KIYI (OFF-SHORE) BANKACILIĞI ve İMAR

advertisement
KIYI (OFF-SHORE) BANKACILIĞI ve
İMAR BANK OFF-SHORE LTD.
Hakan GÜÇLÜ *
1. GİRİŞ
Uluslararası bankacılık literatüründe kıyı ötesi bankacılık anlamına gelen “off-shore
bankning” terimi, Türk bankacılık literatüründe “kıyı bankacılığı” olarak kullanılmakla
birlikte doğrudan “off-shore bankacılığı” terimi de kullanılmaktadır.
Literatürde kıyı bankacılığının farklı tanımları bulunmaktadır. En kapsamlı şekilde kıyı
bankacılığı tanımı şu şekilde yapılabilir. Kıyı bankacılığı; ülke dışından sağlanan
fonların ülke dışında veya koşullara göre ülke içinde kullandırıldığı; uluslararası
devletsiz paraların fon fazlası bulunan merkezlerden fon açığı bulunan merkezlere
transfer edilmesi gibi finansal hizmetlerin yürütüldüğü; genellikle serbest bölgelerde
kurulan merkezlerde faaliyetlerinin yürütüldüğü; ülke içindeki bankacılık sektörüne
yönelik olarak düzenlenmiş tüm yasal düzenlemelerin kapsamı dışında tutulan, getirilen
mali ve hukuksal avantajlar sayesinde müdahale, denetim ve vergilemenin asgari
koşullarda tutulduğu ve bu nedenle geçmişte “vergi sığınağı” (tax haven), günümüzde
ise uluslararası kıyı ötesi mali merkezler (international off-shore financial center–IOFC)
olarak adlandırılan bankacılık türüdür.
*
İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası Bankacılık ve Finans Yüksek
Lisans Öğrencisi.
*
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Kotasyon Müdürlüğü Uzmanı.
www.hakanguclu.com
1
2. DÜNYA’DA KIYI BANKACILIĞI
2.1. Kıyı Bankacığının Tarihsel Gelişimi
II. Dünya Savaşı’ndan sonra savaşta büyük yıkıma uğrayan devletlerin yeniden imarı
için ABD tarafından aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 Avrupa Ülkesine
“Marshall Planı” olarak bilinen “Dış Yardım Kanunu” çerçevesinde parasal yardımlarda
bulunuldu. ABD tarafından yapılan sözkonusu parasal yardımlar ABD doları olarak
yapıldığından dolayı ABD doları cinsinden fonlar ABD dışında dolaşmaya başladı.
Devletsiz para haline gelen bu fonlar Europiyasaların temelini oluşturdu. Ayrıca,
1950’li yıllarda SSCB bankalarının ABD bankalarında bulunan ABD doları
mevduatlarını Avrupa bankalarına aktarmaları da europiyasaların gelişmesinde önemli
bir faktör oldu. Europiyasalar eurodolar ve eurotahvil olmak üzere bütünleşmiş iki
piyasadan oluşmaktadır. “Eurodolar” terimi ABD dışındaki dolar mevduatlarını,
“eurotahvil” (eurobond) terimi ise euro piyasalarında işlem gören tahvilleri tanımlamak
için kullanılmaktadır. Bu piyasaların gelişmesi ve ülkeler arasındaki mali işlemlerde
kullanılmaya başlanması, 1960’lı yıllardan itibaren kıyı bankacılığı ve kıyı bankacılığı
merkezlerinin ortaya çıkmasını ve gelişmesini sağlamıştır.
Kıyı bankacılığının gelişmesini sağlayan diğer bir etken de liberal ekonomi
uygulamaları nedeniyle ortaya çıkan politik değişikliklerdir. Liberal ekonomi
düşüncesinde olan gelişmiş ülkeler, etkin kaynak dağılımı gerçekleştirebilmek ve
karlarını optimum kılabilmek için sınırlarını yabancı ülkelere açarak, ülkelerarası
ticaretin arttırılmasına yönelik politikaları uygulamaya başladılar. Ancak bu durum,
büyüme süreçlerini arttıran gelişmiş ülkelerin dış ticaret açıklarında artışlara yol açtı.
www.hakanguclu.com
2
Bundan dolayı gelişmiş ülkeler uluslararası ticarete ve dış ticaretin artmasıyla birlikte
artan sermayenin uluslararası serbest dolaşımına 1960’lı yıllardan sonra bazı kısıtlayıcı
düzenlemeler, denetim ve vergi yükümlülükleri getirdiler.
Getirilen
sözkonusu
kısıtlamalar
nedeniyle,
uluslararası
sermaye
bu
türden
kısıtlamaların olmadığı veya az olduğu alanlara yani kıyı bankacılığının oluşturulmaya
başlandığı alanlara kanalize edilmeye başlandı.
1973 yılında petrol fiyatlarında ortaya çıkan yüksek artışlar nedeniyle, petrol ihraç eden
ülkelerin elde ettikleri fonların oldukça büyük boyutlara ulaşması ve ayrıca çok uluslu
büyük şirketler ile uluslararası finansal merkezlerin ortaya çıkması sonucu, uluslararası
sermaye hareketlerinde ortaya çıkan artış kıyı bankacılığının önemini artırdı. Oluşan
fonlar daha fazla avantaj sağlayan kıyı bankacılığı merkezlerinde değerlendirilmeye
başlandı.
Kıyı bankacılığının gelişmesini sağlayan unsurlardan biri de ABD’de kurulu bankalara
yurtdışı bankacılıkta uygulanan kısıtlamalardır. ABD bankaları, birçoğu ABD merkezli
olan şirketlerin Avrupa’da gerçekleştirdikleri gerek fabrika kurulması gibi fiziki
sermaye yatırımları için, gerekse satış ağlarının kurulması için verdikleri kredileri ABD
Doları olarak kullandırdılar. Sözkonusu bankalar, kar marjlarını artırabilmek için
sözkonusu kredileri kıyı bankacılığı merkezleri aracılığıyla kullandırdılar. Bu şekilde
kredi kullandıran ve kullanan için vergi yükünün azaltılması sağlandı.
Yukarıda ifade edilen gelişmeler sonucunda günümüzde kıyı bankacılığı merkezlerinde
oluşan fonların oldukça arttığı, ayrıca mevduat toplama ve kredi yoluyla fonların
www.hakanguclu.com
3
aktarılması dışında döviz ve dövize bağlı işlemlerin, döviz ve faiz swaplarının,
arbitrajların, dış ticaret finansmanının, kredi sendikasyon düzenlemelerinin, future,
factoring, forfaiting gibi ihracat işlemlerinin, leasingin, altın işlemlerinin, yatırım
fonlarının oluşturulmasının, menkul kıymet fonlarının idare edilmesinin, varlıklı
müşterilerin her türlü ekonomik faaliyetlerinin yönetilmesi gibi finansal faaliyetlerin
oldukça arttığı ve bu işlemleri yapan birçok kuruluşun bu merkezde faaliyette
bulundukları görülmektedir.
2.2. Dünya’da Kıyı Bankacılığı Düzenlemeleri ve Faaliyet Alanları
Kıyı bankacılığı genellikle ülkeler tarafından kendi sınırları içerisinde oluşturulan
“Serbest Bölgeler”de faaliyet göstermekle birlikte, ülke sınırlarının tamamını kıyı
bankacılığına açan ülkeler de bulunmaktadır. Ülkelerin birçoğu, kendi sınırları
içerisinde faaliyet gösteren kıyı bankacılığının ülke ekonomisine zarar vereceği
düşüncesiyle bu faaliyetleri serbest bölgeler içinde düzenlemişlerdir.
Kıyı bankacılığı faaliyetleri ile ilgili olarak ev sahibi ülkeler tarafından yapılan
düzenlemeler genellikle normal yurtiçi bankacılık faaliyetlerinden bağımsız olarak
yapılmıştır. Kıyı bankacılığında, şube veya ofisin kurulu bulunduğu ülkenin ulusal
parası dışındaki paralar işlemler yapılmaktadır. Ayrıca, genellikle kıyı bankacılığı yapan
kuruluşlar, kurulu oldukları ülke sınırları dışındaki fon sahiplerinden borçlanabilmekte
ve kurulu olduğu ülkede yerleşik olmayan kişi ve kuruluşlara kredi açabilmektedir.
Kıyı bankacılığı merkezinde olması gereken asgari şartlar aşağıdaki gibi sıralabilir:
www.hakanguclu.com
4
-
Uluslararası sermaye hareketlerine taraf olan ülkelerle vergi anlaşmalarına
gidilmesi,
-
Bankacılık sektörünün iyi bir iletişim ağını da içermiş olarak kurulması,
-
Elde edilen kurum kazançlarından düşük oranlarda vergi alınması veya hiç
alınmaması,
-
Kıyı bankaları tarafından ödenen faiz ve diğer gelir ödemelerine de vergi
tevkifatının uygulanmaması,
-
Kurumlar üzerinden denetimin hiç olmaması veya oldukça sınırlı düzeyde olması.
Yukarıda ifade edilen asgari şartlar dışında aşağıda yeralan unsurlar, sözkonusu kıyı
bankacılığı merkezlerine uluslararası sermayenin girişini artıran unsurlardır:
-
Gizlilik (sır saklama ilkesinin sıkı biçimde uygulanması),
-
Politik ve ekonomik istikrar,
-
Sermaye hareketlerinde tam serbesti,
-
Faiz oranlarının belirlenmesinde tam serbesti,
-
Belli bir likidite, disponibilite oranının uygulanmaması, munzam karşılık
yatırılmaması,
-
İyi iletişim ağının yanısıra ulaşım, konaklama gibi diğer alt yapıların kurulmuş
olması,
-
Uzman personel veya kurumları olması (vergi danışmanları, avukatlar vs.).
İşlemlerin gerçekleştirilme biçimine göre kıyı bankacılığı merkezleri; kayıt merkezleri
ve fonksiyonel merkezler olarak iki kategoride sınıflandırılmaktadır.
www.hakanguclu.com
5
Kayıt merkezleri (paper center, shell branch, brass plate) başka merkezlerde
gerçekleştirilen finansal işlemlerin muhasebe kayıtlarının tutulduğu ve önemli vergi
avantajlarının sağlandığı yerlerdir. Bu merkezlerde vergi ve kambiyo denetimi
yapılmamakta, yalnızca sabit bir ücret ödenmektedir. Kurulan paravan şirket tarafından
eurotahvil ihracının yapılması ve elde edilen fonların ana şirkete kullanıdırılması
yapılan faaliyetlerin başında gelmektedir.
Fonksiyonel merkezler (functional centers) ise uluslararası sermaye işlemlerinin bizzat
gerçekleştirildiği yerlerdir. Uluslararası bankacılığın yapıldığı bu merkezlerde, kıyı
bankacılığı yapan kuruluşlar yurtdışı kaynaklı mevduatlar oluşturmakta, toplanan
mevduatları kredi olarak kullandırmakta, dolayısıyla bu merkezlere ve bu merkezlerden
dışarıya fon hareketleri olmaktadır.
Fonksiyonel merkezler kendi içlerinde; Birincil Merkezler (primery centers), Fon
Sağlayıcı Merkezler (funding centers) ve Fon Toplayıcı Merkezler olarak üçlü bir
sınıflandırmaya tabi tutulmaktadır. Üç merkez arasında son derece gelişmiş olan
finansal merkez, büyük fon arz ve talebinin karşılaştığı birincil merkezlerdir.
Kıyı bankacılığının yapıldığı merkezlerde, kısa ve uzun vadeli işlemler ile trust
işlemleri yapılmaktadır.
Kısa vadeli işlemler, uygulamada kıyı bankacılığı merkezlerine göre farklılık
göstermekle birlikte, bu merkezlerde yapılan işlemler; para ve faiz swapı, altın ve döviz
işlemleri, forward, fature ve opsiyon işlemleri de dahil olmak üzere türlü bankacılık
www.hakanguclu.com
6
işlemleridir. Uzun vadeli işlemler, vadesi bir yıldan fazla olan kredi kullandırmaları ile
tahvil ihraçlarını kapsamaktadır.
Trust işlemi, bir kimsenin sahip olmadığı menkul ve gayrimenkul kıymetlerini
korunması, saklanması, işletilmesi, yönetilmesi, ölümünden sonra vasiyetname
hükümlerinin
uygulanması
ve
gelirlerini
önceden
belirlenen
koşullarda
değerlendirilmesi amaçlarıyla imzalanan bir sözleşmeyle “trustee” adı verilen kişi veya
kurumlara devretmesi olarak tanımlanmaktadır.1
2.3. Belli Başlı Kıyı Bankacılığı Merkezleri
Kıyı bankacılığı merkezlerinin en ünlüleri, Bahama Adaları, Hong Kong, Panama,
Lüksemburg, İsviçre, Bermuda, Liechtenstein, Cayman Adaları ve Bahreyn’dir.
Bunların dışında kıyı bankacığı yapılan merkezler şunlardır; Andorra, Anglo Norman
Adaları, Aruba, Barbados, Batı Samua, Belize, Birleşik Arap Emirlikleri, Cebelitarık,
Cook Adaları, Costa Rica, Dominik Cumhuriyeti, Dublin, Filipinler, Granada, Güney
Kore, Gibraltar, Guernsey, Hollanda Antilleri, Ise of Man, İngiliz Virjin Adaları,
İrlanda, Jamaika, Jersey, Kıbrıs, Kosta Rika, Liberya, Madeira, Malta, Manile, Marshall
Adaları, Monako, Singapur, Uruguay, Vanatu.
1
www.turmob.org.tr/yayinlar/sirkuler
www.hakanguclu.com
7
Chase Manhattan, Swiss Bank and Trust Corporations, Citibank, Schrooks, Midland,
Barclay gibi dünyanın büyük kuruluşlarının da faaliyet gösterdikleri kıyı bankacılığının
yapıldığı merkezlerde oldukça büyük miktarlarda fonlar bulunmaktadır.
2.4. Kıyı Bankacılığının Kara Para Aklanmasında Kullanılması
Yasal olmayan ve suç olarak kabul edilen ekonomik faaliyetlerden elde edilen kazancın,
yasal ekonomik faaliyetlere sokularak bu faaliyetlerde kullanılması süreci kara para
aklama olarak tanımlanmaktadır.
Yasadışı fonlara yasal bir görüntü verilebilmesi, yasadışı kazançların müsadere
edilmesinin önlenebilmesi, adli soruşturmalardan korunabilmesi, vergi kaçakçılığının
kolaylaştırılabilmesi ve daha çok gelir elde edilebilmesi için kara para aklanmaktadır.
Dünyada dolaşan yaklaşık 1-2 trilyon dolar kara para bir şekilde sisteme girmek ve
aklanmak istemektedir. Dünya, ya bunun kıyı bankacılığı merkezlerinde kurulan
şirketler kanalıyla olacağını kabul edecekti ya da bu para Amerika ve Avrupa
bankalarını kullanacaktı. Bu büyüklükteki bir paranın rantını almak isteyen ülkenin
bankacılık sisteminin çökmesi ve sistemin kokuşması ise kaçınılmaz olacaktı. Bu
nedenle devletler bir yandan kara para kaynaklarını kurutmaya ve engel olmaya
çalışırken, bir yandan da kendilerini bu paranın sistemlerine en az bulaşacak başka bir
yerden ekonomiye girmesine razı olmak zorunda hissetmişlerdir. Citibank ve Chase
Manhattan yöneticilerinin bile kara para akladığı düşünüldüğünde, kıyı bankacılığı
merkezlerinin küresel finansal sistemin arıtma tesisleri veya sübapları olduğu kabul
www.hakanguclu.com
8
edilebilir. Zaten Aralık/1981 tarihinde Amerikan Federal Rezerv Bankası (FED) de
Amerikan düzenlemelerinden kaçınmak için kıyı bankacılığı merkezlerinde şube açan
ABD bankalarını tanımış ve International Banking Facilities kapsamında legalize
etmeye karar vererek, bu sistemi resmen onaylamıştır.2
Kara para aklamanın ilk aşaması olan yerleştirme aşaması genellikle kıyı bankacılığı
sistemi kullanılarak yapılmaktadır. Çünkü, kara paranın bu bankalarda yakalanması
riski hemen hemen hiç bulunmamakta ve finansal sisteme bu fonlar rahatlıkla
girebilmektedir.
3. TÜRKİYE’DE KIYI BANKACILIĞI
Türkiye’de kıyı bankacılığı yalnızca serbest bölgelerde yapılabilmekte ve bu konuda
yapılan düzenlemeler serbest bölge düzenlemeleri içerisinde yeralmaktadır.
3.1. Türkiye’de Serbest Bölgeler
Serbest bölgeler, bir ülkenin milli sınırları içinde fakat gümrük sınırları dışında,
ekonomik faaliyetlerin teşvik edildiği, dış ticaret ve gümrük ile ilgili yasa ve
kısıtlamaların tamamen veya kısmen uygulama dışı bırakılması ile oluşturulmuş, bütün
kişiler ile her türlü malın giriş ve çıkışlarının serbestçe yapıldığı bölgelerdir.
2
www.baskent.edu.tr/~gurayk/22cuma
www.hakanguclu.com
9
Türkiye’de ihracat için yatırımın ve üretimin artırılması, sağlanan teşvik ve avantajlarla
ekonominin girdi ihtiyaçlarının ucuz ve düzenli şekilde tedarik edilmesi, yabancı
sermaye ve teknoloji girişinin hızlandırılması, dış finansman ve ticaret imkanlarından
daha fazla yararlanılması amaçlarıyla serbest bölgeler kurulmuştur.
Türkiye’de fiili olarak faaliyette bulunan 21 serbest bölge ve faaliyet geçiş tarih
şöyledir;
-
1987 yılında Mersin Serbest Bölgesi ve Antalya Serbest Bölgesi,
-
1990 yılında Ege Serbest Bölgesi ve İstanbul-Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi,
-
1992 yılında Trabzon Serbest Bölgesi,
-
1995 yılında İstanbul-Deri ve Endüstri Serbest Bölgesi, Doğu Anadolu Serbest
Bölgesi ve Mardin Serbest Bölgesi,
-
1997 yılında İMKB Uluslararası Menkul Kıymetler Serbest Bölgesi,
-
1998 yılında İzmir-Menemen Deri Serbest Bölgesi, Rize Serbest Bölgesi, Samsun
Serbest Bölgesi, İstanbul Trakya Serbest Bölgesi, Kayseri Serbest Bölgesi,
-
1999 yılında Avrupa Serbest Bölgesi ve Gaziantep Serbest Bölgesi, Adana
Yumurtalık Serbest Bölgesi,
-
2001 yılında Denizli Serbest Bölgesi, Bursa Serbest Bölgesi, Kocaeli Serbest
Bölgesi,
-
2002 yılında TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi Teknoloji Serbest Bölgesi,
www.hakanguclu.com
10
3.2. Türkiye’de Kıyı Bankacılığı Düzenlemeleri
1990’lı yıllarda meydana gelen Körfez Krizi ve sonrasındaki gelişmeler sonucunda, kıyı
bankacılığı merkezleri olan Kuveyt ve Bahreyn’in önemi azalacağı düşünülerek
Ortadoğu’daki kıyı bankacılığı merkezlerini Türkiye’ye çekmek amacıyla düzenlemeler
yapılmıştır. Sözkonusu düzenlemeler yapılarak uluslararası firmaların İstanbul’da
toplanması, İstanbul’un uluslararası düzeyde bir finansal merkez haline getirilmesi ve
dış kaynaklardan elde edilecek fonların ülke içindeki yatırımlara kanalize edilmesi
amaçlanmıştır.
Türkiye’de kıyı bankacılığına ilişkin düzenlemeler, Serbest Bölgeler Mevzuatı
çerçevesinde yapılmıştır. 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun 6. maddesinde,
serbest bölgeler gümrük hattı dışında sayılmış ve bu bölgelerde vergi, resim, harç,
gümrük ve kambiyo mükelleflerine dair mevzuat hükümlerinin uygulanmayacağı
hükme bağlanmıştır. “Bakanlar Kurulu’nun 18.09.1990 tarih ve 90/999 Sayılı
Kararı”nın (Karar) 1. maddesinde, Serbest Bölgelerde, kıyı bankacılığı faaliyetlerinde
bulunulması da dahil tüm bankacılık işlemlerini yapmak üzere banka kurulması ve
yabancı bankaların şube açması Bankalar Kanunu’na tabi olmaksızın Hazine ve Dış
Ticaret Müsteşarlığı’nın bağlı bulunduğu Bakanlığın iznine tabi olduğu hüküm altına
alınmıştır.
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, serbest bölgelerde kurulan veya şube açan
bankaların faaliyetleri ile ilgili olarak hesap ve kayıt düzenine dair usül ve esasları
belirlemeye, kuruluş ve faaliyetlere ilişkin işlemlerin uygunluğunu denetlemeye yetkili
kılınmıştır.
www.hakanguclu.com
11
Karar’ın 4. maddesinin (a) bendinde serbest bölgelerde kurulan veya şube açan
bankaların yapacakları işlemlerden dolayı Bankalar Kanunu’na tabi olmadıkları
belirtilmekle birlikte, Karar’ın 6. maddesinde Türkiye’de kurulu bankaların serbest
bölgelerde şube açmaları ve faaliyetleri Bankalar Kanunu hükümlerine tabi olduğu
belirtilmiştir.
Türkiye’de kıyı bankacılığının yürütülmesi amacıyla 1990 yılında İstanbul Havalimanı
Serbest Bölgesi kurulmasına karar verilmiş ve aynı yıl faaliyete geçmiştir. Karar’ın
uygulanmasına ilişkin olarak Devlet Bakanlığı 1990 yılında “1 Numaralı Tebliğ”
(Tebliğ) çıkarmıştır. Tebliğ’in 11. maddesinde, Türkiye’de kurulu bankaların Tebliğ’in
1. maddesinde ifade edilen Türkiye’de kurulu tüm serbest bölgelerde şube açmak
suretiyle faaliyet gösteremeyeceklerini hüküm altına almıştır.
Türkiye’de kıyı bankacılığının yalnızca kayıt merkezi olarak faaliyette bulunmasına izin
verilmektedir.
3.3. Türkiye’de Kıyı Bankacılığı Uygulaması
Kıyı Bankacılığı konusunda yapılan düzenlemeler çerçevesinde, günümüzde Türkiye’de
kıyı bankacılığının yapılabileceği tek merkez olan Atatürk Havalimanı Serbest
Bölgesi’nde hiçbir kıyı bankası kurulmadığı gibi, yabancı bir bankanın da şubesi
bulunmamaktadır.
www.hakanguclu.com
12
Türkiye’de yapılan kıyı bankacılığı uygulaması, Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi
yerine ülke dışındaki kıyı bankacılığı merkezlerinde kurulu olan kuruluşlar aracılığıyla
yapılmaktadır. Bu durumum nedenleri aşağıdaki şekilde sıralabilir;
1.
Türkiye’de kurulu bankaların serbest bölgelerde şube açmak suretiyle kıyı
bankacılığı
faaliyetlerinde
bulunmalarına
engel
olunmuştur.
Sözkonusu
bankalarında serbest bölgelerde kıyı bankacılığı yapabilmeleri için yeni bir banka
kurmaları ve bu bankayı kurarken belirlenen tüm prosedür ve şartların yerine
getirilmesi gerekmektedir. Bu durum ise oldukça uzun bir süreyi almakta ve
oldukça maliyetli olmaktadır. Bu nedenle Türkiye’de kurulu bankalar daha az
zaman alan ve çok daha az maliyetli bir yöntemle Türkiye dışında bulunan kıyı
bankacılığı merkezlerinde kurdukları kıyı bankaları veya açtıkları şubeler ile kıyı
bankacılığı yapmakta, ayrıca bazı merkezlerde yalnızca temsilcilik açmak suretiyle
de kıyı bankacılığı faaliyetlerinde bulunabilmektedirler.
2.
Serbest bölgelerde kurulan veya şube açan bankalar, Türkiye’de kurulu bankalar
hariç olmak üzere Türkiye’de yerleşik kişilerden mevduat kabul edememekte;
bono,
tahvil
ve
benzeri
kıymetler
ihraç
etmek
suretiyle
ödünç
para
toplayamamaktadırlar. Bu türden bir sınırlandırma Türkiye’de kurulu bankaların
mevduat oluşturmalarına büyük engel teşkil etmektedir. Türkiye’de kurulu bankalar
sözkonusu kısıtlamayı aşmak için; yurtdışında mevcut bir kıyı bankacılığı
merkezinde banka kurmakta veya şube açmakta ve Türkiye’de mukim kişilerden
mevduat toplayarak bu mevduatları Türkiye’de mukim şirketlere kredi olarak
verebilmektedir.
www.hakanguclu.com
13
Ülke dışındaki kıyı bankacılığı merkezlerine yönelik olarak yapılan faaliyetler,
yurtdışında kurulu kıyı bankacılığı yapan diğer bankalar kanalı ile de yapılabilmektedir.
3.3.1. Yurtdışında Kurulu Bankalar Aracılığıyla Yapılan Faaliyetler
Yurtdışındaki kıyı bankacılığı merkezlerinde kurulan bankalar aracılığıyla Türkiye’den
mevduat toplanabilmekte ve toplanan bu mevduatlar kullanılarak Türkiye’de mukim
kurumlara kredi kullandırabilmektedir. Bu kullandırma nedeniyle elde edilen kazançlar
bankanın
yurtdışında
kurulmuş
olması,
Türkiye’de
şube
ve
temsilciliğinin
olmamasından dolayı yapılan faaliyetin Türkiye’de yapılan bir ticari faaliyet olarak
değerlendirilmemesi nedeniyle Türkiye’de beyan edilmemektedir.
Kıyı bankacılığının avantajlarından yararlanılabilmesi amacıyla, başta KKTC’de olmak
üzere birçok kıyı bankacılığı merkezinde kıyı bankası iştiraki kurmak suretiyle veya
kıyı bankalarıyla yapılan anlaşmalar çerçevesinde kıyı bankacılığı yapılabilmektedir.
Kıyı bankacılığı faaliyetin yapılabilmesi için yurtdışındaki kıyı bankacılığı merkezinde
bir banka kurulması durumunda, yurtiçi banka ile kıyı bankası arasında bir muhabirlik
sözleşmesi yapılmaktadır.
Kıyı bankası nezdinde hesap açtırmak isteyen müşteriler Türkiye’deki banka şubesine
başvurmaktadırlar. Sözkonusu hesapla ilgili tüm işlemleri de bu banka aracılığıyla
yapmaktadırlar. Her iki hesap arasındaki işlemler yurtdışına giden veya yurtdışından
www.hakanguclu.com
14
gelen havaleler olarak gösterilebileceği gibi kıyı bankasının Türkiye’de kurulu banka
nezdinde açtıracağı hesap kullanılarak da yapılabilmektedir. Türkiye’deki bankanın
yaptığı işlemlerden dolayı müşterilerden genellikle masraf alınmamaktadır. Ayrıca kıyı
bankasının yurtiçi kurumlara kredi kullandırması durumunda da Türkiye’de kurulu
banka, kıyı bankası adına istihbarat, ödeme, tahsil ve talep işlerini yapabilmektedir.
3.3.2. Yurtdışındaki Şubeler Aracılığıyla Yapılan Faaliyetler
Türkiye’deki bankanın yurtdışında kıyı bankacılığı merkezlerinde kurdukları şubeleri
aracılığıyla yaptıkları işlemler, yurtdışında yine aynı merkezlerde kurulan bankalar
yapılan işlemler ile hemen hemen aynıdır. Havaleler, ödemeler, kredi kullandırmalar
aynı çerçevede işler. Türkiye’deki banka müşterilerine yurtdışındaki şube nezdinde
hesap açtırmaktadır. İşlemler Türkiye’de banka ile şubesi arasında yapılmaktadır.
İşlemleri Türkiye’deki banka yapmakta, yurtdışındaki şubede ise kaydi işlem
yapılmaktadır. Kıyı bankacılığı işlemlerin yurtdışında banka kurarak yaptırmaktan farklı
olarak, Türkiye’de kurulu bankanın şubesi kanalıyla yapılması durumunda elde edilen
kazançlar yurda getirilerek konsolide edilmekte ve banka yurtdışından elde ettiği
kazançlar üzerinden kurumlar vergisi ödemektedir.
3.4. Türkiye’de Kıyı Bankacılığının Avantajları
3.4.1. Kıyı Bankacılığı Mevduat Sahipleri Açısından Faydaları
www.hakanguclu.com
15
Kıyı bankasında ve Türkiye’de kurulu bir bankanın kıyı merkezinde kurulu şubesinde
mevduatı bulunan mudilere ödenen faizler üzerinden Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.
maddesi uyarınca vergi tevkifatı yapılmamakta ve buna bağlı olarak fon payı da
hesaplanarak tahsil edilmemektedir. Ayrıca mevduatın bulunduğu kıyı merkezinde
faaliyet gösteren kurumlara sağlanan vergi avantajlarından dolayı normal döviz
faizinden 2-3 puan daha fazlası mudilere verilebilmektedir. Türkiye’de yerleşik bir kişi
veya kurum, kıyı merkezinde kurduğu bir şirketi kullanarak, Türkiye’de kurulu bir
şirkete dolaylı olarak ortak olması durumunda, sözkonusu şirketin yabancı ortağa
dağıttığı karpayı yurtdışına rahatlıkla vergisiz olarak aktarılabilecek ve kıyı bankacılığı
merkezinde hiç vergilendirilmeyecek yada çok az oranda vergilendirilecektir.
3.4.2. Kıyı Bankacılığının Bankalar Açısından Avantajları
Bankaların yaptıkları kıyı bankacılığından sağladıkları avantajları aşağıdaki şekilde
sıralayabiliriz.
-
Nispeten daha yüksek faiz verdikleri için mevduatın bankalarda toplanmasını sağlar.
-
Vergi yükümlülüğü olmadığında topladıkları bu mevduatı daha düşük faizle
kullandırma imkanları vardır.
-
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) prim ödemezler.
-
Mevduat için Merkez Bankası’na kanuni karşılık yatırmazlar ve sağladıkları fonların
belirli bir kısmını kredi olarak kullandırma zorunlulukları yoktur.
-
Bundan dolayı elde ettikleri fonların tamamını hiçbir karşılık ayırmaksızın kıyı
bankacılığı merkezine aktarabilirler ve kullanabilirler.
www.hakanguclu.com
16
-
Kıyı bankasına yatırılan mevduatlar fiziki olarak yurtdışına gönderilmeksizin
muhasebe kayıtlarının kaydi olarak yapılması nedeniyle bu fonların kullanımı kendi
ellerinde olacaktır.
-
Hesapların
Müsteşarlığı,
yurtdışında
Sermaye
tutuluyor
Piyasası
olduğu
Kurulu
gösterildiğinden
ve
TCMB
dolayı
Hazine
denetimlerine
tabi
olunmamaktadır.
-
Yurtiçi bankacılıkta geçerli olan vergi ve diğer yükümlülüklerden kurtuldukları için
bilanço karlarını artırmaktadırlar.
3.5. Türkiye’de Kıyı Bankacılığının Vergilendirilmesi
Yurtdışındaki kıyı bankacılığı merkezlerindeki bankalarda ve Türkiye’de kurulu
bankaların şubelerinde açılan hesaplardan elde edilen ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.
maddesi uyarınca gelir vergisi ve fon stopajı yapılmayan faiz ve benzeri menkul
sermaye iratları için başka gelir unsurlarından dolayı beyanname verme zorunluluğu
olmasa bile Türkiye’de TL üzerinden beyanname verilmesi gerekmektedir.
Elde edilen menkul sermaye iratları için asgari beyan sınırı bulunmamaktadır. Elde
edilen iratlar enflasyondan arındırılmamakta, gelirin elde edildiği tarih itibariyle T.C.
Merkez Bankası’nın döviz alış kuru dikkate alınarak hesaplamalar yapılmaktadır. Bu
gelirler üzerinden daha önce stopaj yapılmadığı için beyanname üzerinden mahsubu
gereken bir vergi bulunmamaktadır.
www.hakanguclu.com
17
Yurtdışındaki kıyı bankacılığı merkezlerinde, Türkiye’de kurulu bankanın iştiraki ile
kurulan bankalar elde ettikleri kazançlardan dolayı Türkiye’de vergilendirmeye tabi
tutulmamaktadırlar. Sözkonusu kıyı bankasının karından iştirak oranına göre Türkiye’de
kurulu bankaya ödenen karpayı, bankanın vereceği kurumlar vergisi bayannamesine
dahil edilmesi sözkonusu olacaktır. Türkiye'de kurulu bankanın kıyı bankacılığı
merkezinde açtığı şubenin tüm kazançları Türkiye’ye getirilmekte, bankanın diğer
kazançları ile konsolide edilmekte ve beyanname verilmek suretiyle kurumlar vergisi
hesaplanmaktadır.
4. İMAR BANKASI VE KIYI BANKACILIĞI
4.1. İmar Bankası İle İlgili Tarihsel Gelişim
Türkiye İmar Bankası T.A.Ş. (İmar Bankası), 1984 yılında Uzan Grubu tarafından satın
alınmıştır. Kullandırdığı kredilerin tamamına yakınını Uzan Grubu’na kullandırması,
bankacılık işlevlerinden uzaklaşması, gelir-gider dengesinin bozulması, karlılığın
düşmesi ve likidite sıkışıklığının olması nedenleriyle; 20 Haziran 1994 tarihinde İmar
Bankası, Bankalar Kanunu’nun 64. maddesi kapsamında yakından gözetime alınmıştır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) kurulduktan sonra da, Uzan
Grubu üzerindeki risk yoğunlaşması devam ettiği için yakın gözetimde kalmıştır.
Sorunların çözümüne yönelik olarak İmar Bankası’dan istenen plan gerçekçi
bulunmamış ve daha sonra İmar Bankası’nın Uzan Grubu üzerindeki riskleri azaltması
ve sermaye yapısının güçlendirilmesi konusunda verilen talimatlara da uyulmaması
www.hakanguclu.com
18
nedeniyle, BDDK tarafından 12 Temmuz 2001 tarihinde veto yetkisine sahip bir
yönetim kurulu üyesi atanmış, 26 Aralık 2001 tarihinde üye sayısı ikiye çıkarılmıştır.
Uzan Grubu’na ait risklerin azaltılması konusunda gösterilen performans üzerine
BDDK, 16 Ağustos 2002 tarihinde İmar Bankası’nın yönetim kurulundaki veto
yetkisine sahip üyenin göreve devamına gerek kalmadığına, Bankaya verilen
talimatların yerine getirilmesini izlemesi için diğer üyenin görevine devam etmesine
karar vermiştir.
12 Haziran 2003 tarihinde Uzan Grubu’nun sahibi bulunduğu Çukurova Elektrik A.Ş.
ve Kepez Elektrik A.Ş.’nin imtiyaz sözleşmeleri iptal edilmiştir. Aynı gün BDDK
tarafından İmar Bankası yönetim kurulundaki mevcut üye veto yetkisi ile donatılmış ve
hiçbir şekilde Uzan Grubu’na kaynak aktarılmaması talimatı verilmiştir. 25 Haziran
2003 tarihine kadar olan dönemde bu talimata aykırı gelişmelerin artması üzerine,
BDDK talimatlarını yinelemiştir.
İmar Bankası’ndan mevduat çekilişinin yaşanması (89,8 trilyon lira + 24,7 milyon
dolar), 12 Haziran tarihinde 41,9 trilyon TL seviyesinde olan net likiditenin 25 Haziran
tarihi itibariyle 6,6 trilyon TL’ye düşmesi, talimatlara aykırı bir şekilde kıyı bankası
hesaplarının mevduata dönüştürüldüğüne ilişkin emareler görülmesi üzerine, yerinde
inceleme yapılmasına karar verilmiştir. İmar Bankası, 26 Haziran 2003 tarihinde
BDDK’ya bilgi ve belge göndermeyi kesmiş ve BDKK tarafından atanan yönetim
kurulu üyesi dışındaki üyeler toplu halde istifa etmiştir.
www.hakanguclu.com
19
13 Haziran - 2 Temmuz 2003 döneminde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulu’nda (Kurul) sadece dört üyenin bulunması ve eksik üyeliklere atama
yapılmaması nedenleriyle herhangi bir karar alınamamıştır. 2 Temmuz 2003 tarihinde
yeni Kurul üyesi atanmış ve aynı tarihte İmar Bankası’na yeni yönetim kurulu
atanmıştır.
3 Temmuz 2003 tarihinde tasarruf mevduatlarına uygulanan 50 milyar liralık güvence
sınırsız hale getirilmiş ve Kurul’un 3 Temmuz 2003 tarih ve 1085 sayılı kararı ile;
yükümlülüklerini vadesinde yerine getiremeyen, alınması istenen tedbirleri almayan,
faaliyetine devamı mevduat sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı
bakımından tehlike arz eden İmar Bankas’nın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat
kabul etme izni Bankalar Kanunu’nun 14. maddesinin (3) numaralı fıkrası uyarınca
kaldırılmış ve Bankalar Kanununun 16. maddesinin (1) numaralı fıkrası hükmü gereği
yönetim ve denetimi TMSF’na intikal etmiştir.
15 Ocak 2004 tarihinde, ödenmesine karar verilen İmar Bankası’ndaki sigortaya tabi
mevduatların ödeme usul ve esasları kamuoyuna duyurulmuş ve ödemelere 17 Ocak
2004 tarihinde başlanmıştır.
4.2. İmar Bankası’nın Kıyı Bankacılığı Faaliyetleri Hakkında Bilgi
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kıyı bankacılığı mevzuatı çerçevesinde kurulan
İmar Bank Off-Shore Ltd., ortaklık yapısı itibariyle Uzan Grubu’na dahil olmakla
www.hakanguclu.com
20
birlikte, ayrı tüzel kişiliğe haiz bir kıyı bankasıdır. İmar Bankası’nın sözkonusu bankaya
havale ettiği Türkiye kaynaklı fonların toplam tutarı hakkında bilgi bulunmamaktadır.
İmar Bankası 1994 yılından itibaren grup şirketlerine İmar Bank Off-Shore Ltd.’den
kredi kullandırmıştır. BDDK tarafından 12-25 Haziran 2003 döneminde yapılan
incelemelerde, talimatlara aykırı olarak kıyı bankası hesaplarının yurtiçi mevduata
dönüştürüldüğüne ve aynı dönemde tutarın 616 trilyon TL, 17,5 milyon ABD Doları ve
9,4 milyon Euro tutarında olduğuna ilişkin bilgilere ulaşılmıştır. TMSF’na devrinden
sonra İmar Bankası’nın bilgisayar sisteminin ana belleğindeki yalnızca 2003 yılına
ilişkin kayıtların incelenmesinde de kıyı bankası hesaplarının mevduata dönüştürüldüğü
tespit edilmiştir.
4.3. İmar Bank Off-Shore Ltd. Mudilerinin Durumu
BDDK’nın 4 Temmuz 2003 tarihinde yaptığı açıklamada; İmar Bank Off-Shore
Ltd.’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde anılan ülke mevzuatı çerçevesinde
kurulduğu belirtilerek, sözkonusu kıyı bankasında İmar Bankası’nın doğrudan ve/veya
dolaylı hiçbir ortaklık payı bulunmadığı; bu kapsamda, Türkiye’de faaliyet gösteren ve
mevduat kabulüne yetkili bulunan bankaların yurtiçi şubelerinde gerçek kişiler
tarafından açılmış olan tasarruf mevduatını sigorta eden TMSF’nun kıyı bankalarında
mevduatı olanlara sigorta kapsamında bir ödeme yapmasının mümkün olmadığı ifade
edilmiştir.
www.hakanguclu.com
21
Danıştay 4. Dairesinin 2000/559 esas no’lu ve 03.05.2000 tarihli 2000/1913 sayılı örnek
teşkil edebilecek kararında; mevduatlar muhabir banka aracılığıyla Türkiye’den
toplansa da, bankanın kanuni ve iş merkezinin KKTC’de olması ve dolayısıyla
faaliyetin bu ülkede yapılıyor olması nedeniyle Türkiye’de yapılan bir bankacılık
faaliyetinden söz edilmesinin; diğer taraftan muhabir bankanın yaptığı havale işlemleri
nedeniyle offshore bankanın daimi temsilcisi sayılmasının da Gelir Vergisi Kanunu ve
Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
5. GENEL DEĞERLENDİRME ve SONUÇ
Dünya’da kıyı bankacılığı II. Dünya Savaşı’ndan sonraki dönemlerde ülkeler arasında
geliştirilen siyasi ve ekonomik ilişkilere bağlı olarak gelişmiştir. ABD dolarının
uluslararası para piyasalarında kullanımının artması, liberal ekonomi uygulamaları
nedeniyle ortaya çıkan politika değişiklikleri, 1973 yılında petrol fiyatlarındaki yüksek
artış nedeniyle oluşan petrol fonları, çokuluslu büyük şirketler ile uluslararası finansal
merkezlerin ortaya çıkması, ABD’de kurulu bankalara uygulanan bankacılık
kısıtlamaları bu gelişmeye en önemli katkıyı yapmıştır.
Kıyı bankacılığı, kara para aklamanın ilk aşaması olan yerleştirme aşamasında
kullanılabilmektedir.
Çünkü,
kıyı
bankacılığı
merkezlerinde
gizlilik
ilkesinin
uygulanması, denetim hiç bulunmaması veya sınırlı düzeyde bulunması ve sermaye
hareketlerinin tam serbestisi sözkonusudur.
www.hakanguclu.com
22
Türkiye’de kıyı bankacılığının yapılabileceği tek merkez olan Atatürk Havalimanı
Serbest Bölgesi’nde hiçbir kıyı bankası kurulmadığı gibi yabancı bir bankanın da şubesi
bulunmamaktadır. Serbest bölgede kıyı bankacılığı yapmak isteyen Türkiye’de kurulu
bankanın yeni bir kıyı bankası kurması istenmekte, serbest bölgede şube açmasına ve
Türkiye’den Türk bankaları hariç olmak üzere mevduat toplamasına yapılan
düzenlemelerle engel olunmaktadır. Bundan dolayı, Türkiye sınırları içerisinde kıyı
bankacılığı uygulaması bulunmamakta birlikte, son yıllarda yapılan kıyı bankacılığı
işlemleri bu kapsamda yapılıyor gibi gösterilmiştir.
Türkiye’de kıyı bankacılığı özellikle Körfez Krizi’nin patlak verdiği 1990’lı yılların
başından itibaren kullanılmaya başlanan uluslararası bir bankacılık türü olmuştur.
Özellikle vergi denetimleri ve yasal düzenlemelerin avantajlı ortamlar yarattığı kıyı
bankacılığı merkezlerinde bulunan bankalardan yüksek faiz oranları elde edilebildiği
için Türk yatırımcıları ilgi göstermiştir.
Türkiye’de kurulu bankalar tarafından ilk başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve
Bahreyn’de olmak üzere diğer ülkelerde bulunan kıyı bankacılığı merkezleri kullanırak
kıyı bankacılığı işlemleri yapılmaktadır. Son yıllarda ise Türkiye’de kurulu bankalar da
kıyı bankacılığı merkezlerinde kurdukları banka ve şubelerle kıyı bankacılığına aracılık
hizmeti vermeye başlamışlardır.
TMSF tarafından Bankalar Kanunu çerçevesinde kıyı Bankacılığı faaliyetlerine aracılık
da eden bankaların devralınması kıyı bankası mudilerini de zor durumda bırakmıştır.
Sözkonusu devralınan banka, kıyı bankacılığı merkezinde kurulu olan ve kendisinden
ayrı bir tüzel kişilik temsil eden kıyı bankası ile yapılan muhabirlik anlaşması
www.hakanguclu.com
23
çerçevesinde verilen işlemleri yapmaktadır. Bu kapsamda kıyı bankasına havale edilen
mevduat yurdışında tutulan mevduat olarak kabul edilmekte ve Türkiye’de geçerli olan
mevduat sigortası kapsamında kabul edilmemektedir. Türkiye’de bankanın devrolması
kıyı bankasının da devrolduğu anlamına gelmemektedir. Bundan dolayı Mudiler
mevduatları kıyı bankacılığı merkezinde kurulu olan kıyı bankası nezdinde takip etmek
zorunda kalmıştır.
İmar Bank Off-Shore Ltd.’de mevduatları bulunan mudiler de mevduat sigortasından
yararlandırılmak suretiyle kendilerine ödemeler yapılmamaktadır. Bununla birlikte,
İmar Bank Off-Shore Ltd., kendisinde bulunan mevduatları İmar Bankası’na ödemesi
durumunda mudiler başvuruda bulunarak mevduatların kendilerine ödenmesini talep
edebilirler. BDDK ve TMSF tarafından yapılan açıklamada, İmar Bankası’na verilen
talimatlara aykırı ve muvazaalı olarak yurtiçi mevduata dönüştürüldüğü tespit edilen
kıyı bankası hesaplarının da mevduat sigortası kapsamında ödenmesinin mümkün
olmadığı ifade edilmiştir.
Kıyı bankası mudileri mevduatlarının kendilerine ödenmesi konusunda bizzat İmar
Bank Off-Shore Ltd.’de başvuracakları gibi İmar Bankası yöneticileri hakkında
sorumluluk davaları da açabilirler.
Türk bankacılık sektörünün ve kıyı bankası mudilerinin, kıyı bankacılığından
kaynaklanan risklere karşı korunabilmesi için ayrıntılı düzenlemeler yapılmalıdır.
Konunun tüm boyutları hakkında Türkiye’deki yatırımcıların ve mevduat sahiplerinin
bilgilendirilmesi için gerekli çalışmaların yapılması gerekmektedir.
www.hakanguclu.com
24
KAYNAKÇA
ALPTÜRK, Ercan; KAYACAN Ayfer, “Off-shore Hesaplarının Finansal ve Vergisel
Boyutu ile Ortaya Çıkan Sorunların Değerlendirilmesi”, Vergi Sorunları
Dergisi, Sayı:170, Kasım 2002, ss.118-133, http://www.gkd.org.tr/kas2inci,
Download Tarihi: Mart 2004.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, “T.
İmar Bankası T.A.Ş. Müşterilerinin Kurumumuza İlettikleri Sorulara İlişkin
Açıklama”, 11.07.2003.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu,
“Basın Açıklaması”, 18.07.2003.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu,
“İmar Bankası Olayı” Ekim 2003, http://www.bddk.org.tr/
turkce/imar/imar_rapor_23102003, Download Tarihi: Mart 2004.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, “Basın Açıklaması”, 03.07.2003.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, “Basın Açıklaması”, 04.07.2003.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, “İmar Bankası’na İlişkin Tarihçe”,
http://www.bddk.org.tr/turkce/imar/imar_bankası_tarihce, Download Tarihi:
Mart 2004.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, “T. İmar Bankası T.A.Ş. İle İlgili Basın
Açıklaması”, 19.08.2003.
“BDDK ve TMSF’nun İmar Bankası Raporu Yayımlandı”,
http://www.ekstrahaber.com/ekonomi/haber_detay, Download Tarihi: Mart
2004.
Dış Ticaret Müsteşarlığı, “Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü Aylık Raporu”, Aralık
2003, ss. 3.
“İmar Bankası – Hazine Bonosu ve Off Shore”,
http://www.hukuki.net/tumforumlar/hukukiyorumbilgi, Download Tarihi:
Mart 2004.
“İmar Bankası Off-shorezedeleri Ne Yapabilir”, http://www.haberx.com/writers,
www.hakanguclu.com
25
Download Tarihi: Mart 2004.
KÜÇÜKKOCAOĞLU, Dr. Güray, “Kıyı Bankacılığı (Off-shore Bankacılığı)”,
http://www.baskent.edu.tr/~gurayk/finansalpazarlar, Download Tarihi: Mart
2004.
KÜÇÜKKOCAOĞLU, Dr. Güray, “Kıyı Bankacılığı-Vergi Cennetleri ve Uluslararası
Mali Sisteme Etkileri”, http://www.baskent.edu.tr/~gurayk/finansalpazarlar,
Download Tarihi: Mart 2004.
“Off-shore Meraklıları İçin”, http://www.yasamdersleri.com/yazi, Download Tarihi:
Mart 2004.
SEVİM, Cüneyt, “Serbest Bölgeler”,
http://www.kho.edu.tr/yayinlar/bilimdergisi/bilimler/200_2, Download
Tarihi: Mart 2004.
SEYİTOĞLU Halil, Uluslararası İktisat, 14. Baskı, İstanbul, 2001
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, “Basın Açıklaması”, 04.07.2003.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, “Basın Açıklaması”, 19.01.2004.
Türkiye Bankalar Birliği, “Türk Lirası Mevduat ve Döviz Tevdiat Hesapları”,
http://www.tbb.org.tr/türkce/temel-bankacılık, Download Tarihi: Mart 2004.
www.hakanguclu.com
26
Download