazırlamıştır. (Avrupa devleti sayılmasının bedeli) -Rusya K.Kaynarca ve Edirne antlaşmasında elde ettiği hakları kaybetti -Osmanlının galip devlet olarak imzaladığı son antlaşmadır ve kazandığı en son savaştır. Islahat Fermanı – 1856 Kırım Savaşı’nda İngiltere ve Fransa’dan yardım alan Osmanlı Devleti, bu devletlerin iç işlerine karışmasını önlemek amacıyla 1856’da Islahat Fermanı’nı ilan etti. Buna göre: Gayrimüslimler devlet memuru olabilecekler, istedikleri okulda okuyabilecekler. Gayrimüslimlere karşı küçük düşürücü sözler kullanılmayacak. İşkence, dayak ve kötü muamele ortadan kaldırılacak. Vergiler herkesin gelirine göre alınacak. ......... *Önemi : Gayrimüslimler, tanınan ayrıcalıklarla Müslümanlardan daha üstün konuma gelmişlerdir. Bu da toplumsal huzursuzluğa neden olmuştur. Avrupalı devletlerini iç işlerimize daha fazla karışmasına neden olmuştur. Osmanlı Devleti’nin parçalanma süreci hızlanmıştır. 4- 93 HARBİ (1877-1878 Osm-Rus Savaşı) NEDENLERİ: -Rusya nın Paris antlaşması tanımadığını ilan etmesi (Çünkü Fransa Prusya karşısında yenilmiş Avrupa da güçler dengesi bozulmuştur) -Kırım savaşında kaybettiği hakları geri almak istemesi -Rusyanın panislavizm politikasını hızlandırması -Savaşı önlemek için toplanan Berlin,Londra,İstanbul konferansı kararlarını Osmanlının kabul etmemesi AYASTEFANOS ANT GÖRE 0SMANLI DEVLETİ AYASTEFANOS ANT GÖRE 0SMANLI DEVLETİ BERLİN ANT GÖRE 0SMANLI DEVLETİ SONUÇLARI: Rusya ile yapılan savaşta ağır yenilgi alındı ve Ruslar doğudan Erzuruma,batıdanYeşilköye kadar ilerlediler.Osmanlı barış istedi. 1878 Ayestefanos (Yeşilköy) antlaşması yapıldı fakat II:Abdülhamit’in isteği ve Avrupalı devletlerin baskısıyla bu antlaşma uygulanmamış, yerine BERLİN antlaşması yapılmıştır. BERLİN antlaşmasına göre: -Sırbistan,Karadağ ve Romanya ya bağımsızlık verilecek. -Batum,Kars,Ardahan,Artvin Rusyaya verilecek -Teselya Yunanistana verilecek -Ermenilere ve Rumlara ayrıcalıklar verilecek -Bosna-Hersek in yönetimi Avusturya ya bırakılacak -Bulgaristan 3 kısma ayrılacak (Makedonya Osmanlıda kalacak,Doğu Rumeli hiristiyan bir vali tarafından yönetilecek ve asıl Bulgaristan özerklik verilecek) ÖNEMİ: -Ermeni sorunu ilk kez ortaya çıkmıştır -Rusya ilk kez Doğu Anadolu da toprak almıştır. -Doğu sınırımız değişmiştir -19. yy.da yapılan en ağır antlaşmadır. -Osmanlı-Almanya yakınlaşması başlamış -Osmanlının tek kazancı Doğu Beyazıt olmuştur. -Kıbrıs gibi önemli bir üs kaybedilmiştir. -İngiltere ve Avusturya en karlı çıkan devletlerdir -Rusya Ayestefanos antlaşmasıyla Boğazlar ve balkanlarda elde ettiği hakları Berlin antlaşmasıyla kaybetti N O T = -Rusyanın Osmanlıyı parçalama isteği engellenmiş oldu. -Bu antlaşmadan sonra İngiltere Rusyanın Akdenize inmesini engellemek bahanesiyle Kıbrısı işgal etmiştir. -İstanbul konferansı toplandığında II.ABDÜLHAMİT 1.Meşrutiyeti ilan etti ve ilk anayasa olan KANUN-İ ESASİ yürürlüğe girdi. -Osmanlı tarihinde ilk uygulanmayan antlaşma Ayestefanos’tur. (Sevr antlaşmasıda 1.Dünya savaşı sonunda yapılmış ve uygulanmamıştır,iki antlaşma bu yönden benzerdir.) OSMANLI TOPRAKLARINDA YAPILAN DİĞER İŞGALLER FRANSA: Cezayir,Fas,Tunus İNGİLTERE: Kıbrıs,Mısır, İTALYA: Trablusgarp (Libya) AVUSTURYA: Bosna-Hersek YUNANİSTAN: Girit MEŞRUTİYET DÖNEMİ ( 1876-78 ) ISLAHATLARI Meşrutiyet’in İlan Nedenleri Genç Osmanlıların yürüttüğü faaliyetler Avrupalıların iç işlerine karışmasına engel olmak istenmesi. Azınlıklara haklar vererek onların devletten kopmalarına engel olmak istenmesi. İstanbul Konferansı’ndan lehte bir karar çıkarabilmek için. Not: Meşrutiyet 23 Aralık 1876’da ilan edildi. 20 Mart 1877’de Meclis- i Mebusan toplandı. Meşrutiyet Avrupa’da beklenen ilgiyi görmedi. Meşrutiye’nin Getirdiği Yenilikler Halk dolaylı da olsa ilk kez padişahın yanında yönetime katılma hakkı elde etti. Osmanlı Devleti ilk kez anayasa ilan etti ve parlamenter sisteme geçti. Kanun-ı Esasi Türk tarihinin ilk anayasasıdır. Padişahın yetkileri meclisten daha üstün tutulmuş ve meclis danışma meclisi konumuna düşürülmüştür. Kanun-ı Esasinin Esasları Yürütme görevi, padişah başkanlığında “Vekiller Heyeti”’ne aittir( Bakanlar Kurulu). Yasama yetkisi, “ Ayan” ve “ Mebusan Meclisi’ne” aittir. Seçimler 4 yılda bir yapılır. Ayan Meclisi üyeleri padişah tarafından atanır. Meclisi açma ve kapatma yetkisi padişaha aittir. NOT : II. Abdülhamit, Doksan Üç Harbini bahane göstererek meclisi kapatmıştır. Bu dönemde meydana gelen bazı gelişmeler ise şunlardır: Duyun-u Umumiye İdaresi kurulmuştur. 1881 Sanayi-i Nefise Mektebi açılmıştır. ( Güzel Sanatlar ) 1881. MEŞRUTİYET DÖNEMİ Meşrutiyetin tekrara ilan edilmesi için İttihat ve Terakki Partisi öncülüğünde isyanlar çıkmıştır. Makedonya’da isyanların bastırılamaması üzerine II. Abdülhamit 23 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet’i ilan etti. Bu dönemde: İlk kez çok partili siyasî hayata geçilmiştir. Yeniden seçimler yapılmış ve meclis açılmıştır. Meşrutiyet iç karışıklıklara neden olmuştur.( Bulgaristan bağımsızlığını ilan etmiş, Girit Yunanistan’a bağlanmış, Bosna- Hersek Avusturya tarafından ilhak edilmiş vs. ) Halk İstanbul’da meşrutiyet yönetimine son verilmesi isteğiyle ayaklanmıştır. 31 Mart Vakası da denilen bu olayı, Selanik’ten gelen “Hareket Ordusu” bastırmıştır. Not: Bu isyan bastırıldıktan sonra Abdülhamit tahttan indirilmiş ve yerine V. Mehmet Reşat padişah olmuştur. XIX.YY ISLAHATLARININ SONUÇLARI Bu dönemde yapılan ıslahatlar da başarılı olamamıştır. Bunun başlıca nedenleri: Sürekli girilen savaşlar. İç isyanlar Rusya’nın ve diğer Avrupa devletlerinin engellemeleri İttihat ve Terakki’nin yanlış politikaları. TRABLUSGARP SAVAŞI (1911-1912) A-İtalya’nın Trablusgarp’ı işgalinin Nedenleri 1-Birliğini geç kuran İtalya’nın ham madde ve pazar arayışı(Sömürgecilik) Açıklama: Birliğini geç tamamlayan İtalya sömürgecilik yarışında geç kalmıştır. 1896’da Habeşistan’a saldırdıysa da; İtalya’nın bu saldırısı başarısızlıkla sonuçlanmıştır. 2-Trablusgarp’ın İtalya’ya yakın olması 3-Osmanlı Devleti’nin Libya’yı(Trablusgarp) savunacak gücünün olmaması Açıklama: Osmanlı Devleti Trablusgarp’a karadan yardım edemezdi; çünkü Mısır, İtalya’nın Trablusgarp’ı işgalini onaylayan İngiltere’nin elindeydi. Donanmasının güçsüzlüğünden dolayı da Osmanlı Devleti Trablusgarp’a denizden yardım edemezdi. 4-İtalya’nın, Trablusgarp’ın işgali için, Avrupa devletlerinin onayını alması Açıklama:1900’de, Fransa, Fas’ı almasına yardımcı olduğu takdirde Trablusgarp’ı İtalya’nın işgal etmesine razı olabileceğini açıkladı. 1902’de ise Avusturya Bosna-Hersek üzerindeki emellerini İtalya’ya kabul ettirdiği için; İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik olan emellerini kabul etti. Fransa’nın işgali altındaki Tunus ile kendi işgali altındaki Mısır arasında Trablusgarp’ı tampon bölge olarak gören ve İtalya’yı bloklaşmada yanında tutmak isteyen İngiltere de İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik emellerini olumlu karşıladı. İtalya’nın Rusya’nın Boğazlara yönelik olan planlarını desteklemesinden dolayı; Rusya da İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik olan emellerini onayladı. Almanya ise oluşan bloklaşma hareketinde İtalya’yı kaybetmek istemediğinden dolayı İtalya’nın Trablusgarp’a yönelik olan emellerini kabul etti. 5-İtalya’nın, Trablusgarp’ın uygarlıkta geri bırakıldığı ve burada İtalyanlara kötü davranıldığı iddiası. Trablusgarp’ın İşgali Büyük devletlerle gizli görüşmeler yaparak Trablusgarp’ı ele geçirme serbestliği elde eden İtalya, haklı bir gerekçe göstermeden 28 Eylül 1911’de Trablusgarp üzerine harekete geçti. Osmanlı bölgeyi savunabilecek durumda olmadığından dolayı bir grup vatan sever subay(M. Kemal, Enver Paşa, Nuri Conker, Ali Çetinkaya, Fethi Okyar), halkı teşkilatlandırmak için Trablusgarp’a gitti. Bölgeye giden subaylardan Mustafa Kemal Derne ve Tobruk’u teşkilatlandırırken; Enver Paşa Bingazi’yi teşkilatlandırdı. Teşkilatlanmış olan asker ve halk karşısında İtalyanlar başarısız duruma düştüler. İtalya Trablusgarp’ta başarılı olamayacağını anlayınca; Osmanlı’yı barışa zorlamak için On İki Ada’yı işgal etmiştir. Osmanlı bu durum karşısında barışa yanaşmamıştır. Fakat, 8 Ekim 1912’de Balkan Devletleri Osmanlı’ya saldırınca; Osmanlı İtalya ile Uşi Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır. -(QUCHY)Uşi Antlaşması (18 Ekim 1912) 1-Trablusgarp İtalyanlara verilecek. 2-On İki Ada, Yunan işgali ihtimaline binaen, geçici olarak, İtalyanlara bırakılacak. Açıklama: Balkan Savaşlarından sonra I. Dünya Savaşının başlaması On İki Ada meselesini küllendirdi. Savaş esnasında ise İtilaf Devletleri gizli anlaşmalarla On İki Ada’yı İtalya’ya bıraktılar. Lozan Antlaşması ile adalara resmen sahip olan İtalya II. Dünya Savaşından sonra ise bölgeyi Yunanistan’a bıraktı. 3-İtalya Osmanlı Devletine kapitülasyonların kaldırılması konusunda destek verecek. 4-Trablusgarp dini bakımdan halifeye bağlı kalacak.(Böylelikle Osmanlı Devleti Trablusgarp halkıyla olan dini-kültürel bağını sürdürmüştür.) D-Trablusgarp Savaşının Sonuçları -Balkan Savaşı’nın başlaması üzerine Osmanlı Devleti İtalya ile anlaşma yapmak zorunda kaldı. Osmanlı Devleti Kuzey Afrika’daki son toprak parçasını İtalya’ya verdi. -Mustafa Kemal Paşa Trablusgarp’ta kazandığı başarılar(Derne-Tobruk) sonucu binbaşı oldu. -Balkan devletlerinin Osmanlı üzerine harekete geçişi kolaylaştı İttihat ve Terakki Partisi prestij kaybetti. : Mustafa Kemal ilk defa sömürgeciliğe karşı savaştı. ATATÜRK- Trablusgarb1911 SÖZ KONUSU VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR Atatürk 1911 Derne/Trablusgarb I. BALKAN SAVAŞI (1912-1913) A-Savaşın Nedenleri 1-Rusya’nın Balkanlarda takip ettiği Panslavist politika 2-Balkanlardaki gelişmelerin, Osmanlı tarafından, takip edilememesi 3-Fransız ihtilalinin etkisi (Milliyetçilik ve bağımsızlık) 4-Türklerin Balkanlardan tamamen atılmak istenmesi Açıklama:Savaş başlamadan önce; Arnavutluk, Makedonya, Selanik ve Yanya Osmanlı’nın elindeydi. 5-Trablusgarp Savaşı esnasında, Osmanlı Devleti’nin güçsüz olduğunun anlaşılması 6-Kiliseler sorununun Balkan devletlerinin lehine sonuçlanması 7-Balkan devletlerinin Osmanlı’ya karşı ittifak kurmaları 8-İngiltere’nin, 1908’de Estonya’nın başkenti Reval’de yapılan görüşmeler sonucunda, Rusya’yı Balkan politikasında -Katılan Devletler ve Savaşın sonucu 1-Karadağ, Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan Osmanlı Devleti’ne karşı savaştılar(Bu devletlerin Bulgaristan önderliğinde birleşip; Osmanlı’ya saldırmasında Rusya etkili oldu. Savaş 8 Ekim 1912’de Karadağ’ın Osmanlı topraklarına saldırması ile başladı. Bulgarlar Çatalca’ya kadar gelmeyi başarırken;Rauf Orbay’ın Hamidiye Kruvazörü ile yaptığı başarılı mücadelelere rağmen Yunanlılar Ege Adalarını işgal etmeyi başarmıştır.) 2-Osmanlı Devleti bütün cephelerde yenilerek Çatalca’ya kadar geriledi C-Osmanlı’nın Başarısızlığının Nedenleri 1-Ordunun siyasete karışması 2-Savaştan önce askerlerin bir bölümünün terhis edilmesi 3-Ordunun savaşa hazır olmaması 4-Osmanlı donanmasının yetersiz olması 5-Avrupa devletlerinin Balkan uluslarını desteklemesi 6-İngiltere, Fransa ve Rusya’nın Balkan sınırlarının değişmeyeceğine dair verdikleri teminata güvenen Osmanlı’nın Balkanlar’da gelişen olayları takip etmemesi. 7-Balkan devletlerinin birlikte hareket etmesi 8-Balkan devletlerinin ulaşım ve iletişim imkanlarını etkisiz hale getirmelerinden dolayı Osmanlı ordusunda iletişim ve ulaşım bozukluğu olması. 9-Osmanlı’nın siyasal yalnızlık içinde olması. BERLİN ANT GÖRE 0SMANLI DEVLETİ D-Londra Antlaşması (30 Mayıs 1913) 1-Midye-Enez çizgisinin batısındaki topraklar Balkan devletlerine bırakıldı(Osmanlı, Gelibolu Yarımadası hariç olmak üzere, Doğu Trakya ve Balkan topraklarının tamamını kaybetti.) 2-Ege adalarının durumu ve Arnavutluğun sınır durumu büyük devletlerin kararına bırakıldı Açıklama: Ege Adaları fiilen elden çıkmıştır. I. Dünya Savaşı başlayınca; Ege Adaları meselesi askıya alınmış; Lozan Antlaşması ile Ege Adaları resmen Yunanistan’a verilmiştir. E-I. Balkan Savaşının Sonuçları 1-Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki varlığı ta-mamen sona erdi. 2-Edirne ve Kırklareli Bulgaristan’a bırakıldı 3-Gökçe Ada ve Bozca Ada hariç, Ege Adaları fiilen elden çıktı 4-28 Kasım 1912’de, Arnavutluk, bağımsızlığını ilan etti. Bu durum İslamcılık politikasını da olum-suz etkiledi. (Osmanlı Devleti’nden ayrılan 5-İttihat ve Terakki Partisi, 23 Ocak 1913’de düzenlediği Bab-ı Âli Baskını sonucunda hükümeti tam olarak ele geçirdi. (Bu partinin resmî iktidar dönemi başladı.) Açıklama:İttihat ve Terakki Partisi 1889’da kurulan II. Meşrutiyetin ilanında etkili olan, 31 Mart Olayından itibaren yönetimde etkili olmaya başlayan, II. Meşrutiyet Döneminde Türkçülüğü devletin siyasi düşüncesi haline getiren, Osmanlı Devletini I. Dünya Savaşına sokan bir partidir. 6-Mustafa Kemal’in ordunun siyasete girmemesi şeklindeki görüşünün doğruluğu ispatlandı. 7-Bulgaristan Ege Denizi’ne ulaşmıştır. 8-Balkan devletleri arasındaki anlaşmazlık sonucunda II. Balkan Savaşı çıkmıştır. 9-Balkanlar’dan Anadolu’ya göç başladı 10-Mustafa Kemal siyaseti bırakmıştır. OSMANLI DÖNEMİNDE DÜŞÜNCE AKIMLARI 20. yüzyıl başlarında Osmanlı Devleti'nin çöküş dönemine girmesi çeşitli düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Osmanlı Devleti 19. yüzyılda daha düzenli ve programlı bir ıslahat hareketine girişmiştir. Fakat, 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra devleti batmaktan kurtarmak amacını güden bir takım akımlar 20. yüzyıl başlarında II. Meşrutiyetle daha belirgin olarak ortaya çıkmışlardır. Tamamen devletin birlik ve bütünlüğünü sağlamaya çalışan bu fikir akımları küçük çapta birer devlet doktrini özelliği gösterirler. Sırasıyla Osmanlıcılık, İslamcılık, Batıcılık ve Türkçülük şeklinde ortaya çıkan bu akımlar, l. ve II. Meşrutiyet devresinde devlet hayatına hakim olmuşlar ve etkilerini göstermişlerdir. a. Osmanlıcılık: Osmanlı tarihinde ilk defa olarak bazı aydınlar tarafından Genç Osmanlılar adıyla hükümetin çalışmalarını denetleyecek bir cemiyet kurulmuştur. Devletin sınırları içinde yaşayan fertler arasında dil, ırk, kültür ve din bakımından hiç bir fark gözetmeksizin, hepsinin aynı hak ve yetkilere sahip olmasının gerektiği savunulmaktadır. Osmanlı Toplumunda olması istenen kaynaşmanın ancak bu düşünceyle sağlanacağına inanmaktadırlar. Osmanlıcılık fikrinin yaşaması Meşrutiyet idaresinin varlığına bağlıdır. Meclis-i Mebusan’ın kurulmasını ve Kanun-u Esasi'nin (ilk anayasa) ilân edilmesini istemişlerdir. Savunucuları: Mithat Paşa,Namık Kemal,Ziya Paşa İslamcılık İslamcılık kısaca Osmanlı devletinde birlik ve bütünlüğü dinle sağlamayı amaçlayan bir akımdır 2.Abdülhamit ,M.Akif Ersoy,Cemaleddin Afgani 2.Abdülhamit Halifelik makamını İngiltere,Fransa,Rusya’da yaşayan müslümanlar üzerinde etkisiniz artırarak etkili olmaya çalışmıştır. İslamcılık Balkan savaşında Arnavut bağımsızlığı ve 1.Dünya savaşında Arap isyanları sonucunda zayıflamıştır. c. Batıcılık: Bu görüş, devletin ancak batılılaşmak yoluyla kurtulabileceğini ve bunun için çeşitli alanlarda ıslahatlar yapılması gerektiğini savunmuştur. Abdullah Cevdet, Celal Nuri ve Süleyman Nazif . Türkçülük/TURANCILIK Türkçülük akımı Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaşayan Türkleri dil, din ve kültür değerleriyle birbirlerine bağlanmasını, dışarıdaki Türklerle de birleşme yolları aranmasını amaçlıyordu. II. Abdülhamid'in kurmak istediği İslâm Birliği gibi Türk Birliğini kurmak amaçlanmıştır. II. Meşrutiyet'in ilânından sonra Türkçülüğün etkisi daha da arttı. İttihatçılar genellikle bu düşünceye sahiplendiler. Türkçülük fikrinin savunucuları Ziya Gökalp, M. Emin Yurdakul, Ömer Seyfeddin gibi yazarlardı. Türkçülük Akımı, II. Meşrutiyet'in ilânından önce yalnız anavatanı düşünmekle kalmamış, bütün Türklerin kurtuluş imkanlarını da araştıran Pantürkizm cereyanına doğru yönelmiştir. Milliyet fikrinin etkisiyle ortaya çıkan Türkçülük, biçim değiştirmiş, Turancılıktan Misak-ı Milli esaslarına dönüşerek Türk Kurtuluş Savaşı'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temel ideolojilerinden olmuştur “VATAN TÜRKLERE NE TÜRKİYEDİR NE TÜRKİSTAN VATAN BÜYÜK VE MÜEBBED BİR ÜLKEDİR TURAN “ Ziya Gökalp “Ne Mutlu Türküm diyene..” (Atatürk) “Ben TÜRKÜM dinim ve ırkım yücedir“ Mehmet Emin Yurdakul Düşmanın ülkesi viran olacak, Türkiye büyüyüp "TURAN" olacak. Ziya Gökalp Yüksel Türk! Senin için yükselmenin hududu yoktur... (Atatürk) Gençler hepiniz Türk bayrağısınız ,onu düşürmeyiniz,kirletmeyiniz…………….